Sie sind auf Seite 1von 336

inan, kltr ve mitoloji aratrmalar dergisi

ISSN 1304-5482

MTURD
Hlya ALPER mam Mturdde Akl-Vahiy likisi: Akln ncelii ve Vahyin Gereklilii Talip ZDE Mturd slamn Sekler Yorumuna Temel Oluturabilir mi? Ramazan ALTINTA mam- Mtrdde Din-Siyaset likileri smail ALIKAN Tefsirde Mturdyi Kefetmek: mam Mturd ve Tevltul-Kurnn Tefsir lmindeki Yeri Nuri TULU Mturdliin Hadis Anlay Hseyin KAHRAMAN Hadisin Mturd Kltrndeki Yeri ve mm Mturd'nin Hadis Yorumu Sami EKEROLU Mturd Ahlaknda Erdem Fikri Cafer KARADA Mrcienin Mezheplii Problemi ve Eb Mansr el-Mtrd Ahmet AK Mturdliin Hanefilik le likisi Kyasettin KOOLU mam Mtrdnin Mutezile Algs Galip TRCAN Mturdye Gre Muhkem ve Mtebih Ayetler

cilt: 7 say: 2 Mays - Austos10

MLEL VE NHAL
inan, kltr ve mitoloji aratrmalar dergisi
ISSN: 1304-5482

MTURD

Cilt/Volume: 7 Say/Number: 2 Mays Austos / May August 2010

MLEL VE NHAL
inan, kltr ve mitoloji aratrmalar dergisi Cilt/Volume 7 Say/Number: 2 Mays Austos / May August 2010
ISSN: 1304-5482 Bu dergi uluslararas veri indeksi tarafndan taranmaktadr.

Sahibi / Owner Milel ve Nihal Eitim, Kltr ve Dnce Platformu Dernei adna inasi Gndz Yaz leri Sorumlusu / Legal Representative Yasin Aktay Editr / Editor inasi Gndz Editr Yrd. / Co-Editor Cengiz Batuk Hakan Olgun Say Editr / Editor of Issue Bayram Ali etinkaya Yayn Kurulu/ Editorial Board* Alpaslan Akgen, Ayaz Akkoyun, Yasin Aktay, Mahmut Aydn, Cengiz Batuk, inasi Gndz, brahim Kayan, Hakan Olgun, Necdet Suba, Burhanettin Tatar

Danma Kurulu/Advisory Board*


Baki Adam (Prof. Dr., A..); Mohd. Mumtaz Ali (Prof. International Islamic Univ. Malezya); Adnan Aslan (Prof. Dr., Sleyman ah .); Kemal Ataman (Y. Do. Dr., Uluda .); Mehmet Akif Aydn (Prof. Dr., Marmara .); Ylmaz Can (Prof. Dr., O.M..); Ahmet akr (Yrd. Do. Dr., O.M..); Mehmet elik (Prof. Dr., Celal Bayar .); Waleck S. Dalpour (Prof. University of Maine at Farmington); smail Engin (Dr., Berlin); Cemalettin Erdemci (Do.Dr. Y.Y..); Tahsin Grgn (Do. Dr., 29 Mays .) Ahmet G (Prof. Dr., Uluda .); Recep Gn (Y Do. Dr., O.M..); Mevlt Gngr (Prof. Dr., ..); mer Faruk Harman (Prof. Dr., Marmara .); Erica C.D. Hunter (Dr., Cambridge Univ.); Mehmet Katar (Prof. Dr., A..); Mahmut Kaya (Prof. Dr., ..); Sadk Kl (Prof. Dr., Atatrk .); evket Kotan (Y. Do. Dr., ..); lhan Kutluer (Prof. Dr., Marmara .); George F. McLean (Prof. Catholic Univ., Washington DC); Ahmet Yaar Ocak (Prof. Dr., Hacettepe .); Jon Oplinger (Prof. University of Maine at Farmington); mer zsoy (Prof. Dr., Frankfurt Univ.); Roselie Helena de Souza Pereira ; (Mestre em Filofia-USP; UNICAMP Brasil); Ekrem Sarkolu (Prof. Dr., S.D..); Hseyin Sarolu (Prof. Dr., ..); Bobby S. Sayyid (Dr. Leeds Univ.); Mustafa Sinanolu (Do. Dr., 29 Mays .); Mahfuz Sylemez (Prof. Dr. . .); Necdet Suba (Yrd. Do. Dr., Gazi .); Blent enay (Do. Dr., Uluda .); smail Tapnar (Do. Dr. Marmara .); Cafer Sadk Yaran (Prof. Dr., OM); Ali Murat Yel (Do. Dr., Fatih .); Hseyin Ylmaz (Do. Dr., Y.Y..); Ali hsan Yitik (Prof. Dr., D.E..)
* Soyadna gre alfabetik sra / In alphabetical order

Bask / Publication Ladin Ofset - stanbul, Aralk 2011


2.Mat. Sit. 3 NB 15 Topkap stanbul / smail Tz 0212 501 24 18

Ynetim Yeri / Administration Place Milel ve Nihal Eitim, Kltr ve Dnce Platformu Dernei Akemsettin Mah. Fevzipaa Cad. Cem Palas Apt. No: 21/5, Tel: (0212) 533 97 31 Fatih / stanbul www.milelvenihal.org / www.dinlertarihi.com e-posta: milelnihal@gmail.com
Milel ve Nihal ylda say olarak drt ayda bir yaymlanan uluslararas hakemli bir dergidir. Milel ve Nihalde yaymlanan yazlarn bilimsel ve hukuki sorumluluu yazarlarna aittir. Yaym dili Trke ve ngilizcedir. Yaymlanan yazlarn btn yayn haklar Milel ve Nihale ait olup, yayncnn izni olmadan ksmen veya tamamen baslamaz, oaltlamaz ve elektronik ortama tanamaz. Yazlarn yaymlanp yaymlanmamasndan yayn kurulu sorumludur.

bu sayda
5-6
Editrden

Makaleler 7-29 31-52 53-66 67-93 95-139 141-171 173-189 191-221 223-240 241-276 277-294
Hlya ALPER mam Mturdde Akl-Vahiy likisi: Akln ncelii ve Vahyin Gereklilii Talip ZDE Mturd slamn Sekler Yorumuna Temel Oluturabilir mi? Ramazan ALTINTA mam- Mtrdde Din-Siyaset likileri smail ALIKAN Tefsirde Mturdyi Kefetmek: mam Mturd ve Tevltul-Kurnn Tefsir lmindeki Yeri Nuri TULU Mturdliin Hadis Anlay Hseyin KAHRAMAN Hadisin Mturd Kltrndeki Yeri ve mm Mturd'nin Hadis Yorumu Sami EKEROLU Mturd Ahlaknda Erdem Fikri Cafer KARADA Mrcienin Mezheplii Problemi ve Eb Mansr el-Mtrd Ahmet AK Mturdliin Hanefilik le likisi Kyasettin KOOLU mam Mtrdnin Mutezile Algs Galip TRCAN Mturdye Gre Muhkem ve Mtebih Ayetler

Kitap Tantm ve Tenkitler


295-302 Ahmet Ak, Seluklular Dneminde Mturdlik 302-309 Talip zde, Mturdnin Tefsir Anlay 310-313 Ahmet Ak, Byk Trk Alimi Mturd ve Mturdlk

Ksa Yazlar
315-320 mer BOZKURT Uluslararas Din ve Felsef Metinler: XXI. Yzylda Yeniden Okuma Anlama ve Alglama Sempozyumu

Milel ve Nihal Geleneinden


Hasan B. mer es-Sunkrinin Zbdetl-Akid Nuhbetl-Fevidinde Heyetl-Kalp eceretl-man ve eceretl-Niran Modeli

321-333 Kyasettin KOOLU

mam Mturdnin Semerkanddaki trbesi

Editrden

slm dnyas, tarihteki (VIII.-XVII. asrlar) hkimiyet ve kudretini kaybetmesiyle birlikte son asrn bunun sebeplerini, ilm, felsef ve din olarak tartmakla geirdi. Zira Batdaki hzl ilerleme ve gelimelere kar slm corafyas gerekli olan ve kendinden beklenen tepki ve cevab ver(e)medi. Batnn bilim ve teknolojide gemi yzyllara nispeten kayda deer bir mesafe almas, Dounun da buna paralel olarak yerinde kalmas sorunlarn ve problemlere yeterli karln verilememesi neticesini dourdu. Mslman ulema ve mnevverler, meselelerin zmnde yeterli donanma sahip olamadklar iin, birtakm harici modellere ve rneklere yneldiler. Batdaki terakkiyatn kklerinde, akln ve bilimin karsnda dinin/kilisenin uysallatrlmasnn/bilim ve akla itaatinin yattn fark eden entelijansiyemiz, numunenin bu noktada bulunduuna inandlar. Dolaysyla gerileme ve duraklamann arkasnda yatan faktrn, din ve kutsal olduuna iman ettiler. Ancak esas problemin zihinlerde olduunun farkna var(a)madlar ve bir zihniyet kriz ve krlmasna maruz kaldlar. Bu noktada, onlara gre aranan mehdi, bilimin kutsall ve akln rehberliinden baka bir ey deildi. Nihayetinde Aydnlan-

mann iki dokunulmaz olan akl ve bilim, hayat kompartmanlara ayrd. Bunun sonucunda kurumlarn ve hayatn sekler/profan bir alana savrulmas kanlmaz hale geldi. Neticede, ortaya konulmaya allan halin epistemolojik ve felsef kkleri (!) iin her trl enstrman ve aygtn devreye sokulmas kanlmazd. Dolaysyla tarih referanslara ihtiya hissedildi. Bunun iin de klasik kaynaklarn ahitlik ve tasdikine mracaat edildi. Ancak ana membalarmz olan bu tkenmeyen ve tketilmeyen metinlerin hakik muhtevalarndan ve mnderecatlarndan ziyade donanmsz, yetersiz ve yetkinsiz bir takm okumalardan sihirli iksirlerin beklentisine girildi. te bunlara en gzel rneklerden birisi Mturiddir (. 333/944). Mturidden sekler bir takm dnce krntlar devirmeye alan yar aydnlarmz, maalesef, seviyesiz ve entelektel donanmdan yoksun karlatrmalarda ve karmlarda bulundular. Bu noktada hakik malumata ulamak bir zorunluluktu. Bununla birlikte yaadmz corafyann insanlarnn kahir ekseriyetinin itikatta imam olan Mturid ve dncelerinin bilinmesi ve tartlmas bir zorunluluk olarak ortadadr. Bu nedenle Milel ve Nihalin bu says Mturid konusuna ayrld. Bilindii kadaryla bu sayyla birlikte Trkiyede ilk defa bir dergi Mturid zerine zel say karm oldu. Milel ve Nihalin Mturid zel saysnn muhtevasn konuya farkl disiplinlerden hareketle yaklaan birok nitelikli makale oluturmaktadr. Hlya Alper, Talip zde, Ramazan Altnta, smail alkan, Nuri Tulu, Hseyin Kahraman, Sami ekerolu, Cafer Karada, Ahmet Ak, Kyasettin Koolu ve Galip Trcan almalarnda tefsir ve hadisten kelam ve din-felsefe ilikine kadar birok alanda Mturdyi ve fikirlerini ele alp tartmaktadrlar. Temennimiz bu mtevazi almann Mturidnin ve fikirlerinin sahih ve ilm olarak daha iyi anlalmasna vesile olmasdr.

Say Editr

mam Mturdde Akl-Vahiy likisi: Akln ncelii ve Vahyin Gereklilii

Hlya ALPER*
Atf/: Alper, Hlya (2010). mam Mturdde Akl-Vahiy likisi: Akln ncelii ve Vahyin Gereklilii, Milel ve Nihal, 7 (2), 7-29. zet: Akl ile vahiy arasndaki irtibatn nasll problemi, slm dnce tarihi boyunca ele alnan en temel ve ayn zamanda en nemli meselelerden birini tekil etmektedir. Bu sebeple tarih boyunca ekillenen dnce okullarn, birbirlerinden farkl klan ana zelliklerden biri de akl ile vahiy arasndaki ilikiyi alglama biimleridir. Dolaysyla btn ekolleri bu konudaki yaklam ekillerini l alarak tasnif etmek mmkndr. Burada Mutezil ve Selef dnce iki farkl uu temsil ederken, makelede aklanaca zere mam Mturd tarafndan gelitirilen zgn dnce yntemi, itidal izgisini oluturmaktadr. Mturdnin konuyla ilgili benimsedii yaklam biimini incelemeyi amalayan bu makalede ncelikle bu byk slm dnrnn sistemi iinde akln anlam ve konumu zerinde durulmu; bu erevede akln tanm, kalp ile ilikisi, fonksiyonu gibi konular ele alnmtr. Devamnda ise ayn ekilde Mturd dncesinde vahyin anlam ve konumu, farkl vahiy biimleri gibi konular ele alnmtr. Birbirinden ayr varlklar olarak akl ve vahiy ortaya konulduktan sonra mam Mturdnin her ikisi arasnda kurduu iliki incelenerek deerlendirmeye tabi tutulmutur. Makalede gerek konu sralamasnda gerekse konu balklarnda Mturdnin temel yaklam tamamen yanstt iin akla ncelik verilmi ama vahiy de ihmal edilmeyerek gereklilii vurgulanmtr. Anahtar Kelimeler: Mturd akl, vahiy, nakil, nbvvet.

Do. Dr., Marmara niversitesi lahiyat Fakltesi Kelam Anabilim Dal [hulyaalper@hotmail.com]

MLEL VE NHAL
inan, kltr ve mitoloji aratrmalar dergisi cilt 7 say 2 Mays Austos 2010

Hlya ALPER

1. Giri mam Eb Mansr Muhammed b. Muhammed el-Mturdnin (. 333/944) bir kelm klasii olan dev eseri Kitbt-Tevhdin ilk sayfalarnda yer alan u ifadeleri akl-vahiy ilikisini nasl bir zemin zerine bina ettiini iaret etmektedir. Mademki bu insanlar iin onlar zerinde birlemeye mecbur eden bir din ve bu dine snmay mecbur eden bir temelin olmas gerekir. O halde dinin kendisiyle tannd eyin temeli iki ynldr. Onlardan biri sem, dieri de akldr.1 Her eyden nce o, toplumda dirliin ve uzlann salanabilmesi iin bir dinin varln gerekli grmektedir. Sonra da dinin tannmasn nakil ve akl olmak zere iki ynl bir asla balamaktadr. Burada orijinal metinde vechani kelimesini kullanmaktadr ki, sadece buna dayanarak dahi, Mturdye gre nakil ve akl ayr ayr deil, ikisi bir arada bulunduunda dinin tannabilecei sonucuna varmak mmkndr. Bylece o, daha kitabnn banda din konusunda akl ile vahyin birlikte sz sahibi olduunu ortaya koymaktadr. mam Mturd pek ok sekin slm dnr gibi, epistemolojisinin temel kaynaklar arasna hem akl hem vahyi yerletirmektedir. Ancak onun akaid esaslarn aklarken zaman zaman akl n plana karan itizal bir grnm; bazen de vahye teslimiyet gsteren selef bir yaklam sergiledii izlenimi doabilmektedir. Fakat ayrntl bir aratrma sonucu Mturdnin fikirleri ve aklamalarn belirleyen dnce yaps tespit edildii zaman grlecei zere, aslnda o, Mutezileden ve onlar tarafndan gelitirilen rasyonel izgide ayrld gibi, onlarn aklclna ve temsil ettii kelma kar iddetli eletiriler getiren Selef dnceden de tamamen fakllaarak kendine has bir yntem izlemektedir.

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

Mtrd, Kitbt-Tevhd (nr. BekirTopalolu-Muhammed Arui), Ankara: Trkiye Diyanet Vakf Yaynlar 2003 s. 5.

mam Mturdde Akl-Vahiy likisi: Akln ncelii ve Vahyin Gereklilii

Nitekim o, aka akln her trl iin konum ve dzenlenmesinin kendisine dayandrlmas gereken bir temel 2 olduunu ifade etmektedir. Bununla birlikte, u cmlelerinde belirttii gibi, vahyin gerekliliine de dikkat ekmektedir: Peygamber gndermek, insanlara yardm ve yol gstermedir ve akllar bunu sever yaratlmtr. Yine peygamber gndermede hatrlatma, insanlar uyarma ve yanl yola dikkat ekme faydalar vardr.3 Onun dnce sistemi iinde akla verilen nem ve ncelikle birlikte, vahye duyulan ihtiya ve deer o kadar belirgindir ki, akl-vahiy ilikisinin mam Mturdye gre nasl ekillendiinin ele alnaca bu makalenin Akln ncelii ve Vahyin Gereklilii eklinde isimlendirilmesi deta tabii bir sonu olarak zuhur etmitir. Makalede ncelikle konunun zerine bina edildii akl ve vahiy kavramlar Mturdnin bak asyla incelenecek ve onun bu iki temel kavram anlama biimi zerinde durulacak, daha sonra da bu ikisi arasndaki ilikiyi nasl tesis ettii aklanmaya allacaktr. 2. Akln Anlam ve Konumu mam Mturdnin yaad dnem ve ncesinde akl bir mesele olarak ele alnmakta ve zaman zaman birbirinden tamamen farkllaan deiik aklamalar ve tanmlar yaplmaktadr. 4 Kendi d2

3 4

Mtrd, Kitbt-Tevhd, s. 356 ; a.mlf., Kitbt-Tevhd Tercmesi, 285 (ev. Bekir Topalolu), Ankara: Trkiye Diyanet Vakf Yaynlar 2002, s. 4 (bundan sonraki dipnotlarda tercmenin sayfa numaralar parantez iinde verilecektir). Mtrd, age., 284 (231). Mesel Mutezile mezhebinin temel prensiplerini sistematize eden EblHzeyl al-Allf (. 235/849) akl ayr adan ele almtr. Bunlardan birincisine gre akl, insann kendisi ile dier varlklar arasndaki; yine yeryz ile gkyz arasndaki fark ayrmasn salayan zaruri bilgidir. kincisi ise bilgi elde etme gcdr. ncs ise duyudur ki akledilenler anlamnda, akl bu ekilde isimlendirilir (Ear, Makltl-slmiyyn (nr. Hellmut Ritter), Wiesbaden: Franz Steiner Verlag Gmbh 1400/1980, s. 480; kr. Hsn Zeyne, el-Akl indelMutezile tasavvurul-akl indel-Kd Abdlcebbr, Beyrut: Drl-fkil-Cedde 1978, s. 19; Osman Aydnl, slam Dncesinde Aklleme Sreci Mutezilenin Oluumu ve Ebul-Huzeyl Allaf, Ankara: Ankara Okulu Yaynlar 2001, s. 213). Chz ise (. 255/869) anlama ve zararl eylerden kanmann akl gc ile olduunu belirtmekle birlikte akla eletiri gc de verir ve akln hccet olduunu ifade

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

Hlya ALPER

nemine gelinceye kadar zenginleerek artan ilm birikimi edindii phesiz olan mam Mturd akl hakknda acaba kendinden ncekileri devam ettiren bir yaklam iinde midir? Yoksa farkl bir bak asna m sahiptir? Akas Mturdye gre akln mhiyeti nedir? Bu sorunun cevabn Mturdnin gnmze ulaan eserleri Kitbt-Tevhd ile Tevltl-Kurnda bulmaya altmzda, bunlarda akln mhiyetini tam olarak ortaya koyan herhangi bir aklama tespit edilememitir. Kukusuz Mturdnin zihninde akl bir problem olarak mevcuttur. O halde onun bu konuya ilgisiz kald sylenemez. Bu durumda kendisinin byle bir aklama yapmam olmas, onun bu konuyu ihmal ettiini gstermez. Aksine bu suskunluk, bilinli bir tercihin sonucu olmaldr. nk akln ne olduunu belirtecek olan yine akln kendisidir. Acaba akl kendi kendinin ne olduuna dair bir hkm verebilir mi? Bir baka ifade ile akl kendi kendinin z yapsn bilebilir mi? Bu ve benzeri sorularla itigal eden Mturd, sonuta bu konuyla ilgili her soruya olumsuz yant vermi olmal ki, akl mhiyeti asndan tanmlamamtr. Zira ona gre akl, kendi mhiyetinin ne olduunu bilme gcne sahip deildir. Akllar, akllarn keyfiyetini ve mhiyetini (keyfiyyetl-ukl ve mhiyyetuh) idrak etme noktasnda cizdir ve cahildir. Akl kendisinin nasl ilediini ve mhiyetini bilemez.5 Bu durumda Mturdye gre, akl nedir? sorusunun akl ile cevaplanamayaca aktr. O halde bu konuda dier bilgi kaynaklarna mracaat edilmelidir. Bu noktada duyulardan bir yardm gelemeyecei aktr. Nitekim Mturdden nce Muhsib (. 243/857), deta bu geree iaret edecek biimde be

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

10

eder (Hsn Zeyne, el-Akl indel-Mutezile, s. 21). Akl olgunlua ermeden insann sorumlu tutulamayaca fikriyle balantl olarak Eb Al Cbb (. 303/916) akl ilim elde etme kuvveti deil, ilim eklinde aklar. Buna gre insan, aklyla mecnnun kendisini engelleyemedii eyden kendini alkoyar (Ear, Makltl-slmiyyn, s. 480-481). Verilen bu tariflerde grld gibi, ilk Mutezile limlerinin bir ksmnn akl bir araz olarak kabul ettii sylenebilir (bk. Pezdev, Usld-dn (nr. Hans Peter Linss), Kahire: el-MektebetlEzheriyye lit-Trs 2006, s. 212; a.mlf., Ehli Snnet Akaidi (ev. erafeddin Glck), stanbul: Kayhan Yaynlar 1994, s. 297; lyas elebi, slm nan Sisteminde Aklclk ve Kad Abdulcebbar, stanbul: Rabet Yaynlar 2002, s. 26.). Mtrd, Tevltl-Kurn (lm Kontrol Bekir Topalolu), I-XVII, stanbul: Mizan Yaynevi 2005-2010, VIII, 251.

mam Mturdde Akl-Vahiy likisi: Akln ncelii ve Vahyin Gereklilii

duyu ile bilinen cisimlik, uzunluk, genilik, tat, koku, dokunma ve rengi saymakta, akln bu ekilde nitelenemeyeceini belirtmektedir.6 Dolaysyla akl, duyu bilgisinin alan dnda kalmaktadr. O zaman da akl tanmak iin bavurulabilecek tek kaynak, vahiy olmaktadr. Ancak burada da akln mhiyetine dair bilgi verilmedii grlmektedir. Bu artlar altnda Mturdnin akln mhiyeti zerinde sz sarfetmemesi, kendisi tarafndan benimsenen epistemolojik anlaynn tabii bir sonucu olarak ortaya kmaktadr. Akl, akl yapann ne olduunun bilinemeyecei karm, Mturdnin akl hakknda hi bir ey sylemedii anlamna da gelmemektedir. Her eyden nce Mturd akln ontolojik bir varl bulunduunu belirtmektedir. Ona gre akl, lemin iinde bulunup onun bir czdr.7 O halde akl sadece zihn bir kavram deildir. Onun zihnin dnda da varl bulunmaktadr ancak bu varln ne olduunu tam bir ekilde bilme imkn akla verilmemitir. Bununla birlikte Mturd, akl nitelikleri ve fonksiyonlar asndan deerlendirmeye tbi tutmakta; gerein aklla idrak8 edildiini vurgulamakla9 hakikate ulama yolunda akla vazgeilmez bir konum vermektedir. Onun bu aklamas ilk defa Vsl b. At (. 131/749) tarafndan ortaya konulan hakikatin akl hccetiyle bilinebilecei10 dncesiyle uyumludur. Aslnda Mturdnin akl byle bir konuma yerletirmesi Mutezile tarafndan benimsenen aklc dnce ile temelde birlemektedir. Ancak Mturd gerein akl ile bilinebileceini belirtmekle birlikte, akl elde ettikleri ile aynletirmeye gitmemekte, bir ksm Mutezile bilginleri ve onlarn etkisi altnda kalan baz Ear mezhebi mensuplar gibi, akl ilim olarak tanmlamamaktadr. 11 Zira
6 7 8

9 10

11

Muhsib, erefl-akl (nr. Mustafa Abdlkdir At), Beyrut 1406/1986, s. 19. Mtrd, Kitbt-Tevhd, s. 5 (4); Tevltl-Kurn, V, 368. Mtrdye gre ise idrak: Tanmlanan ihta etmek veya bir eyin tanmlarna vkf olmak anlamna gelir. Bk. Mtrd, Kitbt-Tevhd, s. 126, 127 (103104); Tevltl-Kurn, VI, 52, 53. Yudraku bihil hak. Bk. Mtrd, Tevltl-Kurn, I, 234. Hsn Zeyne, el-Akl indel-Mutezile, s. 18-19; Nyif Mahmd Marf, el-nsn vel-akl, Beyrut: Dru Sebilr-Read 1415/1995, s 53. Mesel mam Ear, akln ilim olduunu belirtmekte ancak ikisi arasnda kullanm farknn bulunduuna, birinin dierinin yerine mutlak olarak kullanlmadna dikkat ekmektedir (bn Frek, Mcerred makalti-eyh Ebil-Hasan

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

11

Hlya ALPER

Snn kelmn nc isimlerinden olan ve akl hakknda mstakil bir eser kaleme alan Hris el-Muhsibnin de belirttii gibi, ilim akl deildir aksine mrifet akldan meydana gelir.12 Mturdye gre akl, dnya menfaatleri (el-menfi fi dny) yannda kbetler (avkb) hakknda da bilgi edinebilir. 13 Mturd, akl bilginin alan iine ald bu iki konunun, kalp nuru (nrulkalb) veya kalb gzyle (basarul-kalb) bilineceini de belirtmektedir.14 stelik Mturd kalbi, akl ve anlay eklinde aklamaktadr.15 Nitekim ull-elbb ifadesini de akl ve anlay sahibi olanlar (zl-fehm vel-akl) eklinde tevil etmektedir.16 Btn bu veriler birlikte deerlendirildiinde, bir Kurn yorumcusu olarak Mturdnin tevilini stlendii kutsal kitabn terminolojisini takip ederek, kalp kelimesine geni bir anlam ykledii ve ona akletme fonksiyonu da verdiini sylemek uygun olacaktr.17 Nitekim onun kalplerin perdeli18 oluu ifadesini tefekkr ve tedebbr terk etmek olarak aklamas19 da bizim byle bir sonuca varmamzn hakl olduunu gstermektedir. Zaten Mturd, iman etmekle sorumlu klnmann akla bal bulunduunu ve iman oluturan eyin hakikatinin bilinmesinin de tefekkr ve nazar yoluyla gerekleeceini ifade etmekte, bunu ise kalplerin ii (amellkulb) olarak deerlendirmektedir.20 Bu durumda Mturd dn-

12 13 14 15 16 17

18 19

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

12

20

el-Ear (nr. Daniel Gimaret), Beyrut: Drl-Mark 1986, s. 31, 284). Earnin bu gr mezhebin daha sonraki nde gelenleri tarafndan akl, idrak aleti kemale erdikten sonra insandan ayrlmayan ve hi bir canlnn insanla paylamas sz konusu bulunmayan zaruri bilgilerdir eklinde zelletirilerek de aklanmtr (bk. mid, Ebkrl-efkr (nr. Ahmed Muhammed el-Mehd), Kahire: Drl-Ktb vel-Veskl-Kavmiyye 1423/2002, I, 134.). Muhsib, erefl-akl, s. 20. Mtrd, Kitbt-Tevhd, s. 20 (17). Mtrd, Tevltl-Kurn, I, 54-55. Mtrd, age., X, 391. Mtrd, age., II, 190; kr. II, 248. Kurn- Kermde akletme ve fkhetme fiillerinin kalbe nisbet edilerek zikredilii iin bk. el-Arf 7/179; el-Hacc 22/46. el-Bakara 2/ 88. Mtrd, Tevltl-Kurn, I, 174. Mtrd, Kitbt-Tevhd, s. 608 (493).

mam Mturdde Akl-Vahiy likisi: Akln ncelii ve Vahyin Gereklilii

ce sistemi iinde akln kalp olarak da tanmland sylenebilir.21 Nitekim Mturdnin Tevltta bilgi edinme yollar (esbbul-ilm) iinde kalbe yer verdii halde, Kitbt-Tevhdde bunlar duyular (yn), haberler (ahbr) ve nazar eklinde ifade etmektedir. Onun kalp yerine nazar yerletirmesi,
22

kalp ile akl kastettiini ortaya

koyan bir baka delildir. Zaten Arap dilinde akln kalp, kalbin de akl anlamna geldiini dil bilginleri de aklamaktadr. 23 Mturdnin Tevltl-Kurnda: Allah hibir ey bilmezken sizi annelerinizin karnndan kard, size iitme (duyusu), gzler ve kalpler (el-efide) verdi24 yetini tefsir ederken yapt deerlendirmeler de kalbin akl anlamnda kullanld karmn desteklemektedir. Mturdye gre, yette zikredilen, iitme ve grme ile fud bilgi edinme yollardr.25 Kalp ise bir baka yerde fud anlamnda kullanlmaktadr.26 Bu durum bize Mturd sistemi iinde fudn kalp anlamnda kullanldn aka gstermektedir. Kurn- Kermde geen bu farkl isimlendirmelerin akl iaret ettiini ortaya koymakla birlikte Mturd, akl kelimesini tercih etmekte ve onun fonksiyonunun zellikle birleebilenleri bir araya getirme ve ayrlmas gerekenleri de ayrabilme olduunu beyn ederek,27 kavramlarn oluumunun da akl tarafndan gerekletiine iaret etmi olmaktadr. Mturdnin bu ifadelerinden anlaldna gre akl, d dnyada alglanan eyada bulunan ayn nitelikleri bir araya getirmekte; ayn zamanda onlarn birbirlerinden farkl olan ynlerini de ortaya koyarak tek tek tikel nesnelerden kavramlar oluturmaktadr. Elbette bunu yaparken akl tefekkr ve nazar yolunu kullanmaktadr. 28

21

22 23 24 25 26 27 28

Snmez Kutlu, Bilinen ve Bilinmeyen Ynleriyle mam Mturd, mam Mturd ve Maturidilik Tarihi Arka Plan, Hayat, Eserleri, Fikirleri ve Maturidilik Mezhebi (haz. Snmez Kutlu), Ankara: Kitbiyt 2003, s. 31. Mtrd, Kitbt-Tevhd, s. 11-12 (9). bn Manzr, Lisnl-Arab, I-XV, Beyrut: Dru Sdr 2000, akl md. en-Nahl 16/78. Mtrd, Tevltl-Kurn, VIII, 161, 162. Mtrd, age., V, 180; X, 273. Mtrd, Kitbt-Tevhd, s. 6 (4). Mtrd, age., s. 426 (341).

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

13

Hlya ALPER

stelik insann gerek iyi (mehsin) ve kt (mesv) olan bilmesi, gerekse hem toplum iinde hem de dier canllar zerinde hkimiyet kurmas aklla gereklemektedir. nk Mturdye gre aklla iyilik ve ktl tanyan insan, onunla dier canllardan stn olduunu bilir ve onunla btn mahlkat ynetebilmek iin gerekli bilgiye sahip olur.29 Mturd, bu aklamalaryla akl mhiyeti asndan deil ama ilevi asndan tanmlam olmaktadr ki akla byle bir yaklam Kurnn anlatm izgisini devam ettirmek anlamna gelir. Zira Kurn- Kermde de akl, mhiyeti asndan deil fonksiyonlar asndan konu edilmitir.30 Buna gre akl ksmen de olsa tanma yolunun onun fiillerine bakldnda sz konusu olduu sylenebilir. Nitekim akln Allah tarafndan verilen bir tabiat (garze) olduunu belirten31 Muhsib, onun ancak kalp ve dier organlardaki fiilleriyle bilinebileceini, bu fiiller bulunmadnda hibir kimsenin ne kendisini ne de bakasn aklla niteleyemeyeceini ifade etmekle, yukarda iaret ettiimiz bu imkna dikkat ekmektedir.32 Dolaysyla Muhsibye gre akl tanma yolu ancak onun ilevi sayesinde gerekleir. Bu deerlendirme ile Mturdnin akl temel fonksiyonuna dayanarak tanmlamas uyumludur. Sanki Mturd, Muhsibnin akl bilme yolu hakkndaki aklamalarn, akl tanmnda uygulam olmaktadr. Dier taraftan Mturd zellikle inkr edenleri sar, dilsiz ve akletmez olarak niteleyen yetleri tefsir ederken, bunlarn iki anlama geldiini belirtmektedir. Birincisi akletmezler, akllarndan faydalanmazlar anlamndadr. itme ve grme onlar faydal olana iletmedii, akllarn da kullanmadklar iin bu ekilde nitelenmilerdir.33 Mturdnin bu konuda ortaya koyduu ikinci yoruma gre ise iitme, grme ve akldan kaynaklanan bilgi, garz ve
29 30

31 32

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

14

33

Mtrd, age., s. 207 (171). Kurn- Kermde ilevsel akln yeri ve nemi hakknda detayl aklama iin bk. Ramazan Altnta, slam Dncesinde levsel Akl, stanbul: Pnar Yaynlar 2003, s. 37, 75 vd. Gazzl, hy ulmid-dn, I-V, Beyrut: Dru Sdr 2000, I, 119. Muhsib, erefl-akl, s. 19. Mtrd, Tevltl-Kurn, I, 208.

mam Mturdde Akl-Vahiy likisi: Akln ncelii ve Vahyin Gereklilii

mkteseb eklinde ikiye ayrlr. Bunlar sonradan kazanma yoluyla elde edileni (mkteseb) terk ettiklerinden bu ekilde isimlendirilmilerdir.34 Eer elde edinilen bilgi bu ekilde snflandrlabiliyorsa, onlarn sebeplerini de ayn tasnife tbi tutmak mmkndr. O halde Mturdnin akl yaratltan olan ve kazanlan eklinde ikiye ayrdn sylemek yanl olmayacaktr. Mturdnin, akl bu ekilde fonksiyonlarndan hareketle ele almas, onun bilgi kaynaklar zerinde yapt aklamalarda da grlmektedir. Nitekim o, bilgi kaynaklarnn neler olduunu belirtirken, akl yerine akln bir tr faaliyetini ifade eden nazar 35 kelimesine yer vermektedir.36 nk insanda akln bulunmas yeterli deildir, nemli olan onun kullanlmas dolaysyla ondan faydalanlmasdr. u halde Mturdye gre ilevsel hale gelmeyen, kendisinden istifade edilemeyen akl, bilgi kayna olma zelliini de kaybeder eklinde bir sonuca varlabilir.37 3. Vahyin Anlam ve Konumu mam Mturd dil limleri tarafndan snflandrlan vahyin farkl kullanm eitlerini incelemekte ve onlar yetlerle delillendirerek ortaya koymaktadr. Buna gre vahiy; nbvvet vahyi, iaret vahyi, ilham vahyi ve gizlilik vahyi olmak zere drt farkl durumu ifade etmektedir. Mturd nbvvet vahyine, Allahn elilerine melek gndermek suretiyle vahyetmesini rnek vermektedir. Allahn bir beer ile konuma tarzn ifade eden yette 38 belirtilen usullerden biri de bu ekildedir. aret vahyinin varlna ise Zeke34 35 36

37

38

Mtrd, age., VII, 61. Mtrd, Kitbt-Tevhd, s. 12, 15 (9, 13). Aslnda bilgi edinme yolu olarak akl kelimesi yerine nazar tercih etmek, sadece Mtrdye has bir zellik olarak kalmam, kendisinden sonra pek ok lim de ayn tercihte bulunmutur. Bu kullanmn rnekleri iin msl. bk. bn Frek, Mcerred makalt, s. 17; Abdlkhir el-Badd, Usld-dn (nr. Ahmed emsuddn), Beyrut: Drl-Ktbil-lmiyye 1423/2002, s. 22; Fahreddin er-Rz, Mefthul-gayb, I-XXXIII, Beyrut: Drl-Ktbil-lmiyye 1421/2000, XXVII, 58. Hanifi zcan, Mtrdde Bilgi Problemi, stanbul: M.. lahiyat Fakltesi Yaynlar 1993, s. 70-71. Allah, bir insanla ancak vahiy yoluyla yahut perde arkasndan konuur. Yahut bir eli gnderip, izniyle ona dilediini vahyeder. phesiz O ycedir, hkm ve hikmet sahibidir. (e-r 42/51).

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

15

Hlya ALPER

riyya aleyhisselmn kavmiyle szl olarak deil de iaretle konutuunu beyn eden yet39 delil getirilmektedir. lham vahyine gelince bu, Allahn bal arsna40 ve Hz. Msnn annesine vahyettiini41 bildiren yetlerle rneklendirilir. Gizlilik vahyi ise cin ve eytanlarn birbirlerine fsldadklarn beyn eden yetle misllendirilir.42 Bu aklamalarn devamnda Mturd, baz dilcilerin vahyin temel anlamn, insann arkadana bir eyi gizli ve kapal kalmas iin ilka etmesi eklinde belirlediini, bunun da bazen im ve yaz (hat) yoluyla gerekletiini ifade eder. Ayrca yukarda verilen vahiy eitlerinin aslnda sratli bir ekilde vuku bulduu ve kalbe atld iin vahiy olarak isimlendirildiini belirtir.43 Nitekim ilhamn vahiy olarak isimlendirilmesinin sebebi de, onun kalbe atlmas ve orada sratle gereklemesidir.44 Bu deerlendirmesiyle Mturd vahiy kelimesinin temel anlamnn sratle bildirmek olduunu dnd izlenimini vermektedir. Mturd vahyin yukardaki eitlerine dikkat ekmekle, oluturduu teolojik sistem iinde kelimenin hangi anlamlarda kullanldna da iaret etmektedir. Yalnz Mturd, Hz. Msnn annesine gelen vahyin, peygamberlere gelen vahiy cinsinden olmasnn da mmkn olduunu dnmektedir. Ayn durum Hz. Meryem iin de geerlidir. Ancak ona gre bu eit vahiy almalar onlarn Allah elisi olduklar anlamna gelmez. Rislet vazifesiyle grevlendirilmeden de byle bir vahye muhatap olmalar mmkndr.45 Bu aklamalaryla Mturd Allah ile insan arasnda

39

40

41

42

43 44

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

16

45

Derken Zekeriyya ibadet yerinden halknn karsna kt. (Konumak istedi, konuamad) ve onlara Sabah akam Allah tesbih edin diye iaret etti. (Meryem 19/11). Rabbin bal arsna vahyetti: Dalarda, aalarda ve onlarn kurduklar ardaklarda kendine evler edin. (en-Nahl 16/68). Msnn annesine, Onu emzir, bana bir ey gelmesinden korktuun zaman onu denize (Nile) brak, korkma, zlme. nk biz onu sana dndreceiz ve onu peygamberlerden klacaz diye vahyettik. (el-Kasas 28/7). Bylece her peygambere, insan ve cin eytanlarndan bir dman kldk. Onlardan bazs bazsn aldatmak iin yaldzl szler vahyeder (fsldar). ( elEnm 6/ 112). Mtrd, Tevltl-Kurn, VIII, 142-143. Mtrd, age., VI, 182. Mtrd, age., XI, 12.

mam Mturdde Akl-Vahiy likisi: Akln ncelii ve Vahyin Gereklilii

peygamber aracl bulunmadan da ilham veya baka bir ekilde isimlendirilebilecek bir iletiimin varln mmkn grdn ifade etmi olmaktadr. Dolaysyla Mturd bir gereklik olarak ilham kabul etmektedir. Ancak buradan hareketle Mturdnin ilhama bir bilgi kayna olarak da deer verdii sonucuna varlamaz. nk o, burada ilhamn epistemolojik deerini tartmay amalamamtr. Aksine o, ilhamn herkes iin geerli bir bilgi kayna olamayaca ynnde aklamalar yapmtr. 46 Tabii her ne kadar yukardaki tasnifte nbvvet vahyi, Allahn melek yoluyla kelmn bildirmesi rneinde aklanmsa da Allahn herhangi bir peygamberine szlerini bildirme yolunun sadece melek araclyla gereklemedii bilinen bir husustur. Nitekim r Sresinde Allah ile insan arasndaki konuma biimlerinin vahiy yoluyla, perde arkasndan veya eli gndermek suretiyle gerekletii beyn edilmitir.47 Mturd yette geen vahyin ilham; perde arkasnn, Hz. Msnn tecrbe ettii gibi kulakta Allahn diledii bir yolla bir sesin yaratlmas; eli gnderilmesinin ise melek gnderilmesi olduu yorumunu yapmaktadr. Ayrca bu yetteki vahyi bazlarnn, ilham deil de, uykuda grlenler, peygamberlerin grd ryalar eklinde akladklarn da nakletmektedir.48 Bu durumda Allahn insanlara eli olarak setii peygamberle konumas yukarda nakledilen ekilden biriyle olabilir. O halde Mturdye gre nbvvet vahyi de bu ekillerden biriyle gereklemektedir. Bu noktada akl-vahiy ilikisinin bir taraf olarak burada ele alnacak olan vahiy trnn, kukusuz Allahn elileriyle kurduu iletiime karlk gelen vahiy olduunu belirtmek gerekir. Mturd terminolojisinde, insana elilik grevi ykleyen nbvvet vahyidir. Bu anlamda Hz. Peygamberin ahsna gelen nbvvet vahyi kukusuz Kurn- Kerm olarak ifade edilmektedir. Acaba Mturdye gre Allah Telnn Hz. Peygambere gnderdii vahiy sadece Kurn- Kermden mi ibarettir? Yoksa
46 47 48

Mtrd, Kitbt-Tevhd, s. 11 (9). e-r 42/51. Mtrd, Tevltl-Kurn, XII, 214.

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

17

Hlya ALPER

baka vahiylerin varlndan sz edilebilir mi? Bu sorularn cevaplar, Mturdnin tefsirinden hareketle, onun farkl yerlerde yapt eitli aklamalara dayanlarak verilebilir. Nitekim o, Bakara Sresinde sana indirilene ve senden nce indirilene iman ederler yetinde49 Hz. Peygambere indirilenin iki ekilde izah edilebileceini; onlarn da Kurn veya Kurnda zikri gemeyen ahkm ve eriat olabileceini belirtir. Ayn ekilde Mturdye gre, Hz. Peygamberden nceki enbiyya indirilenin de kitaplar ve kitap dndaki eriatler ve haberler olmas muhtemeldir.50 Buna gre Hz. Peygambere Kurn ve onun dnda bir vahiy gelmi olmaktadr. Ayn ekilde Hz. Peygamberden nceki peygamberlere de onlara verilen kitaplarda yer almayan baz vahiyler gelmitir. stelik Mturd, Kitaptan sana vahyedileni oku51 yetini aklarken burada metlv ve gayr- metlv vahiylerin ikisinin birden kastedildii yorumunu vermekte,52 benzer bir ekilde Sana vahyedilene uy!53 yetinin tefsirinde, bunun Kurn veya onun dndaki vahiylere iaret ettiini belirtmektedir.54 Bu ifadelere gre Mturdnin Hz. Peygambere gelen vahyi sadece Kurn- Kermle snrlamad aktr. stelik o, her ne kadar metlv ve gayr- metlv eklinde ikili bir genel ayrm yapm olsa da, aslnda Hz. Peygambere inzl olunan vahyin ksm olduunu belirtmektedir. Birincisi, Kurndr. Bu, Hz. Peygambere gelen vahyin zhir olandr. kincisi, beyn vahyidir. Bu vahiy ile Peygamber insanlara kendi haklarn, Allahn zerlerindeki haklar ve birbirleri zerlerindeki haklar Cebrilin diliyle veya Allahn diledii bir baka yolla beyn eder. ncs ise ilham ve kavray (ifhm) vahyidir. Mturdye gre nsanlar arasnda Allahn sana gsterdii biimde hkmetmen iin55 melindeki yette yer alan Allahn gsterdii ifadesi, byle bir vahyin var-

49 50 51 52 53 54

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

18

55

el-Bakara 2/4. Mtrd, Tevltl-Kurn, I, 32. el-Kehf 18/27. Mtrd, Tevltl-Kurn, IX, 44. Ynus 10/109. Mtrd, Tevltl-Kurn, VII, 123. en-Nis 4/105.

mam Mturdde Akl-Vahiy likisi: Akln ncelii ve Vahyin Gereklilii

lna iaret etmektedir. Zira Allahn gstermesi demek, Hz. Peygambere ilham ve idrak ettirmesidir.56 O halde Allah Tel, Reslullaha Kurn, onun beynn ve kavrayn olmak zere ayr hususu vahyetmitir. Mturd bir baka yerde Kitabn dndaki vahiy eitlerini melek gndermek, rya, ilham, o konuda teemml etmek veya kendisine aklananla istidll eklinde ortaya koymaktadr. 57 Aslnda rya dndaki bu eitlerin hepsi yukardaki l tasnif iinde dnlebilir. Tabii, beyn vahyi ksmnda Allahn diledii bir baka yolla ifadesi geni bir anlam ifade etmektedir. Bu ksma ryann da dhil edilmesi pekl mmkndr. O zaman burada kategori altnda verilen vahyin gerekleme ekillerinin ortaya konulduu sylenebilir. Mturd byle bir vahiy anlayna sahip olmakla, hadis limlerinin bir ksm gibi snnetin btnnn vahiy rn olduunu syleyenlere yakn dmektedir. Fakat buradan Peygamberin ictihadlarnn bulunmad sonucuna varlmamaldr. Zira Hz. Peygamber de ictihad ederek hkm vermektedir. 58 Nitekim Allahn gsterdii ekilde hkmetmesi bu yolla gerekleir. stelik mnann z nazar ve teemml yoluyla idrak edilir. Dolaysyla Hz. Peygamber dorudan Kurnla hkmettii gibi, tefekkr yolunu kullanarak da hkm vermitir. Ancak Mturdye gre Peygamberin tedebbr ve teemml de akn olandan kopuk bir ekilde gereklememektedir. Orada da Allahn yol gstermesi sz konusudur. Bu sebepledir ki onun yapt ictihadlar nas gibi olup doru kabul edilir.59 Mturdnin Hz. Peygamberin ald vahyi bu ekilde geni bir alana yayarak aklamas, onun dnmesini de ilh lemle balantl bir ekilde izah etmesi, slm filozoflarnn, zellikle de bn Snnn (. 428/1037) Peygamberde bilginin faal akln aydnMtrd, Tevltl-Kurn, XIII, 251. Mtrd, age., VIII, 174. Mtrd, age., VI, 367; kr. Talip zde, Mturdnin Tefsir Anlay, stanbul: nsan Yaynlar 2003, s. 169. Mtrd, age., IV, 26-27.

56 57 58

59

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

19

Hlya ALPER

latmas (irk) ve sretlerin akmas (feyezn) yoluyla olutuu dncesini hatrlatmaktadr.60 Elbette Mturdnin kulland terminoloji felsef dilden olduka farkldr. Ancak onun zellikle kendi orijinal ifadesiyle ifhm vahyinden bahsetmesi bizi byle bir balant kurmaya gtrmtr. Her halkrda Mturdye gre Peygamberin Allah ile irtibatnn sadece Kurn vahyi ile snrl tutulamayaca aktr. Tabii burada Mturdde olduu gibi, Hz. Peygambere beyn, ilham ve ifhm vahiyleri verildii kabul edilse dahi Tehnevnin (. 1158/1745) Allahn peygamberinden herhangi birine indirilmi olan sz 61 tanm altnda deerlendirilmesi mmkn olan vahyi, Kurn- Kermle snrlamak daha ihtiyatl bir yaklamdr. nk Kurn- Kermin Allahn sz olduu inzl srecinin bandan beri bilinmekte, Hz. Peygamber de onlar bu ekilde tespit ettirmektedir. Bununla birlikte Mturdye gre Allah ile Hz. Peygamber arasnda Kurn dnda da iletiimin varlnn kabul edildii ve Peygamberin Kurn tamamen doru bir ekilde kavrama ve tefsir etme hakk ve yeteneini bu ilh iletiimden g alarak gerekletirdii unutulmamaldr. 4. Akln ncelii ve Vahyin Gereklilii Mturd Kitbt-Tevhdin banda taklidin insann hakikate ulama yolu olarak kabul edilemeyecei ve taklit sahibinin mzur grlemeyeceini belirtmekle62 akla verdii ncelikli deere iaret etmektedir. Ayrca o, Allahn birliini bilmenin, Ona ve elilerine iman etmenin yolunun ictihad ve istidll olduunu ifade etmekle 63 de, vahiy karsnda akla verdii ncelii herhangi bir farkl anlalmaya imkn tanmayacak bir biimde ortaya koymaktadr. Bu balamda hangi din gr ve akmn hakl olduunu belirlemede de akla grev dmektedir. Bu noktada herhangi bir gr, akl kabule mecbur brakacak bir delil getirdii takdirde onaylanr. 64
60

61

62 63

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

20

64

mer Mahir Alper, slam Felsefesinde Akl-Vahiy Felsefe-Din likisi, stanbul: Ay Yaynlar 2000,s. 197. Tehnev, Kef stlhtil-fnn (nr. Ali Dahrc), Beyrut: Mektebet Lbnn Nirn I-II, 1996, Vahiy md. Mtrd, Kitbt-Tevhd, s. 4. Mtrd, age., s. 460 (368). Mtrd, Tevltl-Kurn, II, 247.

mam Mturdde Akl-Vahiy likisi: Akln ncelii ve Vahyin Gereklilii

Mturdnin akla bu ekilde vahiy karsnda ncelik vermesinin aslnda tabii bir zorunluluk olduu sylenebilir. Zira vahyin, dolaysyla emir ve nehyin muhatab akl sahibi olan insandr. 65 Peygamberler iinde bulunduklar toplumlarda evrelerindeki insanlar belirli esaslara iman etmeye davet ederler. Elbette bir insann peygamber davetine uymas, onun getirdii mesaj benimsemesi iin ncelikle karsndaki kiinin Allah elisi olduunu kabul etmesi gerekir. te byle bir iddia ile ortaya kan ahsn doru sylediine insanlar nasl karar vereceklerdir? Burada akla bavurmaktan baka kar yol var mdr? Bir baka ifade ile vahyin hakikatini, uydurma ve yalan olmayp Tanrnn mesaj olduunu, akas vahiy denilenin, gerekten vahiy olduu hkmn verecek olan akl deil midir? mam Mturdnin vahiy karsnda akla verdii ncelik konusunda Mutezile ile yakn dt sylenebilir. Ancak akla byle bir konum verme noktasnda Mturd gibi dnen Ear limlerinin de bulunduunu belirtmek gerekir. Mesel Abdlkhir elBadd (. 429/1037) din ilimlerin nazar metoduna dayal olduunu ifade etmektedir. Byle bir tespitin sebebi ise din ilimlerin doruluunun nbvvetin doruluuna dayanmas, nbvvetin doruluunu bilmenin ise nazar ve istidll yoluyla gereklemesidir.66 Yine o, dinlerin doruluunu bilme yolunun nazar ve istidll olduunu aka ifade etmektedir.67 Grld gibi Abdlkhir elBaddnin bu aklamalar ile Mturdnin konu hakkndaki deerlendirmelerinde ayn yaklam tarz hkim bulunmaktadr. Mturd nbvvetin ispat arac olan mcizelerin ise sonuta istidll ilim ifade ettiini dnmekte ve Size peygamberleriniz ak deliller (beyyint) getirmediler mi?68 yetinin yorumunda hccetin peygamberin kendisiyle deil beyyint ile gerekletiini bildirmektedir. Beyyintn ise nbvvetin doruluunu ortaya koyan mcizeler, artc hccetler, apak burhanlar olduunu
65 66 67 68

Mtrd, age., XV, 242; kr. age., IX, 206; Kitbt-Tevhd, s. 608 (493). Abdlkhir el-Badd, Usld-dn, s. 29. Abdlkhir el-Badd, age., s. 22. el-Gfir 40/50.

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

21

Hlya ALPER

ifade etmektedir.69 Mturdye gre bunlar tanma ve bilme yolu ise akldr. nk her ne kadar mcize insann duyularna hitap edip muhatab hayrette brakmakta ise de, bu olayn mcize ve peygamberlik delili olduu hkmn veren akl olmakta, burada akln deerlendirmesine ihtiya bulunmaktadr. 70 Nitekim Mturd istidllin gerekliliini ortaya koyarken bu durumu ifade etmi; mcize ile sihir ve gz bacln ayrt edilmesinde akln rol oynadn belirtmitir. Tabiidir ki bir mcizenin mcize oluunun kabl; zerinde dnlmesi, insanolunun gleri incelenerek mcizenin onlarn dnda olduuna karar verilmesi, onlar gsterenlerin genel davranlarnn gz nnde bulundurulmasyla gerekleir. Btn bu aamalarn hepsinde akl sz sahibidir.71 Bu aklamalar da Mturdye gre mcizenin istidll ilim ifade ettiini gstermektedir. Burada grld gibi mcizenin, dolaysyla mcize gsteren peygamberin ve onun getirdii vahyin doruluunu tespitte akl tek bana sz sahibidir. O halde vahiy ile akln ilk karlamasnda, akln hkim konumda olduunu sylemek yanl deildir. Peki, vahiy karsnda akln bu hkimiyetinin srekli olduundan bahsedilebilir mi? Bir baka ifade ile vahyi her zaman akl m kontrol etmektedir? Yoksa bu ilk karlamadan sonra konum deiiklii mi sz konusudur? Mturdye gre her ne kadar balangta akln hkimiyetinden sz edilmekte ise de, akl vahyin vahiy olduunu onaylamakla bir bakma onun otoritesini de kabul etmi olmaktadr. Daha sonra akln onayn alan vahiy de akla belirli bir otorite vermektedir. nsanlar dnmeye ve tefekkr etmeye; akl kullanmaya tevik eden, aksi durumu knayan pek ok Kurn yeti vahyin akla verdii konumu aka ortaya koymaktadr. Dier taraftan akl vahyi anlamaya ynelmekle de tl olmaktan kurtularak ilevsel bir bo-

69 70

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

22

71

Mtrd, Tevltl-Kurn, I, 178. Mtrd, age., XIII, 67. Mtrd, Kitbt-Tevhd, s. 16 (13).

mam Mturdde Akl-Vahiy likisi: Akln ncelii ve Vahyin Gereklilii

yut kazanmakta ve faydal bir hale dnmekte, 72 dolaysyla vahiyle iletiime geerken kendisini de yeniden in etmektedir. Balangta bir btn olarak dinin gerekliini onaylayan akl, din iine girince de din hkmleri anlama ve deerlendirmede sz sahibi olmaktadr. Bir bakma akl ve vahyin karlamasyla, aklla nce vahyin vcd buluu ispat edilmekte, ondan sonra da vahiy akla vcd vermektedir. Rgb el-sfahn (. 502/1108) bu gerei temel ve bina benzetmesiyle izah etmektedir. Ona gre akl, ilh kanun (e-er) olmadan doru yolu bulamaz ve ilh kanun ancak aklla akla kavuur. Akl temel, ilh kanun bina gibidir. Bina olmadan temel fayda vermez, temel olmadan da bina sbit kalmaz.73 O halde byle bir iliki biiminde birinin dierini dlamas veya yok saymas sz konusu deildir. Aksine burada bir tamamlama ve birliktelikten sz edilebilir. Nitekim Mturdnin insan iin kesin delil konumunda bulunan hccetin hem akl74 hem de Kurn olabileceini75 belirtmesi, akl hccetler yannda nakl hccetlerin de varln ifade etmesi,76 onun byle bir birliktelik dncesine sahip bulunduunu gsterir. stelik vahyin sadece akln varl ve deerini zikretmekle kalmad, bizzat kendi iinde de akl ynteme bavurduu bir gerektir. Mturd, Kurn- Kermin bizzat kendisinin mcize oluunu bu yntemle delillendirdiini ifade etmektedir. 77 Bir baka ifade ile vahiy tarafndan verilen bilgilerin bir ksmnn aynsna akl da ulamaktadr. Zira vahiy Allahn birlii ve sfatlar, hiret hayat gibi konular hakknda bilgi vermektedir. te bu noktalarda

72

73

74 75 76 77

Mtrd Kurn- Kermde geen akletmezler gibi ifadeleri genelde akllarndan faydalanmazlar, istifade etmezler eklinde yorumlamaktadr. Ona gre akllarndan faydalanmadklar iin byle nitelenmilerdir. bk. Mtrd, Tevltl-Kurn, I; 49, 309; IV, 261; VI, 192; VII, 116. Rgb el-sfahn, Tafsln-neeteyn ve tahslsedeteyn (nr. Abdlmecd enNeccr), Beyrut: Drl-Garbil-slm, 1408/1988.s. 140-141. Mtrd, Kitbt-Tevhd, s. 355 (285). Mtrd, Tevltl-Kurn, V, 248. Mtrd, age., VIII, 104. Mtrd, Kitbt-Tevhd, s. 16 (13).

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

23

Hlya ALPER

akl ve vahiy birliktelii sz konusudur. Mturdye gre zellikle Allahn var ve bir olduu hkmne akl tek bana ulaabilecek potansiyele sahiptir. Hatta Allahn zt sfatlarnn varlna da akl yoluyla varlabilir.78 Mturdnin bu aklamalarndan anlald gibi metafizik bilgiye ulama yolunda akl, vahiyle birlikte etkindir. Bu durumda karmza neden vahiy gereklidir? sorusu kmaktadr. Mturd, bu gereklilii ncelikle insan felsefesinden hareketle ortaya koymaktadr. nsan sadece aklyla hareket eden bir varlk deildir. Nefis ve hevnn onun zerinde belirli bir etkinlii bulunduu iin, her ne kadar yaratlna tevhid delilleri yerletirilmise de79 nefsin istekleri akln doru bir ekilde ilemesine engel olabilir. Bu sebeple akl sahibi olan insann, ilh mesaja ihtiyac bulunmaktadr. Dier taraftan akllarn farkl mertebelerinin bulunmas da byle bir ihtiyac dourmaktadr. Aslnda kendisiyle hakkn idrak edildii ve insann imtihana tbi tutulduu akl tektir. 80 Bu demektir ki insan akl byle bir yetenee sahiptir. Ancak bu, btn insanlarn akl asndan eit olduu anlamna gelmez. Zaten pratik hayata baktmzda insanlarn ilevsel adan akllarnda farkllklarn bulunduunu grmekteyiz. Mturdye gre aslnda hayat snav dnyadaki skntlara tefekkr ve istidllin desteiyle gs germekten ibarettir. 81 Bu ifadeleriyle Mturd tefekkre verdii nemi ortaya koymaktadr. Ancak onun aklcl, realiteyi grmesine engel olmaz. Bu sebeple dnyev bir menfaati bulunmad

78

79 80

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

24

81

Burada Mtrdnin akla bilme imkn verdii alan phesiz Allahn varl ve sfatlardr. Yoksa Mtrd Allahn mhiyeti ve keyfiyetinin bilinebileceinden bahsetmemektedir. nk o, Allahn mhiyet ve keyfiyet gibi yaratlmlara ait niteliklerden uzak olduunu dnmekte, bu sebeple de bu alardan bilinemeyeceini belirtmektedir. Bu konudaki grlerini de Hz. Msnn Firavunun mhiyete ynelik sorusuna verdii cevapla delillendirmektedir. bk. Mtrd, Tevltl-Kurn, IX, 203; X, 293, II, 262. Mtrd, Tevltl-Kurn, I, 110. Mtrd, age., I, 234. Mtrd, Kitbt-Tevhd, s. 168 (137).

mam Mturdde Akl-Vahiy likisi: Akln ncelii ve Vahyin Gereklilii

gibi kiiyi zevk ve arzulardan da alkoyduu iin insanlarn tefekkr ve istidll grevini stlenmekte eit olmadn da belirtir.82 Mturdye gre vahye ihtiyalar bakmndan insanlar aada aklanaca zere farkl ksma ayrlmaktadr. a. lk ksm hkem ve ulem olup, onlar bedih olarak eyay idrak ederler. Bu ksmda yer alan kiler akllaryla vahdniyyet ve rubbiyyet delillerini anlar ve bu noktada semin yardmna ihtiya duymazlar. b. kinci ksm ocuklara benzeyen insanlardr. Bunlar ise ancak semin yardm ve uyarmas ile konular idrak ederler. c. nc ksm ise, akllar olmad iin sema muhatap olmayan hayvanlara benzemektedirler. Onlar ne akl ne de sem ile idrak edebilir.83 Kendilerine zorluklar isabet edene, bulunduklar haller veya ellerindeki nimetler deiene kadar bu hal zere kalrlar. Balarna gelen musibet ve bellarla imtihan edilirler.84 Akl kullanmalarna gre insanlar arasnda grlen bu farkllk onlar vahye muhta klmaktadr. Her ne kadar birinci ksm insanlar kendi balarna itikad alanda hakikate erebilseler de dier insanlarn bu konuda ilh ynlendirme ve uyarya ihtiyalar vardr. stelik akl, Allah ve hiretin varlnn bilgisine ve hatta dnyann bir imtihan yeri olduu fikrine ulaabilse; genel anlamda hsn ve kubhu tanyabilse de, hem inan esaslarnn nasll konusunda hem de imtihann keyfiyetini bilmede vahye muhta-

82 83

84

Mtrd, a.y. Gazzl de insanlarn, kendi bana anlayanlar; bir uyar ve retimle anlayanlar; ne retimin ne de uyarnn fayda vermedii insanlar eklinde farkl mertebelerinin bulunduunu ifade etmektedir. Ayrca Gazzl bu konudaki dncesini aklamak iin toprak temsilini kullanmaktadr. Toprak kendisi su veren, bir kaz sonucu su veren ve hibir kaz ileminin fayda vermedii kupkuru eitlerine ayrld gibi insanlar da byledir. bk. Gazzl, hy ulmid-dn, I, 123. Nesef de akl asndan insanlarn farkl olduunu belirterek onlar belirli ksmlara ayrr. bk. Nesef, Tebsratl-edille, (nr. Claude Salam), I-II, Dmak: Institut Franais de Damas 1990-93, I, 33, 461. Mtrd, Tevltl-Kurn, V, 431-432.

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

25

Hlya ALPER

tr.85 Bu anlamda Kurn- Kerm bir taraftan aklla bilinen bir ksm gerekleri tekit etmekte, dier taraftan bilinmeyenleri de bildirmektedir. zellikle ibadet ve eriat bilgisi vahiyden renilir.86 Akl ve vahiy arasndaki byle bir durumun varln ifade etmek akln vahye olan gereksinimini de ortaya koymaktadr. Byle bir yaplanma iinde kukusuz artk bir akl-nakil atmasndan bahsetme imkn kalmaz. Zaten Mturdnin, dncesini ortaya koyarken her zaman akl ve nakl delilleri birlikte kullanmas, onun bu konudaki grne iaret etmektedir. Dier taraftan vahyin nuruyla aydnlanmayan bir akln rettii bilginin, toplumda adalet ve salh salamakta yetersiz kalacana iaret ederek, vahiyden kopuk bir bilgi retiminin sonucunun rktc olabileceini de kaydetmektedir.87 O halde her halkrda insann vahyin yol gstericiliine ihtiyac bulunmaktadr. Byle bir ihtiyacn varl hi bir zaman aralarnda eliki olduu anlamna gelmez. Aksine Mturdye gre peygamberlerin ars akllarn en gzel bulaca bir davettir.88 Nitekim Mturd, hkemnn szlerinden nakledilenleri en yksek konuma yerletirmekte ve onlar arasnda da en dorusunun getirdii hikmeti burhan ile destekleyenler (peygamberler) olduunu ifade etmektedir. 89 Mturdnin, Frbnin dncelerini artracak bu aklamalar da, peygamberlerin arsnn akla uygunluuna ve onlarn retisinde akl ve vahyin btnletii fikrine iaret etmektedir. nsana akl verenin de vahyi gnderenin de hikmet niteliine sahip bir Tanr olduuna; her ikisi de insan iin hakk gsteren bir delil klndna gre, burada bir eliki olmamas tabii grlr. Rgb el-sfahn, Allahn yaratlmlar iin iki tr elisi vardr. Onlardan birincisi ieridendir (btn) ki o akldr, dieri ise dardandr (zhir) ki o da peygamberdir90 ifadeleriyle; zellikle din
85 86 87 88 89 90

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

26

Mtrd, age., II, 511. Mtrd, age., IV, 112. Mtrd, Kitbt-Tevhd, s. 441 (353). Mtrd, Tevltl-Kurn, II, 375. Mtrd, Kitbt-Tevhd, s. 281 (229). Rgb el-sfahn, Kitbz-zera il mekrimi-er (nr. Eb Yezd el-Acem), Kahire: Drs-Sahve 1405/1985, s. 207.

mam Mturdde Akl-Vahiy likisi: Akln ncelii ve Vahyin Gereklilii

dardan akl; akl, ieriden din 91 szyle bir anlamda Mturdnin bak asn yanstmaktadr. Byle bir bak asna gre doruya ulaabilmek iin akl ve vahyin birlikteliine kanlmaz bir ekilde ihtiya bulunmaktadr. 5. Sonu Hakikati bulma yolunda, balangta vahyin gerekliini tespitte, sonra da ieriini anlamada akla zel bir konum veren Mturdye gre, netice itibariyle akl ile vahiy arasnda dorusal deil ama akldan vahye, vahiyden tekrar akla giden dairesel bir iliki bulunduu sylenebilir. nce akl vahyi temellendirmekte, sonra da vahiy akl kullanmay vcip klarak onun otoritesini merlatrmaktadr. Dahas Mturdnin dnce sistemi iinde, akl ve vahiy arasndaki dairesel iliki sadece birinden dierine gei yaparak devam eden bir dng eklindeki yapdan deil de, ikisinin birden bulunduu, birinin dieriyle akt alanlardan teekkl etmektedir. stelik Mturdnin dncesinde vahyin getirdikleri, akln kar kt eyler deil, bilakis ulamak istedikleridir. Bu sebeple onun sistemi iinde akl ve vahiy ilikisi hibir zaman teruz ile ifade edilemedii gibi, uzlamayla da tanmlanamaz. nk ikisi arasnda bir uzlama ancak ekime veya kartlk var ise sz konusudur. Hlbuki akl ile vahiy arasnda bir atma ve ekime olabilecei fikri Mturdnin sistemine tamamen yabancdr. O halde tekrar belirtmek gerekir ki Mturdye gre ancak akl ile vahyin uyumundan bahsedilebilir. Burada insanoluna den, bu uyumu salamak ve hayatn bu ikisinin arsna gre dzenlemektedir. Ancak o zaman dnyada adaleti hkim klma, hirette ise ilhi imtihan kazanarak ebed kurtulua erme imknna kavuur.

91

e-eru aklun min hric, vel-aklu erun min dhil. bk. Rgb el-sfahn, Tafsln-neeteyn, s. 141.

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

27

Hlya ALPER

Kaynaka
Alper, mer Mahir, slam Felsefesinde Akl-Vahiy Felsefe-Din likisi, stanbul: Ay Yaynlar 2000. Altnta, Ramazan, slam Dncesinde levsel Akl, stanbul: Pnar Yaynlar 2003, s. 37, 75 vd. mid, Ebkrl-efkr (nr. Ahmed Muhammed el-Mehd), Kahire: DrlKtb vel-Veskl-Kavmiyye 1423/2002, I, 134.). Aydnl, Osman, slam Dncesinde Aklleme Sreci Mutezilenin Oluumu ve Ebul-Huzeyl Allaf, Ankara: Ankara Okulu Yaynlar 2001. elebi, lyas, slm nan Sisteminde Aklclk ve Kad Abdulcebbar, stanbul: Rabet Yaynlar 2002. el-Badd, Abdlkhir, Usld-dn (nr. Ahmed emsuddn), Beyrut: Drl-Ktbil-lmiyye 1423/2002. Ear, Makltl-slmiyyn (nr. Hellmut Ritter), Wiesbaden: Franz Steiner Verlag Gmbh 1400/1980. Fahreddin er-Rz, Mefthul-gayb, I-XXXIII, Beyrut: Drl-Ktbillmiyye 1421/2000. Gazzl, hy ulmid-dn, I-V, Beyrut: Dru Sdr 20009. bn Frek, Mcerred makalti-eyh Ebil-Hasan el-Ear (nr. Daniel Gimaret), Beyrut: Drl-Mark 1986, s. 31, 284). Kutlu, Snmez, Bilinen ve Bilinmeyen Ynleriyle mam Mturd, mam Mturd ve Maturidilik Tarihi Arka Plan, Hayat, Eserleri, Fikirleri ve Maturidilik Mezhebi (haz. Snmez Kutlu), Ankara: Kitbiyt 2003. Marf, Nyif Mahmd, el-nsn vel-akl, Beyrut: Dru Sebilr-Read 1415/1995. Mtrd, Kitbt-Tevhd (nr. BekirTopalolu-Muhammed Arui), Ankara: Trkiye Diyanet Vakf Yaynlar 2003. Mtrd, Kitbt-Tevhd Tercmesi, 285 (ev. Bekir Topalolu), Ankara: Trkiye Diyanet Vakf Yaynlar 2002. Mtrd, Tevltl-Kurn (lm Kontrol Bekir Topalolu), I-XVII, stanbul: Mizan Yaynevi 2005-2010. Muhsib, erefl-akl (nr. Mustafa Abdlkdir At), Beyrut 1406/1986. Nesef, Tebsratl-edille, (nr. Claude Salam), I-II, Dmak: Institut Franais de Damas 1990-93. zcan, Hanifi, Mtrdde Bilgi Problemi, stanbul: M.. lahiyat Fakltesi Yaynlar 1993. Pezdev, Ehli Snnet Akaidi (ev. erafeddin Glck), stanbul: Kayhan Yaynlar 1994. Pezdev, Usld-dn (nr. Hans Peter Linss), Kahire: el-MektebetlEzheriyye lit-Trs 2006.

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

28

mam Mturdde Akl-Vahiy likisi: Akln ncelii ve Vahyin Gereklilii Rgb el-sfahn, Kitbz-zera il mekrimi-er (nr. Eb Yezd elAcem), Kahire: Drs-Sahve 1405/1985. Rgb el-sfahn, Tafsln-neeteyn ve tahslsedeteyn (nr. Abdlmecd en-Neccr), Beyrut: Drl-Garbil-slm, 1408/1988. Talip zde, Mturdnin Tefsir Anlay, stanbul: nsan Yaynlar 2003. Tehnev, Kef stlhtil-fnn (nr. Ali Dahrc), Beyrut: Mektebet Lbnn Nirn I-II, 1996. Zeyne, Hsn, el-Akl indel-Mutezile tasavvurul-akl indel-Kd Abdlcebbr, Beyrut: Drl-fkil-Cedde 1978.

The Relationship between Intellect and Revelation in al-Mturd: The Priority of Intellect and the Necessity of Revelation
Citation/: Alper, Hlya, (2010). The Relationship between Intellect and Revelation in al-Mturd: The Priority of Intellect and the Necessity of Revelation, Milel ve Nihal, 7 (2), 7-29. Abstract: The problem of the relationship between intellect and revelation has an important place among the fundamental issues that are considered in Islamic Thought. Because of that, one of the main attributes of all the schools of thought that have been formed throughout history is their perception of the relation between intellect and revelation. Therefore, it is possible to classify all Islamic schools according to their approach to this subject. While the thought of the Mutazila and that of the Salaf represent two opposite poles on this subject, the unique method of thought developed by al-Mturd, as it will be explained in this article, follows the middle road. This article, which aims to examine al-Mturds original approach, begins with the meaning of intellect and the place of it according to him; in this context, relevant subjects, such as the definition of intellect, its relation to the heart and its function, are elaborated. Later on, the meaning of revelation, its place and different types of revelation will be dealt with in the same way. After exposing the intellect and revelation as separate existences, the relationship between them that was established by al-Mturd will be considered. In the article, the highest priority is given to intellect in order to reflect al-Mturds view, but revelation is not neglected. The necessity of revelation is also emphasized. Key Words: al-Mturd, intellect, narration, revelation, prophecy.

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

29

Mturd slamn Sekler Yorumuna Temel Oluturabilir mi?

Talip ZDE*
Atf/: zde, Talip (2010). Mturd slamn Sekler Yorumuna Temel Oluturabilir mi?, Milel ve Nihal, 7 (2), 31-52. zet: slamn temel kayna Kuran, tarihte ve gnmzde belirli amalara matuf yorumlara konu olabildii gibi, onu aklayp yorumlayan mfessirler de birbirinden farkl anlama ve yorumlamalara muhatap olmulardr. Mfessir ve mtekellim Mturd ile modernitenin sonucu olarak ortaya kan seklerizm, tarihi ve sosyo-kltrel artlar itibariyle daha ilk bakta birbiriyle ilikisi olmayan iki konu gibi gzkmektedir. Ancak bugn bu ikisini bir arada telaffuz edip aralarnda balant kurma teebbslerini gndeme getiren ey, din ve laiklik, slam ve deiim konusuyla balantl fikirler, zihniyetler, temayller ve taleplerdir. Bu makalede sz konusu balamdan hareketle, Mturdnin eserlerindeki dnce ve aklamalar zerinden slama sekler bir yorum getirilip getirilemeyecei konusu ele alnarak tartlmtr. Makalede Mturdnin ortaya kt dnemin artlar ile modern dnemde seklerizmi ortaya karan artlarn mukayesesi yaplm; konu, onun din-eriat, din-siyaset zerindeki grleri erevesinde ele alnarak deerlendirilmitir. Anahtar Kelimeler: Mturd, seklerizm, yorum, din, eriat, siyaset.

nsan ve toplum vakasnn en nemli boyutlarndan birisini oluturan din ve yorumu, hayata intikali ve kurumsallamas sosyal deimenin gerei olarak deiim ve dnmn nesnesi haline
*

Prof. Dr., Cumhuriyet niversitesi, lahiyat Fakltesi Tefsir Anabilim Dal [tozdes@hotmail.com].

MLEL VE NHAL
inan, kltr ve mitoloji aratrmalar dergisi cilt 7 say 2 Mays Austos 2010

Talip ZDE

gelebilir. Sz konusu deiim ve dnm hadisesinin derecesi, dinin zerine dayand asli kaynaklarn mahiyeti ve muhtevas, otantiklii, hayat deiik boyutlardan kuatyor olup olmamas ve esneklii ile balantl bir durumdur. nsan ve toplum hayatnda ortaya kan sosyo-kltrel, politik, ekonomik, bilimsel vb. gelimeler, insanlar ve toplumlar aras ilikilerin dzeyi, yn ve younluu, insan-corafya ilikisi, ihtiyalarn zamanla artarak eitlenmesi, nfus younluu, i blm vb. durumlar sosyal deimeye etki eden faktrlerdir. Bu faktrler birbiriyle balantl ve girift bir iliki ierisinde toplumun din anlay, dinin kaynaklar ve o dinle ilgili yaplan yorumlar zerinde farkl derecelerde deitirici ve dntrc bir etkiye sahiptir. zerinde konuulan din, asli kaynaklar itibariyle daha ok ifahi kltre deil de yazl metinlere dayanyorsa, bu metinlerin aralarnda benzerlikler olsa bile- dorudan vahiy rn olup olmadklar, gvenilirlikleri, orijinaliteyi koruyup koruyamadklar, zerlerinde oynanmasna ve deiiklik yaplabilmesine imkn verecek ekilde beeri tasarruflara ak olup olmadklar gibi durumlar onlarn her birinin tarih ierisinde geirdikleri deiim ve dnm evreleri asndan farkl deerlendirmelere konu edilmesini gerektirmektedir. Bu noktada Musevilik, Hristiyanlk ve slamiyet gibi dinler, yazl metinlere dayanyor olsalar bile, mahiyet itibariyle phesiz birbirinden farkllklara sahiptirler. Deiim olgusuyla balants ynnden analiz ve deerlendirmeye konu edilen din slamiyet olduunda, bu dinin iki ana kaynan oluturan Kuran ve hadisler, dorudan ilahi vahiy olup olmama, orijinallik, tespit edilip korunma ynlerinden farkl deerlendirmelere konudur. Bu balamda Kurann anlalmasnda ve yorumunda asla ihmal edilemeyecek neme sahip hadislerin Kuranla ayn kategoride olmad bilinmektedir. Deiim olgusuyla balantl olarak konuya Kuran-insan ilikisi asndan yaklaldnda ise, kutsal metin ilk orijinal ekliyle korunmu ve deimemi olsa bile, tarihi sre ierisinde mfessirler ve yorumcular tarafndan metin ierisinde geen kavramlara

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

32

Mturd slamn Sekler Yorumuna Temel Oluturabilir mi?

verilen/yklenen anlamlar, ayetlere getirilen aklamalar ayn olmamtr. Tefsir tarihinde ortaya kan farkl yneliler ve bu ynelilere uygun saysz tefsir bu gerein bir gstergesidir. Kuran Metnine yaklamda izlenen yntemler, zihniyetler, mfessirlerin ierisinde bulunduu artlar ve daha baka faktrler yorumlarn farkllamasna neden olmaktadr. lahi metne yaklaan herhangi bir yorumcu, yaad dnemin artlarndan, ihtiyalarndan, fikri ve ideolojik akmlardan ve zihniyetlerden hareketle onu anlamaya, yorumlamaya ve ou defa dnd eyleri kutsal metne syletmeye almaktadr. Kuran, tarihte ve gnmzde farkl yorumlara konu olabildii gibi, onu aklayp yorumlayan mfessirlerin kendileri, eserleri, fikir ve yorumlar de belirli amalara matuf farkl anlay ve yorumlamalara konu olmulardr. Dirayet tefsirinin en nemli rneklerinden birini oluturan Teviltul-Kuran adl eserin mellifi Mturd (. 333/944)nin dnya gr, ilmi ve dini ahsiyeti ile seklerizm kavram, ortaya ktklar tarihi zamanlar dikkate alndnda, onlar ortaya karan sosyo-kltrel artlar ve durumlar itibariyle daha ilk bakta birbiriyle ilikisi olmayan bamsz konular gibi gzkmektedir. Ancak bugn bu ikisini bir arada telaffuz edip aralarnda balant kurma teebbslerini gndeme getiren ey, yaadmz dnemde din/slam-deiim konusuyla balantl ortaya kan fikirler, temayller, yaygn kanaatler ve zellikle de sosyo-politik artlardr. Sz konusu durumlar, Mslman ilim adamlarnn ve entelektellerinin dinin asli kaynaklarna yaklam ve yorumlar zerinde etkili olmaktadr. Mturd, 9. Yzyln ikinci, 10. Yzyln birinci yarsnda Abbasi dneminde Semerkantta yaam Mslman bir ilim adam, mfessir ve mtekellim olup, aklama ve yorumlaryla Ehl-i Snnet akidesinin erevesinin belirlenmesine ve istikrarna nemli katklarda bulunmutur. Mturd, her eyden nce sz konusu akideyi ia, Mutezile, Btnilik gibi akmlara kar baaryla mdafaa etme noktasnda temayz etmi bir ahsiyet olarak kendi dneminin insandr. Bunun anlam, onun ilim adamln, slam

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

33

Talip ZDE

anlayn, tefsire, fkha ve kelama dair Tevilt adn verdii yorumlarn belirleyen durumlarn dorudan onun dnyas ile ilgili olup o dnemin mevcut artlarnda teekkl ettiidir. Mturdyi anlamak iin sz konusu ortam ve artlarn doru deerlendirilmesi, gnmzle gemi arasndaki mesafenin farknda olunmas gerekir. Elbette ki dnya ve dnyevileme, btn tarihi dnemlerde, farkl corafya, din ve kltr ortamlarnda insanln bir ekilde muhatap olduu evrensel beeri bir olgudur. nsan-dnya ilikisi, tevhidi sistem ierisinde belirli bir mihvere oturtulmas hedeflenen en esasl konularn arasnda yer almaktadr. Bir mfessir ve mtekellim olarak Mturd de eserlerinde Kur'an' tefsir etmeye alan her mfessir gibi dnya ve dnyevileme konusu ile ilgili ayetlere kendi slubunca dorudan veya dolayl birtakm aklamalar ve yorumlar getirmitir. Ancak onun tefsirinde bu mevzuda yapt olduka ksa aklamalar, insan nefsinin dnya nimetlerine ve zevklerine olan doal temayl ile ilgili genel deerlendirmeler olmann tesine gemez. Ayrca Mturidinin tefsirinde bu balamda yapt aklamalar dnyevilemeyi destekleyecek bir grnm arz etmez. O, ilgili ayetlerin tefsirinde ahiret hayat olmakszn dnya hayatnn anlamszln zellikle vurgulamtr. Onun din-eriat, din-siyaset hakkndaki aklama ve yorumlar gnmzn sekler anlayna referans olabilecek durumda deildir. Onun yaad dnemde kendisine meyledilen dnyevileme olgusu, henz Hristiyan Bat toplumlarnn tarihi artlar ve geliimi ierisinde Rnesans, Reform, Aydnlanma, Sanayi Devrimi, Protestanlk ve Kapitalizm sreleriyle etkileim ierisinde ortaya kan seklerizm olgusu gibi felsefi ve ideolojik bir mahiyet kazanmamtr. Dolays ile bugn slam dnyasnda din ve seklerizm konusu etrafndaki mzakere, tartma ve yorumlarn balam ve mahiyetleri ile Mturdnin kendi dneminde din/slam, eriat ve
2 1

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

34

rnein bk. Ebu Mansur Muhammed b. Mahmud el-Maturidi, TeviltulKurn, tahk. Fatma Yusuf el-Haym, I-V, Birinci Bask, Beyrut 2006, c. II, s. 111, c. V, s. 48-50 Mturd, age., C. II, s. 111

Mturd slamn Sekler Yorumuna Temel Oluturabilir mi?

siyasete dair yapt aklama ve yorumlarn mahiyet ve balamlar birbirinden farkldr. Gnmzde bir ksm evrelerin laiklik ve seklerizmden anladklar eyin dinin byk lde bireysel vicdana ve salt ibadete indirgenmesiyle kamusal alandan ve siyasetten soyutlanmas eklinde olduu malumdur. zellikle lkemizde tek parti dnemlerinden itibaren resmi ideolojinin nemli parasn oluturan bu anlay, arlkl olarak topluma dayatlmtr. Din ve slm konusunda almalar yapan akademik ve entelektel evreler bu anlay dorultusunda etkilenmeye, bylece toplumun dindar kesimlerinin resmi politikaya kar sergiledii tepki bir ekilde yumuatlmaya allmtr. Mturdnin din, eriat ve siyaset konularndaki grlerinin slmn sekler yorumuna kap aacak tarzda ele alnp sunulmas, sz konusu resmi anlayla uyumlu gzkmektedir. rnein Hasan ahin, Mturdnin din anlay zerine telif ettii eserinde, Mturdye gre dinin, ed-din eklinde marife olarak sadece tevhide iman etmeye, yani Allahn birliine iman edip ibadeti Ona has klmaya inhisar ettiini, bu dinin Nuh peygamberden itibaren hi deimediini, btn peygamberlerin bu balamda ayn dini getirdiklerini; amellere ve ahkma inhisar eden eriatn ise dine dahil olmadn, eriatn deitiini ifade etmitir. Allah dini kendisine nispet ederken, eriat insanlara nispet etmitir. Din Allah tarafndan vazedilirken, eriat peygamberler tarafndan getirilen hkmlerdir. badetler de dahil itaat tarznda yaplan fiiller kalbe ait olmayp bedenle ilgilidirler. Sonra amel imann bir paras da deildir. Dinin deer yarglar ile eriatn deer yarglar da birbirinin ayn deildir. Nitekim dinin deer yarglar iman veya inkr eriatn deer yarglar ise gnah, sevap, helal, haram, mekruh, mubah gibi yarg kalplardr. Hasan ahin, Mturdnin din ve eriat anlay hakknda yapt aklama ve yorumlarna destek sadedinde, helal veya haram klma eriatnn da daha nce mevcut olmad halde Nuh peygamberle baladn, bu ekilde gr bildirenlerin olduunu ifade etmitir.
3

Bk. Hasan ahin, Maturidiye Gre Din, Kayseri 1987, s. 43-48.

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

35

Talip ZDE

Hasan ahinin Mturdye atfen man amelden, dini eriattan neredeyse tamamen koparp bamszlatran tespit ve yorumlarnn gerekte Mturd ile ne kadar uyumlu olup olmad sorgulanabilir. Ancak bunu yapmak yerine, onun konu ile ilgili tespit ve yorumlaryla makalenin takip eden sayfalarnda ayn konu hakknda bizim ulatmz tespit ve yorumlarn karlatrlmasnn meseleyi aydnlatma noktasnda yeterli olaca kanaatindeyiz. Din-siyaset ilikisi konusuna gelince; Mturd, dini yetkiyi peygamberlere, siyasi yetkiyi yneticilere hasrederken, aslnda sekler bir zihinsel altyapdan hareket ederek din-siyaset ayrm yapmyor. Mturdnin bu konudaki yaklam ve deerlendirmelerini mam Mturdye Gre Din-Siyaset Ayrm eklinde bir baln altnda vermek, gnmz insannn zihninde onunla uyumlu olmayan bir imajn olumasna neden olabilir. Mturdnin bu konudaki hareket noktas, imamet/hilafet meselesini dorudan dinin kendisi olarak telakki eden, onu iman-kfr meselesi haline getirmeye alan iann siyasi fikirlerinin rtlmesidir. O, Ehl-i Snnet geleneine uygun olarak hilafetin Kurey kabilesinin uhdesine verilmesinin diyaneten deil siyaseten doru olacan ifade ederken, ynetim sorumluluunun kime veya hangi kabileye verilecei meselesinin dorudan dinin aslna dahil bir konu olmayp mmetin sorumluluuna terk edilen bir mesele olduuna dikkat ekmek istemitir. nk dinin ana kayna Kuran, mminlere siyasi bir sistem veya model nermemi, ancak bu konuda yneticilerin dikkate alp uygulamalarn istedii, siyasi sitemin zerine kurulaca en temel ahlaki-hukuki prensip ve hkmlere yer vermitir. Mturdnin hilafet konusunda fakihleri ve Kureyi ne karmas, onlarn bu vahyi prensip ve hkmlere herkesten daha ok riayet edeceklerine inanmasndan dolay olmaldr. Halbuki seklerizmin siyasetteki hareket noktas, herhangi bir vahyi gelenee, kutsala veya doktrine bal kalnmakszn sadece insan akl4

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

36

Bk. Snmez Kutlu, mam Maturidiye Gre Din-Siyaset Ayrm, slamiyt, C. VIII, Say: 2, Nisan-Haziran 2005, s. 62-63. Makale yazar Mturdnin siyasete dair grlerini Nesefnin eserinden almtr. (Bk. Ebul-Mun Meymun b. Muhammed en-Nesef, Tabsratul-Edille f Uslid-dn, thk. Hseyin Atay-aban Ali Dzgn, Ankara 2003, c. II, s. 437-440)

Mturd slamn Sekler Yorumuna Temel Oluturabilir mi?

nn merkeze alnmas, hkm koyma hakknn Tanrdan alnarak insana verilmesidir. Bu zihniyeti dini terminoloji ile ifade edersek, insann dnce ve eylemlerinde, hukuk, ekonomi ve siyaset alanlarnda kendisini Allahtan mstani grmesidir. Tevhid ve itikat konusunu din ve slm algsnn en merkezine yerletiren Mturdnin byle bir fikir ve zihniyete destek vermesi mmkn deildir. Mturidi eer ayn ruh ve dnce sistemiyle 19. veya 20. Yzyllarda yaasayd, ifrat ve tefrit ierisinde mtalaa ettii Batnilie ve dier frkalara kar kt gibi, phesiz seklerizme kar da ciddi eletiriler ve yorumlar getirirdi. Mturdnin din ve eriat grn tesbit etmede metodolojik olarak nokta nemlidir. Birinci nokta, bugn yaamakta olduumuz dn, felsef ve teolojik tartmalarn gnmzn kltrel, politik, ideolojik, hukuki vb. artlarnn etkisi altnda ekillenmekte olduunun; yani bizim gndemlerimizle dorudan ilikili olduunun farknda olmamzdr. Mtuidnin din ve eriat gibi anahtar kavramlar hakkndaki anlay ve grlerini tespit edilip deerlendirilmesinde her eyden nce bizim gndemimizle onun gndeminin ayn olmadnn altn izmek gerekir. Yaamakta olduumuz tarihi dnemi belirleyen artlarn etkisi altnda ekillenen gncel tartmalar, onlarn gerisinde yatan zihniyet ve beklentilerden, hedef ve stratejilerden kopartp dorudan Mturdnin yaad dneme tamak ne kadar tutarl olabilir? rnein Mturdnin yaad dnemdeki ynetici kadrolarn, entelektel evrelerin ve ilim adamlarnn ruh ve dnce dnyalarnda modernite gibi bir olgu yer almamtr. Yine onlarn etnik yap ve dil zerinden homojen bir ulus yaratp sekler bir Trk slm oluturma (!) gibi bir plan ve hedeflerinin olmadn da kabul etmeliyiz. ikinci nokta, Mturdnin belirli bir konudaki anlay ve dncelerini tesbit etmeye ynelik bir aratrmann onun zerine yaplan yorumlar deil, dorudan ona nisbet edilen kaynaklar esas almasnn daha tutarl olacadr. Sz konusu yntem, Mturd zerine yaplan yorumlara ihtiyatl ve kritiki bir yakla-

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

37

Talip ZDE

m yaplmasn da gerektirmektedir. Bazen ayn konu etrafnda birbirinden farkl ve hatta birbirine zt olabilen birok yorum ve deerlendirmelere rastlamak mmkndr. nc nokta, Mturd ile ilgili asl kaynaklara parac deil, btncl ve analitik yaklalmasnn, onun dini metinlere yaklamda izledii metodolojinin bilinmesinin onunla ilgili doru bilgi ve yoruma ulalmasnda son derece nemli olduudur. Onu birka yet zerindeki ksa yorum ve aklamalarndan hareketle doru deerlendiremeyiz. Mturd, tefsir ve tevil ynteminde Kuran btnlk ierisinde anlamaya almtr. O, vahyi olanla beeri olann arasn ayrarak ayn kategoride deerlendirmemi, dinin alglanmas ve yorumunda vahyi erevenin dna kmamaya azami gayret gstermi, sahih snnete ve akla byk yer vermi, nakil ile akl arasndaki dengeyi gzetmi, ayetlerin dayand hikmetleri nazar- itibara almtr. Yukardaki aklamalardan hareketle, dini anlama ve tefsir konusunda vahiy merkezli bir ynteme sahip olan Mturd gibi bir slam aliminin, meseleleri ele alrken vahyin izmi olduu erevenin dna karak din-eriat-siyaset balamnda gnmzn seklerist anlaylarna referans olabilecek speklatif yorumlar getirmesi pek olas gzkmyor. Onun yorumlarnda akla byk deer vermesi, onunla sekler anlay ve dnceler arasnda bir paralellik kurulmas iin yeterli deildir. Rasyonel dnceyi ne karan seklerizm, modernite ile yakn bir iliki ierisindedir. Seklerleme ve seklerizm, kendisini ortaya karan Bat toplumunun tarihi geliiminden, inan ve kltrel deerlerinden, sosyolojik altyapsndan bamsz ele alnabilecek, slam dnyasna ve daha zelde slama yamanabilecek bir ey deildir. Malum olduu gibi seklerizm, Batda Rnesansla balayan, dini reformlarla devam eden, Aydnlanma ve modernite ile gelien bir srecin meyvesidir. Kilisenin bask ve otoritesi altndaki insanlarn zgr iradelerini kullanamama probleminden kaynaklanan seklerlik problemi ideolojik boyut kazanarak seklerizme dnm, Fran-

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

38

Mturd slamn Sekler Yorumuna Temel Oluturabilir mi?

sz devriminden sonra da laiklik altnda pratik bir boyut kazanmtr.


5

Seklerleme, uhrevi olanla dnyevi olan arasnda veya dier bir ayrmla srf dini olanla bir boyutu dinle balants olsa bile ilevsellik ynnden daha ok dnyay ilgilendiren arasnda zihni bir tasnif yapmann tesinde, tabiat tabiat olarak grme formlnden hareketle dnyay kutsaldan arndrmay hedefliyor. Yani nesnel olanla akn olan arasndaki her trl ba ve boyutu hesaptan dryor. Ancak Mehmet S. Aydnn da dikkat ektii gibi, tabiat tabiat olarak grmenin, tabiatta manevi bir boyut grmeye, tabiatla mteal (akn) olan arasnda bir ba kurmaya engel olup olamayacan sorgulamyor. Halbuki slamn kayna Kurana gre tabiatta olan her ey, zerinde samimiyetle tefekkr edildiinde insan Yaratcsna ulatrabilecek ayetler manzumesinden kk bir rnek tekil ediyor. Seklerleme, insan-tabiat ilikisinde insan daha yksek anlam ve deer arayndan men ediyor, baklan her eyi ona bakan asndan nesnelletiriyor, anlamszlatryor, souklatryor, duygu ve hikmetten yoksun hale getiriyor; sadece tabiat bir ekilde kullanp tketmeyi amalayan pragmatist dnceyi tevik ediyor. Byle bir bak as maddeyi ve evreni anlama noktasnda yetersiz ve ksr olduu gibi, slami bak asyla da rtmesi mmkn deildir. Mehmet S. Aydnn da ifade ettii gibi konu, sosyolojik anlamda toplum hayatnn seklerlemesine gelince, orada ok daha ciddi problemler ortaya kyor. Eer kaynaklar itibariyle slam dininin temel hedefi bir iman ve ahlak toplumu oluturmaksa, seklerletirme ad altnda kamuyu dinden arndrmak anlalmas zor, kabul imkansz bir proje olarak karmza kmaktadr.
5

6 7

Bu konuda geni bilgi ve deerlendirmeler iin bk. Niyazi Berkes, The Development of Secularism in Turkey, McGill University Press, 1964, s. 5-8; lhami Gler, Dnyann Bana Gelen Derin Sapknlk: Dnyevileme, slmiyt, IV (2001), Say 3, s. 35-36, 49-58; Yusuf Kaplan, Sekler Akln tesi, slmiyt, IV (2001), Say 3, s. 81-90 Bk. Mehmet S. Aydn, Dnyevileme, slmiyt, IV (2001), Say 3, s. 15-16 Mehmet S. Aydn, a.g.m., s. 16-17

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

39

Talip ZDE

Mturidnin Teviltnda din ve eriat gibi konulara getirdii aklama ve yorumlarnda, dini sadece vicdana indirgediine, eriat dinden tamamen bamsz ve kopuk bir olgu olarak ele alp deerlendirdiine dair bir yoruma rastlayamadk. O, ierisinde din kelimesinin getii yetlere getirdii aklamalarnda, kelimenin yet ierisindeki kullanmna ve balamna uygun olarak onun lgat anlamlarna atfta bulunmutur. Mesela Din gnnn sahibi yetinde kelimenin ceza ve mkafaat anlamna, yoksa Kraln dinine gre (Yusuf) kardeini alkoyamazd na! , ve Allah katnda din slmdr
10 11 9 8

yetinde h-

km/kanun anlamna geldiini, Sizin dininiz size, benim dinim bayetlerinde mezhep ve
12

itikat sistemi anlamna geldiini ifade etmitir.

Din kelimesi ma-

rife olarak geldiinde, zellikle hanf ve ftratullah kelimeleri ile balantl bir ekilde Allahn vahdaniyetini ve Rab olduunu bilip iman etmeye matuf olmaktadr. Bu din, btn peygamberlerin Allahtan getirdikleri mustakim din, hanif dindir. Allahn yaratmasnda bir deiiklik yoktur, te bu dosdoru dindir
13

yetinin

gereince Allahn yaratmasnda (ftratta) bir deiiklik olmad gibi, bu ftrat zerine bina edilen Allahn dininde de bir deiiklik sz konusu deildir.
14

Mturd, r suresinin 13. yetinde bildi-

rildii gibi, bu dinin Nuh peygambere, brahim, Musa ve s peygamberlere, Hz. Muhammede ve btn peygamberlere vahyedilen din olduunu, Allahn birliine (tevhide) ve ibadetin yalnzca Allaha yaplmasn gerektirdiini vurgulamaktadr.
15

Mturdnin baz yetlere dair ksa aklamalarndan, onun dini sadece tevhide ve inan esaslarna hasrettiini, ibadetler ve muameltla ilgili hkmleri din kavramndan bamsz dnerek eriata hasrettiini zannetmek hatal bir tespit olur. nk Enbiy suresinin 73. yetini aklarken, btn peygamberlerin nderlik
8 9 10 11 12 13 14

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

40

15

Fatiha, 1/3 Yusuf, 12/76 Kfirn, 109/6 l-i mrn, 3/19 Mturd, age., c. IV, s. 398. Rm, 30/30 Mturd, age., c. IV, s. 47-48. Mturd, age., c. III, s. 324; c. IV, s. 398-399.

Mturd slamn Sekler Yorumuna Temel Oluturabilir mi?

vasflaryla insanlar Allahn dinine ve Onun emirlerine uymaya ardklarn, namaz, oru ve zekat gibi ibadetlerin onlarn eriatlarnda da mevcut olduunu ifade etmitir. bir dini isterse, ondan kabul edilmeyecektir
17 16

Kim slmdan baka

yetinin tefsirinde, Al-

lahn dininin slm olduunu, bir bakalarnn zerinde gitmekte olduklar dini Allahn dini olarak grmelerinin ve putlar ve baka eyleri ibadette Allaha ortak koarak slmdan baka bir dinle Allaha yaklamak istemelerinin ve ibadet etmelerinin kabul edilmeyeceini belirtmitir. mi arzuluyorlar?
19 18

Allahn dininin dnda baka bir din

yetinin tefsirinde, bu dinin asl olarak inanl-

mas gereken eyleri (tevhide iman), Allaha itaat ve ibadet etmeyi ve hkm, yani Allahn ahkmn tanmay gerektirdiine iaret ederek konuyu, Cahiliye hkmn m arzuluyorlar? ilikilendirmitir.
21 20

yetiyle de
22

Bugn dininizi kemale erdirdim ve zerinize olan yetinin

nimetimi tamamladm ve sizin iin din olarak slm setim

tefsirinde ise, din-eriat ayrm yaplmakszn Allahn mminlerden genel manada inanlp yaplmasn istedii btn durumlar, uygulama ve hkmler bu kemale erdirilen dinin/slmn kapsam ierisine sokulmutur.
23 24

Mturd, Sonra seni iten bir eriat zerine kldk, ona tabi ol! mezhep eklindeki lgat anlamlarna atfta bulunmu, de eriat olarak isimlendirmitir. getirdii aklamalarn
27 26 25

yetine getirdii aklamada, eriatn su yolu, snnet (det), millet, yine bir mesele hakknda Tevrat veya Kurandaki bir veya birka hkm Onun bu balamdaki yetlere nazar- itibara aldmzda, eriat ve

irati Allah tarafndan insanlarn uygulamalar iin konulan sn16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27

Mturd, age., c. III, s. 337. Al-i mran, 3/85 Mturd, age., c. I, s. 287. Al-i mran, 3/83 Mide, 5/50 Mturd, age., c. I, s. 286. Mide, 5/3 Mturd, age., c. II, s. 12. Csiye, 45/18 Mturd, age., c. IV, s. 474. Mturd, age., c. II, s. 186-187. Mturd, age., c. I, s. 256; c. II, s. 44-45; c. III, s. 384.

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

41

Talip ZDE

netler, zerinde gidilen yol ve ahkm olarak anladn syleyebiliriz. Mturdye gre Allahn dini deiime (nesh, tebdil ve tegayyre) konu olmad halde, onun eriatlar deiime
28

konudur.

Ancak Mturdye gre bu eriat, mumelta ve hukuka ait ahkm dahil vahiy dneminde btn boyutlar ile ekillenen Dnullahtan (Allahn dininden) bamsz, ona dardan eklenen ve ireti duran bir olgu deildir; onunla ruh ve ceset gibi bir btnlk ierisindedir. Grnrde eriatla irat kelimeleri arasnda kavramsal bir ayrm yapmayan, Allahn daha nceki mmetler (toplumlar) hakkndaki snnetinin onlarn eriatlarn neshetmesi, hkmlerini tebdil etmesi olduunu ifade eden
29

Mturdnin ifadelerini ato-

mik ve yzeysel bir yaklamla deerlendirip, onun dinle eriatn arasn ayrd, dini tamamen inan esaslarna, eriat da tamamen ahkma hasrettii, dolays ile eriatn dinden bamsz olarak tamamen deiebilecei eklinde bir anlaya sahip olduu yargsnda bulunmak toptanc ve yanltc bir deerlendirme olabilir. Halbuki, Mturdnin din ve eriat grnn deerlendirilmesinde, Allahn gnderdii eriatn hangi noktalarda devamllk arz ettii, hangi noktalarda deiime ve neshe konu olduu, sz konusu nesh ve deiimin mahiyetinin ve snrlarnn ne olduu, Kurann daha nceki kitaplar tasdik etmesinin ne anlama geldiine ilikin yapt aklamalarn bir btn olarak ele alnmas son derece nemlidir. Mturd, te bu benim mstakim yolum. Artk ona uyun, baka yollara uymayn!
30

yetini aklarken, bu yolun emir ve nehiyleri,

helal ve haramlar da kapsadn, sz konusu hkmleri ihtiva eden yetlerin muhkem yetler olduunu, btn (ilah) kitaplarda onlar nesheden bir eyin olmadn, btn Adem oullarnn bu muhkem yetlerin muhatab olduklarn sarih bir ekilde ifade etmitir.
31

Namaz, oru, zekat, kurban ve hac gibi ibadetlerin tefer-

28 29 30

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

42

31

Mturd, age., c. II, s. 145. Mturd, age., c. III, s. 318. Enam, 7/153 Mturd, age., c. II, s. 193-194.

Mturd slamn Sekler Yorumuna Temel Oluturabilir mi?

ruatta farkl olabileceklerine, ancak z itibariyle ayn olduklarna dikkat ekmi, onlarn daha nceki peygamberlerin eriatlarnda da mevcut olduunu belirtmitir. ifade eden yete
33 32

Orucun daha ncekilere farz

klnd gibi, Hz. Muhammedin mmetine de farz klndn getirdii aklamasnda, orucun asl ve z
34

bir/ayn olmakla beraber zaman ve ekil itibariyle farkl olabileceine de dikkat ekmitir. klnmtr.
35

Tefecilik (faiz) de Hz. Muhammedin

mmetine haram klnd gibi daha nceki mmetlere de haram Kurann nceki kitaplar tasdik edici olarak gelmi olmas, nazm ve lisan ynnden deil, fakat onlardaki mnlar ve hkmler (ahkm) ynnden onlara mutabk olmasn gerektirir. Bu mutabakat ve muvafakat durumu, Allahn vahyettii eyde bir ihtilaf olmadnn apak delilidir. nk eer Kuran, Allahtan bakas tarafndan gnderilmi olsayd, o zaman nceki vahiylerle tutarl olmazd. etmilerdir.
37 36

Halbuki btn peygamberler birbirlerini tasdik

Allahn elilerine indirdii btn kitaplar insanlar

Allah birlemeye, Ona bakasn ortak komaktan nehyettii gibi, ayn zamanda onlar adil olmaya, ihsana ve iyilie davet etmiler, onlar her trl fuhiyattan, haddi amaktan, azgnlktan ve irkin ilerden nehyetmilerdir. Bu noktada ne Allahn gnderdii eliler, ne de gnderilen kitaplar arasnda bir ihtilaf vardr.
38

Sana da

gemi kitaplar dorulayan ve onlar gzeten Kuran hak olarak indirdik. Onun iin onlarn aralarnda Allahn indirdii ile hkmet, onlarn hevalarna tabi olma hitabyla balayan Ehl-i Kitapla ilgili yetin
39

tefsirinde, recm konusuyla balantl olarak yapt aklamalarnda hadlerle ilgili ahkm dahil Kurandaki eriatn Tevratta da bulunduunu, Hz. Peygamberin, Kuranda olduu gibi Tevratta

32 33 34 35 36 37 38 39

Mturd, age., c. I, s. 130-131; c. III, s. 270, 367, 384. Bakara, 2/183 Mturd, age., c. I, s. 130-131. Mturd, age., c. I, s. 526. Mturd, age., c. I, s. 431. Mturd, age., c. I, s. 74-75. Mturd, age., c. II, s. 146. Mide, 5/48

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

43

Talip ZDE

da bu ahkm ve eriatn mevcut olduunu Yahudilere sylediini ifade etmitir.


40

Bu bilgilerden hareketle Mturdnin teferruata girmeksizin Tevhid ve ahiret inanc bata olmak zere namaz, oru, zekat, hac ve kurban gibi ibadetlerin, ahlak ve hukukla ilgili temel prensip ve hkmlerin, ksas, diyet, af, recm gibi hadlerle ilgili hkmlerin Kuran ve Snnette olduu gibi, Tevrat ve ncil gibi daha nceki kitaplarda da mevcut olduu kanaatine sahip olduu anlalmaktadr. O halde Mturdnin Allahn dininin deiime (neshe, tebdil ve tegayyre) konu olmad halde, onun eriatlarnn deiime konu olduunu ifade etmesinden
41

neyi kastettiini nasl anlama-

lyz? Bunun iin onun eriatlarn deiimi ve nesh konusu ile balantl olarak baz yetlere getirdii aklamalarn analiz edilmesine ihtiya vardr. Mturd, katl ve ksas konusuyla ilgili olarak Sabiler ad verilen baz kimselerin ncilin tamamen ruhsatlar (serbestlikler ve kolaylklar) zerine, Tevratn ise iddetli hkmler zerine indirildii eklindeki iddialarna katlmaz. Onlarn bu kitaplarn indiriliine ahit olmadklarn ifade ettikten sonra, Allahn indirdiklerinde ruhsatlarn ve iddetlerin (kat hkmlerin) bulunmasnn bir eliki olmadn, ruhsatlarn ve kat hkmlerin belirli hikmetler zerine vazedilmi olduunu ifade ederek konuyu nesh anlay ierisinde ele alp deerlendirmeye alr. Ona gre nsih ve mensuh arasnda bir eliki yoktur, tevafuk vardr. te olduu yetlere
43 42

Haksz

yere bir insann ldrlmesinden dolay ksas hkmnn gemekgetirdii aklamalarnda, ldrme durumunun ortaya kmas sonucunda Tevratn hkmnn katilin ldrlmesini zorunlu kldna, Tevratta affetme veya diyet hkmnn olmadna, ncilin hkmnn ise byle bir durumda katili affetmekten baka bir yol brakmadna, ncilde ksasa veya diyete bir yer olmadna, Kurann bu konudaki hkmnn ise her

40 41 42

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

44

43

Mturd, age., c. II, s. 39-44. Mturd, c. II, s. 45; c. III, s. 318. Mturd, age., c. I, s. 46. Bakara, 2/178-179.

Mturd slamn Sekler Yorumuna Temel Oluturabilir mi?

uygulamay birden ihtiva ettiine dair mevcut gre iaret ettikten sonra, Mide suresinde daha nce Yahudilere ksasn yazld, Kitapta onlara (ksas hkm olarak) cana can, gze gz, buruna burun, kulaa kulak, die di yazldn, yaralamalarn da birbirine ksas olduunu ifade eden yetin
44

devamndaki ama her kim

hakkn sadaka olarak balarsa, o kendisi iin kefaret olur ifadesini delil getirerek, ksas gerektiren durumlarda Tevratta da af hkmnn olabileceine dikkat ekmitir. Yani Mturd, bu yaklam ile Tevratta af hkmnn olmad eklindeki gre katlmadn ifade etmitir. Ancak dier taraftan ksas gerektiren durumlarda af ve diyet hkmnn sadece Kurana ve Mslmanlara zel bir hkm olmasnn da ihtimal dahilinde olduuna iaret etmitir.
45

Tevrat indirilmezden nce Yakupun kendisine haram kldndan baka btn yiyecekler srail Oullarna helaldi. Deki: Eer doru iseniz getirin Tevrat okuyun Biz Yahudilere her trl trnakl hayvan haram kldk, onlara srn ve koyunun i yalarn da haram kldk, ancak onlarn srtlarna ve barsaklarna yapan veya kemiklerine karan yalar hari; bunu onlara azgnlklar yznden ceza olarak verdik ; Zulmlerinden ve insanlar Allah yolundan alkoymalar nedeni ile onlara helal klnan temiz eyleri haram kldk, (bir de) nehyedildikleri halde faiz almalar ve insanlarn mallarn batl/haksz yoldan yemeleri sebebiyle... Onlardan kafir olanlar zerine elim bir azap hazrladk
48 47 46

mealindeki ayetlere getirdii aklamalarnda, Yahudilere haram klnan bu eylerin (aslnda helal ve temiz olmalarna ramen) zulm ve azgnlklar nedeniyle bir meyyide olarak haram klndn, bunun ise mensuh bir eriat olduunu ve mensuh bir eyle artk amel edilemeyeceini ifade etmitir.
49

Yani Mturd, bu ak-

44 45 46 47 48 49

Mide, 5/45 Mturd, age., c. I, s. 127; c. II, s. 42. Al-i mrn 3/93) Enm, 6/146 Nis, 4/160-161 Mturd, age., c. I, s. 289, 526; c. II, s. 186-187.

