Sie sind auf Seite 1von 216

1

BAKANLIK SSTEM
VE
SLAM

PROF. DR. OSMAN ESKCOLU

NDEKLER
Bir thaf ve Bir tiraf ......... 4
Bu Kitap Niin Yazld ....... 5
NSZ .......... 6
GR ......... 16
BRNC BLM TOLUM YNETM EKLLER ....... 18
Toplum Ynetimi ...... 18
KNC BLM DOU ANLAYIINDA SADECE NAKLE RF VE
ADETE DAYANAN YNETM BMLER ....... 81
1-Mutlakyet ....... 84
2-Merutiyet ..... 104
3-Cumhuriyet .. 110
NC BLM BATI ANLAYIINDA SADECE AKLA DAYANAN
YNETM BMLER ...... 129
1- MONAR.... 129
a) Eski a Monarileri ...... 129
b) Feodal Monari...... 131
c) Mutlak Monari...... 131
2-OLGAR.... 132
Oligari eitli ekillerde Tekil Edilmektedir...... 134
a) Parti Oligarisi...... 134
b) Parti i Demokrasi....... 134
c) Maliye Oligarisi...... 134
d) Sper Devlet Oligarisi...... 134
Baz Oligari eitleri..... 136
a) Meritokrasi..... 136
b) Pltokrasi..... 136
c) Aristokrasi.... 136
d) Teknokrasi...... 137
e) Jritokrasi.... 137
3- DEMOKRAS... 139
Demokrasinin Tanm.... 141
Demokrasinin Tarihesi ..... 143
Demokrasi Modelleri ........ 145
1- Klasik Demokrasi.. 145

2- Koruyucu Demokrasi........ 146


3- Kalknmac Demokrasi ......... 146
4- Liberal Demokrasi ....... 147
5- Sosyal Demokrasi ........ 147
slamda Mal Yma Yoktur ....... 149
Demokrasi le Cumhuriyetin Karlatrlmas ....... 158
Demokrasi le Seklerizm likisi ....... 159
Gler Ayrl lkesi ........ 161
Demokrasinin Aralar Nelerdir...... 162
1- Parlamento....... 162
2- Siyasi Partiler....... 163
3- Anayasa ......... 163
4- Sivil Toplum rgtleri ...... 164
5- Kolluk Kuvvetleri....... 164
DRDNC BLM SLAMIN DEVLET ANLAYII VEYA
DZEN....... 167
BENC BLM BAKANLIK SSTEM NEDR...... 186
Yar Bakanlk Sistemi Nedir ....... 187
Yar Bakanlk Sistemini Dier Sistemlerden Ayran Farklar 187
Bakanlk Sistemi Hangi lkelerde vardr? ...... 188
Bakanlk Sisteminin zellikleri Nelerdir? .... 188
SLAM VE BAKANLIK SSTEM ..... 190
SON SZ ...... 211

BR THAF VE BR TRAF

Bu eseri, Pek Muhterem Cumhurbakanmz Recep Tayyip Erdoan


Beyefendiye ithaf etmekle, onu desteklememiz gerektii ve onun yolunun
genel olarak slam esaslarna uygun olduu hakkndaki grmz aziz
milletimize sevgi ve saygyla arz etmekten eref ve kvan duyuyoruz.

BU KTAP NN YAZILDI

BAKANLIK SSTEM VE SLAM adl bu eserimizi yazmakla bugn halk arasnda


bilinen Bakanlk sisteminin slama uygun olduunu iddia etmedik ve etmiyoruz
ve bu kitap bunun iin de yazlm deildir. Ancak biz, Merhum Menderes ile
balayan, zal ve Erbakan rahmetlilerle devam eden ve daha sonra da bu Yiit
Adam Erdoan zamannda ykselie geen slami izginin devamn istiyoruz.
Bat dnyas, Rnesans, Reform ve Aydnlanma faaliyetleri ile 1300 yllarnda
balad adalamasn, deerlerim dedii Demokrasi, nsan Haklar, Serbest
Piyasa Ekonomisi ve Kadn Erkek Eitlii gibi akmlarla tamamlam
bulunmaktadr.
Bat Dnyas, bu deerleri ile slam donelerine yaklam, fakat onlara henz
ulaamam ise bugn parlamenter sistemle ve ok ballkla ynetilmekte olan
lkemize bakanlk sisteminin gelmesiyle slama ulamak iin bir basamak
ykseldiimizi gstermek zere yazlmtr.
Bu eser, slamn hem din ve hem de devlet olduunu, hem dnya ve hem de
ahret dediini, millet ve devlet; birey ile toplum, fert ve devlet dengelerini
teorik ve sistematik olarak saladn ve artk tm Mslmanlarn insanln
kurtuluunun, slam dzeninin bir hayat tarz olarak yaanmasnda olduunu
artk grmeleri gerektiini dile getirmek iin ve o amala yazlmtr, diyebiliriz.

NSZ
nsan, varlklar arasnda yeryznde yaayan en nemli, en deerli, en ncl ve
grevli olan bir canldr. O, bu haliyle dnen, konuan, hareket eden ve
evresine uyum salayan bir varlk olmutur. Zaten insann en nemli
zelliklerinden birisi de onun evresinde bulunan insan, hayvan, bitki ve
canszlarla beraber yaayp uyum ierisinde hayatn srdrmesidir. Yalnz o, akl
ve irade sahibi olmakla, dier varlklara kar fark attndan, kinatta var olan
dengeler sisteminde1 insan dengeleyen canl ve cansz bir tr bulunmad iin,
insan yine kendisiyle dengelenmektedir. O sebeple de bu adan baktmz
zaman insan iyiler ve ktler diye, iyi insanlar ve kt insanlar diye, iyi
toplumlar, devlet ve milletler; kt toplumlar, devlet ve milletler diye bir tasnif
yapabilir ve bu taraflar da savaan ve arpan taraflar olarak, iyiler ve ktler
diye isim verebilir ve ikiye ayrabiliriz.
Bize gre milletlerin ve devletlerin hayatlarnda en nemli ve etkili faktr,
onlarn sahip olduu deer yarglar ile ftrata tamamen uygun olan bir hukuku
uygular olmalardr. Bu sebeple tarihe baktmz zaman hukuk yapanlarn
byk devlet kurduklarn; baka bir ifade ile byk medeniyet ve devlet
kuranlarn, ayn zamanda hukuk yaptklarn ve varlklarn bu hukukla devam
ettirdiklerini gryoruz.
Burada bir rnek vermek gerekirse, mesela slam medeniyeti hakknda bir
uzman olan Corci Zeydann, Yunanllarn ksa bir sre mstesna, byk devlet
kuramadklar iin kanun, nizam ve hukuktan daha ziyade felsefeye nem
verdiklerini; Romallarn ise birok memleketi ynetimleri altna almalar ve
snrlarn geniletmeleri dolaysyla kanun, nizam ve hukuk koymak zorunda
kaldklar hakkndaki szlerini okuyucularmza iletebiliriz.2
nsan, toplum ve devlet hayatnda hukukun nemini belirtmek zere bir de
bizim kendimizden rnek verelim, isterim. Bilindii gibi Hanefi mezhebinin
gr ve fikirlerini bize kadar eserleriyle ulatran, byk slam hukukusu mam
Muhammed e-eybani olmutur.
Ebu Yusuf'un, halife Harun Reid zamannda Ba kadlk veya Adalet Bakanl
gibi resmi bir grevi bulunmas dolaysyla, bu meguliyetinden tr ilme,
1
2

Allah Tela Rahman Suresi 55/ 7. Ayette gkyzn ykseltip evrene dengeler koyduunu aklamtr.
Corci Zeydan, slam Medeniyeti Tarihi, ev: Zeki Megamiz, Er-Tu Matbaas, stanbul-1976, III, 138.

okuyup ve yazmaya pek vakit bulamad sylenebilir. Ama mam Muhammed


yazm, hem de pek ok yazmtr. Hatta bn Nedim, onun eserlerini 70'e kadar
karmaktadr. mam Muhammed'in btn eserleri hep hukukla ilgili olup o,
baka konularda kitap yazmamtr.3
Bunu gren baz insanlar gelip eybani'ye "Sen hep hukukla ilgili yazyorsun;
zhd, takva ve vera ile ilgili yazmyorsun", diyenlere, byk hukukunun verdii
cevap udur: "Ben zhd, takva ve vera iin Kitab-l Byu'yu (Alm satm
hukukunu) yazdm. (Onu okuyun). Yine Hanefi limlerinden byk hukuku
Serahsi, mam Muhammedin bu szn yle yorumlamaktadr:
"Muhammed b. Hasan e-eybani'nin bundan maksad udur: Ben helal ve
haram olan (serbest ve yasak olan) eyleri, kitabmn alm satm blmnde
akladm. Zaten zhd de ancak ve ancak haramdan kamak ve helal olan
eylere yaklap rabet etmek suretiyle meydana gelir."4
Biz burada bunlar anlatrken, devlet ve toplumun ancak ve sadece hukuk ile
kaim olabileceklerini sylemek istiyoruz. Zira hukuk olmadan insanlarda hak ve
adalet fikri, nezahet, insaf ve nesafet lleri ne geliir ve ne de uygulanr.
Hlbuki insan, ne yaparsa yapsn, toplum da ne ilerse ilesin, bunlarn hepsi ve
hepsi, hukuk normlarna uygun olarak gerekletirilmelidir, derim. Bu konuda
byk slam hukukusu Kasani, hukuk ve velayetin insanlar hayvanlardan
ayran en nemli bir zellik olduunu sylemitir.5
Elmall merhum da hak ve hukukun Allaha ait olduunu, Allah Teldan
baka kimsenin hak ve hukuk koyamayacan ifade edercesine yle demitir.
Kendilerini kanun- Hakk'n fevkinde tanmak isteyen ve emr- iradeleriyle
hakk-u hakikati tayir eylemek sevdasnda bulunanlar, her halde sille-i Hakk'n
darbesine mahkmdurlar.6 Zaten tarihin sayfalar, Allahn koyduu bu tabiat,
ftrat, doal ve ilahi yoldan kan millet, toplum ve devletlerin Rabbimiz
Telnn sillesini yemi, km ve yklp gitmi sapklarla doludur, diyebiliriz.
te bundan dolay bizim anlaymza gre insan, hukuka mahsus olduu gibi,
hukuk da insana mahsustur. Bu demektir ki, insana asla hukuk d bir muamele
3

mam Muhammed e-eybaninin Kitab-l Asl adl eserinin 5 cildi tarafmzdan tercme edilmi ve
www.enfal.de sitesinde milletin istifadesine sunulmutur.
4
Muhammed b. Ahmed es-Serahsi, Kitab-l Mebsut, Dar-ul Ma'rifet Matbaas, Lbnan-Beyrut, T.Y. XII, 110.
5
Aladdin el-Kasani, Bedayi, IV, s, 160
6
Elmall Muhammed Hamdi Yazr,Hak DiniKuran Dili, I, 879

yaplamaz ve yaplmamaldr. Eer bugn dnyada herhangi bir lkede hukuk


d olaylar oluyorsa bu onlarn ilkel ve primitif olduunu gsterir. Hukuk insana
mahsustur; yani mallarn ve eyann kendilerine zel, iradeleriyle yapp
uyguladklar bir hukuklar yoktur.7
Birey olsun, toplum ve devlet olsun, slamda hukuk adna farz ayn ve farz
kifaye terimleri ile ifade edilen grevleri, bisikletin n ve arka tekerleri gibi
millet ve devlet olarak birlikte alarak yerine getirirler. Byle bir grev
taksimini ortaya karmak, herhalde slam dncesini Mslmanlara bir proje
olarak sunmadan imknsz olurdu. te bu imknsz baaran kiinin Ebu Hanife
olduunu syleyebiliriz, yle ki:
slam dncesinin ekillenmesinde en nemli rol oynayan ahsiyet, hi
phesiz mam Azam Ebu Hanifedir. Bir eit bilgi retme makinesi
diyebileceimiz tme varm-endksiyon metodunu insan beynine alglanm
olarak yerletiren Ebu Hanife, yapm olduu bilgi, fikir ve dnce tasnifi ile
eskiden beri, Sokrat ve Aristodan beri yrrlkte olan, kesin bilgilerin yannda
zayf bilgilerin de olduunu ve bunlarn da insan hayatnda uygulanp fayda
salayabilecei gereini ortaya koymutur.
Ebu Hanife, slam, hak ve vazifeler, ama dnce ve uygulamadaki hak ve
vazifeler diye ve her alandaki hak ve vazifeler diye anlam, iman, amel ve ahlak
ya da kelam fkh ve tasavvuf ayrlna taraftar olmamtr. Ebu Hanife bu
alan da fkh emsiyesi altnda toplamtr. Ebu Hanife, insan ve toplumun her
trl hareket ve davrann hukuk ierisinde dnrken ayn eyi Auguste
Comte da bilimler sralamas adn verdii yntemle btn sosyal ilimlerin
sosyoloji emsiyesi altnda toplanmasn istemitir.8
Burada kitabmzn konusunu tekil ettiinden dolay dile getirmek isteriz ki,
Sayn Cumhurbakanmz Recep Tayyip Erdoan beyefendi, Trkiyeye Bakanlk
sisteminin gelmesi hususundaki sreci hzlandrmak iin demelerinde,
konuma ve konferanslarnda, miting ve sylemlerinde ok gzel aklamalar
yapmaktadrlar. Bu hususta da kendilerini destekliyoruz; iyi ve faydal eyler
yaptna ve yapacana inanyor ve de lkemiz, slam lemi ve hatta tm dnya

7
8

Molla Hsrev, Miratl-Usul, s. 321


Ana Britannica Auguste Comte maddesi

insanl iin ok daha nemli eylere imza atmasn nasip ve myesser eylemesi
iin Cenab Haktan niyaz ediyoruz inallah!
nsann bu dnyada var olan, tabiat, ftrat, doal, ilahi kanun ve kurallara,
fizyokratlarn dedii gibi9 doal-ilahi dzene uymaktan baka bir aresi yoktur.
Ama ilahi dzenin bir takm temel esas ve prensipleri vardr. Mesela bunlardan
birisi akp gitmekte olan rmaa benzeyen insan hayatnn devaml bir deiim
ve geliim ierisinde olmasdr. Bunun iin de deiim ihtiyac, lkemiz, slam
lemi ve tm insanlk adna bizi adeta doa, tabiat ve ftrata daha yakn olan
bakanlk sistemine doru yol almamz zorlamaktadr. Bu yolun sonunda da
insan dzenine, yani nsan-Bar dzenine veya 3. Yol Medeniyeti ne
varacamz kesindir.
nk Batnn bugnk geldii nokta, bize bu hedefi gstermekte ve bu yola,
alma yoluna girip bu izgide ilerlememizi istemektedir. Zira gerekten bugn
bilhassa ekonomik, sosyal ve siyasal bakmdan yani sosyal bilimler yznden
kmekte olan bu Bat medeniyeti, aslnda bat dnyas, daha nce yapt baz
yeniliklerle her geen gn slama yaklamaktadr, desek her halde hata etmi
olmayz. Hem bu da onun bundan nce geirdii zorunlu bir deiimdir,
diyebiliriz. Buna bir rnek gstermek gerekirse her trl eksik ve aksaklklarna
ramen bir devlet ynetim biimi olan demokrasiyi gsterebiliriz.
Dier taraftan bu adan baktmz zaman onlarn ortaya koyduu artan oranl
vergileri de zekt vergi sistemine bir tr yaklama olduunu da gryoruz.
Bylece bat dnyas, demokrasi, insan haklar, serbest piyasa ekonomisi ve
kadn-erkek eitlii gibi ortaya koyduu deerler konusunda slama yaklam
ise de tam anlamyla slamn bulunduu noktaya gelmemi ve gelememitir.
Mesela artan oranl vergiler meselesinde slam, ticarette gelirden deil,
sermayeden yzde olarak vergi ald iin bir ylda % 2,5 kar getirmi olan bir
sermaye dorudan doruya devlete alm olur ve bylece sermayesinde
azalma ve oalma gibi bir deiiklik olmaz. Hlbuki gelir vergisi sisteminde
9

Bak: Feridun Ergin, ktisat, s, 53; kr Baban, ktisat Dersleri, s, 129; brahim Fadl, ktisat, s, 42; Yeni Trk
Ansiklopedisi, III, 944
Fizyokratlar ad genellikle ilk bilimsel iktisat okulu olarak kabul edilen iktisadi dnce sistemine bal 18. Yzyl
yazar ve dnrlerine denir. Fizyokratlar ulusal g ve gvenliin imalat ve ticarete dayandna inanan
merkantilistlere kar ktlar. Bunlar ekonomiye mdahale deil, yapay kanun ve kurallar koymak deil, tabiatta
doal ilahi bir dzen olduunu savundular. Zaten fizyokratlar ismi de doal ve tabii olmak manasn ifade eden
bir kkten gelmektedir. Onun iin fizyokratlar yasaklara, yle olsun ve byle olsun gibi, kstlayc kanun ve
kurallara kar karak, "laissez-faire, laissez-passer" (braknz yapsnlar, braknz gesinler) demilerdir.

10

artan oranl vergiler esasna gre gelir her zaman devlet ile mkellef arasnda
paylald iin, kiinin hi kazanamayp devlete alt bir nokta
bulunmamaktadr.
Batnn gya kendi kendine koyduu bu deerler hakknda u aklamay da
yapmak isteriz ki: nsanlar iin deerler, dinden gelir; ycelerden, ykseklerden
ve telerden gelir; insan ne kendisi iin ve ne de bakalar iin bizzat kendisi
deer retemez ve koyamaz. Ayn boyutta yaayp mr srenlerin dnce ve
fikirleri, ancak kendileri iin deerli olup bakalarna ise deerli deildir ve delil
de olamaz. nk deerin kayna, deer ortaya koyan, neyin deerli ve faydal,
neyin kt ve zararl olduunu bilen ve bildiren insan deildir.10 Neyin hsn
veya kubuh, neyin gzel ve neyin irkin olduunu ve de neyin deerli veya
deersiz olduunu ancak Allah bilir ve bize o, bildirir. O sebeple Earilerin dedii
gibi bir ey Allah gzel dedii iin gzel olur, Allah zararl dedii iin o, zararl
olur. Yoksa Maturidilerin dedii gibi Allah bir eyi gzel olduu iin emretmez.
Allahn dnda ve hkm koymak iin Allahn baml olduu bir gzellik ve
irkinlik yoktur ve olamaz. nk iyilik ve gzellik, ktlk ve irkinlik olgusunu
koyan ancak Allahtr.11 Trklerin, Trklerin, rklarn ve lkclerin Eariye
kar fazla tuttuu Maturidi burada yanlmtr, dersek, bylece bir gerei dile
getirmi oluruz.
Hem gerek birey, hem de gerek toplum ve devlet olsun, insan hayatnda
deerlerin ve de sahip olduumuz meleke, yatknlk ve hassalarn nemli bir yeri
vardr. Mesela bireylerde bir nevi zorunluluk olarak bulunan fikir, his, irade ve
nsiyet alanlarna ait olan deerler ve yatknlklar ile bunlarn gelimi ekilleri
olan ilim, din, ekonomi ve idare alanlarna ait olan deerlerin-zorunluluklarn
birlikte almas, bir evin taban ile tavan demek olan millet ile devleti,
demokrasi ile cumhuriyeti, bisikletin n ve arka tekerleri gibi birlikte ve beraber
10

phesiz sizin Rabbiniz, gkleri ve yeri alt gn iinde (alt evrede) yaratan ve Ara kurulan, geceyi, kendisini
durmadan takip eden gndze katan, gnei, ay ve btn yldzlar da buyruuna tabi olarak yaratan Allahtr.
Dikkat edin, yaratmak da, emretmek de yalnz Ona mahsustur. lemlerin Rabbi olan Allahn an ycedir.
(Araf 7/ 54) Allah Tealann 2 trl kanunu vardr.
1- Tabiat Kanunlar, kevni (tekvini) iradenin eseridir. Buna Adetullah ve snnetullah da denir.
2- Dini kanunlar, terii iradenin eseridir. Halk da (yaratma da) emir de (insanlara ve Mslmanlara emir verme
de) ona aittir, ayeti bunun delilidir. Tabiat kanunlar, kevni-tekvini iradenin eseri olduu iin beeri irade ve
kudretle deimez. Dini kanunlar, Terii iradenin neticesi olduu iin bunlarn meydana gelmelerinde insanlarn
etkili olduu grlr. rade gibi lahi emirler, ilahi kaza, Allahn izni ve Hak Telann kitab da tekvini (kevni) ve
terii (dini) diye ikiye ayrlr. (Bkz. zmirli smail Hakk, Yeni lmi Kelam, st. 1339/ 1920, II, 108-109
11
Bkz. Karlatr Sadeddin Teftazani, erhul Akaid, s. 119: Taftazani, Kelam lmi ve slam Akaidi erhul Akaid,
Hazlayan Sleyman Uluda, s, 244

11

olarak retim yapan elamanlar haline getirecektir. te byle rantabl bir halde
alan toplum ve devlet dzeni, fizyokratlarn dedii gibi doal, tabii, ftri ve
ilahi bir dzen, toplum ve devlet dzeni olacaktr ve olmaldr.12
fade ettiimiz gibi insan, birey olarak ok merkezli (fikir-his-irade ve nsiyet) bir
varlk, toplum da (ilim-din-ekonomi ve idare olmak zere) ok kurumlu bir
oluumdur, diyebiliriz.13 te bugn yani Rnesans-Reform ve Aydnlanma
melezinin meydana getirdii toplum ve devlet anlaynda deerler ve kurumlar
aras dengeler salanamad ve doku uyumazl olduu iin toplumda, insan,
hayvan, bitki ve cansz varllarda kara ve denizlerde fesad ve bozukluklar
meydana gelmitir; ekolojik dengeler bozulmutur.14
Bu bozulmalardan tabi devlet yaps da nasibini alm, doal yapya birok
ilaveler eklenmek suretiyle fazla kilolu hale geldii iin hantal, yryemez ve
alamaz bir hale gelmitir. Daha dorusu bu Bat medeniyeti, sosyal hayat,
toplum arkn ve devleti ticar bir irket gibi, para ile alan bir ortaklk gibi
dnp bilgiyi de buna gre retmesi ve ona gre vergi alp devlet ve millet
arasnda bu anlaya uygun muamelede bulunmas, slm'n toplum devletmillet anlay ve koyduu vergi esaslar bakmndan, artk kabul edilemez bir
duruma gelmitir. Hatta Cemil Meri, Saint Simon hakknda yazm olduu
kitapkta ona gre devletin bir irket olduunu aka dile getirmitir.15
Hlbuki bununla ilgili naslar ve metinler ve bu konu zerine yazlm slm
eserler incelendii zaman toplum ve devletin byle bir oluum olmad aka
grlr.16 Mesela bugn uygulamalarda hi grlmeyen ve hatta esamisinden
bile bahsedilmeyen bir husus, toplum ve kamu grevlerinden ve devlet
bakanlndan, slami Kaynaklarda "velayet" ve velilik diye sz edilmi
olmasdr.17

12

kr Baban, ktisat Dersler, Kenan Basmevi, st.-1942, s, 129; brahim Fadl, ktisat, Akam Matbaas, st. 1928; Yeni Trk Ansiklopedisi, III, 944; Ali Fuad Bagil, Din ve Laiklik, s, 44
13
Ali Fuad Bagil, Din ve Laiklik, s, 44
14
nsanlarn kendi elleriyle yaptklar iler yznden karada ve denizde fesad, bozukluk ve ekolojik-evreyle
ilgili dengesizlikler meydana gelmitir. Rum 30/ 41.
15
Cemil Meri, Saint Simon, s, 40
16
M Beir Eryarsoy, slam Devlet Yaps, 312 sayfalk bir eser. Muhammed Hamidullah, lk slam Devleti, 106
sayfa. Abdlkerim Zeydan, slamda Ferd ve Devlet, 104 sayfa. Muhammed Esed, slamda Ynetim Biimi, 161
sayfa.
17
Mverd, a.g.e., s. 55, 65, 77; Eb Yl el-Ferr, Ahkm's Sltaniyye, Msr-1966, s. 28-30; Ahmed bn
Abdulhalim, bn Teymiye, el-Hlsbe Fi'l islm, Kahire-1387, s. 6-8; es-Siyset' er'iyye, T.Y..Y.Y. s. 10-15

12

Ben ahsen imdiye kadar yaptm almalarda, eski in, Hind, Msr ve Yunan
gibi milletlerde, imdi ise Bat medeniyeti kaynaklarnda devlet velidir, diye bir
anlaya rastlamadm desem ar gitmi olmam. Evet, slamda ve slam
dzeninde devlet, bir ailenin fertlerine veli olduu gibi, tm vatandalarn da
velisidir.18 Aile reisleri, anne ve babalar nasl ocuklarna bakp takip etmekle
grevli iseler, devlet de tm vatandalarn her trl problemleri ile ilgilenmek,
onlara bakmak ve velayet grevini yerine getirerek tm sosyal ve siyasal
meseleleri zmek zorundadr.19 Onun iin de biz devleti, tm vatandalarn
ortak noktalarnn bir bilekesidir, diye tarif ediyoruz.
te bylece slamn devlete getirmi olduu grevler arasnda onun veli olmas
yannda ayn zamanda kendisine imam20 veliyylemr, emrlmminin, halfe
gibi unvanlar verilen devlet bakan, amme zerinde velayeti bulunan grevli ve
sorumlu bir ahsiyettir, diyoruz.21
Hadislerde de devlet bakan, kendisi le korunulan bir kalkan ve idare
ettiklerinden sorumlu olan bir oban olarak tavsif edilmektedir.22 Peygamber
Efendimiz de bir devlet bakan olarak, 'Velisi olmayann velisi benim",
buyurmakla devletin tm vatandalarn velisi olduunu, azndan onlarn yeme,
ime, giyinme ve barnma gibi zaruri ihtiyalarndan da sorumlu olduunu bize
aka retmi olmaktadr.23
Netice olarak slm'a gre toplum ve devlet, yle batnn anlad manada
kastlarn, kesim ve ksmlarn enstrman, ekonomik sigorta veya ticar bir
irket deil; bilakis tm vatandalara eit muamele eden, bir veli, bir baba gibi
onlarn aralarnda adalet datan, koruyan, kollayan, amme zerinde velayeti
olan, bunun iin de sorumluluu bulunan yce, deerli ve saygn bir makamdr,
diyoruz.
Bu aklamalarmzdan Bat ile dounun, Yahudi ve Hristiyan ittifak olan
Rnesans, Reform ve aydnlanma anlaylarnn ortaya koyduu devlet ve
toplum ile slam ve Mslmanlarn dnd toplum ve devletin ne kadar
18

Bak: Osman Eskiciolu, Amme Velyeti, Dokuz Eyll niversitesi lahiyat Fakltesi Dergisi, say, VI, zmir-1989,
s, 421.
19
Abdurrahman Azzam, Ebedi Risalet, s, 104; Bak M. Beir Eryarsoy, Halifenin Hak ve Grevleri, slam Devlet
Yaps, s,
20
Bakara 2/ 124
21
. N. Bilmen, Hukuk- slamiye ve Istlahat- Fkhyye Kamusu, VIII, 249
22
Mslim b. el-Haccc, Sahh-u Mslim, Msr-1374/1955, mra, 43, 20
23
Ahmed bn Hanbel, Msned, Beyrut-1389/1969, IV, 133

13

farkl olduu aka grlmektedir. O sebeple slam anlaynda aileyi byk


byt devlet olur; devleti de klt klt aile olur, diyebiliriz.
Gerekten slam ile dier dinler birbirinden ok farkl, hatta baz konularda
tamamen ters, zt ve ayrdrlar. Bu konuda Merhum Ahmet Hamdi Akseki sanki
buna cevap verircesine yle demitir: nk slam, insann yaratlna
yerlemi ve tabiatn kanunlaryla birlemi olan bir dindir. Tabiat Allahn
tekvini kanunu, slam da terii kanunudur. Bundan trdr ki, slamn
tekliflerinde akl ile barmayan, tabiata aykr olan tek bir hkm yoktur.24
te imdi biz, dnyann ve bilhassa Bat dnyasnn ekonomik, sosyal ve siyasal
bakmdan yklmaya yz tuttuu bir zamanda slamda devlet ve bakanlk
sitemini aratrmaya karar verdik. Byle bir almann Devletimize ve
Milletimize yol gstermesi ynyle ok faydal olacana inanyorum.
Onun iin de hemen yce Rabbimizin yardmn niyaz ederken bu nszm
byk alim Merhum Elmall Muhammed Yazr stadmzn u dualaryla
tamamlamak istiyorum.

lahi! Hamdini szme sertac ettim,


Zikrini kalbime mira ettim,
Kitabn kendime minhac ettim.
Ben yoktum var ettin,
Varlndan haberdar ettin,
Aknla gnlm bkarar ettin.
nayetine sndm, kapna geldim,
Hidayetine sndm ltfuna geldim,
Kulluk edemedim affna geldim.
artma beni doruyu sylet neeni duyur, hakikati ret.

24

Ahmet Hamdi Akseki, slam s. LXX (70)

14

Sen duyurmazsan ben duyamam, sen syletmezsen ben syleyemem,


Sen sevdirmezsen ben sevdiremem.
Sevdir bize hep sevdiklerini,
yerdir bize hep yerdiklerini,
Yar et bize erdirdiklerini.

Sevdin habibini, kinata sevdirdin;


Sevdin de hilat-i risaleti giydirdin
Makam- brahim'den makam- Mahmuda erdirdin.
Server-i asfiya kldn.
Hatem-i enbiya kldn.
Muhammed Mustafa kldn.
Salt- selam, tahiyyat- ikram, her trl ihtiram ona,
Onun Al- Ashab-u etbana ya Rab!

22 ubat 2015
Akevler
ZMR

15

GR
Bugn dnyadaki ekonomik, sosyal ve siyasal alkant ve krizler, ilim adamlarn
ve dnrleri iin temeline inmek gibi asl illet ve sebepleri aratrp bulmak
gibi yce ve ar bir grev ile kar karya getirmi bulunmaktadr. Ama bunu
gren duyan ve bu grevi stlenip de derde deva olacak ve bu ihtiyaca cevap
verecek ve veren ka kiinin var olduunu syleyebilir miyiz, aslnda bunu
sylemek ok zor bir olaydr. Bize gre sanayi devrimi sayesinde insanlk
aleminde dnden bugne en yksek tepeye, zirveye zenit noktasna trmanan
bilim ve teknoloji, insan esir alm ve onu kle yapmtr, diyebiliriz.

16

Bilim ve teknoloji denilen ey, bugn dnyadaki her eyi ve her eyi o kadar
birbirine kartrmtr ki, artk kendisi olan bir varlk hemen hemen kalmam
gibidir. Bugn artk kendisi olan bir insan yok, kendisi olan bir mmin ve
Mslman yok, kendisi olan bir Yahudi ve Hristiyan yok, hatta kendisi olan bir
kfir, mrik ve ateist bile yoktur. nk insann kiilii elinden alnm, o,
sadece ve yalnz kendi zne ve szne dayanarak i yapar bir durumdan,
kefilsiz, vekilsiz, tapu senetsiz ve ipoteksiz bir i-al veri yapamayan ve adeta
hibir ey yapamaz hale getirilmitir. Bylece artk bugn tabii, doal, ftri ve
ilahi bir insan ve bir toplumun varlndan sz etmek ve rnek vermek mmkn
deildir.
Ancak insan ve toplumu, dnce ve uygulamay melez hale getiren, onlar
kozmopolit ve heterojen yapan bir bilim ve teknoloji vardr. Bugn artk saf,
homojen, karksz ve katksz kalan sadece fizik, kimya, astronomi, biyoloji ve
fizyoloji gibi ilim dallar vardr. Teknolojinin bile insana bakan tarafyla o da
zn ve esasn kaybetmitir, diyebiliriz. nk durum ve artlara gre, zaman
ve zemine gre kelime-terim, cmle ve dil reten insan zihni, onun anlama ve
kavrama gc bozulmu, deimi ve hatta i yapamaz, retemez bir hale
gelmitir, dersek her halde bir hata ilemi olmayz.
Hatta bu bilim ve teknolojiye kul olanlar, onun kleleri ve iileri, haa Allah
varlktan ve varlklar leminden sanki uzaklatrmlar; onun yerine bilim
totemini koymulardr. O kadar ki, dili bozan, dinin ve sosyal bilimlerin terim,
tarif ve tasniflerini bozan batnn bilimci filozoflar kendi kafalarn da bozduklar
iin abuk-sabuk, sapk-supuk konumaya balamlardr. yleyse imdi ltfen
hep birlikte onlarn u irkin szlerine dikkat kesilelim:
Bu bat medeniyeti, Eer insanlar Tanr olsayd, kendilerini demokratik olarak
ynetebilirlerdi. nsanlar Tanr olmadklarna gre, mkemmel bir devlet
insanlara gre deildir. diyen Jean-Jacques Rousseau; Eer Tanr var
olmasayd, onu icat etmek gerekirdi. diyen Voltaire ve Voltaire'in bu szn
tersine evirerek eer Tanr gerekten varsa, onu yok etmek gerekir. diyecek
kadar ileri giden Mihail Bakounineler tremitir.25
Dil deiince, kelime ve terimler deiir, terim ve dil deiince ve bozulunca da
nutuk ve mantk ilikisi, dnce ve bak da deiir ve bozulur. Durgun,
25

Ali Fuad Bagil, Din ve Laiklik, S, 19

17

epiksemi ve ekimi bir yemek insann midesini bozduu gibi, tabiata ters
den bak as ve terimler de insanlarn kafasn bozmu, bylece o
dnemez hale gelmitir.
Artk bu bak alarnn karmas, kafalarn bozulmas ve bylece toplumda
huzur ve mutluluun kalkmasndan sonra buna are olarak uyar ve dzeltme,
hakka ve doru yola arma grevi ilim adamlarnn omuzlarna yklenmitir.
nk Hz. Peygamber yle buyurmulardr. Muhakkak limler,
peygamberlerin varisleridir. phesiz peygamberler, ne altn, ne de gm
miras brakrlar. Peygam-berler miras olarak, ancak ilim brakrlar. Bu itibarla
kim peygamberlerin miras olan ilmi elde ederse, tam bir hisse alm olur."26
Elmall Muhammed Hamdi Yazr Merhum, Fransz yazarlar, Paul Janet ile
Gabriel Saillesin yazdklar Histoire de la Philosophie adl eserlerini Metalib
ve Mezahib ad ile tercme ettii kitapta Auguste Comte'un insan hakkndaki
dncesini yle aklyor:
"Onun din anlaynda Allah fikri yoktur, ruh da yoktur. En yksek varlk
insanlktr. Buna vcud-u Azam: En byk varlk der. Bu en byk varln kt
yer, btn varlklarn ortak kayna olan dnyadr. Comte bu dnyaya Vesen-i
Azam: En byk put (Grande Fetiche) diyor. Dnya uzaydadr. Uzay da, onun
evresinde en byk kuatandr. (Muhit-i Azam). Filozofa gre varlk leminde
sadece insan, dnya ve uzay vardr. Ve insan merkezde olup en yksek kemali
temsil etmektedir.27
Bize gre bat aydnlanmaclnn, varl ve hayat sadece duyulara ve duyular
alanna hapsettii ve metafizii inkar ettii iin slam terminolojisinde kfr
damgasna layk olmu bir oluum olduunu syleyebiliriz. te bu ekol ve
akmn bir zirvesi olan bu Filozofun buradaki bu dnceleri bir balangtan
ziyade bir neticedir. Fiziksel dnyadaki baarlar, tabiat kuvvetlerinin insanlarn
hizmetine sunulmas, insan dncesinde byk bir deiim meydana getirerek
insanlar inkra srkledi. Ayrca Rnesans akm, eski Yunan ve Roma
kltrne dayanr ve "Antik a zerindeki incelemelerin yenilenmesi, yeniden
dou" Rnesans manasna gelir. Bu sebeple Bat'daki bu insan hakkndaki
26

Buhari, lm, XI; bn Mace, Mukaddime, XVII; No, 223; Tirmiz, lm, XIX, No, 2822; Ebu Davud, lm, I, No, 3641;
Drim, Mukaddime, XXXII, No, 349
27
Bkz. Paul Janet-Gabriel Sealles, Metalib ve Mezahib, ev: El- mall Muhammed Hamdi Yazr, Haznedar Ofset
Matbaas, stanbul 1978, s. 384-385.

18

dncelerin kklerini eski Yunanda aramak gerekir. Fakat bize gre Yunan
dnrlerinden tabiat filozoflar batnn tabiat filozoflar gibi inkrc-mnkir,
deillerdi.
Bilindii gibi Milattan nce insan zerine felsefe yapanlar arasnda Protagoras
da vard. O, herhalde insan her eyin merkezi ve terazisi olarak grm ki, onun
u sz pek ok mehur olmutur: "nsan her eyin lsdr."28 Bu ifadeyi
"nsan hakikatin lsdr", eklinde nakledenler de vardr.29
Buna gre insann, hakikati bulmak ve doruya ulamak iin kendisinden baka
bir yerden bilgi almaya ve renmeye ihtiyac yoktur. O sebeple de lleri,
kaide ve kurallar, yaama tarzn ve eklini, tek kelimeyle hayat sistemini bizzat
insann kendisi koyar. Yani insan, merkezde olan bir varlk olarak her istediinde
serbest, muhit ona gre dzenlenir ve btn kaide ve kurallar ona gre
ekillenir.
te bu sama dnce ve bozuk fikirler, bat insann bylemesi ve bilim ve
teknoloji denen gcn dnyann her tarafn sarmas dolaysyla etkisini
gstermi, insan insandan etmi, insan kendisinden etmi ve hatta tm dnya
insanlarn bile 2 ayakl hale sokmulardr, diyebiliriz.
Batnn Rnesans, Reform ve Aydnlanma alkantlar arasnda balayan ve
sonulanan bu bocalama, neticede birey ve toplum, fert ve devletten, Allah
inancn ve dini soyutlaynca bylece hukuk ve siyaset, toplum ve devlet ilahi
meneini ve sfatn kaybedince kendisine bir dayanak ve destek aramaya
balamtr.
te bu araylardan birisi de tabiat fikridir. Tabiat fikri, insanlar lahi kural ve
kanunlardan, dini duygu ve dnceden uzaklatrm ve insan davranlarn
ynlendirecek eyin tabiatta var olduu safsatasna gtrm ve buna doal
hukuk ve tabii hukuk ad verilmitir. Buna tabii hukuk denilmesinin sebebi,
gerek varlnn insanlarn keyfi iradelerinin eseri olmas deil, kendisinin
eyann tabiat ve mahiyetinde mndemi bulunmasdr.30
Burada imdi ayn zamanda Avrupal hukuku bir yazar olan M. P.
Fabreguettes'in Adalet Mant ve Hkm Verme Sanat adl eserinde konu ile
28

Macit Gkberk. Felsefe Tarihi, Banur Matbaas, Ankara 1967, s 54.


Bkz. Ltf ztaba, Felsefe Dersleri, Ykselen Matbaas, stanbul 1964, s. 45.
30
Abdlhak Kemal Yrk, Hukuk Felsefesi Dersleri, s, 53.
29

19

ilgili olarak batdaki bu dinden kopuun gereklere ters dtn ve hukukun


hala dine dayal olduunu ifade ederek yle dediini kendi szlerinden
dinleyelim:
"Roma hukuk bilginlerinin uzun mddet hukuku, ilahi ve insani mevzularn ilmi
olarak tarif ettiklerini unutmaynz. Bu tarifin On ki Levha zamanna ait
olduunu ve bilhassa pheli bir kehanet gibi yalnz, yapanlarn anlayp izah
edebildiklerini, hukukun mukaddes mahallerden neet ettii an rn
olduunu bilmez deilim.
Bu devirden beri, byk lde laikletiimiz de phesizdir. Medeni hukuk,
dini hukuktan ebedi bir surette ayrlm bulunmaktadr. Kanunun kaynaklan
artk fertlerin gznden sakl deildir. Toplu vatandalarn gz nnde,
grltl, frtnal bir yerde, adeta bir meydanda imi gibi douyorlar. Artk
mabetteki esrar yoktur. Hatta bu yokluun fazla bile olduu dnlebilir. Fakat
buna aldanmaynz; hukuk, hala bir dindir. Yine tek bana, canllk ve kudretiyle
insanlarn, umumunun kalbinde hkim bulunmaktadr."31
Sabri akir Ansay'n anlayna gre ise tabii hukuk, yasama veya siyasi bir
tasarruf neticesinde deil de naturalis ratio (doal akl veya) aklselim
neticesinde mer'i gzken bir hukuktur.32
Tabii hukuk, bazlar tarafndan Allah'n yaratt ve O'nun ltuf ve ilhamyla
insanlarn malumu olan kaideler olarak kabul edildii gibi, bazlar da onun
varln akli donelere dayal saymlardr.33
Hi phesiz btn tabiatta ve hatta insann ftrat ve yaratlnda Allah'n
koyduu kanunlar cereyan etmektedir. Fakat Allah'n vahiy ve ilham olmadan
bunlarn bulunup ortaya karlmasnda insan iradesi ne kadar baarl olabilir?
Bu sebeple kanun koyucunun iradesi, yaplmas mubah olann ilerin haddi
zatnda doru ve faydal; yasaklanm olan ilerin de aslnda fena ve zararl
olmasna bir sebep tekil edemez. nsan iradesi, hsn ve kubhun, fayda ve
zararn, gzel ve irkinin sebebi olamaz.34

31

M. P. Fabreguettes, Adalet Mant ve Hkm Verme Sanat, ev. Heyet, Yeni Cezaevi Matbaas, Ankara-1945,
s. 19.
32
Sabri akir Ansay, a.g.e.. s. 56 dipnotu
33
Abdlhak Kemal Yrk, a.g.e..s. 54.
34
Bkz. Abdlhak Kemal Yrk, a.g.e., s. 53.

20

Aslnda hayvan, bitki ve cansz varlklar iin Allahn koyduu bilim kanun ve
kurallar ne ise insan iin koyduu dini kanun ve kurallar da odur, dersek bu
konuda bir gerei vurgulam oluruz, derim
u halde tabii hukuk, Allah'n insan doasna koyduu ve kendisine elileri
vastasyla bildirdii hukuktur. Yoksa ifade ettiimiz gibi, insan iradesine dayal,
akln ortaya koyduu, baz batl hukukularn anlad manada slam'da bir tabii
hukuk fikri ve byle bir tasavvur yoktur.35
Paul Hazard'n ifadesine gre, tabii hukuk kavramn tarihe sokan Gian Virtcenzo
Gravina olmutur. Hazard'a gre o, ayn zamanda bu kaypak tabiat fikrinin
kanlmaz bir ekilde ortaya kard tezad da aklamaya alt Tabii hukuk
akldr, akl ise fazileti (ahlak) gerektirir; fazilet ktle yer vermez, ama
gryoruz ki ktlk de tabiatta var olan bir eydir. Gravina bu itiraza kar
kendince baz cevaplar vermektedir.36
ngiliz filozoflar olan Thomas Hobbes ile John Locke, her ne kadar doa
kanunundan sz etmilerse de bunun tabii hukuk-doal hukukla bir ilgisi
olmayp bu, insanln balangcnda doal bir dnemin bulunduu manada bir
anlaytr.37
Biz burada her ne kadar konuyu biraz uzatm olsak da Paul Hazard'n bu
konudaki dncelerine yer vermeden konuyu kapatmak istemiyoruz. O, Bat
Dncesindeki Byk Deime adyla yazm olduu eserinin nc
blmn Tabii Hukuk'a ayrmtr. zet olarak unlar sylemektedir: "Tabii
hukuk bir felsefeden dodu: Tabiat-st, ilahi eyleri reddeden ve Tanr'nn
ahsi irade ve eylemi yerine tabiatn dnyevi nizamn koyan bir felsefe. Daha
sonra sosyal hayatta kendini gsteren bir aklc temayle dayanarak ilerledi: Her
insann insan olmak itibariyle bir takm melekeleri-yatknlklar vardr ve her
insan bu melekeleri gerektii ekilde kullanmakla grevlidir. Ve nihayet, bir ruh
haline, bir duyguya dayand: lke iinde hkmdar ile halk arasndaki ilikileri
keyfi olarak dzenleyen, lke dnda ise savatan baka bir eye sebep olmayan
bir otorite reddedilmeli ve onun yerine yeni belki mutluluk yaratacak bir hukuk
sistemi konmaldr: nsanlar arasndaki ilikileri dzenlerken, onlarn kendi

35

Bkz. Sabri akir Ansay. a.g.e., s. 56.


Paul Hazard, Bat Dncesindeki Byk Deime, ev: Erol Gngr, Yksel Matbaas, stanbul-198, s. 296.
37
Cemil Sena, Filozoflar Ansiklopedisi, Ykselen Matbaaclk, stanbul- 1976, III, 301
36

21

kaderlerini kendilerinin tayin ettii fikriyle hareket eden bir siyasi hukuk
olmaldr.
Hukuk demek hayat felsefesi, sosyal deerler ve pratik deerler demektir.
Kkleri derinlerde, dallar yapraklarla dolu bir aa olan hukuk, uzun ve yorucu
almalar yaplmadan deimez. O halde bu yol boyunca iddetli tartmalar ve
ekimelerle karlaacaz. Onlar tam zamanlar iinde ve laykyla takip
edebilmek, her safhada inceledii meselenin daha ok uuruna varan byk bir
gayretle mmkndr.
nk Rahmetli Turhan Feyziolunun Umumi ktisada Giri adyla tercme
ettii ktisat ve sosyolog Geetan Prou adl yabanc yazar, ekonomik ve sosyal
hayatn insanlkla ilgili bir disiplin olduunu hayvan topluluklarnda iktisad ve
sosyal olaylarn insanlardaki ekliyle cereyan etmediini sylese38
ve
Toplumlar da biyolojik organlar gibi doar ve nceleri ayn kanunlara uyarlar.
Sonradan zihnin tasavvur ettii bir ideale doru ynelerek daha ok insana zel
bir ekilde geliirler.39 dese de maalesef bu yol gelimemi, tam tersine geri
gitmitir.
Mesela Hobbes adl ngiliz filozofunun deniz canavar anlamna gelen Leviathan
adn verdii kitabnda toplum ynetimi sanki canavarlarn elinde olmakla tyler
rperticidir.
O, bu konuda unlar sylemitir: "Hepiniz de tabiat itibariyle ktsnz.
Dnyada hibir manevi ilke mevcut deildir. Hazdan baka iyi, elemden baka
kt ey de yoktur.
Hrriyet, insann tutkularna kar kan engellerin yokluu demektir. Hayatn
korunmasnn esas bencilliktir, herkes yaama hakkn savunur ve insan
tabiatnda esas olan ey devaml sava halidir; insanlar kurtlar gibidir."40
nsann bir canavar olduunu, bu sebeple bireylerin kurtlar gibi birbirlerini
vahice saldrp yediklerini savunan bu yazar, duygularn dile getirmek iin
Tevrat'ta geen bir canavarn adn kitabna isim yapmtr.

38

Gaetan Prou Umumi ktisada Giri (Tercme: Turhan Feyziolu) s, 73


Gaetan Prou, Umumi ktisada Giri, s, 57
40
Paul Hazard, a.g.e., s, 280
39

22

Tevrat'ta "Leviathan olta ile ekebilir misin? Ve ilmekle onun dilini skabilir
misin? Burnuna sazdan ip takabilir misin? Yahut engelle enesini delebilir
misin? Sana ok yalvarr m? Yahut sana tatl szler syler mi? Seninle ahit keser
mi ki, Onu daimi kle alasn? Onunla oynar msn, kula oynar gibi? Ve onu
kzlarn iin balar msn? Balklar takm onu alr satarlar m? Tccar arasnda
onu pay ederler mi? Derisini kancalarla doldurabilir misin? Ban da balk
zpknlar ile? Elini zerine koy; Cengi hatrla ve bir daha etme."41 denilmektedir.
Bylece Hobbes, ilhamn bu metinde geen "Leviathan" kelimesinden
almaktadr. Zaten kitabna da bu ismi vermitir. Bu kelime Tevrat'ta, dipnotta
verdiimiz gibi, drt yerde geer. lk getii yerde dipnotta bunun manas
timsah diye aklanmaktadr.42 Dier iki yerde ayn blmlerde Deniz canavar
ve ylan zikredilmektedir. Bylece bu dnre ilham veren timsah, deniz
canavar ve ylan olduu anlalmaktadr. Ona gre "nsanlarn vahi insiyaklarn
bastrabilecek tek ey kuvvettir; kuvvet ve onun yaratt korku. Bu yzden kral
sava klcna ve adalet klcna sahip olmaldr."43
te devleti bir deniz canavar, timsah ya da ylan gibi gren bu byk filozofun
tavsiye ettii tek ey kuvvettir. Eli kll ve sopal bu ceberut g, bireyleri
korkutarak varln srdrecektir. te Rnesans'n tabiat grn ve tabii
hukuk anlayn ortaya koymak isteyenlerden biri olan Hobbes'un devlet
hakkndaki fikirleri bunlardr. Bugn hem kendi vatandalarna ve hem de tm
dnya insanlarna zulmeden bu ceberut devlet anlay, byle canavar hisli,
hukuk ve insan haklarndan uzak, sadist ruhlu kiilerin rettikleri bir
organizasyondur. Burada sonu olarak bir hkme varacak olursak bugn
yeryznde ne bir insan devleti ve ne de bir slam devleti vardr, diye
syleyebiliriz.
Konuyu toparlayacak olursak; bugn Hristiyan lkelerinin savunduu deerler
arasnda yer alan Batda ancak XIX. asrdan sonra ortaya kan insan haklar ve
demokrasi gibi terimler ancak 100, 150 senelik bir mre sahiptirler. Hlbuki
Mslmanlar ve slam hukukular ta ilk zamanlardan beri "Allah hakk" ve "kul

41

Tevrat, Eyub 41/1-8; Mezmurlar 74/14; 104/ 26; aya 27/1.


Bkz. Kitab- Mukaddes. Tevrat- erif. s. 537
43
Paul Hazard. a.g.e.. s. 281
42

23

hakk" tabirlerini bu anlamda kullanmlardr. Bu ifadeleri Serahsi, Kasani ve


Merinani gibi hukukularn eserlerinde grmek mmkndr.44
Bunlardan Serahsi, (483/1090) tarihinde, Kasani (587/1191) ve Merinani ise
(593/1196) tarihinde vefat etmitir. Buradan anlalyor ki, slam'da kul hakkinsan hakk kelimesi terim olarak en azndan bin yldan beri kullanlmaktadr.
Bylece slam hukukular, toplum-kamu ile ilgili haklara yani adil devlet
uygulamalarna teknik terim olarak "hukukullah" derken bu haklarn yani kamu
haklarnn Allah Tel hazretlerine izafe etmelerinin sebebini mer Nasuhi
Bilmen yle aklyor:
"te hukukullah denilen bu haklar, ahslara mahsus olmayp ammenin
menfaati icaplarndan olduu cihetle bunlara amme hukuku (kamu haklar) da
denilir ki, bir cemiyetin bekas, intizam ve ykselmesi ancak bu haklara riayet
ile kaimdir. Bu haklar mertebelerindeki ereften, mahiyetlerindeki
ehemmiyetten dolay Hak Tel Hazretlerine nispet olunmutur. Ve illa halk ve
icat ve teri itibariyle btn haklar, Allah- Azimana nispette
msavidirler."45
Aslnda bizim anlaymza gre insan haklar, mana ve anlay itibariyle,
yeryznde ilk insan ve ilk Peygamber olan Hz. demle balar. nk Allah
O'na insan ve eya ile ilgili btn bilgileri retmiti. Bu hususta Kur'an-
Kerim'de "Allah deme btn isimleri retti."46, buyrulmaktadr.
Bu retilen isimlerin arasnda hi phesiz hak, hukuk; cana ve mala sayg
konulan yani insan haklar da vard. Bunu demin olu olan Kabil'in Habil'i
ldrecei zaman aralarnda geen konumadan anlyoruz. nk Habil, "ben
seni ldrmek iin elimi uzatmam, ben lemlerin Rabbi olan Allahtan
korkarm." diyor.47 Bu cmle, insann cannn dokunulmaz olup; sayg
duyulmasn gerektiren bir ifadedir. Habil'in, bu insan hakkna saygy
babasndan alp renmi olmas kuvvetle muhtemeldir. Olay Kur'an- Kerim'de
yle anlatlmaktadr:
44

Serahsi, el-Mesut. IX, 36; Kasani, Bedayi', VII, 33; Mernani, el- Hidaye, II, 70; Kr. Hseyin Atay, slam Hukuk
Felsefesi, s. 59; Ebu'l A'la el-Mevdudi, slamn Anlalmasna Doru, ev: Halil Zafir, Trkiye Basmevi, Ankara1967, s. 153; Abdlkadir ener, slam Hukuku Dersleri, s. 26.
45
mer Nasuhi Bilmen, Hukuk- slamiyye, I, 226; Bkz. smail Hakk zmirli, Anglikan Kilisesine Cevap, s. 212.
46
Bakara 2/31.
47
Maide 5/ 28.

24

"Ey Muhammed! Onlara demin iki olunun haberini hakkyla oku. kisi birer
kurban sundular. Birinden kabul edildi, dierinden kabul edilmedi. Kabil, "and
olsun seni ldreceim" deyince, Habil, "Allah ancak muttakilerden kabul
buyurur, dedi. Sen beni ldrmek iin elini uzatrsan, ben seni ldrmek iin
elimi uzatmam. nk ben lemlerin Rabbi olan Allah'tan korkarm... Kabil
kardeini ldrmekte nefsine uydu ve bylece hsrana urad. Allah, kardeinin
lsn nasl gmeceini gstermek zere, ona yeri eeleyen bir karga
gnderdi. "Yazklar olsun bana, kardeimin lsn rtmek iin bu karga kadar
olamadm.", dedi ve yapt ie piman oldu.48
Eer ifadelere dikkat edecek olursak, Habil, "Ben seni ldrmek iin elimi
uzatmam, ben lemlerin Rabbi olan Allahtan korkarm.", diyor. Kendisinde
insan hakk kavram bulunmayan birisi bu sz syleyebilir mi? Kabil de iin
sonunda piman olduunu aklyor. Ona bu pimanlk duygusunu veren nedir?
te btn bunlardan anlalyor ki, insan haklar dncesi, ilk insan Hz. dem
ile balamaktadr. Eer yine itiraz edilerek efendim kelime ve kavram olarak
yoktu denilecek olursa, dilcilerin "nsan dil sayesinde dnr. " szn
hatrlatmak isteriz.
nsan ve toplum hayatnn devaml bir deiim ve geliim ierisinde olduu bir
gerektir. Bunun ise ok eitli sebepleri vardr. nsan bir taraftan srekli
mutluluk peinde koarken, dier taraftan da yaamay kolaylatrmak iin
almaktadr. Eflatun'un Cumhuriyet adl kitabndan, Farabi'nin el-Medinet'l
Fadla'sna kadar ve hatta Sir Thomas More'a ve onun Utopia adl eserine kadar
filozoflar, din ve bilim adamlar, hep iyi bir toplum nasl olmal ve bu toplumun
vasflar nelerdir, bunu aklamaya almlardr.
Zamanmzda da yine din ve bilim adamlarnn ve zellikle ynetimde alan
brokrat ve diplomatlarn zerinde durduu ey ise ekonomik, sosyal ve siyasal
olaylardr. O bakmdan birlikte yaanan bu toplumsal hayatn nemi ok
byktr. Onun iin insan, toplum ve devlet adna ekonomik, sosyal ve siyasal
hayatn, ne kadar kymetli bir alanlar olduu ortaya kmaktadr. O nedenle
hemen hemen btn toplumdaki insanlar ekonomik, sosyal ve siyasal olaylar ile
megul oluyorlar desek ar gitmi olmayz.49

48
49

Maide 5/ 27-31.
Osman Eskiciolu, slam Hukuku Asndan Serbest Piyasa Ekonomisinin nszne baknz.

25

Esasen olaylara bilhassa ekonomik, sosyal ve siyasal olaylara baktmz zaman


bugn tm dnyann yeni bir teoriye ihtiyac olduu kolayca grlmektedir. te
biz de bunu nazar itibara alarak meselelere zm getirmek iin, ayetteki Biz
her eyi ift, ift yarattk 50 haberinden ilham alarak teorimizi 2 li sistem
zerine kurduk.
Bizim teorimizin temeli olan 2 li sistem anlayna gre insan, bireysel taraf
olduu gibi ayn zamanda toplumsal taraf bulunan bir varlktr. Dier taraftan
da insann zaten ruh ve beden yn de bulunmaktadr. Bize gre insann,
bedensel ynyle bilime, bilim kanun ve kurallarna; ruhsal ynyle de dine ve
din kanun ve kurallarna gre hareket etmesi gerekir. Neticede o, bilime ve dine
uymakla bu her iki alann kanun ve kurallarn Allah koyduu iin Allaha uymu
olur. Zaten Elmall merhumun ifadesiyle Allah Tel lemlerin Rabbi olduu iin
varlklar leminde ve tm kinatta ancak onun koymu olduu kanun ve
kurallar cereyan eder.51
Hlbuki Paul Hazardn deyiiyle Bat dncesindeki bu byk deimede ilim,
imdiden bir put, bir mit olmutur. lim ile mutluluk, maddi ilerleme ile manevi
ilerleme ayn eyler olarak grlmektedir. Felsefenin ve dinin yerini ilmin
alacana, ilmin insan zihnindeki btn sorulara cevap vereceine inanlmtr.
Bu konuda o kadar ular meydana gelmitir ki, ilim her eydir, diyenlere kar,
ilim iflas etmitir, diyenler bile ortaya kmtr.52
Dier taraftan tamamen slami bir gr diyebileceimiz, din ile bilimi birbirini
tamamlayan iki unsur gibi grp "nsan ilimden faydalanr, fakat din ile yaar.
Para btnn yerini tutamaz diyen batl dnrler de kmtr.53 Ama clz
kalan bu sesler, bilim ve teknolojinin hakimiyeti karsnda bir ey kazanamam,
tam tersine ademe-yok saylmaya, mahkum olmulardr.
Kendi kltrne sahip kamayan, batnn empozelerine dayanamayan,
basklarna kar kamayan, din ve bilime dayanarak bilgi de retemeyen slam
dnyas ve Mslmanlar, batnn arkasndan gitmek ve onu taklid etmekten
baka bir ey de yapamamaktadrlar. Hlbuki Allah ayette bakalarnn
rettikleri onlarn kendilerinindir. Sizin retip elde ettiiniz ey de sizindir,
50

Zariyat 51/ 49
Elmall (Hak Dini I, 126).
52
Paul Hazard, Bat Dncesindeki Byk Deime, ev: Erol Gngr, s, 332
53
A. N. Whitehead, Secience And The Modern World, Cambridge, 1930, s. 224
51

26

buyurmutur.54 Onun iin Fahreddin Razi, bu ayetin yorumunda bu ayet


bakalarn taklit etmenin batl olduunu bize gstermektedir, demitir.55
Bat dnyasnn bu meydana getirdii dinden uzaklam bilim ve teknoloji
medeniyeti ve kltr, insan daha ok seme ve ynelme davranlarna
baml hale gelen biyonik varlk ve yiyen, ien ve de bedensel ihtiyalarn
gidermeye alan bir homo-economicus tipinin ortaya kmasna sebep
olmutur, diyebiliriz. ktisadi adam veya ekonomik hayvan anlamna gelen bu
homo-economicos
deyimi
zerinde
biraz
durmalyz.
Rnesansla balayan aratrma faaliyetleri, ilimlerin snrlarn belirlemekle ie
balad, diyebiliriz. Bunun neticesi olarak fizik, kimya, sosyoloji ve ekonomi gibi
ilimler yava yava felsefeden ayrldlar. Fizik Galileo, kimya Lavoisier, sosyoloji
Auguste Comte ve ekonomi de Adam Smith ile istiklallerini kazandlar.56
Bu suretle kendilerini bamsz kabul eden ilimler, kendi dillerini, terimlerini ve
dnce kalplarm retmeye baladlar. Bilhassa insan konu edinen sosyal
bilimler, yeni yeni terim ve deyimler reterek insan dncesini deitirmeye
altlar. nsan, tabiat, mal, eya, zgrlk ve her ey, artk yeni bir renge ve
yeni bir hviyete brnyordu.
Terminolojisini Adam Smith ile yenilemeye balayan ekonomi de yeni kelime ve
terimler retmekle birlikte eski kelimelere yeni anlamlar ykleyerek eski
dnceyi deitirmek istedi. te onlardan birisi de "insan" kavramdr. nsan
dediimiz zaman nasl bir varlk alglam oluyoruz. Mesela insana ekonomik
adan baktmzda karmza nasl bir varlk kyor. Yani bu yeni anlayn
insan nasldr diye bir soru sorduumuz esnada yle bir cevap alyoruz: Yeni
ekonominin insan, menfaatine dkn, para kazanma hrsyla dolu ve sadece
kendisini dnen bir yaratktr. te bu anlay Homo Economicus kavramnn
domasna zemin hazrlamtr. Homo Economicus, iktisadi adam demektir. Yeni

54

Bakara 2/ 141
Fahreddin Razi, Tefsir-ul Kebir, II, 78
Bak. Sleyman Akdemir, Sosyal Denge, s. 3839
atbi, Muvafakat, II, 5; Ahmet Hamdi Akseki,slm, Matbaa-i Ebuzziya istanbul-1943, s. 289 dn. 1; smail Hakk
izmirli, Anglikan Kilisesine Cevap Trkiye Diyanet Vakf Yayn
Matbaaclk, Ankara 1995, s. 55-99; Osman Keskiolu, Fkh Tarihi ve slm Hukuku, Ayyldz Matbaas, Ankara
1969, s. 35.
56
Abdlhak Kemal Yrk, Hukuk Felsefesi Dersleri, smail Akgn Matbaas, stanbul 1952, s. 5
55

27

bu, iktisat anlaynn yaratt bir insan tipidir. Bu adamn zellii, ruhi
faktrlerin tesirinde kalmadan, daima menfaat peinde komasdr.57
nsan sadece beden olarak gren, onu ruhundan koparan ve bencil duygularn
klesi yapan bu homo economicus anlay, onu ekonomik ve sosyal hayattan
ve dininden de uzaklatrmtr.
nk o artk din, ahlak ve hukukun insan deil, tek ynl olup sadece bir
ekonomik hayvan veya iktisadn insan olmutur. Hlbuki aslnda insanda byle
bir deiim ve bakalam gereklemi deildir. Byle bir ey yoktur ve
olmamtr. nsan, ruh-beden, i ve d lem, akl ve nakil, his ve dnce, sevk-i
tabii ve efkat ynleriyle birlikte bir btndr. Zaten din de insan byle btn
ynleriyle birlikte ele alr.58
Ekonomi tarlasnda biten bu yeni ekonomik insann tohumlar felsefeden
getirilmitir. Mesela daha sonra XVIII. yzyl ngiliz filozoflarndan Hobbes'a gre
insan, tabiat icab hodkm (bencil ve egoist) tir. nsanlar arasndaki asli hal,
tabiat halidir; insan insann kurdudur. Yani bir insan dier bir insan zayf halde
bulunca onu mahvetmekten geri kalmaz.59
XVII. yz ylda Bat dncesindeki byk deimeyi aratran Paul Hazard,
insan, tabiat ve Allah hakkndaki dnceler, ekonomi ve sosyal deimeler
konusunda unlar yazmaktadr: "nsanlar neye inanacaklarn, neye
inanmayacaklarn bilmeye alyorlard.
Gelenee boyun mu eecekler, yoksa ona isyan m edeceklerdi? Yine eski
rehberlere gvenerek eski yollarndan yrmeye devam m edeceklerdi, yoksa
kendilerini baka vaad edilmi lkelere gtrmek zere btn eskimi eylere
srtlarn evirtecek yeni liderlere uymalar m gerekiyordu? Aklclar ve Dinciler,
Pierre Bayle'nin syledii gibi, insanlarn ruhlarna hkim olmak zere mitsiz
bir kavgaya, Avrupa'daki btn dnen kafalarn seyrettii bir mcadeleye
giritiler.
Hcuma geenler adm adm ilerlediler. Sapklk artk gizli-kapakl bir ey
olmaktan kt; taraftarlar kazand, asi ve marur bir hale geldi. nkrclk
57

Feridun Ergin, ktisat, s. 12,13.


Bkz. Mustafa Mahmut, Marksizm ve slamiyet, Suudi Tantma Bakanl, ev: Yusuf Uralgiray, Ankara 1977, s.
39
59
Abdlhk Kemal Yrk, Hukuk Felsefesi Dersleri, smail Akgn Matbaas, stanbul-1952, s, 26
58

28

kendini artk gizlemeyip apak ortaya kt. Akl artk muvazeneli bir hikmet
deil, hiddetli bir tenkiti oldu.
Mucizeler herkesin inanmasna bakarak Tanr'nn varln ispatlama gibi en
yaygn bir ekilde kabul edilmi telakkiler, phe konusu oldu. Tanr gkte bir
yerde, bilinmeyen ve nfuz edilmeyen bir meknda brakld. nsan, sadece ve
sadece insan, her eyin ls oldu. nsann hikmeti vcudu, yine kendisi idi.
Uzun zamandr btn kudret, rahiplerin elinde kalmt. Bunlar yeryznde
iyilik, adalet ve kardee sevginin hkim olacan vadettiler, ama vaatlerini
yerine getirmediler. Zaten bu rahipler, sadece halka vaat ettiklerini yerine
getirmek deil, onlar dnyadan el-etek ekmek yani ruhbanlk hakknda
Allahtan isteyip aldklar msaadeyi bile gerekletirmediler. Bu konu ayette
yle aklanmaktadr:
Sonra bunlarn izinden art-arda peygamberlerimizi gnderdik. Meryem olu
sa'y da arkalarndan gnderdik, ona ncil'i verdik ve ona uyanlarn yreklerine
bir efkat ve merhamet koyduk. Uydurduklar ruhbanla gelince onu, biz
yazmadk. Fakat kendileri Allah rzasn kazanmak iin yaptlar. Ama buna da
gerei gibi uymadlar. Biz de onlardan iman edenlere mkfatlarn verdik.
lerinden ou da yoldan kmlardr.60
slama Gelince slamda Ruhbanlk Yoktur
Ruhbanlk, Allahn emri olmad halde, Allaha daha yakn olmak gaye ve
amac ile Allahn emretmedii ibadetleri, Allahn emri gibi yapmak veya
Allahn emirlerini kendine gre oaltmak, mstehap olan ibadetleri, farz gibi
sayarak devam etmek, mubah (yaplmas ve yaplmamas arasnda ne sevap ve
ne de gnah olmayan) olan ileri kendine yasaklamak; Allahn helal kld
eyleri kendine yasaklamak ve haram klmaktr.
Ruhban, rahipler snf ve heyeti demektir. Batda zadegan (soylular) ve burjuva
(ehirliler) snflar ile beraber ve protokolde onlardan nce gelen snftr. XIX.
asrdan nce kyl snf Avrupada hibir hak sahibi olmad iin, bu 3 snfa da
giremezdi; herhangi bir parlamento ve mahalli meclise ye seilemezdi.61

60
61

Hadid 57/ 27
Yeni Trk Ansiklopedisi, IX, 3295

29

zetle syleyecek olursak dinin emretmedii eyleri dinin emri imi gibi yerine
getirmek ve dinin yasaklamad eyleri kendine yasak etmektir.
Oysa ayette Allah Hz. Muhammed yle itap etmitir: Ey Peygamber! Elerinin
rzasn gzeterek Allah'n sana hell kld eyi niin kendine haram
ediyorsun?...62 yleyse kii, peygamber de olsa kendiliinden, bir eyi helal
veya haram etme yetkisine sahip deildir.
Onun iin zaten Allah Tel ve Peygamberimiz Hz Muhammed, ruhbanl kesin
olarak yasaklamtr. Bu konuda birok ayeti kerime ve hadisi erif mevcuttur.
Bunlardan birisi de az nce de dile getirdiimiz u ayettir:
Uydurduklar ruhbanla gelince onu biz yazmadk. Fakat kendileri Allah
rzasn kazanmak iin yaptlar. Ama buna da gerei gibi uymadlar. lerinden
ou yoldan kmtr.63
Bu ayeti kerimede Allahn emretmediini Allahn rzasn kazanmak iin,
kendilerine bor edinenler, yklenenler, aka knanmaktadrlar. Allah,
yaratt kullarn en iyi bilendir. Hangi ykleri kaldrp hangilerini
kaldramayacan ok iyi bilir. Hlbuki Allah Tel kendisine kullarn
kaldramayaca ar ykleri yklememek iin dua etmemizi emreder.
Ey Rabbimiz. Bize gcmzn yetmedii ileri ykleme.64 Bu ayette
grld gibi braknz kendi kendimize ar ykler yklemeyi, Allahn
kendisine ar ykler yklememesi iin dua etmemiz bile emrediliyor. Allahn
bu emri dururken kendi kendilerine ar ykler ykleyenler elbette bu ar
ykn altndan kalkamayacaklardr.
Allah Tel kendisinin haram klmad eyleri kullarn kendilerine haram
klmasn kesin bir ekilde yasaklamtr. Baknz, bu hususta Kuran Kerimde
Cenab Hak ne buyuruyor:
Ey Peygamber! Elerinin rzasn gzeterek Allah'n sana hell kld eyi niin
kendine haram ediyorsun? Allah ok balayan, ok esirgeyendir.65

62

Tahrim 66/ 1
Hadid 57/ 27
64
Bakara-286
65
Tahrim 66/ 1
63

30

Ey mminler, Allahn size helal kld iyi ve temiz eyleri haram klmayn. Ar
gitmeyin. Allah ar gidenleri sevmez.66 Baka bir ayeti kerimede ise yle
buyuruyor.
De ki, Allahn kullar iin kard ss ve gzel rzklar kim haram kld. Deki
onlar dnya hayatnda inananlarndr. Kyamet gnnde ise mminlerindir.67
Bu ayette aka ssl ve gzel rzklarn hem dnyada hem de ahirette
Mslmanlarn hakk olduunu bildiriyor.
Pek muhterem Mslman kardelerimiz unu iyi bilsinler ki, u ayette Allahn
helal kldn haram klmann irk olduu, kiinin kendisini Allahn yerine
koymak olduu ok ak bir biimde dile getirilmektedir:
De ki, Allahn size indirdii rzktan bir ksmn helal bir ksmn da haram
klyorsunuz. De ki, Allah m, size buna izin verdi. (siz Allahn elisi misiniz)
Yoksa Allaha iftira m atyorsunuz. (irk mi kouyorsunuz. Kendinizi Allahn
yerine mi koyuyorsunuz.)68
Dillerinizin uydurduu yalana dayanarak "Bu helldir, u da haramdr"
demeyin, nk Allah'a kar yalan uydurmu oluyorsunuz. Kukusuz Allah'a
kar yalan uyduranlar kurtulua eremezler.69
Bu ayeti kerimelerden anlalaca gibi, bir eyi helal klmak veya haram klmak
yetkisi sadece ve yalnz Allaha aittir. Bunlarn snrlarn Allah Tel izmitir.
Hibir kul, Allah sorgulayamaz. Onun helal kldn haram, haram kldn helal
yapamaz. Ama ve gaye ne olursa olsun; ister sofilik olsun, ister iyi niyetli olsun,
ister kt niyet olsun, hi fark etmez. Bunun istisnas da asla yoktur. stisna
koyma yetkisi de sadece ve yalnz Allaha aittir. Onun koyduu istisnann dna
hi kimse kamaz. Bunu yapmaya yeltenenler aka irk komu olur. Kendini
Allahn yerine koymu olur. Mesela Allahn kesinlikle taklmasn emrettii
bartsn hi kimse hi bir gereke ile yok sayamaz. Hi kimse buna istisna
koyamaz. Hi kimse bu ayeti yok sayamaz. Hi kimse de Allahn istisna
ettiinden baka istisna da getiremez.

