Sie sind auf Seite 1von 3

Bizim Marx Antonio Gramsci eviren: Betl Karagz Bizler Marksist miyiz? Marksist diye bir ey var m?

Ey samalk, yalnz sen lmszsn. Bu soru byk olaslkla nmzdeki gnlerde, lmnn yznc yl yaklarken tekrar gndeme gelecek ve cevaben mrekkep ile ahmaklk nehir olup akacak. Bo laflar ve kl krk yaran anlamsz akl yrtmeler, insanln vazgeilmez mirasnn parasdr. Marx, bir tr kk, muntazam bir doktrin yazmamtr; o bize kategorik buyruklar, mutlaklar ve kar gelinemez normlarla ykl, zaman ve uzam kategorilerinin dnda duran kssalar brakan bir Mesih deildir. Onun tek kategorik buyruu, tek normu udur: Dnyann btn iileri, birlein! O halde Marksistleri Marksist olmayanlardan ayran ey, rgtlenme grevini anlamak ve dolaysyla rgtlenip gleri birletirmek iin bu grevinin propagandasn yapmaktr. Az ya da ok: O halde kim Marksist deildir ki? Zaten durum da budur: Farknda olmasa da herkes biraz Marksisttir. Marx byk bir adamd, bu dnyada yaptklar, sfrdan bir ey icat ettii ya da mucizev bir ekilde tarihe orijinal bir bak getirdii iin deil, daha nceden paral, noksan ve olgunlamam olan, olgun, sistematik ve z bilinli bir hale getirdii iin sonu vermitir. Onun kiisel bilinci herkesin bilinci olabilir, daha imdiden biroklarnn bilinci haline geldi bile. Bundan dolay Marx yalnzca bir dnce adam deil, ayn zamanda bir eylem adamdr. Dncesinde olduu kadar eyleminde de byk ve verimlidir; kitaplar dnme tarzmz deitirdii gibi dnyay da deitirmitir. Marx, insanlk tarihine, bilin alanna akln girmesidir. Marxn eserleri, tam da Thomas Carlyle ve Herbert Spencer arasnda, insann tarihteki rol zerine byk bir savan srd bir dneme denk der. Carlyle: hayali bir mkemmellik ve kutsallk diyarnda, insanln kaderini bilinmeyen ve zail bir amaca doru ynlendiren kahraman, byk birey, ruhani bir paylamn mistik sentezi. Spencer: doa, evrim, mekanik, cansz soyutlama. nsan: doal ve kendi iinde soyut bir yasaya itaat eden bir organizma iindeki bir atom, fakat tarihsel olarak bireyler iinde somutlar: dolaysz yarar. Marx bir devin salam duruuyla kendini dorudan tarihe yerletirir: fakat o ne bir mistiktir ne de pozitivist bir metafiziki; gemiin belgelerini yalnzca kendi setiklerini deil ama tmn yorumlayan bir tarihidir. Tm tarihin, insan olaylar zerine yaplm tm aratrmalarn ikin kusuru uydu: Yalnzca elde mevcut belgelerin belirli bir ksmn seip incelemilerdi. Ve bu seim de tarihin iradesiyle deil, partizanca bir n yargnn, hatta bilinsizken ve hibir art niyet iermezken bile n yarg olmaya devam eden bir n yargnn sonucunda gereklemiti. Tarihsel aratrma kendisine doruyu, kesinlii ve gemiin eksiksiz bir grnmn ama edinmekten ok belirli bir faaliyetin ne kartlmasn ya da peinen kurulmu bir tezin dorulanmasn gzetmiti. Tarih sadece bir fikirler alanyd. nsan saf tin, saf bilin olarak dnlmt. Bu anlaytan iki hatal sonu kmt: amlanan tezler en basit ifadeyle keyfi ve uydurmayd, nem verilen olaylar ise tarih deil anekdottu. Yazlm bir tarih olduysa da kelimenin gerek anlamyla tarih bu sistematik ve bilinli bir bilimsel faaliyetten ok birbirinden yaltlm bireylerin sezgisel dehalar sayesindeydi. Marxta da tarih dncelerin, tinin ve gerek tek gerekse de elbirlii iindeki bireylerin bilinli faaliyeti olmaya devam eder. Fakat dnceler ve tin maddeleir, keyfi niteliklerini kaybederler; uydurma dini ve sosyolojik soyutlamalar olmaktan karlar. Bunlarn tz ekonomide, pratik faaliyette, retim ve deiim ilikileri ve sistemindedir. Olay olarak tarih, tamamen pratik (ekonomik ve ahlaki) faaliyetten ibarettir. Bir dnce, saf