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

45

Talip ZDE

lamalar ile asl (deer) hkmlerinde deil ama meyyide hkmlerinde eriatlar arasnda farkllklarn olabileceini zmnen ifade etmi olmaktadr. Aslnda helal ve temiz olan eylerin yenilmelerinin Yahudilere zulm ve azgnlklar yznden haram klnd halde Hz. sann ve Hz. Peygamberin eriatlarnda byle bir hkmn olmamas, zaten srelilik artn ihtiva eden bir hkmn tekrar aslna dndrlmesi anlamna gelmektedir. Yine Mturdnin Yahudilere emredilen ksas cezasnda diyet ve affn olmayabilecei ynnde serdettii ikinci gr, deer hkmleriyle deil meyyide hkmleriyle ilgili bir deerlendirmedir. Mturd, Arf suresinin 163. yetine getirdii aklamasnda, bn Abbastan rivayetle Sebt gnnn Yahudiler tarafndan icad edilen bir gn olduunu, Yahudilerin o gne tazim ve hrmet gsterdiklerini vurguladktan sonra, Allahn onlar (bu icad edip hrmet gsterdikleri) Sebt gn ile imtihan ettiini, Sebt gnnde balk avlamalarn onlara yasakladn ifade etmitir.
50

Bu nokta-

da yaplacak analitik bir deerlendirme, sonuta bizi Sebt gn ile ilgili hkmn o toplumun tarihi ve kltrel artlar ile yakndan ilikili olduu; yani o kavmin det ve tresiyle balantl yerel bir hkm olup btn eriatlar iin evrensel bir hkm olmad sonucuna gtrebilir. Benzer bir durum Hz. Muhammedin eriatndaki Cuma gn ve Cuma namaz iin sz konusudur. Sebt gn ile Cuma gn arasnda olduu gibi, Yahudilerin Firavunun zulmnden kurtulmak iin Msrdan klarna kran olarak ifa edilen Aure orucuyla ierisinde Kurann indirildii Kadir gecesinin olduu Ramazan aynda tutulmas farz klnan Ramazan orucu arasnda da benzer bir kyaslama yapmak mmkndr. Bu aklama ve deerlendirmeler, Mturdnin eriatlarn deiimini, tebdil, tayir ve nesh edilmesini nasl anlad konusunda bize ok ak ve kesin olmasa da belirli derecede bir fikir vermektedir. Mturdnin aadaki aklamalar, onun eriat dinden bamsz olarak deerlendirdii, zaman ve artlara gre Kuran ve Snnetle snrlar izilen ve Hz. Muhammede ve Mslmanlara

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

46

50

Mturd, age., c. II, s. 299.

Mturd slamn Sekler Yorumuna Temel Oluturabilir mi?

vazedilen eriatn da (ictihat yoluyla) nesh edilebilecei grne


51

sahip olanlara ak bir cevap tekil etmektedir:


...Allahn bu mmet (slm mmeti) hakkndaki hkm ve snneti, nbvvetin mhrlenmesi (peygamberlik messesesinin Hz. Muhammedle sona erdirilmesi) ve Hz. Muhammedin eriatn bk klmasdr. Allahn gemi mmetler hakkndaki snneti ise, onlarn eriatlarnn neshedilip hkmlerinin tebdil edilmesidir.
52

(Hz. Peygamberin) eriat, eriatlar neshedilip de baka bir eriatla vefat eden kendisinden nceki peygamberlerinki gibi onun vefatndan sonra baka bir eriatla neshedilmemitir. Aksine, Allah onun eriatn kyamet gnne kadar bk klarak sanki onu (Hz. Peygamberi) hayatta brakmtr.
53

Bir taraftan genel bir sylemle Hz. Peygamberin eriatnn daha nceki eriatlar neshettiini, onun eriatnn ise neshedilmeyip kyamete kadar bk kalacan sylerken, dier taraftan neshin Kuranda da var olduunu kabul eden Mturdyi kendisiyle eliiyor gibi grmek mmkndr. Bu noktada aslnda Kuranla nesh telakkisinin oluturduu dnce gelenei arasnda skan Mturd, neshe yapt yaklamla, Kuranla gelenek arasnda Kurann (vahyin) otantikliine zarar vermeyecek bir uzlama noktas aramaktadr. Ona gre nesh, bir yetin hkmnn daha sonra gelen yetle ortadan kalkmas/kaldrlmas eklinde deil, hkmn mddetinin sona erdiinin beyan eklinde gereklemektedir. Mturdye gre byle bir nesh telakkisi bed olmaz. Allah bir eyi herhangi bir vakitte ve durumda emreder, baka bir vakit ve durumda ise nehyedebilir; veya bunun tersi de olabilir. Bunda hikmet d bir ey yoktur. Hikmet dna kan ey, Allahn bir eyi bir vakitte ve durumda emredip, o eyi ayn vakitte ve durumda nehyetmesidir. Halbuki yle olmamtr ve bu durum Allah iin muhaldir.
54

Yani aslnda Mturd, neshe getirdii tanm ve

51 52 53 54

Bu gr birtakm mahfillerde dillendirilmitir. Mturd, age., c. III, s. 318. Mturd, age., c. IV, s. 132. Mturd, age., c. I, s. 46.

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

47

Talip ZDE

aklamalarla, neshe konu olan olayn boyutlar deitii iin aslnda tek bir olaya deil; birbirine benzeyen, ortak ynleri bulunsa bile artk boyutlar birbirinden farkllaan iki veya daha fazla olayn varlna iaret etmeye almaktadr. Yani farkl hkmler, btn boyutlar ile ayn olan tek bir olgu veya olay iin deil, ama ortak ynleri olsa bile boyutlar ve zamanlar birbirinden farkllaan iki veya daha fazla olay iin sz konusu olmaktadr. Bu durum hkmlerde eliki deil, maslahatlar gerei farkllama olarak deerlendirilmelidir. Sonra Mturdye gre nesh, vahy metnin tilavetinde deil hkmnde gerekleir. Bir eyin hkm uygulanmaz ve terk edilirse o ey unutulmu gibi olur.
55

Yani o hkm gndemden d-

m olur. Buna gre sadece durumlar deimi, farkl durum ve konumlara gre de onlara uygun yetler ve hkmler gelmitir. Mturdye gre bu mnda Kuranla daha nceki eriatlar arasnda teferruatta baz ynlerden deiiklikler olsa bile bir eliki olmad gibi, Kurann kendi yetleri arasnda da bir eliki mevcut deildir. Sadece bir dnemde gndemde olduu halde farkl tarihi, sosyal ve kltrel artlarn devreye girmesiyle gncelliini kaybeden olay ve durumlarla ilgili yetler sanki unutulmu veya terkedilmi gibi olurlar, ancak onlarn tilavetleri bu durumda da devam eder. Mturdnin Teviltta nesh olduuna iaret ettii yetler ve konular zerinde yaplan analitik bir alma, onun nesh anlaynn byk lde ilk dnem selef alimlerinin anlay dorultusunda ok geni bir ereveye oturduunu, Kuranda eliki anlamna gelebilecek veya Kurann otantikliine halel getirecek bir anlaya sahip olmadn gstermek iin yeterlidir. Onun nesh telakkisinin, bir konu hakknda mevcut er bir hkmn ayn konuda daha sonra gelen er bir delille tamamen iptal edilmesi eklinde tarif edilen klasik nesh teorisi ierisinde deil; tedricilik, tahsis, tebyin, istisna veya bir konuda mevcut alternatif birka hkmden birinin tercih edilmesi ierisinde ele alnp deerlendiril-

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

48

55

Mturd, age., c. V, s. 493.

Mturd slamn Sekler Yorumuna Temel Oluturabilir mi?

mesi daha uygun olur.

56

zellikle onunAllahtan farz olarak sadaka-

lar, ancak fakirler, miskinler, onun zerinde alan (memur)lar, mellefe-i kulb, kleler, borlular, Allah yolunda cihad edenler ve yolcular iindir. Allah her eyi bilen, hkmnde hikmket sahibi olandr
57

yeti

ile balantl olarak zekatn datm konusunda Hz. merin mellefe-i kulba hisse vermemesini ictihadla nesh olarak isimlendirmi olmas
58

klasik nesh anlayna uygun dmedii gibi,

Kurann baz er hkmlerinin gnmz artlarna uygun dmedii iin ictihadla mensuh kabul edilip artk geersiz klnabilecei eklindeki bir anlaya da asla mesnet tekil etmez. Mturd, halifelerin ve sahabenin zekat gelirini ilgili yette isimleri geen sekiz snf insana eit olarak datmak yerine, ihtiya durumunu gz nne alarak bir snfa da verdiklerini, zekat gelirlerinin sekiz snf insan grubuna eit olarak blnp datlmasnn gerekli olmadn vurgulamtr.
59

Belirli ahslardan oluan m-

ellefe-i kulba zekattan hisse verilmemesine gelince; bunun nedeni, Hz. mer ve onunla ayn kanaate sahip olanlar asndan artk bir zamanlar mellefe-i kulb ierisinde mtalaa edilen kiilere zekat gelirlerinden pay verilmesini gerektiren artlarn ortadan kalkm olmasdr. Zaten zekat yetinde de sz konusu gruba zekat gelirlerinden mutlaka hisse verilmesini gerekli klan veya icbar eden bir hkmn varl sz konusu deildir. Bunu drt byk halife ve Sahabe byle anlad gibi, mctehid imamlar da ayn ekilde anlamlardr. Mturdnin Hz. merin mellefe-i kulbla ilgili uygulamasn ictihadla nesh olarak isimlendirirken kulland ifade, onun bu meseleyi nasl anladnn en ak delilidir: Ve fil-yeti delletu cevzin-neshi bil-ictihdi liirtifil-manel-lez bih kne liyuleme ennen-nesha kad yeknu bivuch (yette (Tevbe, 9/60), neshin farkl vecihlerle gerekleebileceinin bilinmesi iin, yetin zerine dayand mnnn (hikme-

56

57 58 59

Bu konuda geni bir deerlendirme iin bk. Talip zde, Maturidinin Tefsir Anlay, nsan Yaynlar, stanbul 2003, s. 203-240. Tevbe, 9/60 Mturd, age., c. II, s. 419. Mturd, age., c. II, s. 419-420.

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

49

Talip ZDE

tin/maslahatn) ortadan kalkm olmasndan dolay ictihadla neshin caiz olduuna bir dellet vardr).
60

Sonu olarak Mturdnin din telakkisinde tevhid inanc ve ibadetin yalnzca Allaha yaplaca prensibi merkezi bir konumda olmakla beraber, dinin sadece itikada taalluk etmekle kalmayp, ahlak, ibadet, muamelat ve hukukla ilgili hkmleri de ierisine alan ilah bir sistem olduu, eriattan bamsz olmad anlalmaktadr. Tevhide ve ftrata dayal bu din, btn peygamberlerin Allahtan getirdikleri mutlak dindir. Onun eriat telakkisinde de amel ahkm arlk noktasn oluturmakla beraber, eriat, dinin tevhide dayal itikad hkmlerinden kopuk veya bamsz deildir. eriatn bir deimeyen, dieri de deiebilip neshe konu olan iki boyutu vardr. Onun deimeyen boyutu, itikat, ibadet, ahlak, muamelt ve hukuk alanlarnda Allahn btn peygamberlere ve onlarn mmetlerine yol kld temel prensip ve hkmlerdir. Mturdye gre bunlarda bir nesh veya deime sz konusu deildir. eriatlarn deien boyutuna gelince, bunlar ibadet ve muamelatla veya birtakm cezai meyyidelerle ilgili hkmlerin uygulama ekillerinde ve zamanlarnda gerekleen teferruat kabilinden deiikliklerdir. Her peygamberin ierisinden kt toplumun detlerinin, tre ve kltrnn birbirinden farkl olmas, teferruattaki bu deiikliklere etki eden nemli bir faktrdr. Teferruatta peygamberlerin eriatlar arasndaki farkllklar bir eliki olmadklar gibi, din ve eriatn aslna ve zne mugayir bir durum da oluturmazlar. Hz. Muhammedin eriat Allahtan gnderilen en son eriat olup, kyamete kadar bakidir. Onun kendisinden nceki eriatlar nesheden bir konumda olmasna gelince, bu nesh Kurann btn eriatlarda ortak olan asl hkmleri ortadan kaldrmas eklinde anlalmamaldr. Aksine Kuran, onlarda mevcut btn asl hkmleri ihtiva etmektedir. Ancak teferruatta tarih, kltr ve trelerle balantl olarak gemi eriatlarda mevcut olduu halde, emir veya yasak balamnda Kuran tilave-

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

50

60

Mturd, age., c. II, s. 419 veya 420.

Mturd slamn Sekler Yorumuna Temel Oluturabilir mi?

tinde yer almayan hkmlerin Mslmanlar iin artk bir balaycl sz konusu deildir. Kurann kendi yetleri zerindeki neshe gelince, bu nesh ilgili yetin tilaveti bk kald halde sadece onun hkmnde gerekleir. Bu ekildeki bir nesh, bed olmayp tamamen yaanan durumlar ve olaylarla ilgili olup maslahatlarn gerektirdii eydir. Yani bir toplumda veya yerde Kurann btn hkmlerinin ayn anda uygulanmas diye bir ey yoktur. Nesh, belirli bir hkme konu olan bir mesele ile ilgili durum ve artlar deitiinde; yani sz konusu olayn boyutlarnda bir deiiklik ortaya ktnda, o deiiklie uygun hkmn devreye girmesi eklinde gerekleir; daha nceki hkm yeni artlar muvacehesinde uygulanmad iin sanki unutulmu (mensiy) gibi olur. Ancak bu, sz konusu hkmn onu gerektiren artlar yeniden olutuunda tekrar devreye girmeyecei anlamna gelmez. Mturdnin nesh anlayn, eserinde klasik nesh anlayn artran baz ifadeler kullanm olmasna ramen, sz konusu anlay ierisinde deerlendirmek yerine; arlkl olarak teybin, tahsis, tedricilik ve istisna ierisinde deerlendirmek; ayrca er bir hkme konu olan herhangi bir mesele hakknda mctehidin birbirine eit alternatif uygulamalardan bir veya birkann tercih etmesi eklinde anlamak daha tutarl olur. Ne dinin itikadi boyutuna dair hkm ve prensiplerin, ne de ibadete, ahlak ve muamelata ait hkmlerinin eriatlarn deiebilecei sylemi zerinden ve sosyo-politik-kltrel durumlardan hareketle tarihsel ve geersiz kabul edilip devre d braklmas dinin ruhuna, nihai hedeflerine ve hikmete uygun dmez.

Kaynaka
Aydn, Mehmet S., Dnyevileme, slmiyt, IV (2001), Say 3. Berkes, Niyazi, The Development of Secularism in Turkey, McGill University Press, 1964. Gler, lhami, Dnyann Bana Gelen Derin Sapknlk: Dnyevileme, slmiyt, IV (2001), Say 3. Kaplan, Yusuf, Sekler Akln tesi, slmiyt, IV (2001), Say 3, ss. 81-90. Kutlu, Snmez, mam Mturdye Gre Din-Siyaset Ayrm, slamiyt, C.

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

51

Talip ZDE VIII, Say: 2, Nisan-Haziran 2005. el-Mturd, Ebu Mansur Muhammed b. Mahmud, Teviltul-Kurn, tahk. Fatma Yusuf el-Haym, I-V, Birinci Bask, Beyrut 2006, c. II, c. V. en-Nesef, Ebul-Mun Meymun b. Muhammed, Tabsratul-Edille f Usliddn, thk. Hseyin Atay-aban Ali Dzgn, Ankara 2003, c. II. zde, Talip, Mturdnin Tefsir Anlay, nsan Yaynlar, stanbul 2003. ahin, Hasan, Mturdye Gre Din, Kayseri 1987.

Can Mturd Constitute a Ground Form for the Secular Interpretation of Islam?
Citation/: zde, Talip, (2010). Can Mturd Constitute a Ground Form for the Secular Interpretation of Islam?, Milel ve Nihal, 7 (2), 31-52. Abstract: The Holy Quran, the main source of Islam, has become subject to some interpretations based on decisive aims, its commentators have also become subject to different understandings and interpretations made on their personalities, works, thoughts and opinions. At the first glance, Mturd, who is a theologian and commentator of the Quran, and the matter of secularism caused by modernity seem to be two different topics without connections between them with respect to the historical and socio-cultural conditions in which they appeared. But today, the factor that brings attempts to the agenda to articulate them together establishing connexion between them is the extensive thoughts, mentalities, demands and tendencies about religion, laicism, secularism, Islam and social change. In this context, the subject of whether a secular interpretation of Islam can be made based on the thoughts, explanations and interpretations of Mturd in his works is discussed and evaluated in this article. The conditions of the period in which Mturd lived and the conditions that have caused secularism to emerge in the modern age have been compared, and the subject has been evaluated in the frame of Mturds thoughts and opinions on religion/Islam and shariah, religion and politics. Key Words: Mturd, secularism, interpretation, religion, shariah, politics.

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

52

mam- Mturdde Din-Siyaset likileri

Ramazan ALTINTA*
Atf/: Altnta, Ramazan (2010). mam- Mturdde Din-Siyaset likileri, Milel ve Nihal, 7 (2), 53-66. zet: Kelam kitaplarnda din ve siyaset ilikileri imamet/hilafet bal altnda yer alr. zellikle Snni Kelam okullarnda imamet konularna yer verilmesi, iaya tepkiden dolaydr. nk onlar, imamet meselesini, dinin temel inan esaslarndan saymlardr. Biz mam- Mturdnin eserlerinde mstakil bir balk olarak imamet/hilafet konusuna yer vermediini gryoruz. phesiz bunun farkl nedenleri olabilir. Her ne kadar mam- Mturd, eserlerinde siyasi bir konu olan imamet/hilafet meselesine ilikin ayr bir balk amamsa da bu onun ilgilenmediini gstermez. Nitekim o, gerek Tevilat ve gerekse Kitabut-Tevhid adl eserinde din ve siyasetle ilikili olan din ve vicdan zgrl, emanet, ehliyet, adalet, ura, biat, itaat, ynetim, iyilii tevik etmek ve ktlkten sakndrmak, hkm karmak gibi konulara yer vermitir. Hi kukusuz, onun dini ve siyasi grleri gnmz ada slami siyaset dncesine k tutacak ve yeni almlar salayacak niteliktedir. Anahtar Kelimeler: Siyaset, Adalet, Ynetim, ura, Biat, taat.

Giri nsan, toplumsal bir varlktr. Toplumu meydana getiren fertler aras ilikiler zorunludur. Bu nedenle farkl karakter yaplarna sahip olan fertler; bir araya gelme, toplanma, ayrlma ve anlamazlk kayna olabilirler. Toplumsal siyaset dzeyinde, birlii
*

Prof. Dr., Seluk niversitesi lahiyat Fakltesi Kelam Anabilim Dal [ramazanaltintas59@hotmail.com].

MLEL VE NHAL
inan, kltr ve mitoloji aratrmalar dergisi cilt 7 say 2 Mays Austos 2010

Ramazan ALTINTA

salama ve aradaki anlamazlklar zmede ortak bir szlemeye ihtiya duyulur. Ynetim mekanizmasnda bu szlemeye bal olan toplum bireyleri hem toplumsal dzeni ve bar korumada ve hem de toplumsal dzeni ve bar tehdit eden unsurlara kar koymada g birlii etmi olurlar. slami bak asnda dinin dzeni, dnyann dzeni ile kaimdir. Dnyann dzeni ise, kendisine itaat edilecek bir ynetici ile salanr. Snni anlayta yneticinin meruiyeti, halkn seimine baldr. nl slam filozofu Farab (. 339/950), ilimleri tasnif ederken Kelam, dan siyaset felsefesi ierisinde saymtr.1 Bunun temel nedeni, Kelam ekolleri arasnda slam inan ilkeleri asndevlet bakanl meselesinin tartlmasdr. nk ia mezhebi hari dier Kelami dncelerde siyaset, itihadi bir konudur. Siyaset, toplumlar ynetme ve sorun zme sanatdr. Huzurlu bir yaamn alt yaps, bilgisel temellere oturtulan iyi bir siyaset ve ynetim anlayyla paralellik arzeder. Bu balamda slam, birey ve toplum hayatnn btn alanlarnda olduu gibi ynetim alannda da ilkeler ortaya koymutur. Bunlarn banda din ve vicdan zgrl, adalet, eitlik, seim, ehliyet, emanet, ura, biat gibi ilkeler gelir. Bu ynetim ilkeleri aileden tutun da irketlerin ve devletlerin ynetimlerine varncaya kadar her alanda geerliliini koruyan evrensel ilkelerdir. te biz bu makalemizde mm- Mturdnin (v. 333/944) din-siyaset ilikileri balamnda ynetim alannn ortak kavramlar dnyasna nasl baktn tespit etmeye alacaz. Bu konularda onun bata Tevltl-Kuran adl tefsiri olmak zere Kitbut-Tevhid adl Kelama dair eserinden de yararlanacaz. Din ve Vicdan zgrl Bilindii gibi Kelamclarn lgatinde usuld-din tabirinden, slamn temel inan ilkeleri anlalr. mam- Mturdye gre iman; bu esaslar kalbin tasdik etmesidir. Bu tasdikin olumasnn yolu
1

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

54

Bkz. Farabi, Eb Nasr Muhammed, limlerin Saym, ev. A. Ate), stanbul, 1986, s. 118.

mam- Mturdde Din-Siyaset likileri

akla ve iknaya dayal bir bilgilenme srecinden geer. Nitekim o, inanmayanlarn durumunu, her birisi bilgi retmede ilevsel akl faaliyeti olan teemml ve tefekkr yoksunluuna balar. 2 Ehl-i snnet geleneine gre din, akl sahiplerinin kendi irade ve istekleriyle tercih ettii bizzat hayrolan ve peygamber tarafndan tebli edilen eylere gtren ilahi kurallar btndr. 3 Dikkat edilirse bu tanmda bata ilahilik vasf olmak zere, akl ve zgr irade zerinde durulmutur. Bu terim arasndaki iliki biimi, din ve vicdan zgrln korumakla ilgilidir. Nitekim Kuran- Kerimde yle buyrulur: Dinde zorlama yoktur. nk doruluk sapklktan iyice ayrlmtr.4 Bu ayetten hareketle mam- Mturd, nasl ki bir kimse imana girip girmemekte zorlanamazsa, slama girdikten sonra ibadetleri yerine getirip getirmemekte de zorlanamaz5 demektedir. nk iman, hr irade ve gnlden gelen kabullenmeye dayal bir gerekliktir. yi niyete, iradenin tercihine dayanmayan ve gnlden benimsenmemi bir dindarlk, din asndan inkrla eit tutulan nifak anlamna gelir ve fertte kiilik paralanmasna yol aar. Bu sebeple mam- Mturd, Allah dinde sizin iin bir zorluk klmamtr6 yetinin yorumunda, hakla batln birbirinden ayrldn, hakikatin bilgisine muhatap klndktan sonra hibir kimsenin iradesine bask yaplarak slam kabul etmeye zorlanamayacan ifade eder.7 mam- Mturd, verir. slamdan kanlarn (mrted) durumu

hakknda Hz. Ebubekir ile Hz. Alinin uygulamalarn rnek olarak Yneticilik yapm olan bu sahabelerden zellikle Hz. Alinin kendi ynetimi dneminde Mslman olduklar halde meru imama ba kaldranlarla (bay) savamadn belirtir. Bir nevi irtidat edenlerle ilgili bu iki uygulama biiminden tercihini zmnen, Hz. Aliden yana kullanr. Tercih edilen bu gre gre,
2

3 4 5 6 7

Bkz. Mtrd, Eb Mansr Muhammed b. Muhammed, Tevltl-Kuran, tahk. Ahmed Vanlolu, stanbul: Drul-Mzn, 2005, I, 35. Crcn, Seyyid erif, et-Tarft, Kahire, 1987, s. 141. 2/Bakara 256. Mtrd, Tevltl-Kuran, II, 159. 22/Hac 78. Mtrd, Tevltl-Kuran, II, 160.

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

55

Ramazan ALTINTA

Mslman olmayan kimseler gerek kiisel ve gerekse siyasi g yoluyla imana zorlanamayacaklar gibi Mslman olup da kendi iradeleriyle sonradan slamdan kanlar da cezalandrlamazlar. 8 Bu da mam- Mturdnin inan ve vicdan zgrlne verdii deeri gsterir. Ayn zamanda bu gr Kurann bir emridir: Rabbin eer dileseydi, yeryznde bulunanlarn hepsi kesinlikle inanrlard. Byle iken sen, mmin olsunlar diye insanlar zorlayacak msn?9 Hi kukusuz mam- Mturdnin din ve vicdan zgrl konusundaki bak as, Kurann ruhuyla uyumakta olup hem kapsayc ve hem de hogr fikrini temel alan bir yaklam ortaya koymaktadr. yilii Emretmek ve Ktlkten Alkoymak slamda ilahi sorumluluun olmazsa olmaz ilkelerinden birisi, salkl akl sahibi olmak bir dieri de ergenlik ana ulamaktr. Deliler ve ocuklar dinde sorumlu deillerdir. mm- Mturd, akl, tabiat birbirine uygun olanlar bir arada toplayan, tabiat birbirine aykr olan eyleri birbirinden ayran bir temyiz melekesi olarak grr. Onun akl-nakil anlayna gre, metafizik bilgiler ve ahlk ilkeler akldan kar. te, insanlar dier canllardan ayran, beyan ve bilgi retme yeteneine sahip klan bu akldr.10 Dolaysyla bu akl, ahlaki adan iyi ve ktnn de kstasdr. slamda iyilii emretmek ve ktlklerden alkoymak grevi, hem fert ve hem de toplumun omzuna yklenen en nemli grevler arasnda saylr. Bu konuyla ilgili Kuranda yle buyrulur: Sizden hayra aran, iyilii (marf) emreden ve ktlkten (mnker) men eden bir topluluk bulunsun. te kurtulua erenler onlardr.11 mam- Mturd, bu ayetlerde geen marf kavramn, salam akllarn gzel ve yararl kabul ettii ey, mnker kavramn ise, salam akllarn irkin ve zararl bulduu ey, olarak tanmlar. 12 Marf, dorudan
8

9 10

11

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

56

12

Mtrd, Eb Mansr Muhammed, Tevltl-Kuran, tahk., Mehmet Boynukaln, stanbul: Drul-Mzn, 2005, IV, 254-55. 10/Yunus 99. Mtrd, Eb Mansr Muhammed, Kitbut-Tevhd, (tahk. F. Huleyf), stanbul, 1979, s. 5, 10, 80, 100. 3/l-i mran 104, 110. Bkz. Mtrd, Tevltl-Kuran, II, 389.

mam- Mturdde Din-Siyaset likileri

evrensel deerlerle ilgilidir. Her ne kadar mam- Mturd, toplum hayatnda iyilii emretmek ve ktlkten sakndrmakla ilikili slah grevini slenecek kii ya da kurumu aka ifade etmemi olsa da l-i mrn Sresinin 104. yetinde geen min edatn, tebiz manasna yorumlamasndan bu grevin bir toplulua ihale edileceini anlyoruz. Zaten kendisi de, cemaat kavramn kullanarak, Mslmanlardan zel uzman bir topluluun iyilii tevik etme ve ktlklerden sakndrma grevini yerine getirmesiyle toplumun dier bireylerinden bu sorumluluun deceini vurgular. 13 Dolaysyla, iyilii emretme ve ktlkten sakndrma grevi, farz- kifaye olarak deerlendirilmitir. Tarih boyunca iyilii yaymak ve ktlklerle mcadele etmek, sadece Mslman ferde vacip deil, ayn zamanda siyasi iktidarn da en nemli grevlerinden birisi saylmtr. slam messeseler tarihinde, dorudan siyasi ynetimle ilikili olan bu grevin ad hisbe tekilat olarak bilinir. mam- Mturdnin iyilii emretme ve ktlklerden alkoyma vazifesini Mslmanlardan snrl bir cemaate/toplulua havale etmesinden bu topluluun idari ynetime bal ayr bir birim olduu anlamna geldii gibi, sivil bir rgtlenme biimi anlamna da gelir. Bu konuda kendisi genel ilkelerin dnda, hakl olarak iin uygulanmasna ynelik ayrntl bilgiler vermemektedir. Bu konuda ayrntl bilgi, Kuran yorumcusunun ya da Kelamclarn deil, dorudan slam hukukularnndr. mam- Mturdye gre Mslman toplumda ifade zgrl en az yargnn bamszl kadar nemlidir. Bundan dolay, yilii emretme ve ktlkten alkoyma grevi ifade zgrln ortadan kaldracak boyutlarda yaplmamaldr. Bu yaplanmadan ama, insanlarn yaad toplum dzenini bozacak ve kamu ahlakn ihlal edecek kimseleri en gzel bir biimde uyarmaktr. Zira iyilikleri emretmek ve ktlklerden alkoymak faaliyeti, evrensel lekte ahlk bir durumu yanstr. mam- Mturd iyilii emretmenin ve ktlkten sakndrmann aklla da bilinebilecei konu-

13

Kr. Mtrd, Tevltl-Kuran, II, 381.

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

57

Ramazan ALTINTA

sunda Mutezile ile gr birliine sahip olmasna ramen, Mutezilenin bu ilkeyi kamunun maslahatnn dna kararak dinin temel inan esaslar arasna sokmas nedeniyle onlardan ayrlmtr. Emanet ve Emanetlerin Ehline Verilmesi Kuran- Kerim ve Hz. Peygamberin snnetinde, emaneti slenme ehliyeti ve emanetin ehline verilmesi son derece nem arz etmitir. nk emanet, korunmas ve yerine getirilmesi gereken temel haklardandr. Hak sahibine hakkn, her ii ve grevi ona ehil olana vermek adaletle ilgilidir. Bu durum, emanetin kamu grevi ve liderlik anlamyla kullanld pek ok hadiste kendisini gsterir. rnein, Hz. Peygamber, Ebu Zerril-Gffaryi bir greve tayin ederken ona unlar sylemitir: O bir emanettir. Kyamet gnnde hakkyla alan ve yerine getirenlerin dndakiler iin pimanlk ve rsvalktr.14 Adil bir ynetim, eitlik ve emanetleri slenme ehliyeti ve bu ehliyetin kamu ilerinde gzetilmesi toplumsal dzenin salkl ilemesinin olmazsa olmaz ilkelerindendir.15 Bu nedenle, Hz. Peygamberden gelen rivayetlerde, bir toplumda emanetlerin ehline verilmeyip, ehil olmayanlara verilmesi kyamet alametlerinden saylmtr.16 mm- Mturd; Allah size emanetleri mutlaka ehline vermenizi ve insanlar arasnda hkmettiiniz zaman adaletle hkmetmenizi emrediyor17 yetinde geen emanet kavramna snrlandrc bir yorum getirmek yerine, korunmas ve yerine getirilmesi gerekli haklar balamnda Allah-alem, Allah-insan, insanla-insan arasnda geerli olan her trl emanet gryle daha kuatc bir yorum yapmtr. yetin insanlar arasnda hkmettiiniz zaman adaletle hkmetmeniz pasajndaki arnn, dorudan Mslmanlarn yneticilerini muhatap aldn ifade eden mm- Mtrdi, emanetlerin ehline verilmesi tabirinden inan farkll gzetmeksizin uzmanlk

14 15

16

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

58

17

Mslim mre 16. Geni bilgi iin baknz. Nevin A. Mustafa, slam Siyasi Dncesinde Muhalefet, ev. Vecdi Akyz, stanbul: z Yaynclk, 1990, s. 9495. Bkz. Buhar lim 2; Rikk 35. 4/Nisa 58; 33/Ahzap 72.

mam- Mturdde Din-Siyaset likileri

alannn ne karlmas, bu konuda inan ayrm yapmadan bu ie kim daha uygun ve layksa, emanetin ona verilmesi gerektiini syler.18 mam- Mturd bu grnn meruiyetini, yukardaki ayetin ini sebebiyle ilikilendirir. Rivayetlere gre, Mekkenin fethinde Hz. Peygamberin amcas Hz. Abbas, Kbenin anahtarlarnn eybe evladndan alnarak kendisine verilmesini istemitir. Bunun zerine emanetlerin ehline verilmesi ile ilgili ayet inince, Hz. Peygamber Kbenin anahtarlarn amcasndan alarak, tekrar henz Mslman olmayan eybe evladna geri vermitir.19 Bu uygulama bize, brokrasideki grevlendirmede etnik ve inan farkllndan ziyade ie ehil olma liyakatinin ne karlmas gerektii fikrini veriyor. Anlald kadaryla mam- Mturd de bu anlay destekliyor. Kald ki onun, emanetlerin ehline verilmesi, yneticilerin adaletle hkmetmesi gibi konular dorudan idari yap ile balantl hale getirmesi, din-siyaset ilikileri konusundaki tavrn yanstyor. Yneticilerin (Ull-Emr) Ynetilenlerden Olmas Kuran- Kerimde Mslmanlara, kendilerini ynetecek olanlarn ayn inanca mensup olmalar gerektii belirtilir: Ey iman edenler! Allaha itaat edin, Peygambere itaat edin ve sizden olan ulul-emre (idarecilere) itaat edin.20 mm- Mturd bu yette geen ull-emr tabirini, yneticiler, ordu komutanlar eklinde yorumlar. Bylece iilerin masum imam yorumuna kar kar.21 Mturd, yetleri yorumlamada balamsal teolojiden ayrlmaz. Nitekim mam- Mturd, Nisa Suresinin 59. yetinde geen ull-emr kavramn umer; Nisa Suresinin 83. yetinde geen ull-emr tabirini de fakihler olarak yorumlar. iiler ise, her iki yette geen ullemr tabirini masum imam olarak anlamlardr.22 Kald ki, Nisa

18

19

20 21 22

Mtrd, Tevltl-Kuran, tahk. Mehmet Boynukaln, stanbul: Drul-Mzn, 2005, III, 288. Bkz. Mtrd, Tevltl-Kurn, III, 287-88; bn Hiam, Eb Muhammed Abdlmelik, es-Siyratn-Nebeviyye, tahk. Taha Abdurrahman Sad, Beyrut, 1411 h.,V, 74. 4/Nisa 59. Kr. Mtrd, Tevltl-Kuran, III, 29497. Mtrd, a.g.e., III, 355.

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

59

Ramazan ALTINTA

Suresinin 83. yetinde geen ull-emr tabirinden sonra, Allahn kitabndan hkm karmadan sz ediliyor. O zaman burada konu, toplum ynetiminden bambaka bir anlama brnyor. Sosyopolitik anlamdan ziyade, bilmeye dayal, ilmi faaliyetlerde sorumluluu slenen yetkili kimseler anlamna geliyor. Nitekim mam- Mtrdi, herhangi bir hususta anlamazla dtnz takdirde, Allaha ve ahiret gnne gerekten inanyorsanz, onu Allah ve resulne arzedin23 yetini yorumlarken kanaatini bu ynde belirtiyor. yle ki, mam- Mturd, biz Mslmanlar dinle ilgili herhangi bir konuda anlamazla dtmz zaman meselenin zmn; ya Allahn Kitabnda, ya Hz. Peygamberin snnetinde ya da Mslmanlarn icmasnda ararz. Eer bu kaynan birisinde sorunun zm bulunursa aklarz, aksi halde itihat yoluna bavururuz, diyor.24 Bylece o, toplum hayatnda siyaset ve diyanetle ilgili ykmllkleri slenen yetkili kimseler konusunda farkl bir bak as getiriyor. lahilik ve nsanilik Arasnda Hakemlik Sorunu Varlk alannda farkllklar, tabiatn bir yasasdr. te bunun gibi, dini metinleri anlamada farkl ve oklu yntemleri benimsemek de bir rahmettir. Nitekim u ayette bu genilik ifade edilmitir: Bizim urumuzda cihad edenler var ya, biz onlar mutlaka yollarmza ileteceiz.
25

Dikkat edilirse, bu ayette sbl szc, oul olarak

kullanlmtr. Bunun anlam hakikat tektir, ama ona gtren yolyntemler oktur, demektir. Hz. Peygamberden gelen bir rivayette: mmetimin ihtilf rahmettir buyrulur.26 Bu rivayette geen ihtilaftan maksat; hedeflerin bir, yol ve yntemlerin farklldr. Bu ynyle ihtilaf, ayn ilke ve gayeleri paylaan insanlarn, sadece dini anlatmada yntem ynyle farkllatklarn gsterir. Eer bu oklu yntem anlaynn tersi olur ve dini anlamada tek yntem esas alnrsa, byle bir anlaytan dlamaclk kar. mm- Mturdnin dini anlama ve itikadi konulardaki yntemi ise, uzla-

23 24 25

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

60

26

4/Nisa 59. Mtrd, Tevltl-Kuran, III, 29394. 29/Ankebut 69. Acln, smail b. Muhammed, Keful-Haf, Beyrut, 1351, I, 64.

mam- Mturdde Din-Siyaset likileri

ve orta yolu temsil etmeye dayanr. Nitekim o, Allah'n indirdii ile hkmetmeyenler kfirlerin ta kendileridir
27

yetini yorumlarken

gramer kurallarndan hareket etmitir. Zira Arapada hkmetmek anlamna gelen hakeme fiili ba edatyla birlikte kullanld zaman ikrar etmek, tasdik etmek, dorulamak gibi anlamlara gelir.28 mam- Mturd bu kural ileterek, yete, Allahn indirdiklerini tasdik etmeyenler kafirlerin ta kendileridir, anlamn vermitir. Ona gre, Allahn indirdii hkmleri tasdik etmeyip inkr eden ve bu hkmleri hak olarak grmeyen kimse kfirdir. Bu hkmlere inand halde amel etmeyen kimse de gnahkr mmindir. Onun iman-amel anlayna gre, byk gnah ileyen kimse dinden kmaz.29 Kald ki, kozmik egemenlik Allaha aittir. Yeryznde bu hkimiyet insanlarn eliyle tecelli ettirilecektir. Harf okuma ynteminden yola karak, hakemlii sadece Yce Yaratanla snrlandrmaya kalkmak Kurann ruhunu ve maksadn anlamam olmakla e deerdir. Nitekim slam tarihinde bu yntemi kendisine rehber edinen Haricliler, tekfir kuramn iletmek suretiyle dlamac slamn temsilciliine gitmilerdir. Zaten Allahn indirdikleriyle hkmetmenin muhatab, siyasi anlamda sadece yneticiler deil, dini anlamda toplum katmanlarnn btn alanlarnda bulunan tek tek mkellefler topluluudur. Dini metinleri literal/harfi yntemle anlama abalarnn arka plannda, naslarn manasn koruma dncesi yatmaktadr. Bu zihniyete gre mana salt lafzdadr; zihin, vaka, akl ve tarih ondan ayrlmaz. Hlbuki literal denilen harfi anlay, teorik bir zorlama olup; akl, nass ve vakay inkrdr. Byle bir durum, hasmlar tekfire, insan dini davranlarda arla gtrr. 30 Bu sebeple, tefsirde tek yntemi benimsemek ve bu konuda srar etmek, ya harfi tefsire ya da batni tefsire gitmekle sonulanr. Dini metinleri literal adan yorumlama farkl yorum biimlerine kapy kapatma anlamna gelir. Bu da slam dncesi alanndaki her trl verim27 28

29 30

5/Mide 44. Bkz. Als, ihbddin Mahmd, Rhul-Man, Beyrut, 1987, III, 145; Rza, Reid, Tefsrul-Menr, Beyrut, ts., VI, 403-405. Bkz. Mtrd, Tevltl-Kuran, IV, 237240; Mtrd, Kitabt-Tevhd, s. 333. Hasan Hanefi, Hsruz-Zaman, (el-Mazi vel-Mstakbel), Kahire, 2006, s. 736.

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

61

Ramazan ALTINTA

lilii ortadan kaldrr. Yorumlarndan anladmz kadaryla mam Mturd byle bir tuzaa dmemitir. Ona gre yeri geldii zaman icma ve kyas da dini anlamada meru bir yorum biimidir. Zaten, hkm vermede insanlardan hakemlere bavurma Kurann rettii bir yntemdir:Eer kar-kocann arasnn almasndan endie ederseniz, erkein ailesinden bir hakem, kadnn ailesinden bir hakem gnderin31 yetinde szkonusu edilen hakemler; Kuran ve snnet deil, elerin akrabalardr. Eer hakem kabul edilen elerin akrabalar vastasyla sorun zlmezse, i, her birisi sekler bir hviyet tayan siyasi merci konumundaki hkim ve devlet bakanna gtrlr.32 Nitekim mam- Mturd, (Ey Muhammed!) Biz sana Kitab (Kuran) hak olarak indirdik ki, insanlar arasnda Allahn sana gsterdii gibi hkm veresin33 yetini, itihadn caiz olduuna delil olarak gsterir. Bu ayette geen; Allahn sana gsterdii gibi pasaj, akln kullanarak anladn eylerle manasna gelir diyen mm- Mturd, eer Kuranla btn hkmler anlalm olsayd, o takdirde Allahn sana gsterdii gibi denilmesinin bir anlam kalmazd, demektedir. Buradan, sorunu, insann zecei anlalyor. mm- Mturdye gre Hz. Peygamber Allahn kendisine gsterdii tedebbr ve teemmlle hkm vermitir. Onun itihad, nas gibidir. O, hata etmez. Dier mtehitlere gelince onlar hata da eder, isabet de eder. Hz. Peygamberin itihadnn tamam dorudur.34 Elbette Allahn hkimiyeti bilfiil ilahi teride, eriatn ierdii emirler, yasaklar ve kendisine inanan toplum asndan uygulanmas ve uyulmas gerekli hkmlerde geerlidir. Muhkem ayetlerle bildirilen iman esaslar ve ibadetlerle ilgili dzenlemeler tevkfdir. Bu konularda ekleme ve karma yapmak mmkn deildir. Yce Allah dinde sabitelerin dnda deiken alanlara da iaret etmitir. Dini hkmlerin kanun kalbna dkc yasama faaliyeti anlamndaki dzenlemeleri uygulayan, bu dzenlemeye uygun olarak yarglama yapan ve hkmleri

31

32 33

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

62

34

4/Nisa 35. Ayrca bkz. 2/Bakara 178. Bu ayete gre ceza verme yetkisi, maktuln yaknlarna aittir. Kr. Mtrd, Tevltl-Kuran, III, 210. 4/Nisa 105. Mtrd, Tevltl-Kuran, IV, 2627.

mam- Mturdde Din-Siyaset likileri

yrten insanlardr.35 Bu alanlarda siyasi erkin ya da ulemann hkm vermesi ve yorum yapmasnn n aktr. Yneticiye Biat Ve taat Etme Meselesi Biat, bir szlemedir. slami terminolojide, herhangi bir kimsenin, siyasi ve askeri liderlik vasflarna sahip olan bir lidere her trl artlarda itaat edeceine, ona bal kalacana sz vermesi ve bu szn elini uzatarak pekitirmesidir.36 Kuran bizzat Hz. Peygambere onun ynetimini kabul eden kadn ve erkeklerin irade beyannda bulunmalarn emretmitir.37 mm- Mturd: Sana bat edenler ancak Allah'a bat etmi olurlar. Allah'n eli onlarn ellerinin zerindedir. Verdii szden dnen kendi aleyhine dnm olur. Allah'a verdii sz yerine getirene, Allah byk bir mkfat verecektir 38 yetinde zikredilen biatlemenin, sahabenin Mekke mrikleriyle Hudeybiyede karlatklar zaman kamayacaklarna dair Hz. Peygamberle gven temelinde yaptklar szlemeye iaret ettiini syler. Ayrca Mturd, kamamak zere beyatlamann u ayete gre caiz olduunu da ekler: Andolsun ki, onlar, daha nce geri dnp kamayacaklarna dair Allah'a sz vermilerdi. Allah'a verilen sz ise sorumluluu gerektirir39 nk mubayaa, iki taraf arasnda meydana gelen bir muahededir.40 mam- Mturd, Fetih Suresi 10. yetinin: Allah'n eli onlarn ellerinin zerindedir pasajnda geen Allahn eli tabirinden Hz. Peygamberin elinin kastedildiini, bu durumun Hz. Peygamberin Allah katndaki derece ve deerinin byklne delalet ettiini, Hz. Peygambere biat edenlerin Allaha biat ettiklerini, Allahn da onlarn yapm olduklar biatlerinin mkafatn vereceini ifade eder.41

35

36 37 38 39 40

41

Nevin A. Mustafa, slam Siyasi Dncesinde Muhalefet, ev. Vecdi Akyz, stanbul: z yaynclk, 1990, s. 88. Bkz. el-sfehn, Rgb, el-Mfredat Fi Garbil-Kuran, stanbul, 1986, s. 88. 60/Mmtehine 12. 48/Fetih 10. 33/Ahzap 15. Mtrd, Eb Mansr, Tevlt Ehlis-Snne, tahkik: Ftma Yusuf el-Haym, Beyrut, 2004, IV, 522. Mtrd, a.g.e., tahk. Ftma Yusuf el-Haym, IV, 522.

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

63

Ramazan ALTINTA

mm- Mturdnin vurgulad gibi, biat bir tr, Mslmanlarn Hz. Peygambere gven ve itaatlerini tazelemeleridir. Ayn zamanda biat, zgr bir ekilde yneticiye irade beyannda bulunmaktr. Dolaysyla biat, szl ve uygulamal bir ekilde itaat etmektir. slamda Allaha itaatten maksat, Kuranda emredilen ve yasaklanan eylere uymak, peygambere itaatten murat ise, onun snnetine riayet etmek, ullemre itaat ise, mmetin velayetine sahip olan yneticileri dinlemek ve emirlerini yerine getirmektir.42 Ynetici konumunda bulunan kimseler, kati nas bulunmayan meselelerde ilim, uzmanlk ve takva sahibi kimselerle istiare ederek ura yoluyla bir karara varrlar. leri danarak zme kavuturma, hem Kurann ve hem de Hz. Peygamberin bir snnetidir. Bu uygulama biimi sadece devlet ynetiminde deil, her alanda geerlidir. ura kavramnn anlam ve mahiyetini verirsek konu daha iyi anlalacaktr. Ortak Akla Mracaat: ura slam siyaset dncesinde kullanlan kavramlardan birisi de uradr. Arapada ra, meveret kknden tremitir. nsanlarn bir araya gelip birbirlerinin grlerine bavurarak ortak bir gr belirlemek istemelerine istiare, bir araya gelip gr al veriinde bulunan toplulua da ura denir. 43 Kuranda hakknda onlara dan44 yeti istireye; onlarn ileri aralarnda mavere iledir45 yeti de rya delildir. Bu her iki ayet, ortak akln rn olan gre byk deer vermeyi ifade eder. Ayrca Kurann 42. Suresine ura isminin verilmi olmas, ayrca anlamldr. Acaba Kuranda tavsiye edilen istiare ve ura, sadece siyasi konularla m snrldr yoksa dini konular da balar m? mam- Mturdye gre mavere, muhkem nassn bulunduu yerde deil, bulunmad yerde geerlidir. Konu, tamamen ctihad alanyla ilgilidir. Mellif, Hz. Peygamberin sava gibi konularda ashabyla istiare ettiini, sahabenin de kendi aralarnda hkm
42 43 44

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

64

45

Mtrd, Tevltl-Kuran, tahk. Mehmet Boynukaln, III, 29293. el-sfehn, el-Mfredt, s. 396. 3/l-i mran 159. 42/ura 38.

mam- Mturdde Din-Siyaset likileri

ak olmayan kimi konular istiare neticesinde karara baladklarn rnek olarak verir. ster dini, ister siyasi ve isterse dnyevi olsun, hayatn her alannda istiarenin vlmeye deer bir davran tarz olduunu vurgular.46 O halde istiare, ortaya kan gncel dini meselelerde yaplabilecei gibi, ekseriyet itibariyle itihat alanna braklan siyasi meselelerde de yaplabilir. Sonu Grld gibi mam- Mturd, geleneksel kelam anlaynda olduu gibi eserlerinde imamet ve hilafet konularna mstakil bir balk aarak deinmemitir. Maksadn bilemiyoruz. Fakat o, gerek Teviltl-Kuran ve gerekse Kitabut-Tevhid adl eserinde din-siyaset ilikileriyle ilgili kavramlar ele alp, ayetlerin btnlk erevesini gzeterek makul bir biimde yorumlamtr. mam- Mturdnin itikad grlerindeki tutarll, kendisini ynetim ilkeleriyle ilgili kavramlarn yorumunda da gstermitir. mam- Mturdnin; din ve vicdan zgrl, emanet, ehliyet, ull-emr, iyilii emretmek ve ktlkten sakndrmak, biat, itaat, hakemlik, ura gibi kavramlara ykledii anlamlar, ada slam siyaset dncesine ilham verecek boyuttadr. Ayrca mam- Mturdnin din-siyaset ilikileriyle ilgili grleri, gnmzn siyaset anlayna da k tutacak dzeydedir. Bu da onun aklc ynteminden kaynaklanmaktadr. Kald ki onun, Kuranda geen yneticilik sanat, yneticiler ve ynetenlerle ilgili kavramlara ykledii anlamlar, sadece herhangi bir toplumun ynetimiyle ilgili deil, evrensel lekte her trl ynetim ilerini kapsayacak bir genilie sahiptir. Kaynaka
Acln, smail b. Muhammed, Keful-Haf, Beyrut, 1351. Als, ihbddin Mahmd, Rhul-Man, Beyrut, 1987. Buhar, Eb Abdillh Muhammed b. smail el-Cmius-Sahh, stanbul, 1315. Crcn, Seyyid erif, et-Tarft, Kahire, 1987. Farabi, Eb Nasr Muhammed, limlerin Saym, ev. A. Ate), stanbul, 1986. Hasan Hanefi, Hsruz-Zaman, (el-Mazi vel-Mstakbel), Kahire, 2006. bn Hiam, Eb Muhammed Abdlmelik, es-Siyratn-Nebeviyye, tahk. Taha Abdurrahman Sad, Beyrut, 1411 h.
46

Yorumlar iin baknz. Mtrd, Tevltl-Kuran, II, 457.

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

65

Ramazan ALTINTA sfehn, Rgb, el-Mfredt F Garbil-Kuran, stanbul, 1986. Mturd, Eb Mansr Muhammed b. Muhammed, Tevlt Ehlis-Snne, tahkik: Ftma Yusuf el-Haym, Beyrut, 2004. Mturd, Eb Mansr Muhammed b. Muhammed, Tevltl-Kuran, tahk. Ahmed Vanlolu, stanbul: Drul-Mzn, 2005. Mturd, Eb Mansr Muhammed, Kitbut-Tevhd, (tahk. F. Huleyf), stanbul, 1979. Mturd, Tevltl-Kuran, tahk. Mehmet Boynukaln, stanbul: DrulMzn, 2005. Mslim, Ebul-Hseyin b. Haccc, Sahih, Kahire, 1955. Nevin A. Mustafa, slam Siyasi Dncesinde Muhalefet, ev. Vecdi Akyz, stanbul: z Yaynclk, 1990. Rza, Reid, Tefsrul-Menr, Beyrut, ts.

The Relationship Between Religion and Politics in Imam Al-Maturidi


Citation/: Altnta, Ramazan, (2010). The Relationship Between Religion and Politics in Imam Al-Maturidi, Milel ve Nihal, 7 (2), 53-66. Abstract: Discussions regarding the relationship between religion and politics are located under the chapter entitled "Imamat and Caliphate" in Islamic Theology books. Especially, sunni theologians deal with this issue as a reaction to Shi'ite theologians who consider Imamat (religio-political leadership) as one of the basic tenets of religion. Al-Maturidi, one of the most prominent Muslim theologians does not specifically wrestle with this issue in his works. Although Imam al-Maturidi does not have a separate chapter for the issue of "Imamat and Caliphate" in his books, this does not mean that he is not interested in this topic. As a matter of fact, in his books Kitab al-Tawhid and Kitab Ta'wilat al-Qur'an, he mentioned topics related to religion and politics such as freedom of religion and consicence, emanet (entrustment), competent (ehliyet), justice, counceling (shura), allegiance, obedience, management, promoting good and prohibiting evil, and juridical decision making. All of these issues are still relevant to modern Islamic political thought. Thus, I suggest, studying al-Maturidi's religious and political thoughts will shed light on contemporary Islamic political thought, and provide new approaches to deal with these matters. Key Words: Politics, Justice, Government, Shura, Allegiance, Obedience.

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

66

Tefsirde Mturdyi Kefetmek: mam Mturd ve Tevltul-Kurnn Tefsir lmindeki Yeri

smail ALIKAN*
Atf/: alkan, smail (2010). Tefsirde Mturdyi Kefetmek: mam Mturd ve Tevltul-Kurnn Tefsir lmindeki Yeri, Milel ve Nihal, 7 (2), 67-93. zet: Bu almada, Mslman dnyasnn yetitirmi olduu en dikkat ekici simalardan birisi olan mam Maturidi (. 333/944) ve onun en deerli eseri olan Tevltul-Kurn adl tefsiri tantlmakta ve onun tefsir tarihindeki yeri tespit edilmeye allmaktadr. Yazara gre Maturidiyi tefsir ilminin tarihi seyri ierisinde ayrcalkl ve nemli klan iki zellik vardr. Bunlar onun gelitirdii usul ve bu usuln bizzat kendisi tarafndan tefsirde uygulanmasdr. Anahtar Kelimeler: Maturidi, Tevilatul-Kuran, tefsir, tevil.

Giri Bu almada, 3-4. hicri (9-10. miladi) yzyllarda yaam ve Mslman dnyann yetitirmi olduu kiilik ve ilmi bakmdan mstesna ahsiyetlerden birisini, mam Mturdyi ve onun en nemli eseri olan Tevltul-Kurn adl tefsirini tantacak ve tefsir tarihindeki yerini tespite dair dncelerimizi aklayacaz. Mturdyi tefsir ilminin tarihi seyri ierisinde ayrcalkl ve nemli klan iki

Prof. Dr., Cumhuriyet niversitesi lahiyat Fakltesi Tefsir Anabilim Dal [icaliskan@cumhuriyet.edu.tr].

MLEL VE NHAL
inan, kltr ve mitoloji aratrmalar dergisi cilt 7 say 2 Mays Austos 2010

smail ALIKAN

zellik vardr. Birisi Tefsir Uslne yapt teorik katk, dieri de sistemletirdii usul bizzat tefsirde uygulamasdr. Ebu Mansr Muhammed b. Muhammed el-Mturd (. 333/944), Trkistan ve Maveraunnehir blgesinin gl devleti Samaniler (Samanoullar) devrinde, her adan ihtiaml kent olan Semerkanttn Mturd kynde dnyaya geldi, orada vefat etti. Doum tarihi bilinmemektedir. O sralarda Abbasi devleti mrnn sonlarn yayordu. lim hayat bir hayli canl olan bu ehirde ok sayda medrese ve mehur alim vard. Onlar iinde Ebu Hanifenin itikadi ve fkhi grlerinin okutulduu ve mnazara edildii Drul-Cuzcniye adyla mehur medresede bata Ebu Bekir Ahmed el-Cuzcn olmak zere zamann kudretli alimlerinden eitim grd ve gl bir alim oldu. Medresenin bal olduu ve temsil ettii dini dnce ve ilmi usl dorultusunda deiik ilim dallarnda birok eser telif etti. Bu eserlerden en mehur olanlar Mehazu-eryi f Uslil-Fkh, Kitbut-Tevhd ve Tevltul-Kurn adl tefsiridir. Telifleri yannda onlar kadar byk eserleri olan ve bugn adlar farkl sahalarda bilinen mehur talebeler yetitirdi. Bunlar arasnda erhu Fkhil-Ekber ve es-Sevdul-Azam kitaplarnn mellifi Ebul-Kasm Semerkand (. 342/953) ve mfessir Ebul-Leys Semerkand (. 373/983) de vardr. Mturd, eserleri ve dier ilmi faaliyetleri ile sadece Maverunnehir ve evresine damgasn vurmakla kalmam, slam dncesinin istikrara kavumasnda, Ehl-i Snnet itikadnn Asyada, zellikle Hanefiliin Trkler arasnda yaylmasnda byk hizmeti olmutur. Devrin siyasi ve fikri mcadele ortamnda, taassuba ve klikilie kamadan, tekfire ve dlamaya gitmeden Mslmanlarn inan ve dncede birliine hizmet eder tarzda orta bir yolu tutmu, bata tefsiri olmak zere eserlerinde de bu yaklam uygulamtr. Ona asl hreti salayan ve Ehl-i Snnet itikadnda iki imamdan birisi olarak kabul edilmesine yol aan ey, Ebu Hanifenin ksa ve z olarak aklad itikadi konular yeni usller ve deliller ile sistemli bir ekilde yorumlamas ve daha gl bir hale getirmesidir. Sonralar

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

68

mam Mturd ve Tevltul-Kurnn Tefsir lmindeki Yeri

bu abas Snn anlayn iki kanadndan biri olarak Maturidilik (Mturdiyye) diye anlmaya balamtr.1 Mturd, ada Ebul-Hasan el-Ear (. 324/935) ile ayn pozisyonda olmasna, ilmi hretine ve etkisine ramen geri planda kalm, mezhepteki imamlk konumunda olduu kadar eserleriyle tannmam, bundan muhteem tefsiri de nasibini almtr. Suyt (. 911/1505), Davd (. 945/1538) gibi klasik ve ada kaynaklar onun hakknda yeterli bilgi vermemitir. Buna gnmzde yazlan en mehur tefsir tarihi olan M. Hseyin Zehebi (. 1977)nin et-Tefsr vel-Mufessirn adl eseri de dahildir. Bir Osmanl mellifi olan Edirnev (. 11./16-17. Yy.) ise Tabaktul-Mfessirn adl eserinde ksa bilgi vermekle yetinir. slam medeniyetinin en muhteem yzyl olarak tavsif ettii 4/10. yzyl ilim ve kltr asndan inceleyen ve Mturdnin yaad blgeleri slam medeniyetinin ilim merkezleri olarak takdim eden Adam Mez (. 1917) de ilgili blmlerde bu yzylda yazlm tefsirleri ve mfessirleri anmasna ramen Mturdden ve eserinden bir kelimeyle de olsa bahsetmez. O, bu yzylda tefsirin hi de kabul grm bir uygulama olmadn iddia ederek byk bir hataya da imza atar.2 Hepsinden ilgin olan ise bahse konu tabakat melliflerinden ok nce Nesef (. 508/1115)ni bu tefsir hakknda, gemitekiler de dahil bu ilim dalnda yazlm hibir kitabn denk olamayaca bir kitap3 olarak tavsif etmesinin de itibar grmedii anlalyor. Ondan ve eserinden yeterince bahsedilmemesi, olduka manidar bu-

Mturdnin hayat, eserleri ve fikirleri hakknda geni bilgi iin bkz.: Ahmed b. Muhammed el-Edirnev, Tabaktul-Mfessirn, tah.: M. zel - M. Erba, zmir 2005, 34; . Nasuhi Bilmen, Byk Tefsir Tarihi, Bilmen Yaynevi, stanbul 1973, I,376-78; Ebul-Mun en-Nesef, Tabsratul-Edille, tah.: Hseyin Atay, Ankara 1993, 471-73; Talip zde, Mturdnin Tefsir Anlay, nsan Yaynlar, stanbul 2003, 35-53; Sonmez Kutlu, Bilinen ve Bilinmeyen Ynleriyle mam Mturd, mam Mturd ve Maturidilik, haz.: S. Kutlu, Kitabiyat yay., Ankara 2003, 18 vd.; Krca, mam Mturdye Gre Tefsir ve Tevl Kavramlar, Kuran ve Bilim, stanbul 1996, 156-71; kr zen, Mtrd, DA, XXVIII, stanbul 2003, 146-59. Adam Mez, Onuncu Yzylda slam Medeniyeti, ev.: Salih aban, nsan yay., stanbul 2000, 232-36. Nesef, Tabsratul-Edille, 473.

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

69

smail ALIKAN

lunmu ve makalelere konu olmutur.4 Bunun nedenlerini irdelemeye alanlar baz cevaplar bulmutur: Trk asll olmas; yetitii Semerkantn hilafet merkezine (Badat), Mekke ve Medine gibi ilim ehirlerine uzakl; takipisi olduu Ebu Hanifenin hretinin glgesinde kalmas; ondan sonraki yzyllarda yetien etkili alimlerin Earnin izinden gitmeleri; Maturidiliin sadece Hanefiler tarafndan benimsenmesi; Mturdnin Mutezileye benzer bir aklcl n plana karmas ve mutedil Mrci fikirleri savunmas; Maturidilik mntesiplerinin nde gelen ahslarn hayat hikayelerine nem vermemeleri; Nizamiye Medreselerinin Earilii esas almas ve onun retilerini okutmas; nihayet dnemindeki siyasi ynetimle anlamazlklara dmesi nedeniyle fikirlerinin ve eserlerinin yaylmasnn iktidar tarafndan engellenmesi vs. 5 Ancak ileri srlen bu gerekelerin tatmin edici cevaplar olduu sylenemez. Mturdden sonra blgede yaanan iktidar mcadeleleri ve deiiklikleri, Mool istilasnn byk tahribi gibi etkenleri hesaba katmadan bu konunun aydnla kavumas zordur. Bu mesele nyargdan ve sulamadan uzak bir ekilde dini, siyasi, kltrel ve fikri adan daha kapsaml aratrmalara konu olmay beklemektedir. I. Mturdye Kadar Tefsirde Yorum Zihniyetinin Oluumu Mturdnin Tefsir lmindeki yerini tespit edebilmek iin ondan nce bu alandaki gelimelere ksa bir gz atmakta fayda vardr. Hz. Peygamber, Kurann mbellii ve mbeyyini olarak onun anlalmas sadedinde szl aklamalar yapm ise de asl anla-

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

70

Muhammed b. Tavit et-Tanc, Ebu Mansut el-Maturidi, Ankara n. lah. Fak. Dergisi, Ankara 1955, cilt IV, say I-II, 1-2; kr zen, Yeterince Tannmayan Bir mam: Maturidi, Marife, yl 5, say 3, K 2005, 411-27; A. Vehbi Ecer, Maturidinin Tannmas, Ebu Mansur Semerkandi Maturidi Kongresi Teblileri, Kayseri 1986, 10 vd.; Celal Krca, Mezhebi Tefsir Ekolnn Ortaya k, slami Aratrmalar Dergisi, Ankara Ekim 1987, say 5, 60. W. Montgomery Watt, slam Dncesinin Teekkl Devri, ev.: E. R. Flal, Umran Yaynlar, Ankara 1981, 389-90; zde, Mturdnin Tefsir Anlay, 15-17, 40-42, 54; Kutlu, Bilinen ve Bilinmeyen Ynleriyle mam Mturd, 49-51; smail Kayar, Matridinin Tevilatl-Kuranda Hz. Muhammedin Peygamberliini spatla lgili Ayetlerin Yorumu, (Yksek lisans tezi), Marmara . S. B. Enstits, st. 2009, 6-7; zen - Topalolu, Mtrd, DA, XXVIII, 147-48.

mam Mturd ve Tevltul-Kurnn Tefsir lmindeki Yeri

lmay, onu yaayarak ya da hayata tatbik ederek gstermitir. Sahabe ondan grdne ve rendiine dil, mahede ve tecrbelerini katarak ayetleri tefsir etmilerdir. Sahabe dneminde Kurann anlalmas ve tefsir edilmesi iin hr bir ortam olsa da yorumda itihat ile tevil yapmaya kar ciddi bir reaksiyon vard. rnein, mteabihlerin yorumunun caiz olmad, Hz. Peygamberden nakledilen hadislerle delillendirilmi,6 bir kimsenin bilgisi olmadan kendi reyi ile Kuran tefsir etmesine yine Hz. Peygamberden naklen u tehditler ne srlmtr: Kim ki ilmi olmadan Kuran hakknda konuursa, ateteki yerine hazrlansn. 7, Kim Kuran kendi reyi ile tefsir ederse ateteki yerine hazrlansn. 8 Bu arada Hz. Osman dneminden itibaren ortaya kan guruplarn kendi grlerini ispat sadedinde Kurana mracaat ettiklerini, ak delil bulamadklar yerde ayetleri kendilerine hizmet eder tarzda tevil yoluna gittikleri bilinmektedir. Sahabe dneminin sonlar ve tabiinin ilk yllarna gelince tefsir faaliyeti belli bir ivme kazanmtr. Sahabenin talebeleri ve tefsirin kaynak ahsiyetlerinden olan Said b. Cbeyr (. 94/713), krime (. 107/725), Hasan Basr (. 110/728), Ata b. Ebi Rebah (115/733) ve Nf (. 117/735), sahabeden aldklarn rivayet etmenin yannda tefsirde itihada dier bir ifadeyle akli yoruma (tefsir bir-rey, diryet) daha fazla yer verdiler. Srf Tabernin tefsirindeki rivayetler bile bunu test etmeye yeter. Nihayet ikinci asrn ortalarna gelinceye kadar byk bir inkiaf olmu ve artk ifahi aktarlan tefsire ait bilgiler yazya geirilmeye balanmtr. Eer Ahmed b. Hanbel (. 241/855)in, u eyin asl yoktur: tefsir, melahim ve megazi.9 sz bizatihi ona aitse hala daha Kurann tefsir edilmesine en azndan ihtiyatl yaklald anlalr. lmin ilerlemesi, slam toplumunun siyasi ve sosyal olarak genilemesi, yeni fikirlerin ortaya kmas, fkh ve

8 9

Ebul-Leys es-Semerkand, Tefsru Ebil-Leys es-Semerkand, tah.: Ali Muhammed Muavvid ve arkadalar, Beyrut 1993, I,71; ed-Drim, es-Sunen, (el-KtbsSitte iinde), stanbul 1992, Mukaddime 19; Celleddn es-Suyt, el-tkn f Ulmil-Kurn, stanbul 1978, II,5. Tabern, Mucemul-Kebr, Dru hyit-Tursil-Arab, Beyrut 1414/1993, XII,28, hadis no: 12392. Ebu Davud, lim 6; Semerkand, Tefsru Ebil-Leys es-Semerkand, I,72. Suyt, II,227, 228.

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

71

smail ALIKAN

kelamn dorudan Kurandan beslenmesi, tasavvuf ve dier mesleklerin de kendini Kuran ve snnete dayandrma gayretleri vs. tefsirde itihat ve istinbat sahasnn genilemesine sebep olmutur. Karma gre, tevil kavram bizzat kullanlmasa da tevli karlayan izah tarzlar sahabeden itibaren daima vard. 10 Hicri nc yzylda hem ilimler oluumunu tamamlam hem de mezhepler iyice belirginlemiti. Ehl-i snnetin fkh usl, nasslar anlamada belli kriterleri oluturmutu.11 Detaya girmeden Mturdye kadar ayetlerin yorumuna ilikin zihniyeti belirleyen birka ayrnty vermekle yetinelim. Ebu Hanife (. 150/767), anlam ve anlalmas bakmndan ayetler arasnda bir taksime gitmitir. O, ayetlerin anlalmas ve onlardan karlan hkmler balamnda kavram kullanr: Tenzl, tefsr ve tevl. Buna gre tenzl, ayetin lafz ve o lafzn delalet ettii kesin manadr. yle ki baz ayetlerin lafz zerinde ne kadar inceleme yaplrsa yaplsn, istinbat ve itihat edilirse edilsin yine sonu ayn olacaktr, yani lafzn syledii ayn mana (tenzl) kacaktr. te buna Ebu Hanife, tenzl ve tevli ayn olan ayetler diyor. Bazen insanlar ayetlerin yorumlarnda yanl yapabilirler, ancak aslna (tenzline) inand srece iman dairesinde kalrlar.12 Onun aklamalar, her ne kadar itikadi adan baksa da yine de bir anlay belirtmesi bakmndan nemlidir. Zira yorumda bir kesin anlama uygun hareket etmek vardr, bir de hata edilebilecek tefsir ve tevil vardr. Hemen belirtelim ki, gerek Ebu Hanifenin bu aklamalar gerekse mam afi (. 204/819)nin er-Risle adl eseri -fkh uslne katksn bir tarafa brakarak-, bir tefsir metodolojisi olu-

10

11

12

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

72

Orhan Karm, Tefsir lminde Tevilin Yeri ve nemi, (doktora tezi), Ankara 1975, 35-42, 136. Geni bilgi iin bkz.: Muhammed Hseyin ez-Zeheb, et-Tefsr vel-Mfessirn, Kahire 1976, I,94-140; smail Cerraholu, Kuran Tefsirinin Douu ve Buna Hz Veren Amiller, Ankara 1968, 110-13; Mslim Abdullah, Eserut-TatavvurilFikriyyi fit-Tefsr fil-Asril-Abbsiyyi, Beyrut 1984, 58 vd.; smail alkan, Siyasal Tefsirin Oluum Sreci, Ankara Okulu Yaynlar, Ankara 2003, 18 vd. Ebu Hanife, el-Fkhul-Ebsat (mam- Azamn Be Eseri iinde), hazrlayan ve eviren: Mustafa z, Kalem Yaynclk, stanbul 1981, 37-39, 48 (Trkesi: s. 4546, 55).

mam Mturd ve Tevltul-Kurnn Tefsir lmindeki Yeri

turmaktan ok tefsirde akli yorumlarda ar gidilmesine kar kaideler vazetmek iin yaplm giriim saylabilir.13 Usle katks asndan Abdullah bn Vehb (. 197/812) ve Muhasibi (. 243/857) mutlaka anlmay hak etmilerdir. bn Vehb, el-Cmi (f Ulmul-Kuran) adl eserinde rivayeti ve nass yolu tasvip eden tefsiri n plana karrken Muhasibi, aklc yorum yolunu tercih eder. Muhsibnin Kuran anlama yntemini aklad Fehmul-Kuran ve Miyyetul-Akl adl eserinde akln Kuran anlamadaki fonksiyonunu ortaya koyar. Onun, akl, Kuran anlamada tefsir metodolojisine ciddi ve sistematik bir ekilde dahil ettiini syleyebiliriz. Allah kelamnn anlalmas manasnda fehmul-Kurn ve fkhul-Kurn kavramn kullanan mellifin anlama ve yorumlamada merkezi kavramlar fehm, beyn, basret ve marifet, fkh/tefekkuh, man, ilmdir. Nadiren tefsr, ounlukla benimsemedii ve eletirdii kiilerin yaptklar yorumlar iin de tevli kullanmay tercih eder. Dikkat eken nokta ise mteabihlerin anlamn (tevl) sadece Allahn bilebileceine dair ifadesinde tevil kelimesini, bir eyin hakikatini bilmek anlamnda kullanmas ve olumlu bir fonksiyon yklemesidir. Sonu olarak Muhasibnin yorumu (tevl), Kuran merkeze alan ya da Kuranla eitilmi bir akl vastasyla yaplan yorumdur, dolaysyla hicri ilk asrda reddedilen tevil deildir. Buna gre tefsr kavramnn dar erevesi genileyerek tevl kavramnn mefhumuna yaklam, tevl de meru ereveye yava yava kavumaya balamtr. 14 bn Kuteybe (. 276/889), kendisinden ncekilerle sonrakiler arasnda bir gei noktas gibidir. Muhsibnin kullanmaktan zenle kand tevl kavramn o, zellikle kullanr. Selef (sahabe, tabiin ve sonrakiler)in yorumlar iin ounlukla tefsr ve bunu

13

14

et-Tehm Nevra; el-ttichtus-Sunniyye vel-Muteziliyye f Tevlil-Kurn, Tunus 1982, 10. Geni deerlendirme iin bkz.: alkan, smail; Tefsir Uslnn Oluum Srecinde lk Yazl Kaynaklar -bn Vehb ve Muhsibnin Eserleri zerine Karlatrmal Bir Tahlil-, Cumhuriyet . lahiyat Fak. Dergisi, XII/2, Sivas 2008, sayfa 55-74.

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

73

smail ALIKAN

yapanlara mfessir, bazen de tevl der.15 Dolaysyla seleften sonrakilerin (mtekellifn veya muahharn) rivayete dayanmakszn yapt yorumlar, tevlden bakas deildir. Onun tefsir ve mfessir tanmlamalarn bilinli olarak selef iin kullanmasnda ilgin bir sebep vardr: tibar edebilecek Kuran metni ve okunu biimini son arzadaki haliyle okuyan onlardr. Bunun dnda bir yazm ve okuma caiz deildir. Kurann tefsirinde de byle bir durum vardr. Buna gre, selefin ya da mtekaddimnin tefsir etme hakk vard, ama bizim (mtekellifn) yle bir hak ve yetkimiz yoktur.16 Bylece tefsir ilminde nceki/ler (mukaddem/n) ve sonraki/ler (muahher/n) ayrm artk tarihsel yerini almtr. bn Kuteybe Muhsibnin yntemini biraz daha gelitirmitir. O, batan beri mtebihler konusunda var olan olumsuz tutumu deitirecek bir adm atm ve Kurann mkil, mecz ve mtebihlerinin makul ve makbul bir tevilini oluturmaya almtr.17 Yeri gelmiken bn Kuteybenin tefsr-tevl ayrmn artran bir yaklamna bir rnek verelim. O aradaki fark bu iki kavram kullanmadan fakat ayet hakknda yaplan yorum ilemi zerinden gsterir. Onun anlattna gre, mtekaddim mfessirler, O gn, zalim kimse (pimanlktan) ellerini srp yle der: Keke o peygamberle birlikte bir yol tutsaydm!18 ayetinde kinaye yoluyla bahsedilen zlimin Ukbe b. Muayt ve onun dost edindii iin Kyamette bizar olaca kiinin Ubeyy b. Halef olduunu sylemiler, bu yorumu da sahabeden bn Abbas (. 68/688)tan gelen sebeb-i nzle dayandrmlar, bylece tefsir yapmlardr. bn Kuteybenin tevline gre ise ayet herhangi bir ahsla snrlandrlamaz ve bir isme indirgenemez (tahss), bilakis bu sfata sahip olan, yani Allah elisini dost edinmeyen herkes zalimdir. Eer mfessirlerin iddia ettii gibi sebeb-i nzulde bahsedilen kiiler olsayd o zaman ayetin hkm iniinden sonraki kiileri kapsamazd. Baz-

15

16 17

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

74

18

bn Kuteybe, Tevlu Mkilil-Kurn, Drul-Ktbil-lmiyye, Beyrut 1401/1981, 42, 73, 103, 145, 151, 153, 163, 186, 205, 210, 258, 262, 309, 334. bn Kuteybe, Tevlu Mkilil-Kurn, 42. Nabia Abbott, Studies in Arabic Literary Papri (Quranic Commentary and Tradition blm), Chicago-Illinois 1967, II,113. 25 Furkan 27.

mam Mturd ve Tevltul-Kurnn Tefsir lmindeki Yeri

lar da hibir delili olmadan bahse konu zalim kiinin Hz. Ebu Bekr olduunu syleyerek yanl tevle gitmitir ki doruluk ihtimali kesinlikle olmayan bir tevildir.19 Mturdden altm ksur yl nce vefat eden bn Kuteybenin onun yaklamna benzer bir ayrma iaret ettiine dikkat ekmek isterim. Nihayet Mturdden ksa bir sre nce vefat eden byk mfessir Taber (. 311/923) de hem tefsirinin isminde tevl kelimesine yer vermi (Cmiul-Beyn an Tevli yil-Kurn) hem de ayetlerin tefsiri srasnda istidlal ve istinbat sonucu yaplan aklamalar iin sk sk bu kelimeyi ve tefsr kelimesini kullanmtr. Ancak o, ikisi arasnda anlam ve mahiyet farkn beyan etmemitir. u halde tefsr-tevl arasnda bir farkn olduu batan beri az ya da ok bilinmekteydi, ama ak bir ekilde ortaya konmamt. ncekilerin gelitirmeye uratklar yaklam ve yntem, Mturd tarafndan tefsr ve tevlin ayetlerin yorumu iin elverili bir metodolojiye dntrlmesiyle tefsirde bariz bir ekilde uygulamaya konulacak, bylece tevl kavram da tam bir meruiyet kazanacaktr. Tevl kavramnda olduu gibi ilmi aratrma ve tartmalarda mstani kalnamayan konularn kabul edilebilir bir zmnn bulunmas gereklilii ortaya kmtr. Muhsibi ve bn Kuteybenin temsil ettii izgiye mensup ulema, durumu kabullenmenin bir sonucu olarak o ana kadar gelitirilen teoriyi ciddi bir tefsirde uygulama zarureti hissetmi olmaldr. Mturdnin tefsirinin ortaya kna da bu saikin etki etmi olabileceini dnyoruz. Buradan elde edilen dier bir sonu da udur: Tefsir tarihinin erken dnemlerinde ortaya km olan tevil, btn mezheplerin bavurduu bir yntemdir. Bunun bir k yolu olarak kefedildiini syleyebiliriz. Zira rivayete bal tefsir zamanla yeterli olmamtr. Her mezhep kendi sistematiini Kuranla teyit etmek isterken kmazlara dmesi zerine yorumun sahasn geniletme ihtiyac duymutur. Bu durum, tefsirden tevile geiin ilk admdr. Deiik gruplarn ortaya kyla birlikte nlenemez bir ekil19

bn Kuteybe, Tevlu Mkilil-Kurn, 260-63.

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

75

smail ALIKAN

de Kurann farkl ve zaman zaman da keyfi yorumlan (tevl edilii) karsnda bunu bir prensibe balamak lzumu da hissedilmitir. Mturdnin giriimi, bunun en iyi rneidir. Bylece, slami tevil telakkisi Kuran- Kerimin ruhuna ve hedefine uygun, nev-i ahsna mnhasr bir tarzda slam kltr potas iinde ekillenmitir.20 II. Tefsr ve Tevl Ayrmna Mturd Damgas Bata da belirttiimiz gibi Mturdnin tefsirde ayrcalkl bir yer edinmesini salayan ilk ey, onun Tefsir Uslnn tekamlne yapt katkdr. O da usuln temel kavramlar olan tefsr ve tevli tanmlamas, snrlarn belirlemesi ve aralarnda net ayrm yapmas ile gereklemitir. Tefsr ve tevl kavramlar, genelde Tefsir lminin zelde de Tefsir Uslnn geliiminde nemli iaret talardr. Nitekim bu kavramlar balamnda Mturdden nceki gelimeye bir gz attk. imdi yeniden Mturdye dnerek onun tefsr-tevl ayrm konusundaki yaklamn bizzat kendi ifadeleriyle grelim. O yle der:
Tevl, iin sonunu beyan etmektir. Bu kelime dnmek anlamndaki le-yelu kknden alnarak tretilmitir. Anlam ise, Ebu Zeydin dedii gibi, szn, muhtemel anlamlarndan birisine yneltilmesidir. Tefsrdeki zorluk tevlde mevcut deildir. Zira tevlde Allah ahit gsterme yoktur. nk bir yorumcu, bu tr yorumlaryla (tevilleriyle) kastedilen eyden haber vermekte ve Allah bu yorumla bu maksad kastetmi veya murad etmi dememektedir. Buna karlk bu ayet u anlamlara gelmekte ve bu anlamlardan biriyle yorumlanabilir demektedir. Bu, insanlarn kendi aralarnda tabii olarak konutuklar ve Allah hikmetinden dolay en dorusunu bilir dedikleri eylerdir. Mesela, tefsirciler (ehlut-tefsr), elhamdulillh lafz zerinde gr ayrlna dmlerdir. Bir ksm, Allah kendi nefsine hamdetti derken, dier bir ksm da Allah kendisine hamt edilmesini emretti demektedirler. Her kim ki, bu iki ynden birini tercih eder ve kastedilen budur derse, o kii mfessirdir. Tevl ise, bir mfessirin Hamd, Allah ven ve metheden bir kelime ol20

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

76

Karm, Tefsir lminde Tevilin Yeri ve nemi, 143-44, 147, 190, 196; alkan, Siyasal Tefsirin Oluum Sreci, 43-72.

mam Mturd ve Tevltul-Kurnn Tefsir lmindeki Yeri duu gibi, Ona kretmeyi de emreden bir kelimedir ve Allah bununla neyi kastettiini daha iyi bilir demesidir. Sonu olarak tefsr, tek bir aklama veya anlam ynne sahip, tevl ise birok ynlere sahiptir.21

Mturd bu aklamasyla, tefsrin Peygamber ve sahabeye, tevlin ise daha sonraki nesillere ait olduuna iaret eder. nk sahabe olaylara ve ayetlerin geliine ahit olduundan, murad edilen hakiki manaya (Ebu Hanifenin tenzil dedii eye) vakf olmulardr. Ona gre tevl, szn muhtemel manalardan birine yneltilmesi ve ilerin sonunun beyan edilmesi demektir. Bu bakmdan yaplan tefsrin doruluuna Allah ahit tutma ve kesinlik olduu halde, tevlde yani yaplan yorumlar veya anlam tercihlerinde Allah ahit tutma ve kesinlik olmayp nisbilik ve ihtimal vardr. Tefsir murad edilen eyin ta kendisidir. Bu, ancak bilen bir kiiden iitilen veya bizzat mahede edilen ey gibidir.22 Bu nedenle Mturd tefsirinde, yorumlarnn kesin olmadn belirtmek iin aklamalarn bitirirken, En dorusunu Allah bilir demektedir. Tefsir sadece sahabeye ait olsa da orayla snrl kalmaz, onlardan gelen rivayetlere dayanarak anlam veya yorum ortaya koymak da bu ereveye girer. Yine bu ayrmda tefsrin Peygamber-sahabe devri ile tevlin de sonraki nesillere mahsus olmas, metin-muhatap bakmndan gnmzde oka dile getirilen Kurann dorudan veya ilk muhataplar ile dolayl veya sonraki muhataplar ayrmn artrmaktadr. Mturd sonras kaynaklarda onun yaklamnn u ya da bu ekilde devam ettiini gryoruz. Tefsir lminin bir kavram olarak tefsr, mkil olan bir lafz amak ve aklamak23 veya Kurann manalarn anlalr klmak ve kastedileni aklamak 24

21

22

23

24

Ebu Mansur el-Mturd, Tevltul-Kurn (yazma), Hac Selim Aa Ktphanesi, no: 40, vr. 1b. zde, Mturdnin Tefsir Anlay, 91-92; Krca, mam Mturdye Gre Tefsir ve Tevl Kavramlar, 164. er-Ragb el-sfehn, el-Mfredt f Garbil-Kurn, stanbul 1986, 571-72; bn Manzr, Lisnul-Arab, Beyrut 1994, XI,33; Bedreddin Muhammed b. Abdullah ez-Zerke, el-Burhn f Ulmil-Kurn, tah.: Ebul-Fadl Muhammed brahim, Beyrut 1972, II,147. Zerke, II,149.

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

77

smail ALIKAN

eklinde tarif edilmektedir. Tevl ise, ayeti veya ayetleri ncesi ve sonrasna uygun olmak artyla ihtiva ettii anlamlarndan birine gre aklamak25 veya ayeti, murad edilen anlamda yorumlamak26 olarak tanmlanmtr. Yukardaki tanmla benzese ve benzerlikler olsa bile Tefsir lminin dndaki ilim dallarn da hesaba kattmzda tevl kavramnn tanm zerinde ittifak edilmediini grrz.27 Biz tefsir literatrndeki tevl ile ilgilendiimiz iin yukardaki tanm ile yetiniyoruz. Ragb el-sfehn (. 502/1108)nin tefsri ounlukla lafzlar aklayan, tevli de cmlelerin izahn yapan bir yntem olarak tanmlamasna 28 Zerke (. 794/1392) de katlmakta29 fakat kavramlar arasndaki fark daha net ortaya koymaya devam etmektedir. Ona gre, lgat anlamna uygun olarak mfessir nakil yapan (nkil), mevvil ise kendi itihadna dayanarak hkm karan, mcmeli aklayan, tahsis ve umum olan belirleyen (mstanbit)dir. Dolaysyla birden fazla manaya ihtimali olan her kelimenin anlamn tespit etmek ve yorumunu yapmak, ancak ilim erbabnn itihad ile mmkn olabilir. Bu ie girien alim de sadece akli karmlar ile deil delillerle hareket etmek zorundadr.30 bn Kemal (. 940/1534) iki kavram arasndaki fark u rnekte net bir biimde ortaya koyar: O, lden diri karr31 ayeti, Allahn yumurtadan yavru karmas olarak aklanrsa tefsir, cahil birisinden alim karmas ya da kafirden mmin karmas eklinde aklanrsa tevil olur.32 Deiik bak alarna sahip olmakla birlikte iki kavram arasndaki

25 26 27

28 29 30 31

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

78

32

bn Manzr, Lisnul-Arab, XI,33. sfehn, Mfredt, 38. brhim bn Hasan bn Slim, Kadyyetut-Tevl fil-Kurnil-Kerm beynel-Gult vel-Mutediln, Beyrut 1993, 26-42; Nasr Hamid Ebu Zeyd; el-ttichul-Akl fitTefsr -Dirsetn f Kadiyyetil-Mecz fil-Kurn ndel-Mutezile, Beyrut 1982, 14163; Tehm Nevra, el-ttichtus-Sunniyye vel-Muteziliyye f Tevlil-Kurn, 1327; Ebu Hamid el-Gazl, Knnut-Tevl, ev.: Bilal Aybakan, slami Aratrmalar (Gazali zel Says), Ankara 2000, cilt: 13, say: 3-4, sayfa: 521-26. sfehn, Mukaddimetut-Tefsr, 402; sfehn, Mfredt, 572. Zerke, II,149. Zerke, II,166. 6 Enam 95. bn Slim, Kadyyetut-Tevl, 35-36.

mam Mturd ve Tevltul-Kurnn Tefsir lmindeki Yeri

fark hemen btn ilim ehli kabul etmekte,33 hemen hepsi de Mturdnin izdii ereve iinde kalmaktadr. Tevil hakkndaki geni incelemesinde Karm, u sonuca varmtr:
a- Tevl, ancak eitli ihtimallerin bulunduu lafzlar iin sz konusudur. b- Muhtemel manalardan birinin tercihi iin ortada bir sebep ve delil bulunmas lazmdr. c- Bu tercih ve tevcih her ne kadar bir delile mstenid olarak yaplyorsa da iin iinde zan ve ihtimal bulunduundan elde edilen netice katiyet ifade etmez.34

Aklamalardan da anlalaca zere bu iki kavram birbirinden bamsz ve birbiriyle ilgisiz dnemeyiz. u ifadeler sz konusu ilikiyi gzel bir ekilde ifade eder:
Aslnda tefsir ve tevil birbirlerinin mtemmimidirler. Tefsir esbb- nzl, mekki-medeni, nsih-mensuh gibi nass anlamaya gtren ve nakle dayanan harici bilgileri konu edinir. Dolaysyla tefsir, tevili hazrlayc tm bilgileri ve ilimleri toplayan bir ilim mesabesindedir. Tefsirde nakil ve rivayet etkindir, oysa ki tevil istinbata dayanr. Buna binaen diyebiliriz ki, tevilde nassn anlamn ortaya karmada okuyucunun rol ve etkinlii sz konusu iken bu durum tefsirde tevildeki kadar deildir. Tevil, tefsirin hazrlad ve sunduu harici bilgiler ve ilimler vastasyla akli tasarrufla metinden bir netice elde etmektir. Bylece denilebilir ki tefsir, tevilden bir czdr. Tefsire dayanmayan tevil, isabetli olmaz.35

Ayrmn ayrdna vardktan sonra yle bir soru yneltilebilir: Peki bu ayrmn teorik ve pratikte faydas nedir, yani Tefsir Usl ile tefsir ve yorum yapma faaliyetine katks nedir? Yoksa gereksiz bir ayrm mdr? Hemen belirtelim ki Mturd, tefsr ve tevl kavramlarna getirdii alm ile tefsire yeni bir boyut kazandrd gibi, bu ilme itikadi ve fikri bir dayanak da salamtr. yle ki,

33

34 35

Zerke, II,149; Suyt, tkn, II,221-23; Karm, Tefsir lminde Tevilin Yeri ve nemi, 35 vd. Karm, Tafsir lminde Tevilin Yeri ve nemi, 140. Mevlt Erten, Nass-Yorum likisi (Baslmam Doktora tezi), Ankara 1998, 45.

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

79

smail ALIKAN

tefsirde kesinlik olmasna ramen, tevilde ihtimaller olduundan, yorumun alara gre deimesi ve bazlarnn zamanla deerini yitirmesi, imana zarar vermez ve Kurann deerini drmez. Yine onun, tevile getirdii anlay ve yaklam ile inkara gitmedike veya helali haram, haram helal saymadka hibir mezhebi tekfir etmemesi, gnmz tefsir faaliyetinde de nemli bir ilke olarak alnmaldr. Yanl ve hatal yorumlar makul ve meru saymamasna her mfessirin onay vereceinde phe yoktur. u halde getirmi olduu kstas ile Mturd, kendisinden sonra gelen Kuran yorumcularna daha rahat yorum yapabilme imkann salam, bu yolda byk bir kap amtr. Mfessirlerin yapm olduu tevillerin (yorumlar) mutlak olmad, sadece onu gerekletiren ahs balad ve dolaysyla onlarn kutsallatrlamayaca zihniyetini yerletirmitir.36 ki kavram arasnda bu net ve ince ayrm ile o, Kuran yorumcularna yorumda hrriyet, kendi akli (diryet) ve dier yetenekleriyle Kelamullha anlalabilen bir sz ve metin olarak yaklap btn znelliklerini sergileyebilecekleri bir yol gstermekle kalmam, bunun olmas gereken ve meru bir i olduunu da belirtmi olmaktadr. Onun aklamalarn kendi bulunduu konumda deerlendirince, bu sylediklerimiz daha iyi anlalacaktr. yle ki, daha nce de belirttiimiz gibi, balangtan beri zaten Kuran tefsirine ekinceli yaklalm, hele onu tevil etmek, baz kimselerce gayri meru bir imi gibi alglanmt. Elbette bunun hakl gerekeleri vardr. Bunlarn farknda olan Mturd, gidiata bir eki dzen verilmesi gerektiini dnen nc bilginlerden birisi olmu, teoriyi ortada koymamak iin hemen onunla neyi kastettii ve meru dairede bir yorumun nasl yaplabileceini gstermek maksadyla da tefsirini yazmtr. Bize gre, olan biten budur. te yandan Mturdnin bu taksimi Kuran metninin anlalabilirlii konusunda da bir yeniliktir. Bu konudaki ilk fikirler bn

36

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

80

Krca, mam Mturdye Gre Tefsir ve Tevl Kavramlar, 165, 169-71; Celal Krca, Mezheb Tefsir Ekolnn Ortaya k, slami Aratrmalar Dergisi, Ankara 1987, say 5, 55, 60; Kutlu, Bilinen ve Bilinmeyen Ynleriyle mam Mturd, 24.

mam Mturd ve Tevltul-Kurnn Tefsir lmindeki Yeri

Abbasa kadar gider. Rivayet yledir: bn Abbas yle dedi: Tefsir drt eittir. Birincisi Araplarn, dilleri ile bildikleri; ikincisi hi kimsenin bilmedii iin mazur grlmeyecei; ncs sadece alimlerin bilebilecei ve sonuncusu sadece Allahn bilebilecei ksm.37 Taber ise anlalabilirlik bakmndan Kuran ayetlerini e guruba indirir: Sadece Peygamberin aklamas ile bilinebilecekler; sadece Allahn bildikleri; dil bilgisi olan herkesin bilebilecekleri.38 Dikkat edilirse onlar, bir ekilde mfessirin bilemeyecei bir alann olduunu vurgularlar. Mturdnin Kuran ayetlerinin anlalmas ve yorumlanmas konusunda isimleri geen ahslardan daha cesaretli ve tam bir zgvenli olduu sylenebilir. Zira mfessirin znelliine bal olsa da anlalmayacak, daha dorusu zerinde konuulmayacak ayet yok gibidir. Her halukarda kavramlar insani belirleyicilie mahkumdur. Tevl kavramnn sunduu imkan dairesinde ayet(ler), Kuran btnlne ve dier esaslara uygun yorumlanabilecei gibi, bu kavrama n yargl yaklalarak ona olumsuz anlam yklenmesi ve daha da ileri gidilerek istismar edilmesi mmkndr. Nitekim tefsir tarihi bunun mahhas rnekleri ile doludur. Zaten tevl kavramnn kapsam bunlarn hepsini iine alabilecek istidata sahiptir. lk dnemde ayetlerin teviline scak baklmamasnn altnda yatan neden de budur. Bundan tr iki kavram arasndaki ayrm, her ne kadar doru ve olumlu ise de btn yorumcular asndan objektif deildir. Yeri gelmiken yukardaki kriterler muvacehesinde Zerkeiyi bir defa daha anmak istiyoruz. O, el-Burhnda Mslmanlarn farkl yorumlar ortaya koymalarna sk sk atflarda bulunur, ancak dlayc ve mahkum edici davranmaz. Mesela Mutezile ve Ehl-i Snnet arasnda sert tartmalara neden olan mteabih ayetlere yaklam biimlerini anlamaya almakla yetinir. 39 Bu durumda onun Kurann anlalmas sadedinde btn ulemann abalarn,

37

38 39

Eb Cfer Muhammed b. Cerr et-Taber, Cmiul-Beyn an Tevli yil-Kurn, Drul-Ktbil-lmiyye, Beyrt 1992, I,57; Zerke, II,164. Taber, I,56-57. Zerke, II,89.

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

81

smail ALIKAN

Mslman aklnn ortak retimi ve mmetin miras olarak aldn syleyebiliriz. Mturdnin de byle bir anlay yaratmak istediinde phe yoktur. Yine bu mevzuda olmak zere Ragb elsfehnnin yapt taksim de anlmaya deer. O, tevili kabul edilen (munkd) ve ho karlanmayan (mstekreh) olmak zere ikiye ayrr ve her hangi bir sulamaya gitmeden hemen herkes iin uygulanabilecek yanl ve doru yorumun rneklerini sunar. 40 Mturdden yaklak iki asr sonra tefsir ilminde gl bir nc olan sfehn, muhtemelen tevilin denetimsiz ve rastgele yaplmas zerine, yaplan iin zaptu rapt altna alnmas gerektiini dnm olmaldr. Bu yaklam, hem Tefsir Uslnn gelimesinde hem de tefsir yapma ediminde objektif karar vermeye ynelik bir adm olarak deerlendirebiliriz.41 u halde yoruma girien her mfessirin olumlu yanlarn ve dorular yannda hatalar da belirtilmeli, ilmi tenkit zihniyeti daima yaatlmaldr. Yorumcunun makam, mansp, mezhep veya gurubuna bakmadan, onu Kuran anlamak iin kendine gre yol izleyen bir yorumcu olarak anlamaya almak gerektir. Objektif davranmak, ancak bu ekilde mmkn olabilir. III. Tevltul-Kurnn zellikleri Mturdnin tefsiri Tevlt, Tevltul-Kurn, Tevltu Ehlis-Snne ve Tevltul-Mturdiyye f Beyni Uslis-Snne ve Uslit-Tevhd adlaryla bilinir. Onu, Mturdden iki asr sonra Eb Bekr Alaeddin Muhammed b. Ahmed b. Eb Ahmed Semerkandi (. 539/1144) erhu Te'vlti'l-Mturd adyla erh etmitir. Eser, yazma halinde olup aratrmaclarn ilgisini beklemektedir. Yakn zamana kadar yazma halindeki Tevilt ise artk tozlu raflardan kurtulmu, Trkiyede42 ve baka lkelerde43 tahkikli basklar yaplm, ksmen
40 41

42

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

82

sfehn, Mukaddimetut-Tefsr, 404. Tefsr-tevl ayrmnn tarihi geliimi ile ilgili bkz.: Nasr Hamid Ebu Zeyd, lahi Hitabn Tabiat, ev.: M. Emin Maal, Ankara 2001, 282-87; Mustafa ztrk, Tefsir-Tevil Kartlnn Tarihsel ve Epistemolojik Kkenleri, slami Aratrmalar Dergisi, cilt 14, say 1, 2001, 77-89; Ahmet nan, Hermentikin Anlam Dnyamzdaki Tekablleri: Mana, Tevil ve Tefsir, Kuran ve Dil -Dilbilim ve Hermentik- Sempozyumu Bildirileri, Van 2001, 81-92. Eb Mansur Muhammed b. Muhammed b. Muhammed Matridi, TevltlKurn, tahkik: A. Vanlolu, M. Boynukaln, E. Boynukaln, H. Boynukaln, H.

mam Mturd ve Tevltul-Kurnn Tefsir lmindeki Yeri

de olsa Trkeye tercme edilmi,44 hakknda aratrmalar yaplmtr.45 Fakat bu tefsirin yntemi, muhtevas ve yorumlarn tutarll asndan tenkit eden bir alma henz yaplmamtr. Tevltul-Kurn, Ebu Muhammed ed-Dinever (. 308/920), Taber (. 311/923), ez-Zeccc (. 311/923), Tahav (. 321/933), bn Ebi Hatim (. 327/938) gibi tefsir imamlarnn bu sahann klasiklerini telifinden ksa sre sonra ortaya kmtr. Fakat dierlerine nazaran metodolojisi, muhtevas ve pratik sorunlara cevap vermesi bakmndan farkl niteliklere sahiptir. Yukarda zgn yan ile
. Kaar, M. Sln, A. H. Ulusoy, M. Yavuz, M. Bedir, M. M. Vanlolu, mracaa Bekir Topalolu, Mizan Yaynevi, stanbul 2005-2011, I-XVII c. Tefsir'l-Matridi, thk. brhim Avadayn, Kahire 1971. 1. c.; Te'vilatu ehli'ssnne, thk.: Muhammed Mustafid Rahman, tsh. Casim Muhammed Ceburi, Matbaat'l-rad, Badad 1983; Tefsirl-Kuranil-azim : Tevilatu ehlis-snne : Tevilatl-Kuran : Tevilatu ehlis-snne, tahkik Fatma Yusuf Heymi, Messesetr-Risle, Beyrut 2004/1425, 1-5. c.; Tevilatu Ehli's-Sunne, Darul-Ktbillmiyye, I-X c, Beyrut 2009. Ebu Mansur Muhammed b. Muhammed b. Muhammed Matridi, TevilatlKurndan tercmeler = Ayatun ve suverun min Tevilatil-Kurn, ev. Bekir Topalolu, tahkik Ahmet Vanlolu, mam Ebu Hanife ve mam Matridi Aratrma Vakf, stanbul 2003. Bazlar unlardr: Muhammed Erolu, Ebu Mansur el-Maturidi ve TevilatulQuran (retim yelii tezi), st. Yksek slam Enstits, stanbul 1971; Ramazan Demir, mam Maturidi ve Tevilatl-Kuran (Al-i mran 1-95. Ayetlerin Tefsiri) (Yksek lisans t.), Marmara . S. B.Enstits, stanbul 1988; Galli, A. M. Ahmad, Mtrdnin Tefsirinin Baz Ynleri, ev.: Hanifi zcan, DEFD, zmir 1987, y. 4; Aye Hmeyra Aslantrk, Ebu Mansur Muhammed bn Muhammed elMaturidinin Tevilatl-Kuranndan Suretn-Nisa (tenkidli metin), (Yksek lisans t.), Marmara . S.B.Enstits, st. 1989; M. Ragp mamolu, mam Ebu Mansur elMatridi ve Te'vilat'l-Kur'an'daki Tefsir, Diyanet leri Ba., Ankara 1991; Muhittin Akgl, Mturdnin Kehf Suresi Tahkik ve Tahlili (yksek lisans tezi), zmir 1991; Hseyin Uysal, Maturidinin Tefsir Anlay (Yksek Lisans t.) zmir 1992; Talip zde, Mturdnin Tefsir Anlay; Maksut etin, Tevilatul-Kuran Ekseninde Maturidinin Siyaset Olgusuna Yaklam (yksek lisans t.), Erzurum 2008; smail Kayar, Matridinin Tevilatl-Kuranda Hz. Muhammedin Peygamberliini spatla lgili Ayetlerin Yorumu, (Yksek lisans tezi), Marmara . S. B. Enstits, st. 2009; Hlya Alper, mam Matridi'de Akl-Vahiy likisi, z Yaynclk, st. 2009; Ahmed Said Tunpinar, Ebu Mansur el-Maturidi'nin Te'vilatu'l-Kur'an Adl Tefsirinin Eitim ve Din Eitimi Asndan Deerlendirilmesi (yksek lisans t.), Ankara 2010; Ali Karata, Rivayet ve Dirayet Kaynaklar Asndan Mtrdnin Tevltl-Kurn, EKEV Akademi Dergisi - Sosyal Bilimler -, 2010, cilt: XV, say: 47, 161-174; M. Kemal Atik, Te'vilat'l-Kur'an erevesinde Matridi'nin Mteabih Ayetleri Anlay, Erciyes . S. B. E. Dergisi, 1989, say: 3, s. 313-332; Hanifi zcan, Matridiye Gre Kurandaki Kssa ve Mesellerin Epistemolojik Ama ve nemi, Dokuz Eyll .lahiyat F.Dergisi, 1995, say: 9, 103-117.

43

44

45

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

83

smail ALIKAN

usle/metoda dair fikirlerini zetlediimiz Mturdnin, usln, tefsirindeki tatbikine bir gz attmzda bunu daha iyi grebiliriz. Mturdnin Kurann aklanmas ve yorumunda uyduu sistematik en genel hatlar ile ikiye ayrlr. Birincisi tefsir-tevil ayrm; ikincisi de akl, duyu organlar ve haberlerden mteekkil bilgi vastalar ile elde edilen beeri bilgi ve tecrbeyi kullanarak vahyi bilgiyi anlamak. Bunlar, Kurann muhkem ve mutlak bir kitap oluu ilkesi tamamlar. Kuranda eliki ve ihtilaf yoktur, nasl ki kevni ayetler arasnda bir nizam ve btnlk varsa Kuran ayetleri arasnda da ayn ekilde bir nizam ve btnlk vardr. Bu temel ilkeleri biraz aacak olursak tefsir yaparken takip ettii usl yle sralayabiliriz: Rivayetler (Peygamber, sahabe, tabin); Kuran Kuranla aklama; filolojik izahlar (zellikle semantik ve belaat); sebeb-i nzl; diryet (akli itiht, istidll ve istinbt). Esasen onun almalarna ve fikri yapsna btn olarak baktmz zaman tefsirde dayand bu yntemin arka plannn ok gl kurguland; akln, gzlemin, incelemenin, haberler (rivayetler)in ve vahyi nass (Kuran) tefsir etmenin esaslarn oluturduu bir bilgi kuramn oluturduktan sonra tefsire giritii anlalmaktadr. yle ki, o, tefsr kavramn tanmlarken Allah ve peygamberi ahit gstermeyi art komu, ancak bu ekilde manann doruluunun kesinlik kazanacan sylemitir. Dier bir ifadeyle bu, Kurann Kuranla, hadisle ve sahabe haberleri ile yaplan aklama ve yorum, yani tefsr demektir. Klasik tefsirle en ok benzeen yn ite burasdr. Yoruma ihtimali olan ayetlerde ise rivayetler dahil btn yardmc aralara ilaveten, bizzat kendi bilgisi, tecrbesi, akli yetenei ve tefekkrne dayal olarak yorumlar ortaya koyar ki bu da tevlin uygulamasdr. htimaliyet, isabetin olamayabilecei anlamna gelir. Bunun iin olsa gerek ki, o sk sk tevilerini Vallhu Ealem ifadesiyle bitirir. Kelami ve fkhi mevzularla ilgili ayetleri zenle iledii tevllerde varlan anlam ya da yorum hibir zaman kesinlik arzetmez. O, yorum sistematiine uygun olarak vahye dayal kesin bir delil olmakszn, kendisi ve bakalar tarafndan Kuran ayetlerine getirilen yorumlar iin zellikle tevl veya kle ehlut-tevl, kle mmetu ehlut-tevl, l hz

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

84

mam Mturd ve Tevltul-Kurnn Tefsir lmindeki Yeri

hamele ehlut-tevl tevlel-yeti ifadelerini kullanm46, bu tip yorumlar ve aklamalar tefsr olarak isimlendirmekten saknmtr. Zaten bu tefsirin adna Tevlt denilmesi de bundan dolaydr. Bu isimlendirmenin bizzat mellif tarafndan yaplp yaplmad kesin olarak bilinmemekle birlikte ona en uygun isim budur. Kendisinin farkl yaklamlar ve bakalarnn yorumlarn tefsire tarken yahtemilu, cizun, yeczu tabirlerini kullanr. Bunlara ilaveten meseleleri izah sadedinde gl bir ekilde akli ve filolojik izahlar yapar, ancak gelenein aksine Arap iirine ok az mracaat eder. Bu yaklam biimi Mutezilenin yntemine benzer. Mturd, mteabih ayetleri Allahn isim ve sfatlar, ahiret hayat ile ilgili ayetler ve huruf-i mukattaa olarak kabul eden selefin dncesine yakndr. Ama onlarn izahnda delillerle birlikte akli izahlar yaparak zm zor yanlar amaya alr. Allahn fiil ve sfatlar, yed, istiv, vech gibi mteabihleri47 literal almayp mecazen aklamas48 bunlarn banda gelir. Byk gnah ileyenin (mrtekibulkebre) durumu,49 Allahn grlmesi (ryetullah),50 efaat,51 insan fiillerini Allahn yaratmas,52 iman-islam53, kaza-kader54 gibi meselelerde snn esaslara bal olarak yapt yorumlar ve dier mezheplere kar giritii uzun, fakat mutedil mnakaalar olduka dikkat ekicidir. Bu mnakaa ve tahlillerde tefsir ilminin klasik dneminin ileri gelen imamlarna atflar oktur. Bunlar iinde Ebu Hanifenin onun yanndaki saygn ve tartmasz konumu zel bir anlam ifade eder. Bazen dncelerini eletirmesi ve reddetmesi 55 dnda Hasan Basr de benzer bir yer igal eder. Ancak mam a-

46 47 48

49

50 51 52 53 54 55

Mturd, Tevlt, vr. 51a, 290a, 320a, 597b, 724b. Mturd, Tevlt, vr. 72a, 98a-b, 100a, 140a, 141a, 183a, 266a, 457a, 574a, 647b, 648a. Mturd, Tevlt, vr. 44a, 191a, 225a, 253a, 457a, 507a-b, 566a, 613b, 670b, 672b, 718b, 727b, 802b, 821b, 885a. Mturd, Tevlt, vr. 22a, 62a, 65a, 134a, 136b, 145a, 158a, 162b, 244a, 328a, 380b, 409b. Mturd, Tevlt, vr. 225a-b, 266a, 738a, 852b. Mturd, Tevlt, vr. 149a-b. Mturd, Tevlt, vr. 760a. Mturd, Tevlt, vr. 584b. Mturd, Tevlt, vr. 17a, 97b. Mturd, Tevlt, vr. 229a, 227b, 483b, 642b.

