Sie sind auf Seite 1von 664

'LHAN ARSEL

Arap Milliyetilii ve Trkler


Bu kitabn yayn haklar
Analiz Basm Yayn Tasarm Uygulama Ltd. ti.nrndir.

Birinci Basm: 1973, Ankara niversitesi Hukuk Fakltesi


kinci Basm: 1975, Ankara niversitesi Hukuk Fakltesi
nc Basm: 1977, R e m z i Kitabevi
Drdnc Basm: 1987, inklp Kitabevi
Beinci Basm: 1991, n k l p Kitabevi
Altnc Basm: M a r t 1999
Bask: Sistem Ofset

ISBN: 975-343-240-2

K A Y N A K Y A Y I N L A R I : 269

KAYNAK
YAYINLARI I

ANALZ B A S I M Y A Y I N T A S A R I M UYGULAMA L T D . T.
stiklal Caddesi 184/4 80070 Beyolu-stanbul
Telefon: (0212) 252 21 56 - 99 Faks:(0212) 249 28 92
LHAN ARSEL
Arap Milliyetilii ve Trkler

NDEKLER

NSZ

GR

i) Trk, Arap ve eriat Konusunda

II) Arap Milliyetiliinin


Muhammed'e nen Kkenleri Konusunda
A) Arap Milliyetilii Trklk Eilimlerine
Tepki Olmak zere Domamtr
B) Arap Milliyetiliinin lk Kurucusu Olarak Muhammed

III) Yakn Dnemlerde Arap Milliyetilii


Bat Milliyetilii Yntemlerinden
Yararlanrken Trk Dmanl esini de Kapsar

IV) Arap Milliyetiliinin Dayana: "Arap karlar"

BRNC B L M
Arap Milliyetilii Davasnda "Trk Aleyhtarl" esi

. Birinci Kesim: Arabn Trk Dmanlnn


Gemie nen ve Gnmze Gelen Kaynaklar

I) Arap Irknn Tarihi Trk


Dmanlnn Muhammed'e nen Kkeni
A) Tiik Aleyhtarl Duygularna Malzeme
ini Gren Kur'an Hkmleri ve Hadisler 68
B ) Ye'cc ve Me'cc Szckleriyle Muhammed'in
Trkleri Kastetmi Olduu slami nan Niteliindedir 74
C) Tiirk Kuaklarn Yetitirenler Dahi Bu nanc Srdrrler 78
D) Trkleri Araplar in Felaket
Getirici Irk Olarak Tanmlamak zere
Ye'cc-Me'cc Efsanesini Uygulama Siyaseti 80
E) Trk Felaket Getirici Irk Gibi Gsteren Muhammed,
Araplar "nsanla Ik Tutan Irk" Olarak Yceltir 89
F) Trk Klten ve Arabi Ycelten
Hkmler Karsnda Trk eriatsnn Tutumu 99

II) Yzyllar Gerisinde Biriken


Trk Dmanlnn Yaratt lk
Eylemler ve Arap Lehine Salad lk Sonular 107
A) Trk-Arap Savalarnn lk Anlar ve
Arabi'n Tiirke Kar lk Nefretleri 109
B) 9. Yzyl: Tiirke Kar
A r a p Dmanlnn G e l i m e y e Balad Yllar 119
C) 10. Yzyl: Tevhid. Mes'd, Balh,
stahr vs. Gibi Kalemlerde Trkn Tanm 128
D) 11. Yzyl nllerinin (al-Andalus,
al-Utb, bn Sina, al-Kirman, al-Brn vs.)
Kaleminde Tiirk Aleyhtarlnn Gelimesi 137
E) 12. Yzyl nllerinin (dris, Yakut al-Hamav,
Gazali, Marvaz vb.) Tiirk Hakkndaki Olumsuz' Grleri 142
F) 13. Yzyl nllerinin
(Nair al-Din Tusi, Sirazli Saadi, Cuvayn,
bn al-Asir) Kaleminde Trkn Olumsuz Tanm 154
G) Arabn Kltmelerine Karn Trkn 9.-13.
Yzyllarndaki Ho.grrll ve Sanata Merak 159
H) 14. Yzyln (irazl Hafz, Ibn Teymiyye,
Ibn ara vb.) Baz nl Kiilerinin Deerlemesinde Trk 162
I) 15. ve 16. Yzyl 167

III) Yakn Dnemlerde Trk Aleyhtarl


Yolu ile Arap Milliyetiliinin Bilinlenmesi 175
A) Vahhablerle Krklenen Trk Dmanl 176
B) M. Abdah'a Gre "Barbar Trk" , 178
G) al-Kavakib'ye Gre Arap Tiirke stn 178
D) Hilafeti Almakla Trkn slama hanet Ettiini Savunanlar 179

IV) 20. Yzylda Arap


Milliyetiliini Besleyen Trk Aleyhtarl 181
A) 20. Yzyl Balarnda Araplar
Birletiren Trk Dmanl Unsuru 181
B) Mslman Arap, Hristiyan Arap ile
Yan Yana Trkn Karsnda Yer Alr 190
C) Geriliklerden Kurtulma
Arac Olarak Trk Aleyhtarl Siyaseti 196
D) 20. Yzyln kinci Yarsnda
Gelitirilen Trk Aleyhtarl Tezi 200

V) Arabn ve slamn Geri Kalmlnn


Sorumluluunu Trke Ykleyen ddialardaki Geersizlik 211
A) "slam Uygarln Yok
Eden Trklerdir" ddialarna Kar 21 I
B) "Klelii slama Sokan Trklerdir" ddialarna Kar 224
C) "slama Irkl Sokan Trklerdir" ddialarna Kar 230
D) "slam Sava ve Saldrganlk Dini
Haline Getiren Trklerdir" ddialarna Kar
E) "Vahet ve Gaddarlk Davranlarn
slama Sokan Trklerdir" ddialarna Kar
F) "slamda Kadn Hak ve zgrlkten
Yoksun Klan Trklerdir" ddialarna Kar
G) "slam Demokrasiyi ngrd Halde, Trkler
Despotik Sistemler Getirmitir" ddialarna Kar
H) Arap lkelerinin Ekonomik Geriliklerinin
Sorumluluunun Trklere Yklenemeyecei Konusunda

VI) slah Tarihinin Deimez Kural:


eriattan Uzak Kalndka Uygarlk Oluur
A) Aabn ve slamn Geri Kalmlnda ,
Arap Sorumluluuna da Yer Veren Arap Yazarlar
B) Aabn Geri Kalmlnn
Sorumluluunu slamda Arayanlar
C) Arap Geriliklerini Trke Ykleyen
Grler Karsnda Trk Aydnnn Susmuluu

VII) Geri Kalmlnn Sorumluluunu Tkte Bulan


Arap, Her Trl Reformu slama Aykr Saymtr
A) Trk Ynetiminin Ktlnde Arap Memurlarn Rol
B) Trkn Girimek stedii Her
R e f o r m a Kar Arap Direnmesi
C) Batllamay Selamet Bilen Arap,
Trkn Bat'ya Ynelik Davranlarn Engeller

kinci Kesim: Aabn Trke


Kar Giritii Eylemler ve Sonulan
I) 7. Yzyldan 20. Yzyla Kadar,
Arabin Tke Kar Eylemli Saldr Siyaseti 277
A) Fatimilerin ve Arap Emirlerinin
Ehl-i Salib'e Destek Olmak Suretiyle Trke haneti 278
B) Trke Kar Hal Ordularnn
Giritii Vahet Arabi Sevindirir 280
C) Aabn Trke Kar Saldr ve
haneti 19. Yzyldan Sonra Canlanr 281

II) Hristiyan Ynetimini Osmanl Ynetimine


Tercih Edercesine Gelien Trk Aleyhtarl 283

III) Osmanl mpaatorluu'nu inden Vuranlar 284


A) Arap Ayaklanmasn
Yabanc Desteiyle Salama Siyaseti 287
B) II. Merutiyet Dnemi Parlamentosundaki
Arap Mebuslarn Trke Kar haneti 292
C) Arap Milliyetiliinin Corafi Amac 293
D) Arap Milliyetiliini Eylemli
ekilde Srdren Arap Din Adamlar 294
E) Arapll Osmanlla Tercih 294
F) "Osmanllk" Kavramn "Arapllk" eklinde Anlayanlar 296
G) Osmanll Savunur
Grnp Arapllk Davasn Yrten Arap 298
H) Osmanl Odusundaki Arap Subaylarn haneti 301
I) Trke Dost Grnp Trk Arkadan Vuran Arap 303

IV) Arabn Trk Dmanl


Duygularn Kendi karlarna Ara
Yapan Yabanc Gler: Napolyon rnei 306
A) Arabin Trk Dmanln Smrmesi
Asndan Napolyon gallerinin nemi 307
B) Msr Seferine Giriirken (Napolyon)
Trk Dman ve Kendilini slamn Dostu Gsterir 308
C) Kendini "Mslman" Olarak
Tantan Napolyon Hibir Dine nanmaz 313
D) Araplar Trkten Kopma Bilincine
Eritirme Asndan Napolyon gallerinin nemi 315
E) Napolyon'un Araba Oynad Oyunu, Arap Trke Oynar 316
/
F) Trk Siyasetisi ve Din Adam, Ayn
Oyunu Kendi Toplumlarna Oynamakla Meguldr 320

KNC B L M
Arap Milliyetilii Davasnda Dil Unsuru

Arap Milliyetiliinin G Kayna Olarak Dil: Arapa 325

Birinci Kesim: Arap ve Arapa 327

I)Arapay Kutsal Nitelikte Klmakla


Muhanned'in Arap Milliyetiliine Hizmeti 327
A) Arapan Araba Salad Gurur 328
B) "Muhammed'i Sevmek Aapay Sevmektir" Forml 330 ^
C) Arabn Kltr ve Dn Birliini Yapan Dil esi 333
II) Arapllk Duygularnn Dil esi le Glenmesi 334
A) Arapaya Ballk Sayesinde Bamszlk Sava 335
B) Arapaya Balln
Azald Yerde slama Ballk Azalr 336
C) slam Birliini Benimseyenler Dahi
Arapan Ortak Dil Olmas Grndedirler 336
IH) Kur'an'n Arapa nmi Olduu nancnn Sonulan 337
A) Kur'an'n Arapadan Baka Bir Dile evrilemeyecei
nancnn Arap karlarna Destek Yaplmas 340
B) Kur'an'n Baka Dile evrilemeyecei
ddialarnn Altnda Yatan Dier Gizli Amalar 346
C) Kur'an'n Arapadan Baka Deyim Kapsamad ddias 347
D) Kur'an'n Baka Dillere evrilebilecei 349

IV) "Aklc Millet" Olmak Yerine


"Giizel Konuan Millet" Olma Merak 354
A) Arab Dil Unsuruna Ballk Nedeniyle
Aklcla Deer Vermeyen Ynii 354
B) slam Arabi Dil Yn ile Etkiler 356
C) Gizli ve eitli Anlamlara Yatkn Dil Olarak Arapa 358
D) Kur'an Dilinin Nitelii , 359

V) Akl Rehber Edinmeyen Arabn


Zihin Yetersizliine Yatkn Sistem Olarak eriat 360

VI) Arapann ve Kur'an Dilinin


"Mucizevi" Nitelikte Saylamayacan Savunanlar 362
A) Arapann stnln rten ranl Dnrler 362
B) Arap Yazsnn Yetersizlii Hakknda 363
C) Arap Aydn Atatrk'n Dil Reformuna zlem Duyar 365

kinci Kesim: Milliyetiliini Dil Unsuru ile


Pekitiren A r a p ve Kendi z Dilini Yok Eden Trk 366

I) Trk eriatsnn Tkeyi hmal Gelenei 366


A) Trkenin Devlet Dili Olmaktan karl 367
B) Trk Dilini Yaatmaya Azimli Bilim
Adam ve O n u Yok Etmeye Kararl Din Adam 370
C) Atatrk'e Gelinceye Kadar Din
Adam Kur'an' Trkeye evirtmez
D) Trk ve Trk Dili Konusunda Kagarl'nn
abalarn rtmeye alan eriat
E) Tiirkenin Gzellii ve Bilimsellii
Konusunda Batl Dnrlerin Grleri Hakknda
F) Tiirkenin, Zek Gelimesi Bakmndan Yararl Ynleri

II) Trk Dilini ve Bu Yoldan Trklk Benliini


Gelitirme abalarna Kar Direnmelerden rnekler
A) Kur'an'n Arapadan Baka Dile
evrilemeyecei Tezine Saplanan Trk eriats
B) Cumhuriyet'in 50. Yldnmnde Din
Adamnn Trkeye Kar Olumsuz Tutumu
C) Kendi Diline Yabanc ve lgisiz Trk Toplumu
D) Aabn nan: "Dilini Unutan
Millet Yok Olur"; Ayn nantaki Trk Din
Adamnn Trkey Brakp Aapaya Sarlmas
E) Trk eriatsnn Arapaya Bal
Olarak Kur'an' Trkeye evirtmemesinin Nedeni

NC BLM

Arap Milliyetilii Davasnda Din Unsuru

Birinci Kesim: slam ve Milliyetilik Kavram

I) slamn Milliyetilikle
B a d a m a d Gr: slamc Gr
A) slamclara Gre "Milliyetilik", Hatta
"Yurtseverlik", slama Ballk Duygularn Sarsabilir
B) Milliyetilik Duygularn Silmeye
Ynelmi slamcln Araplara Uygulanamayaca
II) Arap Milliyetiliinin Temel
Arac Olarak "slam" ve "Arapllk"
A) slamn Araptan Baka Toplumlar
in Milliyetilik Kayna Olamayaca
B) slamn Araba zg ve Arap karlarn ve
stnln Salamaya Ynelmi Din Olduu.
C) slamn Arap Dini Olarak Yerlemesinin Ksa Hikyesi
D) Ku'an'da Geen "nananlar" Szcn
Muhammed lk Kez "Araplar" Karl Olarak Kullanr
E) Kur'an'da Geen "mmet", "Millet"
Szcklerinin Araplar Anlamna Alnmas ve
Arap Milliyetiliinin Temel Unsuru Yaplmas
F) Eski Arap Geleneklerinin Dini Olarak slam
G) slamn "Evrensel Din" Klna Sokulduktan Sonra
Dahi Arap Milliyetiliine ve karlarna Ara Yaplmas
H) slam Evrensel Nitelikte Klar
Grnrken Bile Muhammed, Arap
stnln Salamaktan Geri Kalmamtr
I) Muhammed'in Yerletirdii
"Arap stnl" Fikrinin Daha lk Anlardan
tibaren Araplar Lehine Smr Unsuru Yaplmas
) slam, ada Arap Milliyetisinin Elinde
"Arap stnl" Siyasetine Ara Edilir

III) ada Arap Milliyetisi Kur'an'


Arap Milliyetiliinin Temel Kayna Yapar
A) slamn Araplk Davasna Destek
Olduunu Savunan ada Arap Yazarlar
B) Gnmzde slam Arabn z Dili Gsterip,
Arap Milliyetiliine Gii Kayna Yapanlar
kinci Kesim: Arap Milliyetiliinin
slam Unsuru Dndaki Gleri 489

I) slam ncesi Arap Tarihini Milli


Gurur Unsuru Yapan Arap Milliyetisi 491
A) "Cahiliye" Diye Gsterilen
D n e m Aslnda "Uygarlk" Dnemi 491
B) "Arapay" ve "Arap Tarihini" Din
Unsurunun stnde Tutma Eilimi 498
C) Arap Milliyetiliini slam Birliine (Panislamizme)
Gtrecek Yol Olarak Benimseyen Zihniyet 503

II) "nce Arap karlar, Sonra Maslahat Uygulamas" 506

nc Kesim: Araplk Bilincini


Eitim Yoluyla Glendirme Siyaseti 508

I) slan Araba zg Din Niteliinde


Tutarak Araplk Bilincini Glendirme Usulli 508

II) slam Tarihini Araplk Tarihi ekline


Sokarak Araplk Bilincini ve Benliini Yourmak 510
A) Arap Tarihinin Kitab Olarak Kur'an 511
B) slam ncesi Arap Tarihi,
Milliyetilik Eitiminin Temel Konusudur 514

III) Arap Milliyetiliinin Fikir Merkezi


el-Ezher'in Arap Ruhuyla Yetitirdii Trk eriats 516

IV) Gnmz Arap Milliyetisinin Amac,


Arap Olmayan Mslman Unsurlar
(Trk, A c e m vs.) Kur'an Eitimiyle Araplatrmaktr 518
DRDNC BLM
eriat lkelerinden Bazlarnn Trk

eriatsna rnek Olabilecek Ynleri 519

Birinci Kesim: Msr Milliyetilii 522

I) Msr Milliyetiliini Etkileyen Eilimler 522

II) Msrlnn Milli Benlik Aray ekilleri 525


A) Asyal Olmamakla vnerek Msr
Milliyetiliini Yourmaya alanlar 525
B) "Msrllk" Duygusu, "Araplk" ve
"Mslmanlk" Duygularnn nnde 526
C) Msr Milliyetiliini "Panarabizm"
Slogan erisinde Gerekletirme Gayretleri 529
D) Trk Dmanl Duygularn leyerek
Msr Milliyetiliini Gelitirme Gelenei 535
E) Msr Milliyetisi, Msrly
Araba ve Tiirke stn Grr 538
F) slamclk Siyasetine Sarlanlara
Atatrk'n Aklclm t Verenler 538
kinci Kesim: Msr'dan Baka rnekler 540

A) Pakistan'da kbal, Cinah ve Azad 540


B) ran rnei: Trk Dmanl Gelenei 540
C) Suriye: Trk Aleyhtarl Yoluyla Milliyetilik 543
D)Sudan 544

BENC B L M
Arabn Milliyetilik Tutumuna Kar '
Trkn Milli Benlikten Yoksunluu 547
1) Arap Milliyetisinin Trk Dmanlna Kar 550
A)Trkn Araba Kar Husumeti, Arabn
Trke Kar Di Bilemesindan Daha Zararsz Olmutur 553

II) Arapla Karmtk ve Kaynamlk K o n u s u n d a 557


A) Arabn lkel l artlarna Uygun eriatn,
Bu artlara Yabanc Milletlere Yararl Olmad 559
B) "Eer Trkn Yolu Buradan
Deil Yukardan Gemi Olsayd" 560
C) Arapla Kaynatka Aklclktan Uzaklaan Trk,
Ayn Zamanda Arabn Kaderciliine Saplanmtr 563

III) Arabn Milliyetiliine Ses karmayan, Fakat


Trkn Milliyetiliini "Kfirlik" Sayan evrelerimiz 566
A) Arap Milliyetisinin Yalanlarna Kanan Trk eriats 566
B) "Nerede ki slam Yerlemitir, Oada
. Araplk Bilinci Vardr" Gr Hakknda 569
C) Trk slamclk nanlarna Saplayarak
Benliinden ve Gelimeden Yoksun Klan Trk eriats 572
D) Trkn "Trklk" Bilincine Kavumasn Dinsizlik
Sayan ve Arap stnln Savunan Trk eriats 575
E) Trkn slamiyet Sayesinde
Trkln Koruduunu Sanan eriatmz 590

IV) Trkn Tarihini slama Giri ile Balatan ve


slam ncesi Trk Uygarln Hie Sayan eriatmz 600
A) Trkn slam ncesi Uygarl Hakknda 601
B) Bilgisizlik Yznden Trk eriats, Trkn slam
ncesi Gzel Niteliklerine ve Geleneklerine Dmandr 605
C) slama Girmeden nce Trklerin Doru Drst
Dile ve Alfabeye Sahip Olmadn Savunan eriat 608

y
D) "Dil", "Tarih" Gibi Unsurlar, Kendi
Toplumu Bakmndan Gereksiz Gren eriatmz 611
E) eriat hmale Gelemeyen Zihniyet 615
F) slama Girmeden nce Trkn "Devlet"
Anlayndan Yoksun Bulunduunu Sanan Zihniyet 617
G) Trkn slam Sayesinde Hogrl
Olduunu Sanan eriatmz, slamn
Hogrye Yer Vermediinden Habersizdir 622
H) Ulusal karlarmz Feda
Edercesine eriata Sarlmlmz 631

V) "Trklk", "slamclk
kiliinin Gnmzdeki Gelimesi , 632
A) Gnmz Trkiye'sinde Milli Benlii Yok Etme Gayretleri 633
B) Kendisini Trkten ok Arap
Milliyetisi Sanan Trk Siyasetisi 637
C) Ve eriat Basn 638
D) Trke Benlik Salamak
steyenlerimizi Dman Gren eriat evre 639

VI) Trk Milliyetiliinin Sapland kmaz 641


A) eriatn Tm Ktlklerini ve slam Tarihinin Tm
Olumsuzluklarn Temsil Durumunda Kalan Trk 644
B) Ve Bitmeyen Tehlike 646
C) Gzlerimiz n n d e lenen Cinayet 647

KAYNAKA 649

DZN 665
NSZ

Trkiye'nin Bat lkeleri tarafndan her grldnden yaknan


aydnlarmz, hemen her v esileyle u tr grleri dile getirmekten geri
kalmazlar: "Bir halkn byk iler yapmas isteniyorsa, o halkn kendine
sayg duymay renmesi yetmez, ayrca bu saygya da sayg gstermek
gerekir." Ne var ki, bu ekilde konuurlarken, bu toplumu bin yldan
beri benliinden vuran eriat verilerinden habersizdirler; haberli olsalar
bile habersiz grnrler. Bundan dolaydr ki, slam eriatnda "rklar"
ve "toplumlar" aras eitlik ilkesinin esas olduunu ve Mthanncd'in
"Ben Araptami, ama Acp beulen deildir"' ya da "nsanlar, bir
taran dileri gibi eittirler. Arabn Arap olmayana stnl yoktur"
diyerek bu eitlik ilkesini vurguladn ne srerler. Oysa bu bir
yanltma taktiinden baka bir ey deildir, nk, ilerdeki sayfalarda
greceimiz gibi, Muhammed, her ne kadar eitlik konusunda baz
eyler sylemi ve hatta Araplar hakknda ineleyici baz szler sarf
etmi gibi grnm ise de, aslnda Arap olmakla vnm, Arap kav-
mini insanln en stn ve dier toplumlarn "efendisi" olarak ilan
etmi, Arapta olan her eyi "iyi" ve Araba kar olan her eyi "kt"
bilmi ve ksacas Arabi her bakmdan yceltmi, "kavm-i ecib" ola-
rak nitelendirmitir. On sylemesine gre Araplar, brahim "Pey-
g a m b e r i n ve onun olu smail'in ziirriyetiildendirler; onlarn soyundan
szlp gelmilerdir. Gya "stn ve erefli" bu soy ierisinde yer alan
Kurey kolunun ve bu kola dahil kendi airetinin (Ben Haini'in) daha
da asil ve stn okluunu anlatmak zere yle demitir: "Araplarn en
mkemmeli Kreylilerdir ve Kureylilerin en mkemmeli de Beni
Haim'dir." Byle okluu iindir ki, Araplar sevmeyi ve Araplara
sayg gstermeyi slamn adeta bir "iman art" haline getirmi, rnein
yle demitir: "Araplar sevmek (ve saymak) u nedenle arttr;
nk ben bir Arcbm; nkii Kur'an Arapa inmitir; nk cennet sa-
kinleri Arapa konuur." Ve bu sylediklerini pekitirmek maksadyla
unu eklemitir ki, gerek Mslman olabilmek iin Araplar sevip say-
mak arttr. Bu konuda aynen yle demitir: "Araplar sevmek demek
iman sahibi olmak demektir; onlardan nefret etmek dernek, imansz kal-
mak demektir. Araplar seven beni seviyor demektir. Kim ki Araptan nef-
ret eder, benden nefret ediyor demektir." Bununla da yetinmemi, bil" de
slama dahil toplumlara u uyarda bulunmutur: "Araplar sevin ve
onlarn yeryzndeki varlna destek olun, nkii onlarn yaam ve
varl, islamiyet bakmndan k demektir; onlarn yok olmas dernek
Islmn karanla dalmas demektir."
Ne ilgintir ki, bunlar sylerken Muhamned, Nuh'un olu
Sem'in soyundan gelme olduunu syledii "Asil Araplar" (El
Arabu-I Arba) ile, daha sonraki bir tarih itibariyle Y e m e n ' d e ve
H i c a z ' d a egemenlik kurmu olan "Araplam Araplar" (El Arabu'l-
Msta'ribe) arasnda fark gzetmemitir. u bakmdan ki, Y e m e n ' i
"imann yurdu" ve "fkh"n (yani dinsel kavrayn) kkeni olarak
gsterirken, "iman"n zellikle Hicaz hakknda olduunu bildirmitir.
Baka bir deyimle unu anlatmak istemitir ki, nasl ki Mslman
olabilmek ve Mslman kalabilmek iin namaz klmak, oru tutmak,
hac yapmak zorunluu varsa, M u h a m m e d ' i ve dolaysyla Araplar
sevmek, yceltmek ve "efendi bilmek" de bir bakma zorunluktur.
te yandan Arap olmayanlarn Araplara kar dmanlk bes-
lemelerini, ktlk etmelerini "miklik" olarak yle demitir:
"Araplara hakaret eden, Araplar hakknda kt konuan, Araplar
aalatan kii mrik saylr; zir Araplar kltmek slm'
kltmek demektir." Hemen belirtelim ki, "mrik" deyimi,
"Tanr'ya e koan", "putlara tapan" ya da "kfir" gibi anlamlarda
olmak zere M u h a m m e d ' i n en byk dman olarak grd ve
ldrlmelerini emrettii insanlar iin kullanlan bir deyimdir.
K u r ' a n ' n koyduu ayetlerden biri yle: "Miirik'leri nerede
grrseniz ldrn..." (K. Tevbe Suresi, ayet 5.)
Araplar bylesine ycelten Muhammed, Araptan sonra en deerli
toplum olarak Acemleri saymtr. Buna karlk Trkleri, insanla fe-
laket getirici, tiksinti verici bir rk olarak tantmtr. Kur'an'da bu
tanmla "Ye'cc-Me'cc" diye szn ettii halklar Trklerdir. Bu
dorultuda olmak zere, Trkler hakknda hi de i ac olmayan ha-

22
diler brakmtr. Onun "vahiy" olarak yerletirdii btn bu veriler,
yzyllar boyunca Arabn Trk dmanl duygularnn malzemesi
olmutur. slam kaynaklarnda yer alan Trklerle ilgili blmlerin
bal genellikle "Ktalu't-Trk" eklindedir ki, "Trklerle
ldrmek" (Trklere kar sava) anlamna gelir. Muhammed'.in
sylemesine gre Trkler, "kk gzl, bask burunlu, yayvan suratl,
yzleri kalkan gibi" olan bir rktr ve onlarla ldiirmedike kyamet
kopmayacaktr. Kur'an'n (Kehf Suresi, ayet 83-101) ve (Enbiya Suresi,
ayet 96) surelerinde geen "Ye'cc-Me'cc" deyimini Muhammed,
Trkleri tanmlamak iin koymutur. Bunun byle olduunu sadece
Belzur ya da Celleddin es Suyt gibi en salam kaynaklardan deil,
fakat Osmanl dneminin nllerinden Ahmed'nin Iskendername'sinden
ya da Asm Efendi'nin Okyanus 'undan ya da Ahter Mustafa Efendi'nin
Ahter Kebr"inden renmek mmkndr.
Ve ite Arabn Trk dmanl duygularnn kkeni, Mu-
hammed'in yerletirdii bu tr hkmlerdir. Bu hkmlere da-
yanaraktr ki, Araplar, bedevisinden eyhine varncaya kadar, Trk,
yzyllar boyunca hep "kana susam", "yabani", "cani ruhlu", "fikren
yetersiz", "insanla felaket getirici", "slam uygarln yok edici" vs.
gibi aalamalarla tanmlamlardr. Bu dmanlk 1 400 yl boyunca
srm ve hl da srmekte ve her vesileyle kendisini belli etmektedir.
Ve ne hazin ki, yukarda pek ksa olarak zetlediim ve ilerdeki say-
falarda ayrca inceleyeceim slami veriler, sadece Arabn tarihi Trk
dmanln salamakla kalmam, fakat Trk asll olanlar dahi
kendi z toplumuna, yani Trke kar dman yapmtr. O kadar ki
"bilgin" sanlan Trkler arasnda, Trk bu tr hakaretlere layk bulanlar
kmtr. rnein Kanuni Sultan Sleyman dneminin Divan-
Hmayun ktiplerinden Hafz Hamdi elebi, padiaha sunduu bir
iirinde, Trkn insanla felaket getirmek iin yaratldna ve kannn
helal olduuna dair konmu olan eriat hkmlerinden ve zellikle Mu-
hammed'in Trk kltc szlerinden esinlenmi olarak,
"Padiahm... Turk'ii ldiir, baban alsa da; O iyilik madeni, yce pey-
gamber: -'Trk' ldrnz, kam helldir'- demitir" demekle saknca
bulmamtr. Bizim nl ve "yce" padiahmz Kanuni Sleyman da,
sevgili airin msralarn terennm etmekten geri kalmamtr. ou
padiahlarmzn Anadolu Trklerine kar besledikleri dmanln

23

kkeni, kukusuz ki Muhammed'in Trkleri aalatc szlerinden
kaynaklanmtr. Yine bunun gibi, geen yzyln nllerinden Ahmed,
Asn Efendi ya da Ahter Mustafa Efendi gibi "bilgin" diye Trk top-
lumu tarafndan balac edilenler, eriatn Trk kltc hkmlerine
sarlmakta kusur etmemilerdir. Bu olumsuz tutumun gnmzde
devam etmekte olduunu sylemek yanl olmayacaktr.

ou aydnlarmz Arap milliyetiliinin ve Araptaki Trk


dmanlnn, eski bir ey olmayp, 20. yzyla zg bulunduunu sa-
narak elinizdeki bu kitap vesilesiyle bana atmaktan geri kal-
mamlardr. rnein bir profesr meslektam, kitabmla ilgili bir
eletirisinde yle diyordu: "Prof. Arsel, Arap milliyetiliinin ve
bunn bir paras olduunu vurgulad Tiirk dmanlnn 7.
yzyldan bu yana var olduunu savunuyor. Oysa Osmanl devletinin
Mslman unsurlar arasnda siyasi anlamda milliyetilik bilincinin
gelimesi 20. yzylc zg bir olgudur. "* Kendisine u yant verdim:

"yle sanyorum ki, bu satrlarnzn her bir szcnde yanlg


yatmaktadr. nk bir kere Arap milliyetilii bilincinin 20.
yzyla zg olmayp, Muhammed'e, yani 7. yzyla indiini
syleyenler bizzat Arap (Mslman ya da Hristiyan Arap) ya-
zarlardr ki, bunlarn arasnda sizin pek deer verir
grndnz Antoius dahi vardr. Hemen hepsi Muhammed'i,
ilk Arap milliyetisi olarak bilir. te yandan Arabin Trk
dmanl, Osmanl devletine kar 19. ya da 20. yzylda
bakaldra Arap gayretleriyle balam deil, fakat Mu-
hammed'in Trk hakir klc szleriyle ve rnein 'Ye'cc-
Me'cc' konusunda Kur'an'a yerletirdii ayetlerle (ve ayrca
brakt hadislerle) daha 7. yzylda gn yzne kmtr.
Kitabmda da belirttiim gibi, slam tarihinin ortaya koyduu ilk
gerek udur ki, kendisini Arap mmetine Arapa Ktr'a'n ile
gnderilmi "peygamber" eklinde tanmlayan Muhammed, hem
Arap milliyetiliinin ve hem de Tiirk dmanlnn temel
kaynadr. Araplar 'dil birlii', 'rk birlii', 'gelenek birlii' vs.

24
gibi objektif ve sbjektif unsurlar yoluyla devlet halinde toplam
ve sonra cennet ve ganimet vaatleriyle sava ve saldrgan bir
ruha sahip klarak emperyalist ynde hazrlamtr. Daha sonraki
bir tarih itibariyle Arap ordularnn, Orta Asya'lara uzanp yz
binlerce Trk kltan geirmelerinin hikyesi, bu ibret verici
gereklerde yatar.

"Anmsamakta yarar vardr ki, Muhammed, ilknceleri "her


mmete kendi iinden ve kendi dilinden" peygamber
gnderildiini sylerken ve kendisini sadece Araplara (hatta sa-
dece Mekkelilere) gnderilmi peygamber olarak tantrken,
yava yava glendike, Arap olmayanlarn da peygamberi
roln stlenmi ve bylece slam adna fetihlere girime
olasln yaratmtr. Fakat btn insanlara gnderilmi pey-
gamber klna brtindii zaman dahi: 'nsanln en mkemmel
snf Araplarclr' ya da 'Araplar sevmek demek iman sahibi
(Mslman) olmak demektir; Araplar seven, beni seviyor de-
mektir' eklindeki szleriyle Araplara, ilk kez milliyetilik bi-
lincini alamtr. Bu bilin sayesindedir ki, Arap toplumlar, ya-
banc boyunduruk altna girdikleri zamanlarda dahi Araplk
benliine sahip kalabilmilerdir. Osmanl devletinin Arap un-
surlar, imparatorluun artk iyice zayflamas zerine, bir yandan
bu benlie ve dier yandan da bunda yatan Trk dmanl duy-
gularna sahip olarak, bamszlk mcadelesine girimilerdir.
Hem de sizin yazdnzn aksine 20. yzylda deil, fakat 19.
yzylda. Baka bir deyimle, Osmanl devletinin Arap un-
surlarnn bu giriimleri, o an domu milliyetilik heveslerinin
deil, fakat Muhammed'den bu yana Araplarda zaten var olagelen
'milliyetilik' ve 'Trk dmanl' bilincinin rnleridir.

"Size katlamadm dier bir husus, kitabmn amacn


yanstmaya alan grlerinizdir. 'Kitabn amac' diyorsunuz
'Arap milliyetiliinin sistematik bir tahlilinden ok, Arap mil-
liyetiliini eriatlkla izlettirerek bunun sadece laiklik deil,
Trklk iin de bir tehlike olduunu gstenek.' Kitabmn bal
'Arap Milliyetilii' olmayp Arap Milliyetilii ve Trkler
olduuna gre, amacn Araptan ziyade Trke ynelik sorunlar

25
kapsamas evleviyet ifade etmez mi? Bu evleviyeti, kitabn
amacn pheli klacak ekilde tekrarlamanzda ne anlam
yattn kestiremedim. te yandan yukardaki satrlarnz, sanki
Arap milliyetiliini eriatlkla zletiren Araplar (ve aslnda
Muhammed)-deilmi de, ben imiim havasn yaratmak itibariyle
de isabetli dmemektedir. Yine bunun gibi, Arap milliyetiliinin
eriatlkla zlemesinin laiklik ve Trklk iin tehlike yaratr
olmas, sizin yazdnz ekilde, kitabn temel amacn tekil et-
memitir. Kitabn asl amac, bir yandan Arap ve slam ge-
riliklerinin sorumluluunu Trklere ykleyen Arap milliyetisinin
yalanlarn (ki bu yalanlar arasnda slamn znn 'mkemmel'
olduu, fakat Trkler yznden bozulduu ve Arabn yaratt
'slam medeniyeti'nin Trkler yznden sona erdii gibi ya da buna
benzer olanlar vardr) yantlarken, dier yandan bu yalanlarn
Trk toplumu bakmndan oluturduu sonular sergilemektir.
Baka bir deyimle, slam eriatnn znn 'iyi' olmayp 'kt'
olduunu ve 'slam uygarl' denen eyin Arabn yapt ya da
slama dayal bir ey olmayp slamd verilerin ve Araptan gayr
evrelerin (ki bunlar genellikle Acem, Trk vs. unsurlardr) rn
bulunduunu ve eriatn laiklik ya da Trklk iin olduu kadar,
dier eriat toplumlar iin ve aslnda btn insanlk iin yararsz
ve aka sylemek gerekirse zararl olduu olgusunu vur-
gulamaktr. yle anlyorum ki, bu sorunlar sizi, tpk ou
aydnlarmz gibi, pek ilgilendirmiyor. Muhtemelen slam
eriatnn znn iyi olduu kansna sahip ve 'tslam-Trk sen-
tezi'ne ynelik bulunduunuz iindir ki, kitabmn ana temasna
pek deinmeyip, eletirinizin hemen hemen te ikisini, Arap
grlerine tahsis etmisiniz. Benzeri eilimlerle bana sataan
dier baz eletiricilere eitli yaymlarmla ve zellikle Biz Pro-
fesrler adl kitabmla yant verdiim iin, zaten fazla uzattm bu
satrlar burada kesiyorum. Bununla beraber, unu da eklemekten
kendimi alamyorum: Otuz yl boyunca ders verdiim Ankara
Hukuk Fakltesi'nde, notu ok kt hoca ilan edildiim iin,
renciler arasnda adm 'Cebeci Cellad'na kmt. Eskiden
idam cezalar, Hukuk Fakltesi'nin bulunduu Cebeci ayrfnda
infaz edildii iin, muhtemelen karabet nedeniyle, bana bu ad
yaktrlm olmal! Bu lakab, btn korkunluuna ramen,
yadrgamayp kendim iin iftihar vesilesi saydm belirtmeliyim.
niversite mezunlarnn, bilgi hamulesinden ve dnme
gcnden yoksun olarak elde ettikleri diploma sayesinde bu mem-
leketin bana nasl bela kesildiklerini ok iyi bildiim iin, not
'cellat'ln 'lazime' saydm inkr edemem. Fakat gryorum ki,
siz, kitabmla ilgili deerlemeniz bakmndan, benzeri bir lakaba
benden daha layk bulunmaktasnz. Zira Trkn slama giriinden
bu yana, yani bin yl akn bir sre boyunca, hi el atlmam baz
dinsel sorunlar ilk kez sergileyen kitabm lehinde kadirinas bir
szck sarf etmekten titizlikle kanmsnz. Bununla beraber ben
sizi, hi olmazsa 'kt not verme' alannda, rakip olarak deil ve fakat
iyi niyetlere sahip bir meslekta olarak kabul ediyor ve samimi di-
leklerimi iletiyorum."

eriatlar, Arabn tarihi Trk dmanlnn ve Trk


aalamalarnn ortaya vurulmasn pek istemezler; nk eriat ve-
rileriyle ykanm beyinleri, onlar bir bakma Araplatrmtr. Bundan
dolaydr ki, bizleri sulamak ya da ortadan yok klmak iin ellerinden
geleni yaparlar. Sylemeye gerek yoktur ki, slam eriatnn btn kt
ynleri gibi, Trklerle ilgili ynlerini de sergilemek ve eletirmek su
deil, bilimsel bir grevdir. Asl su saylmas gereken ey, insanlk
ahsiyetinin haysiyetine, aklc verilere ve ulusal benlie ters den
eriat buyruklarn halkmza belletmek olduu halde, belletenler
(rnein bata Diyanet leri Bakanl olmak zere din adamlar)
deil, fakat bu buyruklar sergileyen bizler sulandrlmaktayz. eriat
ynls baz savclar, bizleri hapislere tkmak iin, hukuk ilkelerine ve
adalet duygularna bile srt evirmektedirler. evirirlerken de fikir
zgrl temeline dayal ada uygarln, din verilerinin eletirilmesi,
hatta yerilmesiyle ve 'inan rehberlii' yerine 'akl rehberliinin be-
nimsenmesiyle saland gereini bilmez grnmektedirler. Oysa
eriatn o korkun ve felaket getirici iyzn renebilmi olsalar, biz-
lere kar deil, fakat bizlerin yannda yer alacaklardr.

27
GR

"...Kiik gzlii. krnz yzl, yass burunlu ve ... yayvan su-


ratl... Trklere kar zaferler kazanlmadka lkiim gn gelmi ol-
mayacaktr... "
Muhammed
(7.. yzyl)

"...ocukluum yllarnda, havada ne zaman bir uak grsem,


kendi kendime mrldanr olduum arknn anlamn eletirirdim:
'Ey Byk Tanrm, ngilizi kahret!' Zamanla rendim ki, bu szler
bize Memlklar devrinden kalnadr... dedelerim... buna benzer bir
bedduay vaktiyle Trklere kar ederlermi: 'Ey Tanrm... Sen
Trkn belasn ver!' Benim mrldandn ark, eskiden kalma bir
formln yeni bir duyguya uygulan ekli olmaktayd... "
Ceml Abdlnasr
(20. yzyl)

Arap1 milliyetilii davas demek, bu deyimi geni anlamyla ele ala-


cak olursak, Tiirkiin kendi yaamyla ilgili eitli sorunlar davas de-
mektir. Trkn geri kalmlklarnn, mutsuzluklarnn, uygar milletler
indindeki olumsuz deerlendirilmelerinin, kendi milli benlik bilincinden
yoksunluklarnn ve zetle, her ktye gidiin nedenlerinin byk bir
ksmn Arap milliyetilii konusunu incelemek suretiyle kavramak
mmkndr. nk Arap milliyetilii, ilerdeki blmlerde de
aklayacamz gibi, bir yandan slamn milliyetilik duygularna yer
vermedii iddialarna dayal olarak Mslman toplumlara milliyetilik

1 Tkeizde bu szc, kendisini izleyen szcklc ahenkli klarak "P" ya da "B"


harfiyle biler ekilde, yani "Alc/)" ve "Aral" olarak y a z m a k m m k n d r . Diyael
leri B a k a n l ' n n y a y m l a r n d a herhangi bir kurala bal kalnmakszn her iki
ekilde yazld g r l m e k l e d i r .

29
olana tanmad halde, dier yandan slamiyeti Arabn ulusal dini
sayar ve bylece eitli elerden yararlanmak suretiyle Arabi
uyandrmak ve ona, hangi koullar altnda yaarsa yaasn, 1 400 yl bo-
yunca Arapln unutturmamak ve unutur gibi olduu anlarda onu mil-
lilik duygusuna kavuturmak ve geriliklerden kurtarmak ister. Bu eler
arasnda Trk dorudan doruya ilgilendirenleri olduu gibi (rnein,
"Trk aleyhtarl esi"), ilgilendirmez grnenleri de vardr (rnein,
"din" ve "dil" eleri gibi). Fakat ilgilendirmez gibi grnen eler dahi
her ynyle Trkn yaamlarna yzyllar boyunca etki yapm ve halen
de yapmakta olan elerdir. Ancak, bizim insanmzn bunlardan hi ha-
beri yoktur ve o, kendisine bu konuda verilecek bilgileri, bu bilgiler ne
denli salam ve ilmi temellere dayanrsa dayansn, deerlendirmek yle
dursun, ciddiye bile almakta glk eker. nk, iinde eridii ortamn
kutsal diye kafasna ve gnlne yerletirdii birtakm veriler vardr ki,
bunlardan syrlp objektiflik iinde dnce dorultusuna ynelemez.
En basit bir rnek olarak ona siz, Arap milliyetisinin Trk dmanl
duygularn Arap karlarna ara yaparak Araplk akmlarn
krklediini ve eriata zg ne denli ktlkler varsa, bunlar Trke ya-
mamak yoluyla Bat'da kendi yararna prestij salamann arelerini
bulduunu anlatnz, bouna uram olursunuz. Araptaki Trk
dmanl duygularnn ilk kklerinin slamn douu tarihlerine
indiini ve hatta Muhammed'in Trke kar sava iin verdii emirlere
dayandn syleyiniz, yine inandramazsnz onu. stediiniz kadar siz
Buhar'nin Sahih'inde mevcut hadislere gre Muhammed'in Trklere
kar savalar almas gereini ve bu savalar almadka ve baarlar
salanmadka hiikiin gnnn gelemeyeceini belirttiini ve gerekten
d e ; " . . . Kk gzl, krmz yzl, yass burunlu... ve yaygn... suratl
Trklere kar zaferler kazanlmadka hkm gn gelmi ol-
mayacaktr" dediini anlatnz 2 ve istediiniz kadar Buhar'nin Kitab-
Cihad'ndan (Bap 95 ve 96) ya da Kitab- Menakib'nden (Bap 25) ha-
disler getiriniz, hibir ey elde edemezsiniz. Bilakis, sizi dinsizlikle
sulayan bir insan bulursunuz karnzda. Buhar kadar gl bir kaynak
olduuna inand Mslim'in Kitab- Fitan'ndan (rnein 63, 64 ve 66.

Suhh-i Butum Muhtasar.... (Edition L. Krehl, Leiden.


2 Bu hadisler ii bkz. al-Buhr,
1862-1908, c.3. s. 177; Kitab- Cihad. Bap: 95, 96: Kitab- Manakib. Bap: 25). Aynca
bkz. Mslim. Sahih. Kahire. 1283, 5 Blm; Kitab- Filan. Hadis No. 63, 64, 66.

30
hadisler) benzeri nitelikteki hadisleri seriniz nne, yine karnzda size
glen birini blacaksnzdr. phesiz ki, gerek Buhar'nin ve gerek
Mslim'in ve dierlerinin verdikleri hadislerin varl ya da yokluu ve
shhati zerinde tartmak mmkndr. Ne var ki, Arabn Trke kar
dmanlklarnn ve saldrlarnn ilk kkrtc nedenleri, var olduu
kabul edilen bu eit hadislerle ortaya km ve nitekim daha 9.
yzylda Arap halklar arasnda gelien Trk nefretleri, Muhammed'in
bu yukarda belirttiimiz szleriyle beslenmitir.-' Horasan'a doru iler-
leyen Arap ordularna manevi g kayna tekil eden ey, ite Mu-
hammed'in bu szleri olmutur. lerdeki sayfalarda Araptaki Trk
dmanl duygularnn dier kaynaklarn da eletireceiz. Bundan
baka, Arabn "dil" ve "din" elerini (yani, Arapay ve slam) kendi
davasna nasl g kayna yapm olduunu da greceiz. Bu konuda
Kur'an ve hadis (snnet) hkmlerini inceleyeceiz, Arap yazar ve
dnrlerinin yzyllar boyunca bu hkmleri nasl Arabn karlarna
yontmu olduklarn ve nasl Arap milliyetiliine ara yaptklarn ve
asl nemlisi, Araplarn dndaki Mslman elere yararsz hale ge-
tirdiklerini greceiz. Tm bu hkmlerin, bu Tanr ve peygamber
szlerinin, zellikle Arap nitelii ierisinde i grm olmas nedeniyle,
Trkte millilik gelimesinin domadn ve Trkn Atatrk sayesinde
byle bir gelimeye ynelebildiini, fakat bugn yine olumsuz itmelerle
eskiye dnn balam olduunu inceleyeceiz.
Bu arada, Trkn "millilik" duygularna kar yabancln ortaya
koymak bakmndan "Arap" olmayan dier baz Mslman toplumlarn
da bavurduklar davranlardan rnekler vereceiz. Greceiz ki, sa-
dece Araplar deil, slama dahil dier pek ok toplumlar dahi, eriat
dzeninin kendilerini srkledii mutsuzluklardan ve ilkelliklerden,
Trk aleyhtarl "siyaseti" sayesinde kurtulmay "arelerden" bir tanesi
olarak dnmlerdir. 19. yzyln ilk yars ierisinde Msr
yneticileri, Msrlnn Trke ve Trkn her ubesine (Memlkler

3 M u h a m m e d ' i n T r k l e r hakknda daha lnl szler sarf ettii ve rnein, " . . . S i z e do-
k u n m a d k a Trkleri (ve Habeleri) rahat brakn!" emrini verdii sylenir. Ancak
ilerdeki savlalarda da greceimiz zere, gerek Buhar ve M s l i m gibi en salam
kaynaklara d a y a n m a s ve gerek Arabn T r k e kar davranlarnda etkili olmas
bakmndan yukarya aldmz ve ilerde dierlerini de belirteceimiz h k m l e r
Arap-Tiirk ilikilerinde asl arlk noktasn salamtr.

31
olsun, Osmanllar olsun) kar olan nefretlerini ve dmanlklarn
Msr karlarna ve Msr milliyetiliini gelitirmeye alet etmilerdi.
Napolyon'un Msr'dan ekilip gitmesinden sonra Arnavut asll Mehmet
Ali Paa, Memlkleri Osmanl'ya ve Osmanl'y Memlklere kar kul-
lanmak ve bylece Msr halknda Tiirke kar var olan olumsuz duy-
gulan kkrtmak suretiyle baarl bir siyaset yrtebilmi ve
Msr'daki hkmdarln srdrebilmitir. 4 Buna benzer duygulan
ran'da, Sudan'da vb. grmek mmkndr ve btn bunlardan alnacak
ok ders vardr. Ne var ki, "ders almak", ders almasn ve "deimesini"
renmiler iin mmkndr. Ortaya sereceimiz kantlara ve en
salam kaynaklara (ki, genellikle Arap kaynaklardr bunlar) ramen
bizim ou insanmzn kafasn deitirenleyiz. Bunu imdiden bi-
liyoruz. Bu kitap, deimez nitelikteki bu kafa yapsnda bulunanlar iin
yazlmad. Bu kitap, bilgi kayna yardmyla olumlu ynlerde
grlere sahip olabilecek, kendi toplumuna ve dolaysyla insanla ya-
rarl duruma girebilecek "serbest dnceli" insanlarmz iin ve onlara
fikir malzemesi salamas amacyla yazld.

Ayn elinde birleik gibi grnen iki ulus, yani Araplar ve Trkler,
ayn din yznden birbirlerine yzyllar boyunca dman kesilmiler,
di bilemilerdir. Bu dmanlk slamn douuyla ve Muhammed'in
Trk olumsuz tanmlamasyla yerlemi ve onun etkisiyle yzyllar
boyunca gelitirilmi ve gnmze dek getirilmitir. Arap-Tk ya-
banclnn ve dmanlnn olumasnda asl sorumluluk Tkten
ok Araptadr, fakat hemen hatrlatmak gerekir ki, Arabi bu dmanla
srkleyenler, Arap karakterini ekillendirmi ve Arabi ynetmi olan
glerdir, daha dorusu, bata Muhammed olmak zere, Arap din adam-

4 T a n n m bir Msrl yazar, 1%0'ta yaymlad bir kitabnda bu konuda yle der:
"Napolyon'un ekilmesinden sonra Memlkler. Napolyon'un Msr' igalinden nceki
devirlerdeki egemenliklerini yeniden kurmak islerler. Buna kar Trkler Memlklerin
kkn kazmak ve kentli stnlklerini yerletirmek abastdaydlar. Kalire lalk her
iki taraftan da nefret etmekteydi ve onlar, kltc nitelikteki Cttz deyimiyle
armaktaydlar. .. Gerekten de halk ve halktaki Trk dmanl duygularn kentli
siyasetine en iyi bir ekilde alet etmekle ( M e h m e t Ali Paa) politikaclktaki ustaln
ispat etmitir." Bu pasaj iin bkz. A h m e d , Jaal M u h a m m e d , The Intellectual Origins
of Egyptian Nationalism. Oxford University Press. I960, s.6.

32
lan, Arap siyasetileri, Arap yazarlar ve dnrleridir. Bu etki, bizim
kendi insanlarmz dahi ylesine Araplatrmtr ki, vaktiyle Trk
yurtlarn igal eden Arap ordularnn, grlmedik bir vahet ve zor-
balkla atalarmz Mslmanlatrmam 5 dahi hakl ve doal sayan
ve muhtemelen alklayanlar var bugn iimizde!
phesiz ki, Araptaki Trke kar dmanlk duygularnn ve
Arap-Trk husumetinin sonsuza dek srp gideceini sylemek doru
olmaz. Bu dmanln sona ermesinin bir mucize olabileceini
dnmek fazla karamsarlk olur. Fakat u muhakkak ki, bu olduka
g oluabilecek bir eydir; nk bunun olumas demek, akld
yaamlardan, akl rehberliindeki yaamlara gei demektir. Akl
rehber edinmek ve "vahiylere" gre yaam geleneinden vazgemek
gtr; fakat bunu yapabildikleri oranda insanlar Insaileir ve
hogrye, birbirine kar sevgiye ynelebilirler. Tm insanlk
bakmndan temel kural saylan bu dnce, Arap-Trk ilikileri
bakmndan da olumlu sonu verecektir; yeter ki bu iki toplumun in-
sanlar, gkten indii sanlan ve ou kez mspet akla, vicdana ve
mspet ahlaka aykr nitelikteki buyruklardan ve bunlarn rn olan
dn ve yaam sisteminden kendilerini kurtarabilsinler. 6

I) Trk, Arap ve eriat Konusunda

Bin yl akn bir tarih boyunca Aapla yan yana ve ou kez i ie


yaamzdr, ama ne onun dnya ve ahlak anlayn paylam, ne de
onunla kaynamzdr; ne o bizi, ne de biz onu sevip saym ve ne de
bitmeyen bir dmanln eriattan doma olduunu anlamzdr.
slamn "en son ve en mkemmel din" olduunu sanm ve bu var
saylan "mkemmellie" ramen Arabn slah olamayna amzdr.
eriatn, aslnda Arabn ulusal dini olduunu ve ona zg ilkel l
artlarna dayal bulunduunu ve bu nedenle gelime olana ya-
ratamadn kavrayamamadr. Asl ackls, kendi sorunlarmzn ve

5 Bu vahet rnekleri iin bkz. E r d o a n A y d n . Nasl Mslman Olduk'!. B a a k


Y a y n l a n . stanbul, 1994.
6 Bu hususlar ilerde, zellikle son h o l m d e daha etraflca ele alnp tartlacaktr.
mutsuzluklarmzn bundan doduunu ve Neyzen Tevfk'in deyiiyle,
"Bir Krey kn iin fedakrane" yandmz anlayamam ve stelik
"Arap amaz" yznden bataa saplanm olmay kader saymzdr. 7
Bundan dolaydr ki, Arabn ilkel zihniyetine ve geleneklerine
gre ayarlanm eriat verilerine ve Muhammed'in yaamyklerine
dair bilgiler kulamza alndka ya arr kalrz ya da bunlarn
uydurma-ve yalan eyler olduunu sanarak bamz sallarz.
rnein "...l (insan vcudu) ya da hayvanla yaplan (cinsi)
mnasebette inzalin vaki olmas, orucu bozup kazay gerektirir"
eklindeki bir kuraln (ki inzal vaki olmad takdirde orucun bo-
zulmayaca anlamn tamaktadr), din kural, hem de Buhar'nin
Salh'inden ya da Suyut'nin Feth-l Kebirinden alnma bir hadis-i
erif olduunu belirttiklerinde aknlmz gizleyemeyiz. Oysa ki
bu, benzeri yzlerce hadisten nihayet biridir ve 1 400 yl boyunca
olduu gibi bugn de Mslmanlarn gnlk yaamlarn dzenleyen
kurallar serisinin kck bir halkasdr.
Laik Trkiye Cumhuriyeti'nin Diyanet leri Bakanl da
gnmzde Trk halkn bu tiir din kurallaryla eitmektedir.
"Orulu olduu halde uyuyan bir kadna, einin uyandrmadan
(cinsi) mnasebette bulunmu olmas hli orucu bozup kazy ge-
rektirir" ya da "(Muhammed) buyurdu ki (erkek, kadnn) drt ubesi
(iki ayak, iki kol) arasna oturup dokundurdu mu (her ikisine) gusl
vcip olur" eklindeki hkmleri naklettiklerinde, "bizimle alay edi-
yorlar" deyip inanmayz. Oysa ki, bunlar Eb Hreyre'den gelme ha-
dislerdir ki, devletin resmi yaynlarnda yer alm olup, camilerde
halkmza imamlar ve hocalar marifetiyle belletilir. 8
Yine bunun gibi nmze, Muhammed'le ilgili olarak; "Allah'n
Reslii cins mnasebette bulunaca zaman beni per ve dudaklarm

7 "Trk'e kinci t" balkl bir iirinde N e y z e n T e v f i k ;


"Kendi m l k n d e garbe dilendin din iin,

P e k f e d e k r n e y a n d n bir K u r e y kin i i n . . . "


diye yaknr. lerdeki blmlerde bu yaknmaya katlan baz dier kalemlere deineceiz.
8 Bu ve benzeri nice hadisler iin Diyanet leri B a k a n l ' m n resmi yaynlarndan
olan Diyanet Dergisi, Kasm-Aralk 1972, say 6, c . l l , s.338-342; Diyanet Gazetesi,
1 K a s m 1970, say 3, s . l 4 ; Sahih-i Buhr Muhtasar..., 3. basm, 1870, c . l , s.215,
H a d i s No. 201.

34
emerdi" ya da "Allah'n Reslii ei ile cinsel ilikide bulunduu
zaman ba zerine bir rt eker ve... 'sakin ol' buyururdu. Sonra
kadnlarn soyduunda diz st ker ve perdi" ya da "...Eleri
olan bizlerden biri det grd zaman, det gren eine genie bir
altlk giymesini emreder, sonra da onun memelerine ynelirdi"
eklindeki hadis ve snnet hkmlerini srseler, "Olmaz byle ey,
bunlar tahrik edici pornografik yalanlardr" der geeriz. Oysa ki, bu
emirler Muhammed'in elerinden Aye, mnui Seleme, Cveyriye
Umre gibi kadnlarn szlerine dayal olarak Buhar ve Mslim gibi
en salam kaynaklarda yer alan din kurallardr ve din adamlarmzn
yaynlar olarak halkmza okutulmaktadr. 9
Yine bunun gibi, "...memeleri yeni sertlemi yat kzlar ve
dopdolu kadehler... kara gzl huriler, sanki haznelerde saklanm in-
ciler..." eklindeki szlerin, slama gre Tanr szleri olduunu ve
Tanr'nn Mslman erkeklere bu tr dilberleri "...kz olan kz ola-
rak halkettik, cilveli, irin szl, elerine k ve onlara yat kldk"
diyerek sz vermi olduunu belirttiklerinde, bamz sallar ve
karmzdakinin kt niyetlerle bizi kandrmaya altn sanrz.
Oysa ki, bunlar Kur'a'n eitli surelerinde (rnein Nebe', Vka,
Dahr (nsan), Nzit gibi) yer alan ayetlerdendir. 1 0
Hele Tanr'nn bu tr cennet vaatlerine ek olarak; "Cennetlik kii
yakuttan yaplm bir odada, altndan mamul olup, stnde 70 ift
ipek rt bulunan inci ile ssl bir karyolada iki einden birine
yaklaacak, ... eini, bacak iliine bakacak ve cinsi organ hi
snmeksizin ve usanmakszn, kskanln olmad bir lemde keyif

9 Btn bu ve benzeri hadisler ve Kr'un hkmleri. stanbul'da Byk Piyale Paa


Camii mam-hatibi Ali Rza Demircan adnda bir din a d a m tarafndan derlenerek
J 985 ylnda slam'a Giire Cinsel Hayal (Eymen Yaynlar, 2 cilt) adyla
yaymlanmtr.
10 Tanr ve P e y g a m b e r emirlerine uyan M s l m a n erkein cenneti, Kr'an'm eitli
surelerinde e h v e t duygularn tatc niteliktedir. r n e i n ; " . . . B a h e l e r , zmler
ve memeleri y e n i sertlemi yat k z l a r . . . " (K. 78 Nebe' Suresi, ayet 32-34); K. 56
Vka Suresi, 15-37 ayetlerinde "Altnlarla, mcevherlerle b e z e n m i tahtlarda otu-
rurlar... Beendikleri meyvelerden, isledikleri ku etlerinden sunulur onlara ve on-
lara karagzl huriler de var ki, sanki haznelerde saklanm inciler... Onlar kz
olan k z olarak halkettik. cilveri, irin szl ...ve onlarla yat k l d k . . . " der.
Ayrca bkz. K. 76 Dahr (nsan) Suresi, a \ c t 12-21.

35
srecek" diye konutuunu syleseler, syleyenin suratna ters ters
bakar, aklndan pheye deriz. Oysa ki, btn bunlar halkmza
belletilen ve slamn temel kaynaklarndan alnma eylerdir.
te yandan Muhanmed'in cinsel yaamna dair kulamza ge-
lenler vesilesiyle de okluka bocalayc durumlara deriz. rnein,
50'yi ak yanda iken, henz 6'sna yeni basan Aye ile nianlanp
3 yl sonra evlenmesi ve oyuncaklaryla yanna tanan 9 yandaki
kk ocuu koynuna almas bize inanlmaz gibi grnr. Oysa ki,
Arap yaamlar bakmndan bunun alacak bir yn yoktur.
Yine ayn ekilde, oulluu saylan Zeyd'in kars Zeyneb'e k
olmasn ve bu aknn Zeyd tarafndan anlalmasyla Zeyd'in Zey-
nep'i boamas zerine Zeynep'i almasn ve btn bunlar hep Tanr
tarafndan ayarlanm gibi gsterip Kn'an'a, "Oulluklarnzn
eleriyle evlenmek caizdir" eklinde yerletirmesini mspet ahlak
anlayyla badatrabilecek olanlarmz ok olmasa gerek. 1 1
Yine ayn ekilde, bilisi bize Muhanmed'in kadnlar aalatmak
zere, Kur'an'aki "ki kadnn tankl bir erkein tanklna be-
deldir" eklindeki hiikme dayanarak kadn snfnn dinen ve akle
"dn", eksik olduunu ilan ettiini ve "...Bana Cehennem halk
gsterildi, ou sizler idiniz" dediini sylese ve bunu destekleyici
daha nice Kr'a ve hadis hiikmii gsterse, inanamayz ve bu ekilde
konuann zndklndan phe ederiz. Oysa ki eriat, kadn
gerekten kltc bu tr hkmlerle doludur ve yukardaki hadis Di-
yanet leri Bakanlnn resmi yaynlar olarak halkmza eitim
gdas olarak sunulanlardan sadece bir iki rnektir. 1 2
Ya da bize slamn hogrye yer vermediini ve farkl din ve
inantakilere kar saldr siyaseti izlediini ve rnein Kur'cn'da
"islm'dan baka bir dine ynelenler sapktrlar" ya da "Kitcb ve-
rilenlerden (yani Yahudi ve Hristiyanlardan) ... Hak dni (yani
slam) din edinmeye/ilerle, boyunlarn bkiip kendi elleriyle cizye

11 Hicret'in 5'nci ylnda Muhanmed'in Zeyneb'e k olup onunla evlenmesi ve Kr'a'a


hkmler yerletirmesi konusunda bkz. Taber, Milletler ve Hkmdarlar Tarihi, Milli
Eitim Bakanl Yaynlan, stanbul. 1966. c.2, s.461 vd.
12 Bununla ilgili Kr'a h k m l e r i ve hadisler iin Diyanet leri Bakanl'nca
y a y m l a n a n Sahih-i Buhn Muhtasar Tecrl-i Sarl Te emesi ve erhi. 3. basm,
c.l.s.223.

36
verene kadar savan" ya da "Ey inananlar, (slama ynelmeyen) Ba-
balarnz. kardelerinizi... dost edinmeyin..." eklinde hkmler
sevk ettiini syleseler, karmzdakinin deli olduunu sanrz. Oysa
bu hkmler, Tanr szleridir diye halkmza belletilmekte olan
Kr'a emirlerinden sadece b i r k a d r . 1
Ve hele bu hogrszln, farkl inantaki ana ve babaya ve ak-
rabalara kar dmanlk yaratacak noktaya gtrldn syleseler
ve Muhamed rneini verseler, bunu syleyenin suratna tkrrz.
Oysa ki T e \ b e Suresinin 23. ayetinde, farkl inantaki ana, baba ve
yaknlar iin Tanr'dan marifet dilenmemesi emredilmi ve buna is-
tinaden Muhammed, kendi z anas olan Emine iin, Mslman ola-
rak lmedi diye dua etmekten kanmtr.
Bu listeyi snrsz ekilde uzatmak mmkndr. Yukarya
aldmz rnekler, insanlarmzn dinsel inanlarn pekitiren
saysz rneklerden sadece bir demettir. Halk ynlarna yzyllar bo-
yunca kolaylkla kabul ettirilen bu diizen, mspet eitim grm olan
ve dnya sorunlarn akl szgecinden geirmeye alm bulunan
kiiler bakmndan ad kalmakta ve su yzne kt an
aknlk, huzursuzluk ve tedirginlik yaratmaktadr. Yaratmasnn bir
nedeni, biraz nce deindiimiz gibi, aydnlarmzn, Arabi ve onun
deer llerini ve yaam felsefesini ve bu felsefeye dayal eriatn
iyzn hi bilmez olmalarndandr.
Fakat btn bunlar bir yana, habersiz olduumuz bir baka husus
daha vardr ki, o da Arabu. slamn daha ilk anlarndan ve claha dorusu
Muhammed'den itibaren ve yzyllar boyunca bizim hakkmzda ne
dnd, ne syledii ve aleyhimizde ne dmanlklar gttdr.
Dier hususlarda olduu gibi bu konuda da, kulamza gelen bilgileri
nce ciddiye almaz ya da alsak da inanmaz ve inanmaya baladmzda
susar ve yapacak bir ey bulamayz. Oysa ki, Arap yazarlar ve Arap
zinde gleri, gemite olduu gibi bugn de hem kendi halklarn ve
hem de Bat dnyasn u masallara inandrmakla megullerdir: "slam

I? Sadece bir iki rnek vermek gerekirse: " . . . A l l a h katnda dn. phesiz slm'dr".
" . . . K i m slmiyette baka bir dn'e ynelirse, onn kabul edilmeyeceklir (ya da
sapktr)" K. 3 Al-i mr Suresi, aye 19, 85: "...artk onlarn boyunlarn vurun,
parmaklarn d o r a y n . . . " "(K. S Efl Suresi, ayet 13). Yukarya aldmz ayetler
iin bkz. K. 9 T e v b c Suresi, ayet 23. 29.

37
dinini gelimekten alkoyan Trklerdir. Trklerin slamiyeti kabul et-
meleri ve Arap lkelerini fethetmeleri sonucunda slam dini, onlarn
hogrden yoksun ve aklcla srt eviren, ilme ve kltre dman
davranlar yznden bozulmu ve kendine zg niteliklerinden uzak-
latrlmtr; Trkler slam dinini insani olmaktan karmlar ve ken-
dilerine zg olumsuz kurulularla (rnein klelik kuruluu vs. gibi) 1 4
donatmlardr; slamiyet demokrasiye yer verdii halde, Trkler
yznden slam lkelerinde demokratik olmayan mstebit devlet ve
hkmet sistemleri yerlemitir; Trk egemenlii altna girmemi ol-
sayd, Arap toplumu bugn yeryznn en ileri, en uygar ve gl bir
toplumu olurlard." 1 " 1
Bu tema, gerek Mslman ve gerek Hristiyan Arap yazarlarn
Trk dmanlnda birletikleri noktalardan bazlarnn zetidir. Bu
hususlar ilerdeki blmlerde daha geni ekilde ele alacaz. Fakat
imdilik unu belirtmeliyiz ki, gnmzn Arap yazarlar, gemiten
gelen bilgileri ve grleri dile getirerek, Araplar iin en byk ta-
lihsizliin Trklerle iliki kurmak olduunu tekrardan usanmazlar.
rnein, 1968 ylnda yaymlad La Syrie ou la Rvolution clans la
Rancueur adl kitabnda bir Arap yazar, Saab, Arap tarihinin en fe-
laketli ve en karanlk iki gn okluunu s-yler. Bunlardan biri Arap
ordularnn 732 ylnda Poitiers nnde Charles Martel tarafndan
durdurulmas; ikincisi ise, 10 ubat 1258 tarihinde Hilag'nn
Badat' almasdr. 1 6
Bu gr Trk igalleri iin aynen benimseyen Arap aydnlar
oktur ve ilerdeki blmlerde bunlara da deinilecektir. Bu vesile ile
anlatlacaktr ki, 20. yzylda Arabi, geri kalmlk bakmndan
14 lerdeki blmlerde btn hususlar ele alnacaktr; 20. yzyln ilk yars ierisinde
zellikle bu klelik ve akla deer vemeyi konusunda btn sorumluluu Trklere
ykleyen Ali Seyyid Emir'in grleri iin bkz. Aly Syed Ameer, The Spirit of slam,
London, 1935, s.448 ve s.265 vd kitabn ilk basm 1922 tarihlidir. Ayrca bkz. Nejla
zzeddi, The Arab World; Past. Presem and Future. Chicago, 1953, s.62 vd.
15 G n m z d e m o d e m Arap yazar ve dnrlerinin bu konudaki iddialarn da ilerde
ele alacaz. O m a r A. Farrukh, The Arab Genius in Science aul Philosophy. Was-
hington. 1954. s.7 vd.; Nejla zzeddi, age, s.61-62.
16 Bu gr paylaan Arap ve Batl yazarlar k o n u s u n d a ilerde ksaca bilgi ve-
rilecektir. Burada sz geen kilap, Suriyeli bir Arap yazar olan Edouard Saab
tarafndan yazlmtr (Edition Julliard, Paris. 1968). Ayrca bkz. Abdullah Salb,
Dveloppement el Questions d'Orient. Toulouse, 1972, s.300 vd.

38
zrl gstermek maksadyla Trk igallerine bahane eden Arap ya-
zarlarnn yapt ey, ok daha nceki yzyllarda Arap yazar ve
dnrlerin yaptklarndan farkl deildir. Bir zamanlar bn Tey-
miyye de Mool istilasnda Trklerin katks bulunduu grn sa-
vunarak Trkleri "kfirlerin en ktlerinden" sayard.
1957 ylnda bir Suriyeli devlet adamnn; "Eer Moollar, 13.
yzylda Badat kitapln yakmam olsalard, biz Araplar, bilim ve
fende ylesine ilerlemi olacaktk ki, imdiye dek oktan atom bom-
basn bulmu olacaktk. Badat'n yama ve talan edilmesi bizi
yzyllar gerisine gtrmtr" dediini nakleden bir yazar, bu ayn
grlerin Trkleri de kapsayacak ekilde geniletildiini belirtir. 1 7
Kahire'de 1957 ylnda toplanan bir bilim kurulunda baz Arap bilim
adamlar ve rnein eyh Muhammed al-Banna adndaki bir eriat,
Kur'cn'in K. 41 Fussilet Suresi'nin 53. ayetiyle, K. 55 Rahman Su-
resinin 33. ayetindeki hkmlere dayanarak bu hkmlerde hidrojen
bombasnn ve gezegenleraras uydularn srrnn bulunduu ve eer
Trkler gelip de Arap lkelerini istila etmemi olsalard Araplarn,
Ruslardan ve Amerikallardan nce uzaya adam gnderme olanam
bulmu olabileceklerini ileri srmtr. 1 8
*

Arap-Trk yaklamasn u son 20-25 yldr birtakm politik ya da


ekonomik ve asl dinsel amalarla zorlayan ve Arap lkelerinin
okamalarna safa kanan bizim eriat ruhlularmzn, eer sonradan
pimanlk duymak istemiyorlarsa, her eyden nce Arabi iyice
tanmalar ve aydnlarmzn da Arabi Trke iyice tantmalar, Tiirke
kar Arabn gerek niyet ve davranlarnn eletirisini yapmalar ve
Arap milliyetilii davasnda Trk aleyhtarl esinin ne nitelik ve
nem tadn, nasl bir gelime gsterdiini aklamalar gerekir.

17 Bu konuda bkz. Arnold Hottinger. The Arabs, Their Histnry, Culture aul Place in
the Modem World adl kitaptan bu pasaj nakleden Bernard Lewis'in Islam in His-
tory (London, 1973) adl kitabnn 179'uncu sayfasna baknz.
18 Bu konuda bkz. lhan Arsel, Teokratik Derler Anlayndan Demokratik Devlet
Anlayna; Serial Derleti'nden Laik Cumhuriyet'e. Ankara niversitesi Basmevi.
1975, s.365 vd. ve dipnot 439.

39
Arabi bu ynlerden Trke tantmak zorunluluktur, nk bir kez,
Trkln unutup srf slam nedeniyle Araplaan, Araba dnk
yaantlara zenen ve millilik bilincine sahip kimseleri de kendisine
benzetmekten baka bir ey dnmeyen bizim eriatmz, kazara
Arap lkeleri, Ortadou'da hayal ettikleri zafere ularlarsa, asl o
zaman Trkn nasl birfelaketle kar karya kalabileceini grrler.
Tarih boyunca genellikle bakalarnn ynetimi ve egemenlii
altnda yaamaya alm Arap, 1 9 Trkn karsna dikilip alm sat-
maya balasn ve hilafetin ve saltanatn temsilcisi olmak hezeyanlaryla
din smrsne girisin ve Trkn imdiye dek kendi eriats ve din
adamlar marifetiyle kkletirilen fanatizmini ileyerek halk
ynlarn kendisine ram etmeye balasn ve Hatay'dan itibaren u ya
da bu blgeyi isteme arszlna kalksn (tpk bir zamanlar yapt
gibi) ve ksacas, tarihi boyunca pek alk olmad "hkmetme ve em-
retme" yetkisine sahip grnerek Trkn karsnda yer alsn ve Trke
direktif verir durumlara gesin ve bunun hayallerinin sarholuuna
kaplsn, ite o zaman gerek felaketin -ne olduunu anlarz. Unut-
mamak gerekir ki, Arap milliyetisinin dinsel amalar arasnda nasl ki
Trk (tpk Arap olmayan dier Mslman toplumlar gibi) Arapllk
ruhu ierisinde yourmak ve Araplatrmak dilei varsa ve nasl ki duy-
gusal amalar arasnda Trk, "Uygarlk dman, yar zekl. Arap-
lar ve slam gerileten vahi millet" eklinde damgalayp kendi ge-
riliklerinin tm sorumluluunu Trke ykleme kurnazl yatyorsa;
corafi amalar arasnda da Nil kylarndan Toroslar'a ve daha ile-
rilere dek olan arazileri Arap lkeleri haline getirme hrslar yatar.
lerdeki blmlerde btn bunlara deineceiz. Ve greceiz ki, daha
1919'larda, I. Dnya Sava'ndan yenik ve bitik kan Trkiye'nin en
byk dmanlarnn dahi yapmadklar arszlklar ve toprak
hrszlklarn Araplar yapmay dnmlerdir. ngilizlerle ve dier
mttefiklerle bir olup, Trk arkadan vurmasn bilen Arap eyhleri
(rnein Emir Faysal), Dou Anadolu'ya gz koymulard. Sava so-
nucu toplanan bar konferansna sunmu olduu bir mesajnda Emir
Faysal; "ngiltere'nin ve Fransa'nn istei zerine Trklere kar Arap

19 Genellikle d i y o r u z , nk ilerde de belirteceimiz gibi. d a h a ilk balardan itibaren


A r a p kendi k u r d u u devlet yaam ierisinde dahi. Arap o l m a y a n elerin ( A c e m .
T r k vs.) e g e m e n l i i n e boyun emitir.

40
ayaklanmalarn salayan babamn temsilcisi olarak dileim udur:
skenderiye'den itibaren Diyarbekir hattnn gneyinden Hint Ok-
yanusuna kadar Asya'daki Arapa konuan btn milletleri iine alacak
olan blgeler... bamsz bir toplum olarak tannsn" diyordu. Daha
sonra Msr Bakan Abdiilceml Nasr ve Irakl Kasn, Atlantik Ok-
yanusu'dan ran Krfezi'ne dek ve yine Nil Nehri kylarndan To-
roslar'a dek olan tm topraklarn Arap birliine dahil edilmesi dlerini
gerekletirmek isteyeceklerdir. Bu konulara ilerde yeri geldike
deineceiz. Btn bunlar, Arap emelleri ve hedefleri arasnda
Trkiye'nin sahip olduu topraklarla ilgili ne amalar yattn gsterir.
Yine ilerdeki blmlerde greceiz ki. Arap, kendi ulusal benliini
canl tutabilmek ve bylece varln srdrebilmek iin her arac ken-
disine ama edinmitir ve bu ama uruna her eye ynelmeyi uygun
grmtr. Bu uygun grd eyler arasnda Trk aleyhtarl esi
pek kkl ve nemli bir rol oynamtr ve oynamakta devam et-
mektedir. lerdeki sayfalarda uzun bir dnemin pek ksa bir zeti yer
almtr. Arabn eitli dnemlerde eitli nedenlere dayanan Trk
dmanl duygularnn baz oluumlarna deinilmitir.
Trk ve Arap ilikilerinde, Arabn Tke kar besler olduu
dmanlklarn nedenlerinde Trkn sorumluluunu ve olduu
kadaryla gnahlarn burada tartacak deiliz. Fakat bilinmesi ge-
reken ey udur ki, gemii boyunca Trkn urad iftiralarn en
irenci, maruz kald haksz ve insafsz sulamalarn en ar ve tek
bir deyimle ziyankr davranlarn en kts Araptan gelmitir. Arabn
Tiirke kar besledii nyarglarn ilk izleri, eriatn daha temellerinde
yatar. Biraz ilerdeki sayfalarda Muhammed'in, Trkii "kk gzl,
yayvan suratl, bask burunlu... vb." eklindeki olumsuz tanm
yannda Trkleri. Araplar bakmndan korkutucu ve felaket getirici
gstermesi ve Trklere kar savalar kazanlmadka hkm gnnn
gelmeyeceini bildirmesi, daha ilk hareket noktasnda Tiirk-Arap
ilikileri dorultusunu izmi grnmektedir. Onun bu tanmlamasn
daha sonraki yzyllar ierisinde nice nl kalemler ve devlet adamlar
ele alacak, tekrarlayacak ve daha da glendirecek, Araptaki Trk
dmanl duygularn krkleyecektir. Ahlk- Celli'ele Trkn ka-

4I
rakteriyle ilgili Arap deerlendirmesini ve bu deerlendirmedeki olum-
suzluklar ve lszlkleri tb ill-Arab'de ayn -ekilde bulmak
mmkndr. Utruk'l Habaa Ma Tarakun tekeiemesindeki Habaa,
bu olumsuz deerlendirmenin tabann oluturmutur. Daha
balangtan bu yana bu deerlendirme hibir zaman daha iyiye git-
memi, daima ktye ynelmitir. u son 150 yl ierisinde Arabn
Trk aleyhtarln ve Trk, uygarlk diimanym gibi
gstermelerini ve kltmelerini anlamak iin Seyid Ali Emir'leri, Mu-
hammed Abduh'lar, Rait Riza'lar, Taha Hseyin'leri, Muhammed al-
Bazzaz'lar ve daha nice adlar, yani 19. yzyldan itibaren Arap mil-
liyetiliini hazrlayan ve krkleyen ve bunu gnmze dek getiren
yazar ve dnrlerin yaptlarn, yazlarn okumak yeterlidir. Btn
bunlara bir de Arap din adamlarm ve siyasetilerini (rnein Kral
Hseyin ya da Abdullah ya da Nasr... vs.) katmak gerekir. Gemi
yzyllar boyunca u ya da bu ekilde ekilmi olan Trk aleyhtarl
tohumlan bugn hl her Arabn kafasnda ve gnlnde ikinci bir
Kr'a gibi yeermitir.
Birka satrla zetlemeye altmz yukardaki hususlar, din
kardei postuna brnm olarak Trk bugn kendi amalarna ara
etmeye alan baz Arap lkelerinin bin yllk nefret felsefesinin zn
oluturur. Cemal Nasr'n konumalarnda en etkili ifadesini bulmu
olan bu nefret, ister hakl ister haksz nedenlere dayansn, kolay kolay si-
linmeyecek, bilakis artacaktr. Ulusal gvenliimiz ve karlarmz
bakmndan nemli olan ey, esas itibariyle bu nefret ve bu husumetin
varlndan haberdar olmamzdr. Bunu iyice bilecek olursak, gerek i
ve gerek d siyasetimiz bakmndan bilinli ve muhakkak ki isabetli ve
akll kararlar almamz ve ulusal yaantlarmz olumlu ynlere
srklememiz mmkn olabilir. Btn tehlike ve btn musibet gerek
dmanlarmz olduu kadar, gerek dostlarmz tamyamaymzdan
domaktadr. Siyasi partilerimizin pek ou, sz konusu nefret ve hu-
sumetin niteliini kavrayabilmi deillerdir. Kavrayamadklar iindir
ki, din kardei klndaki Arap, Trkn adeta harimine girmitir; Trk
kendi karlarna alet eder durumlara getirmeye almaktadr. eitli
eilimlerin gizli eleriyle ibirlii ederek ar - v e hem de birbirlerine

42
kart ideolojilerdeki- kurululara maddi ve manevi her trl yardm
salamann yollarn bulmaktadr; bir yandan baz gazete ve dergileri
destekleyerek kamuoyunu biimlendirmeye alrken, dier yandan dev-
letin i ve d siyasetini kendi davasna ortak yapacak stratejiye olduka
g vermi durumdadr. Camilerde ve din okullarnda din adamlarn
ve parlamentoda baz siyaset adamlarn kendi arzu ettii ekilde
konuturarak onlar kendi emellerine hizmet eder duruma getirmenin
kurnazln kefetmitir. Bu cret ve cesaretini ylesine rahatlk
ierisinde gsterebilmitir ki, lkeyi tedhi, anari ve dehet
havasna bryen olaylar tertiplemekten kanmamtr. Dnnz
ki, Arap komando tekilatnn yetitirdii baz solcu elemanlar ve
Arap yobaznn yetitirdii baz sac "cevherler", Trkiye'nin so-
runlarm halletmeye kalkmlardr. Atatrk dmanlnda ve uy-
garlk ktlemesinde birlemeleri de bundandr. Ackl olan udur ki,
bu ayn Arap, bizim aydn geinenlerimizin ve dnyasndan habersiz
cahil ynlarmzn seyirciliini yaptklar politika sahnesinde, Trk
Arap karlarna ara yapan oyunlarna uzun sre rahatlkla devam
edebilmitir ve frsat bulduu srece de devam edecektir. nk o,
Trkn kendi kendisini tanmadndan ve tanyncaya dek de yllar
geeceinden emindir. Tiirke kar Arap lkelerinin besler olduu
nefretlerden ve dmanlklardan Trkn habersiz yaayp gi-
deceinden kukulanmamaktadr ve kukulanmamakta da bir bakma
hakldr. Zira Trk, ne kendisini ve ne de kendi dmanlarn ken-
disine gerek anlamyla tantacak bir aydn kitlesine henz
kavuamamtr. Havsalann alamayaca bir bilgisizlik ve
uyuukluk ierisinde oumuz, Arap hayran Abdlhamid'i yurtsever
bilir, buna mukabil Atatrk', "Bir kuan katili" diye gstermeye
hevesli davranlar alklarz. Bu dzeyden yukar kamaymzn
bir nedeni ite bu iki ynl bilgisizliimizdir. Biraz nce belirttiimiz
gibi, Trk semenini ve Trk aydnm bu bilgisizlikten ve bu "ha-
bersizlikten" mutlaka kurtarmak ve ona hem eski bir ozanmzn dedii
gibi, "Sen seni bil sen seni"y\ retmek, hem de evresini ve komularn
tantc almalara hz vermek, hele Arap ve Arap ilikileriyle ilgili her
eyi ortaya sermek hepimizin ulusal grevidir.

43
Bakalarnn "iyi"ya da "kt" deerlendirmelerini
izleyerek kendi kendimizi tanmak

Freud. 2 500 yllk bir dnem ayrlna ramen, tpk Sokrat gibi.
una inanmt ki, bilgi, erdemin ta kendisidir. Ancak bilgiden ama,
lksel ya da dsel gereklerin bilgisi deil, fakat, "Kendi kendini
tanma" bilgisidir. Kendi kendimizi iyice tanm olmak konusundaki
bilgi: Nefsimizi ve niteliklerimizi tanma bilgisi. Kendini gerekten
tanyan kii (ya da toplum) otik olmaktan kurtulmakla kalmaz, ayn
zamanda, ahkkilik d kalmaya kar srekli korunmu olur. 2 0 Kendi
kendimizi tanmann yollarndan biri, bakalarnn deerlendirmelerini
bilmek ve objektif kstaslara vurmaktr. Bakalarnn deerlendirmesi
yanl ve haksz olabilir. nemli olan, bunlarn yanl ve haksz olmas
deil, bilinmesidir. unu belirtmekte yarar vardr ki, Trkn kendi ken-
disini tanmas, iyi ve kt ynleriyle kendini bilmesi iin ona, onunla il-
gili her dnceyi, her yayn, her fikri tantmak gerektir. Bu bakmdan
kitap yasaklar konusunda bir iki noktaya deinmek iyi olacaktr. Bilindii
zere, kitap yasaklan kararlarna dayanak olarak alnan kstaslardan biri,
"Trke hakaret" kstasdr. Bu kstas ierisinde Trkle ilgili nice yaynlar
ne lkeye sokulur n e d e okunur. Fakat bu kitaplar, ki ounluu itibariyle
Arapa kitaplardr ve genellikle yabanc dillere evrilmitir, Trk en
yanl ve en haksz biimde yabanc leme tantan kitaplardr. Ve eer iyi
bir eletiriden geirilecek olursa, bunlarn nasl tek ynl ve yanl bil-
gilere yer verdii kolaylkla grlebilir. Ne var ki, Trk, kendisini d
leme tantan ve ister maksatl, ister iyi niyetli amalarla yaymlanm bu
kitaplar bilmez. Eer bilmi olsa ve biraz da kendi z tarihi ve nitelikleri
hakknda aydnlanm bulunsa, tm bu zararl faaliyetlere ve dav-
ranlara kar tedbirini almak olanana sahip olabilir.
Arabn gerek milletilik gelimelerinin ve gerek Trk hakkndaki
gerek dncelerinin ve duygularnn eletirilmesi demek, biraz da
kendi kendimizi tanmaya almak demektir. nk, her ne kadar
Trk aleyhtar b duygularn bir ksm, birazdan da greceimiz
iizere, Arabn eitli nedenlerle Trk ekememesi ya da Trk
(rnein Memlk y a d a Osmanl) ynetiminin ktl, ihmalkrl
ve buna benzer kusurlar kansna dayanmakta ise de, nemli bir
20 NValter K a u f m a n n . /'rom Slukespeue m E.\islwlialism, Suulics in Pcry. RelRon
cnl Philosttply. B o c a n Press. Boslo, 1959. s.300.

44
ksm dinsel nitelik tar. Tarih nnde ders verirken hata ve sevap
leinde tarafgirlik yapmak kadar zavallca davran olamaz. Bir
ulusun bykl gemi dnemler ierisindeki gnahlarn inkr ya
da tahrif deil, bilakis bunlar tarafsz bir ekilde eletirip, var olan-
lar itirafla affettirici davranlara ynelmektir. nsanilik ve uygarlk
elemek bu demektir. Bundan dolaydr ki. dedelerimizin belli devreler
itibariyle kt ynetimi yznden gelime frsatlarndan ya-
rarlanamayan toplumlarn (ki, Araplar bu toplumlardan biri) olumsuz
duygularn anlayla karlamak ve bu duygulan kendi milliyetilik
akmlarn kriikleyici bir e olarak kullanm olmalarn normal
bulmak gerek. Ayn durumda her ulus, ayn ekilde hareket ederdi.
Binaenaleyh boyunduruumuz altnda kalm ve bu nedenle
geliememi uluslarn ve rnein Araplarn, bize kar husumetlerine
"anlay" gstermemiz, bizden beklenilen bir davran olmaldr.
Ancak bunu yaparken yersiz ve gereksiz bir mahviyet ierisine gir-
m e m i z e de mahal yoktur. Bakalarna kar gstermekle grevli bu-
lunduumuz dikhakli ve drstl ayn ekilde kendimize kar
da gstermek zorunluluundayz. Bu itibarla Arabn Tke kar
sulamalarn ya da iftiralarn gzden geirirken ve eletirirken bun-
larn doruluk derecesini ya da yersizliini onaya karmak ko-
nusunda da kendimize deni yapmamz zorunludur.
rnein eski dnemlerde Aabn ayaklanmalarn ve halta Trk
arkadan vurma abalarn bamszlk zlemine vererek ho grsek
bile, slamn geri kalmas nedenlerini Trke yklemesine ya da "slam
uygarlnn kurucusu Arap ykc Trktiir" tezine sarlmasna kar
susmamz doru olmaz. Tarihsel ve bilimsel gerekler adna bu tr id-
dialarn yalan ve iftira olduunu ortaya koymak bir grevdir. Bu ne-
denle aratrmalarmz boyunca yeri geldike bu noktalar akla
kavuturmaya alacaz.
Bu eletirilerin bizim bakmmzdan yararl olabilecek dier bir
yn de, Arap milliyetiliine g veren kaynaklar bizim ne derece
ihmal ve terk etmi olduumuz hususlarn anlayabilmemizde. Trk
aleyhtarl duygularn kendi milliyetiliine ve birlik beraberlik dav-
ranna ara yapan Arabn taktii bizim baz evrelerimize ders
olmaldr. Trklk benliini slamclk davasna rahatlkla feda eden-
lerimizin bilmeleri gereken gereklerden bir ksm aadaki sayfalarda

45
yer almtr. Onlara hatrlatmaktan geri kalmamamz gerekir ki, bugn
artk Arap, Araptan gayr olanlar "Mslman"dr diye kendisine karde
ve yakn olarak grmez. Arap iin nemli olan ey, ne Trktr, ne Pa-
kistanldr, ne ranldr, ne Endonezyaldr ve ne baka slam top-
luluudur; daha aka sylemek gerekirse, ne de slamn bizatihi ken-
disidir. Arap iin nemli olan ey, tek ey Araplktr. Arabn
karlardr, Arap milliyetiliidir. Bu karlar salamak ve bu mil-
liyetilii gelitirmek iin o her eyi yapar, slama aykr olsa da yapar.
Gerekirse, Mslman lkelere kar vaziyet alr (Kbrs davasnda
Trkiye'ye kar ald gibi) ya da Mslman olmayan lkelerle - h e m
de din messesesini tanmayan lkelerle- dostluklar kurar ve bu dost-
luklar para ve silah yardm isteklerine varncaya dek gtrr (Rusya ile
yapt gibi). Bu arada eriat kendi karlarna smr esi yap-
maktan ve rnein slam dininin esas itibariyle Arabn dini olduunu ve
her toplumdan nce Arap toplumu iin indiini sylemekten, Arapann
Tanr dili olduunu ve Arap birliini (slam birliini deil) salayc bir
e olduunu ileri srmekten ve btn bunlar kantlama babnda
Kr'cn ve hadis hkmlerine sarlmaktan usanmaz.
Fakat o bunlar yaparken, bizler alacak bir habersizlik ierisinde
sahnede oynanan piyesin seyirciliini yaparz ve yapmzdr, el-
Ezher'den kan ya da Arap komando kursundan gemi bizim "ide-
alistlerimiz", bilerek ya da bilmeyerek Arap milliyetisinin des-
tekisidirler. Destekisi olmakla kalmazlar, bir de Trkn, daha il-
kokuldan camideki insanna varncaya dek, Trklnden
uzaklatrlmasn, Arap ruhuyla yorulmasn, Arabn dili, tarihi ve
gelenekleriyle eitilmesini grmezlikten gelirler. Trkn Trklk duy-
gularnn eriatn Arap kardelii safsatalaryla, Trkn z ve gzel di-
linin eriat dili Arapadr bahaneleriyle, Trkn gerekten
vnebilecek birok geleneklerinin Arabn l gelenekleriyle ne du-
ruma getirildiinden habersizdirler ya da bunu nemsiz bulurlar. Bizim
din adammz ve eriatmz, ylesine fanatik ve ylesine bilgisiz
eilimlerdedir ki, Trkn karlarna uygun olan deil, eriat ruhuna
uygun olan ne varsa onu yapmaya alr. Dnmez ki, eriata her
uygun den ey Trke ve Trklk benliinin gelimesine uygun
deildir ve olmamtr. Gemi yzyllar bunun byle olduunu

46
gsteren rneklerle doludur. Tekrar ve tekrar sylemekte olduumuz ve
syleyeceimiz gibi, Arap milliyetisi, srf kendi karlar nedeniyle,
Arap milliyetiliini icabnda slama uygun ve onunla badar gibi
kabul eder ya da slamn dnda da olsa onu yrtmeye gayret eder de
bizim din adamlarmz, yazarlarmz ve aydnlarmz, Trkn ulusal
benliine kavumasn salayabilecek her eye, eriata aykrdr diye
kar koyar ve kar koyarken de, stelik kendi aklna, kendi dnce
biimine dayanarak deil, Arabn aklna ve Arabn dnce ve
nerilerine gre davranr. Arap milliyetisi, "milliyetilik" eilimlerini
kendi bakmndan slama uygun bulur ya da gerektiinde slamla
badatrr, ama kendinden baka (yani Arap olmayan) Mslman top-
lumlarn ve zellikle Trklerin milliyetilik akmlarn (ya da ulusal
benliin gelimesine mncer olabilecek davranlar) ve bu arada iba-
detin Trke yaplmas, ezann Trke okutulmas, Kur'an'm Trkeye
evrilmesi vb. giriimleri dinsizlik ve slama aykr davranlar ol-
makla sular ve nlemeye alr. Bunu yaparken de her trl "etik" ku-
rallar inemekten, her trl iftira, yalan ve kandrmalardan geri kal-
maz. 1921 yllarnda nl Arap milliyetisi Muhammed Raid Riza'nn
Trk ozan Mehmet k i f e , Kur'an'n hibir ekilde Trkeye
evrilemeyeceini, hem de Kur'an'dan ve dier kaynaklardan (rnein,
mam Hanef'den) kantlar getirmek suretiyle izaha alt sralarda
Kur'a' ngilizceye eviren bir ngilize, yine ayn kaynaklardan
kantlar getirerek, bunda hibir saknca olmadn ve Kur'an'm baka
dillere pekl evrilebileceini sylemesi ve bunu desteklemesi pek ok
rnekten nihayet bir tanesidir. Srf Bat lkelerinin (rnein ngilizlerin)
desteine sahip olarak Trke kar mcadeleye devam edebilmek
amacyla Arabn bu nitelikteki tutumu son 150 yl boyunca adeta ge-
lenek haline girmitir. Arap rkna mensup olmayan Mslman uluslar
ierisinde bir baka rnek yoktur ki, biz Trkler kadar bilinsizce ve
kr krne, kendini unutup eriata saplanm olsun. .Bir tanesi yoktur
ki, biz Trkler kadar, srf eriat ruhuna brnm olmak azmiyle kendi
benliini, kendi dilini, tarihini ve rki hasletlerini bu uurda ihmal ve
feda etmi olsun. Msr ve Pakistan gibi lkelerin 20. yzyl
ierisindeki yaantlarnn incelenmesi bu konuda yeterli fikir ve-
recektir. Ve iin ackl olan yn udur ki; bizi bu, "Kendi kendini

47
inkr" yoluna gtren nedenler slam tarihi boyunca Arap dnr ve
yazarlarn Trk hakknda gelitirdikleri grlerin eriat eitimi kl
altnda Trkn kafasna ve ruhuna ilenmesinden domutur. Bu
grleri Trk, kendi din adamnn bunca yzyllk bilgisiz ve ilgisiz
tutumu, hain ve banaz gayretleri nedeniyle, hi eletirmeden, akl,
mantk ve mspet bilgi szgecinden geirmeden, olduu ekilde ve
sanki btn bunlar salt gerek eylermi gibi benimsemi ve bu
yzden de kendi ulusal benliinden olmutur. Trk bu korkun ka-
ranlktan ve bilgisizlikten kurtarmak iin ona, onun hakknda
sylenmi ve sylenmekte olan her eyi, velev ki bunlar haksz olsun,
ac ve kahredici olsun, evet her eyi tantmak ve ortaya koymak arttr.
art deil, ulusal bir grev ve zorunluluktur.

Arab ar milliyetilii ve Trkn


milliyetilikten habersizlii konusunda
Milliyetilik, yemee konan az ya da ok dozdaki tuz rnei, yararl
ya da sakncal sonular oluturabilir. Bu kitapta Arab ar mil-
liyetiliine karn, Trkn milliyetilik duygusundan yoksunluuna
deinecek ve her iki geliimin olumsuzluklarn belirtmeye alacaz.
Fakat, hemen hatrlatalm ki, 19. yzyl sonlarna gelinceye dek mil-
liyetilik, "ilerici" bir davran anlamndayd. Milliyetilik akmlar bir
devletin var olabilmesi iin gerekli topluluk esinin oluumunu ve ol-
gunlamasn salamaya vesile yaratmt. Alman birliinin ve talyan
birliinin ya da Arap birliinin kuruluunda milliyetiliin rol oynad
bilinen bir gerektir. Bundan baka milliyetler ilkesi, ulusal nitelik ka-
zanm saylan toplumlarn bamsz ekilde "kendi kendini ynetme"
hakkna sahip olmalar yolunu amtr. Denilebilir ki, "milliyetilik"
akmlaryla "bamszlk" savam ba baa gitmi eylerdir. Bu
bilin sayesinde Osmanl mparatorluuna dahil eitli eler (rnein
Yunan, Bulgar, Srp vs.) ulusal benlik ahlanmasyla bamszla ve
canlla ynelmilerdir. Ulusallk duygusundan yoksun Tiirk toplumu
ise Osmanl devleti ynetiminde zavall ve miskin yaamlarn
srdrmtr. 20 Mart 1923 tarihinde Konya genleriyle yapt bir
konumada Atatrk, yzyllar boyunca millilik bilincinden yoksun
kalmlmzn sonularn anlatrken, "Osmanl mparatorluu
iindeki eitli halklar hep milli akidelere sarlarak, milliyet lksnn

48
gcyle kendilerini kurtardlar. Biz, ne olduumuzu, onlardan ayr ve
onlara yabanc bir millet olduumuzu sopayla ilerinden kovulunca
anladk. Gcmzn zayflad anda bizi tahkir, tezlil elliler. Anladk
ki, kabahatimiz, kendimizi unutmakhmz.n. Dnyann bize scyg
gstermesini istiyorsak, cince bizim kendi benliimize ve milliyetimize bu
saygy hissen, fikren, fiilen biit (davranlarmzla) gsterelim; bi-
lelim ki. illi benlii bulunmayan milletler baka milletlerin ikrdr"
demiti. Ne var ki, milliyetilik akmlarnn ortaya kard pek nemli
sakncalar da olmam deildir. Zira, bu akmlar rk, din ve dil farkl
gzetilmeksizin insanlarn kardee ve birlikte yaamalar ideali yerine,
bir ulusun dier uluslar zerinde stnlk iddia etmesi ya da baka ulus-
lara husumet beslemesi sonucunu dourmutur. rnein, tpk Alman
milliyetilii gibi Arap milliyetilii de, "stn millet" kuramna
dayatlm ve "Arap stnl" dncesiyle donatlm ve "Arap ol-
mayanlara husumet" duygusuyla beslenmitir. te yandan ar mil-
liyetilik tm insanlarn tek bir dnya devleti halinde yaamalar umut-
larn ksteklemitir. 20. yzylda insanilik duygular ylesine geliir
olmutur ki, rk, dil, din ve yurt birlii duygular yava yava eski
nemini yitirir olmaya ve hatta insanlar ve uluslararas kardelie ve
dnya bar emellerine aykr saylmaya balamtr. Batnn aydn
evreleri, kendisini kan, rk ve yurt duygu ve balarndan kurtarmam
kiiye henz, "insan olarak domam" gzyle bakma eilimindedir.-'
Erich.Fromm, bu eit balardan syrlmam kimseleri, "insanlk sev-
gisi" kt, "akl ve mantk" yetenei sakar kimseler olarak nitelendirir ve
"Milliyetilik, bizim iren ve putperest olan, delilie ynelen
ynlerimizdir" der. Ona gre milliyetilik ve yurtseverlik, kiinin men-
sup bulunduu ulusu dier uluslara, insanla, adalet ve drstlk il-
kelerine stn grmesinden baka bir ey deildir. Tpk kiiler
arasnda olduu gibi, bakalarn bir kenara atarcasna birisine
balanmak ve yalnz onu sevmek nasl sevgi demek deilse, uluslar iin
de durum budur. Sadece kendi ulusunu ve lkesini sevmek, bunlara tap-
mak demek, insanla kar sevgi beslememek demektir. 2 2 Hemen be-
lirtelim ki, bu dncelere katlmamak insansever hi kimse iin
mmkn deildir.

21 Bkz. Ericl Fromn. The Se Socien. Fawcett Prcmier. s.60.


22 /bici. s.60.

49
phesiz, ki, kii kendi toplumunun maddi ve manevi gelimesini
isteyecek ve buna alacaktr. Fakat bu istek, kendi toplumunu tiim
insanla yararl bir e haline getirme niteliinde olduu takdirde
bir atlan tayacaktr. Zira, gelien ve ilerleyen bir toplum, tiim in-
sanla hizmet yetenei ierisinde bulunan toplum demektir. Aksi tak-
dirde puta tapmakla kendi z ulusuna ve yurduna tapmak arasnda
fark olmamas gerekir. Salam, olgun ve uygar bir toplum, rk, din ve
dil fark aramakszn tm insanla kar sevgi ve sayg duyan, kendi
insann bu ynde eiten ve gelitiren toplumdur,23
Bu kitabmzda rk, din ve dil elerinin gcne inanm ve bu
inantan kma "19. yzyl milliyetilik anlayn" 20. yzyln son-
larna dek srdren Arap milliyetilii davranlar karsnda Trkn
durumunu inceleyeceiz.' Ve incelerken de, Trkn ulusal benlik duy-
gusundan ne derece uzak kaldn ve bunun nedenlerini gzden
geireceiz. Millilik bilincinin Trk toplumunda oluamamas olaynn
znt verici ynlerinden sz edeceiz. Fakat bu znty aklarken,
Trkn baka uluslara stnlk kazanm olmas ya da olmamas hu-
susunu deer ls olarak asla ele almadmz da belirtmek isteriz.
nemli olduunu kabul ettiimiz husus, Trkn, eer ulusal benliine ve
ulusal niteliklerinin bilincine sahip olmu olsayd ve slam ncesi dnem
itibariyle var olduu kabul edilen erdemlerini (aklclk, kadna deer
vennek vb.) srdrebilseydi, "yeyiizii uygarlna, insanla ve asl
kendi kendisine kar ok daha yararl, ok daha verimli, ok daha
olumlu ve giilii katklarda bulunabilirdi" grn ortaya koymaktr.
Hibir rkn ya da ulusun doal olarak, yani Tanr tarafndan dierlerine
stn yetenek ve niteliklerle yaratldn, hibir ulusun dierlerinden
aa klndn kabul etmek iin mantki bir neden bulunamaz. Hele
Tanr dncesine itenlikle bal olanlar (biraz da Spinoza'y ve ben-
zeri dnrleri tanyanlar) bakmndan, "Biz bir ksmnz, bir
ksmnza iistn yarattk" eklinde ortaya atlan hkmleri din
hkmleri olarak benimsemek gtr. Her eyi yapmaya ve yoktan var
karmaya kadir ve stn g diye bilinmesi gereken Tanrnn, insanlar
eit ve mutlu yaratabilecek yerde, eitlik d yaratm olabileceini
dnmek, aydn bir insan iin Tanr'y kltmek anlamna gelir. Esa-

23 fbid. s.7l.

50
sen insanlk tarihinin kantlad husus udur ki, hibir ulus dier bir
ulusa oranla stn ya da aa niteliklerle yaratlmamtr. Milletleri
iistiin ya da geri yapan ey, uluslarn kendi gayretleri ya da mis-
kinlikleridir. stn diye tannan uluslar gerekten stn yapan tlsm,
eitimdir, kltrdr ve asl aklclktr. Yani, yeryz yaamlarnda akl
rehber edinmektir. Geen yzyla gelinceye dek son derece geri ve ilkel
saylan Japonya, aklcl ve mspet eitim sistemim benimsemek su-
retiyle bugn yeryznn en ileri, en stn lkelerinden biri olmutur.
Uluslar, ilahi bir gcn, hrevi bir kudretin, rnein Tanri'nn keyf ira-
desiyle deil, kendi abalar ve almalar, akl yolunu semeleri ve
mspet ilme, ahlaka ynelmeleri sayesinde geliirler, ilerlerler ve uy-
garlk kademesinde ykselirler. Uluslar baarl, stn yapan iksir
budur ve bu eit uluslardr ki, pek doal olarak dier uluslara, yani
aklcl ve zgr dnme yntemlerini yadsyan ve bu yzden geri
kalm olan uluslara stnlk kazanrlar. Atatrk, bunu en gzel bir ifa-
deyle; "Uygar olmayan uluslar, uygar uluslarn ayaklan altnda ezilmeye
mahkmdurlar" diye formle etmiti.

II) Arap Milliyetiliinin


Muhammed'e nen Kkenleri Konusunda

Baz istisnai dnemler hari ve genellikle yabanc boyunduruu


altnda ynetilmek Arabn doal yaants olmutur. Ne var ki, bu
dnemler boyunca Arap, ulusal benlie ve bilince sahip bulunmaktan
geri kalmamtr. Hemen her dnem itibariyle Arap yazar ve
dnrleri, Arabn yabanc egemenlii altnda Arapln yi-
tirmemi ve ulusal benliinin bilincinden uzaklamam olmasn if-
tiharla belirtirler: "Arap nereye gittiyse, Arapln da beraberinde
gtrmtr" derler. 2 4
Gerekten de Trk egemenlii altnda kald srece Arap,
Arapln unutmam ve yzyllar boyunca kendisine hkmeden
Trkn ne dilini, ne geleneklerini, ne kltrn ve ne de niteliklerini

24 Bu konuda bkz. O m a r A. Farrukl, The Arab Genius in Science and Philosophy.


Arapadan ngilizceye eviren John B. Hardie, Washington. 1954, s. 155.

51
almtr. Sadece kendi deimez yaantlar ierisinde yuvarlanp
gitmi ve sahip bulunduu milliyeti duygu sayesinde yabanc bo-
yunduruundan kendisini kurtarmtr.

A) Arap Milliyetilii Trklk Eilimlerine


Tepki Olmak zere Domamtr
Baz Arap yazarlarn kastl olarak yaratmak istedikleri kan odur ki,
Arap milliyetilii, 19. yzyl sonlarnda Osmanl devleti zamanndaki
Trklk gelimelerine tepki olmak zere domu ve gelimitir.
Onlarn iddialarna gre Osmanl egemenlii altnda yaayan Araplar,
bir yandan Osmanl ynetiminin ktlne ve dier yandan Trklk
akmlarn srdrenlerin rklk gayretlerine kar bir tepki olarak ve si-
yasal bamszla kavumak amacyla ayaklanmlardr. Eer, im-
paratorluk ierisinde Trk esinin stnln gerekletirme
eilimleri olmam olsayd, Araplar imparatorluktan ayrlmak ve kendi
balarna devlet halinde yaamak yolunu semeyecekler, bunu
dnmeyeceklerdi. Trklk akmlarnn gelimesinde, onlara gre,
Arap aleyhtarl yatmaktayd. nk gen Trkler, Trklerle meskn
bulunmayan blgelerin bile Trkletirilmesine, Trkenin Arap et-
kisinden kurtarlmasna, Arapa kitaplar yerine Bat kitaplarnn
alnmasna vb. almaktaydlar. Abdiilhamit istibdadnn da Araplar
tedirgin eden bir baka neden olduunu eklerler. 25
Hemen belirtmek gerekir ki, Tanzimat dneminin sonlarna doru
beliren Trklk eilimlerinin Osmanllk akmlarna kar tepki
olarak doduu ve imparatorluun Trk esine yeni bir can, ruh ve
g vererek bu eyi devletin temel gc haline getirmek istedii
dorudur. Ancak Arap milliyetiliinin olumasnda, Trklk
eilimlerinin hemen hemen hi nedeni yoktur. Trklk eilimleri
Arap milliyetiliine sadece yeni bir "vesile" kayna olmutur.

25 Bu konularda yazan Arap yazarlar arasnda Fevzi M. Naear, H.l. Katibah,


Raiduddin Han gibileri iin bkz. Fevzi M. Najjar, "Nationalism and Socialism".
The Aral World. From Nationalism to Revolution. Ed. Abdeen Jabara and J. Terry.
Illinois, 1961, s.4-6; H.I. Katibah, The New Spiril in Arab Lands. New York. 1940.
s.35-52: Rasheeduddin Khan, "The Rise of Arab Nationalism and European Dip-
lomacy: 190S-1916", in Islamic Culture. T h e Hyderabad Quarterly Review. Hyde-
rabad. 1962, Reprinted i 1971, N e w York. London, s. 196-206.

52
Kitabmzn daha ilk satrlarndan itibaren ortaya sermeye
altmz tarihi dokmanlar ve daha sonraki sayfalarda da be-
lirteceimiz hususlar gstermeye yeterlidir ki, Arap milliyetilii Mu-
hammed'le birlikte gelime ve glenme dnemlerine girmitir. Ve ilk
ortaya kt andan gnmze gelinceye dek bir yanarda rnei
canl kalmtr. Abdlhamit istibdadnn yok olduu ve Trklk
akmlarnn Araplar gocunduran gelimesine kar zamann
hkmetlerince tedbirler alnd (Araplara mahalli otonomi vermek
gibi) 1913 yllarnda bile Arap milliyetilii yepyeni bir gle
bymekteydi; hem de Trk dmanln ileyerek ve Trkn
srtna haner indirerek...

B) Arap Milliyetiliinin lk Kurucusu Olarak MuhammetI


Arap milliyetilii eilimlerini slamm balangcna ve hatta daha da
nceki dnemlere indiren Arap yazar ve dnrleri oktur 2 6 slamdan
nce de ayn rka mensup, fakat airetler halinde birbirlerinden kopmu
olarak yaamakta olan Araplar birbirlerine duygusal balarla balayan
eler yok deildi. zellikle zengin ve insan ruhunu kolaylkla sihirleyici
otak bir di! ve bu dilin yaratt zengin edebiyat (iir edebiyat), ge-
lenekler vb. daha o zamanlar Aaphhk bilincinin oluumunda i
grmtr. Fakat hemen belirtmek gerekir ki. Araptaki ulusal benlii
oluturan nedenlerin ilk tohumlar 1 400 yl nce Muhammed tarafndan
ekilmitir. lerdeki sayfalarda da greceimiz gibi, Muhammed, Arap top-
lumunu Tanrnn sekin ve stn olmak zere benimsedii toplum olarak
gstermekle (yani. Araplar rk birlii ve stnl duygularnda
birletirmekle) ve yine Arapay Tanr dili eklinde kabul ettirmekle
(yani, dil birlii esini ilemekle) yine slam dinini Arap nitelikleri ve ge-
lenekleri ierisinde yourmakla (yani, din esinde Araplar aras ortaklk
yaratmakla) ve nihayet Arap karlarn n plana almak ve Araplar ortak
korku karsnda tutmakla Arap milliyetiliinin ilk mimar olmutur.

26 Bu konuyu ileyen M s l m a n ve Hristiyan Arap yazarlar arasmla: erif al-


Meahid (Slarif a l - M u j a h i d ) . "Arap Nationalism: A Historical Analysis". Pakistan
Horiz.a. 1963. c . 1 6 . say I. s.37-46. Hristiyan Arap yazarlar arasnda unlar rnek
verilebilir: Ph. K. Hini, Hazini Zeki Nuseibel. The Ideas of Arab Nation alisn. It-
haca. 1956: G. Antonius. The Aral Awakening. London. 1955: Pl. K. Hini. History
i of the Arabs. L o n d o n . 1956: Caesar E. Faral. "The Dilenimi of Arab Nationalism".
Die Well Der Islam. 1963. c.8. say 3. s. 140-164.
Bilindii gibi, slamiyetten nce airetler halinde yaayan ve devlet
kurma yeteneinden yoksun bulunan Araplar, M u h a m m e d sayesinde bir
araya gelerek soyut bir otorite altnda yaamaya balamlardr. Ken-
disini "Tanr elisi" olarak tanmlar olduu andan itibaren Muhammed,
Tanrnn Araplar arasndan bir peygamber kardn, Araplarn diliyle
ve Araplara hitaben konutuunu ve Araplar stn bir ulus olarak
tanmladn sylemitir. Bunun byle olduunu kantlamak mak-
sadyla Ktr'a'a, Tanr azyla u hkm koymutur: "Ey Muhammed,
bylece ehirlerin anas olan Mekke'de re evresinde bulunanlar uyar-
man. .. iin sana Arapa okunan bir kitab vahyerti..." (K. 42 r Suresi,
ayet 7.) 2 7 lerde bununla ilgili dier hkmleri belirteceiz. Fakat
imdilik una iaret etmekle yerinelim ki, Muhammed, daha ilk Mekke
dneminden itibaren Araplar otak bir ruh ve bilinte birletirmenin
yollarm aram ve Arap milliyetiliinin ilk tohumlarn atmtr.
Gemi dnemlerde insanlar arasnda ulusal birlik ve beraberlik duy-
gularn yaratan eler genellikle; ayn kandan ve rktan olmak, ayn dili
konumak, ayn inanlarda (dinde) olmak vb. eylerdi. Bunun yannda
bir de ortak dmana kar savunma ya da saldrma gerei, insanlar
arasnda yaknlama ve beraberlik gereini yaratrd. Bylece, ayn
rktan ve kandan olan, ayn dili konuan, ayn inanlarda toplanan, ayn
toprak zerinde yaayan ve ortak bir tehlike (dman) karsnda bu-
lunduunu bilen insanlar arasnda kendiliinden bir yaknlama, bir be-
raberlik, bir birlik doard ki, bu, ayn insanlar, ulusallk duygulan
etrafnda ve rgtlenmi olarak yaamaya srklerdi. te M u h a m m e d
de Araplar arasndaki birlik duygularn var etmek iin bu eleri ey-
leme koymutur. Araplar Tanr'nn en sevgili topluluu olarak be-
lirtmekle ve Tanr'y Mekkelilere hitap ettirmekle, peygamberlerini onlar
arasndan setiini sylemekle ie balam, farkl inan ve ibadette de
olsalar tm Araplar Tanr'nn korumakta olduunu anlatmtr. Araplar
arasndaki dil birlii duygularn glendirmek amacyla Arapann en
mkemmel, en zengin bir dil olduunu ve cennetlerde konuulacak

27 Ayrca K. 26 u a Suresi'nin 193-195. ve K. 43 Zuhruf Suresi'ni 2-3. ayetlerinde


(ki bu da M e k k e d n e m i n d e inmi kabul edilir) Kur'tt'n Arapa indirildii ve
n k Araplarn uu kendi dillerinde o k u y u p anlamalarnn istendii anlatlmtr.
lerde Arap milliyetilii gelimelerinde lil unsurunun roln eletirdiimizde bu
konu zerinde ayrca duracaz.

54
olan dilin Arapa olacan ve Tanr'nn Araplara Arapa olarak ses-
lendiini, yine Kur'a ve hadis hkmleri eklinde anlatmaya
a l m t r . 2 8 Ve nihayet din esini, yani gemi dnemlerde insanlar
arasnda ortak balar ve duygular yaratmada en etkili ve nemli olan bir
eyi de ele alarak, slam Araplarn eski geleneklerinin dini eklinde
yerletirmitir. Btn bu eler sayesinde Araplar bir araya getirmek,
onlarda ortak bir ulusal duygu yaratmak ve bylece bir devlet rgt ha-
linde yaama isteini oluturmak istemitir. Tm bu saydmz
eler, ayr ayr ve her biri kendi arlnda, Araplk ve Arap mil-
liyetilii duygularnn kklemesinde etkili olmutur. Bunu ilerdeki
blmlerde inceleyeceiz. Fakat btn bunlardan baka Muhammed,
bir de Araplar i ve d tehlikelere kar ortak bir korkuda birleme
zorunluunda brakmtr. nk bilindii gibi, ortak nefretlerde ya da
ortak korkularda birlemek toplum psikolojisinin zelliklerindendir.
"Benim z evlatlarm" diye benimser grnd Araplar iin Mu-
hammed, korkutucu ve felaket getirici, dolaysyla en byk dman
olmak zere iki ulusu semi ve bunlarn Yahudilerle Trkler olduunu
bildirmitir. Hi kukusuz Mslman olmayanlar da (kfirler) Arap-
larn dmandrlar, ama bu iki millet, yani Yahudiler ve Trkler kadar
kt ve tehlikeli olan yoktur. Gerek Kur'an hkmlerinden (Ye'cc ile
Me'cc rnei), gerek Buhar ve Mslim gibi en salam kaynaklardaki
hadislerden anlalmaktadr ki, Araplar (Mslmanlar) iin "kyamet
gn"nn gelebilmesi iin Yahudilere ve Trklere kar mutlaka sava
amak, saldrmak, onlar yenmek gerektir.
Gerekten de Muhammed, Yahudilerle ilgili olarak bu konuda
yle bir hadis brakmtr: "... Yahudilere kar savamadka ve
bu savalar, bir kaya paras gerisine saklanan bir Yahudi: - Ey
Mslman, benim arkamda bir Yahudi var, ldr onu! deyinceye
kadar srdrmedike kyamet (hkm) gn gelmi olmayacaktr."
Bu hadis, Eb Hreyre'nin nakli olarak gelmektedir. Ne kadar ilgintir
ki, aa yukar ayn nitelikte ve ayn deyimler ierisinde Trklere
savalar almas konusunda da hadisler vardr ve bunlar da Buhar
ve Mslim'de bulmaktayz: "... Kiik gzl, krmz yzl ve su-
ratlar kaln deriden yaplm kalkanlara benzer Trklere kar
28 Bu k o n u d a bkz. A n w a r G. Clejnc, The Arabic Mrguage; Its Role in History, Uni-
versity of M e n n e s o t a , 1969. s.10 vd.

55
savalar yapmadka likiim giin gelmi olmayacaktr." Bu hadis de
tpk y tkardaki gibi Eb Hiireyre'dcn gelmedir ve grld gibi,
Trkleri korkun yaratklar eklinde gsterme eilimindedir. 2 9
Bu konuya ve ilgili Kr'an ve hadis hkmlerine biraz ilerde
dneceiz. Fakat imdilik unu belirtelim ki, Muhammed Mekke ve Me-
dine'de Araplarla i ie yaayan Yahudileri ve Hristiyanlar kendisine
inandramayacan anlad an onlar i dman ve tehlike olarak
grm ve Araplar bu yakn tehlike karsnda birlemeye kkrtrken,
dier yandan da da almak, uzak diyarlara ve rnein Orta Asyalara
yaylmak ve fetihler yapmak, zenginliklere kavumak hevesiyle Trkleri
Ye'cCc ve Me'cc efsanesi ierisinde felaket getirici bir rk olarak
tanmlama siyasetini gtmtr.
ilerdeki blmlerde greceimiz gibi, bu siyaset Arap mil-
liyetiliinin daha sonraki yzyllarda en geerli bir esi iini grecektir.

III) Yakn Dnemlerde Arap Milliyetilii


Bat Milliyetilii Yntemlerinden Yararlanrken
Trk Dmanl esini ele Kapsar

Bilindii gibi Bat'da, 18. yzyl sonlarndan itibaren "milliyetilik


ilkesi" geliir. Bu ilkeye gre, bir topluma ulusal benlik veren ve "ulus"
olacak ekilde olgunlatran eyler din birlii, dil birlii ya da ayn
corafi snrlar iinde yaamak, ayn hanedana bal bulunmak vs. gibi
eylerdi.'' 0
Her ne kadar, Ernest Renan'n 1882 ylnda "Bir Ulus Nedir?" adl
konferansyla Bat'da ilk kez olmak zere ulus tanm bu elerden
ayrlm ve "sbjektif" kstas denen "ortak manevi ruh" esasna (yani
ortak tarihe sahip olmak ve birlikte yaama dileinde bulunmak gibi)

29 Bu hadis iin bkz. a!-Bulr, SulTl-i Blr Muhtasar..., Edition L. Krehl, Leide
1862-1908. c.3. s. 177; Kitab-t Cilad. Bap: 95, 96: Kitab- Mmakib. Bap: 25. Ayrca
bkz. M s l i m . Sahih. Kahire. 1283. Kitab-Fitan. Hadis No. 63-64. 66.
Franszca evirisi iin bkz. al-Bokhari, Les Traditions. Islamiques, eviri O. Houlas
el W. Marais. Paris. 1806. c.2, s.322.
Bu hadisleri Diyanet leri B a k a n l n n y a y m l a d Salh-i Buluta Muhtasar
Tecrd-i Sarih Terencsi re erli. c.9. s.55-56* 65, 95-97, 103-104, 293-294'le bul-
mak m m k n d r .
30 A. H a u i o u . Droit Constitutionnel et Institutions Politiques. Paris. 1966. s.96 vd.

56
dayatlr olmusa da. dier anlay Almanya ve talya gibi lkelerde tu-
tunur olmutur. 3 1 te Arap milliyetilii davasna sarlanlarn da-
yanaklar da Bat'mn geen yzyldaki zihniyeti olmu ve btn
aradklar malzemeyi siamda, zellikle Kr'a ve hadis (snnet) kay-
naklarnda bulmulardr. Araptaki ulusal bilinci yapan ve kkleri Mu-
hammed'e inen elerden yararlanmlardr. rnein, rk esi ko-
nusunda Arap rknn Tanr tarafndan dier uluslara (ve hatta slam
toplumu ierisinde Arap olmayan dier elere) rehber olsun diye
seilmi olduunu ve slamdan nce stn bir uygarlk kurabilen, bu ne-
denle Tanr'nn tercihine mazhar olan bir rk olduunu savunmulardr.
Ve yine din ve dil esinin Araplk benliini yaratan, Araplar ulusal bir
ruhta birletiren deer olduunu, zira peygamberin dahi Arabi elin ve dil
esiyle tanmladn ve zaten slam dininin esas itibariyle Arabn kendi
dini olduunu ve Araplar arasnda ulusal birlik.bilinci yarattn ve yine
Arapanm Araplar arasnda ortak bir ruh salayacak (hatta Arap ol-
mayan bile Arap yapacak) g tadn kabul etmilerdir. Ve nihayet
biitiin bunlar dnda, "ortak tarih" ve "birlikte yaama arzusu" esinin
dahi var olduunu ileri srmlerdir. Baka bir deyimle, bir yandan
Bat'n 19. yzyl sonlarna gelinceye dek sarld "objektif elere
(din. dil, rk vb.) yer verirken ve hatta bu eleri Batldan daha usta
ekilde ilerken, 3 2 dier yandan da Renan'n "sbjektif" elerini (ortak
gemi, birlikte yaama duygusu vb.) ihmal etmemilerdir. Fakat hemen
eklemek gerekir ki, Arap milliyetisinin btn bunlardan gayr ve bunlar
kadar nemli bir esi de "Trk aleyhtarl" esi olmutur.

31 Almanlar 1945 ylna gelinceye dek rk stnl ve dil birlii esasm ulus anlaynn
lemcli yapmlardr. Ariyen rknn Alman ulusunu oluturduunu ileri sren Hitler, bu
kuram nasyonalsosyalizmin temeli klmtr. Son dnya savandan sonra Almanya'da
rk kuramnn terk edildii grlmektedir. Fakat zamanmzda gen saylabilecek
birok lkede (zellikle Afrika lkelerinde) Bat'n evvelce saplanm olduu las-
Iala, yani k stnl, dil ve din vb. elere dayal milliyetilik davranlar iler-
leme gstermi ve emperyalist devletlere kar egemenlik savalarna giriim mal-
zemesi iini grmtr.
32 rnein: Arap milliyetileri, din unsurunun Bat milletleri iin yeterli bir unsur ola-
mayacan ve nk Hristiyanln Bat'ya sonradan giydirilmi bir elbise rnei
tekil ettiini, halbuki Arap iin slamn bundan farkl nitelik tadn ve Arabn
kendi z geleneklerinin ve tarihinin bir bakma mahsul bulunduunu ve bu itibarla
Arap milliyetiliini desteklediini iddia etmilerdir. Zamanmzda Abdurrahma al-
Bazza/.. On Arcb Kari/malisin adl kitabnda bu konuyu en geni ekliyle ele almtr.
lerde yeri gelince bu hususu inceleyeceiz.

57
Daha sonraki sayfalarda da greceimiz gibi, Aabn Trke kar
olan dmanlk ve nefret duygularnn tohumlar yzyllar boyunca
yeermi ve meyvelerini 19. yzylda Arap milliyetiliini krkleyerek
vermeye balam ve nihayet 20. yzylda en etkili ve iddetli ifadesini
Bir yandan modern Arap dnr ve yazarlarnn kaleminde, dier yan-
dan da Nasr gibi Arap dnyasn en gl bir biimde etkileyebilecek,
galeyana getirecek devlet ve siyaset adamlarnn aznda ve
sylevlerinde bulmutur. 11. yzylda Sait bn Ahmet ve benzerleri,
Trkler hakknda ne derece kltc grler belirtmi, 12. yzyldf
dris ve benzerleri Trk nasl vahi hayvan klna sokmu ya d;
Yakut, Trkleri nasl uygarlk dman ve slam lkelerine ktlk
yapan bir ulus olarak dnya ve leme tantm, 12. yzylda Nasreddin
Tusi, Trk nasl en kt ynlerle nitelendirmi, 16. yzylda bn Tulun,
onu Arabn en byk dman gibi gstermi, 19. yzylda Vahhabler,
Muhammed Abduh'lar vb. nasl Trkn her eyine husumet
duymularsa, 20. yzylda da ayn ekilde eitli kalemler (Msrls,
Irakls, Suriyelisi vb.) hep bir azdan bu temalar ve bu iftira ve ya-
lanlar ayn ekilde ilemilerdir. zellikle 1916'dan bu yana ve hele
1950'lerden sonra Arap yazarlar tarafndan yazlm Arapa ve ou kez
ngilizce (ya da dier Bat dillerinde) kitaplar sayszdr. Fakat denilebilir
ki, 20. yzyln en gl Arap yazarlar ve devlet adamlar tm bu if-
tiralar ve bin yl boyunca Arabn Trke kar lanetlemelerini ve bed-
dualarn, olumsuz duygularn tm dnyaya ve zellikle Bat ka-
muoyuna bir demet iek takdim eder gibi sunmular ve eriatn Araba
zg, Araptan kma tm ktlklerini ve uygarlk kurutucu tm mah-
zurlarn Trkn srtna ykleyerek Bat dnyasna kar Arabi temize
karmak istemilerdir.

IV) Arap Milliyetiliinin Dayana: "Arap karlar"

Arap milliyetiliinin hareket noktas, /relerden ok karlar, "Arap


karlar" olmutur. Milliyetilik amacna bu karlar yolundan geerek
eriilebilecei inanc eskiden olduu gibi bugn de kuvvetlidir. Arap

58
iin, bu karlar uruna feda edilemeyecek hibir deer dnlemez.
Bu karlar dnda hibir ideolojiye, hibir duygusal itmeye, hibir dost-
lua saplanp kalnmamaldr. Sadece Arap karlar ama saylmaldr
ve bu "karlar", sadece Arap milliyetiliini canl klmaldr.
Arap milliyetilik eilimlerinin ada otoritelerinden saylan al-
Bazzaz, 3 3 1 965 ylnda yaymlad yaptnn ilk sayfalar nda 3 4 ve
"Siyasal Ama" bal altndaki blmde yle der: "Siyasal
bakmdan Arap milliyetilii... Arap karlarn blnmez bir btn
olarak gz nnde tutar ve baka lkelerde olan (Arap) ilikilerini bu
temel esas gereince yrtr... Bundan dolaydr ki, bizim ulusal po-
litikamz... bu esas zerine oturtulmaldr." 3 5
Yazarn, "bizim ulusal politikamz" dedii ey, sadece u ya da bu
Arap lkesinin deil, tm Arap lkelerinin ortak milliyetilik politikas
anlamndadr. Grlyor ki, Arap milliyetisi iin, evvelce olduu gibi
bugn dahi tek l, tek kstas bu milliyetiliin ge/ektirdii
"karlar"dr. Bu karlar neyi gerektiriyorsa onu yapmaktr. Eer mil-
liyetiliin gelimesini salayacak husus dil, yani Arapa ise, buna nem
vermek ve Arapay her eyin stnde klc gayretlere yn vermektir;
eer din, yani slam ve eriat ise, bu takdirde slam Arap mil-
liyetiliinin smr arac yapmaktr; eer her ikisi birlikte nemliyse,
ikisine g vermek, eer din esinin dndaki esaslar nemli ola-
bilecekse ve rnein slam geri plana atmak gerekiyorsa, onu yapmak;
eer milliyetilik gayretleri Arabn slam camias ierisindeki zel ve
stn durumunun saptanmasn gerektiriyorsa, Arap olmayan Mslman
lkeleri darltmak pahasna da olsa bu ii yapmak; eer Arabn slam
ncesi tarihinin ve geleneklerinin deerlendirilmesi, rnein bu tarihin ve

33 Prof. al-Bazzaz, Arap milliyetilii sahasnda bu son yllarn en kuvvetli otoritesi


olarak grlr. "King's College" ve "Universiyt of London" mezunu olup, 1955 ile
1959 yllan a r a s n d a Irak'ta Hukuk Fakltesi Dekanl yapm. "tihad H u k u k u "
okutmutur. 1959 ile 1963 yllar arasnda Kahire'de b u l u n m u ve nceleri Arap
Birlii'ne ait " Y k s e k Arap renimi Enstits'nde" Arap Milliyetilii krssnde
ders vermi ve daha sonra bu Enstit'n mdrln stlenmitir. Bundan sonra
da Msr. Heliopolis niversitesi'de Mukayeseli Hukuk (slam Hukuk ve ngiliz
" C o m m o n L a w " ) dersleri vermitir. Irak'ta vuku bulan 1963 Ihtilali'nden sonra
Birleik Arap Cumhuriyetleri'nin L o n d r a Elilii'ne tayin edilmitir.
34 al-Bazzaz, On Anl) Nationalism, London, 1965.
35 bid. s.15. 16. 18.

59
geleneklerin slam sonras devreyi yarattn ve onun kadar deer
tadn belirtmek gerekli grlyorsa yle yapmak ve baka bir
deyile, Arap milliyetiliini yrtmek iin 11e gerekiyorsa tmn de-
nemektir. Gerekten Arap milliyetiliinin kuramsal ve dnsel
ncleri ve savunucular son iki yzyldan beri olduu gibi bugn de tm
bu denemelere bavurmaktan geri kalmamlardr. Duruma gre slam
kendilerinin z dini ve tarihi eklinde gstermeye ve Arapl slamn
dnda, hatta stnde grmeye ve slam ncesi dnemi n plana almaya,
evet her eye, her areye bavurmulardr ve halen de vurmaktadrlar.
Sadece ideolojik grntlerle deil, davran ve tutumlar itibariyle
de Arap her kla ve birbiriyle atr her nitelie girmekten kanmaz.
Bazen milliyeti, hem de koyu Arap milliyetisi hviyeti iinde grnr.
Bazen, slamcdr ve sanki slamcl Arap milliyetiliinin stnde
gibi gsterir. Bazen Hitler ve Mussolini gibi diktatrlerle, onlarn
faist rejimleriyle sarma dola, bazen bu rejimlerin badman
komnizmle har neir, bazen Mslman devlet bakanlarn kukuya
srkleyecek denli sac, bazen ngilizlerle Trke kar ittifak, bazen
Trkn byk dostu vb. akla gelebilecek her trl eytaniliklee iltifat
etmekten kanmaz. 3 6

36 Hazcn Zeki Nuscibch. Tlc Itles ofArtb S'tlblism. Conell Uivcrsily Press. 1956. s.l.

60
BRNC B L M
ARAP MLLYETL DAVASINDA
"TRK ALEYHTARLII" ES
ARAP MLLYETL DAVASINDA
"TRK ALEYHTARLII" ES

Biraz nce de belirttiimiz zere, Arap milliyetilii davasn


srdrenler bu dava uruna her arac ama bilmiler ve her areye ya-
sallk vermilerdir. Fakat bu areler ierisinde bir tanesi vardr ki, Arap
milliyetiliinin filizlenmesinde, gelimesinde ve Araplk duygusunun
her daim taze ve canl kalmasnda dierleriyle kyaslanmayacak lde
etkili, nemli ve verimli olmutur; bu da Trk aleyhtarl esidir.
unu sylemek abartma olmayacaktr ki, Trk aleyhtarl esi, Arap
milliyetilii abalarnda dil ve din esinden daha birletirici, daha
yapc ve daha uyandrc bir rol oynamtr. Bu Trk aleyhtarl esi,
deil sadece Mslman Arabm eitli kollarn yekdierine
perinlemek, fakat ayn zamanda Mslman Arap ile Mslman ol-
mayan (rnein Hristiyan) Arabi dahi birbirine yaklatran, ayn safta
toplayan ve Trke kar yan yana sava ve saldrya zorlamak
bakmndan bir g kayna olmutur.
Hi kukusuz Arapann Kr'an dili olmas ve slam dininin ge-
nellikle Arap geleneklerinin ve Arap tarihinin (slam ncesi ve sonras
itibariyle) rn olmas, Kur'an'n Araplara hitaben inmi saylmas ve
Arap ftuhatnn ilk anlarda slam bayra altnda Arap halifeleri, Arap
kumandanlar ve Arap askerleri marifetiyle baarlm bulunmas, evet
btn bunlar Arap benlii ve Araplk bilinci ve birlii ruhunu hazrlayan
ve Arap milliyetiliine can veren glerdir.
Fakat unutmamak gerekir ki, hibir g, ilkel insan ruhunu kin ve
nefret ya da haset duygular kadar mcadeleci yapamaz, canl tutamaz
ve yine hibir ey ilkel toplumlar, baka toplumlara kar dmanlk
duygusu kadar ortak bir safta, ulusal bir birlik ve beraberlik havas
ierisinde toplayamaz ve saldrgan yapamaz.

63
te Arap iin Trk aleyhtarl esi bu nitelikte i gren bir g
olmutur. Ve u bir tarihi gerektir ki, Trke kar en haksz, en ar,
en yersiz sulamalar ve iftiralar daima Araptan gelmitir.
Bu sulamalarn ve bu iftiralarn 8. yzyldan 20. yzyln ikinci
yarsna dek olan gelimelerini zet olarak ve ksaca bu kitapla grmeye
alacak ve bunlarn baz haksz ynlerine deineceiz. Ve greceiz
ki, 1 400 yllk bu uzun dnem boyunca hakl ya da haksz olarak Trke
saldran, hakaret ve kfrler yadran Arap yazar ve dnrlerin says
gerekten ok kabarktr. slam dnyasnn en nl adlar bu say
ierisinde yer almtr. Ve bunlar arasnda Trk eriatsnn kendisine
ba tac ettii adlar oktur. Bunlardan sadece birini belirtmek bile bu ko-
nuda fikir edinmek iin yeterli saylabilir: mam Gazali. Mslman
lemin adeta taparcasna bal bulunduu bu yazar, Trke en ar ha-
karetleri uygun bulmu olmasna karn, bugne dek Trkn en ok
ycelttii bir kii olmutur. Kukusuz ki, tm bu dnemler ierisinde
Trke husumet beslemeyen ve hatta Trk ven Arap ve Mslman
yazar ve dnrleri de yok deildir. lerdeki sayfalarda 14. ve 15.
yzyln muhasebesini yaparken bn Haldun'un buna bir rnek olduunu
greceiz. bn Haldun'dan nce bn Hallikan da Trkn lehinde ola-
bilecek grlerde bulunmutur. Onun slam dnce leminin nl
kiilerine ayrlm byk yaptn okurken, genel olarak Trkn ni-
telikleriyle ilgili olmasa bile baz Trk hkmdar ve kumandanlar ko-
nusunda olumlu grler belirttiini izlemek mmkndr. rnein, 12.
yzyl Trk kumandanlarndan Ebu Said Gkberi hakknda yazdklarn
gzden geirmek yeterlidir. 1 Ne var ki, Muhammed'in tanmyla, iyilik ve
insanlk nedir bilmeyen ve bilenleri de vahice ldrten ve sadece dnya
nimetleri uruna her trl ktl yapmaya muktedir Arap bedevisine
oranla elebi karakterli, mert ve drst, kadna saygl ve insana deer
veren Trk tanmak iin bn Hallikan'n, bn Haldun'un ya da
dierlerinin deerlendirmeleri, yzlerce yl birbiri ardndan kkreyerek
Trk saldr yamuruna tutan saysz yazar ve dnrn kltc
satrlar karsnda Arabi elbette ki olumlu ynde etkileyemezdi.

I Bkz. Abu-Abbas as al-Dn b. Hallikan. Vafay al-A 'y. Kahire. 1948; ngilizce eviri
iin bkz. Klallikan. Birgrphial Dirliony. transl. by Slane. Paris. 1843, c.2. s.541.

64
BRNC KESM
ARABIN TRK DMANLIININ GEME NEN VE
G N M Z E GELEN K A Y N A K L A R I

Arap-Trk ilikilerini yakndan incelemi yazarlarmzdan biri,


smail Ham Danimend, Trk Irk Niin Mslman Olmutur? adl
kitabnn "Arap Irk'nn Tarih Trk Dmanl" balkl blmnde
yle der:

"...Arap menbiinde ve bilhassa Tefsir ilminde, Trkler insanlk


dman bir canavar srs eklinde tasvir edilmiler, akl ve
iz'ana smayacak iftiralara uramlar ve ezcmle yam-
yamlkla ithm edilmilerdir." 2

Doudur, yeryznde hibir ulus iin Trkn aleyhinde olduu


kadar yaz yazlmam ve sz sarf edilmemitir. Tarihin en nl kiileri,
hemen hemen sz birlii edercesine ve ayn tonlarda, ayn duygularda,
birbirleriyle yar edercesine, Trke kar husumet kampanyas
srdrmlerdir. Fakat her eye karn, eer tm bu yazlanlar ve
sylenenleri bir araya getirmi olsak, yine de Arabn Trke kar
yaptklarnn, sylediklerinin, iftiralarnn ve ktlemelerinin kertesine
eriemeyiz. Yzyllar ierisinde, n yapsn ya da yapmasn eli kalem
tutan tm yazarlar ve dnrleri bir araya getirebilsek ve hepsine hep
birlikte Trk lehine vgler yadrtabilsek, yine de Arabn
ktlemelerini ve kendini temize karmak amacyla Trke kar sa-
vurduu lanetlemeleri, Trkn adn kirletmek ve Trk kltmek
amacyla kkletirdii kanlar silemeyiz. Ve bunu yaparken Arap,

2 smail H a m D a n i m e n d , Tiirk Irk Niin Mslman Olmutur'.'. Okat Yaynlar,


stanbul, 1959; s . 9 9 .

65
Trk can noktasndan vurmu, hem de Trkn kendi kendisini sa-
vunamayaca yntemlere bavurmu ve Tiirke kar dmanlklarn
hep slam kendisine perde yaparak srdrmtr. Bizim saf in-
sanlarmz ve genellikle din adamlarmz da din adna yaplan bu
sulamalara ses karmam ve hatta Arap la birlik olup, Trke kar hu-
sumet saldrsnda ortak cephe kurmulardr. Biitn bunlar ilerdeki say-
falarda greceiz. Fakat unu da eklemek doru olacaktr ki, Bat
dnyasnn Trk hakkndaki grlerinin ou, Arap yazar ve
dnrlerin kalemiyle Bat'ya alanmtr, hl da alanmaktadr.
Bundan dolaydr ki, Arabn Trk hakkndaki deerlendirmelerini,
gemi yzyllara inerek bilmekte yarar vardr.

I) ARAP RKININ TARH TRK DMANLIININ


M U HA M MED 'E NEN KKEN

Arabn 1 400 yl boyunca srdregeldii Trk dmanl duy-


gularnn varlndan ve kapsamndan haberli olanlarmzn habersiz ol-
duklar bir husus vardr ki, o da, bu duygularn k noktasdr,
kaynadr. oumuz sanrz ki, Araplarn Trk rkna kar bes-
ledikleri tarihi husumet, slamdan doma bir ey olmayp, Arap ya-
zarlarn ilettikleri hayal faaliyetinin sonucudur. Yani inancmz odur ki,
Kur'an' tefsir ve hadisleri erh eden Arap bilginleri, din alannda mil-
liyet duygularna kaplarak Trk rk aleyhinde garazkrane efsaneler
uydurmular ve uydururken de eski yzyllardan kalma Yahudi "hu-
refatm" kendilerine malzeme yapmlar ve bu suretle Arap halklarn
Trke kar kin ve nefret hamuru ile yourmulardr. Hem de ylesine
yourmulardr ki, Mslman Arap milleti, Trke kar Hristiyandan
fazla kin besler olmu ve bu kinini ilk slam ftuhatndan itibaren Arap-
latrd Sami milletlere de alamtr.
Konuya bilimsel ynden eilmi yazarlarmz dahi bu kanya sap-
lanm olarak A r a p rknn Trk dmanln slamiyete ya da Mu-
hammed'e deil, "...Yahudi hurefatnn vrisi olan ve eski yzyllarn

66
sriliyat n slm ekiller altnda idme eden Arap yazarlar(a)" at-
fetmilerdir.- 1 Baka bir deyimle, Arap yazarlarn ve bilim adam-
larnn bu tutumunu slama aykr bulmular ve slamn znde Trke
kar d m a n l k olmad kansn yaratmlardr.
Oysa ki, bu yanl bir kandr. Zira, bata Kur'an'm ak ve seik
hkmleri, Muhammed'in szleri (hadisler) ve bunlara dayal olarak en
salam Arap kaynaklarn ortaya koyduu gerek odur ki, sz konusu
kin, husumet ve dmanlk, dorudan doruya slamn znden ve hi
kukusuz Muhammed'in kendinden gelme bir eydir.
Her ne kadar Muhammed'in Trkler lehinde szler syledii-ve gya
Tann'dan naklen "Size ilimedike siz de Trklere ilimeyin" ya da "Mil-
letimin miilknii ve Rabbin ona olan ihsanlarn onun elinden en evvel
Kantur (Trk) nesli alacaktr" eklinde lml ve hatta Trk vc
szler sarf ettii iddia edilirse de, bunlar, birazdan belirteceimiz gibi,
genellikle Trk yazarlarn kuruntusu olup Muhammed'in szlerini yarm
yamalak yanstmalarndan doma eylerdir.
Gerek Kur'an ve gerek hadis gibi salam ve temel slami kaynaklarn
ve bu kaynaklar ileyen yazar ve bilginlerin (ki Buha, Mslim, Eb,
Davd, bn Hacer, Yakt, el-Belh, Suyut gibi saymakla bitmeyecek ni-
celeri vardr) ortaya koyduu gerek odur ki, Muhammed'in Trkler
hakkndaki tanmlamalar hi de gnl ac olmamtr. Olmak yle
dursun, Trk gerekten aalatc, tiksinti duygularna hedef klc,
korkutucu ve insanla felaket yaratc olumsuzluklarda olmutur.
Onun Trk kltc, Araplar ve tm insanlk bakmndan dman
bilici szlerine dayanarak Mslman dnyasnn yazarlar ve dnrleri
(ki bunlar arasnda Trk asll olanlar dahi vardr) yzyllar boyunca
Trk yabani, vahi, kana susam, aklen ve fikren yetersiz, hayvana
yaklak, Araplara ve insanla ve slam uygarlna felaket getiren mil-
let olarak tanmlamlardr.
Bu dmanl yaratmann esas nedenlerini, eklini ve gelimesini
birazdan inceleyeceiz. Fakat incelemeden nce Muhammed'in Trk
aalatc nitelikte olmak zere yerletirdii hkmlere ksaca bir
gz atalm.

3 smail H a m D a n i e n d , age, s.99, 105, 106.

67
A) Trk Aleyhtarl Duygularna M a l z e m e ini Gren
Kur'an Hkmleri ve Hadisler

Gerek Kur'an da ve gerek hadis hkmleri arasnda Trk aleyh-


tarln yaratmaya matuf hkmler vardr ki, Trk, karakterce ve
ruhen ve tabiaten ktii ve iren, insanla felaket getirici ve fiziki
olarak tiksinti uyandrc niteliktedir.
Ve ne hazindir ki, biz Trkler, kendi atalarmz aleyhinde konmu
bu hkmleri, Tanr ya da peygamber szleridir diye kutsal bilmiizdir.
Bunun sonucu olarak da slam kabul ettiimiz tarihten bu yana, yani
bin yldan fazla bir zamandan beri, Mslmanlk grevlerimizi yerine
getirmek zere ibadet ettiimiz ve rnein Kur'an'n Kehf (K. 18 Kehf
Suresi, ayet 83-101) ve Enbiy (K. 21 Enbiy Suresi, ayet 96) surelerini
(bu surelerdeki Ye'cc ve Me'cc yksn) ve bunlara ilikin hadisleri
her okuduumuz ve tekrarladmzda, bilerek ya da bilmeyerek ced-
dimize lanetler yadmzdr. Bu hkmleri birazdan ele alacaz,
fakat daha nce unu hatrlatmak yerinde olacaktr ki, eriatn Trk
ktleyen hkmleri sadece Ye'cc ve Me'cc sorunlarna inhisar
etmez. Bunun dnda Muhammed'in, Trk aalamak ve ktlemek
zere syledii nice szler vardr ki, hadis hkmleri olarak yerlemi
ve "ataszleri" eklini almtr. Gerekten de Arabn, yzyllar bo-
yunca Trk cani ruhlu, hrsz, felaket getirici nitelikler ierisinde
tanmlayan ataszlerinin kkeni, Muhammed'in yerletirdii kabul edi-
len hkmlere iner ki, bunlardan biri yledir:

"Utruk al-Turka m tarakka in ahabbka va'in gcdibka kc-


taluka."

evirisi udur:

"Size yanamadka siz de Trke yanamayn, nk sizi se-


verse sizi yer -soyar (hrszlk eder)-, sevmezse sizi gebertir."

Buna denk dier bir hadis; "Utkum'l-Habaa m tarakkum"


eklinde iken Hcbaa szcnn al-Turka olarak yer deitirmesiyle
u anlama gelir olmutur:

68
"(Trkler) A olduklar zaman hrszlk yapar, alarlar, tok ol-
duklarnda da har vurup savunular (ehvetle urarlar)..." 4

Ne var ki, mam Hseyin l-Bagav'nin Mesbih iis-Sunne adl


kitabnda 5 ve yine Eb Davd'un Kitbu-Sen adl yaptnda 6 bu hadis;
"ki cmia'y kkrtmaynz, Trklerle Habeler size ilimedike, siz
de onlara ilimeyiniz" eklindeki tmce ile balad iin bizim baz
gayretke yorumcularmz hadisin sadece bu ksmna bakarak bunu
Trkler lehinde sylenmi szler olarak aktarmlardr. Oysa ki, yu-
karda belirttiimiz gibi, sz konusu hadisin asl ve tamam Trkleri
ehvet dkn ve eline para, mal getii an har vurup harman savuran
tipte bir rk olarak tanmlar.

I) Trkleri "Bask Burunlu, Yayvan Suratl ve Araplara


Felaket Getirici Ye'cc ve Me'cc Irk" eklinde
Tanmlayan Kur'cn ve Hadis Hkmleri
Kuran'&d ve hadis hkmleri arasnda Trkleri "yayvan suratl,
bask burunlu, krmz yzl" vs. eklinde tiksinti verici ve Araplara
ve insanla felaket getirici bir rk olarak tantan nice hkmler vardr
ki, 1 400 yl boyunca slami inanlarn temel direkleri saylmlardr.
4 Muhammed'in Trkler aleyhindeki hadislerini; Ykut- Hamav'nin Mt'cen iil-biildan adl
yaplnda (Msr basn, 1323-1324, c . l , s.378); mm Eb Davud'un Kilbt-Siien adl
yaptnda (Msr basm, c.2); mm Hseyn l-Bagav'nin Mesbih is-Sunne adl
kitabnda (Msr, 1294. e.2. s. 139) ve asl al-Suyut'nin al-l'li al-Mamu'u adl kitab ile
al-Ccmi-agr chdis al-bair ka't-nazr adl yaptnda (ki Byazd Kitapl'nda 1110
No'da kaytldr) ve b kitabn bablara gre yeni bir tertibini hazrlayan al-Muttk'nin
(1480-1567) Kanz al-Ummlfi subul sman al-Akrl va'l-a'fal (Bulak. 1286; Kahire, 1321
ve Haydarabad 1312-1313 basmlar vardr. Trkeye 1632 ylnda evrilmitir) adl
yaptnda bulmak miirtkndr. Hatrlatalm ki, al-Suyut (849-911/1445-1505)
Memlkler dneminin en fazla eser veren yazandr. Annesi bir Trk caliyedir. Mu-
hammed'in btn hadislerini bir araya getirmeye niyetlendii al-CCuni ul-Kabir adl
kitabnn zeti olan yukardaki yapt, ki genel hadis dergileri niteliindedir, zamanmza
kadar el stnde tutulmutur ve hl da tutulur. zellikle Osmanl ulemas bu eserlere
byk n e m vermitir.
Bu yukardaki yaptlarn bazlarnda "Trk'ler size ilimedike siz de onlarla mtareke
halinde kalnz" (rnein Tabar'de olduu gibi) ya da "ki Cmia'y kkrtmaynz.
Trklerle Habe'ler size ilimedike siz de onlara ilimeyiniz." (rnein Eb Davd'da
olduu gibi) eklindeki tmcelere de rastlanr. Fakat aslnda, bu tmceler, Trkler lehine
olsun diye kullanlmamtr. Olsa olsa temkin siyasetinin gerei olarak kullanlmtr.
5 Msr. 1294 b a s m , s. 139.
6 Ayrca bkz. G o l d z i h e r . Mslim Studies. ngilizce eviri. Chicago, 1967, s.270.

69
Bir kere her eyden nce u hususu belirtelim ki, slami kay-
naklara (ve bu kaynaklar gerek bilen Trk din kurulularna) gre
Muhammed, Orta Asya diye bilinen Dou blgelerini "kfrn ve fit-
nenin kayna" ve "eytann boynuzunun doduu" yer olarak
tanmlamtr... rnein Eb Hreyre'nin rivayetine dayal bir ha-
disinde "Kfrn ba ark tarafndadr" 7 demi ve Abdullah bn-i
mer'in rivayetine dayal bir baka hadisinde de "(Merik tarafna
iaret ederek) iyi biliniz ki fitne ite buradadr, eytann boynuzu
doduu yerde (ark cihetindedir)" diye eklemitir. 8
Her ne kadar bizim eriatmz bu szlerle, ranllarn yaadklar
yerlerin kastedildiini anlatmaya alrsa da, 9 birazdan be-
lirteceimiz slami kaynaklardan anlalaca gibi, sz konusu edilen
blgeler Ye'cc-Me'cc rknn, yani Trklerin bulunduklar yerlerdir.
Zira Muhammed, yukardaki szleri Ye'cc-Me'cc'a atfen yapm ve
yaparken de kendi mmeti olan Araplar, bir yandan zuhuru mu-
hakkak bir tehlikeye kar uyarm ve dier yandan da Orta Asya
ynnde saldrlara hazrlamtr.
Nitekim uyarma maksadyla syledii szler arasnda, "Yaklaan bir
fitnenin errinden vay Arabin haline... u saatte Ye'cc ve Me'cc ed-
dinden bir menfez almtr", eklinde olanlar vardr. Bylece Ye'cc-
Me'cc'dan "eriecek miisibeti Araba tahsis etmitir". te yandan "Siz
ayakkaplan kee olan bir kavim ile muharebe etmedike kyamet kop-
maz" derken ya da "Kyamet kopmaz t ki siz Araplar, yabanc mil-
letlerden... yzleri krmz, burunlar bask, gzleri kk, yzleri deri
stne deri kaplanm kalkanlar gibi kaln etli, ayakkablar da yn
(kee, ark) olan milletlerle muharebe etmedike" diye eklerken 1 0 hep
Ye'cc ve Me'cc'a (yani Trklere) kar Araplar saldrya armtr.
Biitn bunlar, tabii hep Arap kaynaklarna gredir. Bu uyarmalar ve bu
kkrtmalar, Tanr'dan geldiini syledii Kur'an ayetleri aracl ile
de edebiletirmitir.
7 Bu hadisler iin bkz. D i y a n e t leri B a k a n l ' n c a yaymlanan Sall-i Buhar Muh-
tasar Tec d-i Sarili Terceesi ve erhi. e.9. Hadis No. 1361.
8 Yukardaki hadisi y o r u m l a y a n Diyanet leri Bakanl, M u h a m m e d ' i n l m n d e n
sonra fitnelerin hepsinin "ark tarafndan zuhr ettiini" belirterek bu hadisi M u -
hanmed'in mucizelerinden sayar. Bkz. Sall-i BhrMuhtasar..., c.9, s.55-56.
9 Diyanet leri B a k a n l f m n yorumu iin bkz. Sall-i Bahn Muhtasar..., c.9. s.293-
294.
10 Sall-i BulrMuhtasar..., c.9, s.293-294.

70
K. 18 Kehf Suresi'nin 86-89 ve K. 21 Enbiy Suresi'nin 96. ayet-
lerinde Ye'cc ve Me'cc adyla "bozgunculuk yapan ve Araplara ve
insanla felaket kayna saylan" bir milletten sz edilir. Bakalarna
zarar vermemeleri iin, Tanr emri gereince bir sed ile evrildikleri
ve imanszlar ya da imandan kanlar iin her daim tehlike ya-
ratacaklar belirtilmitir. Ye'cc-Me'cc tanm Kur'an'da, Zl-
Karneyn hikyesi vesilesiyle geer ve yledir:
Gnlerden bir gn Tanr, herhalde yapacak fazla ii olmad bir
annda, Muhammed'e Zl-Karneyn'in yaantlarn anlatmak ister;
nk Yahudiler mtemadiyen Muhammed'e Zl-Karneyn'i sor-
maktadrlar. Muhammed ise onlarn bu sorularna yant aramaktadr.
te Tanr Muhammed'in yardmna koarak, "...Ey Muhammed, sana
Zl-Karneyn'i sorarlar. Onu size anlatacam' de..." (K. 18 Kehf Su-
resi, ayet 83) der. Bilindii gibi Ziil-Kaneyn, skender'e verilen isimdir.
Dnyann hem batsn hem de dousunu fethetmi olmas nedeniyle
kendisine bylesine muhteem bir lakap takld kabul edilir. Tanr'nm
Kur'an 'da anlatt sylenen ekliyle hikye yle cereyan eder: Tanr
Zl-Karneyn'i yeryzne yerletirmi ve ona her eyin yolunu
retmitir (K. 18 Kehf Suresi, ayet 84). Denecektir ki, "Neden sadece
ona retmitir de bu ii btn kullarna yapmamtr? Neden kul-
larndan bazlarnn kalplerini amtr da bazlarn saptrmtr?" Hi
kukusuz bunlar ayrca zerinde durulacak bir konu. Fakat her ne olursa
olsun, Zl-Karneyn, btn bu bilgilerle mcehhez olarak yola koyulur
(K. 18 Kehf Suresi, ayet 85). Az gider uz gider, gnein batt yerde
bir millete rastlar. Tanr hemen Zl-Karneyn'in kulana fsldar: "Ziil-
Kaneyn, onlara azb da edebilirsin, iyi muamelede de bulunabilirsin..."
(K. 18 Kehf Suresi, ayet 86.) Grlyor ki Tanr, Zl-Karneyn'e keyfi
ekilde kullanabilecei snrsz bir yetki ve iktidar bakmndan ak
bono vermitir. Ve ite buna dayanarak Zl-Karneyn, kendi kendisini
adeta Tanr yerine koyarak konumaya balar: "Hakszlk yapana azb
vereceiz... ama inanp yararl i ileyene, gzel eyler vardr, ona
buyruumuzdan kolay olan syleriz." (K. 18 Kehf Suresi, ayet 87-88.)
Bu almla yoluna koyulur. Gide gide iki dan arasna varr ve orada
laftan anlamayan bir millete rastlar (K. 18 Kehf Suresi, ayet 93). Bu mil-
let ona, civarda yaayan Ye'cc ve Me'ccn bozgunculuk yaptn bil-
direrek kendilerini korumasn ve onlarla kendileri arasnda bir sed kur-

71
masn isterler ve bu i iin vergi vermeye raz olacaklarn sylerler.
Ziil-Karneyn onlarn bu dileini yerine getirir (K. 18 Kehf Suresi, ayet
94-97). Sed ina olunur ve Ye'cc ve Me'cc bu eddi bir daha hi
aamaz; bylece insanla tehlike olmaktan karlm olurlar. Ve ite
yukardan beri ad geen bu Ye'cc ve Me'cc denilen millet, Arabn
inanlarna gre Trklerdir, nk birazdan aklayacamz gibi Mu-
hammed bunun byle olduunu bildirmitir.
Ve Zl-Karneyn bu ii bitirdikten sonra, "te bu Rabbimin rah-
metidir" (K. 18 Kehf Suresi, ayet 98) diye vnr. Onun bu vnmesine
Tanr da katlr ve "Biz o giin onlar brakrz, dalgalar halinde bir-
birlerine girerler..." (K. 18 Kehf Suresi, ayet 99) der.
Grlyor ki, Kr'an'a gre Tanr btn bu ileri rivayet zerine
yapmtr; yani iki dan arasnda yaayanlarn ikyetlerine
inanm ve Ye'cc ve Me'cc'u (baka bir deyimle Trkleri) set ge-
risine hapsetmi ve cezalandrmtr.
Hemen belirtelim ki, Arap kaynaklarnn Tanr'y Trklere kar
bylesine nyarglara saplanm olarak gstermesi, Arabn Tanr
anlayndaki olumsuzluktan domadr. Hi kuku edilmemelidir ki,
btn bu iler Tanr'dan deil, Arabn bann altndan kan eyler
olup, Tanr'nn ycelii fikri ile badamayan eylerdir.

2) Muhammed'in Ye'cc-Me'cc Olarak Tanmlad Irk Trklerdir


Kur'an'm yukardaki ayetleri dorultusunda olmak zere Muhammed,
Ye'cc ve Me'cc adlarn, tiksinti verici yaradltaki bir rk
tanmlamak iin kullanm ve bu rkn "bask burunlu, yayvan suratl,
kk gzl..." bir millet olduunu ve bunlarn da Trkler olduunu an-
latmtr. Nice rneklerden biri olmak zere Buhar'nin Zeynep Bint-i
Cah'n nakline dayal olarak belirttii bir hadise gre Muhammed;
".. .vuku yaklaan bir erden, byk bir fitneden dolay vay Arabn ha-
line? Bugn Ye'cc ve Me'cc'un eddinden unun gibi bir delik ald"
diyerek baparma ile ahadetparman halkalam, bunun zerine
Zeynep kendisine "imizde bu kadar salih kimse varken biz helak olur
muyuz?" diye sormu ve buna karlk Muhammed; "Evet, Fsk-u
fucr, fuh ve ma'siyet oald zaman (helk olursunuz)" diye yant
vermitir.''

1 1 Sahl-iBuhriMuhtasar..., c.9, s.95-96

72
Bir baka hadise gre de, bir gn akrep sokan parman bezle
sardklar bir srada yle konumutur:
"Dman diye bir ey yok diyorsunuz. Fakat sizler, yaygn su-
ratl, kk gzl ve kzl sal bir millet olan Ye'cc ve
Me'cc'larla karlamayncaya kadar dmanlarla savam
olmayacaksnz. Bunlar giderek oalan ve yzleri dvl kal-
kana benzeyen kimselerdir." 1 2
Ve ite, Trkleri bylesine tiksinti verici ve tehlikeli bir rk
eklinde tanmladktan sonra Araplar onlara kar savaa kkrtmak
maksadyla u hadisi koymutur: "...Kiiiik gzl, krnz yzl, bask
burunlu ve suratlar kaln deriden yaplm kalkanlara benzeyen (yay-
van suratl) Trklere kar savcmadka hkm gn gelmeyecektir.
Ve hkm giinii gelmeyecektir ta ki sizler kvrk kldan yaplm sandal
giyen bir millete kar savaana kadar. "
Eb Heyre'nin rivayetine dayal bu hadis Buhar'nin Schh'inin
Kitb- Ci'/ii/'ndan alnmtr. Bilindii gibi Salh-i Buhcir,
Kr'an'dan sonra en deerli ve en gvenilir kaynak saylr.' 1
Her ne kadar baz yazarlarmz, Trkn Ye'cc ve Me'cc efsanesi
eklinde ktlemesini ve iftira konusu yaplmasn slamn znden
gelme olmayp, Arap yazarlarn kastl ve Trk dmanln
gelitirmek amacyla yneldikleri bir giriim olarak grrlerse de 1 4 biraz

12 al-Muttaki, age. c.6, s.204; ngilizci; eviri, Lewis 2. s. 197.


13 Y tkardaki hadisler iin bkz. Buhar, Sahih. Ed. L. Krehl, Leiden. 1862-1908, c.3,
s. 177; Kitb- Cihad. Bab: 95. 96; Kitb- Manakib. Bab: 25; Mslim, Sahih, Ka-
hire, 1283. c.5; Kitb- Filan. Hadis No. 63, 64, 66.
Buhar'nin Arapadan Fraszcaya evirisi iin bkz. El-Boklri, Les Traditions
Islamiques. Par O. Houdas el W. Marais, Paris, 1808. c.2, s.322-323;.aynca bkz.c. 1 ; c.3.
Ayrca Arap Corafyacs Abu Zayd Ahmed b. Sahi al-Belh'nin (Balh) (lm 934)
Kitb al-bad' va'l-tarih adl yaptna baknz. Mutahhar b. Tahir al-Makdis tarafndan
yazlm fakat al-Belh'ye izafe edilmi bu kitabn Franszca evirisi iin bkz. Le Liv-
re de la Cration et de l'Histoire de Motahher Ben Tahir al-Maqdisi. Attribue Aboli
Zid Ahmed Ben Salil el-Balkhi. eviren M.C1. Huait, Paris, 1919, c.6, s.58.
14 B iftiralarn Yahudi ve Hristiyanlar tarafndan ortaya atldn ve sonra Arap yazar-
lar tarafndan Trk dmanl siyasetine ara yapldn syleyen Danimend yle
der: "...Tpk (Yahudi ve Hristiyan mfessirler gibi) Mslmanlktan sonra Yahudi
hurefatn varisi olan ve eski yzyllarn Isriliyatm slami ekiller altnda idame
eden Arap yazarlar da maatteessf hibir zaman snmeyen milli duygularnn etkisiyle
Ye'cc ve Me'cc'a ait uayyelat byk bir memnunlukla derhal Trk rkna uy-
gulamakta tereddt etmediler..." Bkz. Danimend. age. s. 112-113.

73
ilerde deineceimiz gibi, bu grlerin salam bir temeli yoktur ve
Kur'an'da ad geen Ye'cc ve Me'cc szckleri, Muhammed tarafndan
Trkler karl olmak zere kullanlmtr.
Nitekim, yukardaki hadisleri Trkler szcne yer vermeden
yaymlayan Diyanet leri Bakanl dahi, her ne kadar Dahhk ve Sdd
ve Katde gibi yorumcularn grlerine dayal olarak Zl-Karneyn'in
karlat kavmin Trkler olduunu syleyerek sanki Trklerin Ye'cc
ve Me'cc'a kar sed ina ettiklerini belirtirse de, 1 5 Ye'cc ve Me'cc ile
Trkleri, babalar mterek karde, yani Yafs'i oullar olarak
tantm ve Muhammed'in fiziki bakmdan tanmn yapt rkn
Trklerden bakas olamayacan farkna varmadan kantlamtr.
Nitekim Ye'cc-Me'cc'un, Trkn z kardeleri olarak Yafis'in
oullar olduklarn aklayan Diyanet leri Bakanl Trk halkna
unlar retir:

"...Peygamber efendimiz 'Yaklaan bir fitnenin errinden vay


Arabn haline... u saatte Ye'cc ve Me'cc eddinden bir men-
fez almtr' buyurup Ye'cc ve Me'ce'dan erierek msibeti
Arab'a tahsis buyurmulardr..." 1 6

B) Ye'cc ve Me'cc Szckleriyle Muhammed'in Trkleri


Kastetmi Olduu slami nan Niteliindedir

Kur'an'm Kehf ve Enbiy surelerinde geen Ye'cc ve Me'cc adnn


Muhammed'in tanmyla "...bask burunlu, yayvan suratl, kk
gzl... Trkler" anlamna geldii hususu, slam dnyasnn 1 400 yl
boyunca adeta inan eklinde benimsedii bir dinsel gerektir.
Buhar gibi Kur'an 'dan sonra en muteber saylan kaynak bir yana,
al-Taber, al-Bagdad, al-Balh, Beyzv, Barvaz (ya da Makdis),
Neset, Niiveyr, bn'l Esr gibi ve saymakla bitmez nice nl yazar ve
bilginler yannda Asm Efendi ya da Ahter Mustafa Efendi gibi Trk
bilim adamlar dahi Ye'cc ve Me'cc'un aslnda Trkler olup, Arap-
lara ve insanla felaket getirici ve hayvana yaklak yaratk ol-
duklarn savunmulardr.
15 Salnh-i Blnri Muhtasar.... 2. basm, c.9, s.95. 100 vd.
16//)/, s. 100 vd.

74
lerdeki sayfalarda, zaman zaman bu konuya deinmekle beraber,
baz ilgin rnekleri burada zetlemekte yarar bulmaktayz.
Islamiyetin ilk anlarndan itibaren gelmi gemi ou yo-
rumcularn Ye'cc ve Me'cc konusunda ortaya koyduklar fikirleri
eletiren al-Bagdad, Lbab t-Te'vil fi mani-t Tenzil adl yaptnda,
bu szcklerin Trklerden baka bir milleti tanmlamadn be-
lirterek yle der: "(Ye'cc) szcnn asl, atein eraresi ve
anlamna gelen Ecic iinnar maddesindendir; onlarn bu adla
arlmalarnn nedeni ise, kesret ve iddetleri itibariyle Ecic'e ben-
zetilmelerindendir. Neslen Yfes bn Nh evladndandrlar ve Trkler
de onlardandr; rivayete nazaran bunlardan bir taife apula kmt; o
srada Zlkarneyn eddi ina ettiinden o taife sed haricinde (terk)
edildiler." Yine Bagclad'ye gre Kur'an ve hadislerde geen Ye'cc ve
Me'cc szcklerinin Trkler anlamn kapsadn ve bunlarn
"Dnyay ve insanl yok etmek iin uraan dem oullarndan"
olduklarn ve Huzeyfe'nin nakline gre snfa ayrldklarn ve
ilerinden bir snfn 120 arn boyundaki am aalarna ve dier
snflarn bir kar boyundaki ksa insanlara benzediini ve nihayet
dier bir snfn da eni boyu 120 arnlk murabba eklinde insanlar
olduunu ve bunlarn fil, domuz ve vahi hayvan grdkleri zaman
yemeden gemediklerini; hatta kendi llerini dahi yediklerini; bu
Trklerin ileri kollarnn Suriye ve Horasan'da bulunduunu ve
K'b' n nakline gre de bunlarn dem oullar ierisinden
"nevdirden" bulunduklarn ve Tanr nn Ye'cc'u "Hazret-i dem'in
ihtilam olup nurfesi topraa karan sudan" yarattn syler ve
yle ekler: "Bu nedenle (Trkler) bizimle ana cihetinden olmayp
yalnz baba tarafndan birleirler..."11
Arap tarihilerinin en nllerinden al-Taber, Cami'l-Beyn adl
yaptnda, Ye'cc ve Me'cc'un snftan olutuunu ve bunlarn
yksek, ksa ve geni tipte insanlar olup, insanla ve Araplara felaket
getirecek olan Trkler anlamna geldiini aklar. 1 8

17 al-Bagdad, Lbab l-Te'vl fi mam-t Tenzil. Msr. 1341, c.3, s.249: bu k o n u d a


bkz. smail H a n D a n i m e n d , Tiirk Irk Niin Mslman Olmutur?, Okat
Y a y n l a n . stanbul, 1959, s.l 15.
18 D a n i m e n d , uge. s . l 18.

75
Arap tarihilerinden al-Balh, Muhammed'in Araplar korkutmak
zere "kk gzl, bask burunlu, yayvan suratl, yzleri kee de-
riden kaplanm kalkana benzer" olarak tanmlad millet hakknda
bilgiler verir ve eitli yazarlarn grlerini nakleder. Bu grlere
gre, sz konusu milletin Trkler olduunu ve bazlarna gre
Haimilerin egemenliklerinin ilerde Trkler tarafndan yok edi-
leceine ve dier bazlarna gre ise, Mslman Trklerin eline
geecek olan Haimi iktidarnn putperest Trkler tarafndan
alnacana iarettir. Baz yazarlara gre de slam lkelerinin inliler
tarafndan ele geirileceini ifade etmektedir. 1 9
al-Beyzv (Eb Said Abdullah bn mer) ki, Kur'ati yo-
rumcularnn en byk otoritelerinden saylr, Envr iil-Tenzil ve
Esrr-tii Te'vil adl yaptnda, Kuran'n Kehf ve Enbiy su-
releindeki Ye'cc ve Me'cc ile ilgili ayetlerini aklarken yle der:
"Bunlar Yfes bni Nuh'un olundan tremi iki kabiledir ve rivayete
nazaran Ye'cc'lar Trklerdir. Me'cc'lar da Cebel halkndandr."
Bunu dedikten sonra Trklerin vahi ve insan yeme geleneinde bir
millet olduklarn ekler. 2 0 Tpk Beyzv gibi nl bir dier Arap yo-
rumcu, Abdullah bni Ahmet in-Nesef, Liibb iit-Te'vil adl kitabnda,
Beyzv'nin grlerine benzer eyleri aynen tekrarlar. 2 1
Mukaddima adl yapt ile n salm olan bn Haldun, kitabnn
eitli yerlerinde, Trklere deinir ve Orta Asya'da, Fergana ve
Taken'in tesinde, Kimfk lkesinin dou ucunda bulunan Ye'cc ve
Me'cc dalan diye bilinen yerlerdeki halklarn tm olarak Trkler
olduunu syler. 2 2
Mecddn bn-il Esr, En Nihyetiif garp adl yaptnda, 2 3 Nesns
ile Ye'cc ve Me'cc arasndaki aynla temasla "Bir rivayete gre

19 al-Belh, age. c.2, s. 154.


20 Leipzig, 1848 tarihli basm. Kitapta, Kur'n'm K. 18 Kehf Sresi'nin 94 ve 97. ve
K. 21 Enbiy Sresi'nin 96. ayetlerinin y o r u m u ile ilgili blmlere baknz. Ayrca
b k z . D a n i m e n d , age, s. 117-118.
21 A b d u l l a h bni A h m e t i-Nefes. Liibb ii-Te'vil. c.3. s.250; ayrca bkz. D a n i m e n d .
age. 117.
22 bn Haldun. Mukaddima. Beyrut, 1967. ngilizce eviri bn Khaldun. The Mt-
cjadlimal; An Introduction to History, translation by F. Rosenthal; Pantheon Books,
New York, 1958. c . I . s. 149. 157.
23 M e c d d n bn-il Esr, E Nihdyetii ft urip. Hayriye Matbaas. I. basm, M s r .

76
Ness. Ye'cc ve Me'cc'dr... Baz hususlarda insanlara benzemeyen
birtakm yaratklardr ve dem ve evladndan deillerdir"24 der.
Anmsamak gerekir ki, ona gre Nesns ile Ye'cc ve Me'cuc ve
Trkler hep ayn anlama gelen szcklerdir. Mslman kaynaklarn
Ye'cc ve Me'cuc eklinde tanmlad Trkler, 7. yzyldan
gnmze gelene dek Arap milliyetiliinin kin ve saldr hedefi ola-
caklardr. Hayat al-Hayvan adl yaptnda ad-Damiri (Demiri), M-
hanmed'm "...yayvan suratl, kk gzl... vs." olarak tanmlad
Ye'cc ve Me'cc'la savalacana dair emirlerini nakleder ve bu
tanmlamada sz geen halklarn Trkler olduunu hatrlatr ve
Araplarn en sonunda Trklerle savamalar gereinin Kur'an'da
ngrlm olduunu dorular. 2 5
13.-14. yzyln Msrl yazarlarndan ihbddn Ahmet in-
Nveyre'nin Nihcyet l-ireb funn il-edeb adl yaptnda 2 6 ve Ykut-i
Hamev'nin Mu-cem iil-Biildan adl yaptnda 2 7 Ye'cc ve Me'cc'un
Trkler olduklar ve bunlarn "...engel gibi trnakl, vahi hay-
vanlarnkine benzer az ve yan dileri olan, kpekdilerine benzeyen
dileri bulunan, eneleri develerin enelerine benzeyen, vcudlarnn
tm kl ile kapl olan ve bir ey yedikleri zaman katrlarn ve
ksraklarn kard ses gibi dilerinin tkrdad duyulan" yaratklar
olduu anlatlr 2 8
lerdeki sayfalarda bu yukardaki yazarlara eklenecek daha pek ok
adlar yer alacaktr.
slamn Trk dmanl inancyla yorulmu yazarlar, Trk
sadece Araplara deil, Trklere dahi olumsuz ekilde tantmaktan geri
kalmamlardr. zellikle Trkn ecdadn vahi yaratklar olarak
tanmlayan kitaplarn pek ou Trk hkmdarlarna sunulmak zere
hazrlanm ve yazarlar bu hkmdarlar tarafndan mkfata

24 Bkz. D a n i m e n d , cge. s.121.


25 Abu'l Beka A b d al-Kadir Kemal ad-Dn ad-Damir, Hayat al-Hayvan. Kitabn
ngilizce evirisi iin bkz. /t Zoolagicul Lexicon. eviren A.S.G. Javakar. L o n d o n ,
1906, c.2, s.348.
26 Nveyre'nin bu kitab stanbul'da Kprl Kitaplt'nda 1186 No.'da kaytldr, bkz.
c.2, s.550.
27 Yakut -i Haev, Mu-cen\ lil Biildan. Msr, 1323-1324 basm, e.5. s.49; avrca bkz.
D a n i m e n d . cge, s. 120 vd.
28 Bu alnt iin bkz. D a n i m e n d . cge. s. 120.

77
kavuturulmutur. lerde Firdevsi'nin ahme adl nl yaptnda
Trkn ne zavall klklara sokulduunu ve Trk hkmdar Mahmud
Gaznev'nin bu kitab nasl ereflendirdiini greceiz. Yine ayn
ekilde, 11. yzyln bu nl hkmdarnn hizmetinde i gren tarih
bilgini al-Utb, Kitcb-al Yami adl yaptnda, Subukteki ile Sultan
Mahmud dnemlerinin tarihini kaleme alm ve Trk "yayvan su-
ratl, bask burunlu, seyrek sakall, kk gzl" Ye'cc ve Me'cc
rk olarak takdim etmitir. 2 9
Trk aleyhtar bu abalar yadrgayan baz yazarlarmz bu tutumu
slama aykrym gibi grrler: "Trklere kar ehl-i salip ordularyla
el birlii eden Mslman Araplara Trk rkn Hazret-i dem'in bir
ihtilm esnasnda yere dm nutfesinden doan bir canavar srs
ve bir Ye'cc Me'cc gruhu eklinde tanmlayan ve tantan Mslman
Arap ulemas arasnda slama ihanet bakmndan ne fark vardr?" der-
ler. 30 Derken de, Arabn Trk dmanln, sanki slamn znde
Trk aleyhtarl yokmu gibi, slama ihanet eklinde kabul ederler.
Oysa ki, bu dmanlk Arap yazarlardan deil, slamn znden kma
bir eydir ve yukarda belirttiimiz gibi kaynan Muhammed'de bulur.
Fakat belirtilmesi gereken ey udur ki, Trk aleyhtarl verilerini
ileyenler sadece Araplar olmayp, slamn tm unsurlar olmutur ve
bu unsurlar arasnda Trkler de yer almtr.

C) Trk Kuaklarn Yetitirenler Dali Bu nanc Srdrrler

Yzyllar boyu insanlarmz eiten bilginler, dnrler, airler V.,


hep ayn temay ilemiler ve Muhammed'in, Trk rk aleyhinde kul-
land Ye'cCc-Me'cc efsanesini ve hikyeleri dini birer gerek eklinde
tekrar etmilerdir. lerinden, bir yazarmzn deyiiyle "... Araptan
fazla Asabyyet-i arabiya gsteren bilinsiz yobazlar" kmtr.3
Hen ne kadar baz Tiirk kaynaklarnda Ye'cc-Me'cc'un, eski
alarda Dou'da, Orta Asya'da yaayan iki vahi kavn olduu ve
29 A b N a s r M u h a m m e d B. M u h a m m e d al-Diabbar al-Utb (d.310/961); kitabn
ngilizce evirisi iin bkz. Utbi. al-Manini (Ahned ibn Ali), A History of Sll
Mahmud of Ghazncl, Kahire, 1870, c.2, s.83.
30 D a n i m e d . age, s. 122.
31 D a n i m e d , age, s. 106.

78
Trklerin bu iki kavme kar kendilerini siper ederek arptklar,
dnyay bunlarn zulmnden koruduklar yazl ise de,32 genellikle
farkl olan tez, yani bunlarn Trkler olduu sonucunu douran grii
hkim gelmitir.
nk bir kere Ye'cc-Me'cc'm, Yafis ziirriyetinden geldii hu-
susunda Trk tarihileri, bilginleri ve din adamlar arasnda ittifak
vardrYfis (Yfes) ise Nuh'un olundan biri olp Tiirkiin babas
saylr. 3 4
te bu dorultuda olmak zere Trk eriats, Ye'cc-Me'cc ile
Trk ayniyet halinde tutan Arap yorumunu benimsemilerdir.
Birka rnek vermekle yetinmek gerekirse; 14. yzylda Ahmed,
Kur'an'm Kehf Sresindeki Ye'cc Me'cc hikyesinden esinlenerek
Trkn ecdad saylan halklar iin skendernme adl yaptnda,
insan dehete dren eyler yazar.
Germiyan hkmdar Sleyman ah'a takdim iin hazrlanm olan
ve Sleyman ah'n lmnden sonra Yldrm'n olu Sleyman
elebi'ye sunulan ve Trk hkmdarlarnca ba tac yaplan ve 16.
yzylda Osmanl snrlar dndaki Trk evrelerinde dahi hay-
ranlkla okunan bu kitapta Trk, her eyi yakp ykan, hayvan klkl
bir yaratk olarak tantlmtr.
Osmanl dneminin nl bilginlerinden Kamus eviricisi Asm
Efendi, Okyanus adl yaptnn Nesns maddesinde "nesns" adl ta-

32 Dahhak, Sudd ve Katde gibi tefsircilerin grleri iin bkz. Sahh-i Buharf Muh-
tasar..., c.9, s.97-100.
33 H i k y e odur ki, Nuh'un, Sam, Ham ve Yfis (Yfes) adnda olu o l m u ve
am'dan S rka (Araplar ve Yahudiler vs.) Ham'dan Zenci rk kmtr. Yafis'e
gelince, onun da "Trk", "Hazer" ve "Ye'cc ve Me'cc" adnda oullan olduu ka-
bul edilir.
Hamdullah M u s t a v h i bn Kazvin'nin Taih-i Gzida adl yaptnda Yafs'in Trk
adl olundan s e k i z kuak sonra, M 2 8 2 4 ylnda, O u z ' u n d o d u u yazldr.
34 Ye'cc ve Me'cc'n Trk ile olan ilikisi k o n u s u n d a eriatmz ve zellikle Diy-
anet leri Bakanl ne sylediini b i l m e z bir durum iindedir. Bir yandan Y e ' c c
ve Me'cc'n K u z e y ' d e iki vahi k a v i m olduunu ve Trklerin bunlara kar ken-
dilerini siper e d e r e k dnyay kurtardklarn kabul eder, dier yandan Y e ' c c ve
Me'cc ile T r k n karde olduklarn, ayn babann ve yani Yfis'in s u l h u n d a n
gelme bulunduklarn benimser.
Sahh-i JShr Muhtasar..., c.9, s. 100-101; bu arada Ye'cc ve Me'cc'un Rus,
ngiliz ve A l m a n olduu tezine de yer vererek bu devletin boazlanmasndan
mutluluk d u y d u u n u da ihsastan geri kalmaz; s.101.

79
ifenin Ye'cc ve Me'cc olduunu Arap kaynaklarna ve tanmna
gre yapar ve yaparken de Trk tpk Arap yazarlarn belirledikleri
gibi, "hayvan" ve "vahi" olarak tantr.3-"1
Osmanl dneminin dier bir tannm bilim adam saylan Ahte
Mustafa Efendi ise Ahteri-i Kebir adl yaptnn 3 6 Nesns szc
karlnda, yine tpk Arap bilginlerinin tanmlamalarna uyarak,
Ye'cc-Me'cc karl olarak "Bir nev'i taifedir ki... gdeleri kll
ve renkleri gk ve kllar kzl ve balarnn iki yannda yiiz ve iki
yannda gz var; her birisi erkek ve hem de dii olur ve her birisi
ykl olup dourur ve ikisi bir fili tutup yerler, henz dahi doymazlar"
diye yazar. 3 7

D) Trkleri Araplar in Felaket Getirici Irk Olarak Tanmlamak


zere Ye'cc-Me'cc Efsanesini Uygulama Siyaseti

Peygamber diye bilinen kiiler, halk ynlarn kendilerine itaat et-


tirebilmek maksadyla i ve d dmanlklar yaratma siyaseti
gtmlerdir. Yahudilerin kutsal kitab saylan Ald- Alyk bunu
dorulayan yklerle doludur. Dinsel kurallara uymadklar an
sraillilere kar Tann'nm gazaba gelerek onlar yamaclarn eline terk
etmesi ya da dmanlarna kar zayf ve yenik drtmesi bu kitabn
hemen her sayfasnda tekrarlanan eylerdendir. Saysz rneklerden biri
olmak zere Hezekiel kitabndan u satrlar alalm: "...Rab ...yle
diyor: '...Babil oullarn ve btn Kildanleri, Pekodu... ve onlarla be-
raber Aur oullarnn hepsini epevre sana kar geireceim... sana
kar Kuzey'den silhlarla, cenk arabalar ile... ve kavmlar cumhuru ola-
rak gelecekler, byk kalkanla ve kiik kalkanla ve miferle epevre
sana kar dikilecekler... burnunu ve kulaklarn kesip drecekler,
oullarn ve kzlarn alacaklar ve senden artakalan ate yiyip bi-
tirecek...ler.'" (Hezekiel, Bap 23: 22-27.)

35 Asn Efendi, Okyanus, istanbul, 1305 b a s m n a baknz. A y r c a bkz. Danimed,


age. s. 121.
36 Ahter M u s t a f a E f e n d i , Ahle-i Kebir. stanbul, 1309 b a s m ; bkz. Danimed, ge,
s. 121.
37 Danimed, a,(e. s. I i 7.

80
Buradaki "Kuzey'den" gelecei bildirilen tehlike, Tanr'nn "kor-
kutucu" olarak kulland Ye'cc ve Me'cc'dan baka bir ey
deildir. 3 8
Nitekim yine Hezekiel kitabnda Tanr, gya kendi kavmi sayd
srail i korkutmak ve kendisine itaat ettirmek iin Ye'cc'u seferber
eder ve ona yle der: "...ve sen ve seninle beraber birok kavmlar,
hepsi atlara binmi ve ...kuvvetli bir ordu olarak Kuzey'in son-
larndan, kendi yerinden geleceksin... ve kavmin srail'in karsna
kacaksn... son gnlerde vaki olacak ki, milletlerin gz nnde sen
de takdis olunacam zaman ey Ye'cc, onlar beni tansnlar diye, seni
kendi diyarma kar getireceim... Ve kavmim srail iinde mu-
kaddes adm tantacam..." (Hezekiel, B a p 3 8 : 1.4-17; Bap 39: 1-9.)
Baka bir deyimle Tanr, kendisinin srail tarafndan mukaddes
kabul edilebilmesi iin Ye'cc'u tehdit arac yapmtr ve mukaddes
kabul edildii anda srail'in zaferlere erieceini de aklamaktan geri
kalmamtr: " . . . o gn vak olacak ki, srail'de, denizin dousunda...
Ye'cc'a kabir yeri vereceim ve ...orada Ye'cc'u ve btn cumhurunu
gmecekler... Ve memleketi temizlesinler diye srail evi yedi ay onlar
gmmekte devam edecekler..." (Hezekiel, Bap 39: 11-14.)
te nasl ki, Yahudi peygamberler, eski Babilonya dneminden
kalan efsaneyi kendilerine ara yaparak srail Oullarn itaatkr
klma siyaseti izlemilerse, ayn ekilde M u h a m m e d de Yahudi din
adamlarndan rendii bu kurnaz siyaseti Araplara uygulamak is-
temitir. Gerek Ahd- Atyk'ta, Hezekiel'den gelme bilgiler ve gerek
skender'le ilgili hikyeler araclyla Ye'cc-Me'cc efsanesini
Kur'an'a yerletirmi ve bunun Trklere uygulanmas yolunu
amtr. Bylece Trkleri, Araplar iin hem "korkutucu" ve hem de
"yem" olarak kullanmtr.
Baka bir deyimle, bir yandan Yahudileri yakn bir dman ve i
tehlike olarak gsterip onlara kar dmanlk ve saldrlar (ve tabii bu
yoldan ganimetler) salarken ve bu maksatla, "Yahudilere kar
savamadka ve bu savalar, bir kaya paras gerisine saklanan bir Ya-

38 C.E. Wilson, "The Wall of Alexander Against G o g and M a g o g . . . " , in Hirsh An-
iversaiy Volume. London, 1923, s.575 vd.

81
hdi 'Ey msltiman benim arkamda yahudi var, ldr onu' deyinceye
kadar, srdrmedike hkm gn gelmi olmayacaktr" eklinde ha-
disler yerletirirken, 39 dier yandan da Trkleri, uzaklarda bir dman
bilip, Araplar da alma ve fetihler yapma hazrlna altrmak is-
temitir. Bu konuda yerletirdii hkmleri biraz yukarda sraladk.
Fakat bunlardan gayr, bir de Trklerle savamadka hkm gnnn
gelmeyeceine dair olanlar vardr ki, Yahudilerle ilgili olarak koyduu
yukardaki hkme benzer ve yledir:

"Krmz yzl, kk gzl, bask burunlu, suratlar deriden


kalkanlara benzeyen ve kvrk kldan yaplm sandallar giyen
Trklere kar savamadka hkm gn gelmi ol-
mayacaktr." 4 0

Her ne kadar bizim eriatmz Muhammed'in Trklere kar


sava deil, savunmay ngrdn ve nitekim bir hadisinde,
"Trkler size ilimedike siz de Trklere ilimeyin..." dediini iddia
ederse de, 4 1 bu iddiann geerli bir yn yoktur. nk bu szler, ih-
tiyatl bir davrana ynelme t olmak bir yana, Muhammed'in
Trkler aleyhinde koyduu kabul edilen bir hadisin sadece bir
ksmdr. Zira hadisin tamam yledir:

"Size ilimedike siz de Trklere ilimeyiniz; nk severlerse


sizi yerler, sevmezlerse gebertirler." 4 2

Gerek odur ki, Muhammed'in kafasnda yatan ey, Araplar


saldrgan bir karakterle donatmak ve savalara hazrlamak ve
Trklere kar saldrya kkrtmaktr:

"Dman diye bir ey yoktur diyorsunuz. Fakat sizler, yaygn


suratl, kk gzl ve kzl sal bir millet olan Ye'cc ve

39 Buhr, Sull. Kitab- Cihad, eviren Houdas, c.2, s.322.


40 Bulr, Sallt. Kitab- Cihad, eviren Houdas, c.2. s.323.
41 Eski ve yeni yazarlarmz iin bkz. Vi M e h m e d Efendi. Aris ul-Kur'n ve Nefis
iil-Frkan (Beyazt Kitapl'da No.67), s.128-138: smail Hami Daniincnd. Tiirlc
Irk Niin Mslman Olmutur?. Okal Yaynlar, stanbul. 1959, s. 139.
42 Buhr, Manakib; al-Suyut, al-L li al-Menia. c . l , s.440; A b Davud'un ve b
Hacar'n yaptlarnda da bulunur.

82
Me'cc'laia karlamayncaya kadar dmanlarla savam
olmayacaksnz. Bunlar giderek oalan ve yzleri dvl kal-
kana benzeyen kimselerdir" 4 3

derken bunu tasarlamtr.

1) Neden Trk Dmanl?


Denecektir ki, Muhammed'in Yahudilere kar husumet ve
dmanlk beslemesi doaldr, nk gerek Mekke'de ve gerek Me-
dine'de Araplarla beraber adeta i ie yaamakta olan Yahudiler ken-
disini peygamber olarak kabul etmemi ve hatta onun saldrlarndan
korunmak iin Mekkelilerle ibirlii y a p m a y a girimilerdir.
Pekiyi, ama kendisiyle hibir ilikisi olmayan Trklere kar
neden dmanlk duygularn yaratma gereini duymutur?
Bu sorunun yantn Ye'cc ve Me'cc efsanesinin Muhammed
tarafndan benimsenmesi vesilesiyle birazdan vereceiz. Fakat
imdilik unu belirtmekle yetinelim ki, Araplar hem birlik havas
iinde (ve kendisine bal olarak) tutmak ve hem de da almak iin
dtan gelmesi muhtemel bir tehlike kayna yaratmak istemi ve
rnein "Yaklaan bir fitnenin errinden vay Arabn hline... u sa-
atte Ye'cc ve Me'cc eddinden bir menfez almtr" eklinde

43 al-Muttaki, age, e.7, s.204: ngilizce eviri Lewis, c.2, s. 197.


44 Bilindii zere. Mekke'den Medine'ye geip de orada kendisine taraflar toplamaya
baladktan sonra M u h a m m e d ' i n glendii grlr. O d n e m d e Medine'de 3 Yahudi
ve 8 Arap kabilesi yaamaktayd. Fakat Yahudi kabileleri, gerek zenginlik ve gerek
sosyal yaam itibariyle Arap kabilelerinden ileri durumdaydlar. Onlarla ibirlii yap-
mak M u h a m m e d iin her bakmdan avantajl bir eydi. Medine'deki Yahudileri ka-
zanmak ve kendisine balamak amacyla Yahudilere, tavizler vermi ve baz Yahudi
geleneklerini kabul etiiti. Kuds' kble yapmas bunun delillerinden biridir. Za-
manla ii d a h a ileriye gtrecek ve Yahudilere (ve Hristiyanlaa) daha nce
gnderilmi olan peygamberlerin (Yani brahim'den, shak ve smail'den, Yakub ve
oullarndan M u s a ve sa'ya varncaya kadar) hepsinin M s l m a n olduklarn ve daha
nce gnderilmi kitaplarn (yani Tevrat ve ncil'in) Island hkmleri kapsadn
syleyecek ve bylece kendisini onlara peygamber olarak ve Kur'an' kutsal kitap ola-
rak kabul ettirmek isteyecektir. Ancak btn uralarna ramen baarl ola-
mamtr. Zia Yahudiler ne onu peygamber ve ne de Kur'an' kutsal kitap olarak be-
nimsemilerdir. Bunun zerinedir ki, Yahudilere ve Hristiyanlara kar dman
kesilmi ve Kur'an' da bu dmanlklar dile getiren hkmlerle doldurmutur.
rnein K. 9 T e v b e Stresi'nin 29. ayetiyle onlara kar sava dnemini balatmlar.