haldeki doruyla, saf haldeki insanlkla olan mantksal uyumundan dolay gereklemez (ki bu yalnzca bir proje, insann genel etik amac olarak var olur). Dnceler hakllk gerekelerini ve kendilerini ortaya koyma aralarn ekonomik gereklik iinde bulduklarnda gerekleirler. Bir ulusun, toplumun, toplumsal grubun tarihsel ereklerini kesin bir biimde tespit edebilmek iin bilinmesi gereken en nemli ey o ulusta, o toplumda hangi retim ve deiim ilikilerinin ve sistemlerinin hkm srddr. Bu bilgi olmakszn, belki kltr tarihi iin faydal olabilecek dar monograflar ve risaleler yazlabilir, yan etkiler ve uzak sonular saptanabilir. Fakat bu yazlan tarih deildir ve pratik faaliyet tm younluu ve salamlyla aa vurulmu deildir. Putlar sunaklardan dyor, tanrlar etraflarnda seyrelen ho kokulu tts bulutlarn seyrediyorlar. nsan nesnel gerekliin yeni bir bilincini kazanyor; dnyada olup bitenleri yneten gizleri reniyor. nsan kendini, bireysel iradesinin ne kadar deerli olduunu, ne kadar etkili olabileceini reniyor; zorunlulua boyun ediinde, kendini zorunlulua boyun emek zere disipline ettiinde, zorunluluu kendi erekleriyle zdeletirdiinde zorunluluun kendisine hakim olabileceini reniyor. Gerekten kendini bilen kimdir? Genel olarak insan deil, fakat kendisini zorunluluun zincirine teslim eden insandr. Tarihin tzn aramak ve bu tz, retim ve deiim ilikileri sistemleri iinde tespit etmeye almak, toplumun iki snfa blnm olduunu kefetmemizi salar. retim aralarn elinde bulunduran snf zorunlu olarak kendisini bilir ve - mulk ve paral bir ekilde de olsa- gcnn ve misyonunun az ok bilincindedir. Kendine ait bireysel amalar vardr ve bunlar, zerinde yrd yolun alktan harap olmu bedenler veya sava lleriyle deli olup olmadna kafa yormadan, soukkanllkla ve kaytszlkla gerekletirir. Tarihsel nedenselliin gerek yasalarnn ortaya konmas yalnzca teki snf iin ilahi bir ifa nitelii kazanr; bu muazzam byklkteki basz kitle iin dzenin ilkesi haline gelir. Kitle kendisinin ve yerine getirmesi gereken grevin bilincine varr, yle ki bu teki snf ancak bu yolla kendini ortaya koyabilir. Eyleme geme aralarna sahip olana ve anlk heves iradeye dnene kadar, kendi bireysel amalarnn tmyle keyfi, yalnzca kelimelerden ibaret, bo ve tumturakl bir heves olarak kalmaya devam edeceinin bilincine varr. radecilik mi? Bu szck hibir anlama gelmez ya da keyfi irade anlamnda kullanlmaktadr. Marksist anlamda irade, ereklerin bilincine varmaktr ki bu da tam olarak, kendi gcne ve bu gc eylem iinde ifade etme aralarna dair tam bir kavraya sahip olmay gerektirir. O halde bu ncelikle, snfn ayr bir kiilik haline gelmesi demektir, yani dier snftan bamsz bir politik yaama sahip olmal ve kendi faaliyetini salam ve disiplinli bir tavrla, sapmalar ya da tereddtler olmakszn kendi z amalar dorultusunda rgtlemelidir. Bu, krpe yeil srgnlerle ve karlkl sayg ve sevgi ilanlaryla bezeli mutlu kardeliin yeil imenlerine sapmakszn doruca nihai amaca giden en kestirme yolu tutmaktr. Fakat Marksist anlamda ifadesi bo bir ifadedir, yanl anlalmalara, hatta daha da ahmaka laflarn edilmesine neden olabilecek bir ifadedir. Marksistler, Marksist anlamda bu kelimeler, elden ele geen bozuk paralar kadar ypranmtr. Bizim iin Karl Marx ahlaki ve tinsel yaamn efendisidir, deneiyle gden bir oban deil. Dnce tembellerini rahatsz eden, hakl bir mcadele iin uyandrlmas gereken yar uyur haldeki iyi enerjileri harekete geiren kiidir. Eer soyut eyler hakknda bo konumak istemiyorsak, bunun iin gereken dncelerdeki aklk ve btnlk ile o salam kltr elde etmemiz iin ihtiyacmz olan youn ve azimli almann rneidir Marx. Bilinli, dnen insanln direk tadr: konuurken dilini tutmay bilen ya da hissetmek iin elini kalbine koyan biri deil, gerei znde yakalayp ona hkmeden, insanlarn zihinlerine nfuz eden, n yarg ve sabit fikir birikimini datp ahlaki nitelii glendiren, sarslmaz temelli tasarmlar ina eder. Bizim iin Karl Marx beiinde alayan bir bebek ya da kilise hizmetlilerine Tanr korkusu salmaya alan sakall adam deildir. Biyografisinin anekdot blmlerinde, insan hayvan

olarak kendisini da vurduu, ince ya da kaba, herhangi bir jestinde de aranmamaldr. O, muazzam ve dingin bir beyin; insanln, ne olduunun ve ne olacann bilincine varmak, tarihin gizemli ritimlerini zp onu sarmalayan gizemi datmak, dncemizde ve eylemlerimizde daha gl olabilmek iin yzyllardr verdii zorlu mcadelede apayr bir momenttir. O, bizim insan ruhumuzun ayrlmaz bir parasdr, yle ki eer Marx yaamayp, dnmeyip, tutkularndan ve fikirlerinden, talihsizliklerinden ve ideallerinden kvlcm samasayd, asla imdiki gibi olamayacak olan insan ruhumuzun ayrlmaz bir parasdr. Uluslararas proletarya yznc lm yldnmnde Marx ycelttiinde kendisini yceltiyor: z bilinli gc ve muzaffer ruhunun dinamizmiyle daha imdiden ayrcalklar krallnn altn kazarken tm gayretlerini ve fedakrlklarn talandracak son kavgaya hazrlanyor. Antonio Gramsci, Our Marx, History, Philosophy and Culture in the Young Gramsci iinde (P. Cavalcanti & P. Piccone, ed. & ev.). St. Louis: Telos Press, 1975.

Das könnte Ihnen auch gefallen