Sie sind auf Seite 1von 16
cc eee ie Modern Cagin Seyyahi? LOL CVcoreetitd eens tie 2k dance dorset 30 Yan 000 ‘Kredi KUltOr Sanat Yayimoiik AS. ‘dina sai Haut. Taspeten mada ‘Tutay Gonos: la Yast Iylest Midd: Asuan Dine até sgevan OarOnw ima Kurales ‘Seva Banus, ZeyNeP Dia, Monin Gore, Fria KEsels, Kaan H. Oxon, Meniner Riar, ‘Deyner S10IK, GUVEN TURAN tk 'KoRKUT TANKUTER keTasarm: TFaRck UrAy, Akett Yieow 1 Sekreterl (Goray Kwesi Ayr J Backs: PROMAT BASIM YAYIM SAN, VE-TIC. A. ‘Sorayt Mahalles, 1678 Sokak, No. 34 Esengart tabu ‘Tels (022) 622 63 63, Yap KredtYayilans 2938 onet Yasin Yénetment: RASIT GAVAS alka fighter: atx Dac Rekdam: 'SERKAN KALKANDELEN ‘Yanigma Adres Coco. Yap. KredtKaltar Sanat Vance AS Iveta Cadet, Nos Tet Heyes 3447 %tetanbul Tels (0212) 252 47 09 (p00) sla (0212) 295.0723 Epos yglelturtyky liar com tr F-posta sey orturkstlltur com te Internet advert hpi cogitoyky com hupstalsveri yapheedcom Yerel src Partnce of "European Network of Cultural Joureals Broan avr Karel Valor Apa Eurcaine" Uses sw eurone com Cogo'deyaynrlanan tm yaar sonumlubiga yazan att. Der yer ale year kayo gosterock lean vagrant “ju uu, dere gonderien rnin Savimnlap yvumarmamaktaserbestr ‘Gonuerlen yaar ede eves. Seria Nor 12334 Bu Sayida: Cogito'dan 5 * Turist: Modern Gagin Seyyahi? Riizgar Giilit 8 © Efe Murad * Ijoma Mangold ¢ isrnail Gdkal ¢ Zeliha Burtek © Theodore Kaczynski * Paul Auster Yeni Perspektifler 22 » Stefan Gandler * Tarih Meleii Neden Geriye Bakryor? 11. Boltim 48 © Savas Kilig * Uzam m, wzay mi? Peki mekin ne? Dosya: Turist: Modern Cain Seyyahi? 61 © Oguz Demiralp * Mahzen Yolcusu 67 « Sean-Didier Urbain * Yolcu ve Ikizi ya da “Sahte” Karmagast 75 Miinir Géle * Uzak Bir Bakes Kéyiina Susmak 81 + Adrian Franklin - Zygmunt Bauman * Turist Sendromu 95 * Jonathan Culler * Turizmin Géstergebilimi 113 © A. Sait Aykut © fbn Battdta'da “Ahi” Kelimest ve Anadolu 136 © Selahattin Ozpalabryiklar: "Bu Gibi Isler, Dedim, Fransa’da Daha Dizenli Olur” (Odak: Transkri 139 * Kojin Karatani + Sermaye-Ulus-Devier‘in Otesinde 173 + Ahmet Oz - Kojin Karatani « Btiksiz Ekonomi Politikast Kordur 193 + Ahmet Oz + Farklihk Olarak Mtibadele! 203 + Slavoj Zizek « Paralaks Bakis Kitap 218 © Uiku Gzmakas *Nosialjinin Siyaseti 225 * Cengiz. Cala * Tocqueville'de Demokrasi ve Din Gegen Sayrdakiler 237 © Sayi 58: Feminizm 238 © Yazarlar Hakkinda v Tarih Mele§i Neden Geriye Bakiyor? i. Boliim: STEFAN GANDLER 2. Ontolojik unsur a) Tarth mele yalniz geri bakmakla kalmaz, aym zamanda tiim beden! arkaya dOniktir.' Benjamin’in dokuzuncu tezinde bahsedilen her sey arka- da olup bitmektedir, “dn (taraftan)” séz edilmemektedir. Bizim “6n (tarafa)” dair bildigimiz yegane sey, meleBin, kars. koymak istedigi ancak Ustesinden gelemedigi bir git¢ tarafindan zorlanarak o yéne dogru kendi iradesine karst ve kendi kontrotii disinda hareket ettitidir. Bu gig, bu fertina, Benjamin‘in de soyledigi gibi bizim ilerleme adins verdigimtz seyd Fakat ilerlemenin bu firanasi cogjunlugun soyledigi gibi gelecek yontinde ‘esmez, tam tersine cennetten gelir ve bizi sirekli daha fazla bundan wzak- lagtirir. Yani gelecek meveur degildir, onu ancak cennetien giderek artan uzakhgin ve durdurma acziyetinin olast sonueu olarak tasavvur edebiliriz, Fakat oniolojtk de olsa maddesel de olsa gelecck yoktur, O, ancak bizim dis giictimtiziin, stikinetle simdiki zamana bakma ve onda konaklama acziye- timizin hayali GrUnddar. Gelecek dtigiincesi kusursuz ve tam yaganmus sim- dik zamanin reddinin sonucudur. O batin baglart pargalanmis ve kopuk bir simdiki zamandir. Gelecege odaklanmus olona, aym zamanda onceki ku- saklarin tizerimizdeki zayif Mesthet iktidar hakkinin olumsuzla[n}masidi, sunkn gelecege yonelik baylesi bir donup kalma gegmisin unutubmasmdan ayriimazdsr, Tam da bu anda, gegmis kusaklarin séz konusu hakki yerine ge- Ruy makalonin I. Belimd Cogito $2'de yayiealanent 1 “Orientieren” kelimesinin yénelio, [kendini] yénlendirme anlamlarim: da barndaehgina sizard: etmemek gerskit (0) Cogito, sayr: 59, 2008 tirilmedigi igin bizi onlara baglayan bag kesilir ve biz uguruma sirdkleniriz, icine dastugtimaz anda bu karanlk ugurumu “gelecek” diye adlandmyoruz, tuple baska caglarda yasayan insanlann, agiklanamaz olan: kaskirtan kor- kuyu yenmek igin agiklanamayan doia fenomenlerine isim vermesi gibi. Ge- lecek tizerine yaptian bu ard: arkasi gelmez konusma, planlama veya tasvir denemeleri, mantigimiz1 egemenlik alma almak igin aslinda adlandinilama- yani adlandirma gabasindan ve diger taraftan da bitin yabanc1 olanlardan duydugumuz korkuyu alt etmek igin ah o pek degerli silakumizdan bagka bir sey degildir? Fakat gelecek, epistemolojik kisimda da anlatildié: tizere sezilir yahut kavranilir olmadiindan defil, aslinda bizzat var olmadigt icin adlandirila- mayandir. Pozitivizm igindeki yanlislama sorunsali (Popper) dzerine tartis- malarin coklugu tam da buradan ortaya gikmaktadir, Mutlak hakikatleri mevcut olan gergekte arayan pozitivizm, her kuralda ve her durumda gegmi- sin olup bitmis vakalarinin analizine dayanan séylemleri gelecek iizerine yax pabilecegi dusincesine koyulur. Fakat ayn zamanda onun en iyi temsilcisi gelecegin *hentiz meveut olmadiginin” (artik nasil stiylenecekse) farlana va- rir, Bu nedenle séylemler, yanhislama yapisiyla, bir kuramin dojfrulugunun ya da yanhshinin Anim: kendisinden sonra gelen daha ge¢ bir an iizerine yansinr. Bu yapt, basarisizhga mahkdm olan gelecek istikametinde sigrayis yapma deneyiminden baskast degildir, fakat bir baska buginden hareketle yeniden yorumlanir. “Diintin gelecegi” olarak