Sie sind auf Seite 1von 125

KARI Y A Y I N L A R I 03

Dnce/deoloji

Anari ve Htristiyanltk
Orijinal Ad:
Anarchie et Christianisme
Jacques Ellul
Trkesi: Ali Toprak
Genel Yayn Ynetmeni: zcan Erdoan
Editr: Halim afak
Redaksiyon: Gonca zmen
Kapak Tasarm: Murat Akkan
Mizanpaj: Rukiye Seluk
Copyright Editions de la Table Ronde, 1998.
tkaros Yaynlar
ISBN 978-605-5717-06-3
1. Bask, Kar Yaynlar, 2010 *

KARI YAYINLARI
Silahtaraa Cad. Kurtulu Apt. No.215 Kat: 2/2
Eyp/STANBUL
Tel.: 0212 427 27 68 pbx 0532 520 37 68
E-Posta
karsiyayinlari@gmail.com
karsiyayinlari@yahoo.com
Web:
www.karsiyayinlari.com
Kar, karos Yaynlarnn tescilli bir kurulusudur.

Bask: Engin Matbaaclk, Topkap/STANBUL

Tel./Faks:0212 612 05 53

Trke yayn haklar Akal Telif Haklan Ajans araclyla alnmtr.


Jacques E l l u l (6 O c a k 1912 - 19 M a y s 1994) filozof, h u k u k profe
s r , s o s y o l o g , teolog v e H r i s t i y a n anarist. E l l u l , " t e k n o l o j i t o p l u
m u " , H r i s t i y a n l k ve siyaset i l i k i s i z e r i n e a r a t r m a l a r y a p m ve
b u n l a r l a i l g i l i eserler y a y m l a m t r . Sz g e l i m i ; a n a r i z m ve H r i s
t i y a n l n a y n ama peinde o l d u u n u a n l a t t Anari ve Hristi
yanlk i s i m l i k i t a b bylesi b i r almadr. B o r d e a u x n i v e r s i t e s i n d e
akademisyenlik yapm olan E l l u l yaam boyunca zellikle de m o
d e r n t e k n o l o j i n i n i n s a n z g r l n tehdit e t m e s i n i ele a l a n 5 8
kitap ve binlerce makale kaleme almtr. 'Teknolojik t a h a k k m n
i n s a n l k z e r i n d e k i h a k i m i y e t i ' s r e k l i o l a r a k ele ald esas mese
lelerinden biri olmutur.
GR 7

I BR H I R S T Y A N GZYLE ANAR
I. H a n g i Anari? 20
II. A n a r i n i n Hristiyanla
Ynelik Sulamalar 34

II ANARNN KAYNAI O L A R A K NCL


I. i b r a n i i n c i l i 59
II. Isa 70
III. Vahiy 87
IV. Petrus'un 1. M e k t u b u 91
V. Pavlus 95

EKLER
K a r i Barth ve Alphonse M a i l l o t ' u n
Romallar 13:1-2 Y o r u m u 105
I. Kari Barth ' 105
II. Alphonse Maillot 107
V i c d a n i Retiler 111
ahadet: Rahip ve Anarist/ Adrien Duchosal 117

SONU 126
GR

Her i k i tarafta da uzunca bir sredir dncelerin katlat


ve en ufak bir sorgulamann dahi yaplmad dnldnde,
ynelttiim soru bir kat daha zorlayor. Anaristlerin t m d i n
lere (ki H r i s t i y a n l k da bunlarn iindedir) dman olduu ko
nusunda hemen herkes ayn dncededir. Y i n e hemen herkes
ayn dncededir ki d i n i btn Hristiyanlar, dzensizliin ve
k u r u l u otoritenin reddinin kayna olarak grdkleri anariden
nefret etmektedirler, ite benim reddetmeyi nerdiim, bu ba
sit ve aksi dnlemez inanlardr. Y i n e de 68'de rencilerin
sklkla yaptklar gibi, benim de sze nereden geldiimi akla
yarak balamam yararl olacaktr. Ben doutan deil, sonradan
dine dnen bir H r i s t i y a n m .
Genliimde, faist hareketten korkardm. 10 ubat 1934'te
Ateten Ha kart gsteri dzenlemitim. Entelektel olarak,
M a r x ' t a n etkileniyordum. Bu etkilenimde ailemin iinde bulun
duu d u r u m u n olduka byk bir pay olduunu inkar edemem.
Babam 1929 k r i z i n d e iten atlmt. 1930'da isiz olmaktan daha
k t ne olabilirdi ki? K i m i bireysel d u r u m l a r da sz konusuydu.
B i r renci olarak polisle anlamazla dm (rnein, Jeze
direnii srasnda) ve kapitalist sistemden te devletten nefret
e t m i t i m . Nietzsche'nin "souk canavarlarn en souu" olarak
yapt devlet t a n m temel noktam olmutu.
Devletin ortadan kaldrld toplum grs dhil, Marx'n
zmlemelerini beeniyor olmakla birlikte, komnistlerle
i l i k i m zayft. Beni kk burjuva aydn olarak gryorlard;
n k ben Moskova'dan salk verilen buyruklara mutlak bir ita-
8 Kar Yaynlan

at gstermiyor, dahas, onlar ok da nemsemiyordum. n k


onlarn M a r x ' i n dncelerine i l i k i n hibir doru bilgiye sahip
olmadklarn dnyordum. 1848 M a n i f e s t o s u n u okumular
d , hepsi bu. Troki aleyhindeki Moskova durumalarnn ar
dndan onlarla t m bam kopardm; dier yandan Krontad
denizcileri ve M a h n o h k m e t i n i kesinlikle devrimci buluyor
ve s i n d i r i l m e l e r i n i affedemiyordum; n k L e n i n ' i n bu y r e k l i
yoldalarnn hain ya da kar-devrimci vb. olacaklarna ina-
namyordum. Grdm kadaryla, onlarn cezalandrlmalar
da souk canavarn bir baka manifestosundan ibaretti. Ayrca,
proletarya diktatrlnden proletarya stnde diktatrle
geilmekte olduunu da aka grebiliyordum. Grmek isteyen
her gz, ancak y i r m i yl sonrasnda ayan beyan grlecek olan
bu d u r u m u 1935-1936'da grebilirdi, tki temel felsefeden, enter
nasyonalizm ve pasifizmden geriye hibir ey kalmam ve bu da
daha sonrasnda ulusuluk kartl ile sonulanmt.
M a r x ' a duyduum hayranln azalmasnda k i m i baka e
lerin de etkisi sz konusudur. B i r yandan M a r x okurken, dier
yandan Proudhon'u okuyor ve beni M a r x kadar etkilemeyi ba
aramam olsa da bu dnr olduka beeniyordum. Dolay
syla, anlamazla dtklerinde, M a r x ' i n ona kar taknd
tavrdan utan duymutum. Beni komnistlerden nefret ettiren
ey ise spanya I Sava srecindeki tavrlar ve phesiz Barse
lona anaristlerine uyguladklar korkun k y m d .
O dnem spanya anaristleri ile kurmu olduum ilikiyle
birlikte, dier pek ok ey beni anarizme ekmiti. Ne var ki
ortada almaz bir engel vard: ben bir H r i s t i y a n d m . T m ya
amm boyunca bu engelle yz yze geldim. r n e i n , 1964'te
anarizme ok yakn bir hareket olan durumsalclktan etkilen
d i m . G u y Deboard ile yakn iliki iindeydim; bu harekete ve
Anari ve Hristiyanlk 9

almalara katlp katlamayacam kendisine aka sordum.


O ise yoldalarna sormas gerektiini belirtti. Yantlar sami
m i y d i . H r i s t i y a n olduum iin harekete d a h i l olamayacaktm.
Bense inancmdan vazgeemezdim. Bu i k i s i n i uzlatrmak k o
lay i deildi. Hristiyan ve sosyalist olmak m m k n d . U z u n
yllardr bir Hristiyan sosyalizminden sz etmek m m k n d ;
rnein, 1940'lardaki bir l m l sosyalizm hareketi ahlaki re
tilerini ncil'den almt. Ne var ki bunun tesine gemek nere
deyse imkanszd. Her i k i adan da uyumazlk mutlak gr
nyordu.
Dolaysyla, ben de bu i k i k o n u m l a n m uzlatrmaktan da
te bir izofren olup olmadm grmek amacyla, u z u n bir
r u h a n i ve entelektel aratrma srecine g i r d i m . artc olan
sonu uydu ki ne kadar ok aratrdysam, (sa'nn sadece "ho
g r " retilerini deil) btnl iinde /ncz7'deki iletileri ne
kadar derinlemesine anladysam, devlete k r krne itaat et
menin nasl da imkansz olduunu ve ncil'de anarizme nasl
da dorudan bir ynlendirme olduunu o kadar ak grebili
y o r d u m . Doaldr k i , bu kiisel bir bak ayd. Bu noktada,
beni ben yapm olan d i n b i l i m ile yani K a r i Barth'n - k i o siyasi
otoritenin meruluunu desteklemeyi s r d r y o r d u - d i n b i l i m i
ile i l i k i m i kestim. te yandan, o yllarda benimle ayn yn
de ilerleyen k i m i dier almalarla da karlatm. zellikle de
Birleik Devletler'de: Hristiyanln kkeninde anarist bir d
nce olduunu rahatlkla dile getirebilen M u r r a y Book- chin
ve V e r n a r d Eller ile. Elbette, dorudan bir anarist olmasa da,
bir ncy, sa zerine yapt almalarnda sa'nn bir sos
yalistten te, bir anarist olduunu - b u noktada, anarizmi en
b t n ve en ciddi sosyalizm formu olarak dndm belirt
m e l i y i m - olanca aklyla gsteren H e n r i Barbusse'yi de unut-
10 Kars Yaynlar

mamak gerekir, ite, bu sreler ile birlikte ar ar ve kendi


bama - d u y g u s a l anlamda deil, entelektel adan- u a n k i
k o n u m u m a ulatm.
Asl konuya gemezden nce, dier bir noktay daha akla
kavuturma gereksinimi hissediyorum. Bu sayfalar y a z m a k t a k i
amacm nedir? B u n u ifade etmenin, yanl anlalmalarn nne
gemek asndan, nemli olduunu dnyorum. ncelikle,
d i n propagandas yapmak trnden bir niyetim olmad b i l i n
melidir. Anaristleri Hristiyanla dndrmeye almyorum.
B u , basit bir drstlk meselesi deil; btnyle ncil'i temel
alyor. K i l i s e yzyllardr lanetlenmek ile dine dnmek arasnda
bir seim yapmamz gerektiini salk veriyor, i y i niyetli vaizler
ve banaz misyonerler ne pahasna olursa olsun r u h l a r n kur
tarabilmek iin insanlar dine d n d r m e n i n yollarn aryorlar.
Ne var ki benim amdan bu byk bir hata. inanrsak, elbette
kurtulacamz belirten ayetler var. A n c a k burada sklkla u n u
tulan temel nokta, n c i l ' d e k i ayetleri bal olduklar balamn
(hikayeler ya da tartmalar) dnda ele almamamzn gerekli
olduudur. B e n i m inancma gre, ncil, T a n r n n bir l t u f ola
rak hepimize vaat ettii bir evrensel k u r t u l u u bildirmektedir.
u halde, dine dn ve inan ne demek oluyor? B u , baka bir
konu. Genel grn tersine, bunun kurtulu ile ok da bir ili
kisi yok. B u , bir tr sorumluluk almak hali. D i n e dndkten
sonra, Tanrnn bizden talep ettii belli bir yaam tarzn ve bel
li bir hizmeti stleniriz. Dolaysyla, Hristiyan inancna ba
l l k , asla dier insanlarla ilikilerde bir ayrcalk deil; ek bir
grev, bir sorumluluk, yeni bir itir. u halde, hibir koulda d i n
propagandas yapmak d u r u m u n d a deiliz.
Beri yandan, Hristiyanlara anarist olmalarn sylemeye
de almyorum. D u r d u u m nokta, ksaca yle: ayet politik
Anari ve Hristiyanlk 11

bir duru alyorlarsa, anarizmi ilk elden gz ard etmemeleri


gerekiyor; zira benim amdan, bu alanda ncil'deki dnceye
en yakn k o n u m l a n m , anarizmdir. Doal olarak, sesimi du
y u r m a ansna ounca sahip olmadmn farkndaym. O n c a
asra dayanan kklemi nyarglarn birka ylda krlamayaca
ortadadr. unu da eklemeliyim ki amacm Hristiyanlarn bu
k o n u m l a n m bir tr grev saymalar deildir; olamaz da. Y i n e
onlarca y z y l l k gre karn, Hristiyan inanc bizi bir g
revler, y k m l l k l e r dnyasna deil, zgrlkler dnyasna
gtrmektedir. B u n u benden te, Pavlus, pek ok yerde belirt
mektedir (rnein, 1 Corinthians) . 1

Bir ncs de, zerinde durduum bu i k i dnce ve ey


lem formunu, hayata bak ne pahasna olursa olsun uzlatr
maya almyorum. Gnmzde artk H r i s t i y a n l k toplumda
egemen deil; Hristiyanlar asndan, u ya da bu ideolojiye
eklemlenmek ya da onlar Hristiyanlkta rahatsz eden eyler
den el etek ekmek ise ahmaka bir cinnet halidir. Bu ekilde,
pek ok H r i s t i y a n 1945 sonrasnda Stalinist komnizme ynel
m i t i . Bunlar, H r i s t i y a n l n yoksullar iin, toplumsal adalet
i i n , toplumu dntrmek g i r i i m i iin sylediklerine vurgu
yapyor; fakat sorunlu b u l d u k l a r yerleri - T a n r n n ululuunu
ve Isa'daki k u r t u l u u n i l a n n - grmezden geliyorlard. Benzer
bir e i l i m i , 1970'lerdeki szde kurtulu teolojilerinde de grmek
m m k n . Gney A m e r i k a devrimci hareketi ile i l i k i k u r m a y
olas klabilmek iin, u bir strateji gelitirmilerdi. K i m olur
sa olsun, bir insann yoksul olmas, Isa ile zde tutulmasna
yetiyordu. Dolaysyla, en ufak bir sorun dahi kalmyordu. k i

1 ciltlik Ethique de la liberte, (GenevaLabor et Fides, 1975 - 1984)'te belirttiim


gibi, zgrlk incil'in temel dorusudur ve ncil'in Tanrs her eyden te Kurtarcdr.
Pavlus'un demesiyle, zgrlk iin azat edildik; James'e gre de, en mkemmel yasa
zgrln yasasdr.
12 Kar Yaynlar

y z y l ncesindeki olaylarda, buna ok daha az nem v e r i l m i t i .


Bylesi ynelimleri nceleyen, 1900'lerdeki rasyonel Protestan
l k idi. B u n u n olduka basit bir ngrs vard: madem ki b i l i m
her zaman gerei, dolaysyla doruyu gsteriyordu; o halde
ncil'i ve isa'nn retilerini k o r u m a k iin bilime ve manta
ters den her eyden, rnein, Tanrnn bir insan bedeninde
reankarne olma olaslndan, mucizelerden, diriliten vb. vaz
geilmeliydi.
Son olarak, Hristiyanln k i m i ksmlarndan vazgeerek
uzlama tutumuna gnmzde de rastlamaktayz; ne var ki bu
kez islam ile. Hristiyanlar, Mslmanlar anlamak konusunda
olduka ateliler ve dolaysyla (benim de katldm) syleiler
de, ortak n o k t a l a n , rnein, her i k i s i n i n de semavi dinlerden
olduunu, her i k i s i n i n kitabnn o l d u u n u vb. youn bir bi
2

imde vurgulamaktadrlar; temel eliki noktasna, yani isa'ya


hi gnderme yapmamaktadrlar. K e n d i m e , srekli, bunlarn
dinlerine neden H r i s t i y a n l k dediklerini soruyorum. imdi asl
konuya d n y o r u m ; sonu olarak, benim derdim anarizm ile
ncil inanc arasnda enikonu bir yaknsama oluturmak deil.
ncil'den ne anladm, ne aldm, bana gre gerek Tanr Ke
l a m n n ne olduunu tartyorum. Bu farkl trden bak ala
ryla diyalogda, ayet drst olacaksak, ncelikle kendimize d
rst olmalyz; k e n d i m i z i rtmemeli, ne dndmz baka
t r l gstermemeli, telememeliyiz. Dolaysyla, anarist okur
larn bu sayfalardaki ou ifadeyi artc ya da gln bulmas
olasdr; ne var ki bu benim iin bir kayg kayna deil.
u halde, ben ne mi yapmaya alyorum? Ksaca, H r i s t i -

2 Daha nce de belirttiim gibi, ncil'in Tanrs ile Allah arasnda ortak hibir yan yok
tur. "Tanr" szcnde houmuza giden her eyi okuyabildiimizi unutmamalyz.
ncil ve Kurandan alntladm kimi adlarn ve hikayelerin de birbirleriyle ortak bir
yan olmadn da daha nce belirttim.
Anari ve Hristiyanlk 13

yanla yneltilen byk bir yanl anlay ortadan kaldrmaya


alyorum. Bu d u r u m , pratikte t m Hristiyan topluluklarn
kabul ettii; fakat gerekte ne E s k i A h i t ya da Drt nciller dedi
i m i z Kitab- Mukaddes'teki ne de Yeni Ahit'te yer alan mektup-
lardaki ncil ayetleri ile hibir ilikisi bulunmayan bir tr klliyat
ile etki gc kurmutur. T m kiliseler devlet otoritelerine sayg
duymakta ve bu otoriteleri sklkla desteklemektedir. U y u m a ,
yce bir erdem anlam yklemilerdir. Toplumsal adaletsizlikleri
ve k i m i insanlarn dierleri tarafndan smrlmelerini ho g
r r k e n ; b u n u , b i r i l e r i n i n efendi, dierlerinin kle olmasnn Tan
r n n istei olduunu ve sosyoekonomik baarnn ak bir ekilde
bu ilahi l t f iaret ettiini ne srerek aklamlardr. Ayrca,
zgr ve zgrletirici szcklerini ahlaka dntrmlerdir ki
buradaki en artc nokta, dorudan evangelik dnce izlenir
se, bir H r i s t i y a n ahlkndan sz edilemeyecek oluudur. Gerek
u k i , insanlar yaayan bir btn olarak grp yaptklar eylem-
lerdeki nedenleri anlamaya almaktansa, verili bir ahlaka gre
hatalar yarglamak ok daha kolaydr. Sonu olarak, b t n k i l i
seler bilgi ve g ile bezeli bir ruhban snf oluturmutur; evan
gelik dnceye aykr olmasna karn, bu, i l k i n ruhban snf
na "ministers" denmeye balandnda gereklemitir ki hizmet
anlamna gelen ministerium'dan tretilen bu szck, dierlerinin
hizmetisi karlna gelmektedir.
B u r a d a n hareketle, i k i yz y l l k Hristiyan hatalarn ya da
yanl grenekleri ortadan kaldrmalyz ki ben bunlar Roma
3

Katoliklerine ynelik bir Protestan sulamas olarak belirtmiyo


r u m , bu uzaklamalarn ya da sapmalarn suu hepimize aittir.
Bu hareketi ilk balatann ya da bu d u r u m u kefedenin ben oldu
u m u syleyemem. Dnyann bandan beridir saklanan srlar-

3 Bir sre nce, kimi ekonomik ve politik vb. nedenlerle ncil'den Hristiyanlk dediim
eye ynelen bu hareketi akladm; baknz La Subversion du christianisme.
14 Kars Yaynlar

n n rtsn kaldryormu gibi yapacak deilim. D u r d u u m


nokta, H r i s t i y a n l k t a yeni bir nokta deil. l k i n , H r i s t i y a n l k
ile anarizm arasnda ncil temelli, k u r u l u ilikiye deinece
i m . Pei sra ise, ilk yzyldaki Hristiyanlarn t u t u m l a r n
irdeleyeceim. Ne var ki bu yazdklarm on yedi y z y l l k bir
belirsizliin ardndan gelen ani bir d i r i l i m deildir. Bir H r i s
tiyan anarizmi her zaman olmutur. Entelektel, mistik ya da
toplumsal, basit n c i l gereklerini kefeden Hristiyanlar her
yzylda yaam, o byk adlarn tarihe ilemilerdir: rne
i n , i l k i n , Tertullian, pei sra.-Fra D o l c i n o , Francis of Assisi,
Wycliffe, Luther (iki korkun hatasn, prensin gc tekrar ele
geirmesindeki katksn ve isyankr kyl k y m n destekle
mi olmasn darda tutmak kaydyla), Lammenais, John Bost
ve Charles de Foucauld.
D a h a detayl bir aratrma iin Vernard Eller'n o m u a z z a m 4

almasna bakmanz n e r i r i m . Bu alma; k u r a l koyucula


r n gcn reddeden, sklkla b e l i r t i l d i i gibi apolitik olma
yan, gerek anari anlamna gelen A n a b a p t i z m i n karakterini
gn na karmaktadr: g ki ilahi bir musibettir; o, h a i n i
cezalandrmak iin gnderilmitir. Hristiyanlar, beri yandan,
gerektii gibi hareket eder ve lanetlenmezlerse, siyasi otoriteye
itaat etmek zorunda kalmazlar; toplum ve idare ayrmnda oto
n o m topluluklar halinde rgtlenmek d u r u m u n d a olurlar. Sra
d bir k i i l i k olan Christoph Blumhardt, 19. y z y l n sonuna
doru ok daha keskin ve garip bir biimde tutarl bir anarist
H r i s t i y a n l k formle etmitir. Bir papaz ve t a n r b i l i m c i olarak
ar sol harekete katlm; fakat gc ele geirmek konusundaki
tartmalara d a h i l olmamtr. Bir Kzl kongrede unlar syle
mitir: " B u r a d a , karnzda bir insan olarak duruyor olmaktan

4 Vernard Eller, Christian Anarchy (Eerdmans, 1987).


Anari ve Hristiyanlk 15

onur d u y u y o r u m ; ayet, politikaclar benim gibi bir insana ta


h a m m l edemiyorlarsa, topunun can cehenneme!" Anarizmin
asl z, budur: nsan olmak m , evet; peki, politikac olmak m ,
asla. Blumhardt, partiden ayrlmak durumundayd!
Hibir gcn ana dremedii, varoluuluun ba
bas Kierkegaard, 19. yzyln ortalarnda bu anarist yolda
Blumhardt' ncelemitir. Kierkegaard, bugn bir bireyci olarak
aalanmakta, reddedilmektedir. phesiz ki o, demokrasi te
melli olmalarna karn, kitleleri ve t m otoriteleri acmaszca
sulamtr. B i r cmlesi yledir: "Tanr nazarnda otoritenin
ilediklerinden daha korkun hibir hata ya da su yoktur. N e
den mi? n k devlet, kiilerst olandr ve kiilerst olmak,
kiiye edilebilecek en ar hakarettir." Terim olarak gemiyor o l
masna karn, ou metinde, Kierkegaard kendisini bir anarist
olarak gsterir; terim olarak gememesi doaldr, n k bu te
r i m henz var olmamtr. Son olarak, Eller'n benim amdan
5

en i k n a edici k a n t , 20. y z y l n en byk tanrbilimcisi K a r i


Barth'n sosyalist olmadan nce bir anarist olduunu - s o n r a
snda bundan piman olmakla b i r l i k t e - komnizme yakn dur
d u u n u belirtmi olmasdr. te, t m bu temel gerekler, al
m a l a r m n H r i s t i y a n l k iinde birdenbire ortaya km rnek
ler o l m a d k l a r n gstermektedir.
B i l d i k entelektellerin, t a n r b i l i m c i l e r i n yan sra, halk ha
reketlerini; kiliselerin resmi dille ne srdklerinden btnyle
farkl inanlar, dorular ile yaayan ve kaynaklarn kolektif bir
hareketten te dorudan ncil retilerinde bulan sradan i n
sanlarn varln da yok saymamak gerekir. Bu alakgnll
insanlar, kafirler olarak bir skandal yaratmadklar srece k y -

5 Vernard Eller, Kierkegaard and Radical Discipleship (Princeton: Princeton Univer


sity Press, 1968).
16 Kar Yaynlar

ma uramakszn, doru ve canl bir inanc srdrmektedirler.


Dolaysyla, ortaya koyduum, hibir ekilde yeni kefedilmi
bir doru deildir. H e r zaman yaatlm, yaanmtr; ne var
ki az sayda ve ounlukla anonim insanlar tarafndan -ki izleri
hi silinmemitir. 6
K i l i s e ileri gelenlerinin resmi ve otoriter H
ristiyanl tarafndan, kafalar srekli ezilmeye allm olsa
da, onlar daima var olmulardr. Ne zaman bir tr yenilemeyi
baardlarsa, isa'nn retilerini ve t m ncil'i temel alarak ba
lattklar hareket derhal saptrlm, resmi kilise kurallarnda
yeniden dzenlenmitir. Francis sonrasnda Fransiskanlara da,
Luther sonrasnda Lutheranlara da yaplan budur. Dardan var
olamamlardr. B i z her zaman sadece byk k i l i s e n i n , k i b i r l i
papalarn, siyasi k o n u m l a r n , u ya da bu Protestan otoritenin
ihtiamn grr, b i l i r i z .
Bu noktada, kendi yaammdan ok somut bir rnee sa
h i b i m . Kaynbabama (ki Hristiyanla byk bir inatla kar
durmaktadr), ncil'in gerek iletilerini aklamaya altmda
(ona bunlar aklayan tek kii b e n d i m , o bunlar yalnzca ben
den duymutu), kilisede duyduklarnn b e n i m sylediklerimin
tam tersi olduunu b e l i r t m i t i . u halde, bylesi bir d u r u m u
sadece benim grdm syleyecek deilim. Yerin altnda da
olsa, srekli akan hakikatli bir nehir var ve bu nehir hakikat
ten daha grnmez deil. B u , ncil'in Kelam'ndaki hakikattir.
Hepsi bu; tesi deil - n e grkem ne hayranlk; ne de resmi ak
lamalar, ahmak hiyerarik dzenler (ki Isa bunu kasten yapma
mtr), k u r u m s a l otoriteler (ki M e s i h bunu asla yapmamtr),
yarg sistemleri (ki Tanrnn hakkaniyetine asla bavurulma
mtr). T m bunlar, kilisenin sosyolojik ve k u r u m s a l y z n
den te bir ey deildirler; bu grnrler, kilise deildirler. Ne

6 Yedinci ve sekizinci yzyllardaki kardelik cemaatlerinin ilgi ekici bulgular.


Anari ve Hristiyanlk 17

var ki dardan bakldnda, kilise bunlardan ibarettir; kilise,


bunlardr. D u r u m bu iken, dardan bakanlarn kiliseyi yar
glyor olmalarna ne diyebiliriz? Baka bir deyile, anaristler
H r i s t i y a n l reddetmekte hakldrlar. Kierkegaard, bunu t m
anaristlerden daha acmasz bir biimde yapmtr. Bu noktada,
bir dier kaygm aklamay, dolaysyla, olas yanl anlal
malar bertaraf etmeyi gerekli gryorum. Ben, resmi k i l i s e n i n ,
kendilerine sosyolojik Hristiyan diyenlerin, yani, Hristiyan o l
d u k l a r n ne srp tam da H r i s t i y a n l k d davrananlarn (ne
mutlu ki saylan azalyor; n k k r i z anlarnda kiliseyi ilk terk
eden onlar oluyor) ya da 19. yzyl kilise patronlar gibi dier
leri zerindeki glerini a r t r m a k iin salt belli bal k i m i H
ristiyanlk olgularn kullananlarn sylediklerini, yaptklarn
aklamaya almak aymazlna dmeyeceim.
Bir Hristiyan Gzyle
Anari
I

Hangi Anari?