66

Maide 5/ 87
Araf 7/32
68
Yunus 10 / 59
69
Nahil 16/ 116
67

31

Her trl arlklardan syrlarak sade Mslman ve normal Mslman olmak


gerekir. Kuranda da zaten Muhammed mmetinin mmeti vasat70 normal bir
toplum olduu aklanmtr.
Peygamberimizin ibadetinden sormak iin 3 kiilik bir erkek cemaati
peygamberimizin zevcelerinden bazlarnn odalarna geldiler. Kendileri
haberdar edilince sanki onlar azmsadlar. Peygamberin yce mevkiinden biz
neredeyiz. Onun gelmi gemi gnahlar affedilmitir, dediler. Onlardan biri
bana gelince geceleri hep namaz klacam, dedi. br ben btn seneyi
orula geireceim dedi. ncs ise ben de hi evlenmeyeceim dedi. Hz
Peygamber onlara kar geldi ve siz kimsiniz, dedi. Haberiniz olsun, Allaha and
olsun ki, sizin en ok Allahtan korkannz ve en muttaki olannz benim. Fakat
ben ramazan ay dnda bazen oru tutuyor, bazen tutmuyorum. Gecenin bir
ksmnda klarm, dier ksmnda uyurum. Kim benim snnetimden yz evirirse
benden deildir.71
Hz. Peygamber camiye girdi; birde ne grsn, iki direk arasna gerilmi bir ip
bunun zerine bu ip nedir, diye sordu. Yanndakiler o falanca iindir, namaz
klarken yorulunca ona tutunur dediler. Resulllah onu znz. Biriniz keyfince
namazn klsn yorulduunda da yatsn uyusun, buyurdu.72
Grld gibi Peygamberimiz Hz. Muhammed, dinde ifrat ve tefritten ve de
her trl arlktan iddetle kanmamz emrediyor. Allah Tel ne emretti ise
onu yap, neyi yasaklad ise onu yapma; kendine gre ibadetler icat etme
kendine gre yasaklar icat etme. Haa kendini Allahn yerine koyma. Baknz,
Hak Tel hazretleri u ayeti kerimede de slamda Kuran lsnde insan,
kolayl esas almtr Kuran dercesine yle buyurmutur:
Biz Kuran- size zahmet ekesiniz diye indirmedik.73
Baka bir ayeti kerimede de slamda zorluk deil, kolayln esas olduunu,
zorlatranlarn slam dinine ters dtklerini ifade edercesine yle
buyrulmaktadr:
Allah size kolaylk diler, glk dilemez.74
70

Bakara 2/ 143
Buhari, Nikh 1; Mslim, Nikh 5
72
Buhr, Teheccd, 18; Mslim, Salt, 31.
73
Taha 20/ 1
71

32

Bu konuda daha birok ayeti kerime vardr ve birok hadisi erif de vardr.
Hatta bu konuda ciltler dolusu kitaplar da yazlabilir ancak bu kadarlkla
yetinmek gerekir deyip maksat hsl olmutur inancyla bir hadisi erifi de dile
getirdikten sonra bu rahiplik ve ruhbanlk arln kapatalm. Sevgili
Peygamberimiz Hz. Muhammed yle buyurmulardr:
Din ilerinde ar gidenler helak olmulardr.75 Dinde ar gitmekten saknn,
sizden ncekiler dinde ar gittikleri iin helk olmulardr.76
Eski Diyanet leri Bakanlarmzdan byk lim Ahmet Hamdi Akseki merhum
da slamda ruhban arlklarnn olmadn gstermek iin slamda Ruhani Bir
Sulta Yoktur bal altnda unlar sylemektedir:
Mslmanlkta ruhani bir tahakkm de yoktur. Evet, slamda mabede
dayanan bir kudret ve ruhani bir hkmet yoktur. Bir Mslman ancak Allah
huzurunda mutlak kul, Allahtan bakasna kar ise mutlak hrdr. Din liminin
vazifesi ancak tebli, irat ve talimdir. Din limi, lazm olan artlarn haiz olduu
surette, Allahn hkmn, Allahn kanununu keif ve beyan hakkna malik olsa
da yine mcerret bir rehberdir. Beyanlarnda, iratlarnda kitap ve snnetten ve
mmetin icmandan darya kamaz, kimsenin vicdanna tahakkm ve
gnahn affedemez, Allah ile kul arasnda vasta olamaz.77
Bu rahip ve (oulu) ruhbanlarn dnya ve ahiret dengesini kuramadklarndan
ve genel dzenin de uyum ve ahengi salayamad iin toplumda doku
uyumazl olmakla batl dnrleri sistemlerin kendi kendilerini
dengelemeleri, kontrol etmelerini ve de hayatlarn srdrebilmeleri hususunda
sibernetik ad altnda yeni bir ilim dalnn domasna sebep olmulardr.
Sibernetik nedir diye szle baktmz zaman onun, sistemlerin kendi
kendilerini kontrol etme ve srdrebilmelerini ilmi esaslara dayandrmaya
alan bir ilim dal olduunu grrz.78
Sibernetik, insani mdahaleye gerek duymadan d dnyann ihtiya ve
dalgalanmalarna gre kendi kendini dzenleyebilen sistemleri inceleyen bilim
74

Bakara 2 / 185
Mslim, lim, 4
76
Ahmed b. Hanbel, Msned, I, 125.
77
Ahmet Hamdi Akseki, Ebedi Risalet adl esere yazd Mukaddime, s, 20
78
D MEHMET Doan B Trke Szlk, s, 983
75

33

daldr. Bu sistemler yaantmzda biyolojik ve yapay olmak zere iki farkl tipte
karmza kmaktadr. Endstriyellemenin giderek artt gnmzde nemi
hzla artan sibernetik sistemler ile ilgili detaylar kaynaklarda bulabilirsiniz.
Biz insann biyolojik bnyesi ile toplumsal bnyenin ayn olduunu, hemen
hemen ayn kanun ve kurallara uyup altn kabul ediyoruz. Ancak
vcudumuz irademiz dnda alan bilimsel kanun ve kurallara tabi yani bir
robot gibi uyduu iin, doal, tabii, ftri ve ilahi dzen bozulmad iin, pek
mdahaleye ihtiya duymadan kontrol mekanizmasn altrp varln
srdrmektedir. Fakat ayn eyi sosyal bnye ve sistemler iin sylemek
mmkn deildir. nk biyolojik bnye bilimsel kanun ve kurallarla alrken
ve uyum ve ahenge sahip iken dinsel kanun ve kurallarla alan sistemler ya da
sosyal bnyede doku uyumazl vardr. Zira Batda meydana gelen din
dmanl, dinlerin renilmesini ve uygulanmasn 3 asrdr engellemektedir.
nemine binaen bu meseleler zerinde biraz durmamz gerekir.
Zaman deitike insanlarn duygu ve dnceleri, onlarn duygu ve dnceleri
deitike de konumalar, sz ve kelimeleri deiir. Bylece dil yenilenip
deiince hareket ve davranlar da deiir. nsanlk lemi XV. Asrdan buyana
tabiat sadece grnen yz ile okuyan ve anlatan yeni bir alfabe ile kar
karya gelmitir. Bu Rnesans alfabesi sadece fizik, beden ve maddenin dili
olduu iin insann teori ve pratii, dnce ve uygulamas hep tek tarafl
olmutur. Birileri dnm dnr olmu, dierleri de uygulamtr;
dnenler uygulamam, uygulayanlar da dnmemilerdir. Yani bylece
hayat taraf olma ve taraf tutma zerine kurulmu olup hep tek tarafl olma ve
tarafgirlik yapma sanki esas olmutur.
Hlbuki toplumda esas olan, adalet ve zulm taraftarlarnn bulunduu bir
yerde hakperest olan insanlarn adalet tarafnda yer almalardr. te bu gn
toplumlarda yrecilerle Krecilerin tremesi ve zaman zaman bunlarn tal
sopal protestolarla kar karya gelmelerinin sebebi budur. Yre kre ile niye
kavgal ki, kremiz yre ve yerlerimizden meydana gelmiyor mu? Hayr, sebep o
deil, yresel ve kresel ayrmasnn ve bunun bir dmanla dnmesinin
asl sebebi, yresel ile kreselin arasnda bir dengenin bulunmamas ve
dengenin kurulamamasdr. Belki bunun gerek sebebi kresel olanla yresel
olann bilinmemesidir de diyebiliriz. Hlbuki bunlar birey ile toplumun farkl
kelimelerle ifadesinden baka bir ey deildir. Tabi birey ile toplumu yerine

34

koyamayanlardan yre ile kreyi yerli yerine oturtmalar beklenemez. Farz- ayn
ile farz- kifaye terimleri zerinde kafa yormayanlar birey ile toplumu
anlayamazlar.
Yresel demek, mahalli olma, yerel olma ve yerel kalma demektir. Kresel de
kreye ait olma, evrensel olma ve evrensel kalma demektir. Siyasilerimizin her
gn konumalarnda snma ve savunma iin mi, yoksa gz boyamak iin mi
syledikleri belli olmayan "evrensel deerler" sylemi, milli ve mahalli
deerlerden uzak, ayr ve de onlarla elikili ise yani bunlar arasnda birlikte
alan bir denge yoksa bu tamamen havada kalan bir szden ibaret kalr.
nk yresel deerlerle evrensel deerler bir bileim meydana getirdikleri
takdirde faydal olur. Eer bugn bu denge ve bu bileim var m diye bize
sorarsanz, hemen annda kesinlikle yoktur, diye cevap veririz. Yeri gelmiken
bileim ve denge kelimeleri zerinde biraz duralm. Zira biz, ister kre ister yre
olsun, ister bir lke ve isterse tm dnya olsun bir bileenler tekil edip bir
denge zerine kurulduuna inanyoruz. Yoksa yryp hareket eden bir insan,
dengesini koruyamazsa dmek zorunda kald gibi, dengesini yitiren toplumlar
da dp yok olmaya ve tarihten silinmeye mahkmdurlar.
Bizim hem dini ve hem de bilimsel inancmza gre insan hayat, ister birey
isterse toplum olsun, ister bir bucak veya isterse bir il ya da devlet olsun bir
bileimden ibarettir. Evet, hayat bir organik kimyadaki bileim gibi bir
bileimdir. nk bileimi meydana getiren elamanlar birbirinden ve
kendilerinin doru ve yanl davranlarndan, gnah ve sevap kazanmalarndan
etkilenirler. Mesela insan vcudunda bir otomobilde 4 teker bulunduu gibi,
solunum, sindirim, dolam ve boaltm olmak zere 4 sistem bulunmaktadr.
Otomobilin 4 tekeri hem ayr ve hem de birbirine bal ve beraber alyorsa,
insann i sistemleri ve d organlar da ve hatta toplumun organlar da ite
byle hep beraber alrlar. Biri hasta olunca tm sistem ker. Bu da insan
hayatnn ancak bir bileim olduunu gsterir.
Onun iin Hz. Peygamber "Btn mminleri sevgi, merhamet, efkat ve
yardmlamada bir vcut gibi grrsn. O vcudun bir organ hastalannca,
vcudun dier ksmlar, uykusuz kalarak ve atelenerek, birbirlerini hasta
organn elemini paylamaya arrlar" buyurmulardr.79
79

Buhari, Edeb, 27

35

Yine Hz. Peygamber baka bir hadislerinde "(slam toplumunda) mminin


mmine ball, talar birbirine kenetleyen duvar gibidir." buyurmutur.80 Bu
hadislerden anlaldna gre toplumun doal-ilahi bir uzviyet olduu ve ayn
zamanda bir organizma dzeninde bulunduu anlalmaktadr. Yoksa toplumu
oluturma konusunda Hobbes, Locke ve Rousseau larn mesela "Sociale
Contract" (Sosyal Szleme) gibi nazariyeler. Muhammed Hamdi Yazr'n
ifadesiyle eksik-aksak itiraf edilmi eylerdir.81
Elmallnn ifadesiyle Allah ile kul arasnda geen ftri bir szlemeyi dile getiren
ayette Allah ben sizin rabbiniz deil miyim? dedii vakit Pekl Rabbimizsin,
ahidiz, dediler., buyrulmaktadr.82 te demin ilk evladndan itibaren
herkes Rabbinin verdii ve emrettii insan ftratn, Onun verdii vcuda
hudu alp kabul etmekle Rabbi ile kendisi arasnda byle bir icap ve kabuln
sonucu olan bir ftri akit (doal bir szleme) altna girmi ve kendi varlnda
Rabbine ahitlii ve Ona kulluu taahht etmitir. te bu mukavele ve ftri
misak, insann dindarlnn bir balang noktasdr. Bu nokta dindarln olduu
kadar, hukukun, ahlakn, sosyal hayatn ve medeniyetin de balang noktasdr
ve ekirdeidir.83
Elmall tam buradan bir dip not karak unlar sylemitir. nsan doutan,
yaratltan medenidir diyenler bunu bir anlamda eksik olarak ifade ve itiraf
etmi oluyorlar. timai mukavele (sosyal szleme) ve sosyal ruh teorileri
bundan alnmtr.84 Bylece Yazra gre toplumsal szleme retisiyle n
kazanm olan nl Fransz dnr Jean-Jacques Rousseau bu nazariyesini
eksik olarak ifade ve itiraf etmitir.
Bu konuda Tevrat ve ncile Eski Ahid ve Yeni Ahit denildii iin btn ilahi
kitaplarn aslnda Allah ile yaplan szleme metinleri olduklarn syleyebiliriz.
Hatta bu filozoflarn ve iktisatlarn sosyal alanda ilahi metinlere bakmadan,
sadece bilim metoduna dayanarak gzlemlerle teori ve kanun retmeleri
onlarn oka yanlmalarna sebep olmutur, diyebiliriz. Mesela Tun Kanunu
dedikleri eyin bunun ok gzel bir yanlg rnei olduunu dile getirmek isteriz.

80

Buhari Edeb 36
M. Hamdi Yazr, Hak Dini Kuran Dili, III, 2324 1 nolu dip not
82
Araf 7/ 172
83
Elmall Muhammed Hamdi Yazr, Hak Dini Kuran Dili, IV, 168.
84
Elmall Hak Dini IV, 168, dipnot 1.
81

36

nk szde kanun olan bu cretler daima asgari geim seviyesinde


olacaktr85 ifadesi kadar sama bir ey olamaz.
Biz yine birey ve toplumun ve devlet dzeninin bir bileim olduu hususuna
dnecek olursak okullarda fizik ve kimya derslerinde fiziksel karm ile kimyasal
bileim ne demek rneklerle anlatrlar. Eer siz, kkrt ve demir tozlarn bir
kabn iine koyup kartrrsanz bu fizikteki karm olur. Un, tuz ve eker gibi
maddeleri koyup kartrrsanz bu yine bir karm olur. Fakat siz, bir un helvas
yaparsanz kimyadaki bileime rnek vermi olursunuz. Aradaki fark karmda
molekller ve bireyler arasnda bir iletiim ve irtibat yoktur; bileimde ise
vardr. Vcudumuzda solunum, sindirim, dolam ve boaltm sistemleri vardr.
Bunlar arasnda yle kuvvetli bir irtibat vardr ki, bunlardan birisinin bana
kk bir ey gelse btn vcut hasta olur ve vcuttaki retim, paylam ve
tketim adeta durur.
te birey-insan birey olarak toplum duvarnda bir tula veya ta olduu gibi,
ayn zamanda toplum-insan da vcudu ve duvar meydana getiren bir btndr.
Bir btn paralarndan, paralar da btnden ayrmak ve uzaklatrmak ok
zararl bir eydir. Ama ada medeniyet bunu yapm "sen bana karamazsn"
senin bana karmaya hakkn yok" gibi dnceler reterek toplumun bireyler
zerindeki velayet grevini koparp atmtr.
Hz. Peygamberin hadisine dayanarak insan toplumlarn organik bir btn
olarak grdmz aklamak iin bir rnek daha vermek istiyorum. Siz kavun
ile karpuzu hi dndnz m? Onlarn birbirinden tamamen ayr ve farkl bir
yapya sahip olduunu grdnz m? Biz, insan toplum yapsnn kavundan
daha ziyade karpuza benzediini dnyoruz. Kavunun bir taraf rse dier
taraf ie yarayabilir. Karpuz ise yle deildir; karpuzda bulunan kk bir delik
veya ufak bir bere onun tamamn berbat eder ve yenmez hale getirir. te insan
toplumu da byledir. Bireylerin arzas toplumu etkiledii gibi, bir alandaki eksik
ve aksaklk btn hayat etkiler, hastalklar ve krizler meydana gelir ve getirir. O
sebeple bileim denilen ey, mesela bir un helvasnda olduu gibi insan hayat
iin de ok nemlidir. Biz bu hayat bileiminde neyin ne kadar olaca veya
olmayacan biz kendimiz tayin edemeyiz, biz bunu ancak dinden renir ve
reniyoruz.
85

Metin Kutal, Ak ktisat Ansiklopedisi, s, 933934

37

Bundan dolay toplumda bir tarafa mesela ekonomiye ok deer verirken, din
veya bilime deer vermemek bu bileimi bozar. Helvay yaparken ya, un, eker
ve su miktarlar ok nemlidir. Mesela siz suyu fazla koyarsanz o helva, helva
olmaktan kar artk o bir lapadr. te bugn insanlk kanaatimizce Rnesans
sayesinde ve ada dncenin etkisiyle ve de basksyla helva deil, lapa
olmu bir toplum dzeninde yaamaktadr.
Tekrar yre ile kre, yresel ile evrensel arasndaki dengeye dnecek olursak,
bunu da yine fizikteki statik ve dinamik (istikrarl ve istikrarsz) dengelerle
aklayabiliriz. stikrarl denge, hareket edebilen bir cismin dengesidir. Bize gre
insan toplumlar da bir canl gibi hareket etmektedir. Burada nemli olan hem
dengede olmak ve hem de hareket halinde olmaktr. Bir tas iine top gibi kk
bir cisim koyun ve tas hafif sallayn, iindeki top durduu yerden saa sola ya
da aa ve yukar hareketlenir. Tasn sallanmas durduunda top yeniden
dengeye gelerek durur. te buna dinamik veya istikrarl denge hali denir.
Toplumda meydana gelen arza ve krizler dardan mdahaleye gerek
kalmakszn yeniden denge haline gelir. slam'n nerdii toplum, ite byle
istikrarl ve dinamik bir toplumdur. Fizyokratlarn doal dzen diye ifade
ettikleri kinattaki dzen de aynen bu ilahi dzenden baka bir ey deildir.86
Bu doal-ilahi dzeni Mslmanlar din ile bilimi birletirerek, itihat ve icma
ederek, kyas ve konsenss yaparak bulurlar.
stikrarsz denge ise tas ters evirip topu tasn tepesine koymak suretiyle
anlalr. Bu durumda tasn kk bir hareketi ve sallanmas halinde top yerinde
duramayp der ve yuvarlanarak tasn dnda bir yerde durur. Bugnk sistem
ve dzen anlaylar ve uygulamalar mdahaleci ve yapay olduu iin
duraandr, statiktir ve tabii ki istikrarszdr. Ya da doal olmayp yapay olduu
iin mdahalecidir ve istikrar ancak dardan yaplan bir mdahale ile salanr.
htilaller ve isyanlar bunun iin deil mi? Dviz fiyatlar ykseldi, merkez
bankas! Durma haydi hemen mdahale et, piyasaya dviz sr veya dviz ek!
Bir ksm insanlar meydanda toplanm miting yapyorlar, bakan bey! Haydi,
durma asayii koru, polise emir ver, bu asilerin zerine su sksnlar veya biber
gaz! Kuranda byle bir hayatn oyun ve elenceden ibaret olduu dile
getirilmektedir.87
nk kendilerini ebedi sanp Allah'a mlaki olmay
86
87

Ak ktisat Ansiklopedisi s. 231


Enam 6/ 32

38

yalanlayanlar dnce ve uygulama itibariyle rantabl bir sisteme ve dzene


sahip olmadklar iin zarar edeceklerdir.88
Bize gre toplum bugnk anlay ve uygulamada olduu gibi yapay snflar
retmek suretiyle dengelenmez. Toplum bir tarafta emekiler ve sermaye
sahipleri, idare edenler ve edilenler, dier tarafta okumular, diploma sahipleri
ve okuyamam cahiller, inanan dinciler ve inanmayan din d olanlar olarak
snflara ayrlrsa, sistem, istikrarn her zaman kaybeder ve krizler retir.
Toplum ancak birey ve bireylerle dengelenmelidir. Toplum bireyle dengelendii
gibi, birey ve bireyler de toplumla dengelenecektir. Nasl toplum bireyle, birey
de toplumla dengeleniyorsa, kre de yre ile ve yre de kre ile
dengelenecektir.
Birey bireydir; bireyin mensup olduu aile ise toplumdur. Aile birey mahalle
toplum, mahalle birey ky toplum, ky birey bucak toplum, bucak birey kaza
toplum, kaza birey il toplum, il birey, blge toplum, blge birey devlet toplum,
devlet birey insanlk toplum diye dnrsek i ie girmi birbiriyle al veri
yapan bir organizma ile karlam oluruz. nk hcreler dokular, dokular
organlar, organlar da vcut ve organizmay meydana getirir.
Dnce izgimizi devam ettirecek olursak yresel olanla kresel olan da birbiri
arasnda dengelenecektir. Hele bugnk bir dnyada yani klen bir evrende
ben size yrenin kre ile krenin de yre ile dengelendiini sylesem ve dnya
istikrarnn ancak byle salanabileceini ifade etsem her halde ar gitmi
olmam. Yalnz burada nemli olan ey, bireysel alan ile kamusal alanda olduu
gibi, daha ok kresel olan ile daha ok yresel olan bilmek lazmdr. Mesela
bizim anlaymza gre din ile bilim evrenseldir. Bunlarn uygulamalar olan
diyanet ile teknoloji ise daha ok yreseldir. Uygulamalarn hemen hemen
hepsinin byle olduu kanaatindeyim. Onun iin de gzel sanatlarn, dil ve
edebiyatn hatta hukukun bile evrensel taraf olmakla beraber daha ok mahalli
ve yresel olduuna inanyorum.
nsanlk leminin gelip tkand bu kmaz sokaktan, etraf sanki drt bir duvarla
evrilmi olan bu kapal alandan bir k yeri mutlaka bulunmal veya bu kapal
ve kilitli kapdan geebilmek iin elimizde mutlaka bir anahtar olmaldr. Bize
gre bu Rnesans medeniyeti, mrn tamamlamak zeredir, enerjisi
88

Enam 6/ 32; Ankebut 29/ 64; Muhammed 47/ 36; Hadid 57/ 20

39

tkenmitir ve bu bat dnyasnn akam yldz artk parlamaz olmutur. Zira bu


para ekonomisi, krizden krize kouyor. nk para ekonomisine deil, mal
ekonomisine ihtiya vardr. Sosyal hayatta, aile hayatnda da her gn artan bir
hzla kler yaanmaktadr. Zira bu ekirdek aile, artk normal ailenin ykn
tayamaz hale gelmitir. Siyaset demisiniz, iktidar ile muhalefet ikileminin
kskac altnda bir nevi kiilik zaafna urayan politikac, iktidarda iken ak
dediine, koltuu braknca kara demeye balamtr.
Zira insan psikolojisine ters den, bu merkezden ynetim eklinde merkez
diyerek mahallin kendi iini, yerel faaliyetlerini merkeze, bakalarna, yani
yreyi tanmayan ellere brakan ve ynetimde ounluk diyerek, ben % 51 gce
sahibim, o nedenle % 49 u bile yok sayarm felsefesine dayanan arpk bir
demokrasi anlay vardr. Oysa yerinden ynetim, yerleim birimlerinin ilerini
kendi sahiplerine verdii ve yaptrd gibi, ynetimde nispi temsil sistemi de
herkese kendi gc orannda hakkn kendilerine teslim etmektedir. Bu var olan
daha bir sr eksik ve aksaklklar sayp dkmek mmkndr, ancak buna
ihtiya yoktur. nk bu sosyal, siyasal, iktisadi ve idari yapnn arpkl iyice
ortaya km bulunmaktadr.
Kuran Kerimde Allah Telnn gkleri ykseltip mizan-dengeyi koyduundan
bahsedilmektedir.89
u halde kinatta, yeryznde ve varlklar leminde bir denge vardr. Bylece
hayvan, bitki ve cansz gibi varlklarda denge var olunca onun insan
toplumlarnda da bulunmas ve var olmas kanlmaz olur. Onun iin bireyle
toplum, fert ile devlet arasnda bir dengenin varlndan sz edilmelidir. lim ile
din arasnda eliki ve ztlk deil, tam bir uyum ve ahenk, bir mizan ve denge
zaten mevcuttur ve mevcut olmaldr.
Denge nedir diye szlklere baktmz zaman konumuzla ilgili olarak yle bir
aklama yapldn gryoruz. Karlkl iki kuvvetin denklii haline muvazene
veya mizan derler. Hareketsiz cismin tesir edici kuvvetlerin birbirini ortadan
kaldrmas sonucu olan durma hali; hareket halindeki cismin, hareket ynn
herhangi bir etkileyici gcn deitirememesi hali yani balansa denge denir.90

89
90

Rahman 55/ 7
D Mehmet Doan B T Szlk, 265

40

Biz, kresel dnyaya ok dikkatli bir ekilde bakacak olursak, insan, hayvan, bitki
ve canszlar arasnda da bir dengenin var olduunu grrz. Aslnda insanlarn
dndaki tm varlklar, Allahn koyduu bir nizam ve dzene, kanun ve
kurallara hi falso vermeden hayatlarna devam ettirirler ve ettiriyorlar. Ancak
insan zgr bir iradeye sahip olduu iin bu ilahi-ftri olan doal dzene
uymayabilir. Ama bu, insann kendi zararna olur; zira insan hayat, hayvan, bitki
ve canszlara izafe edilmitir. Yani insan, baka varlklarla uyumlu bir ekilde
hayat srmek zorundadr. te bunun iin ayette nsan, bu dnyada babo
brakldn m sanyor diye uyarda bulunulmutur.91
Ben belgeselleri ok severim, nk tabiatta insann dnda var olan varlklar,
Allahn koyduu kanun, kural ve nizamn dna kmadklar iin onlar
Mslmanlardan daha ok Mslmandrlar. Bir gn batl bir aratrmac
belgeselde u yrenin develerinin hi yoktan ldklerini grnce sebepleri
nedir diye aratrmaya koyuluyor. Aratryor, aratryor ve yine aratryor.
Fakat neticede bu develer neden lyor diye bir sebep bulamyor. En sonunda
bir deveyi yakalayp midesine hortum sallayp oradan z-suyu ekip meseleyi
bir zme kavuturmak istiyor. Adamcaz mideden ald maddeleri tahlil
edince yedii aa yapraklarn zehirli olduunu tespit ediyor. Yani o yrede
develer oalm aalardaki yapraklar fazla, fazla yemiler mesela bir aacn
usaresi milyon yapraa giderken bu yapraklardaki zehir yzdesi az, ama bu say
bin rakamna inince zehir ok olduundan develerin lmne sebebiyet
vermitir. Bylece develer lecek yapraklar oalacak ok yaprakl aalardan
beslenen develer artk lmeyeceklerdir. te tabiatta var olan bu dengeler,
varlklar arasnda daha bizim bilmediimiz nice fonksiyonlar icra ediyorlar.
Dengenin bir baka yorumu da yle yaplmtr. eitli uzuvlar ve unsurlar
arasnda bulunan uyuma da denge denilmektedir. Buna gre insan bnyesine
baktmz zaman solunum, sindirim, dolam ve boaltm sistemleri arasnda da
tam bir uyum ve ahenk yani bir denge grrz. Dier taraftan insan, tek
cepheli, tek ynl olan bir varlk deildir. nsann dini, ilmi, ahlaki, felsefi, siyasi
ve iktisadi bir takm ynleri ve alanlar da vardr.92

91
92

Kyame 76/ 36
kr Baban, ktisat Dersleri, st. 1942, Kenan Basmevi, s, 5

41

Aslnda insann ruh ve beden olmak zere temel iki farkl yn olup bunlar din
ve bilim alanlar olarak ifade ediyoruz ve btn bunlar arasnda bir denge
vardr, diyoruz.
ok eskiden peygamberlerin ynettii toplumlarda din, bilim, hukuk ve ahlak,
teori ve pratik, daha dorusu insann ve toplumun tm alanlar bir elde
topland iin bunlar arasnda bir uyum ve ahenk vard, toplumun unsurlar
arasnda denge salanyordu. Fakat bu alanlar ve insanla toplumu meydana
getiren bu meleke, zellik ve kurumlar zamanla birbirinden ayrld. Hasan Ali
Ycel bu konuda yle demektedir.93
lk dnemlerde din, felsefe, ilim, ekonomi ve matematik... gibi disiplinler hep bir
arada beraber bulunuyorlard; daha henz ayrlma meydana gelmemiti.
Felsefenin dinden, ilimlerin de felsefeden tamamen ayrlmas daha sonraki
asrlarda olmutur. Felsefe uzun yzyllar btn bilimleri kendi bnyesinde
tutmu ve birletirmi bir halde idi. lk filozoflar, ilk bilginler olduu gibi, ilk
bilginler de ilk filozoflard. Fakat sonralar ilimler yava yava felsefeden
ayrlmaya balad. Bilimlerin felsefeden ayrlp kendi zgrlklerini ilan etmeleri
kendi terim, tarif ve tasniflerini ortaya koymalar hemen ve kolayca olmu bir
ey deildir. Bu sre asrlarca srmtr. Mesela matematik M.. 300 lere
doru ilk defa felsefeden ayrlarak Eukleides sayesinde bamszln kazanan
bir bilim dal olmutur. Gerek Hristiyan ve gerek slam Ortaa dnce ve
fikirde teferruatla urama ve sadece zihin iinde aratrmalar devri olduu iin,
bilim, felsefeye ve ilahiyata-thologieye bal kalmtr. Ancak Rnesans devri
gelince bu dnemde deney metodu ciddi olarak kullanlmaya balaynca, fizik,
kimya ve biyoloji gibi ilimler, Galileo (. 1642), Lavoisier (. 1794) ve Lamarck
(1829), Claude Bernard (1878) ve Darwin (1882) gibi bilginler vastasyla birer
birer felsefeden ayrldlar.
Bylece ilim, din, felsefe, ekonomi ve dier sosyal bilimler hep teker teker
birbirinden ayrlmlardr. Hlbuki bunlarn tm birliktelii birey ve toplumun
varln meydana getiriyordu. Artk bunlardan birinin dierine ters dmesi
veya aykr kural ve kanunlara sahip olmas iten bile deildi. Nitekim bir
taraftan bu yeni bilim anlay dini yok sayarken dier taraftan da ekonomi ile
ahlak biri dierine ters dyordu. Ayrca bu alanlar, kendilerini dierlerinden
93

Hasan Ali Ycel, Felsefe Dersleri, M. E. Basmevi, stanbul-1966, s, 13

42

tamamen mstakil saymalar ile uyum ve ahengi ortadan kaldrd gibi, kendi
alanlarnda da eliki ve kargaalar meydana getirmitir.
Mesela eseriyle Nobel dl alm bulunan Samuelson terimlerin zulmnden
bahsetmekte ve buna yle bir rnek vermektedir. O, ktisat adl eserinde
aynen yle diyor. Krizin meydana gelmesine sebep, ar tasarruf olduunu
iddia eden Robinsona Jones, unlar syler: Yanl dnyorsun, hakiki sebep
eksik tketimdir. Bunlar dinleyen Schwartz da ie kararak ikiniz de
samalyorsunuz, hakiki sebep eksik yatrmdr, diyebilir. Hlbuki bunlar bir an
iin tartmay brakp kullandklar terimleri tahlil ve mukayese etselerdi, eklen
farkl gzken bu iddiann da ayn olduunu, aradaki farkn terim
karklndan meydana geldiini anlayacaklardr.94 Buna gre ilimlerin ortaya
koyduu terimler tam yerli yerine oturmad iin kavram kargaasna sebep
olmaktadrlar.
te bunun iin biz, ilimlerin hem kendi alanlarndaki elikileri ve hem de bu
alanlar arasndaki atma ve uyumsuzluklar kaldracak bir denge fikrinin ve bir
denge ilminin kurulmasn istiyoruz. Mesela ekonomide hem bir taraftan
marjinal faydadan (son birim yarar) bahsediliyor, hem de dier taraftan
vastal-dolayl yoldan vergiler alnmaktadr. Bu elikiden baka bir ey deildir.
Zira bir fakirin bir kilo ekerde 1 TL. vergi dedii yerde zenginlerin
zenginliklerine gre yz, bin veya milyon demesi gerekmez mi? Farjinal fayda
kuralna gre fakirin paras daha deerli deil mi? te bunlar bir alandaki
elikilerdir. Alanlar arasnda da fayda-zarar, yanl ile doru da birbirine
karm haldedir.
Bu Rnesans medeniyetinin ortaya koyduu ekonomi anlaynda ekonomik
hayatn kendi iinde elikiler ve doku uyumazlklar olduu gibi ayrca baka
alanlar ile de elikileri vardr. Zira kr Baban, ahlaken doru olmayan bir
eyin ekonomik bakmndan faydal olacan iddia ederek ktisat Dersleri adl
eserinde aynen yle demektedir:
ktisat hadiseleri srf fayda zaviyesinden mtalaa eder. Hlbuki ayn hadiseyi
adalet bakmndan tetkik edersek hukuk olur. Ahlak bakmndan dnrsek
ahlak olur. Bir esrarke iin afyon faydaldr. Bu anlay, -iktisatta ihtiyac

94

Paul A. Samuelson, ktisat, Mente Kitabevi, stanbul-1970, s, 10

43

karlayan her ey faydaldr- prensibine uyar. Fakat ahlaken bu doru


olmayabilir.95
Bylece ekonomi ile ahlak arasnda bir uyum ve ahengin bulunmad,
ekonominin ahlaka ters dt aka grlmektedir. Hlbuki ekonomik olan
bir olay ve ahlaki bir davran gelip insanda birlemiyor mu? Bylece bu
uyumsuzluk ve terslik durumlar aynen birisi yaparken dierinin ykmas demek
olmuyor mu?
Ekonomi ilmini gelitirdii iin Adam Smith bu ilmin babas diye anlmaktadr.
bn Haldun da dnce sisteminin merkezini ilk defa kendisinin temellendirdii
umran ilmini bulmutur, denilir.96
Bu ekilde Adam Smith ile bn Haldun ekonomi ve sosyoloji ilimlerini koymu
deildirler. Bu ilimler, onlarn bulmasyla balam deil, insan toplumunun var
olduu gnden beri bunlar insanlarn hareket ve davranlarnda zaten mevcut
olup yaanan kaide, kanun ve kurallardr. nsanolunun bir kanun ve kural
koymaya gc yoktur. Dini ve din kurallarn, bilimi ve bilim kanun ve kurallarn
ancak Allah koymutur. nsana den ey, gerek dine ve gerekse bilime ait olan
bu kanun ve kurallar aratrp bulmaktan ibarettir.
Mesela bn Haldun Mukaddime adl eserinde sosyal olaylarn biyolojik bir grafik
izlediini devletlerin ve toplumlarn doup gelitiini daha sonra da yalanp
ktn ak ak anlatmaktadr.97 Zaten yeryznde her ey bir sebep sonu
ilikisi ierisinde cereyan eder. O nedenle ayette Biz onun iin yeryznde bir
iktidar hazrladk ve ona her eyin bir sebebini verdik. Bylece o, bir sebebe tabi
oldu., buyrulmaktadr.98
Bilim ve bilim kurallar, hep birbirine bal bir eit sebep sonu zincir
halkalarnn bir bilekesinden ibarettir. Onun iin bilim demek, kinat iinde
meydana gelen olaylarn sebep, olu, sonu ve etkileri konusunda akln lleri
erevesinde, tahsil ve tecrbe-deneme ile edinilen doru malumat ve bilgi
demektir. Bylece bilim, hayvan, bitki ve cansz varlklarn dzenlerini salayan
kanun ve kurallardr.
95

kr Baban, ktisat Dersleri, s, 7


Tahsin Grgn, slam Ansiklopedisi, bn Haldun Maddesi.
97
bn Haldun, Mukaddime, II, 105-137
98
Kehf 18/ 84-85
96

44

Netice olarak konuyu zetleyecek olursak kinat dediimiz varlklar lemi,


insan, hayvan, bitki ve canszlar olarak drt paraya sahip bir makine gibi
almaktadr. Sanki dier varlklar hep insanlar iin almaktadrlar. Bu eit
varlk, kendileri iin konulmu olan kural ve kanunlar erevesinde durmadan
almaktadrlar. Bu bakmdan insann biyolojik bnyesi de bunlara benzeyip bir
robot gibi hep bilim kullarna uyup gitmektedir. Ruh ve beden gibi iki farkl
yapya sahip olan insanolunun organlar yani beyne bal olan faaliyetleri ise
kendi serbest iradesine dayanmaktadr. Bu bakmdan ackmak, susamak ve
mek gibi olaylar bilimsel, yemek, imek ve giyinmek ise dinseldirler. nk
birinciler irademiz dnda meydana gelmekte, ikinciler ise bizzat serbest
iradeyle yaplan iler olmaktadr. Ackan bir insann yemek yemesi, din ile
bilimin uyum ve ahengini gsterir. Eer bu kii bir Mslman ise onun domuz
eti yemeyip koyun eti ile karn doyurmas da onun din ile bilim arasnda bir
denge saladn gsterir.
Ben imdi burada bu din ve bilim konusunun ok daha iyi anlalmas iin deerli
okuyucularmza Almanya Duisburg Universitesinde 9 Temmuz 2010 tarihinde,
Cuma gn, Saat:19.00-21.00 saatleri arasnda SLAM AISINDAN DN ve
BLM ad altnda vermi olduum bir konferansn metnini sunmak istiyorum:
nce Allah vard; ondan baka hibir ey yoktu. Allah Tel murat etti; varlklar
lemini yaratt. Allah, kinat ve insan var edip bunlarn hepsinin ayr ayr kanun
ve kurallarn koydu. Zaten kainat ve tabiat demek, zerlerinde Allahn mhr
ve imzasn (dizayn-izim ve tasarmn) tayan varlklar demektir. nk
tabaa kelimesi, ekil vermek, bir ekil zere yapmak, basmak ve basm
anlamlarna gelir.
Allah, canl ve canszlar yaratm nizam ve dzeni kurup koymutur. O, lemi
ift, ift yaratm; kinat ile insan var etmitir. Kinatta canl ve canszlar;
insanda ruh ve bedeni; canszlarda varlk ve tesiri; canllarda gaye ve iradeyi;
ruhta doruluk ve iyilii; bedende ise fayda ve nsiyeti yaratp koymutur.
Allah, meknda zaman var etmi; maddede enerjiyi tesirli klm; nebatta
hayat gaye yapm; toplulukta uura irade vermitir. Allah, ilimde dil ile
dorunun ifadesini; dinde sanat ile iyi ve gzelin yaylmasn; iktisatta teknik ile
faydalnn yaplmasn; idarede hukuk ile nsiyetin tesisini gerekletirmitir.
te btn bu sebeplerden dolay hamd sadece Allaha mahsustur.

45

Allah Tel, varlklardan bahsederken her eyi ift ift yarattn


aklad ayette syle buyurmaktadr: Biz, dnesiniz diye her eyden ift ift
yarattk.99 Bundan sonra ilim ile din konusuna gelecek olursak yine Kurana
baktmz zaman dini de ilmi de Allahn koyduu grlmektedir. Bu hususta
ayetlerde syle denilmektedir. Allah deme btn isimleri (yani eyann
adlarn ve ne iin yaratldklarn) retti.100 u halde ilmi ilk reten Allahtr.
Melekler, ya Rab! Seni noksan sfatlardan tenzih eder, kemal sfatlar ile tavsif
ederiz ki, senin bize rettiklerinden baka bir bilgimiz yoktur. phesiz alim ve
hakim olan ancak sensin, dediler. 101 yleyse meleklere de ilim retip bilgi
veren Allahtr. Eer sen, sana ilim geldikten sonra onlarn hevalarnaarzularna-heveslerine uyarsan, iste o zaman sen zalimlerden olursun. 102 Eer
siz doru iseniz bana bir ilim ile haber veriniz.103 Bilgisizce insanlar saptrmak
iin Allaha iftira eden kiiden daha zalim kim vardr? 104 Her bir ilim sahibinin
stnde bir bilen vardr.105 Size ilimden az bir ey verilmitir.106 lim
hakknda Kuranda daha birok ayet ve aklamalar vardr. Biz ancak bunlar
aldk.

limden sonra simdi dine gelecek olursak, bu konuda da Kurana


baktmz zaman din hakknda da bir takm aklamalar getirdiini grrz. Din
Allahndr ve dini o koymutur. Bu hususta Gklerde ve yerde ne varsa
Allahndr, din de devaml olarak onundur.107 Hi phesiz Allah sizin iin dini
seip koymutur.108, buyrulmaktadr. Allahn yannda din slamn getirmi
olduu inan sistemidir. 109 nsanlar Allahn dininden bakasn m aryorlar?
Hlbuki gklerde ve yerde olanlar ister istemez Allahn emir ve kanunlarna
teslim olmulardr.110, denilmektedir.

99

Zariyat 51/ 49
Bakara 2/ 31
101
Bakara 2/ 32
102
Bakara 2/ 145
103
Enam 6/ 143
104
Enam 6/ 144
105
Yusuf 12/ 76
106
sra 17/ 85
107
Nahl 16/ 52
108
Bakara 2/ 132
109
Al-i Imran 3/ 19
110
Al-i Imran 3/ 83
100

46

nsanlar dine, Allahn emirlerine kendi serbest iradeleriyle uyduklar


halde Allah, duman halinde olan ge ve yere itaat ederek veya zorla gelin
buyurduu zaman onlar itaat ederek geldik, dediler.111 u halde insanlar irade
sahibi olmalar dolaysyla itaat veya isyan edebildikleri halde yer ve gklerde
ise itaat etmek ve uymak vardr. O sebeple hayvan, bitki ve cansz varlklar,
Allahn kendileri iin koymu olduklar kanun ve kurallarn dna kmazlar ve
kamazlar. nsanlar ise dinlerine kendi istek ve arzular ile uyarlar. Onun iin
ayette Dinde zorlama yoktur. nk doruluk, sapklktan ayrlmtr. Artk kim
tautu (Allahtan baka kendisine boyun eilen ahs, kurulu veya putlar) inkr
edip Allaha iman ederse, o, kopmayan salam bir kulpa yapmtr. Allah iitir
ve bilir. 112, buyrulmutur. Burada hemen sylemek isteriz ki, insann kendi
zgr iradesiyle yapm olduu her hareket, dinseldir. rademiz dnda cereyan
eden olaylar ise bilimseldir.
Hz. demden Hz. Muhammede kadar gelen btn dinler haktr ve
slamdr; o sebeple Kuranda Din, Allah katnda slamn getirmi olduu inan
sistemidir., buyrulmaktadr.113
Ancak kim olursa olsun, yanltan dner, tahrif edilmi dinini brakr ve
tvbe eder, namaz klar ve zekt verirse onlar, bizim din kardelerimizdirler114
slam dini son din olmas dolaysyla dinlerin en tekml etmi bir
eklidir. Ayette bu konuda yle buyrulmutur. Bugn size dininizi kemale
erdirdim ve zerinize nimetimi tamamladm. Din olarak sizin iin slamn
getirdii inan sistemini beenip setim.115
Bylece insan iin bir dini alan ve bir de bilimsel alan olmak zere iki
ortam ve artlar bulunduu anlalmaktadr. Bundan baka varl bilinen iki
lem daha vardr ki, bunlar gayb ve ehadet lemi, yani insan iin grnen ve
grnmeyen, bilinen ve bilinmeyen lem olarak niteleyebileceimiz iki alandan
ibarettir. imdi din ve bilim zerinde biraz durup sonra lednni ilmin alan olan
gayb leminden ve ehadet leminden bahsedelim.

111

Fusslet 41/ 11
Bakara 2/ 256
113
A mran 3/ 19
114
Tevbe 9/ 11
115
Maide 5/ 3
112

47

Din ile bilim tm insanla kurallar getiren ve kanunlar sunan ayr iki
kurumdur. Onun iin hem din, hem de bilim insanln ortak maldr, dediimiz
zaman bir gerei ifade etmi oluruz. Yani din ile bilim evrenseldir, kreseldir.
Blgesel olan ve yresel olan ise bunlarn anlalmalar, yorumlar ve
uygulamaya konulmalardr. Din olsun bilim olsun, zaman ve zemine gre
yorum farkllklar gsterebilir. te bylece teknoloji, bilimin uygulamas,
diyanet de dinin uygulamas olduuna gre, yeryznde teknolojik ve diyanet
asndan grdmz farkllklar bu yorum farkndan, deiik ortam ve deiik
artlarn bulunmasndan ve bu artlarn insanlar ynlendirip zorlamalarndan
kaynaklanmaktadr. Bu bakmdan din ile bilim, sanki yeryznn bir ucundan
dier ucuna akan bir nehire benzer. Zira nehirler ve rmaklar, her ne kadar
burada akan su olsa da grnt olarak yer yer farkllklar gsterir; akp giden
rmaklarn su yataklar, baz yerde daralr baz yerde geniler, kimi yerde derin,
kimi yerde ise s olurlar.
Zaten din ile bilim, insan hayatn fonksiyonel olarak birlikte meydana
getirirler; insan hayat din ile bilimin bir bileimidir. Yani insan hayatnda din
kadar bilim, bilim kadar da din vardr. nk hayat, din ile bilimin bir
bilekesinden ibarettir. O yzden insan, din ile bilimin kesitii noktadan gecen
dzlemde yaayan bir varlktr, diye tarif edilmelidir. Hem bu hayat, fizikteki
karma deil, kimyadaki bileime benzediinden bu bileim, l ve miktarlara
uygun olmazsa, yabanc madde ve katklar bulunur ya da baz arlklar olursa
bnyede doku uyumazl meydana gelir ve organizma bundan zarar grr.
Bugn her yerde ve her lkede grm ve grmekte olduumuz i ve d kavga
ve kargaalarn, atma ve atmalarn sebebi bizce budur. nsanlardaki stres,
sknt ve ruhi bunalmlarn, ailedeki zlme, bozulma ve boanmalarn,
ekonomi ve siyasetteki kriz ve buhranlarn sebebi budur. nk insanlk, bir
taraftan her ne kadar bilim asndan teknolojik bir birlik ve btnle ulam
ise de dier taraftan din asndan kltrel bir birlik ve beraberlie, ortak
noktalara, icma ve ittifaklara ulaamamtr. Tam aksine ztlklar, elikiler,
uzlamas mmkn olmayan farkllklar ve atmalar vardr. Halbuki toplum
hayatnda bireylerin birlikte yaarken aralarnda uyup uyguladklar ortak
noktalarn, ortak hareket ve davranlarn bulunmas gerekir. cma ve ittifaklar
sadece dnce, bilim ve fikirde deil, insanlarn hareket ve davranlarnda da
olmaldr.

48

Bu iki kuruma, din ile bilime baka bir adan baktmz zaman bunlarn
merdiven basamaklar gibi birbirine dayandn, aralarnda bir boluk ve atlama
olmadn, yani sonraki bilgilerin de nceki bilgilere dayandn, daha sonra
gelen dinlerin de daha nce gelen dinlerin gelimi bir ekli olduunu grrz.
Bilimde tekerlein icadndan otomobile ve uaa kadar her eyin ve her aracn
bulunmasnda gemi btn zamanlarn ve her an kendine gre bir katks
vardr. Onun iin gemiteki bilim kurallar olmasayd sanayi devrimi olmazd ve
bugnk bat medeniyeti domazd, diyebiliriz. O sebeple bugnk bilim ve
teknolojinin patenti sadece batllara ait bir ey deildir, kimse bu benimdir de
diyemez ve bugnk bilimi kendi mlkiyeti altna alp sahiplenemez. Bilim ne
dou ve ne de batnndr; bilim tm insanln ortak bir mal olup ondan
herkesin faydalanma hakk vardr. Bilim saklanmaz, bir mal gibi para ile de alnp
satlmaz.
Dnden bugne gelmi olan dinler de yreden kreye, blgesellikten
kresellie doru bir gelime gstermilerdir. Mesela slam kendinden nce
gelmi olan dinlerin tekaml etmi bir eklidir. nceki dinler yresel iken slam
kreseldir, nceki dinler blgesel iken slam evrenseldir. nceki dinler bireylere,
peygamberlere, havarilere ve din adamlarina dayanrken slam Hz. Peygamber
ile geldikten sonra ve onun dar-i bekaya gmesinden sonra bireylere deil,
ruhbanlk kalkt iin tm topluma dayanr hale gelmi, dini temsil eden kurum
ve otorite kaldrlm ve herkes btn toplum bu dine mensup olan tm bireyler
kadn erkek demeden dini temsil eder hale gelmistir. Bu sebeple ayette Bugn
sizin iin dininizi kemale erdirdim ve nimetimi size tamamladm
buyrulmutur.116 Ayrca Hz. Peygamber de tm insanla gelmi evrensel bir
peygamberdir. Btn Peygamberler u veya bu kavme u veya bu millete
geldikleri halde Hz Muhammed tm insanla peygamber olarak gnderilmi bir
elidir. Allah bu konuda ona yle emir vermektedir: Ey insanlar, de, ben
Allahn sizin hepinize birden gnderdii bir elisiyim.117
Bu aklamalardan sonra bilimi yle tarif edebiliriz. Bilim deney,
gzlem, tecrbe ve laboratuvar metotlarn kullanarak bize varlklar hakknda
bilgi veren bir kurumdur. Biz dnyann gne etrafnda dndn bilimden
reniyoruz. Yerkresinin kendi ekseni etrafnda bir defa dnmesiyle gece
116
117

Maide 5/ 3
Araf 7/ 158

49

gndz meydana gelir. Dnya gne etrafnda dnerken ekseninin 23 derece


eik olmas sebebiyle de mevsimler meydana gelir. Su, havann souk ve scak
olmas dolaysyla kat, sv ve gaz hallerinde bulunur. imlenme, s, k ve nem
sayesinde olur. te btn bunlar biz bilim yardmyla reniyoruz.
Bilim, duyu vastalarmzla, deney ve gzlemlerle elde edildii iin
birtakm zellikler tar. Onun iin bilgilerimiz izafidir, nispidir, takribidir ve
ihtimalidir. lim izafi olmas dolaysyla farkllklar gsterebilir. Mesela bir kimse
sobaya stten bakarsa onu daire eklinde grr, yandan bakan kimse ise onu
silindir eklinde grr.

Bilim nispidir; kii olaylar kendi varsaymlar ile ve kendi imkanlar


nispetinde alglayp anlar. Mesela gzleri grmeyen bir kimse iin yeil ve
krmz yani renk yoktur, denilebilir. Bylece biz gerekleri kendi organlarmzn,
ara ve vastalarmzn msaadesi nispetinde alglayp bilebiliriz.
Bilim takribidir; yani biz varlklar para para veya d grnleri ile
anlayp kavrayabiliriz. Yoksa onlarn tmn kavramamz mmkn deildir.
Bizim varlklardan algladmz ey varln kendisi deil, ondan gelen
dalgalardr ve bu dalgalar da arzaldr. O halde biz bildiklerimizi kesin bir ekilde
deil, yaklak olarak bilebiliriz.
Bilginin bir baka zellii de onun ihtimali olmasdr. Mesela bizim
olmasn istediimiz bir eyin olmama ihtimali de vardr. Bunu u misal ile daha
gzel aklayabiliriz. Mesela havada bulutlar varsa byk bir ihtimal ile yamur
yaar, yamurun yama ihtimali vardr. Fakat bu bulutlarn dalp yamurun
yamama ihtimali de vardr.
te btn bu saydmz zelliklerden ve verdiimiz rneklerden
anlalyor ki, ilim ya da bilim bize yalnz bana istediimiz oranda bir fayda
salayamamaktadr. Bu sebeple biz, bilimin insan asndan bakld zaman dine
muhta olduunu iddia ediyoruz. nk aslnda bilim de din de insan iindir.
Zira bunlarn her ikisi de fonksiyonel olarak birleip btnletii zaman istenilen
yerine gelmi ve gerek fayda salanm olur. Yoksa bilim ile din hep insanlar
iin olmasayd, bitkiler fotosentezi anlarlar ve su da neden kat, sv ve gaz

50

halinde bulunduunu anlard. Halbuki byle bir ey yoktur. Ne bitkilerin akl ve


sorumluluu vardr, ne de suyun.
slam anlaynda bir de gayb ve ehadet alemi, madde ve ruh alemi,
bilinen ve bilinmeyen alem diyebileceimiz iki alem vardr.
Kuran-i Kerimde sana ruhtan soruyorlar. De ki, Ruh Rabbimin
emrindendir. Size ilimden pek az bir ey verilmitir. buyrulmaktadr.118 Aslnda
burada ruhun duyular aleminin dnda olduu, o sebeple ruhun knhne
erilemeyecei ifade edilirken ilimden az bir ey verildii buyrulmakla
bilgilerimizin czi olduuna, klli bir bilgiye sahip olmadmz dile
getirilmektedir.
Kehf suresinde Hz. Musa ile Salih kii veya Hzr denilen zatin -bizce bir
melek olan bu kiinin, arasnda gecen olaylar syle aklanmaktadr:
Musa ona: "Allah'n sana rettii ilim ve hikmetten bana da retmen iin
sana tabi olabilir miyim?" dedi. (Hzr) dedi ki: "Dorusu sen benimle asla
sabredemezsin. "yzn-knhn kavrayamadn eye nasl sabredeceksin?"
Musa: "nallah beni sabrl bulacaksn ve senin hibir iine kar gelmeyeceim"
dedi. (Hzr) dedi ki: "O halde bana tabi olacaksn; ben sana srrn anlatmadka,
hibir ey hakknda bana soru sorma!"
Bunun zerine ikisi beraber yrdler. Nihayet gemiye bindikleri zaman,
o kul (Hzr) gemiyi deldi. Musa, ona yle dedi: "Geminin iindekileri bomak
iin mi deldin? Dorusu ok kt bir i yaptn." (Hzr:) "Sen benimle asla
sabredemezsin, demedim mi?" dedi. Musa dedi ki: "Unuttuum eyden dolay
beni sulama ve bu iimden dolay bana bir glk karma."
Yine gittiler. Nihayet bir erkek ocua rastladklarnda Hzr hemen onu
ldrd. Musa: "Ksas olmadan masum bir cana nasl kyarsn? Dorusu sen ok
fena bir ey yaptn" dedi. Hzr dedi ki: "Dorusu sen benimle asla
sabredemezsin demedim mi sana?" (Musa) dedi ki: "Eer bundan sonra sana bir
ey sorarsam bana arkada olma! Hakikaten benim tarafmdan ileri
srlebilecek son mazerete ulatn.

118

sra 17/ 85

51

Bunun zerine yine yrdler. Nihayet bir ky halkna varp onlardan


yemek istediler. Ancak ky halk onlar misafir etmekten kandlar. Derken
orada yklmak zere olan bir duvar buldular. Hzr hemen onu dorulttu. Musa:
"steseydin elbet buna kar bir cret alrdn" dedi. Hzr dedi ki: "te bu, seninle
benim aramzn ayrlmasdr. imdi sana o sabredemediin eylerin iyzn
haber vereceim."
"Gemi, denizde alan bir ka yoksula aitti. Onu kusurlu klmak istedim,
nk onlarn ilerisinde her salam gemiye zorla el koyan bir hkmdar vard."
"Olana gelince, onun ana-babas mmin kimselerdi. ocuun onlar azgnlk ve
inkra srklemesinden korktuk." "stedik ki Rabbleri onun yerine kendilerine
ondan temizlike daha hayrl ve daha ok merhamet eden birini versin." "Duvar
ise, o ehirde iki yetim olana ait idi. Duvarn altnda onlarn bir hazinesi vard.
Babalar da iyi bir kimse idi. Onun iin Rabbin istedi ki o iki ocuk erginlik
alarna ersinler ve Rabbinden bir rahmet olarak hazinelerini karsnlar. Ve
ben bunlarn hibirini kendiliimden yapmadm. te senin sabredemediin
eylerin iyzleri budur.119
ste bu ayetlerde bildirildii zere Hzr denilen kiinin. Halbuki o bizce bir
melektir, yaptklar iler bilim d olaylardr. Bunlar insan havsalasnn
almayaca, duyular tesinde olan farkl bir boyut ve farkl bir dnyann isleri
olup bir Peygamber olan Hz Musa bile bunlar bilip anlamaktan uzaktr. Bu
olaylarda asl verilmek istenen mesaj, Hzr veya melein zel ve kural d olan
davranlar deil, tam tersine Hz. Musa misali olaylar d grnleri ile
deerlendirip artlara gre hkm vererek hayat buna gre yaamaktr. Yoksa
bizde ilm-i ledn var, bizde batni ilim var, diyerek bugnk tarikatlarda
olduu gibi insanlar ifsad etmek ve akllarn kartrp bozmak deildir.
Bir peygamberin ilmi buna yetmediine gre hibir insann lednni ilme sahip
olduunu bildirmesi ve perde tesinden konumas, haber vermesi, gayb lemi
ile irtibatta olduunu sylemesi olamaz. Olsa bile hibir deer tamaz ve
bunlarn hibir deeri yoktur. nk bir peygamberin ulaamad manevi alana
hibir veli uzanamaz. Zira meknla muttasf olan insann meknn dna ve fizik
tesine uzanmas mmkn deildir.

119

Kehf 18/ 65-82

52

lim kelimesinin Trkedeki karl bilimdir. lim, alamet ve lem


kknden gelen bir kelimedir. Onun iin ilim, varln, olaylarn hareket ve
davranlarn kural ve kanunlarna iaret edip bildirir.
Dine gelince, din kelimesi de deyn kknden gelen bir kelimedir. Deyn
ise Arapada bor ve borlanma demektir. ste terim olarak din, insanlarn
Allaha kar vazifelerini, insanlara, hayvanlara ve bitkilere kar vazifelerini ve
bu hususta uyacaklar kanun ve kurallar bildiren bir kurumdur. Seyyid erif
Crcani Tarifat adli eserinde Molla Husrev de Mirat adli Usul- fkh kitabnda
dini syle tarif ediyorlar. Din, akil sahibi insanlar kendi zgr iradeleri ile bizzat
hayrl ve faydal olan eylere gtren Allah tarafndan konulmu olan kanun ve
kurallardr.

Bu tariften anlaldna gre dinin ilimden farkl olarak insann kendi


zgr iradesiyle ileyip meydana getirdii olaylar olduunu syleyebiliriz. Yani
insann iradesiyle yapt her hareket dinidir ve br dnyada bundan
sorumludur. Burada bir rnek vermek gerekirse hem bilimsel ve hem de dinsel
olaylara yle bir aklama getirebiliriz. Mesela insan yemek yemedii zaman
ackr, hava souk olduu zaman r, su imedii zaman susar ve insann
midesi, kalbi ve bbrekleri alr. Bunlar hep irade d olduklar iin bilimsel
olaylardr. Yani ackmak, mek ve susamak, i organlarmzn faaliyetleri hep
ilmidir. Bunlarda sevap veya gnah anlay olamaz. Fakat yemek, imek,
giymek, konumak, dinlemek, almak, semek, seilmek, bir kamu grevi
yapmak, alp satmak, evlenmek hep dinidir; yani insann iradesiyle yapm
olduu tm hareket ve davranlar dini olaylardr. Bunlarda sevap gnah, haram
ve helal, serbest ve yasak hkmleri cereyan eder. Mesela namaz terk etmek
gnahtr, zekt yani vergi vermemek yasaktr. Adam ldrmek hem haram ve
hem de yasaktr.
Yukarda ilim iin saydmz izafi, nispi, takribi ve ihtimali vasflarnn
bazlar dini hkmler iin de geerli olabilir. Mesela herkes kendi gc
nispetinde amel eder. nk ayette belirtildii zere Allah, herkese ancak gc
nispetinde bir sorumluluk ykler.120

120

Bakara 2/ 286

53

lmin bilgi vastalar duyular, deney, gzlem ve laboratuvar gibi aralar


iken dinin bilgi vastalar ise yani deliller, Kitap Snnet, cma ve Kyastr. Bu dini
hkmler, delil dediimiz kaynaklardan ack ve kapal olarak elde edilirler. Bu
bakmdan netice olarak 8 eit bilgi tr ortaya kmaktadr. Bunlar en
andan en kapalsna doru syle sralanrlar. Muhkem, mfesser, nas, zahir,
hafi, mkil, mcmel ve mteabih. Bunlarn her birinin ayr ayr hkmleri
vardr. Sokratn ortaya koyduu dedksiyon-tmden gelim metodunda sadece
kesin bilgiler ie yararken Ebu Hanifenin bilgi teorisinde yani fkh kyasnda
yani endksiyon-tme varm metodunda ise zayf-zanni bilgiler dahi yrrle
konulmutur. Bylece Ebu Hanifenin epistemoloji anlaynda 8 eit bilgi ve
hkm olduu anlalmaktadr.

Netice olarak sunu syleyebiliriz ki, bilim ile din bize bilgi sunan iki ayr
kaynaktr. Bu her iki alann usul ve metotlar birbirinden farkl olmakla beraber
bunlar birbirinden faydalanabilirler. Fen bilimleri, bilim alannda yerini alrken,
sosyal bilimler ise slam asndan dini alana mensupturlar. nk aileyi,
toplumu ve devleti koyan da Allahtr.
Bunlara baka bir adan bakarsak fen bilimlerinde terim, tarif ve
tasniflerin zamanla pek anmadn ve deimediini syleyebiliriz. Fakat
sosyal bilimlerdeki terim, tarif ve tasniflerin bugn eskimi ve fonksiyonunu
yitirmi olduklarn ve hatta zararl olmaya baladklarn bile syleyebiliriz.
Onun iin biz tm Mslmanlar bunlar yenileme hususunda almaya davet
ediyoruz. Artk bugn bireyin, ailenin, toplumun, ferdin ve devletin yeniden
tarif edilmesi gerekiyor. nk ekirdek aile anlay aileyi temelinden sarsm
ve onu yklmaya ve kmeye srklemi ve srklemektedir.
Beni dinlediiniz iin hepinize teekkr ediyorum.
nsanlarn dndaki varlklar, yle programlanm olduklarndan dolay kendi
aralarnda bir birlik, uyum ve ahenge sahiptirler. nsan da nce din ile bilim
arasnda, sonra da toplumda var olan dini, ilimi, itimai, idari, siyasi, iktisadi ve
ailevi kurum ve alanlar arasnda denge salarsa birlie ulam ve tevhide ermi
olur. Zaten bize gre insann mutluluu, kurumlar ve alanlar arasndaki bu
dengenin kurulmasna, uyum ve ahengin bulunmasna baldr. Onun iin Halik
ve mahlk dengesine, dnya ve ahret dengesine, yre ve kre, birey ve toplum,

54

fert ve devlet, din ve bilim dengesine, blgesel ve evrensel dengelere ve


bunlarn tm dengelerine ihtiya vardr. Yoksa insanolu bu eksik ve aksaklklar
ierisinde, bir takm arza ve elikiler, arpk ve bozukluklar ortamnda mutlu
olamaz.
Zemaherinin aklamasna gre, ilk devirlerde Hz. saya inanan Hristiyanlar
nce despot Yahudi krallarnn bask ve zulmlerine maruz kalm ve birou
ldrlmt. Kurtulanlar ise dalara maaralara snmlard. Ayn bask ve
zulm Romallarca da devam ettirilmiti. Bu yzden Hristiyanlar korkularndan
snacak yerler aramlard. Bu korku zamanla dnyadan el-etek ekmeye
srekli olarak zht, takva ve ibadetle megul olma haline dnm ve bu
ekilde ibadetle megul olanlara rahip ad verilmitir. Zamanla bu rahipler,
ruhani bir snf tekil etmiler, bir stat oluturmular, dnya ilerine de
mdahale etmeye balamlar, hatta Tanr ile kulun arasna girerek insanlarn
gnahlarnn kendileri araclyla balanaca fikrini yaymlar ve bu yolla
byk karlar salamlardr. Allah Nisa 4/ 171; Maide 5/ 77 ayetleriyle dinde
bu trden arlklar yasaklam ve orta bir yol tavsiye etmitir.121
Hakikat ve saadet mkfatlarnn konduu bir yarta kaybedenler onlar oldu.
Artk sahay terk etmekten baka yapacak bir ey yoktu. Gzellikle giderlerse ne
ala, ama gitmezlerse zorla atlacaklard. Byk beeriyet ailesine iyi bir snak
olmam bulunan eski binann yklmas gerekiyordu. lk i bir ykm iiydi. Bu i
iyice bitirildikten sonra da yapm ii geliyordu; mstakbel sitenin temelleri
kurulacakt. Ama en az bunun kadar nemli ve acil bir vazife de insan lmn
ncs olan bir phecilie dmekten kurtarmak zere, insanl hep yanl
yola gtrm metafizik ryalar bertaraf eden ve bizim snrl gcmzn
ulaabilecei, bizi memnun etmeye yetecek olan gerekler zerine teksif
edilmi bir felsefenin kurulmasyd. lahi meyyidesi olmayan bir siyasi sistem,
esrarsz bir din, dogmasz bir ahlak kurmak gerekti. lim srf bir zihin
elencesinden daha fazla bir ey olmal, tabiat kuvvetlerini insanln hizmetine
verebilecek bir kudret kazanmalyd. Saadetin anahtar, hi phesiz, ilimdeydi.
nsan bir defa maddi leme hkim olduktan sonra artk ona kendi refah ve
saadeti ve gelecek nesillerin iyilii istikametinde bir nizam verebilirdi.

121

Abdlkadir ener, M.Cemal Sofuolu, Mustafa Yldrm, Yce Kuran ve Aklamal-Yorumlu Meali, Hadid 57/
27. Ayetin mealinde 3 nolu dip notudur.

55

te bunlar XVIII. yz yl kolayca tantabilecek olan sfat ve zelliklerdir. Biz bu


asli vasflarn sandmzdan ok daha nceden ortaya ktn, daha XIV.
Louis'nin kudret ve ihtiam devrinde tamamen gelimi olduunu, 1760 veya
1789 sralarndaki btn inklap fikirlerin daha 1680'de ifade edilmi
bulunduunu gstermek istiyoruz. O zamanlar Avrupa'da bir eit ahlaki
atma vard. Rnesans ile Fransz nklab arasnda, Rnesans'n hemen
arkasndan gelen ve Fransz nklabn hazrlayan bir devir vardr ki, dnce
tarihinde ondan daha nemli bir sayfaya rastlanamaz. Yeni filozoflar -Byk
Tanrya kar, hkmdara kar vazife- fikri zerine kurulmu bir medeniyet
yerine, hukuk fikri zerine temellenmi bir medeniyeti geirmeye altlar:
Ferdi haklar, fikir ve sz hrriyeti, insanlk ve vatandalk haklar gibi."122
Bundan baka yine Avrupal bir yazar da batdaki bu dinden kopuun gereklere
ters dtn ve hukukun hala dine dayal olduunu ifade ederek yle
demektedir: "Bu devirden beri, byk lde laikletiimiz phesizdir. Medeni
hukuk, ebedi bir surette dini hukuktan ayrlm bulunmaktadr. Kanunun
kaynaklar artk fertlerin gznden sakl deildir. Toplu vatandalarn gz
nnde, grltl, frtnal bir yerde adeta bir meydanda imi gibi douyorlar.
Artk mabetteki esrar yoktur. Hatta bu yokluun fazla bile olduu dnlebilir.
Fakat buna aldanmaynz; hukuk hala bir dindir. Yine tek bana canllk ve
kudretiyle insanlarn umumunun kalbinde hakim bulunmaktadr."123
Bylece neticede bu bak as ve dnce ile yeni bir insan tipi retilerek buna
ekonomik hayvan anlamnda homo economicus ad verildi. Ama insan
davrann menfaat duygusuna dayandran bu homo economicus anlay tenkit
edilmi v e insanda sadece menfaat duygusunun deil, baka duygularn da
bulunduu ve insann btn bu duygularn btnl iinde hareket ettii ifade
edilmitir. Hatta bu homo economicus anlayna kar, homo socius (sosyal
insan) nazariyesi bile gelitirilmi bulunmaktadr.124
Toplumsal insan ; homo socius devletin , toplumun ve dier bireylerin ihtiyalar
ve istekleri iin ellerinden geleni yapan kiilerdir. Toplum ierisinde byle kiiler
122

Paul Hazard, Bat Dncesindeki Byk Deime, ev: Erol Gngr, Yksel Matbaas, Tur Yaynlar, istanbul
1981, s. 18-19.
123
M.P. Fabreguettes, Adalet Mant ve Hkm Verme Sanat, ev: Heyet, Yeni Cezaevi Matbaas, Ankara
1945, s. 19
124
Bkz. Feridun Ergin, Ak ktisat Ansiklopedisi, s. 399.

