Orman ve Şifacı Keçiler: Çocuk Romanı
By Halil Erdem
()
About this ebook
ÇOBAN ve ORMAN
Dirmil, dağlarla çevrili bir ovanın başında Oyuk Dağı’na yaslanmış ayaklarının ucunda duran köylere yukardan bakıyordu. Batıdan topladığı tepeleri, doğuya dağ sıraları ve platolar şeklinde dağıtmıştı. Bin yıllık sedirler, ardıçlar tüm görkemiyle Kızlar Sivrisi’nden şehre doğru iniyordu.
Kızılcıklar, pıynarlar, alıçlar, çam ağaçları, sedirler; çiçeğini açmış kekikler, papatyalar, dağ menekşeleri, sessizlikte patlayan bin bir tomurcuk; arılara, kelebeklere ve insanlara kollarını açmış beklemekteydi.
Dorukların karı nisan yağmurlarıyla eridi. Yapraklardan düşen damlalar, yamaçlardan patlayan kara sular; pınarlar, dereler, kocaman Dirmil Çayı’ndan köpüre köpüre çağlayarak aktı ve Yapraklı’da koca bir deniz oluşturdu. Oluktan akan sular, kalın çam ağacı gövdelerine oyulmuş yalakları doldurup dağların vefalı dostu keçileri suladığı gibi doruk çocukları için de bir plaj sayılırdı.
Gulaz zamanıydı (keçi ve koyunların kuzulama ayları) bütün keçiler, koyunlar kuzulayıp sürüler çoğaldı. Kuzuların, oğlakların ağız sütlerine çocuklar, çobanlar ortak oldu. Dumanı tüten topraklar sürüldü. Taşa, kuşa, toprağa deyip üç kere atıldı tohum. Ve bire bin verdi tohum.
Dirmil ülkesinde gökyüzüne bakıp düş kuran, ay dededen pabuç isteyen, elledikleri kuş yumurtalarının sıcaklığında uyuyup kalan çocukları ve bu çocukların askere gidene kadar çelik çomak oynayan babaları vardı.
Evimiz Dirmil’dedir: Doğduğumuz, ölülerimizi uğurladığımız, bizi toplayan, bekleyen evlerimiz. Cumbalı, köşklü, saçaklarında çörtenlerin baktığı evlerimiz… Kırmızı kiremitleriyle yeşil bahçelere yaslanmış ahşap sesli evlerimiz.
HALİL ERDEM
1961 Dirmil-Burdur doğumlu. Gazi Üniversitesi Eğitim Fakültesi Sınıf Öğretmenliğini bitirdi. Türkçe Bölümünde lisans tamamladı.
Kar Aydınlığı (Roman) Fam Yayınları 2014
Dirmil Ömürcüsü (Roman) Fam Yayınları2006- 2014
Goca Meryem (Roman) Fam Yayınları 2014
Tokatçı (Çocuk Romanı) Kendi Yayını 2013
Teke Yöresi Halk İnançları (Araştırma - inceleme) Kendi Yayını 2008
Karacaoğlan Geleneğinde Dirmil Güzellemeleri ve Öyküler (Araştırma inceleme) 2011 Alter Yay.
Gece Mavisinde Aşk (Şiir) Kendi Yayını 1998
Ve Alışıldı Ölüme (Şiir ) Temmuz Yayınları 1990
Kardan Adam (Çocuk şiirleri) Kendi Yayını 1998
Işık Avcıları (Çocuk şiirleri) Kendi Yayını) 2013
Çöpten Öğrendiğim Hayat Çocuk Kitabı 2015
Göl Hikayeleri (Öykü) 2015
Şiir ve yazılarını Bahçe, Mavi Umut, Bahar, Çalı, Öğretmen Dünyası, Dirmil, Noktam, Bezuvar, süje, Kar dergilerinde yayınladı. Beykonak Eğitim ve Kültür Vakfı Yirce Şiir Yarışmasında. Ne-Var Yok şiiriyle Birincilik aldı. (2004) Resim çalışmalarını da yürüten Halil ERDEM 3 kişisel, 25 karma resim sergi etkinliğinde bulundu.