B i r b i r i n d e n farkl anari formlar ve yine bunlar iinde bir


birinden btnyle farkl akmlar bulunmaktadr. Dolaysyla,
ncelikle hangi anariden yana olduumu aklamam gerektii
ni dnyorum. Anariden bata kastettiim iddetin mutlak
reddidir. Buradan hareketle, bir eylem ekli olarak iddete yne
len nihilistleri ya da anaristleri onaylamam sz konusu olamaz.
Saldrya, iddete bavurmak d u r u m u n u kesinlikle a n l y o r u m .
Y i r m i ksur y l nce Paris Ticaret Borsas nnden geerken, bu
binann bombalanmas gerektiini dndm ok net hatr
l y o r u m . B u , phesiz ki kapitalizmi yok etmeyecekti; ne var ki
bir simge ve bir uyar anlamna gelecekti. Bomba hazrlamasn
bilen kimseyi tanmadmdan, bu gereklemedi!
O dnem, iddete bavurmak istemi o l m a m , sanrm,
ekilde aklanabilir. ncelikle, bizler Rus nihilistlerin reti
lerine sahiptik: ayet gc elinde b u l u n d u r a n l a r n -bakanlar,
generaller ve emniyet amirleri v b . - sistematik bir ekilde ld
rlmeleri eklinde bir eylemlilik yoluna gidilirse, insanlar u z u n
vadede bylesi grevlere gelmekten korkacaklard ve neticesinde
devleti y k m a k zor olmayacakt. M o d e r n terristler iin de ben
zer bir ynelimden sz edilebilir. A n c a k bu dnce hatt, k i m i
gl organizmalarn ve hi phe yok ki toplumun diren ve
tepki kabiliyetini btnyle yok saymaktadr.
k i n c i s i , sistemin dayankll grldnde, konformist
toplum, srekli glenen hkmet ve yenilmez ekonomik sis-
Anari ve Hristiyanlk 21

tem (okuluslu lkeleri bloke eden bu deil midir?) ile yz yze


kalnp acizlik hissedildiinde, m i t s i z l i k ba gsterir. iddet,
bir t r m i t s i z l i k ldr; bireyin basklanyor olmaktan duy
duu honutsuzluun ve fkenin son bir gayret ile davurumu
dur iddet. Feryadmz, mitsizliimizdendir (J. Rictus). Dier
yandan, bu, baka trden bir eylemin olmadnn ve en ufak bir
m i d i n kalmadnn da itirafdr.
Son olarak, yukarda da b e l i r t t i i m gibi, iddete bir simge,
bir iaret anlam da yklenebilmektedir. Toplumun sanldn
dan ok daha krlgan olduu ve gizli glerin bu d u r u m u n s
t n rtmeye abalad ynnde bir uyar olarak da okunabilir
iddet.
Y i n e de, altnda hangi drtler barnyor olursa olsun, id
dete ve baskya karym. Ben iddete i k i dzeyde karym. B i
r i n c i s i , tamamen taktiksel, i y i organize olunduunda (ki b u n u n
iin gl bir disiplin ve iyi bir strateji arttr) pasif direni ha
reketlerinin iddet eylemlerinden (gerek bir devrim z e m i n i n i n
olutuu an dnda, phesiz) ok daha etkili olduunu gre
bilmekteyiz. Yalnz G a n d i ' n i n baarsn anmsamamz deil,
daha y a k n m z d a k i M a r t i n Luther K i n g ' i n A m e r i k a n zenci ha
reketinin gelimesindeki katks da bu d u r u m a ak bir kanttr;
zira ok daha hzl yol almak isteyen K a r a Mslmanlar, K a r a
Panterler gibi sonraki hareketler, iddetin her trlsne bavur
mu ve hibir ey kazanamam olmakla kalmayp, K i n g dne
minde kazanlan k i m i haklarn da y i t i r m i l e r d i . Benzer ekilde,
1956'da Berlin'de ve sonrasnda Macaristan ve ekoslovakya'da
gerekletirilen iddet eylemlerinin t m baarszlkla sonu
lanrken, rgtyle birlikte her koulda pasif direni yoluna
giden Lech Walesa, Polonya h k m e t i karsnda daha salam
d u r a b i l m i t i . 1900-1910 yllar arasndaki en gl rgt lider-
22 Kars Yaynlar

lerinden b i r i n i n dedii gibi; "Grev, evet; ama iddet, asla." Son


bir rnek de Gney A f r i k a C u m h u r i y e t i n d e n . Bu her ne kadar
tartlr olsa da, (Xhosa kabilesinden) Mandela'nn tersine, top-
yekun pasif direni stratejisini destekleyen byk Z u l u efi But-
helezi, rklk p o l i t i k a l a r n n son bulmas iin A f r i k a U l u s a l
K o n g r e s i n i n (genellikle siyahlar arasnda) orantsz iddet k u l
l a n m ile kazanabileceinden ok daha fazlasn baarabilirdi.
Otoriter bir hkmet iddete ancak iddetle karlk verebilir.
k i n c i nedenim ise ak bir ekilde H r i s t i y a n l k ile i l g i l i .
ncil'e gre, yol sevgiden geer; iddetten deil (brani Incili'rde 7

anlatlan savalara ramen; ki en rahatsz edici i t i r a f m n bu


olduunu aka dile getirmeliyim ). Gc elinde b u l u n d u r a n
8

lara kar iddet k u l l a n m a m a k , hibir ey yapmamak anlamna


gelmez. Gstermek zorunda hissettiim, H r i s t i y a n l n , gcn
reddi ve bu dorultuda mcadele anlamna geldiidir. B u , k r a l
ve kilise arasnda k u r u l a n yzlerce y l l k m t t e f i k l i k ile bt
nyle u n u t u l m u t u ; papa ayn zamanda devletin de ba olmu
ve ounlukla k i l i s e n i n ba deil, devletin ba sfatyla hareket
etmiti. 9

iddetten yana olan anarizmi darda braktmda, geri


ye pasifist, anti m i l l i y e t i , antikapitalist, etik ve anti demokrat
(yani, burjuva devletlerin sahte demokrasilerine dman) bir
anarizm kalyor. Bu anarizm, otoriteleri alaa edebilmek iin
t m ezilenlerin kk gruplar ve eteler halinde rgtlendii,

7 Hristiyanlarn bu kitaplar eklemelerinden ve Yahudileri kendilerine ait olandan


mahrum etmekten kanmak amacyla "Eski Ahit" yerine bunu kullanmay tercih edi
yorum.
8 J. Ellul: Contre les violents.
9 Kendisini krallarn, imparatorlarn, baronlarn vb. politik basksndan kurtarabil
mek ve kendi zgrln garanti altna almak isteyen papaya (oysa sonu tam tersi
oluyor) verilen usuz bucaksz etki alan gereinden hareketle gcn ktcl kulla
nmn gryoruz.
Anari ve Hristiyanlk 23

kendi ilerinde tartt, yanllar ve basklar aka ifade et


t i i anarizmdir. Btn bunlar, Bakunin'e olduka yakn dn
celerdir.
Dier yandan, seimlere k a t l m konusu halen hassas bir
nokta olarak durmaktadr. Anaristler oy kullanmal m? K u l
lanmal iseler, bir parti k u r m a l a r da gerekir mi? Ben de dier
pek ok anarist ile ayn dnceyi paylayorum. Oy k u l l a n
mak, orta snfn topluma dayatt sahte demokrasi arkna
d a h i l olmak anlamna gelmektedir. O y u n u sa ya da sol par
tilerden yana kullanyor olmak bu d u r u m u deitirmez. Y i n e ,
parti k u r m a k da kanlmaz bir biimde hiyerarik bir yapy
benimsemeyi, gc ve i k t i d a r paylamak isteini de beraberin
de getirecektir. Politik gc elinde t u t m a n n , nasl bir yozla
maya yol aabileceini asla unutmamalyz. 1900-1910 yllar
arasnda Fransa'daki eski tfek sosyalistler ve sendikaclar gce
sahip olduklarnda, b u n l a r n , s e n d i k a l i z m i n en azl dmanla
rna d n t k l e r i n i ne srenler olmutu. Sadece Clemenceau
ve Briand' hatrlamamz dahi yeterli. Bu nedenle, anarizme
olduka yakn duran ekolojist harekette siyasi katlma da ke
sinlikle kar d u r u y o r u m . Yeiller hareketine btnyle d
m a n m ; Fransa'daki Ecolos'un (evreciler) siyasete k a t l m n n
ne ile sonulandn seimlerde btn plaklyla grdk.
Hareket, birka rakip gruba blnd, lider de birbirlerine
d m a n l k l a r n aka ilan etti; yanl meseleler (rnein, tak
tikler) zerinde y r t l e n tartmalar asl amac glgelemeye
balad; paralar seim kampanyalarna harcand ve hibir ey
kazanlmad. Ayrca, seimlere katlmak, hareketin etki gcn
de azaltt. Siyaset oyunu, toplumumuzda hibir nemli deiime
yol aamaz; dolaysyla, bu oyunun bir paras olmay her koul
da reddetmeliyiz. Toplum, ok daha karmak bir yap. likiler
24 Kar Yaynlar

ve yaplar btnyle birbiri iine girmi durumda. Bu d u r u m u


siyasi yntemlerle dzenlemek trnden bir m i d i m i z olamaz.
ok uluslu lkeler bunu gstermek iin yeterlidir. Kresel eko
n o m i k b i r l i k gz nnde bulundurulduunda, solun iktidara
gelmesi bir l k e n i n ekonomisinin deitirilebilmesi iin yeterli
deildir. u halde, h k m e t i bu denli kolay deitiremiyorsak,
asl ihtiyacmz olan kresel bir devrimdir.
P e k i , bu bir anlamda e l i m i z i n , k o l u m u z u n bal olduu an
lamna gelmiyor mu? ite, tam da ne zaman aykr bir tez ne
srecek olsak, aldmz yant bu. Sanki tek eylemlilik hali siya-
setmi gibi! B e n i m inandm anari, her eyden nce kapitalist
(ya da yoz sosyalist) ve emperyalist t o p l u m u m u z u (bu toplumun
burjuva, komnist, beyaz, sar ya da siyah olmas bir eyi dei
tirmez) oluturan her eye kar bir vicdani rettir. V i c d a n i ret,
yalnz askerlik grevini deil, toplumumuz tarafndan dayatlan
t m bask ve yasaklar, vergileri, alar, z o r u n l u eitimi vb. red
detmek demektir.
Doaldr k i , ben eitimden yanaym; ancak sadece entelek
tel bilgi donanmna ak bir ekilde sahip olmayan ocuklara
dnk, asla z o r u n l u olmayan bir eitimden yana. E i t i m , o
cuklarn yetileri gz nne alnarak ekillendirilmelidir.
A konusuna dair ise, nmde ok deerli bir rnek duruyor.
H u k u k doktoru - a y n zamanda, matematik e i t i m i n i tamamla
m- bir anarist (ya da neredeyse bir anarist) arkadam, keli
menin tam anlamyla, doaya dnme karar ald. Haut-Loire'nin
sert evre artlarnn h k m srd yksek yaylalarnda on
y l sresince bykba hayvan yetitirdi. Hayvanlara ap as
yaplmasna - h i k a y e n i n balad yer tam da buras- kar kt.
O n l a r a zenlice bakar ve besler ise, hastaln bulamas gibi bir
tehlikenin olmadn belirtiyordu; zaten dier srler ile de te
maslar sz konusu deildi. A n c a k , mesele son derece ilgin bir
hal ald. Veterinerler yakasna yapt. Arkadam para cezasna
Anari ve Hristiyanlk 25

a r p t r l d . Sonrasnda alamadaki beceriksizlikler ve kazalar


kant gstererek olay mahkemeye tad. Duruma, ilk seferin
de aleyhinde sonuland. Temyize gitti ve biyologlarn ve saygn
veterinerlerin hazrlad raporlarn da yardmyla beraat etme
yi baard. Bu olay, dzenlemeler emberinde kk boluklar
bulabileceimizi gstermesi asndan olduka iyi bir rnek.
A n c a k , ncelikle bunu istemeliyiz; gcmz datmadan, tek
bir noktaya odaklanarak idareyi ve onun k u r a l l a r n yenilgiye
uratmak m m k n .
Benzer bir sreci biz de Aquitaine Ky K o m i s y o n u n a kar
verdiimiz mcadelede deneyimledik. Olaanst bir aba sarf
ederek, blge halk iin felaket anlamna gelecek olan pek ok
projeyi durdurmay baardk; phesiz k i , ok sayda davann,
hatta yksek mahkeme srelerinin 10
ardndan. Bunlar, elbette,
olduka kk apl eylemler; ancak, bu rneklerin saysn o
altr ve tedbiri bir an olsun elden brakmazsak, devletin her an
her yerde hazr ve nazr olma d u r u m u n u engellemeyi baarabi
l i r i z ; her ne kadar Dferre* tarafndan gelii gzel dzenlenen
"ademi merkeziyetilik" yasalar zgrln savunulmasn
ok daha zor klyor olsa da. Gnmzde dman artk merkezi
devlet" deil, her eye kadir, her an her yerde bulunan idare-

10 Burada ilgin bir dier nokta daha var: biz idarenin bizatihi kendisini yasad
hareket etmeye zorladk. Yntem basit. dare yasalarn dnda almaya balad ve
kendisini kurallar ve emirlerle aklamak zorunda kald. Komisyonun bakan Biasini,
dzensiz bir biimde ve uygun bir soruturmadan yoksun olmasna karn, bir kere
almaya balayan teoriyi gelitirdikten sonra daha fazla bir eyin yaplmasna gerek'
kalmad. Bir baka deyile, buldozerler bir kere almayagrsn, tesine lzum kal
myor. Bu, toptan bir vatandalar dzenlemesi ve yasadln resmi ileyii anlamna
geliyor. Buna benzer bir dier rnek de le de R bridge'in yapmdr: bunda da idare
mahkemesi ret karar vermi ancak sanki hibir ey olmam gibi devam edilmitir.

* Dferre, Gaston Paul Charles: Fransz sosyalist siyaseti. ileri Bakanl dnemin
de (1981-86) Fransz sol Jakobenlerin gl, merkeziyeti devlet anlay ile balarn
kopararak, tarihe Dferre Yasalar olarak geen byk apl bir ademi merkeziyetilik
ve yreselleme paketi hazrlamtr. (.N.)
11 Rol ne olursa olsun felaket! Aydnlatc bilgiler iin J. J. Ledos, J. P. Jzequel ve P.
Rgnier'in Le gchis audiovisuel (Ed. Ouvrires, 1987) almalarna baknz.
26 Kar Yaynlar

dir. Reddiyeleri her eye, zellikle de emniyete ve yarg sre


c i n i n k u r a l s z l a t r m a s n a yneltmeliyiz. G aygtlarndaki
ideolojik yanllar sumen alt etmemeliyiz; o mehur h u k u k u n
stnl prensibinin batan ayaa byk bir demokrasi yalan
olduunu bilhassa dillendirmeliyiz. Devlet kendi koyduu k u
rallara uymuyorken, bizler onun taleplerine sadk kalacak dei
liz. Devlette ilerin paray veren dd alar mant ile y r
t l d n unutmamalyz.
Burada, 1956'da, u y u m sorunu yaayan genlere i l i k i n k u r
duumuz k o r u m a derneklerini a n m a m yerinde olacaktr. Bu
derneklerde temel olarak nerdiimiz, u y u m sorunu yaaya
n n genlerden te, toplumun kendisi olduuydu. 12
Dernekler,
devletten gelen yardm denekleri d a h i l , pek ok yoldan mali
destek alyor ve ok gzel iliyorlard. Genlerin topluma ayak
uydurmalarn salayarak deil; k i i l i k oluumlarnda kendile
r i n i destekleyerek, zararl aktivitelerin (uyuturucu k u l l a n m
vb.) yerine yapc ve yararl aktiviteler kazandrlarak byk bir
baar elde edilmiti. Ta ki bir sre sonra, bakan M a u r o y tara
fndan balatlan uygulamayla, devlet bu derneklerin t m mali
y k n kendi stne alana, pei sra, kendi k o r u m a programn
icat ederek U l u s a l K o r u m a Konseyi'ni kurana dein. Sonras ise,
phe yok k i , tam bir felaketti.
Vurgulamay yerinde bulduum nemli nokta u: nmze
izilen izginin tesine geen ok daha b y k bir aba harca
mak durumundayz. Olduka nemli olduunu dndm,
vergi vermeyi reddetme bu duruma iyi bir rnek gibi duruyor.
phesiz k i , vergi mkellefi bir birey vergisini dememeye ya da
en azndan sz konusu verginin orduya aktarlan ksmn de-

12 Y. Charrier ve J. Ellul, Jeunesse dlinquante: Une Exprience en province (Paris:


Mercure de France, 1971).
Anari ve Hristiyanlk 21

memeye karar verir ise, devlet asndan yaplacak olan bellidir.


Bu birey derhal tutuklanr, cezalandrlr. Ne var ki bu trden
bir d u r u m d a , ok sayda insan, rnein y i r m i bin vergi mkelle
fi ortak hareket eder, vergi demeyi reddeder -hele bir de bu du
r u m medyada yer b u l u r - ise, devlet, en uygun deyimle, eekten
dme dnecektir. B u n u gerekletirebilmek uzun ve y o r u c u
bir hazrlk srecini, kampanyalar, konferanslar, yazlar vb.
gerekli klmaktadr.
Yaygn eitimde okullarn ebeveynler tarafndan dzen
lenmesi meselesinde, her ne kadar ok sayda aktif katlmcya
ihtiya duyuluyor ve resmi paral eitim k u r u m l a r n d a bu yap
hali hazrda uygulanyor olsa da, ok daha pratik zmler ge
tirilebilir. B e n i m aklmda, ebeveynlerin kendilerinin y r t
c k o n u m u n d a olduu; donanml, yetkin olduklar alanlarda
reten olarak k e n d i l e r i n i n bulunduu bir okul dncesi var.
En azndan C o h n Bendit'in kardeinin balatt Lyce de Saint-
Nazaire gibi alternatif bir o k u l modeli oluturulabilir. Buradaki
en e t k i l i nokta, d u r u m l a dorudan ilgili ve sorumlu kiilerin,
yani renci, ebeveyn ve retmenlerin doru temsilleridir.
Bu trden g i r i i m l e r i n daima siyasi, m a l i , idari ve yasal oto
ritelerden bamsz, btnyle birey temelli rgtlenmelere ge
r e k s i n i m i vardr. Sava gnlerinden, bir krsal blgede gmen
hayat yaadmz dnemden k a l m a elenceli bir rnee sahi
b i m . Blgede geirdiimiz i k i y l n ardndan, kyllerin gven
lerini ve dostluklarn kazanmtk. Blge halk, b e n i m hukuk
zerine altm biliyordu; neden sonra, anlamazlk yaa
d k l a r konularda kendilerine danmanlk yapmam, meseleyi
bir zme balamam nerisi ile kar karya kaldm. Neticede,
bir anda blgede, bir tr avukat, bar uzlatrmacy ve noteri
anmsatan bir greve gelmi b u l u n d u m . Bu cretsiz iin, yasalar
28 Kar Yaynlar

nnde elbette hibir geerlilii yoktu; blgedekiler asndan


ise d u r u m bunun tersiydi. Herhangi bir anlamazl giderecek,
meseleyi zecek bir szlemeyi taraflara imzalattmda, bl
gedeki herkes bu szlemeyi resmi bir belge gibi geerli kabul
ediyordu.
Doaldr k i , otoriteyi teleyen bu tr beklenmedik u eylem
rnekleri, anarist dncenin ideolojik bir yaylmna gereksi
n i m duyduu gereini gz ard etmemize neden olmamaldr.
D n e m i m i z i n ; bantl siyasi dncedeki mutlak boluu, her
koulda gz nnde bulundurabilecek bir noktada durmakta
olduunu dnyorum. Liberaller, halen 19. yzyldalar. Sos
yalistlerin elinde, nerebilecekleri gerek bir sosyalizm t r
bulunmuyor. Komnistler, btnyle gln durumdalar; post-
Stalinizm uykusundan henz uyanyorlar. Sendikalar sadece
mevcut k o n u m l a r n k o r u m a k kaygs iindeler. 13
K e n d i s i n i ye
nileyebildii ve ekolojistler gibi mevcut embriyonik gruplarn
desteini almay baarabildii halde, bylesi bir boluk, anarist
dnceye nemli bir olanak sunacaktr.
Bundandr k i , ben bir anarizm formuna olduka yakn du
ruyor, anarist mcadeleyi olumluyor, destekliyorum. u hal
de, beni gerek bir anaristten ayran nedir? D i n meselesini bir
yana brakrsak - k i sonrasnda uzunca deineceim- sanrm
ayrlma noktalarn yle aklayabilirim: Gerek bir anarist,
anarist bir toplumun -devletin olmad, tekilatn, hiyerari
n i n , otoritenin olmad bir t o p l u m u n - olas, yaanas ve uygu
lanabilir olduunu dnr. A n c a k ben byle d n m y o r u m .
Baka bir deyile, ben anari toplumu iin savan, mcadelenin
kanlmaz olduunu savunmakla birlikte, bylesi bir toplumun
gerekte olas olmadn dnyorum, i k i noktann da ak-

13 stihdam korumak bahanesiyle Concorde'un ahmaklklarn desteklediklerini ve


halen silah ve cephane retim ve .ihracn aklayabiliyor olduklarn unutmamalyz.
Anari ve Hristiyanlk 29

lanmas gerekiyor. kincisi ile balyorum.


Gerek u ki otoritelerden, k u r u m l a r d a n arndrlm bir
toplum grs ya da umudu i k i l i bir inanca, insann znde
iyi olduu ve toplumun tek bana yozlat savna dayanr.
B u n u n en u ekilde ifadelenmesi yledir: emniyet, hrszl
k k r t m a k t a d r ; emniyeti ortadan kaldrrsak, hrszlk da sona
erecektir. Bylesi bir toplumun, aslnda tam da bireyleri yoldan
karmakta nemli bir rol olduunu dnyorum. Basklar,
dayatmalar, yasaklar olduu srece, bir insan yapmaz ise dieri
mutlaka iddet ve saldr yoluyla rahatlamaya ynelecektir. B u
gn, Bat dnyasnda grlen sapmalar, y a n i , t k e t i m i dayatan
reklmclk sektr (ki satn alacak gce sahip olmayan insanla
ra da bir anlamda hrszl dayatmaktadr), medyay btnyle
saran pornografi ve iddet de bu rahatlamann baka bir t r
dr sadece. Bu byk suta, tekine duyulan nefrette medyann
oynad rol phesiz ki yadsnamaz. Dier yandan, toplumu
bunun tek sorumlusu olarak grmek olanakszdr.
Hollanda'nn uyuturucu politikas, bu anlamda, nmz
de nemli bir rnek olarak durmaktadr. Her geen gn artan
bir uyuturucu t r a f i i ve uyuturucu k u l l a n m ile kar kar
ya kalan H o l l a n d a h k m e t i , 1970'te dier lkelerden farkl bir
politikaya ynelerek, yasak meyvenin eytana uyduran ekici
liinden saknmak amacyla, uyuturucu k u l l a n m n yasalla-
t r d . D a h a sonra, uyuturucu satlarn denetleyen hkmet,
bamllarn tbbi denetim dahilinde, ihtiya duyduklar dozda
uyuturucuyu cretsiz temin edebilecekleri merkezler at. Bu
uygulamalarn uyuturucu pazarna ve buna bal ktlklere
(satclara bamlla, fahi fiyatlara ve bu paray edinebilmek
iin ilenen sulara) bir son verebilecei dnlmt. Dahas,
uyuturucuya duyulan istein azalacana inanlmt. A n c a k
30 Kars Yaynlar

bunlarn h i b i r i gereklemedi. A m s t e r d a m , u y u t u r u c u n u n
bakenti h a l i n i alrken, kent merkezinde uyuturucu bamlla
r n n saysnda r k t c bir art yaand. Baskya son vermek,
insani arzular denetleyemiyor; inanlann tersine, bu hi de iyi
olmuyor.
B u d u r u m a getirdiim aklamalarn, H r i s t i y a n l k t a k i g
nah olgusu ile bir ilgisi bulunmamaktadr. Gnah, tesir itiba
riyle, sadece Tanr ile i l i k i l i deerlendirildiinde var olabilir.
H r i s t i y a n l k iindeki asrlk yanllar, gnah ahlaki bir hata
olarak grmektedir. ncil'e gre ise, byle bir d u r u m sz konusu
deildir. Gnah, Tanr yolundan ve dolaysyla onun gerektir
diklerinden ayrlmak, uzaklamaktr. "nsanlar iyi deildirler,"
trnden bir cmle kurarken, ne bir H r i s t i y a n bakn ne de
bir t r ahlaki duruu sergilemi oluyorum. Sylediim, hangi
toplumdan ya da eitim dzeyinden gelirse gelsin, insann i k i
muazzam zellie, agzlle ve g arzusuna sahip olduu
dur. Bu zellikler, dnyann her yerinde, her an karmza k
maktadr. u halde, insanlara sonsuz bir seme zgrl t a n
dmzda, kanlmaz bir biimde birilerine ya da bir eylere
baskn olmann yollarn arayacaklar; dierlerine ait olan eyleri
isteyeceklerdir. Agzlln garip doas, hibir ekilde d i n -
dirilememesinde, tatmin edilememesinde yatmaktadr; talep
edilen bir ey elde edildiinde, t m dikkat baka bir eye yn
lendirilmektedir. Ren G i r a r d , agzlln ne trden sonula
r olduunu btnyle gstermitir. G iin rekabet eden, a
gzllk eden ve kendilerini ayn eyi ister halde bulan insanlar
arasnda bir toplumdan sz edilemez. Buradan hareketle de ben
ideal bir anarist topluma asla eriilemeyeceini dnyorum.
nsanlarn znde iyi olduklar, bugn bu noktaya, asrlar
dr sregelen rme dolaysyla gelindii savyla kar klar
Anari ve Hristiyanlk 31

olabilir. Bu halde, b e n i m buna yantm, bir tr gei dnemine


gereksinim duyacamz eklindedir. n k t m bu kk salm
y n e l i m l e r i n , e i l i m l e r i n tek bir nesilde kaznmas olas deil
dir. yleyse, a d i l , zgrletirici ve bizi doru yola ynlendirici
p o l i t i k a l a r n benimsenecei gnn gelmesi midiyle, mevcut
yaplar ve gerekli otoriteleri daha ne kadar sre muhafaza ede
ceiz? H a y a l i n i k u r d u u m u z ey, devletin ortadan kaldrlmas
hali mi? Bu k u r a m n nasl ilediini hali hazrda deneyimliyo-
ruz. Her eyin tesinde, bizler ncelikle unu bilmeliyiz: gcn
her trls ktcldr; salt g ise salt ktcldr. B i n y l l k
bar ve refah dnemlerinin de cennetin de deneyimledii bu
dur.
B e n i m amdan adil ve olas grnen, tabandan gelen bir
halk hareketiyle yeni k u r u m l a r n yaratlmasdr. H a l k , yok edil
mesi kanlmaz olan otoritelerin, glerin yerini alacak uygun
k u r u m l a r (yukarda b e l i r t i l d i i gibi) oluturabilir. Bu bak a
s, aslnda, 1880- 1900 arasndaki Anarko-Sendikalist harekete
olduka yakn duruyor. Onlar, sendikalarn, ii evleri gibi ii
snf organizmalarnn, orta-snf devlet k u r u m l a r n n yerini
almas gerektiine inanyorlard. Bu hibir koulda otoriteryan
ya da hiyerarik deil, mutlak demokratik bir yolla gerekleme
l i y d i ; bu d u r u m onlar federasyonlara gtrecek ve federal ba,
biricik ulusal ba olacakt.
Neler olduunu phesiz biliyoruz. 1914'teki savan banda
A n a r k o - S e n d i k a l i s t l e r i ortadan kaldrmaya ynelik b i l i n l i bir
siyaset izlendi ve sendikal hareket, kalc devlet memurlarnn
grevlendirilmesiyle radikal bir dnm yaad. Bu korkun
bir hatayd. A y n zamanda, ii evleri de elit bir proleter snfna
tohumlanarak esas karakterini btnyle yitirdi.
zetle, saf bir anarist topluma inancm yok; dier yandan
yeni bir sosyal modelin yaratlma olaslna inanyorum. B u -
32 Kar Yaynlar

radaki biricik mesele, her eye derhal yeniden balamamz ge


rektiidir. Sendikalar, ii evleri, ademi merkeziyetilik, federal
sistemler... a r t k bunlar yok. Ktye k u l l a n l m a l a r , bunlarn
tarih olmalarna yol at. A r t k ok daha acil bir eylemlilie i h
tiya var; t m siyasi sistemlerden medet kesildi; n k bunlar
zaten pratikte yok olmu haldeler. Parlamenter s i s t e m i m i z i n ,
seim s i s t e m i m i z i n , siyasi p a r t i l e r i m i z i n ne bir anlam kalm
tr ne de bunlar diktatrlklerden daha katlanlrlardr. Geriye
ne mi kalmtr? Hi. Bu hi de her geen gn daha saldrgan,
daha totaliter ve daha kat olmaktadr. Bugn deneyimledii-
m i z , k i m s e n i n hibir eye gvenmedii ii bo siyasi k u r u m l a r
dan, sadece siyaset dnyasna alan bir ynetim sisteminden
ve sonsuzlua ulaan gcn, otoritenin yan sra demokrasile
r i m i z i oluturan sosyal denetlemenin N a p o l y o n i k devlet denli
otoriter bir mekanizmaya dnmesinden tesi deildir.
B u , teknolojilerin sonucudur. B i r teknokrasiden sz edeme
yiz; zira teknisyenler resmi olarak grevde deiller. Beri yandan,
idare t m gcn tekniklerden alyor; sahnenin arkasnda tek
nisyenler esin kayna salyor, bunlar olas klyorlar. Bu nok
tada herkesin b i l d i i n i , yani devletin byyn, brokrasinin
byyn, propagandann (kamusallk ya da bilgilendirme
kisvelerine brnerek) byyn, konformitenin, h e p i m i z i
retici-tketicilere dntren bir siyasetin byyn tart
m a n n bir yarar yok. Bylesi bir gelimeye sylenebilecek tek
sz yok. K i m s e n i n soru ynelttii de y o k . Kiliseler grevlerine
H

bir kere ihanet ettiler artk. Partiler sresini doldurmu bir oyu
nu oynuyorlar. te, bu noktada ben-anariyi tek ciddi meydan
o k u m a , tek farkndalk yaratacak hareket ve tek aktif ilk adm
olarak g r y o r u m .

14 Bilimin tehlikelerini grebilen birka bilim insan ve C. Castroriadis gibi tek tk


izole edilmi figr dnda.
Anari ve Hristiyanlk 33

C i d d i bir meydan okumadan, anarinin bir baka kat gce


ynelecei t r n d e n bir olasln bulunduunu kastetmiyorum.
O, M a r k s i z m d e var. Proleterya diktatrl dncesi, phe
siz ki toplumun kalan zerinde bir gc koullamaktadr. B u ,
gcn, mevcut d u r u m u n tersine, ounluk tarafndan aznlk
zerinde k u r u l m a s t r n d e n basit bir durum deildir. Mesele,
b i r t a k m insanlarn dierleri zerinde gc bulunmasdr. Y a
zk k i , daha nce de b e l i r t t i i m gibi, bunu btnyle nlemenin
bir yolu olduunu dnmyorum. Beri yandan, ylmadan m
cadele edebiliriz. En u noktada rgtlenebiliriz. Sadece gcn
ktye kullanlmasn deil, gcn dorudan kendisini de te
leyebiliriz, ki bunu bir tek anari sylyor, istiyor.
u halde, bana kalrsa, anarist hareketi ilerletmek, genilet
mek daha nce hi bu denli nemli bir yerde durmamt. D
nlenin aksine, gnmzde anari ncekilerden ok daha geni
kitlelere sesini duyurabilir. U m u r s a m a z bir yaam sren insan
lar da, k e n d i l e r i n i cezalandranlar da, terrizme ynelenler de,
ayrca televizyon klesi olanlar da siyasi gevezelikler ve siyasetin
kendisi ile alay ediyorlar. O n l a r d a n bir ey beklenemeyeceini
biliyorlar. stelik, b r o k r a t i k yaplardan ve idari ekimelerden
nefret ediyorlar. Btn bunlardan bahsedersek eer, geni halk
kitleleri bize kulak verecektir. Szn z, devlet ve brokrasinin
gc ne kadar artarsa, anari de bireyliin, yani insanln son
ve b i r i c i k savunma hatt olarak o kadar dorulanacaktr. A n a r
i, cesaretini toplamal ve keskinliini yeniden kazanmaldr.
Gelecek ondadr. Anarizmi benimsemem bundandr.
II

Anarinin Hristiyanla Ynelik Sulamalar

Bu blmde, 19. y z y l anaristlerinin Hristiyanla ynelik


saldrlarna dnecek ve kendime bunlar, asla olmamas gerek
t i i zere, hibir eyin stn rtmeksizin aklamaya alaca
m. Ayrca, bu, Hristiyanl aklamak trnden bir kaygy da
barndrmyor. H r i s t i y a n l k (ya da Hristiyan alemi) ile ncil'de
geen Hristiyan inanc arasnda bir yerlerde yaptm ayrm
anmsayarak balayabilirim, sanrm. 15
Hristiyanl hedef alan
saldrlarn i k i snfa ayrlabileceine i n a n y o r u m : tarihsel (ki
bu kanlmaz) ve metafiziksel. B i r i n c i s i ile balyorum.
B i r i n c i l temel tez u: t m dinler atma ve savalara yol aar
ve d i n savalar, salt siyasi kayglardan ya da k u r a l koyucularn
kaprislerinden kaynaklanan savalardan ok daha lmcldr.
n k , b u n l a r n merkezinde doru sorunu yatmaktadr ve d
m a n k t l n ve yanln cisimlemi hali olduundandr ki
yok edilmelidir. B u , kesinlikle doru. B u n d a n baka, bu do
r u , sadece geleneksel dinler ile de snrl deildir. O n l a r n yeri
ni alan yeni dinler iin, hemerilik d i n i , k o m n i z m d i n i , para
d i n i iin de ayn doru geerlidir. D i n adna alan t m savalar,
tpk R o m a sava gibi, nedeni anlalamaz savalardr. Bu sava
o denli vahiceydi ki yol at k t l n bedeli, onca kurban
(piaculum) verilmesine karn denemedi. Dier yandan, b i z i m
savalarmzn da anlalr bir yan yoktur; n k bunlarda da
dman toptan yok edilmelidir. stisnasz ve acmaszca.

