Beruflich Dokumente
Kultur Dokumente
BAKANLIK SSTEM
VE
SLAM
NDEKLER
Bir thaf ve Bir tiraf ......... 4
Bu Kitap Niin Yazld ....... 5
NSZ .......... 6
GR ......... 16
BRNC BLM TOLUM YNETM EKLLER ....... 18
Toplum Ynetimi ...... 18
KNC BLM DOU ANLAYIINDA SADECE NAKLE RF VE
ADETE DAYANAN YNETM BMLER ....... 81
1-Mutlakyet ....... 84
2-Merutiyet ..... 104
3-Cumhuriyet .. 110
NC BLM BATI ANLAYIINDA SADECE AKLA DAYANAN
YNETM BMLER ...... 129
1- MONAR.... 129
a) Eski a Monarileri ...... 129
b) Feodal Monari...... 131
c) Mutlak Monari...... 131
2-OLGAR.... 132
Oligari eitli ekillerde Tekil Edilmektedir...... 134
a) Parti Oligarisi...... 134
b) Parti i Demokrasi....... 134
c) Maliye Oligarisi...... 134
d) Sper Devlet Oligarisi...... 134
Baz Oligari eitleri..... 136
a) Meritokrasi..... 136
b) Pltokrasi..... 136
c) Aristokrasi.... 136
d) Teknokrasi...... 137
e) Jritokrasi.... 137
3- DEMOKRAS... 139
Demokrasinin Tanm.... 141
Demokrasinin Tarihesi ..... 143
Demokrasi Modelleri ........ 145
1- Klasik Demokrasi.. 145
BR THAF VE BR TRAF
BU KTAP NN YAZILDI
NSZ
nsan, varlklar arasnda yeryznde yaayan en nemli, en deerli, en ncl ve
grevli olan bir canldr. O, bu haliyle dnen, konuan, hareket eden ve
evresine uyum salayan bir varlk olmutur. Zaten insann en nemli
zelliklerinden birisi de onun evresinde bulunan insan, hayvan, bitki ve
canszlarla beraber yaayp uyum ierisinde hayatn srdrmesidir. Yalnz o, akl
ve irade sahibi olmakla, dier varlklara kar fark attndan, kinatta var olan
dengeler sisteminde1 insan dengeleyen canl ve cansz bir tr bulunmad iin,
insan yine kendisiyle dengelenmektedir. O sebeple de bu adan baktmz
zaman insan iyiler ve ktler diye, iyi insanlar ve kt insanlar diye, iyi
toplumlar, devlet ve milletler; kt toplumlar, devlet ve milletler diye bir tasnif
yapabilir ve bu taraflar da savaan ve arpan taraflar olarak, iyiler ve ktler
diye isim verebilir ve ikiye ayrabiliriz.
Bize gre milletlerin ve devletlerin hayatlarnda en nemli ve etkili faktr,
onlarn sahip olduu deer yarglar ile ftrata tamamen uygun olan bir hukuku
uygular olmalardr. Bu sebeple tarihe baktmz zaman hukuk yapanlarn
byk devlet kurduklarn; baka bir ifade ile byk medeniyet ve devlet
kuranlarn, ayn zamanda hukuk yaptklarn ve varlklarn bu hukukla devam
ettirdiklerini gryoruz.
Burada bir rnek vermek gerekirse, mesela slam medeniyeti hakknda bir
uzman olan Corci Zeydann, Yunanllarn ksa bir sre mstesna, byk devlet
kuramadklar iin kanun, nizam ve hukuktan daha ziyade felsefeye nem
verdiklerini; Romallarn ise birok memleketi ynetimleri altna almalar ve
snrlarn geniletmeleri dolaysyla kanun, nizam ve hukuk koymak zorunda
kaldklar hakkndaki szlerini okuyucularmza iletebiliriz.2
nsan, toplum ve devlet hayatnda hukukun nemini belirtmek zere bir de
bizim kendimizden rnek verelim, isterim. Bilindii gibi Hanefi mezhebinin
gr ve fikirlerini bize kadar eserleriyle ulatran, byk slam hukukusu mam
Muhammed e-eybani olmutur.
Ebu Yusuf'un, halife Harun Reid zamannda Ba kadlk veya Adalet Bakanl
gibi resmi bir grevi bulunmas dolaysyla, bu meguliyetinden tr ilme,
1
2
Allah Tela Rahman Suresi 55/ 7. Ayette gkyzn ykseltip evrene dengeler koyduunu aklamtr.
Corci Zeydan, slam Medeniyeti Tarihi, ev: Zeki Megamiz, Er-Tu Matbaas, stanbul-1976, III, 138.
mam Muhammed e-eybaninin Kitab-l Asl adl eserinin 5 cildi tarafmzdan tercme edilmi ve
www.enfal.de sitesinde milletin istifadesine sunulmutur.
4
Muhammed b. Ahmed es-Serahsi, Kitab-l Mebsut, Dar-ul Ma'rifet Matbaas, Lbnan-Beyrut, T.Y. XII, 110.
5
Aladdin el-Kasani, Bedayi, IV, s, 160
6
Elmall Muhammed Hamdi Yazr,Hak DiniKuran Dili, I, 879
7
8
insanl iin ok daha nemli eylere imza atmasn nasip ve myesser eylemesi
iin Cenab Haktan niyaz ediyoruz inallah!
nsann bu dnyada var olan, tabiat, ftrat, doal, ilahi kanun ve kurallara,
fizyokratlarn dedii gibi9 doal-ilahi dzene uymaktan baka bir aresi yoktur.
Ama ilahi dzenin bir takm temel esas ve prensipleri vardr. Mesela bunlardan
birisi akp gitmekte olan rmaa benzeyen insan hayatnn devaml bir deiim
ve geliim ierisinde olmasdr. Bunun iin de deiim ihtiyac, lkemiz, slam
lemi ve tm insanlk adna bizi adeta doa, tabiat ve ftrata daha yakn olan
bakanlk sistemine doru yol almamz zorlamaktadr. Bu yolun sonunda da
insan dzenine, yani nsan-Bar dzenine veya 3. Yol Medeniyeti ne
varacamz kesindir.
nk Batnn bugnk geldii nokta, bize bu hedefi gstermekte ve bu yola,
alma yoluna girip bu izgide ilerlememizi istemektedir. Zira gerekten bugn
bilhassa ekonomik, sosyal ve siyasal bakmdan yani sosyal bilimler yznden
kmekte olan bu Bat medeniyeti, aslnda bat dnyas, daha nce yapt baz
yeniliklerle her geen gn slama yaklamaktadr, desek her halde hata etmi
olmayz. Hem bu da onun bundan nce geirdii zorunlu bir deiimdir,
diyebiliriz. Buna bir rnek gstermek gerekirse her trl eksik ve aksaklklarna
ramen bir devlet ynetim biimi olan demokrasiyi gsterebiliriz.
Dier taraftan bu adan baktmz zaman onlarn ortaya koyduu artan oranl
vergileri de zekt vergi sistemine bir tr yaklama olduunu da gryoruz.
Bylece bat dnyas, demokrasi, insan haklar, serbest piyasa ekonomisi ve
kadn-erkek eitlii gibi ortaya koyduu deerler konusunda slama yaklam
ise de tam anlamyla slamn bulunduu noktaya gelmemi ve gelememitir.
Mesela artan oranl vergiler meselesinde slam, ticarette gelirden deil,
sermayeden yzde olarak vergi ald iin bir ylda % 2,5 kar getirmi olan bir
sermaye dorudan doruya devlete alm olur ve bylece sermayesinde
azalma ve oalma gibi bir deiiklik olmaz. Hlbuki gelir vergisi sisteminde
9
Bak: Feridun Ergin, ktisat, s, 53; kr Baban, ktisat Dersleri, s, 129; brahim Fadl, ktisat, s, 42; Yeni Trk
Ansiklopedisi, III, 944
Fizyokratlar ad genellikle ilk bilimsel iktisat okulu olarak kabul edilen iktisadi dnce sistemine bal 18. Yzyl
yazar ve dnrlerine denir. Fizyokratlar ulusal g ve gvenliin imalat ve ticarete dayandna inanan
merkantilistlere kar ktlar. Bunlar ekonomiye mdahale deil, yapay kanun ve kurallar koymak deil, tabiatta
doal ilahi bir dzen olduunu savundular. Zaten fizyokratlar ismi de doal ve tabii olmak manasn ifade eden
bir kkten gelmektedir. Onun iin fizyokratlar yasaklara, yle olsun ve byle olsun gibi, kstlayc kanun ve
kurallara kar karak, "laissez-faire, laissez-passer" (braknz yapsnlar, braknz gesinler) demilerdir.
10
artan oranl vergiler esasna gre gelir her zaman devlet ile mkellef arasnda
paylald iin, kiinin hi kazanamayp devlete alt bir nokta
bulunmamaktadr.
Batnn gya kendi kendine koyduu bu deerler hakknda u aklamay da
yapmak isteriz ki: nsanlar iin deerler, dinden gelir; ycelerden, ykseklerden
ve telerden gelir; insan ne kendisi iin ve ne de bakalar iin bizzat kendisi
deer retemez ve koyamaz. Ayn boyutta yaayp mr srenlerin dnce ve
fikirleri, ancak kendileri iin deerli olup bakalarna ise deerli deildir ve delil
de olamaz. nk deerin kayna, deer ortaya koyan, neyin deerli ve faydal,
neyin kt ve zararl olduunu bilen ve bildiren insan deildir.10 Neyin hsn
veya kubuh, neyin gzel ve neyin irkin olduunu ve de neyin deerli veya
deersiz olduunu ancak Allah bilir ve bize o, bildirir. O sebeple Earilerin dedii
gibi bir ey Allah gzel dedii iin gzel olur, Allah zararl dedii iin o, zararl
olur. Yoksa Maturidilerin dedii gibi Allah bir eyi gzel olduu iin emretmez.
Allahn dnda ve hkm koymak iin Allahn baml olduu bir gzellik ve
irkinlik yoktur ve olamaz. nk iyilik ve gzellik, ktlk ve irkinlik olgusunu
koyan ancak Allahtr.11 Trklerin, Trklerin, rklarn ve lkclerin Eariye
kar fazla tuttuu Maturidi burada yanlmtr, dersek, bylece bir gerei dile
getirmi oluruz.
Hem gerek birey, hem de gerek toplum ve devlet olsun, insan hayatnda
deerlerin ve de sahip olduumuz meleke, yatknlk ve hassalarn nemli bir yeri
vardr. Mesela bireylerde bir nevi zorunluluk olarak bulunan fikir, his, irade ve
nsiyet alanlarna ait olan deerler ve yatknlklar ile bunlarn gelimi ekilleri
olan ilim, din, ekonomi ve idare alanlarna ait olan deerlerin-zorunluluklarn
birlikte almas, bir evin taban ile tavan demek olan millet ile devleti,
demokrasi ile cumhuriyeti, bisikletin n ve arka tekerleri gibi birlikte ve beraber
10
phesiz sizin Rabbiniz, gkleri ve yeri alt gn iinde (alt evrede) yaratan ve Ara kurulan, geceyi, kendisini
durmadan takip eden gndze katan, gnei, ay ve btn yldzlar da buyruuna tabi olarak yaratan Allahtr.
Dikkat edin, yaratmak da, emretmek de yalnz Ona mahsustur. lemlerin Rabbi olan Allahn an ycedir.
(Araf 7/ 54) Allah Tealann 2 trl kanunu vardr.
1- Tabiat Kanunlar, kevni (tekvini) iradenin eseridir. Buna Adetullah ve snnetullah da denir.
2- Dini kanunlar, terii iradenin eseridir. Halk da (yaratma da) emir de (insanlara ve Mslmanlara emir verme
de) ona aittir, ayeti bunun delilidir. Tabiat kanunlar, kevni-tekvini iradenin eseri olduu iin beeri irade ve
kudretle deimez. Dini kanunlar, Terii iradenin neticesi olduu iin bunlarn meydana gelmelerinde insanlarn
etkili olduu grlr. rade gibi lahi emirler, ilahi kaza, Allahn izni ve Hak Telann kitab da tekvini (kevni) ve
terii (dini) diye ikiye ayrlr. (Bkz. zmirli smail Hakk, Yeni lmi Kelam, st. 1339/ 1920, II, 108-109
11
Bkz. Karlatr Sadeddin Teftazani, erhul Akaid, s. 119: Taftazani, Kelam lmi ve slam Akaidi erhul Akaid,
Hazlayan Sleyman Uluda, s, 244
11
olarak retim yapan elamanlar haline getirecektir. te byle rantabl bir halde
alan toplum ve devlet dzeni, fizyokratlarn dedii gibi doal, tabii, ftri ve
ilahi bir dzen, toplum ve devlet dzeni olacaktr ve olmaldr.12
fade ettiimiz gibi insan, birey olarak ok merkezli (fikir-his-irade ve nsiyet) bir
varlk, toplum da (ilim-din-ekonomi ve idare olmak zere) ok kurumlu bir
oluumdur, diyebiliriz.13 te bugn yani Rnesans-Reform ve Aydnlanma
melezinin meydana getirdii toplum ve devlet anlaynda deerler ve kurumlar
aras dengeler salanamad ve doku uyumazl olduu iin toplumda, insan,
hayvan, bitki ve cansz varllarda kara ve denizlerde fesad ve bozukluklar
meydana gelmitir; ekolojik dengeler bozulmutur.14
Bu bozulmalardan tabi devlet yaps da nasibini alm, doal yapya birok
ilaveler eklenmek suretiyle fazla kilolu hale geldii iin hantal, yryemez ve
alamaz bir hale gelmitir. Daha dorusu bu Bat medeniyeti, sosyal hayat,
toplum arkn ve devleti ticar bir irket gibi, para ile alan bir ortaklk gibi
dnp bilgiyi de buna gre retmesi ve ona gre vergi alp devlet ve millet
arasnda bu anlaya uygun muamelede bulunmas, slm'n toplum devletmillet anlay ve koyduu vergi esaslar bakmndan, artk kabul edilemez bir
duruma gelmitir. Hatta Cemil Meri, Saint Simon hakknda yazm olduu
kitapkta ona gre devletin bir irket olduunu aka dile getirmitir.15
Hlbuki bununla ilgili naslar ve metinler ve bu konu zerine yazlm slm
eserler incelendii zaman toplum ve devletin byle bir oluum olmad aka
grlr.16 Mesela bugn uygulamalarda hi grlmeyen ve hatta esamisinden
bile bahsedilmeyen bir husus, toplum ve kamu grevlerinden ve devlet
bakanlndan, slami Kaynaklarda "velayet" ve velilik diye sz edilmi
olmasdr.17
12
kr Baban, ktisat Dersler, Kenan Basmevi, st.-1942, s, 129; brahim Fadl, ktisat, Akam Matbaas, st. 1928; Yeni Trk Ansiklopedisi, III, 944; Ali Fuad Bagil, Din ve Laiklik, s, 44
13
Ali Fuad Bagil, Din ve Laiklik, s, 44
14
nsanlarn kendi elleriyle yaptklar iler yznden karada ve denizde fesad, bozukluk ve ekolojik-evreyle
ilgili dengesizlikler meydana gelmitir. Rum 30/ 41.
15
Cemil Meri, Saint Simon, s, 40
16
M Beir Eryarsoy, slam Devlet Yaps, 312 sayfalk bir eser. Muhammed Hamidullah, lk slam Devleti, 106
sayfa. Abdlkerim Zeydan, slamda Ferd ve Devlet, 104 sayfa. Muhammed Esed, slamda Ynetim Biimi, 161
sayfa.
17
Mverd, a.g.e., s. 55, 65, 77; Eb Yl el-Ferr, Ahkm's Sltaniyye, Msr-1966, s. 28-30; Ahmed bn
Abdulhalim, bn Teymiye, el-Hlsbe Fi'l islm, Kahire-1387, s. 6-8; es-Siyset' er'iyye, T.Y..Y.Y. s. 10-15
12
Ben ahsen imdiye kadar yaptm almalarda, eski in, Hind, Msr ve Yunan
gibi milletlerde, imdi ise Bat medeniyeti kaynaklarnda devlet velidir, diye bir
anlaya rastlamadm desem ar gitmi olmam. Evet, slamda ve slam
dzeninde devlet, bir ailenin fertlerine veli olduu gibi, tm vatandalarn da
velisidir.18 Aile reisleri, anne ve babalar nasl ocuklarna bakp takip etmekle
grevli iseler, devlet de tm vatandalarn her trl problemleri ile ilgilenmek,
onlara bakmak ve velayet grevini yerine getirerek tm sosyal ve siyasal
meseleleri zmek zorundadr.19 Onun iin de biz devleti, tm vatandalarn
ortak noktalarnn bir bilekesidir, diye tarif ediyoruz.
te bylece slamn devlete getirmi olduu grevler arasnda onun veli olmas
yannda ayn zamanda kendisine imam20 veliyylemr, emrlmminin, halfe
gibi unvanlar verilen devlet bakan, amme zerinde velayeti bulunan grevli ve
sorumlu bir ahsiyettir, diyoruz.21
Hadislerde de devlet bakan, kendisi le korunulan bir kalkan ve idare
ettiklerinden sorumlu olan bir oban olarak tavsif edilmektedir.22 Peygamber
Efendimiz de bir devlet bakan olarak, 'Velisi olmayann velisi benim",
buyurmakla devletin tm vatandalarn velisi olduunu, azndan onlarn yeme,
ime, giyinme ve barnma gibi zaruri ihtiyalarndan da sorumlu olduunu bize
aka retmi olmaktadr.23
Netice olarak slm'a gre toplum ve devlet, yle batnn anlad manada
kastlarn, kesim ve ksmlarn enstrman, ekonomik sigorta veya ticar bir
irket deil; bilakis tm vatandalara eit muamele eden, bir veli, bir baba gibi
onlarn aralarnda adalet datan, koruyan, kollayan, amme zerinde velayeti
olan, bunun iin de sorumluluu bulunan yce, deerli ve saygn bir makamdr,
diyoruz.
Bu aklamalarmzdan Bat ile dounun, Yahudi ve Hristiyan ittifak olan
Rnesans, Reform ve aydnlanma anlaylarnn ortaya koyduu devlet ve
toplum ile slam ve Mslmanlarn dnd toplum ve devletin ne kadar
18
Bak: Osman Eskiciolu, Amme Velyeti, Dokuz Eyll niversitesi lahiyat Fakltesi Dergisi, say, VI, zmir-1989,
s, 421.
19
Abdurrahman Azzam, Ebedi Risalet, s, 104; Bak M. Beir Eryarsoy, Halifenin Hak ve Grevleri, slam Devlet
Yaps, s,
20
Bakara 2/ 124
21
. N. Bilmen, Hukuk- slamiye ve Istlahat- Fkhyye Kamusu, VIII, 249
22
Mslim b. el-Haccc, Sahh-u Mslim, Msr-1374/1955, mra, 43, 20
23
Ahmed bn Hanbel, Msned, Beyrut-1389/1969, IV, 133
13
24
14
22 ubat 2015
Akevler
ZMR
15
GR
Bugn dnyadaki ekonomik, sosyal ve siyasal alkant ve krizler, ilim adamlarn
ve dnrleri iin temeline inmek gibi asl illet ve sebepleri aratrp bulmak
gibi yce ve ar bir grev ile kar karya getirmi bulunmaktadr. Ama bunu
gren duyan ve bu grevi stlenip de derde deva olacak ve bu ihtiyaca cevap
verecek ve veren ka kiinin var olduunu syleyebilir miyiz, aslnda bunu
sylemek ok zor bir olaydr. Bize gre sanayi devrimi sayesinde insanlk
aleminde dnden bugne en yksek tepeye, zirveye zenit noktasna trmanan
bilim ve teknoloji, insan esir alm ve onu kle yapmtr, diyebiliriz.
16
Bilim ve teknoloji denilen ey, bugn dnyadaki her eyi ve her eyi o kadar
birbirine kartrmtr ki, artk kendisi olan bir varlk hemen hemen kalmam
gibidir. Bugn artk kendisi olan bir insan yok, kendisi olan bir mmin ve
Mslman yok, kendisi olan bir Yahudi ve Hristiyan yok, hatta kendisi olan bir
kfir, mrik ve ateist bile yoktur. nk insann kiilii elinden alnm, o,
sadece ve yalnz kendi zne ve szne dayanarak i yapar bir durumdan,
kefilsiz, vekilsiz, tapu senetsiz ve ipoteksiz bir i-al veri yapamayan ve adeta
hibir ey yapamaz hale getirilmitir. Bylece artk bugn tabii, doal, ftri ve
ilahi bir insan ve bir toplumun varlndan sz etmek ve rnek vermek mmkn
deildir.
Ancak insan ve toplumu, dnce ve uygulamay melez hale getiren, onlar
kozmopolit ve heterojen yapan bir bilim ve teknoloji vardr. Bugn artk saf,
homojen, karksz ve katksz kalan sadece fizik, kimya, astronomi, biyoloji ve
fizyoloji gibi ilim dallar vardr. Teknolojinin bile insana bakan tarafyla o da
zn ve esasn kaybetmitir, diyebiliriz. nk durum ve artlara gre, zaman
ve zemine gre kelime-terim, cmle ve dil reten insan zihni, onun anlama ve
kavrama gc bozulmu, deimi ve hatta i yapamaz, retemez bir hale
gelmitir, dersek her halde bir hata ilemi olmayz.
Hatta bu bilim ve teknolojiye kul olanlar, onun kleleri ve iileri, haa Allah
varlktan ve varlklar leminden sanki uzaklatrmlar; onun yerine bilim
totemini koymulardr. O kadar ki, dili bozan, dinin ve sosyal bilimlerin terim,
tarif ve tasniflerini bozan batnn bilimci filozoflar kendi kafalarn da bozduklar
iin abuk-sabuk, sapk-supuk konumaya balamlardr. yleyse imdi ltfen
hep birlikte onlarn u irkin szlerine dikkat kesilelim:
Bu bat medeniyeti, Eer insanlar Tanr olsayd, kendilerini demokratik olarak
ynetebilirlerdi. nsanlar Tanr olmadklarna gre, mkemmel bir devlet
insanlara gre deildir. diyen Jean-Jacques Rousseau; Eer Tanr var
olmasayd, onu icat etmek gerekirdi. diyen Voltaire ve Voltaire'in bu szn
tersine evirerek eer Tanr gerekten varsa, onu yok etmek gerekir. diyecek
kadar ileri giden Mihail Bakounineler tremitir.25
Dil deiince, kelime ve terimler deiir, terim ve dil deiince ve bozulunca da
nutuk ve mantk ilikisi, dnce ve bak da deiir ve bozulur. Durgun,
25
17
epiksemi ve ekimi bir yemek insann midesini bozduu gibi, tabiata ters
den bak as ve terimler de insanlarn kafasn bozmu, bylece o
dnemez hale gelmitir.
Artk bu bak alarnn karmas, kafalarn bozulmas ve bylece toplumda
huzur ve mutluluun kalkmasndan sonra buna are olarak uyar ve dzeltme,
hakka ve doru yola arma grevi ilim adamlarnn omuzlarna yklenmitir.
nk Hz. Peygamber yle buyurmulardr. Muhakkak limler,
peygamberlerin varisleridir. phesiz peygamberler, ne altn, ne de gm
miras brakrlar. Peygam-berler miras olarak, ancak ilim brakrlar. Bu itibarla
kim peygamberlerin miras olan ilmi elde ederse, tam bir hisse alm olur."26
Elmall Muhammed Hamdi Yazr Merhum, Fransz yazarlar, Paul Janet ile
Gabriel Saillesin yazdklar Histoire de la Philosophie adl eserlerini Metalib
ve Mezahib ad ile tercme ettii kitapta Auguste Comte'un insan hakkndaki
dncesini yle aklyor:
"Onun din anlaynda Allah fikri yoktur, ruh da yoktur. En yksek varlk
insanlktr. Buna vcud-u Azam: En byk varlk der. Bu en byk varln kt
yer, btn varlklarn ortak kayna olan dnyadr. Comte bu dnyaya Vesen-i
Azam: En byk put (Grande Fetiche) diyor. Dnya uzaydadr. Uzay da, onun
evresinde en byk kuatandr. (Muhit-i Azam). Filozofa gre varlk leminde
sadece insan, dnya ve uzay vardr. Ve insan merkezde olup en yksek kemali
temsil etmektedir.27
Bize gre bat aydnlanmaclnn, varl ve hayat sadece duyulara ve duyular
alanna hapsettii ve metafizii inkar ettii iin slam terminolojisinde kfr
damgasna layk olmu bir oluum olduunu syleyebiliriz. te bu ekol ve
akmn bir zirvesi olan bu Filozofun buradaki bu dnceleri bir balangtan
ziyade bir neticedir. Fiziksel dnyadaki baarlar, tabiat kuvvetlerinin insanlarn
hizmetine sunulmas, insan dncesinde byk bir deiim meydana getirerek
insanlar inkra srkledi. Ayrca Rnesans akm, eski Yunan ve Roma
kltrne dayanr ve "Antik a zerindeki incelemelerin yenilenmesi, yeniden
dou" Rnesans manasna gelir. Bu sebeple Bat'daki bu insan hakkndaki
26
Buhari, lm, XI; bn Mace, Mukaddime, XVII; No, 223; Tirmiz, lm, XIX, No, 2822; Ebu Davud, lm, I, No, 3641;
Drim, Mukaddime, XXXII, No, 349
27
Bkz. Paul Janet-Gabriel Sealles, Metalib ve Mezahib, ev: El- mall Muhammed Hamdi Yazr, Haznedar Ofset
Matbaas, stanbul 1978, s. 384-385.
18
dncelerin kklerini eski Yunanda aramak gerekir. Fakat bize gre Yunan
dnrlerinden tabiat filozoflar batnn tabiat filozoflar gibi inkrc-mnkir,
deillerdi.
Bilindii gibi Milattan nce insan zerine felsefe yapanlar arasnda Protagoras
da vard. O, herhalde insan her eyin merkezi ve terazisi olarak grm ki, onun
u sz pek ok mehur olmutur: "nsan her eyin lsdr."28 Bu ifadeyi
"nsan hakikatin lsdr", eklinde nakledenler de vardr.29
Buna gre insann, hakikati bulmak ve doruya ulamak iin kendisinden baka
bir yerden bilgi almaya ve renmeye ihtiyac yoktur. O sebeple de lleri,
kaide ve kurallar, yaama tarzn ve eklini, tek kelimeyle hayat sistemini bizzat
insann kendisi koyar. Yani insan, merkezde olan bir varlk olarak her istediinde
serbest, muhit ona gre dzenlenir ve btn kaide ve kurallar ona gre
ekillenir.
te bu sama dnce ve bozuk fikirler, bat insann bylemesi ve bilim ve
teknoloji denen gcn dnyann her tarafn sarmas dolaysyla etkisini
gstermi, insan insandan etmi, insan kendisinden etmi ve hatta tm dnya
insanlarn bile 2 ayakl hale sokmulardr, diyebiliriz.
Batnn Rnesans, Reform ve Aydnlanma alkantlar arasnda balayan ve
sonulanan bu bocalama, neticede birey ve toplum, fert ve devletten, Allah
inancn ve dini soyutlaynca bylece hukuk ve siyaset, toplum ve devlet ilahi
meneini ve sfatn kaybedince kendisine bir dayanak ve destek aramaya
balamtr.
te bu araylardan birisi de tabiat fikridir. Tabiat fikri, insanlar lahi kural ve
kanunlardan, dini duygu ve dnceden uzaklatrm ve insan davranlarn
ynlendirecek eyin tabiatta var olduu safsatasna gtrm ve buna doal
hukuk ve tabii hukuk ad verilmitir. Buna tabii hukuk denilmesinin sebebi,
gerek varlnn insanlarn keyfi iradelerinin eseri olmas deil, kendisinin
eyann tabiat ve mahiyetinde mndemi bulunmasdr.30
Burada imdi ayn zamanda Avrupal hukuku bir yazar olan M. P.
Fabreguettes'in Adalet Mant ve Hkm Verme Sanat adl eserinde konu ile
28
19
31
M. P. Fabreguettes, Adalet Mant ve Hkm Verme Sanat, ev. Heyet, Yeni Cezaevi Matbaas, Ankara-1945,
s. 19.
32
Sabri akir Ansay, a.g.e.. s. 56 dipnotu
33
Abdlhak Kemal Yrk, a.g.e..s. 54.
34
Bkz. Abdlhak Kemal Yrk, a.g.e., s. 53.
20
Aslnda hayvan, bitki ve cansz varlklar iin Allahn koyduu bilim kanun ve
kurallar ne ise insan iin koyduu dini kanun ve kurallar da odur, dersek bu
konuda bir gerei vurgulam oluruz, derim
u halde tabii hukuk, Allah'n insan doasna koyduu ve kendisine elileri
vastasyla bildirdii hukuktur. Yoksa ifade ettiimiz gibi, insan iradesine dayal,
akln ortaya koyduu, baz batl hukukularn anlad manada slam'da bir tabii
hukuk fikri ve byle bir tasavvur yoktur.35
Paul Hazard'n ifadesine gre, tabii hukuk kavramn tarihe sokan Gian Virtcenzo
Gravina olmutur. Hazard'a gre o, ayn zamanda bu kaypak tabiat fikrinin
kanlmaz bir ekilde ortaya kard tezad da aklamaya alt Tabii hukuk
akldr, akl ise fazileti (ahlak) gerektirir; fazilet ktle yer vermez, ama
gryoruz ki ktlk de tabiatta var olan bir eydir. Gravina bu itiraza kar
kendince baz cevaplar vermektedir.36
ngiliz filozoflar olan Thomas Hobbes ile John Locke, her ne kadar doa
kanunundan sz etmilerse de bunun tabii hukuk-doal hukukla bir ilgisi
olmayp bu, insanln balangcnda doal bir dnemin bulunduu manada bir
anlaytr.37
Biz burada her ne kadar konuyu biraz uzatm olsak da Paul Hazard'n bu
konudaki dncelerine yer vermeden konuyu kapatmak istemiyoruz. O, Bat
Dncesindeki Byk Deime adyla yazm olduu eserinin nc
blmn Tabii Hukuk'a ayrmtr. zet olarak unlar sylemektedir: "Tabii
hukuk bir felsefeden dodu: Tabiat-st, ilahi eyleri reddeden ve Tanr'nn
ahsi irade ve eylemi yerine tabiatn dnyevi nizamn koyan bir felsefe. Daha
sonra sosyal hayatta kendini gsteren bir aklc temayle dayanarak ilerledi: Her
insann insan olmak itibariyle bir takm melekeleri-yatknlklar vardr ve her
insan bu melekeleri gerektii ekilde kullanmakla grevlidir. Ve nihayet, bir ruh
haline, bir duyguya dayand: lke iinde hkmdar ile halk arasndaki ilikileri
keyfi olarak dzenleyen, lke dnda ise savatan baka bir eye sebep olmayan
bir otorite reddedilmeli ve onun yerine yeni belki mutluluk yaratacak bir hukuk
sistemi konmaldr: nsanlar arasndaki ilikileri dzenlerken, onlarn kendi
35
21
kaderlerini kendilerinin tayin ettii fikriyle hareket eden bir siyasi hukuk
olmaldr.
Hukuk demek hayat felsefesi, sosyal deerler ve pratik deerler demektir.
Kkleri derinlerde, dallar yapraklarla dolu bir aa olan hukuk, uzun ve yorucu
almalar yaplmadan deimez. O halde bu yol boyunca iddetli tartmalar ve
ekimelerle karlaacaz. Onlar tam zamanlar iinde ve laykyla takip
edebilmek, her safhada inceledii meselenin daha ok uuruna varan byk bir
gayretle mmkndr.
nk Rahmetli Turhan Feyziolunun Umumi ktisada Giri adyla tercme
ettii ktisat ve sosyolog Geetan Prou adl yabanc yazar, ekonomik ve sosyal
hayatn insanlkla ilgili bir disiplin olduunu hayvan topluluklarnda iktisad ve
sosyal olaylarn insanlardaki ekliyle cereyan etmediini sylese38
ve
Toplumlar da biyolojik organlar gibi doar ve nceleri ayn kanunlara uyarlar.
Sonradan zihnin tasavvur ettii bir ideale doru ynelerek daha ok insana zel
bir ekilde geliirler.39 dese de maalesef bu yol gelimemi, tam tersine geri
gitmitir.
Mesela Hobbes adl ngiliz filozofunun deniz canavar anlamna gelen Leviathan
adn verdii kitabnda toplum ynetimi sanki canavarlarn elinde olmakla tyler
rperticidir.
O, bu konuda unlar sylemitir: "Hepiniz de tabiat itibariyle ktsnz.
Dnyada hibir manevi ilke mevcut deildir. Hazdan baka iyi, elemden baka
kt ey de yoktur.
Hrriyet, insann tutkularna kar kan engellerin yokluu demektir. Hayatn
korunmasnn esas bencilliktir, herkes yaama hakkn savunur ve insan
tabiatnda esas olan ey devaml sava halidir; insanlar kurtlar gibidir."40
nsann bir canavar olduunu, bu sebeple bireylerin kurtlar gibi birbirlerini
vahice saldrp yediklerini savunan bu yazar, duygularn dile getirmek iin
Tevrat'ta geen bir canavarn adn kitabna isim yapmtr.
38
22
Tevrat'ta "Leviathan olta ile ekebilir misin? Ve ilmekle onun dilini skabilir
misin? Burnuna sazdan ip takabilir misin? Yahut engelle enesini delebilir
misin? Sana ok yalvarr m? Yahut sana tatl szler syler mi? Seninle ahit keser
mi ki, Onu daimi kle alasn? Onunla oynar msn, kula oynar gibi? Ve onu
kzlarn iin balar msn? Balklar takm onu alr satarlar m? Tccar arasnda
onu pay ederler mi? Derisini kancalarla doldurabilir misin? Ban da balk
zpknlar ile? Elini zerine koy; Cengi hatrla ve bir daha etme."41 denilmektedir.