83
konumutur. 4 " 1 te yandan yine denecektir ki, Araplar da dnk
saldr siyasetine yneltebilmek iin neden ille de Orta Asyalarda,
yani ok uzaklarda yaayan Trklere kar kkrtmtr. Neden
baka milletleri sememitir? Hemen belirtelim ki, sadece Trklere
kar deil, dier milletlere kar da sava kkrtmalarndan geri
kalmamtr. rnein Yunanllara, Romallara ve dier toplumlara
kar da dmanlk yaratmtr. Nitekim bir hadisinde yle der:

"Benim kavmim ierisinde denizlerde sefere (fetihlere) kanlar


en byk fazilete erimi olacaklardr... Kavmimin insanlar
arasnda Sezar'n lkesine saldranlarn tm gnahlar
afolunacaktr." 4 6

Sylemeye gerek yoktur ki, "kavmim" dedii ey Araplardr.


Fakat Orta Asya blgelerini fetih ve oralarda yaayan Trklere
kar saldr siyasetine ynelmenin ok daha byk avantajlar vard.
iinkii bir kere bu blgeler zenginlik kayna diye bilinen yerlerdi.
Dou ile Bat arasndaki ticaret yollarnn gzergh ve byk
zenginlikler diyar olan O ta Asya'ya ve rnein Horasan vs. gibi top-
raklara Araplarn gz dikmesi ve buralarda egemen Trklere kar
savalara girimesi Arap karlar bakmndan elbetteki doald.47
Ve M u h a m m e d bni ngrd iindir ki, Trklere kar savalar
slamn gerekleri arasna almt.
Daha Kuteybe zamannda Orta Asya'daki ticaret merkezlerinin ve
yollarnn ele geirilmesi giriimlerinin balam olmas, bu gr
dorulamaya yeter. 4 8
Baka bir deyimle, Arap ordularnn Orta Asya'ya saldrmalar
dinsel bir idealizme dayanmaz; yani slam dinini yaymak ve rnein,
Trkleri Mslman yapmak amacyla ngrlmemitir. Sadece ve sa-
dece ganimetler, zenginlikler, kleler ve cariyeler edinmek iin

4i Z e y b e n Bim-i Cah' rivayetine dayal bu hadis iin bkz. Scll-i Biliniri Muh-
tasar.... 2. basn, c.9. s.95 vd.
46 Bulr. Salil-i.... eviren Hodas, c.2. s.322.
47 al-Taber gibi nl slam tarihilerinin grleri bu merkezdedir. Bkz. al-Taber. A-
als Oes Scripsi Aln .lafar... al-Tabari, Ed. M.J. de G o e j e . Leidcn. 1899-1901.
c.2. s. 1280.
48 M A . Shaba, The Abbasid revohmtm. Camb idge University Press. 1970, s.99.

84
ngrlmtr. Nitekim Suriye'den ran'a ve ta Orta Asyalara kadar
uzanan ilk Arap fetihleri srasnda bu blge halklar slama
alnmamtr. Bu halklarn Mslmanla girmeleri ok daha sonra
gerekletirilecektir. 49 Buna karlk, bu fetihler srasnda byk zen-
ginlikler salanmtr. te yandan Muhammed "(Merik tarafna iaret
ederek) iyi biliniz ki fitne ite buradadr, eytann boynuzunun doduu
yerde (Dou cihetinde)" diye byk tehlikeye iaretle "...Siz ayak-
kaplar kee olan bir kavim ile muharebe etmedike kyamet kopmaz"
eklindeki szleriyle Orta Asya blgelerine sava almas gereini
ngrrken, bu lkeler halkn Mslman yapmak deil, olsa olsa
Mslman Araplar bu felaket kaynana kar kkrtmak istemitir.
Ve ite Tevrat ve ncil'de geen Ye'cc ve Me'cc efsanesini Orta
Asya'da yaayan Trklere uygulamak ve "...yayvan suratl, kk
gzl...(vs) ... Trklere kar zaferler kazanmadka hkm gn
gelmez" eklinde konumak suretiyle Muhammed yukardaki amac
salama yolunu bulmutur.

2) Ye'clc-Me'cc Efsanesi ile Trkler Arasndaki likinin


Nasl Kurulmu Olabilecei Hakknda
Biraz nce grdk ki, Muhammed'in yerletirdii Kur'an ve hadis
hkmlerine gre Trkn pek olumsuz, iren ve korkutucu bir
tanm vardr. Bu tanm, yzyllar boyunca, sadece slam dnyasn
deil, Bat dnyasn da Trkler aleyhine etkilemeye yetmitir.
Muhammed'in, Trklerle ilgili bilgilere ne suretle sahip olduu ko-
nusu merak uyandran bir sorudur. Trklerle iliki kurmad ve Trkler
hakknda pek bilgisi olmad halde, byle bir tanmlamay neye da-
yanarak yapm olduu, dnlecek bir eydir. Hatta onun yaad
dnemde Trk szcnn "btn bir ulusu kapsar" nitelikte olmadn
ileri srerek Trklerle ilgili hibir ey sylemediini, hibir hadis
brakmadn iddia edenler vardr.-"*0 Bu iddialar yantlamak kolaydr.
Bir kere Trk szcnn Mhammed'den ok nce mevcut olduu ve

49 Philip K. Hini. The Arabs; A Shift History. New York. 1965. 1948. s.44, 46 vd.
50 Bu iddia sahipleri arasnda tarih profesrlerimiz de yer alr. Bkz. Cokun ok.
Aramzdan Ayrlanlar. Ankara niversitesi Hukuk Fakltesi. O.F. Berki
A r m a a n n d a n , ayr basn. Ankara. 1977. s.26.

85
em de devlet kurmu Trk toplumlar iin kullanld tarihi bir
gerektir. Zira, Muhammed MS 7. yzylda yaamtr; 622 ylnda
Mekke'den Medine'ye getii kabul edilir. Oysa ki, bu tarihlerden
yzlerce yl nce Trklerin Tura ve Tiirkii olarak arldklarn tarih ki-
taplar yazar.
Orhun ve Uygur yaptlarnda Trk olarak geen szck, daha son-
ralar ksaltlarak Trk olmutur ve Trk kollarndan birinin addr;
tpk Ouz, Tiirke, Uygur, Tardu vs. szckleri iin olduu gibi? 1
te yandan, Orta Asya'da Kagar blgesinin ve bunun dousunda
kalan btn lkelerin, daha ilk anlardan itibaren Araplar iin Trk
blgeleri olarak bilindii, eski in kaynaklarnda ve Avesta'da "Turan"
olarak Trklerden sz edildii, sa'dan 1 300 yl nce Trk adna rast-
land, Msr'n bu tarihlerde Turkalar tarafndan istila edildii, yine bu
dnemlerde Anadolu'da ve Ege'de kavimler kaynamas srasnda ayn
ad altnda Trklerin bulunduu, Milat'tan T 1 0 0 yl nceleri Hititlerin
mttefiki Trko\wm Trkler olduu, Asur blgelerinde Trk adnn
getii, yine Milat'tan ok nce Frat zerinden yerleen Khu devleti
bakentinin Trk adn tad, Byiik Hun Devleti'nin (M 300 ile
MS 300) 500 yllk Trk kltr ve geleneini temsil ettii, Gktrklerin
MS 552-745 yllar arasnda Orta Asya'da Tiirk adyla bir devlet kur-
duklar ve Bizans kaytlarna gre bu devletten Tiirkiya diye sz edil-
dii, bilim dnyasnn benimsedii gereklerdir. Ve nihayet Trk adnn
Nuh'un olundan biri olan Yafis'in olundan gelme olduu hususu da
Arap ve Trk tarihilerinin ve din adamlarnn ortaklaa savunur ol-
duklar bir tezdir. 52
Grlyor ki, Trk szc M u h a m m e d zamannda ve ondan ok
daha nce bilinen bir eydir.

51 Bu konudaki k a y n a k l a r ve ayr bilgiler iin bkz. 1. Arsel, Biz Profesrler, Ankara.


1979. s.295 vd. A y r c a bkz. "Le n o m des T u f k s Dans 'Avesla'", par E. Blocnel, Tlc
Journal of tlc Royal Asiatic Anl Irelad, 1915, Londo. s.305-308.
"Notcs On S o m e E a l y T u k i s h Tribes", Proceedmgs of tlc XXII Co>ress ofOrien-
talists Hell in stanbul, Ed. by. Z.V. o g a n , 1951, c.2; Leiden, 1957, c.2, s.373-375.
52 Bkz. lhan Arsel. Biz Profesrler, Ankara, 1979, s.295 vd.
Diyanet leri Bakanl'm yaymlad Salh-i Buhr'i Muhtasar... 'da Zeynep
Bint-i Cah' rivayetine dayal bir hadisin izahnda Trklerle Ye'cc ve Me'cc'un
karde ve Yafis'in oullan olduklar, fakat Trklerin Ye'cc ve Me'cc'a sava atklar
ve dnyay bu ' canavarlardan" koruduklar aklanmtr. 2. basm, e.9, s.95-97.

86
Fakat Muhammed'in Trk szcn kullanmad farz edilse dahi,
yine de Ye'cc ve Me'cc ile ilgili olarak brakt hkmlerdeki
tanmlardan bunlarn Trkler olduu sonucu karlacaktr. Bir toplumu
tanmlamak iin o toplumun mutlaka adn kullanmaya gerek yoktur. 5 3
Trkn tanm ve bu tanmn Ye'cc-Me'cc efsanesiyle ilikisi
konusunda Muhammed'in ne suretle bilgi edinmi olduu sorusuna
gelince, bu sorunun cevab muhtemelen udur:
Muhammed, Arap dnyas dndaki toplumlar ve lkeler
hakkndaki bilgileri genellikle Yahudilerden ve Hristiyanlardan ve
onlarn din adamlarndan renmitir. Bilindii gibi kendi yaknlar
arasnda bu dinden kiiler vard. rnein, kars Hatice'nin amcasnn
olu Varaka adnda bir Hristiyan olup, Ahd- Atyk ve Ahd- Cedd
hakknda geni bilgi sahibi bir kimseydi. te yandan karsnn ker-
vanlarn Suriye'ye, am'a gtrp getirdii sralarda Bahira adndaki
bir rahip ile tanm ve ondan pek ok din bilgisi edinmitir." 14 Bu
arada Mekke'de ve Medine'de yaayan Yahudi ve Hristiyan din
adamlarndan da pek ok tand olmutur.
te nasl ki, dier konularda bu kaynaklardan yararland ise,
Ye'cc-Me'cc konusunda da o ekilde yararlanmtr.
Bu efsanenin Trklerle ilikisi konusunda sylenenler udur:
Uygur Trkleri, ilk yaylma dnemlerinde (ki, Milat'tan. nce 2824
yllarna rastlad kabul edilir) saldr ve sava yolu ile etrafa dehet
samakla n saldlar. Daha sonralar Bat'ya inen ve oralar igal
edenler, Bat dinlerinde "Uygur" deyiminden kinaye olarak yer alan
"ogre" adyla anlr oldular. "Ogre" deyimi bu dillerde "dehet saan,
tiksinti yaratan, korkutucu" anlamna geldii iin Ye'cc ve Me'cc ef-
sanesi bu vesie ile domu ve Hezekiel, peygamberin aznda Ald-
Afyr'taki ekliyle ifadesini bulmutur. 5 5
te yandan, yine eski alardan ve Yunan kaynaklarndan gelme
olarak, Byk skender'in Asya'ya yapt seferler srasnda Ye'cc ve
Me'cc lkesi snrlarna setler ektirdiine, nk ora halklarnn
saldrlarndan, pisliinden ve ktlnden evreyi korumak is-
tediine dair hikyeler vardr.

53 Bkz. lhan Arscl, Biz Profesrler. Ankara, 1919, s.295 vd.


54 Taber, Milletler re Hkmdarlar Tarihi. M E B Yaynlar, Ankara. 1966. c.2, s.63, 98.
55 Atul- Atyk'n (Eski Ahid) "Hezekiel" kitab, B a b 38, 39.

R7
slamn yerletii tarihlerde bu hikyeler Araplar arasnda bilinen
eylerdir. Bilindii zere bu blgeler, o dnemlerde Eski Yunan kay-
naklarnn kalntlaryla dolu idi. Daha sonraki yzyllarda slam bil-
ginlerinin Eski Yunan kaynaklarndan yararlanmalar da bu kalntlar
sayesinde mmkn olmutur.
te Ahd- Atyk'ta ve Kur'an'da yer alan Ye'cc ve Me'cc efsanesi
konusundaki bilgiler de Yunan'dan geerek eski alardan gelmitir.
Milat'tan nce 5. yzylda yaam olan Hippokrat'n ve Galen'in
Trkler hakknda yazdklar eyler hep bu kaynaklarda bulunur. Bu
kaynaklardan kma Trk tanmnn Muhammed'in tanmna uygun
dt hususunda fikir edinebilmek iin al-Belh'nin Kitb al-
Bad'va'l-taih adl yaptna ya da aa yukar ayn mealde olan eref
al-Zaman Thir Marvaz'nin Tab'i al-Hay cvan adl kitaplarna gz
atmak yeter. rnein Marvaz, Trklerin tanm konusunda Galen'den
ve Hippokrat'tan nakiller yapar. Bu nakillerde Trklerin, souk iklim in-
sanlar olarak "tombul, yal, az kll, uyruk kemikleri belli olmayan,
geni suratl, cengver, cesur vs." ekilde tanmlandn aklar. 5 6
Hemen her dnem itibariyle Arap ve Mslman yazarlar Trkn
tanmn, hep Muhammed'in brakt hkmlere uygun decek
ekilde yapmlardr. Abbasi halifeleri ve kendi devirlerinin ya-
zarlar, Muhammed'in brakt hadislere uygun decek ekilde
Trkleri nasl "yayvan ve geni suratl, kk gzl vs." olarak
tanmlamlarsa, o tarihten bu yana btiin dnemler boyunca Arap ve
Mslman yazar ve bilginlerin yaptklar bu olmutur. Yaknada
Arap milliyetisinin farkl bir tutumu yoktur. 20. yzyln balarnda
sz konusu hadisleri rdn Kral Abdullah'n azndan adeta Trkn
suratna tokat atlrcasna sylenmi bulmaktayz.
Arapa ve ngilizce olarak yaymlad anlarda bu Arap eyhi,
Araplar Trk egemenliine kar ayaklanmaya kkrtrken, evvelce
Araplar iin felaket yarataca bildirilen bask burunlu ve yzleri yay-
van kalkana benzeyen rktan sz eder ki, bu onun her zaman iin nef-
ret etmi olduu Trklerdir. 5 7

56 eref al-Zaman T h i r Marvaz, Tub-i al-Hayavan. Delhi 1943, s.27 (Hicri 5 1 4


y a z m a baskdan). Kitabn ngilizce evirisi iin bkz. Slaruf al-Zaman Tahr Mar-
vaz, On Cliu. The Tttrks and India, Minorsky, L o n d o n , 1942, s.37-38. 53. 54
57 Bkz. Memorie of King Abdullah of Transjordan. Ed. by Philip D. Graves, London.
1950, s.56.
E) Trk Felaket Getirici Irk Gibi Gsteren Muhammed,
Araplar "nsanla Ik Tutan Irk" Olarak Yceltir

Her ne kadar Muhammed'in Mslmanlar aras eitlii salamak


zere, slama dahil halklar arasnda rk, soy, renk, .cins vs. fark
tanmad ve "Araplar" ile "Arap olmayanlar" arasnda ayrm yap-
mad sanlrsa da, gerek udur ki, o, Araplar Tanr'nn sekin ve
gzide kavmi olarak slamn en stn kertesinde klm ve Arapl,
Mslmanlkla adeta ayniyet haline sokmutur.
Gerekten de, bn Hiam'n es-Sre ve bn Sa'd'n Tabakat adl
yaptlarnda yer alan bir Muhammed' Beyan'da "Biitiin Araplar,
brahim'in olu smail'in ocuklardr" diye yazldr. Bu soy, yine
Muhammed'in beyanna gre "gkler kadar berrak ve erefli bir soy"
olarak kabul edilir. K'an'm eitli surelerinde yer alan ayetlerden
(ve zellikle K. 16 Nahl Suresi, ayet 119-123) anlalan odur ki,
Tanr brahim'i "bir mmete bedel Allah eri" olarak semitir.
Tarihilerin bildirdiine gre de Muhammed'in nesebi, babas Ab-
dullah ve bykbabas Abdiilmuttalib, onun babas Him, onun
babas Abd Menf yolu ile taa brahim'e ular. 11. dereceden ceddi
Kurey, Arap Yarmadas'nn en nl slalesidir. Bundan dolaydr
ki, Muhammed bir hadisinde "Allah, Hz. brahim'in evladndan Hz.
smail'i, Hz. smail'in evladndan Kinne'yi, Kinne'nin evladndan
Kurey'i, Kurey evladndan Himileri, Himiler iinden de beni
szp seti" demitir.
Ve ite bylesine "stn" ve "erefli" bir rk ve soy olarak kabul
ettii kendi mmetini, yani Araplar, slamn temel unsuru yapmak
iin areler aram ve bu arelerin banda "Arap asll olmayan
Mslmanlarn" Araplar yceltmeleri ve kutsal bilmeleri ve Arap
asll halifelere itaat etmeleri gereini slamiyetin birer art haline
getirmitir. Fakat btn bunlar yaparken son derece kurnaz bir si-
yaset izlemi ve sanki Araplar kayrmyormu ve onlar Arap asll
olmayan Mslmanlardan ayrmyormu kansn yerletirmitir.
lerdeki sayfalarda Arabn slamdaki stn yerini salayc
hkmlere deineceiz ve rnein "... Bylece sizi (ey Araplar), in-
sanlara rnek olmanz iin tam ortada bulunan bir inmet kldk" (K. 2

89
Bakara Suresi, ayet 143) eklinde ve benzeri ayetleri gzden
geireceiz. Fakat burada ksaca belirtmek gerekir ki, kendisini, "Ben
Araptanm ama Arap benden deildir" diye tantan Muhammed, her
eye ramen z be z Arap olarak grnmek ve grnrken de Arap
rknn brahim'den gelme "erefli" ve "temiz ve saf kan" bir rk
olduu kansn kkletirmek istemitir. 3 8

1) Muhammed'e Gre Mslman Olabilmek in


Araplar Sevmek ve Yceltmek arttr
Araplar slamn ve insanln en mkemmeli ve Kureylileri de
Araplarn en stn ve nihayet kendi iinden kt kabileyi
Kurey'in en faziletlisi bilen Muhammed, bir hadisinde yle der:

"nsanln en mkemmel snf Arap'lardr; Arap'larn en


mkemmeli Kurey'lilerdir; Kurey'lilerin en mkemmeli de
Beni Haim'dir."

Beni Haim, bilindii gibi Muhammed'in kendi mensup olduu


airettir. Ve ite "Araplar" derken genel olarak Muhammed'in dnd
budur. Ve Aabn stnln o, bu adan ngrm ve slama dahil in-
sanlar Araplar sevmeye ve saymaya bu maksatla zorlamtr.
Baka bir deyimle, slam ierisinde Arabn stn grlmesini ve
sevilip saylmasn, dorudan doruya kendisine ynelik bir davran
olarak deerlendirmitir. Nitekim bir hadisinde yle der:

"Arap'lar sevmek u nedenle arttr: iinkii ben bir Arab'm,


nkii Kur'an Arapa inmitir, nk cennet sakinleri Arapa
konuur..."

Grlyor ki, iyi bir Mslman olabilmek iin her eyden nce
Muhammed'e inanmak ve onu sevmek arttr; Muhammed'i sevmek
ise, Arabi sevmek demektir. Baka bir deyimle, Arabi sevmeyen
Mslman saylmayacak demektir. Fakat bu sevgiyi slamiyet ile
biraz daha ayniyet haline getirmek iin unlar eklemitir:
58 M u h a m m e d ' i n mensup bulunduu Arap rkn yukardaki ekilde yce gstermek hu-
susunda bizim yazarlarmz ve din adamlarmz birbirleriyle yarrlar. Yukardaki ha-
dislerin yorumu iin bkz. Yaar Nuri ztrk, Keuli Dilinden So Peygamber (Krk
hadis erhi). stanbul, 1984, s.17 vd.; ayrca ztiirk'n Hz. Falma ve Hamudullah'n
slam Peygamberi adl kitaplarna baknz.

90
"Araplar sevmek demek iman sahibi olmak demektir; onlardan nef-
ret etmek imansz kalmak demektir. Araplar seven beni seviyor de-
mektir. Kim ki Aaptan nefret eder, benden nefret ediyor demektir."

Grlyor ki Muhammed'e gre Mslman kii, sadece Araplar


sevmekle yetinmeyecek, Arabi kltc her eyden kendini uzak bi-
lecektir. Zira Arabi kltmek ya da Araptan nefret etmek irk
komak demektir, yani slamn en byk su sayd davranlara
ynelmektir. Bu konuda da u hadisi brakmtr:

"Araplara hakaret eden, Arap hakknda ktii konuan, Arap'


aalatan kii mrik saylr; zira Araplar kltmek slm'
kltmek demektir."

Ve gya bu ii yapmakla Mslmanlar, her eyden nce kendi


hayrlarna alm olacaklardr, nk Araplar severken ve
yceltirken bunu kendi karlar bakmndan yapm olmaktadrlar.
Zira M u h a m m e d ' e gre Arabn varl tpk gnein varl gibi
bir eydir ve gne olmadan hayat olmaz.

"Araplar sevin ve onlarn yeryzndeki varlna destek olun,


nk onlan yaam ve varl elemek slmiyet bakmndan
k demektir; onlarn yok olmas demek slm'n karanla dal-
mas demektir."

Baka bir deyimle, Mslman kii iin Arabi sevmek, yceltmek,


slami bir arttr. Nasl ki namaz klmadan, oru tutmadan, hac et-
meden ve hele Muhammed'i sevmeden ve onu yceltmeden Mslman
olmak mmkn deil ise, ayn ekilde Arabi sevmeden ve yceltmeden
Mslman saylmak mmkn deildir. 39
59 Mulammed'in Araplar slaun en stn mmeti olarak tanmlayan szleri iin bkz.
Buhr, Sahtl' (L. Krehl, Leyden, 1862-1868) zellikle Kitb- Enbiy. Bap 46; Kitab
Maakib, c . l , Bap 2; Kitab Ahkm. Bap 51; Kitb Nikh, Bap 12; Kitb Nafakat, Bap 10
Mslim'in Sahih'ine (Kahire 1283), zellikle Kitb mra, 5 - 1 0 ve ayrca Fazail al-
ahaba'sna) al-Trmz'nin Kitb Maakib (Kahire 1292, Bap 69).
Ahmet bn Haribal'n Musnad'na, Kahire, 1313. c . l . s.64, 81. 171, 176, 183.
Bkz. al-Muttak'l Hindi, Kaz al-Ummal fi san al-Akral, Haydaabad, 1312. c.6. s.66,
203-204, 207.214-221'.
Muttak'ni bu kitab Suyut'nin at-Cam al-Kabir adl yaptnn hablara gre yeni bir
tertibidir. Muttak'nin kitabnn ngilizce evirisi iin bkz. B. Levis. slm. Frn Ile

91
2) Mhammed Arabm stnl Grn
Irklk Asndan da Srdrr
Arap, esas itibariyle rkdr, Arap rknn, dier rklara stnlne
inanmtr. slamdan nce de saplanm bulunduu bu duyguyu, ok
daha koyu ekliyle slamdan sonra da srdrmtr. Srdrmesinin ne-
deni de Muhammed'dir. nk Muhammed, iliklerine kadar rk ilk
Arap milliyetisidir. Tanrnn, Arap kavmini ereflendirmek zere
Kur'an' gndermi olduuna dair u ayeti indirdiini bildirmitir: "(Ey
Muhammmed!)... muhakkak ki (Kur'n) hem senin iin, hem kavmin
iin bir ereftir..." (K. 43 Zuh uf Suresi, ayet 44.)
te yandan Arabn, Arap olmayanlara stnln savunmak ve
hatta bu stnl slamn bir "art" olarak kabul ettirmek yannda,
bir de Arap rknn "safiyetini" salamak amacn gtmtr.
Bundan dolaydr ki/ bir yandan Arap rknn kkenini brahim'e
gtrrken ve bylece Araplarn brahim olu smail soyundan gelme
olduunu ileri srerken ve brahim ailesini ve soyunu stn olarak be-
lirlerken (rnein K. 3 l-i mrn Suresi, ayet 33), 6 0 dier yandan da
Arap rknn baka rklarla karmamasna almtr. Bunu
salamak iin Araplarn kendi aralarnda, yani sadece Araplarla ev-
lenmelerini, "mevl" (yani Arap olmayan Mslmanlarla)
karmamalarn ve hele "kt rk" olarak tanmlad zencilerle hibir
ekilde evlenmemelerini istemi ve te yandan mevlnin de kendi ara-
larndan evlenmelerini ngrmtr; aksine davrananlarn da dinsel su
ilemi olacaklarn belirtmitir.
Nitekim bir hadisinde yle demitir:
Prophet Muhammecl to the Capture of Constantinople, Edited and -translated by B.
Lewis, Religion and Society, Harper and Row, New York, 1974, c.2, s. 195-197.
Suyut'nin yaptlarna baknz. zellikle Mustafa al-ihab, al-Kavmiyy'a al-Aubiyya,
Kahire, 1959, s.346.
60 "Bilindii gibi brahim'in smail ve shak a d n d a iki olu olmutur. smail'i, H a c e r
adndaki klesinden, shak' kars Saa'dan edinmitir. Yahudiler de kendilerinin
brahim soyundan olduklarn, fakat shak'da geldiklerini sylerler. te o n l a r d a n
m l h e m olarak M u h a m m e d de Araplarn kkenini brahim'e g t r m ve smail'den
geldiklerini belirtmitir. Kur'un'da brahim'in " H a n i f ' . b i r M s l m a n olduu ve M-
hammed'i de "haif" olarak brahim'in dinini tecdit-ettii ve bylecc brahim'in
soyu olan Araplarla M s l m a n l n saf ekli Haiflik arasnda iliki b u l u n d u u
anlatlmtr. Bkz. K. 6 E'm Suresi, ayet 161; K. 3 l-i mrn 67; K. 2 Bakara Su-
resi, ayet 135. Kur'un 'da geen "Haif" szc " M s l m a n " anlamndadr.

92
"Arap'lar Arap'larn eitidir; mevcli de Mevali'in. Ey nevali,
iinizde Araplarla evlenenler su ilemi olurlar, kt yapm
olurlar. Ve ey Arap'lar, iinizde nevali ile,evlenenler kt dav-
ranm olurlar. "6I

te yandan Arap rknn gya safiyetini korumak amacyla da


Araplarn zencilerle evlenmelerini yasaklamtr. Zira Muhammed'e
gre zenciler "bozuk" ve "arpk" bir rktr ve bu nedenle zenci bir
kadndan doacak olan ocuklar da sakat ve arpk olur. Bu konuda
brakt hadis u mealdedir:

"(Ey Arap) Kendinden olanla ve kendi denginle evlen; ve ya-


pacan ocuklarn (gelecek kuaklarn) safiyeti bakmndan
dikkatli ol ve asla zenci ile evlenme. nk zenciler bozuk/
arpk yaratk olduklarndan onlarla evlenenlerin ocuklar
sakat ve arpk doar.

Hemen belirtmek gerekir ki, bunu da Yahudilerden renmi ve


onlar takliden slama geirmitir. Zira Tevrat 'ta Yahudi olanlarn ol-
mayanlarla evlenmeleri gya Tanr tarafndan yasaklanmtr.
te yandan kadn neslini her bakmdan aa grd halde,
Kureyli kadnlar dier kadnlara nazaran stn saymtr. 6 3

3) Muhammed'in; "Ben Araptanm, Ama Arap Benden Deildir!"


eklindeki Szlerinin Yaratt Yanlg
slamclar Muhammed'in, Araplar, yani kendi z kavmini, Arap ol-
mayanlara stn tutmadn iddia ederler ve kant olarak onun, "Ben
Araptanm ama Arap benden deildir!" ya da "Ben Arabn, ama Arap-
tan deilim!" eklinde konutuunu ne srerler. Hatta Araplar lehine
farkllk yaratmak yle dursun, aksine, onlar "yalanc" ya da
"mnafk" vb. deyimlerle ktleyip kmsediini sylerler. Ve ite
Araptan olmayan her Mslman kii, zellikle bizim saf insanlarmz,

61 Muttaki, Kanz ul-ummlf sunan al-akvl, Haydarabad. 1312. Ksm 8. s.24-28. Alnt
iin bkz. Bernard Lewis, "slm: From the Prophet M u h a m m e d to the Capture of Con-
stantinople", Religion and Socien. Harper and Row., New York. 1974. c.2, s. 198.
62 tbid.
63 Kurey kadnlarnn stnl k o n u s u n d a k i hadisler iin bkz. B u h , Sall (Kirab
Nikh) Bap 12: Kiab Mafakat, B a p 10.

93
bu szlere bakarak Muhammed'in, eitli Mslman halklar arasnda
hibir ayrm yapmadn ve hatta ayrm yapmak yle dursun, onlar
kendi kavmi olan Araplardan daha fazla sevdiini sanr. Bu dorultuda
olmak zere Muhammed'in ne Arap, ne Acem ne de Trk olmayp, belli
bir blgenin insan tipine oturtulamayacam ne srenler vardr.
Oysa btn bunlar yanlgdan ibarettir, nk Muhammed, her ne
kadar slama girmekte direnen "mrik" Araplar kmser nitelikte
szler sarf etmi ise de, gerekte kendisini hem Arap kavminin en
erefli kesiminin (Kurey'in) en faziletli ailesinden (Haimilerden)
saym, hem Arap kavmini kdvm-i necip (yani btn milletlerin en
"asil" ve en "erefli" olan) olarak tanmlam ve hem de Kur'an'm
kendisini ve kendi kavmini (yani Arap kavmini) ereflendirmek iin
indiini aklamtr. rnein K. 43 Zuhruf Suresi, ayet 44'te u
yazl: "...muhakkak ki (Kur'n) hem senin iin, hem kavmin iin bir
ereftir ve ilerde ondan mestti olacaksnz."
Gerekten de, Muhammed'in Araplar hakknda olumsuz grler
belirttii, kentlerde ve kylerde yaayan Araplar, zellikle bedevileri
"cahil, ikiyzl,-kt ruhlu, dnek, zayf karakterli, savamaktan
kaan" insanlar olarak tanmlad dorudur. Tanr'dan geldiini
syledii, "Bedeviler, kfirler ve mnafklk bakmndan kentlilerden
beterdir" (K. 9 Tevbe Suresi, ayet 97) eklindeki ayetlerden de
anlalaca gibi, ona gre genel olarak kt olan, Araplarn hem
kentlisi ve hem de bedevisidir. Fakat bedeviler kentlilere oranla daha
da ktdr, daha da haindir ve bundan dolaydr ki, din hkmleriyle
snrlanmaya daha da muhtatr. Nitekim ayn ayet yle devam eder:
"...ve Allah'n Peygamberine indirdii hkmlerin snrlarn daha
ok bilmezler, ba dala fazla onlar (yani bedeviler) layktr..."
Bedeviler ylesine kt ruhludurlar ki, Tanr onlara beddua et-
mekten kendini alamaz:

"Bedevilerden yleleri vardr ki, sarf edileni ziyan sayar ve size


bellar gelip atmasn gzetir dururlar; belledikleri kt bellar
kendi balarna gelsin..." (K. 9 Tevbe Suresi, ayet 98.)

Yine Kur'an hkmlerinden (rnein K. 48 Fetih Suresi, ayet 16;


K. 9 Tevbe Suresi, ayet 107 gibi) anlamaktayz ki, Tanr, Arabn
dnek karakterde oluundan, itaatsizliinden, yalanclndan, kor-
kaklndan mtekidir.

94
Fakat hemen belirtmek gerekir ki, bu olumsuz tanmlamalara Mu-
hammed, esas itibariyle Arabn slama girmek istememesi, direnmesi ya
da inanr grnp inanmamas ve din adna savalara katlmaktan
kanmas gibi nedenlerle bavurmutur. Gerekten de Mekke'de bu-
lunduu on yl akn sre boyunca pek az sayda Arabi Mslman ya-
pabilmi ve bunlar arasnda "mnafk" diye suladklaryla atm,
daha sonra Medine'ye geip de saldrlara ve savalara balad zaman,
Arabn savalardan kandna tank olmu ve ite btn bunlarn
acsn onlar azarlamakla, aalamakla ve cezalandrmakla karmtr.
Btn amac, Arabi peinden srklemek, kendisine itaat ettirmek ve di-
ledii gibi kullanmak olduu iin onlar kendisine kle edercesine
balamadka huzur duymazd. u muhakkak ki, l bedevisine kar
hi inanc yoktu, onlara gvenmez ve szlerine deer vermezdi. Bundan
dolaydr ki, onlarn kendisine, "sana inandk" demelerini dahi ciddiye
almazd. Bu nedenle Kr'a'a hkm bile koymutur:

"...Ey Muhammed, Bedevi'ler: 'inandk' dediler. De ki: 'inan-


madnz ama, slm olduk deyin; iuln heniiz gnllerinize
yerlemedi; eer Allah'a ve peygamberine itaat ederseniz... Allah
balar, merhamet eder..." (K. 49 Hucut Suresi, ayet 14.)

te yandan onlar savalara srklemek ya da savatan kamalar


halinde eitli ekillerde korkutmak iin her eyi yapard. rnein
K. 48 Fetih Suresi'nin 16. ayetinde yle yazldr:

"(Ey Muhammed) Bedevi'lerden geride kalanlara de ki: Yaknda


ok savakan ve kuvvetli bir toplulukla savaacaksnz. artk
itaat ederseniz Allah, size gzelim bi mkfat verir ve fakat ev-
velce dndnz gibi, gene dnerseniz siz.i elemli bir azapla
azapladrrz..."

Beyzv'nin ve dier yorumcularn ayetle ilgili grlerinden an-


lamak mmkndr ki, "evvelce dndnz" deyimi Uhud S a v a
srasnda bozgunculuk yapp kaan Araplar ve "savakan bir top-
luluk" deyimleri de al-Yememe'de sakin Beni Hneyfeliler iindir.
(Baz yorumculara gre de Bizansllar ya da ranllardr.)

95
te yandan yine Kur'an'dan reniyoruz ki, Tanr'nn beenmedii
dier bir ey de Arabn "nankrl ve Mslmanlarn arasn ama"
gayretleri ve yalancldr. Bu dncesini Tevbe Suresi'nde yle
aklamaktadr:

"Zarar vermek, kfirlikte bulunmak, inananlarn aralarn


anak, daha nce Allah'la ve Peygcunberleriyle savaann gel-
mesini gzlemek iin mescit kuranlara gelince, biz ancak iyilik
etmekteyiz diye yemin edecekler ve Allah ise tanklk etmektedir
ki onlar yalancdrlar." (K. 9 Tevbe Suresi, ayet 107.)

Bu hkmlerden (ve bunlara eklenebilecek dierlerinden) anlamak


mmkndr ki, Muhammed'in hor grd bu Araplar ya putperest olan
ve Muhammed'e inanmayan ya da inanr grnp de oyun oynayan ve
nihayet onun emirlerine uymayan ve savalara katlmayanlardr.
Ne var ki, kendisine dman bildii bu Araplara kar bile farkl
davranm ve Arap olmayanlara kar gsterdii acmaszlklar on-
lara gstermekten kanmtr.
Arap bedevisine kar hain davranmasnn ve ar szler
sylemesinin bir dier nedeni de kendisinin, Araplar arasnda asil
saylan Kurey kabilesine mensup olmas ve asaletten doma bir
alkanlkla bakalarn aa saymasdr.
Nitekim, Mekke'yi ele geirip de egemenliini artk tam olarak
kurduu andan itibaren Arap lehine sylediklerini, evvelce di biledii
Mekkelilere de uygulam ve hatta Kureylilere ayrcalk gstermitir.
rnein, Huneyn'de alnan ganimet mallarndan Kureylilerle Arap
urulanna paylar verdii halde Ensar'a bir ey vermemitir. O Ensar ki,
Mekke ahalisi ve Araplar Muhammed'i yalanlad ve hakir grd za-
manlar Muhammed'e inanm ve yardmc olmu kimselerdi; Mu-
hammed Mekke'den srld ve yiyecek, iecek ve giyecek paras
olmad zamanlar, onu yurtlarna yerletirmi, giydirmi, yedirmi ve
iirmil'erdi. Byle olduu halde Muhammed, yllar boyu kendisine
dmanlk eden Kurey kabilesine, srf kendi z kabilesidir diye, zel
muamele yapmaktan geri kalmam ve slamn bana Kurey'ten baka
halife gelmemesi iin kural koymutur. 6 4

64 Taber. Milletler re Hkmdarlar Tarihi. M E B Yaynlan, Ankara, 1963, c.2, s.730 vd.

96
Bu itibarla Muhammed'in "Ben Arap/ann ama Arap benden
deildir" szlerini gereki bir anlayla ele almak ve bu szleri
sylerken Araplar insanln en stn rk olarak grdn ve
rnein "nsanln en mkemmel snf Araplardr; Araplarn en
mkemmeli Kreylilerdir; Kureylilerin en mkemmeli (faziletlisi)
Beni Hain'dir" dediini unutmamak gerekir. Baka bir deyimle,
"Ben Araptanm ama Arap benden deildir" szleri, slamda eitlik
olduunu anlatmak iin deil, Arabn Arap olmayanlara stnln,
belli etmeden kabul ettirebilmek iin sylenmitir.

4) Muhanmed'in, Sadece Araplarn Deil, Btiin nsanlarn


Peygamberi Olduu ddias
Muhammed'i btn insanlarn peygamberi olarak gstermeye
alanlar Kur'a'n eitli ayetlerini ve zellikle A'rf Suresinin
158. hkmn rnek verirler:

"Ya Muhammed de ki 'Ey insanlar, dorusu ben... Allah'n hepiniz


iin gnderdii peygamberiyim..."' (K. 7 A'rf Suresi, ayet 158.)

Buna bir de insan neslinin tek bir nutfeden yaratldna ve Tanr


indinde en erefli insann Tanr'ya en fazla itaat eden insan olduuna
dair hkmleri eklerler.
Oysa ki, bu ve buna benzer hkmleri Muhammed, siyasi mlaha-
zalarla koymu ve koyarken de her eyden nce Araplarn peygamberi
olduu dncesini terk etmemitir.
Sylemeye gerek yoktur ki, nceleri "Eer Rabbin dileseydi insanlar
tek bir iinuned klard" (K. 42 r Suresi, ayet 8 vs.) diyerek Tann'nn
her mmete kendi iinden paygamberler ve kendi anlayaca dilde ki-
taplar gnderdiini syleyen ve daha sonralar "slamdan baka bir dine
ynelenler sapktr" ya da "Mrikleri nerede grrseniz ldrn" ya da
"Kitab ehlinden (yani Yahudiler ve Hristiyanlar vs.) hak dinini (yani
slam) kabul etmeyenlerle... savan" ya da "...kfr imana tercih eder-
lerse babalarnz ve kardelerinizi (dman bilin)..." eklinde hkmler
yerletiren ve daha buna benzer nice emir veren ve slam kabul et-
meyenlere kar cihat ilan eden, mr boyunca bu maksatla 28 savaa
giren ve insanlar ldrp esir alan ve gzlerini hayata kaparken slamdan
baka din kalmayncaya kadar cihat formln vasiyet olarak brakan bir
kimseyi tm insanlarn peygamberi olarak kabul etmek gtr.

97
Bu hususlar ilerdeki blmlerde ayrca ele alacaz. Fakat
imdilik unu belirtmekle yetinelim ki: Peygamberliini ilan ettii ta-
rihlerde Muhammed, kendisini sadece Araplara gnderilmi bir pey-
gamber olarak grmtr. Aklnn kenarndan Arap olmayanlara pey-
gamberlik etmek diye bir ey gememitir. Nasl ki, dier mmetlere
kendi ilerinden peygamberler gnderilmi ise, Araplara da ken-
disinin gnderildii tezine sarlmtr.
Mekke'de iken ve "peygamberliinin" ilk be yl boyunca ne Ya-
hudilerden ne de Hristiyanlardan fazla sz etmitir.
Fakat ne zaman ki yava yava glenir olmutur, ite o andan
itibaren Arap olmayanlar da (zellikle Yahudileri ve Hristiyanlar)
kendisine taraftar yapmaya heveslenmi ve btn insanlarn pey-
gamberi. olduunu sylemitir. Yahudilerin kendisini peygamber
kabul etmelerini salamak maksadyla onlarn dinsel inanlarndan
bazlarn kabul etmekten bile geri kalmamtr: rnein Kuds'
kble edinmesi, oru tutma geleneini benimsemesi vs... Fakat plan-
larnda baarl olamaynca bu siyasetini terk etmi ve bir yandan
Mslmanlar, Mslman olmayanlara stn klc esaslar koyarken,
dier yandan da Mslmanlar arasnda Araplarn zel ve stn bir
yeri bulunduuna dair yukardaki esaslar ilemeye devam etmitir.
Bu konuyu ilerde 3. Blm'de ayrca ele alacaz.
Bilmediimiz ve genellikle bilmek istemediimiz ac gerek udur
ki; slam dini, btn dnemler boyunca Araplarn milliyetilik duy-
gularn pekitirirken, bizim gibi Arap olmayan Mslman toplumlar
da ulusal benlikten yoksun etmitir.
Zira Arap olmayanlar bakmndan Mslmanlk demek, bir bakma
Araplamak demektir. Arabn dilini, geleneklerini, ilkelliklerini ve
pisliine varncaya kadar her eyini benimsemek, onu stn ve kutsal
bilmek demektir. nk Muhammed bunun byle olmasn istemitir:
Arapann Tanr dili olduunu ve Kur'an'm Arapa hazrlandn
sylemi, Arapa konuan her kiinin Arap saylacan bildirmi, eski
Arap geleneklerinin ounu (rnein Kbe'yi ziyaret gibi) slami artlar
olarak yerletirmi ve bu atlar arasna bir de Araplar "sevmek ve
stn grmek" gereini eklemitir.

98
F) Trk Klten ve Arabi Ycelten Hkmler
Karsnda Trk eriatsnn T u t u m u

Bin yldan fazla bir sre boyunca, Trk eriats ve Trk aydn
slamn Trk aalatan ve Arabi "stn", "Tanr'nn sekin kavmi"
sayan hkmlerine kar ses karmamtr. Ses karmak yle dur-
sun, genellikle bunlar kutsal bilmi ve gz kapal izlemitir. Bir tek
insanmz azn ap da, "Tanr neden baz kavimleri stn klsn
bazlarn klmasn? Neden Yahudi peygamberlerin iddia ettii gibi
srail oullarn kendi z kavmi bilsin ya da Muhammed'in syledii
gibi, Araplar kendi z evlatlar addetsin de Trk felaket kayna
ilan etsin?" eklinde bir eyler dememitir. Tanr'nn bylesine ada-
letsiz bir keyfilie ynelmi olamayacan hesaplamamtr. Bundan
dolaydr ki, A r a p eriats ile birlik olup slamn Trk aleyhtar
hkmlerini savunmutur.
Her ne kadar slamn eitlik dini olduunu ve Mslman kavimler
arasnda ayrm yapmadn syleyenler olsa da, Muhammed'in Arap
lehine koyduu Kur'an ayetlerini ve hadisleri inkr etmeden Arap
stnln gidermenin mmkn olmadn dnmek is-
tememilerdir, nk bunu dnmenin slam inkr anlamna ge-
leceini bilmilerdir.

1) Arapla Birlik Olup Tiik Aleyhtar Hkmleri Savunanlar


Kr'an'da. ad geen Ye'cc ve Me'cc halknn Trkler olduu
"inancnn" kklemesinde Trk eriatsnn da katks bu-
lunduuna biraz yukarda deinmi ve birka rnek olmak zere 14.
yzyl yazarlarndan Ahmed'nin skendernme'sinden, Asm Efen-
di'nin Okyanus adl yaptndan ve Ahter Mustafa Efendi'nin Ahten-
Kebir adl kitabndan rnekler vermitik.
Sylemeye gerek yoktur ki, Ahmed ya da Asm Efendi ve Ahter
Mustafa gibi kiiler ve benzerleri, hep eriat eitiminden gemi ve
ou Osmanl medresesinden yetime kimseler olup, Arap bilginlerin
kitaplaryla yorulmulardr. Beyinleri eriat bilgileriyle ykanm
bulunduundan, slamn Trk aleyhindeki verilerini savunmakta

99
saknca grmemilerdir. Onlar gibi Trk toplumunun "aydn" diye
kabul etlii nice insanlar ve nihayet halk ynlar da bu verilerle
har neir olmulardr. Bundan dolaydr ki, Muhammed'in ve
ondan mlhem olarak Arap yorumunun Trk sayd Ye'cc ve
Me'cuc rk hakkndaki grleri "Arap ilminin bu cahilane herzeleri,
yzyllarca Trk medreselerinde Trk Talebe-i ulmuna, dini birer
gerek eklinde gsterilmitir.
Fakat bu liir medrese eiliminden gemeyenler dahi bugn benzeri
nitelikteki grlere ynelmilerdir.

2) Arab Tiirk Aleyhtarln Mazur Grmeye alanlar


Arabn Tiirke kar 1 400 yl boyunca srdregeldii snrsz ve
insafsz iftiralarn, yalanlarn ve dmanlklarn mazur gstermeye
alanlarmzn mant udur: "Nasl ki egemenliimiz altnda
yaam olan Yunanllar, Bulgarlar ya da Srplar aleyhimizde kt
eyler sylemi iseler, Araplarn da sylemi olmas doaldr. Biz
Araplarn egemenlii altnda kalmadmz halde kara kediye 'Arap
kedi', kark ie 'Arap sa' ya da 'fotoraflarn negatifine' 'Arap'
deriz; ataszlerimiz arasnda da 'ne am'n ekeri, e Arab yz'
eklindeki szler yer almtr." 6 6
Tpk devenin hgc misali, bu mantn neresi dorudur diye
sormak gerekir. nk bir kere milletlerin eitli nedenlerle birbirleri
aleyhinde sz sylemeleri, birbirlerini ktlemeleri adeta tarihi bir ge-
lenektir. ngilizler Franszlar "frog" (kurbaa) diye arrlar,
kurbaa aya yiyorlar diye; buna karlk Franszlar da ngilizleri
"rozbif" diye kk drmeye alrlar, kanl ya da az pimi et yi-
yorlar diye.
Fakat sz konusu ettiimiz sorun, Araplarn Trkler ya da
Trklerin Araplar iin syledikleri kt szlerden ziyade, bu szlerin
ierii, nitelii ve ulusal ya da uluslararas ktlkler ve davranlar
itibariyle yaratt sonulardr. Arap aleyhtarl niteliinde Trk
ataszleri ya da kltmeleri yznden Arap milleti ne benliini yi-
65 Daimend. ge, s.l 17 vd.
66 Bu hususla Bkz. T a r i h Profesr C o k u n ok'u Aramzdan Ayrlanlar b a l y l a
Ankara Hukuk Fakltesi tarafndan yaymlanan Prof. Dr. Osa Herki'ye Armaan
kitab. 1977. s . X X V . XXVI.

100
tirmi, ne de manen ve maddeten kmtr. Halkmzn aznda
dolaan, ykardaki deyimleri ve tanmlamalar Trkn Arap milleti
aleyhinde ktlkler ve cinayetler iledii eklinde anlamak glntr.
te yandan Arabn ya da Trkn karlkl olarak birbirlerine sa--
vurduklar szler ayn arlkta ve ykclkta deildir. nk Arabn
sylediklerinin gerisinde, kendisini peygamber diye kabul ettiren Mu-
hammed durmaktadr. Bu itibarla Trkn aznda geveledii szler ve
rnein "Ne Arabn yz, ne de am'n ekeri" eklindeki kltmeler
ile Arabn Trk aleyhinde syledii "Utruk al-Turka m tarakka in
ahabbka va'in gadibka katalka" (Tiirke yanama, nk seni severse
seni yer, sevmezse gebertir) eklindeki konumas arasnda derece ve
arlk bakmndan fark vardr. Zira Arabn bu kltmelerinin Mu-
hammed'e inen kkeni okluu kabul edilir. Yine bunun gibi, Trkn
kara kediye "Arap kedi" ya da fotoraflarn negatifine "Arap" demesi
ile Araplarn Trk "yayvan suratl, kk gzl, insafla felaket ge-
tirici rk" eklinde tanmlamasn ayn ayarda tutmak insafszlk olur,
iink Arabn aznda yer alan bu szlerin asl Muhammed'den
kmtr. Etkisi ve yaratt olumsuz sonular bakmndan hi
kukusuz Trkn syledikleriyle kyaslanmayacak kadar ykc
sonular yaratmtr. Baka bir deyimle, Trkn Arap aleyhindeki "
szleri nedeniyle Arabn ulusal yaamlarnda ya da milliyeti
karlarnda,, geleneklerinde olumsuzluk domamtr. Oysa ki,
Arabn Trk aleyhtar szleri, "Tanr ve peygamber azndan
kmtr" inancyla kutsal bir nitelik tamtr.
Bu bakmdan sadece kk dirtc szler deil, ayn zamanda
Trkn milliliine, benliine, diline ve her eyine lm damgas
vuran bir deer tamtr. Bu tr slami hkmler ve inanlar
ierisinde Trk, benliini, dilini ve her eyini ihmal etmi, kendi ulu-
sal karlarndan ziyade, ou kez bunlara ters den slami karlar
iin her eyini f e d a etmitir.
Arap, T a n n ' d a n ve Muhammed'den geldiini sand Trk aleyh-
tar hkmlere sarlarak Trk "korkutucu", "ldrc", "uygarlk
sndrc" vs. eklindeki tanmlamalarla kalmayp, Trk, tarihte
hibir milletin yapmad ktlklerle arkadan vurmaya almtr.

101
te yandan Arabn Trk dmanln, Yunanl, Bulgar ya da
Srp gibi milletlerin Trk hakknda syledikleriyle kyaslayp mazur
klmak gerekten abestir. nk bir kere bu milletler 500 yla yakn
bir sre boyunca Trk egemenlii altnda kalmlardr ve boyunduruk
altnda yaayan her millet gibi doal olarak bu tr hn karmalara
ynelmilerdir. Besledikleri dmanl, Tanr'dan gelme diye
sanlan Trk aleyhtar hkmlere deil, igal dneminin ac
hatralarna dayatmlardr. Oysa ki, Arabn Trk dmanl, Trk
egemenlii altna girmeden nce, hem de ok nce balamtr ve
stelik de kaynan Tanr'dan ve "peygamberden" geldii kabul edi-
len inanlarda bulmu olarak. Btn bu hususlar ilerdeki sayfalarda
kantlayc verilerle ele alacaz.

3) Muhammed'in Trkler Lehinde Konutuunu


Sananlar ve Savunanlar
slamn ve zellikle Muhammed'in ilk eletiricilerinden biri olan
lb al-Rvandi67 (9. yzyl ortalarnda ld), sadece serbest dnce
insan olduu iin deil, biraz da Seluk sultanlarna yaranmak iin,
slamn Trkler sayesinde zaferler kazanacana dair grler sa-
vunmutur. Rahat al-udur adl bir yazsnda Eb Hanife'nin Kabe'yi
ziyareti srasnda, "Ey Tanrm, eer itihad'm doru ise ona (Tiirke)
gii ver" diye yalvard srada Kabe'den ykselen bir sesin, "Evet sen
gerei syledin ve senin mezhebin, kl Trklerin elinde bulunduu
sre boyunca yaayacaktr" dediini anlatr. 6 8
Eski ve yeni Trk yazarlar arasnda da Tanr'nn ve Mu-
hammed'in Trkleri vc szler sylediini savunanlar ve eriatn
Trkleri kltc hkmlerini geersiz klmaya alanlar
kmam deildir.
11.-12. yzylda Trk dilini Arapann basksndan kurtarmak ve
Trk benliine kavuturmak amacyla olumlu yorumlara ynelen
Kagarl Mahmud ve daha sonra 17.-18. yzylda Tanr'nn Arap
kavmi yerine Trkleri slamn bana geirme planlarndan sz eden
67 lb al-Rvand, Kitb al-dmi adl kitabnda Kuran'm eitli ksmlarn. Kitab
al-zumurruz adl y a p l n d a da M u h a m m e d ' i sert bir ekilde eletirir.
68 Bkz. al-Rvand ( M u h a m m e d bn al-). Rahat al-udur, Ed. M u h a m m e d !qbal, L o n -
do, 1921. s. 17-18.

102
Vni Mehmed Efendi ve nihayet 20. yzylda bu grleri daha da
pekletirerek savunan smail Hami Danimend gibi saylan pek az
rnekleri belirtmek mmkndr. Hepsi de Tiirk rk bakmndan zillet
saydklar eriat hkmlerine kar tepki gstermiler ve bunlarn
Arap ve Acem yazarlar ya da Yahudiler tarafndan uydurulmu eyler
olduunu ileri srmlerdir. slamn Trkler aleyhine deil, aksine
Trkler lehine hkmler getirdiini ve Muhammed'in Araplardan ok
ektiini ve bu nedenle Tanr'nn Araplar tehdit edici hkmler in-
dirdiini ve Arap kavmini, slamn bana Trkleri getirme tehdidiyle
korkutmak istediini sylemilerdir. ne srdkleri hkmler
arasnda, "Trkler llimedike siz de onlara ilimeyiniz" ya da
"Tanr'nn ihsanlarn milletimin (Araplarn) elinden en evvel Trkler
alacaktr" ya da "Hafzlk on ksma blnmtr, dokuzu Trklerde
ve yanlz biri dier milletlerdedir" eklinde olanlar yannda, bu
temay destekleyen Kur'an ayetleri yer alr.
Ne var ki, bunu yaparlarken Sisifus misali beyhude bir ie
giritiklerini fark edememiler ve Trkn lehine olmak zere sun-
duklar hkmlerin, aslnda Arap karlarna ynelik eyler olduunu
bilememiler ya da bilmez grnmlerdir. yle ki:
lerdeki blmlerde ayrca belirteceimiz zere bundan 1 000 yl
kadar nce Kagarl Mahmud, Divan-ii Lgat-iy-Trk adl yaptnda
Tanr'nn Trk ulusunu kendi ordusu olarak setiini ve "Bir ulusa
kzarsam Trkleri o ulus zerine musallat klarm" dediini ve Trkeyi
stn bir dil haline getirmek zere de, "Trk dilini reniniz, nk
onlar iin zun srecek bir egemenlik vardr" emrini verdiini ve bu
dncelerini Muhammed'in azyla belirttiini syler ve kaynaklar
verir. O tarihten bu yana bu tema, eitli kalemlerde ve eitli ekillerde
ilenmi ve slamn Trkleri ycelttii sylenmitir. rnein Tanr'nn
"Trkler size ilimedike siz de Trklere ilimeyiniz" ya da "Hafzlk on
ksma blnmtr, dokuzu Trklerde ve yalnz biri dier mil-
letlerdedir" eklinde konutuu ve Trkleri Araplarn yerine olmak
zere slamn bana geireceini aklad ve bu konuda da "Mil-
letimin mlkn ve Allah'n ona olan ihsanlarn, onun elinden e evvel
Kantn nesli alacaktr" eklinde konutuunu ve Kantur adnn, Trk
rknn atas anlamna geldii belirtilmitir.

103
1685 ylnda Brsa'da vefat eden Vni Mehmed Efendi (ki, Os-
manl bilim tarihinde Trk milliyetinin ilk savunucularndan saylr)
verilecek rneklerden biridir. A reli s l-Kr' ve nefis iil-Furkaan
adl yaptnda, Kur'an'daki Ye'cc ve Me'cc konusundaki Arap yo-
rumlamasn yalanlayp "Zulkarney'in" skender deil, Ouz Han
okluunu ve Muhammed'in Trkler lehine baz hadisler braktn
ileri srmtr. 6 9
Vni Efendi'nin bu grlerine gre Tanr, Kur'an 'daki "tehdit"
ayetleriyle Arap kavmini, Araplkla rki ilgisi bulunmayan bir milleti
slamn bana getirmekle tehdit etmitir ve ite bu millet Trklerdir.
Yazara gre slamiyet Arabistan'da domu ve Kur'an Arapa
tebli olunmu ve Peygamber Arap kavminden, (kavminin be-
devisinden de, medenisinden de) ok eziyet ekmitir. Bundan
dolaydr ki, Tanr Araplara eitli vesilelerle atm ve onlar ce-
zalandrmtr: K. 9 Tevbe Sresi'nin 81, 82. ayetlerinde Tebk se-
ferine katlmayan mnafk Araplar azarlamtr. Ayn surenin 98.
ayetinde Arap kavminin medenisini ve bedevisini de itaatsizlikle,
kfirlikle, mnafklkla sulamtr.
Ve yine K. 5 Mide Suresi, ayet 54; K. 9 Tevbe Suresi, ayet 39; K.
47 Muhammed Suresi, ayet 40; K. 48 Fetih Suresi, ayet 16 ve K. 70
Meric Suresi, ayet 35-44'te de Araplarn putataparla bal olmalar,
savalara katlmaktan kanmalar, sadaka ve zekt yolu ile fukaraya
zekt ve yardmda bulunmamalar, kfr ve mriklikte srar etmeleri
halinde ceza olarak slamn bandan atlacaklarn ve Arap kavmi ye-
rine slamn bana Araplkla ilgisi olmayan bir baka milletin ge-
tirileceini belirtmitir. Her ne kadar bu szn ettii milletin adm
Kur'an'da bildirmemi ise de, niteliklerini ortaya koymutur. Bu millet,
Araba benzemeyen, rk ve milliyeti itibariyle Arapla ilgisi olmayan bir
millettir. Araplarla ilknce savaacak ve sonra Mslman olacaktr. Ve
Araplardan daha hayrl bir millettir, yreklilik ve cesaret sahibidir; cen-
gaverliini hak yoluna hasredip cihata kacaktr; imanna dil uzatacak

69 Bcvazd Kitapl. No.67: zellikle bkz. e . l , s.128-138. Vni E f e n d i n i n bu yaptdaki


fikirleri smail Han Danimcd, Tiirk Irk Niin Mslman Olmutur'! adl kitabnda
(Okat Y a y n l a n . stanbul. 1959) ilemitir.

104
kfirlerden ve mnafklardan ylmayacaktr; Arabn yerine geecek
olan bu millet hayrat (sevap) ve hasenat (gzel ileri) sevecek, din-
darlarna kar alakgnll ve kfirlere kar heybetli olacaktr. Ve
ite bu millet, Trk milletidir. 70 Vni Efendinin 17. yzylda belirttii
bu grleri, 20. yzylda smail Ham Danimend, Trk Irk Nii
Mslman Olmutur? adl kitabnda tekrar ele alm ve
gelitirmitir. 7 1 Danimend'e gre Tanr sadece Trkleri yceltmekle
kalmam, ayn zamanda Arap kavminin dmanlklarna kar da ko-
rumutur ve bunun byle olduu, Suyut, Taber, Eb Davd, Bagav
ve Yakt gibi kaynaklarda mevcut Trkler lehindeki hadislerden
anlalmaktadr. rnein Suyut'nin El-Cmi iil-Kebr'\nde yer alan ha-
diste, "Trklere ilimedike siz de onlara ilimeyiniz" denmitir. Buna
benzer bir hadis Taber'nin M e'cem l-Kebr ve Mu'cem iil-evsat adl
yaptnda da vardr. Bunun gibi Ykut-i Hamev'nin Mu'cem iil-
Biilda'da "Trkler size ilimedike siz de onlarla mtareke halinde
kalnz" diye hadis vardr. Yazar ayrca Eb Davud'un Kitbu-Siinen
adl yaptnda ve Huseyn l-Bagav'nin Mesbil s-Siinne adl
kitabnda "ki camiay kkrtmaynz; Trklerle Habeliler size
ilimedike siz de onlara ilimeyiniz" eklindeki hadis yannda
Taber'nin bn Mes'd'a atfen verdii u hadisi nakleder: "Trkler size
ilimedike siz de onlara ilimeyiniz; iinkii milletimin mlkn ve
Allah'n ona olan ihsanlarn onm elinden en evvel Kantara nesli ala-
caktr. " Yine buna benzer bir baka hadisin "Tanrnn ihsanlarn mil-
letimin elinden en evvel Trkler alacaklardr" eklinde Yakt'de bu-
lunduunu hatrlattktan sonra btn bunlarn, slamda Arabn yerine
Trklerin geeceine kant olduunu belirtir.
Tanrnn ve "Peygamberinin" Trk milletine olan sevgisine ve te-
vecchne kant olmak zere de Tabe'de bulduu u hadisi gsterir:
"Hafzlk on ksma ayrlmtr; dokuzu Trklerde ve yalnz biri dier
milletlerdedir." Yazara gre Muhammed hafzlara byk nem vermi
olduundan, bu kadar nemli sayd meziyeti hemen tm olarak
Trklere izafe etmekle Trk rkna kar tevecchn ortaya koymutur.

70 Bkz. Vni M e h m e d Efendi, agc. e . i . s.249-251: D a n i m e n d . age. s. 128-138.


71 smail H a m D a n i m e n d . Tiirk Irk Niin MiisHiman Olmutur'!. Okal Y a y n l a n ,
stanbul. 1959.

105
Ve Trk rkna ylesine sevgi beslemitir ki, bu sevgisini, Trk
adrlarnda ittifaka girmekle kantlamtr. Bunu dorulayan bir ha-
disin; "... (Peygamber) Ramazan' ilk a rinde i'tikf buyurdu. Sonra
orta arinde kopuunun nne lasir bulunan bir Tiirk adrnda
i'tikf a girdi..." Eb Said'den revayeten Mslim'de, ayrca Kmil
Miras'm Trkeye evirdii Sahh-i Buhar Muhtasar Tecrid-i
Sarh'inde bulunduunu syler. 7 2
Yukardaki grler, Trk lehine olumlu baz sonulara erimek
isteyen yazarlarmzn dinsel abalarndan baz rneklerdir. Hi
kukusuz iyi niyetlere dayal olmakla beraber gerici evrelerin
saldrlarna hedef olabilecek niteliktedir. Nitekim kendilerine mal-
zeme yaptklar hadisler, gemite olduu gibi bugn de "dayana
zayf" hkmler olarak ciddiye alnmam ya da "iinde Trk
szc bulunan hadislerin tamam uydurmadr" eklindeki itirazlara
konu tekil etmitir. Hi kukusuz bu itirazlara, bir de Araplar ikaz
maksadyla sylenmi szlerin Trkler lehine tahrif edilmi ekilleri
olduunu da eklemek isteyenler kabilecektir.
nk dikkat edilecek olursa Vni Mehmed Efendi'nin ya da
Danimend'in belirttikleri, "Trkler size iliedike siz de onlara
ilimeyin" eklindeki hadis Muhammed'in Trkler aleyhine olmak
zere syledii kabul edilen, "Trkler size iliedike siz de onlara
ilimeyin; nk sizi severlerse yerler, sevmezlerse ldrrler"
eklindeki hadisin sadece ilk ksmdr ve Suyut, Yakt, Ab DavCd,
al-Taber vs. gibi ayn kaynaklardan kmadr. te yandan Mu-
hammed'in Trk ycelttiini ve slamn bana getirmek istediini
syleyen bu yazarlarmz, bu ayn Muhammed'in, "Araplar sevmek
ve stn bilmek" gereini slamn adeta art haline getirdiini ve ha-
lifelii Kureyli Araba tahsis ettiini ve iinden kt Arap rkn
yceltmeyi fazilet bildiini unutur grnmlerdir. stelik Araplara
kar Trk tehdit arac, korkutucu eklinde kullanm olmasn
sanki Trkler iin vnlecek bir eymi gibi kabul etmilerdir.

72 fbid. s. 139-146.

106
unu kabul etmek gerekir ki, slamn znde Trke kar
dmanlk olmadn ya da tefsir ilminde Trklerin "insanlk
dman bir canavar srs" eklinde tanmlanmasnn ve iftiralara
uramasnn sadece Arap, Acem ya da Yahudi yorumcularn marifeti
bulunduunu iddia etmek ve bu iddialar eriat malzemesiyle ispata
almak beyhudedir. nk eriat iin, bunlar ok daha etkili
eriat malzemesiyle rtmek hi de zor deildir.
Zira unutmamak kouldur ki, eriatya kar hibir zaman eriat
mant ve verileriyle savamamak gerekir. Ona kar kullanlmas ge-
reken tek silah akl silahdr; aklclktr. Yani akla ters den din
hkmlerini, velev ki Tanr'dan ya da Muhammed'den geldii iddia
edilsin, yok saymaktr. Bu yaplacak olursa Tevrat'n Yahudileri stn
ve Tanr'nn sekin kavmi olarak gsteren hkmlerini ya da eriatn
Arap lehine olmak zere sevk ettii benzeri yceltmelerini ya da Trk
kk dren ya da stn bilen hkmlerini "akla aykr ve Tanr'u
ycelii fikriyle badamaz" sayarak ayn sepete atp bir kenara
ayrmak kolaylar. Bylece din denilen kurulu, milletleri birbirine
dman klmaktan ya da kendi benliklerine ve gzel geleneklerine, dil-
lerine vs. sahip kma olasln kurutmaktan uzaklatrlm olur.

II)YZYILLAR GERSNDE BRKEN TRK DMANLIININ


YARATTII LK EYLEMLER VE ARAP LEHNE
SALADII LK SONULAR

Tohumlar M u h a m m e d tarafndan atlan Trk dmanl si-


yasetinin, yzyllar ierisinde, Araba kazandrd eyler tahmin edi-
lemeyecek kadar oktur.
Bir kere Arabi, "Trklerle savamadka hkm gn gelmi ol-
mayacaktr" eklindeki din emrine uyarak, daha ilk balarda, Orta
Asya'lara kadar uzanp fetihler yapmak, imparatorluklar kurmak, zen-
ginliklere kavumak ve Trklere (ve dier milletlere, rnein Acemlere
vs.) kar "zafeier"le vnebilecei bir tarih yaratmak olanan
hazrlamtr.

107
Gerekten de Arap ordularnn Trklere kar savalaryla dolu bu
ilk dnem, islam tarihinin en nemli bir dnemi saylr. Ve inkr edi-
lemez ki, slam tarihi eitiminden geen Mslman Arap, ne kadar
"milli" duygularla gururlanr ve kendi ecdadna kar iftihar duyarsa,
Mslman Trk de aksine o kadar millilikten yoksun ve eski gemiine
ve ecdadna kar yabanc kalr.
kincisi, bu ayn siyaset, Arap iin eriattan doma her trl il-
kelliklerinin ve geriliklerinin sorumluluunu Trke ykleyebilmesi ve
aalk duygularnn ya da kskanlklarnn acsn karabilmesi
yolunu amtr.
Sylemeye gerek yoktur ki, bu bakmdan da Arap iin ne kadar ya-
rarl olmu ise Trkn benlii ve karakteri iin de o kadar ykc
olmutur. Basit bir rnek vermek gerekirse: lerde de greceimiz gibi,
hrszlk ve ehvet dknl gibi ktlkler, Arabn Trke kar
tarih boyunca en ok yaktrd eyler olmutur. Oysa ki, Arap tarihi
ve Arap karakteriyle megul olanlarn genellikle belirttikleri husus
udur ki, "hrszlk", "yalanclk", "ehvet" vs. gibi nitelikler, l
Arabnn tabiatnda "et ile kemik" kadar birbirine yapk huylardr.
Kur'an hkmlerinde ve Muhammed'in szlerinde dahi tanmn bulan
bu karakter, l Arabnn zellii olarak daha sonraki yzyllarda, nl
Mslman bilginlerin kaleminde de ele alnmtr. rnein bn Haldun.
Mukaddime adl yaptnda, usta bir sosyolog gzyle Arap karakterini
incelerken, "hrsz ve talan ruhlu", "kaba ve hain", "ayan bast
yeri harabeye eviren", "kanun ve hukuk duygusundan yoksun", "top-
lum dzeni duygusuna yabanc", "otorite tanmaz ve anarik ruhlu",
"uygarlk dman" ve bu nedenle "insan iradesi mahsul olan ka-
nunlarla deil, ancak gkten inme korkutucu emirlerle idare edilebilen
yaratk" tanmlarn ortaya koymutur. 7 - 1
Her ne kadar Kur'an'da ve hadislerde Tanrnn Araplar stn bir ulus
olarak yarattn, onlar kendisine, "kendi mmeti olarak setii' ni, pey-
gamberini onlar arasndan kardn, onlarn dilini ye tuttuunu,
Mslmanlar arasnda dahi onlarn en iistn yeri bulunduunu gsterir
hkmler varsa da ve yine her ne kadar yzyllar ierisinde, Mslman

73 bn Haldun'un Araplarla ilgili grleri iit bkz. bn Klaldun. The Muqaddimuh; An


Introduction to History, ngilizce eviri Franz Rosenthal, New York. 1953, 3 cilt, yu-
kardaki hususlar iin bkz. c . l , s.302-306.

108
yazar ve dnrlerin byk ounluu, bu yukardaki hkmlerden ve
deerlendirmelerden esinlenerek Arabi vgye konu yapmlar ve
yceltmilerse de, Arabn aleyhine saylabilecek ve yukarya naklen
aldmz esaslar ve deerlendirmeler Arap karakterinin bilinalt alan-
larnda yer etmekten geri kalmamtr. Bu ise ona tm ycelik duy-
gularna karn, aalk kompleksi vermitir. Bu aalk kompleksinin
acsn da, kendisi iin sarf edilmi bu olumsuz deerlemeleri bakalarna
ve zellikle Trke yamamak suretiyle karmak istemi (ki, .bu kitapta
bunlar da zetleyeceiz) ve bu yoldan mutluluk ve kendi kendisine kar
rahatlk duyar olmutur.

A) Trk-Arap Savalarnn lk Anlar


ve Arabn Trke Kar lk Nefretleri

eriat eitiminden geen kafalarn Trk aleyhtarl duygularyla


ykanmasn salayan ilk bilgiler, 1 300 yl nce Arapla tarafndan
Trklere kar alan sava hikayeleriyle ilenir ve beyinlere
yerletirilir. Kendilerini Tanr emri gereince slam yaymak ve
bunun iin de savalar yapmakla grevli sanan Araplar, u ya da bu
suretle eitli uluslarla ve rnein ranllarla, Trklerle temasa
gelmilerdir. slam lkelerindeki din okullarnda ya da camilerde oku-
tulan ve retilen slam tarihi, genellikle bu savalarn ve dolaysyla
Arap ordularnn bu "kahramanlklarnn hikayeleriyle doludur.
slam henz benimsemeden nce Trklerin Arap ordularyla te-
maslar ve atmalar ok olmutur. Bu savalar srasnda tabii ye-
nilgiler ve baarlar her iki taraf iin de sz konusudur.

1) Yezicl ll'ye Gelinceye Dek Trklere Kar "Cihat"


Araplar in Kutsal Grevdir
Daha yukarda belirttiimiz gibi, Muhammed'in, "...Trklere kar
zaferler kazanlmadka hkm gn gelmi olmayacaktr" eklindeki
szleri, Arap ftuhatn Orta Asya'nn zengin blgelerine gtrmek
amacyla sylenmitir. Bundan dolaydr ki, Trklere kar sava
(cihat) Araplar bakmndan zel bir anlam tamtr. Yezd 'bn al-
Muhallab'a (Mlelleb, 630-701) gelinceye dek Arap ftuhatnn en kut-
sal amalarndan biri de Trklere kar cihat fikri olmutur.

109
Bilindii gibi Arap ordularnn Trklerle karlamas, Horasan,
Maverannehir ve Toharistan blgelerinde olmutur. lk atmann
642 ylnda cereyan eden Nihavend S a v a n d a n ve ran'n Arap or-
dular tarafndan fethinden sonra Sasani hkmdar III. Yezducerd'in
Trk hakanndan ve Fergana ve Sogd halklarndan yardm istemesi ve
bu istek gereince bu kuvvetlerin Belh blgelerini geri almalar, fakat
Arap nc kuvvetleri kumandam Ahnef b. Kays tarafndan geri
ekilmeye zorlanmalar srasnda vuku bulmutur.
Arap tarihilerin anlatna gre, Trkler Arap ordularna kar
ancak 20 yl kadar direnebilmiler ve nihayet Hicri 199 (Miladi 737)
ylnda kesin olarak yenilgiye urayp dalmlardr. Btn bu olan-
lar nakleden Arap kaynaklarndan rendiimize gre, Trk ye-
nilgilerinde, Horasan valiliine tayin edilen Abdullah b. Hzm'n ve
olu Musa'nn byk rol olmu ve zellikle Musa, Hicret'in 85.
ylnda Trkler, Tibetliler ve Eftalitlerden oluan byk bir orduyu
malup ederek haraca balamtr.
Ayn kaynaklar Irak valisi Haccc b. Y s u f u n ve onun Asya se-
ferine memur ettii al-Muhallab'n (Mhelleb b. Eb Sufra) Kir-
man'daki isyanlar bastrdktan sonra Merv'e gelmesini ve olu
Yezd'in Fergana, Hrezm ve Badgs'e kar yapt seferleri ve Ma-
verannehir'in gerek fatihi Kuteybe b. Mslim'in Trklere kar
"byk zaferler" saladn uzun uzun anlatrlar.
Hele Yezd II'nin Trk hakan Su-lu ile 716-718 yllar arasndaki
atmalar ve onu yenilgiye uratmas ya da Esed b. Abdullah'n 736
ylnda Su-lu'yu feci bir ekilde hezimete uratmas ya da Halife
Hin b. Abdlmelik'in Hazarlara ya da Abdlmelik'in drdnc
olu Him'm Horasan Trklerine kar savalar ve daha niceleri
Arap tarihilerinin byk bir zevkle anlatr olduklar tarih olaylarn
oluturur. 7 4

74 Horasan'n Araplar tarafndan fethi ve bu blgelerdeki .Arap egemenliinin ilk


dnemleri iin en yetkili kalem, hi kukusuz Abu'l Hasan Ali bn M u h a m m a d al-
Med'inrdir (H. 135-225/M. 752-839). Kirb Futh Horasan adl yapt, Arap ftuhat
zamanndaki Orta Asya tarihinin en nemli kayna saylr. Tabari'nin daha sonralar
Horasan ve Orta Asya konusunda yazd yaptlar bu kitaptan yararlanlmak suretiyle
hazrlanmtr. K e z a bn Ethem, ki al-Med'in'nin adadr, Kitb al Futh'unu da
ondan esinlenerek yazmtr. al-Belzuri (lm 279/892) bu alanda dier nl bir oto-
ritedir. Bu dnemin baz yeni malzemeleri ve Arap ordularnn Sasani lkesine

110
Bu Arap saldrlar daha uzun sre bylece gidecektir. Trke kar
sava gerei Arabn sanki bilinaltnda yaatt bir din kural
olmutur artk. Trk yenilgilere uratmaktan baka dncesi ve
kazand savalar en byk zaferler eklinde kullanmaktan baka
elencesi yoktur. Bu zaferleri alabildiine smrecek ve smrrken
de ruhundaki Trk dmanlklarn gelitirecektir. 10. yzylda Ha-
life al-Muti'lilah tarafndan Trklere kar giriilen savalarn
yksn Arap tarihilerinin azndan dinlemek pek elencelidir 7 -" 1

2) Trklere Kar Elde Edilen lk Arap Zaferlerinin


Smiirii Arac Yaplmas
Arap milliyetisi, Arapllk duygularn glendirmek ve uzun
yzyllar Trk boyunduruu altnda yaam bulunan Arabn Trke
kar aalk duygularn silebilmek iin o dnemlere ait tarih olay-
larn Arabn lehine ve Trkn aleyhine olacak biime dntrmeyi ve
gya slam tarihi okutuyorum diye bu savalar srasnda Trkle ilgili
olaylar tahrif etmeyi ve kendi iine gelir ekle sokmay marifet
bilmitir. Ve hazin olan cihet udur ki, bizim eriat kafal insanlarmz
da ayn gerekelerle, yani slam tarihinin erefli gemiini
deerlendirmek amacyla o dnem olaylarm, adeta Arapla bir olup sa-
dece slami adan, y^ani sadece Arabn gzyle grr olmulardr.
nk, bizim eriatmz ve slama saplanm, onunla yorulmu
insanmz kendi atalarnn o dnemlerdeki tarihini ve yaamn hibir

yaptklar aknlar hakkndaki bilgileri onun yaptlarnda bulmak mmkndr.


Yakub'nin tarihi, bir baka nemli kaynaktr. Btn bu hususlarda zellikle bkz.
Taber (Ab Ca'far M u h a m m a d b.Carir-); Tarl al-Rusul va'l-Mulk, ed. M.J. de Goeje,
Leiden, 1879-1898, c . l , s.2680 vd s.2890 vd.; bn el-Esr (izz al-Dn), al-Kmilfi'l-
Tarih, ed. C.J. Tornberg, Beyrut, 1965, c.3, s. 131 vd.; Yakubi (Ahmad b. Ab Ya'kb b.
Ca'far); Tarih, ed. M. Th. Houstman, Leiden, 1883, c.2, s.190 vd.; Belzur (Ab'l-
Abbs Ahmad b. Y a h y a - ) , Kitcb al-Buldn, ed. M.J. de Goeje, Leiden, 1866, s.390 vd.
Yukardaki olaylar, bu kaynaklarn ngilizce evirilerinde b u l m a k iin Taber, An-
nates Quos Scripsit Abu Ja'far. at-Tabar, Edition M.J. de G o e j e . . . Leiden, 1879-
1901, c . l 1, s.1359-1361; M.A. Shaban, Islamic History. A.D. 6 0 0 - 7 5 0 (A.H. 132);
A New Interpretation, Cambridge, England, 1971, s.138 vd.; M.A. Shaban, The Ab-
basid Revolution, C a m b r i d g e , England, 1970, s.16, 49, 93, 99.
75 Bu yklerin bazlar iin bkz. Miskavvai. The Experience of the Nations, Ingilizceye
eviren D.S. Margoliouth, Oxford, 1921, 3 cilt, Edited by H.F. A m e d r o z . Yukardaki
hususlar iin bkz. c.2, s. 145.

Ill
zaman benimsememi, kendinden kabul etmemitir. slamdan nceki
dnemlerde Trklere kar Arap saldrlarnn en parlak zaferlerle Arap
lehine sona ermi gsterilmesi onu mahzun deil, memnun etmitir. Bu
saldrlar, srf dini yaymak ve farkl inantaki insanlar slama sokmak
gibi haksz bir ama nedenine dayatlsa bile, bunda haksz olan bir dav-
ran grmemitir. Aksine, bu hakszlklarn sahte bir hakllk kisvesine
sokulmasn doal karlamtr. Bugn dahi Tiirk eriats, o
dnemlerdeki Arap baarlarn zevkle ve Trk yenilgilerini ibretle oku-
maktan ve okutmaktan kanmaz. Hele Arap ftuhatnn olumasn
anlatrken, Arap halifelerinin ve Arap yneticilerin adaletini ve Arap ulu-
sunun asaletini dile getirmekten usanmaz. nk, Arap tarihileri bunun
byle olduunu yazmlardr. Ve o, btn bunlar hep Arap
tarihilerinin kaleminden renmitir. rnein, Halife mer'in Horasan
ftuhat srasnda halka nasl "insanca" davrandn, nasl eitlik esas-
larn uyguladn ve buna benzer ykleri hep onlardan okumutur. 7 6
Arap tarihinin bu dneme ait sayfalarn Arap tarihilerinden okuyanlar,
Arap hayranl ierisinde kalmaktan kendilerini kurtaramazlar ve bu
hayranl tek ynl bilgilerle srdrp gtrrler. Bundan dolaydr ki,
ne Arap eitimcisi ve ne de Trk eriats, Halife Yezd dnemindeki
Horasan Valisi Sc'd'in Trklere kar yenilgilerini aklamazlar; nk
bunlar slama zararldr, slam kltc eylerdir diye dnr safa.
Fakat buna karlk Arap ordularnn Trklere kar zaferlerini en geni
ve en ince ynlerine varncaya dek okutmaktan geri kalmaz ve bunu
slama hizmet sayar. Bunlarn, slam tarihi bilgileriyle donatlan Trk
kafasn Arap karsnda ne denli aalk duygulara srklediini he-
saplayamaz bizim eriat; Arap ise, bunun byle olmasn zellikle
ister. rnein, nl Arap tarihisi Yakut, Mu'cam al-Buldn adl
yaptnda, Hicret'in 38-45. yllarnda cereyan eden Arap-Tirk
atmalaryla ilgili bilgileri, al-Belzir'den naklen veir. Halife Ali
dneminde Sid ve Kikan'a alan seferleri anlatrken yle der: "Hic-
ret'in 44. ylnda Mhelleb... Sind'e yeni bir ordu sevk etti. Kikan
yaknlarnda 18 Trk atlsna rastlad (atlarn kuyruklar ve yeleleri tra
edilmiti) ve bunlar pskrtt. Fakat onlarn bindikleri atlarn, ken-

76 Bkz. M.A. Shaba, The Abbusul.... s. 16 vd.

I 12
dininkilerden ok daha evik ve atik olduunu grmekle kendi or-
dusundaki tm atlarn kuyruklarn ve yelelerini ayn ekilde tra ettirdi
ve bylece Mslmanlar arasnda bu gelenein yerlemesine nclk
yapm oldu. ...bn Hayat'a gre bu uursuz sefer, Hicret'in 47. ylna
rastlar ve o tarihte kfirler Kikan' geri aldlar." 77
Bu tarihten az sonra, Hicret'in 51. ylnda Ziyd b. Ebih, Merv'i bir
ordugh haline getirmek iin Halife Muaviye'yi ikna etti ve askerlerini
Merv, Herat, Tus, Nisabur ve Belh kentlerine yerletirdi. Bu ted-
birlerden sonra Horasan Valisi Rebb, Ziyd el-Haris Khistan
zerine yryerek Trkleri yendi. Ceyhun nehrine kadar ilerledi. 7 8
Bu olaylar anlatan yazarlarn kaleminde Trkler hep "diinan",
"kfir", "yoldan km sapklar", "dinsizler" vs. gibi deyimlerle
tanmlanmlardr. Arap milliyetisi ve onun yetitirdii Mslman
okuyucu, bu ilk bilgilerle Trk dmanl duygularna ynelir. Trk
eriats ve slam tarihini okumakla zevk duyan "Mslman Trk",
slamn bu temel yaptlar ve edebiyat ile fikirsel yaantsn
oluturur, beyni bunlarla ykanr ve bu ykleri okumakla mutlulua
ular. Bylece ruhu ve kafas, islam ncesi TLirke kar kin ve nefret
tohumlaryla dolar ve pek doal olaraktr ki, kendi rknn, Mslman
olmadan nceki yaantlarn Arabn olumsuz lleriyle ve
Mslman kiinin deerlendirmeleriyle renir.

3) Trklere Kar "Vahi", "Barbar" Anlamna Gelecek


Deyimleri lk Kullananlar Araplcrdr
Trkler iin Batllarn en ok kulland szckler, genellikle,
"vahi", "barbar", "ilkel" ya da buna benzer eylerdir. Fakat Bat bu
szckleri, fetihler ve talanlar yapmak iin Arap ordularnn giritii
savalar nedeniyle ve ou kez Trk Arap ile kartrarak Trk
hakknda kullanmtr. Hi kukusuz, Kur'a emri gereince slam di-
nini yaymakla kendisini grevli bilen Trkn kendi davranlarnn da
rol byktr. Ancak unu hatrlamak gerekir ki, bu tr szckler ok

77 Yakut (ihab al-Dhin Ab Abdullah al-Rn al-Hamav), Mt'cam al-Buldan. Beyrut,


1955-1957, s.380; Yakut'un bu satrlar iin bkz. C. Barbier de Meynard, Diaioaire
Gographique Historique et literuire de lu Perse. Extrait du M o ' j a m El-Bouldan de
Yaqut, Paris, 1861, s.468, 469.
78 Taber, ge. c.2. s.84. 155: Yakub, Tarih, c.2, s.94, 258; b el-Esr. ge, c.2. s.430
vd., s.450 vd.

113
daha nceleri Araplar tarafndan Ttirke uygulanmtr. Belzur'nin
Futh al-Buldan'mdan renmekteyiz ki, Hicret'in 44. ylnda Trklere
kar savaan el-Mhelleb yle demitir: "Bu barbarlar, manevra
giicii bakmndan bizden ne kadar stn..."19
Ne ilgintir ki, Muaviye dneminin Trkleri bu ekilde "ilkel", "bar-
bar"80 diye nitelendiren Arap kumandanlar, manevra tekniine sahip
olmak iin Trkleri taklit yoluna gitmilerdir. Nitekim el-Mhelleb,
kendi ordusunda kulland atlarn kuyruklarnn balanmas usuln
Trkleri takliden benimsemi ve askeri bir gelenek haline getirmitir.

4) eriat Eitiminden Gemi Arap ve Trk,


Trk Dmanlnda Birleir
eriat eitiminden gemi Arap milliyetisi gibi Trkn
eriatsnn da lleri, ahlak ve erdem anlay, slam ncesi Trkn
deer llerini ve erdemlerini takdir edecek dzeyde deildir ve ola-
maz. Onun lleri, slam ncesi Trkn gerek ynlerini (rnein,
aklcln ve kadna verdii deeri) ortaya koyan eserlerle deil, Trk
"kfir", "dinsiz", "yolundan km" vb. grmeye alm Mslman
dnr ve yazarlarn yaptlaryla, kstaslaryla olumaktadr. nk
onun elinin altnda, btn yzyllar boyunca slamn yetitirdii en nl
kiilerin, rnein Chiz'lerin, Tevhid'lerin, Mes'd'lerin, Balh'lerin,
sthr'lerin. Birn'lerin, drisflerin, Hamav'lerin, Gazali'lerin, Mar-
vaz'lerin, Cveyn'lein ve saymakla bitmeyecek kadar ok benzerlerinin
yaptlar ve onlarn Trk dmanln krkleyici abalan vardr.
Kafasn ve ruhunu bunlarla doyurmaktadr. 8 1 lerideki blmlerde bu
rneklerden bazlarna deineceiz.

79 Belzur (Abu'l-Abbas A h m a d b. Yahya), Kitb Ftl cl-Buldn, Ed. M.J. de Geoje,


Leide, 1866; A r a p a d a n ngilizceye Philip K. Hitti tarafndan evirisi iin bkz. al-
Baladhuri, Kitab al-Buldan (The Origins of the Islamic State), C o l u m b i a Univ., New
York, 2 cilt. Yakardaki hususlar iin bkz. e.2, s.210 vd.
80 Bir tenkitim " . . . A c a b a inliler nasl Barbar diyebi Id iler sorunu bir yana, Arapada da
barbar szc y o k t u r . . . " diyor. (Bkz. ok, agy, s.30.) Sanki Trkleri kltmek
maksadyla kullanlan herhangi bir szcn karl barbar o l a m a z m gibi.
81 Yine Yakut'tan naklen anlalmaktadr ki, al-lstahr, al-Meslik va'l Memlik adl
kitabnda M s l m a n ordularn T r k l e r e kar saldrlarn ve Kbul'u almalarn
y a k a r d a k i tarafgirlik ierisinde anlatmaktadr. Ibid, s.470

114
Sylemeye gerek yoktur ki, bu ruhla yetien Arap milliyetisi (ve
tabii bizim eriatmz) slamn daha ilk dnemlerine rastlayan Arap fe-
tihlerini ve bu fetihler srasnda Arabn giritii yama ve talan, din
adna yaplyor diye yerinde ve hakl, buna karlk Trkn sa-
vunmalarn kt gzle grecektir. Arap ordularnn Trklere kar
saldrlarn, Trklerden esir almalarn, Trk lkelerine kar
yamalarn, "Tanr byle emretmitir" diyerekten mazur ve meru
grecek, fakat Trkn kar koymalarn yerecek ve byle davrand diye
bir de kendi atalarn, yukarda belirttiimiz gibi, Belzur'lerin ya da
Birn'lerin ve dierlerinin azyla "kfir", "dinsiz", "yoldan km",
"imansz" vs. deyimleriyle yerden yere vuracak ve lanetleyecektir.
Yine bunun gibi bizim Arap ruhlu eriatmz (tpk Arap mil-
liyetisi gibi) Tebriz ve Niabur kentlerinin Trkler tarafndan geri
alnmasn "barbarlk" ve "vahet" gibi eyler olarak gstermeye
alan Arap yazarlarla birlikte hayflanacak ve yine kendi ecdadna
svp sayacaktr. Baka bir deyimle, Trk kentlerinin Arap ordular
tarafndan fethedilmesini, yaklp yklmasn ve talan olunmasn,
Trk yavrularnn ve kadnlarnn esir alnmasn "Bunlar slam se-
ferleridir" diyerek alklayacak, buna karn Tebriz kentinin Trkler
tarafndan ele geirilmesine Znet el-Mecals kitabnn nl yazar
Niizhet ile birlikte alayacak ve kendi ecdadna, vaktiyle Arap
saldrlarna kar koymu olmalar nedeniyle kzacak, Trkn sa-
vunma niteliindeki saldrlarn, Arap airlerle bir olup "vahet" de-
yimiyle yerecektir. 8 2 Ya da Horasan'n Trklerden geri alnmasn
alklayacak ve muhtemelen Trklerin slam ordularna yenilmesini
Reb bin Emir'in azndan zevkle dinleyecek ve Arap ordularnn za-
ferlerini Esad bin Musamms gibi airlerin msralarnda, onlarn
azyla ifade edecktir.
Hatrlatalm ki, Yakut bu olaylar vesilesiyle yle devam eder:

"Fetih, Hicret'in 18. ylnda vuku buldu. Bu konuda Rebibin


Emir yle dedi: 'Tm lkeyi ele geirinceye dek kentleri birbiri

82 Zinel el-Mcclis y a z a n Nzhet, 939 ylnda (Miladi) Tebriz'in Trkler tarafndan


alnmasn o l d u k a byk bir mbalaa l e v a s ierisinde izah ederek Trklerin kenti
yerle bir ettiklerini syler. Bu mbalaaya Yakut'un eserini eviren Barbier de M e y -
nard da iaret e d e r . Bkz. ge, s. 132-134, dipnot 1.

115
ardna zabt ederek dman (Trkleri) pskrttk. Mutludur o
gzler ki, bizim gibi civanmerd savalarn, Trkistanl ve
Kbul'lu atllar dattklarm grd.'" 8 3

Ve ite bizim insanmz Yakut'un azndan Horasan'daki Niabur


kentinin yama ve harap edilmesini ve Trklerin yenilmesini ibretle
renecektir. Tekrarlamakta yarar vardr ki, btn bu Arap saldrlar
ve yama ve talanlar dini yaymak iin deil, din adna varlk
salamak urunadr.
Daha sonralar, Hicret'in 111. ylnda Ciineyd b. Abdurrahman el-
Murr'nin Beykend yaknlarnda Trklere kar kazand ilk zaferini ve
Trk hakannn olunu esir aln ezberlemekle zevk duyacak 8 4 ya da
Esed b. Abdullah'n Hicret'in 118. ylnda Trkleri feci bir malubiyete
uratmas olayn ezberleyecektir. Arap milliyetisi, tpk bizim
eriatmz gibi, sadece Arabn askeri baarlarn ve Ttirke kar za-
ferlerini deil, ayn zamanda dala o zamanlar Trke kar Arap nef-
retlerini ve lanetlemelerini okuyacak ve eittii insanlar da bu duygularla
youracaktr. Al-Belzur'den okuyoruz ki, Arabn daha o dnemlerde
yapt ey, Trke beddua etmektir; halka vaiz verenlerin azndan "Ey
Tanrm, (Trklere) ait ne varsa her eyi yok et, onlarn glerini kert,
zerlerine felaket yadr" szleri eksik olmazd ve bu szleri dinleyen ce-
maate, "hayr temenni et ki Tanr onlarn ayaklarnn altna buzlar
yerletirsin ve buz zerine kayp dsnler" eklinde dua ederlerdi. 85
Buna karlk Muaviye dneminde Sind in fethine gnderilen Ab-
dullah b. Sevvr el-Abd'in Trklere kar giritii saldrlar
srasnda Trkler tarafndan yenilmesi ve bu nedenle azledilmesi olay-
larna Trk ocuu, eriat eitiminden geirilmesi srasnda, iyi bir
Mslman olarak hayflanacak ve Arap airlerin bu olaylar ve-
silesiyle Arabi ycelten, fakat Trk klten iirlerini terennm ede-
rek yetiecektir.

83 Bilindii gibi Halife m e r z a m a n n d a Derbent'in fethine m e m u r edilenler arasnda


A b d u r r a h m a n b. Rcb'a el-Bhil ve Selm b. Reb'a gibi tannm kimseler vard.
Kenti a l m a k z e r e giritii sava srasnda Selmfln T r k l e r e y e n i l m i ve l m t r .
S z konusu air onu vc ve Trkleri ycrici iirleriyle M s l m a n kiileri adeta
byler. Bu k o n u d a bkz. Belzu, age. c.2. s.200 vd.; ayrca bkz. Taber. Tril...,
c . l , s.2663; bn el-Esr. age. c.3. s.28 vd.
84 Taber. Tarih.... c.2. s. 1529; Belzu, age, c.2, s.198, 200. (429).
85 Esed'i Horasan' nasl fethettii ve halk nasl slama zorlad k o n u s u n d a bkz.

116
te bylece Arap milliyetisi ve onunla birlikte eriat eitiminden
geen Trk yavrusu, slamn ve Arabn bu tek yanl tarih olaylar ve
ykleriyle beslenecek, pek tabii olarak Trke (ve Trk de kendi z
rkna ve ecdadna) kar dmanlk, husumet duygular ve havas
ierisinde yorulacaktr. te bu suretle Arap milliyetisi, slam ve
slam tarihini kendisine ara sayarak Trk aleyhtarl esini kendi
amacna uygun ekilde ileyecek ve te yandan Trk yavrusu da
eriatnn "Benim Trklm Mslmanlkla balar, ben Tiirk ol-
madan nce Miislmamm" uydurmalarna kurban edilecektir, bil-
meyecektir ki, Arap milliyetisi, Trk aleyhtarln kendi ulusal birlii
iin smrmtr, smrmektedir ve bu smrme yannda, Arapln
slamn zerinde grebilmekte ve eriata ye tutabilmekte, her
halkrda kendi slam ncesi yaantlar ve tarihiyle vnebilmektedir.
Bu hususlar ileride yeri geldike tekrar ele alacaz.

5) Tiirkiin Drstln "Saflk" ve Arcbn Kurnazln


"Erdem" Olarak Trk Aleyhtarl ekline Sokan Zihniyet
Arabn kltr eitiminde yer alan ve onun Trke kar dmanlk
duygularm gelitiren kitaplarn says gerekten pek oktur. Bu
aratrmamz srasnda bunlardan nihayet bazlarna yer verebildik.
Bunlara ekleyeceklerimizden biri de al-Belzur'nin Kitab Futh al-
Buldn adl yaptdr. 8 6 ki blmden oluan bu yaptn birinci
blmnn drdnc kesiminde Sasani hanedanna mensup
hkmdarlarn Trklere kar giritikleri yalan ve kandrma siyaseti
hikye edilir. Bu olaylar, Acemlerin Ermenistan' istila ettikleri ve
henz slamn buralara yaylmad tarihlere rastlar. Anuirvan'
Trk hkmdaryla ilikileri, onunla dostluk kurmak istermi gibi
davranlar, bu nedenlerle onun kzyla evlenmesi, fakat trl hile ve
dzenlerle Trk hkmdarlarna oyunlar oynamas ve onun hulus ve
saffetinden yararlanmas, drstln ve gvenini smrmesi, buna
benzer hususlar hep bu olaylarn, bu hikyelerin zn oluturur. 8 7
Bakalarn aldatmak ve bakalarna kar kurnazca davranlarda
86 Belzur. age, c.2, s.2l i vd. (Barbier de Meynard evirisi, s.469.)
87 Belzur. age. e. I. s.397-398.

117
bulunmak Arabn zellikle o alarda balca zellii olduundan,
Trkn drstln saflk eklinde gstermeye yarayan bu eit
hikyeler, kukusuz ki Arabn iine gelmitir.

6) . Yzyl: bn al-Mukajf'ya Gre Trkler


"Vahi Hayvan " Niteliinde
yzyl bilginlerinden bn a l - M u k a f f - k i al-Durrat al-Yatim
adl yapt ile Un salmtr- 8 8 yaptnda eitli uluslar (ranllar,
inlileri, Bizansllar, Hintlileri, Araplar, Trkleri) deer leine
vurur ve kyaslar. Ona gre ranllar byk apta bilim adam
yetitirmilerdir, fakat her eye ramen onlar uluslarn en aklls
saymak yanltr. Zira yaratc deil, daha ziyade taklitidirler. Bi-
zansllar, mimarlk ve geometri alanlarnda baarl olmulardr,
fakat bunun dnda ortaya bir ey koymamlardr. inliler sanatkr,
fakat fikir ve dnce alannda yetersizdirler. Ciddi ve derin
aratrmalarda bulunma yeteneinden yoksundurlar. Hintliler ise ge-
nellikle kurnazlkta nde gelirler, hayal mahsul eylerle urarlar.
Bylece ranllara, Bizansllara, inlilere ve Hintlilere baz meziyetler
tanmakla beraber, bu uluslardan her birini eitli nedenlerle
kmseyen ve onlar Araplara oranla aa gren al-Mukaff,
Trklere kar ok insafsz bir deerlendirmeye sahiptir. Ona gre
Trkler "bakalarna saldrmak iin yaratlm yrtc, vahi hay-
vanlardr". Bu bakmdan Afrikal zencilere denktirler; u farkla ki,
zenciler "tembel ve miskin hayvanlardr".
al-Mukaff'nn deerlendirmesinde Araplar, tm uluslar ierisinde
"her bakmdan en stn nitelikte" bir ulustur. Her ilmi, her gerei
Araplar ortaya koymulardr. yi ve faziletli davranlarn rneklerini
ve "haram" ve "yasak" kurallarn onlar ortaya koymulardr. Her ey
onlarn fikir ve dncelerinden domutur. "Anlay ve kavray"
yeteneine en fazla onlar sahip olmulardr. 8 9

88 bnlmkaff diye de okunabilir. Kalta ve dmna adl evirisi ile tannr.


89 Al-Mukaff'nn yukadaki grlerini 10. yzyl Arap bilginlerinden,al-Tevhidnin Kiab
al-Imt ve'I-Mu'unasa adl yaptnda (Kahire, 1939-1944 basm, c . l , s.70-71-73 ve c.2,
s.l'da) bulmak mmkndr. Bu kitabn baz blmleri ve zellikle al-Mukaff'nn
eitli milletleri deerlendiren grleriyle ilgili pasajlar Marc Berge tarafndan
Fraszcaya evrilmitir. Bu hususta bkz. Marc Berg, Mrites Respectifs des Nations
Selon le Kitab al-Imt Wa'l-Mu'anasa d'Ab Hayyan al-Tawhidi (m, en 414/1023), Ara-
bica, Juin 1971, c . l 9 , Fasc. 2, s. 11-176; yukadaki hususlar iin bkz. s. 166-168.

118
al-Mukaff'nn yukardaki grleri daha sonraki yzyllarda
Arap bilginlerini etkilemitir. zellikle Trklerle ilgili olmak zere
belirttii grler, o tarihten sonra srekli bir ekilde geliecek olan
Trk aleyhtarl eilimlerine kaynaklk edecektir. Daha ileride de
greceimiz gibi, 10. yzyln en nemli bilginleri, rnein al-Tevhid
ve al-Marvarid ve dierleri, hep al-Mukaff'dan yararlanmak ve ou
kez onun fikirlerini gelitirmek suretiyle Trk hakknda olumsuz
grleri ortaya koymaktan kanmayacaklardr.
al-Mukaff'nn grleriyle ilgili olarak ksaca unu sylemek ge-
rekir ki, Araplara atfettii meziyet ve nitelikler (rnein, yaratclk ve
bakalarn taklit etmemek) ne kadar yanl ve isabetsiz ise, dier ulus-
lara (rnein, ranllara ve inlilere), zellikle Trklere yamad ku-
surlar ve olumsuz nitelikler de o denli temelsizdir. "Bakalarna
saldrma" geleneinin o dnemler itibariyle her ulusa ve asl Araplara
zg bir nitelik olduunu ve slam yaymak bahanesiyle Arap or-
dularnn, yamalarda bulunmak ve ganimetler toplamak zere Orta
Asya'lara dek saldrmaktan geri kalmadklarn unutmu grnmektedir.
Hele, Araplarn bakalarm taklit etmeden ve bakalarndan hibir ey
renmeden her eyi kefettikleri ve yarattklar sav, gerekten tarihle
ve bilim drstlyle badamayacak niteliktedir.

B) 9. Yzyl: T r k e Kar Arap Dmanlnn


Gelimeye B a l a d Yllar

1) Mtevekkil ve Muntasr Dnemlerinde


Tiirk Aleyhtarlnn Gelimesi
Trke kar A r a p aleyhtarlnn koyulamaya balad dnem
Abbasi halifeleri dnemidir; nedeni de Trk elerin Badat'ta devlet
ynetiminde rol o y n a m a y a balamalardr.
el-Mu'tasm, Vsk ve zellikle al-Mtevekkil, al-Muntasr ve
daha sonra gelen halifeler zamannda, bu aleyhtarl oluturan olaylar
(ki Taber, Makdis, Ya'kub, Mes'd gibi nl tarihilerin nakilleri
olarak gelmektedir), bunun byle olduunu gstermitir.

119
Bilindii gibi, Me'mn'un 833 ylnda lm zerine, yerine kardei
Eb shak Muhammed el-Mu'tasm unvan ile halife olmutur. Ha-
lifelie geliinde rol oynayan Trklere kar Mu'tasm byk yaknlk
gstermitir. 9 0 Mu'tasm'dan sonra halifelie gelen Vsk, devlet
ynetiminde Trklere daha da fazla nem verir olmu ve hatta bir kez
saltanat naibi olarak bir Trk atamt. Mtevekkil ile birlikte
Trklerin hkmet siyasetini tayin ve tespit yetkileri iyice artmtr.
Sz konusu kaynaklarn bildirdiine gre, Mtevekkil, Arap elere
gvensizlik sonucu kendisine yardmc setii bu Trk elerin iha-
netine kurban gitmitir. Bu andan itibaren de devlet ynetiminin ve
hkmet mekanizmasnn en nemli mevkilerini, kilit noktalarn (ister
siyasi, ister adli ve ister askeri olmak zere) Trkler ele geirmilerdir.
O zamanlar iktidara adeta bal bana sahip bu Trk eler, siyasi
dzeni ve asayii salama konusunda fevkalade bir gayret gstermiler
ve son derece etkili bir siyaset takip etmilerdir. Orduda grev alan
Trk generalleri, Arap Yarmadas'ndaki karklklar ve isyanlar
yattrmak amacyla oralara gnderilmilerdir. Asayii salamak ve
devlet otoritesine kar gelenleri yola getirmek maksadyla, Trk ge-
nerallerin bir yandan asi Arap kabilelerine ve dier yandan Ali ta-
raftarlarna kar ok sert ve ok "merhametsizce" davrandklarn
yukarda ad geen Arap tarihileri naklederler. yle anlalyor ki,
Arabn Tlirke kar nefretlerinin ve husumetlerinin yeni tohumlar
zellikle bu olaylar dolaysyla atlmaya balamtr. Trk gaddar,
merhametsiz ve hunhar gsterme gayretleri bu kaynaktan beslenmitir.
te yandan Trk elerin "ihanet" niteliine sokulan davranlarnn
balangc da bu dnemlere gtrlr. Trk yardmclarna kar son
derece yaknlk gsterdii sylenen Halife al-Miista'm bi'llal'm (831-
866) bu Trk eler tarafndan aldatld ve bitakm oyunlara ge-
tirildii Arap tarihilerinin iddialarn tekil eder. Bu iddialarda gerek
paynn ne olduunu burada tartmaya gerek yoktur. Zira asl gerek
olan bir ey vardr ki, o da Arap tarihilerinin bu olaylar Arap halknn
hafzasna naketmi olmalardr. Bundan dolaydr ki, Arabn Trke

90 Bu konularda bkz. Yakub, Tarih. c.2; Tabe, Tarih al-Rusul..., c.3; ayrca bkz.
T a b e r - B e ' a m . Chronic/tde Tabari Abu Ali Mahammud Bala'. Franszca eviri
H. Z o t e n b e g . Paris, 1958. c.4. s.522; Makdis, Kirab al-Bad'vc'l Taril. Franszca
evirisi Cl. Huant, Paris, 1899-1919, c.6. si 12.

120
kar dmanl al-Miista'in dneminden itibaren giderek artmaya
balamtr; hem de ylesine ki, Arap dnyasnda, Trk dmanln
en etkili bir ekilde dile getiren bir Arap edebiyat ve sanat (iir, ark
vs.) olumutur. O dnemlerde n salm bir Arap arksnn u
msralar, bu konuda bir fikir vermeye yeterlidir:

"...Ey al-Burk saraynn sakinleri ve ey iktidar ve kudret sahipleri,


Tanr'dan korkun ve bizlere kymayn, nk bizler ne Daylan'z
ne de T r k . . . " 9 1

Daha sonralar Trk yneticilerinin Halife al-M'tazz dneminde


Arap halifelerini adeta birer kukla haline getirdikleri sylenir, al-
Mes'd'den naklen gelen u satrlar olduka anlamldr:

"Trkler ayaklanyor ve devletimizi ykyorlar,


ktidarlarmz sadece konuk durumunda,
Saltanat ve hkmete Trkler sahip kt ve imdi,
Btn dnya susmak ve boyun emek durumuna girdi..." 9 2

Trkn o dnemlerdeki bu atak tutumunu Arap tarihiler, "ihanet"


olarak damgalamalardr; bu sulama Arap ataszlerine girecek kadar
yaygnlamtr.
Arabn Trke kar nefretlerini kamlayan bu ataszlerinin ilk
rneklerine al-Suyut'nin cl-La'al al-Masnu'a adl kitabnda ya da
Eb Davd'un Kitbu-Snen adl yaptnda bulmak mmkndr.

2) Trkn Fiziki Nitelikleri, Arcbn Kskanlnn Nedenleri Olur


Arabn Trke kar husumetinin artmasnda sadece halifelerin
Arap yerine Trk elere gven besleyip devletin nemli mevkilerine
onlar yerletirmeleri, orduyu Trk elerle glendirmeleri ya da
hatta Trk elerinin Arap ahaliye kar sert davranmalar deil, ayn
zamanda Trkn farkl ve daha gzel bir rk olarak kabul edilmesi rol

91 Bu hususta bkz. Abu'l Farac (Eblferec), Kilcib al-Aganl Bulak. 1285, c.9, s.86 vd.;
ayrca bkz. Goldziher, age. s. 140.
92 Abu'l Farac, cge, s.86 vd.
Bu konularda a y r c a bkz. Yakub, Tarih, c.2, s.600 vd; Mes'd (Abu'l Hasan 'Ali b.
Husayn-), Murc al-Zhab. yayn ve Fraszcaya evirisi C. Barbier de Meynard,
Paris, 1861-1877: yukardaki hususlar iin bkz. c.7, s.320 vd.

121
oynamtr. Harun Reid dneminde Badat'ta saylar pek ok olan
Trk kle ocuklarnn gzellikleri dillere destan olmutur. Bin bir
gece masallarnda "... beyaz tenli, pembe gzel yzl, kumral sal
Trk ocuu" tanm yer almtr. Btn bunlar, hi kukusuz kara
tenli Arabn kskand, haset ettii eyler olmutur. Bu nedene
dayal kskanln kkeni daha da gerilere, Emeviler dnemine iner.
Bilindii gibi Emeviler zamannda Orta Asya'da Trk lkelerini fet-
heden Araplar, Trklerden kle edinme sistemini kurmulardr. Gen
yataki Trk ocuklarn kle edinirler, zel olarak yetitirirler ve
sonra orduda ya da ynetimin eitli yerlerinde kullanrlard. Bu
ekilde yetitirilen Trk klelere memlk ad verildi.
Hatta Abbasi ordusundaki Trklerin dahi kle olarak satn
alndklar ve devlet ynetiminde kullanldklar sylenir. Bu hususta
bilgi veren kaynaklarda Trklerden hem "Etrk" (Trkler) olarak ve
hem de "memlk" (beyaz kle) diye sz edildii grlmektedir. 9 3
Grn itibariyle ve zekca yeterli saylan bu memlklar, dier
klelerden daha farkl ilerde kullanlmlardr.
Trk kleler, zellikle stn askeri meziyetlere sahip olarak za-
manla Arap halifelerine ok yararl olmulardr. O kadar ki, halifeler
Araplar yerine onlar tercih etmeye balamlardr.
Trk kleler, yava yava devletin en nemli mevkilerine
gelmiler ve adeta devleti yneten gler olmulardr. 9 4
Yetki bakmndan glendike bir yandan daha baarl ve dier
yandan da daha "mtitehakkim" olmakla Arap elerin husumetini
zerlerine ekmilerdir. Baarl olmak iin her eyden nce Arabn
kskanln tahrik etmilerdir. Basral Cahiz, Halife Mtevekkilin
vezirlerinden al-Feth bin Hakan'a ithaf ettii ve Trklerle ilgili olan
kitabnda Trk elerinin devlet hizmetinde Araplardan nasl stn ve
baarl olduklarn, onlar her hususta nasl getiklerini anlatr ve
yle der:

"Bylece Trkler, kan bakmndan Araplarla ve iliki


bakmndan da Mevclyle yaknlk kurmulardr. Fakat, ken-

93 Yakub, Kitb ul-Bulcln. ed. M.J. de Goeje, Leide, 1892, s.256.


94 Bernard Lewis, The Arabs in History, L o n d o n , 1966, s. 149 vd.

122
dilerine zg yle bir stnlkle onlar amlardr ki, baka
hibir rk, ne kadar mkemmel olursa olsun, onlar geememi,
onlarn eritii bu mazhariyete eriememitir... "95

te yandan bu Trk eler fazla yetki ve gvene sahip olmak ne-


deniyle baz arlklara neden olmu ve zellikle Arap eler ve
ahali zerinde iktidar ktye kullanma giriimleri nedeniyle de hu-
sumet kayna olmulardr. Arap halifelerin sempatisine, sevgisine
fazlasyla sahip olarak devletin kilit noktalarn ele geiren Trk
elerin bu imtiyazl durumlar, Araplar iin ne denli kskanlk ne-
deni olmusa, iktidar ve yetkilerinin zaman zaman arlklar da
onlar o denli huzursuz etmi, tm bunlar Trke kar dmanlk
duygularn krklemitir.
Ota Asya'dan gelen Trk aknlarnn Arap lkelerine yaylmalar ve
bu lkeleri ele geirmeleri, rnein Seluklularn 10. ve 11 yzylda
Irak'a sahip olmalar, daha sonra Osmanllarn tm Arap lkelerini ve
halklarn egemenlikleri altna almalar, slam lkelerin ; n ve bizatihi
slamn ancak ve ancak Trkler tarafndan korunabileceinin anlalmas
sonucu, Araplarda Trklere kar aalk duygular artmtr. te btn
bu kskanlklar, aalk duygular, eziklikler, bask altnda yaamalar,
kt ynetime maruz kalmalar... vb. nefret ve husumet eklindeki duy-
gulara dnerek gelimi, yzyllar boyunca bir gibi byyerek ni-
hayet 19. ve 20. yzyllarda Arap milliyetiliini alevlendirmitir.

3) Al-Chiz'in Deerlendirmesinde Trk


Arap edebiyatnn ve Mutezile'nin en nllerinden saylan al-Chiz,
Mu'tasm ve Mtevekkil dneminde hilafetin ba savunucularndan
olmutur. Hilafete bal eitli elerin bar ve anlay ierisinde bu-
lunmalarna almtr. Bu nedenle Fahr el-siidn 'ala'l-bizn ya da
bunun kadar nemli k. el-'Arap va'l-Mavali adl yaptlarnda Arap ol-
mayan Mslman (yani "mavl" diye arlan) elerin, Araplar
kadar nemli olduu fikrini ilemitir. 96

95 Bkz. al-Chiz ( A b 'Osman' A m r b. Bahr-), Hilfet Ordusunun Menkbeleri ve


Trklerin Faziletleri, eviren R a m a z a n een, Ankara, 1967, s.42 vd.
96 Bundan dolay p e k o k Arap yazar tarafndan saldrya uramtr. r n e i n al-
Bagdad, al-Fark bayn'l-firak adl kitabnda Chiz'e bir hayli atar.

123
O tarihlerde hilafet ordusu saflarnda yer alan Trkler aleyhinde de
olumsuz bir hava esmekte olduundan, bu havay yattrmak ve or-
dunun eitli birlikleri arasnda kaynamay salamak maksadyla
FazcVil el-Etk adl kitabnda 9 7 Trklerle ilgili kendi kiisel
grleri yannda eski Araplarn Trkler lehindeki sylediklerini be-
lirtmitir. Her ne kadar kendisi, Trkn fazilet ve meziyetlerine yer
veriyormu gibi grnr ve Trkleri slam iin yararl gstermeye
alrsa da, onun bu fikirleri arasnda Trk yerici izlenimler ko-
laylkla gze arpar.
Nitekim Trklerin "Araplarla ayn nesepten olduklarna" ve "Ho-
rasanl halifelerin pek yakn akrabalar olan mevlalar" bu-
lunduklarna, stn ve erefli kimseler olduklarna dair grler
yannda, savalklar sorununa arlk verirken bu izlenimini his-
settirir. zellikle Humayd b. Abcl el-Hamd'in Trkleri Haricilerle
kyaslayan ve onlara stn bulan szlerini byk bir titizlikle nak-
lederken, yapmak istedii budur. Bu tanmlamada Trk, mrnn
gnlerini at zerinde geiren, insan avlamazsa vahi hayvan avlayan,
gerektii zaman hayvanlarndan birinin kann emen, sadece et yiyen,
hem oban, hem seyis, hem cambaz, hem baytar, hem svari olan,
daima savaan, savarken geri ekilmeyen ve sava srf ganimet
almak iin yapan kimsedir:

"Biz, Trklerin memleketlerinde muharebe ederken din, mez-


hep, hkimiyet," hara, rklk, haremine kskanlk, eref,
vatan urunda veya evini maln savunmak iin deil, sadece ga-
nimet elde etmek maksad ile muharebe ettiklerini g r d k . . . " 9 8

97 Bu kilap Cliz'in Mankb Cnd el-Hilfa ra Faz'il el-Etrk adyla y a y m l a d


yaplnn ikinci ksmdr. Mutavakkil (Mtevekkil) d n e m i n d e Fath b. Hkn'a su-
nulmutur. Fath B. Hfk, Trk hkmdarlar ailesinin olup, Mutavakkil'in hilafeti
d n e m i n d e ona vezirlik etmitir.
Trke eviri iin bkz. Eb O s m a n 'Anr b. Balr el-Cliz, Hilfet Ordusunun
lnkibelei Ye Trklerin Faziletleri, eviren R a m a z a n een, A n k a r a . 1967; ngilizce
eviri iin bkz. C.T. Harlev, Jahiz of Basra m al-Fatl (bit Khacjai on the 'E.xploiis of
tle Turks and the Arm of the Klalifae in General, Journal of the Royal Asiatic So-
ciety, Londo, 1915. s & 1-697.
98 (bid. T r k e eviri s.70; ngilizce eviri s.663. 665.

124
Bunu sylerken Trklerin fikriyatla ve iir sanatyla megul
olmadn eklemekten geri k a l m a z . "
Yine bunun gibi Yazid b. Mazyad'n 1 0 0 Trkler hakkndaki olumlu
grnen szlerini naklederken ve rnein, "Trk... mit edilmeyecek
eye kar mit beslemez... yi bilmedii eyin hibir tarafn bil-
mez. yi bildii hususun tamamn salam yapar. Her iini bizzat
kendi yapar. i d gibidir. Hibir sonu kmayacak eyle
uramaz" szlerini belirtirken Trkn yamaclna deinen
satrlar ihmal etmez:

"Trk yama ve gasp ile karnn doyurmay, kolayca hkmdar


olmaya tercih eder. Av ve ganimetten baka hibir eyden
holanmaz..."101

Yine ayn ekilde Kutayba b. Mslim'in 1 0 - Trkler hakkndaki u


dncelerini aktarr:

"...onlar sanat, ticaret, geometri, meyvecilik ve aa yetitirmek,


bina yapmak, kanallar amak ve mal toplamakla megul
olmadlar. Sadece, sava yapmak, avclk etmek, ata binmek,
kahramanlarla arpmak, ganimet elde etmek(le)... megul ol-
duklarndan ve yaratllar bu iler iin msait olduundan bun-
lar iyice salamlatrdlar... Bylece Yunanllarn felsefe ve
ilimde, inlilerin sanatta, bedevilerin saydmz hususlarda, Sa-
sanilerin devlet ve siyasette elde ettikleri dereceyi elde ettiler." 10 - 1

Ve ite Chiz, btn bu ve benzeri grleri naklederken ve


Trklerin savalklarn, kahramanlklarn vs. iyi birer nitelik
eklinde ortaya koyarken, Trkleri Araplara sevdirdii kansndadr:
"...biz insanlarn arasn bulan Az'n onlar birbirlerinden uzak-
latran ok'tan daha deerli olduu neticesine vardk" der. 1 0 4

99 /bul. s.71.
100 Ermenistan ve Azerbaycan valisi iken Hrn Reid tarafndan el-Vald el-ayban'ye
kar gnderilmi, onu ldrp tekrar grevinin bana dnmtr.
101 Chiz, age. s . 7 4 - 7 6
102 Emevleri H o r a s a n valisi olup Trkistan Ftihi olarak tannr.
103 Chiz. ifte. s.78-84.
104 Chiz. t>e. s.93.
Btn bu satrlarda ve bunlara eklenebilecek dierlerinde yatan
anlam udur ki, Trkler, her ne kadar cesur, kahraman, mert, azimli,
iyi binici vs. gibi meziyetlere sahip olmakla beraber, aslnda sadece
talan, ganimet almay ve srf bu maksatla savamay seven,
dnmeyen ve din iin sava yapmay akl etmeyen bir millettir.
Hemen belirtmek gerekir ki, bu grte olanlar, o dnemlerde sava
denilen eyin temelinde esas itibariyle yama ve talan fikrinin
yattndan habersiz grnmektedirler. Kafalarnn iinde sanki "Eer
sava, din ya da egemenlik vs. gibi nedenlerle yaplrsa kutsaldr"
eklinde bir dnce yatmaktadr. Hi kukusuz Chiz'in inand da
budur. Muhtemelen kendi dneminde Arap ordularnn fetihlerini, tpk
dier yazar ve dnrler gibi, srf din uruna yaplyor kansyla
alklamtr. Oysa ki, din adna yapld kabul edilen o dnem
savalarnn gerek amacn da yama ve talan fikri oluturmutur.
ylesine ki, ele geirilen ganimetlerin nasl taksim edilecei dahi Tanr
ve peygamber emirleriyle hkme balanm, Tanr'ya ve peygamberine
ve ailesine paylar ayrlmtr. Kur'an ganimet paylalmas konusunda
hkmler sevk etmitir. Oysa ki, mcerret ahlak anlaynda, din adna
sava yapmak, ganimetler almak ile, srf yama ve talan maksadyla
sava yapp ganimet almak arasnda fark yoktur. Her iki davran da
ayn ekilde kt ve yerilmesi gereken bir eydir. Ne var ki, eriat ruhu
ile yetimi bir kimse olarak al-Chiz ve onun gibiler, din adna
yaplan savalar ve alnan yamalar "meru", fakat bunun dnda
yaplanlar "gayri meru" grmeye alk olduklarndan, Trkleri de bu
deer lsne vururlar.

4) "Bin Bir Gece Masallar"nda Ebedilee


Tiirk Aleyhtarl Duygular
Arap edebiyatnn aheserlerinden saylan Bin Bir Gece Masallar
kadar Bat dnyasn etkileyen az edebiyat rnei vardr. Ve yine Bin
Bir Gece Masallar kadar Trk Bat'ya kt, kaba, hain ve barbar
nitelikte tantan az kaynak bulunur. 20. yzyln nl
mteriklerinden Kramers, 1923 ylnda verdii bir konferansnda
Bi Bir Gece Masallar'nda Trkn portresinin ne ekilde izilmi
olduunu zetlemitir. Bu masallarda Trk, kaba kuvvet temsilcisi,

126
kstah, Badat sokaklarnda - s a n k i halkn efendisiymi g i b i - kibirle
dolaan, Tanr'y, Tanr emirlerini ve kutsal ne varsa her eyi hakir
gren bir tiptir. Halk, Trkn merhametsiz davranlarndan
ylmtr, fakat her eye ramen onun zek ve idrak yoksunluuyla
gizliden gizliye alay etmektedir. Zira Trk, bu masallara gre, kaba
kuvvetle zek yoksunluunu nefsinde toplamtr. Bin Bir Gece Ma-
scllar'ndan ortaya kan kan odur ki, Arabn gznde Trk, btn
bu yukardaki niteliklere ve hatta daha da ktsne sahip olarak tam
anlamyla kt olmaya layk bir kimsedir. 1 0 5
Uzun yllar ierisinde Bat'nn Trk hakkndaki izlenimi ite bu
Bin Bir Gece Masalla/v'yla olumutur. Nitekim Kramers, sz ko-
nusu konferansnda u sonuca varr: "Filhakika Trkler, tarihin bize
'tatsz baz nefret duygularyla yaklalcbilecek uls' dersini verdii
uluslardan biridir. " 1 0 6 Ve devamla:

"Hatta Hollanda'da, bugn birisine, Trk gibi kfrediyor


dediimiz zaman o dnemlerden kalma anlar canlanm olur he-
pimizde. Bundan dolaydr ki, Trklerin neden dolay uygarlk ni-
metlerini paylamadklarm bir nebze olsun anlarz." 1 0 7

Bat bugn dahi hl Trkler hakknda Bin Bir Gece Masallar'nn


yaratt anlar ierisindedir ve hl Trk, Arabn o dnemlerde
grd gzle grmekte ve deerlendirmektedir.
Bin Bir Gece Masallar, -ki Bat'nn hemen her diline evrilmitir-
Arabn Trke kar besler olduu nefret ve husumet duygularnn 9.
yzyldan bu yana eitli dnemler ierisindeki ekillenmesini gsterir.
Mu'tasm, Vsk, Harn Reid... vb. dnemlerindeki Arap halklarnn
Trke kar dmanlk ekline giren kskanlklarnn ya da hrsz,
yamac, merhametsiz vb. sulamalarnn yklerini orada bu-
labilirsiniz. Denilebilir ki, Bin Bir Gece Masallar, Arabn Trk aleyh-
tarlnn kutsal kitabdr ve Trke kar melanetinin rnekleriyle do-
ludur. Araba zg ne kadar kt huy varsa, bunlar Bin Bir Gece

105 J.H. Kramers, "The Role of tle Turks in the History of Hither Asia", Aatecla Ori-
entalia, Leiden, 1954, c.I, s.33-77. Yukardaki hususlar iin bkz. s.46.
106 bici. s.33.
107 tbid, s.34.

127
Masallarnda Tiirke zgymti gibi gsterilmitir. Saysz ykler
arasnda "Aziz ile Azize" yksne gz atmak yeterlidir. Trkn
bakn bile "tahripkr", "yamac" vs. nitelie sokan islam ede-
biyat, ayn rahatlkla onu "Ayan bast yeri harabeye eviren"
eklinde terennm etmekten ekinmeyecektir. 1 0 8
Biraz ileride, 14. yzyl ortam ierisinde irazl Hafz'n
"...Trkn ganimet tepsileriyle yapt gibi, kalbimin iini yama
ederse..." eklindeki szlerine ve "yama tepsisi" geleneine
deineceiz. 1 0 9

C) 10. Yzyl: Tevhidi, Mes'd, Balh, sthr vs. Gibi


Kalemlerde Trkn Tanm

1) Ab Hayyan al-Tevhidi
10. yzyln nl yazarlarndan biri, Kitb al-imt Ve'l-M'aasa
adl yaptn yazar Ab Hayyan al-Tevhid'dir. Bu yaptnda kendi
dnemiyle daha nceki dnemlerin Mslman yazarlarnn eitli
uluslar hakknda ortaya koyduklar grleri eletirir. 1 1 0
Zamannn vezirlerinden Ibn Sa'dan al-Arid'in (vezirlik sresi 372-
375 H.; 982-985 M.) Badat'ta etrafna toplad bilim adamlarna,
"Hangi ulus daha stndr" konusunda yaptrd aratrmalar
anlatr. Vezirin merak ettii husus, Araplarn dier uluslara stn olup
olmadklarn renmektir. al-Tevhid ona, eitli Arap dnrlerin
bu konudaki grlerini nakleder ve kendi deerlendirmelerini de
ekler. al-Tevhid'ye gre, Araplarn dier uluslara her bakmdan
stnlkleri sz gtrmez bir gerektir ve bu konuda al-Mukaff'nn

108 Bkz. Tlunt.sund Niglrs and A Nigll, by R.F. Brto, Prled by he Khamashastra
Society, 1885. c.2, s.304.
109 Bu konuda bkz. Buton,.^, s.304, dipnot. 3.
1 10 Bu kitabn Arapa basm Ahmed Emin ve A. al-Zay taralndan Kahirc'dc 1939-1944
ve 1953 yllarnda yaymlanmtr. Bu yaptn baz blmlerinin Franszca evirisi
iin bkz. Marc Berge. Ue Smrce Pour la Connaissance de la Vie Intellecuelle et Su-
dak c Bagldad at [Ve/.X Siecle. tez, daktilo basm, Paris, 1969, 750 sayfa: Marc
Berge, Merites Respeaifs des Natums Selon le Kitab al-hnti \Va-l'nu'anasa d'Abu
Hayyan al-Tawlidi, m. en 414/1023, "Arabica", Jui 1972. c.19. Fasc. 2. s.11-176.
A y n c a bkz. Charles Pellat, Le Mile Basrien. Paris. 1953.

128
grlerini en doru ve isabetli grler olarak kabul etmek gerekir.
Fakat, ondan da daha gereki ve tarafsz davranyormu gibi
grnmek amacyla al-Tevhid, her ulusun ve her kavmin birtakm er-
demlere ve buna karlk birtakm kusurlara sahip olduu noktasndan
hareket eder. Ona gre, Acemlerin erdemli saylabilecek ynleri siyaset
alanlarnda usta olmalar, usul ve adap kurallarna vkf bu-
lunmalardr. Bizansllar "bilgi" ve "hikmet" sahibidirler. Hintliler, fikir
ve dnce yaamlarnda baz zelliklere, ll davranlara,
sabrlla, becerikli ve mahir "olma niteliklerine sahiptirler; si-
hirbazlkta rakip kabul etmezler. Trkler, cesur ve yiit insanlar olarak
tannrlar. Araplar, enerjik, cevval ve canl bir ulusturlar; cmertlikleri,
misafirperverlikleri, vefakrlklar, cesaretleri, milliyet duygusuna ve
gzel konuma sanatna ve dncelerini berraklkla aa vurma ye-
teneine sahip bulunmalaryk tannrlar. al-Tevhid'ye gre, uluslar
oluturan ve uluslara zg bu erdemler her ulusun tm kiilerinde mut-
laka varsaylamaz. rnein, Acemlerde siyasi erdem ve usul, adap bi-
lincinden yoksun pek ok insan ve snf vardr. Araplar iin de durum
byledir; Araplar arasnda da bilgisi ok kt, hafifmerep, cimri ve kor-
kak insanlar oktur. Ayn ekilde dier uluslarda da erdem ve meziyet
sahibi insanlar bulunur (Bizansllarda ve ranllarda olduu gibi), el-
Tevhid'nin anlatna gre, birok ulus iin ykselme ve alalma
dnemleri olmutur ve ykselme dneminde bulunan bir ulusun
dierlerini ok gerilerde brakt grlmtr; rnein Yunanllar.
Tarafsz gibi grnen bu izlenimlerden sonra al-Tevhid, Araplarn
stnl konusu zerinde durur ve al-Mukaff'nn grlerini srarla yi-
neler. Fakat ona ek olarak Aapann "emsalsizliini" ele alr ve bu
adan da Arap ulusunun dier uluslara stn saylmas gerektiini syler.
Sadece Arap stnln savunmakla kalmaz, Araplara yneltilmi ten-
kitleri de rtmeye alr. Dayanak olarak kendisine Kr'cn hkmleri
seer. Bu hkmlere gre Tanrnn, kzgn llerde ve kt koullar ve
ilkellikler ierisinde yaamakta olan Araplarn yardmna kotuunu,
onlar en yksek niteliklere, erdemlere ve uygarla kavuturduunu
syler. Arap toplumunun, yoksulluk iinde dahi asil ve cmert bir toplum
olduunu, bedevi yaamlarna ramen uygar kertede bulunduklarn,
oysa ki ayn ilkel1 koullar ierisinde kalm dier toplumlarn bu tr

129
aamaya mazhar olamadklarn belirttikten sonra tm bu Arap
baarlarn Tanr'nn inayetinde bulur. Uluslar ve kiileri zengin yapan
eyin maddi varlk deil, akl ve dil zenginlii olduunu, fakat asl
nemli sorunun bu verileri deerlendirmek olduunu ve ite Araplarn
stnlklerinin bu noktada kendisini gsterdiini syler. 111

2) al-Marvarud'ye ve al-Ansar'ye Gre


al-Tevhid'nin hocaln yapm olan Ab Hamid al-Marvarrud
(lm H. 362/M. 973), Araplarn stnln savunanlarn banda
gelir. Onun bu konudaki grlerini yine al-Tevhidden renmekteyiz.
rnein Kitb al-mt ve 'l-Mu'cmasa adl yaptnda, al-Marvarrud'nin
Arap-Acem kyaslamas yaparak Araplar ne kerte stn bulduunu
anlatr." 2
Tpk al-Marvarrud gibi, 10. yzyln tannm yazarlarndan al-
Ansar de Araplarn stnlklerini tm gcyle savunur, akl ve zek
bakmndan Araplara eit ve denk bir baka ulus olmadn, bu ko-
nularda Araplarn Acemlerden ok ileri bulunduklarn belirtir. 1 1 3

3) Ab Sleyman al-Matk al-Sgstan'ye


(H. 300-375/M. 912-985) Gre Trkler, Araplardan ok Aa
ve Tpk Zenciler Gibi Hayvan Niteliinde Kimselerdir
10. yzylda Badat'ta n yapm dnrlerden Ab Sleymn'n
eitli uluslar hakkndaki grlerini ve deerlendirmelerini yine al-
Tevhid'nin ad geen yaptnda bulmak mmkndr. Ab Sleymn'a
gre, Yunanlnn balca erdemi, derin aratrmalar yapmak, bulular
ortaya karmak, fikir ve dn alanlarnda yaptlar vermektir.
Tmdengelim ve dnse! tketim yeteneklerine sahip olma bakmndan
byk zellikleri vardr. Hintliler muhayyile gcne, igd ye-
teneklerine ve "zan" niteliklerine sahip olmakla beraber, hile ve sah-
tekrlkta beceriklilikle tannrlar. Acemler siyaset ilminde, uy-
gulamasnda, usul ve adap bilmede usta ve gvenilir bir ulustur.

1 11 Yukardaki hususlar iin bkz. al-Tevhid'nin A. E m i n ve A. al-Zayn tarafndan Ka-


hire'de y a y m l a n a n Kikb al-mt Ve'l-Mu'umasa, e.2, s.89. ingilizce eviri iin
bkz. Marc Berge, Mrites Respectifs.... s. 172.
112 Bkz. al-Tevhid, ge. c . l , s.92.
113 al-Tevhid, ge, c . l , s.93.

130
Zenciler aa snf yaratklardr; zavall hayvanlara ben-
zetilmelidirler. Trklere gelince, onlar da aynen zenciler gibi hayvan
niteliinde eylerdir; u farkla ki, zenciler zayf ve zavall yaratklar
kategorisine sokulabilirken, Trkler, gl vahi hayvanlara ben-
zetilmelidir. 1 1 4 Ab Sleyman, esas itibariyle Trkleri Araplarla
kyaslayarak deerlendirir ve Araplara oranla Trklerin ok aa bir
ulus olduklar sonucuna varr. Ona gre Araplar, her eyden nce
salam bir muhakeme gcne sahiptirler. Ve Araplar bu yetenekte
klan ey, ok zengin bir dile sahip olmalar ve gramer ilminde nde
gelmeleridir. T m bu alanlarda Araplarn stnl asldr. Sadece bu
alanlarda deil, dier alanlarda ve hatta Trklere zg saylan hu-
suslarda da Araplar Trklere stndrler; rnein, Trkler ce-
saretlilikleriyle n salmlardr. Fakat Araplar, Trklerden daha
salam bir cesaret rneidirler. Trkler, bilim ve kltre ok dar
lde sahip olabilmilerdir; oysa ki, Araplar mantk bilimlerinde ok
ileri gitmilerdir ve bu alanlardaki stnlkleri sayesinde Trkleri ok
gerilerde brakmlardr. Siyaset biliminde ve ynetimde Araplar
fazla bir gelime gstermi saylamazlarsa da, yine de Trklere oran-
la ok ileri saylmaldrlar. 1 1 5

4) Mes'd'ye(Abu'l-Hasa 'Ali b. Husayn-) Gre Tiirk,


Mthammed'in Tanmna Uygun Olarak
"Yayvan Suratl", "Kiiiik Gzlii" vs.
Mes'd'nin kaleminde Trk, fiziki yaps itibariyle "tknaz, bol etli,
yayvan suratl, kk gzl", yani Muhammed'in sylediklerine uygun
olarak ekillendirilmitir. Karakter ve manevi deerler asndan da
olduka olumsuz niteliklere sokulmu, "aptal", "kaba", "hain" vs. gibi
szcklerle anlatlmtr. Btn bunlar, daha nceki yzyllar boyunca
Mslman yazarlarca tekrar edilegelen eylerden pek farkl deildir.
Mtevekkil ve Muntasr dnemlerinde zenginletirilen bu tanmlamalar,
slam edebiyatnn yaratr olduu Trk aleyhtarl temasna daha son-
raki dnemler bakmndan malzeme ve kaynak iini grecektir. Her ne

114 Zenciler iin A r a p a deyim olarak. "Bala'im z'ifa" deyimini kullanrken, Trkler
iin "al-Siba'al-Kavryya" szcn kullanr.
115 Ab Sleyman'n btn bu grleri iin bkz. al-Tevhid, ge, c . l , s.212; M a c
Berge, ge, s. 175.

131
kadar M utile al-Zahab adl yaptnda Trklere ilikin baz grlerini
aklarsa da, asl Kitb al-Tanbil va'l-rf adl yaptnda Trkleri
eitli uluslarla ksaylayarak eletirir ve deerlendirir; bu
deerlendirme hi de i ac bir zellik tamaz. Aksine, nyarglara
dayanan bir tanmlama erevesinde kalr. Trkleri, her eyden nce
Kuzey lkelerinde yaayanlar kategorisine sokarak tantr. Kuzey
blgeleri insanlarnn ve halklarnn, souk ve sert bir iklim nedeniyle
kaba yapl, kaba davranl, sert ve hain karakterli, kt anlayl ni-
teliklere sahip olduklarn belirtir. Fiziki yap itibariyle beyaz tenli,
mavi gzl ve kzl sal, iman yapl bu insanlarn din ve bilim
bakmndan gevek ve geri kalmalarnn nedeni, scak iklimden uzakta
bulunulardr. Kuzey blgelerinde yaayan bu halklar genellikle
Franklar, slavlar ve onlara komu olan uluslardr. Fakat onlarn
yaadklar blgelerin daha souk iklime sahip olmas nedeniyle daha
kaba, daha sert ve daha az aklldrlar. Kuzeye doru kldka ka-
rakterdeki bu olumsuz nitelikler daha ok sivrilmeler gsterir. Ve al-
Mes'd rnek olarak Trkleri gsterir:

"... (Bu uluslar arasnda) Kuzeyin daha yukarlarnda yaayanlar


daha aptal, daha kaba ve daha vahi (daha insaniyetsiz) olurlar.
Kuzeye doru gidildike (bu nitelikler) daha da sivrilme gsterir
(arlar). rnein, Kuzeyde yaayan Trkler bylediier. Gnein
batna ve kna oranla uzakta yaadklarndan, bulunduklar
blgelerde ok kar vardr ve oralarda ok souk yapar; bu nedenle
iman ve gevek vcutludurlar ve (kemikleri) ylesine elas-
tikidir ki, kaarken arkalarna dnerek ok atabilirler; ok etli
vcuda sahip olduklarndan oynak yerleri oyuk oyuktur; yzleri
yuvarlak ve gzleri kktr..." 1 1 6

Bu tanmlama, evvelce de belirttiimiz gibi, Muhammed


tarafndan yaplmtr. Tpk dier slam yazarlar gibi, M e s u d de
ondan esinlenerek Trkn fiziki yapsn olumsuz bir tema ierisinde
ileyecek ve buna bir de olumsuz bir "kafa yaps" ekleyerek ortaya

116 Kitb tl-Tebilt ya'l-If, ed. M.J. de Goejc, Leiden. 1894: ngilizce evirisi iin
bkz. Bernard Lewis. Islam From The Prophet Muhammed to the Capture of Cons-
tantinople. Edited and Translated by B. Lewis, Harper-Row. 1973. c.2. s. 122.

132
pek imrenilmeyecek bir insan tipi karm olacaktr. Gerekten de
Mes'd'ye gre Tanr'nn stn bir rk olmak zere yaratt Sami
rkndan Araplar kmtr; Trkler ise, farkl bir aileden, Yafs'ten gel-
medirler. Zenciler ise Nuh'un Hem adl olundan neet etmilerdir.
Sami, Nuh'un en sevgili oludur; bu nedenle Tanr'dan dilei, o
olmutur ki, bu olundan kma uluslar stn nitelikte olsun. Nuh'un
b u . d u a s n kabul eden Tanr, tm peygamberleri Sami rkndan
kard ve kitaplarm da onlar araclyla y o l l a d . " 7
Tanr'ya keyfilik atfeden bu tr masallara inanmak iin akl ni-
metlerinden yoksun olmak gerektiini ancak akl ana erienler an-
layabilir.

'5) Ab Zeyil Almel b. Sahi al-Balh'nin Kaleminde Trk


"Yayvan Suratl, Bask Burunlu, Felaket Getirici, vs..."
Daha nce deindiimiz gibi al-Balh (Belh), Muhammed'in
Trkler hakknda sylediklerini Kitcb al-Bad'va'I-tarih adl yaptnda
eletirirken zellikle Trklerin fiziki ve ahlaki nitelikleri zerinde
durur. Araplarn Trkleri, Muhammed'in tanmlamalarna uygun ola-
rak eskiden beri "yayvan ve geni suratl, bask burunlu, kk gzl,
Araplara felaket getirici, gaddar vs..." olarak tanmladklarn anlatr.
Yine onun bildirdiine gre Arap inanlar odur ki, huzur, bolluk
ve refah, Trklerin yok olmasyla salanacaktr." 8
Yine al-Balh'nin bildirdiine gre, Kur'an'da sz edilen Ye'cc-
Me'cclarn Trklerden baka bir millet olmad ve bu milletin
Araplar karsnda baarszla urayaca, fakat daha sonra
Habeilerin her eyi yeniden ykp yakacaklar, Mekke'yi ve Kabe'yi
yerle bir edecekleri ve en sonunda Mslmanlarn onlara kar baar
salayacaklar konusunda bilginler hemfikirdirler." 9

117 Mes'd'nin bu k o n u y l a ilgili satrlarnn Franszca evirisi iin bkz. Carra de Vaux.
L'Abrg de Merveilles. Paris. 1898. Chapitre 1. Partie 1.
118 al-Balh. ge (eviri), e.6. s.58: Trklerin gaddarl ve hainlii k o n u s u n d a bkz.
c.4, s.93: Trklerin yok olmas gerei konusunda bkz. c.2. s. 179-180; Mu-
hammed'in T r k l e r hakknda syledikleri iin bkz. c.2. s. 147-148, 154.
119 al-Bal. uge (eviri), c.2. s. 179-1*80.

133
Ye'cc-Me'cc'lann Trkler olduu hususundaki bu grler daha
sonra al-Demr'nin 1 2 0 Hayt al-Hayavn adl yaptnda
gelitirilecektir. al-Demr'ye gre, Trklerden baka bir millet ol-
mayan Ye'cc-Me'cc'larla savalarn olaca hususu M u h a m m e d
tarafndan bildirilmitir.
Bu vesileyle unu yinelemekte yarar vardr ki, eriat eitimine tabi
klnan Trke kendisiyle ilgili bilgiler ite bu yntemlerle ve-
rilmektedir. mam al-Balh'nin Trklerle ilgili olarak okuyucuya
sunduu bu olumsuz ve muhakkak ki uydurma bilgilerle dolu
yukardaki kitap, stanbul'da Damat brahim Paa Kitapl'nda, Trk
okuyucusunun dnce gdas olarak kullanlmaktadr. Tiirk, kendi ni-
teliklerini, Kur'an ve Muhammed idindeki yerini Arap yazarlarn
azndan bu biimde renmektedir. Arap uydurmas olarak yaratlan
yklere (rnein, Trklerin slama zararl olacaklar) ve Arabn
nyarglarna bu ve bunun gibi binlerce kitap yoluyla vkf olmaktadr.
Bunun sonucu olmak zere de, kendi z tarihine, kendi zgemiinin
insanlarna (yani, slam ncesi ya da slam d Trke) kar bilinalt
dmanlklara saplanmaktadr. Bin yl boyunca olduu gibi bugn dahi
Trk, din eitimi yoluyla ve camilerde benzeri bilgilerle bes-
lenmektedir. lerideki blmlerde Trkn beyninin daha ne gibi sahte
ve karanlk bilgilerle yorulduunu greceiz.

6) Al-srhr'ye (Ab shak brahim B. Muhammed al-Fars)


Gre Halifelerin Tiirk Kle Kullanmalar Trkn
"Sadk, Cesur ve Disiplinli" Oluundandr
10. yzyln nl corafyacs al-stahfnin kendine zg ekilde
Trk kltme alkanl vardr ki, vg perdesi altnda i grr. Ho-
rasan'a yapt geziler srasnda grdklerini ve Trklerle ilgili iz-
lenimlerini Kitb al-Maslik va'l mamlk adl kitabnda yaymlamtr.
Arap halifelerin kendi ilerinde kullanmak zere neden Trkleri ye
tuttuklarn anlatr. Bu tercihin nedeni, Trklerin kendi hkmdarlarna
son derece bal ve sadk olmalar, Trk askerinin cengaver niteliidir:

120 M u h a m m e d B. Musa B. s Hakamal al-Demr'nin (ya da al-Dam) Hayal al-


Hayavn adl kitabnn ngilizce evirisi iin bkz. A. ZoologicoI Lexicon, eviren
A.S.G. Jayakar, London 1906; yukardaki hususlar iin bkz. c.2, s.348.

134
"...Kendi hkmdarlarna Trkler kadar bal bir baka ulus
gsterilemez... ve btn dnemler boyunca Trk askerleri dier
rklara stnlk tamlardr; saladklar iyi hizmetler ve ita-
atkrlklar, cesaretleri ve sadakatte kusursuz olmalar nedeniyle
halifeler, onlar kendi hizmetleri iin ye tutarlar." 121

"taatkrln" ve yersiz "sadakat"in yle pek fazla vnlecek bir


deeri olmadn Arap yazarlar bilirlerdi. Onlar iin vnlmesi ge-
reken ey, belagat, talakat (gzel konuma), bilimde (din bil-
gilerinde) ykselme... vb. niteliklerdi. Araplar dier uluslara stn sa-
yarlarken deerleme kstas olarak bunlara bakarlard. Bu nedenle
diyebiliriz ki, Trkn cesur, sadtk ve itaatkr oluuna deinen ve ha-
lifelerin emrinde iyi hizmet grsn diye ye tutulduunu syleyen al-
sthr'nin satrlarn Arabn Trke kar olan olumsuz davrannda
bir deime, bir farkllk olarak kabul etmek yersizdir.

7) b Miskeveyh 'e Gre Trk elerine Salanan


Mali ve Ekonomik mtiyazlar Arap Kskanlklarn
ve Dmanlklarn Artrd
slamn siyasi ve idari yaamlar ierisinde Arap, genellikle ken-
dinden olmayan elerin etkisi, basks ve egemenlii altna girmitir
ve zellikle askeri konularda baarlara, Arap olmayan eler sayesinde
kavumutur. Abbasiler dneminin balangcnda gerekletirilen as-
keri zaferler, Ab Mslim'in Horasanllardan kurduu ordular sayesinde
elde edilmitir. Fakat, Horasanllara bylesine nem ve deer veren
Abbasi halifeleri ksa zamanda bu elerin kuklas haline gelmiler,
onlarn dilek ve kararlarna gre davranr olmulardr. Yukarda be-
lirttiimiz gibi, Halife Mu'tasm bu duruma bir son vermek ve Ho-
rasanllarn etki ve basksn yok etmek amacyla ordusuna Trk
kleler almaya ve kullanmaya balamtr. Trklerin ok iyi ve stn
asker olmalar nedeniyle Abbasi halifeleri iin Trk esi, ordunun
vazgeilmez bir esi olarak grlmtr. Trk askerinden kurulu ordu

121 Bkz. al-sthr, Kitb al-Maslik va'l-Mamlik. Ed. M.J. Goeje, Leiden, 1927.
Istahr'nin bu yaptn bn Havkal yeni batan y a z a r a k 977 ylnda
yaymlanmtr. al-stahr'ni yukardaki anlarnn ngilizce evirisi iin b k z . The
Oriental Geography of Ebn Haukal, an Arabian Traveller ofthe Teth-Century, W.
Quseley evirisi, Loidon, 1800, s.236.

135
olmadan devletin ve dolaysyla slam yaayamayaca inanc bu
biimde doar olmutur. Bu inan, slam lkeleri yneticilerinde
ylesine yer etmitir ki, al-Mu'tasm'dan sonraki dnemler boyunca
(hatta 20. yzyla gelinceye dek) tm slam devletlerinde Trklerden
oluan ordular bulunmutur. Hibir Mslman devleti iin Trk
esinden kurulu bir orduya sahip olmadan ayakta durabilme ve
varln srdrebilme olana kalmamtr. 1 - 2
Orduda ve ynetimde Trk elere n planda yer verme gelenei
Abbasi halifelerinin hareket serbestisini ksa srede yok etti; nk bu
halifeler, Trk elerin etki ve basks altna girdiler. Arap ha-
lifelerinin kendilerine muhta duruma girdiini gren bu Trk eler,
bu durumdan yararlanmann ve halifeleri kendilerine oyuncak yap-
mann yolunu buldular. Bunun sonucu olarak halifelerden byk im-
tiyazlar, maddi ve manevi karlar kopardlar. 10. ve 11. yzyl
tarihilerinden Miskeveyh, Taccrib al-Umam adl yaptnda bu hu-
suslardan sz eder ve Trkler lehine salanan bu maddi ve manevi
ayrcalklarn bir yandan Arap halklar arasnda kskanlk ve
dmanlklara neden olduunu, dier yandan da lkenin iktisadi
bakmdan kntye ynelmesi sonularn dourduunu belirtir. 12 - 1

S) 10. Yzyln nl Yapl:


"Hducl al-Alan"da Trkn Tanmlanmas:
Yabani Grnl, Ka Tanmaz, Sava
10. yzylda Arap dnyasnn nl eserlerinden olan Hudud al-
Alam'Avn renmek mmkndr ki, Arap daha o dnemlerde Trk
ok kt ynleriyle tanmaktadr. Aabn deerlendirmesine gre
Trk, yabani grnldr, yasa saygsndan yoksun ve savadr...
982 ylnda (H. 382) hazrlanan ve Arhr Abu I-Harir Muhammed bin
Ahmed'e sunulan, yazar belli olmayan bu kitapta Krgz Trkleri
hakknda u satrlar bulunmaktadr:

122 Bu konutla bkz. Cl. Cahen'in Encyclopdie de /'slam'n 2. b a s n m d a y a y m l a d


" D j a y s h " balkl yaz.
123 Bu k o n u d a bkz. M o h a m m e d Arkou. Contribution l'Elude de l'Humanisme Arabe
au IV/Xe Sicle: M i s k a w a y h . Philosophe et Historien, Librairie Philosophique J.
Vrin. Paris. 1970. Miskaw ayh'n y a k a r d a k i hususlarla ilgili grlerinin A r a p a d a n
Franszcaya evirisi iin bkz. s.167-169. 179. 347.

136
"Onlarn hkmdar Krgz Han diye anlr. Bu ulus vahi
yaratk tabiatndadr ve insanlarn hain, sert yzleri vardr ve
salar seyrektir... Yasa nedir tanmazlar, merhamet nedir bil-
mezler, fakat iyi dvrler... ve savadrlar... evrelerinde
bulunan tm lke halklaryla husumet ve sava halindedirler...
Atee taparlar... ve llerini yakarlar..." 1 2 4

D) 11. Yzyl nllerinin (al-Andalus, al-Utb, b Sina,


al-Kirman, al-Brn vs.) Kaleminde
Trk Aleyhtarlnn Gelimesi

II. yzylda Trk hakknda yazlanlar daha nceki dnemlerden


gelme bilgileri tanmlar niteliktedir. Trkn kabal, hainlii, bi-
limle ilgisizlii, yayvan suratl ve bask burunlu, kle niteliinde
yaratlml hep ele alnan ve ilenen temalardr.

1) Sid al-Andalus'ye Gre Trk, limle Uraan


Uluslar Kategorisine Sokulamaz
Toledo kads Sid bn Ahmet al-Andalus, 1068 ylnda, yani
Hal Sefeieri'nde 30 yl nce yaymlam olduu Kitab Tabakat
al-Uma adl kitabnda, yeryzndeki uluslarn, bilimle uraan ve
uramayanlar kstasna gre, nemini tartr ve Trkleri bu ikinci
kategoriye sokar. Bylece yazar, kendi dneminin slam bilginlerince
benimsenmi olan gr izlemi olmaktadr. Yazara gre, bilimle
uraan uluslar arasnda, bata Araplar ve Msrllar olmak zere
Hintliler, Acemler, Suriyeliler, Yahudiler, Yunanllar ve Romallar
vardr. Geriye kalanlar bilimle uramayan, bir kltr yaants ol-
mayan uluslardr ki, bunlar arasnda da bata Trkler olmak zere
Habeliler, Sudanllar, Bulgarlar, Berberler, Ruslar, inliler ve daha

124 Hudtl l-Alam. The Regions of the World. A Persian Geography, 372. A.H./982.
A.B.. Translation by V. Minorksky. London, 1937, s.96.
bakalar bulunur. Trkler, sava, fakat bilimle uramayan dier
uluslar gibi insandan ok hayvana yaklak niteliktedirler. 1 2 5
Yazarn anlatna gre, bilimle uraan, kltr gelimi uluslar
Tann'nn yaratt varlklar ierisinde en sekin ve en nemli elerdir.
Bu uluslar, insan insan yapan ve onun tabiatn gzelletiren gay-
retlere, yani usu (akl) egemen klc erdemlere ynelmilerdir. Ve bu
uluslar, Trklerin meziyet, kahramanlk ve erdem diye grdkleri
eyleri, rnein saval uygarla yaktrmazlar. Bu itibarla bi-
limle uraan uluslar, kaba kuvveti vnme arac yapan ve sava
ruhu kahramanlk vesilesi addeden uluslar ve rnein Trkleri kk
grrler, hakir grrler; nk, unu takdir etmilerdir ki, kaba kuvvet
temsilcisi olmak, sava ruha sahip olmak bir erclem deildir ve bu tr
duygular hayvanlarda da vardr, hatta hayvanlar bu nitelikler itibariyle
insanlar da geerler; zira, kavgaclk bakmndan rnein aslan ve kap-
lan gibi hayvanlar anmsatan uluslar (ve burada yine Trkleri rnek
verir) bu yaratklarn cret ve cesaretine sahip deillerdir. Yine ayn
ekilde hayvanlar dzeyinde bulunan ve bilimle uramayan uluslar,
bilind baz davranlar asndan da (cmertlik ve hasislik, gibi)
hayvandan daha aadadrlar; zira hayvanlarda buna benzer dav-
ranlar yoktur. Bundan dolay deil midir ki Araplar, "horozdan daha
kibirli" ya da "aslandan daha atlgan" veya "akaldan daha kurnaz,
aldatc" biimde darb- meseleler uydurmulardr bu uluslar iin. Sid
bn Ahmet, sonu olarak u grtedir ki, insan denilen varln en
asil, en ulvi amalar insana zg olmas gereken kalitelere heves
etmek, beeri meziyetler peinde gitmek, kaba kuvvet davranlaryla
hayvana benzemekten kanmak ve vahi yaratklar taklit yollarna
bavurmamaktr. Bu bakmdan uygar ve kltrl (bilimle uraan)
uluslar stndrler ve karanlklara k tutarlar. Bundan dolaydr ki,
bilgin uluslar zifiri karanlklarda meale tutanlardr, doru yolu
gsterenlerdir, insanlarn efendisi ve uluslarn sekinidirler. 126

125 Bkz. Bernard Lewis, The Mslim Discovery of Europe, Bulletin of tle School of
Oriental and African Sludies, University of London, 1957, c.20, s.409-416. Yu-
kardaki hususlar iin bkz. s.409. Sid al-Andalus, Kitab Tabagat c-Uman,
Franszca eviri R. Blachre, Paris, 1935. Bu kitap Livres des Catgories des Na-
tions ad altnda evrilmitir.
126 Ibid, s.30-41.

138
Tm bu yukardaki dnceleri savunarak, sava ruh ve kaba
kuvvet kstasna gre uluslar kategorilere ayran ve Trk srf bu ne-
denle vahi yaratk, hayvan seviyesinde gren Said bn Ahmet,
eriatn, hem de din iin insanlara ldrme ve cihad ama emirlerini
veren, farkl inan ve dinde olanlara kar savalar yapmay ngren
hkmlerini bilmezlikten gelir ve slam yayma gayesiyle farkl din-
deki uluslara savalar aan, insanlar kesen Araplar stn ve bilimle
uraan uluslar kategorisine sokar, fakat Trk ve dier uluslar
savadr diye hakir grr.

2) Al-Utb'ye (Ab Nasr Muhamned B. Muhammed al-) Gre Trk


"Yayvan Suratl, Kk Gzl... yi Kl Kullanan..." Bir Ulus
1 i. yzyln nl Trk hkmdar Mahmud Gaznev'nin hi-
mayesinde yaayan al-Utb (ki al-Manini olarak da tannr), Kitb al-
Yamn'nin yazardr. Bu kitabnda Sultan Subuktegin ve Sultan Mah-
mud dneminin tarihi olaylarn ele alr. Trk, Muhammed'in olum-
suz tanmlamasna uygun olarak "...Geni ve yayvan suratl, kk
gzl, yass burunlu, seyrek sakall ve seyrek sal, keskin kl kul-
lanan, siyah giysiler giyen...", fizik ve ruh yaps itibariyle
gelimemi yaratk olarak inceler. 1 2 7

3) bn Sina'ya Gre Tanr nsanlar "Kle" ve "Efendi" eklinde


Yaratmtr; Trkler "Kle" Olarak Yaratlan Milletlerdendir
bn Sina (M. 980-1037), slam dnyasna dahil uluslarn
paylaamadklar bir nl bilim adamdr ki, biz Trkler onu ken-
dimize mal ederken, Acemler ve Araplar ona sahip kmak isterler, al-
Farab gibi bn Sina'nn da Trk asll olduunu kabul ederek bu ad-
larla gururlanrz. Byk kentlerimizin ounda sokaklarmza Farab
ya da bn Sina adlarn vermiizdir. bn Sina, bilindii gibi al-ifa
adl yaptyla n salmtr.
al-ifa kitabnda, sadece tpla ilgili deil, sosyal bilimlerle ilgili bil-
giler de vardr. Kitabnn son blmnde, kendi hayalinde yaatt

127 Kitabn ngilizce evirisi iin bkz. Ulb (al-Manini). A Hisoy of Sultan Mahnul of
Glaznah, Kahire, 1870, 2 cilt; yukardaki hususlar iin bkz. c.2, s.83 vd.

139
ideal Mslman devletinin esaslarn belirtir ve genel grntsn
izer. B ideal devlet, onun kendi dncelerine ve fikir llerine
yatkn den bir devlettir. Ne var ki, ideal diye dledii aama saf-
hasndaki devlete dahi bn Sina, insanlk sevgisine sahip bir kimseden
beklenmeyecek bir grle, klelik kuruluunu doal bir kurulu ola-
rak ngrr. Ona gre bu ideal devlette kleler snf vardr ve kleler
snf yannda "efendi" snfn oluturanlar vardr. Bu ayrl yapan
dorudan doruya Tanr'dr. Daha dorusu bn Sina, Tanr'nm in-
sanlar belli amalarla'/c'/e ve efendi olmak zere farkl snflar ha-
linde yarattna inanr. nk, ideal devlet safhasnda da kol gcyle
yaplmas gereken ar ve pis iler vardr ki, bu ileri, bn Sina'ya
gre, stn alma yeteneine sahip klnmam kimseler yap-
maldr. Baka bir deyimle, T a n r n n , insanlar kle ve efendi
eklinde birbirlerine eit ve denk olamayacak ekilde iki ayr ve
farkl snf halinde var etmi olmas da bundandr. Kle snfn
yaratrken Tanr, yine bn Sina'nn anlatna gre, yeryznn ok
souk ve ok sicak blgelerini semi, kleleri bu blgelere
yerletirmitir. Bu blgelerden birisi kuzey blgesidir, yani
yeryznn en souk blgelerinden birisidir. Bu blgeler iin Tanr,
Trkleri ve Trklere komu olarak yaayan uluslar yaratmtr.
Buna karlk Afrika gibi yeryznn en scak lkelerinde de si-
yahileri (zencileri) yaratmtr. Gerek Trkler ve gerek siyahiler,
farkl iklimlerde ve farkl niteliklerle yetien klelerdir. te efendi
uluslar iin bu iki blgenin insanlarndan, yani kuzeyde Trklerden ve
gneyde (Afrika'da), zencilerden kle edinmek gerekir; meru olan ve
Tanr'nm dilek ve emrine uygun bulunan ey budur.
bn Sina'nn klelii doal bir kurulu olarak kabul etmesi, hi
kukusuz kendisinden beklenmeyecek bir fikirsel davrantr. Ne var
ki, gerek slamn temel esaslarnda ve gerek o ok yararland Eski
Yunan kaynaklarnda bu inan geerli bir inantr.
zellikle Kafan da klelerin Tanr tarafndan yaratldklarna ve
"kle olmayanlarla" bir tutulamayacana dair hkmler vard.
rnein K. 16 Nall Suresi'nin 75. ayetinde aynen yle denmitir:

140
"Allah, hibir eye gc yetmeyen ve bakasnn mal olan bir
kle ile, kendisine verdiimiz gzel nimetlerden gizlice ve aka
sarfeden kimseyi misal gsterir: hi bunlar eit olur m u ? " 1 2 8

Bu itibarla slam dnrlerinin klelii bylesine gerekli


grmelerine amamak icap eder. Trk bu kategoriye sokmalar,
Muhammed'in Trk dmanlnn sonularndandr. 1 2 9

4) Hamd al-Dn B. Abd Allch al-KimaVye (lm 1021 M.) Gre


Trkler ve Zenciler Kle Yaratlta; Fikren Yetersiz
bn Sina'nn yaad dnemin dier nl bir simas Hamd al-Dn
al-Kirman'dir. Fatim halifelerine danmanlk eden bu yazar, Rhatu-l
Akl adl vapatnda Trkleri, tpk bn Sina'nn yapt gibi, dou iti-
bariyle kle yaratklar olarak sayar ve zencilerle Afrika Berberlet ka-
tegorisine sokar. Yaratllar ve tabiatlar gereince bu milletler fikren
yetersizdirler ve bu bakmdan bilimle urama olanana sahip
deillerdir. Ayn nedenle dinin ortaya koyduu gerekleri anlayamaz ve
kavrayamazlar. Yapabilecekleri tek ey kle olarak efendilerine hizmet
etmek ve onlarn emrini yerine getirmektir. 1 - 10

5) Abu'l-Rayhan Muhammad B. Alnad al-Brn


al-Harezmi'nin Deerlendirmesinde Trk
al-Brn (M. 973-1048) sadece slam dnyasnn deil, ortaan
da en byk ilim adamlarndan saylr.
Her ne kadar Trkler konusunda olumlu grler belirttii
sylenir ve rnek olarak Taluld nihcyt al-amki adl yapt ne
siirlrse de, eer dikkatle okunacak olursa grlr ki, Brn,
Trklerin z tarihi ve Trke zg nitelikleri konusunda olumlu bir ey
sylememitir. Sadece slamn "ok geni ' alanlara yaylmasna
neden olduklarn" belirtmi ve bunu vgye layk bulmutur.
128 Bu konuda bkz. lhan Arsel, Teokratik Derici Anlaykm Demokratik Derici
Anlayna. A n k a r a niv. Huk. Fak. Yaynlar, 1975. s.284 vd.
129 Ib Sina'nn kle konusundaki grleri iin al-ij adl kitabna baknz. Ayrca
bkz.. E.I.J. Rosenthal, l'oliicul Thought in Medieval Islam. C a m b r i d g e . 1958.
s.154-155; Berard Lewis. Race and Color in Islam.New York, 1953. s.29.
130 Rhatu-l Akl adl yaptnn M . K . H u s e y n / M . M u s t a f a Hilmi basm. Kahire/Leiden.
1953. s.241

141
Buna karlk Karahanllar, Smnlerin lkesini igal ettiler diye
barbarlkla, canavarlkla damgalamtr. nk gnl Smnlededir.
Kendisine yabanc bulduu milletlere kar Trklerin saldrmasna bir
ey dememitir. rnein Hindistan'a kar Trk saldrlarn
alklamtr. Zira bunlar "uygarlk" adna byk bir kazan ve
vgye layk bir davran olarak tanmlamtr. nk onun gznde
Hintliler her trl saldrya layk yabanc yaratklardr.
te yandan batl itikatlara sapl halklar da kmsemekten geri
kalmamtr. Bundan dolaydr ki, al-ar al-bkiya adl yaptnda
Trklerin batl itikatlara inanan bir millet olduklarn, rnein koyun
grdkleri zaman balarn ynle sardklarn, nkii koyunlarn
getii da talarna arpmaktan kendilerini byle koruduklarn ve
eer bu talara dokunacak olurlarsa derhal yamur sellerinin basaca
kansna saplandklarn, yanlarnda talar tadklarn, nk
dmandan gelecek ktlkleri bu talardaki tlsmla nleyeceklerine
inandklarn belirtir. 1 3 1
Ne ilgintir ki, Trklerin bu ekilde inanlarn "batl itikatlar"
ya da "kocakar inanlar" eklinde kabul eden al-Brn, asl batl
itikat saylmas gereken eriat uygulamalarna ses karmaz. Kbe'yi
hac iin ziyaret edenlerin kara ta etrafnda yedi kez dnmelerini,
eytanlar talamalarn ve buna benzer nice geleneklerini ve ilgili
eriat kurallarn batl itikat eklinde grmez. Her eriat gibi o da,
btn "byklne" ve "bilgililiine" ramen, sadece hogrsz
deil, ayn zamanda elimeli bir dn gcne sahiptir.

E) 12. Yzyl nllerinin (dris, Yakut al-Hamav, Gazali,


Marvaz vb.) Trk Hakkndaki Olumsuz Grleri

12. yzyln nl yazarlar arasnda al-dris (M. 1100-1116), Yakut


al-Hamav (d. 1178) ve Gazali (1058-1111) nemli bir yer igal ederler.
Konumuzla ilgili olarak bu bilginlerin Trk aleyhtar grlerini ve
daha sonraki yllar itibariyle Arap milliyetiliini etkileyecek olan ve
gnmze dek gelen etkilerini zetlemekte yarar vardr.
131 B k o n u d a ayrca bkz. al-Brn, The Clronology of Ancient Nations, Arabic lext
on the "Athar-ul Bakiya" of al-Biruni, tansl. by C.E. Saclau, L o n d o n , 1879, s.235.

142
1) Abu Abd Allah B. dris al-MahmudVye (1100-1166) Gre
Trk: Zalim, Hain, Kaba G Temsilcisi, ntikamc, Bencil
dris, 12. yzyln byk corafyaclarndan saylr. dris
Corafyas adl yaptyla tannr. 1 3 2 Her ne kadar Kitb Nuzhat al-
Mtk Fi ihtirk al-fak adl kitabnda Trklerin beyaz rktan "az
kll" insanlar olduuna deinirse de, Trklerle ilgili asl grlerini
drs Corafyas Yda belirtir. dris'ye gre Trkn cesaret, disiplin
ve bazen de dikhaklk gibi baz snrl nitelikleri dnda meziyet
saylabilecek hibir ynleri yoktur. slam ncesi ve sonras tarih
yaamlar bakmndan Trkler, daima vahi, daima cahil ve daima in-
tikamc kalmlardr ve her halkrda olumsuz ynleri daima ar
basan bir ulus olmulardr.
Fergana ve Turan Trklerinden sz ederken bunlarn hkmdarlarnn
genellikle kavgac, fakat tedbirli, kararl, adil kimseler olduuna iaret
eder. Fakat Trk kollarndan sz ederken ve Trkn karakterini izerken
olduka karanlk bir grnm yaratr:
Yazarn kaleminde Trkler;

"Putperesttirler ve atee taparlar. Onlarn karakterine hkim olan


zellik, hunharlk ve gaddarlk, kstahlk ve haddini bilmezliktir.
Bununla beraber hkmdarlarna kar itaatkrdrlar, fevkalade
cesurdurlar, gururludurlar (zellikle hakarete uradklarnda in-
tikam alrlar) ve bir lkeden har koparmak gerektiinde son de-
rece gayretlidirler." 1

2) Ykut al-Hamav'ye Gre Trkler slama Ktlk Yapan


"Uygarlk Dman " nsanlardr
Trkn adn ktye karan ve uygarlk dman olarak tantan
Arap yazar ve dnrleri, 21. yzylda kendilerine kaynak olarak
dris'den gayr bir de Yakut'u dayanak edinmitir. nk Ykut, pek
tarafl bir grle Trk yermeyi sanat edinmitir.
slam yaymak zere saldrlara geen Arap ordularna kar
Trklerin direnmeleri ve kaybettikleri topraklan geri almak istemeleri
Yakut'u hiddete getiren eylerdir. Nitekim Niabur kentine aknlar
132 Franszca evirisi ii bkz. Gographie d'Edrisi, Trad. par. P.A. Jaubet, Paris, ! 886.
133 dris, age, s.498.

143
yapan ve kenti ele geiren Trklerle ilgili olarak Mu'cn al-Bukln
adl yaptnda Trkler iin kana susam, yamac ve talanc
szcklerini bir hayli kullanr:

"Kana susam yamac Trkler kentin eitli semtlerine saldr-


dlar; rastladklar her insan, ya ve cinsiyet fark gzetmeksizin
kestiler, daha sonra kenti yakp hak ve yeksan eylediler. En salam
kaynaklardan rendiime gre salam bir tek duvar brak-
madlar. .. Bizler Tanr'ya balyz ve O'na dneceiz. Tanr bizi
buna benzer felaketlerden korusun, nk bu imdiye dek slama
kar giriilmi en korkun davrantr. 3 4

Sz konusu yer neresidir bilir misiniz? Arap ordularnn en hunhar


usullerle saldrp ele geirdikleri Niabr kenti.
Baka bir deyimle, Arap ordularnn savalar, yamalar ve ta-
lanlar sonucu bu kenti fethetmesi Yakut'a gre doaldr, uygar bir
davrantr; ama ayn kentin Trkler tarafndan geri alnmas
vahettir, uygarlk dmanldr, slama indirilen en byk darbedir.
Ve ite bundan dolay Trklere lanet etmek gerekir. Ykut'un yapt
da buclur. Trk ktlemeye el-Murad adndaki bir Arap airinin
msralaryla devam eder:

134 Msr, 1323 basm. Kitap, 1861 yllarda C. Babier Meynard tarafndan Fanszcaya
evrilmitir.
Barbier de Meynard, Dictionnaire Geogretf)liqte el Literaire de la Perse: Exdil
d Mo'djem El-Bolda de Yatn, Paris. 1861. Kitabn giri blmlerinin ngilizce
evirisi iin bkz. Tle ltrodcory Chaptes of Yaut's m'jam al-Buldan. transl.
by. W. J w a i d e h , Leiden. 1959. Ykut'un inkr edemedii bir gerek vardr ki. o da
Trklerin bamsz olarak ve b a k a milletlerin boyundunu kabul elmeyerek
y a a m a y a alkn bulunduklardr. Kitabnn, "lkelerle ilgili baz hususlar"
balkl beinci b l m n d e in m p a r a l o r l u u ' n a bitiik olarak D o k u z Ouzlar'n
yaadklarn, bunlarn h k m d a r n a "Atlar ve H a y v a n l a r Kral" adnn verildiini,
nk bu kral kadar ok sayda ata sahip ve bu kral kadar cesur ve kan d k m e d e
becerikli bir b a k a kral bulunmadn ve lkesinin in'le Horasan arasndaki
bozkrlar kapsadn syler ve Trklerin birok rklardan olutuunu, byk
gce sahip olduklarn ve hibir yabanc h k m d a r n b o y u n d u r u u altna gir-
mediklerini anlatr. Bu hususlar iin bkz. Tle Introhctoy Claptes of Yatptl's
M'jam al-Bulda. s.77. Ayn k o n u d a dier bir kaynak olarak bkz. al-Mad'ud,
Murj adh-Dhalab, Editio C Barbier de M e y n a r d . Paris. 1861-1877 9 cilt. Yu-
kardaki.husus iin bkz. c . l , s.358.
"Ey yabanc, ayet Hkmdar (Sultan) ile iliiin yok ise,
Niabur'a gitmekten vazge,
iikii o kentte artk ne erdem ve ne de asalet kald, Ve insana
scyg denen ey yok artk orada...

3) Gazali'ye (058-1111) Gre Tiirk


"Tm Yaamyla Dalalet iinde" Bir rk
Abu Hamd Muhanmed b. Muhammed al-Gazzali 1 - 10 sofla evrelere
gre slam dnyasnn Peygamberden sonra yetitirdii en nemli
kiisidir; ylesine nemli ve nldr ki Hccetii'l-slcm unvanyla bi-
linir. Acem asll olmakla beraber, Trke kar olumsuz tutum ve dav-
ranlaryla Arap milliyetisinin en etkili yardmcs olmutur.
Ilyu Ulmi'd-din adl yaptnda 1 - 17 Trkn Arap bedevisinden ve
Kiirtten farksz ve onlar kadar deersiz ve aalk olduunu syler;
ona gre zek yetersizlii bakmndan bu toplumun insanlar
arasnda fark yoktur; hepsi de hayvana yaklak yaratklardr:

"... vah hayvanlara benzer tm ynlerine karn Trkler, Krtler


ve Bedeviler, doal bir igd ile yallara sayg gsterirler.
nk tecrbeye dayal olarak (yallarn) keskinleen zeklar
nedeniyle stn olduklar kansndadrlar." 118

Gazali'ye gre Trk, zek ve dn yeteneksizlii, sapklk ve da-


lalet ierisindedir ve Tanr ve Peygamber szlerine uygun olarak ce-
henneme gidecektir. Kur'an'n eitli surelerinde yer alan "nur", "zul-
met" szckleriyle ilgili ayetleri ve ayrca Muhammed'in brakt
hadisleri eletirirken, "nur" denilen eyin Tanr'dan olutuunu ve

135 Bkz. C. Barbier de Meynard, age, s.581-582. El-Murad'nin Yakut taralndan nak-
ledilen msralarn Abu M a n s u r Abdtil Melik T a l e b i n i n Yeiet El Dctr adl
kitabnda b u l m a k m m k n d r . Bu kitabn ngilizceye evirisi C. Babier'de M e y -
nard t a r a l n d a n yaplmtr. Bkz. Tubleux lileraire tl Klimas/n el tlc ti Ta-
smcate at /Ve Siecle ile THegire. ("Journal Aaitlic/ue". 1853. 5. seri. Tone 1.
s. 169-239. Y u k a r d a k < i i r iin bkz. s. 191).
136 Gazali olarak da yazlr.
137 eviri Ahmed Serdarolu. Bedir Yaynevi, 1975. 4 cilt.
138 /bici. s.83.

145
ondan bakasna "nur" denilmesinin mecazi anlam tadn be-
lirtir 1 3 9 ve "Peygamberin beyanlarna" gre insanlarn grupta top-
landn syler:

"Allah'n nur ve zulmetten yetmi perdesi (baz rivayete gre


yetmi bin) vardr. Onlar asa, yznn nur ve azameti, O'nu
gren herkesi yakar... Ben derim ki, Allah Tel zatnda, zat
ile, zat iin tecelli eder. Bundan dolay hicap (perde) mahcuba
(perdelenmie) gredir. Halk arasnda mahup olanlar da
ksmdr... a) Birinci snf srf karanlklarla perdelenmi olan-
lar; b) bir ksm srf nurlarla perdelenmi; c) bir ksm da ka-
ranlkla birlikte bulunan bir nurla perdelenir." 1 4 0

Gazali'ye gre, Trkler zulmetle perdelenmi olanlar arasnda yer


alr; perdelenmi olarak kabul ettii insan topluluklar ierisinde, sa-
dece Trkistan ve Tiirk gibi deyimleri aklar. Ona gre Trkler
bylece duygu yoluyla perdelenmilerdir ve mcerret gzele hayran
olduklar, taptklar iin zulmet ierisind'edirler. Bundan baka aklc
olanlar da Gazali'ye gre perdelenmiler arasnda saylmaldr. Akla
deer veren, akln stnlne ynelen kiiler ve rnein Mut'ezile
snf bu kategoriye dahildir. Bunlar hakknda yle der:

"...zulmetlerinin kayna bozuk akl karlatrmalardan


gelir... Karanlk, bozuk akl karlatrmalarla birlikte bulunan
ilhi nurlarla perdelenmi olanlardr." 1 4 1

Bu vesile ile unu belirtmekte yarar vardr ki, Gazali, slam lleri
dnda deer nedir bilmeyen bir kimsedir. Bu nedenle aklcla ve
mspet akln deer olarak tand her eye dmandr. Bu
dmanlnn asl kkeni eriatn aklc felsefe karsnda tu-
tunamayacan bilmesindendir. Tpk kendi benzerleri gibi o da
aklclkla eriatln ayn ipte oynamayacan ve aklc dnn
var olduu yerde eriatn silinip yok olacan dnrd. Bata Aristo

139 Gazali, Miskut-ul-Envar (Nurlar Feneri), Bedir Yaynevi, eviren S. Ale, stan-
bul, 1966. Bu eserin ngilizce evirisi iin bkz. Ghazali, Mishkat al-Anwar, trans
by. W . H . Gairdner, Londan, 1924 under the title "The Nichefor Lights".
140 Gazali, age, s.60. ngilizce evirisinde s.80.
141 Gazali, age. s.62, 66, 69.

146
olmak zere kadim Yunan dnrlerine ve onlarn yaptlarndan ya-
rarlanarak ilim yapm olan Mslman bilginlere (rnein Farab, bn
Sina vs.) dman kesilmesi ve onlar bilgisizlik ve dinsizlikle sulamas
bundandr. "Gereklere akl yolu ile gidilmez, eriat yolu ile gidilir"
eklindeki slami formle sapl bulunduu iin Eski Yunan kay-
naklarndan yararlanan her dnr, Kur'an dnda ilim yapmaya
alyor diye slamn dman saymt.
Hatrlatmak yerinde olacaktr ki, insanla byk hizmeti dokunmu
olan Aristo gibi dnrleri ve yine ondan feyiz almak suretiyle slam
uygarlnn mimarln yapm olan Farab ya da bn Sina ve daha ni-
celerini bilgisizlikle ve dinsizlikle sulayan Gazali, akla ve ahlaka aykr
ne varsa her eyi savunur olmutur. Urat iler arasnda "yiyecein
ya da iecein iine sinek dt zaman, sinein darda kalan
kanadn iyice batrn sonra atn, nk sinein bir kanadnda gnah ve
dier kanadnda sevap vardr ve sinek idrak sahibi olduu iin... vs."
gibi ya da "l ve hayvanla cinsi mnasebette bulunan kiinin kaza
orucu tutmas, tuz ile orucu bozulann ise hem kaza hem de kefaret
orucu tutmas gerekir" eklindeki (ve buna benzer daha nice) hadisleri
kutsal saymak ve aklamak ya da istinca'nn nasl yaplacan
anlatrken " kerpi paras, yahut dzeltilmi , ta byk abdestten
nce alr. Kaz-y hacet bitince, sol eliyle... necaset olmayan yerden
balayp necset bulunan yere srer ve orada dndrr ve necaseti
bulatrmadan kaldrr. Bylece ta kullanr. Eer temizlenmezse iki
ta daha alr. Bylece (ta saysnn) tek olmasna dikkat eder. Sonra
dz bir ta sa eline alr, zekerini sol eliyle tutar, o ta zerine defa
srer, yahut da duvarda ayr yere srer... Bunun gibi istibada da elini
defa zekerin altna koyup sallar ve adm yrr, defa ksrr.
Bundan daha fazla kendine eziyet vermemelidir, yoksa... vesveseye
der... istincay mteakip zerinde bir yalk olduunu zannederse,
donuna su serpsin ve yalk bu sudandr desin. Peygamber efendimiz...
vesvese edenler iin byle buyurmutur" 1 4 2 diyerek temizlenirken tek
sayda ta kullanmann ya da tek saylara gre i grmenin "Tanr'nn
tek olduu" inancndan doduunu sylemek gibi insan aknla ve
daha dorusu dehete dren eyler vardr.
142 Bu satrlar, Gazali'nin Kimy' ahadet (Bedir Yaynevi, stanbul, 1979, s.92) adl
kitabndan a y n e n alnmtr.

147
nsan beynini bunlarla yourmaya ve Mslman kiiyi bu tr "bil-
gilerle" eitmeye alan ve hatta akl iler hale getirir korkusuyla
matematik bilgilerini dahi az verme gereine inanan bu ayn Gazali,
insan varlnn kutsall fikrine de yabancdr. eriatn "mrikleri
nerede grrseniz ldrn" eklindeki emirlerini ya da farkl din ve
inanta olanlara kar sava, talan ve yamalar, yani cihat ngren
hkmlerini kutsal sayar. Klelii doal bir kurulu eklinde kabul
eden slami emirleri bana ta yapar. Kadn, tpk Muhammed'in
tanmna uyarak "cklen ve dinen dn, erkein klesi ve ehvet gi-
dericisi" ya da kapatlmas, dayak atlmas gereken bir yaratk
eklinde grmeyi marifet sayar. 1 4 3
Bu listeyi bir kitap haline sokmak kolay. Fakat anlatmak is-
tediimiz udur ki, byle bir kimseden (ve benzerlerinden) Trk gibi
aklcl yaam kural yapm olan ve kadn devlet bakan ya-
pacak kadar deer klan bir milleti takdir etmesini ve "nurlarla per-
delenmiler" arasna ithal etmesini beklemek abes olur. Gerekten de
Gazali'nin "zulmet perdesi" iinde sayd bu Trkler, Araplara na-
zaran imrenilecek meziyetlere sahiptirler ve bu meziyetlerin banda
da akilcilik, kadn bir deer bilip erkee eit durumda tutma ge-
lenei vardr. Kadn aalk bir yaratk eklinde grmeye alm
Gazali efendinin idrak edemeyecei, kavrayamayaca derecede asil
duygulara sahiptirler ve taptklar ey de, yine Gazali efendinin kav-
rayamayaca ya da muhtemelen zlem duyup da ortaya koyamad
bir deer, yani mcerret anlamyla gzelliktir.
Evet, ne gariptir ki. Gazali'nin Trk dalalet, yanlg ierisinde
grmesinin bir nedeni de budur; mcerret nitelii itibariyle gzele tap-
mak. Oysa ki. bu konuda Gazali efendiye sorulmas gereken bir soru
vardr ki, o da udur: Gzelin her eyine ve her eydeki gzele tap-
maktan daha gzel ne. vardr? Esasen bu tr bir ibadet, Gazali'nin dahi
ynelir olduu ve cesaret edip de telaffuz edemedii bir tr panteizm,
yani Tann'y tm varlklarda ve doada bulup bunlara tapmak deil
midir? Bugn tm uygarlk doaya, hem de taparcasna k deil midir?
Her ne kadar kendisi bir yandan; "Mademki yaratklar iin bes-
lenen sevgi, ruhu hem kletir hem de sar klar... Gerek imandan

143 Bkz. Gazali. lyti 'Biii'd-tlm. Bedir Yaynevi. stanbul. 1975. c.2. s.67-156.

148
ve gereklerin bilincinden ve Kur'an'n nurlu klarndan perdelenmi
imanszlar meydana getirir... Pekl bu dalgalanmalar zulmeti temsil
etmi olmaz m?" demek suretiyle Tanr'dan gayr eylere balanmay,
Tanr'dan bakasn sevmeyi, kendi anlayna gre Tanr'dan uzak-
lamak gibi grekteyse de, dier yandan el-Hcllc'n, yani panteizm'e
en derin bir ekilde balanm olan slam mutasavvfnn,

"Ben sevdiim O'yum ve O sevdiim Ben 'dir;


Biz ikimiz tek bir viicut ierisinde kaynam iki ruh gibiyiz"

szlerini de zikretmek suretiyle el-Hallc'a ve onun dncelerine hay-


ranlk beslediini ifade etmemi midir? Gazali bununla da yetinmemi,
el-Hallc'n, yani eriatnn dinsiz diyerekten zulmettii ozann,

"Kadeh incedir, arap effaf


iki ey birbirinin ayn, madde mtereddit,
Ve sanki ortada arap var, arap kadehi yok
Veya sanki arap kadehi var, arap yok"

eklindeki szlerine taparcasna sarlp, biraz kapal deyimlerle de


(nk, cesareti buna elvermez) kendisini, Tanr-kinat ayniyetinde ara-
maya almtr. Bu dnceleriyle Gazali, hi kukusuz ki Trkten,
yani o dalalet ierisine sokmaya urat Trkten ve baka bir deyimle
mcerret gzellik kavramnda kii-Tanr ayniyetini bulan ve yaratan
Trkten farkl bir gzellik anlaynda olmamtr. Baka bir deyimle,
kendisine el-Hallc' ideal edinirken ve onun yukardaki szlerini tek-
rarlarken, biraz farkl ekil ve yoldan da olsa, "panteiznV'in temsilciliini
yapm ve u durumda eer "panteizm"e balanmak su ve dinsizlikse
bu suu ve dinsizlii herkesten nce kendisi kabullenmitir. 144
Yukarda grld zere Trke kar saldrlar, haksz ve yersiz iti-
raflaryla Gazali en koyu Trk dmanlarndan saylabilir. Fakat Trkn
eriats iin bu nemli deildir ve Gazali her eye ramen taplacak bir
kimsedir. Osmanl devleti zamanlarna inmeye gerek yok, fakat bugn
dahi din adamlarmz, siyaset adamlarmz ve yazarlarmz, Gazali'yi
Trkn eitiminde, yaantsnda ve her eyinde rehber edilecek en
144 Pek ak ifadelerle olmasa da Ga/.ali, panteizmin eitli yreleri ve g r n m
altnda sakldr. G a z a l i ' n i n p panteist ynleri iin bkz. NV.H.T. Gairde'in Mishk-
ul-Amvur (The Nicle for lights) evirisine ekledii nsz. s.34 vd.

149
byk ahsiyet olarak grrler ve ona laf edeni kfr ve hakarete layk
sayarlar. eriat partilerimizden birinin lideri; "Okullarmzda Durkheim
deil, Gazali okutulacakr" biiminde demeler verirken, din adam-
larmz camilerde ve din okullarnda onun kiiliini dile getirmekte ve
nihayet yazarlarmz da; "... Her kim mam- Gazali'nin gsterdii kay-
naklar ve dayand hadisleri rtmeye alrsa nazarmda mer-
kepten... de adidir ve mam- Gazali apnda bir idrak ilekeinin
vasflarn sizin gibilere anlatabilmek olanakszdr" 1 4 5 diyecek kadar
kendilerinden geebilmektedirler. eriat ruha sahip olanlar, aklclktan
ve kltrden, okumuluktan bylesine uzak kalrsa kendi savurduklar
kfrlere kendilerini layk klacak durumlara dmekle kalmaz, Trk
toplumunu da kendi seviyelerine indirmi olurlar.

4) iir ve Edebiyatla Uramyor Diye Tiirkii Yeren Arap Ozan:


al-Muhaddab ve Megul Olduu eyler: insan Kiri nsanlar Aras
Sevgi Yaratr; l Insa ve Hayvanla Cinsel likide
Bulunann Orucu Bozulur vs...
Arabn Trke ynelttii sulamalar ve eletiriler pek oktur. Bun-
lardan bazlarna eitli vesilelerle deindik ve daha da deineceiz.
Bu eletirilerden birisi de, Trkn kltrszl ve zellikle ede-
biyat ve iire kar ilgisizlii ynnde kendisini gsterir.
Btiin dnemler boyunca Arap yazar ve dnrlerin, kapal ya da
ak ekilde iledikleri dnce, Trkn ince ruhlu olmad, nk
edebiyat ve iirle megul bulunmad konularnda olmutur. Daha
ok gerilere inen rnekler olmakla birlikte, 12. yzyln nl fa-
kihlerinden biri saylan Abu'l Fara Abd'allah bn Esad' (ki, al-
Muhaddab diye anlrd) vermek mmkndr.
al-Muhaddab, hem ok geni hukuk bilgilerine sahip bir "fakih",
hem de byk bir ozandr. Musul'da domu olup, yoksul bir ailenin
ocuudur. Yoksulluk onu uzun yllar takip etmiti. Gnn birinde
Msr'a gitmeye ve bn Ruzzik'in huzuruna karak kendisini tantmaya
karar verir. Msr'da byk gc olan as-Salih bn Ruzzik, 1154
yllarnda Halife al-Faiz'in vezirlerindendir. Msr'da adeta bir sultandr.

145 Bu satrlar yazan yazar. Milli Gazete adndaki bir gnlk gazetenin devaml ya-
zarlarndandr. B k z . Milli Gazete, 3 Haziran 1973, ereve siitunu.

150
Edebiyata ve zellikle iire pek dkndr. al-Muhaddab' tanmakla
memnunluk duyar ve ona maddi olanak salar. Buna karlk al-
Muhaddab, saray toplantlarna katlarak bn Ruzzik'e iirler okur. Ve bu
okuduu iirler arasnda konumuzla ilgili olanlar vardr. Trklerin iir
ve edebiyat ihmal ettiklerine dair yazm olduu bir iirinde yle der:

yiliklerinden umut bekleyerek Trkleri neden vecek iniim?


Trklerin iir sanatn ihml etmelerinin nedeni acep nedir ki?

Onun deer ls budur; iirle uramayan, onun indinde


sfrdr ve hatta insan olmaya bile layk deildir.' 4 6
Biz imdi burada Trkn iir ve edebiyatla urap uramadn
ele alp eletirecek deiliz. Sadece unu belirtmekle yetineceiz ki, iirle
ve edebiyatla fazla ilikisi yoktur diye Trk deersiz gren al-
Muhaddab efendinin urat ve kendisine ba tac ettii konular
arasnda; "nzal vaki olmakszn pmek" ya da "Burnundan akan aknty
ve balgam yutmak" gibi durumlarda orucun bozulmayacan, fakat
"Arada bir zr yokken kadnn herhangi bir yerine dokunarak meninin
gelmesi ya da elle istimna" ya da "Dilerden kan kann tkrkten ok
olmas ve boaza giderek tadnn hissedilmesi" gibi durumlarda ise oru-
cun bozulaca ve kazay gerektirip kefareti gerektirmeyecei gibi 1 4 7 ve
buna benzer daha nice akl almaz eyler vard. Sadece o deil, ken-
disinden nce ve sonra gelmi tm dnr ve yazarlarn, daha dorusu
eriat bilgileriyle eitilen tm insanlarn uratklar eyler bunlardr.
te yandan Muhammed'in airlere ve iire kar dmanlk bes-
ledii gz nnde tutulacak olursa, iirle uramyor diye Trkleri
yermenin ne kerte doru olduu da ayr bir konudur.

146 a l - M u h a d d a b ve bn Ruzzik hakkndaki gerekli bilgileri bn Hallikan'dan almak ge-


rekir. Bkz. Khallikan, Biograplical Dictionary, Slane'in evirisi, Paris, 1843; al-
M u h a d d a b h a k k n d a c.2, s.36-37 ve bn Ruzzik hakknda c . I , s.657-661'e baknz.
147 Bunlar, yzlerce hadislerden sadece birka rnektir ki, o z a m a n l a r olduu gibi
bugn dahi eriatnn kutsal olarak kabul ettii hkmlerdir. Celleddin al-
Suyut'nin Fetl-l Kebr'inden alnma bu hadisler, Trkiye Cumhuriyeti Diyanet
leri Bakanl t a r a f n d a n Resmi Yayn eklinde y a y m l a n a r a k b u g n dahi T r k
yurttalarnn b a l c a fikir ve ahlak eitiminde malzeme olarak kullanlr. Bunlar
iin bkz. Diyanet Dergisi, Kasm-Aralk 1972, c . l l , say 6, s.338-342; Diyanet
Gazetesi, 1 K a s m 1970, say 3, s. 14.