15 J. Ellul: La Subversion du christianisme, Le Seuil.


* Musevilikteki en byk dini knama. .N.
Anari vc Hristiyanlk 35

Bu trden savalarn rneine ncil'de, Musevilerin dman


larn 'herem'* ettii, bu dmanlarn yok edilmesinin, kadnla
r n , ocuklarn ve hatta hayvanlarn k a t l i n i n mubah grld
dnemlerde rastlanmaktadr. Doaldr k i , 'herem'e iaret eden
ayetler, ncil'i benimseyen inananlar asndan bir iledir.
Sonra, slam adna giriilen savalara geliyoruz. Bunlarn
temelinde u yatmaktadr: t m ocuklar Mslman olarak do
arlar. ayet sonrasnda bu d u r u m deiiyorsa, bunun suu ebe
veynlerin ve toplumundur. Mslmanlarn grevi ise, dierle
r i n i gerek imana dndrmektir, islam dnyas (mmet ya da
topluluk) t m dnyay iermektedir. K i m s e bunun dnda o l
mamaldr. Dolaysyla, islam dnyay fethetmelidir. Cihad, bu
nun sonucudur. Bunda diretecek deilim; bu ortadadr ve b e n i m
s o r u n u m deildir. Beri yandan, i s l a m , inananlarnn banaz ve
dolaysyla hibir snr olmakszn lmeye ve ldrmeye hazr
o l d u k l a r n , dier dinlerden ok daha ak bir biimde gster
mektedir.
Bunlarn yan sra, bir de " H r i s t i y a n " savalar var. Bunlar,
i l k i n C a r o l i n g i a n mpatorluu ile balamtr. Hristiyan Roma
imparatorlar (Konstantin sonras) tarafndan alan savalar
d i n i savalar deildi. 4. y z y l d a k i benzerleri gibi, bunlar da i m
paratorluk snrlarn savunmaya ynelikti. Dini'sava dnce
si, ilk olarak 8. yzylda imparatorluun paralanmas sonras,
M e r o v i n g i a n dnemde ortaya kmtr. B e n i m dncem, H
ristiyanln kutsal savalarnn, slamn bir yzyla yakn sre
den beridir yapageldiinin bir taklidi olduu ynndedir. Sava,
H r i s t i y a n l yeni corafyalara yaymak, paganlar Hristiyan
olmaya zorlamak anlamna gelmitir. Saksonlara ynelik eylem
leri herkes tarafndan bilinen kutsal piskopos Charlemagne ile
de doruk noktasna ulamtr. Saksonya blgesini fethetmesi-
36 Kar Yaynlar

n i n ardndan, Saksonlara Hristiyan olmak ile lmek arasnda


bir seim h a k k tanm ve sylenegeldii zere, alt bin Sakson
katledilmitir. B u n u u z u n Hal Seferleri, i savalar (Albigen-
ses, C a t h a r i vb.ye kar), 16. ve 17. yzyllarda en sert haliyle
ve t m b i l d i k zulmlerle (rnein, Cromvvell) Protestanlar ile
R o m a Katolikleri arasndaki din savalar izlemitir. D i n i n a r t k
bir t r r t ya da ideolojik bir bahane olmad; her ne kadar
d i n ile yakndan ilikilendirilseler bile, aslnda d i n i sava say
lamayacak " k b l o n y a l " savalar sahneye kmtr.
D i n , bundan byle su gtrmez bir biimde sava kayna
dr. B e n i m kiisel yantm yledir. Sava kutsal bir grev ya da
( k i m i yerli A f r i k a kabilelerinde olduu gibi) ritel olarak g
ren d i n ile iddetin her trlsn eletiren, knayan, reddeden,
yok eden d i n arasnda byk bir fark vardr. B i r i n c i s i n d e , doru
olduu sylenen merkez mesaj ile sava amak arasnda uzla
sz konusudur. kincisinde ise, d i n i mesaj ile sava amak kart
noktalardadrlar, iktidarlar, aydnlar ve halklar savakan vaaz
larla bir savan meruluunu iddetle destekliyor olsalar bile,
bu d u r u m d a inananlarn grevi, ilahi mesajn zn anmsat
mak ve radikal k a r c l k l a r n ve savaa armann yanll
n n altn izmektir. Doaldr k i , bu olduka gtr, inananlar,
kendilerini bylesi bir sosyolojik d u r u m d a n saknabilme ye
tisine sahip o l m a l , aydnlara ve ayak takmna kar durmak
cesaretini gsterebilmelidirler. te, Hristiyanln sorunu bu
radadr. znde " T a n r , sevgidir; komularmz en az kendi
m i z kadar sevmeliyiz," dncelerini barndran bir d i n i n na
sl olup da Isa akna asla aklanamaz, kabul edilemez savalara
giriebildiini anlayabilmem olas deildir. Ben, ileride szn
edeceim k i m i dier aklamalara yakn bir noktada d u r u y o r u m .
Gerek u ki isa'dan i l h a m almak, bir dine sebebiyet vermek zo-
Anari ve Hristiyanlk 37

runda deildir. T m dinler savaa yol aar; ne var ki Tanrnn


Kelam bir d i n deildir, t m ihanetlerin en by onu bir din
yapmaktr. 16

H r i s t i y a n inanc dnldnde, birbirine bal i k i soru


belirir. Bir, gerek; i k i , kurtulu. D i n e ynelik sulamalardan bi
r i n i n , mutlak gerek olduundan sz ettik. Bu ortadadr ve H
ristiyanlk da sulamalardan kamamaktadr. A n c a k , Hristiyan
gereinden sz ederken kastettiimiz nedir? A n a metin, isa'nn
szdr: "Ben gereim." D a h a sonralar sylenen ve yaplan
larn aksine, gerek, dogmalardan ya da papalarn, konseylerin
kararlarndan oluan bir toplam deildir. Bir doktrin deildir.
Gerek, bir kitap olarak dnlen ncil de deildir. Gerek, bir
insandr. B i r soru deildir; Hristiyan doktrinine balanmak
deildir. Gerek, bizimle konuan bir insana gvenmek sorunu
dur. H r i s t i y a n gerei, ancak ve ancak inanla ve inan yoluyla
kavranr, duyulur, alnr. A n c a k , inan dayatlamaz. ncil bize
bunu syler ve tabii saduyu da. Ortada gvensizlik varken, bir
k i m s e y i birine gvenmeye zorlayamayz. Hibir koulda, H r i s
tiyan gerei; iddet, sava vb. ile empoze edilemez. Pavlus, biri
bizi bir geree kalpten inanmamz konusunda azarladnda
nelerin olabileceini ngrmtr. B u n u bir dnce sistemine
adapte olmadan eylemeliyiz. B u , isa'nn izinden gitmemiz ya da
onu taklit etmemiz gerektii anlamna geliyor. A n c a k , bu ger
ek hala haricidir. Dolaysyla, bu geree sevgiyle tutunmalyz.
Bu ok zordur. K i l i s e tarihinde, geree sevmeksizin tutunmak
(bask vb.) ile isa'nn basit retilerini bile btnyle grmez
den gelerek sevmeye zorlamak arasndaki bocalamalar oktur.
i k i n c i mesele ise, kurtulu. H r i s t i y a n l k t a k i karmak bir
dnce de Isa Mesih'e inanmayan t m insanlarn kaybolmu

16 Agy. S. 17.
38 Kar Yaynlar

(ya da bu ncil'e ait bir szck olmamasna ramen lanetlenmi)


olduklar dncesidir. Onlar kurtarmak iin -ite meselenin
ciddiletii yer tam b u r a s - bizler onlara ilk olarak sa Mesih'teki
k u r t u l u u anlatmalyz. Evet, ama diyelim ki ona inanmyorlar!
Devamnda, onlar inanmaya zorlamamz gerektii dncesi
ykselir (arlman olaynda ya da Peru'nun fethinde vb. grl
d gibi). G k u l l a n m , idam cezasyla tehdit etmek ve hatta
bunu gerekletirmek noktasna varncaya kadar acmaszlaabi-
lir. Bu yce adalet (Byk Engizisyon M a h k e m e l e r i n d e olduu
gibi) onlarn r u h l a r n n kurtarlmasnn gerekliliidir. Sonsuz
mutluluk ile karlatrldnda, bedenin katli mesele midir? Bu
infaz, bir inan eylemi (auto de fe) olarak bile sylenegelmi-
tir. A k k i , biz burada sa'nn tlerini, Pavlus'un mektupla
r n ve peygamberleri btnyle tersine eviririz. nan, zgr
iradeyle ortaya kmaldr, zorla deil. A k s i halde, bir anlam
olamaz. Nasl olur da sa'nn Baba dedii T a n r n n bask altn
da bir inanc istediini dnrz? Hristiyanla ve H r i s t i y a n
alemine ynelik t m sulamalar dnldnde, ncil'e sadk
kalmaya alan Hristiyanlarn bu trden eylem ve pratikleri
(iddet, g ve sava politikalar vb.) knayan anaristlerle ayn
dncede olacaklar aktr.
i k i n c i tarihi eletiri de birincisine yakndr. B u , devletle an
lamazlk halinde olmaktr. Konstantin dneminden bugne (ki
u z u n yllar boyunca pek ok ciddi tarihbilimci onun deiimin-
deki samimiyeti sorgulam, bunu btnyle politik bir hareket
olarak grmtr) devlet, Hristiyan kabul edilmitir. 17
Bunun
karlnda, kilise byk destek grmtr. Bylelikle devlet,
insanlar " H r i s t i y a n " olmaya zorlayan kiliseye yardm etmitir.

17 Baka bir yerde, devletin, toplumun ya da bir kurumun Hristiyan olamayacan


dan sz ettim. Hristiyan olmak bir inan eylemini gerektirdiindendir ki bu devlet
gibi bir soyutlama iin olanakszdr.
Anari ve Hristiyanlk 39

n e m l i parasal yardmlar yapmtr. Kendi klt alanlarn ya


ratmtr. Ruhban snfna imtiyazlar salamtr. Yan sra k i l i
se de teolojisine imparatorlarn b u r u n l a r n sokmalarna, k i m i
zaman onun doru d o k t r i n i n i n ne olmas gerektiine karar
vermelerine, konseyi toplamalarna, piskopos vb. atamalarnda
sz sahibi olmalarna i z i n vermitir. Kilise ayrca devleti destek
lemek zorundadr da. Saray ile kilise arasndaki m t t e f i k l i i n
gemii reforma deil, 5. yzyla dayanmaktadr. D u r u m s a l ve
ruhani bu i k i gc ayrmaya ynelik giriimler olmasna karn,
bunlar sonusuz kalmtr. Yukarda b e l i r t t i i m gibi, papa i,
imparator d piskopos olmutur. ok sayda tren (ta giyme
treni, Te Deumlar* vb.) ile k i l i s e n i n devlete, politik gce h i z
met etmesi dncesi iselletirilmi ve insanlarn bunu kabul
lenmeleri salanmtr. O alayc slubuyla Napolyon, papazlarn
insanlar, piskoposlarn papazlar, kendisinin ise piskoposlar
denetim altnda t u t t u u n u belirtmitir. K i l i s e n i n , devletin pro
pagandasn y r t t gereini bundan daha iyi ifade eden
bir cmle olamaz. Otoritelere itaat, bir H r i s t i y a n n grevidir.
K r a l (bunun ifade ediliine i l i k i n anlamazlklar km olsa
da), kutsal bir biimde atanmtr; dolaysyla krala itaatsizlik,
Tanrya itaatsizlik kabul edilmitir. A n c a k , elbette genelleme
yapmaktan kanmalyz. Ben burada, resmi retinin, st r u h
banlarn ve (Ortodokslar ve Lutheranlar da dahil) kilise poli
t i k a l a r n n ne olduundan sz ediyorum. te yandan, altta,
daha alt ruhbanlar arasnda bu k o n u m daha az belirgindi. En iyi
b i l d i i m dnemi dnecek olursak, 18
14. ve 15. yzyllar, ok
sayda kyl isyannda, papazlarn da kilise cemaati yeleriyle
birlikte devrimciler olarak ilerledikleri ve ounlukla isyanlara

* Hristiyanlkta eski bir tanrya vg ilahisi. .N.


18 Ben Enstitler Tarihi profesrym ve uzmanlk alanm 14. ve 15. yzyllardaki
politik, dini, ekonomik, sosyal vb. krizler.
4 Kar Yaynlar

nderlik ettikleri dnemlerdir. A n c a k , bunlar genellikle k y m l a


sonulanmtr.
Sormamz gereken, demokratik sistemlerde d u r u m u n daha
f a r k l olup olmaddr. Bu fark, insann dnebileceinden
ok daha azdr! Temel dnce, halen, gcn Tanrdan geldi
idir. Dolaysyla, demokratik devlet de Tanrdandr. Tuhaf
olan u k i , bu ok eski bir dncedir. 9. yzylda k i m i teolog
lar gcn insanlar araclyla Tanrdan geldiini belirtmiler
dir. A n c a k , ak ki bu dorudan demokrasiye yol amamtr.
" H r i s t i y a n " demokrasilerinde halihazrda szn e t t i i m i z
mttefiklie benzer bir d u r u m l a karlayoruz; ancak bu kez
k i l i s e n i n daha az avantaj vardr. Bu trden demokrasilerde te
orik adan mutlak bir ayrm vardr; ancak asl mesele bu deil
dir. K i l i s e , bu alanda, dinsel anlamda daha tutarsz bir biimde
grlmektedir. Fransa'da, nceden k r a l l a r n ardndan asiller
gelirken, daha sonra Napolyon'un ardndan imparatorcular ve
sonra da C u m h u r i y e t i n ardndan cumhuriyetiler gelmektedir
(Roma Katoliklerindeki k i m i tereddtlere karn Protestanlarda
byle bir tereddt yoktur). En nemli rnek ise, bunun k o m
nist topraklarda Marksist olabilmesidir. Evet, gerekten M a c a
ristan ve ekoslovakya'daki yiletirilmi Kiliseler, H r o m a d k a
ve Bereczki ile ak bir biimde komnist olmutu. A s l a unut
mamalyz ki 1941 ylnda S.S.C.B.'de sava devam ederken, Sta-
l i n Ortodoks Kilisesi'nden desteini (rnein, bor) istemi ve
kilise de seve seve kabul etmiti. Daha sonra, Ortodoks K i l i s e s i
rejimin destekisi olmutu. Roma Katolik K i l i s e s i daha uysald;
ancak o da H i t l e r dneminde, ak bir yardm yapmam olsa da,
A l m a n y a ' d a rejimi desteklemitir. Hatta Papa, H i t l e r ile anla
ma d a h i imzalamtr. Sylemek istediim, y n e t i m i n ekli ne
olursa olsun, k i l i s e n i n stnde olduu ve onun direktifleriyle
Anari ve Hristiyanlk 41

k i l i s e n i n daima devletin tarafnda yer alddr.


Komnist ortama i l i k i n olarak, komnizmin kendisini
Roma K a t o l i k K i l i s e s i n e ve zgrlk teologlara borlu oldu
u bir Latin A m e r i k a lkesi olan Nikaragua'y da anmsamamz
gerekiyor. B u n l a r a zt tek ak rnek, mehur Polonya rnei
dir.
A y n zamanda, kiliseler kendilerini ynetim ekillerine adap
te ederlerken, bir yandan da kar ideolojilere adapte olmular
dr. mparatorluun evrensel olduu (ya da yle grnd)
dnemde, t m Avrupa'y kapsayan, ulusal f a r k l l k l a r aan, ev
rensel bir H r i s t i y a n l k anlamna gelen Bat'daki kilise vurgusu
da ilgi ekicidir. D a h a sonrasnda, Batnn uluslara ayrlmasyla
birlikte kilise de ulusal olmutur. Joan of A r c , bir erken dnem
ulusalc H r i s t i y a n d r . " 16. yzyldan sonra artk savalar u l u
sal olmaya balad ve kilise de daima kendi devletini destekledi.
B u , inanmayanlara kar byk bir aalama ve inananlar iin
de ciddi bir skandal olan Gott mit uns'a* yol at. k i ulus birbi
riyle savarken, her ikisi de ncil retilerini inanlmaz biimde
deitirerek, sanki onlar brani Incili'ndeki seilmi insanlarm
ya da bu sava bir din savaym ve politik dman da eytan-
m gibi, T a n r n n onlarn tarafnda olduundan emindiler.
Nihayetinde, Hristiyanlar ya da kiliseler hanesindeki iddet
manifestolarna bir de sapknlarn katledilmesini -burada yine
k i l i s e n i n temsil ettii amaz, mutlak harici doru dncesine
geri dnyoruz- ve Engizisyonu eklemeliyiz. Bu noktada, me
seleyi anlamak iin son derece d i k k a t l i olmak gerekiyor. Kat

19 Srad bir kadn olan Jeanne d'Arc'a hayranlm sonsuzdur. Ancak, eer Franco-
tngiliz rejimine mahkum edilmi olsayd tarihin gidiaat ok daha baside indirgene
bilirdi.
* Tanr bizimledir. (Alm.)
42 Kar Yaynlar

haliyle Engizisyon 13. yzylda (1229) sapknlara (Cathari ve


Albigenses) ve daha sonra 14. yzylda da byclere kar sa 20

vamak iin k u r u l d u . Genellikle sylenenin aksine, ok sayda


idam ya da k y m yaanmamtr. Tek nemli rnek C a t h a r i r
neidir. Doktora rencilerimden, Gneybat Fransa'daki (Ba-
yonne, Toulouse ve Bordeaux) Engizisyon kaytlarn aratrma
larn istemitim; ounluu, ylda ortalama alt ya da yedi ce
zalandrma buldu. te yandan, Engizisyon, dnceyi tek elde
denetleme ve tekilerde mutlak k o r k u yaratma (anonimlik ve
prosedrn gizliliinden dolay vb.) anlamna geliyordu. Varl
yetiyordu. A n c a k daha sonra, bu politik gcn bir enstrman
olduunda i btnyle deiti. 16. yzylda k i m i k r a l l k l a r E n
gizisyonu devrald ve bu onlarn elinde korkun bir alete dn
t . Bu nerede mi oldu? Portekiz'de, spanya'da, Venedik'te bu
ciddi bir politik silaha dnt ve salt k o r k u salmak iin deil,
p o l i t i k - d i n i nedenlerden t r lm cezalar vermek iin k u l l a
n l d . Hlihazrda, Cathari olaynda ama, dinden te politikti.
C a t h a r i , ocuk yapmamak gerektiini tlyor, k i m i krallar
bunun nfus orannda ciddi bir de neden olacandan kor
kuyordu.
T m bu aklamalara karn, anaristlerin bu trden bir H
ristiyanla, k i l i s e n i n d i n adna giritii bylesi iddet eylemle
rine kar durmakta hakl olduklarn tekrarlyorum. Byle, d i n
ile gcn birbirine kart durumlarda, d i n i reddetmekte hak
llar. Bu noktaya odaklanmamz gerekmiyor olsa da, k i l i s e n i n
ve insanlar smren piskoposlarn servetinin de 19. yzylda

20 Balarda kilisenin byclere kukucu bir biimde yaklat genellikle bilinme


yen bir gerektir. 4. ile 10. yzyl arasnda geen metinler, blge rahiplerinin by ve
bycln olmad inancn retmekle ykml olduklarn gsteriyor! Byc
ve cadlarn cezalandrlmas ise 13. yzyl ve zellikle de veba gibi hastalklardan len
lerin saysnn ciddi rakamlara ulat 14. yzylda balar.
Anari ve Hristiyanlk 43

kilise ile kapitalist rejim arasndaki i b i r l i i n i n de altn izmek


gerekiyor. Salt m u t l u l u u n nasl korkun tanmlandn he
p i m i z ok iyi biliyoruz: "Tanr yoksullarn yanndadr"; M a r x ,
d i n i h a l k n afyonu olarak betimlemekte haklyd. Bu dnemde
kilise ne salk veriyorsa H r i s t i y a n l k tam olarak oydu.
Sonu olarak, i k i eyi daha belirteceim. l k olarak, d u r u m
a r t k ok daha iyi ve ak bir hale geldi; kiliselerin artk eski
si gibi gc yok, a r t k otoriteler ile aralarnda ba yok ve artk
daha az yeye sahipler. K e n d i karlar iin kilisede yer alanla
r n ou kiliseyi terk etti. i k i n c i s i , anaristler (ayrca Marksistler
ve zgr dnrler vb.) tarafndan Hristiyanla ve kiliselere
yneltilen sulamalarn; gerek u k i , Hristiyanlarn ncil'e ait
ve evangelik iletileri daha iyi anlayabilmeleri, eletiriler nda
kilise ile ban yeniden dzenleyebilmeleri ve ncil'i daha iyi
bir biimde kavrayabilmeleri asndan bir nedeni olmas gere
kiyor.
Tarihsel ve ahlaki alan terk etmeli ve imdi artk anarist
lerin genel olarak dine ve zelde Hristiyanla kar ynelttii
metafizik saldrlarn zerinde durmalyz. D r t etkili ve belir
leyici reddiye var. B i r i n c i s i , doal olarak u slogana gs ger-
meliyiz: Ne Tanr ne Efendi. Politik, ekonomik ya da dnsel
bir efendi istemeyen anaristler ne d i n i efendi, ne de bu dnya
n n efendilerinin Tanrlarn istiyorlar. Bu meselenin z ak ki
Tanr dncesidir.
uras kesin ki teoloji yzyllardr, Tanrnn kendisinden
nce hibir eyin var olmad mutlak Efendi, efendilerin Efen
disi, Yce olduundaki srarn srdrmektedir. Bu nedenle,
efendileri reddedenlerin Tanry da reddetmesi yeterince man
tkldr. Ayrca, ok az sayda kral ve lordun kald 20. y z y l
modern dnyasnda bile H r i s t i y a n l a r n hl Tanrdan yaradl-
44 Kar Yaynlar

n K r a l , isa'dan L o r d olarak sz ediyor olduklar gereini de


atlamamalyz. A n c a k benim durduum nokta bylesi bir Tanr
algsn reddediyor.
B u n u n varolan zihniyetin tam da karl olduunun farkn
daym. Burada, T a n r n n dinsel bir grnts olduunun far
kndaym. Pek ok ncil metninin Tanry K r a l ya da L o r d olarak
iaret e t t i i n i n farkndaym. A n c a k , bu kabul, gerekte ncil'in
bize ok farkl bir Tanr grnts sunduunu ileri sryor. B i z
burada bu farkl grntlerden yalnz b i r i n i inceleyeceiz; her
ne kadar yenileri ortaya kyor ve u sorulara yer veriyor olsa
da: ncil'deki Tanr, K a d i r i M u t l a k olsa da, pratikte bizimle ilgili
olarak, her eye yeten btn gcn, sra d olarak kaydedilen
zel rnekler (Nuh Tufan, Babil Kulesi ya da Sodom ve G o m o r -
ra vb.) dnda kullanmyor. T a n r n n , z-snrl, her eye yeten
gc, kapris ya da elence amacyla deil, kendi mevcudiyetine
herhangi bir kartlk olabileceinden dorudur. Gcn tesin
de, Tanrnn mevcudiyetinin baskn ve koullu gerei sevgidir.
B u n u bize yalnz Isa da sylemiyor. D i k k a t l i okuduumuz
takdirde btn brani ncili de bunu sylyor. Tanr k e n d i n i e
lendirmek iin deil, sevgi olduu iin, kendisinden daha ok
sevecei b i r i n i istedii iin yaratr. Korkun bir g patlamas
eklinde ya da tek bir " T a n r , ' o l ' d e d i " szyle yaratmaz. Tan
r , gcn salvermez; ancak kendini yalnz kendi Szyle ifa
de eder. B u , onun ta en bandan iletiimsel bir Tanr olduunu
gsterir. B u n u n tersine, eski Yakn D o u n u n d i n i kozmogo
nisinde Tanrlar (Olympos'takiler dhil) daima dalar, iddet
kullanarak vb. yaratrlar. nsann yaratlnda, i k i n c i hikye
(Yaratl 2) insan tanmlayan szc de gsterir, insanln
b i r i n c i l rol T a n r n n sevgisine karlk veren olmaktr. O n l a r
sevmek iin yaratlrlar ("Tanrnn g r n t s " denerek anlat-
Anari ve Hristiyanlk 45

lan budur).
T a n r n n bir dier dikkat ekici grnts de Ilyas'n ldeki
hikyesinde verilir (1, K r a l l a r 19). K r k gnlk bunaltc yalnz
ln ardndan, Ilyas bir d i z i iddet olayyla karlar: korkun
bir yangn, bir frtna ve bir deprem. A n c a k , her seferinde metin
bize T a n r n n yangnda, frtnada ya da depremde olmadn
anlatr. Nihayetinde, efkatli bir ses (A. Chouraqui evirisiyle,
"yiten bir sessizliin sesi") gelir; ardndan lyas yere serilir ve
gmleiyle y z n rter; n k Tanr bu "sabit alak sesin"
iindedir.
T a n r n n insanlaryla zgn bir tonda, fakat tehdit etmeksi
z i n konutuunu dorulayan ok sayda peygamber sz vardr.
(nsanlarm! Ne yaptm da benden yz evirdiniz?) Tanr ken
d i s i n i g yoluyla gsterirken dahi, byk teologun (Kari Barth)
getirdii t a n m zere insaniyeti asla yok deildir. Bu nedenle,
Sina hikyesinde da, gk grlts ve imeklerle kuatlm
tr, insanlar k o r k u iindedir. A n c a k , M u s a yine de daa t r m a n r
ve M s r ' d a n k 33'teki hikyede anlatld zere, Tanryla
i k i arkada gibi yz yze konuur. Dolaysyla, Tanrnn gc
ne olursa olsun, i l k grn, asla mutlak Efendi ya da Her eye
K a d i r deildir. T a n r , kendisini b i z i m insan dzeyimize koyan
ve snrlayandr. B i r monarinin (Roma ya da 16.-17. yzyllar
olmas fark etmez) etkisi altnda kalan teologlar, onun sadece
her eye kadir oluunu taklit etmede srar ederek, yanl olan
yapmlardr. phesiz ki k i m i zaman, tam donanml bir dev
letle kar karya kaldmzda, diktatre dnp kendisinden
daha gl T a n r n n olduunu, T a n r n n gerekte (Musa'nn
F i r a v u n a dedii gibi) krallarn K r a l olduunu sylemeliyiz.
Katiller t i r a n l a r ldrrken, tiranlar k e n d i l e r i n i n Tanr olup
o l m a d k l a r n grrler. A n c a k , en nemlisi, ncil'deki Tanrnn
46 Kar Yaynlar

gerek y z n n sevgi olduudur. Bu noktada da anaristlerin


yle bir formlden ok da mutlu olacaklarna i n a n m y o r u m :
Ne sevgi ne efendi.
Anaristlerin Hristiyanla ynelik byk sulamalarndan
bir i k i n c i s i , ok b i l d i k ikilemden biri olan, T a n r n n her eyi
nceden grebilme konusudur; ayet "kader" varsa, bu insann
t m zgrln yok eder. Yine burada da Yunan felsefesinden
gelen ve klasik teologlar tarafndan ciddi lde propagandas
yaplan bir Tanr dncesi gereiyle kar karyayz. Y u n a n
dncesinin temelinde, h e p i m i z i n bildii gibi, Hristiyan T a n
r pek ok sfata sahiptir: her eye gc yeten, nceden bilen,
eriilmez, esiz, sonsuz vb. Dorudan ncil'den neyin alndn
t a r t m y o r u m ; rnein, sonsuzluun ne olduuna dair bir al
gmz olmasa da, Tanr sonsuzdur. te yandan, b e n i m iddia et
t i i m , iyi bir ncil anlayndan te, insan dnce ve mant
na bal bir Tanr temsili ya da grnts oluturduumuzdur.
ncil'in belirleyici ierii, daima, Tanry asla bilemeyeceimiz,
onun bir grntsn oluturamayacamz, onun ne olduu
nu inceleyemeyeceimiz zerinedir. Negatif teoloji ad verilen
-Tanrnn ne olduunu bilmemek konusunda ancak ne olmad
n syleyen, rnein, ne para ne aa Tanrdr; ne bir tohum
ne de gne Tanrdr diyen- bu dal yalnzca ciddi teologlar k r i
tik etmitir. Tanrya dair o l u m l u herhangi bir ey syleyeme
yiz. (Yukarda Tanrnn sevgi olduunu syledim ki bu ncil'e
ait o l u m l u bir aklamadr; ancak sevgi bir " v a r l k " deildir.)
te M s r ' d a n k 3:14'te Tanrnn Musa'ya ifade ettii budur:
" B e n , b e n i m . " b r a n i terimleri farkl anlamlara gelebiliyor, dola
ysyla bu ifadenin trevleri de olasdr: " B e n , ben olanm", " B e n ,
ben o l d u u m u syleyebilenim" ( k i m i dier metinlerde byle ge
er), " B e n , olacam benim", " B e n , olacak o l d u u m u m " ya da
Anari ve Hristiyanlk 47

" B e n , olacak olduum olacam". K a r i Barth'n belirttii gibi,


Tanr k e n d i n i bize B i l i n m e z olarak gsterir. Bu nedenle. Tanr
ya atfettiimiz zellikler insan mantndan ve hayal gcnden
ibarettir. B e l k i de Tanrnn l m teolojilerinin byk hneri,
Tanry ldrmek deil, b i z i m oluturduumuz Tanr grnt
lerini yok etmektir. phesiz k i , 19. yzyln Nietzsche gibi b
y k anaristleri, yaadklar dnemdeki grntlere karydlar.
B i r Protestan teolog, b i l i m i n bize, bir alg fenomenine ulamak
iin T a n r hipotezlerine a r t k ihtiyacmz olmadn retti
i n i belirtir. Hristiyan filozof Ricoeur sk sk Tanr sorusunu
ele alr. (rnein, bir eyi anlamadmzda Tanrya bavurmak
vb.). Hatta, Tanry anlalmayanlar aklayc bir Tanr ya da
evrenin oluumunu aklamak iin yararl bir hipotez olarak
grmektedir. A n c a k , biz artk basit ve kanlmaz ncil doru
suna, T a n r n n hibir d amaca hizmet etmeyecei gereine
dnyoruz. 21

nsan, "o halde bu Tanry neden koruyalm?" diye sorabi


lir. N e d e n , sadece faydas dokunan, k i m i amalara hizmet eden
bir Tanry korumayalm? Bunu sylemek, en u noktadaki bir
faydacln ve m o d e r n i z m i n kantdr! T m bu satrlar b o y u n
ca Tanry faydal klmaya almak ok ciddi bir hatayd. Tanr
byle bir ey deilse, ortak bir gr, yani kader ortaya koymaya
ihtiya duyarz. Her eyi nceden gren, dzenleyen, denetleyen
bir g dncesi, H r i s t i y a n l k l a en ufak alakas olmayan bir
kuruntudur. ncil'de kader diye bir ey yoktur; yakar, hasta
l, serveti ya da m u t l u l u u datan Tanr yoktur. T a n r , belli
bir programa ayarl alan muazzam bir bilgisayar mdr? By
lesi bir dnceyle ncil'in bir alakas yoktur. ncil'de, bizimle

21 phesiz ki okur Yaratl'n ilk blmlerinde her eyin nasl baladnn aklan
dn ne srecektir. Ancak byle deildir. Bu blmlerin temel noktas btnyle
farkldr. Hahamlarn balanglarla hi ilgisi yoktur.
48 Kar Yaynlar

olan, yolumuzda bize elik eden bir Tanr vardr. Bu T a n r , k i m i


zaman mdahale eder; ancak k u r u l u yasalara ya da diktatrce
kaprislere gre deil. B u n u n nedenine daha sonra deineceiz,
inanyorsam, n i m e t i T a n r n n bir l t f , talihsizlii T a n r n n
uyars ya da cezas olarak g r r m . Y i n e de temel mesele, nes
nel bir Tanr b i l g i s i n i n olmadn anlayabilmektir. Nesnel bir
biimde, bir eyin (zellikle de dierleriyle i l i k i l i bir meselede)
ilahi bir i y i l i k , bir dierininse ilahi cezalandrma olduunu sy
leyebilmem olas deildir. Bu bir inan meselesidir, dolaysyla
zneldir. Bu nedenle, birisi bana bir ey sylediinde, belki de
onda bir Tanr Kelam bularak, gerekte ifade edilen szck
lerden fazlasn d u y a b i l i r i m . T m bunlar bir yanlsamadan m
ibaret? O halde neden znel olan bir yanlsama olsun? Yzlerce
y l l k deneyim bunun tersini gsteriyor.