Bylece Hobbes, ilhamn bu metinde geen "Leviathan" kelimesinden
almaktadr. Zaten kitabna da bu ismi vermitir. Bu kelime Tevrat'ta, dipnotta
verdiimiz gibi, drt yerde geer. lk getii yerde dipnotta bunun manas
timsah diye aklanmaktadr.42 Dier iki yerde ayn blmlerde Deniz canavar
ve ylan zikredilmektedir. Bylece bu dnre ilham veren timsah, deniz
canavar ve ylan olduu anlalmaktadr. Ona gre "nsanlarn vahi insiyaklarn
bastrabilecek tek ey kuvvettir; kuvvet ve onun yaratt korku. Bu yzden kral
sava klcna ve adalet klcna sahip olmaldr."43
te devleti bir deniz canavar, timsah ya da ylan gibi gren bu byk filozofun
tavsiye ettii tek ey kuvvettir. Eli kll ve sopal bu ceberut g, bireyleri
korkutarak varln srdrecektir. te Rnesans'n tabiat grn ve tabii
hukuk anlayn ortaya koymak isteyenlerden biri olan Hobbes'un devlet
hakkndaki fikirleri bunlardr. Bugn hem kendi vatandalarna ve hem de tm
dnya insanlarna zulmeden bu ceberut devlet anlay, byle canavar hisli,
hukuk ve insan haklarndan uzak, sadist ruhlu kiilerin rettikleri bir
organizasyondur. Burada sonu olarak bir hkme varacak olursak bugn
yeryznde ne bir insan devleti ve ne de bir slam devleti vardr, diye
syleyebiliriz.
Konuyu toparlayacak olursak; bugn Hristiyan lkelerinin savunduu deerler
arasnda yer alan Batda ancak XIX. asrdan sonra ortaya kan insan haklar ve
demokrasi gibi terimler ancak 100, 150 senelik bir mre sahiptirler. Hlbuki
Mslmanlar ve slam hukukular ta ilk zamanlardan beri "Allah hakk" ve "kul
41
23
Serahsi, el-Mesut. IX, 36; Kasani, Bedayi', VII, 33; Mernani, el- Hidaye, II, 70; Kr. Hseyin Atay, slam Hukuk
Felsefesi, s. 59; Ebu'l A'la el-Mevdudi, slamn Anlalmasna Doru, ev: Halil Zafir, Trkiye Basmevi, Ankara1967, s. 153; Abdlkadir ener, slam Hukuku Dersleri, s. 26.
45
mer Nasuhi Bilmen, Hukuk- slamiyye, I, 226; Bkz. smail Hakk zmirli, Anglikan Kilisesine Cevap, s. 212.
46
Bakara 2/31.
47
Maide 5/ 28.
24
"Ey Muhammed! Onlara demin iki olunun haberini hakkyla oku. kisi birer
kurban sundular. Birinden kabul edildi, dierinden kabul edilmedi. Kabil, "and
olsun seni ldreceim" deyince, Habil, "Allah ancak muttakilerden kabul
buyurur, dedi. Sen beni ldrmek iin elini uzatrsan, ben seni ldrmek iin
elimi uzatmam. nk ben lemlerin Rabbi olan Allah'tan korkarm... Kabil
kardeini ldrmekte nefsine uydu ve bylece hsrana urad. Allah, kardeinin
lsn nasl gmeceini gstermek zere, ona yeri eeleyen bir karga
gnderdi. "Yazklar olsun bana, kardeimin lsn rtmek iin bu karga kadar
olamadm.", dedi ve yapt ie piman oldu.48
Eer ifadelere dikkat edecek olursak, Habil, "Ben seni ldrmek iin elimi
uzatmam, ben lemlerin Rabbi olan Allahtan korkarm.", diyor. Kendisinde
insan hakk kavram bulunmayan birisi bu sz syleyebilir mi? Kabil de iin
sonunda piman olduunu aklyor. Ona bu pimanlk duygusunu veren nedir?
te btn bunlardan anlalyor ki, insan haklar dncesi, ilk insan Hz. dem
ile balamaktadr. Eer yine itiraz edilerek efendim kelime ve kavram olarak
yoktu denilecek olursa, dilcilerin "nsan dil sayesinde dnr. " szn
hatrlatmak isteriz.
nsan ve toplum hayatnn devaml bir deiim ve geliim ierisinde olduu bir
gerektir. Bunun ise ok eitli sebepleri vardr. nsan bir taraftan srekli
mutluluk peinde koarken, dier taraftan da yaamay kolaylatrmak iin
almaktadr. Eflatun'un Cumhuriyet adl kitabndan, Farabi'nin el-Medinet'l
Fadla'sna kadar ve hatta Sir Thomas More'a ve onun Utopia adl eserine kadar
filozoflar, din ve bilim adamlar, hep iyi bir toplum nasl olmal ve bu toplumun
vasflar nelerdir, bunu aklamaya almlardr.
Zamanmzda da yine din ve bilim adamlarnn ve zellikle ynetimde alan
brokrat ve diplomatlarn zerinde durduu ey ise ekonomik, sosyal ve siyasal
olaylardr. O bakmdan birlikte yaanan bu toplumsal hayatn nemi ok
byktr. Onun iin insan, toplum ve devlet adna ekonomik, sosyal ve siyasal
hayatn, ne kadar kymetli bir alanlar olduu ortaya kmaktadr. O nedenle
hemen hemen btn toplumdaki insanlar ekonomik, sosyal ve siyasal olaylar ile
megul oluyorlar desek ar gitmi olmayz.49
48
49
Maide 5/ 27-31.
Osman Eskiciolu, slam Hukuku Asndan Serbest Piyasa Ekonomisinin nszne baknz.
25
Zariyat 51/ 49
Elmall (Hak Dini I, 126).
52
Paul Hazard, Bat Dncesindeki Byk Deime, ev: Erol Gngr, s, 332
53
A. N. Whitehead, Secience And The Modern World, Cambridge, 1930, s. 224
51
26
54
Bakara 2/ 141
Fahreddin Razi, Tefsir-ul Kebir, II, 78
Bak. Sleyman Akdemir, Sosyal Denge, s. 3839
atbi, Muvafakat, II, 5; Ahmet Hamdi Akseki,slm, Matbaa-i Ebuzziya istanbul-1943, s. 289 dn. 1; smail Hakk
izmirli, Anglikan Kilisesine Cevap Trkiye Diyanet Vakf Yayn
Matbaaclk, Ankara 1995, s. 55-99; Osman Keskiolu, Fkh Tarihi ve slm Hukuku, Ayyldz Matbaas, Ankara
1969, s. 35.
56
Abdlhak Kemal Yrk, Hukuk Felsefesi Dersleri, smail Akgn Matbaas, stanbul 1952, s. 5
55
27
bu, iktisat anlaynn yaratt bir insan tipidir. Bu adamn zellii, ruhi
faktrlerin tesirinde kalmadan, daima menfaat peinde komasdr.57
nsan sadece beden olarak gren, onu ruhundan koparan ve bencil duygularn
klesi yapan bu homo economicus anlay, onu ekonomik ve sosyal hayattan
ve dininden de uzaklatrmtr.
nk o artk din, ahlak ve hukukun insan deil, tek ynl olup sadece bir
ekonomik hayvan veya iktisadn insan olmutur. Hlbuki aslnda insanda byle
bir deiim ve bakalam gereklemi deildir. Byle bir ey yoktur ve
olmamtr. nsan, ruh-beden, i ve d lem, akl ve nakil, his ve dnce, sevk-i
tabii ve efkat ynleriyle birlikte bir btndr. Zaten din de insan byle btn
ynleriyle birlikte ele alr.58
Ekonomi tarlasnda biten bu yeni ekonomik insann tohumlar felsefeden
getirilmitir. Mesela daha sonra XVIII. yzyl ngiliz filozoflarndan Hobbes'a gre
insan, tabiat icab hodkm (bencil ve egoist) tir. nsanlar arasndaki asli hal,
tabiat halidir; insan insann kurdudur. Yani bir insan dier bir insan zayf halde
bulunca onu mahvetmekten geri kalmaz.59
XVII. yz ylda Bat dncesindeki byk deimeyi aratran Paul Hazard,
insan, tabiat ve Allah hakkndaki dnceler, ekonomi ve sosyal deimeler
konusunda unlar yazmaktadr: "nsanlar neye inanacaklarn, neye
inanmayacaklarn bilmeye alyorlard.
Gelenee boyun mu eecekler, yoksa ona isyan m edeceklerdi? Yine eski
rehberlere gvenerek eski yollarndan yrmeye devam m edeceklerdi, yoksa
kendilerini baka vaad edilmi lkelere gtrmek zere btn eskimi eylere
srtlarn evirtecek yeni liderlere uymalar m gerekiyordu? Aklclar ve Dinciler,
Pierre Bayle'nin syledii gibi, insanlarn ruhlarna hkim olmak zere mitsiz
bir kavgaya, Avrupa'daki btn dnen kafalarn seyrettii bir mcadeleye
giritiler.
Hcuma geenler adm adm ilerlediler. Sapklk artk gizli-kapakl bir ey
olmaktan kt; taraftarlar kazand, asi ve marur bir hale geldi. nkrclk
57
28
kendini artk gizlemeyip apak ortaya kt. Akl artk muvazeneli bir hikmet
deil, hiddetli bir tenkiti oldu.
Mucizeler herkesin inanmasna bakarak Tanr'nn varln ispatlama gibi en
yaygn bir ekilde kabul edilmi telakkiler, phe konusu oldu. Tanr gkte bir
yerde, bilinmeyen ve nfuz edilmeyen bir meknda brakld. nsan, sadece ve
sadece insan, her eyin ls oldu. nsann hikmeti vcudu, yine kendisi idi.
Uzun zamandr btn kudret, rahiplerin elinde kalmt. Bunlar yeryznde
iyilik, adalet ve kardee sevginin hkim olacan vadettiler, ama vaatlerini
yerine getirmediler. Zaten bu rahipler, sadece halka vaat ettiklerini yerine
getirmek deil, onlar dnyadan el-etek ekmek yani ruhbanlk hakknda
Allahtan isteyip aldklar msaadeyi bile gerekletirmediler. Bu konu ayette
yle aklanmaktadr:
Sonra bunlarn izinden art-arda peygamberlerimizi gnderdik. Meryem olu
sa'y da arkalarndan gnderdik, ona ncil'i verdik ve ona uyanlarn yreklerine
bir efkat ve merhamet koyduk. Uydurduklar ruhbanla gelince onu, biz
yazmadk. Fakat kendileri Allah rzasn kazanmak iin yaptlar. Ama buna da
gerei gibi uymadlar. Biz de onlardan iman edenlere mkfatlarn verdik.
lerinden ou da yoldan kmlardr.60
slama Gelince slamda Ruhbanlk Yoktur
Ruhbanlk, Allahn emri olmad halde, Allaha daha yakn olmak gaye ve
amac ile Allahn emretmedii ibadetleri, Allahn emri gibi yapmak veya
Allahn emirlerini kendine gre oaltmak, mstehap olan ibadetleri, farz gibi
sayarak devam etmek, mubah (yaplmas ve yaplmamas arasnda ne sevap ve
ne de gnah olmayan) olan ileri kendine yasaklamak; Allahn helal kld
eyleri kendine yasaklamak ve haram klmaktr.
Ruhban, rahipler snf ve heyeti demektir. Batda zadegan (soylular) ve burjuva
(ehirliler) snflar ile beraber ve protokolde onlardan nce gelen snftr. XIX.
asrdan nce kyl snf Avrupada hibir hak sahibi olmad iin, bu 3 snfa da
giremezdi; herhangi bir parlamento ve mahalli meclise ye seilemezdi.61
60
61
Hadid 57/ 27
Yeni Trk Ansiklopedisi, IX, 3295
29
zetle syleyecek olursak dinin emretmedii eyleri dinin emri imi gibi yerine
getirmek ve dinin yasaklamad eyleri kendine yasak etmektir.
Oysa ayette Allah Hz. Muhammed yle itap etmitir: Ey Peygamber! Elerinin
rzasn gzeterek Allah'n sana hell kld eyi niin kendine haram
ediyorsun?...62 yleyse kii, peygamber de olsa kendiliinden, bir eyi helal
veya haram etme yetkisine sahip deildir.
Onun iin zaten Allah Tel ve Peygamberimiz Hz Muhammed, ruhbanl kesin
olarak yasaklamtr. Bu konuda birok ayeti kerime ve hadisi erif mevcuttur.
Bunlardan birisi de az nce de dile getirdiimiz u ayettir:
Uydurduklar ruhbanla gelince onu biz yazmadk. Fakat kendileri Allah
rzasn kazanmak iin yaptlar. Ama buna da gerei gibi uymadlar. lerinden
ou yoldan kmtr.63
Bu ayeti kerimede Allahn emretmediini Allahn rzasn kazanmak iin,
kendilerine bor edinenler, yklenenler, aka knanmaktadrlar. Allah,
yaratt kullarn en iyi bilendir. Hangi ykleri kaldrp hangilerini
kaldramayacan ok iyi bilir. Hlbuki Allah Tel kendisine kullarn
kaldramayaca ar ykleri yklememek iin dua etmemizi emreder.
Ey Rabbimiz. Bize gcmzn yetmedii ileri ykleme.64 Bu ayette
grld gibi braknz kendi kendimize ar ykler yklemeyi, Allahn
kendisine ar ykler yklememesi iin dua etmemiz bile emrediliyor. Allahn
bu emri dururken kendi kendilerine ar ykler ykleyenler elbette bu ar
ykn altndan kalkamayacaklardr.
Allah Tel kendisinin haram klmad eyleri kullarn kendilerine haram
klmasn kesin bir ekilde yasaklamtr. Baknz, bu hususta Kuran Kerimde
Cenab Hak ne buyuruyor:
Ey Peygamber! Elerinin rzasn gzeterek Allah'n sana hell kld eyi niin
kendine haram ediyorsun? Allah ok balayan, ok esirgeyendir.65
62
Tahrim 66/ 1
Hadid 57/ 27
64
Bakara-286
65
Tahrim 66/ 1
63
30
Ey mminler, Allahn size helal kld iyi ve temiz eyleri haram klmayn. Ar
gitmeyin. Allah ar gidenleri sevmez.66 Baka bir ayeti kerimede ise yle
buyuruyor.
De ki, Allahn kullar iin kard ss ve gzel rzklar kim haram kld. Deki
onlar dnya hayatnda inananlarndr. Kyamet gnnde ise mminlerindir.67
Bu ayette aka ssl ve gzel rzklarn hem dnyada hem de ahirette
Mslmanlarn hakk olduunu bildiriyor.
Pek muhterem Mslman kardelerimiz unu iyi bilsinler ki, u ayette Allahn
helal kldn haram klmann irk olduu, kiinin kendisini Allahn yerine
koymak olduu ok ak bir biimde dile getirilmektedir:
De ki, Allahn size indirdii rzktan bir ksmn helal bir ksmn da haram
klyorsunuz. De ki, Allah m, size buna izin verdi. (siz Allahn elisi misiniz)
Yoksa Allaha iftira m atyorsunuz. (irk mi kouyorsunuz. Kendinizi Allahn
yerine mi koyuyorsunuz.)68
Dillerinizin uydurduu yalana dayanarak "Bu helldir, u da haramdr"
demeyin, nk Allah'a kar yalan uydurmu oluyorsunuz. Kukusuz Allah'a
kar yalan uyduranlar kurtulua eremezler.69
Bu ayeti kerimelerden anlalaca gibi, bir eyi helal klmak veya haram klmak
yetkisi sadece ve yalnz Allaha aittir. Bunlarn snrlarn Allah Tel izmitir.
Hibir kul, Allah sorgulayamaz. Onun helal kldn haram, haram kldn helal
yapamaz. Ama ve gaye ne olursa olsun; ister sofilik olsun, ister iyi niyetli olsun,
ister kt niyet olsun, hi fark etmez. Bunun istisnas da asla yoktur. stisna
koyma yetkisi de sadece ve yalnz Allaha aittir. Onun koyduu istisnann dna
hi kimse kamaz. Bunu yapmaya yeltenenler aka irk komu olur. Kendini
Allahn yerine koymu olur. Mesela Allahn kesinlikle taklmasn emrettii
bartsn hi kimse hi bir gereke ile yok sayamaz. Hi kimse buna istisna
koyamaz. Hi kimse bu ayeti yok sayamaz. Hi kimse de Allahn istisna
ettiinden baka istisna da getiremez.
66
Maide 5/ 87
Araf 7/32
68
Yunus 10 / 59
69
Nahil 16/ 116
67
31
Bakara 2/ 143
Buhari, Nikh 1; Mslim, Nikh 5
72
Buhr, Teheccd, 18; Mslim, Salt, 31.
73
Taha 20/ 1
71
32
Bu konuda daha birok ayeti kerime vardr ve birok hadisi erif de vardr.
Hatta bu konuda ciltler dolusu kitaplar da yazlabilir ancak bu kadarlkla
yetinmek gerekir deyip maksat hsl olmutur inancyla bir hadisi erifi de dile
getirdikten sonra bu rahiplik ve ruhbanlk arln kapatalm. Sevgili
Peygamberimiz Hz. Muhammed yle buyurmulardr:
Din ilerinde ar gidenler helak olmulardr.75 Dinde ar gitmekten saknn,
sizden ncekiler dinde ar gittikleri iin helk olmulardr.76
Eski Diyanet leri Bakanlarmzdan byk lim Ahmet Hamdi Akseki merhum
da slamda ruhban arlklarnn olmadn gstermek iin slamda Ruhani Bir
Sulta Yoktur bal altnda unlar sylemektedir:
Mslmanlkta ruhani bir tahakkm de yoktur. Evet, slamda mabede
dayanan bir kudret ve ruhani bir hkmet yoktur. Bir Mslman ancak Allah
huzurunda mutlak kul, Allahtan bakasna kar ise mutlak hrdr. Din liminin
vazifesi ancak tebli, irat ve talimdir. Din limi, lazm olan artlarn haiz olduu
surette, Allahn hkmn, Allahn kanununu keif ve beyan hakkna malik olsa
da yine mcerret bir rehberdir. Beyanlarnda, iratlarnda kitap ve snnetten ve
mmetin icmandan darya kamaz, kimsenin vicdanna tahakkm ve
gnahn affedemez, Allah ile kul arasnda vasta olamaz.77
Bu rahip ve (oulu) ruhbanlarn dnya ve ahiret dengesini kuramadklarndan
ve genel dzenin de uyum ve ahengi salayamad iin toplumda doku
uyumazl olmakla batl dnrleri sistemlerin kendi kendilerini
dengelemeleri, kontrol etmelerini ve de hayatlarn srdrebilmeleri hususunda
sibernetik ad altnda yeni bir ilim dalnn domasna sebep olmulardr.
Sibernetik nedir diye szle baktmz zaman onun, sistemlerin kendi
kendilerini kontrol etme ve srdrebilmelerini ilmi esaslara dayandrmaya
alan bir ilim dal olduunu grrz.78
Sibernetik, insani mdahaleye gerek duymadan d dnyann ihtiya ve
dalgalanmalarna gre kendi kendini dzenleyebilen sistemleri inceleyen bilim
74
Bakara 2 / 185
Mslim, lim, 4
76
Ahmed b. Hanbel, Msned, I, 125.
77
Ahmet Hamdi Akseki, Ebedi Risalet adl esere yazd Mukaddime, s, 20
78
D MEHMET Doan B Trke Szlk, s, 983
75
33
daldr. Bu sistemler yaantmzda biyolojik ve yapay olmak zere iki farkl tipte
karmza kmaktadr. Endstriyellemenin giderek artt gnmzde nemi
hzla artan sibernetik sistemler ile ilgili detaylar kaynaklarda bulabilirsiniz.
Biz insann biyolojik bnyesi ile toplumsal bnyenin ayn olduunu, hemen
hemen ayn kanun ve kurallara uyup altn kabul ediyoruz. Ancak
vcudumuz irademiz dnda alan bilimsel kanun ve kurallara tabi yani bir
robot gibi uyduu iin, doal, tabii, ftri ve ilahi dzen bozulmad iin, pek
mdahaleye ihtiya duymadan kontrol mekanizmasn altrp varln
srdrmektedir. Fakat ayn eyi sosyal bnye ve sistemler iin sylemek
mmkn deildir. nk biyolojik bnye bilimsel kanun ve kurallarla alrken
ve uyum ve ahenge sahip iken dinsel kanun ve kurallarla alan sistemler ya da
sosyal bnyede doku uyumazl vardr. Zira Batda meydana gelen din
dmanl, dinlerin renilmesini ve uygulanmasn 3 asrdr engellemektedir.
nemine binaen bu meseleler zerinde biraz durmamz gerekir.
Zaman deitike insanlarn duygu ve dnceleri, onlarn duygu ve dnceleri
deitike de konumalar, sz ve kelimeleri deiir. Bylece dil yenilenip
deiince hareket ve davranlar da deiir. nsanlk lemi XV. Asrdan buyana
tabiat sadece grnen yz ile okuyan ve anlatan yeni bir alfabe ile kar
karya gelmitir. Bu Rnesans alfabesi sadece fizik, beden ve maddenin dili
olduu iin insann teori ve pratii, dnce ve uygulamas hep tek tarafl
olmutur. Birileri dnm dnr olmu, dierleri de uygulamtr;
dnenler uygulamam, uygulayanlar da dnmemilerdir. Yani bylece
hayat taraf olma ve taraf tutma zerine kurulmu olup hep tek tarafl olma ve
tarafgirlik yapma sanki esas olmutur.
Hlbuki toplumda esas olan, adalet ve zulm taraftarlarnn bulunduu bir
yerde hakperest olan insanlarn adalet tarafnda yer almalardr. te bu gn
toplumlarda yrecilerle Krecilerin tremesi ve zaman zaman bunlarn tal
sopal protestolarla kar karya gelmelerinin sebebi budur. Yre kre ile niye
kavgal ki, kremiz yre ve yerlerimizden meydana gelmiyor mu? Hayr, sebep o
deil, yresel ve kresel ayrmasnn ve bunun bir dmanla dnmesinin
asl sebebi, yresel ile kreselin arasnda bir dengenin bulunmamas ve
dengenin kurulamamasdr. Belki bunun gerek sebebi kresel olanla yresel
olann bilinmemesidir de diyebiliriz. Hlbuki bunlar birey ile toplumun farkl
kelimelerle ifadesinden baka bir ey deildir. Tabi birey ile toplumu yerine
34
koyamayanlardan yre ile kreyi yerli yerine oturtmalar beklenemez. Farz- ayn
ile farz- kifaye terimleri zerinde kafa yormayanlar birey ile toplumu
anlayamazlar.
Yresel demek, mahalli olma, yerel olma ve yerel kalma demektir. Kresel de
kreye ait olma, evrensel olma ve evrensel kalma demektir. Siyasilerimizin her
gn konumalarnda snma ve savunma iin mi, yoksa gz boyamak iin mi
syledikleri belli olmayan "evrensel deerler" sylemi, milli ve mahalli
deerlerden uzak, ayr ve de onlarla elikili ise yani bunlar arasnda birlikte
alan bir denge yoksa bu tamamen havada kalan bir szden ibaret kalr.
nk yresel deerlerle evrensel deerler bir bileim meydana getirdikleri
takdirde faydal olur. Eer bugn bu denge ve bu bileim var m diye bize
sorarsanz, hemen annda kesinlikle yoktur, diye cevap veririz. Yeri gelmiken
bileim ve denge kelimeleri zerinde biraz duralm. Zira biz, ister kre ister yre
olsun, ister bir lke ve isterse tm dnya olsun bir bileenler tekil edip bir
denge zerine kurulduuna inanyoruz. Yoksa yryp hareket eden bir insan,
dengesini koruyamazsa dmek zorunda kald gibi, dengesini yitiren toplumlar
da dp yok olmaya ve tarihten silinmeye mahkmdurlar.
Bizim hem dini ve hem de bilimsel inancmza gre insan hayat, ister birey
isterse toplum olsun, ister bir bucak veya isterse bir il ya da devlet olsun bir
bileimden ibarettir. Evet, hayat bir organik kimyadaki bileim gibi bir
bileimdir. nk bileimi meydana getiren elamanlar birbirinden ve
kendilerinin doru ve yanl davranlarndan, gnah ve sevap kazanmalarndan
etkilenirler. Mesela insan vcudunda bir otomobilde 4 teker bulunduu gibi,
solunum, sindirim, dolam ve boaltm olmak zere 4 sistem bulunmaktadr.
Otomobilin 4 tekeri hem ayr ve hem de birbirine bal ve beraber alyorsa,
insann i sistemleri ve d organlar da ve hatta toplumun organlar da ite
byle hep beraber alrlar. Biri hasta olunca tm sistem ker. Bu da insan
hayatnn ancak bir bileim olduunu gsterir.
Onun iin Hz. Peygamber "Btn mminleri sevgi, merhamet, efkat ve
yardmlamada bir vcut gibi grrsn. O vcudun bir organ hastalannca,
vcudun dier ksmlar, uykusuz kalarak ve atelenerek, birbirlerini hasta
organn elemini paylamaya arrlar" buyurmulardr.79
79
Buhari, Edeb, 27
35
80
Buhari Edeb 36
M. Hamdi Yazr, Hak Dini Kuran Dili, III, 2324 1 nolu dip not
82
Araf 7/ 172
83
Elmall Muhammed Hamdi Yazr, Hak Dini Kuran Dili, IV, 168.
84
Elmall Hak Dini IV, 168, dipnot 1.
81
36
37
Bundan dolay toplumda bir tarafa mesela ekonomiye ok deer verirken, din
veya bilime deer vermemek bu bileimi bozar. Helvay yaparken ya, un, eker
ve su miktarlar ok nemlidir. Mesela siz suyu fazla koyarsanz o helva, helva
olmaktan kar artk o bir lapadr. te bugn insanlk kanaatimizce Rnesans
sayesinde ve ada dncenin etkisiyle ve de basksyla helva deil, lapa
olmu bir toplum dzeninde yaamaktadr.
Tekrar yre ile kre, yresel ile evrensel arasndaki dengeye dnecek olursak,
bunu da yine fizikteki statik ve dinamik (istikrarl ve istikrarsz) dengelerle
aklayabiliriz. stikrarl denge, hareket edebilen bir cismin dengesidir. Bize gre
insan toplumlar da bir canl gibi hareket etmektedir. Burada nemli olan hem
dengede olmak ve hem de hareket halinde olmaktr. Bir tas iine top gibi kk
bir cisim koyun ve tas hafif sallayn, iindeki top durduu yerden saa sola ya
da aa ve yukar hareketlenir. Tasn sallanmas durduunda top yeniden
dengeye gelerek durur. te buna dinamik veya istikrarl denge hali denir.
Toplumda meydana gelen arza ve krizler dardan mdahaleye gerek
kalmakszn yeniden denge haline gelir. slam'n nerdii toplum, ite byle
istikrarl ve dinamik bir toplumdur. Fizyokratlarn doal dzen diye ifade
ettikleri kinattaki dzen de aynen bu ilahi dzenden baka bir ey deildir.86
Bu doal-ilahi dzeni Mslmanlar din ile bilimi birletirerek, itihat ve icma
ederek, kyas ve konsenss yaparak bulurlar.
stikrarsz denge ise tas ters evirip topu tasn tepesine koymak suretiyle
anlalr. Bu durumda tasn kk bir hareketi ve sallanmas halinde top yerinde
duramayp der ve yuvarlanarak tasn dnda bir yerde durur. Bugnk sistem
ve dzen anlaylar ve uygulamalar mdahaleci ve yapay olduu iin
duraandr, statiktir ve tabii ki istikrarszdr. Ya da doal olmayp yapay olduu
iin mdahalecidir ve istikrar ancak dardan yaplan bir mdahale ile salanr.
htilaller ve isyanlar bunun iin deil mi? Dviz fiyatlar ykseldi, merkez
bankas! Durma haydi hemen mdahale et, piyasaya dviz sr veya dviz ek!
Bir ksm insanlar meydanda toplanm miting yapyorlar, bakan bey! Haydi,
durma asayii koru, polise emir ver, bu asilerin zerine su sksnlar veya biber
gaz! Kuranda byle bir hayatn oyun ve elenceden ibaret olduu dile
getirilmektedir.87
nk kendilerini ebedi sanp Allah'a mlaki olmay
86
87
38
Enam 6/ 32; Ankebut 29/ 64; Muhammed 47/ 36; Hadid 57/ 20
39
89
90
Rahman 55/ 7
D Mehmet Doan B T Szlk, 265
40
Biz, kresel dnyaya ok dikkatli bir ekilde bakacak olursak, insan, hayvan, bitki
ve canszlar arasnda da bir dengenin var olduunu grrz. Aslnda insanlarn
dndaki tm varlklar, Allahn koyduu bir nizam ve dzene, kanun ve
kurallara hi falso vermeden hayatlarna devam ettirirler ve ettiriyorlar. Ancak
insan zgr bir iradeye sahip olduu iin bu ilahi-ftri olan doal dzene
uymayabilir. Ama bu, insann kendi zararna olur; zira insan hayat, hayvan, bitki
ve canszlara izafe edilmitir. Yani insan, baka varlklarla uyumlu bir ekilde
hayat srmek zorundadr. te bunun iin ayette nsan, bu dnyada babo
brakldn m sanyor diye uyarda bulunulmutur.91
Ben belgeselleri ok severim, nk tabiatta insann dnda var olan varlklar,
Allahn koyduu kanun, kural ve nizamn dna kmadklar iin onlar
Mslmanlardan daha ok Mslmandrlar. Bir gn batl bir aratrmac
belgeselde u yrenin develerinin hi yoktan ldklerini grnce sebepleri
nedir diye aratrmaya koyuluyor. Aratryor, aratryor ve yine aratryor.
Fakat neticede bu develer neden lyor diye bir sebep bulamyor. En sonunda
bir deveyi yakalayp midesine hortum sallayp oradan z-suyu ekip meseleyi
bir zme kavuturmak istiyor. Adamcaz mideden ald maddeleri tahlil
edince yedii aa yapraklarn zehirli olduunu tespit ediyor. Yani o yrede
develer oalm aalardaki yapraklar fazla, fazla yemiler mesela bir aacn
usaresi milyon yapraa giderken bu yapraklardaki zehir yzdesi az, ama bu say
bin rakamna inince zehir ok olduundan develerin lmne sebebiyet
vermitir. Bylece develer lecek yapraklar oalacak ok yaprakl aalardan
beslenen develer artk lmeyeceklerdir. te tabiatta var olan bu dengeler,
varlklar arasnda daha bizim bilmediimiz nice fonksiyonlar icra ediyorlar.
Dengenin bir baka yorumu da yle yaplmtr. eitli uzuvlar ve unsurlar
arasnda bulunan uyuma da denge denilmektedir. Buna gre insan bnyesine
baktmz zaman solunum, sindirim, dolam ve boaltm sistemleri arasnda da
tam bir uyum ve ahenk yani bir denge grrz. Dier taraftan insan, tek
cepheli, tek ynl olan bir varlk deildir. nsann dini, ilmi, ahlaki, felsefi, siyasi
ve iktisadi bir takm ynleri ve alanlar da vardr.92
91
92
Kyame 76/ 36
kr Baban, ktisat Dersleri, st. 1942, Kenan Basmevi, s, 5
41
Aslnda insann ruh ve beden olmak zere temel iki farkl yn olup bunlar din
ve bilim alanlar olarak ifade ediyoruz ve btn bunlar arasnda bir denge
vardr, diyoruz.
ok eskiden peygamberlerin ynettii toplumlarda din, bilim, hukuk ve ahlak,
teori ve pratik, daha dorusu insann ve toplumun tm alanlar bir elde
topland iin bunlar arasnda bir uyum ve ahenk vard, toplumun unsurlar
arasnda denge salanyordu. Fakat bu alanlar ve insanla toplumu meydana
getiren bu meleke, zellik ve kurumlar zamanla birbirinden ayrld. Hasan Ali
Ycel bu konuda yle demektedir.93
lk dnemlerde din, felsefe, ilim, ekonomi ve matematik... gibi disiplinler hep bir
arada beraber bulunuyorlard; daha henz ayrlma meydana gelmemiti.
Felsefenin dinden, ilimlerin de felsefeden tamamen ayrlmas daha sonraki
asrlarda olmutur. Felsefe uzun yzyllar btn bilimleri kendi bnyesinde
tutmu ve birletirmi bir halde idi. lk filozoflar, ilk bilginler olduu gibi, ilk
bilginler de ilk filozoflard. Fakat sonralar ilimler yava yava felsefeden
ayrlmaya balad. Bilimlerin felsefeden ayrlp kendi zgrlklerini ilan etmeleri
kendi terim, tarif ve tasniflerini ortaya koymalar hemen ve kolayca olmu bir
ey deildir. Bu sre asrlarca srmtr. Mesela matematik M.. 300 lere
doru ilk defa felsefeden ayrlarak Eukleides sayesinde bamszln kazanan
bir bilim dal olmutur. Gerek Hristiyan ve gerek slam Ortaa dnce ve
fikirde teferruatla urama ve sadece zihin iinde aratrmalar devri olduu iin,
bilim, felsefeye ve ilahiyata-thologieye bal kalmtr. Ancak Rnesans devri
gelince bu dnemde deney metodu ciddi olarak kullanlmaya balaynca, fizik,
kimya ve biyoloji gibi ilimler, Galileo (. 1642), Lavoisier (. 1794) ve Lamarck
(1829), Claude Bernard (1878) ve Darwin (1882) gibi bilginler vastasyla birer
birer felsefeden ayrldlar.
Bylece ilim, din, felsefe, ekonomi ve dier sosyal bilimler hep teker teker
birbirinden ayrlmlardr. Hlbuki bunlarn tm birliktelii birey ve toplumun
varln meydana getiriyordu. Artk bunlardan birinin dierine ters dmesi
veya aykr kural ve kanunlara sahip olmas iten bile deildi. Nitekim bir
taraftan bu yeni bilim anlay dini yok sayarken dier taraftan da ekonomi ile
ahlak biri dierine ters dyordu. Ayrca bu alanlar, kendilerini dierlerinden
93
42
tamamen mstakil saymalar ile uyum ve ahengi ortadan kaldrd gibi, kendi
alanlarnda da eliki ve kargaalar meydana getirmitir.