151
Zira bilindii gibi, Muhammed, airlere dmanl ile tannrd.
Kureyliler tarafndan "air" olarak arlmaktan nefret eder ve
airlerin hayal leminde yaayan, kafadan uyduran kimseler ol-
duklarn ve eer bu ekilde tannacak olursa ciddiye alnmayacan
sanrd. 1 4 8 Bundan dolaydr ki, Kur'an'a airleri yerici ve kltc
hkmler koymutur. Nitekim Ysn Suresinde "Biz Muhammed'e iir
retmedik" (K. 36 Ys Suresi, ayet 69) ya da ua Suresinde
"airlere ancak azgnlar uyar, onlarn her vadide akn akn
dolatklarn ve yapmadklarn 'yaptk' dediklerini grmez inisin?"
(K. 26 uar Suresi, ayet 224-227) ya da Hkka Suresinde "...Kuran...
air szii deildir" (K. 69 Hkka Suresi, ayet 40-41) eklinde ve daha
benzeri nice ayetler vardr ki, Tanrnn ve Peygamberinin iirle
uraanlara kar nefretlerini dile getirir. u durumda iirle uraanlar
yermenin ne derece doru olduu tartlabilir.

5) eref al-Zama Thir Mcrvaz'ye Gre Trk: "Kaba", "Gaddar"


II.-12. yzyln bu stat hekim ve corafyacs Merv'de
domutur. Sultan Melik ah'n doktorluunu yapm ve onun filini
iyiletirmekle hkmdarn gzne girmitir. Eski Yunan bilimlerine
hayranlk besler ve kitaplarnda bu hayranln aklard. Tabi al-
Haycvan adl yapt tp biliminde ok nemli bir yer tutar. 1 4 9 Trkler
hakknda naklettii bilgiler hem kendi yaad dnemin zihniyetini
belirtmesi ve hem de ok eski kaynaklara inen bilgileri kapsamas
bakmndan nemlidir. nk, Eski Yunan bilginlerinden Hip-
pokrat'n ve Galen'in Trkler hakknda yazdklarn ele alr ve
gelitirir, kendi llerine, deerlemelerine gre bu bilgileri Trkn
tanmlanmas eklinde oluturur. Marvaz'nin inliler, Trkler ve
Hitliler hakknda yazm olduu satrlar olduka ilgintir. 1 5 0
Eski Yunan bilginlerinden Hippokrat (doumu M 460), Trkler
hakknda yle derdi: "Trkler birbirlerine benzerler ve bakaca hibir

I4S Taber. Milletler ve Hkmdarlar Tarihi. M. Eitim Bakanl Y a y n l a n , stanbul,


1966. c.2. s.96-97.
149 eref al-Zanan T h i r Marvaz, Tab'i al-Hayavm. Delhi. 1949. Arapa, s.27 vd.
Kitabn ngilizce evirisi iin bkz. Sharaf al-Saman al-Marvazi, On Clina. The Trks
and itdia (Taba'i al-Hayavan), transl. by V. Minorsky. London, 1942, s.37 vd.
150 fbid, Arapa, s.27 vd. ngilizce, s.37 vd.

152
ulusa benzemezler." Bu szleriyle Trklerin kendi kiiliklerine ve
bamszlklarna ne derece dkn olduklarn anlatmak isterdi. Hip-
pokrat'n bu grlerini nakleden Marvaz, yine Hippokrat'tan naklen,
Orta Asya'da yaayan Trklerin yabanc boyunduruu altna gir-
mediklerini ve bamszlklarn koruduklarn, kle ulus olmaktan
daima kandklarn, kendi balarna buyruk ve kendi kendilerine
ynetir olduklarn, her yaptklar eyi kendileri iin yaptklarn, son
derece azimli, cesur ve sava bir ulus niteliinde bulunduklarn
syler. Btn bu nitelikler, Yunan bilgini Hippokrat'n Trklerde var
olduunu kabul ettii eylerdir. Marvaz, bunlar okuyucusuna nak-
lederken sanki kendi konuuyormu ve sanki btn bu niteliklerin
varlna tank olmu gibi grnr. Yine Hippokrat kadar nl dier bir
tp bilgini olan Galen'in de Trkler hakkndaki izlenimleri vardr.
Galen'e gre Trkler, genellikle verimli ve retici nitelikteki mesleklere
yneleyen, tombul yapl, fakat sava bir ulustur. Souk ve rutubetli
bir iklimde yaarlar, iklimin bu nitelikleri Trkn karakteri zerinde de
Trklere zg etkiler yaratmtr. Bol etlidirler (imancadrlar) ve bu
nedenle vcutlarnda knt kemikler grlmez; tyszdrler. Yine
Galen'e gre, Trkn erkei gibi kadn da son derece cesur ve
savadr; ylesine ki, kollarn glendirmek ve bylece iyi ata bi-
nebilmek ve ok atabilmek amacyla gs memelerinden birini keserler.
Dierini kesmemelerinin nedeni, ocuklarn emzirebilmek ve
bytebilmek, bylece nfusun artmasn ve kuaklarn srmesini
salayabilmek amacyladr.
Hippokrat'n ve Galen'in Trkler hakkndaki grleri yzyllar
ierisinde kuaktan kuaa nakledilerek Yunan uygarlnn
yayld her yerde izlerini brakmtr. Bu bilgilerin Muhammed'e
nasl eritiini burada tartmaya gerek yoktur. Fakat t muhakkak
ki, Trklerle ilgili olmak zere yerletirdii hadislerin yukardaki ve-
rilerle ok yakn ilgisi var grnmektedir. Marvaz'nin de yapt ey,
tpk kendinden nceki tm slam yazarlar gibi, Mhammed'i aynen
tekrarlamak olmutur. Bundan dolaydr ki. Marvaz'nin Trkler
hakkndaki grlerinin dier Arap dnrlerinden farkl olacan
beklemek hata olur. Kendisinden ncekiler Trkler hakknda neler

153
sylemise ve kendisinden sonrakiler de neler syleyeceklerse, o da
ayn eyleri sylemek suretiyle slam dnyasnn insanlarn Trke
kar olumsuz duygularla yetitirmeye alr; Trkn bedensel ve
ruhsal ynlerini, kendi kulana geldii biimiyle izerek, gittike
yerleen ve kkleen Trk dmanl ortamn glendirir. inlileri,
Hintlileri ve Trkleri eletiren, kyaslayan grleri yannda Trkleri
Habe ulusuyla kyaslayan deerlemelerini belirtirken, Habeleri bile
daha elverili bir dereceye yerletirir.
nceki blmlerde Marvaz'nin yazdklar dorultusundaki
grlere dikkat edilecek olursa kolaylkla anlalr ki, M u h a m m e d i e
balayan Trk aleyhtar deerlendirmeler her yzyl ierisinde mec-
rasn kolaylkla bulabilmitir. Bu deerlendirme sadece Arabn deil,
yava yava Trkn kendi deerlendirmeleri eklini alacaktr.

F) 13. Yzyl nllerinin (Nair al-Din Tusi, Sirazli Saad,


Cuveyn, bn al-Asir) Kaleminde Trkn Olumsuz Tanm

13. yzylda Trk aleyhtarln yayan nller arasnda Tusi,


Saad ve Cuvayni gibi adlar yer alr.

1) slam Ahlakiyats Nair al-Din Tusi'nir


Trk Hakkndaki Kans: Kaba, Hain, Gaddar, Hain vs.
13. yzyl slam dnyasnn en nl ahlakiyats saylan ve
Ahlki Nairi'nin yazar olan Tusi (M. 1201-1274), eitli milletlerin
karakterini eletirirken, tpk dier Mslman yazarlar gibi, Arabn
stnln Arap zeksnn inceliine balar. 1 5 1 Ona gre Arap,
gzel konuma yeteneine sahiptir; belagat ve talakat ve
hazrcevaphlk onun meziyetlerini oluturur.
Fakat buna karlk hain tabiatldr, midesine dkndr, oburdur,
ok oburdur ve ok yemek yer. Acemler zeklaryla, atik olularyla ve
temizlikleiyle, sebatkr tabiatlaryla temayz ederler; buna mukabil
hilekr ve temahkr olmakla n salmlardr. Bizansllar sadakatlaryla,

151 Tusi'in Ahlkiydi Kitab'nn ngilizce evirisi vardr. Bkz. Nair ad-Din Tusi, The
Nasirean Ethics. ngilizce eviren G.M. Wickens, G e o g e Ailen and Unvvin, 1964.

154
gvenilir kii olmalaryla, efkatleriyle ve yetenekleriyle tannmlardr,
fakat hiddet ve fkeye kolay kaplmalar ve aksilikleri onlarn zayf
ynleridir. Trke gelince; Trkler, cesaretleriyle ve iyi hizmet
grmeleriyle, zarif grnleriyle temayz ederler, fakat ta yrekli, kat
kalpli, incelikten yoksun olu gibi niteliklere sahiptirler. 152
l gebesi bedevi Araplar gibi Trklerin de ehvet dkn ve
kadna doymaz niteliklere sahip olduunu belirten yazar, kadnn er-
kekler zerinde adeta egemenlii bulunduunu ve buna ramen kadn
yznden Trklerin ok cinayet ilediklerini ve dmanlklar ya-
rattklarn belirtir. 1 5 3
hanetin pek ok eitleri olduunu, fakat her ne ekil altnda
olursa olsun ancak insanlk duygusundan nasipsiz kiilerce ho
grlebileceini syleyen Nasireddin Tusi bu niteliin, tm uluslar
ierisinde en ok Trke zg olduunu belirtir. hanetin kart olan
sadakat ve balln ise Bizansllara, Habelere zg hasletler
olduunu ilave eder.

2) irazh Saad'nin Kaleminde Trk: "Dehet Saan Irk ',


"Kana Susam Millet", "Kurt Niteliindeki Yaratk" vs.
islam dnyasnn nl ozanlarndan Saad (184 Hicri-1292 Miladi),
bilindii gibi Glistan adl yaptn yazardr. Glistan'n ilk Giri
ksmnda Trklerle ilgili grlerini belirtir; Tiirk, dehet saan bir
rktr ve her ne kadar d grn itibariyle insan biimindeyse de,
aslnda bir hayvandan farkszdr; vahi bir kurttur. Hibir kut, Trk,
kan dkmede, vahette, hiddet ve fkede, buna benzer niteliklerde
geemez. Yrtc bir hayvan, yrtc bir ku, eline geirdii avn o kor-
kun trnaklaryla ve penesiyle nasl paralarsa, Trk bu ii ondan
daha vahice yapar. Saad'ye gre, bundan dolaydr ki, Trkn igal
ve istilasndan, kovalamasndan kaarak yabanc lkelere snmak ge-
rekir. Ve Saad, Trkten ylm olduunu sylerken Trk igalleri ne-

152 Ibid, s. 184; kat kalplilik ve kabalk karl olarak Naseddin Tusi'in kulland
deyim; "Kasavat-u bi-hifaz"dir.
153 M l . s.225.

155
deniyle dnyann belli blgelerinin (ki b blgeler, ran ve Arap
lkeleridir) harabeye dndn, kartn anlatr ve yle der:

"... biliyor nus eclc dolay yabanc ilkelere g ederek ken-


dime snacak bir yer aradm ? Trklerden ve onlarn getirdii
dehet havasndan katm gnlerde yeryz tpk bir zenci
sa gibi darmadan olmutu. Her ne kadar d grn iti-
bariyle (Trkler) insana benzerlerse de, hibir kurt, kana
susamtlkta ve hiddette ya da vahi bir kn yrtclnda
onlar geemez..."1:4

Bu satrlar Saad, Mool istilas vesilesiyle yazar ve 1257 ylnda


ran'n gney blgelerinde hkmdarlk yapan Atabeklere sunar. Bu
iirlerinde Saad, Atabek'i (Ebu Bekir) uzun uzun ver; nk Ata-
bek, onun anlatna gre o blgede huzur ve asayii salamtr. 1 -' 5
Saad'in iirlerinde Trkler kfirdirler ve Trklerde meskn bu-
lunan yerler Trkistan demektir. eriat ortamnn temsilcisi olarak o,
slam dnyas dndaki tm insanlar ayn sepete atp kfir dam-
gasyla kltme abasndadr. Gidistan'\n bir yerinde, yukardaki
tanmlamay, hayalinde yaratt bir ykyle ortaya koyar:

"Ey Arap, korkann ki sen hibir zana Kabe'ye eriemeyeceksin.


iinkii senin tuttuun yol, Trkistan 'a, yani Kfirler diyarna giden
yoldur...56

Bununla beraber Saad Trkn gzelliini de iirlerine malzeme


yapmtr. Daha dorusu Trkn gzelliini sevgiliyi strap
ierisinde kvrandrc gaddarlk niteliiyle birletirmitir. "irazl
Trk" ya da "Katayl Trk" eklinde kulland deyimler daha sonraki
yzyllarda ou air (ve zellikle irazl Hafz) tarafndan da be-
nimsenmitir. Bir iirinde in tataryasnda gzellii dillere destan

154 Saad'in bu satrlar iin bkz. A.J. Arberry, Classical Persian Literatre, London.
1967, 2d. Edition, s.194-195. Giilisa'n Farsadan ngilizceye evirisi iin
ayrca bkz. J a m e s Ross. The Glistn ar Fltmer Grden ofStuikh Sadi oj Sliraz.
London. 1823, s.95.
155 Bu k o n u d a bkz. A.J. Arberry, age. s.195.
156 Glistan evirisinden bkz. J. Ross. aya, s.95: A..I. Arberry. uge. s. 195.

156
olan Karay ve yine gzelliiyle n salm iaz' ustalkla kullanr.
Katayl Trk gzelliinin gaddarln, irazl Trk gzelinin gad-
darlyla yartrr ve;

"Katayl Tiirkiin elinde gaddarla uraan hi kimse. irazl


Trkn . elinde benim uradm straba benzer aclar
7
ekmemitir" der.

Trkn gzellii uruna beldeler ve lkeler feda etme stilini de


Saad'in icat ettii sylenir:

"Senin Tiirkgzlerine... malik olduklar zaman.


Tm Hint beldelerini ve Trk blgelerini feda ederler.

3) 13. Yzyl: Alc al-Di Alc Malik B. Mhammed


Cuvciyn'ye (Ciiveyn) Gre "Trk, Aycn. Bast
Yeri Kurutur; lsaf ve Acma Nedir Bilmez"
Cuvayn (MS 1226-1282) lhanllarn tannm ynetim adam-
larndan ve zamannn nl tarihilerindendir. Taril-i Cihn-Giiy
adl kitabn yazardr. 1 3 9 lhanllar devleti gibi bir Trk devletinde
nemli grevler alm olmasna ramen Trkler hakkndaki kanlar
Arap yazarlarndan daha insafl, daha tarafsz ve ll olmamtr.
Kkeninin 13 batsnda Abbaslerin nl lacibi Eazl al-Rabia'sna
indiini sylemekle vnr ve Arapla zenir bulunduundan sz ko-
nusu tutumunu yadrgamamak gerekir. Kitabnn eitli blmlerinde
eitli Trk kollarndan ve rnein Uygur Trklerinin meeinde ve
inanlarndan ve puta tapmalarndan bahseder. 1 6 0 Cuvayn'ye gre
Trkn yreinde rikkat, sevgi ve acma gibi duygular yer almamtr
ve Trk, ayan bast yeri kurutur, ele geirdii her lkeyi harabeye
evirir, her getii yer halkn panie uratr, habis ruhludur, gaddardr,
kabadr.

157 A.J. Arberry. cge. s.355.


158 bil. s.355. Bu h u s u s t a ayrca ileride ozan H a f z l a ilgili kesime baknz.
159 Bu kitap Mirza. Mhammed Kazvin tarafndan neredilmi ve The Hiatory ofhe
\\'orl<l Contfueror bal altnda gilizceye evrilmii ir. Bkz. Sal'ad-Di Ata-
Malik Juvaini. The Hisov of rhe \\'orld-Cotenr. Maslesier Universitv Fess.
1958. 2 cilt.
160/'/)/<,'. c.2. s.48. 5 3 . 109.
Trk hakkndaki olumsuz grlerini glendirmek maksadyla
Trkn "dinsizliine" deinir ve airden ald "Bir ulus ki be vakit
namaz gereksiz ve kutsal yerlerdeki insanlarn kanma girmeyi
marifet bilir..." eklindeki satrlarla Trk kk gstermek ister. 1 6 1
Ne var ki, onun bu abalarnn ciddi ve samimi grlere da-
yandn kabul etmek kolay deildir. nk bir kere slama yabancdr
diye Trke saldrrken, Trke atfettii ktlklerin, kan dkmelerin ve
tahriplerin lsn yapan Cengiz Han hakknda hibir ey sylemez; bi-
lakis onu ba tac eder ve erdem rnei gibi gstermeye gayret eder.
nk Cengiz Han'dan paye ve paralar almtr.
te yandan be vakit namaz fazilet ve uygarlk simgesi yap-
mann isabeti de tartmaya msaittir.

4) zz al-Dn Abu'l-Hasan Ali B. Muhammad bn al-Asir


(bniiTEsr), (1160-1230): Douya en Trklerin insanla
Byk Ktlkte Bulunduklarn Savunur
Musul'da egemen Atabekler zamannda nemli mevkilere gelmi
bulunan bn al-Asir, ayn ad ile tannm kardeten biridir 1 6 2 ve
al-Kmil fi'l-tril adl kitabyla n salmtr. slam tarihinin
gelimesini bu yaptnda ele almtr. 1220 ylna ait olaylar ve ta-
rihsel gelimeyi anlatrken Trklerin ve Moollarn slam uygarlna
amansz bir darbe vurduklarn ve bu darbe sonucu olarak slam uy-
garlnn kp gittiini anlatr. 1 6 3
lerde de greceiz ki, daha sonraki yzyllarda, zellikle 20.
yzylda Arap milliyetisinin en fazla itibar ettii bu tema banaz bir
zihniyetin ifadesidir. nk slam uygarln kerten Trkler deil,
slam dnr ve bilginlerinin bir trl aklcla dorulamaylar
ve akl an yaratamamalardr.
161 bid, c.2, s.465.
162 Dier kardelerden Macd al-Di, Kur'a ve Arap nahvi ile hadis renimiyle ve
Ziya al-Dn ise inaya dair yaptlaryla tannr.
163 al-Kamil ve al-Balir adl yaptlar iin bkz. M. Hilny M. Ahmad, Some Notes on
Arabic Historiography During the Zengid and Ayyubid Periods, 521/1127-648/
1250, in Historians of the Middle East..., Ed. by. B. Lewis; P.M. Holt, London,
1962, s.79-97; Francesei Gabrielli, The Arabic Historiography of the Crusades, in
Historians of the Middle East..., s.98-107; Carl Brockelmann, Histoiy of the Is-
lamic Peoples, N e w York, 1947, s.240.

158
G) Arabn Kltmelerine Karn Trkn
9.-13. Yzyllarndaki Hogrrll ve Sanata Merak

Btn bu yukarya aldmz rneklere Arabn Trk hakkndaki


kltmelerine ve "uygarlk dman", "kaba", "fikir ve zekdan yok-
sun", "dinsiz" vs. eklinde bavurduu sulamalara ve iftiralara
ramen Trk, daha henz slama girmedii veya girse de eriat zih-
niyeti ve ruhu ierisinde henz erimedii ve kendi z niteliklerini yi-
tirmedii dnemlerde son derece geni bir hogrye, son derece ince
bir sanat ruhuna sahipti. Bunun byle olduunu dahi yine Arap kay-
naklardan karmak mmkndr. nk Trkn bu ynleri Arabn
Trke kar bilinalt kskanlklarn kabartm ve dolaysyla
d m a n l k l a r n kkrtmtr.

1) al-Kayr Manastr'tc Kendisi in zel Oda Yaptran


Tiirk Prensi Ahned bn Tulun'n Olu Abu'l Cei Hunerveyh
Yabanc dinlere kar Trkn hogrrlne verilecek rnekler
pek oktur. Bu hogr gelenei bilindii gibi, ok gerilere gider.
Seluklulardan da nce, slam kabul etmi olmasna ramen
Msr'daki Tulu iktidar dneminde (9. yzyl) Trk prenslerin farkl
dinlere kar takndklar fevkalade insani tutum gerekten gurur ve-
ricidir. Bilindii zere, Msr ve Suriye o dnemlerde zahiren Abbasi
halifelerinin egemenlii altndayd, fakat Trk prensleri ve
hkmdarlar tarafndan ynetilmekteydi. Msr'da gerek iktidar,
Tulun hanedanna aitti. Ahmed bn Tulun'un olu Humerveyh, bu ha-
nedann ikinci hkmdaryd ve 884 ylndan 895 ylna dek Msr ve
Suriye'de iktidara sahip olmutur. Kltr, edebiyat ve sanata olan
ballyla n yapmtr. eitli Arap tarihilerinin ifadelerinden
anlalmaktadr ki, Humerveyh, iinde deerli sanat eserleri ve tab-
lolar bulunan kiliselerde kendisi iin zel odalar yaptrtm ve bu
eserlere hayranlkla bal kalmtr. Filhakika, Abu Salih ve al-
Makriz gibi tarihilerden okuyoruz ki, Humerveyh, al : Kuayr'daki
bir manastrn duvarlarnda yer alan ve Hristiyanla ait olaylarla,
rnein sa ve annesi Meryem'le ilgili resimlere hayranlk duyarm.
O kadar ki, bu manastra kendisi iin zel bir oda ina ettirmitir.
Ayn manastr 1010 ylnda Arap halife al-Hekim yktrmtr. 1 6 4

159
2) 10. Yzylda Trkn Hogrs: Arap Halifesi'nin
Banazlndan Kaan Mani Dini Mensuplar,
Trklere Snarak Mezalimden Kurtulur
Ibn ai-Nedm'in Kitb al-Fihrist adl yaptnda Arap halifesi Muk-
tedir zamannda (Miladi 908-932) Mani dini mensuplarnn
uradklar basklar ve kt davranlar anlatlr. Arap halifesinin
zulmnden kurtulmak, kendi din inanlarna gre rahata
yaayabilmek iin ya inanlarn gizlemek ya da bulunduklar yerleri
terk etmek zorunda kalan bu insanlar ou kez kurtulu aresini Trk
Hakannn lkesine kamakta bulmulardr. 1 6 5
Horasan'a snan Mani dini mensuplarna kar bu lke
hkmdarnn giritii mezalim zerine Toguzlarn bakan; "Benim
lkemde yaayan Mslmanlar senin lkende yaayan dindalarnn
saysndan ok fazladr. Sana temin ederim ki, eer sen onlardan bi-
risini ldrecek olursan ben de kendi lkemdeki btn Mslmanlar
kltan geirteceim. Camilerini yktracam!.." diye tehditte bu-
lunmutur. Bunun zerine Horasan Valisi, Mani dini mensuplarn
ldrtmekten vazgemi ve sadece haraca balamtr. 1 6 6

3) Trkn Banazlktan Uzak Tutumu: Seluk Hkmdar


Aleddin'i (1219-1234) Hristiyanlcra Kar nsancl
Davran Onu Araplar ndinde slamn Dman Klar
Seluk mparatoiuu'nun en parlak dneminin I. Aleddin (Al al-
Din Keykubd ) dnemi olduu kabul edilir. Ak dnceli ve geni
grl bu hkmdar, uzun yllarn Hristiyan leminde geirmi ve
Hristiyanlar yakndan tanm, farkl dinlere kar nyarglardan ve
dmanlklardan kendisini kurtarabilmi bir kimseydi. Ve ite onun bu
geni grll, insanla ve hogrye dayal siyaseti nedeniyledir

164 Bkz. Abu Salih. The Churches and Monasteries of Egypt and Some Neighboring
Countries. ngilizce eviri B T. Evells, O x f o r d , 1895, s.146-150. Arap tarihisi al-
M a k r i z ( d o u m u 1441) al-Hitat adl eserinde b bilgileri ayrca vermektedir.
Ayrca bkz. M . W . D . Siinovv. Les Weis dits "Setdjouk" et le Christianism Titre,
Actes du XI e.Congres International des Oientalistes. Paris, 1897. s.143-157.
165 G. V a j d a , Les Zindic/s en Pays d'Islan a Debin de la Periode Abbasile. Rivista
Dcgli Studi Orientali. 1937, c. 17. Fase. II. Ill, s.173-229. Yukadaki husus iin bkz.
s. 178-179: Ibn a l - N a d i m . Fihrist. Edition Flgel-Roedier. c . l . s.337; c.2, s. 12.
166 b a l - N a d m . age. e. I. s.337.

160
ki, Arap halklar ve zellikle Halepliler, I. Aleddin'i slam hasm ola-
rak grmlerdir. 1 6 7 Oysa ki I. Aleddi. Mslmanlar Hristiyanlarla
birlikte, i ie yaatmak istemitir. 1 6 S
Nitekim, Konya civarnda bulunan Akmanastr'n kapsndaki
yazlardan anlalmaktadr ki, Seluk hkmdar zamannda
Konya'da Hristiyanlarla Mslmanlar arasndaki ilikiler son derece
dostaneydi. Mevlevilik dahi I. Aleddin dneminde kurulmutur.
ktidar zamannda Konya'ya 1233 ylnda Buhra'dan Celleddin ve
1246 ylnda Tebrizli emseddin gelmi, Mevlevi tarikatn (dervi
dzenini) kurmulardr. Mevlevilik, sadece Hristiyanla kar
hogrye sahip olmakla kalmam, ayn zamanda tm dinleri ayn
felsefi temelde birleir kabul etmitir. Anadolu'da hkm sren
Daimendler (ki Seluk slalesinden bir aile olduu sylenir)
zerinde Arapa ve Rumca yaz (hkmdarn ad) bulunan para
bastrrlard. O dnemler itibariyle iki dilde para bastrlmasnn bal
bana bir zellik olmasndan baka, Mslman bir hkmdarn,
banazca duygulardan uzak kalrcasna Arapadan ya da kendi di-
linden baka bir dilde para kartmas olduka anlamldr.

Para bastrma ileminin Dou hkmdarlar bakmndan fev-


kalade nem tayan bir husus olduunu belirten bir yazar; "...
Mslman bir hkmdarn, kendi adnn yabanc bir dilde ve zellikle
kfir din yazs saylan Rum diliyle para zerine baslmasna izin ve-
rerek gerek iman sahibi olma niteliini tehlikeye drmesi
k u k u l u d u r . . . " 1 6 9 der. Bununla Seluk slalesine mensup baz ai-
lelerin eriata ne derece az bal olduklarn belirtmek ister.
Seluk hanedanna mensup olanlarn slama zg adlara fazla itibar
gstermeyip Ahd- Atyk ya da Ald- Cedd'de geen adlara itibar etmi
olmalar bu konuda verilebilecek nice rneklerdendir. Bilindii gibi srail
Bey ya da Mikail Bey ya da buna benzer adlar Seluk hanedanna mensup
kimseler arasnda olduka yaygndr. Her ne kadar bu ve bunlara benzer
adlarn Kur'an'da getii ve Mslman ad olduu ileri siirlrse de,

167 F.W. Hasluck. Christianity ami IsU Utulur the Sultans. O x f o r d . 1929. 2 cilt. Yt-
kardaki hususlar iin b k / . e.2. s.382.
168 bid. c.2. s . 3 7 6 - 3 7 8 .
169 M . W . D . S m i r n o w . Lcs Vers dits "Seldjnk" et le ClristianisM Te. in "Actes du
Xlc C o g n r i s International des Orientalistes". Paris. 1897, s. 151

161
aslnda Yahudilere ve Hristiyanlara zg adlardr. Mslmanlar
tarafndan kullanlr olmasnn nedeni, Yahudi peygamberlerinin
(rnein brahim, shak, smail, Musa, Sleyman, Ya'kub vs.) Mu-
hammed tarafndan Mslman olarak tanmlanm olmalarndandr.
Sylemeye gerek yoktur ki, Muhammed'in "Mslmandr" demesiyle bu
peygamberleri Mslman ve bu adlar da Mslman ad olarak kabul
etmek pek inandrc olmamaktadr. Nitekim Muhammed kendisi bile,
Mslmanlar iin bu tr adlardan ziyade din ile biten adlar (rnein
Aziz ad-dn, Ceml' ad-dn, ihab' ad-dn, Sadr ad-Dm vs.) ya da Tanr
szcn u veya bu ekilde ieren ve asl Arapa olan adlar (rnein
Muvaffak vs.) iitlemitir.
te yandan Trkn farkl dinlere kar olumlu tutumunu o dnemin
yabanc kalemlerinden de renebiliriz. 1432 ylnda stanbul'a gelen
bir Fransz yazar, Bertrandpn de la Brocquire, anlar arasnda Ka-
raman Beylerinden bazlarnn (rnein Murad Bey'in ve olunun)
Yunan Kilisesine kar ne kerte hogrl olduklarn belirtir. 1 7 0

H) 14. Yzyln (irazl Hafz, Ibn Teymiyye, Ibn ara vb.)


Baz nl Kiilerinin Deerlemesinde Trk

I) irazl Hafz'm Giii Kaleminde Trk: "Gzel", "Kibirli",


"Kadna Dkn", "Kana Susam",
"Yama ve Talan Sever", "Gaddar" vs.
M u h a m m e d emsettin Hfz, ki irazl Hafz (Hfz-i iraz) diye
tannr, 14. yzyln en gl airlerindendir. Her ne kadar Arap
deilse de, iinde eridii eriat ortam nedeniyle Trk hakkndaki
deerlendirmeleri tm slam dnyasn ve zellikle Araplar son de-
rece etkilemitir.
iirlerinde Trk szc, birbirinden ok farkl ve birbiriyle
eliir anlamlarda kullanlmtr. Bir kez Trk szcn bedensel ve

170 bicl. s. 151-152; ayrca bkz. Bertrandon de la Brocquire. Mmoires de l'Institut


National des Sciences et Ans. Science M o r a l e s el Politiques, Paris An XII, c.5,
s.502-503.

162
fiziki gzelliin karl olmak zere ele almtr: "Giizel ve peri
yzl Trk" ya da "Uzun endaniyle salma salna ve -.arifane ve sanki
kayar gibi yryen Trk" gibi msralar Hfz'n azndan sanki
gzelliinin bahar arks gibi dklr:

"Tpk peri yzl Trk'm diin akam uzaklara gitti,


O' Katay'a kartacak ne su iledim ki acep?"171

Bu msralarda yer alan Katay, in Tataryasnda bir blge


anlamnadr ve gzelleriyle n salm bir diyardr.
Fakat btn bu gzellik ierisinde Trk kibirlidir, gururludur,
souk bakldr ve mesafelidir. Onun tatl bakna hi kimse nail
olamamaktadr ve her eye ramen Tanr, onu bu nitelikleriyle kem
gzlerden korumaldr. 1 7 2
Trkn gzelliini daha da canl klabilmek iin Hfz'n
bavurduu etkili bir yol vardr ki, o da Hintlinin siy ahiliini Trkn
beyaz teni ile kyaslamak:

"Eer o Sirazh gzel gnlmz alr, bize muhabet gsterirse


Hinclu gibi kara benine Semerkcut'la Bhara'y balarn... "I7~1

Ve bunu sylerken Hfz, kendisinden 200 yl nce yaam olan


Saad'yi adeta tekrarlamaktadr. nk Saad de;

"Sevgili'bir yabanc, yznn Trkistanlnda parlayan bir


Hint beni gibi..."

derken ayn kyaslamay, belki de biraz daha mahirane bir slupla


oiuiu.'.makta idi. 1 7 4
171 Hfz hakknda bkz. Hasibe Mazolu, Fuzl-Hfz, Ankara. 1956. Yukardaki .iirin
Farsada ingilizceye yevmisi iin bkz. Hafz of Siliniz. Seleclions From His Poems,
translated from Persian by H. B'C. kncI1 - London. 1875, s.90, Odes LVII.
172 Hafz of Skiniz.... s.92, Odes LIX.
173 Hasibe M a z o l u . uge, s.333.
174 Sylendiine gre, Hfz. "irazl Tiirk" d e y i m i m J . n a i l ' d c n almtr; zira S a a d bu
deyimi, " K a l a y l Tiirk" deyimiyle birlikte v e h e r iki*.'"' m s a n a 3 C 1 v e strap
ektirten gaddar, giizel karlnda kullanlrd. r n e i n :
"Kalayl bir Tiirk'iin elimle gaddarla urayan hi kimse.
Dcim o irazl Tiirk'iin elinde uradm acya benzer aclar ekmemiin. "
Yine ayn ekilde Tiirkn gzellii iin lkeler ve beldeler feda e t m e e d e b i y a t n
da Hl'z, stad Saad'de almtr.

163
Ne var ki, gzellik kavramn soyut ve somut nitelikler ierisinde an-
latmak iin Trk deyimini kullanan Hliz, bu ayn deyimi ok daha farkl
ve olumsuz olmak zere iirlerine malzeme yapmtr. Bu farkl kul-
lanmalar Trk deyiminin "kana susam kii", "kan cikiicii", "yamac"
karl olarak kendisini gstermitir. Bir iirinde yle der:

"Ey Tanrn, yaydan frlayan ok gibi, av ele geirdikleri her kez,


Nedir bu gen Trklerin kana susamltklar?"^^

Dier bir iirinde de "yamac" karlnda olmak zere Trk


deyimini yle kullanr:

"Heyhat, hlunyle ket halkm galeyana getiren b cretkr


Lulian,
Benim kalbimin iindeki her eyi, Trklerin yama tepsileriyle
yaptklar gibi, alp gtrmeli... "176

Bu msralardaki Lulian deyimi, H f z i n yaad dnemlerde dans


ve ark sanatnda n salm Luli airetine yaplan atftr. Yana tep-
sisi deyimine gelince; yine o dnemlerde Trkistan'da Yama Bayram
adyla anlan bir gelenek olduu ve askerlere cret demesi yaplaca
zamanlar, belirli bir yere konmu bulunan pilav anaklaryla dier
yernek kaplarnn askerler tarafndan kaplrcasna karldnn,
bylece yamacln ve apulculuun kendileri iin yasal bir ura
sayldnn hatrlatld sylenir. 1 7 7 Nitekim "Trkistanl erkeklerin
yama tepsileri" tmcesi Hfz'n, "Ey irazl gerek sevgili kalbimizi
fethet!.." diye balayan iirinde u ekilde yer almtr:

"Trkistanl erkekler yana tepsilerini kcpsalar bile, gnliinii


sabrla tut..."I78

Hfz'n dncelerinde Trkn yama tepsileri, insan sabrn


tarmaya yeter bir anlam tamaktadr. Bu d e y i m i kullanrken, o
ylda bir yenilenen bir Trk geleneini dnmektedir. Ona nak-
175 H. Bickel, Hafz "Shiaz.... s.138.
176 bid, s.20-
177 Bu aklama iin bkz. bid. s.21.
17S iirin ngilizce evirisi iin bkz. Dira- Hafz. ranslaled l'rom Persia by HAV. Clar-
ke. Calcutta. 1 8 9 1 , c , l . s . 4 1 .

164
ledilen bilgilere gre Trkler, her yln belirli gnlerinde toplanrlar
ve meydanlara koyduklar bol yemekleri tepsilerle toplayp
bakanlarna (kumandanlarna), sanki yama toplam gibi su-
narlard. Ona gre yamaclk, Trkn ulusal gelenei ve zelliidir.
Hfz'n sanat ve edebiyat gcyle yapt deerlendirmede Trkler,
yamaclkta ve yama tepsilerini tamada son derece ustadrlar.
te sabr talamalardaki durum, baz kimseler iin byledir. 1 7 9

2) bn Teyniyye'ye Gre Trklere Kar Savc Kutsal Bir Grevdir


bn Teymiyye (lm 1327) 13. ve 16. yzyllarn eriat bilginlerinin
en nllerindendir. Her nedense Trk eiats onu, tpk Gazali gibi,
teden beri ok tutar, adeta bana ta yapar. Oysa ki, bn Teymiyye,
geni grl ve msbet bilgiye sahip bir kimse olmak yle dursun,
ocuk zekl insanlarn bile uramayaca hususlar mr tketicesine
eletirme konusu yapm 1 8 0 ve btn bunlardan gayri bir de Trk
dmanl duygularn kurcalamay gelenek haline getirmi bir kim-
sedir. ii mezhebine dahil tarikat mensuplar aleyhinde hazrlad fet-
vasnda Trkleri Hristiyan ve Yahudiler, genellikle kfirler, Frenkler ve
buna benzerler arasnda sayan bu nl slam bilgini, Trkleri, slam di-
nine en byk ktl yapm olanlar arasnda kabul eder.
Sz konusu fetvasnda esas itibariyle saldrya muhatap olarak ii
mezhebi mensuplarn almtr. nk iiler cennet, cehennem ya da

179 "Yama tepsisi" deyiminin ne olduunu bilmediinden sz eden bir tenkiti. Hfz'n
"romantik dizelerinden" Trkleri yamaclkla itlam etmek gibi anlamlarn
kartlamayacai syledikten ve bu sylediini sanki cch edercesine "...Trk
tresinde Beyler belli durum ve zamanlarda adamlarna lenler dzenlerlerdi.
Yemein sonunda arllarn yemek tepsisindeki kaa y a m a etmeleri detli ve tep-
side hibir ey braklmazd" dedikten ve "...Kur'a'da bile ganimetin 4/5'ini. bunu
ele geirenin olaca hakknda ayet vardr..." diye de ekledikten sonra btn uluslarn
yamac olduklarn ve yama maksadyla sava yaptklarm belirtiyor. Bkz. C.
ok. Aranndm Ayrlanlar. Ankara Hukuk Fakltesi Prof. Osman Fazl Berki
Araan'ndan ayr basn. s.XXVI.
Anlamakta glk ektii hususun tartlmasn okuyucuya brakalm, fakat
Kr'an'daki ganimet ayetini tezine deslek yapmasn yadrgamak gerekir. Yama ve
ganimet usullerinin Tanr emirleriyle caiz grlm olabileceini kabul etmenin
mspet ahlak ve mspet bilim insanlarna yakmadn belirtmek isteriz.
180 rnein, suya den bir sinein bir kanad su dnda kalrsa nc yaplmas ge-
rekecei. neden dolay syu imek gerekecei vs. gibi.

165
ibadet (namaz klmak) gibi konularda farkl grlere ve uy-
gulamalara baldrlar, bundan dolaydr ki, bunlar slamn dman
olarak kabul etmek gerekir. Bu nedenle onlara kar lm fetvas
hazrlama gereini duymutur. Fakat bunu yaparken slama ktlk
yaptna inand dier kfirleri ve zellikle Trkleri de saldrsna
konu yapmaktan geri kalmamtr. yle diyor bu fetvasnda:

"Muhammed dinine kar bunlarn (yani ii mezhebinden olan-


lar) yaptklar ktlkler, kfirlerin, Trklerin Frenklerin ve
benzerlerinin yaptklarndan ok daha fazladr." 1 8 1

Bunu sylerken bn Teymiyye, Badat'n Tatar-Mool ordular


tarafndan ele geirilmesinde Trklerin de katks olduunu belirtmekte
ve bunu slama yaplm en byk ktlk olarak grmektedir. Ama
daha nceki yzyllar esnasnda slam Arap ordularnn slam ya-
yacaz diye Trk lkelerine saldrlarda bulunmas ve Trkleri asp
kesmeleri, kle olarak kullanmalar bn Teymiyye'nin banaz kafas ve
basit ruhu bakmndan hakszlk olmamaktadr. Badat' igal eden
Tatar-Mool ordularnda Trkler vard diye Trklere lanetler
yadrmasn bilir, ama ondan ok daha fazla yerilmesi gereken Arap
davranlarn susuturmakla ya da hatta alklamakla yetinir. nk
din adna yaplan her trl saldr, her trl cinayet onun ahlak
anlayna gre alklanmas gereken eylerdir.
bn Teymiyye, tpk dier eriat benzerleri gibi, hogr nedir bil-
mez. Fikir ve dnce ayrl ya da zgrl diye bir ey kabul
etmez. slamn emrettii eylere aykr davranlmasn, dnlmesini
ve yaanmasn uygun grmez. Farkl inan sahiplerinin, hele bu kim-
seler kitap ehli de deilse, yok edilmesi gereine inanmtr. Trklere
kar sava fikrini bundan dolay kutsal bulmutur. Grleri, ou
zaman Gazalinin grleri dorultusunda olmutur.

181 bn Teymiyye'nin bu fetvas iin bkz. Le Fetva d'Ib Taimiyyal sr Les Nosairis,
Public et Traduit par M. St. Guyacl, "Journal d'Asiatique", c. 18. Srie VI. Paris. 1871.
s.158-198. 185-186.

166
3) bn ar (655-723/1257-1322): Muhammed'in
Trkleri Felaket Getirici Gibi Gsteren ve
Trklerin kt lkeleri eytan ve Cadlar Diyar
Diye Tanmlayan Hadislerini, Arap Lehine Smriir
bn ar (Muhammed bn M u h a m m e d ) 14. yzyln nl
vakanvislerindendir. al-Durra cl-Mudia fi'l-Dcvla al-Zaliriya adl
yaptn yazardr. 1389 ile 1397 yllar arasnda am'da geen tarihi
olaylar anlatrken Araplarn Trk saldrlarndan ektiklerini abart-
mal ekilde zetler ve Trklerin, Tanr tarafndan mezar sakinleri
arasna yerletirildiklerini ve Araplara felaket getiren ete olduklarn
syler. Bu konudaki eitli grleri belirtir. Trk aleyhtar ozanlarn
msralarn sralar. Trkler yznden A m p e r i n ektii skntlar ve
belalar anlatrken Muhammed'in Trkleri, korkutucu ve felaket ge-
_ tirici eklinde gsteren szlerini vurgular. Moollarn ve daha
dorusu Hlagu soyundan gelme lhanllarn 1300 ylnda am'a gir-
meleriyle ilgili felaketi anlatr ve anlatrken de Muhemmed'in Dou
dnyas, yani Asya ile ilgili ve aslnda Trkleri tanmlayan u ha-
, diini sralar: "(Muhammed yle dedi): Oralardan (yani, Dou'dan,
Orta Asya'dan) eytan boynuzlan ykselecek; cadlarn onda dokuzu
orada bulunur; dinsizlik (zndklk) ve felaket, ou zaman Dou
lkelerinden (Asya'dan) gelir..." 1 8 2

I) 15. ve 16. Yzyl

1) bn Haldun, 75. Yzylda Tiirkiin Lehinde Saylabilecek


Grleri Ortaya Koyan Dnr
14.-15. yzyllarda Trkn sanat, kltr ve bilime deer verdiini
tanmlayan Arap dnrlerinin banda bn Haldun gelir (lm
1406). bn Haldun, aslnda Arap milliyetisinin kendisine mal ettii
ve onunla Bat'ya kar daima gurur duyar olduu Tunuslu bir
dnrdr. Mukaddima'mn yazardr. Sosyal adan eitli uluslar
deerlendirmi ve bu arada Arabi ve Trk eletirmitir. Onun

182 B tr hadisler iin bkz. Sall-i Bllr Muhtasar..., e.9, s.95 vd. bn a r ' m n
yukardaki hususlarla ilgili evirileri iin bkz. /I Chronicle of Damascus, 1389-
1397. eviri W . M . Binner. California Press, Berkeley, 1963, s.7 vd.

167
llerine gre Arap, ilkelliin ve uygarlk yoksunluunun timsalidir.
Tm uluslar arasnda sanata en az yeterli olandr. Fakat buna karlk
Trkleri, hem sava tekniinde ve hem de genellikle sanat alannda ve
bilimde vgye deer bulur. 1 8 3 Arap olmayan Mslman lkelerde
sanatla uraanlarn ok olduunu belirten bn Haldun in, Hindistan
ve Trk lkelerini ve Hristiyan dnyasn buna rnek gsterir, bil-
ginlerin ve sanatkrlarn buralardan ktn belirtir. 1 8 4
Ad geen yaptn ikinci cildinde Trk yneticilerinin nasl bilim
yuvalar atklarn, okullar kurduklarn ve bylece Msr' bilim
saan bir lke haline getirdiklerini, nasl dier slam lkelerinden ve
rnein Irak'tan ya da Bat lkelerinden, srf bilim ve feyiz almak
amacyla Msr'a akn baladn ve bu durumun, kendi yaad ta-
rihten 200 yl ncesinden beri nasl siiregeldiini anlatr. 1 8 5 Trkn
dier niteliklerini de tanmlayan bn Haldun, baz uluslarn kle ol-
maya yatkn karakterde bulunduklarn ve bu ekilde yaratldklarn,
bazlarnn ise byle olmadn ve Trklerin bu ikinci kategoriye gir-
diklerini belirtir. Siyahiler, ki bn Haldun'a gre kle olmak iin
yaratlmlardr, aptal hayvanlardan farkszdrlar. Buna karn dier
uluslar, rnein Trkler, srf para iin ya da yksek mevkilere
erimek ve iktidara gelebilmek amacyla kle olmaktan kanmazlar
ve bu tr klelii onur krc nitelikte bulmazlar. Dou blgelerinde
yaayan Trkler ve spanya'daki Hristiyanlar ona gre bu kategoriye
rnek gsterilebilirler. ktidar sahibi snflar, bu kategoriye dahi, yani
iktidara ykselme niteliinde grdkleri bu insanlar kle olarak
alrlar ve sonra iktidara ykseltirler. 1 8 6

2) Msr'da Tiirk Ynetiminin yi Davran Devirleri


Eskiden olduu gibi bugn de Arap lkelerinin ve bu lke li-
derlerinin balca iddias tm geriliklerinin ve duraklamalarnn ne-
denlerini Arab kendisinde ya da slamda deil, Trkte aramak ge-
rektii noktasnda dmlenir.
183 bn Khaldu, Tle Mu/cultlil. lurolcli o Hismry, translatio roni tlc
Arabic by Fralz Rosenthal. Palheon Books. 1958. 3 cilt. Yukardaki hususlar iin
bkz. c.2, s.353 ve s.74, 81.
184 bil. c.2, s.353.
185 /bil. c.2. s.435.
186 bil. c. 1. s.301 -302.

168
. Baka sayfalarda ve eitli vesilelerle belirttiimiz gibi, bu id-
dialarn tmn inkr mmkn deildir ve bu konuda Trkn bir hayli
sorumluluu olduunu kabul etmek gerekir. Fakat her eyden nce
unu sylemek doru olacaktr ki, Trk bu ekilde davranlara
srkleyen nedenler, eriattan kma eylerdir ve eer Trk, igal
etmi olduu Arap lkelerinde, beer esine fazla deer vermemi,
kltr ve ekonominin gerilemesine vesile yaratm ise, bunun nedeni
Trk bunlar yapmaya zorlayan eriat kafasdr ve bu ayr bir ko-
nudur. Burada imdilik zerinde duracamz husus, Arap halklarna
kar Trkn insani denebilecek davranlarda bulunduuna dair baz
izleleri aksettirmektir. zellikle Kanuni Sleyman zamannda ve
brahim Paa'nn ynetimi altnda Msr'da olduka iyi bir siyaset iz-
lenilinitir. brahim Paa, Kanuni'nin Msr'daki kt ynetimi
dzeltmek iin 1524 ylnda Msr'a gnderdii nl kiidir ve 400 yl
srecek Trk ynetiminin temellerini atmtr. Hkmdarna iyi bir
gelir kayna salamak amacyla brahim Paa'nn Msr'daki gayretleri
ve Msr halknn mutluluu, refah iin gsterdii abalar yabanc iz-
lemciler tarafndan da hayranlk ve takdirle anlmtr.
Denilebilir ki, Msrl fellah, Tanr ve peygamber emirlerini uy-
gulamakla grevli kendi halifelerinden grmedii ve grmeye alk
olmad iyi muameleyi, brahim Paa zamannda Tiirkten
grmtr. Bilindii gibi bizim genel olarak fellah diye ad-
landrdmz Arap bedevisi, Kr'a'da hor grlm ve kltc
bir davrana muhatap klnmtr. Daha yukardaki sayfalarda Mu-
hammed'in ehirli ve kentli bedeviler iin kulland szlere ve
Kuran'a yerletirdii ayetlere (rnein K. 9 Tevbe Suresi, ayet 97-98)
deinmitik. slam yazarlar, hep bu kaynaklardan mlhem olarak fel-
lah ya da bedevi snfn ilkel, gelimez olarak tanmlamlar,
yneticiler de bu dorultuda davranmlardr. 1 8 7

187 Bir tenkiti Kr'a'da fellahlarm ktiiillklne dair lkiin yoktur, te yandan
Msr, Muhammed'in lmnden 7 yl sonra fethedilmitir diyerek
" . . . M u h a m m e d ' i n fellahlara r e \ grd kt muameleyi nereden renmitir'.'"
diye s o r u y o r ( o k . ugy. s.XXXIII).
Tarih ve din p r o f e s r bu kiiyi hatrlatalm ki Kr'un'n K. 9 T e v b e S u r e s i n i n 97
ve 98. ayetlerinde bedevileri klten h k m l e r y a n n d a M u h a m m e d ' i n "bedev ileri

169
Msr'a atanmasn mteakip brahim Paa'nm ilk ii, yneticilere
ve eyhlere emir vererek onlar fellahlara kar iyi davranmaya zor-
lamak olmutur. Her blgede, harabeye dnm kylerin imar ve ara-
zinin ilenmesi hususunda onlar sorumlu tutmutur.
Yine bunun gibi fakir halkn baz eyleri almaya zorlanmamalarn
ngren emirnameler kartmtr. Oysa ki, o zamana gelinceye dek za-
vall halk, Kahire'de imal edilen ekerkam erbetini ve buna benzer
dier baz tketim maddelerini satn almak durumundayd. 1 8 8
Bundan baka, o tarihten ncesine dek birok ktln kayna ola-
rak yerlemi bir gelenei, daha dorusu rveti kesin olarak ya-
saklam ve Arap eyhlerinin Trk paalarna hediye verme geleneini,
ar cezalar koymak suretiyle ortadan kaldrmtr:

"brahim Paa'nm btn bu takdire ayan ve insan tzkleri ve


emirleri sayesinde Msr, uzun srecek bir devre boyunca cidd
saylabilecek huzursuzluklardan kurtulmutur." 1 8 9

Ayn yazardan okumaya devam edelim:

"Trklerin yakp ykc olduklar ve igal ettikleri topraklan


ok ar vergilerle smrdkleri, kanallar harabeye terk et-
tikleri, adaletsiz bir sistem kurduklar, gzel sanatlar bal-
taladklar sanlr (ve sylenir). Bu tr beyanlarn gerei ak-
settirmedii ve hi olmazsa (Msr) fethini izleyen iki kuak
boyunca sylenemeyecei aikrdr."' 9 0

"15. yzyln sonlaryla 16. yzyln ilk eyrek devresi srasndaki


seyahat anlar eletirilecek olursa grlr ki, Trkn yakp ykcln
ve ihmalciliini tantlayan izlenimler mevcut deildir. Aksine, Trkn
harabeye evirdii iddia olunan kentler, 1516 ylna gelmeden nceki
bir ya da iki kuak boyunca zaten harabeye terk edilmi ya da ciddi

fellahlar" k l t m e k zere, "Kibirlenmek de at ve deve sahipleri ile avas sahibi


b e d e v f e l l a h l a r d a d " eklindeki hadisleri vardr. Bkz. Salth-i Bul..., c.9,
Hadis No. 1361.
188 Btn bu hususlar ii bkz. G . W . Frederick Stiplig, "The Oltona Turks and the
Arabs, 1511-1574". Illinois Stuclies in tle Sncil Science. 1942, c.26, say 4, s.73.
189 Ibil. s.76.
190 M/, s. 102.

170
biimde gerilemeye yz tutmu yerlerdi." Ve yazar, Suriye top-
raklarnn, Y a f a n n , Gazze'nin, am'n vb. blgelerin Trk igali
altnda ktne dair savlarn yersiz olduuna dair grler ne srer
ve bunlar tarihsel belgelerle tantlar. 191
zellikle skenderiye'nin eski an ve hretini kaybetmesinin ne-
denlerini Trk'e atfetmek kadar byk hata olamayacan ve bu konuda
Trk tek sorumlu klan grlerin isabetli bulunmadn ve nk
Trk istilasndan nce skenderiye'nin zaten harap durumda bulunduunu
belirten yazar, bu_grlerini 1487 ylnda ve daha sonra 1504 ylnda bu
blgeleri ziyaret etmi olan tannm baz gezginlerin izlenimlerine da-
yanarak kantlar. 1 9 2 Ve Trklerin, yakp ykmak ve harabeye evirmek
yle dursun, aksine okullar, hastaneler, camiler, hanlar, emeler ve
benzeri yaptlarla Kahire'yi, Kuds', Mekke'yi, Halep'i ve Badat'
mamur etmeye altklarn, su tesisleri ilerini hallettiklerini, kamu hiz-
metlerini yerine getirdiklerini ayn tarihsel belgelerle aklar. Yine
yazarn aratrmalarna gre, Trklerin Arap lkelerini ve Msr' igal
ettikleri tarihlerde ekonomik knt zaten oktan balam du-
rumdayd. Bunun da nedeni, o dnemlerdeki corafi bulular ve zellikle
Amerika'nn ve mit Burnu'nun kefiydi. Bu bulular, dnyann ticari
ve ekonomik grnmn deitirmeye kfi gelmiti. Zira, o zamana
dek Bat leminin eitli ihtiyalarn salayan Hindistan, Arap
lkelerinden geen yollar sayesinde eriilebilen bir pazard. Bu sayededir
ki, Arap lkeleri ticari ve ekonomik zenginlie mazhar olmulardr. Oysa
ki, Amerika'nn kefiyle durum deiti. nk, zengin altn kay-
naklaryla ve Bat Avrupa'sn besleyecek dier hammadde servetleriyle
Amerika, ticaret merkezi olarak Hindistan' nemsiz duruma indirdi ve
yepyeni bir zengin pazar olarak onun yerini ald, dolaysyla Akdeniz,
Arap lkelerini besleyen ticari yol olmaktan kt. Portekiz, Hollanda,
Fransa ve ngiltere gibi Bat lkeleri, ki Hindistan pazar sayesinde fev-
kalade zenginlemilerdi, denizyoluyla ticaret olanaklar elverili ve ok
daha zengin bu yeni Amerika pazarna yneldiler. Dolaysyla Arap
lkeleri ticari ve ekonomik ilikiler asndan pek ok kayba uradlar.
Zira, karayoluyla yaplan ticaret hibir zaman denizyoluyla yaplan ti-

191 M, s. 103; ayrca b k z . Lane-Pool, Sroy ofCairo. London. 1902. s.298.


192 ihid. s. 103-104. Y a z a r bu vesile ile 18. yzyl Fransz yazarlarndan Savary'in
o l u m s u z g r l e r i n i r t m e y e alr.

171
arede baa kamazd. te Trklerin Arap lkelerini egemenlikleri
altna aldklar tarihlerde kendisini gsteren ekonomik gerilemenin ne-
denleri bunlard. Fakat Trkler haksiz olarak bu gerilemenin tek so-
rumlusu olarak gsterilmeye allmtr.
Yukadaki nedenlerle ortaya kan ekonomik gerileme ve knt,
Arap lkelerinde kltr gerilemesini de yaratmtr. Oysa ki, yanl ve
haksz olarak bu da Trklere mal edilmitir. Yabanc bir ulusun ege-
menlii altnda kalm olmakla Araplarn kltr geriliine uramalar
mmkndr. Fakat, bunda Trk sorumlu tutabilmek iin Trklerin bilim
ve kltr dman olduklarnn kantlanmas gerekir ki, bu kolay deildir.
Zira ortaya koymu olduklar eserlerin says ve deeri gstermektedir ki,
kendi kltrlerini oluturma yeteneine sahiptirler." 191
Deil sadece bu, igal ettikleri Arap topraklarnda da Trklerin, bilim
ve kltr gelimesi iin (hi olmazsa 17. yzyla kadar) ellerinden geleni
yaptklar hakknda bir yazar yle der:
"Kanun Sleyman zamannda eitime nem verilmi ve ret-
menlerin maddi refah ve vakf idaresi araclyla maalarn
muntazaman almalar salanmtr... Osmanl mparatorluunun
ok geni bir arazi zerinde yaylm olmas ve bakentin Msr'a
uzak bulunmas nedeniyle Msr'daki ynetim kontrol oldukta
gt. Fakat buna ramen Msr halknn zulm ve istibdat
ynetimi altnda kalmamas iin merkezi hkmet, en iyi niyetler
ve gayretlerle elinden geleni yapmtr. Bu durumun 17. yzyldan
sonra deitiini ve ktletiini kabul etmek mmkndr. Fakat
bundan fazlasn sylemek ve Trklerin doal olarak Batllardan
daha kt, daha az drst olduklarn iddia etmek yalan olur." 1 9 4

3) Ahlk Call'de Trkn Tamn: "Hai, Ta Yrekli,


Gvenilmez, nsan Kadri Bilmez, Fakat Cmert ve Cesur"
Tiirke hainlik, ta yseklilik vs. gibi olumsuzluklar yaktrmada
Nair al-Din Tusi tek ahlakiyat deildir. Onun gibi dier biroklar
yannda Ahlk Call yazar Call al-Dn al-Davvn'de vardr, ki
aa yukar ayn ifadeler ve ayn grlerde onlarla birleir.

193 llil. s. 104-106.


194 Bkz. G.F. Sprcglig. cge. s. 106-107.

172
Ahlk Call'de Trk, hain, ciddiyetten uzak, gvenilmez bir insan
tipi olarak gsterilir; buna karn Rumlar ve Haberler, ciddi, szne ve
davranna gvenilir birer ulus olarak vgye layk grlr. ki yazar
arasdaki benzerlii kantlamak zere u satrlar nakletmekle yetinelim

"hanet, mala ya da mevkilere kar ya da hased edilen baka hu-


suslarda olabilir ve bunun eitlerini oluturur, ki bu da kt huy-
larn en kts-dr ve birazck akl (ve vicdana) sahip hi kimsenin
hafife alaca bir ey deildir. lahi emirlere gre bu karaktere
sahip olanlar ikiyzl yaratklar arasnda saylmlardr ve kyamet
gnnde bunlar tek bir bayrak altnda toplanacaklardr (dier
ikiyzllerle birlikte olarak) ve hainlikleri, bir arada toplanm bu-
lunan tm dnya halkna tehir edilecektir. Bu karakter (bu huy, bu
tabiat) genellikle Trklere zg bir karakterdedir; buna karn, cid-
diyet (gvenlilik), ki sz konusu doalln tam kart demektir,
zellikle Rumlar ve Habeliler arasnda grlr." 19 - 1

eitli uluslarn eitli ynlerini belirtirken yazar, Arap hiz-


metilerin gzel konuma sanatna vukufunu, tatl dilliliklerini ve prob-
lem yaratan, kargaalk karan kimseler olduklarn; Rumlarn
drstlk, ibirlikilik, namusluluk ynleriyle ve dakik olmalaryla
temayz ettiklerini, fakat cimrilikleri bakmndan ve alak duygular ne-
deniyle aa grldklerini; Trklere gelince, onlarn da cesaret,
cmertlik, yararl olmak ve insan byleyen bir d grne sahip bu-
lunmak gibi ynleri olduu, fakat buna karlk, hainlikleri, ta
yreklilikleri ve insan hayatna kar ilgisizlikleri bakmndan ye-
rilmeleri gerektiini syler.' 9 6 Trkler hakknda buna benzer grleri
Ibn Arabah dahi, Timur ve fetihleri hakknda yazd Ac'ib cl-mckdr
fi nava'ib Timur adl kitabnda aynyla tekrarlar. 197

195 Bu satrlar i i n ' b k z . P\;>::ic;i Plilosoply of tle Muhamnedau People... Beia a


Traslalion ofle Ahk'l- Jaky... Fran le Penimi of Fakir Juny M ulumunu!
Asaud.... b> Vv.F: T h o m p s o n . 173.9. Lodot. c.2, s.194.
196 Ibil. s . U O - 3 1 I.
ngilizce eviri Bvoekelnan. G A L . c.2. s.28.

173
4) 16. Yzyl: Muhammed bn Ali bn TCln,
Arcb Trk Dmanln Pekitirir
Daha nceki yzyllarda Arap yazarlarn iledikleri Trk aleyhtarl
tezini ve zellikle "Trkn getii yer harabeye dner" eklindeki
temay bn Tln, 16. yzylda yaatmaya alr.
bn Tln, bugn dahi Arap lkelerinin eitli kademedeki eitim
kurulularnda okutulan bir Arap tarihisidir. Memlkler ve Osmanllar
zamannda Trk yneticilerin Araba kar kt davranlarn sergiler.
Btn bu olaylar Arabn kindar duygularn kabartmak iin yazmtr.
bn Tln'dan reniyoruz ki, am Valisi Canberd al-Gazzal, Osmanl
Padiah Sultan Selim'in lmn mteakip ayaklanmtr. Bu ayak-
lanmalara kar Kanun Sleyman zamannda Ferhad Paa tarafndan
yattrma hareketlerine giriilmi ve bunun sonucu olarak Canberd
yenilmi ve Osmanl ordusu am'a girmitir. bn Tln, Osmanl as-
kerlerinin bu savalar ve igaller srasnda son derece hunhar dav-
ranta bulunduklarn anlatr. Olaylar daha renkli gstermek ve Trk
aleyhtarln tahrik edebilmek iin. tpk dier Mslman tarihilerin
ve yazarlarn yaptklar gibi, iinlii airlerin msralarn tekrarlar:

"... Felket ylesine korkun idi ki nice kiiler cinnet getirdiler.


airin dedii gibi '...halkiyle ve her eyi ile am, cennet
gzelliinde bir baheydi. Ve imdi cehennemden bir atee ben-
zyor... 198
,J0

Ve nihayet Kuran ayetleriyle ssledii bu hikyesini bitirirken ibn


Tln, okuyucusunun kolay kolay unutmayaca bir dehet manzaras
izer:

"Perembe gn Ferhad Paa, (Canberd) al-Gazzal'nin kesik


ba ile birlikte, onun askerlerinin kafalarndan kesilme bin kadar
kula, Kanun Sleyman'a gnderdi..." 1 9 9
Kukusuz ki bu yukarda anlatlanlar, eer varit ve sabit ise, tik-
sinti verici eylerdir. Trk ya da vicdanl kiiler olarak hibirimiz bu

198 Bkz. M u h a m m e d bin Tulu. "Histoire des Gouveneurs Turcs de Damas". Franszcaya
Henri Laoust tarafndan evrilmi bulunan bu yaz. Les Govemery ete Dmm sos
les Mamlmks el les Premiers Ottmums AH 658/AD 1156-AH. 1260/AD. i 714- adl ki-
tapta am'da, 1952 ylnda yaymlanmtr, s. 173-174.
199 bid. s. 174.

174
tr vahet karsnda "iyi olmu" ya da "isabetli davranlm" di-
yemez ve byle bir dnceyi aklmzdan geiremeyiz. Fakat unu da
belirtmekten kendimizi alamayacaz ki, ayn vahetin ok daha
dehet verici rneklerini Arap ordular, yzyllar nce ve hem de Mu-
hammed'in ynetimi altnda ve farkl inantaki insanlar (putatapan
Araplar) Mslman yapmak zere savarlarken vermilerdir.
slamn ilk dnemlerindeki savalarn ve Muhammed'in seferlerini
nakleden tarihileri, rnein Taber'yi okuyacak olursak, yeterli bir
fikir edinmemiz mmkndr. Bu hususu ilerdeki blmlerde ve Tiirke
kar yaplan eitli sulamalar yantlarken tekrar ele alacaz.

III) YAKIN DNEMLERDE TRK ALEYHTARLII YOLU LE


ARAP MLLYETLNN BLNLENMES

Arap milliyetilii demek, bir bakma Arabn Trk egemenliinden


ve boyunduruundan kurtulmas, kendi kendisinin efendisi olmaya
almas demek olmutur. Bunu salamak amacyla Arap, akla ge-
lebilecek her areye bavurmu, her arac yasal grm ve etik d
her sulamay ve iftiray Trke yaktrr olmutur. 19. ve 20.
yzyllarda Arap milliyetilii, daha nceki dnemlere oranla ok daha
bilinli ve gl bir gelime gstermitir. Bunda Trk dmanl duy-
gularnn rol nemli olmutur. Bu dnemlerde Arap yazarlar, slam
Peygamberi Muhammed'den balayarak kendi dnemlerine gelinceye
dek, daha nceki dnemlerde Trk hakkndaki olumsuz Arap
sulamalarn ve tanmlamalarn ele alarak, bunlar daha da
gelitirerek, bunlara yeni dmanlk tohumlan ekleyerek Trk aleyh-
tarl esini Arap milliyetiliinin kriiii haline getirmilerdir.
nceki sayfalarda grdk ki, Arabn Trk tanm ve deerlendirmesi
Muhammed'in Trkleri Araplar iin felaket getirici bir ulus olarak
grmesi ve yayvan suratl insanlar biiminde tantmasyla balar ve
daha sonraki yzyllarda Trk vahi, hrsz, yamac, gaddar, fikren
yetersiz... vb. son derece olumsuz deerlendirmeleriyle srp gider. 19.
ve 20. yzyllarda tm bu tanmlamalar, sulamalar, ktlemeler Arap
yazarlarn kaleminde ya da Arap eyhlerin azlarnda Trke kar
birer saldr kayna olacaktr. 19. yzyln balarnda Kral Hseyin,

175
Trkleri yayvan suratl ve Araplara felaket getiren bir ulus olarak
tanmlarken Muhammed'in 1 400 yl nce sylemi olduklarndan ne
denli esinlenmise. Muhammed Abduh, Emir Seyid Ali, al-Kavakibi ve
daha niceleri, 20. yzylda Trk dmanlklarn ve Trk yetersiz
grme geleneini yine kendilerinden ncekilere gre srdrmekte ve
hatta yeni iddialarla daha da glendirmekteydiler. Trklerin slam an-
layacak kafa ve ruh yapsnda olmadklar, slam uygarln, yani
kendi deyileriyle, Arabn yaratt byk uygarl Trklerin
kerttii, hilafeti ele geirmekle slama ihanet ettikleri, slam dinini en
mkemmel bir din olmaktan karp onu geri bir din haline getirdikleri,
slamn kabul etmedii kurulular (rnein klelik, sava vb.) slama
soktuklar, slam demokratik bir ynetim demek olduu halde, slam
lkelerinde kt ynetim sisteminin ve despotizmin yerlemesine vesile
olduklar... vb. akla ve insafa smaz iddialar gelitirmilerdir.

A) Vahhablerle Krklenen Trk Dmanl

Trklerin slam dinini anlayacak ve kavrayacak yeterlikte


olmadklar ve slama yatkn bir kafa ve ruh yapsna sahip bu-
lunmadklar, tm bu nedenlerle slama felaket getirecekleri iddialar
daha 10. yzyldan itibaren al-Tevhid, sonra al-Balh, 11. yzylda al-
Banna, 12. yzylda Yakut, 13. yzylda bn l-Esir, 14. yzylda bn
Teymiyye, 16. yzylda bn Tln gibi yazarlar tarafndan ele alnm
ve ilenmi olan bir tezdir. 19. yzyldan itibaren bu tez ok daha
yaygn ve etkili bir ekilde ele alnr ve gelitirilir. Vahhabler, ilk
nclerdendir. Trkn slama yabanc olduu, slama yeterince bal
olmad ve olamayaca, slama sonradan girdii ve Arap rkndan
olmad, Arap geleneklerine sarlmad, slam znden uzak-
latrd, slam uygarlnn ykt ve ksacas slama en byk
ktlkleri yapt savlarnn 19. yzyl balarnda en hararetli sa-
vunucular Vahhabler olmutur. Vahhabler iin nemli olan ey,
slamn o ilk ve z ekline, Muhammet! zamanndaki uygulamasna
dnmekti. Bu nedenle, her ne pahasna olursa olsun, Osmanl ege-
menliinden kurtulmak gerektiine inanmlard. Bu vesileyle u bir iki
noktay belirtmekte yarar vardr ki, Vahhablerin Tiirke kar bu tepkiyi

176
gsterdikleri ve Trk yeteri kadaryla slama bal olmamakla
suladklar tarihlerde stanbul'da eyhlislm Efendi, eriatn o ilk
dnemlerindeki z hkmlerine ve peygamberlerin emir ve dav-
ranlarna ve nihayet Kuran in tm hkmlerine en byk titizlikle
bal Trk toplumuna bu emirleri grlmemi bir sertlikle uygulayarak,
kadnlarn araflarnn kalnln ya da inceliini hesap etmekle
meguld. Toplum en koyu biimiyle slama ballk rnei ver-
mekteydi. Fakat eriata bylesine saplanmlk dahi Vahhableri tatmin
etmiyordu. Trk, padiahndan, en basit insanna varncaya dek slama
yeteri kadaryla bal olmamakla sulamaya devam ediyorlar ve ha-
lifeliin Araptan bakasna ait olamayaca tezini, hem Tiirke kar
dmanlk ve hem de Arap milliyetiliini gelitirme arac yapyorlard.
Arabn Osmanl devletine kar ayaklanmasnda ve .Trk bo-
yunduruundan kurtulmasnda en byk rol oynayan etki, Vah-
hablerden gelmitir. Vahhab etkisi 19. yzyln balarnda ilk olumlu
meyvelerini vermeye balamt. Daha Selim III dneminde, 1805
ylnda Emir Muhammed el-Sud, Mekke'yi fethetmi ve ilk i olarak
camilerde hutbelerin Padiah III. Selim adna okutulmasn durdurarak
kendi adna okutmaya balamtr. O tarihlerde Badat'ta bulunan
Fransz Konsolosu Jean Raymond, bu olay nedeniyle u satrlar yazar:
"... geen gn bir Vahhab taraftar, peygamber edasyla bana unlar
syledi: Halifelik koltuuna bir Arabn ktn greceimiz gn
yaklamaktadr; hilafeti gasp edenlerin (yani Trklerin) boyunduruu
altnda yaamaya lzumundan fazla katlandk." 2 0 0
Ne hazindir ki, halifeliin Araptan gayr uluslara ait olamayaca
dncesini sadece Araplar ve zellikle Vahhabler deil,
Abdlhamid'in ilk tahta k tarihlerinde stanbul'un balca ca-
milerinin baimamlar dahi savunmular ve bu konuda gr ve fikir
birliine varmlard. Ve eriat kaynaklarnda halifenin Arap olmas
gerektiini belirtir esaslar halka yaym ve okutmulardr.
Abdlhamid kendi kiisel karlar nedeniyle 1890 ylnda bu tr
yaynlarn ortadan kaldrlmasna karar vermitir. 2 0 1

Memorie sur /'Origins des Wcihliubis. sur la Nissace et sur


200 Bkz. J. R a y m o n d .
/'Influence dom ils Juissent Cone Notion. 1806. (Le Sociee de la Geographic
d'Egyple, 1925). Y u k a d a k i pasaj iin bkz. Zeine Z. Zeie. The Emergence of Arab
Nationalism. Beirut. 1966, s.34.
201 Bkz. Sir E. Pears. Life of Abdlhamid. New York. s. 149.

177
B) M. Abduh'a Gre "Barbar Trk"

Msr Mftl yapm bulunan ve Arap dnyasnn ok iyi


tanr olduu bu Msrl din adamnn Trke dmanl da tpk
dierleri gibi, "slam uygarln gerileten ve yok eden Trklerdir"
temasna dayanr. al-slm Ve'l-Nasaniyya'daki yazlarnda slamn
ilk dnemlerini, slam uygarlnn en parlak dnemi olarak ele alr.
Muhammed dnemini ve halifeler ynetimini rnek gstererek
slamn hurafatla urar din olmadn, batl itikatlara yer ver-
mediini, gericilie msait olmadn ve nihayet istibdat ve zulm
desteklemediini syler. slam uygarlnn gerilemeye balamas
dnemini al-Mu'tasm dnemi olarak gsterir, nk bu halifeyle bir-
likte, devlet ynetimine Trk eler girmeye balamtr. Trk eler
ksa srede halifeden sonra en yksek mevkileri igal eder
olmulardr ve onlarla birlikte de askeri despotizm dnemi
balamtr. Trkleri barbar olarak nitelendiren Muhammed Abduh,
"Bu barbarlarn etkisi altndadr ki, slamn entelektel uygarl
solmu ve bozulmutur, nk bu barbarlar, slam sadece giysi gibi
srtlarna geirmilerdir, fakat slamn hibir zerresi onlarn ruhuna
nfuz edememitir" diyerekten, aslnda tam tersi olmas gereken bir
durumu kendi davasna uydurmak istemitir. 2 0 2
Bu ar ithamn sakatln ve yanl temele oturduunu, aslnda
Trk gerileten nedenlerin banda eriat dzeni geldiini an-
layabilmek iin eriatn gerekten ne olduunu ve zgr dnceye
yer vermeyen ynlerinin ne olduunu bilmek gerektir.

C) A-Kavakib'ye Gre Arap Trke stn

Suriyeli bu yazar, Arabn Trke stn olduu dncesini ileyen


ve ispata alan yazarlardan biridir. Taba i al-stibda (stibdadn Ni-
telikleri) ve Umm al-Gura adl yaptlaryla bir yandan Arabn Trke
stn olduu grn ileri srer ve dier yandan da slamn
gelimesine Osmanl devletinin nasl engel tekil ettiini belirtir, al-

2 0 2 Bu k o n u d a bkz. Sylvia G. Haini (Editr), An Amhology Selected aul Ediel by S.G.


Haini, Los Angeles. 1962, s.21.

178
Kavakib, modern Arap dnrleri ierisinde Panarabizm
dncesini en iddetle savunanlardan biridir ve kendisini, Arabn
Trke kar dmanlk duygularn tahrike grevli saymtr. 2 0 ''

D) Hilafeti Almakla Trkn slama hanet Ettiini Savunanlar

Arabn Trke kar besledii nefretler 19. yzyln ortalarnda git-


tike artan bir iddetle gelimeye balar. 1853 ile 1858 yllar
arasnda Filistin'deki ngiliz Konsolosu James Finn'in anlarndan bu
nefretin derecesini anlamak mmkndr: "Araplar, Trklerden tik-
siniyor ve nefret ediyorlar. Bu nefretin kkleri ok gerilere, Ara-
bistan'n Trk egemenlii altna girmesi tarihlerine inmekte.
Dmanlklarnn ve kskanlklarnn nedeni kendilerinden olmayan
bir rkn boyunduruu altnda bulunduklarn hatrlamalardr." 2 0 4
Araba gre, Arap rkndan birisine ait bulunmas gereken halifelik
makamnn, Orta Asya'dan inmi bir rka, yani Trklere gemesi ta-
hamml edilebilecek bir ey deildir. Arap, yzyllar boyunca srf zor
altnda Trk padiahna halife olarak boyun emi ve milliyetilik bi-
lincinin canlanmas sonucu olarak Trk halifesine kar isyan yol-
larn aramtr. Trk, hrsz, soyguncu ve hain gibi niteliklerde
gsterirken ve Trk padiahna han deyiminden galat olarak hana de-
yimini yaktrrken (hana deyimi, Arapada ihanet eden, aldatan
anlamna gelmektedir), Trk hilafet makamn alan, yama eden rk
olarak tanmlamtr. Bundan dolaydr ki, Arabn tek dilei, Trkn
yok olmas olmutur. Padiaha sadkm gibi grnrken dahi iin
iin homurdandklar ey, hilafet makamn igal eden kiinin "el-
Hain" olduuydu. 2 0 5
Bilindii gibi slam dnrlerinin Ktr'an esaslarna dayal olarak
ortak gr u olmutur ki, halifelik Kurey kabilesine mensup ol-
mayan bir kimseye geemez. lerdeki blmlerde ve zellikle Mu-

2 0 3 Bkz. Syliva G. Haini, age. s.27. Arab Trke stnl k o n u s u n d a al-Kavakib'nin


kitabndan a l n m a pasajlar iin bkz. s.78-80.
2 0 4 J a m e s Fin, Strig Times; Or Records from Jerusalem Consular Clranicles uf
1853 m 185K. London. 1878. 2 cilt. Alnan pasajlar iin bkz. c . l . s.215.
2 0 5 bicl. c . l . s . 2 1 5 .

179
hammed'in Arap rkn slamn iistn esi klmak iin yerletirdii
hkmleri ve rnein "Halifelik Kueylede kalacaktr" eklindeki
hadislerini ele alacaz. 2 0 6 Fakat imdilik unu hatrlamakla ye-
tinelim ki, hilafetin Trkler tarafndan zorla "gasp edildii"
dncesi, Arap milliyetisinin 19. yzyldan itibaren ele ald ve
Arab Trk dmanl duygularn krklemek iin baar ile kul-
land bir konudur. Halifeliin Araplarda ait bulunduu srece
slamda gelime ve Trklere getii an bozulma olduunu genel bir
tema haline getiren Arap milliyetisi, slamn zne dnmekle ha-
lifeliin Trklerden Araplara geilebilecei umutlarn yaratmtr. 2 0 7
Bu temay, iktidar hrsyla yanan ve Trk ynetimine kar di bi-
leyen Arap eyhleri desteklemilerdir. nk u bir gerektir ki, hi-
lafetin 1517 ylnda Yavuz Sultan Selim tarafndan alnarak Trklerin
eline gemesini ne Arap halklar, ne de Arap eyhleri haz-
medememiler ve bunu gizli bir kin halinde srdrmlerdir. Hilafetin
"Araplardan bakasna ait olamayacana dair" Muhammed'in brakt
vasiyeti, her daim gerekletirmek iin frsat kollamlardr. Bundan
dolaydr ki, Arap milliyetisi, Trkn gl bulunduu dnemlerde
dahi bu konuda huzursuzluk yaratmaktan geri kalmam ve Trkn
zayf dt anlarda ise cret ve cesaretini artrarak Trk arkadan
vurmasn bilmitir.
1986 ylnda Kurey eyhi Abdullah'n katlinden sonra iktidara
gelen eyh Mbarek (ki Abdullah'n kardeiydi) ngilizlerle dostluk ku-
rarken una inanmaktayd: Hilafet makamnn Trklere deil, Araplara
ait olmas gerekir. te bu inanladr ki, ngilizlerin yardmn istemi
ve bu yardm alr almaz padiaha kar kafa tutabilmitir. Her ne kadar
padiaha sadakat gsterir gibi davramsa da, Trkten halife ola-
mayaca inancn tadndan ngilizlerle antlamalar yapmtr. 2 0 8
20. yzyln banda artk Arap ylesine Tiirkten halife ol-
mayaca ya da olmamas gerektiine inanmtr ki, T B M M kararna
ramen kendisini halife sanmakta devam eden Vahdettin, Hicaz Kral

206 Bkz. B l m 3. Kesim 11.


207 Bkz. A. Hourani. Arbic Thoglt in tle Liberal Age 1789-1939. London, 1962, s.268.
Yazar bu cereyanlarn 1880lerde olduka gelimekte olduunu belirtirken Blunt'un
1880 ylnda yaymlad The Fre of slam adl kitabn buna delil olduunu syler.
208 Bu konuda bkz. Naseer H. Artn, "Kvvait, A Political Study". in The Muslini WorUI.
Ekim 1970. c.60. say 4. s.321-343. Yakardaki hususlar iin bkz. s.322.

180
Hseyin'in davetlisi olarak Hicaz'a gittiinde hi kimsenin kendisini
umursamadn ve halife olarak da kabul etmediini grmt. Oysa
ki, Hseyin'in daveti zerine 15 Ocak 1923 tarihinde Hicaz'a
vardnda, " . . . Mslmanlarn halifesi olarak bu kutsal diyarda
gklere karlacan hayal etmiti". 2 0 9
Oysa ki, Arap halklar, Vahdettin'in halifelikten uzaklatrlmasn
ve halifelik makamnn T B M M kararyla kaldrlmasn zaten ne za-
mandan beri bekledikleri bir olay olarak kutlamlard. T B M M ha-
lifelii kaldrmam olsayd da Arap milliyetilerinin gayretiyle
uyanm olan Arap toplumlar, hele bamszlklarna da kavutuktan
sonra, Trk padiahn halife olarak grmeyeceklerdi.
Halifeliin kime ait olmas gerektii hususunu tartmak zere
1926 ylnda Msr'da toplanan slam konferansnda, slam
dnyasnn eitli uluslar halinde ayrlm olduu gz nnde tu-
tularak karar alnmamtr. 2 1 0

IV) 20. YZYILDA ARAP MLLYETLN


BESLEYEN TRK ALEYHTARLII

Arabn T r k e kar tutum ve davranlar, 20. yzylda deimi


deil, aksine pekimitir. Arap yazarlar, bu konuda gerek olmayan
eyleri, gerek kendi halklarna ve gerek Bat'ya "bilimsel gr"
kl altnda g n m z e dein sunmaya devam etmilerdir.

A) 20. Yzyl Balarnda Araplar Birletiren


Trk D m a n l Unsuru

Gemi tarihleri boyunca Araplar, kendi kendileriyle daima hu-


sumet halinde bulunan bir ulus olmulardr. Yaratl itibariyle bencil
ve bireyci olduklar iin srekli ekimeler, boumalar ve
dmanlklar ierisinde yaamlardr. Fakat btn bu dmanlklar
2 0 9 Bill N . imir, "Halifesiz 5 0 Yl", Cumhuriyet gazelesi. 20 Mart 1974, s.4.
210 B k o n u d a bkz. A. Toynbec, Surey of International Affaira. 1925. London, 1927.
c . l . Islaic World. William Muir. Tle Caliphate; Ira Riae. Deline and Fail. Beyrut.
1863. s.602. Kitabn ilk basm 1898 tarihlidir.

181
ierisinde birleir olduklar baz hususlar vardr ki. bunlar arasnda
"slam dininin Araplar iin indirilmi olduu" inanc, "Arapann
Tanr dili oluu" gibi eler yannda, Trk aleyhtarl esi yer
alntr. 20. yzyln balarnda bu dmanlk olduka glenmi
ve gelitirilmitir. 1905 ylnda Gneydou Anadolu ve Halep-
Badat blgelerinde yaam olan bir yabanc yazar, Araplar
birletiren eyin Trke kar nefret olduunu ve srf bu nefret ne-
deniyle slam birlii dncesinden uzak kalmak istediklerini ve srf
Trklerle ayn birlik ierisinde olmamak istei nedeniyle "Pa-
nislamism" eilimlerine kar olduklarn ve hele balarnda Tkten
bir halife grmekten tiksindiklerini anlatr. 2 1 1

1) Kral Abdullah Araplar in, Tiirkiin


Felaket Getirici Irk Okh Tezine Sarlr
Arap milliyetilii davasnn 20. yzylda belli bal temsilcilerinden
olan ve 1916 ylnda Trke kar Arap ayaklanmasnda elebalk yapan
Kral Abdullah, bilindii gibi, Mekke erifi Hseyin'in oludur. 1882
ylnda Mekke'de domu ve eitiminin nemli ksmn stanbul'da
yapmtr. Babas Hseyin, Arap milliyetiliinin en ateli ta-
raftarlar dand ve olunu da daha kk yalardan itibaren kendisi gibi
yetitirmiti. Ne kadar ilgintir ki, Arap milliyetilii duygularn Trk
dmanl duygular ierisinde srdrrken bile Abdlhamid'in sevgi
ve iltifatlarna erimiti ve bundan dolaydr ki, Abdiilhamid'e kar ok
byk bir yaknlk ve hayranlk beslerdi. Abdlhamid'in despot ve kt
ruhlu bir hkmdar olduu biimindeki grleri yadsr ve onu slam
dnyasnn en deerli ve Mslman yneticilerin "...stn yetenekte ve
haysiyet duygusuna sahip son kalnts" sayard. 2 1 2 Ve ite tm bu sah-
telikler ierisinde Trke kar dmanlklar srdrrd. Araptaki Trk
nefreti duygularn kurcalarken Muhammed'in I 400 yl nceleri yapt
tanmlamalara ve kkrtmalara yer verirdi. Babas Hseyin'in yapt
gibi, o da Trk dinsiz ya da slama yabanc ve az bal, benzeri ni~

21 1 Albert K u d s i - Z a d c h . "A Diary on M e s o p o l a m i a in 1906". Die Well les Islams. Le-


iden. 1971. c.7. say 1-2. s. 125-128.
2 1 2 Bu k o n u d a Abdullah'n hem Arapa ve he de ngilizce olarak yaymlad ve
anlaryla ilgili kitap iin hkz. Memais /J'Kig Abdullah oj Tnmsjordan. Edited
by Philip D. Gravers. Igilizccye eviri G. Khri. London. 1950. s.59.
telikler ierisinde gsterir ve bylece Arap indinde kltmeye ve
drmeye alrd. Fakat daha baka yollarla da ve rnein Trk
hakknda Muhammed'in yerletirdii olumsuz hadislere itibar ederek,
bunlar daima canl tutarak daha da etkili bir Trk dmanl siyaseti
srdrrd. Nitekim, Arapa ve ngilizce olarak yaymlad anlarnda
Arap tarihinin gemiini zetlerken ve bu arada, "... Araplarn dier
dmanlar milliyeti heveslere sahip ve Arap rkndan olmayan
Mslmanlardr" derken, 1 400 yl nce Muhammed'in sylemi
olduu; "Bask burunlu ve yzleri yayvan, kalkanlara benzer Trklere
kar savamadan Araplar iin kyamet gn gelmi olmayacaktr!"
szleri hatrlatr ve bu szlerin Seluk ve Osmanl Trkleri bakmndan
bu ekilde deerlendirilmesi gereinden sz ederdi. 2 1 3
Grlyor ki, yzyllar ncesi Arap ordularnn Orta Asya'ya
yrmelerini ve Trklere kar zaferler kazanmalarn diler nitelikteki
idami emirler vaktiyle Arabi Trke kar saldrya yneltmede nasl i
grdyse, bu ayn szler 20. yzylda da ayn ekilde Arap liderlerinin
ve eyhlerinin aznda Arabi Trke kar ayaklandrmak, hem de ya-
banclarla birlik olup Trk arkadan vurdurtmak bakmndan ayn etkili
ii grmtr.

2) "1sicimin Ykcs Trklerdir" Griiiinii Savunanlar


Arap milliyetilii akmlarn srdrenler, 19. yzylda olduu gibi
20. yzylda da, "slam uygarln yaratan Aaplardr; bu uygarlk
Bat'y etkilemi ve Bat'da Rnesans olumasn krklemitir, fakat
slam uygarln yok eden ve Araplarn geri kalmas nedenlerini yapan
Trklerdir" tezine sarlmlardr. Her ne kadar bu dncenin ilk
oluumu ok gerilere inerse de, asl bilimsel ilenii 19. yzyln or-
talarndan itibaren kendini gsterir ve 20. yzylda gelitirilmesi
yaplr. 2 1 4 Hatta denilebilir ki, 20. yzylda Arap milliyetisinin Trk
dmanln krkleme ve kkrtma biimi daha nceki dnemlere
oranla ok daha eitli ve ok daha kandrc olmu, sulamalarn

213 bid. s.56.


214 H. Sarabi'yc g r e Arap milliyetileri, zellikle 1916'dan sonra slam uygarlnn
gerilemesi nedenlerini T r k e atfetme siyasetini gtmlerdir. Bkz. Hisha arabi,
' slam and Modernization in the Arab World", in Modernization of the Arab
World. Edited by J.H. T h o m s o n &. R.D. Reisehauer. D. Van Nostrand C o m p . Inc.,
New York. 1966. s.33, dipnot 10.

183
arlk noktas Trkn yetersizlii, uygarlk yaratacak gten yok-
sunluu, dnce ile ilgili her eye kar dmanl, hogrszl,
kaba g ve savaseverlii gibi konulara yneltilmitir.
slam uygarlnn kurutuculuu roln Trklere ykleyen Arap
yazarlar, bunun balangcnn ne olduu konusunda farkl grlere
saptanmlardr. Baz yazarlar, slam kltr ve uygarlnn ge-
rilemesini Malmud Gaznev dnemiyle ve sonra Seluk Trklerinin
siyasi gelimesiyle balatrlar. Bazlar ise bunun Osmanl devletinin
kurulmasndan sonra olduunu sylerler. B konularda Arap ya-
zarlaryla Batl yazarlar arasnda gr birlii vardr. Arap ya-
zarlarn ou Batl yazarlardan g alrcasna yukardaki tezi ilerler.
Gistave Lebo'u zamanmzn al-Bazzaz'nda, O'Leary'yi arab'de
hemen lemen aynyla bulmak mmkndr. O'Learyiin; "bn Sina
rnei gsteriyor ki, felsefi dncenin destekisi iilerdir, buna karlk
Malmud Gaznev ve daha sonra Seluk Tiirkleriyle birlikte gerici
akmlar ve dnceye kar olumsuz tutumlar kendisini gstermitir.
D o u d a Arap dnce yaamn baltalayan Trkler olmutur"
eklindeki deerlendirmesini 21:1 okurken sanki karmzda, adlarn ve
yaptlarn birazdan ksaca zetleyeceimiz Arap yazarlar vardr. u
farkla ki, Batl yazarlar genellikle Trklerin Snni mezhebine, yani
slamn daha kafi saylan kesimine dahil olduklarn ve bu nedenle iileri
dman gibi grdklerini ve bu dmanlk yznden fikir engellemeleri
siyaseti gttklerini ve bylece slamn skolastik dogmatizm ve mis-
tisizm ynlerinde yol almasna neden olduklarn benimserler. 216

a) "Trklerle liki Kurduktan Sonra Araplar Gerilemeye


ve Uygarlklarn Yitirmeye Baladlar" Tezinin
Arap Milliyetisi Elinde lenmesi
1935-1946 yllar ierisinde Kahire'de li cilt halinde yaymlad
Taril cl-lslm af siys va'l-dim va'l-takafi vc'l-ictima adl yaptnda
Hasan brahim Hasan, ki modern Arap yazarlarn en fazla et-
kileyenlerdendir, slamiyetin yerlemesi, bymesi ve zaferlere

215 O'Leary. Do Laey. Aal>ic Tlm/fll ami s Plat e in Hismrv. Revised Edition. Lon-
don. 1939. s. 173.
2 1 6 Ml. s. 179: ayn konuda bkz. RAY. S c l o n - W a i s o n . I lie Rise of Nationality in the
Balkans. H o w a r d Fert i g. New York. 1966. s.6-7. Kitabn ilk basm 1917.
erimesi, kltr ve bilim uygarl yaratmas olaylarn Arap dehasna.
hamleder, btn bu gelimelerin Araplar sayesinde mmkn olduunu
syler ve Arap gerilemesi ve slam uygarlnn yok olmas so-
rumluluunu da Tiirke ykler.
Yine bir baka Arap yazar, Liitfi al-Haffaf, am'da yaymlad
Muthakkrat adl kitabnda (tarihsiz) olduka cretkr bir davranla,
Araplarn Trklerle iliki kurduktan sonra her trl uygar gelimeden
yoksun kaldklarn savunur.- 1 '

b) "sla/niyete Trkler Kadar Hibir


Milletin Zarcrh Olmad" Tezi
Arap dnyasn 20. yzyl balarnda en nl ve etkili milliyeti ya-
zarlarndan saylan Raid Rza, 1923 ylnda Kahire'de Arapa olarak
yaymlad el-Hilafl v'al-namt el-Uzma adl kitabnda halifeliin
Trklerin eline gemesiyle slamm ve onun "yaratcs" olan Araplarn
gerilemeye baladklarn ve Trkler kadar slama zarar veren bir baka
ulus olmadn belirtir. Yazara gre, halifeliin Emevilerden sonra Ab-
basilere (yani kendi deyiiyle, Arap olmayan ellere) gemesiyle de ge-
rileme balamtr. Fakat Trklere getii andan itibaren uuruma
srklenii hzlanmtr. Trklerin istibdat rejimini yerletirmeleri ve
slam halklarna kar adaletsiz bir ynetim srdrmeleri ve asl Ktirey
kabilesine ait olmas gereken hilafet makamn kendilerine hasretmeleri,
slama kar giritikleri en byiik ktlklerdendir.- 1 8

c) "Msr' ve Dolaysyla slam Uygarln Gelimekten


Alkoyan Trklerdir" Tez.inin Msrl Savunucusu: Ta ha Hseyin
20. yzylda Bat'y Arap (ve Msr) lehine olmak zere Taha
Hseyin kadar etkilemi bir baka Mslman yazar bulmak gtr.
Tpk dier Arap yazarlar gibi o da slamn geriliklerinin ve Arap (Msr)
lkelerinin ilkelliklerinin nedenlerini tek bir noktada, Trkn so-
rumluluunda toplama eilimindedir. Asl bu grleriyle Taha Hseyin,
slam lkelerini olduu kadar Bat dnyasn da Trk aleyhtarl duy-
gularna srklemitir. Fakat, Taha Hseyin'in asl byk etkisi, Msr
217 Bkz. Liitfi a l - H a f f a f , Mnhakkra. c . l . s. 151. A y r c a b k z . H. Sharabi. ge. s.34.
218 Bkz. Mhammeci Rail Rza. al-Hilfal Va ul-lmtmmah l-Uzma. Cairo. 1923.
Franszca evirisi H. Laoust tarafndan. Le Cali/at dans la Pncirine de Raid
Rida. Beyrul. 1938. Trklerle ilgili pasajlar iin bkz. s.77-78. 209-210. 220.
ihtilali lideri olan Cemal Abdlnasr zerinde olmutur ve denilebilir ki,
Nasr, Trk dmanl davranlarna ondan ald esinlemeler ve et-
kilerle saplanm, dnya kamuoyunu da bu ynde gelitirmitir. Biraz
ilerde Nairin Tii ke kar saldrlarna deineceiz.
Taha Hseyin'in Trk sulayan dncelerini, onun 1938
ylnda, Arapa olarak yaymlayp 1954 ylnda ngilizceye evrilen
The Future of Cuhture in Egypt adl kitabnda bulmak mmkndr.
Yazara gre, Akdeniz havzasndaki Mslman lkeleri igal etmekle
Trkler, slam dnyasnn Bat'yla ilikilerine ve uygarlk ynndeki
gelimelerine son vermilerdir. slam lkelerinin Trkler tarafndan
igal edilmesi, yine yazara gre, ortaada Avrupa'nn barbarlar
tarafndan igal edilmesinden ok daha zararl ve uygarlk sndrme
bakmndan ok daha tehlikeli olmutur. nk, Avrupa her eye
ramen Eski Yunan dncesinden yoksun kalmamtr, ama Trk
igalleri altnda slam lkeleri, Bat ve Eski Yunan uygarlyla tm
ilikilerini yitirmi ve kurumutur. Trk igallerinden son derece
zarar grm olmasna ramen, Trkn uygarlk ykc dav-
ranlarna kar direnen ve bunda baarl olan, dolaysyla slam
uygarl mirasn srdrebilen ve insan zeksn yok olmaktan kur-
tadan tek iilke, Taha Hseyin'e gre Msr olmutur. 2 1 9 Bat'nn
Rnesans dnemine slam uygarl rehberliinde girdiini ve oysa ki,
Islami uygarln Trkler elinde eridiini belirten yazar; "... oysa ki,
biz (Msrllar) Osmanl Trkleri yznden bu yeni yaama 19.
yzyla gelinceye dek giremedik. ayet Tanr, Msr' Osmanl
igallerinden uzak klabilseydi, Bat'yla olan ilikilerimize biz ke-
sintisiz olarak devam edebilecek ve onunla birlikte Rnesans'n ni-
metlerini paylam olabilecektik.Hi kukusuz bu duum bizi imdi
iinde bulunduumuzdan ok farkl bir uygarlk oluumuna
srklemi olacakt" 2 2 0 der. Fakat her eye ramen Tanr, yazarn
sylediine gre, Msr iin yepyeni bir frsat hazrlamtr ve bu
frsat da uygarlktan yararlanma frsatdr: "Yazklar olsun bize eer
bu frsat da karacak olursak!" diye ekler yazar. 2 2 1

219 Taha Hussein, Tle Future of Culure in Egypt. English Translation by S. Glazer.
W a s h i n g t o n . 1954, s.10.
220 f b i d , ' 2 .
221 bid. s. 13.

186
Ksaca hatrlatmak gerekir ki, Taha Hseyin, Msr'n, Arap
lkelerinin ve slam uygarlnn gerilemesinde Trk sulayan, so-
rumlu tutan ne ilk ne de son Mslman yazarlardandr, fakat u mu-
hakkak ki, bu dnceninken etkili yayictlanndandr. Fakat u da mu-
hakkak ki, Trke kar onun yaptklarndan daha yersizini ve sakatn
bulmak gtr. Ve hele Msr bakmndan iftiralarn yersizlii
aikrdr. nk, Trkn Arap lkelerini ve Msr' igali hareketleri,
11. yzyldan 16. yzyla dek gider. Oysa ki, kltr ve bilimin temel
direi saylan zgr dnceye ve serbest aratrmaya, dnce
zgrl denilen deerlere kar en ldrc darbe esas itibariyle
daha ncedir. eriatn dnceyi cendereye alan basklarna kar
Mu'tezile snf ksmen Emeviler dneminde, fakat asl Abbasiler
zamannda Halife Me'mun ve Harun Reid dnemlerinde direnme
gstermi ve zgr dn geleneini az da olsa yerletirir gibi olmu
ise ele, buna kar hortlayan taassup ve eriata geri dnme gayretleri
daha A'a'yle birlikte semeresini verir olmutur. Mu'tezile okulunun
zgr dnce klar 150-200 yllk bir sreyi kapsar slamn ge-
rilemesi ve uygarlk asndan k, Mu'tezile mensuplarnn zgr
dnceye ynelen eilimleri nedeniyle ezilmeleri ve dogmatizmin
'baar salamasyla olur ki, bu da 10. yzyldan ncedir. Trkler
Arap lkelerini igale giritikleri dnemlerde slam dnrleri ve
bilginleri d tabirleriyle ya da bir bardak suya den sinein, suyu
hangi kanadyla kirletmi olabilecei, lyle cinsi mnasebette bu-
lunann aptes yenilemesi gerekip gerekmeyecei ya da buna benzer
nice samalklarla meguldler.
Bundan baka Taha Hseyin, yukarda grdmz gibi, Trk
igalleri dolaysyla Msr'n bana gelenlerden dolay Tanr'y
sulamakta; "Eer Tanr bizi Osmanl igallerinden korumu olsayd
biz imdi ok uygar olacaktk" eklindeki bir ifadeye yer ver-
mektedir. urasn unutmaktadr ki, aslnda Msr' Osmanl igali
altnda brakan Tanr deil, Msrlnn kendi uyuukluu, kendi mis-
kinlii, kendi bilgisizlii ve ksacas kendi kusurudur. Osmanl
igalleri altna girmeseydi dahi bir baka kuvvetin basks altna gi-
recekti; nasl ki hemen hemen tm tarihi boyunca (Firavunlar dnemi
hari) girdii gibi. Tanrj Msr', Osmanl igallerinden korumu ol-
sayd dah'i Msr yine geliemeyecek ve uygarla eriemeyecekti.

187
nk sapl bulunduu eriat dzeni, tpk dier Mslman lkeler
gibi, Msr'n da fikren gelimesine olanak brakmayacakt.

,3) "Islana Kt Kurulular Sokan Trklerdir"


Tezini Benimseyenler
20. yzyl Arap yazarlarnn gr birliinde olduklar hu-
suslardan biri de, kt kurulularn Araptan gayr eler ve zellikle
Trkler tarafndan slama sokulmu olduudur. 20. yzyln gerek ilk
yarsnda ve gerek ikinci yarsnda bu temay ayn dzeyde ileyen
yazarlardan bazlarnn grlerini zetleyelim.

a) lslanun Aklc Bir Din Olduu ve Aklcl ngrd,


Ancak Onu Bu Niteliklerden Trklerin Uzaklatrd ddias
20. yzyl Arap milliyetisinin savunur olduu tez, slam dininin
aklc bir din olduu ve aklcl ngrd ve Muhammed'in daima
akl ycelttii ve Mslmanlara akl yoluyla davranmalarn iitledii
ve akln kullanlmasna ok nem verdii, ne var ki, slamn bu esas-
larna daha sonralar riayet edilmedii ve Muhamned ne demise hep
tersine hareket edildii iddialar etrafnda oluan bir tezdir. 20. yzyln
ilk yars ierisinde bu tezin en ateli savunucularndan biri Ali Seyyid
Emir olmutur. lk basmn 1922 ylnda ngilizce olarak yapt The
Spiril of islm adl yaptnda yazar, Ernest Rean'n 19. yzyln son-
larna doru bn Riist hakknda yaymlad Averoes et Averoisme adl
kitabn ana temasna sarlr ve slamn geriliklerine bir sorumlu bul-
maya alr. Bu tema udur:
"slama sonradan girmi bulunan Acemlerin, Berberilerin,
Moollarn ve Trklerin kendilerine zg gelenekleri ve banazlklar ne-
deniyle slamda aklclk yok edilmi ve devlet anlay zarar grmtr.
nk bir kez Acemler, tm tarihleri boyunca Uhrevilik dncesini
hkmdarn kiiliiyle kartrmlar, Moollar, Berberiler ve Trkler
ise kendi yneticilerini dorudan doruya Tanrdan gelme olarak
grmlerdir. slama girmekle bu geleneklerinden kurtulamamlar ve
kendi hkmdarlarna Tanrya tapar gibi t e m a y a devam etmilerdir.
Yzyllar boyunca Araplar onlar bu alkanlklardan kuranttaya ve
onlarn ruhlarna yerlemi olan fanatizm eytann; yok etmeye
almlarsa da bunda baarl olamamlardr."

188
Yine yazara gre, bu uluslarn slama girmeleriyle birlikte slam,
aklc din olma niteliini yitirmitir. Ve slam aklclktan uzak-
latranlar da, asl Moollar ve Trklerdir. Yazar bu fikre ylesine
sapldr ki, dar grl olarak tanmlad Gazali'nin ve dnyevi ik-
tidar sahiplerinin bu konudaki olumsuz etkilerini kabul etmekle be-
raber, bu etkiler olmam olsayd dahi, "Trklerin ldrc darbeleri
altnda slam ayn sonucu mahkm olmaktan kurtulamayacakt"
der. 2 2 2 Bu vesileyle hemen unu hatrlatmak gerekir ki, banazl,
kadercilii ve akla zerre kadar yer vermeme geleneini slama ge-
tirenler yazarn sayd uluslar ve zellikle Trkler deil, bu uluslar
(ve zellikle Trkleri) banazc ve kaderci akld davran sahibi
yapan slam olmutur. Bu nitelikler esasen Arabn kendi z ka-
rakterinde yatan eylerdir ve Arabn dini olmak zere ortaya kan
slam, tm bu niteliklere sahip olmutur.

b) "lslamda Klelii Yerletiren ve Srdren Trklerdir"


Tezinin 20. Yzyln lk Yarsndaki Savunucusu: Ali Seyicl Emir
Arap milliyetisinin 20. yzyl boyunca zerinde srarla durduu id-
dialardan biri de, insanla ve uygarla ters den kurulular slama
sokanlarn Trkler olduu iddiasdr. zellikle klelik kuruluu ko-
nusunda gelitirilen bu tezin 20. yzyln ilk yarsndaki temsilcisi Ali
Seyid Emir ve ikinci yarsndaki temsilcisi de Arafat'tr. 1922 ylnda
ngilizce olarak yaymlad The Spirit of Isln (London, 1935, 2.
basm) adl yaptnda Muhammed'in klelii kaldrmak istediini ve
bunun sorumluluunun Trklere ait olduunu, eer Araplar Trklerle
iliki kurmam olsalard klelik denilen kt gelenein slam
lkelerinde kaybolmu olacan belirtir. 2 2 3 Yazara gre slam ncesi
dnemde Arabn klelere kar olduka insancl bir davran vard.
Muhammed, kendi halknn bu geleneini kuramsal esaslardan karp
belirli hkmlerle eylemli ekle getirdi ve klelerin durumunu daha da
dzeltti. Sava esnasnda ele geirilmi kleler hari, kle edinme
yntemlerini sert kurallara balad. Savata elde edilen klelerin de ya
fidye denerek ya da hizmet karl biriktirecekleri paralarla kendi
zgrlklerini satn alabileceklerini ngrd. 2 2 4

222 Ali Seyid Aneer. The Spiril of slam. London. 1935, .s.448-451.
223 fhil. s*265-266.
2 2 4 lmi. s.265.

189
Yazarn kans odur ki, Muhammed'in getirmek istedii reformu
eriat uygulayclar kavrayamamlardr ve bundan dolaydr ki,
kleliin srp gitmesini mmkn klmlardr. Bunda en byk so-
rumluluk Trklere aittir, nk Mslman halklar, Dou'nun ve
Batnn ruh ve dnce bakmndan zayf uluslaryla ve kuzeyde
yaayan vahi rklarla karlatka klelik uygulamasndan ha-
berdar olmulardr. Yazara gre, "slamda klelik gibi bir kuruluun
srp gitmesine" neden olan vahi Trkleri fslanm temsilcisi saymak
doru deildir. nk Trkler, klelii devam ettirebilmek iin Mu-
hammed'in emirlerini ve eriat hkmlerini bilmezlikten gelmiler ve
tahrif etmilerdir. 2 "" 1
Bu konuya ilerdeki sayfalarda dnecek ve kleliin Trkler
tarafndan getirilmeyip, M u h a m m e d tarafndan doal bir kurulu ola-
rak yerletirildiini ve Kur'an'n bunu bu ekilde benimseyip i 400
yl boyunca srdrdn greceiz.

B) Mslman Arap, Hristiyan Arap ile


Yan Yana Trkn Karsnda Yer Alr

Tarihsel olaylar ierisinde ve-slamn ortaya kmasndan sonra dahi


Mslman Arap, Hristiyan Arapla yan yana yaam ve ortak
mcadelede bulunmutur. slamn daha ilk yaylma yllarnda bile
Hristiyan Arap, Mslman Arapla bir olup, ortak bir safta olmak zere
A c e m e kar savamtr. 2 2 6 Ve tarihsel gelime ierisinde bu ortaklk
ayn ekilde sregelmitir. Bir Arap yazar 1971 ylnda yle diyor:

"Bu lkelerin (yani Irak, Suriye ve dier Arap lkelerin) Hristiyan


ve Mslman halklarnn kendilerine zg farkl ve ayr tarihleri
olamaz... Irak, Suriye ve Msr gibi lkelerin bana gelen olaylar,
ister felaketli ister bereketli olsun, Hristiyan ve Mslman e
farkn gzetmemitir... Bundan unu anlyoruz ki, Arap dnyas

225 bil, s.266.


226 N. Ziadel. Arabi.sn, "Nationalism in Asia and A f r i c a " . Ediled by E. Kedourie. Nell
Books. 1971, 8.294-303. Yukardaki hususlar iin bkz. s.295.

190
halklarnn bana gelenler ortak bir tarih oluturmaktadr... Ve
ite bu otak tarihtir ki, Araplara ulusal anlar, yurtsever tecrbeler
ve tmyle ulusal bir Arap edebiyat... salamtr."- 2 7

Son iki yzyllk dnem ierisinde, Hristiyan Arapla Mslman


Arap, Trke kar dmanlkta adeta ruh birlii yapmtr. Bir zamanlar
Aceme kar nasl savamlarsa, imdi de Trke kar birbirlerine ke-
netlenmilerdir. Bu beraberlii Hristiyan Arap ne denli arzulamsa
Mslman Arap da o denli istemitir. Arap yazarlardan okuyoruz ki,
Arap milliyetilii davasnda Mslman Arapla Hristiyan Arap yan
yana olmaktan gurur duymulardr. 1913 tarihlerinde ngilizlerle
birleerek Trke kar anlama peinde koan Mekke erifi Hseyin,
ngiliz temsilcisi Mc Mahon'la yapt gizli mektuplamalarndan bi-
rinde Hristiyan Arapla Mslman Arap arasnda hibir ayrlk, hibir
fark olmadn ve farkl bu iki dine mensup Araplarn ayn soydan,
ayn ecdattan gelme olduklarn sylemekle gurur duymaktayd. 2 2 8 19.
yzyln ikinci yars sonlarna doru Arap milliyetilii davasnda
Hristiyan Arabin oynad rol giderek arln duyurmutur.

I) Mslman Arabn Uyanmasnda Hristiyan Arabin Rol


Arap dnyasnda milliyetilik duygularnn uyanmasnda Mslman
Arap kadar Hristiyan Arabn da rol olmutur. Arap yazarlarn kendi
deyileriyle slam esi, Arap milliyetilii akmlarnda "motoru
altran yakt" iini grm, fakat Hristiyan aydnn "dnce ve
doktrin" malzemesiyle salad katk, bu yakt ateleyen kvlcm
olmutur. 2 2 9
lgin olan udur ki, Araplk duygusu, Mslman Arap ile Hristiyan
Arap arasndaki ayrl adeta gidermi ve farkl inantaki Arabi ortak
ruhta birletirmitir. Bu ortak ruh nedeniyledir ki, Hristiyan Arap
aydn, hem Mslman Arabn dnsel gelimesine nclk yapm
ve hem de Arap milliyetiliine g kayna salamtr. 2 3 0
227 N. Ziadeh, age, s.302-303.
228 Bkz. Yalya A r m a j a n i , Middle East and Preseni, Prentice Hall Inc. N e w Jersey.
1970, s.293.
229 Bu konularda bk/.. Caesar E. Farah. "The Dilemna of Arab Nationalism", in The
World of Islam, 1963. c.8, say 3, s. 152.
2 3 0 Hisham Sharabi, Arab Intellectuals and the West: The Formative Years IH75-I914.
T h e John H o p k i n s Press, 1970, s.14.

191
Arap yazarlarn aklamasna gre Hristiyan Arap. Mslman
Araba nazaran ok daha kltrl, ok daha rasyonel ve ok daha
yaratc dn gcne sahip, geleneksellikten ok daha kolay uzak-
laabilen ve asl nemlisi, zgrle ok daha ynelik ve dolaysyla
despotizme ve despotizmin her ekline (zellikle dinsel despotizme)
kar daha isyankr insan tipini temsil eder.--" Btn bunlardan
dolaydr ki. Hristiyan Arap, Mslman Araba oranla daha laik, daha
milliyeti olmutur. nk milliyetilik duygularn din as dna
karabilmek laik bir anlaya sahip olmakla mmkndr. Din ve dev-
leti ayr klabilen bir zihniyet iin ulusal duygular din birlii kav-
ramndan ayrmak kolaylar. Hristiyan Arap bu laik anlay
ierisinde Mslman Arap zerinde nemli etkiler yaratm ve
Hristiyan siyasi dncesini - d a h a rasyonel bir temele ina etmi ola-
r a k - Arap milliyetiliine alet etmitir. Bylece vatan lks anlay
"iman birlii" kavramnn zerine karlarak siyasi birlik eklinde
anlalm ve ayn vatann karde ocuklar olma duygusu ulusal birlik
ruhunu gelitirmitir. "Anavatan sevgisi imanmzn esasdr" ya da
"vatana ballk bizleri (yani Hristiyan ve Mslman Araplar) bir-
birimize karde yapmaktadr" szleri milliyetilik davasnda birer slo-
gan haline getirilmitir. 2 3 2
Nitekim b Haldun'un yzyllar ncesi iledii "beraberlik ruhu"
kavramn, ilk kez olmak zere yurtseverlik ve milliyetilik duygularna
alet etmeyi Hristiyan Arap akl etmitir. 2 3 3 Hristiyan Arabn
Mslman Araba telkin ettii dier nemli bir davran da bilim ve
dnce alanlarndaki rasyonalizmi ve dnceyi din basksndan kur-
tarma geleneiyle ilgilidir. Milliyetilik akmlar ve Arap birlii duy-
gusu bu rasyonel tutum sayesinde kuvvet bulmutur. 2 3 4

231 Hislam Shaahi. ge. s. 16.


232 Arap milliyetilerinden Butrus al-Buslan'nin ve Adip Islacj'm bu grleri iin
bkz. Hislam Sharab. i!>>. s.64.
233 Hislam Slarahi. gc. s.64.
234 Hislam Sharabi. age. s.72.

192
2) Arap Milliyetilii Davasn Srdrmek Maksadyla Mslman
Arap, Hristiyan Arap ile Tiirk Aleyhtarlnda Ayn Safta
Arap milliyetilii davasna ara yaplan Trk aleyhtarl esi sa-
dece Mslman Arabn iledii bir konu olmamtr. Hristiyan Arap
yazarlar ve dnrler de, tpk Mslman Araplar gibi, Arap mil-
liyetilii abalarnda Trke kar, hatta daha da fazlasyla cephe
almlar ve Trk aleyhtarlnda birlemilerdir. Bu ibirlii 20.
yzyln balarndan sonra glenmi ve bugne dek ayn hararetle
sregelmitir. Birbirinden farkl dinsel inanca sahip bu farkl gruplar,
srf ortak dava nedeniyle, inan farklarn bir kenara brakmlar ya da
inan farkna ramen her biri kendi dinsel inanlarnn kaynaklarnda
Arap milliyetiliini salayacak esaslar aramlardr. Baz durumlarda
Hristiyan Arap, srf Arap milliyetilii gelisin diye slamn Arap mil-
liyetiliini destekleyen, hkmlerinden yararlanmay benimsemitir.
rnein, Zurayk adnda bir Suriyeli Hristiyan Arap, 1939 ylnda
yaymlad al-Va'i al-Kavmi2o adl yaptnda, "Arap milliyetileri,
kendi mensup bulunduklar dinlerin (yani, Hristiyan ve Mslman)
kklerine inerek orada (milliyetilik bakmndan) ilham ve manevi g
(rehberlik) aramaldrlar" der. Kendisi Hristiyan Arap olmakla birlikte,
Arap milliyetilii davasna yararl olur dncesiyle slam Pey-
gamberi Muhammed'i bir "Arap kahraman" olarak grr. 2 3 0
Dier bir Hristiyan Arap Edmond Rabbath, yine ayn tarihlerde
ve ayn ama uruna slam Arap milliyetiliinin temel esas olarak
kabule y a n a m t . 2 3 7

3) Osmanl daresinin Ktlne Kar Hristiyan Arap, Tpk


Mslman Arap Gibi Arap Milliyetiliini Savunmutur
, Arap milliyetiliini kkrtan nedenlerden biri de Osmanl
ynetiminin ktl olmutur. Bu ynetimin bozuk oluu nedeniyle

235 O. Zrayq, l-Wa'i al-Quavnii. Beyrut. 1939. s. 112-113. Bu hususlar iin bkz. Majid
Khadduri, Poliical Tends in he Anb World, The John Hopkins Press, 1970,
s.198.
236 Nabil A. F a r i s - M . T . Hseyin. The Crescel in Crisis. Universilv of Kansas Press.
1955, s. 150.
237 Bkz. E d m o n d Rabbatl, Unit Syrienne el Devenir Arabe, Paris. 1937. Yukadaki
pasajlar M. K h a d d u r i ' d e n naklen alnmtr. Ayrca bkz. Albert Houani, Arabie
Thotf-ht in lc Liberal Age. 1789-1932. London, 1962: zellikle bkz. s.260-323.

193
daha 1876 yllarnda Beyrut'ta gizli bir cemiyet kurulmu ve bu cemiyete
gen aydn Hristiyan Araplar dahil olmutu. Bunlarn amac, Lbnan'
Osmanl boyunduruundan kurtarmakt. Bu cemiyete giren Hristiyan
Arap genler, baarya eriebilmek iin her eyden nce Mslman
Arap elerle ibirlii yapmak gerektiine inanmlard. Bylece Tiirke
kar salam ve ortak bir cephe kurulmu olabilirdi. Hristiyan Arabi
Mslman Arapla birletiren e, Araplk esiyd\ (Urubah). 238
B amaladr ki al-Bustan, Negib Azour, Edmond Rabbath, Mic-
hel Aflag, Clovis Maqsud, George Hana gibi (ve daha pek ok) yazar
ve dnrler, kendileri Hristiyan Arap olduklar halde, "Mslman
Arap" ya da "Hristiyan Arap" ayrm yapmakszn Arap mil-
liyetiliini savunmulardr. nemli olarak benimsedikleri tek ey
Araplk ruhunun canlanmas ve Arap birliinin olumasyd. 2 3 9
Bat kltrne daha yakn ve zellikle Fransz htilali idealleriyle
daha bilinli olan Lbnanl Hristiyan Araplar, Bat'yla olan ticari
ilikiler nedeniyle daha faal bir siyasi g meydana getirmilerdi.
Mslman Trk egemenlii altnda kendilerini tam anlamyla yabanc
grdklerinden, Trk dmanl duygularn ok daha byk bir is-
tekle iler olmular ve itiraf etmek gerekir ki, bu abalarnda
Mslman Arabi kendi dncelerine ekmekte hi de zorluk duy-
mamlardr. Abdiilhamid'in despotik tutumu bu Trk dmanl
davranlarn iyice kztrm, Hristiyan ve Mslman Arabn
ayaklanmasn iyice kolaylatrmtr.
ster fikriyat ve ister eylemli davran alannda olsun, Mslman
Arapla Hristiyan Arap arasndaki bu beraberlik bugn de ayn gte
srp gitmektedir. Irakl Mslman yazar ve dnr Abd-al Rahman
al-Bazzaz, Trk aleyhtarl esini Arap milliyetiliine malzeme
yapmakta nasl gayret gsteriyorsa, Suriyeli Hristiyan Arap yazar
Edouard Saab da ayn inan ve ayn hrsla Trk igallerini Arap ta-
rihinin en zindan gnlerinden biri olarak gstererek Arap slam ge-
riliklerinin sorumluluunu Trkn srtna ykleme yntemlerini Arap
milliyetiliinin baar esi yapmaya alr. Bu adlara ek-
lenebilecek daha niceleri vardr.
238 Bkz. Zci. N. Zeine, The Eme/gence ofArab NutionaHm, Beyrut, 1966. s.61.
2 3 9 Spcncer Lavan, "Four Christian Arab Natioalists: A C o n t e m p o r a r y Study", in The
Muslini W>rl(l, April 1967. c.57. No. 2, s.l 14-125.

194
4) Mslman Arap, Sadece Hristiyan Arap ile Deil,
Ayn Zamanda Arap Olmayan Hristiyan Yazarlarla da
Trk Dmanl Konusunda Ayn Saftadr
Gemi dnemler ierisinde Arap dnrlerin Trkleri Araplar
iin felaket kayna olarak tanmlayan grlerine deinmi ve
rnein bn Teymiyye gibi nllerin, daha 14. yzylda Trk
dmanlklarn krklediini ve zellikle Badat'n Moollar
tarafndan yaklp yklmasnda Trklerin katks bulunduu
inancyla bu dmanl Arap kuaklarnn gdas haline getirdiini
belirtmitik. Bu tr sulamalar ve olumsuz grler yzndendir ki,
Trk dmanl Arap dnyasnn gelenekleri arasna girmitir.
Fakat buna benzer grleri 19. ve 20. yzyllarda ve gnmzde bi-
limsel ieriklerle benimseyen Batl yazarlar da oktur.
Onlarn Trk aleyhtarl konusunda saplantklar grleri
gnmz Arap yazarlar ayn hrsla paylarlar. Sadece bir iki rnek
vermek gerekirse; talyan yazar Francesco Gabrieli'nin 1963 ylnda
yaymlad The Arabs, A Compack History (Hawtorn Book, New
York, 1963) ve Fransz yazar Jacques Berque'in 1973'te yaymlad
Les Arabes ve yine Ren Grousset'nin 1949'da yaymlanm olan
l'Empire du Levant balkl kitaplarnda savunulan dncelerin mo-
dern Arap yazarlarca da aa yukar ayn temalar halinde ilendiini
grmekteyiz. E. Saab ile Abdullah bn Sahb' pek ok rneklerden sa-
dece ikisi olarak belirtmek mmkndr.
E. Saab 1968 ylnda yaymlad La Syrie ou la Rvolution dans la
Rancueur adl kitabnda dier Arap yazarlarn ve ou Batl
dnrlerin paylatklar u dnceyi gelitirir: Arap tarihinin iki
karanlk, iki zindan gn vardr ve bunlar, be yz yl arayla
olumutur. Birincisi, Ekim 732 ylnda, yani slamiyetin ku-
ruluundan 100 ksur yl sonra, Hal Seferleri srasnda, Arap seferleri
srasnda Arap ordularnn Poitiers kaplarnda Charles Martel
tarafndan durdurulmas olayn ilgilendirir. Eer bu olay olmam ol-
sayd, Arap fetihleri daha yaygn olabilecekti. kincisi ise, 10 ubat
1258 tarihinde Badat'n Moollar (Hlag) tarafndan alnmas ve
Arap lkelerinin Mool igali altna girmesi olaydr. Bunun so-

195
nucunda slam uygarlnn gerileme dnemine girdii sylenir. 2 4 0 Bu
grn Trk igalleri bakmndan da geerli olduunu belirtir 241 Ab-
dullah bn Sahb ve dier birok Arap yazar ise, Trk igallerinin
Mool igallerinden dahi daha zararl olduu grndedirler. Daha
yukarda bu hususa deinmitik.

C) Geriliklerden Kurtulma Arac Olarak


Trk Aleyhtarl Siyaseti

Kendi geriliklerinin sorumluluunu Trke ykleyen ve slamn


Trkler yznden bozuldunu syleyen Arap, u son 150 yl bo-
yunca bu geriliklerden kurtulmann iki yolu olduuna inanmtr:
slamn zne dnmek ya da Bat'ya ynelmek.
Her iki gr taraftarlarnn ortak olduklar husus, slamn vak-
tiyle byk bir uygarlk yaratt, ilmin ve fennin gelimesinde rol
oynad ve Trkler yznden slamn ihmale urad ve bu yzden
Arap uygarlnn ykld dncesidir.
slamn zne dnmekle Arap uygarlnn canlanm olaca
grnn ilk savunucular geen yzyl esnasnda Vahhabler ve
Afgan taraftarlar olmutur.
Bat uygarlnn slam sayesinde olutuunu ve Bat'ya
ynelmekle slamn zne dnlm olacan ilk savunanlar
arasnda Msrl Rif a Rfi (al-Tavab) gelir.

2 4 0 Edouard Saab, La Syie tn /'evolution Dans la Rancuenr, Edition Juliard. Paris, 1968.
Bu kitabnda yazar; tpk dier Arap yazarlar gibi, Badat kitaplnn yakld ve
ilim diye ne varsa her eyin inkr edildii dnemin bylece balam olduuna
inanr. Ayn fikri paylaan dier Arap yazarlarn grlerine deindik ve sras gel-
dike deineceiz. Bat yazarlarndan bu gr paylaa ve gelitirenler oktur.
Yukardaki gr geersiz bulan Arap ve Batl yazarlar da vardr. Costantin Zu-
rayk' Arapa olarak 1956 ylnda Beyrut'ta yaymlad ve R.B. Winder tarafndan
ngilizceye Tle Meaning of the Disaster adyla evrilen bir kitapta. slam lkelerinin
gerilemesi nedenlerini Mool igalleriyle izah etmenin mmkn olmad be-
lirtilmitir (bkz. s.48). Batl yazarlardan Bernard Lewis, 1973 ylnda yaymlad
Islam in History (London, 1973) adl kitabnda bu gre yer verir.
241 Bernard Lewis. Islam in History. London, 1973, s.179 vd.

196
/) s lamn zne Dnne zlemi:
Vchlablerin ve Cenleddin Afgan'nin Gr
Vahhablerle balayan "slamn zne dnmek gerekir" akmlar
19. yzyln sonlarnda Cenleddin Afgan'yle kendisine yeni bir g
kayna buldu. Hatrat adl yaptnda A f g a n , 2 4 2 her Mslmann
hasta olduunu ve bu hastal gidermenin tek aresinin Kur'an'a
balanmak ve ona dnmekte bulunduunu sylyordu. Bu dnceyi
gelitiren din adamlarna gre mademki slamn en parlak ve en
mkemmel dnemi M u h a m m e d zamandr, o halde slamn, onun
yaad zamanlardaki uygulan ekline dnmek suretiyle her trl
ktlk ve gerilik giderilebilecektir. Yine onlara gre mademki her
bilim ve her ey Kur'an'da vardr, o halde Kr'an' M u h a m m e d
zamanndaki niteliiyle benimsemek, ondan hi ayrlmamak, slam
lkelerinin siyasal, ahlaksal ve ekonomik alanlarda ilerlemeleri iin
balca ve tek yoldur.
slamn zne dnmek suretiyle geriliklerden kurtulmak ve ye-
niden uygarla kavumak gerektii tezini 19. yzyl sonlaryla 20.
yzyln ilk yars ierisinde savunanlarn banda M u h a m m e d
Abduh ve Raid Riza ve M. Kavakib gibi tannm din adamlar da
vardr. Osmanllk davasna sarlm gibi grnerek ve Osmanl dev-
letine slamn zne dnmesi tlerini vererek bu yoldan Arap mil-
liyetiliine hizmet etmenin yolunu bulmulard.
19. yzyln balarnda Vahhabler tarafndan Trke kar kul-
lanlan dinsizlik, slama yabanclk silah 20. yzyl ierisinde daha
gl bir ekilde ele alnmtr. 1917 tarihlerinde Msr'da yaymlanan
al-Mokattan gazetesinde unlar yazldr: "Biz mminler, onlar (yani,
halihazr Trk hkmeti ve Trkler) imandan yoksun bulmaktayz...
uras kayda deer ki, Yemen ve Suriye'deki valiler (Trk paalar) ne
ibadet ederler, ne oru tutarlar, ne kutsal hac farizesini yerine getirirler
ve ne de zekt verirler; onlar sadece kutsal ramazan ay boyunca arap
ierler. Tm bunlar dorudan doruya slama aykr eylerdir...
eriatn ngrd byk ilkeler konusunda hibir bilgileri yoktur.
slamn gerek dinsel ve gerek ahlaksal temel kurallarndan tamamen ha-
bersizdirler. Peygamberin ahsiyetine kar saygdan yoksundurlar."

242 Cenleddin A f g a n , Hamal. Beyrut. 1931, s.88: ayrca bkz. H. Sharabi. slam acl
Mndernizatian in rle Arab Wtrld. s.33.

197
Arabn Ttirke kar dmanlnn ou kez ne denli mantksz ve
yersiz okluunu gstermesi bakmndan nemli husus udur ki, ayn
gazete, Osmanl devletinin Almanya'nn mttefiki olarak ngilizlere ve
Franszlara kar savaa girmi olmasn yermek dncesiyle unlar
yazmtr:

"Bu sava dolaysyla (Trklerin) taknm okluklar tutum dahi


eriata tamamyla aykrdr ve her halkrda Mslmanlk aley-
hinedir. Bunun kant udur ki, slam dnyasnn byk eflerinin
ve rnein Mekke erifi'nin ve dier nl kiilerin, ulemann fik-
rini almakszn kendilerini Almanlarn kollarna atmlardr." 2 4 3

Ne gariptir ki, bu satrlar yazan gazete, o tarihlerde ve daha nceleri


Osmanl devletine kar ngilizlerle ibirlii arayan ve yapan bir top-
lumun yayn organdr.

2) Kurtulu aresini Batya Ynelmekte Gren Arap Milliyetilii,


eriatn Engellerini Trk Aleyhtarl Yolu ile Amaya alr
Arap milliyetisi Bat'ya ynelmenin, Bat'dan yararlanmann,
onun bilimini ve tekniini, her eyini almann zaruretini ve gerilikten
kurtulmann baka yolu olmadn son iki yzyldan beri anlamtr.
Fakat kendisini her zaman iin Bat'ya ynelmenin gl ve hatta
olanakszl karsnda bulmutur, tpk bizim iin de durumun bu
olduu gibi. Zira eriat zihniyeti onun da karsna "Bat kfirdir,
slamn Bat'dan alaca bir ey yoktur, zira her bilim Kur'a'da ve
eriatta vardr" ya da buna benzer iddialarla kmtr. 2 4 4 Ne var ki,
Arap milliyetisinin bu engellere kar bulabildii olduka kurnaz bir
are vardr ki, o da udur: Bat uygarln yapan ey Arap uy-
garldr. Bat, Arap bilimini, kltrn ve uygarln taklit etmek

243 Bu yaz "The Atrocities of the Turkish Government and its Unlawful Conduct in this
War" {Trk hkmetinin iledii cinayetler ve bu savataki kanunsuz tutumu) bal
altnda The Moslem World'da yaymlanmtr, Ocak 1917, c.7, say I, s.80-81.
2 4 4 18. yzyln sonlarnda, 1817'de stanbul'a gelen bir talyan din ve bilim adam, To-
derii, be yl o r a d a kalm ve T r k l e r h a k k n d a derin bilgiler edinmitir. 1789
ylnda yaymlad kitabnda Trklerin ilme ve r e n m e y e kar ne derece me-
rakl olduklarn anlatr ve din yobaznn Bat bilimlerine kar d m a n l k l a r ve
eriat Bat uygarlna stn g r m e alkanlklar nedeniyle Bat bilimlerinin (ve
hatta Bat dillerinin) renilmesine kar nasl engeller yarattklar belirtir. L'Abbe
Toderini (Giovanni Baltista), De la LilleaUtre cles Turcs, Paris, 1789, s.4. 8.

198
suretiyle uygarlk yaratmtr. Arap uygarl demek slam uygarl
demektir ve bu uygarl yok eden de Trklerdir. O halde yeniden uy-
garla kavuulmak isteniyorsa, Ttirkten kurtulmak ve Bat uy-
garln kopya etmek gerekir, zira Bat uygarln kopya demek,
Trklerin yok etmi olduu slam uygarlna kavumak demektir.
Bu grn ilk ncleri arasnda R i f a Raf (al-Tahtav) vardr. 1830
ylnda yaymlad Manahi ctl-Albab al Msriyya fi Mabahi al-Adab
al-Asriyya245 adl yaptnda, Bat'da gelitirilmi olan bilimlerin aslnda
Arap bilimi demek olduunu ve u duruma gre, Bat'ya ynelmekle
Arabn kendi yaratt bilimlere kavumu olacan savunmutur. Bu
tez, 1839'lardan sonra Arap tezi olarak gelitirilmi ve Bat'ya
ynelmenin ve Bat'y izlemenin slama dnmek olaca dncesi sa-
yesinde eriatnn engelemelerine ve itirazlarna kar konulabilecei
dnlmtr. 2 4 6 Ne gariptir ki, bu tezi daha sonralar Trk yazarlar da
benimser olmulardr. R i f a Raf'yi izleyen Hayreddin Paa, I876'da
stanbul'da yaymlad Mukaddimat Kitab-kav al-Masalikf Ma'arifat
Ahval al-Memalik. adl yaptnda Bat bilimlerini taklit yoluyla almann
slam lkeleri iin sadece zorunlu deil, grev olduunu yazmt. 2 4 7
te yandan Bat'mn, bundan drt-be yzyl nce giritii re-
formasyon hareketlerine zenerek slamda da ayn eyi yaymay
dnenler kmtr. Bilindii gibi Luther'den Tolstoy'a gelinceye
kadar Hristiyan leminin reformcular, Hristiyanln znn iyi
olduunu, fakat zamanla bozulduunu ileri srerek ze dn siyasetini
gtmlerdir. te ayn siyaseti kendi alarndan slama uygulamak is-
teyen baz Arap yazarlar, slamn, Trkler yznden ilk uygulan
eklini ve zn yitirdiini ve kt kurululara srklendiini be-
lirterek zm yolu aranmasn salk vermilerdir.
Ne var ki, bunu yaparlarken bilim ahlak ve drstl kurallarna
aldr etmemilerdir. rnein Seyid Ali Emir, 1922 ylnda
yaymlad The Spirit of Islam adl kitabnda slamn insanlar aras
kardelik, eitlik vs. dini olduunu ve bu itibarla onu kt ku-
245 Tiirkeye, amz San 'allarndan Zerk Almada Msrl Kalbinin zledii Yol eklinde
evrilebilecek olan bu kitabn 2. basm 1912 ylnda Kahire'de yaplmtr.
246 Bu konuda bkz. H i s h a m Shaabi. "Islam and Modernization in the Arab World", in
Modernization of the Arab World. Edited by, J. II. Thomson and D. Reisehauer; D.
Van Nostrand Conip. Inc. N e w York, 1966. s.26-36. Yukardaki hususlar iin bkz. s.32.
247 H. Sharabi, age. s.33.

199
rululardan kurtarmak gerektiini savunmu ve rnek olarak kleliin
kt bir kurulu olduunu ve M u h a m m e d tarafndan kaldrlmak is-
tendiini, oysa ki Muhammed'den sonraki kt uygulama sonucu
devam edip geldiini sylemitir. 2 4 8 Dnce asaleti ve drstl
gsterip kleliin Kur'an'da doal bir kurulu olarak yer aldn ve
Muhammed'in klelii kaldrmayp, mrnn sonuna kadar kleler
edindiini aklamak varken, bu yiitlii gstermekten kanmtr.

D) 20. Yzyln kinci Yarsnda Gelitirilen


Trk Aleyhtarl Tezi

Arabn gelenek haline soktuu Trk aleyhtarlnn dinsel ve ta-


rihsel kkenleri kurumamtr. Arap siyasetisinin Trkiye'ye kar
"kardelik" ve "dostluk" duygulan konusundaki tutumu ne olursa
olsun, gerek udur ki, temelleri ok eskiye inen Trk dmanl
bugn hl iin iin yaamaktadr. Arabn Trk egemenlii altna gir-
meden nceki dnemlerde Arap lehine i gren (rnein Arap or-
dularnn Orta Asya'lara uzanmas nedenlerini hazrlayan) Trk
dmanl, yzyllar ierisinde eitli faktrlerle birleerek gibi
bym ve gnmze dek gelmitir. Dostluk ve kardelik
iirmeleri altnda yatan gerek, bu bitmeyen Trk aleyhtarldr.
20. yzyln ikinci yarsnda Arap yazarlarn hemen hemen oy-
birlii ile yenileyerek savunduklar ve Trk dnya kamuoyu nnde
kltrcesine ortaya koyduklar tez genel olarak yle zetlenebilir:
"Tanr, Arap kavmini kendi z kavmi olarak semi, dier kavimlere
stn bilmi ve Muhammed'i peygamber olarak gndermitir.
Gnderirken de Arapa diliyle Kur'an' indirmitir. M u h a m m e d sa-
yesinde Araplar birletiler, eski geleneklerini srdren bir dine, yani
slamiyete kavutular, byk bir imparatorluk kurdular ve 'emsalsiz' bir
uygarlk yarattlar. slam uygarl diye bilinen ve 'Bat'ya k tutan' uy-
garlk, tm olarak Arap dehasnn ve zeksnn oluturduu bir uy-
garlktr, z be z Arap uygarldr. Ne var ki, bu din ve bu uygarlk
Trklerin Arap lkelerini igal etmeleriyle kt ve snd. Araplara,

248 Aneer, Ali Seyd, The Spiril of islam. Lodon, 1955. s.267. Bu kitabn ilk b a s m
1922 tarihinde yaplmtr.

200
slam uygarlna ve slam dinine en byk felaketi getirenler Trklerdir.
Eer Trk igalleri olmam olsayd Araplar bugn yeryznn en ileri
uluslar arasnda yer alm olurdu. Nitekim Trk boyunduruundan kur-
tulmakla Arap dnyas, yeniden benliine ve kendi dininin zne, eski
stnlne kavutu, yeniden uygarlk yoluna girdi."
Birka tmceye sktrarak zetlediimiz bu Arap tezinin sa-
vunucularn burada teker teker ele almaya imkn yoktur. Bunlardan
sadece bir iki-sini ve daha dorusu gnmzde Bat'y yabanc dildeki
yaynlaryla etkileyen yazarlardan bazlarn belirtmekle yetineceiz.
Hemen ekleyelim ki, bu tezi ileyenler sadece zel kiiler deil, Arap
dnyasnn tannm niversiteleri ve resmi kurululardr.
Ve ne hazindir ki, yukardaki Arap tezine kar ne Trk aydn, ne
Trk yazar, ne Trk niversiteleri ve ne de Trk makamlar tepki
gstermi ya da bundan haberli grnmtr. Arap yazarlarn ou
kez yanl ve bilim drstl ile badamaz iddialarna ve Trk
sulamalarna kar sesini karan olmamtr.

J) ada Arap Milliyetisi "slam Dinini Gerileten


ve slam Uygarln Yok Eden Trkler Olmutur"
Tezinin Mirass ve Kararl Temsilcisidir
slamn Araplar elinde bulunduu srece olumlu bir din olarak i
grd ve Arap "zeks ve dehas" araclyla uygarlk yaratt ve
Trklere getii an znden uzaklatrld ve bozulduu gr, 20.
yzyln ikinci yarsnda Arap yazarlarn pek ustaca gelitirdikleri bir
grtr. Verilebilecek nice rneklerden bazlarn zikretmek gerekirse:
1954 ylnda ngilizce olarak yaymlad The Arcb Genius in Sci-
ence and Philosophy adl yapatnda mer A. Faruk, slam uygarl,
slam bilimi, kltr ve gelimesi diye ne varsa her eyin sadece ve
sadece Arap zek ve dehasnn rn olduunu ileri srer. Genel ola-
rak bu gr dier tm Arap yazarlarnn da benimsedikleri, fakat
ou zaman Arap olmayanlar gcendirmemek amacyla kapal
ekilde ve ekinerek akladklar bir tezdir. mer A. Faruk ise hi
ekinmeden ve "Biz (Araplarn) Gerek Dehamz" bal altnda
yapt girile, Arap ulusunu bilgi dehasyla donatlm, bilim ol-
gunluuna erimi, dncelerde hogrye sahip ve daima ileriyi
gren bir ulus olarak tanmlar. Yazara gre Araplar olmam olsayd

201
Bat uygarl diye bir ey domazd. Arap egemenlii dneminde
bilim, fen ve hogr verilerinin tm ekilde var olduunu syleyen
yazar, Emevi ve Abbasi halifelerinin, Hristiyanlara, Yahudilere, Ha-
ricilere ve dierlerine kar mmkn olan hogry gstermi ol-
duklarn, fikir ve dnce zgrlne saygl olduklarn belirtir. O
alarda Bat'daki dnce insanlarnn atelere atldn syleyen
yazar; fikir, dnce ve bilim zgrlnn Araplarda olduu kadar
hibir ulusta sayg grmediine deinerek; "Araplarn sahip olduklar
bu zgrlk anlayna (Eski Yunan) bile sahip olamamtr. Serbest
dn geleneini genlie alad diye Sokrat' Yunanllar zehir
ierek lme mahkm etmediler mi?" diye sorar. 2 4 9
Bu yukardaki grleri aa yukar ayn tonda olmak zere 1972
ylnda Fransa'da, Franszca olarak yaymlad Dveloppement et Qu-
estions d'Orient adl yaptnda (Edition Cujas, Toulouse 1972) gelitiren
bir dier Arap yazar, Abdullah Sahb, slam tarihi ierisinde n yapm
kim varsa hepsini de Arap diye tantarak slam uygarln Araba mal
etmek hrsn biraz daha teye gtrr. Araplkla ilgisi olmayanlar bile
Arap olarak gsterir. bn Sina, bn Haldun ya da Gazali gibi nller ve
daha niceleri, onun kaleminde Arap asll olarak tanmlanr. Oysa ki, bu
saydklarnn byk ounluu Acem ya da Trk aslldr. rnein bn
Sina Trktr; Acem asll olduunu idda edenler olmakla beraber Arap
asll olmad muhakkaktr. Farab Trktr. bn Haldun Tunusludur. Ga-
zali Acem aslldr vs. Baka bir deyimle, slam uygarln oluturanlar
arasnda Arap asll olarak gsterilebileceklerin says gerekten pek
azdr. Ne var ki, eskiden olduu gibi bugn de Arap yazarlar gerei tam
tersine dntrerek Arap asll olmayan dnrleri ve bilginleri
Arapm gibi tantmaktan geri kalmazlar.
Bunu yaparlarken de Trk, slam uygarlna katkda bulunmak
yle dursun, bu uygarln yok edicisi gibi gsterirler. Nice
rneklerden biri olarak Abdurrahman al-Bazzaz' ele alalm. 20.
yzyln ikinci yars ierisinde Arap milliyetiliinin en gl na-
zariyecilerinden ve sylendiine gre Arap dnyasn Cemal Nasr'dan
sonra en fazla etkileyebilenlerden biri olan al-Bazzaz, slamn en erefli
ve en nemli dneminin Arap egemenlii dnemi olduunu belirtir ve

249 O m a r A. Farrukh. The Ami) Genius in Science anl Philosophy. Arapadan


ngilizcevc eviri John B. Hardie. Washington, 1954. s.7-10.

202
Araplar tarafndan yaratlan slam uygarlnn "Barbar Trkler"
tarafndan yok edildii ynnde Gustave Lebon adl bir Fransz yazar
tarafndan daha nceleri ne srlm olan dnceleri kendisine des-
tek yapar ve onunla ay grte olduunu belirtir. 2 "' 0 Bilinmesi ge-
rektii zere Gustave Lebon, La Civilisation des Arabes ad altnda
geen yzyln ikinci yarsnda yaymlam olduu kitabnda Arap-
larn, Yunan, Roma ve Acem etkisiyle byk bir uygarlk aamas
yaptklarn, fakat Arap lkelerini fetheden Trklerin bu uygarl an-
layabilecek dnce yeteneinde bulunmadklarn, balangta sadece
taklit yoluna bavurduklarn ve uzun yzyllar geince birazck bu uy-
garla alr olduklarn anlatr. al-Bazzaz, kendisine stat olarak
setii Gustave Lebon tarafndan gelitirilen bu dnceleri kendi z
dnceleri olarak ilemekten ekinmez. 2 5 1
1975 ylnda ngilizceye evirerek yaymlad On Nationalism
adl kitabyla Arap milliyetiliinin gelitirilmesi iin her arac ve her
olana kullanmak gereine inandn syler.
slam esiyle bal kalnmayp, Arabn slam ncesi tarihini,
yaamlarn ve geleneklerini dahi ulusal bilinci olgunlatrmak iin
deerlendirmek gerektiini anlatr. 2 5 2
Abu'l Hasan al-Nadv, 1955 ylnda Kahire'de Arapa olarak
yaymlad ve slam gerilemesiyle dnyann kaybnn ne olduunu
balk yapan yazsnda slamn ilk drt halife dneminden sonra ge-
rilemeye baladn ve asl Trklerle birlikte kmeye yneldiini,
Trklerin bilim ve kltr alanlarnda pek uyuuk davrandklarn, bu
alanlarda her trl yenilie ve gelimeye kar olduklarn sa-
vunmutur. 2 " 1 3 Ayn ekilde Nejl zzettin adndaki bir baka Arap
yazar, 1953 ylnda ngilizce olarak yaymlad The Arab World
adndaki yaptnda 2 3 4 Trklerin fikriyata, bilim ve kltre nem ve
deer vermediklerini, Arap lkelerinin Trk egemenlii altna gir-
2 5 0 S.G. Haini (Editr). Aral Nationalism; An Anthology Selected and Edited by S.G.
Haim, Los Angeles. 1962, s.182.
251 Ibid, s.182. al-Bazzaz'n bu konuda kendisine dayanak yapt dier bir eser de
L o t h o p Stoddard' The Ne ir World of slam'lir.
252 Abdul R a h m a n al-Bazzaz, On Arab Nationalism. London. 1965. s.23. 35-37. 38.
2 5 3 B kitabn zeti ve baz paralarnn ngilizce evirisi iin bkz. G.E. Vo G u -
ebaum, Modern Islam: The Search for Cultural Identx. University of California
Press, 1962. s. 181. 184-185.
2 5 4 Nejla Izzcdin. The Arab World. Chicago, 1953. s.61-62.

203
mekle uygarlk gelimesinden yoksun kaldklarn, Trk igalleriyle
birlikte slam kltrnn ve bilimin yok olduunu, Trk ynetiminin
her eyi baltaladn belirtir. 2 5 5 E. Atiyah adndaki bir baka Arap
yazar, 1955'te ngilizce olarak yaymlad The Aiabs adl yaptnda,
"Araplar geri braktran Trklerdir, Napolyon'un Msr' ve Arap
lkelerini igal etmesi tarihine kadar Anjplar Trkler tarafndan ge-
rilikler uykusuna sokulmulardr ve Napolyon igaliyle birlikte bu
uykudan uyanmlardr" grn ele almtr. 2 5 6
Profesr Hitti, History of the Arabs, Fron the Earliest Times to the
Present adl yaptnda, 1517 ylndaki Osmanl igalinden II. Dnya
Sava'na gelinceye dek Msr ve Arap tarihinde hibir gelime
olmadn, Napolyon'un 1798 ylnda Msr'a ayak bast ve dier
Arap lkelerini ele geirdii tarihe dek Arap dnyasnn tam bir ka-
ranlk ada ve Osmanl boyunduruu altnda inlediini belirtir.
Yazar, bu ayn grleri, The Arabs, -4 Short History adl yaptnda
d a aklamtr 2 5 7
Profesr arab 1962 ylnda yaymlad Governments and Politics
of the Middle East in the XXth Century adl yaptnda, zgr ve serbest
dncenin Araplara zg olduunu, bu Arap ve slam geleneini
Trklerin, zellikle Osmanllarn ortadan kaldrdklarn belirtir. 2 5 8
Abdullah Laru, 1967 ylnda Paris'te yaymlad L'Idologie Arabe
Contemporaine adl kitabnda, slamn esas itibariyle "zgrlk" ve
"hogr" dini olduunu ve Trkn elinde bu niteliklerini yitirdiini
yle anlatr:

"Denilebilir ki, slam dini Arap kaldka zgrlk, hogrl


ve baarl olmutur. Trkn eline geince bu niteliklerini yi-
tirmi ve bozulmutur. Trkn elinde slam, Avrupa lkelerinin
kaderci ve zgrlkten yoksun dnemi boyunca zaferler salama

255 bid. s.62.


2 5 6 E d w a r d Atiyah, The Arabs. Edinburg, 1955, s.73.
257 bil, s.745. A y r c a bkz. The Arabs A Short Histoy, s.212-213. Ayrca bkz. S.G.
Haini (Editr), Arab Nationalism; An Anthology Selected and Edited by S.C. Haim.
Los Angeles. 1962, s. 182.
258 H . 8 . Sharabi. Government and Politics of the Middle East in the Twenteilli Cen-
nny. Princeton. N e w Jersey. Van Noslrand, 1962, s. 13.17.

204
esi olmutur. Fakat ne zaman ki Avrupa, reformlar dneminden
kurtulu dnemine kmtr, ite o zaman her alanda stnlkler
ve baarlar salamtr." 2 5 9

Yazar bu grleri Arap dnyasnn yazarlarnn dncelerini


yanstan bir gr olarak belirtir. Onun bu satrlarnda Trk aleyhtarl
duygusunun Arap aydnlar arasnda hl nasl bir smr esi olarak
kullanld kans yatmaktadr.
nk unu unutmamak gerekir ki, Arap aydn, Bat dnyasnn
son yzyllk aklc gelimesi karsnda slamn aresiz bir du-
rumda bulunduunun bilincine yava yava eriir olmutur. ada
ve uygar bir zihniyetle badamaz olan slami kurulularn mev-
cudiyeti, onu artk iyice rahatsz etmeye balamtr.
zellikle Bat eitiminden gemi snflar slamn siyasal ve sos-
yal konularda I 4 0 0 yl boyunca benimsedii ou kurulular, sadece
toplum bakmndan sakncal deil, mspet akl ve ahlak anlay
bakmndan da utan verici bulur olmular ve bu nedenle, bu ku-
rulularn aslnda slama yabanc olup Trkler tarafndan konulduu
ya da slamn kaldrmak isteyip de Trkler yznden srdrlegeldii
tezini gelitirmilerdir. rnein, kleliin kt bir kurulu olduunu
ve slamn bunu ortadan kaldrma amacn gttn, oysa ki Trkler
yznden var olup geldiini ya da slamn sava dini olmayp bar
dini olduu halde Trklerin bu dini sava dini haline soktuklarn ya
da slamn demokratik bir sisteme yer verdii halde Trklerin des-
potik rejimler getirdiini ya da kadn haklar konusunda Mu-
hammed'in yerletirdii "gzel" esaslarn Trkler yznden yok
klndn ya da slam uygarlnn Araplar tarafndan yaratlp
Trkler tarafndan kurutulduunu ve buna benzer hususlar Arap le-
hine olmak zere ilemitir.
Arap yazar Abdullah Sahb, 1972 ylnda Franszca olarak
yaymlad Developement et Questions d'Orient adl yaptnda, "yar
vahi niteliklerde" grd Trkleri, bir yandan Bizans uygarlnn ve
dier yandan Arap uygarlnn katili gibi gsterir. Ona gre Trkler, ki
Moollarn yeenidirler, kendilerinden nce slam uygarlna en
byk darbeyi indiren Moollar kadar slama ktlk yapmlardr.
Trklerin darbesi Moollannki kadar ani ve sert etki yaratmamsa da,
259 AbdalUh Laroi. L'/deolngie Arttbe Ctmemporine. Paris, 1967. s.24.

205
daha ykc ve zararl olmutur. nk, yine yazara gre, Seluklularn
ve daha sonra Osmanllarn Bizans ve Arap lkelerine yaylmalar so-
nucunda bu uygarlklarn "gelenekleri" iz brakmamacasna tehlikeye
girmitir. gal ettikleri yerleri harabeye evirmi ve Tiirkletirmi ol-
duklarndan, gemi uygarlklarn izlerini de silip sprmlerdir. 2 6 0
Bir baka Arap yazar, Abbu, 1974 ylnda ngilizce olarak
yaymlad The Angry Arabs adl yaptnda, gnmz Arap ya-
zarlarnn ve milliyetilerinin Tiirk hakkndaki ortak grlerinin hain
Tiirk eklinde zetlenebileceini ve onlara hl Arap uygarln
Trklerin yok ettii kansnn egemen olduunu syler. 261

2) Arabm (ve Msrlnn) Geri Kalml Nedenlerini


Trkn Srtna Ykleyen ve Tanr'dan Tiirke
Lanetler Yadrmasn Dileyen Arap Lider: Cemal Abdiil Nasr
Cemal Abdiil Nasr, 20. yzyln ikinci yarsnda Trk dmanl
duygularn en etkili ekilde ileyen ve bu duygular gerek Arap
dnyasnda ve gerek dnya kamuoyu nnde en gl ekilde
formlleyen bir lider olmutur.
Daha nce de belirttiimiz gibi, Trke kar Arabi tahrik etmenin pek
eitli denemeleri olmutur. Bunlardan biri de Trkn "kt ynetimini"
olduundan daha "kt" gsterme abalardr. Trkn Araba kar kt
davrandn, Arabi gelimekten alkoyduunu ileri srmek suretiyle
Arap milliyetisi bir hayli baarl sonular almtr. Fakat denilebilir ki,
bu taktik, son iki yzyldan beri, daha dorusu Msr'n Napolyon
tarafndan igalinden beri etkili bir ekilde i gren bir taktik olmutur
ve aa yukar Napolyon'un yntemlerine gre uygulanmtr. lerde, bu
blmn 2. kesiminde greceimiz gibi Napolyon, Msr seferini kolayca
baarya ulatrabilmek iin Msr halkn olmadk kurnazlklarla
kandrmasn bilmitir. Msr'a karken beraberinde bask makineleri ge-
tirerek Arapa brorler, kitaplar bastrtm, beyannameler yaymlam
ve Msr halkn Trklere kar koruyan bir kurtarc klna girmesini
bilmiti. Bu beyanname ve yaynlar yoluyla Msr'daki Memlkler
ynetiminin ktln belirtmi, eskiden zengin ve mreffeh yaayan

2 6 0 Yazar, b grlerini Rene Groussel'nin L'Empire h Levl (Payot, 1949) adl


kitabndan ald pasajlara dayatr. Bkz. Abdallal de Salb. Develppement el Qu-
estitms d'Orien. Editio C u j a s Totlouse, 1972. s.295.
261 Bkz. W.F. Abboshi. The Ant>? Arabs. Philadelphia. 1974. s.77.

206
Msr lkesinin Trklerin igalinden sonra smrlmeye balandn ve
her trl gelimeden geri brakldn anlatmtr. Kendisine Msr'daki
din adamlarn da mttefik yapan Napolyon, bu denemelerinde bir hayli
kazan salamtr. Bu arada kendisini Msr halkna, "gerek
Mslman" olarak da tanmlamay ihmal etmemitir.
Belirtmekte yarar vardr ki, Trk igallerini ve ynetimi sistemini
ktlerken Napolyon'un ileri srd hususlar, daha nceki yzyllar
esnasnda Arap yazarlarn yukardaki sayfalarda zetlediimiz
dncelerine ve savlarna benzemekteydi:

"Bir zamanlar, diyordu Napolyon bu beyannamelerinden bi-


rinde, bir zamanlar Msr'da byk ve gzel kentler, kanallar,
nemli bir ticaret vard, tm bunlar Memlklerin istibdad ve
meskeneti yznden yok oldu." 2 6 2

Bir baka konumasnda, "ok uzun srelerden beridir ki, Kaf-


kaslardan kopmu bu Memlkler etesi yeryznn bu en gzel
blgelerini mstebit ynetimleri altnda inletmektedirler. Fakat
kinatn hkimi... artk unu emrediyor ki, onlarn bu istibdad sona
ersin" diyordu. Ve yine yle ekliyor:

"Nerede ki bereketli bir toprak paras bulunur, o mutlaka


Memlklere aittir... Gzel kleler, evler ve her ey onlarn elin-
dedir. Eer Msr onlarn iftliiyse, Tanr'dan gelme tapularn
gstersinler bakalm. Fakat Tanr hayrhahtr ve adildir insanlar
iin ve O'nun yardmyla bundan byle hibir Msrl, hibir
eyden yoksun klnmayacaktr ve herkes en yksek mevkilere
gelebilecektir... Bylece halk mutlulua kavuacaktr." 2 6 3

262 Bu konuda gerekli kaynaklar iin bkz. Nakola al-Turk, Histoire de l'Expdition des
Franais en Egxpte. Publie el Traduite par M. Desgranges Aine. Paris. 839, s.25.
2 6 3 Ibid, s.21, 25. '
Napolyon'un, kendi igal siyasetine alet eder olduu bu tez, Arabn lier frsatta
smr aleti y a p m a y a alt bir tez olmutur. Emir Faysal da 1919 ylnda, yani I.
Dnya Sava s o n u n d a bu taktie bavurarak sadece Arap liderlii k o n u s u n d a deil,
sava kazanan devletlerden bir eyler koparabilmek amacyla. Arap lkelerinin geri
kalma nedenlerinin sorumluluunu Trkte aramak gerektiini dnya k a m u o y u n a du-
yurmaktayd. 1 O c a k 1919 tarihinde Paris Bar Konferans'na bu konuda sunduu
bildiri iin bkz. J.C. Hurevitz. Diplomacy in the Near anl Middle East; A Do-
cumentary Record 1914-1956. Princeton. New Jersey. 1956. c.2, s.39.

207
imdi bu taktii ve bu szleri belleimizde canl tutarak bir dnem
sramas yapalm ve Cemal Nasr'n Msr'a bakanlk ettii yllara ge-
lelim. Arabn ve zellikle Msrlnn Trke kar lanet ve nefretlerini
Memlkler dnemi anlaryla balatmak Cemal Abdl Nasr'n ikinci bir
tabiat olmutur. Msr'n Kurtuluu; htillin Felsefesi adl yaptnda
unlar okuyoruz:

"Memlklar dneminde halkmz baka istilalara uram, pa-


rayla tutulan esirler memleketimizin sahibi olmulardr (para ile
tutulan esirler dedii Trklerdir), bask, adaletsizlik ve iflas
onlarn uzun sren ynetimi srasnda Msr hkmetinin kanunu
haline gelmitir. lke, yem arayan vahi hayvanlarn yata
ekline dndrlmtr. Bahsettiim yem bizdik, bizim malmz,
bizim topraklarmzd. Zaman zaman tarihimizin bu dnemini tet-
kik ettiimde derebeyliin kanmz emii, hislerimizi ayaklar
altna al, gururumuzu yere vuruu karsnda yreimin bur-
kulmasn n l e y e m e m . . . " 2 6 4
Yukarda geen "vahi hayvanlar" deyimini Nasr, Trkler iin
kullanmakdayd ve Arabn bin yl ncesinden beri Trke layk
grd bir deyimi yenilemekteydi.
1955 tarihinde ngilizceye evrilmi olarak yaymlanan Msr'n Kur-
tuluu; htillin Felsefesi adl yaptnda Moollar ve mstebit Kaf-
kasyallar diye tabir ettii Trklerin nasl kle olarak devlet ynetiminde
ie balayp, nasl efendilerini ldrp iktidara sahip olduklarn ve
bylece Memlkler ynetimini kurduklarm belirttikten sonra; "stibdat,
zulm ve tahribat onlarn Msr'da birok karanlk yzyl boyunca sren
iktidarlarnn zelliklerini tekil etmitir" 2 6 5 der. Her ne kadar yaptnn
pek ok yerinde genellikle Memlkler dneminden sz ediyormu gibi
grnrse de, gerek "karanlk dnemler" deyimini kullanmasndan ve
gerek Arabn Osmanl'ya kar bedduasndan sz etmesi aka gsterir
ki, ima etmek istedii ey tm dnemler boyunca Msrlnn Trk bo-
yunduruu altnda kald dnemlerdir. Yani, tm dnemler boyunca
Trktiir. Fakat srail'e kar giritii mcadelelerde Trkleri kendisine
2 6 4 A. Nasr, Felsefem, eviren M. Salihol, tarih yok. s.28-29. evirideki hatalar
evirene aittir.
265 Gamal Abdul Nasser. Egyp's Liberalim; The Plilosoply of he Revolulio. W a s -
hington D.C.. 1955, s.62-63.

208
hasm klmamak ve hi olmazsa Birlemi Milletler Tekilatnda onun
oyunu alabilmek kurnazlyla genel olarak Memlklar, Moollar ve Kaf-
kasllar deyimlerini kullanmtr. Trk toplumunun "cehaletine" gvene-
rek bu deyimlerin nasl olsa Trkler tarafndan anlala-mayacan,
Trkleri tedirgin etmi olmayacan, fakat buna mukabil maksadn
Bat'ya ve dier uluslara ifade etmi olabileceini dnmtr. 2 6 6

a) Nasr'a Gre, Msrlnn Diledii Tek ey:


Tanr Trkn Cezasn Versin
Yzyllar boyunca birikip gelen Trk dmanl duygularnn
ya fark olmakszn her Msrlnn gnlnde ve aznda yer ettiini
Nasr'n u szlerinden anlamak mmkn:

"ocukluum sralarnda havada ne zaman bir uak grsem


mrldanr olduum bir arknn anlamn bir aralk tahlile
altm: Ey byk Tanrm, sen ngilize belasn ver! Zamanla
rendim ki, bu msra bize Memlkler dneminden gelmedir. O
zamanki dedelerim buna benzer bedduay Trklere kar kul-
lanrlarm: 'Ey Tanrm, sen Trkn belasn ver! (Trk yok
et!)" 6 7 Benim mrldandm ark, eski dnemlerden kalma bir
formln yeni bir duyguya uygulanm biimi olmaktayd." 2 6 8

...Nasr'n Trklerle ilgili duygular ylesine olumsuzdur ki,


Arabn yaantsndan ve anlarndan Trk tamamyla ve her nok-
tasyla silmek ister:
"Binlerce Msrl aile arasndan seilmi bir rneim vardr: Ai-
lede baba kyldr. Annenin asl Trktr... Bu rnek ne denli uy-
gunsuz yaadmz gsterir. Bu nedenle kendi kendime; tm
bunlar geecek, sorunlarmz hallolacak... diyorum. Ackl du-
rumumuzun nedenlerinin kkleri bunlar ite..." 2 6 9
2 6 6 Gerekten de d n d gibi o l m u ve Tiirk toplumu genellikle Nasr'n Trkler
hakkndaki g e r e k dncelerini ve niyetlerini bilmemitir. Felsefem adl kitab
Tiirkeye e v r i l m i ve eviren kii Ttirke hakarel niteliinde grd baz pa-
sajlar a l m a m t r . Ancak, Memlklerle ilgili b l m n Trklerle ilgisi o l d u u n a
d o k u n m a k s z n y u k a r d a belirtilen ksmlar almtr.
267 ngilizce m e t i n d e y e r alan A r a p a asl yle verilmitir: "Ya Rabb ya nutajele,
Ahlik a l - U t h m a n l . " Bkz. Ganal Abdl Nasser, age. s.65.
268 Gaal Abdl N a s s e r . age. s.65.
269 A. Nasr. Felsefem, eviren M. Saliholu, s.31-32.

209
Grlyor ki Nasr, tpk dier Arap milliyetileri gibi, her eyin so-
rumluluunu Trkn srtna ykleyip ve Trk ynetiminin yzyllar
ierisindeki ktlklerine vesile gsterip Arabn uyanmas, geriliinin
nedenlerinin bilincine vasl olmas yollarn Trk dmanl esiyle
denemektedir. Hem de en etkili bir ekilde denemektedir. Gelime yo-
luna girebilmek iin Araba, onun ilkelliinin, fakirliinin ve geriliinin
nedenlerinin kendinden gelme olmad kansn vermek, bu yoldan
onu tahrik etmek Nasr'a en uygun yol grnmtr. 2 7 0

b) "Araplarn Eitilmesini Engelleyen Trklerdir"


Tezini 1964'lercle Savunan Sudlu Bakan
1964 ylnda ngilizce olarak yaymlad Arabia Days adl
kitabnda eyh Hafz Vahba, ki Suudi Arabistan'da Eitim Bakanl
yapm ve eliliklerde bulunmu bir kimsedir, Arap halklarnn cahil
kalmalarnn nedeninin Trkler olduunu ve nk Trklerin eitim ku-
rulular amadklarn ve hatta Arap yneticilerin okul amak iin
giritikleri almalara engel olduklarn, Hicaz ve Yemen ya da benzeri
yerlerde durumun hep byle olduunu yazar. Arap rknn Trk rkna
nazaran ok daha "asil" olduundan sz ederek, 20. yzyln balarndan
itibaren Arap saldrlar sonucu yenilgiye uratlan Trklere kar Arap-
larn ne kadar "asilane" davrandklarn hikye eder. 271 Sylemeye
gerek yoktur ki, Osmanl yneticileri, deil sadece Arap ahaliye kar,
Trk halkna kar da ayn ihmal ve ilgisizlii gstermilerdir. Halk
cahil tutmak iin ayn melun siyaseti gtmlerdir. Ne var ki, bu siyaset
eriat zihniyetinin yaratt ve Gazali gibi "hccet-l slamlarn" des-
tekler olduu bir gelenektir. Eitim kurulular alm olsa idi dahi bu
kurulularda eriat verileri (rnein Kur'an ya da hadisler vs.) oku-
tulduu srece insanlarn cehaletten kurtulmalar olana olamayacana
gre, sz konusu davranlar yermenin anlam yoktur. Yermeleri Tiirke
deil, eriat zihniyetine yneltmek gerekir.
Yenilgiye uratlan Trk askerlerine ve subaylarna kar Araplarn
byk bir "asaletle" davrandklar iddialarna gelince, unu sylemek
gerekir ki, bu "asil" davran, Trk askerlerinin ve kumandanlarnn
karnlarn demek ve azlarndaki altn dileri skmek gibi iilmeye
deer noktalara gtrlmtr.
2 7 0 Ukz. Fayez A. Sayegl. Anl> Unity: Horn nil Fulfilment. N e w York. 1958, S.6..
271 Bkz. Sheikh H a f z W a h b a , Arabian Days. London. 1964. s.47. 48. 165.

210
V) ARA BN VE SLAMIN GER KALMILIININ
SORUMLULUUNU TRKE YKLEYEN
DDALARDAK GEERSZLK

Araplarn Trkler yznden geri brakldklar ya da slamn


Trklerin elinde bozulduu ya da "hogrszlk", "savalk",
"saldrganlk", "despotism" vs. gibi kt kurulularn ya da "kadn
aalk klma" gibi uygulamalarn Trkler yznden slama sokulduu
ya da slam uygarlnn Araplar tarafndan yaratlp Trkler tarafndan
ykld ya da buna benzer Arap iddialarn burada enine boyuna
eletirmek imkn yoktur. Bu konular, her birisi, bal bana bir kitap
olacak nitelikte eylerdir. Fakat bu iddialarn geersizlii hususunda sa-
dece ksa bir fikir edinmi olmak ve esas sorumluluun Trklerden zi-
yade slamn kendisinde bulunduunu belirtmek zere bir iki noktay bu-
rada aklamaktan kendimizi alamayacaz.
Bu vesile ile unu hatrlatmak gerekir ki, yukardaki Trk aleyhtar
Arap iddialarndan bazlarn Trk eriats da destekler ve rnein
Trkn slamdan nce byk devletler kuramayp slam sayesinde bu
gelenee kavutuunu ya da hogrden yoksun iken slam sayesinde
hogrl olduunu syler. Trk din adamnn ve eriatsnn bu
konulardaki tutumuna ilerde ayrca yer vereceimiz iin bu sorunlar
orada ele almak zere imdilik sadece bunlar dnda kalan bir iki
noktaya parmak basalm.

A) "slam Uygarln Yok Eden Trklerdir" ddialarna Kar

slam uygarl konusundaki Arap iddialarna verilecek yant


udur ki, bu uygarlk ne slamdan domadr, ne Arabn yaratmasdr
ve ne de Trkler yznden batmtr. slama yabanc ve zellikle
Kt'cm d kaynaklardan km olan bu uygarln gelimesine biz-
zat slamiyet darbe vurmutur. yle ki; Miladi 8. yzyldan 11.
yzyln balarna kadar sren bir slam uygarl dnemi vardr ki,
eskiden olduu gibi bugn dahi Arap yazarlarn kaleminde "Arap uy-

211
garl" diye tanmlanr. nk onlara gre bu uygarl yapan Arap-
lardr, Arap bilginleri ve dnrleridir; o kadar ki, Arap olmadn
bildikleri kimseleri bile (rnein bn Haldun, Farab, bn Sina vs. gibi)
Arapm gibi gstermekten ekinmezler. 2 7 2 Oysa ki islam uygarl
denen ey ne "Arap uygarldr", ne Arap unsurlarn oluturduu bir
uygarlktr ve ne de bu uygarln temelleri bizatihi slama dayaldr.
"slam uygarl" ya da "Arap uygarl" denmesinin nedeni, bu uy-
garl yaratan yaptlarn Arapa yazlm olmas ve bu yaptlardaki
esaslarn genellikle slama ve daha dorusu Kur'an'a uygunmu gibi
gsterilmi bulunmasdr.
Baka bir deyimle, slam uygarl denen ey, slami olmayan
kaynaklar (zellikle- Eski Yunan kaynaklar) sayesinde ve Arap ol-
mayan unsurlar (zellikle Acem, Trk, Yahudi, Hristiyan vs.) elinde
olumu, fakat aklcla ynelme olana tanmayan slami emirler
(rnein Kr'ah) yznden yok olmutur. Baka bir deyimle, bu uy-
garln olumasnda Arabn rol pek clz olmutur. Nitekim Mu-
kaddima adl yaptnda bn Haldun, Araplardan sz ederken
"Yeryznn uygarlktan en uzak kalm insanlar" olarak tanmlar
ve unu ekler: ,

"Ne ilgintir ki, ister din ve ister dier alanlarda olsun, Mslman
dnr ve bilginlerin byk ounluu Arap olmayanlar
arasnda kmtr. Araplardan pek az kimse gsterilebilir ki...
mspet bilimlerde temayz etmi olsun." 2 7 3

Gerekten de akla gelebilecek ne kadar isim varsa, hepsi de ya


Acem ya Trk ya Yahudi ya Hristiyan ya da Arap olmayan bir
rktandr. bn shak'lar, al-Rz'lar, Farab'ler, bn Sina'lar, bn Hal-
dun'lar, bn Rtler, al-Birn'ler, Abu'l-Farac'lar, al-Belzur'ler, bn
Kuteyba'lar, Ab'l Fida'lar, bn Hallikan'lar, bn al-Cevz'ler, bn'l
Esir'ler, dris'ler, Taber'ler ve daha saymakla bitmeyecek ne kadar
bilim adam ve dnr varsa hepsi Arapa diliyle yazan ve Arap ol-
mayan Mslman unsurlardr. Sadece Arap grameri alannda baz

272 Abdullah De Sahb, Development el Questions d'Orient. T o u l o u s e , 1972, s.2.


273 Mukaddima'nm son b l m n d e bu k o n u d a bilgi vardr. ngilizce eviri iin bkz.
bn Khaldm. The Muqaddima; An Introduction to History, trasl. F. Rosenthal,
New York, 1958, c.2, s.311.

212
Arap unsurlarn rol oynad kabul edilir. 2 7 4 Bilim evrelerinin be-
lirttiine gre, Arap grameri dahi Arap olmayan (zellikle Acem) ya-
zarlar sayesinde gelimitir. 2 7 5
Kur'an, hadis ve fkh gibi slamn kendisiyle ilgili alanlarda dahi
durum bu olmutur.

I) islam Uygarl, Eski Yunan Bilim Kaynaklarnn Arapayc


evrildii Dnem ile Balar; Balatanlar da Araplar Deildir
Arap milliyetisi, "Arap uygarl" diye tanmlad slam uy-
garlnn slami kaynaklara ve zellikle Kur'an'a dayandn, nk
Kur'an'm bizzat "ilim" demek olduunu ve her trl ilmi kapsadn
ve te yandan Muhammed'in sz ve davranlarnda (hadis ve snnet)
ilmin temellerinin yattn syler.
Bilimsel ve tarihsel gerek udur ki, bu iddia bir abartmadan iba-
rettir, nk slam uygarl denen ey Miladi 7. yzyln balarnda
kendisini peygamber ilan eden Muhammed'le ya da Kur'an ile
balamaz; Muhammed'in lmnden sonra slam yaymaya devam
eden ilk drt halife dnemi ile ya da hatta bu dnemi isleyen Emeviler
(MS 661-750) zamannda dahi balamaz. Her ne kadar Emeviler
dneminde ebedi bir canlanma grlrse de, bilimsel gelimeden pek
sz edilmez. Bilimsel gelime ve slam uygarl Abbasiler dnemi
ile balar. Balamasnn nedeni Eski Yunan yaptlarnn bu halifeler
dneminde (zellikle Harun Reid, al-Mansur, al-Me'mun gibi)
Arapaya evrilmi olmas ve bylece bilim ve sanatn her dalnda
Eski Yunan dnr ve bilginleriyle kpr kurulmasdr. Bu zamana
gelinceye kadar ilim diye bir ey yaplamamtr, nk Mu-
hammed'in Tanr szleri olmak zere yerletirdii Kur'an ve hadis
hkmleri mspet ilim yapmaya elverili bir ey getirmemitir. Her
ne kadar M u h a m m e d , Kur'an'm ilim kayna olduunu ve her
gerein orada bulunduunu belirtse de, bununla aklc ve deneyci bi-

2 7 4 Kur'an'm Arapa olmas ve Arapa yazma zorunluluunu dourmas nedeniyle. Arap


boyunduruu altna giren lkelerdeki yabanc yazar ve bilginler. Arapay, okuma ve
yazma dili olarak en doru bir ekilde renebilmek iin Arap dili kurallarn "gra-
mer" bilimi haline getirmilerdir. Bu konuda bkz. S.K. Bukhsh, The Cmtibulion to
he Histry af islam ic Civilization. Calcutta. 1905. s.84.
275 al-Faris'Ier, al-Zaccac'lar vs. hep Acem aslldr.

213
limleri kastetmi deildir. Onun "ilim" dedii ey akl rehberliiyle
ve deneylerle kantlanmasna gerek bulunmayan dinsel emirlerin
tmdr. Kii, toplum ve devlet yaamlaryla ilgili olarak koyduu
hkmlerin mspet bilimlerle badar bir yn yoktur.
rnein .salk ve hastalkla ilgili olarak koyduu hkmler
arasnda veba, czam, sarlk gibi hastalklarn sari olmadklarna ve
hastalk ateinin gnahlar dkmek anlamn tadna, sarln
"okutma" yolu ile tedavi olunacana dair olanlar vardr ki, buna ben-
zer hkmlerle tp ilmi yapmaya imkn yoktur.
Yine ayn ekilde Kur'an'da, "Mrikleri nerede grrsen ldr"
eklinde ya da "Kitap verilenlerden... hak dini (slam) din edin-
meyenler, boyunlarn bkp kendi elleriyle cizye verene kadar
savan" eklinde ya da buna benzer nitelie nice hkmler vardr ki,
bunlarla mspet hukuk (milletleraras hukuk) diye bir ey yapmak
mmkn deildir.
Bu rnekleri ilmin her dal itibariyle snrsz ekilde oaltmak ko-
laydr. Bundan dolaydr ki, slamda bilim uygarln oluturanlar ilmi
Kur'an 'dan yararlanarak deil, sadece ve sadece Kur'an d kaynaklar
sayesinde ve zellikle Eski Yunan kaynaklar sayesinde ya-
pabilmilerdir. .. zellikle "Yunan" diyoruz, nk hemen hepsi, bata
Aristo, Eflatun, Sokrat, Galen, Hippokrat, Batlamyoz (Ptolemy) ve daha
saymakla bitmeyecek nice akl statlarndan feyiz almlar ve ancak bu
suretle kendi alanlarnda yaynlar yapmlardr. Mslman bilginler ve
dnrler, bu eski statlar "yanlmaz" birer bilim otoritesi olarak be-
nimsemi ve adeta gz kapal olarak onlar izlemilerdir.
Eski Yunan bilim kaynaklarnn slam uygarl bakmndan
nemini bizzat slam yazarlar kendi kalemleriyle belirtmekten geri
kalmamlardr. slam dnyasnn yetitirdii en byklerden biri
olan al-Chiz, Kitab al-Hayavan adl yaptnda u kesin itirafta bu-
lunur: "Eer (Eski Yunan bilim) kaynaklar olmam olsayd ve eer
biz onlardan yoksun kalm olarak sadece kendi verilerimizle ba
baa kalsaydk, uygarlk diye hibir ey yaratmazdk."
Yine ayn ekilde al-Kind, ki Eski Yunan kaynaklarn ilk
tantanlardandr, Aristo'ya bavurmadan hibir alanda ilim
yaplamayacan sylerdi. Aristo'yu 200 defa okuduunu sylemekle

214
gurur duyduunu aklayan Farab'nin ya da ayn kayna 40 defa
okuduunu belirten bn Sina'nn ya da ai-Raz gibi statlarn, b al-
Nafs'in, al-Brn'nin, bn Akl'in, dis'in, bn Riit'n, bn Haldun'un
ve tm slam bilginlerinin (ki slam uygarlnn bamimarlardr)
syledikleri hep bu merkezde olmutur. Eski Yunan yaptlarna dayal
olarak bilim yapmak ylesine nemli saylmtr ki, slam bilginlerini
buna gre deerlendirmek gelenei domutur. rnein, hemen her
bilim dalnda eriilmez bir deer olarak kabul edilen Aristo, slam
dnyasnda "Muallim-i evvel" diye arlrken, Aristo'nun en iyi yo-
rumcularndan saylan Farab "Muallim-i san" lakabn almtr. Ayn
ekilde slam dnyasnn Aristo kadar nem verdii Eflatun'u kendisine
temel kaynak yapan ve bu nedenle belli etmeden Kur'an'a. ters decek
nitelikte grler savunan bn Arab (ki Eflatun sayesinde insanlar aras
kardelik fikrine ynelmitir) "bn Eflatun" (yani Eflatun'un olu) ola-
rak arlmakla iftihar duymutur.
slamn bu dnr ve bilginleri, bilim verilerini slami kay-
naklardan (rnein Kur'a'dan) deil, zellikle Eski Yunan'n akl reh-
berliiyle ortaya koyduu bilim kaynaklarndan salayabilmilerdir.
Eski Yunan (ve Helen) uygarlklar aklc bilimlerin yapt saylr; bi-
limsel ve ahlaksal gerekleri gkten indii sylenen verilerde deil, akl
rehberliinde aramtr. Ve ite bu veriler ve bu bilimsel gerekler,
daha sonraki slam ve Bat uygarlklarna temel iini grmtr. Ksa
bir fikir edinmek iin sadece bir iki rnekle yetinmek gerekirse, Thales
( 640-548) Gne'in bykln, Gne tutulmas nedenlerini, ge-
ometrik hatlar, evren kanunlarn; Physagoras ( 582) Dnyann yu-
varlaklm ve Gne etrafnda dner olduunu; Anaxogoras ( 428)
Gne'in, Ay'n ve yldzlarn oluumunu; Democritis ( 460) atom
teorisini, hastalklarn mikrobik nedenlerini, anatomi ilminin ilk ve-
rilerini; Hippokrat ( 460) ve Galen, hastaln Tanr'dan gelme
olmayp mikroplardan, pislikten doduunu, hastal tedavi iin ibadet
etmek deil, tbbi usullere bavurmak gerektiini; Aristo tm bilimlerin
hemen her dalnda temel ilkeleri ve bu arada Tanr-kii ilikilerinde
insan varln yceltici ilkeleri ve daha dorusu Tanr-kii ayniyetinde
insanlk sevgisini; Eflatun adalet duygusunun mspet akla dayanan
tanmn ortaya koymutur.

215
Oysa ki, biitiin bu ve benzeri alanlarda ve tm bilim dallarnda
slam, gereklere akl yolu ile deil, eriat yolu ile gidilebilir
olduunu, Kut'cin'dan baka bilimsel gerek kayna bulunmadn,
Kr'cm dnda bilim yaplamayacan ve Kur'an'a ters den ve-
rilerin gerek saylamayacan ngrmtr. ngrrken de, eitli
bilimleri sorunlarndan habersizlik yannda, aklc usullerle eriilmi
olan verilere ters den esaslar "Tanrsal gerek" olarak ortaya
koymutur: rnein, yine saysz rneklerden biri olarak tpla ilgili
konularda hastalklarn (taun, veba gibi) insanlarda sari olmadn,
develerde sari olduunu, hastalk ateinin gnah dker nitelikte bu-
lunduunu, sarlk hastalnn tedavisinin kiiyi hocaya "okutmakla"
salanacan sylemi ve buna benzer nice eyleri Tanr emirleri
olarak yerletirmitir. Sylemeye gerek yoktur ki, bu verilerle mspet
ilim yapmaya olanak yoktur. Nitekim bundan dolaydr ki, tpla
uraan slam bilginleri eitli konular ilerken Kur'cn'a deil, bu
Eski Yunan kaynaklarna atflar yapmlardr. rnein bn Sina, al-
ifc adl kitabnn hemen her satrnda "Galen yle dedi, Hippokrat
byle dedi" diyerek konumutur. Empirik bilim diye tanmlanan
alanlarda (rnein matematik, geometri, corafya, kimya, tp, ast-
ronomi vs.) Eski Yunan kaynaklarndan yararlanmak, nceleri pek
sakncal grlmedi, nk bu alanlarda Kur'an'da yle fazla bir ey
yoktu. Esasen bu konular din sahasna pek girmedii ve Tanr so-
runlarna (ya da Tanr-kii ilikilerine) pek deinmedii iin, Eski
Yunan bilimlerine bavurulmas pek gze batmad.
te yandan bu konularda Eski Yunan bilimlerinden yararlanmann
baz halifeler bakmndan salad karlar vard. rnein tp ko-
nularnda yeni bilgiler edinmek, salna fazlasyla dkn halifelerin
iine gelmiti. Felsefi bilimler alanna gelince; bu alanda da Eski Yunan
dnrn ele alnmas nceleri fazla tepki yaratmad. nk
Mslman yazar ve dnrler, bu kaynaklar herkesin anlayamayaca
ekillerde yorumlamak ve ou kez Kur'an'a uygunmu gibi gstermek
ya da eitli dnrlerin (rnein Aristo ve Eflatun'un) zt grlerini
telif etmek hususunda olduka baarl davrandlar.
rnein Farab ve bn Sina, Eflatun'un grlerini slama yatkn
ekilde yorumladlar. Kiinin lmden sonra dirilecei tezine yer
verir grnmeleri ya da peygamberlerin geliini akla yatkn ekilde
izaha almalar bunun kantdr.

216
Tanr-kii ilikileri konusunda Aristo'nun slama ters den
grlerini ortaya koymaktan kandlar. Bilindii gibi Aristo Tann'y
soyut bir varlk olarak, daha dorusu sevgi olarak ele alm, Tanr-kii
ayniyetini savunmu ve Tann'y sevgi kayna yaparak tm insanlar bu
kaynakta, yani Tanr'da birletirmitir. Oysa ki, byle bir dnce
slamn zndklkla sulad bir dncedir; Tann'y bir bakma insan
eklinde ele alan ve kiiyi kul niteliinde tutan ve slamdan gayr dinsel
inantakilere kar dmanl ve "cihat" asl sayan slam gibi bir dinde
bu dncenin yeri yoktur. Bundan dolaydr ki, Eski Yunan
dnrlerinin Tanr ve kii ilikileri konusuna deinen grlerinin ne
olduu anlalmaya balad an i deimi ve eriat zihniyet hu-
zursuzlanmaya balamtr. rnein, Aristo ve dier Yunan
dnrlerinin "somut Tanr" fikrine ya da cennet, cehennem
hikyelerine yer vermeyen ya da lmden sonra dirilme olmayaca so-
nucuna erien grleri Kur'an ile aka atr olduundan, bu tr
grleri, kapal ekilde de olsa yanstanlar ya da tartanlar, zndk, din-
siz gzyle grlmeye balanmlardr. Felsefe bilimi, aratrma,
tartma ve deney, soru vs. gibi bilimsel yollan aar ekilde kendisini
hissettirir olduu an, karsnda bu yollar tanmayan, tkayan ve tehlikeli
sayan Kuran ve eriatn dier kaynaklarn bulmutur... Hatrlatmak
gerekir ki, aklc felsefe slamn her zaman iin en byk dman olarak
bildii bir alandr; hele Tanr-kii ilikileri konusunda eitli dn yol-
larna yneldike ok daha iddetli bir tepki yaratr olmutur. 2 7 6

2) Abbasi Halifelerinin Eski Yunan Kaynaklarn Arapaya


evirtmeleri ve Bylece slam Uygarl Dnemini Amalar
slama Bal Kalmalanyla Deil, Aksine slamdan
Uzck Durmalaryla Miimkiin Olmutur
Abbasi halifelerinin Eski Yunan yaptlarn Arapaya evirtmeleri,
hi kukusuz slam uygarlnn oluumuna neden olmutur. Fakat
onlarn bu davran slama ballktan domu deildir. Aksine,
slamn znde yatan "Kur'an dnda bilimsel gerek olmaz" il-
kesine aldr etmemelerinden domutur.

2 7 6 Bu konuda bkz. G.F. Houran, Avenoes on le Harmonv of Religion and Philosopln.


London, 1961, s.2-3.

217
nk gerek odur ki, al-Mansur, Harun Reit, al-Me'mun gibi
Eski Yunan kaynaklarnn Arapaya evrilmesinde en ok rol oy-
nayan halifeler, slam ciddiye almamakla ve hatta Kur'a' dahi
"mahluk" saymakla 2 7 7 tannmlard. slamn Arap niteliine kar
adeta alerjileri vard. Acem yardmyla iktidara gelmelerinin, Acem-
lere kar hayranlk beslemelerinin ve bu nedenle devlet ve hkmet
ilerinin bana Acem unsurlar, Acem vezirler getirmelerinin bunda
rol olmutur. rnein halife Abu'l Abbas'n 762 ylnda Badat'
hkmet merkezi olarak kurmasnda etkili olan Acem asll Halid bn
Barnak, Acem, Hristiyan ve Yahudi asll ilim adamlarn danman
olarak kullanmtr. al-Mansur'un 765 ylnda ar bir hastala ya-
kalanmas zerine saraya Hristiyan ve Yahudi doktorlar arlm ve
bu bir balang olmutur. Barmak'lar Merv asll olduklarndan ve
bu blgede Eski Yunan'n bilim kalntlar mevcut bulunduundan
onlar sayesinde Eski Yunan kaynaklan slam dnyasna tantlr
olmutur. zellikle Harun Reid'in veziri olan Cafer bn Barmak, bu
gelimede en byk rol oynamtr.
Ve ite yine bu Acem etkisi nedeniyledir ki, Abbasi halifeleri
slamn katlklarnda uzak kalarak sz konusu evirilere ve bilimsel
almalara nayak olabilmilerdir.
786 ylnda halifelie gelen Harun Reid, ki Acem eitimcilerin
elinde yetimiti, baa geirdii Barmak vezirlerin tavsiyelerine uya-
rak/ R o m a mparatorluu'na adamlar gndermi, zellikle tp ko-
nularnda Eski Yunan yaptlarndan nshalar getirmitir.
Halife Me'mn, ki Acem bir anadan domutu, Acem asll bir
kadnla evlenmiti ve tpk Harun Reit gibi Acem eitimciler elinde
yetimiti ve Arap aleyhtarl duygularyla doluydu. Aristo'nun
yaptlarna ve din konularnn tartlmasna nem verirdi.
slamda Aristo dncesinin balamasna neden olan al-Kind'yi
desteklemitir. al-Kind'in benimsedii felsefe aklc nitelikte olup,

277 O kadar ki. mam bn Balyan n ve Gazal'nin anlattklarna gre Harfin Reit, sal-
tanat m a k a m n a getii z a m a n , dostlar kendisini ziyaretten kanr olmulardr.
Bunlardan biri olan Sufyn al-Tevr'ye bu davrannn nedeni s o r u l d u u n d a , ce-
vaben yeni halifenin yeteri kadar Kur'a o k u m a d m , eriat yasaklarna
u y m a d n sylemitir.

218
Mu'tezile snfnn dayand felsefe olmutur. al-Mem'un onu
sarayna alm ve al-M'tasm adyla daha sonra halife olacak olan
ocuun hocas yapmtr.
Ve yine bu ayn al-Me'mun'dur ki, Mu'tezile snfnn benimsedii
fikirlere destek olmu ve zellikle Kur'an'n "mahluk" olduu (yani
Tann'nn azndan kma szler olmad) tezinin yaygnlamasn
salamtr. Miladi 827 ylnda yaymlad bir emirname ile Kur'at'
"mahluk" saymayanlarn cezalandrlacaklarn ilan etmitir.
slam uygarlnn altn dnemi Harun Reid'in ve ondan sonra
gelen on kadar halifenin iktidarlar dnemidir ki, Miladi 8. yzyln
ortalarndan 9. yzyln ortalarna kadar srer. Bu halifeler ierisinde
Harun Reid, al-Mansur ve al-Me'mun gibi Eski Yunan kaynaklarnn
Arapaya evrilmesine nayak olanlar, ksa zamanda Mslman
evrelerin dmanln kazanmlardr. O kadar ki, adlar bu yzden
"kfir"e km ve "Emir-l Mslimin" olarak deil, "Emr-l
Kfrn" diye arlr olmulardr. 847 ylnda halife al-Mtevekkil
(847-867), Aristo felsefesiyle urayor diye al-Kind'yi ve Hunayn
bn shak gibi dnrlere tahamml gstermez olmutur.
Bilindii gibi Eski Yunan yaptlarn Arapaya evirenlerin
banda Hunayn bn shak (lm 873) gelir. Halife al-Me'mun onu,
bilimsel bir kurulu saylan Dar-iil Hikma'nn bana geirmiti.
Onun zamannda bu kurulu, Eski Yunan dnrlerinin (rnein
Aristo, Galen, Hippokrat, Euclid, Batlamyoz Ptolemy vs.) yaptlarn
Arapaya evirtmi ve bylece slamda bilim uygarl gelimesinin
temellerini atmtr. Ne var ki, Kur'an'a ters den verilerle ilim yap-
mann doru olmadna inanan Mtevekkil, bn shak'n mallarna
ve kitaplna el koymutur. 2 7 8
Yine ayn ekilde, devrin nllerinden olan al-Kind'yi ce-
zalandrm ve onun da kitaplarn toplattrm ve yaktrmtr. Her
ne kadar Da-iil Hikna'nn en verimli almalar al-Mtevekkil
zamannda ortaya km saylrsa da, bu almalar o, Kur'an ile
atr nitelikte grmedii srece desteklemitir. 2 7 9
Daha sonra 12. yzylda Halife Mstencid aklcla ve felsefe bi-
limlerine ve Eski Yunan yaptlar ile bilim yaplmasna kar aka
278 Ib shak'a Hristiyanl terk etmesini teklif ettii ve bu teklifinin reddedilmesi
zerine onu itibardan drd sylenir.
279 Bkz. Lacy O'leary. Hmr Greek Science Passed m the Arabs. London. 1949. s. 164-169.