56

iyi insan olarak tanmlanrlar. Sevilmeli, korunmal ve gzetilmelidirler. Ancak


bunlarn says her geen gn hzl bir ekilde azalmaktadr. Bunun tedavisi ise
ancak yeni bir dnya, yeni bir Trkiye ve yeni bir evrensel ideoloji ile ve de yeni
bir medeniyet kurma sevdas ile mmkn olabilir, kanaatindeyiz.
Homo economicus anlaynn, Bat dncesi veya kapitalist grn
ekonomiyi sadece menfaat hissi zerine oturtmalarna ramen, insan
hareketleri tetkik edildii zaman, onun btn hareketlerinde egoist bir
menfaati gibi davranmad grlmektedir: Onun yapt bir davran iktisadi
bir olay olmakla beraber, menfaat hissine dayanmayabilir ve bir servet kazanma
olmayabilir. Menfaat dncesi olmadan bir maln ve servetin birinin elinden
kp baka bir insann veya kurumun eline getiini grmek ve rastlamak her
zaman mmkndr.
Mesela hibe buna gzel bir rnek tekil eder. nsan hibe yapmaya sevk eden bir
sebep elbette vardr. Hibede elbette bir ama vardr. nk insan istemeden
hareket etmedii gibi, isteinin de bir sebebe dayanmas zaruridir. Fakat hibede
davran sebebi menfaat hissi deildir. nk hibede bir tarafn malvarlndan
bir ey kmakta, bunun karlnda bir ey girmemektedir. Buradan anlalyor
ki, hibe ekonomik bir hareket olduu halde, onun meydana gelmesini salayan
sebep, ekonomik bir menfaat deildir. u halde insan sadece menfaat
duygusuyla hareket eden bir varlktr gr, yani homo economicus anlay
vakaya- geree uygun dmemektedir.125
nsan sadece beden olarak gren, onu ruhundan koparp duygusuz ve ruhsuz
bir varlk haline dntrdkleri iin buna bir dur demek lazm geliyor ve
bylece biz de yle yeni bir insan anlay ve ok merkezli bir insan tipi ortaya
koymaya altk ve alyoruz. Onlar yle dnyorlarsa biz de yle
dndk ve dnyoruz:
Konumuz, toplum, devlet ve bakanlk sistemi olduu iin olaylara o adan
bakarak yle diyoruz: nsann bedenini toplumda lke, ruhunu ise ulus
karlar. nsann yetenekleri toplumda sosyal kurumlar oluturur ve bu
kurumlar hep birlikte toplumsal yapy meydana getirirler. Sosyolojide bu

125

Abdlhak Kemal Yrk, a.g.e.,s. 34

57

kurumlar bugn din, ilim, iktisat ve siyaset kurumlar olarak


isimlenmekte ve bunlar, aratrma ve incelemelere konu olmaktadr.126
Grld gibi burada bir toplumda slami bir tolumda din, bilim, iktisat ve
idarenin bulunmas gereklidir. slam alimleri de bu gereklilii gz nnde
tutarak Gazalinin hocas Cveynilerden Gazalilere ve atbilere kadar ve
onlardan bugne kadar gelen din-dzen ve idarenin de ilerinde bulunduu
hayatn vazgeilmez 5 temel esasnn var olduu saylp durmutur. Hem bunlar
olmazsa olmaz prensipler ve esaslar olduu iin, bunlar bulunmad takdirde
topluma zarar geleceinden, bunlara zaruriyyat 5 zaruri unsur diye isim
vermileridir.
Bunlar,
1- Dini korumak (Toplum dzeni ve idareyi korumak)
2- Akl korumak, (Eitim, retim ve bilimi korumak)
3- Can korumak, (Birey ve toplumun sosyal hayatn korumak)
4- Mal korumak (Ekonomik hayat korumak)
5- Nesli korumak ( Aile hayatn korumak) gibi toplumun zerine oturduu 5
temel esasdr.127
Biz ise bunlar bugn dini, ilmi, itimai (idari, siyasi), iktisadi ve ailevi kurumlar
diye toplumda fonksiyon icra eden 5 ana unsur olarak grmekteyiz.
Buna gre slam bir dzen olarak aratrp renmek isteyenler, onun bir
toplum dzeni olduunu grp bylece onun sahip olduu kurumlar yazdmz
bu 4 veya 5 esas aratrp aklamak zorundadrlar. Bu konuda Mslmanm
diyen herkesin zerine den ey, bu grevini yerine getirmektir. nk
slamn da kendisine mahsus, si jenerist bir sistemi bulunduu hususu,
Mslman olmayan yazarlar tarafndan bile ileri srlmekte; yalnz bireyci ve
yalnz toplumcu olan sistemlerin yannda hem bireyci ve hem de toplumcu yn
bulunan slam ekonomik sosyal ve siyasal esaslarnn aratrlmasnn insanlk
126

Bak. Sleyman Akdemir, Devletin Unsurlar ve Kuvvetler Dengesi, s, 44; Sosyal Denge, s. 3839
atbi, Muvafakat, II, 5; Ahmet Hamdi Akseki, slm, Matbaa-i Ebuzziya istanbul-1943, s. 289 dip not, 1;
smail Hakk zmirli, Anglikan Kilisesine Cevap Trkiye Diyanet Vakf Yayn Matbaaclk, Ankara 1995, s. 55-99;
Osman Keskiolu, Fkh Tarihi ve slm Hukuku, Ayyldz Matbaas, Ankara 1969, s. 35.
127

58

lemi iin faydal olaca dnlmektedir ki, biz de ayn kanaati


paylamaktayz.128
Hem bunu sylerken kuru kuru bir ideal peine komak deil, bunu Rabbimizin
bize bir vadi olarak dnyor ve yle kabul edip inanyoruz. nk Allah Tel
Kuranda bizlere akbet, sonu yani iyi sonularn muttakilerin yani Allahn
dzeni ile korunanlarn olacan haber vermektedir.129 Rabbimiz, sabret iyi
sonu ve kurtulu Allahn dzeni ile korunanlarn olacaktr, buyuruyor.130
lkemizin yetitirdii byk alim merhum Elmall Muhammed Yazr da deerli
eserinde, Grmediler mi ki, dinlensinler diye geceyi yarattk ve (alsnlar diye)
gndz apaydnlk yaptk. man eden bir kavim iin elbette bunda ibretler
vardr.131 ayetini delil getirerek burada buyrulduu zere slam'n da gecesi
gndz olacak, o da bu inklp leminde gh gecelerin auu sknunda
dinlenecek ve gh gndzlerin pertevi ikbalinde gzlerini aarak, Hak Tel'nn
huzur-u izzetinde en yksek hayat yaamak iin uyanacaktr. Bu ayetin iaretine
nazaran slam'n istikbali gece deil, gndzdr; snk deil parlaktr. Ara sra
basan gece zulmetleri onu dinlendirip tekrar uyandrmak iindir.132 nallah
geleceimiz byle olacaktr, diye temenni ediyoruz.
slamn hem birey ve hem de toplumu birlikte kucaklad konusunda
Abdurrahman Azzam yazd Ebedi Risalet adl eserinde bireyin ve toplumun
sorumluluu hakknda yle demektedir:
slam dzeninde bireyin toplum hakknda, toplumun da birey hakkakndaki
sorumluluu ok byktr. Zaten genel hayat gvenlii herkesi kuatmtr.
slam dini, bireyin toplumdan ayrlp tek bana yaamasn, dier insanlarla
ilgilenmeyi gereksiz grmeyi ho karlamam, bu durumu ibadet iin bile
mekruh grmtr. Hz. Peygamber, Bu din salam ve dayankldr; yumuak
olunuz, nk gten kuvvetten kesilinceye kadar yryen ne yol alabilmi ve
ne de binek brakmtr, buyurmutur.133 "

128

Jacque Austray, Lslam Face au Developpment Economique, s, 20; Maruf Devalibi, Marksizm ve Kapitalizm
Karsnda slam, s, 31)
129
Araf 7/ 128 Musa, kavmine dedi ki: "Allah'n yardmn ve ltfunu isteyin ve sabr gsterin. phesiz ki
yeryz Allah'ndr. Kullarndan dilediini ona miras klar. Sonunda kurtulu mttakilerindir."
130
Hud 11/ 49
131
Neml 27/ 86
132
Elmall tefsirine bak: Neml Suresi 27/ 93. ayet. stadmz
133
Beyhaki, bn Mbarek

59

Aynen slam, toplumun da bireyi ihmal etmesini kt bulmu ve toplumda


bireyin faydasna olan eylere, hak ve hrriyetlerine riayet edilmesini gerekli
klmtr. Bylece slam, eitli faydalar temin etti ve cemaatle klnan bir
namazn yalnz bana klnan namazdan 27 derece efdal olduunu bildirmitir.
O halde slam toplumunda bulunan bir birey, o btnn bir paras olup bir
para olarak btn tamamlar ve hem onunla kemal bulur. retir ve topluma
verir ve onun karln da toplumdan alr ve birey hem toplumu korur ve hem
de topluma snr.134
Abdurrahman Hasan Azzam Paa, yazd bu Ebedi Risalet eseri ile slam tam
anlamyla kavradn, Adem ile balayan Risaletin ebediyen sreceini ve
kurtuluun da ancak bu peygamberlerin yolu ile, Hz. brahim Hz. Musa, Hz sa ve
Hz Muhammed aleyhis selamlarn getirip davet ettikleri ebedi risalettedir,
dedii nszde unlar sylemitir:
Bu kitap bir tesadf sonucu ortaya kmtr. Yoksa byle bir eser yazmak
niyetinde deildim. Beni bu eserin iine ald olaylar incelemeye sevk eden
ey, son dnya sava srasnda dnyada gerekleen olaan st olaylarn ve u
evrensel sknt ve bunalmlarn sebeplerini aratrmak ve buna bir are bulmak
arzusudur. nk bu ada yaylm olan eitli anlaylar, dnceler ve
rejimler iinde ve yeni madde medeniyetinin ilham ettii usul, metot ve
yntemler arasnda bu sanclara reete ve are bulmak pek kolay olmad iyice
anlalm bulunmaktadr.
Bu olaylar zerinde fikir yrtr ve o ideolojilerin Avrupa ve Amerikadaki
uygulamalarn gzlemledike bizdeki phe ve tereddtlerimiz daha da
artmtr. Artk kendimize bile itimadmz azald, gvenimiz kalmad; bu
ideolojilerin ve rejimlerin, bu zorluklarn ve skntlarn stesinden gelip
insanln ihtiyalarn gidermekten aciz kald iyice ortaya kmtr.
Yakp ykan savalarn, ard arkas kesilmeyen bu kargaann ve ideolojiler
arasnda skan milletlerin arp kalmas, bunun en byk kantdr. yleyse
ciddi bir ekilde baka bir kaynaktan hidayet kar bir yol arayp bulmak
zorundayz. Acaba bu hidayet ve kar yol, peygamberlerin sra ile davet ettikleri
ve brahim, Musa, sa ve Muhammedin (selam onlara olsun) getirdikleri ebedi
134

Abdurrahman Azzam, Allahn Peygamberlerine Emanet ettii Ebedi Risalet, ev: H. Hsn Erdem, st.-1961,
s, 92

60

Risalette, dnya durduka duracak olan dinde bulunmaz m? te bu kitabn


ortaya karmak istedii de budur.
Btn semavi-ilahi dinlere baktmz zaman grrz ki: ekil olarak birbirlerine
benzemekle beraber hepsi de bir hakikate tercmen olmaktadr. Btn bu
dinlerin esas iman ile ihsan (iyi gzel ve salih ameller)dir. Bu anlay, Kuran
Kerimin u ayetlerinde ve benzerlerinde aka anlalmaktadr:
De ki: "Allah'a, bize indirilen (Kuran)e, brahim'e, smail'e, shak'a, Yakupa ve
torunlarna indirilene, Musa'ya, sa'ya ve peygamberlere Rablerinden
verilenlere inandk. Onlarn arasnda hibir fark gzetmeyiz, biz O'na teslim
olmularz".135 Babanz brahim'in yoluna uyunuz. Allah dinde sizin iin bir
zorluk klmamtr. Daha nce ve Kuranda, Peygamberin size ahit olmas, sizin
de insanlara ahit olmanz iin, size Mslman adn veren O'dur 136
phe yok ki, iman edenler, Yahudiler, Hristiyanlar ve sabiler, bunlardan her
kim, Allah'a ve ahiret gnne gerekten iman eder ve salih amel ilerse elbette
Rableri katnda bunlarn ecirleri vardr, bunlara bir korku yoktur, bunlar mahzun
da olmayacaklardr.137
Buradaki birinci ve ikinci ayetler, bu ebedi Risalete ve bu ebedi dine tabi
olanlar, bunlar Hz Muhammedden nce veya sonra gelsinler, Mslman
sayyor, nc ayet ise insanlar iman ve salih ameller esas zerinde Allahn
rahmetinde topluyor. u halde Allah Telnn peygamberlerine tevdi
buyurduu ebedi Risalet, Mslmanlar nazarnda ayndr; sra ile peygamberler
ve milletler o emaneti zerlerine alp yklenmilerdir.
Hazreti Muhammedin tebli ettii din, dnya apnda bir dzen olarak, bu ilahi
eliliin ve bu ilahi kurumun son eklidir.
Bu kitap ise Hazreti Muhammedin tebli ettii bu dinin altnda evrensel
kargaaya ve zorluklara bir are bulmak iin mtevaz bir balangtan ibarettir.
Ayn zamanda bu eser, siyasette, toplumda, sava ve barta, devletler, milletler
ve eitli tabaka ve fertler aras mnasebetler hakknda Hz Muhammedin tebli
ettii esaslar ve medeniyetin kendisini destekleyen ve onu genel toplum

135

A mran 3/ 84
Hac 22 / 78
137
Bakara 2/ 62
136

61

yararna ynlendiren; tahakkm ve imtiyaz vaidlerinden meneden ruhi emanevi


kuvvetli bir temel ve dayanaa muhta olduunu da anlatmaya alacaktr.138
Biz imdi burada ayn biz gibi dnen, kurtuluun ancak slam dzeninde
olduunu ak ak yazan ve bu hak yolun anahtarnn da Ebedi Risalette
bulunduunu bildiren merhum Abdurrahman Azzam Paay burada rahmetle
anarak onu sizlere tantmak istiyorum. Zira byle kiiler bilinmeli, ilme ve
alimlere sayg gsterilerek slam ve Mslmanlarn ancak bilgi retmekle ve
bylece insan ve Mslman hayatn yeniden kurmakla huzur ve mutlulua
ereceklerini ifade etmek zaruri bir ihtiyatr.
Diyanet Ansiklopedisinde yazldna gre Azzamn hayat hikyesi yledir:
Abdurrahman b. Hasen b. Salim b. Azzam (1894-1976) Msrl ilim, fikir ve devlet
adam. 8 Mart 1894'te Msr'n nemli yerleim merkezlerinden Cize'nin bek
kynde dodu. Ailesi daha sonra kendisini okutabilmek iin Hulvan'a
yerletiinden ilkokulu orada bitirdi. On be yanda iken babasn kaybetti. Orta
renimini Cfze Saidiyye Medresesi'nde tamamlad (1912) ngiliz igali altnda
bulunan lkesinin fakirlik, cehalet ve hastalk gibi dmanlarn yenmeden
hrriyete kavuamayacana inanan Abdurrahman Azzam, tp tahsil etmek
zere ayn yl Londra'ya gitti. Ancak ders ylnn sonlarna doru gazetelerden
Balkanlar'daki Bulgar. Srp ve dier Hristiyanlarn vahice cinayetler ilemeye
baladklarn, buralardaki camilerin kiliseye evrildiini, Mslman halkn
yerlerinden ve yurtlarndan kamak zorunda brakldn, hatta binlercesinin
ldrldn okuyunca tahsilini terk etti ve devam etmekte olan II. Balkan
Harbi'nde Osmanl ordusu saflarnda yer almaya karar verdi. Arnavutluk yoluyla
stanbul a, oradan da Edirne'ye geti. Burada Enver Paa ile tant ve
kendisinden yakn ilgi grd. 1913'te Edirne'nin Bulgar igalinden
kurtarlmasnda nemli hizmetleri grlerek askeri nianla taltif edildi. Bir ara
stanbul niversitesi'ne kaydn yaptrdysa da devam etme frsat bulamad. I.
Dnya Savann balamasndan birka ay nce Msr'a dnd. Ksa bir sre
sonra talyann tilaf devletlerine katlmasyla Trablus Harbi'ne itirak etmek
zere Libya'ya (Berka) geti (1915) ve orada eitli savalarda bulundu. Emir
dris es-Sensi, mer el-Muhtar ve blgenin istiklalini ilan eden dier liderlerle
salam dostluklar kurdu. Onlarn mterek gayretleriyle Trablus Cumhuriyeti
138

Abdurrahman Azzam Paa, Ebedi Risalet nsz s, 49-50

62

ilan edilince talya bu yeni devlete sava at (1918) Abdurrahman Azzam, silah
temin etmek maksadyla bu sralarda birka defa Almanya'ya ve stanbul'a gidip
geldi. Bu faaliyetleri sebebiyle ngilizler onun Msr'a girmesini yasaklarken
talyanlar da hakknda idam karar kardlar.
Msr istiklalini ilan ettikten sonra sekiz yl savat Libya'dan mer el-Muhtar
ile birlikte lkesine dnd ( 1923)
ki yl misafir ettii mer el-Muhtar, ileri yana ramen vatanna gidip cihat
etmek isteyince ona gerekli silah ve malzemeyi temin ederek Libya'ya gemesini
salad.
Msr anayasasnn ilanndan sonra yaplan ilk milletvekili seimlerine katld ve
parlamentonun en gen yesi oldu. Mecliste zellikle askeri meselelerde
otorite olduunu kabul ettirdi. eitli temaslarda bulunmak zere bir
parlamento heyetiyle Rio de Janeira'ya (1927), bir iktisat heyetiyle Brksel'e
(1929) bir ziraat heyetiyle de Romanya'ya gitti (1930)
Msr' temsilen katld Kuds'te toplanan Filistin Konferans'nda (Aralk
1931)yapt ve byk bir ilgiyle karlanan konumasnda, Trablus'u igal eden
ve mer el-Muhtar' uaktan atarak ehid eden (16 Eyll 1931) talya'y ar bir
dille knad. Bu srada Filistin i mandas altnda bulunduran ngilizler bu
konuma sebebiyle onu Kuds'ten kardlar.
Bu olay zerine Arap birlii fikri konusundaki abalarn younlatrd ve byk
yanklar uyandran baz yazlar kaleme ald.
Msr' temsilen slam lkelerinde eitli grevler yapt. 1936'da Irak, ran ve
Suudi Arabistan'a, 1937'de Afganistan'a orta eli tayin edildi. 1938'de Vakflar
ve Sosyal iler Bakanl'na getirildi. Londra'da toplanan Filistin Konferansna
katld ( 1939) Ayn yl Trkiye'ye orta eli olarak gnderildi.
Abdurrahman Azzam'n ngilterenin yannda yer almak isteyen Msr
hkmetine engel olmas ve bylece devletin II. Dnya Sava'na katlmasn
nlemesi, Vakflar ve Sosyal iler bakanl srasnda iyi bir ordu kurmaya
balamas, nemli hizmetlerinin banda gelmektedir.
1942 ylna kadar bakumandanln bizzat yrtt el-Cey'l-murabt adl bu
ordu ksa bir sre sonra ngiliz entrikalar ile ilga edildi ( 1944) Ayn yl Dileri

63

bakan yardmclna getirilen Azzam 22 Mart 1945 tarihinde Arap Birlii'nin


kuruluunda nemli rol oynad ve birliin ilk genel sekreteri oldu. Bu sahadaki
almalarn yrtrken bata Amerika Birleik Devletleri Bakan Roosevelt
olmak zere pek ok devlet bakan ve devlet erkn ile grmeler yapt. I.
Dnya Sava'nda ve sonrasnda cephede savaarak savunduu Libyay II.
Dnya Savandan sonra da byk devletlere kar himaye etmeye alarak
paralanmasna engel oldu ve istiklaline kavuuncaya kadar devletleraras
dzeyde onu mdafaa etti. Abdurrahman Azzam, ia ile Ehlisnnet arasnda
mspet bir diyalogun kurulmas iin ciddi gayretler de gsterdi.
Abdurrahman Azzam. Cemal Abdnnasr ve Msr ordusunun baz kumandanlar
ile ihtilafa dnce Arap Birlii genel sekreterliinden istifa ettiini aklad (9
Eyll 1952) Bu istifa Arap aleminde byk znt ile karland. Daha sonra
Suudi Arabistan'n Birlemi Milletler temsilciliinde siyas mstearlk grevini
kabul etti. nce Melik Abdlaziz,sonra da Melik Faysal'n mstear olarak uzun
yllar Suudi Arabistan da kald ve bu lkede nemli hizmetler grd.
Baz diplomatik grmeler yapmak zere gittii Fransa'nn Cannes ehrinde 2
Haziran 1976'da vefat etti. Cenazesi Kahire'ye getirilerek Hulvan'daki
Mescidinde topraa verildi.
Msrl tannm alimlerden Abdlvehhab Azzam'n amcas olan Abdurrahman
Azzam, gl ahsiyeti, askeri, idari ve siyas dehasyla tannm, slam lkeleri
arasndaki birok nemli anlamazl zmedeki baars sebebiyle de eyh'lArab" diye anlmtr.
ngilizce, Franszca ve Trkeyi iyi bilirdi.
Yanklar uyandran pek ok yazs arasnda el-Arap dergisinde yaymlanan
"Gelecein Milleti Araplar" (el-Arab mmet'l-mstakbel) adl nl makalesi
daha sonraki yllarda pek ok gazete ve dergi tarafndan iktibas edilmitir. Siyasi
makaleleri el-Cihad, ez-Ziya', Msr, Kevkeb, e-ark, el-Belag, el- Arab ve Ehram
gibi eitli gazete ve mecmualarda yaymlanmtr.
Eserleri:
1. Batal'l-ebtal Hz. Peygamber'in hayat ile ilgili olan ve Azzamn Msr
radyosunda yapt konumalardan meydana gelen bu eser Kahire'de
yaymlanm (1357 / 1938) ve Bykler By Resul-i Ekrem'in rnek Ahlak ve

64

Kahramanl adyla Hayreddin Karaman tarafndan Trke ye de tercme


edilmitir
(stanbul-1971)
2. er-Risalet'l- Halide slamn insanlk iin yegne saadet kayna olduu ana
fikrinden hareketle kaleme alnan bir eserdir (Kahire 13651 1946). Pek ok dile
evrilen, Endonezya, Pakistan ve baz Arap lkelerinde ders kitab olarak
okutulan bu eser Hasan Hsn Erdem tarafndan Ebedi Risalet adyla Trkeye
evrilmi ve Ahmed Hamdi Akseki'nin uzun bir mukaddimesiyle birlikte
yaymlanmtr (Ankara 1948). Azzam'n bu eseri, Caesar E. Farah tarafndan The
eternal message of Muhammed adyla ngilizce ye de tercme edilmitir
(London
1979)
3. Mzekkirat Abdirrahman Azzam (Kahire,ts.) Yakn dostu Cemil Arif'e btn
ayrntlaryla anlatt ve baz blmlerinin lmnden sonra yaymlanmasn
istedii hatralardr.
BBLYOGRAFYA :
Abdurrahman Azzam, Batal'l-ebtal, Kahire 1357 /1938; ae., Bykler By
Resli Ekrem'in rnek Ahlak ve Kahramanl (trc. Hayreddin Karaman),
stanbul
1964;
1971;
a.mlf.,
erRisalet'll
Halide,
Kahire
1365/1946;
a.e., Ebedi Risalet (trc. Hasan Hsn Erdem), Ankara 1948; stanbul 1961; Eref
Edib. Mehmed Aki{-Hayat, Eserleri ve 70 Muharririn Yazlan, stanbul 1938, 1,
139, 543; Vahid ed-Dali, Esrarl cami'ati'l 'Arabiyye ve 'Abdurrahman 'Azzam,
Kahire 1982; Cemil Arif, Mzekkirat 'Abdirrahman 'Azzam, Kahire, ts. (elMektebet'I-Msri'l-hadis) ; Ahmed Atyyetullah El Kams'ssiyasi (bask yeri ve
tarihi yok), s, 777
Burada imdi tekrar konumuza dnecek olursak bu birey ile toplum, fert ve
devlet btnln kavrayamayan bat dnyas ve dier dnya, iki unsurun
aralarndaki i blmn kavrayp bulamadklar iin aralarndaki dengeleri
kuramadklarn slam alimlerinin farz ayn ve farz kifaye terimlerini bireylerin
ileri ve toplumun yapaca iler diye ikiye ayrmalarndan bir i blm
gerekletirmelerinden anlamaktayz. Hz. Peygamberin hadisleri de bize bu
konuda k tutmaktadr. nk snnet ve hadislerin slamda nemli bir yeri
vardr.
slamda Snnetin Yeri ve Hadislerin nemi

65

slamn bugn karanlk fakat gl odaklar ve yeralt gizli servileri tarafndan


tehdide tabi tutulmakta olduu bir gerektir. Onlarn amac, et trnak veya
metih erh gibi olan Kitap ile Snnet, ayet ile hadis arasn amak suretiyle
Kuran kalesinde bir gedik amak, bylece slam sadece din olarak kabul edip
onun dzen, sistem, hukuk ve eriat, dnya, devlet ve millet tarafn yok
etmektir. nallah bunu yapamazlar ve yapamayacaklardr. nk Kuran inallah
bizzat Cenab Hak Hazretlerinin korumas altndadr.139
Hz. Peygamberin snneti diye onun sz, fiil ve tasviplerine denir. yleyse
mahiyet itibariyle bylece snneti, sz, i ve Hz. Peygamberin olurlar olmak
zere 3 ksma ayrm oluyoruz.
Mesela Hz Muhammedin Ramazan hilalini grnce oru tutmaya balayn,
evval hilalini grnce de orucu brakn140 Bir kimse uyuyarak veya unutarak
namaz vaktini geirirse hatrlaynca klsn141 hadisleri szl snnete rnektir.
Hz. Peygamberin fiil ve ilerine rnek olarak da onun namaz kln ve hac
ediini syleyebiliriz. Nitekim Hz. Peygamber, Ben namaz nasl klyorsam, siz
de yle kln142. Hac ile ilgili ibadetlerinizi benden renin143, buyurmutur.
Yine ayn ekilde Hz Peygamberin savalarda yapm olduu iler de fiili
snnete girer ve Mslmanlarn da ayn ileri yapmas meru saylr, diyebiliriz.
Hz Peygamberin takriri snnetine yani tasviplerine ve olurlarna gelince, bu,
Hz Peygamberin grp veya iittii bir ii ikrar ve kabul etmesidir. Mesela
sahabiler tarafndan huzurunda yaplan iler veya sylenilen szleri
reddetmemesi, bunlar ikrar etmesi demektir. Szgelimi su bulamad iin
teyemmmle namaz klan kimse, namazdan sonra su bulduu halde namaz
iade etmemi, bylece Hz Peygamber de bunu tasvip etmitir. Yine Hz
Muhammed Hz Alinin verdii baz hkmleri ve yabani eek eti yiyenleri tasvip
etmitir. te Hz Peygamberin huzurunda veya gyabnda sahabiler tarafndan
yaplan ve Onun tasvibini gren bu tr iler pek ok olup takriri-tasvip edilmi
snneti meydana getirir. Bu ekilde bunlar, Peygamberin tasvibiyle meruluk
kazanm olmaktadr.
139

Hcr 15/ 9
Buhari, Savm, 11; Mslim, Syam, 4, 18
141
Ebu Davud, Salat, 11; Darimi, Salat, 26
142
Buhari, Ezan, 18; Edeb, 27; Ahad, 1
143
Ahmed b. Hanbel, Msned, c, III, s, 318, 366
140

66

Snnet, hkmleri aklama bakmndan Muhammed Ebu Zehraya gre Kitabn


tamamlaycs ve yardmcs mahiyetindedir. Buna ilaveten de afii, snneti
beyan bakmndan Kitaptan-Kurandan ayr grmez; her ikisini de istidlal
ynnden bir sayar ve nass ad altnda birletirir. afiye gre bunlar,
hkmleri birlikte ve yardmlaarak beyan ederler.
atbi de b konuda unlar sylemektedir: Hkm karrken yalnz Kurana
bakmak ve onun bir aklamas ve uygulamas demek olan Snnete bakmamak
doru olmaz. nk Kuran, klli hkmleri ihtiva eder. Namaz, zekt, hac, oru
ve benzeri emirleri aklamak iin Snnete bakmak zaruridir.144
Bununla birlikte Snnet, hkm karrken bavurulan mstakil bir asl (delil)
tekil eder. Snnetin delil-hccet oluunu gsteren deliller yle zetlenebilir.
1-Kuran nasslar Peygambere itaati emretmektedir. Mesela Kuranda bu
konuyla ilgili olarak yle buyrulmaktadr:
Kim peygambere itaat ederse Allah'a itaat etmi olur. Kim de yz evirirse, biz
seni onlara beki olarak gndermedik.145 Ey iman edenler! Allah'a itaat edin,
Peygambere de itaat edin ve sizden olan emir sahibine de itaat edin. Eer
herhangi bir eyde anlamazla derseniz; Allah'a ve ahiret gnne gerekten
inanyorsanz, onu Allah ve Resulne arz edin. Bu, daha iyidir ve sonu
bakmndan da daha gzeldir.146 Bununla beraber Allah ve Resul bir ie
hkmettii zaman, gerek mmin bir erkek ve gerekse mmin bir kadn iin, o
ilerinde baka bir tercih hakk yoktur. Her kim de Allah ve Resulne asi olursa
ak bir sapklk etmi olur.147
te bu ayetler ve buna benzer naslar ve deliller gsteriyor ki, peygamberin
buyruklarna uymak gerekmektedir.
2- Snnet, Peygamberin Rabbinden ald Risaleti (elilik grevini) tebliden
ibarettir. Allah Teala ona bu Risaleti tebli etmesini bildirerek yle
buyurmutur:
Ey anl Resul! Rabbinden sana indirileni tebli et! Eer bunu yapmazsan O'nun
peygamberlik grevini yapmam olursun. Allah seni insanlardan korur. Dorusu
144

atbi, Muvafakat, Ticariyye tab,c, IIIs, 369


Nisa 4/ 80
146
Nisa 4/ 59
147
Ahzab 33/ 36
145

67

Allah, kfirler toplumunu doru yola iletmez.148 Snnet de Risalet-i


Muhammed iyenin tebliine dhil olduuna gre, ona uymak, eriata uymaktr.
3- Kuran nasslar, Hz Peygamberin Allahtan vahiy alarak konutuunu
bildirmektedir: O, havadan (arzularna gre) konumaz. O(nun konumas
kendisine ) vahiy edilenden bakas deildir.149 Eer Allah'n sana ltuf ve
merhameti olmasayd, onlardan bir gruh seni saptmaya alrd. Halbuki
onlar, ancak kendi nefislerini saptrrlar, sana hibir zarar veremezler. Allah,
sana Kitab (Kur'an) ve hikmeti indirmi ve sana bilmediin eyleri retmitir.
Allah'n sana olan ltfu byktr.150
4- Kuran ayetleri, Peygambere iman edilmesini aka belirtir. Allah kendisine
iman ile Peygambere iman yan yana zikreder ve yle buyurur:
De ki; ey insanlar! Ben sizin hepinize Allah'n resulym. O Allah ki, gklerin ve
yerin btn mlk O'nundur. O'ndan baka hibir ilh yoktur. ldren de,
dirilten de O'dur. Bundan dolay gelin, Allah'a ve resulne iman edin. Allah'a ve
Allah'n btn kelmlarna iman etmi bulunan o mm peygambere, evet ona
uyun ki, hidayete erebilesiniz.151 Bu ayeti kerime, peygambere iman ve bunun
bir neticesi olarak da Ona uymay emretmektedir. Baka bir ayettede yle
buyrulmutur:
Mminler ancak, Allah'a ve Resulne gnlden inanm kimselerdir. Onlar o
Peygamber ile birlikte sosyal bir ile megul iken ondan izin istemedike brakp
gitmezler. (Resulm!) u senden izin isteyenler, hakikaten Allah'a ve Resulne
iman etmi kimselerdir. yle ise, baz ileri iin senden izin istediklerinde, sen
de onlardan dilediine izin ver; onlar iin Allah'tan ba dile; nk Allah
mafiret edicidir, merhametlidir. (Ey mminler!) Peygamberin davetini,
aranzdan baznzn baznza daveti gibi zannetmeyin. inizden, birini siper
ederek svp gidenleri muhakkak ki Allah bilmektedir. Bu sebeple, O'nun
emrine aykr davrananlar, balarna bir bela gelmesinden veya kendilerine ok
elemli bir azap isabet etmesinden saknsnlar.152 Bu ayetler de Peygambere
iman, Ona uyman ve Onda msaade almann vacip olduunu, peygamberin
148

Maide 5/ 67
Necm 53/ 3,4
150
Nisa 4/ 113.
151
Araf 7/ 158
152
Nur 24/ 62-63
149

68

davetini sade bir insann daveti gibi sanmak ve Onun emrine uymayp tersini
yapmak musibetler duar olacaklarn aklamaktadr.
te Snnet in hccet-delil oluu, bylece Kuran ayetleriyle sabit olmutur.
Buna gre snnet, bir bakma Kurandan domu ve Peygamber de Snnetle
Kurann hkmn aklamtr.
Kuranda bir ayet var ki, sanki o ayet, Hz Peygamberi ve Onun Snnetini kabul
etmeyenleri kfir diye nitelemektedir: De ki, Allah'a ve Peygamber'e itaat
edin! Eer aksine giderlerse, phe yok ki Allah kfirleri sevmez.153
Ayette belirtildii zere154 eer biz, aramzdaki anlamazlklar zmlenmesi
iin Allaha ve Resule gtreceksek, ben burada snnet dmanlarna sormak
istiyorum; bu ayetteki Allah ve Resul isimleri hakiki mi yoksa mecazi mi?
Eer mecazi ise ki, bize gre mecazidir, burada Allah demek Kitap yani Kuan
yani ayetler demektir; Resul de snnet ve hadisler demektir. Yoksa size gre bu
ayet hem lafz ve hem de manas mensuh mu yrrlkten kaldrld m yoksa?
Ey Snnet dmanlar, gelin bu sevdadan vazgein. nk ok tehlikeli bir
zemin zerindesiniz; her zaman ayanz kayabilir.
Biz imdi tekrar bilimsel aklamalarmza dnyor ve unlar sylyoruz:
Bizim hem dini ve hem de bilimsel inancmza gre insan hayat, ister birey
isterse toplum olsun, ister bir bucak veya isterse bir il ya da devlet olsun, bir
bileimden ibarettir. Evet, hayat bir organik kimyadaki bileim gibi bir
bileimdir. nk bileimi meydana getiren elamanlar, birbirinden ve
kendilerinin doru ve yanl davranlarndan, gnah ve sevap kazanmalarndan
etkilenirler. Onun iin Hz. Peygamber "Btn mminleri sevgi, merhamet,
efkat ve yardmlamada bir vcut gibi grrsn. O vcudun bir organ
hastalannca, vcudun dier ksmlar, uykusuz kalarak ve atelenerek,
birbirlerini hasta organn elemini paylamaya arrlar" buyurmulardr.155 te
bu hadis ile anlyoruz ki, insan unsurunda birey-toplum, millet ve devlet
btnl vardr. yleyse bunlar, bisikletin n ve arka tekerleri gibi hem ayr ve
hem de beraberdirler.

153

A mran 3/ 32
Nisa 4/ 59
155
Buhari, Edeb, 27.
154

69

Konuyla ilgili olarak yine Hz. Peygamber baka bir hadislerinde "(slam
toplumunda) mminin mmine ball, talar birbirine kenetleyen duvar
gibidir." buyurmutur.156 Bu hadislerden anlaldna gre toplumun doalilahi bir uzviyet olduu ve ayn zamanda bir organizma dzeninde bulunduu
anlalmaktadr. Yoksa toplumu oluturma konusunda Hobbes, Locke ve
Rousseau larn mesela "Sociale Contract" (Sosyal Szleme) gibi nazariyeler.
Muhammed Hamdi Yazr'n ifadesiyle eksik-aksak itiraf edilmi eylerdir.157
Elmall merhum, Allahn Ben sizin Rabbiniz deil miyim diye sorduu zaman
ruhlarmz, evet rabbimizsiniz diye aklanan ayetin tefsirinde158 dip notta
unlar yazmtr:
nsan doutan, yaratltan medenidir diyenler bunu bir anlamda eksik olarak
ifade ederler ve itiraf etmi olurlar. ctimai mukavele (sosyal anlama) ve sosyal
ruh teorileri bundan alnmtr.
Dou ile batnn, Rnesans medeniyeti ile slam medeniyetinin siyasete yani
ynetime baklarnda benzerlikler olduu gibi, ok nemli farkllklar da vardr.
Siyaset, idare veya ynetim ne derseniz deyiniz, bu anlam ve teorik dnceyi
ortaya koymak iin kullanlan kelimeler, terimler, slup ve anlatm tarz, ana
fikri de ortaya koyuyor. Bu da ynetim felsefesinin ne ve nasl olduunu aka
gsterip meydana karyor. te sizlerle asl paylamak istediim dncem
udur:
Bat medeniyetinin ynetimi ifade etmek zere rettii terminolojiye baktmz
zaman bunlarn g, kuvvet, kuvvetler ayrl, iktidar ve otorite gibi kelimeler
olduunu grrz. Buna karlk slam medeniyetinde ise imam, halife, veli,
emir, i, idare, siyaset ve mlk gibi kelimeler kullanlmtr. Bu kelimelerden yola
karak bu iki gr arasnda mukayese yaptmz zaman batda devlet gce
dayanan bir zorba, vuran ldren bir kuvvet ve korkulan bir kurum olarak
grnmektedir. Devlet sanki tabir caiz ise vuran bir yumruktur. nk g
esastr. Hlbuki bizim eski Trkemizde bile g'n anlam yani g, cebir,
iddet ve zulm demektir.159

156

Buhari Edeb 36
M. Hamdi Yazr, Hak Dini Kuran Dili, III, 2324 1 nolu dip nota bak
158
Araf 7 / 172
159
D Mehmet Doan, Byk Trke Szlk, s, 433
157

70

Oysa slami terminolojiye baktmz zaman sanki devlet nmz aan ve yol
gsteren bir rnek ve ncl, anne ve baba kadar velayet kanatlarnn altna
sndmz bir veli, baba oca ve ana kuca, sonumuzu dnen ve bize arka
kan bir yardmc, ortak iimizi i edinen ve bize kendi iimizi neren bir nerici
ve nihayet toplumun sevk ve idaresinde neyi nerede ve nasl yapacanda
rnekler sunan bir ynlendirici olarak ortaya kmaktadr.
Yani bugn yeryzndeki insanlar sanki ailenin ok ok bytlm bir ekli
olan bir devlet ocanda deil de vey evlat olarak yabanc bir aileye verilmi,
beslengi muamelesi gren bir zavall durumundadr. Evin sahipleri vardr, evin
tapusunu elinde tutanlar sz sahibidirler, sntlarn ise sz sylemeye haklar
yoktur. Eer konuacak olursa konumada biraz haddi de aarsa evden kovulup
snr d da edilebilir.
Evet, sanki halklar ve vatandalar, gc elinde tutan kuvvet sahibi, eli beli
tabancallarn yannda bir snt durumundadrlar. yle olmasayd halkn
banda olan ve cumhurun bakan denilen ahsn sorumsuz olmasn nasl
aklayabilirsiniz. Hlbuki bizim anlaymza gre makamlar ykseldike
sorumluluk da artar. Onun iin Rabi bn Ziyad el-Harisi Hz. mer'e gelip "Frat
kenarnda bir koyun kaybolsa, Kyamet gn senden onun mutlaka sorulacan
bil" demiti. Milli airimiz Mehmet Akif de bu konuyu msralarnda yle dile
getirmektedir.
"Kenar- Dicle'de bir kurt arsa bir koyunu,
Gelir de adl-i lahi sorar mer'den onu"160
Tek cmleyle ifade etmek gerekirse slam'n devlet-sorumluluk anlay ile
bugnk anlay ve uygulama arasnda dalar kadar fark vardr. Evet, aynen
yledir: Anne ve babann evlatlar vardr, devletin ise evlatlar vatandalardr.
nk slamda devlet velidir.161 Acaba devleti temsil edenler bunu bilirler mi?
Hatta slamda toplumdaki bireylerin sosyal stat seviyeleri ykseldike
sorumluluklar da artar. Eer bir su ilerlerse cezalar bile ikiye katlanr. Mesela
ayette bu hususta Peygamber Hanmlar iin yle buyrulmutur.

160
161

Mehmet Akif Safahat, Koca Kar ile mer iirinden


Bak: Osman Eskiciolu, enfal.de sitesi, slamda Devlet Velidir (Amme Velayeti) adl makale.

71

Ey peygamber! Hanmlarna yle syle: "Eer dnya hayatn ve ziynetini


istiyorsanz, haydi gelin, sizi donataym ve gzellikle brakp salvereyim.162
Yok eer Allah ve Resuln ve ahiret yurdunu istiyorsanz, haberiniz olsun ki,
Allah iinizden gzellik edenlere pek byk bir ecir hazrlamtr.163
Ey peygamberin hanmlar! Sizden her kim bir terbiyesizlik ederse ona azap iki
kat katlanr. Bu Allah'a gre ok kolaydr.164
Yine sizden her kim Allah'a ve Resulne boyun eer, salih bir amel ilerse, ona
da mkfatn iki kat veririz. Hem onun iin bol bir rzk hazrlamzdr.165
Ey peygamberin hanmlar! Siz kadnlardan herhangi biri gibi deilsiniz. Eer
takva ile korunacaksanz, konuurken krtmayn da kalbinde bir hastalk
bulunan kimse tamaha dmesin. Gzel ve dosdoru sz syleyin.166
Hem vakarnzla evlerinizde durun da nceki cahiliyet devrinde olduu gibi
sslenip kmayn. Namaz kln, zekt verin. Allah ve Resulne itaat edin. Ey
ehli beyt! Allah sizden kiri gidermek ve sizi tertemiz, pampak yapmak istiyor.167
Oturun da evlerinizde okunan Allah'n ayetlerini ve hikmeti ann. phe yok ki
Allah ltuf sahibidir ve her eyden haberdardr.168
Bu batnn ynetim felsefesinde rettii g, kuvvet, kuvvetler ayrl, otorite
ve buna benzer kelime ve terimlerini bizim ok iyi tahlil etmemiz lazm. Buna
gre bu gc nasl anlamalyz meselesine gelince, yukardan beri ifade etmeye
altmz gibi aslnda ortada g diye bir ey yok, bu insan devleti ve toplumu
eya seviyesine indiren veya ona aa gibi grp ekil vermek isteyenlerin, kaba
kuvvetilerin grnden baka bir ey deildir. O yzden insana hukuk d her
trl muamele zulmden ibarettir. nsan ve toplum hukuka ait olduu gibi,
hukuk da insana mahsus olan bir dzenleme, bir takm kanun ve kurallar
btndr, diyebiliriz.

162

Ahzab 33/ 28
Ahzah 33/ 29
164
Ahzab 33/ 30
165
Ahzab 33/ 31
166
Ahzab 33/ 32
167
Ahzab 33/ 33
168
Ahzab 33/ 34
163

72

slam'da ve slam dzeninde yneten ve ynetilen ifadeleri bulunmamaktadr.


Eer tabir caiz ise herkesin, yneticilerin bile mevzuata tabi olmalar
bakmndan, herkes ve her vatanda, ynetici mevzuat olmakla, ynetilen
durumundadr.
Bugn yneticilerin istek ve arzular kanun olduu iin kanun yapanlar
ynetenler, kanun yapmayanlar ise ynetilenler olmaktadr. Yani eli sopal bir
oban srlar gtmyor ve gtmemelidir. Ortada ortak bir i vardr veya bu
mekndan yeryz dnyasndan telere doru uzayp giden yolda birlikte
yolculuk vardr. Yol bellidir ve yolcular, nde gidenler, arkada gidenler ve ortada
olanlar gibi olduklar yerlerde bulunanlar ile birlikte bu yolculuklarn
yapmaktadrlar.

BRNC BLM TOPLUM YNETM EKLLER


TOPLUM YNETM

73

Mehmet Erdoan, Fkh ve Hukuk Terimleri szlnde Siyaset hakknda unlar


sylemitir: Tedbir-i umur; her ii yerli yerince yapmak, hkumet etmek,
memleket idaresi, ceza ve zellikle de idam cezas. Terim anlam: Tazirden yani
had cezasnn altnda bulunan bir tedip ve cezadan ibarettir ki, duruma gre
darp (dvme), hapis ya da baka bir ekilde yaplr. Osmanllarda ar ekilde
cezalandrma, ikence rf-i maruf anlamnda kullanlrd.169
Mehmet Erdoan, Siyaset kelimesinden baka Siyaset-i Adile, Siyaset-i Amme,
Siyaset Bilim, Siyaseten Hkm, Siyaset-i Hassa, Siyasetname, Siyaset-i eriyye,
Siyaset-i Zalime, Siyasi Haklar, Siyasi Hrriyet ve Siyasi Parti gibi terimleri
aklamtr; isteyenler kaynaa bakabilirler.170
Daha nce de ifade ettiimiz gibi, hele bu sadece bilim ve teknoloji medeniyeti
ve kltrnden sonra din bilimsiz, bilim de dinsiz olmaz, din bilimsiz edemez,
bilim de dinsiz edemez dememiz gerekir. Millet ve devlet de ayn ekilde biri
olmadan dieri olmayan ve bizi tayan iki ayamza benzer, diyebiliriz. Bu iki
ayamz bizi tad gibi toplumu da ancak devlet ve millet beraberlii tayp
yaatabilir. Ancak toplum ve devlet denilince de mutlaka bir nizam ve dzene
ihtiya vardr. nsanlar, nizamsz, dzensiz, kanun ve kuralsz yaayamazlar. Zeki
Mesud Alsan, Yeni Devletler Hukuku adl eserinde toplum dzeni hakknda
unlar sylemitir:
Dzensiz bir toplum hayat, tasavvur edilemez. Dzensizlik anariyi dourur.
Anari halinde bulunan bir toplum ise kmeye mahkmdur. Eer toplumun
yaamas takdir edilmi ise, iyi, kt herhangi bir disiplinin, anariyi mutlaka
nlemesi gerekir; aksi takdirde toplum dalr.171 Buna gre hukuksuz bir
toplumun ve bu hukuku uygulayan bir devletin bulunmamas demek, o
toplumun paralanp dalmas ve kp yok olmas demektir. Ahmet
Kahraman da Dinler Tarihi adl eserinde eski Yunan ahlaklarndan tarihi
Plutarquenin yle dediini nakletmitir:
Dnyay dolanz, duvarsz,
edebiyatsz, kanunsuz, servetsiz ehirler bulacaksnz. Fakat mabedsiz ve
mabudsuz bir ehir bulamayacaksnz.172

169

Fkh ve Hukuk Terimleri Szl, s, 510


Baknz, Mehmet Erdoan, Fkh ve Hukuk Terimleri Szl, s, 510
171
Zeki Mesut Alsan, Yeni Devletler Hukuku, II, 1
172
Ahmet Kahraman, Dinler Tarihi, s, 4
170170170

74

Fakat insanlar kendiliklerinden bir kanun ve kural, nizam ve dzen koyamazlar.


nsanlarn yapaca ey, ancak alemlerin Rabbi olan Allahn din ve bilim alanlar
iin koyduu kanun ve kurallar aratrp bulup uygulamaktr. Bu konuda
Merhum Elmallya kulak versek ok yerinde olacaktr. O deerli eserinde yle
demitir:
Gerekten Allah Tel lemlerin Rabbi olduundan kinatn hepsinde onun
kanunlar geerlidir. Kanunlar bazen kanun koyanlarna ve bazen konularna,
ilikisi bulunan eylere nispet olunur. Mesela Solon kanunu koyucusuna nispet
olduu gibi, Akar (para getiren tanmaz mallar) kanunu da konusuna,
mahkmlarna-mkelleflerine nispet edilmitir. Tabiat da Hak (Allah)
kanunlarnn mahkmu (hkm altnda) olmas itibariyle bunlarn irade
kanunundan bakasna "tabiat kanunlar" ismi de verilir. Fakat hepsinin
koyucusu Allah Tel olduundan, bunlara Allah kanunlar ve ilah nizam demek
elbette daha dorudur. Bu kanunlar bilmee ilim ve fen denildii gibi, onlarn
iyilie gtrenlerine de din, millet ve eriat denilir. Allah'n koyduu ve Allah'n
kanunu dnda din aramak batldr ve bununla beraber Allah'n her kanunu da
din deildir. Mesela beynine kuvvetli bir tabanca skann lmesi bir hak
kanunudur. Allah Tel'nn zel bir iradesi engel olmazsa o kurunu kendine
skan lr. Fakat intihar etmek bir iyilik, bir din deildir, isyandr, ktlktr.
Kendi mlk olmayan Allah'n binasn (bedeni) ykp bozmaktr.
Bunun gibi insanlarn yapt ilerinden hangisi ele alnsa onun bir iyi veya kt
yn ile uygun olaca bir Allah kanunu vardr. yilik yn ile uygun olan Allah
kanunu din, kt ynyle uygun olan Allah kanunu dinin zdddr. ki ynden de
Allah'n kanununa uygun dmeyen i, kt ve batldr.
zetle Allah'n her kanunu, Allah tarafndan konmu olduundan dolay
dorudurlar. nsan tarafndan konulmu kanunlar, ne ilim, ne din, hi biri
olamazlar. Bunlar, ilim asndan batl, din asndan ktlk meydana getirirler
ve doru deildirler. Bunun iin insanln hakk, gerek ilimde ve gerek dinde
kanun koymak deil, Allah'n kanunlarn arayp bulmak ve bu kanunlar
kefedip ortaya karmaktr. Arimet hidrostatik (sv maddelerin dengesine ait,
onlarn dengesi ile ilgili olan) kanununu, Newton yerekimi (yer ktlesinin
cisimler zerindeki ekim tesiri, arz cazibesi) kanununu, Aristo elime (tenakuz,
mantktaki birbirine zt halde bulunma, birinin doruluu dierinin yanl
olmasn gerektiren durum) kanununu koydular demek, doru olmad gibi

75

Ebu Hanife Hazretleri de kyas, fkh (slm hukuku) kanunlarn koydu demek
doru deildir. Bunlar, onlar tarafndan konmu olsayd eri ve yalan olurlard.
Doru olmalar, Allah'n kanununun keif edilmesine nail olmalarndan ileri
gelir. Bunun iin limler, icat eden deil keif eden ve ortaya karan
kimselerdir. nk Allah'n kanunlar iinde gizli olanlar da vardr.173
"Fert ve devlet" ismiyle bir kitap yaynlayan Dupont White, "Ferdin davran ve
menfaati, medeniyet ve gelimeye ezeli bir engeldir. lerleme ise devletin
eseridir", demektedir.174 Bu serbesti ekol ile mdahalecilere kyaslayarak
bakacak olursak, birinin ifrat ve dierinin ise tefrit yani birbirine zt iki ar u
gr olduklarn syleyebiliriz. nk fertle devlet birbirini tamamlayan iki
unsurdur.
Bu konuda Elmall, gzel bir tebihle fert ile devletin dengede olmas ve
bunlarn birbirini tamamlayan iki unsur olduu ve birinin yok olmas felaket, her
ikisinin yok olmas ise daha byk bir felaket olduunu ak bir slupla dile
getirmektedir: "Bir memlekette hayat, ahsi menfaate dayal mlkiyet hakkna
bal olarak, yani kiisel mlkiyet ile ayakta durur. Bunun gerei olan hayat ve
kamu yarar da hkmdar ve mlk(ynetim) ile yani sosyal dzeni temin eden
devlet ve devlet reisi ile salanr. Bunlarn kvam da her ikisinin kendisine ait
(zel) ve kendi adna hareket eden kimse olmayp birbirinin desteine muhta
olduklarn bilmek ve aralarnda hak oranna uygun den karlkl destek ve
dzeni bulmakla mmkndr.
Kiiyi ve zel mlkiyeti boan katksz ve kat sosyalizm, organlarnn btn
zellikleri felce urayan ve yalnz gnl basit ve fakat heyecanl bir hatra ile
kvranan bir vcuda benzer. Toplumu, sosyal mlkiyeti boan kat ferdiyetilik
(liberalizm), canll zlm olup can boazna gelmi ve gzleri hava
boluuna dikilmi lme hazr birisinin son nefesindeki can ekime anndaki
krizini yaayan bedenini andrr.175
Elmall stadmz, burada birey ile toplumun, fert mlkiyeti ile devlet
mlkiyetinin ayn bisikletin n ve arka tekerlerinde olduu gibi hem beraber ve
hem de ayr olarak birlikte altklarn aklayarak yle demitir:

173

Hak Dini Kuran Dili, I, 126-127


Feridun Ergin, ktisat, s, 89
175
Elmall Muhammed Hamdi Yaz, Hak Dini Kuran Dili, I, 100
174

76

Bunun iin otorite ve mlkten her birinin yok olmas bir felakettir. Mlk ve
otoritenin bir ksmnn veya tamamnn yokluu, bizzat kamu yararnn o oranda
kesilmesidir. Otorite ve mlk sahibi olmann bir ksmnn veya tamamnn yok
olmas da kiisel faydann veya herkesin faydasnn tkenmesi demektir. Ve
ounlukla birinin sona ermesi dierinin sona ermesini gerektirir. Bunlarn
ikisinin birden kaybedilmesi ise -Allah korusun- en byk musibet ve en byk
felakettir. Her birinin yok olmasn dnmekte bile insanlk bu ackl sonucun
yrekler acsn duyar ve duyduu iindir ki, btn bu aklk karsnda
kendisinin u anda greceli (izafi) deil, gerek ve kaytsz artsz bir melik
(hkmdar) veya malik (sahip) olduu kuruntusundan kurtulamaz. Varlk ve
nimet asndan hkmdarlk phesiz daha ekicidir. Fakat yokluk ve iddetli
ceza asndan da sahip olmann ortadan kalkmas daha dehetli ve daha
korkuntur. te bu byk ayet, insanln imdiki zamandaki bu izaf payn zorla
almayarak, gelecekte zellikle ahirette bunun dahi kendisinden alnacan ve o
zaman yalnz lemlerin Rabbi yce Allah'n ezel ve ebed olan gerek mlk
sahibi oluu ve mutlak hkmdarlnn kalacan aklyor: "O gn, kimsenin
kimseye yardm edemeyecei bir gndr! O gn emir, yalnz Allah'a aittir. "176
"Bugn mlk kimindir? O tek ve Kahhar olan Allah'ndr." 177 lk bakta bu
uyarma ne kadar dehetlidir. Benim benim derken, memleket, hkmet
kaybetmenin ne felaket olduunu anlayanlar, isterse bir tane olsun kimseye
vermem derken, malsz mlksz kaldn grenler bu dehetin bykln ne
abuk hissederler.178
nsanlarn bireysel ve toplumsal ihtiyalarna gre din, bilim, iktisat ve idare179
zamanmza kadar ok deiik ekillerde uygulanarak gelmi, insanlara zaman ve
mekn artlar etkiledii iin, duygu ve dnceler, nazariye ve tatbikat hep
farkl olmutur. Bylece insanlarn ayn suret, ayn ekil ve fotokopi olmad
gibi, toplumlarn da fotokopi olmadklar aka grlmektedir.
Onun iin de hem Mslmanlarda ve hem de dier milletlerde bugne kadar
ok farkl ynetim biimleri uygulanagelmitir. Bu hususta zaman ve zemin
artlarnn yannda sahip olduumuz kltr ve tarihin ak yn ve srdrd
izginin hangi noktasnda bulunduumuz ve dnn, geen zamann nasl bir
176

nfitar, 82/19
fir, 40/16
178
Elmall Tefsiri, I, 100
179
Ali Fuad Bagil, Din ve Laiklik, s, 23
177

77

mirasn tadmz da nemlidir. Mesela sadece dnyaya m, yoksa yalnz


ahirete mi veya her ikisine birden mi tutacaz. Yine birey mi veya toplum mu
hangisi daha nce gelir; yoksa her ikisi birlikte mi olmaldr ve mesela Yahudilik
ve Hristiyanlk gibi peygamberli, din adaml, havarisi, rahip ve ruhbanlar olan
bir toplum var. Buna gre insanlar, dinsel bir ortamda, din merkezli ve din
adam arlkl bir hayat yaamaktadrlar. Byle bir toplumdan ok merkezli ve
din adam olmayan bir slam toplumuna hemen gei kolay olur mu, ani gei
mmkn olur mu? Sosyal olaylarn ok ar ilemeleri dolaysyla bunun hemen
bak keser gibi olmas tabiatyla mmkn deildi.
Onun iin bugn dier okullardan ayr olarak, onlarn dnda dini okullarn
bulunmas ve din ilerinin de Diyanet diye bir kurum tarafndan yrtlmesi,
aslnda slama ters olduu halde hala var olup yaatlmas, gemi dinlerin bize
brakt miraslar olarak dnlebilir. nk Hristiyanlkta din adam ve
otoritesi, rahip ve rahibeler vardr. Hlbuki slamda ise byle bir ey yoktur.180
slam, Hz. Peygamberin bu dnyadan beka alemine gtkten sonra Kuran ile
Snneti daha dorusu din emanetini ve dini tebli grevini tm Mslmanlarn
omuzlarna yklemitir: "Size iki ey brakyorum ki, bunlara uyduunuz
mddete asla yolunuzu armayacaksnz: O, Allah'n Kitab' ve Resulnn
snnetidir".181
Ahmet Hamdi Akseki Merhum, Abdurrahman Azzamn eseri Ebedi Risalet adl
kitabna yazd Mukaddimede slamda ruhani bir sulta, ruhani bir hkmet
yoktur Bir Mslman ancak Allah huzurunda mutlak kul, Allahtan bakasna
ise mutlak hrdr, demi ve unlar yazmtr:
Din liminin vazifesi ancak tebli, irat ve talimdir. Din limi, lazm olan
artlarn haiz olduu surette, Allahn hkmn, Allahn kanununu keif ve
beyan hakkna sahip olsa da yine sadece bir rehber ve yol gstericidir. O,
aklamalarnda ve iratlarnda kitap ve snnetten ve mmetin icmandan
darya kamaz, kimsenin vicdanna tahakkm edemez ve gnahn affedemez,
Allah ile kullar arasnda vasta olamaz.182
Yine bu konuda Ahmet Hamdi Akseki, slam adl eserinde de unlar sylemitir:
180

Hadid 57/ 27

181

Muvatta, Kader 3, (2, 899).

182

A Hamdi Akseki, Ebedi Risalet, s, 20

78

Hristiyanlkta dogma vardr, slamda ise dogma yoktur.183 slam dzeninde


hibir insan ve hibir fikir eletirilmez deildir. slamda din adamlar olmad
gibi, devleti de din adamlar ynetmez. slamda rahip ve ruhbanlk, din adaml
ve cihat demek, slam iin alma, iyilii hkim klma ve ktl yok etmek
iin faaliyet gstermek demektir. Her Mslman ayn zamanda din adam
olduu iin tek kelimeyle dindarlk demek, slam temsil ve tebli etmek
demektir. nk Hz. Muhammed, Her mmetin bir ruhbanl vardr, benim
mmetimin ruhbanl ise Allah yolunda cihat etmektir., buyurmulardr.184
Zira Hz. Muhammed, Din nasihattir, samimi sz sylemek ve samimi
davranlarda bulunmaktr, buyurmulardr.185
nsanlk tarihi, dnden bugne, bugnden de yarna bir rmak gibi, yatana
gre, zaman ve mekn artlarna, darlna ve geniliine, ini ve yokularna
gre kvrla kvrla akp gitmektedir. Asl konumuz asndan meseleye baktmz
zaman insan unsuru ve toplumun ynetilmesi problemi, zaman ve zemin
artlar olmakla beraber, bizi normal olan nedir sorusuna gtrmektedir. Bizim
buna cevabmz da yle olur. Birey-toplum, fert ve devlet olarak, Dicle ile
Fratn Trkiyeden kp ayr iki kol halinde Irak topraklarnda devam ederken
Gneydouda El-Kuma semtinde birleerek attul Arap adn alr 193 km.
yolculuktan sonra Basra krfezine dklr. te Dicleye din, Frata da bilim
dersek, bunlarn her ikisi yani din ile bilim insanda birleir ve byk bir rmak
olur.
Bize gre Osmanllarn sonuna kadar slam toplumlar din arlkl olmular ve
sonuna kadar da ylece devam etmiler diyebiliriz. Oysa din ile bilimin bir
bileimi olan insan, sadece Dicle ile yetinmemeli Frat ile yani bilim ile de
birleerek byk bir rmak olarak insanlk hayatnda gelecee doru akp
gitmelidir, derim. te biz bu almamzda din-bilim bileimi zerine dayanan
bir bakanlk sistemini aklamaya alacaz inallah! imdi eitli zamanlarda
ve yerlerde uygulanm olan ynetim biimlerinden bazlarn grmeye
alalm. Hem bunu dou ve bat anlaynda ynetim biimleri diyerek 2
ksmda incelemek istiyoruz.

183

Ahmet Hamdi Akseki, slam, s, XXVI s, 456


Mecamuz-Zevaid, 5/278
185
Mslim, mn, 95
184

79

KNC BLM

DOU ANLAYIINDA SADECE NAKLE

RF VE DETE DAYANAN YNETM BMLER


Biz burada dou bat anlay derken, akl ve nakle dayanmaktan kaynaklanan
farkllktan bahsetmek istiyoruz. nce u dou ve bat ayrmn dile getirelim.
Bu dou ve bat diye dnyay 2 ksma ayrmak da nereden km, derseniz ite
cevab: M 5. yzylda yaam olan Yunanl tarihi, antik yazar ve tarihin babas

80

olarak bilinen Heredot, ilk Dou-Bat ayrmn yapan ahstr. O, Pers kitlelerinin
Yunanlara ullanmas neticesinde iki dnya izmitir Dou ve Bat izdii bu
erevede Bat Medeniyeti Yunanlardan teekkl, bunun dnda kalan tm
insanlk kadrosu, barbarlar Yunan olmayanlar Yunanistann dousundan
geen meridyenin-boylamn dousunda kalan lkeler doulu, batsnda kalan
lkeler de batl saylmlardr.
imdi daha ok dou lkelerinin mutlakyet, merutiyet ve cumhuriyet adyla
anlan ynetim biimlerini sonrada daha ok aklc olan bat lkelerinin monari,
oligari ve demokrasi adyla dile getirilen ynetim biimlerini aklamaya
alacaz.
Burada nakle dayanan derken de bu dou lkelerinin hepten vahye ve ilahi
hitaplardan ziyade gelenee, rf ve adetlere dayandklarn syleyebiliriz. Tabi
bize gre insan, kendisini din ve bilime gre ynettii gibi, toplumun da devlet
grevlileri tarafndan din ve bilime gre ynetilmesi gerekir. Akl ise her iki
alanda da lazm olan bir aratr.
Akl hakknda merhum Elmall stadmz, unlar sylemitir: Akl, kalb ve
ruhun madeninde, beynin nda bulunan manevi bir nurdur ki insan bununla,
duyu organlaryla hissedilemeyen eyleri anlar. Akl yrtmek; sebeplerle
sebeplerin meydana getirdii eyler ve eser ile eseri meydana getiren eyler
arasndaki ilgiyi, yani "illiyet kanunu" dediimiz sebebi neticeye balayan
kanunu ve ona bal olan gerekli ilgileri idrak ederek eserden messire veya
messirden esere yahut da bir messirin iki eserinin birinden dierine intikal
etmektir.186
Filozoflar, bilginin kaynan, ilimsiz temellerde aramaya kadar gitmilerdir.
Bylelikle bilenle bilinenin birliini saladk zannetmilerdir ki, nceki gr
genellikle ikaniyye'nin,(domatizmin) ikincisi de Maddeci Tedribiyye'nindir
(empirizmindir). Hakk yalnzca nefse irca ile "ben"i hakkn zat saymann, hasl
ndiyyeci'lik irkine dmekle ya nefislerin (kiilerin) says kadar ilh farzetmeye
veya manevi anlamda "idealist panteizm"e, yani her iki halde de nefse tapmaya
gtrr. Baka bir deyile akl tanrlatrmaya ve akl sahiplerini tanrsz
brakmaya mncer olur.

186

Bakara 2 / 164.ayetin tefsirine bak, Hak Dini Kuran Dili, I, 467

81

Akl, duygudaki aydnlk gibi, dnceyi darya, benlii benlik dna balayan
bir ba halinde olup tamamen ahsi de olmadndan, ikani ekoldeki filozoflar,
bunu hakkn hkmnn faili ve ilmin kayna saymak saplantsna dmler:
Nefsin afakilemesini akl yoluyla izah etmek iin dncelerinin temelini akl ile
makul, nefs ile nefs tesinin aklda birlemesi gr zerine kurmular. Bilgi ile
bilinenin ayr ayr eyler olduunu kabul etmekle beraber, z asndan birleik
olduunu ve binaenaleyh insan aklnn mutlak anlamda ve tam olarak ikan-
klliye, yani Hakk'n zatn idrak etmeye yetkili bulunduunu zannedecek
derecede ifrata varmlarsa da akln her hkmnde hakikate ve doruya
isabetle karar veremeyip hatalara dt de sz konusudur. Ayrca, mantn
yaratcs da akl olmayp, bilakis hkmde hakikate ve doruya isabetle karar
verebilmek ve bilimsel keifler yapabilmek iin akln, mantk vs gibi bir takm
kural ve ilkelere, bilimselliin gerektirdii dier artlara uymak, hatta onlara
zorunlu olarak bal kalmak durumunda olduu ve faaliyetlerinde ilkeye
ballk ihtiyacndan
bsbtn mstani
kalmad dnlnce, akli
yaknlerin esasn tekil eden bedihi ilkelerle ilgili hkmlerinde bile akln mucit
ve fail durumunda olmayp, Hak tarafndan verilen bir bilgi arac olduu, yani
bilgiyi alglayan ve kabullenen bir kabul edici olduu, bilinen tabiri ile Hakk'n
hitabn anlamak iin bir alet ve aratan ibaret bulunduu anlalmaktadr.
Nitekim akllarn asrlarca yanna bile yanaamad bir hakikatn, olay
niteliindeki ehadetiyle
derhal anlalp dorulanabildii
mnakaa
gtrmeyecek ekilde sabit olmutur. Bundan dolay Tedrip ve tecrbeciler,
insan bilgisinin kaynan, hakikate ve doruya ulamann temelini soyut
akldan ziyade benlik dndan gelen denemelerde aramak gerektiinde srar
eylemektedir.187
Akl, ruhun bir kuvvetidir ki, insan onun vastasyla bilgi sahibi olur; iyi ile
kty, gzel ile irkini ayrr, eyann hakikatini kavrayabilir. Akl, eri ahkam
mdrik ve kaif kabul edilir, yani onlar kavrayabilir ve ortaya karabilir, ama
kendisi hkm koymada yetkili deildir. nk akl, iyi bir lme ve
deerlendirme arac olmasnn tesinde deer kayna olamaz. ari, yani hkm
koyucu (hakim) ancak Allahtr; akl onun hkmlerini sadece kefeder ve ortaya
karr, yoksa bizatihi kendisi hkm koyamaz. Bu itibarla fukaha, hakknda ak
nass olmayan bir konuda itihatta bulunurlarken, yaptklar itihatlarn mutlaka
187

Elmall Hak Dini, IV, 485

82

bir nassa dayandrma gereini duymular, naslardan azade biimde akl devreye
sokma gibi bir tavr gstermemilerdir.188
Bize gre akl, ayn kompter gibi bir aratr ve bir vastadr. Kompter nasl
ykleme olmadan almazsa akl da ayn yledir. Akl bilgi ile yklenmeden
kendisi bilgi veremez, diyoruz. Onun iin akl, her zaman nakle muhtatr.
Bylece burada unu hemen sylemeliyiz ki, akl, nakilsiz ve vahiysiz bir ey
yapamad gibi, naklin de akl olmadan yapaca bir ey yoktur. Onun iin
merhum Ali Fuad Bagil, Din ve laiklik adl eserinde bugn iinde bulunduumuz
din, diyanet ve hayat ile ilgili krizlerden kurtulmann bence aresi, akl ile nakli
ve din ile bilimi bartrp birletirmektir, demi ve bunu yapmak kolaydr. Zaten
slamda slam dininin gereinde din ile bilim, akl ile nakil arasnda bir eliki,
terslik ve ztlk yoktur demitir.189 Biz de dnce ve uygulamalarmzda fikir ve
ameli hayatmzda akl ile nakli, din ile bilimi hep birletirerek yolumuza devam
etmeliyiz, diyorum. imdi bir ynetim biimi olan mutlakyet sistemini
aklamaya alalm.