Mesela eseriyle Nobel dl alm bulunan Samuelson terimlerin zulmnden
bahsetmekte ve buna yle bir rnek vermektedir. O, ktisat adl eserinde
aynen yle diyor. Krizin meydana gelmesine sebep, ar tasarruf olduunu
iddia eden Robinsona Jones, unlar syler: Yanl dnyorsun, hakiki sebep
eksik tketimdir. Bunlar dinleyen Schwartz da ie kararak ikiniz de
samalyorsunuz, hakiki sebep eksik yatrmdr, diyebilir. Hlbuki bunlar bir an
iin tartmay brakp kullandklar terimleri tahlil ve mukayese etselerdi, eklen
farkl gzken bu iddiann da ayn olduunu, aradaki farkn terim
karklndan meydana geldiini anlayacaklardr.94 Buna gre ilimlerin ortaya
koyduu terimler tam yerli yerine oturmad iin kavram kargaasna sebep
olmaktadrlar.
te bunun iin biz, ilimlerin hem kendi alanlarndaki elikileri ve hem de bu
alanlar arasndaki atma ve uyumsuzluklar kaldracak bir denge fikrinin ve bir
denge ilminin kurulmasn istiyoruz. Mesela ekonomide hem bir taraftan
marjinal faydadan (son birim yarar) bahsediliyor, hem de dier taraftan
vastal-dolayl yoldan vergiler alnmaktadr. Bu elikiden baka bir ey deildir.
Zira bir fakirin bir kilo ekerde 1 TL. vergi dedii yerde zenginlerin
zenginliklerine gre yz, bin veya milyon demesi gerekmez mi? Farjinal fayda
kuralna gre fakirin paras daha deerli deil mi? te bunlar bir alandaki
elikilerdir. Alanlar arasnda da fayda-zarar, yanl ile doru da birbirine
karm haldedir.
Bu Rnesans medeniyetinin ortaya koyduu ekonomi anlaynda ekonomik
hayatn kendi iinde elikiler ve doku uyumazlklar olduu gibi ayrca baka
alanlar ile de elikileri vardr. Zira kr Baban, ahlaken doru olmayan bir
eyin ekonomik bakmndan faydal olacan iddia ederek ktisat Dersleri adl
eserinde aynen yle demektedir:
ktisat hadiseleri srf fayda zaviyesinden mtalaa eder. Hlbuki ayn hadiseyi
adalet bakmndan tetkik edersek hukuk olur. Ahlak bakmndan dnrsek
ahlak olur. Bir esrarke iin afyon faydaldr. Bu anlay, -iktisatta ihtiyac
94
43
44
45
99
Zariyat 51/ 49
Bakara 2/ 31
101
Bakara 2/ 32
102
Bakara 2/ 145
103
Enam 6/ 143
104
Enam 6/ 144
105
Yusuf 12/ 76
106
sra 17/ 85
107
Nahl 16/ 52
108
Bakara 2/ 132
109
Al-i Imran 3/ 19
110
Al-i Imran 3/ 83
100
46
111
Fusslet 41/ 11
Bakara 2/ 256
113
A mran 3/ 19
114
Tevbe 9/ 11
115
Maide 5/ 3
112
47
Din ile bilim tm insanla kurallar getiren ve kanunlar sunan ayr iki
kurumdur. Onun iin hem din, hem de bilim insanln ortak maldr, dediimiz
zaman bir gerei ifade etmi oluruz. Yani din ile bilim evrenseldir, kreseldir.
Blgesel olan ve yresel olan ise bunlarn anlalmalar, yorumlar ve
uygulamaya konulmalardr. Din olsun bilim olsun, zaman ve zemine gre
yorum farkllklar gsterebilir. te bylece teknoloji, bilimin uygulamas,
diyanet de dinin uygulamas olduuna gre, yeryznde teknolojik ve diyanet
asndan grdmz farkllklar bu yorum farkndan, deiik ortam ve deiik
artlarn bulunmasndan ve bu artlarn insanlar ynlendirip zorlamalarndan
kaynaklanmaktadr. Bu bakmdan din ile bilim, sanki yeryznn bir ucundan
dier ucuna akan bir nehire benzer. Zira nehirler ve rmaklar, her ne kadar
burada akan su olsa da grnt olarak yer yer farkllklar gsterir; akp giden
rmaklarn su yataklar, baz yerde daralr baz yerde geniler, kimi yerde derin,
kimi yerde ise s olurlar.
Zaten din ile bilim, insan hayatn fonksiyonel olarak birlikte meydana
getirirler; insan hayat din ile bilimin bir bileimidir. Yani insan hayatnda din
kadar bilim, bilim kadar da din vardr. nk hayat, din ile bilimin bir
bilekesinden ibarettir. O yzden insan, din ile bilimin kesitii noktadan gecen
dzlemde yaayan bir varlktr, diye tarif edilmelidir. Hem bu hayat, fizikteki
karma deil, kimyadaki bileime benzediinden bu bileim, l ve miktarlara
uygun olmazsa, yabanc madde ve katklar bulunur ya da baz arlklar olursa
bnyede doku uyumazl meydana gelir ve organizma bundan zarar grr.
Bugn her yerde ve her lkede grm ve grmekte olduumuz i ve d kavga
ve kargaalarn, atma ve atmalarn sebebi bizce budur. nsanlardaki stres,
sknt ve ruhi bunalmlarn, ailedeki zlme, bozulma ve boanmalarn,
ekonomi ve siyasetteki kriz ve buhranlarn sebebi budur. nk insanlk, bir
taraftan her ne kadar bilim asndan teknolojik bir birlik ve btnle ulam
ise de dier taraftan din asndan kltrel bir birlik ve beraberlie, ortak
noktalara, icma ve ittifaklara ulaamamtr. Tam aksine ztlklar, elikiler,
uzlamas mmkn olmayan farkllklar ve atmalar vardr. Halbuki toplum
hayatnda bireylerin birlikte yaarken aralarnda uyup uyguladklar ortak
noktalarn, ortak hareket ve davranlarn bulunmas gerekir. cma ve ittifaklar
sadece dnce, bilim ve fikirde deil, insanlarn hareket ve davranlarnda da
olmaldr.
48
Bu iki kuruma, din ile bilime baka bir adan baktmz zaman bunlarn
merdiven basamaklar gibi birbirine dayandn, aralarnda bir boluk ve atlama
olmadn, yani sonraki bilgilerin de nceki bilgilere dayandn, daha sonra
gelen dinlerin de daha nce gelen dinlerin gelimi bir ekli olduunu grrz.
Bilimde tekerlein icadndan otomobile ve uaa kadar her eyin ve her aracn
bulunmasnda gemi btn zamanlarn ve her an kendine gre bir katks
vardr. Onun iin gemiteki bilim kurallar olmasayd sanayi devrimi olmazd ve
bugnk bat medeniyeti domazd, diyebiliriz. O sebeple bugnk bilim ve
teknolojinin patenti sadece batllara ait bir ey deildir, kimse bu benimdir de
diyemez ve bugnk bilimi kendi mlkiyeti altna alp sahiplenemez. Bilim ne
dou ve ne de batnndr; bilim tm insanln ortak bir mal olup ondan
herkesin faydalanma hakk vardr. Bilim saklanmaz, bir mal gibi para ile de alnp
satlmaz.
Dnden bugne gelmi olan dinler de yreden kreye, blgesellikten
kresellie doru bir gelime gstermilerdir. Mesela slam kendinden nce
gelmi olan dinlerin tekaml etmi bir eklidir. nceki dinler yresel iken slam
kreseldir, nceki dinler blgesel iken slam evrenseldir. nceki dinler bireylere,
peygamberlere, havarilere ve din adamlarina dayanrken slam Hz. Peygamber
ile geldikten sonra ve onun dar-i bekaya gmesinden sonra bireylere deil,
ruhbanlk kalkt iin tm topluma dayanr hale gelmi, dini temsil eden kurum
ve otorite kaldrlm ve herkes btn toplum bu dine mensup olan tm bireyler
kadn erkek demeden dini temsil eder hale gelmistir. Bu sebeple ayette Bugn
sizin iin dininizi kemale erdirdim ve nimetimi size tamamladm
buyrulmutur.116 Ayrca Hz. Peygamber de tm insanla gelmi evrensel bir
peygamberdir. Btn Peygamberler u veya bu kavme u veya bu millete
geldikleri halde Hz Muhammed tm insanla peygamber olarak gnderilmi bir
elidir. Allah bu konuda ona yle emir vermektedir: Ey insanlar, de, ben
Allahn sizin hepinize birden gnderdii bir elisiyim.117
Bu aklamalardan sonra bilimi yle tarif edebiliriz. Bilim deney,
gzlem, tecrbe ve laboratuvar metotlarn kullanarak bize varlklar hakknda
bilgi veren bir kurumdur. Biz dnyann gne etrafnda dndn bilimden
reniyoruz. Yerkresinin kendi ekseni etrafnda bir defa dnmesiyle gece
116
117
Maide 5/ 3
Araf 7/ 158
49
50
118
sra 17/ 85
51
119
52
120
Bakara 2/ 286
53
Netice olarak sunu syleyebiliriz ki, bilim ile din bize bilgi sunan iki ayr
kaynaktr. Bu her iki alann usul ve metotlar birbirinden farkl olmakla beraber
bunlar birbirinden faydalanabilirler. Fen bilimleri, bilim alannda yerini alrken,
sosyal bilimler ise slam asndan dini alana mensupturlar. nk aileyi,
toplumu ve devleti koyan da Allahtr.
Bunlara baka bir adan bakarsak fen bilimlerinde terim, tarif ve
tasniflerin zamanla pek anmadn ve deimediini syleyebiliriz. Fakat
sosyal bilimlerdeki terim, tarif ve tasniflerin bugn eskimi ve fonksiyonunu
yitirmi olduklarn ve hatta zararl olmaya baladklarn bile syleyebiliriz.
Onun iin biz tm Mslmanlar bunlar yenileme hususunda almaya davet
ediyoruz. Artk bugn bireyin, ailenin, toplumun, ferdin ve devletin yeniden
tarif edilmesi gerekiyor. nk ekirdek aile anlay aileyi temelinden sarsm
ve onu yklmaya ve kmeye srklemi ve srklemektedir.
Beni dinlediiniz iin hepinize teekkr ediyorum.
nsanlarn dndaki varlklar, yle programlanm olduklarndan dolay kendi
aralarnda bir birlik, uyum ve ahenge sahiptirler. nsan da nce din ile bilim
arasnda, sonra da toplumda var olan dini, ilimi, itimai, idari, siyasi, iktisadi ve
ailevi kurum ve alanlar arasnda denge salarsa birlie ulam ve tevhide ermi
olur. Zaten bize gre insann mutluluu, kurumlar ve alanlar arasndaki bu
dengenin kurulmasna, uyum ve ahengin bulunmasna baldr. Onun iin Halik
ve mahlk dengesine, dnya ve ahret dengesine, yre ve kre, birey ve toplum,
54
121
Abdlkadir ener, M.Cemal Sofuolu, Mustafa Yldrm, Yce Kuran ve Aklamal-Yorumlu Meali, Hadid 57/
27. Ayetin mealinde 3 nolu dip notudur.
55
Paul Hazard, Bat Dncesindeki Byk Deime, ev: Erol Gngr, Yksel Matbaas, Tur Yaynlar, istanbul
1981, s. 18-19.
123
M.P. Fabreguettes, Adalet Mant ve Hkm Verme Sanat, ev: Heyet, Yeni Cezaevi Matbaas, Ankara
1945, s. 19
124
Bkz. Feridun Ergin, Ak ktisat Ansiklopedisi, s. 399.
56
125
57
Bak. Sleyman Akdemir, Devletin Unsurlar ve Kuvvetler Dengesi, s, 44; Sosyal Denge, s. 3839
atbi, Muvafakat, II, 5; Ahmet Hamdi Akseki, slm, Matbaa-i Ebuzziya istanbul-1943, s. 289 dip not, 1;
smail Hakk zmirli, Anglikan Kilisesine Cevap Trkiye Diyanet Vakf Yayn Matbaaclk, Ankara 1995, s. 55-99;
Osman Keskiolu, Fkh Tarihi ve slm Hukuku, Ayyldz Matbaas, Ankara 1969, s. 35.
127
58
128
Jacque Austray, Lslam Face au Developpment Economique, s, 20; Maruf Devalibi, Marksizm ve Kapitalizm
Karsnda slam, s, 31)
129
Araf 7/ 128 Musa, kavmine dedi ki: "Allah'n yardmn ve ltfunu isteyin ve sabr gsterin. phesiz ki
yeryz Allah'ndr. Kullarndan dilediini ona miras klar. Sonunda kurtulu mttakilerindir."
130
Hud 11/ 49
131
Neml 27/ 86
132
Elmall tefsirine bak: Neml Suresi 27/ 93. ayet. stadmz
133
Beyhaki, bn Mbarek
59
Abdurrahman Azzam, Allahn Peygamberlerine Emanet ettii Ebedi Risalet, ev: H. Hsn Erdem, st.-1961,
s, 92
60
135
A mran 3/ 84
Hac 22 / 78
137
Bakara 2/ 62
136
61
62
ilan edilince talya bu yeni devlete sava at (1918) Abdurrahman Azzam, silah
temin etmek maksadyla bu sralarda birka defa Almanya'ya ve stanbul'a gidip
geldi. Bu faaliyetleri sebebiyle ngilizler onun Msr'a girmesini yasaklarken
talyanlar da hakknda idam karar kardlar.
Msr istiklalini ilan ettikten sonra sekiz yl savat Libya'dan mer el-Muhtar
ile birlikte lkesine dnd ( 1923)
ki yl misafir ettii mer el-Muhtar, ileri yana ramen vatanna gidip cihat
etmek isteyince ona gerekli silah ve malzemeyi temin ederek Libya'ya gemesini
salad.
Msr anayasasnn ilanndan sonra yaplan ilk milletvekili seimlerine katld ve
parlamentonun en gen yesi oldu. Mecliste zellikle askeri meselelerde
otorite olduunu kabul ettirdi. eitli temaslarda bulunmak zere bir
parlamento heyetiyle Rio de Janeira'ya (1927), bir iktisat heyetiyle Brksel'e
(1929) bir ziraat heyetiyle de Romanya'ya gitti (1930)
Msr' temsilen katld Kuds'te toplanan Filistin Konferans'nda (Aralk
1931)yapt ve byk bir ilgiyle karlanan konumasnda, Trablus'u igal eden
ve mer el-Muhtar' uaktan atarak ehid eden (16 Eyll 1931) talya'y ar bir
dille knad. Bu srada Filistin i mandas altnda bulunduran ngilizler bu
konuma sebebiyle onu Kuds'ten kardlar.
Bu olay zerine Arap birlii fikri konusundaki abalarn younlatrd ve byk
yanklar uyandran baz yazlar kaleme ald.
Msr' temsilen slam lkelerinde eitli grevler yapt. 1936'da Irak, ran ve
Suudi Arabistan'a, 1937'de Afganistan'a orta eli tayin edildi. 1938'de Vakflar
ve Sosyal iler Bakanl'na getirildi. Londra'da toplanan Filistin Konferansna
katld ( 1939) Ayn yl Trkiye'ye orta eli olarak gnderildi.
Abdurrahman Azzam'n ngilterenin yannda yer almak isteyen Msr
hkmetine engel olmas ve bylece devletin II. Dnya Sava'na katlmasn
nlemesi, Vakflar ve Sosyal iler bakanl srasnda iyi bir ordu kurmaya
balamas, nemli hizmetlerinin banda gelmektedir.
1942 ylna kadar bakumandanln bizzat yrtt el-Cey'l-murabt adl bu
ordu ksa bir sre sonra ngiliz entrikalar ile ilga edildi ( 1944) Ayn yl Dileri
63
64
65
Hcr 15/ 9
Buhari, Savm, 11; Mslim, Syam, 4, 18
141
Ebu Davud, Salat, 11; Darimi, Salat, 26
142
Buhari, Ezan, 18; Edeb, 27; Ahad, 1
143
Ahmed b. Hanbel, Msned, c, III, s, 318, 366
140
66
67
Maide 5/ 67
Necm 53/ 3,4
150
Nisa 4/ 113.
151
Araf 7/ 158
152
Nur 24/ 62-63
149
68
davetini sade bir insann daveti gibi sanmak ve Onun emrine uymayp tersini
yapmak musibetler duar olacaklarn aklamaktadr.
te Snnet in hccet-delil oluu, bylece Kuran ayetleriyle sabit olmutur.
Buna gre snnet, bir bakma Kurandan domu ve Peygamber de Snnetle
Kurann hkmn aklamtr.
Kuranda bir ayet var ki, sanki o ayet, Hz Peygamberi ve Onun Snnetini kabul
etmeyenleri kfir diye nitelemektedir: De ki, Allah'a ve Peygamber'e itaat
edin! Eer aksine giderlerse, phe yok ki Allah kfirleri sevmez.153
Ayette belirtildii zere154 eer biz, aramzdaki anlamazlklar zmlenmesi
iin Allaha ve Resule gtreceksek, ben burada snnet dmanlarna sormak
istiyorum; bu ayetteki Allah ve Resul isimleri hakiki mi yoksa mecazi mi?
Eer mecazi ise ki, bize gre mecazidir, burada Allah demek Kitap yani Kuan
yani ayetler demektir; Resul de snnet ve hadisler demektir. Yoksa size gre bu
ayet hem lafz ve hem de manas mensuh mu yrrlkten kaldrld m yoksa?
Ey Snnet dmanlar, gelin bu sevdadan vazgein. nk ok tehlikeli bir
zemin zerindesiniz; her zaman ayanz kayabilir.
Biz imdi tekrar bilimsel aklamalarmza dnyor ve unlar sylyoruz:
Bizim hem dini ve hem de bilimsel inancmza gre insan hayat, ister birey
isterse toplum olsun, ister bir bucak veya isterse bir il ya da devlet olsun, bir
bileimden ibarettir. Evet, hayat bir organik kimyadaki bileim gibi bir
bileimdir. nk bileimi meydana getiren elamanlar, birbirinden ve
kendilerinin doru ve yanl davranlarndan, gnah ve sevap kazanmalarndan
etkilenirler. Onun iin Hz. Peygamber "Btn mminleri sevgi, merhamet,
efkat ve yardmlamada bir vcut gibi grrsn. O vcudun bir organ
hastalannca, vcudun dier ksmlar, uykusuz kalarak ve atelenerek,
birbirlerini hasta organn elemini paylamaya arrlar" buyurmulardr.155 te
bu hadis ile anlyoruz ki, insan unsurunda birey-toplum, millet ve devlet
btnl vardr. yleyse bunlar, bisikletin n ve arka tekerleri gibi hem ayr ve
hem de beraberdirler.
153
A mran 3/ 32
Nisa 4/ 59
155
Buhari, Edeb, 27.
154
69
Konuyla ilgili olarak yine Hz. Peygamber baka bir hadislerinde "(slam
toplumunda) mminin mmine ball, talar birbirine kenetleyen duvar
gibidir." buyurmutur.156 Bu hadislerden anlaldna gre toplumun doalilahi bir uzviyet olduu ve ayn zamanda bir organizma dzeninde bulunduu
anlalmaktadr. Yoksa toplumu oluturma konusunda Hobbes, Locke ve
Rousseau larn mesela "Sociale Contract" (Sosyal Szleme) gibi nazariyeler.
Muhammed Hamdi Yazr'n ifadesiyle eksik-aksak itiraf edilmi eylerdir.157
Elmall merhum, Allahn Ben sizin Rabbiniz deil miyim diye sorduu zaman
ruhlarmz, evet rabbimizsiniz diye aklanan ayetin tefsirinde158 dip notta
unlar yazmtr:
nsan doutan, yaratltan medenidir diyenler bunu bir anlamda eksik olarak
ifade ederler ve itiraf etmi olurlar. ctimai mukavele (sosyal anlama) ve sosyal
ruh teorileri bundan alnmtr.
Dou ile batnn, Rnesans medeniyeti ile slam medeniyetinin siyasete yani
ynetime baklarnda benzerlikler olduu gibi, ok nemli farkllklar da vardr.
Siyaset, idare veya ynetim ne derseniz deyiniz, bu anlam ve teorik dnceyi
ortaya koymak iin kullanlan kelimeler, terimler, slup ve anlatm tarz, ana
fikri de ortaya koyuyor. Bu da ynetim felsefesinin ne ve nasl olduunu aka
gsterip meydana karyor. te sizlerle asl paylamak istediim dncem
udur:
Bat medeniyetinin ynetimi ifade etmek zere rettii terminolojiye baktmz
zaman bunlarn g, kuvvet, kuvvetler ayrl, iktidar ve otorite gibi kelimeler
olduunu grrz. Buna karlk slam medeniyetinde ise imam, halife, veli,
emir, i, idare, siyaset ve mlk gibi kelimeler kullanlmtr. Bu kelimelerden yola
karak bu iki gr arasnda mukayese yaptmz zaman batda devlet gce
dayanan bir zorba, vuran ldren bir kuvvet ve korkulan bir kurum olarak
grnmektedir. Devlet sanki tabir caiz ise vuran bir yumruktur. nk g
esastr. Hlbuki bizim eski Trkemizde bile g'n anlam yani g, cebir,
iddet ve zulm demektir.159
156
Buhari Edeb 36
M. Hamdi Yazr, Hak Dini Kuran Dili, III, 2324 1 nolu dip nota bak
158
Araf 7 / 172
159
D Mehmet Doan, Byk Trke Szlk, s, 433
157
70
Oysa slami terminolojiye baktmz zaman sanki devlet nmz aan ve yol
gsteren bir rnek ve ncl, anne ve baba kadar velayet kanatlarnn altna
sndmz bir veli, baba oca ve ana kuca, sonumuzu dnen ve bize arka
kan bir yardmc, ortak iimizi i edinen ve bize kendi iimizi neren bir nerici
ve nihayet toplumun sevk ve idaresinde neyi nerede ve nasl yapacanda
rnekler sunan bir ynlendirici olarak ortaya kmaktadr.
Yani bugn yeryzndeki insanlar sanki ailenin ok ok bytlm bir ekli
olan bir devlet ocanda deil de vey evlat olarak yabanc bir aileye verilmi,
beslengi muamelesi gren bir zavall durumundadr. Evin sahipleri vardr, evin
tapusunu elinde tutanlar sz sahibidirler, sntlarn ise sz sylemeye haklar
yoktur. Eer konuacak olursa konumada biraz haddi de aarsa evden kovulup
snr d da edilebilir.
Evet, sanki halklar ve vatandalar, gc elinde tutan kuvvet sahibi, eli beli
tabancallarn yannda bir snt durumundadrlar. yle olmasayd halkn
banda olan ve cumhurun bakan denilen ahsn sorumsuz olmasn nasl
aklayabilirsiniz. Hlbuki bizim anlaymza gre makamlar ykseldike
sorumluluk da artar. Onun iin Rabi bn Ziyad el-Harisi Hz. mer'e gelip "Frat
kenarnda bir koyun kaybolsa, Kyamet gn senden onun mutlaka sorulacan
bil" demiti. Milli airimiz Mehmet Akif de bu konuyu msralarnda yle dile
getirmektedir.
"Kenar- Dicle'de bir kurt arsa bir koyunu,
Gelir de adl-i lahi sorar mer'den onu"160
Tek cmleyle ifade etmek gerekirse slam'n devlet-sorumluluk anlay ile
bugnk anlay ve uygulama arasnda dalar kadar fark vardr. Evet, aynen
yledir: Anne ve babann evlatlar vardr, devletin ise evlatlar vatandalardr.
nk slamda devlet velidir.161 Acaba devleti temsil edenler bunu bilirler mi?
Hatta slamda toplumdaki bireylerin sosyal stat seviyeleri ykseldike
sorumluluklar da artar. Eer bir su ilerlerse cezalar bile ikiye katlanr. Mesela
ayette bu hususta Peygamber Hanmlar iin yle buyrulmutur.
160
161
71
162
Ahzab 33/ 28
Ahzah 33/ 29
164
Ahzab 33/ 30
165
Ahzab 33/ 31
166
Ahzab 33/ 32
167
Ahzab 33/ 33
168
Ahzab 33/ 34
163
72
73
169
74
75
Ebu Hanife Hazretleri de kyas, fkh (slm hukuku) kanunlarn koydu demek
doru deildir. Bunlar, onlar tarafndan konmu olsayd eri ve yalan olurlard.
Doru olmalar, Allah'n kanununun keif edilmesine nail olmalarndan ileri
gelir. Bunun iin limler, icat eden deil keif eden ve ortaya karan
kimselerdir. nk Allah'n kanunlar iinde gizli olanlar da vardr.173
"Fert ve devlet" ismiyle bir kitap yaynlayan Dupont White, "Ferdin davran ve
menfaati, medeniyet ve gelimeye ezeli bir engeldir. lerleme ise devletin
eseridir", demektedir.174 Bu serbesti ekol ile mdahalecilere kyaslayarak
bakacak olursak, birinin ifrat ve dierinin ise tefrit yani birbirine zt iki ar u
gr olduklarn syleyebiliriz. nk fertle devlet birbirini tamamlayan iki
unsurdur.
Bu konuda Elmall, gzel bir tebihle fert ile devletin dengede olmas ve
bunlarn birbirini tamamlayan iki unsur olduu ve birinin yok olmas felaket, her
ikisinin yok olmas ise daha byk bir felaket olduunu ak bir slupla dile
getirmektedir: "Bir memlekette hayat, ahsi menfaate dayal mlkiyet hakkna
bal olarak, yani kiisel mlkiyet ile ayakta durur. Bunun gerei olan hayat ve
kamu yarar da hkmdar ve mlk(ynetim) ile yani sosyal dzeni temin eden
devlet ve devlet reisi ile salanr. Bunlarn kvam da her ikisinin kendisine ait
(zel) ve kendi adna hareket eden kimse olmayp birbirinin desteine muhta
olduklarn bilmek ve aralarnda hak oranna uygun den karlkl destek ve
dzeni bulmakla mmkndr.
Kiiyi ve zel mlkiyeti boan katksz ve kat sosyalizm, organlarnn btn
zellikleri felce urayan ve yalnz gnl basit ve fakat heyecanl bir hatra ile
kvranan bir vcuda benzer. Toplumu, sosyal mlkiyeti boan kat ferdiyetilik
(liberalizm), canll zlm olup can boazna gelmi ve gzleri hava
boluuna dikilmi lme hazr birisinin son nefesindeki can ekime anndaki
krizini yaayan bedenini andrr.175
Elmall stadmz, burada birey ile toplumun, fert mlkiyeti ile devlet
mlkiyetinin ayn bisikletin n ve arka tekerlerinde olduu gibi hem beraber ve
hem de ayr olarak birlikte altklarn aklayarak yle demitir:
173
76
Bunun iin otorite ve mlkten her birinin yok olmas bir felakettir. Mlk ve
otoritenin bir ksmnn veya tamamnn yokluu, bizzat kamu yararnn o oranda
kesilmesidir. Otorite ve mlk sahibi olmann bir ksmnn veya tamamnn yok
olmas da kiisel faydann veya herkesin faydasnn tkenmesi demektir. Ve
ounlukla birinin sona ermesi dierinin sona ermesini gerektirir. Bunlarn
ikisinin birden kaybedilmesi ise -Allah korusun- en byk musibet ve en byk
felakettir. Her birinin yok olmasn dnmekte bile insanlk bu ackl sonucun
yrekler acsn duyar ve duyduu iindir ki, btn bu aklk karsnda
kendisinin u anda greceli (izafi) deil, gerek ve kaytsz artsz bir melik
(hkmdar) veya malik (sahip) olduu kuruntusundan kurtulamaz. Varlk ve
nimet asndan hkmdarlk phesiz daha ekicidir. Fakat yokluk ve iddetli
ceza asndan da sahip olmann ortadan kalkmas daha dehetli ve daha
korkuntur. te bu byk ayet, insanln imdiki zamandaki bu izaf payn zorla
almayarak, gelecekte zellikle ahirette bunun dahi kendisinden alnacan ve o
zaman yalnz lemlerin Rabbi yce Allah'n ezel ve ebed olan gerek mlk
sahibi oluu ve mutlak hkmdarlnn kalacan aklyor: "O gn, kimsenin
kimseye yardm edemeyecei bir gndr! O gn emir, yalnz Allah'a aittir. "176
"Bugn mlk kimindir? O tek ve Kahhar olan Allah'ndr." 177 lk bakta bu
uyarma ne kadar dehetlidir. Benim benim derken, memleket, hkmet
kaybetmenin ne felaket olduunu anlayanlar, isterse bir tane olsun kimseye
vermem derken, malsz mlksz kaldn grenler bu dehetin bykln ne
abuk hissederler.178
nsanlarn bireysel ve toplumsal ihtiyalarna gre din, bilim, iktisat ve idare179
zamanmza kadar ok deiik ekillerde uygulanarak gelmi, insanlara zaman ve
mekn artlar etkiledii iin, duygu ve dnceler, nazariye ve tatbikat hep
farkl olmutur. Bylece insanlarn ayn suret, ayn ekil ve fotokopi olmad
gibi, toplumlarn da fotokopi olmadklar aka grlmektedir.
Onun iin de hem Mslmanlarda ve hem de dier milletlerde bugne kadar
ok farkl ynetim biimleri uygulanagelmitir. Bu hususta zaman ve zemin
artlarnn yannda sahip olduumuz kltr ve tarihin ak yn ve srdrd
izginin hangi noktasnda bulunduumuz ve dnn, geen zamann nasl bir
176
nfitar, 82/19
fir, 40/16
178
Elmall Tefsiri, I, 100
179
Ali Fuad Bagil, Din ve Laiklik, s, 23
177
77
Hadid 57/ 27
181
182
78
183
79
KNC BLM
80
olarak bilinen Heredot, ilk Dou-Bat ayrmn yapan ahstr. O, Pers kitlelerinin
Yunanlara ullanmas neticesinde iki dnya izmitir Dou ve Bat izdii bu
erevede Bat Medeniyeti Yunanlardan teekkl, bunun dnda kalan tm
insanlk kadrosu, barbarlar Yunan olmayanlar Yunanistann dousundan
geen meridyenin-boylamn dousunda kalan lkeler doulu, batsnda kalan
lkeler de batl saylmlardr.
imdi daha ok dou lkelerinin mutlakyet, merutiyet ve cumhuriyet adyla
anlan ynetim biimlerini sonrada daha ok aklc olan bat lkelerinin monari,
oligari ve demokrasi adyla dile getirilen ynetim biimlerini aklamaya
alacaz.
Burada nakle dayanan derken de bu dou lkelerinin hepten vahye ve ilahi
hitaplardan ziyade gelenee, rf ve adetlere dayandklarn syleyebiliriz. Tabi
bize gre insan, kendisini din ve bilime gre ynettii gibi, toplumun da devlet
grevlileri tarafndan din ve bilime gre ynetilmesi gerekir. Akl ise her iki
alanda da lazm olan bir aratr.
Akl hakknda merhum Elmall stadmz, unlar sylemitir: Akl, kalb ve
ruhun madeninde, beynin nda bulunan manevi bir nurdur ki insan bununla,
duyu organlaryla hissedilemeyen eyleri anlar. Akl yrtmek; sebeplerle
sebeplerin meydana getirdii eyler ve eser ile eseri meydana getiren eyler
arasndaki ilgiyi, yani "illiyet kanunu" dediimiz sebebi neticeye balayan
kanunu ve ona bal olan gerekli ilgileri idrak ederek eserden messire veya
messirden esere yahut da bir messirin iki eserinin birinden dierine intikal
etmektir.186
Filozoflar, bilginin kaynan, ilimsiz temellerde aramaya kadar gitmilerdir.
Bylelikle bilenle bilinenin birliini saladk zannetmilerdir ki, nceki gr
genellikle ikaniyye'nin,(domatizmin) ikincisi de Maddeci Tedribiyye'nindir
(empirizmindir). Hakk yalnzca nefse irca ile "ben"i hakkn zat saymann, hasl
ndiyyeci'lik irkine dmekle ya nefislerin (kiilerin) says kadar ilh farzetmeye
veya manevi anlamda "idealist panteizm"e, yani her iki halde de nefse tapmaya
gtrr. Baka bir deyile akl tanrlatrmaya ve akl sahiplerini tanrsz
brakmaya mncer olur.
186
81
Akl, duygudaki aydnlk gibi, dnceyi darya, benlii benlik dna balayan
bir ba halinde olup tamamen ahsi de olmadndan, ikani ekoldeki filozoflar,
bunu hakkn hkmnn faili ve ilmin kayna saymak saplantsna dmler:
Nefsin afakilemesini akl yoluyla izah etmek iin dncelerinin temelini akl ile
makul, nefs ile nefs tesinin aklda birlemesi gr zerine kurmular. Bilgi ile
bilinenin ayr ayr eyler olduunu kabul etmekle beraber, z asndan birleik
olduunu ve binaenaleyh insan aklnn mutlak anlamda ve tam olarak ikan-
klliye, yani Hakk'n zatn idrak etmeye yetkili bulunduunu zannedecek
derecede ifrata varmlarsa da akln her hkmnde hakikate ve doruya
isabetle karar veremeyip hatalara dt de sz konusudur. Ayrca, mantn
yaratcs da akl olmayp, bilakis hkmde hakikate ve doruya isabetle karar
verebilmek ve bilimsel keifler yapabilmek iin akln, mantk vs gibi bir takm
kural ve ilkelere, bilimselliin gerektirdii dier artlara uymak, hatta onlara
zorunlu olarak bal kalmak durumunda olduu ve faaliyetlerinde ilkeye
ballk ihtiyacndan
bsbtn mstani
kalmad dnlnce, akli
yaknlerin esasn tekil eden bedihi ilkelerle ilgili hkmlerinde bile akln mucit
ve fail durumunda olmayp, Hak tarafndan verilen bir bilgi arac olduu, yani
bilgiyi alglayan ve kabullenen bir kabul edici olduu, bilinen tabiri ile Hakk'n
hitabn anlamak iin bir alet ve aratan ibaret bulunduu anlalmaktadr.
Nitekim akllarn asrlarca yanna bile yanaamad bir hakikatn, olay
niteliindeki ehadetiyle
derhal anlalp dorulanabildii
mnakaa
gtrmeyecek ekilde sabit olmutur. Bundan dolay Tedrip ve tecrbeciler,
insan bilgisinin kaynan, hakikate ve doruya ulamann temelini soyut
akldan ziyade benlik dndan gelen denemelerde aramak gerektiinde srar
eylemektedir.187
Akl, ruhun bir kuvvetidir ki, insan onun vastasyla bilgi sahibi olur; iyi ile
kty, gzel ile irkini ayrr, eyann hakikatini kavrayabilir. Akl, eri ahkam
mdrik ve kaif kabul edilir, yani onlar kavrayabilir ve ortaya karabilir, ama
kendisi hkm koymada yetkili deildir. nk akl, iyi bir lme ve
deerlendirme arac olmasnn tesinde deer kayna olamaz. ari, yani hkm
koyucu (hakim) ancak Allahtr; akl onun hkmlerini sadece kefeder ve ortaya
karr, yoksa bizatihi kendisi hkm koyamaz. Bu itibarla fukaha, hakknda ak
nass olmayan bir konuda itihatta bulunurlarken, yaptklar itihatlarn mutlaka
187
82
bir nassa dayandrma gereini duymular, naslardan azade biimde akl devreye
sokma gibi bir tavr gstermemilerdir.188
Bize gre akl, ayn kompter gibi bir aratr ve bir vastadr. Kompter nasl
ykleme olmadan almazsa akl da ayn yledir. Akl bilgi ile yklenmeden
kendisi bilgi veremez, diyoruz. Onun iin akl, her zaman nakle muhtatr.