bugtin yeniden yapilanmah ve bununla birlikte pozitivizmin temel teskil edici celigkisinin hakkindan gelin- melidir. Bu geliski, her zaman kansilanabtlir yasanmes olgular olmast gereken ve kamitinun da ancak seyler olup bittikten sonra ilert sitrilebildiis yasanmis olgulara date naif mancin bulundugu “burada” fle meveut diinyay: planla- nabilir hale getirecek bilgileri méamktn kilmaya yénelik bitmez takenmez vorlamanin tatbik edildii “surada” arasinda yerini als. Solum, biytk dlgiide pozitivist distincenin meveudiyetine borglu oldugu kuramsal zayifhganin fistesinden gelmek isteyen Benjamin, pozitivizmin ku- vamsal yapisinin ancak naff gelecek kavrayisina ve bununla birlikte zamant bos, dogrusal ve homojen olarak kurgulayan naif caman kavrayigina yonelik radikal elestiriyle ¢dkecegin{ sdylemistin; ona gére pozitivizmden etkilenen. ler, onun temelindeki o gamurlu Tanrs Kronos'a man adh yapuyi gtiremer- fer & Aynien bk: Horkheimer ve Adorno: Aydinlanmanin Divaletigy, age. Sr. 5.38. b) Fakat: Tanni Kronos'a iman nedir? $u pasajda Benjamin belki de tiim metnin en radikal satirlarm: kaleme almistir: “Tarihte Insan soyunun ilerlemesine fligkin bir tasarim, insanht- din bagdasik nitelikte ve bos bir zamandan gecerek geligen ilerlemesi ta- sarimindan kopuk olarak diistiniilemez, Bu jlerleyis tasariminin elestirisi, bir biitdin olarak ilerlemenin elestirisinin temellerini olugturmak zorunda di" Benjamin yorumcularinin gogunun bu meine yazd:klart yorumlar da, tarth kavram dzerine tezlerin radikallijginin kavranmasini miimkiin kulan séz konusu bu pasa solda konumlandirmalan bir rastlann degil dir. Bu radikallik gagdag toplum felsefesi ve kuraminda elde edilmig olan: agar, hem de oyle bir agar ki bir cinnet objesi gibi onu yeniden kucakla- yip benimsemeyi veya en azindan savunmay: deniyormus gibi gértinitr. Onceden Snsézlerde serimledigimiz gibi toplum felsefesi ve kurami asla nstein'in gorecelilik kuraminin ortaya koyduklarinin seviyesine erige- medi, Bu bilim dallariin asla anlayamadhg: bir sey vardir ki 0 da, zama- katle tek nin, gorecelilik kuramindan once diigiintildagi gekliyle, tspki ener ve fiziksel uzaklk (mesafe) gibi mutlak olmadigi, aksine her birt basina diger unsurlara bagh oldugudur. Toplum kurami ve felsefesi buradan qikarsanacak olan, zaman kavraminin mutlak oldugu ogretisinin kaotik, muhalif itirazlarla dolu ve derinlemesine irrasyonel yapilarla driild bir toplumun ideolojik cevabi oldugudur. Toplum kendi fertlerine gerekli givenligi veremedigi, bunu zorlastirmak yerine onlara yardim eden bir olusum olmadsgi miiddetge, o toplum, burjuva toplumunun fertlerine su- namadsgi toplumsal diizenlemeyi telafi etmek maksadiyla doga kanunlart tarafmdan koyuldugu varsayilan, kendi disindaki yaptlara el agacakturs Zaman insanlara, tke itibariyle kargilagtmiamaz tirtinlerini kargilagtire labilir kilmak igin élguit olarak hizmet eder, Goktan beri doga bilimlerinde mutlak ve degistirilmez olarak kavran¢ idan toplumsal nem ve grkar- lar igin nesnel ve mutlak hikmiindeki gecerliligini tam olarak sirdare Walter Benjamin, “Tarth Kavrarm Ozerine’, XIN, Ter, Pesajlar, YE, 2001 isinde, s. 45, 4 Bunun icin bkz, Hegel’ -en rusbelt burjuva flozofu~ burjuva toplusnunun, bizatihi kendi- sini mall bir bigimde organize etmek ign kendinde yetorsiz oldugu daguncesin!olasturds: Bo Mukul: Felscesi, Hegel bu soransal devlet yapnsiyla gézmeyt dened fakat somucta buns neyin tzerine Inga edebilecegi sorununda takildh Kal, Cimkt, bund demokratik tare ve Use yaparsa yeniden burJuva topluzmunun trrasyonelliginde bapts kalacakts. En sont dda daimna akdi her seyin dzerinde tntan Hegel de, en temel Mkelerine ihanet eti ve dotay, bburjava toplamda yagayan insanlarin kena kendilerin dare etre arusundan fisttin tutte Prens, devletin kararlarinda son #82 ve buaunla brlikte ilk doban erkek cocuk okdusu ig makarnina yerlegmesinl saflayan dogays ele gevirc, Cogito, say 59, 2009 bilen bu faktorin, doga bilimlerinde bu sifatiyla epeydir yenik durumda bulunmasina rajmen hala el sdrdlmeden varhgim siirdtiriyor olugu, ide- olojit bir yapida oldugunun apagik ifadesidir. Fakat pozitif diistince, Walter Benjamin’in yagadigi dénemin sosyal de- mokrat ve Stalinci yorumlarmda bylesine giincelligint korurken, doga bili- minin yen{ kegiflerini, onun yéntemlerine ayak diremekten ziyade onlara sa- bitlenmesinden dtiirit tam anlamiyla kucaklayip benimseyemez. Onun doga bilimleriyle iliskisi tamu: geregi dogmatik ve elestirel olmayan bir iliskidir, doyle ki en yeni kesifler onu zerrece ilgilendirmez, giinkti dogmatik diigiintir- erin her zaman peginden kostuiu giivenlik ve kesinligi sunmaktan gok son kusak diistiniirler tarafindan korkung bir senaryo olarak algilandijindan, sphe uyandinir, Walter Benjamin biytik bir acikhkla, kendi gajfindan bugiine dek stirege- Jen egemen ideolojiler ve kuramlardaki bu celiskinin farkina vards. Egemen ve yerlestk zaman kavramina yonelik elestirist mistik, ideolojik veya son de- rece teolojik goriinebilir belki. Hatta teoloji belirli bir bigimde ona yardim da eder, fakat bu, yerlesik ve egemen pozitivist ideolojinin dogmattk kavramisim, alt etmek igindir. Ancak onun aradigz salt maddect zaman kavrams, dyle bir kavramdir ki hataya dagmez; kapitalist yeniden tiretim tarzimo, tarih-isti, “nesnel’ verili olgulart acta kavusturmaya yonelik spesifik bir geregidir ~tip- ki pozitivizmin gerceklestirdigi gibi. ‘Yani, tarth meleifi ontolojik olarak bagka bir yénelim imkam olmadéi {gin geriye dénitktir. Gelecek istikametinde meveut ve zamanin gliya Ondine gecilemeyen Hlerlemesiyle cok