Read more from Halil Erdem
Oyuncak Yiyen Canavar: Çöpten Öğrendiğim Hayat Rating: 0 out of 5 stars0 ratingsKar Aydınlığı Rating: 1 out of 5 stars1/5Işık Avcıları: Çocuk Şiirleri Rating: 0 out of 5 stars0 ratingsDirmil Ömürcüsü: Roman Rating: 0 out of 5 stars0 ratingsTokatçı: Çocuk romanı Rating: 0 out of 5 stars0 ratings
Related to Orman ve Şifacı Keçiler
Related ebooks
Göl Hikayeleri: Gahbe Gençlik Rating: 0 out of 5 stars0 ratingsGece Ebrusu: Poem Rating: 0 out of 5 stars0 ratingsOkul Psikoloğunun Anıları 7 Rating: 0 out of 5 stars0 ratingsKahraman Ferdinand Rating: 0 out of 5 stars0 ratingsYarımkan Rating: 0 out of 5 stars0 ratingsElifcan Rating: 0 out of 5 stars0 ratingsIsık Göl Seni Sevdim Rating: 0 out of 5 stars0 ratingsParçadan Bütüne Rating: 0 out of 5 stars0 ratingsHasret Rating: 0 out of 5 stars0 ratingsÇay Bahçesine Düşerken Rating: 0 out of 5 stars0 ratingsYolcu Yolunda Gerek Rating: 0 out of 5 stars0 ratingsSuya Düşen Kan (Harun Tokak Külliyatı -7) Rating: 0 out of 5 stars0 ratingsReyhan Rating: 0 out of 5 stars0 ratingsBEYAZ DİŞ Rating: 0 out of 5 stars0 ratingsBöyle Buyurdu Zerdüşt Rating: 0 out of 5 stars0 ratingsUstam ve Ben Rating: 0 out of 5 stars0 ratingsEl-Ana Rating: 0 out of 5 stars0 ratingsÇocuklar Şiir Kokar Rating: 0 out of 5 stars0 ratingsKayıp Ağaçlar Adası Rating: 0 out of 5 stars0 ratingsFlora Rating: 0 out of 5 stars0 ratingsTaş Kral: The Stone King Rating: 0 out of 5 stars0 ratingsBitmedi Gitti Rating: 0 out of 5 stars0 ratingsYola Düştük Geceden Rating: 0 out of 5 stars0 ratingsBahçeden Ötede Rating: 0 out of 5 stars0 ratingsZihin Geçidi: Karanlığın Keşfi Rating: 0 out of 5 stars0 ratingsOn Üçe Bir Kala Rating: 0 out of 5 stars0 ratingsKuyucaklı Yusuf Rating: 0 out of 5 stars0 ratingsKükredi Kuşlar Rating: 0 out of 5 stars0 ratingsAşk Batağı Rating: 0 out of 5 stars0 ratingsDüşünceler Senfonisi Rating: 0 out of 5 stars0 ratings
Reviews for Orman ve Şifacı Keçiler
0 ratings0 reviews
Book preview
Orman ve Şifacı Keçiler - Halil Erdem
ERDEM
Bölüm 1
ÇOBAN ve ORMAN
Dirmil, dağlarla çevrili bir ovanın başında Oyuk Dağı’na yaslanmış ayaklarının ucunda duran köylere yukardan bakıyordu. Batıdan topladığı tepeleri, doğuya dağ sıraları ve platolar şeklinde dağıtmıştı. Bin yıllık sedirler, ardıçlar tüm görkemiyle Kızlar Sivrisi’nden şehre doğru iniyordu.
Kızılcıklar, pıynarlar, alıçlar, çam ağaçları, sedirler; çiçeğini açmış kekikler, papatyalar, dağ menekşeleri, sessizlikte patlayan bin bir tomurcuk; arılara, kelebeklere ve insanlara kollarını açmış beklemekteydi.