Bylece burada unu hemen sylemeliyiz ki, akl, nakilsiz ve vahiysiz bir ey
yapamad gibi, naklin de akl olmadan yapaca bir ey yoktur. Onun iin
merhum Ali Fuad Bagil, Din ve laiklik adl eserinde bugn iinde bulunduumuz
din, diyanet ve hayat ile ilgili krizlerden kurtulmann bence aresi, akl ile nakli
ve din ile bilimi bartrp birletirmektir, demi ve bunu yapmak kolaydr. Zaten
slamda slam dininin gereinde din ile bilim, akl ile nakil arasnda bir eliki,
terslik ve ztlk yoktur demitir.189 Biz de dnce ve uygulamalarmzda fikir ve
ameli hayatmzda akl ile nakli, din ile bilimi hep birletirerek yolumuza devam
etmeliyiz, diyorum. imdi bir ynetim biimi olan mutlakyet sistemini
aklamaya alalm.
1- MUTLAKKYET
Krallk ve imparatorluk manasna da gelen bu mutlakyet ifadesi, tm iktidar
yetkilerinin bir kii veya grupta topland ve herhangi bir kayda tabi olmad
bir ynetim biimidir.190
Mutlakiyet, iktidar yetkilerinin bir hkmdarda kaytsz artsz topland bir
idare ekli. Yani parlamentosuz bir kraliyet ynetimidir.191 Baka bir ifade ile
Mutlakiyet, bir hkmdarn siyasi iktidar kaytsz ve artsz elinde
bulundurduu bir rejim ve ynetim eklidir.
188
83
slamda byle tek adam ynetimi kesinlikle yoktur. Allah Tela Hz. Peygambere
bile sen Mslmanlar zerinde bir despot deilsin diye Hz Muhammedi sadece
tebli yapmas hususunda uyarda bulunmutur.192
Montesqueunn deyimiyle hkmdar, yalnz bana ve fakat deimez
kanunlar ile saltanat srer. Ne zaman btn grevleri kendinde toplam bir
organ, kendi organlarnca konulmu kanunlarla ynetilirse buna mutlakyet
denir.
nsanlarn bilgiden uzak bir ekilde cehalet yorganna brnp rtnd
zaman izafiyet ve grecelik tayan bir hayatta mutlak olan ve hibir kayt ve
arta bal olmayan bir idare varsa bu eyann tabiatna ters demektir.
Siyaset bilimciler idare, iktidar veya hkimiyet kavramna alar boyunca
birbirine yakn anlamlar vermilerdir. Btn bu tarifler, hkimiyetin en stn
g ve iktidar demek olduunda birleir. Bodin, hkimiyeti, yurttalar ve
uyruklar stnde yasayla kstlanmam en stn iktidar olarak tarif eder.193
J. J. Rousseauya gre ise hakimiyet, genel iradenin uygulanmasndan baka bir
ey
deildir.194
bn Haldunun hakimiyet tarifi ise daha zl ve eksiksiz gzkmektedir. O da
hakimiyeti, sahibinin gc stnde bir gcn bulunmamasdr., diye tarif
etmektedir.195
Buna gre mutlakyet rejiminde yasma, yrtme ve hatta yarg gc (kuvvetler
birliinin bir gerei olarak) tek elde yani hkmdarda toplanr. Mutlakiyet ile
diktatrlk arasnda ekil bakmndan bir benzerlik vardr. Diktatrlkte de tpk
mutlakiyet ynetiminde olduu gibi yetkiler tek elde toplanmtr.
Fakat diktatrln iktidar istei ve iktidara gelii ile (halkn meru saymad
bir yoldan gerekletii iin) mutlak hkmdarn iktidara sahip oluu
(kurumlam bir hanedana mensubiyetinden tr meru saylan bir zemine
dayand iin) arasnda fark vardr.196
192
aiye 88/ 22
George Sabine, Siyasal Dnceler Tarihi, (evirenler: H. Rzatepe, A1969, . ktem, O. Ozankaya, Ankara1969, II, 82
194
timai Mukavele, (evirenler: S. Evrim M. Evrim Drt kitab ile birlikte Ruso-st-1967, s, 137
195
bn Haldun, Mukaddime, Msr-(tarihsiz), s, 188
196
Yeni Trk Ansiklopedisi
193
84
Zeki Mesud Alsan, Y. D. Hukuku, s, 27-28 (A. Verdross, Le fondement da droit international, Recueil des
cours, Cilt 16, s. 251-321
85
198
Hz. Peygamber Muaz kad olarak Yemene gnderirken ne ile hkmedeceini sormu, Muaz da Kitap ve
Snnetten sonra- reyimle itihad ederim demiti. Bu cevap ise Resulllah tarafndan ok gzel bulunmutu. Ebu
Davud, Akdye, 11; Tirmizi, Ahkam, 3; Zeylai, Nasbur Raye, I, 23
199
bn Teymiye, Siyaset, , ev. Vecdi Akyz, s, 13
200
Nisa 4/ 135; Maide 5/ 77; Naziat 79/ 40; Necm 53/ 23
201
Bakara 2/ 170; Lokman 31/ 21; Araf 7/ 3
202
A mran 3/ 32, 132; Nisa 4/ 59; Maide 5/ 92; Nur 24/ 54; Muhammed 47/ 33; Teabn 64/ 12.
203
Buhari, Ahkm 4, Cihat 108; Mslim, mare 38. Ayrca bk. Ebu Davud, Cihat 87; Tirmizi, Cihat 29; Nesa, Beyat
34; bn Mace, Cihat 40
204
Naziat 79/ 24
205
Araf 7/ 141
86
zafiyet Arapa bir isim olup ballk, bamllk ve ilgili demektir. Grecelik de
bu Arapa izafiyetin uyduruk Trkesidir, diyebiliriz ki, bu, nispi, izafi demek
olur.206 Bu dnceye ve bak asna felsefi bir akm olarak rlativizm
(Relativizm) denir. Bilgilerimizin bize, llerimize ve duygularmza gre
olduunu, mutlak bilgiye ulaamayacamz ileri sren felsefe akm ve
anlayna rlativizm, izafiyetilik denir.
Bizim izafiyeti tam anlayabilmemiz iin onunla zt anlam tayan mutlak
kelimesini aralarnda mukayese ederek bilmemiz gerekir. Herhangi bir kayda
tabi olmayan, bir eye bal ve baml bulunmayan, var olmak iin baka bir
varla ihtiyac olmayan, varlk sebebini kendi bnyesinde tayan demektir ki,
bu zellii tayan da sadece ve yalnz Allahtr. Yani mutlak varlk Allahtr;
nk O sameddir207 mahlukat ise izafi varlktr.208 nk ayette yle
buyrulmutur:
Sonra duman halinde bulunan ge yneldi. Ona ve yerkreye: "steyerek veya
istemeyerek buyruuma gelin." dedi. Her ikisi de: "steyerek geldik" dediler. 209
te bu sebepten dolay her varlk, evresinden tutun da Allaha kadar giden
yolda hep muhta haldedir. Hem de ok enteresan bir ey, hayvan, bitki ve
cansz varlklar arasnda en muhta durumda olan insandr.
zafiyete dnecek olursak az ne bunun ayn zamanda nispi olduunu
sylemitik. te izafiyet ve grecelik nispi davranmak demektir. Mesela baz
insanlar ok r, baz insanlar az ve bazlar da normal r. Baz insanlar ok
korkak, bazlar az ve bazlar da hi korkmaz. Baz insanlar ok dindardrlar,
bazlar az ve bazlar da normaldir.
Hayatn izafi olduuna gelince, mesela Amerika 40 sene nce Trkiyeyi % 80
kontrol ediyordu; yleyse Trkiyeye den % 20 hareket etmektir. Yani
lkemizin o zaman hayattan yzde yirmi kendi kendine hareket etme serbestlii
vardr. ABD hzl bir ekilde kmeye balad iin bugn kendi zel
problemleriyle megul olduundan bizi ve dnyay fazla etkisi altnda tutamyor.
Mesela bugn Trkiye ile ancak % 50 ilgilenebiliyorsa lkemiz bunu bir frsat
206
207
Allah sameddir (hlas 112/ 2) muhta deildir; hibir eye ihtiyac yoktur. Ama her ey ona muhtatr. Ona
izafelidir ve ona bamldr.
208
Fusslet 41/ 11 Bu ayette yerlerin ve gklerin Allaha mutlak itaat ierisinde olduklar anlalmaktadr.
209
Fusslet 41/ 11
87
210
211
88
212
213
Mevdudi, slamda Hkmet, (ev: Ali Genceli) Ankara- Tarih yok, 1. Bask s, 421-2
M Beir Eryarsoy, slam Devlet Yaps, s, 79
89
onna Kuuradi (yayma hazrlayan), nsan Haklarnn Felsefi Temelleri, Meteksan, Ankara1982, s.15
Bakara 2/ 124
90
sra 17/ 71
Ali Imran3/ 104; Yunus 10/ 47
218
Bakara2/ 124
219
Sad38/ 26
220
Nisa 4/ 59
221
Nisa 4/ 59
222
Mmtehne 60/ 12
223
Araf7/ 159
224
Enfal8/ 72
225
Ali Imran3/ 159; ura 42/ 38
226
Nahl 16/ 90; Nisa 4/ 135
227
Nahl 16/ 90
228
Nisa 4/ 582
229
Nisa 4/ 583
230
Nisa 4/ 584
231
Bakara 2/ 246-247; Kehf 18/ 79
232
A mran 3/ 26; Zuhruf 43/ 51
233
Hud 11/ 38, 'Mele" 'bir gr zerinde birlemi topluluk' demektir. 'Me-Le-E' fiiliyle ilgili olup, bu fiilin
anlam 'doldurmak'tr; 'yemlene'l-uyune riven ve menzaran ve'n-nfuse behaen ve cellen' denilir" ki, 'gzleri
(gzeleri) su ve manzarayla, nefisleri de gzellik ve cellle dolduruyorlar' veya daha gzel bir syleyile, 'gzleri
suya ve manzaraya, nefisleri de gzellik ve celale kandryorlar' denir. 'Falan gzlerin doluudur' dendiinde, o
kiinin bakann gznde ok byk olduu sylenmek istenir. Genler iin 'mali'1-ayn' 've'1-mele'l-halk
dendiinde, 'gz doldurucu ve iyi ahlkl' olduklar anlalr. (Bak, Rab el-sfehani, Mfredat, s, 473.
217
te, toplum iinde 'gz dolduran, byk grlen' kiiler vardr ki, bunlara daha ok bugnk dilde 'ileri gelenler,
denmektedir. Bu kiiler toplumun nde gelenleri olup, her toplumun yapsna ve kabul ettii deerlere, daha
dorusu inancna gre 'gz dolduranlar' baka bakadr. Sz gelimi, bunlar kapitalist toplumlarda daha ok
sermaye sahipleri, faist toplumlarda diktatrler ve evreleri, asker diktayla ynetilen yerlerde ordu ileri
gelenleri, slm'da ise daha ok alimler ve fazllardan oluan ura veya hal ve akd ehlidir. Bu bakmdan, 'mele"
szc ntr bir kavram olup, olumlu veya olumsuz bir deer tamaz. Bununla birlikte, bu kavramn Kur'an'da
daha ok mrik toplumlarn nde gelen ve mminlere ikence ve kar kovuta ileri giden nderleri iin
kullanldn gryoruz:
Kavminden istihbarda bulunan mele', ilerinden iman edip istiz'af olunanlara siz gerekten Salihin Rabbi
tarafndan gnderildiini biliyor musunuz? dedi. Biz onunla gnderilene muhakkak inananlarz dediler
(A'raf 7/ 75).
91
Kerimde geen bu her bir kk kelimenin kendine gre bir anlam ve bir rengi
vardr. Onun iin iman bakadr, slam bakadr, mmin bakadr, Mslman
Kavminden istihbarda bulunan mele', ey uayb, seni ve yanndaki iman edenleri ya mutlaka
'memleketimizden karr, ya da milletimize dnersiniz dedi.. (Araf 7/ 88).
(Nuh'un) kavminden kfreden mele', biz seni ancak bizim gibi bir beer gryor ve sana ancak grten
yoksun ayak takmmzn uyduunu gryoruz dedi..(Hud 11/ 27).
Mele' ayn zamanda bir hkmdarn evresinde dant ve hkmdar zerinde belli etkisi olan kiiler
topluluudur da. Bu bakmdan hkmdar veya yneticinin Mslman olup olmamas nemli olmayp, bir
peygamber veya Mslmanlarn halifesinin-imamnn evresinde de mele' pekl bulunabilir:
(Fir'avn) evresindeki mele'ye, muhakkak bu bilgin bir bycdr bu dedi.,
Bysyle sizi yerinizden karmak istiyor, ne buyurursunuz? (uara 26/ 34-35).
(Saba melikesi) Ey mele', bu iimde bana bir fikir verin, siz hazr bulunmadka ben hi bir eyi kesip atmam
dedi (Nemil 27/ 32).
(Sleyman) Ey mele', onlar bana teslim olup gelmeden nce hanginiz onun tahtn bana getirir dedi (Nemil
27/ 38).
zellikle mrik toplumlarn nderleri bulunan mele', mstekbir olmalarnn yansra, refah iinde yzen
marklardr da. Bu bakmdan, rasller, szgelimi Fir'avn gibi hkmdarlara ve ayn zamanda evrelerinde
bulunan mele"ye de gnderilmilerdir. nk onlar bir bakma belki hkmdardan daha yetkilidirler ve nderi
bulunduklar irki korumada en ileri gidenlerdir:
Kavminden kendilerini dnya hayatnda, refahtan azdrdmz, kfreden ve hiret'e kavumay yalanlayan
mele', bu ancak sizin gibi bir beerdir... dedi (Mminun 23/ 33).
Sonra Musa'y ve kardei Harun'u ayetlerimizle ve apak bir delille gnderdik, Fifavn'a ve mele' sine;
istihbarda bulundular ve bbrlenen bir topluluk oldular (M'minn 23/ 45-46).
Fir'avn ve mele'sinin kendilerini fitneye uratmalarndan korktuklar iin Musa'ya kavminden yalnzca bir
gruptan baka inanan olmad (Yunus 10/ 83).
Yeryzndeki mele'den baka bir de gkleri dolduran bir mele' vardr ki, bunlar Kur'an'n diliyle mele-i al
(yce topluluk) tur:
Tartrlarken, mele-i a'l' ile ilgili bir bilgim yoktu (Sad 38/ 69).
Elmall da mele kelimesi hakknda u aklamay yapmtr: bir maksat zere toplanm olmak, bir de iyi
anlama ve uzlama ve kymet, en esasl anlam tekil eder. Mesela bir dernek, bir kabine ve bir parlamento, bir
ordu ve her hangi bir toplumun btn adna sz sylemeye yetkili kiilerin bir araya gelip bir heyet tekil
etmesi hep birer "mele' " demek olur. Ve nde gelen erafa "mele' " denilmesi de bu yzdendir. Yoksa nde
gelen erafn birbiriyle didime ve ekimelerini ifade eden danklk ve kopukluk hli ve tek tek her birinin
durumu "mele' " tabirinin anlam dnda kalr. (Bak Elmall, Hak Dini Araf Suresi 7/ 103. Ayetin tefsiri)
234
Bu Kitap (Kur'n), kendinden nceki kitaplar tasdik eden, ehirler anas (bakentlerin) halkn ve
evresindeki btn insanl uyarman iin indirdiimiz mbarek bir kitaptr. Ahiret gnne iman edenler bu
Kitaba da iman ederler ve onlar namazlarna da devamldrlar. (Enam 6/ 92)
Tefsirler buna Mekke demiler Hatta Elmall, btn ehirlerin anas, merkezi demek olan mm-l kura
Mekkenin bir ismidir ki, cihann merkezi, btn yaratlmlarn kblesi demek gibidir. Uyarma, Mekkenin
kendisine deil, halkna olaca bilindiinden mana, mecaz veya mecaz isnad suretiyle mm-l kura halk
demek olur.
phe yok ki, Mekke denilmeyip de mm-l kura denilmesi, Mekkeyi lemdeki btn ehirlerin bir mutlak
merkezi gibi dndrmek iindir. (Hak Dini Kuran Dili III, 463)
92
baka bir anlam tar. man slam demektir, slam da iman demektir, sz ve
hkm yanltr. Bu bakmdan mmin ve Mslman kimdir ve bunlarn grevleri
nelerdir, birlikte renmeye balayalm. nce iman ve slam, mmin ve
Mslman nedir ve kimdir tanmaya alalm.
Biz iman ile slam, Cibril hadisi ad verilen u olaydan reniyoruz. Bir gn
Cebrail (a.s.) Hz. Peygamber'in de aralarnda bulunduu bir sahabe topluluuna
insan suretinde gelmi, iman, slm ve ihsan nedir diye Allah Resulne sorarak
cevaplarn almtr. te Cebrail (a.)'in bizzat soru sorarak ve cevaplarn tasdik
ederek telkin ettii bu hadise "Cibril hadisi" ad verilmitir.
Abdullah b. mer'in, babas Hz. mer'den naklettii bu hadis yledir:
"Bir gn Resulllahn yannda bulunduumuz srada anden yanmza, elbisesi
bembeyaz, sa simsiyah bir zat kageldi. zerinde yolculuk eseri grlmyor,
bizden de kendisini kimse tanmyordu. Doru Hz. Peygamber'in yanna oturdu
ve dizlerini onun dizlerine dayad. Ellerini de uyluklar zerine koydu. Ve:
"Ya Muhammed! Bana slm'n ne olduunu syle" dedi. Resulllah (s.a.v.):
"slm; Allah'tan baka ilh olmadna, Muhammed'in de Allah'n Resul
olduuna ehadet etmen, namaz dosdoru klman, zekt vermen, Ramazan
orucunu tutman ve gcn yeterse Beyt'i hac etmendir" buyurdu. O zat: "Doru
syledin" dedi. Babam dedi ki: "Biz buna hayret ettik. Zira hem soruyor, hem de
tasdik ediyordu."
"Bana imandan haber ver" dedi. Resulllah (s.a.v.): Allaha, Allah'n meleklerine
kitaplarna, peygamberlerine ve ahiret gnne inanman, bir de kadere, hayrna
errine inanmandr" buyurdu. O zat yine:
"Doru syledin" dedi. Bu sefer:
"Bana ihsandan haber ver" dedi. Resulllah (s.a.s.):
" Allah'a O'nu gryormusun gibi ibadet etmendir. nk her ne kadar sen
onu grmyorsan da, o seni muhakkak grr" buyurdu. 235 u halde biz, iman ile
slam bylece Cebrailden renmi bulunuyoruz.
235
Buhari, man, 37
93
slam limleri, bu hadise dayanarak iman ile slam ve mmin ile Mslman
tarif edip aklarken aralarnda bir takm tartmalar da olmutur. Mesela iman
ile slam ayn eydir, hayr farkl eylerdir, iman amelden bir czdr, hayr cz
deildir gibi ihtilaf edilmitir.
imdi de slam leminin kendisini mam- Azam (en byk hukuku) payesiyle
ereflendirdii ve fakat zalimlerin onu zindanlarda dayakla ldrd byk
insan ve esiz lim Ebu Hanife hazretlerinin man slamdr, slam da mandr
grn dile getirelim.
Bu anlaya gre her mmin Mslman olduu gibi, her Mslman da
mmindir. Ancak afiiler konuya byle bakmyor. Onlar Ebu Hanife gibi iman ile
slam ayn eydir demiyor ve buna itiraz ederek iman ile slam ve mmin ile
Mslman farkl eyler ve farkl kimselerdir diyorlar. Gazali de hyasnda bu
konuyu dile getirerek mmin ile Mslmann farkl kimseler olduunu
sylemitir.
Esed oullarndan bir topluluk Medineye Hz. Peygambere gelip biz iman ettik,
dediler. Bunun zerine Bedeviler inandk dediler. De ki: siz iman etmediniz,
ancak Mslman olduk (boyun edik) deyin. Henz iman kalplerinize
yerlemedi236 ayeti geldi. Bylece bu ayetin zahirine bakld zaman iman ile
slamn farkl olduu ortaya kmaktadr. Dier taraftan bir akn srasnda
dman blgesinde bulunan bir kii La ilahe illallah Muhammedn Resulllah
deyip Mslmanlara selam verdii halde same b. Zeyd tarafndan,
korkusundan byle davrand zannedilerek, ldrlmt. Hz. Peygamber olay
renince ok zlm ve hiddetlenerek kalbini yarp baktnz m, nasl
anladnz korkudan olduunu buyurmulardr. te bu olayla ilgili ayette Size
selam verene sen mmin deilsin demeyin237 buyrularak, iman ile slam ve
mmin ile Mslman bir tutulmutur.
Biz ise farkl kelimelerin farkl manalara delalet etmesi sebebiyle ayn afiiler
gibi dnerek yle diyoruz. man, ktlklerden korunmak, kt eylere kar
gven ve emniyet iinde olmak; bir eye tereddtsz inanmak ve onu tasdik
etmek demektir. Onun iin hem mmin ve hem de iman dzeni herkese ve tm
varlklara gven verip onlarn gvenliini salar. slam esaslar asndan mmin,
236
237
Hucurat 49/ 14
Nisa 4/ 94
94
bn Mace, Mukaddime, 9
bn Mace, Mukaddime, 9
95
olmak, zengin olmak bir ideal olamaz. Maalesef amzn anlay, deer
yarglar ve dnya gr yeme, ime, giyme ve barnma gibi olaylar bir ama
haline getirmitir. Oysa bunlar hayvanlar insanlardan daha eksiksiz, kusursuz ve
mkemmel yapyorlar. Bu sebeple insann hedef ve amac kendisi ile mtenasip
olmaldr; bunlar insan iin asla bir ama olamaz, bunlar onun asndan ancak
bir vastadan ibarettir. Mslmann hedefi, varlk lemini yaratan ve dzeni
kurup altran Allahn bir memuru ve halifesi olarak, peygamberi vastasyla
ine ucu kadar kk bir yeri bile darda brakmayp aklad hayat ve
Allahn koyduu slam kanun ve nizamn renip uygulamak ve dier insanlar
da bu uyguladklar eylere davet etmek olmaldr. Tek kelimeyle, ben bir
Mslmanm diyen kimsenin ideali slamdr ve slam renip yaamaktr. te
bunu yapmak, mmin ve Mslman iin dini-ilahi bir grevdir.
slam anlaynda Risalet-peygamberlik bile, imamet ile ilgili olduundan byk
Mfessir Cassas mametin en yksek mertebesi risalet, demi ve Elmall da
ayn ifadeyi eserine almtr.240
Parlamenter sistemde bugn Trkiyede devlet, Cumhurbakan, Meclis Bakan
ve hkmetin yneticisi-Babakan olmak zere 3 kii tarafndan
ynetilmektedir. Oysa devlet ynetimi tecezzi kabul etmez ve bir evde 2-3 tane
baba olmaz.
Hem bugnk meclislerin slam dzenindeki ura esas ile alakas bile yoktur.
nk bugn meclis iktidar ve muhalefet kanatlarndan meydana gelmekle,
sanki bunlar karlkl ali-cengiz oyunu ve evcillik oyunca oynamaktadrlar.
Daha dorusu bugnk ynetimde kuvvet konuur, mesela 500 kiilik bir
mecliste 251 kii 249 kiiyi sfrlamaktadr. Yani parmak demokrasisi vardr.
Oysa slamda hak-hukuk, istiare ve adalet esaslar vardr.
Mesela Hz. merin uras parmak uras deil, hak-hukuk ve adalet uras idi.
Fazla gelen ganimetler artt iin bunlarn ne yaplmas gerektiinde uraya
gitti. Hazinede saklayalm dediler. Herkesin gr bu idi; neredeyse yle
yapacaklard. Hz Ali grn belirtmedii iin mer ona Sen ne dersin Ey Ali
dediinde Ben arkadalara katlmyorum dedi ve sakncalarn aklad. mer
de herkese yeniden soru ap Hz Alinin grn deerlendirmelerini istedi
240
El-Cassas Eb Bekir Ahmed b. Ali er-Rz, Ahkm-l Kuran, Beyrut-T.Y. I, 68; Kr. Elmall, Hak Dini, I. 491
96
Molla Hsrev Mirat, s, 228; Byk Haydar Efendi, Usul-i Fkh Dersleri, s, 339
0232 244 92 62 , 0258 385 72 22
243
Mehmet Erdoan, F ve Hukuk Terimler Szl, s, 515
242
97
etmitir. Din ile bilimi birbirini tamamlayan iki unsur gibi grp "nsan ilimden
faydalanr, fakat din ile yaar. Para btnn yerini tutamaz diyen dnrler
de vardr. Hatta gelecein deimelerini din ile bilim ilikilerinde gren bir
yazar yle demektedir: Tarihin gelecekteki seyrinin, bugnk neslin ilim ve
din arasndaki mnasebetle hakknda verecei karara bal olduunu iddia
etmek bir mbalaa saylmaz. O nedenle bugn biz de sosyal deimenin
faktrlerini ve bunlarn fonksiyonlarn aratrdmz zaman onlar din ile bilimin
birletirilmesinde bulmaktayz. Aslnda bu dnceyi Merhum Ali Fuad Bagil
1962 ylnda Din ve Laiklik adl eserinde sylemitir. O bu konuda unlar ifade
ediyor:
Bugn iinde bulunduumuz kriz ve buhranlarn aresi bence akl ile nakli ve din
ile bilimi bartrp birletirmektir. Yukarda aklamaya altm gibi bu
mmkn bir olaydr. Zira slam dininin hakikatinde ilim ile din, akl ile nakil
arasnda bir eliki, atma ve satama yoktur.244 imdi ayn dine inandmz
gibi bilime de inanmamz, din nasl bizim iin bir delil ise bilimin de aynen yle
bir delil olduu ve akl da bir delil olarak kullanmamz gerektii konusunda iki
ayet sunmak istiyorum:
nkr edenler, gklerle yer bitiikken, bizim onlar ayrdmz ve diri olan her
eyi de sudan meydana getirdiimizi grmediler mi? Buna hala inanmayacaklar
m?245
Allah'n izni olmadka hibir kiinin iman etmesi mmkn deildir. Allah,
akllarn kullanmayanlar zerine pislik yadrr246 Allah kimi hidayete
erdirmek isterse, onun gnln slm'a aar. Kimi de saptrmak isterse, sanki
ge ykseliyormu gibi, gsn dar ve skntl yapar. Allah, inanmayanlar
ite byle pislik iinde brakr.247
Biz iradeli davranlara dinsel, irademiz dndaki oluumlara ise bilimsel
dememiz kendi istek ve arzumuz deildir. Baknz byk alim merhum Elmall
stadmz da ayn eyi sylemi bulunmaktadr.
244
98
Elmall M.H. Yazr Merhum, bize doru yolu gster248 ayetinin tefsirinde
irade ii ve irade d kanunlar bulunduunu, irade kanunlarnn iyilie
gtrdn ve buna din denildiini, irade d kanunlara ise tabiat kanunlar
ad verilip bunlara ilim ve fen denildiini, bunlarn hepsini Allahn koyduunu,
insann bunlar koyamayacan, ona den sadece bunlar kefetmek olduunu
sylemitir.249
Biz imdi burada din ve bilim derken, Mslmanlarn Kuran ve Snnet nda
ortaya koyduklar fkh konusu karmza kmaktadr. Fkh yani slam hukuku
bir taraftan dinseldir, ama dier taraftan da bilimseldir. Bize gre slam
hukukunda topumla olan ilikilerimiz, birebir olan ilikiler ve topluma ait olan
grevlerimiz bilimseldir, ama Allah kar olan namaz, oru ve hac gibi olan
grevlerimiz ise dinseldirler. Dinsel olan olaylar insann akl ve duyular % 100
kavrayamaz ve onlarn illet, sebep ve hikmetlerini tam olarak bulup tespit
edemez. slam terminolojisinde buna taabbudi ad verilir.
Taabbudi, gerekesi, illeti ve hikmeti akl ile kavranamayan bir hkmdr.
Mesela gnein bat ile akam namaz klmann farz olmas, n ve arakadan
kan eyin abdesti bozmas sebebiyle buralarn deil de abdest azalarnn,
organlarnn ykanmasnn istenmesi, mestin altna deil de stne mesh
edilmesi gibi. Bunlar iin ok genel hikmetler sylenebilir, fakat buna karlk
ok zel ve gerek anlamda bir sebep / illet denilebilecek bir izah yapmak
mmkn deildir.
Akln sebep ile hkm arasndaki ilikiyi kavramas mmkn deildir. Buna
karlk akl ikinin yasak olmas hkmnn gerekesini pekl anlayabilir ve
onun sarholuk verici zellii sebebiyle yasaklandn kavrayabilir (makul-l
mana)250
248
Fatiha 1/ 7
E M H Yazr, Hak Dini, I, 126-127
250
Mehmet Erdoan, F ve H T Szl, s, 531
249
99
Fkh, szlkte bilmek, anlamak, bir eyi izan ile uurlu bir ekilde kavramak,
onun esasna vakf olmak demektir. Bunun terim anlam ise yledir: nsann,
amel ynyle lehine ve aleyhine olan eri hkmleri bir meleke halinde
bilmesidir. Bunun baka bir tarifi ise yledir: eri-ameli hkmleri yani
ibadetler, su ve cezalar, muameleler ile ilgili hkmleri mufassal delilleri ile
bilmektir. En geni anlamyla fkh, slam bir btn olarak ariin maksadna
uygun biimde doru kavramak ve onu an artlarna uygun ve ihtiyalar
karlayacak bir ekilde anlaabilecekleri bir dille kolayca yaayabilecekleri ve
yaadklarnda da ahirete giden dnya hayatlarnda mutlu olacaklar bir biimde
pratik hayata geirme kabiliyet ve baarsdr.251
Fkhn szlk manas iin Kamus ve Mfredata baktmz zamanda da bunun
tam anlamyla dnmek ve akl yrtmek, bilgi retmek demek olduunu
gryoruz. Rab, bu deerli eserinde aynen yle diyor:
Fkh, hazr bir bilgi ile gaip bir bilgiye ulamaktr. Bu kavram ilim kavramndan
daha dar anlamldr.252
Asm Efendi de Fkh, bir nesneyi zihin ve ftnatla gerei gibi anlayp bilmek
manasnadr. Daha sonra eref ve siydeti iin din ilmi ve eriatta ilim galip oldu
ki, ilm-i fkh ile mteref olan ilm-i erif olacaktr. rih der ki, mellifin sevkine
gre usul ve fru ve tefsir ve hadis dhildir253 Buna gre szlk olarak fkh
demek, mantktaki akl yrtme, elimizde var olan bilgiler yardm ile benzer
konularda da bilgi sahibi olabilme yntemi demek olur.
lk drt halife devrinde fkh amel idi. Sahabiler bir mesele hakknda Kitap
snnet ve rey itihad ile hkm veriyorlar, bylece bu, benzer olaylar iin bir
fkh kural oluyordu. Bu drt halifenin hkm ve davranlar ile kitap ve snnet
arasnda bir ayrlk, aykrlk ve farkllk sz konusu deildi.
Emeviler devrinde ise durum deiti. Daha ilk halifeleri (Bunu yapan
Muaviyedir; Hayreddin Karaman Hoca belki fitneye mahal vermesin diye ismini
sylememi olabilir) siyaset yle icap ettii iin babasnn zina mahsul olu
251
100
Ziyad b. Ebihi nesebine geirmi, bunun, Zina eden mahrum olur, hadisine
aykr dt uyarsna aldrmamt.254
Gerek ilk halifenin ve gerekse mer b. Abdilaziz dnda kalan sonrakilerin
devlet idaresinde snnet ve Raid halifelerin yolundan ayrlmalar karsnda
uyarlarn fayda vermediini gren sahabe ve tbindan bykler daha ok
Hicazda ve zellikle Medinede Snnetin tespit edilmesine Kitap ve Snnete
bal nazar bir fkhn yani fkh hkmlerinin tedvin edilmesine yneldiler.
Onlar bu davranlaryla hem ilim hem de uygulama halinde gerek slamn
korunmasna alyor, ayn zamanda devleti idare edenlere tepki gstermi
oluyorlard.255
te bu teorik fkhn domasyla bylece slamda teorik dnce de domu
oluyordu.256 Bugn epistemoloji, bilgi teorisi veya bilgi felsefesi denilen bu
bilim dal, bilginin tabiat, kayna ve snrlarn inceler, bilginin deeri zerinde
durur. Aslnda bat dnyasnn epistemoloji dedii bu bilgi teorisinin temelleri
daha nce atlm ve Mslmanlar tarafndan gelitirilmitir. Sokratn bulduu
tmden gelimine kar Ebu Hanife de tme varm metodunu bulmutur.
Bylece Aristo mantnn ancak kesin bilgi ortaya koyabildii bir yerde Ebu
Hanifenin bulduu usul, bilgileri en kesin bilgiden en zayf bilgiye doru
sralamasn yapmtr. Mesela btn canllar lmldr, insan da canldr,
yleyse insan da lmldr, dediimiz zaman insanlarn lecei kesindir. Bu bir
tmden gelimdir. Ebu Hanife de arap sarho ettii iin haramdr, rak da
sarho eder o da haramdr nebiz de sarho eder, o da haramdr sarho eden
btn ikiler haramdr, diyerek bir tme varm yapmtr. Avrupallar Ebu
Hanifenin bu metodunu tabiata uygulayarak sanayide byk bir gelime
gstermilerdir. Demir s ile genleir, bakr s ile genleir, gm s ile
genleir btn metaller s ile genleir, demilerdir.