219
sava ilan etmitir. 1150 ylnda onun emriyle, tannm bilim adam-
larnn kitaplklarnda bulunan felsefe kitaplar toplattrlm ve
yaktrlmtr. Daha sonra, 1192 ylnda nl tp stad al-Riiknettin
al-Salam zndk ilan edilmi ve kitapl yaktrlmtr.
Eski Yunan'dan yararlanmak suretiyle bilim yapan bn Tfeyl "Al-
lahszlar" arasnda saylm, Sevil'de Melik bn Vahib, aklc bi-
limlerle megul oldu diye ayn akbete uramtr. Denilebilir ki,
slam tarihi boyunca aklc bilimlerle (ve zellikle felsefe ile)
uraanlara kar daima dmanlk beslenmitir. Eski Yunan kay-
naklar sayesinde bilimsel gelimeyi salayan kim varsa, rnein
bata ar-Rz, Farab, bn Sina, ibn Rt, bn Bacca, bn Haldun vs.
hep zndk gzyle grlmlerdir. Bu dmanlk sadece banaz
halk ynlarndan ya da slam harfiyen uygulamaya hevesli banaz
halifelerden deil, slam dnyasnn "bilim adam" olarak ba tac
.ettii kiilerden (rnein al-Gazali, bn Teymiyye vs.) gelmitir.
al-Gazali ya da bn Teymiyye ya da benzerleri, aklc bilimlerin
bamimar saylan Aristo'yu, Galen'i ve dierlerini ve onlarn yo-
rumcular olan ya da onlardan yararlanan slam bilginlerini (rnein
ar-Rz, Farab, bn Sina vs. gibi) "cahil", "dinsiz" ve slam iin teh-
likeli kiiler olarak tanmlamlard.
Zira Kur'an'dan baka bilimsel kaynak olmadn, her eyin, her
bilimin Kur'an'da bulunduunu ve Kur'an'a aykr hibir gerek ola-
mayacan savunurlard. rnein bn Teymiyye, Tanr ve Pey-
gamber szlerine gre hastaln Tanr'dan gelme olduunu ve ancak
Tanr izni ile bulaabileceini ve veba gibi hastalklarn dahi in-
sanlarda bulac olmayp, sadece develerde bulac olduuna dair
slami hkmleri sergilerken, bn Sina'y adeta cahil ve dinsizlikle
sulam olurdu. nk bn Sina, al-ifa adl yaptnda, Eski Yunan
tp stadlarndan Galen'e dayal olarak hastaln miktoptan geldiini
ve bulac olabileceini sylemiti. limle ilgili her alanda durum bu
idi. Ve bu olumsuz gelime sadece Marik slamda deil, Trklerin
ayak basmad Magrip slamda da byle olmutur.
Eer slam uygarlnn kmesine Trkler sebep olmu olsalard,
bu takdirde slam gerilemesinin sadece Mark slamda (Dou slamda)
kendisini gstermesi ve buna kar Marip slamda (Bat slamda) iler-
lemenin devem etmesi beklenirdi. Oysa ki, bu byle olmam ve

220
"Ktr'a'dan baka yollarla ilim yaplamaz" zihniyetinin ve dar
kafallnn egemen olmasyla Marip slamda da gerileme
balamtr. rnein al-Muvahhid dneminin bn Tufeyl ya da bn
Bacca, bn Vahd vs. gibi nlleri, Eski Yunan kaynaklaryla megul ol-
duklar iin slama bal evrelerin saldrlarna uramlar ve eitli
tehditler altnda kendilerini tehlikede bulduklar iin aklc felsefeye
dnk heveslerinden vazgemilerdir. Bu tehlikenin ne denli yaygn bu-
lunduunu anlamak iin bn Bacca'nn Kil b Tedbir al-Mtavalhid adl
yaptn gzden geirmek yeterlidir. Yazar, aklc felsefe ile uraanlar
"Buday tarlasnda yetien imenler'e benzeterek, "...onlar kendi
lkelerinde yabanc bir dman gibidirler" der. ada Arap yazarlar
arasnda dahi bunun byle olduunu ortaya koyanlar vardr. rnein Ho-
urani, bn Rt ile ilgili kitabnda, 12. yzylda Marip slamda felsefi
dncelere kar fevkalade youn bir dmanlk bulunduunu ve al-
Muvahhid dneminde fkhla uraanlarn Kur'an dnda hibir bilgiyi
benimseyemediklerini belirtirken bir gerei sergiler. 2 8 0

3) islam Uygarlnn Snmesi, lemim Aklc Gelimeye


Olanak Tannmam Olmasndandr
slam uygarln var klanlar (rnein al-Rzi'ler, Farab'ler, bn
Sina'lar, bn Rt'ler, bn Haldun'lar vs.) Eski Yunanin aklc ve-
rilerinden yararlanarak ilim yapabilmilerdir. Fakat yaparken de sanki
Kur'an'a uygun davranyorlarm kansn yaratmaya almlardr.
Byle davranm olmalarna ramen "dinsizlik" sulamasna uramaktan
kurtulamamlardr. Eski Yunan ilimlerine kar ilgi, ilmin Kur'an
dnda ve akl yolunda bulunamayacana ve aranmamas gerektiine
inanm olan fanatik zihniyetin glenmesiyle son bulmu ve son bul-
masyla da slamdaki uygarlk gelimesi durmutur. Bu zihniyet tem-
silcileri, akl iiriin olan Eski Yunan bilim kaynaklarnn slama yabanc
saylmas gerektiini ve bu nedenle bu ilimlerle uramaktan
vazgeilmesini ve Kur'an'a dnlmesini istemilerdir. Bu zihniyete gre
Kur'an her ilmi kapsamakta olduundan Kur'an dnda aratrma yap-
mak ve ilmi Kur'an dnda aramak Tanr'ya kar gelmek kabul edil-

2 8 0 G.F. Hourai. Avveoes on he Hannony of Relit>inn l Plilosoplr. Lontlon. 1961.


s.3. 9.

221
initir ve mademki slam en son, en stn, en mkemmel dindir; o halde
her eyi, her ilmi, her fazileti, her ahlakilii ve her uygarl orada bul-
mak mmkndr, Kur'cndan gayr kaynaklara bavurmakta yarar yok
saknca vardr, kans stn gelmitir.
te bu kendini bilmezlik, bu kendini beenmilik ve bu ilkel duy-
gunun eitli yollardan zorlanmas sonucu olaraktr ki, slam
dnrleri ve bilginleri eski aklc kaynaklara eilemez. Kr'an (ve
eriat) dnda hibir eye el atamaz ve hibir eyi "bilimsel gerek"
olarak kabul edemez olmular ve bu ksrlk ierisinde slam uy-
garl kuruyup gitmitir.
Ne acdr ki, bu tarihi gerek yzyllar ierisinde Mslman yazar
ve dnrlere asla ders olmamtr. Bugn dahi bata Araplar
olmak zere Mslman yazar ve dnrlerin pek yanl olarak sap-
landklar dnce odur ki, Kr'an zgr iradeye ve serbest
dnceye yer veren esaslarla doludur. Bu iddialarn kantlamak
zere verdikleri rnekler arasnda Fussilet Suresi'nin "... ve kim iyi
bir i yaparsa faydas kendisiedir ve kim ktlkte bulunursa zarar
kendisinedir" (K. 41 Fussilet Suresi, ayet 46) ya da Necm Suresi'nin
"Gerekten de insan ancak altn elde eder..." (K. 53 Necm Su-
resi, ayet 39) ya da K. 17 sr Suresi'nin "Kim doru yolu bulursa
ancak kendisi iin bulmutur ve kim yoldan sapmsa kendisini
saptmtr ye kimse bir bakasnn ykn yklenmez" eklindeki
(ve daha bunlara eklenebilecek) hkmler vardr. 2 8 1
Ancak bunu ileri srerlerken Kr'an in insan iradesini ve zgr
dncesini sfra mncer klan ve bilimsel ya da ahlaksal gereklere
ancak eriat ile ulalabileceine dair olan saysz ayetleri bil-
mezlikten gelirler. rnein K. 11 Hd Suresi'nin "...her eyi apak
Kitab'da tespit ettik"; K. 81 Tekvr Suresi'nin "ve isteyemezsiniz
...Allah istemedike" ya da K. 87 A'l Suresi'nin "...Allah lp biti
ve doru yolu buldurdu..." eklindeki verileri ve daha saymakla bit-
meyecek kadar ok buna benzer hkmleri kle almazlar.

281 Bu konuda bkz. lhan Arscl, Teokratik Devlet Anlayndan Demokratik Devlet
Anlayna. Ankara niversitesi Hukuk Fakltesi Yaynlan. 1975. s.231 vd. 376 vd.

222
Oysa ki, btn bu ve benzeri emirler nedeniyle, slamda kii iin
kendi aklna gre davranma olana yoktur; her ey Tanr isteine gre,
Tanr'nn ve Muhammed'in ortaya koyduklar "gereklere" gre aran-
maldr. Bu gerekler en ince teferruatna kadar belirtilmitir bu kay-
naklara gre. Bundan dolaydr ki, eriat gerekleri otada iken "zgr"
akla gre gerek aramak Tanr'ya ve Muhammed'e kar su ilemek,
onlar kk grmek saylmtr. Ve yine bundan dolaydr ki, slam ta-
rihi boyunca eriat ba tac yapan dnrler "kendi aklm hi kul-
lanmadm, eriata gre davrandm" demekle vnmlerdir.
Ve ite slamm bu temel esaslarna bal olarak aklcl ve zgr
dnceyi baltalayanlar yzndendir ki, slamda akl a
yaratlamamtr. imdi durum bu iken, kalkp da slam uygarln
Arap zeksnn rn saymak ve bu uygarl "dnce zgrlnden
yoksun" Trklerin kuruttuunu iddia etmek insafszlk olmaz m?
Yadsnamayacak olan gerek udur ki, slam uygarl denen eyin
snmesi Arap yazarlarn yalana dayal olarak ileri srdkleri ekilde
Trklerin ilme kar dman olmalarndan deildir. slamn bizzat ken-
disinin yaratt dar zihniyettendir. Trkler daha slama girmeden nceki
dnemlerde slam uygarl kme yrngesine girmitir. Abbasiler
zamannda bunun belirtilerine rastlandn yukarda grdk.
slam uygarlnn snmesi konusunda Trklere yklenebilecek
bir su ve sorumluluk varsa bu, olsa olsa slama fazlasyla balanmak
ve slam "zne uygun decek ekilde" uygulam olmaktr.
Gerekten de 11. yzyln ortalarndan itibaren Seluk hkmdarlar,
slamn nl bilginlerinin etkisiyle slamn zn benimsemiler ve
medrese eitimini en yaygn ekliyle yerletirmilerdir.
Hemen iaret etmek gerekir ki, Seluk sultanlarnn, slam
dnrlerinin tevikiyle, katksz nitelikteki slami verilere
sarlmalar ve medrese sistemini meydana getirmeleriyle Abbasi ha-
lifelerinin phecilii sindirmek zere ayn davrana bavurmalar
arasnda fark yoktur.
Trk hkmdarlarnn yaptklar ey slamn iktidar smrsne
olanak tanyan ynlerini kendi karlarna ara klmak olmutur.

223
B) "Klelii slama Sokan Trklerdir" ddialarna Kar

slamn klelii kaldrmak amacn gtt, fakat bu kuruluun


Trkler yznden srp geldii konusunda 20. yzyln ilk yars
ierisinde sylenenler ikinci yarsnda da tekrarlanmtr. rnein
Seyid Ali Emir'in kaleminde yer alan sulamalar kendisine destek
yapan bir yazar, Arafat, 1966 ylnda The Islcuniq Quarterly adl der-
gide, insan zeksyla adeta alay edercesine konuya eilir. "Cahiliyye"
dneminde Araplar arasndaki kleliin koullarn inceler ve bu
koullarn insanlkd nitelikler tadn ve slamn bu kuruluu
bu ekliyle bulduunu ve eitli nedenlerle derhal ortadan kaldrma
yoluna gitmediini belirtir. Bu nedenlerden biri, o dnem itibariyle
ok sayda kle bulunmasdr; zira klelerin hepsinin zgrle
kavuturulmas halinde zm ok.g sorunlar ortaya kacakt; o
zamana dek yasal ve doal saylan bir kuruluu yok etmek, yazara
gre, her eyden nce ekonomik bakmdan sakncal olurdu.
te yandan, yine yazara gre, sava (cihat) gelenei de kleliin
tm olarak ortadan kaldrlmasna elverili deildi. Bu itibarla Tanr,
klelii yekten kaldrmak yerine klelerin durumlarnn dzeltilmesini
istedi ve bu nedenle Kur'an'a hkmler koydu. 2 8 2
Yazara gre gemi dnemler boyunca Mslman yazarlar ve din
adamlar kle ticareti yapanlarla mcadele etmiler ve kle sorununu
kii haklar ve zgrlkleri asndan ele almlardr.
Btn bu iddialarn yalandan ve hsn kuruntudan teye geer
yn yoktur. Bir kere klelik kuruluu slamn, Eski Arap gelenekleri
zerine oturtarak koruduu ve devam ettirdii bir kurulutur ki,
"islam devletine tabi veya onunla mttefik olmayan memleketlerin
kfir halkn, Mslmanlarn kendi istifadeleri iin temellk et-
melerine cevaz vermitir; bu sebeptendir ki, Mslman mem-
leketlerinde esir ticareti uzun mddet mhim bir mevki tutmu ve
esirler umumi nfusun mhim bir unsurunu tekil etmitir." 2 8 4
282 Arafat'n bu yazs iin bkz. The Animde af Islam IO Slavery, in "The Islamiq Q u -
arterly", June 1966, c. 10, say ]2-18, s. 12-13.
283 bid, s. 17.
2 8 4 slam Ansiklopedisi. Milli Eitim Bakanl. stanbul, 1946, s.l 10.

224
Ne ilgintir ki, hibir Mslman yazar ve dnr kleliin doal
bir kurulu olduunu belirten Kur'an ayetlerine ya da hadis
hkmlerine ya da bu kuruluu bu ekilde srdren Muhammed'in tu-
tumuna kar sesini karmam, bu konuda eletiri yapmam ve bu
hususlar yermemitir. nk bunu yapmann Tanr ve peygamber
emirlerine kar gelmek olaca korkusu ierisinde kalmtr. Bunu
yapmak bal bana medeni bir cesaret ii olurdu ki, M u h a m m e d bu
tr cesaret davranlarn ve slam yerer nitelikteki tutumlar daha ilk
anlardan itibaren en iddetli usullerle nlemitir.
Mslman yazar ve dnrlerin (ve genellikle Arap mil-
liyetisinin) yaptklar tek ey kleliin Tanr tarafndan yekten ya-
saklanmadn, nk yasaklanacak olursa bunun Araplar arasnda
iyi bir hava yaratmayacan ve kleliin btn btn kaldrlmasnn
sosyal ve ekonomik bakmdan birtakm sakncalar dourabileceini,
bu nedenle Tanr 'mn bu kuruluu yava yava kaldrma yolunu ter-
cih ettiini sylemek ve klelii kaldrmayan Trklere kfrler etmek
olmutur. Ne var ki, bunu sylerlerken Tanr'y sanki klelik ku-
ruluunu kaldrma iktidarna sahip deilmi durumuna soktuklarn
unutmulardr. eitli sahalarda mutlak yasaklar koyabilen ve her
eye kadir olan bir Tanr'nn neden dolay klelii kaldrmakta zorluk
duyacan aklamamlardr. Ve yine bunun gibi kle satn almn
yasaklamak eriatn dilei idiyse, Muhammed'in neden dolay bua
kendisinden rnek vermediini ve neden dolay mr boyunca kleler
edindiini anlatmamlardr. nk kleliin srdrlmesi so-
rumluluunu Trkn srtna yklemeyi en kolay are bulmulardr.

/) Klelik Kuruluunun Srdrlmesi Sorumluluunun,


Bu Kuruluu Doal Nitelikle Benimseyen Islama Ait Olduu
Klelik kuruluunun korunmas ve srdrlmesi suunu Trklerin
srtna yklemek mmkndr, fakat insafszlk olur. Zira Trkler, ni-
hayet slamn uygulaycs ve Kur'a'm bekisi olarak bu kuruluu
yaatmak zounluunda kalmlardr.
unu unutmamak gerekir ki, slam dnyasnda yzyllar boyunca
ba tac edilen nice byk dnr ve bilginlerin kar kmadklar
bir kuruluu, karakter ve siyaset icab slama son derece bal ol-
makla artlanm Trk yneticilerinden beklemek gerekilik olmaz.
Hi kukusuz Trkn, insan haysiyeti ve kii zgrl adna,
slami emirlerin ve rnein Kur'cin'm dna kmas ve klelii tm
olarak kaldrmas erefli ve gurur verici bir davran olurdu. Ancak
bunu yapmad iin tm suu ona yklemek hakszlktr. Zira asl su,
bu kuruluu "doal" nitelikte klan ve ortadan "kaldrlamaz" biime
sokan slamn kendisindedir. Zira slam, her ne kadar klelere iyi mu-
amele edilmesi grnmnde ise de (ki bu da srf klenin efendisine
daha iyi hizmet edebilmesi olanan salamak iindir), klelii Tanr
emri olarak yerletirmi ve hatta kleyi efendisi ile eit saymay
Tanr'ya "irk komak" eklinde grmtr. Verilecek nice rneklerden
K. 16 Nahl Suresi'nin 75. ayeti, insanlarn Tanr tarafndan "kle" ve
"kle olmayanlar" olarak yaratldklar ve eit olmadklar konusunda
yle der: "Allah bir rnek vermitir: Bir kle olsa ve hibir eye gc
yetmese ve bir de gzel surette rzklandrdmz birisi bulunsa... Bun-
lar eit ve denk olur mu? Hamd Allah'a eit deildir bunlar."
Grlyor ki, slama gre Tanr, insanlar, ne rzk ne de zgrlk
bakmndan eit yaratmadn sylemekle gurur duymaktadr. u du-
rumda bu eitsizlii gidermeye almak insanlara den bir i
deildir; aksine Tanr'nn dzenini bozmaktr. Nitekim bu dncesini
Tanr K. 30 R m Suresi, ayet 28'de yeniler: "(Tanr) size, kendinize ait
bir eyde rnek getirmede: Klelerinizden, cariyelerinizden sizi
rzklandrdmz eylerde size ortak olanlar var m ve siz, o mallarda
onlarla bir olur musunuz?" Grlyor ki, Tanr, insanlar eit ve tek bir
vcut sayp onlara mtereken hitap tenezzlnde dahi bulunmuyor.
Hitap ettii kimseler kle ve cariye olmayanlardr ve hitap edi nedeni
de onlar'lehine yerletirdii eitsizlii hatrlatmaktr.
Denecektir ki, sz konusu edilen ey para ile satn alnan kle
deil, "cihat" srasnda, yani slam adna alan savalarda alnan
klelerdir ve slam bunu ngrm ve bunu kaldrmay hedef
bilmitir. Hemen belirtmek gerekir ki, mspet ahlak asndan bu iki
klelik arasnda fark yoktur; din adna savaarak kle edinmek ve bu
tr klelii doal bilmek ne kadar yerilmek gereken bir ey ise, para
ile kle edinmek de ayn eydir.
Kald ki, M u h a m m e d para ile kle satn almay da nlemi
deildir; bunun byle olduunu, "arr kalrm o kiiye ki maliyle
kleler alr da sevap iin onlar azat eder; bu adam ne diye iyilik edip

226
de zgrleri satn almaz? Oysa ki btnn sevab brnden daha da
byktr"285 eklindeki hadisten anlamak mmkndr. Kle satn
almay yasaklamak yle dursun, kle satn almann meruiyetine
bizzat kendinden rnekler vermitir. Nitekim slami kaynaklardan,
rnein Cabr'in nakillerinden renmek mmkndr ki, Muhammed,
tm yaam boyunca klelere sahip olmakla kalmam, 2 8 6 parayla
kle dahi almtr. 2 8 7
Klelik kuruluu ylesine doal, ylesine kkl ve kle sahipleri
bakmndan ylesine hayati bir kurulu olarak yerletirilmitir ki,
mal ve mlkten yoksun braklmak ne denli ve etkili bir ceza ise,
kleden yoksun klnmak da ayn biimde katlanlmas g bir ceza
eklinde grlmtr. Nitekim belli bir din emrine riayetsizliin ke-
fareti arasna, tpk kaza orucu tutmak ya da masraf ihtiyar edip yok-
sul doyurmak gibi, kle azat etme usul konmutur.
Bundan dolaydr ki, slam yazar ve dnrleri, gerek slami
esaslardan ve gerek M u h a m m e d rneinden esinlenmi olarak kle
alveriini adeta bir ilim konusu haline getirmilerdir. Nice
rneklerden biri olarak Keykavus bn skender'in 1082 ylnda
yazd Kbusne'ye gz atmak yeter. Mal, hayvan ve kle edinme
konusunda tlerle dolu bu kitapta kle satn alma iinin ince bir
sanat olduu aklandktan sonra kle satn alrken nelere dikkat edil-
mesi gerektii anlatlr: "Kle olarak alacanz insann, her eyden
nce gzlerini, kirpiklerini muayene edin, sonra burnunu, dudaklarm
ve dilerini ve salarn... Btn bunlara ek olarak... klenin boyu
posu yerinde... vcuta dolgun olmasna dikkat edin." Bunun kadar
nemli bir t de, haremde hizmeti olarak kullanlacak klelerin
zencilerden seilmesi, evde ve mutfakta kullanlacak olanlarn ise yz
ve bedence temiz olmalar konusundadr. Ayn titizliin hayvan alm

285 A. Glpnarl'nn toplad hadislerden, Hadis No. 106/679.


286 Her ne kadar M u h a m m e d baz klelerini azat etmi ise de, mr boyunca hizmetinde
bulundurduu kleleri olmutur. Bkz. bn Said, Kib al-Tabukut al-Kebir. ngilizce
eviri S.M. Hak, Pakistan Historical Society, Karai, 1967.
287 Muhammed'i p a r a ile satn ald siyahi kleler iin, M u h a m m e d Mansur lahi'nin
yaymlad The English Translation ofthe Holy Traditiuns, Lahore, 1932, c . l , s. 173.

227
srasnda da gsterilmesini belirten yazar, "Her ne alrsanz aln, ister
kle, ister hayvan ya da mal, o ekilde yapn ki mrnz boyunca
keyfini karasnz..." demeyi de ihmal e t m e z . 2 8 8

2) Klelik ylesine slcuni Bir Kurulutur ki, Msr'da Mehned


Ali Paa ve Hicaz'da Fuat Paa Btiin D Basklara Ramen,
Kleliin Kaldrlmas Yoluna Gidememilerdir
19. yzyln ilk yars ierisinde ngilizler, kleliin ve kle ti-
caretinin kaldrlmas konusunda Msr'da olduka etkili bir siyaset
yrtmeye altlar. Fakat tm bu gayretlerinde Mehmet Ali
Paa'nn direnmesiyle karlatlar. M e h m e t Ali Paa, her ne kadar
ahsen kle ticaretinin aleyhinde olduunu ve kaldrlmasn ar-
zuladn ngilizlere beyan etmise de, kleliin doal bir messese
olarak slamda yerlemi bulunduunu ve kle ticaretinin eriat uy-
gulamasna aykr dmediini ve ayn zamanda Msr'daki varlkl
snflarn bunu desteklediini ileri srerek hibir ey yapamayacak
durumda olduunu aklamt. 2 8 9
1863 ylnda kleliin Amerika Birleik Devletlei'nde kaldrlmas
olay zerine ngilizler Arap lkelerindeki kle ticaretini nlemek iin
daha ciddi ve daha azimli bir tutum takndlar. 1877 ylnda ngiliz
hkmetiyle Msr hkmeti arasnda skenderiye'de kle ticaretinin
nlenmesi konusunda bir antlama imzaland. Bu antlama hkmlerine
gre, Msr'a kle getirmek ve Msr'dan kle satmak yasaklanmt.
Kle ticareti yapanlar iin ar cezalar konmutu ve elinde kle bu-
lunduranlarn bunlar serbest brakmalar ngrlmt. Ne var ki, tm
bu tedbirlere ramen Msr'da kle ticaretine devam edilmitir. 2 9 0
D zorlamalarla da olsa Osmanl devletinin Arap lkelerinde
klelii kaldrmak iin uratn ve hatta 1909 ylnda Hicaz Valisi
Fuat Paa'nn Arabistan'n o havalisinde kle ticaretini yasaklayan ka-
rarlar uygulama yoluna gittiini, fakat buna kar Araplarn ayak-

288 ngilizce eviri, Kai'kn'us Ibn skandar, A Mirror fur Princes The Qualms Name.
Trausl. by Reuben Levy, N e w York, 1951, s.99-116. Franszca eviri iin bkz. Le Cu-
bans Name. Ou Le Live de Cabous. Trad, par A. Querry, Paris, 1886, s. 194, 215.
289 Bu k o n u d a bkz. Gabriel Baer, Slavery in Nineteenth Century Egypt, in T h e Journal
of African History, 1967. c.8, s.417-441. Yukardaki husus iin bkz. s.430.
290 ibid, s.433, 435.

228
landklarm ve onu bu karardan vazgeirmek iin eitli tehdit yol-
larna giritiklerini hatrlatmak gerekir. Klelii slamn en kutsal ve
Tanr emriyle yerlemi kuruluu eklinde g r m e y e alm Arap-
lara o zamanlar devlet bile uygar bir anlay getirmek olanan bu-
lamamtr. slamn doal kurulu olarak kabul ettii ve Mslman
kafalara inan eklinde ylece yerletirdii klelii kaldrmak, Os-
manl devleti iin dine aykr hareket etmek olurdu. Nitekim 1909
ylnda Fuat Paa'nn kararna kar Arap eyhlerinin ve halklarnn
ayaklanmas da bu nedenle olmutu. Osmanl devletinin uygar ni-
telikteki tm davranlarn (Tanzimat fermanlar vb.) Araplar hep
slama aykr davran olarak nitelendirmiler ve ayaklanmak iin ve-
sile yapmlardr.

3) Klelik Bugn Dahi el-Ezher'cle,


Kur'an'da kma Bir Kurulu Olarak Savunulur
Braknz gemi dnemleri, iinde bulunduumuz bu uygarlk
anda bile klelii hl benimseyen ve savunan evreler vardr. eriat
kafas ylesine dar, ylesine bilgisiz ve ylesine beeri olmaktan uzak
ve "insanilik" duygusundan ylesine yoksundur ki, iinde bocalad
elimelerin farknda bile deildir. Bir yandan, "slam klelii kabul et-
memitir, klelik messesesini slam lkelerine getiren ve srdren
Trklerdir" der, te yandan kleliin yasal ve makbul bir messese
olduunu benimser. el-Ezher, ki slam dnyasnn gya bilim oto-
ritesidir, bilimin temsilciliini yapar grnr, kleliin Kur'a'dan
kma olduu konusunda fetvalar yaymlamaktadr. el-Ezher'in resmi
yayn organ olan Macalla'mn 1962 Temmuz nshasnda sava
srasnda esir alnanlarn kle olarak kullanlmalarnn caiz olduuna
dair fetvalar vardr. 2 9 1
Bu byleyken ayn niversitenin bir mensubu, Muhammed al-
Dasuk, yine ayn Macalla dergisinin Aralk 1967 nshasnda "Oru
ve Cihad" balkl yazsnda slamn kurtarc ve insanlar
bamszla kavuturucu ynlerinden sz ederek ve sanki eriat,

291 Macalla, e l - E z h e r niyersitesi'nin yaymlad aylk dergidir. el-Ezher ulemasnn


fetvalar iin b k z . Sefer. 1382/Temnuz 1962 says, s.249-250.

229
klelii mahkm ediyormu gibi tavr taknarak, "eriat nereye git-
tiyse orada kiiyi ve halklar zgrle kavuturmutur" dncesini
ilemeye alr. 2 9 2
Sadece el-Ezher'de deil, tm Arap lkelerinde bilim adamlarnn
klelik hakkndaki grleri yukadakinin ayndr. 1962 ylnda, Kral
Faysal'n, d basklar sonucu olarak klelii ilga ettii tarihte
Y e m e n d e ulema, kleliin Kur'an'dan kma doal bir messese
olduunu resmen kabul etmekte ve gerek Kur'an hkmlerine, gerek
Peygamber emirlerine gre kleliin kaldrlamayacan beyan et-
mekteydiler. 2 9 3 Ancak hatrlatlmas gereken udur ki, klelik
messesesinin varl ve devam konusunda Arap din adamlar ya da
dnrleri tm sorumluluu Trkn srtna yklerken bir tek Trk din
adam ya da aydn kp da imdiye dek bu iftiralar cevaplandrmak,
tartmak ihtiyacn ya da cesaretini gsterememitir.

C) "slama Irkl Sokan Trklerdir" ddialarna Kar

Arap yazarlarn iddialarna gre; Arap lkelerinin Trkler


tarafndan igal edilmesinden sonra slama, klelik yannda, bir de
rklk hastal girmitir ve bunun da tek sorumlusu Trklerdir. Ab-
dullah Sahb adndaki bir Arap yazar, 1972 ylnda yaymlad
kitabnda bu dnceyi belirtirken, Trk elerin slama girmeye
balamasyla birlikte Trkteki rklk duygularnn ar basmaya
baladn ve bunun sonucu olarak da slamdaki "din kardelii"
duygularnn krlendiini ve slamn temel ilkesi olan "ahlaki ve ma-
nevi birlik" esasnn yok olduunu syler. 2 9 4

2 9 2 Bkz. Mavalla, R a m a z a n 1387/Arahk 1967, s.576. Bu k o n u d a ayrca bkz. Hava Ka-


zanz, Contemporary Religious Thought Among the Ulema of al-Azhar, Asian and
African Studies, 1971, c.7, s.211-235, s.249-250.
2 9 3 Bkz. G e o r g e Rentz, "Saudi Arabia; The Islamic Island", in Modernization of the
Arab World, Edited by J.H. T h o m p s o n and D. Reischauer; D. Van Nostrand C o m p .
N e w York, 1966, s.115-125. Bkz. s.213.
2 9 4 A b d a l l a h de S a h b adndaki yazarn Franszca olarak yaymlad bu kitap iin bkz.
Abdallah de Sahb, Dveloppement er Questions d'Orient, Edition Cujas, Toulouse,
1972, s . 2 9 5 vd.

230
Bu Arap iddiasn rtmek kolaydr. nk, eer slamda
rklk diye bir ey var olduysa, oluturanlar Araplardr. Arap rkn
dier rklarn stnde gren herkesten nce Muhammed'in kendisidir.
Muhammed, rkl din haline getirmitir. Arabi, Mslman
grn altnda gerek anlamda rk yapanlar da hep Mu-
hammed'den esinlenenler olmutur.
Yzyllar boyunca Arap, hep bu inanla yetimitir. Halifeliin
Trkler tarafndan ele geirilmesinden sonra da Araplar, Trk
padiahlarn halife kl altnda grmekten rahatsz olmulardr; ol-
malarnn nedeni de, Arap rkndan olmayan bir kimsenin halife ola-
rak i grmesidir. Hilafetin Arap rkndan baka bir rka, zellikle
Trklere gemesinden dolay ne kadar honutsuz olduklarna
deinmi ve 1896 ylnda Kveyt eyhi Abdullah'n ldrlmesinden
sonra iktidara getirilen eyh Mbarek'in, ngilizlerle dostluk kurarken,
Hilafet makamnn Trklerde deil, Araplarda olmas gereine
inandn belgeleriyle ortaya koymutuk. Btn bunlar ortadayken
rkl Trklerin getirdiini sylemenin gereklere ne denli aykr
dt ortadadr.

D) "slam Sava ve Saldrganlk Dini Haline Getiren


Trklerdir" ddialarna Kar

slamn hogr dini olduu ve Trkler elinde bu niteliini yitirdii


iddialar sadece Arap milliyetisinin deil, Trk eriatsnn da be-
nimser olduu bir grtr, ki ilerde, kitabmzn son blmnde ele
alnacaktr. Grlecektir ki "... Allah katnda din, phesiz slamiyettir"
(K. 3 li mrn Suresi, ayet 19) diyerek slamdan gayr bir dine
ynelmeyi sapklk bilen, (K. 3 li mrn Suresi, ayet 85) ya da "Ey
inananlar, babalarnz, kardelerinizi -kfrii imana tercih edi-
yorlarsa- dost edinmeyin" (K. 9 Tevbe Suresi, ayet 23) ya da
"mrikleri nerede grrseniz ldrn" (K. 9 Tevbe Suresi, ayet 5) ya
da "... Kitb verilenlerden (yani Yahudiler ve Hristiyanlar)... hak dni
(yani slam) din edinneyenlerle, boyunlarn bkp kendi elleriyle
cizye verene kadar savan" (K. 9 Tevbe Suresi, ayet 29) ya da "...Ey

231
inananlar Yahud ve Hristiyanlar dost olarak benimsemeyin, onlar
birbirinin dostudur..." (K. 5 Mide Suresi, ayet 51) eklinde ve buna
benzer daha nice emirleri Tanr ve Peygamber emri diye kabul eden
slam dininin hogrye yer verdiini kabul etmek iin "hogr" mef-
humundan habersiz olmak gerekir. Ve yine greceiz ki, slam ncesi
dnemde farkl inantakilere kar son derece saygl ve hatta eitli
dinleri deneyecek kadar ak kafal olan Trk, bu gzel niteliini slama
girdikten sonra yitirmitir. Fakat burada imdilik slamn sava dini
olmayp, onu sava dini haline Trklerin soktuuna dair Arap mil-
liyetisinin iddialarn karlamakla yetineceiz.
New York'taki slam Kiiltiir Merkezi bakan olan bir Arap yazar,
ok yakn denecek bir tarihte Amerikan kamuoyuna, Arap mil-
liyetisinin savunur olduu u fikri alamaya almtr:

"... slam szc ile sava szc birbirlerinin kart olan


szcklerdir ve bu farkllk saldran ile saldrya urayan
farklln yapmamz gereini ortaya koyar. Hep birlikte K u r a n
sayfalarn aalm ve Mslmanlarn saldrya kar korunmalar
ihtarn yapan ayetlerin saysn saptayalm. slam, hem tarihsel
ve hem de kuramsal bakmdan dnya bar iin en byk e
olmutur ve onun salikleri, ou kez, tpk bugn olduu gibi
saldrya muhatap olmulardr. slam, bizatihi mahiyeti itibariyle
sava dini deildir." 2 9 5

Bu satrlar 1971 ylnda yazlmtr, hem de Amerika'nn en


tannm bir gazetesi olan The New York Times'ta.
Ve yazar "slam sava dii deildir" derken, hi kukusuz "slan
sava dini haline getirenler Trklerdir" tezini savunanlara yeni bir g
katmtr.
Hatrlatmak yerinde olacaktr ki, bu grn asl etkili temsilcisi,
Msrl nl yazar M u h a m m e d H. Haykal'dr. Hayat Mhammed
adyla yaymlad kitapta 2 9 6 slamn kurucusu Muhammed'in, tm
yaam boyunca inan zgrln savunduunu ve yapt savalar
hep savunma amacyla yaptn, hele ganimet almak ya da imana
zorlamak iin hi savamadn, bizatihi sava fikrine kar nefret
295 The New York Times. 11 u b a t i 9 7 1 . s.44.
2 9 6 Kitabn iik basm Kahire 1935, 9. basm 1965 tarihini tar.

232
tadn belirttikten sonra, slamm sadece "savunma" amacyla
savaa yer verdiini yazar ve "Dinde zorlama olmaz" ya da
"Hakszla uratlarak kendilerine sava alan kimselere kar koy-
maya izin verilmitir" 2 9 7 eklindeki ayetlerden rnekler sayar. Ancak
unu da belirtmek gerekir ki, bu dncenin ilk tohumlan ok eski
dnemlerde atlmtr. Trk "sava kurdu" gibi gstermeye alan
eski Arap tarihilerinin grleri 19. ve 15. yzylda Batl yazarlar,
hatta Afrikal siyahi bilginler arasnda da destek bulmutur.
rnein Liberyal bir v yazar, Edward W. Blyden, Christianity,
slam and the Negro Race adl kitabnda, rklk kuramn esas ala-
rak, Trklerin slam dinini sava kla soktuklar tezini iler. 19.
yzyln Gobineau ve Arnold gibi nl bilim adamlarnn rk
grlerine sarlarak, slamn eitli ekillerde uygulanmasnn inan
farkndan deil, rki ayrlklardan doduunu ve aslnda sava dini
olmad halde sava bir rk olan Trklerin eline gemekle bar
niteliini yitirdiini syler. 2 9 8
Trkn, savai bir karaktere sahip olduu ve bunun henz slama
girmeden nce de byle olduu bir gerektir. Fakat u da bir gerektir
ki, Trk gerek anlamyla sava ruha srkleyen ve din adna
savalar yapmaya zorlayan slam olmutur ve ancak bu suretledir ki,
slam dini bugne dek yaayagelmitir. Milliyet fark gzetilmeksizin
imdiye dek tm yazarlarn, dnrlerin ittifak ettikleri husus u
olmutur ve tarih de bunu byle gstermektedir ki, "kl giicii" ol-
masayd slam yaayamazd ve Mslman uluslararasnda askeri er-
demlere en ok sahip olan Trkler sayesindedir ki, slam yaylabilmi ve
yzyllar ierisinde varln srdrebilmitir. 1970 ylnda ngilizce
olarak yaymlad Middle East, Past and Preseni adl yaptnda bir
ranl yazar yle diyor:

"slam, bu askerlere (yani Trklere) ok ey borludur ve eer


Trkler tarih sahnesinde griinmemi olsalard Mslmanln
bana eler gelmi olabileceini tahmin gtr. Seluk Trkleri,
297 K. 22 Hac Suresi, ayet 39 ve K. 2 Bakara Suresi, ayet 256.
298 Kitabn ilk basm 1887 tarihini tar. Yeni hasm Edinburg. 1962'dir. Yukardaki
hususlar iin b k z . s.257.

233
Abbasi ynetimini bir yandan ii Fatmlere ve dier yandan
Hallara kar korumulardr. Kk Asya'da slam ilk
yerletirenler onlardr ve slam sancan Viyana kaplarna dek
ileri gtren yine onlardr." 2 9 9

Trklerden nce de slam, savalar yoluyla bir yandan Afrika'da,


dier yandan Arabistan Yarmadas'nda ve nihayet Asya'da
yaylabilmitir. slamn sava dini olmadn ve Trkler yznden
sava dini halini aldn sylemek, sava (cihat) slamn temel
art yapan Muhammed'i inkr olur. nk slam sava din olarak
yerletiren odur.

1) slam Sava Dini Haline Getiren Trkler Deil Muhammed'dir


Muhammed'in sadece savunma amacyla savalar yapmak zo-
runda kaldn sylemek ya da slam, sadece saldrlara kar koy-
mak zere savaa izin verdiini iddia etmek dinsel ve tarihsel
gereklere aykr der. Bilinmesi gereken asl byk gerek odur ki,
M u h a m m e d , sava denilen kuruluu, bir yandan Araplar ve dier
yandan Arap olmayanlar (rnein Yahudileri, Hristiyanlar vs.)
slama zorlamak ve bu arada ganimetler almak maksadyla kutsal ni-
telikte klm ve cennete girmenin art haline sokmutur. Nitekim
gerek slam kl yolu ile kabul ettirmek iin giritii savalar
hikye eden bn shak, bn Hiam, Taban ve daha nice Arap kay-
naklar ve gerek Kur'an'ak "...yalnz Allah'n dini (slam) kalana
kadar onlarla savan..." (K. 8 Enfl Suresi, ayet 39) ya da "Kitb ve-
rilenlerden... hak dinini dit edinmeyenlerla boyunlarn bkp kendi
elleriyle cizye verene kadar savan" (K. 9 Tevbe Suresi, ayet 29)
eklindeki (ve daha nice) ayetler ya da Muhammed'in lrken
"slamdan baka din kalmaytcaya kadar savan" eklindeki son va-
siyeti bunu kantlamaya yeter rneklerden sadece birkadr.
Her ne kadar Kur'an'da bar nitelikte ya da savunma mak-
sadyla savaa izin veren hkmler varsa da bunlar Muhammed'in
daha henz glenmedii, yani Kureylilere bile szn geiremez
durumdayken izledii siyasetin rnleridir.

2 9 9 Y a h y a A r m a j a n i , Middle East. Pas and Preseni. Prentice Hall Inc. New Jersey,
1970, s. 157.

234
Bilindii gibi hemen her dnemde ve her dinde (Budizm hari), o
dinin ncleri ve kurucular balangta hogrye sahipmi gibi
grnmler ve glendikleri andan itibaren zora bavurmulardr.
Baka bir deyimle, hogrden, hogr yoksunluuna gei olaynn
bu dinler bakmndan mterek olan yn udur ki, daha henz gsz
ve dolaysyla iktidar ve iddet kullanma olanana sahip deil iken
bar, tavizci, yumuak bir siyaset izlemiler, fakat glendikleri ve zor
kullanma olaslna kavutuklar anda iddet siyasetine gemilerdir.
Hristiyanlk ve Hristiyanln eitli mezhepleri iin sz konusu
olan bu durum slamda da kendisini aynyla gstermitir. Hristiyanlk,
daha ilk balang dneminde gsz ve desteksiz olduu zamanlar
hogr temeline oturmu iken ve hogr siyasetini srdrrken,
daha sonra, zellikle, 4. yzyldan itibaren, yani devletin desteine ve
devlet gcne sahip olduu an hogry terk etmi ve zulm ma-
kinesi niteliine brnmtr. Glendike despotluu ve zulm
artmtr. slamda da ayn ey olmutur. slamn kurucusu Mu-
hammed, daha ilk balangta Mekke'de (ve Medine'ye yeni getii ilk
anlarda) kendisine az taraftar bulduu ve henz glenmedii dnemde
bar grnen bir davran ierisindeyken, Medine'de yava yava
glenmeye balad andan itibaren bar ve hogr siyasetini bir
kenara atp slam, gerek Araplara ve gerek Arap olmayanlara kabul et-
tirmek iin zorlamalara, savalara, ganimet almalara ve ldrmelere
girimitir. rnein gsz bulunduu dnem boyunca yerletirdii
ayetlerde farkl din ve inanta olanlara kar ldrme ya da sava emir-
leri yer almamtr. Aksine uyarc, t verici, sabr dileyici nitelikte
hkmler yer almtr: "Ey Muhammed sen t ver, esasen sen sadece
bir t vericisin. Sen onlara zor kullanacak deilsin..." (K. 88 Gaiye
Suresi, ayet 21-22); "Ey Muhammed... Senin milletin Kur'n' ya-
lanlad: 'cezanz ben verecek deilim' de." (K. 6 En'm Suresi, ayet 66);
"Kur'n ile t- ver" (K. 6 En'm Suresi, ayet 69^ "onlar kiymet
gn ile uyar" (K. 40 M'min Suresi, ayet 18).
Bylece bir yandan bu ve buna benzer nice hkmlerle putperest
Araplar ikna etmeye alrken, dier yandan da Tann'nn her mmete
kendi iinden peygamberler ve kendi dillerinden kitaplar gnderdiini
belirterek farkl dinde bulunanlara, rnein Yahudilere ve Hristiyanlara
kar da benzeri bir yumuaklk ierisinde davranrd.

235
Ne var ki, Medine'ye geip Mekkelilerin kervanlarna saldrmaya ve
ganimetler almaya balayp da taraftarlarnn saysn artrdka ve
bylece glendike bu hogr siyasetini yava yava terk ederek kl
yolu ile zorlama ve savalar ama taktiine bavurmakta ge-
cikmeyecektir. Bu dnemde Kur'a' yerletirdii hkmler hep bu tr
dehet sac eylerdir: "... mrikleri nerede bulursanz ldiiriin, ya-
kalayn, kuatn, hapsedin onlar, gelip geecekleri btn yollar
tutun... (K. 9 Tevbe Suresi, ayet 5); Ey Muhammed, inkarclarla, iki
yzllerle sava..." (K. 9 Tevbe Suresi, ayet 73); "... artk onlarn bo-
yunlarn vurun, parmaklarn dorayn..." (K. 8 Enfl Suresi, ayet 12.)
Bunlar Muhammed'in Medine'ye hicret edip de Mekkelilere kar
saldrya getii ve baarlar kazanmaya balad andan itibaren
(zellikle Bedir Sava'ndan sonra) Kur'an'a yerletirdii ayetlerden sa-
dece birkadr. te yandan farkl dinde olanlara, rnein Yahudilere ve
Hristiyanlara kar da, onlarn slama girmekten kanmalar zerine,
saldr maksadyla sava emirleri vermekte gecikmemitir. zellikle
Bedir Sava'nda Mekkelilere galebe aldktan sonra Yahudileri Beni
Kaynuka pazarnda toplam ve slamiyeti kabul etmeye arm,
Bedirde Mekkelilerin bana gelenleri onlara hatrlatm ve eer
Kureylilerin uradklar akbete uramak istemiyorlarsa slama gir-
melerini ihtar etmitir. Kur'an'a bununla ilgili olarak u ayeti koymutur:

"Ey Muhammed, inkar edenlere 'yenileceksiniz, cehennemde top-


lanacaksnz. 'de" (K. 3 l-i mn Suresi, ayet 12).-,0

Bilindii gibi bu talebi geri evrilmi ve Yahudiler onu peygamber


olarak kabul etmek istememilerdir. Onlarn bu tr direnmeleri
karsnda Muhammed slamdan baka bir dine rabet edenlerin sapk
olduklarn syleyerek iddet, saldr ve sava yollarna bavurmu,
Kur'an'a; "Ey Peygamber sava kfirlerle ve mnafklarla, sert davran
onlara..." (K. 66 Tahrm Suresi, ayet 9); "Kitb verilenlerden...
Allah'n ve Peygamberlerinin haram kldm haram saymayan, hak
dni din kabul etmeyenlerle, boyunlarn bkp kendi elleriyle cizye ve-
rene kadar savan" (K. 9 Tevbe Suresi, ayet 29); "...yalnz Allah'n
dini kalana kadar onlarla savan..." (K. 8 Enfl Suresi, ayet 39)

3 0 0 B hususlarda bkz. b shak. tge. s.260.

236
eklindeki hkmler yannda, Haybar'a saldrdnda bayraktarlk eden
Ali'ye "...Mhammecl'in Tcmr elisi olduuna inandmncaya kadar on-
larla sava..."diye emirler vermitir. 3 0 1
Sava, sadece insanlar dine zorlamak iin deil, ayn zamanda
ganimet almak, varlk salamak bakmndan da ok gerekli saymtr.
Bu ekilde elde ettii ganimetler sayesinde sadece varlk edinmekle
kalmam, taraftarlarnn saysn da oaltma yolunu tutmutur. Zira
fakirlikten nefesi kokan zavall nice insan, ganimetlere konmak he-
vesiyle Mslman olmay yararl grmlerdir.
Bundan dolaydr ki, Muhammed, Medine'ye Hicret ediinin 6.
aynda Mekkelilerin kervanlarna saldrmaya ve ganimetler almaya
balamtr. lk 6 ay boyunca bu ii yapmam olmas, istemediinden
deil, kervan mevsiminin henz balamam olmasndandr.
Nahla seferi srasnda elde edilen ganimetin paylalmas zerine
Muhammed'in safnda olarak Bedir Sava'na katlanlarn oald,
Abdullah b. Cah gibi Arap kaynaklarnn ortaya koyduu bir
gerektir.
Yine bu kaynaklarn ortaya koyduu bir dier gerekte udur ki,
Muhammed, kl yolu ile slam kabul ettirmek zere yaamnn son
8-9 yl ierisinde, yani Medine'ye Hicret ediinden lmne kadar 28
ya da 29 sava yapm, bu savalara bizzat katlm ve farkl
inantan kiileri bizzat ldrm, te yandan yine bu sre boyunca
eitli maksatlarla ve zellikle ganimet toplamak iin 35 kadar ete ve
blk gndermitir. 3 0 2
9 yl ierisinde 29 sava ve 35 ete saldrs... Az saylmaz. Ne
ilgintir ki, savalar yapmak ve ganimetler almak iin nceleri
"kfirlerden gelebilecek tehlikeleri" ya da "saldrlan" bahane klarken,
daha sonralar byle bir bahaneye dahi gerek grmez olmutur.
zellikle son yllarna doru "cihat", farkl inantan olanlar slama
zorlamak iin ar;w^;vmtr.
Nitekim Msr Hkmdar Mukavkis'e, Habe Kral Negus'e ve
ran Hkmdar Hsrev'e yollad mesajlarda, onlar kendi din-

301 bn Sa'd, age. c.2.


302 Taber. Mil/eller ve.... c.2. s.821 vtl: bn slak, uge. s.660.

237
lerinden kp slam kabul etmeye armtr. Eer mr yetmi
olsa ve daha da glenmi bulunsayd, hi kukusuz onlara kar
saldrrd. 3 0 3
Gzlerini hayata kaparken "slamdan baka din kalmayncaya
kadar savan" eklinde brakt vasiyet, kendisinden sonra slamn
bana geenlere Tanr emri olarak bu maksatla i grmtr. Arap
ordular tm Orta Asyalara, Acem topraklarna ve drt bir yana hep
onun bu vasiyeti ve Tanrdan geldiini syledii cihat emirleri
gereince saldrmlardr. Btn bunlar slamn esas itibariyle saldr
ve sava dini olduunu kantlamaya yeter. Ne var ki, btn bunlara
ramen ve slam yaymak iin giriilmi savalarla dolu bir Arap ta-
rihi ortada olduu halde Arap milliyetisi, slamn saldrgan ni-
teliinden doma bir utanla ve dnya kamuoyu karsnda temize
kmak amacyla bir "amar olan" aram ve her konuda olduu
gibi bu konuda da sorumluluu Tiirkiin srtna atmtr.

E) "Vahet ve Gaddarlk Davranlarn


slama Sokan Trklerdir" ddialarna Kar

Yukardaki blmlerde grdmz gibi Arabn Trke kar


giritii kfrler ve hakaretler arasnda "yabani", "yrtc", "vahi
hayvan", "sava", "gaddar", "ldrc" gibi szcklerin zel bir
yeri vardr. M u h a m m e d bile Trk, bylesine korkutucu ve ktleyici
deyimlerle tantmtr. Yzyllar ierisinde Arap yazarlar, sanki Mu-
h a m m e d i taklit edercesine, bu tanm daha da tiksinti verecek ekle
sokmak iin birbirleriyle adeta yarmlardr. rnein 8. yzylda
b Mukaffa'nn Trkler hakknda kulland "vahi hayvan"
eklindeki szler, 10. yzylda Tevhidi ya da Marvarid ve Scstan
gibi hretlerin kaleminden daha cazip kla girmi, Mes'd ve
Belh'de ve al-Demir'de "Ye'cc ve Me'cc" hatrlatmasna
brnm, 12. yzylda "zalim", "hain", "intikamc" ekilleriyle
tekrar belirmi, 13. yzylda Tusi gibi kalemlerde "kaba", "hain",
"gaddar", Cveyni'ye gre "acma nedir bilmez", 15-16. yzyllarda

303 b Sa'd, age, c.2.

238
bn Tulun gibi dnrlerin dilinde "kesik insan balar ve kulaklar
ile elenmesini seven millet" edebiyatn zenginletirmi ve bylece
srp gitmitir.
Sylemeye gerek yoktur ki, slam tarihi ierisinde Trkn,
teessfe ayan pek ok davranlar olmutur. rnein bn Tulun'un
naklettikleri ya da benzerleri muhtemelen oktur.
Ne var ki, insanlk tarihi vahet rnekleriyle doludur ve bu
rneklerin en dehet vericilerini Araplarda bulmak mmkndr.
slamn ilk dnemlerinde, Muhammed'in giritii savalarla ilgili ola-
rak bn shak'n ya da bn Hiam'n ya da Vakid'nin ya da Taber'nin
(ve dierlerinin) yazdklarn okuyacak olsak bu tr olaylar vesilesiyle
tylerimiz diken diken olur.
Muhammed'in Mekkelilere kar giritii savalar srasnda Arap-
larn birbirlerinin barsaklarn, cierlerini, dalaklarn karrcasna
ya da gzlerini oyarcasna, kafa taslarndan tepeler yaparcasna kav-
galamalar rt vericidir. Ksa bir fikir edinmek iin nice saysz
rneklerden biri olmak zere, Uhud Sava srasnda olan bitenlerden
u bir iki rnei bilmem rahatlkla okuyabilecek misiniz?
Bilindii gibi Bedir Sava'nda urad yenilginin intikamn
almak zere Kurey, Hicret'in 3. ylnda Muhammed'e kar yrr ve
Uhud mevkiinde Mslmanlara saldrr. Yaynn "iki banda eri yeri
yarlncaya kadar ok atmak" ve kl kullanmak suretiyle Muhammed
onlara kar bizzat savar. "Kfirlerin boyunlarn vurur." Kendisi gibi
savaanlar arasnda kadnlar dahi vardr. Hem de dmann kafasn
ele geirmek imknn bulduu an "kafatasyla rak imek nezrim
olsun" eklinde konuarak saldrya gemek suretiyle. Sonunda Ebu
Sufyan' bozguna uratr. Bununla beraber, gya taraftarlarnn ganimet
alma hrsna kaplmalar sonucu Uhud Sava'n kaybeder.
Fakat sava srasnda her iki tarafn giritii vahet grlmemi
bir eydir. bn shak'n, Salih bin Keysan'dan rivayetini Taber yle
anlatr: "... Utbe'nin kz Hind yannda kadn arkadalar bulunduu
halde Tanr elisinin ...sahabelerinden olan ehidlerin naalar
yannda durarak onlarn azalarn yoluyor, kulak ve burunlarn ke-
siyorlard. O kadar ok kestiler ki, Hid kesilen bu kulak ve
boumlardan gerdanlk ve bilezikler yapt ve (bunlar) Cuberyr bin
Mut'imin klesi Vahi'ye armaan etti. Hamza'nn karnn yararak

239
cierini kard, azna alarak adamakll inedi ise de yutamad
iin yere att. Bundan sonra bir kayann stne karak iirlerini
o k u d u . . . Tanr elisi Hamza'hn azalar yolunmu, kesilmi, karn
yarlm olduunu grdnde... 'Tanr beni savalardan birinde
Kurey'e galebe aldrrsa onlardan otuz tanesinin elbette azalarn
yolar, oyar ve keserim' dedi..."
Ve bunu duyan Mslmanlar Kurey'e galebe aldklar takdirde
"... Arap kavminden kimsenin yapmad ekilde onlarn azalarn
yolacaklarn ve oyup keseceklerini teyid ettiler..."
Taraftarlarnn Kureylilere kar bu ekilde konutuklarn grnce
Muhammed, "Siz cezaya arptrrsanz, sizi ne ekilde cezalandr-
mlarsa siz de ayn ekilde cezalaynz" demekle beraber, kendi z
kavmi olan Kureylilere kar zaaf olduundan szlerine unlar ekler:
"Sabrederseniz Yiice Tanr sabredenleri sever." Daha sonra da Kurey'in
suunu affettiinde Mslmanlar, dmanlarnn azalarn yolmak,
oymak ve kesmek suretiyle cezalandrmaktan men eder. 3 0 4
Fakat bu tutumu, gaddarca davranlar yok etme anlamna gel-
mez. Nitekim daha sonraki tarihler itibariyle insan vicdann szlatc
nice olaylara bizzat kendisi rnekler yaratmtr.
Bir sava sonucu ele geirdii esirlerin kafalarn kestirmesi ko-
nusunda Taber'nin kaleminden km u satrlar, kyas yapmak is-
teyenlerimize yararl olacaktr:

"... Tanr elisi zilkade aynn sona ermesine birka gn kala


Beni Kurayza zerine yrd. Tanr elisi onlar esir ettikten
sonra, iinde ldrmek iin ukurlar kazlmasn emretti. Ken-
disi bir yerde oturdu ve Ali ile Zbery'e, kendi nnde balarn
kesmelerini emretti...

Bu olay Muhammed'in Beni Kurayza'Iar yurdunu igal ettii ta-


rihlerde, yani Hicret'in 5. ylnda vuku bulur. Dnnz ki, kendisini
Tanr elisi diye kabul ettiren Muhammed, sanki alnan esirlerin ka-
falarn mutlaka kestirmek gerekmi gibi, bylesine gaddar bir dav-
ran doal bulmaktadr.

3 0 4 Taber. Milletler ve Hkmdarlar.... s . 4 l I vd.


305 Taber. Milletler ve Hkmdarlar.... c.2, s.508.

240
u alntda Ebu S f y a n i ldrmek zere M u h a m m e d tarafndan
grevlendirilen Amr bin meyye Zamr'nin, bu grevi yapmak zere
giritii ilerin kendi azndan km ekli bn shak ve Taber gibi
nllerin kitabnda yer almtr: "... Maarann iinde bulunduum
vakit... gebe Arap ok gemeden uykuya dald, horlamaya balad.
Bundan sonra ben yerimden kalkarak yanna geldim, onu hi kim-
senin ldrmesine benzemeyen kt bir ekilde ldrdm. Onu
ldrrken yaymn bandaki eri yerini sa olan gzne dayadktan
sonra yaymn zerine yklendim ve demiri kafasnn br tarafndan
kardm. Bundan sonra bir yrtc gibi maaradan karak kerkenez
kuu sratle byk yolu takip ettim..." Ve daha sonra Zamr, esir
ald birisini beraberinde getirerek Muhammed'in yanna kar ve
olanlar anlatr; kahramanmz kendi azndan dinleyelim;

"...ben aldm esirin baparman (keserek) yaymn kiriiyle


balamtm. Tanr elisi esirime baktnda o derece gld ki
az dileri bile g z k t . . . " 3 0 6

te yandan Kur'a, Mslmanlar, Mslman olmayanlara kar en


dehet verici, en gaddar usullerle dvmeye, ldrmeye, asp kes-
meye tevik edici ayetlerle doludur: Tevbe Suresi'nde, "... mrikleri
bulduunuz yerde ldrn..." (K. 9 Tevbe Suresi, ayet 5); Enfl Su-
resi'nde, "...artk onlarn (yani inkr edenlerin) boyunlarn vurun, par-
maklarn dorayn..." (K. 8 Enfl Suresi, ayet 12) diye yazl.
Bu itibarla btn bu malzeme ve rneklerle yetitirilen
kuaklardan daha farkl bir davran beklemek elbette ki abes olur.
Bundan dolaydr ki, slam tarihi boyunca Arap halifeleri gibi Trk
halifeleri de gaddarlk, acmaszlk ve insafszlk rnei olmakta bir-
birleriyle yarmlardr.
phesiz ki, baka rnekleri ne srp Trkn gaddarlklarn
mazur gstermek gibi bir tutum taknma dnne yer vermi
deiliz. Fakat sylemek istediimiz udur ki, Arap yazarlar, slamn
bu ynn ve Muhammed'in bu tr davranlarn eletirecek yerde,

3 0 6 bid. c.2, 4 3 4 - 4 3 5 .

241
kendi tarih yaantlar ierisinde Trklerle olan her olay Araplk
davasna kullanmlar ve Arap rknn Trk dmanl duygularn
kabartmlardr. Oysa ki, bizim insanlarmz ve bizim eriatmz
kendi niteliklerini Arabn azndan ve Arabn iine gelir biime so-
kulan olaylara gre renmi ve renmektedir. Din adamlarmz,
tpk birer Arap retmeni gibi, Islamn tarihsel olaylarn, tek ynl
olarak ve sanki Arabn davasna hizmet eder bir ruhla Trk insanna
anlatmaya ve okutmaya alm ve almaktadr.

F) "slamda Kadn Hak ve zgrlkten


Yoksun Klan Trklerdir" ddialarna Kar

20. yzyln ilk yars boyunca olduu gibi ikinci yars ierisinde
de Arap ve Msrl yazarlar, ou kez Bat dilleriyle yaymladklar
yaptlarnda slam dininin kadn ycelttiini, kadn haklarna snrsz
bir gelime verdiini ve slam anlamaktan aciz Trklerin bu alanda
da slama ktlk yaptklarn ve kadm hak ve zgrlkten yoksun
braktklarn savunmular ve Bat'y da buna inandrmlardr. Tah-
rir al-Mar'ah yazar Kasm Amin'in ve Tafsir al-Fatiha ile Rislat al-
Tavhid yazar M u h a m m e d Abduh'un vaktiyle yaptklar budur:
Kur'an'da kadnlara tannan hak ve zgrlklerin Trkler tarafndan
kstlandrldn belirtirken, kadn haklar savamna girimek ge-
rektiini ve giriirken de Trklerin gasp ettikleri haklarn kadnlara
iadesini ngrrler. ada Arap yazarlarn hemen hepsinin iddias
da bu merkezdedir. Bunlar arasnda kadn yazarlar da vardr. Ali
brahim Leyl adndaki bir Msrl kadn yazar, 1976 ylnda Ka-
hire'de yaymlad Status of the Egyptian Women Trough the Ages
adl kitabnda ayn temay iler.
1985 ylnda Suudlu bir ikadnnn The New York Times gazetesi
muhabirine verdii deme yledir: "slamda kadn kapama deti diye
bir det yoktur; bu gelenei slama sokan Trklerdir." 3 0 7

307 Bkz. "Saudi W o m e n Start to Peek F r o m Behind the Veil", The New York Times ga-
zetesi, 13 Nisan 1985.

242
Bu rnekleri oaltmak kolaydr. Fakat hemen belirtmek gerekir
ki, Arabn Trke yapt iftiralar arasnda bu alandakiler kadar insan
isyan ettireni azdr. iink tarihi gerek odur ki, Trkler, slama gir-
meden nceki dnemlerde kadn bir deer olarak kabul ederlerken ve
onu erkee eit bilir ve devletin bana hkmdar yapacak kadar
yceltirlerken, slama girdikleri andan itibaren bu gzel geleneklerini
terk etmiler ve onu, slamn gereklerine uyarak, ikinci plana in-
dirmilerdir.
Gerekten de 7. ve 8. yzyllarda Arap ordularnn Buhara'y igal
etmeleriyle ilgili tarihi olaylar nakleden Arap kaynaklarndan
renmekteyiz ki, Orta Asya'daki birok Trk devletinde kadn, devlet
bakanl ve hkmet ileri sorumluluu ile grevlendirilmitir. Ni-
tekim Buhara, o tarihlerde Toksan adndaki bir Hatun Sultan tarafndan
ynetilmekteydi. te yandan 7. yzylda Gltekin ve Bilge Han
adlarna dikilen Tonyukuk ve Orhun kitabelerinden anlalmaktadr ki,
esjci Trklerde kadn, siyasal, sosyal ve ekonomik alanlarda zgrle
sahipti. Gltekin Hanin devlet iktidarn, ei Kutlulu Sultan ile birlikte
kulland yine bu kaynaklarn ortaya koyduu gereklerdendir.
10, yzyln nl corafyacs al-Balh'nin Kitb al-bad va'l-tarih
adl yaptndan renmekteyiz ki, o dnem itibariyle Trk lkelerinde
kadn, erkee eit, toplum yaamlarnn her noktas itibariyle erkekle
yan yana ve hatta erkeine evlenme teklif edebilecek kadar zgr bir
varlktr. 12. yzyln nl tarihisi bn Cbeyr, Trk lkelerinde
kadna gsterilen saygy baka hibir yerde grmediini syler. Ayn
dnemde buralar gezen Marco Polo'nun izlenimi de ayndr. 14.
yzylda bn Batuta, Seyahatname adl kitabnda Orta Asya'daki Trk
lkelerinde kadna tannan zgrl sitayile anlatrken, kadnlarn
kapanmadn, pee, araf diye bir ey tanmadklarn, erkeklerle
beraber dolatklarn belirtir.
Yine tarihi kaynaklarn kantladna gre eski Trklerde,
zellikle amani dneminde, kadnlarn erkeklerle birlikte toplantlar
tertipleyip ayn mahalde ve hep birlikte ayinler dzenledikleri
anlalmaktadr. Yakut'larda da Is-ah denilen bir ayin srasnda
kadn-erkek kiilerin bir yerde toplandklar, birbirlerinin ellerini tu-

243
tarak daire meydana getirdikleri ve raks ettikleri, hep birlikte kmz
itikleri ve dinsel merasime giritikleri ve bu Trk merasimlerin
Mslmanl kabulden sonra dahi srdrld bir gerektir, 3 0 8 Ne
var ki, slam kabul eden Trk lkelerinin ounda bu gzel ge-
lenekler deitirilmi ve kadn geri plana itilmi ve erkein klesi
kertesine indirilmitir.
nk slam, kadn Tanr tarafndan "aklen ve dinen dn
(aa)" yaratlm olarak kabul etmi, ktlk ve fitne kayna ve
bu nedenle cehennemlere layk bilmi, yeryz yaamlar boyunca
erkein "klesi" telakki etmi, kocasnn hizmetini iyi grmek
artyla cennetlere girebileceini sylerken dahi onu orada, kocasn
gzel hurilerle sarma dola yaar grmeye mahkm etmitir. Her ne
kadar kadnlarn kocalar zerinde haklar olduuna dair hkmler
sevk etmekle beraber bunlar, kadnlar aleyhine yerletirdii
hakszlk ve eitsizlik dzenini srdrmeye matuf kandrma si-
yasetinin forml olarak ngrmtr. Gerekten de Muhammed'i
bildirdiine gre, Tanr kadnlar aklen "dn" yaratmtr ve bunun
byle olduu da Kur'an'da K. 2 Bakara Suresi'nin "iki kadnn
tankl, bir erkein tanklna bedeldir" eklindeki 282. ayeti ile
belirtilmitir.
Ve yine Muhammed'e gre Tanr kadnlar, sadece aklen deil,
dinen de eksik yaratmtr; bunun byle olduunu da onlar hayz
grdkleri zaman namaz klmaktan ve oru tutmaktan yasaklamakla
kantlamak istemitir. 3 0 9
Karakter bakmndan kadnlarn genellikle "kt", "fitneci",
"dzenbaz", "nankr" ve "eytan" olduklarn sylerken; "Dnyadan
ve kadnlardan saknnz, zira Beni srail'de ilk fitne kadn yznden
kt" ya da "Bana cehennem gsterildi, ounluunu kadnlar tekil
etmekteydi" eklinde konumutur." 1 1 0
Kadnlar arasnda faziletli olanlarn son derece az olduuna
inand iin, "Kadnlar arasnda saliha kadn, yz tane siyah karga

308 Bu k o n u d a bkz. Aled Yaar Ocak, Bekta Menkbmeleincle islm ncesi


nam: Motifleri. stanbul, 1983, s. 125 vd.
309 Buhar'ni naklettii bu hadis iin bkz. Salil-i Biliniri Muhtasar.... 3. basm, c.l,
s.223.
3 1 0 R i y z ' s . . . . 1972, c . l . s . 1 0 5

244
arasnda alaca bir karga gibidir" 3 1 1 diye konumu, kadnlarn yararl
olanlarn da koyunlara benzetmi 3 1 2 ve dvlmeye layk grmtr. 3 1 3
te yandan kadnlarn sz ile hareket etmenin caiz olmadn,
nk kadnn sz ile hareket edilecek olunursa yeryznn altnn,
stnden daha hayrl olacan bildirmitir. 3 1 4
Bundan dolaydr ki, yerletirdii Kur'an ve hadis hkmlerine
gre slamda kadn siyasal yetkilere sahip olamaz, seemez,
seilemez, rnein halife olarak devletin bana getirilemez ya da
hkmet ilerini gremez, ynetici olamaz, imam, yarg (kad),
mezzin, mft vs. olamaz.
Medeni hukuk ilikilerinde kadn, kendi isteiyle evlilik yapamaz,
kocasn seemez, boayamaz, kocasnn iznini almadan sokaa
kamaz, i yapamaz, cuma namaz klamaz, mirasta erkekle e tu-
tulamaz (erkein paynn yarsn alr) vs.
Kadn arafa tkmak, kapamak ve toplumdan uzaklatrmak ko-
nusuna gelince; unu belirtmek gerekir ki, bu gelenek slama ne
Trklerden, ne ranllardan ve ne de Hintten gelmedir; dorudan
doruya Muhammed'in yerletirdii hkmlerle kklemitir.
Aye'nin sylediklerinden anlalmaktadr ki, Muhammed, Medine'ye
Hicret ettii tarihe gelinceye kadar, yani peygamberliini ilan ettii ta-
rihten 13 yl sonrasna kadar, kadnlarn rtnmesi hususunda bir ey
emretmemitir. 3 1 5 Muhtemelen Hatice'nin lmnden sonra gen ve
gzel kadnlarla evlenmeye balaynca ve zellikle kskanlk duy-
gularn kabartacak durumlarn domas zerine (rnein Zeyd'in kars

311 Bu hadis iin bkz. Gazali, tln'.... 1975, c.2, s.l 17-118.
312 Gazali, Ihv'..., 1975, c.2, s.165-166.
313 bid. s. 147.
314 Bu konuda al-Kteybe, Kirb UyCm al-Ahbur adl yaptnn " H k m e t " b a l n
tayan b l m n d e , M u h a m m e d ' i n "Hkmet ve devlet ilerini kadnlar tevdi eden
hibir millet felh bulmaz" eklindeki hadisini nakleder. Buna benzer olarak bn Hal-
dun, Muktddina adl kitabnda bilai verir. Ayrca bkz. Gazali. hy'.... 1975, c.2,
s.59-170.
315 Bu hususlar bn shak' yaptlarnda ve zellikle bn Hifm tarafndan kaleme
alnan Kitb sinil RcsV AHh adl kitabnda mevcuttur. ngilizce eviri iin bkz. The
Life of Muhammcd, a translation of bn Ishaq's Sirat Rasul Allah by A. Guillaume,
Oxford University Press. 6. basm, 1980. s.280-281.

245
Zeyneb'e k olup, onunla evlenmesi gibi olaylar sonucu) 3 1 6 Kur'an'a,
kadnlarn rtnmesiyle ilgili hkmleri (rnein, K. 33 Ahzb Suresi,
ayet 33, 59; K. 24 Nr Suresi, ayet 31 gibi) koymutur.
Btn bunlardan gayr Muhammed, yeryz yaamlar boyunca
kadn erkein geici olarak ei durumunda saym ve erkekler iin asl
elerin cennetlerdeki gzel huriler olduunu bildirmi 3 1 7 ve cennete git-
tiklerinde "memeleri yeni sertlemi bakire kzlarla, kara gzl, cilveli,
irin szl hurilerle" mr sreceklerini eklemitir. (Bkz. K. 78 Nebe 1
Suresi, ayet 32-34; K. 56 Vka Suresi, ayet 15-37; K. 76 (nsan) al-Dahr
Suresi, ayet 12-21.) Baka bir deyimle, yeryz yaamlar boyunca
kocasna iyi hizmet karl olarak cennete girecek olan kadnlara,
orada kocalarm cennet hurileriyle sarma dola seviir halde
grmelerini mkfat saymtr. Cennete girebilmelerini de kocalarnn
iznine balamtr. Sylemeye, gerek yoktur ki, byle bir izni vermek
iin koca, ondan iyi bir hizmet bekleyecek ve bu hizmeti elde edemedii
takdirde vermeyecektir. Bu hizmete kocann ehvetini giderme ii de
dahildir. Zira Muhammed'in belirttiine gre, "iyi ve saliha bir kadn,
kocasnn ehvet gailesini gideren kadndr". Kadndan bu ekilde ya-
rarlanmak da erkein hakkdr. Bunun byle olduunu Muhammed, son
nefesini vermeden nce syledii u szlerle kantlamtr:

"Kadnlar sizin kleleririzdir. Tanr emriyle onlardan ya-


rarlanmak ve cinsi mnasebette bulunarak gnlnz
elendirmek size helal klnmtr. "318 .

Yine Muhammed'in bildirdiine gre kadn, kocasnn hizmetini


grmek ve ehvetini gidermek yannda bir de onu elendirmek ve ona
secde etmekle grevlidir. 3 1 9
316 Bilindii gibi M u h a m m e d , Hatice'nin lmnden sonra birbirinden gzel iki dzineye
yakn kadn h a r e m i n e aln, oulluu Zeyd'i kars Zeyneb'e k olup onunla ev-
lenmi, karlarna kimsenin gz dikmemesi iin eitli hkmler ve bu arada
r t n m e zorunluluunu koymutur.
317 M u z b. Cebel'in rivayetine gre M u h a m m e d , d n y a yaamlar srasnda kocasna
eziyet eden bir kadna " . . . o erkein hurilerden olan z e v c e s i . . . hitap ederek: 'Allah
cann alsn, bu a d a m a eziyet etme. O d n y a d a senin y a n n d a bir misafirdir:
y a k n d a senden ayrlp bize kavuacak' diyerek muaheze eder." Bkz. Gazali,
lln'u.... c.2, s.155.
318 /bici, s.76.
319 Ibil. s. 155.

246
Btn bunlara karlk olarak kocann da kadna iyi muamele et-
mesini, onu "gzellikle tutup, gzellikle brakmasn (boamasn)"
ngrmtr. Fakat bu davran dahi kadnlar kltc duruma so-
kacak bir manta balamtr ki, o da udur:

"...(kadnlarla) iyi geinmek, onlara iyi muamele etmek,


akllarnn noksan olduunu dnp, onlara acyarak eziyetlerine
katlanmak (gerekir)."
slamn kadn ikinci plana atan ve aalatan esaslarn burada
tmyle ele almaya yer ve zaman yoktur. Bir fikir olmak zere
yukarda zetlediimiz hususlar gstermeye yeter olmaldr ki, bu ko-
nuda Arabn Trke yamad sulamalar iftira ve yalandan baka bir
ey deildir. 3 2 1

G) "slam Demokrasiyi ngrd Halde, Trkler


Despotik Sistemler Getirmitir" ddialarna Kar

20. yzyln ikinci yarsnda Arap milliyetisinin srdrd iddia,


slamn demokratik bir sistem getirdii ve bu sistemin Trkler elinde
despotizm ekline dntrlddr. Temel dn Trklerin
Ye'cc Me'cc rkndan gelme olup, bu rka zg olumsuzluklar devlet
ve iktidar konusunda da uygulama alanna soktuklardr. Tannm ya-
zarlardan Bustn, Trklerin Turan asll olduklarn ve bu nedenle des-
pot ruhlu bulunduklarn, vaktiyle baz Yunan dnrlerinin Turan
szcnden, arz ettii benzerlik nedeniyle, Tiran (Tyran) yani despot
anlamn kardklarn, Trklerin tm tarihleri boyunca bask ve is-
tibdat rejimlerine bal olarak yaadklarn belirtir.
Onun bu grlerini tm olarak paylaan dier bir Arap yazar,
Hled M. Hled, 1951 ylnda yaymlad bir kitabnda; "Bu ni-
telikler Trklere tpatp uymaktadr ve bunun byle olduuna bizler
tank olmuuzdur. Trklerin varl yurdumuzu harabeye evirmi,
lkemizde dehet, korku ve alk dnemleri yaratmtr" der.
320 Ibid, s.71.
321 Arap kadnnn sladan nceki d n e m d e erkeine eit d u r u m d a iken, Islamiyetle
birlikte erkein klesi haline girdii hususunda bir Hintli yazarn grleri ii
bkz. S. Khuda Buklsh, /I History oftle Islamic Pcoples, Calcutta, 1914, s. 19 vd.

247
Bir baka Arap yazar, Abdullah Laru, 1967 ylnda Franszca ola-
rak yaymlad bir kitabnda; "Tanr'nn yeryzndeki glgesi
saylan halife (padiah) kendi kullarnn ne yaamlarna ve ne de
mallarna sayg gstermitir... istipdad eski Asya lkelerindeki ben-
zerlerini hatrlatmtr" 3 2 2 der. Anlatmak istedii ey, tpk dierleri
gibi demokrasinin slam lkelerinde yaatlmamas sorumluluunun
Trklerde olduudur.
Sylemeye gerek yoktur ki, yzyllar boyunca istibdat ynetimine
dayal devlet sistemini srdrmek ve demokratik yaamlara
ynelmemek bakmndan Trke yklenecek su byktr. Ancak
unu unutmamak gerekir ki, demokrasi d yaam tarzn slama ge-
tiren Trk deil, Trk byle yapan slamdr.
nk tarihi gerek udur ki, Muhammed'in aklndan seime dayal
ve millet iradesinin egemen olaca bir devlet fikri gemi deildir.
Dnd ey irsiyet esasna dayal bir devlet kurmakt. Nitekim ca-
riyesi Mariya'dan brahim adnda bir olu olduunda, hayalindeki bu
devletin gerekletiini dnmt. brahim'in lm zerine "Eer
yaam olsayd (kurduum devletin) bana hkmdar olmu ola-
cakt" demek suretiyle bu dncesini aa vurmutur.
Baka erkek ocuu olmad ve kendi sulbnden birinin iktidara
gelemeyeceini anlad iindir ki, kendisine en yakn bildii ve
gvendii Eb Bekir'in (ki sevgili kars Aye'nin babasdr) ken-
disinden sonra devletin bana geirilmesini vasiyet etmi ve bu va-
siyeti gereince Eb Bekir Muhammed'den sonra ilk halife olarak i
grmtr.323
Eb Bekir'den sonra mer, Ali ve Osman'n halifelie gelmeleri
de hep birbirlerinin vasiyetine dayaldr. O tarihten bu yana slam ta-
rihi boyunca seim usulnn uyguland bir devlet ve hkmet
ekline rastlanmamtr.
Sadece devlet bakanl konusunda deil, devlet organlarndan
hibirisi iin seim diye bir ey ngrlmemitir. Zira Kur'cn'a
"...Biz bu Kitapta, hi bir eyi eksik brakmadk" (K. 6 En'm Suresi,
ayet 38) hkm gereince insan aklnn ortaya koyaca bir ey bu-
lunmadndan, yasama organ diye bir eye gerek duyulmamtr.
3 2 2 Abdallah Laroui, Tkleologie Arabe Cnntemporaine, Paris, 1967, s.23.
323 1. Arsel. Teokratik Derlet.... s. 180 vd.

248
nk eriatnn deer llerine gre "akl yaps kanunlar'in
hkm yoktur.
te yandan Muhammed'in kurduu ilk Mslman Arap devleti de
dahil olmak zere. 1 400 yl boyunca slamn uyguland hibir
lkede "demokratik" devlet ve hkmet sistemi diye bir ey var
olmamtr. 20. yzyln ilk yars ierisinde Atatrk'n kurduu laik
Trkiye Cumhuriyeti hari, bir tek slam devleti grlmemitir ki,
despotik bir idare sisteminden gayr bir rejimle ynetilmi olsun. Bir
tek slam devleti gsterilemez ki, halk iradesini ya da kii deerini n
plana alm olsun ya da doal zgrlk kavramna dayansn ya da ik-
tidarn bu zgrlklerle snrlasn ya da inan, din, cinsiyet vs. fark-
larn gzetmeden eitlik ilkesine saygl bulunsun, millet iradesini
kanun saysn,, insan yaps kanun fikrini Tanr yaps kanun fikrine
stn klsn ve ksacas demokrasi anlayna balansn. Var olan ve
olmu olan tek ey, "demokrasi" grnts altnda otoriter ve to-
taliter nitelikteki sistemlerdir. Kiinin ve toplumun tm yaamlar
millet ya da halk iradesine deil, gkten indii kabul edilen hkmler
esasna dayatlmtr.
20. yzyln bitmek zere bulunduu u dnemde dahi slam
lkeleri arasnda ("laiklii" benimsemi olan Trkiye hari) "de-
mokrasi" ile ynetilen bir tek lke yoktur. Hepsi de otoriter, hepsi de
totaliter ve ou kez ailevi irket niteliinde devletlerdir. Suudi Ara-
bistan, ki Arap lkelerinin en zenginidir ve bu zenginliini toprak alt
petrole ve bu petrol karan yabancnn aklna borludur, Kr'at'
Anayasa olarak kabul etmitir. En yeni kaynaklarn ortaya koyduu
veriler udur ki, 11 milyon nfusu olan bu devlet, Sud ailesi
tarafndan idare edilir. Bu ailenin mensuplarnn sekiz bin olduu tah-
min edilmektedir. Siyasal, sosyal ve ekonomik tm iktidar bu aileye
aittir. Parlamento diye bir ey yoktur. Kral, babakan, bakanlar,
mstearlar ve yetkili btn memurlar bu ailenin insanlardr. Aslnda
devlet deil, bir aile irketinden baka bir ey deildir.
Neden bu byledir ve byle olmutur? Bu soruya verilecek tek
cevap, slamiyet ile demokrasinin bir arada olamayacadr. Zira nk
bir kere slamiyet, din ve devlet ayrm diye bir ey tanmaz; din ve
devlet i iedir; siyasal, sosyal ve ekonomik yap Tanr ve Peygamber

249
iradesi olarak konmu emirlere dayal olarak oluur. ktidarn kayna
dnyevi (halktan/milletten gelme) deil uhrevidir, gkten gelmedir.
ktidarn millete kar sorumluluu yoktur, sadece Tanr'ya kar
vardr, o da Tanr ve Peygamber emirlerini uygulamak asndan.
slam devletinde asl' olan akl kanunlar deil, hibir ekilde
deitirilmesi mmkn olmayan Tanr yaps kanunlardr. Her ne
kadar beer yaps kanunlar bulunursa da, bunlar Kur'an'a aykr ola-
maz. rnein slam devletinde ne halk, ne millet ve ne de onlarn tem-
silcileri "miras, kz erkek ocuklar arasnda eit olarak paylalr"
eklinde bir kanun geiremez, nk Kur.'an'da kz ocuun, erkek
ocua nazaran yar pay alaca yazldr. Kur'an'in bu hkmn
deitirip bir yenisini-koyamaz.
Yine bunun gibi Kur'an ve hadis hkmleri arasnda kadnlarn
aklen ve dinen dn olduklar ve bu nedenle iki kadnn tanklnn
bir erkein tanklna bedel olduu ya da benzeri hkmler bu-
lunduundan, slarn uygulayan bir devlette kadn ve erkein
tanklklarnn e - d e e r d e olduuna dair kanun geirilemez. Yine
bunun gibi Kur'an ve hadis hkmleri arasnda slarndan baka bir
dine bal olanlarn sapk olduklar, cehenneme gidecekleri yannda,
"Kitb ehli" saylanlara, yani Yahudilerle Hristiyanlara kar sava
almak ve slam kabul .etmedikleri takdirde onlar "cizye" (hara)
vermeye zorlamak, vermeyecek olurlarsa "mrik" sayp ldrmek
gerektiine dair emirler vardr. slam devletinde bunlar insan yaps
kanunlarla deitirmek mmkn deildir.
Bu rnekleri kii ve devlet yaamlarnn her noktasna varncaya
kadar oaltmak kolaydr.
te yandan slam, otoriter olduu kadar totaliter niteliktedir de.
Kiinin tm yaantsn, dncesini, inanlarn ve her eyini ayar-
lar. slami devlette kii, devletin kendisini yourmak istedii kalp
iinde var olma durumundadr.
Sabah yataktan kalkarken hangi aya ile terlik giyeceinden, he-
lada ka adet ta ile taretleneceine, ka yudumda su ieceine, hangi
parma ile yemek yiyeceine, yemeine sinek dtnde sinein
hangi kanadn yiyecein ya da iecein iine iteceine, ne renkte ve
uzunlukta elbise giyeceine, orulu bulunduu srada l ya da hay-

250
van ile cinsi manasebette bulunduu takdirde ne yapmas gerektiine,
fikir ve dncelerini ne ekilde Tanr'ya yneltmesine ve nihayet
akam yatana girdiinde karlar ve cariyeleriyle ne ekilde
sevieceine ve ksacas gnlk yaantlarnn her noktasna varncaya
kadar her eyini bu emirlerle dzenlemek zorunluundadr.
Kiinin zgr olan hibir yn yoktur. Bu dinsel zorunluklara sa-
dece cehenneme atlma korkusundan deil, toplum ve devlet
basksyla uyar.
Baka bir deyimle, slamda kii ve toplum bakmndan zgr bir
yaam sz konusu deildir. 3 2 4
Bu itibarla Trkn demokratik bir devlet kuramam olmas ne-
denini slama girmi olmasnda aramak doru olur. Zira tarihi ve-
rilerin kantlad odur ki, slama girmeden nce Trkn demokratik
ve aklc nitelikte yaamlar olmutur. Tonyuyuk Kitabeleri'nin or-
taya koyduu gerek budur. 3 2 5
Nasl ki Arap ynetimi, slami klk altnda despotik oklu ise, 3 2 6
Trkn despotik ynetime ynelmesi de asl slama girdikten sonra
kendisini gstermitir. 3 2 7

H) Arap lkelerinin Ekonomik Geriliklerinin Sorumluluunun


Trklere Yklenemeyecei Konusunda

Her alanda olduu gibi iktisadi ve ticari yaamlar konusunda da


Arap milliyetisi, Arap geriliklerinin sorumluluunu Trkn stna
ykler ve rnek olarak 16. yzylda, yani Trk igalleriyle birlikte Arap
dnyasnn ekonomik ykntya srklendii, ktye gittiini belirtir.

3 2 4 Bu konuda bkz. . Arsel. Teokratik Devlet... Ayrca bkz. 1. Arsel, Toplumsal Ge-
riliklerimizin Sorumlular: Di Adamlar ve Aydnlar, Ankara, 1977.
325 Bkz. 1. Arsel, Teokratik Devlet'ten....$.95 vd."
3 2 6 slamn despotik devlet ve h k m e t sistemlerine olanak yaratt k o n u s u n d a bkz. .
Arsel. Teokratik Devlet..., s. 178-250.
327 A r a p lkelerindeki Trk ynetiminin despotik olduunu belirten bir yabanc yazar,
Issawi, bt tarz ynetimin slam lkelerinde sadece Trke zg olmayp Arap
ynetimi eklinde de kendisini gstermi olduunu ve Arabn ilkel ve geri kal-
masnn nedenlerini bu y n e t i m sisteminde aramak gerektiini syler. Bkz. Charles
Issawi, Egypt in Revolution: an Economic Analysis, Oxford University Press. L o n -
don, 1963, s. 15.

251
6. yzyln ilk yars ierisinde, yani Yavuz Sultan Selim'in 1517
ylnda Msr' igal etmesi ve Arap topraklarn ele geirmesi ta-
rihinden itibaren Arap dnyasnn iktisadi bakmdan kriz dnemine
girdii dorudur. Fakat bu durum, Trk igallerinden domu deildir:
Trk igallerinin olutuu sralarda esasen ekonomik gerileme
balam idi. O kadar ki, Memlk iktidarnn hazinesinde askeri bes-
leyecek para bile kalmamt. 3 2 8 Oysa ki, daha nceleri, yani 16.
yzyln balarna gelinceye kadar Arap lkeleri, corafi bakmdan ti-
cari zenginlie sahip olma durumunda idiler. nk Hindistan ile Av-
rupa arasndaki ticaret yolu zerinde bulunmaktaydlar. Bu itibarla
Msr, Suriye, Hicaz vs. gibi Arap lkeleri bylesine verimli bir noktada
bulunmann avantajlarndan yararlanmaktaydlar. Baka bir deyimle,
Arap lkelerinin bu dnemde ekonomik bakmdan iyi durumda ol-
malar, kendilerine atfolunabilecek meziyetlerden dolay deil, fakat
Hindistan ile Avrupa gibi iki ticaret merkezi arasndaki yol zerinde bu-
lunup ve bir nevi gmrk geliri edinmektendi. Ne var ki 16. yzyln
balarndan itibaren Avrupa ile Hindistan arasndaki bu ticaret yolu yer
deitirdi ve Portekiz araclyla mit Burnu'ndan dolar oldu; bu
nedenle Arap lkeleri o zamana kadar yararlanr olduklar ticari ni-
metlerden yoksun kaldlar. Bylece Portekiz daha nce Arap lkelerinin
sahip bulunduklar avantajlar elde etti.
Baka bir deyimle, Arap lkelerinin ekonomik bakmdan "iyi" ya
da "kt" durumda olmalarnn Trk igalleriyle ilgisi azdr. nk
Memlkler dneminde (ki Trk ynetimi saylr aslnda) iyi bir eko-
nomik, duruma sahip olmulardr ve bunun nedeni ne Araplarn ve ne
de efendilerinin (yani Memlklerin) almalar ve aklllklardr; sa-
dece ticaret yolu zerinde bulunmu olma talihliliidir. te yandan
Osmanllar zamannda ekonomik bakmdan kt duruma
girmilerdir, bunun da asl nedeni Trk igalleri deil, ticaret yokmun
deimi olmasdr.

328 M e m l k l e r d n e m i n d e Msr'daki mali d u r u m k o n u s u n d a 12. yzyln en nl ya-


zarlarndan b lyas'n ( M u l a m m e d B. Ahed) Bal'i al-zuhurf vak'i al-duhr
adl yapl gzel bir kaynaktr. ngilizce eviri iin bkz. b Ilyas, An Aann of
the Omunun Conquesl of Egypl in le yecr A.H. 922 (A.D. 1516), translatcd fron
tle 3rd v o l u m e of the Arabic Chronicle of Mulammed bn Ahed b lyas by
W . H . Salmon, Londo. 1921. s.2-3.

252
Arap lkelerinin ekonomik geriliini Trk igallerinde deil, asl
dnya yaamlarn kmseyen ve rzk, kiinin kendi
almasndan ziyade Tann'nn keyfiliine terk eden ve yoksulluu
fazilet bilen ve fakirlerin zenginlerden 500 yl nce cehennemlere gi-
deceini ngren ya da buna benzer hkmlerle kiiyi miskin ve ve-
rimsiz hale getiren slamn kendisinde aramak gerekir.
Nitekim konuyu olduka "objektif" llere gre inceleme
olanana sahip baz yabanc kalemler bunun byle olduunu ortaya
koymulardr. Saylabilecek nice adlar arasnda Colombia
niversitesi profesrlerinden Issawi ile Arap lkelerinin 1511 ile
1594 yllar arasnda Trk egemenlii altndaki durumunu inceleyen
Springling'in yaptlarna gz atmak yeterlidir. 1963 ylnda Msr ih-
tilali ve iktisadiyat konusunda yaymlad bir kitabnda Profesr Is-
savvi, her ne kadar Msr'n ekonomik bakmdan geri kalmasnda
Memlklerin ve Osmanl igallerinin pay olduunu kabul etmekle
beraber, bu gerilii douran asl nedenlerin slam'dan gelme olduunu
itiraftan geri kalmaz. yle der: "Tanr iradesine tevekkl ile boyun
emilik... (Mslman kiiyi) bu dnyadaki kaderine kr krne,
atalet ve betaet ierisinde rza gstermeye zorlad... Bundan baka
(...) slamn benimsedii din ve devlet ayniyeti nedeniyle siami
hukuk, Hristiyanlkta papaln en gl bulunduu dnemlerde bile
grlmeyen bir iddetle din meyyidelerine balanm oldu. Bu ise,
pek doaldr ki, sosyal katlklar yaratt, u bakmdan ki, kar re-
formcular, deil sadece kiideki, sosyal gelimeye kar doal olarak
var olan direnmeleri, dinde yenilik dncesine kar olan dav-
ranlar dahi bertaraf zorunluundaydlar." 3 2 9
Bundan baka dier nedenleri de sralayan yazar, devlete kar di-
renebilecek glerin olmayn ve slamn esas itibariyle Arap ka-
rakterine yatkn bir din olarak dnlm olmasn da zikreder.
Springng ise Arabn ekonomik geriliklerinin sorumluluunu
Trklerde deil, ekonomik artlan oluturan olaylarda bulur. 3 - 10

329 Charles lssa\vi, tge, s. 15 vd.


330 G . W . Frederick Springling, "The Ottoon Turks and the Arabs, 1511-1515". in II-
lions Stclies in Sacial Sciences. The Univesitv of Illinois Press, Urbana. 1942. c.26,
say 4.

253
Gerek odur ki, Mslman lkelerin istisnasz tmnde grlen
ekonomik miskinlik ve gerilik, dorudan doruya slamn kendisinden
gelmedir. nk ekonomik gelime ekonomik canllkla olur. Bu
canll oluturacak "inan" koullar salanmadan ne sanayi top-
lumunu var klmak, ne ticaret ve i dzenini kurmak ve ne de tek de-
yimle, ekonomik ilerlemelere sramak mmkndr. Ekonomik canllk
ise yeryz yaamlarna deer ve ncelik vermekle ve zlem bes-
lemekle ve asl nemlisi, kiilere insanca ve mutlu ekilde yaama
evkini alamakla salanabilir. slamn "Bir hrka, bir lokma" fel-
sefesiyle ve "Yoksulluk Tanr'dandr, bu nedenle fazilettir" eklindeki
inanlaryla, yeryznn "misafirhane" olduu masallaryla beslenen
ve rzl; denen eyi kendi gcnden ziyade Tanr iyiliinde arayan ve
stelik kendisini zavall bir kul kertesinde gren insanlar topluluunda
ekonomik kalknma ve aama diye bir ey beklenemez.
Nitekim 1 400 yl boyunca Mslman lkeler bu inanlara ve bu
zihniyete saplanm olarak ilkel yaamlardan kurtulamamlardr.
nk eriat onlara yoksulluun ve rzk azlnn ve yeryz mut-
suzluklarnn Tanr dileince olduunu, bunun bir deneme, bir snav ni-
teliini tadn, ilerde cennetlere ancak bu safhadan gemek suretiyle
eriilebileceini, fakirlerin cennetlere zenginlerden 500 yl nce gi-
deceklerini inan olarak kabul ettirmitir. Saysz nice rneklerden bir
ikisini zikretmek gerekirse, Kur'an'da, "...bol nimet Allah'n elindedir,
onu dilediine verir" (K. 3 Ali mrn Suresi, ayet 73): "Tanr dilediini
hesapsz ekilde nzklandrr" (K. 14 brahim Suresi, ayet 11); "Sizi bi-
razck korkuyla, alkla, mal, can ve meyve noksanyle snayacaz,
mjdele sabredenleri" (K. 2 Bakara Suresi, ayet 153); "...ve biz Allah'n
aramzdan seip ltfettii bunlar m demeleri iin halkn bir ksmn,
bir ksmiyle snarz" (K. 6 En'm Suresi, ayet 53), eklindeki hkmler
rzk edinmenin Tanr'ya bal olduunu ortaya koyar. Tanr sadece
rzk veren deil, ayn zamanda sermaye verendir de: "Zengin eden ve
sermaye veren de O'dr" (K. 53 Necm Suresi, ayet 48).
te yandan hibir ey kiinin kendi emeinin rn olarak ortaya
kmaz; rnein iftilik ve ziraatle megul olmak, ekin yetitirmek
ve bu yoldan rn elde etmek, kiinin kendi emei ve almas

254
karl bir ey deildir. Kii ne kadar zenirse zensin, ne gibi ted-
birler alrsa alsn sonu onun elinde deil, Tanr'nn dilek ve
isteindedir.

"Grmez misiniz ektiiniz tohumu... siz mi bitiriyorsunuz onu,


yoksa Biz mi bitirmekteyiz,?.." (K. 56 Vka Suresi, ayet 63-67.)

Her ne kadar yine Kur'an da "insan ancak altn elde eder" (K.
53 Necm Suresi, ayet 39-40) ya da "Rabbmzdan rzk fazlal isteyerek
ticarette bulunmanzda beis yoktur" (K. 2 Bakara Suresi, ayet 197)
eklinde hkmler varsa da, bunlar Tanr'nn keyfilii fikrini ve ka-
dercilii temel inan haline getiren bir dzeni olumlu klmaya yetmez,
yetmemitir. Oysa, Bat dnyas buna benzer dinsel hkmlerden ken-
disini kurtarabildii iindir ki, ekonomik bakmdan gelimitir. 3 3 '

VI) SLAM TARHNN DEMEZ KURALI:


ERATTAN UZAK KALINDIKA UYGARLIK OLUUR

slamn 1 4 0 0 yllk tarihi incelendike gze arpan udur ki, uy-


garlk ya da her trl gelime ancak slami etkiden uzak kalnabildii
dnemlerde kendisini gstermi ve slama saplanld an gerileme
belirmitir.
/ slam dnyasnn 8. yzyln ortalarnda uygarlk gelimesine
ynelebilmesi slama st evirebilen halifeler sayesinde olmutur: 200
yl kadar sren bu uygarlk slamn zn geerli klmaya hevesli
evrelerin ve bu evreleri destekleyen halifelerin iktidara gelmeleriyle
son bulmutur. 19. yzyln balarna kadar slam lkeleri, slamn
zne sapl olarak gerilikler ve ilkellikler ierisinde yaamlardr.
Bat'nn akl a sayesinde ahlanmas sonucu yaratt uygarln
tokatn yiye yiye slam lkelerinden bazlar, rnein Msr, Trkiye
vs,, Bat'ya ynelme abalarna sarlmlar, fakat kendilerini eriat has-

331 Bu konuda bkz. . Arsel, Teokratik Devlet..., s.300-334: . Arsel, Toplumsal Ge-
riliklerimizin.... s. 176 vd.

255
talnclan kurtaramadklar iin salkl bir aama yoluna. sa-
parnam iardr. Sadece Trkiye, Atatrk sayesinde laiklik esasn be-
nimseyebilmi, eriat arka plana atabilmi ve bu sayede 20-30 yl gibi
ok ksa bir zaman ierisinde slam lkelerinin en modern, en de-
mokratik, en uygar bir lkesi olabilmitir. Ne hazindir ki, bylesine par-
lak bir baarya erien bu lke dahi, Atatrk'n lmnden sonra tekrar
eriat bataklna ynelmi ve yeniden gerileme dnemine girmitir.
Arabn geri kalmlnn asl nedeninin eriat olduunu gsteren
dier bir kant da udur ki, eer bu geriliklerin balca nedeni Trk
ynetimi ve egemenlii altnda yaamlk olsayd, bamszla
kavumakla Arap lkelerinin gelime yoluna girmeleri gerekirdi. Oysa
ki, Trk egemenliinden kurtulduklar u kadar yl boyunca Arap
lkeleri iin geriliklerden kurtulma diye bir ey sz konusu olmamtr.
te yandan Trk egemenlii altnda yzyllar boyunca yaayan ve
eriat sistemine bal olmayan dier eler, rnein Yugoslavlar, Ro-
manyallar, Yunanllar, Macarlar, Bulgarlar ve Arnavutlar... vb. Os-
manl boyunduruundan kurtulup da bamszlklarna kavutuklar
andan itibaren her bakmdan gelime gstermilerdir. Eer Araplar
geri braktran ecle Trklerle iliki kurmak ve Trk ynetimi altna
girmek olsayd, Trk ynetiminden kmakla byiik gelimeler ve
aamalar yapan Hristiyan eler gibi onlarn da bu yola girmeleri ge-
rekirdi. u muhakkak ki, Araplar, tpk Trkler iin olduu gibi, il-
kellikler ierisinde tutan ey eriat dzeni ve nedeni olmutur. Eer
Trkler u son 75 yl boyunca dier slam lkelerinden farkl ve ok
nemli ilerlemeler gsterebilmiseler, hi kukusuz bu, Atatrk sa-
yesinde eriatn penesinden kendilerini az da olsa kurtarabilmi ol-
malarndandr. Tm sorun, eriata saplanmlk ya da ondan
koparlmlktr. Hangi lke ki kendisini eriat denilen musibetten kur-
tarr, o lke mutlaka gelime olanana sahip demektir. Her vesileyle
tekrarladmz gibi, Trk egemenlii altna girmekle Arabn, baz
kazanlar yannda, muhakkak ki kaybettii ok eyler olmutur. Fakat
unu kabul etmek gerekir ki, Arapla birlikte Trk de ayn ekilde eriat
ierisinde erimi, gzel niteliklerini yitirmitir.

256
A) Arabn ve slamm Geri Kalmlnda
Arap Sorumluluuna da Yer Veren Arap Yazarlar

1955 ylnda ngilizce olarak yaymladklar The Crescent in Cri-


sis adl kitapta iki Arap yazar, N.A. Faris ve M.T. Hseyin, Arap
dnyasnn ve Arap uygarlnn, Abbasi mparatorluu'nun sona er-
mesiyle gerileme dnemine girdiini, Trklerin egemenlii altnda ka-
ranlk an srdn sylerler. 18. yzyln sonlarna ve daha
dorusu Napolyon'un Msr'a ayak basp, Arap lkelerini istila etmesi
tarihine dek Arap toplumlarnn Trk egemenlii altnda, atalet ve bil-
gisizlik uykusuna yattn, ancak Napolyon igallerinden sonra ken-
dine gelme, uyanma ve eski uygarlk kertesine yeniden erime he-
vesine yneldiini ekler. 3 3 2
Her iki yazara gre Osmanllar, kendi egemenlikleri altnda yaayan
toplumlar birletirici ve tek yapml bir devlet halinde yaamaya
srkleyici bir gayret gstermemilerdir. Toplumun eitli elerini
kendi balarna brakmlar, din ayrlklarn ve ulusal farkllklarn gi-
dermemilerdir; bilakis eitli rktan ve farkl dinden olanlar bir-
birlerine kar dman klp onlarn atmasndan yararlanmlar ve
"bl ve hkmet" forml gereince egemenliklerini srdrmlerdir.
Padiahlar, geni imparatorluk snrlar ierisinde saltanatlarn ancak
bu ekilde pekitirmilerdir. Bu amaladr ki, Mslman eleri
Hristiyan eler aleyhinde kkrtmlar, Snni Msliiman ii
Mslmana kar dvtrmler, Krd Ermeniye, Protestan Ka-
tolie vs. kar dmanca davrana zorlamlar ve tm halklar
arasnda dmanlk duygularn canl tutmaya uramlardr. 3 3 3
Fakat her eye ramen yazarlar, Arap dnyasndaki geriliklerin
nedenlerini Araplarn sadece yabanc egemenlii (Trk boyunduruu)
altndaki yaamlarnda deil, dorudan doruya Arap tarihinde ara-
mak gerektiini de belirtirler. Bu nedenlerden biri de Arap top-
luluunun kadn a gerekli deeri vermemi ve onu ilkellik iinde ve

332 Nabil Amn Faris and M o h a m m e d Tewfik Husayn, T'ne Crescent l Crisis; In-
terprelive Studv ofthe Modern Arab Wold. Uiversity of Kansas Press. 1955. s.46-47.
3 3 3 bid. s. 106.

257
aa durumda tutmu olmasdr. Kadn bu denli kk ve fakir
gren bir toplumun geriliklerden kmasna olanak olmamtr ve ola-
mayacaktr grn savunmulardr. 3 3 4

B) Arabn Geri Kalmlnn S o r u m l u l u u n u


slamda Arayanlar

Arap geriliklerinin nedenlerini Trkn srtna yklemek genel ola-


rak Arap yazarlarn oybirliiyle giritikleri bir itir. Fakat pek na-
diren de olsa bunun aksini yapanlar olmutur. Bunlar arasnda daha
ok Hristiyan Arap yazarlar yer alr. Fakat Mslman Arap ya-
zarlardan da rnek vermek mmkndr.
el-Ezher hocalarndan Ali Abd al-Rzk'in Kahire'de 1925 ylnda
yaymlad al-slm vct'usul al-Hukm adl kitap, 3 3 5 Msr Ulema Ku-
rulu'nca toplattrlm ve yazar, sorumluluu ariata ykledi diye din-
sizlikle sulanarak el-Ezher'den atlmtr. Ayn dorultuda olmak zere
Halid M. Halid ile AbdAllah al-Kasm'yi belirtmek mmkndr. Hasan
brahim Hasan'n 1967 ylnda Badat'ta ngilizce olarak yaymlad
Islam,' A Religions, Political, Social and Economie Study adl kitapda
Arap geriliklerinin nedenlerini, slama bal olmak ya da olmamaktan zi-
yade Bat smrclnde ve Batl misyonerlerin faaliyetlerinde ara-
mak gerektii aklanr. 3 3 6
Fakat bu konuda asl anlmas gereken yazar, Costi Zurayk
adndaki Hristiyan Arap yazardr. 1948 ylnda The Meaning ofDi-
saster adl kitabnda Zurayk yle der:

" . . . o u m u z hl sanrz ki, Abbasi halifeliini ve genel olarak


Arap gcn yok eden ey, Mool ve Trk saldrlardr. Fakat
gerek olan udur ki, Araplar, Moollar (ve Trkler) nndeki
yenilgilerinden nce kendi ilerinde yenilgiye uramlardr.
Eer Mool (Trk) saldrlar Araplarn en ok gelimi ve uy-

334 IbUl, s. 127.


335 Franszca evirisi iin bkz. "Revue des Eludes Islamiques", eviri L. Bcrcher,
Paris. 1933. C a h i e r III, s.353-390.
336 s.532 vd.

258
arlk kurmu okluklar bir dnemde olmu olsayd baarya
erimi olamazd. Aksine hu saldrlar Araplar (belki ile) can-
lanmaya ve daha da ileri hamleler yapmaya zorlard." 1 , 7

Dier tannm bir Arap yazar. Halid Muhammed Halid. Arapadan


ngilizceye evirerek 1953 ylnda Fro Here U'e iar ad allnda
yaymlad kitabmla (Washington DO Arabn geriliklerinin tii so-
rumluluunu insan beynini ilemez duruma getiren dn adamlarnda
bulur. 3 ' 5
Fakat konumuzla ilgili olarak asl zerinde durulmas gereken
yazar. brahim Clas adndaki Suriyeli bir subaydr. Bayazarln
yapt Halkn Onlusu adl derginin 25 Nisan 1967 tarihli nshasnda
brahim Glas, I 400 yllk slam tarihi ierisinde ilk defa olmak zere
Arap halklarn dinsel inanlar terk ile slama ve Tanr anlayna
lavr demeye ve bu suretle geriliklerden ve felaketlerden kurtulma yo-
lunu aramaya armtr. Arabi, ilkel geleneklerin klesi olarak
tanmlayan bu yazsnda yle der: "Arap ulusunun kendi kendisine
sorduu birok soru var ki. bunlardan birisi uygarlk kervanna
katlabilmek iin gerekli nelod bulmakla ilgilidir. Bugne kadar
Arap ulusu T a n r y a ynelmi, eski deerlerini slamda ya da
Hristiyanlkta aram, feodalizme, kapitalizme ve yaad
dnemlerin dier sistemlerine dayanmtr. Fakat bu abalarn hepsi
boa kmtr, nk btn bu deerler Arabi 'Tan'da baka kur-
tarc ve g yoktur' dualarn tekrarlayarak talihine boyun een. sefil,
mtevekkil, kaderci bir insan yapmtr."
Bu tanm yaptktan sonra yazar Arap bakmndan yeni bir insan
portresi izer. Bu yeni insan, kendi kaderini kendi gcnde ve
almalarnda ve insanlkla olan balarnda arayan, kendine gven
duyan, baka hibir yerden (ve gten) medet ummayan, cennet ya da
cehennem masallarna inanmayan bir tiptir.
le b lip bir insan yegne makbul varlk sayan yazar yazsn
yle bitirir:

337 Cosli Zravk. I'le Meing uf lr Distser. ntili/cc eviri K.li. NVidcr. Hevrl.
I l )5(. s.-IS.
33S I lalil Mlanncd Halid. Tm lere II'e Snl. NVnsliulo I).(.'.. 1953. s.3-1-37.

259
"Bizim artk gece gndz dualar eden, diz ken ve ban hay-
siyetsizce eerek (yere kapanan ve) Tanr'ya yalvaran ya da ken-
dini andran insana ihtiyacmz yoktur... Bizim ihtiyacn
duyduumuz yeni insan, 'layr' demesini bilen insandr...
(nk) Hayr, Albert Camus'n dedii gibi 'evet'e gtren
yolun ta kendisidir..." 3 - 1 9

Bu yaz, tahmin edilecei gibi yobaz evreleri ayaklandrmaya ve


yazarn hapse atlmasna ve derginin toplatlmasna yetmitir. Buna
benzer bir olay 1970 ylnda Sadk Cell al-Azm adndaki Lbnanl
bir yazarn da bana gelmitir. Trkesi Dinsel Dnce'yi Eletiri
balkl kitabnda Kur'an'm mspet bilimle badaamayacan
sylemek suretiyle Arabn l 400 yllk geriliklerinin ve ilkelliklerinin
nedenini ortaya koymutur... Yazar, "Din duygularn yerici, slam
kltc ve yerici" dnceler sarf etti diye sulandrlmsa da,
yetkili mahkeme, kitabn bilimsel niteliini gz nnde tutarak yazar
susuz bulmutur.
Tm bu yukardaki rnekler ve muhtemelen bunlara eklenebilecek
bakalar gstermeye yeterlidir ki, 20. yzyl Arap yazarlar arasnda
dahi Arap geriliklerinin gerek nedenlerini Trkten ok Arabn ken-
disinde ve daha dorusu slamda arama eiliminde olanlar vardr ve
bunlar, iist kapal deyimlerle ve anlatlarla da olsa Arap iin kur-
tulu yolunun eriattan uzaklama ve Bat'ya ynelme dncesini
savunmaktadrlar.

C) Arap Geriliklerini Trke Ykleyen


Grler Karsnda Trk A y d n n n S u s m u l u u

Arabn geri kalmlnn sorumluluunu Trke ykleyen


sulamalar karsnda Trk aydn, alacak bir aldrmazlk ve
susmuluk siyaseti izlemitir. Bunun nedeni, sz konusu sulamalardan
habersiz bulunmas ya da pek muhtemelen din sorunlarnn tartmasna

339 Bu alnt iin b k z . Lc. Monde, 9 Mays 1967.

260
girimekten kanm olmasdr. Zira "Araplar geri braktran
Trklerdir" eklindeki bir iddiay rtebilmek iin gerilik nedenlerinin,
daha yukarda belirttiimiz gibi, slamn kendisinde bulunduunu ortaya
koymak gerekir. Bunu yapabilmek demek, slamn iyzn bilmek ve
bunu ortaya sermek demektir ki, bir cesaret meselesidir. Bu bilgi ve ce-
sarete sahip olanlarmz pek kmamtr.
Ne hazindir ki, Trk, bu adan deilse bile baka ekillerde sa-
vunanlar, Trkten baka eler olmutur. Zeine Z. Zeine adnda bir
yazar bu konuda yle der:

"Tarihsel bir kant gsterilemez ki, 20. yzylda hl egemen olan


ve Arabn 4Q0 yllk geriliklerinin ve kltr yoksunluunun so-
rumluluunu Trkte bulan gr destekleyebilecek nitelikte
olsun." 3 4 0

Ayn ekilde H.A.R Gibb ve H. Bowen'in 1950 ylnda ibirlikte


yaymladklar Islamic Society and the West adl yaptta, Arabn Trk
egemenlii altnda hibir ey kaybetmeyip, bilakis ok ey kazand
belirtilir ve Suriye rnei verilir:

"Suriye, Osmanl mparatorluu'na katlmakla dier Asya


blgelerinin hepsinden fazla maddi kazanlara sahip olmutur,
nk bu katlmann sonucu olarak ortaya kan ekonomik ilikiler
sayesinde sosyal ve ekonomik hayat fevkalade gelimitir." 341

Yine yabanc eletirmenlerin grne gre Araplar, Abdlhamid


dnemine dek Trk ynetiminin kendi ilerine fazla mdahalesinden
deil, yeterince mdahale etmemesinden dolay zarar grmlerdir ve;

"...drst olmak iin unu sylemek gerekir ki, ttihat ve Te-


rakki Frkasnn iktidara geldii tarihe dek Trkler hibir zaman
Araplar kendilerine masetmek istememilerdir." 3 4 2

340 Zeine Z. Zeine, Ant? Turkish Relations and the Emergence of Arab Nationalism.
Beyrut, i 958, s. 16.
341 H.A.R. Gibb ve H. Bowen, Islamic Society and the West, L o n d o n , 1950, c . l . s.160.
342 Zeine Z. Zeine, age, s.16.

261
VII) GER KALMILIININ SORUMLULUUNU
TRKTE BULAN ARAP, HER TRL REFORMU
SLAMA A YKIR1 S A YM ITIR

Arap lkelerindeki Trk ynetiminin, tpk Trk egemenlii altnda


bulunan dier yerlerde olduu gibi, ktli olduunu inkr mmkn
deildir. Fakat bunun izahn yapmak kolaydr. nk daha nce de be-
lirttiimiz gibi, bir kere eriat sistemine ballk bu ktln temel
kayna olmutur. Zira eriat ile yorulmu hibir devlet, kendi
ynetimi altndaki halklara kar iyi ve uygar bir davranta bu-
lunmamtr. Fakat Trk ynetimin Arap lkelerinde daha da kt
olmasnn bir nedeni vardr ki, o da, bir yandan Trk ynetiminin uy-
gulanmasnda Arap unsurlarn rol oynamas ve dier yandan Arap
eyhlerinin ya da liderlerin, her trl reform abasna kar km ol-
malardr. Bu ynetimde Arap memurlarn yer aln bulunmalardr.

A) Trk Ynetiminin Ktlnde Arap Memurlarn Rol

Hatrlatmak yerinde olacaktr ki, Arap lkelerindeki Trk ynetimi,


genellikle alt kademedeki memurlarn byk ounluunu oluturan
Araplar tarafndan uygulanmakta idi. rnein ou yerlerde halkn vergi
yiikm altnda inlemesi, vergi ilerinin Arap memurlar marifetiyle
yiirtlmesindendi. Arap lkelerindeki Trk ynetiminin ktlnden
sz eden nice yabanc yazarlar, buralar bizzat ziyaret edip de gerein
ne olduunu grdkten sonra fikir deitirmilerdir. rnein Audrey
Hebert adnda bir yabanc izlemci, Arap lkelerindeki Trk ynetiminin
Arap memurlar yznden ktii olduunu yle anlatr:

"Trk ynetiminin Yemen'deki mezaliminden ok sz edil-


mektedir. Oysa unu unutmamak gerekir ki, b ynetimde i gren
memurlarn byk ounluu Araplardr ve Arap ahaliye vergi
salan ve bu vergileri tahsil edenlerde bu Arap memurlardr." 1 4 ,

343 A u d r e y Hcbcrl. Ucu kendini; Rccord of lusc u Trtvel, Londo. 1924. s.72. 74.

262
B) Trkn Girimek stedii
Her R e f o r m a Kar Arap Direnmesi

Trkn girimek istedii her trl reforma kar bir yandan Arap
liderler ve dier yandan Arap ahali daima direnme gstermitir. Kral
Hseyin'in, vaktiyle ttihad ve Terakki Frkas'nca giriilen reform
davranlarn slama ve Arap karlarna aykr davran olarak ni-
telendirmesi bunun tipik bir rneidir.
Kadnn durumunu dzeltmek ve kadn-erkek eitliini kurmak ya
da ramazan aynda orduda askerin oru tutmasn yasaklamak ya da
anayasayla padiahn yetkilerini dzenlemeye kalkmak, bu ve buna
benzer her trl yenilik onun anlatna gre dinsizlikti. slama aykr
giriimlerdi.- 144 Yine Kral Hseyin ve Kral Abdullah'a gre bu re-
formlara boyun een Osmanl padiahlarna Araplarn itaat etmeleri
caiz deildi; nk, bunu yapmakla halife olarak slama aykr dav-
ranm oluyorlard. 34 -" 1

1) Osmanl Devletinde Tanzimat Reformlarna Yneli


Arabn Trk Nefretlerini Krklemitir
Trkn az da olsa her trl reform abas, her trl uygarla yneli
istei Araplar Tke dman klmaya ve var olan dmanl biraz daha
kztrmaya yeterli olmutur. Tanzimat gelimesi ve Tanzimat fer-
manlar buna verilecek rneklerden biridir. 1839 Glhane Hatt-
Hmayun'uyla balayan Tanzimat davranlarn Araplar dinsizlie
yneli eklinde grmler ve Trkleri slama ihanet etmekle
sulamlardr. Gerek Arap kaynaklardan ve gerek Trk tarihilerinin
(rnein, Cevdet Paa, Tezckir II, s. 109-111) yazdklarndan anlamak
mmkndr ki, Tanzimat hareketlerine yer vermekle Osmanl devleti
Arap ahali nazarnda slamdan ayrlan bir devlet niteliine girmitir. Tm
Arap halklar (hatta Arap olmayan Mslmanlar dahi) Tanzimat fer-
manlarnda yer alan esaslar ve zellikle Hristiyan ahaliye eit ve kanun
dairesinde muamele edilecei konusundaki hkmleri, tpk Trk
Mslman halklar gibi yadrgamlardr. Fakat yadrgamakla kal-

344 Bkz. Reme h Mmle Musulman. 1921. c.46. s.20.


345 h'd. 1922. c . 5 0 . s.94.

263
mamlar, bunu Osmanl egemenliinden kurtulmak iin ara eklinde
smr haline getirmilerdir. Tanzimat fermanlarnda Hristiyanlarla il-
gili olarak yer alan esaslar Arap milliyetileri, kfirlere imtiyaz eklinde
yorumlamlar ve Hristiyan ahaliye bu ekilde hak tanyan Osmanl
devletini ve halifeyi eriata, yani kutsal yasalara aykr, i grmekle
sulamlardr. Buna dayanarak Arap lkelerinin Osmanl padiahna sa-
dakat greviyle ykml olmaktan ktklarn ilan etmilerdir. Osmanl
padiahna ve devletine balln, padiahn ve devlet yneticilerinin
eriat uyguladklar srece olabilecei fikrini gelitirmiler ve bylece
Arap halklarn ve Arap lkelerindeki yksek dereceli memurlar bile
padiaha kar ayaklanma yolunda kkrtmlardr.

2) Tanzimat Reformlar Nedeniyle 1856'da


Nablus'ta ve lS60'ta am'da Arap Ayaklanmas
Biraz nce belirtmi olduumuz nedenledir ki, 1856 ylnn Nisan
aynda Nablus'ta Arap ahali ayaklanm ve Osmanl bayran so-
kaklarda yakmtr. 3 4 6 Sylemeye gerek yoktur ki, bu ayaklanmalar
Arap milliyetisinin Arap halklarndaki din banazln kendi
amalarna ara yapmalar sonucu olmutur. Osmanl devletini ve
padiahn Hristiyanlara eit haklar tanmakla ve bylece Kr'an
hkmlerinden, peygamber szlerinden ayrlmakla sulayp Arap
halklarn ayaklanmaya kkrtmalar Arap milliyetilii siyasetini
gerekletirmede en etkili bir taktik saylr.
19. yzyl iinde Trk ynetimine kar ilk Arap ayaklanmas bu
taktiin bir sonucu olarak ortaya kmtr. Bunu daha sonra 1860
ylnda am'daki ayaklanma izlemitir. Bu ayaklanma srasnda
am'daki Hristiyan ahaliyi kltan geirmiler ve tam bir "katliama"
girimilerdir. Trk yneticilerinin bu katliam nleyemedii ileri
srlr; dorudur, fakat bunun nedeni, o tarihlerde am'daki Trk kuv-
vetlerinin zayf durumda bulunmasdr. Ne var ki, bu ayaklarfma
olayndan hemen sonra Suriye'de olaanst durum ilan edilmi ve
Fuat Paa kumandasnda am'a gnderilen askeri birlikler asayii der-
hal salamlar ve ayaklanmada nayak olanlar ve dier sulular teker
teker ele geirerek cezalandrmlardr. Trk ynetimi, bir yandan silah
346 M o s h e M a ' o z . Otlumun Reforn in Syria ant Paletline, 1840-1861; The Impact of
le Tanzimat on Politics and Society, Oxford Clarendon Press, 1968, s.244.

264
tama yasaklarn uygularken, dier yandan Mslman ahaliye, daha
dorusu Hristiyan olmayanlara, zel bir vergi ykm yklemitir;
bylece toplanan vergiler Arap ayaklanmas srasnda zarar gren
Hristiyan ahalinin zararlarnn tazminine harcanmtr. 4 7
Trkn uygarla ve Batya yneli gayretlerini Arap milliyetisi
bu tarihten sonra da, hem de ok daha etkili bir ekilde, slama, Kur'an
ve Peygamber emirlerine aykrlkla sulama, bu yolda Araptaki din
banazln Trk aleyhtarl ekline sokma taktiini srdrecektir.
1856da ve 1860'ta Tanzimat fermanlar vesilesiyle Trke dinsizlik
damgas vurarak Arap halklarn Osmanl devletine kar ayaklanmaya
kkrtan Arap milliyetisinin bavurduu yntemleri hemen hemen
ayn ekiller altnda 1909 ylnda Hicazdaki Arap eyhleri ve daha
sonra 1916da Mekke erifi Hseyin ve olu Abdullah ve daha niceleri
uygulamaktan geri kalmayacaklardr. Verilecek rnekler kukusuz ki
pek oktur. Fakat sadece bir iki rnekle yetinelim. Bunlardan biri, 1909
ylnda Hicaz'da klelii kaldrmak isteyen Fuat Paa'nn bana ge-
lenlerle, 1916 ylnda Suriye Valisi Cemal Paa'nn kadn zgrlne
deer verir davran nedeniyle Mekke erifi Hseyin (rdn Kral)
tarafndan dinsiz ilan edilmesi ve onun kiiliinde Osmanl devletinin
Araplar zerinde egemenlik hakkna sahip devlet saylmaktan km
saylmasyla ilgili olaydr.

3) Hicaz Valisi Fuat Paa'nn 1909 Ylnda Hicaz'da Klelii


Kaldrmak stemesi zerine Arap Ahalinin Ayaklanmas
19. yzyln ikinci yarsnda Osmanl devleti d basklarla da
olsa klelii kaldrmaya alr. O zamana dek kaldramaynn ne-
deni, eriat ilkelerine ve Kur'a'n hkmlerine bal kalma zo-
unluunda olmasdr. nk, eriat devleti olarak eriat hkmlerine
yatkn siyaset gtt srece Mslman halkn ve zellikle Arap
halklarnn itaatini salayabilir, aksi takdirde bu halklarn ayak-
lanmas tehlikesiyle kar karya kalabilirdi. Nitekim 19. ve 20.
yzyl Arap milliyetilii bu hususu tam bir smr konusu yapm

347 hil, s.240: b k o n u d a ayrca Cevdet Paa Tarihi'nden bilgi edinilebilir. Bkz. C e v -
det Paa. Ti'zakir. e.2. s. 10-11.

265
ve Osmanl devletini, genellikle Trkleri (Trk yneticileri) slama
bal olmamakla, eriat tam uygulamamakla, eriattan ayrlmakla
sulam ve bu suretle Arap halklarn Osmanl devletine kar ayak-
lanmas zeminini hazrlamlardr. Kleliin kaldrlmas konusunda
da durum bu olmutur. Klelik. slamn doal bir kurulu olarak
ngrd, kutsal bir kurulu olarak ycelttii dzendir; bu nedenle
bunun kaldrlmas, devletin bavuramayaca bir i olmutur D
zorlamalarla ancak bu yola gidilebilmi, fakat yine de eriat halk-
larnn direnmesiyle karlalmtr.
Nitekim, 1909 tarihinde Hicaz'da vali bulunan Fuat Paa, hkmete
kleliin kaldrlmas konusunda alnan emirleri Hicaz'da uygulamaya
kalkt zaman Arap airetleri, eyhleri ve halklar bu uygulamaya
kar ayaklanmlar ve Fuat Paa'y dinsizlikle sulamlardr. Arap
eyhlerinin Fuat Paa'ya iletilen bildirilerinde, eer kleliin
kaldrlmas yoluna gidilecek olursa Arap halklarnn Mekke-Cidde yo-
lunu kapatacaklar ilan edilmitir. Bu tr direnme ve tehditlerle Fuat
Paa'v karar uygulamaktan alkoymaya almlardr. 3 4 8

4) Trk Ynetiminin Arap Halklarna Yardmc Olmasna


Bizzat A raplar Engel Olmutur
1912'lercie Ceml Paa Arap eyhlerini valilik konana davet
eder ve onlara Arap halklarnn kalknmas ve Arap topraklarnn zen-
ginlemesi konusunda girimek istedii iler ve yenilikler hakknda
bilgi verir. Ceml Paa'nn kafasnda orak arazilerin sulandrlmas
ve bylece verimli hale getirilmesi fikri yatmaktadr. Sir William Wil-
cox'a hazrlatt projeyi uygulamak dncesindedir.
Ve bu ileri yapmak iin halktan vergi almay da dnmez. Bilindii
gibi Arap halklar, Osmanl devletinin tebas olmakla beraber, esasen ne
vergi ve ne de baka herhangi bir mkellefiyet altna sokulmamtr. Bu
ie giriebilmek iin Arap eyhlerinden kendisine yardmc olmalarn
ister ve isterken de onlara "Hi korkunuz ve endieniz olmasn; size bal
Arap halklarna herhangi bir mkellefiyet ykleyecek deilim. Onlar

348 Bu k o n u d a bkz. C. Ernest D a w n . From Ottnanisn ta Arabis-Essay u lt: Ori-


gins of Arab Nationalism. University of Illinois Press. 197?. s.9.

266
vergi ykm altna da sokacak deilim. Benim tek dncem Arap halk-
larn refah ve mutlulua eritirmektir. Sizlerden renmek istediim ey
ldeki Arap airetlerinin saysdr" der.
Ceml P a a n n bu szlerini dinleyen Arap eyhleri, hibir ey
sylemeden ve balarn ne eerek teker teker salonu terk edip gi-
derler.
Bu sinsi tutumlarnn altnda ne melanet yattn daha sonraki
olaylar ortaya koyacaktr. Nitekim Ceml Paa'nn, gerekli bilgileri
toplamak zere am'a gnderdii haberciler yola kp lii gemeye
baladklar srada ldeki Araplar tarafndan ldrlm ve
vcutlar parampara edilmitir.
Arap eyhlerinin Ceml P a a y a verdikleri cevap budur. zah g
bu Arap davran karsnda Ceml Paa, girimek istedii projeden
vazgeer. '
Bu yukardaki olay gsteriyor ki, Araplar, kendilerini uygarlk yo-
luna sokabilecek davranlar, eriata kr krne saplanmlk ne-
deniyle bizzat kendileri baltalamlar, fakat buna ramen Trk, ken-
dilerine "uygarlk getirmedi" sulamasyla damgalamalardr. 1916
ylnda Mekke erifi (Kral) Hseyin'in Trkleri dinsizlikle sulayan
ve bu nedenle A r a p halklarn Osmanl devletine kar ayaklanmaya
kkrtan bildirisi dier bir gzel rnek olarak verilebilir. Bu bildiride
Hseyin, Suriye Valisi Ceml Paa'nn dzenledii bir kongrede
kadnlar bulundu ve toplantya katld, sz ald diye Osmanl devleti
yneticilerini dinsizlikle sulam ve byle bir davran Kur'anin
Ahzb Suresi'nin 59. ayetine aykr bulmu ve bu nedenle Arap halk-
larnn eriata aykr hareket eden Osmanl devletine kar ayak-
lanmaya hakk ve grevi bulunduunu aklamtr. 3 5 0

349 Yukardaki olaylar iin bkz. M a u r i c e Pernot, La Question Turque. Paris, 1923. s.249
vd.: ayrca bkz. A n d r e w M a n g o . "Turkey and the Arabs", in Arab Nationalism and
a Wider World: Middle East Area Studs. American A c a d e m i c Association. New
York, 1971. s.35-52.
3 5 0 rdii Kral Hseyin'in ( M e k k e eyli Hseyin) bu bildirisinin Franszca evirisi
iin bkz. Testes Historiques sur le Reveil Arabe au Hedjaz. Proclamalione No. II. et
III. Revue du M o n d e M u s u l m a n . Paris, 1921. c.47. s. 11.

267
5) Mekke erifi Hseyin'in 1916 Tarihlerinde Tiirk Dmanl
Siyaseti: Trkn Uygar Davranlarn slama Aykr
Gibi Gsterip Arap Ayaklanmalarn Salama Taktii

Daha nceki sayfalarda da belirtiimiz gibi, Araptaki Trk nef-


retlerini canlandrmak ve Trk dmanlklarn krklemek amacyla
Arap milliyetisinin bavurmad are, dnmedii kurnazlk ve te-
nezzl etmedii yntem kalmamtr. Bu yntemlerden biri de, Trk
slama ehil grmemektir; slama sonradan girmi olmas nedeniyle Trk,
ona gre, slama tm kalbiyle ve akyla bal saylamaz, slama yar ya-
banc niteliktedir. Bu iddiay Arap biraz daha ileri gtrerek Trk din-
sizlikle sulama yollarn dahi aramtr. Arabm deerlendirmesine gre
Trk, slamn ekil ve temel esaslarn Araplar kadar benimseyemez,
nk benimseyecek kltr ve ehliyete sahip deildir.
Bundan dolaydr ki, Trkn uygar nitelikteki geleneklerini
(rnein kadna deer vermesini) slama yabanclktan doma eyler
olarak bilmi ve yermitir. rnein, rdn Kral Hseyin'in, 1916
ylnda yaymlad bir Bildiri vardr ki, Arap milliyetiliini Trke
kar ahlanmaya davet eder niteliktedir ve gereke olarak dayana
da Trk yneticilerinin kadna uygarca davranm olmalar olaydr.
Trk kadnnn serbest ve erkee eit yaam ierisinde gelimesini
ve toplumun deerli bir paras gibi erkeinden iyi davran beklemeye
alk olmasn Arap hibir zaman hazmedememi ve bu gibi ko-
nularda Ttirke saldrmay ve onu zndklkla, slama aykr dav-
ranmakla sulamay bir gelenek haline getirmitir. Suriye Valisi Ceml
Paa'nn, vaktiyle bir kongre dolaysyla kadn ve erkekleri ayn sa-
londa bir arada toplamas, bu toplantda kadnlarn sz almalar Arap-
lar ayaklandrmaya yeterli bir olay olmutur. rdn Kral Hseyin iin
bu olay Trklere dinsizlik sulamasn yapmak iin yeterli bir neden
grlmtr.
Bilindii gibi Trklerin slam ncesi yaamlarnn zellikleri
arasnda kadna deer vermek, kadn el stnde tutmak, onu erkekten
ayrmamak, karmamak, onu devletin bana hkmran olarak
geirmek gibi emsalsiz nitelikler vard. Her ne kadar bu gzel ge-
leneklerini Trkler, slama girdikten sonra eriatn kadn kk

268
dren, deersiz ve erkee oranla eitsiz klan, erkekten karan ve ka-
fese kapayan hkmleri nedeniyle bir hayli kaybetmilerse de bu ko-
nularda yine de Araptan ok farkl kalabilmiler ve kadn arafa, ka-
fese tkamak ve ezmek gibi ilkel davranlara pek fazla iltifat
etmemilerdir. zellikle ordu mensuplar ve subaylar bu konuda Trke
zg ve yarar yaam srdrebilmiler ve kadna, Arabn hibir
zaman aklndan geiremeyecei sayg ve sevgiyle muamele etmesini
bilmilerdir. Arap lkelerine grevli olarak gnderilen Trk subaylar ve
paalar, o lkelerin Arap toplumuna ve Arap aydnlarna, eleriyle bir-
likte uygar yaantnn rnei grnmlerdir. Arap kadn, kendisini geri
ve ezik brakan eriat dzeni iindeki yerini, Trk subaynn elerine ya
da akrabalarna bakarak ve onlarn serbest, uygar yaamlarn izleyerek,
yadrgamaktan geri kalmamtr. Trk subay elerinin ve genellikle Trk
hanmlarnn Arap toplumuna ne kerte uygarlk rnei olduunu, hatta
kadn haysiyeti ve haklan savunmasna girien Arap kadnlarna nasl
ilham kayna oluturduunu dorudan doruya Arap yazarlardan ve
Arap kaynaklarndan renmek mmkndr.
Ne var ki, Trk subaynn kadna bylesine uygar bir davran
iinde yaamak istemesini yadrgayan ve bunu kem gzlerle izleyen
Arap, Trk dinsizlikle, eriata aykr davranmakla sulamtr. 3 5 1
Bunu yapanlarn banda da Mekke erifi Hseyin vardr. Arap mil-
liyetiliinin gelimesinde ve baarlarnda, Araplarn Trke kar
ayaklanmasnda nemli bir rol oynam olan Hseyin, 9 Eyll 1916 ta-
rihinde yaymlad bir bildiride 3 5 2 Arap ayaklanmasnn ne-
denlerinden biri olarak Suriye Valisi Ceml Paa'nn kadnlar iin
kongre tertip ettirdiini ve bu kongrede hanmlarn erkeklerle birlikte
avn salonda oturduklarn ve asl kts, baz kadnlarn ve kzlarn,
erkekler nnde iirler okuyup demeler verdiklerini, toplantda eref
mevkilerine oturtulduklarn, oysa ki bu tr bir davrann slam dinine
tamamen aykr dtn ve Kur'an'n zellikle 33 Alzb Suresinin
351 T r k s u b a y elerinin p e e ve araf giyeyip uygar ekilde dolamalarnn Arap
evrelerde ne kerte tepki yaratt k o n u s u n d a A r a p kaynaklardan bilgi e d i n m e k
m m k n d r . B k z . H.I. Katibah, The New Spiril in Arab Lands, N e w York. 1940.
s.209.
3 5 2 Hseyin'in Suriye, Lbnan, lak ve dier Arap lkelerini T r k e kar a y a k l a n m a y a
kkrtmas k o n u s u n d a bkz. Keml Huseyu Salibi. The Madem History uf Le-
banon, N e w York. 1966, s. 159.

269
59. ayetinde kadnlarn rtnmesi ve erkekten uzak tutulmasyla ilgili
hkm bulunduunu -0 "'' belirtmi ve bunun aksinin dinsizlik olduunu
sylemitir. Yukarda ad geen bildiride Hseyin, Trk yneticilerinin
(zellikle Ceml Paa'nn) slam yasalarn ve Arcp geleneklerini ihlal
ettiklerini, kutsal saylmas gereken Tanr emirlerine aykr dav-
randklarn bylece ele alarak slamn esaslarna ve Tanr emirlerine
uygi davranmayan Trk yneticilerine ve devletine, ne Araplarn ve
ne de Trklerin ilaat gsterine zoruluunda olmadklarn ve bilakis
isyan etmek grevinde bulunduklarn belirtmitir.- 1-14
Burada u noktay belirtmeden gememek gerekir ki, kadn in-
sandan sayp ona eitlik salayan Ceml Paa'nn bu uygar dav-
rann slama aykr gibi gsterip Arap halklarn "dinsiz Trklere"
kar ayaklandran bu Arap eyhi, ngilizlerle dostluk krup Tiike
kar savalara kalkmay slama aykr grmeyecektir.

C) Batllamay Selamet Bilen Arap,


Trkn Bat'ya Ynelik Davranlarn Engeller

Evvelce olduu gibi bugn dahi Arap, Trkn ulusa Batllamasn,


yani ada uygarla ve aklcla kavumasn kskanr. Atatrk Dev-
rimleri'den ok nce, daha 19. yzylda Arap milliyetisi Trkn Bat'ya
ynelmesini engellemeye almtr.
Bilindii zere Abdiilhamid, Tiike kar gvensizlii nedeniyle
etrafna genellikle Araplar toplam ve devlet ilerini grrken on-
lardan ald neri ve telkinlere gre hareket etmeyi gelenek haline
getirmiti. Balca danmanlar arasnda bilgisi ve karakteri iti-
bariyle olduka kukulu Araplar vard: eyh Eb'l Huda'lar, Emin

3 5 3 Kurun h k m n bildiride aynen tekrarlamn - : h k m yledir: "Ey P e y g a m b e r ,


elerine ve kzlarna ve inananlarn kadnlarna s y l e : dar kacaklar z a m a n
darya nuhss elbiselerini giysinler: bu onlarn tannp incinmemelerini daha ivi
salar!.."
3 5 4 Unliin Kral Hseyin'in bu bildirisi iin hk/. iexux Hisirit/es sur le Reveil Arbe
m Hclj:.. I'roclanalione No. II. el III. Keve l Muinle Mslui, l'aris. 1921.
c . 4 / . s . I I . Kral Hseyin. O s m a n l ) zndk ve dinsiz nitelii ierisinde gsterirken
Kur'un hkmleri dnda hadislere lc dayanr, lt konuda da ayrca bildiriler
yaymlamtr. Bunlardan bazlarnn Kasm 1910 kirilimde yaymlad ve "III Nu-
maral Bildiri" adn tayan bildirisinde bulmak m m k n d r . B k / . Ihii. s. 14-23.

270
Efendi'ler, zzet'ler... tzzet ve Ebu'l Huda efendiler, Abdiilhamid'in
Bat dmanlna saplanmasnda balca sorumla olanlardand. 3 - 0
Abdlhamid'i Trk yararna olabilecek ileri yapmaktan alkoyanlar
ve rnein slama aykrdr diyerek Bat'yla temastan geri brakanlar
yine bu Arap danmanlard. Abdlhamid'in gven besler olduu bu
Arap yardmclardan baka, yine Arap asll Muhammed Zafr'ler, eyh
Esad'lar, yukarda ad geenlerle birlikte Abdlhamide daima unu
anlatrlard ki, kendisinden nce saltanat makamna gelmi olanlar
Hristiyan Avrupa lkeleriyle dostluk kurmu olmakla hata ve gnah
ilemilerdir, yaplacak en doru hareket, Bat'ya ynelmilii terk edip
Hristiyanla kar slam birliini kurmak ve saldrya gemektir. 3 " 16
Atatrk'le balayan Batllama hareketlerine ve Trk dev-
rimlerine kar en byk saldrlarn yine Araptan geldiini unut-
mamak gerekir. Arap dnrler, rnein Suriyeli Raicl Riz,
Atatrk'e, getirmi olduu yenilikler ve zellikle laiklik ilkesi ve-
silesiyle ve kadna verdii deer nedeniyle atmtr. 3 5 7 Hatrlatalm
ki, bu gibi saldrlarda Araba Trk eriats da yardmc olmutur.
Oysa ki, slam toplumlar arasnda "laiklik" gibi mspet bir tutuma ve
laik devlet anlayna sadece Trklerin sahip bulunmalar, 3 3 8 her ne
kadar Arap yazarlarn kskanln kabartmsa da Trk iin iftihar
vesilesi olmaldr.
unu belirtmek gerekir ki, Trkn Bat'ya ynelmesini ve Bat uy-
garlna temel olan kurulular benimsemesini slama aykrlk gibi
gsteren ve bu nedenle Trke her trl iftira ve sulamay caiz gren
Arap liderleri ya da milliyetileri, ne gariptir ki, genellikle Bat'da
eitim grm ve Bat kltr ile yetimenin nimetlerine erimi
kimselerdir. Ne var ki, halk ynlarn cehalet iinde tutmak iin,
Bat'ya kt gstermeyi ve Bat'ya dnk Trk dinsiz ilan etmeyi
kendilerine iar edinmilerdir. Bunun byle olduunu, tannm bir
yabanc yazar, Grunebaum yle belirtir:

355 A. Vaberry, Personel Recollechons of AbduUumicl II. anl His Coul. The XIX. tl
Centuy and After, 1909, e.65. s.993.
3 5 6 Bu konuda bkz. Great Britain Handhook. No. 96 a ve b. T h e Rise of slam and tlc
aliphate. T h e Pa Islamie M o v e m e n t , s.54-55.
357 La Calilpla dans la Docine de Raid Rida: Ervvin J. Rosenthal, slam in tle M o -
dern National Stale. Cambridge University Press. 1965, s.73-75.
35S \V.C. Snitl. slam in Modem History. Prineeton. 1957, s.109.

271
"Yakndou'nun Mslman lkeleri arasnda Avrupa uy-
garlna tam olarak katlmay ama edinen sadece Trkler
olmutur... Arap dnyas bunu, Trklerin slamdaki zayf du-
rumlar asndan izaha almtr." 3 5 9

1) Bat 'ya Ynelirken Bile Atatrk Dmanl Srdrlmtr


Trkn Batllama gayretlerinde olduka geni grl dav-
ranmasn ve bu sahada Atatrk sayesinde olduka mesafe alabilmesini
Trkn eriata fazla bal olmamas nedeniyle izaha alan Arap li-
derleri, her eye ramen u inanta birlemektedirler ki, Arap kendini
ancak Bat kltr aldktan sonra tanmaya balamtr ve ancak
Bat'ya ynelmek suretiyle tm gelimelerine (az da olsa) sahip ola-
bilmitir. Bir Arap yazar olan, H. arab, 1957'de unlar yazmaktayd:

"... hatta bugn bile u inkr edilemez ki, Arap aydn kendisini
ve durumunu, Kahie'de ya da am'da veya Beyrut'ta Arapa
konuarak ya da okuyarak deil, daha ok Paris'te, Londra'da ya
da New York'ta Franszca veya ngilizce okuyarak an-
lamaktadr." 3 6 0

Araptaki Atatrk dmanl, Atatrk'n "ulus egemenlii" ve "laik


cumhuriyet" amalarna ynelik davranlarn olumaya balamasyla
kendisini duyurmutur. Arap, Trkiye Cumhuriyeti'nin kurulu ta-
rihinden bugne dek bu dmanl srdrmekte zel bir itina
gstermitir. 1975 ylnn Nisan aynda nl Amerikan dergisi Times'a
bir deme veren Suudi Arabistan Babakan Prens Fahd; "Bizim uy-
gulayacamz yntem, Atatrk'n uygulad yntemlerin tamamen
tersidir" derken, Arap dnyasnn liderlerine egemen olan Atatrk
dmanl eilimlerinin yeni bir aklamasn yapmaktayd. Arap-
lardaki Atatrk dmanlnn nedenlerini anlamak kukusuz ki ko-
laydr. 1 400 yl boyunca eriat ile uyutulan halklarn zgr dnce ve
"zgr akl" yoluna girmeleri halinde eriat karclarnn neler kay-
bedecei ortadadr. Halk kul ve kle gibi, Tann'dan geldii iddia olu-

359 G.E. Von G r u n e b a u m , Madeni lalan; The Search far Cultural Identity, B e r k e l e y ,
1962, s. 138
3 6 0 Bkz. H i s h a m Sharabi, "The Crisi- of ihe Intellegentsia in the Middle E a s t ' . The
Muslim World, 1957. c.47. s.193.

272
nan hkmlerle ynetmeye alm ve yeryzn halka cehennem (ya
da yoksulluk ve sabr yeri), fakat kendilerine cennet yapan Mslman
yneticilerin en byk huzursuzluu elbette ki tm bu yalanlara,
"Hayr!" diyebilecek kafa yapsnn oluabilmesidir. Gkten inmi
gsterilen emirleri ve hkmleri kafas aydnlanm ve cehalet uy-
kusundan uyandrlm insanlara kabul ettirmenin olana yoktur. Sos-
yal dzenin salanmas ve devlet yaamlarnn srdrlmesi ba-
haneleriyle daarcnda yalandan baka bir eyleri bulunmayanlar
iin halk ynlarn cehalet ierisinde oyalamak en salam, en
gvenilir yoldur. Mspet eitim grm ve akl rehberlii yoluyla
yaamlarn dzenlemesini renmi halklar Tanr korkusu, pey-
gamber umaclyla deil, akla yatkn ve belli bir zmrenin karlarna
deil, toplum karlarna uygun yntemlerle ynetmek mmkndr.
te, Atatrk'n getirdii ey, akl rehberlii yoludur; o, bu yoldan
kiilere ve topluma, mspet eitim yoluyla gelimi akl sayesinde
yeryz mutluluklarn salama formln vermitir. Bu forml ise,
petrol kaynaklarndan gelen snrsz zenginlikleri bir aile irketi gibi
paylap halk ilkellikler, cehaletler, gerilikler ve yoksulluklar
ierisinde ynetmeyi srf din smrs sayesinde becerebilen Arap li-
derlerine elbette ki cazip bir forml grnemezdi. Atatrk'e dmanlk
beslemeleri bu bakmdan onlarn kendi ahlak dorultularnda olan bir
eydi. Bizim eriatmzn da Atatrk dmanl davranlarnn
altnda ayn nedenler yatar. Ve esasen bizim gericilerimiz, Arap
evrelerin de etkisi, itii ve maddi yardmlaryla kendi z lkelerinde
adeta Arap eyhlerinin birer ajan gibi hareketle Atatrk sevgisini bu
lkeden yok etmenin abas ierisindedirler.

Trkn B a t y a ynelmesini ve Bat eitimini medrese eitimine


tercih etmesini bir nevi dinsizlik sayan Arap, 150 yl vardr ki, Trk
eriatsn kkrtr ve Trkiye'de Bat dmanl yaratmann,
ada Bat eitimi yerine eriat eitimini gelitirmenin zeminini
hazrlar. Abdiilhamid'i Bat eitimine kar dman klanlarn
banda, etrafna toplad Arap danmanlar gelirdi. Fakat Arap tm
bunlar yaparken, kendisi Bat'ya ynelmenin kurnazln aramaktan
geri kalmamtr. M e h m e d Ali Paa'nn (1813-1848) Msr'da, srf
Batllama gayretleriyle ordusunu gelitirdiini ve Osmanl dev-

273
letine kar byk bir tehlike olarak glendiini sylemitik. Daha o
tarihlerde ngiltere'ye ve Fransa'ya vb. Bat lkelerine yzlerce
renci gnderdii bir gerektir. 3 6 1 Arap lkeleri ve zellikle Msr,
bu siyaseti her yl biraz daha artan bir abayla bugne dek
srdrmtr. Ve bugiin sadece B a t y a renci gndermek eklinde
deil, kendi lkelerine Bat okullar atrmak ve bu okullara Arap
renciler yerletirmek suretiyle b konuya ne derece nem ver-
diklerini gsterirler.

2) Gnmz Arap Yazarlarndan Bazlar Bat'ya Ynelmeyi


Dorudan Doruya eriat ve Arap Baarszlklar Nedenine
Dayatma Eilimindedirler
G n m z Arap yazarlar arasnda Bat'ya yneli ve Batllama
yoluyla Arabi gelitirmek isteyenlerden bazlar, yukardaki
yntemlere bavurma gereini ngrmezler. Hedefe dolayl yollardan
deil, dorudan doruya gitmeyi uygun grrler. 20. yzyl koullar
ierisinde geriliklerden kurtulmann ok eitli yollar bulunduunu
kabul etmekle birlikte, bunu en aklc yoldan yapmak gereine
inanmlardr. 3 6 2 nandklar iin de kendi evrelerince zndk
gzyle grlrler. rnein, Ahmet Emin, Ali Abdlrazk ve Halid
Muhammed Halid gibi yazarlar, bir yandan bilim ve dini (slam) bir-
birinden ayr olarak ele almak ve aklc yollardan, enerjik bir ekilde
bilimin gelimesine varmak ve dier yandan da slam Bat uy-
garlnn gelime amalar, teknii ve felsefesi asndan zgr yo-
rumlara sokma yntemlerini aratrrlar. 3 6 3 Bunu yaptklar iindir ki,
her ikisi de kendi lkelerinde "zndk, kcfir" gzyle grlr. Ab-
dullah al-Kasm gibi dier yazarlara ve dnrlere gre, Bat
eitimi sistemine ynelmedike, Arap iin fikir, dnce ve teknik
geriliklerden kurtulmann yolu yoktur. 1946 ylnda Kahire'de
yaymlad ve Trkeye Zincirler Bunlardr eklinde evrilebilecek
olan kitabnda al-Kasm, Bat'yla ilikisi en az olan slam lkelerinin

361 Bat'ya 339 renci gnderdii yazldr. Bkz. Raoul Makarius, La Jeuness In-
tellecluelle d'Egypte m Ledemaie de la Deuxieme Gere Mtmdiale, Mouton and
Co., I960, s.82.
362 Bkz. R. Makarius. <<. s . 8 l .
363 Bkz. R. Pa'tai. The Aral Mind. New York. 1973. s.252 vd.

274
(rnein. Yemen gibi) en geri ve en ilkel nitelikte lkeler olduunu ve
buna karlk Bat'ya ynelen. Bat'yla iliki kuran Arap lkelerinin
geliir nitelikte olduklarn syler. Yazara gre, tm slam lkelerinin
gerilikler ve bilgisizlikler ierisinde yaadklar ac bir gerektir ve bu
geriliklerden kurtulmak iin kiiyi yaratc zek gcnden klmaktan
baka are yoktur ve bu nedenledir ki, Bat eitimi sistemine
bavurmak en nemli kouldur.- 164
Dier baz A r a p yazarlar ise, srail karsnda uranlan ar ve
yz kzartc yenilgilerden ders almak gereine inanmlardr. Bu
inanladr ki, din ve dnya ilerinin ayrlmas, Bat tekniine
sarlnmas, Bat eitim sisteminin kabul gibi areleri ngrrler. 3 6 5

3 6 4 bil. s.252-253.
365 bid. s.258-267. 2 8 2 .

275
KNC KESM
ARABIN TRKE KARI GRT
EYLEMLER VE SONULARI

Arabn Trke kar dmanlklar yukarda grld ekilde sa-


dece sz ve kalemde kalmamtr. Tarihimizin zellikle yakn
dnemlerinde bu dmanlklarn ayaklanma ve saldr, Osmanl dev-
letini "maynlama" biiminde olutuu grlmtr. Trk dnya ka-
muoyuna sadece babar ya da slam uygarln yok eden, slam kt
ekle sokan, fikren yetersiz. gibi nitelikler ve sulamalar altnda
tantmakla kalmam, eylemli ekilde Trke kar savam ve Trk
"imha" planlan hazrlamtr. Mslman karde kl altnda grnp
Trkn dmanlaryla bir olup Trke saldrmtr. Saldrrken de ba-
hane ve mazeret olarak, yukardaki ikyetlerden baka, Trkn kt
ynetimini ileri srmtr.
Hemen belirtmek gerekir ki, bu sularn ve iddialarn gerek olan
ynleri vardr. Trk ynetimi ve egemenlii altnda yaayan Araplarn,
zellikle Memlkler ve Osmanllar dneminde istibdat grdkleri, cahil
ve sefil brakldklar dorudur. Fakat hemen ekleyelim ki, bunun nedeni
Trkten ziyade Trk bu tr ynetime ynelten eriatn kendisidir. Daha
dorusu "asayi" bahanesiyle her trl zgrl kstlayan, despotik ik-
tidar n gren ve halkn aklc yoldan uyanmasn, kalknmasn en-
gellemek iin "akl d kurallar" (daha dorusu gkten indiini
syleyen emirler) yolu ile yaam dzenleyen eriat sitemidir.
1 400 yl boyunca bu sistemi uygulayan her lke, halk istibdat ve
cehalet iinde tutma siyasetinden bakasna ynelememitir. Nitekim
Tiirk egemenlii altna girmeden nce de Araplar despotik rejimlerle
ynetilmiler ve cehalet denizinde yzdrlmlerdi. Kur'an ve hadis
hkmlerine dayanlarak halkn kle kertesinde tutulmasna, kltr ve

276
bilgiden yoksun braklmasna alan nice "bilgin" ve "dnr"
kmtr. nl Gazali, fazla eitim verilecek olursa halk uyanr ve din
hkmlerine kar iman azalr korkusu ile matematik bilgisinin de-
rinlemesine retilmemesini salk verirdi. Ata Malik Cveyn, eriat
hkmlerine dayanarak "...Arslan a kalmadka avlanmaz ve hibir
hayvana saldrmaz... Kpeini, yani halk a tut ki seni takip etsin" di-
yerek yneticileri eriat esaslarna altrrd. Nizam-l Mlk
"Reyamz bizim srmiizdr, vergimiz bizim gvenliimiz" der. mm
Gazali ise, "Biz obanz, halk bizim srmzdr" diyerek yneticilere
slamn temel kurallarn retirdi. 1
Bu listeyi uzatmak kolaydr. Bu byle olunca, eriat en kat ni-
telikleriyle uygulayan Trkten daha olumlu bir sonu beklemek elbette
ki kolay deildi. Bu itibarla Arabn Trke kar saldrlarn bu adan
teraziye koymak ve "Acaba asl dman Tiirk deil eriat olmal deil
miydi?" diye sormak yerinde olacaktr. lerdeki sayfalar okurken bu so-
ruyu gz nnde tutmann yerinde olaca kansndayz.
Fakat unu da eklemek dikhaklk olacaktr ki, bu ynetim, tm
ktlne ramen yine de sanld ve iddia edildii kadar Arap iha-
netlerini meru klacak kertede olmamtr.

I) 7. YZYILDAN 20. YZYILA KADAR,


RABIN TRKE KARI EYLEML SALDIRI SYASET

Muhammed'in Arap karlar uruna yerletirdii Trk dmanl


siyaseti, Arabn Trke kar eylemli saldrlarnn balangc ve illeti
olmutur. Gerekten de Trke kar Arap saldrlan daha 7. yzylda,
Muhammed'in tevikleriyle ve rnein, "...Trklere kar zaferler ka-
zanmadka hkm gn gelmi olmayacaktr" eklindeki tahrikleriyle
balar ve eylemli saldrlar 20. yzyla dek uzar. Dou'dan, Ota As-
yalardan ve daha dorusu Ye'cc ve Me'cc'dan (Trkten) gelecek fe-
laketi nlemek ve Trke kar savamak, Arap iin kutsal bir grev, ayn
zamanda cennetlere erimenin yolu saylmtr. Bu hrs ve inanladr ki,
Arap ordular, nceki blmlerde grdmz gibi, Horasanlara kader

1 Bu konuda bkz. t.'Arsel, Teokratik Derlet.... s.493 vd.

277
uzanabilmi, fetihler yapm, ganimetler almtr. Fakat daha sonraki
yzyllarda Trk egemenlii altna girmekle Arap siner; nk glye
kar yapabilecei bir ey yoktur. Ancak Trke kar kin ve dmanl
iten ie, bu kez daha da krklenmi olarak srer. 1258'de Badat'n
Moollar tarafndan alnmas ve halifeliin yok edilmesi olayn ve
Memlkler dnemini Osmanl a izler: Yavuz Selim'in 1517'de Msr'
fethedip halifelii ele geirmesiyle Arap, Tiirkten gelen felaketlere bir ye-
nisinin eklendiine inanr. Yabanc boyunduruu altnda yaamak hi
kukusuz her ulus iin ykc sonular dourur ve hi kukusuz Arap
iin de durum bu olmutur. Ancak Trk egemenlii altnda Arap
sanld ve iddia olunduu gibi kt bir ynetim grmemi, aksine
"Kavm-i Necip" muamelesine muhatap olmu, muhakkak ki, Tiirkten
daha imtiyazl kedete tutulmutur. stelik slam dinine sahip kalma
olanan bulmutur. Bilindii gibi Hal Seferleri'ni durduran ve slam
Hallar elinde yok olmaktan kurtaran Trklerdir. 2
Ne var ki, Hal ordularna kar savaan ve Arabi koruyan Trk,
bu hizmetlerinin karln Arap ihanetine uramakla demitir;
daha o zamanlar Arap, Hal ordularna yardmc ve destek olmak su-
retiyle Trk arkadan vurmann yollarn bulmutur.

A) Fatimilerin ve Arap Emirlerinin Ell-i Salib'c


Destek Olmak Suretiyle Trke haneti

Arap tarihisi bnl Esr 3 cil-Knil fi'l-trih adl yaptnda Hic-


ret'in 491 (Miladi 1098 ve 1099) yl olaylarn ve Hal Savalarn
anlatrken Ehl-i Salb ordularnn Suriye'ye giriine, Msr Ha-
lifesinin ve daha sonra Arap emaretlerinin Hallara yardmc ol-
malarna, Hal ordularn Trklere saklatmalarna deinir.
2 Seluk sultanlarna yaranmak iin al-Ravandi'nin, Ruhen tl-udur adl kitapta tslamm
Trkler sayesinde yaayacann Tar'dan bildirildiini yaza. Bkz. al-Ravvandi ( M u -
h a m m a d ibn AI-). Rclat l-udur. Edition Mulammad Iqbal. Lodon, 1921, s. 17-18.
3 D e i n m e l e r i m i z ii Msr I32 basmnn 10. cildine baknz. Kitabn F r a n s z c a
evirisi iin bkz. Recueil des Historiens des Croisades. Publi par les soins de
l'Acadmie des Inscriptions et Belles-Leilres. Paris Imprimerie National. 1872. c l.
s. 187-744 ve Paris. 1876, c.2. s. 1-180.

278
Seluklularn Suriye blgelerini ele geirmelerinden ve Gazze'ye
kadar inmelerinden, Adsz'n Kahire'yi kuatmasndan korkan ve telaa
den Msr'daki Alevi yneticilerin ve halifenin, Ehl-i Salb'e (Frek-
lere) eliler gndererek onlar Trklere kar saldrttklarn, Suriye'ye
girip oralar altrtmaya tevik ettiklerini, bylece onlar Trklerle ken-
dileri arasnda tampon yapmaya altklarn anlatan bnl Esr, Hal
ordularnn bu vesile ile Mslman Trklere kar giritikleri vaheti
hikye eder. 4 Sadece iilerden gelme bir ihanet deildir bu; Suriye'deki
Snni Arap emaretleri de ayn eyi yapmlar ve 1099 ylnda Kuds'e
doru ilerleyen Hal ordusuna destek olmular, hatta onlarla
birlemiler, Ehl-i Salb ordusunun her trl levazm, nakliye ve yi-
yecek ihtiyalarn salamlardr. slam yok etmek iin slam
lkelerine saldran Hristiyan ordularnn ilerlemesini nlemeye alan
Trklere kar Araplarn Hristiyanlarla birlik olmalarna deinen
yazarmz smail Hami Dannend, ki aslnda eriat savunucusu ol-
makla tannmtr, unlar yazar:

"...Araplarn Trklere kar besledikleri milli ve rki kin ve


garaz nihayet slamiyeti imha iin ortaya atlan Ehl-i Salb'in en
byk baarlarn salayarak Antakya Hal Prenslii ve
Kuds Krall'nn ve sonu olarak Suriye ile Filistin'deki Latin
egemenliinin olumasnda balca neden olmutur. Fatimilerin
bu ateli kini iiliin Snnilie kar bir mezhep dmanl
deil, Arapln Trkle kar... gtt rki bir garazdr." 5

Bu snmez kinin sadece ii ve Fatimi Araplara zg olmadn


ve Fatimi hanedannn iiliine karn Msr halknn ounlukla
Snni olduunu, zaten Antakya'nn bir Arap ihaneti yznden elden
gittiini, Ehl-i Salb'in eline getiini, getikten sonra Hristiyan or-
dularn 1099 ylnda Kuds'e doru ilerledii srada Suriye'deki Snni
Arap emaretlerinin onlarla birletiini, Ehl-i Salb ordusunun her trl
levazm, nakliye ve yiyecek ihtiyalarn saladn bnl Esr'den
naklen belirten yazar yle devam eder:

4 Bkz. Trih-iil KSmil'in Msr. 1303 hasm, c.10, s . 9 4 v e Franszca evirisi. c : I . s.192,
197-203: D a i m e n d . age. s. 100.
5 D a i m e n d . tiie. s. 101.

279
"te bundan dolaydr ki, Hallar iin yegne dman topra
Trk lkesinden ibaret olduu halde, Snni ve ii Arap lkeleri
onlarn (yani Hallarn) kendi vatanlar gibidir." 6

bniil Esr'in bu konularla ilgili olarak yazdklarn gzden


geirenlerimiz, I. Dnya Sava sonlarnda ngilizlerle ve Franszlarla
birleip Trke saldran Arap davranlarn, rnein Ceml P a a n n
yazdklarn anmsayacak olursa, bin yl ara ile Arabn oynad
oyunlar, ve ihanet karsnda, "Tarih bir tekrarm" demekten kendini
alamayacaklardr.

B) T r k e Kar Hal Ordularnn Giritii


Vahet Arabi Sevindirir

bniil Esr'in Tarih-iil Kmil adl yaptnda Hal ordularnn


Trklere kar giritii vahet davranlarn naklederek bir yazar
yle der:

"Bu mthi kin ve gayz'n tezahrleri yalnz Arap Ehl-i Salp


ibirliine mnhasr kalmam, Hallarn Antakya nlerindeki
nl yamyamlklar Araplar sevindirmitir. Alktan muztarip
olan Hallarn Trk ehitlerini mezarlarndan karp kebap gibi
yedikleri, tarihin daima hayet ve lanetle anaca bir vahet
hatrasdr. Bir gn 1 500 ehit cesedi birden karlm ve bun-
lardan 300'nn mbarek balan kesilerek Msr'daki Halife-
slamn Ehl-i Salp ordughnda Trklere kar ittifak akdine
gelen elilerine gsterilmitir... (Arap elileri) Msr halifesinin
elileri bu manzaray grnce (Trklerin bu ekilde) ldrlm
olmalarndan dolay sevindiler... Arap eliliklerinin atlarna bile
Trk ehitlerinin balar yklendi. te btn bunlarla sabittir ki,
Snni ve ii Araplar arasnda ortak olan ulusal ve tarihi Trk
dmanl Ehl-i Salb'in Mslman Trke kar gsterdii dini

6 Daimed, age. s.102. Bu olaylarn tm ve asl iin bkz. bnl'Esir, tge, c.10, s.94
vd.: ayrca Tarih-iil Kmil'in Franszca evirisi, c . l , s.191 vd.

280
kin ve garazdan... hi de aa deildir. Zaten Snni Araplar
arasnda Ehl-i Salp ordularna cretle asker yazlanlar bile
vardr ve hatta bunlar nemli yeknlar tutmaktadr." 7

C) A r a b m T r k e Kar Saldr ve haneti


19. Yzyldan Sonra Canlanr

Arabm Trke kar giritii saldr ve ihanet siyaseti Trk ege-


menliinin Arap lkerine yaylmasyla, zellikle Yavuz Selim'in 1517
ylnda Msr' igal edip halifelii almasyla etkisiz hale girer; fakat
snm deildir. lk frsatta hortlayarak niteliini korur. Nitekim Na-
polyon'un Msr' igal ederek Arabn Trk dmanl duygularn
uyandrmas bu frsat yaratmaya yetecektir. Arap milliyetisi (zellikle
din adamlar) iin en byk zevk, Napolyon'un Trke kar baarlarn
alklamak ve desteklemek olmutur; o kadar ki, bu baarlar Kur'an
hkmleriyle aklamaya uramlar ve Napolyon ordular karsnda
Trkn yenilgiye uramasn Tanr'nn dilei olarak gstermilerdir. Bu
vesile ile halka hitaben yaymladklar bildirilerde Trk lanetle
anmlar ve Fransz baarlarn yceltmilerdir.
Yine ayn dnem itibariyle Vahhablerin Trk slamn dman
gibi gsterip arkadan hanerleme uralar bu konuda verilebilecek
rneklerdendir.

]) 1880'lercle Beyrut ve am Gibi Arap Kentlerinde "Soysuz Trk"


Sloganlaryla Trke Kar Kurtulu Sava Verilmek stenir
19. yzyln ikinci yars ortalarnda Arap kentlerindeki Trk
dmanl duygular olmadk usullerle kkrtlmaya allr.
Arap milliyetisinin bu uralar ahlak kurallarn ineyecek ni-
teliktedir. Beyrut, am, Sidon, Tripoli gibi biiyk Arap kentlerinin
sokak duvarlarnda Trke hakaretler yadran ilanlar, afiler yer
almt. Bu ilanlarda Arabn "namusuna ve karlarna kar ktlk
eden Trke kar" sava gerei ngrlmekte, "soysuz Trkn
kleliinden kurtulup" Araplk "haysiyeti" ierisinde yaama zlemi

7 D a n i m e n d . age. s.104-105; bnl Esir. age. c.10. s.94 vd.. bnl Esir evirisi, c . l ,
s. 192, 194. 197-203.

281
belirtilmekteydi. 8 Buna benzer dier sokak afilerinde Trkn ce-
haleti, rml, yeteneksizlii, beyinsizlii dile getirilmekte,
slamiyeti gerilettii, Araplar gelimeden alkoyduu ve Arap fe-
laketlerinin sorumlusu olduu dile getirilmekteydi. 9
Bu ilanlarda izlenen ama Arap kurtuluunu salamak, Arap mil-
liyetiliini glendirmek ve Trk "istibdadna" son vermekti. Bunlar
hazrlayanlarn, sokaklarda datan ve duvarlara yaptranlarn
Mslman Araplar olduu, onlara Hristiyan Araplarn yardmc ol-
duklar Osmanl yneticilerinin aratrmasyla anlalmtr. 1 0
Tirke iltifat eder grnen Arap, kendisini serbest hissettii ilk
frsatta, ruhunun derinliklerinde yatan Trk dmanln aa vur-
maktan ekinmez. 1987'Ierde Abdlhanid'e; "Senin klcn sayesinde
adalet var ve her eyde egemen olur. Ve klcn salladn her yerde
Tanr dini muzaffer olur" diye dalkavukluk eden, bu szleriyle Yu-
nanlya kar baarlarn ver grnen Arap airi Ahmet evki,
daha sonra Arap milliyetiliinin glenmesi ve Trkn zayf
dmesi zerine az deitirecek, 1917'lerde Hicaz'dan Trkn
suratna tkren bir ses gibi kkreyecektir."
8 Bu ilanlarda yazlanlardan bir iki nck verelim: "Ey Suriye halk, hak denilen ey ve
amalar ancak kl ile elde edilir, baar salamak iin ayaklan ve senin n a m u s u n a ve
karlarna aldr e t m e y e n yneticine (Trklere) kar uyan ve sava." "Biz (yazarlar
ve dnrler) gecelerimizi dnerek ve gnlerimizi dc olaylar ve haberleri ta-
yakkuzla eletirerek geirmekteyiz. Fakat u lml koullarmz ierisinde bizler soy-
suz Trkn kleleri o l m a y a c a z . . . (Ey ahali) nerede senin Araplk gururun? Nerede
senin Suriyeli hamiyet duygularn? Frsat varken kalk uyan ve kendi muhteem
gemiine dn. Seni boyunduruk altnda tutanlarn keyfilii karsnda umutsuz olma."
Bkz. A.L. Tibawi, Arabic, And Islanic Thees, L o n d o n , 1976, s. 118.
9 Yukadakine benzer dier sokak ilanlarnda yle yazl idi: "liklerine kadar cahil
olmasna ve ifsad edilmiliine ve kar tabiatllna, o iki milyonu amayan saylarna
ramen Trkler, otuz be milyondan fazla (biz) Tanr hizmetkr (Araplar) bo-
yunduruklar altnda tutabil inilerdir bugne dein... Ey bu baba yurdunun ahalisi
Tiirki'm hakszlklarn ve zulmn biliyorsunuz. Onlar sizin kutsal' kanunlarnz
(eriat) yok ettiler ve kutsal kitaplarnzla (Kur'a ile) alay ettiler. Halta asil ve gzel di-
linizi unutturmak iin tzkler gelirdiler. Size geliine kaplarn kapattlar... Sizi kle
yaptlar... Oysa ki siz gemi dnemlerde egemen bir millet idiniz. Sizin aranzdan
bilini adamlar ve faziletli insanlar yetimiti. slam diyar sizin sayenizde gelimi, re-
faha kavumutu ve yine sizin sayenizdedir ki, slam fetihleri salanabilmiti. Sizin di-
linizde halifeliin ilkeleri yatmakta iken. Trkler onu da sizden aldlar."
Bkz. A.L. Tibawi, age. s. 118.
10 Genellikle bunlar Camiyyat al-Maksd al-Hayiyya adndaki bir kuruluun hazrlad
anlalmtr. Bu konuda bkz. A.L. Tibavvi. age. s.121.
11 A.L. Tibavvi. age. s. 147.

282
II) HIRSTYAN YNETMN OSMANL YNETMNE
TERCH EDERCESNE GELEN TRK ALEYHTARLII

Daha nce de grmii olduumuz zere Arap, daha 11. yzylda


Trkn kt ynetiminden ve davranlarndan ylm olarak Hristiyan
ynetimi altnda yaamann Trk egemenlii altnda yaamaktan ok
daha iyi olabilecei duygularn izhar ederdi. bn-al-Banna'nn 11. yzyl
anlar vesilesiyle bu noktaya daha nceki sayfalarda deinmitik.
uras muhakkak ki, Mslman Arap, o tarihlerden bu yana her zaman
iin Hristiyan ynetim zlemini, Trk ynetimine ye tutacasna
duymu ve bunu izhar etmitir. Arabi bu durumlara sokan ey zellikle
Osmanl ynetim sisteminin kt oluudur. Bu ynetim geen yzyl
ierisinde gittike bozulmu, tam anlamyla smr halini aln ve
hibir ekilde iyiye ynelmemitir. Padiahn temsilcisi olarak mahalli
ynetimi yrtmekle grevli Osmanl paalarnn keyfi, sorumsuz ve
despotik davranlar ora halklarn sindirmi, ezmi ve bu yzden Os-
manl egemenlii dnda her trl yabanc ynetimini hasretle bekler
duruma getirmitir. Geen yzyln ortalarnda Arabistan
Yarmadas'nda ve Filistin'de yaam yabanc bir izlemci bu ktii
ynetimin gerekten ne olduunu en ak bir ekilde anlatr. 12
Trk ynetim sisteminin bozukluunu ve ktln yakinen grm
bir kimse olarak yazar, kadim dnemlerin Roma mparatoiuu'yla bir
kyaslama yaparak; "...Romallar, ayak bastklar yeri imar etmilerdir,
yollar, kprler, limanlar ina etmilerdir; oysa ki Trk, kendi ynettii
yerlerden sadece vergi toplamtr, fakat buna karn, bu yerlerin
refahn ve kaynaklarn gelitirici hibir ey yapmam, her eyi ihmal
etmi, aldklarna karlk hibir ey vermemitir" 1 3 der.
Bu kt ynetim nedeniyle Filistinli Araplarn genellikle Osmanl
yneticilerine, paalarna kar ortak bir nefrette birlemi ol-
duklarn belirten yazar, oralarda sehayat etmi bulunan dier ya-
zarlarn ve seyyahlarn Filistinli Araplardan iittiklerini de nakleder.

12 Jacs Finn, Sitirrig Times; Or Records From Jerusalem Consular Chronicles of


IH?3 to l$5ti. L o n d o n . 1878. 2 eilt. J a m e s Finn o tarihlerde Filistin'de ngiliz Kon-
solosuydu.
13 J a m e s Finn. age. c.2. s. 191. O tarihlerde Osmanl idaresinin ktliiiiyle ilgili olarak
. dier mahadeleri iin bkz. c . l . s.219. 267-300, 3 9 0 vd.. 4 0 5 vd.

283
i
Genellikle u anlalmaktadr ki, o tarihlerde tm Araplar, Hristiyan
ynetimi altnda yaamay Osmanl ynetimine her zaman iin ye
tutmu ve temenni etmilerdir. 1 4
20. yzyln balarnda Trk ynetimi altnda yaayan Araplarn
tm olarak bu ynetimden nefret ettiklerini ve yldklarm, Trk
ynetimi dnda hangi ynetim olursa olsun onu kabule hazr ol-
duklarn, gerek Arap ve gerek yabanc izlenimcilerden renmek
mmkndr. O tarihlerde Arabn dnd udur: ngilizleri kkrtp
Osmanl topraklarna onlar saldrtmak ve bylelikle ngiliz ynetimi
altna gemek. 1906 ylnda Suriye ve Mezopotamya'da dolaan ve
anlarn nakleden Y.W.A. Young adndaki bir yazar yle demektedir:

"Genellikle u anlalmaktadr ki, Araplar, Trklerden hak ve


adalet davran gremeyeceklerine inanm olarak, eer bir
ngiliz gemisine ate aacak olurlarsa ngiltere hkmetinin der-
hal mdahale edeceini ve belki de Mezopotamya'nn aa
blgelerine asker karacan umut etmektedirler. stedikleri de
budur. Trk ynetimi dnda her trl ynetime razdrlar." 1 5

III) OSMANL MPARATORLUUNU


NDEN VURANLAR

Osmanl mparatoiuu'nun i birliine iten gelen ilk darbeyi


Arap hazrlamtr. Hilafetin Trklere ait olamayaca bahanesiyle
Vahhabler, Osmanl devletine kar ilk ayaklanmay oluturanlardr.
1806'da Mekke'yi ve kutsal mahalleleri igalle gelien bu ayaklanma,
"Osmanl hilafet ve saltanatna kar modern zamanlarn ilk Arap
ayaklanmas" olmutur. 1 6 Bundan sonra Arnavut asll Mehmet Ali
Paa'nn Arabn gnlnde yatan Trk nefretlerini smrmesi olay

14 J a m e s Finn, age, c.2, s. 179; ayrca "Chapter XII"e baknz.


15 Bkz. Al. Albert Kudsi-Zadeh, "A Diary On M e s o p o t a m i a in 1906", Die Well des s-
lenin, Leiden, 1971, c.8, say 1-2, s. 125-128, 127.
16 A.H. Sharabi, Gaveraient and Politics of the Middle East in the XXtli Century, Prin-
ceton N.J.. 1962, s.22-23. A y r c a bkz. Jean R a y m o n d , Mmoire sur l'Origine des
Wahhabis. sur lu Naissance et sur l'Influence Dont Ils Jouissent Comme Une Nation.
I860, Cairo, 1925, s.34.

284
gelir. 19. yzyln ilk yars ierisinde Msrlnn Tiirke ve Trkn her
ubesine (Memlkler, Osmanllar) kar besledii dmanl kendi
siyasetine temel yapan Mehmet Ali, Memlkleri Osmanl'ya ve Os-
manl'y M e m l k l e r e kar kkrtmak ve Msr hakkndaki Trk
aleyhtarl duygularn bu kkrtmaya malzeme yapmak suretiyle
Msr'a kolaylkla hkim olabilmitir. 1 7
Bir yandan Trke dost grnrken, * dier yandan Trkn
dmanlaryla ibirlii yapan Arabn Trk hakkndaki kt niyetlerinin
ne olduunu anlamak iin her eyden nce Cemal Paa'nn anlarn
okumak gerek. Ceml Paa, bu konuda bizi aydnlatabilecek en yetkili
kiilerden biridir, nk Arabn iyzn ve Trke kar tutumunu her-
kesten daha iyi bilecek yaantlar ve grevleri olmutur. Suriye'de 4.
Ordu Kumandan bulunduu sralarda Arabn Trke kar ihanetinin ne
nitelikte olduunu kendi gzleriyle bizzat grmtr. Mekke erifi
Hseyin'in (ki daha sonra Hicaz Kral olmutur) 1915 ve 1916
yllarnda ngilizlerle anlamasn anlatrken yle der:

"Temmuz 1915'te erif, Mersin ve Adana'nn kuzeyinden ran


snrlarna dek olan havali de dahil olmak zere Arabistan'n
bamszlnn salanmas vaadine karlk Britanya hkme-
tine askeri yardm nerisinde bulundu." 1 8

Kral Hseyin'in gz koyduu yerler arasnda Adana, Mersin, Bi-


recik, Urfa, Mardin gibi yerler de vard. 1 9 Abbus adndaki bu Arap
yazara gre Hseyin, ngilizlerden ok daha fazla eyler istemekteydi;
fakat bamsz bir Arap devleti kurmak konusunda onlardan ald
szle yetinmek zorunda kald. Ve bu sze karlk da Trklere kar
"cihat" yoluna gitti.
Arabn ihanetini ve arkadan vurmalarn teker teker belirten Ceml
P a a yle der:

"Eer ngiltere bu neriyi kabul etmi olsayd, erif slam ha-


lifesinin saltanatna kar ayaklanma yoluna gidecekti... Her ne
17 Bu k o n u d a bkz. A h m e d , Jamal M u h a m m e d , The Inlellecrual Origins o] Egyptian Na-
tionalism, O x f o r d University Press. 1860, s.6.
18 Djemal Pasha. Memories of a Turkish Statesman, 1913-1919, London. 1922, s.209.
T r k e metin iin bkz. C e m a l Paa, Hatrat. 1913-1922, stanbul, 1922.
19 Bu konuda bkz. W.F. Abboushi. The Angy Arabs. Philadelphia, 1974, s. 103.

285
kadar Mekke erifi'nin drstlne hibir zaman inanmam
idiysem de, asla tasavvur edemezdim ki halifeliin kaderini sap-
tayabilecek bir savata, tm slam dnyasn boyunduruk altna
almaya kararl devletlerle ibirlii yapabilsin ve srf kendi
kiisel ihtiraslar uruna tm lkede nifak tohumlar ekebilsin.
eref Hseyin beni, hkmeti ve ...halifeyi ikiyzl adi bir in-
sana yakr biimde aldatt. Osmanl mparatorluu'nun
dmanlaryla ittifak etmekten kanmad ve Mslmanlar
arasnda nifak ve dmanlk tohumlar ekti." 2 0

Fakat tm bunlardan daha vahim olmak zere Arabn I. Dnya


Sava'nn sonlarna doru Tiirke kar muhasm bir tutumu vardr ki,
dman kuvvetlerin Osmanl mparatorluuna kar hcuma gemeleri
yolunu amtr. 2 1 Ksaca belirtmekte yarar vardr ki, 1913 ile 1919
yllar arasnda Trkn en biiyk dmanlar Loyd Georges'lar
(ngilizler) ya da Wilson'lar (Amerikallar) ve Clemenceau'lar
(Franszlar)... vb. deil, Araplard: bn Suud'lar, Mekke erifi
Hseyin'ler ve Emir Faysallar... vb. Daha nceki sayfalarda ve bundan
sonrakilerde bu Arap eyhlerinin adlarn, yaptklarn sk sk grdk
ve greceiz. 1974-1975 Trkiye'sinde Trk siyaset adamlarndan
bazlarnn kendilerine ba tac eder olduklar ve Trk halknn yakn
dostu diye gstermeye altklar ve hatta Trkiye'nin haysiyetini in-
citircesine yaranmaya uratklar Arap eyhleri ite bu szn
ettiimiz Suud'larn, Faysal'larn evlatlar ve torunlardr.
Hemen hatrlatalm ki; Balkan Sava srasnda, 1913 ylnda
Arap milliyetileri Paris'te gizli bir kongre tertipleyerek Osmanl dev-
letine kar takip edilecek siyaseti ve Osmanl boyunduruundan kur-
tulma arelerini tartmlard. Arap liderleri arasnda iki ahs vard
ki, Tiirke vurulacak darbenin stratejisini izerek Osmanl devletine
kar ayaklanma hareketlerinde zellikle etkili olmulard: bn Suud
ve Mekke erifi Hseyin. Arap Yarmadas'nn dou blgelerinden
ran K r f e z i n e dek olan alanda hkim durumda bulunan bn Sud, ki

20 Djenal Pasha. age. s.211-212.


21 Bu konutla hkz. Henry Elisha Allen, Tle Turkish Transformation; /t Study in Social
and Religious Development. New York. G r e e n v e o d Press, 1968, s.40-41. Kitabn ilk
basm University of Chicago. 1935. A v n c a bkz. Djcmal Pasha, age. s.2l I.

286
Tiirke kar dmanlklaryla n yapan Vahhablerin lideriydi, Trk ar-
kadan vurmann yollarn kefetmekle meguld. Arap Yarmadasnn
dou blgesini -Kzl Denize dek olan ksmn- ynetimi altnda bu-
lunduran Mekke erifi Hseyin, ki Muhammed'in mensup olduu
Hai airetinden gelmeydi, ngilizlerle anlap Trklere kar sava
amann yollarn bulmutu. 1915 ylnda ngiliz temsilcisi McMahon'la
teati ettii mektuplarda Hseyin, Trklere kar ngilizlerin yannda
savaa girmeyi nermiti; hem de Trk topraklarna gz koymu ola-
rak. 14 Temmuz 1915 tarihli mektubunda, Mersin-Adana, Birecik-Url-
Mardin dahil ran snrna dek olan yerlerin Arap lkesi olarak
bamszlnn teminatn istemi ve buna karlk olarak, Trklere
kar ngilizlerle yan yana savaacan beyan etmiti. 2 2
Ayn ekilde Emir Faysal, 1 Ocak 1919 tarihinde Paris Bar
Konferans Yksek Konseyi'ne yollad mektupta, Trk la-
netlercesine ve yalan yanl ithamlarla Trk dman grnerek,
Arap milliyetilii davasn savunmutur.

A) Arap Ayaklanmasn Yabanc Desteiyle Salama Siyaseti

ngiliz boyunduruu altnda yaayan Arap lkelerinin Osmanl


devletine ballk beslememelerini salamak ya da byle bir ba varsa
bunu zayflatmak ve kopartmak amacyla ngilizler 1917 tarihlerinde
Kral Hseyin (Mekke erifi) ile antlama yaparlar. Bylece ayn za-
manda Trk-Alna ordularnn gneye ve Svey K a n a l n a inmesini
nleyebileceklerini hesaplarlar. Bu antlama Araplarn Trklere kar
ayaklanmas olanan salayacaktr. 2 3
Kral Hseyin'in ngiliz hkmetiyle olan yazmalarndan
anlalmtr ki, bu Trk dman Arap eyhi, sadece kendi adna ya da
sadece baz Arap kabilelerini temsilen deil, fakat genel olarak Arap mil-
liyetilii davranlarn temsilen, Suriye ve Irak'taki Arap yurtseverleri
22 Y.C. Hurevvitz. DipUmmcy in the Near anl Midilli' Esr; .-1 Documenttuf Reand
1914-1956, I'rinceto, N.J., 1956. c.2, s. 13-14.
23 H s e y i n . ngilizlerden ald s z zerine Trklere "cihat" amtr. Bkz. W.F. Ab-
boushi. The Angry Arbs. Philadelphia. 1974. s. 103.

287
adna Araplarn Trkiye aleyhine ayaklanmalarn salamak istemi ve
bunda baarl olmutur. Bir baka blmde de belirttiimiz gibi, Arap
ayaklanmasna nayak olanlar arasnda zellikle Trk askeri okullarnda
okuyan ve eitim gren Araplarn byk rol olmutur. Osmanl devleti
hizmetindeyken bile Arap subaylarn ve memurlarn hemen tm
Trkiye aleyhine gizliden gizliye almaktaydlar. ngilizlerle birlik olup
Trke kar cephe alrlarken Arap milliyetilii adna en yararl ve en et-
kili davranta bulunduklarna inanmaktaydlar. ngilizlerle ve
Franszlarla dostluk kurup ittifaklar imzalayan Kral Hseyin, oullan ve
Kral Faysal, Arap milliyetiliinin amalarna yabanc desteiyle
kavuacaklarn dnmlerdir. I. Dnya Sava'nn ngilizler ve
Franszlar lehine bitmesi halinde Arap lkeleri snrlarnn Trkiye aley-
hine genileyeceini hesaplamlardr. Bu snrlar al-Fata ve al-Ahd ku-
rulularnca iyice belirtilmiti; Kral Faysal bu plan ngilizlere kabul et-
tirmek istemiti. Ne var ki, bir yandan Arap-ngiliz grmeleri uzayp
giderken, dier yandan da ngiliz-Fransz-Rus diplomatlar Araplar ar-
kadan hanerleyecek grmelere dalmlard. Sykes Picon Treaty ad
altnda bu diplomatlar tarafndan imzalanan antlamada Arap lkelerinin,
bu lkenin etki alanna gre paralanmas ngrlmekteydi.
Bolevikler 1917 ylnda iktidara geldikleri zaman bu antlamann esas-
larn aa koymulardr. Sz konusu antlamann varlndan haberdar
olur olmaz Trkler bu durumu erif Hseyin'e bildirmilerdir. Fakat,
Trkten ok Trk olmayana ve zellikle "ngilizce konuulan lkelere"
Hseyin'in gveni ylesine mutlakt ki, bu kendisine bildirilen eylere
kulak asmad ve inanmad. Hatta Trklerin bu davrann, kendisinden
ngilizlerle kurmak istedii dostluu bozmak iin Trkler tarafndan
dnlm bir oyun olarak kabul etti. "Fakat, zaman unu kantlad ki,
Trkn szii ve tutumu ngilizinkinden daha salam (daha inanlr) ni-
teliktedir." 24 Gerekten de Sykes-Picot Antlamas'nm mrekkebi daha
kurumadan ngilizler Siyonist liderlerle grmelere giritiler ve Mu-
sevilerin Filistin'e yerlemesi olanan hazrladlar. Balfour demecini
hazrlayacak olan giriimdir bu...

24 Bu hususta bkz. H.. Kalibah, The New Spiril in Arab Lands. New York. 1040. s.62 vd.

288
I) Osmanl Ynetimine Kar Ayaklanan ve Tiirkii
Arap Snrlar Dna Atmak steyen Scl Hanedan
Arap kaynakl demelerden anlamak mmkndr ki, Osmanl dev-
letine kar ilk ayaklanan ve Trk Arap snrlar dna atmak iin ya-
banc ile anlaan ilk Arap hanedan Suud ailesidir. Suudi Arabistan'da
eitim bakanl yapm olan ve lkesini yabanc bakentlerde yllarca
temsil etmi bulunan eyh Hafz Vahba, 1964 ylnda ngilizce olarak
yaymlad Arabian Days adl kitapta2-1 bu gerei ortaya koyarken
baz artc iddialarda bulunur. Ona gre Osmanl devleti Suudi Ara-
bistan'a kar hibir zaman dosta davranmamtr; dosta davranmak
yle dursun, Suud ailesini slam dnyasna dman gibi tantm ve
bu aileye iftiralarda bulunmutur; rnein Suud ailesini slama ye-
nilikler getirmek, te yandan Msr ile Trkiye'nin arasn amakla
sulamtr. Baka bir deyimle, Osmanl hkmeti, yine yazarn
anlatna gre, Suud ailesini gzden drmek ve etkisiz klmak iin
elinden geleni yapmtr; Abdlaziz'in Araplar Trklere kar isyana
srklemekte rol oynamas bundandr. 2 6 Arap yazarlar gibi bizim kendi
yazarlarmz da Arap eyhlerinin Tiirke kar ayaklanmas nedenlerini
Arabi zrl klacak ekle sokarlar; rnein, "Arap dnyasn, pey-
gamber torunlar olan eflerin ynetiminde Trklere kar kkrtan"
ngilizleri bu konuda knanacak kaynak olarak bulurlar.
Oysa ki, Arap eyhlerinin Trklere kar ayaklanmasnda, yabanc
ile birlik olup onu arkadan vurmasnda ne Osmanl devletinin kt
ynetimi ve yukarda sylendii ekilde davran, ne de ngiliz casusu
Lavvrence'in eyh klna girerek rol oynamas neden olmutur. Os-
manl devletinin deil Suudi Arabistan'a ve Suud ailesine, fakat en
ateli Arap milliyetisi olup da Trkn dmanlaryla ibirlii yapacak
kadar ileri giden Arap eyhlerine, Hseyin'in olu Kral Abdullah'a bile
yaknlk gsterdii, rnein Abdlhamid'in bunlar zel bir sayg ve
sevgi ile barna bast bir gerektir. Arap eyhlerinin Trke kar
kkrtlmas iin ngilizlerin, rnein Lavvrence'in fazla aba har-
camasna dahi gerek yoktu. Arap eyhleri bu kkrtmay eriatn te-
mellerinden gelen itite bulmulardr.

25 Sheikh H a f z \ V a h b a .Arabian Da\s, Lodon, 1964. s. 197.


26 Ibul. s. 165.

289
1 Ocak 1919 tarihinde Paris Bar Konferans Yksek Konseyi'ne
yollad Memorandum'Adi Emir Faysal, Arap birliinin olumas ko-
nusunda grlerini bildirmi ve Araplarn Trk boyunduruu altnda
yaadklar srece Trkler tarafndan nasl yenildiklerini, fakat buna
kar nasl direndiklerini aklam ve yine Araplarn geri ve ilkel
kalmalar nedenlerini Trkn sorumluluunda aramak gerektiini be-
lirtmitir. Bu Memorandum da Faysal yle diyordu:

"...Biz una inanmaktayz ki, A s y a d a Arap birliini gerekle-


tirme idealimiz her trl gerekenin stnde bir meruiyet ta-
maktadr. Fakat eer gereke gstermek gerekirse, bu takdirde
anl tarihimizi ve alt yzyl boyunca bizi haritadan silmek (ken-
dilerine massetmek) isteyen Trklerin bu tr giriimlerine kar
rkmzn srarl direnmelerini rnek verebiliriz.. ." 2 7

Ve yine ayn Memorandum'da. Emir Faysal, Arap halklarnn geri


ve cahil kalmalarnn sorumluluunu Trklerde aramak gerektiini be-
lirtmitir.
Tekrarlamakta gerek vardr ki, Trk egemenlii altnda Arabn cahil
ve sefil kalm olduu dorudur. Ne var ki, bunun asl nedeni Trk
ynetiminden ziyade aklclk yerine gkten inme hkmlere yer veren
ve bu nedenle halkn uyanmasna, gelimesine olanarak tanmayan
eriattr. Trkn suu eriattan ayrlmayp onu harfiyen uygulamaya
almasdr. Bu itibarla yukardaki beyann yalana dayal olduunu
sylemek yanl olmaz.
Emir Faysal'n konumasnda srtan bir yalan daha vardr ki, o da
Trk ynetiminin Araplar haritadan silmek, yani kendilerini massetmek,
Trkletirmek istedikleri ve buna karlk Araplarn da yzyllar bo-
yunca srarl olarak direndikleri ve bunda baarl olduklar iddiasdr.
nk inkr edilemeyecek tarihsel gerein otaya koyduu ey udur
ki, Trk hibir zaman Araplar (ve ne de egemenlii altnda tuttuu dier
aznlklar) Trkletirmek, massetmek istememitir. Aksine, Arabi
kendi yaantlarna ve hatta kendi ynetimine terk etmi, onlar kendi
kendileriyle ba baa brakmtr. Trkn egemenlii altnda Arap, her

27 Bu Memorandan'vm asl iin bkz. J.C. Hurewitz, Diplomcy in the Near and Middle
East; A Documantan Record 1914-1956. Princeton. N.J., 1956, 2 cilt. Yukardaki
husus iin bkz. c.2, s.38-39.

290
ne kadar mkemmel, rahat .ve zlenilecek bir yaama sahip olamam
ise de, yine de kendi z rkndan gelme bir ynetimden daha iyisine
sahip olabilmitir. Bunun byle olduunu belirten nice tarihsel belgeler
vardr. Yahya Armanaji adnda bir yabanc yazar, Trk ynetiminin
Araplara kar sanld ve sylendii gibi ok kt olmadn ve hatta
Anadolu Trklerine ve halklarna gsterdii davrantan ok daha iyisini
Araplara kar gstermi olduunu syleyerek, "... Trkler smrgeci
deillerdi ve u muhakkak ki, Suriye ve Msr' smrge haline ge-
tirmeyi denemediler... Osmanl ynetimi 400 yl boyunca Suriye'ye, bu
lkenin Emevi mparatorluu dneminden bu yana grmedii bir huzuru
salamtr." Gerekten de Osmanl devleti, "Eek Trk!" diye ad-
landrd Anadolu Trklerine gsterdii muameleden ok daha iyisini
Araplara gstermitir! Modern Arap yazarlarna, genellikle yaratr ol-
duklar efsaneyi, yani Arap gelimelerinin 400 yllk Osmanl ynetimi
altnda sndrld konusundaki yalanlan, kantlarla savunmak
mmkn deildir. Trkler, Araplann dinlerine, dillerine ve geleneklerine
(yasalarna) sayg gsterdiler. Hi kuku edilemez ki, bu ve dier alan-
larda Araplar, Trk elerden ok geni bir serbestiye (zgrle) sa-
hiptiler ve Arapa konuan halkn gelime gsterememi olmalar so-
rumluluunu Osmanllara yklememek gerekir. 28
Gerek bu iken Kral Hseyin ile olu Abdullah 1916 ve 1917 ta-
rihlerinde Osmanl devletine balym gibi grnerek Arap mil-
liyetilii akmlarn gelitirdiler. Kasm 1916 tarihli demecinde Kral
Hseyin, "Mekke erifi ve Arap lkeleri liral" unvanyla
konumutur; konuurken de Osmanl devletine kar ayaklanmann
Araplar iin ulusal, dinsel ve vatani bir grev olduunu aklamtr.
Bu demelerinde hep, Osmanl devletinin slama aykr davrandn,
slami esaslara uymadn ve slama srt evirmekle Araplara kar
su ilediini tekrarlamtr. 2 9

28 Yalya A n n a j a n i , Middle East, Past and Present. Prentice Hall Inc. N e w Jersey.
1970, s. 156.
29 Bu demeler iin bkz. Revue du Monde Musalman, 1921, c?4, s.21, 24. Kral Ab-
dullah'n Anlann adl kitabnn ngilizce evirisinde bu hususlar iin bkz. Me-
moires of King, Abdullah af Transjordan, eviri G. Khuri. Edited by Philip D. Gra-
ves, London, 1950, s.8, 9, 15; A r a p a metinde s.4-5, 9.