gegineden erisilecek olan bir sey olarak on [tarafla, en fazla buytictiler’ tarafindan sihirli kiire biciminde dokunula- bilir ve bundan baska maddesel deitigmez bir esast da yoktur. Bu anlamda 6n [taraf] meveut degildir; o kapitalist yeniden aretim tarzimin gerekleri, bu toplumda totaliterlesen hayatta kalma dinamigi yiziinden her an mev- cut oldugu telkin edilen “hicbir sey"dir® Baska bir deyisle, tarihin meleji gerlye dénuktur, cinkt kendisini “én [tarafal” ancak Tann Kronos‘a iman 5. Horkhelmer ve Adorno Aydinanmann Diyalekrgtinde sraria porktivi2min, spritializme ve bayuculuge olan yakinhigina garet acer ve buna Gmneklendirict tary ve usuide deiller gbste- rorek “muilak bir rasyonel” (rasyonellifin poeitivist anlaminda) ile “yetkin bir glgin"in ne kadar benzestikleriniortaye koyar. (Bkz.: Horkheimer ve Adorno, Aydilannanun Diyala: 25.221) toplumumuzcda hayatta kalma dinamigi totalterdir, nkw baskin olan manuginin inden gelmek icin (empattk anlamda) teknile imBanlar meveut olmasina ragmen, ope men ve yerloik tabakalar tarafindan sivasal agidan hayatta tutte Coslto, savas 9. 2009 edenler dondirebilir, hem zaten, ancak sézii gegen Tanrilara inananlar ya- samlarim, umut ettiklcri-miistakbel-cennete giris igin yonlendirebilecek- lerdin:” Paradokssal bir bicimde teoloji, Walter Benjamin‘in, Tani Kronos'a du- yulan pozitivist imam bir tarafa birakmasina ve boylece radikal duzeyde maddeci bir kuram kurmasina yardim etmektedir. Gelinen nokta itibariyle Walter Benjamin'in hizmetine aldiga teoloji, pozitivizmin sosyal demokrat ve Stalinci versiyonlarim, yani dogmatik Marksizm! alt etmeye yaramaktadir. Ostelik, zamamin ve diinyanin diginda ebedi saadete kavugmaya yonelik eski inanuy ilerlemectlik-kalkinmacilikta ve Tanri Kronos’ olan fanatik inanista giincelligini korumaktadir. Benjamin’in Mesihgiligt, her defasinda kendisint 7 Metnin Almanca edisyonuna ek: Burada realist ve barok ethos birbirinden ayit ederken bagvurulacak bir tint! noktas bulunmaktadir: Realist ethos’ nezaran barok ethos'ta gok daha az yer alan ve realist ethos tarafindan ya ciddiyet ve giventalik eksikligi ya da, It als yetletetkik edildiginde sempatik bir hoppalik arz eden bu “gelecek planiamasi "gelecege” dir bu dighneelerteme!alindiginda bambaska bir anlam fade etmmektedi: Barok ethos'an, arusu, realist ethostun durusuna nispetle daha az gocuksudur. ‘Roylece barck cihos'a, ‘geleceat (en arindan bu toplumda) bilingli bigimde gexlllendirme imkansreigini kaveavan ve buna ragmen bununla yagamaya ugragan bir istura sz konusuyken, eelistethos'a ise gelecegin planlanabilistigine datr asiri gocuksu bir inanis hakimdir ve banun yanhshgina yOnelik her fgaret salt “yersiz davramis” olarak, “Insani veya tekntk bagarisizik” olarak veya ‘ksi halde kusursuz galisan bir makinenin dazeltilmest gereken hatast olarak anlagilar. Ga liplerin magluplan sonsuza dek sessizlige makkam etmig olduktarina dairo eski ve aldatiea sarsilmaz inanglarmndan kaynaklanarak, “yetiskin’, “geligkin” veya “bash bgina modern” bir davrams olaran olarak ortaya gikan bu davransg en nihayetinde kth cocuBin kendish ‘gin her seyi feds edebilecek anne babasina gaveninin tophamsal likilere ayarinamis hae linden baska bir gey defitdir: Realist ethos verstyonunda kapitalist moderain dznclerinis toplumsel diizenlevinin dogtu olduguna ve Battin gligkilerin bu dlzen iginde keadliliginden, Goztlecetine dair manna). Bu given! asgari dizeyde bile hakh gikarabilecck vlan her yey {asa bir sore dine tamamen tahrip edilmis olmasina raginen, Almanya’da bu tuum hala fazlasiyla yaygindht ki bu bile bu tutumun gergeblikien mutlak uzakligina dai gayet agik bir igavettir, Buna karsibk barok ethosta gelecegin nameveut oluguyla ve bununla beraber kapitalist Gretim taranin totaiter kendini hayatta cutma diaamigiyle ortaya grkan. edawlelk hor ku mn en énem faktGrd oldu isin gelecegi sine dugtinmeye we planlamaya nel hgh nilma2 zorunhutukla baga grkigtarzs farkidht O, her ne kadar mevcut kapitalis tophamsal ddizenin diger ana geliskiler! gibt, bir bilgi epler antamanda harssik balsa da, geleeek diye adlandinian karanhk delige ozetree dasigimizin bir an ign blle ola evrduralduge bir ‘zgtirlik Ans uvetmenin tikese] immkansizigona ragmen benzeesiz bir imkin olarak le al. 'Burada da yeniden agikhiga kavugan bir sey var ki o da bu iigkinin acilen daha yakindan arsstirsimasinin hayat tem arzeuigidt. Baska bir deyise:elestirelteorinin eiddi bie bt. ‘simde, yoni meveut tophumsalfliskilere karg.elestirel bir tusuin takanmasinan salanmasi ancak gelistiriimest Bolivar Echeverriasin kapitalist modernin dirt ethos karat he 11 Avrupamerkezcilik eletirilerinden ya da genel olarak, gunisndvde elesiirel tophumsal teorfgle ufraganlarin gogunlugunda da félseft etnosantrizmin baskin oldugu voln gikars ‘mumkon olabilr, Cogito, sayr: 59, 2003 aydinlanms olarak kavratan distinmedeki Mesihciligin artiklarim alt etme denemesinden farkh bir sey dedfildir. Hatta Horkheimer ve Adorno Aydin- Janma projesine yénelik radikal elestirileriyle yardima kosmaya galsirken, Walter Benjamin de aydinlanmis diisiincedeki (zellikle de onun pozitivist bigimlenimlerinde) mitolojik ve teolojik artiklars, son defaya mahsus fakat bilingli ve aydinlanms tarz ve usulde teolojiyi bir kez daha hizmetine alarak bertaraf etmek icin ugrast! Horkhetmer ve Adorno, Antisemitizmin Ofeleri’nde, kavrayis ve bilgi eyle- minin pozitivist stilde yerinden edildiginde daima etki ve sonuclarinda sag- lamlasip giiglenen ve kontrol edilemez hale geliveren bir projeksiyon desi icerdigin#® serimlediler." Onlar bilingli veya akilla