1- MUTLAKKYET
Krallk ve imparatorluk manasna da gelen bu mutlakyet ifadesi, tm iktidar
yetkilerinin bir kii veya grupta topland ve herhangi bir kayda tabi olmad
bir ynetim biimidir.190
Mutlakiyet, iktidar yetkilerinin bir hkmdarda kaytsz artsz topland bir
idare ekli. Yani parlamentosuz bir kraliyet ynetimidir.191 Baka bir ifade ile
Mutlakiyet, bir hkmdarn siyasi iktidar kaytsz ve artsz elinde
bulundurduu bir rejim ve ynetim eklidir.
188

Mehmet Erddoan, Fve HukukTermleri szl, s, 21


Al Fuad Bagil, Din ve Laiklik, s, 243
190
M Erdoan, F ve Hukuk Terimler Szl, s, 404
191
D. Mehmet Doan, Byk Trke Szlk, s, 798
189

83

slamda byle tek adam ynetimi kesinlikle yoktur. Allah Tela Hz. Peygambere
bile sen Mslmanlar zerinde bir despot deilsin diye Hz Muhammedi sadece
tebli yapmas hususunda uyarda bulunmutur.192
Montesqueunn deyimiyle hkmdar, yalnz bana ve fakat deimez
kanunlar ile saltanat srer. Ne zaman btn grevleri kendinde toplam bir
organ, kendi organlarnca konulmu kanunlarla ynetilirse buna mutlakyet
denir.
nsanlarn bilgiden uzak bir ekilde cehalet yorganna brnp rtnd
zaman izafiyet ve grecelik tayan bir hayatta mutlak olan ve hibir kayt ve
arta bal olmayan bir idare varsa bu eyann tabiatna ters demektir.
Siyaset bilimciler idare, iktidar veya hkimiyet kavramna alar boyunca
birbirine yakn anlamlar vermilerdir. Btn bu tarifler, hkimiyetin en stn
g ve iktidar demek olduunda birleir. Bodin, hkimiyeti, yurttalar ve
uyruklar stnde yasayla kstlanmam en stn iktidar olarak tarif eder.193
J. J. Rousseauya gre ise hakimiyet, genel iradenin uygulanmasndan baka bir
ey
deildir.194
bn Haldunun hakimiyet tarifi ise daha zl ve eksiksiz gzkmektedir. O da
hakimiyeti, sahibinin gc stnde bir gcn bulunmamasdr., diye tarif
etmektedir.195
Buna gre mutlakyet rejiminde yasma, yrtme ve hatta yarg gc (kuvvetler
birliinin bir gerei olarak) tek elde yani hkmdarda toplanr. Mutlakiyet ile
diktatrlk arasnda ekil bakmndan bir benzerlik vardr. Diktatrlkte de tpk
mutlakiyet ynetiminde olduu gibi yetkiler tek elde toplanmtr.
Fakat diktatrln iktidar istei ve iktidara gelii ile (halkn meru saymad
bir yoldan gerekletii iin) mutlak hkmdarn iktidara sahip oluu
(kurumlam bir hanedana mensubiyetinden tr meru saylan bir zemine
dayand iin) arasnda fark vardr.196

192

aiye 88/ 22
George Sabine, Siyasal Dnceler Tarihi, (evirenler: H. Rzatepe, A1969, . ktem, O. Ozankaya, Ankara1969, II, 82
194
timai Mukavele, (evirenler: S. Evrim M. Evrim Drt kitab ile birlikte Ruso-st-1967, s, 137
195
bn Haldun, Mukaddime, Msr-(tarihsiz), s, 188
196
Yeni Trk Ansiklopedisi
193

84

Bu sistemin en belirgin zellii, yasama, yrtme ve yarg; ekonomik, sosyal ve


siyasal olarak hibir denetim ve gzetim yaplmamas ve hibir kstlamann
bulunmamasdr.
Bu sistemin en gzel ifade ekli, 17. Yzyl sonlar ile 18. Yzyl banda Fransay
yneten XIV. Louisnin Ltat cest moi (Devlet benim) sznde kendisini
gstermektedir.
Bir Alman filozofu olan Georg Wilhelm Friedrich Hegel (27 Austos 1770,
Stuttgart - 14 Kasm 1831, Berlin) ise daha deiik bir anlay getirerek Tanrnn
devlete hulul ettiini syleyerek Zeki Mesud Alsana gre u anlaylar dile
getirdi:
Hegele gre Tanr devlette teahhus etmekte olduundan btn hukukun,
ister milli, ister milletleraras hukuk olsun, kayna devlettir. Bylece Hegel,
kuvvet ve hak kavramlarnn ayn manay ifade ettiklerini kabul eyleyen Spinoza
felsefesine uyarak devleti ilahlatrm ve bu suretle devlet hakimiyetine en
mutlak bir mahiyet izafe etmitir.197
Siyasal mutlakiyetilik eitli biimler altnda yzyllar boyunca dnyann geni
bir kesiminde hkm srd. Mutlakiyetilik, ortaada oluan ulusal devletlerin
gl nderleri sayesinde tam manasyla monarik bir hale geldi. Hatta bu
devletlerin gc hkmdarlarnn gcyle yakndan ilgilidir, diyebiliriz. O
sebeple hem devleti ve hem de hkmdar kuvvetlendirmek iin de kilisenin,
feodal beylerin ve genel olarak geleneksel ortaa kurumlarnn merkezi
hkmet zerindeki kstlamalarnn kaldrlmas gerekiyordu. Onun iin devlet
bu kstlamalara kar gcn gstermeli, hkmdar mutlakyetin meruluunu
temellendirmeliydi. Bundan dolay monarik mutlakiyetiliin savunucular
kraln tanrsal haklarndan sz ederek kral yetkisini Tanrdan aldn ne
srdler. Bu yeni ulusal hkmdarlar kendilerini her konuda yetkili grerek
yalnzca devletin deil, kilisenin de ba olmaya yneldiler. Tekelcilik de
diyebileceimiz bu her eyi, her eyi kendisine balayan mutlak iktidar oda
savunuldu ve toplumsal dzen ve gvenlik asndan tekbir iradeye btnyle
boyun emenin gereklilii, bunun alternatifinin blc siyasal glerin ortaya
kaca iddia edildi. Hatta bir ngiliz filozofu olan Thomas Hobbes, 17. Yzylda
197

Zeki Mesud Alsan, Y. D. Hukuku, s, 27-28 (A. Verdross, Le fondement da droit international, Recueil des
cours, Cilt 16, s. 251-321

85

Leviathan (Deniz Canavar) adl kitabyla, uyruklarnn kendi karlar iin


hkmdara boyun ediklerini ne srd ve mutlakiyetiliin en yetkin
savunucusu oldu.
Hz. Peygamberin Muaz b. Cebeli Yemene ynetici olarak gnderdii zaman198
yasama, yrtme, yarg ve maliye gibi kuvvetleri bir tek kiide birletirmi gibi
grnse de slam dzeninde tm kuvvetler, Kuran ve Snnet nda
yrtld iin tarihteki bu mutlakyet anlay ile bir benzerlii yoktur,
diyoruz.199 slam dzeninde kral veya hkmdar olsa da heva ve hevesine
uyarak keyfilik yapmak, delile dayanmadan istee yaslanmak yoktur.200 Sadece
ve yalnz Rabbimiz Allah Telnn bize gnderdii Kurana201 ve snnete uymak
vardr.202
Mutlak varlk sadece ve yalnz Allahtr; O, mutlak kudret, ilim ve hikmet
sahibidir. Mutlak itaat yalnz Allahadr. Allaha isyan, dinde su ve gnah olan
bir eyde hkmdara, devlete ve hkmete itaat olamaz. nk Hz.
Peygamber, bir hadislerinde Bir Mslmann, gnah ilemesi emredilmedii
srece, sevdii veya sevmedii btn konularda devleti yneten kimseye itaat
etmesi arttr. Bir gnah ilemesi emredildii zaman ise kimseyi dinleyip itaat
etmez., buyurmulardr.203
slam asndan Mutlakiyet ynetim eklinin, Kuranda en yce Rabbiniz benim
diyen204 ve Allahn musallat ettii byk bir bela diye niteledii, olan
ocuklarn katleden205 ve de tam bir zalim ynetici rneini veren Firavun
idaresine benzediini syleyebiliriz. Bylece netice olarak mutlakyet ynetim
eklinin slamda yeri olmadn rahatlkla dile getirebiliriz. Bizim mutlakyet
kelimesini ve ifade ettii anlam tam kavrayabilmemiz iin onun zdd olan
izafiyet ismini aratrmamz ve anlamn bilmemiz gerekir.

198

Hz. Peygamber Muaz kad olarak Yemene gnderirken ne ile hkmedeceini sormu, Muaz da Kitap ve
Snnetten sonra- reyimle itihad ederim demiti. Bu cevap ise Resulllah tarafndan ok gzel bulunmutu. Ebu
Davud, Akdye, 11; Tirmizi, Ahkam, 3; Zeylai, Nasbur Raye, I, 23
199
bn Teymiye, Siyaset, , ev. Vecdi Akyz, s, 13
200
Nisa 4/ 135; Maide 5/ 77; Naziat 79/ 40; Necm 53/ 23
201
Bakara 2/ 170; Lokman 31/ 21; Araf 7/ 3
202
A mran 3/ 32, 132; Nisa 4/ 59; Maide 5/ 92; Nur 24/ 54; Muhammed 47/ 33; Teabn 64/ 12.
203
Buhari, Ahkm 4, Cihat 108; Mslim, mare 38. Ayrca bk. Ebu Davud, Cihat 87; Tirmizi, Cihat 29; Nesa, Beyat
34; bn Mace, Cihat 40
204
Naziat 79/ 24
205
Araf 7/ 141

86

zafiyet Arapa bir isim olup ballk, bamllk ve ilgili demektir. Grecelik de
bu Arapa izafiyetin uyduruk Trkesidir, diyebiliriz ki, bu, nispi, izafi demek
olur.206 Bu dnceye ve bak asna felsefi bir akm olarak rlativizm
(Relativizm) denir. Bilgilerimizin bize, llerimize ve duygularmza gre
olduunu, mutlak bilgiye ulaamayacamz ileri sren felsefe akm ve
anlayna rlativizm, izafiyetilik denir.
Bizim izafiyeti tam anlayabilmemiz iin onunla zt anlam tayan mutlak
kelimesini aralarnda mukayese ederek bilmemiz gerekir. Herhangi bir kayda
tabi olmayan, bir eye bal ve baml bulunmayan, var olmak iin baka bir
varla ihtiyac olmayan, varlk sebebini kendi bnyesinde tayan demektir ki,
bu zellii tayan da sadece ve yalnz Allahtr. Yani mutlak varlk Allahtr;
nk O sameddir207 mahlukat ise izafi varlktr.208 nk ayette yle
buyrulmutur:
Sonra duman halinde bulunan ge yneldi. Ona ve yerkreye: "steyerek veya
istemeyerek buyruuma gelin." dedi. Her ikisi de: "steyerek geldik" dediler. 209
te bu sebepten dolay her varlk, evresinden tutun da Allaha kadar giden
yolda hep muhta haldedir. Hem de ok enteresan bir ey, hayvan, bitki ve
cansz varlklar arasnda en muhta durumda olan insandr.
zafiyete dnecek olursak az ne bunun ayn zamanda nispi olduunu
sylemitik. te izafiyet ve grecelik nispi davranmak demektir. Mesela baz
insanlar ok r, baz insanlar az ve bazlar da normal r. Baz insanlar ok
korkak, bazlar az ve bazlar da hi korkmaz. Baz insanlar ok dindardrlar,
bazlar az ve bazlar da normaldir.
Hayatn izafi olduuna gelince, mesela Amerika 40 sene nce Trkiyeyi % 80
kontrol ediyordu; yleyse Trkiyeye den % 20 hareket etmektir. Yani
lkemizin o zaman hayattan yzde yirmi kendi kendine hareket etme serbestlii
vardr. ABD hzl bir ekilde kmeye balad iin bugn kendi zel
problemleriyle megul olduundan bizi ve dnyay fazla etkisi altnda tutamyor.
Mesela bugn Trkiye ile ancak % 50 ilgilenebiliyorsa lkemiz bunu bir frsat
206

207

Bak D Mehmet Doan, B. T. Szlk, s, 569

Allah sameddir (hlas 112/ 2) muhta deildir; hibir eye ihtiyac yoktur. Ama her ey ona muhtatr. Ona
izafelidir ve ona bamldr.
208
Fusslet 41/ 11 Bu ayette yerlerin ve gklerin Allaha mutlak itaat ierisinde olduklar anlalmaktadr.
209
Fusslet 41/ 11

87

bilip hemen zgr alan 20 den 50 ye karmaldr. Zaten Erdoann yapt da


sanyorum bundan baka bir ey deildir.
Maalesef lkemizde sapk cereyanlar alm ban gidiyor. Bunlar arasnda
belamclar, tautular, tekfirciler, irkiler, furkanclar, tevhidciler, selefiler ve
daha bunlara benzer bir sr akmlar ve akntlar var. Mesela bunlardan bazlar
oy kullanmak kfrdr ve irktir diyorlar. Bu beyinsizler hayatn bir izafi
davranlar olduunu bilemeyen ve birileri tarafndan kullanlan zavall
maalardr. Mesela D ve benzeri kfr etelerinde olduu gibi
Demokrasi, tam slam ve insan dzeni deildir. Ama bugn Trkiye ve dnya
artlarnda hayatn izafi oluuyla bu belay bamzdan defedinceye kadar
yaamak zorunda olduumuzu da herkes bilmelidir. te bunlara slam
hukukunda azimet ruhsat, normal anormal, salk hastalk, bar ve sava hali
derler. Hasta olan ve hastalk zamannda, toplumun hasta olduu bir srete
Mslmanlarn salkl gibi davranmalar hastaln gereklerine riayet
etmemeleri hem kendi bnyelerine ve hem de sosyal bnyeye zarar
vermelerine sebep olur. Oysa slam dzeninde zarar vermek de yoktur, zarara
uramak da yoktur ve zarara zararla karlk vermek yoktur"210 nk Kuranda
hibir kimseye zarar verilmemesi hakknda ayette emir verilmitir.211
Mevdudi, ada yazarlarn ve hukukularn hakimiyet yorumlarn yle ele
almakta ve genel olarak eletirmektedir: En yksek iktidar ve mutlak iktidarn
ifadesi olan hakimiyetin, herhangi bir kimsenin, bir topluluun veya bir
ynetimin elinde var olduu kabul edilebilir. Hkimiyetin bunlardan birisinin
elinde olduu sylenince, onun her hkmnn kanun niteliini tad
anlatlmak istenir. Byle bir kimse bireyler zerinde hkmlerini yrtr ve
snrsz bir yetki sahibi olur. Ynetilenler de byle bir kimseye kaytsz ve artsz
itaate mecbur olurlar. Onun hkmranlk yetkisini ve isteini hibir ey
snrlandramaz ve ksamaz. Onun karsnda bireylerin hibir haklarnn varl
sz konusu deildir. Eer onlarn bir haklar varsa bu mutlak hakim tarafndan
verildii iin vardr.

210
211

Mecelle 19. Madde


Nisa 4 / 12

88

Bundan daha az kudret ve yetkiye hibir ekilde hkimiyet denemez. Ancak


gnmz iin varlndan sz edilen hakimiyetin alan o kadar daraltlmtr
ki, siyasi anlamda hakimiyet kalmamtr, diyebiliriz.212
nk egemenliin kayna kabul edilen gler, ya
bazen hakimiyeti
kendileri kullanmakta veya kullananlar iin zaman zaman murakabe sz konusu
olabilmektedir. Bu ifadelerle gnmz demokrasilerinin kastedildii aktr. Bir
taraftan hakimiyetin kaynann halk olduu itiraf ve ifade edilirken, dier
taraftan da hemen hakl olarak halkn hakimiyeti dorudan kullanmasna imkan
olmad sylenmektedir.
Hakimiyetin ancak halkn temsilcileri tarafndan
kullanlabilecei dile getirilir. Hem halka irin grnmek arzusu ve de tekrar
seilmek istei genel olarak hakimiyetin gerei gibi kullanlmasna frsat
brakmamaktadr.
Bu bakmdan gnmz siyasi sistemleri iin kelimenin tam anlamyla
hkimiyetten sz etmek mmkn deildir. Olsa bile bu, ok dar snrlar
ierisinde kalm bir hkimiyet olmu olur.213
Eserimizin asl konusunu oluturan bakanlk sistemi ve slam bal bize
bakanlk sistemi slama tam uygundur ya da slam bakanlk sistemini neriyor
gibi bir imaj vermemelidir. Aslnda slam sistem dzen asndan bir dengeler
sistemidir desek yerinde olur. Zira slam, bireyin olduu kadar toplumun,
toplumun olduu kadar da bireyin dzenidir. nk birey ancak toplum ile
beraber yaayabilir.
Onun iin slamda zel hukuk ve kamu hukuku ayrm da yoktur. Hatta konuyla
ilgili ahkam-s Sultaniye, Kitab-l Hara ve Kitab-l Emval gibi tarihte yazlm
eserlerde slamdan din ve devlet, din ve eriat, diye bahsedilmektedir. Yani
bugnk anlamda slam dini hem din ve hem de dzendir, diyebiliriz.
Nizam, dzen, sistem ve rejim gibi kelimeler hemen hemen siyasi anlamda
yakn kelimelerdir. Aslnda ynetim sistemi veya siyasal sistem, herhangi bir
devletin ynetimi iin, hkmetme (zellikle yasama ve yrtme) gcnn kimin
elinde bulunacan belirlendiini gsterir. Bugne kadar insanlar monari,
oligari, demokrasi ve anari ynetim ekillerini kullanmlardr.

212
213

Mevdudi, slamda Hkmet, (ev: Ali Genceli) Ankara- Tarih yok, 1. Bask s, 421-2
M Beir Eryarsoy, slam Devlet Yaps, s, 79

89

Bugn Mslmanlarn gerilemesi ile bat dnyas sadece bilim ve teknolojiye


dayanp dinden uzak olan bir toplum ynetim biimi ortaya koymutur. Buna
demokrasi denir. Temsili ynetim biimi olan bu sistemin slam uyan ve
uymayan yerleri de vardr. Aslnda Bat Medeniyeti demokrasi, insan haklar,
serbest piyasa ekonomisi, artan oranl vergiler ve kadn erkek eitlii gibi
deerler retmi olsa da ve bylece slama yaklam bulunsa da daha hala
slam esaslarndan ok uzaktadr.
Bugn ne batda ve ne de douna doru-drst hukuk bile yoktur. Birlemi
Milletler nsan Haklar evrensel Beyannamesi var, derseniz, ben de onun iin bir
kefesi kopmu terazi, derim. Orada vazife var m, vazifesiz hak olur mu, borlu
bulunmadan alacakl olur mu? Andr Mercier bile onun iin nsan haklar
ancak insan devleriyle birlikte dnlrse temellendirilebilir., diyor.214 Ruhbeden, din-bilim dengesini kuramayanlar, birey-toplum dengesini kuramaz ve
insann hukukunu bulamazlar. nsanlk maalesef bugn bu haldedir.
Yneticilerin istek ve arzular, kanun olmakta ve hukuk olmaktadr. Zavall
bireyler ne yapsnlar, ellerinde hibir ey yok; nk egemen gler byle
istemektedirler.
Parlamenter sistem yasamann parlamentoya ait olduu, yrtmenin de
parlamentonun denetiminde olduu bir sistemdir. Bylece bugn Trkiye
parlamenter bir sistemin uygulanmakta olduu bir lkedir. Bakanlk sistemi ise
hkmet bakannn ayn zamanda devlet bakan olduu ve yrtme erkinin
yasama organndan bamsz bir ekilde ynetimde bulunduu cumhuriyete
dayal bir hkmet sistemidir.
Bu anlattklarmz Bat medeniyetinin ortaya koyduu ynetim biimleridir.
slam asndan arzal yanl taraflar olsa da bakanlk sistemi slama
parlamenter sistemde daha yakn olduunu syleyebiliriz. nk Kuranda Allah
Hz brahime ben gerekten seni insanlara bakan (imam)yapacam
buyurmutu.215 Kuranda imam olarak geen bu kelime slam terminolojisinde
tam anlamyla siyasi lider ve bakan demektir. Ama bu kelime lider kelimesi ile
taban tabana zttr. ngilizcede to lead arkadan idare etmek leader ise ayn
oban gibi srnn arkasnda olan demektir. Oysa imam, nde olan,
uygulamada rnek olan ve Rabn Mfredatnda dedii gibi, kendisine uyulan,
214
215

onna Kuuradi (yayma hazrlayan), nsan Haklarnn Felsefi Temelleri, Meteksan, Ankara1982, s.15
Bakara 2/ 124

90

szne ve hareketlerine uyulan kimse demektir. O sebeple cami, bize slam


toplumunun genel olarak nasl hareket edilecei hakknda ipular verir.
Kuranda namaz ile ilgili 4-5 kelime geerken siyasetle ilgili pek ok kelime
bulunmaktadr. Bunlardan en nemlisi de mam (Devlet bakan) kelimesi
olup namaz o, kldrr; cami cemaati de ona tabi olup uyar. Nitekim ayette Her
insan topluluunu bakanlar ile ardmz gn216 buyrulmutur. Kuranda
siyasetle, ynetim ile ilgili kelimelerin birka yledir:
mam,217 mmet,218 Halife,219 ll-emr,220 itaat,221 beyat,222 kavm,223 velayet,224
ura,225 adalet,226 ihsan227 emanet,228 ehliyet,229 hkm,230 melik231 mlk232
mele233 mm-l kura234 Kuranda 1760 civarnda kk kelime vardr. Kuran
216

sra 17/ 71
Ali Imran3/ 104; Yunus 10/ 47
218
Bakara2/ 124
219
Sad38/ 26
220
Nisa 4/ 59
221
Nisa 4/ 59
222
Mmtehne 60/ 12
223
Araf7/ 159
224
Enfal8/ 72
225
Ali Imran3/ 159; ura 42/ 38
226
Nahl 16/ 90; Nisa 4/ 135
227
Nahl 16/ 90
228
Nisa 4/ 582
229
Nisa 4/ 583
230
Nisa 4/ 584
231
Bakara 2/ 246-247; Kehf 18/ 79
232
A mran 3/ 26; Zuhruf 43/ 51
233
Hud 11/ 38, 'Mele" 'bir gr zerinde birlemi topluluk' demektir. 'Me-Le-E' fiiliyle ilgili olup, bu fiilin
anlam 'doldurmak'tr; 'yemlene'l-uyune riven ve menzaran ve'n-nfuse behaen ve cellen' denilir" ki, 'gzleri
(gzeleri) su ve manzarayla, nefisleri de gzellik ve cellle dolduruyorlar' veya daha gzel bir syleyile, 'gzleri
suya ve manzaraya, nefisleri de gzellik ve celale kandryorlar' denir. 'Falan gzlerin doluudur' dendiinde, o
kiinin bakann gznde ok byk olduu sylenmek istenir. Genler iin 'mali'1-ayn' 've'1-mele'l-halk
dendiinde, 'gz doldurucu ve iyi ahlkl' olduklar anlalr. (Bak, Rab el-sfehani, Mfredat, s, 473.
217

te, toplum iinde 'gz dolduran, byk grlen' kiiler vardr ki, bunlara daha ok bugnk dilde 'ileri gelenler,
denmektedir. Bu kiiler toplumun nde gelenleri olup, her toplumun yapsna ve kabul ettii deerlere, daha
dorusu inancna gre 'gz dolduranlar' baka bakadr. Sz gelimi, bunlar kapitalist toplumlarda daha ok
sermaye sahipleri, faist toplumlarda diktatrler ve evreleri, asker diktayla ynetilen yerlerde ordu ileri
gelenleri, slm'da ise daha ok alimler ve fazllardan oluan ura veya hal ve akd ehlidir. Bu bakmdan, 'mele"
szc ntr bir kavram olup, olumlu veya olumsuz bir deer tamaz. Bununla birlikte, bu kavramn Kur'an'da
daha ok mrik toplumlarn nde gelen ve mminlere ikence ve kar kovuta ileri giden nderleri iin
kullanldn gryoruz:
Kavminden istihbarda bulunan mele', ilerinden iman edip istiz'af olunanlara siz gerekten Salihin Rabbi
tarafndan gnderildiini biliyor musunuz? dedi. Biz onunla gnderilene muhakkak inananlarz dediler
(A'raf 7/ 75).

91

Kerimde geen bu her bir kk kelimenin kendine gre bir anlam ve bir rengi
vardr. Onun iin iman bakadr, slam bakadr, mmin bakadr, Mslman
Kavminden istihbarda bulunan mele', ey uayb, seni ve yanndaki iman edenleri ya mutlaka
'memleketimizden karr, ya da milletimize dnersiniz dedi.. (Araf 7/ 88).
(Nuh'un) kavminden kfreden mele', biz seni ancak bizim gibi bir beer gryor ve sana ancak grten
yoksun ayak takmmzn uyduunu gryoruz dedi..(Hud 11/ 27).
Mele' ayn zamanda bir hkmdarn evresinde dant ve hkmdar zerinde belli etkisi olan kiiler
topluluudur da. Bu bakmdan hkmdar veya yneticinin Mslman olup olmamas nemli olmayp, bir
peygamber veya Mslmanlarn halifesinin-imamnn evresinde de mele' pekl bulunabilir:
(Fir'avn) evresindeki mele'ye, muhakkak bu bilgin bir bycdr bu dedi.,
Bysyle sizi yerinizden karmak istiyor, ne buyurursunuz? (uara 26/ 34-35).
(Saba melikesi) Ey mele', bu iimde bana bir fikir verin, siz hazr bulunmadka ben hi bir eyi kesip atmam
dedi (Nemil 27/ 32).
(Sleyman) Ey mele', onlar bana teslim olup gelmeden nce hanginiz onun tahtn bana getirir dedi (Nemil
27/ 38).
zellikle mrik toplumlarn nderleri bulunan mele', mstekbir olmalarnn yansra, refah iinde yzen
marklardr da. Bu bakmdan, rasller, szgelimi Fir'avn gibi hkmdarlara ve ayn zamanda evrelerinde
bulunan mele"ye de gnderilmilerdir. nk onlar bir bakma belki hkmdardan daha yetkilidirler ve nderi
bulunduklar irki korumada en ileri gidenlerdir:
Kavminden kendilerini dnya hayatnda, refahtan azdrdmz, kfreden ve hiret'e kavumay yalanlayan
mele', bu ancak sizin gibi bir beerdir... dedi (Mminun 23/ 33).
Sonra Musa'y ve kardei Harun'u ayetlerimizle ve apak bir delille gnderdik, Fifavn'a ve mele' sine;
istihbarda bulundular ve bbrlenen bir topluluk oldular (M'minn 23/ 45-46).
Fir'avn ve mele'sinin kendilerini fitneye uratmalarndan korktuklar iin Musa'ya kavminden yalnzca bir
gruptan baka inanan olmad (Yunus 10/ 83).
Yeryzndeki mele'den baka bir de gkleri dolduran bir mele' vardr ki, bunlar Kur'an'n diliyle mele-i al
(yce topluluk) tur:
Tartrlarken, mele-i a'l' ile ilgili bir bilgim yoktu (Sad 38/ 69).
Elmall da mele kelimesi hakknda u aklamay yapmtr: bir maksat zere toplanm olmak, bir de iyi
anlama ve uzlama ve kymet, en esasl anlam tekil eder. Mesela bir dernek, bir kabine ve bir parlamento, bir
ordu ve her hangi bir toplumun btn adna sz sylemeye yetkili kiilerin bir araya gelip bir heyet tekil
etmesi hep birer "mele' " demek olur. Ve nde gelen erafa "mele' " denilmesi de bu yzdendir. Yoksa nde
gelen erafn birbiriyle didime ve ekimelerini ifade eden danklk ve kopukluk hli ve tek tek her birinin
durumu "mele' " tabirinin anlam dnda kalr. (Bak Elmall, Hak Dini Araf Suresi 7/ 103. Ayetin tefsiri)
234
Bu Kitap (Kur'n), kendinden nceki kitaplar tasdik eden, ehirler anas (bakentlerin) halkn ve
evresindeki btn insanl uyarman iin indirdiimiz mbarek bir kitaptr. Ahiret gnne iman edenler bu
Kitaba da iman ederler ve onlar namazlarna da devamldrlar. (Enam 6/ 92)
Tefsirler buna Mekke demiler Hatta Elmall, btn ehirlerin anas, merkezi demek olan mm-l kura
Mekkenin bir ismidir ki, cihann merkezi, btn yaratlmlarn kblesi demek gibidir. Uyarma, Mekkenin
kendisine deil, halkna olaca bilindiinden mana, mecaz veya mecaz isnad suretiyle mm-l kura halk
demek olur.
phe yok ki, Mekke denilmeyip de mm-l kura denilmesi, Mekkeyi lemdeki btn ehirlerin bir mutlak
merkezi gibi dndrmek iindir. (Hak Dini Kuran Dili III, 463)

92

baka bir anlam tar. man slam demektir, slam da iman demektir, sz ve
hkm yanltr. Bu bakmdan mmin ve Mslman kimdir ve bunlarn grevleri
nelerdir, birlikte renmeye balayalm. nce iman ve slam, mmin ve
Mslman nedir ve kimdir tanmaya alalm.
Biz iman ile slam, Cibril hadisi ad verilen u olaydan reniyoruz. Bir gn
Cebrail (a.s.) Hz. Peygamber'in de aralarnda bulunduu bir sahabe topluluuna
insan suretinde gelmi, iman, slm ve ihsan nedir diye Allah Resulne sorarak
cevaplarn almtr. te Cebrail (a.)'in bizzat soru sorarak ve cevaplarn tasdik
ederek telkin ettii bu hadise "Cibril hadisi" ad verilmitir.
Abdullah b. mer'in, babas Hz. mer'den naklettii bu hadis yledir:
"Bir gn Resulllahn yannda bulunduumuz srada anden yanmza, elbisesi
bembeyaz, sa simsiyah bir zat kageldi. zerinde yolculuk eseri grlmyor,
bizden de kendisini kimse tanmyordu. Doru Hz. Peygamber'in yanna oturdu
ve dizlerini onun dizlerine dayad. Ellerini de uyluklar zerine koydu. Ve:
"Ya Muhammed! Bana slm'n ne olduunu syle" dedi. Resulllah (s.a.v.):
"slm; Allah'tan baka ilh olmadna, Muhammed'in de Allah'n Resul
olduuna ehadet etmen, namaz dosdoru klman, zekt vermen, Ramazan
orucunu tutman ve gcn yeterse Beyt'i hac etmendir" buyurdu. O zat: "Doru
syledin" dedi. Babam dedi ki: "Biz buna hayret ettik. Zira hem soruyor, hem de
tasdik ediyordu."
"Bana imandan haber ver" dedi. Resulllah (s.a.v.): Allaha, Allah'n meleklerine
kitaplarna, peygamberlerine ve ahiret gnne inanman, bir de kadere, hayrna
errine inanmandr" buyurdu. O zat yine:
"Doru syledin" dedi. Bu sefer:
"Bana ihsandan haber ver" dedi. Resulllah (s.a.s.):
" Allah'a O'nu gryormusun gibi ibadet etmendir. nk her ne kadar sen
onu grmyorsan da, o seni muhakkak grr" buyurdu. 235 u halde biz, iman ile
slam bylece Cebrailden renmi bulunuyoruz.

235

Buhari, man, 37

93

slam limleri, bu hadise dayanarak iman ile slam ve mmin ile Mslman
tarif edip aklarken aralarnda bir takm tartmalar da olmutur. Mesela iman
ile slam ayn eydir, hayr farkl eylerdir, iman amelden bir czdr, hayr cz
deildir gibi ihtilaf edilmitir.
imdi de slam leminin kendisini mam- Azam (en byk hukuku) payesiyle
ereflendirdii ve fakat zalimlerin onu zindanlarda dayakla ldrd byk
insan ve esiz lim Ebu Hanife hazretlerinin man slamdr, slam da mandr
grn dile getirelim.
Bu anlaya gre her mmin Mslman olduu gibi, her Mslman da
mmindir. Ancak afiiler konuya byle bakmyor. Onlar Ebu Hanife gibi iman ile
slam ayn eydir demiyor ve buna itiraz ederek iman ile slam ve mmin ile
Mslman farkl eyler ve farkl kimselerdir diyorlar. Gazali de hyasnda bu
konuyu dile getirerek mmin ile Mslmann farkl kimseler olduunu
sylemitir.
Esed oullarndan bir topluluk Medineye Hz. Peygambere gelip biz iman ettik,
dediler. Bunun zerine Bedeviler inandk dediler. De ki: siz iman etmediniz,
ancak Mslman olduk (boyun edik) deyin. Henz iman kalplerinize
yerlemedi236 ayeti geldi. Bylece bu ayetin zahirine bakld zaman iman ile
slamn farkl olduu ortaya kmaktadr. Dier taraftan bir akn srasnda
dman blgesinde bulunan bir kii La ilahe illallah Muhammedn Resulllah
deyip Mslmanlara selam verdii halde same b. Zeyd tarafndan,
korkusundan byle davrand zannedilerek, ldrlmt. Hz. Peygamber olay
renince ok zlm ve hiddetlenerek kalbini yarp baktnz m, nasl
anladnz korkudan olduunu buyurmulardr. te bu olayla ilgili ayette Size
selam verene sen mmin deilsin demeyin237 buyrularak, iman ile slam ve
mmin ile Mslman bir tutulmutur.
Biz ise farkl kelimelerin farkl manalara delalet etmesi sebebiyle ayn afiiler
gibi dnerek yle diyoruz. man, ktlklerden korunmak, kt eylere kar
gven ve emniyet iinde olmak; bir eye tereddtsz inanmak ve onu tasdik
etmek demektir. Onun iin hem mmin ve hem de iman dzeni herkese ve tm
varlklara gven verip onlarn gvenliini salar. slam esaslar asndan mmin,
236
237

Hucurat 49/ 14
Nisa 4/ 94

94

Allahtan baka tanr olmadna, Muhammedin Allahn kulu ve resul


olduuna, Allahn meleklerine, kitaplarna, peygamberlerine, ahiret gnne ve
kadere inanan kimse demektir. Bylece iman teorik olup insann kalbinde
bulunan bir eydir. Aslnda iman kalp ile tasdik dil ile ikrardan ibarettir. nk
Hz. Peygamber, man, kalp ile bilmek, dil ile sylemek ve artlaryla amel
etmektir.238 buyurmulardr.
slam ise itaat etmek, boyun emek, teslim olmak; temiz, lekesiz ve
ktlklerden salim bulunmak, selamete ulamak veya ulatrmak anlamna
gelir. Terim olarak, Allahn Hz. Muhammed vastasyla bildirdii son ve kmil
dinin addr ki, yukarda Cibril hadisinde "slm; Allah'tan baka ilh olmadna,
Muhammed'in de Allah'n Resul olduuna ehadet etmen, namaz dosdoru
klman, zekt vermen, Ramazan orucunu tutman ve gcn yeterse Beyt'i hac
etmendir" eklinde gemiti.
u halde slamda sadece teori yok pratik de var; yani imandan sonra namaz,
oru, hac ve zekt gibi ibadetleri yerine getirmek arttr. Dikkat edilirse bu
ameller kelime-i ehadet zerine oturmaktadr. u halde imansz amel olmaz.
Bir kimse ne kadar alrsa alsn, ne kadar iyi iler yaparsa yapsn, isterse tm
insanl kurtarsn, iman etmedike yapt bu ilerin hibir deeri yoktur. te
biz slam esaslarn kabul edip yaayan kimseye de Mslman diyoruz. Mmin
ile Mslman ayrdmza gre buradan yle bir netice karabiliriz. Her
Mslman ayn zamanda mmindir. Ama her mmin Mslman olmayabilir. Biz
iman esaslarn kabul edip onlara ters dmeyen fakat Mslman da olmayan
kimselere gayr-i Mslim mmin diye tavsif ediyoruz. Hz. Peygamber Kalbinde
hardal tanesi kadar kibir bulunan kimse cennete giremez. Yine kalbinde hardal
tanesi kadar iman olan kimse de cehenneme giremez. 239 buyurmulardr.
Bylece iman ve slam, mmin ve Mslman kelimelerinin kelime ve terim
manalarn aklam bulunuyoruz. imdi de sra Mslmanlarn yapmalar
gereken grevlerine gelmi bulunmaktadr. Hemen ifade edelim ki, bizim
anlaymza gre Mslman demek, slam iin yaayan kimse demektir. Yani
onun amac, hedefi, yolu, megalesi, yapt ii ve her eyi, her eyi slamidir ve
slam iindir. Tahsil yapmak, okumak u veya bu faklteyi bitirmek ama ve
hedef olamaz. bulmak, almak ve karn doyurmak, mal, mlk ve para sahibi
238
239

bn Mace, Mukaddime, 9
bn Mace, Mukaddime, 9

95

olmak, zengin olmak bir ideal olamaz. Maalesef amzn anlay, deer
yarglar ve dnya gr yeme, ime, giyme ve barnma gibi olaylar bir ama
haline getirmitir. Oysa bunlar hayvanlar insanlardan daha eksiksiz, kusursuz ve
mkemmel yapyorlar. Bu sebeple insann hedef ve amac kendisi ile mtenasip
olmaldr; bunlar insan iin asla bir ama olamaz, bunlar onun asndan ancak
bir vastadan ibarettir. Mslmann hedefi, varlk lemini yaratan ve dzeni
kurup altran Allahn bir memuru ve halifesi olarak, peygamberi vastasyla
ine ucu kadar kk bir yeri bile darda brakmayp aklad hayat ve
Allahn koyduu slam kanun ve nizamn renip uygulamak ve dier insanlar
da bu uyguladklar eylere davet etmek olmaldr. Tek kelimeyle, ben bir
Mslmanm diyen kimsenin ideali slamdr ve slam renip yaamaktr. te
bunu yapmak, mmin ve Mslman iin dini-ilahi bir grevdir.
slam anlaynda Risalet-peygamberlik bile, imamet ile ilgili olduundan byk
Mfessir Cassas mametin en yksek mertebesi risalet, demi ve Elmall da
ayn ifadeyi eserine almtr.240
Parlamenter sistemde bugn Trkiyede devlet, Cumhurbakan, Meclis Bakan
ve hkmetin yneticisi-Babakan olmak zere 3 kii tarafndan
ynetilmektedir. Oysa devlet ynetimi tecezzi kabul etmez ve bir evde 2-3 tane
baba olmaz.
Hem bugnk meclislerin slam dzenindeki ura esas ile alakas bile yoktur.
nk bugn meclis iktidar ve muhalefet kanatlarndan meydana gelmekle,
sanki bunlar karlkl ali-cengiz oyunu ve evcillik oyunca oynamaktadrlar.
Daha dorusu bugnk ynetimde kuvvet konuur, mesela 500 kiilik bir
mecliste 251 kii 249 kiiyi sfrlamaktadr. Yani parmak demokrasisi vardr.
Oysa slamda hak-hukuk, istiare ve adalet esaslar vardr.
Mesela Hz. merin uras parmak uras deil, hak-hukuk ve adalet uras idi.
Fazla gelen ganimetler artt iin bunlarn ne yaplmas gerektiinde uraya
gitti. Hazinede saklayalm dediler. Herkesin gr bu idi; neredeyse yle
yapacaklard. Hz Ali grn belirtmedii iin mer ona Sen ne dersin Ey Ali
dediinde Ben arkadalara katlmyorum dedi ve sakncalarn aklad. mer
de herkese yeniden soru ap Hz Alinin grn deerlendirmelerini istedi

240

El-Cassas Eb Bekir Ahmed b. Ali er-Rz, Ahkm-l Kuran, Beyrut-T.Y. I, 68; Kr. Elmall, Hak Dini, I. 491

96

ama kimse bir diyemeyince Hz Alinin gr kabul edildi ve fazla mallar


gereken yerlere datld.241
te burada grld gibi bizim mecliste herkes kendi zel grn serbest
olarak en medeni bir ekilde dile getirdii gibi, Devlet Bakan, yrtmeyi yapan
hkmet bakan ve kanun yapan meclisin bakan ayn kiidir.
Netice olarak tm Mslman kardelerime bakanlk sisteminin slama daha
yakn olduunu iletmek isterken soru ve eletirisi olan, ek ve ilave yapmak
isteyenlere az Telefon ederlerse daha ok memnun oluruz.242 Trkiye, slam
alemi ve tm dnya Mslmanlarnn daha ok hem de ook almas
gerekiyor. Allah Mslmanlara yardm etsin inallah AMN
Yaamakta olduumuz bu dnya bir sebepler dnyasdr. Bu sebeplerin fen ve
sosyal hayatta, bilim ve din hayatmzda Allahn koymu olduu kanun ve
kurallar yani snnetllah denilen Allahn hem evrende ve hem de sosyal
hayatta Allahn deimez yasalar vardr. 243 Biz bu yasalara irademize
dayanarak yaptmz iler iin dinsel, ama irademiz dnda kendi kendine
alan yasalar iin ise bilimsel diyoruz. terseniz belki tekrar etmi olacaz ama
nemine binaen bu din-bilim ilikisi zerinde biraz duralm diyorum
Din-bilim ilikisi ok eski zamanlardan beri dnebilen insanlar megul eden
bir konudur. nk ilim ile din insan dncesine ve dolaysyla davranlarna
tesir eden ve neticede dnce hayatnn ve yaay tarznn u veya bu ekilde
deimesinde rol oynayan iki e ve iki unsur olarak gze arpmaktadr. Bu
sebeple insan hayatnda ve toplumda tesir, teessr ve tedricen tekmln yani
etkileme, etkilenme ve giderek gelimenin varl deimez bir prensip olarak
karmzda durmaktadr.
Tarih boyunca ilim ve din ilikilerini inceleyen eserlere baktmz zaman ilim ile
dini badatrmak isteyenler olduu gibi, ayran veya birisini kabul edip dierini
reddeden ahs ve/veya ekollerin var olduunu grrz.
Mesela Leucippe, Democrite ve Epicureden Marksa kadar uzanan izgi,
materyalist dnceye gnl verenleri oluturur. Dekart da din ile bilimi
birbirinden tamamen bamsz, alanlar ayr ve biri dierine karmaz kabul
241

Molla Hsrev Mirat, s, 228; Byk Haydar Efendi, Usul-i Fkh Dersleri, s, 339
0232 244 92 62 , 0258 385 72 22
243
Mehmet Erdoan, F ve Hukuk Terimler Szl, s, 515
242

97

etmitir. Din ile bilimi birbirini tamamlayan iki unsur gibi grp "nsan ilimden
faydalanr, fakat din ile yaar. Para btnn yerini tutamaz diyen dnrler
de vardr. Hatta gelecein deimelerini din ile bilim ilikilerinde gren bir
yazar yle demektedir: Tarihin gelecekteki seyrinin, bugnk neslin ilim ve
din arasndaki mnasebetle hakknda verecei karara bal olduunu iddia
etmek bir mbalaa saylmaz. O nedenle bugn biz de sosyal deimenin
faktrlerini ve bunlarn fonksiyonlarn aratrdmz zaman onlar din ile bilimin
birletirilmesinde bulmaktayz. Aslnda bu dnceyi Merhum Ali Fuad Bagil
1962 ylnda Din ve Laiklik adl eserinde sylemitir. O bu konuda unlar ifade
ediyor:
Bugn iinde bulunduumuz kriz ve buhranlarn aresi bence akl ile nakli ve din
ile bilimi bartrp birletirmektir. Yukarda aklamaya altm gibi bu
mmkn bir olaydr. Zira slam dininin hakikatinde ilim ile din, akl ile nakil
arasnda bir eliki, atma ve satama yoktur.244 imdi ayn dine inandmz
gibi bilime de inanmamz, din nasl bizim iin bir delil ise bilimin de aynen yle
bir delil olduu ve akl da bir delil olarak kullanmamz gerektii konusunda iki
ayet sunmak istiyorum:
nkr edenler, gklerle yer bitiikken, bizim onlar ayrdmz ve diri olan her
eyi de sudan meydana getirdiimizi grmediler mi? Buna hala inanmayacaklar
m?245
Allah'n izni olmadka hibir kiinin iman etmesi mmkn deildir. Allah,
akllarn kullanmayanlar zerine pislik yadrr246 Allah kimi hidayete
erdirmek isterse, onun gnln slm'a aar. Kimi de saptrmak isterse, sanki
ge ykseliyormu gibi, gsn dar ve skntl yapar. Allah, inanmayanlar
ite byle pislik iinde brakr.247
Biz iradeli davranlara dinsel, irademiz dndaki oluumlara ise bilimsel
dememiz kendi istek ve arzumuz deildir. Baknz byk alim merhum Elmall
stadmz da ayn eyi sylemi bulunmaktadr.

244

Din ve Laiklik, s, 243


Enbiya 21/ 30
246
Yunus 10/ 100
247
Enam 6/ 125
245

98

Elmall M.H. Yazr Merhum, bize doru yolu gster248 ayetinin tefsirinde
irade ii ve irade d kanunlar bulunduunu, irade kanunlarnn iyilie
gtrdn ve buna din denildiini, irade d kanunlara ise tabiat kanunlar
ad verilip bunlara ilim ve fen denildiini, bunlarn hepsini Allahn koyduunu,
insann bunlar koyamayacan, ona den sadece bunlar kefetmek olduunu
sylemitir.249
Biz imdi burada din ve bilim derken, Mslmanlarn Kuran ve Snnet nda
ortaya koyduklar fkh konusu karmza kmaktadr. Fkh yani slam hukuku
bir taraftan dinseldir, ama dier taraftan da bilimseldir. Bize gre slam
hukukunda topumla olan ilikilerimiz, birebir olan ilikiler ve topluma ait olan
grevlerimiz bilimseldir, ama Allah kar olan namaz, oru ve hac gibi olan
grevlerimiz ise dinseldirler. Dinsel olan olaylar insann akl ve duyular % 100
kavrayamaz ve onlarn illet, sebep ve hikmetlerini tam olarak bulup tespit
edemez. slam terminolojisinde buna taabbudi ad verilir.
Taabbudi, gerekesi, illeti ve hikmeti akl ile kavranamayan bir hkmdr.
Mesela gnein bat ile akam namaz klmann farz olmas, n ve arakadan
kan eyin abdesti bozmas sebebiyle buralarn deil de abdest azalarnn,
organlarnn ykanmasnn istenmesi, mestin altna deil de stne mesh
edilmesi gibi. Bunlar iin ok genel hikmetler sylenebilir, fakat buna karlk
ok zel ve gerek anlamda bir sebep / illet denilebilecek bir izah yapmak
mmkn deildir.
Akln sebep ile hkm arasndaki ilikiyi kavramas mmkn deildir. Buna
karlk akl ikinin yasak olmas hkmnn gerekesini pekl anlayabilir ve
onun sarholuk verici zellii sebebiyle yasaklandn kavrayabilir (makul-l
mana)250

te konumuz olan din-bilim ve slam dncesi ile yakndan alakas bulunan bu


fkh kelimesinin de toplum ve devlette uygulanacak kanun ve kurallar iermesi
bakmndan bilinmesinde fayda vardr.

248

Fatiha 1/ 7
E M H Yazr, Hak Dini, I, 126-127
250
Mehmet Erdoan, F ve H T Szl, s, 531
249

99

Fkh, szlkte bilmek, anlamak, bir eyi izan ile uurlu bir ekilde kavramak,
onun esasna vakf olmak demektir. Bunun terim anlam ise yledir: nsann,
amel ynyle lehine ve aleyhine olan eri hkmleri bir meleke halinde
bilmesidir. Bunun baka bir tarifi ise yledir: eri-ameli hkmleri yani
ibadetler, su ve cezalar, muameleler ile ilgili hkmleri mufassal delilleri ile
bilmektir. En geni anlamyla fkh, slam bir btn olarak ariin maksadna
uygun biimde doru kavramak ve onu an artlarna uygun ve ihtiyalar
karlayacak bir ekilde anlaabilecekleri bir dille kolayca yaayabilecekleri ve
yaadklarnda da ahirete giden dnya hayatlarnda mutlu olacaklar bir biimde
pratik hayata geirme kabiliyet ve baarsdr.251
Fkhn szlk manas iin Kamus ve Mfredata baktmz zamanda da bunun
tam anlamyla dnmek ve akl yrtmek, bilgi retmek demek olduunu
gryoruz. Rab, bu deerli eserinde aynen yle diyor:
Fkh, hazr bir bilgi ile gaip bir bilgiye ulamaktr. Bu kavram ilim kavramndan
daha dar anlamldr.252
Asm Efendi de Fkh, bir nesneyi zihin ve ftnatla gerei gibi anlayp bilmek
manasnadr. Daha sonra eref ve siydeti iin din ilmi ve eriatta ilim galip oldu
ki, ilm-i fkh ile mteref olan ilm-i erif olacaktr. rih der ki, mellifin sevkine
gre usul ve fru ve tefsir ve hadis dhildir253 Buna gre szlk olarak fkh
demek, mantktaki akl yrtme, elimizde var olan bilgiler yardm ile benzer
konularda da bilgi sahibi olabilme yntemi demek olur.
lk drt halife devrinde fkh amel idi. Sahabiler bir mesele hakknda Kitap
snnet ve rey itihad ile hkm veriyorlar, bylece bu, benzer olaylar iin bir
fkh kural oluyordu. Bu drt halifenin hkm ve davranlar ile kitap ve snnet
arasnda bir ayrlk, aykrlk ve farkllk sz konusu deildi.
Emeviler devrinde ise durum deiti. Daha ilk halifeleri (Bunu yapan
Muaviyedir; Hayreddin Karaman Hoca belki fitneye mahal vermesin diye ismini
sylememi olabilir) siyaset yle icap ettii iin babasnn zina mahsul olu

251

Mehmet Erdoan F ve H. T. Szl, s, 144


Rab el-sfehani, Mfredat, II, 341
253
Mtercim Asm Efendi, Kamus v, 823
252

100

Ziyad b. Ebihi nesebine geirmi, bunun, Zina eden mahrum olur, hadisine
aykr dt uyarsna aldrmamt.254
Gerek ilk halifenin ve gerekse mer b. Abdilaziz dnda kalan sonrakilerin
devlet idaresinde snnet ve Raid halifelerin yolundan ayrlmalar karsnda
uyarlarn fayda vermediini gren sahabe ve tbindan bykler daha ok
Hicazda ve zellikle Medinede Snnetin tespit edilmesine Kitap ve Snnete
bal nazar bir fkhn yani fkh hkmlerinin tedvin edilmesine yneldiler.
Onlar bu davranlaryla hem ilim hem de uygulama halinde gerek slamn
korunmasna alyor, ayn zamanda devleti idare edenlere tepki gstermi
oluyorlard.255
te bu teorik fkhn domasyla bylece slamda teorik dnce de domu
oluyordu.256 Bugn epistemoloji, bilgi teorisi veya bilgi felsefesi denilen bu
bilim dal, bilginin tabiat, kayna ve snrlarn inceler, bilginin deeri zerinde
durur. Aslnda bat dnyasnn epistemoloji dedii bu bilgi teorisinin temelleri
daha nce atlm ve Mslmanlar tarafndan gelitirilmitir. Sokratn bulduu
tmden gelimine kar Ebu Hanife de tme varm metodunu bulmutur.
Bylece Aristo mantnn ancak kesin bilgi ortaya koyabildii bir yerde Ebu
Hanifenin bulduu usul, bilgileri en kesin bilgiden en zayf bilgiye doru
sralamasn yapmtr. Mesela btn canllar lmldr, insan da canldr,
yleyse insan da lmldr, dediimiz zaman insanlarn lecei kesindir. Bu bir
tmden gelimdir. Ebu Hanife de arap sarho ettii iin haramdr, rak da
sarho eder o da haramdr nebiz de sarho eder, o da haramdr sarho eden
btn ikiler haramdr, diyerek bir tme varm yapmtr. Avrupallar Ebu
Hanifenin bu metodunu tabiata uygulayarak sanayide byk bir gelime
gstermilerdir. Demir s ile genleir, bakr s ile genleir, gm s ile
genleir btn metaller s ile genleir, demilerdir.
Ebu Hanifenin bu fkh usulnde en kesin ve hibir zaman deimeyecek olan
bilgiye muhkem denir, bundan baka mfesser bilgi, nas, zahir, hafi, mkil,
mcmel ve mteabih bilgi olmak zere bylece aaya doru sralanm sekiz
eit bilgi tr vardr. Bunlarn btn usul ve yntemleri, kural ve kanunlar
vardr. Bunlar Kuran- Kerime uygulanarak ondan bilgi alma ve hkm
254

Ebu Nuaym, Hilyet-l Evliya (Msr, 1351/ 1932) II, 167; Syuti, Tarihul Hulefa, s, 196; (Bu Hadisi Buari ve
Mslim rivayet etmitir).
255
Hayreddin Karaman, slam Hukuk Tarihi, s, 54
256
Bknz, Hayreddin Karaman, slam Hukuk Tarihi, Paragraf: Nazari Fkh, s, 54

101

karmada kullanlmlardr. Kuran, hkm karmada kullanlan birinci srada


bulunan ilk kaynaktr. Ondan sonra Hz. Peygamberin Snneti, yani sz, fiil ve
takrirleri (tasvip ve olurlar) gelir. Mslmanlar balayan bu iki kaynaktr.
Bundan baka icma ve kyas delilleri gelir ki, zaten bir ayet ve hadis olmadan
ittifak ve benzetme yaplamaz.
zet olarak sylemek gerekirse slam dncesinde delil veya kaynak, teori ve
pratik ya da itikad ve amel diye iki ksma ayrlr. tikatta deliller, akli ve nakli
deliller diye iki ksma ayrlrken, pratik ve eylemle ilgili kaynaklar da kitap ve
snnet olmakla beraber bunlara nc bir delil de akl ilave etmek gerekir.
afii de bu konuda yle diyor: lmin bu tr, daha nce akladm hususu
gstermektedir. Yani hi kimsenin bir ey hakknda, bu helaldir veya haramdr,
deme yetkisi yoktur. nsan byle bir eyi ancak ilme dayanarak syleyebilir. Bu
ilim de, Kitab, Snnet, cma ve Kyasa dayanr. u halde ameli hkmler
denildii zaman slam dncesinde bu drt delil esas olmutur.
Burada bir hususa daha deinmemiz gerekir ki, o da internette, facebookta yani
sosyal medyada, toplumda ve halk arasnda bir ksm Mslmanlar hadis ve
snnet dmanl yapmalardr. Biz bunun bir sapklk olduunu kabul ediyor ve
snneti slamda delil olarak tanmayanlarn ayete gre kfir olduklar
dncesini tayorum. slamda tekfir kurumu olmad iin ben bir ey
demiyorum Ama Allah ayette Peygamber size ne getirdi ve ne syledi ise onu
aln; neyi yasak etmi ise ondan da saknn.257 De ki, Allah'a ve Peygamber'e
itaat edin! Eer itaat etmeyip yz evirirlerse phe yok ki Allah kfirleri
sevmez.258 Buradaki kfirler herhalde Hz. Peygamberin snnetini kabul
etmeyip ondan yz evirenler olsa gerektir.
Aslnda bu snnet dmanl yeni bir olay deildir. Tarihte snnete ve hadise
ihtiya yoktur; Kuran yeter diyen bir sr sapklar ortaya kmtr. Ahmet
Hamdi Akseki bunlar hakknda yle yazmtr:
zel maksatlarla ortaya km olan Hariciler, Rafiziler ve zndklar, Biz
Kurandan bakasna bakmayz; Kuran bize yeter demilerdir.259

257

Har 59/ 7
A mran 3/ 32
259
HattabiMaalims Snne IV, 298; Avn-l Mabud erhi, Snen-i Ebi Davud, IV, 328; Syuti, Miftah-ul Cenne
258

102

Son asrlarda da Kurandan bakasn tanmayz diyenler de ortaya bir ey


koymamlardr. Bu hadislerin delaletlerinden unu anlyoruz ki, Peygamberin
izmi olduu snneti tanmak istemeyenler, ya Kuran ve hadis hakknda hibir
fikri olmayanlar, yahut iine daldklar nimet kendilerine onu vereni unutturan,
boazna kadar zevk ve elenceye dalarak yalnz dnya hayatna raz olan
kendini beenmi bilgilerle Peygamberin snnetini ihmal etmek suretiyle din
ve eriat balarndan kurtulmak isteyen kimselerdir. Evet, Kuran kabul edip de
onu bize getireni, bize vereni Kuran hakknda talimlerini kabul etmemek, bize
ihsan olunan nimeti alp da onu vereni tanmamak demektir.
Bu bakmdan snnet ve hadis ile tespit edilen hkmler Kurandan ayr bir ey
deildir. Sonra, Peygamberin teri hususunda ve Risalet vazifesini ifa ederken
kendisine vahiy olunandan baka bir ey sylemeyecei dnlrse snnet ve
hadis ile sabit olan hkmlerin de esas bakmndan Kuranda mevcut olduuna
hkmetmek icap eder. Nasl ki, Peygamber de Allahn Kuranda helal
kldndan baka hibir ey helal klmadn, haram kld da Allahn kuranda
haram kldndan baka olmadn, sylemitir.260

2- MERUTYET
Osmanl saltanatnda padiahlk nfuz ve kudretinin Kanun- Esasi (yani
Anayasa) ile kaytland devirlerdeki bir devlet eklidir. Osmanl devletinde biri
23 Kanunuevvel (yani Aralk) 1876, dieri 23 Temmuz 1908de balayan iki
merutiyet dnemi yaanmtr.261
Merut kelimesi szlk olarak, Arapa sfat isim olup artl, arta bal, art
koulmu demektir.262 Merutiyet kelimesi de bu kkten gelip onun terim
anlam ise yledir:

260

Bu hadisi afii ve Behhaki rivayet etmilerdir. (Miftah-ul Cenne), (Kavaid-t Tahdis).


Mehmet Erdoan F. Ve Hukuk Terimler Szl, s, 370
262
Bak Mevlt Sar, Arapa-Trkeszlk, Bekir Topalolu-Hayreddin Karaman, Arapa-Trke Yeni Kamus
261

103

Merutiyet, bata hkmdar bulunmakla birlikte seimle gelen meclise dayanan


yrtmeye (icraya) sahip olan bir idare eklidir.263 Baka bir deyile merutiyet,
buna tal demokrasi de denir. Yasma yetkisini seilmi milletvekillerinin
oluturduu meclisin, yrtme yetkisiyle hkmdarn banda bulunduu
yrtme organnn kulland ve Trk tarihinde iki ayr dnemde gereklemi
bir ynetim biimidir. u halde bu sistem anayasal ve parlamentolu bir
sistemdir.264
Bu sisteme tal demokrasi denilsin veya ynetime hem parlamento ve
anayasa gibi kurumlar birer organ olarak katlsn; fakat buna ramen de
ynetimde istenilen verim ede edilmesin Bizce bunun sebebi, insann kendi
iradesine sahip olmakla beraber tabiata ve bakalarna robot gzyle bakp
doal hayat mdahalelerle yapay hale getirip toplumda doku uyumazl
retmek olmutur. Burada irade ii ve irade d kanun ve kurallar ile din ve
bilime nasl bakmamz konusunda Elmall M.H. Yazr Merhumu dinlemekte
fayda vardr diyorum. O, bize doru yolu gster265 ayetinin tefsirinde
konuyla
ilgili
olarak
unlar
sylemitir:
rade ii ve irade d kanunlar bulunduunu, irade kanunlarnn iyilie
gtrdn ve buna din denildiini, irade d kanunlara ise tabiat kanunlar
ad verilip bunlara ilim ve fen denildiini, bunlarn hepsini Allahn koyduunu,
insann bunlar koyamayacan, ona den sadece bunlar kefetmek olduunu
sylemitir.266
Bugn hrriyeti demokrasi ile ynetilen monariler, merutiyet sistemini
uygulamaktadrlar. Mesela ngiltere, sve, Norve, Danimarka, spanya, Belika
ve Hollanda gibi lkeler byledir.
Osmanl tarihinde Kanun-i Esasi ad verilen anayasann geerli sayld, ifte
meclisli (Meclisi Mebusan = Millet Meclisi ve Meclisi Ayan = Senato) bir
sistemdir.
I.Merutiyet 1876 1878 ve II. Merutiyet 1908 1922 de yrrlkte kalm,
bunlarn her ikisi de imparatorluun bnyesi ile uyumad iin baarszlkla
263

D Mehmet Doan, B.T. Szlk, s, 764


Yeni Trk Ansiklopedisi
265
Fatiha 1/ 7
266
Elmall Muhammed Hamdi Yazr, Hak Dini Kuran DiliI, 126-127
264

104

neticelenmi ve getirilen esaslar geni lde uygulanmamtr. Bize gre


ynetim denilen ey, millet ve devlet, inan, kltr ve dnce birlii ile hep
beraber gerekletirilecek olan bir hak-hukuk ve adalet retme faaliyetidir.
Byle olunca milletinden destek almayan bir devlet anayasa, yasalar, yasma,
yrtme ve yarg organlar bulunsa da yeterli olaca kanaatinde deilim. Zaten
Kuranda da hak-hukuk ve adaletin ayakta tutulmas ancak tm mminlerin
grevi saylmtr. Bunun iin de ayette yle buyrulmaktadr:
Ey iman edenler! Kendiniz, ana babanz ve en yaknlarnzn aleyhine de olsa,
Allah iin ahitlik yaparak adaleti titizlikle ayakta tutan kimseler olun. (ahitlik
ettikleriniz) zengin veya fakir de olsalar (adaletten ayrlmayn). nk Allah
ikisine de daha yakndr. (Onlar sizden ok kayrr.) yle ise adaleti yerine
getirmede nefsinize uymayn. Eer (ahitlik ederken gerei) arptrsanz veya
(ahitlikten) ekinirseniz (bilin ki) phesiz Allah, yaptklarnzdan hakkyla
haberdardr.267 Ve yine ayette Ey iman edenler! Allah(n koyduu dzen) ile
korunun ve dorularla beraber olunuz.268 , diye tm topluma emir verilmitir.
Bylece iyi drst ve samimi insanlarn nasl bir toplum ve devlet olacaklar
hususunda da bir ipucu verilmi olmaktadr.
Bizim anlaymza gre insan asndan baktmz zaman birey ile devlet
ynetimi arasnda hibir fark yoktur. Birey kendi zel hayatnda din kanun ve
kurallaryla kar karya olup itihat edip aratrarak karar verip kendisini idare
ederek bu kararn uygulamaya koyduu gibi, devlet de yine kendisine mahsus
olan ortak alanda din ile bilim kanun ve kurallarna bal kalarak ura ile karar
verir ve bu kararn yrrle koyar. slamda ve slam dzeninde Mslmanlar
toplumun tmne ilgilendiren ileri ura ile zerler.269 leride bakanlk
sistemini ele aldmz zaman syleyeceimiz gibi bugnk meclislerin alma
ekilleri ile slamdaki urann uzaktan yakndan bir alakas yoktur. Mecliste
vekiller, nceden verilmi bir karar iktidar ve muhalefet olarak lehte ve aleyhte
sylemlerle tartrlar, daha dorusu kavga ederler. Sonunda da fazla parmaa
sahip olan iktidar kazanm olur. slam urasnda ise nceden verilmi bir karar
olmad gibi, yeleri parti deil, millet setii iin parti karar ve disiplini diye de
bir ey olmadndan her ye kendi vicdan ile ba baa kalr, bugn olduu gibi,
parti bakannn deil, kendisinin robotu olur.
267

Nisa 4/ 135
Tevbe 9/ 119
269
ura 42/ 38
268

105

nsan hayat iin durum bu iken yani hem birey ve hem de toplum iin din ile
bilim art varken, yani birey ile toplum, fert ile devlet, millet ve devlet, iradeli
ve irade d hareket ve davranlar boyutunda yaarken ve byle yapmalar
gerekirken dinden uzaklamann verdii yanllkla kuvvetler ayrl safsatas ve
meslek haline getirilen, kendi ailesine cret ile alan szm ona yasama
yapanlar meclisi uydurulmutur. slamda kuvvetler ayrl veya birlii diye bir
esas ve prensip yoktur.270
slamda siyaset, vekillik ve bakanlk gibi hizmetler asla meslek deildir ve
olamaz. Hatta Abdurrahman Azzam Ebedi Risalet al eserinde askerliin de bir
meslek olmayacan sylemitir.271
Bugn dnyada yasamay gya meclisler yaptna gre kendilerine milletvekili
denen kimselerin kanun yapmay bildikleri sylenebilir mi? Bu nasl bir aldatp
yutturmacadr. Biz bu sapmalar ve gz boyamalar dinin asln ve esaslarn
kaybetmenin sonucu olarak insanlarn bocalama dnemleri olarak
deerlendiriyoruz. Buna en gzel rnek de bir Fransz sosyolou olan Auguste
Comte olduunu syleyebiliriz.
Auguste Comteun 3 hal kanunu diye uydurduu ve insanlk tarihi hakknda fala
bakt iin sanki dnyann sonu dinsizlik olacakm gibi o, teolojik, metafizik ve
pozitivist dnemler diye 3 farkl dnem nermitir. Comte yle demitir:
insanlk tarihi ve bireyin geliim tarihi insann dnme yapsndaki
deiikliklerle ortaya kan ve birbirini izleyen aama (teolojik, metafizik ve
positivist aamalar) ile belirlenmektedir Bu aamalar birbirlerinden kesin
hatlarla ayrlmamlardr, toplum baz konularda bir aamada iken baz
konularda bir dier aamada olabilmektedir.
1. teolojik aama; bu dnem dnyann balangcndan 1300 ylna kadar geen
sreyi kapsamaktadr. Bu aamadaki temel dnce fiziki, sosyal dier bir
deyile doadaki ve toplumdaki tm olaylarn doast gler tarafndan idare
edildiine duyulan inantr. Doa ve toplum, tanr tarafndan meydana
getirilmitir ve ynetilmektedir. Teolojik aamada doaya, insana, topluma dair
var olan bilgiler, ilahi zellik tadklar iin sorgulanmadan kabul edilmektedir.
Comte teolojik aamay kendi iinde fetiizm, oktanrclk ve tektanrclk olmak
270
271

Abdurrahman Azzam, Ebedi Risalet, s, 104


Abdurrahman Azzam Ebedi Risalet, s, 148

106

zere e ayrmaktadr. Fetiizm; her eyin canl sayld ilkel toplumlarn bir
inan ve anlay biimidir.272 oktanrclk anlaynda yaamn her safhasnn
farkl tanrlar tarafndan belirlendii dnlmektedir. Tektanrclk anlay ise
tek bir tanrnn olduu inancna dayanmaktadr.
2. Metafizik aama; Rnesans ile birlikte teolojik aamadan metafizik aamaya
geilmi ve 1300 ile 1800 yllar arasnda genel olarak bu evre yaanmtr. Bu
aamada belirgin olan ey, toplumsal ve doayla ilgili olgularn birtakm soyut
gler ile aklanmasdr. Comte'a gre bu aama pozitivist aamaya geii
salamaktadr. Comte'a gre bu aamalardan her biri bir ncekinin sonucu bir
sonrakinin ise hazrlaycs olmaktadr. Teolojik ve metafizik aamada Comte,
insanlarn doadaki ve toplumdaki tm olgularla ilgili olarak ama ve
nedenlerine ait mutlak bilgilere ulamak istemektedirler.
3. Pozitivist aama: 1800'l yllardan itibaren bilimsel dncenin hakim olduu
pozitif aamaya ulalmtr. Bu aamaya geii salayan Fransz Devrimidir. Bu
dnemde insanlar doadaki ve toplumsal yaamdaki olgular aklayabilmek iin
somut gzlenebilir olgular incelemeye ynelmilerdir. bu inceleme esnasnda
olgular arasndaki neden-sonu ilikileri gzlenip, bu ilikilerdeki dzenlilikler ve
artarda geliler yasalarla ile aklanabilmektedir. Comte'a gre pozitif dnme,
endstriyel giriimcilerin ortaya kmasna imkn salamtr.
Eski Diyanet leri bakan Merhum Ahmet Hamdi Akseki, ismini vermeden
Ebedi Risalet kitabna yazd Mukaddimede Auguste Comteu hal kanunu
diye ifade ettii teolojik dnem, metafizik ve pozitivist dnemleri, din devri,
felsefe devri ve bilim devri gibi ifadelerle eletirdii yazsnda unlar
sylemektedir:
Biliyoruz ki, filozof veya sosyolog geinen baz kimseler, insanln din
hususunda geirmi olduu eitli devirlere bakarak ok yanl bir fikre
saplanmlardr. Onlara gre insanlk, Din devri, Felsefe devri ve lim devri gibi
devir geirmitir. Hatta bu devirlerin onlarca snrlar bile vardr.273
Ali Fuad Bagil de Din ve Laiklik adl eserinde Pozitivistler ve Pozitivizm bal
altnda unlar sylemitir: lmi denilen maddeciliin veya baka bir deyile
ilimciliin (= seientisme)yolunu mehur Fransz tabiiyat Lamark amtr.
272
273

D. Mehmet Doan, B. T. Szlk, s, 374


Bak: Abdurrahman Azzam, Ebedi Risalet, s, 11

107

Lamarkn at bu yoldan yryenler arasnda ngiliz Tabiiyat Darwin ile


Alman hekim-filozof Bchner (Bhner) pek mehur olan iki maddecidir.
Modern maddeciler ya da ilimciler arasnda ve bilim adna din dmanl
saanlarn banda Jena niversitesi profesrlerinden Ernest Haeckele nemli
bir yer vermek gerekir.
Bu Trk toplumunun ynetim hakknda dnden bugne uygulad sistem olan
mutlakyet, merutiyet ve cumhuriyet sistemlerinin, tabi slami adan bir delil
tekil etmesi mmkn deildir. Zaten Osmanllar zamannda ynetim, bir mal
gibi babadan oula intikal etmi, hatta bunun iin de slamda haram ve yasak
olan ehzade katilleri bile en eni bir cinayet olarak uygulamaya konulmutur.
Ayrca ayette Hz. brahime Allah, ben seni insanlara ynetici yapacam
dedii zaman, o, ocuklarm, torunlarm da olsun dediinde Hak Tela, bana
verilen sze (dini esaslara) uymak demek olan ynetim grevinin zalimlere
buyurmakla274 siyasette hanedanln haram olduu ok kolay bir ekilde
anlalmaktadr.
Bu ynetim biimi tarihte Osmanllar zamannda uygulanm olan bir idare
eklidir. Osmanl saltanatnda padiahlk nfuz ve kudretinin Kanunu Esasi ile
kaytland devirlerdeki devlet idare eklidir.275 Bu merutiyet ynetim biimini
slami adan deerlendirecek olursak yle syleyebiliriz. Padiahn iradesini
ba-bo istedii gibi hareket etme yetkisiyle donatmak kadar yanl bir ey
olamaz. Bir anayasa snrlar ierisinde dnp dolamak gerekir. Braknz tm
milletten sorumlu olan bir bakan ve padiah, slamda bir insan ve sadece
vatanda bile babo kalamaz. nk ayette nsan bu dnyada babo
brakldn m sanyor?, buyrulmutur.276 Yani insan dier varlklar, hayvan,
bitki ve canszlar nasl Allahn koymu olduu nizam ve dzene uyuyorlarsa
insan da slam dzenine uymak zorundadr. te bu devletin hareket ve
davranlarn ayarlayan yasalar ve anayasalar, doal-tabii-ftri ve ilahi dzene
uygun ise mesele yoktur; deilse bugn olduu gibi hayat insan iin ekilmez bir
dert olur.
imdi bilhassa lkemizde uygulanan mutlakyet, merutiyet sistemlerinin
devam olan cumhuriyet ynetim biimini ele almaya alalm
274

Bakara 2 / 124
Mehmet Erdoan, Fkh ve Hukuk Terimleri szl, s, 370
276
Kyame 75/ 36
275

108

3- CUMHURYET

Milletin, egemenlii kendi elinde tuttuu ve devlet ynetiminde


edecek kiilerin, dzenli aralklarla ve zgrce seildii, seim
iktidarn halk ounluunun tercihine gre belirlendii, yasama,
yarg kuvvetlerinin birbirine kar bamsz ve birbirini dengeli
denetleme esas zerine kurulu bir ynetim sistemidir.277

halk temsil
aracl ile
yrtme ve
bir biimde

Bugn cumhuriyet kelimesi, bize, demokrasiye kar, millet iradesini hie sayan,
meydanlarda cumhuriyet mitingleri yapan ve yaptran, nereye, kime ve hangi
karanlk odaa mensup olduklar ve kime altklar belli olmayan, bize gre
din, devlet ve millet dman kimseleri hatrlatmaktadr. Bunlar hakknda bizim
tehisimiz, lke ierisinde Atatrk, Kemalist, mason, din, slam ve Mslman
dman laikiler; darda ise Siyonist Yahudiler ve teslisi Hristiyanlar ile
bunlar, hep beraber ayn yolun yolcular olmalardr.