291
2) Tiirkren Gelecek Yani uni ve Hizmeti Bile
Nefretle Geri eviren Arap
1912'lerde Cemal Paa'nn daveti zerine Badat'a giden Fransz ya-
zarlarndan Maurice Pernot, La Question Turque adl kitabnda,' 0 Trk
ynetiminin Arap halkna ne kerte yardmc olmak istediini, fakat
Arap halklarnn buna ne kerte olanak brakmadn anlatr. Cemal
Paa bilindii gibi, sert fakat drst ve alkan bir yneticidir.
Badat'taki grevi srasnda Arap ahaliye kar yardmc olmak ve top-
lumun yaam dzeyini ykseltmek iin elinden geleni yapmtr. Ya-
banc uzmanlara en modern usullere gre hazrlatt imar ve sulama
planlarn, araziyi verimli hale getirme amacyla giritii byk ileri
hatrlamak yeterlidir. 31 Ne var ki, en iyi niyetlerle sonulandrmaya
arat bu iler Arap eyhlerinin ihaneti ve Tiirkten gelecek iyilii
bile nefretle karlamalar nedeniyle baarsz kalmtr. -1-

B) II. Merutiyet Dnemi Parlamentosundaki


Arap Mebuslarn Trke Kar hanetleri

1909-1911 yllarnda Arap milliyetileri, Mekke erifi Hseyin'i Os-


manl devletine kar kullanma yolunu semilerdi. Arap milliyetilik
30 13kz. Maurice Penot, U Question Turque. F a r k 1923. . 0 4 9 - 2 5 0 .
31 Ceml Paa. orak arazinin en moden usullere gre sulanmas iin Sil- W. Wilcox
adnda bir u z m a n a gerekli ettleri yaptr!m ve bu planlar uygulamaya almt...
32 Arazinin verimli hale getirilmesi ve dier slahat yollarna gidilebilmesi amacyla
Ceml Paa Arap eyhlerini toplar, onlara yle hitap eder: "Eminizdeki airetlerin
nfus saym konusunda yetkililere grev verdim, onlara sizlerin yardmc olmanz
dilerim, endie edilecek hibir ey yoktur; benim niyetim lalknzca imdiye kadar
hibir zaman katlanmadklar askerlik hizmetlerini tahmil etmek ya da yine imdiye
kadar hibir zaman kendilerine yklenmeyen vergi ykniin getirmek deildir. Benim
tek d n c e m sizlerin refahn salamaktr. Bunun iindir ki, lde yaayan halkn
nfusunu, nemini ve sahip olduklar hayvanlarn saysn bilmeni gerekmektedir."
Arap eyhleri bu szleri dinledikten sonra ekilir ve yerlerine dnerler. Ceml
Paa'nn kararn ve enirini am'a gtrmek iin Badat'tan am'a harekel eden sekiz
haberci, l geerken Araplar tarafndan pusuya getirilerek ldrlr. Bir hafta
zarfnda bu sekiz habercinin delik deik edilmi olan vcutlar bulunur. Ceml
Paa'nn Arap ahaliye yardmc olmak, onlarn yaamlarn refaha kavuturmak iin
girilii abalara kars Arap milliyetisinin yant bu olmutur. Bu olay anlatan M.
Penot. yle der: "sle Emir Faysal'n ve onun koruyucusu ngilizlerin gvendikleri,
seim yolu ile parlamento setirmek, vergi koydurmak ve kanunlara ilaal ettirmek is-
ledikleri (Arap) halk bu halktr." Bkz. NCPerot. age. . 0 5 0 .

292
akmlarnn en azllar, o tarihlerde Osmanl parlamentosunda (Meclis-i
Umum) Arap temsilcileri olarak bulunmaktaydlar. Her birisi devletin
sinesine gmlm birer casus gibi i grmekteydiler. 12 ubat 1911 ta-
rihinde bu Arap milletvekillerinin Mekke erifine yolladklar mektup
ok ilgintir. Bu mektupta eriften (o zamanki adyla al-Hsevin bn
Ali), Mekke'nin ynetimini derhal .ile geirmesini ve Araplarn Osmanl
devletine kar ayaklanmalauna nclk yapmasn istemilerdir.

C) Arap Milliyetiliinin Corafi Amac

Arap milliyetilii davasna sarlanlarn gttkleri ve hem de aka


savunduklar ama, Araplar iine alacak corafi snrlar konusunda
olduka cretkr nitelik tamtr ve halen de tar. Bu ama. Arap ana-
vatann, bir yandan Atlantik Okyanusundan ran Krfezine ve dier
yandan Nil kylarndan Toros Dalar'na, skenderiye'den Hint Ok-
yanusuna dek olan tm sahalar ve topraklar iine alacak ekilde geni
tutulmutur. Arap birlii ite bu kadar geni ve muazzam lke zerine
yerleecek ve geliecekti. Biraz yukarda Hseyin'in, Mersin, Adana,
Ufa ve Mardin gibi Trk topraklarna gz dikmi olduunu ve
ngilizlerle anlama yaparken bu niyetlerini ortaya koyduunu be-
lirtmitik. Biraz ;.ince deindiimiz gibi I. Dnya Sava'nn bittii ta-
rihte, !?19 ylnda, Dou Anadolu'ya gz koyan Emir Faysal'n Bar
Konferansna sunduu bir Memorandum vardr ki, bizim eriat
gzlemcilerinin ve Arap kardelii kandrmalarna ynelenlerin dikkatle
okumalar gerekir. Emir Faysal bu Memorandum'da, skenderiye'den iti-
baren Diyarbakr hattnn gneyinden Hint Okyanusuna dek Asya'daki
Arapa konudan tm toplumlar iine alacak olan blgeleri, Birlemi
Milletlerin teminat altnda bamsz bir ulus olarak tannmas isteinde
olduunu belirtmitir. te yandan yukadaki amac gerekletirmek ii,
daha sonralar Msr Bakan Abdiilcemal Nasr'a den bir i gibi
grnr olmutur. Nasr, bizzat kendisi, htillin Felsefesi adl yaptnda;
33 Bu hususla bkz. K.T. Khairaliah, Les Religions Arabes I.ibees. Paris. 1919. s.32-33.
C. Ernest Daw n. From Othnuism lo Arabis-Essay on the Arab Nationalism. Uni-
versity of Illinois Press. 1973. s.l I.

293
"...yine tarih sayfalar, oyuncusunu bulamam byk rollerle do-
ludur; nedendir bilmem, bana yle geliyor ki, iinde bu-
lunduumuz blgede oyuncusunu bekleyen nemli bir rol var...
Nedendir bilmem, bana yle geliyor ki, bizi evreleyen geni
blgedeki bu rol cesur kiiye arda bulunuyor" 3 4

diye bu byk ii kendisine braklm grr.


Arap dnyas da onu role yarar saymtr. Fakat daha sonra,
zellikle 1958'den sonra bu byk rolde Irakl Ksm'n daha baarl
olabilecei gr hkim oldu. 3 -'

D) Arap Milliyetiliini Eylemli ekilde Srdren


Arap Din Adamlar

Arap milliyetilii davasn, hem de slamn olanak vermedii


yntem ve ekillerde srdrenler arasnda pek ok Arap din adam
bulunmutur. Filistin'de, Osmanl devletinden ayr ve bamsz bir
Arap devleti kurulmasna alanlarn banda Hac M u h a m m e d
Amin al-Husavni gelir. Filistin'de byk mft grevindeyken Fi-
listinli Arap milliyetilerinin lideri olarak baarl iler grmtr.
Suriye'de eyh Abdul-Hamid al-Zihrav, Arap milliyetilerine li-
derlik eden dier nemli bir din adamyd. Paris'te toplanan Arap Birlii
Konferans'na bakanlk etmitir. am'da eyh Salim al-Buhar, Arap
milliyetiliinin en ateli savunucularndan olan bir dier Arap din
adamyd. Arap milliyetilii akmlarnn en etkili simalarndan biri
olan Sait Zaglul Paa, el-Ezher'den mezun olmutur. , 6

E) Arapll Osmanlla Tercih

Osmanll srf Arap karlar salansn diye benimseyenler


yannda, Arapll, her ne olursa olsun Osmanlla ye tutanlar ve
bunu aka savunanlar vard. M u h a m m e d Abdul ve Raid Rida gibi
34 Bkz. A. Nasr, Felsefem. Tiike evirisi M. Saliholu, tarih yok, s.53.
35 Bkz. Caesar E. Faral. "The D i l e m m a of Arab Nationalism", The World of Islam, Le-
iden. 1963, c.8, say 3. s.156.
36 Bkz. H.I. Katibah, The New Spirit in Arab Lands. New York. 1940, s.181.

294
nl yazarlar, Osmanllk dncesine nem veriyormu gibi
grnrlerken, Osmanll Arap karlarn salamak ve Arap mil-
liyetiliini daha etkili biimde gelitirmek amacyla savunurlard.
Oysa ki, baz Arap milliyetileri, aksine, Arapll hibir kukuya
yer brakmamacasna Osmanlln nne geirmekteydiler. Aka
Arapllk davasn Osmanllk eilimlerinin karsna karmlard.
II. Merutiyet dneminde ( 1 9 0 8 d e ) bu tr davranlar daha da
glenmeye balad. lgin olan husus udur ki, Osmanll n plana
alr grnen Arap milliyetileri, imparatorluun eitli ve dank
blgelerinde faaliyette bulunurlarken Arapll Osmanlla tercih
edenler imparatorluun bakentinde, stanbulda ve hem de herkesin
gzleri nnde i grmekteydiler.
Gerekten de 1908 ylnda stanbulda kurulan Osmanl-Arcp
Kardelii Kuruluu bu amalarla faaliyetlerine balamt. 1909
ylnda bu kuruluun kapatlmas zerine, yine stanbulda, stanbul
Arap Kuruluu diye bir kurulu ortaya kmtr. Osmanl par-
lamentosundaki Arap milletvekilleri ki, Trklk akmlarnn en byk
dman kesilmilerdi, aktan aa Arap milliyetilii davasn
srdrmekteydiler. 1912-1913 yllarnda Osmanl mparatorluu
snrlar ierisinde Arap milliyetiliinin savunmasn yapan gler iyice
gelimeye balamt. Beyrut ve Basra gibi byk Arap kentlerinde ku-
rulan dernekler ve eitli Arap lkelerinde karlan gazeteler, hep bu
glerin destekisiydiler. Bu kurulularn bir ksm Bat devletleriyle
ibirlii yapp Arap lkelerinin Osmanl devletinden ayr ve bamsz
bir varla sahip olmalar yolunu aramaktaydlar.
al-Ahad ve al-Fatal kurulular bunlarn banda gelmekteydi.
S u r i y e d e seimlerle kurulan Suriye Genel Kongresi, 1920 ylnda
Bamszlk Demeci'ni yaymlad. Bu demete Arap milliyetilii
duygular aksettirilmekte ve zellikle Suriye ve Irak halklarnn dil,
tarih, ekonomik balarla bal ve ayn kandan, ayn rktan gelme iki
karde lke olduklar belirtiliyordu. Bu gelimeler tm Arap
lkelerindeki Arapllk gelimelerinin yaygnlamakta olduunun
kantyd. Arapll Osmanlla ye tutan zihniyetin eyleme so-
kulmu biimiydi. 3 7

37 Bkz. C.E. Davvn, From Ottomanism lo Arabi.sn, Illinois, 1973, s. 148 vd.

295
F) "Osmanllk" Kavramn "Arapllk" eklinde Anlayanlar

Osmanllk davasna sarlan herkes, ister Arap olsun ister Trk, bi-
lerek ya da bilmeyerek Arapllk duygularn glendirme ve Arap mil-
liyetilii eilimlerini gelitirme yolundayd. nk, hepsi iin ortak
olan hususlar vardr ki, Arapllk davasna yararl olmaya yeterliydi. Bu
hususlar yle zetlemek mmkndr: "Osmanl devleti, bir eriat
devletidir, bir slam devletidir. slam, esas z itibariyle her eye
stndr, her eyin en mkemmeli demektir. Hristiyanla stndr ve
Bat slardan yararlanmak suretiyle geliebilmitir. Her bilim, her fen,
her teknik slamda vardr. Byle olduu iindir ki, slarn zne bal
kald ve onu bu ekilde uygulad srece bir devlet, ister Arap dev-
leti ister Trk devleti olsun, byr, geliir ve baarlara eriir. Fakat,
slam ihmal ettii, inkr ettii, eriattan uzaklat an slam devleti
olmaktan kar ve ker. O halde yaplacak ey, slamn zne
sarlmaktr, ona dnmektir ve Batnn slamdan kopya ederek baarya
ulat kurulular aynen almaktr. Gerek slam uygarla engel
deil, yatkndr, slamn znde bu uygarlk vardr."
slamn en stn bir kurulu olduu ve slama dayal eriat dev-
letinin ileri, uygar ve gl bir devlet olaca dncesine saplanmayan
yoktu. 19. yzyln ikinci yarsnda Osmanl devletinde bu dnceye
inanmlar oktu. 1867 ylnda Mslim Rahmetullah al-Hind adndaki
bir Hintlj Mslman yazarn fzlar el-Hak adyla Arapa olarak
yaymlad kitap Trkeye evrilerek yaymlandnda, Osmanl
aydnlar tarafndan kaplmt; iledii tema buydu. Ahmed Faris
al-dyak adnda birinin stanbul'da 1860 ylnda yaymlad gazete,
daha nceleri bu grleri savunurdu; aydn diye geinen kim varsa bu
tr grlere deer verirdi; slamn zne dnmek ve slama aykr
davranmamak, byk zaferlere, baarlara kavumak. Araplarn ortaya
attklar ve gelitirdikleri bu dnceler, ki kendi karlar bakmndan
kukusuz geerli dncelerdi, Osmanl toplumunun okumularnn da
can gnlden benimsedikleri dnceler olmutu. Zaten Osmanl dev-
letinin okumular snf, her eyi Araplardan renme hastalndayd.
19. yzyln balarnda Rifa'a Rafi al-Tahtav'nin 1834'te yaymlad
bir kitapta bu yukarda belirttiimiz tez ele alnmt; bu kitap 1840
ylnda Trkeye evrilmiti.

296
19. yzyln ikinci yarsnda slamn zne dnme zlemi fevkalade
gl bir akm olarak geliti. Osmanllk perdesi ve kisvesi altnda
gelitirildi. Afgan asll Celeddin Afgan, bu dncenin en etkili
yayclanndan oldu. Muhammed Abduh'Iar, Raid Riza'lar... vb. hep
yukardaki dnceyi gelitiren kiilerdir ve bizim zavall okumular
snfmz ite onlarn bu zavall dnceleriyle beslenirdi. Ne hazindir
ki, tm bu saydmz kiiler, slamclk perdesi altnda ya Arapllk ya
da Msrllk akmlarn alevlendiren kimselerdi. Osmanllk davasna
sarlm ve Osmanl devletini savunur grnerek Arapllk (ya da
Msrllk) duygularn glendirmekle megul idiler. nk bunlar, yu-
kardaki tezi Osmanl devletine uygulamak suretiyle amalarna k
yolu bulmulard: Osmanl devleti, onlarn deyiine gre, slama bal
kald srece bym, gelimi ve muazzam bir devlet olmutu;
slamdan uzaklatka da zayflam ve kmtr. O halele Osmanl
devletinin slama dn yapmas ve slam zne en yakn biimiyle uy-
gulamas gerekirdi. Bunu sylerken bu yazarlar ok iyi bilmekteydiler
ki, Osmanl devletinin slam en koyu, en katksz ekilde uygulamas
halinde, bundan Araplk ve Arapllk davas kazanl kacaktr. nk
slam demek, onlara gre, Arabn kendi yaamlar, kendi gelenekleri,
kendi bilinlilii, kendi dilinin gelimesi ve itibar... vb. demektir.
te Osmanl devletine ballk gsteren Arap ve Msrl yazarlarn
yanak ve yarkapal biimde yneldikleri ama bu olmutur.
Arapll yaatmak, canlandrmak ve glendirmek iin onlarn bu
ekilde ortaya attklar dnceleri Trk yazar ve dnrleri de
paylar olmulard. Osmanllk pohpohlamas ierisinde Arapllk
davasnn savunucular kesilmilerdi, hem de Trk hakir ve kk
grrcesine, Trkn karlarn feda edercesine, Trke yerine
Arapay, Trk tarihi yerine Arap tarihini, Trk gelenekleri yerine Arap
geleneklerini yceltircesine ve Trk toplumuna kabul ettirircesine. Ayn
davrann bugn dahi ayn kurnazlklar ya da budalalklarla
srdrlmekte olduunu grmekteyiz. Gerici gazetelerin hemen hep-
sinde okunan eyler hep Araplarla, Arap tarihi, Arap kahramanlar ve
gelenekleriyle ilgili eylerdir.

297
G) Osmanll Savunur Grnp
Arapllk Davasn Y r t e n Arap

"Osmanllk" savunucusu grnerek Arapllk davasn yrtenlerin


banda Muhammed Abduh gelir. Rissalata al-Tevhid ad altnda
yaymlad kitabnda, slama ballk sayesinde vaktiyle byk bir
Arap devletinin kurulduunu ve emsalsiz bir slam uygarlnn
yaratldn, slamdan uzaklama sonucu tm bu baarlardan yoksun
kalndn uzun uzun anlatr. Bu dnceleri bylece gelitirdikten
sonra Muhammed Abduh iin artk Osmanllk savunmasn yapmakta
saknca yoktur. Zira, Arapllkla badamayacak hibir ey kal-
mamtr artk. Ona gre, Osmanl devletinin devamll ve glenmesi
balca koul olmaldr. Halifeye sevgi ve sayg Mslmanlarn en bi-
rinci grevleri saylmaldr. Osmanllk demek, slamn zne dnmek
dernek olduundan, Araplar iin Osmanll savunmak kadar kendi
karlarna uygun baka bir davran yoktur. 3 8 slam z itibariyle be-
nimsemek ve uygulamak demek, Kur'an'a sarlmak, Arapay bilmek ve
anadili saymak, Arap tarihini renmek, Arap gelenekleri gereince
yaamak, Arap kltrn ve edebiyatn, her eyini sevmek ve bilmek
demektir. Tm bu dnce yapsnn altnda neler yatt aka
grlmektedir. Muhammed Abduh'un okuyucuyu srkledii sonu,
Arapll Osmanllk kisvesi altnda gelitirmek, glendirmek,
yaatmak iin her eyi yapmaktr. Bunu yaparken sadece Araptaki
Arapllk duygusunu demi ve kkletirmi olmakla kalmyor, ayn
zamanda Trk de Osmanllk ve slamclk kandrmas ierisinde
Arapla yneltiyor ve stelik Trkn ruhunda Araba kar da aalk
duygular yaratyordu.
M u h a m m e d Abduh'un bu grlerini M. Raid Riza da ele alm
ve Tarih al-stad al-man al-eyh Muhammed Abduh adyla
1925'lerde yaymlad kitabnda (Kahire, al-Manar, 1925-1926, c.2,
s.506) stadnn dncelerini eletirmi ve benimsemitir. Msrl

38 Bu kitabn F r a n s z c a evirisi M u s t a f a A b d u l Razk ve B. Michel tarafndan


y a p l m t r . M o h a m m e d A b d o u , Rissalat al-Tawhid. Expos de le Religion Mu-
sulmane, Trad. M o u s f a p h a Abdel Razk-B. Michel, Paris, 1925. Y u k a d a k i hususlar
iin bkz. s. 123-130.

298
mam M u h a m m e d Abduh'un rencilerinden olan ve tm yaam bo-
yunca ona hayranlk beslemi bulunan Raid Riza, Suriyeli bir din
adamdr. slam dnyasnda fevkalade etkili bir yayn organ olan cl-
Maar'i karmtr. Tpk M u a m m e d Abduh gibi, Raid Riza'ya
gre de slamn zne dnmekten baka are yoktur. slamn zne
dnmek aslnda Araplla kavumak, Araplla brnmektir.
nk, slam dini Arap iin, Arap niteliklerine ve geleneklerine gre
biilmi kaftandr. Araplarn kendi dinidir. slam baarlarn ve uy-
garln salayan Aaplardr. 3 9
Yukardaki grleri paylaan dier bir din adam da Abdurrahman
al-Kavakib'dir. O da Suriyelidir. Aynen dierleri gibi o da Osmanllk
savunucusu gibi grnp Arap milliyetilii davasna hizmet
amacndadr. El-Ezher'ce bastrlan ve 1931'de yaymlanan Unun al-
Kra adl kitabnda slam lkelerindeki gerilemelerin nedenlerini
aratrr ve bunu slamn ihmal edilmesinde ve kt uygulanmasnda
bulur. Hemen hatrlatalm ki, tpk Muhammed Abduh ve Raid Riza
gibi Abdurrahman al-Kavakib de aslnda Trk dmandr ve
slandaki tm gerilemelerin sorumluluunu, onlar gibi o da Trklerde
bulur. nk Trkler, al-Kavakib'ye gre vahi niteliktedirler, il-
keldirler ve asl "fikren yetersizdir"ler. Eer slam, Trklerin eline
dmemi olsayd ya da Trkler bylesine ilkel olmasayd slam
lkelerindeki geriliklere rastlanmayacakt. Tpk, Muhammed Abduh
ve Raid Riza gibi al-Kavakib de Arabn slamdaki stn ve ayrcal
durumuna nem verir. slamn gelimesi ve uygarlk nedeni olmas
Araplar sayesinde olmutur, der. Gerek anlamda slama dnmek ve
bylece slam yeniden canlandrmak demek, Arabn kendi kendine
dnmesi ve Arap yaamlarna biiriinmesiyle mmkndr diye dnr.
Araplar bylesine ycelten al-Kavakib, bu arada Osmanl devletini ve
saltanatn da vgden uzak tutmaz. Osmanl padiahlarm saygya ve
sevgiye layk kimseler olarak grr, nk onlar slam dinini yaymaya
ve yceltmeye almlardr. Baka bir deyimle Osmanl

39 M. Rait Riza'n al-Mnar'da y a y m l a d bu grler iin bkz. l-Mr /. Aralk


1898. say 40, s . 7 9 9 - 8 0 1 . 885. Ayrca bkz. C.E. D a w n , From Ollamanism to Ar-
biam. University of Illinois Press. 1973, s. 132.

299
hkmdarlar, ona gre, Trkn karlarna deil, slamn, yani Arabn
karlarna hizmet nedeniyle deer tamaktadrlar. Abdurrahman al-
Kavakib'nin Osmanll, dierlerinden biraz farkldr. Osmanll
deerlendirme konusunda o farkl bir deerleme yrtr. Osmanl
mparatorluu ierisindeki uluslar, ynetim bakmndan zerk olmal ve
hatta Mekke'de Araplarn kendi halifeleri bulunmaldr. Bu halifenin
varl sayesinde Panislamizmin kurulmas kolaylam olacaktr. 4 0
Grlyor ki, Arap, bu yazarlar sayesinde Osmanllk kl ierisinde
en gl bir ekilde Arapllk amalarna ynelebilmitir.

I) rdn Kral Abdullah'a Gre, slama Bal Olmayan


ve Arap karlarna Uygun Davranmayan Devlete taat Gerekmez
Daha nceleri de belirttiimiz ve zaman zaman deineceimiz gibi,
Arap iin Arapllk, slamn kendi zne uygun ekilde uygulanmasyla
ve zellikle Kuran ve snnet kurallarnn eyleme sokulmasyla oluan
bir eydir. rdn Kral Abdullah, hemen tm Arap yazar ve
dnrlerin birletikleri bu gr 1945 ylnda yaymlad Anlarm
adl yaptnda kesin ve ak bir ekilde belirtmitir. Bu kez, Osmanl
devletine kar Araplar kkrtmann en etkili silah olarak kul-
lanlmtr. Kral Abdullah'a ve onun gibi dnenlere gre slam t a m .
olarak uyguladklar srece Trklerin kurduu Osmanl devletine
ballk ve sadakat Araplarn iine gelmitir, l'akat slam iyi bir ekilde
uygulamakta kusur etlikleri ve rnein Tanzimat hareketlerine giritikleri
anda (yani, slamn temel kurallar yerine reformlar, Bat gelimeleri,
Bat yasalar) Araplar iin bamsz devlet halinde yaama gerei
domutur. Eer Trkler, slam harfi harfine uygulam olsalard ve
eer Bat'y takliden birtakm yeniliklere sapmam bulunsalard (ve Ab-
dullah bununla Mahuud linin yenilik gayretlerini rnek verir) Araplar
iin Osmanl devletinden ayrlmak gerei olmayacakt 41
Bu vesileyle tekrar belirtmekte yarar vardr ki, Abdullah'n bu
grleri, slamn (dolaysyla Arabn) gzetlii karlarla Trkn kendi
z karlar arasnda ne byk uurumlar olduunu aka
gstermektedir. Trk iin eitli alanlarda (rnein, mali, ticari, sosyal

40 al-Kavkib'nin grleri iin bkz. C. Eresl Dawn. From Ortomanism in Arab'sn,


University of Illinois Press.' 1973. s. 138-140.
4 1 Mcmoires of King Abdullah... s.245.

300
vb.) reformlar yapmak ya da kendi z geleneklerini ve niteliklerini
gelitirmek (rnein, kadna deer vermek, kadn-erkek eitliini
gzetmek, aklcla ynelmek gibi) ne kadar nemli, hayati ve Trk
karlar bakmndan gerekliyse, Arabi Tkten soutmak ve uzak-
latrmak bakmndan da o denli etkilidir. nk Trk, bunlar yaptka
Arap, onu slama aykr davranlar iinde bulunmakla sulayacaktr ve
sulamtr da. Kral Abdullah'n 1945 ylnda yaymlanan Anlann adl
yaptnda, Osmanl devleti zamannda II. Mahmut'la giriilen reformlarn
ve Tanzimat fermanlarnn Trkleri slamdan uzaklatrdnn iddia
edilmi olduunu grdk. Abdullah'tan nce Msr Valisi Mehmet
Ali'nin ve ondan sonra Mekke Emri Abdulmuttalib'in dayanaklar da bu
tr iddialar olmutu. Mehmet Ali ve Abdulmuttalib'in kendi
dnemlerinde, Osmanl mparatorluu'ndan koparak bamsz devlet kur-
mak istemeleri ve Arapllk akmlarn glendirmeye almalar hep
Osmanl devletinin slam uygulamakta kusur ettii iddialarna
dayatlmt. slam dinini uygulamakta gevek davranlmas. Araplk
aleyhinde sonu yaratr diye dnlmt. Kral Abdullah, Trklerin
1876 tarihinde Bat rneine dayal bir (Kanun-u Esasi) kaoul etmelerini
ve 1908 ylnda II. Merutiyet'i yeniden yrrle koymalarn slama
aykr gelimeler olarak grmtr. 4 2

H) Osmanl Ordusundaki Arap Subaylarn haneti

Arabn Trke kar ihanetinin derecesini anlamak iin Osmanl or-


dusunda subay olarak grev alan Arap subaylarn Trk arkadan ve
ilen vurmak amacyla kurduklar rgtler hakknda bilgimiz olmas
gerekir. T.E. Lawrence, Seven Pillars of Wisdom; A. Triumph adl
yaptnda "Akhua" adndaki ana Arap cemiyetinin resmen lav edil-
mesinden sonra Mezopotamya'da Ahad adn tayan gizli bir cemiyetin
kuruluunu hikye eder. Bu cemiyet, ki Lawrence'in ifadesine gre son
derece tehlikeli bir tekilat niteliindeydi, Osmanl ordusunda grev
yapan Arap subaylardan kurulmutu. Bu subaylar, cemiyete ye olur-
larken bir yemin edasyla mkelleftiler: Osmanl ordusundaki grevleri
srasnda askeri her trl srlar elde etmek, bu srlar cemiyete bil-
dirmek ve Arap halklarnn Osmanl ynetimine kar ayaklanacaklar
42 Abdullah'n Memoirs... ( A n l a n n ) adl kitabnn ngilizce evirisi, bkz. s.245-246.
an bu srlar Trke kar silah olarak kullanmak yemini. Ahctd rgt
olduka yaygn ve olduka iyi iler bir rgtt ve ana merkezi Gney
Irak'ta emin bir blgedeydi. rgtn banda Arap ayaklanmasn
hazrlamaya memur Sa'yid Taleb adnda gen bir ihtilalci yer almt.
Sa'yid Taleb, rgtn tm iplerini, "ilke nedir bilmeyen" ahlak
anlayyla uhdesinde toplamt. Mezopotamya doumlu her on su-
baydan yedisi bu rgte dahildi. rgt yneten heyet ylesine baarl
i grmekteydi ki, bu heyetin yeleri Osmanl ordusunda ve ynetim
tekilatnda ok yksek mevkileri igal etmekteydiler. 4 3
ylesine etmekteydiler ki, bozgun balad ve Trkiye yenilgiye
urad tarihte Ahad Cemiyeti'nin bakan yardmclarndan biri, Fi-
listin'de geri ekilmekte olan Osmanl ordusunun paralanm
blklerine kumanda etmekte ve bir dier bakan yardmcs da
A m m a n blgesinde rdn' aacak olan Trk kuvvetlerinin sevk ve
iradesiyle grevliydi. Akln alamayaca ey udur ki, mtareke
imzasndan sonra bile Osmanl ordusunun st mevkilerini, "Arap li-
derlerinden alacaklar bir iaret zerine Trke kar cephe almaya
hazr" bu Arap subaylar igal etmekteydiler. Bu subaylarn gnlnde
ve ruhunda sadece ve sadece Arap davasna hizmet hrs yatmaktayd.
Bundan dolaydr ki, hi sr vermeden bu mevkilerinde rahatlkla ka-
labilmilerdi. Fakat Ahcd rgtnden de daha byk ve daha nemli
bir dier rgt vard ki, Suriye'de kurulmutu; Suriye'nin zgrlk ve
kurtuluunun salanmas amacna ynelmiti. Suriye'deki aydn
saylabilecek her snf insan; yazar olsun, doktor olsun, arazi sahibi ya
da devlet hizmeti gren st seviye memurlar olsun, bu cemiyete ye
olmulard. Ve onlar birbirlerine kenetleyen bir tek ama, bir tek
umut vard: Trk devletini batrmak. Bu amalarn gerekletirmek
hususunda yardm greceklerini zannettikleri her yere bavurmaktan
geri kalmamlard: Mekke erifi'nden tutunuz da Msr'la, Ahad
rgtyle ve ngiltere'yle, her yerde iliki kurmulard. 4 4
Bir yandan "din kardelii" aldatmalarna giriirken, dier yandan
Trke kar di bileyen Arabn ihanetini biraz daha iyi anlamak iin,
I. Dnya Sava'nn bitiminde, 1919 yl Bar Konferans srasnda,
Dou Anadolu'ya gz koyan Emir Faysal'n konferansa sunduu Me-
morandan'u bilmek gerek.
43 T.E. Lawrence. Seven Pillars of Wisdom; A Triumph, New York, 1936, s.46.
44 T.E. L a w r e n c e , age. s.46-47.

302
Biraz yukarda deindiimiz gibi. Memorandum'da. Emir Faysal,
skenderiye'den balamak zere ran'n gneyinden geerek Hint Ok-
yanusu'na dek olan alanlarda Araplarn yaamakta olduu ve mil-
liyeti Arap hareketlerinin amacnda tm Araplar bir tek lke halinde
birletirmek bulunduunu belirttikten sonra yle demitir:

"ngiltere'nin ve Fransa'nn istei zerine Trklere kar Arap


ayaklanmasn salayan Babam'n temsilcisi olarak istediim
udur: skenderiye'den itibaren Diyarbakr hattnn gneyinden
Hint Okyanusu'na dek Asya'daki Arapa konuan tm uluslar
iine alacak olan havali, Birlemi Milletler'in teminat altnda
bamsz bir toplum olarak tannsn." 4 5

Bundan baka, Kral dris'in talyanlarla birlik olup Trklere kar


nasl savatn ve Kzldeniz evresindeki Osmanl topraklarnn
talyanlarca igal edilmesine yardm ettiklerini, daha sonra
ngilizlerle biiik olup, yine Trklere kar nasl dvtn ve yine
Kral Hseyin'in olu Faysal'n ngiliz casusu Lawrence ile el ele verip
Trke kar ne cinayetler ilediini iyice bilmek gerek. 4 6

I) Trke Dost Grnp Trk Arkadan Vuran Arap

19. yzyln sonlaryla 20. yzyln balarnda Osmanlrdevletinin


btnlne kart olan davranlar ierisinde hibirisi Araplardan ge-
leni kadar sinsi, hain ve arkadan vurucu olmamtr. nk Araplar,
slam dininin kendisine salad itibar ve ayrcalklar nedeniyle Trk
devlet ve siyaset adamlarnn, Trk yneticilerinin ve Trk ulemasnn
gvenine sahip olarak devletin en nemli mevkilerinde ve hatta orduda
subay olarak yer almlard. Devletin tm siyasetine ve srlarna vkf
olabilecek grevlere getirilmilerdi. Abdlhamid'in en yakn
danmanlar Araplard: Abdlhamid, Trkten ok Araplara gvenirdi.
45 E m i r Faysal'n bu Memorandum'^ ve bununla ilgili d o k m a n l a r iin bkz. D.H. Mil-
ler, Diary al the Peace Conference of Paris 1918-1919. N e w York, 1924. c.4, Do-
cument No. 2 5 0 . s.297-300. Ayrca bkz. Zeine, Z. Zeine, The Emergence of Arab
Nationalism, Beyrut, 1966.
46 Bu konularda b k z . J a m e s A. M o n t g o m e r y , Arabia Today. Journal of the American
Oriental Society dergisinde, 1927, c.47. s.97-131.

303
Osmanl parlamentosunda Arap temsilciler vard. Trk yneticilerin ken-
dilerine gsterdii gven tamd. Fakat, Trkn Araba kar gsterdii bu
gven ve yaknlk Arabi Araplk bilincinden uzaklatrmannt. O,
Trke dost grnrken dahi Arap milliyetilii ateiyle kavrulmakta ve
Tiirkten adeta alma zlemleri iindeydi. Uzun yllar boyunca
etiimini Trkiye'de gren, yetien ve Osmanl ynetimi zamannda
kaymakamlk yapm Darl Muallim'in mdrlklerine getirilmi ve
Trk eitim sistemine yn vermi, hatta "Trk pedagojisinin babas"
unvann alm bulunan Sat al-Husri, 4 7 daha sonralar Arap mil-
liyetilii davasna en ok hizmeti dokunan bir kimse olarak, "Be ilik-
lerime kadar Arap'm!" diye vnr ve "Ben Arapllk davasnn
mcahidiyim!" diye bu duygularn aa vurmaktan kvan duyard. 4 8
Buna benzer nice rnekler gstermektedir ki, Arap, Trkn ken-
disine gsterdii gveni Trk arkadan hanerlemek suretiyle
deerlendirmitir. Arap milliyetiliinin bayraktarln yapan ku-
rulular, ki bunlarn bir ksm gizli, bir ksm ak kurululard, Os-
manl devletinde hizmet gren bu tr Arap elerden her destei ve
yardm salamaktaydlar. 4 9
stanbul'da kurulan al-Muntada al-Edeb (Edebiyat Kulb), Ka-
hire'de i gren Hizb id Merkez.ziyye al-dariyyah al-Osman (Yerinde
Ynetim Osmanl Partisi) ve Paris'te gizli bir parti olarak faaliyet
gsteren al-Ald (ki, stanbul'da grevli Arap subaylardan olumutu)
ve yine al-Fatah (ki, bu da Paris'te kurulmu genlik partisiydi), birer
rnek olarak verilebilir.

47 Bu k o n u d a bkz. H.Z. lken. Trkiye'de ada Dnce Taili. 2 cilt, Konya Seluk
Yaynlar, c. I. s.270. Ayrca Sat al-Husr'ni hayat ve eserleri hakknda yazlm en
so eser olarak: William. L. Cleveland. The Makini; of An Aral Nalionalisl; Ol-
lotanisn and Arabisn in tle Life and Tloughl of San al-Hsr, Princeton University
Press, 1971. s.28.
4S Bu szleri Sati al-Husriin 1937'lede yaymlanan u yaptnda buluruz. Sali al-Husri.
"al-Tarbiyah ve al-Talin", al-Risalal dergisi. 1937, say 5. No. 187.
49 rnein, stanbul'da kurulan al-Mnlada at-Adabi (Edebiyat Kulb). Kahire'de i
gren Hizb al-Umarka;.iyyah al-Uthmmi (Yerinde Ynetim Osmanl Partisi) ve gizli
parti olarak Paris'te faaliyet gsteren al-Ald (ki stanbul'da grevli Arap subaylardan
kuruluydu) ve yine al-Faial (Genlik Partisi ki bu da Paris'te kurulmutu). Bkz. W.L.
Clcvehnd, agt, s.27.
1) 1924'lerde Rusya'nn Casusu Olarak
Tiirkii Arkadan Vurmaya alan Arap
Trk boyunduruundan kurtulup bamszlna kavutuktan
sonra dahi Trk arkadan vurma geleneini brakmamtr.
1924'lerde Afganistan. Irak ve Suriye'de geziler yapan ve Mersin'den
geen bir Fransz yazar, Maurice Penot, anlarnda yle der:

"Mersin hl Trkiye'ye husumet besleyen Arap elemanlarla


dolu. Rus ajanlar bu Araplar Arap Ocaklar' ad altnda ve bir
kurulu halinde toplamaya altlar. Ne var ki, bu uralarnda
baarszla uradlar, nk 'stiklal Mahkemeleri' ad altnda
i gren nl yarg organ ani olarak bunlarn tepesine indi,
ounu idama ya da hapse ve sndi cezalarna arpt." 3 0

2) 1955'lerde rdn'de Trk Aleyhtarln


Kkrtan Suudi Araplar
rdn'de 1955 ylnda (Aralk aynda) Trk Konsolosluuna kar
giriilen Arap saldrlarn dzenleyen ve Trk aleyhtarln kkrtan
iki devlet vardr: Msr ve Suudi Arabistan. Trkiye'nin Badat Paktna
dahil olmasn ho karlamayan bu devletler, rdn' srail saldrsna
kar koyabilecek nitelikteki bu pakt husumet konusu yapmlar ve
rdn halkn buna inandrmlard. Oysa ki Badat Pakt, srail
saldrsna kar rdn' koruyabilecek nitelikte bir pakt idi. Suudi Ara-
bistan ve Msr kkrtmas sonucu rdn halk, kendi karlarna yatkn
bu pakt dman gzyle grm ve Trkiye'yi dman bilerek aleyhte
gsteriler yapmtr. Trk Konsolosluuna kar giriilen halk saldrla-
rn nlemek iin rdn hkmeti hibir tedbir almak istememitir. 3 '

3) Tiirke Kar Arap Ayaklanmasn Yabanc Diyarlardan


Alklayan Arap Aydnlar
Trk dmanl duygularn Arap ayaklanmasna ara yapanlar
arasnda sadece Arap lkelerinde yaayan Arap aydnlar deil, ya-

50 Maurice Pernol. L'Inquietude de 'Orient. En Asie Mslane. Haclelte, Paris. 1927.


s. 170.
51 Bu k o n u d a Suudi Arabistan'da Eitim Bakanl y a p m olan evli Hafz Vahba'm
ngilizce olarak y a y m l a d u kitabna baknz: Sleikh H a f z Wallba, Arabian
Days. L o n d o n . 1964. s. 170 vd. Ayrca bkz. J.B. Gluhh. ,4 Soldier Willi the Arabs.
L o n d o n . 1957. s . 3 9 8 - 4 0 0 .

305
banc diyarlarda, zellikle Bat'da yerlemi olan Araplar da vard.
Geen yzyln sonlarna doru Rait Eyyb adndaki bir Arap
airinin Trk ktleyen ve Trklere kar sava ngren iirleri
Ame ika'daki Araplarn azlarnda dolard.-"' 2
Bu tr ktlemeleri "Arap ve slam sorunlar" olarak bugn dahi
rencilerine ders malzemesi yapan ya da Arap geriliklerinin so-
rumluluunun Trkte aranmas gerektii tezini bilimsel konu haline
sokan nice Arap asll profesrler vardr ki, yabanc lkelerde ve
zellikle Amerika'nn tannm niversitelerinde ders okuturlar. 5 3

4) Arap eyhlerinin Tiirke Kar Ayaklanmalar Arap Halklarnn


karlar Uruna Deil, Kendi karlar Adna
Arap eyhlerinin yabanc (ve zellikle ngiliz) desteine bavurarak
"bamszlk" mcadelesine girimeleri, zgrlk hevesinden ya da Arap
halklarn daha iyi ve daha mutlu yaamlara ulatrmak maksadyla
olmamtr. zgrln ne olduundan habersiz bu eyhlerin kendi z
karlar iin olmutur. Nitekim aradan neredeyse bir a gemi
olmasna ramen Arap halklar, eski Trk dneminden farkl bir
gelimeye ya da refaha kavumu deillerdir. eyhlerin klesi du-
rumunda, en ilkel artlar ierisinde yaamaktadrlar. Bu halklar itaatkr
bir ekilde ynetebilmek iin eriat ninnileriyle uyutan Arap eyhleri,
yabancnn kard petrolden elde ettikleri milyarlar, kendi halklarnn
fikren gelimesi iin deil, yabanc bankalara yarak, yabanc lkelerde
keaneler alarak kendileri ve aileleri iin harcamakla meguldrler.

IV) ARA BN TRK DMANLII DUYGULARINI KEND


IKARLARINA ARA YAPAN YABANC GLER:
NAPOLYON RNE

Napolyon'un 1798 ylnda Msr' igal etmesi olay iki bakmdan


konumuzu ilgilendirir. Bir kere, yzlerce yl boyunca Arabn ruhuna
sindirilmi olan Trk dmanl duygularn pekitirmek ve smrmek

52 Rait Eyyiib'n iirleri iin bkz. T i b a w i , a g t , s. 141.


53 B u n l a r arasnda Abbosli Shaabi. Hitti. Tiba\vi gibi t a n n m profesrler vardr.

306
suretiyle Napolyon, Msr'daki yllk egemenliini kolaylkla
srdrebilmitir. Bu yntemi nasl yrtm olduunu bilmek Trk
okuyucusu bakmndan ilgin olmaldr.
te yandan Napolyon igalleriyle birlikte Msr ve Arap dnyas,
gerilikler uykusundan yle bir uyanr gibi olmu ve Trkten kopma
gereine inanmtr.

A) Arabn Trk Dmanln Smrmesi Asndan


Napolyon gallerinin nemi

1798 ylnn T e m m u z aynda Napolyon Bonapart Msr' igal


eder. Bu igal olay zerine Osmanl devleti Aralk 1798 tarihinde
Rusya'yla ve Ocak 1799'da ngiltere'yle "ittifak" imzalar. Daha nce
Austos 1798'de ngiliz filosu Akdeniz'de Fransz filosunu malup
etmitir. Bu yenilginin sonucu olarak Msr'daki Fransz igal kuv-
vetleriyle anavatan arasndaki irtibat kesilmitir. Fakat buna ramen
Napolyon yl boyunca Msr' Fransz igali altnda tutabilmitir.
Msr halknn bu igallere boyun emesi keyfiyeti Napolyo'un kul-
land pek ustaca bir taktiin sonucu olmutur: Arabn Tiirk aleyh-
tarl duygularn tahrik etnek ve slam dinini bir smr esi ola-
rak uygulamak... Ve btn bunlar en etkili silah kabul ettii ve hatta
top ve tfekten de daha nemli bulduu propaganda silahyla
baarmtr. Filhakika Napolyon Bonapart, Msr seferine, be-
raberinde matbaa ve bask makineleriyle km, Msr'da kald
sre boyunca A r a p a brorler, kitaplar ve beyannameler bastrm,
halkn anlayaca dilde yaynlar yaparak amacn gerekletirmitir.
Msr halkn bir yandan Trk ynetimine kar kkrtp, Fransz
ynetimini ehveni er olarak gsterirken, dier yandan din
smrsn en etkili biimde sonulandrabilmek iin her eyden
nce kendi askerlerine bu taktiin srrn vermitir. Msr halkn al-
datmann yolunu onlara yle anlatr:

"(gal sonucu olarak) aralarna karacamz halk Miislmandr.


Onlarn imanlarnn ilk esas udur: Tanr'dan baka Tanr yoktur

307
ve Muhammed onun Peygamberidir... Onlarn bu inancna kar
kmayn... mamlarna ve mftlerine kar saygl grnn. Bu-
rada rastlayacanz gelenekler Avrupa'dakilerden .ok farkldr.
Fakat bunlar yadrgamayn." 3 4

Askerlerine yapt bu konumasnda zellikle Mslmanlarn


kadn anlayn ele alr, Avrupal zihniyete ters den bu anlay
dolaysyla onlar ikaz eder. Mslmanlarn kskanlnn ne demek
olduunu belirtir. 55
Mslman psikolojisini ve zellikle kadn konusunda Mslmann
zayf ynlerini ok iyi tanyan Napolyon, byk umutlarla giritii
Msr seferini en iyi ekilde sonulandrmak iin bylece ilk tedbirini
a l m t r ? 6 imdi sra Mslman halkn cehaletini ve saf ynlerini
smrmeye gelmitir. Zira unu iyi bilir ki, din duygularn okamak
ve bu duygulara yatkn bir siyaset izlemek suretiyle bu saf halka her
eyi kabul ettirmek ve yaptrmak mmkndr.

B) Msr Seferine Giriirken (Napolyon)


Trk D m a n ve Kendisini slamn Dostu Gsterir

Napolyon, Araba, bir Arap kurnazlyla hitap etmesini bilir. Msr


seferine balarken ilk yapt i, Msr'daki Trk ynetiminin gerek
slam dini uygulamas ve gerek Msr halk iin felaket getirici olduunu
otaya koymak ve "Trk smrsne" son verilmesi gereine halk
inandrmak olmutur. Memlkleri, "Kafkasy al ardan kopup gelen" ve
yeryznn "bu en gzel topraklar zerinde istibdat eden", Msr halkn
smren, adaletsizlikler ve asl eitsizlikler saan bir ete gibi gstererek,
54 Stanford J. S h a w . Ottnman Egypt in tle Age of litt Frendi Revloutio. Harward Uni-
versity Press. 1964. s.22-23. Bu konuda ayrca bkz. V. Chauvin, La Legende Egy-
ptienne dt Bonapane. M n s . . 1902. s. 11-13.
55 Stanford J. Sliavv, age, s.23.
56 N a p o l y o n ' u n Msr' f e t h e t m e k isteyiinin nedenleri udur: Bir kez her eyden n c e
kendi kiisel prestijini, kendi an ve erefini y c e l t m e k istemitir. Bundan baka,
Msr' igal suretiyle O r t a d o u ' d a Fransa'nn d u r u m u n u t a h k i m etmi olacak. Rus
ve A v u s t u r y a saldrlarna kar gven salayacak ve ngiltere'nin bu blgeye
szmasn nleyecekti. Ve nihayet bir de Fransa'nn U z a k d o u ' y a ve Hindistan'a
yaylmas yolunu a m olacakt. Bkz. S..I. S h a w . age. s.13.

308
... bundan byle hibir Msrl (nimetlerden) istisna klnmayacak ve en
erefli mevkilere ykselebilecektir... Bylece halk mutlulua
kavuacaktr" diye avutur. 37 Birazdan da belirteceimiz gibi, insanlar
aras eitlie asla inanmayan Napolyon'un Msrl fellaha eitlikler vaat
etmesi yadrganmamaldr. Buna benzer daha nice yalanlar ve kukusuz
hi inanmad szleri tekrarlayacaktr. gal siyasetini gerekletirmek
amacyla her areye bavuracaktr. Bu arada slam dinini yok etmek iin
deil, aksine korumak iin geldiini, slama Memlkleden ok daha sa-
mimi ekilde bal olduunu, "Muhammed'e ve Ktr'cm'a" sayg bes-
lediini sylemekten geri kalmayacaktr. 38
Din smrs sanatnda emsalsiz bir zekya sahiptir. Peygamberin
doum gn erefine enlikler ve elenceler tertip ettirir. Bu tr
enliklere eyh Halil al-Bekr ailesinin keanesinden kendisi de katlr. 59
Din adamlarn ylesine elde etmitir ki, onlar araclyla bir yandan
Trklere kar askeri baarlarn Tanr dileiyle olmu gibi gsterirken
ve onlara, "Tanr adna bu cihan fatihine (yani, Napolyon'a) zaferler bol
olsun... Bu adalet prensine vgler olsun. Onun snrsz bir gc var...
kant u ki, Ulu Tanr... Hayfa'nn dmesi ve Suriye'nin Franszlar
eline gemesi olanan ona salad" eklinde demeler verdirtirken,
dier yandan da kendisini, Kr'an okr ve cami yaptrr gibi tanttrr. 60

Napolyon'un K 'an Okuduu, Islam Hristiyanla


Tercih Ettii Yalanlarna Halk Altran eriat
Din adamnn, kendi mensup bulunduu halklar aldatmak iin ne
derece kiilebileceini ve melanetini ne noktaya dek gtrebileceini

57 Nakoula al-Turk. Histoire de l'Expdition Fronais en Egypte, Publie et Traduit Par


M. Desgranges A i n e . Paris, 1839, s . 2 l . Resini arivlere dayanarak bu kitab yazan
Nakoula al-Turk adndaki bu yazar (ki, asl ad Nikula tb Yusuf al-Turk'dir)
istanbul aslldr ve Dz eflerinden E m i r Besir'i h i z m e t i n d e b u l u n m u t u r . Su-
riyeli bir R u m olduu sylenir.
58 Napolyon'un Msr seferiyle ilgili geni bilgiler, kendisini ve tm Franszlar!
Mslmanm gibi gsterip Msr halkn aldatmalanyla ilgili bilgileri al-Ceberti'de
bulmak mmkndr. Franszca eviri iin bkz. Cheikh Ab al-Rahnan al-Tjabarti. Mer-
veilles Biographiques et Historiques. Ou Chroniques. (Traduit de l'Arabe par Chefik
Mansur, Abdlaziz Halil. skender A m m u n . Caire, 1888, c. I. s. 16; c.9. s.67 vd).
59 Memlklerle birlikte Suriye'ye kaan Seyid mer'in yerine eyh Halil el-Bekr: Na-
polyo tarafndan "Nakib el-Eraf" olarak getirilecektir. bid. s.51.
60 Nakoula al-Turk. ge. s. 151.

309
anlamak iin Napolyon'un Msr' igal olaylarna gz atmak yeterlidir
Hem de Hanefi mezhebine mensup bu din adamlar Napolyon'un ege-
menliini yasal klmak ve halk bu egemenlie boyun edirmek iin
eytann bile dnemeyecei kurnazlklara bavurmulardr. Arka ar-
kaya yaymladklar beyannamelerle halka, din adamlar unu an-
latmlardr ki, Napolyon'un Msr' igal etmesi Tanr emrine uygundur
ve esasen Napolyon'u bunda baarl klan da Tanr'dr; tm bunlarn
olaca Kur'an'da yazlmtr. Napolyon, Mslman olacaktr ve hatta
olmutur, srekli biimde Kur'an okumakla meguldr. 1213 (Hicri)
ylnn aban aynda Kahire'de divan mensubu ulema, Msr halkna Na-
polyon Bonapat hakknda unlar yaynlar:

"Size unu da belirtmek isteriz ki, Byk Kumandan'n (Na-


polyon) gnl sizler iin hayr ve efkatle doludur... Onu bu
lkeye balayan Byk Tanr'dr ve Memlkleri kovmasn
salayan da odur." 6 1

Napolyon aleyhinde karlan dedikodular nlemek iin din ho-


calarnn bavurduklar are, onu slamn byk dostu ve savunucusu
olarak tantmakt. Bu maksatla Kahire'de yaymladklar bildirilerde
yle yazlyd:

"...Sizlere unu ilan ederiz ki byk kumandan, ekselans Bo-


napart... mmed-i Muhammed'in dostudur ve bu nedenle or-
dusunun bana geerek Kahire'ye gelmitir... (Araplar ya da
Memlkler arasnda) O'nun hakknda yalan yanl laf edenler
en baya inanlardr..." 6 2

Ve Napolyon 'un Mslman Olaca Mjdesi

Cami yaptrtma ve Mslman olma vaadinde bulunduunu


syleyerek Bonapart' Msr halkna sevdirtmek en kolay bir yoldu. Bi-
naenaleyh bunu da denemek gerekirdi. Ulemann yaymlad bir be-
yannamede yle deniyordu: "Peygamberimize kar besledii sevgi

61 bid, s.90, 91. 99-100, 124-125, 130, 151.


62 N. al-Turk, age. s. 124-125.

310
dolaysyla inananlarn en asil rnei olan kiinin (Napolyon'un) sizlere
inayet eyledii ayrcalklar ve ihsanlar bir dnnz. Byk Ku-
mandan, bizlere son derece nemli iki byk ey vaat etti. Bunlardan
biri Kahire'de, eine emsaline hi rastlanmayacak bir cami ina et-
tirmek. .. kincisi de tm dnyann duyaca ve bilecei biimde slam
dinine gireceini ilan etmek."
Bu yukardaki bildiriyi imzalayanlar arasnda Kahire ulemas
Ayan' ve yenieri aalar yer almtr. Bu yalanlar uyduran din
adamlar Napolyon'un kandrmalarna gerekten inanr olmulard.
1214 ylnn Rebilevel'inde, Napolyon, din adamlarna ve halka hi-
taben yle konuur:

"Sizlere Mslman olduumu ve Muhammed Peygambere inan-


makla eref duyduumu ve Mslmanlar sevdiimi her zaman
sylemi, tekrarlammdr; ...u muhakkak ki, Hristiyanlardan -
nefret ediyorum; onlarn dinlerini yok ettim, ibadet yerlerini yktm,
rahiplerini ldrdm, putlarn yaktm ve imanlarn reddettim." 63

Mslman halk ve din adamlarn kendisine balamak amacyla


yukardaki szleri sylerken Napolyon'a ve onun bu olmayacak ya-
lanlarna kendi askerleri bile glmekteydi. Bu szlere glmeyen ve
inananlar sadece Mslman halk ve eriat hocalar idi. Yukardaki
szleri koyun misali dinleyen ulema, aknlk ve muhtemelen mem-
nunluk ierisinde evlerine ekilmiler ve syleyecek bir ey bu-
lamamlard.64

... Ve Halk, Napolyon'a Mehdi Gzyle Bakmaya Hazr


Propaganda yoluyla halkn beynini ykamaktan ylmayan Na-
polyon tekrar tekrar unu anlatmaktayd ki, kendisi, kutsal kitaplarn
yeryzne Tanr tarafndan gnderileceini nceden bildirdii kiidir
ve kendisinden sonra artk baka kimse inmeyecektir, yeryznde hak
ve adaleti yerletirecek olan odur. Bu dncelere Msr halkn
adeta inandrmt. Bundan dolaydr ki, halk Napolyon'a mehdi
gzyle bakmaktayd.
63 Ibitl. lifte, s. 145-146.
64 te, s. 146.

311
"Onun szlerini peygamber sz eklinde kabule engel tek ey,
giyiiiyle Avrupal oluuydu." 6 5

Yani biraz daha kurnaz davranp kyafetini deitirmi ve rnein


Lawrence klnda dolam olsayd, Napolyo, halkn tapaca bir
kiilie brnm olacakt.
te yandan Napolyon, Msr halknn, okumuu ve okumamyla
korkun bir cehalet ierisinde olduunu ok iyi sezen bir insan olarak
yalanlar oyununu olduka ileriye gtrmt. Franszlarn Mslman
olduklarn Msrl din adamlarna ilan ettirmekle kalmam, fakat
sa'nn da en byk dman olduu fikrini yaymt: Bu din adam-
larnn yaymlad beyannamede unlar anlatlmaktayd: "Size unu
beyan ederiz ki, tm Avrupa uluslar ierisinde Franszlar,
Mslmanlara kar zel bir dostluk besleyen bir ulustur; slam
gerekten severler ve Tanrya irk koanlardan ve onlarn dinlerinden
nefret ederler. (Halifenin dmanlarndan, yani Ruslardan da nefret
ederler.) Bundan dolaydr ki, onlarla Ruslar arasnda byk bir
dmanlk vardr. Ruslarn stanbul'da gz olduundan Franszlar ha-
bersiz deillerdir... ve (biliyorlar ki) Mslman lkelerini ele geirmek
iin (Ruslar) her trl hile ve desiseye bavururlar; fakat Franszlar,
Babli'ye kar olan ballklar nedeniyle onlarn bu planlarn-en-
gelleyeceklerdir. Ruslar, Ayasofya ve dier camileri ele geirip slamn
bu gibi ibadet yerlerini tiksinti veren dinlerin kiliseleri haline getirmek
azmindedirler; fakat Tanr'nn inayetiyle Franszlar, ulu padiahmza
yardm ederek Rusya'ya kar galebe alnmasn ve Ruslarn yok edil-
mesini salayacaktr. Msr halk, sizlerden karklk karmamanz
ve aldatmalara kendinizi kaptrmamanz bekliyoruz. Fransz igal kuv-
vetlerine kar en ufak bir zarar vermekten kannz!.."

Bu bildiriyi imzalayanlar arasnda Seyid'ler, erifler vs. vardr. 6 6

65 bili, s. 132.
66 Nakola al-Turk. age, s.44-45. Ayrca bkz. al-Jabati. Abel al-Ralman. Aaib l-
Allr Fi'l-Taracin Va'l-Akber, Caio, 1322. 4 cill. A. Mourani. Arubi: Tlagll i
le Liberal. 1789-1939. Londra. 1962.

312
C) Kendini "Mslman" Olarak Tantan
Napolyon Hibir Dine nanmaz

Napolyon'u kurnazlnn ve cahil, saf halklar kandrma gcnn


snr yoktur. Msr'da iyice saltanat srebilmek iin her eyin yaplmas
gereine inanmtr. Bu itibarla sadece Mslman grnmek ve
Mslmanln savunucusu roln yerine getirmek yeterli deildir.
slamn dmanlarna kar da cephe almak gerektir. Papa'y ve
Bat'daki Hristiyanlar yok etmi olmakla bu ii ksmen grmtr.
Fakat ortada bir de Rusya vardr. Hem slamn en byk
dmanlarndan biridir, hem de stanbul'a gz koymutur. Binaenaleyh
Rus tehlikesini de koz olarak oynamak gerektir. Biraz yukarda tm bu
planlarn Msrl din adamlarna nasl gerekletirdiini grdk. Bu tr
oyunlara gelmek, Mslman lkelerin din adamlar iin ok az grlen
bir ey deildir. Buna benzer nice rnekler vardr. 1919'dan sonra Trk
ulusunun istiklal mcadelesine giritii tarihlerde dman igal kuv-
vetleriyle bir olup stiklal Sava'n baarya Ulatrmak isteyenlere
(Atatrk'e) kar din adamnn padiahla ve dmanlarla birlik olup
ulusa kar byk hainlikler yapt tarih sayfalarna gemitir.
Napolyon'un Msr'daki hkimiyetini yl boyunca, hibir engele
uramaksizn srdrebilmesi kukusuz ki halkn ve ulema snfnn, din
adamlarnn ve "aydn" diye geinen zmrelerin korkun cehaleti ve
safl sayesinde mmkn olabilmitir. Napolyon'un bavurmu olduu
ve zetini yukardaki sayfalara geirdiimiz yntemler, davran ve
tutum, ocuk zekl insanlarn bile "sahtelikle, "yalan"la mahkm ede-
bilecekleri bir eydi. Bu sahtelii ve bu yalanlan anlamak iin Na-
polyon'u, onun gerek dncelerini tanmak bile gerekmezdi. Sadece
onun bir diktatr, lkeler fetheden asker ve siyaseti olduunu bilmek ye-
terliydi. Fakat, Msr ulemas ve yneticileri biraz merak edip Napol-
yon'un din konularndaki gerek dncelerinin ne olduunu aratrm
olsalard, asl o zaman nasl budalaca aldatlm olduklarn kefedebi-
lirlerdi... Ve o zaman greceklerdi ki, "Ben bir Msltimanm!" diye kar-
larna kan ve kendilerinin de saysz bildirilerle Msr halkna, "sla-
mn savunucusu", "Herdaim Kuran okuyan", "Tanr'nn emriyle Msr'
igal eden..." vb. kimse olarak tanttklar Napolyon Boapart, di diye
hibir eye inanmaz. imdi Napolyon'u kendi azndan dinleyelim:

313
"...Bana Papalk taraftar okluumu syleyeceklerdir; hayr ben
hibir (dine inanmam). Msr'dayken Mslmandm, burada Ka-
tolik olabilirim, -srf halkn yararna olmak zere-, ben dinlere
inanmyorumZ"67

Evet, Napolyon'un inand ey din deildir. O, sadece dinin bir


smr arac olabileceine inanmtr. Bunu da hi ekinmeden
aka beyan eder:

"... Devlete en emin ve srekli destek grevini gren ey sadece


////dir. Hibir toplum servet eitsizlii olmadan varln srdre-
mez ve servet eitsizlii de din olmadan srdrlemez. Bolluk
ierisinde yzen bir kimsenin yannda alktan lebilecek derecede
fakir bir kiiye, eer otada: Tanr bunu byle arzuluyor; bu yery-
z dnyasnda hem zenginlerin ve hem de fakirlerin olmas ge-
rektir; fakat ilerde ve ebediyetler dnyasnda servet dalm daha
baka ekilde olacaktr! diye syleyebilecek bir otorite olmayacak
olursa, onun bu eitsizlie boyun emesi mmkn olmaz." 0 8

Evet, bu szler Msr halkna ve ulemasna kendini Mslman


diye gsteren Napolyon tarafndan bir baka zaman ve bir baka
lkede sarf edilmitir. mparatorluunun karlar uruna Papalkla
"Concardo" imzalarken de dndkleri buydu.
Mslman halklar Napolyon'un yukardaki taktiiyle kandrmann
ne kadar kolay ve bereketli olduunu anlamak iin Ortadou'nun son
iki yzyllk tarihini incelemek yeterlidir. Nice rneklerden biri olarak
Mussolini'yi verelim.
Msr' igal ederken Napolyon nasl kendini Mslman dostu ve
slam dininin hamisi ve savunucusu, hatta Mslman gstermise,
ayn ekilde Mussolini de Afrika'nn kuzeyindeki Mslman lkeleri
istila ve igal edebilmek iin kendisini slam dininin ve Mslman
toplumlarn savunucusu, koruyucu olarak gstermesini bilmiti.
Kendi lkesinde Hristiyanln hamisi ve yaycs durumundayken,
srf faist rejim yerlesin ve ttnsn diye Hristiyanl herkese
yayma hevesinde grnrken ve Papala kar en byk yaknl,

67 A. Bayet, Histoire ile la Libre-Pense, Paris, 1959, s.92.


68 A. Bayet, age, s.92.

314
mzahereti gsterirken ve yine Habeistan da benzeri bir tutum
ierisindeyken, Mslman lkelere kar giritii fetihler srasnda
tamamyla farkl bir davran izlemiti: "Mslmanlar Hristiyan
yapmaya ynelik hibir tasarrufa, talyan hkmeti msaade et-
meyecektir!" derdi. 6 9

D) Araplar T r k t e n K o p m a Bilincine Eritirme Asndan


Napolyon gallerinin nemi

Napolyon igallerine gelinceye dek Arap, slam dnda baka


gerek bir dzen olmayacana ve iinde bulunduu yaam koullar ne
kadar kt olursa olsun bu koullara tahamml gereine inanmt. Na-
polyon'un Msr'a kmas ve byk baarlarla bu lkeyi (ve dier Arap
lkelerini) egemenlii altna almas Arap aydm bakmndan geri
braklmln nedenlerini arama ve renme yolunu at. k o, tm
gerilik nedenlerinin, vaktiyle Bat'ya uygarlk dersi verdiine inandrl-
d slam ihmal etmekten doduu dncesine altrlmt. Ve ite
imdi kendisini yenen Bat'dan bir eyler renme durumu ile kar
karya idi. te yandan Napolyon igalleriyle birlikte Bat'y ilk kez
tanr olan Arap, Bat'nn slam uygarlndan yararlandn, bu uy-
garln Arap yapt olduunu ve Trkler yznden yok klndn ve
u halde Trkten kopup Bat'ya ynelmekle ve Bat'ya evvelce ka-
zandrm olduklarm geri almakla kendi z uygarlna kavumu
olacan dnyordu. Bundan dolaydr ki, 1798 olaylarndan sonra
Bat'dan yararlanma dnceleri yeermeye balad. Nitekim Napolyon
igallerinden yedi yl sonra Msr Valisi Mehmet Ali Paa, Fransa'ya
renci gndermeye balayacaktr. 70 Ve yine bu tarihlerden sonradr ki
Araplar, Trk asll bir halifeyi balarnda bir bela gibi grmeye
balayacaklar ve ondan kurtulmann arelerini arayacaklardr.

69 M. Scarle Bates, Religious Liberty, New York, 1946. s. 10.


70 B hususlar iin zellikle P. Patai'ni The Arab Mids ( N e w York. 1973) adl
kitabna baknz, s . 2 7 0 - 2 7 i . Ayrca bkz. S y d n e y U. Fisher, The Middle East: /t His-
tory, 2. basm, N e w York. 1969. s.294-295. uu da belirtmek gerekir ki, M e h m e t
Ali Paa. sadece renci g n d e r m e k l e yetinmemitir. Bat'dan sanayi ( f a b r i k a . . .
vb), eitimci, u z m a n ve teknik getirmitir. O tarihlerde ise bizim yneticilerimiz,
din adamnn klesi olarak, her trl yenilii ve Bat'dan bir eyler r e n m e y i .
Bat'yla iliki k u r m a y dinsizlik saymaktaydlar.

315
E) Napolyon'un Araba Oynad Oyunu, Arap Trke Oynar

Napolyon'un vaktiyle Araba oynad "din" oyununu bugn Arap,


Trk eriatsn da kendisine ara edinerek, aynyla Trk toplumuna
oynamakla meguldr; din kardei postuna brnm ve Trkn ha-
remine girmi olarak.
Arap akll deildir, ama kurnazdr. Tarihten ders alabilecek ya da
kendi geriliklerinin, ilkelliklerinin, sefaletlerinin nedenlerini kefedebi-
lecek yeterlie sahip deildir, ama Trke kar yzlerce yllk nefretle-
rini, dmanlklarn gizleyerek bizim gericimizi, siyaset adamlarmz
ve i evrelerimizi u ya da bu yolla, hep din araclyla kandrmasn,
uyutmasn ve kendi davasna kullanmasn bilir. Son 1 400 yllk
yaantlarn eletirmek yle dursun, u geride braktmz 40-50
yllk dnem ierisinde srail karsndaki yenilgilerinin nedenlerini bile
aratracak basireti gsteremez, ama Trkn yneticilerini kendisine
boyun edirtmeyi becerir.
Trk yavrusunun krpe beynini Atatrk dmanlyla
biimlendirenlerimizin iplerini oynatmasn, Trke yerine Arapay
temel dil haline getirmek isteyenlerimizin keselerini doldurmasn bilir.
Bu bizim eriatlarmzn ounun arkasnda Arap destei yat-
maktadr. Basnmzn srm bol pek ok gazete ve dergisi, ayn
destee mazhar olarak, Tk-Arap ilikilerini vc yaynlarn
yarmas ierisindedir. Arap aleyhinde yazlacak bir yazy kabul et-
mezler; etmemekten baka Arabn Trk kltc, iftiralara boucu
davranlarna kar Trk savunan yazarlarmza cephe almasn baa-
rrlar. Baz merciler de, ou kez farknda olmayarak, belki de is-
temeyerek bu tutuma yardmcdrlar. Lawrence ofArabic filmi, ki Arabn
Trke kar dmanlklarnn ve arkada vurmalarnn yksnden ba-
ka bir ey deildir, Trk sinemalarnda gsterilemez, nk yasaklan-
mtr. Ama buna karn Arap lkeleri ayn filmi kendi halklarna if-
tiharla seyrettirirler. Zira, orada Arap fellahnm, silahlardan arnm, yani
kendini savunabilecek olanaklardan yoksun braklm Trk askerlerine
ve subaylarna nasl "kahramanca" (!) saldrya getii ve onlar kesip
bitii en vahiyane biimiyle gsterilmektedir. Sansr organlarmz
Trk, kendi gerek nitelikleri ierisinde vc, fakat eriat sistemini ye-

316
rici yaptlarn ve rnein A. Mulier'in, "iyi eitilmi bir Trkle konu-
mak ve tartmak kadar zevk verici baka bir ey yoktur!" diye sitayi-
kr tmceler kulland The Loom the History adl yaptnn Trkiye'ye
sokulmasn ve okunmasn yasaklamlardr, nk orada slam ele-
tirme niteliinde satrlar bulmulardr; ama buna karn Arap dnyasnn
nl yazar ve dnrlerinin ya da siyaset adamlarnn Trk gerekten
kltc, alaltc, zek ve kltr yeteneinden yoksun gsterici eser-
lerinin sadece ithaline izin vermek yle dursun, Tiirkeye evrilmesine
ve rnein din okullarnda okutulmasna dahi gz yummulardr.
te yanuan Arap lkeleri, gerek Kbrs ve gerek Filistin olaylar
vesilesiyle, "Mslman karde" postuna brnm olarak Trkiye'yi
kendi karlarna ara yapmak hususunda bir hayli baarl olmular
ve Napolyon taktiinin miraslar olduklarn kantlamlardr.
Ksaca hatrlatmak gerekirse: 1965 yl Nisan aynda Cidde'de top-
lanan 6. slam Kongresi (Birlemi Milletler'e dahil 36 Mslman
lke katlmtr), Trk heyetinin Kbrs konusunda sunduu karar
tasarsn oybirliiyle kabul ederek Trkiye'nin Araplara dnk dav-
ranlarn mkfatlandrr gibi grnrken, 7 1 bu tarihten sekiz ay
sonra Birlemi Milletler Genel Kurulundaki Kbrs oylamasnda
ran ve Pakistan hari kongreye dahil hibir Mslman lke Trkiye
lehinde oy vermemitir. Tm bunlara ramen Trkiye, Arap
lkelerine yaknlama ynndeki eilimlerini srdrm, 1967 Arap-
srail savanda Araplar tutmu, 1969'dan bu yana eilimlerini
srdrm, 1969'dan bu yana hi yeri ve gerei yokken slam Zirve
Konfeanslar'na katlm, bu tarihten sonra da eitli Arap
lkeleriyle kltrel ve ekonomik ilikilerini artrmtr.
1975 yl T e m m u z aynda Cidde'de (Suudi Arabistan) toplanan ve
40 Mslman lkenin katld konferansta, Filistin sorunu ele
alnarak srail'in Birlemi Milletlerden karlmasna karar alnm

71 Kongrece kabul edilen kararda ayr bir slam camias olarak kabul edilen Kbrsl
Trklere Hristiyanlarn giritikleri "canivane" davranlar yeriliyor ve "bu sorunun
Birlemi Milletler'de s a v u n u l m a s n d a Kbrsl M s l m a n kardelerin hak ve hu-
kukunun teslimine yardmn, dini ve insani bir vecibe kabul edildii" belirtiliyordu.
Bu hususlar iin b k z . .E. Kiirkolu. age. s. 163; Dileri Bakanl Belleteni.
Nisan 1965. say 7. s.88.

317
ve bu karar Trkiye tarafndan da benimsenmitir. Bu ayn kon-
feransa katlan Mslman lkeler ve zellikle Arap lkeleri Dileri
Bakanlar, bir yandan Filipinler'de yaayan Mslmanlarla ilgili di-
lekleri ve dier yandan Habeistan'daki Eritre blgesinde bulunan
Mslmanlarn bamszlk isteklerini olumlu karlamtr. Fakat
bunun yannda, Trkiye'nin Kbrs'la ilgili dileklerini konferansa
katlan Arap lkeleri delegeleri hasr alt etmilerdir. Bunun da ne-
deni, Arap lkelerinin Bapiskopos Makarios'la iyi ilikileri boz-
maktan kanmalar olmutur. 7 2
Ayn durumun 1976 ylnda yeniden kendisini gsterdiini
grmekteyiz. Bu yln ortalarnda stanbul'da toplanan slam lkeleri
Koferans'nda Arap delegeler, Trkiye'nin Kbrs davasnn yannda
olduklarn sylemekle birbirleriyle yar etmilerdir. Bu tarihten az
sonra, 1976 Kasm tarihinde, Birlemi Milletler'de Trkiye'nin
Kbrs' terk etmesi hususu karara balanm ve bu karara hibir Arap
lkesi kar koymamtr; aksine ekimser kalmakla karar adeta des-
tekler grnmlerdir.
Tm bu geliimleri, iktidara gelen ve hkmet kuran tutucu par-
tilerimizin sadece Kbrs davasnda "taraftar" bulmak arzu ve umu-
duna dayatmak yanl olur; asl neden, eriat zlemi ierisinde
gelien bir toplumun slam lkelerine yaknlaan bir hkmet si-
yasetini oylaryla destekleyecekleri kansnn varldr. Buna
inanm siyasi partiler, aktan aa propagandasn yapamadklar
bir konuyu (Mslman kardelii, slam lkeleri arasnda
d a y a n m a . . . vb.) eitli oy yatrmlar biiminde ilemekten (Kbrs
davasnda Araplarn oyunu ve desteini almak, srail'in bymesini
nlemek vb.) kanmamlardr.
Trkiye'nin d politikasn biimlendirenler ve genellikle Trk si-
yaset adamlar ve kara aydn evreler, Arap-Tiirk ilikileri konusunda
olduka yetersiz bilgilere sahiptirler ve bu nedenle Ortadou sorunlar
konusunda ksr bir siyaset takibinden ileriye gidememektedirler. Onlar
iin Arap lkelerinin Trkiye iin kaybedilmi olmas byk bir felaket

72 Bkz. The New York Times. 16 T e m m u z 1975.

318
gibi grnr (ya da bunu kendi karlarna vesile yaparlar)^ bu kaybn ne-
' denlerini Trkiye'nin kusurlu davranlarnda ararlar. Sanrlar ki, Arap
lkelerinin Trkiye'ye kar kskn ve dman davranlarnn nedeni,
her eyden nce, II. Merutiyet dnemiyle balayan (1908) Trklk
akmlardr, yani slamclk dncesi yerine Trklk dncesinin
n plana alnmasdr: "Bu durum, (yani Trk milliyetilik akm) Araplar
zerinde de etkisiz kalamazd" der bir eletiricimiz. Ve devamla:

"Panislamizm dncesinin bir kenara atldn ve adeta gzden


karldklarn anlayan Araplarn Osmanl devletinden manen
kopmalar doald." 7 3

Ve yine sanlr ki, srf bu nedenle Arap lkeleri I. Dnya Sava


srasnda Osmanl devletine kar harekete gemilerdir; sanki Trk mil-
liyetilik akmlar olmam olsayd Araplar Trk barlarna ba-
sacaklarm gibi... Ve yine sanki bu tarihlerden ok daha nceleri,
rnein Vahhabler, halifeliin Arap rkndan baka bir hanedana, bir
Trke ait olmas nedeniyle, Osmanl devletine kar harekete
gememiler gibi... Ve sanki Mekke erifi Hseyin 1915-1916
yllarnda ngilizlerle birlik olup Osmanl devletini arkadan hanerlerken
. tm bunlar Trklk akmlarndan dolay, Osmanl toplumundan
manen kopmu da ondan yapm gibi... Ve yine sanki Arabn bin yl
gerilere giden Trk dmanl, ki bugn dahi ayn iddetle canlln
korur, srf bu nedenlerle domu gibi.
te yandan Trk milliyetilik akmlarnn Araba zararl olabilecek
bir yn olmadn da Cemal Paa'nn anlarndan karmak
mmkndr.
Arap lkelerinin Trkiye'ye kar kzgnlklarnn bir dier nedeni
olarak, Trkn Batllama, Bat'ya ynelme ve zellikle laiklii be-
nimseme davranlar gsterilir.

"Atatrk devrimlerinin Bat'ya dnk bir nitelik tamas, bu


sralarda Bat'ya kar bamszlk mcadelesi yrtmekte olan
Araplarn Trklerle yollarn bir kez daha ayryordu." 7 4

73 m e r E. K r k o l u , Trkiye'nin Arap Ortadousu'na Kar Politikas. 1945-1970,


Sevin Matbaas, Ankara. 1972, s.5.
74 Ibid, s.6.

319
Bu tehis de yanltr. Arabn Trk aleyhtarlnn tarihesi gzden
geirilecek olursa Trkn slama yabanc kald, slamiyeti an-
lamaktan yoksun bulunduu ve onu hazmedemedii, hatta slam ge-
rilettii ve znden uzaklatrd... vb. Arap iddialarnn yzyllar ge-
risine gittii, her halkrda Atatrk'n byk reformlaryla ve
Trkiye'nin laiklie ynelmesiyle fazla ilgili bulunmad grlecektir.
te yandan Bat'ya yneli nedeniyle deil midir ki, Mehmet Ali Paa,
yeni silahlar ve Bat yardmyla yetitirilmi elemanlardan kurulu or-
dusunu ta stanbul'un snrlarna dek yrtm ve koskoca, fakat ge-
rilikler ierisinde kvranan Osmanl devleti, Rusya'nn mdahalesi sa-
yesinde kurtulabilmiti.
Trklerin Bat'ya ynelmiliklerinin Arap lkelerinde olumsuz et-
kiler dourmu olmas, Arabn bir bakma mantkszlnn ve
kskanlklarnn vesile kabul ettii bir olaydr. Eer Bat'ya
ynelmiliin iki slam lkesi arasnda soukluk ve krgnlk ya-
ratacak bir arlk tamas gerekiyorsa, bu takdirde ayn olumsuz
davran her eyden nce Trkiye'nin gstermesi beklenirdi. Her ne
olursa olsun tm bu yukarda sz geen hususlar, Arabn Trke kar
igdlerinin altnda beslemekte olduu dmanlklarna birer ba-
hane iini grmtr. Ve halen de grmektedir.
Arabn kandrmalar ve Trk yneticilerinin bu kandrmalara al-
danmalar eskiye zg bir ey deil; bugn de durum byledir ve
muhtemelen bundan sonra da byle olacaktr.

F) Trk Siyasetisi ve Din Adam, Ayn Oyunu


Kendi Toplumlarna Oynamakla Meguldr

Yakn gemiin b olaylarn okurken insan derin derin


dnyor. eriat halklarnn saflna, cehaletine ve din adna nelere
kanabileceine ya da kandriabileceine akl erdiremiyor. Dini
bylesine smr arac yaparak eriat halklarnn kaderine rahatlkla
ve kolaylkla yn verebilenlerin kurnazlna ve melanetine aryor
ve isyan ediyor... Ve asl ackls udur ki, bu smrnn ve bu al-

320
datmalarn sonu gelmiyor; nk, slam halklar deimiyor ve fikren
gelimiyor. Hep ayn cehalet ve saflk ierisinde srnp gidiyor.
Fakat asl ackl olan ey, Napolyon ya da Mussolini yntemlerinin,
her bir eriat lkesinde, o lkenin iktidarlar tarafndan kendi halk-
larna oynanagelmekte oluudur.
1798'den bu yana ok dnemler geti ve ok gelime oldu. Bat
halklar (ki daha ortaalarda fikir gelimesi yoluna ynelmi saylr)
u son iki yzyl boyunca kltr, bilgi ve siyasal olgunluk aamas
yapmtr. Bu halklar ynetebilmek, iin kurnaz ve dzenbaz olmak
deil, akdl ve bilgili olmak gerek. Belli ahlak llerini tutturmu
olmak gerek. Yalanlar ve dolanlarla halk aldatmann ve oy toplamann
olana yoktur oralarda. Montesquieu'niin temsil nazariyesi (egemenlik
hakknn ulus adna, fakat sadece temsilciler tarafndan kullanlmas hu-
susuyla ilgili nazariye) bu son iki yzyllk dnem srasndaki halk
gelimesi sonucu olarak yerine Duguit'nin "yar dorudan" ya da
"dorudan" temsil sistemine (yani, toplum iradesinin temsilci ira-
desinden nde gelmesi) terk etmitir. Tm bu gelimeleri ibretle sey-
rederken nazarlarmz kendi lkemize eviriyor ve irkiliyoruz. Siyaset
sahnesinde cereyan ettiine tank olduumuz 037//;Iar hi deimeden
irkef bir senaryonun felaket habercisi gibi karmza kyor ve bizi
rktyor. ki yz yl nce Napolyon'un Msr halk karsndaki dav-
ranlar sanki aynyla, fakat bu kez yerli ve modern "Napolyonlarmz"
tarafndan yenilenmekte. Bat eitimi grm ve Atatrk kuandan
km, yani laiklik bilincine sahip olmas gereken siyasetilerimiz
arasnda kendi semenlerine, cami yaplmas iin arsa hediye edenler ya
da sz krssnde abdest alanlar, ayet okuyanlar ounlukta. Seimlere
yaklatka bu gayretkeliklerin artt grlmekte. Cami bolluundan
geilmeyen ve msbet eitim verecek okulu bulunmayan blgeler, si-
yaset adamnn bu tr balar ve cmertiikleriyle smrlmekte. Bu
kiileri dini tam ya da hatta Napolyon kadar bile Mslman sanmak
saflk olur. Hi olmazsa Napolyon, kendi mensup bulunduu toplumun
karlar uruna ve ulusal amalarn gerekletirmek amacyla bu
irkin siyasete ynelmiti. Bizim yerli Napolyonlarmz ise, ne toplum
karlarn ve ne de ulusal abalar dnrler; tek dndkleri ey,
kendi gnlk yaantlar ve mutluluklardr.

321
KNC B L M
ARAP MLLYETL DAVASINDA
DL U N S U R U
A R A P MLLYETL DAVASINDA DL UNSURU
ARAP MLLYETLNN
G KAYNAI OLARAK DL: ARAPA

Arap, kendi yaantlar ierisinde kendisine zg bir miras olmak


zere iki eyi kutsal grr ki, bunlardan biri dil, yani Arapadr;
dieri ise dindir, yani slamdr. Her iki eyi de Tanr vergisi sayar ve
Tanr'nn bir cemile olmak zere Araplara saladn ileri srer. Her
iki eyi de kendi karlarna, kendi benliinin korunmasna ve kendi
gelimelerinin oluumuna ara yapmaya alr. Arapay Tanr dili
olarak gstermekle ve Kur'a'n bu dilde indiini ileri srmekle,
slamn Arap dini olarak indiini ya da Arap tarihi ve gelenekleri
demek olduunu sylemekle ulusal benliini ve Araplk duygularn
korur ve glendirir. Gemi yzyllarda olduu gibi bugn dahi
Arapann Tanr'nn tercih ettii bir dil olduunu ve Kur'an' da bu
dilde indirdiini, slamn bu dilde yerletiini iddia ederken, bir yan-
dan Arapln tanmn dil esine dayal olarak yapar ve rnein "dil
ile milliyet etir" formlnden hareketle "Arapa konuan Araptr"
ya da "belli bir yerde oturan halkn dili Arapa, ise o yer Arap mlk
(lkesi) saylr" eklinde mantk yrtr 1 ve dier yandan da Arabn
Arap olmayana stnln ve dolaysyla Arap gurur ve prestijini
J
salama amacn srdrr.

I a d a Arap yazarlar ierisinde en koyu Arap milliyetilerinden biri olan Necla


zzettin, ngilizce olarak yaymlad bir kitabnda yukardaki grleri gelitirir.
Bkz. N e j l a zzettin, The Arab World. University of C h i c a g o Press, 1953, s. 1.
Arap Sosyalist K a l k n m a Partisi'nin kurulu tznn 10. maddesinde Arab tanm
yle yaplmtr: "Ana dili Arapa olan, Arap topraklar zerinde yaayan ya da
yaamay tasarlayan, Arap toplumunun bir yesi olduuna inanan kii Arap'tr."
Bu hususta bkz. J.A. Fishman, Language and Nationalism; Two Integrative Essays,
Massachusets, U S A . 1973, s.44.

325

1
Hatrlatalm ki Muhammed, "...Ben bir Arabm, Arabi kltmek
demek Ikm kltmek demektir" derken ve bylece Arabi dil ve din
nitelikleriyle tanmlarken, kendisinden sonraki dnemler boyunca
Araplk benlii, Araplk gururu ve prestiji ve Arap milliyetilii
dncelerinin temellerini atmtr.
1 400 yl boyunca slama dahil Arap eler kadar Arap olmayan
eler dahi, Araba zg bu iki e (Arapa ve slam) araclyla bi-
lerek ya da bilmeyerek, isteyerek ya da istemeyerek Arabn hiz-
metinde ve Arap karlar yrngesinde i grmlerdir. lerdeki say-
falar, bunun byle olduunu gsteren malzeme ve bilgilerin zetinden
olumaktadr.

326
BRNC KESM
A R A P VE A R A P A

I) ARAPA Y KUTSAL NTELKTE KILMAKLA


MU HA M MED 'N ARAP MLLYETLNE HZMET

Arapay kutsal nitelikte bir dil olarak gstermek ve slamn temeli


yapmak suretiyle Muhammed, kendi iinden kt ve kendi z ev-
latlar olarak grd Araplara hizmette bulunmutur. Bu sayededir ki,
Araplar, a) zengin bir dile sahip olmular; b) kendi yaratmadklar bir
uygarln (slam uygarlnn) yaratcs gibi grnmler; c) dier
uluslara ve zellikle slama dahil dier toplumlar karsnda prestij ve
stnlk iddiasnda bulunabilmiler; d) yabanc egemenlii altnda
kaldklar dnemlerde bile kendi benliklerini, kltrlerini; e) ve nihayet
milliyetiliklerini yrtebilmilerdir. lerdeki sayfalarda Arapann,
Arap milliyetilii gayretlerinde din (slam) esinin de stnde bir
deer ve nem tadn, Arap milliyetisinin Arapaya ballk duy-
gularn slama ballk duygularnn dahi zerine karabildiini
greceiz. Ve ok ac bir gerek olmak zere yine unu izleyeceiz ki,
Trk eriats, kendi z dili olan Trkeyi Arapaya feda etmekle bir
yandan Trk kltr ve uygarlnn gelimesini daha ilk anlardan iti-
baren engellemi ve Trk Arap kltr ve uygarl iinde yourmu,
dier yandan da Trklk benliinin, Trklk bilincinin yok olmasna ve
dolaysyla Trkn milliyetilik akmlarna yabanc kalmasna, ken-
disini unutup Araplamasna neden olmutur.
Arabi n inand odur ki, Arapa Tanr dilidir; bu dili Tanr kendisi
yaratm ve yaratrken de onu en stn, en kutsal ve en zengin dil olarak
var klmtr. Bu nedenle Arapa, tm dillerin anasdr. Tanr gya bu
dili ilk kez Adem'e retmek istemitir. Ve ite o tarihten bu yana

327
Arapa,, "cennete" gideceklerin dili olarak benimsenmitir ve be-
nimsenmesini Muhammed, Kur'cn ve snnet hkmleriyle salamtr.
Arapann Tanr dili olduu ve kutsal nitelikte bulunduu inann sa-
dece Arabin deil, slama dahil dier Mslman toplumlarn da inan
yapmtr. Biz Trkler bu inana safa saplananlarn banda geliriz.
Bylece Arapa slamn resmi dili olarak, Arap olmayan Mslman
yazar ve dnrlerin elinde zamanla. slam kltr ve uygarln
oluturmu, olutururken de zenginlemitir. -Hi kukusuz slamdan
nce de edebiyat dili olarak Arapa zengin bir dildi; fakat dier,alan-
lardaki zenginlie ancak bu sayede ve bylece eriebilmitir. Bundan
dolaydr ki, belli bir kavram anlatmak iin Arapada birbirinden gzel
ve saysz denebilecek deyimler bulmak mmkndr. bn Faris, Arap
dilinin zenginliini anlatrken baka dillerde tek bir deyimle karlanan
bir kavramn Arapada yzlerce deyimle karlandn belirtir ve buna
rnek verir: rnein, "kl" hakknda birbirinden ayr ve farkl sekiz
yz deyim olduunu, "ylan" hakknda iki yzden fazla deyim bu-
lunduunu ve dier hususlarda ve kavramlar konusunda da bundan aa
kalmayan saylarda deyimler olduunu hatrlatarak okuyucusunu
Arapann zenginlii dncesiyle yourur.'

A) Arapann Araba Salad Gurur

Arapann Araba salad gurur ve prestij Araptaki ulusal benlik


duygularnn olumasnda ve gelimesinde byk rol oynamtr. Bi-
lindii gibi, dil denilen e, siyasal ve sosyal toplumlarn ulusal birlik
duygularnda har iini grr. Bunu herkesten iyi bildii iindir ki Arap,
Arapay hem kendi milliyetiliinin temel ta ve hem de da, ken-
dinden saymad dnyaya kar bir propaganda kayna yapmtr.
Kur'an in Tanr szleri olduu ve Arapa olarak vahyedildii iddiasn
srf kendi karlar ve kendi gurur ve prestiji adna savunur. Kur'ar'n
i Bu k o n u l a r d a A r a p y a z a n E n v e r Cezne'ni yakn yllarda y a y m l a d u iki kitaba
baknz: A n w a r G. C h e j n e , The Achic Language; Its Role in History, University of
M i n n e s o t a , 1969, s.10 vd. Ayn yazarn 1971 ylnda The Aral> World; From Na-
tionalism to Revolution (Edited by Abdeen Jahara&J. Tery, Illinois 1971) adl kitapla
y a y m l a d . The Role of Language of Arab Natinoalism vardr. Atflarmz dala ok
birinci kitaba aittir.

328
Arapadan baka bir dile, zellikle Tiirkeye evrilmeyecei ynndeki
kesin grleri besleyen kaynaklar bu inantan beslenmektedir ve yine
bu inan nedeniyledir ki, slam leminde Araptan baka toplumlarn
Arapaya bal kalmalar ve Arap dilinde yazar ve konuur olmalar ya
da Arapay stn ve kutsal saymalar iin Arap yazarlar.her eyi ya-
parlar. Arap iin dil her ey demektir. Kendilerinden olmayan rk ve
uluslarn Arapay bylesine ba tac eder olmalar ve hele Arapayla
Tanr'ya yalvarmalar, ibadetlerini bu dilde yapmalar Arabn en byk
mutluluunu salar. stelik bir de bunu yapan Trklerse Arabn mut-
luluunun snr yoktur. Memlklerden bu yana, yani bin yla yaklak
bir sreden beri egemenlii altnda kald Trkn, bu egemenlik
dnemi sona erdikten sonra dahi Arapaya kar gsterdii ballk,
sevgi ve sayg Arabn zevkle ve vnerek izler olduu bir olaydr.
Trkn Arapay kendi z diline, yani gzel Trkeye ye tutar olmas
Arabn gsn gururla iirir. 2 Ezann Trkiye'deki tm camilerde
Arapa olarak okunmas ve Arap yazsnn ve dilinin binlerce okulda
(zellikle din okullarnda, Kur'an kurslarnda) geer nitelikte i grmesi
bu gururu artran nedenlerdendir. Arap bu gururunu aka beyan et-
mekten ekinmez; 1958 ylnda Beyrut'ta yaymlad bir kitabnda,
Arap yazar yle der:

"Araplar, slamdan sonra en deerli bir miras olarak kabul et-


tikleri... Arap dilinin'Trkler iin manevi (ilahi) bir dil olarak be-
nimsenmi olmasndan dolay gurur duyarlar." 3

Hibir dnemde ve hibir yerde Arap, Trke kar (ulus olarak) ege-
menlik kuramamtr; hibir zaman onu kendi ynetimi altna ala-
mamtr. Askeri alanlarda ve sava meydanlarnda Trke kar kayda
deer baarlar elde edememitir. Fakat buna karn, Trke kendi
Arapasm kabul ettirmi ve asl ackls, Trke Trkesini adeta unut-
turabilmitir. Bu durum, hi sylemeye gerek yoktur ki, Arap iin sava
meydanlarnda kazanlm zaferlerden ok daha anlaml ve ok daha
nemlidir ve bundan dolay Arabi yermek mmkn deildir. Bu baar
onun maharetinden ok, bizim eriat insanmzn ona destek ve onunla
2 Zeine, Z. Zeine, Arab-Turkish Relatitms and the Emergence ofArab Natkmalism. Bey-
rut. 1958, s. 14.
31'bid. s. 14 vd.

329
ayn safta Trkeye kar sava aar oluundan domutur. Ve yine
bundan dolaydr ki, Trk dilinin bamszla kavumasna ve can-
lanmasna kar Arabn tutum taknmasna amamak gerekir. Evet,
tm Arap dnr ve yazarlar, Trkenin gelimesine ve canlanmasna
kardrlar. Bu nedenledir ki, Atatrk' balca dman saymlardr:
Arapay terk edip Trkeye g verdi diye; Arap harflerini brakp Latin
harflerini getirdi diye; camilerde hutbe ve vaizleri Trke yaptrtt ve
ezan Trke okuttu diye... Ve yine bundan dolaydr ki, Trkiye'de
Arapann genileme alann yitirmesini nlemek ve Trkeye tercih
edilmesini salamak iin her eye ve her fedakrla hazrdrlar; bu
uurda gizliden gizliye yaptklarndan pek azmzn haberi vardr.
Evvelce olduu gibi bugn de Arabn en byk kozu Arapadr.
Tm kurnazln bu kozu oynamakta bulur: Bol paralar harcayp kendi
davasn savunacak ve srdrecek insanlarmz bulmak, bunun
yannda Arapann stnl iddialarn Tanr'ya srt dayayp (Kur'cm
ve hadis kaynaklarndan yararlanp) yrtmek ve kendi davasn Trk
din adam araclyla yrttrmek. Budur Arabn istedii ey.
te yandan Arapa sayesinde Arap, kendi yaratmad bir uy-
garln da sahibiyi gibi grnr. nk, Arapann slam uy-
garl ad verilen bir uygarla kaynak ve ara iini grd
inancndadr, bakalarn da buna inandrmtr. Bu da Arap iin ayr
bir vnme nedeni olur. Bir Arap yazar yle der:

"Eer Mslmanlar, slam uygarlnn varl nedeniyle kendileri


iin bir zafer (baar) duygusu ierisinde iseler, Araplar, kendi
bakmlarndan bu uygarln oluumunda i gren dehann Arapa
sayesinde olutuunu dnerek, ok daha byk gurur duyarlar."

B) "Muhammed'i Sevmek Arapay Sevmektir" Forml

Arapay sevdirmek ve Arap olmayan Mslmanlara kabul et-


tirmek konusunda 1 400 yl boyunca Arap yazar ve dnrlerinin
uyguladklar kurnaz usul, bir yandan Arapann Tanr dili olduu hu-

4 Nabil A. Faris: M.T. Husayn, The Crescent in Crisis. University of Kansas Press,
1955, s. 150. Bu k o n u d a ayrca bkz. A n w a r G. C h e j n c , The Arabic Language.

330
susundaki Kr'an hkmlerini sergilerken dier yandan da "Mi-
lammed'i seven Arapay sever" eklindeki hadis hkmlerini tek-
rarlamak olmutur:
Saysz rneklerden bir ikisiyle yetinmek gerekirse, 11. yzyl
Arap filolojisti al-Ta'alib, Fkl al-luga ve sr al-arabiyya5 adl
yaptnda "Kim ki Peygamberi sever, Araplar sevmi olur ve kim ki
Araplar sever Arapay seviyor demektir" eklindeki hadise da-
yanarak yle der: " . . . o Arapa ki, (kutsal) kitaplarn en mkemmeli
o dilde inmitir ve Tanr kiileri o kitapla slama yneltmitir...
(Kim ki Arapay sever)... o Muhammed'in, Peygamberlerin en
by (ve mkemmeli) olduuna inanm demektir... (ve ayn za-
manda) Araplarn en stn ve en mkemmel (kavim).,, ve Arapann
en kutsal (mkemmel) dil olduuna inanyor demektir."
Grlyor ki, yazarn yapt ey Muhammed'in szlerini tek-
rarlamaktan ibarettir.
al-Ta'alib'nin bundan bin u kadar yl nce yapt bu beyin
ykama iini, ayn yzyln dier nl bilim adam al-Brn, hem de
kendi z dilini (Faris) kmseyerek yle yrtrd:

"Yeryznn her ynndeki bilimler, eviri yolu ile Arapa sa-


yesinde devredilegelmitir... Derinlemesine bildiim ve kul-
landm iki dili, Arapay ve Acemceyi birbirleriyle
kyasladka, itiraf edeyim ki, Arapa kfr etmeyi Acemce
meye ye tutarm. Bu grmn doruluunu, bilimsel bir
kitabn Acemceye evrilmi ekline gz atmakla anlayabilirsiniz.
(Bu eviri sonucu kitap) tm berrakln ve anlamn yitirir,
zellikleri anlalmaz olur ve yararll azalr." 6

Dier nl bir yazar, al-A'r, Kur'an ayetlerine sarlarak Tanr'ya


Arap dili ile ibadet etmeyen kiilerin Mslman saylmayacaklarn
kantlamaya alrd. Kendisine "man sahibi olmak ne demektir?"
diye soranlara brahim ve uar surelerinden ayetler rnek vererek;
"man, Tanr'nn Kur'an' indirdii dilde inanmaktr" diye yant ve-
rirdi. Bilindii gibi brahim Suresi'nin 4. ayetinde; "Onlara iyice a-

5 Bu iki kitabn Kahire 1938 tarihli nshalarna baknz.


6 Gerek al-Ta'alib'nin ve gerek al-Brn'nin yukardaki satrlarnn ngilizce evirisi iin
bkz. Wilson B. Bishai, Hununiy in the Arbic-Islmic World, Iowa, 1973. s.55-57.

331
latabilmesi iin, kendi kavminin dilinden baka bir dille hibir pey-
gamber gndermedik" diye yazldr. r Sresi'nin 95! ayetinde ise
".. .Apak Arapayla..." diye yazldr. 7
Kitcb al-Luma adl yaptnda Tanr'ya Arap dili ile dua etmenin,
inanmann Mslmanln bir koulu olduu, baka bir dilde ibadet
edenlerin Mslman saylmayacaklarn belirtirdi; 8
Muhammed'i sevmek slamn balca koullarndan biri olduu iin,
bu formlden hareketle kiileri Arapaya ve Araplara balamak, kendi
dilinden ve benliinden uzaklatrmak kolayl yaratlmtr. Arap mil-
liyetisinin Arapllk duygularm ve bilincini uyandrmak, canl tutmak
amacyla her dnem itibariyle bavurduu kurnaz are yukadaki
forml uygulamak olmutur. 10. v e . 11. yzylda al-Ta'alib'nin
yerletirdii ya da gelitirdii bu taktik, 20. yzyl Arap milliyetisinin
de benimsedii taktikdir. Bugn dahi hl bu yntemlerin geerliliine
tank olmaktayz. 1960 ylnda yaymlad Arap Milliyetiliinin Ta-
rihsel Kkleri balkl yaptnda bir Arap yazar, A.A. al-Dur, Mu-
hammed'i sevmenin bir bakma slamm gereini yerine getirmek
sayldn ve bundan yararlanarak Arapann ve Arabn stnln
tm Mslmanlara kabul ettirmenin ve onlar Arapllk ruhu iinde erit-
menin kolayln ve bylece Arap milliyetilii davasn yrtmenin
olasln anlatr. slamdan nce Arapann sadece Arap Yarmadas'nda
konuulan bir dil olduunu, oysa ki slamn yerlemesi ve yaylmasyla
birlikte Arapann son derece geni snrlar ierisinde (spanya'dan Orta
Asyalara dek) etkili bir dil haline girdiini ve Arap olmayan uluslarn
dillerini kendi egemenlii altna aldn (zellikle Trke bakmndan
bunun byle olduunu) ve ite tm bunlarn balca nedeninin
Mslmanlar Muhammed sevgisinde birletirmek olduunu ve
slamlamann "Araplamak" eklindeki oluumunda yukardaki
formln fevkalade gl bir rol oynadn belirtir. 9

7 Bu surenin 193-199 ayetleri hep birden gzden geirilmelidir.


8 Yaptn ngilizce evirisi iin bkz. Richard J. Mc Carthv, The Theology of al-Ash'ari,
Beyrut. 1953, s. 104.
9 A . A . al-Dur'nin bu kitab Beyrut'ta, I 9 6 0 ylnda yaymlanmtr. Yukardaki hu-
suslar iin bkz. s.46. Bu kitaptan baz paralar Bernard L e w i s tarafndan ngilizceye
evrilmitir. Bkz. Bernard Lewis, The Middle East and West. Indiana University,
1965, s.86. Ayrca bkz. R. Patai. The Arab Mind. N e w York, 1973, s.44.

332
Arap Olmayan Toplumlar Araplatrmak
Bakmndan Arapanm Rol
slama dahil olan halklar. Araplatrmak ve Arap ruhu ierisinde,
yourmak bakmndan Arap dilinin rol fevkalade nemli olmutur.
Bu rol mucize niteliinde gren bir yazar yle diyor: "Arap dili,
Arap ordularnn, ftuhat kadar byk mucize yaratmtr. Filhakika
slamn yayld her yerde Arapa, o mahallin ulusal dilinin yerini
almtr." Hem de ylesine almtr ki, bugne dek yabanclar, SuT
riye'de,- Mezopotamya'da, Msr'da ve Afrika'nn kuzeyinde yaayan
insanlar Arap diye armlard. 1 0
Arap diye arlmayan Mslman lkelerde.ise ulusal dil yine
ayn talihsizlie, yani ihmale uram ve Arapann hkimiyeti altna
girmitir. Trkler iin bu talihsizlik ok daha tahripkr sonular ya-
ratmtr; zira, fevkalade gzel ve Max Muller'in "nsan zeksnn en
gzel bir rn" olarak nitelendirdii Trke, Trk din a'lamnn ve
iktidar sahiplerinin melaneti nedeniyle adeta terk edilmitir; bylece
eitli uluslar ve tabii bu arada Arap lkelerini hkimiyeti altna alan
ve byk bir devlet kuran Trk, Arabm dilinin etkisi altnda kalarak
Trklk benliini yitirmitir.

C) Arabn Kltr ve Dn Birliini Yapan Dil esi

Arap, dil esini bir ulusu kltr ve dnce hayat bakmndan


biimlendiren en nemli bir e olarak grr ve Araplk duygusunun
glln Arapada bulur. Arap nazarnda dil, sadece szckler ve
deyimler koleksiyonundan ibaret bir ey deildir; bilakis dil, uygarlk
ve kltr demektir. 1971 ylnda yaymlad Arabism adl yaptnda
bir Arap yazar; "Dil, diyor, bir uygarlk ve kltrdr, dil birlii demek,
dnce birlii demektir, ite bir ulusu duygusal ve entelektel
bakmdan biimlendiren ey de budur." 11

10 C. Snouek Hurgroje, L'Islam er le Problme des Races, Revue du M o n d e Musulman,


1922. c.50, s. 14.
11 N. Ziadeh, Arabism "in Nationalism in Asia lind Africa", Edited by E. Kedourie, Nell
Books, 1971, s.294-303; pasaj iin bkz. s.303.

333
Arapllk ve Arap birlii davasnn nl ampiyonu saylan al-
Bazzaz' gre, Arap birliini ve milliyetiliini yapan, yaatan ve ko-
ruyan balca e dilin, yani Arapadr. Dil esini yitiren ve ko-
ruyamayan toplumlar kaybolmaya, yok olmaya mahkmdurlar. 1965
ylnda yaymlad On Arcb Nationalism adl yaptnda yle der:

"Dil, bizim ulusal imanmzn temeli demektir. O, (yani dil) biz


Araplarn ruhu ve hayat tezahrnn ifadesidir. Bir ulus ki, dilini
yitirir, o ulus mutlaka yok olmaya mahkmdur. Arabn en byk
talihlilii odur ki, kendi z dili slamn dili olarak i grmtr
ve bu nedenle Arapay korumak (savunmak) sadece ulusal bir
grev deil, ayn zamanda dinsel bir grevdir. slamn dil
(Arapa) zerindeki etkisi ve Arapann yaylmasnda, varln
korumasnda oynad rol son derece ak ve seiktir." 1 2

lerdeki sayfalarda Sati al-Husr gibi dier gl Arap mil-


liyetilerinin de dil konusunda byle dndklerini greceiz.
Grlyor ki, Trke ibadeti Arapa yaptrtmay ama edinen ve
Kur'ani Trkeye evirtmeyen, Trk dilinin Arapa karsnda zavall
durumlara dmesini zevkle izleyen Arap, "Bir ulus ki, dilini yitirir, o
ulus mutlaka yok olmaya mahkmdur!" gereini en iyi bilen ve bu ne-
denle kendi z. diline sarlan kimsedir. Bizim eriat ruhlularmzn ve
Trkeye kyan din adamlarmzn ve dier aydn zannettiklerimizin
Araptan biraz olsun bu konularda ders almalar gerekmektedir.
Biraz ilerde greceiz ki, Trk din adam ve eriats, Arabn, "di-
lini ihmal eden ulus yok olmaya mahkmdur!" formln ve inann
Trk iin deil, sadece Arapay feda etmemek ve Arap karlarna hiz-
met etmek iin kullanr.

11) ARAPLILIK DUYGULARININ


DL ES LE GLENMES

Arapilk duygularnn glenmesinde ve Arap ulusal benliinin


yeermesinde Arapann, tm Araplar bakmnda ortak ve kutsal bir dil
olmas, yabanc dillerin istilasna uramamas nem tar. Arap yazar
12 Abd al-Rahban al-Bazzaz. On Artb Nationalism, Lodon, 1965, s.42.

334
ve dnrlerin gr odur ki, Arap milliyetiliinin oluumunda
Arapa en etkin e olmutur ve eer Arapa bylesine ilgi ve ballk
gren bir dil olmam olsayd Arapllk kavram (Urubah) ve
dolaysyla Arap milliyetilii diye bir ey sz konusu olamayacakt.
19. ve 20. yzyllar ierisinde Araplarn, Osmanl mparatorluuna
dahil toplum bilincinden kendilerini kurtarp "Arap ulusall" halinde
kendi benliklerini gelitirmek ve bamszla kavumak istemeleri,
Arapann Araba zg kutsal ve stn bir dil olduu inanc sayesinde
mmkn olabilmitir. J lerde de greceimiz gibi, Arap milliyetileri
iin Arapaya ballk, slama balln da stnde bir nem ve deer
tamtr. slama ballk sayesinde Arap milliyetiliinin
salanabileceine fazla yer veremeyenler Arapaya ballk yoluyla
amalarna ulaabileceklerini hesap etmilerdir.

A) Arapaya Ballk Sayesinde Bamszlk Sava

Araptaki ulusallk bilincini ve benliini yapan elerin banda dil


geldiini kabul etmeyen yoktur. Kendi konutuu dili Tanr'nn
konutuu dil sanan ve Arapann en zengin, en kutsal dil olarak Tanr
tarafndan yaratlm olduuna inanan Araplarn, dil esi sayesinde
maddesel ve dinsel gce sahip olduklar sylenir. Kendisini bylesine
stn bir dile Tanr tarafndan sahip klnm grme alkanl Arap-
taki "kendine gven" ve kendinden olmayana stnlk duygularn
glendirmitir. Dil esinin yaratt bu duygu din esinin (yani,
slamn esas itibariyle Arap dini olduu) yaratt duyguyla birletike
Arabi byk iler baarabilecek bir ulus dorultusunda et-
ki lendirmitir. Dil sayesinde kendisini, gemite nasl byk uy-
garlklar kurabilmi ve kltr aamas yapm gryorsa, gelecekte de
ayn eyi yapabilir durumda grmtr.
Bundan dolaydr ki, gnmzde Arap lkelerinde hkmetler
Arapay y a y m a y a almlardr. 1 4 Arapann canl ve yaayan bir
dil olarak tutulmas demek, Araplar iin, bir yandan yabanc bo-
yunduruu altnda dahi ulusal benlii korumak, dier yandan da ya-
13 A m v a r G . Cleje ( E n v e r G . ezne). uge, s.15.
Ubid, s. 18-19.

335
banc egemenlie kar direnme ve bamszla kavuma yolu
demek olmutur. Bamszlk savana girien Cezayir'in ilk yapt
i, Arapann resmi dil olarak kullanlmasn istemek olmutu. Ce-
zayir'deki ulusal okullarda her gn derslere, "slam benim kendi di-
nimdir, Arapa benim kendi dilimdir, Cezayir benim kendi lkemdir"
eklinde dualarla balad anlatlr.

B) Arapaya Balln Azald Yerde slama Ballk Azalr

Baka lkelerde dil birlii esi ulusal bilincin ve beraberliin


oluumu konusunda eski nemini kaybettii halde Arap lkelerinde
kaybetmemitir. nk, Arabn en ok dikkatli olmak gereini
duyduu husus bu dil sorunu olmutur. Arapay devlet ve ulus dili
olarak canl tutmak iin her eyi yapm, her areye bavurmutur.
Ve bu konuda zellikle din adamlar byk rol oynamlardr. nk
Arapaya balln aslnda slama ballk olduu dnlmtr.
Arap yazarlarn izlenimlerine gre Arapaya balln azald yerde
slama balln da ayn oranda azald grlmektedir. Onlara gre,
Arap lkelerinde slama ball glendirmek iin Arapay
glendirmek gerekmitir. 1 5

C) slam Birliini Benimseyenler Dahi Arapann


Ortak Dil Olmas Grndedirler

slam birliinin, Arap olmayan Mslman lkeleri de kapsayacak


ekilde gerekletirilmesinin, Araplar tarafndan can gnlden is-
tenmediini ve Araplarn srf baz politik karlar nedeniyle byle bir
amaca ynelmeyi uygun grdklerini biliyoruz. slam birlii yerine
"slam lig'i" kurulmas eilimleri bu amac salamann bir aresi gibi
grnmtr. Fakat byle bir durumda dah Arabn dilei ve gayreti
Arap dilini bu %e katlanlar- bakmndan ortak klmaktr. Kahire
niversitesi retim yelerinden (ve el-Ezher mezunu) Muhammmecl

15 bici, s. 17.

336
Abu Zahrah, yakn zamanlarda, bu tezin savunucularndan olmutur.
Abu Zahrah, tm slam lkelerinin tek bir slam devleti halinde
birlemelerinin mmkn ve gerekli olmadn, nk Arap lkelerinin
snrlarn aan byklkteki bir slam devletinin yaama olanana
sahip olmayacan, fakat buna karlk tm slam lkelerinin "slam
ligi" (birlii) meydana getirmelerinin gerekli olduunu sylerken u
koulu ne srmekten kanmamaktayd:

, "...(Bu lig-biiik) Kur'an dili esasna dayanan dil birlii esini


ngrmelidir ki, bu da slam dnyasnn kltr ayniyatn,
tecansni (birliini) salayacaktr." 1 6

Arapann Arap olmayan slam toplumlarna yaylmas dncesi


Arabn hibir zaman terk etmedii ve her ne pahasna olursa olsun
gerekletirmeye alt bir dtr. Bunu her vesileyle ve her frsatta
aa vurur. 1973 ylnn Aralk aynda Riyad'da toplanan Uluslararas
slam Genlik Semineri'nin ald kararlar arasnda, Arapay Arap ol-
mayan Mslman toplumlara yayma amacnda olan tm kurululara
maddi ve manevi yardm esas kabul edilmitir. 1 7

Ill) KUR'AN'IN ARAPA NM OLDUU


NANCININ SONULARI

Arapay Arap olmayan Mslman toplumlara kutsal ve dolaysyla


vazgeilmez bir dil olarak kabul ettirmek konusunda en etkili yol, her
eyden nce Kur'an in Tanr szlerinden ibaret bulunduunu ve Arapa
(hem de Araplara hitaben) indirilmi olduunu ileri srmek ve ileri
srerken de bunu kantlama amacyla Kur'an ve hadis hkmlerine
sarlmaktr. Arabn yapt da bu olmutur ve bundan dolaydr ki,
Arap yazar ve dnrler bu iki kaynaktan kardklar hkmleri ne
srerek cahil halk ynlarna Kur'an'n bu ekilde hazrlanm olduu
16 Eb Zahran'n, bu grleri iin onun al-Mslinu adl dergideki yazlarna baknz.
c.3, say 2, s. 124. Yukardaki pasaj iin bkz. Z a f a r Ishaq Ansar. "Contemporary Islam
and Nationalisation, A Case Study of Egypt", The Workl of Islm-Die Well des 1slams,
Leiden, 1961, c.7. s.3-38, 14.
17 al-lltiliad dergisi. "The Muslim Students Association", Indiana, USA, Winter 1974.
c.l I. say 2. s.23.

337
fikrini kabul ettirmilerdir. rnein K. 19 Meryem Suresi'nin 97. aye-
tinde; "Ey Muhcmmed, biz Kur'an' Allah'a kar gelmekten saknanlar
ve 'inat ulusu' uyarman iin senin dilinde indirerek kolaylatrdk"
hkm vardr.
Bilindii zere, Meryem Suresi Mekke dneminde, yani Mu-
hammed'in henz slam kendi iinde yaad Arap kabilesine kabul
ettirmeye alt, fakat onlardan direnme grd dnemde inmitir.
Yukardaki surede geen "inat ulus" deyimi ite slama henz gir-
meyen bu Araplar iin kullanlm bir deyimdir. Yine ayn ayetteki,
"... senin dilinde indirerek kolaylatrdk" deyimi de hi kukusuz
Arapa anlamnadr. Araba gre Kur'an'm esas itibariyle Araplar iin
ve Arapa olarak indirildii aka Tanr tarafndan belirtilmektedir.
Kur'an'm Arap diliyle indirildii konusunda dier bir Kur'an
hkm de K. 46 Ahkaf Suresi'nde belirtilmitir. Bu surenin 12. ayeti
yledir:

"Bu Kur'an, zulmedenleri uyarmak ve iyi davrananlara mjde


olmak iizere 'Arap diliyle' indirilmi, kendinden ncekileri
dorulayan bir kitaptr."

K. 13 Ra'd Suresi'nin 37. ayetinde ise; "Biz Kur'an' Arapa bir yasa
olarak indirdik..." hkm vardr. Ayn surenin daha nceki bir ayetinde
(ayet 30); "Ey Muhammed, sana vahyettiimizi okuman iin seni de on-
lardan nce nice mmetlerin gelip getii bir mmete gnderdik -ki o
nmet, Allah' inkr eder- ..." eklinde bir hkm bulunur. Burada
geen, "...seni de ...bir mmete gnderdik -ki o mmet, Allah' inkr
eder-" szleri dorudan doruya Araplar tanmlar. Bilindii gibi, K. 13
Ra'd Suresi de, tpk K. 19 Meryem Suresi gibi, Muhammed'in daha
Mekke'deyken, yani Mekkelilerin kendisini peygamber olarak
tanmadklar, kendisiyle alay ettikleri bir dnemde inmitir. Ayet
tamamyla Arabn niteliini kapsar bulunmaktadr. Arap milliyetisi
bakmndan K. 12 Yusuf Suresi'nin 2. ayeti olan, "... onu akl edesiniz
diye Arapa olarak Kr'cn'da indirdik..." hkmnden balayp, K. 39
Zmer Suresi'nin 28. ayetiyle; "...ekinsinler diye Arapa, erisi-
briis olmayan, dosdoru Kur'cn bu..." ve sonra K. 41 Fussilet Su-
resi'nin 3. ayeti olan, "... bir kitaptr ki, tamamyla aklanmtr.
Arapa Kur'n'dr bilen toplulua..." ve yine ayn surenin 44. ayeti olan;

338
"Biz bu Kr'cn ' yabanc bir dille ortaya koy saydk, ayetleri uzun uzun
aklanmal deil miydi? Bir Araba yabanc bir dille sylenir mi? der-
lerdi..." Ayrca K. 42 r Suresinin; "... ve ite sana, bylece Arapa
Kr'a' vahyettik, kentlerin csl ve temeli olan Mekke'yi ve evresindeki
tiim bentleri korkutman, geleceinden phe olmayan topluluk gnn
haber verecek o giiniin deletiyle korkutman iin..." hkmyle srp
gider, eer uzatmamak gerekiyorsa, K. 43 Zuhruf Suresi'nin 3. ayeti olan,
"Kuku yok ki biz, akl edesiniz, anlayasnz diye Kr'a' Arap diliyle
meydana getirdik" hkmyle bitirip, gereken zemini hazrlamak en
salam bir yntem olmutur. Kukusuz ki, bu seriye eklenecek daha
bakalar oktur. rnein, K. 44 Duhn Suresi'nin 58. ayeti; "Gerekten
de iit alsnlar diye Kur'cn' senin dilinde indirdik, okuyuunu da ko-
laylatrdk" diyerekten Arabi daha da evke getirmek iin olduka ye-
terlidir, zira Tanr gya Araba dorudan doruya hitap etmektedir.
Bunun yannda K. 16 brahim Suresi'nin 4. ayetindeki, "Onlara iyice an-
latabilmesi iin kendi kavminin dilinden baka bir dilde hibir pey-
gamber gndermedik" eklindeki hkm vardr ki, Kr'an'm Arap
kavmi iin ve Arapa indirildiinin bir baka kant olarak ileri srlr.
Bu arada K. 43 Zuhruf Suresi'nin 5. yetinde, yer alan ve Kr'an'm
dorudan doruya Arap iin indirildiini daha da kuvvetli ekilde ifade
eder nitelikteki, "Haddi am bir topluluk olduunuzdan dolay size
Kur'an' bildirmekten vaz m geelim?" hkmn de gz nnde tutacak
olursak, Arapann Arap bakmndan nasl yklmaz ve terk edilmez bir
temele oturtulduunu ve nasl Araplar birletirici ve Arap olmayan
Mslman eleri de Araba balayc ve Araplatrc bir g ka-
zandn kolaylkla anlarz.
Arapay renmenin dinsel grev olduunu belirten din kurallar
da oktur. "Huccet-iil slm" lakabna layk grlm bulunan al-
Gazali, baz hadisleri bu dini grevin temeli olmak zere rnek verir.
Bunlardan biri udur: "Benim mmetimin yapaca en mkemmel i,
Kur'an' ezbere tekrarlamaktr. inizde en hayrl olanlar Kur'an'
renen ve retendir. Tanr'mn insanlar ve onun sevdikleri hep
Kur'an okuyanlardr." Bu hadisi al-Gazali, Mslman her kiinin
Arapa renmesi zorunluluuna karlk olarak ne srer ve Ihy
Ulum cl-Din adl yaptnda buna benzer grlerini belirtir. 1 8
18 Kahire, 1933 b a s m , c . l , s.245.

339
Halife mer'in valilere verdii bir emirde Arapa reniminin
salanmas istenmitir. Arapa renmenin kiinin akli melekelerini
artraca ve kiiyi erdem sahibi klaca anlatlmtr. Sadece bu
bakmdan deil, Kr'an'n Arapa olarak okunmas gerei nedeniyle
de Arapa bilmenin gerei ngrlmtr. Suyut, al-tk ft'ulm al-
Kr'n[C) adl kitabnda Kur'an'n Arapa okunmasnn fazilet
olduunu gsterir hadisleri sralamtr.
Ab Hreyre, Kur'an okumann en yararl bir i olduunu belirtirken
ie melekleri kartrr; rnek verdii hadislere gre, evinde Kur'an oku-
nan kiinin evine melekler gelecektir, o evde bolluk olacaktr. Ve kimin
evinde Kur'an okunmazsa orada yoksulluk hkm srecektir.
bn Mes'd, biraz daha cazip bir sunula Arapa Kur'an okuyan
her kiiye okuduu her harf iin on dl verileceine dair hadisleri
gsterir. Ab A m r bn li ise Arapa bilmeyi din bilgisi olarak zo-
runlu klan hkmleri iler. 2 0
slamn bu verileriyle beyni ykanan Trk yavrusuna ve Trk
insanna Arapa yerine Tiirkeyi sevdirmek ya da Kur'an' Arapa ye-
rine Trke okutmak mmkn mdr? Mmkn olabilmi midir?
Eer Atatrk kp da eriat bataklndan bu milleti kurtarmasayd
Trke diye bir ey muhtemelen kalmam demekti.

A) Kur'an'n Arapadan Baka Bir Dile evrilemeyecei


nancnn A r a p karlarna Destek Yaplmas

Kur'an'n Tanr szlerinden meydana geldii ve Arapa olarak her


eyden nce Araba hitaben indirildii iddialarn, bu ekilde
Kur'an'dan alnma ayetlere dayattktan sonra artk bir adm daha
atmak ve Kur'an' Arapadan baka bir dile evirmenin dinsizlik ve
kfirlik olacan ileri srmek kolaylar. Bundan 50 yl kadar nce, o
zamanlar el-Ezher Camii imamln yapm bulunan M u h a m m e d
akir adnda bir Msrl din adam, "Kutsal Kur'an' yabanc dillere
evirmek isteyenleri amzn dinsizler grubu olarak nitelendirmekte

19 Kalkiita, 1857 (Bibliotheca Indica ed.), s.266.


20 Bu hadisler iin bkz. A n w a r G. C h e n j n e , tgc. s. 12.

340
neden tereddt edecekmiiz?" diye haykrmaktayd. 2 1 Bu szleri sarf
ederken yazar, Kur'an'n Trkeye evrilmesi ynnde Trkiye'deki
gayretleri dnmekteydi zellikle. Kendisi esasen Trk dev-
rimlerinin en byk dmanlarndan biri olmu ve halifeliin
kaldrlmas dolaysyla Trke di bilemi, kin beslemitir.
Yazar, yukardaki kfr ve itham yapmakla kalmam, tpk
Hristiyanln ortaada ncil'in Latinceden baka bir dile
evrilemeyeceini ileri sren kara zihniyetiyle, Kur'an'n hibir
szcnn ve deyiminin baka bir dile evrilemeyeceini, dei-
tirilemeyeceini ve evirmenin, deitirmenin byk gnah olduunu
savunmutu: "slam dnrlerinin, Muhammed'den itibaren
zamanmzn yenilikler ve deiiklikler dnyasna gelinceye dek
grlerini izleyecek olursak grrz ki, Kur'an'n baka bir dile
evrilemeyeceini tasvip ve aksine bir davran yermek konusunda
kuku vaki olmamtr. Hibir yazar, Arapa bakmndan ne derece
stat olursa olsun, Kur'an'n bir tek szcn bir baka szckle
deitiremez, velev ki bu szck dierinin mutlak surette bir benzeri bu-
lunmu olsun" 2 2 dedikten sonra: "uras muhakkak ki" diye devam eder
gururla, "Kur'an'n evirisini yapmak caiz deildir, nasl ki onun kap-
sad bir tek szc deitirmek ya da yerine Arapa bir baka deyim
kullanmak ya da bir ayeti veya szc bulunduu yerden baka bir
blme ya da sureye aktarmak ayn ekilde gnahtr... slam dinini en
uygun ekilde yaymann yolu, kitab indirildii ekilde uy-
gulamaktr." 2 3 Yazara gre, Kur'cm'm Tanr tarafndan indirilmi bu-
lunan dier tm kutsal kitaplardan fark, onun Arapa nitelikte oluu ve
kendine zg bir srayla hazrlanm, bulunuudur: "...Bundan
dolaydr ki, Tanr, ayet cinler ve insanlar, Kur'an'a benzer bir kitap
hazrlamak iin abalarn bir araya getirseler ve alsalar, yine de
bunda baarl olamazlard. ayet Ku'an, Tanr'dan baka bir kaynaktan
km olsayd, onda nice elimeler bulunurdu demitir" 2 4 diye ekler.

21 M u h a m m e d akir'in bu yazs Sir T . W . Arnold tarafndan ngilizceye evrilerek "On


tle Translation of he Koran Into Foreign L o n g u a g e " bal a l t n d a The Mslim
World dergisinin 1926 tarihli 16. cildinde (s. 161-165) yaymlanmtr.
22 bid. s. 164.
23 bid. s. 162.
24 bid, s. 164.

341
Yazarn dnce tarzndaki isabetsizlik kendisini kolaylkla gstermekte.
Zira Kur'an'da "elime" olmad iddiasn Kur'an'm Tann'dan gelme
olduunun kant olarak ileri srmektedir. u durumda, elime
olduunun ispat halinde bu iddia kecek demektir. Kur'an'da pek ok
elime olduu ise saysz defa kantlanm bulunmaktadr. "Dinde zor-
lama olmaz!" eklindeki Kur'an hkmyle, "din iin cihat!" emirlerini
tekrarlayan hkmler arasndaki elime, yle geliigzel ortaya
atlabilecek rneklerden biridir. te yandan Kur'an 'daki dilden ok daha
mkemmel ve gzel dilde Arapa yaptlar olduunu yine Arap yazarlar
syleyebilmilerdir.

1) Kur'an'm Arapacla Baka Dillere evrilemeyecei


ddialarnn Gemi Yzyllara inen Kaynaklar
Muhammed akir'in yukarya aldmz satrlar 20. yzyln ilk
yars ierisinde yazlmtr. Fakat ayn tez, o tarihden bu yana ayn
evk ve hrsla ilenmeye devam etmitir. Asl kklerini ve gcn
yzyllar gerisinden, daha dorusu slamn douu anndan alr bu tez.
Kur'an'n Arapadan baka bir dile evrilemeyecei grn amaz
bir inat ve katlkla benimseyen softa hukukular, bu inanlarn
desteini dorudan doruya Kur'an hkmlerinde ve hadis kaynanda
ararlar. Onlara gre Kur'an'm Arapa olarak indirilmi olmasnn ne-
deni, Arapanm zengin ve emsalsiz bir dil olmasndandr; zira, Arapa
ylesine mkemmel ve stn bir dildir ki, bu dilde yazlm yazlar,
ayn dakik, anlaml, nansl deyimler ve tmcelerle bir baka dile
evirmeye olanak yoktur. Ve hele bu szler, Tanr'mn azndan kma
bir Arapayla sylenmi olduundan, bunlar evirmek ok daha ola-
nakszdr. al-Taberi'nin Tafsir adl yaptnn birinci cildinde bu konu
enine boyuna ilenmitir.
Hanefi mezhebi hari dier tm mezhepler yukardaki tezi slamn
daha ilk anlarndan itibaren benimsemi ve gelitirmilerdir. Bu tezin
ampiyonluunu al-af (doum: 150 Hicri) yapmtr. Muhammed'in
uzaktan arkabas olan al-af, daha o dnemlerde Arapann stnl
dncesinin en ateli savunucularndan olmutur: "Hibir beeri
varlk, meer ki bir peygamber olmu olsun, Arapaya tam anlamyla
tasarruf etme gcne sahip deildir" derdi. Ona gre her Msliimann

342
birinci grevi, Arapay en iyi ekilde renmektir; ancak bu tak-
dirdedir ki, Mslman bir kii Tanr'dan baka Tanr olmad ve Mu-
hammed'in de onun elisi bulunduu gereini takdir edebilir ve
Tanr'nn kitabn ezberleyebilir, okuyup tekrarlayabilir ve tekbir ge-
tirebilir: "Kim ki (Arapay) renir, onun fazladan kazanlar ola-
caktr. O Arapa ki, en son gelen Peygamberin dilidir ve Tanrnn in-
dirdii kitap hkmlerinin Peygamber tarafndan aklanmas iin
Tanr tarafndan yaratlmtr" derdi. Ayn ekilde ve yine yukardaki
nedenlere dayanarak al-Chiz, al-Hayavan adl kitabnda Arapay mu-
cizevi bir dil olarak tanmlamak zere "Hikmet al-Arap" deyimini kul-
lanrd. Kullanrken de Arapa bir yaznn ve zellikle Kuran'n
Arapadan baka bir dile evrilemeyeceini ve evrildii takdirde bu
mucizevi niteliini yitireceini anlatmaya alrd. 2 3
Acem asll olmasna ramen bn Kuteyba (doum: 213 Hicri) dahi
Arapann stn ve tm dier dillerden mkemmel bir dil olduunu ve
bu itibarla Kur'an'm Arapadan baka bir dile evrilemeyecei
grn savunmutur. 2 6
Kur'an'm baka dillere evrilemeyecei grnn en hararetli ve
kararl savunucularndan biri de mam Gazali'dir. lzam al-Avam adl
yaptnda 2 7 Kur'an'm hibir kimse tarafndan, velevki bu kii
Mslman olmu olsun, baka bir dile evrilemeyeceini syler ve
Tanr szlerinin byle bir eviri vesilesiyle farkl anlamlara ge-
tirilmesi olaslklarnn ok byk tehlikeler yaratacan ve bundan
dolaydr ki, her trl areye bavurmak suretiyle bu tehlikenin nne
gemek gerektiini belirtir. 2 8

2) Arapann "Emsalsiz", "En Zengin" ve Baka Dile


"Sadakatle evrilemez" Bir Dil Olduu ddilar. Bu Nedenle
Kur'an'm Arapadan Baka Dile evrilemeyecei
Muhammed'den bu yana Arapann en mkemmel, en gzel, eine
asla rastlanlamaz zenginlikte bir dil olduu konusunu ileyen slam
25 Bkz. al-Chiz. Kirub al-Hayavan. Kahire, 1325/1907, c . l , s.38.
26 Bkz. bn Kuteybe, Kihb nukil al-Kur'n (yazna Leide: slanbul Kpriilii Ktphanesi
defleri, No.211).
27 Tanr'nn Nielikieri balkl bu yapln Kahire. 1932 b a s m n a baknz.
28 Bu konuda bkz. A.L. Tibavvi. "Is thc Qur'an Transletable?", in tle .Muslini World, Ocak
1962. c.52, say I, s.6. 12, 13.

343
yazarlar sayszdr. Bu iddia bugn dahi srdrlmek istenir.
Arapann bu stnln savunanlar ierisinde b Fris'ler, bn Du-
rayd'lar (bn Dreyd), bn al-Anbr'ler (bnl' Enbn), al-
Zemhr'ler, ahrastan'ler ve daha niceleri vardr.
bn Fris, al-ahibi fi fkl al-luga adl yaptnda 2 9 fikir ve
dncenin Arapada olduu kadar baka hibir dilde "isabetli" ve
"doru" bir ekilde izhar edilemeyeceini belirtir.
Ona gre, baka dillerde fikir teatisi olduka zavall bir seviyededir,
nkii yaplan ey, sadece dnceyi bakasna nakletmektir. Bu
bakmdan Arapann, tm gzelliini ve anlamm muhafaza ederek
baka dillere evrilmesine olanak yoktur. Yine ona gre, Tann'nn
baka dillerde indirdii kitaplar Arapaya evrilebilir, fakat Arapa ve
Kur'an baka dillere evrilemez. rnein, ncil'in Suryanice ya da
Habeeye, Yunancaya ya da Tevrat'n ve dier Tanr buyruu ki-
taplarn Arapaya evrilmesi mmkndr, ama Arapann baka dillere
evrilmesi mmkn deildir. Zira bn Fris'e gre; "Mecazi anlatmlarn
kullanlnda Arap olmayanlar bizimle asla yanamazlar." 3 0
ahrastan Kitab Niyatu'l-kdcm Fi'ilmi'TKalam adl eserinde
Arapann gzellii ve esizlii konusunda hayranlklarn dile getirir.
Ona gre Arapa gzeldir, fakat Kur'cu dili olarak daha da gzeldir ve
daha da esizdir: "Arapayla yazlm en zarif bir tmceyi Kur'an'n
herhangi bir sresiyle kyaslaynz, (greceksiniz ki) bunlar arasndaki
farkllk Arapayla dier diller arasndaki farkllktan daha da
byktr." 3 1 Ayn ekilde "Muhammed'in gnlk konumalaryla
onun azndan vahiy yoluyla kan szler arasnda fark vardr ve bun-
lar ayrmak kolaydr. Tann'nn Muhammed marifetiyle sylettii
szlerde mucizevi bir gzellik ve stnlk vardr. Bundan dolaydr ki,
o hibir ozann ve yazarn Kur'an'daki szlere benzer gzellikte eser ve-
remeyeceklerini iddia etmitir ve drt yzyl boyunca (yani Mu-

29 b Fris (Abu'l-Husayn Almed...). al-ahibi fi fkl al-luga va Sunan al-Arab J?


kalmihna. Kahire, 1910 basm.
30 Yukardaki pasaj Igaz Goldziher tarafndan al-Suyt'in Muzhir adl eserinin I.
b l m n n 153.-157. sayfalarnda alnmtr. Bkz. I. Goldziher, Muslim Studies.
Egl. Trail si, Chicago, 1967. s.196.
31 al-ahrastan'in bu kitabnn ngilizce evirisi N e w York Public Library'de; al-
Shahrastani, Kitab Niluyati'l-kdan Fi'Umi'l Kakm, London, 1934, s.142.

344
hammed'den ahrastan'nin dnemine kadar) hibir insan hibir
dnemde, tm sahip olduu dehaya ramen, Kur'cn dilini taklit ede-
memitir. Bu taklit edilemezlik Kur'cm'n mucizevi bir eser olduunun
kantdr." 3 2 Esasen Tanr dahi bunun byle olduunu sylememi
midir? Tanr dahi Kur'cn'daki dille kendi kendisine vnmemi midir?
"te Kur'an'n 5. suresinin 110. ayeti; bu ayet bunun bir kant olarak
karmzdadr" diyor ahrastan. Zira bu ayette anlatlmtr ki,
Kur'cn in harikulade gzelliini kefeden hatipler, "Bu byden baka
bir ey olamaz!" diye haykrmlardr. 3 3 Buna atfendir ki, Muhammed,
Kur'an'm 28. sresindeki 49 ayete istinaden ozanlar ve hatipleri
A'/ '/; 'daki dile benzer bir yarmaya davet ederek Kur'an in mucizevi
kudretini tantlamaya almtr.

3) el-Ezher Bugn Dahi Kur'an'n


Arapaclan Baka Dillere. evrilmesine Kardr
Bir iki hoca hari, el-Ezher'in tm mensuplar Kur'cn in Arapadan
baka dillere evrilemeyecei grn oybirliiyle savunurlar. 3 4
Onlar bu olumsuz tutuma srkleyen ey, Arapay kutsal bir dil
eklinde yaatma dileidir. Eer Kur'an baka dillere evrilecek olursa
ve eer Arap olmayan Mslman toplumlar slam kendi dillerine gre
uygulayacak olurlarsa, bu takdirde Arapann slamdaki stn ve zel
deerinin kaybolmu olacan dnrler. Bu dnce nedeniyledir
ki, "Kur'an' Arapadan baka dile evirmek gnahtr" fetvasn verirler.
eviriyi yasaklarlar, fakat, gya taviz veriyor gibi grnmek iin,
Kur'an'n sadece "mealen" (anlam itibariyle) baka dillere aktarlmasna
izin verirler.

32 M, s. 143.
33 bid, s. 143 vd.
34 el-Ezher tarafndan yaymlanan Macalla (Mecelle) adl derginin ubat 1959 saysnda
eyh Salut'un y a z s n a baknz. Kur'cn Arapadan baka dillere evrilebilecei
grn b e n i m s e y e n hocalar arasnda Ferit Mecd, Mustafa el-Sabri gibi adlar vardr.
Bu konuda bkz. H. Lazarus-Yafeh, Co/emporay Religious Tlouglt Among tle
Ulema of al-Azhar, Asia and Africa Studies, 1971, c.7, s.21 1-236, 223. Kr'an' li-
beral evirisine olanak bulunduunu syleyenler bu grlerine tank olmak zere
M u h a m m e d ' i n bu t r evirilere ses karmadn ve hatta yabanc devlet bakanlarna
Kur'an'dan baz nakiller, pasajlar yollam olduunu rnek verirler. Bu konuda bkz.
Muhamed al-Ghamra\v, "Problems of Traslatio of tle Holy Qur'an". Maca/la.
Mays 1967, s. 185-189.

345
B) Kur'an'm Baka Dile evrilemeyecei
ddialarnn Altnda Yatan Dier Gizli Amalar

slan kendilerine smr arac yapanlarn dayandklar iddia odur


ki; Kur'an yle herkes tarafndan anlalabilecek bir kitap deildir, bu
kitab ancak mstesna zek ve bilgiye sahip olanlar anlayabilir ve ancak
onlar en anlalr ekliyle onu halka anlatabilirler. Bu kurnaz taktik
olduka geerli olmu ve din adamlarnn saltanatn yaratmtr.
Bylece bir yandan halk cahil brakmak, dier yandan Kur'an in ne
anlam tadn aklama yetkisini kendilerinde tutmak suretiyle halk
zerinde maddi ve manevi egemenliklerini kurabilmilerdir. Kur'an'm
gerek dil bakmndan ve gerek kapsad anlam itibariyle pek anlalr
olmad, "ak ve seik" bulunmad aikrdr.
Ne var ki, bu "mulaklk" ilahi bir dnce gerei olarak deil,
fakat beeri nitelikteki nedenlerden domutur. Bir kere Kur'an dilinin
l Araplarna zg lehe ile hazrland ve bu dile iyice vkf ol-
mayanlar iin "gizlilikler", "anlalmazlklar", "kapallklar" arz ettii
kabul edilir. te yandan yabanc kaynakl szcklerin ve deyimlerin
Kr'an'&d yer alm olduu ve bunlarn anlamlarnn kolaylkla ortaya
koyulamad eklenir. Bu nedenle Arap olmayan Mslman toplumlar
iin Kur'an i anlamak fevkalade g bir ey saylr.
Hatrlatmak gerekir ki, Muhammed her ne kadar l Araplarna
fazla deer vermese de, onlar kazanmak ve kendi amalarna uy-
durmak iin onlara, onlarn en iyi anlayabilecekleri bir dilde hitap et-
meyi uygun grmtr. Ve ylesine bu leheyi kullanmtr 'ka,
okumu kiilerin ve hatta dil bilginlerinin dahi bazen anlatmakta
glk ektikleri bir yapt yaratmtr. Nitekim nice nl Arap bil-
ginleri, bunun byle olduunu dorulamlardr. rnein al-Asma', 3 5
ki 8. yzylda Arapann tm inceliklerine ve Arap gramerine en fazla
vkf kii saylr ve Kitab al-faras'm yazardr gerek Kur'an ayetleri ve
gerek hadisler arasnda mulak grdklerinin aklamasn yapmaktan
kanrd. Kendisine neden byle yapt sorulduka u yant verirdi:

3 5 Miladi 7 4 0 - 8 2 8 arasnda y a a m t r

346
"l Araplar falanca deyimin falanca ya da filanca anlam
tadn sylemektedirler. Fakat onlarn bu demelerine gre bu
deyimlerin Kur'an'da... ne anlama geldiini bilemem." 3 6

C) Kur'an'm A r a p a d a n Baka Deyim Kapsamad ddias

Yukardaki tezi savunanlar Ku'an'm Arapadan baka dillere


evrilemeyecei, nk Tanrnn azndan Arapa olarak inmi
olduu iddialarn o derece ileri gtrmlerdir ki, Kur'an'da
Arapadan baka pek ok yabanc deyim ve szck bulunduu halde
bu gerei inkr edercesine Kur'an'm zbez Arapa olduunu ve
katksz karmam bir Arapayla indiini, yabanc hibir deyime,
hibir sze yer vermediini ileri srmlerdir. mam Gazali, ken-
dinden ok nceleri savunulagelen bu iddiay benimsemi ve bu ko-
nuda daha nceleri Abu Ubayda ve al-f ve dier slam ila-
hiyatlar tarafndan belirtilen grleri ilemitir. 3 7
Yine ayn ekilde al-Taber, Kur'an'da yer alm bu.unan yabanc
asll deyimlerin ve szlerin aslnda Arapa olduunu syleyerek,
eer bunlar A c e m c e ya da Habee veya baka dillerdeki deyim ve
szlerle benzerlik arz ediyorsa, bunun sadece bir tesadften ibaret bu-
lunduunu ileri srmtr. Hatta bu temelsiz iddialarn biraz daha
genileterek yabanc asllym gibi grnen bu baz deyim ve
szcklerin eskiden Arapada yerlemi ve bylece Arapalam
olduklarn anlatmaya almtr. al-Taber gibi Suyut de, al-Itkan
adl yaptnn birinci cildinde bunun byle olduunu belirtmitir.- 18
Tm bu ve buna benzer iddialar 11. yzyldan (Hicri 5. yzyl) bu
yana srekli tekrarlanm ve gelitirilmi, zamanmz modern Arap ya-
zarlar arasnda da itibar grmtr. 20. yzyl Arap milliyetilerinden
eyh Muhammed akir (ki, dncelerine biraz nce deinmitik) ve
asl Muhammed Raid Riza bu konuya en ok eilenler arasndadr.

36 bn Hakan'n Vafayat al-A'ym adl yaptnda "Ab Sad Abd Allah Malik B. Ku-
rayd al-Asma'i" adl b l m e baknz. ngilizce eviri iin bkz. bn Khallikan. Bi-
ograplical Dictioay, Slane evirisi, c.2, s. 123-125.
37 A L. Tbavvi. age. s. 13.
38 al-Suyut'ni ul-lkcmfi'lm al-Krtin adl yaptna baknz.

347
Raid Riza, bir yandan Atatrk inklaplarna saldrrken, dier yandan da
Kur'art'n Trkeye evrilmesi iin giriilen gayretlerin karsna di-
kilmi ve bu tr abalan dinsizlikle sulamtr. 39 Ayn temay ileyen
bir dier Arap yazar, Muhammed Ferid Vecdi, Nural-slam adl dergide,
yukardakiler kadar kesin olmamakla birlikte, Kur'an'n, metin olarak ve
harfiyen Arapadan baka bir dile evrilemeyeceini, fakat "meal"
eklinde evrilebileceini sylemitir. 4 0
Kur'a'n Arapadan baka yabanc bir dilde szck ya da deyim
kapsamad iddialar geree aykrdr. Zira Kur'an'da branice,
Habee, Latince, Rumca, Trke ve Aramaik dilinde olmak zere
yabanc dillerden alnm pek ok szck ve deyim yer almtr.
Bunun da nedeni, Muhammed'in Hristiyan ve Yahudi din adam-
laryla temas sonucu onlardan aktarma yapm olmasdr. Din ko-
nusunda baz dncelere Arapa karlk bulmad iin bunlarn
yabanc kaynaktaki asllarn ya aynen ya da biraz farkl ekle so-
karak almtr.
rnein Kur'an szc bile Arapa deildir; branicedir ve Ya-
hudilerden alnmtr. Daha dorusu Muhammed'in kulland Kur'an
szc branice "Kara" ya da "Mikra" szcklerinin karldr. Bu
szckler branicede "okumak", "nakletmek", "hikye etmek", "yol"
gibi anlamlara gelir. Ve Yahudiler bu deyimi, kendi kutsal kitaplar iin
ve daha dorusu bu kitabn okunmas, tetkiki iin kullanrlar. Arapada
da Tanr kitabnn okunmas, nakli vs. gibi anlamlara gelir. .
Kur'an'n blmleri iin kullanlan "faraka" szc, branice
"farak"tan alnmadr ki, o da "blm", "fasl", "ksm" demektir.
Yine bunun gibi Kur'an'daki blmler iin kullanlan sure
szcnn asl branice jHraftr ki, o da bir duvar meydana getiren
talar demektir, dolaysyla bir kitabn satrlar anlamna gelir 4 1
Yine Kur'an da yer alan "srat" szc Latince "strata'dan
alnmadr ve yol demektir. Muhammed dneminde Suriye'deki

39 Bu konuda bkz. Raid Riza, Tafsir al-Manar, Kahire, 1928, c.l 1. s.314; H . A . R . Gibb.
Modern Trends in islam. Chicago. 1947. s. 131, not 1; A.L. Tibawi, age. s.8.
40 Bkz. Nur al-lslam dergisi, c.3, s.59.
41 Bu konuda bkz. D o z y , Essai Sur l'Histoire de l'lslamisme Lodon, 1879, s. 111 vd. De
lacy o'L'eary. Arabiu Beforc Muhammed. London, 1927. s. 184.

348
Hristiyanlar bu szc genellikle "yol" ve zellikle "cennete giden
yol", "din" anlamnda kullanrlard. Kr'an'da da ayn anlama gelmitir.
te yandan Kur'an'n.4 Nis Suresi'nde geen "mikat" ve K. 12
Yusuf Suresi'nde geen "seyyid" ve K. 84 nikak Suresi'nde geen
"har" szckleri Habeedir. Yine ayn ekilde Kur'an'n eitli su-
relerinde geen blis szc, Rumca "Diabolos"un hafif
deitirilmi eklidir. 4 2 Bu listeyi bylece uzatmak mmkndr. Bir
fikir edinilmesi iin yukardakileie yetinmek istedik.

D) Kur'an'n Baka Dillere evrilebilecei

Arapann zengin, stn ve kutsal bir dil olduunu sylemekle bir-


likte Kur'an'n Arapadan baka dillere evrilebileceini kabul eden
yazar ve dnrlere (hem de Arap ve dier Mslman yazarlara)
rastlamak mmkndr. Bu konudaki grler, tpk bunun tersi olan
dier grler gibi, yzyllar gerisine iner ve kaynan slamn ilk
balang dnemlerinden alr. Arap ve Acem yazarlardan ve zellikle
dil bilginlerinden, bunlarn dayandklar eriat hkmlerinden
reniyoruz ki, M u h a m m e d daha hayattayken Kur'an Faris diline
evrilmitir ve M u h a m m e d buna ses karmamtr. Hatta bizzat ken-~
disi, zaman zaman Faris ve Habe dilinden deyimler kullanmak su-
retiyle bu dillere olan eilimlerini ortaya koymutur. rnein,
Habee, "sene, sene" (gzel, gzel) ve Farisce "keh, keh" de-
yimlerini kullanm olduuna dair hadisler vardr. Bunun byle
olduunu Diyanet leri Bakanl'nca 1970'de yaymlanan Sahl-i
Buhar Muhtasar...'ndan anlamak m m k n d r . 4 3 Ne hazindir ki,
Kur'an'n Acemceye evrilebileceine dair Muhammed'in szlerini
benimseyen Diyanet leri Bakanl bu ayn Kur'an'n Trkeye
evrilebileceine dair yzyllar ncesi Mahmut Kagarl tarafndan
ileri srlen hadislere itibar etmez ve din adamnn yzyllar boyunca
Trkeyi yok etme pahasna sapland kara zihniyete yeni bir yn
vermek istemez. Oysa ki, Muhammed'in Arapadan baka Faris ve

42 Bu konuda daha geni bilgi iin bkz. Turan Dursun, Kr'a Ansiklopedisi. Kaynak
Y a y n l a n , c.7, s . 2 2 4 vd.: bkz. Solomo D. Goitein, Juifs el Arabes. Paris, 1957, s.49.
43 Ankara, 1970, c.8, s.424-425, Hadis No. 1281.

349
Habe dillerine yaknlk gstermi olduuna kant saylan yukardaki
hadis, Kur'an' Acemceye evirmek isteyenler elinde nice zamandr i
grmtr. Sadece sz konusu hadis deil, bunun dnda da baka
hadisler bulmak suretiyle ranl yazarlar ve bilim adamlar Kur'an'
kendi zdillerinde renmenin arelerini ok eskiden beri aram ve
bulmulardr.
eyh M a h m u d Abu Dakikah'n Nur al-slam dergisinde kan (c.3,
s.33-34) "kelime Fi Tarcamat al-Kur'n al'Karim" balkl bir yazda
ran halknn vaktiyle Salman al-Faris'ye mraatta bulunarak K. 1
Fatiha Suresi'nin kendilerine Acem dilinde yazlmasn talep ettikleri
ve Salmann bu talebi yerine getirdii, bylece Kur'an'n Acem di-
liyle dualara temel yapld ve Salman'm bu durumu Muhammed'e
sunduu, Peysamber'in de bu tutumu yermedii, yani onaylad be-
lirtilir. 44
Ad geen hadis hkmn ve yukardaki olay reddedenler ve Pey-
gamberin buna benzer bir davranta bulunmadn iddia edenler yok
deildir. Fakat her ne olursa olsun, nemli olan cihet, tm her eye
ramen ranlnn bunu kendisine tarihsel bir temel kaynak yapm
olmas ve byle bir hadisi kendi iine yarar gte bir kant haline ge-
tirmi bulunmasdr. Daha ilerde de greceimiz zere, bizim kendi din
adamlarmz ve ulema snfmz, braknz mensup bulunduklar
Hanef mezhebi kurucusu Ab Hanife'nin bu dorultudaki tutumunu ve
Arap kaynaklarnn Kur'an evirisine olanak salayan ynlerini, fakat
Kagarl Mahmud'un ortaya kard hadisleri bile deersiz bulmular
ve bunlar "sahtedir" diye kenara atarak, Kur'an'm Trkeye
evrilemeyecei hususunda insafsz ve vicdansz bir davran ye
tutmulardr. Bylesine Trke ve Trkeye dmanlk gstermilerdir.
imdi yukardaki konuya devam edecek olursak; yine Arap kay-
naklarndan renmekteyiz ki, Muhammed, Kur'an'm sadece Faris di-
lindeki evirisine ses karmamakla kalmam, eitli lehelerde okun-
masna ve hatta benzeri baz deyimlerle deiiklikler yaplmasna izin
vermitir. rnein, bn Hacar, Kur'an'n sadece yedi leheyle farkl
biimlerde okunmasna deil, ayn zamanda birbirine benzer deyimlerin

44 Bkz. eyh M a h m u d Dakikah, "Kalimal Fi T a r j a m a t al-Kur'an al-Kerim", Nur ul-


lsln dergisi, .3. s.33-34. Bu yaz k o n u s u n d a ayrca bkz. A.L. Tibawi, age, s.5.

350
yer deitirilmesi biimindeki okunmasna dahi Muhammed'in izin
verdiini ve u duruma gre Kr'an'n Arapadan baka dillere pekl
evrilebileceini ve evrilmi nshalarn resmen kullanlabileceini ve
okunabileceini beyan etmitir. 4 "' Ku'a'n yedi farkl leheyle oku-
nabileceine dair ve Muhammed'in, "Hangisi kolaynza gelirse o
leheyle okuyun!" sznii kapsayan hadisleri Taber'de ve Buhar'de bul-
mak mmkndr. 4 6
Yine bn Hacar'n ifadesine gre, daha sonraki arihler, Kur'anin
benzer deyimlerle (sinonimlerle) okunmasna imkn olduunu
sylemiler ve nitekim Peygamber'in yakn arkadalarnn Kur'an'
kraat srasnda, bazen hatrlamakta zorluk ektikleri deyimler yerine,
baka benzer deyimler kullanm olduklarn nakletmilerdir. 4 7 Hatta
Muhammed'in en yakn arkadalarndan biri olan bn Mas'ud'un
sylediklerine baklrsa, Kur'an'm anlam itibariyle dahi okunmas
mmkndr.
Kur'an'm Arapadan baka dillere ve zellikle Faris diline
evrilebilmesi konusunda asl nemli adm, Hanef mezhebi kurucusu
Abu Hanife tarafndan atlmtr. Bilindii zere, Hanef mezhebi
Trklerin de byk ounlukla mensup olduklar mezheptir 48 Abu Ha-
nife'ye gre Kur'an'm Faris dilinde kraati mmkndr ve onu bu dilde
dua kitab olarak kullanmak kabildir. Bir kimse Arapaya vkf olmu
bulunsa dahi, dilerse Kur'an i pekl Acemce evirisinden okuyabilir. Ni-
tekim al-Hasan al-Basr'nin (doumu: Hicri 21) arkada ve meslekta
olan al-Habib al-Acam, Kur'an i Acem dilinde okur ve okuturdu.
Arap yazarlardan Abdul Halim al-Jind, 1945 ylnda yaymlad
bir kitabnda 4 9 Abu Hanife'nin geni grlln belirtir ve

45 Bkz. bn Hacer. Fall ul-Bari, Kahire, 1438, c.9, s.21-22; A.L. Tibawi, age, s.5.
46 Bkz. ai-Taber. Tefsir al-Cami al-Beyan, Bulaq, 1323, c . l , s.10; al-Buha, as-sahih.
Bulaq. 1296, c.6, s.97.
47 bn Hacer, age, c.9, s.21-22; A.L. Tibawi, age, s.6.
48 A b H a n i f a A c e m aslldr ve 7 0 0 ylnda (Hicri 81) d n y a y a g e l m i ve 767 ylnda
lmtr.
49 Bkz. Abdal Halim al-Jinde, Abu Hanifah, BataI al-Huriyal V'el Tasamuh Fi'l-lstam,
Kahire, 1945. Bu kitabn nemli pasajlar Charles C. A d a n s tarafndan ngilizceye
evrilmitir. B u n l a r iin bkz. Charles C. A d a m s , "Abu Hanifah. C h a m p i o n of Li-
beralism", in The Muslim World, 1946. c.36, s.217-227.

351
Kur'an in yabanc dilde okunabileceine izin veren tek nl imam
olduunu syler, fakat sonralar bu grten vazgetiine dair
sylentiler olduunu ekler. 3 0
Ab Hanife'nin daha sonra gr deitirmi olmas konumuz
bakmndan fazla nem arz etmez, 5 1 zira nemli olan husus udur ki,
Hanefi Okulu taraftarlar, daha sonralar, Kur'an in Arapadan Faris di-
line evrilebilecei tezini onun otoritesine oturtmakla kalmam, bu tezi
daha da genileterek Kur'an'm baka dillere ve rnein Trkeye,
Hinteye, braniceye ve Sryanice, yani farkl dillere evrilebileceini
kabul etmilerdi. Ve yine Arap kaynaklarndan anlalan odur ki,
slamn Muhammed tarafndan yaylmaya balanmasndan itibaren ve
Ab Hanife'ye gelinceye dek Kur'an'm Arapa olarak ya da baka bir
dilde yorumlanmas yntemine izin verilmitir ve bu yntem olduka
geni bir ekilde uygulanmtr. Bu yola gidilebilmesinin nedenleri
arasnda Kur'an'm eitli hkmlerinin buna msait bulunmas 3 2 ve bir
de slam kabul eden, Arap olmayan uluslarn buna ihtiya duymalar
gsterilir. 53
Ab Hanife'nin rencilerinden Ab Yusuf ve al-aybn, her ne
kadar statlarnn gr snrlar ierisinde hareket edememilerse de
Arapaya vakf olmak olana bulunmad durumlarda Kur'an'm
baka dillerde okunabileceine cevaz vermilerdir.
Gerek Abu Y u s u f u n ve gerek al-aybn'nin grlerini Kitab al-
Mabst adl yaptnda aklayan al-Sarahs (Serahs'de okunur) (ki
olduka softa zihniyette saylrd), Tanrin eitli dillerde konumu

50 Bkz. Abdal Halim al-Jindi, age. s.72; Adams'n evirisi iin bkz. The Muslim World.
1946, c.36, s.223.
51 Ab Hanife'nin bu konudaki grlerinin kaynana inilmek istenirse Hatb al-
Badad'ni 14 ciltlik Tarih Bagdad (Kahire, 1931) adl iil yapt yartrlabilir.
Yukardaki hususlar iin bkz. c.13, s.323-324. Ab Hanife'nin bu grleri iin ayrca
Hafz al-Abu'l Barakat 'Abd Allah b. Ahmad B. Mahmut al-Nasaf'nin (Nesel de oku-
nur) Kanz. al-Dak'ik (Delhi 1390. I, 53) adl yaptna baknz.
52 rnein M i d e Suresi'nin, " . . . E y P e y g a m b e r , Rabbinden sana indirileni tebli e t . . . "
(K. 5 M i d e Suresi, ayet 67) ya da Nall Suresi'nin "Ey M u h a m m e d , dorusu senden
nce de kendilerine kitaplar ve belgeler valyetliimiz birtakm a d a m l a r gnderdik.
Bilmiyorsanz, kitapllara s o r u n . . . " (K. 16 Nall Suresi, ayet 43-44) eklindeki ayet-
ler rnek verilir.
53 al-Sarahsi, Kiab al-Mansl. 1, 37; bu k o n u d a ayrca bkz. T i b a w i . age. s.8.

352
bulunduunu ve nitekim evvelce indirilmi kutsal kitaplarla Arapadan
baka dillerde emirler indirdiini ve bu itibarla Kur'a'n mutlaka
Arapa okunmasnn gerekmeyeceini savunmutur. 5 4
Hanef Okulu mensuplar, daha sonraki yzyllar srasnda
Kur'cin'n Arapadan baka dillere evrilebilecei.tezini gelitirmi
ve bu iddialarn Kur'a'dan alnma ayetlerle ispata almlardr.
Tekrar etmekte yarar vardr ki, Kur'an'm baka dillere evrilebilecei
ve bylece okunabilecei hususlarnda fikir belirten ve bunu savunan
tek okul, Hanef Okuludur; dier mezhepler buna asla rza
gstermezler. Bu zerinde durduumuz gr, ayn zamanda
Kur'cn1 n dorudan doruya Tanr sz olduuna dair tezi rtmeye
ynelik bir nitelik tamaktayd. Kur'cn'n mutlak ekilde Tanr sz
olarak deil de Tanr nn grlerinin ve fikirlerinin ifadesi anlamna
gelecek nitelikte kabul edilmesi gerektii yolunu amaktayd.
Hanef Okulu mensuplarnn bu konuyla ilgili olarak Kur'cn
kaynandan kardklar dayanak, her eyden nce K. 26 uar Su-
resi'nin 196. ayetidir: "O, dalc ncekilerin kitabnda da zik-
redilmitir." Bu ayetin yorumunu yapan ai-Beyzv Kuran'n
"meali"nin eski kutsal kitaplarda bulunduunu syler. - " 0 Hanef
Okul'nun tezini destekler nitelikte olmak zere bavurulan dier bir
Kur'a hkm K. 87 A'l Suresi'nin 18.-19. ayetlerinde yer alan
hkmdr: "Dorusu bu hkmler ilk sayfalarda, ibrahim ve
Musa'nn sayfalarnda da vardr." Zemaher'ye gre bu hkm,
Kur'a'm daha nce baka dillerde inmi olduunun bir kantdr. 5 6
Btn bunlar Trk din adam ve eriats bakmndan Kur'cn '
Trkeye evirmek iin birer dayanak olmas gerekirken olmamtr.
nk, Trklnden syrlp Araplam olan bu kiiler, dil
esinin bir ulus yaamndaki nemini bilir grnmekle birlikte,
Arapay asl dil bilip Trkeyi yaatmak istememiler ve yaatmak
isteyenlerin de karsna sanki birer Arap militan gibi dikilmiler,
onlar yok etmeye uramlardr. Bir zamanlar Kur'a' Trkeye
evirmek ve ibadeti Trke yaptrtmak iin akli ve dinsel verileri or-
taya koyan Kagarl Mahmud'a kafa tutan gerici zihniyet, bugn de
ayn canlln ve melanetini srdrmektedir.
54 al-Sarahs, uj>e. s.37.
55"ai-Beyzv (Bayzv), Anvr al-tunzil re asrctr al-ra'vil. Leipzig basm, e.2. s.60.
56 Tibawi. ge. s.8.

353
IV) "AKILCI MLLET" OLMAK YERNE,
"GZEL KONUAN MLLET" OLMA MERAK

Nasl ki 7. yzylda Muhammed, ilk Arap milliyetisi olarak Arap-


lar, sebatkrlk, kurnazlk ve buna benzer nitelikler yannda "belagat"
ve "talakat" sanat hakknda bilgisi sayesinde etkileyebilmi ise, Mu-
hammed'den 1 200 yl sonra da Arap milliyetisi ayn gl silah sa-
yesinde Arap ynlarn galeyana getirmek ve milliyetilik ruhunda
canlandrmak olanana sahip kabilmitir.
19. yzyln ilk yars ierisinde Arap milliyetiliinin uyanmasnda
nemli rol oynayan eyh Hasan bn Muhammed al-Atlar (1766-1835),
dil esi sayesinde Araplk ruhunun canlandrlabileceini na al-
Attar adl kitabnda savunmutu. Onun bu konuda ektii milliyetilik
tohumlar yava yava meyvelerini vermi ve gen milliyeti ele-
manlarn yetimesine vesile olmutur. lk yetien rnek Rifa'ah Rafi
al-Tahtav'dir ki, o da al-Attar gibi Arapann gcn milliyetilik
eilimlerine ara yapmak istemitir. 57 al-Tahtav'yi daha sonralar Mu-
hammed Abduh'lar, al-Marafi'ler, Taha Hseyin'ler, Ahmed Ltitfi al-
Sayyid'lcr ve daha niceleri takip edecektir.-"'8

A) Arabn Dil Unsuruna Ballk Nedeniyle


Aklcla Deer Vermeyen Y n

Arap gzel konumaya ktr; sylenen ey ne anlamda ya da an-


lamszlkta olursa olsun ve ne kadar tekrarlanrsa tekrarlansn, nemli
deildir, yeter ki ahenkli ve gzel bir Arapa ile sylenmi olsun. "Be-
lagat" ve "talakat" onun deer llerine gre her trl meziyet ve fa-
ziletin stnde yer etmitir. rnein, "akll" bir ulus olmak ya da
"mantki" bir toplum saylmak yerine, "gzel bir dile" sahip ve "gzel
konuur" bir ulus olmay her zaman iin tercih etmitir. Nitekim Arabn
vgsn yapmaya alan nice yazar ve dnrler eitli milletleri
57 Bu hususlarda A h m e d Cemal Muhammed'iri ngilizce olarak yaymlad u kitaba
baknz: Ahad, Janal M o h a m m a d , The Intellectual Origis of Egypnm Na-
lioulist. Oxfod Uiversity Press. 1960. s.5. 11.
58 tbil. s.35, 103.

354
kiyasianaih.cn ve rnein Romallarn meziyetini "akll" olmakta, Yu-
nanllarn zelliini "ruhlu'lukta ve Hintlilerin zelliini "fantazilikte"
bulurlarken Araplarn dirayetini de "dil" asndan ele almlardr. 59
Yani gzel konumay akll olmann nne geirmilerdir.
Arabn Arapa ile ilgili bu deerlemesi slam ncesi dnemlere iner.
M u h a m m e d bizzat kendisi "Ben Araplar iinde en gzel konuan
kiiyim" der ve bunu en byk fazilet bilirdi.
te yandan Mslman yazarlar gerek Kur'an dilinin ve gerek Mu-
hammed'in szlerinin en gzel bir dil rnei olduunu belirtmekte"bir-
birleriyle yar etmilerdir. rnein Mes'd, Mrc al-zahab ye
ma'adin al-cavhir adl yaptnda, Muhammed'in gzel ve fasih
konuma yeteneini Tanr'dan alm olduunu syler ve "belagat ve ta-
Iakat"inin sihirli bir gte olduunu eklerdi. ahrastan ise Kuran in K.
16 Nahl Suresinin eitli ayetlerine dayanarak Muhammed'in vgsn
yapar ve bu konuda onun kendi kendisine vnmesini rnek verirdi. 60
Sylemeye gerek yoktur ki, bu deerleme, nl yazarlarca bylece
devam ettirilecektir. 1970'lerde yazan ada bir yazar yle der:

"Tarihle pek az ulus gsterilebilir ki, Araplar kadar konuma di-


linin (ister szl ister yazl olsun) etkisi altnda kalmaya
mheyya olsun." 6 1

Bundan dolaydr ki, kendi uzun tarihi boyunca Arap, aklcla


hemen hemen hi ynelmemitir. Kadim Yunanin akl rehber edinen fel-
sefesine benzer bir rnei Arabn tarihinde bulmak mmkn deildir.
Kadim Yunan kaynaklarna ve yaptlarna gre ve rnein Aristo ve ben-
zerlerinin etkisiyle hareket olunduu 8.-10. yzyllarda bile slam
dnyasnda "hr" dnce ya da akln egemenlii var olamamtr ve
olamaynn nedeni Arabn akla dman niteliklerine gre ayarlanm
eriattr. slam ncesi yaamlar itibariyle de bu byle olmutur. slama
girmeden nce Trk, kendi z yaantlar ierisinde ne kadar aklc idiy-
se, Arap aksine, o kadar akla yer vermezdi. slam sonras dnem bu
alkanlnn uzantsdr. O kadar ki, "Hikmet eyde yatar: Batlnn
59 Sddki'ni grleri iin bkz. Goldzier. Muslim Studies. English trans]., Chicago,
1967. s. 157, dipnot.2.
60 Bkz. Mes'd'nin yukardaki kitabnn Franszca evirisi iin: Les Prairies d'Or.
eviren M e y n a r d , Paris, 1875. s. 165; ehrast. age. s. 142.
61 Philip K. Hitti, A Way of Life. University of Minnesota Press. 197. s.25-26.

355
aklclnda... inlinin sanatnda... ve Arabn belagatnda..." ya da
"kadnn gzellii yznde, erkein gzellii ise dilindedir" eklindeki
szler Arap ataszleri arasna girmitir.
Aklcla ynelememi olmak, Aab fikren ve m u h a k e m e gc
bakmndan son derece ilkel ve basit klmtr. lmin ve tecrbenin
ortaya koyduu gerek odur ki, kiileri ve toplumlar gelitiren ve ol-
gunlatran ey akl rehber edinmek ve bu sayede serbest dnme
alkanlna ynelmektir. Bat'nn bugnk stnl, kltr ve uy-
garlk zenginlii, "Rnesans" aamas ile birlikte "akl a" de-
nemesine girimesi ve "gereklere din kitaplaryla deil akl reh-
beiiiyle gidilir" formln benimsemesi sayesindedir.

B) slam Arabi Dil Yn ile Etkiler

Biraz evvel belirttiimiz gibi, akl rehberlii ile Arabi ikna etmek,
u veya bu ynde srklemek imkn yoktur. Fakat dil unsuru ile,
talgat ve belgat sanat ile ona her eyi yaptrmak mmkndr. Bu
bakmdan 1 400 yl nce ne idiyse bugn de odur.

"Zamanmzn Kahire, am ya da Badat gibi kentlerinin halk-


larn, sadece iir okumak ve hatta onlara, klasik Arapa ile an-
lamakta glk ekecekleri nutuklar ekmek suretiyle galeyana
getirmek mmkndr. " 6 -

Arap yazarlarn dahi ifade ettikleri udur ki, Arap dili, Arabi
anlam itibariyle deil, melodi ynyle kendinden geirir. Arap ken-
disini, sylenen szlerin anlamna deil mzik kalitesine terk ve tes-
lim eder. Ezan bunun en gzel rneklerinden biridir. Arabn psikolojik
bu ynn Mbammed en iyi ekilde ilemesini bilmitir. Hi
kukusuz dier dinler bakmndan da benzeri durumlar yok deildir.
rnein Hristiyanlkta Latincenin de bu ekilde etkili olduu kabul
edilir. Fakat konuya eilenlerin belirttiklerine gre; slamdan baka
dinlerde baz farkllklar vardr ve bu farkllk kiinin sadece "dil"
esi ile deil, "idealler'le de etkilenmesidir.

62 biri. s.26 vd.

356
rnein Hristiyanlkla bir sa ideali yaratlmtr. sa'nn hayat,
ktle ve kaba kuvvete iyilikle karlk veren yaantlar, "tokat atar-
larsa dier yanan evir" tleri ya da "ldrmeyeceksin" rneini
oluturan tutumlar ve buna benzer insancl ynleri n planda gelir ve
kii bu ideal ile beslenir.
Keza Budizmde de Nirvana'ya erimek gayedir ve bu itibarla daha
da gzel bir idealizm yaratlmak istenmitir.
Gerek Buda ve gerek sa, sava yasaklayan ve intikam almay
(ksas') su sayan bir dzen getirmilerdir. Her ne kadar Hristiyanlk
tarihi, savalar ve zorbalklar tarihi olmu ise de, bunu oluturan ey
sa'nn emirleri deil, dorudan doruya kilise ve kilisenin emrinde i
gren dnyevi iktidar olmutur.
slamda ise farkl inantakilere ya da "mriklere" kar savamay
ngren bizzat Kur'an'dr. (rnein K. 9 Tevbe Suresi'nin 5. ve 29.
ayetleri.) Ve Kur'an bu ii, "efsunkr" bir dil ile Arabi (ya da
Mslman kiiyi) coturarak yaptrtmasn baarmtr.
Baka bir deyimle, slamda btn gayretler Tanr kitab saylan
Kur'an araclyla gerekletirilir. Kii, ou zaman anlamad ve
masal dinler ekilde kabullendii satrlar arasnda kaybolur. Her ne
kadar slamda da Arabi ve Mslman kiiyi etkileyen bir M u h a m m e d
ideali var ise de, bu "ideal" igdleri "ideal" aamalara srkleyici
nitelikte olmad gibi, dil esine tekaddm edici gte de deildir.
Asln aramak gerekirse, Araba ait. ve Arapla ilgili ne varsa her
ey (rnein, dil, iklim, gda vs...) kiiyi en duygusal ynleriyle
yourmaya ve beynini ilemez hale getirmeye, duygusall da her
eyin stnde tutmaya ve kiinin tm davranlarn aklc ynden
deil, duygusal ynden ayarlamaya zorlar. 6 3
Arapay bylesine etkili bir silah haline getiren ey sadece
Arapann mzikal yn deil, ayn zamanda Tanr dili olarak kabul
edilmi olmasdr. Bundan dolaydr ki, Arap dili Arap dnyasnn si-
yasi yaantlarnda fevkalade nemli rol oynar. Btn bunlardan
baka, Arapann gizli anlamlara ve kapal maksatlara ok msait bir
yn vardr ki, ite asl nutuk ekmeye pek yatkn bu yn ile Arap
halklar zerinde etkisini yrtr.

63 Hitti, age, s.26 vd.

357
C) Gizli ve eitli Anlamlara Yatkn Dil Olarak Arapa

Kur'an dili olarak Arapann yar dini bir tonda btn ortaa
Mslman toplumlarnn yaamlaryla dolu olduunu belirten bir
Arap yazar yle der:

"Siyasi hayatn oluumunda Arapa en gvenilir bir etki ve ikna


aracdr. Bununla beraber, yabanc bir dile tercme edildiinde
byleyici ynlerinin ounu kaybeder. Her ne kadar (tercme so-
nucu olarak) anlamlar sadkane bir ekilde aktarlabili se de, kapal
nitelikteki istidlaller ve psikolojik balantlar genellikle silinir.. ," 6 4

Denir ki, Arapa tpk Arabn kendisidir ve Arabn karakterine


uygun nitelik tar: Maksatlar, amalar gizlemeye, "mertlik" yerine
diplomasiye ve aldatmalara yer veren bir dildir. Genellikle halk
ynlarn uyutmaya ve yanltmaya ve sr misali belli bir ynde ko-
layca srklemeye yatkndr. Ses ahengini makamlarla ayarlayarak ve
ayn eyi bu farkl makamlarla tekrarlayarak zihinleri ttslemek,
kiileri bylemek ve istenilen her eyi halk topluluklarna ve hatta
aydn geinenlere benimsetmek mmkndr. Nutuk dili olarak
Arapa bu bakmdan "ideal" bir dildir; nk nutuk dilinde "anlamlar"
deil, szlerin ve deyimlerin azdan k ekli, ses tonu ve bunu
ahenkletiren makam vurular nemlidir. Muhatapta hedef edinilen
ey akl deil duygusal ynlerdir. Arapa nutuk veren bir kimse din-
leyicileri byleyebilmek iin kendi fikirlerini dorudan doruya veya
somut olarak pek nadiren ortaya koyar. Anlatmak istedii hususlar
ak ve seik olarak deil, dolambal ve st kapal szlerle ve ou
zaman muhatabn rasyonel davrann deil, duygusal davrann
salayc terminolojik kalplar ierisinde ortaya koyar. 6 3
Sylendiine gre, Makyavelik amalar en etkili ve en mkemmel
bir ekilde bakalarna kabul ettirmek iin Arapadan daha msait,
daha uygun bir dil bulmak gtr. Sadece maksak ve niyetleri sz
kalplar arasnda gizlemeye deil, ift anlama gelen fikirleri ve kav-
ramlar da benimsetmek Arapa ile ok kolaydr. Bundan dolaydr ki,
Arapa, diplomasi dili olarak fevkalade baarl bir dildir.

64 Hislan Slarabi. Nationalism and Revolution in rle Aral> World. D. Van Nostrand
C o m p . Inc., N e w York, 1966. s.93.
65 H. Slarabi. age. s.93.

358
"Nezaket ve ekilcilik formlleri altnda maksatlar kolaylkla
gizlenebilir ve sylenmek istenilen eyler sadece dolambal
ekliyle ortaya koyulur. Yine ayn dzeyde olmak zere
(Arapa) kesinlik, aklk ifade etmeye muktedir deildir ve...
yanl anlamlara yer verir. Belki de bundan dolaydr ki, Arap
dnyasnda siyasi tartmalar genellikle ok uzun srer ve
olduka susturucu nitelik tar." 6 6

D) Ku 'a Dilinin Nitelii

Biraz nce de belirttiimiz gibi, Kur'at dilinin genellikle l


Arabmn lehesi ile hazrland ve bu nedenle onu anlamakta glk
ekildii sylenir. Bu lehe hi phesiz ki, 1 400 yl ncelerinin kla-
sik Arapas ile kark ekilde olmak zere kullanlmtr. Klasik
Arapa ya da yaz dili olan Arapa, cahil Arap halklarnn (ki okuma
yazma bilmeyenler oran her zaman ok yksek kalmtr) an-
layabildikleri bir dil olmamtr. Klasik Arapa, hele biraz yukarda
belirtmi olduumuz zellii'ierisinde, ok dar ve snrl bir aydn
snfnn tekelinde kalmtr. Halk ynlarnn anlamayaca ni-
telikte bir dil oluu, cahil din adamlarnn gcn salamtr. Arap
halklar zerinde Arapan sihirli, byleyici ve dolaysyla aldatc
ve her eyi kabul ettirici ve nihayet itaat ettirici bir nitelik tamas
nedenlerinden biri, yukarda belirttiimiz zelliktir; yani Arapann
son derece mzikal bir dil oluudur. Fakat bunun yannda bir de
Kur'an dil olarak kutsallatrlmas ve nihayet halk ylnlarnca sanki
anlaamamasnda "hikmet" varm gibi grnmesidir. Baka bir de-
yimle Kur'at, l bedevisinin lehesine yer veren yn ile sanki halk
ynlarnn anlayina sunulmu gibi grnr ve bu nedenle bu
leheye yabanc snflarca anlalmaz gibi bir kan yaratr; fakat kla-
sik Arapaya yer veren yn ile cahil ynlar tarafndan anlalmaz
nitelik tar ve bylece okumular snfnn ve zellikle ynetici
snfn imtiyazlarm yaratr. Ve ite btn bu ynleriyle "hik-
metinden soru olmaz" ortamnn yaratlmasn salar ve bu ortamdan
yararlanmasn bilen karc evrelerin ve zellikle din adam (ve
ulema) simlinin saltanatn oluturur.

66 H. Sharabi, age, s.94.

359
V) AKL REHBER EDNMEYEN ARAB1N ZHN
YETERSZLNE YATKIN SSTEM OLARAK ERAT

Arap milliyetisinin iddias odur ki, slam Arabn kendi z


yaantlarnn ve slam ncesi geleneklerinin yaratt bir dindir.
slam dini hakknda derinlemesine inceleme yapm bulunan Batl
yazarlar arasnda da slam Arabn niteliklerine uygun bir din olarak
inmi grenler oktur. Fakat bu yazarlara gre, slamn Arap ka-
rakterine uygunluu daha ziyade sadelii ve basitlii bakmndandr.
slam, bu yazarlara gre, Arabn kafa yapsna ve muhakeme gcnden
yoksun niteliklerine gre ayarlanmtr. 6 7 Yine onlara gre Mu-
hammed'in en ziyade dikkat ve itina ettii ey, Arabn kafasn ve zih-
nini yormamak ve onun basit idrakine ve zeksna uyabilecek yaant
kurallarn getirmek olmutur. Buna mukabil bedeni ynden olduka
ar grevler yklemitir: rnein, gnde be kez namaz klmak, ylda
bir ay boyunca oru tutmak, savaa katlmak vb... Beden gc ile fikir
gc arasnda ters ynl bir orant bulunduu bilinen bir gerektir.
Kii, bedenen ne kadar ar alma artlarna altrlm ise, fikren o
kadar az yeteneklere sahiptir. Bunun gibi, fikir yn itibariyle gl
kiilerin bedeni almaya tahammlleri azdr.
Batl yazarlarn Arabn bu ynleri hakkndaki fikirlerini b Hal-
dun ok yzyllar nce ortaya koymutur. bn Haldun gibi dier Arap
yazarlarn dahi belirttii gibi, Arabn zihin yetenekleri pek snrl bu-
lunduundan ona zek yn itibariyle somut ve fikir zorluu yaratan
bir sistem getirmek olamazd. Bundan dolaydr ki, M u h a m m e d , be-
deni faaliyetler itibariyle olduka g grevler yklemi, fakat fikir
bakmndan Arabi hi yormayacak usuller semitir. Nitekim bu
taktiinin dayanan Kur'at'n K. 2 Bakara Suresi'nin son ayetlerinde
Tanr'ya yle syletir: "Tanr hi kimseye kendi yeteneinden daha
gl bir ey yklemez... Ey Tanrm bize muktedir olmayacamz
yk ykleme."

6 7 GOL'II. Sldics i Islnnic Hisioy and lstitutitms. Lcicten, 1 9 6 6 . s.83-87.

360
ibadetin Basit ve Sade Dualarla ve Tekrarlanan
Cmlelerle Yaplmas Sistemi

Muhammed'in setii usuller basit, sade ve zihni hi altrmayacak


dua usulleridir. rnein, dua ederken Arabn kulland szler son de-
rece ksa ve basit szlerdir, fatiha tekrarlardr.
Bir yabanc yazar, Goitein, slamdaki dua sistemiyle dier din-
lerdeki, faraza Hristiyanlkla, Musevilikteki dua sistemini karlatrr
ve slamdaki dua sadeliini, monotonluunu ve basitliini ortaya vurur.
Ona gre:

"Mslmanlarn duas... son derece ksa, sade ve tekrardan iba-


rettir. Ayn dua sabah ve akam ibadetinde tekrarlanr. Mu-
hammed'in dua formllerini bylesine ksa ve sade klmasnn ve
kendi toplumuna bu ekilde tek dua sistemiyle hazrlam
olmasnn nedenlerini anlamaya altk. Gdlen ama, (din sa-
liklerinin) genellikle snrl (zihin) yeteneine sahip olmalarndan
doan mlahazalar karlamak olmutur..." 6 8

Yazar, rnein "Tann'ya kr" duasnn fevkalade basit ve ksa


oluuna temasla; "Gnlk dualarn herkes tarafndan icra edilebilmesinin
salanmas bunlarn ancak ksa ve sade olmasyla mmknd" der. Yani
gaye zihni fazla yormamak ve Aabn zihin kapasitesine yatknlk
salamak ve bylece onu yldrmamaktadr. Halbuki dier dinlerde dua
fasl, yine ayn yazara gre, olduka zengin ve deiik formller halinde
bulunmaktadr. rnein, Hristiyanlkta Katoliklerin (ister Dou ister Bat
Katoliklerin) toplulukla dua usulleri veya Protestanlarn dua kitaplar son
derece kabark kreasyonlarla doludur. Ve yine Musevilerin dua kitaplar 6
cilt halinde toplanmtr ve bunlardan birisi gnlk dualarda dier 5 cildi
ise bayram ayinlerinde kullanlr. Halbuki Muhammed'in getirdii dua
sisteminin ayin denebilecek bir nitelii yoktur. 69 Yazarn vard sonu
odur ki, Arabn beyin yaps zengin ve ykl dualar sistemine muhatap
olamayacak kadar zayftr. Arabn beyin yapsna en yatkn den ey
Arapann Arap zevkine uygun niteliidir; yani "mzikallii" ve
"anlalr gibi grnp anlalmazldr" ve Arap milliyetisi bu eyi

68 bici -s.87.
69 ,4y/u verile.

361
bu adan ilemesini bilmitir. Trkn aklc niteliklerden yoksun kal-
mas nedenlerini de acaba bunda aramak gerekmez mi?
Gerei sylemek gerekirse, Goiteim'in yukardaki kyaslamasnn
dier dinler lehine sonu veren bir yn pek yoktur. Zira "kutsal" diye
bilinen kitaplara dayal dua sistemleri, ister "ksa ve basit" ya da ister
"zengin ve kreasyonlarla dolu" olsun, insan akl ve zeks bakmndan
genellikle durgunluk yaratacak nitelikte eylerdir. nsanla byk hiz-
meti dokunan kiiler ekilci din anlayndan ve dualardan uzak
kalm kimselerdir. nsanln yetitirdii en byk bilginler ve
dnrler (rnein 500 ylnda yaayan Aristo'dan S 20. yzylda
yaayan Bertand Rusell'a gelinceye kadar nice saysz dehalar) dua
usulleriyle deil, Tanr'y "akl" ve akl "Tanr" kertesinde bilmek su-
retiyle verimli olabilmilerdir.

VI) ARA PANIN VE KURAN DLNN "MUCZEV"


NTELKTE SA YILAMA YA CAINI S/i VUNANLAR

Arapann en mkemmel bir dil olmadn, onun kadar ve hatta


ondan daha da zengin olmak zere baka diller bulunduunu (rnein
Yunanca ve Farsa gibi), Kur'an dilinin taklit edilemeyecek kadar
esiz olmadn, yzyllarca nce Mslman yazarlar iddia eder
olmulard. al-ahrastni Kitab Nihayatu'l-Ikdam Fi'lmi'l-Kalam adl
kitabnda Mu'tezile snfna mensup dnrlerin zellikle Kur'an di-
line kar byk bir hayranlk beslemediklerini ve bu dilin taklit edi-
lemeyecek kadar emsalsiz olduuna inanmadklarn belirtir.

A) Arapann stnln rten ranl Dnrler

Arapann en mkemmel dil olduu iddalarn yeren ve gzel


konuma sanatnda Araplarn stnl fikrini reddeden Mslman
dnrler daha ziyade Arap olmayanlar arasndan kmtr.
Arapann stn bir dil olduu iddialarna kar ilk vaziyet alanlar
arasnda u'ubiya mensuplar grlr. Bunlarla birlikte Acem asll
dnrler de Arap olmayan uluslarn ve rnein zellikle Yunanllarn

362
ve Acemlerin gzel bir dile sahip olmak bakmndan Araplardan geri
kalmadklarn ve hatta Araplar gemi bulunduklarn, Yunancann
ve Acemcenin, gerek gzellik ve gerek zenginlik itibariyle Aapadan
stn olduunu, iir ve nazm sahasnda emsalsiz rneklerle dolu
olduunu savunmulardr. u'ubiya mensuplarna gre hitabet ve be-
lagat sanat, Tanr ihsan olmak zere pek ok ulusta mterektir. Bar-
bar saylan nice uluslar vardr ki, gzel konuma sanatnda baarl
olmulardr. Bu uluslar, her ne kadar hain ve kltrsz ve hatalarla
dolu konuma diline sahip griinrlerse de, belagat ve talakatta ok ileri
gitmilerdir. Kaba ve kltrsz olmakla tannan ingenelerin bile fev-
kalade ehevi ve duygulu bir dil ile konutuklar sylenir. Fariscenin
zellikle zengin ve gzel bir dil olduunu ispat iin Acem yazarlar bir-
takm hadisler bulmulardr. rnein al-Daylami bu konuda yle bir
hadis nakleder:

"efkat ve rikkat gerektiren hallerde Tanr bunlar Meleklere


Dari Farsas ile indirir; kesinlik gerektiren hususlarda Arapa
kullanr." 7 0

Bununla beraber u'ubiya mensuplarnn Fasay korumak mak-


sadyla giritikleri bu gayretlere kar kan ran asll yazarlar da
olmam deildir. al-Zemaher (lm: 538 Hicri) bunlardan biridir
ve al-Mufasscl adl eserinde u'ubiya okulunun bu grlerini red-
dederek Arapay stn grdn ifade eder.

B) Arap Yazsnn Yetersizlii Hakknda

Gnmz A r a p yazarlar arasnda Arap yazsnn Arapaya yatkn


olmadn ve Arap dilinin ilim ve fen dili ve aratrma dili olarak ye-
tersiz bulunduunu kabul edenler vardr. zellikle Arap yazsnn ve
Arap alfabesinin modern ilim ve kltr gelimesine yatkn ve yeterli
olmad ve Arap dilindeki teknik ve yapmsal noksanlk nedeniyle
Arapa ile ilim yapmann mmkn olmayaca, bizzat Arap
dnrler tarafndan ne srlmtr. Arapann ve Arap yazsnn
gelitirilmesi ve modern ilim ve fikir verilerini karlayabilecek ni-
70 Goklziher. Mslim Sclies. Engl. transl.. Chicago. 1967. s.157. 208.
.telie kavuturulmas amacyla 1938 ylndan 1968 ylna gelinceye
kadar yzlerce tasar hazrland anlalmaktadr. ada Arap ya-
zarlar Arapann slah konusunda pek eitli arelere bavurmay
dnmlerdir: Latin harflerin ya da baka bir alfabe sisteminin
kabulnden balayp Arapadaki sesli harfleri basitletirmek ve harf-
lerin saysn azaltmak usullerine varncaya kadar eitli yollar ve
areler aramlardr, hl da aramaktadrlar. 7 '

1953'te Pinceton'cla Toplanan Mslman lkeler lim


Adamlarnn Arapann Yetersizlii Konusundaki Grleri
1953 ylnda Princeton'da eitli Mslman lkelere mensup ilim
adamlar bir araya gelerek bir Kollokyum tertiplemilerdir. B Kol-
lokyum'da Arap yazsnn ve alfabesinin modern ilim ve kltr
asndan yetersizlii tartlm ve gerekli areler aranmtr.
skenderiye niversitesi Edebiyat Fakltesi Dekan Profesr Mu-
hammed Halafallah bu konudaki dncelerini yle zetlemitir:

"Seslendirilmemi nitelikteki bir Arap yazs kesin anlam yerine


genellik ortaya koyar. Bu ise klasik Arapaya hitabet, kom-
posizyon ve telaffuz bakmndan, yeterli ekliyle stn ola-
bilmek hususunda en byk engeli yaratmaktadr. Bu eksiklii
giderme konusunda teklif edilebilecek reform ksa sesli harflerin
mecazi kelimelere bir btn olarak ithal edilmesidir." 7 2

Kollokyum'un 9 Eyll tarihli toplantsnda Arap yazsnn yetersizlii


tekrar ele alnarak deitirilmesi ve gelitirilmesi tartlmtr.
Tartmalar srasnda Arap yazsnn ihtiva ettii noksanlar ve ye-
tersizlikler uzun uzun ele alnm ve zellikle Sami dilleri grubuna giren
bu dilde sessiz harflerin egemenlii belirtilmi ve bunun gibi imla ve gra-
j n e r eksiklikleri zerinde durulmutur...

71 B konudaki almalar iin bkz. Roland Meynet, l'Ecriture Arabe en Question. Bey-
rut. 1971..
72 CoUoqium On Islamic Culture, In lis Relation to the Contemporary World, Prin-
ceton. Eyliil 1953. N e w Jersey, s.18.

364
C) Arap Aydn Atatrk'n Dil Reformuna zlem Duyar

1963 ylnda cereyan eden bu toplantlarda Arap yazsnn ve dilinin


modern ilim ve kltr gelimesinde yetersiz kald ilmen ispat edilmi
olmakla beraber, Arapann Kr'an dili olmas nedeniyle herhangi bir
deiiklie gidilemeyecei hususunda da kanaat birliine varlmtr.
Her ne kadar birok vesileyle Atatrk'n dil reformuna (ve Arapa harf-
ler yerine Latince harfleri ve alfabeyi getiren teebbslerine) zlem du-
yulduu belirtilmise de, 7 3 Arapann btn mahzurlarna ve nok-
sanlklarna ramen Arap lkelerinin Trkiye'de olduu ekilde harf
inklabna bavurma yoluna gidemeyecekleri gerei de ngrlmtr.
Arap dilinin kutsal nitelii her trl reform davranlarna kar bir
engel olarak ne srlmtr.
Bu vesile ile u hususu tekrar etmekten kendimizi alamamaktayz:
Arap aydn ve Arap ilim adam kendi z dilinin ve yazsnn modern
ilim ve kltr gelimesi karsndaki yetersizliini ilmi ekilde ortaya
koyarken ve mmkn olsa Arap alfabesini Latin alfabesiy'e deitirmeyi
dnrken ve Atatrk'n o byk cesaretle baard reformlara zlem
duyarken, bizim gerici din adammz o bin bir fedakrlkla baarlm
devrimleri yok etmek iin elinden geleni yapmaktadr. Bilgisiz eriat-
mz Arap yazs ve alfabesi konusunda Arap ilim adamlarnn ortaya
koymu olduklar yetersizliklerden, noksanlardan, mahzurlardan haber-
sizdir ve sadece Arap alfabesine dnmenin tela ierisindedir. Kr'an'i
Tanr sz eklinde okullara soktuktan sonra Arap harflerine dnme
zamannn gelmesini beklemektedir. Hem de ylesine azmetmitir ki,
bunu gerekletirmeye Trkiye snrlar yetmiyormu gibi bir de Al-
manya'lara, Belika'lara ve daha dorusu Trk iisi nerede ise oralara gi-
derek onun yavrusunu Arapa ile har neir etmeye gayret eder. Bin yl
boyunca olduu gibi bugn de Trkenin tek ve en byk dmandr.
73 Sz konusu bu K o l l o k y u m ' d a tartlan konularn deerlendirilmesini bir A a p yazar
1956 ylnda y a y m l a d kitabnda yapmtr. Bkz. H a z e n Z e k i Nuseibel, The
Ideas uf Arab Nationalism, Cornell University Press, 1956, s.72-73. Arap al-
fabesinde r e f o r m gerektii k o n u s u n d a u kitaplara baklabilir: Salih J. al-Toma,
"The Arabici W r i t i n g System and Proposals for Its Reform", in The Middle East Jo-
urnal 1961, e. 15, say 4. s.403-414; M a h m o u t T a y m o u r , "A N e w Script lo Facilitate
the Use of the Diacritial Points Essential for Correct Speech and Writing", in The
Islamic Review, Ekim 1951, c.39: Ais Frayha, Huruf al Hiya al-Arabiyya. al-
Abath. 5:25. 1952; Ais Frayha, Nalna "Arabiyyt Muyassara". Beyrut. 1955. Bu
kitapla yazar. A r a p harfleri yerine Latin harflerinin kabul gereinden sz eder.