H r i s t i y a n l a r n uydurduu yanl Tanr g r n t l e r i n i n i z i n i


srmeye devam edelim. ayet kader popler ise, ilk neden olan
Tanry (bilimsel durumsalclk temelinde) bilginler kefetmi
lerdir. Doaldr ki bu metafizik adan srdrlebilir, ancak bu
ncil asndan olas deildir. B u n u n temel nedeni udur: ilk ne
den olan Tanr, mutlak bir mekanik sisteme baldr; te yandan,
ncil'deki Tanr portresi deiken ve geikendir. Nedensiz g-
rnebilen kararlar alabilir. O zgr bir Tanrdr. Kierkegaard'n
b e l i r t t i i gibi, o en mkemmel surette koulsuzdur. Bir nedenler
p i r a m i d i n i n tepesinde oturamaz. Bu bizi daha temel bir noktaya
gtryor.
Yaratl, alt gnlk bir yaratm betimler. (Doaldr ki yir
mi drt saatten ibaret gnleri dnmemek durumundayz.)
Yaratm altnc gn biter. Tanr, her eyin kusursuz olduunu
grr. D a h a sonra, yedinci gn dinlenir. A n c a k , t m insanlk
tarihi b u n u n neresindedir? Tek olas yant, bunun yedinci gn-
Anari ve Hristiyanlk 49

de getiidir. 22
Tanr dinlenmeye ekilir ve insan r k , tarihine
balar. B u , yaratmda zel bir yerdir. Yaratm, kendi dzen ve
ileyi yasalarna sahiptir. nsanln bunda kendi rol vardr.
Bu belli bir sorumluluktur. Gerek u k i , Tanrya itaat etmemek,
yani ondan uzaklamak bu d u r u m u hibir biimde deitirmez.
Tanr yeniden balamaz. Dorudan eylemler iin dinlenmesini
brakmaz. D n y a n n dzeni ayn kalr. A n c a k , yukarda belirt
t i i m i z i unutmamalyz. Tanr bu yarat sevmeye devam eder
ve bu yaratk tarafndan sevilmeyi bekler. O, Szdr ve bu ya
ratkla konumay devam ettirmeyi arzular. Ayrca, k i m i zaman
d i n l e n m e y i brakr. ncil'deki ok sayda metin buna v u r g u ya
par. braniler'de ve Vahiy'de o byk vaat, yeniden dinlenme
yi dile getirir. Tanr dinlenme yerini yeniden bulacak ve biz de
T a n r n n bu dinlenme yerine gireceiz.
K i m i z a m a n , Tanr dinlenmeyi brakr, insanln d u r u m u
aresiz bir hal aldnda, Tanr, bir kurtarma plan hazrlar. B i z
insanlar plann iinde olduumuzdan, bu her zaman baaryla
sonulanmaz; baarsz olabilir. B u n u n pek ok rnei var. Y i n e ,
insanln dierleriyle ilikilerindeki acizlii o denli dayanl
maz hale gelir ki Tanr dinlenmeyi brakr ve mdahale etmek
d u r u m u n d a kalr (ancak b e l i r t t i i m gibi, asla artc mucize
lerle deil) ve k t n n cezalandrld (bu dierleri tarafndan
yaplsa da, onlara o g Tanr tarafndan verilir) bir dzeni ye
niden kurar. Geleneksel Tanr algsna alk olduumuzdandr
k i , insanlk t a r i h i n i n T a n r n n tarihiyle birlemesi anlalmas
en zor olan yerdir.
B u , bizi merkez bir dnceye gtrr. Evrensel bir K o m u t a n
olmasnn ok tesinde, ncil'deki Tanr, t m kurtarclarn s
tndedir. 23
Genellikle bilinmeyen bir gerek de, Yaratl'n ger-

22 Tam aklama iin Ce que je crois kitabma baknz.


23 Ethique de la libert, 3 cilt. (Geneva: Labor et Fides, 1975-1984)
50 Kars Yaynlar

ekte ncil'in ilk kitab olmaddr. Yahudiler, Msr'dan k'


temel kitap olarak grrler. O n l a r Tanry ncelikle evrensel Ya
ratc olarak deil, k e n d i l e r i n i n kurtarcs olarak grrler. u
ifade etkileyicidir: " S i z i Msr'dan, kle olduunuz lkeden
k a r d m " (Msr'dan k: 13:14; 20:2). Ibranice'de Msr'n kar
l Mitsraim'dir ve bu szck " i k i misli strap" anlamna gelir;
hahamlar bunu yaarken ekilen strap ve lrken ekilen st
rap olarak aklyorlar, ncil'deki Tanr h e p i m i z i t m klelikler
den, yaarken Ve lrken ekilen straplardan kurtarandr. Her
mdahalesi bize yeniden zgrlk havas vermek iindir. Bedeli
ardr. Tanr bu grevi insanlara verdiinde, insanlar ilk bata
korkar ve bu grevi reddederler; Alphonse M a i l l o t ' u n ncil'deki
T a n r n n ne kadar da m i z a h dolu olduunu gsterdii T a n r n n
Pedagojisinde buna dair ok sayda rnek buluruz.
A n c a k , neden zgrlk? T a n r n n sevgi olduunu ve bu sev
giye yant verecek olann insanlar olduunu kabul ettiimizde,
bunun son derece basit bir aklamas var. Sevgi dayatlamaz,
emredilemez. O, z o r u n l u bir biimde zgrdr. ayet Tanr
zgrletiriyorsa, onu b i l m e m i z i ve sevmemizi beklediinden,
m i t ettiindendir. B u n u bizi korkutarak yaptramaz.
insanlarn reddiyeler sunabileceklerinin farkndaym. Bu
T a n r , On E m i r ' d e n nce de Yahudi halkna yzlerce emir veren
Tanr deil mi? O halde, nasl olur da Tanrnn b i z i m zerimiz
de baskc bir g oluturmadn syleyebiliriz. nsan haklar
h k m l e r i n i n dengi olan bu emirleri oluturabilmemiz ve on
lardan grev ve z o r u n l u l u k l a r karmamz beni her zaman a
rtmtr. Bunlara btnyle farkl bir noktadan bakmamz ge
rekiyor. l k olarak, bu emirler T a n r n n yaam ile lm arasna
izdii snrdr. ldrlmemek istiyorsanz, yapacanz en iyi
ey ldrmemek olacaktr. A n c a k , bir cinayet ilerseniz, en so-
Anari ve Hristiyanlk 51

nunda s i z i n de l m e n i z neredeyse kesindir. (Bu noktada bireysel


iddet ile sava a r a s n d a hibir fark yoktur!) Kl eken klla
lr. Bu b t n emirler iin geerlidir. Onlara u y d u u n takdirde,
y a a m n k o r u m a a l t n d a d r . O n l a r inersen, bir riskler, teh
likeler d n y a s n a g i r m i olursun. "Bak, iyiyi ve hayat, k t y
ve l m n n z e sundum, i y i y i sein ki [I, T a n r sana bunu
tlyor, senden bunu diliyor], yaayasnz." ( Y a s a n n T e k r a r
30:19). i k i n c i s i , bu emirler bir buyruktan te bir vaattir. l d r
meyeceksin demek, ayn zamanda, l d r m e k zorunda deilsin
a n l a m n a da gelir. T a n r , l d r m e m e o l a n a n n olacan vaat
eder.
H r i s t i y a n i n a n n n ilgilendii ekliyle, T a n r n n k u r t a r c
eylemi Isa Mesih'te t a m a m l a n r . Bu z g r l k t e en srarc olan
Pavlus'dur. z g r l k onun Korintliler'e M e k t u p l a r n n tema
sdr. z g r l k iin z g r k a l d k . z g r k l n d k ki bir daha
hibir eyin klesi o l m a y a l m . Her ey m e r u , ancak her ey are
deil. James de T a n r n n yasasnn z g r l k yasas o l d u u n u
syler. artc bir b i i m d e , Pavlus, yemekler ya da y a a m ek
li z e r i n e h k m l e r e yer bulamaz. Bylesi h k m l e r , der, zek
g s t e r g e s i d i r ancak bunlar insan emirleridir, T a n r n n emirleri
deil. Bu t r d e n metinleri o k u d u u m u z d a , kiliselerin nasl da
b u n l a r tersine k u l l a n d n , ahlaki h k m l e r i k m e l e d i i n i ve
yelerine k u l ve hatta o c u k gibi d a v r a n d n anlamakta zorla
nyoruz.
B i z bu nedenle z g r k l n d k . S o r u m l u l u k l a r m z s t l e n
meliyiz. A n c a k yine de T a n r eyler, i l a h i m d a h a l e l e r ve ilahi
emirler v a r d r . O halde, bunu nasl a n l a m a m z gerekiyor? B e n i m
b a l a n g noktam, T a n r n n emirlerinin daima bireyleri iaret
ettii y n n d e d i r . T a n r u ya da bu kiiyi zel bir eyler yap
mas iin seer. B u , genel yasayla i l g i l i bir d u r u m deildir. D -
52 Kar Yaynlar

zeni genellemek gibi bir h a k k m z yoktur. En nemlisi, bundan


ders karabiliriz. Bu nedenle, sa, zengin gen k u r a l k o y u c u
lara t m m a l - m l k l e r i n i satmalarn, yoksullara vermelerini ve
onun izinden gitmelerini syler. Bu emri genelletirmemeliyiz.
B u n d a n t m H r i s t i y a n l a r n m a l - m l k l e r i n i satmalar gerekti
i n i karmamalyz. Ne var ki bu sz, hepimizi zenginlere kar
cephe alma noktasna gtrmek iin kullanlyor. H r i s t i y a n bi
reyler, ayet b i l i n c i ona bunu dikte ediyorsa, bu emri zel olarak,
k e n d i l e r i n i iaret ediyor gibi alabilirler. te yandan, buradaki
temel mesele, bir ilahi-beeri diyalektikle kar karya olduu
m u z u grebilmektir. Bizler d i l e d i i m i z i eylemekte zgrz ve
eylemlerimizden de yine bizler sorumluyuz. B u n u n ardndan i k i
eylem rtr ya da birbirine kartlasn Tanr her eyi eylemez.
O, yol gsterir ya da emir verir; ancak bizi asla farkl bir ey yap
maktan alkoymaz. En nihayetinde -artc bir d u r u m - istedii
gibi davranmasak bile bizi onayabilir. (Eyp'n sra d isteini
ve T a n r n n kendisini yanl, Eyp' hakl bulduunu anmsa
yalm.) Baka bir anlatmla ncil'deki Tanr ne bir makinedir,
ne de m a n t k yrtemeyen, belli bir programa gre ileyen bir
bilgisayardr. Ne de bizi yaratan T a n r n n gznde, bizler, onun
ald kararlar uygulamak zorunda olan robotlarz.
B u , b i z i , anaristlerin (benim b i l d i i m kadaryla) Tanrya
dair son ve byk retlerine gtrr. B u , o ok b i l d i k ikilemden
oluuyor: Tanr ya her eye, dolaysyla dnyadaki t m ktlk
lere de k a d i r d i r ve iyi deildir (nk her ey ondan olmutur);
ya da Tanr iyidir ancak her eye kadir deildir ve dnyadaki
k t l k l e r i engelleyemiyordur. Sylediklerimin yant kolayla
tracana inanyorum, i l k olarak, k t l n daha st bir g
cn y a n i blisin, eytann vb. r n olmadn akla kavu
t u r a l m . Bu noktada, elimizde gerekler deil, mitsel temsiller
Anari ve Hristiyanlk 53

var. Terimler Ibranice ve Yunancadaki genel szckler; uygun


adlar deil. Mephistopheles [eytan. (.N.)] ncil'den bir figr
deil, mitolojik bir karakter. nsanlar arasnda ayrma yol aan
her olay (sevginin kart olan) eytandr, iblis suludur; n
k insanlar birbirlerine kar su ilemeye sevk eder. K t l k
bizden i k i m i s l i kar; hem kendimize hem de dierlerine kar
hata yapar ve komularmza, doaya vb. zarar veririz. y i T a n r
ve k t Tanr t r n d e n bir i k i l i k yoktur. Burada sz konu olan,
k t varlk deil, k t glerdir. Kt b i r i , yanl dnsel so
rular sorar. Bu b y k eytan, dnyay felakete srkleyen g
tr. A n c a k ncil'e gre, sorun biziz, biz k e n d i m i z .
Grdmz gibi, Tanrnn bizden istedii ona sevgiyle dn-
m e m i z d i r . A r d n d a n yine bizi zgrletirmek iin mdahale
eder. zgr olarak biz k e n d i m i z karar veririz. Hata yapabilir,
yaralanabiliriz. T a n r n n isteklerinin tam tersini yapabiliriz.
Tanr i y i y i ister; ancak bizi tam tersini yapp yapmamak konu
sunda zgr brakr. Brakmayp K a d i r i M u t l a k olarak, otoma
tik olarak bize iyiyi yaptrsayd, insan yaamnn hibir anlam
olmazd. O n u n elindeki robotlar, kendi yapt oyuncaklardan
ibaret olurduk (ama neden?). Byle bir d u r u m d a , yaptmz
hibir eyden s o r u m l u olmazdk, dolaysyla da iyi ya da k t
bir ey yapmamzn hibir nemi kalmazd. "eyler" phesiz ki
gnahszdrlar. O zaman, ne savalar, katiller ne de diktatrler
vb. olurdu. Hi bilgisayar olmazd! Ya doal afetler? Kyamet?
Bu ak bir biimde b i l i n m e z l i k l e r asndan en g nokta olur
du. ncil'in aklamasna gre ise, yaratm bir btn olarak ger
ekletii, en k k zerresine kadar her bir para birbirine ba
l olduu ( g n m z n en gelimi f i z i k b i l i m c i l e r i artk bunu
kabul ediyorlar) ve bu yaratmda insanlk hkmdar olduu,
yaratmda s o r u m l u l u k l a r olduu iindir ki rol Tanr sevgisi
tamaktr; insanlk Tanrdan uzaklatnda t m yaratm ka-
54 Kars Yaynlar

rr. u halde, yaratmn temel ksm onun kendi otonomunun


h a c m i n i n belirlenmesi ve kendi ileyiinin salanmas olmu,
el dememi hibir ey kalmamtr. Sonu hsrandr. Y i n e de
kozmostaki dzenin k u r a l l a r ve madde kalm; insan bedeni
saknlmtr. Kaosa geri dn yoktur. te yandan, insan ya
am gibi, evren de imdi kazalar, yaralarla kar karyadr. n
sanlk, iinde bulunduu halde ondan koparken bu kanlmaz
olandr.
Son olarak,'felaket diye tanmladmz olaylar yalnzca bi
z i m iin ve bizimle ilgilidir. , deprem ya da sel kendi ilerin
de k t deildirler. Doaya zel bir zarar vermezler. F i z i k ya da
k i m y a yasalarnn basit ifadesiyle onlar harekete geiren biziz.
O n l a r sadece biz oradaysak ya da felaket dediimiz doal de
iikliklerden zarar grdmzde ktdr. B e l i r t t i i m i z gibi,
Tanr buna karmaz. O n d a n uzaklaan bizler oradayz diye,
doa yasalarnn ileyiini deitirmez! O sadece H r i s t i y a n
larn mucize olarak t a n m l a d k l a r ayrks d u r u m l a r d a araya
girer. Israrla yinelemeliyiz ki bir mucizenin maddesel gerekli
i n i n , ncil bak asnda nemli bir yeri yoktur, n e m l i olan,
onda bulduumuz mana ve zellikle de T a n r ; koruyarak, i y i -
letirerek bunu gsterirken, Tanryla i l i k i n i n yeniden k u r u l u
unun imzas olmasdr. M u c i z e garip deildir. A y n zamanda,
ok ender ve ayrksdr. Bu nedenle, rnein, ocuk isa'yla il i -
k i l e n d i r i l e n t m mucizeleri (topraktan kular yapp onlara ne
fes vererek uurmas vb.) reddediyorum. D a h a sonraki dnem
metinlerinde geen bu trden mucizeler, sama buluntulardan
baka bir amaca hizmet etmez. sa'nn kendisi de asla insanlar
artmak iin ya da kendisini T a n r n n Olu olarak grsnler
diye mucizeler yaratmamtr. B u n u kesin bir dille reddetmitir.
Son olarak, ok bilinen (Meryem ya da meleklerin) hayaletle-
Anari ve Hristiyanlk 55

r i n i de reddediyorum; bunlarn Tanrnn eylemleri hakknda


ncil'in bize rettikleriyle bir ilgisi yoktur.
B u n l a r syledikten sonra, o k u r l a r m inandrmak gibi bir
niyetim a r t k hi olamaz. T m abam, kendini ateist ya da p
heci olarak grenlerin yanl, hatal nedenlerden deil de daha
iyi nedenlerden hareket etmeleri iin, sorular daha ak bir
biimde ortaya koymaktr. M a r x ve M a r k s i z m zerine dnem
dersleri verdiim yllarda (1947-1979), rencilerime daima ola
bildiince drst olmaya altm, onlar u ya da bu ekilde
i n a n d r m a n n yollarn aramadm; tek istediimin Marksist
olmaya ya da ona kart olmaya karar verirken, bunu duygudan
yoksun, belirsiz dncelerle ya da belli bir arka plana bal ola
rak deil, mutlak bir bilgiyle ve iyi nedenlerden t r yapmalar
olduunu anlatrdm. imdi bu cmleyi burada y i n e l i y o r u m .
II.

Anarinin Kayna
Olarak ncil
imdiki amacm, devlet ve otoriteler temelli bir neri yap
maktan ok, daha anlayl bir istekle bizi anariye -dzensizlik
deil, an-arche, otoritesiz, egemensiz anlamndaki anariye- y
nelten "naif" bir ncil okumasn gstermektir. Bizler her nerede
dzensizlik grsek bunu dorudan anariyle aklarz. B u n u n
nedeni biz Batllarn toplumda dzenin ancak salam bir mer
kezi g tarafndan ve zor kullanarak (polis, ordu, propagan
da) kurulabileceini dnyor olmamzdr. Bu trden bir gce
kar durmak z o r u n l u bir biimde dzensizlik anlamna gelir!
Luther, rnein, Kyllerin syannn dzensizliinden o denli
k o r k m u t u ki (kyl gruplarn kabul ettii ve hemen gerekle
tirmek istedii Hristiyan zgrl vaaznn sonucu olarak)
ayaklanmay bastrmalar iin derhal prensleri aramt. K a l v i n ,
Uranln bile toplumsal dzensizlikten daha iyi olduunu sy
leyebilmitir! Her i k i s i n i n adn da (bir Protestan olarak) bana
olduka yakn olduklar iin ve ayn zamanda ncil'in sadk
o k u r l a r n n ve gerek Hristiyanlarn dahi k r a l l a r n , prenslerin
vb. gereksizliini gremeyecek denli kr olabildiklerini gster
mek amacyla andm. O n l a r dahi ncil'i sadece bu szgeten ha
reketle okuyabiliyorlar. O y s a , her rejim altnda bireylerin devlet
tarafndan ezildii gereiyle yzleerek bu dev hayvana kar
k o y m a k ve dolaysyla ncil'i daha farkl bir gzle okumak du
rumundayz. B i l d i i m i z gibi, n c i l metinlerinde meru otorite
n i n grld doru. A n c a k birazdan aklayacam zere, ben
otoriteyi olumlayan istisnai d u r u m l a r dnda metinlerin genel
olarak anariye iaret ettiine i n a n y o r u m .
I

brani ncili

M s r ' d a n kan ardndan, brani halk i l k i n karizmatik bir


lider nderliindeydi ve lde geen bu k r k yl sresince ger
ekten de (Msr'dan k'taki k i m i imalara ramen) tek bir
nemli rgtlenme olmad. Daha sonrasnda, Kenan D i y a r n
istila ve fetih iin askeri bir lider, Joshua belirdi; ancak bu sadece
ksa bir sreliineydi. ( K i m i bilginler b r a n i halknn gerekte
tek orijinden kk bir grup insan olup olmadklarna kukuyla
yaklamaktadrlar.) Halihazrda belki de M u s a tarafndan bir
araya getirilen halk, klanlara ve kabilelere ayrlmt. On i k i ka
bilenin her b i r i n i n kendi lideri vard; ancak bunlar somut olarak
ok zayf bir otoriteye sahiptiler. n e m l i bir karar alnmas ge
rektiinde, ilahi i l h a m iin ritel kurbanlar adanr, dualar edi
lir, b i l d i k bir meclis toplanr ve son sz sylerdi. Joshua'dan
sonra, her kabile kararlatrlm, ancak byk ounluu tam
anlamyla fethedilememi yerlerden kendi blgelerini oluturu
yorlard! Kabileler yerlemeyi bitirdiklerinde, ilgin bir sistem
k u r u l d u . Kabilelerin prensleri yoktu. Aristokrat olarak dn
lebilecek aileler ya yok edildiler ya da malup oldular. srail'in
Tanrs sadece ve sadece kendisinin srail'in lideri olabileceini
deklare etti. Y i n e de bu bir teokrasi deildi; Tanrnn dnyada
bir temsilcisi yoktu ve kararlar kabile meclisleri tarafndan al
nyordu.
B u n a tek istisna, byk hezimetler, k t l k , toplumsal d
zensizlik ya da putperestlik ve pagan dinlere geri dnler gibi
60 Kar Yaynlar

felaketlerin yaand d u r u m l a r d . Byle anlarda T a n r , hibir


zel otoritesi bulunmayan, ancak bir sava kazanabilecek ya
da halk Tanr yoluna geri dndrebilecek ve dolaysyla k r i z i
zebilecek i l h a m verdii bir erkei ya da kadn seerdi. Ak
bir biimde, " h k i m l e r " 24
grevlerini yerine getirdiklerinde,
geri plana ekilir, yeniden halkn arasna karrlard. B u , ol
duka esnek bir sistemdi. Tanr zellikle belli bir aileden ya da
k o n u m d a n insanlar semek d u r u m u n d a deildi. Debora, G i d -
yon, Tola, Y a i r , imson krallardan daha kahindiler. D a i m i bir
gleri yoktu. Tanr tek bana mutlak otorite olarak grlrd.
H k i m l e r kitabnn sonundaki (21:25) nemli bir cmle yle
der: "o dnem srail'de k r a l yoktu; herkes d i l e d i i n i yapyordu."
B u n u n kant d o k u z u n c u blmde geen A v i m e l e k ' i n hikye
sinde bulunabilir.
G i d y o n ' u n oullarndan biri, Tanrnn b u y r u u olmakszn,
i s r a i l ' i kurtaran aileden b i r i olduu iin babasnn grevini sr
drmek istedi. e t m kardelerini katletmekle balad. A r d n
dan ekem ve M i l l o (ya da Beytmillo) h a l k l a r n bir araya geti
rerek kendisini k r a l ilan etti. K a h i n Yotham buna kar kt ve
insanlara ilgin bir hikaye anlatt: B i r gn aalar kendilerine
bir k r a l semek ve onu k e n d i l e r i n i n zerinde tutmak iin top
landlar. Z e y t i n aacn setiler. A n c a k , zeytin aac, k e n d i s i n i n
grevinin gzel ya retmek olduunu syleyerek onlar reddet
ti. B u n u n zerine aalar incir aacn setiler, ancak ondan da
benzer bir yant aldlar: "Dier aalarn zerinde d u r m a k iin
tatllm ve gzel meyvelerimi mi brakaym?" A m a aalar
bir k r a l istediler. Asmay setiler, ancak o da ilk ikisi ile ayn
yant verdi. D a h a sonra karaalya gittiler; karaal kabul etti ve
kendisine itaatsizlik edenlerin yaklacan belirtti. A v i m e l e k ' i

24 Bunlar bizim anladmz ekliyle hkim deil, halka adaletin nerede bulunduunu
ve ne olduunu gsteren liderlerdir.
Anari ve Hristiyanlk 61

ifa eden Yotham kamak zorunda kald. Avimelek yl h k m


srd. zgrle alkn olan israilliler isyan etmeye baladlar.
B u n l a r bask ve kymlarla son buldu. syanclara kar kazan
d zaferlerin ardndan, Avimelek bir kuleye yaklatnda k u
ledeki bir kadn bir deirmentan zerine att ve A v i m e l e k ' i n
kafasn yard. A r d n d a n da sistem yeniden k u r u l d u .
Gerek kraliyet gc (merkezi ve birleik g) tarihi, 1. Sa-
muel 'deki (8. blm) b i l d i k hikaye ile balayacakt. Samuel o
dnem h k i m d i . A n c a k , meclistekiler ona bu politik sistem ie
risinde yeterince kalm olduunu sylediler. A r t k onlar da tp
k dier uluslar gibi bir k r a l istiyorlard. 25
Bir k r a l n ok daha
iyi bir askeri lider olacan dnyorlard. Samuel kar kt
ve T a n r y a yalvard, i s r a i l ' i n Tanrs ona u yant verdi: " z l
me. O n l a r seni deil Samuel, beni, Tanry reddettiler. O n l a r
M s r ' d a n kardm gnden beri beni reddediyorlar, istekleri
ni kabul et, ancak onlar neler olaca konusunda uyar." 26
By
lelikle Samuel, israil h a l k n n meclisine dnd ve kendisinden
k r a l olmasn isteyenlere bunu kabul ettiini b i l d i r d i . A n c a k bu
k r a l n neler yapacan da bilmeleri gerektiini syledi. O n l a r n
oullarn alacak ve sava yapacakt. Kzlarn da haremi ve ev
ileri iin alacakt. Vergiler koyacak ve en gzel tarlalarn da
alacakt... H a l k onun szn dinlemek istemedi. Bir k r a l isti
yorlard. Samuel, onlar bu krala kar gelebilecekleri konusun
da uyard. A n c a k , yaplacak bir ey yoktu. Bylelikle, deli oldu
u bilinen, her t r l iddete bavuran ve sonunda Filistinlilere
kar savata len Saul k r a l olarak seildi.

25 Burada merkezilemi devletin ekiciliini gryoruz. Ayn ey Bat modelini g


ren Afrika halklarnn da devlet istemesiyle birlikte 1950 sonras Afrikada da grl
mtr.
26 Bu tam da bir peygamberin ne yapmas gerektiini gsteriyor: gelecei kestirmek
deil, ama setikleri yolda srar ederlerse neler olabilecei konusunda insanlar uyar
mak.
62 Kars Yaynlar

k i n c i k r a l , Davut byk n sald. O, srail'in en muhteem


kralyd. O daima model olarak alnd. Bir baka yerde de yaz
dm zere, o s r a i l ' i n k r a l l a r arasnda bir istisnayd. yle ki
Vernard Eller onu daha da u noktaya tamtr. O n a gre, D a
27

vut, anari anlamnda olduka iyi bir rnektir. Buna ilk neden,
pasajlarndan b i r i n i n (2. Samuel 12:7-9) Davut'un kendine ait
hibir eyinin olmadn gstermesidir. O n u n zerinden byle
yapan T a n r n n kendisidir. Zaferi, onun kendi h k m r a n l n a
deil, yalnzca' T a n r n n cmertliinedir. Eller, Davut'un h
k m r a n l sresince t m yaptklarnn daha sonraki y z y l
larda s r a i l ' i n krallarna byk felaketler getirdiini belirtiyor.
Buras olduka nemli. (Fransa'da 14. L o u i s ' n i n t m yaptklar
18. yzylda politik hatalara ve bylelikle devrime yol amt.)
Ayrca, n c i l , Davut'un t m hatalar zerinde srarla durmu
tur: dmanlarn ldrmesi, arzulad bir kadnn kocasnn
l m n dzenlemek, hkmdarl sresince devam eden i
savalar vb. Davut ne susuz ne de muzaffer olarak gsterilmek
tedir.
Davut'un ardndan, olu Sleyman geldi. Sleyman adil ve
drstt. A n c a k , gcn bana getiinde, dierlerinin bana
gelen onun da bana geldi. Ykc vergiler koydu; mahvedercesi-
ne saraylar ina etti ve 700 kars oldu, ayrca 300 de cariye ald!
s r a i l ' i n Tanrsnn yan sra dier tanrlara da tapnmaya ba
lad. T m lkeyi saran kaleler yapt. ldnde herkes ondan
nefret ediyordu.
s r a i l ' i n yallar, Sleyman'n oluna tavsiyelerde bulundu
lar; vergileri ve ar b o y u n d u r u u iyiletiren, daha zgrlk
bir politikay benimsetmeye altlar. A n c a k , Rehavam onlar
dinlemedi; halk yeniden toplandnda onlara unu dedi: " B a -

27 Bkz. Eller, Christian Anarchy (Grand Rapids: Eerdmans, 1987), s. 8-9.


Anari ve Hristiyanlk 63

bamn size ykledii b o y u n d u r u u ben daha ar klacam;


babam sizi krbala hizaya getirdi; ben sizi akreple hizaya geti
receim." (Krallar 1 12:14) H a l k ayakland. Maliyecisini tala
dlar. Davut'un soyundan gelenlere bakaldrdlar. Ayrmalar
ortaya k t . Yahuda'nn kabilesi Rehavam'a sadk kald. Dier
kabileler, Sleyman'n eski bakanlarndan biri olan Yarovam'n
etrafnda topland.
B e n i m amdan, bu hikyenin t m anlatlmaya deer; n
k ncil'in "en b y k " krallara dahi ne kadar acmasz olduu
nu gsteriyor. Bu krallarn temsil ettii bir devletin o dnemde
ki muadillerine de ayn derecede acmasz olmutur: bir ordu,
hazine, ynetim, merkezileme vb.
A n c a k , bu b i z i m israil monarisine dair sylemek d u r u m u n
da olduumuz eylerin b t n deil, phesiz. Hl deinilme
si gereken i k i nemli nokta daha var. i l k i ksaca zetlenebilir,
i n c i l ' d e k i metinlerde, " i y i " k r a l l a r n daima i s r a i l ' i n dmanla
rna y e n i l d i i n i ve zaferler kazanan, snrlarn genileten " m u h
teem" k r a l l a r n ayn zamanda " k t " olduklarn syleyebili
riz, " i y i " , adil o l d u k l a r , gce, zora bavurmadklar ve i s r a i l ' i n
gerek Tanrsna tapndklar anlamna; " K t " putperestlie
yneldikleri, Tanry reddettikleri, ayn zamanda adaletsiz ve
ktcl o l d u k l a r anlamna geliyor. Temsil o denli sistematik ki
k i m i modern tarihbilimciler, metinlerin monari kartlar ve
partizanlar tarafndan yazldn ne sryorlar. (Kaytlarda
temsillerin az ya da ok ak olduu doru.) Burada benim iin
artc olan, k r a l l a r n h k m r a n l n d a k i bir dnemde, me
tinlerin hahamlar ve halkn temsilcileri tarafndan dzeltilmi,
baslm, onaylanm olmasdr. Sansr ve denetlemeler yapl
m o l m a l ; ama t m bunlar yazlanlarn dolamda olmasn
engelleyemedi. Kaytlar yalnzca korunmam, ayn zamanda
64 Kart Yaynlar

ilahi bir biimde i l h a m kayna olarak da grlmtr. Bu k a


ytlar, kendisini kraliyet gcnn ve devletin dman olarak
temsil eden s r a i l ' i n Tanrsnn vahiyi olarak kabul edilmitir.
Bunlar kutsal metinlerdi, i l h a m alnan metinlerin vcuduna da
h i l edildiler (ancak yine de kilise kanunu yoktu). Sinagoglarda
okundular (Ahab gibi k u r a l koyucular asndan kraliyet kart
propaganda gibi grlm olsalar da). T m insanlarn mevcu
diyetinde Tanr Kelam olarak yorumlandlar. l.. 8. yzyldan
l . . 4. yzyla dein, Yahudi halkn egemen dncesinin ka
n t l a r n sunan bu gerek, b e n i m iin olduka artcdr.
Ek olarak, ayn metinler ve t m kehanet kabilinden kitaplar,
politik olarak ok tuhaf bir fenomeni, yani her k r a l iin bir pey
gamber olduunu su yzne karyor. Peygamber, (rnein D a
vut olaynda) byk ounlukla kraliyet eylemlerinin keskin bir
eletiricisiydi. O, Tanrdan geldiini ve T a n r n n kelamn getir
d i i n i ne srd. Bu Kelam daima kraliyet gcnn karsnda
oldu. Doal olarak, peygamberler sklkla kovuldular, katlar,
hapse kondular, lmle tehdit edildiler vb. Y i n e de bunlar hibir
eyi deitirmedi. O n l a r n yarglar gerek kabul edildi. Ayrca
genellikle onlarn g kart olan yazlar halk tarafndan ko
r u n d u , T a n r n n bir vahyi olarak kabul edildi ve d i n l e n d i . B u n
larn hibirinde bir k r a l n yardm sz konusu deildi; h i b i r i
kraliyet v e k i l i deildi, hibiri " b t n l e n m e d i " . Peygamberler,
bugn b i z i m b e l i r t t i i m i z gibi, bir t r kar gtler. Bu kar
g, insanlar deil, Tanry temsil ediyordu. Putperest k r a l
lar dahi h a l k n inand bu Tanr temsilcileri ile ba edemedi.
Peygamberler, srekli olarak k r a l l a r n yanl yolda o l d u k l a r n
dan, yaptklarnn bir t r ilahi adalet olarak deerlendirilmesi
gereken sonular olduundan sz ettiler. K i m i zaman krallar,
T a n r n n adna konutuunu ve peygamber olduunu iddia
Anari ve Hristiyanlk 65

eden dierlerine dahi yalvardlar. Dolaysyla, bir peygamberler


sava vard. A n c a k , shak ve Yeremya peygamberlerin korudu
u kaytlar, her defasnda gerek peygamberlerin yanla kar
ayakta kaldn gstermektedir. Burada yine gemiteki garip
fenomenle karlayoruz. K r a l l a r n tarafnda olan sahte pey
gamberlerin h i b i r i kutsal yazmalarda anlmamaktadr. Gerek
peygamberlerin mcadeleleri k o r u n d u ; te yandan, mantksal
adan kraliyet ailesinin onlar bastrmak zorunda olduu ger
ei de onlarn aklamalarnda Tanr Kelamn b u l d u u m u z u
gsteriyor. B e n i m grdm, bu gereklerin devlet kart bir
his deilse dahi hayret verici bir biimde mutlak kraliyet kart
ln aka gsteriyor olulardr.
k i etkeni daha eklemek durumundayz. .. 4. y z y l n so
nuna d o r u genellikle Ecclesiastes (ya da Qohelet) [Vaiz] olarak
adlandrlan artc bir kitapla karlayoruz. Bu kitap politik
gce ciddi biimde meydan okumaktadr. 28
B u n u en zengin, en
gl, muhteem k r a l Sleyman'n yazdna inanlr. A n c a k ,
Sleyman ta en batan beri politik gcn bo, rzgrn pein
den komak olduunu renir. T m kraliyet gcn elinde bu
lundurmaktadr. Saraylar yapm, sanat gelitirmitir. A n c a k
b u n l a r n ne bir anlam vardr ne de bunlar politik gcn tek
eletirisidir. 3:16'da bize yle seslenir: "insanlar yarglamak
iin k u r u l a n sarayda gnahkrlk her zaman bulunur ve ada
leti ilan etmek iin k u r u l a n sarayda gnahkrlk vardr." Yazar
a r t k b i z i m brokrasi (hiyerarinin ocuu) dediimiz k t l
n olduunu da grebiliyor. "Eer bir ilde yoksulun ezildiini,
yasalarn ve adaletin ihlal edildiini grrsen, hi arma; g
revde olann stnde onu izleyen biri vardr ve daha yukarda
onlardan da stnleri vardr." M e t i n i r o n i k bir biimde bitiyor:

28 Bkz. I. Ellul, La Raison d'Etre, Le Seuil.


66 Kar Yaynlar

"lke tarafndan onurlandrlan bir kral halkn yararnadr"


(5:8-9). Sonrasnda, t m tahakkmlere ldrc bir darbe ge
lir: " B i r insan bir insana kendisini biare hissetsin diye efendilik
eder" (8-9). Sonunda yine ironi: "Yattn dekten krala lanet
o k u m a , zengine lanet o k u m a ; havadaki ku sesini tar ya da
baka kanatl mahlklar senin szlerini syler" (10-20). Y a n i ,
politik gcn her yerde kula vardr, yatak odanda bile; o yz
den ayet yaamak istiyorsan ona k t bir ey syleme!
Sonu olarak, Yahudi monarisinin sonuna gz atmak d u r u
mundayz. F i l i s t i n Grekler tarafndan fethedildi ve daha son
ra Silifke krallna eklendi (I.. 3. y z y l n sonu). A r d n d a n ,
srail'i ve zellikle de Kuds' zgr k l m a k amacyla Maccabe-
an ayaklanmas balad. zgrlk sava olduka u z u n ve k a n
lyd, ancak .. 163'te zaferle sonuland. D a h a sonra ok say
da politik parti, gc ele geirebilmek mcadelesine giriti. Y a
hudiler kolonyal bir diktatrlkten bir Yahudi diktatrlne,
yalnz ykc deil, ayn zamanda saray ii ekimeler (bir k r a l
annesini a brakarak lme terk etti, bir dieri z kardelerini
katletti vb.) tarafndan belirlenen Hasmonean monarisine ge
tiler. Bu gelimeler, dindar Yahudileri bu han soyuna dman
etti; insanlar bu soydan o denli irenir hale geldiler ki kendi
srailli krallarndan kurtulabilmek iin yabanc bir k r a l tercih
edecek noktaya geldiler. Bunda baarl olamadlar; ancak, bu
rada .. 1. yzylda ortaya kan t m politik glere duyulan
dmanln bir aklamasn grebiliyoruz.
srail monarisindeki r m e n i n yks bu kadarla k a l m
yordu. .. 65 ylnda Romallar Filistin'de sahneye ktlar.
Pompey*, Kuds' kuatt ve ardndan teslim ald. D a h a son
ra da korkun bir k y m yaand. Pompey, Roma Aristobulus'ta

* Julius Caesar'n damad, baarl komutan ve ayn zamanda ba muhalifi (.N.)


Anari ve Hristiyanlk 67

zaferini kutlarken, son Hasmonean k r a l tutsaklar arasndayd.


D a h a sonra Yahudi ailelerin liderleri arasnda iren bir maca-
dele balad. T a n r n n yasas ve inan birlii bu liderlerin gzn
de bir a n l a m ifade etmiyordu.
Caesar'n himayesindekilerden b i r i n i n olu olan Hirodes,
Romallar tarafndan G a l i l e valiliine atand. Hirodes, kat bir
p o l i t i k a benimsedi ve ekyalar dnyasna dnm dzeni ye
niden dzenledi. Ba ekya liderlerini lmle cezalandrd. (Po
litik otoriteye ynelik sava saldrlar daha clz ve basit eylem
lere dnt.) Dmanlar onu "siyasi" mahkeme Sanhedrin'in
(gerekte hibir gc ve yaptrm yoktu) stnde o l m a k l a , bu
m a h k e m e n i n yetkisini gasp etmekle, yaam ve lm gcn tek
bana elinde b u l u n d u r m a k l a suladlar. R o m a n n desteini ar
kasnda hisseden Hirodes, Sanhedrin'in korkak bedeni ona kar
harekete gemeye cesaret etmeden nce, bu gvence ve k i b r i n i
ortaya koydu. Hirodes, ordusuyla birlikte Kuds'e dnd; ancak
babas yeni bir savaa girimesine engel oldu. Gc daha da art
mt. I.. 37'de Roma'nn m t t e f i k i olarak, F i l i s t i n ' i n gerek
k r a l oldu. B i r vali kendisini ynetiyordu; ancak o v a l i n i n altn
da deildi. O dorudan Roma prensine (yani bir sonraki krala)
balyd.
Bylesi bir gle donanm olarak olduka ciddi bir politik
eylemlilie sahipti. Polis denetimi sistemiyle t m lke zerinde
sert bir idare y r t y o r d u . Yeni bina yapmlarn da balatm
t . T m kentleri Augustus (imparatorluu D o u d a genileten
lerden biri) erefine ina etti ve ayrca muhteem bir Augustus
tapna yapt. Kuds'te gl istihkmlar kurdu. .. 20'de
i s r a i l ' i n Tanrs iin yeni bir tapnak ina etmeye balad (gr
dmz zere, eklektik biriydi). Meydan, belki bugn bile
grlebilecek, muazzam destek duvarlarla (bunlardan biri de
68 Kars Yaynlar

mehur Alama Duvar'dr) geniletti. Ayrca, altn vb. maden


lerle bezeli atafatl yaplar ortaya koydu. Bu nedenle, Muhteem
Hirodes diye b i l i n i r oldu. A n c a k bu ina programn sadece ar
vergiler koyarak, insanlar bask altnda tutarak ve hatta zorla
altrarak y r t t . O n u n ardndan, l k e n i n 150 y l l k bir i
sava ve korkun bir y k m srecine g i r d i i n i unutmamalyz.
lke harabeye dnd ve sklkla k t l k ba gsterir oldu. T a h m i n
edebileceimiz zere devletin yntemi yine iddet ve terrd.
Hirodes'e d a i r tek gerek, Roma'nn ve k r a l n m t t e f i k i ve des
tekisi olduuydu.
Hirodes, l.S. 4 ylnda ld ve ekimeler silsilesi yeni i sa
valara neden oldu. B u n u n ardndan R o m a , H i r o d e s ' i n k r a l l
n n bir b l m n zaptetti. Nihayetinde oullarndan b i r i , H i
rodes Antipas, adeta g n k u r t a r d ve k r a l l n bir k s m n geri
ald. Antipas, btnyle lgn sular ve sefahatten ibaret bir
ynetim srd. Devamnda olanlar anlayabilmek iin burann
altn iyi izmeliyiz. srail halk nasl bir yandan (Yahudi k r a l
lndan daha az acmasz olan) Roma krallarna, dier yandan
Hirodeslerin gazabna tepki gsterdi? (Buradaki merak konusu,
D a n i e l ' i n kitab dnda, hibir yazmann halk ve hahamlar ta
rafndan ilahi i l h a m olarak kabul edilmediidir. Baptist John'a
dein baka peygamber yoktur.) Bulduumuz i k i tepkimedir. B i
rincisi iddet. Bu deersiz han soyu ve Romal istilaclar lkeden
k o v u l m a l y d . Dolaysyla lke, liderleri arasndaki kavgalarda
sadece bir yem olamazd. Ayrca saraya ve Roma'ya kar savaan
sava etelerin (daha sonra ekyalar olarak anlmaya balad
lar) eylemleri b i l d i k yntemlerle sryordu: saldrlar, insanlar
katletme vb. Dier tepkime, yani dindar insanlarn tepkimesi,
bu korkun d u r u m d a n bir tr geri ekilmeydi. Bu dindar insan
lar, gayretli d i n i cemaatler kurdular; dnyevi meselelerden ka-
Anari ve Hristiyanlk 69

ndlar ve kendilerini yalnzca dua etmeye, tapnmaya adadlar.


Bunlar arasnda, vahye ait bir eilim geliti; bir yandan dnya
n n sonuna dair kehanetlerde b u l u n m a k (ki bu ok ncesinden
b i l d i r i l m i t i r : Olmamas gereken bir yerde duran perianln
irenliini grdnde - H a s m o n e a n ve Hirodesyen han soy
larn daha iyi nasl tarif edersin?); dier yandan ise her eyi ye
niden dzene koymak ve Tanrnn kralln yeniden k u r m a k
zere gelecek olan T a n r n n M e s i h i n i beklemek.
Farkl yntemleriyle birlikte, her i k i tepkime de ne devlete
ya da politik otoriteye ne de otoritenin dzenlenmesine deer
vermitir.
II

sa

sa doduunda genel d u r u m buydu. Matta'nn n c i l ' i n d e


sa'ya i l i k i n sz edilen ilk olguyla artk pek ilgilenilmemekte-
dir. Muhteem H i r o d e s hl batayd. Beythelem'de bir ocuun
doduunu rendi ve rivayetler bu ocuun s r a i l ' i n M e s i h i
olacan sylyordu. Hirodes, sz konusu ocuun kendisine
nasl sorun yaratabileceini fark etti ve Beythelem ve evresin
deki i k i ve i k i yan altndaki t m erkek ocuklarn ldrlmesi
e m r i n i verdi. Bu b i l g i n i n tutarll, benim amacm asndan
gerekli deildir. Burada nemli olan, insanlar arasnda yay
lan ve ilk H r i s t i y a n l a r n kabul ettikleri (bu insanlarn Yahudi
olduklarn unutmamalyz), kutsal grdkleri bir metne koy
d u k l a r bir hikyeye sahip olmamzdr. B u , halkn Hirodes'e ve
onun gcne bak alarn aka gsteriyor. B u n u n , sa'nn
daha sonraki davranlarn etkilediini sylemiyorum; ancak
hi phesiz ocukluu zerinde bir iz brakmtr.
Bu noktada vurgulamak istediim, rivayet edilen olaylar s i l
silesinde sa'nn t a h a k k m dman olduu deil, buna tenez
zl etmedii ve hibir otoriteyle uzlamaddr. Her d u r u m d a
radikal biimde meydan okumutur. O n u yok etmek iin, iddet
yntemlerine bavurmamtr. Son yllarda, insanlarn dn
d zere Romallar yok eden bir gerilla sa'dan ska sz edi
liyor. Sanrm burada i k i yanl var. E d i n d i i m i z hibir bulgu,
rnein P. C a r d o n n e l ' i n k u l e n i n temizlendii ve sa'nn, silah
stoku bulunan havarilerinden i k i adet kl istedii iddialarn
Anari ve Hristiyanlk 71

desteklemiyor. Tek bir gerek dahi bu teorinin nasl imknsz ol


duunu gstermeye yetiyor. Havariler iinde iddeti destekleyen
banazlar (Simon ve Yahuda) da vard; ancak ayn zamanda R o
mallarla ibirlii yapanlar (Matta) ve birlikte iyi hareket eden
i k i grup daha vard. sa hibir zaman iddete bavurmad; ayet
o bir sava lideri idiyse, onun bir aptal olduunu syleyebiliriz.
Seyahatlerinin, zellikle de son Kuds yolculuunun taktiksel
hibir manas yoktur; bunlar kanlmaz biimde yakalanmas
na yol amtr.
B i r dier ve ayn zamanda ok daha yaygn bir hata da t m
Y a h u d i l e r i n kanlmaz olarak Romal istilaclar defettiidir.
Hi phesiz, goyimlere [Yahudi olmayan] kar byk bir nef
ret, istilaclar yok etmeye kar byk bir istek vard. Romal
lar tarafndan gerekletirilen kymlar elbette unutulmuyordu.
A n c a k , hepsi bu kadarla kalmyordu. Ayrca, vatansever Yahu
diler, i s r a i l k r a l l a r n n Romallar tarafndan atandn ve onla
rn destei ile ayakta d u r d u k l a r n da hatrlyorlard. Romallara
duyulan nefret, Hirodes'ten k u r t u l m a k arzusuyla birleiyordu.
Essenes gibi dindar cemaatlerde dahi, politik hibir gce sahip
olmayan D o r u l u k Hocas gizemli bir k i m s e n i n gelecei, gei
ci ve askeri bir gle deil, ilahi bir gle zgrl getirecei
ynnde bir umut olduunu, dnemin belli bal.Yahudi yazma
larnda da grebiliyoruz. Bu cemaatlerin anarist bir u m u t l a r
olduunu sylemek cretini gsterecek deilim; ancak, metinle
r i n b y k ounluu buna iaret etmektedir.
Inciller, isa'nn halka hizmet etmeye balad dnemdeki
e k i c i l i i n i n yksn anlatyor. eytan onu kere batan
karmaya alyor. Bu batan karmalarn en nemlisi sonun
cusudur (Matta'da). Dman, sa'y ok yksek bir daa karr
ve ona b t n grkemiyle t m dnya k r a l l k l a r n gsterir: "Yere
72 Kar Yaynlar

eilip bana taparsan, btn bunlar sana vereceim" (Matta 4 : 8 -


9), ya da " T m bu gc ve b u n l a r n y n e t i m i n i sana vereceim.
Bunlar bana verildi ve ben de istediim kiiye v e r i r i m . B e n i m
nmde eilirsen hepsi senin olacak" (Luka 4:6-7). Yazmala
rn d o r u l u u ya da teolojik sorunlarla i l g i l e n m i y o r u m . B e n i m
kaygm, yazarlarn bak alaryla ve kiisel inanlarla birlik
te b u n l a r n burada ifade edilmi olmasdr. Belki de i k i i n c i l i n
yukarda sz edilen nefretten etkilenen Yahudiler tarafndan
deil de grece Grek orijinli Hristiyan topluluklarla birlikte ya
zlm olma olasln vurgulamann bir nemi yoktur. Bu me
tinlerdeki referans, bylelikle yalnz Hirodes monarisine deil;
genel olarak, t m politik gleredir ("dnyann t m k r a l l k l a -
rnadr"). Sra d olan ey udur: bu metinlere gre btn g
ler, b t n k r a l l k l a r n b t n gleri ve ihtiamlar, p o l i t i k a ve
politik otoritelerle birlikte eytana aittir. Btn bunlar ona aittir
ve o bunlar istediine verir. Politik gc elinde bulunduranlar
bu gc ondan almlardr ve ona bamldrlar. (Politik gcn
meruluu zerine yaplan onlarca teolojik tartma ierisinde
hi k i m s e n i n bu metinleri kant olarak ne srmyor oluu a
k n l k vericidir!) Bu gerek, isa'nn eytann teklifini reddettii
gereinden daha az nemli deildir. Isa, eytana unu demedi:
" B u doru deil. Sen k r a l l k l a r ve devletler zerinde gce sahip
deilsin." Bu iddia ile kar d u r m a d . O, g teklifini reddetti;
n k eytan, kendisinden nnde eilmesini ve ona tapmas
n istedi. "Efendine, Tanrna tapacaksn, ona hizmet edeceksin,
yalnz ona" (Matta 4:10) derken kastettii tek ey buydu, isa'nn
ilk havarileri ve ilk H r i s t i y a n nesli asndan politik otoriteler
- k i bunlara devlet d i y o r u z - eytan iidir ve o gc elinde bu
lunduranlar, bunu eytandan almlardr, isa'nn yarglanmas
na deinirken bunlar aklmzda tutmalyz.
Anari ve Hristiyanlk 73

B i r sonraki soru, buradaki referansn neden eytan olduu


ynndedir. Diabolos, etimolojik olarak "blen"dir (insan de
il). Devlet ve p o l i t i k a n n tam da bu nedenle b i r i n c i l nedeni
blmedir. eytann referans alnd yer burasdr. Burada i l
kel ve basit bir grnt ya da keyfi bir tasar ortaya koymuyo
ruz. Yaptmz, asla dind olmayan, deneyimi ve yansmay
bir arada barndran bir yargdr. Bu yargnn ak bir biimde
Hasmonean ve Hirodesyen h k m r a n l k l a r ve ayaklanmalar,
i ekimeler neticesinde insanlarn ektii korkun azaplardan
da yararland ortadadr. te yandan, ilk H r i s t i y a n neslin b
t n politik gce dmand ve bunu k u r u m s a l yaps ve t r ne
olursa olsun ktcl kabul ediyordu.
A r t k isa'nn kendi deyilerini kayt altna alan ve t m ola
s asllarn, y o r u m l a r n ieren metinlere geldik. Burada erken
H r i s t i y a n yorumlamalarna deil, isa'nn kendi k o n u m u n a (ki
bu da phesiz erken Hristiyan y o r u m l a m a l a r n n kaynadr)
deineceiz. Be temel deyi var.
B u n l a r n i l k i olduka b i l d i k bir deyi: "Sezar'n hakk
Sezar'a." (Markos 12:13). Bu hikyeyi ksaca hatrlatalm, isa'nn
dmanlar onu tuzaa drmeye alyorlard ve Hirodes-
yenler bir soru ortaya attlar, isa'nn aklna methiyeler dzerek
kendisine sordular: "Sezar'a vergi vermek yasaya uygun m u , de
i l mi? Vermeli m i y i z , vermemeli m i y i z ? " Sorunun kendisi ye
terince ak. M e t n i n bize anlattna gre, bunlar isa'y kendi
szyle tuzaa drmeye alyorlard. Byle bir soru ortaya
atmalarnn nedeni, bunu daha nceden aralarnda tartm o l
malaryd. Isa, Sezar'a dmanlyla biliniyordu. Byle bir soru
sorup bylelikle isa'nn Romallar suladn ve vergi verilme
mesi gerektiini sylediini yayabileceklerdi. Her zaman oldu
u gibi Isa yine tuzaa dmez ve onlara i r o n i k bir yant verir:
74 Kar Yaynlar

" B a n a bir dinar getirin, bakaym." D i n a r gelir ve bu kez o bir


soru sorar: " B u resim, bu yaz k i m i n ? " B u , phesiz ki bir Roma
parasyd. Romallarn toplumu yekpare klmada kulland iyi
yntemlerden biri de paralarnn imparatorluk yoluyla dolama
sokuluyor olmasyd. Hirodesyenler isa'nn sorusunu yantlad
lar: "Sezar'n." Bu noktada, Roma dnyasndaki bireylerin, tpk
Bat A m e r i k a ' d a 19. yzylda srlarn damgalanmas gibi, sa
hibi olduklar mallarn zerine iaret koyduklarn hatrlamak
durumundayz..Bu iaret, m l k i y e t i gstermenin tek yoludur.
R o m a imparatorluunun karma yapsnda bu, t m mallara uy
gulanrd. nsanlar kendi iaretlerine, mhr, pul ya da imzala
rna sahiptiler. Bu parann zerindeki Sezar'n kafas bir deko
rasyon ya da eref iaretinden ok daha fazlasyd. Bu iaretle,
k r a l l k ierisinde dolamda olan paralarn t m n n Sezar'a ait
olduu gsteriliyordu. Paray elinde tutan kimse onun sadece
geici sahibiydi. A s l a bu bronz ya da gm paralarn asl sahibi
deillerdi. Her imparator ldnde, suret deiiyordu. Sezar,
biricik mal sahibiydi. Dolaysyla, sa'nn yant basitti: "Sezar'n
h a k k Sezar'a." Parann zerinde onun suretini gryorsunuz.
O halde, para ona aittir. Ne zaman isterse, o zaman ona geri
verin.
Bu yantla sa, vergilerin yasal olduunu sylemiyor. Roma
llara itaat etmeyi salk vermiyor. Sadece kantlarla yzleiyor.
A n c a k , gerek anlamda Sezar'a ait olan nedir? sa'nn buna yan
t olduka mkemmel bir rnektir: stnde imzas olan ne var
sa! Gcnn temeli ve snr da budur. Paralar, abideler ve belli
k i m i sunaklar. Hepsi bu. Sezar'n hakk Sezar'n olsun. Vergi
deyebilirsiniz. T m para Sezar'a ait olduuna ve istedii za
man geri alabileceine gre, bunu yapp yapmamann bir nemi
ya da manas yok. Vergi deyip dememek temel bir soru deil;
Anari ve Hristiyanlk 75

aslna baklrsa, gerek bir politik soru dahi deil.


te yandan, Sezar'n iaretinin bulunmad hibir ey ona
ait deildir. Bunlarn t m Tanrya aittir. 29
Bu nokta v i c d a n i
retlerin doduu yerdir. Sezar'n geriye kalan hibir ey ze
rinde h a k k yoktur. l k i n , yaammz var. Sezar'n yaam ve
lm zerinde hibir h a k k yoktur. Sezar'n insanlar savaa s
rklemek h a k k yoktur. Sezar'n bir lkeyi harap etmek, yakp
y k m a k h a k k yoktur. Sezar'n m l k n n snr vardr. Tanr
adna, onun isteklerinin byk ounluuna kar kabiliriz.
sa, onun sylediklerine kar kmadklar iin, Hirodesyenlere
kardr. Hirodesyenlerle birlikte bu soruyu ortaya atan Ferisi-
ler de Y a h u d i ' d i r ; ancak metnin bize anlatt zere, bunlarn
bazlar dindar Yahudilerdi. Dolaysyla, bunlar, geri kalan her
ey Tanrya ait olduu iin sa'nn bu ifadesine m u h a l i f kma-
dlar. sa, ayn zamanda, srail'in k u r t u l u mcadelesini politik
bir mcadeleye dntrmek isteyen banazlara da dolayl bir
biimde yant vermi oluyordu. O n l a r a mcadelenin bir temeli
olduu gibi bir snrnn da olduunu hatrlatyordu.
sa'nn politik otoriteler h a k k n d a k i i k i n c i deyii aknlk
verici bir tartmada ortaya kar. Kuds yolunda ona elik eden
havarilerinden bazlar, buraya varldnda sa'nn gc eline
alacan dnyordu. K r a l l a r a zg kurallara getiinde ona
en y a k n k i m olacak tartmas yapyorlard (Matta 20:20-25).
Z e b e d i ' n i n kars, oullar James ve John'u kastederek (ki sa
oullar olduka yakndan tanyordu!) bir istei olduunu be
lirtti. E m i r ver, krallnda bu i k i olumdan biri sanda biri
solunda otursun. Burada, yine sa'nn yaad ortamdaki genel

29 Sra d bir biimde, J. J. Rousseau, uluslar ayran i blnmeleri ortaya karan


Sezar'n krall ve Tanrnn krall antitezini kurarak bu deyie saldrr. nsanl z
elikilere gtren tm kurumlar der, Rousseau, reddedilmelidir. Onun sonucu, dola
ysyla, devletin muhteem bir "sivil din" efendisi olmas, yani, bir devlet dinidir!
76 Kar Yaynlar

idrak noksanln gryoruz. sa, Kuds yolundayken havari


lerine, Kuds'te kendisinin vahice ldrleceini b i l d i r m i t i r .
Bylelikle, onlara ilk olarak anlaytan yoksun olduklarn sy
ledi. A r d n d a n , ifadesini b i z i m iin olduka anlaml olan u sz
lerle tamamlad: " B i l i r s i n i z ki uluslarn liderleri onlara efendilik
eder, uluslarn ileri gelenleri ise onlar kleletirir. Sizin aranz
da byle olmayacak; aranzda byk olmak isteyen dierleri
n i n hizmetkr olsun." G r l d gibi, hibir snr ya da ayrm
yoktur. H a n g i ulus ya da politik rejim olursa olsun, t m ulus
liderleri uluslara efendilik eder. T i r a n l k olmayan bir politik g
yoktur. B u , Isa asndan basit ve mutlaktr. K u r a l koyucularn
ve b y k liderlerin olduu bir yerde iyi politik g diye bir ey
sz konusu olamaz. Bu noktada bir kez daha g soru kayna
oluyor. G, bozar. V a i z blmnden alntlarn tersi ynde bir
yank yaptn yakalayabiliriz. A n c a k , isa'nn isyann ya da bu
krallarla, muhteem krallarla giriilen maddesel ekimelerin
avukatln yapmadn belirtmeliyiz. O, soruyu geersiz klar
ve sklkla nc kiilere kar kar: " A n c a k s i z . . . sizin ara
nzda byle olmayacak." Bir baka deyile, krallarla dvmek
ile uramayn. Brakn yapsnlar. Byle eylerin olmayaca,
gcn, otoritenin ya da hiyerarinin olmayaca ayrks bir top
lum oluturun. 30
O n l a r n toplumlar iinde yaptklar ve sizin
deitiremeyeceiniz eyleri yapmayn. Farkl bir yap zerinde,
farkl bir toplum oluturun.
Bu tavr, apolitiklemeden sz ettii iin eletirebilirsiniz.
Greceimiz zere, bu, isa'nn gerekte t m dnyay ieren bir
tavrdr. A n c a k bunun desosyalizasyon olmadnn ayrdnda
olmalyz. Isa bize toplumu terk edip le gitmemizi nermi-

30 Bu trden deyileri okuyan bir kii genellikle hayrete der; nk kilise kendi
hiyerarilerini, prenslerini ve piskoposlarn oluturmak durumundadr.
Anari ve Hristiyanlk 77

yor. O n u n salk verdii, toplum iinde kalmamz ve onun iinde


baka k u r a l l a r , baka yasalar olan cemaatler kurmamzdr. B u ,
g fenomenini deitiremeyeceimiz kanaatine yaslanr. B u ,
kiliseden biri olduumuz, siyaset arenasna ktmz ve po
litika retmeye baladmz d u r u m l a r dndmzde, bir
anlamyla kehanettir. Gle i l i k i ve onun kendi otoritelerinin
varl bunu annda rtr. Son olarak, elbette politik gten
bamsz cemaatler k u r m a n n sa'nn dneminde grece kolay
olabilecei, ancak gnmzde artk olas olmad ne srle
bilir. Bu gereklii olan bir itirazdr; ancak politikayla i l i k i l i ol
m a n n daima dierlerini fethetmek, onlar zerinde g egzersizi
yapmak anlamna gelecei gerei, bizi i k n a etmeyi baarabilir.
Deinmek istediim nc deyi, yine vergilere i l i k i n ve
daha nce grdmz ayn yargy glendirmeye ynelik.
Matta 17:24'e bakacak olursak, "Kefarnahum'a geldiklerinde,
yarm sikkelik vergiyi toplayanlar Petrus'a gelip "retmeniniz
y a r m sikkelik vergisini demiyor m u ? " diye sordular. Petrus,
" d y o r " dedi. Petrus eve geldiinde, sa ona " N e dersin Simon?
Dnya k r a l l a r g m r k ya da vergiyi kimlerden alr? K e n d i
oullarndan m , yoksa yabanclardan m?" Petrus, "Yabanclar
d a n " dedi. B u n u n zerine sa, "O halde, oullar m u a f t r " dedi.
" A m a vergi toplayanlar gcendirmeyelim; gle git ve oltan at,
t u t t u u n ilk bal al. Azn a, bir sikke bulacaksn; bunu al ve
i k i m i z i n vergisi olarak onlara ver."
Doal olarak, uzunca bir sre dikkatler " m u c i z e " zerinde
odakland. sa, tpk bir byc gibi para yapabiliyordu! A n c a k ,
bu m u c i z e n i n gerekte bu denli bir nemi yok. Tersine, sa'nn
m u c i z e l e r i n i n harikalardan btnyle f a r k l olduunu hatrla
yalm. O, sevgi ve merhamet gstergeleri biiminde mucizeler
78 Kar Yaynlar

yaratr, insanlara yardm edebilmek iin k i m i sra d muci


zeler (rnein frtnay dindirmek vb.) yaratr. A s l a insanlar
artmak ya da gcn ispatlamak ve hatta kutsal oulluu
na i n a n d r m a k iin mucize yaratmaz. Her istendiinde mucize
yaratmay da reddeder. ayet insanlar, bir mucize yarat ve biz
de sana inanalm derse, bunu kesinlikle reddeder. ( n k inan
mucizelere bal deildir!) Dolaysyla, buradaki mucize kavra-
namazdr, kendi iredir. O halde bunun anlam nedir?
sa ilk olarakj vergi borcu demediini syler. Yarm sikkelik
vergi, tapnak vergisidir. A n c a k , bu rahiplerin yararna deildir.
Ayn zamanda, kral Hirodes adna toplanmaktadr. D i n i ama
lar zerinden empoze ediliyor olsa da k u r a l koyucu tarafndan
alnyordun sa, yalnz bir Yahudi olu olmadn, ayn zaman
da Tanrnn Olu olduunu syler. Dolaysyla, bu d i n i vergiyi
demek zorunda deildir. te yandan, bylesi nemsiz bir me
sele yznden, yani vergi iin gelen kk insanlar sulamann
bir anlam olmadndan, Isa, h a k i r i sulamad. Meseleyi alayc
bir d u r u m a tad, ite mucize buradadr. Z o r l a para toplama
y dayatan g sadece glntr, dolaysyla Isa gcn ne denli
nemsiz olduunu gstermek iin sama bir mucize gerekle
t i r m i t i r . Bu mucize, sa, k r a l ve tapnak otoritelerinin vb. ara
larndaki fark btnyle ortaya koymaktadr. Bir balk -her
hangi bir balk- tut; onun aznda para bulacaksn. Y i n e sa'nn
tipik bir tavrn gryoruz. Politik ve d i n i gc deersiz klyor.
B u n u onaylamann ve itaat etmenin ancak ve ancak alayc bir
biimde m m k n olabileceini gsteriyor. nsanlar yine bunun
da o dnemde olas olduunu ve fakat gnmzde olanaksz
olduunu ne srebilirler. A y n zamanda, otoriteleri karsna
alan ve armha gerilmesine yol aan, bu trden kk eylem-
Anari ve Hristiyanlk 79

lerin toplamyd.
isa'nn drdnc deyii, politik gten te iddetle ilgilidir.
B u , o mehur bildiriidir: "Kl eken klla lr" (Matta 26:52).
Bu deyiin balangc bir zorluu temsil eder. Luka'ya gre, Isa
beklenmedik bir biimde havarilerine kl satn almalarn sy
ler. H a v a r i l e r i n i k i klc vardr, Isa onlara bunun yeterli olduu
nu syler! isa'nn daha sonraki y o r u m l a r bu beklenmedik ifa
deyi ksmen aklar: "Yazlm olan u szn yaammda yerini
almas gerekiyor: ' O , sulularla bir sayld.' " (Luka 22:36-37).
Sadece i k i klla savamak dncesi glntr. te yandan,
isa'nn bir ekya etesinin lideri olduu ynndeki sulamay
hakl karmak iin i k i kl yeterlidir. Burada isa'nn b i l i n l i
bir ekilde kehaneti yerine getirdiinin altn izmeliyiz. ayet
bunu yapmasayd, deyiin bir manas olmazd.
A n c a k , imdi biz, isa'nn tutukland anda sarf edilen nem
li deyie deinelim. Petrus efendisini savunmaya alyordu.
Muhafzlardan b i r i n i yaralamt. Isa ona durmasn syledi ve
bunu yaparken iddet temelli her eye dair mutlak bir yarg olan o
n l szleri sarf etti: "iddet, sadece daha fazla iddete yol aar."
B i r nemli nokta da bu deyiin V a h i y 13:10'da tekrarlanmasdr.
B u r a d a k i yeni ve nemli bir faktr de metnin referansnn de
nizden kan canavar olmasdr. Baka bir yerde, bu canavarn
genel olarak politik gc ve iddetin t r l f o r m l a r n temsil et
t i i n i gstermeye altm. 31
Yerden kan canavar, gnmzde
b i z i m propaganda dediimiz aratr. O halde, ilk canavar, i n
san haklarn ihlal ederek iddete bavuran, her eyi denetimi
altnda tutan devlettir. Devletle burun burunayken yazar unu
sylyor: "Klla ldren klla ldrlecek." Manas elbette

31 LApocalypse, architecture en mouvement, Desclee, s. 107.


80 Kar Yaynlar

kark. Bir yandan, burada aresizlik iinde bir lk duyuyo


ruz. Devletin elinde kl olduundandr k i , tarihin gsterdii
zere, klla ldrlecektir. Bu deyii ayrca Hristiyanlara bir
emir olarak da grebiliriz. Devlete kar klla savamaynz;
n k byle yaparsanz, klla ldrleceksiniz. Burada bir kez
daha iddete bavurmamaya ynlendiriliyoruz.
isa'nn yarglanmas, hayatnn son blm. Bu b l m de
bu artlar ierisinde deerlendirmek durumundayz. O, i k i kere
yargland, b i r i Sanhdrin* nnde, b i r i de Pilatus'un nnde.
O n u n tavrna gelmezden nce, bir n hazrlk sorusuna dein
meliyiz. K a r i Barth'n da aralarnda olduu ok sayda teolog,
Pilatus'un nnde yarglanmay kabul ettii, otoritelere sayg
gsterdii ve karara isyan etmediinden hareketle, isa'nn yar
glamay meru grdn ve dolaysyla bunun da devletin g
cnn temeli olduunu belirtiyor. Aka sylemek d u r u m u n
daym ki ben bu y o r u m u olduka aknlk verici b u l d u m ; ben
bu hikyeyi tam da bunun tersinden o k u y o r u m .
Pilatus, Roma otoritesini temsil ediyor ve R o m a h u k u k u n a
bal. imdi, hibir medeniyetin kesinlikle kusursuz bir yasa
oluturmadn ya da mahkemelerde, tartmalarda, anla
mazlklarda daima adil kararlar almadn kabul etmek d u r u
mundaym. B u n u sylerken hicvetmiyorum. Y i r m i y l sresince
R o m a h u k u k u dersi verdim ve tek amalar neyin doru oldu
u n u sylemek olan hukuk i l m i uzmanlarnn t m nans ve ka
biliyetlerini rendim. O n l a r yasay i y i l i k ve uygunluk sanat
olarak tanmlyorlar; bense size adalet datr nitelikte kararlar
aldklar yzlerce somut dava gsterebilirim. Romallar, ska
anlatldklar gibi ezelden beri vahi savalar, fatihler deil
dirler. Romallarn temel baarlar Roma hukukudur. Fiilen

* Musevilerin Yksek Kurulu. .N.