Ebu Hanifenin bu fkh usulnde en kesin ve hibir zaman deimeyecek olan
bilgiye muhkem denir, bundan baka mfesser bilgi, nas, zahir, hafi, mkil,
mcmel ve mteabih bilgi olmak zere bylece aaya doru sralanm sekiz
eit bilgi tr vardr. Bunlarn btn usul ve yntemleri, kural ve kanunlar
vardr. Bunlar Kuran- Kerime uygulanarak ondan bilgi alma ve hkm
254
Ebu Nuaym, Hilyet-l Evliya (Msr, 1351/ 1932) II, 167; Syuti, Tarihul Hulefa, s, 196; (Bu Hadisi Buari ve
Mslim rivayet etmitir).
255
Hayreddin Karaman, slam Hukuk Tarihi, s, 54
256
Bknz, Hayreddin Karaman, slam Hukuk Tarihi, Paragraf: Nazari Fkh, s, 54
101
257
Har 59/ 7
A mran 3/ 32
259
HattabiMaalims Snne IV, 298; Avn-l Mabud erhi, Snen-i Ebi Davud, IV, 328; Syuti, Miftah-ul Cenne
258
102
2- MERUTYET
Osmanl saltanatnda padiahlk nfuz ve kudretinin Kanun- Esasi (yani
Anayasa) ile kaytland devirlerdeki bir devlet eklidir. Osmanl devletinde biri
23 Kanunuevvel (yani Aralk) 1876, dieri 23 Temmuz 1908de balayan iki
merutiyet dnemi yaanmtr.261
Merut kelimesi szlk olarak, Arapa sfat isim olup artl, arta bal, art
koulmu demektir.262 Merutiyet kelimesi de bu kkten gelip onun terim
anlam ise yledir:
260
103
104
Nisa 4/ 135
Tevbe 9/ 119
269
ura 42/ 38
268
105
nsan hayat iin durum bu iken yani hem birey ve hem de toplum iin din ile
bilim art varken, yani birey ile toplum, fert ile devlet, millet ve devlet, iradeli
ve irade d hareket ve davranlar boyutunda yaarken ve byle yapmalar
gerekirken dinden uzaklamann verdii yanllkla kuvvetler ayrl safsatas ve
meslek haline getirilen, kendi ailesine cret ile alan szm ona yasama
yapanlar meclisi uydurulmutur. slamda kuvvetler ayrl veya birlii diye bir
esas ve prensip yoktur.270
slamda siyaset, vekillik ve bakanlk gibi hizmetler asla meslek deildir ve
olamaz. Hatta Abdurrahman Azzam Ebedi Risalet al eserinde askerliin de bir
meslek olmayacan sylemitir.271
Bugn dnyada yasamay gya meclisler yaptna gre kendilerine milletvekili
denen kimselerin kanun yapmay bildikleri sylenebilir mi? Bu nasl bir aldatp
yutturmacadr. Biz bu sapmalar ve gz boyamalar dinin asln ve esaslarn
kaybetmenin sonucu olarak insanlarn bocalama dnemleri olarak
deerlendiriyoruz. Buna en gzel rnek de bir Fransz sosyolou olan Auguste
Comte olduunu syleyebiliriz.
Auguste Comteun 3 hal kanunu diye uydurduu ve insanlk tarihi hakknda fala
bakt iin sanki dnyann sonu dinsizlik olacakm gibi o, teolojik, metafizik ve
pozitivist dnemler diye 3 farkl dnem nermitir. Comte yle demitir:
insanlk tarihi ve bireyin geliim tarihi insann dnme yapsndaki
deiikliklerle ortaya kan ve birbirini izleyen aama (teolojik, metafizik ve
positivist aamalar) ile belirlenmektedir Bu aamalar birbirlerinden kesin
hatlarla ayrlmamlardr, toplum baz konularda bir aamada iken baz
konularda bir dier aamada olabilmektedir.
1. teolojik aama; bu dnem dnyann balangcndan 1300 ylna kadar geen
sreyi kapsamaktadr. Bu aamadaki temel dnce fiziki, sosyal dier bir
deyile doadaki ve toplumdaki tm olaylarn doast gler tarafndan idare
edildiine duyulan inantr. Doa ve toplum, tanr tarafndan meydana
getirilmitir ve ynetilmektedir. Teolojik aamada doaya, insana, topluma dair
var olan bilgiler, ilahi zellik tadklar iin sorgulanmadan kabul edilmektedir.
Comte teolojik aamay kendi iinde fetiizm, oktanrclk ve tektanrclk olmak
270
271
106
zere e ayrmaktadr. Fetiizm; her eyin canl sayld ilkel toplumlarn bir
inan ve anlay biimidir.272 oktanrclk anlaynda yaamn her safhasnn
farkl tanrlar tarafndan belirlendii dnlmektedir. Tektanrclk anlay ise
tek bir tanrnn olduu inancna dayanmaktadr.
2. Metafizik aama; Rnesans ile birlikte teolojik aamadan metafizik aamaya
geilmi ve 1300 ile 1800 yllar arasnda genel olarak bu evre yaanmtr. Bu
aamada belirgin olan ey, toplumsal ve doayla ilgili olgularn birtakm soyut
gler ile aklanmasdr. Comte'a gre bu aama pozitivist aamaya geii
salamaktadr. Comte'a gre bu aamalardan her biri bir ncekinin sonucu bir
sonrakinin ise hazrlaycs olmaktadr. Teolojik ve metafizik aamada Comte,
insanlarn doadaki ve toplumdaki tm olgularla ilgili olarak ama ve
nedenlerine ait mutlak bilgilere ulamak istemektedirler.
3. Pozitivist aama: 1800'l yllardan itibaren bilimsel dncenin hakim olduu
pozitif aamaya ulalmtr. Bu aamaya geii salayan Fransz Devrimidir. Bu
dnemde insanlar doadaki ve toplumsal yaamdaki olgular aklayabilmek iin
somut gzlenebilir olgular incelemeye ynelmilerdir. bu inceleme esnasnda
olgular arasndaki neden-sonu ilikileri gzlenip, bu ilikilerdeki dzenlilikler ve
artarda geliler yasalarla ile aklanabilmektedir. Comte'a gre pozitif dnme,
endstriyel giriimcilerin ortaya kmasna imkn salamtr.
Eski Diyanet leri bakan Merhum Ahmet Hamdi Akseki, ismini vermeden
Ebedi Risalet kitabna yazd Mukaddimede Auguste Comteu hal kanunu
diye ifade ettii teolojik dnem, metafizik ve pozitivist dnemleri, din devri,
felsefe devri ve bilim devri gibi ifadelerle eletirdii yazsnda unlar
sylemektedir:
Biliyoruz ki, filozof veya sosyolog geinen baz kimseler, insanln din
hususunda geirmi olduu eitli devirlere bakarak ok yanl bir fikre
saplanmlardr. Onlara gre insanlk, Din devri, Felsefe devri ve lim devri gibi
devir geirmitir. Hatta bu devirlerin onlarca snrlar bile vardr.273
Ali Fuad Bagil de Din ve Laiklik adl eserinde Pozitivistler ve Pozitivizm bal
altnda unlar sylemitir: lmi denilen maddeciliin veya baka bir deyile
ilimciliin (= seientisme)yolunu mehur Fransz tabiiyat Lamark amtr.
272
273
107
Bakara 2 / 124
Mehmet Erdoan, Fkh ve Hukuk Terimleri szl, s, 370
276
Kyame 75/ 36
275
108
3- CUMHURYET
halk temsil
aracl ile
yrtme ve
bir biimde
Bugn cumhuriyet kelimesi, bize, demokrasiye kar, millet iradesini hie sayan,
meydanlarda cumhuriyet mitingleri yapan ve yaptran, nereye, kime ve hangi
karanlk odaa mensup olduklar ve kime altklar belli olmayan, bize gre
din, devlet ve millet dman kimseleri hatrlatmaktadr. Bunlar hakknda bizim
tehisimiz, lke ierisinde Atatrk, Kemalist, mason, din, slam ve Mslman
dman laikiler; darda ise Siyonist Yahudiler ve teslisi Hristiyanlar ile
bunlar, hep beraber ayn yolun yolcular olmalardr.
277
109
Diyanet leri Kurul bauzman olan brahim Ural cumhuriyet hakknda Dini
Kavramlar Szl adl kitapta unlar yazmtr:
Szlkte, ounluk anlamndaki cumhur kelimesinden treyen cumhuriyet
terim olarak, bir toplumu ynetme yetkisinin, seimle halktan alnd siyasal
rgtlenme biimine denir. Cumhuriyet, tek kiinin bir toplumu ynetmesi
anlamndaki monarinin kartdr. Cumhuriyet ynetiminde, toplumu
ynetecek olanlar. Halk tarafndan seilir. Monaride ise byle bir seim yoktur,
ynetim, babadan oula veya kardee geen bir sistemle i bana gelen bir kii
tarafndan ynetilir.
Kuran belirli bir siyasi ynetim ekli belirlememi, bu hususu toplumlarn
inisiyatifine ve tercihine brakmtr. Cunta da iinde yaanlan dnemin, sahip
olunan imknlarn ve devralnan gelenein belirgin bir pay olacaktr. Ancak
Kuran, ynetimde adaleti ve sorumluluk bilincine sahip olmay emretmi,
hakszl yasaklamtr. Allah size, emanetleri ehline vermenizi ve insanlar
arasnda hkmettiiniz zaman adaletle hkmetmenizi emrediyor. Allah,
bununla size ne gzel t veriyor. phesiz ki Allah her eyi hakkyla iiten,
hakkyla grendir.278 O mminlerin ileri, ileri de kendi aralarnda bir
istiare-danma ve ura iledir279 anlamndaki ayetlerde ilerin ehline
verilmesinin ve istiare ile yaplmasnn emredilmesi toplumu ynetecek
kimselerin ehil olanlardan seilmesi gerektiine iaret edilmitir.
Bu ilke ve tavsiyeler en iyi ekliyle Cumhuriyet idaresinde ve demokratik
ynetimlerde gerekleecei dncesiyledir ki, son dnem slam bilginleri
Cumhuriyetin ve demokrasinin slam dininin genel retisine en uygun ynetim
biimleri olduu tezine srarla vurgu yapmlardr.280
Biz brahim Uraln bu grlerine maalesef katlmyoruz ve katlamyoruz.
Uzman olan insan byle konuursa acaba bakalar ne yapmaz. Bir defa Kuran
inanan mmin ve Mslmanlara her eyi ve her eyi yani insan iradesiyle ilgili
tm hususlar aklamtr. Mslmanlar bunlar Kurann ya doruda ya da
dolayl olarak aklad ayetlerin knhne nfuz etmeleri gerekir. Kuran insann
ihtiyac olan her eyi aklamtr. te bu hususu anlatan ayetler:
278
Nisa 4/ 58
ura 42/ 38
280
Baknz Diyanet leri Yaynlar arasnda bulunan Dini Kavramlar Szl, s, 95-96
279
110
Elif-Lm-R. Bu yle bir kitaptr ki, ayetleri muhkem klnm, sonra da her
eyden haberdar olan hikmet sahibi Allah tarafndan ayetleri ayrntl olarak
aklanmtr.281
Sulularn tuttuu yol aa ksn diye, ayetleri ite byle genie
aklyoruz.282
Kara ve denizin karanlklarnda yolunuzu bulasnz diye yldzlar sizin iin
yaratan O'dur. phesiz biz, bilen bir toplum iin ayetleri geni bir ekilde
akladk.283
De ki: "O'nun stnzden ve ayaklarnzn altndan azap gndermeye yahut sizi
frkalara ayrp kiminizin kiminize hncn tattrmaya gc yeter". Bak,
ayetlerimizi nasl inceden inceye aklyoruz ki, onlar iyice anlasnlar.284
te Rabbinin doru yolu budur. phesiz biz, hatrlayp ibret alan bir kavim iin
ayetleri geni bir ekilde akladk.285
Biz Kitab sana, her eyin aklaycs, Mslmanlara bir hidayet, bir rahmet ve
bir mjde olarak indirdik.286
"... Biz Kitap'ta hibir eyi noksan brakmadk, sonra onlar Rablerine
toplanacaklardr."287
Andolsun, bu Kuran'da her rnekten insanlar iin eitli aklamalarda
bulunduk. nsanlarn ou ise ancak inkrda ayak direttiler.288
Andolsun, bu Kuran'da insanlar iin Biz her rnekten eitli aklamalarda
bulunduk...289
Kuran'da insana, Allah'n hkmlerini kaytsz artsz kabul etmesi, sadece
Allah' dost ve vekil edinmesi, hayattaki tek amacnn Allah'n rzas, rahmeti ve
cenneti olmas gerektii bildirilir. Kuran ayetlerinde bildirildii gibi bir hayat
281
Hud 11/ 1
Enam 6/ 55
283
Enam 6/ 97
284
Enam 6/ 65
285
Enam 6/ 126
286
Nahil 16/ 89
287
Enam 6/ 38
288
sra 17 / 89
289
Kehf 18/ 54
282
111
sren insan iin tek l Kuran, izlenecek tek yol da Peygamber Efendimiz Hz.
Muhammed (sav)'in yoludur. Kuran'da gerek Mslmanlarn her dnemde
iinde yaadklar toplumun batl dininden kopup, katksz olarak Allah'a ve
O'nun emirlerine yneldiklerinden bahsedilir. rnein Kuran'da, yaadklar
toplumun batl dinini kabul etmedikleri iin knanan ve lm tehdidi altnda
kalarak bir maaraya snan salih genlerin durumlar Kehf kssasnda haber
verilir.290
Kuran bir taraftan byle syleyecek ve bunlar dile getirecek, koskoca Diyanet
uzman ise Kuran belirli bir siyasi ynetim ekli belirlememi, bu hususu
toplumlarn inisiyatifine ve tercihine brakmtr, diyecek Bu olur ey deildir.
Allah Kuranda byle dnen diyanet ve ilahiyat mensubu sapklar iin,
inisiyatif ve tercihten bahsetmelerine karlk muhayyerliin olmadn dile
getirerek yle cevap veriyor:
Bununla beraber Allah ve Resul bir ie hkmettii zaman, gerek mmin bir
erkek ve gerekse mmin bir kadn iin, o ilerinde baka bir tercih hakk yoktur.
Her kim de Allah ve Resulne i olursa ak bir sapklk etmi olur.291
Grld gibi burada ayet konuuyor. yleyse bizim daha baka bir ey
sylememize kesinlikle bir ihtiya yoktur. Biz sadece Allah hidayet etsin diye
dua ederiz, inallah
Terim olarak cumhuriyet, banda cumhurbakan bulunan ve siyasi
mekanizmas nazari olarak seimle kurulan bir devlet-idare eklidir.292 Biz buna
monarinin zdd olan bir ynetim biimi de diyebiliriz. Bat dillerinde bunun
karl respublica, repuplik kelimeleridir.
Cumhuriyetlerde devlet bakanl, irsi (babadan oula geen veya belirli ailenin
fertlerine mahsus) deildir, bu bir hanedanlk deildir ve hayat boyu da devam
etmez. Devlet bakan, seilerek veya baka artlarda gelen kiidir. Kelimenin
szlk anlam halka mahsus idare, halk idaresi demektir ve ayn anlamdaki
demokrasi kelimesinin karldr. Aslna bakarsanz, slamda Kuran ve snnet
nda her eyin aklanmas ile birlikte halk idaresi ve halka mahsusu idare
ifadeleri slama terstir. nk dini de bilimi de ve bu iki alandaki kanun ve
kurallar da koyan Allahtr. nsan irade alannda, itihad ve ura ile birey ile
290
112
topluma ait alanlarda karar verip dini hayatn daha dorusu slami hayat yaar.
radenin dnda alan bilimsel alanda da bilim kanun ve kurallarn uygular.
Onun iin biz, bu mutlakiyet, merutiyet ve cumhuriyet deyiniz adn ne
koyarsanz koyunuz, bunlarn slama uygun olduunu syleyemeyiz. slam
Dzeninde kiiler, bireysel-zel alanlarnda kitap ve Snnete, ayet ve hadise
dayanarak itihatla karar verir ve bu kararn uygulamaya koyar. Ortak alanda
yani kamusal alanda da ura ile karar verir ve bu karar yrrle girer.
Fakat terim olarak sylediimiz gibi ve uygulamadaki ekilleriyle cumhuriyet,
demokrasinin eanlamls deildir; hatta bu bakmdan demokrasi ile hibir ilgisi
yoktur, diyebiliriz. Zira demokrasi, cumhuriyet kadar monarilerde de geerli bir
sistemdir. Mesela ngiltere, sve, Hollanda, Belika ve Japonya gibi lkelerde
byledir.
Cumhuriyet, demokrasi olabilir. Ancak bu takdirde halk ynetimine, milli
iradeye, serbest seime, eitli partilerin varlna, subay ve hakimin (ordu ve
yargnn) politikaya karmamasna baldr. Bunlar bilhassa Amerika, Almanya,
Fransa ve benzer lkelerde uygulanmaktadr.
ster cumhuriyet deyin, ister demokrasi, bu dzenlerin hepsi, dnyada ok farkl
ekillerde uygulanmalar dolaysyla bize gre teorik kalm ve nazariyeden
teye geememi, uygulamada ise melez, halis olamayan, kark, kozmopolit ve
heterojen sistemler olarak ortaya km, devam etmi ve hala devam
etmektedir. te bunlara tam bir cevap olmak zere Abdurrahman Azzam,
slam, en yksek, gerek demokrasi esas ve prensiplerini iermektedir,
demitir.293
Evet, gerekten de yledir; gerek ynetim ekli, birey ile toplumun, fert ile
devletin, millet ile devletin millet ile mmetin ayn bisikletin n ve arka
tekerlerinin uyum ve ahenk ierisinde yrd bir gerek idare ekli ancak
slam ile olabilir. Artk Mslmanlar bu geree inanmal, bunun iin de slam
ve slam dzenini yeniden alp abalayp renmeli, yaamal ve yaadklar
hayat
da
tebli
etmelidirler,
diyorum.
Bu sistemler, Sleyman Akdemirin de Sosyal Denge Devlet Yapsnn Tarihi
Seyri adl eserinde dedii gibi, hep birer aamalardr. nsanolu, tarih ncesi ve
293
113
tarih
sonras
12-airet,
3-kabile
4-ve
site
toplum
veya
tarih sonrasnda ise
1-Mezopotamya
2-Msr
3-braniler
olmak
devletleri
1-Hristiyanlk
2-Dou
Roma-Bizans
3-slamiyet
aamalarn
Siteler
Krallklar
Hukuk
Dini
tihat
zere:
aile,
tamamlam;
Birlii;
Dzeni,
Dzeni;
Dzen;
mparatorluk;
Dzeni;
1-ve Denge Oydama-cma Dzeni olmak zere bir takm siyasi aamalardan
gemi,
geiyor
ve
geecektir.294
te burada da grld gibi nmzdeki son aama bir icma dzeni olma
ihtimali vardr. cma da yalnz olmaz ki cma, itihad ile, itihad da icma ile
dengelenecektir. Nasl bireyler ve millet itihat ile, toplum ve devlet de ura ile
dengelenir ve bugn bunlar olmad iin millet ve mmet perian bir haldedir.
yleyse bu kurumlar diriltildii gn devlet, millet ve mmet de ayaa kalkm
olacaktr inallah
nmzde Trkiyenin, slam aleminin ve hatta hemen hemen tm dnyann
geirmesi gereken siyasi dzen ve politik aama ise bize gre Trkiyenin
ncln yapaca yeni bir bar dzeni veya nc yol medeniyeti
olacaktr. Din-bilim bileimi zerine oturacak olan bu yeni anlay, bugn
insanln iine dm olduu sava medeniyeti ve hayat mcadelede ibarettir,
felsefesini tepeleyip tm hayat bartr ve tm alanlar iin bar olacaktr
bak ve dncesi her taraf kaplayacaktr, inallah
294
114
295
Fatiha 1/ 7
Hak Dini ve Kuran Dili, 126-127
297
Abdlhak Adnan Advar, Tarih Boyunca lim ve Din, stanbul Remzi Kitabevi 1944, I, 360; II, 263.
296
115
A. N. Whitehead, Secience And The Modern World, Cambridge, 1930, s. 224; A. Adnan Advar "Dnen
beeriyeti ok eski zamanlardan beri megul eden ilim ve din arasndaki mnasebetler meselesi, hibir vakit ne
tamamen hallolunmu, ne de tamamen unutulmutur.
Mehur filozof A. N. Whitehead'e gre, 'tarihin gelecekteki seyrinin, bugnk neslin ilim ve din arasndaki
mnasebetler hakknda verecei karara bal olduunu iddia etmek bir mbalaa saylmaz'."
299
Ali Fuad Bagil, Din ve Laiklik, stanbul, Snmez Neriyet, 1962, s. 28-40
Emile Boutroux, ada Felsefede lim ve Din, (ter: H. Katipolu) stanbul, M:E:B: 1988, s. 19
301
Emile Boutroux, ada Felsefede lim ve Din, (ter: H. Katipolu) stanbul, M:E:B: 1988, s. 19
302
A. N. Whitehead, Secience And The Modern World, Cambridge, 1930, s. 224
300
116
akl ile nakil arasnda bir eliki, atma ve satama yoktur. imdi
okuyucularma ayn dine inandmz gibi, bilime de inanmamz, din nasl bizim
iin bir delil ise bilimin de aynen yle bir delil olduu ve akl da bir delil olarak
kullanmamz gerektii konusunda iki ayet sunmak istiyorum:
nkr edenler, gklerle yer bitiikken, bizim onlar ayrdmz ve diri olan her
eyi de sudan meydana getirdiimizi grmediler mi? Buna hala inanmayacaklar
m?303
Allah'n izni olmadka hibir kiinin iman etmesi mmkn deildir. Allah,
akllarn kullanmayanlar zerine pislik yadrr304 Allah kimi hidayete
erdirmek isterse, onun gnln slm'a aar. Kimi de saptrmak isterse, sanki
ge ykseliyormu gibi, gsn dar ve skntl yapar. Allah, inanmayanlar
ite byle pislik iinde brakr.305
Zaten kul iradesi ile Allah iradesinin buluup birletii yerde kiinin fiili ve kaderi
vardr, oluup meydana gelir. Allahn bilgisi ve iradesi olmadan ne bir yaprak
kmldar ve ne de bireyin fiili meydana gelir. Bu konulardaki ayetlerde yle
buyrulmaktadr:
Gaybn anahtarlar O'nun katndadr, onlar O'ndan bakas bilmez, karada ve
denizde olanlar O bilir ve bir yaprak dmez ki, onu O bilmesin; ne topran
karanlklarnda bir tane, ne de kuru ve ya hibir ey yoktur ki, o her eyi
aklayan Kitap'ta bulunmasn.306
"Hlbuki sizi de yaptklarnz da Allah yaratmtr."307
Demokrasi deyip halk ile alakas olmayan bu kast, kesim ve ksmlarn elinde
olan ynetim, meclis bakan, hkmet bakan ve cumhurbakan gibi ok
ballk hiyerarisinden de kurtulacaktr ve kurtulmaldr. Bylece adeta
bakanlk sistemi denilen bir aamaya doru gidecek ve Bat dnyas ortaya
koyduu demokrasi, insan haklar, serbest piyasa ekonomisi ve kadn-erkek
eitlii gibi deerlerle slama yaklat gibi, bu ynetim biimi sayesinde de ok
ballktan kurtulmakla slama bir adm daha yaklam olacaz. Zaten byk
303
Enbiya 21/ 30
Enam 6/ 125
305
Yunus 10/ 100
306
Enam 6 / 59
307
Saffat 37 / 96
304
117
308
118
kpein haline benzer ki, zerine varsan da dilini uzatr solur, braksan da
solur311
Sakn kyamete inanmayp, kendi heva ve hevesine uyan kimse seni, ona iman
etmekten alkoymasn; sonra helak olursun.312
Eer sana cevap vermezlerse, bil ki onlar, srf heveslerine uymaktadrlar.
Allah'tan bir yol gsterici olmakszn kendi hevesine uyandan daha sapk kim
olabilir? Elbette Allah zalim kavmi doru yola iletmez.313
Kt duygularn (yani heva ve hevesini) kendisine tanr edinen kimseyi grdn
m? imdi ona sen mi vekil olacaksn?314
(Ey Muhammed!) Hev ve hevesini kendine ilh edinen, Allah'n kendi ilmi
dahilinde saptrd, kulan ve kalbini mhrleyip gzne perde ektii kimseyi
gryor musun? imdi onu Allah'tan baka kim hidyete erdirebilir? Hala
dnmez misiniz?315
u halde insan nerde olursa olsun ve hangi yerde bulunursa bulunsun Kendi
istek ve arzularna heva ve heveslerine deil, bilgisi dahilinde arayp itihat
ederek verecei kararlar uygulamaya koymakla kendisine deil, bylece Allah
ve resulne uymu olur.
Bugn Mslmanlarn gerilemesi ile bat dnyas sadece bilim ve teknolojiye
dayanp dinden uzak olan bir toplum ynetim biimi ortaya koymutur. Bu
sistemin adna da demokrasi denmektedir. Temsili ynetim biimi olan bu
sistemin slama uyan ve uymayan yerleri de vardr. Aslnda Bat Medeniyeti,
demokrasi, insan haklar, serbest piyasa ekonomisi, artan oranl vergiler ve
kadn erkek eitlii gibi deerler retmi olsa da ve bylece slama yaklam
bulunsa da bugn daha hala slam esaslarndan ok uzakta bulunmaktadrlar.
Parlamenter sistem yasamann parlamentoya ait olduu, yrtmenin de
parlamentonun denetiminde bulunduu bir sistemdir. Bugn Trkiye
parlamenter sistemle ynetilen bir lkedir. Bakanlk sistemi ise hkmet
bakannn ayn zamanda devlet bakan olduu ve yrtme erkinin yasama
311
Araf 7/ 176
Taha 20/ 16
313
Kasas 28/50
314
Furkan 25/ 43
315
Casiye 45/ 23
312
119
Bakara 2/ 124
Mtercim Asm Efendi, Kamus Tercmesi, IV, 179-180
318
Bak. Taberi, Milletler ve Hkmdarlar Tarihi, III, 416).
319
Mefatihul Gayb, Kahire-1934-1962, II, 165.
320
Ebu Cafer en-Nahhasn (. 338/ 950) bu eseri, baz kaynaklarda (Muceml Udeba, IV, 228; el-Vafi bilVefeyat, VII, 363) Edebl Kttab, bazlarnda da (GAL, Suppl., I, 201) Sinaatl Kttab olarak eer.
317
120
121
onu okumak bir ibadet kabul edilerek hatimler indirilmi ve hala indirilmektedir.
Bin hatimler ve milyon hatimler
Oysa byk lim Elmall Muhammed Hamdi Yazrn da ancak sana ibadet
ederiz324 ayetini yorumlarken dedii gibi, namazn dnda Kuran okumak bir
ibadet deildir.325 Burada Kurandan sz etmiken birok ilahiyat ve din
adamnn yanl bak asn dzeltme niyet ve gayesiyle Kurann hidayetinin
mutlak olduunu sylemek isteriz. Her zaman her yerde Kuran bir hukuk kitab
deil, Kuran sosyoloji ve ekonomi kitab deil, Kuran fizik ve astronomi kitab
deil, diye hep iitip duruyoruz. Hlbuki Kuran tm ilimlere ait alanlarn
meselelerinden ya dorudan veya dolayl olarak bahsetmektedir. Bu szlerle
eer Kuran, bir din kitab, Kuran iman, amel ve ahlak hakknda hkm getiren
bir kitaptr denilmek isteniyorsa ki, mesela Fazlurrahman da slam adl eserinde
Kuran, her eyden nce bir dini ve ahlaki ilke ve uyarlar kitabdr; hukuki bir
belge deildir, demektedir.326 Bize gre bunlar gerei ifade eden szler
deildir ve olamaz yani Kurana bu bak as eridir ve yanltr. nk Kuran
muttakiler iin bir hidayet kaynadr.327, buyrulurken burada meful veya zarf
hazfedilmitir. Meful hazfedildii zaman fiil tamim ifade edecei iin Kurann yol
gstermesi geneldir, umumidir. Yani Kuran her hangi bir eyden bahsediyorsa
o, o konuda mutlaka bir yol gsteriyor demektir. Mesela Kuranda Gne,
kendisinin duraca yere doru akp gitmektedir.328, buyrulmaktadr. Allah
akna bana syler misiniz, bu ayetin dinle, imanla, ibadetle, ahlak ve ahiretle
ne alakas var? Bu ayetin muamelatla bir ilgisi var m? Hemen syleyelim ki, bu
ayetin gnele, yani astronomi ilmi ile alakas vardr. nk bu ayet gnele ilgi
bir haber vermektedir.
Gne kendi yolunda giderken bir gn gelecek duracaktr. Bizce ayetin manas
budur. Yani Kuran, tm varlklar leminden bahsetmektedir. Yani Kuran bir
kinat kitabdr. Onun iin air el-Kuran kevnllah-il mestur; vel-kevn
Kuranllah-il menur (Yani Kuran Kerim, Allahn satrlarla ifade ettii kinat,
kinat ise yine Allahn dalp yaylm ve serpilmi bir Kurandr.), demitir.329
324
Fatiha 1/ 5
Elmall Muhammed Hamdi Yazr, Hak Dini Kuran Dili, I, 96
326
Fazlurrahman, slam, ev: Mehmet Da-Mehmet Aydn, st. 1981, s, 45
327
Bakara 2/ 2
328
Yasin 36/ 38
329
Ali zek, Kurann Esizlii, slam Medeniyeti Dergisi, Yl, 1, say, 5, Aralk 1967, s, 25
325
122
Kuranda namaz ile ilgili olarak 4-5 kelime geerken siyasetle, devlet ynetimi ile
ilgili olan pek ok kelime bulunmaktadr. Bunlardan en nemlisi de mam
(Devlet bakan) kelimesi olup namaz o, kldrr; cami cemaati de ona tabi olup
uyar. Nitekim ayette Her insan topluluunu bakanlar ile ardmz gn330
buyrulmutur. Kuranda siyasetle, ynetim ile ilgili kelimelerin birka yledir:
Kur an da siyaset, hilafet, hkmet veya ynetim ne derseniz deyin bunlarla
ilgili baz kelimeler unlardr. mam,331 mmet,332Halife,333ll-emr,334 itaat,335
beyat,336 kavm,337 velayet,338 ura,339 adalet,340 ihsan341 emanet,342 ehliyet,343
hkm,344 melik345, mlk346 mmel kura347
slam anlaynda risalet-peygamberlik bile imamet ile ilgili olduundan byk
Mfessir Cassas mametin en yksek mertebesi risalet, demi ve Elmall da
ayn ifadeyi eserine almtr.348
Parlamenter sistemde bugn Trkiyede devlet, . Cumhurbakan, Meclis
Bakan ve Babakan olmak zere 3 kii tarafndan ynetilmektedir. Oysa devlet
ynetimi tecezzi kabul etmez ve bir evde 2-3 tane baba, veli olmaz.
Hem bugnk meclislerin slam dzenindeki ura esas ile alakas bile yoktur.
nk bugn meclis iktidar ve muhalefet kanatlarndan meydana gelmekle,
sanki bunlar karlkl ali-cengiz oyunu ve evcillik oyunca oynamaktadrlar.
Daha dorusu bugnk ynetimde kuvvet konuur, mesela 500 kiilik bir
mecliste 251 kii 249 kiiyi sfrlamaktadr. Yani parmak demokrasisi vardr.
Oysa slamda hak-hukuk, istiare ve adalet esaslar vardr.
330
sra 17/ 71
Bakara 2/ 124
332
Ali Imran 3/ 104; Yunus 10/ 47
333
Sad 38/ 26
334
Nisa 4/ 59
335
Nisa 4/ 59
336
Mmtehne 60/ 12
337
Araf7/ 159
338
Enfal8/ 72
339
Ali mran 3/ 159; ura 42/ 38
340
Nahl 16/ 90; Nisa 4/ 135
341
Nahl 16/ 90
342
Nisa 4/ 582
343
Nisa 4/ 583
344
Nisa 4/ 584
345
Bakara 2/ 246-247; Kehf 18/ 79
346
A mran 3/ 26; Zuhruf 43/ 51
347
Enam 6/ 92
348
El-Cassas Eb Bekir Ahmed b. Ali er-Rz, Ahkm-l Kuran, Beyrut-T.Y. I, 68; Kr. Elmall, Hak Dini, I. 491
331
123
Mesela Hz. merin uras demokrasilerde olduu gibi, parmak uras deil,
hak-hukuk ve adalet uras idi. O, fazla gelen ganimetler, artt iin bunlarn ne
yaplmas gerektiinde uraya gitti. Bunlar hazinede saklayalm dediler.
Herkesin gr bu idi; neredeyse yle yapacaklard. Hz Ali grn
belirtmedii iin mer ona Sen ne dersin Ey Ali dediinde Ben arkadalara
katlmyorum dedi ve sakncalarn aklad. mer de herkese yeniden soru ap
Hz Alinin grn deerlendirmelerini istedi, ama kimse bir ey diyemeyince
Hz Alinin gr kabul edildi ve fazla mallar gereken yerlere tekrar datlm
oldu.349
te grld gibi bizim mecliste herkes kendi zel grn serbest olarak en
medeni bir ekilde dile getirdii gibi, Devlet Bakan, yrtme ve kanun yapan
meclisin bakan ayn kii olarak grlmektedir. Yani Parlamento bakan,
bakanlar kurulu bakan yani bugn biz buna babakan diyoruz ve bir de
devletin ba yani Cumhurbakan burada ayn kii olup o da Hz merdir.
(Molla Hsrev Mirat, s, 228; Byk Haydar Efendi, Usul-i Fkh Dersleri, s, 339.
124
Sleyman Akdemir, Sosyal denge, s, 78; mesela siyasetin yozlamasyla ilgili olarak bak: F. Vural Sava,
Anayasal ktisat, Beta Yayn. stanbul-1989, s, 6
351
Bak: Mevlt Sar, Arapa Trke Lugat; Bekir Topalolu Hayreddin Karaman, Yeni Kamus.
352
A Azzam, Ebedi Risalet, 92, 104, 153.
353
Mearic 70/ 24-25; Zariyat 51/ 19;
354
Abdurrahman Azzam, a.g.e., s, 100
125
slam Medeniyetinin Bat uygarlnn domasna etkisi iin bak: S. Hunke Avrupa zerine Doan slam
Gnei. (ev: S. Sezgin) st.-1972, s, 25-92, 296 ve devam; Alaeddin enel, Siyasi Dnceler Tarih, Teori Yay.