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

85

smail ALIKAN

finin ayn konumda olduunu sylemek zordur, stelik onu eletirmekten56 de geri kalmaz. Yukardakilere ilave olarak onun gl bir tenkiti zihniyete sahip olduunu, aada rneklerini gstereceimiz gibi, tefsirde esirgemeden tenkitlerini rahata sergilediine ahit oluyoruz. Akla ve sistemli dnmeye nem verdiinden rivayetlerde metin ve fikir tenkidine, ncekilerin veya muhaliflerin yorumlarnda fikir tenkidine nem vermi, sk sk bu yntemi uygulamtr. Hadis ve dier rivayetlerde senet zerinde fazla durmadan metni Kurana arz eder, haber-i vahidlere uzlatrc yaklar veya ihtimalli konuur, sorunlu grd rivayetleri akli, ferdi ve sosyal gereklerle bir arada deerlendirerek metin tenkidi yapar. srailiyata ise az yer verir, sraili ve aslsz rivayetleri Kurann mantna arz ederek reddeder. r yorumlara yer verilmemesini, bu tefsirin dier bir zellii olarak not edelim. Kraat tartmalarna girmez, sadece anlam tercihi olursa kraat belirtir. Ksacas, kendisinin tevil ve tefsir anlayna uygun, akl ve nakli belli bir sistematie gre uzlatrd bu tefsirde hemen her ayette akli ve sistematik yaklam vardr. Eserde zahiri manalar yannda Kurann genel hedefleri, toplumun dnya ve ahiret planndaki ihtiyac, gelime ve mutluluu, sosyolojik, kltrel ve ekonomik artlar gz nnde bulundurularak yorum, sentez ve analizler yapm, bylece Kurann statik ve donuk bir mesaj olmayp dinamik, zaman iinde ve zamanla beraber akan, insanln problemlerine zm getiren ilahi bir mesaj olduunu gsterme noktasnda nemli bir r amtr. Bu haliyle Tevlt onun, sadece kelami konularda deil, fkh, fkh usl ve dier bir takm Kuran ilimlerdeki g ve dehasnn bir rndr.57

56 57

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

86

Mturd, Tevlt, vr. 83b, 131a, 765b, 766b. Tefsir ynteminin geni aklamas iin bkz.: zde, Mturdnin Tefsir Anlay, 32, 48, 54, 68-70, 73-201; alkan, Siyasal Tefsirin Oluum Sreci, 129-36; Topalolu, Mtrd, XXVIII, 157-59; Kayar, Matridinin Tevilatl-Kuranda ,1930; Kutlu, Bilinen ve Bilinmeyen Ynleriyle mam Mturd, 22-23, 30-36; Muhittin Akgl, Eb Mansr el-Mturd ve Teviltul-Kurn, Sakarya . lahiyat Fakltesi Dergisi, 2001, say: 4, 59-67.

mam Mturd ve Tevltul-Kurnn Tefsir lmindeki Yeri

Mturd tefsirinde slam, iman-amel, iman-kfr, salah-aslah, mrtekibul-kebirenin durumu, kaza-kader, ecel, mteabihat, muhkem-mteabih, nesh, ahkam ayetlerinin yorumu ve tercihler, ahad haber ve delil olmas, mucizeler vs. her vesile ile gndeme gelen konulardr. Onlar vesilesi ile Ehl-i Snnet dndaki mezheplere kar tutumunu muhafaza etmi ve eletirilerini yneltmitir. Bu erevede Mutezile, Hariciler58, ia (veya ashabul-imme, Ravfiz)59, ok az olarak Mebbihe, Cehmiye, Mrcie, Kaderiye, Haviye, Karamita, Kerrmiye, Btnye ve felsefecilerin60 grlerini nakli ve akli delillerle rtmeye alm, akidevi ve fikri taknlklara kar mcadele etmitir. Ayn tepkiyi slam d dier din ve mezheplere de gstermitir.61 Snn paradigmaya kesin ballna ramen ok zel durumlar62 dnda genellikle dier frka ve gruplara kar ar mutaassp ve ok sert bir tutum sergilemez.63 Ancak baz mezheplerin tevillerine yer verdikten sonra, bazen artc bir ekilde onlarn dndaki tevilleri Mslmanlarn gr (kavlul-mslimn) diye adlandrr.64 Muhtemelen o bununla Mutezile, Hariciler, ia ve Batnyye dnda orta yolu takip edenleri kasteder. nk Ehl-i Snnet dndaki mezheplere kar olan yorumu sunarken bize gre (inden), mezhebimize gre (al mezhebin), tevhid ehlinin (el-muvahhide/ehlt-tevhd) yorumu ifadesini kullanr. Bylece onlarn hepsini bir cephe, ehluttevhdi65 de bir cephe olarak grr. Allahn ahirette grlmesi (ruyet) konusunda, Ehl-i tevhid ihtilaf etmemitir derken Ehl-i Snneti kastettii kesindir. Zira ayn yerde ruyeti kabul etmeyen58

59

60

61

62 63 64 65

Mturd, Tevlt, vr. 136b, 183a, 244a, 512a, 517a, 642b, 650a, 671b, 720a, 761a, 773b, 900b. Mturd, Tevlt, vr. (Ravfz dahil) 111b, 112a, 140b, 220a, 482b, 584a, 668b, 691b, 773a. Mturd, Tevlt, vr. 39b, 75b, 80a, 102b, 143a, 171b, 224b, 279a, 324a, 457a, 548a, 591a, 605a, 647b, 722a, 879a, 890b. Mturd, Tevlt, vr. 3a, 22a, 39b, 52b, 58a, 80a, 84b, 97b, 98a-b, 100a, 104a, 112a, 136b, 140a, 141a, 143a, 148a, 158a, 162b, 183a, 191b, 218b, 220a, 221b, 224b, 244a, 266a, 279a, 313b, 324a, 331b, 352a, 399a, 412a, 439a, 482b, 485b, 493b, 591a, 605a, 609a, 776a, 890b. Haricilere ynelik sert aklamalar iin bkz.: Mturd, Tevlt, vr. 98a-b, 140a, 183a. zde, Mturdnin Tefsir Anlay, 288. Mturd, Tevlt, vr. 517a, 548a. rnek iin bkz.: Mturd, Tevlt, vr. 846a, 853a.

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

87

smail ALIKAN

leri ve grlerini ayrca tartmaktadr.66 lgintir ki o, tefsirinde Ehl-i Snnet kavramn hi zikretmemi, onun yerine Mutezilenin de kendisi iin kullanmay uygun bulduu ehlt-tevhd kavramn sklkla kullanmtr. Hlbuki o tarihte hem ehl-i snnet kavram, hem de Ehl-i Snnet mezhebi vardr. unu kesin olarak syleyebiliriz ki Mturdnin tefsirindeki aklamalar tamamen Ehl-i snnet ilkelerine uygundur. En byk rakibi ve hasm Mutezile67 olup, onlarn tartmad grleri kalmam gibidir. Bunlara bazu ehlit-tevl ve bazu ehlil-kelm diyerek bu mezheb iindeki farkl grleri ve Mutezili alim Cafer b. Harb (. 236/851)le girdii tartmalar da eklemeliyiz. Onun dneminde Mutezil dncenin etkinlik kazanmas, ciddi bir sistem ve yorum yntemi getirmi olmas, mnakaaya deer olarak onlar birinci sraya almasnda etkili olmutur. Her ne kadar bir yorum sistemi kurmu olsa da bir mfessir olarak Mturd de zaman zaman znelliinin eseri olarak sistemine aykr davrand tespit edilmitir. Bunlar sralayacak olursak, mezhebinin grlerine teslim oluu, zellikle Ebu Hanifenin itihatlarna aykr hareket etmemesi; kelimelere mecazi anlam yklemesi ve az da olsa nceki mfessirlerin aklamalarna teslim olmas ak bir ekilde grlmektedir. zde, Mturdnin bu konularda kendi sistematiinin dna kmasn rnekler gstererek bilimsel bir dille kritik etmitir.68 Bu tefsir, yaklam tarz, zellikle kelami ve fkhi mevzular ele al bakmndan Ehl-i Snnet prensipleri dorultusunda Kuran batan sona yorumlayan ilk tefsirdir.69 Bylece hem tefsir tarihi asndan hem de Ehl-i Snnet asndan doruk noktaya ulam ve yeni bir tefsir anlaynn kapsn amtr. Onun bu yntemi ve tefsir tarz kendisinden sonra gelen tefsirlere rnek
66 67

68 69

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

88

Mturd, Tevlt, vr. 853a. rnekler: Mturd, Tevlt, vr. 61a, 62a, 65b, 87a, 100a, 134a, 225a, 226a, 230a, 244a, 266a-b, 267b, 273b, 283a, 297a, 328a, 354b, 375a, 404a, 409b, 632b, 679a, 684b, 720a, 747b, 805a, 876a, 900b. rnekler iin bkz.: zde, Mturdnin Tefsir Anlay, 146-51. Krca, mam Mturdye Gre Tefsir ve Tevl Kavramlar, 156-57; Krca, Mezhebi Tefsir Ekolnn Ortaya k, 60.

mam Mturd ve Tevltul-Kurnn Tefsir lmindeki Yeri

olmutur. Zemahernin (. 528/1133), Fahreddin er-Rznin (. 606/1209), Nesef (. 710/1310) ve Als (. 1270/1854) bunun rnekleri saylabilir. Hatta kendisine atf yaptna baklrsa70 Ebu Hayyn Endels (. 745/1344) gibi birok mfessir onun yntemini takip etmi veya ondan istifade etmitir. Btn bunlarn ardndan bir kez daha Tevltn tefsir tarihinde bir dnm noktasn belirlediini, ilgisiz, lsz ve rastgele tefsire bir dzen ve sistem getirdiini, toplumun Kuran algsn siyas ve mezheb arlklarn elinden kurtardn syleyebiliriz. O, kendi mezhebinin paradigmasn sonuna kadar korurken drt halife dndaki siyas ynetimlerin adlar ve yaptklarn tefsire almayarak bu anlamdaki ideolojik kskatan uzak kalmtr. Onun iin nemli ve esas olan, fikirler ve onlarn tartmaya deer olup olmamasdr. Son olarak sylediklerimizi Tevlttan bir yorumla gsterelim:
Mutezile, nkar edenlerin Cehennem ehli olduklarna dair Rabbinin sz bylece gerekleti71 ayetine dayanarak kk gnahlar iin tvbenin kabul edilebileceini, nk onlara azabn hak olmadn syler. Bir sonraki ayete dayanarak da byk gnahn affnn olmayacan iddia eder.72 Ancak ayetler onlarn iddialarna delil olmaz... Bu durumda zahiren Mutezile ve Haricilerin, Allaha masiyette en uzak, itaatte en yakn olanlar, bizimse tersi konumda olmamz gerekir. nk onlar insann kurtuluunu arlkl olarak amelle, biz ise Allahn rahmeti ve izin verilenlerin efaati ile olabileceini kabul ediyoruz. Onlara gre insan, hi bir zaman hatta gz ap kapayncaya kadar bile Allaha itatten ayrlmamas gerekir ki bu imkanszdr. nk insan tek bana ameliyle yeterli deildir, Allahn rahmeti ve efaat gerekir. Peygamberimiz, Ben de dahil hibir kimse Allahn rahmeti olmadan Cennete giremez73 demitir. Hariciler ve

70

71 72 73

Yaplan taramada Ebu Hayynn otuz alt yerde Mturdye atf yapmtr. Bkz.: Ebu Hayyn el-Endels, Bahrul-Muht (Fihrist), hazrlayan: brahim emsuddin, Beyrut 1416/1995, 225. 40 Mmin 6. Mutezilenin aklamalar iin bkz. Zemaher, IV,151-53. Buhr, Rikk 18, Merd 19, Mnfikn 77, Tevbe 71, 78; bn Mce, Zhd 20; Drim, Rikk 34; Ahmed bn Hanbel, el-Msned, II,235, 256, 264.

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

89

smail ALIKAN Mutezile ise, Biz amellerimizle Cennete gireceiz diyorlar. Bizim asl grmz udur: Allah byk ve kk gnahlara azab eder ama, irk dndakileri dilerse balar.74

Sonu Tevltul-Kurnn zgn nitelikleri zerinde yaptmz deerlendirmeler ardndan ilk olarak unu belirtelim: Eer Wattn slam dncesinin teekkl devrinin oluumunu tamamladna dair belirlemi olduu 338/950 tarihini75 doru ve tefsir ilminin geliim seyri iin de geerli kabul edecek olursak, o zaman bu tarihten be yl nce vefat etmi olan Mturdnin tefsirde zirveyi temsil ettii anlamna gelecektir. O, Tevltul-Kurnda kendi zamanna kadar gelen tefsir malzemesi dahil slam dncesine ait fikirlere ilaveten kendi usl ve slubunu byk bir maharetle sergileyerek Kuran- Kerimi yeni bir yoruma tabi tutmutur. Tefsirde onun marifetiyle ciddi bir inkiaf zuhur etmi olmasna ramen, o, kelamda olduu gibi tefsirde imam saylmamtr. Kanaatimizce artk onu tefsirde de imam (immul-mfessirn) saymak gerekir. Mturd, tefsirde kefedilmeyi bekleyen bir mfessirdir. Sadece Kuran yorumuna getirdii almn deeri ile deil, kendi zaman ve sonras arasndaki kpr oluu, tefsir yapmaya kar souk duru ve ciddi bir yorum felsefesinin gelitirilememesi karsnda cesur ve kapsaml bak salayan zihniyeti tefsire yerletirmesi vs. ynleri ile aratrlmay beklemektedir. Tefsiri henz yaynland iin slam dnyasnda yanklar ciddi bir ekilde hissedilmemitir. Dolaysyla Tefsir lmi bakmndan btn ynleriyle ortaya karldnda tefsirde imameti hak ettiinin grleceini dnyoruz. Nesefnin Tevlt yere ge sdramamasna ve . Nasuhi Bilmenin onu tefsirlerin birincisi saymasna baklrsa, onlar bu durumu bir nebze de olsa sezmi olmaldr. Mturd, kendisinden ncekilerden tevars ettii usle dair fikirlere kendi anlay dorultusunda yourarak gelitirdii usl bir btn halinde Kurann tmnn yorumunda uygulamtr.

74

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

90

75

Mturd, vr. 650. Watt, slam Dncesinin Teekkl Devri, 395.

mam Mturd ve Tevltul-Kurnn Tefsir lmindeki Yeri

Tefsirdeki sistemi geleneksel olmakla birlikte, bu anlayla yazlan tefsirlerden ayrlan yn, rasyonel ve kritiki olmasdr. Tefsirde rivayet malzemesi yannda rasyonel ve eletirel yntemi ilk uygulayann Mturd olduunu syleyebiliriz. Onun rasyonel muhakemenin hakim olduu tefsirde itiht, istidll ve istinbta, klasik tabirle diryete, ok etkin bir yer amasna baklrsa, bu konuda maruf olan Endlsten nde gelmektedir. te yandan bu yntem, dierleri karsnda yorum ve yorumcu iin daha elverilidir. nk, Kurann anlalmas bakmndan muhkem-mteabih, mfesser-mbhem gibi ayrmlara dayanan yntem Kuran lafzlarnn taksimine dayanr; tefsir-tevil ayrm yntemi ise bizatihi kendisi iki aamaya ya da iki guruba ayrlr, btn ayetler anlamann ve yorumlanmann konusudur, ancak bunlar iinde anlam kesin olanlar ile oklu yoruma ihtimali olanlar vardr. Gnmz Tefsir Uslnn de ondan istifade edilecei muhakkaktr. Son olarak unu syleyelim ki, Trk dnyasnda Mturdyi konumak biraz duygusallk ve biraz da tarafgirlie sebep olabilmektedir. Ayn ey bu defa tersinden bu dnya dndaki yerler ve mekanlar iin de geerlidir. Bu nedenle onun ve tefsiri hakknda olabildiince objektif, hakkaniyet lsnde davranmak, gerein ortaya kmasnda en etkili yol olacan dnyoruz. imdiye kadar neden kefedilmedii yaknmasn artk brakmak, ge kalm bilgi ve belgeleri zellikle tefsirin bilgi ve hizmetine sunmak gerekir. Kaynaka
Abbott, Nabia, Studies in Arabic Literary Papri (Quranic Commentary and Tradition), Chicago-Illinois 1967. Akgl, Muhittin, Eb Mansr el-Mturd ve Teviltul-Kurn, Sakarya niversitesi lahiyat Fakltesi Dergisi, 2001, say: 4, 57-67. Bilmen, . Nasuhi, Byk Tefsir Tarihi, Bilmen Yaynevi, stanbul 1973. Cerraholu, smail, Kuran Tefsirinin Douu ve Buna Hz Veren Amiller, Ankara 1968. alkan, smail, Siyasal Tefsirin Oluum Sreci, Ankara Okulu Yaynlar, Ankara 2003. alkan, smail; Tefsir Uslnn Oluum Srecinde lk Yazl Kaynaklar -bn Vehb ve Muhsibnin Eserleri zerine

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

91

smail ALIKAN Karlatrmal Bir Tahlil-, Cumhuriyet niversitesi lahiyat Fakltesi Dergisi, XII/2, Sivas 2008, 55-74. ed-Drim, es-Sunen, (el-Ktbs-Sitte iinde), stanbul 1992. Ebu Hanife, el-Fkhul-Ebsat (mam- Azamn Be Eseri iinde), haz. ve eviren: M. z, Kalem Yaynclk, stanbul 1981. Ebu Hayyn el-Endels, Bahrul-Muht (Fihrist), hazrlayan: brahim emsuddin, Beyrut 1416/1995. Ecer, A. Vehbi, Maturidinin Tannmas, Ebu Mansur Semerkandi Maturidi Kongresi Teblileri, Kayseri 1986, 10 vd. el-Edirnev, Ahmed b. Muhammed, Tabaktul-Mfessirn, tah.: M. zel M. Erba, zmir 2005. Erten, Mevlt, Nass-Yorum likisi (Baslmam Doktora tezi), Ankara 1998. el-Gazl, Ebu Hamid, Knnut-Tevl, ev.: Bilal Aybakan, slami Aratrmalar (Gazali zel Says), Ankara 2000, cilt: 13, say: 3-4, 521-26. Hodgson, M. G. S., slamn Serveni, ev.: Komisyon, stanbul 1995. bn Kuteybe, Tevlu Mkilil-Kurn, Drul-Ktbil-lmiyye, Beyrut 1401/1981bn Manzr, Lisnul-Arab, Beyrut 1994. bn Slim, brhim bn Hasan, Kadyyetut-Tevl fil-Kurnil-Kerm beynelGult vel-Mutediln, Beyrut 1993. nan, Ahmet, Hermentikin Anlam Dnyamzdaki Tekablleri: Mana, Tevil ve Tefsir, Kuran ve Dil -Dilbilim ve Hermentik- Sempozyumu Bildirileri, Van 2001, 81-92. el-sfehn, er-Ragb, el-Mfredt f Garbil-Kurn, stanbul 1986. zmirli smail Hakk, Yeni lm-i Kelam, haz.: Sabri Hizmetli, Ankara 1981. Karm, Orhan, Tefsir lminde Tevilin Yeri ve nemi, (dr. tezi), Ankara 1975. Kayar, smail, Matridinin Tevilatl-Kuranda Hz. Muhammedin Peygamberliini spatla lgili Ayetlerin Yorumu, (Yksek lisans tezi), Marmara . S. B. Enstits, stanbul 2009. Krca, Celal, mam Mturdye Gre Tefsir ve Tevl Kavramlar, Kuran ve Bilim, st. 1996, 156-71. Krca, Celal, Mezhebi Tefsir Ekolnn Ortaya k, slami Aratrmalar Dergisi, Ank. 1987, say 5, 52-61. Kutlu, Snmez (editr), mam Mturd ve Maturidilik, Kitabiyat, Ankara 2003. el-Mturd, Ebu Mansur Muhammed, Tevltul-Kurn (yazma), Hac Selim Aa Ktphanesi, no: 40. Mez, Adam, Onuncu Yzylda slam Medeniyeti, ev.: Salih aban, nsan yay., stanbul 2000. Mslim Abdullah, Eserut-Tatavvuril-Fikriyyi fit-Tefsr fil-Asril-Abbsiyyi, Beyrut 1984. en-Nesef, Ebul-Mun, Tabsratul-Edille, tah.: Hseyin Atay, Ankara 1993. Nasr Hamid Ebu Zeyd, el-ttichul-Akl fit-Tefsr -Dirsetn f Kadiyyetil-

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

92

mam Mturd ve Tevltul-Kurnn Tefsir lmindeki Yeri Mecz fil-Kurn ndel-Mutezile, Beyrut 1982. Nasr Hamid Ebu Zeyd, lahi Hitabn Tabiat, ev.: M. Emin Maal, Ankara 2001 zde, Talip, Mturdnin Tefsir Anlay, nsan Yaynlar, stanbul 2003. zen, kr, Yeterince Tannmayan Bir mam: Maturidi, Marife, yl 5, say 3, K 2005, 411-27. zen, kr - Topalolu, Bekir, Mtrd, DA, stanbul 2003, XXVIII, 146-64. ztrk, Mustafa, Tefsir-Tevil Kartlnn Tarihsel ve Epistemolojik Kkenleri, slami Aratrmalar Dergisi, cilt 14, say 1, 2001, 77-89. es-Semerkand, Ebul-Leys, Tefsru Ebil-Leys es-Semerkand, tah.: Ali Muhammed Muavvid ve arkadalar, Beyrut 1993. es-Suyt, Celleddn, el-tkn f Ulmil-Kurn, stanbul 1978. Tabern, Mucemul-Kebr, Dru hyit-Tursil-Arab, Beyrut 1414/1993. et-Taber, Eb Cfer Muhammed b. Cerr, Cmiul-Beyn an Tevli yilKurn, Drul-Ktbil-lmiyye, Beyrt 1992. et-Tanci, Muhammed b. Tavit, Ebu Mansut el-Maturidi, Ankara n. lah. Fak. Dergisi, Ankara 1955, cilt IV, say I-II, 1-12. et-Tehm Nevra; el-ttichtus-Sunniyye vel-Muteziliyye f Tevlil-Kurn, Tunus 1982. Watt, W. Montgomery, slam Dncesinin Teekkl Devri, ev.: E. R. Flal, Umran Yaynlar, Ankara 1981. ez-Zeheb, Muhammed Hseyin, et-Tefsr vel-Mfessirn, Kahire 1976. ez-Zerke, Bedreddin Muhammed b. Abdullah, el-Burhn f UlmilKurn, tah.: Ebul-Fadl Muhammed brahim, Beyrut 1972.

The Discovering Maturidi in Tafsir: Imam al-Maturidi and the Place of Tawilat al-Quran in the Science of Tafsir
Citation/: alkan, smail, (2010). The Discovering Maturidi in Tafsir: Imam al-Maturidi and The Place of Tawilat al-Quran in the Science of Tafsir, Milel ve Nihal, 7 (2), 67-93. Abstract: In this study is aimed to present Imam Maturidi (d. 333/944), one of the most remarkable Muslim worlds figures, and his commentary called Tawilat al-Quran, which is his most important book on the Holy Quran. It is also tried to determine his and its place in the history of Quranic commentary. According to author, there are two qualities that give Maturidi privileged place in historical progress of the science of Quranic commentary. These qualities are his method of commentary that was developed by him and his application of this method by himself in his tafsir. Key Words: Maturidi, Tawilat al-Quran, tafsir/commentary, tawil.

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

93

Mturdliin Hadis Anlay

Nuri TULU*
Atf/: Tulu, Nuri (2010). Mturdliin Hadis Anlay, Milel ve Nihal, 7 (2), 95-139. zet: Mturd mezhebi Trklerin yaad corafyada yaylmtr. slam geleneinin olumasnda Mturdlerin nemli bir yeri vardr. Mezhebin hadis anlay, mensuplarnn hadis ve snnet algsn da belirlemektedir. Bu alma Mturdlerin bilgi teorisi balamnda hadisin shhat tespit ve anlama metotlar zerinde durmaktadr. Dolaysyla Mturd ile birlikte hicri altnc asra kadar yaayan limlerin eserleri erevesinde kaleme alnmtr. Anahtar Kelimeler: Mturd, hadis, hadis tenkidi, yorum, bilgi.

Giri Ehl-i snnet kelmnn iki nemli mezhebinden biri olan Mturdliin imam byk Trk limi Eb Mansur Muhammed b. Muhammed es-Semerkand el-Mturddir. Semerkandda doup byyen mam Mturd, slam ilimlerini ve akl ilimleri orada tahsil etmi, Hanefliin Horasan ve Mvernnehir blgesindeki nemli limlerinden ders almtr. Kuran ve Snnet nda blgede bulunan slam ii ve d pek ok fikirle mcadele eden,tmi, ayn zamanda ribatlarda dman gzetleyip cihatlara katlan imam Mturd, 333/944 ylnda Semerkandda vefat etmitir.1
Do. Dr., Sleyman Demirel niversitesi lahiyat Fakltesi Hadis Anabilim Dal [nurituglu@sdu.edu.tr]. mam Mturdnin hayat ve eserleri hakknda u kaynaklara mracaat edilebilir. Topalolu, Bekir, Kitabt-Tevhd Tercmesi, Ankara 2002, s. III-XXXIV; Kah-

MLEL VE NHAL
inan, kltr ve mitoloji aratrmalar dergisi cilt 7 say 2 Mays Austos 2010

Nuri TULU

Zeksnn stnlnden dolay hocas tarafndan taltif edilen Mturd, akl ve naklin kar karya getirilmesi yerine bunlarn bir dieri ile uzla iinde gitmesi gerektii fikrini esas alarak bu gn kendi adyla anlan Mturdliin ilkelerini bu merkezde kurmaya almtr. Akl ile nakil (vahiy-Mtevatir haber) her ikisi de doru ve kesin bilgi kayna olmalarndan dolay elimezler. Bilakis Akl vahyin anlalmasnda en mhim yardmcdr. mam Mturdnin kurduu kelm sistemiyle birlikte hadis ve snnetin mezhebin anlayndaki yerinin bilinmesi nem arz etmektedir. Mturdlerin hadis anlama ve yorumlama yntemleri yannda, itikat ve kelmda ele aldklar meseleleri tartrken delil olarak kullandklar hadislerin tenkidine dair yaklamlarnn tespiti de geleneimizin yeniden inasnda nemli bir yer tutmaktadr. Tarih seyir ierisinde Mturdliin geliimi ve sonraki asrlarda ortaya kan deiimlerin hatta bazen bakalamann da gze arpt dikkate alnrsa, Mturdliin btn ynleriyle bilinmesinin ehemmiyeti daha da belirgin hale gelmektedir. 1- Mturdlikte Hadisin Yeri slm ilimler tarihine bakld zaman, ilk kelmclarn hadise yaklamlarnn mtevtir ve hd haber erevesinde olduu grlmektedir. Zamanla mesele bilgi problemine indirgenmi ve kesin bilgi veren kaynaklar tartlrken haber kavram ierisinde hadisle ilgili hususlar dile getirilmeye allmtr. Bu tartmalar erevesinde kesin ve gvenilir bilgi veren kaynaklar duyu, akl ve nakil/haber olmak zere temel grupta ele alnmtr. Mturdlikte hadisin yeri ve konumunun belirlenebilmesi iin ncelikle Mturdliin bilgi teorisi ele alnmaldr. Zira Kurandan sonra dinin ikinci kayna kabul edilen hadis, Mturdlikte bilgi sistemi ierisinde ilenmektedir. Bu nedenle

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

96

raman, Hseyin, Mturdlikte Hadis Kltr, Arasta yay, Bursa 2002; Tulu, Nuri, Mturd Kelm Ekol erevesinde Kelm Hadislerin Deerlendirilmesi, (Baslmam Doktora tezi, SD, sosyal bilimleri enstits), Isparta 2003, s. 14-58; Ak, Ahmet, Byk Trk Alimi Mturd ve Mturdlik, Ankara Kutlu, Snmez, mam Maturidi ve Maturidilik, Ankara 2011.

Mturdliin Hadis Anlay

Mturdlikte hadisin yeri ortaya konmadan nce Mturdlerin bilgi kaynaklarnn ele alnmas daha uygun olmaktadr. mam Mturd Kitabut-Tevhdini telif ederken ilk olarak, Bilgi nedir? Nasl elde edilir? ve Bilginin deeri nedir? gibi sorularn cevabn arayan Mturd, ncelikle bilginin ne olduu, kayna ve deeri gibi problemleri ele almtr. Neticede bilginin var olduunu, eyann gereklii ve bilinebilirlii yargsna ulamak suretiyle yaratl, lemin hudsu, kyamet ve ahiret (eskatolojik) konular ve inan esaslarnn incelenebileceini belirtmitir.2 Mturd konuyu tartrken her yerde genel geer doru bilginin kaynaklarn tek tek ele alp bunlarn gvenirliini ortaya koymaya almtr. A- Bilgi ve Mturdlikte Bilgi Kaynaklar Tarih boyunca dnrlerin tanmlamaya alt bilgiyi, sje ile obje arasndaki iliki veya bu ilikinin bir rn3 olarak tanmlamak mmkndr. Mutezilenin; imandr4 Earnin (v. 324/935) kendinde bulunan kimseyi, lim olarak tavsif edilmesini salayan eydir5 ve Mturdnin (v. 333/944); bilgi, yle bir sfattr ki; kendisinde bu sfat bulunan kimseye (kalb ve dille anlma zellii ve) zikredilme nitelii olan her eyin (onun tarafndan) apak ekilde bilinmesidir6 diye tarif ettikleri bilgi, ayn zamanda kltrden balayarak modern bilimlerin bilgisine kadar her eyi iine alan7 geni bir yelpazeyi ihtiva etmektedir.

3 4

6 7

Mturd, Eb Mansur Muhammed b. Muhammed (333/911), Kitbt-Tevhd, (thk. M. Fethullah Huleyf), el-Mektebetl-slmiyye, stanbul 1979, s. 7, 153154. Taylan, Necip, lim-Din, likileri-Sahalar-Snrlar, stanbul 1979, s. 94. Nesef, Ebul-Mun Meymn b. Muhammed, Tebsratl-Edille f Uslid-Dn, (thk. Claude Salam), Institut Franais de Damas, Dmek 1992-1993, (I-II), I. 56, 39. Sbn, Nureddn Ahmed b. Muhammed, el-Kifaye f Uslid-Dn, (Sleymaniye Ktphanesi, Lleli, no: 2271), vr. 4a. Gazl, Ebu Hmid Muhammed b. Muhammed, el-Menhl min Talktil-Usl, (thk. Muhammed Hasen Ht), Drul-Fikr, Dmek 1400/1980, s. 36. Sbn, Kifye, Lleli, vr. 4a; Nesef, Tebsra, I. 11. Arslan, Hsamettin, Epistemik Cemaat, Bir Bilim Sosyolojisi Denemesi, Paradigma yaynlar, stanbul 1992, s. 14.

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

97

Nuri TULU

Farkl bilgi tanmlamalarn ele aldktan sonra bunlarn zayf taraflarn dile getiren Nesef (v.508/1114), bilgi, diriden cahillii, phe ve zann kaldran (nefyeden) eydir 8 demektedir. Mturdnin bilgi tanmnn zellikleri konusunda u deerlendirmeyi yapar: Her eye uygulanr (yettaridu), fertlerini iinde toplar (efradn cmidir), tersi alndnda (tanm) bozulmaz (yenakisu), fertler bunun iine tam olarak girer ve bakalar darda kalr (ayrn mnidir). Bu tanma, bozucu, geerliliini zedeleyici itirazlar da yneltilemez. Ancak onun nemi dnmekle bilinir. Ona gre, Mturdnin yapt bilgi tanm en doru tanmdr.9 Sbn (v.580/1184) de Mturdnin yapt bilgi tanmnn itimat edilen bir tanm olduunu kaydeder. 10 Mturdnin bilgi tanm Earlerden Teftzn (v.797/1395) ve Crcn (v.816/1413) tarafndan da doru ve tam bir tanm olarak nitelendirilmitir.11 Dnce tarihi boyunca dnrler; bilginin kaynan akl, duyu, tecrbe, keif ve ilham gibi farkl yerlerde aramlardr. 12 slm limleri bilgi ve kayna hakknda farkl deerlendirmelerde bulunmu olmakla beraber Kelm ilminde doru ve kesin bilginin kaynaklar genellikle tane kabul edilir. Bunlar akl, duyu ve haberdir.13 Mturd ve takipileri de bilgiye ulatran vastalar duyu, nakil ve akl olarak l bir taksimle ele almlardr. 14
8 9

10 11

12

14

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

98

Nesef, Tebsra, I. 11. Nesef, Tebsra, I. 11; kr, zcan, Hanifi, Bilgi Problemi, Marmara nv. lahiyat Fakltesi Vakf yay., stanbul 1998, s. 46. Sbn, Kifye, Lleli, vr. 4a. Crcn, es-Seyyid e-erf Ali b. Muhammed, erhul-Mevkf, Beyrut 1419/1998, I. 86; Beyzzde, Kemalddn Ahmed, ratul-merm min ibrtilmm, (thk. Yusuf Abdrrezzk), Mustafa el-Babi el-Halebi, Kahire 1949, s. 39; Marib, Ali Abdlfettah, mamu Ehlis-snne vel-Cema Eb Mansr el-Mturd ve ruhul-kelmiyye, Mektebetu Vehbe, Kahire 1405/1985, s. 36. Bolay, Sleyman Hayri, Felsefi Doktrinler Szl, Ankara trs., s. 15, 223, 230. 13 Bkz. Teftzn, Kelama Giri, (trc. Hseyin Atay), Ankara nv. lahiyat Fakltesi yay, Ankara 1978, s. 16, 45,46; Taylan, Necip, Bilgi, DA, stanbul 1992, VI. 157-161. el-Mturd, Tevhd, s. 7; Pezdev, Ebl-Ysr Muhammed, Ehl-i Snnet Akidi, (trc. erafeddin Glck), Kayhan yay., stanbul 1988, s. 10; Nesef, Tebsra, I. 15; Sbn, Bidye, s. 17; Teftzn, Sadddn Sadddn Mesud b. mer, erhulAkid, Kelam ilmi ve slm Akidi, (haz. Sleyman Uluda), Dergah yay., stanbul

Mturdliin Hadis Anlay

Mturd, zellikle din bilgi sz konusu olduunda 15 bilgi edinme yollar sem ve akldr diye sze balar ancak bilgi konusunu incelerken insan ilme/bilgiye ulatran yollar, yn, haber ve nazar/akldr der ve yn tabirini duyular iine alan bir kavram olarak kullanr.16 Mturdnin haber ve nakil bilgisi el-ilm min cihetis-sem vel-haber17 dedii bilgi eidi mtevtir ve hd 18 haber olarak ikiye ayrlmtr. Ona gre nazar ayn zamanda istidlali bilgiyi ifade etmektedir. Nazar akldan daha farkldr. Bu faal akl, dnen, indksiyon ve dedksiyonlarda bulunan, tefekkr eden akldr. Bu sebeple Mturd, akl yerine nazar tabirini kullanmay yelemektedir.19 Mturd, insan bilgisinin kayna ve deeri konusu belirlenmedike, hangi tr bilgi olursa olsun o bilgiyi incelemenin ve aratrmann pek isabetli olmayaca kanaatini tamaktadr. 20 Ona gre dinin (inan konularnn) bilinmesinde, zann ve takld bilgilere itimat edilemez. Aksine; delillere dayanan, kesin ve salam bilgiler elde edilmeli ve akid bunun zerine temellendirilmelidir.21 Mturdye gre dini salam temellere dayandrabilmek iin doruluundan ve kesinliinden kuku duyulmayan noktalardan hareket edilmelidir. Mturd bu temelleri ve noktalar tespit etme-

15

16

17

18 19 20 21

1980, s. 121. Bu kaynaklara vicdan (ruhun bir eyi dorudan ve vastasz bilmesi, sevinmek, susmakla ilgili bilgi gibi), hads (sezgi) ve tecrbe gibi baka bilgi kaynaklarnn da kabul edilmesi gerektii eklinde itirazlar olsa da geersizlii farkl limler tarafndan ortaya konulmaya allmtr. Bu itirazlara cevap vermeye alanlardan birisi de Teftzndir. (bkz. et-Teftzn, erhul-Akid, s. 107-108.) Ceri, Mustafa, Roots of Synthetic Theology in Islam: A Study of the Theology of Ab Mansr el-Mturd, (ISTAC) Kuala Lumpur 1995, s. 83. Mturd, Tevhd, s. 3, 7; bkz. Nesef, Tebsra, I. 15; Marib, mmu Ehl-is-Snne, s. 46. Mturd, Eb Mansur Muhammed b. Muhammed, Tevilt Ehlis-snne, Yazma: Topkap Saray Mzesi Ktphanesi, Medine Blm, No: 180, (1a-814b), vr. 185a. Mturd, Tevhd, s. 9. Mturd, Tevhd, s. 10 vd. zcan, Hanifi, Bilgi Problemi, s. 24. Mturd, Tevhd, s. 3, Tevlt, vr. 296b, 388b, 507a.

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

99

Nuri TULU

ye alrken dne epistemolojik bir adan bakarak farkl bir yaklam sergilemektedir.22 1- Duyu Arapada hsse oulu havs, duyma gc ve hassasiyet kabiliyeti/melekesi anlamna gelen duyu, bilgi kayna olarak ifade edildiinde insandaki iitme, grme, tatma, koklama ve dokunma zelliklerine iaret eder.23 Mturdnin kelam sisteminde duyular salam olduklarnda ve uygun ekilde kendi sahalar erevesinde kullanldklarnda doru bilgi verirler24 ve verdikleri bilgi; delil ve ispatlanmaya ihtiya duyulmayan zarr bir bilgidir.25 Mturd, duyularla elde edilen bilginin haber bilgisinden daha ikna edici ve gvenilir, ak ve kolay anlalr olduu kanaatindedir.26 Duyularn verdii bilgi mtevtir haberin verdii bilgi gibi kesin kabul edilmitir.27 Bu sebeple Hz. Peygamberle birlikte olan bir sahabnin, Reslullahdan yle iittim veya Reslullah yle yaparken grdm eklindeki ifadeleri dorudan duyularla ilgilidir. Mturdler peygamberlerin gsterdikleri hiss mucizelerin de dorudan duyulara hitap etmesi ynyle daha ikna edici olduu kanaatindedirler. 2- Akl Szlkte, menetmek, engellemek, alkoymak, balamak 28 gibi anlamlara gelen akl, Felsefe ve mantk terimi olarak, varln

22 23

24 25

26 27

28

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

100

zcan, Hanifi, Bilgi Problemi, s. 26. Pezdev, Akid, s. 13; Nesef, Tebsra, I. 15; Sbn, Kifye, Lleli, vr. 4b; Sbn, el-Bidye f Uslid-Dn (Mturdiyye Akidi), (thk. ve trc. Topalolu, Bekir), Diyanet leri Bk. Yay., Ankara, 1399/1979., 17. Mturd, Tevhd, s. 27, 310; Sbn, Bidye, s. 17; Kifye, Lleli, vr. 4b. Aydn, Ali Arslan, slm nanlar ve Felsefesi, ar yay., stanbul 1980, s. 117; Taylan, Necip, Bilgi, Diyanet Vakf lam Ansiklopedisi (DA), stanbul 1992; VI. 159. Mturd, Tevhd, 222; Tevlt, vr. 354b, 736b. Mturd, Tevhd, 27, 310; Sbn, Kifye, Lleli, vr. 4b, Sbn, Bidye, s. 17; Ebul-Berekt, Abdullah b. Ahmed, Hfizddn en-Nesef, Kefl-Esrr erhulMusannif alel-Menr, Dr'l-Ktbi'l-lmiyye, Beyrut 1406/1986, II. 4-6. bn Manzr, Ebl-Fadl Muhammed b. Mukrim el-Msr, Lisnl-Arab, Beyrut 1414/1994, XI. 458-462.

Mturdliin Hadis Anlay

hakikatini idrak eden, madd olmayan, fakat maddeye tesir eden, (onu) basit kavram haline getiren ve kavramlar aras iliki kurarak nermelerde bulunan, kyas yapabilen g demektir. nsann her eit faaliyetinde doruyu yanltan, iyiyi ktden ve gzeli irkinden ayran bir g olarak akl, ahlk, siyas ve estetik deerleri belirlemede en nemli fonksiyonu haizdir. 29 Mturd ve Nesef akl vasflarn sayarak tanmlamaya alr. Mturdye gre akl, ayn nitelikte olanlar bir arada toplayan ve ayr niteliktekileri ayran, iyi ile kty ayrt eden, 30 sahibinin erefini ykseltecek olan eyleri yapmasn emreden, onu kltecek eyleri yapmaktan alkoyan,31 bir dereceye kadar eyann hakikatini idrak edebilen eydir.32 Mturdnin tanmndan anlaldna gre akln, varlklar ve onlarla ilgili bilgileri tasnif ederek sonular karan ve insana kyas yapma gc veren zihn bir faaliyet olarak tezahr ettiini sylemek mmkndr. Pezdev (v.493/1099) ise, akln nuran, ltif bir cisim olduunu ve eyann onunla idrak edildiini vurgular.33 Akln bilgi kayna olmasnn snr hakknda Mutezilenin akla snr tanmayan bir yetki vermesine karlk Mturdler, akln bilgi edinme kayna olarak belli snrlarnn olduunu kabul eder. Nitekim Sbn, Kelm ilminde akln yerine iaret etmek zere, peygamberlerin gerekliliini ispatlarken yle der: Allahu Teal, Cennetle Cehennemi yaratm, bunlarn birinde dostlar iin mkfat, dierinde ise dmanlar iin azab hazrlamtr. nsan, akl ile bu hdiselerin inceliklerine nfuz etmeye muktedir deildir.34 Buna gre, metafizik meseleler akln ihta snrlar dnda kalmaktadr. Mturdlere gre, akl metafizik konular anlamakta yetersiz kaldndan, ayn zamanda mubah ve haram olan eylerin

29 30 31 32 33 34

Bolay, Sleyman Hayri, Akl, DA, stanbul 1989, II. 238. Mturd, Tevhd, s. 9-10; Nesef, Tebsra, I. 17 vd. Mturd, Tevhd, s. 178. Mturd, Tevhd, s. 382. Pezdev, Akid, s. 298. Sbn, Bidye, s. 110.

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

101

Nuri TULU

bilinmesi hususunda35 ancak peygamberlerin bildirebilecei vahyin bilgisine ihtiya vardr. Bundan dolay Mturdler her meselede imkn ve yeterlilik lsnde hem akl hem de nakl delillerle konumaya nem vermektedirler.36 3- Haber Hads kelimesinin mteradifi olarak kullanlan haber kavram,37 szlkte, bir nesneyi gerei gibi bilmek iin yoklayp snamak, bir eyin i yzne vakf olmak manasna gelir.38 Ayn zaman haber kavram Hz. Peygamberden nakledilen sz, fiil ve takrirleri ifade etmek iin de kullanlmaktadr. Hadisilerin literatrnde hem haber hem de hads kavram, merf, mevkf ve makt sfatlaryla birlikte de kullanlmaktadr.39 Horasan fakihlerinin dilinde dolaysyla Mturdlerin dilinde haber denilince Hz. Peygamberden merfu olarak nakledilen hadisler anlalmaktadr. Mturd, haberin dorulanmasndan sonra onunla amel edilmesi taraftardr.40 Ancak ona gre, haberde kesin bir duyu ( 14) yoksa, o haber insann akl ile ulaamayaca bilgileri elde etmesi iin yeterli deildir. Bu durumda haberle birlikte nazar/tefekkrn de olmas arttr.42 Habere, doruluu veya yanll konusunda pein hkmle yaklamayp, aratrlmadan ve

35 36 37

38 39 40

41

42

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

102

Mturd, Tevhd, s. 183-184. Nesef, Tebsra, I. 386. Suyt, Cellddn Abdurrahmn b. Eb Bekir, Tedrbur-Rv f erhi TakrbinNevev, (thk. Abdvehhab Abdllatf), Drul-Ktbil-lmiyye, Beyrut, 1399/1979, I. 42; et-Tehnev, Muhammed Ali, Kefu stlhtil-fnn vel-ulm, (Arapaya trc. Abdullah el-Hlid, thk. Ali Dahrc), Beyrut 1996, stanbul 1404/1984, (I-II)., I. 735. bn Manzr, Lisnl-Arab, IV. 226-229. Suyt, Tedrbr-Rv, I. 42. Mturd, Tevhd, s. 11; Eyyub Ali, Ebul-Hayr Muhammed, Akdetl-slm velmm Mturd, Islamic Foundation, Dakka-Banglade1404/1983, s. 310. Kiinin bizzat kendisinin duymu olmas gibi anlamna gelen bu ifadeyi kesin bir duyu diye verdik. Bu, hem kiinin bizzat iitme duyusu kulakla bizzat ve kesin olarak duymas anlamnda olabilecei gibi, kalbin iitmi gibi bir eilim iinde olmas anlamna da gelebilir. Mturd, Tevhd, s. 8, Rz, Fahreddn Muhammed b. mer b. el-Hseyn, Kelma Giri (el-Muhassal), (trc. Hseyin Atay), Ankara nv. lahiyat Fakltesi yay., Ankara 1978, s. 45.

Mturdliin Hadis Anlay

incelenmeden reddedilmemesi gerektiini syler.43 Mturdlere gre gvenilir olduunda haber kesinlikle ve akln zaruretiyle 44 bilgi kaynadr.45 Kelm meseleler ilahiyat bahisleri dnda arlkl olarak habere (vahye ve sahih snnet) dayandklarndan kelm ilminin haberle (daha zel anlamyla hadisle) yakn ilikisi bulunmaktadr. Bu adan Mturdlerde haberin ksmlarn ele almadan nce hadisin kayna hakkndaki kanaatleri nem arzetmektedir. 3.1- Hadisin Menei mam Mturd, Sana indirilene iman edenler 46 yetini, Bu, Kurndan sana indirilenler ile Kurnda olmayan din ve hkm hususunda sana indirilenler anlamndadr, eklinde aklar. yetin senden ncekilere indirilene iman edenler ksmn izah ederken de din hkmler ve kitap dnda kalan haberler, demektedir. Bu ifadeler onun vahyi, biri Kurnda yazl olan (metluv) vahiy, dieri ise Kurnda bulunmayan (gayr-i metlv) vahiy olmak zere iki ksmda mtalaa ettiini gstermektedir. Mturdnin bu anlay btn Mturd kelamclara temil edilecek olursa, onlarn Kurn dnda da Hz. Peygambere vahiy geldiini kabul ettikleri sylenebilir. yet bunu kabul etmemi olsalard, Hz. Peygamberin haber mucizelerini de kabul etmemeleri gerekirdi. Bu sebeple Mturdlere gre hadis ve Hz. Peygamberin snnetinin bir ksmnn menei Kurn dnda kalan vahiydir. 3.2- Haberin Ksmlar Onlar, haberin kaynan dikkate alarak ikili bir tasnif yapmlardr. Bu ikili tasnifte birincisinin kayna bizzat Allahtr. Bu haber,

43

44 45

46

Mturd, Te'vlt, vr. 476b, Tevhd, 8,9, 27; kr. zcan, Hanifi, Bilgi problemi, s. 120. Pezdev, Akid, s. 10. Mturd, Tevhd, s. 7-8; Pezdev, Akid, s. 235; Nesef, Tebsra, I. 15-16; Sbn, Bidye, 17 (trc. 56), Kifye, Lleli, vr. 4b; kr. zcan, Hanifi, Bilgi Problemi, s. 87. Sofistler, Smeniyye ve Berhime, haberde yalan ihtimali olmasndan dolay, haberin bir bilgi kayna olamayaca iddiasndadrlar (ayn yerler). Ayrca bkz. Eyyub Ali, Akdetl-slm, s. 310. 2/Bakara, 4.

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

103

Nuri TULU

Allahtan Peygambere gelirken vahiy, Peygamberden bize intikal ederken de haber-i resl olmaktadr.47 Dier haberler ise insanlardan kaynaklanan ve bize muhtelif ekillerde gelen haberlerdir. 48 Kelmclar ve Mturdler kesin bilgi kayna olan doru haberi, mtevtir ve peygamber haberi (haber-i resl) olmak zere ikiye ayrrlar.49 Haddi zatnda, btn nakl deliller Hz. Peygamberin doruluuna dayanmaktadr.50 3.2.1- Haber-i Resl Doru haberin birincisi mtevtir, dieri de haber-i sdk (haber-i resl)dr.
51

Mturdnin haber-i sdk olarak da isimlendirdii

haber-i resl, doruluu, getirdii apak delillerle (mucize) ortaya kan ve doru olma bakmndan kendinden daha ak bir haberin bulunmad haberdir.52 Mturdye gre doruluk bakmndan haber-i reslden daha ak bir haber yoktur. Zira peygamber getirdii haberle birlikte onu dorulayan ak delillere sahiptir. Bu haber kalbi mutmain etme ynyle kendisine benzer baka bir haber bulunmayan haber olup, Hz. peygamberin haberini kabul etmeyen kimse, akln gerei olarak ak bir inat iindedir.53 Haber-i Resl, vahiy ve vahiy dnda kalan haber (hads) olmak zere ikiye ayrlmaktadr. Mturd, peygamberin haberi ile ilgili iki kavram kullanmaktadr. Bunlardan biri Ahbrur-Rusul (peygamberlerin haberleri), dieri ise, el-Ahbr ellet tenteh ilayn miner-rusul (Peygamberden gelerek bizde nihyet bulan

47 48 49

50 51

52

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

104

53

Mturd, Tevhd, s. 7-8, Te'vlt, vr. 783a; Pezdev, Akid, s. 11, 14. Mturd, Tevhd, s. 7-8, Te'vlt, vr. 783a; kr. Ceri, Synthetic Theology, s. 92. Mturd, Tevhd, s. 7-8; Nesef, Tebsra, I. 16; Sbn, Bidye, s. 55, Kifye, vr. 4b. kr. Eyyub Ali, Akdetl-slm, s. 311. Rz, Kelma Giri, s. 46. Mturd, Tevhd, s. 8., Tevlt, Topkap Saray Mzesi Ktphanesi, Medine Blm, No: 180, (1a-814b), vr. 506; Nesef, Tebsra, s. 16, 29; Sbn, Bidye, s. 55-56., Kifye, Lleli, vr. 4b; Baklln, Eb Bekir Muhammed b. et-Tayyib elKd, Kitbut-Temhd, (thk. madddn Ahmed Haydar), Beyrut 1414/1993, s. 130-131. Mturd, Tevhd, s. 8., Te'vlt, vr. 506; Nesef, Tebsra, s. 16, 29; Sbn, Bidye, s. 55-56., Kifye, Lleli, vr. 4b. Mturd, Tevhd, s. 8.

Mturdliin Hadis Anlay

haberdir).54 Mturd nin bu ayrmnda birincisi, vahye, ikincisi ise peygamberden vahiy dnda nakledilen dier haberlere iaret etmektedir. Bu konuda szkonusu peygamber, Peygamberimiz Hz. Muhammed (sav) olunca, vahiy Kurn, dieri ise onun szleri ve hayat ile ilgili rivyetler anlalmaktadr. Peygamberin verdii haber getirdii deliller vastasyla akl bir inceleme neticesinde kabul edilmitir. Haber mutlak olarak kabul edilmemi, onun doruluunu kantlayan bir delil beklenmitir. Haber-i resln verdii bilgi sistematik adan istidll bilgi ile benzer olsa da, verdii ilim ynyle zarr bilgi ile ayn kategoride kabul edilmitir.55 3.2.2- Haber-i Mtevatir Kelmclar haberleri nakledenlerin saysn dikkate alarak, mtevtir ve hd olmak zere ikiye ayrrlar. 56 Ancak Peygamberden (sav) gelen haberler (ahbr miner-rusul) sz konusu olduunda ise; mtevtir, mehr (mstefz) ve ahd olarak ksma ayrmlardr.57 snadnn bandan sonuna kadar yalan zerinde ittifak etmeleri akln imkan vermedii kalabalk bir grubun yine kendileri gibi yalan zerine ittifaklar imkansz olan baka bir gruptan naklettikleri haber58 olarak tanmlanan mtevtir iin, kelmclardan bazlar kabaca bir tanm yeterli grrken59 bazlar onun vasflarn saymakla60 yetinmilerdir.

54 55

56

57

58 59 60

Mturd, Tevhd, s. 8. Mturd, Tevhd, s. 8-9. Nesef, Tebsra, I. 16; Sbn, Bidye, s. 55-56., Kifye, Lleli, vr. 4b; Teftzn, erhul-Akid, s. 112. Mturd, Tevhd, s. 9. Ayrca bkz. Rz, Fahreddn Muhammed b. mer b. elHseyn, el-Mahsl f lmi Uslil-Fkh, (thk. Taha Cabir Feyyaz el-Ulvn), Camiatl-mm Muh. b. Suud el-slamiyye, Riyad 1400/1980, I. Bask, (I-III. Mcelled VI. Cilt), II/1. 323 vd; Teftzn, erhul-Akid, s. 110, 114; Crcn, es-Seyyid e-erf, Tarift, stanbul 1308, s. 66. Tehnev, Istlht, I. 738; Yavuz, Y. evki, Haber, DA, stanbul 1996, XIV. 348. Suyt, Tedrbr-Rv, II.167. Sbn, Bidye, s. 17, Kifye, Lleli, vr. 4b; Crcn, Tarift, s. 66-67. Mturd, Tevhd, s. 9; Nesef, Tebsra, I. 16.

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

105

Nuri TULU

Mturdlerin bir ksmnn, bir tanm yapma yerine sfatlarn saymakla yetindikleri61 mtevtir iin en derli toplu tanm Sbnde bulmaktayz. Onun Yalan syleme konusunda ittifak edebilecekleri tasavvur edilemeyen muhtelif kimselerden eitli mevzularda gelen haberdir62 eklindeki tanm, hadisilerin tanmyla aynilik arzetmektedir. Tamamyla bize geli ekli itibara alnarak 63 Haberin mtevtir ve hd olarak ikiye taksimi, Mturdler tarafndan da kullanlmaktadr.64 Hadisilerin zerinde nemle durduklar haber tr hd haber olup, teden beri haberi sahih, hasen ve zayf65 olmak zere ksma ayrrlar. Mtevtir haberi bu vasflardan biri ile vasflandrmadklar gibi hadis usul tenkidiyle de deerlendirilemeyecei grnde olanlar vardr. Hadisi, mtevtir ve hd eklinde ikili tasnife tabi tutmak ise fkh ve usul limlerinin geleneidir. Muhaddislerden mtevtir kavramn kullananlar olmasna ramen, bu kullanmn hadisilerin geleneine deil, fkhlarn geleneine uyarak olduu ifade edilmektedir.66 Mtevatir haberin vasflar iinde kaydedilen kalabalk grubun says ile ilgili muhtelif rakamlar verilmektedir. 67 Mtevtirin rv says hakknda kesin bir rakam vermemelerine karn;
61 62 63

64 65

66 67

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

106

Mturd, Tevhd, s. 9; Pezdev, Akid, s. 11, 14 Nesef, Tebsra, I. 16. Sbn, Bidye, s. 17, Kifye, Lleli, vr. 4b. Leknev, Ebu'l-Hasent Abdlhayy, Zaferul-Emn f Muhtasaril-Crcn, (thk. Takiyyddn en-Nedv), Azamgede-Hindistan 1410/1990, s. 39; Ahmed Nim, Sahh-i Buhr Muhtasar Tecrid-i Sarh Tercemesi, Diyanet leri Bk. (DB) Yay., Ankara 1982, I. 101; Koyiit, Talat, Hadis Istlahlar, DB yay., Ankara 1985, s. 23, 118; Accc el-Hatb, Usll-hadis, ulmuh ve mustalahuh, Drul-Fikr, Beyrut, 1409/1989, s. 301. Mturd, Tevhd, s. 9. bn Kesr, el-Bisl-Hass f htisri Ulmil-Hads, thk. Ahmed Muhammed akir, Messeset Ktbis-Sekfiyye, Beyrut 1408/1987, s. 6; Accc, s. 303. Suyt, Tedrbr-Rv, II. 176. Mtevtir haberi rivyet edenlerin says ile ilgili mesela; , yedi, on, krk, gibi saylar verilmektedir. Ancak bu saylar hakknda da deiik grler beyan edenler olmutur. Drt saysn yeterli grmeyen Bkllan, be saysn yeterli grdn belirtmektedir. (Bklln, Temhd, s. 354.) Suyt (911/1505), bu zikredilen saylarn her birinin ilim ifade etmesi iin yeterli saylar olduunu ifade ederken, kendisinin on rakamna itibar ettiini belirtir. (Syt, Tedrbr-rv, II. 177.)

Mturdliin Hadis Anlay

Mturdlerde de on, yirmi gibi baz rakamlara rastlamamz mmkndr.68 Mturd bir haberin mtevtir olabilmesi iin say olarak alt ve yedi saysn yeterli grmemektedir. mam Mturd, Hz. sann armha gerilmesi hadisesi ilgili yetin (4/Nisa, 157-158) tefsirinde,69 Hz. snn asldn gren ve bunu nakleden ilk grup, alt yedi kii kadardr. Hz. sann asld ynndeki haber daha sonra yaygn hale gelmitir. Byle bir haber hd olmaktan karak mtevtir seviyesine ulaamaz,70 grn benimsemitir. Nakledilen haberin lafz ve muhtevas dikkate alnarak lafz ve manev olmak zere iki kategoride ele alnan ve manev mtevtire kelam kaynaklarnda vurgu yaplarak rivayet edilen hadislerin delil olmas gerektii ynnde Ehl-i Snnet Kelmclarnn genel kabul vardr. Bir konuda yalan sylemek zere birlemeleri mmkn olmayan bir topluluun farkl anlatmlar olan ancak mterek bir noktada birleerek naklettikleri haber manev mtevtir kabul edilmitir.71 Mturdlerden Sbn mtevtir haberi -imanla ilgili olduunda-, inkar edenin dinden ktn ifade eder. O, ruyetle ilgili hadislerin mtevtir olarak geldiini belirttikten sonra, akl sahibi bir kimsenin bu tr haberleri zan yoluyla, hayal ve dallet ehlini taklit ederek yalanlama macerasna atlmasnn doru bir yol olmayacan ifade ederek; insafla, taassuptan uzak bir ekilde inad brakarak bu haberlere bakan kimsenin, byle bir haberi inkr edenin dinden km olacan ve mminlerin yolundan ayrlm olacan kabul etmesi gerektiini vurgulamaktadr. 72 Haddiztnda tevtren bildirlen ve dine taalluk eden bir hususu inkar edenin dinden km olaca kanaati mmetin de icmadr.

68 69 70 71

72

Pezdev, Akid, s. 117; Nesef, Tebsra, I. 400; Sbn, Kifye, Lleli, vr. 31b. 4/Nisa, 157-158. Mturd, Te'vlt, vr.133b. Mturd, Tevhd, s. 9; Nesef, Tebsra, I. 492; Sbn, Bidye, s. 119; Syt, Tedrbr-Rv, II. 180; Koyiit, Talat, Istlahlar, s. 445. Sbn, Kifye, Lleli, vr. 32a.

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

107

Nuri TULU

3.2.3- Tarihi Haber Mturdnin bilgi sisteminde nemli bir yere sahip olan bir baka haber tr de tarih haberdir. O, tarih bilgileri ele alarak deerlendirir ve bu bilgi zerinde teori gelitirir. Ayn zaman da tarih bilgiyi haber ve nakil bilgisi iinde mtalaa eder. 73 Kurnda anlatlan kssalar, tarih bilgi kategorisi iinde ele alr ve bu kssalara Kurn dnda bir ey eklenmemesi gerektiini savunur. 74 Mturd, srail oullar ile ilgili kssalardan birinin anlatld yetin tefsirini yaparken bu tr haberlere nasl bir yaklam sergilediini gstermektedir. Konuyla ilgili yetin meali udur: O Yahudilere deniz kenarndaki kasaba halknn bana gelen felaketi sor...75 yette geen ehrin neresi olduu konusunda yorum yapmann, onun hangi ehir olduu hakknda deiik isimler vermenin ve bu ehrin ismini bilmenin bir faydas olmadn ifade eder. Buna gereke olarak, eer onun bir faydas olsayd, Allah zaten onu bize bildirirdi demektedir.76 Haddi zatnda bu, Kurnn evrensellii asndan nemlidir. Burada nemli olan ehrin isminden ok, halknn iledikleri gnahlar sebebiyle balarna gelen musibetten ve ilh gazaptan ibret alnmasdr. Mturd, ayn ekilde Salih (as)in mucizesi olan dii devenin anlatld 7/Araf 73. yetin tefsirinde, deve ile ilgili detaylar hakkndaki rivyetleri de reddeder. 77 O, salam kaynaklarla gelen tarih bilgiye gvenerek, ayr bir nem atfeder. Ona gre Kurn kssalarnda yaplabilecek bir deiikliin mutlaka bir delile dayanmas gerekir. Ayn zamanda bu delilin gvenilir ve salam bir delil olmas da icabeder. 78 Mturdlerin bilgi sistemi ierisinde Hz. Peygamberden nakledilen bilgilerin tarih olaylarla uyum arz etmesi yannda ashaptan gelen haberlerin de tarih vakaya uygunluu nemlidir.
73 74

75 76 77

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

108

78

Mturd, Tevlt, vr.185a. Mturd, Te'vlt, vr. 203a; kr. Galli, Ahmed Mohmed Ahmed, Some Aspects of Mturidis Commentary on the Qurn, Islamic Studies, Pakistan, (Spring 1992), S. XXI., s. 10. 7/Arf, 163. Mturd, Tevlt, vr. 214b; kr. Galli, Some Aspects, s. 10. Mturd, Tevlt, vr. 303a.; kr. Galli, Some Aspects, s. 10. Mturd, Tevlt, vr. 403a.

Mturdliin Hadis Anlay

3.2.4- Haber-i Mehur Mehur haber, hadisiler arasnda en az tariki bulanan ancak tevtr derecesine ulaamam olan haberdir. 79 Kelmclar ise haber-i vahid olmayan fakat mtevatir derecesine ulamam hd haber olarak tanmlamaktadrlar. Mehr haber de ehl-i snnet kelmclar tarafndan mtevtir olmasa bile mtevtir gibi kabul edilerek itikad konularda delil olarak kullanlmtr.80 3.2.5- Haber-i Vhid Haber-i vhid bir kiinin rivayet ettii haber anlamnda olup, vhid kelimesinin oulu olan hd ile birlikte el-haberul-hd, ahbrul- hd eklinde birden fazla kiinin rivyet ettii haber anlamna da gelmesine ramen usul kitaplarnda birbirlerinin yerine kullanlmtr.81 Mturdler de dhil haber-i vhid itikatta delil olmaz prensibiyle hareket eden kelmclar, inan konular iinde nbvvet, ruyet, bas, kabir azab gibi konularda hd olan haberleri delil olarak kullanrlar.82 Haber-i vhidin itikatta delil oluu konusundaki tartmalarn temelinde, Mutezilenin haber-i vhid itikatta delil olmaz eklindeki genel yaklamnn yatt anlalmaktadr. Mutezilenin ortaya koyduu bu genel kaide, Mturd ve Ear kelmclarnca da kabul grmtr. 83 Ancak kelm kitaplarnda delil olarak kullanlan sahih haber-i vhidler bir tarafa zayf ve

79 80

81

82

83

Bkz. Koyiit, Talat, Istlahlar, s. 219. Nesef, Tebsra, I. 492, II. 793; Crcn, Tarift, s. 66-67; Abdlazz el-Buhr, bn Ahmed, Keful-Esrr an Usli Fahril-slm el-Pezdev, (thk. Muhammed Mutasm Billah el-Badd), Beyrut 1411/1991, II. 677. Ertrk, Mustafa, Haber-i Vhid, DA, XIV. 349. Haber-i vhid kavram ile ilgili geni bilgi iin bkz. Kokuzu, Ali Osman, Rivayet limlerinde Haber-i Vhitlerin itikt ve Ter Ynlerinden Deeri, DB yay., Ankara 1988, s. 78-96. Pezdev, Akid, s. 225-240; Nesef, Tebsra, II. 763-766; Sbn, Bidye, s. 91-93; Ear, Ebul-Hasen Ali b. smil, el-bne an Uslid-Diyne, Medne 1410, s. 211 vd; Krbaolu, M. Hayri, slm Dncesinde Hadis Metodolojisi, Ankara 1999, s. 12; Koyiit, Talat, Mnakaalar, s. 244 vd.; Ertrk, Mustafa, Haber-i Vhid, DA, XIV. 350. Mturd, Te'vlt, vr. 575a; Nesef, Tebsra, I. 132.

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

109

Nuri TULU

mevzu olanlarna da rastlanmaktadr.84 Dolaysyla haber-i vhid itikatta delil olmaz kaidesi pratikte uygulanamamtr. Mturdlerden Pezdev (v.493/1099), haber-i vhidin ilm-i yakn deil, zan ifade ettiini belirtirken, rihi Abdlazz elBuhr (v.730/1329) , ilm-i yakn ifade etmedii gibi tumaninet (kalb yatknl veya bu hususta kalbdeki bir phenin bertaraf edilmesini) de salamaz. Bu gr ilim ehli ve fakihlerin grdr. diyerek haber-i vhidin Hanefilere gre kat ilim ifade etmediini belirtir.85 Mturdye gre, haber-i vhid amel konularda, yalana ihtimali olsa bile kabul edilebilir. tikd konularda ise, kitap (vahiy/Kuran) ve mtevtir haber olmas gerekir.86 Mturdler de haber-i vhid itikadda delil olmaz demelerine ramen, haber-i vhidi, haber-i hd olduunda itikad konularda delil kabul etmilerdir. B- Mturdlerin Hadis Kaynaklar ve Hadis Anlaylar Mturdler snnet ve hadis konusunda slm limlerinin genel kanaati ynnde bir hadis/snnet telakkisi iinde olmulardr. Onlar hadis, eser, haber gibi kavramlar hadise delalet etmek zer kullanrlar.87 Ebul-Berekt (v.710/1310) hadisi, Hz. Peygamberin sz, fiil ve sahabenin yaptklarndan skt etmek suretiyle onayladklardr,88 eklinde tanmlar. Mturdler, hadis, haber, snnet ve eser gibi kavramlar kullanarak hadisleri kaydetmilerdir. Nitekim lerin hayrls, orta olandr eklindeki rivyet, Mturd tarafndan bir yerde doru-

84

85 86 87

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

110

88

Mturd kelmclarn kullandklar hadislerin tahrc ve deerlendirmesi ile ilgili geni ilgi iin bkkz. Tulu, Nuri, Mturd Kelm Ekol erevesinde Kelm Hadislerin deerlendirilmesi, (baslmam doktora tezi), Sleyman Demirel nv. Sos. Bil. Enst., Isparta 2003, s. 133vd. Abdlazz el-Buhr, Kefl-Esrr, II. 678. Bkz. Mturd, Tevlt, vr. 133b, 261b, 701b. Mturd, Tevlt, 352a, 460b, 479a, 482a, 489a; erhul-Fkhil-ekber, Haydarabad 1321, s. 18; Nesef, Tebsra, II. 856, 867, Bahr, s. 10, 30. Ebu'l-Berekt, Kefl-Esrr, II. 3.

Mturdliin Hadis Anlay

dan Hz. Peygamberin sz89 olarak kaydedilirken, bir baka yerde eser90 olarak kaydedilir. 1- Hadis Kaynaklar Mturdler hadis elde etmede ifah nakil ve yazl malzemelerden nakil olmak zere iki ayr kayna kullanmlardr. Hadislerin naklinde, yazl kaynaklardan yaplan nakillerin hepsinin yazl bir metinden alnd eklinde anlalmas yanl bir anlay olur. Zira hadis nakil geleneinde yazl bir metin olsa bile onun ifahi olarak nakline ehemmiyet verilmi ve yazl metinle yetinilmeyip bizzat onu ifahi olarak nakledenlerden alnmasna zen gsterilmitir.91 Bu noktadan hareketle, Mturdlerin hadisleri elde edi yollarn kullanrken bir yazl malzemeden alnan hadisin ayn zamanda ifahi olarak alnm olduu anlamna da gelebilmektedir. Nitekim Pezdev, Kim bir kleyi bo yere ldrrse, Kyamet gn o kle Ya Rabbi beni bo yere ldrd diye bararak gelir92 hadisini; bize bu hadisi muttasl senedlerle hocalarmzdan Muhammed b. Hseyn rivyet etti ifadeleriyle vermektedir. 93 Mturdlerin bu iki kayna kullan tarz hakknda unlar sylemek mmkndr: a- Semaa Dayal (ifah) Kaynaklar Mturdnin kelm konulardaki eserlerinde semaa dayal hadis aldna dair bir kayda rastlayamadk. Mturdnin hocas Muhammed b. Mukatil er-Rznin (v.248/862) nemli bir hadis ravsi olduu dikkate alnrsa Mturdnin ondan sem yoluyla hadis

89 90 91

92

93

Mturd, Tevhd, s. 318. Mturd, Te'vlt, I. 101. Sezgin, Fuad, Buhrnin Kaynaklar, Kitabiyat, Ankara 2000, s., s. 87-88. Ayrca bkz. nal, Yavuz, Hadisin Dou ve Geliim Tarihine Yendin Bak, Etd yay., Samsun 2001, s. 47-91. Nese, Eb Abdurrahman Ahmed b. uayb (303/915), es-Snen, ar Yaynlar, stanbul 1992, Dahy, 42 (VII. 239); Ahmed b. Hanbel, Msned, ar Yaynlar, stanbul 1992, IV. 389; bn Hbbn, Muhammed b. Hbbn b. Ahmed, Eb Htim, et-Temm el-Bst, Sahhu bn Hbbn bi tertbi bn Belbn, (thk. uayb elArnaud), Messesetr-Risale, Beyrut 1414/1993, Sahh, XIII. 214. Pezdev, Akid, s. 228.

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

111

Nuri TULU

almas muhtemeldir.94 Ancak takipilerinden Pezdev ve Nesefnin sem yoluyla hadis aldklarn bazen aka bazen bunu ihsas ettirecek ifadeler kullanmalar 95 Mturd gelenei ierisinde herhangi bir yazl kaynaktan hadis nakletme yannda hadis tahamml ve ed metodlarn kullanarak az da olsa senedli hadis naklinin var olduunu gstermektedir. Mesela; Pezdev, bu konuda (havz-kevser) pek ok hadis vardr. Onlar Hz. Peygambere (sav) ulaan muttasl senedlerle imamlarmzdan dinlemiizdir.96 demektedir. Baz rivyetlerin senedlerini yazmalar noktasndaki birka rnek 97 aslnda Mturdler tarafndan hadislerin senedlerinin bir ksmnn bilindiini gstermektedir. Mesela Nesef, Cibril hadisi ile ilgili tane sened kaydetmektedir. Bu senedlerden sadece mer b. Mansr kanalyla gelen sened Nesefye kadar ulamaktadr. 98 Mturdler, birka istisna dnda senedlerle hadis rivyet etme metodunu eserlerinde kullanmamlardr. Bunun sebebi, muhtemelen kelm konu ile ilgisi olmayan, daha ok baka bir ilmin hadis/snnet- metodolojisi ierisinde gerekli grlen senedleri yazarak eserin hacmini artrmamak ve bir kelm tartmasnda sened yazmann faydadan hl olduu dncesinden hareket etmeleri olabilir. Mturdler de kitaplarnda sahabe isimleri dnda, hadislerin senedlerini yazmama eilimdedirler.99 b- Yazl Kaynaklar Hadis klliyatnn en sahih kitaplar kabul edilen Ktb-i Sitte de dahil olmak zere hadis literatrnn nemli kaynaklar Mturdnin yaad corafyada yetien alimler tarafndan vcu-

94

95 96 97 98

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

112

99

Bkz. Tulu, Nuri, Mturd Kelm Ekol erevesinde Kelm Hadislerin Deerlendirilmesi, s. 31-32. Pezdev, Akid, s. 134, 228; Nesef, Tebsra, II. 820-821, 903. Pezdev Akid, s. 298. bkz. Nesef, Tebsra, I. 130, II. 902. Zeheb, emsddn Muhammed b. Ahmed b. Osman b. Kaymaz, Siyeru almin-nbel, (thk. uayb el-Arnaud, Muhammed Nuaym el-Arkus), Messesetr-Risale, Beyrut, 1413, X. 149. Bkz. Mturd, Te'vlt, vr.244b, 252a, 329b, 445b, 446a, 528a.

Mturdliin Hadis Anlay

da getirilmitir. Hal byleyken Mturdler, kullandklar hadislerin kaynaklarna nadiren atf yapmlardr. Nesef, Eb Dvd esSicistn (275/888)nin Sneninden bn mere ulaan bir senedle zikrettii hadisi kaydeder.100 yle anlalyor ki, Mturdler, kullandklar hadislerin kaynaklarna zaman zaman atfta bulunmaktadr. 101 Mturdlerin eserlerinde kaydettikleri; rivyet, Hammd b. Eb Hanfeden (v.150/767) sabittir, Hz. Peygamberin hiss mucizeleri saylamayacak kadar oktur. Onlar hadis rvleri ve nakilciler zikretmi ve kitaplarnda kalc hale getirmilerdir102 gibi ifadeler, onlarn kendilerinden nceki limlerin kitaplarndan nakil yaptklarn, kitaplarndaki hadis rivyetlerine gvendiklerini ve bu kitaplardaki hadisleri aldklarn gstermektedir. Hadis kayna olma itibaryla en ok atfta bulunduklar isimler arasnda Eb Hanfe103 bata olmak zere Muktil b. Sleyman (150/767), 104 mam Mlik (179/795),105 ve Eb Cafer et-Tahv (321/933)106 saylabilir. 2- Hadis Rivayet Metodlar 1. Rivyette Kullandklar Lafzlar Mturdlerin eserlerinde, szn senediyle birlikte sahibine refi (ykseltilmesi)107 anlamna gelen isnad tatbikini birka istisna dnda grme imkanmz bulunmamaktadr. Mturdlerin isnad tatbiki genellikle, dorudan Hz. Peygambere izafe edilen haberin

100

101 102 103

104 105 106 107

Pezdev, Akid, s. 282; Nesef, Tebsra, II. 910. Eb Dvd, Sleyman b. el-Eas, Snen Eb Dvd, stanbul 1992, Snnet 8. Pezdev, Akid, s. 228, 298, 325; Nesef, Tebsra, I. 132, 400. Pezdev, Akid, s. 228, 298; Nesef, Tebsra, I. 164, 491. Mturd, Tevhd, 263,303,304, 382; Pezdev, Akid, s. 5, 63, 71, 166, 219, 173; Nesef, Tebsra, II. 705, 799; Sbn, Bidye, 52, 64. Pezdev, Akid, s. 188; Nesef, Tebsra, s. II. 766. Nesef, Tebsra, s. II. 798; Sbn, Bidye, s. 89. Pezdev, Akid, s. 315; Nesef, Tebsra, I. 355. Suyt, Tedrbr-Rv, I.41-42; Kasm, Cemaleddn, Kavidt-tahds, (thk. Muhammed Behcet el-Baytar), Drun-Nefis, Beyrut1407/1987, s. 210; Ahmed Nim, Sahh-i Buhr Muhtasar Tecrd-i Sarh Tercemesi ve erhi, Ankara 1982, I. 72-73; Koyiit, Talat, Istlahlar, s. 173.

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

113

Nuri TULU

banda nakleden sahabenin ismini zikretmek eklinde olmaktadr.108 Hadisilerin geleneinde olduu gibi eyhten balayarak Hz. Peygambere kadar ulaan bir senedle hadis nakletme keyfiyyetini birka isnad109 dnda tespit edebilmi deiliz. Mturdler, hadisleri eserlerine alrken nadiren hadisin Hz. Peygamberden geldiini ifade eden Cezm sygalarn nadiren kullanrlar. Genellikle hadisin Hz. Peygamberden geldiinin kesin olmadn bildiren temrz sygalarn tercih ederler. Muhaddislerin yapt bu ince ayrma Mturdlerin ehemmiyet verdikleri sylenemez. nk onlar, haberin Hz. Peygambere idiyetinde endie tadklarnda in sebetel-haberu (eer haber sahih ise) veya in sahha (eer sahih ise)110 gibi ifadeleri kullanmaktadrlar. Mturdler muhaddislerin diliyle cezm sygas olarak tespit edebildiimiz () dedi ifadesini kullanmaktadrlar. 111 Buna karlk haberin Hz. Peygambere aidiyetinde phe ve hadisin shhatinde bir ek olduuna iaret etmek zere Ruviye,112 kad ruviye,113 el-merv an,114 ruviye fil-hads/haber,115 veredel-mesr,116 ruviye f badil-ahbr, ruviye minel-ahbr,117 kem ruviye,118 kem kle, ev karbun minh,119 an (fulan),120 zkiral-haberu121 vb. pek ok temrz sygalarn kullanrlar. Mturdler ayn usl sahabe kavilleri iin

108 109 110 111

112 113 114 115

116 117 118 119 120

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

114

121

Bkz. Mturd, Te'vlt, vr. 38a, 143a. Pezdev, Akid, s. 134, 228, Nesef, Tebsra, II. 820-821, 903. Mturd, Tevlt, 329b, 479a, 482a; Sbn, Kifye, Lleli, vr. 3a. Mturd, Tevlt, vr.s 143a-143b, erhul-Fkhi'l-Ekber, s. 6, Tevhd, s. 351; Nesef, Bahr, s. 42, 43, 44, 58. Mturd, Tevilt, vr. 783a; Nesef, Tebsra, II. 861, Bahr, 30. Mturd, Tevhd, s. 387; Nesef, Tebsra, II. 793, 862. Mturd, Tevhd, s. 269; Nesef, Tebsra, II. 795. Mturd, Tevlt, vr. 460b, 479a, erhul-Fkhi'l-Ekber, s. 18; Nesef, Bahr, s. 10, 30. Nesef, Tebsra, II. 630. Mturd, Te'vlt, vr. 352a, 482a, 489a. Mturd, erhul-Fkhi'l-Ekber, s. 10, 14, 15. Mturd, Tevhd, 383; Nesef, Tebsra, II. 862. Mturd, Tevlt, vr. 474a-b, 482a, 783a; Nesef, Tebsra, . 164, II.861, Bahr, s. 10, 14, 45, 46. Mturd, Tevlt, 476b; Nesef, Bahr, s. 44.

Mturdliin Hadis Anlay

de kullanmaktadrlar.122 Ancak bu durumda o szn sahibinin ismini zikrederler. 2-Rivyette htisr ve Takt Uygulamalar Hadis ilminde ihtisr, manasn bozmamak artyla123 bir hadisin bir ksmn alp bir ksmn brakmaya denir. 124 Takt ise bir hadis metninde, fkhn eitli konularna dair hkm karmaya yarayacak ibarelerin bulunmas halinde, bu ibareleri blerek, her ibareyi ilgili olduu fkh babnda nakletmektir. 125 Buhr (v.256/869) gibi byk muhaddisler tarafndan da kullanlan126 bu metoda zaman zaman Mturdlerin de bavurduklarn grmekteyiz. Nesef, uzun bir metni olan ve Hz. Peygamber (sav)le Cebril (a.s.) arasnda karlkl konumann getii ve mn, slm ve hsn meselelerinin bildirildii hadisin, sahih rivyetlerle geldiini ifade ettikten sonra, Namaz klmak, zekat vermek, ramazan aynda oru tutmak ve Kabeyi haccetmek eklindeki ksmn yazm ve hadisin uzunca bir hadis (el-hads bi tlih) veya bunu aklayan pek ok hadis (vel-hads kesiratun f beyni hz)127 gibi bir kayt koyarak dier ksmlar yazmamtr. 128 Grebildiimiz kadaryla kullandklar hadislerin hemen hemen pek ou bu zellii tamaktadr.

122

123

124 125 126 127 128

Mturd, erhul-Fkhi'l-Ekber, s. 15; Nesef, Tebsra, I. 185, II. 763, Bahr, s. 42; Sbn, Kifye, Lleli, vr. 68b, 79b, 83a, Bidye, s. 56, 58. bn Salh, Eb Amr Osman b. Abdurrahman e-ehrezr, Mukaddimetu bnisSalh, (Ulmul-Hads), (thk. ie Abdurrahman), Darul-Mearif, Kahire, trs, s. 398; Irk, Ebul-Fadl Abdrrahm b. el-Hseyn, Fethul-mus erhu Elfiyetilhads, Drul-Ktbil-lmiyye, Beyrut 1413/1993, s. 256. bnus-Salh, Mukaddime, s. 398-399; Irk, Fethul-Mus, s. 257. Irk, Fethul-Mus, s. 257; Koyiit, Talat, Istlahlar, s. 420-421. Suyt, Tedrbr-Rv, II:105. Nesef, Bahr, 44. Bir baka rnek iin bkz. Sbn, Kifye, Lleli, vr. 80a. Nesef, Tebsra, II. 820-821. Benzer rnekler iin bkz. Mturd, Te'vlt, vr.406b, 460b, Tevhd, s. 307, 472; Nesef, Tebsra, I. 149; II, s. 702, 703; Sbn, Kifye, Lleli, vr. 70a, 71a, 80a; Bidye, s. 71.

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

115

Nuri TULU

C- Hadislerin Sened Ve Metin Tenkidi 1- Sened Tenkidi Hadis alimleri, bir hadisin rvlerini tek tek ele alarak yaptklar deerlendirme sonucu hadis hakknda bir kanaate varrlar. Bu tr deerlendirmelere zaman zaman Mturdlerin kelm kitaplarnda da rastlamaktayz. Bu hkmlerin kendi kanaatleri olduu gibi hadis imamlarnn bildirdii bir hkm olmas da muhtemeldir. Mturdlerin eserlerinde ok sk olmasa bile bu hussuta rastladmz baz kaytlar, bize onlarn zaman zaman sened tenkidi yaptklar hadisleri delil olarak kullanmalar yannda muhaliflerin delil olarak ileri srdkleri hadislerin deerlendirilmesinde de hadislerin sened tenkidine mracaat ettiklerini gstermektedir. Bu, bazen bu hadis mehurdur, sahihtir, zayftr, msned ve mehur bir haberdir; bu haberin isnad sahih deildir gibi ifadeler yannda, hadisin gvenilir hadis imamlar tarafndan nakledilmi olduuna atf yapmak,129 hadisin bir ok senediyle gelen rivyetleri bir arada toplamak,130 bazen hadisin kendilerine ulaan senedinin durumunu zikretmek131 suretiyle hadislerin senedleri hakknda deerlendirmelerde bulunmak eklinde ortaya kmaktadr. Mturdler zaman zaman Hz. Peygamberden gelen sahih bir senedle hadis vardr,132 rivyette sahih olarak gelmitir133 ve bu mehur bir hadistir134 gibi ifadelerle hadislerin shhati ile ilgili deerlendirmelerde bulunurlar. Bazen ifade ettikleri grn doruluunun sahih bir haberle geldiini ifade ederler,135 bazen haberin shhati konusunda phelerini ortaya koymak bakmndan ( eer bu sahih ise) veya ( eer bu haber sabit ise)136
129

130 131 132 133 134

135

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

116

136

Pezdev, Akid,s. 116-117. Pezdev yle demektedir. Bu (hadis) aralarnda shak b. Rhyenin de bulunduu hadis ehlinden bir topluluun zikrettii sahih bir hadistir. (a. yer). Mturd, Te'vlt, 143b, 221a-222a. Pezdev, Akid, s. 298, 324. Pezdev, Akid,s. 298. Nesef, Tebsra, II. 702. Nesef, Tebsra, II. 795. Dier baz ifadeler iin bkz. Pezdev, Akid, s. 259, 321, 235. Nesef, Tebsra, II. 702. Mturd, Te'vlt, vr. 329b, 719a, 720b, 769b.

Mturdliin Hadis Anlay

gibi ifadelerle hadisin shhati konusunda bilgi sahibi olmadklarn belirtmektedirler. Byle bir durumda sz hadisilere brakarak onlarn rivyetlerine itimat ettiklerini ortaya koymaktadrlar.137 Kanaatimize gre Mturdlerin kullandklar bu tr ifadeler, onlarn hadis ilimleri ile ilgili nemli bilgi birikimleri olduunu gstermektedir. Mturdlere ait olan ve zerinde altmz kelm kitaplarnda, grdmz kadaryla, -kendi dnemlerindeki bir muhaddisle kyaslanmas mmkn olmamasna ramen- belirli bir oranda sened tenkidi ile ilgili baz ifadeleri bulunmaktadr. Onlarn bu hadis sahih ise diye balayp, hadislere getirdikleri yorumlar da bunu gstermektedir. 2- Metin Tenkidi Hadis ilimleri arasnda, muraza, ikal, ve ihtilaf gibi kavramlarla ortaya kan metin tenkdi, hadis ilimlerinde son zamanlarda kullanlmaya balanan bir kavramdr. Mslmanlarn zihniyet ve dnce olarak yabanc olmadklar metin tenkidi hadis ilmine arkiyatlar (msterikler) ve modern tarihilerin terminolojisinden gemitir.138 arkiyatlarn hadisler iin metin tenkidi yaplmad eklindeki iddialar, slm dnyasnda da makes bulmu ve bu konuda batllarla paralellik arz eden grler ileri srenler olduu gibi aksi de savunulmutur.139 Metin tenkidi, hadis metinlerinin anlalmasna ynelik bir abadr ve bu konuda farkl ahslarn gerek toplu gerekse belli hadisler zerine yaptklar almalar bulunmaktadr. Mturdlerin, hadislerin metin tenkidine ynelik abalarn grmek mmkndr. Hadis metinlerinde grlen tearuzlarn her biri Mturdler tarafndan tevil edilmi,140 inanca mteallik konularda tearuz eden naslar hakknda tevakkuf etmek, bir bakma phe addedildii iin kfrle edeer addedilmi141 ve tearuzlarn gide137 138 139

140 141

Pezdev, Akid, s. 116-117, 315. Polat, Selahattin, Hadis Aratrmalar, nsan yay., stanbul, trs, s. 158. Ahmed Emin, Fecrul-slam, Kahire 1965, s. 217-218; Ugan, Zkir Kdir, Din ve Gayr-i Din Rivyetler, (nr. Osman Gner), Darus-Snne, Samsun 2000, s. 196198. Nesef, Tebsra, I. 132. Nesef, Tebsra, I. 300. Sbn, Bidye, 33 (88).

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

117

Nuri TULU

rilmesi gerektii gr ileri srlmtr. Mturdlerin hadisler arasnda tezahr eden tearuzlar giderme hususundaki gayretlerine dair rnekler daha ok Allahn sfatlar ile ilgili hadislerde grlmektedir.142 2.1- Hadisin Kurna Arz Hadisin Kurna arz denilince, hadisin Kurna muhalif olmamas veya Kurna uygun olmas akla gelmektedir. Hadislerin Kurna arzn t Hz. Peygambere kadar gtrenler olmutur. 143 Hadislerin Kurna arz taraftar olan Eb Hanfe unlar sylemektedir: Nebden Kurna aykr rivyette bulunan kimseyi reddetmek, Peygamberi red ve yalanlama manasna gelmez. Bu ancak Ondan batl rivyette bulunan kimseyi reddir. Sulama Peygambere deil o rvyedir< O, Allahn nehyettiini emretmez. Onun baladn koparmaz. Allahn vasflandrd eyi Ona aykr ekilde vasflandrmaz.144 Bu grnden dolay reyi ile hkm verdii iin Eb Hanfe ehl-i hadis tarafndan kendisine yneltilen eitli tenkidlere maruz kalmtr. Eb Hanfenin hadisleri reddederek sadece Kurnla yetinmeye alan bir Kfeliyi iddetle azarlayarak ona kar Eer snnet olmasayd bizim hi birimiz Kurn anlayamazdk145 eklindeki ifadesi onun bu eletirileri hak etmediini gstermektedir.

142

143

144

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

118

145

bkz. Tulu, Nuri, Mturd Kelm Ekol erevesinde Kelm Hadislerin Deerlendirilmesi, s. 139 vd., ayn mellif, Tebih fade Eden Rivyetler ve Ehl-i Snnet Yorumu Balamnda mam Mturd'nin Yaklam, Din Aratrmalar Dergisi (Ehl-i Snnet zel Says) S. 24, (Ocak-Nisan 2006), s. 203-217. Hz. Peygamberden rivyet edildiine gre o yle buyurmutur: Benden gelenleri Allahn kitabna arz edin. Ona uygun ise ben sylemiimdir. yet ona aykr ise ben sylememiimdir. fi, Risle, 132. (fi hadisi gvenilir rvlerden hi kimsenin rivyet etmediini beyan eder.) Hadisin dier tarkleri ve deerlendirmeleri iin bkz. Kele, Ahmet, Hadislerin Kurana Arz, nsan yay., stanbul, trs., s. 71-80. Eb Hanfe, Numan b. Sabit (150/767), el-lim vel-mteallim, (mam- Azamn Be Eseri iinde), (nr. Mustafa z), stanbul 1992, s. 26-27; ed-Dmeyn, Misfir b. Gumrullah, Mekyisu Nakdi Mutnis-Snne, (Hadis Tenkit Metodlar), (trc. lyas elebi, Adil Bebek, Ahmet Ycel), Kitabev, stanbul 1997, s. 55. Ksm, Kavid, s. 51.

Mturdliin Hadis Anlay

Hadislerin Kurna arzn destekleyenler yannda buna kar kanlar da olmutur.146 Mturdlerin selefleri olan ve sk sk ashabmz diye ifade ettikleri Haneflerin geleneinde hadisler, bir nassla elikili olduunda onun Kurna arz bir zm yolu olarak kullanlmaktadr. Mturdler de hadisleri zaman zaman Kurna arz etmilerdir. Mturdler ilk bakta Kur'n- Kerme muhalif olan hadisleri hemen reddetmeyip onlar Kurnn genel hkmleri erevesinde yorumlarlar. Mesela: sla-i rahim mr uzatr.147 hadisi ilk bakta Kurnn Her mmet iin belirlenen bir ecel vardr. Mddetleri gelince bir an geri kalmazlar ve ne de gemezler.148 ve Kendisine mr verilenin mrnn uzatlmas, mrnden eksiltilmesi muhakkak bir kitapta yazldr. phe yok ki bu Allaha kolaydr149 yetiyle ters dmektedir. Mturdler bu hadisi Kurna aykr gerekesiyle reddetmeyip onu yle yorumlamlardr: Hsm akrabay ziyaret etmeseydi o kimsenin mrnn mesela elli yl olaca Allahn ezel ilminde mevcuttu. Bunun yannda Canb- Hak onun hsm ve akrabay ziyaret edeceini ve bu sebeple mrnn yetmi yl olacan da biliyordu. Binenaleyh burada Yce Allahn hkm ve irade ettii, onun, hsm ve akrabasn ziyaret ederek yetmi yl yaayacadr. te aradaki yirmi yl bu meziyeti sebebiyle sla-i rahim yapmam olsayd mrnn elli yl olacana dair ilm-i ilhye nazaran- bir ziyade saylmtr. Bu izah tarz u temele dayanmaktadr. Allah, icad edilecek madumu nasl icad edileceini

146

147

148 149

Kurna arz taraftar olanlar ve olmayanlar hakknda bilgi iin bkz. akn, Kamil, Hadis nkarclar, Ankara 1998, s. 87-88; Ahmet Kele, Kurna Arz, s. 21 vd. Buhr, Eb Abdillah Muhammed b. smal, el-Edebul-Mfred, (thk. Muhammed Fuad Abdlbk), Daru Beiril-slamiyye, Beyrut 1409/1989, s. 34; Tabern, Ebul-Kasm Sleyman b. Ahmed, el-Mucemul-Evsat, (thk. Tark b. AvadullahAbdlmuhsin b. brahim el-Hseyn), Drul-Haremeyn, Kahire 1415, I. 289, VI. 163; Beyhak, Eb Bekir Ahmed b. Hseyn, uabul-man, (thk. Muhammed esSad Besyn), Drul-Ktbil-lmiyye, Beyrut 1410, III. 244. 7/Arf, 34. 35/Ftr, 11.

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

119

Nuri TULU

bildii gibi icad edilmeyecek madumun, yet icad edilecek olsayd nasl icad edilebileceini de bilir.150 Bir baka misal ise, efaatim mmetimden byk gnah sahiplerinedir151 hadisidir. Bu hadis ilk bakta Kurnn genel hkmlerine aykrdr. Zira gnahkarlara efaati olunamayaca aka ifade edilmitir.152 Zikrettiimiz bu hadis iin byk gnah saylan bir fiili helal sayd zaman kayd konulmak suretiyle153 Kurn erevesinde anlalmas ve bylece Kurn ile hadis arasnda var zannedilen tearuzun ortadan kaldrlmas salanmtr. Mturdlerin Kurna arz ettikleri hadislerden bazlar unlardr: Zinakar, mmin olduu halde zina etmez<154, Al-veri yapan taraflar, birbirlerinden ayrlmadklar srece muhayyerlik hakkna sahiptirler155, Kim bile bile namaz terk ederse kfre dmtr.156 Kuran nassna aykr grdkleri hadisleri tevil eden Mturdler, yet Kurn nassna aykr olan hadisin tevili mm-

150

151

152

153 154

155

156

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

120

Sbn, Bidye, s. 77. Mturdnin bu hadisle ilgili yorumu iin bkz. Tevhd, s. 281. et-Tirmiz, Muhammed b. s (279/892), es-Snen, ar yay., stanbul 1992, Kyamet, 11; Eb Dvd, Sleyman b. el-Eas (275/888), Snen, ar yay., stanbul 1992, Snne, 21; bn Mce, Eb Abdillah Muhammed b. Yezd el-Kazvn (275/888), es-Snen, (thk. M. Fud Abdlbk), ar yay., stanbul 1992, Zhd, 37; Ahmed b. Hanbel, Msnedu Ahmed b. Hanbel, ar yay., stanbul 1992, III. 231, 233. Zalimlerin ne mfik bir yakn ne de efaati denilebilecek bir aracs vardr. (Muminn, 18.) yeti gnahkra efaat olmayacan belirtir. Mturd, Akid, s. 27; Nesef, Bahr, s. 41. Buhr, Eb Abdillah Muhammed b. smal (256/869), Sahhul-Buhr, ar yay., stanbul 1992, Eribe, 1, Hudd, 6, Mezlim, 30; Mslim, Ebul-Huseyn Mslim bnul-Haccc Sahhu Mslim, ar yay., stanbul 1992, man, 100, 104; bn Mce, Fiten, 3; Eb Dvd, Snne, 15; Tirmiz, man, 11; Nese, KatusSrik, 1, Eribe, 42; Ahmed b. Hanbel, Msned, II. 243, 376, 386. Mturd, Akid, s. 27; Nesef, Bahr, s. 41. Buhr, Buy, 19, 22, 42-47; Mslim, Buy, 43; Eb Dvd, Buy, 51; Tirmiz, Buy, 26; Nese, Buy, 4, 8-10; bn Mce, Buy, 17. Bkz. Mturd, Te'vlt, vr. 101a-101b. bn Mce, Fiten, 23; Ahmed b. Hanbel, Msned, VI. 421; bn Hbbn, Sahh, IV: 323; Tabern, Ebul-Kasm Sleyman b. Ahmed, el-Mucemul-kebr, (thk. Hamdi Abdlmecid es-Silef), Mektebetul-Ulm vel-Hikem, Musul 1404/1983, IX. 191, Tabern, el-Mucemul-evsat, (thk. Tark b. Avadullah-Abdlmuhsin b. brahim el-Hseyn), Kahire 1415, III. 343. Bkz. Mturd, erhul-Fkhil-Ekber, s. 3.

Mturdliin Hadis Anlay

kn deilse hadisi reddetmektedirler.157 Bu rnekler Mturdlerin hadislere yaklam hususunda temel l olarak ele aldklar kriterlerden birinin Kuran olduunu gstermektedir. slm limlerinin, Kurn nass ile bir hadisin arasn cem etme noktasnda azami gayret gstermedike, herhangi bir hadisin Kurna muhalefetinden dolay reddine hkmetmedikleri 158 bir gerektir. Bu gerei Mturdlerin hadislere yaklamnda ve uygulamalarnda da grmekteyiz. Yukarda verdiimiz rneklerde, ilk bakta Kurna aykr gibi gzken hadisler, tevil edilmek suretiyle Kurn erevesinde deerlendirilmi ve Kurna aykr dmeyecek bir anlama ile hadisle Kurn arasnda var zannedilen tearuzlar bir ekilde bertaraf edilmeye allmtr. 2.2- Hadisin Snnete ve Hadise Arz Sahabe ve daha sonraki nesil iinde gelen limlerin hadisleri Kurna arz metodu yannda hadisi snnete arz metodunu da kullandklar bir gerektir.159 Nitekim Mturdler hadisi snnete arz metoduna bavurarak baz rivyetlerle amel etmemilerdir. limlerin bir ksm, hrszn ald mal eyrek dinara ulatnda, dier bir ksm ise eyrek dinar ve yukarsnda elin kesilecei grn benimsemilerdir. Hanefler ve Mturdler on dirhem ve yukarsnda elin kesilecei grndedirler.160 Bu grlere mesnet tekil eden muhtelif rivyetler bulunmaktadr.161
157 158 159

160

161

Pezdev, Akid, s. 263-264. Dmeyn, Hadiste Metin Tenkidi, s. 115. Dmeyn, Hadiste Metin Tenkidi, s. 68 vd.; Zerke, Eb Abdillah Bedrddn Muhammed b. Abdillah (794/1392), Hz. Aienin Sahabeye Ynelttii Eletiriler, (ev. Bnyamin Erul), Kitabiyat, Ankara 2000, Bnyamin Erulun yazd giri, s. 38-44. bkz. el-Mergnn, Ebul-Hasen Burhanddn (593/1196); el-Hidye erhu Bidyetil-Mbted, Eda Neriyat, stanbul, trs., II. 118; Zeyla, Cemalddn Eb Muhammed Abdullah b. Ysuf, Nasbur-Rye li Ehdsil-Hidye, by., trs., III. 355 vd. Hz. Aie, Reslullah (sav)n eyrek dinar ve yukarsnda el kestiini nakletmitir. Urve b. ez-Zbeyr, yine Hz. Aienin Reslullah (sav)dan nakletmek suretiyle elin, ancak bir kalkan veya kymetindeki bir maln alnmas durumunda kesileceini ve Aienin de bir kalkann eyrek dinar deerinde olduunu sylediini rivyet eder. (Buhr, Hudd, 13; Mslim, Hudd, 5; Nese, Katus-Srik, 9-10). bn merden Hz. Peygamberin alnan maln deeri bir kalkan deerine ulatnda

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

121

Nuri TULU

Mturd hrszn elinin kesilmesi meselesinde; hrszn elinin kesilmesini gerektiren maln miktar hususundaki rivyetleri birbirine arz eder. Mturd, hrszn elinin kesilmesi konusunda limlerin ihtilafna atfta bulunduktan sonra, her frkann kendisine delil olabilecek muhtelif rivyetleri kullandklarn belirtir. Mturd bu rivyetleri tek tek ele alarak deerlendirir ve zetle unlar kaydeder. Hz. Aienin rivyetinde bir kalkann deerinin Hz. Aie tarafndan tespit edildii anlalmaktadr. bn merin rivyetinde de kalkana biilen deerin, Abdullah b. mer tarafndan yapld grlmektedir. Dolaysyla bu rivyetlerde belirtilen kalkann deeri, rivyet edenler tarafndan tespit edilmi (kyem) deerlerdir. Bu sebeple kalkan iin belirtilen bu deerler bir huccet olamazlar. Bu haberlerin yannda on dirhem altnda el kesmeyi yasaklayan rivyetler de bulunmaktadr. Bu rivyetlerin biri; Amr b. uaybn Sad b. el-Mseyyebin yanna gidip, senin arkadalarndan Urve, Muhammed b. Mesleme ve filanca (At b. Yesr) kalkann deerinin be veya dirhem olduunu sylyorlar dedii; bunun zerine Said b. el-Mseyyebin, Bu konuda Reslullah (sav)n uygulamas on dirhemdir diye karlk verdii rivyettir.162 Dieri ise; bn Abbasn Reslullah (sav) dneminde kalkann deerinin on dirhem olduunu syledii rivyettir.163 Bir dieri ise, Amr b. uaybn olunun dedesinden naklettii, Reslullah (sav) zamannda alnan maln deeri on dirheme ulamadan el kesmediini ve o zaman da bir kalkann deerinin on dirheme eit olduunu belirttii rivyettir.164

162

163 164

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

122

dirhem- el kestii rivyet edilmitir. Bir baka rivyet ise Enes b. Mlikden gelmektedir. Bu rivyette de kalkann deerinin be dirhem olduu kaydedilmektedir.(Buhr, Hudd, 13; Mslim, Hudd, 6; Tirmiz, Hudd, 16; Nese, KatusSrik, 10; Tabern, Evsat, III. 80, 374). Ahmed b. Hanbel, Msned, II. 104; bn Eb eybe, Eb Bekir Abdullah b. Muhammed, Musannefu bn Eb eybe, (thk. Kemal Yusuf el-Ht), Riyad 1409, V. 476. Eb Dvd, Hudd, 12; Tabern, Kebir, XI. 31. Ahmed b. Hanbel, Msned, II. 180, 204; Beyhak, Eb Bekir Ahmed b. Hseyn, es-Snenl-kbr, (thk. Abdkadir At), Mektebetu Drul-Bz, el-MekketlMkerreme 1414/1994, VIII. 59; Drekutn, Ali b. mer Ebul-Hasen el-Badd, Snend-Drekutn, (thk. es-Seyyid Abdullah Haim el-Yemn el-Meden), Beyrut 1386/1966, III. 190.

Mturdliin Hadis Anlay

Hz. mer ve Hz. Osmann da alnan maln deeri on dirheme ulamad gerekesiyle hrszn elini kesmediklerini dikkate alarak bir kalkannn deeri ile ilgili llerin takdir olduunu vurgular. Hrszlk yapan kiinin elinin kesilmesinde, alnan maln deeri hususunda nakledilen eitli haberleri ele alarak deerlendiren Mturd, Hz. Aie ve merden gelen rivyetleri, snnete arz ederek onlarn snnete muhalif olduklarn belirtmi ve onlarla amel etmemesini bu l ierisinde belirtmeye almtr. 165 Mturdlerin hadis anlama ve yorumlamalarnda hadisin snnete arz yannda hadisin hadise arz da hadisleri anlamada nemli bir yer tutmaktadr. Nesef, Hz. Alinin fazileti ile ilgili ( ) Ey Allahm! Yaratklarndan sana en sevimli olan, bu kuu benimle birlikte yemek zere (buraya) getir166 hadisini, bir baka hadisi dikkate alarak deerlendiren Nesef, hadisin sahih olan lafznn sana deil bana eklindeki rivyet -Ki rivyeti Tabern nakletmitir.167-olduunu kaydeder. Nesef muhaddisler arasnda mehur olan rivyetle birlikte onlarn rivyetinden daha sahih olduunu syledii bir baka rivyete atfta bulunarak, Rafzlerin bu hadisi delil olarak kullanmalarnn bo bir aba olduunu ifade etmektedir. Arkasndan onlarn rivyet ettikleri hadisin eitli ekillerde tevil edilebilir olduunu da kaydederken Rafizlerin delil olarak kullandklar hadisin hususi bir durum arz ettiini de belirtmeden gemez. 168 Nesef, Rafzlerin delil olarak zikrettikleri hadisi, ondan daha sahih olan ve hadisiler arasndan mehur olan bir baka hadise arz etmek suretiyle onun delil olarak kullanlmasn reddeder. Bu durumda daha sahih olan hadisi dikkate alarak zayf olann delil olarak kullanlmasnn doru olmadn vurgular.

165 166

167 168

Mturd, Tevlt, 145a, 145b. Tirmiz, Menkb, 20; Eb Yal, Ahmed b. Ali b. el-Msenn el-Mevsl etTemm, Msned Eb Yal el-Mevsl, (thk. Hseyn Selim Esed), DarulMemun, Dmek 1404/1984, VII. 105; Neysabr, Eb Abdillah Muhammed b. Abdullah el-Hkim, el-Mstedrek ales-Sahhayn, (thk. Mustafa Abdlkadir At), Beyrut 1411/1990, III. 141. Tabern, Evsat, IX. 146. Nesef, Tebsra, II. 902-903.

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

123

Nuri TULU

Ayn konuda Pezdevde de bir rnek bulunmaktadr. O hadisini, Kuran, icm ve hadisin hadise arz metoduyla Rafizlerin iddiasna delil olmasn reddettii anlalmaktadr.169 Mturdler, sahabe ile balayp devam edegelen, hadisin hadise veya hadisin snnete arz metodunu uygulamlardr. Onlar, nakledilen rivyetlerin her birini tek bana ele alp delil olarak kullanmak yerine, ayn konu ile ilgili rivyetleri birbirleri ile ilikili olarak deerlendirmektedir. Bu rivyetler iinden en sahih olan delil olarak kullanmay, mmkn olduunca temel bir dstur olarak benimsemilerdir. 2.3- Hadisin Akla Arz Mturdlerin bilgi sistemi iinde akl kesin ve doru bilginin kaynaklarndan biridir. mam Mturd, akla ve onun kullanlmas anlamna gelen nazar ve tefekkre byk nem vermektedir. Mturdye gre dier bilgi kaynaklarndan elde edilen bilgilerin deerlendirilmesi ve onun kullanlabilir bir bilgi haline getirilmesi de akln kullanlmas sayesinde olmaktadr. Hatta duyularn verdii bilgiler bile aklla yaplan istidlal vastasyla bilgi haline getirilir. Ona gre, duyular akln kontrolnde alr ve haber akln szgecinden geirilirse, ancak o zaman epistemolojik bir neme kavumaktadr.170 Mturdnin sisteminde akln bu derece nemi olmasndandr ki; haberler, bizim ilgilendiimiz ynyle hadisler bile akln szgecinden geirildiklerinde bilgi haline gelebilmektedir. mam Mturdnin bu konudaki yaklamna, tebih ifade eden ve Eb Hureyreden nakledilen hadis rnek olarak zikredilebilir. mam Mturd O gn Cehenneme doldun mu? diyeceiz. O, daha ziyade var m? diyecektir.171 yetinin tefsirini yaparken Eb Hureyreden nakledilen, Cehenneme (insanlar) atlmakta devam ederken, o daha var m? (daha artran yok mu?) der. Ni-

169 170

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

124

171

Pezdev, Akid, s. 258, 264. Mturd, Tevhd, s. 9, 10, 27; ayrca bkz. zcan, Hanifi, Bilgi Problemi, s. 159. 50/Kaf, 30.

Mturdliin Hadis Anlay

hyet Rabbul-zze (c.c) onun zerine ayan koyar.172 eklindeki rivyeti akla ve Kuran nassna aykr bularak reddetmektedir. Mturd yetin tefsiri ve hadisle ilgili olarak unlar kaydetmektedir: yette geen daha ziyade var m? ifadesinin iki yn bulunmaktadr. Birincisi, bana ziyade olarak gelecek biri daha var m? Ben doldum, bende bu kadarndan fazlasn alacak yer kalmad, anlamdr. kincisi ise, daha geni bir yer yok mu?, Cehennemi dolduracak daha fazla halk yok mu? Anlamnadr. nk Allahu tel Cehennemi dolduracan vadetmitir. phesiz Cehennemi cinlerden ve insanlardan dolduracam (50/Kaf, 30) yetinde olduu gibi. Cehennem Rabbinden kendisini doldurmasn istemektedir. (phesiz Allah en iyi bilendir). Baz tevil ehli de bu hususta yle demitir: Cehennem, cehennemliklere dar olmas ve baka birinin girmesine imkan kalmamas iin Rahman (Allah) ayan koyuncaya kadar (kendisine girecek olanlarn) artrlmasn ister. Ve onlar Nebi (sav)den, Eb Hureyrenin (ra) rivyet ettii bir de haber naklederler. Bu haber fasittir, tebih ifade eden bir szdr. Akl deliller ise tebihin batl olduunu ortaya koymaktadr. Akl delillere aykr olarak varid olan haberler merduddur. Bu haber ayn zamanda Hibir ey onun benzeri deildir yetindeki Kuran nassna da aykrdr. Mebbihenin bu yetin tevili olarak ifade ettikleri sz Kitaba aykrdr. nk Allah phesiz cehennemi cinlerden ve insanlardan dolduracam buyurmutur. Onlara (yani Mebbiheye) gre, Rahmn ayan Cehenneme koyuncaya kadar o dolmayacaktr< onlara gre yetin tevili budur. 173 Grld gibi Mturd, Eb Hureyreden nakledilen ve Kitabn nassna ve akln verilerine aykr kabul ettii bu hadisi reddetmitir. Tebih konusundaki hadislere kar Mturdde grd172

173

Buhr, Eymn, 12, Tevhd, 7, 25; Mslim, Cennet, 35, 37-38; Tirmiz, Cennet, 20, Tefsr, 50; bn Hbbn, Sahh, XVI. 482; Ahmed b. Hanbel, Msned, II.369, 507, III. 13. Mturd, Te'vlt, vr. 655a. Mturdlerin hadisleri akla arzna bir baka rnek emme yolu ile evlilik yasann getirildii 4/Nisa, 23 ayetin tefsirini yaparken be kez emme rivayeti ile ilgili yaklam zikredilebilir. Bkz. Mturd, Te'vlt, vr. 96a-97a.