365
KNC KESM
MLLYETLN DL U N S U R U LE PEKTREN
A R A P VE KEND Z DLN YOK E D E N TRK

eriatlk Trk, her eyinden olduu gibi bir de z ve gzel di-


linden yoksun etmitir. Kur'an in Arapa oluu ve Arapanm ilim, ede-
biyat ve siyaset dili eklinde kullanl yznden Trke, yava yava
yerini Arapaya ve farkl baz nedenlerle de Acerceye brakmtr. Bi-
lindii gibi Trkenin gerilemesi, Seluklularla ve daha dorusu
Seluklularn slam kabul etmeleriyle balar. Fakat denebilir ki, eer
din adam Arapaya sarlp Trkeye ihanet etmemi olsayd Trke za-
vall durumlara dmeyebilir ve bugn yeryznn zengin dilleri
arasna girebilirdi. Eer daha ilk anlardan itibaren Kr'ani Trkeye
evirtmi ve ibadeti Trke yaptrtm olsayd, Tiirkenin bamszl
ve gelimesi sorunu halledilmi demekti.
Fakat ne o zamanlar ve ne de daha sonraki devirler itibariyle bunu
yapmay aklndan bile geilmemitir. O zaman deil bugn dahi
geirmez. 19. yzyln ortalarnda, tannm yabanc bilim adamlar
Trkenin mkemmeliyetini ilmen ortaya koyduklar zamanlarda bile
merak sebebiyle olsun bu konular zerine eilmek istememitir.

1) TRK ERATISININ TRKEY


HMAL GELENE

Bat'mn hemen her lkesi, daha ortaalarda kutsal bilinen din ki-
taplarn (Ahd- Atyk ve Ahd-i Cedd) kendi z dillerine evirtmi ve
bu yoldan eitli kazanlar elde etmitir. Bu kazanlardan biri de ulusal
dilin zenginlemesi ve gelimesi bakmndan kendisini gstermitir.

366
Bizim eriatmz ise 20. yzyln ikinci yars ierisinde bile hl
Kur'an i Trkeye evirtmenin kfirlik olaca kansndan kur-
tulamamtr. Bu kr inanca sapl nice "milli air" ve "yurtsever
insan" diye barmza bastmz ve adlarna heykeller dikip okullar
atmz kimseler, Trkenin ve dolaysyla Trklk benliinin kun-
daks olmulardr.

A) Trkenin Devlet Dili Olmaktan karl

Trkenin hem yaz ve hem de konuma dili olarak ihmale uramas


ve ikinci plana atlmas olay, slamn Asya'ya yaylmas ve Trkler
tarafndan resmi din olarak benimsenmesi sonucu ortaya kmtr.
Arapa, Kur'an dili olmas nedeniyle, Farsa ise Acemin zengin ede-
biyatnn dili olmas yznden Trkeye stn gelmi ve bir yandan si-
yaset adamnn eitli karlara dayanan zorlamas ve dier yandan din
adamnn Trkeyi "gvur dili ve gvur yazs" eklinde, grmesi ne-
deniyle her iki dil Trkn yaantlar itibariyle n planda yer almtr.
Arapanm arl daha ziyade dinin icras ve devlet ilerinin
grlmesi ynnden kendini gstermi, Farsa ise okumular snfnn
edebi zevklerini ve kaprislerini okar olmutur. zellikle Seluklular
ve daha sonra Osmanllar zamannda Trke, gittike gelien ve
byyen devlet mekanizmasnn, sosyal ve kltrel ihtiyalarn yeterli
karlaycs olarak grlmemi ve bundan dolaydr ki, Arapa ve
Farsa hzn gittike artran bir gle yerlemitir.
Trklerin Uygur alfabesini terk edip Arap yazsn kabul etmeleri
ve Ttirkeden ziyade Arapaya nem vermeleri gelenei Araplarla
temasn artmasna bal olarak kklemitir. Bu temaslarn nisbeten
az bulunduu Dou Asya Trkleri, Uygur yazsna ve diline ball
daha byk bir srarla srdrebilmilerdir. Fakat Bat Trkleri, bir
yandan eriata daha koyu bir ekilde saplanrlarken, dier yandan da
Arap harflerini ve Arapay daha byk bir rahatlk ve kolaylkla be-
nimser olmulardr. 1

! B konuda bkz. C.E. Bosvvorth, "Languagc Reform and Nationalism In Modern Turkey",
in The Muslini \VorlL Ocak 1965, c.55, say 1. s.58-65. Yukardaki hususlar iin bkz.

367
Bat'daki Trk devletlerinde Arapa 13. yzyla gelmeden devlet
resmi dili haline gelmitir; halbuki Acemlerle temas durumundaki Trk
devletlerinde ve rnein ran'daki Seluklularda ve Trkistan'da bu-
lunan Trk devletlerinde, rnein Karahanllarda, Farsa devlet
ilerinde ve bu arala Acem edebiyatna merakl okumular zmresince
benimsenmi ve Arapamn yerini almtr. 2
unu hatrlatmakta yarar vardr ki, Trk hkmdarlar, Tiirkeye
ballk gstermek hususunda uzun bir sre olumlu davranmlardr.
Osmanl padiahlar bile 15. yzyln ikinci yarsna gelinceye kadar
Tiirkeye nem verir grnmler ve resmi evkann Uygur yazsyla
ve Trke olarak yazlmasnda rol oynamlardr. Fatih Sultan Meh-
med, 1473 ylnda Akkoyunlulara ve Uzun H a s a n a kar kazand
zaferlerini Dou Anadolu'daki beylere bildirirken btn mektuplarm
Uygur yazsyla hazrlamt.
Ne var ki, din adam Tirkeyi kullandrmamak iin elinden gelen her
eyi yapmtr. slama hizmetle bulunacam ve slam Arap yazs ve
dili ile uygulayacam diye Arapaya sarlm ve Tirkeyi ve Uygur
yaz dilini "gvur dili, gvur yazs"dr diye lme terk etmitir. 3
Din adamnn bu melanetine, eitli nedenlerle, devlet adam-
larnn ve hatta hkmdarlarn dahi katld grlmemi deildir.
15. yzylda Semerkant'ta Ulu Bey Trk kltrne babasndan ok
daha fazla sahip olmakla beraber Farsay kendisine temel dil olarak
kabul etmiti; btn yazmalarn Faris dilinde yapard. Semerkant
eyhlislamna ve dier din bilginlerine hep bu dilde hitap eder, on-
lardan da ayn ekilde cevap alrd. Trklk duygusundan yoksun ol-
mamakla beraber, Acem kltrne saplanmlkta bykbabas
Timur'u bile geride brakmt. Her bakmdan geni bir kltr var
saylrd ve zellikle astronomi ilminde bilgin denecek seviyede idi. 4
Arapaya fazla deer vermeyiinin nedeni kendisini eriat ile yle
pek fazla bal bulmayndand. Gerekten gerek Ulu Bey ve gerek
eyhlislam, her ikisi de eriat hkmlerine aykr hareketlerden ve
slamn yasak kld zevkleri tatmaktan geri kalmazlard. eyhlislam

2 W. Barthokl, Histoire des Turcs d'Asi? Ceninde, Paris, 1954. s. 144.


3 B o s w o t h , age. s.60, dipnot. 9.
4 W. Bathld, ge, s. 182.

368
zaman zaman arkl ve algl davetler tertip eder ve bu yzden o
devrin geri kafallarnca tenkide urard. Ulu Bey'in yaantlar da
bu yndeydi. 5
Ulu Bey'den bu yana, yzyllar ierisinde Trk idarecilerinin ve
devlet adamlarnn Tkeye kar ilgisizlikleri (baz istisnalar hari)
gittike artm ve nerede ise Trkeyi yok etme kertesine ulamtr.
16. ve 17. yzylda en nl Trk yazarlar Trke yerine Arapay ter-
cih etmilerdir. 1560 ylnda len Takprzade ve 1657 ylnda len
Hac Halife, verilecek iki nl rnektir. Abdiilhamid'in 1878 ylndaki
hain tutumu bunun en ac bir dier rneidir.

Abdiilhamidin Tiirke Yerine Arapay


Devletin Dili Yapmaya almas
Trkeyi yok etmek ve onun yerine Arapay devletin resmi dili
haline getirmek Abdlhamid'in balca dncesi olmutur. Kk
Sait Paa'nn anlarn okuyanlar bunun byle olduunu grrler.
Abdlhamid'i bu melanetten ve Tiirkeye kar bu cinayetten
alkoyan Kk Sait Paa'dr. Her ne kadar Sait Paa Trk deil
slamc eilimlere saplanmsa da, onun slamll, Trkl unutup
Araplk duygularna ynelen bir slamclk deildi. Bilakis Trklk
esine yer veren bir slamclkt. Bundan dolaydr ki, 1878 ylnda
Abdlhamid'i Trke yerine Arapay kabul etme siyasetinden
vazgeirebilmiti. nk onun kansna gre, Arapann Osmanl
mparatoiuu'nda resmi dil haline getirilmesi Trkln kuyusunu
kazp Trk oraya g m m e k olacakt. 6
unu sylemek mmkndr ki, eriata ballk derecesi arttka,
Trk devletlerinde, Arapann Tiirkeye egemenlii mutlak olmutur.
Zira Arapann Kr'an dili oluu ve Tanr'nn azndan km
szlere vasta saylmas, Trke ile Arapa arasndaki kuvvet den-
gesini, ikincisi lehine olmak zere ykmtr. Eer Arapann bu ni-
telii n plana alnmasayd ve eer din adammz onu bu nitelik

5 W. B a n h o l d . age, s. 183.
6 Bu hususlar iin b k z . E.Z. Kara!. Osmanl Tarihi, c.8, s.403; ayrca bkz. Sail Paa'nn
Hatran. stanbul, (Hicri 1328), s.423 vd.: Kiik Sair Paa (1840-1914), As a Tur-
kish Modernist, Intern. Jour. of Middle East Studies, Cambridge Univ. Press, Nisan
1970. c. I, say 2. s. 124-132. Yukardaki hususlar iin bkz. s. 126.

369
ierisinde kendi karlarna (ve klesi bulunduu hkmdarn
karlarna) yatkn hale getirmesiydi ve rnein Bat'da olduu gibi
(Luther-Almanya'da; Wyclif-ngiltere'de) halkn gelimesine olanak
verecek ekilde ayaiasayd, Trke kolay kolay yenilgiye uramazd.
Nitekim Ota Asya'da Trkenin bu gll kendisini gstermi ve
baka dillerle yan yana geldii her kez Trkenin daha stn duruma
getii izlenmitir. Bathold 1926 ylnda stanbul'da verdii kon-
feranslarndan birinde unlar sylemitir:

"...Araplarla birlikte pek byk sayda ranl Trkistan'a gitmi ve


orada yerlemilerdir... Bu blgelerde Farsann en byk rakibi
Trke olmutur ve Faris dilinin Trke ile giritii mcadele
ou zaman Farsann aleyhine sonu vermitir... Bu vesile ile
unu belirtmek gerekir ki, ran'da bile Trkenin gittike
yaylmakta ve gelimekte olduu grlmtr. rnein Trklerin
ve Acemlerin beraberce yaamakta olduklar kylerde Trkenin
zamanla mterek ve tek lisan haline geldii izlenmitir." 7

Faris dilinin Trkeye kafa tutmas ve onun yerini almas ancak


yukardan gelme zorlama ile, yani siyaset adamnn ve ulemann et-
kisiyle olabilmitir. Yoksa Trke, birazdan da en salam delilleriyle
greceimiz zere ilim ve edebiyat dili olarak pekl n planda rol oy-
nayabilirdi. Hem de Trkn aklc ynde gelimesini salayacak
ekilde i grebilirdi.

B) Trk Dilini Yaatmaya Azimli Bilim Adam


ve Onu Yok Etmeye Kararl Din Adam

Daha yukardaki sayfalarda Arap milliyetisinin bir yandan Trk


aleyhtarl esini ilerken dier yandan "dil" esi araclyla mil-
liyetilik ruhunu Araplara alamak iin nasl gayret gsterdiini be-
lirttik ve rnein eyh Hasan bn Muhammed al-Attar ile Rifa'ah Rafi
al-Tahtav adlar zerinde durduk. Ne yazk ki, bizde buna benzer
rnekler yok gibidir.

7 W. B a t h o l d . cifte. s.35.

370
Eer Trkn din adam biraz yurtsever, biraz milliyetperver ve
biraz Tiiksever olmu olsayd her eyden evvel Trkn z ve gzel
dilini, her ne bahane ile olursa olsun, Arapaya ve Acemceye feda
etmez, onu yaatmaya ve gelitirmeye yardmc olurdu. Olmak iin
elinde yeteri kadar malzeme ve kaynak mevcuttu.

1) Kagarl Mahmud'un Ortaya Koyduu Trk Dili


ve Trklerle lgili Hadisler ve Aklc Yol
Kagarl Mahnud, 1072-1073 ylnda yazm olduu Divan-ii
Lgat-it-Tiirk adl nl eserinde 8 Trk dilini renmenin ok gerekli
olduu hususunu iki temel kaynaa dayanarak savunmutur: Bu yol-
lardan birisi dindir, dieri ise akldr. Trkeyi canl klmak ko-
nusunda din kaynandan bulduu delil Muhammed'e affolunan bir
hadistir. yle diyor Kagarl:

"And ierek sylyorum, ben Buhara'nn - s z n e gvenilir


imamlarnn birinden ve bakaca Nisaburlu bir imamdan iittim,
ikisi de senetleriyle bildiriyorlar ki Yalavacmz kyamet bel-
gelerini, ahir zaman karlklarn ve Ouz Trklerinin ortaya
kacaklarn syledii: T r k dilini reniniz, nk onlar iin
uzun srecek egemenlik vardr', buyurmutur." 9

Kagarl Mahmud'a gre yukardaki hadis gereince Trk dilini


renmek gerektir; fakat bir an iin bu hadisin doru olmad iddia edi-
lecek olursa, bu takdirde ayn sonuca erimek iin bir baka yol vardr
ki, o da akl yoludur. Demek istedii udur; mademki bir toplumun milli
benliine sahip olmas, ilim ve kltr kademelerinde gelimesi iin dil
temel bir edir ve mademki dilme nem vermeyen ve bundan yoksun
kalan toplumlar yok olmaya veya hi olmazsa geri kalmaya
mahkmdurlar, o halde akln bu verileri karsnda Trkn Tiirkeyi
renmesi kadar nemli bir ey olamaz. yle eliyor Mahmud yukardaki
hadis konusunda ve akl yolu ile ayn sonuca varmak hususunda:

"Bu sz (yani yukardaki hadis) doru ise sorgusu kendilerinin


zerine olsun, Trk dilini renmek ok gerekli (vacib) bir i
olur; bu sz doru deilse akl da bunu byle emreder." 1 0
S T r k Dil K u r u m u ' n c a y a y m l a n m ve Besini Alalay tarafndan evrilmi basm.
9 bid. s.4.
10 Ayn yerde.

371
Tiirk deyiminin Trke olmadn ve bu adn Trklere inlilerden
gelme olduunu iddia ve hatta ispat edenler vardr. Trkn tarihinde
Kagarl Mahmud'dan bir bakas kp da Trk adnn Tirke zg
olduunu ve bunun dorudan doruya Tanr tarafndan Trke verilmi
bulunduunu sylememitir. Oysa ki, Kagarl Mahmd bu konuda da
Muhammed'e ait bir hadis bulmutur.

"Biz Ad olarak Trk adn Ulu Tanr vermitir' dedik. nk bize


Kagrl Halef olu mam eyh Hseyin, Ona'da... denilen
kimse... denmekle tannan ...'n'n ahir zaman zerine yazm
olduu kitabna Ulu Yalava'a (Peygamber) tankla varan bir hadisi
yazm. Hadis yledir: '... Yce Tanr 'Benim bir Ordum vardr,
ona Trk ad verdim. Onlar Dou'da yerletirdim. Bir ulusa
kzarsam Trkleri o ulus zerine musallat klarm' diyor. te bu,
Trkler iin btn insanlara kar bir stnlktr. nk Tanr on-
lara ad vermeyi kendi zerine almtr; onlar yeryznn en
yksek yerinde, havas en temiz lkelerinde yerletirmitir ve on-
lara 'Kendi Ordum' demitir." 11

Kagarl Mahmucl bir milliyetidir; 11. yzyln yetitirdii, fakat


medeni ve insani niteliklere sahip bir milliyeti; insanlk idealine, in-
sanlar aras kardelik duygularna yer veren bir milliyeti. Her ne
kadar Tanr'ya sylettii ve Trk "Kendi Ordum" diye tantt yn
ile sanki oven bir tutumun takipisi gibi grnmekteyse de, Trkn
nitelikleri arasna sokmu bulunduu iinmemek meziyeti bunun
byle olmadnn delili gibi grnmektedir. Gerekte Kagarl Mah-
md Trkn niteliklerini yle sralamtr:

"Bununla beraber Trklerde gzellik, sevimlilik, tatllk, edep,


bykleri arlamak, szn yerine getirmek, sadelik, lin-
memek, yiitlik, mertlik gibi lmeye deer saysz iyilikler
grlmektedir." 12

1 1 Kagarl Mahmd. Divan-ii Lgat-'t Trk, Trk Dil Kurumun, eviren Besim Atalay,
s.35.
12 lmi, s.352.

372
2) Kagarl ve Benzeri ilim Adamlarnn Gsterdikleri Yoldan
Trkenin Bamszl ve Muhtemelen Rasyonel
Bir Din Anlay Geliebilirdi
Eer Kagarl'nn gayretleri din adamlarnca ve yneticilerle des-
teklenmi olsayd ve rnein Kur'an Trkeye evrilip ibadet Trke
yaplabilir hale getirilseydi, Trkn kazanc birok bakmdan byk
olurdu. Zira temsil ettii nitelik nedeniyle Trke, snrsz bir gelime
olanana sahip olarak Trkn fikir, zek ve kltr geliimini
salayabilirdi. nk yetkili otoritelerce izah ve ispat olunduu zere
(rnein Max Muller'ii yapt ekilde) aklc, sade, bilimsel ve asl
nemlisi duygusalla yer vermez bir dil olduu iin zek ve dn
melekelerini uyutucu deil, zinde kalc bir rol oynayabilir ve bylece
kiilerin ve toplumun "muhakeme gcn" oluturabilirdi.
te yandan dinsel anlay ve yaantlar asndan da farkl sonular
douracakt. nk dil denilen ey, "mzikal", "tehir edici" , ve "duy-
gusal" ve dolaysyla, akl ve dnme alkanln krletici nitelikte
olduu oranda din, akl szgecinden geme olaslndan uzaklar.
Trke, din ve ibadet dili haline getirilseydi, Bat lkelerinde ve rnein
reformasyon ile birlikte Almanya'da ya da ngiltere'de halkn fikirsel
gelimesinde nasl bir farkllk grld ise, Tiirk. toplumunda da ayn
gelime kendisini gsterebilirdi. Unutmamak gerekir ki di\er, kii ve
toplum zerindeki etkilerini dil aracl ile bilinli ya da bilinsiz olmak
zere iki yoldan srdrr. Hristiyanlk bakmndan Latince buna
rnektir. Latincenin sihirli denecek kadar kula tehir eden miizikalitesi
yzndendir ki, Hristiyanlk etki sahasn fevkalade geni tutabilmitir.
Fakat Latincenin yine bu byleyici yndr ki, zihinleri ve zeklar
ttslemi ve kiileri dnmeyen, eletirmeyen ve her eyi Tanr em-
ridir diye gz kapal kabul eden varlklar haline getirmitir. Ve ite
Hristiyanlk bakmndan Latince ne derece olumsuz bulunmu ise,
Arapa da slam lkeleri halklarn uyutmak, dnemez hale getirmek
bakmndan ayn ii grmtr. Arapann mzikal kudreti yznden
milyonlarca cahil ynlar adeta hipnotize olmuasna eriata
balanmlar ve dinin muhtevasnn ne olduundan habersiz sr misali
idare edilmilerdir.

373
3) Eer Di Adan Kendisinden Beklenen Gayreti Gsterseydi...
Bat lkelerinde din adamlar, kendi din kitaplarn kendi halk-
larnn diline ve hem de onlarn anlayaca ekilde evirmiler ve
bylece halk dilini "kutsal" nitelikte gstermilerdir. rnein Al-
manya'da Luther ya da ngiltere'de Wyclif, Ald-i Atik ile Ahd-
Cedid'i, kendi insanlarnn anlayaca dile evirmilerdir. Luther
Tanr'y. Almanca konuturmutur. 1 3 Bu eviriler sayesindedir ki. bir
yandan din kitaplar rasyonel eletiriye sokulurken, dier yandan da
dil, bilimsel zenginlie ve zengin bir edebiyata vesile olmutur. 1 4
te yandan Hristiyanlk, kadim Yunan'n aklc zeksna Rnesans
ve refonnasyon yoluyla kavumakla, (ki bu da Bat lkeleri iin La-
ticeyi terk edip kendi z dillerini ibadet dili haline getirmekle mmkn
olmutur), gelime ana girmi ve kendisine yneltilen tenkitleri
karlayarak taraftar kazanma frsatna kavumutur. Ancak bu sa-
yededir ki, ileri ve uygar lkelerde tutunabilmitir. Zira kiinin an-
layabilecei ve hem de rasyonel yn ile i gren bir dilde uygulanr
olunca bilinsiz bir din anlay ve sevgisi yerine, bilinli bir din
anlay hkim olmutur. Bir din ki, akl szgecinden gememitir,
mutlaka ilkel kalmaya mahkmdur.
Ve ite eer Kagarl'nn oluturmaya alt ortamn
gereklemesine din adam yardmc olsayd, Trkn fikir yaants
bakmndan Bat'nn reformasyon devirlerine benzer bir dnem, daha
o zamanlar balam olurdu.

C) Atatrk'e Gelinceye Kadar Din Adam


Kur'an' Trkeye evirtmez

Trkn din adam bin yl boyunca, yani Trklerin slatn kabul


edileri tarihinden Atatrk'e gelinceye kadar Kur'an' Trkeye
evirtmemi, ibadetin Trke yaplmasna rza gstermemi ve bu eit
denemelere btn gcyle kar koymutur. Her ne kadar tek liik ve
yarm yamalak baz giriimler var ise de, bunlar Kur'an' Trke olarak

13 Henich v o n Teitschke, Germany. Frutce, Rtssia ad islam. L o n d o n , 1915, s.244.


14 J. Fiske. The Beginning <>fNew Egland, Boston. C a m b r i d g e , 1889. s.43, 52.

374
ibadet malzemesi haline ynelmi matuf eviriler eklinde ka&ule imkn
yoktur. Bu maksada ynelik olmak zere, Kur'an'm tm itibariyle ve
resmi olarak Trkeye evrilmesi fikrine yanalmamtr. Bu itibarla
"Kur'an ok eskiden beri Trkeye evrilmitir" gibi iddialarn yalandan
teye geer bir deeri yoktur. 1.9. yzyln sonlarna doru ilk defa olmak
zere Cevdet Paa Kur'an in baz hkmlerini Osmanlcaya evirtmiti.
Merutiyet dnemlerinde slamclk akm taraftarlar Kur'an dan baz
pasajlarn mealen evirisine girimilerdi. II. Merutiyet devrinde
Kur'an'm evirisi yaplm, fakat bu eviri eyhlislam'n emriyle derhal
toplattrlmtr. 1 5 1923 ylnda, hem de Atatrk zamannda yaymlanan
bir Ktr'an evirisi Diyanet leri Bakanl'nn onayna mazhar
olmamtr. Kur'an'm Trke evrilmesi hususunda ilk olumlu adm
Atatrk tarafndan atlmtr. nk Atatrk ibadetin Trke
yaplmasn, ezann ve hutbelerin Trke okunmas ve okutulmasn ve
Kur'an'm Trkeye evrilmesini rasyonalizme ynelme bakmndan
nemli grmtr. 1 6 Fakat o dahi bu teebbslerinde byk glkler ve
engellerle karlamt. Bu direnmelerden bir rnek olarak air Meh-
met kif in tutumunu ayrca belirteceiz. Fakat her eye ramen Atatrk,
byk bir azimle bu ii sonulandrmak istemitir. 1931 ylnda ezann
Trke okunmas ve hutbelerin Trke yaplmas gereklemitir. Fakat
ne yazk ki, btn bu gayretler, serbest seim sisteminin 1950'den iti-
baren yerletirdii demokratik gelimeler srasnda siyaset adamnn oy
avcl hrslar ierisinde eriyip gitmiti. Bugn ezan yine Arapa okun-
maktadr. Ku 'an yine Arapa kraat edilmektedir ve her ey yine eskiye
dnmektedir. Her ne kadar Kur'an'm Trke evirisi mevcut ise de, bun-
lar "eviri" anlamnda deil, "meal" niteliinde takdim edilmektedir. Zira
eriatmzn sapland zihniyet odur ki, Kuran "Tanr'nn Arapa dili
ile konutuu kutsal bir kitaptr" ve Trkeye evrilemez. Oysa ki, bir
dilin gelimesini salayan ve rasyonel dnceyi oluturan unsur "kut-
sal" kitabn varl ya da kitabm kutsall deil, dilin zenginlii,
glldr. 17

15 Niyazi Bekes, The Developmenr ofSecularism in Turkey, Montreal, McGill University


Press, 1964. s.486-487. Yazara gre Kur'an'm nispeten baarl denebilecek ekilde
tm olarak ilk kez evirisi 1924 taihide Hseyin Kzm tarafndan yaplmtr.
16 fbid, s.486.
17 Goitein, age, s.7.

375
Ve eer bizim eriatmz, Tiirkeyi ihmal etmeyip ibadet ve dev-
let dili eklinde kullandrm olsayd, Trke bugn en zengin diller
arasnda yer alm ve belki de din anlaymz biraz hmanist
dorultuya girmi olurdu.

D) Trk ve Trk Dili Konusunda Kagarl'nn


abalarn rtmeye alan eriat

Bizim eriatmz bu konuda ylesine dar grl olmutur ki,


braknz Trk milliyetilii davasna hizmet etmeyi ve Trkn lehine
olmak zere kendi hizmetine sunulmu bilimsel malzemeyi dahi,
Trkn aleyhine olacak ekilde rtmenin yollarn aramtr. rnein
Mahmud Kagarl'nn ngrd kaynaklar kullanmamaktan baka, bu
kaynaklar rtmeye almtr. rnein Kagarl'nn, hem de salam
bir manta dayatarak sunduu hadisleri benimsememi ve stelik bu
hadislerin doru olmayacan ispata ynelmitir. Bir yandan yobaz din
adam ve aydn saydmz snf (ki ilerinde niversite profesr olan
vardr) ve dier yandan da bizzat devlet kurulular el ele verip Kagarl
Mahmud'un Trklk abalarn, aadaa 1 000 yl getii halde, hl
bugn, sanki bu abalar taraftar toplar ve Trklk duygular geliir teh-
likesi varmasna, iflas ettirmek iin btn glerini kullanmlardr.
Bu konuda Trk Dil Kurumu'nun gayretkeliine deinmeden gemek
mmkn deildir. Kagarl Mahmud'un bahis konusu olan kitabna
nsz koyan Trk Dil Kurumu Genel Sekreteri bir zat, 1 8 Tiirkenin kut-
sal bir dil ve Trkn Tanr deerlendirmesine mazhar olduuna dair
Kagarl Mahmud'un ortaya koyduu hadislerin "uydmna"' nitelikte
olduunu ispata alarak yle diyor: "Bu hadislerin her ikisi de
salam hadislerden deildir; binlerce hadis uydurulduu iin slam bil-
ginleri hadis iinde ok titiz davranmlardr... bu iki hadis Pey-
gamberimize dein varamayan yapma hadislerdendir. phesiz ki, bun-
lar Kagarl kendisi uydurmuyor; o da bakalarndan aldn sylyor.
Divandaki hadisler konusunda sz stanbul niversitesi ordinarys pro-
fesrlerinden Sayn Hocamz Bay erefiiddn'e brakyorum!"

18 Kitabn yaymland tarihte T r k Dil K u r u m u Genel Sekleri .N. Dilmen'dir.

376
Grlyor ki, Trk Dil Kurumu Kagarl'nn ortaya koyduu ha-
dislerin "salam" olmadn ispat maksadyla kendine niversite
ortamndan fetvaclar bulmaktadr. stanbul niversitesi ordinarys
profesrlerinden Ba erefttin, itiraz kabul etmez bir otorite olarak, bu
hadislerin uydurma olduu kansndadr. Tiirk Dil Kurumu Genel Sek-
reteri'nin bu nl profesrden naklettii beyan yledir: "...Hadis ki-
taplarnda byle bir sz mevcut deildir. Mahmut Kagari bunu Buhara
imamlarndan itimada ayan bir zattan ve Nisaburlu dier bir imamdan
iittiini sylyorsa da bunlardan hibirinin adn bildirmiyor ve ayn
zamanda, 'Eer bu hadis sahih ise ki bu bapta mesuliyet o iki zata'aittir'
demesi ile kendisinin de bu hadisin doruluuna kail olmadn... ak
bir surette gstermektedir.
Ordinarys Profesrmz dier hadis konusunda d a , " . . .Bu hadisi de
itimada ayan deildir..." diyerek iin iinden kmaktadr. 1 9 Bu beyan
ve Trke kart bu olumsuz tutum konusunda bir an durmak gerek. Zira
Atatrk Trkiye'sinin aydn denebilecek kiileri arasnda akla ve
manta ve biraz da Trklk duygusuna kar bylesine bir direni, bu
konu zerinde bir iki hususu aklama zorunluluu dourmaktadr.
Mahmud Kagarl'nn yukarda Trke ve Trkn nitelikleri ko-
nusunda otaya koyduu hadislerin "uydurma" olduunu beyan eden
aydnlarmzn affedilmeyecek iki byk hatas, ilimle badamayacak
ve ciddiyetten uzak davranlar ve hele Trklk duygularn yersiz ola-
rak rencide eden tutumlar var. yle ki: Bir kere bu sorunu sadece din
asndan ele almalar ve 1 000 yl nce Kagarl'nn bile kendisine reh-
ber yapmaya alt akl, 20. yzyln aklc anda bile yok farz et-
meleri aknlk yaratc bir davrantr.
Meseleyi sadece din asndan ele almalarnn uygun bulunacan bir
an iin kabul etsek dahi, Trkn, aleyhine olacak ekilde takndklar tu-
tumun yine de anormal olan bir yn vardr. ddia ederler ki, Kagarl'nn
ortaya koyduu hadisler uydurmadr; nk, onlara gre, hadis ki-
taplarnda buna benzer hadis yoktur ve Kagarl Mahmud, Buharal ve
Niaburlu imamlardan, yani hadisleri kendisine nakleden kiilerden sz
ederken bunlarn isimlerini vermemektedir. Pek iyi, ama acaba imamlarn
adlarn vermi olsayd, bu nl aydnlarmz ve aklcl reddeden pro-
fesrlerimiz bu hadisleri sahih kabul edecekler miydi?
19 hid. s.XVIIl.

377

/
Buhar ve Mslim gibi en salam kaynaklarda var olan tm ha-
disleri kabul etmekte midirler? Kendilerine bu kaynaklardan alnma
baz hadisleri versek, acaba bunlar da gerein kendisi olarak kabul
edecekler midir? rnein Ebu Hreyre'nin rivayet ettii ve Mu-
hamed'i azndan ktn syledii; "Sizden birinizin iecei (ve
yiyecei) iine sinek dt zaman, o kii o(nn her tarafn)
batrsn... nk sinein iki kanadndan birisinde hastalk, dierinde
de ifa vardr" eklindeki hadisi, bu hadis Buhar'nin kitabnda vardr
diye benimseyecekler midir? (Bu hadis Diyanet leri Bakanl'nca
yaymlanan Sahil-i Buhri Muhtasar'nn 1971 'de yaymlanan 9. cil-
dinin 71. sayfasndadr.) Hastaln bulamayacana, veba ile lmn
Mslmanlar iin Tanr yolunda lm olduuna (cihatta lenler gibi),
sarlk hastalnn mikroptan deil nazardan geldiine dair ve daha
buna benzer verilebilecek nice hadisleri, bunlar Buha'de belirtilmitir
diye, uyulmas gereken hkmler olarak kabul edecekler midir? 2 0 Yine
bunun gibi Cilleddin as Suyut'in Feth-iil Kebiri'nde yer almtr diye
"l ve hayvanla yaplan (cinsi) mnasebette inzalin vaki olmas" ya da
"Dbre, burna ve kulaa konan ilacn ieriye ulamas" ya da "Arada
bir zr yok iken kadnn herhangi bir yerine dokunarak meninin gel-
mesi veya el ile istimna yapmak", "inzal vaki olmakszn pmek" gibi
hallerde orucun bozulmu ya da bozulmam saylacana dair ha-
disleri 21 din hkm eklinde benimseyecekler midir? Eer akl ve
mant bir kenara atp, srf salam kaynaktan kmadr diye bu tr ha-
disleri kabul eilimindeyseler, bu takdirde uyguladklar dinin elbette ki
ilkel kalmasna sebep olmu olmayacaklar mdr?
Yok eer mspet akla ve mspet ahlaka deer veriyor iseler, bu tak-
dirde de aklclkla badamayan hkmleri (ve rnein yukardaki ha-
disleri) reddetmeleri gerekecektir. Sylemeye gerek yoktur ki, akl a
insannn yapaca ey din hkmlerinin (ister hadis hkmleri, ister
Kr'a ayetleri olsun).akla uygun olup olmadklarn aratrmaktr.
Fakat korkarz ki, bu gayreti bizim eriatlarmzdan beklemek biraz
20 B ve bua b e n z e r hadisler Diyanet leri Bakanl'nn yaymlad Salth-i
Buhar Muhtasar Tecrid-i Sanl Tercenesi, Ankara. 1973. c.12, s.61, 63. 84, 89;
1970. e.8, s.292.
21 Bu ve buia b e n z e r ice akld h k m l e r i Diyanet leri Bakanl cahil
halkmza, din h k m l e r i d i r diye retmekle meguldr. Yukardaki hadjsler ve
benzerleri iin bkz. Diyanet Gazetesi, 1 Kasn 1970. say 3. s. 14.

378
hayal gibi bir eydir. unu syleyebiliriz ki, Kagarl'nn ne srd
hadislerin salaml saptanm olsayd bile bunlar, bizim ordinarys
profesrlerimiz iin yine de geerli saylmayacakt.
Bizim eriatmz, Kagarl'nn sergiledii hadislere inanmaz, ama
sinein bir kanadnda gnah ve dier kanadnda ifa bulunduunu ya
da l ve hayvanla cinsi mnasebette bulunann'orululuk durumunu
belirleyen akld hkmlere ya da Trk insanlk dman eklinde
klten ve Arabi ycelten hadislere ya da buna benzer nice emirlere
"mutlak gerektir" diye sarlmaktan kanmaz.
Acemceyi, Habeeyi adeta Arapadan sonra en imtiyazl dil
eklinde' kabul eden hadislere bu. bizim bilginlerimiz ses
karmamlardr; bunlar hi tartmamlardr. A m a kendi z dilleri
olan Trke ile ilgili bir hadis ne srldke bunun sahteliini ispat ko-
nusunda birbirleriyle yar etmilerdir. Acem yazar ve dnrler, srf
Kur'cm'm kendi dillerine evrilebilmesi iin din kaynaklarn kendi leh-
lerine olacak ekilde didik didik ederlerken, bizim bilgin geinenlerimiz
nlerine serilmi olan kaynaklar yok etmenin arelerini aramlardr.
Kagai nakletti diye eriatmz Trkn karlarna uygun ha-
dislere inanmam, "Bu hadislerin nakledenleri belli deil, bunlar salam
kaynaktan kma deildir" diyeekten bu hadisleri kabul etmemitir, ama
kayna salam ve nakledenleri belli diye gsterilen hadislerin gerekle
ilgisinin ne olabileceini kendi kendisine sormamtr. Dnmemitir
ki, kayna salam diye iddia edilen nice hadisler vardr ki, birbirleriyle
atmaktadr ve bundan dolay hadisleri "salam" ya da "zayf" nitelikte
klan ey onu nakledenlerin adlar, kimlikleri ve kiilikleri deildir.
nk eer bu byle olmu olsayd, bu takdirde eriatn temel esaslar
ile ilgili ve birbirlerini rten saysz hadislerin mevcudiyeti slanun
yok olmas sonucunu dourmalyd. Nitekim Kuran'n hazrlan ve
tek kitap haline getirilii ile ilgili birbirinden farkl, birbirini rten,
fakat hepsi de ayn gte pek ok hadis vardr. 22 Bu hadisler, ayn
deerdeki kaynaklardan km olmak bakmndan ayn ekilde be-
nimsenmek durumundadrlar. Fakat birbirleriyle atr nitelikte bu ayn
deerdeki hadislerin hangilerinin geree uygun olduunu tayin etmek

22 Bu elimeli hadisler iin bkz. I. Arsel, Geri Kalmlmzn Sorumlular, kitap I,


A n k a r a , 1977.

379
mmkn deildir. Eer hadislerin doru oluu onu nakledenlere ve mey-
dana getiren kaynaklara gre belli oluyor veya olacak ise, bu takdirde
Kir'an'n ortaya k ile ilgili ayn salamlktaki hadislerin clzl ne-
deniyle Kur'an in shhati tehlikeye girmi olmayacak mdr? Biraz nce
de belirttiimiz gibi, bundan kan sonu u olmaldr ki, hadisleri ka-
bule ayan yapan veya yapmak icap eden ey, bu hadislarn akledili
ekilleri veya onu nakledenlerin adlar ve hatta kimlikleri ve kiilikleri
deil, bunlarn akla ve manta yatkn olup olmamalardr. Ve ancak bu
suretledir ki, hadisler ie yarar hale getirilebilir, Mahmud'un naklettii
hadislerin mutlaka doru olduunu sylemek hi phesiz ki kimsenin
aklndan geemez. Esasen Kagarl da bu hadislerin salam olup
olmad konusunda fazla bir iddiada bulunmuyor.
Fakat Kagarl'nn yapt bir ey var ki, o da eriat esaslarn akl
szgecinden geirip onu kendi mensup olduu topluma yararl ekle
sokmaktr. Aslnda akl, o eriatn da stne karan bir eilim
ierisindedir ki, asl bykl ve geni grll bu noktada ken-
disini gstermektedir. Eer bu tutum biraz olsun bizim din adamlarmz
ve ilim iistadlarmzca benimsenmi olsayd ve aydnlarmz bu olumlu
ve imrenilecek usul o tarihten bu yana takip etmi olsalard, Trkn ka-
deri bugnknden muhakkak ki ok farkl olurdu. Ne var ki, durum
bunun tamamyla tersi olmutur ve bugn dahi onun bu mspet ve adeta
ada zihniyete rnek davranna aykr bir ortam mevcuttur. Ne ha-
zindir ki, bin yl nce Kagarl Mahmud, hani o Trkl ve Trkn
gemii ile iftihar eden ve bu iftihar nedeniyle Tiirkeye ve Trkn
eriat ncesi niteliklerine ballkta hassasiyet gsteren dnr, akl
her eyin stnde bir g haline getirebildii halde de, 20. yzylda Trk
toplumunda niversite profesr payesine erimi aydnlarmz ve tabii
tm din adamlarmz, akl sfra mncer klacak ya da yok sayacak bir
tutum ierisinde, bir yandan Tiirkeyi kurtarc, gelitirici ve
bamszlna kavuturucu, dier yandan Trklk benliini insancl bir
ama ile koruyucu gayretlere kar sava amlardr. Bin yl nce
yaam Kagarl gibi bir dnrmz akl rehberliine, yani Bat uy-
garln bugnk kerteye getiren,usullere deer verebildii halde, 20.
yzyln u dneminde Trk bilim ve din adamlar Trke dmancasna
ona srt evirmilerdir. Bizim eriat ruhlularmz, Kur'an'm Trkeve
evrilemeyeceini, ezann Trke okunamayacan, Tkiin slam

380
erevesi ierisinde Araba eit dahi tutulamayacan (Arabin Dn'unda
bulunduunu) ngren din hkmlerini benimsemi ve hatta btn bun-
larn aksini ispata alan kiilere kar kin beslemilerdir. Ama buna
mukabil slam Araplk ile ayniyet haline sokan ya da slamiyeti Arap
geleneklerinin dini halinde tutan ya da Mslman olmay Tanr'nn keyfi
iradesi yapan ve daha benzeri nice eriat hkmlerine kar ses
karmam, susmulardr. Kalkp da "Byle ey olmaz, Tanr bu eit
ayrcalklar yaratmaz, Arabi Trke stn saymaz, Trke Arapa hkm
yollamaz, iinkii bu Tanr'nn yceliiyle badamaz vs..." de-
memilerdir. Sadece Kagarl gibi Trkl, Trkenin gzellii ile if-
tihar eden ve Trklk benliini srdrme mcadelesine girienlere kar
"Byle hadis olmaz, bunlar uydurmadr" diye. bilgilik etmilerdir.
Bylesine bilgisiz aydnlarla bu ulusun yaam olmas ve yaamakta
bulunmasbir mucizedir.

Din Adan Engellemese ya da Biraz Olstn zgr


Diinebilseydi Trkenin Bamszl Salanabilirdi

Trklerin slama yerlemeleri ve Mslman lkeleri ele


geirmeleri sonucu olarak Araplar, ilk balarda Trkn her eyini be-
nimser ve her alanda stnln kabul eder olmulardr. O kadar ki,
ilk zamanlarda resmi dil olarak Arapa yerine Trkeyi bile ka-
bullenmilerdir. Konu hakknda otorite saylan Bernard Lewis'i bir-
likte okuyalm:

"Irak, Suriye ve Msr lkelerinde... bin yl boyunca Arapa


konuan halklar, kendi kendilerini ynetir olmaktan kmlardr.
Trklerden baka hibir ulusun ynetme yeteneiyle mcehhez
olmadna dair inan ylesine kkl bir ekilde yerlemitir ki ;
16. yzylda Suriyeli bir Memlk ktibin Araplara kendi ana dil-
leri (yani Arapa) yerine Trke hitap ettiine tank olmaktayz;
nk boyunduruk altnda bulunan halklarn hor grlen dili ile
konuacak olursa azametinden ok ey kaybedeceini bil-
mektedir... Kaybolan Arap iktidar ile birlikte saltanat da yok
olup gitmitir." 2 3

23 Bernard Lewis. The,Arabs in History. London. 1966. s. 158-159.

381
Trk din adam ve eriats bu gzel frsat deerlendirmek
yle dursun, yitirmek iin uramtr; Kr'an'm Tanr dili oldu-
unu sanarak.
te yandan, eer Trk din adam ve eriats biraz olsun geni
grl ve bilgili olmu olsayd ve rnein Mu'tezile grlerinden
haberdar bulunsayd, sadece Trkeyi deil, muhtemelen Trkn
dn sistemini de ilkelliklerden kurtarabilirdi.
Bilindii gibi Kr'an'm Tanr szleri olduu ve Tanr tarafndan
vahiy yolu ile M u h a m m e d ' e indirildii ve mucizevi nitelikte bir kitap
olduu ve bir benzerinin meydana getirilemeyecei bizzat Kr'an'da
aklanmtr. Nice rneklerden bir ikisini zikretmek gerekirse,
En'm Suresi'nde, "Bu indirdiimiz kutsal Kitab'dr..." (K. 6 En'm
Suresi, ayet 155-157), Ahkaf Suresi'nde, "Bu Kitab' indirilmesi...
Allah kalndadr" (K. 46 Ahkaf Suresi, ayet 2); Bakara Suresi'nde,
"De ki... O Kur'ni... inananlara mjdeci olarak senin kalbine in-
dirdi" (K. 2 Bakara Suresi, ayet 97); ar Suresi'nde, "Ey Mu-
hammed, apak Arap diliyle uyaranlardan olman iin onu Cebrail
senin kalbine indirmitir" (K. 26 uar Suresi, ayet 193-195) ve sr
Suresi'nde de, "De ki, insanlar ve cinler, bu Kur'n'm bir "benzerini
meydana getirmek iin bir araya gelseler bir benzerini meydana ko-
yamazlar, hctta bir ksm bir ksmna yardm etse bile." (K. 17 sr
Suresi, ayet 88.)
Kr'an'm yerletirdii bu inanca kar ilk direnenler Kaderiye ve
Mutezile mensuplarndan bazlar ve zellikle al-Nazzam olmutur.
Tanr'nn ycelii ve adaleti konusunda savunduklar grlere da-
yanarak Kr'an'm T a n n ' d a n gelmediine inanmlardr. ddialar u
olmutur ki, Kr'an Tanr'nn azndan km szler ya da vahiy
yolu ile inmi bir kitap deildir; insan yaps bir eydir. Kr'andaki
szlerin ve Kr'an dilindeki gzelliin mucizevi bir yn yoktur ve
bunlar vahiy eklinde Tann'dan iittiini syleyen Muhammed'in,
srf bu nedenle mucizevi nitelie sahip saylmas gerekmez. Baka bir
deyimle, Kur'cnin varl, onu Tann'dan inmi gibi gsteren Mu-
hammed'in peygamberliinin kant olmaz. Kr'an ne muhtevas ve
ne de dili itibariyle mucizevi stnlkte ve gzellikte ya da em-

3S2
salsizlikte bir yapttr. Ayn gzellikte ve emsalsizlikte kitaplar
hazrlamak mmkndr. Araplardan baka milletlerin dahi, kendi dil-
lerinde olmak zere, Kur'an ayarnda yaptlar meydana getirmemeleri
iin sebep yoktur. Trkler, Habeler ve Hazarlar dahi Kur'an ni-
teliinde ve hatta Kur'an d a n daha gzel yaptlar yaratabilirlerdi. Eer
bu deerde bir kitaba sahip olmamlarsa, bu onlarn byle bir ye-
tenekten ve gten yoksun braklm olmalarndan deil, Kur'an
ayarnda bir kitab hazrlamak iin gerekli malzemeyi (rnein iir
edebiyatn) oluturmay bilememi olmalarndandr. Fakat eer is-
temi olsalar, onlar dahi Kur'an'a benzer ve belki de daha gzel
ierikte ve dilde kitaba pekl sahip olabilirlerdi..

E) Trkenin Gzellii ve Bilimsellii Konusunda


Batl D n r l e r i n Grleri Hakknda

Batl dnrler, Trkn "cesaret", "savalk" vb. nitelikleri


konusunda gr birliine sahiptirler. Bunun dnda Trk vc ve
Trke deer verici bir tutuma pek ynelmezler. Aksine Trkn fikirsel
ve dnsel ynleri ve kltrel gayretleri konusunda olduka olumsuz
grlere sahiptirler ve hemen her frsatta bu grleri dile getirirler.
Sadece Batl yazarlar deil, Arap yazarlar da bu tr davranlarn
ncln yapmlar ve denilebilir ki, B a t y a bu konuda rnek
olmulardr.
Bununla beraber, Trkn fikir yeteneklerinin vgsne girien baz
Batl dnrler kmam deildir. F. Max Muller, bunlardan biridir.
19. yzyln ortalarnda eitli dillerle ilgili yaynlar arasnda
Trkeye ve Trkeyi yaratan fikir gcne hayranln ifade etmitir.
Hatrlamakta yarar vardr ki, F. Max Muller 19. yzyln en nl ho-
calarndan biridir. ngiltere'de Oxford niversitesi'nde uzun sre pro-
fesrlk yapmtr. Kitabn yazd tarihte de niversitede retim
yelii yapmaktayd. Kendisi ayn zamanda Munich Kraliyet Aka-
demisi yelerinden olmutur.

383
I) F. Max M uller'e Gre Tiirkenin Emsalsiz Gzellikte
ve Isa Zeksnn En Gzel Eserlerinden Biri Olup,
Pek Aj Dilin Bu Kadar lni, Sade ve Giizel Olabilecei
1854 ylnda yaymlad Suggestion for the Assistance of Officers in
Learning the Languages of the Seat of War in the East~4 adl kitabnda
F. Max Mulier Tiirkeye, Trkenin gzelliine ve ililiine ve bu dili
yaratan insan zeksna sonsuz hayranln gizleyemez ve yle der:

"Yabanc unsurlardan arnd takdirde Trke kadar kolay,


Trke kadar rahat anlalan ve diyebilirim ki, zevk verici pek az
dil vardr. Trke grameri renmek (onu kullanmak ihtiyac ol-
masa dahi) gerekten byk bir bahtiyarlktr. Snrsz denebilecek
saydaki gramatikal formlarn fevkalade ustaca bir ekilde belirii,
fiil ekimleri ve birleimi sistemine hkim muntazamlk ve
kyasilik ve yapmlarn temsil ettii berraklk ve anlarlk gibi
hususlar bu dilin yaratlnda rol oynayan insan zeksnn fev-
kalade stn kudretini sezebilecek olanlar muhakkak ki hay-
ranla srkler. Olaan nitelikteki mterek beeri arzularn ifa-
desine sanki yetersizmi gibi grnen grafik ve gsterii kklerin
bylesine az sayda oluu ve dncelerin en ince nanslarn ak-
settirecek bylesine bir aracn meydana getirilii; belirsiz bir mas-
tar veya sert emir kipi sisteminin varl ve btn bunlardan il-
tizam veya inai sigalar niteliinde ruh hallerinin douu,
tutarsz grnen szlerin belli bir sistem dairesinde esesli ve
muntazam bir tarzda ahenklendirilmesi; evet ite btn bunlarda
biz insan aklnn ve zeksnn verileri olan almalarn ///deki
yansmalarn grmekteyiz. Fakat pek ok dilde ilk oluumun bu
izleri belirli bir ekilde kalmaz ve ou zaman bunlara tabiatn ya-
ratt eser mi yoksa sanat eseri mi demekte glk ekeriz. Btn
bunlar gzlerimizin nnde tpk bir kaya paras gibi durur ve
ancak filologlarn pertavszlardr ki, onlardaki organik canlln
kalntlarn ortaya koyar." 2 - 1
24 F. Max Mulier, Suggestions for tle Asistace i Learning the Languages of the Seal
of War in the East; Willi Survey of the Three Famillies of Language, Semitic, Arum
anil Turanian, L o n g m a n & L o n g n i a n s . London, 1854.
25 Max Mulier. age. s.96.

384
Max Muller, Trkenin gzellii, incelii ve berrakl konusunda
gizleyemedii hayranln Trkenin ilmilii konusunda da devam et-
tirir ve bunu Trk zeksnn yaratc gcne balar. "Trk Grameri"
bal altnda inceledii blmde, Trke gramerin fevkalade ak ve
berrak bir yapda olduunu, bu gramerin i ileyiinin iyice tetkik edil-
mesi halinde sistemin tpk kristalden yaplm bir ar kovannn
hcrelerinin inas izleniyormu kansna saplanlacam syler ve bun-
lar bylece belirttikten sonra, dier nl bir oryantalist olan Jea
Deny'nin, Trke hakkndaki u vc satrlarn nakleder: "Trk dilini
biz, nl bilginlerden olumu bir heyetin ortak almalarnn yapt
gibi tasavvur edebiliriz." Bu satrlara ek olarak yazar; "Fakat byle bir
heyet (bilimsel kurulu) tatar bozkrlarnda kendi bana kalm olarak
ve kendi doal kanunlarnn rehberliiyle ya da kendi igdlerinin
itiiyle, tabiat leminin snrlar iinde insan beyninin yaratt bu (so-
nucu) salayamazd" der. Ve grlerini ispat maksadyla, Tkedeki
sevmek fiilini ele alarak onu eker, eitli ekiller altndaki grnn
eletirir ve Trkenin gzelliini, ilmiliini ve aklcln anlatr. 26
Eletiri ve izlemlerini ayn ilmi arlkta srdren yazar,
Trkenin hnerli ve g temsil eden ynlerini yle belirtir:

"Trkenin en hnerli yn muhakkak ki fiilleridir. Tpk Rum-


cada ve Sanskrit dilinde olduu gibi Trkede de pek eitli
'zamanlar ve 'eilimler vardr, ylesine ki, bunlar sayesinde phe
veya sanlar ve umutlar ve tahmin gibi haller en zarif nanslarla
ifade edilmi olur. Btn bu ekiller altnda kk hi bozulmadan
kalr ve kiilerin veya birimlerin, ruh halinin veya zamann
deimesi nedeniyle beliren eitli modlasyonlarda sanki temel
nota gibi ses verir." 27

Max Midler, son derece ilmi ve bilgili olan bu incelemesinde


Trkenin bir de u zellii zerinde durur: "Trke fiillere has.
ylesine bir zellik vardr ki, bunun bir benzerine Arian dillerinden
hibirinde rastlanmaz; bu zellik udur ki, belli baz harflerin ek-
lenmesiyle yeni kkler meydana getirme gc oluur ve bu da her

26 M a x M a i l e r , age, s.96-97.
27 /bid, s.99-100.

385
fiile olumsuz veya ilmi veya aksettirici ya da karlk verici bir anlam
getirmektedir." Ve bu grn ispat iin yine sevmek fiilini alr ve
ondan varyasyonlar karr: Sevdirilmek, sevitirilmek vb.

2) Bosworth'a Gre Trke Mzikal Deil,


Zengin ve Niiansl Bir Dil
F. Max Muller'in yukarda bahis konusu ettiimiz kitabnn
eletirisini yapan Batl dil uzman, C.E. Bosvvorth, bu kitaptan ald
pasajlar kendi grlerine destek yapar ve Tirkenin nitelikleri
zerinde ilgin grler belirir. Ona gre Trke fevkalade zengin ve
nansl bir dildir ve bu eler ona zellik ve dier dillere (ve rnein
"Indo-European" dillere) nazaran stnlk verir:

"Trke fiilerdeki sygalar ve deiik eilimler fevkalade bir


ekilde gelitirilmitir ve anlamlardaki nans incelikleri, yaayan
'Indo-European' dillerdeki lafzi sistemlerden (daha iyi bir ekilde)
ifade edilebilir." 28

Fakat buna karlk Trkeyi fazla mzikal ve kulaa pek yatkn


bulmayan yazar yle der:
"Konuma dili olarak Tirkenin mzikal kalitesi olduu ileri
srlr; fakat (unu belirtmek gerekir ki) sesli harf harmonisi,
kuvvetli aksan vuru noksanl ve sessiz harf telaffuzundaki l
ihmali, zellikle Arapadan alnma kelimelerde, konuulan mo-
dern Trkeyi dinlemesi fazla ilgin olmayan... dil haline ge-
tirmektedir." 2 9

3) Dier Grler: Arapaya Nazaran Trkenin Tatll


Horald Armstrong 1930'da yaymlad Turkey and Syria Reborn
adl kitabnda 3 0 Arap lkelerinde yapt seyahatleri ve Trkiye
anlarn anlatr. Arapa konuulan lkede bir sre kalp da Arapann
kula turmalayan hrts yannda Trkiye'de duyduu tatl Trke ile
ilgili olarak unlar yazar:
28 C.E. B o s w o r t h , "Language R e f o r m and Nationalism in Modern Turkey", The Mus-
lini World dergisi, Ocak 1965 says, c.55, say I, s.58-65 ve say 2, s.117-124. Yu-
kardaki p a s a j iin bkz. s.59.
29 Ibid, s.59.
30 Harold A r m s t r o n g , Turkey and Syria Reborn, London, 1930.

386
"Bir Arabi konuurken dinleyenler, sanki konuann arka dilerine
kemik paras skm da onu dilinin taban ile mtemadiyen
karmaya urayormu ve bu yzden ryormu intibahna
kaplr. Ne alacak eydir ki, byle bir dil Kur'an'n dolgun sesli
tmcelerini yaratabilmiti." 31

Arap snrn ap da Trkiye'ye girdiinde Trkenin gzellii


karsnda mest olur:

"Karaya ayak basp da tatl Trkeyi iittiinde -o Trke ki


Arapann hainliinin bertaraf edildii, Acemcein tatllnn
korunulduu ve orijinal Tatarcann kesinliinin (aklnn)
devam ettirildii bir dildir- bana sanki melodi dinliyormuum gibi
geldi. Asl alacak olan ey udur ki, (Trkenin bu gzelliine
ramen) Trkler kayda ayan bir edebiyat yaratmamlardr." 3 2

Dier bir yazar, Halil Ganem, Les Sultans Ottomans adl kitabnda
Trke iin yle der:

"Grlyor ki kesik ve paralanm ekiller ierisinde Trke


gerek anlamyla bir gzellik rneidir. Sadedir, tatldr ve ahenk-
lidir, ylesine ki, sessiz harfler, yldz kmesi eklinde kendilerini
evreleyen konvansiyonel nitelikteki sesli harfler grubu ile
yumuatlmlardr. Denir ki, inkiraz halinde bulunan uluslarn
gadre uram ve iek'enmi, fakat przl ve deerli bir dili
olur. Durum Trkler iin ayn grnmemektedir, zira Trkler, bit-
kisel nitelikte bir hayata girmi olmalarna ramen, canl ve atik
ve ok iyi bir refakati niteliinde ve aristokratik bir salondan
hibir zaman kovulamayacak bir dil yaratmaya ve bu dili eref
mevkiinde tutmaya azimli grnmlerdir. Bugn halen eski z
Trkeye dnmek isteyen (eski Trk idiomlarn benimsemek is-
teyen) ve bu maksatla Arapa ve Acemce deyimleri (ki bunlar ni-
hayet bu giizel yelenin en gzel mcevherlerini oluturmaktadr)
atmaya alanlara kar, sanki inat olsun diye Osmanl'nn ya-
banc deyimlerini (bu gzel) dile kartrmalar byk hatadr." 3 3

31 Ibid, s. 119.
32 Ibid. s.210.
33 Klalil Ganen, Les Sultans Ottomans. Paris, 1901, c . l , s.296.

387
Dier bir dil bilgini S.W. Koelle'e gre etimolojik bakmdan
Trke son derece berrak bir dil olup, adlarn pek ounun kklerine
rahatlkla inmek ve bunlarn z anlamlarn bulmak olanan ver-
mektedir. 3 4

F) Tiirkenin, Zek Gelimesi Bakmndan Yararl Ynleri

Arapanm avantajl gibi grnen yn mzikalitesidir; ahenkli


gibi grnen bir dil oluudur. Veya hi olmazsa bunun byle olduu
sylenir. Biraz evvel konuma dili olarak Trkenin sesli harf te-
laffuzundaki llerden yoksun olmas nedeniyle iitilmesi kulaa
fazla ilgin gelmeyen dil olduu konusunda ileri srlen bir gr
naklettik. 3 5
Buna karlk Arap lkelerinde ve T r k i y e d e yaam bir baka
yazarn, Harokl Armstrong'un Trke hakkndaki grlerini ve
Arapaya nazaran Trkenin ok daha latif ve ho bir dil olduuna
dair fikirlerini belirttik. 3 6 Grlyor ki, Trkenin kulaa ho gelen
ve ahenkli bir dil olduunu syleyenler yannda, mzikal nitelikte
olmadn belirtenler de vardr.
Trkenin mzikal, ahenkli bir dil olup olmad hususu mu-
hakkak ki zerinde ayrca durulacak ve tartlabilecek bir konudur.
Esasen herhangi bir dilin kulaa ho gelip gelmedii ve mzikalitesi
hususunda deerlendirme yaplabilecek olanlar, o dili bizzat
konuanlar deil yabanclardr. Zira her dil onu konuanlarn veya o
dile sahip bulunanlarn kulana ahenkli ve mzikal gelebilir. Bu iti-
barla yabancnn, kulak lsn kstas alp Trkenin mzikal
olmad sonucuna raz olmamz hata saylmamaldr. Ne var ki,
Trkenin mzikal nitelikte bir dil olmayn Trke iin bir nakise,
bir kusur eklinde kabul etmek de doru olmaz. nk mzikal bir dil
mutlaka en arzu edilen ve en iyi sonu veren bir dil demek deildir.

34 Bu k o n u d a bkz. S . W . Koellc. "On Tartar and Trk", Journal tfthe Royal Asiaic So-
ciety, 1882, c 14. s.125.
35 C.E. Bosvvonl, age. s.59.
36 Ha olcl Arnstrog. Turkey and Syria Rehor, London, 193. s. 120.

388
Arapa iin meziyet gibi grnen "ahenklilik" aslnda yarar deil,
saknca yaratmtr. Zira bylesine mzikal bir dil, insan dav-
ranlarn akl ve mantk desteinden yoksun temele srklemitir.
Toplumlarn ve zellikle Bat toplumlarnn kltr ve fikir
gelimelerine ve sosyal olgunlua kavumalarna hizmet niteliine
sahip diller genellikle mzikal nitelikte diller olmam, bilakis kiiyi
"duygu" ynnden ziyade "akl", "mantk" ynyle etkileyen diller
olmutur. Bir dil ne kadar mzikal ise, onu konuan toplumlara o derece
az dnme ve aklc tutumdan o derece uzak kalma yollarn amtr.
rnein Bat'nn ortaa, yani Latincenin hkim olduu dnemler.
Hristiyanln gelime tarihini tetkik edenlerin ve zellikle Batl ya-
zarlarn izlerni u olmutur ki, Latincenin mzikal nitelii ierisinde
Hristiyan dini, toplumlara ve kiilere, "Kaval dinleyen koyun srs"
misali, kilisenin peinden kr krne gitme alkanln ve "mu-
hakeme gcne ve aklcla" deer ve yer vermeme olasln
alam ve bylece ortaa karanlklarna girme yolunu amtr.
Durum Araplar ve slam dini iin de ayn olmutur ve hem de ok
daha kuvvetli ekliyle. Arapann mzikal nitelii, dier pek ok ne-
denler yannda, "akl" esini bertaraf etmi ve cahil Mslman halk-
larn yeryznde en ilkel, en az "kafas iler", mantk ve muhakeme
gcnden en yoksun toplum olmalar talihsizliini yaratmtr.
Bu nitelii nedeniyle Arapann insan beynini ne hale getirdiini,
gen ve krpe yalardaki kiilerin dnme ve zek yeteneklerini
nasl trplediini Taha Hseyin'den dinlemek gerekir. 3 7

II) TRK DLN VE BU YOLDAN TRKLK BENLN


GELTRME ABALARINA KARI
DRENMELERDEN RNEKLER

Trkeye g kazandrma ve bu yoldan Trklk benliini uyandrma


ynndeki eilimlerin ve abalarn en samimisi, en bilimlisi, biraz nce
de grm olduumuz zere Kagarl Mahmud ile gelitirilmi, fakat

37 Taha Hseyin. Tle Sreem of Dys. A Stden at tle Azlctr. ngilizce eviri Hilary
VVayment, L o g m a n s Green Co.. 1948. s.46 vd.

389
iktidarlarn' din adam ile ittifak halindeki husumeti ile baarszla
uramtr. 19. yzyln sonlarna kadar bu konuda ciddi denebilecek
bir baka teebbse rastlamyoruz. Merutiyet dneminde gen
Trklerin giritikleri baz gayretler zerinde durulabilir. eriat bertaraf
niteliinde olmayan ve bu nedenle baar ansndan yoksun kalan bu
gayretlere kar dahi eriatnn hyanetinin ne olduu hakknda ksaca
bir fikir vermeye almtk. Trkeyi canlandrma ve onu Trklk
benliinin esi yapma teebbslerinin en olumlusu Atatrk ile balar.
Fakat Atatrk'ten bu yana bu eit teebbslere kar yine ayn gerici
gler, hep ayn metodlaia, ykc direnmelerini devam ettirmilerdir.

A) Kur'an'n Arapadan Baka Dile evrilemeyecei


Tezine Saplanan Trk eriats

Kur'an'n baka dillere evrilip evrilemeyecei ve bu dillerde


okunup okunaayaca konusundaki tartmalar 11. yzyldan bu
yana, yukarda zetlediimiz ana esaslar zerinde cereyan etmitir.
Arapadan baka hibir dile evrilemeyecei konusunda srar edenler
genellikle Hanef okulunun iddia ve grlerine kar her eyden
nce Kur'an'n K. 41 Fussilet Suresi'nin 44. ayetini ve bunun yannda.
K. 14 brahim Suresi'nin 4. ayetini gsterirler ve ayrca daha yukarda
belirtmi olduumuz fikirlere sarlrlar. 3 8
Onlarn zerinde durduklar basit gr udur ki, Kur'an Tanr
szlerinden ibarettir ve Arapa olarak inmitir. Arap dili, Tanr be-
yanlarn en iyi, en mkemmel ekilde ifade edebilecek bir dildir. Bu
nedenle Kur'ar' Arapadan baka dillere evirmek ne mmkn ve ne
de doru bir i olur; evrilmesini istemek ve buna ynelmek
"kfirliktir", "dinsizliktir". Bu tutum yzyllar boyunca gittike sert-
lemi ve glenmitir.

38 K. brahim Suresi'nin 4. ayeti: "Apak anlatabilmesi iin her peygamberi kentli mil-
letinin diliyle gnderdik"; K. 41 Fussilet Suresi'nin 44. ayeti: "Biz bu Kur'an' ya-
banc bir dille ortaya k o y s a y d k : ayetleri uzun uzun aklamal deil m i y d i ? Bir
A a p ' a yabanc bir dille sylenir mi d e r l e r d i . . . "

390
920 ylnda Msr ve Suriye'de ulema snf, Kur'an'n Arapadan
baka dillere ve rnein ngilizceye veya Trkeye evrilmesi
eilimlerine kar km, byk bir tepki gstermi ve evrilen
nshalarn toplatlmasna ve yaklmasna karar vermitir. Bu tepki
daha sonra gittike iddetlenmi ve Kur'an' Trkeye evirme
teebbsne girien Trkler Arap indinde dinsizlikle ve kfirlikle
sulandrlmlardr. 3 9 Arabn bu tepkisini hayretle karlamamak
gerekir. nk daha yukarda da belirttiimiz gibi, Arabn bu dav-
ranlarnda eitli nedenler yatar ve bu nedenler duygusal olduu
kadar karc nitelikler arz eder. Fakat anlalmas gerekten g olan
ey bizim kendi din adamlarmzn ve aydn sandklarmzn bu ko-
nudaki akl almaz tutumlar ve Kur'an' Arapadan baka bir dile ve
zellikle Trkeye evirmemek hususunda Arabn gericisini dahi ge-
ride brakan cahil ve melun inatlardr.
Ortada tarihi nice temel esaslar ve destekler var iken bizim
eriatmz, braknz kendi kafasndan bir eyler yaratmay ve rnein
Kur'an'n Trkeye evrilmesi hususunda kaynaklar aratrmay ya da
mevcut kaynaklar bu ynde ilemeyi, fakat Arap ve Acem otoritelerin
tezlerini ve rnein kendi mensup bulunduu mezhebin kurucusu Ab
Hanife'nin ya da Ab Y u s u f u n yorumlarn ya da Kagarl'nn
eletirilerini dahi Trkn yararna olacak ekilde kullanmak istemez.
Acem yazar ve dnrleri ve din adamlar, daha ilk anlardan iti-
baren Kur'an' kendi dillerine evirip kendi toplumlarna hizmette bu-
lunmu olmann ihtiyacn giderirlerken, bizimkiler mevcut kay-
naklar kendilerine mal edip Trk toplumunun lehine olabilecek yolu
sememilerdir. Kur'an' Trke okutup anlatmaya gayret edecek
yerde, aksine bunu yapmak isteyenlerin karsna dikilmi ve Arabn
bu konudaki olumsuz tezini savunanlarla birlik olup Trk karlarna

39 El-Ezher niversitesi hocalarndan M u h a m m e d akir. 1920-1926 yllarnda


Kur'an' T r k e y e evirmenin dpedz dinsizlik, kfirlik olduunu savunur ve
rencilerini bu inan ierisinde tutard. O tarihlerde Kr'an' T r k e y e evirmek
iin T r k i y e ' d e giriilen davranlar hep zndklk ve kfirlik olarak
t a n m l a m t r . Bu grleri d n y a a p n d a bir yayn olan Tlie Moslem World der-
gisinde y a b a n c dilde yaymlamtr. The Moslem World, ngilizce eviri T . W . Ar-
nold, 19*26, c. 16. s. 161-165.

391
kar cephe almlardr. Trkn iine gelebilecek kaynaklara iltifat
etmemiler, Arabn srf Arap karlar adna uygun grd ve be-
nimsedii malzemeye sarlmlardr. Yaku tarihimiz ierisinde
bunun rnekleri oktur. Mehmet Akif rnei ile Bilmen Efendi
rnekleri zerinde ksaca durmak gerekir.
Atatrk, ibadetin Trke yaplmas ve Trkn anlayaca ekle so-
kulmas, Kur'an'm Trkeye evrilmesi vb. konularda bir hayli
dnm ve Milli Mcadelenin daha ilk yllarnda bunu gerek-
letirmek maksadyla zamannn aydn saylan simalaryla ve din
sahasnda bilgisi olduuna inand kimselerle ve bu arada air Mehmet
Akif ile temaslara gemiti. Arapaya ve Trkeye en iyi nfuz edebilen
bir kimse olarak Mehmet Akif i grd iin, ondan Kur'an i Trkeye
evirmesi dileinde bulunmutur. Mehmet Akif bir aralk bu fikre yatar
gibi grnm ise de, giriecei iin slama uygun olup olmadndan
emin olmak gayesiyle, o dnemin Arap dnrlerinin en nls saylan
.Muhammed Raid Riza ile fikir teatisinde bulunmak zere soluu
Msr'da almt. Raid Riza, ki Arap milliyetilik akmlarnn fik-
riyatn yaratan eitli eserleriyle isim yapmt, 1921-1922 yllarnda
Kahire'de yaymlanan Tercemat el-Kur'a adn tayan bir kitabn
yazaryd. Bu kitabnda zellikle ve srarla iki belli fikir zerinde
durmutur ki, ikisi de Trklerle ilgilidir. Bunlardan biri, Trkn mutlaka
Arapa renmesi gereiyle ilenmitir. Ona gre .Trk; Mslman
olduunu ispat edebilmek iin her eyden nce Arapay renmeli, bil-
meli ve benimsemeliydi. Dier fikre gelince, bu da Kur'an evirisi ile il-
giliydi. Raid Riza'ya gre Kur'an Arapadari baka hibir dile
evrilemezdi ve tabii Trkeye de evrilmemeliydi. Bu itibarla Trk
resmi mercilerinin Kur'an i Trkeye tercme ynndeki gayretleri ve
eilimleri slama aykr bir davrant. Eer Trk hkmeti, Trklerin
Mslman kalmaya niyetleri olduunu ispat etmek istiyorsa, Kur'an i
Trkeye evirtecek ve ibadeti Trke yaptrtacak yerde, Arapay resmi
dil olarak almal ve Trk halkna bunu mecburi bir dil olarak kabul et-
tirmeliydi. 40 Bu iddiasn kuvvetlendirmek iin Raid Riza bilhassa

40 M u h a m m e d Raid Rida, Tercumut al-Kr'cn. Kahire, 1921-1922. Ayrca bkz. Ni-


yazi Berkcs, The Development of Seculaism in Tukey. McGill University Press,
Montreal. 1964. s.488, dipnot 6.

392
unu srarla ileri srmtr ki; Hanefi mezhebi kurucusu Abu Hanife ve
daha sonraki btn Hanefi okulu mensuplar, nice yzyllar ncesinden
beri bu gre itibar etmilerdir ve Kur'arin hibir suretle ve hibir
ekilde Arapadan baka bir dile evrilemeyeceini ngrmlerdir ve
byle bir davran kati olarak yasaklamlardr.
Fikir silsilemizi kaybetmemek artyla buraya unutmadan ufak bir
not dmekte fayda vardr ki, Raid Riza bu iddialarn tamamen
yalan zerine ina etmitir. nk Kr'an'n Arapadan baka bir
dile, zellikle Farsaya evrilebileceine izin veren ve bunun eriat
bakmndan mmkn olabileceini savunan ve bu savunmay Kr'cn
ve hadis kaynaklarndan kma delillerle ispat eden bir tek imam
varsa, o da Ab Hanife olmutur. Her ne kadar daha sonralar Ab
Hanife'nin bu grten vazgetii rivayet edilirse de, nemli olan
husus udur ki, onun kurduu ilahiyat okulu mensuplar, daha son-
ralar Ku.r'an'n Arapadan baka dillere ve zellikle Farsaya,
Trkeye ve Hinteye ve hatta braniceye evrilebilecei tezini
ilemiler ve bu tez bugne kadar bu ynde geliebilmitir. 4 1
Nitekim iki kafadarn kar karya gelmeleri annda eyh Mu-
hammed Riza, hi szn esirgemeden bizim airimize unu anlatmtr
ki, Trklerin Kur'an' Trkeye evirme teebbsleri tam anlamyla
kfirliktir ve Kemalist Trkiye dinsizlik davran ierisindedir. eyh
Riza'ya gre bu eit teebbs ve davranlar Trk milliyetiliinin
oluma eklinden baka bir ey deildir ve milliyetilik heveslerine
kaplmak Trkleri kfirlik ve dinsizlik ynnde srkleyen dier bir ne-
dendir. Bu grlerini ispat iin Raid Riza, Kuran'm eitli su-
relerinden 12 zel ayet karm ve bu hkmleri Mehmet Akif e
gstermi ve Kur'an'n Arapadan baka bir dile ve hele Trkeye
evrilemeyecei hususunda gerekli yorumlar yapm ve btn bu ya-
lanlarla bizim nl Akifimizi bu masallara inandrmt.
Ne var ki, ortaya koyduu ayetlerin pek ou Kur'an'm tercme
edilemeyecei iddialarn desteksiz brakrken, bazlar tam aksine bu

41 Bu k o n u d a geni izahat iin bkz. el-Bagdadi. Badn Tarihi, A r a p a basn, c.13,


s.323-423. Ayrca Abdl Halim al-Jind'nin 1945 ylnda y a y m l a n m olan Abu
Hani/al, Banl cl-Huriyah ve el Tesanuh Fi'l islm adl kitabnn 72 vd. sayfalarna
ve ayrca bkz. A . L . Tibawi'nin "Is the Qur'an Translatable?" bal a l t n d a k i yazs
iin bkz. The Muslim World dergisi. Ocak 1962. c.52, say !,'s.7 vd.

393
iddialar rtr nitelikte idi. (rnein 41. surenin 44. ayeti ve bu,
Kur'an tefsircilerinin ortaya koyduklar bir gerektir.) Ne var ki, bizim
nl insanmz, her ne kadar kudretli bir air idiyse de, hi de kuvvetli
bir dnr deildi; ne akilci ne de aratrc yeteneklere sahipti. Lisana
ve zellikle Arapaya ne kadar hkimse, fikir zgrlne ve serbest
dnceye ve bir de maalesef Trklk benliine o nisbette yabanc idi.
Onun sapland benlik slamclk benlii idi ve bu benlik ierisinde o,
Trk slama her zaman iin feda edebilirdi. Eer kendisine talkm veren
eyh Riza'nn szlerine ve iddialarna kr krne kanacak yerde, kendi
aklna ve aratrna gcne gven beslese ve birazck da Trklk duy-
gusuna yer vermi olsayd, muhakkak ki nasl byk bir gaflet ve dalalet
ierisinde braklm olduunu anlayacakt. Eer eyh Riza Efendi'nin
Trke adeta kfrler yadran ve batan aa yalan ve yanl malzeme
ile dolu kitaplarn ve makalelerini okumakla ie balasa ve bu arada
onun Arap milliyetilii konusundaki tutumunu takip edebilmi olsayd
mesele kalmayacakt. 4 2 Zira gerek o idi ki, kendisine Kur'anin
Trkeye evrilmesini kfirlik ve dinsizlik gibi gsteren ve bu davran
slamn kfr sayd milliyetilik eilimlerine teebbs eklinde ni-
telendiren ve bunun da ayrca ve bal bana cehennemlik olduunu
syleyen Raid Riza, I. Dnya Sava'n takip eden yllarda Arap mil-
liyetilik akmlarnn en hararetli, en ateli krkleyicilerinden ve na-
zariyecilerinden ve militanlarmdand. ngiltere'nin yardm ile Arap
lkelerinin Trke kar ayaklanp bamszla kavumalar tezini des-
tekleyenlerin banda gelmekteydi. Ve yine gerek o idi ki, bu ayn
Raid Riza Efendi, yani Kur'an in Arapadan baka hibir dile ve tabii
Trkeye evrilemeyeceini Kur'an'dan kma hkmlerle ve hadislerle
ve nihayet Abu Hanife'nin yorumlaryla ispata alan ve evirmenin
dinsizlik olacan alenen haykran bu Arap eyhi, yukarda ad geen
kitabn yaymladktan drt yl sonra, Kur'an in bir ngiliz tarafndan
ngilizceye evrilmesine ses karmak yle dursun, buna btn gcyle
destek olmutu. Kur'an i Arapadan ngilizceye eviren Picktall adnda

42 Raid Riza bu yazsnda, "...Tiikier sava bir millettir, fakat Arapto (bu sahada da)
daha deerli deillerdir" der. Bkz. al-Manar, Mays 1900, c.3, s. 173. "Unmed" deyimi,
Kur'an'da eitli ekillerde kullanlm olmasna karn, Raid Riza bunu dahi Aabn
milliyetilik akmlarna alet eder ekilde kullanmtr. Sylvia, G. Haini, "Islam and the
Theory of Arab Nationalism", The World of Islam. Leiden. 1956. c.4, s. 138.

394
bir ngiliz, bu konuda Msr ulemasnn izin ve onayn almak zere
Msr'a gittiinde kendisine orada en byk yardmc olarak Raid
Riza'y bulmutu. Ve asl akln alamayaca cihet udur ki, eyh Riza,
ad geen ngilizi bu konuda aydnlatrken ve Kur'an'm baka dillere
evrilebileceine dair eriat hkmlerinden deliller getirirken, esas ola-
rak Hanefi kaynaklarna inmi ve mam Hanife'nin buna izin vermi
olduunu sylemitir. Yani bizim airimize Ab Hanife'nin ya-
saklamalarndan bahseden ayn az, ngiliz Picktall'e bunun tam aksini
sylemekte saknca grmemitir. 4 3
air Mehmet Akifin btn bunlardan haberi var m idi? Bilinmez.
Fakat mantken olmas gerektii dnlmelidir. Ve her halkrda ken-
disinden u beklenirdi ki, Raid Riza'ya danmakla yetinmesin ve
Kur'an'm baka dillere ve zellikle Trkeye evrilip evrilemeyecei
hususunda gemi yzyllar boyunca yaplm-tartmalar eletirsin
ve evrilebilecei konusunda kuvvetli grler savunmu slam
dnrlerini - k i aralarnda nice Arap yazarlar da vardr- eserlerini
gzden geirsin. Fazla zahmet etmesine gerek yoktu; sadece bn
Hacar'n Kahire'de' 1438 ylnda yaymlanm olan Feth al-Bari adl
kitabn veya al-Tabe'nin Tefsir al-Cami el-Beyan adl eserini gzden
geirmi olsa ve Buhar'nin Sahih'ini kartrm bulunsa ve nihayet
Kagarl Mahmud'un Kur'an'm Trkeye evrilebileceini ispatlayan
gayretlerini ele alm olsayd, Arap milliyetisi Raid Riza tarafndan
ne ekilde aldatlm olduunu anlayabilirdi. lave etmeye gerek yoktur
ki, btn bu teolojik kaynaklar ve destekler bir yana, sadece akd yolu
ile de bu sonuca varabilirdi, ama bunu ondan beklemek muhtemelen
biraz daha insafszlk olurdu.
Hayr, o bunlarn hibirini yapmamtr. Oturup Kur'an i Trkeye
evirecek ve bylece mensup bulunduu topluma, u veya bu ekilde
hizmeti dokunacak yerde, 1923 ylnda kalkm Msr paalarnn
kanelerinde ve onlarn konuu olarak yan gelip yatm, 1925 ylnda
Abbas Halim Paa'nm davetlisi olarak onun gzel konanda gnlerini
geirmi ve 1926 ylnda da Kur'a' Trkeye tercme edemeyeceini

43 Bu konuda c s a l a m kaynak iin bkz. A n n e Femantle, The Loytl Enemy. Lodon.


1938. s.414. A y r c a bkz. Niyazi Berkes, age, s.488-489.

395
Atatrk'e resmen bildirmitir. Byk Atatrk, her eye ramen bu ko-
nudaki ricalarn tekrarlamaktan geri kalmam ve 1936 ylna gelinceye
kadar Mehmet Akif ten Kur'an evirisi iin gayret beklemitir. Btn bu
bekleyi boa kmtr.
Trkn kendi z diline, kendi z benliine sahip kamamasna ve
eitli nedenlerden biri olmak zere, bu yzden milli gelime ansna
eriememesine vesile olan aydnlar ve aydn sandmz insanlar
saysz. Mehmet Akif bunlardan sadece biri; bizlere bundan 60-70 yl
ncesini hatrlatan biri. Bugn de ayn kara zihniyette ve ayn yolda
olan ve Trk bu veya buna benzer direnilere, gerilere iten, bilerek
veya bilmeyerek felaket uurumlarna srkleyen nice A k i f l e r var.
Ayn bilgisizlik, ayn duygusuzluk ierisinde birbirleriyle adeta
yarrcasna abalarm srdrmekteler. Arapay hkim klmak,
Arap harflerine dnmek, slamc ly Arabn yararna olacak
ekilde Trklk duygusunun ok zerlerine karp Trklk benliini
eritmek ve tpk 1 000 yldan beri yaplanlar devam ettirmek;
yaptklar tek ey budur.

B) Cumhuriyet'in 50. Yldnmnde Din Adamnn


Trkeye Kar Olumsuz T u t u m u

Trkeye kar dmanlkta Trk din adamnn tutumu bin yldan


beri deimemitir. Bugn de ayn iddet ve inatla devam etmektedir.
Kur'an' Trkeletirmek ve din esaslarn Trkn niteliklerine gre
ayarlamak konusundaki her trl eilimlere kar kmak hususunda
evvelce olduu gibi bugn de kararldr. 1960 htilali'ni takip eden
gnlerde Devlet Bakan General Grsel, slam enstitlerinden birini
ziyaretle din konusunda nemli bir konuma yapmt. zet olarak,
slanm Trke yatkn niteliklerle uygulanmas ve Trk esprisine uy-
durulmas gereini anlatm, Kur'an'n Trkeye evrilerek okunmas
ve okutulmasn, ibadetin Trkn anlayaca bir ekilde yaplmasn,
ezann Trkeletirilmesini istemi, Trkn slarn Araplaarak deil,
Trkln koruyarak icra edebilmesi ynnde grler belirtmi ve
bu yolda almalar ve gayretler sarf edilmesi hususunda din adam-

396
larn uyarmt. Bu szler, kendisini Trk kabul eden kiilerin
phesiz ki duymakla memnun kalacaklar szlerdi ve bylesine sa-
mimi maksatlarla tekrarlanm dilekler, elbette ki etki yaratmaktan geri
kalamazd ve nitekim kalmamtr; baz tutucu evrelerde ve baz ca-
milerde dahi bu temenniler ynnde hafif eilimler grlmt. Ne var
ki, zamann yetkili bir din adam, Diyanet leri Bakan Bilmen
Efendi, byle bir tutumun karsna dikilmekte gecikmemi ve
Grsel'e adeta meydan okurcasna, bunun mmkn olamayacan,
slamn 1 400 yldan beri Arap niteliiyle uygulandn ve bunun
deitirilemeyeceini, ibadetin Trke yaplamayacan, Kur'an'n
Trkeye evrilemeyeceini, ancak ve ancak Arapa okutulabileceini,
ezann ise asla Trke okunmayacan beyan etmiti. Bu beyanyla Bil-
men Efendi, ayn konuda daha nce benzeri grler sarf eden dier yet-
kili bir din adamnn yannda Trkeye ve Trke kar mterek cephe
aldn anlatmaktayd. Bu mterek cephe bilindii zere bin yldan
beri kurulu bir cephedir ve bir ara Atatrk sayesinde yklr gibi olmu,
fakat onun hayata gzlerini yummasyla yeniden canlanmtr. O gnden
bu yana, yine eski tahribatyla gittike glenmi ve gzelim Ttirkemizi
(ve onunla birlikte nice varlmz) yok etme gayretleri eklinde eitli
evrelerce desteklenmitir. Hemen her gn gazetelerde bu kara kuvvetin
yeni bir melanetine ahit oluumuz bundandr. Laik Trk Cum-
huriyeti'nin parlamentosunda zaman zaman ezann Trke okutulmas is-
teklerine kar gcenik tepkiler kendisini gsterir. Bilmen Efendi bu tep-
kilerin karakteristik bir temsilcisidir. eriat eitimi ve zihniyetiyle
donanm Bilmen Efendiden, laiklik esaslarna uygun bir cevap bek-
lemek saflk olurdu. slama bal koyu inanc ierisinde onun, tpk dier
benzerleri gibi, her frsatta Trkn yararna olabilecek her eyin
karsna kmas elbette ki olaand. Bin yl boyunca byle gelmi ve
byle gitmi bu olumsuz tutum, elbette ki byle devam edecekti.
Ancak bu olumsuz dncelerini ortaya koyarken Bilmen Efendi ve
onun gibiler undan habersizdirler ki, dinin ve ibadetin Trkn ni-
telikleriyle badar hale getirilmesi mmkndr ve buna imkn ve izin
veren malzemeyi hem akl kaynandan ve hem de - a k l a fazla deer
vermeyenlerimizin bavuracaklar bir yol olarak- eriat kaynandan
karmak kolaydr. Bunlar genel olarak daha yukarda grdk, Trk ve
Trke dmanlarna ne derece yanlmakta olduklarn ve ezan Trke
okutmann ve Kur'a' Tiirkeye evirmenin ne derece mmkn
olduunu izledik.

C) Kendi Diline Yabanc ve lgisiz Trk Toplumu

1965 ylnda Trkiye kylerinde yaplan bilimsel aratrmalarn so-


nucu gstermitir ki, Trk toplumu, din adamnn telkin ve zor-
lamasyla, Arapa yazy genellikle vazgeilmez bir ihtiya olarak
grmektedir. nk Arapa Kur'an yazsdr ve Kar'an'\ okumak iin
Arapay (anlamn bilmese de) ve Arap yazlarm bilmek gerekir.
Halka hkim olan zihniyet odur ki, Kur'a' anlamak art deildir, fakat
okumak yeterlidir. Kur'an'm Latince harflerle baslmasna ve okun-
masna gerek yoktur: "Mademki (Kur'an) Arapa olarak yazlm, o
halde imann Arapa yazy (ve Arapay) retmesi zorunluluk
dourmaktadr" diyor Trk kyls. Ve stelik din eitiminin mspet
eitim yapan okullarda deil, bunun dnda, mesela camilerde veya
Kur'an kurslarnda ve din okullarnda verilmesini lzumlu grmektedir.
zellikle din adam ocuklarn din eitiminin okullarda deil, camide
veya evde verilmesini keyfiyetinin dince sevap olaca inanndadr. 44

D) Arabn nan: "Dilini Unutan Millet Yok Olur";


Ayn nantaki Trk Din Adamnn Trkeyi Brakp
Arapaya Sarlmas

Arap una inanmtr ki, dilini unutan ya da ihmal eden kii kendi
toplumundan kopar ve dilini ihmal eden ulus ise yok olup gider.
Arabn Mslman da, Hristiyan da bu ekilde dnr ve her ikisi
de Arapann en byk koruyucusu olarak birlikte i grr. Irakl al-
Husr ya da Lbnanl Hanna ya da Suriyeli Osman, Arapann kut-

44 Richard B. Scott, "Turkish Village Attitudes Toward Religious Education", in The Mus-
lim World. T e m m u z 1965, c.55. say 3, s.222-229. Yukardaki husus iin bkz. s.225.

398
sall ve stnl ve korunmas hakknda ne dnmseier,
Hristiyan bir Arap olan Zurayk (Suriyelidir) ya da Lbnanl ararah
ya da Msrl Amin, hep ayn fikirde birlemilerdir.
Kendisi iin bunlar dnen Arap, slama dahil bulunan Araptan
baka toplumlarn kendi z dillerine bal kalmalarna gz yummaz,
tahamml gstermez. rnein Trkiye'de Tiirkenin bamszlna
kar kar ve bunu nlemek iin elinden geleni yapar. Arapaya ilgi
azalrsa slama balln da azalacan syletir. Trk din adam ve
eriats, her konuda olduu gibi bu konuda da Arabn taklitisi ola-
rak ve tpk bir papaan gibi onun sylediklerini aynyla tek-
rarlamaktan kanmaz; dil esinin nemini Arabn gerekesiyle
aklar ve dilini ihmal eden uluslarn ulus olmaktan kacaklarn
syler durur. Eskiden bu byle olduu gibi bugn de ayndr. Laik
Trkiye Cumhuriyeti'nin Diyanet leri Bakanl'nn 1973 ylnda
yaymlad Hutbeler adl kitapta, "Bir Ulus... dil(ine) ball ile
uluslar topluluu iinde yaama hakk elde eder... Dili... olmayan ve
(buna) sahip kmayan milletler ve toplumlar yok olmaya
mahkmdur. Byle toplumlar aalk duygusuna kaplr, tak-
litilikten kurtulamaz... Bylesi toplumlarn yce idealleri... byk
ulus olma kayglar yoktur" 4 5 diye yazlr.
Ne var ki, eriatmz "Diline sahip bulunmayan uluslar yok olur"
derken Trkenin kaderi zerinde yzyllar boyunca ne olumsuz bir
rol oynadn, bu millete kendi z ve gzel Trkesini nasl kay-
bettirdiini ve Tiirkey nasl Arapaya. feda ettirdiini dnmez.
Bat'da eitli Hristiyan lkelerin, din kitaplarn kendi z dillerine
daha yzlerce yl nce evirtmi olduklarn ve bylece her ulusun
Hristiyan dinini kendi dili ile uyguladn incelemez. nk iine
ve karlarna gelmez.
Bu adan ele alndnda, bizim eriatmz, Bat'nn karanlk a
dnemlerinin zihniyetini henz aamamamtr. Bilindii gibi Bat'da
da, Tanr szleri diye kutsal bilinen kitaplar (Ahd-i Atyk ve Ahd-
Cedd) yzyllar boyunca ulusal dillere evrilmemi, "Tanr dilinde"

45 Bu satrlar D i y a n e t leri Bakanl'nn 1973 ylnda ve h e m de C u m h u r i y e t i n 50.


y l d n m v e s i l e s i y l e yaymlad Hutbeler kitabnda ( A y y l d z M a t b a a s ) aynen
b u ekilde y a y m l a n m t r .

399
yazld iddiasyla "evrilemez" ilan edilmiti. Orada da Hristiyan ve
farkl dile ve benlie sahip uluslar, bu yalanlara inanm olarak ibadeti
kendilerine yabanc bir dilde yaparlard. Hi kimsenin bu kitaplar an-
lamasna olanak yoktu. Hi kukusuz bu durum, din adamlarnn ve
onlar sayesinde iktidar ve imtiyaz sahibi aznln saltanatn ve mut-
luluunu yaratmt. Ne var ki, saylar az da olsa gerek anlamda
aydn kiilerin gayretleriyle bu sama inanlar sona erdirildi.

E) Trk eriatsnn Arapaya Bal Olarak


Kur'an' Trkeye evirtmemesini!! Nedeni

Arap kendi dilini, yani Arapay, sadece slamn z dili olduu


veya Araptan baka Mslman toplumlarca kutsal dil saylyor diye
gurur duymak iin deil, asl kendi milliliini salyor olduu iin
korur ve yceltir. O kendi dilinde, kendi milliyetilik bilincini yaratan
unsurlar bulur. nk bilir ki, Arabn tanm bile, daha M u h a m m e d
dneminde Arap dilini konuur olma kstasna dayatlmtr. Ayn
kstas bugn iin de geerlidir.
Ktr'anin Arapadan baka dillere evrilmesine kar Arabn di-
renmesi hem duygusal, hem de karc nedenlere dayanr; dil onun iin
bir gurur, bir vg ve bir prestij kayna olduu kadar, milli
karlarnn gereklemesi iin de tkenmez bir hazinedir. 1 400 yllk
slam tarihi boyunca Arap ne kendi ahsi meziyetleriyle, ne kah-
ramanlklaryla, ne askeri ve idari yetenekleriyle ve ne de ilmi ve ahlaki
yeterlikleriyle gururlanabilmi, nebilmi ve prestij salayabilmitir.
Bu alanlardaki btn baarlara kendinden olmayan eler (zellikle
Trk ve Acem eler sayesinde) ve kaynaklar (Yunan uygarl ve ilmi,
Hint, ran etkisi vb.) marifetiyle eriebilmitir.
Kendisine asl gurur ve prestij salayan ve kendinden olan tek ey
dildir; Arapadr. Onun slamdan nce de zengin bir edebiyat dili
vardr. Sadece dil sayesindedir ki, aevi fetihler yapabilmitir. Sa-
dece Arapa sayesindedir ki. baka uluslar tarafndan sevilmi ve
saylmtr. Ve yine sadece bu sayededir ki, slam dininin, fet-
hedilmi lkelerde yaylmas ve kklemesi zeminini yaratabilmitir.

400
Bu sayededir ki, slam uygarl ad altnda ortaya kan, fakat
esas itibariyle ya Acem ya Trk ya da Hristiyan ve Yahudi asll
dnrlerin zellikle kadim Yunandan yararlanarak yarattklar bir
uygarl Arap uygarl eklinde gsterebilmitir. iinkii Arap asll
olmayan btn bu yazarlar ve dnrler, eserlerini Arapa olarak
yaymlamlardr. Bu bakmdan Araplar iin Kur'at'n Arapadan
baka bir dile evrilmemesi hayati bir nem tar. nk unu
anlamlardr ki, Arapa, Arap olmayan Miislmam Araplk ruhuna
sokmakta ve manen Araba bal klmaktadr. te bizim eriatmzn
kendi z dilini ve benliini unuturcasna Araplk ruhu ierisinde
yaamas bundandr. Kur'an'n Trkeye evrilmesine kar di-
renmesinin nedenleri budur. nk karlar da bunu emretmektedir.
Cahil halk ynlarna, onlarn anlamadklar bir dilde hitap etmenin
nimetlerinden ancak bu surette yararlanabilmesi mmkndr. Ve yine
ancak bu suretledir ki, eriat emirlerini, onlarn kavrayamayacaklar
bir kurnazlkla uygulayabileceklerinden emindirler. Kiileri ve top-
lumlar, hibir glk ekmeden, hibir sorguya muhatap edilmeden
uyutmann ve soymann yolunu bunda bulmulardr. Kendi bil-
gisizliklerini bilgi eklinde sokuturmann en kolay usulnn bu
olduunu bilmektedirler.

401
NC BLM
ARAP MLLYETL DAVASINDA DN UNSURU
ARAP MLLYETL DAVASINDA
DN U N S U R U

Arap milliyetilii davasnda din unsuru, yani slam, tpk dier un-
surlar (rnein "Trk aleyhtarl" ya da "dil") gibi nemli bir yer igal
eder. Arap milliyetisi bu konuda da olduka kurnaz ve baarl bir si-
yaset izlemitir. Bu siyaset, bir yandan slamc klk ierisinde slamiyeti
"evrensel" bir din gibi gsterirken, dier yandan Araba zg ve
dolaysyla Arap milliyetiliine yararl bir unsur olarak kullanmak
eklinde kendini belli etmitir. lerdeki sayfalarda "slamclk" grne
bal Arap ile "Arap milliyetilii"ne bal Arabn birbirlerine ne derece
yakn olduklarn ve her ne kadar baz hususlarda birbirlerinden
ayrlsalar da, temel gayede nasl birletiklerini izleyeceiz ve greceiz
ki, slam dini, her eyden nce Arabn kendi z karlarnn var kld
bir dindir; Araba Arapllk benliini ve bilincini veren ve Arabi Arap ol-
mayan elere nazaran stn klan ve bu stnl eitli kurnazlklarla
yerletiren ve srdren bir kurulu olarak i grmtr.
Yine greceiz ki Kur'a, Arap yazar ve dnrlerinin de aka
kabul ettikleri gibi, her eyden nce Araba hitaben ve onun kendi z
dilinde, yani Arapa olarak inmitir. slamn kurucusu olan Mu-
hammed, her ne kadar Araplarla Arap olmayanlar arasnda eitlik bu-
lunduu grn savunur gibi davranm ise de, bu davran altnda
Arabn karlarn n plana almaktan, Arabi Arap olmayan elere
nazaran yceltmekten, Arabn her vesileyle gururunu okayc
areleri dnmekten geri kalmamtr. ylesine ki, "Ben bir
Arabm, beni seven Arabi sever, Arabi seven beni sevmi olur, Arap-
tan nefret eden benden nefret etmi olur" demekten veya Araplardan

405
nefret edenleri "Mnafklar kategorisine sokmaktan 1 ve Aabn slam
ncesi geleneklerini ya aynen ya da baz deiiklerle slamn temel
koullan ve hkmleri ve gelenekleri haline getirmekten ve
Kur'an'daki inananlar deyimini dahi esas itibariyle Araplar iin kul-
lanmaktan, slam devletinin Arap devleti olarak kurulmasna ve o
ekilde srmesine almaktan ve rnein halifeliin Araplardan (ve
zellikle Kurey kabilesinden) seilmesini koul olarak ne
srmekten ve srf Arap karlarn salamak amacyla buna benzer
nice hkm yerletirmekten kanmamtr. Bununla beraber 20.
yzyl Arap yazarlarnn birou, din esini, Arap milliyetiliinin
mutlak art klmaktan uzaklar grnmler ve srf M s l m a n
Arap ile gayrimslim Arabi kaynatrmak maksadyla "dil birlii",
"tarih birlii", "dnce birlii" vs. gibi elere yanamlardr.
Ancak bu dncelerinin altnda slama ballk yoluyla Arap mil-
liyetiliine hizmet amac yatmtr. 2
Baka bir deyimle Arap milliyetisi, hem slam esini ve hem de
slamdan gayr eleri, iine geldii gibi kullanmasn bilmitir. Fakat
u da bir gerektir ki, Arap milliyetisinin slama borlu olduu ok
ey vardr. slam dini olmam olsayd Arap milliyetilii diye bir ey
olmazd. Arap yazarlarn oybirliine varan gr odur ki, slama
ballk ile Araplk birbirini besleyen iki kaynak olmutur. 3 Araplk ve
slamclk eilimleri, zaman zaman birbirlerinin alanna girmi ve baz
tamalarla birbirleriyle rekabet eder olmu ve hibir zaman atr du-
rumda kalmamlardr. Hibir zaman Arapl n plana almak is-
teyenler slamclk eilimini savunanlar indinde din dman
saylmamlardr. Oysa ki, Arap olmayan Mslman toplumlarnda
(rnein Trklerde) durum bu olmam ve milliyetilik davranlaryla
slama ballk, birbiriyle badamayan davranlar olarak dam-
galanmtr. Trk toplumunda Trk milliyetiliini ve ulusal duygular

1 " M n a f k " deyimi, Kt'a'da en ar bir su karl kullanlan bir deyimdir. Bu ha-
disi A h m e d b Hanbal'n Musnad adl yaplnn (Kahire, 1313 Hicri) c . l , s . 8 l ' d e bul-
m a k m m k n d r . lerdeki sayfalarda bu ve dier hususlarla ilgili Kur'a ve hadis
hkmleri k a y n a k l a r y l a birlikte verilecektir.
2 Bkz. Favez. A. Sayegh, Arap Unity; Hope and Fulfillment. N e w York. 1959, s.91.
3 C c a s e r E. Farah, "The D i l c m n a of Arap Nationalism", The World of Islam. Leiden,
1963. c.6-2, say 3, s.163.

406
oluturmak isteyenler, eriatnn deerlendirmesinde islam dman
ve zndk olarak sulandrlmlardr. Her ne kadar eriatnn aznda
"milliyetilik" szc eksik olmasa da, bu milliyetilik Trkn gerek
niteliklerini (rnein aklcln, Trkeciliini, kadna deer
vermiliini vs.) kapsar bir milliyetilik deil, fakat bunlar feda eden
ve Araplar (Arap niteliklerini) iine alacak ekilde, din birlii esasna
dayal bir mukaddesatlktr.

407
BRNC K E S M
SLAM VE MLLYETLK K A V R A M I

I) SLAMIN MLLYETLKLE BADAMADII


GR: SLAMCI GR

slamn milliyetilikle badamadn savunanlar Tanr'nn mil-


liyetilik duygularn yok ettiini sylerler, "slama dahil insanlar
arasnda rk ve soy ayrm diye bir ey yoktur" derler, "btn
Mslmanlar kardetir" diye eklerler. ddialarna kant olarak Mu-
hammed'in szlerini verirler: "Tanr sizleri, cahiliyye dneminde sahip
olduunuz kibirlilikten ve soy sopla vnme geleneinden uzak kld.
nsanlar dem'den gelmedir ve dem de tozdan yaratlmtr." 1
Bu gr taraftarlarnn ou milliyetiliin "ilkellik" ve "dar
grllk" olduunu ileri srerler ve "Kii yaamlarnda bencillik ne
ise sosyal yaamlarda da milliyetilik odur" derler. 2 Ve bylece insanlk
idealine ve dnya kardeliine slami duygularla eriilebileceini be-
lirtirler. 3 slamclara gre Mslmanlar arasnda ayr ve farkl vatan

1 M s l m a n yazarlarn bu konudaki grleri iin bkz. Detlev Klalid, "Modern In-


terpretation of Muslini Universalim", in Mslin Sldies, Jounl of the Islanic Re-
seard Insirule, Pakistan, March 1969. c.8, say 1, s.47-96.
Bu grlerin balca t a n n m s a v u n u c u l a r n d a n olan A l m e d Amin'i, Kahire,
1952 tarihli Yavm al-slam ve yine Kahire, 1938 tarihli Fayd aI Khatr ve Kahire,
1955 tarihli al ark va al-Garb adl kitaplarna baknz. A y r c a M u h a m m e d kbal'in
grleri iin Speeches and Statements of fc/bal, L a h o e , 1945, s.222; ayrca bkz.
Abdul Vahid, Thoughts and Reflecons of qbal Lahore. 1964, s.379-al, 1953 tarihli.
2 Pakistan'da Cemat'iil slm akmlarnn lideri olan Abu'! Al Mavdud'nin bu
grleri iin bkz. Detlev Klalid. age. s.62.
3 Al 1 al al-Fas, al-Nakd al-Zlari adl kitabndaki b grleri iin bkz. Detlev Klalid.
age, s.64.

408
anlay diye bir ey yoktur. Dcr-iil slam vardr, yani btn
Mslmanlarn beraberce yaadklar "slann Evi" vardr. Mslman
olmayanlar ise bunun dnda, yani "Dar-iil Harb"de (yani sava ye-
rinde) yaayanlardr.
slamc gre gre, Dar-iil slam, her ne kadar eitli blgelerden
ve toplumlardan meydana gelmi olmasa da, aslnda ayn evde yaayan
bir tek vcuttur. Bir ailenin eitli fertleri gibi, Dar-iil slam'da da
eitli zelliklere, sahip toplumlar ve blgeler tek bir ulus, yani
Mslmanlar birliini oluturur.
Bu birlik iin snrlar belli bir toprak paras, yani vatan, yurt
diye bir ey nemli ve hatta mmkn deildir.
nemli deildir, nk Dar-iil slam'da yaayanlar iin vatan yok
iman vardr. Bunun byle olduunu Muhammed "Vatan sevgisi
iman'dr" d e m e k suretiyle belirtmitir. 4
Mmkn deildir, nk Dar-iil islam devaml ekilde Dar-iil
Harb't kar sava halindedir ve bu nedenle snrlarn geniletmek ve
yeryz haline getirmek grevindedir. Zira Tanr cihat emri vermitir
ve bu nedenle cihat sonucu olarak ele geirilen topraklar halkna slam
kabul etmeleri ya da hara vermeleri teklif edilecek ve eer slam kabul
ederlerse veya etmeyip bunun yerine hara derlerse canlarna do-
kunulmayacak, fakat ne slam kabul eder ve ne de hara deyemeyecek
olurlarsa ldrleceklerdir. Din adna bu ekilde kfirlere kar sava,
kiiler bakmndan balca dini bir grev, devlet bakmndan da siyasi
bir ykmdr. iink btn yeryzn Dar-l slam ekline getirmek
slamn nihai olarak eriecei bir amatr. Ancak bu suretle btn in-
sanlar iin iman birlii salanm ve Tanr'nn egemenlii yeryzne
yaylm olacaktr. Bundan dolaydr ki, yeryznn Dar-iil Harb
blm yok oluncaya kadar Mslmanlar iin cihat grevi en kutsal bir
grev olarak kalacaktr. Yine bundan dolaydr ki, Dar-l slam'da

4 al-Kudat al-Hamada, akv'l Carih... adl kitabnda: "Peygamber 'Vatan sevgisi


imandr' diye e m i r buyurmad m ? Hi kimsenin mehul deildir ki. vatan sevgisi
insann tabiatnda yourulmutur" derdi. Bu kitabn M u h a m m e d B. Abd'al Celil
tarafndan yaplan Franszca evirisi ici bkz. Jonal Asiari/e, 1930. tone CCVI.
s.200.

409
yaayanlarla Dar-l Harb'de yaayanlar arasnda bar hali diye bir ey
bahis konusu olamaz. Tanr, Kr'cn ve Muhammed buna izin ver-
memitir. Devaml bar diye bir ey dnlemez. Olsa olsa geici
anlamda "bar",."antlama" dnlebilir. 5

A) slamclara Gre "Milliyetilik", Hatta "Yurtseverlik",


slama Ballk Duygularn Sarsabilir

slamclar, milliyetilik bir yana, vatanperverliin ve yurtseverliin


dahi slama ballk duygular iin tehlike yaratabileceini dnrler
ve ulusal benlik ya da blgecilik ya da dilcilik vs. gibi zlemlerin geri
plana atlmasn ve Mslman benliinin ne alnmasn gerekli
grrler. Bu grn balca savunucularndan biri olan Ahmed Amin,
mensup bulunduu Msr toplumunun, her eyden nce Mslman
olduuna deinirken "nce Mslman sonra Msrlym" derdi. Dier
Mslman toplumlar iin de ayn durumun sz konusu olduunu ve bu
nedenle Suriyelinin, Hintlinin, Trkn vs. jep ayn kskanlkla ulusal
benliklerini Mslmanlk benliinin gerisine atmalarn isterdi. 6
Pakistanl M u h a m m e d kbal, bu tezi ayn hararetle savunanlardan
dier bir nl rnektir. Islamda rk, renk vs. ayrlklar olmadn,
Arabn, Trkn, Afganlnn, Msrlnn, Hintlinin vs. her eyden nce
slam ailesinin mensuplar bulunduunu sylerdi. 7
Bu konuda biraz elastiki davranmak isteyenlerden Sid Ramadan'a
gre, slam lkelerinde "yurt sevgisi" diye bir ey olmal, fakat bu
sevgi "snrsz" bir nitelik tamamaldr.
Yurtseverlik ar noktalara eritii takdirde milliyetilik kadar
tehlikeli olabilecek ve slama ball zayflatabilecektir. Esasen
yurtseverliin arl demek bir tr milliyetilik demektir. Byle bir

5 Bu k o n u l a r d a bkz. M a d j i d Khaddu i, The Islamic Law of Nations, Shaybani's iyar.


T h e John H o p k i n s Press, s.l 1-19. M u h a m m a d H a m i d u l l a h . Muslim Conduct of State,
Lahore, 1953, s.292.
6 Dctlev Khalid. age, s.58; Abdl Vahid, age. 379.
7 Abiil Vahid, age, s.3-9 vd.; ayrca M u h a m m e d kbal'in ngilizce olarak yaymlad
Message of the East adl y a p l n a baknz.

410
durumda yurtseverliin ve milliyetiliin, btn deer llerini din
duygularnn stne karmas ve slama ncelik salamas olaandr
ve bu olaan da slam iin balca tehlikedir. 8
Oysa ki, slama ballk her eyin stnde, milliyetiliin de yurt
sevgisinin de ok stnde olmas gereken bir eydir. 9

1) "Milliyetilii" "Yurts ev erlik"t en Ayrp,


Birinciyi slama Aykr ve kinciyi Uygun Bulma Kurnazl
Arap olmayan Mslman toplumlar slama bal ve dolaysyla
Arap etkisi altnda tutmann arelerinden biri de milliyetilik eilimlerini
nleyip bunun yerine yurtseverlik duygularna ses karmamak
olmutur.
Milliyetilie kar vaziyet alp yurtseverlii serbest brakmak Pa-
narabizn veya Panislamizm gelimesini kolaylatrmak bakmndan
nemliydi. nk Arap olmayan Mslman toplumlarda milliyetilik
eilimlerinin gelimesi demek, milli gelenek ve duyguiarn egemen
olmas ve bu toplumlarn deil sadece Araptan ve Arabm stnl fik-
rinden, belki de slamdan uzaklamas demek olabilirdi. Nitekim Bat
lkelerinde de ortaalarda, milli devlet duygularnn gelimesi eitli
uluslar Hristiyanln ve papaln egemenliinden uzaklatrmtr.
Bu nedenledir ki, Arap yazar ve dnrler, milliyetilik eilimleri
bakmndan sadece Trk deil, Msrly da engellemek istemilerdir.
Msrlnn, kendi slamncesi uygarlyla vnmesini ve kendisini
Arap dnyasndan saymayacak kadar Bat'ya ynelmesini kendileri
bakmndan byk tehlike olarak grmlerdir. Sadece Arap yazarlar
deil, slamc gre sapl Msrl yazarlar bile, ayn endieye
kaplarak Msr'daki milliyetilik gelimelerini frenleme yolunu
aramlardr. kvan'm bu konudaki direnmesi bilinen bir gerektir.
Fakat kvan bile, her ne kadar Firavunlar dnemine zlem fikrine
yanamazsa da, hi olmazsa Msr/lkla ve Msr'n slam ncesi ta-
rihiyle gurur duymaktan geri kalmamtr. 1 0 Oysa ki, Trk eriats,
slam ncesi Trk yaamlarn sanki yokmu ya da bu yaamlara sanki

8 Su'id R a m a d a n ' m hu k o n u d a yazd "al-Valan ii Allah" balkl yazs iin al-


Muslimin adl dergisinin c.2, say 759'a baknz.
9 Z.l. A n s a n , age, s.25.
10 Z a f a r lshaq Ansar. age. s.24.

411
dmanm gibi grnmtr. Trk eriats (rnein Mehmet Akit),
yurtseverlik duygularn iler gibi davranm, fakat bunu yaparken
Trk milliyetilii heveslerinin kabarmayacan ve yurtseverliin
slam iin tehlike yaratmayacan dnmtr.

2) slamn Milliyetilik Eilimlerine Yer Vermedii Griiii


slam dininin "insanlar aras bar" ve "Mslmanlar aras
kardelii" salamak zere milliyetilik duygularna olanak tanmad
gr, Araplardan ziyade Arap olmayan Mslman toplumlarda ve
zellikle Trklerde taraftar bulmutur. Bu gre bal olan Arap ya-
zarlar bulunmakla beraber, onlar bunu srf Araplk davasna dolambal
yollarla hizmet dncesiyle yaparlar. Nitekim son iki yz yl boyunca
ou Arap yazarlar, bir yandan slamcla gz kaparlarken, dier yan-
dan slam Arap milliyetiliinin arac yapmaktan geri kalmamlardr.
Bunun byle olduunu birazdan greceiz. Fakat daha nce u hususu
belirtmekte yarar vardr ki, Arap olmayan Mslman yazarlarn,
slamiyeti insanlar aras bar ve kardelik dini saymalar, hem saf bir
manta dayanr ve hem de kendilerine malzeme edindikleri eriat
hkmleriyle atr.

B) Milliyetilik Duygularn Silmeye Ynelmi slamcln


Araplara Uygulanamayaca

Mslman toplumlarn milliyetilik eilimlerine kaplmamalar ve


bylece slama ballklarnn azalmamas iin slamc grleri des-
tekleyen Arap milliyetisi, Araplar bakmndan zel bir durum olduunu
sylemekten geri kalmaz: "Biz Araplar, Arapamzla... tarihimizin zen-
ginlikleriyle gurur duyarz. Ortak bir dil, ortak bir yurt ve ortak karlarla
birlemi bir ulus olarak beraberliimizle nrz. Bu... ekliyle mil-
liyetiliimiz bir g e r e k t i r . 1
te yandan slamn "rklk" duygularn bertaraf edip iman birlii
esini getirdiini syleyen Arap milliyetisi, rklk bilincinden de bir
an olsun uzaklamam, Arap olmayan Mslman kendine yakn bul-

11 Zfar lslaq Ansar, cge. s.33.

412
mam ve kendini daima "kavm-i necip" eklinde iistn bulmu ve bu
slogan ou zaman bakalarn smrmek iin kullanmtr: "Bir baka
millet gsterilemez ki", diyor Pakistanl bir yazar, "Araplar kadar aris-
tokrat duygulara (snf ayrl bilincine) saplanm olarak kendilerini,
Arap olmayanlardan stn niteliklerle donatlm saymasn. Arap cen-
gaverleri ve onlarn ahfad, sonradan slama giren yabanclarn ken-
dileriyle eit olacaklarna asla inanmamlardr. Arap, kendisini, Tanr
tarafndan bakalarn idare iin yaratlm, stn bir ulus saymtr.
Muhammed, btn Mslmanlarn eit olduklarn ve putperestlik
dnemi ayrcalklarnn kaldrldn syledii zaman slamn bir gn
Araptan baka uluslar kapsayacan hayalinden geilmemiti..." 1 2 Ni-
tekim slamn ilk dnemlerinde sava yoluyla kazanlan yerlerde snf
ayrl uygulanmtr: Araplar ve Arap kanndan gelme insanlar en
stn snf saylm; onu (fethedilen topraklarda) slam kabul eden halk-
lar izlemi ve daha aa tabakada Mslman olmayan halklar yer
almtr. man birlii fikri, Araplar iin kendi rki hasletlerini terk
anlamna gelmemitir. iink slam dinini onlar, kendi geleneklerinin
yaratt bir g bilmiler ve ylece uygulamlardr. Fakat Trkler iin
durum bunun tersi olmutur. Trk insan rki hasletlerini unutarak slam
ierisinde erimi gitmitir; iktidara sahip, fakat rk ve kan birlii duy-
gusundan yoksun ynetici snf, halktan tamamyla kopmu ve hatta ona
yabanc olarak ve onu kk grerek, emsaline az rastlanr bir devlet
yaants kurmutur. 1 3 slamdan nceki dnemde Trkn kendi bana
devlet kurduuna ve slama girdikten sonra ise Trk olmayan elerle
kendini ynettiine iaretle bir yazar yle der: "Garip bir elimedir ki,
tarihin derinliklerine inen dnemlerden itibaren byk devlet rgt kur-
makla ve fetihler yapmakla stnlk kuran Trkler (slama girdikten
sonra) Trk asll olmayan elerden ordu ve ynetici snf ya-
ratmlardr ve bu eler kendilerini Trk halkna daima stn
saymlardr. Bunlar, halk Trk diye aa gren Osmanl hanedanna
bal kimseler olarak ve Osmanl adyla arlmlardr." 14

12 S.K. Buklsh, The Contribution to the History of Islam. s . 7 I . Ayrca bkz. Ibn Hal-
dun. Poleg (Mukaddima). s.300, 301.
13 Bu konuda bkz. Julius Germaus, "The Role of the Turks in Islam", in Islamic Cul-
ture. The H e v e d e r d e a d Quarterly Review, c.7. s.519-533.
14 /bid. s.519-533.

413
Gerekten de Osmanl devletinde, bata padiah olmak zere, tm
yneticilerin kkeni aranacak olursa ve Kanunye gelinceye kadar
yenieri tekilatna Trk (ve hatta Mslman anadan domu ya da
Trk Mslman sulhundan gelmi) bir tek insann sokulmad gz
nnde tutulacak olursa gerein ne olduu anlalr. Oysa ki, kan ve
rk farknn gzetilmesine engel yaratan ve buna karlk iman birliini
n plana alan eriat hkmleri Arabn kendi ierisinde rk ve kan birlii
duygularn zedelememi ve milli benlik bilincini yok etmemitir.

II) ARAP MLLYETLNN TEMEL ARACI


OLARAK "SLAM" VE "ARAPL1LIK"

Msr Valisi M e h m e t Ali Paa'nn Osmanl devletine kar ayak-


lanmas ve daha sonra V a h h a b akmlarnn balamas zerine Arap
milliyetilii eylemli nitelikte yeni bir dneme girmi ve 19. yzyl
boyunca Araplarn Osmanl boyunduruundan kurtulup bamsz bir
devlet kurmalar ynnde gelimitir. Bunu salamak zere Arap ya-
zarlar, Araplk bilincini tazelemenin arelerini aramlardr. nk
yzyllarca kendinden olmayan unsurlarn (zellikle Trklerin) ege-
menlii altnda yaayan Arabn Araplk bilincinin krlendiini ve
bunu canlandrmann gerektiini anlamlardr. Bundan dolaydr ki,
milliyetilik ile slamn badamaz olduu iddialarn, kendi
bakmlarndan, g i d e r m e y e almlardr. alrken de kendi ken-
dilerine sorduklar soru u olmutur:
"Biz Araplar iin, hem slama samimi olarak bal kalmak ve hem
de ayn zamanda milliyetilik (ve Arapllk) duygularna sahip olmak
olana var mdr? Arap milliyetilii ile... gerek Mslmanlk
arasnda temelden badamazlk diye bir ey olabilir mi? Ve acaba
bunlardan birine ynelmek demek, dierini inkr ya da ihmal etmek
saylr m?" Bu soruyu Arap milliyetisi kendi karlar dorultusunda
yantlamtr ve yantlarken de slamn Arapla ilgili ne varsa her eyi
(slamncesi ve sonras Arap tarihi, gelenekleri, edebiyat, dili vs.) kap-
sadn hatrlatmtr. 1 5

15 Ibicl, s.33.

414
A) slamn Araptan Baka Toplumlar in
Milliyetilik Kayna Olamayaca

slam dinini Arap milliyetiliine dayanak yapmaya ynelmi


Arap tezini birazdan greceiz. Fakat daha nce belirtmekte yarar
vardr ki, Arap milliyetiliine gre din unsuru, ne Bat uluslar ve ne
de Arap olmayan Mslman toplumlar (rnein Trkler) bakmndan
milliyetilik kayna olamaz. Bu gr desteklemek zere Arap ya-
zarlar Bat'dan rnekler yadrrlar. Syledikleri udur ki, talyan ya
da Alman birlii din birlii esiyle kurulmamtr: Dil birlii, tarih
birlii, kltr ve edebiyat birlii ve nihayet ortak karlar ve ruh
birlii yoluyla kurulmutur. Hristiyanln Alman ya da talyan
(Fransz vs.) uluslarnn sa'dan nceki yaantlaryla, gemii ya da
gelenekleriyle balants ve devamll sz konusu deildir. sa, bu
toplumlarn herhangi birinin insan olarak ortaya kmamtr. sa,
Yahudi aslldr ve R o m a mparatorluu'na tabi bir topluluun men-
subudur. inden kt toplumun siyasal yaamnda aktif bir rol
oynam deildir. Hristiyanlk Bat uluslarna yabanc kaynaktan,
dardan gelme bir kurulutur ve tpk "hazr elbise" misali, onlarn
yaantsna oturtulmutur. 1 6 Bundan dolaydr ki, Bat'da
Hristiyanlk, din olarak, milliyetilik esi olamamtr.
Bu tezi savunan yazarlara gre durum, Arap olmayan Mslman
toplumlar ve zellikle Trkler iin de byledir.

Arap Yazarlara Gre "Turan Asdl Trkler in slamiyet,


Milliyetilik Kayna Olamaz"
Suriyeli yazarlardan eyh Mustafa as-Siba'i'nin, din ve mil-
liyetilik ilikilerine deinen baz grleri vardr ki, Arap
evrelerince paylalr. al-Manar adl gazetenin yaymlad bu
grlere gre slama sonradan katlm bulunan Trkler iin slam
dini milliyetilik esi olamaz. yle der: "Nazi Almanya's iin
Hristiyanlk, Alman milliyetiliine yabanc kalmtr. Turan asll
Trkler iin de slam, onlarn milliyetilik gelimeleri bakmndan

16 bicl, s.32. Ayrca b k z . F a y c z A. Sayegl (Ph. D.). Anp Unit\. Hope and Fulfillment.
N e w York, 1958. s . 4 .

415
bylesine uyumsuz olmutur. Fakat Arap milliyetilii bakmndan
slamn yabanc grnen hibir yn yoktur. Arap milliyetilii,
Araplarn slama sarlmalar orannda o l u u r . . . " 1 7
Baka bir deyimle slam dini, bu Arap grne gre, Trkn
slam ncesi tarihinden ve geleneklerinden kma bir ey olmad
iin Trkn niteliklerine ve milliyetilik heveslerine ters ve aykr
den br dindir. Bundan dolaydr ki, slamiyet ile Trk milliyetilii
birlikte yrmez. slama dayanmak suretiyle Trkler milliyetilik duy-
gularn, milliyetilik bilincini oluturamazlar.
Oysa ki, Araplar iin bu mmkndr, nk slam dini, Arabn
kendi geleneklerinin, zihniyetinin ve slam ncesi tarihinin rn
olmak zere domutur. slamn zne ynelmekle Arap kendi mil-
liyetiliine kavumu olur. Fakat Trk slama gmlmekle Arap
yaamna, niteliklerine ve geleneklerine sarlm olacandan
Trklemek yerine Araplamak d u r u m u y l a karlam olacaktr.
te yandan, yine Arap iddiasna gre, slam dini, Trkn kendi z ta-
rihinden, yaantsndan ve geleneklerinden domad ve hatta onun
niteliklerine ve geleneklerine yabanc ve aykr olduu gibi, bir de
Trkn fikri niteliklerine uymayan ve Trkn ancak uzun bir gelime
devresinden sonra anlayabilir olduu bir dindir.
Bu konuda Lorthrop Stoddardin The New World of Islam adl ese-
rini ve Gustave Lebon'un The Civilization of the Arabs adl kitabn
kendisine kaynak ve destek yapan bir Arap milliyetisi, Abd al-
Rahman al-Bazzaz, Lebon'dan u pasaj naklederek Tiirke adeta tokat
atarcasna u satrlar okuyucusuna sunar; "... Yksek kltr ve zek
seviyesine erimi uluslarla, tpk Arap ulusu gibi, ortaadaki
gelimemi barbar uluslar... arasndaki fark mahade ede-
bilmekteyiz..." ve barbar uluslar deyimiyle R o m a mparatorluu'nu
deviren Bat uluslarn (Cermenler rnei) Muhammed'in kurduu
devleti ykan Moollar ve "Kaba Trkleri" kast ettiini aka be-
lirtir. Ve yle devam eder: "Araplar - Y u n a n , R o m a ve Acem uy-
garlklarnn y a r d m y l a - yeni bir uygarlk yaratmlardr. Fakat zek
ve kltr seviyesi itibariyle dk seviyede bulunan bu barbarlar

i 7 M u s t a f a as-Siba''ni yazlan R.B. W i n d e r tarafndan Islam us the State Religion ad


altnda ngilizecve evrilmitir. Bkz. The Muslim World, 1954, s.223.

416
(yani Moollar ve Trkler demek ister) fethettikleri bu uygarl (yani
Arap uygarln) anlamaktan yoksundular ve onu ancak ters ekliyle
kavrayabildiler. Ancak uzun bir sre sonra zek kudretleri biraz
gelitikten sonradr ki, onun gerek anlamna vakf oldular ve ancak o
zaman yeni baz ilerlemeler kaydedebildiler..." 1 8
Yukardaki iddialar arasnda, Trkn slama gmlmekle Arap
yaamna ve geleneklerine sarlm olacana ve Araplaacana dair
olan dorudur. Fakat slam anlayacak ve kavrayacak fikir yeteneine
sahip bulunmadna dair olan konusunda tartmak yersiz olur. Sa-
dece unu belirtmek-yeterlidir ki, eriat benimsemek ve uygulamak
iin yksek kertede bir zekya ya da kltre gerek yoktur. Arabn ni-
teliklerine yatkn olmasnn nedeni de esasen budur. Trkn slam
semi olmas, sava igdlere yatkn olmasndandr. Hi kuku
edilmemelidir ki, l Arabnm ilkel geleneklerine uygun olarak
hazrlanm slam, Trkn hayat anlayna ve gzel geleneklerine
aykr dm ve onu aklclk ya da kadna deer verme gibi ve
daha nice gzel alkanlklarndan yoksun etmitir.

B) slamn A r a b a zg ve Arap karlarn


ve stnln Salamaya Ynelmi Din Olduu

Her ne kadar btn insanlara hitap edermi gibi grnen ynleri


varsa da slam, esas itibariyle Araba zg ve Arap karlarn ve
stnln salamaya ynelmi bir dindir. Bunun byle olduunu Mu-
hammed'in Kur'an'a yerletirdii hkmlerden ve bunlar kadar temel ni-
telikte bulunan hadislerden ve tutum, davranlarndan (snnet) anlamak
kolaydr. slam tarihi boyunca bu kaynaklar Arabm milli benliini, mil-
liyetilik duygularn ve Araplk bilincini canl klmak amacyla
ilenmi ve gelitirilmi ve zellikle son iki yzyl boyunca Arap mil-
liyetisinin elinde u formle balanmtr: Muhammed Arabn ulusal
peygamberidir ve slamiyet Arabn ulusa! dinidir.

18 al-Bazzaz. On Arab Naitonalism, London, 1965, s.42.

417
1) Araplarn "Ulusal" Peygamberi Olarak Muhammed
Mhammed'in, rk ve cins fark gzetilmeden btn insanlar iin
gnderilmi bir peygamber olduu kans Mslmanlar aras bir
inan niteliindedir. Bu inan, daha nce de belirttiimiz gibi,
Kur'an'n eitli surelerinde; "...Ey insanlar, dorusu ben... Allah'n
hepinii iin gnderdii peygamberiyim..." (K. 7 A'rf Suresi, ayet
158) eklinde yer alan ayetler yannda Buhar ve Mslim gibi salam
kaynaklardan kma ve Ab Hreyre gibi gvenilir kiilerin ri-
vayetleriyle beslenen hadislere (rnein "Kur'n bana verildi ve ben
biitn uluslara gnderildim" ya da "ster krmz ya da siyah olsun,
ben biitiin rklar iin gnderildim") dayal olarak kklemitir. Fakat
daha ziyade Arap olmayan Mslman toplumlarda kklemitir. Her
ne kadar Araplar arasnda da bu inanca sapl olanlar varsa da bunlar
biraz daha beeri grnmek ve daha dorusu d lemde husumet ya-
ratmamak ve Arap olmayan Mslmanlar darltmamak maksadyla
bu tutum ierisindedirler. unu ok - iyi bilirler ki, Muhammed, bu tr
hkmleri, baz toplumlar (rnein Yahudileri, Hristiyanlar vs.)
kandrmak ve kendisine balamak maksadyla koymutur. Fakat ko-
yarken de hibir zaman Arapln ve Arap karlarn unutmamtr.
Bunun byle olduunu asl Arap milliyetisi savunur. nk onun
gznde Muhammed, Arap birliinin ilk mimar olan ve Arap mil-
liyetiliinin temellerini atan ilk ulusal kahraman saylr. Araplar ilk kez
bir araya getiren, devlet rgt iinde birletiren ve ftuhat yoluyla
byk bir imparatorluk kurulmas ynnde ilk adm atan kimse diye bi-
linir. Arap yazarlarn inandklar odur ki, slamdan nce dank ekilde
yaayan ve millet olma bilincine sahip bulunmayan Arap airetleri ancak
onun sayesinde rgtlenmi ve millet olma bilincine erimilerdir. 19
Muhammed bu ii, Araplarda mterek olan unsurlar ilemek suretiyle,

19 slam ile Arap milliyetilii arasnda badamazlk olmad hususunda bkz. Abd al-
Rahma al-Bazzaz, al-tslm ve al-Kmiyya, al-Arabiyyu; I952'de verdii bu kon-
feranslarn 1962'de ngilizce olarak Arub Nationalism (Bekeley, 1962) adyla
yaymlad. 1962'de yaymlad Bun tr fi al-Kcvmiyyc al-arabiyya kitabnn bu ko-
nuyla ilgili olan tasmlan iin bkz. Kemal Karpal (Ed.), Politiccl and Social Thought
in tle Contemporary Middlc East, Londo, 1968, s.52 vd. Ayrca bkz. Tala Husayn,
Mt'tamar at-Udabu cl-Arab, Kahire, 1957, s.60. Kamhavi Velid, al-Nakbah Ve'l-bina,
Beiut, 1956, s.207. al-Nadvi Hasan, Meld Kasira al-Alan B'lntila al-Mslimin, Ka-
hire, 1959, s.262. al-Arsuzi Zaki, al-Vnunah ul-Arabiyyah. Damascus, 1958, s.98.

418
daha dorusu Arapay ve Arap geleneklerini slamn temel direkleri ha-
line getirmekle ve asl, Araplk duygusunu her eyin stnde bir deer
klmakla baarmtr. Ve yine Muhammed sayesindedir ki, Arapllk ile
Mslmanlk birbirini tamamlayan ve destekleyen iki g olmutur. Zira
Arap milliyetiliinin ilk harcn atan Muhammed "Ben bir
Mslmanm" derken ayn zamanda "Ben bir Arabm" demeyi ihmal et-
memi ve Mslmanlk ile Arapl ayniyat haline getirmek istemitir.
Bunun iin slamn temel ilkeleri arasna "nsanln en mkemmel
(stn) snf Araplardr... Araplar sevmek u nedenle arttr:
nk ben bir Arabm, nk Kur'an Arapa inmitir, nk cennet sa-
kinleri Arapa konuur... Araplar sevmek demek iman sahibi (yani
Mslman) olmak demektir, onlar sevmemek imanszlk demektir...
Araplar seven beni sevmi olur, sevmeyen beni sevmiyor demektir"
eklinde hkmler koymutur. Btn bunlar, slami eitimin malzemesi
olup Buhar'nin Salh'mde, Suyti'nin al-Ccmi al-Kbir'inde ya da al-
Mttak'nin Karz-al-Ummal fi sunan al-akval adl yaptlarnda ve bunlar
kadar temel tm slam kaynaklarnda yer almtr.

2) Arabt Ulusal Dini Olarak slamiyet


20. yzyln ikinci yarsnda Arap milliyetiliinin en gl oto-
ritesi saylan al-Bazzaz yle der:

"Her ne kadar slam dini, tm milletlere yatkn ve evrensel bir


din niteliindeyse de, hi kuku edilmemelidir ki, esas itibariyle
Araplar iin indirilmitir; bu adan alndnda Arabn kendi
z dinidir. Peygamber Araplardan seilmitir, Kur'an onlarn di-
liyle indirilmitir, slamiyet Araplarn slam ncesi geleneklerini
srdrmtr..." 2 0

Bu inanca sapl olarak Arap milliyetisinin dnd ve sa-


vunduu udur ki, iliklerine kadar Arap olan ve Arapl ile daima
vnen M u h a m m e d , slam dinini Arabm ulusal dini olarak
yerletirmitir. Yerletirebilmek iin de Arabn zihniyetini, ge-
leneklerini, zevklerini, ahlakiliini, dilini ve her eyini slamn birer
paras yapmtr.

20 al-Bazzaz, On Ar ab Nalionalism, Londo, 1965. s.42.

419
Baz gelenekleri deitirirken dahi Arabn duygularn, karlarn
gz nnde tutmutur. Baka bir deyimle, slam Arabn ni-
telikleriyle yourmutur. Arabn ve Araplln tanmn da buna uy-
durmutur: "Muhammed'e gre Araplk, dil ve din (Arapa ve slam)
eleriyle oluur." 2 1
Kur'an'm r Suresi'ndeki "Ey Muhammed, bylece kentlerin anas
olan Mekke'de ve evresinde bulunanlar uyarman... iin sana Arapa...
bir Kitb vahyettik" (ayet 7) eklindeki hkmne, ayn surenin 193-195
ayetlerini ve K. 43 Zuhruf Suresi'nin 2-3 ayetlerini ekleyip Cahiliye
dnemindeki Araplar hedef edinen K. 2 Bakara Suresi'nin 62., K. 5
Mide Suresi'nin 69., K. 22 Hac Suresi'nin 17. hkmlerine yle bir gz
atmak ve yine Araplarn gelenekleriyle ve yaantlaryla ve konutuklar
Arapayla ilgili hkmleri ele almak suretiyle slamn esas itibariyle
Araba zg bir din olduunu anlamak kolaydr.
Ve ite Arap milliyetilii gayretlerinde bu iki enin bazen bir-
likte ve bazen de ayr ayr olmak zere arlk tekil etmesi, Mu-
h a m m e d i n byle bir tanma yer vermesindendir. Arabn z
karlarn gz nnde tutarak Arap milliyetisinin, baz hallerde sa-
dece dil esini n plana geirdii dahi grlmtr. rnein Sati al-
Husr, al-Kavmiyya al-Arabiyya adl kitabnda "Arapa konuan her-
kes Araptr" demek suretiyle dil esine arlk verir. 2 2 Ona gre
nemli olan ey ne rk, ne din ve ne de baka bir eydir; sadece
Araplktr. Fakat dil esine arlk verenler dahi slamn Arap ni-
teliini n plana almlardr.
Bundan dolaydr ki, slamn en koyu bir ekilde geliir olduu
dnemlerde Araplk bilinci nde gelmi ve bu bilin Mslman Arap
ile Mslman olmayan Arap arasnda devaml bir kaynama havas
yaratmtr: "Mslman Araplar, Mslman olmayan Araplara (hatta
Hristiyan Araplara) kar Arap olmayanlardan ok farkl dav-

21 A b d a l - R a h m a n al-Bazzaz, F-Ruh al-lslm, Badat, 1959, s. 180-181. E. Salem,


"Nationalism and Islam", in The Muslim World, E k i m 1962, c.52. say 4, s.283.
22 Beyrut, 1961, s.85-87. B u n d a n baka ayn yazarn, Ma'hiya al-Kavmiya? adl ve
yine Beyrut'ta. 1963 ylnda (ilk basm 1959) y a y m l a d ve Arab tanmn
Islandan ayran konulardaki kitabna baknz, s.252.
23 Bkz. H a z e n Zaki Nuseibeh, The Ideas of Arab Nationalism. Cornell University
Press. 2nd Edition, 1959, s.68 vd.

420
ranmlardr. D a h a ilk anlarda Hristiyan Araplar Mslman Arap-
larla ayn safta olmak zere savalara katlmlardr." 2 - Arap ol-
mayan rklarla ilikiler kurulmaya balandka bu Araplk bilinci gi-
derek glenmi ve Arap aleyhtarl (yani u'ubiye akmlar)
arttka bu bilin de artar olmutur. Ve nihayet Araplarn Acemlerle
ve daha sonra Trklerle ba baa kalmalar ve onlardan gelen
saldrlara kar cephe almalar sonucu Mslman Arap ile Hristiyan
Arap ball artm ve Araplk bilinci koyulamtr. Baka bir de-
yimle slam ncesi Arap yaam, Araplk bilincinin kkeni olmu ve
slamiyet bu bilinci "kutsal" balarla perinlemitir. 2 4

3) Muhanmed, Sadece Araplarn Peygamberi Olarak ve Onlar


Din Birliinde Toplama Dncesinden Hareket Etmitir
Peygamberliini ilan ettii tarihlerde Muhammed'in aklndan "ev-
rensel" bir din yerletirmek ve btn "mmetlerin" ve insanlarn pey-
gamberi olmak dncesi gememitir. Sadece Arap mmetinin pey-
gamberi olarak ve Araplar "Tek Tanr" inannda toplamak zere i
grmek istemitir. Bundan dolaydr ki, kendini "Mslmanlarn ilki"
olarak tantm ve Kur'an'a, "...'Dorusu ben ilk Mslman olmakla
emrolundum' de..." (K. 6 En'm Suresi, ayet 14) ayetini koymutur.
Baka bir deyimle bu ilk balang dneminde slam dinini, Arap-
lara ulusal nitelikte bir din olarak sunmutur. Bylece nasl ki dier
mmetlerin kendi dinleri varsa, Araplarn da kendilerine zg bir din-
leri olduunu kantlamak istemitir. Bunu yaparken dier dinlerin
(rnein Yahudiliin ve Hristiyanln) varln inkr etmemi ve
hatta her mmetin kendi iinden kma peygamberleri ve kendi dil-
lerinde yazlm kitaplar olduu grne bal olarak bu dinlere
kar hogr siyaseti izlemitir.
Fakat daha sonralar glenmeye balayp da Arap olmayanlar da
egemenlii altna alma dncesine yneldike, peygamberlik alann
geniletmi ve tm insanlara hitap eder duruma girmitir. Bu andan
itibaren slamdan baka din olmadn, daha nce gelen (ve rnein

2 4 II. Z. Nuseibeh, age, s.23, 68: Sati Husar, Arava Ahaditf al-Valaniye ve d-Kavmiya
(Milliyetilik ve Yululuk zerine Grler ve Fikirler), Arapa, Kahire, 1944, s.20.
Ayrca bkz. H . Z . Nseibeh. age, s.68 vd.

421
brahim'den sa'ya kadar) btn peygamberlerin hep Mslman olarak
gnderildiklerini (K. 2 Bakara Suresi, ayet 140 vs...) ve evvelce vah-
yedilmi olan kitaplarn (Tevrat, cil gibi) Mslmanln esaslarn
kapsadm (K. 4 Nisa Suresi, ayet 163 vs.) belirtmitir. Fakat btn
bu abalarna ramen Yahudileri ve Hristiyanlar! kendisine
balayamayacam anlad andan itibaren onlara dman kesilmi
ve Mslman dnyasn Dar-iil slam tanm ile Mslman ol-
mayanlara, yani Dar-iil Harb'a kar d m a n yapm, slamdan
baka bir din tanmamtr. Ksaca zetini verdiimiz bu geliimi
imdi Kur'an hkmleri ve Muhammed'in sz ve davranlar
nda ele alalm ve slamn Arap dini olarak yerlemesinin ve srf
Muhammed'in kiisel dncelerine dayal olarak sonradan evrensel
din klna sokulmasnn yksne geelim.

C) slamn Arap Dini Olarak Yerlemesinin Ksa Hikyesi

Bilindii gibi Muhammed, genliinde Mekke'de obanlk ya-


parken Hatice adnda zengin ve kervan ticaretiyle megul bir dul
kadn tarafndan ie alnr ve onun kervanlarn Suriye'ye gtrp ge-
tirmeye balar. Daha sonra Hatice'nin kocas olacaktr. Hatice'nin hiz-
metine girdikten ve i vesilesiyle Suriye gibi Hristiyan ve Ya-
hudilerin bol olduu ticaret merkezlerini ziyarete baladktan sonra,
buralarda Hristiyan din adamlaryla tanr. Gerek onlardan ve gerek
Hatice'nin Hristiyan olan akrabalarndan ve zellikle onun amcasnn
olu olan Vakara bin Navfel'den Hristiyanlk ve Yahudilik hakknda
bilgiler alr; ncil'i ve Tevrat' renir. Esasen daha gen yalarnda
iken Araplar Yahudilie aran Yahudi din adamlarn da bir hayli
dinlemi ve fikir edinmitir.
Bylece srailoullarna, kendi ilerinden peygamberler
gnderildiini ve anlayacaklar dilde kitaplar verildiini ve ayn
ekilde Hristiyanlara da sa'nn yollandn ve Araplarn byle bir
"inayete" kavuturulmadklarm grmekle u temay kafasnda
oluturur: nsanlar "milletler", "mmetler" halinde yaratan Tanr,
israiloullarna brahim, shak, Ya'kb, Musa ve dier peygamberleri

422
ve onlarla birlikte kendi dillerinde yazl Tevrat' ve Hristiyanlara da
sa'y ve ncil'i gnderdii gibi Araplara da kendi ilerinden kma
Muhammed'i ve onunla birlikte Araplarn anlayaca dilde yazl
Kuran' yollamtr. Bu temay ilemek zere Kur'an'a yerletirdii
hkmleri zetle gzden geirecek olursak:
Bir kere btn insanlarn tek bir mmet olarak deil, farkl ve ayr
mmetler halinde yaratlm olduklarn anlatmak zere u hkm
koymutur:

"Eer Rabbin dileseydi, insanlar tek bir iinmet klard..." (K.


42 ra Suresi, ayet 8.) 2 5

Muhammed'in sylendiine gre insanlar bylece ayr ve farkl


mmetler halinde yaratan Tanr, her mmete ayr bir yol, ayr bir
yntem gstermitir:

"...Her biriniz iin bir yol, bir yntem kldk; eer Allal dileseydi,
sizi bir tek mmet yapard..." (K. 5 Mide Suresi, ayet 48.)

Bundan dolaydr ki, Tanr, yine Muhammed'in sylediine


baklrsa, her mmete kendi arasndan ve kendi cinsinden pey-
gamberler gndermitir;

"...Onlara aralarndan (kendi cinslerinden) bir peygamber


geldi..." (K. 16 Nahl Suresi, ayet 113.)

"...Her mmetin bir peygamberi vardr." (K. 10 Yunus Suresi,


ayet 47.)

Tanr'nn baka mmetlere Araplardan nce peygamberler ve ki-


taplar gnderdiini ve bylece onlar sapklktan kurtarp uyarmak is-
tediini belirtmek zere de:

"Ey Muhammet!, and olsun ki senden nce eitli mmetlere


peygamberler gndermitik." (K. 15 Hicr Suresi, ayet 10.)

Bu peygamberler her mmeti aydnla karmak, doru yola sok-


mak ve hkm gnnde o mmet adna ahitlik yapmakla grevlidir.
25 Ayrca bkz. K. 11 Hd Suresi, ayet i 18-119; K. 5 Mide Suresi, ayet 48 vs.

423
...Her mnet'ten bir Kii'yi, o gn aleyhlerine ahit tutarz"
(K. 16 Nahl Suresi, ayet 89.)

Ve her mmete kendi iinden kma peygamberler gnderen


Tanr, her mmetin kendi diliyle yazl kitaplar indirdiini de
hatrlatmay ihmal etmemitir: "...Ve grrsn ki her iimmet, diz
km kendi kitabna sarlmada..." (K. 45 Csiye Suresi, ayet 28);

"... Kendilerine apak anlatabilsin diye her peygamberi kendi


milletinin diliyle gnderdik" (K. 14 brahim Suresi, ayet 4.)

Bunun byle olduunu ve dier mmetlere daha nce peygamberler


ve kitaplar verildiini anlatmak zere Muhammed'in verdii rnekler
arasnda Musa'nn Tevrat ile srailoullarna ve sa'nn da ncil ile
Hristiyanlara yollandn gsterir u hkmler vardr:

"...Musc'y Ayetlerimizle 'Milletini karanlklardan aydnla


kar ve Allah'n gnlerini onlara hatrlat' diye gndermitik"
(K. 14 brahim Suresi, ayet 5.)

Bunu biraz daha akla kavuturmak ve Tevrat'm yol gstericisi


olarak Yahudilere indirildiini anlatmak zere de: "Dorusu Biz yol
gsterici olarak Tevrat' indirdik... peygamberler Yahudilere onunla
hkmederlerdi" (K. 5 Mide Suresi, ayet 44.) eklindeki hkm
grmekteyiz.
te yandan Tanr'nn Hristiyan mmetine sa'y ve onunla birlikte
ncil'i gnderdiini ve Hristiyanlarn bu kitaba gre amel etmeleri
gereini belirtmek zere:

"...sa... Allah'n peyganberleri(dir)..." (K. 4 Nis Suresi, ayet


171), "...ncil sahipleri Allah'n onda indirdikleri ile hkmetsinler"
(K. 5 Mide Suresi, ayet 47)

eklindeki hkmler yannda Tanr'nn Hristiyanlardan bu konuda


"Sz aldn bildiren hkm yer almtr (K. 5 Mide Suresi, ayet 14).
Ve ite kendilerine daha nce peygamber ve kitap verilen bu
mmetler korkusuzca hkm gnn bekleyebileceklerdir. Zira
Kur'a'da;

424
"... phesiz. Yahudi olanlar, Hristiyanlar ve Sbiilerden
Allah'a ve ahiret giitine inanan(larn)... ecirleri Rablerinin
katmdadtr. Onlar iin artk korku yoktur. Onlar
zlmeyeceklerdir" (K. 2 Bakara Suresi, ayet 62).

Grlyor ki, Muhammed, Yahudileri ve Hristiyanlar kendilerine


zg dine sahip mmetler olarak tanmlamaktadr bu dnemlerde.
Tanmlarken de bu sahip olduklar dinin Mslmanlkla ilgili olduuna
dair hibir imada bulunmamaktadr.
Baka bir deyimle onlarn peygamberlerinin Mslman olduuna
ya da gnderilen kitaplarn (yani Tevrat in ve ncil'in) Kur'an'm tas-
dik ettii eyler bulunduuna dair bir ey sylememektedir. Sadece
bu mmetlerin, Araplardan nce dine sahip klndklarn be-
lirtmektedir. Neden Tanr baka mmetlere daha nce, peygamberler,
kitaplar gndermi ve onlar aydnla kavuturmak istemitir de bu
ii Araplar iin yapmamtr? Neden srailoullarna shak', Musa'y
vs.yi ve Hristiyanlara sa'y yollam ve onlar kurtarmak zere Tev-
rat' ya da ncil'i indirmitir de Araplar uyarmam, "cahiliye"
dneminde "gafil" olarak brakmtr? Hi kukusuz bu ve buna ben-
zer sorular akla ve manta yatkn bir yoldan yantlamaya imkn
yoktur; bylesine keyfi bir davran hikmet sahibi Tanr'nn ada-
letiyle ve ycelii fikriyle badatrmak kolay deildir. Ne var ki Mu-
hammed, Araplara peygamber olma hevesiyle bu forml uygun
bulmu ve muhtemelen, farknda olmadan, Tanry, sanki daha nce
Araplara peygamber gndermeyi unutmu da bunu imdi akl edi-
yormu d u r u m u n a drmtr.
Bunun byle olduunu, slam dininin kendi araclyla Araplara
gnderildiine dair Kur'an'a koyduu hkmlerden karmak ko-
laydr. Zira bu koyduu hkmlerle Araplara daha nce uyarc
gnderilmediini, gafil brakldklarn ve onlar aydnla karmak
zere onlarn anlayaca dilde yazl kitapla Tanr tarafndan ilk
Mslman olmak zere yollandn aklamtr.
Baka bir deyimle, bu ilk balangta, kendisine inandrmak is-
tedii insanlar sadece kendi kavmidir, yani Araplardr. nk bir kere
Tanr'nn, hem kendisini ve hem de Arap kavmini ereflendirmek iin
Kur'a' gnderdiini syler:

425
"(Ey Muhammedi) Sen hemen o sana vahyolunana tutun! Mu-
hakkak ki sen doru bir yol zerindesin ve muhakkak ki o
(Kur'cin) hem senin iin, hem kavmin iin bir ereftir ve ileride
ondan mesul olacaksnz" (K. 43 Zuhruf Suresi, ayet 44.)

te yandan kendisinin Araplar uyarmak zere Araplar ierisinden


seilmi olarak gstermek iin koyduu hkmler arasnda Tevbe Su-
resi'nin u ayeti var:

"... size iinizden, sizden (siz Araplardan)... bir peygamber


gelmitir..." (K. 9 Tevbe Suresi, ayet 128.)

Yine Tevbe Suresi'ne koyduu bir baka ayete gre, Tanr Arap-
lara hitap ederek kendi ilerinden bir peygamber gnderdiini u
ekilde belirtmitir:

"Hamdolsun, size iinizden, sizden yle bir Peygamber gelmitir


ki, bir skntya dmeniz pek ar gelir ona, pek dkndr
* size..." (K. 9 Tevbe Suresi, ayet 128.)

Burada geen "size" szc, Muhammed'in kendi mmeti olan


Araplardr. O Arapladr ki, yine Muhammed'e gre, daha nce Tanr
tarafndan uyarlmam, herhangi bir kitaba sahip klnmam ve
gafil braklmamlardr. Bunu biraz daha akla kavuturan Cum'a
Suresi'nde;

"...Kitapsz kimseler arasndan kendilerine ayetler okuyan,


onlar artan, onlara kitb ve hikmeti reten O'dr. Onlar
daha nce phesiz apak bir sapklk iinde idiler" (K. 62
Cum'a Suresi, ayet 2.)

hkm yannda, kendisinin bu uyarlmayan ve gafil braklan Arap


milletine Kr'cn ile birlikte gnderildiini anlatmak iin;

"...Senden nce kendilerine uyarc gelmeyen bir milleti uyar-


man iin, Rabbinclen Rahmet olarak gnderildin..." (K. 28
Kasas Suresi, ayet 46.)

hkmn ve ayrca aadaki hkmii kullanmtr:

426
"Bu, babalar uyarlmadmdan gafil kahu bir milleti uyar-
man iin... Allah'n indirdii Kur''dr" (K. 36 Ysn Suresi,
ayet 5-6.)

Yukardaki ayetlerde "kitapszlar", "gcfil kalm(lar)", "Ken-


dilerine uyarc gelemeyen millet" eklinde geen deyimler Mek-
kelileri ve civardaki Araplar tanmlamak zere kullanlmtr.
Nitekim K'ur'anin En'm ve r surelerinde yer alan ve tek-
rarlanan hkmlerle Tanr Mekkelileri ve etrafndaki Araplar uyar-
mak istediini hi pheye yer vermeyecek ekilde ortaya
koymutur:

"...Ey Muhamned, bylece ehirlerin anas olan Mekke'de ve


evresinde bulunanlar ...toplanma gnii ile uyarman iin, sana
Arapa okunan bir kitap vahyettik..." (K. 42 r Suresi, ayet 7.)

"...Bu. indirdiimiz Mekke'lileri ve etrafmdakileri uyaran


miibcrek Kitb'dr. Ahirete inananlar buna inanrlar, na-
mazlarna da devam ederler" (K. 6 En'm Suresi, ayet 92.)

Peygamber olarak Araplar (ve daha dorusu Mekkeliler)


ierisinden seilmesinin ve Araplara (Mekke ve civarndakilere)
gnderilmesinin nedenleri arasnda p u t a ' tapmaktan kurtarp tpk
dier dinlerdeki halklar gibi tek Tanr inancna sokma grevi vardr.
Bunu da Enbiy Suresi'nde yle belirtir:

"...onlar (yani puta tapan Araplar) sorumlu tutulacaklardr.


O'nu brakp tanrlar nu edindiler. De ki 'ite benini ve
mmetimin Kitb' ve benden ncekilerin Kitb'..." (K. 21
Enbiy Suresi, ayet 24.)

Hatrlatalm ki, o dnemde Araplar, daha dorusu Mekkeliler,


eitli putlara tapmakta ve kendilerini bundan vazgeirmek ve tek bir
Tanr'ya taptrmak isteyen Muhammed'i peygamber olarak
tanmamaktadrlar. Onu sihirbazlkla, yalanclkla, mucize ya-
ratamamakla sulamaktadrlar. Onu peygamber olarak kabul etmek is-
teyenleri de caydrmaya almakta ve dedikodu karmaktadrlar.
te onlarn bu tutumuna kar Muhamned daha nce gnderilmi

427
peygamberlerin dahi kendi halklar (rnein Yahudiler) tarafndan
inkr edildiklerini hatrlatr ve bunun byle olduunu renmek is-
tiyorlarsa durumu kitapllara (yani Yahudilere ve Hristiyanlara) sor-
malarn tler:

"Rablerinden kendilerine gelen her yeni ihtar mutlaka gnlleri


gaflet iinde elenerek dinlerler. Zulmedenler, gizli top-
lantlarnda: 'Bu zat (Muhammed) sizin gibi bir insandan baka
bir ey midir. Siz gz gre gre Sihre mi uyarsnz?' diye
konuurlar. Peygamber 'Benim Rabbim gkte ve yerde syleneni
bilir...' dedi. Onlar: 'Hayr bunlar kark Ry'lardr... onu
uydurmutur... o irdir... Haydi nceki Peygamberler gibi o
da bize bir mucize getirsin' dediler. Onlardan nce yok etmi
olduumuz kasabalar halk inanmadlar, bunlar n ina-
nacaklar?.. Ey Muhammed, senden nce de, kendilerine val-
y ettiimiz adamlar gnderdik. Bilmiyorsanz Kitbllara
sorun..." (K. 21 Enbiy Suresi, ayet 2-8.)

Baka bir deyimle Muhammed, Yahudileri ve Hristiyanlar tank


klmak suretiyle Araplar kendisine inandrmaya alr.
te yandan Meryem Suresi'nde de;

"...Ey Muhammed, bir Kur'n' Allah'a kar gelmekten


saknmalar ve inat ulusu uyarman iin senin dilinde ko-
laylatrdk" (K. 19 Meryem Suresi, ayet 97)

hkm vardr. Bu hkm Mekke dneminde, yani Muhammed'in


Araplar kendisine inandrmaya alt, fakat onlardan direni
grd dnemde inmi saylr. Yukardaki ayette sz geen inat
ulus deyimi Araplar iin kullanlmtr. "Senin dilinde kolaylatrdk"
tmcesi ise hi kukusuz Arapa anlamnadr.
Yine ayn ekilde Ra'd Suresi'nde;

"...Ey Muhammed, sana vahyettiimizi okuman iin seni de, on-


lardan nce nice mmetlerin gelip getii bir Ummet'e
gnderdik ki o mmet... Allah' inkr'eder. De ki 'O benim Rab-
bim'dir" (K. 13 Ra'd Suresi, ayet 30)

428
eklinde bir hkm vardr. Burada geen "o iimmet" szc dorudan
doruya Araplar tanmlamaktadr. Bu hkm tpk K. 19 Meryem Su-
resi'nin yukardaki ayeti gibi Muhammed'in daha henz Mekke'de bu-
lunduu ve Mekkelilerin kendisini peygamber olarak tanmladklar,
kendisiyle alay ettikleri bir dnemde ortaya konmutur.
Yine bunun gibi En'm Suresi'nde Tanr'nn;

"Senin milletin Kur'n' yalanlad..." (Ki 6 En'm Suresi, ayet 66)

eklinde konutuu grlr. Burada sz geen "senin milletin" de-


,yimi hi kukusuz Muhammed'in kendi milleti olan Araplardr. Bir
dier ayetle sz konusu milletin Araplar olduu da u ekilde
aklanmtr:

"Onlar Allah' brakp diilere taparlar ve 'Elbette senin kul-


larndan bir takm alp saptracan, develerin kulaklarn
yarmalarn emredeceim' diyen eytna taparlar" (K. 4 Nis
Suresi, ayet 117-118).

Bilindii gibi Mekkeliler, eskiden ellat, ment ve al-Uzza adndaki


putlara taparlard; bunlar Tanr'nn kzlar sayarlard. te yandan de-
velerinin kulaklarn yarmak geleneini srdrrlerdi. te bu ve buna
benzer geleneklere sahip Arap milletini uyarmak zere Tanr imdi,
onlarn dilinde konuan Muhammed'i onlarn anlayabilecei dilde
yazl bir kitapla gndermektedir. Bu kitap Araplarn uymalar ge-
reken yazlar kapsad iin;

"Biz Kur'n' Arapa bir yasa olarak indirdik..." (K. 13 Ra'd Su-
resi, ayet 37)

diye konumaktadr. Fakat daha da belirli olmak zere hem Araplara


ve hem de Muhammed'e hitaben bu dncesini bildirmek ister. 2 6
Araplara hitaben Kur'an'm eitli surelerinde yle demektedir:

26 Yukardaki hususlar iin bkz. Kur'an'm K. 12 Yusuf Suresi, ayet 2: K. 13 Ra'd Su-
resi, ayet 37; K. 14 brahim Suresi, ayet 4: K. 19 M e r y e m Suresi, ayet 97; K. 39
Z m e r Suresi, ayet 28; K. 41 Fussilet Suresi, ayet 3, 44; K. 42 ra Suresi, ayet 7.

429
"...Biz onu, anlaycsnz diye, Arapa okunmak iizere gnderdik"
(K. 12 Yusuf Suresi, ayet 2); "...Akledesiniz diye Kur'n'
Arapa, okunan bir kitb klmzdr..." (K. 43 Zuhruf Suresi,
ayet 2-3.)

Bu ayeti aklamak maksadyla al-Bazzaz; "...'akl edesiniz, an-


layasnz' diye geen deyimler, pek doaldr ki Kur'an'n anlamn
kavrayacak olan Araplardan bakas deildir; nk Arapa onlarn
kendi dilidir" diyerek Arap milliyetisinin tezini glendirmeye
alr. 2 7 Kur'an'n Arapa olarak gnderilmesine Tanr ylesine
nem verir grnmektedir ki, yabanc bir dilde gndermi olsayd
Araplarn oyunbozanlk edebileceklerini dahi hesap etmitir. Nitekim
bu dncesini Fussilet Suresi'nde yle aa vurur:

"...Biz bu Kur'n' yabanc bir dil ile ortaya koysaydk: ... Bir
Arab'a yabanc bir dille sylenir mi? derlerdi..." (K. 41 Fussilet
Suresi, ayet 44.)

te yandan Tanr, Muhammed'e hitap ederek de bu grlerini


tekrarlamaktan geri kalmamaktadr:

"...Ey Muhanmed, Biz t alrlar diye Kur'n' senin dilinde


indirerek kolayca anlalmasn saladk." (K. 44 Duhn Su- -
resi, ayet 58-59.)

Sylemeye gerek yoktur ki, burada geen "senin dilinde" szckleri


"Arapa" diline atftr. Fakat bunu muhtemelen daha da akla
kavuturmak iin u hkm kullanmtr:

"...Ey Mhammed, apak Arap diliyle uyaranlardan olman iin


onu (Kur'n') cebril senin kalbine indirmitir..." (K. 26 uar
Suresi, ayet 193-195.)

te btn bu yukardaki hkmlere ve gelimeye dayanarak Arap


yazar ve dnrleri, eskiden olduu gibi bugn dahi, slamn esas iti-
bariyle Araplar iin ngrld tezini ilerler. Yine al-Bazzaz'dan
dinleyelim:

27 al-Bazzaz, slam und Arab NationaUsm..., s. 137-138.

430
"ster Mekke'de ve ister Medine'de nazil olmu olsun bu ve dier
nice ayet slamn dnya dini (evrensel din) olmadan nce z iti-
bariyle Arap dini olduunun destekleyiisidir." 28

Hem de ylesine Arap dinidir ki, Arabn anlayabilmesi iin onun


anlayaca szckler ve leheyle indirilmitir. 2 9

D) Kur'an'da Geen "nananlar" Szcn M u h a m m e d


lk Kez "Araplar" Karl Olarak Kullanr

Kur'an'da, Mslmanlar birbirleriyle karde gstermeye ynelik


gibi grnen baz deyimler vardr ki, bunlar arasnda en ok tek-
rarlanan "inananlar" (mminler) deyimidir. Hatta bu deyimin tm in-
sanlara amil olduunu ve bu itibarla slamn insanla inmi bu-
lunduunu iddia edenler de bulunur. rnein Hucurt Suresi'in 10.
ayetinde; "...Hi phe yok ki inananlar ancak kardetirler; artk
kardelerinizin arasn bulun, uzlatrn onlar..." ve yine 11. aye-
tinde;-"Ey' inananlar, iinizden bir topluluk baka bir toplulukla alay
etmesin... Birbirinizi knamayn, kt lakablarla armayn..." (K.
49 Hucurt Suresi, ayet 10-11) diye yazldr.
Arap milliyetisi, bir yandan Arabn slamda mmtaz ve imtiyazl
bir yeri olduu tezini savunurken, dier yandan da Arap olmayan
Mslman eleri gocundurmamak ve slam evrensel bir dinmi gibi
gstermek amacyla bu nitelikteki hkmlere sarlr.
Ne var ki, bu hkmler tm insanla deil, Mslmanlara.hitap
eden hkmlerdir; fakat Mslmanlara hitap ederken aslnda Araplara
hitap etmektedir ve Araplar karl olarak kullanlmtr. yle ki:
Peygamberliini ilan edip de kendisine Mekkeli Araplar arasnda ta-
raftar toplamaya balad tarihlerde Muhammed, bu taraftarlarn
inananlar deyimiyle tanmlamt. Bylece kendisine inanan Arap-
lar, inanmayan Araplardan ve dier din saliklerinden (rnein
Mekke'de yaayan Yahudilerden) ayrt etmek istemiti.
Nitekim brahim Suresi'nin 4. ayetindeki,

28 al-Bazzaz. age, 36; Sayeg, age, s.3; Salem. ge, s.284.


29 Enver ezne ( C h e j n e ) , age. s.S vd.

431
"...Apak anlatabilmesi iin her peygamberi kendi ulusunun di-
liyle gnderdik" (K. 14 brahim Suresi, ayet 4)

eklindeki hkm araclyla Fussilet Suresi'nin 44. ayetindeki,

"Biz bu Kur'n' yabanc bir dil ile ortaya koy saydk... - 'Bir
Arap'a yabanc bir dille sylenir ni?' derlerdi. Ey Muhanmed
de ki: 'Bu inananlara doruluk rehberi ve gnllerine ifdr.
nanmayanlarn kulaklarnda arlk vardr..." (K. 41 Fussulet
Suresi, ayet 44)

hkmler bunu kantlamaya yeter. Grlyor ki, burada inananlar


szc mnhasran Araplar karl olarak kullanlmtr.
te yandan Muhammed'in Mslman yapmaya alt bu eitli
Arap kabileleri ve airetleri, birbirleriyle husumet halinde idiler. Her
rk iin olduu gibi, fakat ok daha koyu ve iddetli dozda olmak
zere Araplarda, airetler aras dmanlklar, kavgalar ya da
ekememezlikler, birbirlerini stn ya da aa grmeler, alay etmeler
vs. vard. slam kabul etmelerinden bu yana aradan 1 400 yl gemi
olmasna ramen bu dmanlklar bugn dahi hl srp gider.
te bu tr dmanlklar gidermek ve Araplarn birbirleriyle
karde olduklarn anlatabilmek amacyladr ki Muhanmed, yu-
kardaki hkmleri yerletirmi ve rnein:

"... inananlar ancak kardetirler; artk kardelerinizin arasn


bulun, uzlatrn onlar... Ey inananlar, iinizden bir topluluk,
baka bir toplulukla alay etmesin... Birbirimizi knamayn, kt
lakablarla armayn" (K. 49 Hucurt Suresi, ayet 10-11)

eklinde konumutur. Baka bir deyimle, bu tr hkmleri btn in-


sanlar tek bir ruhta birletirmek ve tek bir dnya kardelii kurmak
maksadyla deil, Araplar aras ekimeleri gidermek maksadyla
koymutur. nk bu ekilde konutuu tarihlerde Tanr'nn her
mmet iin, o mmetin arasndan peygamberler seip, o mmetin di-
liyle kitaplar gnderdii kansn tamaktayd.
Fakat daha sonralar, yani slamn kl gc ile yaylmas ve Arap-
lardan baka toplumlara kabul ettirilmesi sonucu olarak yukardaki ve

432
benzer hkmler, Arap olmayan Mslmanlar da kapsar hale
gelmitir. 3 0 Fakat her ne olursa olsun, Arap milliyetisi, her ne kadar
yukardaki hkmlerin ve zellikle Kur'an'daki inananlar szcnn
Mslmanlar aras kardelii srdrdn ve hatta dnya insanlna
hitap ettiini syleyerek kendinden olmayanlar kandrmaya alsa da,
kendi insanlarna, okullarda, camilerde ve tm yaamna hkim
abalarnda, Kur'an in Araplar iin vahyedildiini, Arap stnl fik-
rini dile getirdiini ve inananlar deyimiyle her eyden nce Araplar
kast ettiini, beyin ykamas eklinde retmekten geri kalmaz.

E) Kur'an'da Geen "mmet", "Millet" Szcklerinin


Araplar Anlamna Alnmas ve Arap
Milliyetiliinin Temel Unsuru Yaplmas

Kur'an'm eitli ayetlerinde "mmed" ve "millet" deyimleri yer


almtr. rnein Meryem Suresi'nin 97. ayetinde: "Ey Muhammed,
Biz Kur'n', inat bir milleti uyarman iin senin dilinde indirerek ko-
laylatrdk" (K. 19 Meryem Suresi, ayet 97) diye yazlmtr.
Ali mrn Suresi'nin 110. ayetinde de yle denmitir: "Siz, in-
sanlar iin ortaya karlan... hayrl bir mmetsiniz..." (K. 3 Ali
mrn Suresi, ayet 110) ite bu ve buna benzer hkmlerin dorudan
doruya Araplara hitaben inmi olduu inancna dayal olarak Arap
milliyetisi Kur'an'daki "mmet" ve "ulus" szcklerini Araplk bi-
lincini oluturmak maksadyla ve Arap karlarna yarayacak ekilde
kullanmtr. B u g n de yapt budur.

1) Kur'an'daki "mmet" Szcnn zellikle


"Araplar" Anlamna Geldii
Kur'an'da 64 kez geen "mmet" (umma) szcnn, "halk", "ce-
maat" ya da "Bir peygambere bal insanlar" vs. gibi farkl ve eitli
anlamlarda olmak zere i grd sylenir. rnein K. 16 Nahl Su-
resi'nin 89 ve K. 13 Ra'd Suresi'nin 34. ayetlerinde yer alan "mmet"

30 Bkz. C. S n o u c k - H u r g o n g e , L'Islam el le Problme des Races. Revue du M o n d e M u -


sulman, 1922, c.50, s.5-27. Yukardaki husus iin bkz. s.l i.

433
deyimi, dilleri ve gelenekleri, inanlar ve yaam tarzlar itibariyle bir
arada bulunan kk byk topluluklar olarak anlalrken, K. 2 Ba-
kara Suresi'nin 128. ve 134. ayetlerinde "hsm" ve "akrabalk" gibi
zel balarla bir araya gelen cemaatleri ifade eder. te yandan K. 10
Yunus Suresi'nin 47, 49 ve K. 35 Ftr Suresi'nin 24. ayetlerinde bu
deyim, kendilerine peygamber gnderilmi topluluklar" anlamndadr.
K. 3 Ali mrn Suresi'nin 110. ve K. 7 A'rf Suresi'nin 164. ayetlerine
gre "mmet" szc, "kendilerine peygamber gnderilmi olan top-
luluk ierisinde ayn imanda bulunan kiiiik cemaatler" karl kul-
lanlmtr. K. 16 Nahl Suresi'nin 120-122. ayetlerinde geen
"mmet" deyimi ise "brahim (peygamber)" karl olarak u
ekilde kullanlmtr:

"Muhakkak ki ibrahim bal bana bir mmet idi; tek bir hanf
(btl dinlerden uzaklam bir muvahhid) olarak Allah'a itaat iin
kyan etmiti ve hibir zanan mriklerden olmad..." (K. 16
Nahl Suresi, ayet 120-122.) (Bkz. Elmall Haindi Yazr evirisi.)

Sylendiine gre bununla anlatlmak istenen ey, baz haller iin


"mmet" tanmnn, kiilerin saysnn azlna ya da okluuna bal
olmaddr. Bununla beraber, Arabn anlay daima o olmutur ki,
"mmet" szc "...genel olarak dil birliine dayal, etnik ya da dinsel
bir toplum..." demektir ve bu nitelikteki bir toplum Tanr'nn inayetine
eriecektir. 3 1 Bundan dolaydr ki, Arap halklarn en fazla et-
kileyebilecek yazar ve dnrler ve devlet adamlar, Kur'an'da (ve
zellikle K. 3 li mrn Suresi'nde) geen mmet deyiminin, her eyden
nce Araplar demek olduunu ve Arap stnln ngrdn sa-
vunmular ve Arap halklarn bu inanla yourmulardr. rdn Kral
Abdullah'n 1945 ylnda yaymlanan anlarnda, K. 3 li mrn Su-
resi'nin yukardaki ayetinde siz ve mmet deyimlerinin kesinlikle Arap-
lar karl olarak alnmas gerektii ve Arap yazar ve dnrlerin
bunu daima bu ekilde benimsedikleri belirtilmitir. 32

31 S.G. Haim, "Islam and the Theory of Arab Nationalism", in The World of Islam. L e -
iden, 1956, c.4, s. 134-129. Yukardaki husus iin bkz. s. 13 I.
32 Anlann adl kitabnn Arapa metninde s.22 ve ngilizce evirisinde s.57'ye baknz.

434
2) Millet Deyimi de yle
Durum Kur'at'da geen ulus deyimi iin de yle kabul edilmitir.
Her ne kadar ulus deyimi daha sonralar ve zellikle Osmanl
mparatorluu dneminde "Ayn dine mensup insanlar topluluu"
eklinde sanlmsa da, Araplar iin bu deyim genel olarak Arap top-
luluu eklinde alnmtr. Zira Arabn inanc her zaman iin u
olmutur ki, Arap toplumu slamn bel kemiidir ve Tanr, vahiyler
yoluyla Araplara hitap etmitir. slamn esas itibariyle Arap iin
inmi bir din olduu konusunda eski veya yeni btn Arap mil-
liyetilerinin grleri budur ve bu gr en salam bir ekilde ber-
rakla kavuturan, zamanmzn en nl Arap dnrlerinden ve
milliyetilerinden al-Bazzaz olmutur. 3 3
Her ne kadar iimmet deyimi ulus deyiminden daha geni bir anlam
tar gibi grnmse de yine de Araplar bakmndan Arap toplumu
anlamna gelecek ekilde kullanlmtr. Zira slam tarihini
eletirenlerin bilmeleri gerektii zere peygamberlik iine yeni
balad yllarda M u h a m m e d , Mekke halkn birbirine sk skya
bal bir mmet olarak grmtr. Fakat Mekke'den Medine'ye hicret
ettikten sonra hu deyimi biraz daha genileterek kullanmay uygun
bulmutu. Zira Medine'de Araplarla beraberce yaayan Musevileri
kazanmak, onlara slam benimsetmek gayesindeydi. Bu itibarla
iimmet deyimi, orada, Medine halk iin, yani Araplar ve Musevileri
kapsayan bir deyim olarak kullanlr oldu. Fakat zamanla mmet de-
yimi mminler bakmndan anlam tar oldu ve hele Musevilerin
slama girmeyeceklerinin anlalmasndan sonra durum aklk ka-
zand. Bu andan itibaren Muhammed mmet deyimini, yeniden ilk
ekliyle, yani Arap topluluu olarak kullanr oldu.

3) Muhammed'in lmnden Sonra mnet Deyimi, Arabn


karlarna Olacak ekilde ve Baka Halklar slama Katabilmek
Maksadyla Arap Olmayanlar da Kapsar ekle Sokuldu
mmet deyiminin Arap olmayan toplumlar da kapsar ekilde
genilemesi olay, Muhammed'in lmnden sonra kendisini gsteren bir

33 Bkz. Abd al-Rahma al-Bazzaz, On Arab Natiomlism, L o n d o n . 1965. s.31, 33, 35-
37. al-Bazzaz'n bu dncelerini ayrca eletireceiz.

435
olaydr. Gerekten de, Araplar srf kendi karlarna olacak ekilde, fe-
tihler yapmak, lkeler kazanmak, din adna savalar srdrmek ve Arap
olmayanlar (tpk dier Araplar gibi) "slam" ad altnda'toplamak ve
slam yaymak bahanesiyle mmet deyimini "ayn dine mensup insanlar"
karl olarak kullanmlardr; bylece Arap olmayan Mslmanlar da
kapsayacak ekle sokunca, bu Mslmanlar Arap davasna hizmete sok-
mak ve Arabn giritii savalara Arabn destei olarak katmak mmkn
olmutur. 3 4 Zira Kur'an'a. gre Mslman kiinin kutsal grevlerinden
biri de dini yaymak iin alan savalara, cihada katlmaktr.

4) Modern a Arap Milliyetisi mmet Deyimini


"Arap Topluluu" Karl Olarak Tanmlar
ada Arap milliyetisi, Kur'an'da geen mmet deyimini, srf
Arap karlarna ara edebilmek maksadyla ele alm ve
deerlendirmitir. Daha dorusu Bat'da geen yzyl sonlarna ge-
linceye kadar (Fransz htilali nden sonra) ulus tarifi nasl "rk ve dil"
vs. benzeri objektif kstaslara gre yaplm ve din birlii kav-
ramndan kurtarlmsa, Arap milliyetileri iin de ayn kalba so-
kulmutur. mrnet deyiminin Kr'an'dak kullanl ekilleri ok
eitli olmasna ramen Arap milliyetisi bunu, dini kisveden kurtarp
"Arap ulusu", "Arap topluluu", yani Arap rkna mensup, Arapa
konuan ve mterek bir Arap tarihiyle birbirine bal (slam ncesi
gemiiyle ayn kaynaktan gelen) insanlar toplumu eklinde
anlamtr. rnein Raid Riza - k i hayatnn 40 yln Arap birlii
davasna hasretmitir-, iimmet deyiminin dinsel bir yn olmad
grn s a v u n m u t u r . 3 5 mmet deyimini ylesine din niteliinden
ayrmtr ki, onun grne gre Araplar nasl ayr ve kendilerine
zg (rk, dil birlii gibi eler nedeniyle) bir mmet iseler, Trkler
de ayn ekilde ayr ve farkl bir mmet durumundadrlar. 20. yzyln

34 Arap milliyetilii davasnn nlii savunucularndan Sati al-Husr (1880-1968) ki, Os-
manl devletinde olduka yksek mevkilere gelmi ve 1909-1912 yllar arasnda Da-
l Mualliin'e m d r olmu Arap asll bir yazardr. " m m e t " deyiminin bu geni
anlamyla vasat M s l m a n tek safta topldyabildii grlerini ilemitir. ok eit
kitaplar vardr. Bu k o n u d a u kitab salk veririz: William L. Clevelad, The Muking
of An Arnb Nationulist; Ottomamsm and Arabism in the life and Thought of Sati al-
Husr, Princeton Univesity Press, 1971, s.99, 122, 138, 182. Sati al-Husr'nin grleri,
milliyetilik anlay ve eserleri hakknda a y n c a bilgi verilecektir.
35 Bkz. S.G. Haim, age, s.138.

436
banda "Al-Manar"da yaymlad "At-Trk Va'l-Arap" balkl
yazsnda Raid Riza, Trkleri "Umma Harbiyya" eklinde, yani sava
bir "mmet" olarak tanmlar ve tanmlarken de, Trke kar dmanlk
duygularn izhar edebilmek ve Arabn deerini yceltebilmek iin, "...
(Trkler) sava bir ulusturlar (Umma Harbiyya) fakat Araplardan
(hibir zaman) daha stn (deerli) olmamlardr", demeyi unutmaz.- 10
Baka bir deyimle 20. yzyln Arap milliyetisi mmet deyimini kavini
karl alr ve kavim deyimini de milliyetiliinin temeli yapar. Kavim
deyimi, dier her deyimden ziyade Arabi cezbeder. Kavim deyimi Arabi
byleyen, cezbeden bir deyimdir, nk Arap bp deyimde kendi milli
kaynan ve ulus olarak ortaya k noktasn, kendi ruhunu ve ta-
rihini bulur. Arap yazarlardan reniyoruz ki, Kavmiya deyiminin kk
olan Kavim deyimi, birim (tek) demektir. Bedevi Arap kavim deyimini
bu anlamda kullanr ve kullanrken de bundan anlad ey "Bir kim-
senin ait olduu, zellikle sava halinde sadakat yeminiyle bal
olduu" birliktir. Kavim deyiminin Araplar birbirlerine kenetleyen, bir-
birlerine yaklatran v ayn mterek kaynaa gtren sihirli bir yn
olduu sylenir:

"Kavmiyya (deyimi) ok derin (etkili) bir intiba uyandrmaktadr.


(Bu deyimin kapsamnda) kavmin kendisini meydana getirenlerin
tmnden daha byk, daha gzel ve daha kutsal bir anlam yat-
maktadr. Bundan dolaydr ki, kii zerinde bu deyimin es-
rarengiz bir kudreti vardr... Farkll ne olursa olsun her Arap
kendisini, dier Araba kar mistik bir birim olarak hisseder...
te modern Mslman Arap siyasi dncesi gelimesinde en
gl eilim olan Arap milliyetiliinin zellii budur." 3 7

Kavim deyimini Arabn Araplk duygularn okayan, ona kendi


kt kaynak bilincini veren bir anlam ierisinde ele alnca mesele
bu deyim ile mmet deyimi arasndaki ilikiyi kurmaya kalr, zira
bunu yapnca iimmet deyimini Arap milliyetiliinin arac haline ge-

36 Raid Rida'nn bu satrlar iin bkz. "at-Tiirk Wa'1-Arab", Al-Manar, Mays 1900,
c.3, s.172. Bu p a s a j S.G. Haim, age, S.138'den alnmtr. m m e t deyiminin eitli
a n l a m l a n iin ayrca bkz. L. Massignon, " L ' U m m a et ses S y n o n y m e s . . . " , Reve des
Etudes Islamiques, 1941-1946, s.153.
37 S.G. Haim, age, s. 140-146.

437
tirmek kolaydr. Ve yine bu suretle milliyetilik duygularn hem din
ynnden ve hem de dind yollardan kurcalamak mmkndr. Arap
milliyetisi u son yarm yzyl boyunca bunlarn hepsini denemitir.
Tannm Arap milliyetilerinden Sami evket, daha 1930
yllarnda, ulus anlayn kavim esine oturtmu ve bir ulusun var
olabilmesi iin kavim yaantsndan gelinebileceini ve ulus olmadan
devlet denilen varln ortaya kamayacan sylemitir. Ona gre
"milliyet" demek "kavmiyet" demekti ve kavmiyeti din anlay
stnde veya hi olmazsa dnda grmekteydi: "...Dnemimiz din-
ler dnemi deil fakat milliyetler (kavmiyet) dnemi" diyordu ve
yle ilave ediyordu:

"Tanr'dan gelme btn dinleri kutsal sayarz... Fakat dnyevi iti-


katlar ierisinde biz sadece millilik itikadna balyzdr, zira bun-
suz ne ulus denilen ey vardr ve ne de devletin temelleri..

5) mmet Kavram Kavmiyet Duygularnn


Yaratt Bir Kavram Olarak
Biraz evvel grdk ki, Sami evket, duygusal ynden Araplar bir-
birlerine balayan kavim deyimini din kisvesinden ayr olarak ele al-
maktadr ve bu suretle ayn dinden olmayan ve ayn kavim kaynandan
gelme Hristiyan Arap ile Mslman Arabn tek bir vcut halinde
kaynamalar yolunu amaktadr. Sami evket, kendisi, aslnda
Mslman Araptr, fakat onun Mslmanl Mslman olmayan
Arabi inkr deil, benimsemek ynnde i grmektedir. Mslman
Arabn Mslman olmayan Araba yaknlk duymas ve kendisini onun-
la birlikte tek bir ulus nitelii ierisinde bulmaya almas ve fik-
riyatn da buna gre ayarlamas olay sadece Sami evket'le kendisini
gstermez; buna daha nice rnek eklemek mmkndr ve mmet de-
yimi vesilesiyle Hristiyan Arabn ayn gayeye ynelmi eilimlerine
rnek bulmak kolaydr.
Nicola Ziyada, 1950 ylnda yaymlad kitabnda iimmet de-
yimini ele alr ve gemi yzyllarda Arap dnr al-Kavakibi'nin
bu konudaki grlerine ve onun mmet tarifine dayanarak ve

38 S.G. Haini, age, s.139. Yukardaki pasajn asl iin bkz. Sai evket, Hadhihi A-
dafua Men Anana Huva Minnet, Badat, 1939, s.59, 13.

438
/

tamamyla laik bir anlay ierisinde bu deyimin kavim deyimiyle


ilikisini kurar. Ona gre kcvmiye deyimi esas itibariyle bir duygudur ve
iinmet deyimi de bu duygunun yaratt bir sonutur. "Ne demektir kav-
miyet? ne demektir mmet?" diye kendi kendine sorar ve cevabn verir:
"Kavmiyya, mahiyet-ve mene itibariyle bir duygudur ve iimmet de bu
duygudan ortaya kan eydir... O, kiilerde mmetin var olduuna dair
yer etmi duygularn ve inanlarn ortaya kard bir sonutur. Fakat
byle bir duygu (yle) geliigzel domaz, meer ki mterek nitelikler
var olsun... Bu mterek nitelikler de, bir toplumun belli bir yerde (belli
bir arazi paras zerinde) yaamas ve organize olmu bir toplum
eklinde bu araziden yararlanmas halinde var olabilir. Bu da be-
raberinde bir hayat felsefesi getirir; (yle bir hayat felsefesi ki) dayana
gemi (mterek) tarihtir, gelenekleidir, denemelerdir, dncelerdir,
dil ve edebiyattr; gemiten ve halen yaanmakta olan (mterek)
hayatn szgecinden szlmtr ve kiilere gelecekteki amalarn ve
dzenleyecekleri yaantlar izer... Denilebilir ki, zamanmzda mil-
liyetilii tarif maksadyla kullanlan deyim kavmiyya deyimidir."- 19
Grlyor ki, Arap milliyetisi Ku'an'da geen mmet ve kavim
deyimlerini hem dinsel ynyle hem de slamn dna karak
ilemi ve Arap milliyetiliinde ne kadar eitli imknlar varsa
onlar ierisinde yararl ekle sokmaya almtr.

6) "mmetilik" Arab Savunur Gibi Grnd Fakat Onu Arapllk


Eilimleri i Smrd Bir Kavramdr
mmetilik Arabn ister ve savunur gibi grnd bir tutumdur;
fakat kendisi mmeti deil milliyetidir, hem de koyu milliyeti.
mmeti imi gibi grnr ve grnmek iin de slam kendisine pa-
ravana yapar. slamn mmetilik umdesini 20. yzyl boyunca kendi
milliyetilik gelimelerine smr vastas yapmtr.
"mmeti Muhammed" deyimini Araptan gayr Mslman eleri de
kapsar gibi kabul etmesi bir siyaset gereidir; nk bu elerin mmet
doktrinine bal olmalar demek Araba bal olmalar demektir. Arabn

39 Bu pasaj, S.G. Hai. age. s.84. 139. Asl iin bkz. Nicola Ziyade. al-Urubufi-Mizm
al-Karmiyyu, Beyrut, 1950. s.66-67.

439
davasna yararl olmalar demektir. Zira mmeti siyasetin tuzana
den bir Mslman lke iin asl olan ey kendi z ve kendi milli
karlar yerine slam karlardr. mmetilie saplanm bir
Mslman lke iin milliyetilik duygusuna ynelmek slama, yani
"Arap karlarna" aykr bir davrantr. Bundan dolaydr ki, II.
Merutiyet dneminde Trklk akmlar eklinde ortaya kan dav-
ranlar Arap yazarlar "dinsizlik" ve "slama aykrlk" olarak mahkm
etmilerdi. unu hatrlatmak gerekir ki, bin yl boyunca "mmetilik" si-
yaseti, Trk devletlerini Trk karlarndan ziyade Arap karlar adna
harekete zorlamtr. Trk mmetilikten kurtarp millilik rayna otur-
tan, Atatrk olmutur. Ne var ki, onun lmnden sonra siyaset are-
nasn bo bulan siyaset ve din adam, ibirlii halinde, milliliine
kavumu Tiirk yeniden eriat yrngeye srklemekte gecikmemi
ve yine Arap karlarna hizmet ortamna sokmutur. Hem de tek tarafl
olarak. Zira Arap lkeler Kbrs davasnda Trkiye aleyhine cephe
alrlarken, srail-Arap anlamazlnda Trk, Arabn yannda yer
almtr. Trk siyasetisini, din adamn ve kamuoyunu kazanmak iin
Arap lkelerinin bavurduklar maddi ve manevi vastalar pek eitli ve
pek snrszdr. Fakat ellerindeki en etkili vasta din vas.tasdr. Trkn
fatanizmini herkesten iyi bildikleri iin bu vastay tam olarak smr
vastas haline getirmilerdir. Gerek eriat basnda ve gerek din
evrelerinde ylesine Araba dniik bir ortam yaratmlardr ki, Trkn
karlarn Trk kendisi tjile savunamaz hale gelmitir.

F) Eski Arap Geleneklerinin Dini Olarak slam

Her ne kadar slam ncesi dnemi v.fc Arap geleneklerini "ca-


hiliyye" deyimiyle ktlemi olsa da, M u h a m m e d , 4 0 bu geleneklerden
pek ounu slami kural olarak srdrmekten ve bazlarn da srf
kendisine zg nedenlerle ve kendi karlar ynnde deitirmekten
geri kalmamtr.

40 rnein K. 5 Maide Suresi, ayet 50'de; "Hl m: caliliyet devrinin h k m n ra-


m a d a l a r ? G e r e i bir surette bilenler y a n n d a h k m , Allah'tan daha gzel olan kim-
dir?" h k m verilebilir.

440
13. yzyl nllerinden Ab'l-Fid (veya Eblfida), eitli
yaptlarnda ve zellikle al.-Muhtasarfi tarih al-Baar adl kitabnda,
slam ncesi Arap geleneklerinin slam dini tarafndan nasl dinsel ku-
rallar haline getirildiini inceler. 41 Verdii rnekler arasnda hac fa-
rizesini yerine getirmek, ihrama girmek, tavaf etmek, Mina Vadisi'nde
eytan talamak, Safa ile Metve denilen tepeler arasnda komak ve
her bekleme noktasnda durmak gibi gelenekler vardr ve btn bunlar
Kr'at'da yer almtr. 4 2
Ayn eylere al-Hind'nin savunmasnda rastlamak mmkndr. bn
shak, erkek ocuklarn snnet edilmeleri geleneinin slamdan nce
pek ok toplum ve bu arada Araplar tarafndan benimsendiini ve Arap-
lar arasnda yaygn olan bu uygulamann slama alndn
aklamtr. 4 3 slam ncesi Arap gelenekleri konusundaki in-
celemelerini 1967 ylnda yaymlayan bir Mslman yazar yle der:

"u inkr edilemez ki, eski Arap gelenekleri slam hukukunun


ayrlmaz bir btnn tekil eder. slam hukuku sisteminin
kt kaynak Arabistan'dr ve bu hukuk, Arap hukukular
tarafndan gelitirilmitir; bu hukuk sisteminde Arap sosyal ta-
rihinin, Arap zihniyetinin ve karakterinin damgasn bulmamz
pek doaldr. te yandan slamm, Arabn rf hukukunu ve Ara-

41 Ab'l Fida'mn bu kitabnn stanbul, 1870 ve Kahire, 1908 basmlar vardr. Kitabn
slamneesi A r a p yaamlaryla ilgili blmleri M. Fleisher tarafndan 1831 ylnda
Arapadan L a t i n c e y e evrilmitir: M. Fleisher, Abulfeda Hisioria Ante Islamica, Le-
ipsick, 1831. Bu k o n u l a r d a ayrca bkz. Noel des Vergers, Vie de Mohammed, Paris,
1937. Eb'l F i d a ' m n c o r a f y a kitabndan da ilgin hususlar karmak m m k n d r .
J.J. Reinaud tarafndan 1848 ylnda Franszcaya evirisi vardr: Gographie
d'Abulfda, T r a d u i t e de l'Arabe en Franais, par J.J. Reinaud, 2 cilt, Paris, 1848.
Ayrca bkz. W. St. Clair Tisdall, The Original Sources of de Qur'an, N e w York,
1905. Bu kitapta da Eb'l Fida'mn sz geen tarih kitabndan pasajlar vardr.
42 rnein K. 2 B a k a r a Suresi'nin 157. ayetinde, " . . . p h e s i z 'Saf' ile 'Merve' Allah'n
ninelerindendir. Kim Kabe'yi hacceder veya umre yaparsa, bu ikisinde tavaf et-
m e s i n d e bir beis y o k t u r . . . " diye yazldr.
43 slamdan n c e k i devirlerde Arap kabilelerinde kadnlar snnet e t m e gelenei dahi
vad. Bu k o n u d a slamiyet h k m getirmemi, fakat bunu yasaklamamtr da. Af-
rika sahillerindeki slam lkelerinden Hindistan'a varncaya dek hemen her slam
lkesinde bu g e l e n e k bugn dahi hl srp gider. Bir Arap yazarn bu konuda nak-
lettiklerini o k u r k e n insann tyleri diken diken olmaktadr. Bkz. Yousuf al-Msry,
Le Drame Sexuel de la Femme, Arabe, Paris, 1966.