Ankara -1986, s, 322; Roger Garrudy, slamn Vadettikleri, (ev: N Uzel) st-1983, s, 121 ve devam Aslnda
her uygarlk bir sonraki uygarla etki eder ve yeni uygarlk ancak bu etki ile doabilir. nsanlk tarihindeki
uygarlklarn dlanarak tamamen yeni bir medeniyet kurulmas zaten dnlemez.
356
Sleyman Akdemir, a.g.e., s, 55, A. enel, Siyasi Dnceler Tarihi, s, 286, 353; B. Russel, Bilimin Toplumsal
levi, (E. Esenay) stanbul-tarihsiz, s, 23;
Batda feodalizmin ykl ve ulusal devletlerin kurularak smrgeci politikalarn izlenmesi ile ilgili olarak bak: E.
Zeytinolu, ktisat Tarihi, st.-1976, s, 95-139.
357
zellikle emek faktrnn kabul edili ekli ve iktisadi bakmdan yeni bir dneme geilii sosyal ve hukuki
normlar zerinde etki yapmtr. Bu konu zerinde fazla bilgi almak isteyenler S. Akdemirin S. Denge adl
eserinin ilgili yerlerine bakabilirler. Ayrca sanayi devriminin hukuki kurumlara etkisi hakknda bak: K. Dal. Trk
Esas Tekilat Hukuku Ankara-1986, s, 36.
358
Teknolojik ilerlemeler, siyasi kuvvetler arasnda, var olagelen dengeyi bozmutur. Onun iin bugnn siyasal
hayat, sanayi devrimlerinin basks altndadr, diyebiliriz Artk denklemler tamamen deimitir. Televizyon,
elektronik beyin, nkleer mekanizmalar, kamuoyu sondajlar ve nihayet otomasyon, nkleer an olaylar ve
aralar olmulardr. Ayrca teknokrasi kavram iin bak: T. Z. Tunaya, Siyasal Kurumlar ve Anayasa Hukuku, st.1980, s, 105-109.
126
127
NC BLM
1-MONAR
Monari, siyasi otoritenin genellikle miras yolu ile bir kiinin zerinde topland
bir ynetim biimidir. Mutlak, meruti ve parlamenter monari olmak zere
olmak zere ksmlar vardr.364
Monari kelimesi Yunancadan gelen siyaset ile ilgili bir isim olup btn yetkileri
bir kiinin elinde toplanmas esasna dayanan bir idare eklidir. Seimle baa
gelmeyen ve soy takip eden tek devlet bakanl idare, mutlak hkmet etme
eklidir.365
Baka bir ifade ile siyasal otoritenin genellikle miras yoluyla bir kiinin (kral,
imparator vb.) stnde toplad bir ynetim biimidir. Monari kendi dnda
yerlemi yasal ya da geleneksel baz kurallar dikkate almak zorunda
olmasndan dolay tiranlktan ya da diktatrlkten ayrlr.
364
365
128
a- Eski a Monarileri
Tarihlerinin belirli bir dneminde btn halklar, monari ynetimini tanmlar
ve bu ynetim biimine her zaman kutsal bir nitelik vermilerdir. Srekli olarak
kutsal bir atmosfer iinde tm davranlarn dinsel ve trensel biime
brnd bir dnyada kral, yalnzca Tanrnn (mesela branilerde) ya da
tanrlarn setii kii, bazen de Msr firavunlarnda olduu gibi Tanrnn kendisi
olarak kabul ediliyordu.
Monarinin yksek dzeyde yer alan bu dinsel nitelii, sz konusu ynetimin
ortadan kalkmasndan sonra bile varln srdrd. Sz gelimi, Atinada
demokrasinin tmyle yerletii dnemde, arkhon (Yunan sitelerinde, zellikle
de Atinada en yksek devlet memuru),sitenin btn dinsel yaamn
ynetiyordu. Tanrlar ve insanlar arasnda arac olan hkmdar, kendisini
destekleyen ve otoritesini ortaya koymas iin gerekli olan gler tarafndan,
iktidarnn snrlandrldn gryordu. Nitekim Msrda kral, birok kez din
adamlaryla att ve hatta uzlamak zorunda kald.
Ayn biimde Mykenai dnemi Yunanistanda krallk gc sk bir biimde
brokratik bir saray ynetimine dayanyordu; sava zamannda komutan olan
kral savata onunla birlikte olan sava oligarisini dikkate almak zorundayd.
Tarmn sulamaya dayand ve karmak bir rgtlenme gerektirdii blgelerde
(Nil Vadisi ya da Mezopotamya deltas), daha mutlak bir nitelie brnen
monariler daha uzun sre varlklarn srdrdler. Atina, Isparta ya da Roma
gibi br yerlerdeyse oligari (iktidarn kk bir aznln elinde olduu
ynetim) hzl bir ekilde kraln yetkisinin yerini ald. Bununla birlikte
skenderiye fetihlerinin ardndan Yunanistanda Dou monarilerinin kutsal
niteliinden gl biimde etkilenmi bir monari biimi ortaya kt.
b- Feodal Monari
Feodal monari, soydan gelme monariden (aile ya da klan nderi durumundaki
kraln, iktidarn elinde bulundurduu, aile ve devlet hizmetinin kart, aile
gelirlerinin devlet gelirlerine denk dt ve ailenin hizmetinde olanlarn
kraln ynetimine dorudan yardmda bulunduu bir rejim ) dodu. Sz konusu
soydan gelme monari rejimi, Roma mparatorluu'nun yklmasnda byk rol
oynam bir Cermen boyu olan Franklar dnemine (V- IX. yy) rastlar. Bununla
129
366
8. ve 9. yzyllarda Cermen kkenli Karolenj hanedan yesi krallar tarafndan ynetilmi bir imparatorluktur.
Hanedann en tannm yesi olan arlman dneminde Karolenj mparatorluunun snrlar gnmzdeki
Fransa, Almanya, Kuzey talya, Hollanda, Belika ve svire dahil Bat ve Orta Avrupa'nn byk bir blmn
kapsamaktayd. Karolenj mparatorluu daha sonra kurulacak olan Kutsal Roma Germen mparatorluu'nun
balangc saylabilir. Karolenj dneminin simgesi Aachen Kilisesi'dir. Bak: Vikipedi zgr Ansiklopedi
367
slamda en stn kii diye bir ey yoktur. nk ayette yle buyrulmaktadr:
Ey insanlar! Dorusu biz
sizi bir erkekle bir diiden yarattk. Ve birbirinizle tanmanz iin sizi kavimlere ve kabilelere ayrdk. Muhakkak
ki Allah yannda en deerli olannz, O'ndan en ok korkannzdr. phesiz Allah bilendir, her eyden
haberdardr. (Hucurat 49/ 13)
130
2- OLGAR
368
131
Oligari kelimesi370, Yunancadan gelen bir kelime olup politika ile ilgilidir. Bu
szck birka kiinin, kk bir grubun veya bir takmn gerekletirdii idare
ekline, denir.371
Oligari, devlet nfuz ve kuvvetinin, sekin, zengin ve nfuzlu birka kiinin,
birka ailenin veya bir snfn ellerinde tuttuklar ynetim biimidir.372
Oligari: Bir eit devlet ynetimi eklidir. Bu ynetim eklinde devletin
ynetimini salayan g, bir grubun ya da bir ailenin elinde olmasdr. Yani
belirli bir zmrenin bir lkeyi ynetmesiyle ortaya kan ynetim biimidir.
slamda byle bir ynetim biimi olmaz ve olamaz; Kuranda babadan oula
intikal eden bir bakanlk veya ynetim Rabbimizin Hz brahime verdii
373
cevaptan
ok
iyi
anlalmaktadr.
370
Mu Alparslan niversitesi Fen Edebiyat Fakltesi Sosyoloji Blm Lisans rencisi olan Fatma Salarn
oligari hakkndaki almasndan yararlanarak sizlere sunmakla oligarinin birok eitlerini de grm olacaz.
371
D. Mehmet Doan, B. T. Szlk
372
M. Erdoan, F ve Hukuk Terimleri Szl, s, 461
373
Baknz: Bakara 2/ 124
374
Nisa 4/ 135
132
Genelde ynetimdeki grup, askeri, siyasi veya maddi olarak lkenin nde
gelen gruplarndan birisidir. Baz siyaset bilimcileri, ynetim ekli ne olursa
olsun her devletin ynetiminde mutlaka bir oligari olduunu belirtirler. Bu
siyasetilerin banda Robert Michels gelir. Bunu Oligarinin Tun Yasas375
olarak adlandrmlardr. Robert Michels bu eserinin ieriini btnyle
yanstan Siyasi partiler: Modern Demokrasi Oligarik Eilimler zerine
sosyolojik bir aratrmadr. Oligarinin tun kanunu olarak bilinen teorinin
zn demokratik rgtlerden sz etmek demek oligariden sz etmek
demektir. eklindeki tez oluturmaktr. Ayrca demokratik bir rgt ne kadar
byrse oligaride o denli glenmektedir.
Oligari ynetim ekline rnek vermek gerekirse ran, Kba, Sovyetler Birlii
bu gruptadr. Oligari demokratik bir ynetim ekli deildir. nk demokratik
olabilmesi iin ynetime halkn sadece bir kesimi deil tamam katlmaldr.
Oligaride esas olan, soru sorma, tenkit etme, hzl kontrol ve hesap verme
kurumunun etkili bir ekilde var olmaydr. Bu sebeple merutiyeti kabul
edilmi adil idarelerin oligariye dnmesi iin gl esas ve kaideler
konulmaktadr.
Oligari eitli ekillerde Tekil Edilebilmektedir.376
a) Parti Oligarisi: Siyasi partilerin bnyesinde gl bir grup veya hizbin
partinin faaliyetince kademelerinde hakimiyet kurarak kendi istekleri
dorultusunda ynlendirilmesine denir. Bunun zdd olan,
b) Parti ii Demokrasi: yelerin isteklerini ve seslerini kaidelere gre en st
kademelere duyurabilmeleri, parti organlarnn bask olmakszn faaliyet
gsterebilmeleri demektir.
c) Mali Oligarisi (Sanayiciler Oligarisi ):Ekonomik hviyetindeki oligari
eitlerindendir.
d)Sper Devlet Oligarisi: Dnya siyasetinde de ABD VE Eski Sovyetler
Birliinin anlaarak, uzlaarak istedikleri zm kabul ettirdikleri Sper
Devletler Oligarisinden bahsedebilmekteydi.
375
376
http://karacaemre23.blogspot.com.tr/2010/01/oligarsinin-tunc-yasasi-kanunu.html
http://oligarsi.nedir.com/
133
Bu anlatlan 5 eit ynetim biimi, toplumda bir ksm ve kesim elinde olmasyla yine slama terstir. nk
hak-hukuku ve adaleti yerine getirmek topluma verilmi bir emirdir. (Nisa 4/ 135) Toplumsal olan bir ey,
bireyselletirilemez ve toplumda bir kast snfna ait olamaz.
134
http://tr.wikipedia.org/wiki/Meritokrasi
Bu 5 madde aslnda iyi, gzel ve faydal maddelerdir. Fakat insanlar, insanlarn koyduu maddelere ne kadar
sayg duyarlar. Kanun ve kurallar hem tabiat kanun ve kurallar ve hem de sosyal kanun ve kurallar Rabbimiz
Tealann komasyla bir ilahilik ve stn buutlu olma zellii tamakla saygnlk kazanm olmaz m?
380
http://www.msxlabs.org/forum/siyasal-bilimler/322000-devlet-yonetim-bicimleri-plutokrasi.html
379
135
381
http://bilimlersitesi.tr.gg/Aristokrasi-nedir--f-.htm
136
http://anayasamahkemesi.blogspot.com.tr/2008/06/jristokrasi-nedir.html
383
137
Oligaride esas olan, soru sorma, tenkit etme, hzl kontrol ve hesap verme
messesesinin tesirli ekilde mevcut olmaydr. Bu sebeple meruiyeti kabul
edilmi dil idarelerin oligariye dnmemesi iin gl esas ve kaideler
konulmaktadr.
Oligari eitli ekillerde teekkl edebilmektedir. Siyasi partilerin bnyesinde
gl bir grup veya hizbin, partinin faaliyetinde, kademelerinde hkimiyet
kurarak kendi istekleri dorultusunda ynlendirilmesine parti oligarisi
denilir. Bunun zdd olan parti ii demokrasi yelerin isteklerini ve seslerini
kaidelere gre en st kademelere duyurabilmeleri, parti organlarnn bask
olmakszn faaliyet gsterebilmeleri demektir. Mali oligari, sanayiciler
oligarisi ekonomik hviyetteki oligari eitlerindendir. Dnya siyasetinde de
ABD ve eski Sovyetler Birliinin anlaarak, uzlaarak istedikleri zm kabul
ettirdikleri sper devletler oligarisinden bahsedilmekteydi.
Gnmzde ve tarihte eitli oligarik idarelere rastlanmaktadr.
Nomenklaturann Sovyetler Birliindeki iktidar, toprak shipleri, tccarlar ve
zel gemi imalatlarnn bir araya gelerek oligarik bir idare kurduklar Kartaca
Devleti, Isparta ve Atina devletleri misal olarak gsterilmektedir. Osmanl
Devletinde adlet, devletin dayand temel prensiplerden birisi olduu iin,
oligarik bir idare tarz teekkl etmemitir.
3-DEMOKRAS
Demokrasi kelimesi Yunancadan gelen siyasetle ilgili bir szck olup halk
hkimiyetine dayand, halkn kendi kendini idare etmesini esas ald kabul
edilen bir idare ekli, bir halk idaresidir.384
Demokrasi Nedir?
Demokrasi, iddia edildiine gre tm ye veya vatandalarn, organizasyon veya
devlet politikasn ekillendirmede eit hakka sahip olduu bir ynetim
biimidir. Yunanca "dimokratia" szcnden tremitir. Trkeye, Franszca
dmocratie szcnden gemitir. Genellikle devlet ynetim biimi olarak
deerlendirilmesine ramen, niversiteler, ii ve iveren organizasyonlar ve
baz dier sivil kurum ve kurulular da demokrasi ile ynetilebilirler.
384
sra 17/ 71
138
Bu itibarla beyat yani seim ve yetki devri yoluyla siyaset etme yetkisini
milletten alan iktidar yani devlet bakan, mutlak bir egemenlik yetkisine sahip
olamamakta, yetkisini sadece eri hukuk erevesi dahilinde siyaset etme
alannda kullanabilmekte ve bu da ura ve kamu yararna uygunluk ilkeleri ile
kaytldr. Beyat (yani seim) yoluyla yetki devrinde bulunan milletin,
yetkilerini ama veya yetkilerini ktye kullanma ya da yetersiz kalma gibi
durumlarda devlet bakann grevden alma yetkisi nazari olarak hep vardr.
Ancak bunun aralar hibir zaman bulunamamtr. nsanln demokrasi
tecrbesinde gelitirmi olduu genel seimler, bu i iin hali hazrda en uygun
yol olarak gzkmektedir. 386
Bize gre iyilikte, fayda, hak hukuk ve adalette devamllk esastr. ktidar, iyi
ynetiyor, hak-hukuk ve adalete riayet ediyorsa, her 5 ylda bir seim yapmak
yanltr. Bouna emektir, israftr, bo yere mal, para, enerji ve zaman
harcamaktr. Lider gerekten ehli hizmet ve en stn seviyede adaletli bir
uygulama yapyorsa bir mr boyu iktidarda kalabilir. Ama ehil deil, adalet
datmyor ise onu drmek iin seim zamann bile beklemek de yanl olur.
Bylelerini hemen derhal seime giderek grevine son vermek gerekir.
385
386
139
Demokrasilerde genel seimler en uygun bir yol olarak grlebilir. Ama slam
dzeninde ynetime giden yolda, particilik, seim zamanlarnda partilere
reklam iin bteden bunca israf-yardmlar yaplmas, kuvvetler ayrl
kandrmacas, partisinden istifa ederek meclis bakan olan kiinin gya tarafsz
olmas, kanunlarn bilenler tarafndan deil de meclis ounluuna dayal
parmak hesaplaryla karlm olmas, % 51 kiinin % 49 kii yok saymas ve
buna benzer eyler demokrasinin amazlardr. Tabi bu saydklarmz slam
hukuku asndan incelediimiz zaman yanl, mekruh, fasit, batl, zararl ve
haram gibi olumsuz hkmlere maruz kalmaktadr. Bu konular ileride slami
adan aklayp anlatacaz. Burada ancak u kadar syleyelim ki, slamda
ynetim piramit gibi, aadan yukarya doru ihtisaslaarak, bilenlerin, ehil ve
zellik sahibi olanlarn, kar iin deil de siyaseti bir hobi gibi yaamak
isteyenlerin ve de bunun bir hak olmayp grev olmas dolaysyla zenginlerin
maa almamas, fakirlerin ise rfe gre uygun bir ey almas esaslar387
Demokrasinin ana yurdu olan Eski Yunan'daki filozoflar Aristo ve Eflatun
demokrasiyi eletirmi, o zamanlarda halk iinde "ayak takmnn ynetimi" gibi
aalayc kavramlar kullanlmtr. Fakat demokrasi dier ynetim ekillerinin
arasndan syrlarak gnmzde en yaygn olarak kullanlan devlet sistemi
haline gelmitir. Artk siyaset bilimciler hangi sistemin daha iyi ilediinden ok
hangi demokrasinin daha iyi iledii tartmalarna girmiler ve liberal,
komnist, sosyalist,
muhafazakar, anarist ve faist dnrler kendi
demokratik sistemlerinin erdemlerini n plana karmaya almlardr. Bu
sebeple demokrasinin ok fazla sayda deiik tanm olumutur.
Demokrasi'nin Tanm
Demokrasinin tanm tartmas gnmzde hala devam eden bir tartmadr.
Bunun sebepleri: lkelerdeki baz kurumlarn grlerini hakl kartmak adna
demokrasi tanmn kullanmalar, demokratik olmayan devletlerin kendilerini
demokratik olarak tantma abalar ve aslnda genel bir kavram olan
demokrasinin tek bana kullanlmas (Anayasal demokrasi, sosyal demokrasi,
liberal demokrasi vb.) gibi sebepler gsterilebilir. Demokrasiye farkl atflar:
387
Nisa 4/ 6 Zengin olan, onlarn maln yemekten ekinsin. Fakir olan ise, meru surette yesin Bu ayet
vasiler hakkndadr ama vesayet, velayet, veklet ve buna benzer eyler hep sosyal olaylardr. O bakmdan
toplumda anasz-babasz birisine veli ve vasi olan kii ile milletin vekili yan pozisyondadrlar. Yani zenginler bu
grevler iin bir bedel ve cret almazlar.
140
1- ounluun ynetimi
2- Aznlk haklarn gvenceye alan ynetim.
3- Fakirin ynetimi.
4- Sosyal eitsizlii yok etmeye abalayan ynetim.
5- Frsat eitlii salamaya alan ynetim.
6- Kamu hizmetinde bulunmak iin halkn desteine dayanan ynetim.
Bize gre demokrasinin bir kitab olmad iin bu 6 madde slogandan teye
gememektedir. Bir defa ounluun ynetimi diye bir ey olamaz.
Vcudumuzdaki hcrelerin faaliyetlerinde byle bir yntem var m?
Bedenimizdeki kann retimine nasl tm hcreler katkda bulunuyorsa,
toplumdaki hak-hukuk ve adaleti salamak da potansiyel olarak tm
vatandalarn omuzlarna yklenmitir. Topluma yaplm olan emirler herkesi
balayan ilahi emirlerdir. u ayetlerdeki hak-hukuk ve adalet datm zerinde
herkesin dnmesi arzusuyla buraya alyorum:
u bir gerek ki Allah, size emanet (ve i)leri mutlaka ehline (slma gre
ahlk salam, yeteneklilere) vermenizi, insanlar arasnda hkmettiiniz zaman
adaletle hkmetmenizi emreder. Gerekten Allah, bununla size ne gzel t
veriyor! phesiz Allah, (her eyi) iiten ve grendir.388
Ey iman edenler! Allah iin adaleti (hakk) ayakta tutan (hkimler), adalet
timsali hitler olun. Bir kavme duyduunuz kin sizi adaletten sapmaya sevk
etmesin. dil davrann, takvaya daha yakn olan da budur. Allaha kar takval
olun (emirlerine uygun yaayn). phesiz ki Allah yaptklarnzdan
haberdardr.389
(Onlar) yalan dinlemeye ok merakl ve haram (rvet) yemeye pek
dkndrler. Eer sana gelirlerse, ister aralarnda hkmet, istersen onlardan
yz evir. Eer yz evirirsen sana hibir ekilde zarar veremezler. Eer
388
389
Nisa 4/ 58
Maide 5/ 8
141
Maide 5/ 42
Enam 6/ 115
392
Araf 7/ 29
391
142
nsan Haklar ile ilgili ve hak-hukuk ve adalet bildirgeleriyle alakal olarak Bizim enfal.de sitesindeki slam
Hukuku Asndan Hukuk ve nsan Haklar adl aratrmama baknz ltfen
143
Klasik
demokrasi:
144
Koruyucu
demokrasi:
Kalknmac
Demokrasi:
145
Liberal
Demokrasi:
Sosyal
Demokrasi:
146
394
Nur 24/ 42
A mran 3/ 109
396
Taha 20/ 6
397
Maide 5/ 40
398
Hud 11/ 87
399
Al-i mran 3/ 180
400
Hak Dini I, 126
395
147
Bakara 2/ 219
Tevbe 9/ 34-35
403
Bakara 2/ 261
404
Hmeze 104/ 2-6
402
148
Sad 38 / 32
Nisa 4/ 58
407
Ali mran 3/ 32
408
Ali mran 3/ 132
409
Ali mran 3/ 152
406
149
arndryor ve onlara kitab ve hikmeti retiyor. Ondan nce ise onlar apak bir
sapklk iindeydiler. 410
Bunlar, Allah'n snrlardr. Kim Allah'a ve elisine itaat ederse, onu altndan
rmaklar akan, iinde ebedi kalacaklar cennetlere sokar. te byk kurtulu ve
mutluluk budur.411
Kim Allah'a ve elisine isyan eder ve onun snrlarn aarsa, onu da iinde
ebedi kalaca atee sokar. Onun iin alaltc bir azap vardr.412
Kimi Yahudiler, kelimeleri 'konulduklar yerlerden' saptrrlar ve dillerini eip
bkerek ve dine bir kin ve hn besleyerek: "Dinledik ve kar geldik. it, iitmez olas- ve 'Raina' bizi gt, bize bak" derler. Eer onlar: "ittik ve itaat
ettik, sen de iit ve 'Bizi gzet' deselerdi, elbette kendileri iin daha hayrl ve
daha doru olurdu. Fakat Allah, onlar kfrleri dolaysyla lanetlemitir.
Bylece onlar, az bir blm dnda, inanmazlar.413
Ey iman edenler, Allah'a itaat edin; eliye itaat edin ve sizden olan emir
sahiplerine de. Eer bir eyde anlamazla derseniz, artk onu Allah'a ve
elisine dndrn. ayet Allah'a ve ahiret gnne iman ediyorsanz. Bu, hayrl
ve sonu bakmndan daha gzeldir.414
Biz elilerden hi kimseyi ancak Allah'n izniyle kendisine itaat edilmesinden
baka bir eyle gndermedik. Onlar kendi nefislerine zulmettiklerinde ayet
sana gelip Allah'tan balama dileselerdi ve eli de onlar iin balama
dileseydi, elbette Allah' tevbeleri kabul eden, esirgeyen olarak bulurlard. 415
Hayr yle deil; Rabbine andolsun, aralarnda ekitikleri eylerde seni hakem
klp sonra senin verdiin hkme, ilerinde hibir sknt duymakszn, tam bir
teslimiyetle teslim olmadka, iman etmi olmazlar.416
Kim Resule itaat ederse, gerekte Allah'a itaat etmi olur. Kim de yz evirirse,
Biz seni onlarn zerine koruyucu gndermedik.417
410
A. mran 3/ 164
Nisa 4/ 13
412
Nisa 4/ 14
413
Nisa 4/ 46
414
Nisa 4/ 59
415
Nisa 4/ 64
416
Nisa 4/ 65
417
Nisa 4/ 80
411
150
418
Nisa 4/ 83
Nisa 4/ 115
420
Maide 5/ 92
421
Araf 7/ 35
422
Araf 7/ 157
423
Enfal 8/ 1
424
Enfal 8/ 20
419
151
Enfal 8/ 46
Tevbe 9/ 71
427
Tevbe 9/ 120
428
Taha 20/ 90
429
Nur 24 / 47
430
Nur 24/ 51
431
Nur 24/ 52
432
Nur 24/ 53
426
152
size yklenendir. Eer Ona itaat ederseniz, hidayet bulmu olursunuz. Eliye
den, apak bir tebliden bakas deildir." 433
Dosdoru namaz kln, zekt verin ve eliye itaat edin. Umulur ki, rahmete
kavuturulmu olursunuz.434
Mminler o kimselerdir ki, Allah'a ve Resulne iman edenler, onunla birlikte
toplu(mu ilgilendiren) bir i zerinde iken, ondan izin alncaya kadar brakpgitmeyenlerdir. Gerekten, senden izin alanlar, ite onlar Allah'a ve elisine
iman edenlerdir. Bylelikle, senden kendi baz ileri iin izin istedikleri zaman,
dilediklerine izin ver ve onlar iin Allah'tan balanma dile. phesiz Allah,
balayandr, esirgeyendir.435
Elinin armasn, kendi aranzda kiminizin kimini armas gibi saymayn.
Allah, sizden bir dierinizi siper ederek kaanlar gerekten bilir. Bylece onun
emrine aykr davrananlar, kendilerine bir fitnenin isabet etmesinden veya
onlara ac bir azabn arpmasndan saknsnlar.436
"Artk Allah'tan korkup-saknn ve bana itaat edin."437
"Artk Allah'tan korkup-saknn ve bana itaat edin.438
"Artk Allah'tan korkup-saknn ve bana itaat edin."439
"Artk Allah'tan korkup-saknn ve bana itaat edin."440
"Artk Allah'tan korkup-saknn ve bana itaat edin."441
"Artk Allah'tan korkup-saknn ve bana itaat edin."442
"Ve lszce davrananlarn emrine itaat etmeyin."443
"Artk Allah'tan korkup-saknn ve bana itaat edin." 444
433
Nur 24/ 54
Nur 24 /56
435
Nur 24/ 62
436
Nur 24 / 63
437
uara 26/ 108
438
uara 26/ 110
439
uara 26/ 126
440
uara 24/ 131
441
uara 24/ 144
442
uara 24/ 150
443
uara 26/ 151
434
153
154
155
alaltlmas gibi alaltlmlardr. Oysa Biz apak ayetler indirdik. Kfirler iin
kltc bir azap vardr. 457
Gizli toplantlarn fsldamalarndan (kulis) men' edilip sonra men' edildikleri
eye dnenleri; gnah, dmanlk ve Peygambere isyan (aralarnda)
fsldaanlar grmyor musun? Onlar sana geldikleri zaman, seni Allah'n
selamlad biimde selamlyorlar. Ve kendi kendilerine: "Sylediklerimiz
dolaysyla Allah bize azap etse ya." derler. Onlara cehennem yeter; oraya
gireceklerdir. Artk o, ne kt bir gidi yeridir.458
Gizli konumanzdan nce sadaka vermekten rktnz m? nk yapmadnz,
Allah sizin tvbelerinizi kabul etti. u halde namaz dosdoru kln, zekt verin
ve Allah'a ve O'nun Resulne itaat edin. Allah, yaptklarnzdan haberdardr.459
Bu, onlarn Allah'a ve O'nun Resulne 'bakaldrp ayrlk karmalar'
dolaysyladr. Kim Allah'a bakaldrp-ayrlk karrsa, muhakkak Allah, cezas
(ikab) pek iddetli olandr.460
O, mmler iinde, kendilerinden olan ve onlara ayetlerini okuyan, onlar
arndrp-temizleyen ve onlara kitap ve hikmeti reten bir eli gnderendir.
Oysa onlar, bundan nce gerekten aka bir sapklk iinde idiler.461 Allah'a
itaat edin ve Resule de itaat edin. ayet yz evirecek olursanz, artk elimiz
zerine den (yalnzca) apak bir tebli (gerei en yaln biimde size
iletme)dir.462
yleyse g yetirebildiiniz kadar Allah'tan korkup-saknn, dinleyin ve itaat
edin. Kendi nefsinize hayr (en byk yarar) olmak zere infakta bulunun. Kim
nefsinin bencil-tutkularndan (ya da cimri tutumundan) korunursa; ite onlar,
felah (kurtulu) bulanlardr.463
man edip salih amellerde bulunanlar karanlklardan nura karmas iin
Allah'n apak ayetlerini size okuyan bir eli de (gnderdik). Kim iman edip salih
bir amelde bulunursa, (Allah) onu iinde sresiz kalclar olmak zere altndan
457
Mcadele 58/ 5
Mcadele 58/ 8
459
Mcadele 58/ 13
460
Har 59/ 4
461
Cuma 62/ 2
462
Tegabn 64/ 12
463
Tegabn 64/ 16
458
156
rmaklar akan cennetlere sokar. Allah, gerekten ona ne gzel bir rzk
vermitir.464
Demokrasi ile Cumhuriyetin Karlatrlmas
Cumhuriyet bir rejim, demokrasi ise cumhuriyetin uygulan ekillerinden
biridir. Demokratik cumhuriyetin yannda dini cumhuriyet, oligarik cumhuriyet
ve sosyalist cumhuriyet biimleri vardr. Demokratik cumhuriyetlerde, meclisi
ve lkenin bakann belli aralklarla halkn semesi temel bir prensiptir. Bu
sistem genellikle Kara Avrupasnda kabul grmken rnein ngilterede
lkenin banda grnte halkn semedii bir kral ya da kralie bulunmasna
ramen ynetim halkn elindedir (oligarik cumhuriyet).
Bir cumhuriyetin tam demokratik cumhuriyet olabilmesi iin, gnll
birlikteliklerle bir arada bulunan o lke halklarnn tm kesimlerinin, oulcu
zgr iradeleri ile katlmc olarak ynetim ve denetim srelerine dorudan
katld, demokrasiyi tm sivil kurum, kurulu ve kadrolar ile var ettii ve ok
kimlikli, deiik inanl ve eitli kltrlerin bir mozaik oluturacak ekilde bir
arada yaamasna olanak veren bir devlet yaplanmasnn gerekletirilmesi
gerekir. Bu grler, hep havada kalm, bir trl uygulamaya girememi
nazariyeler ve temenniler olarak kalmtr. Komnistler zel mlkiyeti kaldrmak
iin yazp izdiler ve altlar. Yahudiler ahireti yok saydlar, Hristiyanlar da
ruhbanlk uydurarak dnyadan el-etek ekmek istediler.465 slam ise hi
lmeyecek gibi dnya iin hemen yarn lecekmi gibi de ahret iin aln
demitir.466
te bunun iin slam, insan ftratna ters den nazariyeler, faraziyeler ve
varsaymlar zerinde durmam, uygulanma imkan olmayan eyleri
emretmemitir. Hatta Kurann Mslmanlara kar bu konudaki emir ve
tavsiyesi yledir:
464
Talak 65/ 11
Hadid 57/ 27 Sonra bunlarn izinden ard arda peygamberlerimizi gnderdik. Meryem olu sa'y da
arkalarndan gnderdik, ona ncil'i verdik ve ona uyanlarn yreklerine bir efkat ve merhamet koyduk.
Uydurduklar ruhbanla gelince onu, biz yazmadk. Fakat kendileri Allah rzasn kazanmak iin yaptlar. Ama
buna da gerei gibi uymadlar. Biz de onlardan iman edenlere mkafatlarn verdik. lerinden ou da yoldan
kmlardr.
466
Feyzl-Kadir, C. 2, s. 12 ve Kenzl Ummal: c.3. s.40. h.no: 5379 (Beyhaki, Askeri ve Ebu Nuaymdan naklen.)
465
157
158
469
159
160
473
474
161
var. Yani herkes zeldir, diyebiliriz.475 Hem parlamentonun asl amac kanun
yapmak deil midir? yleyse meclise gnderilenlerin hepsi kanun yapmasn
biliyorlar m? Bu ne gzel byle aldatmaca, kandrmaca ve yutturmaca ve de
alicengiz oyunu???
Onun iin demokrasilerdeki parlamento anlay homojen deildir. O sebeple de
meclisleri tek meclisli sistem, ift meclisli sistem ve bakanlk sistemi olarak
genellendirebiliriz. Zaten esas olmayan konular ve oluumlar iin genelleme
yapmaktan baka bir ey yazlamaz. Yine grev olarak, gler ayrl ilkesindeki
yasamay yapan kurum olarak da genellendirebiliriz. Meclislerin ilevleri:
yasama, temsil, denetleme ve meruluktur.
2- Siyasi Partiler:
Partiler temsil ilevi iin kullanlan aralardr. Demokratik lkelerde siyasi parti
bireylerin aktif siyaset yapacaklar alanlardan biri ve en nemlisidir. lkelerdeki
seim sistemlerine gre iki partili sistem ya da ok partili sistem oluur.
ngilteredeki gibi iki partinin arlkl olduu sistemler, semenlerin
ounluunun bulunduu orta alandaki bir younlamaya yol ama ve daha
radikal dnceleri dlama eilimindedir. Her bir partinin ok sayda gr
temsil ettii dnlr.
ok partili siyasi sistemlerde ise dnceler daha dorudan temsil edilir. Dinsel,
etnik veya snfsal dnceleri temsil ettiini dnen partiler bulunur. Bu
halkn egemenliinin meclise daha fazla yansmasn salarken, mecliste farkl
grlerde bulunan birok parti olduu iin istikrarn salanmas gleir.
3- Anayasa:
Anayasa, bir devletin temel kurumlarnn nasl ileyeceini belirleyen yazl
belgelerdir. Ayrca kiisel hak ve zgrlkler bu belgede belirlendii iin
ounluun ynettii bir toplumda iktidarda olanlarn snrlarn belirler.
Demokrat dnrler tarafndan ounluun tiranlnn kurulmasn
engelleyecek bir devlet organ olarak kabul edilir.