Anari ve Hristiyanlk 81

kimselerin grmek istemedii k k sorunlar olan ordu ise tam


anlamyla asla byk deildir. Byk ounlukla 120 tmeni
vardr ve bunlarn hemen t m imparatorluk snrlarna konu
lanmlardr. eri sadece bir isyan ba gsterdiinde girerlerdi.
mparatorluun dzeni askeri bir dzen deildi. mparatorluk,
idaredeki becerileri, uygun ve tatmin edici yasal sistemler tara
fndan k u r u l a n denge sayesinde be asr h k m srebilmitir.
Yarglamann bize ne anlattn deerlendirirken bunlar akl
da tutmak durumundayz.
Romallarn vn duyduklar, en adil zmleri getiren ya
salar bu rnekte neyi baarmtr? Romal bir vekilin lin k a
n u n u n u iletmesine ve (Pilatus'un kendisinin de farkna vard
zere!) hibir geerli neden olmakszn masum bir insan lme
gndermesine i z i n vermitir, ite mkemmel bir hukuk siste
m i n d e n bekleyeceimiz ey tam da budur! Gerek u ki sa'nn
bu koullar altnda yarglanmay kabul etmesi devlet otoritesi
n i n meruluunu gstermemektedir. Bilakis, bu tam da adalet
olduu sylenegelen adaletsizliin maskesini drmektedir,
isa'nn yarglanmasnda Romallar tarafndan lme gnderi
lenler, armha gerilenler akland dendiinde hissedilen tam
da budur. Dolaysyla, burada yine i n c i l yazarlarnn t m n n
kanaati, otoritenin adaletsiz olduu ynndedir. V a i z 3:16'da
bunun bir yanksn duyarz: "her nerede adalet krss varsa,
orada k t l k h k m srer." 32

imdi isa'nn yarglama sresindeki sz ve tavrlarna baka


l m . Bu konuda, drt i n c i l arasnda farkllklar vardr. Szler ne
tam b i r b i r i n i n aynsdr ne de ayn kiiler (zaman zaman San-

32 Yeni Ahit yazarlar ak bir biimde deyii biliyorlard; nk Vaiz'e gre bu her
yl ardaklar (adrlar ya da barakalar da denilir) bayramlarnda ciddiyet ve vakarla
okunurdu.
82 Kars Yaynlar

hedrin, zaman zaman Hirodes, zaman zaman Pilatus) nnde


yaplmtr. A n c a k , tavr sessizlik eklinde de, otoritelerin su
lamalarnda da, kastl provokasyonlarda da hep ayndr. Isa,
tartmaya, kendisini savunmaya ya da bu otoritelerin hibir
gcnn olmadn fark etmeye de hazr deildir. Buras, son
derece v u r u c u bir nokta. Tavrn, srasyla bu noktay incele
yeceim.
tik olarak, sessizlik var. Barahiplerin ve t m Sanhedrin'in
nnde, Isa sessizdir. T m kaytlarn ortak aktarmna gre,
isa'y l m cezasna arptrmak iin kendisine kar tanklar a r
yor, ancak bulamyorlard. A m a en sonunda ortaya kan iki kii
sa'nn tapna ykacam dediini syledi (Matta 26:59-60).
Isa yant vermedi. Otoriteler hayrete dtler ve ona kendisini
savunmasn emrettiler; ancak o sessizliini korudu. Aynsnn
H i r o d e s ' i n nnde de yaand dorudur (sadece L u k a 23:6'da
belirtiliyor). Hirodes, isa'y huzuruna getirtti; n k onunla
konumak istiyordu. Isa onun hibir sorusuna yant vermedi.
Pilatus'un nnde de, Matta ve Markos'un anlatt zere, ayn
tavr srdrd. Daha da artc bir gerek de u ki Pilatus onu
cezalandrabilirdi ancak ona zarar verici biimde davrananla
rn ba o deildi. Pilatus'un nnde, ok sayda insan onu su
luyordu. Barahipler ona kar pek ok sulamada bulundular
ve Pilatus ona bir yant olup olmadn sordu; ancak o yant
vermedi (Matta 27:12). Bu tavr t m d i n i ve politik otoritelere
kar gsterdii toptan reddin ve kmsemenin bir parasyd.
Grlyor ki Isa bu otoriteleri hibir biimde adil bulmad ve
kendisini savunmann btnyle yararsz olduunu dnd.
Bir baka bak asna gre, k i m i zaman saldrya geti ve bunu
hakir grme ve hiciv ile ortaya koydu. Bu nedenle, Yahudilerin
Anari ve Hristiyanlk 83

K r a l olup olmad sorulduunda, kayttan ikisine gre, iro-


n i k bir yant vermitir: " S i z yle diyorsanz, yledir" (Markos
15:2; M a t t a 27:11). Mesele zerine kendisi tek sz etmedi; onlar
d i l e d i k l e r i n i syleyebilirlerdi!
i k i n c i s i , tavr otoritelerin sulamalarn ieriyordu. Bu ne
denle, barahiplere unu dedi: " H e r gn tapnakta sizinle birlik
teydim, bana hi el srmediniz. imdi ise bir ekyaymm gibi
kllarla geldiniz! A m a sizin saatiniz geldi, karanln egemen
liindeki saat" (Luka 22:52-53). Bir baka deyile, barahipleri
bir k t g o l m a k l a suluyordu. Yuhanna da benzer bir blm
kaydeder (18:20-21) ancak, burada yar ironi yar sulama ieren
farkl bir yant sz konusudur. Barahip A n n a s ona retilerini
sorduunda, sa u yant verdi: "Ben sylediklerimi t m dnya
ya aka syledim. B u n u neden bana soruyorsun? iitenlerden
sor, onlar ne sylediimi biliyorlar." B u n u n zerine, yannda
duran grevlilerden b i r i , bu kstah yantndan t r isa'ya bir
tokat att. Isa ona unu dedi: "Eer yanl bir ey sylediysem,
bunu kantla; ama doruyu sylyorum, neden bana vuruyor
sun?" A y n sulama satrlar arasnda, Y u h a n n a 19:10-ll'de ba
ka bir muallk metin daha var. Pilatus, isa'ya unu dedi: " B e
nimle konumay ret mi ediyorsun? Seni salvermeye de armha
germeye de y e t k i m olduunu bilmiyor musun?" Isa yant verdi:
"Sana bu g yukardan verilmemi olsayd, b e n i m zerimde
hibir yetkin olamazd; o nedenle, beni sana teslim eden senden
daha suludur."
Mehur " y u k a r d a n " farkl ekillerde yorumlanmaktadr. P o
litik gcn Tanrdan geldiini dnenler, bunun doruluunu
burada bulurlar. Isa, Pilatus'un gcn Tanrdan aldn kabul
eder! A n c a k , bu d u r u m d a , yantn i k i n c i b l m n n ne anlama
84 Kar Yaynlar

geldiini aklayan birine meydan o k u y o r u m . sa'y sulu olarak


teslim eden b i r i , nasl olur da onu Tanrdan gelen bir otoriteye
teslim eder? k i n c i y o r u m ise tamamen tarihsel. Y i n e de, syle
mek d u r u m u n d a y m ki bu bak as benim iin bir anlam ifade
etmiyor. B u r a d a k i hangi nokta sa'nn Pilatus'a sylediklerinde
onun imparatora bal olduunu gsteriyor? B u n u n tarttklar
meseleyle ne ilgisi var? Son olarak benim de aralarnda olduum
az sayda k i i n i n yapt yoruma geldik. sa, Pilatus'a gcnn
k t ruhtan geldiini sylyor. Daha nce de b e l i r t t i i m i z ze
re, gnaha tevik olunanlar, yani dnya zerindeki t m gler
ve k r a l l k l a r eytana baldrlar. Ayrca, yukarda alntlad
mz zere, sa'nn barahiplere yant, karanln gcnn ken
d i s i n i n yarglanmasnda da i banda olduu ynndedir.
Deyiin i k i n c i b l m n aklamak kolay deil. sa, Pilatus'a
onun gcnn k t ruhtan geldiini sylyor ve kendisini
Pilatus'a teslim eden de bu r u h ; dolaysyla, o Pilatus'tan daha
sulu. Elbette yle! te yandan, sa'nn yarglamadaki tavrna
deinen bu metinlerin, phesiz ki szl bir gelenein yeniden
r e t i m i olduunu ve olaslkla onun kendi szcklerini ierdi
i n i , ilk H r i s t i y a n neslinin genel kansn aka ifade ettiini
gerek kabul edecek olursak, o halde yazarlar neden ak bir bi
imde Pilatus'un gcnn k t ruhtan geldiini belirtmediler?
Neden bylesi muallk bir metin kaydettiler? Sanrm, bu mesele
yeterince ak. Unutmamalyz ki ncil, Hristiyanlardan kuku-
lanld bir dnemde yazld; dolaysyla ak bir biimde anla
lmasnlar diye belli metinler ifreli bir dille kaleme a l n d !
ncs, sa tarafnda provokasyona rastlyoruz. Bara-
hip ona, M e s i h , T a n r n n Olu olup olmadn sorduunda sa
u yant veriyor: " S i z yle diyorsanz, yledir." A n c a k , ekliyor:
" B u n d a n sonra insan O l u n u n (ilahi) Gcn sanda oturduu-
Anari ve Hristiyanlk 85

nu ve gn bulutlan zerinden geldiini greceksiniz" (Matta


26:64)." D n e m i n btn teolojik retileriyle i l i k i l i olarak bu
alaydr. Isa, kendisinin M e s i h olduunu ya da Gcn sanda
oturacan sylememitir. " B e n " dememitir, "insan O l u " de
mitir, i n c i l ' i ok iyi bilmeyenler asndan aklamak gerek
mektedir ki sa hibir zaman kendisinin M e s i h ya da T a n r n n
Olu olduunu sylememitir. O kendisine her zaman insan
Olu (doru insan) demitir. phesiz ki " B u n d a n byle," yani
"sen beni cezalandrdn andan itibaren" derken Isa, ak bir
biimde barahip ile alay etmektedir. (Ayn yant Markos'ta da
gryoruz; ak ki bu, isa'nn bizatihi kendisi tarafndan sylen
mi ve i l k H r i s t i y a n nesli bunu kayt altna almtr.)
Benzer bir provokasyon Y u h a n n a 18:34'de de kaydedilmitir;
bu kez Pilatus'un nndedir. Sklkla olduu gibi, Isa, Pilatus'u
sinirlendirmeye alyordu. Pilatus ona, "Sen Yahudilerin K r a
l msn?" (33) diye sorduunda, Isa u yant verdi: " B u n u sen
k e n d i n mi soruyorsun yoksa sana bakalar m syledi?" P i l a
tus, k e n d i s i n i n Yahudi olmadn ve tek b i l d i i n i n onu Yahudi
otoritelerin kendisine teslim ettii olduunu syledi. Dolaysy
la soruyu yineledi; ancak bu kez Isa daha belirsiz bir biimde
yantlad: " B e n i m k r a l l m bu dnyadan deildir [dolaysyla
imparatorla yarmyorum!]. K r a l l m bu dnyadan olsayd,
taraftarlarm Yahudilere teslim edilmemem iin savarlard."
Pilatus bu szlerin zerinde fazla durmad ve srar etti: " Y a n i ,
kralsn?" (isa'ya yneltebildii tek su buydu.) Isa, hlihazrda

33 "Bulutlar" szc genellikle yanl yorumlanr. Yahudiler iin, "gk" ve zellikle de


"gklerin g" terimi bizim ay ve gnein bulunduu mavi gkyzmze iaret etmemek
tedir. Gk, Tanrnn ikamet ettii yerdir. Eriilmezlii iaret etmektedir. "Gklerin g,"
mutlak mkemmellik bu noktay imlemektedir. Bulutlara gelindiinde ise, bunlar basite
bilmenin olanakszlna, gizemin iine ilemesine iaret etmektedir. Bulutlar, "peedir".
sa'nn bulutlar zerinde yrmesini betimleyen ressamlar mutlak surette yanlmaktadrlar.
86 Kar Yaynlar

grdmz gibi, yantlad: " B u n u syleyen sensin! [Benim bu


konuda syleyeceim bir ey yok.]" ve ardndan ekledi: "Ben
geree t a n k l k etmek iin dodum ve bunun iin dnyaya gel
d i m . Gerekten yana olan herkes szm anlar." B u n u n zerine
Pilatus son sorusunu sordu: "Gerek nedir?" sa yant vermedi.
Pilatus'a retecei bir ey yoktu. Bir kez daha alttan alta otorite
ile bir t r alay, muhalefet ya da kkrtma gryoruz. Anlal
mamak iin sa, Pilatus'la bu ekilde konuur.
isa'nn politik ve d i n i otoritelerle kar karya geldii anlar
anlatan bu u z u n metinler serisi boyunca, hiciv, h a k i r grme, u z
lamaktan kanma, f a r k l l k ve k i m i zaman da sulama gryo
ruz. Isa, sava deildi. O, " h a k i k i " bir retiydi.
III

Vahiy

imdi de ilk Hristiyan nesillerinin gce kar tavrlarn i n


celemeye alacaz. V a h i y b l m ile balayalm. B u , en sert
34

metinlerden b i r i ; sa'nn deyilerinin izinden gidiyor - a n c a k ok


daha sert bir dille. Ak bir biimde Romallar kastediyor ancak
yalnzca basit bir biimde Filistin'deki Romallarn varln de
i l , phesiz. Temel mesele, merkez Roma i m p a r a t o r l u u n u n ta
kendisidir. Kitap boyunca, Tanrnn hametiyle dnyadaki g
ler ve egemenlikler arasndaki radikal kartlk konu ediliyor.
Bu bize ilahi g ile dnyevi gler arasnda bir devamlln
olduuna inananlarn ya da gkte h k m sren K a d i r i M u t l a k
Tanrya karlk gelen biricik dnyevi gcn monari olduunu
ne srenlerin ne denli yanlyor olduklarn gsteriyor. Vahiy,
bize bunun tam tersini retiyor. Kitabn b t n politik gce
kar bir meydan okumadr.
Ben yalnzca i k i byk simgeye deineceim, i l k i , i k i canava
ra i l i k i n . B u , yaadklar dnemlerdeki politik gleri canavar
olarak betimleyen sonraki peygamberlerin temalarn ieriyor,
i l k canavar denizden gelir. Bu byk olaslkla ordular deniz
den gelen Roma'y temsil ediyor. Banda ejderhann kendisine
verdii bir ta vardr (blm 12-13). Ejderha, yani kar Tan
r , t m otoriteyi bu canavara vermitir. nsanlar ona taparlar.
O n u n l a k i m i n dvebileceini sorarlar. O n a " t m kabileler,

34 Vahiy'in sadece dramlar ve felaketler anlatan bir kitap olmadn gsteren eserim
VApocalypse, architecture en mouvement'^ baknz.
88 Kar Yaynlan

t m halklar, t m diller ve t m uluslar zerinde g ve egemen


lik v e r i l d i " (13:7). Dnya zerindeki her ey ona tapt. Otorite
olan, askeri gleri kontrol altnda tutan ve k e n d i n i zorla ka
bul ettiren (mutlak itaat ettiren) bu politik gc daha iyi tasvir
etmek sanrm olduka zordur. Bu canavar, ejderha tarafndan
yaratlr. D a h a nce deindiimiz zere, politik g ile diabolos
arasndaki i l i k i n i n aynsn burada da grrz. Bu dncenin
dorulanmas anlamnda, devlet gerei Vahiy kitabnn sonun
da ( b l m 18) muhteem B a b i l ' i n (yani Romann) yklmasyla
belirir. Canavar, t m dnya k r a l l k l a r n Tanryla savamak iin
birletirir esas temsilinin yok edilmesinin ardndan y k l r ve
cezalandrlr.
k i n c i canavar yerden ykselir. U z m a n l a r benim bu canavar
yorumlamalarma kar kyorlar ancak ben savmn arkasn
da d u r u y o r u m . "Yeryznde yaayanlarn t m n ilk canavara
tapmaya zorluyordu... Yeryznde yaayanlar yoldan kard.
O n l a r a ilk canavarn onuruna bir heykel yapmalarn b u y u r d u . . .
Canavarn heykeline can verdi ve onun adyla konutu... Kk
byk, zengin fakir, zgr kle, herkesin sa eline ya da alnna
iaret v u r d u ki canavarn iaretini tamayan ne bir ey satn
alabilsin ne de satabilsin" (13:12-17). B e n i m amdan, burada
tam olarak polisle ibirlii iindeki bir propagandann tasviri
sz konusudur. Canavar, insanlar devlete itaat etmeye, tapmaya
zorlamak iin konuuyor. O n l a r a toplumda barnabilmelerine
olanak tanyan iareti vuruyor. Son olarak da, ilk canavara tap-
mayanlarn ldrleceini belirtiyor.
Sanrm mesele yeterince ak. R o m a propagandasnn temel
aralarndan b i r i , mabetler, tapnaklar vb. ile R o m a ve impara
tor k l t yaratmakt. D n e m i n Yahudi krallar bunu kabul etti.
M e t i n , bundan dolaydr ki yerden ykselen bir canavardan sz
Anari ve Hristiyanlk 89

eder. Yakn Dou illerindeki yerel otoriteler Roma k l t r n n


en ateli savunucularyd. B u , canavara gnll itaati salama
zek ve yeteneindeki bir t r gt. A n c a k , unutmamalyz ki
bu metni yazan Yahudiler asndan, devlet ve onun propagan
das k t l k t e n fkran i k i gt.
Deineceim i k i n c i ve son simge, 18. blmde geen B a b i l ' i n
ykldr. B a b i l ' i n Roma'y temsil ettii herkes tarafndan k a
bul grr bir kandr. Metinde u da aktr ki Roma, en yksek
politik gce denk tutulmaktadr. T m uluslar onun hiddet ara
bndan sarho olmulardr. l k ilgin d u r u m , hiddet ya da id
detin ktlkte grlyor olmasdr. Yeryznn t m krallar
fuhu yapmtr. Politik g, doruk noktasdr; n k yeryz
n n b t n k r a l l a r onunla aldatmaktadr. Tacirler, B a b i l ' i n ar
sefahatiyle zenginlemitir. Devlet, zengindir ve mterilerine
servet kazandrr. B u n u n aynsn gnmz devlet k u r u m l a r n
da ve silah retimlerinde de gryoruz. Politik g, ekonomik
g ile m t t e f i k t i r . Babil ykldnda, yeryznn t m krallar
aresizlik iinde feryat ederken, kapitalistler de alama k r i z i n e
girerler. D a h a sonra, Roma'da alnan satlan mallarn u z u n c a
bir listesi verilir; ancak, burada asl ilgin olan listenin sonun
da muhteem B a b i l ' i n insan beden ve r u h l a r n satn ald ve
sattn gryor olmamzdr. Yalnzca bedenlere atfta bulu
nulmu olsayd, bunun kleler olduunu dnebilirdik. Daha
genel bir biimde ruhlara da atfta bulunulmaktadr. Buradaki
mesele, kle tacirlii deildir. Mesele politik otoritelerin insan
lar zerinde mutlak egemen olmasdr. Vaat edilen ise politik
otoritenin saf ve yaln bir biimde y k m d r : Roma, phesiz
ki yalnzca R o m a deildir; Roma ayn zamanda her trden g
ve t a h a k k m formudur. T m bunlar zel olarak Tanrnn d
manlarna kar ifade edilmektedir. T a n r , politik gc, en b-
90 Kars Yaynlar

y k fahie olarak yarglar. O n d a n ne adalet, ne hakikat ne de


i y i l i k beklenir; ondan sadece y k m gelir.
Bu noktada, sa'nn Roma smrgesine kar isyanndan
uzaklatmz dnlebilir. Hristiyanlarn says artp H
ristiyan dncesi gelitike, Hristiyanln politik gce bak
as da glemitir. Sadece indirgemeci dnce, bu b l m n
dorudan Roma'y hedef aldn grebilmektedir. M e t n i n k a
ntlad zere, bu glk belki de "azizlerin ve sa'nn ahitle
r i n i n kanyla sarho olan" en byk fahienin giritii k y m n
balangcna bal olabilir. " K o c a kentte, peygamberlerin, aziz
lerin ve yeryznde boazlanan herkesin kan b u l u n d u " (18:24).
( A t f elbette yalnzca ilk Hristiyanlara deil t m drstleredir.)
D i k k a t e deer bir dier nokta da u ki 20:4'e gre, Hristiyanla
sadk kalanlarn ba kesilmitir. Arenada ldrlmemi ya da
aslanlara yem edilmemilerdir. Otorite, yalnzca H r i s t i y a n l a r
deil, t m drstleri katletmitir. Bu deneyim phesiz politik
gcn cezalandrlmas gerektii ynndeki kanaati glendir
mitir. n a n y o r u m k i , ilk Hristiyanlar arasnda bundan daha
evrensel bir k o n u m yoktur. Bu dnemde H r i s t i y a n l k btny
le devlet dmanyd.
IV

Petrus'un 1. Mektubu

Pavlus'a gemezden nce, daha sonraki bir mektupta, yani


Petrus'un 1. M e k t u b u 2:13'de geen " k r a l stn g r n " ve " k r a
la bal o l u n " cmlelerine gz atmak durumundayz. G a r i p bir
biimde, bu pasaj yorumculara hi zorluk karmamtr. Gr
d k l e r i zere, mesele gayet aktr. K r a l , R o m a imparatorudur.
Hepsi bu. Sonrasnda, hutbeler H r i s t i y a n l a r n politik otoriteye
itaat etmesi, ballk gstermesi noktasna tanmtr. Ne garip
k i , n d i l e r l e paralel bir biimde sa'nn Sezar'n h a k k n Sezar'a
v e r m e m i z k o n u s u n d a k i deyiine genellikle kart bir atfta bu
lunulmaktadr. Gerekte t m bu aklama satrlar, dnemin
politik otoritelerine kar muazzam bir nemsemezlik sergile
mektedir.
l k olarak, o dnem Roma devletinin ba, hkmdarlard.
B u , H r i s t i y a n metinlerin yazld dnemde, imparator iin
k u l l a n l a n terimdi. Dnem, tarihi adan principate [Romann
ilk h k m d a r Augustus'un rakiplerini yenerek h k m d a r l
n ilan ettii tarih ile hkmdar Numerian'n l m arasndaki
sre (.. 27- l.S. 284) .N.] olarak geer. Hkmdarlara asla
k r a l (Greke dou Roma kral) denmemitir. Bu ad, Roma'da
resmi adan yasaktr. Hatrlamalyz k i , Sezar, monariyi yeni
den dzenlemeyi planlad ynndeki sylentilerden t r su
ikasta urad. Bu yeterince iyi bir nedendi. Augustus, bu trden
bir eyin stn rtmeyecek kadar d i k k a t l i y d i . Olduka kur
nazca davranarak "konsl," " h a l k k r s s " ve "bakomutan"
92 Kart Yaynlar

(asla "imparator" eklinde evrilmemesi gereken imperator) gibi


cumhuriyete ait adlar baarl bir biimde var gsterdi. Ayrca,
d i n i uygulamalar yerine getiren "papa" adn ald. T m bunlar,
R o m a demokrasisinin geleneksel adlardr. Augustus, ayn za
manda, i sava dneminde oluturulmu " a n o r m a l " k u r u m l a r
rnein, ler grubu ve geici konsl ortadan k a l d r m a k iin
gereken admlar att ve bir diktatrln kurulmasna engel
oldu. T m gc kendisine almasnn ardndan, hkmdar ya
da b i r i n c i vatanda adlarn seti. H a l k n kendisi bamszd ve
kendi reislerini, h k m d a r l a r n delege gnderiyorlard. Bu de
legasyon dzenli bir prosedrd. Augustus, askeri darbelerden
k o r u n m a k iin, demokratik bir seimle oluturulan senatoya
geni yetki verdi. D a h a sonra, yasal ierii olmayan " l k e n i n
babas", "vatandalarn m u h a f z " (servator civium) trnden
adlar ald. A y n zamanda, princeps senatus, yani b i r i n c i sena
trd. Cumhuriyet k u r u m l a r n n ileyiini yeniden dzenledi.
A r d l l a r ondan daha vicdanszd. Ufak ufak imparatorluu
kurdular; ancak asla bir mutlak ve totaliter hissi vermediler.
A s l a " k r a l " adn almadlar. Bu ada atfta b u l u n m a k t a n ya da
kendilerini byle tanmlamaktan zellikle kandlar. Bu ne
denle, Petrus'un 1. M e k t u b u n u n yazar, bu pasajda imparatoru
olduka nadir gz nnde sergiledi.
Buradan hareketle, tehlikeli bir teklifte bulunmak istiyorum.
Saf hipotezleri ne takip eder? Roma'da siyasi partiler vard. 1.
y z y l sresince, tuhaf bir parti, evrensel bir felsefe temeli geli
tirdi. Bu felsefe yle: Dnya imparatorluklarnn k i n i k bir ya
amlar var. Bir politik g doar, byr, doruk noktasna ular
ve ardndan daha ileri gidemez hale gelir, de geer, bir ge
rileme dnemine girer. B u , t m imparatorluklarn bana gelir.
Doaldr k i , Roma'nn da bana gelmitir. 1. y z y l d a k i pek ok
Anari ve Hristiyanlk 93

yazar, R o m a n n hlihazrda gcnn doruuna ulatn d


nyorlard. spanya'dan iran'a, Iskoya'dan Sahra ve Msr'n
gneyine kadar h k m sryordu. Daha tesine geemezdi. So
nu olarak, d balyordu. Vergil ve Livy'de grdmz
muhteem fetihler ve zaferler dneminin ardndan, pek tann
mayan yazarlar ve filozoflar arasnda karanlk bir ktmserlik
dnemine gelindi. Ne zaman bir imparatorluk kmeye bala
dysa (rnein, Msr, Babil ya da Iran) yeni bir tanesi eskisinin
yerini almak zere ortaya kmtr. Her halkarda R o m a n n
bana gelecek olan da buydu. te yandan, Partiya, Romann tek
fethedemedii dmanyd ve Partlar srekli yeni blgeleri istila
ediyorlard. l k i n aydnlardan, daha sonra ise hkmet yele
rinden oluan bir grup, Roma imparatorluunun yerini bir Par
tiya imparatorluuna devredeceini ciddi bir biimde tahayyl
ediyordu. Bunlardan bazlar tarihin akna geerek bu trden
dnceleri yaymaya baladlar ve denildiine gre, nihayetinde
Partlar destekleyecek olan bir parti kurdular.
imdi, kar tarafa bakacak olursak, Partlar bir kral tarafn
dan ynetiliyorlard. K i m i l e r i , kral iin dua ettikleri sylenen
lerin k r a l n n Partiya k r a l olduunu ve bunun bu nedenle ya
saklandn dnrler. K i m i tarihbilimciler de phesiz buna
kar kacaklardr; Petrus'un 1. Mektubundaki' metin bu konu
ya yeni bir k tutuyor. K r a l adna imparatoru onurlandrmak
ya da R o m a k r a l iin dua etmek sz konusu olamaz. Petrus, i k i
kere krala atfta bulunur. O halde, neden Partiya k r a l n doru
dan belirtmiyor? ayet byleyse, pasaj btnyle tahrip edicidir.
te yandan, buradaki atf sadece ve sadece Romann politik g-
cnedir, yazarn destekledii bir baka g olan devlete deildir.
Y i n e de, pasaj pasiflikten ve itaatten olduka uzak olan genel
H r i s t i y a n tavryla u y u m iindedir. Bu tavr ekilde snflan-
94 Kar Yaynlar

drabiliriz:
1. i l k olarak, bu tavr, toptan ret olmasa da hakir grme, p o
litik gcn geerliliini kabul etmeme eklinde olabilir.
2. Bu tavr, politik gcn toptan reddi eklinde olabilir.
3. Bu tavr, R o m a n n gcnn knanmas eklinde olabilir.
Kuds'n Roma ordular tarafndan istila edilmesinin ardndan,
tapnan yklmas, Yahudi h k m e t i n otonomu zerindeki
bask, sava sresince binlerce Y a h u d i ' n i n katledilmesi ve son
olarak, I. S. 70 ylnda Kuds'teki H r i s t i y a n kilisesi zerindeki
bask, H r i s t i y a n l a r n politik gce duyduklar nefretin odana
ak bir biimde Roma'y alm olabilir.
V