hizmete alinan"' ve diinyanin kavranilmasinda alolla olan bagumbhk iliskisinin farkinda olan denetleyici projeksiyon ile bast- tilan, yadsman ve bununla birlikte her tarden kontroliin disinda yer alan sah- ‘e projeksiyonu birbirinden ayrrdslar.? Benzer tarz ve usulde gereksinim duy- cuklar teoloji kuraminin agikhiga kavusmasiyla kontrol altina ahnan teolojik unsurlar ile sahte teolojik unsurlar birbirinden ayrild:. Sonuncular kuram ta- findan yadsindh ve yerinden edild, boylelikle irrasyonel etkileri katlanarak \wth ve her kontrolden muaf kilindh, ilk durum Benjamin’in, ikincisi ise sosyal «slemokrat Marksizm ile pozitivizmin diger versiyonlarinin eseriydi, ©) Tarih meleginin geriye-dénik yonelimi, melegin adimlarin kontrol ' Benjamin bu metninde, tarthsel madidecilik ile walojtarasindakt asin diyalektk iki ise g0Be doktru yukselmektedit. Bizim ilerleme diye adlandardigimuz, iste ve fartomadae* Selous bu aude “yabanes” Kelimesinia gergekten bir aniams var, wrkgslrin abstiet killa nlarada ve kismen de olsa onlarin naif elestirmenlerindeki gibi degll bu anlam: Vabeneh bist, Yabanea yasalan, Yabanci nefset Heukamin, gy! Firnna cennetten esiyor, giinktt o yukaridakt yorumlarda da sdylemiy oldugumuz gibi bizi ondan uzaklastinyor. Fakat éte yandan bu tablo aym, derecede énemli olan bir baska unsur daha igermektedir, Bu baska unsur, Benjamin‘in Marya borglu oldugu diyalektik dtisincesinde yeni bir gerilim alam agiyor, flerleme olarak addettiitimiz bu firtina, bu razgar, cennetten estyor, sadece bizi kendisinden uzaklastirmak igin bu yonden gelmesi ge- rektigi icin degil, aym zamanda cennetin bizzat kendisinden ortaya g1kan, kaynagim ondan alan bir guctin bizatihi kendisi oldugu icin. Cennetten ko- vulma, bilgelik meyvesini yeme eyleminin sonucu degildir, aksine her ikisi de bir ve ayn: hadisedir: Veya bir baska deyisle: Cennetten kovulma bilgelik meyvesi yemenin sonucudur; ayn: zamanda ve benzer bakimdan bu mey- veyi yeme Idzamu ve arzust da cenmetten kovulmanm sonucudur. Teknik lerleme ilk andan itibaren celigk: idir: Hem mutsuzlugumuzun sebebi, hem de bizim bu mutsuzhugu alt etme girisimlerimizin disavurum u ve tlkesel yontemidir, Bu geliskiyi gérmemek Walter Benjamin‘in haddinden fazla sinirlayses bir yorum olurdu. Benjamin basitge, teknik ilerlemenin elestirmeni degil, ake sine verilt kosullardaki, yani kapitalist tiretim tarzinin kogullarindaki teknik ilerlemenin bir elestirmenidir. Bu noktadaki konumu da Mary'ta temellenir, listelik onu radikallestirme ve Marx‘in basit tarihsel krsaltmalar iginde bo- gularak yozlasnigi ugraklar asma girisimiyle.”” Kapital’in birinci cildindeki “Makine ve Baylik Sanayi” bashkh béliimde Marx, basit makine ile kapitalist kullanumdaki makine arasindakt farks detaylandine:* “Teknigin Olanakla- riyla Yeniden Uretilebildigi Cagda Sanat Yapiti" bashkh metninde Benj. min bu motifi ele alarak onu cagmin yeni sanat tekniklerine, ézellikle de sinemaya uygular, Bu deneme, “Tarih Kavram Uzerine” metniyle ayn di nemde, yani Benjamin‘in Marksist evresinde yazilmstir. Metnin bize tayin 17 Ozeltikle Komunist Manifesto'nun kira edomlcleriyle karsiastiriniz. Marx ve Engels'n pro letaryann kaemlmaz zaferinden bahsettiBt bars eitmleler by baglamda siklikla alae st. Orn. “Bayuk sanayinta gelismestyle burjuvazinn Gretim yaptrgy ve Dina sabiplendi kendi temeli ayagunun altindan gekilmekte. Busjuvazt her yeyden dice kendt inezas kecies arom dretlyor, Onun yikslmasi da proletaryanin zafert de sym oranda kagin Inna (kel Marx, Friedrich Engels, Manifest der Kommunistischen Parte, Marz-Engels Werke, © 4, Berlin!DDR: Dietz, 1974, s, 459-493) 18 Karl Marx, Das Kapital, Cilt 1, Berlln/DDR: Diet, 1968 (Matks-Engels Esecleri, lt 23) Bo. lam 13: Makine ve Baydk Sanayi, 07}. 6, atbslim: “Makinelevin teste Birektsfs everie Iigilt Talat eowset, «461-470, 19 Walter Benjamin: "Teknigin Olanaklanyla Yeniden Uretilebldit! Cada Sanat Yap’, Pa: salar, Gev. Ahmet Cemel, YKY, 2001 isin Cogito, ‘cli yn ise gayet agiktur; Benjamin sinemani yeni icatlar: kullanma gibi teknik bir olanaginin altim: cizerek, onu muhafazakér ve sol elestirmente- vinden kurtarmay: dener. Yani sinema, tiretken giglerin sagladiga ilerlemeye kendini kapatmayacak fakat ote yandan sunun da gayet bilincinde olacak: Bu imkanlar ekonomik kapitalist formun meveut iliskileri dahilinde uygun bir tarzda kullanilamaz. Eger Horkheimer ve Adorno'nun “Aydinlanmanin Diyalektigi” diye kavea- diklan seyin bir pargast olan teknik ilerlemenin bu diyalektigi unutulursa, Walter Benjamin‘in distincesinin radikalliginden higbir sey anlagilamaya- cakt Herleme firtinast cennetten eser, kaynag) orasidir, malum. cennete 67g giilerle donatilmisur, éte yandan bizi cennetten uzaklastiran, en azin. dan meveut kosullarda dzgiirce eylemde bulunmamiza ve gerekli olduggu yer- de durmamin engelleyen seydi Benjamin‘in metninde bu firtina ctimlesinin kaskarteigi gtivensizlik ve kugku ashnda bu tablonun zaten kendi iginde barindirdsga celigkiden ileri gelmektedir. Firtina tarih meleginin, yikilmis olanlara yardim etmesini ola naksizlasurmakta, onu oradan uzaklastrmaktadir, bununia birlikte o gene de cennetten gelmektedir. Ontolojik kismin basinda sundugumuz agiklama- Jar yalmzea onlara karsithk getiren bu sonuncularn baglaminda anlagtldig takdirde dogrudur. Bu firtnanm guctt sosyal demokrasinin ve hatta Sta- Iinizmin— naifge anladgr tirden bir ilerleme degildir. Diger taraftan, elbet- te, bazi muhafazakarlarin ve giintimiizde adeta mantar gibi gogalrmg olan Gesitlt milliyetci, irkci ve dinct fanattk gruplarin séyleyece#i gibi, insankgin ~her seye raitmen.