277

Mehmet Erdoan, Fkh ve Hukuk Terimler Szl, s, 80

109

Diyanet leri Kurul bauzman olan brahim Ural cumhuriyet hakknda Dini
Kavramlar Szl adl kitapta unlar yazmtr:
Szlkte, ounluk anlamndaki cumhur kelimesinden treyen cumhuriyet
terim olarak, bir toplumu ynetme yetkisinin, seimle halktan alnd siyasal
rgtlenme biimine denir. Cumhuriyet, tek kiinin bir toplumu ynetmesi
anlamndaki monarinin kartdr. Cumhuriyet ynetiminde, toplumu
ynetecek olanlar. Halk tarafndan seilir. Monaride ise byle bir seim yoktur,
ynetim, babadan oula veya kardee geen bir sistemle i bana gelen bir kii
tarafndan ynetilir.
Kuran belirli bir siyasi ynetim ekli belirlememi, bu hususu toplumlarn
inisiyatifine ve tercihine brakmtr. Cunta da iinde yaanlan dnemin, sahip
olunan imknlarn ve devralnan gelenein belirgin bir pay olacaktr. Ancak
Kuran, ynetimde adaleti ve sorumluluk bilincine sahip olmay emretmi,
hakszl yasaklamtr. Allah size, emanetleri ehline vermenizi ve insanlar
arasnda hkmettiiniz zaman adaletle hkmetmenizi emrediyor. Allah,
bununla size ne gzel t veriyor. phesiz ki Allah her eyi hakkyla iiten,
hakkyla grendir.278 O mminlerin ileri, ileri de kendi aralarnda bir
istiare-danma ve ura iledir279 anlamndaki ayetlerde ilerin ehline
verilmesinin ve istiare ile yaplmasnn emredilmesi toplumu ynetecek
kimselerin ehil olanlardan seilmesi gerektiine iaret edilmitir.
Bu ilke ve tavsiyeler en iyi ekliyle Cumhuriyet idaresinde ve demokratik
ynetimlerde gerekleecei dncesiyledir ki, son dnem slam bilginleri
Cumhuriyetin ve demokrasinin slam dininin genel retisine en uygun ynetim
biimleri olduu tezine srarla vurgu yapmlardr.280
Biz brahim Uraln bu grlerine maalesef katlmyoruz ve katlamyoruz.
Uzman olan insan byle konuursa acaba bakalar ne yapmaz. Bir defa Kuran
inanan mmin ve Mslmanlara her eyi ve her eyi yani insan iradesiyle ilgili
tm hususlar aklamtr. Mslmanlar bunlar Kurann ya doruda ya da
dolayl olarak aklad ayetlerin knhne nfuz etmeleri gerekir. Kuran insann
ihtiyac olan her eyi aklamtr. te bu hususu anlatan ayetler:

278

Nisa 4/ 58
ura 42/ 38
280
Baknz Diyanet leri Yaynlar arasnda bulunan Dini Kavramlar Szl, s, 95-96
279

110

Elif-Lm-R. Bu yle bir kitaptr ki, ayetleri muhkem klnm, sonra da her
eyden haberdar olan hikmet sahibi Allah tarafndan ayetleri ayrntl olarak
aklanmtr.281
Sulularn tuttuu yol aa ksn diye, ayetleri ite byle genie
aklyoruz.282
Kara ve denizin karanlklarnda yolunuzu bulasnz diye yldzlar sizin iin
yaratan O'dur. phesiz biz, bilen bir toplum iin ayetleri geni bir ekilde
akladk.283
De ki: "O'nun stnzden ve ayaklarnzn altndan azap gndermeye yahut sizi
frkalara ayrp kiminizin kiminize hncn tattrmaya gc yeter". Bak,
ayetlerimizi nasl inceden inceye aklyoruz ki, onlar iyice anlasnlar.284
te Rabbinin doru yolu budur. phesiz biz, hatrlayp ibret alan bir kavim iin
ayetleri geni bir ekilde akladk.285
Biz Kitab sana, her eyin aklaycs, Mslmanlara bir hidayet, bir rahmet ve
bir mjde olarak indirdik.286
"... Biz Kitap'ta hibir eyi noksan brakmadk, sonra onlar Rablerine
toplanacaklardr."287
Andolsun, bu Kuran'da her rnekten insanlar iin eitli aklamalarda
bulunduk. nsanlarn ou ise ancak inkrda ayak direttiler.288
Andolsun, bu Kuran'da insanlar iin Biz her rnekten eitli aklamalarda
bulunduk...289
Kuran'da insana, Allah'n hkmlerini kaytsz artsz kabul etmesi, sadece
Allah' dost ve vekil edinmesi, hayattaki tek amacnn Allah'n rzas, rahmeti ve
cenneti olmas gerektii bildirilir. Kuran ayetlerinde bildirildii gibi bir hayat
281

Hud 11/ 1
Enam 6/ 55
283
Enam 6/ 97
284
Enam 6/ 65
285
Enam 6/ 126
286
Nahil 16/ 89
287
Enam 6/ 38
288
sra 17 / 89
289
Kehf 18/ 54
282

111

sren insan iin tek l Kuran, izlenecek tek yol da Peygamber Efendimiz Hz.
Muhammed (sav)'in yoludur. Kuran'da gerek Mslmanlarn her dnemde
iinde yaadklar toplumun batl dininden kopup, katksz olarak Allah'a ve
O'nun emirlerine yneldiklerinden bahsedilir. rnein Kuran'da, yaadklar
toplumun batl dinini kabul etmedikleri iin knanan ve lm tehdidi altnda
kalarak bir maaraya snan salih genlerin durumlar Kehf kssasnda haber
verilir.290
Kuran bir taraftan byle syleyecek ve bunlar dile getirecek, koskoca Diyanet
uzman ise Kuran belirli bir siyasi ynetim ekli belirlememi, bu hususu
toplumlarn inisiyatifine ve tercihine brakmtr, diyecek Bu olur ey deildir.
Allah Kuranda byle dnen diyanet ve ilahiyat mensubu sapklar iin,
inisiyatif ve tercihten bahsetmelerine karlk muhayyerliin olmadn dile
getirerek yle cevap veriyor:
Bununla beraber Allah ve Resul bir ie hkmettii zaman, gerek mmin bir
erkek ve gerekse mmin bir kadn iin, o ilerinde baka bir tercih hakk yoktur.
Her kim de Allah ve Resulne i olursa ak bir sapklk etmi olur.291
Grld gibi burada ayet konuuyor. yleyse bizim daha baka bir ey
sylememize kesinlikle bir ihtiya yoktur. Biz sadece Allah hidayet etsin diye
dua ederiz, inallah
Terim olarak cumhuriyet, banda cumhurbakan bulunan ve siyasi
mekanizmas nazari olarak seimle kurulan bir devlet-idare eklidir.292 Biz buna
monarinin zdd olan bir ynetim biimi de diyebiliriz. Bat dillerinde bunun
karl respublica, repuplik kelimeleridir.
Cumhuriyetlerde devlet bakanl, irsi (babadan oula geen veya belirli ailenin
fertlerine mahsus) deildir, bu bir hanedanlk deildir ve hayat boyu da devam
etmez. Devlet bakan, seilerek veya baka artlarda gelen kiidir. Kelimenin
szlk anlam halka mahsus idare, halk idaresi demektir ve ayn anlamdaki
demokrasi kelimesinin karldr. Aslna bakarsanz, slamda Kuran ve snnet
nda her eyin aklanmas ile birlikte halk idaresi ve halka mahsusu idare
ifadeleri slama terstir. nk dini de bilimi de ve bu iki alandaki kanun ve
kurallar da koyan Allahtr. nsan irade alannda, itihad ve ura ile birey ile
290

Kehf 18/ 13-16


Ahzab 33/ 36
292
D. Mehmet Doan, Byk Trke SZLK, s, 198
291

112

topluma ait alanlarda karar verip dini hayatn daha dorusu slami hayat yaar.
radenin dnda alan bilimsel alanda da bilim kanun ve kurallarn uygular.
Onun iin biz, bu mutlakiyet, merutiyet ve cumhuriyet deyiniz adn ne
koyarsanz koyunuz, bunlarn slama uygun olduunu syleyemeyiz. slam
Dzeninde kiiler, bireysel-zel alanlarnda kitap ve Snnete, ayet ve hadise
dayanarak itihatla karar verir ve bu kararn uygulamaya koyar. Ortak alanda
yani kamusal alanda da ura ile karar verir ve bu karar yrrle girer.
Fakat terim olarak sylediimiz gibi ve uygulamadaki ekilleriyle cumhuriyet,
demokrasinin eanlamls deildir; hatta bu bakmdan demokrasi ile hibir ilgisi
yoktur, diyebiliriz. Zira demokrasi, cumhuriyet kadar monarilerde de geerli bir
sistemdir. Mesela ngiltere, sve, Hollanda, Belika ve Japonya gibi lkelerde
byledir.
Cumhuriyet, demokrasi olabilir. Ancak bu takdirde halk ynetimine, milli
iradeye, serbest seime, eitli partilerin varlna, subay ve hakimin (ordu ve
yargnn) politikaya karmamasna baldr. Bunlar bilhassa Amerika, Almanya,
Fransa ve benzer lkelerde uygulanmaktadr.
ster cumhuriyet deyin, ister demokrasi, bu dzenlerin hepsi, dnyada ok farkl
ekillerde uygulanmalar dolaysyla bize gre teorik kalm ve nazariyeden
teye geememi, uygulamada ise melez, halis olamayan, kark, kozmopolit ve
heterojen sistemler olarak ortaya km, devam etmi ve hala devam
etmektedir. te bunlara tam bir cevap olmak zere Abdurrahman Azzam,
slam, en yksek, gerek demokrasi esas ve prensiplerini iermektedir,
demitir.293
Evet, gerekten de yledir; gerek ynetim ekli, birey ile toplumun, fert ile
devletin, millet ile devletin millet ile mmetin ayn bisikletin n ve arka
tekerlerinin uyum ve ahenk ierisinde yrd bir gerek idare ekli ancak
slam ile olabilir. Artk Mslmanlar bu geree inanmal, bunun iin de slam
ve slam dzenini yeniden alp abalayp renmeli, yaamal ve yaadklar
hayat
da
tebli
etmelidirler,
diyorum.
Bu sistemler, Sleyman Akdemirin de Sosyal Denge Devlet Yapsnn Tarihi
Seyri adl eserinde dedii gibi, hep birer aamalardr. nsanolu, tarih ncesi ve
293

Abdurrahman Azzam, Ebedi Risalet, s, 31

113

tarih
sonras
12-airet,
3-kabile
4-ve
site
toplum
veya
tarih sonrasnda ise
1-Mezopotamya
2-Msr

3-braniler

4-Eski Yunan Demokrasi;

olmak

devletleri

1-Hristiyanlk

2-Dou
Roma-Bizans
3-slamiyet

4-Bat Brokratik Dzen

aamalarn

Siteler
Krallklar
Hukuk

Dini

tihat

zere:
aile,

tamamlam;

Birlii;
Dzeni,
Dzeni;

Dzen;
mparatorluk;
Dzeni;

1-ve Denge Oydama-cma Dzeni olmak zere bir takm siyasi aamalardan
gemi,
geiyor
ve
geecektir.294
te burada da grld gibi nmzdeki son aama bir icma dzeni olma
ihtimali vardr. cma da yalnz olmaz ki cma, itihad ile, itihad da icma ile
dengelenecektir. Nasl bireyler ve millet itihat ile, toplum ve devlet de ura ile
dengelenir ve bugn bunlar olmad iin millet ve mmet perian bir haldedir.
yleyse bu kurumlar diriltildii gn devlet, millet ve mmet de ayaa kalkm
olacaktr inallah
nmzde Trkiyenin, slam aleminin ve hatta hemen hemen tm dnyann
geirmesi gereken siyasi dzen ve politik aama ise bize gre Trkiyenin
ncln yapaca yeni bir bar dzeni veya nc yol medeniyeti
olacaktr. Din-bilim bileimi zerine oturacak olan bu yeni anlay, bugn
insanln iine dm olduu sava medeniyeti ve hayat mcadelede ibarettir,
felsefesini tepeleyip tm hayat bartr ve tm alanlar iin bar olacaktr
bak ve dncesi her taraf kaplayacaktr, inallah

294

Sleyman Akdemir, Sosyal Denge, 45-102

114

Din bilim bileimi derken bu hususun amz ve gnmz asndan ok byk


bir nemi vardr. Zira bu batnn Rnesans medeniyetinin en byk amaz, din
konusudur. Bu medeniyet, din, ruh-beyin ve sosyal bilimler asndan kmaz
sokan iine saplanp kalmtr. Oysa insan beden ve kalp ynyle bilimsel, ruhbeyin ve sosyal bilimler asndan da dinseldir. te biz, bu ruhsuz medeniyete
beden medeniyeti, bedensel medeniyet diye lakap takyoruz.
Elmall merhumun dedii gibi biz, iradeli harekete dinsel, irade d tabiat
olaylarna da bilimsel diyoruz ve bilime, bilim kanun ve kurallarna tabi olan
varlklara da bir nevi robot gzyle bakyoruz. Mesela bize destek asndan
burada size bu merhum stadmzn kaynan tekrar aklamak istiyorum.
Elmall M.H. Yazr Merhum, bize doru yolu gster295 ayetinin tefsirinde irade
ii ve irade d kanunlar bulunduunu, irade kanunlarnn iyilie gtrdn
ve buna din denildiini, irade d kanunlara ise tabiat kanunlar ad verilip
bunlara ilim ve fen denildiini, bunlarn hepsini Allahn koyduunu, insann
bunlar koyamayacan, ona den sadece bunlar kefetmek olduunu
sylemitir.296
Din-bilim ilikisi ok eski zamanlardan beri dnebilen insanlar megul eden
bir konudur. nk ilim ile din, insan dncesine ve dolaysyla davranlarna
tesir eden ve neticede dnce hayatnn ve yaay tarznn u veya bu ekilde
deimesinde rol oynayan iki e ve iki unsur olarak gze arpmaktadr. Bu
sebeple insan hayatnda ve toplumda tesir, teessr ve tedricen tekmln yani
etkileme, etkilenme ve giderek gelimenin varl deimez bir prensip olarak
karmzda durmaktadr.
Tarih boyunca ilim ve din ilikilerini inceleyen eserlere baktmz zaman ilim ile
dini badatrmak isteyenler olduu gibi, ayran veya birisini kabul edip dierini
reddeden ahs ve/veya ekollerin var olduunu grrz.297
Hatta gelecein deimelerini din ile bilim ilikilerinde gren bir yazar yle
demektedir: Tarihin gelecekteki seyrinin, bugnk neslin ilim ve din arasndaki
mnasebetler hakknda verecei karara bal olduunu iddia etmek bir

295

Fatiha 1/ 7
Hak Dini ve Kuran Dili, 126-127
297
Abdlhak Adnan Advar, Tarih Boyunca lim ve Din, stanbul Remzi Kitabevi 1944, I, 360; II, 263.
296

115

mbalaa saylmaz.298 O nedenle bugn biz de sosyal deimenin faktrlerini


ve bunlarn fonksiyonlarn aratrdmz zaman onlar din ile bilimin
birletirilmesinde bulmaktayz. Din ile bilimin birletirilmesi, bunlarn insan
beyninde ve uygulamalarnda beraber olmas tm insanlk iin fayda
salayacaktr.
Mesela Leucippe, Democrite ve Epicureden Marksa kadar uzanan izgi,
materyalist dnceye gnl verenleri oluturur.299 Dekart da din ile bilimi
birbirinden tamamen bamsz, alanlar ayr ve biri dierine karmaz kabul
etmitir.300 Din ile bilimi birbirini tamamlayan iki unsur gibi grp "nsan ilimden
faydalanr, fakat din ile yaar. Para btnn yerini tutamaz diyen batl
dnrler de vardr.301 Hatta az nce de sylediimiz gibi, gelecein
deimelerini din ile bilim ilikilerinde gren bir yazar yle demektedir:
Tarihin gelecekteki seyrinin, bugnk neslin ilim ve din arasndaki
mnasebetler hakknda verecei karara bal olduunu iddia etmek bir
mbalaa saylmaz.302
Aslnda her zaman sylediimiz gibi, din ile bilimin birbirinin fonksiyoneli olduu
hakknda kesin grmz vardr. Bunlar karlkl olarak olmazsa olmaz esasna
baldr; bisikletin n ve arka tekerleri gibi birisi patlaksa veya i yapamaz halde
ise dieri de yok demektir. Bylece insan hayatnda fizik ile metafizik, din-bilim,
ruh-beden, akl ve nakil dengelerinin kurulup bunlarn yerli yerine oturup bir
btnlk arz etmeleri gerekir.
Esas itibariyle bu dnceyi Merhum Ali Fuad Bagil 1962 ylnda yaynlad Din
ve Laiklik adl eserinde sylemitir. O, bu konuda unlar ifade ediyor:
Bugn iinde bulunduumuz kriz ve buhranlarn aresi bence akl ile nakli ve din
ile bilimi bartrp birletirmektir. Yukarda aklamaya altm gibi bu
mmkn ve hatta zaruri bir olaydr. Zira slam dininin hakikatinde ilim ile din,
298

A. N. Whitehead, Secience And The Modern World, Cambridge, 1930, s. 224; A. Adnan Advar "Dnen
beeriyeti ok eski zamanlardan beri megul eden ilim ve din arasndaki mnasebetler meselesi, hibir vakit ne
tamamen hallolunmu, ne de tamamen unutulmutur.
Mehur filozof A. N. Whitehead'e gre, 'tarihin gelecekteki seyrinin, bugnk neslin ilim ve din arasndaki
mnasebetler hakknda verecei karara bal olduunu iddia etmek bir mbalaa saylmaz'."
299

Ali Fuad Bagil, Din ve Laiklik, stanbul, Snmez Neriyet, 1962, s. 28-40
Emile Boutroux, ada Felsefede lim ve Din, (ter: H. Katipolu) stanbul, M:E:B: 1988, s. 19
301
Emile Boutroux, ada Felsefede lim ve Din, (ter: H. Katipolu) stanbul, M:E:B: 1988, s. 19
302
A. N. Whitehead, Secience And The Modern World, Cambridge, 1930, s. 224
300

116

akl ile nakil arasnda bir eliki, atma ve satama yoktur. imdi
okuyucularma ayn dine inandmz gibi, bilime de inanmamz, din nasl bizim
iin bir delil ise bilimin de aynen yle bir delil olduu ve akl da bir delil olarak
kullanmamz gerektii konusunda iki ayet sunmak istiyorum:
nkr edenler, gklerle yer bitiikken, bizim onlar ayrdmz ve diri olan her
eyi de sudan meydana getirdiimizi grmediler mi? Buna hala inanmayacaklar
m?303
Allah'n izni olmadka hibir kiinin iman etmesi mmkn deildir. Allah,
akllarn kullanmayanlar zerine pislik yadrr304 Allah kimi hidayete
erdirmek isterse, onun gnln slm'a aar. Kimi de saptrmak isterse, sanki
ge ykseliyormu gibi, gsn dar ve skntl yapar. Allah, inanmayanlar
ite byle pislik iinde brakr.305
Zaten kul iradesi ile Allah iradesinin buluup birletii yerde kiinin fiili ve kaderi
vardr, oluup meydana gelir. Allahn bilgisi ve iradesi olmadan ne bir yaprak
kmldar ve ne de bireyin fiili meydana gelir. Bu konulardaki ayetlerde yle
buyrulmaktadr:
Gaybn anahtarlar O'nun katndadr, onlar O'ndan bakas bilmez, karada ve
denizde olanlar O bilir ve bir yaprak dmez ki, onu O bilmesin; ne topran
karanlklarnda bir tane, ne de kuru ve ya hibir ey yoktur ki, o her eyi
aklayan Kitap'ta bulunmasn.306
"Hlbuki sizi de yaptklarnz da Allah yaratmtr."307
Demokrasi deyip halk ile alakas olmayan bu kast, kesim ve ksmlarn elinde
olan ynetim, meclis bakan, hkmet bakan ve cumhurbakan gibi ok
ballk hiyerarisinden de kurtulacaktr ve kurtulmaldr. Bylece adeta
bakanlk sistemi denilen bir aamaya doru gidecek ve Bat dnyas ortaya
koyduu demokrasi, insan haklar, serbest piyasa ekonomisi ve kadn-erkek
eitlii gibi deerlerle slama yaklat gibi, bu ynetim biimi sayesinde de ok
ballktan kurtulmakla slama bir adm daha yaklam olacaz. Zaten byk
303

Enbiya 21/ 30
Enam 6/ 125
305
Yunus 10/ 100
306
Enam 6 / 59
307
Saffat 37 / 96
304

117

slam hukukusu Kasaninin insan hayvanlardan ayran en nemli zelliin


velayet-hukuk olduunu sylemesiyle insanlar arasndaki tm ilikilerin bilimsel
bir temele ve hukuka dayanaca btn insanlar tarafndan bilinmelidir,
derim.308
imdi lkemizin yava yava ynelmekte olduu bu bakanlk sistemi hakknda
konunun ilikisi dolaysyla bir-iki cmle daha sylemek isteriz.
slam, bireyin olduu kadar toplumun, toplumun olduu kadar da bireyin
dzenidir. nk birey ancak toplum ile beraber yaayabilir. Onun iin slamda
zel hukuk ve kamu hukuku ayrm da yoktur. Hatta konuyla ilgili Ahkam-s
Sultaniye, Kitab-l Harac ve Kitab-l Emval gibi tarihte yazlm eserlerde
slamdan din ve devlet, din ve eriat, diye bahsedildii grlmektedir. Yani
bugnk anlamda slam, hem din ve hem de dzendir. O sebeple slam dzenini
bilenler, bakanlk sisteminin slama parlamenter sistemden daha yakn
olduunu bilirler.
Nizam, dzen, sistem ve rejim gibi kelimeler hemen hemen siyasi anlamda
birbirlerine yakn olan szlerdir. Aslnda ynetim sistemi veya siyasal sistem,
herhangi bir devletin ynetimi iin, hkmetme (zellikle yasama ve yrtme)
gcnn kimin elinde bulunacan belirlendiini gsterir. Bugne kadar
insanlar monari, oligari, demokrasi ve anari ynetim ekillerini
kullanmlardr. Esasnda anariyi bir ynetim biimi olarak sraya katmann ne
kadar doru olduu tartlabilir. nk anari, yunanca bir kelime olup
hkmetsiz, otoritesiz, babo, dzensiz ve kargaa halinde yaamak
demektir.309 Bu ise normal olarak insan doasna, ftratna ve tabiatna ters
den bir haldir. nsan ba-bo deildir310 ve istediini yapmak zere serbest
braklm da deildir. nsan heva ve heveslerine, istek ve arzularna, eskilerin
sevki tabi dedikleri igdlerinin akntsna braklacak bir varlk deildir. nk
Allah Kuranda konuyla ilgili olarak unlar sylemektedir:
Ve eer dileseydik onu o ayetlerle yceltirdik, fakat o alakla sapland kald
ve kendi keyfinin (heva ve hevesinin) ardna dt. Artk onun ibret verici hali o

308

Aladdin Ebu Bekir b. Mesud el-Kasani, Kitab- Bedaiussanai, IV, 160


D. Mehmet Doan, B. T. Szlk, s, 54
310
Kyame 75/ 36
309

118

kpein haline benzer ki, zerine varsan da dilini uzatr solur, braksan da
solur311
Sakn kyamete inanmayp, kendi heva ve hevesine uyan kimse seni, ona iman
etmekten alkoymasn; sonra helak olursun.312
Eer sana cevap vermezlerse, bil ki onlar, srf heveslerine uymaktadrlar.
Allah'tan bir yol gsterici olmakszn kendi hevesine uyandan daha sapk kim
olabilir? Elbette Allah zalim kavmi doru yola iletmez.313
Kt duygularn (yani heva ve hevesini) kendisine tanr edinen kimseyi grdn
m? imdi ona sen mi vekil olacaksn?314
(Ey Muhammed!) Hev ve hevesini kendine ilh edinen, Allah'n kendi ilmi
dahilinde saptrd, kulan ve kalbini mhrleyip gzne perde ektii kimseyi
gryor musun? imdi onu Allah'tan baka kim hidyete erdirebilir? Hala
dnmez misiniz?315
u halde insan nerde olursa olsun ve hangi yerde bulunursa bulunsun Kendi
istek ve arzularna heva ve heveslerine deil, bilgisi dahilinde arayp itihat
ederek verecei kararlar uygulamaya koymakla kendisine deil, bylece Allah
ve resulne uymu olur.
Bugn Mslmanlarn gerilemesi ile bat dnyas sadece bilim ve teknolojiye
dayanp dinden uzak olan bir toplum ynetim biimi ortaya koymutur. Bu
sistemin adna da demokrasi denmektedir. Temsili ynetim biimi olan bu
sistemin slama uyan ve uymayan yerleri de vardr. Aslnda Bat Medeniyeti,
demokrasi, insan haklar, serbest piyasa ekonomisi, artan oranl vergiler ve
kadn erkek eitlii gibi deerler retmi olsa da ve bylece slama yaklam
bulunsa da bugn daha hala slam esaslarndan ok uzakta bulunmaktadrlar.
Parlamenter sistem yasamann parlamentoya ait olduu, yrtmenin de
parlamentonun denetiminde bulunduu bir sistemdir. Bugn Trkiye
parlamenter sistemle ynetilen bir lkedir. Bakanlk sistemi ise hkmet
bakannn ayn zamanda devlet bakan olduu ve yrtme erkinin yasama
311

Araf 7/ 176
Taha 20/ 16
313
Kasas 28/50
314
Furkan 25/ 43
315
Casiye 45/ 23
312

119

organndan bamsz bir ekilde ynetimde bulunduu cumhuriyete dayal bir


hkmet sistemidir.
Bu anlattklarmz Bat medeniyetinin ortaya koyduu ynetim biimleridir.
Bunlar, slam asndan arzal ve yanl taraflar ok olan idare ekilleridir. Eer
Trkiye demokratik parlamenter sistemden yani ok ballk sisteminden
kurtulup bakanlk sistemine geerse bunun slama parlamenter sistemden
daha yakn olduunu syleyebiliriz. nk Kuranda Allah Hz brahime ben
gerekten seni insanlara bakan (imam)yapacam buyurmutu.316
Kuranda imam olarak geen bu kelime, slam terminolojisinde tam anlamyla
siyasi lider ve bakan demektir. Ama bu kelime lider kelimesi ile taban tabana
zttr. ngilizcede to lead arkadan idare etmek demek, leader ise ayn oban
gibi, srnn arkasnda olan ve arkadan yneten demek olur. Oysa imam, nde
olan, uygulamada rnek olan ve Mtercim Asm Efendinin Kamusunda syledii
gibi, kendisine uyulan, szne ve hareketlerine tabi olunan kimse demektir ve
halifeye de Mslmanlarn nderi anlamnda imam denilir.317
slam dzeninde namaz ve vergi (yani zekat) ii devletin yerine getirecei
grevleri arasndadr. O sebeple namazlar o beldenin bakanlar kldrr. Hatta
Hz Peygamberin yerine halife seilen Hz Ebu Bekir, Hz. Peygamberin
vefatndan sonra bu grevini yerine getirmek iin, halife seildikten sonra
Mescid-i Nebiye aa yukar 2 km. uzakta olan Snh'taki evinden Medine'ye
yaya veya binek zerinde gelir, cemaate namaz kldrr ve ancak yats namazn
kldrdktan sonra Snh semtindeki evine, ailesinin yanna dnerdi.318
Kettani bu hilafet, halifelik ve imam hakkndaki grlerini Hz. Peygamberin
Ynetimi adl eserinde yle aklyor: Fahreddin Razinin belirttiine gre
halife, bakasna halef olan ve onun makamna geen kimseye denir.319 bnn
Nahhasn Sinaatl Kitabesinde320 zikredildii zere, Hz. Ebu Bekire bu
anlamda hitap edilerek Ey Allah Resulnn halifesi denilmitir. slamda hilafet
makamna ilk gelen odur. Hilafet, din ve dnya ilerine bakmakla ykml genel
ve kapsayc ynetim ve byk liderliktir. Bu grevi yrten kimse
316

Bakara 2/ 124
Mtercim Asm Efendi, Kamus Tercmesi, IV, 179-180
318
Bak. Taberi, Milletler ve Hkmdarlar Tarihi, III, 416).
319
Mefatihul Gayb, Kahire-1934-1962, II, 165.
320
Ebu Cafer en-Nahhasn (. 338/ 950) bu eseri, baz kaynaklarda (Muceml Udeba, IV, 228; el-Vafi bilVefeyat, VII, 363) Edebl Kttab, bazlarnda da (GAL, Suppl., I, 201) Sinaatl Kttab olarak eer.
317

120

HzPeygamberin (sav) halefi olmas bakmndan halife diye adlandrlr. Bu


kimseye imam da denilir. nk gerek Hz Peygamber ve gerekse Hulefa-y
Raidin zamannda imamlk ve hutbe okuma, halifenin yarg ve ynetim gibi
bakalarnn ancak kendisine niyabetle yrtebilecekleri temel grevlerinden
idi. slamda devlet bakanna, bunlar gibi, emir-l mminin de denir. Halife,
kendi stnde hibir yneticinin bulunmad ve makamna baka hibir
kimsenin paylamad en byk yneticidir.321
Buna gre cami ve cami grevleri ortak alan olmas dolaysyla bir bakma
kamusal alan olarak bize imam ile cemaat ilikisinde slam toplumunun bakan
ile nasl bir uyum ierisinde olaca hakknda genel olarak ipular vermektedir.
Mesela imam unutarak beinci rekta kalksa cemaat ona uymaz. Belki onlar
suphanallah diyerek imam uyarrlar.322
Aslnda caminin kullanm bize ortak alanlarn kullanm hakknda da k tutar.
Onun iin mesela apartmanlarn araba park yerlerini, dairelere gre zel
numaralar vermek, faydal bir i deil, tam tersine zararldr. Burada uzun uzun
aklamaya lzum grmyorum. Ancak zel park yerinin, kurada veya
ynetimin uzak veya yakn olarak tespitleri yznden Psikolojik, ekonomik ve
sosyal adan zararldr, diyorum. Hlbuki camide imamn dnda hibir kimseye
mahsus iaretlenmi, belirlenmi zel bir yer yoktur.
Bugn birok Mslmann Kurana baknda ve din anlaynda problem vardr.
Biz iradeli her hareketin, din, dini ve dinsel olduuna inandmz gibi, Kuran-
Kerimi de tabiatn, kinat kitabnn ve hatta teler dnyasnn, perde tesi
metafizik alemden de bilgiler sunan ilahi bir eser kabul ediyoruz.
nsan hayatnda en nemli olan ey, birey-toplum, toplum-birey ilikileri olsa
gerektir. Dier taraftan da hayat, insan ve bir Mslman iin bir imtihan alan
olunca323, imtihan ise eitli sorulara cevap verebilmek ve deiik pozisyonlarda
duruma gre davranarak gereini yapabilmek olduu iin insanolunun her an
bir deiiklik ierisinde bulunmas gerekir ve bu deiiklie de ayak uydurmas
lazmdr. Byle olmasna ramen hayatta deien ile deimeyen ayrm teden
beri yaplamamtr. Tam tersine hep mezheplere uyulmu, asl uyulmas
gereken Kuran ise bir dua kitab haline getirilmi, hatta daha da ileri gidilmi
321

Muhammed Abdlhay el-Kettani, I, 131


Bak: Celal Yldrm, Kaynaklaryla slam Fkh, I, 319
323
Mlk 67/ 2
322

121

onu okumak bir ibadet kabul edilerek hatimler indirilmi ve hala indirilmektedir.
Bin hatimler ve milyon hatimler
Oysa byk lim Elmall Muhammed Hamdi Yazrn da ancak sana ibadet
ederiz324 ayetini yorumlarken dedii gibi, namazn dnda Kuran okumak bir
ibadet deildir.325 Burada Kurandan sz etmiken birok ilahiyat ve din
adamnn yanl bak asn dzeltme niyet ve gayesiyle Kurann hidayetinin
mutlak olduunu sylemek isteriz. Her zaman her yerde Kuran bir hukuk kitab
deil, Kuran sosyoloji ve ekonomi kitab deil, Kuran fizik ve astronomi kitab
deil, diye hep iitip duruyoruz. Hlbuki Kuran tm ilimlere ait alanlarn
meselelerinden ya dorudan veya dolayl olarak bahsetmektedir. Bu szlerle
eer Kuran, bir din kitab, Kuran iman, amel ve ahlak hakknda hkm getiren
bir kitaptr denilmek isteniyorsa ki, mesela Fazlurrahman da slam adl eserinde
Kuran, her eyden nce bir dini ve ahlaki ilke ve uyarlar kitabdr; hukuki bir
belge deildir, demektedir.326 Bize gre bunlar gerei ifade eden szler
deildir ve olamaz yani Kurana bu bak as eridir ve yanltr. nk Kuran
muttakiler iin bir hidayet kaynadr.327, buyrulurken burada meful veya zarf
hazfedilmitir. Meful hazfedildii zaman fiil tamim ifade edecei iin Kurann yol
gstermesi geneldir, umumidir. Yani Kuran her hangi bir eyden bahsediyorsa
o, o konuda mutlaka bir yol gsteriyor demektir. Mesela Kuranda Gne,
kendisinin duraca yere doru akp gitmektedir.328, buyrulmaktadr. Allah
akna bana syler misiniz, bu ayetin dinle, imanla, ibadetle, ahlak ve ahiretle
ne alakas var? Bu ayetin muamelatla bir ilgisi var m? Hemen syleyelim ki, bu
ayetin gnele, yani astronomi ilmi ile alakas vardr. nk bu ayet gnele ilgi
bir haber vermektedir.
Gne kendi yolunda giderken bir gn gelecek duracaktr. Bizce ayetin manas
budur. Yani Kuran, tm varlklar leminden bahsetmektedir. Yani Kuran bir
kinat kitabdr. Onun iin air el-Kuran kevnllah-il mestur; vel-kevn
Kuranllah-il menur (Yani Kuran Kerim, Allahn satrlarla ifade ettii kinat,
kinat ise yine Allahn dalp yaylm ve serpilmi bir Kurandr.), demitir.329

324

Fatiha 1/ 5
Elmall Muhammed Hamdi Yazr, Hak Dini Kuran Dili, I, 96
326
Fazlurrahman, slam, ev: Mehmet Da-Mehmet Aydn, st. 1981, s, 45
327
Bakara 2/ 2
328
Yasin 36/ 38
329
Ali zek, Kurann Esizlii, slam Medeniyeti Dergisi, Yl, 1, say, 5, Aralk 1967, s, 25
325

122

Kuranda namaz ile ilgili olarak 4-5 kelime geerken siyasetle, devlet ynetimi ile
ilgili olan pek ok kelime bulunmaktadr. Bunlardan en nemlisi de mam
(Devlet bakan) kelimesi olup namaz o, kldrr; cami cemaati de ona tabi olup
uyar. Nitekim ayette Her insan topluluunu bakanlar ile ardmz gn330
buyrulmutur. Kuranda siyasetle, ynetim ile ilgili kelimelerin birka yledir:
Kur an da siyaset, hilafet, hkmet veya ynetim ne derseniz deyin bunlarla
ilgili baz kelimeler unlardr. mam,331 mmet,332Halife,333ll-emr,334 itaat,335
beyat,336 kavm,337 velayet,338 ura,339 adalet,340 ihsan341 emanet,342 ehliyet,343
hkm,344 melik345, mlk346 mmel kura347
slam anlaynda risalet-peygamberlik bile imamet ile ilgili olduundan byk
Mfessir Cassas mametin en yksek mertebesi risalet, demi ve Elmall da
ayn ifadeyi eserine almtr.348
Parlamenter sistemde bugn Trkiyede devlet, . Cumhurbakan, Meclis
Bakan ve Babakan olmak zere 3 kii tarafndan ynetilmektedir. Oysa devlet
ynetimi tecezzi kabul etmez ve bir evde 2-3 tane baba, veli olmaz.
Hem bugnk meclislerin slam dzenindeki ura esas ile alakas bile yoktur.
nk bugn meclis iktidar ve muhalefet kanatlarndan meydana gelmekle,
sanki bunlar karlkl ali-cengiz oyunu ve evcillik oyunca oynamaktadrlar.
Daha dorusu bugnk ynetimde kuvvet konuur, mesela 500 kiilik bir
mecliste 251 kii 249 kiiyi sfrlamaktadr. Yani parmak demokrasisi vardr.
Oysa slamda hak-hukuk, istiare ve adalet esaslar vardr.
330

sra 17/ 71
Bakara 2/ 124
332
Ali Imran 3/ 104; Yunus 10/ 47
333
Sad 38/ 26
334
Nisa 4/ 59
335
Nisa 4/ 59
336
Mmtehne 60/ 12
337
Araf7/ 159
338
Enfal8/ 72
339
Ali mran 3/ 159; ura 42/ 38
340
Nahl 16/ 90; Nisa 4/ 135
341
Nahl 16/ 90
342
Nisa 4/ 582
343
Nisa 4/ 583
344
Nisa 4/ 584
345
Bakara 2/ 246-247; Kehf 18/ 79
346
A mran 3/ 26; Zuhruf 43/ 51
347
Enam 6/ 92
348
El-Cassas Eb Bekir Ahmed b. Ali er-Rz, Ahkm-l Kuran, Beyrut-T.Y. I, 68; Kr. Elmall, Hak Dini, I. 491
331

123

Mesela Hz. merin uras demokrasilerde olduu gibi, parmak uras deil,
hak-hukuk ve adalet uras idi. O, fazla gelen ganimetler, artt iin bunlarn ne
yaplmas gerektiinde uraya gitti. Bunlar hazinede saklayalm dediler.
Herkesin gr bu idi; neredeyse yle yapacaklard. Hz Ali grn
belirtmedii iin mer ona Sen ne dersin Ey Ali dediinde Ben arkadalara
katlmyorum dedi ve sakncalarn aklad. mer de herkese yeniden soru ap
Hz Alinin grn deerlendirmelerini istedi, ama kimse bir ey diyemeyince
Hz Alinin gr kabul edildi ve fazla mallar gereken yerlere tekrar datlm
oldu.349
te grld gibi bizim mecliste herkes kendi zel grn serbest olarak en
medeni bir ekilde dile getirdii gibi, Devlet Bakan, yrtme ve kanun yapan
meclisin bakan ayn kii olarak grlmektedir. Yani Parlamento bakan,
bakanlar kurulu bakan yani bugn biz buna babakan diyoruz ve bir de
devletin ba yani Cumhurbakan burada ayn kii olup o da Hz merdir.

Daha nce akladmz siyasi aamalarda ve bu siyasi merdiven


basamaklarnda tarihten nceki aamalar, devlet ncesi dnem, tarih sonras
ise devlet dnemi olarak gsterilmitir. nsanlar tarihten nce yaadklar
sosyal doal disiplin niteliindeki toplumlarn, tarih sonras devlet dnemi ile
birlikte sosyal szleme niteliine dntrmlerdir.
Mezopotamya ve Msrda kurduklar ilk dzenleri, brani ve eski Yunanda d
ticaret ve koloniletirme suretiyle ak dzen e dntrmlerdir.
Hristiyanlk ve Dou Roma ile evrensellii ve imparatorluu gerekletirmiler,
slamiyet ile dnce ve inan hrriyetini gerekletirmek iin ideolojiler uruna
savamay renmiler, Bat ile smrgeletirmeyi de bir ideoloji haline
getirmilerdir.
Her uygarlk, bir ncekine oranla daha fazla sorunu zm ve insanln siyasi
gelimesine artmakta olan nfusa paralel olarak katkda bulunmutur. Ancak
bunlar, gc ne denli fazla olursa olsun, yalanmlar, artk sorunlar zemez
hale gelmiler ve dolaysyla mrlerini tamamlam, kp gitmekten
kendilerini kurtaramamlardr. Bugn iinde yaadmz Bat Medeniyetinin
349

(Molla Hsrev Mirat, s, 228; Byk Haydar Efendi, Usul-i Fkh Dersleri, s, 339.

124

zirve noktasn at ve gidiin ke doru olduu Batl yazarlar tarafndan da


itiraf edilip dile getirilmektedir.350
Aslnda cumhur ve cumhuriyet kelimeleri, szlk olarak toplamak, kabrin
zerine toprak ymak, ounluk, kum yn, insanlardan eraf, ulu kiiler
manalarna gelir.351
Kum taneleri arasnda toplumun bireyleri arasnda olan irtibat ve iliki gibi bir
mnasebet olmaz; ama beraber bulunma ve birlikte var olma asndan bir
toplum ile bir kum yn ayn kabul edilebilir. Buradan da tane-yn ilikisi gibi
birey-toplum ilikisi ortaya kar ki, Abdurrahman Azzam slamn bu konudaki
grn yle aklamaktadr:
slamn evrensel dzeninde bir bireyin szlemesi, toplumun szlemesi,
bireyin hukuku toplumun hukuku demektir. slama gre bireyin kiilii ile
toplumun kiilii ayn ekilde eit kabul edilir.352
Burada oka sz ettiimiz gibi, millet ve devlet, birey ve toplum btnl
bisikletin n ve arka tekerleri, biri olmadan dieri de olamayaca iin, birey ile
toplum, millet ile devlet de birbirini, kendileri gibi koruma altna alrlar. Mesela
i gc olmad iin hastalk, engelli olma veya baka bir sebeple alamayan
bir kimsenin fakir kalp kendisine bile bakamamas normaldir. te slam,
bylelerine devletin bakmas, onlara bir sadaka, iane ve teberru olarak deil, bir
hak ve bir grev olarak bireyi yaatma vazifesini topluma ve devlete yklemitir.
Bu konudaki ayette yle burulmaktadr:
Onlarn mallarnda isteyen ve istemeyen yoksullar iin bir hak vardr.353
Burada bir haktan bahsedildiine gre slam dzeninde ekonomik dayanma
yeme, ime, giyme ve barnmadan tutun da devletten faizsiz kredi almaya
varncaya kadar ve her trl ihtiyalarn karlanaca, hatta i bulma ve isizlik
probleminin zm grevini bile slam, devlete yklemektedir.354
Netice olarak batya tabi olma ve onun arkasndan gitme diyebileceimiz bu
cumhuriyet ve demokrasi gibi ekiller, slam idaresi asndan bakld zaman
350

Sleyman Akdemir, Sosyal denge, s, 78; mesela siyasetin yozlamasyla ilgili olarak bak: F. Vural Sava,
Anayasal ktisat, Beta Yayn. stanbul-1989, s, 6
351
Bak: Mevlt Sar, Arapa Trke Lugat; Bekir Topalolu Hayreddin Karaman, Yeni Kamus.
352
A Azzam, Ebedi Risalet, 92, 104, 153.
353
Mearic 70/ 24-25; Zariyat 51/ 19;
354
Abdurrahman Azzam, a.g.e., s, 100

125

ok eksik ve aksaklklar olsa da baz ynleriyle slam dzenine bir yaklam


olduu sylenilebilir. Biz zaten Batnn demokrasi, insan haklar, serbest piyasa
ekonomisi, kadn ve erkek eitlii gibi konular deerler izafe edip insanla
iletmesi ile slama yaklat, fakat onun bulunduu noktaya henz daha
gelemediini sylyoruz. Fakat Mslmanlar, saf slam dzenini dnyaya
aklayp anlatsalar, onun salayaca ekonomik, sosyal ve siyasal faydalar dile
getirseler sanyorum bu aklar kapatlacaktr.
Aslnda siyasi aamalarn birbirini takip etmesini salayan ey, uygulamadaki
yapnn yetersiz kalmasdr. Mesela brokratik dzenin bat dnyasnda
almalarn srdrrken slam uygarl zirvede bulunuyordu. te bu slam
medeniyetinin de etkisiyle355 Batda Rnesans ve Reform hareketleri balam
ve yeni bir Medeniyetin temelleri atlmtr. Balangta Roma ve Hristiyanln
etkisi ile teokratik nitelikli olan Batl devletlerde, krallarla kilise arasndaki
mcadeleyi krallar kazanmlard. Dier taraftan, topun icad ile Avrupada
egemen bulunan feodal yap da etkisini kaybetmitir.356
Sanayi devrimi ile birlikte mevcut sosyal ve ekonomik dzen ihtiyalara cevap
veremez hale gelmi357 ve krallar dinin etkisinden kurtulan devleti
oluturduklar brokrasi ile ynetmeye balamlardr. Bylece brokrasi,
sanayileme sonucu nicelik ve nitelik olarak artan ekonomik ve sosyal ihtiyalar
karlama yannda, feodal yapnn yklmasnn getirdii otorite boluunu da
doldurmutur, diyebiliriz. Sonuta merkezi devlet bu sayede ok gl hale
gelmi, bu glenmede teknokratlar / uzmanlarn rol byk olmutur.358
355

slam Medeniyetinin Bat uygarlnn domasna etkisi iin bak: S. Hunke Avrupa zerine Doan slam
Gnei. (ev: S. Sezgin) st.-1972, s, 25-92, 296 ve devam; Alaeddin enel, Siyasi Dnceler Tarih, Teori Yay.
Ankara -1986, s, 322; Roger Garrudy, slamn Vadettikleri, (ev: N Uzel) st-1983, s, 121 ve devam Aslnda
her uygarlk bir sonraki uygarla etki eder ve yeni uygarlk ancak bu etki ile doabilir. nsanlk tarihindeki
uygarlklarn dlanarak tamamen yeni bir medeniyet kurulmas zaten dnlemez.
356
Sleyman Akdemir, a.g.e., s, 55, A. enel, Siyasi Dnceler Tarihi, s, 286, 353; B. Russel, Bilimin Toplumsal
levi, (E. Esenay) stanbul-tarihsiz, s, 23;
Batda feodalizmin ykl ve ulusal devletlerin kurularak smrgeci politikalarn izlenmesi ile ilgili olarak bak: E.
Zeytinolu, ktisat Tarihi, st.-1976, s, 95-139.
357
zellikle emek faktrnn kabul edili ekli ve iktisadi bakmdan yeni bir dneme geilii sosyal ve hukuki
normlar zerinde etki yapmtr. Bu konu zerinde fazla bilgi almak isteyenler S. Akdemirin S. Denge adl
eserinin ilgili yerlerine bakabilirler. Ayrca sanayi devriminin hukuki kurumlara etkisi hakknda bak: K. Dal. Trk
Esas Tekilat Hukuku Ankara-1986, s, 36.
358
Teknolojik ilerlemeler, siyasi kuvvetler arasnda, var olagelen dengeyi bozmutur. Onun iin bugnn siyasal
hayat, sanayi devrimlerinin basks altndadr, diyebiliriz Artk denklemler tamamen deimitir. Televizyon,
elektronik beyin, nkleer mekanizmalar, kamuoyu sondajlar ve nihayet otomasyon, nkleer an olaylar ve
aralar olmulardr. Ayrca teknokrasi kavram iin bak: T. Z. Tunaya, Siyasal Kurumlar ve Anayasa Hukuku, st.1980, s, 105-109.

126

Ancak bu arada devletin masraflar artm ve devlet, yeni vergiler koymak


zorunda kalmtr.359 Rvet ve yolsuzluklar balam, btn bu gelimelerin
sorumlusu krallar kabul edilerek aleyhlerinde hareketler balamtr.
Brokrasinin zulmnden kurtulabilmek iin meruti ve cumhuri rejimler
domu, zenginleen tccar da deimeyen krallar yerine daha kolay
deiebilen ve bu sebeple kolay etkilenebilen geici bakanlar tercih ederek bu
halk hareketlerini desteklemitir. Ancak pratikte ne brokrasiye are
bulunabilmi, ne de gerek bir demokrasiye geilebilmitir.
Nispi sisteme dayal uzlamay esas alan demokrasi yerine, atmay esas
ounlua dayal demokrasi sistemi benimsenmi, bu suretle halklar birbirine
drlm ve isyan ile ihtilaller srp gitmitir. Belki tarihte en fazla i isyan ve
ihtilalin olduu bir dnem, kavga dv ve savalarn olduu bir sre yaanm
ve yaanmaktadr.360
Btn bu olumsuzluklara ramen bu dnem devletin en fazla glendii ve
devletin etkisinin her alanda grld bir a olarak belirlenebilir. Bu arada
insann temel hak ve hrriyetleri ve de demokrasi konularnda zellikle fikri
bakmdan ok nemli mesafeler de alnd da burada dile getirilmelidir.361
Bu dnem gerek bir demokrasiyi iler hale getirmemise de uzlamaya
dayanan nispi temsile dayal demokrasi dzenine ok uygun bir zemin
hazrlanmtr, diyebiliriz.362
Netice olarak insanlar, evrensel dengeyi salayp devlete ve ynetimlere den
grevin ne ve nasl olduunu anlamak iin yeniden bir Rnesans dnemi, ama
bu sefer sadece bilim ve teknolojiye dayanan maddesel bir aray ve yenilenme
deil, din-bilim ve akl-nakil dengeleri ile her eyin ift yaratld gerei363 ile
359

F. V. Sava, Anayasal ktisat, st.-1980, s, 15 ve devam


I789 Fransz htilali, Amerikadaki Kuzey-Gney savalar, 1917 Sovyet ihtilali, I. Ve II. Dnya savalar,
lkemizde dier nc dnya lkelerinde hemen her 10 ylda bir yaplan darbeler ve ihtilaller ve de bu arada
sosyalist lkelerdeki gelimeler, btn dnyay derinden sarsan sosyal patlamalar olarak deerlendirilebilir.
361
Bak: A. Lijphart, ada Demokrasiler Yirmi bir lkede ounluku ve Oydamac Ynetim rntleri, (ev:
E. zbudun, E. Onulduran), Ankara-1986, s, 1-14;G. Satori Demokrasi Kuram (ev: D. Baykal), Ankara Tarihsiz, s,
1 ve devam; T.Ate, Demokrasi, Kavram, -tarihi sre- ilkeler, st. 1976,s, 185; L. Lipson, Demokratik Uygarlk,
(ev: H. Glalp T Alkan ), Ankara-1984, s, 7 ve devam; K. Popper, Ak Toplum ve Dmanlar, I, stanbul-1989,
s, 126-127; K. Popper, Ak Toplum ve Dmanlar, II, stanbul-1989, s, 145 146; T.Z. Tunaya, a.g.e. s, 429-451;
E Kalayc olu, ada Siyasal lim Teori Olgu ve Sreler, st. 1984, s, 199 ve devam; Ancak zellikle
demokrasinin gelimesindeki yozlama zerinde de durulabilir. Bu konuda ayrntiin bak: v Sava, s, 1
362
S. Akdemir, a.g.e., s, 56; A. Lijphart, s, 14 17; T Ate, a.g.e. s, 189
363
Zariyat 51/ 49
360

127

inallah gelecekte yaayacak ve bu evrensel medeniyetin kuruluu, geni


anlamda din bilim bileimine dayanacaktr, diyoruz.

NC BLM

BATI ANLAYIINDA SADECE AKLA DAYANAN YNETM BMLER

1-MONAR

Monari, siyasi otoritenin genellikle miras yolu ile bir kiinin zerinde topland
bir ynetim biimidir. Mutlak, meruti ve parlamenter monari olmak zere
olmak zere ksmlar vardr.364
Monari kelimesi Yunancadan gelen siyaset ile ilgili bir isim olup btn yetkileri
bir kiinin elinde toplanmas esasna dayanan bir idare eklidir. Seimle baa
gelmeyen ve soy takip eden tek devlet bakanl idare, mutlak hkmet etme
eklidir.365
Baka bir ifade ile siyasal otoritenin genellikle miras yoluyla bir kiinin (kral,
imparator vb.) stnde toplad bir ynetim biimidir. Monari kendi dnda
yerlemi yasal ya da geleneksel baz kurallar dikkate almak zorunda
olmasndan dolay tiranlktan ya da diktatrlkten ayrlr.

364
365

Mehmet Erdoan,Fkh ve Hukuk Terimler Szl, s, 382


D Mehmet Doan B. T. Lugat, s, 780

128

a- Eski a Monarileri
Tarihlerinin belirli bir dneminde btn halklar, monari ynetimini tanmlar
ve bu ynetim biimine her zaman kutsal bir nitelik vermilerdir. Srekli olarak
kutsal bir atmosfer iinde tm davranlarn dinsel ve trensel biime
brnd bir dnyada kral, yalnzca Tanrnn (mesela branilerde) ya da
tanrlarn setii kii, bazen de Msr firavunlarnda olduu gibi Tanrnn kendisi
olarak kabul ediliyordu.
Monarinin yksek dzeyde yer alan bu dinsel nitelii, sz konusu ynetimin
ortadan kalkmasndan sonra bile varln srdrd. Sz gelimi, Atinada
demokrasinin tmyle yerletii dnemde, arkhon (Yunan sitelerinde, zellikle
de Atinada en yksek devlet memuru),sitenin btn dinsel yaamn
ynetiyordu. Tanrlar ve insanlar arasnda arac olan hkmdar, kendisini
destekleyen ve otoritesini ortaya koymas iin gerekli olan gler tarafndan,
iktidarnn snrlandrldn gryordu. Nitekim Msrda kral, birok kez din
adamlaryla att ve hatta uzlamak zorunda kald.
Ayn biimde Mykenai dnemi Yunanistanda krallk gc sk bir biimde
brokratik bir saray ynetimine dayanyordu; sava zamannda komutan olan
kral savata onunla birlikte olan sava oligarisini dikkate almak zorundayd.
Tarmn sulamaya dayand ve karmak bir rgtlenme gerektirdii blgelerde
(Nil Vadisi ya da Mezopotamya deltas), daha mutlak bir nitelie brnen
monariler daha uzun sre varlklarn srdrdler. Atina, Isparta ya da Roma
gibi br yerlerdeyse oligari (iktidarn kk bir aznln elinde olduu
ynetim) hzl bir ekilde kraln yetkisinin yerini ald. Bununla birlikte
skenderiye fetihlerinin ardndan Yunanistanda Dou monarilerinin kutsal
niteliinden gl biimde etkilenmi bir monari biimi ortaya kt.
b- Feodal Monari
Feodal monari, soydan gelme monariden (aile ya da klan nderi durumundaki
kraln, iktidarn elinde bulundurduu, aile ve devlet hizmetinin kart, aile
gelirlerinin devlet gelirlerine denk dt ve ailenin hizmetinde olanlarn
kraln ynetimine dorudan yardmda bulunduu bir rejim ) dodu. Sz konusu
soydan gelme monari rejimi, Roma mparatorluu'nun yklmasnda byk rol
oynam bir Cermen boyu olan Franklar dnemine (V- IX. yy) rastlar. Bununla

129

birlikte, Karolenjlerin366 ilk dneminde imparatorun otoritesi kendi


topraklarnn tesine tayordu. Bu durum, Charlemagnen 754te kutsanmas
ve 800de ta giyerek Roma imparatorlarnn yerini alacak kii olarak belirlemesi
sayesinde gerekleti.
Roma imparatorluunun gcn yeniden canlandrmak iin yaplan bu giriim,
byk senyrlerin imparatora kar kmalar konusunda baarszlkla
sonuland. Bu atmadan feodal monari dodu:
Devletin topraklarnn blnmesi; geni prensliklerin kurulmas; kraln byk
senyrler tarafndan seilmesi (Bknz. FEODALTE). Sz konusu monari, X.
yy,dan XV. yya kadar Fransann, ayrca Japonyann, Ming slalesi dneminde
inin ve XIII. yyda Rusyann da ynetim biimi oldu. Byk senyrler, kralla
ait haklar ve halk otoritesi olma haklarn etkin bir biimde kullanyorlard:
Adalet datp vergi topluyor, para basyor ve topraklarnda yaayan halk
gerek anlamda temsil ediyorlard.
Kral, en stn kii olmakla birlikte367, en azndan XI. yyda sz konusu byk
senyrler arasnda en gl olan deildi. Kraln Reimsde kutsanmas ona bir
otorite ve ynetime karan br kiilerin stnde bir yer salyordu ama,
vasallarn onayn almadan iktidarn srdremiyordu. Bu nedenle kral, ky ve
kentlerde byk senyrlerin koruyuculuundan sknt ekenlerin tmn
korumas altna ald ve kendi gcn snrlandran btn glerle att.
XIV. ve XV. yyda krallk ynetimi glendi ve feodal nitelikteki bu monari bir
tr ynetim monarisine dnt. Bu da yava yava mutlak monariye doru
evrim gsterdi.
c- Mutlak Monari

366

8. ve 9. yzyllarda Cermen kkenli Karolenj hanedan yesi krallar tarafndan ynetilmi bir imparatorluktur.
Hanedann en tannm yesi olan arlman dneminde Karolenj mparatorluunun snrlar gnmzdeki
Fransa, Almanya, Kuzey talya, Hollanda, Belika ve svire dahil Bat ve Orta Avrupa'nn byk bir blmn
kapsamaktayd. Karolenj mparatorluu daha sonra kurulacak olan Kutsal Roma Germen mparatorluu'nun
balangc saylabilir. Karolenj dneminin simgesi Aachen Kilisesi'dir. Bak: Vikipedi zgr Ansiklopedi
367
slamda en stn kii diye bir ey yoktur. nk ayette yle buyrulmaktadr:
Ey insanlar! Dorusu biz
sizi bir erkekle bir diiden yarattk. Ve birbirinizle tanmanz iin sizi kavimlere ve kabilelere ayrdk. Muhakkak
ki Allah yannda en deerli olannz, O'ndan en ok korkannzdr. phesiz Allah bilendir, her eyden
haberdardr. (Hucurat 49/ 13)

130

Mutlak Monari demek, mutlakyet ynetim iradesinin hibir kayt ve artla


snrlanamad tek kii ynetimi demektir.368
Daha nceleri, Msr ve Babil monarileri iin kullanlan mutlak monari deyimi
daha ok Bat monarileri, zellikle XVI. XVIII. yylar arasndaki Fransz ve
spanyol monarileri iin kullanld.
Mutlak kral (en iyi rnei Fransada Louis XIVt) senyrler senyrdr. Kraln,
senyr olmayanlara senyr olma hakk, buradan kaynaklanyordu. Reimsde
kutsanan mutlak kral Tanrnn iktidarn kullanyordu ve yalnzca Tanrya hesap
verirdi. Bu durum ona belirli grevler yklyor ve zellikle Tanr saygs ve
gerek inanc savunma ykmll veriyordu. Hibir prens dinlerin
okluunu hogryle karlayamazd. Bu nedenle Nantes Ferman369 kabul
edilmez nitelikteydi ve yrrlkten kaldrlmas, mutlakyetiliin mant
gereiydi.
Bununla birlikte kral, uyduklar ballk yeminleri bakmndan bal tutmak ve
serbest brakmak gibi papalarn kendi kendilerine verdikleri hakk kabul
etmiyordu.
Kral ile Papalk arasndaki atma 1682de yeniden alevlendi, sonra yatt.
Fransa kral, kendini Kutsal Roma Germen imparatoruna bal olarak da
grmyordu.
Kral yasama gcne, yarg gcne (son yarglama yetkisi kralnd ve her uyruk
ona bavurabilirdi), vergi toplama hakkna, nian ve rtbe verme hakkna
(soyluluk unvan verme, subay atama hakk), para basma, bar ve savaa karar
verme
hakkna
sahipti.

2- OLGAR

368

M Erdoan, F. Ve Hukuk terimler Szl, s, 404


1598 ylnda fransa kral iv. henry, yaynlad nantes ferman ile protestanl
fransa'da yasallatrm ve protestanlara dinsel zgrlk tanmtr. 1685 ylnda ise, xiv louis bu ferman
yrrlkten kaldrarak byk bir katliamla protestanl yasaklamtr. Bak: Net Uluda Szlk
369

131

Oligari kelimesi370, Yunancadan gelen bir kelime olup politika ile ilgilidir. Bu
szck birka kiinin, kk bir grubun veya bir takmn gerekletirdii idare
ekline, denir.371
Oligari, devlet nfuz ve kuvvetinin, sekin, zengin ve nfuzlu birka kiinin,
birka ailenin veya bir snfn ellerinde tuttuklar ynetim biimidir.372
Oligari: Bir eit devlet ynetimi eklidir. Bu ynetim eklinde devletin
ynetimini salayan g, bir grubun ya da bir ailenin elinde olmasdr. Yani
belirli bir zmrenin bir lkeyi ynetmesiyle ortaya kan ynetim biimidir.
slamda byle bir ynetim biimi olmaz ve olamaz; Kuranda babadan oula
intikal eden bir bakanlk veya ynetim Rabbimizin Hz brahime verdii
373
cevaptan
ok
iyi
anlalmaktadr.

Oligari, aznln kt ynetimi anlamna gelen bir kavramdr. Yunanca, sayca


az anlamndaki oligoi ile egemenlik anlamndaki arche kelimelerinin
birlemesiyle olumutur. Aristoteles, oligariyi iktidarn belli bir aznlk
tarafndan adaletsiz olarak kullanlmas olarak grmtr. slamda ise adaleti
uygulamak topluma ve devlete havale edilmi bir emirdir:
Ey iman edenler, kendiniz, anne-babanz ve yaknlarnz aleyhine bile olsa,
Allah iin ahidler olarak adaleti ayakta tutun. (Onlar) ister zengin olsun, ister
fakir olsun; nk Allah onlara daha yakndr. yleyse adaletten dnp heva
(tutkular)nza uymayn. Eer dilinizi eip bker (sz geveler) ya da yz
evirirseniz, phesiz Allah, yaptklarnzdan haberi olandr. 374
Aristoya gre, oligari, aristokrasinin bozulmu, soysuzlam halidir.
Egemenlik snrl bir vatanda grubuna verilse bile, hkmetin bandakiler, eer
genel yaran gz nnde tutarlarsa, ynetim ekli oligari deil aristokrasidir.
Oligari ile aristokrasi arasndaki fark, etik niteliktedir. Oligaride adaletsiz bir
zenginlik, aristokraside ise, erdem hkimdir.

370

Mu Alparslan niversitesi Fen Edebiyat Fakltesi Sosyoloji Blm Lisans rencisi olan Fatma Salarn
oligari hakkndaki almasndan yararlanarak sizlere sunmakla oligarinin birok eitlerini de grm olacaz.
371
D. Mehmet Doan, B. T. Szlk
372
M. Erdoan, F ve Hukuk Terimleri Szl, s, 461
373
Baknz: Bakara 2/ 124
374
Nisa 4/ 135

132

Genelde ynetimdeki grup, askeri, siyasi veya maddi olarak lkenin nde
gelen gruplarndan birisidir. Baz siyaset bilimcileri, ynetim ekli ne olursa
olsun her devletin ynetiminde mutlaka bir oligari olduunu belirtirler. Bu
siyasetilerin banda Robert Michels gelir. Bunu Oligarinin Tun Yasas375
olarak adlandrmlardr. Robert Michels bu eserinin ieriini btnyle
yanstan Siyasi partiler: Modern Demokrasi Oligarik Eilimler zerine
sosyolojik bir aratrmadr. Oligarinin tun kanunu olarak bilinen teorinin
zn demokratik rgtlerden sz etmek demek oligariden sz etmek
demektir. eklindeki tez oluturmaktr. Ayrca demokratik bir rgt ne kadar
byrse oligaride o denli glenmektedir.
Oligari ynetim ekline rnek vermek gerekirse ran, Kba, Sovyetler Birlii
bu gruptadr. Oligari demokratik bir ynetim ekli deildir. nk demokratik
olabilmesi iin ynetime halkn sadece bir kesimi deil tamam katlmaldr.
Oligaride esas olan, soru sorma, tenkit etme, hzl kontrol ve hesap verme
kurumunun etkili bir ekilde var olmaydr. Bu sebeple merutiyeti kabul
edilmi adil idarelerin oligariye dnmesi iin gl esas ve kaideler
konulmaktadr.
Oligari eitli ekillerde Tekil Edilebilmektedir.376
a) Parti Oligarisi: Siyasi partilerin bnyesinde gl bir grup veya hizbin
partinin faaliyetince kademelerinde hakimiyet kurarak kendi istekleri
dorultusunda ynlendirilmesine denir. Bunun zdd olan,
b) Parti ii Demokrasi: yelerin isteklerini ve seslerini kaidelere gre en st
kademelere duyurabilmeleri, parti organlarnn bask olmakszn faaliyet
gsterebilmeleri demektir.
c) Mali Oligarisi (Sanayiciler Oligarisi ):Ekonomik hviyetindeki oligari
eitlerindendir.
d)Sper Devlet Oligarisi: Dnya siyasetinde de ABD VE Eski Sovyetler
Birliinin anlaarak, uzlaarak istedikleri zm kabul ettirdikleri Sper
Devletler Oligarisinden bahsedebilmekteydi.

375
376

http://karacaemre23.blogspot.com.tr/2010/01/oligarsinin-tunc-yasasi-kanunu.html
http://oligarsi.nedir.com/

133

Gnmzde ve tarihte eitli oligarik idarelere rastlanmaktadr.


Nomenklaturann Sovyetler Birliindeki iktidar, toprak sahipleri, tccarlar ve
zel gemi imalatlarnn bir araya gelerek oligarik bir idare kurduklar Kartaca
Devleti, Isparta ve Atina devletleri rnek olarak gsterilebilir. Osmanl
Devletinde adalet, devletin dayand temel prensiplerden birisi olduu iin,
oligarik bir idare tarz teekkl etmemitir.
Gnmzde hala bu ynetim ekline sahip devletler vardr. Zaten oligaride
halkn ynetimde sz sahibi olmadn dnrsek bu ynetim eklinin daha
ok
gelimemi
lkelerde
uygulandn
syleyebiliriz.
Gemite
oligari(Aristokrasi)ile ynetilen lkeler, Eski ada Roma, Yunanistan.
Gnmzde Cezayir, Irak ve Suriye gibi lkeler oligarik devletlerdir.
Baz Oligari eitleri
1)Meritokrasi
2)Pltokrasi
3)Aristokrasi
4)Teknokrasi
5)Jritokrasi377
1) Meritokrasi: Ynetimin yetenek ve bilgiye dayal olarak el deitirdii bir
sistemdir. Ynetim iradesi, soyluluk, zenginlik yada rtbelere bal olarak deil,
tamamen kiilerin ynetim becerisine ve ynetime dair sahip olduklar bilgiye
baldr. stn zelikler sahip olduu dnlen kiiler arasnda yaplan eleme
sonucunda devletin ynetim idaresinin belirledii meritokrasi, bu zellii ile
kendi iinde son derece adil ve frsat tanyan bir yapya sahiptir. Adam kayrma
olarak tanmlanan tm hareketlerin tamamen yasakland meriktokrasi
ynetiminde, kamu ynetimi bu konu hakknda daha bilgili olan insanlara
braklr
Kamunun daha bilgili kiiler tarafndan ynetilmesine imkan tanyan
meritokrasiye en iyi rnek, Osmanl Devletindeki devirme sistemidir.
377

Bu anlatlan 5 eit ynetim biimi, toplumda bir ksm ve kesim elinde olmasyla yine slama terstir. nk
hak-hukuku ve adaleti yerine getirmek topluma verilmi bir emirdir. (Nisa 4/ 135) Toplumsal olan bir ey,
bireyselletirilemez ve toplumda bir kast snfna ait olamaz.