Pavlus

Son olarak, Pavlus'un pasajlarna geliyoruz. M e t i n d e k i sa


trlar anlamak iin i l k i n genel Hristiyan i k l i m i n i belirlemek
durumundayz. (Olduka!) iyi biliniyor olmalarna karn, bun
lar alntlayacam. l k olarak, Romallar 13:1-7 var: "Herkes
bataki otoritelere bal olsun. n k Tanrdan olmayan otorite
yoktur, var olanlar Tanr tarafndan k u r u l m u t u r . Bu neden
le, otoriteye direnen Tanrnn k u r d u u dzene direnmi olur
ve direnenler cezalandrlacaktr. y i l i k edenler deil, k t l k
edenler ynetenlerden korkmaldr. Ynetim, senin i y i l i i n iin
T a n r n n hizmetindedir. A m a k t olan yaparsan, kork; n k
ynetim klc bo yere tamyor; Tanrnn hizmetinde olarak
k t l k yapanlar cezalandrmak, almak iin tayor. Bu ne
denle, yalnz cezalandrlmaktan k o r k u l d u u iin deil, vicda
nen de bal olmak gerekir. Vergi demenizin nedeni de budur;
n k ynetenler T a n r n n bu ama iin alan hizmetkrla
rdr. Hepsine denmesi gerekeni de; vergi borcun olana ver
gi, g m r k borcun olana g m r k , k o r k u borcun olana k o r k u ,
onur borcun olana onur ver." Sonra, Titus 3:1 var: "ynetenlere
ve otoritelere bal olmalar, itaat etmeleri ve iyi olan yapmaya
hazr olmalar gerektiini onlara hatrlat."
Bunlar, ncil'de itaatin, otoritelere itaat etmenin bir grev o l
duunu vurgulayan metinlerdir. k i metnin de, grld ze
re, dnemin H r i s t i y a n l a r arasnda ana akma doru bir kay
m a n n yaandn iaret ettii dorudur. Petrus'un 2. M e k t u b u
96 Kar Yaynlar

2:10'da, "otoriteyi hor grenlerin" ve Yahuda'nn M e k t u b u 8'de


"ryalarna dayanarak... otoriteyi hor gren, yce varlklara
kfredenlerin" cezalandrlmas vardr, t e yandan, bunlarn
muallk metinler o l d u k l a r n n bir kez daha altn izmeliyiz.
O n l a r n otoriteden tam olarak kastettikleri nedir? D a i m i hatr-
latclar asla u n u t u l m a m a l d r ki t m otorite Tanrya aittir.
Son olarak, Timeteos'a 1. M e k t u p 2:1-2'yi kant gsterebiliriz:
" B u nedenle, her eyden te unu tlerim: K r a l l a r a , yneten
lere ve t m insanlara dualar, yakarlar, dilekler ve kranlar
sunalm ki huu ve drstlk iinde sakin ve huzurlu bir yaam
srebilelim."
Pavlus'a ait bu metinlerde az nce grdklerimizden farkl
bir e i l i m i gryoruz. Bir sonraki amacmz, btnyle anla
lamaz (ya da hay aksi! Sadece fazla anlalr) bir sorunu ortaya
koymak olacak. ok sayda teolog, l.S. 3. yzyldan gsterdik
l e r i m i z i n t m n basit bir ifadeyle unutarak Pavlus'un sadece
ve sadece Romallar 13'deki ifadelerine odaklanmakta ve otori
teye mutlak itaati vazetmektedirler. B u n u , ( b i z i m yaptmzn
tersine) ifadelerin ieriini hesaba katmakszn yapmaktadrlar.
Aslnda zellikle tek bir ifadeye taklp kalmlardr: " T m g
Tanrdandr." B u , on altnc y z y l d a k i kilise-devlet o r t a k l
nn ba temasyd: omnis potestas a Deo. K i m i bonkr teologlar,
buna per populum'u (insanlar araclyla) eklemitir; ne var ki
Tanrdan olan imparatorluk gcne itaat etmek grevi, T a n r
n n kendisine itaate benzetildiinde, bu nemsiz bir detaydr.
M e r a k uyandran nokta, tiranlarla sklkla yaamak z o r u n
da k a l d k l a r skntlarda, teologlarn nasl k o r u y u c u oldukla
rdr. G a r i p bir biimde, ahlak k u r a l l a r n kendi karna gre
y o r u m l a m a yntemi ile Tanrdan olan gcn yalnzca yasal,
meru ve usul bir yoldan, ahlakl ve n i z a m l bir biimde uygu-
Anari ve Hristiyanlk 97

lanaca kabul grmtr. A n c a k , bu esas grevi kimse sorgula


mad. Reform dneminde dahi, kyllerin mcadelesinde Lut-
her ayaklanmay bastrmak zere A l m a n Senyrlerine tekrar
emretmek iin bu metne yalanacaktr. Kalvin'e gelecek olursak,
o da kiliseye saldrmadklar srece k r a l l a r n meru olduunda
diretmitir. Y a n i , otoritelerin H r i s t i y a n l a r n dinlerini zgrce
yaamalarna i z i n verdikleri mddete, hibir kusurlar olamaz.
G r d m kadaryla, burada esas Hristiyan bakna byk
bir ihanet sz konusudur ve bu ihanetin kayna hi phesiz ki
konformite ve boyun emenin kolayldr. te yandan, belki de
metinlerdeki engin vahadan ulalabilecek tek k u r a l , Tanrdan
baka otoritenin olmaddr. Bu nedenle, imdi Pavlus'un pa
sajlarn daha yakndan inceleyeceiz.
ncil'deki metinleri (ve t m dier metinleri) dnd
mzde, iinden tek bir cmle ekerek pasajn btnnde akta
rlan dnceyi anlamaya almay reddetmek durumundayz.
Bu cmleyi genel ierik iinde deerlendirmeliyiz. Dolaysyla,
Pavlus'un grlerini bir btn iinde ele alalm. Romallar
9-11'de Pavlus, Yahudi halk ile Hristiyanlar arasndaki i l i k i
lerin detayl bir incelemesini yapar. A r d n d a n gelen 12-14'de ise
yeni bir gelime balar; bu metnin szn ettiimiz kalbi de tam
burasdr. Bu u z u n tartma u szlerle balar: " B u an gidiine
u y m a y n , dncenizin yenilenmesiyle deiin." Pavlus'un genel
ve mutlak istei konformist olmamamz, yaadmz toplum
iindeki alkanlklara, eilimlere ve dncelere itaat etme
m e m i z , b u n l a r n " d z e n i n i " onaylamamamz ve deimemiz,
a k l m z n yenilenmesiyle birlikte farkl bir adan, yani T a n r
n n isteinden ve sevgiden geen yeni bir dzene ulamamzdr.
ayet daha sonradan politik otoritelere itaat etmemizi salk ve
recek ise, bu ak ki tuhaf bir giri cmlesidir! A r d n d a n Pavlus
98 Kar Yaynlar

sevgiye i l i k i n retilerine devam eder: kilisedeki Hristiyanla-


r sevin (12:3-8), t m insanlar sevin (12:9-13) ve dmannz
sevin (kendinizden almayn ama zulmedenleri balayn)
ve hep birlikte huzurlu bir yaam srn (12:14-21). Otoritelere
i l i k i n pasajlar ise bunlarn ardndan geliyor. T m Kutsal E m i r
ler, sevmek ve kimseye ktlk etmemek emirlerinde zetlenir
(13:8-10). 14. blmde, sevgiyi fiilen gstermek hakknda k i m i
detaylar nerilir (konukseverlik, kimseyi yarglamamak, gs
ze destek kmak vb.)
Otoriteye i l i k i n pasajn genel olarak ierii ya da eylemi bu
dur. ok garip, bantsz gelebilir ancak daha geni bir dzlem
de baz yorumcular bunun Pavlus tarafndan yazlmadn, bir
ekleme olduunu dnmektedirler. te yandan, bana kalrsa
tam da olmas gerektii yerdedir ve havari tarafndan yazlm
tr. Grdmz zere, arkadalardan yabanclara ve ardndan
dmanlara dein uzanan bir sevgi sz konusudur; dolaysy
la metnin devamnda gelecek olan da budur. Bir baka deyile,
dmanlarmz sevmeliyiz ve bu nedenle, otoritelere dahi sayg
gstermeli, houmuza gitmese de emirlerine uymalyz. Unut
mamalyz ki otoriteler gce Tanr sayesinde ulamlardr. Evet,
deli ve k t bir kral olan Saul'un gce Tanr sayesinde ulatn
anmsayalm. Bu elbette onu i y i , adil ve sevgi dolu klmaz. Bu
pasaj en iyi yorumlayanlardan biri olan Alphonse M a i l l o t , bu
satrlar dorudan 12. b l m n sonu ile i l i k i l i bulur: "Ktle
yenilme, k t l iyilikle yen. Herkes, (dolaysyla) batakile-
re bal o l s u n . . . " Pavlus ilk bata devlete, imparatorluk gcne,
otoritelere tam anlamyla dman olan Hristiyan kilisesinden-
dir ve dolaysyla buradaki metinde bu dmanl yattrmak
tadr. Yapt ey, Hristiyanlara, ynetenlerin de kendileri gibi
insan olduklarn (devlet kavramna i l i k i n tek sz yoktur) ve
Anari ve Hristiyanlk 99

onlar kabul etmeleri, sayg duymalar gerektiini hatrlatmak


tr. A y n zamanda, Pavlus bu dnde muazzam snrlara ia
ret etmektedir. O n l a r a borlarn demelerini -vergi borcu olana
v e r g i , g m r k borcu olana g m r k , korku borcu olana k o r k u ,
o n u r borcu olana o n u r - belirtirken, bizi dorudan sa'nn vergi
k onusunda verdii yanta ynlendirmektedir. sa, ok daha b-
y\ k bir cesaretle ynetenlere ya da otoritelere sayg ya da onur
bt rcumuz olmadn belirtmitir. K o r k m a m z gereken yegne
ki^ >i Tanrdr. O n u r borlu olduumuz yegne kii Tanrdr. (Ek
ler blmnde bu pasajn daha iyi i k i y o r u m u n u sunacam.).
nokta halen tartlmay bekliyor. B i r i n c i s i zor deil; dana
ne e d e i n d i i m i z vergilerin denmesi konusu. Hristiyanlar
b u m 'ar demeyi reddetmemelidir. Bu kadar.
lk 'incisi ok daha dikkat ekici: Ynetenler iin dua etme
liyiz. Pasaj alntlamtk; Pavlus, krallar iin dua etmemizi
istiyo du - b u n u n oulu gsteriyor k i , Petrus'un 1. M e k t u b u
blmlnde yaptmz zere, bunu ynetenlere ya da h k
mete g o r e yorumlayanlayz. Bu cmle yukarda sylediklerimi
d o r u l u yor. Pavlus gerekten de t m insanlar iin dua etmemi
zi syly or. B u n a krallar ve ynetenler de dahil. K r a l l a r ve y
netenler i cin dahi dua etmeliyiz. K i m s e , Tanrdan istediimiz
bu sevgi nicasnn haricinde tutulmamaldr. Tamamen delilik
gibi grne bilir ancak Hitler kart hareketlerde yer alan, onun
d e v r i l m e s i n i isteyen, ama hl onun iin dua eden k i m i A l m a n
Hristiyanlar t a n d m . 35
Politik dmanlarmzn mutlak l
m n isteyemeyiz. Elbette ki dualarmz Te D e u m trnden
deildir. Bu dualar, bata kalmalar, zaferler kazanmalar, k a l
d k l a r yerden devam etmeleri iin deildir. Deisinler, tavr

35 1936 ylndan sonra Hitlere direni gsteren tek grubun Gnah karma
Kilisesinden Alman Protestanlar olduunu hatrlatmakta bir saknca yoktur.
100 Kar Yaynlar

ve eylemlerini deitirsinler, iddetten, Uranlktan vazgesinler


diyedir. Y i n e de onlar iin beddua deil dua ederiz. H r i s t i y a n
inannda ayrca kurtulular iin dua etmelere de rastlarz (el
bette ki bu k r a l l k l a r n gvenlii ile ayn ey deildir). Bu dua,
bir insann bak asna gre en ufak bir deiim u m u d u yoksa
dahi edilmelidir. Unutmamalyz ki sayg ve dua konularna de
inilen bu pasajlar, Nero dnemindeki ilk z u l m n gerekletii
anda ya da bunun hemen sonrasnda yazlmlardr. Bundandr
k i , Romallar 13'te Pavlus'un yapt zere, Hristiyanlara unu
sylemek durumundayz: zulmlere de uraanz, isyan etme
nize ramak da kalm olsa, yine de ynetenler iin dua ediniz.
Sizin h a k i k i tek silahnz Tanrya dnmektir; o, ilahi adaletini
gsterecek olandr.
imdi son meseleye geliyoruz. Ne yazk ki 3. y z y l sonra
snda bu pasajn kiliseye ve Hristiyanla yanl yn veren yo
r u m l a m a l a r olmutur. Bunlar daha yakndan incelemek iin
yaklak olarak otuz yl nce yaynlanan bir almay hatrlata
cam. Bu dnce pratiinde kullanlan ve k a m u otoritesi an
36

lamna gelebilen Yunancadaki exousiai szc, ayn zamanda


Yeni Ahit'te bir baka anlamyla, yani soyut, r u h a n i , d i n i g
ler iin kullanlmaktadr. Pavlus bu nedenle gkte taht k u r a n
exousiai'ya kar savamamz gerektiini syler (Efesliler 6:12).
M e l e k l e r i n , rnein, exousiai olduklar dnlr. Bu nedenle,
Oscar C u l l m a n n ve Gnther D e h n , her ikisi iin de ayn szc
n kullanlmasndan hareketle, bunlar arasnda bir i l i k i o l
mas gerektiinden sz ederek nokta koyarlar. Bir baka deyi
le, Yeni A h i t bize dnyevi politik ve askeri otoritelerin gerekte
k k l e r i n i r u h a n i glerle aralarndaki bir ittifaktan a l d k l a r n
belirtmektedir ki tam anlamyla k t ve eytani olduklar iin

36 Bkz. O. Cullmann, Heil als Geshichte (Tbingen: Mohr, 1965).


Anari ve Hristiyanlk 101

b u n l a r ilahi olarak a d l a n d r m y o r u m . Bu ruhani exousiailerin


varl, politik glerin evrenselliinin doruluu ok netmi
gibi, insanlarn bu glere itaat ediyor olmalarnn nedenini
aklayabilmektedir. Y a n i , bu ruhani otoriteler, kural koyucu
lara i l h a m vermiti.
imdi, bu gler iyi de olabilir k t de; meleksi de olabilir
eytani de. Dnyevi otoriteler hangi gcn eline dtlerse,
onun gcn yanstrlar. Dolaysyla, Romallar 13'te Pavlus'un
neden otoritelerin gerekten de Tanr tarafndan oluturularak
"var o l d u k l a r n " b e l i r t t i i n i ve bunun yan sra, neden k i m i
Protestan teologlarn, 1933'ten sonra H i t l e r ' i n devletinin eyta
ni bir gcn eline dm "eytanilemi" bir devlet olduunu
sylediklerini anlayabiliyoruz. B u n u belirtmemin nedeni basit
e i l k H r i s t i y a n neslinin tavrlarnn esas satrda, yani devle
t i n yok e d i l m e s i n i n gerektiinde mutlak bir u y u m gstermiyor
oluu deildir; ok daha ince bir ayrm ieren bir satr daha var
(kimse koulsuz itaat talep etmemi olmasna karn). B e n i m
iin nemli grnen, Pavlus'un Koleseliler 2:13-15'te belirttik
leridir: "sa k t l ve l m fethetti;" ve ekler: sa " t m ege
menlerin ve ynetenlerin gcn soydu ve onlar armhyla ye
nerek h a l k n h u z u r u n a koydu." H r i s t i y a n l k t a , sa'nn armha
gerildii dncesi, yalnz bana T a n r n n isteklerine kusursuz
bir biimde itaat ederek ve hatta kendisinin knanmas, zulme
uramas skandallarn dahi kabullenerek (unu tam anlamyla
b i l m e k s i z i n : " T a n r m , neden beni terk ettin?") hem ilahi hem de
eytani (bunlarn var olup o l m a d k l a r n sylemiyorum; kanaat
g n n ifade ediyorum) t m gler karsnda gerek zaferini
kazanmtr. K e n d i dncesi ve grevi hakknda pheleri olsa
da, T a n r n n b u y r u u hakknda en ufak bir phesi yoktur; ona
kusursuz bir biimde itaat eder.
102 Kar Yaynlar

T a n r n n bu l m n gereklemesini istemesinin, H r i s t i y a n
olmayanlar asndan nasl byk bir skandal olduunu biliyo
r u m . A n c a k , asl soru udur: sevgi daha ne kadar byk olabilir?
K i m k e n d i n i kaybetmek pahasna Tanry sevebilir? Bu i b r a h i m
iin bir testti. Ayrca Eyp'n fkesini provoke edende bir test
ti. A n c a k , yalnz Isa, (itaat etmemekte kesinlikle zgrken!) en
sonuna dein itaat etmitir. Bu nedenle, o, insani snrlarn te
sinde bir sevgiyle severek, gllerin t m glerini almtr!
eytanlar daha fazla h k m sremeyecektir. Bamsz exousiai
yoktur. Bunlarn t m ta en bandan beri isa'ya baldrlar. E l
bette isyan karabilirler ancak daha en bandan malup eriilir-
ler. Politik adan bu, politik gcn iinde ya da dnda var olan
exousiai'mn da alt edildii anlamna gelir. Sonu ortada: politik
g nihai bir mahkeme deildir. Her zaman grelidir. O n d a n
yalnzca greli ve tartmaya ak olan bekleyebiliriz. Pavlus'un
ifadelerinin anlam budur. B u , bize, (geleneksel olarak mutlak-
latrlm) reeteyi ne kadar greli klarsak k l a l m , Tanr'dan
baka otoritenin olmadn gsterir. G, Tanr'dandr; ancak
t m gler sa'da malup edilmitir!
Ekler
KARL BARTH VE ALPHONSE MAILLOT'UN
R O M A L I L A R 13:1-2 Y O R U M U

Bu pasajdan hareketle, devletin mutlak bir doru olarak yo


rumlanmasnda teologlarn t m n n ve btn bir k i l i s e n i n ayn
dncede olmadn gstermek amacyla, zet bir biimde i k i
nemli yazarn i k i y o r u m u n u sunacam. Y i n e de bunun ok
zor bir pasaj olduunu unutmamak durumundayz.

I. Kari Barth
1919 y l n d a " yazd ve kendisinin teolojik manifestosu olan
Romallara M e k t u p yorumlamalarnda Barth, Romallar 13:l'i
aklamaya dzenin toplumlar asndan gerekli olduunu ve
politik k u r u m l a r n da bu dzenin bir paras olduunu belir
terek balar. Pasaj bu nedenle isyanszl tler; ancak asln
da bylelikle k u r u m l a r n meruiyetsizliini gsterir. Kurulmu
dzenin b t n , byk adaletsizlikler zerinden, Tanrnn d
zenini arayanlar temsil eder. Bu artlar altnda her otorite bir
tiranla dnr. B u n u n l a beraber, devrimciler aslnda k t
g tarafndan alt edilirler. n k devrimciler de igdsel
adaleti temsil ettiklerini belirtiyorlardr. Buradan hareketle,
hlihazrda tiranla dnen bir meruiyeti gasp ederler (1919
ylnda yazlmtr!). Ktln ktle bir yant olamaz. K u
rulu dzen tarafndan k t ilenen adalet duygusu, bu dzenin
yklmasyla dzeltilemez. D e v r i m c i l e r i n bak as olaslk d
bir olaslktr: doru, adalet, gnahlarn balanmas, kardee

37 Kari Barth, Der Rmerbrief, 1. bask. (Bern: G. A. Bschlin, 1919); 2. bask (Mnih:
Christian Kaiser, 1922).
106 Kar Yaynlar

sevgi, llerin <' ilmesi. A n c a k baardklar baka bir d e v r i m


r

dir; olas r^fret, i n t i k a m ve y k m n olasldr. Gerek d e v r i m i


dnmekte, ancak bir dierini baarmaktadrlar. M e t i n , k u r u -
\u olan meru grmyor; bilakis k u r u l u olan t m dmanlarn
reddediyor. K u r u l u olan adaletsizlik ancak T a n r n n buyrukla
rna uyularak alt edilebilir.
Ynetenleri onaylamak dne gelecek olursak, bu en saf
haliyle olumsuz bir yargdr. G e r i ekilmek, katlmamak, dhil
olmamak anlamna gelir. syan daima k u r u l u olann knanmas
olsa dahi, bu asla isyanclarn eylemlerine bir anlam kazandr
maz. syanclarn iine dt eliki, T a n r n n dzeni ile k u
rulu olan arasndaki elikidir. syanclar son kertede bir nce
kiyle ayn trden bir dzen kurarlar. syan etmek yerine dn
trlmelidirler. Politik hesaplamalarn nasl da hatalarla dolu
olduklarn burada da unutmamalyz.
T a n r n n vahyi h a k i k i adalete ahitlik etmektir. Bu nokta
da, k u r u l u olann k u y u s u n u , y n e t i l d i i m i z i n farkna vararak
yaptmzdan baka bir biimde daha etkili kazamayz. Devlet,
kilise, toplum, o l u m l u adalet ve b i l i m , hepsi de vaizlerin co
kularndan ve aziz yalanlarndan beslenen safdilliliin zerin
de durmaktadr. Bu k u r u m l a r etkileme glerinden m a h r u m
braktnzda, alktan krlacaklardr. (sa'nn tavrlarnn a l
tnda yatan tam da budur.) syan etmemek, h a k i k i devrim iin
yaplacak en iyi hazrlktr (Barth asndan T a n r n n ve T a n r
n n k r a l l n n buyruu budur).
Barth son olarak, t m bu yukarda geen dncelerle gi
riini yapt metne gelir. M e t i n , der, sadece grnte dzen
iin bir temel oluturur. nsana ait olan dier her ey gibi, t m
otorite de ayn zamanda onun ba ve sonu, onanmas ya da ce
zalandrlmas, Eveti ya da Hayr olan Tanr tarafndan tartlr.
Anari ve Hristiyanlk 107

T a n r , k u r u l u olann kalbindeki k t l n gerekten k t oldu


unu bize kavratacak olan tek kstastr. Bu nedenle, bu dzenin
geerlilii konusunda Tanry sanki hibir ey yapmyormua-
sna sulama h a k k m z yoktur. K u r u l u olanlar sadece Tanrnn
nnde yklr. M e t i n , T a n r n n varlnda neyin k u r u l u oldu
unu sunar. B u , t m etki glerini, aklamalar, yanlsamalar,
cokuyu vb. gtrr. B a r t h , tamamen zgr iradesiyle 12:10'u
alntlar. Adaleti salamak T a n r n n iidir. O halde, onaylamak
sadece T a n r n n kat otoritesinin farkna varmaktr. Kilisele*;
u z u n yllar sresince buna dikkat etmeyerek devletin a k l < ; na u v _
dular ve insanln amacna ihanet ettiler. Gerek d e v r i m sadece
Tanrdan gelir. nsanln devrimleri yeni bir p . v r e n yaratacak
l a r n , yeni, i y i , kardee bir insanlk yaranacaklarn ne srer
ancak byle yaparak T a n r n n biricjjft adaletini (haklln) ve
i n s a n i emirlerle k u r u l m u olar, dzenin kart bir dzenin yal
nzca T a n r tarafndan kurulabileceini gremez hale gelirler.

II. Alphonse Maillot


K a r i B a r t h gibi bir teolog olmamasna karn Alphonse M a
illot, yaayan en iyi incil yorumcularndan biridir. 38
Maillot,
Barth'nkinden daha farkl bir bak asn nerir. Sabit olma
yan bir soru ile balar. T m yazlar boyunca Pavlus, kuralla
r saymaya kardr. Tevrat'n marjinal olduunu gsterir. Tek
yasa, sevginin yasasdr, isa'nn eyledikleri yalnzca bir k u r t u
lutur. u halde, sosyal ve politik k u r u m l a r sz konusu oldu
unda, o nasl bir anda k u r a l l a r sayan, yasalarn savunucusu
biri haline gelir?
Pavlus'un syledii, politik yapnn bir anlamda Tanrnn is
teinden bamsz olamayaca ve bizi Tanrya itaat etmekten

38 Alphonse Maillot, L'Epitre aux Romains (Geneva: Labor et Fides, 1984).


108 Kar Yaynlar

alkoyamayacadr. ayet devlet bizi k t l k l e r i n ana dr


mekle tehdit ederse, onu reddetmeliyiz. Pavlus, mezhepilii
ve d a l i z m i tmyle reddeder. Yalnzca belli b i r t a k m eylerin
Tanrya ait olduu bir dnya olamaz. K u r a l koyucular, yneten
ler vb. -bunlar da hak iddia etmelerine ramen- T a n r n n tasar-
rufundadrlar.
Pavlus, ayrca otoritelerin gerekten var olduklarndan sz
eder. Atfta bulunduu, der M a i l l o t , kendisinin yaad d-
nemdekilerdir. Bunlar t m tarih asndan sylememektedir.
Hristiyanlarn grevi, doru olduuna inandklar eye ahitlik
etmektir. Otoritelerin Tanrnn elinde olduunu b i l d i i m i z d e n
onlara adil olduunu dndmz eyi syleyebilme olasl
na sahibizdir. ayet Pavlus, bize belli snrlar iinde deil de
b i l i n l i bir biimde itaat etmek zorunda olduumuzu belirtiyor
olsayd, bu itaatimizin asla k r krne ya da vazgeilemez o l
mayaca anlamna gelirdi. Petrus'un dedii zere, insanlara
deil Tanrya itaat etmemiz gerek (Elilerin leri 5:29). B u , po
litikaclarn anlayamayaca nedenlerden dolaydr. 39

Son olarak, M a i l l o t ' u n en nemsedii nokta u ekildedir.


Pavlus bunu hlihazrda tutukluyken yazmtr. Politikaclar
kilise korosundakiler olarak grmemitir. Ksa sre sonra da
Romal yneticiler tarafndan idam edilmitir. O n u n zor yaam
ve l m 13. b l m illegalletirmektedir.
M a i l l o t , ayrca bu b l m mektubun temel ieriinde deer
lendirir; ancak, bunu benden farkl bir biimde yapar; n k o
daha geni bir alan ele alr. G r l d zere, mektup bir btn
olarak Tanrnn insanlk tarihinde doruluu kurtarmak iin
giritii eylemleri gstermeyi amalamaktadr. Pavlus, bunu

39 Maillot, bildik slubuyla bir vicdani ret askeri yasasnn sama olduunu belirtir.
Bu elikili bir durumdur. Retiler vicdana itaat ederken, askeri yasa askeri makinenin
kusursuz ilemesini amalamaktadr. Ortak bir anlay olas deildir.
Anari ve Hristiyanlk 109

insanlk gereinin t m alanlarnda betimlemek istemektedir.