Dorukların karı nisan yağmurlarıyla eridi. Yapraklardan düşen damlalar, yamaçlardan patlayan kara sular; pınarlar, dereler, kocaman Dirmil Çayı’ndan köpüre köpüre çağlayarak aktı ve Yapraklı’da koca bir deniz oluşturdu. Oluktan akan sular, kalın çam ağacı gövdelerine oyulmuş yalakları doldurup dağların vefalı dostu keçileri suladığı gibi doruk çocukları için de bir plaj sayılırdı.
Gulaz zamanıydı (keçi ve koyunların kuzulama ayları) bütün keçiler, koyunlar kuzulayıp sürüler çoğaldı. Kuzuların, oğlakların ağız sütlerine çocuklar, çobanlar ortak oldu. Dumanı tüten topraklar sürüldü. Taşa, kuşa, toprağa deyip üç kere atıldı tohum. Ve bire bin verdi tohum.
Dirmil ülkesinde gökyüzüne bakıp düş kuran, ay dededen pabuç isteyen, elledikleri kuş yumurtalarının sıcaklığında uyuyup kalan çocukları ve bu çocukların askere gidene kadar çelik çomak oynayan babaları vardı.
Evimiz Dirmil’dedir: Doğduğumuz, ölülerimizi uğurladığımız, bizi toplayan, bekleyen evlerimiz. Cumbalı, köşklü, saçaklarında çörtenlerin baktığı evlerimiz… Kırmızı kiremitleriyle yeşil bahçelere yaslanmış ahşap sesli evlerimiz.
İşte o evlerin üstüne hafiften bir yağmur çiseledi. Vadinin arkasında güneş, yeşille mavinin üstüne kızıllığını bırakıp gitti. Evinin penceresinden bu manzaraya bakan Çoban, sazını alıp yürüdü. Karşısında oğlaklar, kuzular; böğrüşüp gelen öküzler; dalında öten bülbüller; kadınlar, kızlar vardı. Çoban, baharda bin bir güzelliğin tam ortasındaydı. Sazına ayar yaptı. Yanından hiç bırakmadığı kayıt cihazının düğmesine bastı. Ses kaydına önce meleşen kuzular, oğlaklar sonra çok uzaklardan belli belirsiz oğlaklarını toparlayan bir kız sesi ve ağaçlardan dökülen bülbül sesleri girdi. Bunlar Çoban Halil İbrahim’in bir anda düşünüp sazın tellerine vurana kadar olan şeylerdi. Hepsi de çalıp söylediği türküyle kayıta girdi. Sazı coştu, kendi coştu.
Gün akşam oldu. Sürüler ağıllarına, insanlar yarı ahşap sıcak evlerine girdi. Kimisi hafif düşen yağmurdan sonra topladıkları kuzukulağı mantarını közleyip yedi, kimisi sarımsaklı, acılı tarhana çorbasıyla içlerini ısıtıp uyudu.
Sabah kendini ormanlara vurdu. Dolaşıp gezdi. Her şeyi görebileceği yüksek bir tepeye çıktı. Aşağılarda sürüler sıcaktan koyu gölgelerde kaybolmuştu. Üç beş kadın sağdıkları sütleri bir kapta birleştiriyorlardı. Belli ki tek kişinin sütü peynir yapacak kadar yeterli değildi ve imece yapıyorlardı. Bu gün sana, yarın bana. Bu bir kaç günlük sütü de birine verdikleri olurdu. Bunu da bir ağaca kertelerle sayıyı belli ettiklerinden bir kerte, iki kerte sütünü aldım diye de söylerlerdi.
Yeşilin yoğun olduğu çiçekler; kırmızıya, mora, pembeye çalan vadiler gittikçe dağ doruklarına teslim oluyordu. Dağların doruklarında orman cılızlaşıyor; insanın içini ürperten tanrısal bir yalnızlık başlıyordu. Önce havalar ısındı, sonra toprak derken sular da ısınıp karı yalayıp yedi yuttu. Diz boyu ot fışkırdı