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

125

Nuri TULU

mz bu yaklam daha sonraki Mturdler terk ederek, bu tr hadisleri tevil etme yolunu tercih etmilerdir. 2.4- Hadisin cmya Arz Hadis metin tenkidinde icmaya arz, snn evrelerce ortaya konmu bir metottur. Yani hadisin, kltr dzeyi yksek mslmanlar arasnda bilinip bilinmediinin aratrlmasdr. Mesela; Evznin (157/773) Biz duyduumuz hadisleri kalp parada yaptmz gibi dostlarmza arz ederdik. Onlar iinden dostlarmzn bildiklerini alr, inkar ettiklerini brakrdk sz bunu ifade eder. Fakat hadisiler bu metodu hadisin shhat tespitinde tek bana yeterli grmemilerdir.174 Mturdler gerek sahabe icmsna gerekse mmetin icmsna
175

nem atfederek hadislerin deerlendirilmesinde icma uygun

olup olmadn, dier frkalarn grlerinin icm ile ters dp dmediini gz nne almlardr. Mturdlere gre -sahabe icms olsun, onlardan sonra gelenlerin icms olsun,- mmetin icms kitabn nass ve Peygamberin haberi gibi 176 kesin bilgiyi gerekli klan bir delildir.177 Bu sebeple olmal ki, fert ve z hadislere karlk sahabenin icmn kabul ederken178 icm- mmeti, muhalif olanlara kar kesin bir delil179 olarak grrler. Mturdlerin icm karsnda reddettikleri haber-i vhid180 muhtemelen z hadislerdir. Nesef, Sen bana Harunun Musaya olan durumu gibi olmaktan raz deil misin?181 hadisini icmaya arz eder. Rafzler hadisi, Hz. Alinin nasla imam tayin edildiine dair delil getirirler. Nesef, bu
174

175

176 177 178 179 180 181

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

126

Hatipolu, M. Said, slm Tenkid Zihniyeti ve Hadis Tenkidinin Douu, (baslmam doktora tezi), Ankara, trs., s. 63-64. Mturd, Tevhid, 334, Pezdev, Akid, 263, Nesef, Tebsra, I. 400, II. 704, 857; Sbn, Bidye, 56-58. Nesef, Tebsra, II. 852. Nesef, Tebsra, II. 852, 872. Pezdev, Akid, s. 263-264; Nesef, Tebsra, II. 823-824, 864, 871-872. Nesef, Tebsra, II. 704. Sbn, Bidye, s. 58. Buhr, Menkb, 9, Megz, 78; Mslim, Fedilus-Sahabe, 30, 31, 32; Tirmiz, Menkb, 20; bn Mce, Mukaddime, 11; Ahmed b. Hanbel, Msned, I. 170, 173175, 179.

Mturdliin Hadis Anlay

hadisin zahiri ile amel edilmesinin icma ile terk edildiini belirtir. Nesefye gre zahiriyle amel terkedilmi bir nas, Hz. Alinin imameti hususunda delil olamaz. Ona gre, zahiri ve lafz ile anlalarak deerlendirilmeyen bir hadisin, Hz. Alinin halifeliini ispat etmede kullanlmas doru deildir, kabul edilemez.182 Ben kimin mevlasysam Ali de onun mevlasdr183 hadisi de Mturdler tarafndan icmaya arz edilen rivyetlerden biridir.184 Grld gibi Mturdler; hadislerin anlalmasnda ve yorumlanmasnda mmetin icmasn bir l olarak almlar ve baz hadisleri icmaya arzederek deerlendirmeye tabi tutmulardr. 2.5- Snnetin Tarih Habere Arz Hadislerin shhatini tespitte mracaat edilen kriterlerden biri de hadisin tarih haberlere uygunluudur. Bir haber tarihi gereklere uymuyorsa bu hadisin uydurma olduuna hkmedilir. Sfyn esSevr (v.161/777)nin hadis rvlerinin hoca-talebe mnasebeti ile ilgili olan rvler yalan sylemeye balaynca, biz de onlara tarih silahyla kar koyduk185 ifadesi, her ne kadar hadis rvlerinin hayat hikayeleri ve cerh-tadil ile ilgili olsa da, bir bakma hadisin tarih haberlere arz edilmesini de ieriyor gzkmektedir. Bu anlamda hadislerin muhaddisler tarafndan tarihi haberlere arz edildiini sylemek mmkndr. Pek ok uydurma metinler, tarih bilgisi yardmyla kolayca tannm ve pek ehemmiyetli tenkitlere mevzu tekil etmitir.186 Bu sebepledir ki; Mturdler de baz konularla ilgili rivyetleri tarih bilgisine arz ederek muhteva tenkidi yapmlardr.187

182 183

184 185

186

187

Nesef, Tebsra, II. 857. Tirmiz, Menkb, 19; bn Mce, Mukaddime, 11; bn Eb eybe, Musannef, VI. 372; Tabern, Kebr, IV. 16, V. 166, 170; Ahmed b. Hanbel, Msned, I. 118; Bezzr, Eb Bekir b. Ahmed b. Amr b. Abdlhlk, Msned, (thk. Mahfzurrahman Zeynullah), Messeset Ulumil-Kuran, Beyrut 1409/1988, III. 35. Pezdev, Akid, s. 263-264; Nesef, Tebsra, II. 855. Badd, Eb Bekir Ahmed b. Ali el-Hatb, el-Kifye f lmir-rivye, (thk. brahim Hamdi el-Meden), el-Mektebetl-lmiyye, Mednetl-Mnevvere, trs, s. 119. Kandemir, M. Yaar, Mevzu Hadisler, Menei ve Tanma yollar Tenkidi, DB yay., Ankara, trs., s. 185. Tarih haberlere aykr hadislere rnekler iin bkz. Kandemir, M. Yaar, ay., s. 185-186; Polat, Selahattin, Hadis Aratrmalar, s.211-212. Pezdev, Akid, s. 263, 279; Nesef, Tebsra, I. 34. Sbn, Bidye, s. 54-55.

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

127

Nuri TULU

Nesef, Hz. Alinin halifeliinin bizzat peygamber tarafndan belirlendiini ifade eden ve Rafzlerin dini bir mesele olarak kabul ettikleri Hz. Alinin devlet bakanlnn ispat iin delil grdkleri haberi, dier sahablerin nakletmemesini tarihi olaylara ters dmesi nedeniyle reddetmektedir.188 Hz. Peygamberin Hz. Ali iin Allahm onu seveni sev ona dman olana dman ol, buyurduu nakledilmitir. Rafizler bu hadisten yola karak, Hz. Eb Bekir, Hz. Alinin elinden hilafeti gasbederek ona dmanlk etmitir. yleyse o Allahn dmandr. eklinde bir iddiada bulunmulardr. Onlarn hadise bu ekilde yaklamalarnn doru olmadn, Hz. Eb Bekir ile Hz. Ali arasnda bir dmanln bulunmadnn tarihen sabit olduunu vurgulamak suretiyle reddetmektedir.189 D- Hadisleri Yorumlama Metodlar Burada yorumlamadan kastmz elbette ki Mturdlerin hadislerin anlalmasnda gz nne aldklar temel hususiyetlerdir. Gerek Kurnn indii gerekse hadis metinlerinin nakledildii dilin kendine has kullanm zellikleri bulunmaktadr. Dilde kullanlan umum-husus, hakikat-mecaz gibi unsurlarn yannda kelimelerin etimolojik yaplar da ayr bir husustur. Dil zellikleri yannda Kuran ve hadislerin anlalmasnda dikkate alnmas gereken baka hususlar da bulunmaktadr. Mturdlerin, hadisleri anlama ve yorumlama hususunda yaklamlarn aadaki balklar altnda toplamak mmkndr. 1- Hadislerde Grlen Tearuzu Giderme Hadis rivyetleri arasnda zaman zaman anlamlar bir birine zt gibi grnen rivyetler bulunmaktadr. Hadisler arasndaki tearuz (ihtilful-hadis) farkl ekillerde tarif edilmektedir. Makbul bir hadisin, kendisi gibi makbul bir hadise, aralar zorlanmakszn cem ve telif edilebilecek ekilde birbirlerine muaraza tekil etmesine de

188

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

128

189

Nesef, Bahr, s. 47-48. Pezdev, Akid, s. 257-258, 277-278; Nesef, Tebsra,II. 754.

Mturdliin Hadis Anlay

muhteliful-hadis denir.190 Hadisler arasndaki ihtilaf zerken tahsis, takyd, haml ve tevil gibi yntemlere bavurulmaktadr. 191 Delillerin tearuz edince herhangi birini tercih edememe veya aralarn cem mmkn olmad192 bir durumda tevakkuf edilmektedir.193 Mturdlere gre bir konuda delil varken tevakkuf etmek yanltr,194 hatta bu phe ile edeer olup, -eer bu husus imanla ilgili bir mesele ile ilgiliyse- kfrle denk195 bir durumdur. Mturdler Kitabn nass ve akl deliller arasnda tearuz olduunu kabul etmedikleri gibi, eer vaki ise bunlarn hepsinin bir ekilde tevil edilebilir olduu kanaatindedirler.196 Bu sebeple, Kurn hakknda O Allahn kelmdr der baka bir ey demeyiz diyenlerin bu tutumunu delil varken tevakkuf olarak grrler ve onlarn bu yaklamn kabul edilemez olarak telakki ederler. Onlar, Allah demi kendi suretinde yaratt hadisini Kurnn tebihi reddeden naslar ile tearuzunun olduunu kabul etmeyip tevil ederek elikinin olmadn ortaya koymaya alrlar.197 Mturd, namazda fatiha okunmasyla ilgili hadislerin deerlendirilmesinde aralarnda tearuz bulunan hadisleri tevil yoluyla ele alarak aralarndaki tearuzu giderir.198 Eer bu mmkn olmazsa, hadisi kabul etmeyip reddedilir.

190

191

192

193 194 195 196 197

198

Neysbr, Marife,s. 122, bn hacer, Nuhbe, s. 47, Suyt, Tedrbr-Rv, II. 196197. Tahsis, takyid, haml vb. uygulamalarn rnekleri iin bkz. akan, .Ltfi, Hadislerde Grlen htilaflar ve zm Yollar, st, trs, s.165-182. Birbiriyle elikili gibi gzken iki hadis arasnda yaplacak ilemleri bn Hacer yle sralamaktadr. 1-ki hadis arasnda cem mmkn olursa cem edilir. 2Cem mmkn olmazsa, vrd tarihlerine bakarak aralarnda neshe hkmedilir. 3-Eer nesh de tespit edilemezse ikisinden biri tercih edilir. 4- ki hadis arasnda tercih de mmkn olmazsa o zaman tevakkuf edilir. (bn Hacer, Nuhbe, s. 5051). bn Hacer, Nuhbe, s. 51. Nesef, Tebsra, I. 300. Sbn, Bidye, s. 88. Nesef, Tebsra, I. 132. Nesef, Tebsra, I. 300. Geni bilgi iin bkz. Tulu, Nuri, Mturd Kelm Ekol erevesinde Kelm Hadislerin Deerlendirilmesi, s. 133 vd. Mturd, Te'vlt, vr. 221a-222a, bir baka rnek iin bkz. 143a-b.

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

129

Nuri TULU

2- Sebeb-i Vrd Balamnda Hadisi Yorumlama Kur'n- Kerm yetlerinin sebeb-i nzl olduu gibi hadislerin de sebeb-i vrdlar vardr. Hz. Peygamber pek ok hadisi eitli sebeplere binaen sylemi olmasna ramen genellikle bu sebepler hadislerin metinlerinde yer almamaktadr. 199 Her hadisin vrd sebebi olmadna gre kaynaklarda rastladmz her hadis iin bir vrd sebebi aramak, belki bir ksm mesainin neticesiz kalmasn dourabilir. Hz. Peygamberin baz hadisleri belli bir sebebe dayanmadan vrid olmu, dier bazlar ise bir takm sebeplere mebn olarak vrd etmitir. Bunlar arasnda Hz. Peygambere sorulan sualler, meydana gelen hdiselere cevap olmak zere ve yetlerin beyn, tefsr tahss ve takydi gibi durumlar vesilesiyle vrid olan hadisler de mevcuttur. 200 Vrud sebeplerinin aratrlmas hadislerin doru anlalabilmesi iin gerekli unsurlardan biri olup vrd sebepleri ile birlikte deerlendirilmesi bir zorunluluktur. Nitekim gnmz Anlambilim ve Yorumbilim almalarnda, anlama faaliyetlerinin nemli unsurlarndan biri de balamdr ve bu husus hadislerin doru anlalmasnda da nemlidir. Bir szn veya eylemin hangi ortamda, hangi sebebe ve hangi olgudan hareketle sylendiini tespit etme anlamnda olan balam, anlamann en genel belirleyici unsuru durumundadr. Hz. Peygamber (sav)in szl eylemlerini ve anlaml eylemlerini deerlendirirken, tarih iinde olanlarn tarihsel ve toplumsal balamlarn, zaman ve mekan boyutunu, yerellik ve evrenselliini, zel ve genel olduunu tespit etmek iin bavurulan bir disiplin de esbb-i vrdil-hadstir.201 Mturdler sebeb-i vrdun hadislerin anlalmasndaki nemine binaen yer yer hadislerin sebeb-i vrdlarna da temas etmilerdir.
199

200

201

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

130

bn Salh, Mukaddime, s. 698, 699, Suyt, Esbbu Vrdil-Hads, (thk. Yahya sml Ahmed), Drul-Ktbil-lmiyye, Beyrut 1404/1984, s. 67, 68, ayrca bkz. Koyiit, Talat, Istlahlar, s. 99., Sancakl, Saffet, Snneti Doru Anlamak, Hadislerin Anlalmasnda Karlalan Problemler, stanbul 2001, s. 119 vd. Ayvall, Ramazan, Hadislerin Vrd Yerleri, Zamanlar ve Sebebleri, (Diyanet Dergisi Hz. Peygamber zel Says) Ankara 1989, C.XXXV., S.4, (ss. 145-175), s. 146. Grmez, Mehmet, Snnet ve Hadisin Anlalmas ve Yorumlanmasnda Metodoloji Sorunu, Diyanet Vakf yay., Ankara 1997, s. 122-123.

Mturdliin Hadis Anlay

Mesela; Allah Ademi kendi suretinde yaratt202 hadisini bu balamla ilikili olarak deerlendiren Nesefnin kaydettiine gre rivyetin sebeb-i vrdu; Raslullah (sav) yanndakinin yzne vuran bir adam grd. O adam yze vurmaktan men etti. Ve bunun zerine, Allah demi kendi suretinde yaratt. buyurmu olmasdr. Nesef bu hadisin sebeb-i vrduna temas ederek Eer hadis zahir manasnda anlalrsa sebeb-i vrdun hikmeti dna klm olur.203 diyerek, hadisin anlalmasnda onun syleni ve olayn vuku bulu zaman ve mekannn nemine dikkat ekmi ve bylece szn balamnn hadis deerlendirilirken gz nnde bulundurulmas gerektiini vurgulamaya almtr. Bir baka misal ise, Hz. Ali (ra)nin halife ve vasi tayini meselesinde Rafizlerin delili ile ilgili Nesefnin yaklamdr. Rafizler Hz. Ali hakknda Peygamber (sav)in yle buyurduunu ileri srmlerdir: Sen benim yanmda Musann yannda Harun gibi olmaktan raz deil misin? u kadar var ki benden sonra peygamber yoktur.204 Bu hadisi delil getirerek Hz. Alinin Hz. Peygamber (sav) tarafndan halife tayin edildii eklindeki iddialarna hadisin sebeb-i vrdunu zikrederek kar kmaktadr. Eer siz bu hadisin syleni sebebini bilseydiniz, delil olarak buna tutunmazdnz. Hadisin sebeb-i vrdu udur: Nebi (sav) Tebk gazvesine ktnda Hz. Aliyi Mednede yerine vekil brakt. Nifak ehlinin ou Hz. Peygamberin ondan nefret ettii ve Alinin sohbeti kendisine ar geldii iin (onu geride braktn) iddia ettiler. Bunun zerine Ali Raslullahn arkasndan yola kt ve Ona yetiti. Raslullaha (sav) dedi ki: Sen beni (savaa gitmeyip) geride kalanlarla beraber mi brakyorsun. Bunun zerine Raslullah (sav) Sen benim yanmda Musann yannda Harun gibi olmaktan raz deil misin? u kadar var ki benden sonra peygamber yoktur. buyur202

203

204

Mslim, Birr, 115, Cennet, 28; Ahmed b.Hanbel, Msned, II. 244,251, 323,434, 463, 519. Nesef, Tebsra, I. 132. Hadisle ilgili deerlendirmesi iin bkz. bn Frek, Eb Bekir, Mkill-Hadis ve Beynuh, (thk. Musa Muhammed Ali), Alemul-Ktb, Beyrut 1405/1985, s. 44 vd. Nesef, Tebsra, II. 857-858. Hadisin tahrc ve deerlendirmesi iin bkz. Tulu, Nuri, Mturd Kelam ekol erevesinde kelam hadislerin deerlendirilmesi, s. 273 vd.

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

131

Nuri TULU

mutur. Ben seni Musann Rabbine dua iin gittiinde yerine Harunu vekil brakt gibi benim yokluumda seni Mednede vekil braktm demitir. Byle olunca rivyette Hz. Alinin hilafetinin ne nas olarak ne de delalet yoluyla bir delili yoktur. Raslullah pek ok gazvesinde Mednede yerine bn mmi Mektm gibi vekiller brakmtr. Nasl bunda bn mmi Mektmu205 halife tayin ettiine dair bir iaret yoksa (Hz. Alinin halifeliine de iaret yoktur)206 eklinde bir deerlendirmesiyle Nesef, haberi/hadisi hem sebeb-i vrd balamnda anlamaya almakta hem de tarih haberlere arz etmek suretiyle doru anlalmas konusundaki yaklamn ortaya koymaktadr. Nesef bu izahlaryla hadislerin anlalmasnda nemli bir faktr olan vrd sebebine iaret etmektedir. 3- Rivyetleri Btnlk inde Yorumlama (Tematik Yorum) H. II. Asrn ikinci yarsnn balarndan itibaren alel-ebvb (konulara gre) tasnif edilmeye balayan hadis metinleri, kullanm kolay ve ulalmas daha meakkatsiz olmas gayesiyle tasnif edilmi eserlerdir. Bu husus dikkate alnarak tasnif edilen eserlerde, konulara ait hadisler bir araya toplanm olmasna ramen yorumlamada bunun tam anlamyla uygulanabildiini sylemek olduka zordur. Oysa ayn konudaki hadisleri sened ve metin olarak ele alp bir btnlk ierisinde deerlendirmek kiiyi daha salkl ve daha tutarl bir neticeye ulatrmaktadr.207 Bir hadisin sahih saylan btn hadisler ierisinde bir btnl mevcuttur. Ayrca hadisin birden ok varyant olmas itibaryla, hadis iin, Kurn hakknda sz konusu olmayan ikinci bir btnlk problemi sz konusudur. Yani bir hadisin btn varyantlar toplanmadan deerlendirmeye tabi tutulursa yanl sonulara varlabilir. nk bir hadis farkl varyantlarnn mukayesesi sonucunda, ilk rastladmz varyanttakinden farkl ekilde anlaNesef, mmi Mektmun dnda Hz. Eb Bekir, Zeyd b. Hrise, sme b. Zeyd, Muz b. Cebel gibi sahableri farkl ekillerde kendisine vekil olarak tayin ettiine de dikkat ekmektedir. (a. yer). Nesef, Tebsra, II. 857-858. Sancakl, Saffet, Snneti Doru Anlamak, s. 116.

205

206

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

132

207

Mturdliin Hadis Anlay

labilir. Dolaysyla Kurna veya akla aykr grdmz bir hadisi, baka varyantlar dorultusunda deerlendirince Kurna ve akla aykr grmeyebiliriz.208 Baz hadisler iin nesh, umum-husus, takyd, tahsis sz konusudur. Bir ksm dier bir ksmn tefsir etmektedir. Bu gerek de gz nnde bulundurulursa, hadislerin btn rivyet ve varyantlarnn birlikte deerlendirilmesinin nemi daha da artmaktadr. Mturdler, baz konulardaki hadislerin bir btnlk ierisinde deerlendirilmesi gereinden yola karak, rivyetin btn varyantlarn birarada deerlendirmilerdir. Mesela sistemin kurucusu Mturd, imamn arkasnda imama tabi olan cemaatin Kurndan bir ey okuyup okumayaca meselesiyle ilgili hadisleri deerlendirirken, konuyla ilgili hadisleri bir arada ele alm ve bu metotla imama tabi olan kimse bir ey okumaz grne nasl ulatn ifade etmektedir.209 Bu metot modern ada tematik yorum denilen bir anlama metoduyla rtmektedir. Sonu Mturdler itikadn kesin bir bilgi zerine ina edilmesi gerektii grnden hareketle ncelikle kelm kitaplarnda bilgi edinme yollar zerinde dururlar. Bu bilgi edinme yollar, insana kesin bilgi salayan yollardr. Mturdler nakli birka balk altnda deerlendirirken, onun iinden haber-i resl ve mtevtir haberi kesin bilgi veren iki ksm olarak grrler. Mturdler mtevtir haberi nakledenlerin kalabalk bir grubu ifade etmek iin ileri srlen belli saylardan ziyade, verilen haberin insanda bir kalp yatknl ile birlikte kalpten pheyi bertaraf edecek derecede bir bilgi vermesini dikkate almaktadrlar. Ayrca verilen haberin her biri hd bile olsa bu hdlarn belli bir noktada, dier bir ifadeyle kadr-i mterekte birlemi olmalar sebebiyle manev mtevtir seviyesinde grdkleri haberlerin de mtevtir gibi bilgi verdii kanaatindedirler.

208 209

Polat, Selahattin, Hadis Aratrmalar, s. 240. Mturd, Tevlt, vr. 221a-222a. Benzer bir rnek iin bk. Tevlt, vr.143a-143b.

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

133

Nuri TULU

Mturdler muhaddisler tarafndan tasnif edilen temel hadis kaynaklar yannda; dier alanlarda yazlm eserlerden de hadis kayna olarak yararlanmlardr. Bir ka istisna dnda Mturdler hadisleri senetlerini yazmadan kaydetmilerdir. Bunun muhtelif nedenleri olabilir. Bunlardan biri, hadisin verdii bilgi veya hkm daha nemli grdklerinden dolay senetten ok metne ynelerek metin tenkidine arlk vermeleridir. Mturdler iin nakledilen eyin ne olduundan ok ne syledii, ne anlatmak istedii ehemmiyet arzeder. Mturdler hadisleri anlama konusunda, hadisi daha ok Kuran ve Snnet btnl ierisinde deerlendirmiler, sahabe ile balayp devam edegelen hadis hadise veya hadisi snnete arz etmeyi bir prensip olarak kabul edip uygulamlardr. Mturdlere gre, hadislerin hem shhat tespiti hem de doru anlalmasnda nemli olan bir baka husus hadislerin icmya arzdr. Onlar Ehl-i snnetin gelitirdii bu metodu ihmal etmemiler ve hadisleri bu perspektiften de ele almaya byk nem vermilerdir. Shhat tespitinde ve doru anlamada hadisin tarih habere arz da Mturdlerin hadis metodunda ne kan dier bir usldr. Tarihin ak ierisinde slamn alglanma ve yaama biiminde meydana gelen sapmalar, yozlamalar ve istismarlarn nne gemek iin ilk drt asra mracaat ederek gelenein yeniden inasna ynelik abalarn artt bir dnemde Mturdlerin hadis anlaynn bilinmesi nemli bir katk salayacaktr.

Kaynaka
Abdlazz el-Buhr, bn Ahmed, Keful-Esrr an Usli Fahril-slm elPezdev, (thk. Muhammed Mutasm Billah el-Badd), Beyrut 1411/1991. Accc el-Hatb, Usll-hadis, ulmuh ve mustalahuh, Drul-Fikr, Beyrut, 1409/1989. Ahmed b. Hanbel, Msned, ar Yay., stanbul 1992. Ahmed Emin, Fecrul-slam, Fecrul-slm, Mektebetn-Nahda, Kahire 1965.

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

134

Mturdliin Hadis Anlay Ahmed Nim, Sahh-i Buhr Muhtasar Tecrd-i Sarh Tercemesi ve erhi, DB yay., Ankara 1982. Arslan, Hsamettin, Epistemik Cemaat, Bir Bilim Sosyolojisi Denemesi, Paradigma yaynlar, stanbul 1992. Aydn, Ali Arslan, slm nanlar ve Felsefesi, ar yay., stanbul 1980, s. 117 Ayvall, Ramazan, Hadislerin Vrd Yerleri, Zamanlar ve Sebebleri, (Diyanet Dergisi Hz. Peygamber zel Says) Ankara 1989, C.XXXV., S.4, (ss. 145-175). Badd, Eb Bekir Ahmed b. Ali el-Hatb, el-Kifye f lmir-rivye, (thk. brahim Hamdi el-Meden), el-Mektebetl-lmiyye, MednetlMnevvere, trs. Baklln, Eb Bekir Muhammed b. et-Tayyib el-Kd, Kitbut-Temhd, (thk. madddn Ahmed Haydar), Beyrut 1414/1993. Beyzzde, Kemalddn Ahmed, ratul-merm min ibrtil-mm, (thk. Yusuf Abdrrezzk), Mustafa el-Babi el-Halebi, Kahire 1949. Beyhak, Eb Bekir Ahmed b. Hseyn, es-Snenl-kbr, (thk. Abdkadir At), Mektebet Dril-Bz, el-Mekketl-Mkerreme 1414/1994. _________, uabul-man, (thk. Muhammed es-Sad Besyn), Beyrut 1410. Bezzr, Eb Bekir b. Ahmed b. Amr b. Abdlhlk, Msned, (thk. Mahfzurrahman Zeynullah), Messeset Ulumil-Kurn, Beyrut 1409/1988. Bolay, Sleyman Hayri, Felsefi Doktrinler Szl, Ankara trs. _________ Akl, DA, stanbul 1989. Buhr, Eb Abdillah Muhammed b. smal, el-Edebul-Mfred, (thk. Muhammed Fuad Abdlbk), Dru Beiril-slamiyye, Beyrut 1409/1989. ________, Sahhul-Buhr, ar yay., stanbul 1992. Ceri, Mustafa, Roots of Synthetic Theology in Islam: A Study of the Theology of Ab Mansr el-Mturd, (ISTAC) Kuala Lumpur 1995. Crcn, es-Seyyid e-erf Ali b. Muhammed, erhul-Mevkf, Beyrut 1419/1998. __________, Tarift, stanbul 1308. akan, . Ltfi, Hadislerde Grlen htilaflar ve zm Yollar, st, trs. akn, Kamil, Hadis nkarclar, Ankara 1998. Drekutn, Ali b. mer Ebul-Hasen el-Badd, Snend-Drekutn, (thk. es-Seyyid Abdullah Haim el-Yemn el-Meden), Beyrut 1386/1966. Dmeyn, Misfir b. Gumrullah, Mekyisu Nakdi Mutnis-Snne, (Hadis Tenkit Metodlar), (trc. lyas elebi, Adil Bebek, Ahmet Ycel), Ki-

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

135

Nuri TULU tabev, stanbul 1997. Eb Dvd, Sleyman b. el-Eas, Snen, ar yay., stanbul 1992. Eb Hanfe, Numan b. Sabit, el-lim vel-mteallim, (mam- Azamn Be Eseri iinde), (nr. Mustafa z), stanbul 1992. Eb Yal, Ahmed b. Ali b. el-Msenn el-Mevsl et-Temm, Msned Eb Yal el-Mevsl, (thk. Hseyn Selim Esed), Drul-Memun litTrs, Dmek 1404/1984. Ebul-Berekt, Abdullah b. Ahmed, Hfizddn en-Nesef, Kefl-Esrr erhul-Musannif alel-Menr, Dr'l-Ktbi'l-lmiyye, Beyrut 1406/1986. Ertrk, Mustafa, Haber-i Vhid, DA, stanbul 1996. Eyyub Ali, Ebul-Hayr Muhammed, Akdetl-slm vel-mm Mturd, Islamic Foundation, Dakka-Banglade1404/1983. Galli, Ahmed Mohmed Ahmed, Some Aspects of Mturidis Commentary on the Qurn, Islamic Studies, Pakistan, (Spring 1992). Gazl, Ebu Hmid Muhammed b. Muhammed, el-Menhl min TalktilUsl, (thk. Muhammed Hasen Ht), Drul-Fikr, Dmek 1400/1980. Grmez, Mehmet, Snnet ve Hadisin Anlalmas ve Yorumlanmasnda Metodoloji Sorunu, Trkiye Diyanet Vakf yay., Ankara 1997. Hatipolu, M. Said, slm Tenkid Zihniyeti ve Hadis Tenkidinin Douu, (baslmam doktora tezi), Ankara, trs. Irk, Ebul-Fadl Abdrrahm b. el-Hseyn, Fethul-mus erhu Elfiyetilhads, Drul-Ktbil-lmiyye, Beyrut 1413/1993. bn Eb eybe, Eb Bekir Abdullah b. Muhammed, Musannefu bn Eb eybe, (thk. Kemal Yusuf el-Ht), Riyad 1409. bn Frek, Eb Bekir, Mkill-Hadis ve Beynuh, (thk. Musa Muhammed Ali), leml-Ktb, Beyrut 1405/1985. bn Hbbn, Muhammed b. Hbbn b. Ahmed, Eb Htim, et-Temm elBst, Sahhu bn Hbbn bi tertbi bn Belbn, (thk. uayb el-Arnaud), Messesetr-Risle, Beyrut 1414/1993. bn Kesr, el-Bisl-Hass f htisri Ulmil-Hads, thk. Ahmed Muhammed akir, Messeset Ktbis-Sekfiyye, Beyrut 1408/1987. bn Mce, Eb Abdillah Muhammed b. Yezd el-Kazvn, es-Snen, (thk. M. Fud Abdlbk), ar yay., stanbul 1992. bn Manzr, Ebl-Fadl Muhammed b. Mukrim el-Msr, Lisnl-Arab, Beyrut 1414/1994. bnus- Salh, Eb Amr Osman b. Abdurrahman e-ehrezr, Mukaddimetu bnis-Salh, (Ulmul-Hads), (thk. ie Abdurrahman), DarulMearif, Kahire, trs.

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

136

Mturdliin Hadis Anlay Kahraman, Hseyin, Mturdlikte Hadis Kltr, Arasta yay., Bursa 2002. Kandemir, M. Yaar, Mevzu Hadisler, Menei ve Tanma yollar Tenkidi, DB yay., Ankara, trs. Kasm, Cemaleddn, Kavidt-tahds, (thk. Muhammed Behcet el-Baytar), Drun-Nefis, Beyrut1407/1987. Kele, Ahmet, Hadislerin Kurana Arz, nsan yay., stanbul, trs. Krbaolu, M. Hayri, slm Dncesinde Hadis Metodolojisi, Ankara 1999. Kokuzu, Ali Osman, Rivayet limlerinde Haber-i Vhitlerin itikt ve Ter Ynlerinden Deeri, DB yay., Ankara 1988. Koyiit, Talat, Hadis Istlahlar, Ankara 1985. Leknev, Ebu'l-Hasent Abdlhayy, Zaferul-Emn f Muhtasaril-Crcn, (thk. Takiyyddn en-Nedv), Azamgede-Hindistan 1410/1990. Marib, Ali Abdlfettah, mamu Ehlis-snne vel-Cema Eb Mansr elMturd ve ruhul-kelmiyye, Mektebetu Vehbe, Kahire 1405/1985. Mturd, Eb Mansur Muhammed b. Muhammed, Kitbt-Tevhd, (thk. M. Fethullah Huleyf), stanbul 1979. _______, Tevilt Ehlis-snne, Yazma: Topkap Saray Mzesi Ktphanesi, Medine Blm, No: 180, (1a-814b). Mergnn, Ebul-Hasen Burhanddn, el-Hidye erhu Bidyetil-Mbted, stanbul, trs. Mslim, Ebul-Huseyn Mslim bnul-Haccc Sahhu Mslim, ar yay., stanbul 1992. Nesef, Ebul-Mun Meymn b. Muhammed, Tebsratl-Edille f UslidDn, (thk. Claude Salam), Institut Franais de Damas, Dmek 1992-1993. ______, Bahrul-kelm f akidi ehlil-slm, Konya 1327-1329. (slam nanlar ve Mezhepler Arasndaki Gr Farkllklar, (trc. Cemil Akpnar), Konya, trs.). ______, et-Temhd, Yazma: Karaelebi, 347. Nese, Eb Abdurrahman Ahmed b. uayb, es-Snen, ar Yaynlar, stanbul 1992. Neysabr, Eb Abdillah Muhammed b. Abdullah el-Hkim, el-Mstedrek ales-Sahhayn, (thk. Mustafa Abdlkadir At), Beyrut 1411/1990. zcan, Hanifi, Bilgi Problemi, Marmara nv. lahiyat Fakltesi Vakf yay., stanbul 1998. Pezdev, Ebl-Ysr Muhammed, Ehl-i Snnet Akidi, (trc. erafeddin Glck), Kayhan yay., stanbul 1988. Polat, Selahattin, Hadis Aratrmalar, nsan yay., stanbul, trs. Rz, Fahreddn Muhammed b. mer b. el-Hseyn, Kelma Giri (elMuhassal), (trc. Hseyin Atay), Ankara nv. lahiyat Fakltesi

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

137

Nuri TULU yay., Ankara 1978. _______, el-Mahsl f lmi Uslil-Fkh, (thk. Taha Cabir Feyyaz el-Ulvn), Camiatl-mam Muh. b. Suud el-slamiyye, Riyad 1400/1980. Sbn, el-Bidye f Uslid-Dn (Mturdiyye Akidi), (thk. ve trc. Topalolu, Bekir), Diyanet leri Bk. Yay., Ankara, 1399/1979. _______, el-Kifaye f Uslid-Dn, (Sleymaniye Ktphanesi, Lleli Blm, numara: 2271. Sancakl, Saffet, Snneti Doru Anlamak, Hadislerin Anlalmasnda Karlalan Problemler, stanbul 2001. Sezgin, Fuad, Buhrnin Kaynaklar, Kitabiyt, Ankara 2000. Suyt, Cellddn Abdurrahmn b. Eb Bekir, Tedrbur-Rv f erhi Takrbin-Nevev, (thk. Abdvehhab Abdllatf), Drul-Ktbillmiyye, Beyrut, 1399/1979. _______, Esbbu Vrdil-Hads, (thk. Yahya sml Ahmed), DrulKtbil-lmiyye, Beyrut 1404/1984. Tabern, Ebul-Kasm Sleyman b. Ahmed, el-Mucemul-Evsat, (thk. Tark b. Avadullah-Abdlmuhsin b. brahim el-Hseyn), DrulHaremeyn, Kahire 1415. _______, Ebul-Kasm Sleyman b. Ahmed, el-Mucemul-kebr, (thk. Hamdi Abdlmecid es-Silef), Mektebetl-Ulm vel-Hikem, Musul 1404/1983. Taylan, Necip, lim-Din, likileri-Sahalar-Snrlar, stanbul 1979. _______, Bilgi, Diyanet Vakf lam Ansiklopedisi (DA), stanbul 1992. Teftzn, Sadddn Sadddn Mesud b. mer, erhul-Akid, Kelam ilmi ve slm Akidi, (haz. Sleyman Uluda), Dergah yay., stanbul 1980. _______, Kelama Giri, (trc. Hseyin Atay), Ankara nv. lahiyat Fakltesi yay, Ankara 1978 Tehnev, Muhammed Ali, Kefu stlhtil-fnn vel-ulm, (Arapaya trc. Abdullah el-Hlid, thk. Ali Dahrc), Beyrut 1996, stanbul 1404/1984. Tirmiz, Muhammed b. s (279/892), es-Snen, ar yay., stanbul 1992. Tulu, Nuri, Mturd Kelm Ekol erevesinde Kelm Hadislerin Deerlendirilmesi, (Baslmam doktora tezi), Sleyman Demirel nv. Sos. Bil. Enst., Isparta 2003. ________, Tebih fade Eden Rivyetler ve Ehl-i Snnet Yorumu Balamnda mam Mturd'nin Yaklam, Din Aratrmalar Dergisi (Ehl-i Snnet zel Says) S. 24, (Ocak-Nisan 2006). Ugan, Zkir Kdir, Din ve Gayr-i Din Rivyetler, (nr. Osman Gner), Drus-Snne, Samsun 2000. nal, Yavuz, Hadisin Dou ve Geliim Tarihine Yendin Bak, Etd yay.,

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

138

Mturdliin Hadis Anlay Samsun 2001. Yavuz, Y. evki, Haber, DA, stanbul 1996. Zeheb, emsddn Muhammed b. Ahmed b. Osman b. Kaymaz, Siyeru almin-nbel, (thk. uayb el-Arnaud, Muhammed Nuaym elArkus), Messesetr-Risle, Beyrut 1413. Zerke, Eb Abdillah Bedrddn Muhammed b. Abdillah, Hz. Aienin Sahabeye Ynelttii Eletiriler, (ev. Bnyamin Erul), Kitabiyt, Ankara 2000. Zeyla, Cemalddn Eb Muhammed Abdullah b. Ysuf, Nasbur-Rye li Ehdsil-Hidye, by., trs.

The Understanding of the Maturidi School on Hadith


Citation/: Tulu, Nuri, (2010). The Understanding of the Maturidi School on Hadith, Milel ve Nihal, 7 (2), 95-139. Abstract: Maturidi School has been spread, especially, among the Turks and in the places where Turkish Muslim heritage prevailed. Maturidi scholars have important roles in the formation of classical Islamic tradition. The understanding of Hadith in this school also determines the Hadith and Sunnah perceptions of that schools followers. This study mainly examines the detection of the authenticity of the Hadith and their understanding methods within the context of the Maturidies theory of knowledge. This study has been done within the framework of the works written by Maturidi himself and by those scholars who lived until the 6th century of Hijra. Key Words: Maturidi, Hadith, the criticism of Hadith, comment, knowledge.

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

139

Hadisin Mturd Kltrndeki Yeri ve mm Mturd'nin Hadis Yorumu

Hseyin KAHRAMAN
Atf/: Kahraman, Hseyin (2010). Hadisin Mturd Kltrndeki Yeri ve mm Mturd'nin Hadis Yorumu, Milel ve Nihal, 7 (2), 141-171. zet: slm itikd konusunda ortaya koyduu grler ve yaklam tarz sebebiyle Mturd, lmnden sonra dah kitleleri etkilemeye devam etmitir. Bu sebeple bu alanda tesis ettii sistem, Snn Mslmanlarn byk ounluu tarafndan itikd mezhebi olarak benimsenmitir. Fakat hem Mturd hem de takipileri tarafndan ortaya konan birikim, itikd/kelm alan ile snrl kalmamtr. Nitekim bu isimler tarafndan ortaya konan kitaplarda, temel slm bilimlerinin hemen hepsine dair verilere rastlanr. Mturd ulemnn en ok mrcaat ettii temel bilgi kaynaklarndan biri de hadistir. Maklede hadisin btn bu Mturd birikim iindeki yeri sorgulanmakta, zellikle mm Mturdnin konuyla ilgili yaklam n plana karlmaya allmaktadr. Anahtar Kelimeler: Maturidi, Maturidi Ekol, Hadis.

I. Giri Mturdlik; gnmzde Snn Mslmanlarn byk ounluunun itikd mezhebidir. Ancak Mturdiyyenin rettii bilgi sadece itikd/kelm sahas ile snrl olmam tefsir, fkh ve fkh usl gibi slm ilimlerin dier dallarnda da dncelerini ortaya koymulardr. Tm bu alanlarda Mturd melliflerin bavurduu

Do. Dr., Uluda niversitesi lahiyat Fakltesi Hadis Anabilim Dal [huskahraman@hotmail.com]

MLEL VE NHAL
inan, kltr ve mitoloji aratrmalar dergisi cilt 7 say 2 Mays Austos 2010

Hseyin KAHRAMAN

temel verilerden biri de hadistir.1 Bu gibi yerlerde hadis usl ile ilgili baz temel bilgilere ve onun sistem iindeki yeri ile ilgili verilere rastlamak mmkndr. II. Hadisin Mhiyeti ve Taksimi Mturdiyyeye gre Hz. Peygambere inen vahiy, metluv ve gayr-i metluv olmak zere iki ksma ayrlr. Bunlarn birincisi Kurn ikincisi ise snnet olup her ikisi de eitli vastalarla Allah katndan indirilmitir. Dolaysyla hadisler de Kurn gibi vahiy mahsl ve ilh kaynakldr.2 Nitekim mm Mturdye gre Allah Tal insanlara indirmek istedii hkmleri dilerse Kurn yeti olarak gnderir, dilerse peygamberinin dili ile bildirir.3

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

142

Nitekim mm Mturd, Teviltu Ehlis-Snnesinde dokuz sayfa hacminde bir yer tutan (Bkz. Mturd, Muhammed b. Muhammed, Tevilt Ehlis-Snne, Beyrut 2004, I, 3-11) Ftiha Sresinin tefsirinde dokuz merf hadise on alt kere mrcaat eder. Dolaysyla her sayfada ortalama iki merfu hadis kullanld sylenebilir. Buna, sahbeden rivyet edilenler (mevkuf olanlar) da eklendiinde, say doal olarak daha da artacaktr. Bkz. Semerkand, Aluddin Eb Bekir Muhammed b. Ahmed, erhu Tevilti Ehlis-Snne (erh-i Semerkand, TSMK, Medine Bl., No: 179), 8b. Mesel O, hevsndan konumaz, (syledikleri) kendisine vahyedilen vahiyden baka birey deildir (Necm 52/3-4) yeti Mturdiyyeye gre hadisin, ilh kaynakl olduuna iaret etmektedir (Bkz. erh 8b). (Rhul-kuds, rzk tamamlanncaya kadar hibir kimsenin lmeyeceini) kalbime fledi hadisi ilhm yolu ile; Peygamberlerin rylar vahiydir hadisi de ry yolu ile gelen snnete delil kabul edilmitir (Bkz. Bkz. Ebul-Berekt en-Nesef, Medrikut-Tenzl ve Hakikut-Tevil, stanbul 1984, IV, 111). Mturdiyye, hadisin bu zelliini her vesile ile vurgulamtr. Mesel mnn tarfini yaparken, bunun tasdkten ibret olduunu, tasdkin ise ya Allahtan getirdii haberler konusunda Hz. Peygamberin ya da metluv veya gayr-i metluv olarak Hz. Peygamber aracl ile gnderdii haberler hususunda Allahn tasdki olduunu ifde etmilerdir (Bkz. erh, a.y.). Kblenin nceleri Beyt-i Makdise doru olmas da Mturdiyyeye gre Kitbda bulunmayan dolaysyla vahy-i gayr-i metluv ile sbit olan bir konudur (Bkz. erh, 51b). Mturdiyye, hadisin vahiy mahsl olduunu her vesile ile vurgulamaktadr. Mesel mnn tarfini yaparken, bunun tasdkten ibret olduunu, tasdkin ise ya Allahtan getirdii haberler konusunda Hz. Peygamberin ya da metluv veya gayr-i metluv olarak Hz. Peygamber aracl ile gnderdii haberler hususunda Allahn tasdki olduunu ifde etmilerdir (Bkz. erh, 8b). Bkz. Mturd, Tevilt, I, 101. Bakara Sresinde geen < Sana indirilene de inanrlar (Bakara 2/4) ifadesi dorudan Kurna olduu kadar Hz. Peygambere indirilen fakat Kitbda yer almayan hkmlere de iaret edebilir (Bkz., Tevilt, I, 15). Nitekim ona gre mesela zina suu iin uygulanan recm cezas,

Hadisin Mturd Kltrndeki Yeri ve mm Mturd'nin Hadis Yorumu

Peygamberden sdr olan bu bilgiler bizlere rvler aracl ile ular. Ancak Mturd ulemnn hadislere atfta bulunduu yerlerde rvlerle daha dorusu senedin hussiyetleri ile ilgili konulara pek girmedikleri grlr. Bu balamda mesel rvlerin rivyet ehliyetleri ile ilgili deerlendirme yok gibidir. Hlbuki kabul edip kullandklar baz hadislerin senedinde muhaddisler nazarnda cerhe uram rvler bulunabilmektedir. Yine herhangi bir gerekeyle reddettikleri hadislerin senedlerinde de cerh edilmi rvler yer alabilmektedir. Ancak byle hadislerde dah Mturdiyyenin tenkd noktas, metin olmakta, seneddeki falan rvnin yle bir durumu vardr, falan rv yalancdr, dil deildir gibi deerlendirmelere girilmemektedir. Byle deerlendirmelerin yapld ndir yerlerde de tenkd, isim zikredilmeden rv gibi genel isimlere yneltilir. Bu bak asnn devam veya sonucu olarak Mturd ulem, hadis nakli esnasnda hadisiye ndiren atfta bulunur. 4 Geri bazen ehl-i hadis5, ehl-i hadisin kelmclar6, ehl-i hadisin fakhleri7 gibi ibrelerle hadisilere gnderme yaplr ve Evza (157/773), Sfyn es-Sevr (161/778) ve shk b. Rhye (238/852) gibi hadisiler yannda mm Mlik (179/795), Ahmed b. Hanbel (241/855), Muhammed b. smail el-Buhr (256/869), Eb Dvud esSicistn (275/888) ve bn Huzeyme (311/923) gibi eser sahibi hadis limleri bu gruplar iinde saylr. Ancak bu isimlere, kelm bir meseledeki farkl grlerin nakli sadedinde atfta bulunulmutur.
Kur'nda bulunmayp Hz. Peygamberin dilinde ifade bulan bir vahiydir (Bkz. Tevilt, I, 374). Mesel Eb Ysr el-Pezdev (493/1099) ve Ebl-Mun en-Nesef (508/1114), sahblerin fazlet sralamasn yaparken Eb Dvud ile Snenine mrcaat etmitir (Bkz. Pezdev, Eb Ysr Muhammed, Uslud-Dn, Ehl-i Snnet Akidi ismiyle eviren erafettin Glck, stanbul 1980, s. 282; Nesef, Tebsra, II, 910; a.mlf., Temhd, s. 113). Nesefnin zikrettii bu ve yine Eb Dvuda atfen naklettii ayn mndaki dier hadisler, gerekten de zikrettii senedlerle Snende yer almaktadr (kr.. Eb Dvud, Snnet, 8, 4627, 4628 ve 4629 nolu hadisler). Mesel Bkz. erh, 2b, 12a; Pezdev, Uslud-Dn (Ehl-i Snnet Akidi ismiyle ev.: erafettin Glck, stanbul 1980), 5, 219, 354; Nesef, Tebsra, I, 17, 130; II, 798, 910; Temhd, 101. Mesel Bkz. erh, 4a; 24a; Nesef, Temhd, 100; Sbn, Bidye, 64. Mesel Bkz. Nesef, Temhd, 101; Sbn, a.g.e., 89.

6 7

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

143

Hseyin KAHRAMAN

Halbuki mntesipleri bir tarafa, mm Mturdnin veft ettii 333/944 tarihinde bile hem Ktb-i Sitteyi oluturan eserler, hem de bunlarn melliflerine kaynaklk eden dier yazl edebiyt kullanma ak durumdadr. Yani artk hadisler, bu alana ait edebiyatn en nemli rneklerinde kayt altna alnmtr.8 Nitekim Ebl-Mun en-Nesef de, tek tek adn vermese bile hadisilerin baz musanneftndan bahseder.9 Dolaysyla Mturdler, kitaplarnda zikrettikleri hadislerin kaynan vermeye pek ihtiya duymam olmaldrlar. Nitekim bu balamda verdikleri bilgiler, hadisin izfe edildii kaynak, muttasl olup olmad gibi tavsif hususlar olup kendileri asndan metnin kabln etkileyen hususlar deildir. Mturdiyyenin red veya kablne konu olan ksm, metindir. Bu balamda sahih, mehur, makbl, maruf, mstefz gibi pek ok stlhn Mturd ulem tarafndan dorudan metne ynelik olarak kullanld sylenebilir. Geri bu husus sadece Mturdiyyeye has deildir. Senedin kopuk olup olmad, burada ismi geen rvlerin rivyet ehliyetine sahip olup olmadklar gibi hususlar ncelikle dikkate alanlar hadisilerdir. 10 Hadisiler dnda kalan ulem ise genelde hadisin senedinden ziyde
8

9 10

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

144

Nitekim 388/998de veft eden Hattbnin Horasan ehli (hadis kitaplar iinde daha ziyde) Buhr ile Mslimin kitaplarna dkndr eklindeki ifdesi de, hadis edebiyatnn nde gelen kitaplarnn o tarihlerde ve o blgede tedvlde olduunu gstermektedir (Bkz. Melims-Snen, Mnzirnin Muhtasaru Sneni Eb Davudu ile birlikte, Beyrut trs., I, 11). Bkz. Tebsra, II, 845. Hadisinin ncelikli amac, sened ve metniyle bir btn olarak ve en doru ekliyle hadisin naklidir. Bu nedenle her bir rvnin ismi, veft tarihi, nisbesi ve nereli olduu, hocalar ve talebeleri, rivyet ehliyetine sahip olup olmad, senedin kopuk olup olmamas, metnin merf mu yoksa mevkf mu olduu, lfznda deiiklik bulunup bulunmad gibi pek ok husus hadisi iin nemlidir. Hadis uslu kitaplar bu ve benzeri pekok konuya tahsis edilmi stlhlarla doludur. Halbuki, dier ilim dallarnda yazlan eserlerde bir hadisin senedi ve metni ile ilgili hususiyetlere ndiren yer verilir. Hatta bu eserlerde hadisler genelde isndlar hazfedilerek nakledilir. Zira bu alanlarda alanlarn ncelikli amac, metnin delleti ve ierdii hkmlerin yani muhtevnn naklidir. Dolaysyla senede gsterilen titizlik hadis ulemsna hastr, denilebilir. Nitekim bn Hibbn (354/965) da hadisilerin, mesilerinin byk ounluunu metinlerden ziyde rvlerin ve isndlarn renilmesine hasrettiini, buna karn fkhlarn metinler ve bunlardan kan hkmlerle megul olup mn ile rivyeti yeterli grdn ifade etmektedir. Bkz. Sahh (el-hsn bi tertbi Sahhi bn Hibbn, thk. uayb el-Arnavut), Beyrut 1997, I, 159.

Hadisin Mturd Kltrndeki Yeri ve mm Mturd'nin Hadis Yorumu

muhtev ve delleti ile ilgilenmi, asl dikkatini buraya yneltmitir. Bu bak asna gre sened, kendisinden hkm kartlacak metne ulama aracdr. u halde asl dikkat, araca deil amaca yneltilmelidir. Nitekim Mturdiyyeye gre ancak byle bir yaklam, riin o ifde ile ne kastettiini anlamamz salar. Zira szn sahibi, o ifade ile akla gelen ilk ve zahir mndan ziyde, bunun arkasnda yatan ve bizi problemin zmne ulatracak baka bir mny kastetmi de olabilir. Mturdiyyeye gre, hem mucize ile desteklenmesi hem de ismet sfatna sahip olmas nedeniyle peygamberin verdii haber, kalbi tatmin edecek en doru haberdir. Ancak byle bir haberi bize nakleden rvlerin hata yapmalar ve yalan sylemeleri ihtiml dhilindedir. Zira onlarn bu gibi eksikliklerden korunduklarna dair bir delil yoktur. Hz. Peygamberden sdr olan bir hadis, sahbeden itibaren her nesilde byle bir pheye mahl brakmayacak kadar ok rv tarafndan nakledilirse mtevtir olur. Bu tip haberler (zarr) ilmi gerektirir; hibir pheye dmeden delil kabul edilebilir.11 Mturdiyyeye gre bir hadis rivyet ynyle yani rv saysnn ok olmas sebebiyle mtevtir derecesine ulaabilecei gibi, muhtevsyla amelin yaygnlamas yoluyla da bu seviyeye kabilir. Yani hadis kendisini tevtr derecesine ulatracak rv okluuna sahip olmasa bile ierdii mn sebebiyle insanlar arasnda ok iyi bilinir hale gelebilir. Byle bir zellie sahip olduunda onun bir hadis formunda rivyetine ihtiya duyulmaz. Bu konuda mm Mturd yle demektedir: Benimsediimiz temel kural udur ki; amel mtevtir, amel edilmeye en layk haberdir. Zira nesilden nesile yaanarak nakledilen ve biline gelen byle bir haber ile insanlar ancak ok yaygn

11

Bu konuda mesel Bkz. erh 88b; Sbn, Nreddin Ahmed b. Mahmud, elBidye f Uslid-Dn (haz. Bekir Topalolu), Ankara 1995, s. 17; Ebl-Berekt en-Nesef, Keful-Esrr, II, 4-5. Mturdiyyeye gre de byle bir haberle hsl olan bilgi, zarrdr. Yani bu haberden istidllde bulunan kii iin hsl olabilecei gibi bulunmayan kii iin de bilgi hsl olur. Hatta bir takm nclleri tertibe koyma yeteneine sahip olmayan ocuklar iin bile byle bir bilgi meydana gelir (Bkz. Ebl-Berekt en-Nesef, a.g.e., II, 6).

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

145

Hseyin KAHRAMAN

olduu iin amel ederler. Bu zellii ise insanlar, onu rivyet etmekten mstan klar.12 Dolaysyla mesel Ebl-Mun en-Nesefnin (508/1114) pek ok tarkten geldii iin mtevtir kapsamndadr dedii13 efatim, mmetimin kebre sahipleri iindir hadisi, rivyet ynyle mtevtir grubuna girmektedir. Mturdiyyeye gre Vrise vasiyet olmaz hadisi ise muhtevs ile amelin yaygn hle gelmesi sebebiyle mtevtir snfna dhil edilen yani amel mtevtir kabul edilen haberlerdendir.14 Hz. Peygamberden sdr olan hadis birinci asrda deil de ancak ikinci ve nc asrlardan itibaren mtevtir seviyesine ularsa mehr adn alr. Haberin rivyet keyfiyetindeki bu zellik sebebiyle mehr ile hsl olan bilgi zarr deil ilm-i tumannedir. Zira ulemnn byle haberleri kabul edip amele deer bulmalar kendisini mutevtir kadar olmasa da ilmi ve ameli gerektiren bir delil durumuna getirmektedir.15 Yeryz benim iin bir mescid ve temiz bir mekn olarak yaratlmtr... 16, Benden sonra Eb Bekir ve mere uyunuz17, mmlar Kureytendir18 hadisleri, ayrca kabirde azbn varlna dellet eden hadisler19 Mturdiyyeye gre mehrdur. Mturd ulemnn, mstefz ve maruf gibi stlhlar da mehr mnsnda kulland grlmektedir. Hatta bu terimlerin tamam zaman zaman ayn hadis iin dah kullanlabilmektedir.20
12 13

14 15 16

17

18

19

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

146

20

mm Mturd, Tevilt, I, 128-129. Bu konuda ayrca Bkz. erh, 61b. Bkz. Nesef, Ebl-Mun Meymn b. Muhammed, Tebsratul-Edille f UslidDn al Tarkatil-mm Eb Mansr el-Mturd, Dmak 1990, II, 793. Bu konuda geni bilgi iin Bkz. erh, 61b. Bkz. Ebl-Berekt en-Nesef, Keful-Esrr, II, 6-7. Bkz. erh, 193a-193b. Hadis iin Bkz. Eb Dvud, Salt, 24; Tirmiz, Salt, 119; bn Mce, Mescid, 4; Drim, Salt, 111; Ahmed b. Hanbel, Msned, III, 83, 96. Bkz. Ebl-Mun en-Nesef, Tebsra, II, 860-861; a.mlf., et-Temhd f UslidDn, Kahire 1987, s. 112. Hadis iin Bkz. Bkz. Tirmiz, Menkb, 16, 38; bn Mce, Mukaddime, 11 (97 nolu hadis); Ahmed b. Hanbel, Msned, V, 382, 385, 399, 402. Bkz. Tebsra, II, 829; Temhd, 108. Hadis iin Bkz. Ahmed b. Hanbel, Msned, III, 129; IV, 421; Tabarn, el-Mucemus-Sar (Beyrut, 1985), II, 260; Hkim, Mstedrek, IV, 76, 501; Beyhak, Snen, VIII, 143-144. Ebl-Mun en-Nesef, Tebsra, II, 763. Mesel Bkz. erh, 193a-193b; Ebl-Mun en-Nesef, Tebsra, II, 763

Hadisin Mturd Kltrndeki Yeri ve mm Mturd'nin Hadis Yorumu

Mtevtir ve mehr ile ilgili dier nemli bir nokta da bu stlhlardan sonra hemen her zaman, bu konuda selefin icm olumutur, fukah bunu kabul etmi, delil olarak kullanmtr, selefin kavli de bu yndedir, bu fukahnn mmesinin grdr gibi ifadelerle sz konusu rivyetin muhtevsyla amelin kazand yaygnla dikkat ekilmesidir. Dolaysyla bu stlhlarn, senedin durumu ve tarklerinin okluu sadedinde kullanldn sylemek yerine metne, daha dorusu metnin uygulamasnn kazand yaygnla iret ettiini dnmek daha doru grnmektedir. Nitekim Mturd ulemnn bu stlhlar kulland hadislerin senedleri, hadis ilmi kriterleri asndan incelendiinde, tanmlarda dikkat ekilen hususlara ok da uymad grlr. Hz. Peygamberden sdr olduktan sonra rv says veya muhtevsyla amelin yaygnlamas gibi sebeplerle mtevtir veya mehr seviyesine ulaamayan hadisler ise hd haberlerdir. Nitekim mm Mturd de mtevtir haberden bahsettikten sonra sz, bilgi gerektirmede ve Hz. Peygamberden geliinde mtevtir seviyesine ulaamayan haberlere getirir.21 hd haber konusu, genel itibariyle hadisin Mturd kltr iindeki yerini veya farkl bir ifadeyle mezhebin hadis kltrn ortaya koymas asndan daha ak veriler sunmaktadr. Bu nedenle mstakil olarak incelenmesinde fayda olacaktr. III. Mturdiyyenin hd Habere Bak Mturdiyyeye gre bu hadisler iin rvlerden kaynaklanacak hata ve/veya yalan ihtiml dhilindedir. Bu nedenle kendisine mracaat edilmeden nce mutlaka doruluunun aratrlmas gerekir.22 Geri bir limin veya mezhebin kelm, fkh, fkh usl, tefsir gibi alanlarda fikir beyn ederken hadise verecei yer, bu
21

22

Bkz. Kitbut-Tevhd (nr. Fethullah Huleyf), stanbul 1979, s. 9. Ebl-Berekt en-Nesefye gre hd haber; bir, iki veya daha fazla kimsenin rivyet ettii, mtevtir veya mehr derecesine ulaamam haberdir (Bkz. Keful-Esrr II, 8). Bu konuda Bkz. Mturd, Kitbut-Tevhd, 8-9, 27; Ebl-Mun en-Nesef, Tebsra, I, 16; Nesef, Necmddin mer, Metnul-Akid (Taftznnin erhulAkidi ile birlikte), basm yeri ve yl yok, s. 65. Mturdiyyenin konu ile ilgili baz tespitleri ve rnek bir hadis iin ayrca Bkz. erh, 176b.

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

147

Hseyin KAHRAMAN

disiplinlerin zelliklerine gre nitelik ve nicelik asndan farkllk arz edebilecektir. Bununla birlikte Mturdiyyeye mensup ilim adamlarnn uygulamalar, hd haberin sbtu ile ilgili bu phenin fikir beyn edilen hemen her alana yansdn gstermektedir. Ksaca ifade etmek gerekirse bu yaklam itikd konularda hd haber ilim ifade etmez ve dolaysyla akid ile ilgili meseleler byle haberlere bin edilemez23 eklinde; dier alanlarda ise hd haber, sbtunda phe olmayan ve asl kabul edilen bilgi kaynaklarna arz edilmeden kullanlmamaldr tarznda ortaya kmtr. Bu iki temel kuraln iletilmesi neticesinde sisteme uymad tespit edilen hadisler ya red ya da tevil edilmitir. A. hd Haberin tikd Konulardaki Otoritesi mnn rknlerine ve slm ile ilikisine iaret eden Cibrl Hadisi ile mn, altm veya yetmi ksur ubedir hadisi hakkndaki tenkid ve yorumlar Mturdiyyenin hd haber hakkndaki yaklamna rnek olabilir. Mturdiyyeye gre imn, hadd-i ztnda tasdikten ibarettir. mn ile slm da ayn eydir ve dolaysyla her mmin ayn zamanda mslim, her mslim de ayn zamanda mmindir. Bunlardan biri olmadan dierinin olmas muhldir.24 Bu iki terim arasnda bir fark varsa o da sadece slmn belli bir muhtevnn zhirine, imnn ise bu eyin tasdkine dellet etmesi olacaktr.25 Mturdiyyeye gre Kur'ndaki pek ok yet bu hususa dellet etmektedir.26 Mturd ulem bu erevede imn tasdk, ikrr ve
23

24

25 26

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

148

mm Mturd "( hd haber, amel konularda bilgi gerektirmekle birlikte ehdet itikd- konusunda gerektirmez) grndedir (Bkz. mm Mturd, Tevlt, V, 439). fadede geen amel ve ehdet ile, fkh ve itikd konular kastediliyor olmaldr. hd haberin itikd konulardaki bu konumu ile ilgili olarak ayrca Bkz. erh, 12a; EblMun en-Nesef, Tebsra, I, 131, 279; II, 803-804; Ebl-Berekt en-Nesef, Keful-Esrr, II, 8. Bkz. Mturd, Kitbut-Tevhd, s. 394; Ebl-Mun en-Nesef, Tebsra, II, 817; Sbn, el-Bidye, s. 91; Taftzn, Saduddin Mesud b. mer, erhul-Akid, basm yeri ve yl yok, s. 202. Bkz. Kitbut-tevhd, s. 394. Mturdiyyenin bu konuda delil gsterdii yetlerden bazlar unlardr: Msa dedi ki Ey milletim! Eer siz gerekten Allaha imn ettiyseniz ve samimi Mslmanlarsanz, sadece Ona dayanp gvenin (Ynus 10/84), Bunlar

Hadisin Mturd Kltrndeki Yeri ve mm Mturd'nin Hadis Yorumu

amelden mteekkil sayanlara27 itirz eder. Bu kanaatte olanlar da baz yet28 ve hadisleri delil getirmektedir. Muhliflerin bu konuda kulland en nemli hadis delillerinden biri de Cibrl Hadisidir. Bu hadiste Hz. Peygamber, imn ile slm farkl ekillerde tarf etmektedir. Ancak Mturdiyye bu hadisin lafzlarna itirz eder. Zira sahh rivyetlerde zikredildiine gre, m el-mn (imn nedir?) eklindeki birinci sorudan sonra sorulan ikinci soru m elslm? (slm nedir?) eklinde olmayp m eriul-slm (slmn erii nedir?) tarzndadr. Bu rivyetlere gre Hz. Peygambere slmn erii nedir? diye sorulmu O da kelime-i ehdete ilveten namaz, oru, zekt gibi ibdetleri saymtr. Nitekim mm Mturd, hadisi nce ...Sonra slm sordu. O da yle cevap verdi... eklinde nakletmi29, fakat daha sonra bu hadisin lafzlarnda ihtilf olduunu, baz rivyetlerinde slmn erii ibaresinin getiini ifde etmitir.30 Mturdye gre bu ikinci soruyu slm nedir? eklinde rivyet eden sahb rv veya daha sonrakiler, eri ifdesini duymam olmaldr. Ya da rv, mslman olmadan mmin ve mmin olmadan da mslman olunamayacan bildiinden eri ifdesini zikretmeye gerek

27

28

29

30

yetlerimize imn etmi muslmanlard (Zuhruf 43/69), Bunun zerine Ltun memleketinde bulunan sulularn arasndan mminleri kardk. Zaten orada kendini Allaha vermi bir tek ev halkndan baka mslman da bulamadk (Zriyt 51/35-36). Bu konuda geni bilgi iin Bkz. Ebl-Mun enNesef, Tebsra, II, 817-818. Nesefnin verdii bilgilere gre bu kanaatte olanlar mm Mlik, mm fi, Evz, Medneliler, Zhirler, Ahmed b. Hanbel ve shk b. Rhye gibi ehl-i hadis mmlarnn tamam ile kelmclardan el-Hris b. Esed el-Muhsib, Ebl-Abbs el-Kalnis ve Eb Ali es-Sekaf gibi isimlerdr (Bkz. Tebsra, II, 798). mn tasdik, ikrr ve amelden mteekkil grenlerin en nemli delillerinden biri Bedevler imn ettik diyorlar. Onlara siz imn etmediniz, mslman gzktk deyin, mn henz gnllerinize yerlemedi< de yetidir. Bu konuda geni bilgi iin Bkz. Ebl-Mun en-Nesef, Tebsra, II, 817. Bkz. Mturd, Kitbut-tevhd, 393. mm Mturdnin Teviltu Ehlis-Snne isimli tefsirinin erhinde de bu hadisten bahsedilirken slm iin de u cevab verdi... denilmi, eri ifdesi zikredilmemitir. Bkz. Eb Bekir Semerkand, erhu Tevilti Ehlis-snne (erh-i Semerkand), T.S.M.K., Medine Bl., No: 179, v. 129b. Bkz. Kitbut-tevhd, s. 396.

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

149

Hseyin KAHRAMAN

duymamtr.31 Ancak bu noktada Cibrl Hadisinin mehr hadis kaynaklarnn hemen tamamnda32 yer aldn, Mturdiyyenin tercih ettii bn mer tarki de dhil olmak zere bu rivyetlerin hi birinde eri ifadesinin yer almadn belirtmekte fayda vardr. Bununla birlikte Mturdiyyenin eri kelimesindeki srr kendi iinde tutarl gibi grnmektedir. nk erat kelimesinin oulu olan eri, fiil ve amele dellet eden bir lafzdr.33 yleyse ehdet, namaz, oru, zekt ve hacc cevab iin sorulan sorunun slm nedir? eklinde olmasyla, slmn erii nedir? eklinde olmas arasnda fark vardr. mn tasdkten ibret olduuna ve imn ile slm da ayn mnya geldiine gre, slmn amele dellet edecek tarzdaki tarfi, imnn tarfinde ge31

32

33

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

150

Bkz. a.g.e., s. 397. Ebl-Mun en-Nesef (508/1114) de hadisi kendi eyhlerinden iittii ve iinde Eb Hanfe ve mm Maturd gibi kitap sahibi isimlerin bulunduu senedlerle zikreder. Cafer b. Muhammed (432/1040) ve Eb Abdillah b. Eb Hafs da, Nesefnin senedlerinde geen kitap sahibi melliflerdendir. Nitekim Nesef, Cafer b. Muhammedin ilmul-ahbr (haberlerin bilgi deeri) konusunda, Eb Hanfeye kadar ulaan muttasl bir senedle bel bir alma kaleme aldn ifade eder. Nesefnin belirttiine gre Eb Abdillahn da Kitbul-mn isimli bir almas vardr ve Cibrl hadisinin eri ifadesi bulunan bir rivyeti bu eserde de yer almaktadr (Bkz. Tebsra, II, 821). Nitekim Cibrl Hadisi, Eb Hanfeye nisbet edilen el-Fkhul-Ebsat (Bkz. el-Fkhulebsat, mm- Azamn Be Eseri iinde, der. ve ev. Mustafa z,, stanbul 1992, s. 45) ve yine kendisi tarafndan rivyet edilmi hadislerin derlenmesinden oluan Msned (Bkz. Eb Nuaym, Ahmed b. Abdillah el-sfehn, Msnedu Eb Hanfe, thk. Nazar Muhammed el-Firyb, Riyd 1415, s. 152) ierisinde de, Mturdlerin tercih ettii ve hadisin dier rivyetlerine kyasla sahh bulunan ekliyle yer almaktadr. Hadisin baz rivyetleri iin mesel Bkz. Buhr, mn, 37; Tefsru Sre 31; Mslim, mn, 1, 5, 10; Eb Dvud, Snnet, 17; Tirmiz, mn, 4; bn Mce, Mukaddime, 9; Ahmed b. Hanbel, Msned, I, 51. Cibrl hadisinin isndlar; rvleri hakkndaki deerlendirmeler; metinlerinin tahrci, mukyesesi ve ins hakknda geni bilgi iin Bkz. Nazlgl, Habil, Hadiste Metin nas ve Metin nas Asndan Cibrl Hadisi Rivyetleri, Kayseri 2005, s. 108-143.. Mesel lugat Ebl-Bek bu kelimeyi, bir peygambere mahss fiil veya (daha ncekilerde bulunan bir fiilin) terki eklinde aklar ve hakkatte fura dellet ettiini syler. Bu kelimenin usle tlk ise meczdir (Bkz. Ebl-Bek, Eyyb b. Musa, el-Klliyyt, Beyrut 1992, s. 524). XI/XVII. asr Osmanl HanefMturd ulemdan Kemlddn Beyz (1098/1687) de erat terimine yaklak ayn mny vermektedir. Ona gre bu kelime, mkelleflerin dnya ve hiret hayatn zenginletirip ssleyen ve tebdl ile neshe ak olan czi hkmlere taalluk eder. Bu terimin kll kidelere tlk ise meczdir. te Cibrl hadisinde de, bu cziyytn tamam deil belli bal olanlar saylmtr (Bkz. rtulmerm min ibrtil-mm, Kahire 1949, s. 63).

Hadisin Mturd Kltrndeki Yeri ve mm Mturd'nin Hadis Yorumu

en tasdke bir de amelin eklenmesini gerektirecektir. Halbuk Mturd ulem bunu kabul etmemektedir. mnn, tasdke ilveten amel ve ikrr gibi rknlerinin de olduuna inananlarn delillerinden biri de imnn eitli ubelerden olutuuna dellet eden hadistir. Bu hadiste Hz. Peygamber yle buyurmaktadr: mn altm veya yetmi ksur ubedir. En st derecesi l ilhe illallh demek; en alt mertebesi ise, ez veren bir eyi yoldan kaldrmaktr. Hay da imnn bir ubesidir. 34 Bu hadis de Mturd ulem tarafndan eitli alardan tenkid edilmitir. ncelikle itikd konularda byle bir hadisi kullanmak btldr. Zira bu, bir hd haberdir ve dolaysyla peygambere idiyetinde phe vardr. Nitekim metinde geen veya ifadesi, phe belirtisi olup rvde bulunmas muhtemel bir gaflete dellet etmektedir. Zira Hz. Peygamberin byle bir konuda tereddde dm olmas dnlemez. Bu gaflet emresinden dolay da bu hadisin dell olarak kullanlmas fasittir. Bu hadis Kitba da muhliftir. Zira Kur'ndaki pek ok yet imn ile slmn ve dolaysyla imn ile amelin farkl eyler olduuna dellet etmektedir. 35 Mturdiyyenin itirzna urayan bu hadisin eitli rivyetleri de mehr hadis kaynaklarnn hemen hepsinde yer almaktadr.36 Bu rivyetlerin bir ksmnda gerekten de rvnin phesine dellet eden altm veya yetmi ksur ifdesi bulunmaktadr. Ancak hadisin bu phe lafzn iermeyen rivyetleri de vardr. Mesel Tirmiznin bir rivyetinde hadis mn, altm drt ubedir eklinde bir lafza sahiptir.37 Dolaysyla Mturdiyyenin hadise ynelttii itirzn, lafzlarndan ziyade onun muhtevs ile ilgili olduu sylenebilir. Zira hadis, tasdke ilveten dier eitli ubelerin de imnn sbtu ile dorudan ilikili olduunu ifade etmektedir. Bu gibi hadislerin Mturdiyyeye mensup baz ulem tara34 35 36

37

Hadisin bu rivyeti iin Bkz. Mslim, mn, 35. Nesefnin aklamalar iin Bkz. Tebsra, II, 803. Bkz. Buhr, mn, 3; Mslim, mn, 35; Tirmiz, mn, 6; Eb Dvud, Snnet, 15; bn Mce, Mukaddime, 9; Ahmed b. Hanbel, Msned, II, 414. Bkz. Tirmiz, mn, 6. Mezkr rakam Buhrde altm ksur; Mslim ve Tirmiznin birer rivyeti ile Eb Dvudda yetmi ksur eklinde gemektedir.

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

151

Hseyin KAHRAMAN

fndan reddedilmeyip bata amel olmak zere tasdk ve ikrr dndaki hususlar, imnn aslna deil fruna dellet eder. mnn bunlara tlk ise mecz olup kmil ve tam bir imn iin sz konusudur denilerek tevle tabi tutulduunu ifade etmekte de yarar olacaktr.38 B. hd Haberin tikd Konular Dndaki Otoritesi hd haberlerin, zellikle akid konularnda delil oluu noktasnda ortaya kan bu durum, Mturdiyyenin fikir beyn ettii dier alanlar iin de aynen geerli grnmektedir. zellikle de mezheb grne uymayan haberler; genelde sbtunda phe bulunmayan delllere arz edilerek, kimi zaman da hd olduu gerekesiyle reddedilmi veya arz edildii delil ile aras telif edilmeye allmtr. Bu nedenle ele alnan konu ile ilgili rivyet nakledilirken, sk sk bu malzemenin hd cinsinden olduu, ilim ifde etmeyecei vurgulanm, sonra da eer sbitse..., eer sahhse... gibi kaytlar konularak tevile gidilmitir. Mesel Mturdler, (Yahudler) Sleyman (a.s.)n hkmranl hakknda eytanlarn uydurup syledii eylere tbi oldular39 yetinin tefsiri sadedinde, eytanlarn syledii bu eylerin ne olduu konusunda vrid olan rivyetleri40 aktardktan sonra, Bu nakillere dayanarak kesin bir ey sylenemez. Zira bunlarn hepsi hd haberdir yorumunu yapmlardr.41 Yine Yahudilerden, kesmeleri istenen42 srn vasflar hakknda vrid olan Eer azmedip herhangi bir inei kesselerdi onlara yeterdi. Ancak ii zora soktular. Allah da onlarn durumunu zora soktu eklindeki haber de Mturdiyyenin itirzlarna hedef olmutur. Nitekim mm Mturdye gre bu haber sahih deildir. Zira bu hadis Allahn hkmnde bed 43 ve dei-

38 39 40 41 42 43

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

152

Bu konuda bilgi iin mesel Bkz. Ayn, Bedrddin, Umdetl-kr, I, 127-128. Bakara 2/102 Bu rivyetler iin ayrca Bkz. Taber, Cmiul-Beyn, I, 444 vd. Bkz. erh, 38b-39a. Bakara 2/67-68. Bed, Allahn belli bir ekilde vuk bulacan haber verdii bir olayn, daha sonra baka bir ekilde gereklemesidir. Bed hakknda geni bilgi iin Bkz. lhan, Avni, Bed , D..A., V, 290.

Hadisin Mturd Kltrndeki Yeri ve mm Mturd'nin Hadis Yorumu

iklik olduunu ifde etmektedir. Bu ise kfrdr. Bir peygamber yle dursun, sradan bir Mslman bile byle bir ey sylemez. 44 Mturdiyye bu habere usl asndan da itirz etmektedir. Mturd ulemnn ifdesine gre bazlar, bu hadisten hareketle nuzl esnasnda hitbn umm ifde edeceini, bu hitb ile ilgili beynda gecikme olmasnn ciz olmadn, eer gecikirse bu beynn nesih mnsna geleceini savunmulardr. Beynn tehrini ciz gren ve bunun nesih olmayacan savunan Mturdiyye45, hd olduu gerekesiyle bu haberi kable yanamamtr. Zira haberde, Allah tarafndan istenilen eyin daha sonra deitiine ve zorlatrldna yani neshe iret vardr. 46 Bu grleri ile Mturdlerin, en azndan bir sre47, Irak Hanefleri veya onlarla ayn usl savunan dier Hanef ulemdan ayrldn ifade etmekte yarar olacaktr.48 Nitekim Serahs
44

45

46 47

48

Mturdiyyeye gre Yahudilerden kesmeleri istenen inek, balangta da mukayyed idi yani belirli vasflar vard. Ancak Allah bu inei, Yahudilerin istemine bal olarak vasfetmitir. Yoksa bu vasflar, sule binen ihds edilmi deildir. Allah, onlarn byle bir aklama isteyeceini bildiinden, inein vasflarn balangta bildirmemitir. Aksi takdirde, Allahn ilk emrinden dnm olmas ve ilminde bir takm deiikliklerin meydana gelmesi kanlmaz olur. Bkz. Mturd, Tevilt, I, 62; erh, 34a. Mturdiyyenin bu konudaki grleri iin mesel Bkz. Mturd, Tevilt, 291; erh, 48b, 53a. Bkz. Mturd, Tevilt, I, 62; erh, 34a. Grebildiimiz kadaryla Mturdiyyenin mteahhir ulemsndan EblBerekt en-Nesef (710/1310) de sonu itibriyle Hanef uslcler gibi dnmektedir. Ona gre Yahdlerin Rabbine dua et, inein vasflarn bize aklasn eklindeki talebi, inein vasflarnn beyn mnsndadr. Yani byle bir istek zerine gelen aklamalar birer beyndr. Ancak Ebl-Berekta gre buradaki beyn, mutlak ifdenin takydi cinsindendir ki nesih makamndadr ve (emredilen bir ey) yaplmadan nce nesh edilebilir. Ebl-Berekt bu aklamay yaptktan sonra Hz. Peygambere izfe ettii bu hadisi nakleder (Bkz. Medrikut-Tenzl, I, 55). Bundan da anlalan udur ki o bu hadisi, Mturdiyye gibi reddetmeyip Hanef uslcler gibi neshe iret saymtr. Hanef uslcler Casss (370/980) (Bkz. el-Fusl fil-Usl, stanbul 1994, II, 50) ve Serahsye gre geciken beyn, nesih ifde etmektedir. Serahsye gre Yahudlerin bandan geen bu hdise, ekil itibriyle beyn olmakla birlikte, mn asndan nesihtir (Bkz. Usl, II, 83). Serahs, bu hdiseyle ilgili yetlerde nassa ziyde yoluyla beyn bulunduunu ifde etmekte ve yle demektedir: Bize gre bu, neshe denk bir durumdur. Zira nesih ancak, asl hitaptan sonra meydana gelir. bn Abbasn Eer herhangi bir inei kesselerdi, kendilerine kfi gelirdi... eklindeki haberi de buna iret etmektedir. Bu da, ilk emrin

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

153

Hseyin KAHRAMAN

(490/1096), Yahudlerin bandan geen bu hdisenin eklen beyn ama manen nesih olduunu ifade eder. Ona gre konuyla ilgili olarak nakledilen bu hadis de, neshe iret etmektedir. 49 Dolaysyla Serahs iin mezkr hadisin her hangi bir problemi yoktur. Bu noktada dikkat eken ikinci husus ise gr farkllnn, haberin bizzat kendisiyle ilgili olmaddr. Zira bu konuda fikir beyn eden hibir kimse, Mturdiyyenin hd olmasna iaret etmesi dnda, haberin rivyet kidelerine gre tad deerden bahsetmemektedir. Mturdiyye fkh konularda da benzer bir hadis tenkid mekanizmasn iletmektedir. Nitekim Mturd ulem mesel mehur hadis kitaplarnn tamamnda yer alan ve al-verite muhayyerliin snrna iaret eden Al-veri yapan taraflar, birbirlerinden ayrlmadka muhayyerdirler hadisine50 Kur'na ve umm belvya aykr bir haber-i vhid olduu gerekesiyle itirz etmitir. nk Kur'nda Ey imn edenler, karlkl rzya dayanmas hli mstesn, mallarnz btl (haksz ve haram yollar) ile aranzda (alp vermek suretiyle) yemeyin51 buyrulmutur. Mturdiyyeye gre bu haber umm belvya da aykrdr. nk ticretin ne demek olduu akl sahiplerince malmdur ve ticret ehlinin tamam, bu hadisin hilfna amel etmektedir. Akid meclisinden ayrlmay, hikmet sahibi olsun sefh olsun, hi kimse ticretin bir paras olarak grmez. Dolaysyla mesele, umm belv haline gelmi olmaktadr. Byle bir meselede azz bir bilginin bulunmas ciz deildir. yleyse byle bir hadisin vrid olmas ciz deildir ve rivyette bir hata vardr. Eer gerekten vrid olduysa ya neshedilmitir ya da zhirine baklmayp baka mnlara hamledilmelidir.52 Nitekim mam Mturd de hadisi tevil etmektedir. Ona gre
kolay olan ihtiv etmesine ramen, daha sonra zor olanla nesh edildiine dellet eder (Bkz. Usl, II, 34). Bkz. Usl, II, 34, 83. Hadis iin Bkz. Buhr, By, 19, 22, 42-47; Mslim, By, 43; Eb Dvud, By, 53; Tirmiz, By, 26; Nes, By, 4, 8-10; bn Mce, Ticrt, 17; Drim, By, 15; mm Mlik, By, 79; Ahmed b. Hanbel, Msned, I, 56; II, 4, 9, 52, 54, 73, 119, 135, 183, 211; III, 402, 403, 434; IV, 425; V, 12, 17, 21-23. Nis 4/29. Bkz. erh, 184b.

49 50

51

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

154

52

Hadisin Mturd Kltrndeki Yeri ve mm Mturd'nin Hadis Yorumu

hadisin, meclisten ayrlmaya hamledilmesi yetin zhirini terk etmek demektir. Oysa hadisten, yet ile elimeyecei bir mnya hamledilebilir. Mesel satc, u fiyata sattm dedikten sonra alcnn o meclis iinde aldm deme hakk vardr. Ya da u fiyata sattm diyen satcnn, alc aldm demeden vazgeme hakk vardr. Dolaysyla mm Mturdye gre hadiste geen ayrlmadka ifadesinin mekndan ayrlmaya veya beden ayrla hamledilmesi art deildir.53 Mturdiyyenin bir hadisi arzettii asllardan biri de akldr. Hadd-i ztnda bir bilgi kayna olan akl, duyular ve haber gibi dier bilgi kaynaklarndan gelen verilerin deerlendirilerek bilgi haline getirilmesini salamaktadr. Nitekim mm Mturdye gre bir haberi nakleden rvlerin yalan veya hatasn tespit etmenin tek yolu nazar yani akldr.54 Mturdiyyeye gre akl delilin deiiklie ihtimli yoktur; tek veche sahiptir. Sem delilin ise, eitli vecihlere ihtimli olabilir. Zira lafz, muhtemel mnlar tayan bir yapya sahiptir. Bu nedenle akln gereklerine uygun vecihlerden birine sarf edilmelidir. Bylece hem akl hem de sem delille amel edilmi ve Allahn bize verdii bu deliller birbiriyle elimemi olur.55 Nitekim mesel Hz. ienin, mehur hadis kaynaklarnn hemen tamamnda yer alan nceleri on emme haram klyordu. Sonra bu be emmeye evrildi. Hz. Peygamber veft ettiinde (Kur'nda) okuduklarmz iinde bu (yet) de vard eklindeki rivyeti 56 Mturdiyye tarafndan, ya kendisinden byle bir rivyet sbit deildir, ya da yanlmtr denilerek reddedilmitir. mm Mturdye gre Kur'nda bu konuda ne nsih ne de mensh bir yet grlebilmektedir. Kurndan bir yetin kaybolduunu sylemek de ciz deildir. Dolaysyla Kur'nn hal-i hazrda sbit ve mahfz olan Sizi emziren anneleriniz size haram klnd yetini, Hz. ienin byle bir rivyeti ile terk etmek mmkn deildir. Bu yette haram klacak miktarn takyid edildi53 54 55 56

mm Mturdnin bu konudaki grleri iin Bkz. Tevilt, I, 405. Bkz. Kitbut-Tevhd, s. 8, 9. Bkz. erh, 24b. Mslim, Rad, 24-25; Tirmiz, Rad, 3; Eb Dvud, Nikh, 11; Nes, Nikh, 51; bn Mce, Nikh, 35; Drim, Nikh, 49; Muvatta, Rad, 17.

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

155

Hseyin KAHRAMAN

ine dair bir iaret ise yoktur.57 Geri Hz. Peygamberin, Sehle bnt. Sheyle Slimi be kere emzir (st anas olur ve bylece) ona haram olursun dedii de rivyet edilmektedir.58 Ancak Mturdiyyeye gre bu durum, ya dier insanlar dnda sadece Slime hstr, ya da neshedilmitir.59 Nitekim Hz. Ali, Hz. Peygamberin Bir yudum emmek bile (ilk) iki yl (emzirmenin) haram kld gibi haram klar buyurduunu nakletmektedir. mm Mturdye gre bu hadis, eer sbitse, bu konudaki asl ve en gvenilir bilgidir.60 Mturdiyyeye gre her trl hastalktan slim olan grme, iitme, koklama, tatma ve dokunma duyular, ortamn da msit olmas durumunda, apak ve kesin bilgiye ulatrr. Bu yolla elde edilen bilgi, zorunlu ve deiiklie ihtimli olmayan bilgidir. Ayrca elde edilmesi en kolay olan, ak ve net olduu iin insan kukuya drmeyen bilgi de duyu bilgisidir.61 Duyulara dayanan bilgi, pheleri izle bakmndan haberden daha aktr. te bu sebeple, Leysel-haberu kel-mhede/muyene (Haber bilgisi, duyu bilgisi gibi deildir) denmitir. Yani haberde phe bulunabilir ama mhede ve muyenede bulunmaz. yleyse haber, duyulara arz edilmelidir ki sz konusu bu phe zil olabilsin. 62 Bundan da Mturdiyyenin duyularn verilerine, haberden daha ok gvendii ortaya kmaktadr. Bu nedenle Mturdiyyeye gre, duyu bilgisine denk olabilecek haber, ancak mtevtir haberdir. Yani, mtevtir haberle elde edilen bilgiler, duyulara dayanan bilgiler gibi zorunlu bilgiyi gerektirir.63 Ksaca ifade etmek gerekirse; Mturdiyyeye gre bir hadisin hatta genel mnsyla bir lafzn deerlendirilmesi, sahip olunan btn bilgi kaynaklarnn ayn anda kullanlarak metnin sahibinin
57 58

59 60 61

62

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

156

63

Bkz. Tevilt, I, 384. Bu konuda ayrca Bkz. erh, 176b. Hadis iin Bkz. Mslim, Rad, 26; Eb Dvud, Nikh, 10; Nes, Nikh, 53; bn Mce, Nikh, 36. Bkz. Mturd, Tevilt, I, 384; erh, 177a. Bkz. Mturd, Tevilt, I, 384. Bu konuda ayrca Bkz. erh, 177a. Duyu bilgisi hakknda geni bilgi iin Bkz. Mturd, Kitbut-Tevhd, s. 4, 222, 224; erh, 104b, 159b-160a, 513a. Bkz. erh, 104a, 269a. Bkz. Ebl-Berekt en-Nesef, Keful-Esrr, II, 4-6.

Hadisin Mturd Kltrndeki Yeri ve mm Mturd'nin Hadis Yorumu

gerek kastnn anlalmasna yneliktir. nk herhangi bir kusuru olmayan kaynaklarn, ayn noktada buluup ayn sonuca ulamas beklenir. IV. Hadisin Mturd Kltr indeki Yeri Ana hatlaryla vasfetmeye altmz bu genel yapsyla hadis Mturd ulemnn eserlerinde bazen hkmn dayandrld delil olarak arz edilir bazen de ona Kur'n tevil, tahss, takyd ve nesih gibi nemli yetkiler verilir. A. Hadisin Hkm Koyabilme Yetkisi Mturdlere gre mesel besmelenin Ftiha Suresinin bir paras deil de Kur'ndan bir yet olmas64; zin yapan bekr criyeye celde cezs uygulanmas gerektii65; kabir azb, efat, Kevser, Havz ve Mzn gibi semiyyta66 tekbl eden konularda kullanlan

64

65

66

Mturdiyye, bu konuda beyy b. Kabn Hz. Peygamberden naklettii Sana, benden nce sadece Hz. Sleymna indirilen bir yet reteceim deyip bunun besmele olduuna iaret buyurduu hadisi delil getirmilerdir. Bu hadis iin mesel Bkz. Drekutn, Snen, I, 310. Mturdiyyeye gre ayrca Namaz kulum ile kendi aramda iki ksma ayrdm eklinde balayan kuds hadis de ayn hususa dellet etmektedir. Bu hadis iin Bkz. Hadis iin mesel Bkz. Mslim, Salt, 38; Nes, ftith, 23. Bu hadislerden karlan mn ve konu hakknda geni bilgi iin Bkz. mm Mturd, Tevlt, I, 6-7. Allah Tal Kur'nda < Evlendikten sonra fuhs yapan criyelerin cezs, hr kadnlara uygulanan ceznn yarsdr< buyurmu fakat ayn suu ileyen bekr criyelerin cezsna deinmemitir. Mturdiyye, Hz. Peygamber, zin yapan criyeye, evlenmemi dah olsa, celde cezs uygulanmasn emretti ve Hz. Peygamber, zin yapan evlenmemi bir criyeye ne yaplmas gerektiini soran bir adama, celde vur. Eer tekrar yaparsa yine celde vur demi, nc veya drdnc defasnda ise tekrar yaparsa bir ip mukbilinde bile olsa onu sat buyurdu gibi hadislere dayanarak byle criyelere celde vurulmas gerektii sonucuna ulamtr. Bu konudaki hadisler iin Bkz. Buhr, Itk, 17; Hudd, 35; Buy, 66, 110; Mslim, Hudd, 30-32; Eb Dvud, Hudd, 33; Tirmiz, Hudd, 8, 13; bn Mce, Hudd, 14; Drim, Hudd, 18; Muvatta, Hudd, 14; Ahmed b. Hanbel, II, 249, 376; IV, 116-117. Mturdiyyenin bu konudaki kanaati hakknda geni bilgi iin Bkz. mm Mturd, Tevlt, I, 402; erh, 183a. zellikle de semiyyt ile ilgili bahislerin pekou hakkndaki haberler, hd tarkiyle varid olmutur. Zira kat olarak kabul edilen Kitb ve mtevtir haberin bu konulara delleti byk ounlukla zanndir. te bu sebeple Mturd ulem, zellikle de hiret ahvli ile ilgili meselelerde kulland hadisleri, aslnda hd olmalarna ramen mehr, mnev mtevtir, mstefiz, marf gibi vasflarla anmtr. Bylece bu vasflarla vasfedilen haberlerin subtu, zann

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

157

Hseyin KAHRAMAN

temel deliller hadislerdir. Ancak kanatimizce bu hususun yani hadisin mstakil olarak hkm koyabilme yetkisinin, mezhebin genel usl ve kabul ettii dier bilgi kaynaklarnn dikkate alnarak deerlendirilmesinde fayda olacaktr. Zira bu rnekler Kur'nn bahsetmedii, ayrntsna girmedii veya delletinin ak olmad meselelerde hadisin hkm koyabilme yetkisi ile alkaldr. Mturdiyye bu alanlarda hadise hkm koyabilme yetkisi tanmaktadr. Ancak Kur'nn hi deinmedii veya deinip ayrntsna girmedii fkh baz meselelerde zellikle de teabbud konularda hadis kullanmaktan baka are yoktur. Bu sadece Mturdiyye iin deil bu alanlarda fikir reten herkes iin geerlidir. Dolaysyla bu durum bir kiinin veya bir mezhebin hadise mrcaatnn nitelii konusunda l alnmamaldr. Kald ki hkmn bina edildii hadis Mturdiyye tarafndan genelde sahih, mehr, mstefz ve amel mtevtir gibi terimlerle vasfedilir. Yani zikri geen bu yetki, byle vasflar bulunmayan bir hadise yani haber-i vhide kolay kolay tannmamaktadr. B. Hadisin Kur'n zerindeki Yetkileri Mturdiyye hadise, Kur'nn tems ettii bir hususta yerine gre onu tevil, tahsis, takyid ve neshetme gibi nemli yetkiler de vermektedir. Kanaatimizce bu husus, hadisin sistem iinde oynad role delaleti asndan olduka nemlidir. Bu sebeple konunun baz rnekler ile izhnda yarar olacaktr. Mturdiyyeye gre Ey imn edenler! Allahtan Ona yarar ekilde korkun...67 yeti, zhir itibriyle, kullara glerinin yetmeyecei bir sorumluluk yklemektedir. nk Allahtan, Ona yarar bir ekilde korkmaya hi kimsenin gc yetmez. Bu nedenle yetin, sarf (tevli) gerekir. mm Mturdye gre Hz. Peygamberden nakledilen u hadis yeti tevil etmektedir: Allahn kullar zerinde, kullarn da Allah zerinde haklar vardr. Alolmaktan karak delil olacak konuma gelmitir. Nitekim Ebl-Mun enNesef mesel kabir azb konusunda vrid olan haberlerin hret ve istifza derecesine ulatn, bu dereceye ulaan haberlerin ise istidll ilim gerektireceini syler (Bkz. Tebsra, II, 763). l-i Imrn 3/ 102.

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

158

67

Hadisin Mturd Kltrndeki Yeri ve mm Mturd'nin Hadis Yorumu

lahn kullar zerindeki hakk, kendisine ibdet edip Ona hibir eyi ortak komamalardr. Kullarn Allah zerindeki hakk ise, eer ibdet edip irk komazlarsa, kendilerini cennete koymasdr.68 Bu hadise gre yette geen Allahtan korkun ifdesi, Onu inkar etmeyin mnsna gelmektedir.69 Ancak bu noktada hadis olmasa da akln, yetin zhir mnsyla amel edilemeyeceine karar vermi olduu sylenebilir. nk Ondan hakkyla korkmann insan tktini aaca, aklen sbit bir hkmdr. Nitekim mm Mturdnin bildirdiine gre Allahtan Ona yarar ekilde korkun yetinin Ondan gcnz yettiince korkun yetiyle70 nesh edildii de ifade edilmitir.71 yleyse yetin bu ksmndan anlalmas gereken mn, zhir mns olmamaldr. te bu noktada ayn yetin son cmlesi mutlaka Mslmanlar/teslimiyet gstermi kiiler olarak can verin diyerek tevilin ynn belirlemi olmaktadr. Mezkr hadisin ise bu mny teyid ettii sylenebilir. Benzer inceliklerin tahsis ve takyid gibi ilemler iin de geerli olduu sylenebilir. Bu hususun da baz rnekler zerinden deerlendirilmesi, uygulamay gstermesi asndan nemli olacaktr. Mesel Kur'n'n eitli yetlerinde bir kadnn, ald mehri veya bir ksmn geri verip kocasndan ayrlabilecei ifade edilmitir.72 Ancak Mturdyye'ye gre bu gibi yetler zhirleri itibariyle net bir miktara dellet etmemektedir. Ancak bu dellet Hz. Peygamber'den nakledilen bir hadis ile tahsis edilmi, byle bir durumda
68

69 70 71 72

Hadisin baz deiik rivyetleri iin Bkz. Buhr, Libs, 101; Cihd, 46; stizn, 30; Tevhd, 1; Mslim, mn, 48-50; Tirmiz, mn, 18 (2643 nolu hadis); bn Mce, Zhd, 35 (4296 nolu hadis); Msned, II, 525, 535; V, 236, 238, 242; III, 260261; Ahmed b. Hanbel, Msned, II, 525, 535; V, 236, 238, 242; III, 260-261. Bkz. Tevilt, I, 295. Ayrca Bkz. erh, 140a. et-Tebun 64/16. Bkz. Tevilt, I, 295. Nitekim Kur'n'da "Onlara verdiiniz bir eyi almanz size hell deildir. Yalnz, erkek ve kadnn Allah'n snrlarnda durumayacaklarndan korkarsanz, o zaman kadnn verdii fidyede (mehir hakkndan vazgemesinde) ikisine de bir gnah yoktur" (el-Bakara 2/229) ve "Apack bir edepsizlik yapmadklar (huzursuzluk ve geimsizlik yapmadklar) srece, verdiinizin bir ksmn geri almak iin kadnlar sktrmayn" (en-Nis 4/19) gibi yetlerde, geimsizlik artna bal olarak kadnn, ald mehri veya bir ksmn geri verip einden ayrlabileceine dikkat ekilir.

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

159

Hseyin KAHRAMAN

mehirden fazlasnn sz konusu olamayaca ifade edilmitir.73 Nitekim bu hadise gre bir sahb ile ei, aralarndaki geimsizlii sebep gstererek Hz. Peygamber'e bavurmu, boanma isteklerini ifade etmilerdi. Hz. Peygamber kadna "Ondan (mehir olarak) aldn geri verir misin? diye sordu. Kadn da "Evet. Hatta daha fazlasn!" deyince Hz. Peygamber "Hayr, fazlas olmaz!" buyurdu.74 Dolaysyla Mturdiyyenin bu hadise dayanarak Kur'nn umum mn ifade eden bir beynn bu miktar, en ok mehir kadar olabilir diyerek tahsis ettii sylenebilir. Ancak dier taraftan byle bir tahsis konusunda Mturdiyyenin temel kaynann yine Kur'n olduu da ifade edilebilir. Zira Kur'n, verilen mehrin geri alnmasn nehyetmekte, artlarn boanmaya srklemesi durumunda ise bu miktarn alnabileceini ifade etmektedir. Bundan anlalan mn, ayrlk durumunda erkein alaca miktarn en fazla verdii kadar olduudur. Mturdiyyenin, Kur'nn izdii bu erevede bir tereddd veya bilgi eksii yoktur. Dolaysyla, Kuran tahss ettiini ifde ettikleri hadis, mehirden fazlasnn alnabileceine cevz veren muhliflere75 kar kullanld sylenebilir. Yani hadise mrcaat arta baldr. Yani bir bakma Kur'ndan kardmz bu mny kabul etmiyorsanz, bizi destekler mhiyette hadis de vardr denmektedir. Dolaysyla hadis dorudan mrcaat kayna olmam, muhliflerin anlad mn balamnda kullanlmtr. Mturdiyye, evlenilmesi haram olan kadnlarn sayld yette76 geen sizi emziren analarnz, st baclarnz... size haram klnd ifdesinin mutlak erevesinden hareketle bir yudum
73

74

75

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

160

76

Mturdiyye'nin bu konudaki kanaati iin Bkz. erh, 83a-83b. Bu konuda ayrca Bkz. mm Mturd, Tevilt, I, 381. Bu hadis iin Bkz. Buhr, Talk, 12; Eb Davud, Talk, 18; Nesa, Talk, 34, 53, bn Mce, Talk, 22; mm Mlik, Muvatta', Talk, 31; Drim, Talk, 7; Ahmed b. Hanbel, Msned, IV, 3. Mturdiyyenin beynna gre Hasan el-Basr, geimsizliin sebebi erkek ise, ayrlk mukabilinde birey alamaz. Geimsiz olan kadnsa, karlkl anlamalar kaydyla, mehirden fazlas da alnabilir demektedir. Hz. mer, bn mer, bn Abbs, Mchid, brahim ve mm fi de bu kanattedir (Bkz. erh, 83a). Nitekim Hattb de, ekser-i fukahnn bu grte olduunu syler (Bkz. Eb Dvud, Talk, 18 ,2227 nolu hadisin erhi. Bkz. Nisa 4/23.

Hadisin Mturd Kltrndeki Yeri ve mm Mturd'nin Hadis Yorumu

emmekle bile st haraml doaca kanaatindedir. Emme ya konusunda ise Mturdiyyenin yeti, kkken emme eklinde takyd ettii grlr. Mturdiyyenin bu konudaki dayanaklar bir hadistir. Hz. ieden nakledildiine gre Hz. Peygamber, onu bir adamla otururken grmt. Bunun zerine Hz. Peygamberin yz deiti ve Bu adam kim? diye sordu. Hz. ie Bu benim st amcamdr deyince Hz. Peygamber St akrabalnn ne olduunu iyi anlayn. Zira st emme, al gideren (miktar)dr buyurdu.77 Mturdiyyeye gre bu hadisin mnsn destekleyen baka hadislere de vardr. Nitekim Hz. Peygamber, St emzirme, eti (vcudu) gelitirip kemikleri kuvvetlendiren (ey)dir 78 ve St emzirme, barsaklar zorlayan (ey)dir 79 buyurmutur. mm Mturdye gre bu hadisler, emilen stn al giderdii dneme iret etmektedir. Bu ise kk yata olur. Byk insann al, anne st emmek suretiyle zil olmaz, baka gdalar da almas gerekir. Halbuki kk ocuun sindirim yaps, ancak anne st emmeye msaittir.80 Nitekim Hz. Ali, Hz. Peygamberin yle buyurduunu nakletmitir: ( Bir tek yudum emmek dah, ilk iki yln haram kld gibi haram klar). 81 mm Mturdye gre bu son hadis, eer sbitse, bu konudaki asl ve mutemed aleyh hadistir.82 Haramlk douracak st emme dneminin ilk iki sene olduu ekser-i ulem tarafndan da kabul edilmitir.83 Ancak onlarn bu konudaki delilleri Emzirmeyi
77

78

79 80 81 82 83

Bkz. Buhr, Nikh, 21; ehdt, 7; Mslim, Rad, 32; Eb Dvud, Nikh, 9; Nes, Nikh, 51; bn Mce, Nikh, 37. Hadis iin Bkz. Eb Dvud, Nikh, 9; Ahmed b. Hanbel, Msned, I, 432; Mlik, Muvatta, Rad, 11. Hadis iin Bkz. Tirmiz, Rad, 5; bn Mce, Nikh, 37. Bkz. mm Mturd, Tevilt, I, 384. Konu ile ilgili olarak ayrca Bkz. erh, 177a. Hadis kaynaklarnda byle bir hadise rastlayamadk. Bkz. mm Mturd, Tevilt, I, 384. Ayrca Bkz. erh, 177a. Nitekim ab (103/721), Sfyn es-Sevr (161/778), Evza (158/774) yannda mm Mlik (179/795), mm fi (204/819), Ahmed b. Hanbel (240/854), ve Haneflerden Eb Yusuf (182/798) ile mm Muhammed (189/804) bu kanattedir (Bu konuda Bkz. Eb Dvud, Nikh, 9, 2058 nolu hadisin Hattb ); Hzim, el-tibr, s. 147-148; Ayn, Umdet'l-Kr, XX, 95-96. Buhrnin bu hadisi zikrettii babn bal da buna dellet etmektedir: Bbu men kle: L rada badel-havleyn li kavlih Tel: Havleyni kmileyni limen erde en ytimmer-radate. ounlua muhlefet eden Eb Hanfe ise, bu yetin devamnda yer alan ...Eer ana ve baba birbirleriyle grp karlkl anlaarak ocu-

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

161

Hseyin KAHRAMAN

tamamlatmak isteyen iin, anneler ocuklarn tam iki yl emzirsinler84 yetidir. Dolaysyla Mturdiyyenin de bu konuda yeti mi yoksa eer sabitse demek suretiyle sbtundan phe ettikleri de dhil olmak zere baz rivyetleri mi delil aldklar tartlabilir durumdadr. Hatta, tamamen varsayma dayansa bile, mezkr hadisler olmasayd Mturd ulemnn yetin mutlak ifadesi konusunda nasl bir tavr taknacaklar da sorgulanabilir. Eer st haraml douran emme ya Mturdiyye tarafndan bu durumda da iki olarak tespit edilirse, bir yetin baka bir yetle takyid edildii ve bu konuda rivyetlere gerek mnda ihtiya duyulmad sylenebilecektir. Bu gibi bilgilerden hareketle, Kur'nn hadisle takyidi veya tahsisi konusunda Mturdiyye asndan hususun dikkatte alnmas gerektii sylenebilir. Zira bu hususlar hadisin sistem iindeki yerini tespit asndan nem tamaktadr: 1. Her eyden nce Mturdlere daha dorusu mezhebin mutekaddim ulemsna gre tevil, takyid ve tahsis gibi ilemler beyn- tayr deil beyn- tefsr ilemleridir. Byle olunca Kur'n zerinde icra edilecek bu gibi ilemler iin mtevtir veya mehr bir nakile ihtiya duyulmayacaktr. 2. Mturdiyyede, hd habere Kur'n ile tahsis ve takyid yetkisi verilmesi hususunda zaman iinde bir dnmn yaand anlalmaktadr. Buna gre V/XI. asrn ortalarndan itibaren bu yaklamdan vazgeilmi, bunlar nesih kabul eden Hanifiyye uslne dnlmeye balamtr. Nitekim mezhebin nde gelen isimlerinden Ebl-Mun en-Nesef (508/1114) yle demektedir:

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

162

84

u memeden kesmek isterlerse kendilerine bir gnah yoktur ifdesinden hareketle, emzirme sresini iki buuk yl olarak tesbit etmitir. Zira bu ifde, ikinci yldan sonra da st emzirilebileceine dellet etmektedir. Eb Hanfeye gre, ocuun bir defada aniden stten kesilmesi uygun deildir. Bu ilem yava yava, ocuk altrlarak gerekletirilmelidir. Bu sre iinde bazen emzirilir bazen de dier yiyeceklerden verilir. Bylece ocuk meme emmeyi yava yava unutur. Eb Hanfe bu altrma dnemini, hmilelik sresinin en azna kyasla alt ay olarak tesbit etmitir (Bkz. Ayn, Umdet'l-Kr, XX, 96). Bakara 2/233.

Hadisin Mturd Kltrndeki Yeri ve mm Mturd'nin Hadis Yorumu Bizim bu diyarlardaki eyhlerimiz, bunu (ummun tahss, mutlakn ise takyd edilemeyeceini) syleyenleri knar ve Mutezileye nisbet ederdi. lerinden, fkh uslnde Irakllara meyledip de umm lafzlar konusunda onlara tb olanlar kncaya kadar bu nisbet devam etti.85

Mturdiyyenin

mteahhir

dnem

ulemsndan

Ebl-

Berekt en-Nesef (710/1310) ise, hadisin Kur'n zerindeki yetkileri ile ilgili olarak bizim birinci ve ikinci maddelerde iaret ettiimiz hususlara ayn anda dikkat eken u deerlendirmede bulunur:
mm olan lafz, umlne giren tek tek her bir ferd hakknda konmucasna kat hkm gerektirir. Kerh (340/952) ve Casss (370/980) gibi Irakl ashbmz ile Kd Eb Zeyd (430/1038) gibi diyrmzn mteahhir ulemsnn cumhruna gre ummun hkm byledir. Mutezilenin cumhru da bu kanattedir... Abdulkhir el-Baddnin (429/1037) sylediine gre Eb Hanfe ve ashbnn gr budur86< Ancak bazlarna gre ummun hkm kati deildir. mm fi ile Eb Mansr el-Mturd nderliindeki Semerkandl eyhler bu grtedir. Bu grte olanlar ummun, haber-i vhid ve kys ile tahssine cevz vermilerdir.87

85

86

87

Bkz. Tebsra, II, 779-780. Hatta Ebl-Munin yapt Tevilt erhi derslerini yazya geiren Aluddn es-Semerkand (535/1140) bile, fkh bizzat ondan renmi olmasna ramen Hanef mezhebi metodlarna gre Mznul-Fusl f Neticil-Usl isimli bir usl kitab yazmtr (Bkz. Kura, el-CevhirulMudiyye, III, 83). Haneflere gre umum ve mutlak mn ifade eden lafzn hkm kesindir (Bkz. Serahs, Usl, I, 32) Umm bildiren bir lafz tahss edildii zaman, tad hkm artk deimi olur. Yani tahss Hanefiyyeye gre beyn- tefsir deil beyn- tayr cinsindendir. Dolaysyla, hkmdeki tayr yani yerine baka bir hkmn konmas Hanefiyyeye gre nesih makmndadr (Bkz. Serahs, Usl, II, 29-30). Bu sebeple, Kur'nn umm bildiren lafzlar sz konusu olduunda, tahss (ve dolaysyla nesih) edecek delilin, mtevtir veya mehr olmas gerekir. Zira Hanefiyyeye gre Kur'nn hd haberle neshi ciz deildir (Bu hkm iin Bkz. Serahs, Usl, II, 77). te bu sebeple, hd haberle tahssin de ciz olmad ifde edilmitir (Bkz. Serahs, Usl, I, 133, 364). Keful-Esrr, I, 114-115. Ebl-Berektn atfta bulunduu Kd Eb Zeydin de 430/1038de veft ettii dnlrse, Mturdiyye iinde Iraka gre farkllk arzeden grlerin, erken tarihlerde deiime uramaya balad dnlebilir.

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

163

Hseyin KAHRAMAN

3. Mturd ulemnn eitli uygulamalarnda, Kur'nn umm ve mutlak ifdelerine muhlif olan haber-i vhide bazen tahss ve takyd yetkisi verilmesine ramen, zaman zaman haberin bu muhlefet yznden reddedildii grlr. Bu gibi yerlerde tahss ve takyd yetkisi verilen haberlerle, Kur'na muhlif olduu gerekesiyle reddedilenler arasnda, hadisinin arad cinsten bir shhat fark olmad, Mturdiyyenin bu ly dikkate almad grlmektedir. Ancak grebildiimiz kadaryla Kur'nn zhirine muhlif olduu iin reddedilen hadisler, genelde baka bir delile de muhliftir. Baka bir adan ifade edilecek olursa Kur'n tahss ve takyd yetkisi verilen hadisler, genelde yet veya hadis cinsinden baka bir delil tarafndan da desteklenmektedir. Dolaysyla haber-i vhidin Kur'n tahsis veya takyid yetkisi Mturdiyyede mutlak deildir. Ebu'l-Berekt en-Nesef'nin (710/1301), tahsis ve takyide cevz verenlerin bu kurallar ilettiini ifade ettii mehur rnekler konusunda Mturdiyye'nin taknd tavr bu konuda bir fikir verebilir. Nitekim Kur'n' hd hadisle takyid veya tahsis edenlerin hilfna Mturdyye mesel "Kur'n'dan kolaynza gelen yeri okuyun" yetini88 "Ftih'sz namaz olmaz hadsiyle"89 tahsis etmez. mm Mturd'ye gre bu yetten anlalan, namazda kraatin farz olduudur. Kraat farzdr ancak yet zhiri itibariyle kiiye, kolayna gelen yeri okuma hakkn vermektedir. Dier taraftan yet, kraat konusunda hafif ve kolay olan emretmektedir. Eer Ftiha okunmayan namaz geerli olmayacaksa, yetteki tahfif emrine uyulmam olur. Baka bir ifadeyle yet kiiye bir tercih hakk vermekte ve kolay semesini sylemektedir. Hlbuki kraat olarak belli bir srenin tayin edilmesi bu muhayyerlik ile eliir. Bu durumda ise yetin zhiri terkedilmi, yani haber-i vhide dayanarak tevil edilmi olur. Hlbuki Hz. Peygamber bir baka hadisinde "Ftiha'nn okunmad namaz eksik ve noksandr, tamam deil-

88 89

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

164

El-Mzzemmil 73/20. Bu hadis iin Bkz. Buhr, Ezn, 95; Mslim, Salt, 34-36; Eb Dvud, Salt, 136; Tirmiz, Salt, 183; bn Mce, kme, 11; Ahmed b. Hanbel, Msned, II, 428; Drim, Salt, 36.