- elde etmig oldugu dzatirlesmeden feragat etmek icin geri dénmemiz gereken o kaysp cennetten bizi uzaklashiran salt yikact gag de de. eid, Nasyonal sosy ‘onun iginde hiinerle hareket etmekten ileri gelir. Bu nedenle, sosyal demok- rasinin yaphgh ve yapmakta oldugu gibi, yalnizca agin sagcilarin gericiligine sabidlenip onu hedef almanin higbir geye faydasi dokunmamaktadir. Ayn za- lizmin sdeolojik gtictt iste bu celiskiyle oynasmaktan ve manda ~Benjamin’in “Tarih Kavram Ozerine” metninin slyasal unsurlari. da israrla Uzerinde durduju azere- nasyonal sosyalizmin ve benzer caidas hareketlerin de teknolojik ve diizenleyici ilerlemeye donuk modernlestirie! ‘yleleri de g6z ard: edilmemelidir.”® 20 Nasyonal Sosyaliamin iki yiza vardir “digandan modernlesme” yitzunden Kaybedilens seri dondiirme hareketi olarak kendsiniidectolik olacak gOsterir, kan ve toprak’slogara ie Cogito, sayr 58, 2069 Ustnca: Siyasal unsur @) Tarih melegi geri bakayor, gankt sahici devrimei eylem béyledir: O, su veya bu etkiyé uyandirmak gin “nesnel kosullarin misait” oldugu han beklemez, esrik alkislarla kendisine arka gkacak (“kitle temeli” diye de ad- Jandinlan) halkin ortaya gikmasini da beklemez; son dénem tarihin kayit= larina kahraman, (stelik muzaffer kahraman olarak gegmesini saglayacak ‘ortamin olusmasim beklemez, Devrimei eylem igin her an, harekete gegmek ‘gin uygun andur; devrimei eylem, basarlanyla veya gelecek birkag neslin kendisine minnettar kalacak olusuyla gelecekteki yerini garantiye almak icin ‘ugrasmar. Devrimel eylem bugtine kadar oldugu ve Benjamin‘in de kavra- ‘digi haliyle kor ve homojen bir flerleme kaydeden igi bos vamanin kesintiye ugratilmasidir. Bu kor ve homolen ilecleme iginde devrim igin énceden belir- Jenmis bir urak yokiur, tarih sahnesi iginde tizerinde Devrim igin Rezervedir yazan metal bir tabela yoktur, Devrim, zamanin bu bariz otomatik ilerlemesi Iginde fazladan bir adim degildir, hakim zaman kavrayigindaki totaliter nor= malligin disinda yer alan bir seydir. Devrimler, tarihin énceki ugraklarmin ve evrelerinin manztksal neticesi dedildir, bilakis bunlardan seklen de radikal bicimde farklidiriar: Devrimler cizgisel, homojen ve gelecege ynelik zaman- ‘mantigim terk eder. Onlar tarthin ugrak-olmayant'dhr, onlar tarihsel mantek'a uymayan ve onu kesintiye ugratanlardir. Fakat devrimler tarihin disinda yer almazlar, aksine sadece gelecege yo- ‘hareket eder. Ote yandan bir de siyasal ve toplumsal gig olarak gérindir ki bu gig kaltrel, toplumsal ve siyasal agidan Almanya'yt modernlestirmeyi deneyen her sey frenlct. Ey ca, ‘aol olarak bu gos, otoriter yintemleriyle ekonomik modernlegine sireplerinin hvelanae sina olanak veri, hem de ne daha once nededaha sonra Almanyanin asia ergemeyecet bie tareda, Omek verilecek olutsa Alman kimnva endastrisinin dunyamn biti bolamandekt egemenfi, vaktiyle onan tian guctind Kullanarak uyguladifa tekellegmeden kaynaklan- makadir Frankfurt Okuhumum en nernli yazarlarindan bri olan Franz Neuman, Behemoth, Struksur tend Praxis des Nationalsoziaismus adli eserinde, nasyonal sosyalist yapryn analiz eder ve ber sahadaki tartsgmasiz otonomisinia tadimi ctkaran dort dayanak noktasim agtda gia tus: Savanma git, ekonomi, nasyunal sosyalist partsi ve birakeatik devist bivient, (kre Feanz Neuman, Behemoth, Siruktur wnd Praxis des. Nationalsocialisns, Gev. Hedda Wass ner ve Gert Scheer, Frankfurt am Main: Fieches, 198, Almanca ilk baskisu Frankfurt aay Main: Avrups Yayineilar Birligi, 1977. ingilizce otjinall: Behemoth, New York 1342, gents letilnig basks 1944) Bo yap) nasyonal sosyalizme, betimlenen geliskide daha bilydk sorualarla kergilagmadan ‘organize olma clanagi veriyordy, Nasyonal sosyalizmin, aragsalakilalaminda yuksck dere cede ilerieme oxaklt ve modernlestirict oldugun gozard ederek sadece geri kafsh Weolojtk orafim gormak faclaciyla busitleyirieicic. Ba aulamda nasyonal sosyaltzm, Benjarain in lestirdigi mantikta ler surdldugu tzere heme midmktin olmamakla kalmaz, ecki denen lerde de makin olmarnistr velmig tarih manbginin digindadhrlar; ilerlememenin, yani her seyin digina cikip, her seyt radikal bigimde sorgulamanin imkénsizhigia sabitlenerek, her seye ramen ilerlemesinin digindadirlas. Devrimler, kimilerinin, hepimi- vin isteyerck veya istemeyerek bir parcas oldugu bu devasa makineyi dur durmanin imkénsizhgmndan goztinin korkmadigi ugraklardir. Onlar, bizi bir an bile olsun ne gérmeye, ne distinmeye ne de stipheye iten -ptinkél the show must go on- ve bir tsvigre saati gibi ilerleyen zamanin icinde kayip bz. gtrligamiizi hatirlayiverdigimiz anlardit. Devrimlerin tarihle olan iligkisi kagantlmaz olarak gecmisle olan bir ilis- Kidir. Gelecege sabitlenme mantis terk edildiginde gecmise yénelmekten baka bir segenck kalmaz, “sartlarm zorlamasiyla” siirdklenmeme, bir an icin bile imkénstzhk mitosuna bagh kalmaya inanmama, iktidar nin bizlere 6lileri, yaraltlan, asagilanmis olan ve bundan olanlan unutturmak igin kurdugu sayisiz. “son darbe"nin sonsuz gereklil tuzaina dasmeme imkanlarim yeniden diretir Tarih melegi bu nedenle geri bakiyor: O, sadece gecmisle baglants kura- bilen ve ayn zamanda tarth boyunca ezilenlere, dlillere, unutulanlara elini uzatma dzgirlagint tekrar ele gegiren devrimdir. b) Gene de: Bir devrim nedir? Devrimler yalmizca bir seyi ydyle veya boyle zorla kabul ettirmeyi ve yeni bir tophumsal sistem inga etmeyi basardikla- 11 igin, tarthe gecen hadiseler deyildir. Devrimaler veya devrimsel eylemler, goriinen o ki, durdurulamaz bigimde, saat ritmiyle caligan ve bizi, daim gegmis olarak gértinen simdiden siirtikleyerek uzaklastiran igleyigi durdur- maya yOnelik, dar capta maksadina ulasabilmis her tarden girigimdir. Bu sebeptendir ki Benjamin de “ezilen bir gecmig adina siirdiirdlen kavga ag sndan devrimei bir firsat’tan*'dan bahseder © “bayidk” deveim dustincesi bizi gergek devrim anlayigindan uzaklas- tirma egilimindedir. Sonrasinda, sadece kendisini topluma olumlu bir yak Jagimla kabul ettirmis olmayt bayaranlar idealize edilir ve bunun akabinde bu basari en basindan itibaren verili olan bir seymig gibi yeniden tesis edilir Bunun {kili bir etkisi vardir: Bir taraftan, bu gizemlilestirilmig devrim da- siincesi bizi bir devrim yapmaktan ahkoyar, giinkti diinyayi kalicr bigimde degistirmis bu baydk olaylardan birini gergeklestirmeyi “vazife edinecek” Insanlardan biri oldugemuzu hayal bile edemeyiz. 