4- Sivil toplum rgtleri:
475
162
Sivil toplum rgtleri demokrasiyle ortaya kan bir rgtlenme deildir; ama
demokrasiyle nem kazanmtr. Sivil toplum, modern manada anlamn
demokrasi ile kazanrken, demokrasi de katlm problemlerin zmn sivil
toplum ile salamtr. Birbirleriyle ortak amalara sahip insanlarn
oluturduklar gruplarn seslerini ve isteklerinin daha fazla duyurabilmenin bir
yoludur.
rnein devletin ekonomideki katlmn azaltmaya abalayan i adamlar,
devletin sosyal hizmetlerinde eitliin salanmasn amalayan rgtler ve
iilerin veya memurlarn yaam kalitelerini arttrmaya alan sendikalar gibi
eitli amalarla toplanm ve bunun iin demokrasiye katlm glendirmi
ayrca bir bakma halkn temsilcilerini kendi amalar dorultusunda
denetleyebilen, ya da kendi amalarna ulamak iin kamuoyu yaratmaya
alan gruplardr.
Sivil toplum rgtlerinin zellii oulcu bir yapya sahip olmasdr. Larry
Diamonda gre sivil toplumun bu oulcu yaps, siyaset alann kontrol altna
almaya alan etnik, dinci, devrimci ya da otoriter rgtlenmelerle anlaamaz
hale getirir.
5- Kolluk Kuvvetleri:
Ordu ve polis glerinin demokraside ne kadar bulunduu, ne kadar bulunmas
gerektii her zaman tartma konusu olmutur. D tehlikelere kar ordunun i
dzen iinde polisin silah tekellerinin bulunmas onlar demokrasi iin gerekli
klmakla birlikte demokrasiyi kaldrma veya kesintiye uratma gleriyle de
tartma konusu yapmtr.
Gelimi demokratik lkelerde sivil siyasetiler, hem hukuken hem de fiilen
ordunun stndedir ve ordu siyasi karar alma mekanizmasnn iine
olabildiince az katlr. zellikle Souk Sava sonras sivil siyasetinin stnl
giderek artmaktadr.
Demokratik olarak yeterince gelimemi lkelerde ise askerler, danma
kurullaryla dorudan ya da dolayl olarak karar alma mekanizmasnn iinde
bulunur. Bu tip lkelerdeki ortak zellik; ordunun lke iindeki kurumlar
arasnda en ileri teknolojiye sahip ve modern dnyaya en yakn olan kurum
olmasdr. Ordu genellikle ekonomik gerilik, i karklklarn artmas, sivil
163
476
164
DRDNC BLM
SLAMIN DEVLET ANLAYII VEYA DZEN
165
Konuyla ilgili olarak ayette Sizden hayra aran, iyilii emreden, ktlkten
yasaklayan bir cemaat (toplum ve ekip) olsun.480, buyrulmakla slam
anlaynda devletin bir vcup, gereklik ve bir zaruret olduu anlalmaktadr.
Elmall da bu ayetin tefsirinde yle der: Bu suretle hayra davet ve emr-i
bilmaruf, nehiy anilmnker yapacak bir mmet ve imamet tekili
Mslmanlarn imandan sonra ilk dini farizalardr.481
te bu sebeple insan iin devlet, insann kendisi kadar nemli ve deerli olan
bir oluumdur. nk bir tek insan, hem bir birey ve hem de bir toplumdur. Zira
Rabbimiz Tela Hz. brahime o, bir tek kii iken O bir toplumdur
buyurmutur.482 Bu demektir ki, bir tula ile duvar arasndaki iliki ne ise,
vcuttaki bir organ ile organizma arasnda nasl bir irtibat varsa birey/bireyler
ile toplum veya devlet arasnda da aynen ite yle bir irtibat vardr.
Abdurrahman Azzam, Ebedi Risalet adl eserinde bu konuyla ilgili olarak unlar
sylemitir: slamn evrensel dzeninde bir bireyin szlemesi, toplumun
szlemesi, bireyin hukuku toplumun hukuku demektir. slama gre bireyin
kiilii ile toplumun kiilii ayn ekilde eit kabul edilir. 483
Bizim hem dini ve hem de bilimsel inancmza gre insan hayat, ister birey,
isterse toplum olsun, ister bir bucak veya isterse bir il ya da devlet olsun, bir
bileimden ibarettir. Evet, hayat, organik kimyadaki bileim gibi bir bileimdir.
nk bileimi meydana getiren elamanlar, birbirinden ve kendilerinin doru ve
yanl davranlarndan, gnah ve sevap kazanmalarndan etkilenirler. Onun iin
Hz. Peygamber "Btn mminleri sevgi, merhamet, efkat ve yardmlamada
bir vcut gibi grrsn. O vcudun bir organ hastalannca, vcudun dier
ksmlar, uykusuz kalarak ve atelenerek, birbirlerini hasta organn elemini
paylamaya arrlar" buyurmulardr.484
Yine Hz. Peygamber, baka bir hadislerinde "(slam toplumunda) mminin
mmine ball, talar birbirine kenetleyen duvar gibidir." buyurmutur.485 Bu
hadislerden anlaldna gre toplumun doal-ilahi bir uzviyet olduu ve ayn
zamanda bir organizma dzeninde bulunduu anlalmaktadr. Yoksa "Sociale
480
166
M. Hamdi Yazr, Hak Dini Kuran Dili, III, 2324 1 nolu dip not
Nisa 4 / 58
488
Reid Rza, V, 168
489
bn Teymiye, es-Siyaset- eriyye, s, 9
490
Kamus, IV, 550
491
Mernani, Hidaye, II, 104
492
mer Nasuhi Bilmen, Hukuk- slamiyye, IV, 146
493
Razi, X, 138; Elmall, II, 1371
487
167
grevleri, velilik, mlkiyet ve hkmet etmek hep birer emanettir. Ebu Zer,
Hz. Peygambere bakanlk nedir diye sormutu. Hz. Peygamber, o bir
emanettir, diye cevap verdi.494
Ey iman edenler! Allah'a itaat edin. Peygamber'e ve sizden olan llemre
(idarecilere) de itaat edin. Eer bir hususta anlamazla derseniz -Allah'a ve
ahirete gerekten inanyorsanz- onu Allah'a ve Resule gtrn (onlarn
talimatna gre halledin); bu hem hayrl, hem de netice bakmndan daha
gzeldir.495
Bundan neki ayet devlete emanete riayet, kamu grevlerine sahip kmay
emrederken bu ayet de millete byle bir devlete itaati emretmektedir. imdi
burada Allah idarecilere ve bakanlara, halka adaletle davranmay emrettikten
sonra burada da halka, ynetime, bakanlara itaat etmeyi emretmektedir.
Bakanlarn vazifesi Allahn indirdii ile hkmetmek ve emaneti yerine
getirmektir. Onlar byle yapt zaman halkn-milletin vazifesi de onlar dinleyip
itaat etmek olur.496 Ancak gnah olan ilerde ynetime ve bakanlara uymak
yoktur. Abdullah bn mer Hz. Peygamberin yle buyurduunu naklediyor:
Mslman olan kiiye holand ve holanmad hususlarda (amirlerini)
dinlemek ve itaat etmek vaciptir. Gnah ile emredilmesi hali mstesnadr. Onlar
gnah ile emir olunurlarsa yneticileri dinlemek ve itaat etmek yoktur.497
tat : Bu, tavun kknden gelen bir kelimedir. Tav ise devenin yedee
gelmesine denir.498 Daha nce de getii zere499 taat, bakasnn
yedeklemesine tabi olmaktr. Tavda bir ii isteyerek yapmak vardr. taatta ise
bakasnn isteini yerine getirmek vardr.
Emr : Bu kelime mastar olarak buyurmak manasnadr. sim olarak ise buyruk,
buyrultu demektir. Emr de bir kavm-millet zerine emri geer olan adama
denir ki, Mtercim Asm Efendinin ifadesiyle stlahmzda bey tabir olunur.500
l-l Emr, emir sahipleri buyruk sahipleri demektir ki, ayetteki bu ifade
zerinde birka gr ileri srlmtr. Peygamberimiz zamannda emirler
494
168
Mfredat, s, 25
Razi, X, 144; bn-l Kayyim el-Cevziyye, lam-l Muvakkin, I, 10
503
Abdlkadir Udeh, slam eriat, s, 62
504
Kamil Miras, Tecrid Sarih, XII,312314
505
Mslim, mare, 8, No: 1835
506
Elmall, II, 1375
502
169
nedenle bakanlar ancak iyi ve faydal ileri emredebilirler. Mutlak hayr, faydal
ve iyi iler de ancak icma yoluyla belli olur.507
Bu sebeple bakanlar icma ile tespit edilmi olan hususlar emrederler. Onlar
belli olmayan baka eyleri yapmak istedikleri zaman bunu bulunduu
toplumun halkna bildirmeleri ve bunu uygulayabilmeleri iin halktan yetki biati
almalar gerekir.
Bazen halk ile idareciler arsnda veya halkn kendi aralarnda ya da idarecilerin
kendi aralarnda baz anlamazlklar ortaya kabilir.508 Onlar herhangi bir
konuda ve herhangi bir eyde ihtilafa debilirler. te ayetteki tenzatm
kelimesi bunu ifade etmektedir.509 te o zaman yaplacak ey, bu ihtilafl
meselenin bir zme kavuturulmas iin Kuran ve snnete bavurmaktr ve
zm bunlarda aramak gerekir. Bunu yapacak olan da hi phesiz slam
dzeninde delil olan bu Kuran ile snneti anlayan slam hukukulardr. Yani
toplumdaki ihtilaflar zme kavuturan hakemlerdir. Burada ey kelimesi
belirsiz olarak geldii iin her trl anlamazlklar demek olur. u halde ne tr
ve ne konu olursa olsun her eit anlamazlklar slam toplumunda hakemler
yoluyla halledilir. Ayete gre byle yapmak Mslmanlar iin daha hayrl ve
netice itibariyle daha gzeldir.
Emr kelimesi ayn zamanda fiil ve i manasna da geldiinden510 burada
hkmet edenlerin ve bakanlarn yrtmeye ve yaptrma grevli olduklarn
anlayabiliriz. Yukarda da getii zere slamda hkmetler, hakemlerin
kararlarn ve icma ile ortaya konan hkm, kanun ve kurallar icra ederler.
Bu ayet, slam hukukularnn slam geleneinde delil kitap, snnet, icma ve
kyas olmak zere drttr, diye verdikleri hkm ierisine almaktadr. Allaha
itaat ediniz ve Resule itaat ediniz ifadesi, kitap ve snnete delalet eder. llemre itaat edin ibaresi de icmaya delalet eder. nk burada emir sahibine
yani bakana itaat emredilmektedir. Verilen emirler ise onun doru olmasn
gerektirir. Doru, mutlak hayr, iyi ve faydal eyler de ancak icmalarla bilinip
belli olur ve ortaya konur.511 Onun iin kt, zararl ve yanl bir ey
507
170
Razi, X, 146
Elmall, II, 1379
514
Sleyman Akdemir, Devletin unsurlar ve Kuvvetler Dengesi, s, 15
515
. Ozankaya, Temel Toplumbilim Terimleri Szl, Sava Yaynlar, 3. Bask, Ankara-1984,s, 41
516
. N. Bilmen, Hukuk- slamiyye, II, 165, 483
513
171
bunlarn bireye ait olanlarna dinsel, topluma bakan taraflarnn ise bilimsel
olduu da grlecektir. te bundan dolay da toplum ve devletin ynetimini
salayan fkh yani slam Hukuku, bir fizik kitab kadar bilimseldir. Mesela
zektn yani slam devlet vergisinin sebebi, reyen-gelir getiren ekonomik
deerlerdir.
Bizim slam anlaymza ve devlet grmze gre bugn dnyann hibir
yerinde tam olarak ne bir slam devleti ve ne de bir insan devleti vardr. Biz 25.
06. 2009 tarihinde Amerika Devlet bakanna yazp gnderdiim mektupta
unlar da sylemitim:
Artk Amerikan Uzay Aratrma Merkezi (NASA)nn yan banda bir de insan
aratrma veya toplum aratrma merkezinin kurulmasna ihtiya hsl olmutur.
Zira gnmz insan mutlu deildir. Mesela refah seviyesi en yksek olan sizin
lkenizdeki insanlara teker, teker mutlu musunuz diye sorsak, acaba ka kii
veya yzde ka orannda insan buna olumlu cevap verir. Oysa bugn bilim ve
teknoloji insan, ncekilere gre daha mutlu olmal deil mi? Teknoloji, uza
yakn, zoru kolay, ulalmaz yanmzda, eriilmezi, elimizde ve de az ok
yapmad m? Yoku var etmedi mi? Buna ramen tarm toplumlar m, yoksa
bilim toplumlar m daha mutluydu diye bir soru anketinde acaba hangisi daha
ok oy alr dersiniz. Siz de konumalarnzda deiimden bahsediyorsunuz.
Deien ve deimeyen nedir, nereden nereye ve nasl deieceiz?517
Evet, yine bize gre mutlu olmayan ve bir trl huzur bulamayan bu insan, bilim
ve teknolojinin evrenselletii bir ortamda, hala blgesel ve yresel kalmann
skntlarn ekmektedir. Bunun sebebi de bugn dnyadaki bilim adamlarnn
durmadan almalar, din damlarnn ise bilgi retmeyip kyameti beklemeleri,
yatp uyumalar, uyandklar zaman da bazen perdeyi kaldrp acaba kyamet
koptu mu diye darlara bakmalardr. Yani bugn lkemiz, slam alemi ve tm
dnyann problemi hala dindir ve kremizde din meselesi vardr. nk
dnyada hakiki dinin, hem bilgi ve teorik olarak, hem de uygulama ve pratik
olarak gerek dinin hakiki bir hkimiyeti yoktur.
Zaten 1300 ylndan itibaren almaya, kalknmaya ve adalamaya balayan
bat dnyas, gayretlerini sadece bilim ve teknoloji zerine younlatrp bilim
adamlar ile kilisenin atmas sonucu Bagilin de dedii gibi, dine dorudan
517
172
hcum ve Allah da aktan inkr etmek, batda XIIIV. asrda moda haline gelmi
ve hem mutlakyet rejimini, hem de kiliseyi devirmek iin adeta iki azl bir
balta gibi kullanlm olan bu anlay, iftira, isnad ve uydurmalar, maalesef
zamanmzn baz cahil ve inat insanlar evresine kadar srp gelmitir. Bugn
bile baz yar-bilgin ve yapay dnrler tarafndan bu fikirlerin ciddiye alnp
mdafaa edildii grlmektedir.518 yleyse imdi biz bu din-bilim meselesi
zerinde biraz duralm.
nce Allah vard; ondan baka hibir ey yoktu. Allah Tel murat etti; varlklar
lemini yaratt. Allah, kinat ve insan var edip bunlarn hepsinin ayr ayr kanun
ve kurallarn koydu. Zaten kainat ve tabiat demek, zerlerinde Allahn mhr
ve imzasn (dizayn-izim ve tasarmn) tayan varlklar demektir. nk
tabaa kelimesi, ekil vermek, bir ekil zere yapmak, basmak ve basm
anlamlarna gelir.519
Allah, canl ve canszlar yaratm nizam ve dzeni kurup koymutur. O, lemi
ift, ift yaratm; kinat ile insan var etmitir. Kinatta canl ve canszlar;
insanda ruh ve bedeni; canszlarda varlk ve tesiri; canllarda gaye ve iradeyi;
ruhta doruluk ve iyilii; bedende ise fayda ve nsiyeti yaratp koymutur.
Allah, meknda zaman var etmi; maddede enerjiyi tesirli klm; nebatta
hayat gaye yapm; toplulukta uura irade vermitir. Allah, ilimde dil ile
dorunun ifadesini; dinde sanat ile iyi ve gzelin yaylmasn; iktisatta teknik ile
faydalnn yaplmasn; idarede hukuk ile nsiyetin tesisini gerekletirmitir.
te btn bu sebeplerden dolay hamd sadece Allaha mahsustur.
Allah Tel, varlklardan bahsederken her eyi ift ift yarattn
aklad ayette syle buyurmaktadr: Biz, dnesiniz diye her eyden ift ift
yarattk.520 Bundan sonra ilim ile din konusuna gelecek olursak yine Kurana
baktmz zaman dini de ilmi de Allahn koyduu grlmektedir. Bu hususta
ayetlerde syle denilmektedir. Allah deme btn isimleri (yani eyann
adlarn ve ne iin yaratldklarn) retti.521 u halde ilmi ilk reten Allahtr.
Melekler, ya Rab! Seni noksan sfatlardan tenzih eder, kemal sfatlar ile tavsif
ederiz ki, senin bize rettiklerinden baka bir bilgimiz yoktur. phesiz alim ve
518
173
hakim olan ancak sensin, dediler.522 yleyse meleklere de ilim retip bilgi
veren Allahtr. Eer sen, sana ilim geldikten sonra onlarn hevalarnaarzularna-heveslerine uyarsan, ite o zaman sen zalimlerden olursun.523 Eer
siz doru iseniz bana bir ilim ile haber veriniz.524 Bilgisizce insanlar saptrmak
iin Allaha iftira eden kiiden daha zalim kim vardr?525 Her bir ilim sahibinin
stnde bir bilen vardr.526 Size ilimden az bir ey verilmitir.527
lim hakknda Kuranda daha birok ayet vardr; bu konuda aklamalar
getirilmi, ilmin esaslar, kanun ve kurallar anlatlmtr. Ne var ki, bugn Kuran
en byk stat kabul ederek ondan ders almaya gitmeyenler, Kurann nne diz
kmeyenler ne dini anlarlar ve ne de bilimi bilirler; din ile bilim arasndaki
farka gelince onu fark bile edemezler. Halbuki Kuran ile konuan alimler konu
ilim derler ve Kuran ilim kk kelimesinin getii tm ayetleri okuyarak Kuran
hatmedeler; din kelimesini nazar itibara alarak Kuran batan sona okurlar.
Bunu yapmadan bilgi sahibi olunamaz, din ve bilim bilinemez.
Biz 1993 ylnda Almanyaya Mnster ve Bohum Evangelist Hristiyan
kiliselerine papazlara rahip ve Rahibelere slam Hristiyan konusunda konferans
vermeye davet edildiim zaman Ey Hristiyan kardelerim diye hitap edebilir
miyim diye dndm; ama Mslman dediin kii Kuran sz dnr m?
Kurandaki tm karde kelimelerine baktm ve bildiimiz din, karn ve
stkardeliklerinin dnda bir de vatanda kardeliinin528 ve insanlk
kardeliinin529 var olduunu grdm.
limden sonra simdi dine gelecek olursak, bu konuda da Kurana
baktmz zaman din hakknda da bir takm aklamalar getirdiini grrz. Din
Allahndr ve dini o koymutur. Bu hususta Gklerde ve yerde ne varsa
Allahndr, din de devaml olarak onundur.530 Hi phesiz Allah sizin iin dini
seip koymutur.531, buyrulmaktadr. Allahn yannda din slamn getirmi
522
Bakara 2/ 32
Bakara 2/ 145
524
Enam 6/ 143
525
Enam 6/ 144
526
Yusuf 12/ 76
527
sra 17/ 85
528
Hud 11/ 84; uara 26/ 177; uara 26/ 161
529
Nisa 4/ 1 bu ayetin tefsiri iin Elmall tefsirine bakAyrca u ayet de bize insanlk kardelii hakknda delil
olmaktadr. Hucurat 49/ 13
530
Nahl 16/ 52
531
Bakara 2/ 132
523
174
Al-i Imran 3/ 19
Al-i Imran 3/ 83
534
Fuslet 41/ 11
535
Bakara 2/ 256
533
536
Al-i Imran 3/ 19
Tevbe 9/ 11
538
Maide / 3
537
175
ibarettir. Simdi din ve bilim zerinde biraz durup sonra lednni ilmin aleni olan
gayb leminden ve ehadet leminden bahsedelim.
Din ile bilim tm insanla kurallar getiren ve kanunlar sunan iki ayr
kurumdur. Onun iin hem din, hem de bilim insanln ortak maldr, dediimiz
zaman bir gerei ifade etmi oluruz. Yani din ile bilim evrenseldir, kreseldir.
Blgesel olan ve yresel olan ise bunlarn anlalmalar, yorumlar ve
uygulamaya konulmalardr. Din olsun bilim olsun, zaman ve zemine gre
yorum farkllklar gsterebilir. te teknoloji, bilimin uygulamas, diyanet de
dinin uygulamas demek olduuna gre, yeryznde teknolojik ve diyanet
asndan grdmz farkllklar bu yorum farkndan, deiik ortam ve deiik
artlarn bulunmasndan ve bu farkllklar, artlarn ynlendirip zorlamalarndan
kaynaklanmaktadr. Bu bakmdan din ile bilim, sanki yeryznn bir ucundan
dier ucuna akan bir nehire benzer. Zira nehirler ve rmaklar, her ne kadar
burada akan su olsa da grnt olarak yer yer farkllklar gsterir; baz yerde
daralr baz yerde geniler, kimi yerde derin, kimi yerde ise s olurlar.
Zaten din ile bilim, insan hayatn fonksiyonel olarak birlikte meydana
getirirler; insan hayat din ile bilimin bir bileimidir. Yani insan hayatnda din
kadar bilim, bilim kadar da din vardr. nk hayat, din ile bilimin bir
bilekesinden ibarettir. O yzden insan, din ile bilimin kesitii noktadan gecen
dzlemde yasayan bir varlktr, diye tarif edilmelidir. Hem bu hayat, fizikteki
karma deil, kimyadaki bileime benzediinden bu bileim, l ve miktarlara
uygun olmazsa, yabanc madde ve katklar bulunur ya da baz arlklar olursa
bnyede doku uyumazl meydana gelir ve organizma bundan zarar grr.
Bugn her yerde ve her lkede grm ve grmekte olduumuz i ve d kavga
ve kargaalarn, atma ve atmalarn sebebi bizce budur. nsanlardaki stres,
sknt ve ruhi bunalmlarn, ailedeki zlme, bozulma ve boanmalarn,
ekonomi ve siyasetteki kriz ve buhranlarn sebebi budur. nk insanlk, bir
taraftan her ne kadar bilim asndan teknolojik bir birlik ve btnle ulam
ise de dier taraftan din asndan kltrel bir birlik ve beraberlie, ortak
noktalara , icma ve ittifaklara ulaamamtr. Tam aksine ztlklar, elikiler,
uzlamas mmkn olmayan farkllklar ve atmalar vardr. Halbuki toplum
hayatnda bireylerin birlikte yaarken aralarnda uyup uyguladklar ortak
noktalarn, ortak hareket ve davranlarn bulunmas gerekir. cma ve ittifaklar
176
] Maide 5/ 3
Araf 7/ 158
540
177
bilgi veren bir kurumdur. Biz dnyann gne etrafnda dndn bilimden
reniyoruz. Yerkresinin kendi ekseni etrafnda bir defa dnmesiyle gece
gndz meydana gelir. Dnya gne etrafnda dnerken ekseninin 23 derece
eik olmas sebebiyle de mevsimler meydana gelir. Su, havann souk ve scak
olmas, dolaysyla kat, sv ve gaz hallerinde bulunur. imlenme, s, k ve nem
sayesinde olur. te btn bunlar biz bilim yardmyla ve bilimden reniyoruz.
Bilim, duyu vastalarmzla, deney ve gzlemlerle elde edildii iin
birtakm zellikler tar. Onun iin bilgilerimiz izafidir, nispidir, takribidir ve
ihtimalidir. lim izafi olmas dolaysyla farkllklar gsterebilir. Mesela bir kimse
sobaya stten bakarsa onu daire eklinde grr, yandan bakan kimse ise onu
silindir eklinde grr.
Bilim nispidir; kii olaylar kendi varsaymlar ile ve kendi imknlar
nispetinde alglayp anlar. Mesela gzleri grmeyen bir kimse iin yeil ve
krmz yani renk yoktur, denilebilir. Bylece biz gerekleri kendi organlarmzn,
ara ve vastalarmzn msaadesi nispetinde alglayp bilebiliriz.
Bilim takribidir; yani biz varlklar para para veya d grnleri ile
anlayp kavrayabiliriz. Yoksa onlarn tmn kavramamz mmkn deildir.
Bizim varlklardan algladmz ey, varln kendisi deil, ondan gelen
dalgalardr ve bu dalgalar da arzaldr. O halde biz, bildiklerimizi kesin bir
ekilde deil, yaklak olarak bilebiliriz.
Bilginin bir baka zellii de onun ihtimali olmasdr. Mesela bizim
olmasn istediimiz bir eyin olmama ihtimali de vardr. Bunu u misal ile daha
gzel aklayabiliriz. Mesela havada bulutlar varsa byk bir ihtimal ile yamur
yaar, yamurun yama ihtimali vardr. Fakat bu bulutlarn dalp yamurun
yamama ihtimali de vardr.
te btn bu saydmz zelliklerden ve verdiimiz rneklerden
anlalyor ki, ilim ya da bilim bize yalnz bana istediimiz oranda bir fayda
salayamamaktadr. Bu sebeple biz, bilimin insan asndan bakld zaman
onun dine muhta olduunu iddia ediyoruz. nk aslnda bilim de din de insan
iindir. Zira bunlarn her ikisi de fonksiyonel olarak birleip btnletii zaman
istenilen yerine gelmi ve gerek fayda salanm olur. Yoksa bilim ile din hep
insanlar iin olmasayd, bitkiler fotosentezi anlarlar ve su da neden kat, sv ve
178
gaz halinde bulunduunu anlard. Halbuki byle bir ey yoktur. Ne bitkilerin akl
ve sorumluluu vardr, ne de suyun.
slam anlaynda bir de gayb ve ehadet alemi, madde ve ruh alemi,
bilinen ve bilinmeyen alem diyebileceimiz iki alem vardr.
Kuran-i Kerimde sana ruhtan soruyorlar. De ki, Ruh Rabbimin
emrindendir. Size ilimden pek az bir ey verilmitir. buyrulmaktadr.541 Aslnda
burada ruhun duyular aleminin dnda olduu, o sebeple ruhun knhne
erilemeyecei ifade edilirken ilimden az bir ey verildii buyrulmakla
bilgilerimizin czi olduuna, klli bir bilgiye sahip olmadmz dile
getirilmektedir.
Kehf suresinde Hz. Musa ile Salih kii veya Hzr denilen zatin -bizce bir
melek olan bu kiinin, arasnda gecen olaylar syle aklanmaktadr:
Musa ona: "Allah'n sana rettii ilim ve hikmetten bana da retmen iin
sana tabi olabilir miyim?" dedi.542 (Hzr denilen melek) dedi ki: "Dorusu sen
benimle asla sabredemezsin. yzn-knhn kavrayamadn eye nasl
sabredeceksin?"543 Musa: "nallah beni sabrl bulacaksn ve senin hibir iine
kar gelmeyeceim" dedi.544 (Hzr denilen melek) dedi ki: "O halde bana tabi
olacaksn; ben sana srrn anlatmadka, hibir ey hakknda bana soru
sorma!"545
Bunun zerine ikisi beraber yrdler. Nihayet gemiye bindikleri zaman,
o kul (Hzr denilen melek) gemiyi deldi. Musa, ona yle dedi: "Geminin
iindekileri bomak iin mi deldin? Dorusu ok kt bir i yaptn."546 (Hzr
denilen melek :) "Sen benimle asla sabredemezsin, demedim mi?" dedi.547
Musa dedi ki: "Unuttuum eyden dolay beni sulama ve bu iimden dolay
bana bir glk karma."548
Yine gittiler. Nihayet bir erkek ocua rastladklarnda Hzr hemen onu
ldrd. Musa: "Ksas olmadan masum bir cana nasl kyarsn? Dorusu sen ok
541
Isra 17/ 85
Kehf 18/ 66
543
Kehf 18/ 67-68
544
Kehf 18/ 69
545
Kehf 18/ 70
546
Kehf 18/ 71
547
Kehf 18/ 72
548
Kehf 18/ 73
542
179
fena bir ey yaptn" dedi.549 Hzr dedi ki: "Dorusu sen benimle asla
sabredemezsin demedim mi sana?"550 (Musa) dedi ki: "Eer bundan sonra sana
bir ey sorarsam bana arkada olma! Hakikaten benim tarafmdan ileri
srlebilecek son mazerete ulatn.551
Bunun zerine yine yrdler. Nihayet bir ky halkna varp onlardan
yemek istediler. Ancak ky halk onlar misafir etmekten kandlar. Derken
orada yklmak zere olan bir duvar buldular. Hzr hemen onu dorulttu. Musa:
"steseydin elbet buna kar bir cret alrdn" dedi.552 Hzr dedi ki: "te bu,
seninle benim aramzn ayrlmasdr. imdi sana o sabredemediin eylerin
iyzn haber vereceim."553
"Gemi, denizde alan bir ka yoksula aitti. Onu kusurlu klmak istedim,
nk onlarn ilerisinde her salam gemiye zorla el koyan bir hkmdar
vard."554 "Olana gelince, onun ana-babas mmin kimselerdi. ocuun onlar
azgnlk ve inkra srklemesinden korktuk."555 "stedik ki Rabbleri onun yerine
kendilerine ondan temizlike daha hayrl ve daha ok merhamet eden birini
versin."556 "Duvar ise, o ehirde iki yetim olana ait idi. Duvarn altnda onlarn
bir hazinesi vard. Babalar da iyi bir kimse idi. Onun iin Rabbin istedi ki o iki
ocuk erginlik alarna ersinler ve Rabbinden bir rahmet olarak hazinelerini
karsnlar. Ve ben bunlarn hibirini kendiliimden yapmadm. te senin
sabredemediin eylerin iyzleri budur.557
ste bu ayetlerde bildirildii zere Hzr denilen kiinin yaptklar iler
bilim d olaylardr. Bunlar insan havsalasnn almayaca, duyular tesinde
olan farkl bir boyut ve farkl bir dnyann isleri olup bir Peygamber olan Hz
Musa bile bunlar bilip anlamaktan uzaktr. Bir peygamberin ilmi buna
yetmediine gre hibir insann lednni ilme sahip olduunu bildirmesi ve
perde tesinden konumas, haber vermesi, gayb lemi ile irtibatta olduunu
sylemesi olamaz. Olsa bile hibir deer tamaz ve bunlarn hibir deeri
549
Kehf 18/ 74
Kehf 18/ 75
551
Kehf 18/ 76
552
Kehf 18/ 77
553
Kehf 18/ 78
554
Kehf 18/ 79
555
Kehf 18/ 80
556
Kehf 18/ 81
557
Kehf 18/ 82
550
180
181
Bakara 2/ 286
Mrsa Beirddin Mahmut Ahmed, Kuran- Kerimin Tetkikine Giri, s, 6
560
Muhammed Hamidullah, Modern ktisat ve slam, s, 8
561
hsanullah Han slam ve Komnizm Birbirine Zddr, s, 3
559
182
183
BENC BLM
BAKANLIK
SSTEM
NEDR?
Bakanlk sistemi ifadesi de bat patentli bir deyitir. Yasama, yrtme ve yarg
organlar arasnda kesin bir ayrma ve dengeye dayanan, yasama ve yarg
organlarnn demokratik denetimi iinde, yrtmenin iktidar olanaklarn
genileten bir hkmet sistemidir. Bakanlk sisteminde yasamann yrtmeyi
fesih etme yetkisi yoktur.
Ksaca bakanlk sisteminin, devlet bakannn yrtme yetkilerini stlendii bir
ynetim biimidir, diyebiliriz.562
Grld gibi burada bu sistemde yasamann yrtmeyi kaldrma gibi bir
yetkisinin bulunmad sylenmekle bu, batdan gelen sistemlerin ne kadar
elikili olduklar grlmektedir. Yrtme, yaslarn uygulanmas demek deil
midir? Yasma ile yrtme birbirlerine neden ters dsnler ki, yasama organ
yrtme organn neden ortadan kaldracak kiZaten yrtme dncenin,
teorinin ve tasarlanm bir kural ve kanunun uygulamaya geirilmesi deil mi?
Yapay dzenler ite byle olur, eskidike yama ve delindike lkleArtk bu
bozuk dzenlerin yamanmadk ve lklenmedik yerleri de kalmad te bundan
dolay Mslmanlar Kuran ve Snnet nda doal, tabii, ftri ve ilahi dzeni
arayp bulup ortaya koymaldrlar. Zaten Cenab- Hak Kuranda ihtilaf ettiiniz
konular Allaha ve Resulne yani Kuran ve snnete gtrn demiyor mu? te
bu
konudaki
ayetin
metni
yledir:
Ey iman edenler! Allah'a itaat edin, Peygambere de itaat edin ve sizden olan
562
184
emir sahibine de itaat edin. Eer herhangi bir eyde anlamazla derseniz;
Allah'a ve ahiret gnne gerekten inanyorsanz, onu Allah ve Resulne arz
edin. Bu, daha iyidir ve sonu bakmndan da daha gzeldir. 563
Bizim hep syleyip durduumuz gibi, zel alan bireyin, ortak alan ise devletin
tasarrufu altndadr. Devletin ortak (kamusal) alana ait ilerde bireye, bireylere
ve millete emir verme hakk, milletin de bylece itaat etme grevi vardr. Fakat
slam dzeninde devlet veli olduu iin564 olaan st durumlarda bireysel
alanlarda da emir verme yetkisine sahip olduunu unutmamak gerekir.
Nisa 4/ 59
Enfal 8/ 72
565
Ahzab 33 / 4
566
D Mehmet Doan a.g.e. s, 118
567
Enbiya 21/ 22
564
185
kargaaya sebep olur. Buna gre eer tek ballk esas ise yar bakanlk
sisteminin de sakncal olduu bylece kendiliinden ortaya km olur.
Yar Bakanlk Sistemini Dier Sistemlerden Ayran Farklar
Klasik parlamenter rejim, Cumhurbakanna sembolik grevler ykledii halde,
yar bakanlk sisteminde yetki sahas daha genitir. rnein meclisi
databilme, referandum isteyebilme, anayasa konseyi yelerini atama ve
anayasann 16. maddesi gerei olaanst durum ilan ederek yasama, yrtme
ve hatta yarg gcn elinde toplayabilmektedir. Cumhurbakan, d politika ve
savunma konularnda da arla sahiptir.
7 yl iin seilen Cumhurbakan, vatana ihanet dnda mutlak bir sorumsuzluk
tamaktadr. Bu husus ise slam esaslarna ters dmektedir. slamda sosyal
stat ne kadar ykselirse sorumluluk da o kadar artar. Mesela ayette568
Peygamberin eleri bir su iledikleri zaman bunun cezas, ikiye katlanaca
bildirilmitir. Oysa yasalar onaylayan Parlamento, hkmeti denetleme ve
drebilme yetkisine sahip olduu halde, Cumhurbakanna kar denetleme
ynnden her hangi bir yetkisi yoktur.
Bakanlk Sistemi Hangi lkelerde Vardr?