Hadisin Mturd Kltrndeki Yeri ve mm Mturd'nin Hadis Yorumu

dir" buyurur.90 mm Mturd'ye gre bir namazn "noksan" eklindeki tavsifi, "fsid yani geersiz" mnsnda olmayp, bu eksiklie ramen ciz yani geerli olduuna dellet eder. Nitekim Ftiha sresinin farz olmadna dellet eden dier baz rivyetler de vardr. Mesel Hz. Peygamber'in kld bir gece namaznn btn kym, rk, secde ve kidesinde ayn yeti, Mide Sresi'nin 5/118. yetini91 okumutur. Dier taraftan Hz. Peygamber namaz gerektii gibi klamayan bir sahbye Dn tekrar kl; zira namaz klm olmadn buyurmu ve nasl klmas gerektiini izh etmitir. Bu izh esnasnda da kolayna gelen yeri oku buyurmutur.92 Bundan da anlalan udur ki farz olan, u veya bu sre olmayp mutlak mnda kraattr. Mturdyye ayn ekilde "zerine Allah'n ad anlmadan kesilen hayvanlar yemeyin"93 yetini "Mslman ister ansn ister anmasn Allah'n adyla keser" hadisiyle94; "Oraya (Harem'e) giren emn olur"95 yetini "Harem, hibir siyi ve ktili barndrmaz" 96 hadisiyle tahsis etmemektedir.97 Mturdiyye, usln bir dier nemli meselesi olan Kitb ile Snnet arasndaki nesih ilikisi konusunda da mspet dnmektedir. Nitekim Mturdiyyeye gre mesel kblenin Beyt-i Makdise doru olmas, Kitb ile sbit husslardan deildir. Bu mesele vahy-i gayr-i metluv ile sbit olmu, bylece Mslmanlar ncekilerin snneti ile amel etmilerdir. Daha sonra bu hkm (Ey Muhammed), yznn gkyzne doru evrilip durduunu gr90

91

92

93 94

95 96 97

Bu hadis iin Bkz. Mslim, Salt, 38-41; Eb Dvud, Salt, 136; bn Mce, kme, 11; Ahmed b. Hanbel, Msned, II, 241, 478. Bu yet "Eer kendilerine azb edersen phesiz onlar senin kullarndr (dilediini yaparsn). Yok eer onlar balarsan phesiz sen izzet ve hikmet sahibisin" melindedir. Bu hadis iin Bkz. Buhr, Ezn, 95, 122; sti'zn, 18; Eymn, 15; Mslim, Salt, 45; Tirmiz, Salt, 226; Nesa, ftith, 7; Eb Dvud, Salt, 148; bn Mce, kme, 72; Ahmed b. Hanbel, Msned, II, 437. el-Enm 6/121. Mturdiyye'nin bu konudaki kanaati iin Bkz. Mturd, Tevilt, II, 169-170; erh, 299a-299b. l-i mrn 3/97. Hadis iin mesel Bkz. Buhr, lim, 37. Mturdiyye'nin bu konudaki kanaati iin Bkz. erh, 137a-137b.

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

165

Hseyin KAHRAMAN

yoruz. Elbette seni, holanacan bir kbleye dndreceiz. (Bundan byle) yzn Mescid-i Harmdan tarafa evir98 yetiyle neshedilmitir.99 Mturdiyyeye gre yetin, hadis tarafndan neshi de vkidir. Mesel Kurnda, kiinin lmeden nce ana-baba ve yaknlarna vasiyyette bulunmas emredilmi100 olmakla birlikte, bu yetin hkm daha sonra Allah her hak sahibine hakkn vermitir. Dolaysyla vrise vasiyyet olmaz hadisiyle101 neshedilmitir. mm Mturd bu bilgiyi aktardktan sonra kendilerine Size gre nesih ancak mtevtir snnet ile mmkn olur. Bu hadis ise hd cinsindendir. Byle bir hadisle nesih nasl ciz olur? eklinde bir itirz yneltildiini syler. Byle bir itirz yersiz bulan mm Mturdye gre bu hadis rivyet ynyle hd olsa da kendisiyle amel edilmesi asndan mtevtirdir. Kald ki insanlar, vrise vasiyet olamayacanda icm etmilerdir. Nsih bir yet veya snnet olmadan insanlarn vrise vasiyeti terk zerinde icm etmeleri mmkn deildir. Buradan da, vasiyeti emreden mezkr yetin neshedildii sonucuna ulalr.102 Nitekim Mturd ulemya gre immlar da, aralarnda herhangi bir ihtilf olmakszn bu ynde fetv vermitir. Bu da haberin tevtr hak ve yetkisine sahip olduunu gsterir.103 Kendilerine yneltilen itirz ve bu itirza verilen cevaptan, Mturdiyyeye gre Kur'n neshedebilecek delilin ancak mtevtir olduu sonucu kmaktadr. Ancak, lafz veya manev deil de muhtevs ile amelin yaygnlna iret eden amel mtevtir snfna dhil edilip o kadar yaygndr ki, insanlar rivyetine ihtiya duymamlardr denilmesi, hadisin sened itibariyle Kur'n neshedecek bir kuvvete sahip olmadn gsterebilecei

98 99

100 101

102

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

166

103

Bakara 2/144. Mturdiyyenin bu konudaki kanaati iin Bkz. mam Mturd, Tevilt, I, 101; erh, 51b. Bkz. Bakara 2/180. Hadis iin Bkz. Tirmiz, Vasy, 5; Eb Dvud, Vasy, 6; Nes, Vasy, 5; bn Mce, Vasy, 6; Ahmed b. Hanbel, Msned, IV, 186-187, 238-329; V, 267. mm Mturd, Tevilt, I, 128-129. Bkz. erh, 61b.

Hadisin Mturd Kltrndeki Yeri ve mm Mturd'nin Hadis Yorumu

gibi Mturdiyyenin bir rivyet malzemesi ile alakal hemen btn dikkatini metin ve muhtevya ynelttii mnsna da gelebilir. mm Mturdnin bu hadis erevesinde yapt Amel mtevtir, amel edilmeye en layk haberdir aklamas 104 bu ikinci ihtimli destekler mhiyettedir. V. Deerlendirme ve Sonu Btn bu bilgilerden hareketle ifade etmek gerekirse Mturdiyyeye gre, haber-i vhidin sbtunda phe vardr. Bu sebeple Kur'n, akl, mtevtir veya mehr haber, toplumdaki genel uygulama (umm belv), duyu organlar gibi sbtunda phe bulunmayan verilere arz edilmesi gerekir. Bu verilerle elien haber-i vhid ise red veya tevil edilir. Ancak zellikle haber-i vhid ile ilgili bu yaklamda dikkat eken baz hususlardan bahsedilebilir: Bu noktada mezhebin, zellikle itikd konularda benimsenen sistem ile toplumun kabulleri ve beklentileri arasnda bir ikileme dm olduu dnlebilir. Dolaysyla gelitirilen sistem bu noktada hadisin reddini gerektirse de, toplumun byk ekseriyetini oluturan kitlenin yani ehl-i snnetin/Snnlerin eilim ve beklentilerini gz ard edememilerdir, denilebilir. Bu sebeple Mturdiyye, ihtiyac snrl olsa bile hadise de mrcaat etmitir. Mturdiyye, byle bir erevede gndeme gelen hadis kullanmn sk denetim kurallarna balam ve itikd konularda hd haber delil olmaz; fikir beyn ettii (tefsir, usl, fkh vb.) dier alanlarda ise had haber arz edilmeden kullanlmaz gibi, hadisin aleyhine gibi grnen iki prensip benimsemitir. Bu prensipler neticesinde hadis bazen red ama genelde tevil edilmitir. Ancak bir hadisin, dinde asl kabul edilen delillere arz neticesinde byle bir haberin vrid olmas ciz deildir denilerek reddedilip daha sonra farkl bir mnya hamlinde eliki olduu da sylenebilir. Zira arz usl, bir hadisin gerekten Hz. Peygambere ait olup olmadn tespit iin kullanlr. Hadis Kur'na arzedildikten sonra reddedilirse, bunun mns bu hadis Hz. Peygambere ait olamaz demektir. Zira Mturdiyyenin de ifde ettii gibi, gayr-i
104

Bkz. Tevilt, I, 128-129.

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

167

Hseyin KAHRAMAN

metluv vahiy olan hadisin, kendisiyle ayn kaynaktan gelen Kur'na muhlif olmas dnlemez. Bu durumda, metluv vahye uymayan ve hadis olduu iddia edilen ifade, gerekte hadis deildir. Bu sylendikten sonra yaplmas gereken, hadisin reddedilmesidir. Eer hadisten Kur'nn ilgili yetine muhlif olmayacak mnlar kma ihtimli de varsa, arza bavurulmamaldr. Zira tevil, mezkr ifdeye hadis gzyle bakldn yani Hz. Peygambere idiyetinin kabul edildiini gsterir. Buna ramen hadisin Kur'na arz, gerekten hadisin deil muhtemel mnnn daha dorusu yorumun arz olacaktr. Dolaysyla durum, u mnya alrsanz, bu hadis Hz. Peygambere aittir, fakat yle drseniz Ona ait olamaz noktasna gelir. Byle bir yaklam ise sbjektiflik douracaktr. Mturdiyye, Kur'n veya baka bir asla arz neticesinde reddettii bir hadisi ounlukla tevil de etmitir. Bu noktada tevilin, sisteme uymayan hadisler konusunda Mturdiyyenin toplumsal deer ve kabullerle elimemek iin mrcaat ettii bir prensip halini ald sylenebilir. Yani burada dorudan bir kabullenme yerine hasmn veya muhtabn bilgisi ve/veya hassasiyetleri dikkate alnarak bir deerlendirme yaplmakta, ayn vasatta buluulmaya allmaktadr, denilebilir. Hadis eer sisteme uyuyorsa zaten problem yoktur. Bu gibi konularda Mturdiyye zayf veya sahih, hd veya mtevtir fark gzetmeden hadisi hemen metne dhil etmektedir. Bu yaklam tarzndan Mturd lim, hadis ile sistem arasndaki uyuma azam dikkat sarf etmektedir. Burada nemli olan hadisin, dinde asl kabul edilen bilgi kaynaklarna dayanlarak kurulup gelitirilen sisteme muhlif olup olmamasdr. Yoksa red veya tevil edilen hadisler konusunda belirleyici olan husus, hadisiler tarafndan tespit edilen usl kideleri deildir. Bir hadis sz konusu olduunda hemen her zaman hatrlatlan temel bilgi, onun hd m, mehr mu yoksa mtevtir mi olduu ve eer hd ise arz uslne bavurulmadan kullanlamayaca gibi uygulamaya dair hususlardr. Btn bu artlar erevesinde hadis, mezhebin mrcaat ettii

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

168

Hadisin Mturd Kltrndeki Yeri ve mm Mturd'nin Hadis Yorumu

en nemli verilerdendir. Ancak nicelik itibariyle youn bir mracaat olsa da bir hadisin, hkm bin edilen kaynak olarak kullanlmas ile bata Kur'n olmak zere dier bilgi kaynaklar vstasyla ulalan hkm teyid eder mhiyette kullanlmas arasnda fark vardr. Kur'nn hi deinmedii veya deinip ayrntsna girmedii konularda ve zellikle de fkh meselelerde, hadis kullanmaktan baka are yoktur. Bu sadece Mturdiyye iin deil herkes iin geerlidir. Dolaysyla bu durum bir kiinin veya bir mezhebin hadise mrcaatnn nitelii konusunda l alnmamaldr. Bununla birlikte Mturdiyyenin, hadisin Kur'na muhlifmi gibi grnd durumlarda tevl, tahss, takyd ve nesih gibi kurallara ba vurduu grlr. Bu durum hadisin, sistem iindeki yeri konusunda daha net fikir verecek durumdadr. Ancak bu gibi konularda Mturdiyyenin hadise bavurmadan nce meseleyi akln yardmyla ve Kur'nn kendi iinde zd grlr. Dolaysyla bu gibi yerlerde zikredilen hadisler o konudaki hkmn bin edildii kaynak olmayp teyit maksatl kullanlm grnmektedir. Yani hadise tannan bu yetkiler, teoride kalm pratie dklmemitir. Ayrca hadise verilen bu gibi yetkiler, mezkr terimlerin tad mn ile de yakndan alkal grnmektedir. Zira Mturdiyyeye gre bunlar birer tefsirden ibrettir. Kald ki bu prensiplerin uygulamasndan da ksa bir sre sonra vazgeilmi ve hd habere Kur'n karsnda yetki tanmayan Hanef uslne dnlmtr. Bununla birlikte hadis kullanmna zel bir gayret gsterilmi, bu malzemeden sarf- nazar edilmemitir. Bu kullanm, byk apta Kur'n ve bazen de aklla ulalan sonular teyit ve/veya okuyucuya o konuda vrid olmu hadislerin bulunduu mesajn vermeye ynelik grnmektedir. Nitekim btn bilgi kaynaklarn veya bir ksmn kullanmak suretiyle ulalan bir hkmn yer ald metinden, hadisler ekilip kartldnda sonucun genellikle deimedii, mezkr hkmde bir eksiklik olumad grlr. Yani metnin btnl iinde, bu malzemeye duyulan ihtiya snrl olup meselelerin byk oranda Kur'n ve akl aracl ile zme kavuturulduu grlr. Hatta bazen yetin delleti

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

169

Hseyin KAHRAMAN

muhtemeldir, halbuki akln tek delleti vardr kural gerei yet de, akln verileri dorultusunda tevil edilir. Hadisin, Mturdiyye kltr iindeki bu genel konumunu ortaya koyan bir dier husus da, teki bilgi kaynaklaryla dt gerek teruz durumunda, ibrenin daima hadisin aleyhine hareket etmesidir. Aslnda bu yoruma farkl bir adan da baklabilir. Mesel mezhep iinde hadisin nemli bir yer tuttuu, ancak telaffuz edilmedii ve atfta bulunulmad da sylenebilir. Zira Mturdiyye, zellikle de fkh meselelerde yeri geldiinde hadise duyulan ihtiyac aka ifde etmitir. Hatta baz kelm konularda dellin hadis olduu sylenmitir. Ancak bu duruma, zikrettiimiz bak asn delillendirecek kadar sk rastlanmaz. Kald ki zellikle fkh konularda Mturdiyyenin dell ald ey, hadis deil uygulama olmutur. Hadis de bu uygulamann formle edilmi eklidir. Fukahnn genel gr budur, mmenin kanati bu ekildedir, mmet byle kabul etmitir ifdelerinden sonra bu grn asl falan hadistir eklinde gnderme yaplan hadislerde olduu gibi, grnme kan da hadis olmaktadr.
Kaynaka Beyz, Kemlddn, rtul-merm min ibrtil-mm, Kahire 1949. Ebl-Bek, Eyyb b. Musa, el-Klliyyt, Beyrut 1992. Ebul-Berekt en-Nesef, Medrikut-Tenzl ve Hakikut-Tevil, stanbul 1984, IV, 111). el-sfehn, Eb Nuaym, Ahmed b. Abdillah, Msnedu Eb Hanfe, thk. Nazar Muhammed el-Firyb, Riyd 1415. bn Hibbn, Sahh (el-hsn bi tertbi Sahhi bn Hibbn, thk. uayb elArnavut), Beyrut 1997. Mturd, Muhammed b. Muhammed, Tevilt Ehlis-Snne, Beyrut 2004. Nazlgl, Habil, Hadiste Metin nas ve Metin nas Asndan Cibrl Hadisi Rivyetleri, Kayseri 2005. Nesef, Ebl-Mun Meymn b. Muhammed, Tebsratul-Edille f UslidDn al Tarkatil-mm Eb Mansr el-Mturd, Dmak 1990. Pezdev, Eb Ysr Muhammed, Ehl-i Snnet Akidi (Uslud-Dn) ev. erafettin Glck, stanbul 1980. Sbn, Nreddin Ahmed b. Mahmud, el-Bidye f Uslid-Dn (haz. Bekir

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

170

Hadisin Mturd Kltrndeki Yeri ve mm Mturd'nin Hadis Yorumu Topalolu), Ankara 1995. Semerkand, Aluddin Eb Bekir Muhammed b. Ahmed, erhu Tevilti Ehlis-Snne (erh-i Semerkand, TSMK, Medine Bl., No: 179), 8b. Semerkand, Eb Bekir, erhu Tevilti Ehlis-snne (erh-i Semerkand), T.S.M.K., Medine Bl., No: 179. Tabarn, el-Mucemus-Sar, Beyrut, 1985. Taftzn, Saduddin Mesud b. mer, erhul-Akid, basm yeri ve yl yok.

The Role of Hadith in Maturidi Tradition and Imam Maturidis Comment of Hadith
Citation/: Kahraman, Hseyin, (2010). The Role of Hadith in Maturidi Tradition and Imam Maturidis Comment of Hadith, Milel ve Nihal, 7 (2), 141171. Abstract: Maturidi has an impact on the understanding of the people and scholars even after his death, due to his approach and views about Islamic theology. Therefore, the school of thought that was established by him has been adopted as a theological school by the orthodox Muslims. However, the accumulation that was set forth by both Maturidi and his followers hasnt limited only to theological field. Thus, there was a lot of information about major Islamic science in their works. One of the main sources of knowledge that Maturidi scholars (ulama) used was the tradition of the Prophet (hadith). The place of hadith in the heritage of Maturidi School is questioned and shows mam Maturidis approach to hadith in this paper. Key Words: Maturidi, Maturidi School, hadith..

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

171

Mturd Ahlaknda Erdem Fikri

Sami EKEROLU
Atf/: ekerolu, Sami (2010). Mturd Ahlaknda Erdem Fikri, Milel ve Nihal, 7 (2), 173-189. zet: Bu alma, Mturdye gre erdem fikri ve erdem snflamasn konu edinmektedir. Bilindii zere, erdem etii genel ahlak anlaylarnda olduu gibi belirli ahlki kurallar ve bunlara dayal olarak gerekletirilen eylemler ve bunlarn sonular gibi konularla dorudan ilgilenmez. Bir ahlk eylemde erdem etiinin ilgisi ncelikle eylemin dayand temel fikirleredir. Mtridinin ahlak anlaynda da eylemlerin temeli olarak ne srlen ve Mslman bireyin ahlak yaantsnda davranlarn ana ilkesi olarak nerilen bir erdem snflamas mevcuttur. Anahtar Kelimeler: Erdem, Erdem Ahlak, Erdem Snflamas, Mutluluk.

Giri Erdem, zgr ve bilinli bir varlk olarak insann i dnyasnda tad, eyleme dntrd, ahlk adan ya bizzat/kendinde iyi olan veya iyi olarak kabul edilen niteliklere verilen isimdir. Erdemlilik ahlakn esas gayesidir.

Yrd. Do. Dr., Harran niversitesi lahiyat Fakltesi slam Felsefesi Anabilim Dal [samisekeroglu@hotmail.com].

MLEL VE NHAL
inan, kltr ve mitoloji aratrmalar dergisi cilt 7 say 2 Mays Austos 2010

Sami EKEROLU

Kazanlmaya allan bir erdemin realiteye uygun olmas deikenlik zellii tayan duygulardan ziyade sabit ve deimeyen hkmler elde etme gcne sahip klnan akla dayanmasyla dorudan alakaldr. Zira erdem ferdi yetkinliin semeresidir ve erdemli davranlar neticesinde doan duygusal kazanmlar, rnein mutluluktan hareketle erdem mutlulukla ilikilendirildiinde bile temelde az ok yetkin bir bilin durumuna dayanmaktadr. Dolaysyla erdem iin bilgi-eylem birlikteliine yn veren akl gcnn aktellemesidir demek mmkndr. Bu makalede ahlak felsefesinde sunulan ve olduka bilinen erdem snflamalarn tekrar etmeyeceim. Bunun yerine pratik hayatta arnma ve yetkinleme adna slamn mntesiplerine kazandrmak istedii kmil, kapsayc ve sade bir erdemlilik emasnn hangi erdemleri ngrdne ilikin bir nerilen ve yerinde grlen bir tenkid ve teklifi olmas gerektiine ilikin yannda Mturdnin gzyle erdemin nasl tasnif edildiine ve dindar/mslman bireyin sahip olmas gereken erdemlerin esasta iermesi gerekenlere ve ardndan ise, bir ahlk ama olarak erdemin kaybyla doacak erdemsizliklerin nasl giderilebilecei konusuna eileceim. Mturd Asndan Erdem Bilindii gibi Ahlak felsefesinin ahlaki olana yaklam genelde iki trl olmutur. Bunlardan biri: insan iin iyi hayatn ne olduu dieri, insann nasl yaamas gerektii sorularna cevap aranrken izlenen yaklamdr. Bu sorulara cevap olarak; baz ahlak teorileri iyi hayat, zevkli hayat; bazlar acsz hayat, mutlu hayat olarak deerlendirirken bazlar da, iyi hayat olarak Allahn emirlerine uygun yaanan hayat nermilerdir. Bu balamda bir din bilgini olan Mturdnin tek tek ahlaklarn genel-geer balantlarna ynelmekten ziyade, genelde, kaynan vahiyden alan bir ahlak anlayn benimsedii sylenebilir. Bu ahlak temelde insana iki yanl bir ykmllk getirmektedir. Mslman birey naklin kendisine iyi (marf/mehsin/hasent)

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

174

Mturd Ahlaknda Erdem Fikri

olarak bildirdiini yapmak, kt (mnker/mesv/seyyit) olarak bildirdiinden de kanmak zorundadr. Dolaysyla birinci ksma dahil olan fiillerin gerekletirilmesi kiiyi erdeme, ikincisinin tercih edilmesiyle ortaya kacak olumsuzluklarn ise erdemsizlik gibi ahlk bir sorunla kar karya brakacaktr. O halde, erdemli kiinin balca nitelii iyiye ynelmek ve ktden de kamaktr. 1 Peki, kii neye dayal olarak iyiye ynelip ktden uzaklaacaktr? Mturd, bunu baarma potansiyelini insann vlen ve knanan filleri birbirinden ayrt etme yeteneine dayandrr. Ona gre, yerilen hususlar insan aklna kt; vlenler de gzel olarak gsterilirken irkinin gzele; ktnn de iyiye tercih edilmesi kabul g bir durum olarak insan zihnine yerletirilmitir. Bu nitelikte yaratlmasyla insan, bir fiili dier bir fiile tercih etmeye arlmtr.2 O halde insan, neyin iyi, neyin kt; neyin doru ve neyin yanl olduunu aratrmak, hayatn gerek amacnn ne olmas gerektiini belirlemek ve erdemli bir yaayn nasl gerekletirileceini kavramakla ykml olan bir varlktr. nsann ahlk yaps da bunu gstermektedir. Hangi amalar dorultusunda yaam srlmesi gerektii, iyi ve ktnn, dev ve ykmlln belirlenmesi ite bu ahlk yapya dayanmaktadr. Bu ahlk yap insan erdemlilie yneltmekte ve belki de ona ulamay hedef olarak kiinin nne koymaktadr. Mturdnin aka isimlendirmedii bu yapya Farbden esinlenerek temyiz kabiliyeti demek mmkndr. Bilindii zere, Frbye gre kii, sahip olduu temyiz kabiliyetine dayal olarak vlr ya da yerilir. Yani insan ayrt etmesi kt olduunda knanm, iyi olduunda ise vlmtr. Buradaki knanma, kiinin nefsine arz olan eyin olmas gereken gibi olmadndan dolay gereklemi, gerekene uygun olduunda ise vlmtr.3 nsann sahip olduu bu kabiliyet Mturdye gre de ahlkliin temeli olarak grnmektedir:

2 3

Eb Mansr el-Mtrd, Kitbt-Tevhid Tercmesi, (trc. Bekir Topalolu), sam Yaynlar, Ankara 2003, s. 127. Matridi, Kitabut-Tevhid, (nr. Fethullah Huleyf), stanbul 1979, s. 220. zcan, Hanifi, Farabinin ki Eseri, M...F.V.Y, stanbul 2005, s. 190.

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

175

Sami EKEROLU lemdeki her eyin tad bir mna vardr. Bu mana insana ynelik yarardan (nef) ibarettir. Zira her ey onun iindir. nsan sahip olduu akl ve duyularyla bu gerei bilebilir. Dolaysyla iyiyi ktden; pis olan temizden; gzeli irkinden ayrt eden yegne varlk olarak insann baz eylerden engellenerek baz fiilleri ise yapmasnn emredilmesi ondaki bu yetenee dayanmaktadr.4

Erdeme uygun fiilleri gerekletirme yeteneine sahip olan insann mutlulua ulatracak yetkinlii srf bu ahlki potansiyeline dayanarak elde etmesi mmkn grlmemektedir. Temyiz kabiliyeti kiiyi iyi ayrt etmesi sayesinde vlene ynelterek knanandan uzaklatrabilen elbette ikin ve itici nemli bir gtr. Ancak, Mturdye gre, arzu gcnn temyiz kabiliyetinin gsterdii dorultuda ilerleyebilmesi konusunda vahiy bilgisinin salad yreklendirici ve tevik edici destee de ihtiya vardr. nsan eitime yatkn, yarar ve zarar ayrt eden ve alglayabildii delillerden hareketle duyular tesi ile ilgili konularda akl yrtebilen (nazar) mkellef grubundan olsa da, bilgiye ilgi gstermemesi, hatta bilgiyi cehaletle karlamas, bu sebeple yalan ve yergi nitelii tayan eylemleri normal saymas mmkndr. Bu yzden, rnein akl gc, verilen nimetlere kredilmesi gereini kiiye hatrlatsa da, sahip olunan glerin ktye kullanm yznden doabilecek olumsuzluklar kr devinin yerine getirilmesinde vahyin ikazn zorunlu klmtr.5 Mturdye gre, eylemlerinden hareketle snanan insan akl ve insan potansiyelinin farkna vararak ykmlln idrak etmeli ve ayrt etme kabiliyetini iyi ayrt etme ynnde kullanmaldr. Ayrt etme yeteneinin hikmete uygun olarak yerinde kullanlmas ve iyi ayrt etmenin salanmas ahlk bir dev olarak belirmektedir. Genel epistemolojisine de uygun olarak Mturd, kiinin bu ahlki gayeye ulaabilmesini salayan vastann dier baka hususlardan da nce bizzat kiinin kendi duyular, akl ve

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

176

Mtrd, Mtrd, Tevltl-Kuran, (T.S.M.K.), Medine Blm, Yazma No:180, vr. 85b, erh-i Semerkand, vr. 159b Matridi, Kitabt-Tevhid, s. 127.

Mturd Ahlaknda Erdem Fikri

insni doas (tab) olduu kanaatindedir.6 Bununla birlikte o, her ne kadar mkellefin Allah tarafndan erdemin btn trleriyle yceltilmi7olduunu dnse de, bu yce baa, Allah tarafndan kullara gsterilen ilgi ve bilgiye deer verilmeme ihtimalinin emir ve nehiyle uyarlmay gerektirdiine de inanr. Dolaysyla tarih iinde zaman zaman ortaya kan ilh teyid insann sz edilen gayeye ulaarak ahlk yetkinlii kazanmasna ynelik tevik etme ve snrl potansiyelinin dourduu eksiklikleri tamamlamaya yneliktir. Mturdye gre, insan ncelikle kendisine verilen ahlki gleri olmas gereken ekilde kullandnda8 ve ardndan bir ilke olarak- emir ve nehye uygun hareket etmeyi benimsediinde erdemlilik yolunda nefsin arzu ve isteklerine daha rahat kar koyabilecek ve bu yolda doacak glkleri de ayn kolaylkla bertaraf edebilecektir.9 Buraya kadarki aklamalar Mtrdinin erdeme ulama konusunda bir bakma dhili dinamikler olarak grlebilir. Bu temel izahlardan sonra onun erdemi nasl tanmladn ve Mslman bireye has erdemli davran nasl tasnif ettiini grmee alalm. Ancak ncelikle, girite de ifade ettiim zere, slam ahlak anlaynda erdem konusunda ortaya konulan snflandrmalara dair ileri srlen bir eletiriyi buraya almann uygun olaca kanaatindeyim. Bu, hem bir ahlak dini olarak slamn zne uygun bir erdem snflamasnn znde nasl olmas gerektiine dikkatleri ekecek, hem de Mtrdinin yapt tasnifle birlikte ele alnacak deerlendirmeye katk salayacaktr. Dolaysyla farkl dnrlere ait eitli ve bilinen erdem dizgelerini burada tekrarlamak yerine andm eletiri ve neriye ksaca deinecek ve ardndan Mturdnin snflandrmasna geeceim.

7 8

ekerolu, Sami Matridide Ahlak/ Felsefi Bir Betimleme, Ankara Okulu Yaynlar, Ankara 2010, s. 34-58. Eb Mansr el-Mtrd, Kitbt-Tevhid Tercmesi, s. 127. Mtrd, Tevlt, vr. 334a, 462a, 503b, 685b, 698b, 785b ; Kitabut-Tevhid, s. 7, 9 ; erh-Semerkand, (Ebu Bekr M. b. Ahmed es- Semerkand), (T.S.M.K, Medine Blm, Yazma No: 179), vr. 498b ; kr Hanifi zcan, Mtrdde Bilgi Problemi, MFVY., stanbul 1993, s. 126, 156. Matridi, Kitabut-Tevhid, s. 128.

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

177

Sami EKEROLU

slam medeniyetinde temel erdemler konusunda din, tasavvuf ve felsef ahlak balamnda eitli erdem snflamalar yaplmtr. lk iki alanda grlen erdem snflamalarnn ya sistematik olmadndan lt olabilecek netlik ve sadelie kavuamama, ya da oluturulan ilkelerin tm Mslmanlar kapsayacak genellie ulaamamama ynyle eletiriye uradn gryoruz. 10 nc alanda, yani felsef ahlak geleneinde ise, erdem snflamalarna ilikin yaklamlarn ounun kaynanda Yunan ve Roma felsefesinin bulunduunun bilinmesi ve dolaysyla Mslman birey asndan bu durumun kaynaa ilikin bir sorgulamay gerektirdiinin belirtilmesi dikkat ekici grnmektedir. Felsifeye ait olan ve hatta Gazl gibi ou din bilginlerince de kabul gren ve ahlakn temeli olarak grlen Platonun bilinen erdem snflamas udur: Hikmet, ecaat/cesaret, iffet ve adalettir.11 slam ahlak filozoflarnn olduu gibi benimsedii bu drt temel erdemin esasnn Platonun l nefs teorisine, onun da temelinin sonradan filozofun bile vazgetii l topik toplum/devlet teorisine dayand, dolaysyla bu snflamadaki erdem emasnn slam ahlaknn olmazsa olmaz erdemleri olarak sunulamayaca, zira bunlarn dayand temelin Grek filozofunun insan doas ile ilgili yapt aratrmalardan ziyade devlet ve toplum felsefesine dayandna ilikin buradaki eletirinin nemli grnd ve slam ahlak anlaynn zn slamdan alan bir erdem snflamasna ynelmesi gereine vurgu yapan bu katk 12 vesilesiyle konu zerinde yeniden dnmek gerektii anlalmaktadr.
10 11

12

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

178

Yaran, Cafer Sadk, Ahlak ve Etik, Rabet Yaynlar, stanbul 2010, s.59. bn Miskeveyh, Ahlak Olgunlatrma, (ev. A.ener, C. Tun, .Kayaolu), Kltr ve Turizm Bakanl Yaynlar, Ankara 1983, s. 23 ; slamda felsefi ahlak konusunda geni bilgi iin bkz. Macit Fahri, slam Ahlak Teorileri, (ev. Muammer skenderolu-Atilla Arkan), Litera Yaynclk, stanbul 2004. Bu balamda sunulan ve slam medeniyetine ait sosyal katmanlarn btn bireylerince benimsenebilecek sade, kapsayc u erdem tasnifini buraya kaydetmek yerinde olacaktr. Buna gre, insanolunun hem arnma ve korunma, hem de gelime ve ycelme ihtiyalarn karlayacak olan bir ahlakn dayand drt temel erdem: adalet, muavenet, iffet ve merhamettir. Bu slami snflandrma rneine ilikin detayl bilgiler iin bkz. Cafer Sadk Yaran, a.g.e., 65-82; ayn mellif, slamda Ahlakn art Ka, Elif Yaynlar, stanbul 2005, s.75-140.

Mturd Ahlaknda Erdem Fikri

Mturdnin erdem hakkndaki aklamalarna geldiimizde, o, muhtemelen erdemin bilinen bir kavram olduunu dnerek tanmn yapmaz, ama erdemli kiiden sz ederken, onun, kendisi hakknda marf ve stnln gerekletii kimsedir der.13 Buna gre erdem, onun yaklamyla, bata verdiimiz erdem tanmnda getii gibi, insann i dnyasnda tanan, eyleme dntrlen, ahlk adan bizzat/kendinde iyi olana (mrf ) veya iyi olarak kabul edilen niteliklere verilen bir isimdir. Ahlk bir varlk olarak insann bu dnyadaki konumu sz konusu olduunda slam ahlaknn kendine has ynnn, bir dier ifadeyle en temel vurgularnn erdemler btn olarak belirmektedir. Bu balamda slam ahlak dnrlerinin dile getirdii davran ilkelerinin benzerini Mtrdide de gryoruz. Ancak onun bu konudaki snflamas ksmen daha genel ve dier din ve inan mntesiplerini de iine alan bir genellik iindedir. Belki de bu yaklam, Mslman olmayan toplum ve bireylerin de ahlkliini dikkate ald iin farkl ahlak anlaylar karsnda kendi ahlak ve erdem nerisini evrensel formda sunma arzu ve isteinin bir yansmas olarak grlebilir. Mturdnin sunduu erdem snflamas slam ahlak anlaylar iinde sralanan ve bazsnda 40a ve 50ye varan eitlilie sahip olanlarla kyaslandnda olduka ksa ve zdr. Ona gre erdemler ksmda ele alnmaldr: 1- Dini Erdem (el-Fadl fid-Dn) 2- Ahlk Erdem (el-Fadl fil-Hulk) 3Sevgi Erdemi (el-Fadl fil-Mevedde)14

Mturdye gre hakiki anlamda erdem bu ksmda ele alnmaldr. Erdem vastasyla ulalacak netice, yani mutluluk, bu dnyada deil br dnyada gerekleecei iin neticesi bu dnyada grlecek olan herhangi bir yararl iin erdem adn almas layk deildir. Matrdinin yukarya aldmz erdem snflamasnn Ahlak Felsefesinde grlen tarzda teknik olmad, dolaysyla buradaki anlamn bir eyin bir baka eye stnl manasna
13 14

Mtrd, Tevltl-Kuran, vr. 444 b Matridi, Tevltl-Kuran, vr. 102b; erh-i Semerkand, vr. 185b-186a

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

179

Sami EKEROLU

geldii, yani erdemlilik olarak dile getirilen hususlarn bir insann dierine kar din, ahlak ve sevgi ynyle stn oluunu betimledii ileri srlebilir. Ancak, bu anlam yannda, ifadenin tercih edilen tercmeye imkn vermesi ve Mturdnin din hakkndaki genel yaklamnn tevhid dini anlamnda kapsayc/btnsel olmas, farkl inanlar hakknda oulcu yorumlar benimsemesi 15 snflandrmann teknik boyutta deerlendirilebilecei kanaatini desteklemektedir. Matridye gre, sradan eylemlerden farkl olarak erdemin yn dorudan hakiki mutluluun gerekleecei br dnyaya bakmaldr. Yani bir eylemin erdeme uygun olduunun delili dnyevi bir gaye ve emel dorultusunda gereklememesidir. Demek ki, erdeme uygun olan mutluluun kaynanda uhrevarasal deerler ne kmaktadr. Aslnda bu durum Matrid asndan byle olduu gibi, insanlarn kendi yaamlarnda edindikleri tecrbeleriyle de bu bir vaka olarak ortaya kmaktadr. Salt dnyevi-arasal deerlere baml bir mutluluk anlaynn bireyi kendi bana erdemli bir mutlulua gtremedii, ancak bunun yannda uhrev-arasal deerlere de yer verildii takdirde erdeme yaraan mutluluun yaanabileceine dair umudun artaca dncesi erdeme uygun mutluluun kaynanda uhrevliin nemli yer tuttuunun delili olarak grlebilir.16 Matrd, Teviltta eylemlerin kendisine dayal gerekletirilmesi gereken bu uhrev umuda dikkatleri ekmek iin olsa gerek, sklkla li kbetin tuksadu veya li kbetin tteemmel ifadesini kullanr.17 Ona gre insan, her eyden nce, beklenen, umulan ve dnlen bir gelecee ak olma anlamnda bir ama varldr ve bu ama insann br dnyada gerekleecek sonsuz mutluluudur. Erdemliliin gerek anlamnn baland hedefin br dnya olmasn insann nne ulalmas gereken hedef olarak ortaya koyan dindir ve yol

15

16 17

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

180

zcan, Hanifi, Matridide Dini oulculuk, Marmara nv.lahiyat Fak.Vakf Yay., istanbul-1995. Filiz, ahin, Akln Ahlaki ve nsani Temeli, izgi Kitabevi, Konya 1998, s. 141. Matridi, Tevltl-Kuran, vr. 166a, 198b, 312b, 330b, 333b, 408a, 514b, 591b, 639b, 668b, 761b, 767b, 768b, 785b ; erh-i Semerkand, vr. 276a, 408a.

Mturd Ahlaknda Erdem Fikri

anlamnda kullanldnda ise din, dorudan Allahn gsterdii yolu betimlemektedir. Matrd dncede hak-din, deimeyen ve deimeden kalacak olan din, yani Tevhid-dini demektir. Deimezlik zelliine sahip olan bu din akl-dinidir ve akl ise insan tevhide davet eder. Allahn varlnn ve birliinin bilinmesi her akln ortak konusu olunca vahye dayanan btn dinlerin peygamber gerektirmeden srf aklla bilinebilen yegne ortak ynleri, ortak z onlarn tevhid dini olmalardr.18 nsana yol olarak gsterilen dinin inan sistemlerinde zaman iinde bir takm farkllklar grlse de hepsinde deimeyen bir z olarak bulunan husus, ahlki bir tavr ve tutum olan tevhid ilkesinin benimsenmesidir. Dolaysyla, zamanla aralarnda farkllklar belirse de, insanlarn bizzat kendi yaratllarnn ynlendirdii ve yerinde kullanlan akl glerinin kavrad en nemli erdem -dini bir erdem olaraktevhid inancnn ta kendisidir. Erdemin gayesi mutluluk ve bu mutlulua ulamak iin gerekli olan kuramsal ve pratik yetkinlemede davranlar nemli olduuna gre, zihni bir tutum olarak tevhid ilkesinin kabuln yetkinlemenin kuramsal yn olarak deerlendirmek mmkndr. Dolaysyla, her kim olursa olsun, kii, bu ilkenin kabulyle en nemli erdemi, yani dini erdemin yceliine erierek yetkinleme yolunda birinci adm gemi olmaktadr. Harici hibir ynlendirmeye ihtiya duymakszn, ncelikle biztihi sahip olunan ve yerinde kullanlan ahlk potansiyelden duyular, yaradl (tab) ve akln zgr iradenin de ynlendirmesiyle tevhid tarafna yapaca seim kiiye erdemli ahlakn yolunu aan nemli bir admdr. Mtrdinin dinin zihn ve ie ait olan, deimeyen ynne vurgu yapan dncesine dayandrlan bu yorum onun genel olarak dine bak asna da uygundur. Ayrca meselenin kuramsal ynne iaret etmesiyle yetkinlemenin imknnn ahlki potansiyelini yerinde kullanan19 her birey iin
18 19

zcan, Hanifi, a.g.e., s. 47. Mtridinin ahlak anlaynda insann ahlk glerinin yerinde kullanlmas meselesi olduka nemlidir. Sahip olunan ahlk potansiyel ile dorudan alaka-

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

181

Sami EKEROLU

geerli olduunu gstermektedir. Dolaysyla Mtrdinin dini erdem ile kastettii anlam tevhid eksenli farkl dini inan sahiplerini iine almasyla kapsam alan en geni olan ve ayn zamanda umll bak asyla sonsuz mutluluun kapsn aralayan en azndan teorik olarak- herkese amasyla yetkinlemenin kuramsal admn salayan tevhid hakikatiyle yakndan alakal grnyor. kinci temel erdem olarak anlan ahlk erdemi gelince, bu erdemi yetkinlemenin pratik adm olarak deerlendirmek mmkndr. Hatrlarsak, Mturd dncede ahlak, esaslar bizzat insann his, akl ve mizacyla bilinen ve doruluu haber bilgisiyle pekitirilip onaylanan ve neticesi sahibini sonsuz mutlulua ulatran ilke ve kurallar btn olarak belirmekteydi. Teleolojik karakter gsteren bu ahlak anlaynn gayesi mutluluktur ve tpk dier slam dnrlerinde olduu gibi, ahiretteki sonsuz hayat esas kabul edildii iin mutluluun asl hedefi de elbette br dnyada gerekleecek olan sonsuz mutluluktur. O halde, baka insanlara bir stnlnn vesilesi olacak davranlarn tevhid dininin, yani hak dininin gerektirdii ynde ortaya kmas kiinin ahlkliinin olumlu ynde, yani erdem ynnde ilerlemesini salayacaktr. Aksi ise, Matridye gre, dorudan btl ynde mr tketmenin sebebi saylacaktr. Ayrca btln peinden gidilmesi, nefsin arzularnn ve eytann arlarnn, ksacas her trl yanl eyin ardndan gidildiinin gstergesi olacandan bu durum kii iin sonsuz mutsuzluun sebebi olacaktr.20 Mturd ahlk erdemin dman saylan btln tanmn da ahlki balama uygun olarak yle yapar: Btl, kendisi ile failinin knanp yerildii fiildir. Ya da kendisi ile failinin yergiyi hak ettii her fiil
l olan bu glerin yerinde kullanlmas hikmet kavramnn arda bulunduu anlamla da uygunluk iindedir. Yani ahlkiliin ilk adm dorudan ve ncelikle insana bakmakta ve bu adm duyular, akl ve doa(tab) gibi insn glerin olmas gereken yerde ve olmas gereken zere kullanmn gerektirmektedir. Ahlaktaki bu uygunluk Mtrd asndan her eyin yerli yerinde olmas anlamndaki hikmet terimiyle yakndan ilikilidir. Mtrdde hikmet kavramnn detayl incelemesi iin bkz. Hanifi zcan, Mtrdiye Gre Hikmet Terimi, slmi Aratrmalar, C.2, Say 6. Ayrca hikmet ve ahlak ilikisi iin bkz. Sami ekerolu, a.g.e., s. 99-102. Matridi, Tevltl-Kuran, vr. 637 b

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

182

20

Mturd Ahlaknda Erdem Fikri

btl fiildir.21 Yapann knanmasna yol aarak erdemsizlii douran her trl btl fiil yerine, tevhid dininin gsterdii dorultudaki vlr fiiller sayesinde elde edilen ahlk erdem fiilin sahibini yceltmekte ve pratik yetkinlemenin vastas olmaktadr. Mturdye gre, dnyada iki snf insan vardr ve onlardan her birinin davranlarna gre kazandklar bir derece bulunmaktadr. Yani ya ktlkle (err) satn alnan meakkatler ya da iyilikle (hayr) kazanlan menfaatler sz konusudur. Ahlk eylemin hedefi olan buradaki zarar ve yarar br dnyada gerekleecek sonsuz mutsuzluk (ekvet) veya mutluluktur (sadet).22 kbet asndan nlem alma zorunluluu dnldnde sonucunda strap douracak ve kiiyi knanlr klacak fiilden uzaklaarak en fazla mutluluu salayacak (les-srr) ve en fazla kazan getirecek (erfer-rbhi) alternatifin tercih edilmesi gerekir.23 Anlalan o ki, ahlki erdem, ncelikle iinde yaanlan dnyann geici ve sonlu olduuna ilikin ontolojik gerekliin kabuln ve ondaki mutluluk yaantlarnn sonsuz ve yce olanla kyaslandnda sonsuz derece aada olduuna dair epistemolojik gereklii iinde barndrmaktadr. Sevgi erdemini deerlendirmeye gelince, Mturdye gre, insan doasna kt eylerden uzak durma istei konulduu gibi faydal olana kar da sevgi duyma ve onu elde etme arzusu yerletirilmitir. Sevmek fiili insana ait ftr bir niteliktir. 24 nsann kendisine yarar salayan eye duyduu sevgi onun tabiatnn gereidir. Ancak Matrid asndan eylemin zihn bir unsuru saylan bu sevgi duygusu nitelii sonlu olan eylere deil, sonsuz olanlara yneltilmelidir. Anlalan o ki, bu ynde ortaya kacak tercih ya onun bir erdem olarak belirmesine ya da sradan insan bir ynelimden ibaret kalmasyla sonulanacaktr. Sevgi duygusu Yaratcsndan tr deil de, sonlu olan varlklarnn bizzat kendilerine dayanan bir sebeple olduunda bu sevgi srf o eye yne-

21 22 23 24

Ayn yer. Matridi, Tevltl-Kuran, vr. 182b Mtrd, Tevlt-u Ehlis-Snne (Avazeyn Neri), Kahire 1972, s. 292 Mtrd, Tevltl-Kuran, vr. 685b, 698b, 785b

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

183

Sami EKEROLU

lik olacaktr. Hlbuki Mturd, sonlu eylerin sevgiyi bizzat (linefsihi) deil, bilakis Allahtan, Onun ba olmasndan tr hak ettiklerinin bilinmesi gerektiini syler. Ona gre, sevginin nedeni bizzat kendisi deilse, o halde bu neden nedir? Birinci nedenin Allah olduu anlalyor. Mtrdi, bununla birlikte sevginin nedeninin bu sonlu eylerin dnda, kendinden baka bir eye (ligayrihi) daha baktn dile getirir ki, bu neden sonsuz olan lmden sonraki hayattr.25 Demek ki, ftri bir duygu olan sevginin sradan bir ynelim olmaktan kmasnn ve insan ycelten bir nitelik kazanmas iki hususa, yani varln sevgiyi Allahn bir ba olmasndan tr hak ettiinin bilinmesine ve sevginin nedeninin sevilenin seveni sonsuz mutlulua ulatrabilme niteliinin idrakine dayanmaktadr. Sevgi erdeminin gereklemesinin fiillerde bu iki hususun gzetilmesi ile dorudan alakal olduu grlmektedir. Burada, sahip olunan veya sahip olmak istenen (sonlu) eylere kar sevgi ile yaklalmasnn knand elbette sylenemez. Mturdnin kar kt sevgi ama deer haline getirilerek sonsuz mutluluu elde etmekten alkoyan bir sevgidir. Yerinde kullanlan bir duygu olarak sevginin erdeme dnmesine engel karmayan bir sonlu elbette sevgiyi hak eder. Hatta bu yndeki bir sevgi her ne kadar o sonlu eye ynelik olsa da, Mturdnin gzyle, ncelikle Yaratandan tr ortaya kacandan elbette yerilmeyecektir. Burada vurgu insan tabiatnn bir ynelimi olarak sevginin kiinin kendisiyle ycelecei bir erdeme dntrlmesine ve bunu gerekletirmenin ahlk bir dev olduunadr. Grlen o ki, Mtrdinin ahlak anlaynn genel karakterlerinden biri de sevgiye dayal davrantr. Ahlk bir eylemin en nemli vasf, ayet iradi olmas ise, bunun kadar nemli bir dier nitelik de eylemin sevgi esasna dayanmasdr. Fiilde sevgi nitelii sz konusu olduunda Mturdnin izahlarnn genelde Allah ile balantl ele alnd grlmektedir. Belki de bu yaklam, Allah ile insan arasnda kurulacak ilikinin salamln hedefledii ka-

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

184

25

Mtrd, Tevltl-Kuran, vr. 673a ; erh-i Semerkandi, vr. 685a, 492a, 492b

Mturd Ahlaknda Erdem Fikri

dar temel erdem olan din, ahlk ve sevgi erdeminin kazanlmasnn uhrev-arasal nemine de dikkatleri ekmektedir. Acaba Allah ile kul arasndaki alaka nasl tesis edilirse insan iin erdeme ulamak mmkn olacaktr? Grlen o ki, Mturd asndan bu ba her eyden nce korku deil, sevgi esasna dayanmaldr. Temel erdemlerin birincisi olarak Tanry birlemenin, yani tevhidin ne karlmas, ardndan birliine inanlan Yaratanla yaratlan arasndaki ban otoriterlii deil, kendisine sevgiden ve saygdan tr itaat edilmeyi ncelemesi sz konusu ilikinin ahlklii asndan olduka nemli grnyor. nk buradaki ba, Yaratc tarafndan srekli gzetim altnda tutulmadan ziyade, kazanlan teorik ve pratik erdemler sebebiyle canl, scak ve samimi bir tanrsal dostlukla kuatlmay iermektedir. Bu dostluk Yaratann yaratlana yaknln kazandracak bir yaknlktr. Kuluna bu yaknl lutfeden Yaratc insann her zaman yardm edip onu inayetiyle desteklemek iin bekleyen en yakn bir dostu olacaktr.26 Yaratan ile yaratlan arasnda kurulacak ban niteliini bylece aklayan Mturd, rabtann bu ynde tesis edilmesinin ahlki bir varlk olarak insandan umulan ve beklenen bir durum olduunu ifade etmektedir. Zaten ona gre, bu ahlki gayeye bal olarak dier erdemler yannda sevgi erdeminin kazanlmasnn yolu fiildeki amacn Allahn sevgi ve gazabna balanmasn gerektirmitir. Dolaysyla, fiillerin en iyisi Onun sevdii fiili sevmek; en kts de Onun sevmedii fiillere sevgi duymak olmutur. Bu yzden, Onun nefret ettii bir fiile sevgi beslemenin ancak kalbinde kfr bulunan birine yakaca bilinmelidir.27 Grlyor ki, kuluyla ilikisinde sevgi yn bylesine ne kan Yaratcya yakn olma ve bunda da sreklilii salama konusunda Onun sevdii fiile ayn ekilde sevgiyle yaklama ve sevmedii fiilden de uzaklama azim ve abas hem bir ahlk bir dev, hem de sevgi erdemine yaraan tavr ve tutum olmaktadr.

26 27

Mtrd, Tevltl-Kuran, vr. 107b; erh-i Semerkand, vr. 194a Mtrd, age., vr. 571a

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

185

Sami EKEROLU

Sevgi erdemini kazanma adna Allahn sevdii fiillere ynelmenin kiiyi o ynde davranmaya yreklendirecei aktr. Bu dorultuda ortaya kan tutum ve davranlar kiiyi sevgi erdemine ve onunla birlikte belli bir yetkinlie ulatracaktr. Sz konusu yetkinliin ise sonsuz olan br dnya mutluluuyla balantl olduunu grdk. yle grlyor ki, Mturdnin dile getirdii fiiller hakkndaki uhrev-arasal zihn durum hem ahlakn nemli bir kayna olan Yaratcya sevgi, itenlik ve hrmet duygularyla balanmay salayan bir unsur olmakta, hem de ahlk fiildeki srekliliin salanmasnn bir vastas olmaktadr. Ayrca yaplmas ve kanlmas gerekenleri insandan talep eden otoritenin temel niteliinin sevgi olmas fiille elde edilecek gaye olan sevgi erdemiyle de rtmektedir. Yaratan-yaratlan arasnda bylece tesis olunan ahlk ba mekaniklik, monotonluk ve salt korkuya dayanaca yerde ncelikle- nimetinin sonsuzluundan tr sevgiyle davranma ilkesine dnecektir. Denilebilir ki, sevgi erdemi, bir fiili gerekletirirken Yaratan honut olaca iin onu severek yapma ve sevmedii bir fiilden de srf O honut olmayaca iin uzaklama dncesi ile sk skya baldr. Bunun dnda, sevgi temeline dayal gerekleen fiille alakal Mturdnin farkl bir yorumunu genelde Allah korkusu diye tanmlanan takva ile ilgili olarak grmekteyiz. Bilindii gibi takva, szlkte nefsi korkulan eyden sakndrmaya almak 28 gnah olan fiilden korunmak, bir eyi yapmaktan kanarak nefsi kt sonutan uzaklatrmak 29, uhrev cezadan korkmak30 gibi anlamlara gelmektedir. Mturdnin izahlarnda genelde Allahtan korkma anlamndaki31 takva ve bu kkten treyen dier kelimelerin hem fiilin sonucunun dnlmesi, hem de Allaha saygdan tr fiildeki snrn almamas anlamnda kullanlr. Onun ahla-

28 29 30 31

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

186

Ragp el-Isfhni, el-Mfredt f Garbil-Kuran, Drul-Maarife, Beyrut,ts, s.281. Crcni, Trift, Matbaa-i Ahmed Hamid, stanbul 1327, s. 45. Fruzbd, age., sc.4, s. 1222. zutsu, Kuranda Dini ve Ahlk Kavramlar, (tr. Selahattin Ayaz), stanbul 1997, s. 260.

Mturd Ahlaknda Erdem Fikri

ka dair yorumlarnda takva ile ilgili ortaya kan yaklam zgndr.32 Hatta bu yndeki ifadelerinin Aristonun altn orta ilkesini hatrlattn da syleyebiliriz. Nitekim ona gre, <azaltt ve arya gittii hususlardan tr Allahtan ekinen kimsenin 33 tutumu takvaya uygun olan bir davrantr. O halde, ifrat ve tefrite derek orta yoldan ayrlann durumu takvaya uygunluktan uzaklamaya denktir. Zaten takvaya uygun fiil ifrat ve tefritten uzak, ortada ve dengede olan fiildir. Adaleti orta yol olarak tanmlayan34 ve bir eyin orta yolunun adalet zere olmasna35 bal olduunu syleyen Mturdnin bu dncesi iyi bir davran ar ulardan uzak gren Aristoyu36 hatrlatrken, ayn zamanda sevgi erdeminin ierdii en nemli niteliin duygular gibi fiilde de adaletin gzetilmesine, bir baka ifadeyle sylersek, iinde sevgiyi barndran bir takva anlayna vurgu yapmaktadr. Bu durumda iyi fiil, adaletli, takvaya uygun ve ar ulardan uzak bir fiil olup, temelinde Allahn sevgisi bulunan fiil olmaktadr. Kt fiil ise, takvadan uzak, dolaysyla zulme yakn ve ahlk snr aan bir fiildir ve znde Allahn nefreti/gazab vardr. Denilebilir ki, iyi fiilin ltnn Allahn sevdii ey olmas sevgi

32

33 34 35 36

Bir rnek vermek gerekirse, kim Allaha ve Peygamberine itaat eder, Allahtan korkar ve Ondan saknrsa, ite gerekten kazanacak olanlar onlardr 24/52 (Kuran- Kermin Trke Anlam, mer Dumlu-Hseyin Elmal, FVY., s. 322.). Mtrd, bu ayeti yorumlarken burada geen her iki fiili yani, h--y kknden gelen yeh ve v-k-y kknden gelen yettek fiilini, genelde yaplann aksine, dorudan Allahtan korkmaya ve saknmaya yormaz. Korku olgusunu kiinin kt fiilinin kbetine yneltirek zetle yle der: Allaha ve Resulne uyan ve gemi mrnde iledii kt fiillerden tr Allahtan korkan ve geride kalan yaamnda da kendisini kt ilerden uzak tutan veya gerek azaltt ve gerekse arya kat hususlardan tr, Allahtan ekinen ve Onun emirlerine ynelik btn kt fiillerden saknan kimse sonuta kazanl kacaktr. (Mtrd, Tevlt, vr. 453b) Grld gibi Mtrd, her iki fiildeki anlam, kt eylemin yaptrm olarak teki dnyada gerekleecek sonutan korkmaya yneltmektedir. Yani korkulmas ve saknlmas tlenen ey insann hr iradesiyle bile isteye yapt kt fiiline ilikin ahirette grecei cezadr. Mtrd, Tevltl-Kuran, vr. 453b Mtrd, Tevlt-u Ehlis-Snne , s. 273. Mtrd, Kitbt-Tevhid, s.272. Kr. Aristoteles, Nikomakhosa Etik, (ev. Saffet Babr), Ankara 1998, s.32, 36, 60, 64; Mahmut Kaya, slam Kaynaklar Inda Aristoteles ve Felsefesi, Ekin Yaynlar, stanbul 1983, s. 246, 248.

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

187

Sami EKEROLU

erdemini kazanmann aracnn Onun honutluunu aramadan getiini gstermektedir. Onun honutluunun Onu sevmee, Onu sevmenin Onun holand fiilleri yapmaya balanmas sevgi erdemini elde etmenin vastasnn dorudan ahlki iyinin benimsenmesine ve icra edilmesine baland grlmektedir. Mturd, ayrca, tasnif ettii din, ahlk ve sevgi erdemine sahip olmay Allahtan istemenin nemine de zellikle vurgu yapmaktadr.37 Ona gre, sahip olunan nimetler gibi bu erdemlerin kazanlmas konusunda da kii Allahn yardmn asla gz ard etmemeli yok ve onlara sahip olmay kolaylatrmas iin srekli dua etmelidir. Kii, bu erdemleri kazanmay arzu ederken onlarla kendisini yceltecek olann sadece Allah olacan unutmayarak erdemleri Ondan dilemesi gerektiini bilmeli ve elde ettii zaman da bunun dorudan Rabbinin verdii bir imkn ile gerekletii dncesine younlamaldr(teemml). nk erdem konusuna byle yaklama her eyden nce kazanlan erdemin kii zerindeki hakkdr. Bu hak ise, Mturdye gre, Allahn verdii erdemlere karlk onu verene kretmek ve bu yolda daha fazlas ile Ondan baar dileinde bulunmakla yerini bulacaktr. 38 Aka grlyor ki, erdemlerle alakal olarak benimsenen bu dnce biimi kii ile Yaratan arasndaki ilikinin canllk, dinamiklik ve sevgi esasna dayanmas gereini ortaya koymaktadr. Sonu Sonu olarak erdem, insann kendisiyle yetkinleecei,

Mturdnin deyiiyle, yceltilecei ahlk bir potansiyele iaret etmektedir. ncelikle sahip olunan yetilerin hikmete uygun olarak yerinde kullanlmasyla ve ardndan Tanrsal teyid ve tevikin de katksyla doru hedefin amalanmas ve bu yolda doru aralarn kullanlmas insann bu dnyadaki yegne ahlk gayesi olmaktadr. Mturdye gre, unsurlar yerine getirildiinde bu gayenin insan donataca erdemlerin ise dini, ahlk ve sevgi erdemi olduu anlalmaktadr.

37

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

188

38

Mtrd, Tevltl-Kuran, vr. 102 b; erh-i Semerkand, vr. 185 b-186 a Mtrd, Tevlt, vr. 342 b, 778a

Mturd Ahlaknda Erdem Fikri

Kaynaka
Aristoteles, Nikomakhosa Etik, (ev. Saffet Babr), Ankara 1998. Cafer Sadk Yaran, slamda Ahlakn art Ka, Elif Yaynlar, stanbul 2005. Crcni, Trift, Matbaa-i Ahmed Hamid, stanbul 1327. Eb Mansr el-Mtrd, Kitbt-Tevhid Tercmesi, (trc. Bekir Topalolu), sam Yaynlar, Ankara 2003. Fahri, Macit, slam Ahlak Teorileri, (ev. Muammer skenderolu-Atilla Arkan), Litera Yaynclk, stanbul 2004. Filiz, ahin, Akln Ahlaki ve nsani Temeli, izgi Kitabevi, Konya 1998. bn Miskeveyh, Ahlak Olgunlatrma, (ev. A.ener, C. Tun, .Kayaolu), Kltr ve Turizm Bakanl Yaynlar, Ankara 1983. el-Isfhni, Ragp, el-Mfredt f Garbil-Kuran, Drul-Maarife, Beyrut,ts. zutsu, Toshihiko, Kuranda Dini ve Ahlk Kavramlar, (tr. Selahattin Ayaz), stanbul 1997. Kaya, Mahmut, slam Kaynaklar Inda Aristoteles ve Felsefesi, Ekin Yaynlar, stanbul 1983. Matridi, Kitabut-Tevhid, (nr. Fethullah Huleyf), stanbul 1979. Mtrd, Mtrd, Tevltl-Kuran, (T.S.M.K.), Medine Blm, Yazma No:180, vr. 85b. zcan, Hanifi, Farabinin ki Eseri, M...F.V.Y, stanbul 2005. , Mtrdiye Gre Hikmet Terimi, slmi Aratrmalar, C.2, Say 6. , Mtrdde Bilgi Problemi, MFVY., stanbul 1993, s. 126-156. , Matridide Dini oulculuk, MFVY., stanbul 1995. ekerolu, Sami Matridide Ahlak/ Felsefi Bir Betimleme, Ankara Okulu Yaynlar, Ankara 2010. erh-Semerkand, (Ebu Bekr M. b. Ahmed es- Semerkand), (T.S.M.K, Medine Blm, Yazma No: 179), vr. 498b. Yaran, Cafer Sadk, Ahlak ve Etik, Rabet Yaynlar, stanbul 2010.

The Idea of Virtue at the Maturidis Ethics


Citation/: ekerolu, Sami, (2010). The Idea of Virtue at the Maturidis Ethics, Milel ve Nihal, 7 (2), 173-189. Abstract: This paper deals with the notion of virtue and the classification of virtue acccording to al-Mturid. As it is known, virtue ethics, as it is in general moral understanding, does not interest in certain moral codes and acts that performed depending on them. The relation of virtue ethics in a moral action is firstly based on the basic thoughts which are sources of those acts. Similarly, al-Mturds moral understanding gives virtue classification which is accepted a main principle of the Muslim individual moral life. Key Words: Virtue, Virtue Ethics, Virtue Classification, Happiness..

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

189

Mrcienin Mezheplii Problemi ve Eb Mansr El-Mturd

Cafer KARADA*
Atf/: Karada, Cafer (2010). Mrcienin Mezheplii Problemi ve Eb Mansr El-Mturd, Milel ve Nihal, 7 (2), 191-221. zet: Mrcie, eski ve yeni mezhepler tarihi kitaplarnda mstakil ana mezheplerden biri olarak yer alr. Yine ayn kaynaklarda birden fazla kollar sralanr. Eb Hanfe gibi tarihte nemli isimler, kendileri kabul etmese de, bu mezhebe nispet edilirler. Ancak bu mezhebin ne imam, ne mntesipleri ne de grleri ak ve snrlar belli bir ekilde bilinmektedir. Bu da mezhep hakknda kuku dourmaktadr. Nitekim bu kukular, hem kadim kitaplarda hem de gnmz almalarnda bir lde dile getirilmitir. Bu mlahazalarla makale yazar, makalesinde, irc kavramn ve icraya nispet edilenleri incelemeyi hedeflemi ardndan da konuyla ilgili Eb Mansur el-Mturdnin grn tespit etmeye gayret etmitir. Makalede irca kavram hem dil asndan hem de eitli evrelerin belirledii ve kabul ettii anlam ereveleri asndan incelenmitir. Kavramsal incelemenin ardndan Mrci saylan kiiler ve bu kiilere nispet edilen grler ele alnp kritii yaplmtr. Ortaya kan sonu, Mrcienin mezhep kabul edilmesinin zorluunu ortaya koyar niteliktedir. Nitekim grne zel olarak bavurduumuz Mturd de bu zorlua dikkat ekmi ve mezhep ve bu mezhebe nispet edilen kiiler hakknda phelerini serdetmitir. Btn bunlar elinizdeki bu makalede tartlm ve bir sonuca balanmaya gayret edilmitir. Anahtar Kelimeler: rc, Mrcie, Eb Manr El-Mturd.

Prof. Dr., Uluda niversitesi, lahiyat Fakltesi Kelam Anabilim Dal [caferkaradas@hotmail.com].

MLEL VE NHAL
inan, kltr ve mitoloji aratrmalar dergisi cilt 7 say 2 Mays Austos 2010

Cafer KARADA

A. rc Kavram rc kavramn anlamak iin ncelikle buna karlk getirilen tehir kelimesinin incelenmesinde fayda vardr. Ayetlerde getii ekli dikkate alndnda tehir kelimesinin iki anlamnn olduu grlr: Biri O kii yaptn ve yapmadn (ahharat) bilecektir
1

mealindeki ayette getii zere terk etmek veya ihmal etmek, ikincisi ise Biz onu sadece sayl bir sre iin erteliyoruz (nahhiru) mealindeki ayette getii zere ertelemek anlamndadr. rc kelimesinin de ayetlerdeki iki anlam dikkate alndnda tehir kelimesine benzer anlam tad grlr: Birincisi Hz. Peygambere hanmlar ile ilgili bir hitapta Onlardan dilediini terk edersin (trc), dilediini de yannda brakrsn mealindeki ayette getii ekilde vazgemek ve terk etmek dieri ise Baka bir grup ise, Allahn emrine braklmlardr (murcevne/murcene), Allah dilerse azap eder, dilerse tvbelerini kabul eder mealindeki ayette olduu gibi ertelemek ve geriye brakmaktr.
5 4 3 2

rc kelimesinin ism-i fil kalb olan mrc ise, yukardaki anlamlarndan hareketle ya terk eden ya da erteleyen anlamna gelir. Istlahtaki anlam ise iman edip ameli terk eden veya iman edip ameli erteleyen, ihmal eden, geriye brakan, nemsemeyen anlamndadr. Nitekim bn Manzur, Mrcie kelimesine iman hakknda ameli hesaba katmayarak hkm verenler eklinde bir mana verir ki, bu irc kelimesinin terk etmek ve ihmal etmek anlamlarna karlk gelir. Devamnda ise Sanki bu kiiler iman etmekte ama ameli tehir etmekteler. Onlara gre namaz klmasalar, oru tutmasalar da imanlar kendilerini kurtarr demek suretiyle tehir kelimesinin de terk etmek ve kaybetmek anlamlarn tercih ettii grlr. Fahreddn er-Raz, et1 2 3 4 5

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

192

el-nfitr 82/5. Hd 11/104. el-Ahzb 33/51. et-Tevbe 9/106. Cevher, es-Shh (Ahmed Abdulgafur Atr), Beyrut 1399/1989, I, 52, VI, 2352; bn Manzur, Lisnl-Arab, Beyrut 1410/1990, I, 83-84, XIV, 311; ayr. bk. Mtrd, Tevltu ehlis-sunne (nr. Fatma Ysuf el-Haym), Beyrut 1425/2004; IV, 128; Fahreddin er-Raz, et-Tefsrul-Kebr, Beyrut ts. Dru hyut-TursilArab, XXV, 221, XXXI, 77. bn Manzur, Lisnl-Arab, I, 84.

Mrcienin Mezheplii Problemi ve Eb Mansr el-Mturd

Tevbe Sresi 106. ayetinin tefsirinde Mrcienin bu isimle isimlendirilmesinin sebebi olarak tvbe eden kiinin balanmas konusunda kesin hkm belirtmemelerini ve durumlarn Allahn iradesine brakmalarn gsterir. Eb Hanfenin ada muhaddis Evzaden naklettii gre gre ise onlara bu ismin verilmesi iman edip ameli terk etmeleri dolaysyladr. Mtercim Asm Efendi ise, yukarda geen anlamlara ilave olarak bu kelimenin umut anlamna gelen rec kelimesi ile irtibatna dikkat eker ve buradan hareketle de Mrcienin Allahtan balanmay umut edenler anlamna geleceini syler. Zaten Mrcie iin kullanlan ibadetin kfre faydas olmad gibi gnahn imana zarar olmaz eklindeki tanm bu anlam ifade eder.
8 7

Mezhebin isminin bile problem tekil ettiinin farknda olan firak mellifleri isimlendirme konusunda tereddt ve ihtilaf iindedirler. Nitekim Abdulkahir el-Badad kanaatini el-Milelde u ekilde ortaya koyar: simlendirme/isminin hangi anlama geldii hususunda ihtilaf edildi. Kab Makltnda onlara Mrcie denmesi lene kadar tevbe etmeyen kebre sahibinin durumu hakknda kesin kanaat belirtmemeleri sebebiyledir iddiasnda bulundu. Bu kanaati yanltr. nk Mrcie iman edip ameli ihmal edenlerdir. man edip ameli ihmal edenler ifadesinin anlamn ise el-Fark beynel-frakta bu kiiler iman sadece ikrardan ibaret grrler diye aklar. Bu durumda Badadnin irc ve tehir kelimelerine ykledii anlamn terk etmek olduu grlr. Ayn gr benimseyen Eb Muzaffer elsferyn ise, ircnn tehir anlamnda olduunu bunun da ibadetin kfre yararnn bulunmamas gibi gnahn imana zarar olmaz anlamna geleceine dikkat eker. Ancak onun verdii bu anlam, terk etmek manasna gelen tehir karlnda deil, Mtercim Asmn iaret ettii umut/rec anlamn ifade eder.
9

7 8 9

Fahreddn er-Raz, et-Tefsr, XVI, 191. Mtercim Asm, Kmus Tercemesi, stanbul 1268, I, 24. Abdulkahir el-Badad, el-Milel ven-nihal (nr. Albert N. Nader), Beyrut 1992, s. 139;a.mlf., el-Fark beynel-frak (nr. Muhammed M. Abdulhamid), Beyrut 1411/1990, s. 202. Eb Muzaffer el-sferyn, et-Tabsr fid-dn (Kemal Yusuf elHt), 1403/1983, s. 97.

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

193

Cafer KARADA

rc kavramna geni yer ayran ehristan, bu kelimenin biri ihmal ve terk etmek, dieri ise umut vermek eklinde iki anlamnn bulunduuna dikkat eker. Bu durumda Mrcie ya nceki anlama uygun olarak iman edip amelleri terk edenler eklindedir ya da ibadet etmenin kfre yarar salamamas gibi gnah ilenmenin de imana zarar olmaz kanaatinde olanlar, yani gnah ileyenlere umut bahedenler anlamndadr. Bunlarn dnda ehristan, nispeten zayf gr olarak irc iin, kebire sahibinin durumunu kyamet gnne havale etmek yani ertelemek ve Hz. Alinin fazilet derecesini drdnc sraya atmak eklinde iki tarif daha sralar. Aslnda bu son iki tariften birincisi Mutezilenin, ikincisi ise iann irc tarifidir. Zaten ehristan, Mrcie birinci tarife gre Mutezilenin, ikinci tarife gre ise ian mukabili bir mezheptir kaydn der.
10

Bu kavramn ilk olarak kim tarafndan kullanld hususunda da bir belirsizlik vardr. Bir baka belirsizlik ise kavramn ilk olarak olumlu anlamda m yoksa olumsuz anlamda m kullanlddr. Kelime ra-ce-ve kalbnda vg anlamnda kullanlrken tehir anlamna gelen irc kullanm daha ok yergi anlamndadr. EblLeys es-Semerkandnin (. 373/983) naklettiine gre irc kelimesini olumlu anlamda ilk kullanan, sahabeden Muaz b. Cebeldir.
11

Eb Hanfenin de kendisine nispet edilen risalelerinde bu olumlu anlam tercih ettii ve destekledii grlr. Ancak bu olumlu kullanmlar, kavramsal dzeyde kalmaktan teye geememi, hibir kimse de olumlu anlamda bir mezhep nisbesi olarak bu ismi ahsna nispet etmemitir. Kavram olumlu anlamda kullanan Eb Hanfe bile mezhep nisbesi olarak onun kendisine yaktrlmasna kar kmtr. Ancak o srarla bu kavramn olumlu anlamn ve arkasnda yatan olumlu dnceyi savunmutur. rc kavramnn dlayc fonksiyon yklenerek olumsuz anlamda kullanm daha yaygn olmu hatta olumlu anlamda kullanmn bastrlmasna yol amtr. Zahid el-Kevsernin Eb Hanfenin Osman el-Bittye gnderdii Rislesinin altna dt nota gre irc lakabn Ehl-i
10

11

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

194

ehristan, el-Milel ven-nihal (A.A. Mihn-A.H. Fr), Beyrut 1410/1990, I, 161162. Ebl-Leys es-Semerkand, erhul-Fkhl-ebsat (Hans Daiber, The Islamic Concept of Belief in the 4th/10th Century), Bikohsha Co. Ltd, Japan 1995, s. 126-130.

Mrcienin Mezheplii Problemi ve Eb Mansr el-Mturd

Snnet hakknda yergi anlamnda ilk kullanan kiinin Hariclerden Nafi b. Ezrak olduu grlr.
12

Mturd (. 333/944) yerici an-

lamda bu ismi ilk kullananlarn Haviyye dedii Ehl-i Hads, Mutezile ve ia olduunu dile getirir. ada i/smail alimlerden Eb Htim er-Raz (322/933) de Mturdnin bu tespitlerini dorulayan bilgiler verir.
13

Bu kavramn kullanlma zaman konu-

sunda Llek (. 418/1027) Emevlere kar ayaklanan Abdurrahman b. Muhammed b. Eas (. 85/704) olayn ve onun hezimeti sonrasn iaret eder. B. rcnn Kapsam rcnn kapsam yani hangi gruplar ya da mezhepleri iine ald hususunda firak edebiyatlarnn tam bir uzla ierisinde olduklar sylenemez. Szgelimi Mturdnin ada Hanef alimlerinden Eb Mut en-Nesef (318/930), Mrcie kapsamna giren mezhepleri Trikiyye, Syibiyye, Rciyye, kiyye, Beyhesiyye, Mstesniyye, Haviyye, Ameliyye, Menksiyye, Mebbihe, Eseriyye, Bidiyye eklinde on iki frka olarak sralar ve irc yaktrmasn en ok kullanan Ehl-i Hadsi; Mebbihe, Haviyye ve Eseriyye adlar ile Mrcie iine dahil eder. grlr.
16 15 14

te yandan baz tasniflerde

Ebu Hanife ve takipilerinin de bu kapsamda deerlendirildii III. asr i alimlerinden Sad b. Abdullah el-Kumm (. 301/913), ia, Mrcie, Mutezile ve Havric eklinde drt asl mezhep sayar ve Mrcieyi btn Ehl-i Snneti iine alacak genilikte kullanr. Onun sayd drt Mrcie frkas, Cehmiyye, Gaylaniyye, Msriyye, ukkk/Haviyye eklindedir. Bylelikle Masriyye iinde deerlendirdii Eb Hanfe ile ukkk/Haviyye iinde

12

13

14

15

16

bk. Zahid el-Kevser, 70. sayfadaki dipnot, Eb Hanife, Risle Eb Hanife il Osman el-Bitt, Mustafa z, mam- Azamn Be Eseri, stanbul 1981, s. 70; Eb Mansr el-Mtrd, Kitabt-tevhd (nr. Bekir Topalolu-Muhammed Arui), Ankara 1423/2003, s. 613-618; Eb Htim er-Raz, Kitbz-zne, Ubeydullah Sellam es-Samarr, el-Guluv vel-frakul-Gliyye fil-hadratil-slamiyye, Badat 1982, s. 262-265. Llek, erhu usli itikdi Ehlis-Sunne vel-cemaa (nr. Ahmed el-Gamid), Beyrut 1420, V, 1084. Eb Mut en-Nesef, Kitbr-red al ehlil-Bida (nr. Marie Bernand), Annaless Islamologiques, XVI (1980), s. 62, 114-124. Harizm, Mefthul-ulm, Kahire 1401/1981, s. 20-21.

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

195

Cafer KARADA

sayd Malik, afi ve bn Eb Leyl gibi fakihleri Mrcie kapsamna sokar.


17

Eb Htim er-Raz (. 322/933) ereveyi daha da

geniletir ve neredeyse ia dndaki btn gruplar bu kavram kapsamna dahil eder. Onun verdii mezhep isimleri AshblHads, Haviyye/Mebbihe, ukkk, Mlikiyye/fiiyye, Ashbr-Rey, Cehmiyye, Gaylniyye, Madriyye, emriyye, Drariyye eklindedir. Eb Hanfeyi Ashbr-Rey iinde saymas beklenirken Kumm gibi Mdryye diye isimlendirdii Masriyye iinde gsterir.
18

Ehl-i Hadis grubundan Malat (. 377/987) ana

bidat mezheplerini, Zndklar, Cehmiyye, Kaderiyye, Mrcie, Rafiziler ve Haruriyye olarak sayar, Mrcienin kollarna yer vermez, ancak dier kaynaklarda Mrcie iinde saylan Cehmiyyeyi ana mezhep olarak gsterir.
19

Zhirlerden bn Hazm (456/1064)

Neccriyye ve Kerrmiyyenin yan sra Earleri de Mrcieden sayar. Bata Ebl-Hasan el-Ear olmak zere, Bklln, Simnn ve bn Furek gibi mezhebin nde gelenlerini ve ilk Snn kelamclardan bn Kllb el-Basryi bu kategoriye dahil eder.
20

Hanef

alimlerinden Ebl-Ysr el-Bezdev (. 493/1100) ise, Mrcie frkalar ok sayda olduunu belirttikten sonra balcalarnn Eshbu Gayln, Ashbu Eb emr ve Ashbu Muhammed b. ubeyb eklinde grup sayar ve bunlarn iman dndaki konularda bazlarnn Mutezileye, bazlarnn iaya ve bazlarnn Hariclere yakn dndklerine iaret eder.
21

Burada dikkat ekici olan baka-

larna kar irc ifadesini en ok kullanan Hanbellerin Mrcie iinde saylmalardr. Hanbel alimlerden Ebl-Ferec bnl-Cevz (. 597/1201) bunlarn on iki frka olduunu belirtir ancak Trikiyye, Sibiyye, Rciyye, kkiyye, Beyhesiyye, Menksiyye, Mstesniye, Mebbihe, Haviyye, Zahiriyye ve Bidiyye eklinde on bir
17

18

19

20 21

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

196

Nevbaht, Firaku-ia (nr. Hellmut Ritter), stanbul 1931, s. 6-7; Sad b. Abdullah el-Kumm, Kitbl-maklt vel-frak (nr. Muhammed Cevad Mekur), Tahran 1963, s, 6, 8, 15. Eb Htim er-Raz, Kitbz-zne (nr. Abdullah S. es-Semarra), Badat 1982, s. 267-269. Malat, et-Tenbh ver-red (nr. Muhammed Zahid el-Kevser), Badat 1388/1968, s. 91. bn Hazm, el-Fasl fil-milel vel-ahvi ven-nihal, Beyrut 1406/1986, IV. 2004-227. Ebl-Ysr el-Bezdev, Usld-dn (Hans Peter Linss), Kahire 1283/1963, s. 242, 252.

Mrcienin Mezheplii Problemi ve Eb Mansr el-Mturd

frka sayar. Onun bn Hazmn mezhebi Zahiriyyeyi kapsam iine dahil etmesi ilgintir.
22

Bir baka Hanbeli alim Abbs es-Seksek

ise Mrcie kapsamnda Cehmiyye, Kerrmiyye, Mersiyye, Kllabiyye, Haviyye, Neccriyye, lhmiyye, Muktiliyye, Muhciriyye, Cadiyye, Sufistiyye, Hayriyye, ebbiyye, Sevbniyye, Lafziyye, Semriyye, Gaylniyye ve bhiyye eklinde on sekiz mezhep sayar ancak sayd isimlerin ou biraz nce zikredilen bnlCevznin verdii isimlerden farkldr. Ayrca onun Sufistaiyye dedii felsefe ekollerinden Sofistleri Mrcie iinde saymas dikkat ekicidir.
23

Ear

frak

mellifleri,

Abdulkahir

el-Badadden

(.

429/1037) itibaren farkl bir tasnife gider ve temel eilimlerine gre Kader Mrcie, Cehm Mrcie ve Hlis Mrcie eklinde ana mrci grubu tespit eder. Aslnda Abdulkahir el-Badadnin yapmak istedii sanki dierlerinin kark ve karmak olarak verdii tasnifi daha dzenli ve sistematik hale getirmektir. Ancak o, son grup olan Hlis Mrcileri ncelikle dikkate alr ve onlar Yunusiyye, Gassaniyye, Sevbaniyye, Tmeniyye ve Mersiyye diye be grup olarak sayar. Ardndan dier iki ana grup hakknda toplu ve zet bir bilgi verir. Badadyi takip eden Eb Muzaffer elsferyn (. 471/1077) nc grubu rc-i Mahz olarak niteler ve selefinin kitabnda yer verdii be frkann ismini sayar. ehristan (. 548/1153) ise bunlara ek olarak Havaric Mrciesi eklinde bir ana grup daha ekler ve ardndan sadece Hlis Mrcie diye tanmlanan alt frka hakknda malumat verir. Ancak o, nceki iki melliften farkl olarak Mersiyyeyi darda brakr Ubeydiyye ve Slihiyyeyi ilave eder. Genel bir tasnife gitmeyen ve be Mrcie mezhebi sayan Fahreddin er-Raz (. 606/1210) ise Hlidiyye eklinde bir ilavede bulunur.
24

Ear kelamcs Seyfeddn el-mid (.

22 23

24

bnl-Cevz, Telbs bls, Beyrut 1413/1992, s. 21. Abbs es-Seksek, el-Brhn (nr. Halil Ahmed brahim el-Hc), Beyrut 1400/1980, s. 17. Abdulkahir el- Badad, el-Fark, s. 202-207; a. mlf., el-Milel ven-nihal, s. 138-141; sferayn, et-Tabsr, s. 97-99; ehristan, el-Milel, I, 161-169; Fahreddin er-Raz, tikdtu firakil-mslimn vel-mrikn (nr. Muhammed M. El-Badad), Beyrut 1407/1987, s. 93-95.

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

197

Cafer KARADA

631/1233) seleflerinin yolunu tutarak sadece Halis Mrcie mezheplerini Yunusiyye, Ubeydiyye, Gassaniyye, Sevbaniyye ve Tumeniyye eklinde be mezhep olarak verir. Dierlerinden farkl olarak Mersiyyeyi bir mezhep olarak deerlendirmez, Bir elMerisyi Tumeniyye taraftarlar iinde gsterir. Slih ve Gayln gibi isimleri irc ile kader grn birletirenler arasnda sayar. C. Tarihte Mrci Saylanlar Erken dnem yani selef-i salihn denilen ilk nesil iinde tabinden balayarak irc kategorisine dahil edilen olduka fazla ahsiyet bulunmaktadr. Bunlar iinde ilk akla gelenler, tabinden Sad b. Cbeyr, tebeut-tabinden Amr b. Murre (. 116/734), Eb Hanfe (. 150/767) ve Amrn rencisi olan Misar b. Kidm (. 155/772) gibi ahsiyetlerdir. Bunlarn listesini Snmez Kutlunun Trklerin slamlama Srecinde Mrcie ve Tesirleri adl eseri ile Hseyin Kahramann Kfede Hads adl almasnda bulmak mmkndr.
26 25

Listeye bakldnda muhaddislerin ounluu olutur-

duu sylenebilir. Bu durum listenin byk lde rav tenkidi kitaplarndan elde edilmi olmasndan kaynaklanabilir. Bunlarn yannda Gayln ed-Dmak gibi ilk kaderler arasnda saylan ve Cehm b. Safvn gibi cebrler arasnda grlen baz ahsiyetler de vardr. Siyas adan deerlendirildiinde Said b. Cbeyr, Msir ve Gaylnn Emevlere muhalefet ettii grlr. Bunlardan Sad b. Cbeyr ile Gayln, Emev idaresi tarafndan idam edilmitir.
27

Mrcienin lider kadrosu ya da lideri olarak tanmlananlar konusunda da yine karklk ve karmaa sz konusudur. Na elEkber (. 293/906) Mrcie liderleri olarak sadece Gayln edDmek, Eb Hanfe ve Cehm b. Safvna yer verirken ada olan Nevbaht (. 310/922) mrci liderleri olarak Cehm b. Safvan, Gaylan ed-Dmak, Amr b. Kays el-Msr ve Ashabl-hadsi sayar; Eb Hanfeyi de Msrn mezhebi olan Msryyenin menmid, Ebkrul-efkr f usulid-dn (nr. Ahmed Muhammed el-Mehd), Kahire 1423/2002, V, 84-89. Snmez Kutlu, Trklerin slamlama Srecinde Mrcie ve Tesirleri, Ankara 2000, s. 84-91; Hseyin Kahraman, Kfede Hads, Bursa 2006, s. 352-354. Badad, el-Fark, s. 202; Eb Muzaffer el-sferyn, et-Tabsr, s. 97.

25

26

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

198

27

Mrcienin Mezheplii Problemi ve Eb Mansr el-Mturd

subu olarak gsterir.

28

ehristan irc grn ilk ortaya atann

Hasan b. Muhammed b. Hanefiyye b. Ali b.Eb Talib olduunu ve eitli blgelere mektuplar yazdn syler ardndan ancak bu kii, Mrcieye nispet edilen iman ettikten sonra amel terk edilebilir grnde deildir, sadece kebre sahibinin tekfir edilemeyeceini savunur kaydn der.
29

Benzer bilgileri tekrarlayan Makriz (.


30

845/1442) ilave olarak onun mektuplarnn ircya davet ierikli ve amal olduu kaydna yer verir. ehristannin verdii Mrcie listesinde u isimler yer alr: Hasan b. Muhammed b. Hanefiyye b. Ali b. Eb Tlib, Sad b. Cbeyr, Talk b. Habb, Amr b. Mrre, Muharib b. Ziyad, Mukatil b. Sleyman, Zer b. Abdullah b. Zrre, Amr b. Zer, Hammad b. Sleyman, Eb Hanfe, Eb Yusuf, Muhammed b. Hasan e-eyban ve Kadd b. Cafer. Bu malumat verdikten sonra ehristan u notu der: Bunlarn tamam hads imamlardr. Byk gnah ileyen kiiyi tekfir etmezler, Hariciyye ve Kaderiyyenin aksine onlarn ebed azap ekeceklerine hkmetmezler.
31

Makriz de imamlardan bir grup Mrciedendir der

ve Sad b. Cbeyr, Talk b. Habb, Amr b. Mrre, Muharib b. Dsar, Amr b. Zer, Hammd b. Eb Sleyman ve Eb Muktil gibi isimlerden oluan bir liste verir. O da ehristan gibi Ancak bunlar, kebire sahibi konusunda Kaderiyye, Hariciyye ve Mrcieye muhalefet ederler, sahbeye svmezler ve onlara dil uzatmazlar kaydn der.
32

Haneflerden Ebl-Ysr el-Bezdev, Mrcienin lider


33

grubu olarak Gayln ed-Dmak, Muhammed b. ebb ve Eb emri sayar.


28

Hanbel alim Seksek ise Mrci mellifler olarak

29 30

31

32 33

Na el-Ekber, Mesill-imme (nr. Josef Van Ess), Beyrut 1971, s. 62; Nevbaht, Firaku-ia, s . 6-7. ehristan, el-Milel, I, 166. Makriz, Makrz, Kitbl-meviz vel-itibr el-Hitatl-Makrziyye- (nr. Halil elMansur), Beyrut 1418/1998, IV, 178. ehristan, el-Milel, I, 168-169. ada ilim adamlarndan Muhammed Eb Zehra ayn isimleri kitabnda saydktan sonra bunlarn tamam hadis imamlardr, byk gnah dolaysyla bunlar, hi kimseyi kafir saymazlar ve ebed cehennemde kalacaklarna hkmetmezler kaydn der. Ardndan da benim kanaatim bu tr isimlendirmelerin bylesi nemli imamlar hakknda kullanlmamasdr der. bk. Trhul-Mezhibil-slmiyye, Kahire ts., Drul-Fikril-Arab, s. 116-117. Makrz, el-Meviz, IV, 178. Ebl-Ysr el-Bezdev, Usld-dn, s. 252.

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

199

Cafer KARADA

bnr-Ravend, Muhammed b. Sebt, Hasan b. Muhammed b. EnNeccr ve Muhammed b. Kerrmn isimlerine yer verir.
34

Buraya kadar verilen bilgilerdeki dikkat ekici nokta, hadisiler tarafndan Mrcilikle nitelenenlerin genellikle ilk nesil iinde yer alan ahslar ile snrl kalm olmasdr. Bunun sebebi de hads tedvininin byk lde bu nesil ile tamamlanmasdr. Dolaysyla rav tenkit ve deerlendirmeleri de byk lde anlan dnemde yaam hadis imamlar hakkndadr. Hadis tenkitileri yaptklar deerlendirmelerde rvlerin mezheplerini de sz konusu ettiklerinden Mrci nitelemelerinin hadis tenkidi erevesinde gerekletiini dikkate almak gerekir. u da bir gerek ki, bu ekilde rv tenkidi erevesinde yaplan eletiriler zaman iinde bu kiilerin iman konumlarn sorgulayan bir boyuta tanmtr. Ancak hadisilerin Mrci listesi ile frak melliflerinin listesinin birbirini tuttuu sylenemez. Szgelimi Earnin Makaltnda ad geen Mrciler iinde, hadisilerin sayd kiilerin ok az yer alr. Her iki kesimde de ortak olarak yer alan isim Eb Hanfedir. Ancak sonraki Ear frak kitaplarnda Eb Hanfenin kategori dna karld grlr. Mrcie hakkndaki bu belirsizlii ve karkl daha ak grmek bakmndan nderleri arasnda saylan birka mrci ahsiyeti incelemekte yarar vardr. Kaynaklarda en ok Mrcilikle itham edilen kii, tabinin fakihlerinden Eb Abdullah Sad b. Cbeyr b. Hiamdr.
35

Badat

Nizamiyesinin kurucu stad Eb shak e-iraznin (476/1083) verdii bilgiye gre o, Kfenin en nde gelen fakihlerindendir. Abdullah b. mer ve Abdullah b. Abbas bile kendilerine soru soran kiileri ona ynlendirir ve baz hususlar onun daha iyi bildiini sylerlerdi. iraznin Hasften nakletii u sz onun dnemindeki itibarn yeterince ifade eder: Talak en iyi bilen Sad b. Mseyyebdir, hacc en iyi bilen Atdr, helal ve haram en iyi bilen Tvstur, tefsiri en iyi bilen Mcahiddir, bularn hepsini kendi-

34

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

200

35

Seksek, el-Brhn, s. 17. Snmez Kutlu, Mrcie ve Tesirleri, s. 86-87.

Mrcienin Mezheplii Problemi ve Eb Mansr el-Mturd

sinde toplayan Sad b. Cbeyrdir.

36

stelik iraz kitabnda onun

mrcilii ile ilgili bir kayda yer vermez. mer en-Nesefnin (. 537/1142) verdii bilgiye gre Sad, Emevlere ters dtnden Haccac tarafndan gen yata idam edildi. damn duyup Kufeden kaan nl hadisilerden Dahhk b. Mzahim onun rencisi idi.
37

te yandan Ebl-Hasan el-Ear, Mrcilerden bahsetti38

i yerde Sad b. Cbeyr ismine yer vermezken Abdulkhir elBadad onu Ehl-i Snnet vel-Cemaat fakhleri arasnda sayar. Sad b. Cbeyri Mrci sayanlar genellikle Ehl-i Hads grubudur. Onlardan Fesevnin (. 277/890) naklettii Eb Hanfe ile Hammad b. Zeyd arasnda geen konuma ilgintir: Hammd b. Zeyd yle dedi: Mescid-i Haramda Eb Hanfenin yanna oturdum. Sad b. Cbeyrden bahsetti ve onun Mrci olduunu syledi. Ona, sana bunu kim syledi dedim. Salim el-Eftas dedi. Ben de Slimin kendisi Mrcidir dedim.
39

Buradaki temel karklk ve

eliki, Mrci olmakla itham edilen Eb Hanfenin Said b. Cbeyri ircya nispet ettiinin ima yoluyla iddia edilmesidir. Tebet-tabin mrcilerinden saylan Amr b. Murre ve Misar b. Kidm hakknda corafyac Makdis el-Bearnin (. 380/990) verdii bilgi ise son derece aydnlatcdr:
Misar b. Kidmn (. 155/772) naklettiine gre Amr b. Murreye (. 116/734) bir ahs gelir ve bir konuda danmak istediini syler. Aralarnda yle bir muhavere geer: -Ben bir ok grubun iine girdim. Giriim Kuran ile oldu, km da Kuran ile oldu. Sonunda eli bo vaziyette ortada kaldm. -Allah iin, sen bana danmak iin mi geldin? -Bir olan Allaha yemin olsun ki, evet ben sana danmak iin geldim.
36

37

38

39

Eb shak e-rz, Tabaktl-fukah (nr. Halil el-Ms), Beyrut ts. DarulKalem, s. 82-83. mer en-Nesef, el-Kand f zikri ulemi Semerkand, (nr. Nazar Muhammed elFeryb), Mektebetl-Kevser, 1412/1991, s. 148-149; Snmez Kutlu, Mrcie ve Tesirleri, s. 86-87. Ear, Makltl-slmiyyn (nr. Hellmut Ritter), Wiesbaden 1980, s. 132-154; Abdulkahir el-Badd, Uslid-dn, stanbul 1346/1928, s. 311. Eb Yusuf el-Fesev, el-Marife vet-Tarh (nr. Halil el-Mansr), 1419/1999, III, 100.

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

201

Cafer KARADA -Onlarn Muhammedin (s) peygamberlii ve Allahtan getirdiinin hak olduunda ihtilaf ettiklerini grdn m? -Hayr. -Kurann Allahn kitab olduunda ihtilaf ettiklerini grdn m? -Hayr. -Allahn dininin slam olduunda ihtilaf ettiklerini grdn m? -Hayr. -Kabenin kble olmasnda ihtilaf ettiklerini grdn m? -Hayr. -Namazn be vakit olmasnda ihtilaf ettiklerini grdn m? -Hayr. -Ramazan aynda oru tutulmasnda ihtilaflarn grdn m? -Hayr. -Allahn evine Kabeye hac edilmesinde ihtilaf ettiklerini grdn m? -Hayr. -Zekat hakknda yani yz dirhemde be dirhem zekat olaca konusunda ihtilaf ettiklerini grdn m? -Hayr. -Cenabetten sonra gusl yaplmasnn farz olmasnda ihtilaf ettiklerini grdn m? -Hayr. Amr b. Mrre byle birka soru daha sorduktan sonra u ayeti okudu: O Allah ki, sana Kitab indirdi. Onun bir ksm muhkem ayetlerdendir ki bunlar kitabn esasn tekil ederler- dierleri de mtebih ayetlerdir. -Muhkemin ne olduunu biliyor musun? -Hayr. -Muhkem mmetin zerinde birletikleridir, mteabih ise ihtilaf ettikleridir. Niyetini muhkem ynnde tut. Mteabih ayetlere ynelmekten ve dalmaktan sakn! -Senin elinle beni irat eden/doruya kavuturan Allaha hamd olsun. Allaha yemin olsun ki, ben senin huzurundan gzel bir hal ile ayrlyorum. Amr b. Mrre szn yle tamamlad: Sultan, Ehl-i Kitab davet etti onlar da daveti kabul ettiler, fakat sultan sizin de
40

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

202

40

l-i mrn 3/7.

Mrcienin Mezheplii Problemi ve Eb Mansr el-Mturd bildiiniz gibi onlar kovdu. O, onlar ard gibi sizi de aryor ve onlar kovduu gibi sizi de kovacak. Size gereken ilk emirdir (el-emrul-evvel). Bu noktada Makdis devreye girer ve ilk emrin, ncekilerin (el-mutekaddimn) zerinde birletikleri ey olduunu belirtir. Akabinde Makdis yle bir duada bulunur: Bu hikayeyi dnen, sevd- azam olan drt mezhepten (Hanef, Malik, afi ve Ehl-i Hads) birine tutunan, Mslmanlar ayrla drecek eylerden dilini tutan ve dinde arla gitmeyen kiiye Allah rahmet etsin.
41

Bu alntdan Misar b. Kidam ve Amr b. Mrrenin dindar, hogrl, din gruplara eit mesafede duran ve bir mezhebe mensubiyetlerinin olmad anlalr. Ancak Hads Ehli tarafndan kaleme alnan tercim-i ahvl ve tabakt kaynaklarna baktmzda bu kiilerin Kufenin nde gelen Mrcileri olduunu reniriz. Hatta mam Buhar (. 256/870) hibir kaynaa dayanmadan ve bir senet ortaya koymadan Amr b. Mrre iin Ben mrciyim derdi
42

eklinde bir sz nakleder. Amr b. Murre her ne kadar hadisi-

ler tarafndan sahabeden rivayeti olmamas dolaysyla tebauttabinden kabul edilse de H. 116da lmesi gz nnde bulundurulduunda tabinden olmas kuvvetle muhtemeldir. Bunun yan sra o, Buharnin de iinde bulunduu hadisiler tarafndan Kufenin drt nemli hadisisinden biri saylr ve szne, tavrna gvenilen bir ahsiyet kabul edilir. Yukarda verilen bilgilerden de onun gruplamalara ihtiyatl ama hogr ile yaklat kucaklayc ve kuatc bir tavr sergiledii anlalr. Mrci yaktrmasnn daha ok Mutezile, Ehl-i Hadis ve ia taraftarlarnca kullanld dikkate alnrsa, bu kiinin o grlerden birini benimsememesi, yeni sylem ile duruunu belirlememesi, gevek ve esnek bir yapda grlmesine ve bundan dolay da mrcilikle itham edilmesine neden olmu olabilir.
43

te yandan Badat Mutezilesinden Ebl-

41

42 43

Makdis, Ahsent-teksm f marifetil-eklm, (nr. M.J. De Goeje), E.J. Brill 1906, s. 315-317. Buhar, Trhul-kebr (nr. Haim en-Nedv), Beyrut ts., VI, 368. Amr b. Murre ve Misar b. Kidamn mrcilikle nitelenmesi hususunda bk. Snmez Kutlu, Trklerin slamlama Srecinde Mrcie ve Tesirleri, s. 88-89; Hseyin Kahraman, Kfede Hads, s. 352-353.

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

203

Cafer KARADA

Kasm el-Belh, hem Amr b. Mrreyi hem de Misar b. Kidm Mutezile kategorisi ierisine dahil eder.
44

lk nesil iinde mrcilikle itham edilen kiilerin banda Eb Hanfe gelir. Onu mrci sayanlar genellikle Mutezile, ia ve Ehl-i Hads taraftarlardr. Szgelimi Na el-Ekber, Eb Hanfeyi, Gayln ed-Dimek ve Cehm b. Safvn ile birlikte mrci liderinden biri kabul ederken Nevbaht onu Amr b. Kays el-Msra nispet edilen Msriyyenin bir mensubu olarak kaydeder. EblHasan el-Ear, Mrcienin dokuzuncu frkasnn sahibi olarak Eb Hanfeyi gsterir. Batn mellif Eb Temmm ise nc Mrcie frkasnn imam sfatyla Eb Hanfeye yer verir.
45

Ancak

Eb Hanfenin ne kendisi ne de taraftarlar onun mrciliini kabul ederler. Zaten kendisinin Mrcieden olmadn ifade eden ve bu konuda yaplan ithamlarn haksz olduunu dile getiren Osman el-Bittye (. 145/760) yazd mstakil risalesi de vardr.
46

u ka-

dar var ki, H. IV ve V. asrlardan itibaren Snn evrelerde Eb Hanfeye ynelik Mrcie ithamna pek yer verilmez. Nitekim Earlerin nde gelenlerinden Abdulkahir el-Badd, Eb Hanfeyi Snn fakihlerin ilk mtekellimleri arasnda gsterirken Badat Nizamiyesinin ilk stad Eb shak e-rz, onun fkh bilgisinden sitayile bahseder ama Mrciliine deinmez.
47

eh-

ristan ise, ona ynelik mrcilik yaktrman hayretle karlar ve iman kalp ile tasdik olup ne artar ne eksilir demesi dolaysyla bu ekilde anlm olabileceine iaret eder. Ona gre Mutezile ve Haricilerden Vadiyye kendi grlerinde olmayan herkesi Mrcie kapsamnda grmtr. Bu lakabn Eb Hanfeye bunlar tarafndan verilmi olmas da uzak bir ihtimal deildir
44

48

Benzer grleri

45

46

47

48

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

204

Ebl-Kasm el-Belh, Bbu Zikril-Mutezile min Makltil-slmiyyn, Fadlul-tizl ve Tabaktl-Mutezile, nr. Fud Seyyid, Tunus 1406/1986, s. 104-106. Na el-Ekber, Mesill-mme, s. 62; Nevbaht, Fraku-ia, s. 7. Ear, Maklt, s. 138; Eb Temmm, Bb-eytn min Kitbi-ecere, W. Madelung-Paul E. Walker, An smaili Heresiography, Brill 1998, s. 84. Eb Hanife, Risle Eb Hanife il Osman el-Bitt, Mustafa z, mam- Azamn Be Eseri, stanbul 1981, s. 65-70 (trc. 77-82). Abdulkahir el-Badd, Usld-dn, s 308; Eb shak e-rz, Tabaktl-fukah, s. 87-88. ehristn, el-Milel, I, 164. ada ilim adamlarndan Muhammed Eb Zehra da benzer gr paylar. bk. Trhul-Mezhibil-slmiyye, s. 116

Mrcienin Mezheplii Problemi ve Eb Mansr el-Mturd

Ear kelamclarndan Amid de paylar. Ona gre Mutezile kader konusunda muhalif olan herkesi Mrci diye isimlendirmi ve Eb Hanfeyi bu yzden irc erevesine dahil etmitir.
49

Kanaa-

timizce bu lakabn Eb Hanfeye verilmesinde Ehl-i Hads dierlerine nazaran daha byk bir rol oynamtr. Bu gruptan Fesevnin Eb Hanfe ile ilgili naklettii bilgiler bunun ak gstergesidir. Nitekim Fesev, Eb Yusufun azndan onun hem Mrci hem de Cehm; dier adalarnn azndan da onun er oda olduunu syler ve hakknda slama zararl, hakikatle arasnda perde bulunan ve slamn nndeki engel gibi nitelemeler nakleder. Hz. Ali sevgisi dolaysyla ilikle itham edilen Kfe Kads erk b. Abdullahn Eb Hanfe hakkndaki szleri ise deerlendirme ve eletiriden ok hakaret ieriklidir. Yine Ehl-i Hads melliflerinden Laleknin (. 418/1027) eserinde de ayn yaktrmalar bulmak mmkndr.
50

Abdulkhir el-Badd, Mrcie-i Hlise olarak snflandrd mezhep mensuplarnn bir ksmnn Eb Hanfe ile olan irtibatna dikkat eker. Szgelimi Gassaniye frkasnn imam olarak gsterilen Gassn, fkh bilgilerini Eb Hanfenin rencisi olan Muhammed b. Hasan e-eybanden almtr. te yandan bizzat kendisi iman konusundaki grlerinin Eb Hanfenin grleri ile
49 50

mid, Ebkr, V, 88. Fesevnin naklettii szlerden bir kan konunun akla kavumas iin rnek olarak vermekte yarar vardr: Said b. Salim dedesinden naklediyor: Ebu Yusufa Eb Hanfe mrci mi diye sordum, evet dedi. Cehm midir dedim, evet dedi. Peki sen ona gre nerde duruyorsun dedim, Eb Hanfe mderristir, gzel olan ondan aldk, kt olan almadk, dedi. Ayn kitapta Eb Yusuf da zemmedilir. Abdullah b. Mbarekin azndan Ebu Yusufun arkasnda namaz klarsan iade et, Yakubun (Ebu Yusuf) anld mecliste oturmaktan nefert ederim eklinde szler aktarlr. Sfyan yle dedi: Mslmanlara Eb Hanfeden daha zararl bir kimse olmad., Abdurrahman dedi: Eb Hanfe ile hak arasnda perde vardr., Sleyman b. Harb dedi: Eb Hanfe ve arkadalar, Allah yolunun engelleyicileridir., Eb Nuaym, erk b. Abdullahtan iitti: Bir kavmin iinde arap satcsnn bulunmas, onlarn iinde Eb Hanfenin grlerini nakleden birinin bulunmasndan daha iyidir. (el-Marife vet-tarh, III, 95-98). erk b. Abdullah hakknda bk. Hseyin Kahraman, Kfede Hads, s. 350-351. Benzer rivayetleri Ehl-i Hadsin nde gelenlerinden Llek de (. 418) nakleder. Hatta delil sadedinde bir sarhoun azndan kt iddia edilen Ey Eb Hanife! Ey mrci! eklindeki yakksz hitab bile aktarr. (bk. erhu usli itikdi Ehlis-Sunne vel-Cemaa, V, 1068-1082.

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

205

Cafer KARADA

ayn olduunu ileri srmtr. Yan sra Mersiyye frkasnn imam olarak gsterilen Bir b. Gyas el-Mers ise Ebu Yusufun gr zeredir. Dier Mrci frkalarn grleri de incelendiinde aa yukar Eb Hanfenin grleri ile rtt grlr.
51

Bu bilgiler dorultusunda Halis Mrcie denilen kiilerin de Eb Hanfe ile bir ekilde irtibatnn bulunduu sylenebilir. Nitekim ehristannin verdii bilgiye gre Eb Hanfenin yan sra hocalarndan Hammad b. Sleyman ve rencilerinden Eb Yusuf, Muhammed b. Hasan e-eyban ve Kadd b. Cafer de mrci kategorisine dahil edilmitir.
52

Mrcilii konusunda neredeyse firak yazarlarnn ittifak ettii Bir b. Gyas el-Meris, aslnda Eb Yusufun rencilerinden bir Hanef fakihidir. Onun en dikkat eken ve tepki toplayan gr Kurann mahluk olduunu iddia etmesi ile Cehm b. Safvann gr dorultusunda Allahn sfatlarn reddetmesi ve ruyetullahn gereklemesini ngrmemesidir. Mrci olarak nitelenmesine sebep olan gr ise, Eb Hanfe gibi imann tasdik ve ikrardan ibaret olduunu benimsemesi ve gnahkr mminin cehennemde ebed kalmayp cezasn ektikten sonra cennete gireceini savunmasdr. Bir el-Mers eer nceki grlerine gre deerlendirilirse Mutezil saylmas gerekir. Onu, imann tarifi ile ilgili gr dolaysyla Mrcieden saymak yerine Eb Hanfe tabiileri arasnda saymak daha doru grnmektedir. Osman edDarimnin Cehm, Makrznin Mutezil olarak niteledii Bir elMerisyi belki de A. Saim Klavuzun tercihi dorultusunda herhangi bir mezhebe mntesip saymamak daha dorudur. dair yeterli bilgi de yoktur.
53

Zaten

grlerinin mezhep haline geldii ve takipilerinin bulunduuna

51 52 53

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

206

Abdulkhir el-Badad, el-Milel ven-Nihal, s. 138-141. ehristan, el-Milel, I, 168-169. bk. Osman b. Sad ed-Darim, Reddl-mm ed-Darim al Bir el-Meris el-And (nr. Muhammed Hamid el-Faki), Beyrut 1358, s. 3, 7, 10; Makrz, Kitblmeviz vel-itibr, IV, 178; Ahmet Saim Klavuz, Bir b. Gyas el-Meris, Hayat, Grleri ve slam Dnce Tarihindeki Yeri, U.. lahiyat Fakltesi Dergisi, sy. 2, c.2, yl 2, 1987, s. 106.