21 Walter Benjamin, “Tarth Kaveann Uzerine’,ag.e, XVIL Te, $47 Covite. sav 59. 309 Sezgisel olarak biliriz ki Mesih giictimatiz, Benjamin’in de sbylemis oldu- &u dzere, zayif tir ve o gizemlilestirilmis devrim distincest bize aktorlerinin ulu Mesih giictine sahip kahramanlar oldugunu ogrettiginden onlaria agik atabilecek kudrette olmadhgimiz diigiinuriiz. Diger taraftan, gizemliles- tirilmis devrim diisiincesi devrimin karanhk, elestirilmesi gereken taraf- Jarim yadsir ve asilamaz. bir sey olarak mutlak kilar. Bayak devrimeiler vaktiyle bugiin bile kammuiz: donduran eylemlerde bulunmadan devrimi basaramazlarken; devrimei olmak kaderinde olmayan bizler nasil olur da onlan elestirmeye veya daha az siddet igeren bir devrim yapmay: disiinme- ye yeltenebiliriz?” Devrimet bir hareket, tarihin siirekliligini bir an igin bile olsa kesintiye ugratmay1, biran igin zaman durdurmays, bizden bagims:z olarak bize mu- Kavemet gisteren seylerin ilerlemesine son vermeyi bagaran seydir, Marin elestirisinin en kudretli aninda kullandsgi dille sdyleyelim: Devrimei hare- ketler, kendilerini bize yabane: giigler olarak sunan iiriinlerimize karst feti- lami gbzmeyi aniden basaran hareketlerdir, Tarih meleBinin geri{ye] bakisi béylelikle aym zamanda korku dolu bir bakigtir; gozleri yere, kigiik seylere, neredeyse goriinmeyenlere yonelmis- tir; ¢linkii © bugiinkd perspektifien bakinca kiicak goralen, yere gokten daha yakin gortilen devrimet hareketleri ancak béyle ayirt edebilmekte- dir ©) Ornegin Manifesto’ dan bildigimiz. sekliyle naif tarthsel tyimserlik anla- 11 baglaminda, Marx'la ilintili olarak “Tarih Uzerine Tezler” igin aldhga not- lardan birinde sunlart yazar Benjamin: “Marx der ki, devrimler diinya tarihinin lokomotifleridir. Fakat belki de bataniyle bambaska bir sekilde, Belki de devrimler, bu tren iginde seyahat soyunun imdat frenine asiligidir.”" Bu cimleyi kendi hakiki igeridi ve ajurhgiyla anlamak igin Benjamin‘in bu metni kaleme aldipi yillar dikkate abnmali; nasyonal sosyalizmin ve fa: eden in sizmin tarihi ve hata daha dzelde, Avrupa Yahudilerinin soykarim tarihi gormezden gelindiginde ve medeniyetin kirik bir parcasi olarak alimland: 22 Devrim kavranm ve matos arasinciakt fark gin bkz.: Bolivar Echeverria: “Postmoderne und 2Zynismus. Revolution, Nation und Dessokratie- Die drel Mythen der Moderne”, Cet. Stefan Gandler, Die Beute, Polk und Verbrechen, Betlin, Giz 1996, C3, 8 11>. 80.94 23 Walter Benjamin, “Anmerktngen zu den Thosen Uber den Begriff der Geschichte", Cesar ‘mele Schriften, Yay. 02, Rolf Tiedemann ve Hermann Schweppehhicuser. 1.3, Franke furiam Man: Suhrkamp, 1980, 5 1232 Cogito, say 59, 2009 funda asagitda yazilanlar anlasilmayacais gibi Walter Benjamin‘in bu metni- nin batand de asla tam olarak anlastlamayacaktur.* ‘Treni durduracak olan imdat freni imgesi, filozofun diisiincelerint ilgilt halk yiganlarina anlatmak igin kullandigi bir imge olmaktan fazlasidir. © reekligin kendisidiy, Bu saturlarin yazan yukarida alintilanan ciimleyi Cle. ude Lanzmann ile tartip gorastagande ki kendis, tim zamanlarin en iyi lilmini, Avrupa Yahudilerinin soykirimint isleyen en iyt filmi yapmig ve bu ‘ihsel hadiseyi sadece inceleyip arastirmakla kalmams, bu felaketi bizzat yagamis ve sag kalmayi basarabilmig bir avug tanigin bayiik bir kismuyla da konusmustur~ Lanzmann gayet dogaclama Shoak'dan® yola cikarak ya- nit vermigtir2* SHOAH filmiyle, tartistlan metinde ifade edilen felsefi yo- ruma inanilmayacak bicimde yakin duran bir sanat eserine imza atan bu entelektdelin yorumuna gore, devrimei hareketin calisturabiidigi imdat freni herhangi bir trendeki herhangi bir imdat freni degilldir, aksine Auschwitz, Sobibor‘a, Treblinka'ya veya nasyonal sosyalistlerin baska bir soykinm ma- halline giden twenin imdat frenidie. Fakat bu trenlerin imdat freni yoktu. Onlar tam camanmda, sektirmeden?” hedeflerine dogru yol alryorlarch. Avrupa Yahudilerinin soykirims, tarihin seyahat tarifesindeki bir sarkma degildi, bilakis tam da onu sekteye ugrat- mada komusundaki yetersizligimizin sonucuydu: ‘Ezilenlerin geleneBi, bize iginde yayadigimuz ‘olagantistt hal'in gergekte kural oldugunu ogretir. Yapmamsz gereken, bu duruma uygun dligecek bir tarth kavramina ulagmakur. © zaman gergek anlamda olaandsti hal'in 24 Benjamin tarthi bir olay: anlayabilmek igin miiteakip tarthi bilme zorunfuluguoda ysrar etmektedir: "Fustel de Colulanges gecmis bir danemi yeniden kafasonda canlandyrmak iste- yen taribelye, tarthin o donemden sonraki akisins figkin tam bildiklerini dagdncelerinden Uzaklasturmasins Ogdtler. Tarihsel maddeciigin tiskilerint kestigt yintemi bundan daha sy1 belirleyebilmek Imksnsizdir. (Walter Benjamin, “Taril Kavram Ozerine’, age. VIL Te, 5.40) 25 Yazarn Claude