Bakanlk sistemi dnyada genel olarak iki farkl ekilde uygulanyor. Fransa gibi
baz cumhuriyet rejimlerinde Cumhurbakan ayn zamanda devlet bakan
unvanna sahip ancak altnda bir de Babakan bulunuyor. Yrtme yetkisini
babakanla bakan paylayor. Son sz Cumhurbakannda oluyor. ABD gibi
baz lkelerde ise devlet bakan hemen hemen tm yrtme yetkisini kendinde
topluyor. Dnyada Bakanlk sistemini uygulayan lkelerin says 38. Bunlar
arasnda ABD, Venezuela, Gney Kore, Meksika, Panama, Filipinler, Kenya,
Kbrs, Brezilya, Ermenistan, Arjantin ve Afganistan gibi lkeler bulunuyor.
Bakanlk Sisteminin zellikleri
Bakanlk sisteminin en tanmlayc zellii, yrtmenin nasl ve ne ekilde
seildiidir. Bakanlk sistemini parlamenter sistemden ayran temel zellik,
yrtme organnn biimi ve rol ile ilintilidir ve parlamenter sistemden farkl
568
Ahzab 33 / 30
186
569
187
ALTINCI BLM
SLAM VE BAKANLIK SSTEM
570
Bakara 2/ 286
Ayette sz edilen kii, Ammar b. Yasirdir. Mrikler Ammara ve babas Yasir ile annesi Smeyyeye
slamdan dnmeleri iin bask yapmlar ve ok ar ikenceler uygulamlardr. Sonunda Yasir ile Smeyye
slamdan vazgemedikleri iin ldrlmler; oullar Ammar ise mriklerin teklfini kabul ederek lmden
kurtulmutur. Durum kendisine arz edilince Hz Peygamber ldrlenlerin ehit olduklarn, Ammarn ise Allahn
verdii ruhsata uygun hareket ettiini ve bylece herhangi bir gnah ilemediini sylemitir. (Yce Kuran
Aklamal ve Yorumlu Meali, Hazrlayanlar, A ener, M Cemal Sofuolu, Mustafa Yldrm, s, 278, 2 nolu dip not)
571
188
inkr edip kalplerini kfre aan kimseler, dnyada Allahn gazabna urarlar,
ahirette de onlar byk bir azap beklemektedir.572
Bu azimet ve ruhsat, normal ve anormal konusunda nasl davranacamz
hususunda ayetlerde aklamalar vardr. Mesela Kuran Kerimde yle
buyrulmaktadr:
Ey iman edenler! Size verdiimiz rzklarn temiz olanlarndan yiyin, eer siz
yalnz Allah'a kulluk ediyorsanz O'na kredin. Ancak Allah size murdar olarak
lm hayvan etini, kan, domuz etini ve Allah'tan bakas adna kesileni haram
kld. Her kim bunlardan yemeye mecbur kalrsa, bakasnn hakkna
saldrmadan ve haddi amadan bir miktar yemesinde gnah yoktur. phe yok
ki Allah oka balayan oka esirgeyendir.573
De ki: Bana vahyolunanda, le veya aktlm kan yahut domuz eti -ki pisliin
kendisidir- ya da gnah ilenerek Allah'tan bakas adna kesilmi bir hayvandan
baka, yiyecek kimseye haram klnm bir ey bulamyorum. Bakasna zarar
vermemek ve snr amamak zere kim (bunlardan) yemek zorunda kalrsa
bilsin ki Rabbin balayan ve esirgeyendir.574
(Allah) size, sadece lm hayvan etini, kan, domuz etini ve Allah'tan bakas
adna kesilen hayvan haram kld. Ancak kim mecbur kalrsa (bakalarnn
haklarna) saldrmakszn, snr da amadan (bunlardan yiyebilir). nk Allah
ok balayan, pek esirgeyendir. 575
te bu ayetlerde hayatn azimet ve ruhsat sfatlar ile muttasf olduu, normal
artlar altnda haram olan bir eyin, anormal artlarda helal olduu bize
retilmektedir.
Aslnda slam doal, ftri ve ilahi bir din olup hep kolayl ister ve kolay tercih
eder. Bu konuda Rabbimiz Tel yle buyurmaktadr: Allah sizin iin
kolaylk ister, zorluk istemez576 Bir taraftan Allah Tel byle kolaylk dilerken
dier taraftan da Mslmanlar, hep zorlatranlara itibar etmilerdir. Hlbuki ne
tr olursa olsun, arln her trls yasak olup slam, dengeli davranlarn ve
572
189
190
bir demokrasi taraftarlarna siz bunlar bana deil, klahma okuyun demek
istiyorum.
Biz, imdi burada slam ve bakanlk sistemi derken slam dnk slam,
tarihteki slam, dn uygulanp gemi olan slam deil de bugn olmas lazm
gelen slamdan bahsetmek istiyoruz. nk daha nce de sylediimiz gibi
slam sadece ve yalnz din, inan ve ibadet deil, slam hem din ve hem de
dzendir. Hem dua ve hem de hayattr. slam, tm ekonomik, sosyal ve siyasal
hayatmz iin birok esaslar getirmitir. Mesela biz, Kuran Kerime Gre slam
Ekonomisinin Esaslar adl doktora tezi olarak hazrlam olduumuz
aratrmada bu esaslar tespit etmi bulunuyoruz. www.enfal.de sitesinde
Kurann Ekonomik Tefsiri ad altnda milletimizin istifadesine sunduumuz bu
alma gibi, slamn sosyal ve siyasal alanlarda getirmi olduu esas ve
prensiplerin de bugn slamn temel kaynaklar olan Kitap ve snnetten
karlp ortaya konulmas bir ihtiyacn ve hatta zaruretin kanlmaz bir
gereidir, diyoruz.
Her ilmin, her dinin ve her medeniyetin, kendisine mahsus terim, tarif ve
tasnifleri vardr. Dinler, ilimler ve medeniyetler, farkl olduu gibi onlarn bir tr
dili demek olan terimleri de farkldrlar. Zaten her sistem, kendi bnyesi
ierisinde geerli olur. Melez sistemler, kozmopolit ve karma sistemler dorudrst alamazlar, faydalar yannda pek ok zararlar da olur ve vardr.
Bylece bu ifadelerimizden slamn da doal olarak kendisine mahsus bir terim,
tarif ve tasniflerin bulunduu aka anlalmaktadr.
slamn siyasi sistemini doru anlayabilmek iin onun bu alanda getirmi
olduu siyasi terminolojisine vakf olmalyz. Kuran kerimin her konuda olduu
gibi kendisine mahsus, dier hibir sisteme benzemeyen zel teori ve pratik
anlay vardr. Teori ve pratik ok nemlidir; nk hayat, normal-anormal,
sava ve bar, hastalk ve salk gibi bileenlerle rlmtr.
Halk arasnda kavram kargaas ad verilen bu terimlerin doku uyumazl
olup bu bilhassa sosyal bilimlerde pek ok grlmektedir. Hatta Nobel dln
kazand iktisat adl kitabn yazar Paul A. Samuelson, terimlerin zulm deyip u
olay anlatmaktadr:
191
192
577
193
583
Bakara2/ 124
Ali Imran3/ 104; Yunus 10/ 47
585
] Sad38/ 26
586
Nisa 4/ 59
587
Nisa 4/ 59
588
Mmtehne 60/ 12
589
Araf7/ 159
590
Enfal8/ 72
591
Ali Imran3/ 159; ura 42/ 38
592
Nahl 16/ 90; Nisa 4/ 135
593
Nahl 16/ 90
594
Nisa 4/ 58
595
Nisa 4/ 58
596
Nisa 4/ 58
597
Bakara 2/ 247
598
Nisa 4/ 76
584
194
ve mesela zahiri anlay, yani zahiri ekoln ehl-i snnet ad verilen ekol
mensuplar ar ve cretkr grlere sahip olarak nitelemitir.599
Bu sebeple biz Gazali ve bn Arabi gibi statlarmzn Kuranda 500 ahkm
ayeti var demeleri ve buna benzer olarak Kuranda 5, 10, 50 veya 500 ahkm
ayeti var sz de yanltr, diyoruz. Bu ifade, maksad tam yzde yz bir ekilde
ortaya koyamamaktadr. Bu szn doru alm yle olmaldr. Mesela
Kuranda ak hkm getirmi olan 500 ayet var, dersek daha doru olur, deriz.
Zira bu konuyla ilgili olarak Ahmet Hamdi Akseki, mtehitlerin Kuran ve
Snnetin hepsini bilmesinin art olmayp sadece ahkm ile ilgili ayet ve hadisleri
bilmesinin yeterli olacan anlatrken unlar sylemektedir:
Mtehidin, Kitap ve Snnetin btn muhteviyatn bilmesi art
olmayp, fkh ve hkmler ile alakal ayet ve hadisleri bilmesi gerekir. Gazali ile
bn Arab, Kuran- Kerimde, bu manada be yz ayet bulunduunu
zikretmilerdir. Ancak bu rakam, dorudan doruya hkm getiren, fkhla
alakal bulunan ayetlere aittir. Yoksa delalet, iaret, iltizam yoluyla
kendilerinden hkm karlabilecek ayetler pek oktur. Anlay, kavray ve
zek sahibi kimseler, kssa ve hikyelerden bile hkm karabilirler.600
te temel kitabmzdaki bu ilahi kelimeler, ayetlerde geen ekonomik, sosyal ve
siyasal szler yani Kuran terminolojisi renk ve boyas ile anlald zaman dou
ve batda uygulanan mutlakyet, merutiyet ve cumhuriyet, monari, oligari,
demokrasi ve bakanlk sistemi gibi ynetim biimlerinden hibirisine
benzemeyip slamn kendi nevi ahsna mnhasr si jenerist ve kendisine zel
bir ynetim biimi olduu grlecektir. O kadar ki, geometri ilminin ortaya
koyduu daire, kare, dikdrtgen, kp, kre, koni, silindir ve buna benzer ekiller
ne ise slam da ayetler ile slam siyasetini yle ekillendirmitir, diyebiliriz.
Ama dn bu Kuran kelimelerine mana veren Rab el-sfehani gibi bu kitabn
1760 kk kelimesinin rengini, tonunu, ekil ve emailini izip belirleyecek
babayiitlere ihtiya vardr. imdilik ortalkta maalesef hibir kimse
gzkmemektedir. Biz, 55 yldr slam acaba nasl bir toplum neriyor sorusuna
cevap bulmaya altk. enfal.de sitesindeki Ekonomik Tefsir adl almamz,
599
Muhammed Ebu Zehre, slamda tikadi, Siyasi ve Fkhi Mezhepler Tarihi, ev: Sbatullah Kaya, s, 525-527;
Bilgi iin Zahiri mezhebi hakknda bak: Abdlkadir ener, Mezhepler ve Tarikatlar Ansiklopedisi, s, 221
600
M. Reit Rza el-Hseyni, slamda Birlik ve Fkh Mezhepleri, ev: Ahmet Hamdi Akseki, Trk Tarih Kurumu
Basmevi Ankara1974, s. 205.
195
Tevbe 9/ 60
196
602
Jacque Austray, Lslam Face au Developpment Economique, s, 20 (Maruf Devalibi, Marksizm ve Kapitalizm
Karsnda slam, s, 31
603
Bakara 2/ 275
604
Nisa 4/ 28
605
Taberi, htilaf-ul Fukaha, s. 146
197
Nisa 4/ 29
A. mran / 31
608
A mran 3/ 32
609
Al-i mran /132
610
Nisa / 59
611
Nisa / 69
612
Nisa / 80
613
Enfal / 20
614
Enfal 8 / 46
615
Nur 24 / 51
616
Nur 24 / 52
607
198
Nur 24 / 56
Ahzab 33 / 31
619
Ahzab 33 / 71
620
Har 59 / 7
621
Teabun 64 / 12
622
Fusslet 41 / 11
623
Dorusu insana almasndan baka bir ey yoktur. (Necm 53/ 39)
624
Allah hi kimseye gcnn yeteceinden baka yk yklemez. Herkesin kazand hayr kendisine, yapt
ktln zarar yine kendisinedir. (Bakara 2/ 286)
618
199
yoktur. Fakat yemek, imek, giymek, almak ve retmek hep irade ile
yapldklarndan dinin alnna girer ve dinin sevap gnah, doru-yanl, faydal ve
zararl diye deerlendirmesine tabi tutulur. nk dinin, bir baka tarifi de onun
iradeye dayanr olmasdr; onun iin irade ile yaplan her trl hareket ve
davranlar dinidir, dinseldir ve adeta bunlar, dinin bir toplamndan ibarettir.
nsan, kendi iradesi ile yapm olduu fiillerinden, hareket ve davranlarndan
br dnyada sorguya ekilecektir. Bu eylemler ise faydal ve zararl olduklar
gibi, doru ve yanl, sevap ve gnah da olabilirler. te insan, ekonominin
madde ve eyaya bakan tarafn ilimden, insana, birey ve topluma bakan tarafn
da dinden renerek bunlar, birletirir ve bylece alma dzenini kurar. Fakat
bir Mslman, insann insanla ilikisi demek olan tm sosyal hayat da ancak
dinden, slamdan, kitap ve snnetten alp renebilir. O sebeple "nsan
ilimden faydalanr, fakat din ile yaar. Para btnn yerini tutamaz
demilerdir.625 Din ile bilim kanun ve kurallar, Allah tarafndan konulmu olup
insana bu konuda den grev, sadece bunlar bulup uygulamaktan ibarettir,
diyebiliriz.
Onun iin birey ve toplum olarak insann, bu kurulu dzene ine ucu kadar bir
yerde bile keyfince mdahale etmeye, ne hakk, ne gc ve ne de yetkisi vardr.
Bu doal, tabii, ftri ve ilahi dzende bir eksiklik ve noksanlk yoktur.626
nsanlarn istek ve arzular din olmad gibi, bilim de olmaz.627 nk insan
hayat, kinatn bir paras, ekonomik, sosyal ve siyasal olaylar da insan
hayatnn bir parasdr. Zira kinat, bir kanunlar ve kurallar toplamnn
bilekesinden ibarettir. Bunlar hep birlikte birbiriyle bir ekilde irtibatldrlar.
Zira gne ve ay bile insana musahhar (yani bedelsiz, cretsiz ve karlksz bir
ekilde retim yapmakla grevli) klnmtr.628 nsan vcudu, nasl dengelerden
ibaretse, insan hayatnda da doal-ilahi dengeler vardr. Bilhassa son
zamanlarda biyolojik bnyemiz iin hep dengeli beslenmeden bahsediyoruz.
Vcudumuz iin beslenmede dengeler aranrken bu birey insann mensup
olduu sosyal bnyede dengeler gerekli olmaz m? Bu konuyla ilgili olarak
625
200
Rahman 55/ 7
Mminun 23/ 1-4
201
Zira devleti bir evin tavanna benzetirsek, bunun taban da halk olur. imdi
byle bir evde oturanlarn bir ksm evin atsn tutuyor ve cumhuriyetiler
olarak onun taraftar oluyorlar; dier ksm da tabann tutuyor ve demokratlar
olarak evin temeli, taraftar oluyorlar. Byle bir ey olabilir mi, tavansz veya
temelsiz bir ev dnlebilir mi, byle ey olur mu?
Onun iin slam toplumunda bir birey, hem ferdiyeti ve hem de devletidir. Bu
olay, ayn bir ailede yaayan kimseye benzer. Ailenin bir yesi, hem kendisine
ve hem de ailesine deer vermek, dikkat etmek ve dnmek zorundadr ve
bunlarn her ikisini de bir dzeyde tutmak ve dengelemek mecburiyetindedir.
Biz, her ilmin, her medeniyetin ve her sistemin kendisine mahsus terim, tarif ve
tasnifleri vardr diyoruz. Biz Mslmanlar, henz kendi kelime ve terimlerimizi
retir ve kendi toplumumuzu kurar hale gelmediimiz iin, ite byle slamda
serbest piyasa ekonomisi vardr, diyerek piyasadaki kelime ve terimleri
kullanma durumunda kalyoruz. Hlbuki serbest piyasa ekonomisinde zel
banka ama gibi bir hak veya uygulama varsa ve bu serbestliin bir gerei ise,
slam ekonomisinde byle bir serbestlik olmadn hemen sylemliyiz ve
slamda bankalarn devletin olduunu ifade etmeliyiz. nk ayette Rabbimiz
Tel, Allaha karz hasen verin diye emrediyor.631
Burada Allaha veriniz ifadesi, mecazi bir deyimdir. slam hukukunda
hukukullah demek amme hukuku demektir. ahslara ait olmayp kamu
yarar bulunduu iin baz haklara bu ad verilmitir. Bir toplumun nizam ve
dzeni, eref ve bekas, ilerleyip ykselmesi de bu haklara baldr. Bunlara,
nemine binaen byle denilmi ve Allaha nispet dilmitir.632 Yani buradan
netice olarak u kyor ki, bankaclk sisteminde faizsiz banka esas olduu gibi,
zel banka olamaz, ancak devletin resmi bankalar olacaktr. slam ekonomisi,
bir bakma dengeler ekonomisi olduundan bir taraftan, birey-toplum fert ve
devlet alanlar itibariyle birbirini dengelerken, dier taraftan da mal ile para da
birbirini dengelemektedir; mal milletin ise para da devletindir.
te bylece slam, sosyal ve siyasal ynden dier rejim ve sistemlerden farkl
olduu gibi, ekonomi bakmndan da tamamen bir ayrcalk ve farkllk arz eder.
631
632
Mzzemmil 73/ 20
.N. Bilmen H. slamiyye, I, 226; . Hakk zmirli, A. Kilisesine Cevap, s. 212
202
203
Zaman Gazeteciler ve Yazarlar Vakf Yaynlar arasnda kan bir kitapta aynen
yle demitir:
Peygamberimiz, biz inananlara gre Allahtan vahiy yoluyla ald bilgileri,
bulunduu ehirde, bulunduu topluma tebli etmeye baladnda yalnzca
dini tebli ediyordu. Yani devlet talebiyle balamad, iman, inanma, ahlak
talebiyle balad. inde yaad tolum buna izin vermedi, yani orada bir devlet
vard. Orada cemaat-cemiyet aras bir oluum vard, bunun bir idaresi de vard.
Buna trnak iinde devlet de diyebilirsiniz. Devlet, otorite teblie izin
vermedi
Peygamberimiz baka yerlere, mesela Taife gitti, Benim dinimi tebli edip
yaamama izin verir misiniz, dedi640, onlar da izin vermediler. Geri dnd,
ehre sokmadlar
Dolaysyla slamn devlet talebi direk deil, dolayl bir emirdir. Bir kural var,
gerekli olan bir ey, bir baka eyi gerekli klyorsa o da gereklidir641
Bunlar slam adna ve slam iin maalesef hezeyandan baka bir ey deildir ve
olamaz. slam Hukuku hocas olup da yani slamn bir hukuku olduunu kabul
edip de bu hukuku kim ynetecek ve uygulayacak diye dnmeyip slamda
devlet yok ve slamda hkmet ve siyaset yok diyenlere biz, yazklar olsun size
diyoruz.
Eer slamn hukuku varsa, onun bir devleti ve bu devletin de bir siyaseti ve
teori-pratii ve de bunlarn hayata geirilmesi ekli ve tarz olmaz m? slamn
hukuku varsa, bu hukukun yrtlmesi iin onun devletinin bulunmas zaruri
deil midir? te bu sebepten dolay imdi burada fkh veya slam hukuku
zerinde biraz durmak isteriz.
slam limleri, hukuk yerine fkh, hukuk ilmi yerine fkh ilmi tabirlerini tercih
etmilerdir. Bununla beraber bunlarn aralarnda fark vardr. yle ki: Hukuk ve
hukuk ilmi ile insanlar arasnda cari muamelelerle ilgili bir ilim kastedilir. Fkh
veya fkh ilmi ise hem bu muameleler, hem de dini vecibe ve vazifelerle, baka
640
Yazar, burada Hz. Peygamber byle dedi derken onun szn hem trnak iine alm ve hem de maalesef bir
kaynak vermemitir.
641
Hayrettin Karaman, adn andmz kaynak, Din Devlet ve Toplum, s, 84-85
204
bir tabirle, ibadet hkmleriyle ilgili bir ilimdir. Bu cihetle fkh ilminin sahas
daha geni bulunmaktadr."642
Fuat Kprl de fkh iin "geni manasyla slam hukuku" ifadesini
kullanmaktadr.643
mer Nasuhi Bilmen, slam dini, dinlerin sonuncusu, slam eriat da eriatlarn
sonuncusudur, diyerek slam hukukuna ayr bir deer vermektedir. slam
fkhnn mstakil bir hukuki messese-kurum olduunu ifade eden Bilmen, bu
hukukun Kitap, Snnet, cma ve Kyas gibi drt esasa dayandn ve sratle
tedvin edildii hakknda Corci Zeydan'n dncelerine yer verir.644
Corci Zeydan, slam Medeniyeti Tarihi adl eserinde slam Hukuku ile ilgili olarak
unlar sylemektedir: "Mslmanlar, kanuni hkmlerini Kur'an- Kerim ile
Hadis-i eriflerden almlardr. Mslmanlarn slamiyet'in kndan itibaren
gerek Kur'an- Kerim'i ve gerek hadis-i erifleri ezberlemeye ve renmeye ne
kadar nem verdiklerini daha nce gstermitik. Binaenaleyh o zamandan
sonra iki, asr gemeden slam kanun ve nizamlar kemal mertebesine erimi
ve fkh ilmi meydana gelmitir. Fkh, dnyann en yksek kanuni hkmlerini
kapsar. Mslmanlar nasl sratle dini kurup yaydlar ise bunda fkhta da yle
bir sratle muvaffak olmulardr."645
slam hukukunun varln, kendisinin ve metodunun orijinalliini ve nev-i
ahsna mnhasr, s-i jenerist bir hukuk olduunu yalnz Mslmanlar deil,
grld gibi gayr-i Mslimler dahi itiraf etmektedirler.
slam hukuku zerine geni incelemeleri bulunan Joseph Schacht, "slam
hukukunu anlamadan slam' anlamak imknszdr." demektedir.646
Ali Himmet Berki de slam hukuku hakkndaki grlerini yle ifade ediyor:
"Semavi hukuk tamamen ilahidir. Bilhassa hibir deiim ve bakalamaya
uramayan slam hukuku, dini kaynaklara dayanr. Hibir milletin hukukundan
ilham alm veya onun etkisi altnda gelimi deildir. Hukuk mesleine
katlanlardan bazlar, slam hukukunun Roma hukukundan ilham aldn
642
205
647
648
649
Muhammed Yusuf Musa Fkh-i slam Tarihi, ev: Ahmet Meylani, Bayrak yaymclk-Matbaaclk, stanbul1983, s.14; Kr. mer Nasuhi Bilmen, a.g.e. I, 325-326; Ali Himmet Berki, Hukuk Tarihinden slam Hukuku, s. 5;
Abdlkerim Zeydan, slam Hukukuna Giri, s. 37; Ahmet Grkan, a.g.e., s. 67.
650
Muhammed Hamidullah, slam Hukuku Etdleri, s. 119-121.
206
Bkz. Paul A. Samuelson, ktisat, ev: Demir Demirgil, Mente Kitabevi Kt ve Basm leri, stanbul-1970, s.
16
652
Jacque Austray, Lslam Face au Developpment Economique, s, 20; Maruf Devalibi, Marksizm ve Kapitalizm
Karsnda slam, s, 31
653
M. F. Ansari, Komnizme Kar slam, s, 24
654
Allah, Hz. brahimi ben seni insanlara bakan yapacam dedi. Hz. brahim de ocuklarm da olsun deyince
Allah, hayr, benim ahdim, yani ynetimde grevlendirmem zalimlere ulamaz, dedi. (Bakara 2/ 124) Bu ayete
gre ynetimde hanedanlk uygulamak haram olmal.
207
655
208
SON SZ
209
Merhum Ali Fuad Bagil, bu inkr modasn karanlarn banda gelen Laplas
anlatrken yle diyor: Bu inkarc moday karanlarn banda ilim sahasnda
olduu kadar mnkirlkte de mehur olan Fransz ilim adam Laplas (= Pierre
Laplace 1749-1827) gelir. Bu zat, 1796 ylnda yaynlad Kainat Sisteminin
Aklamas adl eserinde modern astronominin temellerini atm, fakat ayn
zamanda da aka Allah inkar etmitir. Napolyonun ileri bakanlndan
Senato bakanlna kadar ykselen Laplasa bir gn Napolyon, yi ama sizin bu
kinat sisteminizde Allahn yeri nerede?, diye sorunca buna Laplas, yukardaki
cevabn vermitir.665
Bir de imdi bizdeki mehurdan ve onun sznden rnek verelim; maalesef M.
Kemal de yle demitir:
Dnyada her ey iin, medeniyet iin, hayat iin, baar iin en gerek yol
gsterici, ilimdir, fendir. lim ve fennin dnda yol gsterici aramak gaflettir,
cahilliktir, doru yoldan sapmaktr. Yalnz ilmin ve fennin yaadmz her
dakikadaki safhalarnn geliimini anlamak ve ilerlemeleri zamannda takip
etmek arttr. Bin, iki bin, binlerce yl nceki ilim ve fen lisannn koyduu
kurallar, u kadar bin yl sonra bugn aynen uygulamaya kalkmak elbette ilim
ve fennin iinde bulunmak deildir.666
Bu bilim ve fenne iman etmi kiilerden birisi de Tevfik Fikrettir; 1890
sonlarnda onun Haluk diye bir olu olur. air Tevfik Fikret ona Halukun
Aments
diye
bir
iir
yazar.
Bir gn yapacak fen u kara topra altn,
Bilim
gcyle
olacak
ne
olacaksa...
inandm.
Bu amentnn bir gerei olarak m ne Allah bilir ve Allah korusun Haluk ABD
lkesine gider orada papaz olur ve bir daha vatana dnmez.667
665
210
slam asndan bilim ve fen, bilim ve teknoloji denilen eyler, robot kanunlar
olup bizzat bir deer tamazlar. Bunlarda iyi-kt, gzel-irkin, beenilip hoa
giden ve gitmeyen sfatlar cereyan etmez ve byle hkm verip yarglama
yaplamaz. Mesela gsteri yapmas iin sete getirilen bir at veya kpek gsteri
srasnda kat veya sv ihtiyalarn gidermeye kalkt zaman buna kimse bir
deer izafe etmeyecei iin knamaya tabi tutmaz. u halde bilim kanun ve
kurallar ve onlarn meydana getirdii olaylar deer hkmlerine tabi
tutulamaz.
slam dininde ve dzeninde deerli olan, deerleri ve deer hkmlerini koyan
sadece ve yalnz Allahtr. Allahn gzel dedii gzel; irkin dedii irkin; iyi
dedii iyi ve kt dedii de ktdr. Onun iyi dediine kimse kt diyemez ve
edemez; kt dediine de kimse iyi yapamaz. Hkm koymak, deer retmek,
helalleri ve haramlar tayin edip aklamak sadece ve yalnz Allah mahsus bir
itir. Hz Peygamberin bile kendiliinden insan olarak bir hkm koyma yetkisi
yoktur. nk ayette yle buyrulmutur: Ey Peygamber! Elerinin rzasn
arayarak Allah'n sana hell kld eyi niin sen kendine haram ediyorsun?668
slamda toplumu ynetecek bir ekibin bulunmasna emredildii iin devlet veya
devlet idaresi denilen bir sistemin bulunmas zaruridir. Dini adan bakld
zaman ynetim bir vacip hatta farzdr, diyebiliriz. nk Allah ayette inizden
hayra aran, iyilii emredip ktlkten men eden bir topluluk (ekipyneticiler)bulunsun. te kurtulua eren onlardr. 669, buyurmutur.
211
Mcadele 58/ 5
Nur 24/ 42
672
A mran 3/ 109
673
Taha 20/ 6
674
Maide 5/ 40
675
Ali mran 3/189
676
Yunus 10/ 66
671
212
213
Ahzab 33/ 72
Hak Dini Kuran Dili, V, 3934.
681
Buhari, Itisam, 2, 28; Zekt, 1; Mslim, iman, 32; Ebu Davud, Zekt, 1; Tirmiz, Zekt, 1; iman, 1; Nesai, Zekt,
3; Tahrim, 1; Cihad,1.
682
Mmmtehne 60/ 8-9 Allah sizi, din hakknda sizinle savamayan ve sizi yurtlarnzdan karmayan
kimselere iyilik etmekten, onlara adaletli davranmaktan men etmez. nk Allah adalet yapanlar sever.
680
214
Allah sizi, ancak sizinle din hakknda savaan, sizi yurtlarnzdan karan ve karlmanz iin yardm eden
kimseleri ynetici edinmekten men eder. Kim onlar ynetici edinirse ite onlar zalimlerin ta kendileridir.
683
A mran 3 / 104; 110
684
Hucurat 49/ 9
685
Bkz. Macit Gkberk, Felsefe Tarihi, Banur Matbaas, Ankara 1967, s. 251.
686
687
Nisa 4/ 128
Bak, enfal.de sitesi, Osman Eskiciolu, slam ve ada vergi Anlaynn Eletirisi, s, 328
215
seilme hakk deil, bu bir mkellefiyettir. O sebeple de zengin olanlar bir cret
ve karlk almazlar; fakirler ise rfe uygun bir ey alrlar.688
Birey-toplum, millet ve devlete den iradeye dayanan ilevler dini olmakla bu
konularda ancak uyumas ve uyum salanmas gereken sistem, hi phesiz
slam sistemidir. nk slam, insann yaratlna yerlemi ve tabiatn
kanunlaryla birlemi olan bir dindir. Tabiat Allahn tekvini kanunu, slam da
terii kanunudur. Bundan trdr ki, slamn tekliflerinde akl ile barmayan,
tabiata aykr olan bir hkm yoktur.689
Onun iin biz, bugn insanolunun zlemlerinin dnya asndan yle olduu
kanaatindeyiz: Sava deil, bar; atma deil, diyalog; ifte standart deil,
adalet, stnlk deil, eitlik; smr deil, ibirlii ve kazan-kazan esas; bask
ve tahakkm deil, nsan haklar ve hrriyetleridir, hepsinden te bugn
dnyada olduu gibi sahte demokrasi deil, gerek demokrasi, devlet ve millet
birlik ve beraberlii anlamnda gerek bir demokrasidir. Hatta burada imdi bu
esaslara Muhterem Cumhurbakanmzn Dnya 5ten byktr., szn de
ilave etmek gerekir, diyoruz.
Burada yine tekrar etmek isterim ki, lkemizde, slam aleminde ve hatta tm
dnyada slam ve Kuran tehdit altndadr. te devletimizin bugnk izgisi
devam ederse dinimize lkemize ve kitabmza olan bu tehditler azalacak ve
sfra doru gidecektir. Dinimiz, yaadmz din, Kuran ve Snnetteki din deil,
bugn Mslman olarak yaadmz din dua, inan ve ibadet mstesna dier
dallar kollar kesilmitir. slam, hem din ve hem de dzen iken, hem din ve hem
de devlet iken din ve devlet taraf atlmtr. Dini, dnyay, inanc ve slami
hayat anlatan fkh-slam hukuku kitaplarnda ibadetler eyrek alan kaplar, yani
Mslmanlar bugn eyrek Mslmandr. Bir eyrek, btnn yerini tutabilir
mi?
Kuran da nzul srasna gre Kuran diyerek, Kurana girmemi, darda kalm ya
da Kuranda ayet olmayan eyler, varm diyerek ve Kuran ayetlerini keiler
yemi diyerek Kuran kalesinde bir delik amak isteyenler vardr. Ama Allah
ayette belirtildii zere bu Kuran koruyup muhafaza edecektir inallah690
688
Nisa 4/ 6
Ahmet Hamdi Akseki, slam s. LXX (70)
690
Hicr 15/ 9
689
216
Bugn dnyada demokrasinin bir kitab olmad iin her tarafta bin bir
demokrasi eidi olduu gibi, ayn ekilde birbirinden ok farkl bakanlk
sistemi anlaylar ve uygulamalar vardr. slamn da kendisine mahsus bir idare
sistemi ve ynetim biimi vardr. O sebeple de slamda bakanlk sistemi vardr
veya yoktur, demek doru olmaz. nk bakanlk sistemi ifadesi bat patentli
bir terimdir. Eer tabir caiz ise slamda slam ynetim sistemi vardr, demek
veya slamda ynetim biimi, imamet, velayet, mlkiyet, hilafet, imaret, itaat,
adalet, emanet, ehliyet, hkm ve hikmet, beyat, ihsan ve de ura kurum ve
sfatlarn bir bileiminden ibarettir, demek daha doru olacaktr. Burada bu
kurum ve sfatlar uzun uzun aklama yapmaya imknmz yoktur. Zaten biz
bunlarn Kuranda hangi ayetlerde getiini daha nce aklamtk.
slam ura meclisi, bugnk parlamentoya benzemez. slamda kanunu ura
meclisi yapar ve fakat ura meclisi yelerin hepsi kanun yapmasn bilen
kimseler olacaktr. slamda ura yelii gnmzn milletvekilliine benzemez.
Daha nce akladmz gibi kamuya hizmet edenler, eer zengin iseler bu
hizmetlerinden dolay bir cret almazlar ve bu grevlerini bir meslek
sayamazlar.
Netice olarak biz, bu kitab yazp bastrmakla, dinimize, devletimize ve
milletimize destek vererek bugnk izginin devam durumunda lkemizin
nmzdeki 10, 20 veya 40 yllar ierisinde Trk cumhuriyetlerini ve slam
lkelerini de yanna alarak blgede ve dnyada etkin hale geleceinden asla ve
kesinlikle bir phemizin olmadn gstermek istiyoruz. Bir millet ve devlet
olarak bizim amacmz ve temennimiz, hak-hukuk ve adalet diyerek bugnk
izgimiz dorultusunda bu yolda akla, evkle ve de azimle hak zere yrmeye
devam etmektir ve devam edeceiz inallah
Trkiyeye bakanlk sisteminin gelmesi durumunda lkemizin hedefe doru
koarken bu srete bir adm daha ileri gittiini greceiz. Daha ak bir ifade ile
syleyecek olursak vatandalarmzn bakanlk sistemine arka vermeleri
durumunda ok ballktan kurtulup slama doru yol alan izgide bir metre
daha ileri gideceimiz inancnda olduumuzu aziz milletimize sevgi, sayg ve
gnlden
gelen
bir
ballkla
arz
ediyoruz.