Mrcienin Mezheplii Problemi ve Eb Mansr el-Mturd

D. Mrci Saylanlara Nispet Edilen Grler Ebl-Hasan el-Ear, Mrcie bal altnda iman konusunda on iki, fsk konusunda iki, kfr konusunda yedi, gnahlarn (mes) kebire olup-olmad hususunda iki, tevhd konusunda iki, vad-vad konusunda yedi, emir ve nehiy konusunda iki, ehl-i kblenin gnahkarlar konusunda be, kk ve byk gnahlar konusunda iki, tvbe konusunda iki, sevap ve gnah denkletirme (muvazene) konusunda iki, tevil ehlinin tekfiri konusunda , balama konusunda iki, ruyetullah konusunda iki ve Kurann yaratlml konusunda farkl gr bulunduunu ileri srer. Allahn mahiyeti, kader ve sfat konusundaki grlerinde ise Mrcienin bir ksmnn Hseyin b. Neccr, bir ksmnn bn Kllb bir ksmnn da Mutezile tarafna meylettiini dile getirir. Bir btn olarak ele alndnda aslnda Earnin sayd maddelerin tamam iman ve kfr konusunun iine giren hususlardr. Dier bir deyile buradaki temel problem kimin mmin ya da kfir saylacadr. Onun naklettii Mrcienin grlerinin zeti udur: man marifet, ikrar, boyun emek ve kfrden uzak durmaktr. mann mahalli kalptir, organlar ve beden imann deil amellerin mahallidir. Kfr ise bunun tersine kiinin Allah bilmemesi, yalanlamasdr. Allah bilme ncelikle onun birliini bilmedir, bunun bilgisi de akl karm (nazar) ile veya nas ile gerekleir. Kebire sahiplerine ceza takdir etmek Allahn dilemesine baldr. Allah dilerse vadinin hilafna istisna bir karlk takdir edebilir. Ehl-i Kbleden olanlarn cehennemde ebed kalp-kalmamalar Allahn iradesine baldr. Sevaplar gnahlarndan fazla kanlar cennete girer. Tevl sahipleri ancak mmetin icma ile kafir saylr. Ruyetullah konusunda bazs Mutezile gibi Allahn ahirette grlmeyeceini iddia ederken dierleri grlebileceini ileri srerler. Kuran hakknda ise bir ksm yaratlml ynnde gr belirtirken dierleri ekimser bir tavr sergilerler.
54

Mrcienin grlerine en geni yer ayranlardan biri de Ehl-i Hadsten Malatdir. Onun verdii bilgiler de Earde olduu gibi daha ok iman etrafnda dner. Zaten Malat dier frak mellifle-

54

Ear, Makalt, s. 132-154.

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

207

Cafer KARADA

rinden farkl olarak kitabnda kii merkezli deil gr merkezli bir tasnife gider. Onun yapt tasnife gre Mrcie ierisinde on iki farkl gr bulunmaktadr ancak o bunlardan on bir tanesinin dkmn yapar: a. yi amel irkle fayda salamad gibi haram da tevhide zarar vermez, b. man kalbin marifetidir, dil ile sylemek ve amel gerekli deildir, c. man esaslarn dil ile ikrar eden kii, amel etmese de mmindir, d. Bizim imanmz Cebrailin dier meleklerin ve peygamberlerin iman gibidir, f. manmz tamdr, byk gnah ilemekle eksilmez, g. Onlar, cennet ehli gibi hakiki anlamda mmin olduklarna inanrlar, h, man ebeddir, artmaz ve eksilmez, i. man artar fakat eksilmez, j. Bu mmette nifak olmaz, k. man ile slam ayndr, aralarnda derece fark yoktur.
55

Mrcieden saylanlarn imamet gr, Na el-Ekberin kitabnda ayrntl olarak yer alr. O, Mrcienin liderleri olarak sayd Gaylan, Eb Hanfe ve Cehm b. Safvann fdln imameti tarafnda gr belirttiklerini ve mefduln imametine scak bakmadklarn nakleder. Eb Hanfe, halife Kureyten olmaldr derken Gaylan Arap ve Acem fark etmez her milletten imam olabilir grn ileri srer. Sahabe arasndaki fazilet sralamasn Eb Bekir, mer, Osman ve Ali eklinde kabul ederler, Cemel vakasna karan ve Hz. Ali kartlarnn lideri konumunda bulunan Talha ve Zbeyrin lmeden nce tevbe ettiine inanrlar.
56

te yandan i melliflerden Nevbahtnin aktardna gre, imamet konusunda Mrcienin gr, Hz. Peygamberin kendisinden sonra kimseyi imam veya halife tayin etmedii, ne ahs olarak ne de sfat olarak bir belirlemede bulunmad eklindedir.
57

Bu gr Ehl-i Sn-

net ekolnn genel kanaati ile birebir rtr. E. Mrcienin Mezhep Saylmas Meselesi Yukarda da belirtildii zere firak edebiyat melliflerinin verdikleri Mrcienin kollar olarak gsterilen mezhep isimleri ve saylar arasnda bir birlik ve yeknesaklktan bahsetmek olduka gtr. Her birinin verdii Mrcie listesi hem ahs hem de frka baznda
55 56

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

208

57

Malat, et-Tenbh, s. 146-156 Na el-Ekber, Mesill-mme, s. 62-64. Nevbaht, Firaku-a, s. 7-8.

Mrcienin Mezheplii Problemi ve Eb Mansr el-Mturd

tutarllktan uzaktr. rnein Nevbaht ve Kumm Mrcieyi drt alt mezhebe ayrrken Mekhl en-Nesefi ve Ear on iki mrcie frkas eklinde bir tasnif verirler. Ebl-Hasan el-Earnin sayd on iki mezhep, Mehhl en-Nesefnin sayd mezheplerle ne isim ne de kapsam noktasnda benzerlik arz eder. Bu drt firak yazar da ayn ada ve nispeten birbirlerinin bilgilerini takip edebilecekleri coraf yaknlkta bulunmalarna ramen aralarnda malumat birlii bulunmamaktadr. Ayn ada yaayan melliflerin dahi zerinde uzlaamad bir mezhebin varl kukuya aktr. Kurann Allahtan baka taptklarnz sizin ve babalarnzn verdii isimlerden bakas deildir. Allah onlar destekleyecek bir delil de indirmedi
58

mealindeki ayette, putlara verilen tanrlk

isminin gerekliinin bulunmad ifade edildii gibi slam tarihi iinde ortaya km baz mezheplerin isimlerinin gerekliklerinin bulunmad da ortadadr. nk bir mezhebin mezhep olabilmesi iin belli artlar tamas ve varlna dair bir karine bulunmas gerekir. nl slam corafyacs Makdis ortada dolaan mezhep isimlerinin kiminin vg kiminin ise yergi ifade ettiini belirtir ve zellikle yergi ifade edenlerin ounun geree tekabl etmediine iaret eder. Mahiyeti itibariyle dnldnde mezhep kitlesel ve dnsel bir btnl ifade eder. Makdisye gre bu btnlk sekinler (havas), halk taban (avam), davetiler ve cemaat
59

eklinde drt unsurdan mteekkildir. Anlan drt unsur,

bir mezhebin kitlesel anlamda bir organizasyon, dnsel anlamda da sistematik bir btnl ifade etmesi iin olmazsa olmaz arttr. Ayrca bu art, mezhebin sadece var olmas iin deil, varln srdrebilmesi iin de gereklidir. Zira bir mezhep srdrlebilir bir birliktelik ve dnce rgs oluturabiliyorsa, tzel kiiliinden bahsedilebilir. Drt unsurdan sekinler grubu, oluumun hem dnce asndan sistematik bir btnlk oluturabilmesi hem de mezhep ii birlik ve beraberliin salanmas asndan bir zorunluluk arz eder. Tarihten gnmze insanlarn etkileyici, srkleyici, yol gsterici ve tutarl fikir reten liderlerin peinden gittikleri;

58 59

Yusuf 12/40. Makdis, Ahsent-teksm, s. 37.

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

209

Cafer KARADA

etrafnda birliktelik oluturduklar, fikirlerini benimseyip gelitirdikleri sabit bir gerekliktir. Liderin grevi, ksa vadede daha geni bir alana hitap etmek, uzun vadede ise oluan hareketin lider sonrasndaki devamn garanti altna almaktr. kinci unsur olan halk tabakas mezhebin taban, zerinde durulan ve faaliyet yaplan zemin ve dayanaktr. Davetiler unsuru ise mezhebin varln srdrmesinin ve hedeflerini gerekletirmesinin teminatdr. Bu unsur, halk kitlesinin birlikteliini ve uyumunu salayan temel mekanizma olmasnn tesinde, tabann genilemesinin de temin aracdr. Anlan unsurun bir arada bulunmasyla/ dnlmesiyle drdnc unsur olan topluluk (cemaat) teekkl etmi demektir. Aslnda bu, bir unsur deil teekkln toplam ve kendisidir. Cemaat, tespit edilmi ve zerinde uzlalm ilkeler dorultusunda yaayan ve ayn zamanda mezhebi temsil eden bir topluluktur. zellikle temsil boyutu mezhebin varl ve sreklii iin hayati nemi haizdir. Nitekim ehristn, mezhebin temsil ettii gre makale derken, bu gr etrafnda toplanan insanlara/cemaate frka demektedir. O da belli ilkeler etrafnda toplanm, bu ilkeleri benimsemi ve kabul edilmesi konusunda gayret gsteren bir topluluktan bahsetmektedir.
60

Bu yzden olacaktr ki,

Makdis, kendi a iin Bu ada (H. III. ve IV. asr) 28 mezhep bulunmaktadr der ve sayd liste iinde Mrcieye yer vermez. Yer vermemesinin nedeni anlan artlar tamamasdr. nk Mrcienin ne lideri, ne sekinler topluluu ne de halk taban vardr. Mrcieden olduunu syleyen yoktur, aksine Mrcie yaktrmasna maruz kalan birok insan vardr. Nitekim Makdis, anlan 28 mezhebi tek tek saydktan sonra Mrcie konusunda unlar yler: Mrcie, Ehl-i Hadse gre ameli imandan saymayan, Kerramiyeye gre farz amelleri yok sayan, Memuniyyeye gre iman konusunda ekimser (tavakkuf) davranan, Kelamclara (Mutezile) gre ise byk gnah sahibi hakknda gr bildirmeyen yani onlar iin el-menzile beyne menzileteyn ngrmeyendir.
61

ilere gre ise Hz. Ali karsnda yer

alanlar haksz bulmaktan kananlar, ehl-i kblenin tamamn zhir ikrar-

60

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

210

61

ehristn, el-Milel, I, 21. Makdis, Ahsent-teksm, s. 38.

Mrcienin Mezheplii Problemi ve Eb Mansr el-Mturd

lar sebebiyle mmin sayanlar ve bunlar iin mafiret umanlardr

62

Btn bu deerlendirmeler, Mrcie kavramna yklenen anlamn ve belirlenen kapsamn mezheplere gre ne kadar farkllk arz ettiini gstermesi bakmndan nemlidir. Ayrca bu bilgilerden hareketle bir Mrcie frkasnn bulunduunu sylemek zor ama her frkann bir Mrciesinin bulunduunu sylemek mmkndr. F. Eb Mansr el-Mturd ve Mrcie IV./X. yzyldan sonra Hanefilerin ounluunca itikatta imam kabul edilen Eb Mansr el-Mturd (. 333/944) mrcie kelimesinin kapsamnn mulaklndan ikayet eder. nk bu mulaklk ircy yerenleri de iine alan bir belirsizlik dourmaktadr. Szgelimi ircnn kelime anlam ve ona bal yorumlar dikkate alndnda, bu konuda yerici bir tavr ierisinde yer alan Haviyyenin ve Mutezilenin de irc kapsam ierisine girmesi kanlmazdr. Nitekim ada ve Hanef mezhebine mensup Mekhl enNesefnin bu mezhep ile ilgili verdii bilgiler, Mturdyi hakl karacak durumdadr. nk o, kendilerini Mrcie dnda kabul eden ve bakalarna Mrci ithamnda bulunan neredeyse btn gruplar bu mezhep kapsamnda gsterir. Dier firak kitaplar sz konusu olduunda da durum farkl deildir. Nitekim ircnn kapsam bal altnda vermeye altmz sz konusu tasnifler, bu elikili ve arpk yapnn gstergesidir. Mturd dneminde Mrcie hakknda var olan malumata bakldnda ismi olan ancak gereklii bulunmayan szde bir mezhep ile kar karya geliriz. Aslnda yukarda verilen malumat Mturdnin endielerini ve kukularn hakl karan bir tabloyu gzler nne serer. Corafyac Makdisnin mezhep olarak yer vermedii Mrcie, gerekte isimden mteekkil ve hasmlarn birbirini sulama arac eklinde kullanlm bir yaktrmadan ibarettir. Mturdnin Makdis gibi keskin ve kesin bir hkm vermemesi muhtemeldir ki, bir corafyacnn bizzat sahaya inerek elde ettii bilgilerin kendisinin elinde bulunmamasndan dolaydr. Yine bu sebepten Mturd, mezhep hakknda kesin bir dille
62

Sad b. Abdullah el-Kumm, Kitbl-maklt, s. 5-6, 12.

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

211

Cafer KARADA

yoktur dememi, ancak kavramn anlam, kapsam ve kullanm maksad konusundaki endielerini ve kukularn dile getirmitir. O, Kitbt-tevhd adl eserinde irc bal altnda bu kavramn anlam hususunda szlk itibariyle pek problemin bulunmadn belirtir ve iki husus zerinde nemle durur. Bunlardan birincisi irc kavramnn kapsam ikincisi de bu kavramn kim hakknda ve niin kullanld dier bir ifade ile maksat ve mulnn tespitidir. Mturd bu kavramn maksatla kesim hakknda kullanlm olmasna dikkat eker: 1. Ameli imandan cz saymayanlar, amel ile iman bir tutmayanlar, salih ameli imandan geriye brakanlar hakknda kullanlmtr. Bu iddiann arkasnda yer alanlarn Haviyye olduunu dile getiren Mturd, imanda istisnay kabul etmeleri yani inaallah mminim demek suretiyle iman durumlarn Allahn iradesine havale etmeleri ile aslnda kendilerinin de irc kapsamna gireceine dikkat eker. te yandan onlarn iman amel ile zdeletirmek suretiyle yaptklar mantk yanlln grmeyip doru dnce reten insanlar yermelerini akln kabul etmeyeceini vurgular ve iddialarnn gerei yanstmamas dolaysyla aslnda yalanc konuma dtklerini dile getirir. Onun Haviyye diye niteledii grup ameli imandan cz sayan ve imanda artma-eksilmeyi kabul eden Ehl-i Hadsten bakas deildir. 2. Byk gnah ileyenlerin ahiretteki durumu hakknda kesin hkm vermekten kananlar hakknda kullanlm olmas ikinci maksad oluturur. Bu maksatla irc kavramn kullananlarn Mutezile mensubu olduklarn iddia eden Mturd, onlarn bununla byk gnah meselesinde hkmn ertelendiini veya Allahn iradesine havale edildiini ileri srdklerini belirtir ve yle der: Eer irc ile ilgili hads sahih ise orada kastedilen byle bir irc deildir ve bunun bir yergi arac olarak kullanlmas uygun dmemektedir. Zaten Eb Hanfeye sorulduunda o, ircy meleklerin Allah karsnda Senin rettiinden baka bizim bilgimiz yoktur
63

eklindeki szleri ile aklamtr. nsanlarn gele-

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

212

63

el-Bakara 2/32.

Mrcienin Mezheplii Problemi ve Eb Mansr el-Mturd

cekteki durumlar ile ilgili bir aklama yapmak veya kesin hkm ileri srmek ncelikle Kuranda ifade edilen bu ayete ters der. 3. Hz. Ali, taraftarlar ve hasmlar hakknda kesin hkm vermeyip ii Allaha havale edenler iin kullanlmtr. Bu iddiay seslendirenler ise iadr. Onlar daha ak ifade ile Hz. Alinin dinde fazilet konumunu Eb Bekir ve merden sonraya yerletirenler yani erteleyenler Mrciedendir hkmn koyarlar. Mturd bunun eer insanlar tavakkuf ettikleri yani ekimser davrandklar iin syleniyorsa anlamsz olduunu, bu deil de Hz. Alinin deerini bilmemek eklinde sylyorlarsa Hz. Peygamberden beri Hz. Eb Bekir ve Hz. mer de dahil olmak zere insanlarn onun faziletini bildiklerini ve nemsediklerini ifade eder. Bu tespitin akabinde mam Mturd, Mrcie adlandrmasna kaynak olarak gsterilen mmetimden iki zmreye efaatim ulamaz: Kaderiyye ve Mrcie
64

hadisi hakkndaki deerlendir-

meye geer. Bu rivayet eer sabit ise kaydyla sze girmesinden bu hadsin shhati yani Hz. Peygamber tarafndan sylenmi olmasn kukuyla karladn kartabiliriz. Ama buna ramen hadsin shhati zerinden gidilerek bir deerlendirme yapmann, hadsi sahih kabul edenlerin de bulunduunu hesaba katarak faydasz olduunu dnm olacak ki, dorudan metnin yorumuna yneldii grlr. Ona gre hadiste geen Mrcie ifadesiyle Allahn iradesi yannda kulun iradesini geersiz sayd var saylan Cebriyenin kastedilmi olmas kuvvetle muhtemeldir. Zira Kaderiyye ile Cebriyyenin birbirinin ztt olmak yani biri ifrat dieri ise tefriti temsil etmek gibi tersinden bir benzerlikleri ve ortak noktalar bulunmaktadr.
65

Zaten Mturd, Teviltta cebir dncesi ile


66

yergi anlamnda kullanlan irc arasnda zdelik kurar.

Alaed-

din Semerkand de Tevilt erhinde hadsi mmetimden iki gru-

64

65 66

Bu konudaki hadisler iin bk. Yavuz Kkta, Kaderiyye ve Mrcie ile lgili Hadislerin Deerlendirmesi, Hadis Tetkikleri Dergisi, c. I, sy. 2, yl 2003, stanbul 2003, s. 113-143. Eb Mansr el-Mtrd, Kitabt-tevhd, s. 613-618. Mtrd, Tevltl-Kurn (nr. Ahmet Vanlolu-Bekir Topalolu), stanbul 2005, I, 81.

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

213

Cafer KARADA

ba efaatim ulamaz. Bunlar Kaderiyye ve Cebriyyedir eklinde Mturdnin tercih ettii lafzlarla nakleder.
67

Muhalifleri tarafndan mrci olmakla itham edilen Eb Hanfenin bu gr benimsemedii bilinmekle birlikte Mturd ve onu takip eden baz Haneflerin naklettikleri bir olay sanki onun ircy kabul ettii armn zihinlerde uyandracak mahiyettedir. Kitabt-tevhdde yer vermedii olay Tevltta yle dile getirir: Eb Hanfeye ircnn balangc nedir? diye sordular, o da meleklerin fiili dedi ve ekledi: nk kendilerine bilmedikleri bir ey sorulduunda onlar bunu Allaha havale ettiler.
68

Ebl-Mun

en-Nesef bu olay biraz daha farkl nakleder. Onun nakline gre ise Eb Hanfeye rcy nereden aldn? diye soruldu. O da yle dedi: Meleklerden aldm, nitekim onlar, Senin rettiinin dnda bizim bir bilgimiz yoktur dediler.
69

Bu iki olayn ayn yer ve za-

manda gemi olmas ve bu sorularn da ayn ahs tarafndan sorulmu olmas kuvvetle muhtemeldir. Ayrca nakil esnasnda soru kalplarnda bir deimenin olmas da ihtimal dahilindedir. Her ne olursa olsun burada ortak nokta Eb Hanfeye ircnn sorulmas ve onun da buna cevap vermesidir. Bu soru-cevap eklinin ircnn varln artrmas da uzak ihtimal deildir. Ancak bu olayda Eb Hanfenin kendiliinden bir aklama yapmad sorulan bir soruya cevap verdii aktr. Melekleri iin iine katmas ve ksa bir cevap vermesi de muhatab bandan savmaya alt izlenimi verir. Dier bir deyile bu olay, Eb Hanfenin Osman el-Bittye yazd mektupta yaknd evrelerden bir ahsn kastl ve deyim yerindeyse taciz edici sorusuna kar geitirmeye/savuturmaya ynelik bir cevap olmas ihtimali yksektir. Baka bir ihtimal ise Eb Hanfeye nispet edilen el-lim velmteallim adl diyalog tarzndaki eserde rencinin (mteallim) sorduu rc nereden geldi?, Aklamas nedir? ve i ertele-

67

68 69

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

214

Alaeddn es-Semerkand, erhu Teviltil-Kurn, Topkap Saray Mzesi Ktp. Medine Blm, no. 179, vr. 22b. Mtrd, Tevltl-Kurn, I, 81. Ebl-Mun en-Nesef, Tebsratl-edille (nr. H. Atay, .A. Dzgn), Ankara 2003, II, 368.

Mrcienin Mezheplii Problemi ve Eb Mansr el-Mturd

yen/havale eden kimdir? eklindeki sorularna rcnn asl meleklerin tavrnda vardr. Allah onlara unlarn isimlerini syleyin
70

diye buyurduunda onlar bilmedikleri bir konuda konumak suretiyle hata etmekten korktular, ekindiler ve Biz seni tenzih ederiz, rettiinin dnda bizim bir bilgimiz yoktur dediler. Onlar bilmedii bir konuda konuan ve aldr etmeyen kii gibi bidat karmadlar. Halbuki byle yapan kii bilmedii bir konuda haddi am olur. Nitekim Yce Allah, Nebsine (s.) Bilgin olmayan bir hususun peine dme
71

diye buyurdu. Bu yaknen bilmediin bir ey

hakknda konuma anlamna gelir... Bir baka irc ise gnahkar kii hakknda bu cennetliktir ve cehennemliktir eklinde kesin hkm vermemektir. Bize gre insanlar gruptur: Cennetlik olan peygamberler, Cehennemlik olan mrikler ve de Cennetlii ve cehennemlii konusunda kesin ahdette bulunamayacamz tevhit ehli. Bu son grup hakknda umut besleriz (nerc). nk Yce Allah irk koulmasn Allah asla balamaz. Bunun dnda diledii kiinin gnahn balar
72

buyurdu.

73

te yukarda Mturdnin ve Ebul-Mun en-Nesefnin naklettii olayn bu kitaptan ksmen deiiklie uratlarak alnmas da kuvvetle muhtemeldir. Bunun anlam da Eb Hanfenin, dneminde revata olan gnah meselesi ve bu mesele karsnda alnmas gereken tavr hakknda aklamada bulunmas olarak deerlendirilebilir. Bu da onun Mrcilii kabul ettii anlamna gelmez. nk aklama dikkatle incelendiinde onun Kuran ve Snnet gibi temel kaynaklarda kullanld ekliyle irc kavramnn olumlu anlamda kullanlacana iaret ettii grlr. Nitekim, gnahkr bir mminin durumunun Allaha havale edilmesindeki ircnn olumlu bir yaklam olduunu vurgulamas buna ak bir rnektir. Zaten Mturd de Eb Hanfenin bu tavrn olumlu

70 71 72 73

el-Bakara 2/32. el-sr 17/36. en-Nis 4/48. Eb Hanfe, el-lim vel-mteallim, (Mustafa z, mam- Azamn Be Eseri), stanbul 1981, s. 24-25 (trc. 30); Beyazzade, el-Uslil-mnfe lil-mm Eb Hanfe (lyas elebi, mam Azam Eb Hanfenin tikad Grleri), stanbul 1996, s. 116-117. (trc. 128)

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

215

Cafer KARADA

bulmakta ve kiinin bilmedii/bilgilendirilmedii hususta kesin konumasnn yanl olaca, bu konuda ancak umut ve temenni belirtebileceini dile getirir.
74

te yandan Eb Hanfenin ada ve dnemin alimlerden olan Osman el-Bettnin sorusuna kar yazd uzunca mektubunda kendisine yneltilen irc ithamnn hakszln, zira bunu ehl-i bidatten olanlarn kardn halbuki kendisinin snnet ve adalet taraftar olduunu dile getirir.
75

Bu mektup dikkatle okunduun-

da Eb Hanfenin amelin imandan cz saylmamas grn savunduu ve bu tavr gereke gsterilerek ona hasmlar tarafndan mrci denildii aka grlr. Nesefnin Byk gnah ileyen kiinin durumunu Allahn iradesine havale etmesi dolaysyla Eb Hanfe Mrci diye isimlendirilmiti
76

eklindeki beyan, bu isim-

lendirmenin hasmlar tarafndan onun irade ve arzusu hilafna gerekletirildiini gstermesi bakmndan nemlidir. Burada zellikle Eb Hanfenin taraftarlarnn bu ismi, mezhep ismi olarak ne imamlarna ne de kendilerine yaktrlmasn ho grmediklerini belirtmek gerekir. Onlara gre arlklardan uzak, ve dengeli olmay temsil eden orta yolun takip edilmesi gerekir. Zaten Yce Allah Kurnda Biz sizi dengeli bir topluluk (mmet-i vasat) kldk
77

buyurur. mamlar olan Eb Hanfeyi takip ederek kav-

ramn olumlu anlamda kullanlmasnn imkan ve ihtimalini savunmalarna ramen ne Eb Hanfenin ne de tabilerinin byle bir isimle isimlendirilmesini uygun grdklerine dair bir bilgi yoktur.
78

rc kavramnn bu belirsizliine dikkat eken sadece Mturd deildir. O dnemin nl i alimlerden Eb Htim erRz (. 322/933) de kitabnda benzer endie ve ikayetleri dile

74 75

76 77 78

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

216

Alaeddn es-Semerkand, erhu Tevltl-Kuran, vr. 22b. Eb Hanfe, Risalet Eb Hanife il Osman el-Bitt (Mustafa z, mam- Azamn Be Eseri), stanbul 1981, s. 65-70 (trc. 77-82). Ebl-Mun en-Nesef, Tebsratl-edille, II, 368. el-Bakara 2/143. Bk. Mtrd, Kitabt-Tevhd, s. ; Ebl-Mun en-Nesef, Tebsratl-edille, II, 368, 383, 387; Alaeddn es-Semerkand, erhu Tevltil-Kurn, vr. 22b-23a; Ebl-Usr el-Bezdev, Usl Bezdev, Abdulazz el-Buhr, Keful-esrr, stanbul 1308, I, 7-11.

Mrcienin Mezheplii Problemi ve Eb Mansr el-Mturd

getirir. Onun Bu lakapla ilgili birok yorum yapld, her grup bu lakab kendisinden uzaklatrmaya ve bakalarna yaktrmaya alt eklindeki ifadesi kavramn kullanl amacn ve mulakln yanstmas bakmndan kayda deerdir. Eb Htim, irc kavramn yergi amal kullananlar iki ksma ayrr. Birincisi mmeden bir kavim olarak niteledii muhtemelen Ehl-i Hads grubudur. Onlar, iman amelsiz szdr diyenleri Mrci olarak nitediler ve iman ettikten sonra amel hususlar yerine getirmeyen bir kii hakknda umarz ki, o mmindir hkmn verenleri pheciler (ukkk) olarak tanmladlar.
79

Ona gre bu yorum Arap dili bakmndan son de-

rece yanltr. Zira ne tehir anlamna gelen irc kelimesinin ne de ummak anlamna gelen rac kalbnn bu anlama gelmesi ihtimali vardr. kinci grup ise Mutezile kelamclardr. Onlar da byk gnah ileyen ve tvbe etmeden len kiinin durumunu Allaha havale edenler hakknda bu lakab kullanmlardr. Ancak her ne kadar bu karsama Arap dili bakmndan isabetli olsa da, yorum itibariyle hataldr. Bu deerlendirmesinin ardndan Eb Htim erRaz, bu yorumlardan hangisini ele alrsanz aln elikili bir durum olduu aktr ve hatta bu lakab muhaliflerine kar kullanan Mutezile ve iay da iine alr eklinde bir tespitte bulunur. Bu isabetli deerlendirmesinin ardndan Eb Htim er-Rz, Bize gre irc Hz. Aliyi Hz. Eb Bekir ve Hz. merden sonraya brakmaktr ve byle diyen herkes bu isim kapsamna girer eklindeki yargs ile eletirdii tartmal konuma kendisini iter. Sonu Sonu olarak mrcienin mezheplii olduka sorunlu gzkmektedir. ncelikle kavramsal erevede bir uzlama salanamad gibi bu ismin kim ya da kimler iin kulland ve kim ve kimler tarafndan kullanld dahi ak ve belirli deildir. Dolaysyla ortada erevesi ve kapsam belli olmayan bir isim ve isimlendirme sz konusudur. nl corafyac Makdisnin hakl olarak belirttii
80

79

80

Nitekim Ehl-i Hads grubundan Llek, Mrcilerin Allahn verecei hkm hakknda phe edenler (ukkk) olduuna dair ryaya dayanan bir bilgiye yer verir. bk. erhu usli itikdi Ehlis-Sunne, VI, 1081-1082. Eb Htim er-Raz, Kitbz-zne, s. 262-265.

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

217

Cafer KARADA

gibi her mezhebin kendine gre bir hasm mrcie tanm sz konusudur. Snni kesim Mrcie tanm iin ameli nemsememeyi ne karrken, Mutezile kebire konusundaki geveklii, ia ise Hz. Alinin fazileti ile ilgili tutumu esas almakta ve buna gre bir tanm gelitirmektedir. Hangi tanm alrsanz aln, mrcienin hasmlar konumunda olan dierleri tanmn kapsamna girmektedir. Szgelimi iann tanmna gre Snnilerin tamam ve Mutezile, mrci saylmakta ve irca kapsamna dahil olmaktadr. V./XI. yzyl alimlerinden bn Hazm ise, iman sadece tasdikten ibaret saymalar dolaysyla en mrci mezhep olarak Earlii gsterir. yle anlalyor ki, bu kavram hem ilk dnemlerde hem de sonraki dnemlerde itham amal kullanlm ve btn olumlu anlamlar trplenerek bir sulama aracna dntrlmtr. Her ne kadar sonraki dnemlerde bid mrcie ve snn mrcie eklinde bir taksim gelitirilerek eskiden bu kavramla yaftalanan baz kiilerin zerindeki olumsuz imaj silinmeye allm ise de, bu konuda pek baarl olunduu sylenemez. Halbuki bu taksime gerek kalmadan szgelimi mrcilikle sulanan Eb Hanife gibi baz isimlerin aslnda byle olmadklar muhalifleri tarafndan dahi itiraf edilmitir. Grnen o ki, mrcie denilen mezhebin ne imam, ne mntesibi ne de kavramsal erevesi bellidir. Bu durum dnemin bu konuyu ele alan eserleri incelendiinde ak olarak grlecektir. Eserlerde bu mezheple ilgili o kadar ok elikili/problemli malumat var ki, bunlar uzlatrmak /zme kavuturmak mmkn grnmemektedir. Bu mezhep iin en temel sorun Ben mrciyim diyen hi kimsenin olmamasdr. Aslnda bunun gibi mezhepler tarihi kitaplarnda itham amal ve yergi anlam tayan Mebbihe, Mcessime, Haviyye, gibi baka isimler de bulunmaktadr. sim ve isimlendirme konusu, daha nce Mezhep ve sim adl makalemizde ele alnm ve orada rnek olarak Snn mezheplere taklan isimler incelenmi ve sorgulanmtr.
81

81

Bu ma-

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

218

Bk. Cafer Karada, "Mezhep ve sim: Mezhep-sim Mnasebeti ve Ehl-i Snnet Topluluuna Verilen simlere Dair Bir Deerlendirme", Marife, yl: 5, sy. 3 (2005), s.7-24.

Mrcienin Mezheplii Problemi ve Eb Mansr el-Mturd

kalede ise tek bir isim yani Mrcie konusu ele alnmtr. Bu konuyu ve isimlendirmeyi gnmz insann zihnine yaknlatrmak iin modernleme dnemimizde ska kullanlan irtica ve mrteci kavramn hatrlamakta yarar vardr. rtica ve mrteciden son derece abartl bahsedilmesine ramen ben mrteciyim diyen bir kii olmamtr. Ama irticann varl hep sz konusu edilmi ve mrteci olmakla sulanan pek ok kii ve kesim olmutur. Bu dnemdeki irtica isimlendirmesinin ne kadar somut ve belirgin karl var ise, o dnemdeki irca isimlendirmesinin de o kadar somut ve belirgin karl vardr. sim koymak; hkm vermek, yarglamak ve tanmlamaktr. Bu yzden ismin kim tarafndan ve ne maksatla verildii ok nemlidir. Hasmn verdii isim ile taraftarn verdii isim bir olmasa gerektir.

Kaynaka
mid, Ebkrul-efkr f usulid-dn (nr. Ahmed Muhammed el-Mehd), Kahire 1423/2002. Beyazzade, el-Uslil-mnfe lil-mm Eb Hanfe (lyas elebi, mam Azam Eb Hanfenin tikad Grleri), stanbul 1996. Buhar, Trhul-kebr (nr. Haim en-Nedv), Beyrut ts. Cevher, es-Shh (Ahmed Abdulgafur Atr), Beyrut 1399/1989. Eb Hanfe, el-lim vel-mteallim, (Mustafa z, mam- Azamn Be Eseri), stanbul 1981. Eb Hanife, Risle Eb Hanife il Osman el-Bitt, Mustafa z, mam- Azamn Be Eseri, stanbul 1981. Eb Hanife, Risle Eb Hanife il Osman el-Bitt, Mustafa z, mam- Azamn Be Eseri, stanbul 1981. Eb Hanfe, Risalet Eb Hanife il Osman el-Bitt (Mustafa z, mam- Azamn Be Eseri), stanbul 1981. Eb Temmm, Bb-eytn min Kitbi-ecere, W. Madelung-Paul E. Walker, An smaili Heresiography, Brill 1998. ed-Darim, Osman b. Sad, Reddl-mm ed-Darim al Bir el-Meris el-And (nr. Muhammed Hamid el-Faki), Beyrut 1358. el-Badad, Abdulkahir, el-Fark beynel-frak (nr. Muhammed M. Abdulhamid), Beyrut 1411/1990. el-Badad, Abdulkahir, el-Milel ven-nihal (nr. Albert N. Nader), Beyrut 1992. el-Badd, Abdulkahir, Uslid-dn, stanbul 1346/1928.

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

219

Cafer KARADA el-Belh, Ebl-Kasm, Bbu Zikril-Mutezile min Makltil-slmiyyn, Fadlul-tizl ve Tabaktl-Mutezile, nr. Fud Seyyid, Tunus 1406/ 1986. el-Bezdev, Ebl-Ysr, Usld-dn (Hans Peter Linss), Kahire 1283/1963. bnl-Cevz, Telbs bls, Beyrut 1413/1992. el-Ekber, Na, Mesill-imme (nr. Josef Van Ess), Beyrut 1971. el-Fesev, Eb Yusuf, el-Marife vet-Tarh (nr. Halil el-Mansr), 1419/1999. Ear, Makltl-slmiyyn (nr. Hellmut Ritter), Wiesbaden 1980. Harizm, Mefthul-ulm, Kahire 1401/1981. bn Hazm, el-Fasl fil-milel vel-ahvi ven-nihal, Beyrut 1406/1986. bn Manzur, Lisnl-Arab, Beyrut 1410/1990, I. el-sferyn Eb Muzaffer, et-Tabsr fid-dn (Kemal Yusuf el-Ht), 1403/ 1983. Kahraman, Hseyin, Kfede Hads, Bursa 2006. Karada, Cafer, "Mezhep ve sim: Mezhep-sim Mnasebeti ve Ehl-i Snnet Topluluuna Verilen simlere Dair Bir Deerlendirme", Marife, yl: 5, sy. 3 (2005). Klavuz, Ahmet Saim, Bir b. Gyas el-Meris, Hayat, Grleri ve slam Dnce Tarihindeki Yeri, U.. lahiyat Fakltesi Dergisi, sy. 2, c.2, 1987. Kutlu, Snmez, Trklerin slamlama Srecinde Mrcie ve Tesirleri, Ankara 2000. el-Kumm, Sad b. Abdullah, Kitbl-maklt vel-frak (nr. Muhammed Cevad Mekur), Tahran 1963. Llek, erhu usli itikdi Ehlis-Sunne vel-cemaa (nr. Ahmed el-Gamid), Beyrut 1420, V, 1084. Makdis, Ahsent-teksm f marifetil-eklm, (nr. M.J. De Goeje), E.J. Brill 1906. Makriz, Kitbl-meviz vel-itibr el-Hitatl-Makrziyye- (nr. Halil elMansur), Beyrut 1418/1998. Malat, et-Tenbh ver-red (nr. Muhammed Zahid el-Kevser), Badat 1388/1968. Mtrd, Tevltu ehlis-sunne (nr. Fatma Ysuf el-Haym), Beyrut 1425/2004. , Tevltl-Kurn (nr. Ahmet Vanlolu-Bekir Topalolu), st. 2005. , Kitabt-tevhd (nr. B. Topalolu-M. Arui), Ankara 1423/2003. Mtercim Asm, Kmus Tercemesi, stanbul 1268. Nevbaht, Firaku-ia (nr. Hellmut Ritter), stanbul 1931. en-Nesef, Eb Mut, Kitbr-red al ehlil-Bida (nr. Marie Bernand), Annaless Islamologiques, XVI (1980). en-Nesef, Ebl-Mun, Tebsratl-edille (nr. H. Atay, .A. Dzgn), Ank. 2003. en-Nesef, mer, el-Kand f zikri ulemi Semerkand, (nr. Nazar Muhammed el-Feryb), Mektebetl-Kevser, 1412/1991. er-Raz Fahreddin, tikdtu firakil-mslimn vel-mrikn (nr. Muham-

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

220

Mrcienin Mezheplii Problemi ve Eb Mansr el-Mturd med M. El-Badad), Beyrut 1407/1987. , et-Tefsrul-Kebr, Beyrut ts. Dru hyut-Tursil-Arab. er-Raz, Eb Htim, Kitbz-zne, Ubeydullah Sellam es-Samarr, el-Guluv vel-frakul-Gliyye fil-hadratil-slamiyye, Badat 1982. , Kitbz-zne (nr. Abdullah S. es-Semarra), Badat 1982. es-Seksek, Abbs, el-Brhn (nr. Halil Ahmed brahim el-Hc), Beyrut 1400/1980. es-Semerkand, Alaeddn, erhu Teviltil-Kurn, Topkap Saray Mzesi Ktp. Medine Blm, no. 179, vr. 22b. es-Semerkand, Ebl-Leys, erhul-Fkhl-ebsat (Hans Daiber, The Islamic Concept of Belief in the 4th/10th Century), Bikohsha Co. Ltd, Japan 1995. ehristan, el-Milel ven-nihal (A.A. Mihn-A.H. Fr), Beyrut 1410/1990. e-rz, Eb shak, Tabaktl-fukah (nr. Halil el-Ms), Beyrut ts. Darul-Kalem. Eb Zehra, Muhammed, Trhul-Mezhibil-slmiyye, Kahire ts., DrulFikril-Arab.

The Problem of Murjiaas as Being a Sect and Ab Mansr al-Mturd


Citation/: Karada, Cafer, (2010). The Problem of Murjiaas as Being a Sect and Ab Mansr al-Mturd, Milel ve Nihal, 7 (2), 191-221. Abstract: The Murjia has been mentioned as a separate main Islamic theological sect, and classified with its sub-sects in the classic and modern Islamic heresiographical sources. Some significant scholars of Islamic thought such as Ab Hanfa, even if they did not approve, were described as members of this sect. But there is an ambiguity about its founder, prominent figures, and the views of Murjia, which raises some doubts stated to some extend in the classic and contemporary studies. From this point, the author of this article aims to examine the concept of irj, and the relevant persons and issues, and then attempts to determine the views of Ab Mansr al-Mturd on the subject. In the article, the concept of Irj is studied in terms of linguistics and its meanings given by different groups. After conceptual examining, the persons who were described as Murjs and their ideas are discussed in a critical way. The conclusion, which the author reaches, demonstrates the difficulty of recognition of Murjia as a separate sect. Similarly al-Mturd, whose views are referred in the article, points out this difficulty, and expresses his doubts regarding the sect and the people attributed to it. All these are discussed in this article to reach some conclusions. Key Words: Irj, Murjia, Ab Mansr al-Mturd.

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

221

Mturdliin Hanefilik le likisi*

Ahmet AK**
Atf/: Ak, Ahmet (2010). Mturdliin Hanefilik ile likisi, Milel ve Nihal, 7 (2), 223-240. zet: Ebu Mansur el-Mturd, Hanefi limlerden ilim tahsil etmi ve mam- Azam Eb Hanifenin itikadi grlerini gelitirmitir. mam Mturd, nemli bir Hanefi fakih ve mtekellimdir. Onun grleri, pek ok Hanef lim tarafndan benimsenmitir. Hanefi limler, Hanefilii ve Mturdlii birlikte yaymlardr. Bu yzden Hanefilik ile Mturdlik arasnda ok nemli bir iliki vardr. Ancak bu iki mezhep arasndaki iliki slam dncesinde genelde bilinmemektedir. Bu makalede, Mturdlik ve Haneflik arasndaki iliki ele alnacaktr. Anahtar Kelimeler: mam Mturd, Ebu Hanife, Mturdlik ve Hanefilik..

Giri Mturdliin kurucusu kabul edilen mam Mturd, bugnk zbekistann Semerkant ehrinde yaam ve dnemin nde gelen Hanefi alimlerden ilim tahsil etmitir. Ksa srede Hanefilik zerinde uzmanlaan mam Mturd, mrnn sonuna kadar mam- Azam Eb Hanifenin zellikle itikadi grlerini gelitirip sistemletirmi ve din konusunda ortaya kan problemleri onun gibi akln ve naklin nda zmeye gayret gstermitir. mam Mturdnin grleri kendisinden sonra dnyaya gelen pek ok
*

**

Bu makale, Ahmet Ak tarafndan kaleme alnan Seluklular Dneminde Mturdlik, (Yaynevi yaynlar, Ankara 2009) adl Doentlik kitabnda yer alan ilgili blmn gzden geirilip, geniletilmi halidir. Do. Dr., Kahramanmara St mam niversitesi lahiyat Fakltesi. slam Mezhepleri Tarihi Anabilim Dal [aak@ksu.edu.tr].

MLEL VE NHAL
inan, kltr ve mitoloji aratrmalar dergisi cilt 7 say 2 Mays Austos 2010

Ahmet AK

Hanef lim, fkhta Eb Hanifenin grlerini, itikatta ise mam Mturdnin grlerini ne kartarak Hanefilii ve Mturdlii birlikte yaymlardr. Ancak ne var ki, gnmz slam toplumunda mam- Azam Eb Hanife ve ona nispet edilen Haneflik byk oranda tannmasna ramen mam Mturd ve ona nispet edilen Mturdlik pek tannmamaktadr. Hatta mam Mturdnin grlerinin temelinin mam Azam Eb Hanifeye dayandndan ve Haneflik ile Mturdlik arasndaki yakn ilikiden Hanef olan pek ok kiinin bile haberi yoktur denebilir. te bu makalede, nemli slam mezheplerinden birisi olan Mturdliin daha yakndan tannmasna katk salamak amacyla Mturdliin Haneflik ile ilikisi maddeler halinde ortaya konulmaya allacaktr. 1. Mturdliin Arka Plan, Hanefiliktir. Kaynaklarda, mam Mturdnin itikada dair grlerinin mam Azam Eb Hanifeye dayand ve bu grlerin mam Mturd tarafndan gelitirilip sistemletirildii aka ifade edilmektedir.1 Eb Hanife ve mam Mturdnin her ikisinin de yet ve hadisleri yorumlarken akla byk nem verdikleri ve akl-nakil dengesini koruyup, ayn metodu kullandklar da bilinmektedir.2 Btn bunlar, Mturdliin arka plannn Haneflik olduuna aka iaret etmektedir. 2. Kaynaklar, mam Mturdnin youn bir ekilde Hanefi temelli eitim aldn ve hoca silsilesinin mam- Azam Eb Hanifeye dayandn kaydetmektedir. lk dnem Hanefi-Mturd alimlerinden bn Yahyann erhu Cmel Uslid-Din adl eserinde mam Mturdnin Semerkantta youn bir ekilde Hanefliin tedris edildii Drul-Czcnyye
1

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

224

Geni bilgi iin bkz., Snmez Kutlu, Eb Mansr el-Mturdnin Mezheb Arka Plan, mam Mturd ve Mturdlik, Ankara 2003, 119146; Ahmet Ak, Byk Trk Alimi Mturd ve Mturdlik, stanbul 2008, 119, 169. Kr., Ethem Rhi Flal, amzda tikd slm Mezhepleri, zmir 2004, 69, 70; Snmez Kutlu, Bilinen ve Bilinmeyen Ynleriyle mam Mturd, 21, 22; Sarkaya, slm Dnce Tarihinde Mezhepler, Isparta 2001, 81, 82; M. Saim Yeprem, rade Hrriyeti ve mam Mturd, stanbul 1980, 289 vd.

Mturdliin Hanefilik ile likisi

isimli ilim merkezinde eitim grd, orada hocalk yapt ve mam Mturdnin hoca silsilesinin u ekilde mam- Azam Eb Hanifeye dayand kaydedilmektedir:3 el-mmul-Cell Eb Hanife (150/767)

el-mam Eb Abdillah Muhammed b. el-Hasan e-eybni (189/804)

Eb Sleyman Musa b. Sleyman el-Czcni (201/816)

el-Fakih el-mam Ebi Abdillah b. Ebi Bekr el-Czcni (III./IX. asr)

e-eyh el-Fakih Eb Bekr Ahmed b. shak el-Czcni (250/864)

Eb Nasr Ahmed b. el-Abbas el-yz (275/888 civar)

Eb Mansr el-Mturd (333/944) Sz konusu hoca silsilesi hakknda nde gelen Mturd alimlerinden Ebl-Mun en-Nesef de Tabsratl-Edille adl eserinde benzer ifadeler kullanmaktadr. Nesefiye gre Horasan ve Mvernnehir halknn Haneflii, mam Azamn nde gelen rencisi Muhammed b. Hasan e-eybn (189/804), onun rencisi Eb Sleyman el-Czcn (200/816), onun arkada eyh Eb Bekir Ahmed b. shk Sabih el-Czcn (220/836 civar), Eb Bekir el-Czcn (250/864), Eb Nasr Ahmed b. Abbs el-yz el-Ensr

bn Zekeriya Yahya b. shk, (IV/X. asrn sonlar), erhu Cmeli Uslid-Din li Eb Seleme es-Semerkand, Sleymaniye Ktp. ehid Ali Paa Blm, Nu: 1648/II. v. 160b, 161b, 162a.

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

225

Ahmet AK

(275/888 civar) ve mam Mturd (333/944) kanalyla renmilerdir.4 Ona gre bu limler, ilk dnemlerden itibaren Mvernnehirin tamamnda ve Horasann Merv ve Belh gibi ehirlerinde Haneflii yaymak iin almlardr.5 mam Mturdnin hoca silsilesinin Eb Hanifeye dayand hususu yukardakilere benzer ekillerde Kemaluddin el-Beyz (1098/1687) ve Seyyid Muhammed ez-Zebd (1205/1790) tarafndan da kaydedilmektedir.6 Btn bu kaytlar, mam Mturdnin hoca silsilesinin kesin olarak Eb Hanifeye dayandn ve youn bir ekilde Hanefi alimlerden eitim aldn aka gstermektedir. 3. mam Mturd, byk bir Hanefi fakihidir / alimidir ve Hanefi fakihlerin icazetname silsilesinde mam Mturdnin mstesna bir yeri vardr. Asrlarca Hanefi temelli eitimin grld Fatih-Sleymaniye Medreselerinde verilen fkh iczetnmeleri mam Mturd yoluyla mam- Azam Eb Hanifeye ulamaktadr. mam- Azam Eb Hanife ve mam Mturd arasnda dolaysyla Haneflik ile Mturdlik arasndaki bu ilikinin daha iyi anlalabilmesi iin bu iczetnme silsilesinin bizim aratrma alanmz olan VI./XII. yzyla kadar olan ksmn burada vermeyi uygun buluyoruz. 7 1. Yce Allah

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

226

Ebl-Mun Meymun b. Muhammed en-Nesef (508/114), Tabsratl-Edille f Uslid-Dn al Tarktil-mam Ebil-Mansr el-Mturd, nr., Claude Saleme, Dmak 1993, I/356358. Nesef, Tabsratl-Edille, I/356-360; kr., Kutlu, Eb Mansr el-Mturdnin Mezheb Arka Plan, 124-125; Ak, Mturd ve Mturdlik, 99100. Kemlddin Ahmed b. Hasan el-Beyz (1098/1687), rtl-Merm an bretilmm, thk., Yusuf Abdrrazzak, Kahire 1949, 23; Seyyid Muhammed Murtaz b. Muhammed el-Hseyn ez-Zebd, thfs-Saadetil-Muttekn bi erhi hy-i Ulmid-Dn, Drul-Fikr trz., II/5; mam Mturd ve Mturdlik zerine nemli almalar bulunan Snmez Kutlu ve Ulrich Roudolph da bu konuda ayn grtedirler. Bkz., Kutlu, Trklerin slm lama Srecinde Mrcie ve Tesirleri, 274; Rudolph, Ulrich, al-Maturd und Die Snntische Theologie in Semerkand, Leiden New York-Kln 1997, 161. Hseyin Atay, Fatih-Sleymaniye Medreseleri Ders Proramlar ve czetnmeleri, Vakflar Dergisi, Ankara 1981, Cilt: 13, s. 197198.

Mturdliin Hanefilik ile likisi

2. 3. 4. 5. 6. 7. 8. 9.

Melek Cibril Peygamber Hz. Muhammed (570632) Ali b. Eb Talip (40/661) Eb Abdurrahman Abdullah b. Habib (70/698) Eb mran brahim b. Yezid b. Esved b. Amr b. Raba Neh (96/713) Eb smail Hammad b. Eb Sleyman (120/737) Eb Hanife, Numan b. Sabit b. Zuta (150/767) Muhammed b. Hasan eybn (189/804)

10. Eb Sleyman Musa b. Sleyman Czcn (201/816) 11. Eb Bekr Ahmet (b. shk) Czcn (250/864) 12. Eb Mansr el-Mturd (333/944) 13. (Eb Muhammed) Abdlkerim (b. Musa) Pezdev (390/999) 14. smail b. Abdssadk (V./XI. asr) 15. Ebl-Ysr el-Pezdev (493/1099) 16. Necmddin Eb Hafs mer en-Nesef (537/1142) 17. Ali b. Eb Bekr Merginn (593/1196) 18. Muhammed b. Abdssettar b. Muhammed, emslEimme el-Kerder (642/1244) Bu iczet silsilesinin dokuzuncu halkas olan Muhammed b. Hasan eybnden (189/804) itibaren silsile iki kola ayrlmtr.8 Silsilede yer alan limlerin faaliyet alanlarndan hareketle birincisini, Hanef Semerkant Kolu czetnmesi, ikincisini de Hanef Buhra Kolu czetnmesi eklinde isimlendirebiliriz. kinci iczetnme kolunda mam Mturdnin ismi gememekle birlikte, bu kola mensup olan ve Seluklularn hkm srd asrlarda yaayan limlerin de Eb Mansr el-Mturdyi Ehl-i Snnetin imam olarak grdklerini tespit ettik. Dier bir ifadeyle her iki koldaki iczet silsilesi Seluklular dneminde ayn kiilerde birlemektedir. Bu sebeple burada ikinci kolu da vermeyi uygun bulduk. 9.
8

Muhammed b. Hasan eybn (189/804)

Atay, Fatih-Sleymaniye Medreseleri Ders Proramlar ve czetnmeleri, 197198.

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

227

Ahmet AK

10. Eb Hafs Kebir Ahmed b. Hafs (217/832) 11. Muhammed b. Ahmed b. Hafs (264/874) 12. Eb Muhammed Abdullah b. Muhammed Haris Klbz (340/951) 13. Eb Bekr Muhammed b. Fadl Buhr (381/991) 14. Eb Ali Hseyin b. Hdr b. Muhammed en-Nesef (424/1032) 15. Eb Muhammed Abdlaziz b. Ahmed b. Nasr b. Salih emsl-Eimme el-Halvn el-Buhr (448/1050) 16. Eb Bekr Muhammed b. Eb Sehl Ahmed, emslEimme es-Serahs (483/1090) 17. Ebl-Hasan Ali b. Muhammed b. Hseyin b. Abdlkerim, Fahrul-slm Ebl-Ysr el-Pezdev (493/1099) 18. Necmddin Eb Hafs mer en-Nesef (537/1142) 19. Ali b. Eb Bekr Merginn (593/1196) 20. Muhammed b. Abdssettar b. Muhammed, emslEimme el-Kerder (642/1244) Grld gibi Hanef fakihlerinin Semerkant czetnme Kolunda 15, 16, 17 ve 18. srada yer alan limler ile Buhra czetnme Kolundaki 17, 18, 19 ve 20. Srada yer alan limler ayn kiilerdir. Bu iczetnme silsilesinde geen Hanef limler, Seluklular dneminden itibaren mam Mturdyi hem bir fakih, hem de Ehl-i Snnetin imam olarak kabul ve takdim eden limlerdir. Nitekim bu limlerden Ebl-Ysr el-Pezdev, Usld-Dn adl eserinin bir yerinde Eb Hanife usl ve fruda bizim imammz ve reisimizdir9 derken; dier bir yerinde tekvin konusunu aklarken Bu konuyu, eyh Eb Mansr Mturd, Snnet ve Cemat Ehlinin mezhebini cd mevcuddan bakadr, cd hdis deildir, ama ezelidir diyerek tashih edip, dzeltmitir, o, Earden daha stndr. Eb Hanife ve ashabnn mezhebi de budur10 demektedir. Kez Necmddin mer en-Nesef de el-Kand f Zikri Ulem-i Semerkand adl eserinde, mam Mturdnin ki kesimin nderi, imam,

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

228

10

Pezdev, Ebl-Ysr Muhammed b. Muhammed b. Hseyin (493/1099), Ehli Snnet Akaidi, ev. erafeddin Glck, stanbul 1998, 6. Pezdev, Ehli Snnet Akaidi, 101.

Mturdliin Hanefilik ile likisi

fdl, ver sahibi, mft, mnazarac, Drul-Czcniyyede ders veren byk bir mderris, fkh ve nazar ilimlerinde st seviyede bir lim11 olduunu kaydetmektedir. Btn bunlar, Seluklular dneminden itibaren hemen btn Hanef fakihlerin Mturdyi imam kabul ettiklerine ve Haneflik ile Mturdlii birlikte yaydklarna delil tekil etmektedir. 4. Hanef limler, mam Mturdnin eserlerini okuttuklar gibi onun grleri dorultusunda kymetli eserler yazarak ve okutarak Mturd fikirlerin yaylmasna almlardr. Hanefi alimler, rencilerine mam Mturdnin eserlerini okutmakla kalmamlar, ayn zamanda bazlar, Mturdnin grleri dorultusunda kymetli eserler yazarak, Mturdnin grlerini daha da sistemletirmeye almlardr.12 Mesela Ebl-Muin enNesefnin Tabsratl-Edille adl eseri incelendiinde Mturdnin isminin vld ve grlerine alm getirildii grlecektir.13 Bundan dolay Nesefnin Tabsratl-Edillesi, Mturdnin Kitbt-Tevhdinden daha sistematik ve dzenli kabul edilmitir.14 5. Hanef limler, rencilerine Mturdliin ve Hanefliin temel kaynaklarn birlikte okutmulardr. Hanef fakihlerin byklerinden Ebl-Hasan el-Merginn bir taraftan Nesefnin Tabsratl Edillesini iczetli olarak okumu, dier taraftan rencilerine Hanef fkhna dair yazd el-Hidye adl kymetli eserini okutmutur. Daha sonra gelen baz Hanef limler de yine ayn ekilde Tabsratl-Edille ile el-Hidye adl eseri birlikte okutmulardr. Nitekim Sleymaniye Ktphanesinin Fatih Blm Numara 2907 ve Bayazt Blm 3063 numaralarda kaytl olan Tabsratl-Edillenin yazma nshalarnn banda Tabsratl-Edilleyi okutanlarn iczet senedi bunu aka gstermekte11

12

13

14

Eb Hafs Necmddin mer b. Muhammed b. Ahmed en-Nesef (537/1142), elKand f Zikri Ulem-i Semerkand, nr. Nazar Muhammed Faryb, Riyad 1991, 143. Fethullah Huleyf, Kitbt-Tevhd Mukaddimesi, 5;Yazcolu, Mturd ve Nesef de rade Hrriyeti, 1824. Huleyf, Kitbt-Tevhd Mukaddimesi, 5; Yazcolu, mam Mturd ve Nesef de rade Hrriyeti, 1824. M. Sait Yazcolu, Mturd Kelm Ekolnn ki Byk Simas: Eb Mansr el-Mturd ve Ebl-Mun en-Nesef, AFD, C. 27 (1985), 294.

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

229

Ahmet AK

dir. Burada geen iczet senedini nemine binaen burada zikretmek istiyoruz. e-eyh el-mam Seyfl-Hak Ebl-Mun en-Nesef

(508/1114), Aluddin Eb Bekr Muhammed b. Ahmed b. Eb Ahmed es-Semerkand (539/1144), Muhammed b. Hseyin b. Nsr Abdlaziz en-Nsh es-Semerkand (570/1179 civar), EblHasan Ali b. Eb Bekr Abdlcelil b. Halil er-Ridn el-Merginn ((593/1196), Muhammed b. Abdlsettr Muhammed el-Ammd el-Kerder (643/1245), Muhammed b. Muhammed b. Nasr elBuhr (615693/12181293), Aluddin Abdlaziz el-Buhr (730/1329), el-Hidyeyi erh eden Sircddin mer b. Ali (776/1365) ve Hidye okutucusu olarak mehur olan Kemleddin Muhammed b. Abdlvhid b. Abdlhamid (827/1423).15 Grld gibi Nesefnin Tabsratl-Edillesini iczet yoluyla okutan limlerden drdnc kii mehur Hanef fkh kitab elHidyenin yazar Ebl-Hasan Merginndir. Yukarda geen silsile kaydndan Merginnden itibaren Tabsratl-Edilleyi okutan hocalarn ayn zamanda el-Hidyeyi de okuttuklar aka anlalmaktadr. Keza bu silsilede yer alan Sircddin mer b. Ali, Tabsratl-Edille ve Hidyeyi birlikte okutmakla kalmam, ayn zamanda Merginnnin el-Hidyesine bir de erh yazmtr. Yine Kemleddin Muhammed b. Abdlvhid b. Abdlhamid de sadece sz konusu iki eseri okutmam, ayn zamanda ok mehur bir Hidye okutucusu olarak kaynaklara gemitir.16 Yukardaki icazet listesinde ad geen Hanef limlerden Aluddin es-Semerkand de Tabsratl Edilleyi okutmakla kalmam ayn zamanda mam Mturdnin Tevltl-Kuran adl eserine erh yazmtr. O, erhu Tevltl-Kuran olarak mehur olan bu eserinin giriinde, Mturdnin sz konusu tefsiri hakknda unlar
15

16

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

230

Ebl-Mun Meymun en-Nesef (508/1114), Tabsratl-Edille f Uslid-Dn, Sleymaniye Ktp., Fatih Blm, Nu: 2907, v. 1a ve Bayazt Blm, Nu: 3063 v. 1a; kr., Ebl-Mun Meymun en-Nesef, Tabsratl-Edille f Uslid-Dn, nere Haz. Hseyin Atay, Ankara 2004, Mukaddime, 76, 77. Nesef, Tabsratl-Edille, Sleymaniye Ktp., Fatih Blm, Nu: 2907, v. 1a ve Bayazt Blm, Nu: 3063, v. 1a; kr., Nesef, Tabsratl-Edille, Ankara 2004, Mukaddime, 76, 77.

Mturdliin Hanefilik ile likisi

sylemektedir: Bu, uslt-tevhid konusunda Ehl-i Snnet velCemaat mezhebinin, usl- fkh ve fr-u fkh konularnda Eb Hanife ve ashabnn benimsedii mezhebin Kurana uygunluunu beyan eden muazzam bir kitaptr17 O, ayrca Hanef fkh ve uslne dair yazm olduu Mizanl-Usl an Neticii-Ukl adl eserinde de mam Mturdyi hem Ehl-i Snnetin reisi18 hem de Mvernnehir-Semerkand Hanef fkh ekolnn reisi19 olarak kaydetmektedir. yle anlalyor ki, Merginnnin el-Hidyesinden nce Nesefnin Tabsratl-Edillesi ile yine mehur bir Hanef-Mturd limi olan Aluddin es-Semerkandnin Mznl-Usl adl Hanef fkh kitab birlikte okutulmutur. Ayrca o dnemde, TabsratlEdillenin yan sra dier Hanef fkh kitaplarn birlikte okutan daha pek ok Hanef limin olmas da kuvvetle muhtemeldir. 6. Hanef limlerin hemen hemen hepsi, yazdklar eserlerinde mam Mturd hakknda vg dolu ifadeler kullanmakla kalmamlar, ayn zamanda mam Azam Eb Hanifenin grlerini en iyi bilen ve sistemletirip yayan kiinin imam Mturd olduuna hkmetmilerdir. Mesela nde gelen Hanefi-Mturd alimlerden Ebl-Muin en-Nesefi, Tabsratl-Edille adl eserinde aka Hanefi limler arasnda mam- Azam Eb Hanifenin grlerini en iyi bilen kiinin mam Mturd olduunu 20 bu sebeple Hanefliin blgede yaylmas iin baka hi bir lim olmasayd, mam Mturdnin tek bana yeterli olduunu kaydetmektedir.21 Yine Nesefi, et-Temhd f Uslid-Dn adl dier bir eserinde ise bunu teyiden mam Eb

17

18

19 20 21

Aluddin Eb Bekir Muhammed b. Ahmed es-Semerkand (539/1144), erhu Tevltl-Kuran, Sleymaniye Ktp, Medine Blm, Nu: 179, v. 1b. Aluddin Aluddin Eb Bekir Muhammed b. Ahmed es-Semerkand (539/1144), Mznl-Usl f Neticil-Ukl, Katar 1404/1984, Mznl-Usl, 3. Aluddin es-Semerkand, Mznl-Usl, 191, 280. Nesef, Tabsratl-Edille, I/162. Nesef, Tabsratl-Edille, I/358.

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

231

Ahmet AK

Mansr el-Mturd, uslde ve frda Eb Hanifeye en bal insanlardand 22 demektedir. Necmddin mer en-Nesef (537/1142), mam Mturd hakknda ki kesimin nderi, imam, fdl, ver sahibi, mft, grlerini iyi ifade edip, savunan, Drul-Czcniyyede ders veren byk bir mderris, fkh ve nazar ilimlerinde derin bilgi sahibi bir lim23 gibi vc ifadeler kullanmaktadr. Nureddin es-Sbn ise el-Bidye f Uslid-Dn adl kitabnda mam Mturdyi Byk mam Eb Mansr el-Mturd24 ve Hidyet nderi, Ehl-i Snnetin reisi Eb Mansr beyyazallahu urretehu25 eklinde vmektedir. Hafizddin en-Nesef ise erhul-Mntehab f Uslil-Mezheb adl eserinde mam Mturd iin Semerkantl limlerin reisi eeyhul-mam26 nvann kullanmaktadr. te yandan Usl, Fkh ve Kelm alannda nemli bir Hanef lim olan bn Hmam (861/1457) da el-Msyere isimli kitabnda stad Eb Mansr ve Semerkant ulemas27 eklinde bir ifade kullanmaktadr. bn Hmamn mam Mturdye stad demesi ve onu Hanefilie son derece bal olmalaryla bilinen Semerkantl limler arasnda ne karmas da Mturdlik ile Haneflik arasndaki ilikiyi gstermektedir. mam Mturdnin fkh usln yeniden ina ettiine dair nemli bir alma yapan kr zenin tespitlerine gre de mam Mturdnin fkh grlerini iktibas eden ok sayda Mvern-

22

23 24

25 26

27

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

232

Ebl-Mun en-Nesef (508/1114), et-Temhd f Uslid-Dn, nr., Abdlhay Kbil, Kahire 1407/1987, 16 vd. Nesef, el-Kand, 143. Nureddin Ahmed Ahmed b. Mahmud b. Eb Bekr es-Sbn, (580/1184), elBidye f Uslid-Dn, thk. Bekir Topalolu, Ankara 1982, 39, 54, 62, 71, 86, 88. Sbn, el-Bidye, 34. Hafizddin Ebl-Berekt Ahmed b. Mahmud en-Nesef, erhul-Mntehb, thk. Slim t, Kahire 1988, 80, 393. bnl-Hmm Muhammed b. Abdlvhid es-Sivs (861/1457), KitblMsyere, stanbul 1979, 180.

Mturdliin Hanefilik ile likisi

nehirli Hanef fakih bulunmaktadr. Onun tespitine gre mam Mturdden iktibas yapan Hanef fakihler unlardr: 28 Eb Zeyd Ubeydullah b. mer ed-Debs (430/1039), Fahrulslm Ebl-Usr Ali b. Muhammed b. Hseyin el-Pezdev (482/1089), emsleimme Eb Bekir Muhammed b. Ahmed b. Sehl es-Serahs (483/1090), bn Mze Sadr-ehd Hsmeddin mer b. Abdlaziz bn el-Buhr (536/1141), Aluddin Eb Bekir Muhammed b. Ahmed es-Semerkand (539/1144), Ebl-Hasan elMerginn (793/1197), Aleddin Eb Bekir b. Mesd el-Ksn (587/1191) ve Ahmed b. Muhammed b. mer el-Attb el-Buhr (586/1190). Btn bu kaytlarn mam Mturdnin Eb Hanifenin itikad grlerini ok iyi bildiine ve Hanefliin sz konusu blgede yaylmasnda nemli rol oynadna aka delil tekil ettiklerini sylemek mmkndr. 7. mam Mturd ile mam- Azam Eb Hanife arasnda ve Mturdlik ile Haneflik arasndaki iliki, Hanef olmayan klasik baz kaynaklarda da kabul edilmektedir. afi-Eari bir alim olan Tceddin es-Subk (771/1370), Tabakt-fiiyyetil-Kbr ve es-Seyfl Mehur adl eserlerinde mam Mturdnin adna yer vermesine ramen onun mezhebini Hanefyye olarak zikreder.29 bn Teymiyye (728/1328) ise Der Tearruzil-Akl ven-Nakl ve Kitbl-mn adl eserlerinde
30

mam

Mturdden Eb Hanifenin takipisi olarak bahseder.

Haneflik ile Mturdlik arasndaki sk iliki Seluklu tarihilerinden bnl-Cevz tarafndan da dile getirilmektedir. bnl28

29

30

kr zen, mam Mturdnin Fkh Usln Yeniden nas, stanbul 1997, 3334. (Baslmam Doentlik Takdim Tezi) Bu konu hakknda daha geni bilgi iin bkz., zen, mam Mturdnin Fkh Usln Yeniden nas, 32-42. Subk, Subk, Tcddn Eb Nasr Abdlvahhb b. Ali b. Abdlkf (771/1369), Tabakt-fiiiyyetil-Kbr, nr. Mahmud Muhammed et-Tanh-Abdlfettah M. el-Hulv, Kahire 1385/1965, III/384. bn Teymiyye Takiyddin Ahmed b. Abdlhlim (728/1328), Der Teruzil-Akl ven-Nakl, nr. Muhammed Red Slim, Riyad 1979, II/245; kr., bn Teymiyye Takiyddin Ahmed b. Abdlhlim (728/1328), Kitbl-mn, nr., Hseyin Yusuf el-Gazzl, Beyrut 1406/1986, 372373.

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

233

Ahmet AK

Cevznin el-Muntazam adl eserinde geen bir kayda gre 538/1144 ylnda Hanef fakihi Hasan b. Eb Bekir en-Nsbr, Sultan Mesudla birlikte gittii Badatta minberden Earye aktan lanet okumu ve orada bulunan halka yle hitap etmitir: f ol, Ear olma; Hanef ol, Mutezil olma; Hanbel ol, Mebbiheden olma.31 Bu kaytta geen sz konusu lim iin en-Nsbr nisbesi ve Hanef ol, Mutezil olma ifadesinden Hasan en-Nsbrnin Mutezileye muhalif Horasanl bir Hanef olduu anlalmaktadr. EblMun en-Nesefnin Horasan ve Mvernnehirde itizal fikrine sahip olmayan Haneflerin mam Mturdnin reisliini yapt Semerkantl limlerle ayn grte olduklarna dair kayt, bu sz syleyen Hasan b. Ebi Bekirin Hanef-Mturd dnceye sahip olduuna iaret etmektedir.32 Bu bakmdan Hasan en-Nsbrnin yukarda geen Hanef ol, Mutezil olma szn HanefMturd ol, Hanef-Mutezil olma eklinde anlamak mmkndr. nde gelen slam Tarihilerinden bn Kesre gre Seluklular, Ehl-i Snnet vel-Cemaat,33 Hseynye gre ise Hanef mezhebine34 mensuptular. Bir baka slam Tarihisi olan Bartholda gre de Seluklular, Samanolu devletine hkim mezhep olan ve orada Trkler tarafndan kabul edilmi bulunan Hanef mezhebinin mutaassp koruyucular olmulardr< Selukun torunlar slm Sultanlar olmak sfatyla Karahanllara nispeten slmn ve Ehl-i Snnetin daha gayretli savunucular olmulardr.35 Baka bir almada detaylaryla ortaya koyduumuz zere, Ebl-Ysr elPezdev (493/1099), Ebl-Mun en-Nesef (508/1114), mer enNesef (537/1142), Aluddin es-Semerkand (539/1144) ve Nured-

31

32 33

34

35

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

234

bnl-Cevz, Ebl-Ferec Abdurrahman b. Ali b. Muhammed (597/1200), elMuntazam f Trhil-Mlk vel-mem, thk., Sheyl Zekkr, Beyrut 1415/1995, X/344. Kr.,zen, Mturdnin Fkh Usln Yeniden nas, 192. bn Kesir, smail b. mer mdddin Ebl-Fid (774/1373), el-Bidye venNihye, Beyrut 1990. XII/69; Eb Abdullah Muhammed el-Azm, Azm Tarihi Seluklularla lgili Blmler, nr., Ali Sevim, Ankara 1988, 13. Sadreddin Ebl-Hasan Ali b. Nsr el-Hseyn, (590/1194), Ahbrud-DevletisSelkiyye, trc. Necati Lgal, Ankara 1943, 2. V. V. Barthold, Orta Asya Trk Tarihi Dersleri, yay., Haz., Hseyin Da, Ankara 2004, 98.

Mturdliin Hanefilik ile likisi

din es-Sbn (580/1184) gibi nde gelen Hanef-Mturd limlerin tamam Seluklular dneminde yaamlar ve fkhta mam- Azam Eb Hanifenin, itikatta ise mam Mturdnin grlerini yaymaya almlardr.36 8. Mturdlik ile Haneflik arasndaki yakn iliki ada aratrmaclar tarafndan da kabul edilmektedir. Wilferd Madelung, Ulrich Rudolf, Carl Brockelmann, zmirli smail Hakk, Montgomery Watt, Ethem Ruhi Flal ve Snmez Kutlu gibi ada aratrmaclara gre de Mturdlik ve Haneflik birlikte yaylmtr.37 9. mam Mturdnin yaad dnemde Semerkant, dnyann nde gelen ilim ve kltr merkezlerinden birisi idi. Nitekim mer Nesef, el-Kand fi Zikri Ulema-i Semerkand adl eserinde yerli halkn yan sra Belh, Buhra, Nesef, Nsbr hatta Badat gibi uzak ehirlerden Semerkanta ilim renmeye gelen ok sayda renciden bahsetmektedir.38 Bu kayttan anlaldna gre Semerkanta okumaya gelenlerin bir ksm yetiip ilm faaliyetlerini bu ehirde srdrmler, bir ksm ise orada okuduktan sonra ya kendi memleketlerine ya da baka ehirlere giderek, oralara Hanef-Mturd kltr gtrmlerdir. Bu sebeple, Mturdliin yaylnda Semerkantta okuyan Hanef limlerin katklar byk olmutur. 10. f-Ear dayanmas karsnda Seluklu sultanlarnn ve Hanef fakihlerin genelde Mturdnin fikirlerini benimsemi ve desteklemi olmas da Hanefliin Mturdlikle zdeletirilmesine yol amtr. Daha sonra Seluklularn Orta Dou ve Anadoluya yerlemesiyle Mturdnin fikirlerini benimseyip savunan
36

37

38

Geni bilgi iin bkz., Ak, Ahmet, Seluklular Dneminne Mturdlik, Ankara, 2009, 130-176. Bkz., Madelung, Mturdliin Yayl ve Trkler, 319; Rudolp, al-Maturd und Die Snnitische Theologie in Semerkand, 161; Kutlu, Bilinen ve Bilinmeyen Ynleriyle Mturd, 21, 22; Ulrich Rudolp, Mturdliin Ortaya k, ev., Ali Dere, mam Mturd ve Mturdlik, Ankara 2003, 302, 303; zen, Mturdnin Fkh Usln Yeniden nas, 70; Watt, slm Tetkikler slm Felsefesi ve Kelm, 77; zmirli smail Hakk, Yeni lmi Kelm, nr., Sabri Hizmetli, Ankara 1981, 67. Semerkanta Buharadan gelen baz kiiler iin bkz., mer Nesef, el-Kand, Riyad 1991, 178, 242, 259, Belhten gelenler iin bkz., 143, 175, Neseften gelenler iin bkz. 145, 146, 155, 160, 162, 163, 166, Badattan gelenler iin bkz., 212, 243, Nsbrdan gelenler iin bkz., 154, 177, 190, 213, 280.

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

235

Ahmet AK

Mvernnehirli Hanef limlerin bu blgelere davet edilmeleri ve onlarn eitim-retimde, yargda ve saray evresinde hkim olmalar da Hanef-Mturd birliinin / birlikteliinin pekimesinde nemli rol oynamtr.39 11. Eb Mansr el-Mturd, kendisinden sonra gelen Hanef kelm limlerini nemli lde etkilemitir. Bu yzden onun grleri, nce Mvernnehirde, daha sonra Horasan ve dier blgelerde Haneflik ile birlikte yaylmtr.40 Ayrca mam Mturd, Eb Hanifenin grlerini sistemletirdii iin daha sonra gelen Hanefler, akidde Mturd olarak isimlendirilmilerdir. Bundan dolay Mturdlik ile Haneflik adeta e anlaml iki isim 41 daha net olarak syleyecek olursak birbirini tamamlayan itkadi ve fkhi iki mezhebin ismi, mam Mturd de, mam Azam ebu Hanifenin itikadi grlerini gelitirip, sistemletiren byk bir alim olarak kabul edilmitir. Yukarda maddeler halinde ifade edildii zere KitbtTevhd ve Kitbt-Tevlt gibi nemli eserler veren ve ok sayda renci yetitiren mam Mturd, hem yaad dnemde ve hem de vefatndan sonra Hanefler arasnda byk itibar grmtr. 42 Mturdnin eserleri ve grleri Hanefi alimler tarafndan nesilden nesile aktarlmtr.43 Bylece mam Mturdnin grleri Semerkant merkez olmak zere Mvernnehirdeki Hanefler arasnda yaylmaya balamtr. Zamanla mam Mturd, Hanefler tarafndan Ehl-i Snnet vel-Cemaatin ileri gelen bir imam; fikirleri ise Ehl-i Snnet vel-Cemaatin grleri eklinde ifade edilmitir. Bu bakmdan Mturdliin gnmzden yaklak 1000 yl nce bugnk zbekistann snrlar ierisinde bulunan Semerkantta ortaya ktn sylemek ve Seluklulara kadar olan
39

40

41 42

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

236

43

Geni bilgi iin bkz., Ak, Seluklular Dneminde Mturdlik, 112-130; kr.,Wilferd F. Madelung, Mturdliin Yayl Ve Trkler, ev. Muzaffer Tan, mam Mturd ve Mturdlik, Ankara 2003, 305-368. Carl Brockelmann, Tarihul-Edebil-Arab, trc., A. en-Neccr, Kahire 1991, 141 142; Watt, slm Tetkikler slm Felsefesi ve Kelm, 77. Sarkaya, slm Dncesinde Mezhepler, 82. Geni bilgi iin bkz., Kutlu, Bilinen ve Bilinmeyen Ynleriyle mam Mturd, 20, 21; Ak, Mturd ve Mturdlik, 53-55. Geni bilgi iin bkz., Ak, Mturd ve Mturdlik, 47, 48, 128-158.

Mturdliin Hanefilik ile likisi

dnemi de Mturdliin Oluum Dnemi olarak isimlendirmek mmkndr.44 Seluklular dneminde ise Ebl-Ysr el-Pezdev (493/1099), Ebl-Mun en-Nesef (508/1114), mer en-Nesef (537/1142), Aluddin es-Semerkand (539/1144) ve Nureddin es-Sbn (580/1184) gibi nde gelen Hanef-Mturd limler yaamlar ve onlarn tamam fkhta mam- Azam Eb Hanifenin, itikatta ise mam Mturdnin ismini ve grlerini yaymaya almlardr. Sz konusu Hanefi alimler, Akaidn-Nesefi, Tabsratl-Edille ve Mturdyye Akaidi olarak Trkeye tercme edilen el-Bidaye fi Usulid-Din gibi Mturdlie ait en nemli eserleri Seluklular dneminde vermilerdir. Dier bir ifadeyle Seluklu Hanefi alimleri imam Mturdnin grlerini retmek iin kymetli eserler yazarak ve ok sayda renci yetitirerek Hanefi-Mturdlii birlikte Ehl-i Snnet adyla savunup yaymaya almlardr. Bu bakmdan Seluklularn hakim olduu dnemi, Mturdliin Yayl Dnemi olarak isimlendirmek mmkndr.45 Seluklular Dneminde Mturdlik adl kitabmzda genie ortaya koyduumuz zere Hanefliin, Seluklularn zellikle ilk ve orta dnemlerinde hem bir fkh ekol hem de Mturdlii de iine alan kelm bir ekol / mezhep olarak algland ve ayn zamanda bu durumun hem Haneflerce hem de dier mezhep mensuplarnca genel kabul grd anlalmaktadr. Kez bu dnemde Mturdlik yerine Hanefyye isminin kullanlm olmas, mam Mturdnin grlerinin Eb Hanifenin grlerine dayanmasndan ve mam Mturdnin mam- Azam ve mam- Celil gibi unvanlarla Haneflerin gnlnde taht kuran Eb Hanifenin glgesinde kalmasndan da kaynaklanm olabilir. unu da belirtmemiz gerekir ki, yaptmz aratrmalar erevesinde Hanef limlerin hemen hepsi itikatta mam Mturdnin grleri etrafnda birlemelerine ve Mturdlie ait temel kaynaklarn ounun yine bu limler tarafndan yazlmasna
44 45

Geni bilgi iin bkz., Ak, Seluklular Dneminde Mturdlik, Ankara, 2009, 81-95. Geni bilgi iin bkz., Ak, Seluklular Dneminde Mturdlik, 95-186.

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

237

Ahmet AK

ramen, ilk dnemlerde Mturdlik isminin henz kullanlmad sonucuna ulatk. Buna ilaveten o dnemde Mturdlik yerine Hanefiyye, Ehl-i Snnet vel-Cemaat ve Mturd ve Tbileri gibi isimlerin kullanldn da tespit ettik. Bu yzden baz kaynaklarda, Mturdlik yerine bazen Hanefiyye / Haneflik, bazen de Hanef-Mturdlik kavram kullanlmaktadr. Sonu olarak mam Mturdnin hoca silsilesinin Eb Hanifeye dayanmas, Mturdnin Eb Hanifenin fkhi ve zellikle itikadi grlerini ok iyi bilmesi, bunlar gelitirip sistemletirmesi, Hanef limlerin Tabsratl-Edille gibi Mturdyye akidi ile elHidye gibi Hanef fkh kitaplarn birlikte okutmu olmalar, mam Mturdnin eserlerini nesilden nesile aktararak okutmalar, hatta tefsirini erh etmi olmalar, btn bunlardan baka Hanef olmayan baz kaynaklar ile ada aratrmaclarn konuyla ilgili ifadeleri mam Mturd ile Eb Hanife ve dolaysyla Mturdlik ile Haneflik arasnda ok sk bir ba olduuna kuvvetli birer delil tekil etmektedir. Ayrca teden beri itikatta Mturd olanlarn fkhta Hanef mezhebine mensup olduklar da bir gerektir. Bu bakmdan itikatta Mturd mezhebini benimseyenlerin hemen tamamnn amelde Hanef mezhebine mensup olduunu ifade etmek mmkndr. Btn bunlar, Mturdlik ile Haneflik arasnda ok sk bir ba olduunu aka gstermektedir. Btn bu deerlendirmeler nda Mturdlik ile Haneflik iin, bir btnn ayrlmaz iki paras gibidir veya birisi itikadi dieri fkhi olmak zere birbirini tamamlayan iki mezhebin ismidir diyebiliriz.

Kaynaka
Ak, Ahmet, Byk Trk Alimi Mturd ve Mturdlik, stanbul 2008. Ak, Ahmet, Seluklular Dneminde Mturdlik, Yaynevi yaynlar, Ankara 2009. Atay, Hseyin, Fatih-Sleymaniye Medreseleri Ders Proramlar ve czetnmeleri, Vakflar Dergisi, Ankara 1981, Cilt: 13, s. 197198. el-Azm, Eb Abdullah Muhammed, Azm Tarihi Seluklularla lgili Blmler, nr., Ali Sevim, Ankara 1988. Barthold, V. V., Orta Asya Trk Tarihi Dersleri, yay., Haz., Hseyin Da, Ankara 2004.

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

238

Mturdliin Hanefilik ile likisi el-Beyz, Kemlddin Ahmed b. Hasan, rtl-Merm an bretil-mm, thk., Yusuf Abdrrazzak, Kahire 1949. Brockelmann, Carl, Tarihul-Edebil-Arab, trc., A. en-Neccr, Kahire 1991. Flal, Ethem Rhi, amzda tikd slm Mezhepleri, zmir 2004. Huleyf, Fethullah, Kitbt-Tevhd Mukaddimesi, 5;Yazcolu, Mturd ve Nesef de rade Hrriyeti. el-Hseyn, Sadreddin Ebl-Hasan Ali b. Nsr, Ahbrud-DevletisSelkiyye, trc. Necati Lgal, Ankara 1943. bn Kesir, smail b. mer mdddin Ebl-Fid (774/1373), el-Bidye venNihye, Beyrut 1990. bn Teymiyye Takiyddin Ahmed b. Abdlhlim (728/1328), Kitblmn, nr., Hseyin Yusuf el-Gazzl, Beyrut 1406/1986. bn Teymiyye Takiyddin Ahmed b. Abdlhlim, Der Teruzil-Akl venNakl, nr. Muhammed Red Slim, Riyad 1979. bn Zekeriya, Yahya b. shk, erhu Cmeli Uslid-Din li Eb Seleme esSemerkand, Sleymaniye Ktp. ehid Ali Paa Blm, Nu: 1648/II. bnl-Cevz, Ebl-Ferec Abdurrahman b. Ali b. Muhammed (597/1200), el-Muntazam f Trhil-Mlk vel-mem, thk., Sheyl Zekkr, Beyrut 1415/1995. zmirli smail Hakk, Yeni lmi Kelm, nr., Sabri Hizmetli, Ankara 1981. Kutlu, Snmez, Eb Mansr el-Mturdnin Mezheb Arka Plan, mam Mturd ve Mturdlik, Ankara 2003. Madelung, Wilferd F., Mturdliin Yayl Ve Trkler, ev. Muzaffer Tan, mam Mturd ve Mturdlik, Ankara 2003, 305-368. en-Nesef, Eb Hafs Necmddin mer b. Muhammed b. Ahmed, el-Kand f Zikri Ulem-i Semerkand, nr. Nazar Muhammed Faryb, Riyad 1991. en-Nesef, Ebl-Mun Meymun b. Muhammed, Tabsratl-Edille f UslidDn al Tarktil-mam Ebil-Mansr el-Mturd, nr., Claude Saleme, Dmak 1993. en-Nesef, Ebl-Mun Meymun, Tabsratl-Edille f Uslid-Dn, Sleymaniye Ktp., Fatih Blm, Nu: 2907, v. 1a ve Bayazt Blm, Nu: 3063. en-Nesef, Ebl-Mun Meymun,Tabsratl-Edille f Uslid-Dn, nere Haz. Hseyin Atay, Ankara 2004. en-Nesef, Ebl-Mun, et-Temhd f Uslid-Dn, nr., Abdlhay Kbil, Kahire 1407/1987. en-Nesef, Hafizddin Ebl-Berekt Ahmed b. Mahmud, erhulMntehb, thk. Slim t, Kahire 1988. zen, kr, mam Mturdnin Fkh Usln Yeniden nas, stanbul 1997. Pezdev, Ebl-Ysr Muhammed b. Muhammed b. Hseyin (493/1099), Ehli Snnet Akaidi, ev. erafeddin Glck, stanbul 1998. Rudolph, Ulrich, Mturdliin Ortaya k, ev., Ali Dere, mam Mturd ve Mturdlik, Ankara 2003.

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

239

Ahmet AK Rudolph, Ulrich, al-Maturd und Die Snntische Theologie in Semerkand, Leiden New York-Kln 1997. Sarkaya, M. Saffet, slm Dnce Tarihinde Mezhepler, Isparta 2001. es-Sbn, Nureddin Ahmed Ahmed b. Mahmud b. Eb Bekr, el-Bidye f Uslid-Dn, thk. Bekir Topalolu, Ankara 1982. es-Semerkand, Aluddin Aluddin Eb Bekir Muhammed b. Ahmed, Mznl-Usl f Neticil-Ukl, Katar 1404/1984. es-Semerkand, Aluddin Eb Bekir Muhammed b. Ahmed, erhu Tevltl-Kuran, Sleymaniye Ktp, Medine Blm, Nu: 179. es-Sivs, bnl-Hmm Muhammed b. Abdlvhid, Kitbl-Msyere, stanbul 1979. Subk, Tcddn Eb Nasr Abdlvahhb b. Ali b. Abdlkf (771/1369), Tabakt-fiiiyyetil-Kbr, nr. Mahmud Muhammed et-TanhAbdlfettah M. el-Hulv, Kahire 1385/1965. Yazcolu, M. Sait, Mturd Kelm Ekolnn ki Byk Simas: Eb Mansr el-Mturd ve Ebl-Mun en-Nesef, AFD, C. 27 (1985). Yeprem, M. Saim, rade Hrriyeti ve mam Mturd, stanbul 1980. ez-Zebd, Seyyid Muhammed Murtaz b. Muhammed el-Hseyn, thfsSaadetil-Muttekn bi erhi hy-i Ulmid-Dn, Drul-Fikr trz.

The Relation of Maturidi School with Hanafite


Citation/: Ak, Ahmet, (2010). The Relation of Maturidi School with Hanafite, Milel ve Nihal, 7 (2), 223-240. Abstract: Abu Mansur al-Mturd studied with Hanafite scholars and improved the theological views of Imam Azam Abu Hanifa. Abu Mansur alMturd is an important Hanafite faqih and a mutakallim. Some other Hanafi scholars and he flourished the idea of Hanafite and Maturidi School. Because of that, there is a vital relationship between them. However, in general, these relationship between two schools is not known very well in the Islamic Thought. It is aimed to examine the relationship between these two schools of thought in this paper. Key Words: Imam al-Mturd, Abu Hanfa, Hanafite school, Maturidi school.

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

240

mam Mturdnin Mutezile Algs

Kyasettin KOOLU*
Atf/: Koolu, Kyasettin (2010). mam Mturdnin Mutezile Algs, Milel ve Nihal, 7 (2), 241-276. zet: Bu aratrmada, mam Mturdnin Mutezile algs ele alnmtr. Kendisine aidiyeti kesin olan ve ktphanelerde eitli nshalar bulunan Teviltul-Kuran ve Kitabut-Tevhid isimli eserlerinden hareketle yaplmtr. Eserlerinde slam Mezhepleri Tarihi temel kaynaklarnda yer alan balca mezheplerden bahsetmektedir. Ancak aratrmamz Mutezile ile snrl tutulmutur. Aratrmamzda balca u konular zerinde durulmaktadr: Mturdnin Mutezileyi konu edinme amac, isimlendirmesi, ele al ekli, bahsettii Mutezil alimler, onlar ile yapt tartmalar, eitli slami frkalar ve slam ii kabul edilmeyen eitli dinler ve frkalar ile Mutezile arasnda kurulan benzerlikler ve Mutezileye ynelttii eletiriler. Mturd, Mutezileden kabul ettii Hasan el-Basr, EbulHuzeyl el-Allaf, Eb Ali el-Cbb, br ahim b. Seyyr en-Nazzm, Cafer b. Harb, Ebl-Ksm el-Kab el-Belh, Eb s el-Verrk, bnurRvend, Eb Bekir el-Asamm, Muhammed b. ebb, Ahmed b. Sehl, Eb Zeyd el-Belh (. 322/934), mer el-Bhilyi eitli konularda eletirmektedir. Ancak el-Kb en ok eletirdiklerindendir. Aratrmada Mturdnin Mutezileye algs tespit edilmeye allmtr. Bu balamda onun hemen her konuda Mutezileye ynelttii eletiriler detaylandrlmadan deinilmitir. Sonuta ise varlan kanaatler zetlenmitir. Anahtar Kelimeler: Mturd, Ehl-i Snnet, Mutezile, slam Mezhepleri.

Yrd. Do. Dr., Idr niversitesi lahiyat Fakltesi slam Mezhepleri Tarihi Anabilim Dal [kkiyas@hotmail.com].

MLEL VE NHAL
inan, kltr ve mitoloji aratrmalar dergisi cilt 7 say 2 Mays Austos 2010

Kyasettin KOOLU

Giri Bu almada Mturdnin Mutezile algs kendi eserlerinden hareketle ortaya konmaya allacak olup, elde edilen verilerden oluan Mturdnin yaklam yaad blge, dnem sosyo- kltrel ve siyasi vb. artlar balamnda deerlendirilecektir. Mutezileye ynelttii eletirilerin ksa deerlendirmeleri yaplacak olmakla birlikte, kart kaynaklardan mukayesesi daha kapsaml ve hacimli bir alma konusu olduundan burada yer verilmeyip baka bir aratrmann konusu olarak planlamaktayz. Konumuzu dorudan ilgilendirmedii halde Mturdnin, tarihsel sreci ve ilmi kiilii vb. konulara gerektii lde deinilecektir. Genel kabul edilen gre gre 333/944 ylnda vefat ettii1 bilinen mam Mturd Mvernnehirin ierisinde yer alan ticari ve ilmi merkez Semerkand ehrinde yaamtr. 2 Mturdnin ailesi hakknda elimizde henz bilgi bulunmamaktadr. Mturd, ilim elde etmeye msait, dini ve entelektel dzeyi yksek bir ortamda yaam3 ve Samanoullarnn Mvernnehirde hkm srdkleri bir dnemde, onlarn slmi ilimlere olan hizmetlerinden byk lde istifade etmitir. Yetimesinde bulunduu blgenin sosyal ve siyasi skneti nemli rol oynamtr. Hocalar Muhammed b. Mukatil er-Rzi (.248/862)4, Ebu Nasr Ahmed el-Iyaz (.h.III.

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

242

Kasm b. Kutluboa, Tacut-Tercim fi Tabaktil-Hanefiyye, Badat, 1962, s. 59; Muhammed b. Abdulhay el-Leknev; Beyrut, ts., s. 195; Knalzde Ali Efendi, Tabaktul-Hanefiyye, Sleymaniye Ktb,, Hac Mahmud Efendi nr., 4662, vr., 8b; Bebek, Adil, Maturidide Gnah Problemi, Rabet Yay., st, 1998, s. 18-19; mamolu, M. Ragb, mam Ebu Mansur el-Mturd ve Teviltul-Kurandaki Tefsir Metodu, D..B. Yay. Ankara, 1991, s. 14; er-Rahman, Mstefiz, Teviltu-Ehl-i Snesine ngilizce nsz ve Trke Tercmesi, Badat 1983 /1404, SAM Ktp. Tsnf. No:2971211 MAT.T., s. 16. Bkz. Barthold,W., Mool stilasna Kadar Trkistan, ev. D. Yldz, st., 1981, s. 83, 108-110; el-Hamev, Mucemul-Buldan, Kahire, 1323/1906, C. 3. s. 279-283; ElMakdisi, emseddin Ebi Abdillah Muhammed b. Ahmed el Bear, AhsentTekasim fi Marifetil Eklm, Thk. J. Geoje, Leiden, 1906, s. 271; Trk Ansiklopedisi, Mvernnehr Mad. M.E. Basmevi, C. 23, s. 333, er-Rahman, a.g.e. s. 13. Allard, Michel, S.J., Le Probleme Des Atributs Divins, Editions De Limprimerie Cathologue, Beyrouth, 1965, s. 420. ez-Zeheb, Hafz, Mizanul-tidl, Thk, Ali Muhammed el-Beccv, Tabakatulla, el-Kahire, h. 1382, C.4, s. 47; Sezgin, Fuad, Geschichte des Arabischen Schrfttums, Leiden, 1967-1984, C. I, s. 436;. el-Harb, Ahmed b. Avdullah b. Dahlil-

mam Mturdnin Mutezile Algs

asrn balar)5, Nusayr b. Yahya el-Belh (.268/881)6, Ebu Bekr Ahmed b. Ishak b. Salih el-Czcn (lm tarihi bilinmiyor)7 Mrc akdeyi benimsemi, Ebu Hanife ekolne bal limlerdir. Bylece Mturd-Ebu Hanife arasnda fikri iliki hocalar vastasyla da kurulmu olmaktadr.8 Mturdnin eserlerinde yer verdii mezheplere, zellikle de Mutezileye bak bir anlamda Semerkandda var olan ve kaynaklarda Ehl-i Snnet Mrciesi9 olarak tanmlanan Hanefi-Mturd izgisinin Mutezileye bakn yanstrken, bir baka adan da h. IV. asrda Semerkand ve blgesindeki Mutezilenin varlnn nicelik ve nitelii hakknda da bilgiler vermektedir. Dolaysyla Mturdnin eserlerinde yer alan eitli mezheplere ynelik veriler slam Mezhepler Tarihi asndan nem arz etmektedir.
Lahb, el-Mturdiyye, Darul-sime, el-Memleketl-Arabiyyets-Suudiyye, h. 1413, 100-101; er-Rahman, a.e., s. 19. Nesef, Ebul-Muin Meymun b. Muhammed, Tabsratul-Edille fi Uslid-Din, Haz., H. Atay, DB. Yay., C.1, s. 471-472; es-Seman, Ebu Said Abdulkadir, elEnsb, thk, Abdurrahman b. Yahya, Beyrut, 1980, C. VI, s. 103-104;er-Rahman, a.g.e., s. 18; el-Harb, a.g.e., s. 101-102. Hc Halfe, Kefz-Znn, st., 1979, II/ 1406; smail Badd, Hediyyetl-rifin, st, 1960, I/46; Beyd, retl-Merm, Kahire, 1368/1949, s. 23; el-Harb, a.g.e., s. 103. Mturd, Kitabut-Tevhid, F. Huleyf, Mukaddime, s. 3-5; Nesefi, Tabsira, C.I., s. 468-474; Beyd, retl-Merm, s. 23; el-Harb, a.g.e. s. 102; zde, Talip, mam Maturidinin Tevilatu Ehlis-Snne Adl Eserinin Tefsir Metodolojisi Asndan Tahlil ve Tanm, Erciyes nv. SBE. Doktora Tezi, Kayseri, 1997, s. 24; mamolu, a.g.e., s. 13-19. Bkz., Luknev, Muhammed Abdulhay el-Hindi, Fevaidl-Behiyye, Msr, 1906, s.195; ez-Zebid, Muhammed Murtaza b. Muhammed el Hseyn, Kitabulthafus-Saade, thk. Ahmed b. Sud es-Siyb, Msr, 1311, C.2, s. 5; Kutlu, Snmez, Trklerin slamlama Srecinde Mrcie ve Tesirleri, TDV. Yay. Ankara, 2000, s. 274; zde, a.g.e., s. 24; Rudolph, Ulrich, Al-Mturd Und Die Sunnitiache Theologie in Semarkand, E.J. Brill Leiden, Newyork, Koln, 1997, s. 160. Ek. 2-3. Ebu Hanife ve onun fikri geleneine ayrca Snnet Mrciesi (, Muhammed b. Abdlkerim, el-Milel ven-Nihal, thk., Usayr Ali Mehn-Ali Hasan Fr, Beyrut, Lbnan, 1996, C.1, s. 164; Halis Mrcie (, el-Milel ven-NihalMilel ven-Nihal, C.1, s. 162; Ebul-Hasan Ali b. smail,Makaltul-slmiyyin ve htilfil-Musalln thk., Muhammed, Muhyiddin Abdul-Hamd, Beyrut, 1995, . 1, s. 219 dipnot 1; Fukaha Mrciesi (Cahz, Kitabul-Osmaniyye, thk., Abdusselam Muhammed Harun, Beyrut, 1991, s.147; zmirli, lmi Kelam, s. 85-86); Mahmud Mrcie (Mturd, Ebu Mansur, Tevilt, Topkap Saray, Medine Ksm, No. 180, s.15. (Not: Bu eser bundan sonra Tevilt, Medine olarak zikredilecektir.)de denilmektedir.

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

243

Kyasettin KOOLU

A. Mturdnin Eserleri Ve Mutezleye Yaklam Kaynaklarda Mturdye isnad edilen yirmiye yakn eser maalesef gnmze ulamamtr. Eserlerinden bazlar Orta Asyann yksek retim kurumlarnda asrlarca, byk bir dikkat ve hrmetle ders kitab olarak okutulmutur. Eserlerinden en az nn Alaaddin Ebu Bekir Muhammed b. Ahmed b. Ebu Ahmed esSemerkand (. 540/1145), Necmeddin Ebu Hafs mer en-Nesefi (.537/1142) ve Taceddn es-Subk gibi kiiler tarafndan ya erh veya haiye ya da muhtasar hazrlanmtr. Teviltul-Kuran ve Kitabut-Tevhid gibi iki nemli eserinin yazma olarak elimizde bulunmas da bizim iin srur kaynadr. Mturdye, kaynaklarda ok sayda yaplan kitap atflar byk bir karmaa dourmutur. Tespit edebildiimiz eser isimlerine10 bakldnda Mutezile, Mturd iin nemli bir problemdir. Kitabut-Tevhid ve Teviltta youn bir ekilde yer almakta olan Mutezile, henz elimizde bulunmayan, kaynaklarda zikredilen eserlerinde de nemli derecede yer ald isimlerinden anlalmaktadr. rnein: Redd EvililEdille lil-Kb, Redd Tekzibil-Cedel lil-Kb, Redd Usli-Hamse lilBhili, Redd Kitabil- Kb fi Vadil-Fssk, Beynu VehmilMutezile. Zikredilen isimler, eserlerin reddiye mahiyetinde olduunu gstermektedir. Reddu Kitabil- mame li Badr- Ravfz ve erRedd alal- Karmita isimli eserleri dikkate alndnda benzer reddiyelerin dier frkalar iinde olduu grlmektedir. Mturd, Badat ve Basra Mutezilesinin nde gelenlerinden bahseder ve grlerine yer verir. Bunun sebebini de htiya hissetmediim halde Mutezileye ait grlerden bahsetmemin sebebi: Onlarn grleriyle Tevhidi kantlayp inkrclarn kart fikirlerini bertaraf etmenin mmkn olmadn gstermek ve Tevhd hakknda ileri srlen fikirlerden isabetli olann bakalarnn g-

10

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

244

Bu listeler iin bkz., Nesef, Tabsira, C. I, s.472; Kefz-Znn, C. I, s. 262, 335, 518; II, 1406, 1408, 1573, 1782; er-Rahman, a.g.e. s. 23, slam Ansiklopedisi, Maturid maddesi, Maarif Basmevi, stanbul- 1957, C. 7, s: 405; et-Tanc, Muhammet b. Tavit, Ebu Mansur el-Mturd AF. Dergisi, 1955, C. IV, s. 8-10; Yeprem, Saim, rade Hrriyeti ve mam Mturd, st., 1984, s. 260-263; Maturid, Kitabut-Tevhid, s. 16-17.

mam Mturdnin Mutezile Algs

rleri olduunu ortaya koymaktr11 eklinde aklamaktadr. O, Mutezilenin grlerini Mutezile, Mutezilenin ounluu veya Mutezileden bazlar olarak dile getirmektedir. Mutezilenin grlerini genelde karlkl tartma slubu ierisinde, bazen de kaynak belirtmeden fikirleri zikredip eletirmektedir. Basra ve Badat Mutezilesinin biroundan bahsetmesine ramen, mrnn nemli bir ksmnda Mutezili olan Eariden hi bahsetmemesi dikkat ekicidir. Mvernnehirden dar kt bilinmeyen Mturdnin bu bilgilere nasl ulat kaynaklarda yer almamaktadr. Ebl-Ksm el-Kab el-Belh ve Eb Zeyd elBelh gibi hayatnn bir ksmn Mvernnehir blgesinde geirenler mstesna tutulursa, Basra ve Badat blgesinde yaayanlarn fikirlerinin Mturdnin yaad blgeye nasl ulat, kaynaklar erevesince henz aydnlatlamadndan daha detayl bir aratrmay gerektirmektedir. Ancak bunun cevab Mutezilenin Abbasiler zamannda ykseli ve k dnemlerinde aramak bizi olumlu sonulara gtrr kanaatindeyiz. Mutezilenin, Vasl b. Atann di olarak gnderdii Hafs b. Salim ile Mavarnnehir blgesine geldii bilinmektedir. Hafsn Tirmizde mescitte tertip edilen ilim meclislerine katld ve Cehm b. Safvan ile tartmalar yaparak onu susturduu, bunun sonucunda da Cehmin Ehl-i Hakkn yani Mutezilenin grlerini benimsedii, ancak Hafsn geri dnmesinden sonra tekrar eski grlerine dnd12, Cehmin Senevlerle yapt tartmalarda zaman zaman Vasl b. Atadan yardm istedii rivayet edilmektedir. Bu bilgiler doru kabul edilirse Hafsn, dolaysyla Mutezili dncenin Cehmin lm (128/745) tarihinden nce Tirmze girmi olduu anlalmaktadr.13

11 12

13

Kitbut-Tevhd, Haz., Topalolu-Arui, s. 204-205. bn-i Murtaza, Ahmed b. Yahy, Tabktul-Mutezle, thk., S. D. Wilzer, Beyrut, 1988, s. 32 Kutlu, a.g.e., s. 166.

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

245

Kyasettin KOOLU

Cahz,
14

Halife

Memunun

hocas

Smme

b.

Eresin

(.213/828) Horasan ve Mvernnehir blgesine yaplan aknlara katldn ve Trklerin elinde bir sre esir kaldn belirtir.15 Smmenin Seneviyyenin fikirlerini iyi bilen birisi olmasndan dolay, onlarla yaplacak tartmalarda danman olarak gnderilmi olmas muhtemel grnmektedir. Bundan nce ise Harun Reid Smenilerle tartmas iin Muhammed b. Abbad b. EsSlemiyi bu blge zerinden Sinde gnderdii ancak onun blgeye ulaamadan ld bilinmektedir.16 Abbasiler zamannda Mutezilenin zirvede olduu, zelliklede fikirlerini zorla kabul ettirmeye alt bir dnemde, ynetimin kendi fikirlerini yaymak iin buralara dler gndermi olmas mmknse de, Mutezilenin basksndan kaan kart fikirli insanlarn blgeye gelmeleri ve olumsuz bir propaganda yapm olmalar da muhtemeldir. Ancak bu konuyla alakal yeterli bilgiye henz ulalamamtr. Bir baka ihtimal ise Abbasi halifesi el-Mtevekkil h. 234 ylnda Kurann mahlk olduu anlayn iptal edip resmi olarak mihneyi kaldrmas ve devletin nemli mevkilerinden Mutezileyi uzaklatrarak Hadis taraftarlarn getirmesi ve Mutezil ulemay dlamas sonucu, onlar da grlerini yaymak iin hilafetin merkezinden uzak blgelere gittiler. Blgede Ebl-Ksm el-Belh ve Eb Zeyd el-Belh olmak zere iki Mutezil isim ne kmaktadr.17 Ebl-Ksm el-Belh, (.319/931) blgede yetimi Badat Mutezilesi limlerindendir. Kabi, Belhe geri dndkten sonra da fikirlerini yaymaya devam etmitir. Ancak Belhliler tarafndan pek sevilmemesine ramen Nesefte fikirlerinin nemsendii grl-

14

15

16 17

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

246

Sumame b. Eres, Sumamiyye frkasnn lideridir. bkz., el-Badd, Ebu Mansur Abdulkhir, Mezhepler Arasndaki Farklar, ev., E. R. Flal, TDV. Yay., Ankara, 1991, s. 125. el-Cahz, Ebu Osman Amr b. Bahr, Hilafet Ordusunun Menkbeleri ve Trklerin Fazletleri, ev. R. een, Ankara, 1988, s. 75-16. Kutlu, a.g.e., s. 167. el-l, Belksm, Eb Mamur el-Mturd Hayatuhu ve Arauhu, Drut-Trk, Tunus, 1989, s. 38.

mam Mturdnin Mutezile Algs

mektedir.18 Mturdnin pek ok konuda fikirlerini eserlerinde tartmas ve hakarete varan eletirilerde bulunmasna baklrsa Kbinin grlerinin ciddiye alnd anlalmaktadr. Kabiye ait olduu iddia edilen Trihl-Belh, Trihu-Nisbr, Fuslul-Hitb fin-Nakz al m Tenebbe bi Horasan, Mehsinu Horasan gibi eserlerden19, Kabininde bu blgeyi iyi bildii, dolaysyla blgeyle balantlarnn olduu ortaya kmaktadr. Bu bilgilerden hareketle Mturdnin Mutezil nde gelenleriyle bizzat veya eserleriyle nasl balant kurduunu tam ortaya karmasa da yaad dnemde blgede Mutezil fikirlerin varln renmekteyiz. B. Mturdnin Eserlerinde Bahsettii Mutezil limler a. Hasan el-Basr Ebul Ksm el Kabnin Mutezilenin Basra ekol ierisinde20, bn Murtazann ise Mutezilenin nc tabakasndan sayd ve Tabinun efendisi olarak bahsettii21 Hasan el-Basr, Mturdninde Tevilt da en ok bahsettii kiilerdendir, ancak Hasan el-Basryi Kitabut-Tevhidde tespit edemedik. Onun fikirlerini, bazen Mutezil fikirler ierisinde deerlendirip eletirir22, bazen de Mutezileden ayrld noktalardan bahsederken ele almaktadr.
23

Mturd, onun fikirlerini kendi fikirlerine temel

olarak veya irdeledii konuyu aklamak amacyla olumlu olarak da kullanmtr.

18

19 20 21 22

23

Ebl-Kasm el-Kab, Bbu Zikril-Mutezile, Fazlul-tizl ve TabaktulMutezile s. 44. Fazlul-tizl ve Tabaktul-Mutezile, s. 50-51. Kb, Babu Zikril-Mutezile, s. 86. bn-i Murtaza, Tabktul-Mutezile, s. 33. el-Mturd, Ebu Mansur, Tevilt, Sleymaniye Ktp, Hamdiyye Ksm No:30, (Not Bu eser bundan sonra Tevlt, Hamdiyye olarak verilecektir), 178a, 180b, 322a, 170a-b; Tevlt, Medine, 186a, 194b, 197b, 385a. Tevlt, Medine, 178b-179a,327a-327b; Tevlt, Hamdiyye, 164-a-b.