Lanzmann ile konuymast, Frankfurt / Main, 14 Ocak 2002, 26 Ibranicede Yahudi soykurums, “Holokost" Talan ve kasiega anlamlarina gelmektedir, (en) 27 Simdliye dek Sobibor, 14. Pkim 1943, soat 16 Mminin gosterime girdigi Wkelerde, syaklan ‘anon taniph ve aktérdt olan Yeuda Lerner, isyan plantain buynk oranda olém kampla rindaki Alman nébeteilerinin uygum ann kollarmasina dayandigins agikdadipinda izle yicilerin gidmest tesadu degildr; halbukt bu satiarin yazaldiga sada, Almanya'dakt her lid gosterimde de entiz kimse bu sahnelerde gulinus deft. Bunun tek nedent, seytreilerin Alman nflergilere daha urak masafede olealan deg, Almany dads dalillik ieolofieine {de uzak mesafede olmalandur Bu ideotelt aya amanda, zamennilerlemesine ve lige ve ‘akikate yoneltk sonsu bir inancin hakim oldu gindelk hayattaki naifite derecesini de _sbstermektedir, Taatin cave 507000 olusturulmasi, goztmiizde bir gbrev niteligiyle belirecektir; boylece de fasteme karsi yoratilen kavgadaki konumumuz, daha iyi bir konum ola- caleve, Faslzmin bir gansi da, fasizme kar: olanlarin onu ilerleme adina tarthsel bir kural saymalaridu: E Yagadiklannmizi yirminet yéizyaida “hala” olabilmes! kargisinda duyu Tan saskinlik, felsefe anlaminda bir gagkiabk dexildit: Bu saskinbik, ken= disine kaynakbk eden tarih anlayisinin savunulamayacagt bilinmedigt siurece, hicbir bilme strecinin baslangiean:olasturmaz."® Auschwitz’e, Sobibor'a ve Treblinkalya giden trenleri durdurmak isini becere. bilen birisi, devrimei bir eyleme imza atmis olurdu. Bir sonraki duragt soyki- rim olan, insanlarla dolu tek bir treni durdarmak, Robespierre ve Danton'un eylemlerinin toplamindan daha devrimei olabilirdi. Bir ihtimaldir ki bugin pek az kisi bu eylemden bahsederdi, fakat bu sonug itibariyle higbir seyi de- Bistirmezdli Claude Lanzmann, yen! filmi Sobibor, 14 Ekim 1943, saat 16'da pek az kisinin bildigi ve daha da az kiginin dile getirdigi bu tirden bir eylemi hatirlattr: Nasyonal sosyalistlerin Sobibor imha kampinda, 14 Ekim bin do- kuz yiiz kirk tig tarihinde, saat 16 civarinda baslayan ayaklanma. Bu ayak- Janmadan kasa bir stire sonra imha merkezi Sobibor, Yahudi tutsaklarin bu olam fabrikasim durdurmakta basarih olduguna dair her tdrden amy1 yok etmek icin nasyonal sosyalistler tarafindan kapatildi, Béylelikle ayaklanma, nasyonal sosyalistler tarafindan lime mahktim edilen nerdeyse alts in- sanin diginda kalenlarin hayatlarinin kurtulmasiyla ve bu imha merkezinin nihai kapatiligryla sonugland:. iste tarth melegi bu nedenle geri bakryor, giinkti bu devrimei eylemler makineyt istop ettirmeyi, zaman durdurmays, boslugu ve kérlipiyle zalim- Jerin ve saykarimeslarin “dogal” ittifakina déniigen flerlemeyi kesintiye u ratmay: hedefler. 4) Fakat bu devrimet eylemler kutlanabilecek tiirden degillerdic. Tarth melegi dlilere déndk bakism: yukarya cevirip kabramanhk ve seving dolu bir hamleyle gimesin dogusuna yonelemiyor. Bu devrimet eylerler kutlana- bilir wirden degiller; bunun sebebi mekanizmanin ancak kagik bir kasrmm durdurabildikleri igin asikarlasan zayifliKlarindan bagka, negatif devrimet eylemler olmalart, Yegane amact, doludizgin dime giden treni durdurmak. Fakat higbir yeni tren mutlaluk dolu bir hedefe degra yal almyor Cogito, sayi: 59, 2003 Walter Benjamin mecburiyetten “tarihin tiylerini tersine firgalamak” dediginde,” sunu da kastediyor: One sirdigit devrim kavramimi anlamak icin, devrimler tarihinin tayleri de tersine firgalanmalidir. Kim, devrimleri sadece giglilerin kazandy: garprymalardan ibaret gordrse, bu sabite kah- tamanhk anlatsinds isyanlarin ve devrimei eylemlerin hakiki tarihine dair higbir sey dfrenemez. Muhtemeldir ki bizi bugiin devrimin émkanmdan, zo- runlulugundan ve gergekliginden uzaklastiran, bu sabte kahramanca deveim kavrayigidir, O halde, tarih meleginin korku ve tiziintii dolu geri bakig: aym zamanda umut kaynagidir da: Tarth melegi bile kendinden giiven dolu bakislara sahip degilken zafer kazanmak, ileriye yénelik salam adimlar atmak zorundaysa, biz neden bu stirekliligi kesintiye ugratmaya cesaret edebilmek icin bu kadar giivence, nesnel verilt kosullar talep ediyoruz? Brecht'in biz. agaiiidakilerin de bir seyler yapabilecegini anlamamizi saijlayan anti-kahramani, geriye bakan tarih meleginde mevcuttur. bizim de burada bir seylerin egemenligi altinda, yapabilecegimizi anlamayr mamkin kilan anti-kahramam, geriye donk ta- rih meleginin figartinde kendini giincelleyerek bize sunuyor. ©) Benjamin, “zayif bir Mesih gac"nden® bahsederken, sadece teolojinin belirli ugraklarsn: ele almyor, aym zamanda, dinyaya onun igin prensipte neler yapabilecegimizi gosterme zamaninin heniiz gelmedigi soylemine ge- nelde eslik eden kadiri mutlak fantezileri elestiriyor. Kendi simtrlarim gorme kabiliyetsizliginin verdigi ktistahlik, tarthe ma- dahale etme potansiyelini kagOmseyisle koparilmaz bigimde iliskilidic, “Biz, nesnel kogullar meveut oldugunda, diinyayr batin kotiliiklerinden bir ka- lemde kurtaracak olanlar olabiliriz” ifadesi, “ilerlemeye olan kori kortine inanglarinmn, kendI ‘kitle temellerine’ duyduklari givenin ve son olarak da kendilerini tam bir kole tutumuyla, denetienmesi olanaksiz bir aygitin dig- lilerine déndstirmelerinin” tek bir kiside, tek hamlede “ayns geyin de ayrt yonuint”® olusturdugu politikacilarin ortak mottosudur. 29 Walter Benjamin, “Tarth Kavrams Urerine”, age., VI. Tee, 5.4 30 Ane. Hl Tee, 5.38. 43) Age X Ter, = 42-83, Benjarnin heli bir “politikac" yt eletirecekse, onun aslkar bgimde AAlman sosyal demokrat partisinden olmasina ézen gosterir, bunun &eneklert sonrskt Ug tezde skhikla gordlebilis. Ozelikle X1, XII, XI. Tealers. 