Kongre Belgelerinden Dr. Baran (Müslüm Durgun) Arkadaşın Durumuna İlişkin Karar
Dersim tarihinde çok görkemli direnişlere tanıklık ettiği kadar, ihanetlerin
yanısıra çözümsüzlüklerin de yaşandığı bir sahadır. Partimiz bu olguları yerli yerinden oturtarak düşmanın "kılıç artıkları" olarak değerlendirdiği Dersim insanını kemalizmin pencesinden çıkarmak Kürdistan'la bütünleştirmek ve ulusal bütünlük içine almak için çok yoğun çabalar sarfetmiştir. Dersim'e sömürgeciliğin dayattığı derin yabancılaştırma, ihanet ve katliamlar temelinde şekillenen kemalist kişiliğin aşılması, ancak büyük yurtseverleşme, uluslaşma hareketiyle mümkün olacaktır. Dersim'de yıllardır mücadele veren partimiz, bu uğurda yüzlerce yiğit militanını feda etmiştir. 1990'li yıllara gelindiğinde Kürdistan'da uluslaşmayla birlikte bir uyanış yaşanmış, bu uyanış Dersim'i de sarmıştır. Savaşı geliştirmenin ve ona Dersim cephesinde güç kazandırmanın koşullarının mevcut olduğu böylesi bir dönemde Parti Önderliği'ne, "... söz veriyorum, bir daha karşınıza suçlu olarak çıkmayacağım" diyen Dr. Baran arkadaş, bu temelde Dersim'e parti tarafından Eyalet Koordinatörü olarak gönderilmiştir. Açık ki, verilen sözlerin gerekleri; Dersim'de savaşı doğru bir parti öncülüğüne kavuşturmak, Parti Önderliği'nin yaşam tarzını oraya taşırmak ve Dersim'i devrimimizin önemli bir kalesi haline getirerek, ülkeyle bütünleştirmek temelinde yerine getirilecekti. Ancak Dersim Eyaleti, bu yıllarda bazı olumlu gelişmeleri yaşasa da döneme göre yetersiz kalmıştır. Ülke genelinde mücadelemiz sürekli bir gelişmeyi yaşarken, Dersim'de öncülükte bir tıkanma, savaşta ve taktik geliştirmede zayıflik ve çözümsüzlük ortaya çıkmıştır.
Dönemi kavrayamayama, öngörüde zayıflık ve kapasite darlığı beraberinde
görevlere cevap vermemeyi de getirmiştir. Bunun sonucu olarak, önderlik yaşamını kendine esas almaya çalışan, ancak görevlerini yerine getirmediğini farkeden Dr. Baran arkadaş bir ezikliği ve onun süreklileşeceği baskılı bir ruh halini yaşamıştır. Dr. Baran arkadaş, kendi gerçekliğini Dersim Eyaleti 3 Konferansı'na sunduğu raporunda şöyle ifade etmiştir: ".... 15 yıllık mücadele yaşamımda bırakalım partiye kazandırmayı, mevcut konumumla sorun haline geldiğim açıktır. Olumsuzluğa neden olduğum bir gerçektir. Ancak bana sunulan şansların yanısıra verilen emek, destek ve yardımlar da az değildir. Emeğin, bilincin ve inancın yoğunlaşmış ifadesi olan parti önderlik gerçeği karşısında, eğer biraz dürüstlük ve bağlılıktan bahsedilecekse bunun ancak ve ancak bundan sonraki görevlerin ölümüne yerine getirilmesiyle mümkün olacağı açıktır." Dr. Baran arkadaşin kisiliginin duygusal olusu, politikada çabuk daralması, onu çözümsüzlüge, ikircikliğe itmiştir. Bu durumda, Parti Önderliği'ne ve partiye verdiği sözün gereklerini yerine getirememenin verdiği eziklik yaninda, feodal onurunu kurtarmak içinde bilinen trajik intiharını gerçekleştirmiştir. Parti Önderliği'ne müritce bağlılık açık ki yetmemektedir. Önderliğe bağlılık; onun çizgisinin amansız takipcisi ve uygulayıcısı olmayı şart koşmaktadır. Dr. Baran arkadaş şahsında içine girilen pratik darlık açıktır ki, buna ters düşmüştür. Parti Önderliği'ne ve partiye layık olmak istemiş ama bu başarılamamıştır. Parti Önderliği Dr. Baran arkadaşı geliştirmek için çok emek sarfetmiş ve kendisi de pratik savaş sahasında yıllarca emek harcamıştır. Ancak, son ana kadar Parti Önderliği'ne bağlılığını korusa da içine girdiği ruh hali onu kendi hayatına kastetmeye kadar götürmüştür. Dr. Baran arkadaşın gerçekliğinden hareket eden 5. Kongremiz,
1- PKK'de esas olanın; yaşamın zorlukları karşısında direnmek, yenilenerek
güçlenmek, dönüşmek ve yücelmek olduğundan ve PKK'nin hiçbir sart altında yenilgiyi kabul etmeyen bir kişiliği temsil ettiği gerçeğinden hareketle, yaşama bu tarzda son vermeyi onaylamayarak mahkum eder. 2- Dr. Baran arkadaşın partiye ve Parti Önderliği'ne bağlılığını hayatı boyunca koruduğunu ve devrim için sarfedilen 15 yıllık emeğin sahibi olduğunu göz önünde bulundurarak parti üyeliğini onaylar. 3- Bu olay nezdinde düşmanın çok çeşitli provokasyon ve oyunlarla ulusal birlik ve parti bütünlüğümüze yönelmesi karşısında, halkımızin uyanık ve duyarlı olmaya çağrılmasını kararlaştırır.