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

247

Kyasettin KOOLU

b. Ebul-Huzeyl el-Allaf Tespit edebildiimiz kadaryla, Mturd Ebul-Huzeyl Allftan Teviltta yerde mamul-Mutezile Ebul-Huzeyl24, Allf25 ve Eb Huzeyl Allf26 olarak bahsetmekte ve onu Mutezilenin nde gelenlerinden birisi olarak grmektedir. Eb Huzeylin Cennetin ve Cehennemin belli bir zamanda, baka bir hle dnecei, Allah dilerse diledii kimsenin azabnda, lezzetinde, nimetinde artrmaya g yetiremeyecei, grlerini Mturd, Cehennem azab biraz olsun onlardan hafifletilmez. (35. Fatr, 36), Orada ebedi kalcdrlar ve onlar bir dost ve yardmc da bulamazlar. ( 33.Ahzab, 65), Allah saknanlar baarlarndan dolay kurtarr. (39. Zmer, 61) yetlerini delil getirerek eletirmektedir.27 c. brahim b. Seyyr en-Nazzm Eb shak brahim b. Seyyar en-Nazzm, Basra Mutezilesinin nde gelenlerinden birisi olup, Nazzmiye frkasnn reisi olarak kabul edilmektedir.28 Genliinde Seneviyye ve Smeniyye gruplar ile yaknlk kurmu; Hiam b. el-Hakim er-Rafzye meyil etmitir.29 Mturdnin eserlerinde Nazzm ile alakal bilgilerin ounluu Kitbut-Tevhdde gemektedir. Teviltta ise insanla alakal baz grleri zikredilerek eletirilmektedir. Mturd, Nazzmn insan, cisme girmi latif birlik varlktr grn, Ey insanlar Rabbinize kulluk ediniz... (2.Bakara, 21)

24

25 26 27

28

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

248

29

Tevlt, Hamdiyye, 463a; Eb Bekr Alaaddin Muhammed b. Ahmed b. Eb Ahmed Semerkandi, erhu tevilatil-Matridi, Topkap Saray, Medine Ksm No: 179, (Not: Bu eser bundan sonra Tevilt, erh olarak verilecektir.), ( 773b. Tevlt, Hamdiyye, 426b; Tevilt, erh, 713b-714a. Tevilt, Hamdiyye, 435b -436a; Tevilt, erh, 730a. Geni bilgi iin Bkz. Tevlt, Hamdiyye, 463a, 426b, 435b-436a; Tevilt, erh, 730a, 713b-714a, 773b. Bkz. Mturd, Ebu Mansur, Kitbut-Tevhd, Nr., Thk., ve Takdim, F. Huleyf, Drul-Cmiatul-Msriyye, (Not: Bu eser bundan sonra Kitbut-Tevhd, F. Huleyf olarak verilecektir.) s. 188-189 dipnot 202; bn-i Murtaza, Ahmed b. Yahy el-Murtaz, el- Mnye vel-Emel, Nr., smddin Muhammed Ali, skenderiye, 1985, s. 47-49; Badd, el- Fark, s. 113, 141. Badd, e-Fark, s. 95-110; Bkz: ehristn, el-Milel, C.l, s. 67-74

mam Mturdnin Mutezile Algs

gibi yetler insann grnen varlk olduunun delilidir30, bu yetlere muhatap olan insan bizim de tavsif ettiimiz grnen (grnd haliyle olan) insandr31 diyerek tenkit etmektedir. Mturd, Dehriyyenin grlerini eletirirken, Nazzmn Aristo ve taraftarlarna ynelttii eletirilere de yer vermitir. Nazzma gre kuvvetin heyulaya dntrlmesi arazlarn olumasna sebep tekil etmise, arazlar renk, tat, scaklk, yumuaklk ve benzeri nitelikler olup, hepsi ayn anda ve ayrca tek ynden seyreden bir hareketle deil ok ynden oluur. Ynlerin tamam altdr, ancak on ikiden ok araz teekkl edebilmektedir. Ynlerin alt olmasna karn on ikiden de fazla araz teekkl etmesinin eliki olduunu ileri sren Mturd, arazlarn olumas kuvvetin heyulaya dntrlmesiyle deildir, nk dntrme bir ynden olabiliyorken, arazlar birden fazladr32 diyerek Nazzm eletirir. Nesnelerin ezelde olumas konusunda Smeniyyenin grlerine kar Nazzmn ynelttii eletirilerden bahseden Mturdye gre, bu tr bir zahmete katlak faydasz davran ve szlerdir. Bu konuda sylenmesi gereken ey, ad geen nesnelerin olduklar gibi yaratldklarn ve mevcut yapsal zelliklere sahip klndklardr. Baz cisimler gkte uar, bazlar suda yzer, bazlar da yeryznde yrr. Btn konularda illet bulma abasnda girmek lemlerin Rabbine tahakkm etmeye kalkmak, izin verilmeyen ve insan kavraynn dnda kalan hususlar irdelemektir. Bunlar tpk maddi konularn (ayan) irdelenmesinde olduu gibi dinin, aklanmasn stlendii hususlar trnden deildir. diyerek Nazzm eletirmektir.

30 31 32

Tevit, Medine, 700a. Tevlt Medine, 700a; Tevlt, Hamidiyye, 544a-b. El-Mturd, Ebu Mansur, Kitbut-Tevhd, Yayna Hazrlayan: B.TopaloluMuhammet Arui, SAM Yay., Ankara, 2003, (Not: Bu eser bundan sonra Kitbut-Tevhd, Haz., Topalolu-Arui olarak verilecektir), s. 228 -229.

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

249

Kyasettin KOOLU

d. Eb Ali el-Cbb Mturd, Cbbyye frkasnn da reisi olarak kabul ettii Cbb ile alakal ok fazla bilgi vermemektedir. Burada bahsedilen Cubbnin Ebl Ali el- Cubb mi yoksa olu Eb Haim el Cubb mi? olduu konusu da ak deildir. Mturd, Mutezili Cafer b. Harb ve Eb Bekir el-Asamn fikirleri ile Cubbnin fikirlerini birlikte deerlendirmektedir.33 Cubb hakkndaki, Onlardan (Mutezileden) bazlar da yle dedi34 eklindeki ifadesi ile onu Mutezileden sayd anlalmaktadr. Cubbnin ...Allah phesiz yalanc ve nankr insan doru yola iletmez.( 39. Zmer, 3) yetinin, Dnyada yalanc ve nankrlk edeni ahirette Cennetin yoluna eritirmez veya dalaletinden dolay kiiyi hidayete ulatrmaz, olarak anlalmas doru olur, grn Mturd, Allah zalimleri hidayete eritirmez. (2. Bakara, 258), Allah kfirleri hidayete eritirmez. (2. Bakara, 264) yetlerini delil getirerek yle eletirmektedir. Allah kfr seeceini bildii kimseye kfr ve dalaleti seim annda hidayet vermez, onu hidayette baarl klmaz ve kfr seim annda da yardm etmez. Fakat onu baarsz klabilir. Yani, Allah kfr ve zulm setikleri zaman onlar doru yola iletmez. Allah kfr ileyen birisinin kfr fiilini yaratmaz ancak o fiili yaratr. Fakat failin seip yapt her fiili yaratr. Kfirin fiilini kfr olarak, mhtedinin fiilini de hidayet olarak yaratr. Btn fiilleri failin setii ve yapt ey zere yaratr.35 ...Kalbini bizi anmaktan gafil kldmz, bo arzularna uymu ve ii hep arlk olan kimseye itaat etme. (18. Kehf, 28) yetinin zahirindeki ekliyle anlalmas gerektiini, Allah kalplerindeki kfr dolaysyla, kfr zulmetini yaratt veya yaptklar kfr dolaysyla onlar rezil etti, diyen Mturd, yetle ilgili Mutezileden bazlarnn gr olarak zikredip sonra Cbbye atfettii kalbini bizi anmaktan gafil bulduumuz kiilere uyma yorumunu eletirmektedir. Mturdye gre bu yorum
33 34

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

250

35

Tevlt, Medine, 578a; Tevlt Hamdiyye, 457b; Tevilt, erh, 1464a Tevlt, Medine, 379b-380a; Tevlt, Hamdiyye, 318a-b. Tevilt, Medine, 578a, 457b.

mam Mturdnin Mutezile Algs

lgat asndan dorudur. Onlarla savatk, fakat onlar zayf bulmadk, onlara sorduk ama onlar bo bulmadk, gibi szler Cbbnin tevilidir. Onun iin bu siann lgatte btn fiillerin anlam iin ayn ekilde mmkndr. Eer bir ksm iin denilen ey bir bakas iin doru olmaz da zikredildii gibi olursa bizi anmaktan alkoyduun kimseye tbi olma eklinde olur ve bizi zikretmekten gafil olarak bulduun kimse anlamna gelir. nk gafil olarak bulduun kimseye tabi olmak nehy edilmitir. Ancak Allahn kimi gafil olarak bulduunu kii bilmez, kendi nefsiyle gafil olan ancak kendini bilir. Bize gre zikredilen manadan bir nehyedilme yoktur. Bu da onlarn tevillerinin fsid ve hayalden ibaret olduuna delildir.36 Ey Muhammed, sen sevdiini doru yola iletemezsin. (28. Kasas, 56) yetiyle ilgili Cbbnin Hz. Peygamber onu Cennete girdirmek iin hrs gsterdi ve (Ey Muhammed), sen onu Cennete sokacak Cennet yoluna ulatramazsn eklindeki yorumu Mturd, hidayet beyan anlamnda kabul edilirse, bu Rasulullahn g yetirebilecei bir eydir ve bunu zaten yapmtr, diyerek detaylandrmadan eletirir. 37 e. Cafer b. Harb Mturd, Badat Mutezilesinden kabul edilen Cafer b. Harbdan Kitbut-Tevhdde sadece bir yerde38 Teviltta ise pek ok konuda fikirlerinden bahsetmekte ve eletirmektedir. Cafer b. Harbin fikirleri bazen Kabinin39, Eb Bekir elAsammn40, Cbbnin41 ve Eb Bekir el-Kisinin42 fikirleri ile birlikte ele alnrken pek ok yerde de tek bana ele alnp eletirilmektedir. Mturd, Mutezilenin kendi ierisinde ihtilaf ettii konular verirken Cafer b. Harbn fikirlerine de yer vermektedir. 43
36 37 38 39 40 41 42 43

Tevlt, Medine, 379b-380a; Tevlt Hamdiyye 318a-b. Tevlt, Medine, 489b; Tevlt, Hamdiyye, 396a. Kitbut-Tevhd, Haz., Topalolu-Arui, s. 257 Tevlt, Medine, 182a-b; Tevlt, Hamdiyye, 166a-167b. Tevlt, Medine, 725b; Tevlt, Hamdiyye, 563b-564a; Tevilt, erh, 952b. Tevlt, Hamdiyye, 164-a-b; Tevlt, Medine, 178b-179a. Tevlt, Hamdiyye, 164-a-b; Tevlt, Medine, 178b-179a. Tevlt, Hamdiyye, 178a; Tevlt, Medine, 194b.

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

251

Kyasettin KOOLU

Genel olarak, hidayet44, Allahn her eyi bilmesi 45, mahlkatn fiillerini Allahn yaratmas46 eytann inanmayanlara dost klnmas47 gibi konularda Cafer b. Harbn fikirlerini deerlendirilmektedir. f. Ebl-Ksm el-Kab el-Belh Mutezilenin nde gelen imamlarndan olan Ebul-Ksm el-Kabi, Kabiyyenin reisi kabul edilir. Asl ad Ebul-Ksm Abdullah b. Muhammed el-Kab el-Belhdir. Belh ehrine nispetle Belh, Beni Kba nispetle de Kb denilmektedir. Horasan ve Mvernnehir civarnda Belhte dnyaya geldi. Badat Mutezilesinin 8. tabakasndan kabul edilen Kabi, el-Hayyatn talebesi olmu, uzun sre Badatta kaldktan sonra doduu blgeye geri dnm, Nesefte bir mektep kurmu ve Belhte vefat etmitir.48 smail Paa el Badadi, Kabinin ayn zamanda Hanef olduunu da sylemektedir.49 O hayatnn son senelerini asl memleketi olan Belhte geirdi.50 Doum tarihi Cafer el-Mstaferinin Lisanul-Mizn isimli eserinde h. 273 olarak verilmektedir. Belhte ld rivayet edil-

44

45 46 47 48

49

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

252

50

Tevlt, Medine, 178b-179a, 182a-b205a; Tevlt Hamidiyye, 164-a-b, 166a,167b, 168a. Tevlt, Medine, 725b; Tevlt, Hamdiyye, 563b-564a; Tevilt, erh, 952b. Tevilt, erh, 953a. Tevlt, Hamdiyye, 178a, Tevlt, Medine, 194b. Bkz. el-Badd, el-Fark, s. 131-132; Fazlul-tizl,, s. 44-46; Zeheb, mam emseddin Muhammed Ahmed b. Osman (: 1374/748), Sru Almun-Nbel, thk. uayb el-Arnavud Ekrem el-Bus 14.Cilt, 1. Bask, Beyrut, 1403/1983, s. 313; elCezer, zzeddin bnu1-Esr, el-Lbab fi Tehzbul-Ensb, Dars-Sadr, Beyrut, C. 3, s. 101; el-Askalan, mam el-Hafz ihabuddin Ebl- Fadl Ahmed b. Ali b. Hacer, Lisanl-Mizan, 3. Bask, Beyrut, Lbnan, 1406/1986; .A. C. 7, Kab Maddesi; Pezdevi ise Kabyi Kaderiyyeden kabul etmektedir. Pezdevi, Ebu Yusr Muhammed, Ehl-i Snnet Akaidi, ev., . Glck, st., 1988, s. 347 EnNear, Ali Sami, slamda Felsefi Dncenin Douu, nsan Yay., st., 1999, s. 93; Laoust, Henry, slamda Ayrlk Grler, ev., E.R. Flal, S. Hizmetli, Pnar Yay, st., 1999, s. 145, b-i-Hallikan, Ebul-Abbas emsddin Ahmed Muhammed b. Ebi Bekr, Vefaytul-Ayn ve Ebniz-Zaman, Beyrut, 1977, C. I, s. 45. el-Badd, smail Paa, Hediyyetl-Arifin Esmul-Mellifn ve EsmlMusannifin min Ketfz-Znn, Darl-Kitabul-lmiyye, C.5, Beyrut, Lbnan, 1413/1992. s. 444; Nesef, Tabsire s. 9, 493. Watt,a.g.e.,s. 375.

mam Mturdnin Mutezile Algs

mesine ramen lm tarihi olarak h. 389, h. 317, h. 319, h. 309 ve h.329 eklinde farkl rivayetler zikredilmektedir.51 Kabi, Badattayken Kelm meclislerinde tartlan meselelerde Badat ulemas tarafndan hakem seilmitir. Badatta Horasanda olduundan daha mehurdu. Nesef limlerinin bazlar tarafndan takdir edilirken, Abdul-Mbin el-Halef onu kfrle sulamtr. Belhte bazlar onun fikirlerini savunurken, bazlar onu zndklkla sulamlardr.52 Kabi ile ilgili olarak Badadi, O zel ve genel birok ilmi bildiini iddia eden bir arlatand. Aslnda o, bu ilimlerin derinliklerinden bir ey bilmiyordu ve onlarn btn yle dursun, zahirilerini bile kavrayamamt. O, pek ok konuda Mutezilenin Basra koluna muhalefet etmitir 53 demektedir. sferyininin verdii bilgi Baddinin sylediklerine yakndr: Kabi, btn ilimleri bildiini iddia eder. Fakat ilimlerde bir eye sahip deildir. Hayyat onun sapklkta hocasdr. 54 Bu yaklamlardan tamamen farkl olan grlerde kaynaklarda mevcuttur. Kabinin eserlerinde muhalifleriyle ok sayda mnazaras olup, Horasan civarnda birok insann doru yolu bulmasnda etkili olduu da rivayet edilmektedir. O, cmertlii mehur, himmeti de li ve cesur biriydi. Sultan tarafndan baz grevler ile grevlendirilmiken sonra bu grevden tvbe etti. lim Meclislerinde deerli bir yere sahipti.55 Kabi Mekke ve Medine blgesinde de olduka tannan birisidir. Kabinin talebesi oraya gittii zaman Kabinin olu geldi demilerdir. Kabi hakknda sorduklarnda Kabinin talebesi olan Hasan Ali b. Muhammed el-Belh onu yle anlatmaktadr: O grlerini gizlemez, Belh ehlinin sekinlerinden bir ksm onun grlerini desteklerken bir ksm da onu zndklkla sulamtr. Cndri, onun az hadis rivayet etmesine ramen Msned, Tabkt ve Maklt kitabnn olduunu nakleder. Kay-

51

52 53 54

55

Hediyyetl-Arifin, s. 444, Zeheb, a.g.e., s. 313; en-Near, s. 95; Hallikan, a.g.e., s. 45; Fazlul-tizl, s. 45-46. Fazlul-tizl, s. 43-44. el-Badd, el-Fark, s. 131-133. el-sferayini, Eb 1-Muzaffer, et-Tabsir fid-Din ve Temyizil-Frkatn-Naciye anFrakl-Hlikin, Thk., Zahid el-Kevser, Beyrut, 1988, s. 84-85. en-Near, a.g.e., s. 93-95.

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

253

Kyasettin KOOLU

naklarda Kbinin siyasi grlerinden de bahsedilmektedir.56 Btn bunlar Kabnin fikirlerinin Snn alimler tarafndan eletirildiini gstermektedir. Kaynak eserlerde Kabye nispet edilen pek ok kitaptan bahsedilmektedir.57 Kabinin eserlerinin bilinmesi son dnem Badat Mutezilesinin fikirlerini renmek iin olduka nemlidir.58 Kabnin kaynaklarda zikredilen eserlerinden tarih, kelam, mantk, tefsir gibi alanlarda sz sahibi olduu grlmektedir. Eserlerinden bazlarna Mturdnin reddiyeler yazd ancak gnmze ulaamad bilinmektedir.59 mam Mturdnin Kitabut-Tevhdde Mutezileden grlerine en fazla yer verdii ve eletirdii kii Ebl-Ksm el-Kabdir. Onun ismi tespit edebildiimiz kadaryla Tevilta yerde gemektedir. Bunlardan iki tanesi ruyetullah konusundadr ve Kitabut-Tevhdde de hemen hemen ayn ierik ve rneklerle zikredilmektedir.60 nc olarak Teviltta Allahn hidayet ettirmesi ile ilgili konuda Cafer b. Harb ile birlikte ayn gr paylatndan bahisle yer vermektedir.61 Kitabut-Tevhidde ise Mutezileden en ok bahsettii kii olan Kbinin fikirlerini zaman zaman zel blmler aarak eletirmektedir. Kabnin elde edebildiimiz eserlerinde Mturdden hi bahsetmemi olmas da dikkat ekicidir. Mturdye gre, Kabinin sfat, mevsuf, mecaz, hakikat konularndaki bilgisi ok seviyesizdir. Ehl-i Tevhidin en cahili bile bunlarla itham edilmeyi kabul etmez. Mutezilenin imam diye peine takld bu adamn sayesinde ulat yce mertebeyi siz tasavvur edin diyerek de onlarla alay etmektedir. Ona gre, niha-

56 57

58

59

60

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

254

61

Fazlul-tizl, s. 43-44. Kab nin eserleri iin bkz. Zeheb, a.g.e., s. 313; Fazlul-tizal, s. 27; Laoust, a.g.e., s. 145. Tabsire, s. 209;Fazlul tizl, s. 46-53 Zeheb, a.g.e., s. 313 Hediyyetl Arifin, C. 5, s. 444-445. Kitabur-Red al Evilil-Edille lil-Kb, Kitabur-Red Tehzibil-Cedel lil-Kb, Red Kitabil-Kbi fi Vaidil-Fssak. Bkz Tevlt Medine, 210b-210a; Kitbut-Tevhd, Haz., Topalolu-Arui, s. 133134. Bkz Te vlt Medine, s. 182a.

mam Mturdnin Mutezile Algs

yet bu adam kyamet gn kavminin nne der de kendilerinin yolunun tavsifi bu sylenenlerden ibaret olan yere (Cehenneme) gtrr.62 Mturd, Yce Allahtan kendilerini Mutezileden korumasn da talep etmektedir.63 Mturdnin Kabye ynelttii eletirilerinde kulland bu sert slup yukarda ifade edildii ekliyle Snni alimlerin Kabye ynelttii eletirel tavrn rneklerinden biri olarak deerlendirilebilir. g. Eb s el-Verrk Asl ad Eb sa Muhammed b. Harun b. Muhammed (. 247/861) olan el-Verrk, Badat Mutezilesinden64 ve Rafz bn-i Ravendinin hocasdr. Seneviyye ve Menniyye mezhebinden olduu veya Rafziliin kurucusu olduu sylenmektedir. H. 247 de lmtr.65 Mturd, Kitbut- Tevhdde Ebu shak el-Verrkn nbvvetle ilgili fikirlerini ele alp incelemekte ve eletirmektedir. Mturd, el-Verrkla ilgili eletirilerinde Ravendinin ve Kabinin elVerrka ynelttii eletirilerden de yararlanmtr. Verrkn Mutezili olup olmamasndan bahsetmemektedir. Mturdnin Ebu shak el-Verrka ynelttii eletiriler daha ok Nbvvetle ilgili olup geni ekilde ele alnp deerlendirilmitir.66 h. bnur-Rvend Ebl-Hseyin Ahmed b. Yahya b. shak er-Rvend (. 298/910) balangta Mutezil bir kelamc iken, Hseyin el-Hayyat gibi Muteziller tarafndan sonralar bu mezhepten ayrlp ilhda sarld ileri srlmtr. Ancak Mturd, Kitabut-Tevhdde onu Nbvveti savunanlardan kabul eder ve kendisinden nakiller yapar. Mutezilenin Ravendiyye frkasnn kurucusu olarak kabul

62

63 64

65 66

Mturd, ll. Hd, 98. yetteki Firavunun kavminin nne derek kyamet gn onlar atee gtrmesine iaret etmektedir. Kitbut-Tevhd, Haz., Topalolu-Arui, s. 87-88. Bkz. bn-i Hacer, Lisanul-Mizn, 412; Brockelmann, Carl, Geschichte der Arabischen Literattur, C, I. s. 341; Sezgin, Fuad, GAS, C. I, s. 620. Kitabu t-Tevhd, F . Huleyf, s.186, dipnot. 2. Bkz. Kitbut-Tevhd, Haz., Topalolu-Arui s. 286-294, 296-312, 455-456.

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

255

Kyasettin KOOLU

edilmektedir.67 Teviltta er-Ravend,68 ve bn Ravendi69 olarak iki yerde getiini tespit edebildiimiz er-Rvendi ile alakal asl bilgiler Kitabut-Tevhidde gemektedir. Mturdnin belli bir mezhep aidiyetinden bahsetmedii bnur-Ravendinin zellikle Nbvvetle ilgili grlerini dorulad ve ciddi bir eletiri yneltmedii grlmektedir. Mturd bnur-Ravendinin Nbvveti ispat ve bu konuda Verrka verdii cevaplar bnur-Ravendinin Nbvveti spat Konusundaki stidlali ve Verrka Eletirisi bal altnda toplamtr. Mturd, Eb shak el-Verrkn Nbvvet ile ilgili grlerine kar bn Ravendinin getirdii delilleri zetle vermektedir. Bu deliller ana balklar olarak yle sralanabilir70: 1. Kurann edebi metniyle istidlalde bulunmaktadr. 2. Hakknda sadece Ehl-i Kitap limlerinin bilgisi bulunan btn hususlar Kuran beyan etmektedir. 3. Hz. Muhammede myesser olacak fetihleri, insanlarn grup grup dinine girecei ve slamiyetin dier dinlere galip gelecei hususlar Kurann haber verdii olaylardr. 4. Allah Tel kyamet gnne kadar vuku bulacak olaylarn ilkelerini Kuranda toplamtr. Bu da Kurann gayb leminden geldiini ve bu yolla sz edilen hususlarn Peygambere bildirdiini gsterir. 5. Hz. Peygambere eitli sorularla, eitli konularn akibeti sorulurdu ve sonu onun dedii gibi gerekleirdi. Ayrca

67

68

69

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

256

70

Mesdi, Murcz-Zeheb, VII, s. 237; ehristani, e-Milel, I, s. 81, 96; bn-i Hallikn, Vefaytul-Ayn, I, s. 27; bn-i Hacer, Lisnul-Mizn, I. s. 323, Kutluer, lhan, bnr-Ravend, slam Ansiklopedisi TDV Yay. XXI, s. 179-184. Ebu Mansur el-Mturd, Teviltu Ehlis-Snnet, Thk. Muhamed MustafizurRahman, Tash, Tertib ve Fihrist: Csim Muhammed el-Cubr, Matbaatulrd, Badat, 1983, (Not: Eser bundan sonra Tevilt, tsh., Mustafizur-Rahman olarak verilecektir.) s. 231. Te vilt, erh,778a. Kitbut-Tevhd, Haz., Topalolu-Arui, s. 299 -313.

mam Mturdnin Mutezile Algs

Kuranda cinlerin Hz. Peygambere kar tutumuna da yer vermektedir. Onlarn kendisini tasdik edip tebliinin dier ilahi kitaplarla uyum iinde olduunu ifade ettikleri haber verilmitir. 6. Yine Kuran- Kerimin yirmi ksur yl ierisinde para para indirilmesine ve tamam ayn kompozisyon ve ayn edebi nitelikte olmamasna ramen birbiriyle ahenk ierisindedir. Yaratlmlarn bir metni olsayd mutlaka onda elikiler bulunurdu. 7. Cenab- Hakkn ...Haydi lm temenni edin

(2.Bakara, 94) tarzndaki yetlerle Yahudilere olan hitab hakknda iki ynden istidlalde bulunmutur: Birincisi, lm temenni etseler, mutlaka lecekleri tehdididir. kincisi ise, Yahudiler kendileri iin bundan daha kolay bir ey bulunmad hlde, asla byle bir temennide bulunmayacaklardr. Bunun yannda bnur- Ravendi Hz. Peygamberin Hristiyanlarla mbahalede bulunmas ve lanetin gerekleeceini haber vermesiyle de istidlalde bulunmutur. Sonu olarak Hz. Muhammedin Yahudi ve Hristiyanlarn kitaplarnca da vasf bilinen bir Peygamber olduu sabit olmutur. 71 bnur-Ravendinin Ebu shak el-Verrka kar ileri srd delilleri Mturdnin de destekler mahiyette konuya ek izahlar getirdii grlmektedir.72 Tespit edebildiimiz kadaryla, Tevilt ta iki yerde bnurRavendiden bahsetmektedir. Bunlardan birincisini Onlar dediler ki: Rabbimiz bizi iki kez ldrdn ve iki kez dirilttin (23. Muminun, ll) yetindeki iki lm ve iki dirilme hakknda yaplan yorumlar ierisinde bahsetmektedir. bn Ravendnin Siz ller idiniz, O sizi diriltti; yine ldrecek, yine diriltecek... (2.Bakara, 28) yetinde birinci lmn bu dnyada gerekleip kabirde dirilmek, ikinci lmn ise kabirde lp kyamet gn ahrette dirilmesidir eklindeki yorumunu zikreden Mturd, konuyla ilgili farkl grleri zikreder ancak eletiri getirmez.73 bnur-Ravendinin Teviltta zikredilen dier gr ise, bir kimse tesmiyeyle hakikati kaste-

71 72 73

Kitbut-Tevhd, Haz., Topalolu-Arui, s. 303. Kitbut-Tevhd, Haz., Topalolu-Arui, s. 304-306. Tevlt, Medine, 590b; Tevlt, erh, 778a.

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

257

Kyasettin KOOLU

derse onun hakikati kendisiyle isimlendirildii eydir 74, eklindeki grdr. i. Eb Bekir el-Asamm Eb Bekir Abdurrahman b. Keysn el-Asamm, Hiam b. elHakemin (. 190/805?) muasrdr. Eb Huzeyl Allftan (d. 135/ 752- : 226/840) daha mehur, nde gelen kelamclardan, lgati, fakih ve mfessir ve Mutezile ierisinde itibarl birisi olarak zikredilmektedir. el-Asamm (.225/756) bn-i Mrtaza insanlarn en fasihi ve en fakihi olarak tanmlamakta ve Mutezilenin 6. tabakasndan saymaktadr. Hz. Alinin baz uygulamalarn hatal, Muaviyeyi ise hakl bulduu, Eb Huzeyl ve Hiam b. Hakemle mnazara ettii, Makltul-Usul adl eseri de takdir edilen eserlerden olduu belirtilmektedir.75 Mturd, Kitbut-Tevhdde sadece bir yerde, byk gnah ve efaat konusunda onu eletirmektedir76, buna mukabil Teviltda fikirlerine oka yer verdii (160dan fazla) el-Asammdan, zaman zaman kendi fikirlerini desteklemek iin veya konunun izah iin eletirmeden zikrederken bazen da ciddi eletirilere tabi tutmaktadr.77 j. Muhammed b. ebb Mturdnin bazen Muhammed b. ebb bazen de bn ebb olarak bahsettii Eb Bekir Muhammed b. ebb, Mutezilenin ileri gelenlerinden ve yedinci tabakasndan saylmakta ve KitbutTevhd isimli bir eserinden bahsedilmektedir.78 Badadi, onun iman konusunda Mrcie ile kader konusunda Kaderiyye ile ayn gr paylaanlar arasnda bulunduundan hem Kaderiyyeden hem de Mrcieden sayldn belirtmektedir. 79 Nazzmn arkada olma-

74 75 76 77

78

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

258

79

Tevilt, tsh., Mustafizur-Rahman, s. 231-232. bn-i Murtaza, Tabaktul-Mutezile, s. 56-57; Sezgin, Tarihu-Turas, C. 4, s. 61. Kitbut-Tevhd, Haz., Topalolu-Arui, s. 590-591. rnekler iin bkz.Tevit, Medine, 119b, 144a, 179a, 186a, 193a, 194a, 194b, 195b, 198b, 206b, 211a, 213a, 215a, 217a, 219b, 235a, 238a, 250b, 257a,258a, 261b, 262a, 295b, 297a, 303b, 311a, 311b, 311b, 314a, 315a, 317b. bn-i Murtaza, Tabaktul-Mutezile, s. 71; bn-i Murtaza, el-Mnye , s. 172. el-Badd, el-Fark, s. 21, 84, 148.

mam Mturdnin Mutezile Algs

s dolaysyla hicri III. asrn ortalarnda vefat etmi olmas muhtemeldir.80 Mturd, tespit edebildiimiz kadaryla, bn-i ebib ile ilgili fikirlerine Teviltta hi bahsetmezken, Kitabut Tevhdde zel balklar altnda yer vermektedir. O, bn ebbi Mutezil olarak grmektedir.81 bn ebbin fikirlerine kar yaplan eletirileri, onun verdii cevaplarla birlikte vermektedir.82 Bazen de dorudan fikirlerinden bahsetmektedir.83 Kitap ismi zikredilmemekle birlikte Kitap Sahibi84 diye bahsetmesi kitaplarndan hareketle fikirlerine ulatn gstermektedir. Mturdnin, bazen hemfikir olduunu da belirttii bn ebbe ynelttii eletirileri yaratl ve sorumluluk, varlklarn ezeli olmad, Allahn yeri, Allahn mahlkat nasl yaratt gibi konular etrafnda younlat grlmektedir.85 Mturd, Allah mahlkat niin yaratmtr? sorusuna yaratlmlarn menfaati iindir eklinde verdii cevap dolaysyla bn ebbin yadrganmas gerektiinden bahseder ve Mutezilenin Allahn ezelde yaratc, rahman ve rahim deildi gryle ilintilendirerek eletirmektedir. Allahn bir eyi yaratmas o eyin aynsdr, Allah ezelden beri lim, semi, basardr ifadesinde maksat yeterince ak deildir86 ve kudretin fiilden nce bulunmas gibi grlerinin87 yan sra bazen yersiz tartmalara girdiini belirten Mturd, Allah benzerini yaratabilir mi? sorusunu tam olarak alglayamadn, verdii cevapta kendi ierisinde elikilerin bulunduu88 belirterek eletirir. k. Ahmed b. Sehl Eb Zeyd el-Belh (. 322/934) Kurana dair eserleri olduu gibi, tarih, felsefe ve lgat alanlarnda da mehur eserleri vardr. Ebl-Ksm el-Belh, onu, maz80 81 82 83 84 85 86 87 88

Kitbut-Tevhd, Haz., Topalolu-Arui, s. 155, dipnot: 189. Kitbut-Tevhd, Haz., Topalolu-Arui, s. 201. Kitbut-Tevhd, Haz., Topalolu-Arui, s. 191-194. Bkz. Kitbut-Tevhd, Thk. B.Topalolu, s. 190. Kitbut-Tevhd, Haz., Topalolu-Arui, s. 201. Kitbut-Tevhd, Haz., Topalolu-Arui, s. 191-195. Kitbut-Tevhd, Haz., Topalolu-Arui, s. 196-197. Kitbut-Tevhd, Haz., Topalolu-Arui, s. 204-205. Kitbut-Tevhd, Haz., Topalolu-Arui, s. 200-202.

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

259

Kyasettin KOOLU

lum bir adam ve muvahhidlerden yani Mutezileden olduunu syler. Hafz, filozof ve mlhitlerle tartan birisi olarak zikredilen Eb Zeyd el-Belhnin eserleri arasnda Nazmil-Kuran, Kitabu Garbil-Kuran, Kitbul-Bahs Anit-Tevilt, Ahlkul-mem, Fadilul-Belh, Aksmul-Ulum ve dierleri saylmaktadr.89 Mturd Teviltta iki yerde Eb Zeyd90 ve Eb Zeyd elBelh91 olarak ondan bahsetmektedir ancak fikirleri hakknda detay vermemektedir. l. mer el-Bhil Mturdnin eserleri arasnda Reddu Usuli Hamse li-Bhil adyla zikredilen el-Bhilnin Mutezil Eb mer b. Muhammed b. mer el-Bhil olmas muhtemeldir. Ancak gerek Teviltta ve gerekse Kitbut-Tevhdde bu isme ve ona atfedilen her hangi bir bilgiye rastlayamadk. C. Maturidinin Mutezile Ve Dier Mezhepler Arasnda Kurduu likiler a. Kaderiyye Kaderiyye ile ilgili grlerine hem Teviltul-Kuran hem de Kitbut-Tevhdde yer veren Mturd, Allahn kulun fiillerinde bir tedbiri veya takdir kuvvetinin olmad grn benimseyenler olarak tanmlad92 Kaderiyyenin yerilmesi konusunda Kelam limlerinin ittifak halinde olduu ve Hz. Peygamberin Kaderiyye bu mmetin Mecusisidir.93 szyle de kimlerin kastedildiini ok ak bir ekilde haber verdiini syler. Hz. Peygamberin Kaderiyyeyi yermek istemesinin sebebi olarak ta onlarn btn

89

90 91 92 93

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

260

el-Hafz, emseddin b. Muhammed b. Ali b. Ahmed ed-Dvud, TabaktulMfessirn, Zabd ve Haiye: Abdus-Selam Abdul-Mun, I. Bask DarulKitabul-lmiyye, Beyrut, Lbnan 2002, s,35-36; Hediyyetl-Arifin, C.5, s. 59. Tevilt, Medine, 636a. Tevilt, Medine, 340a. Tevilat, tsh., Mustafizur-Rahman, s. 98-99. Ahmed b. Hanbel, el-Msned, st., 1413/1992, II, 86; Ebu Davud, Sleyman b. Eas es-Sicistn el-Ezd, es- Snen st., 1413/1992, Snnet, 16; bn-i Mace, Eb Abdullah Muhammed b. Yezd, Mukaddime, 10.

mam Mturdnin Mutezile Algs

din mensuplarnn anlaylarna ters den Mecusilerle fikir birlii ierisinde olmalarn gstermektedir.94 Mturd, Kaderiyye ve Mutezileden zaman zaman farkl frkalarm gibi zikretse de ayn anlamda kulland rneklerde azmsanmayacak derecededir. Direk olarak ifade ettii gibi dolayl olarak grler zerinden de benzerlikleri kurmaktadr. Mecusilerin Mutezilenin erlerin yaratlmas bir ile ilgili grleriyle bahseden

grleri

arasnda

benzerlikten

Mturd, bunu da Hz. Peygambere atfedilen Kaderiyye bu mmetin Mecusileridir. rivayetiyle desteklerken95, Mutezileyi Kaderiyye hakknda rivayet olunduunu belirttii hadis zerinden eletirmektedir. Benzer bir eletiriyi de Hz. Peygamberden rivayet edilen, mmetimden iki snf vardr ki onlara efaatim nail olmaz. Onlardan birisi Mrcie dieri Kaderiyyedir. hadisinde Kaderiyyeyi aklarken kulun fiillerinde zgr olduunu ve Allah Tealann bir dhli yoktur, anlaynda olanlar olarak deerlendirirken96 yapmaktadr. Mturd, Kaderiyye ismine en layk frkalardan birisinin Mutezile olduunu sylemekte ve bunu ispat etmek iin rnekler verirken bir anlamda kendi anlayna kar yaplan, yanl grd grleri de cevaplamaktadr: O, Kaderiyye ki itizal ismini alan kimselerdir- inan ve sylem asndan ilgimizin bulunmayna ramen, bize cebir telakkisini nispet etmilerdir. Onlarn bu konudaki gerek d davran Kaderiyye ismini bize izafe edilerindeki davrana benzemektedir. imdi biz iki mezhebi karlatrmak suretiyle cebre hangimizin daha layk olduunu ortaya koyacaz. Bylece insanlar Kaderiyye konusunda anlattmz gibi Mutezilenin cretini ve korkun dncesizliini renmi olacaktr.97 demektedir.

94 95 96 97

Kitbu t-Tevhd, Thk. B.Topalolu, s. 500. Dier rnekler iin bkz.,a.e., s.389, 394. Kitbut-Tevhd, Haz., Topalolu-Arui, s. 139. Kitbut-Tevhd, Haz., Topalolu-Arui, s. 617. Kitbut-Tevhd, Haz., Topalolu-Arui. s. 511.

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

261

Kyasettin KOOLU

Mturd, Mutezile mensuplarnn fiile ait kudretin fiilden nce mevcudiyetini kabul etmeyiimizden dolay bize cebr ismini uygun grmektedirler ve kendileri ise fiili, kudretin bulunmad bir zaman biriminde gereklemi olarak kabul etmektedirler. Kudretsiz nitelii tayan bir zaman birimi iinde fiilin gerekletiini sylemek onun kudretle birlikte gerekletiini sylemeye oranla cebre ok daha yakndr. Tabi ki bu durum cebir ve ihtiyarn ne demek olduunu anlayan kimse iin byledir, demekte ve yle izah etmektedir: Fiil acz halinde tasavvur edilmezken aczin ortadan kalkmas durumunda onun mevcudiyeti zihinde canlandrlabilir. Bylece aczin yokluu halinde fiilin tasavvur edilii varlna oranla daha stn ve kmil derecede olmaktr...98 Mturd burada Kaderiyye ismini kaderi inkr edenlere deil, insandan zgrl kaldranlar iin Cebriyye anlamnda kulland grlmektedir. Bu konuda Mturd, Mutezilenin srekli kader kavramn dillerine doladklarndan onlara Kaderiyye denmesi gerekir, oysa onlar Cebri bakalarna izafe etmeyi ilke haline getirmilerdir, 99 diyerek Kaderiyyeyi Cebriyye anlamnda kullanmaktadr. Mutezilenin kendilerine kader isminin verilmesini kabul etmediklerinden de bahseden Mturd bu ismin onlara Kabinin iddia ettii gibi Haevler tarafndan deil de bizzat Hz. Peygamber tarafndan verildiini sylemektedir.100 Kaderiyyenin Allahn lanetini hak etmesinin sebebi ise kulun fiillerinin sadece yaratma anlamnda Allaha nispet etmeleridir.101 Mturd, Kabinin Haeviyyeye ynelttii yukardaki sulamay onlarn dini konularda yapt pek ok hatadan birsi olarak grm ve bunun onlarn Mervan oullaryla olan ilikilerinden kaynaklandn ileri srmtr. nk Mervan oullar yaptklar yanllar Allahn kader ve kazasna balamak suretiyle milletten gelecek basklardan kurtulmay istemi ve kadercilii mezhep ola-

98

99 100

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

262

101

Kitbut-Tevhd, Haz., Topalolu-Arui. s. 511; Kaderiyye-Mutezile ilikileri iin bkz. a.g.e., s. 402-403, 406. Kitbut-Tevhd, Haz., Topalolu-Arui. s. 512. Kitbut-Tevhd, Haz., Topalolu-Arui, s. 506-508, 389. Kitbut-Tevhd, Haz., Topalolu-Arui, s. 364-365.

mam Mturdnin Mutezile Algs

rak kabul etmilerdir. Haevler bu konuda Emevilere destek vermi ve onlar bu yanl icraatlarndan aklamaya almlardr. Kabi, aslnda Haevler Emevilerin yaptklar yanllklarn farkndaydlar ve bu kaderi anlayn yaygnlatn da gryorlard, demektedir. Kabinin Emevilerin imamet artlarn tamadklarn syleyerek meseleyi abarttn, hatta Haevlerin kendilerine Kaderiyye ismini taktklarn syleyecek kadar ileri gittiini syleyen Mturd, Kabinin bu konuda pek ok yalan sz sylediini belirmektedir. Mutezilenin Haevler tarafndan kendilerine Kaderiyye isminin verildiini syleyerek Kaderi isminden kurtulmaya almak istemelerini ssl bir yalan olarak deerlendiren Mturd, mmetimden iki frkaya efaatim nasip olmaz hadisinde geen Kaderiyyenin fiillerin ynlendirilmesini Allahtan nefy eden ve fiillere ait tm ynetimi kullara veren kimseler olduunu, dolaysyla bununla bizzat kendilerinin kastedildiini syleyerek bu ismin Hz. Peygamberin hadisine bal olarak mmet ierisinde kuaktan kuaa yaylm olduunu syler. Mturd, Kabinin kader hakknda Haeviyyenin grnn Mervan oullarn aklama mcadelesi olarak yanstmasnn dpedz yalan olduunu syleyerek bir anlamda Haevyyeyi savunmaktadr. Mturd, Kaderiyyenin Allah kudreti dhilinde bulunan her hayr sonuna kadar gerekletirir. grnn Zenadkann hayr tanrs hayr doruk noktasna kadar iler grne benzediini sylemektedir.102 Bunlarn dnda Mturd zaman zaman Kaderiyeyi dier dinlerle baz ortak grleri savunmalar dolaysyla da eletirmektedir.103 b. Hariciler Mturd, Havric ile Mutezile arasndaki benzerlikleri byk gnah, iman, istisna ve efaat hakkndaki fikirlerinde bahsetmekte ve fikirlerini temellendirmede kullandklar yet ve delilleri deerlendirip eletirmektedir.

102 103

Kitbut-Tevhd, Haz., Topalolu-Arui, s. 145-146. Tevlt, Medine, 67a; Tevlt, Hamdiyye, 66a.

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

263

Kyasettin KOOLU

Havricin byk ve kk gnah ileyen kimsenin bu gnahndan dolay kafir olduunu ve ebedi cehennemde kalaca grn benimsediini belirtmekte ve onlarn bu grlerinin yanlln pek ok adan izah etmeye almaktadr. Bu konudaki fikirleri dolaysyla Havrici Mutezile ile bir arda zikreden Mturd, farkl grlerin bulunmasna ramen onlarn grlerini reddeden yetler mevcuttur demektedir. yetlerde104 Allah Telnn mminleri davranlar dolaysyla knadn ve sergiledikleri durumlar sebebiyle azabn etin olacan haber verdiini ancak iman vasfn onlardan kaldrmadn, sadece knadn belirten Mturd, bir eyin gereini yerine getirmeme durumunda gndeme gelen knamann dostlar arasnda sz konusu olduunu, dmanlar arasnda ise tartma ve sava cereyan edeceini syler ve bu ayetlerin byk gnahn ilenmesi halinde bile iman vasfnn kiilerde devam ettii gerei kantlanrken, bu durumdaki birisini imandan karp ve onu kfre dtn syleyenlerin anlaylarnn yanll da ortaya km olmaktadr, 105der. Mturdye gre Havric ve Mutezile bu fikirleriyle zahiren kullar masiyetten uzaklatryorlar ve taate yaklatryorlar grnseler de gerekte durum farkldr. nk kurtuluun sadece amelle olacan, Allahn rahmeti veya bir kimsenin efaati ile olamayaca grleri kiinin bir gz ap kapayncaya kadar bile olsa taatten uzak olmamasn ve masiyete dmemesini gerektirir ve bu grleriyle insanlar masiyete yaklatrm ve taatten uzaklatrm olmaktadrlar. Mturd, kendilerinin ise kurtuluu amellerle deil de Allahn rahmeti ve diledii kiinin efaati ile olaca grnde olduklarn, bu anlayn ise taat, amel vs.nin dnda Allahn rahmetine ve fazlna dayanmay gerektirdiini syler ve bu grn insanlar iin taati gerekli grdn, onlar ktlklerden uzaklatrdnz, nk kiinin bu ltuf ve faziletlere ulaabilmesi iin taate sarlmas gerekir, diyerek onlar eletirektedir.106
104 105 106

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

264

Bkz., 61.es-Saf,2-4; 9.et-Tevbe, 38; 4. en-Nis, 75. Kitbut-Tevhd, Haz., Topalolu-Arui, s. 610. Tevilt, Medine 589b-590a, Tevilt, Hamdiyye 465b; Kitbut-Tevhd, Haz., Topalolu-Arui, s. 542-543.

mam Mturdnin Mutezile Algs

Mturdye gre hibir Harici ve Mutezil kendilerinden olanlarn eitli msiyet ve ktlklerin mevcudiyetini bildikleri halde (kendi fikirleri asndan elikili bir durum olsa da) onlar mmin statsnn dndaki her hangi bir durumda olmalarna rza gstermezler. u halde bylesinden imann zil olmad ve mmin vasfnn devam ettii kantlanm oldu. Btn bunlardan Havric ile Mutezilenin fikirlerinin yanl ve inadna bir direni olduu ortaya kmaktadr.107 Bu balamda uygun olan btn Havric ve Mutezile mensuplarnn byk gnah iledikleri takdirde kendi telakkilerince kafir olup ebedi cehennemde kalmasdr.108 Mutezile ve Havrice gre Allah byk gnah ileyenleri ebedi Cehenneme koymakla tehdit etmi ve vaidine muhalefet etmesi ve verdii haberleri tekzip etmesi de caiz olmadndan onlar affetmesi Allah iin caiz deildir. Ancak byk gnah ileyenin affedilmemesi anlayyla vaide muhalefet etmeyi ve haberi tekzibi gerektiren ey de ortadan kalm olur. Mturd, Havric ve Mutezilenin bu grlerine karn onlarn delil olarak kullandklar yetlerin (7. raf, 29-30; 26. uara, 100; 2. Bakara, 123) kafirler iin olduunu ifade eder 109 ve efaat edenin efaati onlara fayda vermez (74. Mdessir, 48) yetinin anlamnn kfr ehline izafe edildii zaman, onlar iin efaat yoktur veya onlara efaat fayda vermez, eklinde olur, bu onlar iin efaatin nefyini gerektirir. Eer efaat, Ehl-i mana izafe edilirse, o zaman efaat edenin efaatini yok eden eyin yok edilmesi gerekir, efaat yok edilmez, der. Bu konuda farkl yetlerden de delil getiren Mturd, bunlar Ehl-i tizal ve Havric aleyhinedir, nk bize gre byk gnah sahibi Ehl-i slamdandr ve efaati hak etmektedir110 der ve onlar eletirmektedir.

107 108

109 110

Kitbut-Tevhd, Haz., Topalolu-Arui, s. 532-533. Kitbut-Tevhd, Haz., Topalolu-Arui, s. 536. Dier rnek iin bkz., Tevilt, Medine 143a-b, 697a; Tevilt, Hamdiyye, 134b-135a; Tevilt, erh, 920b. Tevlt, Medine, 763a-b; Tevlt, Hamdiyye, 592a-b; Tevlt, erh, 1002a-1002b. Tevlt, Medine, 763a-b; Tevlt, Hamdiyye, 592a-b; Tevilt, erh, 1002a-1002b; Kitbut-Tevhd, Haz., Topalolu-Arui, s. 587.

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

265

Kyasettin KOOLU

Mturdnin Mutezili ve Havrici ayn fikir zerinde grd meselelerden birisi de imanda istisna meselesidir. Mutezile ve Havric mezheplerine gre dinde, zellikle iman konusunda inallah mminim demek gereklidir. nk mkellef farkna varmadan dinden kabilecei gibi bilmedii iin din bir grevi yerine getirmekten de geri kalabilir. Byle bir durumda istisnasz bir imanla vasflanmamak gerekir. Mturd, bu gre kar kar ve Allahn pek ok yerde Ey iman edenler< eklinde kesin beyan ettii emir, yasak, vaad, vaid vb. hkmlerde istisnann sz konusu olmadn, aksi takdirde Allahn bu ekilde hitap ettii yetlerin bo ve faydasz konuma decei iin doru olann istisnay kabul etmeyen gr olacan, belirtir.111 c. Mrcie Mturdye gre Mutezile ile Mrcie arasndaki benzerlik icraya verilen anlamlarda ortaya kmaktadr. rcnn kelime olarak tehir etme manasna geldiinde dilcilerin ittifak ettiini ancak ircya verilen anlamlarda ve Mrcie isminin kime verilecei noktalarnda ihtilafn olduunu belirten Mturd112, Mutezilenin Mrcieye byk gnah ileyenlerle alakal hkm erteledikleri ve onlar ne Cennete ne de Cehenneme gndermedikleri iin irc ismi verdiklerini113 syleyen Mturd Mutezilenin bu grnn doru olabileceini ancak Mrcieyi yerme noktasnda bahsedilen mmetimden iki frkaya efaatim ulamaz. Onlar Kaderiyye ve Mrciedir114 ve Mrcienin yetmi dille lanet edilmesiyle115 ilgili haberlerin sabit olmas halinde Mrcie ile ilgili yerginin sebebinin kiinin dini hayatyla ilgili olarak fiil ilerken durumu hakknda kararllk gstermeyip duraksamas nedeniyle olabileceini syler ve icray duraksamak anlamyla yorumlar. Bu anlamda Mutezilenin b-

111 112 113 114

115

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

266

Kitbut-Tevhd, Haz., Topalolu-Arui, s. 627. Kitbut-Tevhd, Haz., Topalolu-Arui, s. 613. Kitbut-Tevhd, Haz., Topalolu-Arui, s. 615. Mnvi, Muhammed Abdurrauf, Feyzul-Kadir erhul-Camius-Sair, Beyrut, Trz., IV, 208; Tirmz, Ebu sa Muhammed b. sa b. Sevre, es- Snen, st. 1413/1992, Kader, 13. Muttaki el-Hindi, Alauddin Ali el-Muttaki b. Hsameddin, Kenzl-Ummal, Beyrut, 1405-1985, I, 136.

mam Mturdnin Mutezile Algs

yk gnah ileyenlerin durumuyla ilgili ne mmin ne de kafirdir nitelemelerinin de bir anlamda irc olduunu belirterek116 Mutezilenin kendi ierisindeki elikiye dikkat ekmektedir. d. Kerramiyye Mturd, Kerramiyyeyi Mutezile, Havric, ve Haeviyye ile aralarnda farkl grler bulunmasna ramen amel-iman konusunda benzer fikirler tadn ve es-Sf 61/2-4; et-Tevbe 9/38; en-Nsa 4/75; Hadd 57/16 gibi yetlerde mminlerin yaptklar yanllardan dolay azarlandn fakat onlardan iman vasfnn kaldrlmadn belirterek eletirmektedir.117 e. Neccariyye Mturd, Hseyin diye zikrettii Hseyin en-Neccrn istitaat konusundaki gr ile Mutezilenin gr arasndaki benzerlikten bahsetmektedir. Mturd, Mutezile ile Hseyin arasnda ortaya kan farklln nemsiz olduunu, neticede ayn noktaya vardklarn sylemektedir. nk Hseyinin ismet ve tevfik hari, taat fiilinin olumasn salayan her ey kfirde de vardr gr, Mutezilenin kfirin ismet ve tevfk ile isimlendirilmeyecei noktasndaki gr ile benzerlik oluturduklarn sylemektedir. Buradaki farklln sadece bu niteliin kudretle isimlendirilip isimlendirilemeyecei problemi olmasdr118, demektedir. f. Rafza Mturd, Ravafz, Havric ve Mutezileyi sahabeyi kfrle itham etmeleri noktasnda deerlendirip eletirmektedir: Bunlarn arkasndan gelenler yle derler: Rabbimiz bizi ve bizden nce gelip gemi imanl kardelerimizi bala... (59. Har, 10) yetinde belirtildii zere, Allah Tel Muhammed mmetinden gemi nesiller hakknda lanet edenleri bildirdi ve onlar iin istifar dile-

116

117 118

Kitbut-Tevhd, Haz., Topalolu-Arui, s. 617. Tevilt, Medine, 15. Tevilt, Terc. s. 98-99. Geni Bilgi iin Bkz. Koolu, Kyasettin, Maturidinin Mutezileye Bak (Yaynlanmam Doktora Tezi), A.. S. B. E. Ankara 2005, s. 33-38. Kitbut-Tevhd, Haz., Topalolu-Arui, s. 619-610. Geni bilgi iin bkz., Kitbut-Tevhd, Haz., Topalolu-Arui, s. 421-423; Tevilt, Medine, 286a.

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

267

Kyasettin KOOLU

melerini

emretti,

diyen

Mturd,

bu

yetin

Ravafz

ve

Mutezilenin grlerinin fsid olduuna delil olduunu ileri srer. Ravafzn, Ebu Bekirin hilafetine itaat edenlerin kfir olduklarn, Havricin, Hz. Alinin Muaviye ve ashabyla yapt sava dolaysyla kfir olduunu, Mutezilenin ise savata haktan kann imandan ktn, dolaysyla onlar iin istifarn istenemeyeceini, nk Allah mrikler iin istifar etmeyi yasaklamtr, grlerine karn yukarda zikredilen yette istifara izin verildiini belirten Mturdye gre byk gnahn kiiyi imandan karmadn da yet gstermektedir ve yetin devamnda yer alan kardelerimizden ifadesinin de onlarn mmin olduklarna iaret ettiini119 belirterek eletirmektedir. g. Cebriye Mutezile ve Cebriyye arasndaki fiil ve irade meselelerinde benzerlikler kuran Mturd, Mutezilenin Cebriyyeye ynelttii eletirilerini eletirmekte ve onlarn bu grlerinde zaman zaman Cebriyyeye benzediklerini sylemektedir. Mutezilenin kul istese de istemese de fiili vardr grnde cebr bir tavr benimsediklerini, hatta bazen gizli cebrcilik yaptklarn sylemektedir. 120 Mturdnin kulland rneklerden birisi de irade meselesidir. Mutezilenin irade fiilin seiminden nce olup ve ondan nce bulunur grlerinin iyi incelendiinde aslnda bu grn Cebriyyenin gr olduunun anlalacan 121, stese de istemese de kulun fiili vardr grlerinde de Mutezilenin Cebriyyenin ta kendisi olduunu kantlamaktadr 122, diyen Mturdye gre, Mutezilenin Allahn hkmranl dhilinde onun dilemedii dileme hakkn ve yine onun mlknde istemedii eyi kula isteme hakkn tanmlardr, oysaki Allah bunun hilafna baka eyler murad etmektedir, bu ise zor ve cebir alametidir. Mturd, Mutezile mensuplar Allaha hkmranlk ve azamet tanmalar
Geni bilgi iin bkz., Tevilat, Medine, 426b, 697a; Tevilt, Hamidiye, 351a; Tevilt, erh, 920b. Kitbut-Tevhd, Haz., Topalolu-Arui, s. 511-512. Kitbut-Tevhd, Haz., Topalolu-Arui, s. 512. Kitbut-Tevhd, Haz., Topalolu-Arui, s. 513.

119

120 121

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

268

122

mam Mturdnin Mutezile Algs

meyannda kulu cebir statsnde brakan Cebriyeyi ayplam, fakat kendileri hikmetsizlik ve bilgisizlikleri yznden RabbulAleminin cebr altnda olduunu sylemilerdir, diyerek eletirmektedir.123 h. Mebbihe Mturd, Mebbihe ile Mutezile arasndaki benzerlik noktasnda eletirilerini Kabinin ruyet konusundaki metodu zerinden yapmaktadr. Bu noktada Kabinin sylediini inceden inceye dnen bir kimse onun Mebbihe ekolunun yntemini benimsediini anlayacan, nk o, ruyetin belli artlar erevesinde gerekletii temel manay zikretmemi, sadece realitenin byle tespit edildiini ifade etmitir, diyen Mturd, bunun Mebbihenin duyulur lemdeki her fail cisimdir, her alim de; duyular tesinde de byle olmas gerekmektedir gryle benzetiini syleyerek Kbiyi eletirmektedir.124 i. Ashbul-Hads / Haeviyye Mturd, Kitabut-Tevhidde Haevyye125, Tevilatta ise Haevyye ve Ashabul-Hadis126 olarak bahsetmektedir. Haevyyenin Mutezile ile olan ilikisini Kuran- Kerim, sfatlar meselesi, iman ve amel, Mutezileye Kaderi denmesi gibi meseleler zerinde yapmaktadr. Mturd, Dileseydik and olsun ki sana vahyettiimizi alp gtrrdk. Sonra bize kar duracak bir vekilde bulamazdn. (17. sra, 86.) yetinin Haeviyye ve Mutezileyi saptrdndan bahseder ve Haeviyyenin Kuran ve Kelam Allahn yok olmayan ezeli sfatdr. ve Mushaflardaki Kuran, bizzat Kurann aynsdr, o yerde ve kalptedir. grlerinin tenakuz oluturduunu nk sfat olduunda onun ayns da gayrisi de olamayacan belirtir. Dolaysyla, Mushaftakinin veya kalplerdekinin tam ayn-

123

124 125 126

Kitbut-Tevhd, Haz., Topalolu-Arui, s. 513. Dier rnekler iin bkz., Tevilt, Medine 490b-491a. Kitbut-Tevhd, Haz., Topalolu-Arui, s. 133-134; Tevilt, Medine 211a. Kitbut-Tevhd, Haz., Topalolu-Arui, s. 506, 507, 508, 530, 609, 613, 618, 627. Tevilt, Medine, 519b.

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

269

Kyasettin KOOLU

snn olmas caiz deildir, sahifelerdekine gelince, bu ondan anlalan veya ortaya kan eydir. Kurandan maksadm budur.127 diyerek onlar tenkit eder. Mturd Haeviyyeyi ve Ashbul-Hadsi yan yana kullanarak taatlerin iman olmas konusundaki grlerin Mutezile ile ayn kefede deerlendirmektedir. Ey iman edenler!...128 diye zikredilen btn yetler aka delildirler ki iman nefiste (kalpte) bulunur. Dolaysyla iman, Haeviyyenin, Mutezilenin ve Ashabul-Hadisin btn taatler imandr dedikleri gibi deildir. O kalp ile tasdiktir, onun dndaki taatler eriattr.129 diyerek eletirmektedir. Mturd, Haevyye ve Mutezilenin benzer olduklarn ileri srd konulardan birisinin de imanda istisnay kabul etmeleri olduunu belirtmektedir.130 Ayrca Mutezilenin iman anlaynn Havric, Haeviyye ve Ashbul-Hadste olduu gibi btn taatler imandr eklindedir131 diyerek bu konuda da Haeviyye ile Mutezile arasnda benzerlik kurarak eletirir. D. Mutezilenin Zandka, Dehriyye, Seneviyye Ve Mecusilere Benzerlii Mturd, Mutezileyi dier dinler ve slam d kabul edilen mezhepler ile benzerliklerine de eserlerinde yer vermektedir. Benzeen noktalar tek tek ve sistematik bir tarz kullanmamasndan dolay almamzda bilgi tekrarna dmemek iin ayr ayr balklar yerine tek balk altnda, genel bakn yanstan rneklerden hareketle burada ele alnacaktr. Mturdye gre Zandkann, zihinde canlandrlmasnn mmkn olmad iin bir eyin yoktan var edilmesinin mmkn olmad grleri ile Mutezilenin zihinlerde canlandrlabilen bir
127 128 129

130 131

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

270

Tevilt, Medine, 370a. Bkz., 60. Mmtehine, 1; 66. Tahrim, 6. Tevilt, erh 924a, 695b- 696a, Tevilt, Medine, 519b, 700a; Tevilat, Hamidiye, 544a, Kitbut-Tevhd, Haz., Topalolu-Arui, s. 609-610. Kitbut-Tevhd, Haz., Topalolu-Arui, s. 628. Tevlt, Medine, 700a; Tevlt, Hamidiyye, 544a; Kitbut-Tevhd, Haz., Topalolu-Arui, s, 551-555; Tevilt, erh, 924a.

mam Mturdnin Mutezile Algs

ey olmad iin kullara ait ihtiyari fiillerin Allah tarafndan yaratlm olmasn reddettikleri grleri arasnda benzerlikler vardr. Benzer ekilde Mutezilenin Allah kimseye ktlk dokunmasn ve kimseden ktln sadr olmasn dilemez, onu eytan ister, sonra Allah dilemese de er gerekleir, grleri ile Zandkann Allah murad etmese de errin eytandan ve er tanrsndan zuhur ettii eklindeki grleri arasnda paralellik vardr. Fiillerin yaratlmasnda benzer grlerinden dolay Zandka, Dehriyye ve Mecusilere Mutezileyi benzeterek eletiren132 Mturd, Kaderiyye bu mmetin Mecusisidir.133 rivayetinde geen Kaderiyye ile Mutezileyi kasteder ve Mecusilerle olan benzerlie bunu da kullanr ve eletirilerini srdrr.134 Mturdye gre Mutezilenin mduma ezelilik veren anlay Dehriyyenin lemin temel maddesi ezelidir anlay ile heyla taraftarlarnn nce arazlar vcud bulmu, sonra bunlar sayesinde lem ortaya kmtr, eklindeki anlaylar arasnda paralellikler bulunmaktadr.135 Ayrca Seneviyyenin zulmetle nur nceleri birbirinden ayr iken sonra birletiler, bylece u lem baka bir ayrlk veya birleme olmadan oluuverdi. Netice olarak lem nceleri lem deilken kendi kendine oluuvermitir. nk ortada bu fonksiyonu icra edecek baka bir faktr yoktur gryle de benzerlik gstermektedir.136 Benzer bir ekilde Seneviyyenin hayr ve er tanrlarnn nceden zatlar itibariyle ayr iken sonradan kartklar gr ile heyula ve temel madde taraftarlarnn Tanrnn nce bir konumda tek iken bilahare tabiat nesnelerinin meydana gelmesiyle ekilden sekile dnt fikrinin Mutezilenin buradaki fikriyle benzetiini sylemekte, hatta onlarn fikirlerini sonradan gndeme gelen bir sebeple aslda deiiklii gerekli grmeleri, Mutezilenin ise asln dndaki oluumlara taklp

132 133

134 135 136

Kitbut-Tevhd, Haz., Topalolu-Arui, s. 145-147. Ahmed b. Hanbel, Msned, II, 86; Ab Dvd, Snnet, 16; bn-i Mace, Mukaddime, 10. Kitbut-Tevhd, Haz., Topalolu-Arui, s. 113. Kitbut-Tevhd, Haz., Topalolu-Arui, s. 135-136. 166-169. Kitbut-Tevhd, Haz., Topalolu-Arui, s. 137.

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

271

Kyasettin KOOLU

kalmas dolaysyla daha tutarl grmektedir.137 diyerek eletirmektedir. Mturd bu tr benzerliklerden bahsetmesinin sebebini Mutezilenin temel grlerinin Mecusi ve Zandkann grleri rnek alnarak tespit edildiinin herkes tarafndan bilinmesini salamaktan ibarettir138 eklinde aklayarak Mutezileye kar insanlar uyarmak amacn gttn dile getirmektedir. Sonu mam Mturd, eserlerinde slam Mezhepleri Tarihi temel kaynaklarnda zikredilen balca mezheplerden bahsetmektedir. Ancak Mutezile bu mezhepler ierisinde dierleriyle kyaslanamayacak kadar ok yer almaktadr. Mturd, Ehl-i Tevhid olarak kabul ettii Mutezilenin grlerini bazen mezhebin genel gr olarak verirken, bazen de Mutezileden bazlar diyerek bir ksmna atfederek, bazen de nde gelenlerine atfen ele almaktadr. Bu balamda Basra ve Badat Mutezilesinin nemli isimlerine de yer vermitir. Mutezile ile ilgili verdii bilgiler Milel-Nihal eserlerinde olduu gibi sistematik bir ekilde olmayp, konular ilendike ele alnp deerlendirildiinden dank grnt arz etmektedir. Mutezileyi ele al eklindeki sertlik, hatta zaman zaman kmseyen ve tahkire varan ifadeler kullanan yaklam, Mturdnin genel aklc tavr ile uyumaz bir haldedir. Ancak bu tavrnn yaad dnemde Mutezilenin Mvernnehir blgesindeki arlnn artmasna kar Snni dnceyi savunmak amacyla gelitirilen bir tavr olarak dnmek mmkndr. Tevilatta pek yer vermemesine ramen daha sonra kaleme aldn dndmz Kitabut-Tevhidde Kabden yzden fazla yerde bahsetmesi, Kabinin mrnn son zamanlarnda Belhe geldii ve etkinliini artrdn dndmzde, bu slubun daha ok Kab eksenli kullanld dikkate alndnda yukarda bahsettiimiz kart ve korumac tavrdan kaynaklanm olmas ihtimalini destekler mahiyettedir. Mturd ile yakn dnemler ve sonrasnda
137

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

272

138

Kitbut-Tevhd, Haz., Topalolu-Arui, s.186, dier rnekler iin bk. s 375, 394 -395. Kitbut-Tevhd, Haz., Topalolu-Arui, s. 390.

mam Mturdnin Mutezile Algs

yaam baz Snni limlerinde Mutezil kiilere benzer tavrlar sergiledikleri dnldnde Mturdnin mmeti Mutezileden koruyucu slubu kendi ierisinde anlam kazanyor olsa da Mutezileye kar slubu yine de olduka sert gzkmektedir. Bu noktada Kabnin elde edebildiimiz eserlerinde Mturdden bahsetmemesi de ayrca incelenmesi gereken bir konudur. Mturd, Mutezileyi gerekli grd her yerde ele alm, akli ve nakli deliller ve kendi i fikir yapsndaki elikilerden hareketle eletirmitir. Hatta Kaderiyye ve Cebriyye gibi birbirine zt frkalar, gayr-i Mslim mezhep ve dinler ile olan benzerliklerinden hareketle de eletirilerine devam etmitir. Onun Mutezileyi konu edinme sebebini aklarken syledii Onlarn grleriyle Tevhdi kantlayp inkrclarn kart fikirlerini bertaraf etmenin mmkn olmadn gstermek ve Tevhd hakknda ileri srlen fikirlerden isabetli olann bakalarnn grleri olduunu ortaya koymaktr eklindeki ifadeleri dikkate alndnda bu eletirilerindeki arln nedeninin bu keskin tavr ve hedefinden kaynaklanm olduunu da gstermektedir. Bu eletirel yaklamda metodik olarak Mutezileden etkilenmi olabileceini dndmz Mturdnin Mvernnehir blgesinden ktna dair henz elde edilmi bir veri bulunamam olmas dolaysyla Mutezileyi hangi yollardan bu kadar detayl bir ekilde rendii ayr bir alma konusu olarak durmaktadr. Sonu olarak, Mturdnin eserlerinde kendi dnem ve yaad blgedeki eitli mezhepler ve zellikle de Mutezile hakknda nemli bilgiler bulunmaktadr. Bu noktada Mutezilenin Mturd asndan deerlendirilmesi, onun fikirlerinin daha iyi anlalmasna nemli katk salad dncesindeyim.

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

273

Kyasettin KOOLU

Kaynaka
Allard, Michel, S.J., Le Probleme Des Atributs Divins, Editions De Limprimerie Cathologue, Beyrouth, 1965. Barthold, W., Mool stilasna Kadar Trkistan, ev. D. Yldz, st., 1981. Bebek, Adil, Maturidide Gnah Problemi, Rabet Yay., st, 1998. Beyd, retl-Merm, Kahire, 1368/1949. Cahz, Kitabul-Osmaniyye, thk., Abdusselam Muhammed Harun, Beyrut, 1991. Eb Bekr Alaaddin Muhammed b. Ahmed b. Eb Ahmed Semerkandi, erhu tevilatil-Matridi, Topkap Saray, Medine Ksm No: 179. Ebul-Hasan Ali b. smail,Makaltul-slmiyyin ve htilfil-Musalln thk., Muhammed, Muhyiddin Abdul-Hamd, Beyrut, 1995. el-Askalan, mam el-Hafz ihabuddin Ebl- Fadl Ahmed b. Ali b. Hacer, Lisanl-Mizan, 3. Bask, Beyrut, Lbnan, 1406/1986. el-Badd, smail Paa, Hediyyetl-Arifin Esmul-Mellifn ve EsmlMusannifin min Ketfz-Znn, Darl-Kitabul-lmiyye, C.5, Beyrut, Lbnan, 1413/1992. el-Badd, Ebu Mansur Abdulkhir, Mezhepler Arasndaki Farklar, ev., E. R. Flal, TDV. Yay., Ankara, 1991. el-Cahz, Ebu Osman Amr b. Bahr, Hilafet Ordusunun Menkbeleri ve Trklerin Fazletleri, ev. R. een, Ankara, 1988. el-Cezer, zzeddin bnu1-Esr, el-Lbab fi Tehzbul-Ensb, Dars-Sadr, Beyrut, C. 3. el-l, Belksm, Eb Mamur el-Mturd Hayatuhu ve Arauhu, DrutTrk, Tunus, 1989. el-Hafz, emseddin b. Muhammed b. Ali b. Ahmed ed-Dvud, Tabaktul-Mfessirn, Zabd ve Haiye: Abdus-Selam Abdul-Mun, I. Bask Darul-Kitabul-lmiyye, Beyrut, Lbnan 2002. el-Hamev, Mucemul-Buldan, Kahire, 1323/1906, C. 3. el-Harb, Ahmed b. Avdullah b. Dahlil-Lahb, el-Mturdiyye, Darulsime, el-Memleketl-Arabiyyets-Suudiyye, h. 1413. el-sferayini, Eb 1-Muzaffer, et-Tabsir fid-Din ve Temyizil-Frkatn-Naciye an-Frakl-Hlikin, Thk., Zahid el-Kevser, Beyrut, 1988. El-Makdisi, emseddin Ebi Abdillah Muhammed b. Ahmed el Bear, Ahsent-Tekasim fi Marifetil Eklm, Thk. J. Geoje, Leiden, 1906. El-Mturd, Ebu Mansur, Kitbut-Tevhd, Yayna Hazrlayan: B.TopaloluMuhammet Arui, SAM Yay., Ankara, 2003. el-Mturd, Ebu Mansur, Tevilt, Sleymaniye Ktp, Hamdiyye Ksm No:30. En-Near, Ali Sami, slamda Felsefi Dncenin Douu, nsan Yay., st., 1999. er-Rahman, Mstefiz, Teviltu-Ehl-i Snesine ngilizce nsz ve Trke Tercmesi, Badat 1983 /1404.

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

274

mam Mturdnin Mutezile Algs es-Seman, Ebu Said Abdulkadir, el-Ensb, thk, Abdurrahman b. Yahya, Beyrut, 1980, C. VI. et-Tanc, Muhammet b. Tavit, Ebu Mansur el-Mturd AF. Dergisi, 1955, C. IV. ez-Zebid, Muhammed Murtaza b. Muhammed el Hseyn, Kitabulthafus-Saade, thk. Ahmed b. Sud es-Siyb, Msr, 1311, C.2. ez-Zeheb, Hafz, Mizanul-tidl, Thk, Ali Muhammed el-Beccv, Tabakatul-la, el-Kahire, h. 1382, C.4. Hc Halfe, Kefz-Znn, st., 1979. b-i-Hallikan, Ebul-Abbas emsddin Ahmed Muhammed b. Ebi Bekr, Vefaytul-Ayn ve Ebniz-Zaman, Beyrut, 1977, C. I. bn-i Murtaza, Ahmed b. Yahy el-Murtaz, el- Mnye vel-Emel, Nr., smddin Muhammed Ali, skenderiye, 1985. bn-i Murtaza, Ahmed b. Yahy, Tabktul-Mutezle, thk., S. D. Wilzer, Beyrut, 1988, s. 32 mamolu, M. Ragb, mam Ebu Mansur el-Mturd ve TeviltulKurandaki Tefsir Metodu, D..B. Yay. Ankara, 1991. smail Badd, Hediyyetl-rifin, st, 1960. Kasm b. Kutluboa, Tacut-Tercim fi Tabaktil-Hanefiyye, Badat, 1962. Knalzde Ali Efendi, Tabaktul-Hanefiyye, Sleymaniye Ktb,, Hac Mahmud Efendi nr., 4662, vr., 8b. Kutlu, Snmez, Trklerin slamlama Srecinde Mrcie ve Tesirleri, TDV. Yay. Ankara, 2000. Laoust, Henry, slamda Ayrlk Grler, ev., E.R. Flal, S. Hizmetli, Pnar Yay, st., 1999. Luknev, Muhammed Abdulhay el-Hindi, Fevaidl-Behiyye, Msr, 1906. Mturd, Ebu Mansur, Tevilt, Topkap Saray, Medine Ksm, No. 180. Muhammed b. Abdulhay el-Leknev; Beyrut, ts.. Muhammed b. Abdlkerim, el-Milel ven-Nihal, thk., Usayr Ali Mehn-Ali Hasan Fr, Beyrut, Lbnan, 1996, C.1. Muttaki el-Hindi, Alauddin Ali el-Muttaki b. Hsameddin, KenzlUmmal, Beyrut, 1405-1985. Mnvi, Muhammed Abdurrauf, Feyzul-Kadir erhul-Camius-Sair, Beyrut, Trz. Nesef, Ebul-Muin Meymun b. Muhammed, Tabsratul-Edille fi UslidDin, Haz., H. Atay, DB. Yay., C.1. zde, Talip, mam Maturidinin Tevilatu Ehlis-Snne Adl Eserinin Tefsir Metodolojisi Asndan Tahlil ve Tanm, Erciyes nv. SBE. Doktora Tezi, Kayseri, 1997. Pezdevi, Ebu Yusr Muhammed, Ehl-i Snnet Akaidi, ev., . Glck, st., 1988.

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

275

Kyasettin KOOLU Rudolph, Ulrich, Al-Mturd Und Die Sunnitiache Theologie in Semarkand, E.J. Brill Leiden, Newyork, Koln, 1997. Sezgin, Fuad, Geschichte des Arabischen Schrfttums, Leiden, 1967-1984, C. I. Trk Ansiklopedisi, Mvernnehr Mad. M.E. Basmevi, C. 23, s. 333. Yeprem, Saim, rade Hrriyeti ve mam Mturd, st., 1984. Zeheb, mam emseddin Muhammed Ahmed b. Osman (: 1374/748), Sru Almun-Nbel, thk. uayb el-Arnavud Ekrem el-Bus 14.Cilt, 1. Bask, Beyrut, 1403/1983.

Imam Mturds Perception of Mutazila


Citation/: Koolu, Kyasettin, (2010). Imam Mturds Perception of Mutazila, Milel ve Nihal, 7 (2), 241-276. Abstract: In this study, al-Mturds perception of Mutazila is discussed. It has been conducted by the viewpoint of his books, Teviltul-Kuran and Kitabut-Tevhid which surely belong to him and some copies of them are available in libraries. Although he talks about almost every Islamic sect in the Classical Islamic sources, the study will only focus on Mutazila. Mainly this papers focus is: His aim of studying Mutazila, his naming it, the way that he deals with it, the Mutazilites scholars he mentioned and his discussions with them, various Islamic sects, and their similarities to Mutazila and some religions and unaccepted sects in Islam and finally his critics about Mutazile within this context. Maturidi accepted Hasan elBasr, Ebul-Huzeyl el-Allaf, Eb Ali el-Cbb, br ahim b. Seyyr enNazzm, Cafer b. Harb, Ebl-Ksm el-Kab el-Belh, Eb s elVerrk, bnur-Rvend, Eb Bekir el-Asamm, Muhammed b. ebb, Ahmed b. Sehl, Eb Zeyd el-Belh (d. 322/934), mer el-Bhil as the scholar of Mutazili School. He criticised all of them; especially El Kabi is the one who was criticised by him. It has been studied to determine the perception of Mutezila in Maturidis thought through a general method without working them in detail. In conclusion, there will be summary of the thought that we got. Key Words: Maturidi, Ahl-al Sunnah, Mutazila, Islamic Sects.

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

276

Mturdye Gre Muhkem ve Mtebih Ayetler


-nsann Tabi Yaps ve Akl Yeterlilii Balamnda Bir Deerlendirme-

Galip TRCAN*
Atf/: Trcan, Galip (2010). Mturdye Gre Muhkem ve Mtebih Ayetler, Milel ve Nihal, 7 (2), 277-294. zet: Muhkem-mtebih tartmas ilk dnemlerden itibaren btn kelamclar megul etmitir. Ancak kelam nitelikli yazlar ya da kelam kitaplar muhkem-mtebih tartmasn dorudan kuramsal yan ile ele almay denememilerdir. nk konu daha ziyade usl tartmalar ierisinde dnlmtr ve bu ekli ile usl kitaplarna terk edilmitir. Mturd (. 333/944) ise bahsi geen tartmay Kitabut-Tevhdde kendine zg bir yaklamla kelam tartmalarnn arasnda ele almtr. Muhkemmtebihin ortaya kma nedeni bata olmak zere muhkem-mtebihin anlalmas nndeki glkleri insann tabi ve akl nitelikleri zerinden deerlendiren Mturd, ayn zamanda insann tabi ve akl nitelikleri arasnda ilgi ekici karlatrmalar da yapmtr. Anahtar Kelimeler: Muhkem-Mtebih, Mturd, Kelam, Tabiat, Akl..

Muhkem ve mtebih ayetler zerindeki tartmalar kaynan Kurandan almaktadr. Nitekim Kuran baz ayetlerinin muhkem baz ayetlerinin de mtebih olduunu Al-i mran Suresinin 7. ayetinde aka ifade etmektedir: Sana Kitb indiren Odur. O Kitbta bir ksm ayetler -ki bunlar Kitbn anasdr- muhkem, dier bir ksm ayetler de mtebihtir. Kalplerinde bozukluk olan*

Do. Dr., Sleyman Demirel niversitesi lahiyat Fakltesi Kelam Anabilim Dal [galipturcan@gmail.com].

MLEL VE NHAL
inan, kltr ve mitoloji aratrmalar dergisi cilt 7 say 2 Mays Austos 2010

Galip TRCAN

lar, fitne ve (kendi yaklamlarn destekleyen) tevil isteyerek, Kitbn mtebihlerinin peine derler. Halbuki, onun tevilini ancak Allah bilir. limde derinleenler ona inandk, hepsi Rabbimizin katndandr derler. Ancak akl sahipleri dnr. Ayetin bildirdiine gre muhkem ayetler, Kurann temelini oluturmaktadr. Yine ayetin son ksmnda yer alan uyar mtebih ayetler zerinde yryecek olan tevilin yani anlama faaliyetinin snrlandrldn gstermektedir. Mtebihin tevili iin aba sarf edenler, sadece Allahn bilgisi dahilinde bulunan bir eyi kavramaya alyor olabilirler. Bu tespit nemli bir tartmann konusudur. Ayetteki ver-rsihn fil-ilm (ilimde derinleenler) ibaresinde geen vav harfinin gramatik konumu tartmann eksenini oluturmaktadr. Bu vav harfi atf olarak deerlendirilirse mtebih ayetlerin tevilini Allah ile birlikte ilimde derinleen ilim adamlar da bilecektir. Ancak ilgili vav harfi istinafiyye olarak deerlendirilirse o takdirde mtebihin tevilini ancak Allah bilir ve ilimde derinleenler de ona inandk, hepsi Rabbimizin katndandr derler, bylece ilimde derinleenler de dahil Allahn dnda hibir varln mtebih ayetlerin tevilini bilmedii ortaya km olacaktr.1 Muhkem kelimesi Arapada engel olmak anlamna gelmektedir. Ancak burada adl, ilim, hilm ve slah iin engel olmak sz konusudur. Muhkem kelimesi, bin muhkem ifadesinden alnmadr. Bu kullanm bize binann salam olduunu yani yklmasndan emin olunduunu gstermektedir.2 Curcn (. 816/1413), muhkemin terim anlamn murdn, tebdil, tayir, tahsis, tevil ve nesh-

lgili tartmalar iin bkz. el-Frzbd, Mecduddin Muhammed b. Yakub, Tenvrul-Mikbs min Tefsri bn Abbs, Drul-Fikr, Beyrut (tarihsiz), 34; bn Eb Dvd, Eb Bekr Abdullah, Kitabul-Meshif, Tahkik: Arthur Jeffery, E. J. Brill, Leiden 1937, 59; bnul-Cevz, Abdurrahman, Zdul-Mesr f lmit-Tefsr, elMektebetul-slam lit-Tba ven-Ner, Beyrut 1964/1984, I, 354; es-Suyt, Abdurrahman b. Eb Bekr, el-tkn fi Ulmil-Kuran, Bkllnnin czul-Kuran ile birlikte, I-II, el-Mektebetus-Sekfiyye, Beyrut 1975, II, 3-4. el-Ferhd, Eb Abdirrahman Halil b. Ahmed, Kitabul-Ayn, I-VIII, Tahkik: Mehdi el-Mahzm-brahim es-Samerr, Muessesetul-Alem, Beyrut 1998/1408, III, 66; er-Rb el-sfehn, Mufredtu Elfzil-Kuran, Tahkik: Safvan Adnan Dvd, Drul-Kalem, Beyrut 1997/1418, 248.

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

278

Mturdye Gre Muhkem ve Mtebih Ayetler

ten uzak, salam olarak anlald nas diye belirlemektedir.3 Mtebih ise biri dierine benzemek anlamndaki ibh, ebeh kknden gelmektedir. Arapada el-mubiht minel-umr ifadesi elmukilt yani zorluklar anlamna gelmektedir.4 Mtebih terim olarak ele alnrsa Kuranda nassn tefsirinin bir baka nasla lafz ve mana bakmndan benzemesi5 diye anlalabilir. Mtebih ayetler zerindeki tartmalarn ilk dnemlerden itibaren mevcut olduunu ifade etmek gerekmektedir. nk muhkem ve mtebih ayetlere ilikin tartma Hz. Peygamber ve sahabe dneminde yaanmam olsa az nce zikri geen ayette ifade edilen tespitler ve tartmann snrlanmasna ilikin vurgu Kuran dzeyinde ele alnmazd. Onun tesinde Hz. Aie sahabenin ilgili konudaki tutumunu gsterecek nitelikte mtebih ayetlerin tevilini soruturan kimselerden uzak durulmas gerektiini ifade etmektedir.6 Hz. Aienin bu tavr bir yana Hz. mer, sahabe iinde mtebih ayetlerin tevilini en iddetli ekilde reddeden ve bu tevil ile ilgilenenleri toplumdan dlayan kimsedir. 7 Ayrca mtebih ayetleri tevil etmek isteyen kimselerin ileride daha da oalacan ngren Hz. mer, bunun iin nemli saylabilecek bir tavsiyede de bulunmu ve mtebih ayetlerin tevili ile uraan kimselere Hz. Peygamberin Snneti ile karlk vermek gerektiini, dini en iyi bilen kimselerin Snnet ehli olduunu ifade etmitir.8 Sonraki dnemlerde Hz. merin iaret ettii gelimeler Mslmanlar tarafndan yaanm ve itikad ayrmalar muhkemmtebih ayet tespitine ilikin farkl yaklamlar zerinden ger3

4 5 6

el-Curcn, es-Seyyid erif Ali b. Muhammed, et-Tarft, Matbaatu Mustafa elBb el-Haleb, (Msr) 1938/1357, 181-182. el-Ferhd, III, 404. er-Rb el-sfehn, Mufredt, 249. el-Buhr, Eb Abdillah Muhammed b. smail, Sahhul-Buhr, MevsatusSunne el-Kutubus-Sunne ve urhuh iinde, ar Yaynlar, stanbul 1992/1412, Tefsr, Sre 3; es-Suyt, el-tkn, II, 4. es-Suyt, el-tkn, II, 4. ed-Drim, Eb Muhammed Abdullah Abdurrahman b. el-Fadl, es-Sunen, Mevsatus-Snne el-Kutubus-Sunne ve urhuh iinde, ar Yaynlar, stanbul 1992/1412, Mukaddime, 19; es-Suyt, el-tkn, II, 4.

7 8

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

279

Galip TRCAN

eklemitir. Btn itikad mezhepler kendi temel yaklamlarn Kurann destekledii iddias ile ortaya km ve bu balamda mezheb tutumlarn dayandrdklar ayetlerin muhkem olduunu ileri srmlerdir.9 Bu tavr nemli lde mtebihin istismar edilmesini beraberinde getirmitir. u halde yle bir soru sorulabilir: Kuranda yer alan muhkem ve mtebih ayetler hangi gayeye matuf olarak indirilmitir? Yani bunun yarar nedir? Mturd (. 333/944) hem muhkem-mtebihin Kuranda niin var olduunu, bunun yararn hem de muhkem-mtebih zerinde yaanan tartmalarn nedenlerini ve hangi beer/olgusal temele bal olduunu dorudan insann varlna, onun tabi ve akl niteliklerine bal olarak aklamaktadr. Bu alma Mturdnin ilgili yaklamn onun en nemli eseri olan Kitabut-Tevhd zerinden deerlendirecektir. Mturd, muhkem-mtebih konusunu ele alrken belki sistemci bir yaklamla hareket ederek teosantrik bir bak denemi, Allahn mutlak ilmi, iradesi, kudreti ve hikmetinden sz etmi, Allahn varla iyilikte bulunduunu, onlara ltuf ve ihsanlar bahettiini ifade etmi, yine varl da kendi istedii ekilde yarattn belirtmitir. Tam da bu aamada Enbiya Suresinin 23. ayetini konuya dahil eden Mturd, Allahn yapt hibir eyden sorumlu olmadn buna karlk insanlarn sorumlu olduunu vurgulamtr. Aslnda Mturd, insann temel bir niteliini burada zellikle dile getirmitir. u halde insan isabetli ve isabetsiz i yapmaya elverili bir yapdadr. Bu, insan cinsinin en ayrlmaz niteliidir. nsana ilikin ne tr konuma yaplacaksa ya da ekseninde insann yer ald ne tr yorumlar gndeme gelecekse bu gerekliin gzden uzak tutulmamas gerektii yine Mturd tarafndan ne srlmtr. 10 nsan, varlndaki eksiklii fark edince yanl tavrlar nedeniyle sorguya ekileceini ya da sonrasnda cezalandrlabileceini bilmek suretiyle doru davranlara ynelmek, ktlklerden uzak durmak ve hikmete yaknlamak arzusu

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

280

el-Mturd, Eb Mansr Muhammed, Kitabut-Tevhd, Tahkik: Bekir Topalolu, Muhammed Arui, SAM, Ankara 2003, 283-284. el-Mturd, Kitabut-Tevhd, 351.

10

Mturdye Gre Muhkem ve Mtebih Ayetler

ile hareket edecektir. Ancak Mturd, burada da yine sistemi gerei insan tanmna gl ekilde atfta bulunmaktadr. Belki de mutezil yaklamlara kar istem d gerekleen bir refleksle insan davranlarnn Allah rzasna uygun ekle dnmesini Allahn ltfuna ve keremine balayan Mturd, kendi bana terk edilirse insann doruyu bulmak konusunda baarl olamayacan dile getirmektedir. nsann tercihlerini, doruyu tespite elverili klacak olan da yine Allahtr. Yine insann kalbi de tevhid ile nurlanmaldr. nk bu da insann gc dahilinde deildir. 11 Muhkem-mtebih konusundaki temel grne ulamak isteyen Mturd, dolayl olduu sylenebilecek bir tutumu benimseyerek insana ilikin ve kendi sistemi ierisinde son derece belirleyici nitelikte yer alan bir takm tespitleri ncelikle ele almaktadr. Sz konusu tespitlerden sonra kendisini muhkem-mtebihin tanmna kavuturacak ve o tanm anlaml klacak zemine doru ilerleyen Mturd, burada dinin ve kelamn temel iddialar ile insann psikolojik gerekliine ilikin yaklamlarn birlikte ve birbirini destekleyici bir dzen ierisinde deerlendirmektedir. nsann mkellef oluu ile konuya giri yapan Mturd, yine insann yaratlm olduunu ayrca ve zellikle zikretmektedir. Ancak Allahn insan yaratmas yalnzca ilah kudretin insan varln grnrde esiz klmasnn tesinde gl ve etkili bir tavrla mdahale etmesi anlamna gelmektedir. nk Allahn yaratt insan iyi ve kt arasn temyiz etme yeteneini barndrmaktadr. Mturdinin vurgusunu takip edecek olursak bu temyiz yetenei insann yaratlna dahildir. nsan ilgili yeteneini kendisi gelitirmemi, bu yetenek dorudan Allah tarafndan ona verilmitir. Mturd tercihinde mutezil iddialar belli lde gz nnde bulundurmaktadr. Mutezile, insan daha ziyade kendi iradesi ve kabiliyetleri ile var olan mutlak bir gereklik olarak ne karmaktadr.12 Buna karn o, insan Allahn yaratmas, vergisi ve nimeti
11 12

el-Mturd, Kitabut-Tevhd, 351. Bkz. el-Kd Abdulcebbr, Ahmed el-Hemedn, erhul-Uslil-Hamse, Tahkik: Abdulkerim Osman, Mektebetu Vehbe, Kahire 1965/1384, 323 vd.; Yeprem, M. Said, rade Hrriyeti ve mm Mturd, amil Yaynevi, stanbul 1980, 181 vd.

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

281

Galip TRCAN

ile ortaya kan bir varlk dzeyinde takdim etmektedir. Bahsi geen tespitlerden sonra insann akl yeteneklerinden ve yeterliliklerinden sz eden Mturd, az nce zikredilen yaratma eksenli gl tespitinin hemen ardndan akla ilikin vurgusu ile insan tanmn belirginletirmektedir.13 Mturd, insann akl yeteneinin boyutlar zerinde durduu gibi ilgili yetenein temel eilimi hakknda da belli bir fikrin sahibi olduunu bize gstermektedir. Buna gre insan akl, yerilen ve vlen tavrlar olduu gibi alglama yeterliliindedir. Ancak sz konusu akl, iyiyi belirlemeye daha yatkndr. nk Allah tam da Mturdinin ifadeleri ile insanlarn zihninde kabhi (irkin) hasene (gzel) ve yerilen tavrlar vlen tavrlara tercih etmelerini zorlatrmtr.14 Burada Mturd, insana bakn da belli lde bize gstermektedir. Yani insan olumlu bir ilah mdahalenin ve iyiliin konusudur. Mutezile ve benzerlerinin dolayl bir ekilde de olsa, dile getirdii zere insan, srf kendi kabiliyetleri ile var deildir. Ayrca bahsedilen iyiliin konusu olan insann akl da kendi mdahaleleriyle farkllamadka insann lehine kararlar alacak yapdadr. Mturdye gre insann yapsna verilen katk, terkip ekli ve bu anlamda insana kazandrlan iyilikler (ikram) nedeniyle Allah, onu bir ii dierine tercih etmeye davet etmektedir.15 Allah bir takm eyleri de insan aklna irkin gstermektedir. Yine insann bu yaps gerei Allah insann bulunduu alanda saknlacak zarar ve umulacak faydaya ilikin her eyi korkulan ve arzu edilen sonular iin bir bilgi klmtr.16 yle ki, Allah, insanlar baz eylerden nefret eden ve baz eylere de meyleden tabiatlar zerinde yaratmtr. Ayn zamanda onlarn akllarna, tabiatlarnn nefret ettii baz eyleri, gzel sonular nedeniyle gzel gstermi yine tabiatlarnn meylettii eyleri kt sonular nedeniyle kt gstermitir.17 Bylece Allah insanlar, gzel sonular nedeniyle istemedikleri (mekruh) eylere tahamml eder
13 14 15 16

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

282

17

el-Mturd, Kitabut-Tevhd, 351. el-Mturd, Kitabut-Tevhd, 351. el-Mturd, Kitabut-Tevhd, 351. el-Mturdi, Kitabut-Tevhd, 352. el-Mturdi, Kitabut-Tevhd, 352.

Mturdye Gre Muhkem ve Mtebih Ayetler

ve tabiatlarn bask altna alr hale getirmitir.18 Buraya kadar, insann yaratl, tabiat, Allahn insana yerletirmi olduu alglama ekli ve davran modeli zerinde duran Mturd, muhkem ve mtabih konusuna girmeden nce insann akl yeteneklerini tam anlamyla tanmlayan ve onu her ekilde sorumlu klmaya alan bir yaklam belirgin ekilde dile getirmektedir. nsanlarn aklla karar verebilme yeteneini kabul ettikten sonra Mturd, Allahn onlar imtihan ettiini ve onlarn gzel davranlar tercih etme ve kt davranlardan da saknma yetenekleri nedeniyle onlar gzel davranlara ve yce ahlaka tevik ettiini ifade etmektedir. Mturd bundan sonra muhkemmtebihin neden var olduunu da olgusal temelli bir tespitle aklamaktadr. Buna gre insanlarn imtihan edildii konular zor ve kolay, dz (sehl) ve g (sab) diye ikiye ayrlmaktadr. 19 Mturd, mtebih tanmna zemin olsun diye gelitirdii yaklamlarn ifade ederken sebeplerden sz etmektedir. Allah sebepler halk etmitir ve o sebeplere tutunmak suretiyle insanlar bir asla yani bir temele kavuabilecektir. Sz konusu asl ile insan farkllaacak, btn derecelere ve her bir fazilete ulama imkan yakalayabilecektir. Mturd sebeplere sarlma yoluyla ulalabilecek asln ilim olduunu ifade etmektedir. Ancak Mturd, ilmin de iki vecih zerinde gerekletiini bize bildirmektedir. ki vecihten biri ez-zahir/el-beyyin yani ak dieri de el-haf/el-mestr yani gizli olandr. Bunun niye byle olduunu yani ilmin niye ak ve gizli ekilde gerekletiini de Mturd aklamaktadr. Ona gre bunun nedeni, almalarna ve tabiatlarn/nefislerin nefret ettii eylere tahamml etmelerine bal olarak akl sahipleri arasndaki stnln ortaya kmasdr.20 Bylece ilmin neden gizli ve ak olduunu tanmlayan Mturd, ilmin elde edilmesi iin gerekli olan yollar da yine kendi yaklamna gre belirlemektedir. u halde ilme yine iki yoldan ulalacaktr. Bu iki yoldan ilki yandr. Yani duyu bilgisidir. lmin sebepleri sz konusu edildiinde yan
18 19 20

el-Mturdi, Kitabut-Tevhd, 352. el-Mturdi, Kitabut-Tevhd, 352. el-Mturdi, Kitabut-Tevhd, 352.

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

283

Galip TRCAN

Mturdye gre en zel bilgi nedenidir. nk yan, objektif bilgiye ulamann en doru yoludur ve yine yana cehlin karmas sz konusu deildir. Bunun byle olmas da Mturd iin nemlidir. nk yana cehlin karmamas, yan yani duyu bilgisini, ilmin kapal ve deimez olan ulalamaz ksm iin bir zemin yapacaktr. Bilginin ikinci sebebi ise semdir. Semin salamas da duyular yoluyla gerekleecektir. Yani Mturdye gre semiin doruluu (sdk-kizb) duyularn delaleti ve belirleyicilii ile bilinebilecektir. 21 Muhkem ve mtebihe ilikin bu kadar geni bir hazrlktan sonra Mturd, semi muhkem-mtebih, mfesser-mbhem diye temelde ikiye ayrmaktadr. Bunun byle olmasnn nedeni bilgilerin sonuna ilikin snrn belirlenmesidir. Bylece yorum yapmamzn ve yorum yapmaktan kanmamzn gerekli olduu yerler ortaya kacaktr. Sz konusu durum, semin niin muhkem ve mtebihe ayrldn ayrca ifade etmektedir. Yani sem ile gelen muhkem ve mtebih naslar ilgili nitelikleri ile insana, ulhiyete ilikin konular kavramas bakmndan yardmc olmaktadr. 22 Mturdnin yukardaki ifadeleri Al-i mran Suresinin 7. ayetine iaret etmektedir. almann banda da dile getirildii zere bu ayet, muhkem ve mtebihi tanmlad gibi muhkemmtebih konusunda taknlmas gereken tavr da ayrca bize haber vermektedir. Burada bahsedilen tavrn alt izilmelidir. nk ayet, mtebih ayetleri tevil etmek isteyen kimselerin kalplerinde bozukluk olduunu ve fitne aradklarn ifade etmektedir. Mturd, Tevltu Ehlis-Sunnede fitne istemeyi kfr diye aklayanlarn da bulunduunu dile getirmektedir. Ancak yine ayn yerde zikredildiine gre ilgili fitne ifadesinin mihne/imtihan/deneme anlam da mevcuttur. O fitne ile Mslmanlar imtihan edilip denenmektedir.23 Demek oluyor ki, Mslman toplum mtebihin peine taklmaktan geri durmaldr. Mtebihi

21 22 23

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

284

el-Mturdi, Kitabut-Tevhd, 352. el-Mturdi, Kitabut-Tevhd, 352. el-Mturd, Tevltu Ehlis-Sunne, I-V, Tahkik: Fatma Yusuf el-Haym, Muessesetur-Risle Nirn, Beyrut 2004/1425, I, 248.

Mturdye Gre Muhkem ve Mtebih Ayetler

Allahtan baka, ilimde derinleen kimselerin bilip bilemeyecei tartmasna da deinen Mturd bu konuda kesin bir yargdan kanarak bir tercih belirtmemektedir.24 Fakat Mturd, yukardaki ayetin tefsirini takip eden ksmda mtebihin indirilmi olmasndaki hikmet zerinde durmaktadr. Ayrca o, az nce dile getirdiimiz temel tartmaya atf yapmak suretiyle, ayet diyor, mteabih bilinebilecekse iki ihtimal sz konusudur. Buna gre ncelikle alimin alim olmayana stnlnn ortaya kmas muhtemel olabilir. kinci olarak insanlarda mtebihteki muradn talebi var klnp, oradaki murada ilikin bir imtihan ihtimali sz konusu olabilir. ayet mtebihi Allahn dnda baka kimsenin bilemeyecei benimsenirse o takdirde de mtebih hakknda yorum yapmama (vakf) bir imtihan olarak deerlendirilir. Mturd bu yorumu daha temelli bir eye isnad etmek istemektedir ve dnyann imtihan dnyas olduunu hatrlatmaktadr. Bu nedenle Allah, kullarn eitli ekillerde imtihan etmektedir.25 Mturd Tevltu Ehlis-Sunnede dile getirdii bir yaklama Kitabut-Tevhdde de yer vermektedir. O, mbhemin mfessere, mtebihin de muhkeme hamlinden sz etmektedir. yle olunca bilinmesi gerekli olan eyler ve yoruma dalmamak suretiyle imtihan ehlinin ihtiya duyaca eyler ortaya km olacaktr. Mturdnin devam eden aklamalarna baktmzda grrz ki, mtebih naslarda yer alan eylerin hakikatini kavrama isteinden uzak durmak yani tevakkuf da son derece nemlidir. u halde tevakkufun bir imtihan olduu da ortadadr. Allahn imtihan iki ekilde gereklemektedir. Birinde aratrmakszn dorudan teslim ile imtihan edilen insan, dierinde aratrmak suretiyle imtihan edilmektedir. Kula den ey, her ekilde itaat etmektir.26 Allahn Kitb bu iki durumu (muhkem-mtebih) da iermektedir. Allahn Kitbn benimseyenler bu iki durumu Kitbta grdklerinde o Kitbn Allah katndan geldii konusunda gerek bir kanaate sahip olmu olurlar. Onlar artk Kurandan ayrlmann, yz evirmenin mmkn olmadn dile getirirler. Kurana tutunan felah bulup kurtu24 25 26

el-Mturd, Tevltu Ehlis-Sunne, I, 248. el-Mturd, Tevltu Ehlis-Sunne, I, 248. el-Mturd, Tevltu Ehlis-Sunne, I, 353.

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

285

Galip TRCAN

lua erecek, ondan yz eviren de sapacak ve hsrana urayacaktr. Mturd bundan sonra Mslman itikad frkalarn ortak olduu ve yaad bir olgusal gereklie iaret etmektedir. Buna gre Mslman frkalar muhkem ve mtebih ayetler konusunda eklen benzer bir tutum ierisine girmilerdir. Szn ettiimiz frkalardan her biri muhkem ayetlerin tespitinde kendinin isabet ettiini iddia etmi ve bu tavrnda srar etmitir. Yine sz konusu itikad frkann taraftarlar, ilgili muhkem ayet tespitine katlmayan ve kendilerinin itikad tutumlarn belirlemek iin baka ayetleri muhkem olarak deerlendiren frkalarn yaklamlarna ilikin ya tevakkuf etmiler ya da o yaklamlarn kendi doru tutumlarna hamledilmesi ve ona gre anlalmas gerektiini iddia etmilerdir. Mturdnin ilgili tespiti Kuran zerinde yaanan itikad ayrmay ve bunun mezheb/ideolojik nedenlerini vermesi bakmndan da dikkat ekicidir. Nitekim Mturd ak ifadelerle bu atmann mahiyetini ayrca dile getirmektedir. u halde mezhepler itikad tercihlerinin ina srasnda muhkem ve mtebih ayet ayrmn nemsemiler, byk lde mezheplerinin dayand ayetlerin muhkem olduunu iddia etmiler ve kendi tevil iddialar ile uyumayan ayetlerin de mtebih olduunu ne srerek o ayetleri muhkeme gre anlama zorunluluklarnn bulunduunu dile getirmilerdir. Mtebihin belirlenip muhkeme gre yorumlanmas zorunluluu hem mezheb bakmdan, hem de Kuranda ihtilafn bulunmamas bakmndan byledir. nk Kuran eliik ayetler barndrmamaktadr. Yani muhkem ve mtebih ayetler hakknda tutarsz yorumlar ya da muhkem ayetlere ilikin isabetsiz tespitler, insanlar, Kuranda eliki olduu vehmine sevk etmi olacaktr. Oysaki Kuran, ilk elden kendinde ihtilafn olmadn dile getirmektedir. ayet Allahn dnda birinin katndan olsayd onda pek ok ihtilaf bulunurdu 27 ayeti bunu aka ifade etmektedir. u halde ayetler arasnda uyumsuzluun varln ima edecek mkil durumlarn ortadan kaldrlmas gerekmektedir. Bu durumun bilinmesine ilikin Kurandan delil getiren Mturd ilave olarak akl bir temellendirmeye de gitmektedir. Ona gre akl

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

286

27

Nisa, 4/82.

Mturdye Gre Muhkem ve Mtebih Ayetler

olarak delilleri birbiriyle atan kimsenin sefehinden ve cehlinden sz etmek gerekir. Yani kendi delilleri atan kimse sefih ve cahildir. yleyse Allahn delilleri ya da ayetleri arasnda byle bir atmadan sz edilemeyecektir. u halde muhkem ve mteabih ayetler birbirini yanllar ekilde Kuranda yer almamaktadr. Bunun byle olduunu yine Kuran mminler arasndaki tartmalarn Kurana bavurulmak suretiyle zlmesini emrederek ve Kuranda var olanlara ittiba edilmesi gerektiini28 vurgulayarak dile getirmektedir.29 Mturd, muhkem ayetlerin anlalmas konusunda yaanan isabetsiz tespitlerin gerekelerine de kendince iaret etmektedir. Aslnda Mturdnin dile getirdii ve bizim az sonra zikredeceimiz gerekeler muhkem ayetlerin anlalmasnda hem kiisel zaaflarn hem de mezheb saylabilecek kimi tutumlarn engelleyici niteliini ne karmaktadr. Buna gre kiinin cevheri, lezzet alaca eye meylederse ya da kii baz alkanlklarna bal kalrsa, gvendii bir kimseyi taklit eder, istekli davranmaz ve soruturmazsa muhkemi tespit etmekte baarl olamaz. Ayrca kii aklna gvenir ve ilah hikmeti aklnn stne kurar, akln nassa tabi klmazsa devamnda muhkem ayetler onun tarafndan mteabih olarak alglanr. Dier taraftan aratrmann yetersizlii de bu konudaki nemli bir engeldir.
30

Mturd, muhkem ve mtebih

konusunda yaanan farkl anlamann ya da itikad mezheplerin muhkem ve mteabih konusunda yaadklar ayrmann nedenlerini bu ekilde belirlemektedir. Mturd kendi dnemine gre ileri saylabilecek aklamalarla muhkem-mtebih tartmasndaki ayrln temel beer nedenlerini ve insana zg motivasyonlarn bize bildirmeye ve yorumlamaya devam etmektedir. Onun yorumlar nemli lde insann tabi ve akl yapsn esas almaktadr. Mturd, ilgili aklamalarn gelitirirken konuyu ilk baa gtreceini ve konunun aslndan balayacan haber vermektedir. O, insann yaratlndan ve zerinde yaratlm olduu tabia-

28 29 30

Nisa, 4/59. el-Mturd, Tevltu Ehlis-Sunne, I, 354. el-Mturd, Tevltu Ehlis-Sunne, I, 354.

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

287

Galip TRCAN

tndan sz etmektedir. Buna gre Allah, insan mevcut lezzetlere meyleden bir tabiatta yaratmtr. Aslnda lezzetlere meyleden, insann tabiatdr. Bunu insandan ayran Mturd, tabiatn insan kendi arkasndan srklediini dile getirmektedir. Ancak tabiat bununla da kalmaz ve lezzetleri sahibinin gznde yani insann gznde olabildiince ekici klar. Ayrca Mturd ilk bata yaratlrken insana yklenmi arzu ve isteklerden (e-ehevt) sz etmektedir. Bu arzu ve istekler tabiatn meyilli olduu eylerle ilikilidir. Yine tabiat, insann elem ve rahatszlk hissedecei eylerden uzaklar. Mturd daha sonra insann tabiat ve akl arasnda kesin tanmlamalar ieren bir karlatrma yapmaktadr. Buna gre insann tabiat husun ve kubuh (tahsn-takbh) konusunda yani eyadaki gzelliin ve irkinliin tespitinde insan aklnn dmanlarndan biri olarak kabul edilmelidir. Mturdnin buradaki tutumu alabildiine gl ve esasl bir yaklam bize vermektedir. Devam eden aklamalar akln ve tabiatn gzel grd eyler arasndaki farkll gstermektedir. Akln gzel ve irkin grd eylerde deime ve bir halden dierine gei sz konusu deildir. Akln mutlak belirleyiciliini ne karan bu ak tespit, Mturdnin kelam tercihlerini gstermesi bakmndan da olduka ilgi ekicidir. Ayn aklkla insan tabiatnn gzel ve irkin grd eyleri deerlendiren Mturd, tabiatn ilgili konudaki kararlarnn deiebileceini, halden hale dnebileceini ne srmektedir. Ona gre, riyazetle ve insan tabiatn alk olduu eylerden engelleme yoluyla bu deiim ortaya kabilir. Yine holanmad eylerde insan tabiatnn kabul edebilecei ekilde bir ynlendirme de sz edilen deiimin gereklemesine katk salayacaktr. Kularn ve kpeklerin davranlar zerinden bir rnekleme yapan Mturd, esasen bu hayvanlarn tabiatlar gerei insanlarn faydalarna olan eyleri yapmaktan geri durduklarn ama yetenekli insanlarn doru mdahaleleri ile yine bu hayvanlarn tabiatlarna uygun olan tavrlardan kanmaya ve tabiatlarna aykr olan tavrlara da yatkn gibi davranmaya baladklarn dile getirmektedir. Bundan sonra insan tabiat zerine konuan Mturd, adam ldrme ve hayvan kesme rneini vermektedir.