T a r i h , sadece K i l i s e ve srail'den ibaret (13. blmn hemen
ncesinde Pavlus bunlara deinir) deildir. Bunlarn yan sra,
politikaclar ve toplum vardr. Pavlus, kentin de Tanrnn plan
larndan biri olduunu, onun isteinden bamsz olmadn ve
onun doruluu k u r t a r n n bir paras olduunu gstermeye
almaktadr. yle geliyor k i , der M a i l l o t , bir pagan ynetici
n i n H r i s t i y a n olduu o dnemde, Hristiyanlarla Hristiyan
olmayanlarn karlamamas imknszd. Bir insan, hem yar
glayan hem de Hristiyan ya da hem vergi toplayan hem de H
ristiyan olabilir mi? Aslnda Pavlus imparatorun muhafzlaryla
(Filipinliler 1:13) ve Sezar'n hizmetileriyle (4:22) konumakta
dr. phesiz ki bu ileri yapmakla grevli Romal alanlar da
Hristiyandlar ve ruhani zorluklarla yzlemek durumunday
dlar!
Ayrca, M a i l l o t , daha nce de b e l i r t t i i m i z bir nokta olan ilk
H r i s t i y a n l a r n genel olarak gcn karsnda olduklar gerei
ni ak bir biimde vurgulamaktadr. Pavlus, daha sonra, bunu
"dengelemek" ister. Sivil yaplar, ynetenler ve hatta Nero, srail
ve kilise ile ayn biimde olmasa da, T a n r n n doruluundaki
d i n a m i z m l e btnlenir. Nihayetinde, onlar da eytandan deil,
Tanrdandr. O halde, Hristiyanlar onlar reddetmemelidir.
Pavlus eytani olarak devrilen bir rejim iin hibir zm bu
lamyordu. O n u n dncesi, ynetenlerin iyiyi desteklemek zo
runda olduklardr. ayet bunlar alenen ktln savunucusu
olmularsa, onlarla i l i k i m i z i gzden geirmemiz gerekir. Her
halkarda, gerek itaat, asla bir baka itaatin kopyas olamaz.
Vicdani Retiler
u ana dein, ilk Hristiyan neslinin dnce ve tavrlarn
gsteren ncil metinlerini inceledik. Bu noktada, salt bir bireyin
tanklna ya da ynelimine bal kalmaktan ekindik; n k
unutmamalyz ki bu metinler ancak kilisedeki ounluk tara
fndan (bir mecliste deil, toptan bir oybirliiyle) byle grl
dnde "kutsal m e t i n " olmulardr. imdi ise ilk yzylda
"bakaldran vatandalar" olan H r i s t i y a n l a r n bu ynelimlere
bavurmalar konusuna gz atacaz. 40

Temel eliki noktas olan vicdani ret meselesine gemeden


nce, asla nemsiz grnmeyen k i m i etmenlere gz atmak ya
rarl olacaktr. 2. yzylda, True Word (Gerek Sz) adl al
masnda Celsus, dier H r i s t i y a n l k eletirilerinin yan sra, H -
r i s t i y a n l a n insanln dmanlar olarak betimledi. Byle yapt;
n k Roma b u y r u u pax Romanaya* kar kyordu. Y a n i ,
R o m a tarafndan rgtlenen insan rkndan nefret ediyorlar
d . D a h a sonra, H r i s t i y a n l k kk bir mezhep halinde durup
saldrgan bir dine dntnde; Hristiyanlar, ynetenleri ve
askeri liderleri hor grerek imparatorluu gsz drmekle
sulandlar. B u , din deitiren J u l i a n a ait sulamalardan biriy
di. R o m a rgtlenmesinin kmesi ve Roma ordularnn ok sa
yda snr savan kaybetmi olmalar H r i s t i y a n l a r n suuydu.
Dolaysyla Julian, bugn geerli olmayan bir dnce gelitirdi:
Hristiyanlar kent tanrlarna sayg gstermediler, hizmet etme
diler ve bunlar imdi Roma'y terk ettiler. Bu nedenle de Roma

40 Bu blmde Jean - Michel Hornus'un deerli eseri Evangiie et Labarum'u (Lalo,


1960) ksaca zetleyeceim.
* Roma iinde Roma ynetimi tarafndan zorla uygulanan bar. .N.
Anari ve Hristiyanlk 113

artk kt. E s k i tanrlarnza dnn ki Roma eski gnlerine


dnsn. Bu tartmay nemsemeyebiliriz, ancak sonraki impa
ratorluk t a r i h i l e r i n i n t m H r i s t i y a n l a r n politik meselelerle
ya da askeri seferlerle ilgilenmedikleri konusunda h e m f i k i r d i r
ler.
B u n u n i k i taraf vardr. Bir taraftan, yzyllar boyunca R o
mal aydnlar ateli bir biimde yasayla, kentin dzenlenmesiyle
ve imparatorlukla ilgilendiler. A n c a k 3. yzyldan sonra, bunlar
yine ateli bir biimde teolojiyle ilgilenmeye baladlar. Dier ta
raftan, Hristiyanlar yneten ya da devlet grevlisi olarak al
maya yanamyorlard. H r i s t i y a n l k sadece toplumun alt snf
zerinde etkili olabildii srece - k i ilk olarak kent yoksullar ve
kleler arasnda y a y l m t - bir sorun tekil etmiyordu. A n c a k ,
yolu zenginlerden, devlet grevlisi snfndan gemeye bala
dnda, tahrip gc olduka ciddi olmaya balad. ok sayda
belge, kentlere curiales (vali), eyaletlere ve askeri k u r u m l a r a y
netici atamann ne kadar da zorlatn gstermektedir; nk
Hristiyanlar bu trden k u r u m l a r reddetmektedirler. Bunlar,
t o p l u m u n kaderiyle ilgilenmiyorlard. mparator onlar zorla
curiales yapmaya altnda ise, bunlarn ou lkedeki i k i n
c i l yerleim yerlerine gitmeyi ve toprak sahibi eklinde yaama
y tercih ediyorlard. O r d u iin ise, imparator yabanc (barbar)
askerler toplamak zorundayd. G n m z n k i m i tarihileri,
R o m a n n 4. yzylla birlikte balayan knn en nemli ne
denlerinden b i r i n i n , Hristiyanlarn bu geri ekilmeleri olduu
nu dnmektedirler.
imdi 3. y z y l nceleyen H r i s t i y a n pratiklerine geri d
nelim. K i l i s e n i n ve imparatorluun kesinlikle H r i s t i y a n l k
kart ve dolaysyla T a n r n n dman olduunu kantlayan
Tertullian'n dncesinin toptan v i c d a n i reddin ilk savunu-
114 Kars Yaynlar

cularndan biri olduu dnlmektedir. K e n d i s i n i n en gzel


szlerinden biri yledir: "Sezarlar ancak Hristiyan Sezarlarn
olmas m m k n olsayd ya da dnyada Sezarlara ihtiya olma
sayd, H r i s t i y a n olabilirlerdi." (bu dnya, Yeni A h i t ' t e k i anla
myla Tanrya dman olana rnektir.) K e n d i s i n i kartyla ifade
eden bu deyi, (imparatora tapmay reddetmekten bamsz ola
rak) askerlik hizmetinedir.
Tarihbilimciler, bu askerlik hizmeti meselesi zerine ok d
nmlerdir. Birka yaz baz Hristiyan askerlerin var olduu
nu gstermektedir ancak bunlarn saylar olduka azdr. Ak
bir biimde, t. S. 150 ylna dein, Hristiyanl seen askerler
ordudan ayrlabilmek adna her eyi yapmlardr ve H r i s t i y a n
lar asla gnll olarak asker olmamlardr. K i l i s e otoritelerinin
ve t m H r i s t i y a n t o p l u l u k l a r n n uygun bulmamalarna karn,
3. y z y l n i k i n c i yarsnda Hristiyan askerlerin says artmaya
balamtr." H r i s t i y a n asker says artm olsa da, bunlar so
r u n karmlardr. B i r resmi seremonide, bir asker, resmi elen-
gi koymay reddetmitir. Bir baka olayda, Diocletian gelecei
grmek (haruspice) nerisini getirmi; fakat kurban baarsz
olunca, bu baarszl ha iareti yapan k i m i H r i s t i y a n as
kerlere yklemitir. G n l l deil, z o r u n l u askeri hizmetin I.S.
250'den sonra bir gerek halini ald ne srlmektedir. 2. yz
y l n sonundan itibaren, ehit askerler, yani bunu reddettikleri
halde zorla askere alnan ve bunun sonucunda ldrlen kiiler
konusu vurgulanmaktadr. B u , sava dnemlerinde yaanmtr.
Arkadalarn ldrmekle grevlendirilen k i m i askerlerin bunu
yapmaktan vazgeip kllarn yere attklarn anlatan kaytlar
bulunmaktadr. Lactantius ve Tertullian buna saysz rnek ve-

41 Bkz. E. A. Ryan, "The Rejection of Military Service by the Early Christians," Theo
logical Studies 13 (1952) 1-32.
Anari ve Hristiyanlk 115

rirler.
yleyse, kitlesel bir Hristiyan anti militarizminden sz et
mek m m k n d r . 3. y z y l n banda, Hippolytus'un kilise k u
r a l l a r n n resmi bir derlemesi olan Papalk Gelenei, kl g
cne sahip olanlarn ya da kent yneticilerinin grevlerinden
ayrlmalarn ya da kiliseden kovulmalarn syler. ayet d i n
e i t i m i alanlar ya da inananlar asker olmak istiyorlarsa, nce
likle kiliseden koyulmaldrlar; n k Tanrya kar geliyorlar-
dr. Bu koullar altnda, onca Hristiyana zulmedilmi, kitlesel
k y m l a r dnemi balam ve "asker azizler" olarak bilinenler
yaratlmtr.
313'te, E l v i r a M e c l i s i ile birlikte, yalnzca k u r a l olarak d
nlebilecek ince bir deiiklik yaplm ve idarede huzurlu
bir ie sahip olanlarn bu ite olduu mddete kiliseye girmesi
yasaklanmtr. Gce itirak etmenin knanmas, basky iaret
etmektedir. Bu dnem, ayn zamanda (312-313) Konstantinen
d i n deitirdii dnemdir. Bu efsane kulaa tandk geliyor olsa
da, onun d i n deitirmesi byk olaslkla politik hesaplardan
kaynaklanyordu. Saylarna bal olarak Hristiyanlar artk asla
gz ard edilemeyecek bir politik g olmulard ve Konstantin,
gc bir arada tutabilmek iin onlarn desteklerine ihtiya du
yuyordu. Aydnlar ve aristokratlarn yan sra, genel kitle de eski
dinleri terk ediyordu. Ortada d i n i bir boluk vard ve Konstan
tin bunu nasl dolduracan iyi biliyordu. Resmi olarak H r i s t i
yanl kabul etti ve o dnem byk ounlukla aristokrasinin
belirledii bir hiyerari eklinde ilerleyen, bylelikle tuzaa d
rlmeye hazr halde bekleyen kiliseyi tuzana drd. Baz
teologlar buna direnmeye altlar. 4. y z y l n sonlarna doru
Basil, savata b i r i n i ldrmenin k a t i l l i k olduunu ve bunu ya
pan askerlerin y l sreyle topluluktan kovulmalar gerektii-
116 Kars Yaynlar

ni belirtti. Sava d a i m i olduuna gre, bu d a i m i bir aforoz an


lamna geliyordu. A n c a k bu sadece kk bir grup direniinin
bakyd. Gerekte ise Hristiyanlk artk resmi d i n oluyordu ve
kiliseler ou liderden daha byk imtiyazlar alacakt.
Dolaysyla, 314 ylnda Arles M e c l i s i bizatihi imparator ta
rafndan toplantya arld; ynetim ve askeri hizmet zerine
eitim btnyle tersine evrildi. Meclis yasasnn nc mad
desi askerlik h i z m e t i n i reddeden ya da buna bakaldran asker
leri aforoz ediyordu. Yedinci madde, H r i s t i y a n l a r n pagan ey
lemlerde bulunmalarna (rnein imparatora tapmak) ve kilise
yasalarn gzeterek (rnein, t m ldrc iddet eylemlerin
den kanarak) devlet dairelerinde almalarna i z i n veriyordu.
K i m i yorumcular, Arles M e c l i s i ' n i n ldrmeyi yasakladn
dnr; o halde askerler olarak bu insanlarn grevleri neydi?
Gerekte, devlet kiliseye egemen olmaya ve onu esas dnce
sindeki temel kartlklarndan arndrmaya balamtr. Bu
meclisle birlikte, Hristiyanln devlet kart, m i l i t a r i z m kar
t - t a m da bu noktada belirtilmelidir k i - anarist hareketi sona
ermitir.
ahadet:
Rahip ve Anarist
Ben 2.000 yesi bulunan bir cemaatte y i r m i yldr rahip ola
rak hizmet ediyorum. Ayrca haftada gn de bir metal yap
irketinde alyorum. Buradaki insanlar tarafndan bir H r i s
tiyan ve bir anarist olarak t a n n y o r u m , insanlar bir H r i s t i y a n
ve bir anarist olarak bana, bu i k i s i n i nasl uzlatrdm soru
yorlar. Ben H r i s t i y a n inanmla anarist dncem arasnda
bir kartlk olmadn dnyorum; ayn zamanda Nasral
sa'ya i l i k i n bilgilerim de beni anarizme ynlendiriyor, bunla
r uygulamam konusunda cesaretlendiriyor.
" N e Tanr ne E f e n d i " ile " K a d i r i M u t l a k Tanrya i n a n y o r u m "
arasndaki uzlaya t m samimiyetimle tutunuyorum. stnlk
anlamnda, hi kimse bir dierinin efendisi olamaz. Hi kimse
kendi isteklerini dierlerine dayatamaz. Her eyin Efendisi olan
Tanry ben byle t a n m y o r u m .
nsanlar aras hiyerariyi tmyle reddediyorum.
Jean-Paul Sartre, her k i m olurlarsa olsunlar t m insanlarn
eit o l d u k l a r n syleyerek, her insann biricik bir deer olduu
nu ok gzel biimde ifade etmitir. Sartre'dan ok nce, Isa da
insanlar arasnda hibir ayrm yapmamtr. Gc elinde bulun
duranlar onun tavrlarndan rahatsz olmu ve onun lmesini
istemilerdir. O n a unu demilerdir: "Olabileceklerden k o r k m a
dan konuuyorsun, n k insanlarn k o n u m l a r n grmezden
geliyorsun" (Matta 22). i n s a n yaam, toplumu dzenlemeye a
lan yasalarn tmnden stndr. M a t t a , M a r k o s , L u k a ve Y u -
hanna; sa ile otoriteler arasndaki f i k i r ayrlklaryla doludur;
n k o, bireylerin yaamlar iin yasalar ihlal etmitir.
Bizler, ite tam da bu ruhtan hareketle, Sakharov'un kars
Anari ve Hristiyanlk 119

Elena B o n n e r ' i n hareket edebilme zgrln kazanmas iin


i m z a attk: ayet Elena Bonner sal iin gerekli olduunu d
nyorsa Batya gidebilmesi gerektiini ifade ettik ve elbette
Gneydekiler de kendileri asndan yaamsal nem arz ettiini
dnyorlarsa Kuzeydeki lkelere gidebilme hakkna sahip o l
maldrlar.
Tanr ile bizim aramzdaki bir hiyerariyi reddediyorum.
T a n r , en azndan sa'nn Baba diye seslendii ve bizden de
byle seslenmemizi istedii Tanr, bize asla kendi isteklerini da
yatan ve bizi kendisinden aa gren olarak sunulmamtr. Isa
i i n , Baba ile O u l arasnda bir hiyerari sz konusu deildir.
Syle demitir: "Ben ve Baba b i r i z . . . Ben onda ve o bendedir"
(Yuhanna 10:30; 17:21).
Sadece rekabet, stnlk, eitlik, aalk trnden terimler
le dnebilen d i n adamlar, isa'y bu nedenle kendisini T a n
ryla bir tutmakla sularlar. Bunlar bir insann, isa'nn Babayla
birlikte Tanr olabileceini ve h e p i m i z i n Babayla birlikte Tanr
olmaya arldmz dnebilmekten yoksundurlar.
Yaratl'n yazar, (incil'e atfta bulunarak) biz insanlarn
hatasnn Tanryla ortak yaamn sefasn srmek ve yaam ya
ratmann tadn karmak yerine, iyiyi ve k t y bilen tanrlar
olmak istememizde olduunu syler. Kendileriyle bu denli me
gul olanlarn bu tavrlar ve onlarn ordular her trden mutsuz
luu musallat ederler. Bir bamza, plak ve mutsuz braklrz;
herkes b i r b i r i n i sular, herkes kendisi iin alr, yeniden ve ye
niden lm t o h u m l a r ekeriz, egemen olmak iin savar ya da
korkuyla egemenlie boyun eeriz.
Peygamberler durmakszn bize Tanryla antlama iinde ya
amamz sylerler; ancak otoritelerin t a h a k k m altnda olan
bizler, hep dierlerine saldrarak k e n d i m i z i ispat etmeyi tercih
120 Kars Yaynlar

ederiz.
Kutsal Kitap'taki 1. Samuel'e baknz. s r a i l ' i n ileri gelenleri
Samuel'e unu der: " B i z e bir kral ver ki bizi ynetsin." D a h a son
ra T a n r , Samuel'e yle seslenir: "Halkna ne istiyorlarsa ver...
K r a l olarak beni reddettiler." B u n u n zerine Samuel, T a n r n n
d e d i k l e r i n i halkna iletir: "Size k r a l l k yapacak olann y n e t i m i
yle olacak: Oullarnz alp onlar sava arabalarnda ve atl
birliklerinde grevlendirecek. O n u n sava arabalarnn nnde
koacaklar. Bazlarn biner, bazlarn ellier birliklere komutan
yapacak; k i m i s i n i topran srp e k i n i n i bimek, k i m i s i n i s i
lahlarnn ve sava arabalarnn donatmn yapmakla grevlen
direcek. Kzlarnz triyat ve a olarak alacak. Kadn, erkek
en iyi hizmetkrlarnz, boalarnz ve eeklerinizi alp kendisi
iin altracak. Ynlerinizden de ondalk alacak ve sizler de
onun klesi olacaksnz. O zaman istediiniz k r a l yznden fer
yat edeceksiniz; ama Tanr size yant vermeyecek."
Neden Tanrya inanyorum?
Ben tek bir Tanrya i n a n y o r u m ve bu Tanr bir insan, y a n i
sa. ou insan onun bir l olduunu sylyor. Bense karlk
olarak onun yaadn sylyorum. Reddedilemez olan, belir
leyici bir k a n t m var. isa'nn benimle birlikte yaadna inana
rak hayatn tadn alabiliyorum; onun varln u n u t t u u m an
a r t k ne bir ahlakm kalr ne de daha fazla yaarm. Doaldr k i ,
yaamay seiyorum. yleyse, Isa b e n i m iin Tanrdr; onunla
yaayabiliyorum.
Felsefenin Sefaletinin 8. blmnde, Pierre-Joseph Proudhon'u
ok iyi anlayabiliyorum. O n u n nnde yalnzca stn Varlk
olan ve stmzde tahakkm kuran bir Tanr var. O, bu Tanry
yalnzca reddedebilir; nk bu Tanr mutlak bir biimde onun
yaamasn engelliyor. ayet Tanr varsa, diyor, "kesinlikle t m
Anari ve Hristiyanlk 121

insan doamza dmandr. Nihayetinde o herhangi bir ekilde


ortaya kar m? Ben onu tandm sanmyorum. ayet bir gn
onunla birlikte yeniden dirileceksem, yaadm srece imknsz
olan ve her eyi kazanp hibir ey kaybetmeyeceim bu dirilme
ancak b e n i m yok o l m a m l a ortaya kabilir."
Felsefelerin ve teolojilerin yararszl
T a n r n n varln kabul etmek ya da reddetmek son kerte
de nemli deildir. n e m l i olan, yaamn verdii tad ve hazz
alabilmektir. F i l o z o f ve teologlarn sylediklerinin doru oldu
u n u ve k e n d i l e r i n i n byk dnrler olduklarn ispatlama
abalarnn t m yararszdr.
K o r i n t l i l e r l ' i n 3. blmnde, Pavlus'la birlikte bilgelik tar
tmalarnn bo olduunu gryorum. O n l a r kendi kurnazlk
larnda yakalanrlar. Bu nedenle, Sokrates gibi bir insan, kendi
ortaya kard demokrasiye saygsn yitirmek zorunda kalr.
Y u h a n n a l ' i n 4. blmnde, sa'nn arkada olan Yuhanna'yla
birlikte, Tanr hakknda bir ey syleyemeyeceimizi gryo
r u m . O n u hi kimse grmedi. Sadece b i r b i r i m i z i sevmeliyiz; bu
sevgi, T a n r n n d r ve seven herkes Tanrdan domutur ve T a n
ry tanr. Sevmeyen kii Tanry tanmaz; n k Tanr sevgidir.
Her k i m Tanry sevdiini ancak kardelerinden nefret ettiini
sylyor ise, o kii yalancdr. Zengin bir kii muhta d u r u m d a
ki bir kardeini grr ve ona yardm etmeyi reddeder ise arala
rnda nasl sevgi olabilir?
B i z sa'ya inanyoruz. O n u Tanrmz olarak bilir ve ona Tanr
diye sesleniriz. B u n u n nedeni, onda k a d i r i m u t l a k l k , stnlk,
sonsuzluk vb. ilahi zellikler grmemiz deil; onun bizi de o
ruhla yaamaya sevk eden ve yaamdan haz almamz salayan
herkese sevgiyle yaklama tavrdr.
Bakaldran m - kim?
Z u l m e urayanlarn bakaldrmasn, silaha sarlp iddete
122 Kar Yaynlar

bavurmasn knayamam; ancak, onlarn bakaldrsnn esas


devrim asndan yararsz olduunu dnyorum. Bask gren
bu kiiler gc elinde bulunduranlar tarafndan ya yok edilirler
ya da onlar da gce bavurur, yeni bask uygulayanlar olurlar ve
bu byle srp gider.
H a k i k i devrim i i n , t m iddet kaynaklarn, yani hiyerari
ve k o r k u r u h u n u ortadan kaldracak bir ahlak bulmak z o r u n
dayz. Ynetenlerin korkusu, k u r a l koymadan yaayamayacak
larn dnmeleridir; bu k o r k u , insanlarn koyduklar kurallara
uymalar iin onlar iddete bavurmaya zorlar. Ynetilenlerin
korkusu ise, efendilerinin koyduklar kurallara uymakszn ya
ayamayacaklarn dnmeleridir; bu k o r k u onlar uradklar
z u l m kabullenmeye zorlar. Z u l m e urayan, bunu bir bakasna
zulmederek telafi etmeye abalar ve korkun bir bask ve zulm
emberi oluur.
sa'nn ruhunda, k o r k u n u n stne giderek iddete kar dire
n i r i z . sa zulme urayanlara, " b i r i s i sa yananza v u r u r s a , ona
sol yananz dnn," der. Bylelikle, bizi zulmedenlerin idde
tine duyduumuz korkudan kurtarmaya alr. O n u n kendisi
bu korkudan k u r t u l m u t u r ; birisi ona bir tokat attnda, dier
yanan uzatmaz; ondan bir aklama bekler: "Eer yanl bir
ey sylediysem, yanlm gster; ama sylediklerim doruysa,
bana neden vuruyorsun?" (Yuhanna 18:23). Kendisine verecek
leri lm cezasndan korkmaz.
Ayrca sa, eer biri ceketimizi alrsa, ona mantomuzu da ver
memiz gerektiini syler; eer biri bizi bir kilometre koturursa,
biz i k i kilometre gitmeliyiz der. O, zulme urayanlar efendisiz
yaayamamak korkusundan k u r t a r m a k ister. B u n u n sonrasnda
onlar da, tpk kendisinin yapt gibi, hkmetme r u h l a r daha
fazla ie yaramayacak hale gelene dein efendilere i k i y z l , y -
Anari ve Hristiyanlk 123

lan soyu olduklarn syleyebilirler (Matta 23). Efendiler hk


medebildikleri srece kendileriyle gurur duyarlar. O halde, on
lara alaklklarn gstermeliyiz ki bu k o n u m l a r n terk etsinler.
n k kendisini hor gren kimse asla yaayamaz.
Gandhi, Lanza del Vasto, Lech Valesa ve sa
sa'nn yaptklarndan sonra, G a n d h i ' y i iddet kartlnn
ba savunucusu olarak gstermek yanltr. G a n d h i , iddet kar
tln savundu; ancak, bunu sadece ve sadece baskc H i n d i s
tan devletini kurabilmek iin yapt, i n g i l i z gleri karsnda
iddete bavurmay reddetti ancak zayflara kar sava silahlar
k u l l a n d . Havarisi olan H i n d u liderlerle birlikte, kendisini l
drmek isteyen grubun karsna polisi kartt. Pencap lke
sinin bamszln isteyen Sihlere kar N o e l Gn sava at.
Her lider gibi onun kalbinde de iddet yatyordu. Gzel dn
celeri b u n u n stn r t t .
isa'nn iddet kartl, L a n z a del Vasto ve daha yakn d
nemdeki Lech YValesa'nn iddet kartlndan da olduka fark
ldr. Bu i k i s i , iddetten korktular ve iddet dnyasndan uzak
durdular. Baskc bir gce saldrmay reddederek bu gcn id
detini su yzne kardlar. 1976'da L a n z a del Vasto iddetle
karlatnda, ihtiyatl bir biimde bize yumuak huylu olma
mz ve karlk vermememizi tavsiye etti. A n c a k , iddet k o r k u
su ona nkleer gcn iddetini kabul ettirmeyi baard. Lech
Walesa'nn Polonya'da balatt gl Dayanma hareketine
hayranlk duyuyoruz. Ne yazk ki o da zgrlk hareketinde fre
ne basmak d u r u m u n d a kald. n k gc elinde bulunduranlar
onu iddet k u l l a n m a k ve kan dkmekle tehdit ettiler; byle bir
eye izin veremezdi. Bu yzden de, devletin gndelik yaamda
bavurduu iddet u z u n yllardr srp gidiyor.
Bunlarn tersine, Isa ekime ve kkrtmalar bertaraf eden
124 Kar Yaynlan

bir bar arar. Z u l m e urayanlarn yannda olarak, iddeti do


rudan kendi zerine ektiini fark etmitir. A n c a k bundan e
k i n m e z ; n k Babayla ilikisi sayesinde kendi seimini yapmak
gcn bulur. A k s i takdirde, yaayamazd: "Cann k u r t a r m a k
isteyen onu y i t i r i r " (Matta 16:25).
L a n z a del Vasto, dmanlarna sayg duymakszn, egemen
lerin kurallarna itaat etmekteki t m s o r u m l u l u k l a r n d a n vaz
getiklerini aklamay reddetmitir. te yandan, sa dmanla
rna kendi insani k i i l i k l e r i n i yeniden kefetmelerine i z i n vere
cek ekilde davranr. L a n z a del Vasto, izinden gidenlere kar da
saygdan yoksundur. Sorumluluu zerlerine alabileceklerini ya
da iinde b u l u n d u k l a r d u r u m u n tehlikelerini tartabileceklerini
hi dnmemitir. Isa, arkadalarn olas zorluklar konusunda
uyarr, onlara nelerin olacan gsterir ve seimi kendilerine
brakr.
Alvaro Ulcue Chocue ve sa
Gnmzde, insanlar arasnda katolik (yani, evrensel) bir
r u h ile yaam bulanlarn tarihine eklenenlere, herkesin iinde
erkek ya da kz kardelerini bulanlara da tank oluyoruz. B u n l a
r n arasnda, Nasral sa'da Tanry grdklerini syleyenler de
vardr. Bu kiiler, onun asla dierlerine stnlk taslamadn,
bilakis bylesi bir sevgiyle daima zulme urayanlarla birlikte
zulmedenlerin karsnda olduunu, insanlar arasndaki t m
hiyerarileri, t m gleri yok etmek iin altn grebiliyor
lar.
K o l o m b i y a ' d a k i tek H i n d u rahip olan ve Kasm 1984'te kat
ledilen A l v a r o Ulcue C h o c u e ' n i n konumalar, M a r t 1985'te bir
kitap halinde basld. Kz kardei de 1982 ylnda polisler tara
fndan l d r l m t . Yaad dnemdeki kurumsallam id
det zerine yapt bir konumada Chocue, adeta sa ile ayn d i l i
Anari ve Hristiyanlk 125

kullanyordu: "Bizler ne mi yapyoruz? Seyirciler gibi oturduu


m u z yerden izliyor, sessiz kalarak onaylyoruz; nk ncil'i sra
d bir ekilde anlatmaktan k o r k u y o r u z " (11 ubat 1985).
M e t i n , Bozel ve Planay'daki Hristiyan cemaatlerin rahiple-
riyle birlikte, yaadmz dnyay yakndan analiz etmek ve dev
let iddetini reddetmek gerektii eklinde devam ediyor. iddete
bavurma nedenlerindeki pratikleri grmeleri ve bunlar ortaya
karmalar isteniyor. Bu devlet iddeti iin, neredeyse alktan
k r l a n insanlar alaka ldrme yaktrmas yaplabiliyor. Bu
insanlar, zellikle de askeri bteleri ve silah yapm ve satmla
r n suluyorlar. Yoksullar ve yneten snfn dmanlarn he
def alan polis iddetine, rnein tutuklamalara, ikencelere vb.
kar kyorlar. Piskoposlarn ve dier Hristiyan cemaatlerini
de devlet iddetini reddetmek konusunda kendilerine destek ol
maya aryorlar. B i r yant umarak, dierlerini de isa'da birlik
olmaya aryorlar.
E y l e m l e r i n i n daha da glenebilmesi asndan, H r i s t i y a n
larn ve anaristlerin birbirlerini daha yakndan tanmak iin
aba gstereceklerine i n a n y o r u m .
zgrlkler bu makaleyi yaynlarlarsa, sanrm bu, onla
rn gerekte adlar "Herkese ak olan" anlamna gelen Katolik-
lerden daha ak bir ruha sahip olduklarndan kaynaklanr.

Adrien Duchosal
SONU

Bu sayfalan yazarken, anarist okurlarn u z u n ncil metni


analizlerini sabrla okuyup okumayacaklar, bunlardan honut
suz, rahatsz olup olmayacaklar, Tanrnn Kelam olan ncil'i
dier kitaplardan farkl bir gzle okuyup okumayacaklar k o
nularnda k i m i endieler yayorum. Her eye ramen, bu da
benim konularmdan biriydi. H r i s t i y a n l k t a k i kark dn
celere kar koyabilmek iin, bunu laykyla yapmam gerekiyor
du. B u , Hristiyanlar asndan ne kadar gerekliyse, anaristler
asndan da bir o kadar gerekliydi.
imdi; bu trden bir kitab nasl bitirebilirim? Bana yle geli
yor k i , en nemlisi Hristiyanlar bir konuda uyarmak olacaktr
(bir H r i s t i y a n olarak, anarist gruplarn ilerine b u r n u m u sok
mak gibi bir niyetim olamaz). Grld zere, ilk rendii
m i z ey, Hristiyan ruhaniletirmeleri, cennete ya da gelecekteki
yaama kamalar (yeniden dirilie ben de i n a n y o r u m ancak,
bu bir bahane olamaz), dnyevi eyleri hor gren mistisizmleri
tmyle reddetmemiz gerektiidir; n k Tanr bizi dnyaya
hibir ey yapmamamz iin gndermedi; reddetme h a k k m z n
olmad bir grevimiz var. Yine de biz Hristiyanlar gnmz
egemen ideolojisinin tuzaklarna dmemeye dikkat etmeliyiz.
D a h a nce b e l i r t t i i m gibi, kilise, k r a l l k rejiminde monarist,
Napolyon rejiminde emperyalist, Cumhuriyet rejiminde c u m
huriyeti ve gnmz Fransa'snda (en azndan Protestan K i l i
sesi) sosyalisttir. B u , Pavlus'un "mevcut dnyann dncelerine
ayak uydurmaynz" uyarsnn kartdr. Buras, tam da anar
izmin H r i s t i y a n l a r n konformist esnekliini dengeleyebilecei
Anari ve Hristiyanlk 127

noktadr.
deoloji ve siyaset dnyasnn diliyle bu bir tampondur.
Doaldr k i , H r i s t i y a n l a r n sac, gerek anlamyla sac ol
mas ok dk bir olaslktr. San geldii noktay gryoruz.
nc C u m h u r i y e t ' i n cumhuriyeti sann k i m i deerleri
vard. 42
A n c a k , k o n u m u z bu deil. Gnmz sa btnyle h i -
per k a p i t a l i z m i n ya da faizmin zafer alay olmu durumdadr. 43

tesi deildir. Bu ortada, ancak, M a r k s i z m de 20. y z y l n ava-


tar olarak kalmtr. Moskova durumalarnn, Barselona'daki
komnistler tarafndan giriilen korkun anarist kym
n n , A l m a n - S o v y e t p a k t n n , Komnist P a r t i n i n 1940 ylnda
Marchalism'e gsterdii acmasz yaklamn ve 1944 sonrasn
da tam da cesur papazlarmz Stalinist k o m n i z m i n gzellikle
r i n i kefetmeye baladklar srada gsterilen ynetimin ardn
dan, bir H r i s t i y a n n Stalinist olmas m m k n deildir. Ak ki
bize en uygun d u r u m d a olan Anarizmdir. B e l k i de gn ders
karma gndr.
Son olarak, anarizm, Hristiyan dnrlere toplumlan-
mzdaki gereklikleri devlet egemenliinin dnda, farkl bir
bak asyla grebilmeyi retebilir. Bana gre, gnmzn
en nemli felaketlerinin banda h e p i m i z i n uzlar grnd
ulus-dvlet normu geliyor. Her eyi tek bir ulusalc yap ve dev
let ynetimine brakan Marksist devrimlerden dahi gl olan
bu yapnn bir gn gerekleebileceini grmek dahi yeterince
korkutucudur. M a h n o gibi zerklik talep edenlerin, kendi kan
larnda b o u l d u k l a r n dnmek korkun bir ey. Bir devlet
Marksist de olsa kapitalist de olsa, deien bir ey yoktur. Sz

42 Andr Tardieu'nin (ki kendisi sacdr) halkn szde egemenliini ortaya koyduu
etkileyici kitab Le souverain captife (1934) baknz.
43 Liberalizm ile faizm arasndaki ilikiye, uzun bir makalem olan "Le Fascisme, fils
du libcralisme'de deindim. Esprit 5/53 (1 ubat 1937) 761-97.
128 Kar Yaynlar

konusu olan egemen ideolojinin hkmranldr. B u , birleik


A v r u p a yapsn da gln d u r u m a drr. Devletler h k m
r a n l k l a r n d a n vazgemedikleri srece, byle bir A v r u p a olas
deildir. Ulus-devletilik t m dnyay istila etmitir. T m A f r i
ka halklar smrgelikten k u r t u l u r k u r t u l m a z bu formu b e n i m
semilerdir. Bu noktada anarizmin Hristiyanlara verebilecei
olduka nemli bir ders vardr.
Devam etmeli miyim? Balarken de sylediim zere, anar
istleri Hristiyanlatrmaya ya da Hristiyanlara anarist bir
ynlendirmenin ncl olduunu ne srmeye kalkmadm.
Anari ve H r i s t i y a n l birbirine denklemekten kanmalyz.
Burada, bir dnem Hristiyanlar Stalinizme eklemeye alan
larla "ayn amac" da g t m e d i m . Ben, zetle her ikisinde de ak
bir biimde ortak genel ynelimlerin olduunu aklamaya a
ltm. B u , ayn savata, ayn bak asyla karklk ve yanl
samalardan arnm bir halde savayor olduumuz anlamna
geliyor. Gerek u k i , ayn dmanlara ve ayn tehlikelere kar
oluumuz az ey deildir. B i z i b i r b i r i m i z d e n ayran yanlarmz
da var: bir yandan, Tanr ve sa Mesih'e olan inancmz, dier
yandan ise, srekli vurguladm zere, insan doasn deer
lendirmedeki f a r k l l k l a r m z . Bu ksa denemede bakaca bir
istek ya da a r z u m olmad.

Das könnte Ihnen auch gefallen