134

Devlet ynetiminin st kademelerinde zeka, kuvvet, g, hitap yetenei,


alkanlk gibi vasflarn arand meritokrasi sistemi, toplumun en iyi ekilde
ynetilebilecek kiilerin ynetime geldii bir sistemdir. Bylece gerekli
donanma sahip kiilerin hak ettikleri makamlarda grev yaparak milletin en
iyi ekilde ynetilmesini salam olur. Soylu kiilerin veya burjuvalarn
ynetim elinde tuttuu sistemlerden tamamen farkl olan meritokrasi bu
zellii ile monari ynetiminden de ayrlr.
ngiltere merkezli Meritocracy Darty 5 maddeden oluan bir manifesto
yaymlamtr. Bu maddeleri u ekilde sralayabiliriz.378
1) Kayrmaclk Yoktur: Ailenizin deil sizin kim olduunuz nemlidir.
2) Yandalk Yoktur: Bakalarnn sizin iin ne yapabildii deil, sizin ne
yapabildiiniz nemlidir.
3) Ayrmclk Yoktur: Cinsiyet, rk, din, ya, gemi nemsizdir. Yetenek her
eydir.
4) Eit mkanlar: Herkesle ayn noktadan balar ve yeteneklerinizin sizi
gtrd yer gidersiniz.
5) Tatminler Erdemler: En baarl insanlar, en yksek tatmine eriirler.379
2) Pltokrasi4]380:Zenginlik ve beraberinde gc elinde bulunduran insanlar
topluluunun oligarik bir sistemde (sadece belirli bir grubun bir lkeyi
ynetmesi) devlet yneticisi olmasna denir. Bu iktisadi iktidar egemenlii
tarihte ska grlr ancak zaman dier ynetim sistemleriyle i iedir.
Pltokrasi, bir devlet grevini el altnda tutmann, o grevde bulunmann
zenginlik elde etmenin yolu, arac olduu ynetim biiminden ayrlmaldr. ABD
demokrasisi pltokrasi olma yolunda bir eilime sahiptir. Halbuki pltoktarik
olmayan demokratik merkeziyetilik sistemi nemli devlet grevleriyle mhim
miktarda zenginlik elde edilmesine meydan verir. Bu tanma tam tamna uyan
bir rnek bulmak zordur.
378

http://tr.wikipedia.org/wiki/Meritokrasi
Bu 5 madde aslnda iyi, gzel ve faydal maddelerdir. Fakat insanlar, insanlarn koyduu maddelere ne kadar
sayg duyarlar. Kanun ve kurallar hem tabiat kanun ve kurallar ve hem de sosyal kanun ve kurallar Rabbimiz
Tealann komasyla bir ilahilik ve stn buutlu olma zellii tamakla saygnlk kazanm olmaz m?
380
http://www.msxlabs.org/forum/siyasal-bilimler/322000-devlet-yonetim-bicimleri-plutokrasi.html
379

135

Fransa'da Louis Philippe ynetimi (1830-48) altnda yksek lde mlkiyet


sahipliine dayanan kiralama yntemi ve ABD'de 19. asrn son yllarndaki
Amerikan politikasnda zenginlere ak grevler, roller bu toplumlara ksmi bir
pltokratik nitelik kazandrmaktadr.
3) Aristokrasi Bir lkeyi yneten soylular topluluu Aristokrasi, Platon ve
Aristoteles tarafndan gelitirilmi olan bir terimdir. Platon ve Aristoteles gerek
anlamda bir ynetim modeli olarak, aristokrasiyi, yani, ahlaksal ve entelektel
bakmdan stn ya da en iyi olan az saydaki insann ynetimini nermilerdir.
Baka bir deyile Platon ve Aristoteleste aristokrasi, toplumun en ahlkl ve en
aydn stn kesimini oluturan bir aznln, halkn karlar dorultusundaki
ynetimidir.381
trl aristokrasi vardr; birincisi ya ve kdem; ikincisi servet; ncs akl
ve bilgidir. En ereflisi sonuncusudur
a) soylu erki,
b) soylular snf,
c) soylular topluluu
bir lkenin ynetimini soylularn yrtmesi. Aristokrat denilen soylularn pek
ok ayrcalklar vardr. Bu eit idareye Eski Venedik Cumhuriyeti rnek
gsterilebilir.
Gnmzde ise Birleik Krallk dahil ou Avrupa lkesi aristokratik
unvanlar hala kullanmakta.
4) Teknokrasi: Alnan karalar bireylerin veya kitlelerin ihtiyalar deil, mevcut
teknik imknlarn etkiledii ynetim modelidir. Terim ilk kez 1910 ylnda
William Smith adndaki bir Amerikal tarafndan sosyal organizasyon teorisi ve
ulusal endstri Managemet sistemi ad altnda tarif edilmi ve gelitirilmitir.
Teknokrasinin Balca zellikleri unlardr.
a) Siyasi kurumlarn iktidar, teknokratlardan oluan uzmanlar kuruluna
devredilir.

381

http://bilimlersitesi.tr.gg/Aristokrasi-nedir--f-.htm

136

b) Siyasi ve ekonomik sreler bilime ve rasyonalizme dayandrlr.


Teknokrasi taslan 1912 ylnda ilk Thorstein Veblen ne srd. Veblene
gre sibernetik sistemlere hkim olduklar iin mhendislerin devleti ynetmesi
gerekir. Daha ok Byk Bunalmn egemen olduun 1929 sonrasnda zemin
bulmutur. Gnmzde ise sadece ansiklopedik yaklamlarla ele alnmakla
yetinilmektedir.
5) Jristokrasi: Yarglar ynetimi olarak tanmlanmaktadr. Demokrasiye zt bir
kavramdr. Oligarik bir ynetim biimidir ve milli irade gz ard edilir.
Jristokrasi,
fonksiyon gasp ile de tanmlanmaktadr. Olgunlam
demokrasilerde sklkla grlen Jristokraside yarg kurumunun bandakilerin
yorum kabiliyeti n plana kar ve yarglarn yorumlar ile ekillenen kanunlar
ile lke ynetilmeye allr.382
Tarihsel sre ierisinde oligari, genellikle iki temel ortamda filizlenmitir.
Bunlardan birincisi, kalabalk bir lkenin veya blgenin farkl rktan bir grup
insan tarafndan istila edilmesidir. Eski Yunan'n ilk dnemleri, gler
zamanndaki Alman kabileleri gibi. Oligarinin filizlenmesine elverili ikinci
ortam ise, askerden ve ynetimden destek almadan gcn devam
ettiremeyen, nispeten kk bir grubun elinde byk apta bir servetin
toplanmasdr. Oligarinin pltokrasi ile birletii bu duruma Yunan, talyan ve
Alman ehir devletlerinden rnekler verilebilir. Bu noktada oligari, toplumun
genel refah derken, zenginliin bu adaletsiz datmnn srdrlebilmesi iin
gerekli olan yasal ve siyasal at olarak tanmlanabilir.383
Aristokraside btn aristokrat kiilerin yani, imtiyazl, soylu snfn kurduu bir
nevi iktidar grubu veya partisi mevcuttur. Oligaride ise birka aristokrat aile
btn yetkileri eline almaktadr. Geni bir iktidar grubu veya partisi yoktur.
Oligari, aristokrat idarenin daraltlm eklidir.
ktidarn az sayda ve belli kimseler tarafndan kullanld btn idareler iin
oligari mevzubahis deildir. Messeselerde, mahdut bir grubun veya bu
gruptan baz kimselerin idareci olmas zaruridir. Bu durum i blm, otorite ve
onun kademelenmesi demek olan hiyerari mnasebetlerinin bir neticesidir.
382

http://anayasamahkemesi.blogspot.com.tr/2008/06/jristokrasi-nedir.html

383

Bak: smail Kllolu, Oligari, enfal sitesi

137

Oligaride esas olan, soru sorma, tenkit etme, hzl kontrol ve hesap verme
messesesinin tesirli ekilde mevcut olmaydr. Bu sebeple meruiyeti kabul
edilmi dil idarelerin oligariye dnmemesi iin gl esas ve kaideler
konulmaktadr.
Oligari eitli ekillerde teekkl edebilmektedir. Siyasi partilerin bnyesinde
gl bir grup veya hizbin, partinin faaliyetinde, kademelerinde hkimiyet
kurarak kendi istekleri dorultusunda ynlendirilmesine parti oligarisi
denilir. Bunun zdd olan parti ii demokrasi yelerin isteklerini ve seslerini
kaidelere gre en st kademelere duyurabilmeleri, parti organlarnn bask
olmakszn faaliyet gsterebilmeleri demektir. Mali oligari, sanayiciler
oligarisi ekonomik hviyetteki oligari eitlerindendir. Dnya siyasetinde de
ABD ve eski Sovyetler Birliinin anlaarak, uzlaarak istedikleri zm kabul
ettirdikleri sper devletler oligarisinden bahsedilmekteydi.
Gnmzde ve tarihte eitli oligarik idarelere rastlanmaktadr.
Nomenklaturann Sovyetler Birliindeki iktidar, toprak shipleri, tccarlar ve
zel gemi imalatlarnn bir araya gelerek oligarik bir idare kurduklar Kartaca
Devleti, Isparta ve Atina devletleri misal olarak gsterilmektedir. Osmanl
Devletinde adlet, devletin dayand temel prensiplerden birisi olduu iin,
oligarik bir idare tarz teekkl etmemitir.
3-DEMOKRAS
Demokrasi kelimesi Yunancadan gelen siyasetle ilgili bir szck olup halk
hkimiyetine dayand, halkn kendi kendini idare etmesini esas ald kabul
edilen bir idare ekli, bir halk idaresidir.384
Demokrasi Nedir?
Demokrasi, iddia edildiine gre tm ye veya vatandalarn, organizasyon veya
devlet politikasn ekillendirmede eit hakka sahip olduu bir ynetim
biimidir. Yunanca "dimokratia" szcnden tremitir. Trkeye, Franszca
dmocratie szcnden gemitir. Genellikle devlet ynetim biimi olarak
deerlendirilmesine ramen, niversiteler, ii ve iveren organizasyonlar ve
baz dier sivil kurum ve kurulular da demokrasi ile ynetilebilirler.

384

sra 17/ 71

138

Demokrasi halkn egemenlii temeline dayanan bir ynetim biimidir.


Demokratik ynetimlerde egemenlik kaytsz ve artsz milletindir ve milletin
ounluunu desteini alan iktidar partisinin ki, baz seim kanun ve hileleri
ile uygulamada aznlk halk desteine
ramen meclis ounluu
salanabilmektedir- dnya gr hukuk sistemi halini alabilmekte ve en ideal
uygulamasnda ounluk diktatrl, arpk uygulamalarnda ise rgtl bir
aznln dank halde bulunan ounluklara tahakkm sz konusu
olabilmektedir.
Hlbuki slamda teri yetkisi, yasama ve kanun koyma hak ve salahiyeti sadece
ve yalnz Allaha aittir. Helal klan ve haram klan ve insanlara yle yapn, byle
yapn diye emir veren ve verecek olan da odur. O sebeple Kuranda bu konuda
yle
buyrulmutur:
Kendi dillerinizin uydurmasyla Allah'a iftira ederek, Bu helaldir, u haramdr
demeyin. nk Allah'a kar yalan dzenler asla kurtulua eriemezler.385

Bu itibarla beyat yani seim ve yetki devri yoluyla siyaset etme yetkisini
milletten alan iktidar yani devlet bakan, mutlak bir egemenlik yetkisine sahip
olamamakta, yetkisini sadece eri hukuk erevesi dahilinde siyaset etme
alannda kullanabilmekte ve bu da ura ve kamu yararna uygunluk ilkeleri ile
kaytldr. Beyat (yani seim) yoluyla yetki devrinde bulunan milletin,
yetkilerini ama veya yetkilerini ktye kullanma ya da yetersiz kalma gibi
durumlarda devlet bakann grevden alma yetkisi nazari olarak hep vardr.
Ancak bunun aralar hibir zaman bulunamamtr. nsanln demokrasi
tecrbesinde gelitirmi olduu genel seimler, bu i iin hali hazrda en uygun
yol olarak gzkmektedir. 386
Bize gre iyilikte, fayda, hak hukuk ve adalette devamllk esastr. ktidar, iyi
ynetiyor, hak-hukuk ve adalete riayet ediyorsa, her 5 ylda bir seim yapmak
yanltr. Bouna emektir, israftr, bo yere mal, para, enerji ve zaman
harcamaktr. Lider gerekten ehli hizmet ve en stn seviyede adaletli bir
uygulama yapyorsa bir mr boyu iktidarda kalabilir. Ama ehil deil, adalet
datmyor ise onu drmek iin seim zamann bile beklemek de yanl olur.
Bylelerini hemen derhal seime giderek grevine son vermek gerekir.
385
386

Nahil 16/ 116


Mehmet Erdoan, Fkh ve Terimler Szl s, 98

139

Demokrasilerde genel seimler en uygun bir yol olarak grlebilir. Ama slam
dzeninde ynetime giden yolda, particilik, seim zamanlarnda partilere
reklam iin bteden bunca israf-yardmlar yaplmas, kuvvetler ayrl
kandrmacas, partisinden istifa ederek meclis bakan olan kiinin gya tarafsz
olmas, kanunlarn bilenler tarafndan deil de meclis ounluuna dayal
parmak hesaplaryla karlm olmas, % 51 kiinin % 49 kii yok saymas ve
buna benzer eyler demokrasinin amazlardr. Tabi bu saydklarmz slam
hukuku asndan incelediimiz zaman yanl, mekruh, fasit, batl, zararl ve
haram gibi olumsuz hkmlere maruz kalmaktadr. Bu konular ileride slami
adan aklayp anlatacaz. Burada ancak u kadar syleyelim ki, slamda
ynetim piramit gibi, aadan yukarya doru ihtisaslaarak, bilenlerin, ehil ve
zellik sahibi olanlarn, kar iin deil de siyaseti bir hobi gibi yaamak
isteyenlerin ve de bunun bir hak olmayp grev olmas dolaysyla zenginlerin
maa almamas, fakirlerin ise rfe gre uygun bir ey almas esaslar387
Demokrasinin ana yurdu olan Eski Yunan'daki filozoflar Aristo ve Eflatun
demokrasiyi eletirmi, o zamanlarda halk iinde "ayak takmnn ynetimi" gibi
aalayc kavramlar kullanlmtr. Fakat demokrasi dier ynetim ekillerinin
arasndan syrlarak gnmzde en yaygn olarak kullanlan devlet sistemi
haline gelmitir. Artk siyaset bilimciler hangi sistemin daha iyi ilediinden ok
hangi demokrasinin daha iyi iledii tartmalarna girmiler ve liberal,
komnist, sosyalist,
muhafazakar, anarist ve faist dnrler kendi
demokratik sistemlerinin erdemlerini n plana karmaya almlardr. Bu
sebeple demokrasinin ok fazla sayda deiik tanm olumutur.
Demokrasi'nin Tanm
Demokrasinin tanm tartmas gnmzde hala devam eden bir tartmadr.
Bunun sebepleri: lkelerdeki baz kurumlarn grlerini hakl kartmak adna
demokrasi tanmn kullanmalar, demokratik olmayan devletlerin kendilerini
demokratik olarak tantma abalar ve aslnda genel bir kavram olan
demokrasinin tek bana kullanlmas (Anayasal demokrasi, sosyal demokrasi,
liberal demokrasi vb.) gibi sebepler gsterilebilir. Demokrasiye farkl atflar:
387

Nisa 4/ 6 Zengin olan, onlarn maln yemekten ekinsin. Fakir olan ise, meru surette yesin Bu ayet
vasiler hakkndadr ama vesayet, velayet, veklet ve buna benzer eyler hep sosyal olaylardr. O bakmdan
toplumda anasz-babasz birisine veli ve vasi olan kii ile milletin vekili yan pozisyondadrlar. Yani zenginler bu
grevler iin bir bedel ve cret almazlar.

140

1- ounluun ynetimi
2- Aznlk haklarn gvenceye alan ynetim.
3- Fakirin ynetimi.
4- Sosyal eitsizlii yok etmeye abalayan ynetim.
5- Frsat eitlii salamaya alan ynetim.
6- Kamu hizmetinde bulunmak iin halkn desteine dayanan ynetim.
Bize gre demokrasinin bir kitab olmad iin bu 6 madde slogandan teye
gememektedir. Bir defa ounluun ynetimi diye bir ey olamaz.
Vcudumuzdaki hcrelerin faaliyetlerinde byle bir yntem var m?
Bedenimizdeki kann retimine nasl tm hcreler katkda bulunuyorsa,
toplumdaki hak-hukuk ve adaleti salamak da potansiyel olarak tm
vatandalarn omuzlarna yklenmitir. Topluma yaplm olan emirler herkesi
balayan ilahi emirlerdir. u ayetlerdeki hak-hukuk ve adalet datm zerinde
herkesin dnmesi arzusuyla buraya alyorum:
u bir gerek ki Allah, size emanet (ve i)leri mutlaka ehline (slma gre
ahlk salam, yeteneklilere) vermenizi, insanlar arasnda hkmettiiniz zaman
adaletle hkmetmenizi emreder. Gerekten Allah, bununla size ne gzel t
veriyor! phesiz Allah, (her eyi) iiten ve grendir.388
Ey iman edenler! Allah iin adaleti (hakk) ayakta tutan (hkimler), adalet
timsali hitler olun. Bir kavme duyduunuz kin sizi adaletten sapmaya sevk
etmesin. dil davrann, takvaya daha yakn olan da budur. Allaha kar takval
olun (emirlerine uygun yaayn). phesiz ki Allah yaptklarnzdan
haberdardr.389
(Onlar) yalan dinlemeye ok merakl ve haram (rvet) yemeye pek
dkndrler. Eer sana gelirlerse, ister aralarnda hkmet, istersen onlardan
yz evir. Eer yz evirirsen sana hibir ekilde zarar veremezler. Eer

388
389

Nisa 4/ 58
Maide 5/ 8

141

hkmedersen aralarnda dil ekilde hkmet. Hi phesiz ki Allah adaletli


olanlar sever.390
Rabbinin sz hem doruluk, hem adalet bakmndan tamamlanmtr. Onun
szlerini deitirebilecek hi kimse yoktur. O, (her eyi) hakkyla iitendir,
bilendir.391
Rabbim bana adaleti ve itidali emretti. Her mescitte (namazda) yzlerinizi
(kbleye) evirin. Dini yalnz Allaha has klarak (ve ihlasla) kendisine (kulluk
edip) yalvarn (bakalarn putlatrp/tanrlatrp onlara snmayn. Unutmayn
ki) ilk defa sizi yaratt gibi, yine (Ona) dneceksiniz.392
Demokrasi'nin Tarihesi
1-Antik Dnem: Demokrasi ilk olarak eski Yunanistan'da, ehir devletlerinde
uyguland. Dorudan demokrasiye ok yakn olan bu sistem Atina demokrasisi
olarak da anlr. Teoride btn yurttalar mecliste oy verme ve fikrini syleme
hakkna sahipti fakat o gnn koullarna gre kadnlar, kleler ve o ehirdevletinde domam olanlar (metikler, yerleik yabanclar) bu haklara sahip
deillerdi. Bu sistemin en gl uygulaycs olarak Atina'y ele alrsak: M.. 4.
yzylda nfusun 250.000-300.000 arasnda olduu tahmin edilir. Bu nfusun
100.000'i Atina vatanda ve Atina vatandalar arasnda da sadece 30.000'i oy
verme hakkna sahip yetikin erkek nfusu bulunduu tahmin edilir.
Roma mparatorluu dneminde uygulanan devlet sistemi, temsili demokrasiye
yakn bir nitelik tamaktayd. Demokratik haklar genellikle sosyal snf ayrmna
gre ekillenirdi ve g elitlerin elindeydi. Bununla beraber, Eski Hindistan'da
baz blgelerde uygulanan sistemler de temsili demokrasiye benzetilir. Roma
mparatorluu ile paralel olarak, kast sisteminin varl, gcn varlkl ve asil bir
aznln elinde olduu sylenebilir.
2-Orta a: Orta ada demokrasinin gelime sreci iindeki en byk olay
ngiltere'de kraln yetkilerini din adamlar ve halk adna snrlayan Magna Carta
Libertatum'un (Byk szleme) ilan edilmesidir. Bu belge dorultusunda ilk
seimler 1265 ylnda yaplmt. Fakat bu seimlere, yaplan kstlamalar
sebebiyle, halkn ok az bir blm katlabilmiti.
390

Maide 5/ 42
Enam 6/ 115
392
Araf 7/ 29
391

142

Birok lkede devlet ynetiminde zaman zaman demokrasiye benzer


uygulamalar yaplmt. rnein talyan ehir devletlerinde, skandinav
lkelerinde, rlanda'da ve deiik lkelerde bulunan kk otonom blgelerde
demokrasinin prensiplerinden seim yaplmas, meclis oluturulmas gibi
uygulamalar oluyordu. Fakat hepsinde demokrasiye katlm erkek olma, belli
miktarda vergi verme gibi standartlarla kstlanyordu.
18. ve 19. yzyllar: 18. ve 19. yzyllarda demokrasi, Amerikan Bamszlk
Bildirgesi ve Fransz nsan ve Yurtta Haklar Bildirisi ile hzlca ykselen bir
deer haline gelmitir.393 Bu yzyllardan nce demokrasi byk devletlere
deil, sadece kk topluluklara uyan bir hkmet ekli olarak anlyor ve esas
itibariyle dorudan demokrasi olarak tanmlanyordu. Amerika'nn kurulmasn
salayanlarn oluturduu sistem ilk liberal demokrasi olarak tanmlanabilir.
1788 ylnda kabul edilen Amerikan anayasas hkmetlerin seimlerle
kurulmasn ve insan hak ve zgrlklerin korunmasn salyordu. Bundan daha
nce de koloni dneminde Kuzey Amerika'daki kolonilerin birou demokratik
zellikler tayordu. Koloniden koloniye farkllamakla beraber, hepsinde belli
miktarda vergi veren veya istenen baz sfatlar karlayabilen beyaz erkeklerin
seme haklar vard. Amerikan Sava'nn ardndan 1860'larda yaplan
deiikliklerle klelere zgrlk saland ve demokrasinin temel ilkelerinden biri
olan oy verme hakk On Beinci Anayasa Deiiklii ile tannd ancak gney
eyaletlerinde siyahlar 1960'lara kadar oy verme hakkn kullanamamlard.
1789 Fransz Devrimi'nde ise bir anayasa hazrlanarak iktidar halkn seecei bir
parlamento ile kral arasnda paylatrld. Ulusal Konvansiyon hkmeti genel oy
ve iki dereceli bir seimle i bana geldi. Fakat ilerleyen yllarda Napolyon'un
baa gemesiyle demokrasiden olduka uzaklat.
20. yzyl: 20. yzylda demokrasi hzl bir deime ve gelime gstermitir.
Yzyln balarnda, I. Dnya Sava'nn sonunda Avusturya-Macaristan ve
Osmanl mparatorluklarnn yklmasyla birok yeni devlet ortaya kt ve bu
yeni lkelerin devlet ynetimi genellikle, o dneme gre, demokratik
saylabilecek yntemlere sahipti. 1929 ylnda ortaya kan Byk Buhran
dneminde Avrupa, Latin Amerika ve Asya'da birok lkede diktatrler ortaya
kt. spanya, talya, Almanya, Portekiz'de Faist diktatrlkler ortaya
393

nsan Haklar ile ilgili ve hak-hukuk ve adalet bildirgeleriyle alakal olarak Bizim enfal.de sitesindeki slam
Hukuku Asndan Hukuk ve nsan Haklar adl aratrmama baknz ltfen

143

kmken, Baltk ve Balkan lkelerinde, Kba, Brezilya, Japonya ve Sovyet


Rusya'da demokratik olmayan ynetimler iktidara geldi. Bu sebeple 1930'lar
Diktatrler a olarak nitelendirilir.
II. Dnya Sava'ndan sonra smrgecilik anlay son buldu ve tekrar birok
bamsz lke ortaya kt. Demokratikleme hareketleri Bat Avrupa'da
younlat. Almanya ve Japonya'da diktatrlkler son buldu, silahlanma
politikas yerine, II. Dnya Sava sonunda imzalanan anlamalarnda etkisiyle,
refah devleti olma amacn gttler.
20. yzyldaki en byk ekimelerden biri de demokratik olmayan Sovyet
Blou lkeleriyle Bat demokrasileri arasnda gerekleen Souk Sava't.
Komnizmi yaymaya alan Sovyet Rusya ile dier demokrasi eitleri
arasndan syrlm liberal demokrasiyi yaymaya alan ABD liderliindeki bat
gurubu arasndaki ekime 1989 ylnda son bulmutur. Francis Fukayama
Tarihin Sonu adl makalesinde, Souk Savan bitmesiyle artk liberal
demokrasinin tm dnyada yaylaca haberini verir. Nitekim bu
demokratikleme sreci, yakn dnemdeki Grcistan'daki Gl Devrimi,
Ukrayna'daki Turuncu Devrimi ile devam etmektedir.
Demokrasi Modelleri
Demokrasi tarihinde uygulanan sistemler olduka eitlidir. Bunlar ksaca be
grup iinde toplanabilir:
1-

Klasik

demokrasi:

Eski Yunan ehir-devletlerine dayanr. En iyi uygulaycs ve o dnemde en


gl ehir olan Atinadan dolay Atina demokrasisi olarak da adlandrlr. Belli
bal tm kararlar, btn vatandalarn ye olduu meclis veya Eklesya
tarafndan alnyordu. Bu meclis senede en az krk defa toplanyordu. Tam
zamanl alacak kamu grevlilerine ihtiya duyulduunda, btn vatandalar
temsil eden kk bir rnek olmalar iin kura usul ile veya dnml olarak
seiliyorlard ve mmkn olan en geni katlmn salanmas iin grev sreleri
ksa tutuluyorlard. Meclisin yrtme komitesi olarak faaliyet gsteren ve be
yz vatandatan oluan bir konseyi vard ve elli kiilik bir komite de bu konseye
teklifler hazrlard. Komite bakanl grevi sadece bir gnlkt. Bunun tek
istisnas askeri konularla ilgili on generalin tekrar seilebilme imkanyd.

144

Atina demokrasisinin zellii vatandalarnn siyasi sorumluluklara geni apta


katlma isteinin bulunmasyd. Tabi bunun en nemli sebebi, demokrasiye zt
bir ekilde uygulanan klelik sistemiydi. Bylelikle oy verme hakkna sahip Atina
doumlu yirmi ya st tm erkeklerin gnlk hayattaki sorumluluklarnn ok
byk bir ksmn klelerin srtna yklemilerdir. Bunun dnda Atina
demokrasisinde kadnlarn, metiklerin (ehirli olmayanlar) ve klelerin oy
kullanma haklar yoktu.
Gnmzde svirenin kk kantonlarnda halk meclisleriyle varln
srdrebilen klasik demokrasinin, daha byk lkelerde uygulanmas teknik
nedenlerden tr tercih edilmez.
2-

Koruyucu

demokrasi:

Orta a ynetimlerinden kmaya alan Avrupallar, 18. ve 19. yzylda


demokrasiyi daha ok kendilerini hkmetin zorbalklarndan korumann bir
yolu olarak grmekteydiler. Korumac demokrasi snrl ve dolayl bir demokrasi
modeli sunar. Pratikte, ynetilenlerin rzas dzenli ve rekabeti seimlerle
salanr. Siyasi eitlik bylelikle eit oy hakkn ifade eden teknik bir kavrama
dnr. Dahas, oy hakk gerek bir demokrasi iin yeterli deildir. Bireysel
zgrlkleri korumak iin yasama, yrtme ve yarg zerinden gler ayrlna
dayal bir sistemin tesisi arttr.
3-

Kalknmac

Demokrasi:

Bireyin ve toplumun geliimini esas saymtr. Bu tip demokrasilerin en radikal


olan Jean-Jacques Rousseau tarafndan dile getirilmitir. Ona gre bireyler
ancak iinde bulunduklar toplumun kararlarn ekillendirebilmesine dorudan
ve srekli olarak katlmlar halinde 'zgr' olabilirler. Bu adan bakldnda,
dorudan demokrasiyi tanmlamakla birlikte bu ekilde oluturulacak genel
iradeye vatandalarn itaat etmesi durumunda zgrle kavuacaklar savyla
ayrlr.
Kalknmac demokrasinin, liberal demokrasiye daha lml hali ise John Stuart
Mill tarafndan dile getirilmitir. Mille gre demokrasinin en byk yarar,
vatandalarn siyasi hayata katlmlarn salayarak, onlarn anlaylarn ve
duyarllklarn glendirmesidir. Bu yzden kadn olsun fakir olsun herkesin oy

145

verme hakknn olmas gerektiini savunur. Fakat bu oy hakkn eit olarak


savunmamtr. rnein vasfsz iinin bir oy vasfl iinin iki oy, donanml
meslek sahiplerinin ise be oy hakkna sahip olmas gerektiini, bylelikle
demokraside ounluun tiranl korkusundan kurtula bilineceini
savunuyordu. Basite herkesin oy hakknn olmasn savunurken ounluun
verdii kararlarn her zaman doru olmayabileceini belirtiyordu.
4-

Liberal

Demokrasi:

Demokraside nceliin zgrle mi yoksa eitlie mi verilmesi gerektii tarih


boyunca tartlm ve tarih, bu ikisini bir arada tutacak sistem teorisini retme
abalaryla sklkla karlamtr. Liberal demokrasi sistemi de bunlardan biridir.
inde barndrd liberal kelimesiyle zgrl, demokrasideki siyasi eitlik
kavramyla da eitlii temsil etmektedir. Bunu dnrken ekonomi
disiplinindeki liberalizm ile siyaset disiplinindeki liberalizmin birbirinden
ayrmamz gerekir.
Basit olarak liberal demokrasi; iktidar halkn belirlediini ancak bu iktidarn
bireysel zgrlklerle snrland bir siyasal sistem olarak belirtebiliriz.
Hogr ve tm fikirlerin var olabildii bir rekabet ve siyasi eitlik
prensiplerinde gerekletirilen seimlerle iktidara temsili bireylerin getirilmesi
liberal demokrasilerin temel nitelikleridir.
5-

Sosyal

Demokrasi:

Bu kavram komnist rejimlerde gelimi demokrasi eitlerini kapsamaktadr.


Kendi aralarnda farklar bulunmasna ramen liberal demokrasi sistemleriyle
kesin olarak kart bir izgidedir. Genel olarak siyasi eitliin yannda sosyal
demokrasi ile ekonomik eitliinde salanmas gerekliliini savunmulardr.
Burada grm olduumuz gibi, bunlarn demokrasi anlay ve uygulamas,
klasik, koruyucu, kalknmac, liberal ve sosyal gibi eitli sfatlarla yamalklar
yaplarak hep tamir edilmeye allmtr. Bakasnn tarlasna ev yapann
olaca budur.

146

nk Gklerin ve yerin mlk Allah'ndr; dn de ancak O'nadr.394


Gklerin ve yerlerin ynetimi ve denetimi sadece ve yalnz Allahn tekelinde
deil, insan, hayvan, bitki ve cansz varlklarn hepsi ve hepsi onundur,
Allahndr. Zira alemlerin Rabbi olan Allah Teala hazretleri, Gklerde ve yerde
ne varsa Allah'ndr. ler, dnp dolap Allah'a varr, diye ferman
buyurmutur.395
"Gklerde, yerde, bu ikisinin arasnda ve nemli topran altnda olanlarn tm
O'nundur".396
Bir baka ayette ise yle bildirilir:
"Gklerin ve yerin mlknn Allah'a ait olduunu bilmiyor musun? O, kimi
dilerse azaplandrr, kimi dilerse balar. Allah, her eye g yetirendir."397
Allah, sahip olduklar mallar insanlara dnya hayatnda "emanet" olarak
vermitir. Bu emanet, belli bir vakte kadardr ve elbette gn geldiinde hesab
sorulacaktr. nsana sorulacak olan hesap, kendisine "emanet" olarak verilen
mlk nasl ve hangi mantkla kullanddr. Eer o mlk kendisinin saym,
sahiplenmi ve o mlk nasl kullanmas gerektiini kendisine anlatan resullere
kar "... Mallarmz konusunda dilediimiz gibi davranmaktan vazgememizi
senin namazn m emrediyor?..."398, diye cevap vermise, byk bir azaba
mstahak olur. Kuran'da, bu kiiler iin yle bildirilmektedir:
"Allah'n, bol ihsanndan kendilerine verdii eylerde cimrilik edenler, bunun
kendileri iin hayrl olduunu sanmasnlar. Hayr; bu, onlar iin erdir; kyamet
gn, cimrilik ettikleriyle tasmalandrlacaklardr. Gklerin ve yerin miras
Allah'ndr. Allah yaptklarnzdan haberi olandr."399
te Elmall merhum da bu ayetlerin nda bir neticeye vararak yle
demitir. "Gerekten Allah Tel, lemlerin rabbi olduundan, kinatn
hepsinde onun kanunlar geerlidir."400

394

Nur 24/ 42
A mran 3/ 109
396
Taha 20/ 6
397
Maide 5/ 40
398
Hud 11/ 87
399
Al-i mran 3/ 180
400
Hak Dini I, 126
395

147

Ayette belirtildii gibi, Allah'n bol ihsanndan insanlara verilen mallar, o


insanlar tarafndan "cimrilik" yapmadan harcanmas iindir. nsan, mal
sahiplenip onu muhafaza etmeye almak yerine, maln gerek sahibinin Allah
olduunu bilmek ve mal Rabbimiz'in emrettii biimde harcamakla
ykmldr. Kendisine emanet verilen mallardan, kendi ihtiyalar iin gerekli
olan makul bir ksmn kullanacak, "ihtiyatan arta kalan"401 ise Allah yolunda
harcayacaktr. Eer Allah yolunda harcamak yerine, bu mallar "biriktirmeye"
kalkarsa, onlar sahiplenmi olur. Bunun ahiretteki cezas ise ok ardr. Bu
kimseler hakknda Allah Kuran'da yle buyurmaktadr:
"... Altn ve gm biriktirip de Allah yolunda harcamayanlar... Onlara ac bir
azab mjdele. Bunlarn zerlerinin cehennem ateinde kzdrlaca gn, onlarn
alnlar, brleri ve srtlar bunlarla dalanacak (ve:) "te bu, kendiniz iin
yp-sakladklarnzdr; yp-sakladklarnz tadn" (denilecektir)."402
slam'da Mal Yma Yoktur
slam'da "iktisat" vardr, fakat "mal yma" yoktur. Mminler, ylacak mallara
deil yalnzca Allah'a gvenirler. Allah da bu tevekkllerine karlk onlarn
bereketini artrr. nfak ettikleri (Allah yolunda harcadklar) mallara karlk,
onlara ok daha fazlasn verir. Ancak onlar bunu da infak ederler, Allah
zerlerindeki nimetini daha da artrr. Bir ayette, infakn bereketi yle ifade
edilir:
"Mallarn Allah yolunda infak edenlerin rnei yedi baak bitiren, her bir
baakta yz tane bulunan bir tek tanenin rnei gibidir. Allah, dilediine kat kat
artrr. Allah (ihsan) bol olandr, bilendir."403
Mal sahiplenen ve onu hayr yolunda harcamayp biriktirenin durumu ise yle
bildirilir:
"... O, mal yp biriktiren ve onu saydka sayandr. Gerekten malnn kendisini
ebedi klacan sanyor. Hayr; ant olsun o, 'hutame'ye atlacaktr. "Huteme"nin
ne olduunu sana bildiren nedir? Allah'n tututurulmu ateidir."404
Hz. Sleyman'n Allah Rzas in Mala Sevgi Duymas
401

Bakara 2/ 219
Tevbe 9/ 34-35
403
Bakara 2/ 261
404
Hmeze 104/ 2-6
402

148

Allah, Hz. Sleyman' srailoullar'na peygamber olarak gndermitir. Onu


hidayete ulatrm, salih kullarndan klm ve dier peygamberler gibi lemlere
stn klmtr. Allah Hz. Sleyman'a kendisinden sonra kimseye nasip olmayan
byk bir mlk vermitir. Ancak Hz. Sleyman'n mal sevgisinin kaynan u
szlerle ifade ettii Kuran'da bildirilir:
"Gerekten ben, mal (veya at) sevgisini Rabbimi zikretmekten dolay tercih
ettim..."405
Kuran mallarn ynetimi hakknda bunca ayetler getirmiken, hizmetler
ve kamu grevleri hakknda sustuunu sanmaynz. Bu konudaki ayetlerin yani
insanlar ynetme konularyla ilgili olan ayetlerin mallar ynetme ile alakal
ayetlerden daha ok olduu grlr. Bu ayetlerde grlecei zere buralardaki
emir yasak ve tavsiyeler, birisi bireye dieri de topluma veya devlete olmakla
insann iki aya demek olan fert ve devlet, birey ile toplum birliktelii aka
grlmektedir. te o ayetlerden bazlar unlardr.
Allah size, mutlaka emanetleri (yani kamu grevlerini) ehli olanlara vermenizi
ve insanlar arasnda hkmettiiniz zaman adaletle hkmetmenizi emreder.
Allah size ne kadar gzel tler veriyor! phesiz Allah her eyi iitici, her eyi
grcdr.406
De ki: "Allah'a ve elisine itaat edin." Eer yz evirirlerse phesiz Allah,
kfirleri sevmez.407
Allah'a ve elisine itaat edin ki merhamet olunasnz.408
Andolsun, Allah size verdii sznde sadk kald; siz O'nun izniyle onlar krpgeiriyordunuz. yle ki sevdiiniz (zafer)i size gsterdikten sonra, siz ylgnlk
gsterdiniz, isyan ettiniz ve emir hakknda ekitiniz. Sizden kiminiz dnyay,
kiminiz ahireti istiyordu. Sonra (Allah) denemek iin sizi ondan evirdi. Ama
(yine de) sizi balad. Allah mminlere kar fazl (ve ihsan) sahibi olandr.409
Andolsun ki Allah, mminlere, ilerinde kendilerinden onlara bir peygamber
gndermekle ltufta bulunmutur. (Ki O) Onlara ayetlerini okuyor, onlar
405

Sad 38 / 32
Nisa 4/ 58
407
Ali mran 3/ 32
408
Ali mran 3/ 132
409
Ali mran 3/ 152
406

149

arndryor ve onlara kitab ve hikmeti retiyor. Ondan nce ise onlar apak bir
sapklk iindeydiler. 410
Bunlar, Allah'n snrlardr. Kim Allah'a ve elisine itaat ederse, onu altndan
rmaklar akan, iinde ebedi kalacaklar cennetlere sokar. te byk kurtulu ve
mutluluk budur.411
Kim Allah'a ve elisine isyan eder ve onun snrlarn aarsa, onu da iinde
ebedi kalaca atee sokar. Onun iin alaltc bir azap vardr.412
Kimi Yahudiler, kelimeleri 'konulduklar yerlerden' saptrrlar ve dillerini eip
bkerek ve dine bir kin ve hn besleyerek: "Dinledik ve kar geldik. it, iitmez olas- ve 'Raina' bizi gt, bize bak" derler. Eer onlar: "ittik ve itaat
ettik, sen de iit ve 'Bizi gzet' deselerdi, elbette kendileri iin daha hayrl ve
daha doru olurdu. Fakat Allah, onlar kfrleri dolaysyla lanetlemitir.
Bylece onlar, az bir blm dnda, inanmazlar.413
Ey iman edenler, Allah'a itaat edin; eliye itaat edin ve sizden olan emir
sahiplerine de. Eer bir eyde anlamazla derseniz, artk onu Allah'a ve
elisine dndrn. ayet Allah'a ve ahiret gnne iman ediyorsanz. Bu, hayrl
ve sonu bakmndan daha gzeldir.414
Biz elilerden hi kimseyi ancak Allah'n izniyle kendisine itaat edilmesinden
baka bir eyle gndermedik. Onlar kendi nefislerine zulmettiklerinde ayet
sana gelip Allah'tan balama dileselerdi ve eli de onlar iin balama
dileseydi, elbette Allah' tevbeleri kabul eden, esirgeyen olarak bulurlard. 415
Hayr yle deil; Rabbine andolsun, aralarnda ekitikleri eylerde seni hakem
klp sonra senin verdiin hkme, ilerinde hibir sknt duymakszn, tam bir
teslimiyetle teslim olmadka, iman etmi olmazlar.416
Kim Resule itaat ederse, gerekte Allah'a itaat etmi olur. Kim de yz evirirse,
Biz seni onlarn zerine koruyucu gndermedik.417
410

A. mran 3/ 164
Nisa 4/ 13
412
Nisa 4/ 14
413
Nisa 4/ 46
414
Nisa 4/ 59
415
Nisa 4/ 64
416
Nisa 4/ 65
417
Nisa 4/ 80
411

150

Kendilerine gven veya korku haberi geldiinde, onu yaygnlatrverirler. Oysa


bunu peygambere ve kendilerinden olan emir sahiplerine gtrm olsalard,
onlardan 'sonu-karabilenler,' onu bilirlerdi. Allah'n zerinizdeki fazl ve
rahmeti olmasayd, aznz hari herhalde eytana uymutunuz.418
Kim kendisine 'dosdoru yol' apak belli olduktan sonra, eliye muhalefet
ederse ve mminlerin yolundan baka bir yola uyarsa, onu dnd eyde
brakrz ve cehenneme sokarz. Ne kt bir yataktr o!..419
Allah'a itaat edin, peygambere de itaat edin ve saknn. Eer yz evirirseniz,
bilin ki, elimize den, ancak apak bir teblidir.420
Ey demoullar, iinizden size ayetlerimi haber veren eliler geldiinde, kim
saknrsa ve (davranlarn) dzeltirse ite onlar iin korku yoktur, onlar mahzun
olmayacaklardr.421
Onlar ki, yanlarndaki Tevrat'ta ve ncil'de (gelecei) yazl bulacaklar mmi
haber getirici (Nebi) olan eliye (Resul) uyarlar; o, onlara marufu (iyilii)
emrediyor, mnkeri (ktl) yasaklyor, temiz eyleri helal, murdar eyleri
haram klyor ve onlarn ar yklerini, zerlerindeki zincirleri indiriyor. Ona
inananlar, destek olup savunanlar, yardm edenler ve onunla birlikte indirilen
nuru izleyenler; ite kurtulua erenler bunlardr.422
Sana sava-ganimetlerini sorarlar. De ki: "Ganimetler Allah'n ve Resulndr.
Buna gre, eer mmin iseniz Allah'tan korkup-saknn, aranz dzeltin ve
Allah'a ve Resulne itaat edin."423
Ey iman edenler, Allah'a ve Resulne itaat edin. Siz de iitiyorken, ondan yz
evirmeyin.424
Allah'a ve Resulne itaat edin ve ekiip birbirinize dmeyin, zlp
ylgnlarsnz, gcnz gider. Sabredin. phesiz Allah, sabredenlerle
beraberdir.425

418

Nisa 4/ 83
Nisa 4/ 115
420
Maide 5/ 92
421
Araf 7/ 35
422
Araf 7/ 157
423
Enfal 8/ 1
424
Enfal 8/ 20
419

151

Mmin erkekler ve mmin kadnlar birbirlerinin velileridirler. yilii emreder,


ktlkten sakndrrlar, namaz dosdoru klarlar, zekt verirler ve Allah'a ve
Resulne itaat ederler. te Allah'n kendilerine rahmet edecei bunlardr.
phesiz, Allah, stn ve gldr, hkm ve hikmet sahibidir. 426
Medine halkna ve evresindeki bedevilere, Allahn elisinden geri kalmalar,
kendi nefislerini onun nefsine tercih etmeleri yakmaz. Bu, gerekten onlarn
Allah yolunda bir susuzluk, bir yorgunluk, 'dayanlmaz bir alk' (ekmeleri),
kafirleri 'kin ve fkeyle ayaklandracak' bir yere ayak basmalar ve dmana
kar bir baar kazanmalar karlnda, mutlaka onlara bununla salih bir amel
yazlm olmas nedeniyledir. phesiz Allah, iyilik yapanlarn ecrini
kaybetmez.427
And olsun, Harun bundan nce onlara: "Ey kavmim, gerekten siz bununla
fitneye drldnz (denendiniz). Sizin asl Rabbiniz Rahman (olan Allah)dr;
u halde bana uyun ve emrime itaat edin" demiti.428
Onlar derler ki: "Allah'a ve elisine iman ettik ve itaat ettik" sonra bunun
ardndan onlardan bir grup srt evirir. Bunlar iman etmi deildirler.429
Aralarnda hkmetmesi iin, Allah'a ve elisine arldklar zaman mmin
olanlarn sz: "ittik ve itaat ettik" demeleridir. te felaha kavuanlar
bunlardr.430
Kim Allah'a ve Resulne itaat ederse ve Allah'tan korkup O'ndan saknrsa, ite
'kurtulua ve mutlulua' erenler bunlardr.431
Yeminlerinin olanca gcyle Allah'a and itiler; eer sen onlara emredersen
(savaa) kacaklar diye. De ki: "And imeyin, bu bilinen (rf zere) bir itaattir.
Allah, yaptklarnzdan haberdardr." 432
De ki: "Allah'a itaat edin, Resule itaat edin. Eer yine yz evirirseniz, artk
Onun (peygamberin) sorumluluu kendisine yklenen, sizin sorumluluunuz da
425

Enfal 8/ 46
Tevbe 9/ 71
427
Tevbe 9/ 120
428
Taha 20/ 90
429
Nur 24 / 47
430
Nur 24/ 51
431
Nur 24/ 52
432
Nur 24/ 53
426

152

size yklenendir. Eer Ona itaat ederseniz, hidayet bulmu olursunuz. Eliye
den, apak bir tebliden bakas deildir." 433
Dosdoru namaz kln, zekt verin ve eliye itaat edin. Umulur ki, rahmete
kavuturulmu olursunuz.434
Mminler o kimselerdir ki, Allah'a ve Resulne iman edenler, onunla birlikte
toplu(mu ilgilendiren) bir i zerinde iken, ondan izin alncaya kadar brakpgitmeyenlerdir. Gerekten, senden izin alanlar, ite onlar Allah'a ve elisine
iman edenlerdir. Bylelikle, senden kendi baz ileri iin izin istedikleri zaman,
dilediklerine izin ver ve onlar iin Allah'tan balanma dile. phesiz Allah,
balayandr, esirgeyendir.435
Elinin armasn, kendi aranzda kiminizin kimini armas gibi saymayn.
Allah, sizden bir dierinizi siper ederek kaanlar gerekten bilir. Bylece onun
emrine aykr davrananlar, kendilerine bir fitnenin isabet etmesinden veya
onlara ac bir azabn arpmasndan saknsnlar.436
"Artk Allah'tan korkup-saknn ve bana itaat edin."437
"Artk Allah'tan korkup-saknn ve bana itaat edin.438
"Artk Allah'tan korkup-saknn ve bana itaat edin."439
"Artk Allah'tan korkup-saknn ve bana itaat edin."440
"Artk Allah'tan korkup-saknn ve bana itaat edin."441
"Artk Allah'tan korkup-saknn ve bana itaat edin."442
"Ve lszce davrananlarn emrine itaat etmeyin."443
"Artk Allah'tan korkup-saknn ve bana itaat edin." 444
433

Nur 24/ 54
Nur 24 /56
435
Nur 24/ 62
436
Nur 24 / 63
437
uara 26/ 108
438
uara 26/ 110
439
uara 26/ 126
440
uara 24/ 131
441
uara 24/ 144
442
uara 24/ 150
443
uara 26/ 151
434

153

"Artk Allah'tan korkup-saknn ve bana itaat edin."445


Bu 10 ayette 5 peygamberin ayn sz tekrar ettii grlmektedir. Bular, Nuh,
Hud, Salih, Lut ve ayb peygamberlerdir. Buradaki resuller-eliler diye tercme
ediyorlar biz de yle aldk.
Ahmet Hamdi Akseki Merhumun da dedii gibi Hz. Peygamberin tebli, fetva,
kaza ve imamet olmak zere drt eit sfat vardr.446 Burada imdi onun bizi
ilgilendiren sfat, imamet grevidir. nk slam terminolojisinde, fkh
stlahnda slam terminolojisinde, idareciye yani devlet bakanna imam ad
verilir. mamet veya hilafet fkhlara gre irade ve seim ile olur.447 te bu
sebeple biz Kuran- Kerimde bakanlk ve idarecilik sfatyla zikredilmi bulunan
resul kelimelerine, ekonomik sosyal ve siyasal olarak, dnya asndan hkmet
anlam vermek istiyoruz. Zira Akseki Merhum aynen yle demitir:
mamet (yani Mslmanlarn reisi olmak) sfatyla olan tasarruf, Peygamberin
bu sfatla verdii hkmler, mesalihi ammeyi (toplum yarar) idare yolundaki
tasarruf ve hkmlerdir. Buna da bir misal verelim:
Peygamberimiz bir hadisi erifinde yle buyurmulardr: Bir kimse sahipsiz,
l bir topra ileyerek diriltirse o yer onun olur.448 Tirmizi, Ebu Davud, bn
Mace, Ahmed b. Hanbel ve bn Hibban gibi byk muhaddislerin rivayet
eyledikleri bu hadisi erifle bir hkm beyan olunuyor ki, o da Hali bir yeri
ileyerek ekilip dikilecek bir hale getiren kimsenin o yere sahip olacadr.
Fakat Peygamberin bu hkm, bu tasarrufa acaba hangi sfatladr; byk
mtehitlerden mam Azan Ebu Hanifeye gre Peygamberin bu tasarrufu,
kendisinin maml Mslimin olmas itibariyledir. Binaenaleyh Peygamberin bu
sfatla verdii bir hkm, yapt bir ii baka bir bireyin de yapabilmesi, ancak
Hkumetin msaadesiyle olabilir.
Baz mezhepler, Peygamberin buradaki tasarrufunu, tasarruf bil-fetva diye
kabul etmilerse de mam Azamn ok ince grleri burada da kendisini
gstermitir.
444

uara 24/ 163


uara 24/ 163
446
Riyazs-Salihin Tercemesi, Mukaddime, I, 1518
447
Abdlkadir Udeh, slam eraiti, s, 62
448
Buhari, Hars, 15; Ebu Davud, mare,37; Tirmizi Ahkam, 38; mam Malik, Muvatta Akdye, 26, 27
445

154

u izahattan anlalyor ki, Peygamberimiz sallellah aleyhi ve sellem


Efendimizin tebli, fetva, kaza ve imametle olan tasarruflarn birbirinden
ayrmak ve onlar bilmek, hadis ve snnetle megul olanlar iin, son derece
faydal ve lazmdr. nk Peygamberden nakil olunan eyler ok kere hangi
sfatla olduu tasrih edilmediinden bunlarda maksat gizli kalyor.449
Andolsun, sizin iin, Allah' ve ahiret gnn umanlar ve Allah' oka
zikredenler iin Allah'n Resulnde gzel bir rnek vardr.450
Allah ve Resul, bir ie hkmettii zaman, mmin bir erkek ve mmin bir kadn
iin o ite kendi isteklerine gre seme hakk yoktur. Kim Allah'a ve Resulne
isyan ederse, artk gerekten o, apak bir sapklkla sapmtr.451
Yzlerinin atete evrilip evrilecei gn, derler ki: "Eyvahlar bize, keke Allah'a
itaat etseydik ve Resule itaat etseydik."452
Ki O ( Allah), amellerinizi slah etsin ve gnahlarnz balasn. Kim Allah'a ve
elisine itaat ederse, artk o en byk kurtulula kurtulmutur.453
Ey iman edenler, Allah'a itaat edin, Resule itaat edin ve kendi amellerinizi
geersiz klmayn.454
phesiz sana biat edenler, ancak Allah'a biat etmilerdir. Allah'n eli, onlarn
ellerinin zerindedir. u halde, kim ahdini bozarsa, artk o, ancak kendi aleyhine
ahdini bozmu olur. Kim de Allah'a verdii ahdine vefa gsterirse, artk O da,
ona byk bir ecir verecektir.455
Bedeviler, dedi ki: "man ettik." De ki: "Siz iman etmediniz; ancak "slam
(Mslman veya teslim) olduk deyin. man henz kalplerinize girmi deildir.
Eer Allah'a ve Resulne itaat ederseniz, O, sizin amellerinizden hibir eyi
eksiltmez. phesiz Allah, ok balayandr, ok esirgeyendir."456
Gerekten Allah'a ve Resulne kar (onlarn koyduklar snrlar tanmayp
kendileri snr koymaya kalkmakla) bakaldranlar, kendilerinden ncekilerin
449

Ahmet Hamdi Akseki, Riyazssalihi, I, XVII


Ahzab 33/ 21
451
Ahzab 33/ 71
452
Ahzab 33/ 66
453
Ahzab 33/ 71
454
Muhammed 47/ 33
455
Talak 65/ 11
456
Hucurat 49/ 14
450

155

alaltlmas gibi alaltlmlardr. Oysa Biz apak ayetler indirdik. Kfirler iin
kltc bir azap vardr. 457
Gizli toplantlarn fsldamalarndan (kulis) men' edilip sonra men' edildikleri
eye dnenleri; gnah, dmanlk ve Peygambere isyan (aralarnda)
fsldaanlar grmyor musun? Onlar sana geldikleri zaman, seni Allah'n
selamlad biimde selamlyorlar. Ve kendi kendilerine: "Sylediklerimiz
dolaysyla Allah bize azap etse ya." derler. Onlara cehennem yeter; oraya
gireceklerdir. Artk o, ne kt bir gidi yeridir.458
Gizli konumanzdan nce sadaka vermekten rktnz m? nk yapmadnz,
Allah sizin tvbelerinizi kabul etti. u halde namaz dosdoru kln, zekt verin
ve Allah'a ve O'nun Resulne itaat edin. Allah, yaptklarnzdan haberdardr.459
Bu, onlarn Allah'a ve O'nun Resulne 'bakaldrp ayrlk karmalar'
dolaysyladr. Kim Allah'a bakaldrp-ayrlk karrsa, muhakkak Allah, cezas
(ikab) pek iddetli olandr.460
O, mmler iinde, kendilerinden olan ve onlara ayetlerini okuyan, onlar
arndrp-temizleyen ve onlara kitap ve hikmeti reten bir eli gnderendir.
Oysa onlar, bundan nce gerekten aka bir sapklk iinde idiler.461 Allah'a
itaat edin ve Resule de itaat edin. ayet yz evirecek olursanz, artk elimiz
zerine den (yalnzca) apak bir tebli (gerei en yaln biimde size
iletme)dir.462
yleyse g yetirebildiiniz kadar Allah'tan korkup-saknn, dinleyin ve itaat
edin. Kendi nefsinize hayr (en byk yarar) olmak zere infakta bulunun. Kim
nefsinin bencil-tutkularndan (ya da cimri tutumundan) korunursa; ite onlar,
felah (kurtulu) bulanlardr.463
man edip salih amellerde bulunanlar karanlklardan nura karmas iin
Allah'n apak ayetlerini size okuyan bir eli de (gnderdik). Kim iman edip salih
bir amelde bulunursa, (Allah) onu iinde sresiz kalclar olmak zere altndan
457

Mcadele 58/ 5
Mcadele 58/ 8
459
Mcadele 58/ 13
460
Har 59/ 4
461
Cuma 62/ 2
462
Tegabn 64/ 12
463
Tegabn 64/ 16
458

156

rmaklar akan cennetlere sokar. Allah, gerekten ona ne gzel bir rzk
vermitir.464
Demokrasi ile Cumhuriyetin Karlatrlmas
Cumhuriyet bir rejim, demokrasi ise cumhuriyetin uygulan ekillerinden
biridir. Demokratik cumhuriyetin yannda dini cumhuriyet, oligarik cumhuriyet
ve sosyalist cumhuriyet biimleri vardr. Demokratik cumhuriyetlerde, meclisi
ve lkenin bakann belli aralklarla halkn semesi temel bir prensiptir. Bu
sistem genellikle Kara Avrupasnda kabul grmken rnein ngilterede
lkenin banda grnte halkn semedii bir kral ya da kralie bulunmasna
ramen ynetim halkn elindedir (oligarik cumhuriyet).
Bir cumhuriyetin tam demokratik cumhuriyet olabilmesi iin, gnll
birlikteliklerle bir arada bulunan o lke halklarnn tm kesimlerinin, oulcu
zgr iradeleri ile katlmc olarak ynetim ve denetim srelerine dorudan
katld, demokrasiyi tm sivil kurum, kurulu ve kadrolar ile var ettii ve ok
kimlikli, deiik inanl ve eitli kltrlerin bir mozaik oluturacak ekilde bir
arada yaamasna olanak veren bir devlet yaplanmasnn gerekletirilmesi
gerekir. Bu grler, hep havada kalm, bir trl uygulamaya girememi
nazariyeler ve temenniler olarak kalmtr. Komnistler zel mlkiyeti kaldrmak
iin yazp izdiler ve altlar. Yahudiler ahireti yok saydlar, Hristiyanlar da
ruhbanlk uydurarak dnyadan el-etek ekmek istediler.465 slam ise hi
lmeyecek gibi dnya iin hemen yarn lecekmi gibi de ahret iin aln
demitir.466
te bunun iin slam, insan ftratna ters den nazariyeler, faraziyeler ve
varsaymlar zerinde durmam, uygulanma imkan olmayan eyleri
emretmemitir. Hatta Kurann Mslmanlara kar bu konudaki emir ve
tavsiyesi yledir:

464

Talak 65/ 11
Hadid 57/ 27 Sonra bunlarn izinden ard arda peygamberlerimizi gnderdik. Meryem olu sa'y da
arkalarndan gnderdik, ona ncil'i verdik ve ona uyanlarn yreklerine bir efkat ve merhamet koyduk.
Uydurduklar ruhbanla gelince onu, biz yazmadk. Fakat kendileri Allah rzasn kazanmak iin yaptlar. Ama
buna da gerei gibi uymadlar. Biz de onlardan iman edenlere mkafatlarn verdik. lerinden ou da yoldan
kmlardr.
466
Feyzl-Kadir, C. 2, s. 12 ve Kenzl Ummal: c.3. s.40. h.no: 5379 (Beyhaki, Askeri ve Ebu Nuaymdan naklen.)
465

157

Ey iman edenler! Yapmayacanz eyi niin sylyorsunuz? Yapmayacanz


sylemeniz, Allah yannda iddetli bir buza sebep olur.467
Demokrasi le Seklerizm likisi
Seklerizm, liberal demokrat dnrler tarafndan ortaya atlan dinin
siyasetten ayrlmas dncesinin genel ad olarak karmza kar. Liberal
demokratlar, demokrasinin ounluun tiranlna dnmesini engellemek
iin devletin tm dinlere ayn mesafede kalmasn bir zorunluluk olarak
grrler.
Mehmet Erdoan, Fkh ve Hukuk Terimleri szl adl eserinde seklerizm
hakknda unlar sylemitir. Seklerizm, seklerleme, dnyevileme,
beerileme. Dini olan veya dinsellik atfedilen btn deer ve ilkeleri bireysel ve
toplumsal hayatn dna iten, te dnya ile ilikisini tamamen koparan ve
sadece bu dnyay esas alan, insan-merkezci dnme ve yaama biimi,
insann kendi kendine yeterli grme felsefesi, demektir.468
Laiklik ve seklerizm temelde din ve devlet ilerinin ayrlmasn ifade ederler,
ama ikisi arasnda devletin dine yaklam farkldr. Laiklikte devlet, dini
kurumlar bata finans olmak zere eitli aralar kullanarak kontrol altnda
tutmaya alr. lkemizde din eitiminin devlet tekelinde olmas, din
adamlarnn devlet memuru olarak maa almas lkemizin laik olmasndan
dolaydr.
sekler sistemlerde ise din ve devlet birbirleriyle ilikisi olmayan kurumlardr.
Bir dini cemaat dinsel hizmetler iin kendi fonunu kullanmak zorundadr. devlet
dini kurumlar iin kaynak ayrmadndan din adamlarna devlet maa denmez
yer tahsisi yaplmaz vs..
Trkiye cumhuriyeti bilindii zere laik sistemi benimsemitir. Dnyada laik
sistemin bir dier uygulayan lke Fransadr. ABD (ksmen), Britanya ve Almanya
ise sekler devletlere rnektir.
Bu arada ABDnin dinle ilikisi olduka karktr. rnein ABD'de devlet
okullarnda okunan antta (the pledge of allegiance) dini unsurlar bulunduu
bilinmektedir. Bunun deimesi ynnde alm olan bir dava hala
467
468

Saf 61/ 2-3


Mehmet Erdoan, Fkh ve Hukuk Terimleri Szl, s, 500

158

srmektedir. Byk ihtimalle bu dava sonunda bu deimeyecek, ama ABD'de 2


de bir seklerizm tartmas olduunu bilmekte fayda var.
Laiklik ise laik szlkte ruhanilerin yolun ve cemaatine mensup olmayan kimse,
dini olmayan ey, fikir, messese, sistem ve prensip demektir. Laiklik de
Franszca kkenli bir kavram olup gnlk literatrde kiliseleri her trl siyasi ve
idari gc kullanmaktan dlayan sistem anlamna gelmektedir.
Hukuk dilinde laiklik, devletin din ve mezheplere kar tarafsz bir vaziyet
almasdr. Bu durumda laiklik, ncelikle devlet hayatna ait bir hareket e faaliyet
prensibi olarak benimsenmitir. Ferdin zel ve manevi hayatna mdahale
etmedii gibi dindarl da dlamaz. Tersine, amzda doduu yer olan
Avrupada grld gibi, dier temel hak ve hrriyetlerin yannda, din ve inan
hrriyetini gvence altna almaktr.
Laikliin znde dinin ilgi alann snrlandrma sz konusu deildir. zellikle
toplumun bar, huzur ve mutluluuna katkda bulunmas beklenmektedir. Prof
Dr. Ali Fuad Bagil laiklik konusunda yle demitir:
Bu sistemde ne devlet dine, ne de din devlete balanr. Sadece din ve devlet
birbirinden ayrlarak her biri muhtar bir vaziyet alr. Ruhani kuvvetin merkezi
mabettir. Cismani kuvvetin merkezi de bugnk demokratik nizamda
parlamentodur. te ruhani ve cismani iki kuvvetin bu suretle ayrlmas ve her
birinin kendine mahsus sahada hkmran olmas toplumda bir denge ve denklik
meydana gelir. Her ikisi de insann iyilii, gvenlii, huzur ve rahat iinde
yaamas iindir. Mabet bu hedefe, bireyin i dnyasn, hkmet ise d
mnasebetlerini tanzim etmek suretiyle yrr. Ne mutlu o lkelere ki,
topraklar stnde mabet ile hkumet, ayn yolun bir yolcusu ve iki dost gibi kol
kola gider.469
Aslnda slam dini de tevhid ilkesiyle, varl ve beeri ilikileri bir btn olarak
alglamaktadr. Onlar arasnda kutsal olan ya da olmayan ayrmn yapmaz.
Btn evren kymetlidir ve bir mescid kadar kutsaldr. nsann gerek dncesi
ve gerekse davranlar bir disiplin rndr. O, bireyleri tek bir zde

469

Ali Fuad Bagil, Din ve Laiklik, s, 168

159

birletirmek yoluyla insanlar arasnda toplum halinde yaama sonucu ortaya


kan eitsizlikleri kaldran, bal bana bir inan sistemidir.470
slamda din-dnya, din ve devlet ayrm diye bir ey yoktur. slam bireysel din
olduu kadar ayn zamanda bir toplum ve devlet dinidir. Abdurrahman Azzam
Ebedi Risalet adl eserinde slam dini, bir bakmdan din, bir bakmdan da
devlettir, demitir.471 u halde slamda devlet ve toplum slam esaslarnn
dnda dnlemez. Hem bu seklerizm iddias, millet ve devlet, birey ve
toplu, fert ve devlet arasndaki uyumun zaruretinden dolay, ferde ve millete
bunca emir ve yasaklar getiren bir din, milletin adeta simetrisi olan devlet ve
toplum hakknda hibir ey getirmemi olabilir mi, bu bir elikide ibarettir.
Farkl dinlerin din bilginleri ve din bilimciler, eitli dinler asndan dnsel
anlamda seklerizme kar ksalar da bu konular genellikle tartmaldr.
Bununla birlikte dini planda demokrasi genelde kabul grmtr, hatta
seklerizm kart baz din adamlar demokrasinin seklerizm olmakszn var
olabilecei grn ileri srmtr.472
Gler Ayrl lkesi
Kuvvetler ayrl veya Gler ayrl ilkesi, yasama, yrtme ve yarg
kurumlarnn, devletin farkl organlarnda bulundurularak iktidarn tek elde
toplanmasn engellemek ve bu kurumun birbirlerini denetleyebilmesini
salamak
anlamna
gelir.
slamda ise byle gstermelik gler veya kuvvetler ayrl ilkesi diye bir ey
yoktur. Risalet uuruna eren, onun iin de Ebedi Risalet adnda eser yazan
Merhum Abdurrahman Azzam, bu konuda unlar sylemitir:
Sosyal ve slami dzen saltanat kavgalar zerine kurulmaz. Bu dzen sonucu
kalplerde yerlemi de deildir. Yine ayn ekilde kuvvetler dengesi esas
zerine kurulmu da deildir. Onun iin de kuvvetler dengesi bozulduu zaman
yok olup gitmez. Belki millet ve mmet arasndaki dayanma ve sosyal ruh
470

Fikret Karaman, DiniKavramlarSzl, s, 346-347


A Azzam, a.g.e., s, 144
472
slamda siyaset hukuka dayanr; fkh ve slam hukuku ise bir fizik kitab kadar bilimsel olup illet ve sebepler
dayanan sonu hkmlerinden ibarettir. Buna gre hukukun esaslar gzle grlp elle tutulan eyler kadar ak
net ve ortada olmaldr. Mesela ceza vermede hata etmektense, affetmede hata etmek slam hukukunun esas
prensiplerindendir. Bak: Ebu Yusuf, Kitab-l Harac, (Tercme: Ali zek) s, 246
471

160

zerine, birey ve toplumun ruhi yceliinden ibaret olan en yksek ama


zerine kurulmutur. Yine bu slam dzen ve devletinin tesisinde amellerin
esas, niyet ve Allahn rzasn amalamak olduu gz nnde tutulmutur.473
Devlet iktidarnn e blnmesi ve bunlarn ayr organlara verilmesi gerektii
yolundaki yaklam, siyasal rejimlerin snflandrlmasnda da temel alnmtr.
Buna gre yasama ve yrtme glerinin bir elde topland rejimlere gler
birlii, bu yetkilerin birbirinden bamsz ayr organlara verildii sistemlere ise
gler ayrl sistemleri ad verilmektedir.
John Locke ise iktidarn gcn yasama, yrtme ve federatif olarak ayrr.
Burada federatif g, btn topluluk, sava, bar, birlik, ittifak ve devletin kendi
dndaki btn kiiler ve topluluklarla her trl ilemi yapma gc olarak ifade
edilir.
ktidarn paylam sayesinde demokratik yollarla iktidara gelen kiiler kendi
tiranlklarnn kurmalar engellenmeye allmtr. Gler ayrl ilkesi ile
karlkl denetimin nemi, zellikle II. Dnya Sava ncesi Adolf Hitler'in
demokratik yollarla iktidara gelmesinden sonra artmtr.
Demokrasinin Aralar Nelerdir?
Demokrasinin olumasn salayan, demokrasinin gelimesini amalayan kurum
ve oluumlar, aslnda birok siyasi sistemde de mevcuttur. Her devletin bir
anayasaya sahip olmas veya her lkede siyasi parti bulunmasna ramen
ynetim ekilleri olarak isimleri deitirilir. nk nemli olan bu kurumlar
arasndaki ilikilerdir.
1- Parlamento:
Demokrasilerde meclis, rekabet ve eit oy ilkeleriyle halkn temsilcilerinin
oluturduu bir kurumdur. Burada demokrasilerde diye kelimeyi oul
kullanmamzn sebebi meclis sistemleri hem nitelik hem de nicelik olarak her
lkede farkl gelimitir. Zira demokrasinin kitab yoktur; o kitapsz olup insan
rndr. nsanlar ise birbirinin fotokopisi deildirler. Ayette belirtildii
zere474 her insann kendisine mahsus bir dnme, hareket ve davran biimi

473
474

Abdurrahman Azzam, E Risalet, s, 104


sra 17/ 84 Herkes kendi aklesine (formuna) gre hareket eder.