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

288

Mturdye Gre Muhkem ve Mtebih Ayetler

nsan, tabiat gerei adam ldrmeyi ve hayvan kesmeyi reddederken sonradan bunlar kendisine kolay gelmektedir. Mturd yine akln kendi kelam yaklamndaki yerini belirleyecek nitelikte gl bir vurgu yapmaktadr. Buna gre akl huccettir ama tabiatn meyli huccet deildir. Akln huccet oluunu ayrca deerlendirmeye devam eden Mturd, selim akl sahibi olmayanlar, selim akl sahipleri ile tabiat bakmndan ortak olsalar bile Allahn yalnzca selim akla sahip olanlar sorumlu kldn ve onlara gzel olduunu akllarnn gsterdii eylere uymalarn emrettiini ifade etmitir. Bu, selim akl sahiplerinin tabiatlar tarafndan gzel grlmese de byledir. Ayn ey akllarn irkin grd ey iin de geerlidir. Yani akln irkin grd eyden kanmak gerekmektedir. Tabiatlar akln irkin grd eyi benimsemi olsa da bu byledir. Akln huccet oluunu gerekelendirmek isteyen Mturd, akln fonksiyonuna ilikin bir tanmlamaya yer vermektedir. Akl insana hakikati olduu gibi gstermektedir. nsan tabiat (tabul-cevher) hakikati bu ekilde gsteremeyecek yani akla kavuturamayacaktr. Mturd, akl ve tabiat arasndaki fark her ikisinin vermi olduu bilgi ve bilgi alan zerinden de ele almaktadr. Ona gre insan tabiat yalnzca u an itibariyle yaanan eyi kavrar ve anlayabilir. Halbuki akl bundan farkl olarak hem u an yaanan eyi ve hem de gayb olan eyi bilir, kavrar. Tabiat iin bunlar, tabiatn kerih grd ve lezzet duyduu duyular alemindeki gibi anlalr ekle dnr. Sz ve ibareleri de bu ekilde deerlendiren Mturdye gre duyulduu anda gzellik ve irkinlik bakmndan farkl alglanan sz ve ibareler gerekte deimezler. Konuyu belli lde anlalr klmaya alan Mturd, tek bir ibarenin iki dil ile ifade edilebileceini, bu dillerden birinin dierine gre daha gl olabileceini ne srmektedir. Bir ey, bizzat iyi ya da hak ise tabir edenlerin farkllna gre farkllamaz. Mturd bu ifadelerini akln konumunu daha da belirginletirecek ekilde glendirmektedir. Ona gre eyann gzellii yaratltaki tabiat ile ya da gzel anlatmla takdir edilmez ve anlalmaz. Aksine eyadaki gzellik yalnzca gzeli irkin grmesi mmkn olmayan akl ile takdir edilir. Mturdnin tespitine bak-

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

289

Galip TRCAN

lrsa akl, her eyin onunla dzenlenmesi, belirlenmesi gereken asl kaynaktr. Bu da deimesi dnlemeyen ve cehlin yanllayamayaca bir bilgi (el-ilm el-yn) gibidir ki, bu bilgi Mturdye gre her gizli ve rtl yani kavranamayan eyin dayanadr. Akln konumu da bu ekildedir. Akl ve onun gsterip iaret ettikleri, sonraki btn iler iin temel dayanaktr. 31 Eyadaki gzelliin ve irkinliin tespitinde tabiatlarn akllara aykr olduunu dile getiren Mturd bunun pek ok insan asndan problem oluturduunu ne srm, akln ve tabiatn gsterdii eyleri ou insann kavramakta zorlandn iddia etmi, muhkemin onlara mtebih olarak, mtebihin de muhkem olarak grldn ve bylece her bir eyin kavranmas iin yanl yola girildiini ifade etmitir. Konuya ilikin aklamalarn bir dua ile sonlandran Mturd, batl hak suretinde hakk da batl suretinde grmekten Allaha snmtr. 32 Her ne kadar Mturd, yorumlar ile muhkem ve mtebih ayet tespitinde insanlarn yaad zorluu ve ayrma nedenlerini ele alm olsa bile kabul edilmelidir ki, Mslman kelam kltrnde yaanan ayrma burada btn olarak onun ilgi alanna girmektedir. Zaten klasik kelam yazlarnda dorudan muhkem ve mtebihe ilikin bir blmn ya da bir baln yer aldna kimse ahit olmayacaktr. Konu bir usl konusu olmas hasebiyle daha ziyade usl kitaplarna terk edilmi mahiyettedir. Belki kelam tartmalar gerekletirilirken btnl bu tr usl tartmalaryla bozmak istemeyen kelamclar da muhkem-mtebihin kelam konular iinde yer almasn uygun grmemi olabilirler. Ancak zellikle Kitabut-Tevhde baktmz da Mturdnin byle kayglardan kendini belli lde kurtardn ifade etme imkanna sahip bulunmaktayz. Belki bu durum Kitabut-Tevhdin bir bakma takrir usl ile kaleme alnd gereini de bize hatrlatabilir. Yani Mturd ders takriri yaparken rencileri bu dersleri kaleme alm olabilirler. Her ne ekilde olursa olsun Mturdnin kitab zaman zaman kelam konular arasnda dier kelam kitaplarnn yer ver31

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

290

32

el-Mturdi, Kitabut-Tevhd, 354-356. el-Mturdi, Kitabut-Tevhd, 356.

Mturdye Gre Muhkem ve Mtebih Ayetler

medii kimi tartmalara da yer vermektedir. Nitekim Mturd, eflul-ibd tartmas srasnda muhkem-mtebih konusunu araya girmi ve asl tartmaya telif bir eserin genelde imkan tanmayaca nitelikte ara vermitir. Ayrca Mturd muhkemmtebih tartmasn belli lde din terminolojinin dna tam, rencilerinin veya okuyucularnn zihnini geni bir alana sevk etmitir. nk o, muhkem ve mtebih konusundaki tartmalar insan tabiatnn ve aklnn deimez ileyiine dayal olarak ele almaktadr. Bu trl ontolojik ve psikolojik yorumlar esasen muhkem ve mtebih tartmasn aacak ve Mslman itikad ayrmasnn ortaya kn bile aklayacak nitelikte gl ve etkindir. Nitekim biz Mturdnin kimi aklamalarnda Mslmanlarn Kurana kar nasl bir tutum benimsediklerini ve Kurann otoritesini kendi itikad tutumlarn destekleyecek nitelikte nasl deerlendirdiklerini aka grmekteyiz.33 Mturdnin muhkem ve mtebihe ilikin aklamalar ve kurgusu zerine sonu olarak unlar syleyebiliriz: Allah varl kendi iradesiyle yaratm, insan da isabetli ya da isabetsiz i yapmaya elverili klmtr. te yandan insan yanl davranlar neticesinde sorgulanacann farkndadr. Bu nedenle o, ktlkten uzak durmak ve hikmetli davranmak zorunda kalacaktr. Kendine zg tabiat ve akl yeterlilii ile varlk sahasnda yer alan insan, vlen tutumlar yerilen tutumlara tercih etme yeteneini de barndrmaktadr. Ancak insann tabiat ve akl arasnda bir dengeden ve belki daha nemlisi bir ekimeden sz etmek de gerekmektedir. nsan, tabiat nedeniyle baz eylere meyleder baz eylerden de nefret edip uzaklar. Ancak o bu tabiata btnyle mahkum deildir. nk akl tabiatn meylettii baz eyleri kt sonular nedeniyle kt, nefret ettii eyleri de gzel sonular nedeniyle gzel grebilir. u halde insann akl yeterlilikleri sz konusudur ve insan, bu yeterlilikleri nedeniyle stn ahlak tutumlara sevk edilebilecektir.

33

el-Mturd, Kitabut-Tevhd, 353.

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

291

Galip TRCAN

Dnya bir imtihan dnyasdr. Burada yer alan ve buna elverili klnan insan zor ve kolay olmak zere iki ekilde imtihan edilecektir. Burada insann tutunaca en nemli argman ilimdir. nsanlar arasndaki stnlk ilim yoluyla ortaya kacaktr. Her trl stnln dayand bir asl olan ilim, ak ve gizli olmak zere iki ekilde mevcuttur. Ak ve gizli ilim de yan/duyu bilgisi ve sem diye ikiye ayrlm, sem ise muhkem ve mtebih diye yine ikiye ayrlmtr. Muhkem ve Mtebih ayetler ile insan, ulhiyete ilikin konular kavrama yeteneine kavuacaktr. Dnya bir imtihan dnyas olduuna gre mtebih ayetler insanlar tarafndan bilinse de bilinmese de bir imtihan konusudur. Kuranda eliik ayetler bulunmadna gre her mezhep kendi prensiplerini zerine bina ettii ayetleri muhkem, bu muhkem ayetler esas alnarak anlalan ayetleri de mtebih addetmektedir. Dier mezheplerin bu konudaki tespitleri de nemli lde tartmal kabul edilecektir. Muhkem ayetlerin tespitinde yaanan isabetsiz tercihlerde insan tabiatndan kaynaklanan zaaflar ve mezheb nitelikli tutucu tavrlar nemli lde belirleyicidir. Bu her iki etken de aratrmann ve doru anlamann nndeki ciddi engellerdir. Esasen insan tabiat beraberinde gl arzu ve istekleri barndrmaktadr. lgili yap akln kendi bana karar verme srecini de etkilemektedir. Akl, insana hakikati tek bana gsterebilme yetenei bulunduu iin huccettir. Bu anlamda tabiatn huccet olduu ne srlemeyecektir. Tabiat ve akln atmas eyadaki gzellik ve irkinliin tam olarak kavranmasnn nne gemektedir. Sz edilen durum muhkem ve mtebih ayetlerin tespitinde ve mtebih ayetlerin yorumlanmasnda da geerli bir olgudur. Bunun g bir sre olduunu dile getiren Mturd, muhkem-mtebihe ilikin doru tespitin ancak ilah inayet ile mmkn olabileceini dnmektedir. Muhkem-mtebih zerinde sonradan yaanan ve daha ziyade usl ilgilendirilen tartmalar bir yana Mturd bir kelamc olarak insann tabiat, akl ve bilgi alan arasnda denge arayan bir

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

292

Mturdye Gre Muhkem ve Mtebih Ayetler

yaklamla bu konuyu ele alm, insann yaratl gayesini de ieren temel tespitler dahil olmak zere bir ereve bak belirlemi, muhkem-mtebihin varl ile insann bu dnyadaki bulunuunu dorudan ilikilendirmi, ortaya kan itikad ayrmalar Kuran zerindeki tartmalara ve bir anlamda muhkem ve mtebihe balamtr. u halde Mturd muhkem ve mtebih hakknda gelitirdii tutum ile insanlarn ve Mslman dnyann ilk dnemlerden itibaren yaad ve bu gn de devam eden din/itikad farkllamann insan gerekelerini yine dorudan insann tabi ve akl yapsna atf yaparak aklamaktadr. Mturd, muhkem-mtebih bata olmak zere yaanan itikad ayrlklar konusunda bu tr bir gerekelendirme yapmak suretiyle aslnda birok kelamcnn denemedii bir eyi denemi, tarih boyunca Mslmanlarn Kuran anlama bakmndan yaad ayrmay olabildiince esasl ekilde dile getirmitir. Bu, Mturdnin ilgili konudaki farkn ortaya karan gl bir yaklamdr.

Kaynaka
el-Buhr, Eb Abdillah Muhammed b. smail (. 256/870), Sahhul-Buhr, Mevsatus-Sunne el-Kutubus-Sunne ve urhuh iinde, ar Yaynlar, stanbul 1992/1412. el-Curcn, es-Seyyid erif Ali b. Muhammed (. 816/1413), et-Tarft, Matbaatu Mustafa el-Bb el-Haleb, (Msr) 1938/1357. ed-Drim, Eb Muhammed Abdullah Abdurrahman b. el-Fadl (. 255/869), es-Sunen, Mevsatus-Snne el-Kutubus-Sunne ve urhuh iinde, ar Yaynlar, stanbul 1992/1412. el-Ferhd, Eb Abdirrahman Halil b. Ahmed (. 175/791), Kitabul-Ayn, IVIII, Tahkik: Mehdi el-Mahzm-brahim es-Samerr, Muessesetul-Alem, Beyrut 1998/1408. el-Frzbd, Mecduddin Muhammed b. Yakub (. 816/1413), TenvrulMikbs min Tefsri bn Abbs, Drul-Fikr, Beyrut (tarihsiz). bn Eb Dvd, Eb Bekr Abdullah (. 316/928), Kitabul-Meshif, Tahkik: Arthur Jeffery, E. J. Brill, Leiden 1937. bnul-Cevz, Abdurrahman (. 597/1200), Zdul-Mesr f lmit-Tefsr, elMektebetul-slam lit-Tba ven-Ner, Beyrut 1964/1984.

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

293

Galip TRCAN el-Kd Abdulcebbr, Ahmed el-Hemedn (. 415/1024), erhul-UslilHamse, Tahkik: Abdulkerim Osman, Mektebetu Vehbe, Kahire 1965/1384. el-Mturd, Eb Mansr Muhammed (. 333/944), Kitabut-Tevhd, Tahkik: Bekir Topalolu, Muhammed Arui, SAM, Ankara 2003. -Tevltu Ehlis-Sunne, I-V, Tahkik: Fatma Yusuf el-Haym, Muessesetur-Risle Nirn, Beyrut 2004/1425. er-Rb el-sfehn (. 602/1108), Mufredtu Elfzil-Kuran, Tahkik: Safvan Adnan Dvd, Drul-Kalem, Beyrut 1997/1418. es-Suyt, Abdurrahman b. Eb Bekr (. 911/1505), el-tkn fi UlmilKuran, Bkllnnin czul-Kuran ile birlikte, I-II, elMektebetus-Sekfiyye, Beyrut 1975. Trcan, Galip, Kelamda Kaynaklk Nitelii Bakmndan Kitap, Azizanda Yaynlar, Ankara 2007. Yeprem, M. Saim, rade Hrriyeti ve mm Mturd, amil Yaynevi, stanbul 1980.

-An Assesment in The Context of Human Nature and Human Intellectual CompetenceCitation/: Trcan, Galip, (2010). Abu Mansur al-Maturidis Approach to Muhkam and Mutashabih Ayahs, Milel ve Nihal, 7 (2), 277-294. Abstract: The scholars of ilm al-kalam (Mutakallimun) have discussed muhkam-mutashabih since the earliest times. Muhkam-mutashabih issue wasnt directly analysed in its theoretical aspect in the articles related to kalam or books of ilm al-kalam, because usually this topic was regarded as a subject related to Usul. But, Maturidi (. 333/944) examined the issue of muhkam-mutashabih in Kitab al-Tawhid as a problem of kalam. So, that attempt of Maturidi is a distinctive approach to this topic in the ilm al-kalam. Maturidi analyses the obstacles to understanding muhkammutashabih and especially the reasons of emergent of muhkammutashabih problem on the basis of human natural and intellectual features. As well as, he compares between human natural and intellectual features in an interesting way. Key Words: Muhkam-Mutashabih, Maturidi, Kalam, Nature, Mind..

Abu Mansur al-Maturidis Approach to Muhkam and Mutashabih Ayahs

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

294

Kitap Tantm ve Tenkitler

Ahmet Ak, Seluklular Dneminde Mturdlik Ankara: Yayn Evi, 2009, 231 s.

slam Mezhepleri Tarihi bir bilim dal olarak oluumu Maklt, Firk ve Milel-Nihal eserlerinin oluum tarihi kadar eski olmasna ramen zaman ierisinde dier bilim dallarnn glgesinde kalm olmas nedeniyle modern dnemde gen bir bilim daldr. lahiyat Fakltelerinde kurulan slam Mezhepleri Tarihi Anabilim Dal retim elemanlarnn yaptklar ve yaptrdklar bilimsel almalar, bata slam Mezhepler Tarihi olmak zere yakn bilim dallarnn almalarna da nemli katklar salamaktadr. 333/944 ylnda vefat ettii bilinen mam Mturd, Ehl-i Snnet mezhebinin nemli nderlerinden Ebu Hanife ekolnn itikat alanndaki temsilcisi ve Mturdlik mezhebinin kurucusudur. Meselelerin analizinde akl ve nakli baaryla kullanan mam Mturd, yaad Mvernnehir blgesinde dier frkalara kar Ehl-i Snnetin savunuculuunu yapmtr. Trklerin yaad blgelerde fikirleri hzla yaylan ve din anlaylarnn olumasna nemli derecede etki eden Mturdye slam dnce tarihi kaynaklarnda hak ettii deerin, en azndan belli bir dnem verilmedii, yaad dneme yakn kaynaklarda kendisi hakknda yeterince bilgilerin bulunmayndan anlalmaktadr. Onun fikirlerinin Ebu Hanifenin dnceleriyle paralellik arz etmesi, bu neden-

MLEL VE NHAL
inan, kltr ve mitoloji aratrmalar dergisi cilt 7 say 2 Mays Austos 2010

Kitap Tantm ve Tenkitler / Reviews

le Hanefiliin bir devam olarak grlmesine ve onun glgesinde kalmasna sebep olmutur. Daha sonraki dnemlere ait eserlerde Ebu Hanife-Mturd arasndaki fikri ba ciddi derecede vurgulanmaktadr. Son yllarda Mturdliin ihmalinin farknda olan ve fikrilerinin gnmz slam dncesi asndan nemli olduunu dnen aratrmac ve akademisyenler konuya ehemmiyet gstermi ve mit vaad eden almalar yapmtr. mam Mturd ve Mturdlii eitli ynleri ile ele alan Yksek Lisans ve Doktora almalar ile birlikte, bu alann temel kaynaklarnn tahkikli metinleri ve Trkeye tercmeleri yaplarak yaynlanmas da dikkat ekici bir husustur. zellikle Mturd ve Mturdlii esas alan akademik nitelikli almalarda tarihsel srecin kronolojik olarak takip edilmesi ve konu btnl asndan birbirini tamamlayc niteliklerde olmas sistematik bir gelime gstermektedir. Bu balamda mam Mturdnin tefsir, fkh ve kelami meselelere bak, dier mezheplerle olan mnasebeti gibi konularn yan sra benzer almalarda gelenein nde gelen isimleri iin de yaplmaktadr. Bu aratrmalar Mturdlikle ilgili nemli derecede bilgi zenginlii oluturmakta, yeni alma alanlarna zemin tekil etmekte ve yol gsterici rol stlenmektedir. Ahmet Akn almalar da tarihsel srete Mturdliin geliimini gsteren ieriiyle alana nemli katk salayan almalardandr. Ahmet Akn burada tantmn ve deerlendirmesini yapacamz Seluklular Dneminde Mturdlik isimli almas, doktora tezi olarak hazrlanan ve 2008de basm yaplan Byk Trk limi Mturd ve Mturdlikden sonraki ikinci eseridir. Eser, Giri, ki Blm, Sonu, Ekler, Kaynaka ve Dizinden olumaktadr. Eserin giri ksmnda (ss.11-28) yazar, aratrmann snrlarn tarihsel sre olarak Seluklular ve konu olarak mam Mturd ve Mturdlik ile snrlandrm ve amacn da Mturdliin Seluklular dneminde ne zaman, kimler tarafndan, ne ekilde ve nerelerde yayld konularna tahsis etmitir (ss. 13). Sosyal, siyasal, ekonomik, evre ve insan faktr gibi nedenler-

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

296

Kitap Tantm ve Tenkitler / Reviews

le slamn farkl anlaylarnn kurumsallamas sonrasnda oluan mezhepler hakknda aratrmalar yapan slam Mezhepleri Tarihi aratrmaclar sosyal bilimlerin aratrma metotlarndan konunun niteliine uygun olanlarn kullanarak aratrma yapmaktadrlar. Yazar, eserinin balangcnda bu konuya dikkat eken ve alanda karlalan temel problemler balamnda tespit ettii metot hakknda bilgi vermektedir. slam Mezhepleri Tarihi temel kaynaklarndaki sbjektif niteliklerin fazlal dolaysyla ierdikleri bilgilerin gvenilirlik problemi zerinde durarak kaynak deerlendirmesi yapan yazar, aratrmada kulland Mezhepler Tarihi klasik kaynaklar yan sra tarih, genel slam tarihi, Seluknameler, biyografik eserler, Hanefi-Mturd limlerine ait eserler ve konuyla ilgili yaplm olan ada aratrmalar hakknda geni malumatlar vererek genel bir deerlendirme yapmaktadr (ss. 15-28). Fikirlerin neet ettikleri ortamdan bamsz olamayacaklarndan hareketle Seluklular dneminin sosyo-kltrel siyasi, ekonomik vb. yaps hakknda da bilgi veren yazar eldeki verilerin oluumuna etki eden sebepleri tespite alm, bu nokta da fikir hadise irtibat, zaman-mekan balam ve menkulde makuln aranmas, ahslar zerinde derinlemek gibi Mezhepler Tarihi aratrmalarnda genel olarak kullanlan temel prensiplerden hareketle aratrmay yrtmtr (ss. 13-15). Eldeki verilere istinaden mam Mturdnin fikirlerinin vefatndan yaklak bir asr sonra ciddi derecede ele alnmaya baland dnlrse, Seluklular dnemi mam Mturd ve onun fikrilerinin etrafnda oluan grlerin giderek yaygnlat ve taraftar kitlesi bulduu bir dnemdir. Bu dnem mam Mturd ve taraftarlarnn, Ebu Hanife ile olan balantsnn ve Ehl-i Snnet vel-Cemaat ierisindeki nemli mevkiinin vurguland bir dnem olarak karmza kar. Yazar bu dnemin sosyal-siyasal ve dini durumunu eserinin Seluklular Dneminde Siyasi timai ve Dini Durumu balkl Birinci Blmde genie ele almaktadr (ss. 2967). Eserin Birinci Blmnde Mturd ve Mturdliin Seluklu-

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

297

Kitap Tantm ve Tenkitler / Reviews

lar dnemindeki geliimine zemin hazrlayan sosyal siyasi ve dini durum hakknda bilgi verilmektedir. Abbasilerin son zamanlarnda ii Bveyhilerin ynetime gelmesi sonucu hem siyasal, hem sosyal hem de dini adan ciddi alkantl bir srece girilmitir. Bveyhiler hutbelerden Earilie lanet ettirtmi ve ezanlara hayye alel hayrul amel ifadesini getirmilerdir. nemli derecede mezhep atmalarna sahne olan bu srete Seluklular kurulma aamasna gelmi ve blgede hkim olmulardr. Turul Beyin ii Bveyhilerin elinden Abbasi halifelerini kurtarmas sonrasnda Seluklular Snni slam dnyasnn da bir anlamda mdafaasn zerine alm oldu. Sultan Alparslan zamannda Eariliin lanetlenmesine ve madur edilmesine sebep olan vezir Kndriyi idam ettirerek onun yerine Nizamulmlk atamtr. Sonuta Earilie hutbelerde okutulan lanetler kaldrlm ve Eari limlere iltifatlar edilerek gnlleri alnm, Snni gelenein iktidar olduu bir dnem balamtr (ss. 29-35). Nizamiye Medreselerinin almas ve bu meknlarda grev alacak kiilerin afii ve Eari olmalarnn art koulmasndan dolay Earilik ilmi alanda nemli gelime kaydetmi ve taraftarlarnn says artmaya balamtr. Ayn zamanda bu Medreselerin Seluklularn hkim olduklar uzak blgelerde de almas Eari-afii gelenein yaygnlamasn kolaylatrdna dikkat eken yazar, Seluklular dneminde ilim, sanat, mimari ve pek ok alandaki gelimelere paralel Snniliin de nemli derecede g kazandn belirtmektedir. Ancak bu dnem ayn zamanda Snniliin dier frkalarla mcadele ettii, afii-Eari ve Hanefi-Mturd geleneklerin kendi aralarnda eitli rekabetlerin olduu bir dnem olarak karmza kmakta ve bu srete Hanefi Mturd geleneinin g kazand bir grnmden bahsedilmektedir. Yazar bu Blmde Seluklu dnemindeki mezheplerin genel grnmnden bahsederken iann yaylmasna kar alnan tedbirler sonucu ii alimlerin takiyye yapm ve ie kapanm olduklarn bu arada da Tabersinin (548/1154), Mecmaul Beyan li Ulumil-Kuran ve KitablCamil-Cevami fi Tefsiril Kuran, et-Tusinin (460/1068) Kitabulstibsar Matelefe fihi minel-Ahbar ve Kitabu Tehzibil-Ahkam isimli

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

298

Kitap Tantm ve Tenkitler / Reviews

nemli ii eserlerin ortaya ktndan bahsetmektedir. Bu dnemde hem devlet ynetiminin, hem de Snni ulemann nemli mcadele alanlarndan birisini de smailiyye/Batniyye oluturmaktadr. Ciddi tehlike olarak grlen bu harekete kar devletin kolluk kuvvetleri ve ilmi alanda ciddi mcadeleler yaplm, Nizamiye Medreseleri bu anlamda nemli katklar salam, mam Gazali Halifenin emriyle Batnilie reddiye olarak eser kaleme almtr. Bu kart almalara ramen Batniyye frkasnn zellikle Horasan blgesinde nfuzunun artt ve lkede gven ve huzuru yok etmeye ynelik faaliyetlerde bulunduu grlmektedir (ss. 41-50). Seluklular dneminde Mutezile mezhebi mensuplar belli dnemlerde nemli grevlerde bulunmulardr, zellikle Mutezili Kndrinin vezirlii dneminde, amelde Hanefi ve itikatta Mutezili olan baz limler medreselerde kadlk grevlerinde bulunmulardr. Bu dnemde el-Kazvini, en-Nasihi, ez-Zamaheri gibi Mutezili alimler yetimitir. Ancak bunlarn ileri srd grler Snni alimler tarafndan ciddi derecede eletirilmitir. Eari olan ehristaninin yan sra Hanefi-Mturd izgide es-Sabuni, elsmendi gibi limler de ciddi tepki vermilerdir. Seluklular dneminde az sayda da olsa Mutezili lim yetimise de devlet erkannn baknn olumsuzluu ve Snni gelenein etkisinin artmas karsnda zamanla Mutezili nfuzun azald bir sre ortaya kmtr (ss. 50-52). Earilik, Seluklular dneminde Nizamiyye medreselerinin kurucusu Nizamlmlkn Eari olmas ve bu medreselerde grev alacak kiilerin afii-Eari olmasn art komas sonucunda Earilik nemli derece gelime salamtr. Bu dnemde Gazali, Cveyni, er-Razi, sferayini gibi Eari limler yetimitir. (ss. 5255) Kerramiyyenin Seluklularn ilk dneminde belli bir etkinlikleri olsa da Hanefi-Mturd ve afii-Eari limlerin giderek glenmesiyle ve Kerramiyyeye kar srekli eletiri yneltmeleri sonucunda ciddi derecede itibar kaybetmeye balamtr (ss. 5556).

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

299

Kitap Tantm ve Tenkitler / Reviews

Yazar eserinde Seluklular dnemindeki Sufilere de yer vermitir. Bu dnemde Kueyri, Gazali, el-Farmedi, Yusuf Hamedani, Ahmed Yesevi gibi nemli mutasavvflarn yetitiini, sufilikteki Batn ve ar hareketlere kar da nemli almalarn yapldndan bahsetmektedir (ss.56-67). Eserin Seluklular Dneminde Mturdliin Yayl balkl kinci Blm aratrmann temel konusunu oluturmaktadr. Yazar bu Blmde ncelikle Seluklular ncesi Mturdlikten bahsetmektedir. Bu balamda Mturdliin Hanefilikle olan ilikisini, mam Mturdnin hoca silsilesinin Ebu Hanifeye kadar ulamas, Fatih Sleymaniye Medreselerinde verilen Fkh icazetnamelerinin mam Mturd yoluyla mam- Azam Ebu Hanifeye kadar ulamasndan sz etmektedir. Ayn zamanda Hanefi alimlerinin rencilerine mam Mturdnin eserlerini okutmalar ve onun grlerini daha sistematik hale getiren eserler kaleme alarak yaygnlamasna yol amalar, Mturdliin ve Hanefiliin temel kaynaklarn birlikte okutmalar, yazdklar eserlerde hemen hemen hepsinin Mturdden vg ile bahsediyor olmalar, Ebu Hanife ve Mturd arasndaki ilikinin bu ekollere ait olmayan kaynaklarca da zikredilmesi, bu durumun ada aratrmaclar tarafndan da teyit ediliyor olmas gibi faktrlerden hareketle ortaya koymaya almaktadr (ss. 70-80). Eserde, Ebu Hanifeden sonra Hanefilik genellikle rencileri ve onlarn tbileri vastasyla geliirken kendi aralarnda da farkllamalar grlmektedir. Bu balamda Ebu Ahmed el-yznin ban ektii Hanefiliin Hanefi-Hadis taraftarlar ve mam Mturdnin ban ektii Hanefi-Mturdler olmak zere iki farkl yaklam ortaya kmtr. yaziyye grubu olan HanefiHadisiler yneticiler ile yakn ilikileri olduklarndan zaman zaman onlarn yanllklarn grmezlikten geldiklerini ve bylece Hakim es-Semerkandnin Sevdul-Azamnn baslp datlmas da bu balamda deerlendirilmektedir. Yazar HanefiMturdliin ve zellikle de mam Mturdnin grlerinin Seluklular dneminde on farkl koldan yayldn sylemektedir.

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

300

Kitap Tantm ve Tenkitler / Reviews

Bunlar: Ebu Ksm shak b. Muhammed b. smail el Hakim esSemerkand, Ali b. Said er-Rstufen, Ebu Ahmed el-yz, Ebu Seleme, bn Yahya, Fakih Abdussamed b. Ahmed el-Erbincni, Ebu Leys es-Semerkand, Ebu Muhammed Abdlkerim b. Musa b. sa el-Pezdev, Gaziler Ribtnda mam Mturididen ders alan rencileri, mam Mturdden okumu fakat isimleri bilinmeyen rencilerinden olumaktadr (ss. 81-95). Yazar Seluklular Dneminde Mturdlik bal altnda mam Mturdnin ve grlerinin yaylmasnda katk salayan insanlarn eserlerinde nemli derecede yer ald, eserleri zerinde almalarn yapld ve kendisinin Ehl-i Snnetin Reisi, Hanefiyye, Ehl-i Snnet vel-Cemaat, mam Mturidi ve Tabileri (ss. 95-96) isimleriyle anld, fikirlerine ciddi derecede ehemmiyet verildiinden bahsedilmekte, ancak Mturdlik/Mturdyye eklindeki bir kullanmn Seluklular dneminde sz konusu olmadndan bahsetmektedir. Bu ekilde kullanmn ilk defa Seluklular sonrasnda bn Fazlullah el-merinin (749/1348) kullandn sylemektedir (s.109). Eserde, Seluklular dneminde aslnda Mturidiliin oluum sreci olarak deerlendirildii ve Hanefi Mezhebi ve Ehl-i Snnet Mezhebi alglar ierisinde kald, daha sonralar Mturdliin mstakil olarak Ehl-i Snnet mezhepleri ierisinde zikredilmeye balad eklinde deerlendirilmektedir. Yazar Seluklular dneminde belli bir sreden sonra HanefiMturd grlerin daha ne ktn sylemekte ve bu balamda Mvernnehir ve Horasan blgelerinde yaylndan da bahsetmektedir. Blgelerde etkin olan Mturd alimlerinden ve onlarn yaptklar ilmi almalarn yan sra yetitirdikleri renciler ile Mturdliin yaylna olan katklarndan bahsetmektedir. (ss. 112-174). Mturdlik ile ilgili nemli bilgilerin bir ksm da eserin II. Blmndeki Seuklular Dnemine Ait Hanefi-Mturd Eserler bal altnda verilmektedir. Burada, ounluu elimizde mevcut olan Mturdliin temel eserlerini tek tek ele alarak tantmakta ve onlarn takip ettikleri gelenek asndan nemleri zerinde durul-

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

301

Kitap Tantm ve Tenkitler / Reviews

maktadr. Kelam ve Fkha dair olarak zikredilen eserlerin Kelamla ilgili olanlar unlardr: el-Pezdevinin Kitabu Usulid-Din, Nesefinin Tabsiretl-Edille, Bahrul-Kelam fi Akaidi Ehl-i slam ve Temhid fi Usulid-Din, mer en-Nesefiinin Akidun-Nesefi, Aladdin es-Semerkandi, erhu Tevilt, Uinin el-Emili, elsmendinin Lbbul Kelam, el-Lamiinin Kitabut-Temhid li Kavaidit-Tevhid, es-Sabuninin el- Bidaye fi Usulid-Din (s. 175186). Bilimsel nitelikli, dili sade olan eser Hanefi ve Mturd dnce sistemiyle ilgili alma yapanlar iin nemli bilgiler iermektedir. erdii sisteminden kaynakl olduunu dndm ayn bilgilerin farkl yerlerde az da olsa tekrarlanmas farkl deerlendirmeler ierdiinden tekrar algs oluturmamaktadr. nemli bir gayret ve birikimi yanstan eserin benzerleri aratrmada btnln devamll balamnda Seluklular sonras iin de yaplmas, bu alana nemli katk salayacaktr. Kyasettin KOOLU
(Yrd. Do. Dr., Idr . lahiyat Fak.)

Talip zde, Mturdnin Tefsir Anlay stanbul: nsan, 2003, 319 s.

lkemizde hemen her ocuun, tikatta mezhebin hangisi? sorusuna, Mturd cevabyla ilk rendii isimlerden olan mam Mturd, gerek sfat ve nitelikleriyle ne kadar tannyor? Hele onun slam dnce tarihine sadece Kitbut-tevhd ve Mehazueryi f uslil-fkh gibi kelam ve fkha dair birok mstesna eserleri ile deil ayn zamanda Tevltul-Kurn (veya Tevltu Ehlis-snne veyahut da Tevlt) gibi mstesna bir eser ile tefsir ilmine eriilmez bir hizmet sunduu ne kadar biliniyor? slam dnyasnda ilim evrelerinde de durum farkl deildir. Aklmza hemen kr

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

302

Kitap Tantm ve Tenkitler / Reviews

zenin, Yeterince Tannmayan Bir mam: Mturd adl yazs (Marife, yl 5, say 3, k 2005, ss. 411-27) geliyor. Neyse ki, son yllarda bu eksiklii gideren epey ilmi alma yapld. Kymetli meslektam Talip zdein Mturdnin Tefsir Anlay adl eseri bunlar iinde en deerli katky yapanlardandr. zdein (bundan byle yazar olarak zikredilecektir) mezkur almas, Mturdnin biyografisini ve tefsirini tantmann yannda tefsirinin metodolojisi, muhtevas ve pratik sorunlara cevap vermesini irdelemesi bakmndan dikkate deer. mameti ve ilmi ile Mslmanlarn tarihine ve kltrne mal olmu Mturd gibi bir ahsn ve onun eserinin hassas ve dikkatli bir ekilde incelenmesi gerekir. Nitekim yazar, bata Tevltul-Kurn olmak zere tarihi ve ada kaynaklar ciddi bir ekilde taram ve zengin bir malzeme ile meseleyi tahlil etmeye almtr. lim aleminin zellikle tefsir camiasnn heyecanla karlad Tevltn hem Trkiyede ve baka lkelerde tahkikli basmnn yaplmasn hem de Trkeye tercmesinin tamamlanma aamasna gelmi olmasn da bir ilave olarak kaydedelim. Kitap bir giri ve iki ana blmden olumaktadr. Yazar, girite hazrlayc bilgiler babndan olmak zere Mturdden nce slam dnyasnn siyasi fikri, ilmi vaziyeti, Mturdnin hayat ve nihayet Tevltn genel tantmna yer vermitir. Birinci blmde Tevltn metodolojik zelliklerini, ikincide ise Mturdnin Tevltta nesih, muhkem-mteabih ve Kurann icaz gibi baz tefsir problemlerini ele al ve zmleyii incelemitir. Sonu blmnde ise aratrma neticesinde ulat bulgular, yorumlar ve genel fikirleri zl bir ekilde sunmutur. Bu tr almalarda aratrmaya konu olan ahsn veya eserinin ilgili alandaki konumunu tespit edebilmek iin ondan nceki ve sonraki gelimelere bir gz atlr. Yazar da Giride bunu yapm ve Peygamber devrinden balamak zere Mturdnin zamanna kadarki dini dnce hareketlerini ve siyasi gelimeleri zetlemitir (s. 21-35). Buna gre Hz. Muhammed zamannda dnce ve sosyal yaps ile olduka saf bir halde seyreden slam toplumunda,

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

303

Kitap Tantm ve Tenkitler / Reviews

drt halifenin sonlarna doru baz hareketlenmeler olmu nihayet hicri birinci asr bitmeden mslman toplumunda siyasi blnmeler ve dini dncede baz ayrmalar ortaya kmtr. Drt halife devrinden olduka farkl bir politik yaplanmaya giden Emevi ve Abbasi iktidarlarnn sz konusu blnme ve ayrmalardan medet ummas ve tarafgir davranmas ile taraflar arasndaki ayrmalar dini-siyasi bir biim alm, zamanla itikadi ve fkhi mezhepler olumu, tasavvuf kurumsallamtr. Bu arada mezhebi fikir mnakaalar, baz ar ve sapkn akmlarn yaydklar fikirler dini ve siyasi dnce ortamn karmaaya srklemeye devam etmitir. te bylesi bir ortamda, Trkistan ve Maveraunnehir blgesinin gl devleti Samanlerin her adan ihtiaml kenti Semerkantta yine her adan ihtiam sahibi olacak olan Mturd ortaya kmtr. O sralarda Abbasi devleti mrnn sonlarn yayordu. Mturd, bu siyasi ve fikri mcadele ortamnda, taassuba ve klikilie kamadan, tekfire ve dlamaya gitmeden Mslmanlarn inan ve dncede birliine hizmet eder tarzda orta bir yolu tutmu, bata tefsiri olmak zere eserlerinde de bu yaklam uygulamtr. Yazarn aratrmas iin hareket noktasn yerinde bulmakla birlikte, hemen btn ilmi aratrmalarda olan ve burada da karmza kan bir zaaf noktasn yani Mturd ncesini, hep kavgalarn ve iinden klmaz tartmalarn hakim olduu tamamen olumsuz bir tablo olarak takdimini ve Mturdnin sahneye kn adeta antitez gibi gstermesini (ss. 22, 32, 37, 50, 82, 288) yeterli bir aklama olarak grmyor, eksik buluyoruz. Buna gre adeta o, artlarn zorlamas ve snrlandrmas sonucunda ortaya kmtr. Halbuki Mturdye kadar sadece bu tablo yoktur. Yazarn tespit ettii mevcut durum yannda medeni ve kltrel yaplanma, eitim-retim tekilatlanmas, ilim geleneinin olumas, tarm, sanayi ve kalknmann hzlanmas, ehirlemenin artmas gibi normal seyrinde gelien ve bizce asli amiller olarak kabul edilmesi gerekenler daha etkilidir. Netice olarak eer, kurumlarn ortaya k ve gelime seyrini yerli yerince anlamak istiyorsak, slam tarihini ve dolaysyla tefsirin geliim seyrini sadece siyasi ve fikri oluum ve tartmalara dayandrmadan, daha geni perspektife

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

304

Kitap Tantm ve Tenkitler / Reviews

sahip bir tarih felsefesi penceresinden bakmak gerektiini dnyoruz. Tefsir ilmi Mturdnin zamanna kadar belli bir aamaya gelmi, birok tefsir yazlm idi. Peki onu, nceki mfessirlerden, tefsirini de o gne kadar telif edilmi tefsirlerden farkl klan ey nedir? te bu sorunun cevabn Mturdnin Tefsir Anlaynn I. Blmnde buluyoruz. Buna gre Mturdnin hareket noktas, Kurann muhkem ve mutlak bir kitap oluudur. O, Hz. Muhammedin en byk mucizesidir. Onda bir eliki ve ihtilaf yoktur, nasl ki kevni ayetler arasnda bir nizam ve btnlk varsa Kuran ayetleri arasnda da ayn ekilde bir nizam ve btnlk vardr. Bu metin anlaynn yorum metodunda yansyaca mantki sonu udur: Kurann yorumu, insan ve toplum hayatnn btnn, olay ve olgular kuatabilecek, onlar btnlk ierisinde deerlendirecek bir mahiyette olmaldr. Bu metodu tamamlayan pratik uygulamann bir paras ayetler arasnda konu btnl ve ak bir iliki varsa onu mutlaka gz nnde bulundurmadr ki mellif bunu, rbttus-sl (sla ilikisi) diye isimlendirir; dier paras da bir konu hakkndaki ayetler arasnda veya ayetlerde kullanlan farkl kavramlarn arasnda bir eliki varm gibi gzkmesi durumunda onu zecek olan ihtilaful-ahvl vel-evkt (anlatlan konunun farkl zaman veya durumunun gz nne alnmas) formldr; son olarak kapal veya anlam elikisi grlen yerlerde hakkt-mecz ayrm devreye girmektedir. Ksaca btncl yaklam, parac ve mevzi olmaktan uzak kalmak gerekir, aksi takdirde yani ayetleri birbirinden kopuk paralar olarak yorumlamak, tefsirden beklenen maksada ulatrmaz. Tevlt dierlerinden ayran nokta, ite budur (ss. 75-76, 78, 111, 143, 146, 154, 154-56, 156-61, 281-82). Bu temelden hareket eden Mturd, Kuran tefsirinde zihinsel adan iki hareket noktasna sahiptir. Birincisi, klasik yntemde olduu gibi, ayetlerin manalarn lgat ve rivayetler nda kavramak; ikincisi ise, ayetin yorumu hakknda kendi dnemindeki yaygn kanaat ve dnceleri, kelami okullarn grlerini, ehl-i tevlin yorumlarn, onlarn itikadi ve fkhi deerlendirmelerini delil ve iddialaryla birlikte ele alarak analiz etmek,

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

305

Kitap Tantm ve Tenkitler / Reviews

kritiini yapmak ve bir sonuca ulamak (s. 77). Nihayet bir mfessir ve bir beer olarak btn gayretini sergilemesine ramen bazen herhangi bir ayetin yorumunda syleyecek sz olmayabilir ya da o ayet zerinde bir ey sylemek istemezse kendisinden nce ileri srlen grleri ve tefsiri nakletmekle yetinir, ya da en kestirme yolu tercih etmek, yani birok mfessirin yapt gibi, Allahu alem (Allah en iyisini bilir) diyerek (ss. 79, 82, 87) gerek manay ve yorumu kelamn sahibine havale etmektir. Btn bu sistematiin asln tekil eden ve Mturdnin Kurann aklanmas ve yorumunda uyduu metodun zerine oturduu iki ana esas vardr. Birincisi tefsir-tevil ayrm, ikincisi de akl, duyu organlar, dil ve haberlerden mteekkil bilgi vastalar ile elde edilen beeri bilgi ile vahyi bilgiyi anlamak (s. 88). Yazar, kitabn bundan sonraki sayfalarnda (ss. 89-199) bu iki esasta ifade edilen sistematii genie ve misalleriyle aklamakta, yer yer dier mfessirler ve mtefekkirlerle karlatrmalar yapmakta, yeri geldike felsefi konularda Mturdnin grleri ile filozoflarn grleri arasnda kyaslar (ss. 101, 119-32) yapmak suretiyle almann yelpazesini geniletmekte ve ilmi deerini artrmaktadr. Mturdnin tefsir-tevil ayrmnda gzettii hedefi ve Mslmanlar iin nasl bir imkan sunduunu yazar zetle yle aklar: O, bu ayrmnda Hz. Peygamberin tebyin grevinin gerei Kuran aklamas ile vahye muhatap olmayan insanlarn yorumlarnn edeer olmayacan ifade etmek istemitir. Pratikte ise Kuran yorumlama konusunda mfessirlere byk bir hrriyet ve genilik getirmitir. Bylece akln ve gelien bilimlerin verilerinden ve beeri tecrbelerden de faydalanarak Kurann alar ierisinde yorumlanmasna ve yorumlarn yenilenerek gelimesine imkan tanm, dirayeti meru btn snrlar ile tefsire katmas ile de tefsir tarihinde bir dnm noktas oluturmutur. Bu durum, Mturdnin tefsirine tevlt ismi vermesinin mantn da aklar (ss. 92-93). Yorumlama faaliyetinin ve akln iletilmesinde kulland temel kavramlar akl-akletme, basar, nazar, kalp, istidll ictihd, kys, fkh, teemml, tefekkr, marifet ve hikmettir (ss. 100, 103-104, 125).

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

306

Kitap Tantm ve Tenkitler / Reviews

Tevlt dierlerinden ayran zgn nitelikler bunlarla bitmez. Mesela, tefsirde zayf ve uydurma riayetlere yer verilmesi, sriliyat kesin aklayc kaynak gibi kullanlmas daima eletiri konusu olmutur. Mturd, bu hususta hassas davranarak, hadis ve dier rivayetlerde senet zerinde fazla durmadan metni Kurana arz eder, haber-i vahidlere uzlatrc yaklar veya ihtimalli konuur, sorunlu grd rivayetleri akli, ferdi ve sosyal gereklerle bir arada deerlendirerek bir anlamda metin tenkidi yapar. srailiyata ise az yer verir, sraili ve aslsz rivayetleri Kurann mantna arz ederek reddeder (ss. 69-70, 132, 166-69). r yorumlara yer verilmemesini, bu tefsirin dier bir zellii olarak not edelim (s. 38). Her ne kadar bir yorum sistemi kurmu olsa da bir yorumcu olarak Mturd, zaman zaman znelliinin eseri olarak sistemine aykr davrand tespit edilmitir. Bu cmleden olarak mezhebinin grlerine teslim oluu, zellikle Ebu Hanifenin itihatlarna aykr hareket etmemesi; kelimelere mecazi anlam yklemesi ve az da olsa nceki mfessirlerin aklamalarna teslim olmas ak bir ekilde grlmektedir. Yazar, Mturdnin bu konularda kendi sistematiinin dna kmasn rnekler gstererek ok yerinde ve bilimsel bir dille kritik etmitir (ss. 146-51). Fakat bu cesaret ve kararll, Mturdnin nesh anlayn tahlil ederken (ss. 203-39) gstermediini ve gerei gibi eletirmediini, tam bu noktaya vard yerlerde kydan dndn belirtmeliyiz. II. Blmde Mturdnin tefsir konusunu (nesih, muhkemmteabih, icz) ele al ilenmektedir. Bunlarn ilki nesih meselesidir. Mturd, neshi din/(slam)-eriat ayrmna dayandrmaktadr. Fakat yazarn da belirttii gibi o, maalesef bu konuda beklenen alm yapmam ve ncekileri tekrarlamaktan te gememi, en fazla bu konudaki dank fikirleri bilinen nesh teorisi olarak sistematize etmitir. Dahas, yine ondan beklenmeyecek bir ekilde Kuran ayetlerinin itihatla bile neshedilebileceini savunmutur. Bu konuda da mezhebinin gr dairesinde kalmtr. Bir istisna olarak o, neshi olduka snrl tutmu ve neshedildii ne srlen birok ayetin mensuh olmadn kabul etmeyerek neshedilmi

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

307

Kitap Tantm ve Tenkitler / Reviews

ayet saysn az gstermitir. Her ne kadar zde, onun bu tutumunu anlayc bir tarzda makul daireye ekmeye alsa da sonu deimemitir (ss. 204-213, rnekler s. 215 vd.). Buna karn Mturd, muhkem-mteabih ve icz konularnda daha net ve tutarldr. Muhkem-mteabih ikileminde asl sorun mteabihlerdir, o da bunlar zerinde younlamtr. Mteabihlerin ne olduu sorununda o, selefin tutumuna yaklam, ancak onlarn anlamlarn aklamada biraz daha serbest hareket ederek selef ile halef arasnda uzlatrc olmutur. Mteabihlerin anlamlarn zmede tefsir-tevil ayrmna uygun hareket etmi, bazen mecz ve temsile gitmi, bazen Araplarn anlay ve zevkleri ile ilgi kurmutur. Yine de Mturdye gre mteabihlerde kesinlik yoktur, o daima ihtimalleri sralamakta, kesin yarglardan saknmakta, nihayet kesin hkm Allaha brakmaktadr: Vallhu elem (ss. 24953, 270, 277). cza gelince, bu konuda snrl ve az aklamalar vardr. Zira onun dneminde bu konu teori ve pratiiyle henz tefsirde genie uygulama imknna sahip deildi. Bunu salayacak olan Abdulkahir Crcn (. 471/1070)yi bir asr daha beklemek gerekiyordu. Mturd, bu konuyu Kurann mutlak kitap ve elikiden arnm olmas balamnda yer yer ayetlerin mana stnln vurgulayarak eserine tar, Kuran nazmnn dil ynnden stnlne ise fazla girmez (ss. 280-85). lmi aratrmalarda teknik ve maddi hatalar olabilmektedir. Eserdeki bu tr hatalara burada yer vermeyip yazarn kendisine bildirdik. Ancak affedilmez hatalarn yazar kadar eserin basm aamasndaki redaktrn de sorumluluunda olduunu hatrlatmak isterim. Fakat mutlaka eletirmemiz gereken noktalardan birisine iaret etmek istiyorum. Yazar, tefsirin ilminin ortaya kna dair yaygn kanaate katlarak, Dokuzuncu ve onuncu yzyllarda tefsir, hadisten ayrlarak tefsire dair mstakil eserler yazlmtr. (s. 27) ve <daha sonra mdevven hadis mecmualarnn mstakil blmlerinde yer alan tefsir faaliyeti nihayet nc merhalede hadisten ayrlarak bamsz bir ilim haline gelmitir. (s. 28, ayrca s. 54) eklinde yargda bulunur. Bundan sonra yazlan mstakil tefsirlerden de Taber (310/922), Nsbr (318/929), bn

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

308

Kitap Tantm ve Tenkitler / Reviews

Ebi Htim (. 327/937) ve bn Hibbn (. 369/980) rnek verir. Onun tefsirin hadisin iinde geliip daha sonra ayrldna dair bu aklamasn yerinde bulmuyoruz. Zira rivayet slam ilim ve kltrnn ilk iki yzyllk ana karakteridir, tefsir de bunun iindedir. Ayrca tefsir rivayetlerini ayr bir balk altnda toplayan ilk hadis mecmuas olan mam Buhr (. 256/870)nin Sahih-i Buhrsi henz yazlmadan Mukatil b. Sleyman (. 150/767) mstakil tefsir telif etmi, bn Vehb (. 197/812) de hadisi ayr tefsiri ayr iki kitap halinde ve el-Cmi adyla telif etmiti. Yazar, hakl olarak, ilmi hretine ve etkisine ramen Mturdnin yakn zamanlara kadar hak ettii kadar tannmamasn gndeme getirerek bunun nedenlerini irdelemeye alm (ss. 15-17, 40-42, 54), ancak tatmin edici bir cevap verememitir. Kanaatimizce bir takm faraziyelerle de ikna edici bir neticeye varlamaz. Zira o, ok geni bir aratrma konusudur. Sonu olarak mam Mturdnin Tevltul-Kurn slam dnyasnn toplumsal ve fikri adan gei dneminin zelliklerini yanstmaktadr. O, metot ve muhtevas ile gl bir tefsir olarak ortaya km, kendisinden ncesi ile kendisinden sonras arasnda bir kpr kurmutur. Bu yzdendir ki bu tefsir, Kef, MeftihulGayb, Envrut-Tenzl, Ruhul-Men gibi kendisinden sonraki birok tefsire rnek olmutur. Yazar, Mturdnin ilmi ve ahsi vasflarna dair bu tehislerinin ardndan onun gnmz Mslmanlarnn baz amazlardan k iin rnek olabileceini bile dile getirir (s. 295). Talip zdein bu kapsaml almas, kendisinin de defaatle vurgulad gibi (ss. 53-54) her adan muazzam bir tefsir olan Tevltul-Kurn zerine yaplm en ciddi aratrma olmasna ramen elbette yetersizdir. Daha birok adan bu tefsirin incelenmesi gerekir. smail ALIKAN
(Prof. Dr., Cumhuriyet . lahiyat Fak.)

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

309

Kitap Tantm ve Tenkitler / Reviews

Ahmet Ak, Byk Trk Alimi Mturd ve Mturdlk stanbul: Bayrak Matbaas, 2008, 216 s.

Ahmet Akn bu kitab, Ankara niversitesi Sosyal Bilimler Enstits Temel slam Bilimleri (slam Mezhepleri Tarihi) Anabilim Dal'nda 2006 ylnda tamamlad "Mturd Kaynaklarda Mturd ve Mturdlik" isimli doktora tezinin gzden geirilip gelitirilmi halidir. Bununla birlikte eser, geni bir bibliyografya ve indeks ilavesiyle basld iin konuyla ilgilenenlere kolaylk salamtr. Aratrmada, bata Mturd'nin kendi eserleri olmak zere Hanef-Mturd literatr ana kaynak hviyeti tamaktadr. Bununla birlikte, yeri geldike tarih, ensb, tabakt ve corafya eserlerine de mracaat edilmitir. Mturdlik, bir mezhep olarak bugn dnyada yaayan Mslmanlarn geni bir kitlesi tarafndan benimsenmektedir. Buna ramen, ilgili aratrmaclarn genelde kabul edip dile getirdikleri gibi Mturd ve Mturdlik, mensuplarnca dahi iyi bilinmemektedir. Mellif de ayn grtedir. Mturd ve adna nispet edilen Mturdlik hakkndaki bilimsel almalar henz istenilen dzeye ulamamtr. Bu sebeple, Mturd kaynaklardan hareketle mam Mturd ve ona nispet edilen Mturdlik mezhebi aratrlmak istenmitir (s. xi). Yazar bu sebeple, almasnn banda HanefMturd kaynaklar ve ayn zamanda konuyla ilgili ada aratrmalar hakknda detayl bilgiler vermektedir. (ss. 4-23). Eser, giri ve blmden meydana gelmektedir. Girite, izlenecek metot ve kaynak kritii zerinde durulduktan sonra dnemin dn, siys ve fikr yaps ortaya konulmaktadr. Birinci blmde Mturd'nin hayat, hocalar, rencileri, eserleri, ilm ahsiyeti ve temel grlerine yer verilen eserin ikinci blmde, Mturdliin arka plan ve oluumu ele alnmaktadr. nc blmde ise, belli bal Hanef limlerin eserleri incelenerek, mam

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

310

Kitap Tantm ve Tenkitler / Reviews

Mturd'nin Ehl-i Snnet'in imam, Hanef bir fakih ve byk bir mfessir kabul edildiine dair kronolojik olarak nemli bilgiler verilmektedir. Eserde, Mturd'nin kelm grleri ve mezhep anlaynn yan sra Mutezile bata olmak zere eitli slam mezhepleri ve baz din akmlar hakknda da nemli bilgiler bulunmaktadr. Aratrmac, Mturdnin Kitb't-Tevhidi ve Kitb't-Te'vlt diye isimlendirdii tefsiri hakknda nemli bilgiler vermektedir. Yazarn tespitine gre asl ismi Kitb't-Te'vlt olan Mturd'nin tefsiri, daha ok Te'vltl-Kuran ve Te'vlt Ehl-i Snnet isimleri ile mehur olmutur. Aka gre bu tefsir, Kur'an'n bandan sonuna kadar btn ayetlerin sra ile ele alnarak gerekli yerlerde konu ile ilgili dier ayetlere yer verildikten sonra akl deerlendirmelerle birlikte Kurn btnl ierisinde yorumlayan ilk dirayet tefsiridir. ncelemesine bu tefsirin yazma nshalarn kullanarak balayan aratrmac, sz konusu tefsirin Beyrutta 2004 ylnda ilk basks yaplnca, bu nshasndan da yararlanmtr (ss. 7-9). Mturd'nin kendi eserlerinden baka, Hanef-Mturd kaynaklar (ss. 4-20) aratrmann en nemli malzemesini tekil etmektedir. Bunlar arasnda zellikle es-Sevd'l-A'zam dikkat ekmektedir. Aratrmacya gre, Hakm es-Semerkand (342/954) tarafndan 290/902 ylnda yazlan bu eser, Mturd'nin yaad dnemde Samani emiri smail b. Ahmed (279295/892-907) tarafndan devletin resmi ilmihali kabul edilmitir (ss. 10-11). Maturid'nin yaad dneme mezhepler tarihi asndan genel bir bak yaplan eserde, Maturid'nin iinde yaad corafyada iktidar olan Samaniler dnemine (261-389/875-999) ksaca temas edilmektedir. Yazarn tespitlerine gre bu dnemde blge ilim, kltr ve sanatta, hilafet merkezi olan Badat' glgede brakmt. Semerkant'ta, istikrarl bir ynetim ve gvenli bir ortam bulunmaktayd. Semerkantta Mutezile ve Kerrm'lerin ders okuttuklar on yedi tane medrese faaliyet gstermekteydi. O dnemde, bata mam Mturd olmak zere Snni limler ile i limler arasnda mezhepler konusunda ilm mnazaralar yaplacak kadar fikir hrriyeti var-

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

311

Kitap Tantm ve Tenkitler / Reviews

d. Ancak zamanla huzurlu ortam sona ermi, Btn ve Karmat hareketler kendilerini blgede hissettirmeye balam, i Ftm devleti ve Bveyh hanedanlnn siyas etkileri buralar da etkilemeye balamtr. yleki bir Samani emiri Btni mezhebini kabul etmi, ksa sre sonra yerine geen olu Btni olan grevlilerle birlikte hepsini ldrmtr. Bveyhilerin Mutezile limlerine destekleri, Irak blgesinden sonra Horasan ve Maverannehirde HanefiMutezil anlaya g katmtr. Bu durum, Mutezil olan Ebu'lKsm el-Kabi'ye eitli reddiyeler yazan mam Mturdnin isminin, bir mddet kendi memleketinde bile gz ard edilmesinin sebeplerinden biri olarak tespit edilmitir (ss. 24-29). Aratrmac, zellikle koyu bir afii ve Eari olan Eb Hatim Muhammed b. Hibbann (. 354/965) Semerkant kadlna atanmasna iaretle, balangta tamamen Eb Hanife'nin savunduu Snn akideyi destekleyen Samanilerin daha sonra ksmen de olsa fleri de desteklediklerini, Hanefilikten/Ehl-i Rey'den filie/Ehl-i Hadis'e meylettiklerini tespit etmektedir. Yazara gre bu sebeple, blgede uzun sre Hanefi-Mturd grn hkim olmas ile birlikte, IV/X. asrdan itibaren ynetim tarafndan zaman zaman Ashbu'l-Hadis ve Hanef-Mutezili grler de desteklenmitir. (ss. 29-31). Bugn zbekistan'n snrlar ierisinde bulunan Semerkant ehrinin Mturd kynde doduu iin el-Mturd nisbesiyle mehur olan Mturdnin Muhammed b. Muktil (248/862)'e rencilik yapt gz nnde bulundurularak 230/844 ylna yakn bir zaman diliminde doduu tahmin edilmektedir. Aratrmada, kitabn adna da yansd gibi Mturdnin Trk olduu savunulmaktadr. Mturdnin tahmin edilen doumu ve 333/944 ylnda vefat ettii dikkate alndnda yz yl kadar yaad ortaya kmaktadr (ss. 33-38). Konuyla ilgili detayl bilgi imkn olmasa da, almada mam Mturdnin iyi bir renim grd ortaya konmaktadr. Semerkant'da Hanifelere ait Dru'l-Czcniyye isimli bir merkezde eitim grd bilinmektedir. Mturd, Eb Hanife'nin rencileri-

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

312

Kitap Tantm ve Tenkitler / Reviews

nin rencisidir. Ondan bahsedenler, vgyle bahsetmektedir. Ders ald hocalar da onu methetmitir. mrnn sonuna kadar hep ilimle megul olan mam Mturd, ok sayda renci yetitirmi ve ok sayda eser brakmtr. Ancak gnmze sadece Kitb't-Tevhd ve tefsiri Te'vlt Ehl-i Snnet ulaabilmitir (ss.3848). almada, Mturd'nin henz elimizde olmayan eserleri arasnda dier mezhep ve dinlerin grlerini deerlendirdii kitaplar hakknda da bilgi verilmektedir. Mturd'nin nakil yannda akl da kullandn tespit eden yazar, ayrca onun kendi grlerini aklarken ve muhalif grleri reddederken daha ok ikna metodunu kullandn kaydetmektedir. Meelife gre Mturd, muhataplarn ikna edebilmek iin bir taraftan nakl deliller getirirken, dier taraftan akl ve nazar/istidlal yoluyla semantik, sosyolojik ve tarih delillerle de grlerini desteklemitir (ss. 48-52). Yazar, almasnda birou henz yaynlanmam yazmalar kullanmak zorunda kalm, ok deiik kaynaklarda, olduka ksa bilgileri bir araya getirerek Mturdnin hayatn, grlerini mezhebinin arka plann, orafyasn, yayl aamalarn, mezhep ierisindeki Czcniyye ve yziyye ekollerinin genel zelliklerini ortaya karmtr. Bu kitapta, Mturdnin Hanefi bir fakih, byk bir mfessir ve Ehl-i Snnetin iki byk imamndan biri oluu, temel kaynaklardan hareketle ortaya konulmutur. Bu sebeple eser, Mturd ve Mturdlik konusunda nemli aratrmalardan birisi kabul edilmektedir. Seluklular Dneminde Mturidilik (Ankara, 2009) adyla mezhebin bir sonraki aamasn da kitaplatran yazarn konuyla ilgili aratrmalarnn devam ettii grlmektedir. Bu yeni almalar srasnda elde edilen yeni tespitler ve gerekiyorsa tashihlerle Byk Trk limi Mturd ve Mturdlk kitabnn yeni basklarnn yaplmas temennimizdir. Adem ARIKAN
(Yrd. Do. Dr., stanbul . lahiyat Fak.)

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

313

Ksa Yazlar

Uluslararas Din ve Felsef Metinler: XXI. Yzylda Yeniden Okuma Anlama ve Alglama Sempozyumu 20-21 Ekim 2011, stanbul

Uluslararas Din ve Felsef Metinler: XXI. Yzylda Yeniden Okuma, Anlama ve Alglama Sempozyumu stanbul niversitesi lahiyat Fakltesinin nclnde ve Sultanbeyli Belediyesinin desteiyle 20-21 Ekim 2011 tarihinde stanbulda dzenlendi. stanbul niversitesi lahiyat Fakltesi Dekan Sayn Prof. Dr. inasi Gndz ve Sultanbeyli Belediye Bakan Sayn Hseyin Keskinin byle nemli bir organizasyonun sorumluluunu stlenmi olmalar dnce dnyas asndan kayda deer bir neme sahiptir. Sempozyumun koordinatrln daha nce 2008 ylnda Sivastaki Uluslar Aras bn Rd Sempozyumunu dzenleyen stanbul niversitesi lahiyat Fakltesi Felsefe ve Din Bilimleri Blm Felsefe Tarihi Anabilim Dal Bakan Prof. Dr. Bayram Ali etinkaya yapt. Her iki sempozyuma katlan biri olarak, gerek ele alnan konu, gerek konunun ilenii iin belirlenen alt balklar ve gerekse de organizasyon asndan Bayram Ali etinkayann her iki sempozyumda ok nemli iler ortaya koyduunu syleyebilirim. Din ve Felsef Metinler Sempozyumu elbette bir nceki sempozyumdan bir adm daha ilerideydi.

MLEL VE NHAL
inan, kltr ve mitoloji aratrmalar dergisi cilt 7 say 2 Mays Austos 2010

Ksa Yazlar

Uluslar Aras Din ve Felsef Metinler Sempozyumu, alt balnda amacn ifade ediyordu: XXI. Yzylda din ve felsef metinleri yeniden okuma, anlama ve alglama. Sempozyuma baktmzda nemli konunun dikkat ektii grlmektedir. Bunlardan birincisi din metinler, ikincisi felsef metinler ve ncs ise bu iki konuyu yeniden okuma, anlama ve alglama. Prof. Dr. Sleyman Hayri Bolay bata olmak zere birok katlmcnn da belirttii gibi, bu sempozyumun konusu sadece din metinler veya sadece felsef metinler olsayd eksik olurdu. Dolaysyla din ve felsef metinlerin ele alnm olmas ok nemli bir tespit olarak grlmektedir. Neden her iki konunun seilmi olmas nemlidir? Bilindii zere slam dnce dnyasnda sadece din metinler (Tefsir, Hadis, Fkh, Akaid gibi alanlarla ilgili), sadece felsef metinler ve hem din hem felsef metinler ortaya koyan dnrlerimiz bulunmaktadr. Dolaysyla sadece din, sadece felsef ve hem din hem felsef metin olmak zere tr metinle kar karya bulunmaktayz. Bu trden eser veren slam dnrlerine Gazali, Fahrettin Razi ve bn Rd rnek verilebilir. Ancak sadece felsef ve hem din hem felsef metinler brakan dnrlerin says olduka oktur ve neredeyse btn slam filozoflar (Frb, bn Sina, Gazali, bn Bacce, bn Tufeyl, bn Rd, Shreverdi, Sadruddin irazi vb.) ve tasavvuf felsefesi yapan dnrler (Hallac, bn Arabi, bn Sebn vb.) buna rnek verilebilir. Bu konunun ayrntlarna ve tartmalarna girmek mmknse de neticede sylenecek sz udur: slam dnce dnyasnda felsefe ile din i ie ele alnm, ilenmi ve yazlmtr. Dolaysyla kltrmzde din ile felsefe, olumlu ya da olumsuz bak asyla srekli biimde birlikte irdelenmitir. Bu nedenle din metinlerle felsef metinleri birbirinden bamsz deerlendirmenin byk bir eksiklik olaca aktr. Bu durum bat dnce dnyas iin de sz konusudur. Sokratesten tutalm da B. Russella kadar din, kabul edilme veya reddedilme biiminde bir ekilde felsef metinlere dhil edilmitir. Kendisine filozof diyebileceimiz hemen hemen tm batl dnrlerde Tanr ve Tanryla ilgili sorunlar bir problem olarak ele alnmtr. lk adan Platon, Aristoteles ve Plotinos gibi; Ortaa d-

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

316

Ksa Yazlar

nrlerinin tm; Rnesans aratrmaclar ve sonrasnda gelen Descartes, Spinoza, Hobbes, Locke, Berkeley, Hume; Fransz aydnlanmaclar, Alman dealizmi, Kant, Hegel ve Nietzscheye kadar ve sonrasndaki birok filozofun metinleri sadece ve sadece felsef metin olarak nitelendirilemez. Bu metinlerde din ve Tanr, reddedilse bile, bir biimde aratrlm, incelenmi ve sorgulanmtr. yleyse metinlerin din ve felsef olarak birlikte sempozyum konusu yaplmas nemli bir tespittir. Sempozyumun dier konusu, bu tr metne ynelik bak asn iermektedir: Yeniden okuma, anlama ve alglama. Deien dnyann, insan ve bakn deitirdii inkr edilemez bir gerektir. Bu nedenle XXI. yzyl gibi teknolojik, sosyolojik, psikolojik ve etik birok yenilii barndran bir dnemin insanlarnn, kendilerinden ncekilerin brakm olduu kltr mirasn yeniden okumas, anlamas ve alglamas kayda deer bir husustur. Bu adan din ve felsef metinlerin yeniden okunmas, anlalmas ve alglanmas, bir takm yeni yorumlar ne srmek kadar metodolojik baz tespitleri de beraberinde getirecektir. Sempozyumun bu adan birok yeni fikir ve dncenin ileri srlmesi noktasnda nemli frsatlar saladn syleyebiliriz. Bu balamda sempozyum program ve ieriine bakldnda, sunulan teblilerde alt izilmesi gereken bir ok problemin ele alndn grmek mmkn oldu. Din ve Akl Balamnda Felsefe konulu al oturumunun ilk sz sahibi olan Sleyman Hayri Bolayn sorduu u soru nemliydi: Felsef Metinleri Din Adan, Din Metinleri de Felsef Adan Okumak Mmkn Mdr? Tebli baln da oluturan bu soru, hem felsef adan hem de din adan metinleri yeniden okuyanlar iin vizyon salayacak nitelikte grnmektedir. Bolay, tebliinde metinleri anlama ile ilgili nemli iki n yargya dikkat ekti. Bu nyarglardan biri kutsal metinleri en iyi anlayanlarn o kutsala inananlar olduu iddias; dieri ise felsef metinleri anlamak iin ateist bir baka sahip olmak gerektii tezi. zellikle lkemizde yaygn olan bu iki iddiay Bolay, eletirdi ve makul grmedi. Ayn oturumda ansiklopedik

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

317

Ksa Yazlar

metin olarak kabul edilen hvan- Safa Risalelerinin bilimsel ve entelektel anlamn Bayram Ali etinkaya sorgulad. etinkaya, tebliinde, gnmzde bile bu metinleri anlamada skntlar yaandn, bu skntlar amak iin nelerin yaplmas gerektii konusunda nerilerde bulundu. Mehmet Bayraktar ise din-felsef metinler brakan iki nemli ismi, bn Sina ve Spinozay seerek bunlar yeniden okuma balamnda din-felsef metinleri anlamak iin be ilke ileri srd. Bu ilkeler metnin gramatik boyutundan balayp anlayann kendisini sorgulamasna kadar uzanyordu. Ahmet Erhan ekerci ise felsef metnin yeniden okunmasna John Locketaki tolerans kavramn rnek seti ve bunu bir takm tespitlerle birlikte gnmzle ilikilendirdi. Toplam yirmi oturumun gerekletii sempozyumda farkl lkelerin deiik niversitelerinden ok sayda bilim adam da katld. Modernite ve Gelenek Balamnda Dinin Yansmalarn Yeniden Okumak balkl ikinci oturumda Bosna Hersek, Avustralya, Rusya ve randan katlmclar yer ald. Bu oturumda kendisi de Sabii olan Sydney niversitesinden Brikha Nasroraiann teblii Sabii Mandeizminde Kutsal Metinler ve Ezoterik detler adn tayordu ve ilgin tespitler barndryordu. Tahran niversitesinden Muhammed Mctehid ebsteri ise Modern Kuran Hermeneutiine Doru lk Adm adl tebliinde Kurann vahyin kendisi olduunu sylemek yerine Kurann vahyin meyvesi olduunu sylemenin daha doru olabileceini ileri srd. Bu iddia doal olarak birok tartmay beraberinde getirdi. Birinci gnn son oturumunda Kuran, hadisler, bunlar zerine yazlm eserlerin yeniden okunmas ve yeni ve eski metotlar ele alnd. Son dnemin alevlenen bir tartmas olan Peygamber imdi Yaasayd< sylemini Mustafa Ertrk ele ald. Yine Kuran okumalarnn nemli bir parasn oluturan tefsir okumalarnn keyfiyetiyle ilgili olarak son dnem Kuran yorumcularnn nasl okunmas gerektiini smail alkan inceledi. Sempozyumun en youn gnn oluturan ikinci gnnde, din ve felsef metinleri okuma ve anlamayla ilgili ok sayda tebli

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

318

Ksa Yazlar

sunuldu. Felsef metinlerin okunma yntemiyle ilgili olarak mer Bozkurtun Felsef Metinlerin Anlalmasnda Filozof renci likilerinin nemi, Ali ztrkn Bilimlerde Metin Yazcl zerine Meta-Matematiksel Bir Model Denemesi, ahin Efilin Pozitivist Felsefeyi slam Dncesine Eklemlemek, Esat Burak amannn Levinasn Talmud Okumalar Balamnda Din Metin ve Filozof likisi, zcan Hdrn Oryantalistik Metodolojilerin Gnmzde slami Metinleri Yeniden Okumadaki Etkisi, smail Demirezenin Tketim Toplumunda Din Metinlerin Yeniden Anlalmas, Hseyin Karamann 21. Yzylda Ebubekir erRaziyi Nasl Okumalyz, Mahmut Ebul-Huda el-Huseyinin Sufilik ve Felsefe; Benzer Dil, Farkl Kontekst adl teblileri felsef yn ar basan teblilerdi. Hermeneoutiksel baklar da ieren bu tebliler farkl ve dikkat eken iddialarla ne kt. Bunlarla birlikte sempozyumun ikinci gnnde zellikle din metinlerin okunma ve anlalmasyla ilgili teblilerin arlkl yer aldn syleyebiliriz. Ancak bu teblilerin, bu tr metinleri salt din balamda ele alm olduunu syleyemeyiz. Zira sosyoloji, siyaset ve din ilikileri balamnda bir takm tespitleri barndran tebliler de vard: Bu anlamda Osman zsoy, yeni dnemde din adam profilini, Muhammed Veysel Bilici modern dnyada dindarlk ve vatandalk ilikisini, Suudi Arabistandan katlan Abdullah Hamidaddin ise Suudi Arabistanda Dinin Merkezden karlmas konularn teblilerinde deerlendirdiler. Geriye kalan tebliler daha ok teknik bir takm problemleri ele almaktayd. rnein, Mahmut Ay ir tefsiri yeniden dnmeyi, Abdlcelil Bilgin Kuran Trke evirisiyle okurken karlalan anlama ve alglama eksikliklerinin temel nedenlerini, Ali Durusoy Kurandaki kelime lafz zerine yeni baz tespitleri, Mustafa Doan Karacokun kssann Eric Frommun Eski Ahit okumalar balamndaki deerlendirmeleri, Yakup Cotu kreselleme srecinde klasik metinlerin yeniden okunmasn, amil cal din, modernizm ve gelenein Ali eriatideki yeniden okunuunu, Fazl Arslan slam/dou mzik metinlerini yeniden okumay, Talip zde Maturidiyi nasl okumamz gerektiini, Yusuf Alemdar Os-

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

319

Ksa Yazlar

manlnn sonu Cumhuriyetin banda yaam bir Trk aydn olan Abdurrahman Aygnn Barnaba ncilini deerlendirmesini, Bilal Kemikli unullah- Gayb rneiyle sufi airin anlam dzeylerine ilikin mlahazalarn konu edindi. Elbette sempozyumda burada ismini zikrettiimiz teblilerin dnda bakaca tebliler de vard. Bu tebliler de gerekten nemli yorumlar ve tespitler iermekteydi. Ancak dikkate sunulmas gereken bir hususun altnn izilmesi gerekir ki o da lkemiz katlmclarnn sunduklar teblilerin lke dndan katlanlarnkinden daha etkileyici olduudur. Bu etkileyicilik, tebliin hazrlanmas, ieriinin yeni bir takm tespitler iermesi ve problematik olarak ele alnm olmasyla kendisini gsterdi. Bu iddiamz, tebliler kitap haline gelince okuyucular tarafndan da desteklenebilecektir. Nihayetinde dnce dnyasna hizmet eden nemli bir sempozyumun daha stanbulda gerekletiini sylemek gerekir. Sempozyumlar zahmetli organizasyonlardr. Bu tr organizasyonlarn iki yn vardr: Birincisi akademik, ikincisi ise finansal. Akademik ynn Bata Prof. Dr. inasi Gndz ve sempozyum koordinatr Prof. Dr. Bayram Ali etinkaya ynetimindeki hazrlama komitesi, finansal ynn ise Sultanbeyli Belediye Bakan Hseyin Keskin stlendi. Her iki i de kutlu birer itir. Birinin eksikliinin sempozyumun ortaya kn engelleyeceini belirtmek gerekir. Dolaysyla bize den, her iki ynn sorumlularna byle bir hizmeti dnce dnyasna sunduklarndan dolay teekkr etmek ve sayglar sunmaktr. mer BOZKURT

(Yrd. Do. Dr., ankr Karatekin . Edebiyat Fak.)

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

320

Milel ve Nihal Geleneinden

Hasan B. mer es-Sunkrinin ZbdetlAkid Nuhbetl-Fevidinde Heyetl-Kalp eceretl-man ve eceretl-Niran Modeli

Kyasettin KOOLU*

slam tarihinde ortaya km, mezhep, frka, nhle gibi kavramlarla isimlendirilen fikri-ameli farkllamalarn taksimi, Firak ve Milel ve Nihal tr eserlerin tarznda belirleyici olduklar gibi mezhep isimlendirmelerinin de temelini oluturmaktadr. Ehl-i Hak, Ehl-i Kble, Ehl-i Tevhid, Frka-i Naciye, Ehl-i Adalet, Ehl-i Cemaat ve Ehl-i Dlle bu taksimde kullanlan nemli kavramlardandr. 73 Frka Hadisi olarak bilinen rivayet de kaynaklarda kullanlan taksimin temel unsurlarndan birisidir. Bilindii gibi bu konuda bir ok rivayet vardr. Deiik varyantlaryla kaynaklarda yer alan rivayetin en kapsamllarndan birisi udur: Yahudiler 71 frkaya ayrldlar. Birisi cennete, 70i nardadr. Hristiyanlar 72 frkaya

Yrd. Do. Dr., Idr niversitesi lahiyat Fakltesi.

MLEL VE NHAL
inan, kltr ve mitoloji aratrmalar dergisi cilt 7 say 2 Mays Austos 2010

Milel ve Nihal Geleneinden

blndler. 71i narda birisi cennettedir. Muhammedin nefs-i kudret elinde olan Allaha yemin ederim ki; phesiz benim mmetim de 73 frkaya ayrlacaktr. Birisi cennette, dier 72si narda olacaktr. Denildi ki, Ey Allahn Resul! Onlar kimlerdir? Buyurdu ki; Cemaattir. buyurdu. Bu hadisi temel alan taksimlerde frkalar genel anlamda kurtulua eren ve dalalete olanlar olmak zere ikiye ayrlm olmaktadr. Kurtulua erenin bir frka olduu kabul edilince geriye kalanlarn hepsi frka-i Dlle kapsamnda kalmaktadr. Bu noktadan hareketle herkes kabul ettii frkann kurtulua ermi olduunu kabul edince dierlerine kar tavr reddiyeci ve toptanc durumda olmaktadr. Yetmi Frka tasnifi en olgun ekilde Eari geleneinde Badadinin el-Fark Beynel-Firak ve ehristaninin el-Milel venNihalinde kendisini gstermektedir. Mturd geleneinde Ebu Mekhul en-Nesefinin
4 3 2 1

ve Mturdnin kaynaklarda isminden

bahsedilmesine ramen henz elimizde olmayan Maklt isimli eserine atfen bu hadisi kullanan tasniflerin varl hakknda kaynaklarda bilgiler verilmektedir. Bu tasnifin toptanc ve reddiyeciliine en gzel rneklerden birisi Baddnin eserinin banda Ehl-i Snnetin hak, dierlerinin batlln ispat etmek iin kaleme aldn belirtmesi gsterilebilir. slam Mezhepleri Tarihi temel kaynaklarndaki bu yaklam daha sonraki dnemlerde de benzer ekilde devam etmitir. Osmanlnn son dnemlerinde bu yaklamla telif edilen ve nemli
1

2 3

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

322

bn-i Mace, Kitbul-Fiten, bab no:17, Hadis no:3992. Hadis ile ilgili dier rivayetler iin bk., el-Badd, Ebu Mansur Abdulkhir, Mezhepler Arasndaki Farklar, ev., Ethem Ruhi Flal, TDV. Yaynlar, Ankara, 1991, s. 5-7; zler, Mevlt, slam Dncesinde 73 Frka Anlay, Rabet Yaynlar, stanbul, 2010, ss. 1520; Zbdetl-Akid Nuhbetl-Fevid, ev. Hasan b. mer es-Sunkr, -Ta bs.- stanbul: smail Hakknn Litografya Destegah, 1281/1964, ss. 20-21. el-Badd, a.g.e. ehristn, Ebul-Feth Muhammed b. Abdul-Kerim b. Eb Bekr Ahmed, Thk., Emir Ali Mehn-Ali Hasan Fr, Drul-Marife, Beyrut. en-Nesef, Eb Muti Mekhl b. Fazl (318/930), Kitabr-Red Alel-Ehv vel-Bida, thk. Marie Bernand, Annales Islamologiqes, 16 (1980), 36-126, s. 60. el-Pezdevi, mam Ebul-Yusr, Usulid-Din, Thk., Dr. Hans Peter Lins, Kahire, 1424/2003, s. 249. Badd, Mezhepler Arasndaki Farklar, s. 1.

Milel ve Nihal Geleneinden

rneklerinden birisi de Hasan b. mer es-Sunkrnin ZbdetlAkid Nuhbetl-Fevid isimli eseridir. Eser Ahmed Ziyaddin Gmhanevye nisbet edenler olsa da ona ait deildir. Eserin balangcnda es-Sunkrnin Gmhanevye atfettii Netyicultikd isimli eserinin Trke bir tercmesi olduunu belirtmesinden hareketle eserin aslnn Gmhaneviye atfedildii dnlebilir. Ancak Gmhanevnin eserleriyle ilgili yaplm olan farkl listelerde Netyicul-tikad yer almamaktadr. Eserin ierdii baz bilgileri Gmhanevnin Camiul-Mtun
9 8 7

isimli

eserde yer alan bilgilerle farkllk arz etmektedir. Dolaysyla eserin temel fikri rgs Gmhanevye ait olsa da es-Sunkrnin baka kaynaklardan da alntlarla oluturduu mstakil bir eser olarak kabul etmek gerekir. Eserin Giri ksmnda yazl sreciyle ilgili yer alan bilgiler aslnda yazarn mezheplere bakn ve eserde kulland tasnif sisteminin sebebinin anlalmasna da katk salamaktadr: Usulid-Din imamlar ve faziletli ehl-i temkinler yok olmaya yz tutup ilmin bahesinin usul ve fruu ekilip kaybolmaya balaynca, insanlar baya/deni dnyaya tlip, fani yalanc sslere rabet etmeleri ve insanlarn ounun itikattaki cehaletleri sebebiyle Ehl-i Bida ve Frk-i Dlleye girimelerine ve Frk-i Nciyeden kmalarna sebep olmaktadr. eitli samalklara aceleyle balamalar sebebiyle, byk alimler ve ulu eyhler, faziletli saygdeer kiiler kymetli himmetlerini kullanarak yaptklar nefis telifleri ve nefis yazlar/mektuplar ile o frkann itikatlarnn tamamn aka beyan ettikleri, unutulup gidenleri
10

terk olmakta olup

grleri rmcek anda takl kaldysa bu Bri olan Allahn en fakir kulu el-Haci Hasan es-Sunkur(<.) uzun bir sreden beri Frk-i Nciye
7

10

Gndz, rfan, Ahmed Ziyddin Gmhanevnin Hayat Eserleri ve Tesirleri, Ahmed Ziyaddin Gmhanev Sempozyum Bildirileri, Seha Yaynlar, stanbul, 1992, s. 40; Gndz, rfan, Gmhanev Ahmed Ziyddn Hayat, Eserleri Tarikat Anlay ve Halidiye Tarikat, Seha Neriyat, stanbul, 1984, ss. 137-138. Gndz, Gmhanev Ahmed Ziyddn Hayat, Eserleri Tarikat Anlay ve Halidiye Tarikat, ss.83-140. Camiul-Mutun fi Hakki Envais-Sfatil-lahiyye vel-Akaidil-Mturdyye ve Elfazil-Kfri ve Tashihil-Amalil-Acibiyye, Dr't-tbati'l-mire, stanbul, H. 1273/1856. 144 s. Eserin Nshas SAM Ktphanesi Dem. No: 014233 de kaytldr. almamzda bundan sonra Camiul-Mtun olarak zikredilecektir. Meryem, 19/23.

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

323

Milel ve Nihal Geleneinden

itikadn Frk-i Dlle itikadndan ayran ksa ve zetle bir risale tertip etme emelindeyken bir eyi diledii zaman
11

sebeplerini hazrlar doru

delaletiyle gzel ahlakn kayna, fazilet ufuklarnn toplam, ykselmemin sebebi, kurtuluumun sebebi, alim ve amel eden, ilimlerin ounda kmil, zellikle tasavvuf ilminde zirve (<) Hanefi mezhebine tabi, muttaki merep, alimleri ve faziletlileri seven, salih ve takva sahiplerinin mridi Gmhaneli eyh Ahmed Ziyaeddin Efendi Hazretleri (<) Netyicultikd isimli Arapa bir risale yazm. yle ki bu risalenin hacmi kk ve faydas byk ve frkalar aklama da emsali grlmemi, anna gvenilmesi iin, erh-i Mevkf ve Maksdn ayniyle ibaresinden alm olunup slam frkalarnn tamamnn akidelerine ve her bir frkann mezheplerine, grlerine dair bir alay mkil meseleleri toplamaktadr. Velhasl hakiki yola girmi olan kiilerin kendi itikadn Frk-i Dlle itikadndan ayrmalar iin bundan daha faydal kitap yoktur. Bu aciz tarafndan gzden geirilen bu risale iaret edilen Efendinin yukarda zikredilen risalesinin genel faydasn hedefleyip Trkeye tercme olunmasn hakir-i kalil-i bizaaya iaret buyurmasn emir telakki ederek geride bir eser brakmay ve btn mminlere fayda vermesi isteyerek Allaha tevekkl ile yukarda zikredilen Rislenin yazlmasna balama da acele ederek tertib-i makam, tehzib-i kelam ve takrir-i meramda dakika geirmeden, tebdil ve tayire muhta olan baz konularda ziyade ve noksan ile tasarruf edildi. Zbdetl-Akayid Nuhbetl-Fevayid ismiyle tesmiye olunup bir Mukaddime, sekiz Bab, ve bir hatime eklinde tertip edildi<12 Bu bilgiler nda es-Sunkr insanlarn Frk-i Naciyeden uzaklap, Frk-i Dlleye girmelerinin sebebi olarak itikadi ve ameli meselelerde nderlik edecek ilim ve fazilet sahiplerinin azalmas, sonrasnda da insanlarn bu fani ve yalanc dnyaya olan meyillerindeki art ve itikadi meselelerdeki cehaletinden kaynaklandna dikkat ekmektedir. Mellif bu durumdaki insanlara hakikatin yolunu gstermek amacyla kurtulua erecek olan frka ile dalalet ierisindeki frkalar arasndaki farklar ortaya koyan bir eser yazmay hedeflediinden bahsetmektedir Sunkrinin bu tavr
11

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

324

12

Yasin, 36/82. es-Sunkr, age., s. 2-3.

Milel ve Nihal Geleneinden

reddiyeci ve dlayc tmel bir tavr iermektedir. Es-Sunkrnin eserine esas ald Osmanlnn son dneminde yaayan mutasavvf ehl-i ilmin nde gelenlerinden birisi olan Ahmed Ziyddin Gmhanevnin Netyicul-tikad isimli eserini henz elde edememi olmakla birlikte onun Camiul-Mutun isimli eserinde mezhepleri 73 Frka Hadisindeki ekliyle Frk-i Naciye ve Frk-i Dlle olarak taksim etmektedir.
13

Eserde dikkati eken

nemli noktalardan birisi de onun Ehl-i Hak taksimidir. nk nceki yaplan tasniflerden farkl olarak Ehl-i Hak kendi ierisinde olarak Muhaddis Selefiler, Eire ve Ehl-i Snnet olarak ksma ayrmaktadr. Eserin ieriinde Ehl-i Snnet vel-Cemaat olarak Mturdliin kullanld grlmekte
14

ve zel blm alarak


15

Mturdyyenin itikad zet olarak anlatlmaktadr.

Zbdetl-Akaid Nuhbetl-Fevid, isimli eser de yetmi frka zerine temellendirilmitir. Es-Sunkr, slam frkalarnn aslnn sekiz olduunu her bir frkann kendi ierisinde farkl frkalara ayrldn ve toplam da 73e ulatn, ancak bunun kesretten kinaye olarak alglanmas gerektiini yoksa yedi yz yetmi veya daha fazla frka olabileceini belirtmektedir.
16

Eseri bu alanda

yazlm ve benzer sistemi kullanan dier eserlerden farkl klan belki en zgn yan es-Sunkrnin kulland Heyetl-Kalp ve eceretl-man ile eceretl-Nran modelidir. Eserde kalp suretinde ekillendirilmi eceretl-manda Frka-i Naciyenin zellikleri olarak iman yetmi dokuz ube olarak 80 yaprakta gsterilmektedir.
17

Aacn ortasnda iman ve slam ilgili aklamalar yer almaktadr. Bu gvdeye bitiik yedi sa tarafta yedi de sol tarafta yapraklar var. Bunlarn sa tarafnda olanlarda Hilaf- rzadan saknmak, kendini haramdan saknmak, er-i hkmleri uygulamak, bendelerine efkatle davranmak, ilerinde ho gry esas almak, hakk aklamakta
es-Sunkr, age., ss. 2-3. Gmhanev, Cmi'l-Mtun, s. 30. Gmhanev, Camiul-Mtun, s. 17-< es-Sunkr, age., s. 20. es-Sunkr, age., s.18.

13 14 15 16 17

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

325

Milel ve Nihal Geleneinden

gayretli olmak, haramlardan saknmak, sol tarafnda olanlarda ise cimrilii terk etmek, serkelii terk etmek, sonu olmayan arzular terk etmek, hrs terk etmek, doru davranmamay terk etmek, kt dnmeyi terk etmek, gafleti terk etmek yer almaktadr.
18

Aacn sa tarafnda yer alan yapraklarda inan asndan gerekli olan emirlere yer verilmektedir. nanan insanlar kurtulua gtrecek Ehl-i Snnetin temel unsurlar ve ahlaki nitelikleri balklar halinde ele alnmaktadr.
19

Bunlar arasnda dini ve ilmi -

renmek, kelime-i ehadet getirmek, farz ve nafile namaz klmak, zekat ve sadaka vermek, farz ve nafile hac yapmak, oru tutmak, ilmihali renmek, byklere sayg gstermek, Kuran okumak, akrabay ziyaret etmek, acizlere yardm etmek, cihat etmek, tevekkl etmek, i ve ibadetini halis yapmak, insanlar hayra sevk etmek, dini ileri yapmaya gayret etmek, hayr amellere gpta etmek, helal yemek, nimete kretmek, ahreti dnmek, korku ve mit arasnda bulunmak, rzay gzetmek ve cehaleti gidermek
20

gibi konular yer almaktadr.

ecere-i iman aacnn sol tarafnda ise iman konusunda terki gerekli yetmi dokuz nehyi temsil etmektedir. Bunlarn da bazlar unlardr: ere muhalif, gazab terk etmek, nifak terk etmek, dnya sevgisini terk etmek, tvbeyi tehir etmemek, felsefe ilmiyle uramamak, tamah terk etmek, inad terk etmek, sihri terk etmek, zinay terk etmek, hrszl terk etmek, gelii gzel bo konumay terk etmek, haset etmemek.
21

es-Sunkr, eceretl-manda zikrettii zelliklerden sonra temsil eden kiiler asndan da Frk-i Naciyeyi u ekilde tanmlamaktadr: slam topluluklarndan benim ve ashabmn yolunda olanlar Frk-i Nciye olarak aklanmaktadr. Onlar Ehl-i Snnet ve Cemaatdr. tikatta eyh Ebu Mansur el-Mturd ve eyh Ebul-Hasan el-Ear hazretlerine tabidirler. an ve erefi byk olan bu iki kii itikatta imamdrlar.
18 19

20

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

326

21

es-Sunkr, age., s.18. Aydnl, Osmanl, Osmanldan Cumhuriyete slam Mezhepleri Tarihi Yazcl, HititKitap Yaynevi Ankara, 2008, s. 202. es-Sunkr, age., s. 18. es-Sunkr, age., s. 18.

Milel ve Nihal Geleneinden

Bunlardan birisinin grne inanan/dayanan kimse Ehl-i Necttan olur ve ahiret saadetine nail olur. Zira onlarn mezhepleri Frk-i Dlleden uzaktr. Mturd Ebi Nar el-yzinin, o Ebi Bekir el-Crcnnin ve o Muhammed b. Hasan e-eybn Hazretlerinin talebesidir.
22

Mturd olarak isimlendirilmesi onun Semerkand kylerinden bir kye mensup olmasndan dolaydr. Ear Ebl-Hasan Ali b. smail b. Abdillah b. Bilal b. Ebi Hureyre b. Ebi Musa el-Ear ashabndandr. Ebu Ali el-Cbbi denilen Muteziliye ilk muhalefet edendir. Ve onun mezhebin22

Geni bilgi iin bk.,Kutlu, Snmez, Mrcie Horasan ve Maveraunnehirde Yayl, Baslmam Doktora Tezi, Ankara, 1994, s. 281-282; Ulrich, Rudolph, Al-Mturd Und Die Snnitiche Theologie in Semerkand, E.J. Brill Leiden, Newyork, Koln, 1997, s.161. Koolu, Kyasettin, Mturdye Gre Mrcie Baslmam Yksek Lisans Tezi, Ankara, 2005, ss. 16-17; Ak, Ahmet, Mturd ve Mturdlik, stanbul, 2008, ss. 40-47.

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

327

Milel ve Nihal Geleneinden

den Ehl-i Snnet Mezhebine dnmtr. Ear isimlendirmesi Ebu Musa el-Earnin ashab ve evladndan olmas sebebiyledir. nk Ear sal doan bir adamn lakabdr. Ebu Musa Yemen beldelerinden bir kabileden olan bu kiiden olduundan ona da Ear denilmitir. Onlar amelde mam- Azam, mam- afii, mam- Mlik ve mam- Ahmed b. Hanbel (r.anhum) Hazretlerine tabidirler. Bunlarn cmlesi Ehl-i Snnettir. Usulde mttefik olduklarndan drdne de hak derler. Ancak bu mezhep sahiplerinin var olan ihtilaflar ameldedir. Yani insandan sadr olacak ibadetlerde ve dier ilerdedir. tikdi meselelerde ise hepsi tek dil ve tek cihettir ve btn nebiler ve melekler, sema ve yerlerde slam yolunu tutan mmetin tamam bu itikatlara inanrlar. Hanefiyye akaidi Mturd Hazretlerine tabidir. Zira Mturd usul ve fruda mam Azam (Rahimehullah) Hazretlerinin mezhebi zeredir. fiiyye, Hanbile ve Mlikiyye akidde Ear Hazretlerini semilerdir. Earnin mezhebinde ihtilaf olmutur. ounluu fiidir, bazlar Mlikidirler. (lim Allah katndadr.) Ancak Earye tabi olanlar Mturdye tabi olanlardan oktur. Aralarndaki ihtilaf ancak baz meselelerdedir. Tacuddin esSubknin grne gre ihtilaf on meselededir. Onlarn da bazs lafzi ayrlktr. Hakikisinde bidat ve dalalete nispet edilecek bir madde yoktur. Hdim Hazretleri Tarikat erhinde yetmi kadar ihtilaf beyan etmi ise de bunlarn bazs bazsna rcidir. Cumhurun ou kelami olmakla, yukarda iaret eden gaye ile Subk Zdenin grne racidir. Beyit: lahi sen inyet kl vidd acize / Kim Sftu ve Ztnn vasfn kemaliyle yaza. Dini akideler ve slamn inan esaslarna talip olan, uyanan kiiler olunuz ki balangta mmine farz ve vcip olan kii hangi tarik ile Allah ve insanlar katnda kamil mmin olur ve hangi tarik ile insanlarn katnda kamil mmin ve Allah katnda fask mmin olur ve hangi tarik ile insanlarn katnda mmin ve Allah katnda kafir olur, bunlar bilip rensin. Zira nice kimseler vardr ki salihlerin eklinde, eitli ibadetler ve taatlerini grp elin verip yardm dilersin, ierisini bilmezsin, itikatlar fasitlik ile dolmutur. Allah korusun. Hangi tarik ve hangi mezhepte olduunu kendi bile bilmez. Bu bahsedilen kimseler yetmi seksen sene Cenb- Hakka gndzleri oru tutup geceleri ibadet etseler, itikatlar Ehl-i Snnet itikadna muhalefet ettii iin bunlarn hi birisi kabul edilmez. Ey mmin karnda ve ahret yolda bu Risaleyi ok dikkatli, inceden

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

328

Milel ve Nihal Geleneinden

inceye mtalaa ile birlikte manasn anlayn, Allah katnda ve insanlar katnda mmin olursunuz. Bu dnya saraynda var olan halk, kendi, zikrolunan gruhlarn hangisinden olduunu bilip ona gre dinin gereklerini ve ahret hazrlklarn tedarik edesin. O kimseler ki kalplerinde dalalet fidanlar dikilmitir. Onlar bu kitaba bakp dinlediklerinde kalplerinde olan dalalet fidanlar hareket edip kalplerini trmalayp yaralaynca sabra mecali kalmayp nice dahiller ve taarruzlar belki akaid-i diniyeden birini kalben inkar edip kafir olular. Bu bahsedilen kimselere nasihat versen dmanlk ederler. Nitekim Hamid-i Leffaf Hazretleri anlatr: Bizim asrmzda bir koca Pir vard. Onu esirgeyip dedim, ey Pir, mrnn sonlardr, zalimlerin evlerine varp yiyeceklerini yiyip onlara meyl etme. nk hadis-i erifte buyrulmutur ki haramla oluan her et cehenneme evla olur. Dnya da neyi severse ahrette onunla birlikte olur dediimde, o Pir on yedi sene beni terk etti. Sonra nice minnetler ile benimle bart. imdi Ehl-i Snnet ve Cemaat itikad zere olanlarn ittifaklar udur ki bu grnen kk alem ve byk alem yani Ar-i aladan yerlerin altna varncaya kadar btn yaratlmlarn hepsi, en kk czler ve sfatlar ile hepsi sonradan yaratlmtr. Yani yoktan var olmulardr. Br Tealann varln ve birliini ve bir eye benzemediine alamet olduu iin Allahn dndaki alem (Masivayi Allahi Alem) denilir. Ehl-i Hak katnda eyann hakikati sabittir. Yani bu grnen ey her ne ise gerek ruh sahibi ya da cemadat olsun elbette bir hakikati vardr. Hakikati var olanda ikidir. Biri Vcibul-Vcd (Varl zorunlu) dur ki Br Tealann zat ve esma ve sfatlardr. Ve biri Mmkinul-Vcud (Varl zorunlu olmayan)dr ki Allahn dndakilerdir. Onun dndakiler dahi ikidir. Biri zatiyyt biri arziyattandr. (<)
23

es-Sunkr, oluturduu eceretl-man tablosunun hemen karsna eceretl-Nirn tablosunu koymu ve Frka-i Dlle ierisinde kabul edilen frkalar ele almtr.

23

es-Sunkr, age., ss. 21-24.

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

329

Milel ve Nihal Geleneinden

Aacn ana gvdesinde Frka-i Naciye olarak Kuran ve Snnete tabi olan ve kurtulua erenler yer alrken aacn dallarnda Frk-i Dlle olarak zikredilen temelde Mutezile, ia, Havaric, Mrcie, Neccariyye, Cebriyye ve Mebbihe yer almaktadr. Ana frkalarn alt kollarn verirken bana eytan kelimesini eklemektedir. Bu ana ekollerin kollarnn toplamda 72 yaprakta zikredilmektedir. Ancak es-Sunkri, 73 Frka Hadisindeki sayy tamamlamak iin Mebbihede Haeviyye ve Kerramiyyeyi, iada da Nusayriyye ve shakiyyeyi birer yaprakta toplayarak, toplam da 75 frka bu cemler ile 73 saysna uydurulmu olmaktadr. 24

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

330

24

es-Sunkr, age., s. 19.

Milel ve Nihal Geleneinden

Mutezile taifesinden aadaki 20 frkadan bahsedilmektedir: eytnul-Vasliyye, eytnulCaferiyye, eytnul-Amriyye, eytnuleytnulHuzeyliyye, eytnul- Nazzmiyye, eytnul- Isveriyye, eytnul- skfiyye, Beriyye, eytnul-Murdiyye, eytnul-Himiyye, eytnul- Slihiyye, eytnul- Habbtyye, eytnul-Hadbiyye?, eytnul-Muammeriyye, eytnul-Tumniyye, eytnul-Hayytiyye, eytnulChziyye, eytnulKbiyye, eytnul- Cbbiyye, eytnul- Behemiyye. Taife-i iadan 22 frkadan bahsetmektedir: eytnul-Sebeiyye, eytnulKamiliyye, eytnuleytnulNebeiyye, Himiyye eytnul-Muiriyye, eytnul-Hattbiyye, eytnulZirriyye, eytnul-Ziramiyye, eytnuleytnul-Dhiye, eytnul-Ulyniyye, eytnulshakiyye, mamiyye, Taife-i Havric yirmi yaprakta yer almaktadr: eytnul- Muhakkime, eytnulBeyhesiyye, eytnul-Ezrika, eytnul-bdiyye, eytnuleytnulNecedniyye, eytnul-Isferiyye, eytnul-Mansuriyye, eytnul-eytaniyye,

Yunusiyye,

eytnul- Mefgudiyye, eytnul-Bedaiyye, eytnul-Nusayriyye ve eytnul-smailiyye, eytnul-Zeydiyye, Crudiyye, eytnul-Sleymniyye, eytnul- Salihiyye, eytnul-

Hafsiyye, eytnul-Yezidiyye, eytnul-Hrisiyye, eytnul-Acride, eytnul-Meymniyye, eytnul-Hazimiyye, eytnul-Hamzeviyye, eytnul-uaybiyye, eytnul-Halfiyye, eytnul-Etrafiyye, eytnul-Malmiyye, eytnul- Mechliyye, eytnul- Acaride-i Salebiyye, eytnul-Acaridei Sealibe, Taife-i Mrcieden be frkann ismi gemektedir. eytnulYunusiyye, eytnul-Ubeydiyye,
25

eytnul-assniyye,

eytnul-

Sevbniyye, eytnul- Smeniyye

Taife-i Neccariyyeden frkadan bahsetmektedir ki bunlar; eytnul-Burusiyye, eytnul- Zaferaniyye, eytnul- Mstedreke;

25

Badd ve ehristnide bu frka Tumeniyye olarak gemektedir. Bk., Baddi, age., s. 149; ehristni, Ebil-Feth Muhammed b. Abdul-Kerim b. Ebi Bekr Ahmed, el-Milel ven-Nihal, Thk., Emir Ali Mehna-Ali Hasan Faur, Drul-Marife, Beyrut, Lbnan, 1996, s, 166.

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

331

Milel ve Nihal Geleneinden

Taife-i Cebriyyeden; eytnul- Cebriyye ve Taife-i Mebbiheden; eytnul- Haeviyye ve Kerramiyyeden bahsedilmektedir. Gmhanevnin Netyicul-tikd isimli eserinin geniletilmi bir tercmesi olarak es-Sunkr tarafndan telif edilen Zbdetl-Akid Nuhbetl-Fevid isimli kitap, tasnif modeli olarak bidat mezheplerini ele alrken 73 Frka Hadisi esasnca hareket edilmektedir. Ana frkalara ayrlma, alt kollarn isimlendirilmesi ve mezhep grlerinin aktarm model alnan eserlerle byk benzerlikler tamaktadr. Farkl olarak mezheplerin tasnif sisteminde iman ve kfr aac eklinde aa modeli diye adlandrabileceimiz bir tarz kullanlmas zgn bir giriim olarak deerlendirilebilir.26

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

332

26

Aydnl, age., s. 206.

Milel ve Nihal Geleneinden

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

333

1. 2.

3.

4. 5. 6.

7. 8.

9.

10. 11. 12. 13. 14. 15.

16.

1.

inan, kltr ve mitoloji aratrmalar dergisi gnderilmelidir. Metin sonuna bibliyografya YAYIN LKELER eklenmelidir. Gnderilen yazlarn ekleriyle Milel ve Nihal, ylda kez, drder aylk birlikte toplam 30 sayfay ya da 7.000 kelimeyi dnemler halinde yaymlanan bilimsel hakemli (kitap tantm ve tenkit yazlar ile akademik bir yayn organdr. ierikli ksa notlarn ise 1500 kelimeyi) amaDergiye gnderilecek yazlar milelnihal@gmail. mas gerekir. com; cebatuk@hotmail.com ve sgunduz@istan 2. Sayfa dzeni: A4 boyutunda olmaldr. Kenar bul.edu.tr mail adreslerinden birisine maille boluklar soldan 3,5 cm, sadan 3 cm, stten gnderilmelidir. 3,5 cm ve alttan 3 cm eklinde ayarlanmalMilel ve Nihal her yl Ocak, Mays ve Eyll dr. aylarnda yaynlanr. Dnemler: 1. Ocak 3. Biim: Metin ksm Times New Roman yaz Nisan; 2. Mays Austos; 3. Eyll Aralk tipi, 12 puntoyla, balklar bold olarak; meteklindedir. nin tamam 1,5 satr aralkla, dipnotlar ise Milel ve Nihalin yayn dili Trke ve tek satr aralkla ve 10 punto ile yazlmaldr. ngilizcedir. 4. Yazarlar, makalelerinde Chicago ve APA Milel ve Nihalde telif makalelerin yan sra dipnot gsterme sisteminden birisini kullaeviri, sadeletirme, edisyon kritik ve kitap nabilirler. Chicago dipnot gsterme sistemiydeerlendirmesi almalar yaymlanr. le yazlan makalelerin tm dipnotlar metin Milel ve Nihalde yaymlanmak zere sonunda yer almaldr. APA sistemini kullagnderilen telif makaleler, Yayn Kurulu nan yazarlar ise dipnotlarda kullanlan refetarafndan incelendikten sonra konunun ranslarla ilgili tam bilgileri (yani yazar, auzman en az iki hakeme gnderilir ve her iki lmann bal, basm yeri, yaynevi ve bahakemden de olumlu rapor gelmesi halinde sm yl gibi) metnin sonunda kaynaka olayaymlanr. rak vermelidirler. Hakemlerden biri olumsuz gr belirttii 5. Chicago sistemindeki dipnotlarda aada takdirde makalenin yaymlanp yaymlanmabelirtilen kaynak gsterme usullerine uyulmasna Yayn Kurulu karar verir. mas gerekir: Hakemlerden biri veya her ikisi, dzeltmelera. Kitap: Yazar ad soyad, eser ad (italik), eviri ise den sonra yaymlanabilir gr belirtirse, evirenin ad (ev.:), tahkikli ise (tahk.:), sadeletirgerekli dzeltmelerin yaplmas iin makale me ise (sad.:), edisyon ise (ed.: veya haz.:), yaynevi, yazara iade edilir. Dzeltme yapldktan sonra bask yeri ve tarihi (rnek, stanbul 2004), cildi hakemlerin uyarlarnn dikkate alnp alnma(rnek; c. IV), sayfas (s.), sayfadan sayfaya (ss.); d Yayn Kurulu tarafndan deerlendirilir. Yazma eser ise, Yazar ad, eser ad (italik), Ktphanesi, numaras (no:), varak numaras (rnek, vr. eviri ve sadeletirme yazlarnda gnderiye 10b). Hadis eserlerinde varsa hadis numaras belirmetinlerin orijinallerinin bir kopyas da taratilmelidir. narak (bilgisayar ortamna aktarlmak suretiyb. Makale; Yazar ad soyad, makale ad (trnak iinde), le) eklenmelidir. dergi veya eser ad (italik), eviri ise evirenin ad Kitap deerlendirme yazlarnn yaynna yayn (ev.:), yaynevi, bask yeri ve tarihi, cildi (rnek; c. kurulu karar verir. IV), sreli yayn ise (rnek; say: 3), sayfas (s.). c. Baslm sempozyum bildirileri ve ansiklopedi Yazar/yazarlar gnderdii metne, balca maddeleri, makalenin referans verili dzeniyle ayn yaynlarn da ieren bir akademik zgemi de olmaldr. eklemelidir. d. Dipnotlarda ikinci defa gsterilen ayn kaynaklar Dergiye gnderilen yazlar yaymlanmasa bile iin; sadece yazarn soyad veya mehur ad, eserin geri gnderilmeyecektir. Sadece hakem raporksa ad, cilt ve sayfa numaras yazlr. lar yazara gnderilerek karar bildirilecektir. e. Arapa eser isimlerinde, birinci kelimenin ve zel isimlerin ba harfleri byk, dierleri kk harflerYaymlanmasna karar verilen yazlara; le yazlmaldr. Farsa, ngilizce, vb. dier yabanc ngilizce balk, 50-200 kelime arasnda ngidillerdeki ve Osmanl Trkesi ile yazlan eser adlalizce ve Trke zet yazar tarafndan eklenir. rnn her kelimesinin ba harfleri byk olmaldr. Milel ve Nihalde yaynlanan yazlarn dil, f. Ayetler sure ad, sure no / ayet no srasna gre slup ve ierik asndan yasal ve hukuki verilmeli (rnek, el-Bakara, 2/10). sorumluluu yazara aittir. 6. Dergimizde kullanlan baz genel ksaltmaYaynna karar verilen makaleler ncelikle lar: baknz (bk.), karlatrnz (kr.), ad matbu olarak baslacaktr. Her yeni say ktgeen eser (age), Diyanet Vakf slm Ansiknda bir nceki saynn tm makaleleri PDF lopedisi (DA), MEB slm Ansiklopedisi (A), olarak www.milelvenihal.org ve www.dinlertaKtphane (Ktp.), numara (no:), lm (.), rihi.com sitelerinde yaynlanacaktr. tarihsiz (ts.), aleyhis-selam (s). Aada aklanan yazm ilkelerine ve 7. Yazlarda kullanlan izimler, grafikler, biimlendirmeye uyulmadan dergiye ulatrresimler ve benzeri malzeme JPEG ya da GIF lan yazlar, hakeme gnderilmeden nce formatnda olmaldr. Grsel malzeme ve dzeltilmesi iin yazara iade edilir. ekler mail yoluyla ayriyeten ulatrlmal YAZIM LKELER gerektiinde ayr bir dosya halinde CD vb bir Yazlar, PC Microsoft Office Word (Word 97 veri depolama malzemesinin iinde teslim veya daha ileri bir versiyonu) programnda edilmelidir. yazlmal veya bu programa uyarlanarak

MLEL VE NHAL

journal for studies of belief, culture and mythology


MATURIDI
ISSN 1304-5482

The Relationship between Intellect and Revelation in al-Maturidi: The Priority of Intellect and the Necessity of Revelation Hlya ALPER Can Maturidi Constitute a Ground Form for the Secular Interpretation of Islam? Talip ZDE The Relationship Between Religion and Politics in Imam Al-Maturidi Ramazan ALTINTA The Discovering Maturidi in Tafsir: Imam alMaturidi and the Place of Tawilat al-Quran in the Science of Tafsir smail ALIKAN The Understanding of the Maturidi School on Hadith Nuri TULU The Role of Hadith in Maturidi Tradition and Imam Maturidis Comment of Hadith Hseyin KAHRAMAN The Idea of Virtue at the Maturidis Ethics Sami EKEROLU The Problem of Murjiaas as Being a Sect and Ab Mansr al-Maturidi Cafer KARADA The Relation of Maturidi School with Hanafite Ahmet AK Imam Maturidis Perception of Mutazila Kyasettin KOOLU Abu Mansur al-Maturidis Approach to Muhkam and Mutashabih Ayahs Galip TRCAN

volume: 7 number: 2 May - August10

Das könnte Ihnen auch gefallen