441
bislan'da uygulanan bu gelenekleri tamamen lavedip yerine
yeni kanunlar getirmi olduunu dnmek doru olmaz... eski
Arap geleneklerinden pek ounu olduu gibi ya da baz
deiikliklerle slam hukukunda bulmaktayz." 4 3

Bu gelenekler arasnda miras, boanma ve borlar hukukuyla ilgili


esaslar yer almtr. Kr'an'daki mirasla ya da borlar hukukuyla il-
gili hkmler, Araplarn slam ncesi uygulamalarnn devamndan
baka bir ey deildir. zellikle yaknlar ve akrabalar arasndaki
miras paylamalar ve sihriyet esaslar buna rnek gsterilir.
Yine ayn ekilde "cahiliye'de" geerli olan yasaklar ve haramlar,
rnein ana ve kz kardele ya da iki kz kardele ayn zamanda ev-
lenme yasa, Muhammed'in devam ettirdii ve Kur'an'a. soktuu ge-
leneklerdendir.
Yine bn shak'tan ve daha sonraki dnem itibariyle Abii'l-Fid'dan
renmek mmkndr ki, erkek ocuklarn snnet edilmesi, slamdan
nce uygulanagelen bir Arap geleneiydi. Bu gelenei slam aynyla
srdrmtr. Her ne kadar Kur'an'da snnet olma konusunda hkm
yoksa da ve hatta slam bilginleri arasnda bunun zorunluluk tekil edip
etmedii tartmas yaplrsa da, baz mezhepler (rnein af mez-
hebi) bunu nemli bir din koulu olarak benimsemitir ve hatta snnet
olmayanlar cezalandrma yoluna gitmilerdir. Buna karn dier
bazlar, rnein Malik mezhebi, bunu mutlak bir koul grmemi,
fakat Muhammed'in gya snnetli domu olmasn gz nnde bu-
lundurarak uygulamay gerekli bulmutur. 4 5
slam ncesi dnemde Arap kabilelerinde kadnlar snnet etme
gelenei dahi vard. Bu gelenei Mhammed yasaklamamtr. Onun
dneminde olduu gibi o tarihten bu yana Afrika sahillerinden Hin-
distan'a varncaya dek hemen btn slam lkelerinde bu gelenek
bugn dahi hl srp gider. 4 6
44 Syed Almad Moinddin Habibi, "Pre-Islamic C u s t o m s of Divorce", 11 Islamic Li-
teratre. Lalore, i 9 6 7 , c.13, say 1, s.55-64. Yukardaki pasaj iin bkz. s.62-63.
45 Taber'den naklen gelen bilgilere gre Halife m e r , mmin olmak iin snnet edil-
menin art o l m a d m gstermitir. Nitekim snnet geleneini b e n i m s e m e y e n
M s l m a n kabileler vardr: Kzlbalar, yrkler vs. gibi. al-Tabar'de naklen
gelen bilgiler iin bkz. R. Levy, The Social Structure of Islam. Cambridge Uni-
versity Press. 1962, s.251.
46 Bkz. Y o u s f a l - M s r y , Le Drame Sexuel de ta Femme Arabe. Paris, 1966.

442
Yine bunun gibi, domuz eti yememek Araplarn, slamdan nceki
dnemde Yahudileri takliden benimsedikleri geleneklerdendir ki, Mu-
hammed bunu da slamn kurallar arasna sokmutur.
te yandan Muhahmed, slam ncesi dnemdeki Arap yklerini
ve masallarn dahi Kr'a ayetleri ve hadis hkmleri ekline
dntrmtr. rnein Kr'a in brahim ve Nuh surelerinde yer
alan, Nuh, Ad ve Send ykleri Araplar arasnda ok eskiden beri
zaten bilinen ve anlatlan eylerdi. Deitirmek suretiyle srdrmeye
alt eski Arap geleneklerine gelince, bunlar da bir hayli yekn
tutar. rnein Kr'a in Nr Suresi'nde yer alan:

"... Bir arada veya yar ayr yemenizde bir sorumluluk yok-
tur..." (K. 24 Nr Suresi, ayet 6.1)

eklindeki ayet, baz Arap airetlerinde tek bana yemek yemenin


sakncal olduu konusundaki inanlar deitirmek iin
konmutur. 4 7 Ancak hemen belirtmek gerekir ki, geleneklerde
deiiklikler yaparken, mutlaka daha iyi bir davrana ynelme
amacna deil, fakat daha ziyade kendi gnlk siyasetinin icaplarn
ve karlarn dnmtr. rnein Kur'an'du sr Suresi'nde israf
nlemeye matuf olmak zere yle bir hkm yer almtr:

"...Yaknna, dkne, yolcuya hakkn ver; elindekileri sap


s a v u r m a . . . Sap savuranlar, phesiz eytanlarla karde
olmu olurlar..." (K. sr Suresi, ayet 26-27.)

Beyzevi'nin bu ayetle ilgili aklamalarndan anlalmaktadr ki,


eskiden Araplar, srf gsteri olsun diye develerini keserler ve etini
gelii gzel ona buna datriarm. te gya bunu nlemek ve
datmn fakirlere yaplmasn salamak zere M u h a m m e d
yukardaki hkm koymutur.
Hi kukusuz ki, israf nlemeye matuf bir kural, olumlu bir kuraldr.
Varlksz snf korumaya yararl gibi grnen bir kuraldr. Fakat Mu-

47 Bunun byle o l d u u Beyzevi'nin yukardaki ayet h k m y l e ilgili y o r u m u n d a n


anlalmaktadr. Baz airetlerde geerli olan bu g e l e n e i n Esar'da bazlar
tarafndan dahi uyguland kabul edilir.

443
hammed bu kural, yoksullar korumak iin deil, fakat yoksul snflarn
kendisine yk ya da tehlike olmalarn nlemek iin koymutur. 48
Yine ayn ekilde slam ncesi dnem itibariyle Araplar arasnda
"Evladlklarnz oullarnz gibi tutun" eklindeki kural gereince,
kiilerin kendi "oulluklarnn" kanlaryla evlenmelerini yasak klan
geleneini deitirmi ve bunu "evlenebilirler" ekline sokmutur.
Sokmasnn nedeni, kendisine vaktiyle evlat edindii Zeyd'in ei Zey-
neb'e k olmasdr.
Bilindii gibi Zeyd, ok sevdii Zeyneb ile mutlu bir yaam
srerken Muhammed'in Zeyneb'e k olduunu anlad an Zeyneb'i
boam ve bunun zerine M u h a m m e d de Zeyneb'le, yani kendi
olunun boad bir kadnla evlenmitir. Fakat evlenebilmek iin,
bu tr evlenmeleri haram sayan eski Arap geleneini deitirmek ge-
rekmi ve ite bunu salamak zere de Kur'an'a,

"... Evladlklar eleriyle ilgilerini kestiklerinde, onlarla ev-


lenmek. konusunda m'minlere bir sorumluluk olmad bi-
linsin" 4 9 (K. 33 Ahzb Suresi, ayet 37)

ayetini yerletirmitir. Yine ayn ekilde, boanma konusunda da eski


Arap geleneklerinin yeni bir uygulamaya sokulduunu grmekteyiz.
slam ncesi dnemde boanma kolay esaslara balanmt; bu
sistemi M u h a m m e d , kadnn aleyhine olacak ekilde deiikliklere
sokarak almtr.'
Bu itibarla unu belirtmekte yarar vardr ki, pek ok alanda olduu
gibi boanma hukuku konusunda da Muhammed'in yapt deiiklikler
Arabn slam ncesi geleneklerini daha iyiye yneltme ynnde
olmamtr. rnein slam ncesi dnemde Arap kadnnn durumu,
boanma hukuku asndan sanld ya da gsterilmeye alld
kadar kt deil, bilakis daha iyiydi. Her ne kadar o dnemde kocann,
sebepsiz olarak kadn kolaylkla boamas usul kt bir gelenek olarak

48 Bilindii gibi M u h a m m e d ' e ilk balananlar fakir snf Araplar olmutur. Bu snf,
M u h a m m e d ' i n cennet vaatlerine ve savalarda elde edilecek ganimet datm si-
yasetine kaplarak onun peinden gitmitir. B y l e c e M u h a m m e d , bu yoldan varlk
edinenleri varlksz olanlara y a r d m a zorlamakla (zekt vs. yollarla^ taraftarlarnn
saysn a r t r m a o l a n a n s a l a m t r .
4 9 ' B u olay iin bkz. Taber, uge, c . l , s.461 vd.

444
ne srlrse de, kadn iin de kocasn boama hakk vad. O dnemde
Arap kadn evlenmek istedii erkei seebilir ve diledii zaman onu terk
edebilirdi. Bu gelenein en gzel rneklerinden biri Hatice'nin Mu-
hammed'i beenerek onunla evlenme giriiminde bulunmu olmasdr.
te yandan, ilk zamanlarda Muhammed'in karlar arasnda onu
boayanlar da olmam deildir. 5 0 te kadna bu zgrl ok gren
Muhammed, yava yava bu gelenei erkein karlarna yatkn klacak
ekle sokmu ve boama hakkn ona tanmtr.
Sadece slam ncesi Arap geleneklerini deil, o dnemdeki Yahudi
geleneklerinden bazlarn dahi "Mslman geleneidir" diye slama
sokmutur. Biraz ilerde belirteceimiz gibi, Yahudileri ve Hristiyanlar
Mslman yapmak istedii sralarda onlara gnderilmi peygamberlerin
(brahim'den sa'ya kadar) hep Mslman peygamberler olduunu ve in-
dirilen kitaplarn (yani Tevrat ve ncil'in) Mslmanln esaslarn kap-
sadn sylemitir. Bu byle olunca onlarn geleneklerinin de
Mslman gelenei olduunu kabul ederek bunlardan iine geldiklerini
almtr. rnein resim yasaklar; bu yasak aslnda eski bir Yahudi ge-
leneinden kmadr; zira Ahd-Atyk'ta. yaayan varlklarn "temsil edil-
mesi" yasaklanmtr. 5 1 Her ne kadar bu ve buna benzer yasaklar Ya-
hudiler bertaraf etmesini bilmilerse de, slamda bu yasak
yerleegelmitir. Kur'an'da resim yasa diye bir kural ve emir bu-
lunmad sylenir. Fakat pek ok hadis resim yasa sonucunu douran
hkmleri kapsamaktadr. Buhar'nin Kitab al-Libas'nda ve yine Kitab
al-Buyud'unda resim yasaklar ngrlmtr. Bu hadisler arasnda;
"Evinde kpek ve resim bulunduranlar melekler ziyaret etmez" eklinde
olanlar ya da ressamlarn (resim yapanlarn) hkm gn geldiinde ce-
zalandrlacaklarna dair bulunanlar vardr. 52

50 rnein Hutaym'n kz Leyl, "Aramzdaki akdi boz" diyerek M u l a m m e d ' d e n


b o a n m t r . T a b e r , age, c.2, s.847.
Ayn ekilde Cabir'in kz G a z i y y e de "Seninle e v l e n m e m h u s u s u n d a b e n i m fikrim
s o r u l m a d , seninle e v l e n m e k t e n T a n r ' y a snrm" diyerek o n u boamtr.
Taber, age, c.2, s.844.
51 Bkz. T.W. Arnold, Painting in Islam, O x f o r d , Clarendon Press, 1929, s.159.
52 Buhar'nin yaymlad bu hadisler iin bkz. Edition Krehl, IV, Kitab al-Libas, s. 104
ve Kitab al-Buyud, c.2, s.41. Dier hadisler iin bkz. Saluh-i Bulur Muhtasar, Tec-
rid-i Sarih Terlemesi, D i y a n e t leri Bakanl Yaynlar, 2. b a s m , A n k a r a . 1973,
c.12, s.116. Hadis N o . 1963.

445
1) Kabe'nin "Kble" Oluu ve "Hac Farizesi" Eski Arap Geleneklerinin
Devam Olarak slama Girer
slam dininin Arap nitelii tadn ve eski Arap geleneklerinin
devam olduunu savunanlarn verdikleri rneklerden biri de, kblenin
Kbe ynnde oluu ve hac f'arizesi ile ilgili hkmlerdir.
Gerekten de Kur'a'da Bakara Suresi'nin 144. ayetinde;

"... honut olacan kble'ye seni, ey Muhamned, elbette


evireceiz. Yzn Mesc'd-i Hcrm semtine evir; bu-
lunduunuz ynde yzlerinizi onn ynne evirin " (K. 2 Bakara
Suresi, ayet 144)

diye yazldr.
Hatrlatmak gerekir ki, M u h a m m e d , ilk balarda Araplarn Mekke
ynne dnk olarak ibadet etmelerine ses karmam ve hatta
Kur'an'a koyduu bir hkmle kble ynn kiilerin tercihine
brakmt: "Dou ve Bat Allah'ndr, nereye dnerseniz, Allah'n
ynii orasdr" (K. 2 Bakara Suresi, ayet 115, 142).
Bylece Mslmanlar, nereye isterlerse oraya ynelik olarak iba-
det etmekte serbest klmt. 5 3
Ne var ki, bunu yaparken dnd ey, kiinin zgrl deil,
Kuds ynne dnk olarak ibadet etmekte olan Yahudilerin ve
Hristiyanlarn muhalefetini tahrik etmemekti. Hatta onlar slama
ekme dncesine kaplnca, kendisi bile Kuds ynne dnerek iba-
det etmeye balam ve Mslmanlar da kendisi gibi davranmaya
davet etmitir. rnein El Bera, Mslman olduktan sonra, eski Arap
geleneince Kbe'ye ynelmek istediinde Muhammed onu caydrm
ve kendisi gibi am'a dnk olarak namaz klmaya ikna etmitir. 5 4
Az zaman sonra da Kuds', aka kble yn yapm ve btn
Mslmanlarn bu ynde ibadet etmelerini emretmi ve Tann'nn
kendisini bir gece Mescid-i Harcm'dan alp Mescid-i Aksa'ya
gtrdn belirterek u ayeti yerletirmitir:

>
53 Bu konuda bkz. Taber, ge. c.2, s.251 vd.; Ib shak, ge.
54 Taber, uge, c.2. s. 183-184 vd.

446
"...Kl Muhctmmed'i bir gece Mescid-i Harcm'dan, kendisine
bir ksm yetlerimizi gstermek iin, evresini mbarek
kldmz Mescid-i Aksa'ya gtren Allah'n n ycedir" (K.
17 sr Suresi, ayet 1).

Bylece Mslmanlar, Muhammed'in Medine'ye hicretinin ilk 18.


ayna kadar, tpk Yahudiler gibi, Kuds ynne dnk olarak ibadet
etmilerdir. Fakat Yahudileri kandramayacan ve Mslman ya-
pamayacan anlad an, kble ynn deitirmi ve Mekke'yi
Kuds yerine ikame etmitir:
Bu suretle hem Yahudilerin kblesini, yani Kuds' terk etmekle
gya onlardan cn alm 5 5 ve hem de Mekke'yi kble yapmakla
eski Arap geleneini canlandrm ve Araplar memnun klmtr. Ni-
tekim Kur'an'da:

"Yiiziin ge evirip durduunu gryoruz. Hontd olacan


Kble'ye seni, ey Muhammed, elbette evireceiz. Yiiznii Mes-
cid-i Haran semtine evir; bulunduunuz yerde yzn Mescid-
i Haran semtine evir... " (K. 2 Bakara Suresi, ayet 144); "...Her
nerede yola karsan, yiiznii Mescid-i Haran semtine evir..."
(K. 2 Bakara Suresi, ayet 149-150.)

eklindeki ayetler bunun byle olduunu ortaya koymaktadr...


Bundan baka hac farizesiyle ilgili kurallar, hep eski Arap ge-
leneklerine dayanr. Zira Kbe'nin bulunduu Mekke, eski bir ticaret mer-
keziydi ve bu niteliini slamdan sonra da korumutur. Islamdan sonra
din ve ticaret maksadyla Kabe'yi ziyaret ylesine i ie girmitir ki,
hacca giden kiiler iin "Tanr Hac farizeni kbl eylesin, gnhlarn
afedilsi ve bereketli iler edinesin" eklinde dua etme gelenei
domutur. Bylece hem gemi "gnahlar" gidermek ve hem de "para
kazanmak" iin Kabe'ye gidilir olmutur. Muhammed, din kural olarak
hac farizesini yerletirirken dahi kendi doduu ve byd Mekke
kentinin ve Mekkelilerin karlarn kayrmaktan geri. kalmamtr. Bi-
linen gerek odur ki, slamn ilk salikleri (zellikle Ensar), genellikle ti-
55 Bakara Suesi'ndeki u ayet bunu gstermektedir: " . . . S e n . Kitb verilenlere her trl
delili getirsen de, yine de Kble'e uymazlar. Sen de onlarn Kble'sine uyacak
deilsin..." (K. 2 Bakara Suresi, ayet 145.) Ayrca bkz. Taber, age, c.2, s.183 vd.:
Ib tslak. age. s.258 vd.

447
caretle itigal eden kimselerdi. Muhammed'in kendisi bile Hatice'nin ker-
vanlarn iletirdi. Bundan dolaydr ki, Mekke gibi bir ticaret merkezini
kble yapmakla hem ticaret ve hem de din karlarna dayal bir amac
gerekletirmek istemitir. Bu ama, hi kukusuz Araplarn iine gelen
bir dorultudayd. Bunun byle olduuhu da zaman ortaya koymutur.
Yzyllar boyunca, eitli Mslman lkelerden hac etmek iin
Mekke'ye giden milyonlarca insann bu lkeye kazandrd serveti
hesap etmek mmkn deildir. Bugn dahi yeryznn en yoksul slam
lkeleri halklarnn balca hevesleri, ne yapp yapp hacca gitmek ve
hac olmaktr. Bu uurda bu lkelerin harcad paralarn haddi hesab
yoktur. Yabanc dvizi eklinde darya akttklar bu paralarla kendi
ihtiyalarn gidermek yoluna gidemezler, nk hac farizesi Kur'an'n
ngrd bir din kuraldr ve din kuralna kar gelmek hibir devlet
adamnn gze alabilecei bir ey deildir. Hac farizesini bir din kural
olarak ortaya koyarken Muhammed bu kuraln fakir Mslman lkelerini
mali bakmdan ne g durumlara drebileceini dnmemi ve bu-
nunla ilgilenmemitir bile. nk onun tek dnd ey kendi
iinden kt Kurey kabilesinin yurdu olan Mekke'yi zengin grmek
ve muteber klmakt. Mslman dier lkelerin bu uurda yoksullam
olmas nemli deildi. 56
Hatrlatalm ki, hac etmek, Kbe'yi tavaf eylemek gibi eyler Mu-
hammed'in kendi buluu olan kurallardan kmamtr. Zira slamdan
nceki dnemde putperest Araplar arasnda bu gelenekler zaten mev-
cuttu.
Gerekten de "cahiliye" diye tanmlanan dnemde putperest Arap-
lar Kbe'yi tavaf ederlerken elbiselerini deitirirler, Kabe'nin
etrafnda dnerler, kara ta perler, civardaki tepeleri yedi kez zi-
yaret ederler, kurban keserler, salarn krpp trnaklarn keserek
belli bir yere gmerler, Mina Vadisi'ne.ta atarlar ve buna benzer ge-
lenekleri tekrarlarlarm.

56 Hacca g i t m e d e 12 bin kiiyle 1974 ylnda r e k o r kran Trkiye Cumhuriycti'nin


Bat A v r u p a ' d a alan iileri s a y e s i n d e s a l a m olduu y a b a n c dviz,
M e k k e ' y e g i d e n T r k haclar tarafndan harcanp gitmitir. Kendi milli 'savunmas
iin diini t r n a n a takp birazck yabanc dviz kazanan lkemiz, hac uruna bu
s a v u n m a g c n dahi, silah almakta glk ve paraszlk e k m e k nedeniyle teh-
likeye drmtr.

\ '
448
ur'an hkmlerinden de bu sonuca varmak gereine temasla Suyut
Tanr'nn Ebu Bekir'i Muhanmed'den sonra halife tayin ettiine dair
ayet bulunduundan bahseder. Ktr'a'daki "Tanr gvenliini onun
zerine indirdi,.."102 ayetinde "onun" deyiminin Ebu Bekir'e atf ni-
teliinde olduunu ve bu hkmn bu konuda hadisler getirileceine
iaret ettiini belirtir. 1 0 3
te yandan al-Nesef'nin (M. 1068-1142) hilafet konusundaki fi-
kirlerini nakleden al-Taftazan'ye gre, imamlarn Kureylilerden
kmas gereini ngren hadis her ne kadar "ferdi" nakil eklindeyse
de, Ebu Bekir tarafndan Ensar'a nakledilmi bulunduundan ve buna
kar hibir itiraz da vuku bulmadndan, bunu "lads-i erif" ni-
teliinde kabul etmek gerekir. 1 0 4

a) Kureyten Olmayanlarn Halifelie Getirilmesi Dala ilk


Anlardan tibaren nlenmek istemitir
Halifenin Kurey'ten kmas gereine dair daha ilk anlarda
yerleen gr, Mu'tezile ve Harici snflar hari, hemen btn
evreler tarafndan oybirliiyle benimsenegelmitir.
yle ki: Mulammed 632 ylnda Medine'de ld. Fakat olan
ocuu olmad iin, ld zaman varis brakmad. Kadnlarn ik-
tidara gelmesini nledii iin kz Fatma kendisine varis olamazd. Eer
olan ocuu olmu olsayd ve rnein, cariyesi Mariya'dan doma
ocuu brahim yaam olsayd, phesiz otomatikman kendisine
varis olarak iktidara getirilmi olacakt. 1 0 5 Kendisi hayattayken mut-
laka bir olan ocua sahip olma arzusu bundand. Fakat tek erkek
evlad olan brahim kk yatayken lmt. Halifelie kimin ger
(irilecei konusu "Ansar" ve "Muhacirun" arasnda grlrken Ebu

102 Suyut'nin kitabnda Kur'an'n diyt Surcsi'ni 9. ayetine atf yaplmaktaysa da,
buda bir basm yanl olaca aikrdr. Zira, bu ayetin konumuzla ilgisi
grnmemektedir.
103 Ibid, s.48.
104 Sa'd al-Di al-Taftazai, On tle Creed of Nam at Din al-Nasafi. Transl. by E. Elder.
s.147. al-Taftazani (Miladi 1322-1389). halifeliin Kurey kabilesinden birine ve-
rilmesi yerine seim esasna gre bulunacak birisine gemesi tezini savunan
Mu'tezile ve Harici taraftarlarnn zndklndan sz eder.
105 D.S. Magoliouth, The Caliphate Yesterday. To-Day and To-Morrow. in The Mos-
lem World of To-Day. Edited by. J.R. Molt! 1925. s.35.

469
yaantsn slam sonras yaama taryormu kansn bu suretle
nleme yolunu bulmutur. Ayn taktii bugn, Arap milliyetisi ayn
titizlikle srdrr. 3 9

2) Cuma'm badet Gn Olarak Seilmesi,


Eski Bir Arap Geleneinden kmadr
Araplarn "Arap gn" diye tanmladklar cumay zel nitelikte
bir gn olarak benimseme gelenei, slam ncesi Arap yaamna iner.
Kkeni itibariyle kutsal bir nitelii olmayan bu gelenei Muhammed
dinsel bir kisveye brm ve Mslmanlarn bir arada toplanmalar
gn olarak kabul etmitir. 6 0
Zira Muhammed, dier dinlerin saliklerinin belli gnlerde ibadet
ettiklerini ve rnein Yahudilerin cumartesi, Hristiyanlarn ise pazar
gnlerinde bu maksatla bir araya geldiklerini grm ve ite onlar
takliden Mslmanlar bakmndan da byle belli bir ibadet gn tes-
pitini dnmtr. Fakat onlardan ayr ve farkl olabilmek iin
cumay semitir. Arap kaynaklarndan renmekteyiz ki, cumay
seerken, 'Yahudiler her yedi gnde bir beraberce ibadet edebilmek
iin bir araya gelmektedirler. Hristiyanlar da byle yapmaktadrlar. O
halde biz de byle yapalm" demitir. Cumay zellikle semi
olmasnn nedeni olarak u sylenir: Cuma gn Yahudilerin pazar
kurduklar ve alveri yaptklar bir gn idi. O gn, byk kentler
dndaki halk bu pazarlara akn ederdi. Bundan dolaydr ki, slam
ncesi dnemde Araplar arasnda "Yevm al Cuma" deyimi kullanlr
ve bununla cuma gn kurulan pazarlar kast edilirdi. Ayn ekilde
branice "Yon Hak Keisa" deyimi vard.
Bu szn ettiimiz pazar yerleri her cuma gn Medine civarnda
kurulur ve Yahudiler "Scbbath" iin alverilerini o gn yaparlard.
Bilindii gibi Muhammed, bir aralk Yahudileri de kendisine ka-

59 B k o n u d a ve Arabu bu kandrmalar h u s u s u n d a bkz. M. Abdul Rauf. "A Muslim


R e s p o n s e lo the Pie-Islamic Period of Srat al-Nabi", The Muslim World dergisi,
c.62, January 1972 saysnn s.42-44, 48. A. Abdul Rauf, A m e r i k a Birleik Dev-
letlei'nde W a s h i n g t o n ' d a bulunan Islamic Celer'in (slam Merkezi) m d r olup,
bu yazy, C h a r l e s W e n d e l l ' i n ayn derginin ayn saysnn 12-41. sayfalarnda
yaymlad "The Pre-Islamic Period of Srat al-Nabi" balkl y a z s n a c e v a p
o l m a k zere y a y m l a m t r .
6 0 a l - B a z z a z , age, s. 178.

450
zandrmay tasarlamt. Bu nedenle Medine ve civar haklarnn
pazar dolaysyla bir araya gelmelerini, hep birlikte ibadet yapmak
bakmndan en iyi bir frsat kabul etti. klim icab bu pazarlar,
havann ok snd ve ok scak saatlerde, yani leden sonraki ilk
saatlerde sona ererdi. Bu itibarla ibadet iin en msait, en uygun vakit,
le vaktiydi. te bundan dolaydr ki, cuma namaz le saatlerine
gre ayarlanmtr. Btn bu belirtmi olduumuz hususlar al-
af'nin Kitab al-Umnunda bulmak mmkndr. 6 1
Grlyor ki, cuma gnnn Araplar bakmndan sosyopolitik bir ni-
telii ve nemi vardr. Bu nitelik Muhammed tarafndan din amac ve
arac haline sokulmutur. Cumann dinsel ve kutsal bir anlama sokulmas
ve o ekilde benimsenmesi sonradan ortaya km bir eydir. 62

S) Tevbe Suresi'nde Szii Geen "Haram Aylar"


Eski Arap inanlarndan Baka Bir ey Deildir
Kur'an da Tevbe Suresi nin 36. ayetinde aylarn saysnn 12 olduu
ve bunlardan drdnn haram (ya da hrmetli) aylar sayld belirtilmi
ve 5. ayetinde de bu haram aylar boyunca sava yaplmamas em-
redilmitir. 6 3
slamdan nceki Arap yaamlarnda da bu ekilde haram aylar inanc
ve haram aylar iinde Arap kabileleri arasnda sava yapmama gelenei
vard. te bu gelenei aynyla srdrmek isteyen Muhammed, nceleri
haram aylar esnasnda iddet yoluna bavurulmamas ngrm ve
ldrmelerin bu aylar ktktan sonra yaplmasn emretmitir:

"Hrmetli (haram) aylar knca, mrikleri bulduunuz yerde


ldrn; onlar yakalayp hapsedin..." (K. 9 Tevbe Suresi, ayet 5.)

Fakat daha sonra taktik deitirmi ve kendisine inanmayanlar pu-


suya drmek maksadyla bu aylarda dahi sava caiz grr olmutur:
61 al-afi, Kitab al-Umn (Hicri 1321). 170. Bu hususlar S.D. Goitei'in ad geen
kitabnda b u l m a k m m k n d r , s.l 13. 124-125.
62 Bundan d o l a y d r ki, Atatrk'n 1935 ylnda c u m a yerine pazar g n n resmi tatil
gn olarak k a b u l ettirmesinin slama aykr bir yn grlmez.
63 Her ne kadar beinci ayette bu h a r a m aylar srasnda mriklere kar sanki sava
y a p l m a m a s e m r e d i l m i kansn d o u r a n bir hiikm varsa da, ayn surenin 36.
ayetinde b u n u n l a eliir nitelikte bir baka h k m vardr ki. bunda haram aylar
srasnda dahi g e r e k t i i n d e mriklerle sava n g r l m e k t e d i r .
c) Yavuz Sultan Selim'e (1517) Gelinceye Kadar
Halifelik Arap Asll ve Genellikle Kurey
Kabilesinden kna'Kiilere Ait Olmutur
lk drt halife, birbirlerini adeta tayin eden ve Kurey kabilesine
mensup bulunan kiiler olarak devletin bana gelmilerdir. Onlardan
sonra Emevler ve Abbasler dahi Kurey kabilesinden gelme olarak ve
hanedan usulnce iktidara yerlemilerdir. 1517 ylnda Yavuz Sultan
Selimin Msr' fethetmesiyle hilafet Trklere gemitir. lk defa olmak
zere bu padiahtr ki, kendisini yeryzndeki btn Mslmanlarn ha-
lifesi ilan etmitir. 1774 tarihli kk Kaynarca Antlamas ile Rusya bu
unvan tanm ve Trk hkmdarnn "halife" sfatyla Mslmanlar
zerinde hukuku bulunduunu kabul etmitir. 1 1 0
II. Abdlhamit 1876'da tahta kp da Kanun-u Esas'yi yaymlaynca
bu unvan resmen tescil ettirmi ve padiahn ayn zamanda biitn
Mslmanlarn da hamisi olduuna dair hkm koydurtmutur. O ta-
lihlerde Osmanl devleti, d grn itibariyle byk bir imparatorluk
olduu iin imparatorlua dahil bulunmayan Mslman lkeler bu du-
rumu zmmen benimsemilerdir. Fakat I. Dnya Sava'yla birlikte Os-
manl devletinin Almanlarla ittifak kurmas ve savaa dahil olmas so-
nucunda pek ok Mslman lke Osmanl mparatorluu'na, daha
dorusu halifelie kar teker teker cephe aldlar-. Hindistan
Mslmanlar ve zellikle Arap lkeleri (Suriye, Irak vb.) Osmanl
padiahnn hilafeti temsil edemeyecei tezine sarldlar. Arap lkeleri
bunu, Osmanl devletine kar isyan vesilesi ve bahanesi haline getirdiler.
Arap lkelerinin hilafet konusunda Osman' devletine kar giritii
davrann gerek nedeni Osmanl-Alman ibirlii deildir. Bu olay-
dan ok daha nceleri de halifeliin Osmanl padiah tarafndan temsil
edilemeyecei fikri zerinde kmldamalar, huzursuzluklar vard Arap
lkelerinde. Zira halifenin mutlaka Arap olmas ve Kurey kabilesinden
gelmesi gerektii inanc ok daha evvel yerlemiti. Bu noktalara daha
nce dokunmutuk.
Bundan baka Yavuz Selim'in hilafeti Mutevekkil'dcn alm olmas
da, yine bu Arap tezine gre, hukukd bir davran olarak kabul

i 10 Bu k o n u d a y a b a n c (ngilizce) kaynak olarak bkz. L a w r e n c e E. Brown, Tle Pros-


pecs of slam. L o n d o n , 1944, s.22.

472
3) Mthamned'e Gre Tanr, Araplar Arasndan Kureylileri ve
Yabanc Milletler Arasndan da Acemleri Tercih Etmitir
Muhammed, her ne kadar l bedevisini hakir grmse de, 8 3 Arap
ulusunun bir paras olarak onu da slamn temel direi haline ge-
tirmekten geri kalmamtr. Nitekim, "insanln en mkemmel ulusu
Arcplardr... Araplar sevin nk Araplarn varl demek islamiyet
bakmndan k demektir... Araplar seven beni seviyor demektir..."
' vs. eklindeki szleriyle ister bedevi olsun ister ehirli, tm Araplar
stn bir toplum olarak tanmlamtr.
Bununla beraber daha ilk anlardan itibaren kendi mensup bulunduu
Kurey kabilesini, Araplarn en "asil", en "stn" snf olarak
tanmlamaktan geri kalmamtr. Onlar kazanabilmek maksadyla
bavurduu kurnazlklardan biri, Kur'a'a "Kurey Suresi" balyla
zel bir sure koymak olmutur. Drt ayetten oluan bu sureye gre
gya Tanr, k ve yaz yolculuklarnda Kureylileri alktan korumak
ve gvenlik iinde tutmak ya da Kureylileri birbirleriyle yahut
bakalaryla uzlatrmak istemitir: "Kurey kabilesinin yaz ve k yol-
culuklarnda uzlamas ve anlamas salanmtr. yleyse kendilerini
aken doyuran ve korku iindeyken gven veren bu Kabe'nin Rabbine
kulluk edin." (K. 106 Kurey Suresi, ayet 1-4.)
Ne var ki, btn bu abalarna ramen Muhammed, Kureyi ka-
zanamamtr. Kazanmak yle dursun, tutum ve davranlaryla
onlarn dmanln tahrik etmi ve sonunda Medine'ye g etmek zo-
runda kalmtr. Medine'ye getikten sonra yllar boyu onlarla
savam ve en sonunda Mekke'yi kl gcyle almtr. Fakat ald
andan itibaren yine onlara kar zel eylemde bulunmaktan geri kal-
mam ve rnein esir olarak ele geirdiklerini: "Gidiniz serbestsiniz"
diyerek azat etmitir. Oysa Mekke, klla fethedildii iin Kureyliler
"tutsak", "kle" durumunda olup, ganimet mal saylyorlard. 84 Yine
bunun gibi, o tarihten itibaren ganimet paylamnda Kureylileri n

83 Daha nce de belirttiimiz gibi, Kur'an'a, l bedevisini kltc pek ok h k m


koymutur. G e r e k odur ki, bedevilere hi itimat d u y m a z d . Onlarn "inandk" de-
melerine dahi i n a n m a z ve " . . . i n a n m a d n z , a m a slam olduk deyin; inan henz
gnllerinize y e r l e m e d i . . . " derdi. Bununla ilgili olarak Kur'an' a h k m
koymutur. B k z . K. 49 Hucurt Suresi.
84 Taber, age, c.2, s.682 vd.

465
Ebu Bekir'den sonra mer'in ve Osman'n halifelie gelileri de
yine eski Arap geleneine uygun ekilde olmutur. Bilindii gibi Ebu
Bekir'in halifelii devri boyunca mer onun adeta yarresmi
yardmcs durumundayd. Devlet idaresinde etkisi olan ve hkmet
ilerinin yrtlmesini salayan ve adeta Ebu Bekir'den sonra devlet
bakanlna tek aday bir kii olarak kendisini kabul ettirmiti. Nasl
ki Muhammed, lmnden nce Ebu Bekir'i devlet bakanlna en
ehil kii olarak gsterdiyse, Ebu Bekir de mer'i ayn ekilde ken-
disinden sonra devletin bana gelebilecek tek kii olarak
tanmlamt. Fakat eski Arap geleneinde airet bana geecek
olann bir tr seime bal olarak i bana gelmesi usul olduundan,
mer de bu ekilde devlet bakanl grevine getirilmitir. Fakat
seim derken bununla imdiki anladmz ekilde bir seim deil,
dier paragrafta da belirttiimiz gibi pek dar anlamda ve zmni ni-
telikte bir eim anlamak gerekir. Nitekim mer'in halifelie gelii
ekli bir seim yoluyla olmamtr.
Osman'n halifeliine gelince burda da bir anlamda atama ve
seim sistemi birlikte ilemitir. 6 8 nk mer, lmnden nce,
kendisinden sonra halifelie gelecek olan kiiyi semek zere alt
kiilik bir heyet atamt. 6 9

G) slamm "Evrensel Din" Klna Sokulduktan Sonra Dahi


Arap Milliyetiliine ve karlarna Ara Yaplmas

slam dinini srf Araplar iin ve Araplarn geleneklerinin dini ola-


rak yerletiren Muhammed, zamanla Arap olmayanlar da (zellikle
Yahudileri ve Hristiyalar) egemenlii altna almak iin evrensellik
d e n e m e s i n e girimitir.
slamm "evrensellik" klna biiriinmesinin hikyesi udur:

68 /bici. s.21 vd.


69 mer'in halifelikte kal on vl s r m t r . Bilindii iizee mer. g r e v d e y k e n bir
cinayete kurban gitmitir.

465
lk balarda ve zellikle Mekke dneminde Muhammed, daha heniiz
glenmedii ve fazla taraftar edinemedii iin, kendisini sadece Arap-
larn peygamberi olarak grmtr. O kadar ki, biraz nce belirttiimiz
gibi, ilk Mslman peygamber olmak zere Araplara gnderildiini (K.
6 En'm Suresi, ayet 14, 163), srf Mekkeliler ve etrafndaki Araplar an-
layabilsin diye Arapa Kuran ile vahyolunduunu (K. 6 En'm Suresi,
ayet 92; vs.) bildirmitir.
Bu tarihlerde aklndan Yahudilere ve Hristiyanlara peygamber
olmak ya da onlara Arapa yazlm Kur'an' uygulamak fikri
gememitir. Bilakis Tanr'nn her mmete kendi iinden peygamberler
setiini ve kendi dilinde kitaplar verdiini syleyerek Yahudilerin Tev-
rat'a gre, Hristiyanlarn da incil'e gre yaamalarn ngrmtr.
rnein Kr'ar'a, Hristiyanlar iin; "ncil sahipleri Allah'n onda in-
dirdikleriyle hkmetsinler" (K. 5 Mide Suresi, ayet 47-48) hkmn ve
Yahudiler iin de; "... Dorusu biz... Tevrat' indirdik... peygamberler
Yahudi olanlara onunla... hkmederlerdi" (K. 5 Mide Suresi, ayet 44)
eklinde hkmler koymutur.
Daha henz onlar zerinde egemenlik kurma hevesine
kaplmad iin doal olarak bilinsiz bir hogr siyaseti izlemitir.
Bu siyaset sayesinde onlarn dostluunu bile kazanmtr. Nitekim
Kureylilerin saldrlarndan kurtulmak iin Medine'ye hicret ettii ta-
rihlerde Yahudilerden bir hayli misafirperverlik grmtr. Yahudiler
ona slam uygulamasna, mescit yaptrmasna ve kendisine inanm
olanlarla birlikte ibadet etmesine rza gstermilerdir.
Bylece Muhammed, karlkl hogr havas ierisinde karlarn
salamay bilmi ve Mekkelilere kar glenmek ve saldr siyasetini
gerekletirmek amacyla Yahudilerle ittifak imzalamaktan geri kal-
m a m t r 7 3 Bu antlamaya gre Yahudiler kendi dinlerinde ve
Mslmanlar da kendi dinlerinde kalacaklar, fakat eitli saldrlara
kar ortak bir toplum saylacaklard. Medine'ye herhangi bir saldr vaki
olduunda, her iki taraf birbirinin yardmna koacak ve sava mas-
raflarn aralarnda paylaacaklard.

73 bn shak, Srl Resul Allah, s.339; eviri, s.23 i.

465
kabilenin slamdaki stn ve ynetici durumunu tahkime yetmitir. te
yandan halifeliin Kurey kabilesinde kalmas ve hatta imamlarn dahi
Araplardan olmas gerei, Muhammed'in emirlerine ve bir bakma va-
siyetine dayal slami bir gerektir.9-"' Zira Muhammed kendi mensup bu-
lunduu Kurey kabilesini her hususta nder ve dier Arap elere na-
zaran stn saym ve imtiyazlarla donatmak istemitir. 96 Bundan
dolaydr ki; "... Kurey 'te iki kii kaldka u hilfet Kurey'ten zil
olmaz" eklinde konumu ve buna benzer hadisler brakmtr. 97
Bunlar sadece Buhari ve Mslim'de deil, bn Hanbal, Trmiz,
Abf Dvud, al-Tayalis ve Suyut gibi en salam kaynaklarda bulmak
mmkndr. 9 8
Tarih al-Hulaf adl kitabnda Suyut, halifelerin Kurey ka-
bilesinden kmalar gereine dair en salam kaynaklara dayal hadisler
verir. Muhammed ile birlikte savalara katlan Ab Berzah'tan Ab
Davud'un naklettii bir hadiste "imamlar hkmet ettikleri ve adlet
dattklar srece Kureyliler arasndan kacaktr" dendiini be-
lirtir. 99 Ab Hureyre'nin naklettii dier bir hadise gre de, "Hilafet
Kureylilercle kalacaktr..." dendiini Tilmizi anlatr. 1 0 0
Yine Suyut'in yukarda ad geen kitabndan anlalmaktadr ki,
halifelerin iktidara Tanr emri gereince gelecei hususunda hkmler
vardr ve M u h a m m e d "Ben yeryznde ikilii yok edecek (yani hkm
srecek) ola ilk kiiyim; benden sonra Abu Bekir ve ondan sonra da
mer gelecektir..." eklinde kural yerletirmitir. 1 0 1

95 Bkz. Buhar, Kitab-i Manakid, Kitab-i Ahkn. {Sahih. L. Krehl basm, Leiden, 1862-
. 1868, Bap 2). Muslini, Kitab-i mara, Tirmizi, Kitab-i Filan.
96 Buhar, Kitab-i Anbiya, Bap 46; Kitab-i Nikh, B a p 12; Kitab-i Nafakal, Bap 10, Mus^
lim, Kitab-i Fada'il al-ahaba; Ahmad bn Hanbal, Musnad basm, Kahire, 1313
Hicri, c . I , s . 6 4 , 171, 176, 183.
97 Bkz. Salil-BuhrMuhtasar.... 1971, c.9, s.217-223.
98 Bkz. bn Hanbal, Musnad. Kahire, 1313 Hicri c.5, s.277. Tirmizi, Kitb Filan (Sahih),
Kahire, 1292, B a p 49; Ab Davud, Kitb Mehdi. ed. Sunan, Kahire, 1922, Hadis No. 1;
al-Tayls, Musnad, Haydarabad, 1321, c . l , 9 2 6 ve 2 1 3 3 sayl hadisler.
99 Bu hususta bkz. al-Suyt, Tarih al-Hulaf, kitabn ngilizce evirisi iin bkz. Jalalddin
A's Suyyuti. History ofthe Catiphs, H.J. Jaret tarafndan ngilizceye evrilmitir, Cal-
cutta, 1881, s.8.
100 bid. s.8. Tirmizi, alt nl arilten biridir ve Miladi 892 ylnda lmtr.
101 bid, s.51. Bu konuda dier hadisler iin bkz. s.50-52.

465
Mslmanl adeta ayniyat haline sokma gayretleri btn dnemler bo-
yunca Arabn milli benlik bilincini pekitirmi ve gelitirmitir. Bu
hkmleri ve szleri kendilerine temel kaynak bilen yazar ve dnrler,
Araplk bilincinin giderek kklemesinde byk rol oynamlar ve Mu-
hammed'den miras aldklar bu dnceyi Arap milliyetiliinin
mealesi yapmlardr. 10. yzyln nl airleri ve yazarlar, ken-
dilerinden nce drt yz yl boyunca ilenmi olan bu fikri, ken-
dilerinden sonra gelecek olan kuaklara yeni kalplar ve cazip
grnler ierisinde nakledeceklerdir. Ksaca fikir edinmi olmak iin
bunlardan sadece birkan belirtmekle yetinelim.

a) 10. Yiizrlda Arabn Irki stnln iirleriyle


Terennm Eclen nl air: al-Mutaabbi
915 ylnda (Hicri 300) Kufa'da doan Abu'l-Tayyib Ahmed bn al-
Husayn al-Mutanabbi (Mfitenebbi olarak da okunur), Arap dnyasnn
yetitirdii en byk airlerden biri saylr. Bundan bin yl kadar nce
Araplk duygularn galeyana getirecek nitelikteki iirleri, kendisinden
sonraki yzyllar boyunca ve zellikle 19. ve 20. yzyllar esnasnda
Arap milliyetiliini coturan bir kaynak olmutur. Kendisini
Mslman halklarn insan olarak deil, Arap rknn insan olarak be-
nimser ve iirlerinde Arap milletini "benim kendi z toplumum" diyerek
terennm ederdi.
Her ne kadar kendisini "halk ynlar" diye aa grr olduu be-
devilerden ayrr ve hatta onlara yabanc gibi telakki eder ve yine her ne
kadar mensup bulunduu toplumun kendisine deil, fakat kendisinin bu
topluma eref verdiini sylemekten zevk alr idiyse de, 1 1 7 genellikle
airlere zg bu vnme alkanlna ramen, Arap stnl fikrine
saplanmt. Gney blgelerindeki Araplar, kuzey blgelerdeki Arap-
lara tercih etmekle beraber, genel olarak Araplar stn bir rkn tem-
silcileri olarak yceltirdi. O kadar ki, her bakmdan kmsedii ya-
banc rklar, Araplar iin zararl ve tehlikeli bulur ve onlar yznden

117 Bir iirinde, " B e n kendi halkmda deil, fakat halkm b e n d e gurur (eref) nedeni
buldu ve ben v n e c e k eyleri ecdadmdan ziyade kendimde bulurum" eklinde
konuur.

465
te Mekke dneminin ortalarna doru ve muhtemelen pey-
gamberliini ilan ediinin beinci ylndan sonra Muhammed'in
yava yava uygulamaya balad tez budur. Bunun byle olduunu
Muhmmed'in yaamndan ve Kur'an'dan karmak mmkndr.
Gerekten de daha nceleri kendisini sadece Araplara gnderilmi
peygamber olarak grrken, yukardaki fikri kafasna yerletirdii andan
itibaren, "... Ey insanlar, dorusu ben... Allah'n hepiniz iin gnderdii
peygamberiyim..." (K. 7 A'rf Suresi, ayet 158) elemeye balamtr.
Daha nce her millet iin bir yol, bir yntem izildiini (K. 5 Mide
Suresi, ayet 48) ve her millete kendi dilinde peygamberler ve kitaplar ve-
rildiini (K. 10 Yunus Suresi, ayet 47 vs.) ve bylece her milletin ken-
disine zg dini olduunu sylerken, imdi slamdan baka gerek bir
din olmadn ve btn insanlarn Mslman olarak yaratldklarn an-
latmak iin, "Allah katnda din phesiz slcim'dr..." (K. 3 li mrn
Suresi, ayet 19); "...Kendini Allah'n yaratlta verdii dine ver..." (K.
30 Rm Suresi, ayet 30) eklinde hkmler koymutur.
Daha nceleri kendisini ilk Mslman peygamber olarak gsterirken
ve rnein, "Ben Mslmanlarn'ilki olmakla emrolundum" derken
(K. 6 En'ni Suresi, ayet 14, 163; ayrca bkz. K. 39 Zmer Suresi, ayet
12), imdi Yahudilere ve Histiyanlara daha nce gnderilmi olan
peygamberlerin hepsinin Mslman olduklarn ve onlarn dinine
uyduunu syler olmutur.
rnein K. 3 li mrn Suresi'nin 65-67. ayetlerine "...brahim
yahudi de deildi, hristiyan da deildi, ama doruya ynelen bir
mslimdi" hkmn koymu ve brahim'in dinine yneldiini de
En'm Suresi'ne koyduu u hkmle belirtmitir:

"...phesiz ki Rabbim beni, doruya ynelen... brahim'in di-


nine iletmitir" (K. 6 En'm Suresi, ayet 161; ayrca bkz. K. 3
Ali mrn Suresi, ayet 95).

Sadece brahim'in deil, brahim'den sonra gelen peygamberleri,


rnein shak, smail, Yakup ve torunlar, Elyasa, Musa, Harun,
Davud, Sleyman ve nihayet sa'y hep Mslman peygamberler ola-
rak tanmlamtr. (K. 3 li mrn Suresi, ayet 65, 67; K. 2 Bakara
Suresi, ayet 140; K. 19 brahim Suresi, ayet 54-58; K. 2'Bakara Su-
resi, ayet 136 vs.)

465
Yine bunun gibi. daha nceleri her millete kendi dininde ve dilinde
kitaplar (Tevrat, ncil gibi) gnderildiini sylerken imdi bu
gnderilen kitaplarn slam dininin esaslarn kapsadn ve Kur'cm'n
bu kitaplar tasdik ettiini sylemitir: "...Dorusu bu hkmler (yani
Kur'an hkmleri)... brahim ve Musa'nn scHifelerinde de vard..." (K.
87 A'l Suresi, ayet 18-19); "...biz indirilene, brahim'e, smail'e,
shak'a, Ya'kub'a ve torunlarna indirilene... Musa, sa ve pey-
gamberlere verilene, onlar birbirinden ay/eletmeyerek, incindik de..."
(K. 3 li mrn Suresi, ayet 4; K. 2 Bakara Suresi, ayet 136 vs.)
Yine bunun gibi li mrn Suresi'nde brahim'in makamnn
Mekke'deki Kbe olduu ve Kabe'nin insanlar iin doru yolu
gsteren ilk kutsal ev olduunu belirttikten sonra (K. 3 li mrn Su-
resi, ayet 96-97) brahim'in dinine uyulmasn ve Kbe'nin hac edil-
mesini emretmitir (K, 3 li mrn Suresi, ayet 97). Yahudilerin ve
Hristiyanlarn daha nce Mslman olduklarn da onlarn kendi
azlaryla itiraf ettiklerini sylemekten de geri kalmamtr:

"...Kur'n onlara okunduu zanan... 'Biz phesiz daha


nceden miislman olmu kimseleriz' derler..." (K. 28 Kasas Su-
resi, ayet 53-54.)

Bunu biraz daha perinlemek zere, ncil ve Tevrat'a inananlarn


Kur'cm'a inanmalar gerektiine dair hkmler serpitirmitir.
rnein Hd Suresi'ne:

"...Rabbinin katndan bir belgesi:., olanlar... nlerinde de


Musa'nn Kitb' nder... bulunanlardr ki ite onlar Kr'n'a
inanrlar..." (K. I 1 Hd Suresi, ayet 17)

eklinde ve A'rf Suresi'ne de;

"...yanlarndaki ncil'de ve Tevrat'da yazl blcluklar(n)...


Muhamned'e uyanlara yazacaz. Bu peygambere inanan...
onunla gnderilene uyanlar, ite onlcr saadete ererler..." (K. 7
A'rf Suresi, ayet 156-157)

eklinde hkmler koymutur.

459
d) 11. Yzylda Al-Taalibi'nin Bu Konuda Yazdklarn
20. Yzylda Arap Milliyetisi Alklar
11. yzylda al-Taalibi, Araplk benliini u szleriyle canl tutmaya
alrd: "Kim Peygamberi sever ise Araplar da sever; Tanrnn
slama ynelttii her kii bilir ki, Muhammed peygamberlerin en
sekinidir ve yine bilir ki, Arap toplumu btn uluslar iinde en sekin
olan toplumdur ve Arap dili dillerin en kutsaldr." 121
Bu ve buna benzer szler yzyllar ierisinde tazeliklerinden hibir
ey kaybetmeden 20. yzyla kadar gelmi ve bugn modern Arap
aydnlarnn slogan olmutur. 11. yzylda al-Taalibi'nin aznda
Arabn ruhunu ve gnln gcklayan szler 20. yzylda modern
Arap milliyetilerini de bylemekten geri kalmamtr. Abd al-Aziz
al-Dui, 1960 ylnda yaymlad Arap Milliyetiliinin Tarihi Yolu
adl kitabnda al-Taalibi'yi tekrarlamakla zevk duyar. 1 2 2

e) Mslman Kardeler Lideri Hasan al-Banna'ya Gre


Arabn slamdaki stn Durumu
Arabn slamda stn bir durumu olduu konusunda yukarya zet
aldmz fikirler sadece yazarlarn mnferit bir ekilde ele alp
iledikleri fikirler deildir. Bu fikirleri benimsemi ve kendisine g
kayna yapm rgtler de vardr ve bunlar ierisinde- en nemlisi
Mslman Kardeler adyla tannan kurulutur. Mslman Kardeler
kuruluunun lideri olan Hasan al-Banna - k i son derece kudretli ve etkili
bir ahsiyet olarak Arap dnyasna hkim olabilmitir-, yukardaki fi-
kirlerin balca savunurlarndandr ve banda bulunduu kurulu da
ayn ynde eilime sahiptir. Her ne kadar mmet esine nem ve-
riyormu gibi grnrse de Hasan al-Banna bu mmet kavram ierisinde
Arap\&xm ve Arap ulusunun stn ve imtiyazl bir duruma sahip ol-
duklarn savunmutur. Bu grlerini her vesileyle ortaya koymu ve
Da Vatma adl kitabyla da Arap halklarna sunmutur. Bu kitabnda
Arap ulusunun slam toplumlar ierisinde en n sray, en yksek mevkii

12) Bu pasaj iin bkz. Eliczer Be'ei, Arr Officers in Arab PoUtics and Society. Pra-
eger, N.Y. 1970, s.283.
122 Abd al-Aziz al-Dui, at-Zuhur at-Tarikhi\\a at-Kavmi\\c cd-Arabi\\a. Beyrut.
1960. s.46.

465
edilmekteydi, zira hilafet vazgeilebilecek bir messese olarak
grlmemekteydi. Arap tezine gre halifenin esas grevi siyasi nitelikte
olmalyd ve bu itibarla halife olan kiinin uhrevi yetkileri olamazd.
Mevcut olmayan bir yetki ya da grev devredilemeyeceine gre, Selim
I'in Arap halifesinden (Mtevekkil'den) byle bir yetki alm olmas
dnlemezdi. Arap milliyetisinin kurnaz taktii hep bu olmutur.

5) Araplarn "stiin" Yaratldklar Fikrini Muhamned,


ocuk Zekl mmetini Kandrmak ve Kendisine
taat Ettirmek in ler. Tpk Yahudi Peygamberlerin
Kendi Halklarna Yaptklar Gibi
Araplarn stn ve sekin bir millet olarak yaratldklar fikrini
Muhammed, Yahudi peygamberlerinden Musa'nn kendi mmeti iin
syledii benzeri nitelikteki szlere zenerek benimsemitir.
Gerekten de Ald-i Atykin Tesniye adn tayan 5. kitabnda
Tann'nn Yahudi milletini "...btn kavmlarn arasndan seti(i)", on-
lardan honut olduu ve bu nedenle Yahudilerin kendi peygamberlerine
ve Tanr kitabna (Tevrat'a) itaat etmeleri gerektii yazldr. 111
Belirtmeye gerek yoktur ki, bu szleri syleyen aslnda bizzat
Musa'dr; maksad da Yahudileri kendisine ve sunduu kitaba
balamaktr. Nitekim ayn 'kitabn dier bir babnda Tanr azyla
yle konuur:

"...Rcbbin bana emrettii gibi size kanunlar ve hkmler


rettim... onlar tutun ve yapn; nkii kavm'larn gznde o sizin
hikmetiniz..-dir; onlar biitiin bu kanunlar iitecekler ve 'Gerek bu
biiyk (Yahudi) milleti hikmetli ve anlayl bir kavndr' di-
yecekler. ik... Rab bize yakn olduu gibi, kendisine byle
yckn Allah' olan hangi byk millet vard?"112

Yine ayn babn dier bir yerinde Tanrnn sadece Yahudileri ken-
disine muhatap edindiini, baka hibir kavme buna benzer bir dav-
ran gstermediini srarla belirtir. 1 1 3
111 Tesniye, Bab 10:15.
112 M l . B a b 4:4-8.
113 bid, Bab 4:32.

461
Yaam boyunca Arabi yceltmesi ve Arapl slamiyetle ayniyat
haline sokmas ve son nefesini verirken slamn bana sadece Arap-
lardan (Kurey kabilesinden) birinin getirilmesini slami kural olarak
koymas bunun delillerindendir.

1) Muhammed Arab, Arap Olmayana


stnln slann art Yapmtr
Her ne kadar bizim saf eriatlarmz slamn insanlararas
eitlie yer verdiini ve Muhammed'in de, "Arabn Arap olmayana
stnl yoktur" eklinde konutuunu sanrlarsa da, slami gerek
bu olmaktan ok uzaktr. Zira slamiyet Arabn Arap olmayana
stnl fikri zerine ina olunmutur.
Kitabmzn ilk blmlerinde, Trk kltmek ve Arabi yceltmek
vesilesiyle Muhammed'in brakt hadisleri nakletmitik. Bunlar
arasnda; "insanln en mkemmeli Araplar dr... Araplar sevmek u
nedenle zorunluluktur: nk ben bir Arebm, nk Kur'an Arapa
inmitir; nk cennet sakinleri Arapa konuur; Araplar sevmek
iman sahibi olmak elemektir, onlardan nefret etmek imanszlk demektir;
Araplar seven beni seviyor demektir; Araplardan nefret eden benden
nefret ediyor demektir; Araplar sevi, nkii Araplarn varl demek
slamiyet bakmndan k demektir, onlarn yok olmas elemek slamn
karanla dalmas demektir"19 eklindeki szler, Muhammed'in Arap
kavmini insanlarn tmne stn klmak hususundaki dncelerinin
phe gtrmez kantdr.
te yandan Kr'an bu dorultudaki hkmlerle doludur. eitli
vesilelerle bunlara daha nce deinmi olmakla beraber hatrlamak
babndan tekrarlayalm ki, Bakara Suresi'de, "Bylece sizi (Ey Arap-
lar) insanlara rnek olmanz iin tam ortada bulunan bir iimnet
kldk..." (K. 2 Bakara Suresi, ayet 143) demitir. K. 4 Nis Su-
resi'de de "...Bir topluluk dier topluluktan daha ...stn diye ye-
minlerinizi bir dzen haline getirmeyin..." gibi hkmler vardr.

79 Bu hususlarda d a h a nce verdiimiz k a y n a k l a r d a n gayr ayrca bkz. b Abd Rab-


bihi, Al /kel al Farid. Kahire, 1293 Hicri, c.2 s.50.
M u s t a f a al-ihab, ul-Kavniyya al-Arabiyya. Kahire, 1959. s.346; al-Tirid, Kilb
Manakib. Kahire. 1292 ve Sahili.... Bab 69.
bn H a n b a l , Musnud. Kahire, 1313. c . l . s . 8 1 .

462
Arap yazarlarn ve Kr'cm yorumcularnn hemen hepsi yukardaki
ve benzeri ayetleri hep Arap mmetinin Tanr tarafndan sekin ve
stiin bir millet olarak benimsendiine ve baka mmetlere rehber
klndna rnek tutarlar. 8 0
Bu inanc salamlatrmak zere de Arap rknn asil bir kkeni
olduu ve brahim Peygamberle liderlik durumuna girdiini hatrlatrlar
ve Muhammed'in bu konudaki szlerine ve Kr'cm ayetlerine
bavururlar. Bilindii gibi Muhammed, brahim Peygamberi kendi
babas olarak kabul etmi 8 1 ve Araplar da yine brahim Peygamberin
soyundan gelme ve onun oullar olarak dier inananlardan ayr ve stn
bir kavim olarak tanmlamtr.
rnein Ali mrn Suresi'ne "Allah... brahm ailesini, lrn
ilesini-birbirini soyundan olarak lemler iin tercih etti" (K. 3 li
mrn Suresi, ayet 33); "...brahim'e en yakn olanlar... Bu peygamber
Muhammed ile inananlardr" (K. 3 li mrn Suresi, ayet 68)
hkmlerini koymaktan baka Hac Suresinde brahim'i Araplarn
babas olarak gstermitir:

"Allah... sizi semi, babanz brahim'in yolu olan dinde sizin


iin bir zorluk klnamtr" (K. 22 Hac Suresi, ayet 78).

Her ne kadar brahim, Yahudilerin kutsal bildikleri Ahd- Atyk'u


gre Yahudi rknn ata babas ve Nuh'un Sem adndaki olundan gelme
onuncu kuan temsilcisi ise de, Muhammed onu Mslmanlarn ilki
gibi gsterip Araplarn babas yapvermitir. Yaparken de muhtemelen
Yahudileri kendisine balayacan hesap etmitir.
Fakat bu konuda sylediklerine daha da arlk verebilmek ve
Araplara stn olduklarn ve dier kavimlere rehberlik etmekle em-
rolunduklarn anlatmak iin "Siz insanlar iin ortaya karlan,
doruluu emreden, fenalktan alkoyan,... hayrl bir mmetsiniz."
(K. li mrn Suresi, ayet 110) szlerini tekrardan bkmamtr. Bun-
lar sylerken kastettii kavmin Araplar olduunu anlamak iin khin

80 Bkz. al-Bazzaz, On Ar ab Nuonalism. s.27.


81 M u h a m m e d . "Ben babam brahim'in cinasym..." demeyi de edinmiti.

463
Yusuf, slamda ekonomik adalet konusunu incelemek zere 1971
ylnda ngilizce olarak yaymlad Economic Jstice in Isla adl
kitabnda, slamn Araplar lehine ngrd bu kural olaan
karlamak gerektiine deinir.
Eitlik ilkesini Araplar lehine, bozan esaslar, hkmler ve rnekler
saysz denebilecek kadar oktur. Bunlar Arap lehine daha ilk an-
lardan itibaren imtiyazlar salamtr. Arap kanndan ye rkndan
olanlara, slam dnyasnn stn ve imtiyazl kiileri gibi baklmas
geleneini yaratmtr.
Bundan dolaydr ki Araplar, nereye giderlerse gitsinler, nereyi fet-
hederlerse etsinler, daima bulunduklar lkenin ya da blgenin adeta
"aristokrat" snfn oluturmulardr; yerli halktan daima ayr ve
farkl yaantlara sahip olmulardr. Egemenlikleri altna aldklar
halklar, bu halklar slam kabul etmi olsalar bile, Araplara gre ikin-
ci snf varlk durumunda tutmulardr.
Arap geleneklerinin srdrlebilmesinin ve Arapln an ve
erefinin korunabilmesinin ancak Arap asll kadndan doma Araplar
tarafndan mmkn olabileceine inanmlard. Emeviler zamannda
Arap aristokrasisi, Arap olmayan Mslman unsurlar ok aa ve
hakir grrd.
Daha sonralar, yani fikirsel, kltrel ve sosyal yaamlar
bakmndan mevalinin egemenliine ya da etkisine bal kald
dnemlerde bile Arap unsuru, kendisini ondan stn bulurdu. Tpk
Trk egemenlii altna girdikten sonra yapt gibi. 1 1 6

1)1 400 Yl Boyunca Araplar, slamn stiin ve Sekin


Toplumu eklinde Tanmlama abalar
Muhammed'in, kendi iinden kt Arap rkn yceltmek ve dier
toplumlara stn klmak maksadyla Kur'an'a yerletirmi olduu
hkmler (ayetler) ya da syledii szler (hadisler) ve rnein,
"nsanln en mkemmel snf Arapkrdr... Araplar sevmek denek
iman sahibi olmak elemektir; Araplar seven beni seviyor demektir, Arap-
lar kltmek slam kltmek demektir..." diyerek Arcphk ile

1 l Bkz. S.K. Buklsh, "The Shu'ubiyyah M o v e m e n t in s l a m . . . " , The Jorud oftle in-
dim Sociely, Calcutta, 1908, s.5-6, 15-31.

464
3) Muhammed'e Gre Tanr, Araplar Arasndan Kureylileri ve
Yabanc Milletler Arasndan da Acemleri Tercih Etmitir
Muhammed, her ne kadar l bedevisini hakir grmse de, 8 3 Arap
ulusunun bir paras olarak onu da slamn temel direi haline ge-
tirmekten geri kalmamtr. Nitekim, "insanln en mkemmel ulusu
Araplardr... Araplar sevin nk Araplarn varl demek slamiyet
bakmndan k demektir... Araplar seven beni seviyor demektir..."
vs. eklindeki szleriyle ister bedevi olsun ister ehirli, tm Araplar
stn bir toplum olarak tanmlamtr.
Bununla beraber daha ilk anlardan itibaren kendi mensup bulunduu
Kurey kabilesini, Araplarn en "asil", en "stn" snf olarak
tanmlamaktan geri kalmamtr. Onlar kazanabilmek maksadyla
bavurduu kurnazlklardan biri, Kur'an'a "Kurey Suresi" balyla
zel bir sure koymak olmutur. Drt ayetten oluan bu sureye gre
gya Tanr, k ve yaz yolculuklarnda Kureylileri alktan korumak
ve gvenlik iinde tutmak ya da Kureylileri birbirleriyle yahut
bakalaryla uzlatrmak istemitir: "Kurey kabilesinin yaz ve k yol-
culuklarnda uzlamas ve anlamas salanmtr. yleyse .kendilerini
aken doyuran ve korku iindeyken gven veren bu Kabe'nin Rabbine
kulluk edin." (K. 106 Kurey Suresi, ayet 1-4.)
Ne var ki, btn bu abalarna ramen Muhammed, Kureyi ka-
zanamamtr. Kazanmak yle dursun, tutum ve' davranlaryla
onlarn dmanln tahrik etmi ve sonunda Medine'ye g etmek zo-
runda kalmtr. Medine'ye getikten sonra yllar boyu onlarla
savam ve en sonunda Mekke'yi kl gcyle almtr. Fakat ald
andan itibaren yine onlara kar zel eylemde bulunmaktan geri kal-
mam ve rnein esir olarak ele geirdiklerini: "Gidiniz serbestsiniz"
diyerek azat etmitir. Oysa Mekke, klla fethedildii iin Kureyliler
"tutsak", "kle" durumunda olup, ganimet mal saylyorlard. 84 Yine
bunun gibi, o tarihten itibaren ganimet paylamnda Kureylileri n

83 Daha nce de belirttiimiz gibi, Kur'cm'a, l bedevisini kltc pek ok h k m


k o y m u t u r . G e r e k odur ki, bedevilere hi itimat d u y m a z d . Onlarn "inandk" de-
melerine dahi i n a n m a z ve "...inanmadnz, a m a slam olduk deyin; inan henz
gnllerinize y e r l e m e d i . . . " derdi. Bununla ilgili olarak Kur'cm' a h k m
koymutur. Bkz. K. 49 H u c u r t Suresi.
84 Tabe, age, c.2, s . 6 8 2 vd.

465
plana geirdii grlmtr; o kadar ki, Medine'ye hicret ettikten sonra
kendisine her daim yardmc olmu bulunan Ensar' dahi, onlar uruna
feda edebilmitir. rnein Hiineyn'de alnan ganimet mallarndan
Kureylilerle Arap urularna paylar verdii halde Ensar'a bir ey ver-
memi ve bu yzden onlarn kalplerini krmtr. 8 5
Ve ite kendisini vaktiyle yalanlayan, hakir klan ve yurtlarndan atah
Kureylileri M u h a m m e d 8 0 "...nsanln en mkemmel snf Arap-
lardr. Araplarn en mkemmeli Kureylilerdir"87 diyerek yceltmi ve
kendi iinden kt Beni Haim airetini de Kureylilerin en
mkemmeli olarak ilan etmitir. 8 8
Bylesine stn grd Kureylileri, her trl tehlikeden ve
saldrdan uzak tutmay da ihmal etmemi ve bir hadisinde Kureylilere
saldranlarn ya da Kureyli kimseleri ldrenlerin Tanr tarafndan
zellikle cezalandrlacaklarn ve ldrleceklerini belirtmitir. 89
Bu arada Kureyli kadnlarn da dier kadnlara stnlne yer
vermi ve bylece genel olarak kadnlar kltt halde, kendi kav-
minin kadnlarn biraz olsun kayrr olmaktan zevk duymutur 9 0 ve
btn bunlardan gayr bir de Kureylileri slam dnyasnn lideri haline
getirmitir. Bunun byle olduunu grmeden nce unu da hatrlatmak
yerinde olacaktr ki, Araplar arasnda Kureylileri en stn kertede
klarken Araplar dnda, yani yabanc milletler arasnda da Acemleri
tek nemli ulus olarak grmtr.

85 Bu olay iizeine E n s a n "Tanr elisi alk kendi k a v m i n e kavutu (bizi unuttu)"


e k l i n d e k o n u m u l a r d r . Bu h u s u s t a bkz. Taber, age, c.2, s.730 vd.
Yine bunun gibi, Mekke'yi fethettikten sonra ilk i olarak, kendisine d m a n bildii
kiilerden almay m a r i f e t bilmitir. Vaktiyle kendisi h a k k n d a iyi k o n u m a y a n ,
kendisiyle alay etmi olan alt erkek ile drt kadn ldrtiir. Bu i bittikten sonra
aalarn kesilmesini de e m r e d e r . Fakat Kreylilerden biri; "Ey Tanr elisi, der,
selvi aalarm b u n d a n istisna kl, nk biz bu a a l a n inaat ilerimizde ve tabut
y a p m a k iin k u l l a n m a k t a y z " der. Kurelilerin hatrm k r m a m a k iin M u h a m m e d
bu aalarn kesilmesini nler.
Buhar'nin naklettii bu hadis iin Krell basm. O. Houdas evirisi, Titre III, Cha-
pitre X X X I X . 2.
86 Bunun byle olduunu M u h a m m e d , kendi azyla belirtir. Bkz. Taber, age, c.2, s.731.
87 al-Muttak'l, age. c.6, s.214-215; Buhar, Sahih (Kitb- Enbiya), Bab 46 vs.
88 M l .
89 Ahrned bn Hanbal, Mu.mad, Kahire, 1313, c . l , s.64, 171. 176, 183.
90 Buhar. Sahih, Kitab Abiya, Bap 46; Kitab Nikh, Bab 12; Kitab Nafakat, Bab 10.

466

Trkler hakknda ne kadar olumsuz szler sarf etmi ve hkmler
yerletirmise, Acemler hakknda da o oranda iyi konumutur. Zira
Muhammed'e gre Tanr, yabanc uluslar arasnda Acemleri tercih
etmitir. Bununla ilgili olarak Zeynel Abidin'in rivayetine dayal bir
hadis yledir: "(Muhammed) dedi ki: 'Biit insanlar arasnda...
Tanr iki aileyi (lus) tercih etti; Araplar,arasndan Kt rey ka-
bilesini ve yabanc uluslar arasndan da Acemleri (ranllar).'^ Bi-
lindii gibi Zeynel Abidin, Oniki imam'dan biridir.

4) Arab lslamdaki stn Yerini Perinlemek zere Muhammed,


Hilafetin Araplara (Kureylilefe) Ait Olmasn Emreder
Her ne kadar bizim statlarmz ve "din bilginlerimiz", halifelik ve hi-
lafet konularnda Kur'an hkm olmadn ve bu szckleri ieren ha-
dislerin hep "uydurma" olduunu sylerlerse de 9 2 slamm temel kay-
naklar ve temel otoriteleri bu gr destekler nitelikte deildir. slam
dnrlerinin bidayetten beri gr o olmutur ki, halifelik Kurey
kabilesine mensup olmayan bir kimseye ait olamaz. al-A'ar'den
Mverd'ye ve mam Gazali'ye varncaya kadar slam dnyasnn softa
ortamn etkileyenler hep bu noktada oybirlii halinde bulunmulardr.
, al-A'ar Kitcb Makalat al-slmmiyyun adl yaptnda, 9 3 Mverd'ise
Kitb al-ahkm al-sultaiyy adl kitabnda (ve dierlerinde) bu konuyu
en yetkili kalemler olarak ilemiler ve Muhammed'in "Halifelik
Kureylilerde kalacaktr" eklindeki vasiyetinin ne ekilde uy-
gulandn belirtmilerdir. Gerekten de Kur'an'da Araplar ve zellikle
Kureyliler hakknda yer alan ayetler (ki bunlara daha nceki blmlerde
deindik) yannda Kureylilerin smail'in ahfad olarak tannmalar, 94 bu

91 Bu hadis h a k k n d a bilgi veren Zeynel Abidin iin bkz. Ib Khallika, Biographicat


Dictnmary, Slae'in Arapadan ngilizeeye evirisi, e.2, s.209.
92 Bkz. ok. " A r a m z d a n Ayrlanlar". Ankara Hukuk Fakltesi Dergisi. 1977, s.32.
93 Bu satrlar al-A'ar'nin Kitab Mac/akt al-lslamiyytn Wa'l-Iltlafal-Msallim. (Edi-
ted by H. Ritter. 1929-1930) kitabndan alnmtr. H.S. Nyberg'in ngilizeeye
evirdii al-Hayat'n Kiral al-ltiar'm n s z n e baknz, s.3. Ayrca bkz. . Asel,
eriat Devleli'nde Laik Cumhtriyet'e, Kaynak Yaynlar, stalbul. Eyll 1997.
94 Kur'an' 106. Suresi "Kurey Suresi" baln tar "Kureyliler ve Araplarla ilgili bu
ve benzeri dier ayetler konusunda gr belirten tefsicilerin (ve rnein Beyzv'ni)
syledikleri o d u r ki, Tanr Kurey kabilesine, Muhammed'in kabilesidir diye. stnlk
vermitir. Hilafetin Kureylilere ait olmas hususunda, M u h a m m e d ' i n yerletirdii
hkmler de b u n a paralel bir seyir izler.

467
kabilenin slamdaki stn ve ynetici durumunu tahkime yetmitir. te
yandan halifeliin Kurey kabilesinde kalmas ve hatta imamlarn dahi
Araplardan olmas gerei, Muhammed'in emirlerine ve bir bakma va-
siyetine dayal slami bir gerektir. 95 Zira Muhammed kendi mensup bu-
lunduu Kurey kabilesini her hususta nder ve dier Arap elere na-
zaran stn saym ve imtiyazlarla donatmak istemitir. 96 Bundan
dolaydr ki; "...Kurey'te iki kii kaldka u hilfet Kurey'ten zil
olmaz" eklinde konumu ve buna benzer hadisler brakmtr 9 7
Bunlar sadece Buhari ve Mslim'de deil, bn Hanbal, Trmiz,
Ab Dvud, al-Tayalis ve Suyut gibi en salam kaynaklarda bulmak
mmkndr. 9 8
Tarih al-Hulaf adl kitabnda Suyut, halifelerin Kurey ka-
bilesinden kmalar gereine dair en salam kaynaklara dayal hadisler
verir. Muhammed ile birlikte savalara katlan Ab Berzah'tan Ab
Davud'un naklettii bir hadiste "imamlar hkmet ettikleri ve adalet
dattklar srece Kureyliler arasndan kacaktr" dendiini be-
lirtir. 99 Ab Hureyre'nin naklettii dier bir hadise gre de, "Hilafet
Kureylilerde kalacaktr..." dendiini Tirmizi anlatr. 1 0 0
Yine Suyut'in yukarda ad geen kitabndan anlalmaktadr ki,
halifelerin iktidara Tanr emri gereince gelecei hususunda hkmler
vardr ve M u h a m m e d "Ben yeryznde ikilii yok edecek (yani hkm
srecek) olan ilk kiiyim; benden sonra Abu Bekir ve ondan sonra da
mer gelecektir..." eklinde kural yerletirmitir. 1 0 1

95 Bkz. Buhar, Kikb-i Manakid, Kiab-i Ahkm. (Salil. L. Krehl basm, Leiden, 1862-
1868, Bap 2). Mslim, Kilab-i imara, Tirmizi, Kitab-i Fira.
96 Buhar, Kitab-i Abiya, Bap 46; Kitab-i Nikh, Bap 12; Kitab-i Nafakat, Bap 10, Ms-
lim, Kilab-i Fada'il al-ahaba; Ahmad bn Hanbal, Musnad basm, Kahire, 1313
Hicri, c . l , s . 6 4 , 171, 176, 183.
97 Bkz. Sahih-BuhrMuhtasar.... 1971, c.9, s.217-223.
98 Bkz. bn Hanbal, Musnad, Kahire, 1313 Hicri c.5, s.277. Tirmizi, Kitb Fita (Sahih),
Kahire, 1292, B a p 49; Ab Davud, Kitb Meld. ed. Sunan, Kahire, 1922, Hadis No. 1;
al-Tayls, Musnad, Haydarabad, 1321, e. 1, 926 ve 2 1 3 3 sayl hadisler.
99 Bu hususta bkz. al-Suyt, Tarih al-Hulaf, kitabn ngilizce evirisi iin bkz. Jalaluddin
A's Suyyuti, History of Ile Caliphs, H.J. Jaret tarafndan gilizceye evrilmitir, Cal-
cutta, 1881, s.8.
100 bid, s.8. Tirmizi, alt iinl arihten biridir ve Miladi 892 ylnda lmtr.
101 bid, s.5J. Bu k o n u d a dier hadisler iin bkz. s.50-52.

468
ur'a hkmlerinden de bu sonuca varmak gereine temasla Suyut
Tann'nn Ebu Bekir'i Muhammed'den sonra halife tayin ettiine dair
ayet bulunduundan bahseder. Kur'an'daki "Tanr gvenliini onun
zerine indirdi..."[02 ayetinde "onun" deyiminin Ebu Bekir'e atf ni-
teliinde olduunu ve bu hkmn bu konuda hadisler getirileceine
iaret ettiini belirtir. 1 0 3
te yandan al-Nesef'nin (M. 1068-1142) hilafet konusundaki fi-
kirlerini nakleden al-Taftazan'ye gre, imamlarn Kureylilerden
kmas gereini ngren hadis her ne kadar "ferdi" nakil eklindeyse
de, Ebu Bekir tarafndan Ensar'a nakledilmi bulunduundan ve buna
kar hibir itiraz da vuku bulmadndan, bunu "hads-i erif" ni-
teliinde kabul etmek gerekir. 1 0 4

a) Kureyten Olmayanlarn Halifelie Getirilmesi Daha lk


Anlardan itibaren nlenmek stemitir
Halifenin Kurey'ten kmas gereine dair daha ilk anlarda
yerleen gr, Mu'tezile ve Harici snflar hari, hemen btn
evreler tarafndan oybirliiyle benimsenegelmitir.
yle ki: Muhammed 632 ylnda Medine'de ld. Fakat olan
ocuu olmad iin, ld zaman varis brakmad. Kadnlarn ik-
tidara gelmesini nledii iin kz Fatma kendisine varis olamazd. Eer
olan ocuu olmu olsayd ve rnein, cariyesi Mariya'dan doma
ocuu brahim yaam olsayd, phesiz otomatikman kendisine
varis olarak iktidara getirilmi olacakt, 1 0 5 Kendisi hayattayken mut-
laka bir olan ocua sahip olma arzusu bundand. Fakat tek erkek
evlad olan brahim kk yatayken lmt. Halifelie kimin ge-
tirilecei konusu "Ansar" ve "Muhacirun" arasnda grlrken Ebu

102 Suyut'nin kitabnda Kur'an'm Adiyt Suresi'ni 9. ayetine atf yaplmaktaysa da,
b u n d a bir b a s m yanl olaca aikrdr. Zira, bu ayetin k o n u m u z l a ilgisi
grnmemektedir.
103 bid, s.48.
104 Sa'd al-Din al-Taftazani, On le Creed ufNazm al-Din al-Nasafi. Transl. by E. Elder,
s. 147. al-Taftazani (Miladi 1322-1389), halifeliin Kurey kabilesinden birine ve-
rilmesi yeie seim esasna gre bulunacak birisine gemesi tezini savunan
Mu'tezile ve Harici taraftarlarnn zndklndan sz eder.
105 D.S. Margoliouth, The Caliphate Yesterday. To-Day and To-Morrow. in The Mos-
lem World of To-Day. Edited by. J.R. Mott, 1925. s.35.

469
Bekir, Araplarn sadece Kurey kabilesinden birisini kendilerine
bakan grmek isteyeceklerini, zira Kurey kabilesine mensup olan-
larn asil kandan gelme olduklarn belirtmitir. 1 0 6
Her ne kadar Ktr'cm'da "Ey M m i n l e r emaneti iinizden en ehil
olanlara verin" eklinde bir hkm varsa da ve bu hkme gre ik-
tidara gelecek olan kiilerin bir nevi seim esasna gre belli olmalar
nglebilirse de, bu daha ziyade devletin, devlet bakanndan gayr
yetkililerinin atanmasyla ilgili bir hkmd. Oysa ki, "Sahib-iil-mlk
Tan'dr, Tanr bu miilk dilediine verir" eklinde bir baka hkm
daha vard. Ve bu hkm iktidar kullanacak olan kiinin seimden
gayr usullere gre belli olacann deliliydi.
Kr'an'da bu ekilde bir hkm bulunmas bir de u bakmdan
nemli grnmtr ki, halifenin seim yoluyla iktidara gelmesi i
huzursuzluklara ve anarik olaylara yer verebilirdi.

b) Hilafetin Kurey'te Kalabilmesi Amacyla


Seim Usulne Gidilmemitir
Vakid'nin bildirdiine gre, Muhammed 632 ylnn "Rebiilevvel"
aynn 12. pazartesi gn lmtr. lm haberi zerine baz
"mnafklarn" gizli niyetlerini nlemek maksadyla mer bin Hattab,
halka hitaben "Mnafklardan birtakm kiiler Tanr elisinin ldn
iddia ediyorlar; (oysa ki) Tanr elisi lmedi... Musa bin mran, kavmi
arasndan 40 gn kaybolduktan sonra kavmi yanna dnd gibi,
Tanr elisi de yannza dnecek, kendisinin ld haberini yayanlarn
ellerini ayaklarn kesecektir" diye konuur. Fakat Medine halk, Ebu
Bekir'in, Kur'an'dan okuduu "...Muhammed lrse veya ldiirliirse
yz evirip dnecek misiniz? Her kim yilz evirip dnerse Yce Tanr'ya
bir zarar vermez. Tcnr kreclenlerin mkafatn verir" (K. 3 Ali
mrn Suresi, ayet 144) eklindeki ayeti dinleyince, seim yoluyla ha-
lifelie birisini getirmek zere toplanr. 1 0 7 Ebu Ubeyde'yi semek
zereyken Ebu Bekir'in mdahalesiyle karlar ve bunun zerine Ebu
Ubeyde'den sarfnazar edip Ebu Bekir'i halifelie getirir.
Gerekten de Ebu Bekir'in aklamasna gre, Muhammed kendisini
halef olarak tayin etmiti ve binaenaleyh halkn bu vasiyeti yerine ge-
106 bn slak. age, s.686.
107 Tabcr. age. c.2, s.895 vd.

470
[irmekten baka yapacak bir eyi yoktu. ddia edilir ki, Ebu Bekir bu
mdahalede bulunurken devlet bakan seiminin baz sakncalar ve
rnein daha henz birlik haline gelmeye balayan toplumda ekimeler,
anlamazlklar ve iktidar kavgalar douracan, Mslmanlar arasnda
ayrlmalar grleceini dnm ve bundan dolay seim esini ber-
taraf edip kendisini Muhammed'in halefi gibi gsterme yolunu semitir.
Bu gr benimsemek ne derece doru olacaktr bilinmez. Ne var
ki, halifenin Kurey kabilesinden birisine ait olaca tezi o tarihlerde esa-
sen olduka kuvvetli bir ounluk tarafndan benimsenmiti. Bu fikre
muhalefet edenler Hariciler ve M'tezile snf olmutur. te yandan 632
ylnda Muhammed'in lm zerine seim yapmak zere toplanan halk,
seilecek kiinin ad zerinde byk anlamazlk halinde de deildi. Ebu
Ubeyde'yi semek hususunda hemfikirdi. Bu bakmdan o tarih itibariyle
devlet bakannn seiminin toplumu paralayacak ve kertecek kadar
gr ayrlklar yaratabileceini dnmek isabetli olmaz. Btn me-
sele Ebu Bekir'in seiminin salanmasyd. Bu usule her ne kadar mer
nceleri itiraz ettiyse de, Ebu Bekir'in onu kendisinden sonra halifelie
getirilmesini art komas nedeniyle, sesini karmad. Gerekten de Ebu
Bekir bir bakma mer'i halifelie getirmesini salam oldu. Ebu Bekir,
kendisinden sonra mer'in halifelie getirilmesi hususunda halk ikna
ederken yle diyordu: "Size halife olarak tayin ettiim (adayln
sunduum) mer'den memnun musunuz? Benim yaknlarm arasnda hi
kimseyi Hattab olu mer kadar bu greve uygun semi olamazdm.
Bundan dolaydr ki, ona sadkane itaat edeceksiniz." Ve btn halk tek
bir azla; "Evet ona itaat edeceiz" diye cevap verdi. 108
Muhammed'in lmn takip eden eyrek yzyl boyunca bu
usule, yani halifelie sadece Muhammed'in mensup bulunduu
Kury kabilesinden birisinin getirilmesi usulne, Haricilerden baka
itiraz eden kmad. Hariciler bu usuln sakatln ileri srerek ha-
lifelie, belli bir kabile mensubunun deil, fakat en ehil olann ge-
tirilmesi gereini savunmulardr. Ve bu yzden de Mslman camia
ierisinde "zndk" damgasn yemilerdir. 1 0 9

108 Btn bu hususlar iin bkz. Taber, age, s.895 vd.; ayrca bkz. Sir William Muir,
The Caliphate; Its Rise. Decline and Fall, New York, 1963, s.84. Eski basm iin
bkz. London. 1899.
109 Sa'd al-Din al-Taftazani. On Cereed of Nazn al-Din al-Nasajl Trans), by. E. Elder, s.X.

471
c) Yavuz Sultan Selin'e (1517) Gelinceye Kadar
Halifelik Arap Asll ve Genellikle Kurey
Kabilesinden kma Kiilere Ait Olmutur
tik drt halife, birbirlerini adeta tayin eden ve Kurey kabilesine
mensup bulunan kiiler olarak devletin bana gelmilerdir. Onlardan
sonra Emevler ve Abbasler dahi Kurey kabilesinden gelme olarak ve
hanedan usulnce iktidara yerlemilerdir. 1517 ylnda Yavuz Sultan
Selim'in Msr' fethetmesiyle hilafet Trklere gemitir. lk defa olmak
zere bu padiahtr ki, kendisini yeryzndeki btn Mslmanlarn ha-
lifesi ilan etmitir. 1774 tarihli kk Kaynarca.Antlamas ile Rusya bu
unvan tanm ve Trk hkmdarnn "halife" sfatyla Mslmanlar
zerinde hukuku bulunduunu kabul etmitir. 1 1 0
II. Abdtilhamit 1876'da tahta kp da Kanun-u Esas'yi yaymlaynca
bu unvan resmen tescil ettirmi ve padiahn ayn zamanda btn
Mslmanlarn da hamisi olduuna dair hkm koydurtmutur. O ta-
rihlerde Osmanl devleti, d grn itibariyle byk bir imparatorluk
olduu iin imparatorlua dahil bulunmayan Mslman lkeler bu du-
rumu zmmen benimsemilerdir. Fakat I. Dnya Sava'yla birlikte Os-
manl devletinin Almanlarla ittifak kurmas ve savaa dahil olmas so-
nucunda pek ok Mslman lke Osmanl mparatoiuu'na, daha
dorusu halifelie kar teker teker cephe aldlar. Hindistan
Mslmanlar ve zellikle Arap lkeleri (Suriye, Irak vb.) Osmanl
padiahnn hilafeti temsil edemeyecei tezine sarldlar. Arap lkeleri
bunu, Osmanl devletine kar isyan vesilesi ve bahanesi haline getirdiler.
Arap lkelerinin hilafet konusunda Osmanl devletine kar giritii
davrann gerek nedeni Osmanl-Alman ibirlii deildir. Bu olay-
dan ok daha nceleri de halifeliin Osmanl padiah tarafndan temsil
edilemeyecei fikri zerinde kmldamalar, huzursuzluklar vard Arap
lkelerinde. Zira halifenin mutlaka Arap olmas ve Kurey kabilesinden
gelmesi gerektii inanc ok daha evvel yerlemiti. Bu noktalara daha
nce dokunmutuk.
Bundan baka Yavuz Selim'in hilafeti MiitevekkU'tn alm olmas
da, yine bu A r a p tezine gre, hukukd bir davran olarak kabul

110 Bu k o n u d a yabanc (ngilizce) k a y n a k olarak bkz. L a w r e n c e E. Brown, The Pros-


pects of Islan, L o n d o n , 1944, s.22.

472
edilmekteydi, zira hilafet vazgeilebilecek bir messese olarak
grlmemekteydi. Arap tezine gre halifenin esas grevi siyasi nitelikte
olmalyd ve bu itibarla halife olan kiinin uhrevi yetkileri olamazd.
Mevcut olmayan bir yetki ya da grev devredilemeyeceine gre, Selim
I'in Arap halifesinden (Mtevekkil'den) byle bir yetki alm olmas
dnlemezdi. Arap milliyetisinin kurnaz taktii hep bu olmutur.

5) Araplarn "stn" Yaratldklar Fikrini Mlammed,


ocuk Zekl mmetini Kandrmak ve Kendisine
taat Ettirmek in ler. Tpk Yahudi Peygamberlerin
Kendi Halklarna Yaptklar Gibi
Araplarn stn ve sekin bir millet olarak yaratldklar fikrini
Muhammed, Yahudi peygamberlerinden Musa'nn kendi mmeti iin
syledii benzeri nitelikteki szlere zenerek benimsemitir.
Gerekten de Ahd-i Atyk'm Tesniye adn tayan 5. kitabnda
Tanr'nn Yahudi milletini "...btn kavmlarn arasndan seti(i)", on-
lardan honut olduu ve bu nedenle Yahudilerin kendi peygamberlerine
ve Tanr kitabna (Tevrat'a.) itaat etmeleri gerektii yazldr." 1
Bfelirtmeye gerek yoktur ki, bu szleri syleyen aslnda bizzat
Musa'dr; maksad da Yahudileri kendisine ve sunduu kitaba
balamaktr. Nitekim ayn kitabn dier bir babnda Tanr azyla
yle konuur:

"...Rabbin bana emrettii gibi size kanunlar ve hkmler


rettim... onlar tutun ve yapn; nk kavm'larn gznde o sizin
hikmetiniz...dir; onlar btiin bu kanunlar iitecekler ve 'Gerek bu
byk (Yahudi) milleti hikmetli ve anlayl bir kavndr' di-
yecekler. nk... Rab bize yakn olduu gibi, kendisine byle
yckn Allah' olan hangi biiyiik millet vard?"112

Yine ayn babn dier bir yerinde Tanr'nn sadece Yahudileri ken-
disine muhatap edindiini, baka hibir kavme buna benzer bir dav-
ran gstermediini srarla belirtir.' 1 3
t i Tesniye, B a b 10:15.
112 /bul. Bab 4 : 4 - 8 .
I 13 bil, Bab 4 : 3 2 .

473
Kendisi de bir Yahudi olan nl filozof Spinoza, Tann'nn hibir
ulusu bir baka ulusa gre daha stn, daha imtiyazl, dala sekin
olmak zere yaratm olamayacan syler. Ona gre Yahudilerin,
dier uluslara stn olarak yaratlm olduklarn kabul etmek akln ve-
rilerine uygun dmez. Her ne kadar Tevrat'ta. Yahudilerin Tann'nn
sevgili ve sekin ulusu olarak yaratlm bir ulus olduklarna dair
hkmler varsa da kandrmak ve oyalamak iin sylenmi eylerdir;

"unu belirtmek isterim ki, Musa (Peygamber) Yahudileri


yceltici deyimleri kullanrken, Yahudilerin ocuk zekl
ynlerine hitap ederek onlar kandrmaya ve bylece Tann'ya (ve
dolaysyla kendisine) daha mutlak ekiller altnda itaat ettirmeye
almtr."114

Grlyor ki, Tevrat'ta Yahudilerin dier uluslara stiin olmak


zere Tanr tarafndan yaratlm olduklarna dair var olan din
hkmleriyle Araplarn ve Mslmanlarn stn ulus olmak zere
yaratlm olduklarna dair Kr'an'da yer alan hkmlerde ayniyat
vardr. Tann'dan gelme bir stnlk kuruntusu ierisinde yaayan
uluslarn geriliklerden ve ilkelliklerden kurtulamadklarn tarih or-
taya koymaktadr. Bu gibi ocuka inanlardan kurtulmu uluslardr
ki, uygarlk dzeyinde byk baar salamlardr. Ne znt verici
bir eydir ki, slam lkeleri halklarn Spinoza yntemleriyle uykudan
uyandracak dnrler slam dnyasnda kmamtr.

I) M u h a m m e d ' i n Yerletirdii "Arap stnl"


Fikrinin Daha lk Anlardan tibaren Araplar
Lehine Smr Unsuru Yaplmas

Her ne kadar "Mslmanlar aras eitlik" ilkesi, slamn dayanr


grnd bir ilkeyse de, bu ilke, Muhammed'in dilei gereince,
Arabn slam ierisinde stn durumunu bertaraf edici bir nitelik

1 1-1 Bkz. Benedict de Spinoza, The Puliiicul Winks. Edited and transl. b y ' A . G . Wer-
ham, O x f o r d University Press, 1958. s.53. 65.

474
tamaz; hibir zaman tamamtr. nk Arabn imtiyazl ve stn
durumunu salamak zere Muhammed'i yerletirdii temel esaslar,
daha sonra gelenler ve zellikle ilk drt halife, byk bir kskanlkla
kkletirmeyi grev bilmilerdir. rnein mer; "Araplara
saldrmayacaksnz ve Araplarn izzeti nefsini krmayacaksnz, iinkii
Araplar skmn zdrler" diye konumu ve Muhammed'i takliden
Arap stnl ilkesinin slami bir koul olduunu hatrlatmtr." 5
Ve bu hatrlatmay, "farazi" bir eitlik anlayn Araplar lehine boz-
mak iin bahane saymtr. Nitekim sava ganimetlerinin paylalmas
iini Arap karlarna gre ayarlam ve Arap kanndan olmayanlarn
eitlik dnda ilem greceklerini belirtmitir.
Ganimet datm konusunda eitlik esas itibariyle Araplar arasnda
ngrlmtr. ncelik tannanlar, slam kabul edi srasna, pey-
gamberle olan hsmlk, yaknlk esasna ve nihayet askeri hizmetler
(savaa katlma) lsne gre belirlenir ve bu ganimetlerden ya-
rarlanma hakkna sahip olabilirdi. Arap kle bile, A:ap olmayan
Mslmana gre bu konuda daha imtiyazl durumda saylrd. Mu-
hammed'in dul karlarna ayrca zel bir durum tannmt.
te yandan Araplara ait topraklar bile, Arap olmayan Mslmanlarn
topraklarna gre daha farkl bi1 statye tabi tutulmutu.
Bilindii gibi din adna giriilen saldrlar (cihat) sonucu ele
geirilmi topraklara slamda hara blgeleri ad verilmitir. Bu top-
raklarn mlkiyeti devlete, tannmtr. Bundan anlalmas gereken
ey, bu topraklar zerinde Mslmanlarn mterek haklar olduudur.
Ne var ki Muhammed, Araplarn kar ve imtiyazlarn her vesileyle n
plana ald iin, Arap Yarmadas yukardaki kuraln dnda tu-
tulmutur. Baka bir deyimle, Arap Yarmadas'na dahil bulunan top-
raklar' iin ne hara blgesi olmak ve ne de devlet inal saylma durumu
sz konusu edilmitir. Bu topraklar Mslmanlarn mterek hak-
larnn bulunduu yerler deil, sadece Araplarn z mallar olarak bi-
linmitir. Bu slami tez bugn dahi geerli grlr ve sadece Arap ya-
zarlar bakmndan deil, Arap olmayan Mslman otoriteler tarafndan
da benimsenir. rnein Karai niversitesi profesrlerinden S.M.

115 al-Bazzaz. On Aral Naliaalisn. London. 1965, s.40.

475
Yusuf, slamda ekonomik adalet konusunu incelemek zere 1971
ylnda ngilizce olarak yaymlad Economic Justice i slam adl
kitabnda, slarin Araplar lehine ngrd bu kural olaan
karlamak gerektiine deinir.
Eitlik ilkesini Araplar lehine bozan esaslar, hkmler ve rnekler
saysz denebilecek kadar oktur. Bunlar Arap lehine daha ilk an-
lardan itibaren imtiyazlar salamtr. Arap kanndan ve rkndan
olanlara, slam dnyasnn stn ve imtiyazl kiileri gibi baklmas
geleneini yaratmtr.
Bundan dolaydr ki Araplar, nereye giderlerse gitsinler, nereyi fet-
hederlerse etsinler, daima bulunduklar lkenin ya da blgenin adeta
"aristokrat" snfn oluturmulardr; yerli halktan daima ayr ve
farkl yaantlara sahip olmulardr. Egemenlikleri altna aldklar
halklar, bu halklar slam kabul etmi olsalar bile, Araplara gre ikin-
ci snf vaik durumunda tutmulardr.
Arap geleneklerinin srdrlebilmesinin ve Arapln an ve
erefinin korunabilmesinin ancak Arap asll kadndan doma Araplar
tarafndan mmkn olabileceine inanmlard. Emeviler zamannda
Arap aristokrasisi, Arap olmayan Mslman unsurlar ok aa ve
hakir grrd.
Daha sonralar, yani fikirsel, kltrel ve sosyal yaamlar
bakmndan mevalinin egemenliine ya da etkisine bal kald
dnemlerde bile Arap unsuru, kendisini ondan stn bulurdu. Tpk
Trk egemenlii altna girdikten sonra yapt gibi. 1 1 6

1) 1 400 Yl Boyunca Araplar, Islattm stu ve Sekin


Toplumu eklinde Tanmlama abalar
Muhammed'in, kendi iinden kt Arap rkn yceltmek ve dier
toplumlara stn klmak maksadyla Kur'ca'a yerletirmi olduu
hkmler (ayetler) ya da syledii szler (hadisler) ve rnein,
"nsanln en mkemmel snf Araplcrdr... Araplar sevmek demek
iman sahibi olmak demektir; Araplar seven beni seviyor demektir, Arap-
lar kltmek slam kltmek demektir..." diyerek Araplk ile

116 Bkz. S.K. Bukhsl, "The Shu'uhiyyah M o v e m e n t in slam...", The Journal oflle ln-
dian Society. Calcutta, 1908, s.5-6, 15-31.

476
Mslmanl adeta ayniyat haline sokma gayretleri btn dnemler bo-
yunca Arabn milli benlik bilincini pekitirmi ve gelitirmitir. Bu
hkmleri ve szleri kendilerine temel kaynak bilen yazar ve dnrler,
Araplk bilincinin giderek kklemesinde byk rol oynamlar ve Mu-
hammed'den miras aldklar bu dnceyi Arap milliyetiliinin
mealesi yapmlardr. 10. yzyln nl airleri ve yazarlar, ken-
dilerinden nce dt yz yl boyunca ilenmi olan bu fikri, ken-
dilerinden sonra gelecek olan kuaklara yeni kalplar ve cazip
grnler ierisinde nakledeceklerdir. Ksaca fikir edinmi olmak iin
bunlardan sadece birkan belirtmekle yetinelim.

a) 10. Yiiz\lc!a Arabn Irki stnln iirleriyle


Terennm Eden nlii air: al-Mutanabbi
915 ylnda (Hicri 300) Kufa'da doan Abu'l-Tayyib Ahmed bn al-
Husayn al-Mutanabbi (Miitenebbi olarak da okunur), Arap dnyasnn
yetitirdii en byk airlerden biri saylr. Bundan bin yl kadar nce
Araplk duygularn galeyana getirecek nitelikteki iirleri, kendisinden
sonraki yzyllar boyunca ve zellikle 19. ve 20. yzyllar esnasnda
Arap milliyetiliini coturan bir . kaynak olmutur. Kendisini
Mslman halklarn insan olarak deil, Arap rknn insan olarak be-
nimser ve iirlerinde Arap milletini "benim kendi z toplumum" diyerek
terennm ederdi.
Her ne kadar kendisini "halk ynlar" diye aa grr olduu be-
devilerden ayrr ve hatta onlara yabanc gibi telakki eder ve yine her ne
kadar mensup bulunduu toplumun kendisine deil, fakat kendisinin bu
topluma eref verdiini sylemekten zevk alr idiyse d e , " 7 genellikle
airlere zg bu vnme alkanlna ramen, Arap stnl fikrine
saplanmt. Gney blgelerindeki Araplar, kuzey blgelerdeki. Arap-
lara tercih etmekle beraber, genel olarak Araplar stn bir rkn tem-
silcileri olarak yceltirdi. O kadar ki, her bakmdan kmsedii ya-
banc rklar, Araplar iin zararl ve tehlikeli bulur ve onlar yznden

117 Bir iirinde, "Ben kendi halkmda deil, fakat halkm bende gurur (eref) nedeni
buldu ve ben v n e c e k eyleri ecdadmdan ziyade kendimde b u l u r u m " eklinde
konuur.

477
Araplarn kt etkiler altnda bozulacaklarn sylerdi. Bu nedenle
Araplarn, yabanc rklara kar saldr ve sava halinde bulunmalarn
isterdi. iirleriyle bu temay ilerdi. 1 1 8

b) 10. Yzyln Dier nl Bir Yazar Ab'l Hasan


Mthanmecl b. Yusuf al-Amir'ye Gre Arabm
Arap Olmayan Mslmanlara stnl
Abbasilerin ilk dnemlerinde de durum bu olmu ve Arabm, Arap
olmayan dier Mslmanlara her bakmdan stn olduu fikirleri
ilenmitir. Ab'i Hasan Muhammed b. Yusuf al-Amir bu tezin 10.
yzylda en hararetli savunucularndandr. Amir - k i Acem aslldr,
(lm 381 Hicri / 992 Miladi), Al-lcm bi-Mankb al-slcm adl
kitabnda, slam'n Araplar iin ve Araplardan kma bir peygamber
araclyla inmi olmas nedeniyle Arabm stnlne inanmak
gereini ne srmtr. Ona gre slam dininin her ne kadar evrensel ni-
telii varsa da, bunun yannda kendisine dayanak yapt temel esas-
lardan doma bir nitelii daha vardr ki, o da Tanr inayetinin zel olarak
Muhammed araclyla olumu olmasdr. Bu bakmdan slamda
kiilerin kendilerini gurur ierisinde duymalar olay, bu kiilerin Mu-
hammed ile olan ilikilerine ve yaknlklarna gre meruiyet kazanr.
Baka bir deyimle, Muhammed ile yakn ilikileri bulunanlar, Mu-
hammed'in kuandan (neslinden) gelme olanlar, Muhammed'in men-
sup bulunduu rktan gelenler, dier Mslman kiilere gre daha stn
durumdadrlar ve bu nedenle onlar iin nme olana vardr; rnein
Mslman Araplar ierisinde Haim slalesinden gelenlerin slamda
stn ve zel bir durumlar vardr. Bunun gibi Araplar, genellikle, Arap
olmayan Mslmanlara gre daha yakndr. 1 1 9 lerideki blmlerde de
greceimiz gibi, Arabi slam leminde en stn bir k olarak grme ve
"Kavm-i necib" eklinde kabul etme alkanl Osmanl devleti
zamannda Trk evrelerinde de egemendi ve bu alkanlk Trkn
Trke husumeti sonularn yaratmt.

118 a l - M u t a n a b b i ' n m iirleri iin bavurulacak kaynak oktur. Yukardaki h u s u s l a r iin


al-Vhidi'ni art divn ai-Mulanabbi (cd. Dieterici. s.161 vd.) adl yaptna
baklabilir. al-Mulanabbi'nin, iirlerinin ngilizce evirisi iin bkz. A.J. Arberry.
Poems ofcl-Manabbi. C a m b r i d g e . 1967; yukardaki hususlar iin b k z . s.22 vd.

478
c) ahrastni'ye Gre de yle'
Al-ahrastni, Kitab Nihayatu'l-lkdam Filmi'l-Kckm adl yaptnda
Kur'an hkmlerine dayanarak Arabn slam halklar ierisinde neden en
stn, en imtiyazl durumda olduunu ispata alr.
Bir kere insan hayvandan ayran niteliin kelam (dil) yetenei
olduunu ve konuma yeteneinin dnceye ara tekil ettiini be-
lirterek "Araplar, dillerinin gzellii, akl ve kolayl nedeniyle
dier btn uluslara stndrler" der. Ve iddiasna destek olarak K.
26 uar Suresi'nin 195. ayetini verir: "Ey Muhammed, apak Arap
diliyle uyaranlardan olman iin onu Cebrail senin kalbine in-
dirmitir." Bundan baka Tanr yine ahraslani'ye gre Arabi Mu-
hammed'in ahsnda bir melek olarak yaratmtr. Bunu da Kur'cn'n
En'fm Suresi'nin 9. ayetinden karr: "Biz onu melek klsaydk, bir
erkek eklinde yapardk da, ddkieri pheye onlar yine
d r m olurduk."
ahrastani'ye gre bu ayet Tann'nn Araplar melek niteliinde
grdnn delilidir:

"...nasl ki kelimeler (deyimler) duygularn kiilik kazanm


ekliyse, Araplk da melekliin kiilik kazanm eklinden baka
bir ey deildir. Kur'an bunu (EnTm Suresi, ayet 9) u deyimlerle
anlatmaktadr. 'Biz onu melek klsaydk, bir erkek eklinde ya-
pardk' Kur'an'n bu hkmnn bu ekilde anlalmas gerekir." 1 2 0 .

ahrastani Acem asll bir dnrdr. ran uygarlnn gemiini


ve zenginliini ve Araba ve Arapla ilgili her eye stnln ve slam
zerindeki etkilerini bilir. Fakat eriat ierisinde kendi z benliinden
ylesine uzaklamtr ki, Kur'an hkmlerini evirip evirip, Arabn
stn bir rk olduu sonucunu karmann arelerini bulmutur. Tpk
bizim eriatmzn bin yl boyunca yapt gibi...

119 a l - A m i f n i n y u k a r d a sz konusu kitabnn ngilizce evirisi iin bkz. F. Roscnthal,


Sicile ad Religion According to Abu'l-Hasan al-Amir, in Islande Quarrely. Nisan
1956. s.42-53. Yukardaki grler iin bkz. s.52.
12.0 al-Shahrastan, Kitap Nihuyatu'l-Ikdum Filni'l Kalan (The Stnma Philosophie of
al-Slahrastan). Transi, bv A. Guillaume. Oxford Univesity Press. 1934. s.145.

479
d) 11. Yzylda Al-Taalibi'nin Bu Konuda Yazdk lann
20. Yzylda Arap Milliyetisi Alklar
11. yzylda al-Taalibi, Araplk benliini u szleriyle canl tutmaya
alrd: "Kim Peygamber'i sever ise Araplar da sever;. Tanr'nn
slama ynelttii her kii bilir ki, Muhammed peygamberlerin en
sekinidir ve yine bilir ki, Arap toplumu btn uluslar iinde en sekin
olan toplumdur ve Arap dili dillerin en kutsaldr." 121
Bu ve buna benzer szler yzyllar ierisinde tazeliklerinden hibir
ey kaybetmeden 20. yzyla kadar gelmi ve bugn modern Arap
aydnlarnn slogan olmutur. 11. yzylda al-Taalibi'nin aznda
Arabn ruhunu ve gnln gcklayan szler 20. yzylda modern
Arap milliyetilerini de bylemekten geri kalmamtr. Abd al-Aziz
al-Duri, 1960 ylnda yaymlad Arap Milliyetiliinin Tarihi Yolu
adl kitabnda al-Taalibi'yi tekrarlamakla zevk duyar. 1 2 2

e) Mslman Kardeler Lideri Hasan al-Bana'ya Gre


Arabn Is lamdaki stn Durumu
Arabn slamda stn bir durumu olduu konusunda yukarya zet
aldmz fikirler sadece yazarlarn mnferit bir ekilde ele alp
iledikleri fikirler deildir. Bu fikirleri benimsemi ve kendisine g
kayna yapm rgtler de vardr ve bunlar ierisinde en nemlisi
Mslman Kardeler adyla tannan kurulutur. Mslman Kardeler
kuruluunun lideri olan Hasan al-Banna - k i son derece kudretli ve etkili
bir ahsiyet olarak Arap dnyasna hkim olabilmitir-, yukardaki fi-
kirlerin balca savunurlarndandr ve banda bulunduu kurulu da
ayn ynde eilime sahiptir. Her ne kadar mmet esine nem ve-
riyormu gibi grnrse de Hasan al-Banna bu mmet kavram ierisinde
Araplarn ve Arap ulusunun stn ve imtiyazl bir duruma sahip ol-
duklarn savunmutur. Bu grlerini her vesileyle ortaya koymu ve
Da Vatma adl kitabyla da Arap halklarna sunmutur. Bu kitabnda
Arap ulusunun slam toplumlar ierisinde en n su-ay, en yksek mevkii

121 Bu pasaj iin bkz. Eliezer Be'eri, Arv Officers i Arab Politics and Society, Pra-
cger, N . Y . 1970, s.283.
122 Abd al-Aziz al-Duri, al-Zulwr al-Taikhma al-Kavmi\\a al-Anbixva. Beyrut,
1960, s.46.

480
igal ettiini ve btn dier slam uluslarna oranla en bata geldiini,
slam ailesi ierisinde en erefli, en mutena bir durumda sayldn ve
slamn en sevgili, en fazla tevecche mazhar olan bir ulusu olduunu ve
slamn ancak Arap ulusunun uyanmasyla ile kalknabileceini beyan
eder.' 2 3
Ayn iddiay Trk lehine yapm ya da yapan ve yapacak olan bir
Trk dnrn, yazarn, din adamn tasavvur edebilir misiniz?

f) slamn Arap Dini Olduu ve slam Uygulamakta


Kusur Eden Devlete Kar Arabn Ayaklanma Hakknn
Kur'an'dan kma Bir Hak Bulunduu
Arap yazar ve dnrleri, Kur'a'm li mrn Suresinde yer alan
"Siz insanlar iin ortaya karlan... Allah'a inanan hayrl bir
mmetsiniz..." eklindeki hkmn (K. 3 li mrn Suresi, ayet 110)
dorudan doruya Araplara hitap eden bir hkm olarak grmlerdir.
Osmanl devletine kar ayaklanan Arap liderleri (ve aydnlar) rdn,
Hicaz, Suriye, Irak vb. yerlerde bu ayaklanmalarn merutiyetini be-
lirtirlerken Kur'an'm yukardaki hkmne dayanmaktaydlar. Bu ve
buna benzer hkmlerden kardklar anlam oydu ki, Arap ulusu
Tanr'nn ltfuna ve sevgisine sahip olarak Tanr tarafndan seilen ve
en stn klnan bir ulustur. Tanr kitabn ve emirlerini korumakla ve
ona uymayanlar (ve ihanet edenleri) engellemekle grevli bir ulustur.
Osmanl devleti (Trkler) slam uygulamakta kusur ettiine gre, ona
kar Araplarn ayaklanmalar gerekir; bu bir Tanr grevidir. 1 2 4
Grlyor ki, Aabm slamdaki zel yeri ve deeri ona pek ok
olanak salamtr. Bu olanaklarn banda, hibir Mslman toplum
halifeye bakaldramazken, Araplarn byle bir davrana (kendi
karlar asndan) giriebilmeleri gelmitir. Trklere kar, hem de
ngilizlerle ve Franszlarla birlik olup savaabilmeleri bu ekilde
meru gsterilebilmitir. 1 2 5

123 Hasan al-Banna, Du'Vrmu. s. 12-13. Bu pasajlar iin bkz. E. Salem, ge, s.283.
124 Kral Abdullah'n bu grleri iin. Anlann adl kitabna baknz. ngilizce eviri
iin s.57; A r a p a metin iin s.22.
125 Bu konularda Kral Abdullah'n ve Kral Hseyin'in grleri iin u kaynaklan ya-
rarlanlabilir: A m i n Sa'id, al-Tevral al-Aubiya al-Kuhra (Byk Arap syan).
Kahire, 1934. 3 cilt. Konumalarla ilgili metinler iin ayrca bkz. Revue h Monde
Mumlman. 1921, c.46. s. 10-11, 1-22.

481
) slam, ada Arap Milliyetisinin Elinde,
"Arap stnl" Siyasetine Ara Edilir

ada Arap milliyetisinin yeni kuaklarda pekitirdii inan


odur ki, Tanr, btiin milletler arasndan Araplar semitir; nk,
Arap milletini en stn yeteneklere sahip bilmitir. Araplar ylesine
beenmitir ki, ona zg olmak zere indirdii slam dinini salim
klmak maksadyla Arabistan Y a r m a d a s n d a slamdan baka bir
dine msamaha etmedii gibi, halifelii Kureylilere brakmakla
Arap rknn dier rklar ynetmesi gereini ngrmtr.
Ahmet H. al-Nakuri, Urbah ve Din adl eser inde 1 2 6 Ku 'a
hkmleri arasnda yukardaki hususlar ispatlamaya yarar olanlar be-
lirtir. rnein Kur'a'n 3. suresinin (li mrn Suresi) 110. ayeti
hkm, ona gre, beer nesli arasnda Araplarn en stn en makbul ni-
telikte bir toplum olduunu, Tanr'nn tercihlerine mazhar bulunduunu
gsteren bir hkmdr. Bir baka Arap yazar, Dr. Sleyman Hazin,
1956'da yaymlad Muhadarat al-Mevsin al-Takaf Fi'l-Kuveyt adl
kitabnda 1 2 7 si am indirmek iin Tanr'nn yeryzndeki en mkemmel
ikevi, yani Araf) lkesini semi olduunu ve yine yeryzndeki e
stn toplumu, yani Araplar tercih etmi bulunduunu ve slam gibi bir
dini sadece Araplara layk grdn ve bundan dolaydr ki, Tanr'nn
bu ltfnu Araplarn her daim gz nnde tutmalar zorunluluunu ve
Arapllk uurunu gelitirmeleri gerektiini syler. Yazara gre Tanr,
ee: istemi olsayd. slam dinini baka bir lkede ve baka bir topluma
hitaben de indirebilir ve rnein in'de veya Hint'te de yayabilirdi.
Fakat bunu yapmamtr. Tanr, sadece Araplar kendisine en uygun
bulduu ve onlar tercih ettii iindir ki, slamt Arap topraklarnda ve
Araplara zg olmak iizere indirmitir. Bundan dolaydr ki, Araplar
btn bunlar gz nnde tutup Tanr'nn hidayet ve ihsann dnmeli
ve bylece milli benliklerini ve milliyetiliklerini korumaldrlar. Ve
yine baka bir yazar, al-Kavakibi, 1959'da yaymlad Unun al-Kura

126 Kahire, tarihsiz, s.63.


127 Kahire, 1956, , 108.

482
adl kitabnda 1 2 8 Arabn ve Arapann her bakmdan stnln ve
slam dininin Araba has bir din olarak inmi bulunduunu Kur'an ve ha-
dislerden rnekler vererek ispata alr.

"slanm Arap Dini Olarak Gsterilmesi ve Arap


Milliyetiliiyle slanm Badar Bulunmas,
Arap Olmayan Miislman Terk Anlamna Gelmez" Gr
slam bu derece Araba yonttuktan ve onu Arap milliyetiliinin
arac haline getirdikten ve bu arada Tiirke sert bir amar attktan sonra,
biraz da Arap olmayan Mslman toplumlar darltmamak iin baz
okayc szler sylemek ve tavizler vermek gerekliydi. te Arap mil-
liyetisinin bunu dorulayan davranna bir rnek: "Arap mil-
liyetiliini tevik ve makul bir Arap benlii bilincini yerletirmek hu-
susundaki gayretlerimizin hibir suretle Arap olmayan Mslmanlar
red ve cerh anlamna gelmediini sylememize lzum var mdr bil-
mem." lgin olan yn udur ki, Arap milliyetisi bu iltifat dahi Arap
olmayan btiin Mslmanlar iin deil, sadece Arap lkelerinde
yaayan Mslmanlar iin yapmaktadr: "Arap lkelerinde yaayan
fakat Arap olmayan Mslmanlarla olan ilikilerimize gelince, bu
ilikiler kardeler aras ilikilerdir. Bunda bakalarna bir stnlk ya
da baka rklara kar bir hakszlk sz konusu deildir." 1 2 9
Dikkat edilecek olursa yazar hep eriat azyla, hep elimeli
telifi ve kandrc veya uyutucu formllerle konumakta. Bir yandan
"Dinde zorlama yoktur" deyip, dier yandan "cihat" atran bir zihniyetle
ve usullerle davasn yrtmektedir. Gerekten de, bir yandan Tanrnn
Araplara zel ve stn bir durum tandn sylerken, dier yandan bu
stnln Arap olmayanlar bakmndan fark yaratmadn ilave eder:

"anl (tarihimizden) ve milliyetiliimizden gurur duyarken, kendi


milletimizin (Araplarn) ykselmesini ve dnya uluslar... arasnda
hak kazand deerli yeri almasn temenni etmekteyiz... Bunda
bakalarna kar bir stnlk duygusu yoktur." 1 3 0

128 Halep, 1959. s . 2 1 8 - 2 2 1 . Biitn bu hususlar iin ayrca b k z . E. Salem, "Nationalism


and Islam", in The Muslim World. Ekim 1962. c.52. say 4. s.284.
129 al-Bazzaz. On Aral Nationalism.... s.46.
130 Ibid, s.46.

483
Fakat bunu sylerken hareket noktas Arabn Tanr tarafndan
sekin bir ulus olarak benimsenmi olduu noktasdr.
Milliyetilik gayretlerinin Mslman olmayan Araplar go-
cunduracak nitelikte olmadn veya onlarn birer vatanda olarak hak-
larn haleldar klmadn sylemekten geri kalmayan Arap mil-
liyetisi, "ovenlii" Arap karakteriyle badatrmaz. Hristiyan
Arabn da Mslman Arap duygular ierisinde olduunu hatrlamaktan
zevk duyar. Suriye niversitesi Dekan Constantine Zurayk'n szleri,
Mslman Arap milliyetisinin davasna destek olmaktadr:

"...Gerek milliyetilik hibir suretle gerek din ile kart


dmez... Bundan dolaydr ki, hangi mezhebe veya toplulua
mensup olursa olsun her Arabn en birinci grevi kendi gemii
ve kltryle ve bunlarn yeniden canlandrlmasyla il-
gilenmektir." 1 3 1

Ama Arap, bu ayn hakk Arap olmayan Mslmanlara, rnein


Trke tanmaz.

III) A DA ARAP MLLYETS KUR AN ARAP


MLLYETLNN TEMEL KAYNAI YAPAR

ada Arap dnrleri - h e r ne kadar aralarnda milliyetilii din


esinden ayrmak isteyenler olsa da-, genellikle Kur'an', Araplk
benliini ve niteliklerini ortaya koyacak olan en salam kaynak olarak
kabul ederler. Arap milliyetiliini bu kaynaktan beslemenin gereine
inanmlardr. nk ancak bu ekilde Arap birliini ve Arap
gelimesini Bat liberalizmi dnda ve "komnist ideallere" sap-
lanmadan salayabilecekleri kansndadrlar. 1 3 -
Msr'da, am niversitesinde .slam tarihi profesrl yapm
olan Ali Husni al-Harbutli, Kur'an' Arap milliyetiliini canl klan
131 Dr. C o n s t a n t i n e Z u a y k Arap milliyetilii davasnn en ateli taraftarlarndandr.
Yukardaki szler iin bkz. al-Bazzaz, On Anl) Natumulism..., s.47.
132 M a l c o l m H. Kerr. Islanic Reform; The Political and Legal Theorics of Muhammad
Abdal ad Raslid Riza. University of Califonia Press, i 966.

484
bir kaynak olarak grenlerdendir. 1959 ylnda yaymlad eitli ki-
taplarnda ve zellikle Muhammad va'l-Kavmiyya al-Arabiyya (Mu-
hammed ve Arap Milliyetilii) ve 1960'ta yaymlad al-Kavmiyya
al-Arabiyya miri al-fecr il al zuhr (Douundan Oluumuna Kadar
Arap Milliyetilii) adl kitaplarnda iledii tema udur: Kur'an
Arap milliyetiliinin oluumuna temel olan kaynaktr. Kur'an'n in-
dirilmesindeki ama Araplarn slam yoluyla birlemeleridir. Bunun
iindir ki, brahim Suresi'nde Araplarn anlayabilecei dilde in-
dirildii aklanmtr (K. 14 brahim Suresi, ayet 4);.bunun iindir ki
Fussilet Suresi'nde "...Arapa Kur'n'dr, bilen toplulua (yani Arapa
bilen toplulua) indirilmitir" diye yazlmtr (K. 41 Fussilet Suresi,
ayet 3); bunun iindir ki Araplar arasndan seilmi bir peygamber
araclyla gnderilmitir.
Yine ona gre Kur'an, Arap yaamn yanstan bir kitaptr. Araplar
bakmndan en deerli ve nemli olan ey dildir; Kur'an,
mkemmellii ve gzel stiliyle her trl farkll kaldrm ve Arap-
lar dil esinde birletirmitir. Dil sayesinde Araplarn dnme ge-
leneini etkilemitir. Dil birlii sayesinde Araplar ortak amalarda ve
dncede birletirmitir. Her millet iin fikir ve zek aamasn
salayan dil olduu ve her millet fikir ahlanmasn dil yoluyla ya-
pabildii iindir ki, Araplar da Kur'an sayesinde ayn nimetlerden ya-
rarlanmlardr. Kur'an, ayn zamanda Araplar kalben birletirmitir.
Kur'an'n Araplara zg nitelikleri ve ierdikleri nedeniyledir ki,
btn Mslmanlar (yani Arap olmayan Mslmanlar) hangi rka
mensup olurlarsa olsunlar, tek bir dilde, yani Arapada birleen,
Arapayla ibadet eden, Arap gibi dnen ve bu birleme nedeniyle
kedi rki zelliklerini yitiren toplumlar olmulardr. 1 3 3
Ksaca zetlediimiz bu grler, eski bir temann ada ka-
lemlerde beliren eklidir. Bizim eriatmzn "slam dini evrensel bir

133 Bu kitaplar yabanc kitaplklarda u balklarla aramak gerekir: Ali Husni al-
Kharbutl. Muhammad >ra al-Quawmiyya al-arabiyya. Cairo, 1959, s.67-75;
yukardaki grlerin ngilizce evirisi iin bkz. Kemal H. Karpat (ed.), Political and
Social Thought in le Contemporay Middle East, London, 1968, s.39-41; ayrca bkz.
Ali H. Khartiutli. al-Quawmiyya al-arabiyya min alfajr He al-Zuhr (Arab Nationalism
from its D o w n to its Fulfillment). Cairo, 1960.

485
dindir" inan ierisinde kendi toplumunu srkledii yn de bu
olmutur. Ve bu inan ierisinde dilimizi, geleneklerimizi, tarihimizi,
zelliklerimizi, benliimizi terk edip Kur'a'm Arap niteliinde Arap-
larla birlemiizdir.
M u h a m m e d as-arkavi, 1961 'de yaymlad Al-Demokrasiya in
al Arab (Araplar Arasnda Demokrasi) adl kitabnda Arapllkla
Mslmanlk arasndaki zdelii gzden geirir ve Arap mmetinin
egemenliin kayna olduu fikrini iler, iktidara gelecek olanlarn
halk tarafndan (halk kavramna kadnlar, kleleri ve subaylar vb.
herkesi katar) seilmesi gereini ngrr; dnce, fikir ve ifade
hrriyeti esaslarn eriattan k a r m a y a alr. 1 3 4
Dier bir Arap milliyetisi Abdlkerim al-Katib, 1961 ylnda
yaymlad As-Siyasa'l Maliyyaf'l-Isln ve Silatuha bi'l-Mu'amalat al-
Mu'asira (slam'da Mali Siyaset ve Bugnk lemlerle liki) adl
kitabnda Bat'nn ekonomik ve siyasal koullarn, anayasal gelime-
sinin esaslarn eletirir ve slamiyetin ve zellikle Ktr'an kaynann
btn bu esaslara yer vermi olduunu ve dolaysyla~Araplarriin bu
kaynaktan yararlanmak gereini savunur. 1 3 : 1

A) slamn Araplk Davasna Destek O l d u u n u


S a v u n a n a d a A r a p Yazarlar

u son yllar zarfnda Arap milliyetiliiyle slamn badar


okluunu ileri srenler arasnda, Abd al-Rahman al-Bazzaz'da baka,
daha pek ok Arap ve Msrl yazar ve dnrler vardr. Bunlardan bir
ikisini zikretmekle yerinelim. Abdul Rahim al-Fudah 1961 'de yaym-
lad Al-slam ve al-Kavmiye al-Arabiyya adl kitabnda slam dininin
Arapllk eilimlerini ve Arap milliyetiliini desteklediini ve Arap
milliyetiliiyle slam arasnda ok sk bir iliki bulunduunu, slam
dininin en son ve en mkemmel din olduunu ve buna mukabil Arap

134 lmi, s.222.


135 bid, S.2I2-2J3.

486
milliyetiliinin de keza en mkemmel bir milliyetilik gelimesi
olduunu ve her ne kadar ikisi ayn ey deilse de birbirlerine ok
ey verdiklerini izah eder. 1 3 6
Urubal ve Din (Kahire, tarihsiz) adl kitabnda bir baka yazar,
Ahmet Hasan al-Bakuri, slamn Arap milliyetiliini tevik eder
olduu hususunda al-Fudah tarafndan ileri srlen fikirleri destekler
ve hatta biraz daha ileri giderek Arap milliyetiliinin uyanmasndaki
nedenleri Vahhabilerin "slamn zne dn" tezinde arar. Yazara
gre, slam Araplara mterek bir dnce, mterek yaama arzusu
ve mterek bir ama tayin etmitir. Vahhabiler marifetiyle balayan
milliyeti eilimler Sanusiyyahlar tarafndan gelitirilmi ve btn
bunlar Cemal Nasr'n fikriyatm hazrlamtr. 1 3 7
Yine bu seriden olmak zere Muhammed al-Gazali, Kahire'de
yaymlad (tarihsiz) bir kitabnda yukardaki grlere uyar ve slamn
Arapllk akmlarna ara iini grdn, slamn esas itibariyle Arap
dini olduunu, Tanrnn Arabi tercih ederek semi olmasnda Arabn
pek ok nitelie ve yetenee sahip olmas nedeni bulunduunu belirtir.
Muhammed al-Gazali, Hakikat al-Kavmiya al-Arabiya da Arap milletinin
oluumunda slamn oynad rol eletirir. 138

B) Gnmzde slam Arabn z Dini Gsterip,


Arap Milliyetiliine G Kayna Yapanlar

slamdan nce d e. Arapllk ve Arap milli bilinci duygularnn Arap-


lar arasnda yaygn olduunu syleyen modern Arap yazarlar, slamn
geliiyle birlikte bu millilik duygusunun daha bilinli ve daha gl bir
ekilde gelitiini ve adeta ahlandn kabul ederler. Onlara gre Ca-
hiliye dnemi diye tantlmak istenen dnemde, yani putperestlik
dneminde, o zamana zg bir Arapllk bilinci varken ve bu bilincin
mtereklii putperestlikle kendini gsterirken, slamdan sonra eitli

136 Bu kitap. K a h i e ' d e 1961 ylnda y a y m l a n m t r . A y r c a bkz. L. Binder. The Ide-


ological Revolution in the Middle East. N e w York. 1964. s. 138.
137 Bu konuda zet iin bkz. L. Binder, age, s. 138.
138 bid, S.138.

487
ve farkl inanlara bal olarak yaama gelenei yerine Arap dini
saylan slamda birleme kendini gsterdi ve bylece Arap mil-
liyetilii tek ve en salam bir kke dayandrlm oldu. 1 3 9 te bu kk
bugn de, tpk gemi yzyllarda olduu gibi, Araplar milliyetilik
ve Araplk duygusunda birletiren en etkili kaynaktr. 1 4 0

139 Bu grler iin bkz. A h m e d Found al-Ahvani, "Nationalise et Religion", dans Ori-
ent, Paris, 1961, No. 18, s. 181-203. Manif al-Razzaz, The Evolution of the Meaning
of Nationalism, Doubleday, New York, 1963. s . U ; George Hanna, Mana al-
Kuvmiyye al-arabiyya. Beyrut. 1959, s.33-64.
140 u son 2 0 - 3 0 yl ierisinde bu tezi ileyen Arap yazarlarnn yaymladklar ki-
taplarn says bir hayli kabarktr. Bunlardan birkan rnek vermek gerekirse:
Abadi A k a m , Milnat al-Kaviyyah (Arap Milliyetiliinin ilesi), Beyrut, 1962;
M u h a m m e d Ahmet Basmil. Al-Kavmiyyah fi Nazar al-lsln (slam Asndan Mil-
liyetilik), Beyrut, 1960; Tevfk Ali Berro, Al-Kavmiyyah al-Arabiyyah fi'l Kam al-
Tas' Ashar (19. Yzylda Arap Milliyetilii), am, 1965; Al H a k a n Darvazah,
Hamid al-Cabbari, Ma'al-Kavmiyyah ul-Arabbiyuh (Arap Milliyetilii), Kahire,
1958; Ma'nf Davalibi, Al-Kavmiyyah al-Arabiyyah fi Hakakatila (Arap Mil-
liyetilii Konusundaki Gerekler), Kahire, 1959; M u h a m m e d l-Gazzl, Hakikat
al-Kavnyyah al-Arabiyyah (Arap Milliyetilii Konusundaki Gerekler), Kahire,
1961-1969; Yasin Halil, Al-ldeolojiyyah al-Arabiyyah (Arap deolojisi), Badat,
1966, Kltr Bakanl Yaynlan'ndan; A h m e t Sait, Al-Kavmiyyat al-Arabiyyah
(Arap Milliyetilii), Kahire. 1959; Enis Sayih, Tatavvtr al-Mafhm al-Kavmi inci
al-Arap (Arap Milliyetiliinin Araplar Arasndaki Gelimesi), Beyrut, 1961:
Ahmet al-aybani, Al-Kavniyyah al-Arabiyyah fi'l-Nazariyyah va'l-Tatbik (Aap
Milliyetiliinin Nazariyesi ve Uygulamas), Beyrut, 1966. Biraz nce belirttiimiz
gibi, A a p yazar ve dnrlerinin slam dinini Arap milliyetiliinin arac yapan
grleri k o n u s u n d a gerek Arapa ve gerek yabanc dillerde (zellikle ngilizce ve
Franszca) pek ok yapt vardr. Buna karlk Trk milliyetiliini slam
araclyla oluturmann ve gelitirmenin m m k n olduuna dair T r k yazarlar
tarafndan yazlm yapt bulmak kolay deildir. nk, bu iki eyi Trk
bakmndan badatrmak m m k n deildir.

488
KNC KESM
ARAP MLLYETLNN SLAM UNSURU DIINDAK
GLER

slam dinini Arap milliyetiliine ara yapan Arap lkeleri, mil-


lilik bilincini glendirmek maksadyla slam d elerden de ya-
rarlanmasn bilmilerdir. slamn modern gelimeye, ada uy-
garla ve zellikle "milliyetler prensibi" oluumlarna pek yatkn
dmediini gren ou Arap yazar (bata al-Husri olmak zere),
slamn Araba zg bir din olduu iddialarn aarak, din esinden
baka deerlere yer vermeyi gerekli bulmulardr.
Bylece kendileri gibi Mslman olan dier toplumlardan (rnein
Trklerden) ayr ve farkl bir hviyet ierisinde kendi balarna
bamsz ve milli bir toplum olmann kolaylaacan hesaplamlardr.
nk unu anlamlardr ki, sadece din esine bal olarak Araplar
iin Osmanl devleti dnda kalmak ve Osmanl halifesinden kopmak
ve millilik aramak mmkn deildir.
Baka bir deyimle, Osmanl'ya kar ayaklanp Trk bo-
yunduruundan kurtulmann ve bamsz bir toplum olmann ancak
slam birlii ve "Mslman kardelii" duygularnn dna kmakla
kolaylaacan sanmlardr. Bu tezi bugn dahi benimseyen Arap ya-
zarlar oktur ve bunlarn kans odur ki, 1916 yllarna gelinceye kadar
din kardelii, slam birlii ve dayanmas masallaryla derin bir uy-
kuya dalan Araplar, bu inanlar dna kmakla uyanmlar ve milli
benliklerini kazanmak ve bamszla kavumak ynnde kesin
admlarla ilerler olmulardr. 1

I Bu konuda Fevzi M. Naccar'n grleri iin bkz. Fauzi M. Najjar. "Nationalism and
Socialism", in The Arab World; From Nationalism to Revolution, edited by A. Jabara-
J. Tery, Illinois, 1971, s.7 vd.

489
Bu kesimde Arap milliyetisinin "slam ncesi deerler" (slamdan
nceki Arap uygarl, Arap yaamlar, Arap gelenekleri vb.) ve "slam
iislii ve d eler" yoluyla milliyetilik akmlarn gelitirici
abalarna deineceiz.
Arap yazarlarndan Envar ezne, 1969 tarihinde ngilizce olarak
yaymlad "The Use of History by Modern Arap Writers" ("Modern
Arap Yazarlarca Tarih lminin Kullanlmas") adl bir yazda yle der:

"Uzun yzyllar boyunca cahiliye ve barbarlk dnemi diye ad-


landrlan slam ncesi dnemin yceltilir olmas ve neme
kavuturulmas, (bugn artk) dindar kafa yapsndaki Araplarn
bile zndklkla (dinsizlikle) sulandrmadklar bir davrantr." 2

n.l yazar Taha Hseyin ise daha 1933 yllarnda Al Hamish al-
Sirah adl kitabnda bu tezi savunur olmutur.
Arap yazarlarnn byk ounluu eitim sisteminde esas itibariyle
Arabn slam ncesi ve slam sonras 'tarihinin bir btn olarak ele
alnmas gereine inanmlardr. Eskiden sadece slam sonras tarihin
nemine yer verirlerken ve slam ncesi dnemi Cahiliye dnemi olarak
nemsiz sayarlarken, bugn artk bu gr terk etmiler ve slam
yaam ierisinde Arap esinin roln n plana alr olmulardr. Arap
tarihi reniminde nemli olan dnemler slam ncesi dnem ve slam
sonras dnem olarak ayr ayr, fakat ayn arlkta olmak zere ele
alnr. Btn bu dnemler boyunca Yakndou blgelerindeki uygarlk
gelimelerinin tek yaratcs ve yapcs olarak tarih kitaplarnda sadece
Araplar gsterilir. 3
Oysa ki, Trk eriats ve siyasetisi bugn Trkn slam ncesi
ve slam d tarihi olmad yalanlaryla yeni kuaklar uyutur.

2 A n w a r G. C h e j n e , "The U s e of History by Modern A r a b Writers", in The Middle East


Journal, 1969, c. 14, s;ayi 4. s.382-396.
3 rnein, M u h i b al-Din al-Khatib, Inijah al-Mavjal al-Bashariyyah fi Caziral al-Arab.
Kahire, 1926; A l i Nasr al-Din, Hadisat al-Arab, Beyrut, 1946; M.J. B a y h u m , al-Arab
Kable al-lsldm Ve'Baduhu fi FUustin. Sidon, 1952.

490
I) SLAM NCES ARAP TARHN MLL GURUR
UN S UR U. YA PAN A RA P MLLYETS

Milli benliini glendirmek bakmndan Arap milliyetisi slamdan


nceki Arap tarihini ve yaantsn fevkalade nemli ve zengin bulur ve
deerlendirirken bunu iki bakmdan yapar. Bir kere slam ncesi
dnemde kendi z kaynan ve hayata k noktalarn bulur ve bunda
kendi milli hasletlerini ve meziyetlerini arar ve bununla gurur duymaya
alr. kincisi, slam dininin varolu nedenlerini slam ncesi Arap ta-
rihinden karr ki, bu da onun iin dier bir gurur kaynadr. Bylece
slam yaratan gcn slam ncesi Arap uygarl olduunu dnerek
Arap milliyetiliini slam ile badar ekle sokmaya urar.
Araba gre slam, Arabn kendi z dinidir, kendi geleneklerinin ve
niteliklerinin var kld dindir ve dolaysyla kendi milli benliinin
gelimesinde balca bir faktrdr. Bu bakmdan Arap milliyetisi iin
slam ncesi Arap tarihini benimsemek ve bununla milli duygulan
gelitirmek slama aykr deil, aksine slamn gereklerine uygun bir
eydir. Dier yandan "Cahiliye" dnemi diye adlandrlan dnem,
aslnda geri ve ilkel bir dnem deil, aksine fevkalade parlak bir uy-
garlk dnemidir; z ve z Arabn yaratt bir uygarlk dnemidir. Ve
byle olduu iindir ki, slam doabilmitir. Dnd ve savunduu
tez budur.

A) "Cahiliye" Diye Gsterilen Dnem


Aslnda "Uygarlk" Dnemi

Arap milliyetisine gre Arabn slam ncesi tarihi, sanld veya


gsterilmek istenildii gibi "Cahiliye" dnemi olmamtr. Aksine, par-
lak bir uygarlk dnemi olmutur. slamdan nce Arabn vnlecek,
gurur duyulacak bir uygarl vardr ve var olduu iindir ki, slam dini
doabilmitir. Eer bu dnem gerekten ilkel, geri ve uygarsz bir
dnem olmu olsayd slam diye bir ey ortaya kmazd. Fakat eitli
nedenlerle slam ncesi Arap yaants ilkel gsterilmek istenmi ve bu
dneme "Cahiliye" dnemi denmitir.

491
1) slamdan nceki Arap Tarihinin "Cahiliye" Devri
eklinde Gsterilmesine Kar
Yazar ve dnrlerin bugn artk "yalan" olarak tanmlar olduklar
bir husus vardr ki, o da slamdan nceki Arap tarihinin belli bir gayeye
hizmet maksadyla kt ve ilkel gsterilmek istenmesidir. Bu yazarlara
gre Muhammed'den nceki Arap yaantsn kt veya Muhammed'in
doduu ve peygamberlik grevini yerine getirdii dnemdeki toplum
artlarn ilkel artlar eklinde gsterenler gereklere tamamen aykr
hareket etmilerdir. Bu dnemi "Cahiliye" dnemi eklinde gsterenler
Muhammed'in hayatn ve faaliyetlerini, gerek onun zamannda ve gerek
o ldkten sonra nakledenlerdir. Bu yalanlarn btn sorumluluu onlara
aittir. Zira Muhammed'in yaptklarn olduundan ok farkl ve cazip
gstermek ve Muhammed'i yceltmek gayesiyle Muhammed'in
yaad ve iinden kt ortam kt ve karanlk gstermek onlara
uygun gelmitir. slam ncesi Arap yaantsn ne kadar geri
tanmlarlarsa Muhammed'i ve onun yaptklarn o derece makbul
klabileceklerini sanmlardr. Bundan dolaydr ki, "Cahiliye" dnemi
diye bir dnem tasvirine girimiler ve bu dnem esnasnda Arabn bil-
gisiz, ahlaksz, kltrsz ve hatta hayvanlardan da aa bir yaant
ierisinde bulunduunu sylemilerdir. Bu gayretlerini ylesine m-
balaaya bomulardr ki, Arabn slamdan nceki btn dnemler bo-
yunca ne bir devlet kurabildii ve ne de bir uygarlk yaratabildii
kansn uydurmulardr. Onlara gre slam ncesi dnemde Arabn ne
bir edebiyat ve ne de bir hayat anlay olmamtr. 4
Arap milliyetisine gre slam ncesi dnemde Arabn stn uy-
garlklar olmutur ve bunun byle olduu tarihi olaylarla ve delillerle
ortaya koyulmutur. Ve bu delillerin banda Kr'an gelmektedir.
Muhammed'i olduundan farkl, stn ve baarl gstermek iin "Ca-
hiliye" dnemi diye anlatlmak istenilen dnem aslnda Arabn
"Gm" dnemidir. 20. yzyln ikinci yars ierisinde en nl
Arap yazarlar ve rnein Abd al-Rahman al-Bazzaz ve M u h a m m e d
zzet Darvazah, Kur'an'dan alnma hkmlere dayanarak ve bunun

4 Abd al-Ralan al-Bazzaz, On Ab Ntriontli.m. Lodon. 1965, s.38.

492
yannda dier kaynaklara inerek bunun byle olduunu ispata
almlardr. zellikle M u h a m m e d zzet Darvazah 1946 ylnda
yaymlad Al-Arab Va'l Urubah adl kitaplarnda Kr'an'dan ayetler
vererek Arabn slam ncesi yaantsnn ilkel ve uygarlktan yoksun
olmadn ispat etmitir. 3
Arap milliyetisi, Arabn Asurler ve Babilonyallar dnemine
inen eski uygarlklarn ele alarak bunlarla gurur duyar; bu uy-
garlklar rnek vermek suretiyle "Cahiliye dnemi" uydurmalarn
rttn ve bylece tarihi bir gerei gn na kavuturduunu
sylemekle vnr. 6 al-Bazzaz yle der:

"(slam ncesi dnemde) Yemen'de kurulan eski Arap uy-


garlklaryla... gurur duymaktayz. slam ncesi bu uygarlklarla
vnmenin slami duygularla atr bir yn yoktur... Cahiliye
dneminin iyi gelenekleri slamdan sonra da var kalmtr..." 7

Zamanmz Arap yazarlarnn ve dnrlerinin kendilerine


balca ama edindikleri hususlardan biri de slam ncesi Arap.ede-
biyatn inceleyip o dnemin kltr zenginliklerini ortaya koymak ve
bylece slam ncesi Arap stnln ve yeteneini bugnk
kuaklara tantmak ve bununla gurur yaratmaktr. Bu yazar ve
dnrler arasnda Arabn slam ncesi yaantsn ve mesela put-
perestliini kmseyenler ve bu dnemi dinsizlik dnemi olarak
ktleyenler oktur. Fakat buna ramen ve srf Arapllk benlii
gelisin ve zengin bir gemiten manen yararlanlsn diye her trl
gayreti sarf ederek slamdan nce Arap tarihini deerlendirmekten
geri kalmazlar. 8

5 M u h a m m e d tzzal Darvazah. Asr al-Nabi, Danascus, 1946; yine ayn yazarn al-Aab
Va'l Urtbal. Dimaskl. 1959-1960. Ayrca bkz. Abd al-Rahman al-Bazza. af!e. s.38-39.
6 M. al-Bazzaz. age. s.38.
7 M. al-Bazzaz. age. s.38-39.
8 Bkz. Nabih A. Fares-M.T. Hseyin, The Crescet i Crisis. Universilv of Kansas Press.
1955. s. 150.

493
2) "Islan ncesi Dnemde Arap Gelimemi ve Medeniyet
Yaratmam Olsayd slam ve Onunla Birlikte
slam Sonras Baarlar Domazd" Fikri
Zamanmzn Arap yazar ve dnrlerinin birou, st kapal
cmleler ve fikirlerle unu anlatmaya alrlar ki, slam sonras
gelimeler ve baarlar Tanr'nn eseri olarak cleil, Arabn slamdan
nceki uygarlnn ve baarlarnn bir sonucu olarak domutur.
slamn ksa bir sre ierisinde gelimesi ve yaylmas ve askeri, siyasi
ve sosyal sahalarda aamalar yapmasnn nedenlerini Tanrnn mu-
cizesinde, Tanr'nn bunun byle olmasn istemesinde deil, Arabn
slam ncesi kklerinin zenginliinde, uygarlnda aramak gerekir:

"Eer temel mayalar salam olmam olsayd ve eer ecdattan


gelme yetenekleri (ruh yaplar) salam ve kendine z nitelikte ol-
masayd, bu kadar ksa bir zaman ierisinde Araplarn, gerek
sava alanlarnda, gerek siyaset ve hukuk gelimelerinde, sanatta,
edebiyatta ve sosyal dzen ve hayatn dier safhalarnda, bylesine
byk iler baarmalar eyann tabiatna aykr olurdu." 9

Arap yazarlara gre eer slam ncesi Arap uygarl olmam ol-
sayd yle bir iki kuakta Araplarn Ebu Bekir veya Ebu Ubeyda, Saad,
Halit bn Abbas, Ebu Dur, bn Mes'ut gibi byk dnr ve kah-
ramanlar veya kadnlardan Hatice, Fatma, Aye, Esma ve Hafsa gibi
tarihi ve stn ahsiyetleri (sanki bunlarn peygamber eleri veya kz
olmaktan ileri giden zellikleri ve deerleri varm gibi) karmalar
mmkn olmazd. slamdan nce byk bir uygarla ve uygarl ya-
ratan ahsiyetlere sahip olduklar iindir ki. slam sonrasnda bu byk
ahsiyetler zincirini devam ettirebilmilerdir. Tabiat ayrca Araplara
yenilikler yaratmak, icatlarda bulunmak ve gelimek iin gereken ye-
tenekleri vermitir. 1 0
Yazara gre Muhammed'i Araplar arasndan km olmas bir
tesadf deildir. Peygamberin Araplar arasndan kmasnn ne-
denini, Arabn bu eski uygarlnn varoluuyla aklamak gerekir.

9 al-Bazzaz, c>e. s.39.


10.4y// yerde.

465
Eer slam ncesi Arap uygarl olmam olsayd, Muhammed gibi bir
kimse ortaya kmazd. Arap milliyetisinin gr yine odur ki, bir ulu-
sun uygarlk seviyesini, onun diliyle lmek mmkndr." Zengin bir
dil, zengin bir edebiyat yaratan uluslar uygarla sahip uluslar demektir.
Uygarln varln tanmlayan ey dil kstasdr. Zengin bir dil zengin
bir uygarlk demektir. Araplarn slamdan nce fevkalade zengin bir dili
ve edebiyat olmutur. O halde slam ncesi dnemde Arabn ilkel ve
geri olduunu iddia etmek uygun olmaz. Bir Arap yazar yle diyor:

"Tarihi bir kenara brakacak ve sadece dil ve edebiyat esine gz


atacak olursak, unu aka mahede ederiz ki, slamdan nce
Arap dili ylesine byk bir ilerleme safhas kaydetmi ve Arap
edebiyat ylesine olgun bir seviyeye erimitir ki, bu olay Arap
toplumunun o dnemlerdeki ilkel ve sanattan yoksun olduu id-
dialaryla badatrmak mmkn deildir... Zira dil bir ulusun
fikri hayatnn en ak bir iaretidir; o toplumun gelime
kstasdr. Arap dilinin bylesine mull ve kompleks bir
gelime seviyesine erimi olmas keyfiyeti Arap toplumun fev-
kalade ileri bir seviyede olduunun delilidir. Ve nitekim Kr'a
dahi Araplarn konuma sanatnda, fikirleri izhar ustalnda ve
belagata ballklarnda ne derece stn olduklarna tanktr. Bu
ise ancak ve ancak fikren ilerlemi toplumlar iin bahis konusu
olabilecek bir eydir... Arap, hatta Arabn bedevisi,.eski bir uy-
garln mahsuldr." 1 2

3) Ahlaki Yaam Bakmndan da "Cahiliye" Dnemi


Araplarnn, slama Geiten Sonraki Dneme Oranla Daha
Kt Durumda Olmadklar Griiii:
Yukarda grld gibi, slamdan nceki dnemin, sanld ve
gsterilmek istenildii kadar ilkel ve geri olmadn ve bu dneme "Ca-
hiliye" adnn verilmesinin hata saylacan syleyenler herkesten nce
bizzat Arap yazarlardr. Ve bu kyaslama sadece yukarda belirtilen hu-
suslara zg deildir. Yaamn her noktas itibariyle slam ncesi
dnemlerdeki Arap geleneklerinin slam sonrasna gre daha kt

11 Ayn yerde.
12 al-Bazzaz, age, s.40.

465
olmad ve hatta baz konularda daha da iyi olduu kabul edilir.
rnein kadnn durumu. Abu'l Farac li b. Husayn al-Isfhan'nin nl
yapt Kitb al-Agan'den edinilen bilgilerden ve bu bilgileri dorulayan
dier kaynaklardan karlan sonu udur d, slam ncesi dnemde
Arap kadnnn durumu, slamdan sonrakine gre birok bakmdan daha
iyidir. rnein slamdan nceki dnemlerde kadn, evlenecei erkei
semek ya da kocasn boamak hakkna sahipti. Bunun byle olduunu
bn Hiarn, Selma bin Amr rneini vererek kantlar. Medine'de asil bir
ailenin kz olan Selma'nn, kendi diledii bir erkekle evlenmek ve is-
tedii zaman onu boamak hakkna sahip grndn anlatr. Mu-
hammed'in ilk ei olan Hatice rnei de yukardaki hususlarn
doruluunu ortaya koyan bir baka rnektir. Sylendiine gre, Mu-
hammed ile evlenme istei Hatice'nin kendisinden gelmitir. Her ne
kadar Muhammed ile evlenebilmek iin Hatice'nin, baba muvafakatini
almak durumunda bulunduu kabul edilirse de, bu muvafakati babasn
sarho hale getirerek elde ettii bir. gerektir.
Oysa ki, slamdan sonraki dnemde kad, deil erkeini semek ya
da gerektiinde boamak, haysiyet sahibi bir varlk olarak dahi kabul
edilmemitir. Gerek Kr'an ve hadis hkmleri arasnda kadn
klten, aalatran ve onu "aklen" ve "dinen" yetersiz ve "dn" ker-
tede gsteren niceleri vardr.. 13
Kadnla ilgili slami esaslar, en yetkili kalem olarak belirten mam
Gazali, din emirlerini ele alarak; "Siz (yani erkekler) kadnlarnz ne
zaman isterseniz boayabildiiniz halde onlar sizi boayamazlar; sizin
izniniz olmadan karlarnz dar kmaz, ama siz onlardan izinsiz
kabilirsiniz; hasta olduunuz zaman karnz sizin iin paralanacak ve
zlecektir, ama o ld zaman siz aldr dahi etmeyeceksiniz; o sizin
daima hizmetiniz olacak ama siz ona hizmet etmeyeceksiniz" eklinde
konuurken ayn zamanda yine Kr'an ve hadis hkmlerinden der-
lemi olduu esaslara dayanarak kadnn hakaret edilmesi gereken bir

13 Kadnn aklen ve dinc eksik o l d u u n a dair hadis iin bkz. Scll-i Buhar Muh-
tasar, Tecrid-i Sarih Teccmesi, D i y a n e t leri Bakanl Yaynlar, 3. b a s m . An-
kara, 1970. c. 1, s . 2 2 2 vd. Bu konudaki Kr'an ayetleri, hadisler ve bunlarn y o r u m u
h u s u s u n d a bkz. Gazali, lly Ulmi'd-din. eviren Ahmetl Sedarolu, Bedir
Yaynevi. stanbul. 1975, c.2, s.59-156.

496
varlk olduunu ortaya koyar. Bu arada, "Bakalarnn arasnda faziletli
kadn yzlerce karga arasnda karn beyaz lekeli bir karga gibidir"
eklindeki hadisi ne srerek, kadn iin faziletli olmak diye bir eyin
dnlemeyeceini syler. Mslim'den kard ve Eb Hreye'den
naklen gelen "Namaz klarken nnzden kadn, maymun ve kpek
geerse namaznz bozulmu olur" eklindeki hadisi okuyucusuna zevk-
le sunar. K. 2 Bakara Suresi'nin 282. ayetindeki "ki kadnn tanklnn
bir erkein tanklna" denk olduuna ya da K. 4 Nis Suresi'nin 34.
ayetindeki "erkein kadna stn yaratldna" dair hkmleri sadece
bir iki rnek olmak zere belirtecek olursak, slamdan sonra kadnn ne
kerteye indirilmi olduunu anlarz. Bundan dolaydr ki, "Cahiliye dev-
rinde her ey ktyd ve slamla birlikte bu her kt ey dzeltildi"
eklindeki iddialar ciddiye almamak gerekir. Arap yazarlarn
birounun dnd de budur.
te yandan salk ve hastalk konularnda da Cahiliye dnemi
Araplarnn bilgili davrandklar anlalmaktadr. rnein Cahiliye
dneminde baz hastalklarn sari olabilecei ve sirayet edebilecei
kabul edilirken, slam bu inancn yanl olduu kuraln getirmitir.
Cahiliye dneminde sari hastalklarn "Tanr etkisi olmadan" ve daha
dorusu "temas yoluyla" sirayet edebilecei kabul edilirken, bu eski
Arap inann Muhammed "Hastalk sirayet etmez, Tanr isterse eder"
eklindeki hadislerle deitirmitir. Muhammed'e gre hastalk denilen
ey gnahlarn kefaretidir, suu ve gnahlar rter. Onun rettiklerine
gre; "Mslmana fenalk, hastalk, keder, hzn, eza, i sknts arz
olmaz; ancak (Tanr) bu musibetlerden birisi sebebiyle o Mslmann
sularn ve gnahlarn rter ve bastrr."
Muhammed'in yerletirmi olduu hadislere ve slamn temel din ku-
rallarna gre hastalk kiiyi Tanr indinde derece bakmndan yceltir,
gnahlar dker; hastalk atei ne kadar yksek olursa gnahlar o kadar
ok km olur; hastalk cennete gitmenin en gvenilir bir yoludur, veba
hastalna yakalanan Mslmanlar iin bundan daha byk mkfat ola-
maz, zira veba sonucu len Mslman Tanr yolunda lm saylr (tpk
Tanr yolunda cihata kp da lenler gibi). Veba hastal Mslmanlar
iin "ahadet" anlamnadr, sarlk hastal miktoptan, pislikten ve

497
bakmszlktan deil, "nazar"dan,.gelir, Tanr'nn ifasndan baka ifa
yoktur. Tkrk karm ey en iyi ifadr, hastalk inananlara sirayet
etmez, ama develerde eder vb. esaslar hep slamn getirdii esaslardr. 14
Grlyor ki, ilmin ve tbbn "sirayet eder" diye tanmlad has-
talklar "sirayet etmez" eklinde gstermeye alan zihniyet slamla
birlikte gelmitir. Daha nceki cahiliye dneminde Araplar hastal
bir afet gibi bilirlerken ve sirayet edebileceini dnrlerken, slama
girdikten sonra bunu benimsemez olmular ve salk tedbirlerini dine
aykr eyler olarak grmeye balamlardr.
te slam ncesinin bu ve benzeri rneklerine dayanarak Arap
milliyetisi, "Cahiliye" dneminin gerekten byle olmayp, aksine
vnlecek bir dnem olduu fikrinden hareketle, Araplk duy-
gularn mterek eski tarih anlaryla glendirmek isler. Bizim
eriatmz ise, Trkn eski tarihini azna bile almaz.

B) "Arapay" ve "Arap Tarihini"


Din Unsurunun stnde Tutma Eilimi

Mslman Araplar Mslman olmayan Araplarla (zellikle


Hristiyan Araplarla) kaynatrmak ve birletirmek amacn gdenler
Arap dilini ve Arap tarihini milliyetilik duygularnn temeli yapmaya
almlardr. Sti al-Husr, bu eilimin en gliilerindendir. Arap mil-
liyetiliinin teorik ve ilmi temellerini gelitirmek konusunda Sat al-
Husri'nin fikirleri arlk arz eder. 20. yzyln ikinci yars ierisinde al-
Bazzaz Arap milliyetilik eilimlerine ne g saladysa, al-Husri de 20.
yzyln ilk yars ierisinde ayn nitelikte bir katk salamtr, al-
Husri'nin zellii, Arap milliyetiliini, slami e dndaki elere ve
zellikle dil ve "mterek tarih", yani Arap tarihi elerine da-
yandrmasdr. O, Arap milliyetiliini Arap ulusunun sosyal ve eko-
nomik bamszlna ve milli benlik ve milli bilin esaslarna gre

14 1 4 0 0 yl ncesinin bu inanlarn 21. yzyla y a k l a t m z u d n e m d e T r k i y e


Curohuriycti'nin D i y a n e t leri Bakanl, T r k yurttalarna anlatmak ve kabul e t -
tirmekle meguldr. Yukardaki ve buna b e n z e r dier hadisler iin bkz. bu
b a k a n l n devlet p a r a s y l a y a y m l a d Salil-i Buhar...'nin, Ankara, 1973, c.12,
s.61-66, 84 ve 1971, c.9. s.206-207; 1970, c.8, s.292.

465
oluturmak istemitir. Bu bakmdan al-Husri'nin Arap milliyetiliinin
gelimesinde ok nemli ve zel bir etkisi ve arl olmutur. 1 5
Eitimini Trkiye'de (stanbul'da) yapm olmasna, Osmanl bilinciyle
yetimi bulunmasna ve Osmanl devletinde nemli grevlere ge-
tirilmi olmasna ramen, daha sonralar "Ben iliklerime kadar Arcbm
ve biinin kalbinde Araplk imanm yrtrm" diyen bu yazar,
1937'lerde milliyetilik anlayn esas itibariyle dil ve tarih zenginlii
elerine dayandrrd; "din birlii" esine nem vermezdi ve ayn dine
mensup olanlarn milli bir ruh ierisinde milli bir toplum meydana ge-
tirebileceklerine inanmazd. nk bir kere iinde yaad Osmanl
toplumunun (Trk ve Arap elerin birbirlerine olan husumetleri
bakmndan) ortaya koyduu manzara din birliinin mtecanis bir top-
lum yaratmayacan aka gstermekteydi. Bundan baka bir de
Mslman Arap ile Mslman olmayan Arabi, din ayrlna ramen,
milli bir bilin altnda toplayan eler vard ve bu elerin banda
mterek dil ve slam ncesine inen mterek bir tarih vard. Ona gre,
Arapllk ruhunu canlandran ve Arap birliinin ve milliyetiliinin
olumlu sonularna varmasn salayacak ey dil ve mterek tarih
eleriydi: "...Bir ulusu yapan ve milliyetilii yaratan temel ey dil
birlii ve taril birliidir. nk bu iki e de beraberlik, duygularda ve
eilimlerde beraberlik sonucunu dourur... ki bu da topluma tek bir ulu-
sun evlatlar olduklar ve bylece dier uluslardan farkl bulunduklar
duygusunu verir..." Dil esine verdii nemi 1928 yllarnda iyice
gelitirmeye alr: "...nsanlar birbirlerine balayan en nemli ma-
nevi g dildir... unu sylemek mmkndr ki, uluslar birbirinden
farkl klan ey dildir ve uluslarn yaantlar her eyden nce di!
esine oturmutur...", "...Dil, bir ulusun hayat ve ruhudur; mil-
liyetiliin kalbi ve belkemiidir... ve en nemli zelliidir" 16 der.
Arap birliine btn varlyla inandn ve Arapllk davasna
15 Bu k o n u d a H. Derveze'nin u iki kitabna baknz. H. Darwaza, ma'al-Kavmiyya al-
Aabiyya. Kahire, 1957 ve Fi l-Talhkif al-Kavni, 1960. Birinci kilab T r k e
bal "Arap Miliiyetiliiyle"dir. Bkz. s.11. 12: ikinci kitap "Milliyetilik Eitimi
z e r i n e " baln tar.
16 Sati al-Husri'nin bu szleri iin bkz. William L. Cleveland. The Making tfan Arab
Nationalist; Ouomanism and Arabian in the Life and Thought of Sati al-Husri. Prin-
ceton University Press. 1971. s.100.

499
almann her Arap iin kutsal bir grev olduunu sylemekten
bkmayan ve Arap halklarnn kendi mevcudiyetlerini devam et-
tirebilmeleri iin Arap birliinin art olduuna inanan St al-Husri 1 7
milli beraberlik ve milli ruh iin din birlii esinin yeri ve nemi
olmadn ve din ayrlna ramen Arapa konuan (ve lkesinde otu-
ran) her insann Arap saylacan belirtir.

"...Arap lkelerinin insan olmann kstas dildir ve her kim ki


Arapa konuur ve bu lkelerden birinde oturur, o kii, dini ve
etnik menei veya ailevi gemii ve nfus kdna gre va-
tandal ne olura olsun A r a p t r . . . " 1 8

Grlyor ki, al-Husri, bizim nl milliyetimiz Ziya Gkalp gibi,


fakat bu forml Arabn iine gelecek ekilde daha iyi bir temele otur-
tarak ilemeye almtr. Ziya Gkalp; "Trkm diyen herkesi Trk
saymak gerekir" derken ve bu formln izah zmnnda "hars birlii"
esini n plana alrken, Arap milliyetisi al-Husri, esas itibariyle dil
esini su yzne karmtr. Ona gre, "...Arapa konuan herkes
Araptr". 1 9
Bundan dolaydr ki, al-Husri Arapa konuan btn halklar tek bir
ulus olarak tanmlamaktayd. Daha 1950'lerde Kahire'de yle diyordu:

"...unu daima iddia etmemiz gerekir ki, Suriyeliler, Irakllar,


Lblanllar, rdnller, Hicazllar ve Yemenliler, hep bir ulusun,
Arap ulusunun halklardrlar.. ." 2 0

1) Arapllk Duygusunu slamclk Duygusunun


stnde Kabul Eden Eilim
Arapll "her eyin dnda ve stnde" bir deer olarak gren al-
Husri, Arabn slamiyetle olan ilikisini zel bir eletiri konusu haline
getirir ve Arapll slamdan ayrarak Arap milliyetiliini ve Arap
birliini slamclk ve slam birlii dnda iler. Ma'hiya cl-Kavamiyya
17 Bu szleri 1944 ylnda tekrarlamaktayd. Bkz. W . L . Cleveland, age, s.120.
18 W . L . Cleveland, age, s. I I 8 .
19 Bu pasaj iin bkz. ali al-Husr, Al Qawniyyal al-Arabiyyah, Beyrut, 1961, s.84-87.
Ayrca b k z . W . L . Cleveland, ge, s. 127.
20 VV.L. Cleveland, age. s. 138.

500
adl kitabnda 21 al-Kavakibi. Muhammed Abduh ve Rasit Riza gibi Arap
dnrlerinin tezlerine dayanarak, fakat fazla teorik tartmaya giri-
meden Arap milliyetiliini laiklik esaslarna gre srdrmek eilimini
aklar. Ona gre Arabn slamdan nce nemli bir uygarl vardr; bu
uygarlk btn Arap toplumlarnn mirasdr ve Araplar bu slam ncesi
uygarlkla gurur duymaldrlar. Bu uygarln belkemii de Arapadr. 22
Arapllk duygusu slamn dna ve stne karlan Hristiyan
Arap ile Mslman Arabn ayn amalarda ve milli birlik ierisinde
kaynamalar g deildir. 1951 ylnda yaymlad bir kitabnda, 2 3
Araplar birbirlerine yaknlatran ve kenetleyen gcn dorudan
doruya Araplk duygusu olduunu ve Araplln ne gemite ve ne de
halde herhangi bir zmreye veya dine zg bir ey olmadn anlatr.
Ona gre Mslman Arabi Hristiyan Arapla ayn milli duyguda ve ruhta
birletiren ey din deildir; daha dorusu slam deildir. slamn da
dnda ve stnde gerekler ve deerlerdir. (rnein Arapllk bilinci,
Arabn slam ncesine inen eski tarihi ve uygarl ve mterek dili vb.)
Bu grleri savunan phesiz ki, sadece Sti al-Husri olmamtr.
Ondan nce ve ondan sonra da bu grleri en ateli ekilde savunanlar
oktur. Bundan nceki sayfalarda da grdmz gibi, slamclk (ve
Panislamizm) siyasetine sarlm olan Arap dnrler ya da yazarlar
ve devlet adamlar bile, gnllerinin derinliklerinde, Arapll,
slamcln ok stnde tutmulardr. Daha 1940'larda bir Arap yazar,
btn bu duygulara tank olarak yle diyordu:

"Bugn, Arap milliyetilii ve (Arapllk) bilinci... slamclktan


(yani iinden km olduu kaynaktan) on kez daha koyu ve
daha iddetlidir." 2 4
21 Sati al-Husr, Ma'hiya al-Kavmiyya?, 2. basm, 1963, s.252. H e r ne kadar bu kitabn
ilk basm 1959 ylnda yaplmsa da ve her e kadar Sati al-Hus'nin 20. yzyln
ilk yarsn aan yaynlar varsa da, onun asl temel dnceleri 20. yzyln ilk
yars ierisinde belirmitir. Bundan dolaydr ki, al-Husr'yi bu yzyln ilk
yarsndaki d n e m i n nemli dnr olarak kabul etmek ve ikinci yarya e g e m e n
al-Bazzaz'la ayn arlkta kabul etmek m m k n d r .
22 Sati al-Husr, Ma'hiya al-Kavmiyya? (Milliyetilik Ne D e m e k t i r ? ) , 2. basm, Beyrut,
1963, s.252. Y u k a r d a k i pasaj, W.L. Cleveland'dan alnmtr. Bkz. age. s.122.
23 1951 'de y a y m l a n a n bu kitabn 1961 ylnda 4. basm yaplmtr. Sati al-Husr, al-
Uubah Bayii Du'Atilla ve M'adiha. Arabism Between Its Proponents and Its Ana-
gonist, Beyrut, 1961, s. 124-125; W.L. Cleveland,.age, s. 126.
24 H.I. Katibah, The New Spiril in Arap Lands. New York, 1940, s.38.

501
2) "Hristiyan ve Mslman Arabi Birletiren ey
Di Deil, Dil ve Tarihtir" Tezi
al-Husri'ye gre, slama dahil bulunan eitli uluslar farkl kltre,
geleneklere ve dillere sahiptirler. Fakat din birliine ramen bu uluslar
arasndaki birlik, ayn dili konuan ve ayn mterek kaynaktan
kma olan M s l m a n Arap ile Hristiyan Arap arasndaki birlikten
ok zayf olmutur. Bamszla k a v u m a k maksadyla Hristiyan
A r a p ile M s l m a n Arabn mterek mcadeleye girmi olmalar
bunun delilidir:

"Arap ayaklanmas bize daima hatrlamamz gereken u hususu


gsterdi ki, Hristiyan Arap ile M s l m a n Arabi birbirlerinin
birer paras yapan mterek bir dil, mterek uzun bir tarih ve
i ie girmi bir edebiyat ve kltr vardr ki, bu hibir zaman
Balkan uluslar iin bahis konusu olmayacaktr. Arapa, slam
h e n z ortaya kmadan nce de vard; Arapaya olan ballk
zamanla ve bugn artk Arap ulusuna olan ball kapsar
olmutur, yoksa slam ball deil. Byle bir b a l l k Arap
olmayan slam toplumlarnda grlemez ve esasen bunu bu top-
lumlardan beklemek de dnlemez. Bu itibarla slam birlii
davasn srdrmek Araplar iin hem sonu olmayan ve hem de
kar salamayan bir bo gayrettir. D a h a dorusu slam birlii
davasna ynelmek d e m e k Arap birlii davasndan uzaklamak
d e m e k olur. Oysa ki, Arabn btn gayretlerinin A r a p birliini
salama ynnde olmas gerekir." 2 5

nk ona gre slam birlii fikri Arap birlii fikrinden daha geni
ve onu da iine alr nitelikte bir eydir. Bu bakmdan Arap birliini
gerekletirmeden slam birliini salamann imkn yoktur. Hatta Arap

25 al-Husr'iin bu konudaki grleri iin, 1951 ylnda Kahire'de y a y m l a d , Mu-


hadardt fi- Nushu'ttl-Fkrah . al-Kuvmiyyuh (Milliyeti Dncelerin Gelimesi
zerine Dersler), s . 2 1 7 - 2 1 8 ve yine 1961 ylnda Beyrut'ta yaymlad, Havi al-
Kavmiyyah al-Arabiyyal ( A r a p Milliyetilii, s. 138-139) adl eserleri; W.L. Cle-
veland, age, s.51.

502
birliine kar olanlar aslnda slam birliine kar gelmektedirler. Btn
bu grleri ve abalar ierisinde al-Husri, Arap birliini slam birliine
erimenin en nemli ilk safhas olarak tanmlam ve bu suretle slam
birlii davasna saplanm olanlar bile her eyden nce Arap birliine
yneltmeye almtr. Buna mukabil, Arap birliine inanm olup da
bu davay gerekletirmeye gayret edenleri hibir zaman slam birlii
mcadelesine tevik etmemitir. nk inanc slam birlii ynnde
deil, sadece Arap birlii ynndedir. Bu konuda yle diyordu:

"...Ben ahsen slam lkelerinin birleebilecekleri ihtimaline


inanmadm, buna mukabil Arap uluslarnn birleebileceklerine
inanan (bunu isteyen) kimselerden biriyim..." 2 6

Al-Husr'ye gre hilafetin Atatrk tarafndan ilgas Arap mil-


liyetisine, kendi milli benliini dinden ziyade millilikte arama yolunu
amtr. Din denilen ey kii ile Tanr ilikileri demektir; halbuki
vatan btn bir toplumn sorunu demektir. Halifeye ballk fikri ye-
rine vatana ballk fikri hkim olunca, milliyetilik gelimesi daha
da salam bir zemine oturmutur. 2 7

C) Arap Milliyetiliini slam Birliine (Panislamizme)


Gtrecek Yol Olarak Benimseyen Zihniyet

Btn slam lkelerinin tek bir Mslman devlet eklinde


birlemesinin mmkn olmad ve hatta gerekli de bulunmadn
kabul edenler bugn artk ounlukta olmakla beraber, tek bir slam dev-
leti hayalini yaatanlar da yok deildir. Bu birliin sadece Kur'an'm ru-
hunda ve eriat kanunlarnda birleme eklinde olmasn dileyenler de
vardr: Abu Zahrah gibi. 2 8 Bunlar koyu eriat (slamc) diye anlan
kiilerdir. Pratik baz nedenlerle Msrllk veya Araplk duygularnn
hogr ile karlanmas taraftardrlar. "slamc" Mslmanlar esas iti-
bariyle "milliyetilik" eilimlerine kar tutum taknmlardr. Fakat
buna ramen Arap lkelerinin kurtulu ve bamszlklar bahis konusu
26 Bu hususta W . L . Cleveland, age. s. 154.
27 W.L. Cleveland, age, s. 155.
28 Zafar Ishaq A n s a r , age. s. 151.

5C3
olduu srece milliyetilie gz yummann gereine inanmlardr.
Arap lkelerinin bamszla kavumasnn bir aresi gibi grnen
Arap milliyetiliini (ya da Msr milliyetiliini) nnde sonunda Pa-
nislamizme yol aan bir davran olarak hogrr olmulardr. 29

"Arap Birlii" Taraftarlarn "slam Birlii" Taraftarlaryla


Birletiren Ortak Unsur: Araplk Benlii ve Bilinci
slam birlii taraftar olan Araplar, rk, renk, dil ve lke fark
gzetilmeksizin btn Mslman halklarn tek bir vcut ve devlet ha-
linde birlemeleri grndedirler. 3 0
Ne var ki, bu isteklerinin altnda yatan gizli bir gerek vardr;
eitli azlarda eitli ekillerde ifadesini bulmutur ve o da Arabn
kavn-i necip nitelii ierisinde ve onun rehberlii altnda bu birlii
salamasdr.
Arap milliyetilii davasn yrtenler ise genellikle Arap birlii ta-
raftardrlar. Bu itibarla slam birlii taraftan olan Araplardan birok
bakmdan ayrlrlar. Fakat ilgin olan husus odur ki, her iki eilim ta-
raftarlar temel noktada birleirler ve bu temel .nokta ise Araplk ru-
hudur. Btn ayrlklara ramen slam birliini savunanlar, Araplk duy-
gusu ierisinde Arap benliini gelitirici, ykseltici ve mterek bir ruha
sahip klc gayretlere ynelmilerdir. rnein, her iki eilim taraftarlar
Muhammed'in ahsnda birlemilerdir ve onu her ne kadar btn slam
leminin Tanr elisi olarak ve son gnderilen peygamber diye
grrlerse de, esas itibariyle Arap rkndan kma milli bir kahraman
eklinde kabul ederler. 31
Bundan bakrf her iki eilim taraftarlar Kur'an'm Arap niteliinde
mterektirler. Kur'an'n Arapa ve her eyden nce Araba hitaben
inmi olmas onlar ayn gururda ve ayn dncede birletirir.
Arapamn Tanr'nn setii bir dil olmas ve bu nedenle zengin ve stn
bir dil niteliine kavumas ve bu dil sayesinde bir uygarlk doduu ve
"Arap dehasnn" bu suretle filizlenme imknn bulduu fikri her iki

29 bid, s. 19-20.
30 Haze Zeki Nuseibeh, The Ideas af Arab Nationalism, Cornell University Press,
N e w York, 1959, s.91 vd.
31 Nabih, A. F a r i s - M T . Husayn. The Crescent In Crisis, University of Kansas Press,
1955, s.150.

504
tarafn paylat mterek bir fikirdir. Ve yine bunun gibi her iki eilim
taraftarlar mterek bir Arap tarihinin var olduuna ve bu tarihi ya-
panlarn Arap rkndan gelme bulunduuna inanmlardr. slam birlii
taraftarlar nl Arap halifelerinin hatrasn yd ederlerken Arap birlii
taraftarlar ayn ahsiyetlerin Arap rkndan gelme olmasyla vnrler.
rnein Halife mer, bir yandan Arap siyasetinin ve idareciliinin
dehasn temsil edn bir kimse olarak, dier yandan da Arap fetihlerini
baaran bir slam halifesi, bir slam kumandan olarak her iki taraf ayn
sevgide ve hayranlkta birletirmeye kfidir. Sylemeye gerek yoktur ki,
Arap milliyetisi ya da slamclk taraftar iin bir Trk hkmdar ve
rnein bir Mahmut Gaznevi, bir Alparslan, bir Fatih veya Kanuni hibir
ekilde vnme vesilesi deildir. Arap iin nemli olan, Halife Ebu Bekir
veya mer veya Mu'tasm vb.dir. Ayn ekilde Trk milliyetisi veya
Trkn slamcs iin nemli olan da her eyden nce sz konusu ilk ha-
lifelerdir. Bizim eriatmz, Araptan ok daha fazla olmak zere onlarla
gurur duyar. Baka bir deyimle, slamclk ve Arapllk akmlar adeta
birbirinin iine nfuz etmi, birbirine kenetlenmi gibidir:

"Daha ilk anlardan itibaren slamclk ve Arapllk, organik ekilde


ylesine birbiri iine duhul etmitir ki, bunlar yekdieriden
ayrmann imkn yoktur." 32

Hemen belirtelim ki, Arap milliyetilii taraftarlarn slamclk ta-


raftarlarndan farkl klan husus, daha ziyade din esinin n plana
alnp alnmamasnda kendisini hissettirir. Arap milliyetiliini sa-
vunanlar Araplarn bal bana bir ulus olduunu ve bu ulusun ken-
disine has nitelikleri bulunduunu ve bu bakmdan slama dahil dier
halklardan farkl olduklarn savunurlar. Onlar iin nemli olan husus,
her ne vastayla olursa olsun Arap birliini salamak ve dnyevi ve laik
temellere dayanan bir Arap devleti kurmaktr. Bu itibarla din esi onlar
iin bu gayenin gereklemesinde byk nem arz etmez. Onlar iin
slam tarihi aslnda Arap tarihi olarak ve bu tarihi yapanlar da Arap
rkndan gelme ahsiyetler olarak deer ve nem tar. 3 3

32 bid. s. 151.
33 bid. s. 152.

505
II) "NCE ARAP IKARLARI, SONRA
MASLAHAT UYGULAMAS"

Arap dnrlerinin birounun aka kabul ve itiraf ettikleri ey


udur ki, her ne kadar "milliyetilik" ve "Mslmanlk" elime yaratr
gibi grnyorsa da, bu iki kavram, her eye ramen, Arap dnce
hayatnn ve Arap gelimesinin temel elerini tekil etmelidir. Bu
elimeyi yok olur ekle sokmak iin, yani Arap milliyetiliini slam
ile badar hale getirmek ve slam Arap milliyetiliine alet etmek
iin, bata Kur'an olmak zere eriatn tm esaslarn Arabn
karlarna uyduracak hale sokmak, buna gre gereken yorumlar yap-
mak arttr. Bundan dolaydr ki, "nce slam sonra Arap" formln
deil, aksine "her eyden nce Arap milliyetilii ve Arabn kendi z
karlar ve sonra slam" formln benimseyerek eriat dzeninde
buna gre gereken deiiklikler ve gerekirse kaamaklar yapmak
dnlmelidir. 3 4
Arap dnr genellikle milliyeti gayeleri gerekletirmek
maksadyla slam modern artlara uydurmak ve akl kstasna vur-
mak lzumunu st kapal ekilde de olsa, ileri srer. 3 5
Fakat asl zerinde durduu husus "Maslahat" doktrinidir. Bundan
dolaydr ki, Arap milliyetilerinden bir ksm Kallafn "Maslahat"
grne sarlrlar. Bu doktrin Arap milliyetisine, slamn temel
snrlar ierisinde kalmakla beraber, baz geleneksel ve dinsel uy-
gulamalardan syrlma imknn vermekte ve ayn zamanda slama
yeni baz yabanc eler getirme yolunu amaktadr. 3 6
Bu taktiin meruiyetini salamak maksadyla bu dnrler, "Mas-
lahat" doktrinini destekler nitelikte olmak zere gemiten, slamn ilk
dnemlerinden, eitli dnemlerde hkmet etmi halifelerin dav-
ranlarndan rnekler getirirler ve slamn karlar uruna slami pren-
siplerden uzaklalabildiini ve ayn eyin Arap milliyetiliinin zaferi
ve gelimesi iin pekl yaplabileceini ispata alrlar.
te yandan Arap milliyetilii taraftarlar eitli ve farkl davranlar
ierisinde ayn gayeye ynelmilerdir. rnein, sosyalist Arap mil-
34 Bkz. Elie Salem, "Arab R e f o r m s and the Reinierpreatio of Islam", in The Muslim
World, E k i m 1965, c.55, say 4, s . 3 1 I .
35 Ibid, s.212.
36 Ibid, s.316.

506
liyetisi vardr, Marksist Arap milliyetisi vardr vb. Bu davranlar
ierisinde bir ksm slam din olarak ikinci planda tutmulardr ve daha
ok laiklie balanmlardr; bir ksmysa dine kar tutum
taknmlardr. Fakat genellikle u sylenebilir ki, din mlahazalar
dna kma zorunluluu eitli nedenlere dayanr. Bir kere modern ve
gelimi bir uygarln bugnk ileri artlar ierisinde, yer alacak bir
devleti eriat temeline dayandrmann gl gz nnde tutulmutur.
Bu gr taraftarlarna gre slam her ne kadar gemite Araplarn
byk bir devlet ve uygarlk kurmalarna ve erefli bir "maziye" sahip ol-
malarna hizmet etmise de, atk ne bugn iin ve ne de ilerisi iin yeni
ve modern bir devletin var olmasna yarayacak nitelikte deildir.- l7
Bundan baka bir de Mslman Arapla Mslman olmayan Arabi bir
arada ve ayn devlet ats altnda yaatma problemi vardr. Her ne kadar
Arap milliyetilii davasnda Mslman ve Hristiyan Arap yan yana ve
el ele beraberce almlar ve Trke kar birlikte mcadele etmilerse
de, bu ayn beraberlii ve birlii ve mterek ruhu mterek bir devlet
yaps ierisinde devam ettirebilmek iin devletin temellerini u veya bu
dine oturtmamak gerektii kansndadrlar. rnein, slam dinini devlet
dini olarak ngren bir anayasayla kurulacak bir devlette Hritiyan Arap
esinin yer almasnn mmkn olmayacan dnmektedirler.
Bundan dolaydr ki, Arap milliyetilii taraftarlar iin, modern
dnyann bu gelime safhas ierisinde din faktr, devletin temeli
yaplmamas gereken bir eydir.
imdi siz yukardaki tutumu, bizim eriatnn Trk dman tu-
tumu ile karlatrnz. Mslman olmayan Trk, Trk telakki et-
meyen ve "Trk Trk yapan slamdr" diyen zihniyet, slamdan
nceki Trk tarihini elbette yok farz edecektir ve nitekim yzyllar bo-
yunca yapt gibi bugn de yok farz etmektedir.
Atatrk inklaplarnn ve Atatrk'n Trke Trklk benliini ve slam
ncesi talihini belleten gayretlerin oluumundan az bir zaman gemi
olmasna ramen bugn hl Trkn slam ncesi yaantsn "kfirlik"
eklinde gren ve hatrlanmamas gereken bir kaynak olarak
deerlendiren olumsuz bir zihniyet vardr ve bu zihniyet resmi ve gayri
resmi organlar eliyle gelitirilmektedir. Devlet dahi buna alet olmaktadr.

37 Fais-Husayn, uge, s. 153.

507
N C KESM
ARAPLIK BLNCN ETM YOLUYLA
G L E N D R M E SYASET

Arap lkeleri, zellikle u son 50 yl boyunca Araplk bilinci ve


milliyetilik duygularn eitim yoluyla glendirmeye almlardr.
Arap ocuunu daha ilkokuldan itibaren, Arap halklarm ise her ya iti-
bariyle ve eitli yollardan (cami, televizyon, radyo vs.) ve her kay-
naktan (slam ncesi ve sonras Arap tarihi, slam d eler) ya-
rarlanarak yourmaya uramlardr. 1
Arap milliyetisine gre milli benlii canl tutmann tek yolu
eitimdir. Fakat eitim, hem slam dinini Araba zg ve onun ulusal
dini olarak gsterecek ve hem de Arap tarihini (yani slam ncesi ve
sonras Arap tarihini) slam tarihi ekline getirecek nitelikte olmaldr.

I) SLAMI ARABA ZG DN NTELNDE TUTARAK


ARAPLIK BLNCN GLENDRME USUL

Arap milliyetisinin gr odur ki, slam tarihi ierisinde Araplk


bilinci, slam dininin Araplara zg bir din olarak Araplarn elinde tu-
tulabildii sre boyunca gl kalabilmitir. Buna karlk Araptan
baka eleri slamla kaynatrmaya altka Araplk benlii, yani
millilik bilinci gerilemitir. slamn ilk olarak ve Araba zg bir din
eklinde yerletii ve Arap ftuhatna ara yapld dnemlerde
Arapllk duygular ve Arap milliyetilii gelimi ve Emeviler
dneminde en gl noktasna erimitir. Fakat Emeviler dneminin
sonlarnda ve Abbasiler dneminde, yani Panislamizm ruhu ve duygular

1 Fais-Husay, age, s. 153.

508
iinde Arapllk bilinci yava yava zayflam ve Arap millilii slam
mmetilii ierisinde erimitir.- slam yaamnda Araptan baka
elerin arl ve etkisi egemen olmutur. Bununla beraber Arapllk
bilincini her eye ramen srdrecek bir ortam var olabilmitir; bu
ortam yapan ve yaatan ey, bir yandan slamn Arap niteliinde kal
(Arap tarihinin ve geleneklerinin dini olmasyla oluan nitelik) ve dier
yandan da Araptan baka elere ve zellikle Trke kar gelitirilen
husumet havasnn canll olmutur.
Ve ite bu sayededir ki, yzyllar boyunca ve yabanc egemenliine
ramen Arapllk bilinci yok olmam ve unutulmamtr. 19. yzylda
Arap milliyetiliinin canlanmas slam dininin her eyden nce Arap-
lara zg ve Arap tarihinden ve geleneklerinden kma bir din eklinde
gsterilmesi suretiyle olmutur. 19. ve 20. yzyllarda Arap dnr ve
yazarlar bir yandan slam dinini Arap dini olarak gstermek ve dier
yandan Trk dmanl duygularn alevlendirmek (ve bylece Arabn
btn geriliklerinin sorumluluunu Trke ykleyerek Araba "kendi ken-
dine gven besleme alkanln kazandrmak") suretiyle Arap mil-
liyetilii davasn oluturmulardr. Baka bir deyimle, slam dini
Arap iin milliyetilik arac olabilmitir; fakat hibir zaman Trk iin
bu ii grememitir. Aksine, Trk bakmndan slam, Trklk duy-
gularn ve milliyetiliini sndrmekten baka bir ie yaramamtr.
Bundan dolaydr ki, Arap eitimcisi Arap milliyetiliinin en
salam temelini kendi insanna slam hakknda geni ve derin bilgiler
vermekte ve onu mmkn olduu kadar din iinde yourmakta bulur;
nk bilir ki, slam retmek ve sevdirmekle Arapll en iyi
ekilde kkletirmi olacaktr. Sadece kendi insan bakmndan
deil, fakat A r a p olmayan Mslman elerin de Araplamas ve
Araplara dnk eilimlere saplanmas iin din eitiminin dier
lkelerde ve zellikle Trkiye'de n plana alnmasnda karlar bu-
lunduunu unutmaz. Din eitiminin ders programlarna alnmasn sa-
vunan eriatlarmzn pek ounun arkasnda Arap destei ve
paras olduunu bilmek gerekir.

2 Bkz. H.l. Katibah, The Ne ir Spiril in Aral) Lands, N e w York, 1940. s.37 vd.

509
11) SLAM TARHN ARAPLIK TARH EKLNE SOKARAK
ARAPLIK BLNCN VE BENLN YOURMAK

Araplk duygularn ve bilincini kabartmann eitim yoluyla


mmkn olduuna inananlar zellikle slam tarihini Arap tarihi klna
sokmak isterler. Bu dncenin babaln 1921'lerde Sat al-Husri
yapmtr: "Arap birliini gerekletirmek iin yaplmas gerektiine
inandm ey, Arap milliyetilii duygularn kabartmaktr" derdi ve
derken de bunun eitimle salanmas gerektiini belirtirdi. Eitimden
maksat tarih bilgisiydi. Fakat bu eitimin slam tarihi olarak deil,
dorudan doruya Arap tarihi olarak ayarlanmasn isterdi. nk aksi
takdirde Arap birlii gayretlerinin farkl ynlere srklenebileceim ve
Arap birlii inancn zedeleyebileceini dnrd. Irak'ta eitim ba-
kanl yapt yllarda (yani 1921-1923) okul programlarn buna gre
dzenlemiti: "Arap ulusu tarihi (yani slam ncesi ve sonras itibariyle)
tarih eitiminin temel kk olmaldr..." derdi.-' Abd al-Rahma al-
Bazzaz, u son 15 yl boyunca aa yukar Sat al-Husri'nin
grlerine uygun bir eitim sistemi zerinde durmutur:

"Bizim milliyetiliimiz unu ngrr ki, eitimin en nemli ve


gerekli amac zellikle Arap tarihi zerine eilerek, Arap milli kah-
ramanlarnn baarlarn belirtmek ve btn dnemler boyunca
ilim ve sanat uygarlklarna Arap katklarn btn geniliiyle or-
taya koymak ve bylece genliin ilgisini bu konulara ekerek on-
lara milli duygular (Araplk) alamaktr." 4

1947 ylnda Arap Lig'i toplantlarna katlan Arap lkeleri tem-


silcilerinin zerinde birletikleri gr o olmutur ki, btn eitim
sisteminde genliin Arap benlii bilinci iinde yetitirilmesine nem
verilecektir; bunu salamak zere eitim programlarnda mterek
standartlar kullanlacak ve zellikle Arap devletlerinin corafi
snrlarnn mtereklii, mterek gemi ve mterek tarih, kltr

3 Bu pasajlar iin bkz. W . L . Clevcland, ge, s. 140, 141, 147.


4 M. Abd al-Ralma al-Bazzaz. agc, s.23.

510
balan ve Arapln her eyin stnde olduu esaslar okutulacaktr.- 1
Bundan dolay Arapll din esinin stnde alp eitim konusu
yapmann uygun olaca dnlmtr. 6
1973 sonras Trkiye'sine egemen olmak isteyen eriat zihniyetinin
amac da budur: "Okullarmzda ve eitim sistemimizde Durkheim ye-
rine Gazali okutulsun." Bir sre nce siyasi partilerden birinin liderinin
oy toplamak maksadyla sarld slogan bu olmutur.
Aslnda Gazali din okullarnda ve Kur'an kurslarnda zaten oku-
tulmakta. Fakat imdi de ada eitim sistemine gre eitim yapan
okullara sokulmak istenir.
Evet ite byle yetitirmekteyiz biz imdi yeni kuaklarn
ounluunu. Gazali'nin akl yeren ve Tiirke hakaret yadran kitaplar
ve sayfalaryla, kiiyi Araplatran telkinleriyle, Trklnden nefret
ederek, Arabi stn bilerek ve Trkn eski tarihine ve yaanLlanna di
bileyerek. Evet atnz siz mspet eitim ilkelerini, alnz onun yerine Ga-
zali'yi ve onun benzerlerini. Trkn ulus olarak tarihten silinmesi ze-
minini hazrlayanlarmz Gazali'den ve onun zihniyetindekilerde daha
etkilisine muhta deillerdir. Arabn kuklas eriatmz daha nice alan-
larda Trk yanltacak, aldatacak ve benliinden yok edecektir. Trk
cahil kaldka ve eriatn ne olduunu ve neler kapsadn ve nasl ilkel
bir yaant zemini yarattn anlamadka ve bilmedike bu yknt
byyecektir.

A) Arap Tarihinin Kitab Olarak Kur'an

Kur'an esas itibariyle Arap tarihinin temel kitabdr. Arap top-


lumunun ve Arap rknn kkenini, gemiini ve Muhammed'in lmne
kadar olan yaamn, geleneklerini, zihniyetini, Arap kabileleriyle Ya-
hudiler ve Hristiyanlar arasndaki ilikileri hikye eden bir kitap. Orada
Trkn tarihine dair tek szck, Trkn geleneklerine, yaantsna dair
deinme diye bir ey yoktur. Sadece Trkn atalar kabul edilen Ye'cc
veMe'cc'e lanetler yadran hkmler vardr.
5 Caesar E. Faah, age, s. 161, 163. Bundan baka bkz. The League oj Aral States; First
Arab ullaraI Conference. Bayi Miri, Lebaon. Eyll 3: 1. 1947: Kahire, 1948, s.81.
6 Bkz. H. Darveze ( D a n v a z a ) , Fi al-Tafkif al-Kavmi, Kahire. 1960. Velid Kazziha. age.
s.47-48.

511
Bunun byle olduunu sadece Arap yazarlar deil, Arap olmayan
Mslman yazarlar da bu ekilde ortaya koyar. .Saysz rnekten biri
olmak zere Pakistanl bir yazarn, Mezhereddin Sddk'nin 1965
ylnda yaymlad Kur'an'a Gre Tarih Anlay7 kitabna yle bir
gz atmak yeterlidir.
Yazar Kur'an ayetlerini tasnif ederek Arap yaantsyla ilgili olan-
lar ve bunun yannda Muhammed dnemi itibariyle Araplarla Ya-
hudiler ve Hristiyanlar arasndaki ilikileri hikye edenleri
ayrmtr. Bunlar ksaca zetlemek gerekirse:
Fecr Suresi'nde, rem kentinde oturan d kavmiyle ilgili olarak
"Grmedin mi Rabbin neler yapt Ad milletine?" (K 89 Fecr Suresi,
ayet 6-8) hkm yannda bunu tekrarlayan dier ayetler (K. 53 Necm
Suresi, ayet 50 ve K. 41 Fussilet Suresi, ayet 15) ve Semd ile ilgili
olanlar (K. 41 Fussilet, ayet 17 vs.) yer almtr.
K. 54 Kamer Suresi'nde "Ve phe yok ki o'dur nceden gelip geen
Acl' helck eden" ya da K. 32 Secde Suresi'nde "...Ad'a gelince" diyerek
Arabn isyankr davranlarna atflar yapld grlr.
K. 7 A'rf Suresinin 73. ayetinde "Semd milletine de kardeleri
Slil'i gnderdi"', K. 28 Kasas Suresi'nin 22-25. ayetlerinde Med-
ye'lerden ya da K. 34 Sebe' Suresi'nin 1.5-17. ayetlerinde Selelerden
sz edilmitir. Araplarn Yahudilerle olan ilikileri konusunda
Kr'an'da buna benzer pek ok hikye vardr. Araplarn brahim'in so-
yundan gelme olduu, brahim'in Yahudi olmayp z be z Mslman
olduu (K. 3 li mrn Suresi, ayet 33-34), brahim'den sonra gelen tm
peygamberlerin hep Mslman olduklar, Kur'an'm daha nce
srailoullarna verildii (K. 27 Nemi Suresi, ayet 76); Tanrnn
szlerini Yahudilerin deitirdii (K. 7 A'rf Suresi, ayet 162); oysa ki,
brahim'in dinine uyulmas gerektii (K. 16 Nahl Suresi, ayet 123);
Ysuf un Tanr mafiretine mazhar olduu (K. 12 Yusuf Suresi, ayet 23,
33) uzun uzun anlatlmtr.