161

var. Yani herkes zeldir, diyebiliriz.475 Hem parlamentonun asl amac kanun
yapmak deil midir? yleyse meclise gnderilenlerin hepsi kanun yapmasn
biliyorlar m? Bu ne gzel byle aldatmaca, kandrmaca ve yutturmaca ve de
alicengiz oyunu???
Onun iin demokrasilerdeki parlamento anlay homojen deildir. O sebeple de
meclisleri tek meclisli sistem, ift meclisli sistem ve bakanlk sistemi olarak
genellendirebiliriz. Zaten esas olmayan konular ve oluumlar iin genelleme
yapmaktan baka bir ey yazlamaz. Yine grev olarak, gler ayrl ilkesindeki
yasamay yapan kurum olarak da genellendirebiliriz. Meclislerin ilevleri:
yasama, temsil, denetleme ve meruluktur.
2- Siyasi Partiler:
Partiler temsil ilevi iin kullanlan aralardr. Demokratik lkelerde siyasi parti
bireylerin aktif siyaset yapacaklar alanlardan biri ve en nemlisidir. lkelerdeki
seim sistemlerine gre iki partili sistem ya da ok partili sistem oluur.
ngilteredeki gibi iki partinin arlkl olduu sistemler, semenlerin
ounluunun bulunduu orta alandaki bir younlamaya yol ama ve daha
radikal dnceleri dlama eilimindedir. Her bir partinin ok sayda gr
temsil ettii dnlr.
ok partili siyasi sistemlerde ise dnceler daha dorudan temsil edilir. Dinsel,
etnik veya snfsal dnceleri temsil ettiini dnen partiler bulunur. Bu
halkn egemenliinin meclise daha fazla yansmasn salarken, mecliste farkl
grlerde bulunan birok parti olduu iin istikrarn salanmas gleir.
3- Anayasa:
Anayasa, bir devletin temel kurumlarnn nasl ileyeceini belirleyen yazl
belgelerdir. Ayrca kiisel hak ve zgrlkler bu belgede belirlendii iin
ounluun ynettii bir toplumda iktidarda olanlarn snrlarn belirler.
Demokrat dnrler tarafndan ounluun tiranlnn kurulmasn
engelleyecek bir devlet organ olarak kabul edilir.
4- Sivil toplum rgtleri:

475

Rab sfehani, Mfredat, II, 23

162

Sivil toplum rgtleri demokrasiyle ortaya kan bir rgtlenme deildir; ama
demokrasiyle nem kazanmtr. Sivil toplum, modern manada anlamn
demokrasi ile kazanrken, demokrasi de katlm problemlerin zmn sivil
toplum ile salamtr. Birbirleriyle ortak amalara sahip insanlarn
oluturduklar gruplarn seslerini ve isteklerinin daha fazla duyurabilmenin bir
yoludur.
rnein devletin ekonomideki katlmn azaltmaya abalayan i adamlar,
devletin sosyal hizmetlerinde eitliin salanmasn amalayan rgtler ve
iilerin veya memurlarn yaam kalitelerini arttrmaya alan sendikalar gibi
eitli amalarla toplanm ve bunun iin demokrasiye katlm glendirmi
ayrca bir bakma halkn temsilcilerini kendi amalar dorultusunda
denetleyebilen, ya da kendi amalarna ulamak iin kamuoyu yaratmaya
alan gruplardr.
Sivil toplum rgtlerinin zellii oulcu bir yapya sahip olmasdr. Larry
Diamonda gre sivil toplumun bu oulcu yaps, siyaset alann kontrol altna
almaya alan etnik, dinci, devrimci ya da otoriter rgtlenmelerle anlaamaz
hale getirir.
5- Kolluk Kuvvetleri:
Ordu ve polis glerinin demokraside ne kadar bulunduu, ne kadar bulunmas
gerektii her zaman tartma konusu olmutur. D tehlikelere kar ordunun i
dzen iinde polisin silah tekellerinin bulunmas onlar demokrasi iin gerekli
klmakla birlikte demokrasiyi kaldrma veya kesintiye uratma gleriyle de
tartma konusu yapmtr.
Gelimi demokratik lkelerde sivil siyasetiler, hem hukuken hem de fiilen
ordunun stndedir ve ordu siyasi karar alma mekanizmasnn iine
olabildiince az katlr. zellikle Souk Sava sonras sivil siyasetinin stnl
giderek artmaktadr.
Demokratik olarak yeterince gelimemi lkelerde ise askerler, danma
kurullaryla dorudan ya da dolayl olarak karar alma mekanizmasnn iinde
bulunur. Bu tip lkelerdeki ortak zellik; ordunun lke iindeki kurumlar
arasnda en ileri teknolojiye sahip ve modern dnyaya en yakn olan kurum
olmasdr. Ordu genellikle ekonomik gerilik, i karklklarn artmas, sivil

163

ynetimin meruluunu kaybetmesi, ordu ve hkmet arasndaki ihtilaf veya


uluslararas kamuoyunun darbe ynndeki olumlu yaklam gibi sebeplerle
siyasete mdahale eder.
Polis ise ynetici snfn karlarnda hareket etmeye balarsa ne olur ?
sorusuyla dnrlerin zerinde durduu bir kondur. Aristonun muhafzlardan
kim muhafaza edecek ? sorusu bu kaygnn ok eskilere dayandn gsterir.
Polis gcnn demokrasinin salad hak ve zgrlkleri kstlamamas ve
gerektii zaman yargya hesap verebilmesi gereklilii demokratik dnrlerin
ortak tavr olmasna ramen bunun nasl ve ne kadar yaplmas gerektii
konusunda gr ayrlklar yaanr.
lkemizin gelecekte blgede ve dnyada etkili bir hale gelebilmesi iin nce
vatanda kardelii salanmal, daha nce de akladmz gibi slamda tm
vatandalar kardetirler. Mesela ayb Peygamber Medyen halknn vatanda
olduu iin ayette Medyen halkna kardeleri aybi gnderdik
buyrulmutur.476 ayb Peygamber, Eyke halkndan olmad ve orada
oturmad Eyke Halknn vatanda olmad iin bu ayette kendisi hakknda
kardeleri sfat kullanlmamtr.477
Kurana inanan Mslmanlar, tm vatandalarn karde olduunu kabul ederek,
din-bilim birliktelii konusunda ayn eyi fikir edip kltr ve dnce birliine
ulamas bakmndan Elmall stadmzn grlerini nemine binaen tekrar
sunuyoruz.
Elmall M.H. Yazr Merhum, bize doru yolu gster478 ayetinin tefsirinde
irade ii ve irade d kanunlar bulunduunu, irade kanunlarnn iyilie
gtrdn ve buna din denildiini, irade d kanunlara ise tabiat kanunlar
ad verilip bunlara ilim ve fen denildiini, bunlarn hepsini Allahn koyduunu,
insann bunlar koyamayacan, ona den sadece bunlar kefetmek olduunu
sylemitir.479

476

Araf 7/ 85; Hud 11/ 84; Ankebut 29/ 36


uara 26 / 176-177
478
Fatiha 1/ 7
479
Elmall Muhamed Hamdi Yazr Hak Dini Kuran Dili, I, 126-127
477

164

DRDNC BLM
SLAMIN DEVLET ANLAYII VEYA DZEN

165

Konuyla ilgili olarak ayette Sizden hayra aran, iyilii emreden, ktlkten
yasaklayan bir cemaat (toplum ve ekip) olsun.480, buyrulmakla slam
anlaynda devletin bir vcup, gereklik ve bir zaruret olduu anlalmaktadr.
Elmall da bu ayetin tefsirinde yle der: Bu suretle hayra davet ve emr-i
bilmaruf, nehiy anilmnker yapacak bir mmet ve imamet tekili
Mslmanlarn imandan sonra ilk dini farizalardr.481
te bu sebeple insan iin devlet, insann kendisi kadar nemli ve deerli olan
bir oluumdur. nk bir tek insan, hem bir birey ve hem de bir toplumdur. Zira
Rabbimiz Tela Hz. brahime o, bir tek kii iken O bir toplumdur
buyurmutur.482 Bu demektir ki, bir tula ile duvar arasndaki iliki ne ise,
vcuttaki bir organ ile organizma arasnda nasl bir irtibat varsa birey/bireyler
ile toplum veya devlet arasnda da aynen ite yle bir irtibat vardr.
Abdurrahman Azzam, Ebedi Risalet adl eserinde bu konuyla ilgili olarak unlar
sylemitir: slamn evrensel dzeninde bir bireyin szlemesi, toplumun
szlemesi, bireyin hukuku toplumun hukuku demektir. slama gre bireyin
kiilii ile toplumun kiilii ayn ekilde eit kabul edilir. 483
Bizim hem dini ve hem de bilimsel inancmza gre insan hayat, ister birey,
isterse toplum olsun, ister bir bucak veya isterse bir il ya da devlet olsun, bir
bileimden ibarettir. Evet, hayat, organik kimyadaki bileim gibi bir bileimdir.
nk bileimi meydana getiren elamanlar, birbirinden ve kendilerinin doru ve
yanl davranlarndan, gnah ve sevap kazanmalarndan etkilenirler. Onun iin
Hz. Peygamber "Btn mminleri sevgi, merhamet, efkat ve yardmlamada
bir vcut gibi grrsn. O vcudun bir organ hastalannca, vcudun dier
ksmlar, uykusuz kalarak ve atelenerek, birbirlerini hasta organn elemini
paylamaya arrlar" buyurmulardr.484
Yine Hz. Peygamber, baka bir hadislerinde "(slam toplumunda) mminin
mmine ball, talar birbirine kenetleyen duvar gibidir." buyurmutur.485 Bu
hadislerden anlaldna gre toplumun doal-ilahi bir uzviyet olduu ve ayn
zamanda bir organizma dzeninde bulunduu anlalmaktadr. Yoksa "Sociale
480

Ali Imran 3/ 104


Hak Dini II, 1155
482
Nahil 16/ 120
483
Abdurrahman Azzam Ebedi Risalet, s, 92
484
Buhari, Edeb, 27.
485
Buhari Edeb 36
481

166

Contract" (Sosyal Szleme) gibi nazariyeler. Muhammed Hamdi Yazr'n


ifadesiyle eksik-aksak itiraf edilmi eylerdir.486
Aslnda slam toplumunda mal, para, insann kendisi, hayvan, bitki ve canszlar
bile, bunlarn hepsi Mslmana bir emanet olarak verilmitir. Hatta kamu
grevi de bir emanettir; u ayette bu hususa temas edilmektedir:
Gerekten Allah, size, emanetleri ehline vermenizi ve insanlar arasnda
hkmettiiniz zaman, adaletle hkm vermenizi emreder. Hakikaten Allah
bununla size ne gzel t veriyor! phe yok ki Allah, hkmlerinizi hakkyla
iitici, emanete ait ilerinizi hakkyla grcdr.487
Bu ve bundan sonraki ayet slami hkmetin esasn tekil etmektedir.488 dare
hususunda btn grevlilere emanet ve emanete riayet anlayn
getirmektedir. Birinci ayetin bakanlar, ikinci ayetin ise halk iin geldii
sylenmektedir.489
Emanet : Gl yavuz deveye Araplar emn derler.490 Byle bir deve ile yola
kmak ve yeteri kadar yk yklemek insana gven verir. Bu konuda korkup
endie edilecek bir ey bulunmaz. Eman bir kimsenin korkusuz, gvenilir bir
evrede bulunmasna denir slam hukukunda yabanclara, yurda girme izni
verilmesine emn, denir.491 Emanet ise muhafaza edip korunmas ve saklanmas
iin birisine braklan mal ve eyaya denilir.492
Burada emanet yalnz kamu grevi ile anlamak genel bir manay zelletirmek
demektir. Mfessirler bu ayetin aklamasnda insann Allaha, kendisine ve
halka kar olmak zere, trl emanet ilemi bulunduunu sylyorlar.493
Bireyin Allaha, kendisine ve bakalarna gre grevleri vardr. Sahip olduu
btn uzuvlar kendisine bir emanettir. Onlar yerli yerinde ve en iyi bir ekilde
kullanmak zorundadr. Halka kar emaneti onlarn haklarn gzetmek, alverite aldatmamak, yani gerek zel hukuk ve gerekse kamu hukukuyla ilgili
olsun her ey bir emanettir. Yanmza braklan bir vedia, emanet, kamu
486

M. Hamdi Yazr, Hak Dini Kuran Dili, III, 2324 1 nolu dip not
Nisa 4 / 58
488
Reid Rza, V, 168
489
bn Teymiye, es-Siyaset- eriyye, s, 9
490
Kamus, IV, 550
491
Mernani, Hidaye, II, 104
492
mer Nasuhi Bilmen, Hukuk- slamiyye, IV, 146
493
Razi, X, 138; Elmall, II, 1371
487

167

grevleri, velilik, mlkiyet ve hkmet etmek hep birer emanettir. Ebu Zer,
Hz. Peygambere bakanlk nedir diye sormutu. Hz. Peygamber, o bir
emanettir, diye cevap verdi.494
Ey iman edenler! Allah'a itaat edin. Peygamber'e ve sizden olan llemre
(idarecilere) de itaat edin. Eer bir hususta anlamazla derseniz -Allah'a ve
ahirete gerekten inanyorsanz- onu Allah'a ve Resule gtrn (onlarn
talimatna gre halledin); bu hem hayrl, hem de netice bakmndan daha
gzeldir.495
Bundan neki ayet devlete emanete riayet, kamu grevlerine sahip kmay
emrederken bu ayet de millete byle bir devlete itaati emretmektedir. imdi
burada Allah idarecilere ve bakanlara, halka adaletle davranmay emrettikten
sonra burada da halka, ynetime, bakanlara itaat etmeyi emretmektedir.
Bakanlarn vazifesi Allahn indirdii ile hkmetmek ve emaneti yerine
getirmektir. Onlar byle yapt zaman halkn-milletin vazifesi de onlar dinleyip
itaat etmek olur.496 Ancak gnah olan ilerde ynetime ve bakanlara uymak
yoktur. Abdullah bn mer Hz. Peygamberin yle buyurduunu naklediyor:
Mslman olan kiiye holand ve holanmad hususlarda (amirlerini)
dinlemek ve itaat etmek vaciptir. Gnah ile emredilmesi hali mstesnadr. Onlar
gnah ile emir olunurlarsa yneticileri dinlemek ve itaat etmek yoktur.497
tat : Bu, tavun kknden gelen bir kelimedir. Tav ise devenin yedee
gelmesine denir.498 Daha nce de getii zere499 taat, bakasnn
yedeklemesine tabi olmaktr. Tavda bir ii isteyerek yapmak vardr. taatta ise
bakasnn isteini yerine getirmek vardr.
Emr : Bu kelime mastar olarak buyurmak manasnadr. sim olarak ise buyruk,
buyrultu demektir. Emr de bir kavm-millet zerine emri geer olan adama
denir ki, Mtercim Asm Efendinin ifadesiyle stlahmzda bey tabir olunur.500
l-l Emr, emir sahipleri buyruk sahipleri demektir ki, ayetteki bu ifade
zerinde birka gr ileri srlmtr. Peygamberimiz zamannda emirler
494

Ebu Ubeyd Kasm b. Sellam, Kitab-l Emval, s, 10, No: 6


Nisa 4/ Ayet: 59
496
Razi, X, 143
497
Buhri, Ahkm, 4; Mslim, imara, 3940
498
Kamus, III, 349
499
Bakara 2/ 273
500
Kamus, II, 130
495

168

(bakanlar) anlamnda kullanlan bu kelimeye, ehl-i beytten olan imamlar, iyilik


emreden kimseler, fkhlar (hukukular), Allaha itaat eden dindar kiiler501
Rait halifeler, askeri komutanlar, limler gibi manalar verilmitir.502 Fkh
stlahnda idareciye imam ad verilir. mamet veya hilafet fkhlara gre
irade ve seimle olur.503
Ayette mera denilmeyip de l-l emr: emir sahipleri buyrulmas nemlidir.
Buna gre emir verme yetki ve salahiyeti bulunan btn idari makam ve
rtbelerin en bynden en kne kadar her kademeyi ierisine alr. Yani
devlet bakanl, valilik, amirlik, komutanlk ve hatta memurluk anlamlarn da
ifade ettiini sylemek mmkndr.504
Ayette Allaha itaat edin buyrulmaktadr. Bylece bu ifade, Kurann emir ve
yasaklarna dolaysyla slam nizamna ve slam devlet dzenine itaat edin,
demek olur. Bu emir, oul gelmekle itaatin toplum halinde hep beraber
olacan ve her kesin yanndaki kiiyi devlet dzenine uymaya davet edeceini
gsterir.
slam dzeninde devlet bakanlar Hz. Peygamberin halefi olurlar. Ayette resule
itaat ile ll-emre itaat, bir kelimede, at kelimesinde toplanmtr. Buna gre
Emire itaat Resule itaat demektir. Bu konuda zaten Hz. Peygamberden hadisler
de nakledilmitir. Hz. Peygamber, Her kim bana itaat ederse o, Allaha itaat
etmi olur. Her kim de bana isyan ederse Allaha isyan etmi demektir. Her kim
Emire-ynetime itaat ederse o, bana itaat etmi olur. Her kim Emire-ynetime
isyan ederse bana isyan etmi olur., buyurmutur.505
Burada minkum : sizden, buyrulmaktadr. Her toplumun bakan kendilerinden
olur. Her Mslman yerleim biriminin ve kantonun bakan yine Mslman
olur. Bu sebeple Mslmanlarn Mslman olmayan bir ll-emre ve bakana
itaat etmeleri dinen zerlerine vacip deildir.506
Emr kelimesinin belirli olarak gelmesinden anlyoruz ki, bakanlarn yapacaklar
iler bellidir. Onlarn bakanlklar ancak belirli ileri yrtmekte geerli olur. O
501

Mfredat, s, 25
Razi, X, 144; bn-l Kayyim el-Cevziyye, lam-l Muvakkin, I, 10
503
Abdlkadir Udeh, slam eriat, s, 62
504
Kamil Miras, Tecrid Sarih, XII,312314
505
Mslim, mare, 8, No: 1835
506
Elmall, II, 1375
502

169

nedenle bakanlar ancak iyi ve faydal ileri emredebilirler. Mutlak hayr, faydal
ve iyi iler de ancak icma yoluyla belli olur.507
Bu sebeple bakanlar icma ile tespit edilmi olan hususlar emrederler. Onlar
belli olmayan baka eyleri yapmak istedikleri zaman bunu bulunduu
toplumun halkna bildirmeleri ve bunu uygulayabilmeleri iin halktan yetki biati
almalar gerekir.
Bazen halk ile idareciler arsnda veya halkn kendi aralarnda ya da idarecilerin
kendi aralarnda baz anlamazlklar ortaya kabilir.508 Onlar herhangi bir
konuda ve herhangi bir eyde ihtilafa debilirler. te ayetteki tenzatm
kelimesi bunu ifade etmektedir.509 te o zaman yaplacak ey, bu ihtilafl
meselenin bir zme kavuturulmas iin Kuran ve snnete bavurmaktr ve
zm bunlarda aramak gerekir. Bunu yapacak olan da hi phesiz slam
dzeninde delil olan bu Kuran ile snneti anlayan slam hukukulardr. Yani
toplumdaki ihtilaflar zme kavuturan hakemlerdir. Burada ey kelimesi
belirsiz olarak geldii iin her trl anlamazlklar demek olur. u halde ne tr
ve ne konu olursa olsun her eit anlamazlklar slam toplumunda hakemler
yoluyla halledilir. Ayete gre byle yapmak Mslmanlar iin daha hayrl ve
netice itibariyle daha gzeldir.
Emr kelimesi ayn zamanda fiil ve i manasna da geldiinden510 burada
hkmet edenlerin ve bakanlarn yrtmeye ve yaptrma grevli olduklarn
anlayabiliriz. Yukarda da getii zere slamda hkmetler, hakemlerin
kararlarn ve icma ile ortaya konan hkm, kanun ve kurallar icra ederler.
Bu ayet, slam hukukularnn slam geleneinde delil kitap, snnet, icma ve
kyas olmak zere drttr, diye verdikleri hkm ierisine almaktadr. Allaha
itaat ediniz ve Resule itaat ediniz ifadesi, kitap ve snnete delalet eder. llemre itaat edin ibaresi de icmaya delalet eder. nk burada emir sahibine
yani bakana itaat emredilmektedir. Verilen emirler ise onun doru olmasn
gerektirir. Doru, mutlak hayr, iyi ve faydal eyler de ancak icmalarla bilinip
belli olur ve ortaya konur.511 Onun iin kt, zararl ve yanl bir ey
507

Pezdevi, III, 975


Elmall, II, 1378
509
Mevdudi, Hkmet ve Saltanat, s, 42
510
Kamus, II, 1318
511
Pezdevi, III, 975
508

170

emredilmez. yi veya kt olduu belli olmayan ve bir noktada ihtilafl olan


eyler de emredilmez. Bir tek kiinin hata etme ihtimali olduundan, byle birey
grn emretmekle hem yanl ve hem de doru olan ey emredilmi olur ki,
bu da hi phesiz muhaldir. yleyse bakanlar ancak icmalar emrederler.
Halka da bu bakanlarn verdikleri bu emirlere uymak der.512
Bir ihtilafa ve gr ayrlna dld zaman haklarnda Kitap ve Snnette
nass: ak ve zel bir delil bulunmayan meselelerin zm ekli, bunlar Kuran
ve Snnete arz etmekten ibarettir. Bunu yapmak iin de nce illet ve sebepleri
bulup sonra bunlar benzer olan olaylarla mukayese etmekten baka bir yol
yoktur. te bu da drdnc delil olan kyastan baka bir ey deildir.513
ster slam devleti, ister slam dzeni deyin, fark etmez, arada deien bir ey
yoktur. Zira dzen demek, bir btn oluturan para ve unsurlarn metodik bir
biimde birbirleriyle rglenip balanmas ve birbirine oranla insicaml ve
uyumlu bir tarzda hareket etmesi demektir.514 Aslnda slam Dzeni, slam
devleti ve slam eriat deyimleri hemen hemen ayn anlam ifa ederler. slam ve
bakanlk sistemi deimiz zaman ise yeni itihatlara ve yeni grlere, slamn
kaynaklar olan kitap ve snnet, Kuran ve hadisler nda zmlenmesi
gereken bir mesele olarak alglanmaldr. k bu deyi, Bat dzeninde,
Rnesans medeniyeti ve kltrnde ortaya km bir sistemdir. . Ozankaya da
dzeni yle tarif etmitir. Dzen, karlkl ilevsel ballklar iinde bulunan bir
dizi enin oluturduu bir btnlktr.515
Biz, sylediimiz gibi slamn, hem din ve hem de dzen, hem din ve hem de
devlet olduuna inanyoruz. Daha nce de sylediimiz gibi mam Muhammed
Kitab-l Asl adl eserinde dinen ve kazaen diyerek slamn bireye bakan
tarafna din, topluma bakan tarafna da kaza demitir. mer Nasuhi Bilmen de
bu bak asn daha da aklayarak insann fiillerini yani hak ve vazifelerini,
bireye ait olanlar ile topluma ait olanlar
a)
Dini,
ahlaki,
vicdani
ve
ihtiyari,
b) Hukuki, kazai, eri ve mecburi olmak zere iki ksma ayrmtr.516 Bylece
512

Razi, X, 146
Elmall, II, 1379
514
Sleyman Akdemir, Devletin unsurlar ve Kuvvetler Dengesi, s, 15
515
. Ozankaya, Temel Toplumbilim Terimleri Szl, Sava Yaynlar, 3. Bask, Ankara-1984,s, 41
516
. N. Bilmen, Hukuk- slamiyye, II, 165, 483
513

171

bunlarn bireye ait olanlarna dinsel, topluma bakan taraflarnn ise bilimsel
olduu da grlecektir. te bundan dolay da toplum ve devletin ynetimini
salayan fkh yani slam Hukuku, bir fizik kitab kadar bilimseldir. Mesela
zektn yani slam devlet vergisinin sebebi, reyen-gelir getiren ekonomik
deerlerdir.
Bizim slam anlaymza ve devlet grmze gre bugn dnyann hibir
yerinde tam olarak ne bir slam devleti ve ne de bir insan devleti vardr. Biz 25.
06. 2009 tarihinde Amerika Devlet bakanna yazp gnderdiim mektupta
unlar da sylemitim:
Artk Amerikan Uzay Aratrma Merkezi (NASA)nn yan banda bir de insan
aratrma veya toplum aratrma merkezinin kurulmasna ihtiya hsl olmutur.
Zira gnmz insan mutlu deildir. Mesela refah seviyesi en yksek olan sizin
lkenizdeki insanlara teker, teker mutlu musunuz diye sorsak, acaba ka kii
veya yzde ka orannda insan buna olumlu cevap verir. Oysa bugn bilim ve
teknoloji insan, ncekilere gre daha mutlu olmal deil mi? Teknoloji, uza
yakn, zoru kolay, ulalmaz yanmzda, eriilmezi, elimizde ve de az ok
yapmad m? Yoku var etmedi mi? Buna ramen tarm toplumlar m, yoksa
bilim toplumlar m daha mutluydu diye bir soru anketinde acaba hangisi daha
ok oy alr dersiniz. Siz de konumalarnzda deiimden bahsediyorsunuz.
Deien ve deimeyen nedir, nereden nereye ve nasl deieceiz?517
Evet, yine bize gre mutlu olmayan ve bir trl huzur bulamayan bu insan, bilim
ve teknolojinin evrenselletii bir ortamda, hala blgesel ve yresel kalmann
skntlarn ekmektedir. Bunun sebebi de bugn dnyadaki bilim adamlarnn
durmadan almalar, din damlarnn ise bilgi retmeyip kyameti beklemeleri,
yatp uyumalar, uyandklar zaman da bazen perdeyi kaldrp acaba kyamet
koptu mu diye darlara bakmalardr. Yani bugn lkemiz, slam alemi ve tm
dnyann problemi hala dindir ve kremizde din meselesi vardr. nk
dnyada hakiki dinin, hem bilgi ve teorik olarak, hem de uygulama ve pratik
olarak gerek dinin hakiki bir hkimiyeti yoktur.
Zaten 1300 ylndan itibaren almaya, kalknmaya ve adalamaya balayan
bat dnyas, gayretlerini sadece bilim ve teknoloji zerine younlatrp bilim
adamlar ile kilisenin atmas sonucu Bagilin de dedii gibi, dine dorudan
517

Enfal.de sitesine bakarsanz bu mektubu orada bulusunuz.

172

hcum ve Allah da aktan inkr etmek, batda XIIIV. asrda moda haline gelmi
ve hem mutlakyet rejimini, hem de kiliseyi devirmek iin adeta iki azl bir
balta gibi kullanlm olan bu anlay, iftira, isnad ve uydurmalar, maalesef
zamanmzn baz cahil ve inat insanlar evresine kadar srp gelmitir. Bugn
bile baz yar-bilgin ve yapay dnrler tarafndan bu fikirlerin ciddiye alnp
mdafaa edildii grlmektedir.518 yleyse imdi biz bu din-bilim meselesi
zerinde biraz duralm.
nce Allah vard; ondan baka hibir ey yoktu. Allah Tel murat etti; varlklar
lemini yaratt. Allah, kinat ve insan var edip bunlarn hepsinin ayr ayr kanun
ve kurallarn koydu. Zaten kainat ve tabiat demek, zerlerinde Allahn mhr
ve imzasn (dizayn-izim ve tasarmn) tayan varlklar demektir. nk
tabaa kelimesi, ekil vermek, bir ekil zere yapmak, basmak ve basm
anlamlarna gelir.519
Allah, canl ve canszlar yaratm nizam ve dzeni kurup koymutur. O, lemi
ift, ift yaratm; kinat ile insan var etmitir. Kinatta canl ve canszlar;
insanda ruh ve bedeni; canszlarda varlk ve tesiri; canllarda gaye ve iradeyi;
ruhta doruluk ve iyilii; bedende ise fayda ve nsiyeti yaratp koymutur.
Allah, meknda zaman var etmi; maddede enerjiyi tesirli klm; nebatta
hayat gaye yapm; toplulukta uura irade vermitir. Allah, ilimde dil ile
dorunun ifadesini; dinde sanat ile iyi ve gzelin yaylmasn; iktisatta teknik ile
faydalnn yaplmasn; idarede hukuk ile nsiyetin tesisini gerekletirmitir.
te btn bu sebeplerden dolay hamd sadece Allaha mahsustur.
Allah Tel, varlklardan bahsederken her eyi ift ift yarattn
aklad ayette syle buyurmaktadr: Biz, dnesiniz diye her eyden ift ift
yarattk.520 Bundan sonra ilim ile din konusuna gelecek olursak yine Kurana
baktmz zaman dini de ilmi de Allahn koyduu grlmektedir. Bu hususta
ayetlerde syle denilmektedir. Allah deme btn isimleri (yani eyann
adlarn ve ne iin yaratldklarn) retti.521 u halde ilmi ilk reten Allahtr.
Melekler, ya Rab! Seni noksan sfatlardan tenzih eder, kemal sfatlar ile tavsif
ederiz ki, senin bize rettiklerinden baka bir bilgimiz yoktur. phesiz alim ve
518

Ali Fuad Bagil, Din ve Laiklik, s, 20-23


Bak, B Topalolu-H Karaman, s, 240
520
Zariyat 51/ 49
521
Bakara 2/ 31
519

173

hakim olan ancak sensin, dediler.522 yleyse meleklere de ilim retip bilgi
veren Allahtr. Eer sen, sana ilim geldikten sonra onlarn hevalarnaarzularna-heveslerine uyarsan, ite o zaman sen zalimlerden olursun.523 Eer
siz doru iseniz bana bir ilim ile haber veriniz.524 Bilgisizce insanlar saptrmak
iin Allaha iftira eden kiiden daha zalim kim vardr?525 Her bir ilim sahibinin
stnde bir bilen vardr.526 Size ilimden az bir ey verilmitir.527
lim hakknda Kuranda daha birok ayet vardr; bu konuda aklamalar
getirilmi, ilmin esaslar, kanun ve kurallar anlatlmtr. Ne var ki, bugn Kuran
en byk stat kabul ederek ondan ders almaya gitmeyenler, Kurann nne diz
kmeyenler ne dini anlarlar ve ne de bilimi bilirler; din ile bilim arasndaki
farka gelince onu fark bile edemezler. Halbuki Kuran ile konuan alimler konu
ilim derler ve Kuran ilim kk kelimesinin getii tm ayetleri okuyarak Kuran
hatmedeler; din kelimesini nazar itibara alarak Kuran batan sona okurlar.
Bunu yapmadan bilgi sahibi olunamaz, din ve bilim bilinemez.
Biz 1993 ylnda Almanyaya Mnster ve Bohum Evangelist Hristiyan
kiliselerine papazlara rahip ve Rahibelere slam Hristiyan konusunda konferans
vermeye davet edildiim zaman Ey Hristiyan kardelerim diye hitap edebilir
miyim diye dndm; ama Mslman dediin kii Kuran sz dnr m?
Kurandaki tm karde kelimelerine baktm ve bildiimiz din, karn ve
stkardeliklerinin dnda bir de vatanda kardeliinin528 ve insanlk
kardeliinin529 var olduunu grdm.
limden sonra simdi dine gelecek olursak, bu konuda da Kurana
baktmz zaman din hakknda da bir takm aklamalar getirdiini grrz. Din
Allahndr ve dini o koymutur. Bu hususta Gklerde ve yerde ne varsa
Allahndr, din de devaml olarak onundur.530 Hi phesiz Allah sizin iin dini
seip koymutur.531, buyrulmaktadr. Allahn yannda din slamn getirmi
522

Bakara 2/ 32
Bakara 2/ 145
524
Enam 6/ 143
525
Enam 6/ 144
526
Yusuf 12/ 76
527
sra 17/ 85
528
Hud 11/ 84; uara 26/ 177; uara 26/ 161
529
Nisa 4/ 1 bu ayetin tefsiri iin Elmall tefsirine bakAyrca u ayet de bize insanlk kardelii hakknda delil
olmaktadr. Hucurat 49/ 13
530
Nahl 16/ 52
531
Bakara 2/ 132
523

174

olduu dindir.532 nsanlar Allahn dininden bakasn m aryorlar? Hlbuki


gklerde ve yerde olanlar ister istemez Allahn emir ve kanunlarna teslim
olmulardr.533, denilmektedir.
nsanlar dine, Allahn emirlerine kendi iradeleriyle uyduklar halde
Allah, duman halinde olan ge ve yere itaat ederek veya zorla gelin buyurduu
zaman onlar itaat ederek geldik, dediler534. Su halde insanlar irade sahibi
olmalar dolaysyla itaat veya isyan edebildikleri halde yer ve gklerde ise itaat
etmek ve uymak vardr. O sebeple hayvan, bitki ve cansz varlklar, Allahn
kendileri iin koymu olduklar kanun ve kurallarn dna kmazlar ve
kamazlar. nsanlar ise dinlerine kendi istek ve arzular ile uyarlar. Onun iin
ayette Dinde zorlama yoktur. nk doruluk, sapklktan ayrlmtr. Artk kim
tautu (Allahtan baka kendisine boyun eilen ahs, kurulu veya putlar) inkr
edip Allaha iman ederse, o, kopmayan salam bir kulpa yapmtr. Allah iitir
ve bilir.535, buyrulmutur.
Hz. demden Hz. Muhammede kadar gelen btn dinler haktr ve
slamdr; o sebeple Kuranda Allah katnda Din, slamn getirdii inan
sitemidir, buyrulmaktadr.536
Ancak kim olursa olsun, yanltan dner, tahrif edilmi dinini brakr ve
tvbe eder, namaz klar ve zekt verirse onlar, bizim din kardelerimizdirler.537
slam dini, son din olmas dolaysyla dinlerin en tekml etmi bir
eklidir. Onun iin bu konuda ayette syle buyrulmutur. Bugn size dininizi
kemale erdirdim ve zerinize nimetimi tamamladm. Din (yani inan, ibadet ve
dua sistemi) olarak sizin iin slam beenip setim.538
Bylece insan iin bir dini alan ve bir de bilimsel alan olmak zere iki
ortam ve artlar bulunduu anlalmaktadr. Bundan baka varl bilinen iki
lem daha vardr ki, bunlar gayb ve ehadet lemi, yani insan iin grnen ve
grnmeyen, bilinen ve bilinmeyen lem olarak niteleyebileceimiz iki alandan
532

Al-i Imran 3/ 19
Al-i Imran 3/ 83
534
Fuslet 41/ 11
535
Bakara 2/ 256
533

536

Al-i Imran 3/ 19
Tevbe 9/ 11
538
Maide / 3
537

175

ibarettir. Simdi din ve bilim zerinde biraz durup sonra lednni ilmin aleni olan
gayb leminden ve ehadet leminden bahsedelim.
Din ile bilim tm insanla kurallar getiren ve kanunlar sunan iki ayr
kurumdur. Onun iin hem din, hem de bilim insanln ortak maldr, dediimiz
zaman bir gerei ifade etmi oluruz. Yani din ile bilim evrenseldir, kreseldir.
Blgesel olan ve yresel olan ise bunlarn anlalmalar, yorumlar ve
uygulamaya konulmalardr. Din olsun bilim olsun, zaman ve zemine gre
yorum farkllklar gsterebilir. te teknoloji, bilimin uygulamas, diyanet de
dinin uygulamas demek olduuna gre, yeryznde teknolojik ve diyanet
asndan grdmz farkllklar bu yorum farkndan, deiik ortam ve deiik
artlarn bulunmasndan ve bu farkllklar, artlarn ynlendirip zorlamalarndan
kaynaklanmaktadr. Bu bakmdan din ile bilim, sanki yeryznn bir ucundan
dier ucuna akan bir nehire benzer. Zira nehirler ve rmaklar, her ne kadar
burada akan su olsa da grnt olarak yer yer farkllklar gsterir; baz yerde
daralr baz yerde geniler, kimi yerde derin, kimi yerde ise s olurlar.
Zaten din ile bilim, insan hayatn fonksiyonel olarak birlikte meydana
getirirler; insan hayat din ile bilimin bir bileimidir. Yani insan hayatnda din
kadar bilim, bilim kadar da din vardr. nk hayat, din ile bilimin bir
bilekesinden ibarettir. O yzden insan, din ile bilimin kesitii noktadan gecen
dzlemde yasayan bir varlktr, diye tarif edilmelidir. Hem bu hayat, fizikteki
karma deil, kimyadaki bileime benzediinden bu bileim, l ve miktarlara
uygun olmazsa, yabanc madde ve katklar bulunur ya da baz arlklar olursa
bnyede doku uyumazl meydana gelir ve organizma bundan zarar grr.
Bugn her yerde ve her lkede grm ve grmekte olduumuz i ve d kavga
ve kargaalarn, atma ve atmalarn sebebi bizce budur. nsanlardaki stres,
sknt ve ruhi bunalmlarn, ailedeki zlme, bozulma ve boanmalarn,
ekonomi ve siyasetteki kriz ve buhranlarn sebebi budur. nk insanlk, bir
taraftan her ne kadar bilim asndan teknolojik bir birlik ve btnle ulam
ise de dier taraftan din asndan kltrel bir birlik ve beraberlie, ortak
noktalara , icma ve ittifaklara ulaamamtr. Tam aksine ztlklar, elikiler,
uzlamas mmkn olmayan farkllklar ve atmalar vardr. Halbuki toplum
hayatnda bireylerin birlikte yaarken aralarnda uyup uyguladklar ortak
noktalarn, ortak hareket ve davranlarn bulunmas gerekir. cma ve ittifaklar

176

sadece dnce, bilim ve fikirde deil, insanlarn hareket ve davranlarnda da


olmaldr.
Bu iki kuruma, din ile bilime baka bir adan baktmz zaman bunlarn
merdiven basamaklar gibi birbirine dayandn, aralarnda bir boluk ve atlama
olmadn, yani sonraki bilgilerin de nceki bilgilere dayandn, daha sonra
gelen dinlerin de daha nce gelen dinlerin gelimi bir ekli olduunu grrz.
Bilimde tekerlein icadndan, otomobile ve uaa kadar her eyin ve her aracn
bulunmasnda gemi btn zamanlarn ve her an tm bilimlerin kendine
gre bir katks vardr. Onun iin gemiteki bilim kurallar olmasayd sanayi
devrimi olmazd ve bugnk bat medeniyeti domazd, diyebiliriz. O sebeple
bugnk bilim ve teknolojinin patenti sadece batllara ait bir ey deildir, kimse
bu benimdir de diyemez ve bugnk bilimi kendi mlkiyeti altna alp
sahiplenemez. Bilim ne dou ve ne de batnndr; bilim tm insanln ortak bir
mal olup ondan herkesin faydalanma hakk vardr. slam kltrnde bilim
saklanmaz, bir mal gibi para ile de alnp satlmaz.
Dnden bugne gelmi olan dinler de yreden kreye, blgesellikten
kresellie doru bir gelime gstermilerdir. Mesela slam kendinden nce
gelmi olan dinlerin tekml etmi bir eklidir. nceki dinler yresel iken slam
kreseldir, nceki dinler blgesel iken slam evrenseldir. nceki dinler bireylere,
peygamberlere, havarilere ve din adamlarna dayanrken slam, Hz. Peygamber
ile geldikten sonra ve onun dar- bekaya gmesinden sonra bireylere deil,
ruhbanlk kalkt iin, tm topluma dayanr hale gelmi, dini temsil eden kurum
ve otorite kaldrlm ve herkes, btn toplum, bu dine mensup olan tm
bireyler, kadn erkek demeden dini temsil eder hale gelmitir. Bu sebeple
ayette Bugn sizin iin dininizi kemale erdirdim ve nimetimi size tamamladm
buyrulmutur.539 Ayrca Hz. Peygamber de tm insanla gelmi evrensel bir
peygamberdir. Btn Peygamberler u veya bu kavme, u veya bu millete
geldikleri halde Hz Muhammed tm insanla peygamber olarak gnderilmitir.
Allah bu konuda ona yle emir vermektedir: Ey insanlar, de, ben Allahn sizin
hepinize birden gnderdii bir elisiyim.540
Bu aklamalardan sonra bilimi yle tarif edebiliriz. Bilim deney,
gzlem, tecrbe ve laboratuvar metotlarn kullanarak bize varlklar hakknda
539

] Maide 5/ 3
Araf 7/ 158

540

177

bilgi veren bir kurumdur. Biz dnyann gne etrafnda dndn bilimden
reniyoruz. Yerkresinin kendi ekseni etrafnda bir defa dnmesiyle gece
gndz meydana gelir. Dnya gne etrafnda dnerken ekseninin 23 derece
eik olmas sebebiyle de mevsimler meydana gelir. Su, havann souk ve scak
olmas, dolaysyla kat, sv ve gaz hallerinde bulunur. imlenme, s, k ve nem
sayesinde olur. te btn bunlar biz bilim yardmyla ve bilimden reniyoruz.
Bilim, duyu vastalarmzla, deney ve gzlemlerle elde edildii iin
birtakm zellikler tar. Onun iin bilgilerimiz izafidir, nispidir, takribidir ve
ihtimalidir. lim izafi olmas dolaysyla farkllklar gsterebilir. Mesela bir kimse
sobaya stten bakarsa onu daire eklinde grr, yandan bakan kimse ise onu
silindir eklinde grr.
Bilim nispidir; kii olaylar kendi varsaymlar ile ve kendi imknlar
nispetinde alglayp anlar. Mesela gzleri grmeyen bir kimse iin yeil ve
krmz yani renk yoktur, denilebilir. Bylece biz gerekleri kendi organlarmzn,
ara ve vastalarmzn msaadesi nispetinde alglayp bilebiliriz.
Bilim takribidir; yani biz varlklar para para veya d grnleri ile
anlayp kavrayabiliriz. Yoksa onlarn tmn kavramamz mmkn deildir.
Bizim varlklardan algladmz ey, varln kendisi deil, ondan gelen
dalgalardr ve bu dalgalar da arzaldr. O halde biz, bildiklerimizi kesin bir
ekilde deil, yaklak olarak bilebiliriz.
Bilginin bir baka zellii de onun ihtimali olmasdr. Mesela bizim
olmasn istediimiz bir eyin olmama ihtimali de vardr. Bunu u misal ile daha
gzel aklayabiliriz. Mesela havada bulutlar varsa byk bir ihtimal ile yamur
yaar, yamurun yama ihtimali vardr. Fakat bu bulutlarn dalp yamurun
yamama ihtimali de vardr.
te btn bu saydmz zelliklerden ve verdiimiz rneklerden
anlalyor ki, ilim ya da bilim bize yalnz bana istediimiz oranda bir fayda
salayamamaktadr. Bu sebeple biz, bilimin insan asndan bakld zaman
onun dine muhta olduunu iddia ediyoruz. nk aslnda bilim de din de insan
iindir. Zira bunlarn her ikisi de fonksiyonel olarak birleip btnletii zaman
istenilen yerine gelmi ve gerek fayda salanm olur. Yoksa bilim ile din hep
insanlar iin olmasayd, bitkiler fotosentezi anlarlar ve su da neden kat, sv ve

178

gaz halinde bulunduunu anlard. Halbuki byle bir ey yoktur. Ne bitkilerin akl
ve sorumluluu vardr, ne de suyun.
slam anlaynda bir de gayb ve ehadet alemi, madde ve ruh alemi,
bilinen ve bilinmeyen alem diyebileceimiz iki alem vardr.
Kuran-i Kerimde sana ruhtan soruyorlar. De ki, Ruh Rabbimin
emrindendir. Size ilimden pek az bir ey verilmitir. buyrulmaktadr.541 Aslnda
burada ruhun duyular aleminin dnda olduu, o sebeple ruhun knhne
erilemeyecei ifade edilirken ilimden az bir ey verildii buyrulmakla
bilgilerimizin czi olduuna, klli bir bilgiye sahip olmadmz dile
getirilmektedir.
Kehf suresinde Hz. Musa ile Salih kii veya Hzr denilen zatin -bizce bir
melek olan bu kiinin, arasnda gecen olaylar syle aklanmaktadr:
Musa ona: "Allah'n sana rettii ilim ve hikmetten bana da retmen iin
sana tabi olabilir miyim?" dedi.542 (Hzr denilen melek) dedi ki: "Dorusu sen
benimle asla sabredemezsin. yzn-knhn kavrayamadn eye nasl
sabredeceksin?"543 Musa: "nallah beni sabrl bulacaksn ve senin hibir iine
kar gelmeyeceim" dedi.544 (Hzr denilen melek) dedi ki: "O halde bana tabi
olacaksn; ben sana srrn anlatmadka, hibir ey hakknda bana soru
sorma!"545
Bunun zerine ikisi beraber yrdler. Nihayet gemiye bindikleri zaman,
o kul (Hzr denilen melek) gemiyi deldi. Musa, ona yle dedi: "Geminin
iindekileri bomak iin mi deldin? Dorusu ok kt bir i yaptn."546 (Hzr
denilen melek :) "Sen benimle asla sabredemezsin, demedim mi?" dedi.547
Musa dedi ki: "Unuttuum eyden dolay beni sulama ve bu iimden dolay
bana bir glk karma."548
Yine gittiler. Nihayet bir erkek ocua rastladklarnda Hzr hemen onu
ldrd. Musa: "Ksas olmadan masum bir cana nasl kyarsn? Dorusu sen ok
541

Isra 17/ 85
Kehf 18/ 66
543
Kehf 18/ 67-68
544
Kehf 18/ 69
545
Kehf 18/ 70
546
Kehf 18/ 71
547
Kehf 18/ 72
548
Kehf 18/ 73
542

179

fena bir ey yaptn" dedi.549 Hzr dedi ki: "Dorusu sen benimle asla
sabredemezsin demedim mi sana?"550 (Musa) dedi ki: "Eer bundan sonra sana
bir ey sorarsam bana arkada olma! Hakikaten benim tarafmdan ileri
srlebilecek son mazerete ulatn.551
Bunun zerine yine yrdler. Nihayet bir ky halkna varp onlardan
yemek istediler. Ancak ky halk onlar misafir etmekten kandlar. Derken
orada yklmak zere olan bir duvar buldular. Hzr hemen onu dorulttu. Musa:
"steseydin elbet buna kar bir cret alrdn" dedi.552 Hzr dedi ki: "te bu,
seninle benim aramzn ayrlmasdr. imdi sana o sabredemediin eylerin
iyzn haber vereceim."553
"Gemi, denizde alan bir ka yoksula aitti. Onu kusurlu klmak istedim,
nk onlarn ilerisinde her salam gemiye zorla el koyan bir hkmdar
vard."554 "Olana gelince, onun ana-babas mmin kimselerdi. ocuun onlar
azgnlk ve inkra srklemesinden korktuk."555 "stedik ki Rabbleri onun yerine
kendilerine ondan temizlike daha hayrl ve daha ok merhamet eden birini
versin."556 "Duvar ise, o ehirde iki yetim olana ait idi. Duvarn altnda onlarn
bir hazinesi vard. Babalar da iyi bir kimse idi. Onun iin Rabbin istedi ki o iki
ocuk erginlik alarna ersinler ve Rabbinden bir rahmet olarak hazinelerini
karsnlar. Ve ben bunlarn hibirini kendiliimden yapmadm. te senin
sabredemediin eylerin iyzleri budur.557
ste bu ayetlerde bildirildii zere Hzr denilen kiinin yaptklar iler
bilim d olaylardr. Bunlar insan havsalasnn almayaca, duyular tesinde
olan farkl bir boyut ve farkl bir dnyann isleri olup bir Peygamber olan Hz
Musa bile bunlar bilip anlamaktan uzaktr. Bir peygamberin ilmi buna
yetmediine gre hibir insann lednni ilme sahip olduunu bildirmesi ve
perde tesinden konumas, haber vermesi, gayb lemi ile irtibatta olduunu
sylemesi olamaz. Olsa bile hibir deer tamaz ve bunlarn hibir deeri
549

Kehf 18/ 74
Kehf 18/ 75
551
Kehf 18/ 76
552
Kehf 18/ 77
553
Kehf 18/ 78
554
Kehf 18/ 79
555
Kehf 18/ 80
556
Kehf 18/ 81
557
Kehf 18/ 82
550

180

yoktur. nk bir peygamberin ulaamad manevi alana hibir veli uzanamaz.


Zira meknla muttasf olan insann meknn dna ve fizik tesine uzanmas
mmkn deildir.

lim kelimesinin Trkedeki karl bilimdir. lim, alamet ve lem


kknden gelen bir kelimedir. Onun iin ilim, varln, olaylarn hareket ve
davranlarn kural ve kanunlarna iaret edip bildirir.
Dine gelince, din kelimesi de deyn kknden gelen bir kelimedir. Deyn
ise Arapada bor ve borlanma demektir. te terim olarak din, insanlarn
Allaha kars vazifelerini, insanlara, hayvanlara ve bitkilere kar vazifelerini ve
bu hususta uyacaklar kanun ve kurallar bildiren bir kurumdur.
Seyyid erif Crcani Tarifat adli eserinde Molla Husrev de Mirat adli Usul- fkh
kitabnda dini syle tarif ediyorlar. Din, akil sahibi insanlar kendi zgr iradeleri
ile bizzat hayrl ve faydal olan eylere gtren Allah tarafndan konulmu olan
kanun ve kurallardr.
Bu tariften anlaldna gre dinin, ilimden farkl olarak insann kendi
iradesiyle ileyip meydana getirdii olaylar olduunu syleyebiliriz. Yani insann
iradesiyle yapt her hareket dinidir ve br dnyada bundan sorumludur.
Burada bir rnek vermek gerekirse, hem bilimsel ve hem de dinsel olaylara
yle bir aklama getirebiliriz. Mesela insan yemek yemedii zaman ackr, hava
souk olduu zaman r, su imedii zaman susar ve insann midesi, kalbi ve
bbrekleri alr. Bunlar hep irade d olduklar iin bilimsel olaylardr. Yani
ackmak, mek ve susamak, i organlarmzn faaliyetleri hep ilmidir. Bunlarda
sevap veya gnah anlay olamaz. Fakat yemek, imek, giymek, konumak,
dinlemek, almak, semek, seilmek, bir kamu grevi yapmak, alp satmak,
evlenmek Bunla, hep dinidir; yani insann iradesiyle yapm olduu tm
hareket ve davranlar dini olaylardr. Onun iin bunlarda sevap gnah, haram
ve helal, serbest ve yasak hkmleri cereyan eder. Mesela namaz terk etmek
gnahtr, zekt yani vergi vermemek yasaktr. Adam ldrmek hem haram ve
hem de yasaktr.
Yukarda ilim iin saydmz izafi, nispi, takribi ve ihtimali vasflarnn
bazlar dini hkmler iin de geerli olabilir. Mesela herkes kendi gc

181

nispetinde amel eder. nk ayette belirtildii zere Allah, herkese ancak gc


nispetinde bir sorumluluk ykler.558
lmin bilgi vastalar duyular, deney, gzlem ve laboratuar gibi aralar
iken dinin bilgi vastalar ise yani deliller, Kitap Snnet, cma ve Kyastr. Bu dini
hkmler, delil dediimiz kaynaklardan ack ve kapal olarak elde edilirler. Bu
bakmdan 8 eit bilgi tr ortaya kmaktadr. Bunlar en andan en
kapalsna doru yle sralanrlar. Muhkem, mfesser, nas, zahir; hafi, mkil,
mcmel ve mteabih. Bunlarn her birinin ayr ayr hkmleri vardr.
Sokratn ortaya koyduu dedksiyon-tmden gelim metodunda sadece kesin
bilgiler yararl olurken Ebu Hanifenin bilgi teorisinde yani fkh kyasnda yani
endksiyon-tme varm metodunda ise zayf-zanni bilgiler dahi yrrle
konulmutur ve bu yntemden istifade edilmitir. Bylece Ebu Hanifenin
epistemoloji anlaynda 8 eit bilgi ve hkm olduu anlalmaktadr.
slamn temel iki kayna olan Kitap ve snnet dediimiz bu iki delilden biri ve
ilki olan kitabn, Kuran Kerim olduu herkes tarafndan ok iyi bilinmektedir.
Ama acaba Kuran Kerim denilen bu ilahi kitap, tannp biliniyor mu, dersiniz.
Kuran- Kerim, btn dinler ve ideolojilere temas etmitir. Dier dinler ve
ideolojilerdeki esaslarn en iyi ksmlarn kendisinde toplam, onlarn zayf
noktalarn belirtmi ve noksanlarn tamamlamtr.559 Kuran sadece ruhi,
ahlaki ve manevi sahada deil, ayn zamanda siyasi ve iktisadi alanda da snrlar
koyup nasl hareket edileceini bildiren birtakm emir ve kurallar getirmitir.560
Bunun iin slamiyeti demokrasi ile uzlatranlar faizmin altnda izah
edenler, sosyalizm ile bir tutanlar vardr. Hlbuki slamiyet iddia edildii gibi ne
demokrasi, ne faizm, ne kapitalizm ve ne de komnizm demektir. Belki o,
bunlarn hepsinin iyi taraflarn sentez etmi, belki bunlardan baka daha birok
ideolojilerin sentezi olan si jenerist, nev-i ahsna mnhasr-kendisine has bir
sistem, bir doktrin ve bir hayat tarzdr.561
Netice olarak unu syleyebiliriz ki, bilim ile din bize bilgi sunan iki ayr
kaynaktr. Bu her iki alann usul ve metotlar birbirinden farkl olmakla beraber
bunlar, birbirinden faydalanabilirler. Fen bilimleri bilim alannda yerini alrken,
558

Bakara 2/ 286
Mrsa Beirddin Mahmut Ahmed, Kuran- Kerimin Tetkikine Giri, s, 6
560
Muhammed Hamidullah, Modern ktisat ve slam, s, 8
561
hsanullah Han slam ve Komnizm Birbirine Zddr, s, 3
559

182

sosyal bilimler ise slam asndan dini alana mensupturlar, diyebiliriz. nk


aileyi, toplumu ve devleti koyan Allahtr, derken, bu oluumlarn slamn
ortaya koyduu temel esaslara dayanmas gerektiini sylemi oluyoruz.
Bunlara baka bir adan bakarsak fen bilimlerinde terim, tarif ve
tasniflerin zamanla pek anmadn ve deimediini syleyebiliriz. Fakat
sosyal bilimlerdeki terim, tarif ve tasniflerin bugn eskimi ve fonksiyonunu
yitirmi olduklarn ve hatta zararl olmaya baladklarn bile syleyebiliriz.
Onun iin biz, tm Mslmanlar bunlar yenileme hususunda almaya davet
ediyoruz. Artk bugn bireyin, ailenin, toplumun, ferdin ve devletin yeniden
tarif edilmesi gerekiyor. nk ekirdek aile anlay aileyi temelinden sarsm
ve onu yklmaya ve kmeye srklemi ve srklemektedir.

183

BENC BLM
BAKANLIK

SSTEM

NEDR?

Bakanlk sistemi ifadesi de bat patentli bir deyitir. Yasama, yrtme ve yarg
organlar arasnda kesin bir ayrma ve dengeye dayanan, yasama ve yarg
organlarnn demokratik denetimi iinde, yrtmenin iktidar olanaklarn
genileten bir hkmet sistemidir. Bakanlk sisteminde yasamann yrtmeyi
fesih etme yetkisi yoktur.
Ksaca bakanlk sisteminin, devlet bakannn yrtme yetkilerini stlendii bir
ynetim biimidir, diyebiliriz.562
Grld gibi burada bu sistemde yasamann yrtmeyi kaldrma gibi bir
yetkisinin bulunmad sylenmekle bu, batdan gelen sistemlerin ne kadar
elikili olduklar grlmektedir. Yrtme, yaslarn uygulanmas demek deil
midir? Yasma ile yrtme birbirlerine neden ters dsnler ki, yasama organ
yrtme organn neden ortadan kaldracak kiZaten yrtme dncenin,
teorinin ve tasarlanm bir kural ve kanunun uygulamaya geirilmesi deil mi?
Yapay dzenler ite byle olur, eskidike yama ve delindike lkleArtk bu
bozuk dzenlerin yamanmadk ve lklenmedik yerleri de kalmad te bundan
dolay Mslmanlar Kuran ve Snnet nda doal, tabii, ftri ve ilahi dzeni
arayp bulup ortaya koymaldrlar. Zaten Cenab- Hak Kuranda ihtilaf ettiiniz
konular Allaha ve Resulne yani Kuran ve snnete gtrn demiyor mu? te
bu
konudaki
ayetin
metni
yledir:
Ey iman edenler! Allah'a itaat edin, Peygambere de itaat edin ve sizden olan
562

D Mehmet Doan, B. Trke Szlk, s, 118

184

emir sahibine de itaat edin. Eer herhangi bir eyde anlamazla derseniz;
Allah'a ve ahiret gnne gerekten inanyorsanz, onu Allah ve Resulne arz
edin. Bu, daha iyidir ve sonu bakmndan da daha gzeldir. 563
Bizim hep syleyip durduumuz gibi, zel alan bireyin, ortak alan ise devletin
tasarrufu altndadr. Devletin ortak (kamusal) alana ait ilerde bireye, bireylere
ve millete emir verme hakk, milletin de bylece itaat etme grevi vardr. Fakat
slam dzeninde devlet veli olduu iin564 olaan st durumlarda bireysel
alanlarda da emir verme yetkisine sahip olduunu unutmamak gerekir.

Yar Bakanlk Sistemi Nedir?


Yrtme yetkilerinin hkmet bakan ve cumhurbakan arasnda paylald,
yasama ve yrtmenin ibirlii iinde alt ve kesin kuvvetler ayrlnn
olmad bir hkmet sistemidir. Bu sistemde de Cumhurbakan genel oy ile
halk tarafndan seilmekte ve hkmet, millet meclisi nnde sorumlu
saylmaktadr.
slami kltrde buna iki ballk derler. Bu insan iin olur ey deildir. nk
Allah Kuranda hibir kimseye gs boluunda iki kalp yerletirmemitir. Zaten
bunun iin ayette Allah hi kimseye bir gs boluunda iki kalp
vermemitir, buyrulmutur.565
Bir defa yar bakan veya yar bakanlk sistemi gibi ifadeler bize sanki netameli
deyiler olarak grnmektedir. Bakanlk, reislik ve riyaset demektir; bakanlk
sistemi de devlet bakannn yrtme yetkilerini stlendii bir sistem
demektir.566 Bize gre iki ballk ne kadar uygun deilse, yar ballk ya da yar
bakanlk da o kadar yavan, uyum ve ahenksiz olur. Ayette
Eer yer ile gkte Allah'tan baka ilhlar olsayd, gn de yerinde dzeni
bozulurdu. te bundan dolay mutlak hkmranlk sahibi olan Allah (yani Arn
Rabbi) onlarn yaktrmalarndan (btn noksanlklardan) mnezzehtir,
ycedir.567 buyrulmutur. O halde varlkta ok ballk olursa bu, bozuklua ve
563

Nisa 4/ 59
Enfal 8/ 72
565
Ahzab 33 / 4
566
D Mehmet Doan a.g.e. s, 118
567
Enbiya 21/ 22
564

185

kargaaya sebep olur. Buna gre eer tek ballk esas ise yar bakanlk
sisteminin de sakncal olduu bylece kendiliinden ortaya km olur.
Yar Bakanlk Sistemini Dier Sistemlerden Ayran Farklar
Klasik parlamenter rejim, Cumhurbakanna sembolik grevler ykledii halde,
yar bakanlk sisteminde yetki sahas daha genitir. rnein meclisi
databilme, referandum isteyebilme, anayasa konseyi yelerini atama ve
anayasann 16. maddesi gerei olaanst durum ilan ederek yasama, yrtme
ve hatta yarg gcn elinde toplayabilmektedir. Cumhurbakan, d politika ve
savunma konularnda da arla sahiptir.
7 yl iin seilen Cumhurbakan, vatana ihanet dnda mutlak bir sorumsuzluk
tamaktadr. Bu husus ise slam esaslarna ters dmektedir. slamda sosyal
stat ne kadar ykselirse sorumluluk da o kadar artar. Mesela ayette568
Peygamberin eleri bir su iledikleri zaman bunun cezas, ikiye katlanaca
bildirilmitir. Oysa yasalar onaylayan Parlamento, hkmeti denetleme ve
drebilme yetkisine sahip olduu halde, Cumhurbakanna kar denetleme
ynnden her hangi bir yetkisi yoktur.
Bakanlk Sistemi Hangi lkelerde Vardr?
Bakanlk sistemi dnyada genel olarak iki farkl ekilde uygulanyor. Fransa gibi
baz cumhuriyet rejimlerinde Cumhurbakan ayn zamanda devlet bakan
unvanna sahip ancak altnda bir de Babakan bulunuyor. Yrtme yetkisini
babakanla bakan paylayor. Son sz Cumhurbakannda oluyor. ABD gibi
baz lkelerde ise devlet bakan hemen hemen tm yrtme yetkisini kendinde
topluyor. Dnyada Bakanlk sistemini uygulayan lkelerin says 38. Bunlar
arasnda ABD, Venezuela, Gney Kore, Meksika, Panama, Filipinler, Kenya,
Kbrs, Brezilya, Ermenistan, Arjantin ve Afganistan gibi lkeler bulunuyor.
Bakanlk Sisteminin zellikleri
Bakanlk sisteminin en tanmlayc zellii, yrtmenin nasl ve ne ekilde
seildiidir. Bakanlk sistemini parlamenter sistemden ayran temel zellik,
yrtme organnn biimi ve rol ile ilintilidir ve parlamenter sistemden farkl

568

Ahzab 33 / 30

186

olarak, bakanlk sisteminde yrtme organ ile yasama organ i ie gememi


durumdadr.
Bakanlk Sistemi Aadaki zellikleri Tar:
Devlet bakan yasa nermez fakat yasama organnn (parlamento) yapt
yasalar veto etme hakkna sahiptir. Buna ramen yasama organndan nitelikli
bir ounluk bu vetoyu iptal edebilir. Bu yntem, ngiliz Monari sisteminde
herhangi bir yasann, kraliyet onay olmadan yrrle konamayaca
konseptinden tretilmitir.
Sabit bir bakanlk sresi vardr. Seimler planlanm tarihlerde yaplr.
Gvensizlik oyu ile hkmet drlp erken seimler dzenlenemez. Baz
lkelerde devlet bakannn kanunlar ihlal ettii durumlarda "Impeachment"
denilen meclis soruturmasyla erken seimlere gidilmesi eklinde istisnalar
vardr.
Yrtme erki tektir. Kabine yeleri devlet bakanyla birlikte alr ve yrtme
ile yasama organlarnn ilkelerini tatbik etmek zorundadrlar. Bakanlk
sisteminde devlet bakannn bakanlar kurulu iin nerdii adaylar ve hkimler
yasama organ tarafndan onaylanmaldr. Devlet bakan; kabine yeleri, ordu
veya yrtme erkinin herhangi bir alann dorudan ynetme hakkna
sahiptir. Fakat hkimleri fesih etme veya emir verme gibi bir yetkisi yoktur.
Yasama ve yrtmenin ayrld ynetimlerde sutan hkm giymi mahkm ve
sulular affetme veya cezalarn hafifletme genelde devlet bakannn elindedir.
slamda ise devlet bakannn yek bana byle bir yetkisi yoktur. Ancak ura ile
beraberce verecekleri karar af veya cezann eklini deitirme olabilir. Mesela
Hz. merin olu Ubeydullahn babasnn katili sanarak Hrmzan ldrmesi
dolaysyla Halife Hz Osman, ura ile istiare sonras Dn mer ehit edildi;
bugn de olunun ldrlmesi olur ey mi, psikolojik bir zemine dayanarak
ksas cezasnn diyete evrilmesi kararn almt.569
"Bakan" terimi, yalnzca bakanlk sistemiyle ynetilen lkelere has bir ifade
deildir. rnein popler olsun veya olmasn, yasal yollarla seilmi olsun veya
olmasn bir diktatr de bakan olarak isimlendirilir. Ayn ekilde bunun tersi

569

Doutan Gnmze Byk slam Tarihi, II, 195

187

olarak, pek ok parlamenter ve demokratik sistemlerde de devlet bakan,


makamna byk ve atafatl trenlerle geer.

ALTINCI BLM
SLAM VE BAKANLIK SSTEM

Bir bakma hayat, azimet-ruhsat; normal-anormal; salk-hastalk; bar-sava ve


buna benzer ztlarn bir bilekesi olduu iin, slama uymayan veya slamn
uymad hibir ortam yoktur diyebiliriz. Onun iin Kuran Kerimde insann
sorumlu olmas, kiinin kendi gcne balanarak yle buyrulmutur:
Allah hibir kimseye gcnn tesinde bir sorumluluk yklemez.570 O sebeple
mesela bask ve zulm karsnda kalan bir Mslman, kalbi iman ile dopdolu
olduu halde mmin deilim deme hakkna sahiptir. Buna gre bask ve
zulmler karsnda slamn en nemli esaslarnda olan namaz ve oru gibi
emirler ve sorumluluklar dt gibi, dildeki kelimeyi tevhid dahi der;
debilir; dmeyen sadece kalpteki imandr. u halde slam adna, din adna
kalpteki imandan baka hibir eyin bulunmad bir ortamdan iir, edebiyat,
sanat, felsefe ve tm hayatn, slami olduu bir ortama kadar her kademede,
her basamak ve her trl durum ve artlarda slamca ve Mslman olarak
yaamak mmkndr. Hatta u ayeti kerime bu olay ok gzel bir ekilde yle
anlatmaktadr:
Kalbi iman ile dopdolu olduu halde bask ve zulm karsnda Allah inkr
ettiini sylemek zorunda kalan kii hari571 Allaha inandktan sonra tekrar

570

Bakara 2/ 286
Ayette sz edilen kii, Ammar b. Yasirdir. Mrikler Ammara ve babas Yasir ile annesi Smeyyeye
slamdan dnmeleri iin bask yapmlar ve ok ar ikenceler uygulamlardr. Sonunda Yasir ile Smeyye
slamdan vazgemedikleri iin ldrlmler; oullar Ammar ise mriklerin teklfini kabul ederek lmden
kurtulmutur. Durum kendisine arz edilince Hz Peygamber ldrlenlerin ehit olduklarn, Ammarn ise Allahn
verdii ruhsata uygun hareket ettiini ve bylece herhangi bir gnah ilemediini sylemitir. (Yce Kuran
Aklamal ve Yorumlu Meali, Hazrlayanlar, A ener, M Cemal Sofuolu, Mustafa Yldrm, s, 278, 2 nolu dip not)
571

188

inkr edip kalplerini kfre aan kimseler, dnyada Allahn gazabna urarlar,
ahirette de onlar byk bir azap beklemektedir.572
Bu azimet ve ruhsat, normal ve anormal konusunda nasl davranacamz
hususunda ayetlerde aklamalar vardr. Mesela Kuran Kerimde yle
buyrulmaktadr:
Ey iman edenler! Size verdiimiz rzklarn temiz olanlarndan yiyin, eer siz
yalnz Allah'a kulluk ediyorsanz O'na kredin. Ancak Allah size murdar olarak
lm hayvan etini, kan, domuz etini ve Allah'tan bakas adna kesileni haram
kld. Her kim bunlardan yemeye mecbur kalrsa, bakasnn hakkna
saldrmadan ve haddi amadan bir miktar yemesinde gnah yoktur. phe yok
ki Allah oka balayan oka esirgeyendir.573
De ki: Bana vahyolunanda, le veya aktlm kan yahut domuz eti -ki pisliin
kendisidir- ya da gnah ilenerek Allah'tan bakas adna kesilmi bir hayvandan
baka, yiyecek kimseye haram klnm bir ey bulamyorum. Bakasna zarar
vermemek ve snr amamak zere kim (bunlardan) yemek zorunda kalrsa
bilsin ki Rabbin balayan ve esirgeyendir.574
(Allah) size, sadece lm hayvan etini, kan, domuz etini ve Allah'tan bakas
adna kesilen hayvan haram kld. Ancak kim mecbur kalrsa (bakalarnn
haklarna) saldrmakszn, snr da amadan (bunlardan yiyebilir). nk Allah
ok balayan, pek esirgeyendir. 575
te bu ayetlerde hayatn azimet ve ruhsat sfatlar ile muttasf olduu, normal
artlar altnda haram olan bir eyin, anormal artlarda helal olduu bize
retilmektedir.
Aslnda slam doal, ftri ve ilahi bir din olup hep kolayl ister ve kolay tercih
eder. Bu konuda Rabbimiz Tel yle buyurmaktadr: Allah sizin iin
kolaylk ister, zorluk istemez576 Bir taraftan Allah Tel byle kolaylk dilerken
dier taraftan da Mslmanlar, hep zorlatranlara itibar etmilerdir. Hlbuki ne
tr olursa olsun, arln her trls yasak olup slam, dengeli davranlarn ve
572

Nahil 16/ 106


Bakara 2 / 172-173
574
Enam 67 145
575
Nahil 16/ 115
576
Bakara 2/ 185
573

189

dengelerin dini, l ve lekler dini olmakla ne ar kolaylk ve ne de


zorlatrma vardr; ancak ll ve lekli davranma esas vardr, diyoruz.
Sre ve artlar ne olursa olsun normal ve anormal olaylara gre azimet ve
ruhsat kanunlarn uyguladmz zaman biz slam yaam oluruz. Mesela
bugn Trkiyede yaanan siyasi hayatn, particilik, iktidar ve muhalefet
kanatlar, siyasi partilere bteden yardm yaplmas, kanun yapmasn bilsin
bilmesin meclise her eit insann gnderilmesi, icrada yani yaplan ilerde nispi
sistem esasnn uygulanmamas ve % 51 gcn, % 49 varl yok saymas,
kuvvetler ayrl ile slamla alakas yoktur, diyebiliriz. Ama bunlar hayatn
gerekleri olduu iin, Tautular, tevhitiler ve oy atmaya gitmeyen irkiler ve
kfr dzeni deyip oy kullanmak istemeyen kimseler, bu halleri ile slama ters
dtkleri iin gnah kazanm olurlar.
Artk biz Mslmanlar, bugnk medeniyetin, kltrn ve bu bat patentli
hayatn, slama uyan ve uymayan taraflarn azimet ve ruhsat asndan
aratrp renmeliyiz, derim. Mesela batan buraya kadar yaptmz
aklamalarda grld zere biz Mslmanlarn bugnk sistemlerin slama
uygun olan ve olmayan taraflarn tespit etmemi olsak bile bakanlk sistemi
ifadesi tamamen bat kaynakl olup madde, bilim ve teknolojinin medeniyet
kltr ve rnnden baka bir ey olmad her halde anlalmtr. Bize gre bu
bat medeniyeti, nasl demokrasi, insan haklar ve serbest piyasa ekonomisi gibi
deerlerimiz dedikleri insan mamulat rnleri ile slama yaklam, fakat
slamn istedii ve ngrd yere ykselememise bakanlk sistemi de bugn
parlamenter sistem, babakanlk ve cumhurbakanl gibi 3 bal ynetim
biiminden uzaklap slami ynetim biimine bir adm veya bir basamak daha
yaklam olur, diyoruz.
Bugn demokrasi dedikleri ynetim eklinde gya kuvvetler ayrl varm;
yasama, yrtme ve yarg kuvvetleri ayr imiler. Allah akna buna leylekler
deil, kargalar bile gler. Hlbuki bu grevi bugn meclisteki ounluk partisi
yapmyor mu? Kanunu yapan, yrten ve hakimleri tayin eden ayn partiler
deil mi? Yoksa Adalet bakanl muhalefet partisine mi baldr? Btn bunlar
aldatmacalardan baka bir ey deildir.
Bu durum, ayn partisinden istifa edip tarafsz olmu bir meclis bakannn
haline benziyor. Ben de byle ftrata, insan tabiatna ve doal kanunlarna aykr

190

bir demokrasi taraftarlarna siz bunlar bana deil, klahma okuyun demek
istiyorum.
Biz, imdi burada slam ve bakanlk sistemi derken slam dnk slam,
tarihteki slam, dn uygulanp gemi olan slam deil de bugn olmas lazm
gelen slamdan bahsetmek istiyoruz. nk daha nce de sylediimiz gibi
slam sadece ve yalnz din, inan ve ibadet deil, slam hem din ve hem de
dzendir. Hem dua ve hem de hayattr. slam, tm ekonomik, sosyal ve siyasal
hayatmz iin birok esaslar getirmitir. Mesela biz, Kuran Kerime Gre slam
Ekonomisinin Esaslar adl doktora tezi olarak hazrlam olduumuz
aratrmada bu esaslar tespit etmi bulunuyoruz. www.enfal.de sitesinde
Kurann Ekonomik Tefsiri ad altnda milletimizin istifadesine sunduumuz bu
alma gibi, slamn sosyal ve siyasal alanlarda getirmi olduu esas ve
prensiplerin de bugn slamn temel kaynaklar olan Kitap ve snnetten
karlp ortaya konulmas bir ihtiyacn ve hatta zaruretin kanlmaz bir
gereidir, diyoruz.
Her ilmin, her dinin ve her medeniyetin, kendisine mahsus terim, tarif ve
tasnifleri vardr. Dinler, ilimler ve medeniyetler, farkl olduu gibi onlarn bir tr
dili demek olan terimleri de farkldrlar. Zaten her sistem, kendi bnyesi
ierisinde geerli olur. Melez sistemler, kozmopolit ve karma sistemler dorudrst alamazlar, faydalar yannda pek ok zararlar da olur ve vardr.
Bylece bu ifadelerimizden slamn da doal olarak kendisine mahsus bir terim,
tarif ve tasniflerin bulunduu aka anlalmaktadr.
slamn siyasi sistemini doru anlayabilmek iin onun bu alanda getirmi
olduu siyasi terminolojisine vakf olmalyz. Kuran kerimin her konuda olduu
gibi kendisine mahsus, dier hibir sisteme benzemeyen zel teori ve pratik
anlay vardr. Teori ve pratik ok nemlidir; nk hayat, normal-anormal,
sava ve bar, hastalk ve salk gibi bileenlerle rlmtr.
Halk arasnda kavram kargaas ad verilen bu terimlerin doku uyumazl
olup bu bilhassa sosyal bilimlerde pek ok grlmektedir. Hatta Nobel dln
kazand iktisat adl kitabn yazar Paul A. Samuelson, terimlerin zulm deyip u
olay anlatmaktadr:

191

Depresyonun meydana gelmesine sebep olan amilin ar tasarruf olduunu


iddia eden Robinsona, Jones u ekilde mukabelede bulunabilir: Yalan
sylyorsun, hakiki sebep eksik istihlaktir. Bu konumalar dinleyen Schwartz
da ie kararak ikiniz de samalyorsunuz, hakiki sebep eksik yatrmdr.
diyebilir. Bu tartma bylece devam edip gidebilir, hlbuki bir an iin tartmay
brakp kullandklar terimleri tahlil ve mukayese etselerdi, eklen farkl gzken
bu iddiann da ayn olduunu, farkn terim karklndan meydana geldiini
anlarlard.
Buradan da aka grlmektedir ki, bat medeniyeti ekonomide terim, tarif ve
tasnifleri yerli yerine oturtamamtr, diyebiliriz.
te bugn bu durum, yani kavram kargaas, sadece ekonomide deil, tm
sosyal bilimlerde ve hatta tm dinlerde de fazlaca bulunmaktadr. nk bugn
slam limleriyiz diyenlerin konumalarnda slam ve din aklamalarnda
kullandklar terimler, tarm toplumunda retilmi olan terimlerdir. Hlbuki
dnden bugne biz sanayi devrimi, bilim a, biliim a ve biyonik insan ad
dahi verilmi bir dnemlerden geliyoruz.
Bilimin terim, tarif ve tasnifleri eskimez; ama dinin ve sosyal bilimlerin terim
tarif ve tasnifleri eskir ve bugn eskimi bir haldedir. Zaten bugn bu eskimi
terimlerle dnmeye kalkan sosyal bilimcilerin ve dinde grevli olan kimselerin
kafa karklklar ve bir zm retememeleri de buradan kaynaklanmaktadr.
Bu cmleden olarak Kuran Kerimde pek ok ayette geen kelime ve ifadeler,
slamda siyaset teorisinin kimliini, kiiliini, eklini ve emailini ortaya koyar ve
koyuyor. Yoksa slam, ynetimde bir sistem ortaya koymamtr ve slamn
siyasi bir teorisi yoktur diyenler, bunu Kuran terminolojisini anlamadklar,
bilmedikleri iin ve Kurann siyasetle ilgili ayetlerini incelemedikleri iin byle
sylemektedirler. Hem bunlar, bylece bize gre Kuran Kerime iftira atm
olmaktadrlar. Bizim bunlara kar yapacamz tek ey, namaz rneini vermek
olacaktr.
Kuranda ve slamda namaz olmadn veya namazn ekli ve emaili
bulunmadn kim iddia edebilir. Oysa Kuranda namaz, ayetlerde geen salat,
kyam, kraat, rk ve secde gibi 5-6 kelimeden ibarettir.