43-48), Bu politikaclar ismmen anmasa bile, dzllikle Almanya'nin ve §.5.C-Bnin komdnist partierindeki kim akumlar, Sreltkle Staineler ele al. Gershom Scheler s0yle yazar: “1940/larm basinds, savas ps Jak verdikten sonra Hitler Almanyasinda nerdeyse bitin miiheciler gibi gozaltinda bulan- duu kamptan salwerildikten sonra Henjamin, Hitler Stalin Paktynin gokeandan wyanigim tamamina erdirdigi “Tarih Uzerine Tezlent"al yazar. Bu pakta covap olarak o eamaniar ‘ogito, says: 59, 2009 Bu nedenle, soziim ona reformist veya dizenin bekasina taraf olan soleu politikacilar® zaman zaman kontrol edemedikleri dogaglama isyan hareket- Jerini bastirmak zorundadielar. Onlar bunlann, zafer anina gotlirecek Slerle- melerini aksattigim, giintin birinde ~gtiniin birinde- ayaklanmak ve dinyay1 dinci geleneklerin Mesih’ini bile kiskanghktan atlatacak gekilde kurtarmak icin "kendilerini tam bir kéle tutumuyla, denetlenmest olanakstz bir aygitin dislilerine dénastarmeleri” olarak kamufle olmus giiglerint ortaya koymak ‘cin yerlesik kurum ve geleneklerle uygun adim ilerlemenin zoruntu olduiu- nu anlamadiklarim distindrler. Fakat bizim, her kusagm, her birimizin sahip oldugu yegane Mesihgi stig zayiftir. O ktigiik ve belki de busbitiin girkindir, herkesten kose bucak Kagmak zorunda olan, Benjamin'in tlk tezinde bahsettigi ttirden kambur bir cticedir, fakat yine de: © her eylemin sirridir ~ tarihte zulme, smuiriye, ayiklamp dislanmaya, takip ve kovusturmaya ve unutmaya karsi duran, en ktigtiginden bir eylemin bile. Benjamin‘in Mesihgiligi su nedenle geriye yoneliktir: Kendisini, kendi ni begenmis ve aymi zamanda korkak olan ve kendini danyanin potansiyel kurtaneist olarak sunan Mesthcilikten ayri tutmak igin. Benjamin, farkls bir siyasetin veya bir pargasi olmalarim saglad:gimiz anilarin élileri divile- meyecegini pekala biliyordu, Fakat ayn: zamanda 6liimlerinin kesin olma- digim, yani goktan tamamina erdiriimig bir streg olmadigam da biliyordu: “dagman galip geldiginde, olaler bile kendilerini bu diigmandan kurtara- mayacaklardir. Ve bu diisman daha zafer kazanmay: stirdiirmektedir.” Kendilerini dnceki diiilerin kurtaricilari ilan eden yeni galipler, dhileri, boga cikimig umutl ni ve tarlhin seyrini degistirmeye yénelik bagars hikla sonuglanan girigimlerini galing duruma diigtrip golgeleyerek, tekrar oldurmektedirier. Bu pe kactlar, bu Oldleri unutulusunn ve ayni zamanda onlarin bugiin bile gergeklestirilemeyen umutlartn unutulusunu sagladi Jari anda her seyin gok yakinda daha giizel olacagim ve tiim giclerimizin gelecege yoneltilmesi gercktigini, béylece zamami geldiginde (0 an geldi inde), duceden olmus her seyi tek bir hareketle asmaya hazir oldugumuza agiklarlar ‘ona knder arkadaslifu yapmis olan est! tanidifp yazar Soma Morgensterne tezerini ok? (Gershom Scholem: "Walter Renjamain und sein Engel”, Zur Abtualliat Wotlr Renjoontas ‘Yay. Haz. Siegiried Unseld, Franklurt a. Main, Sukthanp, 1972, $129) 32 Stalinistlerin de pek tabié dabil olduklars poltikacilar sr vibu 33 Walter Benjamin, "Tarih Kavram Ozerine’.e.ge, VI Tes, «4, Cogito, say: 59, 2009 gliclerimiz zayaf, clinkt olabilecek en ty! durumda erisebilecegimiz seyolan sinufsiz toplum, Benjamin‘in Marx'tan alintilayarak sdyledigi gibi ge- kilen butin acilarin zaferle dol kesin gbztimil ve gelecek kusaklar igin daha iyi bir hayat garantist degildir. Haytr, sinifsiz toplum, tarihin tlerlemesini ke- sintiye agratmay: bagardijimyz andan baska bir sey degildir.* Benjamin‘in agindakt reformist solcu politikaclarm vaatleriyle karsilashirildiginda, bu gergekten kiigiik bir sey olarak kahyor. Fakat onlarin soyledikleri degil de yaphklariyla karsilastirildiginda ve nasyonal sosyalizm ve fasizmin insanhik {gin ne gibi bir anlam ifade ettigi dikkatlice diisinildiigiinde, sonsuz biiyik- lakte bir seydir. © Kendini geriye yoneltme, gelenekselciligin savunmast olarak da anla- silabilirdi. Fakat tarih meleginin geriye bakigimin tablosunda gizli olan, bu- nun tam ziddi diigincedir. Benjamin, “gelenegi, onu alt etmek azere olan konformizmin clinden bir kez daha kurtarmak igin gabalamayt"® her dev. rin devrimet gereksinimi olarak gorityor. Burada séz konusu olan yalnizca “ezilenlerin gelenegi™® defil, aksine biittincillgiindeki gelenektir. Tarihinin seyri igerisinde sol, gelenegi gelenekselciltk ile bir tutmak ve degistirmek yan- hsm: defalarca yaptt. Bu yanhs, tarihteki “dogal” miittefikt sol olan ilerleme tasavvuruyla dolaystz bigimde iliskilidir. Bu mantiga gore, geride olduigu gibi kalan her sey asilmal ve ilerlemect aktorler de ondan uzaklasmalidir. Bu ta- savvuru, kurmay: veya bataryasim deyistirmeyi unuttugamuzda duruveren tarada ilerleyip gegen dogrusal zaman tasavvuru saatlerin drnek teskil etti gibi elestiren Benjamin, solun, muhafazakarlarin, sain ve pek tabii kendi- lerini siyasi “orta” olarak adlanciranlann da, pek seve seve kabutlenmeye. cekleri kadar benzestikleri bir durum olan gelenck ve gclenekselciligin igice gecmigligini kabul etmedi Sol, kendi pozitivist (reformist ve Stalinist) versiyonlar igersinde ayn borjuva alimlan gibi, gelenegin her zaman muhafazakatlarin ve sain ta- rafinda oldugu tasavvurundan yola @kmaktadir. Baz1 sol gruplar, yerel ge- Jeneksel unsurlari programlarina dahil etmeyi denediklerinde, bunu siyasi konumlarim radikallestirme distincesiyle degil saci veya muhafazakar ko- numlara taktiksel olarak yakonlagma diisiincesiyle yaparlar 34 Bka. “Sinifsiz toplum tarshtekt ilerlemensn son hedefi degildte, aksine onun basarisizhkla

Das könnte Ihnen auch gefallen