192

Buna gre Kuranda siyaset, ticaret, iktisat ve aile hakkndaki ayetler ve


kelimeler ise pek oktur. Bunlarn yzlerce olduunu syleyebiliriz. Seyyid
Beyin ynetimle ilgili sadece iki ayet vardr, demesi son derece yanltr.577 O
Mustafa Kemalin meclisinde yle demitir:
Muhterem efendiler, asl dini bir kanun olan Kuran- Kerime mracaat
ederseniz, grrsnz ki, bizim hilafet ekli hakknda hibir ayet-i kerime
yoktur. Kuran- Kerim hkmet ve memleketin idaresi konusunda bize iki
dstur gsteriyor: Biri bugn medeniyet leminde yrrlkte olan meveret
(ura) kaidesidir ki, bunu Kuran bize 1300 sene evvel ortaya koymutur. 0 da
Onlarn ileri kendi aralarndaki ura iledir.578 ayetidir.
imdi burada konu arasna girerek unu sylemek istiyorum ki, Mustafa
Kemalin merhum adliye bakan Seyyid Bey, asl dini bir kanun olan Kuran-
Kerime mracaat ederseniz, grrsnz ki, bizim hilafet ekli hakknda hibir
ayet-i kerime yoktur, demekle yalan sylemitir ve Kuran Kerime iftira
atmtr. nk slam, Mslmanlarn, sizlerden iyilie aran, doruyu
emreden, ktl yasaklayan bir mmet (idare) bulunsun579 ayeti ile milli
devletlere; ayet Mslman 2 devlet birbiriyle savatrlrlarsa onlarn aralarn
bulun, eer biri tekine saldrrsa, Allahn emrine gelinceye kadar saldran
tarafla savan580 ayeti ile de hilafet-mmet devletine sahip olmalarn
emretmektedir. Biz ise ayette mmete yaplan bu aralarn bulun ve savan
emirleri ile hilafet devletinin askerleri de olacana iaret edilmi ve dolaysyla
hilafet devletinin bir ekli aklanp ortaya konulmutur, diyoruz.
Seyyid Bey meclis konumasna yle devam ediyor:
Kuranda zikredilen ikinci dstur da ulul-emre (devlet bakanna) itaattir.
Kuran- Kerimde Allaha, Peygambere ve iinizden emir (idare) sahibi
olanlara itaat ediniz.581 buyrulmaktadr. te bu ikinci dsturdur. Bu da anariyi,
hkmetsizlii ortadan kaldrmak ve uzaklatrmak iindir... te memleketin
idaresi konusunda Kuran- Kerimde bu iki ayetten baka bir ayet yoktur.582

577

smail Kara, Trkiyede slamclk Dncesi, I, 181182


ura 42/ 38
579
A mran 3/ 104
580
Hucurat 49/ 9
581
Nisa 4/ 59
582
smail Kara, Trkiyede slamclk Dncesi, I, 181182
578

193

Bize gre bu Seyyid beyin sz yalan ve yanltan baka bir ey deildir. nk


ben imdi ynetimle ilgili olan baz ayetleri burada vereceim ki, bunlarn iki
tane olmad, tam tersine pek ok olduu bylece ortaya kacaktr. Hepsini
anlatp dkp saymam tabiidir ki, mmkn olmaz.
Kuranda siyaset, hilafet, hkmet veya ynetim ne derseniz deyin bunlarla ilgili
baz kelimeler unlardr. mam,583 mmet,584 Halife,585 ll-emr,586 itaat,587
beyat,588 kavm,589 velayet,590ura,591 adalet,592 ihsan593 emanet,594 ehliyet,595
hkm,596 mlk597 gibi kelimeler hep ynetimle ilgili ifadelerdir.
Bunlardan baka daha pek ok kelime ve terimler vardr. Birinci, ikinci veya
nc dereceden ilgili olanlarn da bulmak mmkndr. Kuran, ak bir
ahkm ve kanun kitabndan daha ziyade bir delil kitabdr. Kuranda baz hkm
ve kanunlar yanlgy, armay ve sapkl nlemek iin, Allahtan bir ltuf
olmak zere ak ve zahir olarak gelmitir. Ayette bu husus, arrsnz diye
Allah size (hkmn byle) aklyor.598 eklinde ifade edilmektedir. u halde
baz konularda sadece kyas yaparak veya aklmz kullanarak analoji yoluyla
ihtiyacmz olan hkmleri bulmamz mmkn olmayabilir. Bu durumda Allah,
onlar bize ak bir hkm olarak bildirmektedir. Bunun dnda kalan
hkmleri, Mslmanlar kendilerine hidayet kayna olan Kurandan itihat
ederek, bulacaklardr.
Kuranda sadece manas zahir, ak hkm bildiren ayetler yoktur; manalar
hakikat, mecaz, kinaye ve sarih olan, ibare, iaret, delalet ve iktiza yoluyla
anlalan ayetler de vardr. Sadece ak-zahir ayetlere dayanan gr eletirilmi

583

Bakara2/ 124
Ali Imran3/ 104; Yunus 10/ 47
585
] Sad38/ 26
586
Nisa 4/ 59
587
Nisa 4/ 59
588
Mmtehne 60/ 12
589
Araf7/ 159
590
Enfal8/ 72
591
Ali Imran3/ 159; ura 42/ 38
592
Nahl 16/ 90; Nisa 4/ 135
593
Nahl 16/ 90
594
Nisa 4/ 58
595
Nisa 4/ 58
596
Nisa 4/ 58
597
Bakara 2/ 247
598
Nisa 4/ 76
584

194

ve mesela zahiri anlay, yani zahiri ekoln ehl-i snnet ad verilen ekol
mensuplar ar ve cretkr grlere sahip olarak nitelemitir.599
Bu sebeple biz Gazali ve bn Arabi gibi statlarmzn Kuranda 500 ahkm
ayeti var demeleri ve buna benzer olarak Kuranda 5, 10, 50 veya 500 ahkm
ayeti var sz de yanltr, diyoruz. Bu ifade, maksad tam yzde yz bir ekilde
ortaya koyamamaktadr. Bu szn doru alm yle olmaldr. Mesela
Kuranda ak hkm getirmi olan 500 ayet var, dersek daha doru olur, deriz.
Zira bu konuyla ilgili olarak Ahmet Hamdi Akseki, mtehitlerin Kuran ve
Snnetin hepsini bilmesinin art olmayp sadece ahkm ile ilgili ayet ve hadisleri
bilmesinin yeterli olacan anlatrken unlar sylemektedir:
Mtehidin, Kitap ve Snnetin btn muhteviyatn bilmesi art
olmayp, fkh ve hkmler ile alakal ayet ve hadisleri bilmesi gerekir. Gazali ile
bn Arab, Kuran- Kerimde, bu manada be yz ayet bulunduunu
zikretmilerdir. Ancak bu rakam, dorudan doruya hkm getiren, fkhla
alakal bulunan ayetlere aittir. Yoksa delalet, iaret, iltizam yoluyla
kendilerinden hkm karlabilecek ayetler pek oktur. Anlay, kavray ve
zek sahibi kimseler, kssa ve hikyelerden bile hkm karabilirler.600
te temel kitabmzdaki bu ilahi kelimeler, ayetlerde geen ekonomik, sosyal ve
siyasal szler yani Kuran terminolojisi renk ve boyas ile anlald zaman dou
ve batda uygulanan mutlakyet, merutiyet ve cumhuriyet, monari, oligari,
demokrasi ve bakanlk sistemi gibi ynetim biimlerinden hibirisine
benzemeyip slamn kendi nevi ahsna mnhasr si jenerist ve kendisine zel
bir ynetim biimi olduu grlecektir. O kadar ki, geometri ilminin ortaya
koyduu daire, kare, dikdrtgen, kp, kre, koni, silindir ve buna benzer ekiller
ne ise slam da ayetler ile slam siyasetini yle ekillendirmitir, diyebiliriz.
Ama dn bu Kuran kelimelerine mana veren Rab el-sfehani gibi bu kitabn
1760 kk kelimesinin rengini, tonunu, ekil ve emailini izip belirleyecek
babayiitlere ihtiya vardr. imdilik ortalkta maalesef hibir kimse
gzkmemektedir. Biz, 55 yldr slam acaba nasl bir toplum neriyor sorusuna
cevap bulmaya altk. enfal.de sitesindeki Ekonomik Tefsir adl almamz,
599

Muhammed Ebu Zehre, slamda tikadi, Siyasi ve Fkhi Mezhepler Tarihi, ev: Sbatullah Kaya, s, 525-527;
Bilgi iin Zahiri mezhebi hakknda bak: Abdlkadir ener, Mezhepler ve Tarikatlar Ansiklopedisi, s, 221
600
M. Reit Rza el-Hseyni, slamda Birlik ve Fkh Mezhepleri, ev: Ahmet Hamdi Akseki, Trk Tarih Kurumu
Basmevi Ankara1974, s. 205.

195

bize slamn ekonomik alanda hibir sisteme benzemediini ve kendisine zel


bir model getirdiini retmi oldu. Bugn de Mslmanlar ayn yntemler ile
Kuran aratrarak slamda ynetim modelini bulabilirler kanaatindeyim ve bu
Mslmanlar iin bir grev ve dini bir farizadr.
Mesela burada bir rnek vermek gerekirse Sadakalar ancak fakirler, yoksullar,
kamuda alan grevliler, mellefe-i kulb (kalpleri slm'a sndrlacaklar),
kleler, borlular, Allah yolundakiler, yolda kalmlar iindir.601 ayetinde geen
sadakalar kelimesine bugn tam anlamyla konumuz olan siyaset ve ekonomi
bakmdan btelerin giderler fasl demek ok yerinde olur.
Burada imdi zlerek ve cierlerim yanarak sylyorum ki, imam, mezzin,
vaiz, mft ve tm diyanet grevlileri, imam hatip okullar ve lahiyat Fakltesi
mensuplar arasnda slama, Kuran ve Snnete olumlu bak, ayetlere aa,
derde derman olacak ekilde nfuzu, gayreti diniye sahibi, ilmi, irfan ve
cesareti ile bilinen maalesef bir tek kii tanmyorum desem bu bir gerein
tespiti veya ar bir ifade mi olur bilmiyorum. Tabi bu durum, inanm bir
Mslmana ok ac veriyor.
Bize gre genel anlamda dnyadaki terimler iki ksma ayrlr. nsan, hayvan,
bitki ve cansz varlklara ve onlarn fonksiyonlarna ait olan bu isim, sfat ve
terimler, robotun kanunlar ve iradenin kanunlar olmak zere iki ksma
ayrlabilir. Onun iin kelimeler ya sabit bir olay, ya da deiken bir olay dile
getirirler. O sebeple biz, olaylar bize aklamaya alan isim, kelime ve
terimleri fen bilimleri ve sosyal bilimler olmak zere iki alanda kmelenmi
iaretler olarak gryoruz. Yalnz iradenin kanunu dediimiz sosyal bilimler yine
bize gre tamamyla iradeye dayand ve duyulara hitap etmedii hatta i
dnyamza hitap edip deerler dnyamz meydana getirdikleri iin dinidir, dini
hkmlerdir ve dinden ibarettir, diyoruz.
Bir rnek vermek gerekirse mesela aile alanna ait olan nikh kelimesi ile
ziraat alanna ait olan patates ismi bunlara aklama getiren 2 kelimedir.
Manava gidip 3 kilo patates veya 5 kilo soan alabilirsiniz. Fakat bir satcya
gidip de bana 1 kilo nikh ver, diyemezsiniz. Hibir satc 5 tane, 10 tane veya 5
kilo ya da 10 kilo aile vermez, veremez. Yz ton, bir milyon ton veya milyar ton
bir toplum, cemiyet ve devlet olmaz. te irademizle yaplan iler dinsel,
601

Tevbe 9/ 60

196

irademizin dnda alan kanun ve kurallarn meydana getirdii olaylar da


bilimseldirler.
Burada baka bir problem daha vardr ki, o da bu terimlerin mensup olduklar
medeniyet ve kltrn rengini tar olmalardr. te bu sebepten dolay da
slam terminolojisi ile Rnesans medeniyetini elde edemezsiniz; liberalizm,
kapitalizm ve komnizmin terim, deyim ve deyileri ile slam medeniyetine
varamazsnz. slamn hedefledii dzeye, huzur, refah ve mutlulua ancak
slam yolu, yntemi ve tavsiyeleri ile ykselebileceimizden asla bir phemiz
yoktur ve olmamaldr. Hatta bu konuda slamn da kendisine mahsus, si
jenerist bir sistemi bulunduu hususu, Mslman olmayan yazarlar tarafndan
bile ileri srlmekte; yalnz bireyci ve yalnz toplumcu olan sistemlerin yannda
hem bireyci ve hem de toplumcu yn bulunan slamn ekonomik, sosyal ve
siyasal esaslarnn aratrlmasnn insanlk lemi iin faydal olaca
dnlmektedir.602
slamn, ekonomik, sosyal ve siyasal alanlarda getirmi olduu esaslar dier
sistemlerin teorilerinden ok farkldr. Kuranda Allah, al verii helal, faizi ise
haram klmtr 603 buyrularak, slam ekonomisinin hem kapitalizm ve hem de
komnizmden farkl olduu, birisinde bunlarn her ikisi de serbest iken,
dierinde ise her ikisi de yasak olduu halde, bu ayette ise slamda kar ve
ticaretin serbest, faizin ise yasak olduu bildirilmitir. Bylece slam ekonomisi,
dierlerinden ayrlm bulunmaktadr. Baka bir ayette de Ey iman edenler,
mallarnz aranzda karlkl rzaya dayanan bir ticaret dnda haksz sebeplerle
yemeyin604 buyrularak, serbest piyasa ekonomisine iaret edilmitir. nk
mal alm satmnda taraflarda karlkl rza art aranmaktadr. Rza ise
Taberiin dedii gibi, gnlde meydana gelen honutluktur. 605 Halbuki sosyal ve
siyasi hayatta bu rza art aranmamakta tam tersine hep itaat emredilmektedir.
Ey iman edenler! Allah'a itaat edin. Peygamber'e ve sizden olan ll-emre
(idarecilere) de itaat edin. Eer bir hususta anlamazla derseniz Allah'a ve
ahirete gerekten inanyorsanz onu Allah'a ve Resule gtrn (onlarn

602

Jacque Austray, Lslam Face au Developpment Economique, s, 20 (Maruf Devalibi, Marksizm ve Kapitalizm
Karsnda slam, s, 31
603
Bakara 2/ 275
604
Nisa 4/ 28
605
Taberi, htilaf-ul Fukaha, s. 146

197

talimatna gre halledin); bu hem hayrl, hem de netice bakmndan daha


gzeldir.606
te slam, ekonomik alanda, insan iradesini yani gnlde meydana gelen
honutluu esas alrken, dier taraftan da sosyal ve siyasal alanda birok
emirler vermi ve buralarda da rza art koulmamtr.
(Ey Muhammed! Onlara) Deki: Allah seviyorsanz, bana tabi olunuz ki, Allah
da sizi sevsin ve gnahlarnz balasn...607
(Ve yine) de ki: Allaha ve Resule itaat edin; eer yz evirirlerse, phesiz
Allah kafirleri sevmez.608 Allaha ve Peygambere itaat edin ki, rahmet
olunasnz.609
Ey iman edenler! Allaha itaat edin. Peygambere ve sizden olan emir
sahiplerine de itaat edin...610
Her kim Allaha ve Peygambere itaat ederse,611
Her kim o Peygambere itaat ederse, Allaha itaat etmi olur.612
Ey iman edenler! Allaha ve Resulne itaat ediniz....613
Allaha ve Resulne itaat edin ve birbirinizle ekimeyin... 614
Oysa aralarnda hkm vermesi iin Allaha ve Peygamberine davet olunan
mminlerin sz ise, iittik ve itaat ettik demeleridir...615
Kim, Allaha ve Peygamberine itaat eder ve Ondan korkar, saknrsa, ite
kurtulua erenler de bunlardr.616
(Ey Mslmanlar!) Namaz dosdoru kln; zekt verin ve Peygambere itaat
edin ki, rahmet olunasnz.617
606

Nisa 4/ 29
A. mran / 31
608
A mran 3/ 32
609
Al-i mran /132
610
Nisa / 59
611
Nisa / 69
612
Nisa / 80
613
Enfal / 20
614
Enfal 8 / 46
615
Nur 24 / 51
616
Nur 24 / 52
607

198

inizden kim Allaha ve Resulne itaat eder ve salih amel ilerse,...618


...kim Allaha ve Resulne itaat ederse byk bir kurtulua ermi olur.619
...Peygamber size neyi verirse, onu aln; neden sizi nehiy ederse, ondan da
saknn... 620
Allaha itaat edin; Resule de itaat edin.621
te bu ayetlerde bugnk ifadelerle syleyecek olursak, tm kamu
grevlilerine en batan hkumet ve devlet emir ve yasaklarna, vali ve
kaymakamlarn, belediye ve resmi teekkllerin emir ve yasaklarna uyulmas
emredilmi olmaktadr. Halk, bunlara istese de istemese de, memnun olsa da
olmasa da uymak zorundadr.
Bu bizim byle anladmz siyasal dnyann, kendi yrngesinde faydal bir
ekilde yryp dnebilmesi iin, baz n kabullerimiz olacaktr. Bu bakmdan
dnya veya kinat, doal-ilahi bir dzene sahiptir.622 Sanki insan, sahibi Allah
olan ve tm kanun ve kurallar ve her trl tzk ve ynetmelikleri Allah
tarafndan konulmu bulunan bu kinat fabrikasnda bir ii olarak
almaktadr.623 Bu iiye den grev, aratrmalar yaparak, fabrikann alma
dzenini anlamak ve artlarn ngrd dorultuda alp retmekten
ibarettir.624
te bu yzden insan iin bilgi edinme vastas ve alan, ancak din ile bilim
kaynaklardr. Bilim, duyularmza hitap eden, laboratuvara girebilen madde ve
olaylarn kanun ve kurallardr. Din ise iimize hitap eden ve kabullerimize
dayanan hareket ve davranlarmzn kaide, kanun ve kurallardr. Onun iin
insan, din ile bilimin kesitii noktadan geen bir dzlemde yaayan varlktr.
nk insann bnyesinde iradeli ve iradesiz hareket ve davranlar toplanm
bulunmaktadr. nsan ackr, terler, yorulur ve r yani onda irade d olaylar
cereyan eder. Bunlar din deildir ve din asndan bir sevapl ve gnahl
617

Nur 24 / 56
Ahzab 33 / 31
619
Ahzab 33 / 71
620
Har 59 / 7
621
Teabun 64 / 12
622
Fusslet 41 / 11
623
Dorusu insana almasndan baka bir ey yoktur. (Necm 53/ 39)
624
Allah hi kimseye gcnn yeteceinden baka yk yklemez. Herkesin kazand hayr kendisine, yapt
ktln zarar yine kendisinedir. (Bakara 2/ 286)
618

199

yoktur. Fakat yemek, imek, giymek, almak ve retmek hep irade ile
yapldklarndan dinin alnna girer ve dinin sevap gnah, doru-yanl, faydal ve
zararl diye deerlendirmesine tabi tutulur. nk dinin, bir baka tarifi de onun
iradeye dayanr olmasdr; onun iin irade ile yaplan her trl hareket ve
davranlar dinidir, dinseldir ve adeta bunlar, dinin bir toplamndan ibarettir.
nsan, kendi iradesi ile yapm olduu fiillerinden, hareket ve davranlarndan
br dnyada sorguya ekilecektir. Bu eylemler ise faydal ve zararl olduklar
gibi, doru ve yanl, sevap ve gnah da olabilirler. te insan, ekonominin
madde ve eyaya bakan tarafn ilimden, insana, birey ve topluma bakan tarafn
da dinden renerek bunlar, birletirir ve bylece alma dzenini kurar. Fakat
bir Mslman, insann insanla ilikisi demek olan tm sosyal hayat da ancak
dinden, slamdan, kitap ve snnetten alp renebilir. O sebeple "nsan
ilimden faydalanr, fakat din ile yaar. Para btnn yerini tutamaz
demilerdir.625 Din ile bilim kanun ve kurallar, Allah tarafndan konulmu olup
insana bu konuda den grev, sadece bunlar bulup uygulamaktan ibarettir,
diyebiliriz.
Onun iin birey ve toplum olarak insann, bu kurulu dzene ine ucu kadar bir
yerde bile keyfince mdahale etmeye, ne hakk, ne gc ve ne de yetkisi vardr.
Bu doal, tabii, ftri ve ilahi dzende bir eksiklik ve noksanlk yoktur.626
nsanlarn istek ve arzular din olmad gibi, bilim de olmaz.627 nk insan
hayat, kinatn bir paras, ekonomik, sosyal ve siyasal olaylar da insan
hayatnn bir parasdr. Zira kinat, bir kanunlar ve kurallar toplamnn
bilekesinden ibarettir. Bunlar hep birlikte birbiriyle bir ekilde irtibatldrlar.
Zira gne ve ay bile insana musahhar (yani bedelsiz, cretsiz ve karlksz bir
ekilde retim yapmakla grevli) klnmtr.628 nsan vcudu, nasl dengelerden
ibaretse, insan hayatnda da doal-ilahi dengeler vardr. Bilhassa son
zamanlarda biyolojik bnyemiz iin hep dengeli beslenmeden bahsediyoruz.
Vcudumuz iin beslenmede dengeler aranrken bu birey insann mensup
olduu sosyal bnyede dengeler gerekli olmaz m? Bu konuyla ilgili olarak
625

A. N. Whitehead, Secience And The Modern World, Cambridge, 1930, s. 224


O, yedi g, birbiri zerine yaratt. Rahmn'n yaratmasnda bir aykrlk, uygunsuzluk grmezsin. Gzn
dndr de bak, bir bozukluk gryor musun? Sonra gzn tekrar tekrar dndr (bak). Gz (arad bozukluu
bulmaktan) ciz ve bitkin halde sana dnecektir. (Mlk 67/ 3-4)
627
Araf 7/ 176; Taha 20/ 16; Kasas 28/ 50; Ey muhatap kii, sen heva ve hevesini ilah edinen kimseyi
gryorsun deil mi (Furkan 25/ 43)
628
Rad 13/ 2; Ankebut 29/ 61
626

200

Kuran Kerimde Rabbimiz Teala, Allah, gkyzn ykseltti ve evrene-varlk


alemine denge esasn koydu, buyurmutur.629
Maalesef bugnk medeniyet, insan hayatndaki alanlarn ayakta kalmas ve
denge kurulmas iin yapay snflar ve suni taraflar oluturmaya alm, fakat
bunlar, ekonomik sosyal ve siyasal alanda fayda yerine zarar da getirmitir,
diyebiliriz. Onun iin bize gre bilhassa sosyal bilimlerde terim, tarif ve tasnifler
yeniden ortaya konmal, kinat kitab yeniden okunmal ve onun alfabesi
yeniden yazlmaldr. Bize gre Mslmanlar ve tm insanlk iin baka bir kar
yol yoktur.
Mesela serbest piyasa ekonomisi, dediimiz zaman burada hemen
aklamamz gerek bir husus vardr. Bu ifade, bir bat patenti ve Rnesans
medeniyeti damgasn tayan bir rndr. Batnn kelime ve tarifleriyle, onlarn
rettii dnce ve fikirleriyle slam dzenine ulaamayz. Yani slam
ekonomisin serbestlii ile batnn serbest piyasa ekonomisi arasnda benzer
taraflar olsa bile, mutlaka farkl taraflar da vardr.
Batnn siyasi sistemi ile slamn siyesi sistemi birbirine benzer deildir. Aslnda
batnn serbestlik anlay, bireyin devletin buyruk alanndan kurtarlmas
anlamn tar. Eer tabir caiz ise bat anlay fert ile devleti tam yerine
oturtamad iin, onlarn anlaynda halk ile devletin kavgal olduunu
syleyebiliriz. Oysa slamda asla byle bir ey dnlemez. nk millet ile
devlet bisikletin n ve arka tekerleri kadar birbirine uyumludurlar. Hatta
ayetlerde belirtildii zere slam dzeninde huzur ve refaha ulam bir
toplumda Mslmanlar, zekt yani vergi vermek iin alrlar.630 Bugnn
bozuk dzeninde ise insanlar ve Mslmanlar haksz olduu iin vergi
karmann peinde kouyorlar.
nk teknik terim ile syleyecek olursak slam dzeninde farz- ayn birey, farz kifaye ise toplumdur; bunlarn birisi fert dieri ise devlettir. Farz aynlar
millet, farz kifayeleri ise devlet yerine getirir. Uyumlu ve ahenkli deil de zt ve
kart olmalaryla Amerikada siyasi hayatta cumhuriyetiler ve demokratlar
ayrm yaplmas, ayr ve zt 2 bloku meydana getirmesiyle sosyal ve siyasal
hayatta bir yanln, ters ve elikinin gzel bir rnei olarak grlebilir, diyoruz.
629
630

Rahman 55/ 7
Mminun 23/ 1-4

201

Zira devleti bir evin tavanna benzetirsek, bunun taban da halk olur. imdi
byle bir evde oturanlarn bir ksm evin atsn tutuyor ve cumhuriyetiler
olarak onun taraftar oluyorlar; dier ksm da tabann tutuyor ve demokratlar
olarak evin temeli, taraftar oluyorlar. Byle bir ey olabilir mi, tavansz veya
temelsiz bir ev dnlebilir mi, byle ey olur mu?
Onun iin slam toplumunda bir birey, hem ferdiyeti ve hem de devletidir. Bu
olay, ayn bir ailede yaayan kimseye benzer. Ailenin bir yesi, hem kendisine
ve hem de ailesine deer vermek, dikkat etmek ve dnmek zorundadr ve
bunlarn her ikisini de bir dzeyde tutmak ve dengelemek mecburiyetindedir.
Biz, her ilmin, her medeniyetin ve her sistemin kendisine mahsus terim, tarif ve
tasnifleri vardr diyoruz. Biz Mslmanlar, henz kendi kelime ve terimlerimizi
retir ve kendi toplumumuzu kurar hale gelmediimiz iin, ite byle slamda
serbest piyasa ekonomisi vardr, diyerek piyasadaki kelime ve terimleri
kullanma durumunda kalyoruz. Hlbuki serbest piyasa ekonomisinde zel
banka ama gibi bir hak veya uygulama varsa ve bu serbestliin bir gerei ise,
slam ekonomisinde byle bir serbestlik olmadn hemen sylemliyiz ve
slamda bankalarn devletin olduunu ifade etmeliyiz. nk ayette Rabbimiz
Tel, Allaha karz hasen verin diye emrediyor.631
Burada Allaha veriniz ifadesi, mecazi bir deyimdir. slam hukukunda
hukukullah demek amme hukuku demektir. ahslara ait olmayp kamu
yarar bulunduu iin baz haklara bu ad verilmitir. Bir toplumun nizam ve
dzeni, eref ve bekas, ilerleyip ykselmesi de bu haklara baldr. Bunlara,
nemine binaen byle denilmi ve Allaha nispet dilmitir.632 Yani buradan
netice olarak u kyor ki, bankaclk sisteminde faizsiz banka esas olduu gibi,
zel banka olamaz, ancak devletin resmi bankalar olacaktr. slam ekonomisi,
bir bakma dengeler ekonomisi olduundan bir taraftan, birey-toplum fert ve
devlet alanlar itibariyle birbirini dengelerken, dier taraftan da mal ile para da
birbirini dengelemektedir; mal milletin ise para da devletindir.
te bylece slam, sosyal ve siyasal ynden dier rejim ve sistemlerden farkl
olduu gibi, ekonomi bakmndan da tamamen bir ayrcalk ve farkllk arz eder.

631
632

Mzzemmil 73/ 20
.N. Bilmen H. slamiyye, I, 226; . Hakk zmirli, A. Kilisesine Cevap, s. 212

202

Mesela slamn gelir dalm anlay dier sistemlerden ok farkldr. Avrupal


bilginlere gre retim vastalar tabiat, emek, sermaye ve teebbs olmak zere
drttr.633
Bunlardan emein gelirine cret, sermayenin gelirine faiz, toprak sahibinin
gelirine kira (rant), mteebbisin muhtemel gelirine de temett, kar ad
verilir.634
slam ise bu dalm asla ve kesinlikle kabul etmez. slamn kendine gre bir
tabiat, emek sermaye ve teebbs gr vardr. slam dzeni bugnk
dzenlerden hibirisine benzemez.635 Mesela slam, birey ile toplumu, fert ile
devleti ayn derecede tutar, birini dierinden ayrmaz.636 Onun iin slam
dzeninde tm bireylerin hayatlar devletin teminat altndadr.637 slamda
herkes alp kazandna sahip olur. nk Kuranda nsan iin kendi emeinin
karlndan baka bir ey yoktur638, buyrulmaktadr. Dier taraftan
alamayan, i gc olmayan veya sermayesi bulunmayan kimseler de
toplumda var olup varlk ve tesir sebepleriyle gelir dalmna ortak olurlar ve
btedeki fakir ve miskin kalemlerinden paylarn, hisselerini ve maalarn
alrlar.639
slamn siyasi bir sistemi vardr veya slamda ekonomik, sosyal veya siyasal
sistem dediimiz zaman bu ifademiz bazlarna yabanc gelebilir. Hele slam
devleti ifadesinden bu lkede rahatsz olanlar bile vardr.
smini
vermeyeceim, ama dekanlk ve bakanlk yapm bir ilahiyat profesrnn
azndan slamn devleti olmaz; Mslmanlarn devleti olur, dediini
kulaklarmla duydum. slam esaslaryla alan ve slam hukukunu uygulayan
devlete slam devleti denilemez mi, hukuku olan bir dinin devlet olmaz m???
Yine maalesef bir slam Hukuku profesr bana ben laikim Osman Bey, ben
hukukun dine dayanmasn istemiyorum, demitir. Yine baka bir slam Hukuku
profesr de Abant Platformunda Din Devlet ve Toplum konusunu ilerken
633

Hazm Atf Kuyucak, ktisat Dersleri, s, 274


Mahmut Kololu Ekonomi Dersleri, II, 180
635
Afif Abdlfettah et-Tabbara, Ruh-ud Din-il slami, s, 319; hsanullah Han, slamiyet ve Komnizm Birbirine
Zddr, s, 3
636
Maruf Devalibi, Marksizm ve Komnizm Karsnda slam, s, 31
637
Abdlkerim Zeydan, slam Hukukunda Fert ve Devlet, s, 83
638
Necm 53/ 39
639
Tevbe 9/ 60
634

203

Zaman Gazeteciler ve Yazarlar Vakf Yaynlar arasnda kan bir kitapta aynen
yle demitir:
Peygamberimiz, biz inananlara gre Allahtan vahiy yoluyla ald bilgileri,
bulunduu ehirde, bulunduu topluma tebli etmeye baladnda yalnzca
dini tebli ediyordu. Yani devlet talebiyle balamad, iman, inanma, ahlak
talebiyle balad. inde yaad tolum buna izin vermedi, yani orada bir devlet
vard. Orada cemaat-cemiyet aras bir oluum vard, bunun bir idaresi de vard.
Buna trnak iinde devlet de diyebilirsiniz. Devlet, otorite teblie izin
vermedi
Peygamberimiz baka yerlere, mesela Taife gitti, Benim dinimi tebli edip
yaamama izin verir misiniz, dedi640, onlar da izin vermediler. Geri dnd,
ehre sokmadlar
Dolaysyla slamn devlet talebi direk deil, dolayl bir emirdir. Bir kural var,
gerekli olan bir ey, bir baka eyi gerekli klyorsa o da gereklidir641
Bunlar slam adna ve slam iin maalesef hezeyandan baka bir ey deildir ve
olamaz. slam Hukuku hocas olup da yani slamn bir hukuku olduunu kabul
edip de bu hukuku kim ynetecek ve uygulayacak diye dnmeyip slamda
devlet yok ve slamda hkmet ve siyaset yok diyenlere biz, yazklar olsun size
diyoruz.
Eer slamn hukuku varsa, onun bir devleti ve bu devletin de bir siyaseti ve
teori-pratii ve de bunlarn hayata geirilmesi ekli ve tarz olmaz m? slamn
hukuku varsa, bu hukukun yrtlmesi iin onun devletinin bulunmas zaruri
deil midir? te bu sebepten dolay imdi burada fkh veya slam hukuku
zerinde biraz durmak isteriz.
slam limleri, hukuk yerine fkh, hukuk ilmi yerine fkh ilmi tabirlerini tercih
etmilerdir. Bununla beraber bunlarn aralarnda fark vardr. yle ki: Hukuk ve
hukuk ilmi ile insanlar arasnda cari muamelelerle ilgili bir ilim kastedilir. Fkh
veya fkh ilmi ise hem bu muameleler, hem de dini vecibe ve vazifelerle, baka

640

Yazar, burada Hz. Peygamber byle dedi derken onun szn hem trnak iine alm ve hem de maalesef bir
kaynak vermemitir.
641
Hayrettin Karaman, adn andmz kaynak, Din Devlet ve Toplum, s, 84-85

204

bir tabirle, ibadet hkmleriyle ilgili bir ilimdir. Bu cihetle fkh ilminin sahas
daha geni bulunmaktadr."642
Fuat Kprl de fkh iin "geni manasyla slam hukuku" ifadesini
kullanmaktadr.643
mer Nasuhi Bilmen, slam dini, dinlerin sonuncusu, slam eriat da eriatlarn
sonuncusudur, diyerek slam hukukuna ayr bir deer vermektedir. slam
fkhnn mstakil bir hukuki messese-kurum olduunu ifade eden Bilmen, bu
hukukun Kitap, Snnet, cma ve Kyas gibi drt esasa dayandn ve sratle
tedvin edildii hakknda Corci Zeydan'n dncelerine yer verir.644
Corci Zeydan, slam Medeniyeti Tarihi adl eserinde slam Hukuku ile ilgili olarak
unlar sylemektedir: "Mslmanlar, kanuni hkmlerini Kur'an- Kerim ile
Hadis-i eriflerden almlardr. Mslmanlarn slamiyet'in kndan itibaren
gerek Kur'an- Kerim'i ve gerek hadis-i erifleri ezberlemeye ve renmeye ne
kadar nem verdiklerini daha nce gstermitik. Binaenaleyh o zamandan
sonra iki, asr gemeden slam kanun ve nizamlar kemal mertebesine erimi
ve fkh ilmi meydana gelmitir. Fkh, dnyann en yksek kanuni hkmlerini
kapsar. Mslmanlar nasl sratle dini kurup yaydlar ise bunda fkhta da yle
bir sratle muvaffak olmulardr."645
slam hukukunun varln, kendisinin ve metodunun orijinalliini ve nev-i
ahsna mnhasr, s-i jenerist bir hukuk olduunu yalnz Mslmanlar deil,
grld gibi gayr-i Mslimler dahi itiraf etmektedirler.
slam hukuku zerine geni incelemeleri bulunan Joseph Schacht, "slam
hukukunu anlamadan slam' anlamak imknszdr." demektedir.646
Ali Himmet Berki de slam hukuku hakkndaki grlerini yle ifade ediyor:
"Semavi hukuk tamamen ilahidir. Bilhassa hibir deiim ve bakalamaya
uramayan slam hukuku, dini kaynaklara dayanr. Hibir milletin hukukundan
ilham alm veya onun etkisi altnda gelimi deildir. Hukuk mesleine
katlanlardan bazlar, slam hukukunun Roma hukukundan ilham aldn
642

mer Nasuhi Bilmen, Hukuk slamiyye, I, 8


M. Fuad Kprl, slam Medeniyeti Tarihi, Trk Tarih Kurumu Basmevi, Ankara-1963, s. 293.
644
mer Nasuhi Bilmen, a.g.e. I, 323-325.
645
Corci Zeydan, slam Medeniyeti Tarihi, ev: Zeki Meamiz, Er- Tu Matbaas, stanbul-1976, III, 139.
646
Joseph Schacht, slam Hukukuna Giri, s. 9.
643

205

sylerler; fakat her iki hukukun hkmlerini ve bunlarn dayand esas ve


kaynaklar aratrp tetkik edenler byle bir iddiada bulunmazlar. Mesela ada
hukuk limlerinden ve eski stanbul niversitesi Profesrlerinden Andreas
Schvvarz, Roma Hukuku Dersleri adl eserinde647 slam hukukunun Roma
hukukuyla bir alakas olmadn kesin bir dille ifade eder ve der ki: "Eski Trkiye
hukukunun ve Trkiye hayatnn, Roma hukukuyla hibir alakas olmadn
kaydetmek gerekir."648
Muhammed Yusuf Musa, batl hukukularn 1938 ylnn Austos aynda
Lahey'de toplanan "ada Hukuk Konferansna katlan yelerin slam hukuku
ile ilgili olarak oy birlii ile alm olduklar karar yle nakletmektedir:
1-slam hukuku, yasama kaynaklarndan birisidir.
2-slam hukuku, canldr ve ilerlemeye elverilidir.
3-slam hukuku, bal bana bir hukuk sistemidir ve hi bir hukuktan mlhem
deildir.649
slam hukuku kayna, metodu ve btn her trl unsuru ile kendine zel
olduu iin, Roma hukuku gibi beeri hukuklara pek benzemez. Zira Romallar
iin hukuk, deitirilmesi her zaman mmkn olan, insan iradesinin
tekilatlanm ifadesinden baka bir ey deildir. Demokratik bir devlette
mesela iktidara gelen bir parti, kendinden evvelki bir partinin yapt kanunu,
hukuka bir kutsiyet atfedilmeyip sadece maddi meyyideye istinat
ettirildiinden bozabilir. slam'da ise hukuk, dinden ayrlm deildir Bir kimse
"Allahtan baka Tanr yoktur ve Muhammed onun elisidir" dedii zaman
bununla, hukukta Allah'n mutlak hkim olduunu ve btn hukukun en yksek
kayna olduunu ifade etmi olur. slamda her ne kadar kanun koyucu Allah
ise de, onu tefsir ve tatbik etmek insana braklmtr.650

647
648

649

Bkz. Andeas Schvvarz, Roma Hukuku Dersleri. Kenan Matbaas, stanbul-1943


Ali Himmet Berki, Hukuk Tarihinden slam Hukuku, s. 5.

Muhammed Yusuf Musa Fkh-i slam Tarihi, ev: Ahmet Meylani, Bayrak yaymclk-Matbaaclk, stanbul1983, s.14; Kr. mer Nasuhi Bilmen, a.g.e. I, 325-326; Ali Himmet Berki, Hukuk Tarihinden slam Hukuku, s. 5;
Abdlkerim Zeydan, slam Hukukuna Giri, s. 37; Ahmet Grkan, a.g.e., s. 67.
650
Muhammed Hamidullah, slam Hukuku Etdleri, s. 119-121.

206

Baz iktisatlar, ekonominin kim, neyi, nerede, nasl, ne zaman, ne kadar ve


kimler iin retecek eklindeki somlara cevap bulmak olduunu sylyorlar.651
Biz bu cmleyi hukuka adapte etmek istersek yle syleyebiliriz: Hukuk, kimin,
neyi, ne kadar, nerede, nasl, ne zaman ve kimlere kar yapacan ve nasl
hareket edeceini gstermektir. u halde bu tespiti fert veya devlet olarak
insan yapacak ve bu tespit neticesinde yaplacak ii o, Allah emrettii iin
yapacaktr.
Yine tekrar edecek olursak unu syleyebiliriz ki, oysa braknz Mslmanlar
ve slam alimi denilen kimseleri, slamn da kendisine mahsus, sui jenerist bir
sistemi bulunduu hususu, Mslman olmayan yazarlar tarafndan bile ileri
srlmekte; yalnz bireyci ve yalnz toplumcu olan sistemlerin yannda hem
bireyci ve hem de toplumcu yn bulunan slam ekonomik, sosyal ve siyasal
esaslarnn aratrlmasnn insanlk lemi iin faydal olaca ifade edilip
dnlmektedir.652
slamda ve slam dzeninde Allahn yeryznde grevli bir temsilcisi olan
devlet de hibir karlk beklemeden, genel sosyal gvenlii salayp fertlerin
yaamalar iin ihtiya duyulan gerekli dzeni kurmaldr. slam esaslarna gre
devlet, vatandalarn btn hayati ihtiyalarn temin etme hususunda grevli
olup bu konuda gerekli hizmetleri yapmaya ve artlar hazrlamaya
mecburdur.653
te slamn byle bir hukuku, insana ve eyaya byle bir bak bulunmas
dolaysyla gerek bakanlk sistemi slamda vardr, diyebiliriz. Mahallelerde
Mescitler olup oralarda namazlar mahalle bakanlar kldrr. Hakiki slam
dzeninde namaz kldrma memurlar yoktur. Bunu slam tarihinde ilk yapan ve
slama sokan kii, Muaviye olmutur. Onun dneminde Hristiyan memurlar
ehirde grev yapmaya devam ettiler, olunu veli-ahd yaparak slamda haram
olan654 ynetimde hanedanlk sistemini balatan Muaviyedir. Netice olarak biz,
Hz. Peygamberin uygulamalarna ve zerinde tad sfatlara bakacak olursak,
651

Bkz. Paul A. Samuelson, ktisat, ev: Demir Demirgil, Mente Kitabevi Kt ve Basm leri, stanbul-1970, s.

16
652

Jacque Austray, Lslam Face au Developpment Economique, s, 20; Maruf Devalibi, Marksizm ve Kapitalizm
Karsnda slam, s, 31
653
M. F. Ansari, Komnizme Kar slam, s, 24
654
Allah, Hz. brahimi ben seni insanlara bakan yapacam dedi. Hz. brahim de ocuklarm da olsun deyince
Allah, hayr, benim ahdim, yani ynetimde grevlendirmem zalimlere ulamaz, dedi. (Bakara 2/ 124) Bu ayete
gre ynetimde hanedanlk uygulamak haram olmal.

207

Kitap ve snneti tam incelersek slam ynetim sisteminde bugnk sistemlerin


hibirisine benzemeyen tam bir bakanlk sistemi vardr, diyebiliriz.
Kettaninin de eserinde ifade ettii gibi en byk veli devlet bakandr.655 akir
Berki, "Her ne kadar kanun, velayeti hak eklinde ifade etmekte (TMK.274) ve
eserlerde de kanuna muvazi olarak, bu terim kullanlmakta ise de velayet bir
hak deil, bir vazifedir."656
Muhbbddin el-Hatb de ayn gr
657
savunmaktadr.
"Onlar biz yeryznde iktidar makamna getirirsek, namaz klarlar, zekt
verirler, iyilii emreder ve ktl nehiy ederler"658 ayeti, genel olarak, veli
olan imamn (bakann) grevlerini belirlemektedir. bn Haldun da namaz, fetva,
kaza, sava ve hisbe659 gibi konular imamn (bakann) grevleri arasnda
saymaktadr.660
slam dzeninde devlet velidir.661 Anne ve babalar, ocuklarn zerinde velayet
hak ve vazifesine sahip olduklar gibi, devletler de milletleri zerinde velayet
hakkna sahiptirler. Bireyler zel alanda kendi kendilerine aratrp karar verirler
ve uygulamada bulunurlar. Devletler ise ortak alanda herkesi ilgilendiren
konularda ura ile karar alp ve bu hkm yrrle koyarlar. Ancak devletler
mesela sava zamanlar gibi anormal durularda ve olaan st hallerde devletin
tm vatandalar ilgilendiren ortak-kamusal alandan baka zel alana ve
bireylere de mdahale etme grevi de vardr. nk devlet velidir ve millet
zerinde velayete sahiptir.

655

Bkz.Abdulhayy el-Fs el-Kettn, et-Tertb'l driyye, Rabat-T.Y.I, 2


akir Berki, Velayetin Kn ahs ve Mallar Bakmndan umul, s. 5
657
Muhbbddn cl-Hatb, slm Mezhep ve Frkalarnn Birbirine Yaklatrlmas, A.O.l.F.
Dergisi, ev: Hayri Krbaolu, C. XXX, s.327
658
Hac 22/ 41
659
slm devletinde iyilii emir, ktl nehiy etmek iin, kurulmu bir tekilat.
660
bn Haldun, Mukaddime, s. 170-171
661
Enfal 8/ 72
656

208

SON SZ

Batnn, Rnesans, Reform ve Aydnlanma ayaklaryla kurduu madde ve beden


medeniyeti, birey ve toplum olarak insan mutlu edememitir. Ama u veya bu
vesile ile insanln belki % 99 u hap ve tbbi vastalar ile bu a kapatarak
yaamaya alyor. yleyse bu demektir ki, bugn insanlk, salkl bir ortamda
yaamamaktadr. Zira birey ile toplum, millet ve devlet arasnda uyum ve ahenk
yoktur ve de tam tersine devlet kurumlar arasnda da doku uyumazl vardr.
nk bu medeniyette hayat, amacn yitirmi, hayat mcadeleden ibaret
saylm, hatta Homo homini lupus (nsan insann kurdudur.), bile denilmitir.
Bu kltr ve dnceye gre insanlar birbirlerine kar kurtlarsa ve
canavarlarsa, deniz canavar anlamna gelen ve Tevratta geen Leviathan
kelimesi662 devleti anlatan bir kitabn ad olursa artk byle bir toplum ve
devlette huzur ve mutluluk olur mu? Thomas Hobbes, unlar sylemektedir:
"Hepiniz de tabiat itibariyle ktsnz. Dnyada hibir manevi ilke mevcut
deildir.
Hazdan baka iyi, elemden baka kt ey de yoktur. Hrriyet, insann
tutkularna kar kan engellerin yokluu demektir. Hayatn korunmasnn esas
bencilliktir, herkes yaama hakkn savunur ve insan tabiatnda esas olan ey,
devaml sava halidir; insanlar kurtlar gibidir."663
te bugnk bat medeniyetini byle dnen insanlar kurdu. Bildiiniz gibi bu
ilim ve kltr, Eer Tanr gerekten varsa, onu yok etmemiz gerekir.664 diyen
ve bir soruya Hametmeab, hibir suretle ispat edilememi bir Allah
faraziyesine ihtiyacm yoktur. diye cevap veren adamlar yetitirmitir.
662

Tevrat, Eyub 41/1-8; Mezmurlar 74/14; 104/ 26; aya 27/1.


Paul Hazard, Bat Dncesindeki Byk Deime, s, 431
664
Michel Bakounine byle demi Bak Ali FuadBagil, Din ve Laiklik, s, 19
663

209

Merhum Ali Fuad Bagil, bu inkr modasn karanlarn banda gelen Laplas
anlatrken yle diyor: Bu inkarc moday karanlarn banda ilim sahasnda
olduu kadar mnkirlkte de mehur olan Fransz ilim adam Laplas (= Pierre
Laplace 1749-1827) gelir. Bu zat, 1796 ylnda yaynlad Kainat Sisteminin
Aklamas adl eserinde modern astronominin temellerini atm, fakat ayn
zamanda da aka Allah inkar etmitir. Napolyonun ileri bakanlndan
Senato bakanlna kadar ykselen Laplasa bir gn Napolyon, yi ama sizin bu
kinat sisteminizde Allahn yeri nerede?, diye sorunca buna Laplas, yukardaki
cevabn vermitir.665
Bir de imdi bizdeki mehurdan ve onun sznden rnek verelim; maalesef M.
Kemal de yle demitir:
Dnyada her ey iin, medeniyet iin, hayat iin, baar iin en gerek yol
gsterici, ilimdir, fendir. lim ve fennin dnda yol gsterici aramak gaflettir,
cahilliktir, doru yoldan sapmaktr. Yalnz ilmin ve fennin yaadmz her
dakikadaki safhalarnn geliimini anlamak ve ilerlemeleri zamannda takip
etmek arttr. Bin, iki bin, binlerce yl nceki ilim ve fen lisannn koyduu
kurallar, u kadar bin yl sonra bugn aynen uygulamaya kalkmak elbette ilim
ve fennin iinde bulunmak deildir.666
Bu bilim ve fenne iman etmi kiilerden birisi de Tevfik Fikrettir; 1890
sonlarnda onun Haluk diye bir olu olur. air Tevfik Fikret ona Halukun
Aments
diye
bir
iir
yazar.
Bir gn yapacak fen u kara topra altn,
Bilim
gcyle
olacak
ne
olacaksa...
inandm.
Bu amentnn bir gerei olarak m ne Allah bilir ve Allah korusun Haluk ABD
lkesine gider orada papaz olur ve bir daha vatana dnmez.667

665

A F Bagil, Din ve Laiklik, s, 34


Mustafa Kemal Atatrk zl Szler Sitesi
667
HALUKUN AMENTS
Bir yaratc g var, ulu ve ak-pak,
Kutsal ve yce, ona vicdanla inandm.
Yeryz vatanm, insan-soyu milletimdir benim,
Ancak byle dnenin insan olacana inandm.
eytan da biziz cin de, ne eytan ne melek var;
Dnya dnecek cennete insanla, inandm.
Yaradlta evrim hep var, hep olmu, hep olacak,
Ben buna Tevrat'la, ncil'le, Kuranla inandm.
666

210

slam asndan bilim ve fen, bilim ve teknoloji denilen eyler, robot kanunlar
olup bizzat bir deer tamazlar. Bunlarda iyi-kt, gzel-irkin, beenilip hoa
giden ve gitmeyen sfatlar cereyan etmez ve byle hkm verip yarglama
yaplamaz. Mesela gsteri yapmas iin sete getirilen bir at veya kpek gsteri
srasnda kat veya sv ihtiyalarn gidermeye kalkt zaman buna kimse bir
deer izafe etmeyecei iin knamaya tabi tutmaz. u halde bilim kanun ve
kurallar ve onlarn meydana getirdii olaylar deer hkmlerine tabi
tutulamaz.
slam dininde ve dzeninde deerli olan, deerleri ve deer hkmlerini koyan
sadece ve yalnz Allahtr. Allahn gzel dedii gzel; irkin dedii irkin; iyi
dedii iyi ve kt dedii de ktdr. Onun iyi dediine kimse kt diyemez ve
edemez; kt dediine de kimse iyi yapamaz. Hkm koymak, deer retmek,
helalleri ve haramlar tayin edip aklamak sadece ve yalnz Allah mahsus bir
itir. Hz Peygamberin bile kendiliinden insan olarak bir hkm koyma yetkisi
yoktur. nk ayette yle buyrulmutur: Ey Peygamber! Elerinin rzasn
arayarak Allah'n sana hell kld eyi niin sen kendine haram ediyorsun?668
slamda toplumu ynetecek bir ekibin bulunmasna emredildii iin devlet veya
devlet idaresi denilen bir sistemin bulunmas zaruridir. Dini adan bakld
zaman ynetim bir vacip hatta farzdr, diyebiliriz. nk Allah ayette inizden
hayra aran, iyilii emredip ktlkten men eden bir topluluk (ekipyneticiler)bulunsun. te kurtulua eren onlardr. 669, buyurmutur.

Tekmil insanlar kardei birbirinin... bir hayl bu!


Olsun, ben o hayle de bin canla inandm.
nsan eti yenmez; oh, dedim iimden, ne iyi,
Bir an iin dedelerimi unuttum da, inandm.
Kan iddeti besler, iddet kan; bu dmanlk
Kan ateidir, snmeyecek kanla, inandm.
Elbet u mezar hayat zifiri karanln ardndan
Aydnlk bir kyamet gn gelecek, buna imanla inandm.
Akln, o byk sihirbazn hneri nnde
Yok olacak, gerek d ne varsa, inandm.
Karanlklar snecek, yanacak hakkn ,
Patlayan bir volkan gibi bir anda, inandm.
Kollar ve boyunlar zlp, balanacak bir bir,
Yumruklar angrdayan zincirlerle, inandm.
Bir gn yapacak fen u kara topra altn,
Bilim gcyle olacak ne olacaksa... inandm.
668
Tahrim 66/ 1
669
A mran 3 / 104; 110

211

Gerekten Allah'a ve Resulne kar (onlarn koyduklar snrlar tanmayp


kendileri snr koymaya kalkmakla) bakaldranlar, kendilerinden ncekilerin
alaltlmas gibi alaltlmlardr. Oysa Biz apak ayetler indirdik. Kfirler iin
kltc bir azap vardr.670
nk Gklerin ve yerin mlk Allah'ndr; dn de ancak O'nadr.671
Gklerin ve yerlerin ynetimi ve denetimi sadece ve yalnz Allahn tekelinde
deil, insan, hayvan, bitki ve cansz varlklarn hepsi ve hepsi onundur,
Allahndr. Zira alemlerin Rabbi olan Allah Teala hazretleri, Gklerde ve yerde
ne varsa Allah'ndr. ler, dnp dolap Allah'a varr672, diye ferman
buyurmutur.
"Gklerde, yerde, bu ikisinin arasnda ve nemli topran altnda olanlarn tm
O'nundur"673
u ayetlerde de bu konu yle dile getirilmektedir:
"Gklerin ve yerin mlknn Allah'a ait olduunu bilmiyor musun? O, kimi
dilerse azaplandrr, kimi dilerse balar. Allah, her eye g yetirendir."674
Gklerin ve yerin mlk (ve hkmranl) Allahndr.675 "yi bilin ki, gklerde
ve yerde ne varsa yalnz Allah'ndr"676
Bu ayetlerin ifadesinden anlalmaktadr ki, sadece Mslman, Yahudi ve
Hristiyanlar deil, yeryznde yaayan tm insanlar ve tm devletler Allahn
istek ve arzusuna gre ve ona uygun olarak yaayacaklardr. Bireyler kendi zel
alanlarnda itihat ederek, toplum veya devlet de ortak alanda ura ile karar
vererek hayatlarn ve tm ilerini gerekletirmi olurlar.
Dnden bugne tarihte mehur olmu ynetim biimleri olan hanedanlk,
mutlakyet, merutiyet, cumhuriyet, monari, oligari ve demokrasi gibi
sistemlerin slama ters den taraflarnn olduunu tespit etmi bulunuyoruz.
Biz buradaki arzann ynetimde din-bilim bilekesinin kurulamamasndan
kaynakland grndeyiz. Bu din-bilim bilekesinin ayrmas, sadece
670

Mcadele 58/ 5
Nur 24/ 42
672
A mran 3/ 109
673
Taha 20/ 6
674
Maide 5/ 40
675
Ali mran 3/189
676
Yunus 10/ 66
671

212

ynetime zarar vermekle kalmam, dnceye, felsefeye, teori ve pratie,


birey ve toplum hayatnn tmne zarar vermitir.
ok eskilerden din-felsefe-bilim ve tm hayat sanki bir btn idi. lk defa
Felsefe dinden ayrld. Bunu gren dier ilimler de felsefeden ayrlarak onun
iyot gibi aa kmasn saladlar. Artk felsefe ilimlerin arkasnda tangr tungur
bo teneke gibi yuvarlanp gitmektedir.
Rnesans Medeniyetinin kurucular olan Bat dnyas, dinleri Hristiyanlktan
bekledikleri destei ve de bilgileri alamaynca Allah, dini, peygamberi ve kitab
inkr etmeye kalktlar. Bu inkr modas, fen bilimlerinde pek zararl olmad ama
sosyal bilimleri, bu bilim adamlar birey ile toplumu anlamak iin, arlar,
karncalar ve baz kular gibi, toplumsal hayat yaayan hayvanlar rnek aldklar
iin, bunlar insani bilim dallar olmaktan kard. nsan, economicus hayvan
oldu. Zaten insan, dnen ve konuan bir hayvand. Aile dald; devlet, milleti
ezen bir zorba haline geldi. nsann kiilii, bizzat kendisine ve szne dayanarak
i yapma hak ve sfat elinden alnp o kefillere, vekillere ve tapu senetlerine
mahkm edildi. Hele evlere enlik, ii cretlerinin daima asgari geim
seviyesinde olmasna kanun diyerek, dede, baba, torun ve hatta torunlarn
torunlarna kadar ii-kle yapan samaya Tun Kanunu ad verildi.677 Hatta
insan bnyesi gibi bir bileim olan sosyal bnyeyi kavrayamayan bu sosyal
bilimciler, zellikle iktisatlar, ahlak ile ekonomiyi birbirine dman yapp
savatrdlar. Mesela kr Baban ekonomiyi tantrken ekonomide ihtiyac
karlayan her ey faydaldr prensibine dayanarak bir esrarke iin de afyon
faydaldr, dedi.678
Bu Batnn sosyal bilimcileri, hep kafalarnda kendi kendilerine insan-toplum ve
devlet rettiler. Mesela Niccolo Macchiavelli, Thomas Hobbes ve Hugo Grotius,
Charles-Louis de Secondat Montesquieu, Jean-Jacques Rousseau, Georg
Wilhelm Friedrich Hegel ve buna benzer kiiler devleti, ynetimi ve siyasi hayat
da tahrip ettiler.
Bunlar, devleti olduundan ok farkl ve bambaka bir ekilde tandlar ve
tanttlar. Doal, ftri, tabii ve ilahi devlet, veli iken, nder ve rnek iken, bir aile
gibi, dayanma ve yardmlama ierisinde bulunurken ve hukuki davranlar
677
678

Metin Kutal, Ak ktisat Ansiklopedisi, 933934.


Bkz. kr Baban, ktisat Dersleri, stanbul1942 s. 7.

213

ierisinde olurken bunlar hayvanlara mahsus olan kuvvetten bahsettiler.


Mesela g, dediler; kuvvet ve kuvvetler ayrl, dediler; iktidar ve otorite gibi
kelimeler kullandlar. Oysa buna karlk slam medeniyetinde ise imam, halife,
veli, emir, i, idare, siyaset ve mlk gibi kelimeler kullanlmtr. Bylece
bunlardan birisi sanki bir zorba, despot ve vuran bir yumruk; dieri ise sanki bir
baba oca ve ana kuca gibidir.
Zaten insanlar, ruhlar leminde yeryznde Allahn halifesi olmay kabul
ettiklerinde ayn zamanda onun hukuk emanetini zerlerine alm ve varlklarn
hukukunu koruyup kollamay bir vazife olarak stlenmi bulunuyorlard.679
Bilhassa canl ve canszlarn, insan, hayvan ve bitkilerin haklarn koruyup
muhafaza etmeyi bir grev olarak zerlerine almlard. Buna gre artk insan,
insann yaamasn, onun zaruri bir ihtiyac olan aileyi, komular, iinde yaad
toplumu, cemiyeti ve devleti yaatmak iin alacakt. u halde ona her ey,
ama har ey, gzn ap baktnda grd her ey, ona verilen el, ayak, gz,
kulak ve kendisini oluturan tm vcut, yanlarnda birlikte yaad insanlar,
etrafnda 40 haneyi meydana getiren komular, hayvanlar, bitkiler ve cansz
varlklar, bunlarn gerek sahibi olan Allah tarafndan onun uhdesine tevdi
edilmi birer emanettir. Onun iindir ki, byk mfessir, saygn lim merhum
Elmall Muhammed Hamdi Yazrn deerli eserinde ifade ettikleri gibi, insan
artk Allahn hukuk eminidir.680
te slamda hukuk emini olan bu insan, devlet olarak, namaz ve zekt gibi
ibadeti yaptrma ve vergiyi toplama grevinden sonra hukuku uygulamakla hakhukuk ve adalet datmn da gerekletirecektir. O sebepten dolay kaza yani
adliye ileri de devletin asli grevleri arasnda yer alr. Hatta namaz ve zekt
yani slam devletinin vergisi hakknda Hz. Peygamberden sonra onu yerine
devlet bakan olan Hz Ebu Bekir, "Namaz ile zektn arasn ayran kimselerle
kesinlikle savarm. nk zekt maln bir hakkdr.", demitir.681
slam dzeninde milli devletler, vatanlarn ve vatandalarn korumak iin, din
ve dzenlerini korumak iin682 Aranzdan hayra aran, iyilii emredip
679

Ahzab 33/ 72
Hak Dini Kuran Dili, V, 3934.
681
Buhari, Itisam, 2, 28; Zekt, 1; Mslim, iman, 32; Ebu Davud, Zekt, 1; Tirmiz, Zekt, 1; iman, 1; Nesai, Zekt,
3; Tahrim, 1; Cihad,1.
682
Mmmtehne 60/ 8-9 Allah sizi, din hakknda sizinle savamayan ve sizi yurtlarnzdan karmayan
kimselere iyilik etmekten, onlara adaletli davranmaktan men etmez. nk Allah adalet yapanlar sever.
680

214

ktlkten men eden bir ynetici-ekip tayin edin; te kurtulua eren


onlardr.683 ayetindeki emre uyarak kendi milli devletlerini kurarlar.
Mslmanlarn bir de mmet olarak yapacaklar ey de slam lkeleri arasnda
cereyan eden anlamazlklar zmlemek, hac ilerini stlenmek ve tm slam
dnyasnn darya kar, dier din, kltr ve anlay sahiplerine kar politikalar
retilmesi konusunda grevli olan, milli devletlerin zerinde sanki BMde
olduu gibi bir hilafet devletini kurmak da Mslmanlarn boynunun bir
borcudur. nk ayette Allah Teala, iki Mslman devlet ayet bir provokasyon
ve kkrtma neticesi kendilerini savan iinde bulurlarsa bunlarn arasn bulup
slah edin diye Muhammed mmetine emir vermektedir.684
Bilindii gibi Bat, Rnesans, Reform ve Aydnlanma hareketleriyle hayat
deitirmeyi amalam ve bu maksatla yeni bir felsefeye sahip olmutur. Bu
yeni felsefe de yeni bir insan anlay, yeni bir toplum, yeni bir din, yeni bir
hukuk ve yeni bir devlet anlay getirmitir.685
Batnn yapt bu yenilikler, ekonomik, sosyal ve siyasal bakmdan ok byk
tahribat ve ykmlara sebep olmutur. slamda bar esas ve daha hayrl iken686
lkelerarasnda devaml sava var saylm, giri ve klar yasaklanarak
gmrkler konulmutur. Oysa slamda serbestlik vardr ve gmrk vergisi diye
de bir ey yoktur. slamda ve slam dzeninde mal ithalat ve ihracat
kstlanamaz ve yasaklanamaz. slam dzeninde gmrk deil, ticaret vergisi
vardr.687
Bu Bat deerleri arasnda olan nsan Haklar, yerli yerine oturmam bir
terminolojidir. Zaten bu Rnesans kltr, tm ekonomik, sosyal ve siyasal
terminolojiyi de bozmutur. Alacaksz bor, borsuz alacak olamayaca iin,
insan hak ve vazifeler demek daha dorudur. slam siyaset ile bugnk siyasetin
en nemli farklarndan birisi, kamu grevi denilen eyin slamda bir hak
olmayp zerimize yklenen bir grev olmasdr. Zaten onun iin seme ve

Allah sizi, ancak sizinle din hakknda savaan, sizi yurtlarnzdan karan ve karlmanz iin yardm eden
kimseleri ynetici edinmekten men eder. Kim onlar ynetici edinirse ite onlar zalimlerin ta kendileridir.
683
A mran 3 / 104; 110
684
Hucurat 49/ 9
685
Bkz. Macit Gkberk, Felsefe Tarihi, Banur Matbaas, Ankara 1967, s. 251.
686
687

Nisa 4/ 128
Bak, enfal.de sitesi, Osman Eskiciolu, slam ve ada vergi Anlaynn Eletirisi, s, 328

215

seilme hakk deil, bu bir mkellefiyettir. O sebeple de zengin olanlar bir cret
ve karlk almazlar; fakirler ise rfe uygun bir ey alrlar.688
Birey-toplum, millet ve devlete den iradeye dayanan ilevler dini olmakla bu
konularda ancak uyumas ve uyum salanmas gereken sistem, hi phesiz
slam sistemidir. nk slam, insann yaratlna yerlemi ve tabiatn
kanunlaryla birlemi olan bir dindir. Tabiat Allahn tekvini kanunu, slam da
terii kanunudur. Bundan trdr ki, slamn tekliflerinde akl ile barmayan,
tabiata aykr olan bir hkm yoktur.689
Onun iin biz, bugn insanolunun zlemlerinin dnya asndan yle olduu
kanaatindeyiz: Sava deil, bar; atma deil, diyalog; ifte standart deil,
adalet, stnlk deil, eitlik; smr deil, ibirlii ve kazan-kazan esas; bask
ve tahakkm deil, nsan haklar ve hrriyetleridir, hepsinden te bugn
dnyada olduu gibi sahte demokrasi deil, gerek demokrasi, devlet ve millet
birlik ve beraberlii anlamnda gerek bir demokrasidir. Hatta burada imdi bu
esaslara Muhterem Cumhurbakanmzn Dnya 5ten byktr., szn de
ilave etmek gerekir, diyoruz.
Burada yine tekrar etmek isterim ki, lkemizde, slam aleminde ve hatta tm
dnyada slam ve Kuran tehdit altndadr. te devletimizin bugnk izgisi
devam ederse dinimize lkemize ve kitabmza olan bu tehditler azalacak ve
sfra doru gidecektir. Dinimiz, yaadmz din, Kuran ve Snnetteki din deil,
bugn Mslman olarak yaadmz din dua, inan ve ibadet mstesna dier
dallar kollar kesilmitir. slam, hem din ve hem de dzen iken, hem din ve hem
de devlet iken din ve devlet taraf atlmtr. Dini, dnyay, inanc ve slami
hayat anlatan fkh-slam hukuku kitaplarnda ibadetler eyrek alan kaplar, yani
Mslmanlar bugn eyrek Mslmandr. Bir eyrek, btnn yerini tutabilir
mi?
Kuran da nzul srasna gre Kuran diyerek, Kurana girmemi, darda kalm ya
da Kuranda ayet olmayan eyler, varm diyerek ve Kuran ayetlerini keiler
yemi diyerek Kuran kalesinde bir delik amak isteyenler vardr. Ama Allah
ayette belirtildii zere bu Kuran koruyup muhafaza edecektir inallah690

688

Nisa 4/ 6
Ahmet Hamdi Akseki, slam s. LXX (70)
690
Hicr 15/ 9
689

216

Bugn dnyada demokrasinin bir kitab olmad iin her tarafta bin bir
demokrasi eidi olduu gibi, ayn ekilde birbirinden ok farkl bakanlk
sistemi anlaylar ve uygulamalar vardr. slamn da kendisine mahsus bir idare
sistemi ve ynetim biimi vardr. O sebeple de slamda bakanlk sistemi vardr
veya yoktur, demek doru olmaz. nk bakanlk sistemi ifadesi bat patentli
bir terimdir. Eer tabir caiz ise slamda slam ynetim sistemi vardr, demek
veya slamda ynetim biimi, imamet, velayet, mlkiyet, hilafet, imaret, itaat,
adalet, emanet, ehliyet, hkm ve hikmet, beyat, ihsan ve de ura kurum ve
sfatlarn bir bileiminden ibarettir, demek daha doru olacaktr. Burada bu
kurum ve sfatlar uzun uzun aklama yapmaya imknmz yoktur. Zaten biz
bunlarn Kuranda hangi ayetlerde getiini daha nce aklamtk.
slam ura meclisi, bugnk parlamentoya benzemez. slamda kanunu ura
meclisi yapar ve fakat ura meclisi yelerin hepsi kanun yapmasn bilen
kimseler olacaktr. slamda ura yelii gnmzn milletvekilliine benzemez.
Daha nce akladmz gibi kamuya hizmet edenler, eer zengin iseler bu
hizmetlerinden dolay bir cret almazlar ve bu grevlerini bir meslek
sayamazlar.
Netice olarak biz, bu kitab yazp bastrmakla, dinimize, devletimize ve
milletimize destek vererek bugnk izginin devam durumunda lkemizin
nmzdeki 10, 20 veya 40 yllar ierisinde Trk cumhuriyetlerini ve slam
lkelerini de yanna alarak blgede ve dnyada etkin hale geleceinden asla ve
kesinlikle bir phemizin olmadn gstermek istiyoruz. Bir millet ve devlet
olarak bizim amacmz ve temennimiz, hak-hukuk ve adalet diyerek bugnk
izgimiz dorultusunda bu yolda akla, evkle ve de azimle hak zere yrmeye
devam etmektir ve devam edeceiz inallah
Trkiyeye bakanlk sisteminin gelmesi durumunda lkemizin hedefe doru
koarken bu srete bir adm daha ileri gittiini greceiz. Daha ak bir ifade ile
syleyecek olursak vatandalarmzn bakanlk sistemine arka vermeleri
durumunda ok ballktan kurtulup slama doru yol alan izgide bir metre
daha ileri gideceimiz inancnda olduumuzu aziz milletimize sevgi, sayg ve
gnlden
gelen
bir
ballkla
arz
ediyoruz.

Das könnte Ihnen auch gefallen