7 Pakistanl bu yazarn Kaai'de bastrd bu kitap iin bkz. Mazleuddin Sddk,


The Qur'amc-Ctmcep of History. Kaachi, 1965.

512
Bata K. 2 Bakara olmak zere eitli surelerde, Musa Pey-
gamber'le ve Yahudilerin Msrdan hicret etmeleriyle ilgili olaylar 8
ya da Davud'un ve Sleyman'n hkmdarlklar dnemindeki olaylar
aklanmtr9
Bakara Suresi'nin 41. ayetinde; "Elinizde bulunan Tevrat' teyit ede-
rek indirdiim Kur'an'a inann, onu ilk inkr edenler siz olmayn, ayet-
lerimi deitirmeyin" dedikten ve bylece ellerinde Tevrat bulunduran
Yahudilere hitap ettikten sonra Tanr, yine ayn surenin 49. ayetinde
yle konuur grnmektedir: "Size ikence eden, kadnlarnz sa
brakp oullarnz boazlayan Firavun ailesinden sizi kurtarmtk..."
Ayn surenin 50. ayetinde: "Denizi yarp sizi kurtarmtk, gzlerinizin
nnde Firavun ailesini batrmtk..." ve 51. ayette7'"AMsfl'yii krk
gece vde vermitik..." diye devam eder bu konumalar. Btn bu ayet-
lerde ve daha nicelerinde hep brahim soyundan gelme insanlarn, yani
Yahudilerin ve Araplarn eski gemi tarihleri ilenmektedir.
Kur'an'da, Trkn tarihiyle, Trkn eski yaamyla ilgili hibir ayet ve
yk bulamazsnz.
Yine Kr'an'da ve hadislerde, Yahudi tarihinden baka Hristiyan
tarihiyle ilgili bilgiler yer almtr. 1 0
Btn bu bilgiler Araplar asndan ele alnm ve aklanmtr."
Baka bir deyimle, K 'an'i Tanr sz diyerekten okuyan ve anlamaya
alan Mslman Trk orada sadece kendinden olmayanlarn v daha
dorusu Arabn tarihini, yaamn, geleneklerini, zelliklerini ve
ksacas Araplk ruhunu bulur. Bylece, bir yandan kendi z ve
8 K. 28 Kasas Suresi, ayet 2-6; K. 7 A'rf Suresi, ayet 127, 103, 123-137: K. 10 Yunus
Suresi, ayet 76-79, 82-85, 89; K. 27 Nemi Suresi, ayet 13-14; K. 20 T - H Suresi,
ayet 43-44; K. 10 Y u n u s Suresi, ayet 85-93; K. 5 Mide Suresi, ayet 20-26.
9 K. 2 Bakara Suresi: ayet 47-54: 55-61, 63-7 i. 246-247; K. 2 Bakara Suresi, ayet 24-51; K.
2 Bakara Suresi, ayet 251: K. 21 Enbiy Suresi, ayet 78-82; K. 2 Bakara Suresi, ayet 102.
10 K. 3 l-i mrn Suresi, ayet 33-34, 36; K. 2 Bakara Suresi, ayet 124; K. 2 Bakara Su-
resi. ayet 45, 50; K. 19 M e r y e m Suresi, ayet 27-31; K. 3 l-i mrn Suresi, ayet 55.
143; K. 4 Nis Suresi, ayet 71-172; K. 42 r Suresi, ayet 52; K. 32 Secde Suresi,
ayet 9: K. 5 M i d e Suresi, ayet. 17: K. 5 Mide Suresi, ayet 72-75. 116-117.
11 nk, yukardaki blmlerde de belirttiimiz gibi M u h a m m e d . Yahudi dini ya da
Hristiyan dini ya da Yahudi peygamberi. Hristiyan peygamberi diye bir ey tanmaz.
Bu itibarla ona gre Yahudi tarihi ya da Hristiyan tarihi diye bir ey yoktur. Sadece
Mslman tarihi vardr ve bu tarih brahim, slak. smail, Musa. Harun vs. ve nihayet
sa gibi peygamberlerin hep Mslman peygamber olarak ve Islani esaslar ihtiva
eden Tcvrct ve tcil ile gnderilmeleriyle balar ve devam eder.

513
balang tarihini ve slam ncesi gzel geleneklerini (aklclk,
zgrlk, kadna deer vs.) yok farz ederken dier yandan Araba kar
aalk duygular ierisinde yuvarlanp gider.

B) slam ncesi Arap Tarihi,


Milliyetilik Eitiminin Temel Konusudur

Arap lkelerinin kendi milliyetilik abalarna, slam ncesi Arap


tarihini ve yaamn g kayna yapmalar, ibretle gz nnde tu-
tulacak bir husustur.
Hatrlatmak gerekir ki, Arap milliyetiliinin modern esaslarn or-
taya koyan Sat al-Husri'in etkisiyle Irak, Suriye ve Lbnan gibi
lkelerde eitim sistemi bu konuya yneltilmi ve daha ilkokuldan iti-
baren Arap ocuuna Araplk bilinci bu esaslar araclyla alanmak
istenmitir. 1939 ylnda Irak Eitim Bakan Sami evket, retmenlere
hitaben yapt konumalarnda Arabn slam ncesi tarihinin nemini
srarla belirtmeyi grev bilmitir. Bu konumalarndan birinde, eskia
hkmdarlarndan Hammurabi'yi Arabn ecdad olarak gstererek yle
demitir:

"imdiye kadar biz anl tarihimizin en hayati ynlerini ihmal


ettik ve tarihimizi Peygamberin faaliyetleriyle balattk ki, bu 14
yzyllk bir dnemden daha ksa bir sreyi iine alr. Halbuki
gerekte Arap ulusu olarak nl tarihimiz binlerce yl gerilere iner
ve daha dorusu Bat uluslarnn daha henz ormanlarda...
maaralarda yaadklar dnemlere gider; Louvre'daki (Mzesi)
Hammurabi blmnde, ecdadmza mensup biri, Hammurabi
tarafndan yazlm temel kanunu buluyoruz; bu kanunun
hkmleri arasnda "gze. gz ve die di" eklinde ceza hu-
kukuyla ilgili hkmler vardr; bu hkm Tevrat'tan, ncil'den ve
Ku'an'da ok daha nce yerlemi bir hkmdr." 1 2

12 Bu konularda bkz. Caesar E. Faah, "The Dilemna of Arab Nationalism", in The World
ofisln dergisinde. Leiden. 1963. c.S, say 3, s. 150; S.G. Hami, "slam and the The-
ory of Arab Nationalism", in The World of Islam, Leiden. 1956. c.4. s. 124-125.

514
"Baka hibir ulusun tarihi, Arap ulusunun tarihinden cazip...
ekillerde retilmemelidir ve Arap ulusu derken sanl rknn btn
gemi tarihini kastetmekteyim" diye eklemekten geri kalmamtr. 1 -''
Baka bir deyimle, Arap eitim sisteminde nemli klnmak istenilen
ey, Arabn slam ierisindeki yaam kadar, slam ncesi tarihi ni-
telikleri ve gelimesidir. Ancak bu suretle Araplk benlii yaratlm
olacaktr ve ancak bu suretle Arap, iinden kt kaynakla
vnebilecektir. nk bu kaynak ayn zamanda kendisinin daha son-
raki tarihinin de, yani slamn da k kaynadr. Bylece slam ncesi
Arap tarihinin slam sonras tarihi dourmu olduu inanc ierisinde
milliyetilik duygusuna sahip olabilecektir.
Irak eitim sisteminde grlen bu eilim Suriye'de ve Lbnan'da
da grlmtr. Modern Arap yazarlar bu eilimi btn gleriyle
gelitirmeye almlardr. Suriyeli yazar M u h a m m e d Cemil Bey-
ham, ayn tezi Suriye iin daha 1952'lerde savunmaktayd, al-lfa
adl bir dergide 1952 ylnda yaymlad yazsnda yazar, Arap mil-
liliinin ve Arap dilinin daha slam ortada olmad dnemlerde bile
Suriye'de mevcut olduunu syleyerek slam ncesi Arap tarihi
eitimine g vermek gerektiini belirtmekteydi. 1 4
Dier bir yazar, Ali Nasr ad-Din 1946 ylnda Beyrut'ta
yaymlad bir kitabnda, Arabn slam d tarihinin nemi zerinde
durur ve her ne kadar slamn Arap fetihlerinde ve yaylmasnda roln
kabul etse de, bunu nihayet btn bir Arap tarihi ierisinde bir olay ola-
rak ve hem de Arapll yapan bir olay olarak tanmlamak gerektiini
belirtir. 15
Fakat daha nce de temas etmi olduumuz zere, btn bu ko-
nulardaki grlere kaynak iini gren dnr St al-Husri olmutur.
Onun fikirleri sayesindedir ki, Suriye'de ve Irak'ta Arap milliyetilii

13 bid, s.124-125.
14 M u h a m m e d Jamil Baiham, al-Arab Kbl al-lslam Va Ba'dulu Fi Filastu, al-lrfan,
Sido. 1952, s.440-441. Yukardaki pasajn ngilizce evirisi iin bkz. S.G. Haim,
age, s. 125, 1. dipnot.
15 Ali Nair ad-Din, Kadiyyat al-Arub, Beyrut. 1946, s.30, n.i. 55 n. 2: 57 n. 104. Bu
konuda bkz. S.G. H a i m . ge. s. 125, 2. dipnol.

515
eitimi en etkili ekliyle eitim programlarnda yer etmi ve Arapllk
duygusu Arabn slam ncesi ya da slam d malzemesiyle
gelitirilmeye balanmtr. 1 6

111) ARAP MLLYETLNN FKR MERKEZ EL-EZHER'N


ARAP RUHUYLA YETTRD TRK ERATISI

Osmanl devletinin idareci ve memur snfn el-Ezher niversitesi


yetitirirdi. dareci memur snfysa devletin adeta belkemii
saylabilecek bir snfyd. Devlet ynetiminde, merkez ve mahalli
tekilatta bu eler kilit noktalarna getirilirlerdi. Toplumun yaants
ve kaderi bir bakma bu snfn elindeydi. el-Ezher'de eitim grenler
imparatorluun her bucana gnderilirler ve zellikle er'i mah-
kemelerde yarglk grevi yaparlar ve bu nedenle toplumun sosyal
hayatnda son derece nemli ve etkili bir rol oynarlard. 17 Bunlar, bal
bana birer hukuk otoritesi saylrlard; onlarla birlikte din adamlar,
eriat eitimi yapan hocalar vb. hepsi birden belli bir dnemin
okumular snfn meydana getirirler ve her ey bu snfn (ulemann)
takdir ve keyfine gre halledilirdi.
El-Ezher'de kan ya da el-Ezher ruhu ve el-Ezher eitim sistemiyle
yetitirilmi olan bu eler pek tabii olarak Trklk bilinci ve benliiyle
deil, daha ziyade Arapllk bilinci ve Arap formasyonuyla yetitirilmi
olurlard. Onlara el-Ezher'de Trkn tarihi veya gemi dnemlerdeki
uygarl, kltr ve nitelikleri etilmezdi; olsa olsa Arap (veya slam)
tarihilerinin Trkler hakkndaki grleri nakledilirdi ki, genellikle bu
grlerin objektiflikten uzak ve duygusal nitelikte olduunu daha
yukardaki sayfalarda belirtmitik. Fakat esas itibariyle okutulan ve
retilen ey Arabn dili ve tarihi, Arap iin indii kabul edilen Kur'an
ve hadis kaynaklarna gre retilen slam dininin esaslar, Tanrnn
Araplar araSnda seerek tercih ettii sylenen Muhammed'in Arap ni-
telikleri ve yaants, Arabn "kavm-i necip" olarak stn durumu vb.

16 Sn al-Hus'nin grlerini ayrca belirttik. Yukardaki hususlarla ilgili dncelerini


on Sihfalaf Min al-Madi d-Karib adl eserinde bulmak mmkndr.
17 Bayard D o d g e . "al-Azhar. A Milennium of Muslim Learning", The Middle East his-
limle. W a s h i n g t o n D.C.. 1967, s.80. Bu kitap. Kahire'deki el-Ezher niversitesi'nin
d e s t e i y l e yazlmtr.

516
hususlarla ilgiliydi. Baka bir deyimle, Arabi "Arap milliyetisi" haline
getiren ne varsa her ey rencinin kafasna dogmatik bilgiler halinde
sokulur ve bylece Arap olmayann Araba kar aalk durumu ve
minnettarlk duygusu ilenmi olurdu. Durum bugn de bundan farkl
deildir, zira eriat eitiminin temel malzemesi saylan kaynaklar hep
ayndr; 1 400 yldan beri deimemi ve deimeyecei kabul edilen
eylerdir. Btn bu eitimden ve beyin ykamasndan gemi ve halen
de gemekte olan Tirkten, ne Trklk duygusu ve bilinci, ne yurt-
severlik ve ne de milliyetilik (insancl ekliyle milliyetilik) eilimi
beklenebilir. El-Ezher'de uygulanan eitim sistemi ve bu sisteme temel
tekil eden malzeme sadece bu niversiteye inhisar etmez. eriat
renimi ve eitimi yapan her yerde, her kuruluta, yukarda grm
olduumuz verilerle Arap ruhlu insanlar yetitirilir. Arabi "Arap mil-
liyetisi" yapmaya yarayan malzeme her yerde ayndr; el-Ezher'deki
renim program, u veya bu ekilde, her Mslman lkede ve
zellikle Trkiye'de ayndr. Bu programn balca konular arasnda
Kur'an bulunur ki, daha nce de grm olduumuz gibi, tam anlamyla
Arabn kendi z tarihi anlamndadr. Bundan baka Muhammed'in ve
yardmclarnn (ki bunlar birer Arap kahraman olarak bilinirler)
yaamlarnn ykleri, din hkmlerinin yorumu, Arap edebiyat, Arap
ve slam tarihi ve daha ksas, batan aa Arap eitimi... Arap ol-
mayan Mslman kii bununla yetiir.
Btn bundan dolaydr ki, el-Ezher'den kanlarn pek ou Arap
milliyetiliinin en ateli militanlarndan olmulardr. Sait Zaglul
Paa en gzel rneklerden biridir. 1 8
Her ne kadar geni ve ok ynl dnce tarzn belletmekten aciz
ve "insanlar aras kardelik ve inan fark olmakszn kardelik" fi-
kirlerini alamaktan uzak bir kurulusa da, fanatik ruhlu Arap mil-
liyetisi yetitirmekte olduka baarl bir kurulu olan el-Ezher'e
Msrl aydnlarn taktklar ad pek i ac saylmaz. Zira gerici ve
ilkel kafa yapsndaki kimseler iin Msr aydnlarnn kulland bir
deyim vardr ki, "dar grll" ve "abesle uramay" tanmlamak
iin kullanlr: "El-Ezher kafal adan. "19
! 8 Bkz. H . I . Katibah. The New Spiril in Aral Lands. New York. 1940, s.50.
19 bid. s.IHI. e y h al-Maraghi'nin etkisiyle El-Ezher'deki eitim sisteminin deimekte
olduu ve tslamda reform yapabilecek bir kadronun olutuu sylenirse de. bu iyimser
grn salam b i r dayanann olmadn belirtmek gerekir.

517
IV) GNMZ ARAP MLLYETSNN AMACI, ARAP
OLMA YAN MSLMAN UNSURLARI (TRK,
ACEM VS.) KUR'AN ETMYLE ARAPLATIRMAKTIR

Arapllk akm taraftarlarnn eskiden olduu gibi amzda da


slamn ve zellikle Kur'an'n Araba zg niteliklerini Arap mil-
liyetiliine ara etmeye altklarn grdk. Bata al-Bazzaz
olmak zere dier modern Arap yazarlarnca Kur'an'm Araba zg ve
esas itibariyle Arap iin inmi ve Arabn kendi tarihinin ve ge-
leneklerinin kitab olduu iddialarna ve buna dayanarak Arapllk
benliini gelitirme gayretlerine deinmitik. Baz Arap yazarlar,
daha da ileri giderek slamn ve zellikle Kur'an'm Arap niteliinin,
Arap olmayan Mslman eleri (ve rnein Trkleri, Acemleri, Pa-
kistanllar vb.) Arap ruhu ierisinde eritecei ve birletirecei fikrini
aka savunmulardr. Bu yazarlar, Kur'an'm Arap karakterini gz
nnde tutarak slam dnyasnn eitli rklara ve uluslara mensup in-
sanlarnn Araba zg Kur'an sayesinde tek ve yekvticut bir "bnye"
(varlk) halinde ve Arap benliinde erimi olarak buluacaklarm ne
srmlerdir. Sadece birka yazar ad vermekle yetinecek olursak; Ali
Hsni al-Harbutl, 1959 tarihinde yaymlad Muhanmed ve al-
Kavmiya al-Arabiya adl kitabnda yle der:

"Kur'an'm Arap karakterinde bir kitap olarak kalm olmas


olaynn dourduu sonu udur ki, Kzl rktan Zenci rka kadar
hangi rktan olurlarsa olsunlar, bttin^Mslmanlar, gerek toplum
ve gerek kiiler olarak... tek bir dilde (yani Arapada) ve bir
btn halinde birlemi bir vcut (varlk) oluturmaktadr. Bu
itibarla (bu toplumlara zg saylabilecek) rki her trl zellikler
kendiliinden kaybolmaktadr." 2 0

Bu grn tarafls olanlar oktur. slamn tam manasyla Arap ka-


rakterinde olmadn ve bu itibarla milliyetilikle slamn badama-
yacan bu son zamanlarda savunan tek yazar Abu'l l Maudi'dir; 21
nk Arap deil Pakistanldr.
20 Ali H u s n Kharbulli, Muhammed Vc'l Karmiyyc cl Ambiyya, Kahire. 1959. Bu kitap
h a k k n d a bkz. O r i e n s , 1960, c. 15, s. 161 -166.
21 Bu k o n u l a r d a bkz. G.E. G r u n e b a u m . "National is m and Cultual Trends in the Arab
Ncar East". in Stdia Islunica. 1961. e. 14. s. 152.

518
DRDNC BLM
ERAT L K E L E R N D E N BAZILARININ
TRK ERATISINA
R N E K OLABLECEK YNLER
ERAT L K E L E R N D E N BAZILARINI
TRK ERATISINA
R N E K OLABLECEK YNLER

slam lkeleri arasnda bazlar vardr ki, kendi milli benliklerini ka-
zanmak, gelitirmek ve korumak iin, tpk Arabn yapt gibi, her
trl arac ama haline getirmekten ekinmezler. Baka bir deyimle,
slam onlar iin millilii unutmak anlamna gelmemitir. Msr, ran ve
Pakistan bu rneklerden birkadr. Fakat Msr rnei, bal bana bir
zellik tar. Kendisini hem Arapllk iinde ve hem de dnda sayan
ve milli benliini btn bu durumlar itibariyle canlandrmaya alan ve
srf Arap birliini kendi liderlii altnda gerekletirebilmek iin slama
taviz veren bu lkenin u son 20-30 yllk fikir yaantsn konumuz
asndan ksaca gzden geirmek uygun olacaktr. Trk eriatnn
gerek Arap milliyetisinden ve gerek Msr milliyetiliinden renecei
ok ders olmas gerekir.

521
BRNC KESM
MISIR MLLYETL

l) MISIR MLLYETLN ETKLEYEN ELMLER

Msr milliyetilii konusunda Msrl yazar ve dnrler, her


eyden nce Msr'n Arap lkeleri arasndaki zel ve nemli yerini be-
lirtirler.' Her ne kadar Arap rkndan olanlarn slamn en st ve sekin
ulusu olduunu iddia ederlerse de, bu lkeler arasnda liderlik roln oy-
nayacak ve oynamas gereken lkenin Msr olduunu sylerler. 2
Bu arada Msr tarihinin kklerine inip Msr milliyetiliini
krklerler. Onlara gre Msr, tarih boyunca Akdeniz, Afrika ve Dou
uygarlklaryla etkilenmi, fakat bunlar zerinde etki de yaratmtr. 3
Msr milliyetiliinin Arap milliyetiliinden ayr ve farkl okluunu
ve bu eilimlerin firavunlar dnemi -slam ve Akdeniz uygarl- ve
Arapllk eilimleri arasnda bocaladn ileri srenler v a r d r 4
Nasl ki, Arap, Arapllk davasn yrtebilmek ve Arapllk benliini
alayabilmek iin her trl vastay ama saymsa ve b nedenle hem
eriat ncesi Arap tarihini ve geleneklerini, hem eriat sonras dnemi ve
bu arada Trk aleyhtarl esini ilemise, Msrl da aynen ve aa
yukar ayn metotlarla Msilk bilincini yaratmaya almtr. Msr
milliyetiliinin, zellikle bu yzyln ilk yars ierisinde dt safhada
gelitii sylenir: 1) slam ncesi Msr tarihi ve uygarl zlemi; 2)
slamdan ziyade Akdeniz uygarlna (daha ziyade Yunan uygarlna)
mensup olma bilinci; 3) slamclk; 4) Panarabizm eilimleri. 5
1 Yusuf Haykal. Toward Aral Unity, Cairo, 1945 (Arapaclr).
2 Bu k o n u d a bkz. al-Banna. Hasan. Our Movement in a Ner Stage. Cairo, 1952
(Arapaclr).
3 brahim J'mah, Egyptian Nationalism; The Period of Formation. Cairo. 1944
(Arapaclr): Mu'nis. Husayn. Egypt and Its Mission. Cairo. 1954 (Aapadr).
4 Ais Sayegh, Tlte Aral) Idea in Egypt. Beyrut. 1959 (Arapaclr).
5 Leoar Binder. The Ideological Revolution in the Middle East. N e w York. 1964. s.90.

522
1919-1938 yllar arasnda bu safhalarn teker teker idrak olun-
duu grlmtr ve bugn bile durum btn bu elerin az ok
arln hissettirdii, fakat genellikle Arap birlii iin Msrllk
eilimlerine (Panarabizm ve Msrllk karm bir siyasete) yol verir
bir manzara arz etmektedir.
Msrl yazarlar arasnda slam ncesi Msr tarihini ve firavunlar
dnemini bir deerler, bir uygarlk dnemi olarak ele alarak bununla
Msrllk gururunu gelitirmek isteyenlerin etkileri hl silinmi
deildir. Bunlarn zerinde durduu fikir odur ki, slam ncesi
dnemde Msrlnn yaratt byk bir uygarlk vardr ki, bu, ken-
disinden sonra gelen btn uygarlklara ilham kayna olmu ve
katkda bulunmutur. Ve bu uygarla Msrl tabiatstii hikmet na-
zariyesi gereince veya Tanr'nn hediyesi olarak konmamtr. Bi-
lakis kendi gayreti, almas ve asl kendi kafas ve zeksyla bu uy-
garl yaratmtr. Kendi gcnn eseri olarak onu ortaya
karmtr. Herodote'un mahedesi yledir:

"Topra Msrllara veren Nil deil, Nil'den topra kazanan


Msrllardr. Ve daha dorusu, onu kendi zeklar ve gay-
retleriyle ekillendirmilerdir. Msr onlarn ilk aheseridir ve
mhendislik sanatnda ilk baarlar vermilerdir." 6

Akdeniz uygarlna ballk fikrini ileyen ve gelitiren Taha


Hseyin, Msr'n milli benliini bu gururla yourmak istemitir.
Cemal Nasr, bu gr benimseyerek eitli nutuklaryla halka mal
etmeye almtr. Btn bunlardan baka, slam ierisinde erimek
eilimi ve nihayet Panarabizm gelimeleri kendini gstermitir. 7
Fakat anlalan odur ki, slama ballk duygusuyla Msrllk
duygusunu uzlatrmak hususunda Msr milliyetisi olduka byk
zorluklar ierisinde bocalamtr. 8

6 Daniel Halevv, Essai sur /'Acceleration de THstoire. Librairie Artheme Favard, 1961.
s.23.
7 L. Binder, age. s.90.
8 Bu konuda bkz. P.J. Valikiotis, Dilemna of Political Leadership in the Arab Middle
East. The Case of the U.A.R.. in American Political Science Review. Mart 1961. c.55,
say I, s . l 0 3 .
Bununla beraber dier baz yabanc izlemciler de byle bir
elimenin artk bahis konusu olmadn ve Msr milliyetisinin bugn
artk slami duygularn dna kabildii ve Msrllk benliini din
mlahazalarna yer vermeden koruyabildiini ve salamlatrabildiini
belirtirler. Bir Fransz yazara gre Msr'da din ve milliyetilik eilimleri
arasndaki mcadele milliyetiliin galebesi ve slamn yenilgisiyle
sonulanmtr. 9 Ve bu yenilgi, yle grlyor ki, olduka geni
ldedir.
Cemal Nasr bizzat kendisi eriatn ilkel bir dzen yarattn ve
modern dnemin koullarna uymaz bulunduunu nutuklaryla ifade
etmitir. htilalin Felsefesi adl kitabnda zaman zaman bu noktaya
temas eder:

"lkemizin artlar konusunda dnrken zaman esini gzden


uzak tutmayz dediim vakit bununla ayn zamanda mekn esini
de grmemezlikten gelemeyiz demek isterim. Daha sade bir de-
yimle, 10. yzyl gerilerine artk dnemeyiz. O dnemin giysilerini
- k i gzlerimize yabanc ve egzotik gelmektedir-, giyinenleyiz artk
ve o dnemin dnce ve zihniyeti ierisinde kaybolanlayz, yle
bir dnce ve zihniyet ki, bize imdi hibir aydnlk tamayan
karanlklarn tabakalar halinde grnmektedir." 1 0

Nasr'n bu szleri yabanc bir yazarn izleiyle de dorulan-


maktadr. 1966 ylnda yaymlad The Significance of Muhamne-
dcn Law in Present Day Egypt adl kitabnda B.J. Brugman, Msr'da
artk eriata "uhrevi nitelii olmayan bir kltr hazinesi" gzyle
baklmakta olduunu syler.
Fakat Nasr ile birlikte Msr milliyetilii Panarabizm esiyle
birletirilmi ve Msrllk bilinci, Arap birlii ierisinde Msr'n
stnl fikriyle glendirilmeye allmtr. Birazdan da
greceimiz zere Nasr, btn bunlar yaparken Taha Hseyin'in
gelitirdii "Akdeniz uygarlna, Yunan uygarlna ballk" fikrini
de ilemekten geri kalmamtr. htilalin Felsefesi adl kitabnda

9 Bu konuda bkz. W.Z. Laqueur. Communism mi Ntitclism i the Middle East. New
York. 1956, s.5-14. Ayrca bkz. L. Binder, age. s. 136.
10 Ganal Abd'ul-Nasser. Egyp's Liberalimi: The Philosophy of the Revolution. W a s -
hinglo D.C.. 1955. s.61-63.

524
Nasr, "Benim anlaym odur ki, Yunan kltryle bizim kltrmz
arasnda var olan i ie girmilik esini bilmemezlikten gelmek
mmkn deildir" der.

II) MISIRLININ MLL BENLK ARA Y1 EKLLER

A) Asyal Olmamakla vnerek Msr


Milliyetiliini Yourmaya alanlar

20. yzylda Msr'n yetitirdii en etkili dnr phesiz ki Taha


Hseyin'dir. 1938 ylnda Kahire'de yaymlad Mstakbel al-Takafa
Fi-Msr adl kitabnda (ki daha sonra ngilizceye evrilmi ve Bat'y
etkilemitir)" Msrl iin en byk bahtiyarl, en b \ k ans,
"Uzakdoulu kafa yaps" ile Asyal kafa ile fazla iliki kurmam ol-
makta bulur ve Dou'ya deil, fakat Bat'ya ve zellikle Yunan uy-
garlna yakn ve dahil olmakla vnr: "Msrlnn dima, Dou
Asyal dima ile pek ciddi saylabilecek iliki halinde bulunmamtr"
der. Ve devamla:

"Msrlnn dima Yakndou ve Yunan ile devaml ekilde ve


daima bar ierisinde ve karlkl yararlanma esaslar dairesinde
ilikiler kurmutur. Baka bir deyimle, Msrlnn dnce tarz,
daha ilk alardan itibaren Akdeniz iklimi ve Akdeniz evresi
halklar araclyla etkilenmitir... Kadim dnemlerdeki Msrl
kafa (zek) Doulunun kafa yapsnda olmamtr ve Dou derken
bundan in, Japonya, Hindistan ve bu lkelere bitiik blgeleri
dnmekteyiz. Msrlnn kafa yaps, Msr'n tabii ve beeri
koullarnn yaratt bir eser olarak gelimitir. Bu da (Msr'n)
bakalarn etkilemesi (yani ilim ve kltr asndan) ve komu
olduu dier uluslarca ve zellikle Yunanllarca etkilenmesi
oluumu eklinde kendisini gstermitir."

11 Tala Hseyin. The Future of Culture in Egypt, translation by S. Glazer, Was-


hington, 1954.
Taha Hseyin'e gre uygarlk, bakmndan Msr, tpk talya ve
Fransa gibi, Akdeniz ve Bat dnyasna -yani Helenizm mirasna konan
Bat'ya- mensuptur. 1 2
Grlyor ki, Taha Hseyin Msr iin milli benlik salama usul
olarak mutlaka slami llere bal kalmak diye bir ey tanmyor.
Msr'n kltr ve uygarlk geliimi nedenlerini mutlaka slamiyette
aramyor. Bilakis Msr'n kendi zel yaantsnn ve koullarnn ya-
ratt bir Msr kltr ve uygarl zerinde duruyor ve bu uygarl,
Asya kafa yapsyla etkilenmemi Msrlnn ortaya kardn kabul
ediyor. Ona gre Msr uygarl baka toplumlar etkilemitir, fakat
kendi bakmndan Yunanin etkisinde kalmtr. Deerlendirme ls
slam deildir; dorudan doruya Msrlnn kendi tarihi ve sosyal
gelimesidir:

"Byiik skender'e gelinceye kadar Msr uygarl (Msr zeks)


Yunan uygarln (zeksn) etkilemi ve onun tarafndan da et-
kilenmitir ve Y u n a n i n zelliklerinin ounu paylar." 1 3

B) "Msrhlk" Duygusu, "Araplk" ve "Mslmanlk"


Duygularnn nnde

Msr milliyetilii esas itibariyle "Msnilk" bilinci ierisinde


yourulmu ve gelitirilmitir. Msrhlk duygusu ise her eyden nce
Msr'n kendi z benlii, kendi z tarihi ve zellikle n plana alnmak
suretiyle kuvvetlendirilmitir; Araplk ve Mslmanlk faktrleri ikinci
planda gelmitir. Msr milliyetilii Trklere kar ve Araba kar ve
hatta slama kar vaziyet alr nitelik tamtr.

1) 19. Yzyln Ortalar ile 20. Yzyln lk Yarsnda Msrl Aydn


Kendisini Araplar Ziyade Batlya Mensup Scycr ve
Msliiniann Diye Kendisini Araptan Grmez
Msr milliyetilii Msrhlk faktrlerini ilemitir. "MslLimanm"
diye Msrl kendisini Arap hissetmemi ve kabul etmemitir. Araplk
12 A t f l a r ngilizce eviriden yaplmtr. Yukardaki hususlar iin bkz. s.4.
13 Ibid. s.5. Bu k o n u d a ayrca bkz. E. Be'ei, Army Officers i Arb Politics nnd So-
ciety. Praeger, Pall Mall. New York. 1970, s.1376.

526
veya Mslmanlk benlii iinde kr krne erimek istememitir.
Deil Arap veya Mslman faktrleri milliyetiliin temeli yapmak,
Msr kendisini bir Arap lkesi dahi grmek istememitir. 14
Msr'n egemenliini ve yabanc boyundurua kar bamszln
salamaya alanlar iin en nemli husus Msrlda Msrllk benliini
yaratabilecek artlar gelitirmek olmutur. Bundan dolaydr ki,
kiileri Msrllk ahsiyeti ierisinde ekillendirebilmek maksadyla ne
gerekirse onu yapmak istemilerdir. Msr milliyetiliini krklemek
amacyla Msrly sadece ngilize veya sadece Trke kar deil, Araba
kar da beyin ykama ameliyesi ierisinde tutmaya almlardr." Bu-
yandan ngiliz ve Trk dmanl tahriklerini yrtrlerken, dier yan-
dan Msrlya Araptan farkl bir hviyeti, farkl ve stn bir uygarl ve
gelenekleri olduu bilincini vermeye uramlardr.
.Msr milliyetiliinin mimarln yapan dnrler ve devlet
adamlar, Msrly Arapla mterek gibi klan dil, din ve gelenek gibi
faktrleri kmsemekle beraber, bu eleri Msrl ile Arap arasnda
milli bir ba kuran eyler olarak ele almamlardr. Msr ve Araplar
arasnda gerek anlamyla dayanma olduuna inanmamlardr. 1 5
Genel olarak Msr'n Yunan ulusuna kar besledii yaknln ve
sempatinin kkleri bu kadim dnemlere iner. Bundan dolaydr ki,
Kbrs davasnda Yunan', Trke kar desteklemitir; kendisi gibi
Mslmandr diye Trkiye'yi kayrmamtr.

2) Arapay ve slam Kabul Etmi Olmasna Ramen


Kendi Eski Medeniyetine Ballk, Msr' Milli
Benliinden Yoksun Klmamtr
Arap milliyetiliinin fikriyatn ileyenlerden biri de Taha
Hseyin'dir. Fakat o, milliyetilik duygusunu din esinin ve hatta dil
esinin dnda, daha ziyade rki ve tarihi gelimede bulur. Ona gre:

"Tarih unu gsteriyor ki, din ve dil birlii her zaman ve mut-
laka siyasi birlii yapan ve yaratan ey veya devletin mutlaka
dayanmas gereken veriler deildir." 1 6
14 Bkz. Eliezer B e ' e r i , Army Officers i Ant Politics and Society, Praeger, Pall Mall,
New York, 1970, s.375-376.'
15 E. Be'eri, age. s . 3 7 5 - 3 7 6 .
16 Tala Hseyin, age. s.5.

527
Buna rnek olmak zere Emevi hanedanlnn Irak'taki Ab-
basi lerle husumet halinde bulunduklar dnemde, din, dil ve rk
elerini nemli e olarak grmekten kurtulup devleti genel olarak
pratik karlar temeline oturttuklarn verir. 1 7
slamn zuhurundan sonra bu dine kar Msr'n hassasiyet
gsterdiini ve o dine girdiini ve Arapay kendi dili olarak kabul
ettiini belirten Taha Hseyin, btn bu deiikliklerin Msrly
kendi fikir yeteneklerinden ve kiiliinden uzaklatrmadn
syleyerek, "Asla" der ve ekler:

"Hristiyanlk ki Dou'dan kmtr, Avrupa'y kaplad ve


orada mevcut dinleri silip sprd halele Avrupa Doulu
olmamtr ve Avrupal kafa niteliini deitirmemitir." 1 8
1
Bat uluslaryla Hristiyanlk arasndaki iliki kstasn esas alarak
Msr'n da slam kabul etmi olmasnn onda farkl bir deiiklik
yaratmadn belirten Taha Hseyin, Msrlnn Bat zihniyetinden
uzaklamadn ve Yunan uygarl ve kltr dnda kalmadm,
slamn onu bu bakmdan deitiremediini aklar: Baka bir de-
yimle, ona gre Akdeniz uygarl etkisinden uzak kalm uluslar
(rnein Trkleri) slam etkilemi ve bu uluslarn zihniyetini ve zek
yeteneini deitirmitir, ama Yunan uygarl kltryle kayna-
m Msrlnn kafa yapsn deitirememitir.
Yazara gre Msrl iin gurur kayna olan ey, Asyal veya
Doulu olmak deil, Avrupal olmaktr:

"Biz Msrllar, der, Avrupallarla bizim aramzda az veya ok


entelektel farklar bulunduunu dnmemeliyiz; hatta Kipp-
ling'in dedii ekilde - D o u , Dou'dur Bat ise Bat'dr ve bu
iki yarm hibir zaman k a y n a a m a z - formlnn bize uy-
gulanacan kabul etmemeliyiz... Bizim lkemiz her zaman
iin entelektel ve kltrel hayatn btn dallar ve formlar iti-
bariyle Avrupa'nn bir paras olmutur." 1 9

17 Ayn yerde.
18 Taha Hseyin, age. s.7.
19 T a h a Hseyin, tge. s . l , 8-9.

528
Hatrlatmakta yarar vardr ki, Cemal Nairi en ok etkileyen ya-
zarlardan biri de Taha Hseyin'dir. Birazdan onun bu dorultudaki
grlerini zetleyeceiz.

3) slam ncesi Deerler Bilinci


slam ncesi deerler bilinci Msrlnn yaam lsnde nemli rol
oynar. Siyaset alanndan sanat alanna kadar hemen her alanda bu bi-
lincin etkilerine tank olmak mmkndr. slam ncesi dnemlerdeki
Yunan uygarlklarnn Msr zerinde ve Msr uygarlklarnn da
Yunan zerinde oynad rol sanki yeni olumu gibi hafzalarda
yaatlr. "Yunan-Msr" kardelii vlr. eitli konularda ve
zellikle Kbrs konusunda Yunan-Trk anlamazlklarn Msr daima
Yunan lehine olmak zere desteklemitir.
Msr hkmeti 1934 tarihinde, byk bir lider olarak halkn sev-
gisini kazanm olan Zaglul'un mezarna bir abide dikilmesine karar
verirken, bu abidenin Mslman Msr stilinde veya Mslman
Msr' karakterize edecek ekilde deil, slam ncesi Msr tarihini
ve uygarln ve zellikle firavunlar dnemini hatrlatacak stilde
olmasn n g r m t r . 2 0

C) Msr Milliyetiliini "Panarabizm" Slogan


erisinde Gerekletirme Gayretleri

Msr milliyetiliini "Msrllk" bilincine dayatmak isteyenler


yannda, Panarabizm slogan eklinde ele alanlar da olmam deildir.
Bunlar Msrll ikinci plana atmak davrannda ya da o
grnteydiler. Ne var ki, akm taraftarlarnn says ve etkisi Msr
milliyetiliini Msrllk faktrne dayandranlara oranla ok daha
dktr. Msrllk bilinci Msr milliyetiliinin ylesine kkl bir
dayana olmu ve ylesine Araptan baka bir hviyet ve benlik yaratr
nitelik kazanmtr ki, bu akmlarn ar baz eleri Araplarla olan dil
birliini bile koparp Eski Msr yazsn ve alfabesini ve dilini can-
landrma arelerini dnmlerdir. 2 1
20 Hans Kolin, Orient unci Occident. N e w York. 1934, s.40.
21 E. Be'eri. age. s.377.

529
Panarabizm Msr milliyetilii iin sembolik bir anlam
tamtr. Panarabizm eilimleri ve gelimesi ierisinde Msr farkl
ve Araplktan ayr bir milli bilince sahip olmutur. Msr kendisini
srf kendi karlar uruna ve politik nedenlerle Arabn yannda
grm ve Arap birliinin bir yesi saymtr. Arap birlii Msr iin
Msr milliyetilii asndan sembolik bir deer tamaktan ileri git-
memitir. Msr milliyetisi Sa'ad Zaglul (1927'de ld - k i bilindii
zere Vafd'n kurucusudur-) Arap birliini sfrlar toplam olarak
grr ve yle derdi:

"Sfra bir sfr daha ilave ona da bir sfr ilave edecek olur ve
bunlar toplarsanz ne bulursunuz?" 2 2

1) Nasr'n Milliyetilik Felsefesi: nce Msrlltk,


Sonra Arap Birlii Davas
Daha sonralar Nasr, her ne kadar Arap birliini Arap kardelii fel-
sefesine oturtur gibi grnmse de, aslnda bu birlii Msr mil-
liyetilii gayelerine ve ihtiraslarna alet eklinde tasavvur etmitir.
Msr' ve dolaysyla kendisini Arap birliinin Tanr tarafndan seilmi
lideri olarak grrd. Arap birlii ya da slam birlii onun nazarnda bir
yandan srail'e kar Msr'n stnln ve galebesini salayabilecek
ve dier yandan da ilahi takdir gereince Msr rehberliinde i grecek
bir varlkt. Yukardaki gelimeyi Nasr'n siyasi fikirlerinin oluum ve
uygulanmasnda aka bulmak mmkndr. htilalin Felsefesi adl
kitabnda Nasr, Taha Hseyin gibi ve onun etkisiyle Msr mil-
liyetiliinin zindeliini ve hayatiyetini slam ii mterek yaant ve
deerlerde deil, slam ncesi Msr uygarl ve tarihinde arar ve bu
llere gre iler. Kitabnn ilk iki blm Arap milliyetisi lleriyle
deil, Msr milliyetisi azyla kaleme alnmtr ve bu iki blm son
nc blmden yllarca nce yazlmtr. Temel fikir, Msr halknn
Msrllk benlii ve bilinci ierisinde milli duygulara sahip olmasdr.
Vatan ve ulus anlay slami llere gre, yani "Darl slam",
"mmeti Muhammed" elerine deil, "Msr yurdu", "Msr halk",
"Msr ulusu" llerine gredir. Milliyetilik deyimi Araplar da kap-

22 E. Be'e i, gi'. s.376.

530
sayacak ekilde deil, sadece Msrly hedef alacak ekilde anlam ifade
etmitir; Msr' Msr yapan slam ncesi tarihin nemine dokunurken
"...Msr'n firavunlar dnemi tarihini... gz nnde tutmamak mmkn
deildir" der. Nasr'a gre Msr iip nemli saylabilecek tarihi gelime
evvela bu firavunlar dnemiyle balar; Msr kltr uygarlnn Yunan
fikir uygarlyla karlkl olarak birbirlerini etkilemeleri ve daha sonra
Romallarn Msr' fethi dnemi ve nihayet Araplarn dalga dalga
Msr'a yerlemelerine vesile olan slam igalleri bunu takip eder.
Nasr' okurken karmzda sanki Taha Hseyin'i konuuyor grrz.
Siz hi dnebilir misiniz bizim eriat siyaset'adamnn Trkn
slam ncesi meziyetlerini ve uygarln vgye konu yaptn? 1954
ylna gelinceye kadar denilebilir ki, Nasr Msrllk bilincini gelitirici
faktrleri Arapllk (Arap birlii) faktrlerinden ne almtr.

2) Nasr'm Siyasi Nedenlerle Arapllk Faktrne


Arlk Verir Grnmesi (1954'ten Sonra):
Srf Msr Milliyetilii karlar i
lk defa 1954 ylndadr ki, Nasr Arap kardelii, Arap birlii ve
"Arap Msr" temasn ilemeye balar. 1954 ylnn T e m m u z aynda
(4 T e m m u z ) radyoda yapt bir konumada "Muhteem Araplkta
kardelik" sloganyla; "Ebediyetlere kadar Araplk adna ve bir tek
Arap ulusu adna, sizlere Arap Msr'dan Arap kutlamas (sevgi ve
sayglarn) yollarm." 2 3
htilalin Felsefesi adl kitabnn son blmnde de Araplk faktrne
ncelik vermekte olduu grlr; bu blm biraz evvel dediimiz gibi
Msrllk bilinci ierisinde bocalad ve henz Araba ynelmenin
nemini tam ekilde idrak etmedii nceki yllarda yazm bulunduu
ilk iki blmden ok sonra yazlmtr. Ve Arapllk ruhunu zleyiten
deil., Msr'n karlarnn bunu gerektirdiindendir; "karlar ve ta-
rihiyle bizimle sk skya ilikili, bizi evreleyen ve bizimle bir btn
tekil eden 'Arap dnyasnn' varln inkr edebilir miyiz?" 2 4 derken
kar uruna Arapl smrmekten geri kalmayan bir havas vardr. Bu

23 E. Seferi, ge, s . 3 8 3 .
24 A. Nasr, Felsefem. T k e y e eviren M. Saliholu, basn tarihi yok, s.39.

531
gaye onda ylesine hkimdir ve Arapla yneli ylesine yapmacktr
ki, btn dncesinin Msuilk ve Msr milliyetilii olduu eitli
frsatlarda kendisini gstermitir. Nitekim 4 Temmuz 1954 tarihinde
radyoda yapt konuma srasnda Araplk vgs adna sarf ettii
yukardaki szlerden 4-5 ay sonra, 26 Ekim 1954 tarihinde, kendisine
kar yaplmak istenilen suikast olayn mteakip; "Tanr ve Msr
uruna ehit olmaya hazrm" demekten kendisini kurtaranamtr. 2 5
Yani "Araplk uruna" szn kullanmamtr.
nk ruhunun derinliklerinde yatan ey Araplk veya slamclk
deil, Msrllktr. 1954 ylndan sonra Arap Birlii ve Arap mil-
liyetilii tezine ve Arap ideolojisine Msr karlarnn gerekleri
lsnde ve bu itie gre zaman zaman fazla zaman zama daha az
arlk verir olmutur. 1957'de ve asl Suriye'yle birlik kurduu 1958
tarihlerinde Arap milliyetilii tezine hz ve nem vermi, Arap mil-
liyetiliini kendi genel siyasetinin temeli haline getirir olmutur. Bu
tutumu 1960'a kadar bylece devam etmi ve 1 Kasm 1960 tarihinde
"Cezayir Gn" dolaysyla verdii nutkunda Arap milliyetiliinin
gelime seyrini incelemitir. Fakat Suriye'yle ilikilerin bozulmas
zerine Arap milliyetilii esine kar vgleri azalmaya balam
ve yeniden Msuilk sloganna sarlmtr. 2 6

3) Nasr, Arap Milliyetilii Unsuru Yannda slamcl da


Msr Milliyetiliine Alet Etmitir. "Vatan Yok, man Birlii Var"
eklindeki eriat Hkmn Msr karlar Adna Kullanmtr
Nasr iin Arap milliyetilii esas itibariyle Msr milliyetilii adna
smrlecek tek vasta deildi; bunun yannda slam ve slamclk da
smiirlmeliydi. Mslman btn lkeler arasndaki ilikilerin kuv-
vetlenmesi konusunu kitabnda eletirirken, Mslmanlarn hac fa-
rizesini, kurnazlkla oyuna getirebilecek bir vesile sayar:

"Byk Kraln vefat dolaysyla Msr resmi heyetiyle birlikte


taziyeye gittiimde Mslman kentler arasndaki ilikileri kuv-
vetlendirmenin nemini kavradm... Kbe nnde dini grevimi
ifa ederken dncelerim ve dualarm slam damgal btn

25 E. Be'eri. age, s.383.


26 E. Be'eri. age. s.384-388.

532
lkeleri kapsyordu. Sonra yle dndm: 'Hac anlaymz
deimelidir. Kabe'yi ziyaret ne cennetten ke kapmak iin
geerli bilet olmal, ne de yksek ulvi aff temin amacnda bir
kurnazlk'..." 2 7

Yani Nasr Mslmanlarn hac ziyaretini bu iki ede bulmaktayd:


Cennette yer ayrma teebbs ve affedilmek istei. Binaenaleyh bun-
lardan yararlanarak bu ziyarete Msr liderliindeki slam birlii iin bir
buluma yeri haline getirmek gerekirdi. "Hac byk bir siyasi kuvvet
olabilir. Btn dnya basn hacc det haline gelmi dinsel ynden
deil, her yl belirli zamanlarda toplanan ve slam devletlerinin
yneticilerinin, fikir sahiplerinin, ulemalarn, yazarlarn, tccarlarn, sa-
nayicilerin, genliin, Mslman memleketlerin ortak konularn
tarttklar bir kongre olarak ele almaldr." "Yeryznde mevcut
Mslmanlar hatrladka... ve bunlarn ayn inan iinde birletiklerini
dndke btn bu Mslmanlar bir dayanma etrafnda toplamak
hususundaki inancm daha fazla kuvvetleniyor." 28
Grlyor ki, Nasr burada, slamn "vatcn" kavramna yer ver-
meyen ve vatan "iman birlii" eklinde anlayan, yani baka bir de-
yimle, insanlar bir tek inan altnda birletiren ve inanc da adeta
vatan ekline sokan hadis hkmnn yaratt sonular kendi
hrslarna alet etme peindedir.
"Mslmanlar bir dayanma etrafnda toplamak..." Pekiyi kim
yapacak bu ii? Tahmin kolay: Msr ve onun byk efi Nasr.
Nasr'n htilalin Felsefesi adl kitabn okumaya devam edelim imdi.
Yalnz bu noktada, kitabn daha gerilerdeki bir sayfasnda kendi ken-
disine sormu olduu bir soru vard; onu yle bir hatrlayalm:

"...Yine tarih sayfalar, oyuncusunu bulmam byk rollerle


de doludur. Nedendir bilmem bana yle geliyor ki, iinde bu-
lunduumuz blgede oyuncusunu bekleyen nemli bir rol var...
Nedendir bilmem, bana yle geliyor ki, bizi evreleyen geni
blgedeki bu rol cesur kiiye arda bulunuyor." 2 9

27 A. Nasr, htilalin Felsefesi. Trke evirisi M. Saliholu, basm tarihi yok. s.53.
28 A. Nasr, age. s . 5 4 . evirideki yanllar ve tmce dklkleri e v i r m e n e aittir.
29 A. Nasr, age. s . 4 0 /

533
Ve ite imdi, yani "...Mslmanlar bir dayanma etrafnda
toplamak hususunda inancm daha fazla kuvvetleniyor" dedikten
sonra, hemen yukardaki sorunun cevabn, hi tereddt etmeden
verme zaman gelmitir. Ve veriyor Bakan Nasr:

"Bu dayanma phesiz kuvvet ve kudretimizin en byk hey-


keli olacaktr. Bu ksa izahatmdan sonra sonu olarak nceden
belirttiim kahraman bekleyen role geliyorum. Karakterini kfi
derecede izebildim sanyorum. Bu biziz, yalnz biziz, bu role
arlmz..."30

"Bu role arlmz."; evet kim arm bu role? Tabii Tanr.


Yani Tanr slam birliinin Msr rehberlii altnda gereklemesi
iin "...tarih sayfalarnda oyuncusunu" imdiye kadar bulamam
role Nasr' davet etmektedir. Bylece Nasr, Msr milliyetilii iin
tasavvur edilebilecek ne varsa her eyi ara yapmak istemitir:
Msr'n slam ncesi tarihi, slam sonras yaants, Araplk duy-
gusu, slam birlii, hac ziyareti... vb... Nasl ki Araplar Arap mil-
liyetiliine ayn ekilde, her eyi vasta yapabilmilerse.

4) Nasr'n Ustal: slama Balyn Grnp


slamu Gereklerine Srt evirebilmek
Modern an yaam ve gerekleriyle slam badatrmann ola-
nakszln en iyi anlayanlardan biri de Nasr olmutur. htilalin Fel-
sefesi adl kitabnda;

"Gerilere, onuncu yla artk dnemeyiz, o dnemlerin imdi


gzlerimize yabanc ve egzotik grnen giysilerini giyemeyiz ve
o dnemin zihniyeti ierisinde kendimizi kaybolmu bulamayz;
o zihniyet ki, hibir nur olmayan karanlk bir a gibidir
bugn bize" 3 1

derken kelimeleri aznda pek inemedii grlmektedir.

30 A. Nasr, age, s.54.


31 Gaal Abd'ul-Nasser, Egypl's Liberalimi.... s.83.

534
Sadece gnlk yaam bakmndan deil, a ii modern bir dev-
letin ynetiminin de slami esaslarla oluturulamayacan anlamt.
"Mslman Kardeler Birlii" kuruluuyla hibir iliki kurmamaya
zen gstermesi bu bakmdan ilgintir.
te yandan btn konumalarnda ve nutuklarnda "Tanr" ve "Mu-
hammed" adlarn azndan eksik etmez ve Kur'an hkmlerini yeri gel-
dike sralamaktan geri kalmazd. Fakat bir yandan bunu yaparken, dier
yandan da Sovyetler Birliiyle ittifaklar peinde koard; o Sovyetler
Birlii ki, Kur'an deyimiyle Tanrsz ve kfir bir lke idi. Byle bir
lkeyle ibirlii yapmak, byle bir lkeden yardm ve destek salamak,
silah ve para almak, slamn izin verdii bir ey olamazd. Ama Nasr,
Msr karlar adna btn bunlar yapmakta saknca grmemitir. 3 2
Msr karlar adna Nairin slama aykr davranlar sadece
slamn "kfir" diye telakki ettii kiiler ve toplumlarla iliki kurmak
bakmndan deil, slamn din kardei diye belirttii toplumlara kar
sava amak eklinde de kendisini gstermitir. Yemen'e yneltilen
saldrlar ve Y e m e n i n Msr ordular tarafndan igali bunun en yakn
rneidir.

D) Trk Dmanl Duygularn leyerek


Msr Milliyetiliini Gelitirme Gelenei

Daha nceki sayfalarda ve zellikle "Arap Milliyetilii Davasnda


Trk Aleyhtarl esi" blmnde pek ok Msrl yazar ve
dnrn veya devlet adamnn (rnein Muhammed Abduh, Mu-
hammed Raid Riza, Taha Hseyin gibi) Trk dmanl ve Trke
kar nefret duygularn ilemek suretiyle Msr veya Arap milliyetilii
davasnda nasl i grdklerini ksaca eletirmitik. Bunlar burada tek-
rarlamaya gerek yoktur.
Fakat unu hatrlamakta yarar vardr ki, Msrl milliyeti yazarlar,
Tkle ilgili her eyi kendilerine bahane yaparak milliyetilik konusunu
32 Ruslara irin g r n m e k iin Nasr, Moskova'y ziyaret ettiinde slamn en b y k
iki dman olan Lein'le Stalin'in mezarlarna iek koymutur. Bu hususlarda
bkz. Malaehi Martin, The Encounter, New York, 1969. s.258.

535
gelitirmekten geri kalmamlardr. Trk eriatsysa Trk mil-
liyetilii duygularna sahip olmak veya byle bir eyi aklna getirmek
yle dursun, aksine Arap ve Msr milliyetileriyle el ele ve yan yana
Arap veya Msr milliyetiliinin gelimesine hizmette kusur et-
memitir. Daha ilerideki sayfalarda bu konuyu tekrar ele alacak ve air
Mehmet Akif rneini vereceiz. slam karlarn Trkn karlarnn
ok stnde gren bu ve buna benzer nice yazar ve dnrlerimiz iin
her eyden nce Msr karlarn gz nnde tutan Msr aydnlar ib-
retle izlenecek rneklerdir.
.Hseyin Fevzi bunlardan biridir. skenderiye niversitesi'nde
hocalk ve dekanlk etmitir. Mensup bulunduu topluma uygarlk ve
benlik bilinci alamay kendisine yaam boyunca ama edinmitir.
1961 ylnda yaynlanan Sinclbad Msri adl kitabnda Msr'n, bir za-
manlar byk uygarlklar kurmuken ve bu uygarl slama girdikten
sonda da srdrmken, gerilemesi ve benliini kaybetmesi ne-
denlerini eletirirken Trklerle ilgili grler ortaya koyar. Tpk
dier Arap ve Msrl yazarlar gibi o da, Trkn slam uygarlna
amansz bir darbe vurduundan sz eder ve zellikle Msrlnn
yaamna getirdii felaketleri zetler. yle der:

"Krtlerle ve Trklerle ve erkezlerle... temasa getikten sonra


Msrlnn bana ok uzun srecek olan felaketler kmtr...
Daha sonra Trkler ok kt bir ynetim sistemini getirmilerdir,
bunu Arnavutluk'larnki izlemitir." 3 ^

Trk egemenliinden ve boyunduruundan kurtulmakla yava


yava gelimeye balayan Msr, yazara gre bundan bin yl ge-
rilere inen Msr uygarlndan ve tarihinden yararlanmak suretiyle
bugne kadar varln ve benliini srdrebilmitir ve ayn kay-
naklardan esinlenmek suretiyle gelimeye, mutlulua ve byk bir ulus
olma yoluna girecektir.
20. yzyln balarnda Msrllara ve Msr'a kar yaknlk
gstermedii iin Osmanl hanedanna atan Msrl yazarlar olmam
deildir. rnein Hafz brahim. Bu nl air ngiliz egemenlii altnda
bulunan lkesinin bu boyunduruktan kurtulmas zlemi iinde yle
derdi:
33 Husavn Favzi. Sinclbad Mwi. Le Caire. 1 % 1 . s. 139-141.

536
"Ey Osnanloullar, Kitap ve Tar kardei olan bizlere kar
bu ne soukluktur;
Bizi siz, dince, karakterce ve geleneke farkl insanlara terk et-
tiniz. " 34

Bylece Hafz brahim, Arabn ve Msrlnn ruhunda yzyllarn bi-


riktirdii bilinalt Trk nefretlerine yeni bir k noktas salam ol-
maktayd. Msrlnn ve baz Arap lkelerinin ngiliz egemenlii altnda
yaamakta olmasn ve Osmanl devletinin Msr'a yardmc olup, bu
egemenlikten kurtulmas imknlarn yaratmamasn ikyet konusu
yapmaktayd. lm deinde bulunan Osmanl devletinin, deil
Msr' kurtarmak, kendi yaamn srdrmek gcnde olmadn
Hafz brahim elbette ki bilmekteydi. Fakat iinde bulunduu eziklikler
nedeniyle bir amar olan arama ihtiyac ona yukardaki satrlar ra-
hatlkla syletmekteydi. Ve bu satrlar, hi phe edilemez ki,
Msrlnn veya Arabn Trk dmanl duygularn kamlamakta
olduka etkili olmaktayd.
Msrldaki Tiirke kar dmanlk, halk ynlarndan ziyade top-
lumu yneten glere kendisini belli etmitir. st tabaka, ulema ve
ynetici snf, Msr milliyetiliini Trk dmanl yoluyla bes-
lemitir; Trk kkenli Msrl dahi bu dmanl srdrenlerin
banda gelmitir. 3 5

34 Bu pasaj iin b k z . brahim Amin G l a l i , L E g y p e Natlonalise et Liberale, ele Mo-


tsapla Kemal Saad Zaghul. 1892-1927. la Have 1969. s.37. Ayrca bkz. H a f z
Divan. Kahire, 1937, c.2, s. 118-199.
35 Msr' ve M s r halkn ok yakndan tanyan ve pek ok yln Msr'da ngiliz
temsilcisi olarak g e i r m i bulunan Earl Cromer. Msr halkm. "Trk asll Msrl
T u r c o - E g y p t i a n " . u l e m a ky aalar-eyhleri ve fellal olmak zere eitli snflarda
ele alr ve bunlar eletirir. O n u n satrlarndan anlamak m m k n d r ki, Msr'da
aydn veya a v d n olmayan snflar ve bata "Turco-Egyptian" dedii Trk asll
Msrllar ncc ngilizlerden ve sonra Trklerden nefret etmektedirler. Turco-
Egyptian dedii snflarn ngilizlerden nefret etmesini, ngiliz ynetimine boyun
emekte bulur. T r k l e r d e n nefret etmesini de "korku"ya ve "Trk yola getirme ola-
nakszl" n e d e n l e r i n e balar. Earl C r o m e r , Abbas. London, 1915, c.2. Ayrca bkz.
brahim Amin Glali. age, s.67.

537
E) Msr Milliyetisi, Msrly Araba ve Trke stn Grr

al-Mutehabat adl yaptnda Msrl yazar Ahmed Liitfi,


Msrly rk, kan, ecere itibariyle Araptan ve Trkten farkl ve stn
grr; o kadar ki, Araplarla ya da Trklerle shriyet iddialarn Msrl
bakmndan kltc, haysiyet ykc bulur. 3 6
Ahmed Ltfi, yukardaki gr ileyen yazarlardan sadece bi-
ridir. Daha nicelerini sralamak mmkndr.
Grlyor ki bizde, Ahmed Nim'ler ya da Mustafa Sabri'ler vb.
Trk Arap karsnda aa sayarlarken ve bugn dahi eriatlarmz
bu eilimi srdrrken, Msrl milliyeti kendisini Araptan ve Trkten
stn grmenin alkanl ierisindedir.

F) slamclk Siyasetine Sarlanlara


Atatrk'n Aklcln t Verenler

unu da hatrlatmakta yarar vardr ki, slamclk siyasetine sarlan


Msr liderlerine Msrl baz yazarlar Atatrk'n aklc davranlarn
rnek vermilerdir. Bilindii gibi Atatrk sayesinde Trkiye kendi milli
snrlar dndaki slam dnyasnn sorunlaryla uramaktan ve
bylece bir yandan kendi z evlatlarn ve varln slam uruna har-
camaktan kurtulmu ve dier yandan da bamsz ekilde yaamak is-
teyen slam lkelerini kendi balarna brakma gereini duymutur.
Gemi yzyllar ierisinde Trkn yapt btn savalar Trk
karlar ve savunmas adna deil, ou zaman Trkn gerek karlar

36 Almecl Ltfi-al-Seyyid 1907-1914 yllar arasnda al-Cerida adl gazetedeki


yazlaryla Msr milliyetiliini krkleyenlerin b a n d a gelirdi. nsancl grleri
de s a v u n d u u grlr. 16 Ocak 1913 tarihli al-Cerida'da D-l Ikn ve Dar-iil
Harp ayrmnn sakncalarndan sz eder, din ve devleti ayrmann gereini sa-
vunur. Bu konudaki grlerinin zeti iin bkz. Charles W e n d e l , Tle Evolution of
the Egyptia National lnage; Fron Iis Origins lo Ahmad Lutfi al-Suyyid, Ui-
vesity of C a l i f o r n i a Press, 1972, s.200-293. Bu hususlar iin bkz. Nadav Safran,
Egypt. in Seurcl of Political Community: An Analyses of the Intellecttal and Po-
litical Evolution of Egypt. 1H04-1952, Harward University Press, Cambridge, M a s s
1971, s.95. A h m e d Ltl'iiin kitabnda s.66.

538
aleyhine olacak ekilde sadece slam karlar uruna olmutur. Trk
btn enerjisini, btn zamann, btiin yaamn slamn emrine
uyacam diye din savalarna, cihatlara harcam ve bu yzden
yeryznn en geri, en ilkel, en kltrsz lkelerinden biri olarak
kalmtr.-' 7 te Msrl birok yazar bu ac rneklerden ders alnarak
ayn yolda yrnmemesini kendi lkelerinin liderlerine salk
vermilerdir: "Eer Msr," modern bir lke olmak istiyorsa, kendi
snrlar dndaki slam dnyasnn sorunlarna burnunu sokmamah,
Atatrk' izlemelidir" fikrini ilemilerdir. 3 8

37 Bu konuda bkz. lhan Arscl, eriat Devleri'ndet Laik Cumhuriyel'e, Kaynak


Y a y n l a n . 4. b a s m , stanbul, Eyll 1997.
38 Bkz. Nadav S a f r a n . In Search af Political Community; An Analyses of the In-
tellectual and Political Evolution of Egypt 804-1952, Harward University Press.
Mass. 1961, s . 2 5 7 - 2 5 8 .

539
KNC KESM
MISIR'DAN B A K A RNEKLER

Milliyet duygularn gelitirmek amacyla slami deerler dndaki


elere bavuran Mslman lke sadece Msr deildir. Pakistan, ran
gibi lkeleri de rnek vermek mmkndr. Bunlar arasnda yer al-
mayan tek lke Atatrk ncesi ve Atatrk sonras Trkiye'sidir.

A) Pakistan'da kbal, Cinnal ve Azad

Bilindii zere Muhammed kbal (1873-1938) ve M. Ali Cinnah


(1876-1948), Pakistan devletinin kurulmasnda emei ve gayreti geen
kimselerdir. 1 Her ne kadar daha sonralar Mslman Pakistan mil-
liyetilii fikrine ynelmilerse de, ilk balangta kendilerini her
eyden nce Hintli ve sonra Mslman olarak grrlerdi. Abu'l Kalam
Azad (1888-1958) ise, kendisi bizzat Mslman olmakla beraber, Hint
milliyetiliini Mslmanla tercih ederdi ve daima birinciyi ikincinin
stnde grrd. 1940 ylnda Hindistan milli kongresinde "Blnmez
Hint milliyetiliinin bir parasym" demekten geri kalmamtr. 2 Ken-
disi iin "Evvela Hintliyim, sonra Mslmanm" derdi. Halbuki Trkn
eriatsnn kr krne sapland parola "Evvela Mslmanm"d\

B) ran rnei: Trk Dmanl Gelenei

slamdan sonraki dnemler boyunca ranl, kendi zengin tarihini,


gemiteki byk uygarln, stnlklerini ve niteliklerini hep Fir-
devsi'nin diliyle ve onun naklettii hikyelerle anm, gurur duymutur.
1 Abdul Vahid, Thoughts and Reflections of h/bal, Lahore, 1964.
2 H a l i z Malik, "Abu'l Kalan Azad's T h e o r y of N a t i o n a l i s m " , in The Muslim World.
I Ocak 1963, c.53. say 1, s.33-40. Y u k a r d a k i p a s a j iin bkz. s.33.

540
Milli duygularn hep Fidevsi'nin slam ncesi ran tarihini canlandran
eserleriyle, ehname ile beslemitir. Bu eserinde Firdevsi dnyann
yaratlndan slamn ortaya k ve ran'a yayl anna kadar olan
tarihi ve bu tarih iinde ranlnn yerini, gemiini hikye eder. Bilindii
zere bu eserini Mahmut Gaznevi'ye hediye etmitir. Saltanat makamn
igal eden ve kudretin ta. kendisini temsil eden Mahmut Gaznevi
Trklnden ne kadar habersiz idiyse, onun sarayndan plenen Fir-
devsi de o derece milliyeti ve ranl idi. Gerekten de, ran kltrn
adeta ebediletiren ve ran tarihini en parlak bir dilde beeriyete
tantmaya alan Firdevsi, ehname'de kendi rkn kltc her eyi
bertaraf etmeye almtr. rnein nl yaptnda ranly kk
gsterecek hibir olaya yer vermemitir. Araplarn ran ordularn ye-
nilgiye uratmasna veya ran' igal etmesine ran ahlarnn en so-
nuncusunun Arap ordularna mukavemet edemeyip Trklere (yani o za-
mana kadar en ezeli dman kabul ettii Trklere) snmas olaylarna
ya da ran'n Trkler tarafndan feth ve igal edilmesine hi temas
etmez. Baka bir deyimle ranllarn slam kabul ettikleri tarihten son-
raki dneme hi yer vermez. Zira bunu yapm olsa, Rza Nur'un dedii
gibi, ranlnn izzeti nefsini zedelemi olacan dnr. 3

1) Tiirk Dmanln Srdren Firdevsi,


Mslman Olmasna Ramen, Mslmanl
Iranllk Duygusu zerine karmamtr
Firdevsi, Mslman olmasna ramen, Mslmanl ranllk duy-
gusu zerine karmaz. Bilakis ranlln her eyin fevkinde bir deer
olarak tanr. Nasl ki, bugn Arap veya Msrl yle yapyorsa, Firdevsi,
daha o dnemlerde din esini milliyet duygusundan ayrabilmiti. Milli
bilinci ve milli duygular ran tarihinin zengin kaynaklarna ve Acem'in
eriat ncesi niteliklerine dayandrmaya alm ve bunu yaparken
Trk aleyhtarl esini gelitirmekten de geri kalmamtr. nk
Firdevsi hem koyu bir milliyeti ve hem de koyu bir Trk dmandr.
Trklerden sz ederken "en iren bir rk" deyimini kullanr. Siyavu
Tarihi ni yazarken Trk ile ranly karlatrr ve bunlar birbirlerine

3 Dr. Rza Nour, Le Chah-Name/Livres des Ris et les Guerres Emre le Tourcn et
Tiran. Reve de Turcologie, Fevrier 1934, Toe I. Livrc 4. s.8,418.

541
nazaran su ve ate eklinde grr ve rnein ona Trk hakann "pi"
olarak tanmlatr. Acem kumandanlarnn Trklere kar giritikleri hile
ve desise siyasetini yceltir ve ayn usullere bavurmaya kalkan
Trkleri hilekrlkla, dzenbazlkla ve korkaklkla sulandrr. 4
Trkn eriat dorultusundaki davranlarm knar ve bu ayn dav-
ranlarn Arap ya da Acemdeki olumalarn fazilet sayar. Sylemeye
gerek yoktur ki, Trke kar dmanlklarnn kkeninde yatan ne-
denler Araptakinin hemen ayndr.
Ve bu ayn Firdevsi, Trk dmanl duygularn ycelten
ehname adl yaptn Trk hkmdar Gaznevi'ye gururla sunar ve bu
yapt iin ondan para alr ve para az verildi diye de ierler.

2) Modem ran Yazarlarna Gre slamda Hr Dnce


Yoksunluunu Yaratanlar Trkler Olmutur
Her ne kadar slan farkl bir mezhebine bal olarak ve Trk bo-
yunduruu altna girmeden yaamn srdrebihnise de, ran, tpk
dier Mslman lkeler gibi geri ve hr dnceden uzak olarak
oluagelmitir. Modern ran yazarlar, Arap taktiiyle ve dier slam
lkeleri dnrlerinin elimeli davranlarn izleyerek, bir yandan
hr dnce gelimesine Trklerin engel olduklarn sylerken, dier
yandan slam tarihi boyunca aklc ve felsefi davrana ynelenlerin
uradklar feci akbetleri sayarlar ve slam dininin uyguland her
yerde hogr yoksunluunun varlndan sz ederler. Pek ok rnekten
biri olarak Ali Dati'yi ksaca inceleyecek olursak: ncilizceye In Search
fOnar Khayyam bal altnda evrilen ve 1971 ylnda yaymlanan
kitabnda Ali Dati, mer Hayyam'n fikir ve dnce alanlarnda ce-
saretsizlii konusuna eilir; ona gre bunun nedeni, bu usta airin
yaam olduu ortama taassup havasnn egemen olmasdr. Taassup
havas ierisinde hibir cesaretin oluamayacana deinen yazar,
Seluklular tarihini karanlk bir a olarak ele alr ve Seluklular
zamannda banazln yerletiini belirtir:

"Eski Yunanin altn anda felsefe, en byk etkiyi yaratacak


kertedeydi; oysa ki Seluk saltanat dneminde geleneksellik fikir
ve dnce salnn kayna olarak grlrd. Manta dayal
4 bici. s. 15. 425.

542
dnce tarzna byk bir pheyle baklr ve bunun kutsal kitab
ihlal eden ve hataya srkleyen yol olduu dnlrd. Ge-
Ienekselcilik ve ekilcilik taraftarlar mantk ilmini yasaklayacak
kadar ileri gidebilmilerdir.

Ancak bu satrlar yazan yazar, hemen bir sayfa sonra al-Halla, al-
Hamdani ve ahraverdi gibi dnrlerin, srf felsefi fikirlere
yneldiler diye eitli dnemlerde ve eitli halifeler zamannda
ldrtlm olduklarn belirtir ve belirtirken de bu kiilerin son derece
dindar kiiler olduklarn ve hibir zaman iktidara kar gelmediklerini
ve belli bir siyasi dzeni deitirmek gibi bir dilekleri bulunmadklarn
ve bu nedenle ldrtlmeleri iin ortada bir' neden olmadn, fakat
btn sularnn, kendi yaadklar dneme ve ortama egemen olan ge-
rici grlere yatkn dmeyen bir felsefeye sapl bulunmalar
olduunu syler. stelik Eski Yunan'daki fikir ve dnce uygarln
ve hrriyetini eletirerek, fikir ortamn ve hr dnceyi yok eden
slam lkelerindeki ortam ile Eski Yunan'daki Sokrat'lar, Ana-
xagoras'lar ve dier dnrler tarafndan yaratlan ortam ve bu ortam
srdten Pericles gibi devlet adamlar rneini verir. 6
Btn bunlardan anlalmas gereken ey odur ki, slam lkelerinde
ve ran'da, Trk egemenlii zamanlarnda oluan ve gelien taassup
ortamnn ve fikir ve dnce hrriyeti yoksunluunun asl nedeni
Trklerden ziyade slamn ta kendisidir.

C) Suriye: Trk Aleyhtarl Yoluyla Milliyetilik

Bir tek Arap lkesi gsterilemez ki, Trk dmanl duygularyla


beslenmemi olsun. Ve her bir Arap lkesinde bu duygular o lkenin li-
derleri elinde tam bir smr arac iini grmtr. Biraz nce grdk
ki, Msr'da baz aydn evreler ve milliyeti yazarlar Trke kar bes-
lenen dmanlk duygularn daha da kkrtarak Msr milliyetiliini

5 Bkz. Ali Dashti, n Searcl of Or Klutyya. Acemcede ngilizceye eviren L.P.


EKvell-SuUon. C o l o m b i n University Press. 1971, s.62.
6 bici s.63 vd.

543
canlandrmak ve ahlandrmak iin Osmanl devletinin Msr'a kar
ilgi gstermediini ve zellikle Msr' ngiliz emperyalizminden kur-
tarmaya almadn ileri srmler ve buna benzer bahanelere
sarlmlard. Bu arada II. Merutiyet dnemiyle birlikte gelimeye
balayan ve Yeni Osmanllarn kurcaladklar Trklk akmlar ko-
nusu da bunlar Msr ve Arap milliyetilii ynnde tahrik etmekteydi.
Buna benzer bir durumun Suriye'de de kendisini gsterdiine tank ol-
maktayz. II. Merutiyet dneminde Suriye'deki pek ok yazar
Trklk gelimelerinin Trk-Arap Federasyonu hayallerini ve di-
leklerini yok ettiini ne srerek Suriye'de Arap milliyetilii gay-
retlerine girimilerdi. Daha I. Dnya Savandan nce bu alanda bir
hayli de mesafe almlard. 7 Daha yukardaki sayfalarda eyh Abd'ul
Hamid al-Zihrav'nin Suriye'de Arap milliyetilik akmlarn srdren
nemli bir lider olduunu ve o tarihlerde Paris'te toplanan Arap Birlii
Konferans'na bakanlk ettiini ve yine o tarihlerde Suriye'de bulunan
eitli yazarlarn anlarnda Trk dmanlnn Suriyeliler arasnda
olduka etkili i grd hususunun belirtildiini grmtk. 8

D)Sudan

1914 ylnda ngilizler, Sudan'daki Trk dmanln, bu lkenin


din adamlaryla ve ileri gelenleriyle ibirlii yaparak iyice smrmesini
bilmiler ve Sudan' Osmanl mparatorluundan koparmann yollarn
bulmulardr. Arabistan'da Lawrence ne i gdyse Sudan'da Wingate,
Mslman halkn ve ulemann ve din adamlarnn yardmlaryla aa
yukar ayn ii grmtr. O tarihlerde Sudan'n lideri durumunda bu-
lunan Seyid Abdullah Rahman al-Mehdi ngiliz boyunduruunu Trk
ynetimine tercih edenlerin banda gelmekteydi. Bilindii zere Sudan,
Osmanl padiahnn vekili durumunda bulunan Msr Hidivi'nin kont-
rol altndayd. ngiliz temsilcisi Wingate, al-Mehdi'yi ve onunla birlikte

7 Bu k o n u d a bkz. Robel M. Haddad. Syrian Christians it Muslim Society; An In-


terpretation. Princeton University Press. N.J.. 1970. s . 9 l .
8 Bu konuda H.I. Katibah. The New Spirit in Arab Lands. New York. 1940. s.181 vd.

544
Sudan'n ileri gelen din adamlarn kendisine mttefik yapmasn
bilmiti. Bu ittifak ierisinde Sudan'n Osmanl devletine kar di-
renmesi ve halifenin "cihat" arlarna kar kulaklarn tkamas kolay
olmutur. O tarihlerde bata al-Mehdi olmak zere btn din adamlar
ve ulema, ngiliz ynetimine balanmak iin beyannameler
yaymlamlardr. Arabistan'da Mekke erifi Hseyin Osmanl dev-
letine kar nasl bir hyanet iinde bulunduysa, al-Mehdi de Sudan'da
ayn ii grmtr. Trk (ve hatta Msr) dmanl onu ve onunla
birlikte btn lkeyi Osmanl devletine kar ngilizlerle birlikte savaa
srklemitir. 9

9 G. Warburg, Religious Policy i the Nothern Sutlun; Ulema and Sufism. 1899-1918,
in Ulema in Modern History. Edited by Gabriel Baer, Asian and African Studies,
1971, c . 7 , s . 8 9 - 1 1 9 . Yukardaki hususlar iin bkz. s.l 16. 188.

545
BENC B L M
ARABIN MLLYETLK T U T U M U N A KARI T R K N
MLL BENLKTEN YOKSUNLUU
A R A B I N M L L Y E T L K T U T U M U N A KARI T R K N
MLL BENLKTEN YOKSUNLUU

Yukardaki sayfalarda Arabn, slam tarihi boyunca Trk


hakkndaki tutum ve davranlaryla duygularnn ve kendi mil-
liyetiliine ara yapt din ve dil elerinin tanmlanmasnn ksa bir
zetini grdk. eitli nedenlerle Arap dnyasnn Trke kar nef-
retlerinin, dmanlklarnn ve kskanlklarnn ve nihayet eylemli di-
renmelerinin rneklerini ve belli kalemlerde ve azlarda ald ekli
eletirdik ve yine din ve dil elerini kendi karlar adna nasl
smrdn akladk. Ve grdk ki, eriatn kii yaamna getirdii
mutsuzluklar ve basklar yznden iini darya aksettirmeyen ve "il-
kellik felsefesine" kar dikilemeyen ve hr dnce yoluyla dzen bo-
zukluuna are bulamayan Arap, btp"p boaltmalarn" Trk aleyh-
tarl esine sarlmak suretiyle yapmaya almtr. eriatn
iermekte olduu btn kt messese ve eilimleri, sanki bunlar
eriata yabancym da Trkler yznden yaratlm gibi bir kan
uyandrmann yollarn aramtr. Bundan dolaydr ki, yzyllar bo-
yunca, slam uygarlnn Trkler yznden geliemediini ve ge-
rilediini iddia etmitir. Bundan dolaydr ki, klelik messesesinin,
sanki eriat bu messeseyi benimsememi gibi, Trkler tarafndan
devam ettirildiini ileri srmtr. Bundan dolaydr ki, sava, adam
ldrme ve farkl inantakilere kar cihat geleneini, sanki eriat bun-
lar reddeden bir dzenmi gibi, Trker tarafndan yaratlm' ve
yaatlm eyler olarak gstermitir. Sadece gemite deil, bugn
dahi Arabn yapt ve yapmakta olduu ey budur ve o, Trke kar
hn karma mutluluunu, en koyu ekliyle bugn de srdrmektedir.
u son 20-30 yl ierisinde Arap yazar ve dnrleri tarafndan
Arapa ya da yabanc dilde olarak yaymlanm kitaplar yle bir
gzden geirmek bu konuda bir fikir edinmek iin yetirlidir.

549
I) ARAP MLLYETSNN TRK DMANLIINA KARI

Arabn Trke ynelttii yermeleri olgunlukla eletirmemiz ve bu


yermelerden yararlanmamz kouldur. Bunu yaparken onun da kendi
bakmndan hakl bulunduunu ve yzyllar boyunca onun gelimesine
engeller yarattmz dnmemiz dikhaklk gereidir. Ne var ki,
bunu yaparken Arabn giritigi yalan ve iftiralar ve sulamalar yersiz
bir mahviyete derek yantsz brakmamz da doru olmaz, zira bu tak-
dirde kendimize kar hakszlk etmi oluruz. rnein "slamn ve
slam uygarlnn ykcs Trklerdir" eklindeki Arap iftiralarnn ya
da "Arap geriliklerinin nedeni kt Trk ynetimidir" eklindeki
iirmelerin hakl olmayan ynlerini ortaya koymamz hem bilimsel ve
hem de ulusal bir grevdir. Bu konuda Arabi daha insafl bir dorultuya
sokmamz mmkndr. Bunu yapmaya bizi zorlayan dayanaklarmz da
vardr. Bunlardan biri udur ki, yzyllar boyunca Arabi boyunduruk
altnda tutmu olan ve her trl gce sahip bulunan Trk, eer istemi
olsayd Arap milliyetilii diye bir davrana olanak brakmazd. Fakat
bunu yapmam, aksine ona milliyetilik duygusunu gelitirme frsatn
vermitir. 1 O kadar ki, Osmanl mparatorluu'na dahil Araplar, mil-
liyetilik gelimesi sonucu, kendi balarna devlet kurabilmilerdir.
Btn bunlar bir yana, Trk hkmetleri, Trkn kendi karlarn dahi
unuturcasna, eitli zamanlarda Arabn i ve d siyasetinde genellikle
yardmc olmak ve Arap dmanlarna kar Arap ile birlikte cephe
kurmak istemitir. Ne ilgintir ki, I. Dnya Sava'ndan sonra Trkiye,
bir yandan yabanc igallerden kurtulmak ve kendi varln
srdrebilmek iin lm kalm mcadelesi verirken ve Araplarla
meskn eski yerler zerinde hak iddiasndan vazgeerken, dier yandan
da Arap halklarnn kendi kaderlerine kendilerinin kara; vermeleri il-
kesini savunmu, bu asaleti gsterebilmitir. Oysa ki Arap dnyas,
Rusya dahilindeki milyonlarca Trke milliyetilik tadn tattrmayan

I Nitekim bunu byle olduunu ada Arap yazarlar kabul ederler. rnein Z. Zeine,
The Emergence of Arab Natiotmlism adl kitabnda (Beyrut, 1966) yle der: "Trk
egemenlii altnda yaam olmasna ramen (Araplar), Trkn bile kendi bakmndan
hibir zaman mazlar olamad bir milliyet duygusuna sahip olabilmiler ve
Araplklarn unutmamlardr. stelik de Trkler, Araplar milli benlikten yoksun
klmak ve Trkletirmek iin hibir giriimde bulunmamlardr." s. 149.

550
Rus hkmetine kar en ufak bir serzenite bulunmay aklndan
geirmemitir. ki nedenle: Bir kere Rusya'nn Arap milliyetiliini des-
teklemi olmasndan dolay Rusya'ya kar besledii minnettarlktan ve
ikincisi, Mslman bir toplum olan Trkiye'ye milliyetilik ruhunun gir-
mesini nlemek arzusundan. 2
te yandan Trk idaresi altnda Arap, kendi z kanndan olanlarn
vaktiyle kendisine ektirdiklerine benzer bir muamele grmemitir; o
kadar ki, Arap ataszleri arasnda "Arabn adaletindense Trkn
zulm" eklinde bir sz yer almtr. Bylece Trkn zulm Araba,
vaktiyle bedevi Arabn Arap idarecilerinden ektikleri zulme nazaran,,
ok daha insani grnmtr. 3
Her eye ramen Arap, Osmanl mparatorluu dneminde yle
sanld ve sylendii ekilde kt, hain ve insafsz muameleye mu-
hatap braklm saylmaz. Onun geri ve ilkel kalmasnn tek nedeni
Trk olmamtr. Hatta baz Batl yazarlar arasnda Arabn olduka
iyi bir davran grdn ve Trkn onu korumu olduunu be-
lirtenler oktur. 1963 ylnda yaymlad kitabnda Charles D. Cre-
means yle der:

"Osmanl mparatorluu'nda Araplar, haysiyeti gerekten rencide


edilen bir ulus durumuna itilmemilerdir. Aksine, slamn daha
eski kuaklar olmalar hasebiyle Trklerden saygya layk mu-
amele grmeye hak kesbettikleri kans ierisinde yaamlard.
Aralarndan kan nl kiiler Osmanl devletinin en yksek mev-
kilerinde (rnein Divan- Ali'de) idareye katlmlardr ve so-
rumluluk tayan pek ok grevde i grmlerdir. Dil, kltr ve

2 Bilindii gibi 20. yzyl balarnda Rusya'daki Trkler arasnda baz milliyetilik
eilimleri ve "pantrkizm" ynnde baz gelimeler grlr. zellikle Krm'da, Tatar
asll smail Gasprinski, nce Volga ve Krm Tatarlar ve sonra da Kafkas ve Orta
Asya Trkleri arasnda olduka saha kazaian bir Trklk a k m yaatmtr. Bu
akmlara "usulii cedd" ad verilir. Din unsurundan ziyade dil birlii esine dayaldr
ve daha ziyade aydn saylan kimseler tarafndan benimsenmitir; halkn desteine
nazlar olamamtr. Balangta Rus hkmetinin ses karmad bu akmlara
Trkiye dahi ilgi gstermemitir. Zamanla Rusya bu akmlar kknden yok edecektir.
Bu k o n u d a bkz. G e o f f r e y Wheeler, "Russia and Islamic Nationalism", in Arap Na-
tionalism anda Wider World, Edited by S.G. Haim, N e w York, 1971, s.26-52.
3 John L e w i s Burchkhardt, Arabic Proverbs, Or the Manners and Customs of the Mo-
dern Egyptians, L o n d o n . 1830, s.47.

551
din konularnda Trklere ders verme imknna sahip olmulardr.
ktisadi bakmdan Trklerden ok daha gvenlik ierisinde tu-
tulmulard... Trkler Araplara sadece askeri bakmdan gvenlik
salam deil, fakat onlar ayn zamanda yabanc igallere kar
da korumulardr." 4

Araplarn geri kalmlklarnn sorumluluunun Trklere at-


fedilemeyeceini belirten bir dier tannm yazar, Arap topraklarnn
Trk igallerinden yararlanm olduunu anmsar."1 Ona gre
Abdlharid rejimine gelinceye kadar Araplar Trk yneticilerinin kendi
ilerine fazla el atmasndan deil, aksine az karm olmasndan
dolay zarar grmlerdir. 6 Ortadou lkelerinin siyasi ve iktisadi tarihi
konularnda tin yapm iki Batl yazar da yukardaki izlenimler
dorultusunda yle yazarlar:

"Osmanl mparatorluu'na dahil edilmekle Suriye, imparatorluun


Asyal dier her lkesinden fazla olarak maddi karlara sahip
olmutur. nk ticari ilikiler ve balar orada soyal ve iktisadi
hayatn fevkalade gelimesine vesile yaratmtr." 7

unu da hatrlatalm ki, daha nceki blmlerde deindiimiz


gibi, Trk ynetiminin Araplar lehine yapmak istedii hayrl ilere
ve rnein Cemal Paa'nn toprak reformuna ya da Hicaz Valisi Fuat
P a a n n klelii kaldrmak iin giritii ilere kar bir yandan Arap
eyhleri, dier yandan Arap ahalisi kar kmlardr.
unu sylemek yanl olmayacaktr ki, Trk egemenlii olmasayd,
bir baka yabanc egemenlik olacak ve muhtemelen Arap iin daha da
iyi bir durum domayacakt. Aabn Trkten ektii, Trkn kendi
padiahlar idaresinden ektiinden daha fazla deil, aksine daha az
olmutur. Yabanc egemenliinde deil de kendinden olan bir ynetim
altnda yaasayd dahi, daha iyi bir.yaam srm olmayacakt. Ve ni-
hayet unu da unutmamak gerekir ki, Arabn geri ve ilkel kalmasnn

4 Crecans, Charles D.. The Ab aul the World: Nasser's Aral) Nationalist Policy.
New York, 1963, s.121.
5 Zeine. Z. Zeine, The Emergence of Arab Nationalism. Beyrut. 1966, s.17.
6 Zeine, Z. Zeine, age, s. 17.
7 Gibb and B o w e n . Islamic. Society and the West. O x f o r d . 1950, c . l , p a n I. s.218.

552
nedeni gerek anlamyla Trk deil, fakat Trk dahi onunla birlikte
geri ve ilkel brakan eriattr. Btn geri kalmlk nedenlerini her
eyden nce eriatta aramakla ie balamak en doru yol olacaktr.
Fakat Arap bunu yapmaz ve mutsuzluunun ve geliememiliinin tek
nedenini Trkte arar ve Tanrdan Trk yok etmesini diler; Cemal A.
Nairin yapt gibi.

A) T r k n A r a b a Kar Husumeti, Arabn Trke Kar


Di Bilemesinden Daha Zararsz Olmutur

Her ne kadar Trk Arabi karakter bakmndan aa grr ve bu


nedenle sevmez ve ondan holanmaz ve onun hakknda "entarili
Arap", "donsuz Arap", "kalle Arap", "ne am'n ekeri ne Arabn
yz" eklinde ya da buna benzer olmak zere i ac olmayan szler
sylerse de, onu dnya kamuoyu nnde aalatmaya maruz
brakmamtr. Bunun nedenlerinin bir ksmn Trkn elebiliinde,
bir ksmn (bu konudaki) cehaletinde ve nemli bir ksmn da slama
ballnda aramak gerekir. nk daha nceki blmlerde
grdmz gibi, Muhammed, slam Araplkla ayniyet haline
sokmu ve Arabi sevmeyi ve saymay slamn adeta bir art
yapmtr. Yzyllar boyunca Trk yazar ve dnrleri ve eriats
Trkn beynini hep bu inanla ykamlardr. Unutmayalm ki, bun-
dan 70 yl nce nice Mustafa Sabri'ler ya da Ahmet N a i m l e r ve Ebuz-
ziyaiar hep bir azdan "Arap rk dier rklarn ve Trk rknn
stndedir, Araba kar mihnet duygusu ierisinde bulunmamz ge-
rekir" eklinde tlerde bulunmular ve " M u h a m m e d i sevmek Arabi
sevmektir, Arabi sevmek iman sahibi olmak demektir. Arabi sev-
memek kfir olmak demektir" eklindeki szleri hatrlatmay grev
saymlardr, u muhakkak ki, eer Yavuz Sultan Selim gibi eriatn
baz emir ve hkmlerine kulak asmayan padiahlar olmam olsayd,
Trk ne Arap lkelerine (ve Msr'a) kar savalar aar, ne halifelie
el koyar ve ne de bu blgelerde egemenlik'kurabilirdi. Pek muhtemelen
Araplar tarafndan yok edilmek durumuyla kar karya kalabilirdi.

553
te yandan Trk, Araba kar genellikle daha yumuak, daha
lml ve daha hogrl davranmtr. Arapla savat zamanlarda
dahi anlay gstermekten geri kalmamtr. Asaf Tanrkut'un Yemen
Notlan adl kitabnda "Yemen'den Gelen Mektup" airinin u satrlar
nice saysz rnekten biri olmak zere fikir verecektir:

"Yemen in kanl aktr yaras


Sormak ister size bizden buras,
Bilmeyz kim neye biz harb idiyoz,
Arabn derdi nedir biz ne diyoz,
Sen atnca durakoysun mu sana,
O da candr atar elbette sana... " 8

Bu msralardan kan anlam, ordu komutannn "Erzakmz


snglerinizin ucundadr" emrine balanmaktadr.
Daha yakn bir tarihten rnek vermek gerekirse, 1920 Austos'unda
Mustafa Kemal'in (Atatrk) Pozant'da yapt bir konumada, Arabn
btn ihanetine ve arkadan hanerlemelerine ramen Araplar iin
"Kardelerimiz" deyimiyle hitap etmi olmasn zikretmek gerekir. 9
Ve nihayet unu da hatrlatmak doru olacaktr ki, Trk halk, ken-
disine hibir ey aklanmad iindir ki, Arabn tarih boyunca kendi
hakknda besledii kin ve nefretlerden ve giritii ihanetlerden ha-
bersizdir. Arabi hor grmesine ramen onun uruna kan dkmeyi sevap
bilmitir. Braknz gemi yzyllar, Svey Kanal'nn ald
1869 tarihini izleyen 45 yllk bir sre ierisinde Yemen'de bir milyonu
akn Anadolu evladnn gmldn hatrlamak yeterli olmaldr. 1 0
Yine ayn airin azyla:

"Yemen'in dal ok uludur,


Hele kumsal cehennem yoludur

Bura Trk kabri gibi gel bak


Bir tan altna girmi be o c a k . . . " 1 1

8 Asaf Tanrkt, Yemen Nallar, stanbul, 1965; stanbul U m u m i Ktphanesi'nde


2 6 7 6 6 ' d a kaytl, s.21-22, 26.
9 tihat dergisinin 30 Kasm 1321 tarihli ve 139 sayl n s h a s n a baknz.
10 Tarkut, age; s.21-22.
11 evket S r e y y a A y d e m i r , Tek Adam, stanbul, 1964, c . l , s. 186.

554
eklinde konuan insanlarmz Araba kar yine de kin beslemez. 1966
ylnda Trkiye'yi ziyaret eden Suudi Arabistan Kral Faysal'a kar
Trk halknn gsterdii sevgi tezahrlerine deinmek yeterlidir. Bi-
lindii gibi Faysal, Vahhabilerdendir. O Vahhabler ki, vaktiyle Ana-
dolu'evladna kan kusturmakta birbirleriyle yar etmilerdir.
Trkn bu saflna karlk Arap, Trk dmanl bilinciyle
yorulmutur. Geen yzyl boyunca Arap milliyetisi, bu bilinten ya-
rarlanmak suretiyle Arap ahaliyi ayaklandrabilmi ve ngilizlerle 12 bir-
lik olup, Trke kar savamasn becerebilmitir. Cemal Paa'nn
1913-1919 yllarna ait anlarndan kolayca anlamak mmkndr ki,
Arap, Trkn kendisi hakknda ne dndn bilerek davranlarn
buna gre ayarlamasn baarabilmitir. Cemal Paa bu anlarnda, o ta-
rihlerde stanbul'da kdam gazetesi yazarlarndan Ahmet erifin Beyrut
ve Suriye Mektuplar bal altnda yaymlad yazlar dolaysyla
Aziz Ali Bey'le yapm olduu bir konumay nakleder. Aziz Ali Bey,
sz konusu bu mektuplar tenkit babnda Cemal Paa'ya uzun uzadya
yaknmtr. Cemal Paa'dan okuyalm:

"Adana Valisi bulunduum tarihlerde stanbul'a gitmitim;


orada Aziz Ali Bey'le, kdam gazetesi yazarlarndan Ahmet
erif Bey'in yaymlad nl 'Beyrut' ve 'Suriye'den Mektuplar'
konusunda bir grmemiz oldu... Aziz Ali Bey kibirli bir tonla
bana cevap verdi: - A r a p l a r tamamyla hakldrlar; siz Trkler,
biz Araplar yok etmeye almaktan, bizi tahkir etmekten ve
bizi hor grmekten baka bizler iin ne yaptnz ki? Bizden
imdi dost olarak nasl bir karlk bekleyebilirsiniz? Unutuyor
musunuz ki stanbul'da, kpekleri arrken, Arap, Arap, Arap
diye barrsnz? Veya mulak ve anlalmaz bir eyi tarif

12 G e e n yzyln ortalarnda bir ngiliz izlenci Arap kylsnn Trklerden ne denli


nefret etmekte o l d u u n u anlatrken: " . . . T r k l e r , kendilerine kar Arabn d u y d u u
bu nefretlerden haberdardrlar" der. Yazara gre, Aabn tek dncesi, kendi i
a n l a m a z l k l a r n giderip T r k e kar birlemektir. Bu b i r l e m e d n c e s i , yine
yazara gre, T k endieye yneltniemektedir, nk'O, nasl olsa takdiri ilahinin
h e r eyi a y a r l a y a c a inancndadr ve dolaysyla yaplacak bir ey o l m a z
kansndadr. Bu h u s u s t a bkz. J. Finn, Sriring Times, Or Records From Jerusalem;
Consutar Chrmicles 1853 to 1848. London, 1878.

555
etmek istediiniz zaman 'Arap sa gibi' dersiniz. En ziyade kul-
landnz tmce: 'Ne am'n ekeri ne Arabn yz' deil
midir? airlerinizden birinin; 'am'dan ayrldm gece yle
dedim: Bu kutsal geceye krler olsun' eklindeki szleri en
ziyade kullandnz bir ifade deil midir?.." 1 3

Arabn bakalar tarafndan (rnein Batllarca) kt bir


deerleme lsne vurulmasnda Trkn pek dalli olmamtr, ama
Batlnn Trk hakknda olumsuz gre sahip bulunmasnda Arabn
rol ve etkisi byk olmutur. nk Bat yzyllar ierisinde Arap
yazarlarn Trk hakkndaki grleriyle beslenmitir. Trk kk
grme gelenei Arap ataszlerine kadar girmitir; rnek olarak: "Bar-
barlk Tiirkiin iliklerine kadar ilemitir" szn, saysz rnekten
biri olarak burada belirtmek mmkndr. Batl yazarlar Trk ka-
rakterini olumsuz ekiller altnda gsteren bu Arap ataszne
deinirler: "Btn bilim alanlarnda gelimi (temayz etmi) olsa
bile barbarlk yine de Trkn karakterinde (tabiatnda) var olur." Bu
ataszn dorulayan bir yabanc yazar, "Drt yz yl boyunca
olduu gibi bugn de bu byledir" der. 1 4
Gnl isterdi ki, Cemal Paa yukardaki konumalar srasnda
Aziz Ali Bey'e hi olmazsa bu rnei verebilmi olsun ve bu rnek
vesilesiyle Muhammed'in Trkler aleyhindeki szlerine deinsin.
Kitabmzn ilk blmlerinde eletirdiimiz bu szler - k i yzyllar
ierisinde Arap ataszleri haline girmitir-, Trk halknn aznda yer
alan Arap aleyhtar szlerle kyas kabul etmez arlktadr. Kendisini
Tanr elisi diye kabul ettiren Muhammed'in Tanrdan geldiini
syledii szler olarak yerlemitir. Bu itibarla Trkn Arap aley-
hinde syledii szleri, Arabn Trk aleyhinde geerli kld
kltmelerle kyaslamak insafszlk olur.

13 Bu p a s a j C e m a l Paa'n ngilizeeye evrilen Memories of Turkish Statelsnan,


913-1919 ( N e w Y o r k , 1922) kitabnn 61. s a y f a s n d a n a l n m t r .
14 J a m e s L e w i s Farley, Turks and Chiristians; A Solution o] Eastern Question. L o n d o n ,
1876, s.26.

556
Il) ARAPLA KAR1M1LIK VE KA YNAMIL1K KONUSUNDA

Arap karakterini izen ' eski ve yeni kalemler, "hrszlk",


"yamaclk", "yalanclk", "kurnazlk", "mnafklk", "hunharlk",
"acmazlk", "riyakrlk" gibi tm ktlkleri Arabn tanmnda temel
unsur olarak kullanrlar. Bu konularda Arap rkn dier milletlere oranla
rakip kabul etmez ustalkta sayarlar.
l Arabnn ahlaksal ve ruhsal yapsn dile getiren koca bir dnya
edebiyat, Arabistan llerinde ve lkelerinde Arabn bu ktlklerine
kurban gidenlerin ykleriyle doludur. Nice yazar, Arabi, kendi
emeiyle ve alnteriyle yaamn salamay sevmeyen ve hatta bunlar
kmseyen ve buna karlk baka yollarla, rnein yamaclk, soy-
gunculuk ya da hrszlk vb. usullerle "rzkn" elde etmeyi "eref bilen
ve her eyi Tanr'dan bekleyen kaderci ve banaz bir insan tipi olarak ele
almlardr. bn Haldun, Mukcddima adl yaptnda Arabn kanun
tanmaz ynlerini en belirli bir ekilde aklamtr. Ahmed Cevdet
Paa, nl TonYnde, Arap zelliklerini "yamac Arap" szckleriyle
zetlerken Vahabiliin yaylmasnn (yani eriatn z u>gulamasnn)
"yamac Arabn" iine geldiini belirtir.
Trk iirinde geen cmlesi fitne ve sark kilb- Arabn eklindeki
ya da Arabn fendine hep aldanduk ya da O yezid ibn yezid Arab-
gmrahtan gibi ve benzeri tanmlamalar, sadece kiisel intibalar rn
deil, bir bakma Arap kaynaklarndan ve hatta Kur'an'n benzeri ve-
rilerinden mlhem eylerdir.
Bir iki ilgin rnek vermek gerekirse; Bektai airi Edip Harab
yle yaknr:

"Gnlme dodu muhabbat Cidde'de ol ahtan,


Bize haccetme nasip oldu bu yl Allah'tan,

15 Cevdet Paa Tarihinden Semeler, c . l , s.414.


Ayrca saysz d e n e c e k kadar ok kaynak arasnda bkz. Max W e b e r . Ancient Ju-
daism, Transi, by H . H . Gorthand-D. Martindal, s. 12.
A n d r S e n d e r , Islam and the Psychology of the Musulman, ngilizce eviri, 1924,
s. 19 vd. Xavier de Planhol. "The Geographical Setting", in The Cambridge History
of Islam, C a m b r i d g e University Press, 1970, s.443-468, 444; Robert Roberts, The
Social Laws of the Qoran, London. 1925, s.90 vd.

557
* Ne meekkt ekiyor kafile-i ehl-i hacac,
O yezid ibn yezid Arab- gmrahtan,

Cmlesi fitne ve sark kilb- Arabn


Bunu mu anladlar nush- kelmullahtan

Ne para kald ne eya heme sirkat oldu


Cscblak geriye dndk a Beytullahtan."
Yemen llerinde Arabn melanetine uramlarn kaderini de
"Yemen'den Gelen Bir Mektup" sahibinin azndan dinleyelim:
"Yemenin kahrna erdik ereli
Kaderin denizine girdik gireli,
Arpaya, budaya hasret kalduk
Arabn fendine hep aldanduk
Cpcbldak donumuz yok, bamz
Yalnayak komadadr yzbamz." 1 6
16 B h u s u s t a bkz, A s a f T a n k u t , Yemen Notlan, stanbul, 1965, s.21-22, 26.
Azeri airi Sabir ise slamn temsilcisi olarak grd Arabn ktlklerinden
ylm olarak k o r k u s u n u " K o r h i e m " ( K o r k u y o r u m ) balkl iiriyle dile getirirken
y e r y z n d e h e m e n hibir eyden k o r k m a d n , fakat bir M s l m a n g r d n d e
k o r k u y a kapldn yana yakla anlatr. Bir iki msrayla yerinelim:

"Py- piyade d i r e m llere


Har mugylan g r r e m k o r h m i r e m ( k o r k m a m )

Gh o l i r e m bahr de zevrakniin
Dalgal tufan griem k o r h m i r e m
G h kirem sanile, her yanda mi
Vahi garan g r i r e m k o r h m i r e m ,

Gel inirem saye tek ormanlara


Yrtc hayvan grirem k o r h m i r e m

Bu kiire-i arzda ben muhtasar


Muhtelif elvan grirem k o r h m i r e m
Harici m l k n d e de hatta gezip
ok tuhaf insan grirem k o r h m i r e m
Lk, bu k o r k m a z h k ile dorusu
Ay dada, vallah billal, tallahi
H a r d a Miislman grirem k o r h i r e m . . . "

l A r a b n m ilkelliini ve Tiirke kar melanetini dile getiren Charles M. Do-


ughty'nin Travels in Arabia Deserta, ilk basm 1888 tarihlidir. Daha sonraki basm
L o n d o n , 1936; m u t l a k a okumalyz.

558
Daha yukardaki blmlerde bedevi Arabn bu ynlerinin Kur'a'da.
aklandn ve rnein Tevbe Suresi'nde "Bedevi'ler kafirlik ve
mnafklk bakmndan ehirlilerden beterdir..." (K 9 Tevbe Suresi,
ayet 97), "Bedevi'lerden yleleri vardr ki... size belalar gelmesini
gzetip dururlar, bekledikleri, kt belalar kendi balarna gelsin" (K 9
Tevbe Suresi, ayet 98) eklinde ayetler bulunduunu ve benzeri
szlerin Muhammed tarafndan sk sk tekrarlandn belirtmitik.
slamdan nceki dnemde de Arabn ok ilkel bir yaam srd,
batl itikatlar iinde yzd, mrn sefil ve sefih bir ekilde iki
ierek, kumar oynayarak geirdii, evlilik yaamnda sakat bir zih-
niyete sahip olduu, mirasta erkek ocuklarna ncelik tand, kz
ocuklarn belli bir yaa geldiklerinde ldrd vb. geleneklere sapl
bulunduu yine bu Arap kaynaklarn ortaya koyduu eylerdendir.
Her ne kadar slam sayesinde Arabn "Cahiliye"den kurtulup kl
dneme girdii sylenirse de, slam ncesi bu dnemin geleneklerinin
ounu srdren ve ounu da pek olumlu saylamayacak tarzda
deitiren slamiyet, 1 400 yllk bir uygulamaya ramen Arabn ka-
rakterinde, Arabn zihniyetinde ve yaam usullerinde herhangi bir
gelime yaratamamtr. Muhammed dneminin Arabyla 20. yzyln
Arabi arasnda byk bir deiiklik olmamtr.

A) Arabn lkel l artlarna Uygun eriatn,


Bu artlara Y a b a n c Milletlere Yararl Olmad

l Arabnn gerekten ilkel yaam artlarna gre hazrlanm


bir dinin, bu artlardan uzak ve farkl karakterdeki milletlere yatkn
dmeyecei aikrdr. Nitekim biz Trkler iin durum bu olmutur.
Muhammed'in ve Kur'cn'm belirttiine gre riyakrl ve fitnecilii
ikinci bir tabiat haline getirmi olan Arabn karakterine ve onun ka-
dercilii aklcln nne geiren felsefesine yabanc Trk, eriat di-
nini kabul etmekle Arabn kertesine inmi, onun geleneklerine ve zih-
niyetine brm ve stelik kendi niteliklerini yitirerek gelime
ansn b u l a m a m t r .

559
Denilebilir ki, slam, Arabi ilkellikten ve ona zg musibetlerden
kurtaramad gibi, baz askeri baarlar dnda, Tiirke de hibir ey
kazandrmamtr.
Arapla karm ve eriata saplanm olarak Trkn bin yllk ta-
rihi, esas' itibariyle kl kuanmakla ve sava meydanlarnda at oy-
natmakla ve ne yazk ki uygar gelime ksrlklaryla doludur. slamn
"kfirlere (Dar-l Harb'e) kar saldr"y ngren emirleri gereince ve
ou kez kendi z karlarn feda edercesine din "savalarna yneldii
oranda uygar gelime ansndan uzaklamtr. Her ne kadar bu
savalar hanlara, sultanlara ve padiahlara zaferler, beldeler ve zen-
ginlikler kazandrmsa da, Trk halkna felaketten, sefaletten ve
biarelikten baka bir ey salamamtr. Sadece ve sadece fikirsel ve
kltrsel zavalllklar hazrlamtr.
Bu bin yllk dnemin "kazan" ve "zarar" bilanosundan habersiz
eriatmz, Trkn Arapla temas sonucu ve slam sayesinde ge-
rilikten kurtulduunu sanr ve Arapsz yaamn mmkn olmadn
anlatmak iin air'in, "Tiirk Arcpsz yaayamaz, kim ki yaar der, de-
lidir..." satrlarna sarlr. Ve Trk de bununla kandrr. nk
eriat iin nemli olan ey Trkn karlar deil slamn
karlardr. Buna kanm olarak Trk, slama hizmet edeceim diye
Arabn,karlarna altn fark etmez. Tarihi boyunca yapt ey,
slam karlarn salayacam diye Araba hizmet olmutur.

B) "Eer Trkn Yolu Buradan Deil


Yukarlardan Gemi Olsayd"

Yukardaki sayfalarda belirttiimiz gibi Arap milliyetisi, Arap ge-


riliklerinin nedenlerini Araplarn Trklerle temas haline girmi olmalar
"talihsizliinde" arar. Oysa ki, bu talihsizliin asl Trkler bakmndan
sz konusu yaplmas gerekir. Atatrk dneminde, eer yanlmyorsak,
1937 yllarnda bir bakan, Meclis krssnde bu konuda yle
konumutur: "Eer Trkn yolu, bu taraflardan deil de yukarlardan
gemi olsayd, Trkler imdi olduklarndan en az be yz yl ileride
olurlard." Sylemek istedii uydu ki, Orta Asya'da yaadklar srada

560
dinamik, akdc, demokratik vs. olan Trkler, Arap lkelerine
yneldikten ve eriata girdikten sonra fikren ve ruhen Araplamlar
ve Arabn banazln bir hastalk gibi devralmlar, tm enerjilerini
gereksiz ve yersiz din savalaryla harcamlardr. 1 7
Belirtejim ki, eriat cenderesinden gememi ve mspet eitim sa-
yesinde aydn kafal olmu her Trkn bilinalt duygularnda bu
dnce- yatmaktadr ve onun ruhuna bu gerei ilk alayan da
Atatrk olmutur.
Araplarla birlikte yaamann ve slam dnyasnn btn so-
rumluluunu yklenmenin Trklere nelere mal olduunu en ok takdir
eden Atatrk'tr. Kont Sforza Makers of Mocler Europe adl
kitabnda Atatrk'le bu konudaki konumasn nakleder ve Atatrk'n
kendisine, "Araplar zerinde Trk egemenliinin kurulmu olmas biz
(Trklerin) geri kalmamzda en byk neden olmutur" dediini nak-
leder. 1 8 Ve bu fikir Atatrk'n eitli tarihlerde ve eitli ekillerle
srarla ifade etmek gereini duyduu bir fikirdir. 29 Ekim 1923 tarihli
bir konumasnda, "Menelerimizi hatrlaynz. Tarihimizin en mutlu
dnemi, hkmdarlarmzn halife olmadklar zamandr" derken de
anlatmak istedii ey buydu.
Bilindii zere, Memlkler balangta baarl bir idare sistemi
kurmulard ve onlarn bu baarlarnn balca srr kendilerini
Araptan uzak tutabilmeleri ve Ardpla karmam olmalar olmutu.
Batl nl bir yazar, William Muir yle diyor:

17 Ne acdr ki, gerei su yzne Vuranlar T r k yazarlardan ziyade T r k dostu ya-


banclar o l m u t u r . Y u k a d a k i k o n u m a n n yapld tarihten ok nce, daha 1901
tarihlerinde Halil G a n e m , Les Sultans Ottomans adl kitabnda (Paris. 1901. 2 cilt)
Trklerin Araplar ve A c e m l e r ile t e m a s sonucu olarak bir yandan Acemin ataletini
ve gevekliini ve dier y a n d a n da Arabn banazln aldn ve eriata
g m l m e k l e , fikren sahip bulunduu btn enerjisini ve canlln.diri savalarna
harcadn ve e e r bu t e m a s o l m a m olsayd, enerji ve d i n a m i z m i n i b a k a fa-
aliyetlere (ve r n e i n ilim. sanat, ziraat, sanayi, ticaret vs. gibi alanlara) kaalizc
ederek geliebilirdi tezini savunur. Yazara gre. ayn z a m a n d a ince bir ruh, hogr
ve asil bir k a r a k t e r rnei olarak Trk, bu sayede yeryznn en m k e m m e l ulus-
larndan biri haline girebilirdi. H e r ne kadar yazar, "Farzumuhal Hristiyan o l m u
olsalard" e k l i n d e bir varsaym yrtitmekteyse de. bu varsaym dnda da sonucun
ay olaca i n a n c n a .yer v e r m e k gerekir. Yakardaki hususlar iin bkz. Halil
Ganem, age. c. I, s . 2 0 0 - 2 0 1 .
18 Count Carlo S f o r z a . Makers of Modern Europe. B o o k s for Libraries Press. New
York, 1969, s.372.

561
"Zira, Memlkler kendilerini, boyunduruk altnda tuttuklar
rklardan ayr ve farkl artabilmilerdir. Gerekten de onlar oli-
garik bir sistem kurmulard... te Memlkleri, dier btn
rklara gre temayz ettiren ey, bu ayrlk ve farkllk duygusudur
ve onlarn btnlklerini ve bamszlklarn (stnlklerini)
salayan da budur ve bu e Memlklerin ok uzun sren ik-
tidarlarnn belli bal nedenlerinden biri saylmaldr." 19

Memlklerin baarl olularnn bir dier nedeni de iyi bir eitim


sisteminden gemi olmalardr:

"u hususu belirtmek gerekir ki, Memlkler genellikle olduka


yksek bir eitim grm kimselerdi. Bar ve sava okulunda
yetimilerdi; daha gen yalarda felsefe, ilahiyat, ilim sahasnda
olduu kadar askerlik ve valyelik sanatnda da ou zaman fev-
kalade yetenekliydiler; bundan dolaydr ki, idarede ve yksek
mevkilerde fevkalade yeterliydiler." 20

phesiz ki, bunun her zaman byle olduu ileri srlemez ve zaman
zaman saltanat mevkiine adn yazmaktan aciz kimseler de gelmemi
deildir. Btn bu stn niteliklere sahip olmalarna ramen
Memlklerin zayf kaldklar bir husus vardr ki, o da insan deeri
tanmam olmalaryd. Fakat bu noksanlk onlarn rki hasletlerinden
domu deil, daha ziyade eriat zihniyetine saplanm olmalarndand.
Zira u bir gerektir ki, slam tarihi boyunca gelmi gemi yneticiler
arasnda hunhar, gaddar ve kana susam olmayan pek az rnek
kmtr. Trk, aslnda zalim ve insan varlna kar saygsz deildir.
Fakat onu byle yapan ey, eriatlk ve Arapllk ruhu olmutur.
Aapla kart, onunla hal hamur olduu ve onun yaantlar
zentisine dorulduu srece Trk gerilemi, stn niteliklerini yitirmi
ve tm benliiyle eriyip gitmitir. Buna karlk Bat'ya dnk
yaamlara kavutuu an baarlara ynelmitir. Yenieri tekilat
rneinden balayp Atatrk'n Batllama siyasetine dek eitli
giriimler incelenecek olursa bunun byle olduu anlalr. nk Batl
olmak demek aklc olmak demektir; akl verilerini, din verilerinin nne
19 Sil- W i l l i a m Muir, The Memlke Or Suive Dvnasrv of Egypl. 1260-1517, A.D.. Lon-
don, 1896, s.21.7.
20 Ibicl. s.218.

562
geirmek, demektir; daha dorusu akl a, dnrlerinin (rnein Vol-
taire'in) deyimiyle "akl Tanr ve Tanr'y akl yerine geirmek"tir.
Bat'ya ynelmekle Trk, vaktiyle sahip bulunduu, fakat eriat
yznden uzaklatrld aklc geleneklerine kavumutur.
Batllamakla baar salamasnn ve tm Mslman lkelerin nne
gemesinin tek srr budur. Trk Arap ilikilerinin Trk aleyhindeki
bilanosundan haberli olanlarmz ve Trk uyarmaya alanlarmz
yok deildir. Trkn, slama girdikten bu yana, bin yllk sre boyunca
Arapla kaynamlnn felaket felsefesini en derin bir ekilde
zetleyen Neyzen Tevfk olmutur. "Pek fedakrane yandn bir Kureyi
kin iin" satrlarn kapsayan "Trke kinci t" balkl iirinde yer
alan u birka msray okumak yeter:

"Cehli kahrettike idrakinle fenne, ilme tap


Gitme mazinin karanlk yollarndan, garbe sap

"Yk dedim, yk, kanl krsiden hayr yoktur sana.


Ba'dema meydan brakma bunlar tekrara Trk
Kendi mlknden garibane dilendin din iin
Tpk beygirler gibi dndrd eyh ayin iin
Srtta heybe, cerre ktn gafleti telkiyn iin
Pek fedakrane yandn bir Kureyi kin iin."

C) Arapla Kaynatka Aklclktan Uzaklaan Trk,


Ayn Z a m a n d a A r a b m Kaderciliine Saplanmtr

Her ne kadar kadercilik, az ya da ok dozda olmak zere, her rka


zg bir nitelik ise de, yeryznn eitli halklar arasnda Araplar
kadar kaderci bir baka rka pek rastlanmaz. Arap karakterini tanyan
yazar ve dnrlerin belirttikleri odur ki, Arap insan, yeryz
yaantsyla ilgili her eyi alnyazs bilir; gelmi ve gemi ve ge-
lecek ne varsa her eyi, insan iradesi dndaki gler marifetiyle
olumu grr. Arabn bylesine kr bir kadercilie saplanm
olmasnn nedenlerini aratranlar, bunu Arabn iinde yaad corafi
(zellikle iklimsel) ve fiziki ortamn artlarnda bulurlar. 21 Usuz bu-
21 Walter M. Patton; "The Doctrine of Freedom in the Koran", bkz. The American Jo-
urnal af Semitic Languages and Literatures, 1900, c.16, say 3, s. 129-144.

563
caksz ve susuz kum llerinde, cehennemi bir scak iklimde ve
deimez grnen tabiat olaylarna bal yaamlar ierisinde her eye
boyun emek, her eye raz olmak ve kendisini bu hain evrede ya-
ratm olan giie (Tanr'ya) kul kle durumunda grmek, l Arabna
teslimiyet ruhu alamtr. slamiyet demek kaderciliin doruk nok-
tasna erimilik demektir. (slam szc teslimiyet karldr.)
slam ncesi Arap edebiyat ve zellikle nl airlerin iirleri,
Arabn kaderciliini en bariz ekilde ortaya koymaya yeterlidir.
Fakat slamiyet, Arabn kaderci karakterini daha da pekitirmi ve
doruk noktasna eritirmitir. 2 2 Zira Muhammed, bizzat kendisi batl
itikatlara inanan ve son derece kaderci bir kimse olduundan, ken-
disine inananlar da tam manasyla kaderci yapmaya alm ve bu
nedenle Kur'cm' bu inanca yer veren hkmlerle doldurmutur.
stisnai saylabilecek hkmleri ve daha dorusu kiinin sanki kendi
kaderine yn verebilirmi kansn douran ayetleri, srf baarszla
urad durumda (ve rnein bir ksm Araplar slama sokamad
ve sorumluluu ya onlarn srtna ya da Tanr'ya yklemeye alt)
haller iin yerletirmitir.
Buna kar Arabi (ve daha sonra Arapla birlikte Arap olmayan
inananlar) kendisine balayabilmek, itaat ettirebilmek iin Araptaki
kaderci karakteri ve teslimiyet ruhunu kendi bildii gibi yourmu ve
Kur'an'a soktuu saysz hkmlerle kul durumunda kld bu
varl, elisi bulunduunu syledii Tanr'ya (ve dolaysyla ken-
disine) taptrtm, yerlere yattm, kaldrm ve her eyini
Tanr'dan uman ve daima bir eyler dilenircesine ona avu aan, za-
vall ve biare bir yaratk yapmtr..
Anz Kur'an' , hemen her satr itibariyle karnzda;
"Yeryznde yrr hibir mahluk, hibir yaratk yoktur ki onun ka-
derini Tanr izmemi olsun" (K 40 Hd Suresi, ayet 56) ya da
"Yeryzne ve sizin banza gelen herhangi bir olay yoktur ki, ya-
ratmadan nce O, Kitab'da bulunmasn" (K 57 Hadd Suresi, ayet 22)

22 Ringgren, age, s.l 15;.ayrca bkz. W. M o n t g o m e r y , Free Will and Predestination in


Early Islam, N e w York, 1948, s. 171 vd.

564
gibi ayetler yannda, kiinin rzkn Tanr'nn keyfi kararyla tayin
ettiine dair, "Allah dilediine ltfeder, ihsanda bulunur" (K 14 ibrahim
Suresi, ayet 11); "Tanr dilediini hesapsz ekilde rzklandrf" (K 24
Nr Suresi, ayet 38) hkmleri ve kiiyi "Hibir ey insann kendi
emeinin rn deildir" eklindeki "...grmez misiniz ektiin to-
humu... siz mi bitiriyorsunuz. Yoksa biz mi bitirmedeyiz?" (K 56
Vka Suresi, ayet 63-67) eklindeki hkmleri bulursunuz. 2 3
Sylemeye gerek yoktur ki, bylesine kr bir kadercilikle ve tm
ktlklerin ya da iyiliklerin ya da gereklerin Tanr inayetine gre
ortaya ktna inanm bir zihniyetle ne mspet ilim yapmak, ne
mspet ahlaka ulamak ve ne de haysiyetli bir toplum (ya da kii)
olarak var kalmak mmkndr.
Arapla temas sonucu Trk, aklclk gibi kendine zg o en deerli
niteliinden yoksun kalrken, ayn zamanda Arabn kaderciliine sap-
lanm ve bu yzden btn dinamizmini, canlln ve yaratcln
da yitirmitir. ylesine ki, btn her eyi, el aarak yalvar yakar
olduu Tanr'dan bekler olmutur. Baka bir deyimle, kendi emeinden
ziyade kendi dndaki glerden medet ummu, her eyini talih ve
tesadfe ve yaratann keyfiliine brakmtr. Baarl kald tek alan,
"cesaret" unsurunun balca rol oynayabildii dnem boyunca askeri
alan olmutur. Yukardaki nedenlerle aklc bilimlerin ve tekniin
gelimesine ayak uyduramad iin bu alanda da geri kalm ve
"aklc Bat" karsnda haysiyet krc yenilgilere uramtr. Ka-
dercilie ballk ona hibir alanda yardmc olmamtr.
Ve ite bin yllk bir kader denemesi.sonucu tarihten silinme teh-
likesiyle ba baa kalan. Trk bu felaketten Atatrk kurtarmtr.
Kurtarrke de Trke "Kaza ve kader, talih ve tesadf deyimleri
Arapadr... Trkleri ilgilendirmez" hatrlatmasn yapm ve "Trk,
n, al, gven" dnde bulunmu ve Bat'ya, yani aklcla
ynelmenin uygarla k olduunu anlatmtr.

23 Bu k o n u d a bkz. . Arsel, Toplumsal Geriliklerimizin Sorumlular..., s.176 vd.; .


Ars'el, Teokratik Devlet Anlayndan.... s.300 vd.

565
III) ARA BN MLLYETLNE SES KARMA YAN,
FAKAT TRKN MLLYETLN
"KAFRLK" SAYAN EVRELERMZ

Osmanl mparatorluu'nu oluturan eitli milletler ierisinde mil-


liyetilik eilimlerine ve millilik bilincine en son ynelen Trkler
olmutur. Bunun balca nedeni Araplk tlsmna kaplm Trk
eriatsnn Arapla birlik olup, slamn, "iman birliine dayal iimmet"
yaratt ve bu itibarla milliyetilik duygularna olanak brakmad ya-
lanlarn geerli saym olmasdr.

A) Arap Milliyetisinin Yalanlarna


Kanan Trk eriats

Daha nceki blmlerde de grdmz gibi, Arap, kendisi koyu


milliyeti ve hatta rkdr, ama slam camias iinde kendinden
bakasnn milliyetiliine raz olmaz. slamiyetle milliyetiliin
badamaz eyler okluunu, nk slamn rk, renk, dil vs.
ayrlklar yok edip iman birliini her eyin stnde kldn syler
ve Arap olmayan Mslman toplumlarn buna uymasn ister, ama
kendisini bu kuralla bal saymaz. Yeryzn Dar-iil slam ve Dar-iil
Harb diye ikiye ayrarak slam dnyasnda yaayan Mslmanlarn
rk fark ne olursa olsun, din ve iman kardei olduklarn syler ve
Kur'a'dan ayetler getirir, ama kendisini Tanr'nn stn bir kavim
olmak zere setii ve stn meziyetlerle donatt rk olarak
grmekten ve kranlarn aklamaktan geri kalmaz. 2 4

24 is'.ar.n Araplara hn nedenlerle bir ninet olarak verildiine inanan Abd al-Rahma
al-Bazzaz. 1959 da Badat'ta yaymlad Fi Rtth-al-slin adl kitabnda btn bu
grleri i l e m e n i n d n d a , d a h a n c e y a y m l a d bir kitabnda yle demitir:
" . . . A r a p milliyetilii ile slamiyet a r a s n d a ne atma ve e ele e l i m e vardr.
Araplk ile lalam birbiri ierisine girmi iki e m b e r eklinde m t a l a a etmek
m m k n d r . . .Bu bizim kran duygularyla kabul e t m e m i z gereken bir d u r u m d u r .
Bu d u r u m b i z Araplara u nimeti bir talih eseri olarak bahetmitir ki, savunur
o l d u u m u z milliyetilik sahip b u l u n d u u m u z din ile b a d a m a z deildir."

566
Muhammed'in tm insanlara gnderilmi bir peygamber olduunu
belirtir, ama esas itibariyle Arapl slamiyetle ayniyet halinde tutan ilk
Arap milliyetisi olduunu ve Arabi tanmlarken "Araplk, Arapa ve
slamdan ibarettir" eklinde konutuunu ortaya koymaktan kanmaz.
.Dier Mslman toplumlarn slam ncesi geleneklerini ve tarihini
kanksar ve yadrgar, ama slam ncesi Arap geleneklerini ve tarihini
yceltmekten usanmaz.
Bir toplumun milli benliine kavuabilmesinin, geliebilmesinin,
ilim ve kltr uygarlna eriebilmesinin dil esi sayesinde ola-
bileceine ve Arap dilinin bu bakmdan Arap uluslar iin son derece
hayati nemi olduuna inanmtr, ama ayn imkn kendisinden baka
Mslman toplumlara tanmak istemez. Bundan dolaydr ki, ibadetin
Arapadan baka bir dilde yaplmasna ve Kur'a'n evrilmesine asla
izin vermek istemez ve bunu engellemek iin elinden geleni yapar.
Atatrk'n dil inklab veya ezan Trke okutturmas, ibadeti Trke
yaptrtmas ve Kur'an' Trkeye evirtmek istemesi, Arabn e ok
dmanlkla karlad, en fazla baltalamaya alt eyler
olmutur. Arap, btn gcyle Arap olmayan Mslman toplumlar ve
zellikle Trkleri Kur'an'n baka dile ve Trkeye evrilemeyecei
fikrine yatrmak istemitir ve bu gayretlerinde olduka baarl
olmutur. ylesine olmutur ki, bu konuda kendisine her zaman iin
yardmc eler bulmutur. O kadar ki, kendi lkemizde Arabn
kandrmalarna kaplarak Atatrk'n dil devrimlerine ve Kur'an'
Trkeye evirtme heveslerine kar gelen gler domutur. Bunlar
Arabn davasna hizmet saflna saplanacak kadar bu kandrmalara
kaplmlardr. Tipik bir rnek olmak zere Mehmet kif olayna bi-
razdan deineceiz.
Hatrlatmakta yarar vardr ki, 19. yzyl sonlarnda Arap mil-
liyetiliinin en ateli taraftar olan Arap yazarlar, Trk milliyetilik
akmlarn oluturmak isteyenlerimizi Yahudilikle sularlard. Tpk
bugn yaptklar gibi. Arap karlarna yatkn nitelikte d siyaset
gtmeyen Trk liderlerini de bugn Araplar Yahudi asll olarak
tanmlarlar. Kahire'de kan al-Alram gazetesinin 29 Eyll 1956 tarihli
nshasn kartrmak isteyenler bunun byle olduunu greceklerdir.
Bundan dolaydr ki. Trklk benliini ve bilincini canlandrmak
ve Tiirke zg nitelikleri ve meziyetleri dile getirmek isteyenlerimiz
daima korku, daima aalk duygular ierisinde kendilerini Aaba
kar adet mazeret beyan eder tutumlara sokmulardr. Nice
rnekten biri olmak zere, Cemal P a a n n , drdnc ordu kumandan
olarak Suriye'de bulunduu yllarda Trk-Arap ilikilerini dzeltmek
iin bavurduu taktie deinmek yerinde olacaktr. am'da Arap li-
derleriyle grrken Gen Trklerin Trklk akmlarna ynelen
davranlarnn Araba kar bir davran olmadn ve Trk-Arap
husumetini yaratmadn ve bilakis Tiirke kendi benliini ka-
zandrma gayesine yneldiini yle ifade etmiti:

"Size unu sylemek isterim ki, stanbul'da ve Trklerle meskn


slam lkelerinde bugn grdnz Trklk cereyanlar (Arap
milliyetiliine) katiyen muhalif deildir. Pekl biliyorsunuz ki,
imdiye kadar Osmanl lkesinde Bulgarlk, Rumluk, Ermenilik
cereyanlar vardr. imdi buna Araplk cereyan ilave olundu.
Trk kendisini unutmu, hatta milliyetini telaffuz, etmekten utanr
olmutu. Millilik fikrinin yok oluu, nihayet inkiraz kat'iyi inta
edebilirdi. Bundan rken Trk genlii, ayan takdir bir intibah
ile kyam etti. Tiirke Trkln ve onun snrsz faziletlerini an-
latmak konusunda milli savaa giriti. airleri, hatipleri, edipleri,
grlerini akladlar. ki yldan beri bu sahada gl bir
almaya baladlar. te bu cereyan Osmanl hilafetinin
glenmesine yardm etti. imdi grdnz ordumuz vcuda
geldi... Bugn size unu sylemek durumundaym ki, Trk ve
Arap idealleri arasnda hibir atma yoktur. Milli gayretlerinde,
onlar birbirlerinin kardeidirler ve bu gayretleri belki de
yekdierini tamamlamaktadr." 2 5

Cemal Paa'nn yukardaki beyannn Arap liderler tarafndan hibir


ekilde ciddiye alnmadn ve samimi kabul edilmediini dnmek
yanl olmaz. Zira Trklk akm taraftarlar, btn gayretleri ierisinde
Araba kar ne kadar az saldrgan idiyseler, Araplk akm taraftarlar,
25 C e m a l Paa. Halm, 1913-1922. stanbul. .1922, s. 172. Yukardaki satrlarda baz de-
yimler Osmanlcadan Trkeye tarafmdan evrilmitir. Metnin ngilizce evirisi iin
bkz. Djmal Pasla. Mcmorics of a Turkish Stalcsman. 1913-1919. London. 1922. s.200.

568
aksine, Trk ile beraberlii deil, fakat Tiirk her safhada safd klc
gayretlerin ierisindeydiler. Kendi z benliklerini, kendi tarih ve
kltrlerini ve hatta slam dinini Trkten ayrarak i grmek ar-
zusundaydlar. Ve bunu yaparlarken ylesine bencil, ylesine
karcydlar ki, kendileri gibi milliyetilik kaygusuna den ve kendi
benliine kavumak isteyen Trkn milliyetilik arzularn ve gay-
retlerini ho grmeyip, bunu> slam dinine ve zihniyetine aykr bulmakta
ve yermekteydiler.

B) "Nerede ki slam Yerlemitir, Orada Araplk


Bilinci V a r d r " Gr Hakknda

u bir tarihi gerek grnmektedir ki, slam, ona dahil her top-
lumu, her kiiyi, rengi, rk, cinsiyeti, dili vb. ne olursa olsun (ve
zellikle Trk) Araplatrmakta, ona Arabn ruhunu alamakta ve
onu Arap kafa yapsna ve zihniyetine sokmaktadr. Gnmzn Arap
yazarlarndan biri yle diyor:

"(slama dahil bulunan) btn bu lkeler, (Araplk) oluumu ce-


reyanlarnn katkcsdrlar. Arap ruhlu olma bilinci bakmndan,
aralarnda byk ayrlklar vardr. Bazlar kendilerini bu
akmdan uzak klmak istemitir. Fakat hibirisi kendisini bundan
kurtarmaya ve Arap ayniyetinden uzaklatrmaya muvaffak ola-
mamtr ve u muhakkak ki, hibirisi kendi zbenliini ya-
ratabilecek Araplk d ruhu bulamam ve yaratamamtr. Mo-
dern Trk milliyetisi ya da Acem ve Endonezya ve Nijerya
milliyetisi kendi kendilerini 'biz Arap deiliz' diye arabilirler,
fakat bu bilincin (kendine zg ve) Araplk d bir oluumu
mevcut deildir. Ne kadar kararl veya zorunlu veya eski veya
yeni olursa olsun, onun (yani Trk, Acem vb.)... milliyetilii saf
bir blgecilikten baka bir ey- deildir ve (bu blgecilik duy-
gusu) ne kadar gl grnrse grnsn... yine de var oluum
akmlarna kendine zg bir anlam salayan amatan yoksundur.
(Onlarn) bu basit milliyetiliinin tek nedeninin karcla... da-
yanm olduuna bundan dolay armamak gerektir..." 2 6

26 smail Ragi-A aI-Faruqi, agc. s. 199.

569
Ve yazar, slama dahil toplumlarn ve kiilerin, Araplk bi-
lincinden ve duygusundan tamamyla syrlm ve uzaklam olarak
kendilerine zg bir milliyetilie kavuamayacaklarn ve nk
slam dininin onlar az veya ok llerde Arapllk ayniyetine
sokmu bulunduunu belirtir ve sonra bu grlerini ispat mak-
sadyla Trk rneini verir:

"Hi phesiz ki, Trk askeri hayatn Trkiye iin vermeye


hazrdr. Fakat acaba bu kahraman ruh, urunda kendini fedaya
hazr olduu idealin ne olduu sorusuna kar ne cevap verirdi?
Bu ideal (eer asl gerek aranrsa) slam deil midir? Ve
dolaysyla Araplk oluumu deil midir? Ve bunu slami de-
yimlerle aklamayacak mdr?., (ve sonu olarak) onun bu
u'ubiyat' (Araba yabanclk) byle anlarda sfra mncer olmu
olmayacak mdr?" 2 7

Baka bir deyimle, Arap milliyetisinin kans odur ki, slama


dahil her toplum, slamn Arap nitelii nedeniyle Araplk ruhunu alr
ve Araplk bilincine saplanr:

"slam kabul eden kii, (gerek anlamda) Mslman saylabilmek


iin Arapa Kur'an' renmek zorunluluundadr; bu demektir ki,
etik ve din asndan Arapa dnecektir ve Araplk bilinci
ierisinde muhakeme edecektir." 28

Ve yine yazara gre, slamn tm kurallarn uygulayan kimse ya


da toplum Arabn yaantsn, Arabn deer llerini benimsemek
ve gerekletirmek durumundadr:

"Arap yarmadas dna yaylan ey slam deil, fakat


Araplktr... "29

Ve bunun byle olmasn isteyen, bizzat Muhammed lmtr.


Bundan dolaydr ki, Kur'an'n Arapa kalmas halinde kutsal ni-
teliini koruyabileceini ngrmtr. deal deerlere ancak Araplk
bilinci aracl ile kavuabileceini sylemesi de yine bundandr.
27 tbid. s.200.
28 bid, s.204.
29 bid, s.204.

570
Bylece slam mmeti denilen ey Araplk bilincine sahip uluslar
toplumu anlamna alnacaktr. Baka bir deyimle iimmet anlay, ma-
halli ve milli yaantlarn veya bilincin veya geleneklerin beraberce ve
tek bir Tanr fikri altnda birlemeleri yolu ile kurulan niversallik deil,
fakat eitli toplumlarn ve rklarn, Arap ruhuna brnerek, yani Arap-
laa ak slam ad altnda yekvcut hale gelmeleri olayn kapsamaldr.
slamn ngrd her husus Arabm yaantlarna ilikin (veya
ondan kma, onu dzenleyen) eylerdir ve Araplk ruhunu alar ni-
teliktedir. Bundan dolaydr ki, slamn mmet anlay Arap benliine ve
niteliine brnm bir niversalizmden baka bir ey olamaz. slamn
ngrd iiniversalizme dahil her milli ya da mahalli grup, btn
yaantlarn, geleneklerini, benliini ve ruhunu az veya ok lde terk
ederek Arap deerleri ve nitelikleriyle hal hamur hale girecektir.
Bir baka A r a p yazar yle ekler:

"Nerede ki slam yerlemitir, orada Arabn ze' tarihi rol


olduu bilinci hkim olmutur (ve bu bilincin dayanaklar u
olmutur); peygamber bir Araptr; Kur'an Arapa yazlmtr;
Araplar slamn zdrler,.." 3 0

Bu durumun zellikle Osmanllar iin bir gerek olduunu belirten


yazar, Trk toplumuna Araplk ruhunu alayanlarn ve bunu adeta
"milli bir bilin" haline getirenlerin Osmanl padiahlar olduunu ilave
eder. Dorudur ve hele Kanuni Sleyman'dan itibaren Osmanl
yneticileri (ulemann ve din adamlar snfnn gayretleriyle) slam
Araplk bilinci ierisinde benimsemiler ve Trk toplumuna bylece be-
nimsetmiiedir: Arapay ba tac etmek, Trkeyi ve Trk
kltmek, slam yaymak konusunda kendilerini mutlak bir sorumluluk
iinde saymak vb. yollarla bu sonucu salamlardr. 19. yzyl son-
larna doru bu eilim tam anlamyla meyvelerini vermi ve toplumu
srkleyen btn snflar (yazar, dnr, din adam, devlet adamlar
ve padiah ile birlikte) Arabi stn ve Trk gerekten aa gren ve
klten davranlara hi ekinmeden ve bu duygulan aka beyan
edercesine girimilerdi. Ali Naim, Mustafa Sabri, Ebuzziya gibi
rnekler nihayet birka isim olarak hatuiatlmaya deer.
30 Bkz. Albert Hourai, Arabic Thought i the Liberal age, 789-1939. London, 1962.
s.33.

571
C) Trk slamclk nanlarna Saplayarak Benliinden ve
Gelimeden Yoksun Klan Trk eriats ,

Bilindii gibi Bat dnyas halklarnn genellikle bal bulunduklar


din Hristiyanlktr. Fakat Hristiyanlk ierisinde bu halklar "millilik"
duygusundan yoksun'kalmamlardr. Ayn dine mensup olmakla bir-
likte, her biri kendine zg millilik bilincine, geleneine, kendi diline
vs. sahip kabilmitir. Ancak biz Trkler iin durum bu olmamtr;
biz slama girdiimiz andan itibaren Trklkle ilgili ne varsa her eyi
yava yava terk eder olmu, kendimizi unutmuuzdur.
Trk eriats iin slamclk dnda hibir gerek, hibir hedef,
hibir ama sz konusu olmamtr. Bu kr inanla o, Trk slamc
yapacam diye uramtr. slamcln, Trk tm benliinden ve
niteliklerinden yoksun klmasn hibir zaman nemli bulmamtr,
nemli olan ey sadece slam olmutur.
Bundan dolaydr ki, Trke zg ne varsa her eyi yok bilmi ve
Trkn slam ncesi tarihini, geleneklerini, dilini, uygarlk
giriimlerini kiimsemitir.
Ve ite onun yzyllar boyunca srdrd bu melun siyaset
yznden Trk, Trklk bilincini yitirip Mslmanlk bilinci ierisinde
fikren ve ruhen Araplamtr.
Gerekten de slam kabul eden eitli milletler arasnda biz Trkler
kadar zbenliini slamiyet ierisinde eritmi ve yitirmi bir baka mil-
let yoktur. Bu gerek, yerli ve yabanc pek ok yazar tarafndan
aklanmtr. Tiifk dostu yabanc bir yazar, Bernard Lewis yle de-
mektedir:

"...her ne kadar kendi Trklk bilincini kaybetmemi baz grup-


larn varlna ve izlerine rastlanmakta ise de, u muhakkak ki,
Trkler, slamdan nceki tarih ve gemileri hakknda pek az bir
anya ve balla sahiptirler ve Trk olan ile olmayan arasnda
hibir zaman rk kstasn engel olarak grmemilerdir."

Joseph Castagne, 1922 ylnda Sovyet Rusya'da Bolevik rejimi


altnda yaayan Trkler hakknda yaymlad bir yazsnda Krgz,
zbek, Trkmen ve Tatar gibi Trk aznlklarn kendi milli ben-
liklerinden tamamen syrldklarn, Trklklerini unuttuklarn ve eriat

572
kisvesi altnda birletiklerini anlatr. Bu Trkler iin Trklk diye bir
duygu, Trklk diye bir varlk yoktur, sadece Mslmanlk vardr. Bun-
lar kendilerini Trk olarak deil Mslman olarak tanmlamaktadrlar ve
Mslman ulusu adyla tannmak isteindedirler. 31 Krgz Trkl,
zbek Trkl, Trkmen Trkl diye bir ey yoktur. Btn bu Trk
ubeleri "Mslman ulusu" ad altnda birlemilerdir; Trk ulusu
diye birleme "gereini duymamlardr. eriatl Trkln ok
stnde tutan ve her zaman iin Arabi Trke tercih eden ve din ko-
nusunda Araptan da daha dar grl, daha fanatik ve daha ilkel olan-
larmzn (genellikle din adamlarmzn) davranlarna ve dn-
celerine tank olduka ve gemi yzyllara yle bir gz attka, yu-
kardaki satrlara hak vermemek imknszdr. Gerekten de biz Trkler,
malum evrelerin, teviki, eriatnn tahriki ve nihayet siyaset be-
zirgannn etkisiyle, din sahasnda slam kendilerinden aldmz ve
rendiimiz Araptan daha bilgisiz, her bakmdan daha tahammlsz,
biroumuz itibariyle daha koyu mmeti, yani daha az "milliyeti" ve
milli bilince daha az sahip grnmekteyiz. 32 O kadar ki; "Trk ancak
Mslmanken Trklne kavuur" diyerekten eriat olmayan veya
olup da farkl mezhebe (rnein ii gibi) bal olan veya din ve devlet
ayrl fikrini, yani laiklii savunan ve hatta din kurallarn akl
kstasndan geirmeye kalkanlarmz kendimizden saymayz; bu ge-
rilikte olanlarmz oktur iimizde.
Mslman Arap bile Hristiyan Arabi kendinden kabul eder de,
bizim din yobazmz Trk ancak eriat ise makbul, deilse kfir te-
lakki eder; onu islam ahlak tesinde ve hem de slamn en dar, en kat
kalplar dnda grmeye tahamml yoktur ve hibir zaman da
olmamtr.- 1 3 Yzyllar boyunca bizi Araptan da daha az milliyeti ve

31 Bkz. J o s e p h C a s t a g n e , Le Bolshevisne el /'islam, Reve lt Mimde Musulman, Ekim


1922, c.51, s. 1 - 2 5 4 .
32 "Milliyeti" ve "milli" deyimlerini kitabmzn banda belirttiimiz ekilde insan-
lk l k s n e aykr d m e y e c e k niteliklerle kullandmz hatrlatmak isteriz.
33 Bundan bir sre n c e liselere din dersi konmasn isleyen, bir parlamento yesi; " . . . T r k
milleti iin slamiyette baka bir maneviyat, slam ahlakndan baka bir ahlak
dnlemez!" diyordu ve slam ahlak derken, btnu, l Arabn ahlak olduunu
biliyordu. Bilmedii ey, Trkiye Cumhuriyeti'nin son 45 yldan beri Arab eriat
ahlakndan farkl bir aklc allak anlayyla yaamakta olduu ve ancak bu sayede, az
da olsa, k a l k n m a hamleleri yapabildiiydi. Fakat, ruhu ve bilinci ylesine Arap-
lamt ki, Trkiye'nin bu ahlak anlay ierisinde yetitiinin farknda deildi.

573
ondan da daha ok fanatik yapan ey onun bu ilkellii ve hogrden
yoksun bu zihniyetidir. Bundan dolay deil midir ki, slamiyeti ka-
bulden beri iimizde daha "hr", daha "serbest" dnebilen; daha "li-
beral" davranta olan; daha "insani" dnya grne sahip ve
eriatn dar kalplarndan kendilerini daha kolaylkla kurtarabilen ve
hatta bazen eriata kart yol takip edebilen insanlarmz km, fakat
dar grller ounluu bizler onlar dahi kendimizden saymak is-
tememiizdir. Bu topraklarn barndrd eitli halk snflar
ierisinde, ekilci anlamyla "softa" ynleri az, fakat "Trk"lk nitelii
ok kimseler bol sayda yetimitir ve bunlar, Trkn slamdan nceki
pek gzel, pek elebi ve pek insani geleneklerinin sadk takipisi
olmulardr. Aralarnda, kadna eriatn kabul edemeyecei kadar
stn bir durum ve "hr" bir yaant ve erkee e bir "ahsiyet"
salayan mezhepler kurmular, ibadet ve ayinlerine kadnlar dali
katmlar, onlarla beraber oturup beraber kalmlardr. Hatta Kur'an'n
yasaklarndan bazlarna fazla nem vermeyen ve rnein slamn
haram kld arab kendilerine caiz grenler ve bunun manevi
sarholuunu ruh gdas yapanlar kmtr. Fikir ve dnce hayat
asndan "pheci", "tenkiti" ve "aklc" nitelikleriyle fanatizmden
uzak ve insanla daha yakn bir hayat srebilmilerdir. Ve stelik
Kur'an'm "mukaddes" saylan Arapa dilini bir kenara itip, Trkn z
diline bal kalanlar da olmutur.
Ne yazk ki, kendi geleneklerinden ok Arabn geleneine, kendi
z yaantlarndan ok Arabn l hayatnn icaplarna ve nihayet
kendi temiz dilinden ok Arabn ve Acemin diline ve dinine bal ge-
ricilerimiz, Trk ounluunu da pelerine takarak, aydn grl bu
insanlar ve bu gruplar, sanki bu lkenin yabancs ve dmanym
gibi grmler ve toplumdan uzaklatrmlardr.
Trk topluluunun zbez Trk olan bu eleri, kendi ileri
grllklerini hazmedemeyen ounluk ierisinde, her eyleri ile
gizli yaamaya zorlanmlardr. Baka bir deyimle, srf daha liberal ve
daha ideal bir dini inanca sahip olmalar sebebiyledir ki, bunlar, dar ve
ilkel zihniyetteki ounluun basks altnda tutulmular ve bu
ounluun hmna uramlardr. Bugn dahi laik Cumhuriyetimizin

574
eitli mezheplerine mensup Trk halk arasnda, mesela Alevi Trkler
sanki baka bir dinin salikleriymi gibi muamele grrler; srf baka
ve farkl bir inann insanlardr diye 13 bin Alevi kyne henz okul
yapmamzdr. Devlet okullarnda din dersi almaya zorladmz
ocuklara, velev ki bunlar farkl dn ve mezhepteki ailelerin
ocuklar olsun, kendi inanlarna aykr esaslar retmekle ve
alamakla megulzdr.
'.

D) Trkn "Trklk" Bilincine Kavumasn Dinsizlik


Sayan ve A r a p stnln Savunan Trk eriats

Gnlk gazetelerimizin hemen her gn yaymlar olduklar bir tr


resim vardr ki, devrim aleyhtarlarnn mutluluunu ne kerte salarsa,
Atatrk, uygarlk ve ilerici aydnlarmzn vicdanlarn da o derece
szlatr ve memleketimizin gelecei bakmndan bizleri dehete
drr: Trk yavrusunun, Arapa harflerle sslenmi bir snfta,
banda takke, elinde Kur'an, softa klkl bir hocann nefret saan na-
zarlarndan ylm hali. Bu eit resimler sadece gazetelerde deil, el-
lerde de dolayor. Evet Trk yavrusu, pek oumuzun farkna var-
mad bir ekilde bu ellere terk edilmitir. Kur'an kurslar ve benzeri
eitim yolu ile onun o krpecik beyni, bilmedii bir dilde, kendisine ya-
banc, Trkn niteliklerine aykr bir hayat felsefesinin dondurulmu
ilkel kurallaryla yourulmakta. Arabn l yaantsnn talimine so-
kularak rtlmekte ve milli benliine aykr bir ruh ile yetirtirilmekte.
Tpk Atatrk'ten nceki dnemlerde olduu gibi.
Bundan 60 u kadar yl ncesine gelinceye kadar toplumumuzda
Trklk benliine, Trklk ruhuna ve Trkn z niteliklerine gerekten
dman bir snf vard ki, Trk ile ilgili hibir eye tahamml ede-
mezdi. Bu snf olduka geni ve Osmanl toplumunu tam manasyla
etkileyen, srkleyen bir snft. lerinde nl yazarlar, dnrler,
niversite profesrleri, eyhlislamlar ve nihayet padiahlar, yani tek
kelime ile devleti srkleyen btn bir takm vard ve temsil ettikleri
zihniyet eriat zihniyetti.

575
eriatnn en byk korkusu Trkn Trklk bilincine kavumas,
Trklk benliine brnmesi, kendi z tarihi ile gururlanmas ve slam
ncesi nitelikleriyle ve meziyetleriyle ortaya kmas, kendi z diline
sarlmas ihtimali olmutur. nk bu takdirde Trkn slama kar
yabanclk duyabileceini, dini inanlarnn bile zayflayabileceim
dnmtr. Trk "Mslman" klacam veya "Mslman" tu-
tacam diyerekten Trklnden uzaklatrmann gayreti ierisinde
bocalamtr. 19. yzyln sonlarna doru Trklk akmlar uyan-
maya ve gelimeye balad zaman bu durum kendisini bariz bir
ekilde gsterir olmutur. Zira slamc zihniyetin mmessilleri, o ta-
rihten nceki eden dnemlerde gerekleen Batclk hareketlerinin din
asndan yaratabilecei tehlikelerin Trklk akmlar sonucu olarak
ortaya kabileceini hesaplamlard. 3 4

I) "Trk" Deyiminin Kullanlmasna Dahi Tahamml Gstermeyen


Zihniyet; Trk Araba Nazaran ok Aa Gren Davran
Bunlar Trkler arasnda Trk deyiminin kullanlmasna dahi kar
kan ve Trklk akmlarn kfirlik ve dinsizlik ithamlaryla en-
gellemeye alan, Trkn Arap rkna nazaran ok aa seviyede
olduunu alenen beyan eden ve neredeyse Trk diye bir yaratk ola-
mayacan savunan zbez Trklerdir. 3 5
1912 tarihli Sebil ur-Read dergisinde kan ve yazar belli ol-
mayan bir yazda bu konu zellikle ele alnm ve Tiirk deyimini kul-
lanmann ve rnein "Trk hkmeti", "Trk ordusu", "Trk lkesi"
veya "Trk hakan" eklindeki deyimlere yer ve nem vermenin Os-
manl halk arasnda tedirginlik ve rahatszlk yaratt ifade edil-
mitir. Bu tarz konumalar yapmann slama aykr olduu be-
lirtilmitir. Trk deyiminin kullanlmasn aknlkla karlayan
yazar, "Ne demektir Trk?" diyordu ve ilave ediyordu:

34 Niyazi Berkes, The Develapmenl of Sectlcrism in Trkey. Montreal, Mc Gill Uni-


versity Press, 1964, s.373.
35 Bu konuda ve bu eit ithamlar iin bkz. A. S l e y m a n , "slamiyet ve Trklk", Sebil
ur-Read, 1912. say 191; T a h i r al-Mevlevi, "Tiirk Haka'nn Tahta kt G n " ,
Sebil ur-Read. 1912, say 192.

576
"Trk denilen ey, Osmanl Saltanat ve slam Halifelii ad
altnda kurulu siyasi bir irketin nihayet bir yesi d e m e k t i r . " 3 6

Trklk akmlarna dman olanlar, "Trk m ? O da ne demek?


Siz Trk m satarsnz?" diyerekten Trk alay konusu ederlerdi. Trk
milliyetiliinin dier azl bir dman Ebuzziya (Tevfk) Efendi ise,
1913 tarihli Meanua-i Ebuzziya adl derginin 94. saysnda yle di-
yordu: "Bizim Trklmz, sembolizmden baka bir ey deildir.
Bizler (yani Trkler) tm olarak slam ierisinde erimiizdir ve (Trk
filan deil) sadece ve sadece Mslmanz..." Ve hemen arkasndan Bu-
haral hanlarn bile kendilerini Trkten saymayacaklarn, zira cedlerinin
Trkistan' vaktiyle fethetmi olan Araplardan baka bir ey olmadn
ilave ediyordu. 3 7
Fakat Trke kar en akl almaz hakaret ve en byk darbe yine o ta-
rihlerde Ahmet Naim (1872-1934) adnda bir niversite profesr ile
Mustafa Sabri adndaki bir din adamndan (ki bu ahs 1919-1920 ta-
rihlerinde eyhlislam olacaktr) gelmitir. stanbul niversitesi'nde fel-
sefe hocal yapm olan Naim, Galatasaray ve Mlkiye mezunuydu.
Mehmet VI. zamannda Ayan Meclisi yelii yapmtr. 1913 ylnda
stanbul'da yaymlad skanda Dava-y Kavmiyet adl kitabnda Trk
milliyetiliini savunanlara kar aka hcuma gemi ve btn
Mslmanlara genel bir arda bulunarak onlar Trke kar kutsal
sava (cihat) a m a y a tevik etmitir. Ona gre "milliyetilik" denilen
duygu, "bizim Trklerimizin" Bat'dan aldklar "musibetlerden"
(ktlklerden) biriydi. nsan Vcudu iin kanser hastal ne kadar za-
rarl ve ldrcyse, slamn varl iin de milliyetilik hevesleri
ylesine kt ve yok ediciydi. Bu, Bat'dan taklit edilmeye allan ya-
banc asll bir yenilikti. Ahmet Naim'e gre eriat, kendi dayana olan
eitli kaynaklardan kan ve zellikle Kur'an ve hadis emirleri yoluyla
milliyetilii yasaklam, mahkm etmiti. Milliyetilik slama aykr
bir eydi ve tek kelimeyle dinsizlikti. 3 8

36 Sebil ur-Read. 1912. say 232. Yukardaki pasaj iin bkz. Niyazi Berkes. age.
s.373-374.
37 Ebuziyya ( T e v f i k ) , "Trklk ve Tatarlk", Meanua-i Ebuzziya. say 94 ve 1913,
pasaj iin bkz. N. Berkes, age, 4S3-492.
38 Alned Naim. Ikmda Dv-\ Kavmirat. stanbul, 1913. s.51-52: N. Berkes, uge.
s.375.

577
Ahmet Naim. yukardaki tezini biraz -daha gelitirerek unu ileri
srmtr ki, Trklk ve Trklk akmlar, kendilerine Trk di-
yenlerin uydurduklar bir eydir ve sahtekrlktan baka bir deeri yok-
tur. Ona gre Trk tarihi diye bir ey mevcut deildir ve olamaz da; var
olan tek ey slam tarihidir; slam tarihi dnda Trk iin Trk tarihi
diye bir eyden bahsedilemez. Yine ona gre, Trklk akmlarn
srdrenler, damarlarnda bir tek damla Trk kan olmayan bir topluma
Trklk inanc alama gayretleriyle kvranmaktadrlar. Ve bu gayret
ierisinde birtakm "acayip" Trke deyimler ve isimler ortaya at-
maktadrlar ve bu acayip isimleri ve deyimleri "o gzelim Mslman
isimler" yerine koymaktadrlar. Ve bununla da kalmayp, bir de birtakm
"garip milli gnler uydurmann tela ierisindedirler" ve neredeyse "o
eski amanist dini ihya edeceklerdir". Ayn kitabnda Naim, "Trkn
gemiini bilmeye ve renmeye hi lzum ve ihtiya yoktur... Bizim
iin lzumlu olan ey eriat renmek, Muhammed'i tanmak, slam
dnyasn bilmek ve slam kahramanlarnn hayatlarn tetkik et-
mektir... Budur bizim iin lzumlu olan tek ey" diyordu. Ve insan
biraz daha hayrete sevk eden ey udur ki, bu kitabn yazld ta-
rihlerde Arap milliyetisi, her trl davran kendisine meru vasta
klarken ve milliyetilik duygularn ahlandrmak maksadyla Arabn
Trke kar dmanlklarn krklerken ve slam kendisine smr
esi yaparken ve hatta Arabn slam ncesi yaantsn milli gurur
kayna haline getirirken Ahmet Naim, btn bunlar ya inkr eder-
cesine ya da bilmeyerek - k i bu da cehaletinin bir dier tezahryd-
Arap milliyetisinin davranlarn farkl ekilde deerlendirmekteydi.
ddias o idi ki, Arap milliyetilii Araplarn milli geliimini ve
bykln dile getirirken ve bununla vnrken, sadece slamdan bu
yana olan tarih snrlar ierisinde kalmaktadr. slamn dnda ve
slamdan nceki tarihe dayanmamakta ve ihtiya duymamaktadr.

Belirtmek gerekir ki, Ahmet Naim'in bu satrlar yazd ve


yaymlad gnlerde Arap milliyetisi, hem de Mslman Arap ve
Hristiyan Arap el ele vermi olarak, Araplk duygusunu slamn
dnda ve hatta stnde grmeye ve gstermeye ve bakaca birok
are yannda bir de bu yoldan Arap milliyetilik akmlarn kuv-
vetlendirmeye almaktayd. I. Dnya Sava'nn hemen arifesinde

578
Arapl islamcln nne diken Arap dnrler ve yazarlar oktu:
"Biz her eyden nce Arabz. Mslman Arapta Araptr, Hristiyan
Arap da. Fakat bizim Mslmanlmzdan veya Hristiyanlmzdan
nce Araplmz gelir. Biz btn dualarmz ve ibadetimizi camilerde
ve kiliselerde brakmzdr. Bundan dolaydr ki, eer bizim
Araplmz, Mslmanlmzdan ve Hristiyanlmzdan nce ge-
liyorsa, Araplmzn Osmanllmzdan nce gelmesi alacak bir
ey olur mu?" Bu szler nerede ve kimler tarafndan sarf edilmitir tah-
min edebilir misiniz? Bu szler 1913 ylnda, stanbul'un gbeinde
Arap milliyetilik davasn yrten Mslman Araplar tarafndan ve
hem de Araplarn stanbul'da kurduklar bir dernein (ki ad "Al-
Muhtada al-Arabi", Arap Edebiyat Kulb) salonlarnda nutuklar
eklinde sylenmitir. stelik Msr'daki Al-Ahram gazetesinin 22
Nisan 1913 tarihli nshasnda yaymlanmtr. 3 9 Arap milliyetisinin
buna benzer davranlarna daha pek ok rnek vermek mmkndr;
bundan nceki sayfalarda bunlara ayrca temas etmitik.
Grlyor ki, Trk milliyetilii akmlarna ve asl Trke dman
Ahmet Naim ve benzerleri Trke hakaret stne hakaret yadrrlarken
ve Arap milliyetilerinin slam dnda milliyetilik aramadklarn
beyan ederlerken, Arap milliyetisi, hem de onlarn burunlarnn di-
binde, "Biz Mslmanlktan ve Osmanllktan nce Araplk duygusuna
sahibiz" diye haykrmaktayd. Ne var ki, bizim Trk dman
aydnlarmz her trl yalan sanki dmanlklarna vasta yap-
maktaydlar. Ve btn bunlar yetmiyormu gibi bir de Trke, yani
kendi mensup bulunduklar milli camiaya hi sklmadan, "Gemi ta-
rihi boyunca slama hizmeti dokunmu ka tane Trk kmtr?" diye
de sormaktaydlar. Sanki asl olan slama hizmetmi de, Trkle ve
insanla hizmet deilmi gibi. phesiz ki, Trkn genel olarak uy-
garlk geliimi konusunda ne katklar olduunu tartmak ayr bir
konu. Fakat "Trkn slama ne hizmeti dokunmutur?" diye soru soran
bir kimsenin, her eyden nce "slamn Trke ne hizmeti do-
kunmutur?" sorusunu ele almas ve eer Trkn slama ve ondan daha
nemli olarak insanla hizmeti dokunmad kansmdaysa, bunun ne-

39 Hisham Sharabi. Arab lrellecluls and le Wes: Tle Fonmive Years, 1875-1914,
The John Hopkins Press, 1970. s. 126.

579
derilerini aratrmas gerekirdi. Bunu yapabilmi olsa, eriatn Trk
neden gelimekten alkoyduu gereini grebilirdi. Fakat Trkln
unutarak Araplam bir ruhtan btn bunlar beklemek elbette ki abes-
tir. Evet, Ahmet Naim gibiler ylesine Trklk duygusundan uzak-
lamlard ki, btn bu yukarda sylediklerini yeterli grmeyerek bir
de Trk zellikle Araba kar kk drc, Trk Araba feda
edici bir davran ierisinde kvranmaktaydlar.

2) Arab Tiirke stn Olduu Tezini Savunan Trk eriats


Ahmet Naim adeta Arabn azyla konuurcasna ve Arab mil-
liyetilik davasna hizmet edercesine Trk ve Trkl kltmekten
ve bylece slama hizmet etmekten zevk almaktayd. Trkn Araba
kar aalk duygusu ierisinde kalmas ve Arabi kendisinden fazla
sevmesi, ona balanmas iin ne mmknse bunlarn hepsini
dnmt. Ve dndklerini de Tiirke adeta hakaret edercesine
aklamaktan geri kalmamaktayd. Ona gre Trkler Arap rknn
stnln kabul etmeliydiler:

"Araplarn slama sadakatleri ve Muhammed ile olan rki


yaknlklar ve Arapann Kur'an dili olmas ve slam getirmi
olmalar ve bu yzden Araba kar beslenilmesi gereken minnet
duygular nedeniyle Arap rk, dier btn rklarn ve zellikle
bizim rkmzn (yani Trk rk demek ister) ok stnde kabul
edilmeli ve herkes tarafndan yaylmal ve sevilmelidir." 4 0

Biitn bu iddialarn ve beyanlarn glendirmek maksadyla


Naim, Kur'an ve hadis kaynaklarndan alnma hkmleri kendisine
dayanak yapyor ve neden dolay Trklerin her eyden ok Arap
rkn sevmeleri gerektiini ve bunun btn Trkler bakmndan "zo-
runluluk" olduunu belirtiyor ve zellikle Muhammed'in u szlerini
ve hadislerini hatrlatyordu:

'"Ben bir Arabm, Kur'an Arapadr ve cennete gidecek olan


Mslmanlarn konuacaklar dil Arapadr'; 'Arabi sevmek

40 Almcd Naim, <ge, s.51-52. Bu pasaj iin bkz. N. Berkes. uge. s.375-376.

580
demek man sahibi olmak demektir, Araptan holanmamak
demek slamdan ayrlmak demektir'; 'Araba kar kim kt dav-
ranrsa (kfr ederse) o kfirdir."' 4 1

O tarihlerde Tiirke Trkln unutturmaya ve Trk Araba kar


aalk duygular ierisinde tutmaya alanlar arasnda sadece Ebuz-
ziya Efendi'ler, sadece Ahmet Naim'ler veya Sleyman Nazif'ler ve ben-
zeri yazarlar deil, nl din adamlarmz da vard. Mustafa Sabri bun-
lardan biriydi. 19. yzyln sonlarnda Trk Arapa kitaplardan kurtarp
Batnn mspet ilmine yneltmek isteyenler, ki bunlar arasnda zellikle
Hseyin Cahit (Yaln) yer almt, karlarnda bu din adamn
bulmulard. Hseyin Cahit, eitli yazlaryla, khne Arapa kitaplarn
okutulmas sisteminden vazgeilmesini ve bunun yerine ada ilim ve
teknii getirecek ve retecek olan modern kitaplarn kabul edilmesini
srarla tavsiye ediyor ve "Bu kitaplar biz, Araplardan deil Bat'dan
almalyz" diyordu. "Cretkr Bir Dekadan" bal altnda Malumat'da.
yaymlad bir makalesinde Mustafa Sabri, "...Araplara kyasla biz
(Trkler) ne deer tarz ki" diyerek slam dini dolaysyla Arabn
Tiirke stnln belirtiyor ve Trkn Araba kar sayg ve sevgi'bes-
leesi gereini ileri sryor ve Tiirke Trklk benliini vermek is-
teyenlere btn nefret ve hiddetiyle saldrarak onlara kar soysuzlar de-
yimini esirgemiyordu. slam dini dolaysyla Araba kar beslenmesi
gereken balln, Osmanl birliini yapan "karc" ilikilere ben-
zetilemeyeceini ve "ruhlarmzn ta derinliklerine kadar ilemi bu-
lunan slam" nedeniyle "dinimizi Arap ilmi olmadan be-
nimsemeyeceimizi" ilave ediyor ve btn bu grlerini 1898 ylnda
Malumat adl dergide Trk kamuoyuna aklyordu. Kitabmzn "Arap
Milliyetilii Davasnda Trk Aleyhtarl esi" blm tetkik edi-
lecek olursa grlecektir ki, Arabn milliyetilik davasna Trk
dmanl esini vasta klan Arap yazarlar arasnda dahi Mustafa
Sabri veya Ahmet Naim vb. kadar Arap karlarna alan az olmutur.
Mustafa Sabri, 1919-1920 yllarnda eyhlislamlk grevine getirilecek
ve Trk istiklal hareketlerine kar dmanca tutum taknacak ve daha
sonra da gidip Msr'a yerleecektir. 1949 ylna kadar orada yaayacak

41 A h m e d Naim. ge. s.52: N. Berkes. age. s.375-376.

581
ve orada lecektir. Ayn ii grenlere gnmzde de aydn sandmz
kiiler arasnda rastlamaktayz. Bu listeyi zenginletirmek ve gnmze
dek getirmek kolaydr; bunlar arasnda sadece din adamlar, sadece
okumu geinen kiiler deil, fakat lkenin kaderini elinde bulunduran
siyaset adamlar dahi yer almtr. O kadar ki, 1978 yllarnda
hkmette grevli bir bakan Kahire'de yapt bir konumada kendisini
Trk deil, fakat Arap milliyetisi olarak grmekle vndn
sylemitir. 4 2

3) Halifenin Trklerden Olamayacan


Savunan Tiirk Din Adamlar
Bizim din adammzn Trke kar melanetini dier uluslarn din
adamlarnn ktlkleriyle kyaslamak kolay deildir. Din adam-
larmzn ve aydn geinen eriatlarmzn Trke ve Trk ile ilgili her
eye kar dmanlklar sadece Trkeyi ihmal ve hatta yok etmeye ya
da Trkn gemi tarihini inkr veya "dinsizlik dnemi" eklinde
gstermeye almak, milli mcadele dnemini bile nemsiz klmaya
uramak, Trk Bat'ya, yani mspet akla ve ilme ynelmekten
alkoymak eklinde olmamtr. Bunun da ilerisinde ve akln ala-
mayaca kadar ciddi ihanet noktalarna ulamtr. Gerekten de kimin
aklna gelebilir ki, Arabn srf kendi z ve milli karlar ve milliyetilik
duygular nedeniyle bavurduu areleri, Arap milliyetisinin de iine
gelecek tarzda, Trk din adamlar desteklesin ve Arabn yannda yer ala-
rak Trk karlarna kar adeta savasn ve rnein 19. yzyln son-
larnda bile (yani, Hilafetin Trkler tarafndan alnmasndan 400 yl
sonra) halifenin Tkten olamayaca ve ancak Arap rkndan gelme bi-
risi olabilecei tezini savunsun. Bilindii zere bu tez Muhammed
tarafndan ortaya atlm ve o tarihten bu yana yzyllar boyunca Arap
dnrler tarafndan devaml ekilde ilenegelmitir. Halifeliin

42 Bu Bakan, 1978 ylnda istila eden M.C. Hkmeti'nin MSP'li bakanlarndan Fehi
Adak'tr. C u m h u r i y e t Senatosu'nun 12 Oeak 1978 tarihli o t u r u m u n d a Senatr Halil
T u n . istifa ede h k m e t i n t u t u m u n u eletirirken yle d e m i t i r : "Devlet yle bir
hale gelmiti ki. Kahire'de 'Ben Trk deil Arap milliyetisiyim' diyen bir bakan
vard." Senato yeleri kendisine "Kinidir o" diye sorduklarnda, "Fehi Adak" diye
yant vermitir. Bu k o n u d a bkz. Cumlmriye gazetesi. 13 O c a k 1978.
Araptan baka ve hatta Araplar ierisinde de Kurey kabilesinden baka
kimselere geemeyecei tezi Arap milliyetisinin en ok benimsedii fi-
kirlerden biri olmutur. Ve Arap milliyetisini bu konuda besleyen kay-
naklar fevkalade zengindir. Al-ahrastni, Kitah Nihayatu'l-kdam
Fi'ilni Kalcm adl kitabnda bu tezi gelitiren slam dnrlerinin
nllerindendir ve halifenin sadece Mslman bir kii olmasnn yeterli
bulunmadn, fakat ayn zamanda Kurey kabilesinden gelme bir kii
olmas gerektiini Muhammed'in szlerine ve davranlarna ve onu
takip eden ilk halifelerin tutumuna gre gelitirir. 43
te Arabn bu tezini Trk din adamlar, bundan 80-90 yl ncesine
gelinceye kadar ve daha dorusu tepelerinde Yavuz Sultan Selim veya
ona benzer padiahlar bulmadka savunabilmilerdir. Kur'a'daki
hkmlere uygun olarak halifeliin Araptan baka uluslara ait ola-
mayaca fikrini Abdlhamid'in tahta ilk k tarihlerinde gelitirmeye
almlard. O tarihlerde stanbul'un balca camilerinin baimamlar
bu konuda fikir birliine varmlar ve halka, bir yandan vaazlar vermek
ve dier yandan eriat kaynaklarndan ve zellikle Ku 'a'dan alnma
hkmleri ve yaynlar datmak suretiyle bu fikirlerini kabul ettirmeye
azmetmilerdi. 1908 ylnda Abdlhamit, srf kendi karlar nedeniyle
bu davran nlemeye alm ve bu eit yaynlar toplattmt.
Fakat onun bu tedbirleri din adamlar arasnda huzursuzluk ve
honutsuzluk yaratmt. 4 4

4) Tiirkiin Padiah Bile Arabn Davasna Hizmette


Grlyor ki, u son yakn tarihimiz ierisinde din nedeniyle
Trkn Trke dmanl pek eitli ekillerde ve ok ynl olarak
kendisini gstermitir. Bu listeye Araba kar Trkten ok yaknlk
gsteren, gven besleyen ve etrafna zzet Abul Huda ve Emin Efendi
ve eyh Esat gibi Arap danmanlar toplayan ve onlarn telkiniyle
Trkn uygarlamasna ve Bat ilimlerine kavumasna engel olan
Abdlhamid'i ve dier padiahlar da eklemek mmkndr. Bu ve-

43 al-Shahrastani, Kitah Nihuyatu'l l/clan fi'ilni Kalan. ngilizce evirisi A. Guillaune


tarafndan, s. 157.
44 Sir E. Pears. Life ofAbdulhamid ... S.49.

583
ileyle Abdlhamid hakknda da bir iki sz eklemek gerek.
Abdlhamid'in Trke kar ne sevgisi, ne saygs ne de gveni vard.
Araplar ve erkezleri, bu rklar Trkten daha alakgnll ve daha
sadktrlar diyerek, Trke tercih ederdi. Bundan dolaydr ki, bir Arap
olan zzet Abul Huda'y ve Emin Efendi'yi kendine en yakn
danman olarak semiti. 4 5 Ve ite Abdlhamid'i Trkn yararna
olabilecek iler yapmaktan alkoyanlar ve rnein slama aykr der
diyerek Bat ile temastan geri brakanlar, yine bu Arap danmanlar
veya Abdlhamit'in yakn dostlar olan dier Araplard. Abdlhamid'in
gvendii ve kendisine yardmc yapt bu Araplar ve zellikle Mu-
hammed Zafr'ler, eyh Esad'lar, Abul Huda Efendi'Ier, ona daima unu
telkin ederler ki, daha nce saltanat makamn igal etmi olan
padiahlar Hristiyan Avrupa lkeleriyle dostluklar kurmu olmakla
hata ve gnah ilemilerdir ve yaplacak en doru hareket
Hristiyanla kar slam birliini kurmak ve saldraya gemektir. 4 6
Din adamlarmzn o zaman olduu gibi bugn dahi hayranlkla
anar olduklar Abdlhamid, gerek anlamyla bir Trk dmanyd.
Trkn rkna, tarihine, diline, geleneklerine, her eyine karyd. O ta-
rihlerde Arap milliyetisi, Araplk benliini gelitirmek iin her areye
bavururken, bizim sultanmz Trklk benliinin domasna ve
gelimesine tahamml gsteremezdi.
Abdlhamid'i ok yakndan tanyan ve genliini adeta onunla bir-
likte geirmi bulunan Vambery (kz kardeine Franszca dersi ve-
rirdi), Abdlhamid ile ilgili anlarn anlatrken yle konuur:

"Kendi z rk ve hemen hemen hi dolamad kendi lkesi


hakknda ok yanl bilgilere sahipti. O kadar ki, bir gn kendisine
Trk rknn yeryznde en geni corafi blgelere yaylm rk
olduunu ve Trk dilinin nisbeten hafif deiiklikler gsterdiini
sylediim zaman ard kald (ilk defa reniyorcasna). Btn
bu bilgisizliine ramen ara sra milli gurur izharnda bulunurdu,

45 A. V a m b e r y , "Personal Recolleclions of A b d l h a m i d II and His Court", in The XIXll


Ceniniy and Afler. T e m m u z 1909, c.66, s.69-88: Zeine. Z. Zeie, Tlc Emergece of
Arab Nationulism, Beyrut, 1966, s . 5 4 v d .
46 Bu k o n u d a bkz. Greul Brilain Handbook. The Rise of i s l a m and the Caliphatc, The
Pan Islamic M o v e m e n t , say 96 (a ve b), s.54-55.

584
fakat bu davran sadece kendi slalesine kar besledii duy-
gunun ifadesiydi (yani Trke mensubiyet bakmndan deil); zira
bir defasnda Galatasaray Lisesi'nde Trk rknn etnolojisi
hakknda bir konferans vermek zere kendisinden izin istediimde,
bunu iddetle reddederek bana -'Milliyet konularna asla yer ver-
memeliyiz. Zira btn Mslmanlar kardetiler ve milli farkllk
niteliindeki her engel ciddi husumetler yaratr' dedi." 47

Asl dncesi phesiz ki bu deil, fakat "Kavm-i Necib" diye


kabul ettii Araba kar eilimi ve buna mukabil Trke kar olan
gvensizliiydi. ylesine Trk nefreti ierisindeydi ki, biraz yukarda
da belirttiimiz gibi etrafna Trkten baka eler toplard. Vambery,
ki uzun yllarn Trkiye'de geirmi ve Trkleri iyi tanyan bir ya-
zardr, Asyallar arasnda Trklerin en gvenilir kimseler olduunu
aka beya ederdi. Fakat Abdlhamid onu dinlemez, Araplar ve
sonra Bonaklar tercih ederdi. Araplar zellikle bann tac ya-
pard. Zira eriat bir ruhu vard ve Kur'an ve hadisler yolu ile
Arabn stnl, "asaleti" gibi fikirlere saplanmt. Bu fikirler
gerek camilerde ve gerek din okullarnda eriat eitimi olarak top-
lumun her bir kiisine alanmaktayd. Bu durum, onun anlayna
gre, "milli farkllk" yaratmazd, ama Trk rk ve tarihi hakknda
konferans verme teebbsleri Abdlhamid Efendi'ye tehlikeli grnr
veya dine aykr saylrd. Ve esasen btn dnd ne din, ne
Trk ne de hibir eydi; sadece kendi zel karlar ve gvenliiydi.
Bundan dolaydr ki, sarayna veya yksek mevkilere sadece kendi
ahsna bal olacandan emin bulunduu kimseleri getirirdi. 4 8 Ve
getirirken de bunlar arasnda en cahil en kle ruhlu olanlar seerdi.
Vambery anlarnda yle der:

"Bundan dolaydr ki fanatik ruhlu ve hamakat rnei Hac Ali


Bey ile iliki kurmutu... (O Hac Ali ki Padiahn badanman

47 A. V a n b e y . "Persona! Recollections of A b d l h a m i d II. and His Court", in tle X/Xll


Ccmry undAfier. 1909, c.66. s.69-88 ve c.65, s.980-993. Yukardaki pasaj iin bkz.
c.66, s.83.
4S A. V a m b e r y , an e. c.65, s.989.

585
olarak onun zerinde snrsz bir etki yaratmt.) Ayn katagoriye
" ne idii belli olmayan ve karakteri pek pheli bir Arap mol-
lasn, eyh Ebul Huda'y sokmak mmkndr. Daha ok din
ilerinde danman olarak, fakat aslnda miineccimba ni-
teliiyle i grrd. Araplar ve erkezleri, Trkte daha
sadktrlar ve mtevazdrlar diyerek her zaman iin tercih eder-
di. Ebul Huda'ya ve Emin Efendi'ye ve zzet'e kar zaaf bundan
ileri gelmekteydi, fakat unu sylemek isterim ki, bunda
yanlmaktayd, zira bildiim Asyallar ierisinde Trkler en ok
gvenilebilecek kimselerdir." 4 9

Trk dinleyicilerine Trkn eski (slam ncesi) tarihini ve uy-


garlklarn anlatmak iin konferans vermek isteyen Vambery'ye
"Hayr" demesini bilen Kzl Sultan, Trkn eski yaamn ve
aamalarn merak edip renecek yerde, Trk kk grr, hatta
yok sayard. Fakat buna karlk Arap tarihinin renimini ve
eletirilmesini salamak amacyla hibir eyi esirgemezdi. Nitekim
1877 tarihlerinde Mnif Paa'nn (ki o zamanlar Eitim Bakan'yd)
teklifi zerine eski Endls uygarl ve tarihiyle ilgili aratrmalarda
bulunmak zere bn al-Talamid al-Turkuz al-inkiti adndaki bir
Arap tarihisini spanya'ya yollamtr. 5 0
Trke ve Trk milliyetiliini dile getirebilecek her eye kar di
bileyen bu hain Padiah, Arap milliyetiliini glendiren her eyi ve
herkesi kendisine ba tac ederdi. Koyu bir Arap milliyetisi olan
Arabi Paa'nn Arabn yararna dnk her davranndan duy-
gulanrd. Onu Mecidiye nian ile dllendirmiti. Kmil Paa'nn
(1832-1913) birinci cildi yaymlanm bulunan Hatrat'nda ve
Ahmet Rasim'in ki Hatrat, ahsiyet (ada Yaynlar, stanbul,
1976, s. 14-15) adl yaptnda btn bunlar renmek mmkn.

49 bid, s.989.
50 Bu k o n u d a bkz. M. Henri Prs. L'Espagne Vue par les Voyageurs Musiilenians de
1610 1930. Paris, 1937. s.52. Yukardaki pasaj iin bkz. Bernard Lewis. Islam in
History. London, 1973, s. 116.

586
5) Gen Trkleri "Dinsiz" Diye lan Ettiren Abdiilhamid, _
Din Adamnn Desteini Salar
Trk toplumunu uyandrmak ve milli benlie kavuturmak ko-
nusunda Gen Trklerin sarf ettikleri abalara daha nce deinmitik.
O tarihlerde bu abalarn karsna en hain ve en kurnaz bir davranla
dikilenlerin banda Abdlhamid ve ona yardmc olan din adamlar ge-
lirdi. Trk halknn fikir ve kltr seviyesinin ykselmesini asla is-
temeyen ve onu bylece smren bu kt ruhlu padiah, Gen Trkleri
ypratmak iin eytann bile akl edemeyecei yollar denerdi. Bu yol-
lardan biri, bu idealistleri para ile satn almaya almak ya da onlarn
adn dinsize karmakt. Takdiini baarya ulatrmak amacyla din
adamlarn kendisine ara yapmt.
te yandan ordudaki askerleri subaylar aleyhine kkrtmann
arelerini de bulmutu. "Din elden gidiyor" ya da "eriat ihmale
urad" feryatlaryla btn Anadolu halkn Trk milliyetilii aley-
hine kkrtmaktan geri kalmamtr. Eer Selanik'ten hareket eden
Kurtulu Ordusu biraz daha gecikmi olsayd, kim bilir bu melanetini
nerelere kadar gtrm olacakt. 5 1
Ve o bunlar yaparken Arap milliyetisi (ve hem de burnunun di-
binde faaliyet gsteren Arap milliyetisi), Arabn stn ve Tanr'nn
inayetine mazhar bir rk olduu fikirlerini yaymakla ve kendi milli
benliini gelitirmekle meguld.
Ne ilgintir ki, bizim din adamlarmz, Trkn slam ncesi ta-
rihine ve niteliklerine bylesine dman kesilirken, Trk olmayan bir
yazar, Cemaleddin Afgan, Trkn slam ncesi zelliklerini ele alp
slam bununla hal hamur etmeye almtr. 5 2

6) Araptaki Trk Dmanl Duygularnn Nedenlerini


Bilmekten Aciz Calil evrelerimiz
Bizim gerici ve cahil evrelerimiz sanr ki, Arabn Trke kar hu-
sumeti, nefretleri, dmanlklar ve krgnlklar, Tanzimat dnemi ile,

51 A. Vanbery, ge. c.66. s.87.


52 Fazlur R a h m a n , uge. s.643.

587
Gen Trklerin tutumu ile ve nihayet Atatrk'n laiklie ve uygarla
ynelmi davran nedenleriyle balamtr ve glenmitir. Yani
sanr ki, Arap, srf Tlirkte din duygusu azald diye Trke dman ke-
silmitir. Cahil evrelerimiz Trkn, zellikle Atatrk zamannda ve
halifeliin kaldrlmas, din ve devlet ilerinin ayrlmas yznden din-
den uzaklatn kabul eder ve Arabin bu nedenle Trke ynelttii
sulamalarn hakl bulur. Bu evrelere gre Arabn Trke kskn dav-
ranmas, Trk kendisine yabanc grmesi olaandr ve bundan
dolaydr ki, Arap eitli vesilelerle Trkn yannda deil Trke kar
cephe almtr (Kbrs davasnda olduu gibi).
Bu bakmdan Trk, yine bu evrelerin inanna gre, slama
dnmelidir, eriata balanmaldr ve "Arap kardeliine"
sarlmaldr. Trk iin yaplacak ey, onlara gre, Bat'ya deil, fakat
Arap lkelerine ve Arap kardeliine ynelmektir. Hemen belirtmek
gerekir ki, Trk bu fikre altrmaya uraanlar bunu din adna,
slam adna yaptklarn sylerler, fakat ou zaman ya cehalet ya da
karlar nedeniyle bu ekilde davranrlar. karlar nedeniyle dav-
rananlar dahi Arabn Trk dmanlna neden saplanm olduunu,
ne zamandan beri saplandn bilmezler; Arabn Trke kar olan
husumetinin yeni deil, fakat ok gerilere, ta 7. yzyllara inen bir
ey olduunu dnemezler. Ve yine undan habersizlerdir ki, Arap-
taki Trk dmanlnn asl nedeni Trkn slama az ball (veya
hi bal olmamas) deildir. Ve hele Trkn farkl bir rktan gelme,
farkl niteliklerde olma durumunun Arabi Trkten uzaklatrdn
hi akllarndan geirmezler. Bilmezler ki Arap, aa yukar ayn
nedenlerle, yani farkl rktan olmas nedeniyle Acemi sevmemi,
Acemden nefret etmitir. Denilebilir ki, Arabn Trk dmanl
duygularna saplanmasndaki en nemli faktrlere, Trk egemenlii
altnda yaam olmak, ou zaman Trkn kt idaresine bal
kalm bulunmak vb. hususlar katlabilir. Fakat u muhakkak ki, din
esi ve Trkn slama sonradan girmi olmas gibi hususlar Arabi
Trke dman etmi deildir. nk etmi olsayd bu takdirde
Arabn her eyden nce Hristiyan Araba kar dman kesilmesi

588
gerekirdi. Halbuki, daha nceki sayfalarda da grm olduumuz
zere, bu byle olmamtr. Bilakis Mslman Arap, Mslman
Trke veya Mslman ranlya kar dmanlk beslerken,
Hristiyan Araba, yani slamn emirlerine ve hkmlerine gre asl
dman olmas gereken elere kar, srf o kendi kanndandr diye
kardelik beslemi, onunla birlikte milliyetilik mcadelelerini
yrtmtr.- X l

7) Tiirkliik Bilincini Gelitirmek isteyenler Genellikle


eriata Saplanmam Kimseler Olmutur
eriat eitimiyle yorulmu kiilerin Trklk bilincinden yoksun
olarak nasl kendilerini Trkden ok Arap ruhu ierisinde bulduklar
ve bu ruhla nasl Trk hakir grebildikleri hususuna deinmitik.
eriat ruh ve zihniyetle yetimi kimseler arasndan Trkn slam
ncesi tarihine eilen ve Trk slam dnda bir deer olarak ele alan
pek kmamtr. Ziya Gkalp gibi bir iki isim dnda Trkn kendi
z tarihini, niteliklerini ve deerini eletirme konusu yapanlar ge-
nellikle Tkten baka eler olmutur. Geen yzyln sonlarna
doru Osmanl devletine snan ve zellikle Macaristan ve Po-
lonya'dan gelme baz bilim adamlar bu konularda nemli almalar
yapmlar ve Trke Trklk bilincini salayc yaptlar vermilerdir.
Bunlardan bazlarn belirtecek olursak; Mustafa Celalettin Paa ile
Galatasaray'n kurucusu Hayrettin Paa'lar ilk olarak rnek verilecek
kimselerdir. Her ikisi de Polonya'dan g etmiler, slann kabul
etmiler ve devletin nemli mevkilerinde i grmlerdir. Mustafa
Celalettin Paa, ki Mslman olmadan nce Constanty Borzecki adn
tard, 1869 ylnda yaymlad Eski ve Yeni Trkler Tarihi adl
kitabnda Trklerin eski, yani slamdan nceki zengin tarihini ve ya-
rattklar uygarl gn na kavuturmutur. Trkenin
gzelliini ve Bat dilleri zerindeki etkisini de ilmi ekilde ortaya
koymutur.

53 Bu konuda bkz. Z u r a y k . al-Vc:.i ttl-Ktvmi (Milli Bilini ). Beyrut. 1938. -,.128-130.

589
A. Vambery, ki Macar aslldr, Abdlhamid Il'nin danman
olmutur. Osmanl Trkln gelitirenlerdendir.
Joseph de Guigns'in 1756-1758'de Trk ve Mool tarihi ile ilgili
yaptlar olduka nemlidir. Arthur Lumley Trk grameri hakknda
yaptlar vererek Ali Suavi'ye adeta kaynak iini grmtr. Onun gibi
gramer stad David, Fuat Paa ile Cevdet Paa'ya bu konularda reh-
berlik etmitir.
Lon Cahun, 1896 ylnda yaymlad L'Introduction l'histoire de
l'Asie adl kitabnda Asya tarihinde Trklerin roln ve etkisini
deerlendirmitir. lk Trkolog olarak tannan Necip Asm bu kitab
1899 ylnda Trke'ye evirmitir. Ziya Paa bundan yararlanmtr. 5 4

E) Trkn slamiyet Sayesinde Trkln


Koruduunu Sanan eriatmz

Trkn, slama girmeden nceki dnemlerde Trklk bilincine


sahip olmad ve rnein Trk ad altnda devlet rgt kurmad
ve hatta Trk szcn bile kendi bulmayp inlilerden ald 5 5
iddia olunur.
Buna karlk Trkn Trkln slamiyet sayesinde koruduuna
inananlarmz oktur.
Aslnda her iki kan da yanltr ve bu yanl Trkl, "Trk" ad
ile tanmlama alkanlndan domaktadr. Oysa ki, Trk Trk yapan
ey Trk ad deil Trklk niteliidir. Bu niteliklerini ise Trk, slama
girmekle yitirmi ve bu nedenle Trklk bilincinden ve benliinden
uzaklamtr.

I) Trkln Tanm "Ad" le Deil "Niteliklerle" Oluur


Bizim eriatmzn inand ve insanlarmza da inandrd o
olmutur ki, Trk milleti Trkln slamiyet sayesinde korumutur
ve slamiyeti kabul etmemi olan Trkler Trklklerini yitirmilerdir.
Bir tarih profesrmz yle diyor:
54 Yukardaki hususlar iin bkz. Robert Anciaux, Le Turquisme, Correspondance d'Ori-
ent Etudes, 1967, s.50-73.
55 Orta Asya'da yaayan ve kendileriyle devaml iliki halinde bulunan halklarn inliler
tarafndan Tit-Kiyu d i y e arldklar ve Trk adnn bundan kt sylenir.

590
"Musevilii kabul etmi olan Hazarlarn, Hristiyanl be-
nimsemi olan Macar ve Bulgarlarn bugn iin Trklklerinden
artk bahsedilememektedir. Bunlarn aksine, slamiyetin kabul
Trklere yeni bir ruh ve kuvvet vermi, Asya steplerine, Avrupa
ilerine kadar uzanan byk ve uzun mrl imparatorluklarn
kurulup yaamasnda balca sebeplerden birisi olmutur. Bun-
dan daha nemlisi, slamiyetin ortaya koyduu prensiplerin milli
bnyelerine uymas sebebiyle Trkler varlklarn ko-
ruyabilmilerdir. slam dinini kabul etmi olan Trk boylarndan
hibirisi... milli varlklarn kaybetmemilerdir..." 5 6

Bize yle geliyor ki, bu gr hemen her yn ile yanl ve sakattr.


nk bir kere slamiyetin ortaya koyduu prensiplerin Trk milli
bnyesine uyar bir yn olmamtr. Zira slamiyet genellikle eriat
rehberliini (yani vahyin akla stnln) veya kadercilii ya da
kadn aa grmeyi vs. gibi ilkeleri n plana ald halde, Trkn
slam ncesi yaam btn bu ilkelere ters der nitelikte eyler
olmutur: rnein Trkn milli bnyesine uyan ey "aklclktr", "de-
mokratik ruhtur", "kader ve talihe ballk" yerine kendi kendine
gvendir ve asl nemlisi kadna deer vermektir. Oysa ki, btn bu
deer llerini Trk, yukardaki blmlerde ksmen deindiimiz ve
birazdan yine deineceimiz gibi, slam kabul etmekle yitirmitir.
slamdan nce "Gereklere akl rehberlii ile eriilir" prensibine
balyken ve bu sayede Tonyukuk kitabelerini yaratacak uygarla
u l a m k e n , 5 7 slama girdikten sonra bunu terk etmi ve "Gereklere
eriat yoluyla gidilir" felsefesine ynelmitir ve tabii bu yzden ge-
rilemitir.
slamdan nce kendi kaderini kendi izerken, slama girdikten sonra
kaderini, gkten indii sanlan hkmlerin kleliine terk etmitir. Ve
tabii zgrln yitirmitir. Byk Atatrk "kaza ve kader, talih ve
tesadp deyimleri Arapadr... Trkleri ilgilendirmez" derken, Trk
slam ncesi niteliine kavuturmak istemitir.

56 Hakk Dursun Yldz, slamiyet\e Trkler, ar Yaynlar, 1980, s.l 1.


57 T o n y u k u k kitabelerinin tad anlam k o n u s u n d a bkz. . Arsel, eriat Devleti'nden
Laik Cumhuriyet'e. K a y n a k Yaynlar, stanbul, 1997, s.97 vd.; Bahaeddin gel,
slamiyetlen nce Trk Kltr Tarihi, Trk Tarih Kurumu Basmevi, Ankara. 1984.

591
slam ncesi dnemde demokratik saylabilecek bir ruhtayken,
slam benimsemekle despotik ruhlu olmutur; tabii bu nedenle de-
mokrasi kervanna katlamamtr? 8
slamdan nce kadn toplumun eit yesi sayarken ve erkekten
karmazken ve hatta devletin bana hkmdar yapabilecek kadar
deer bilirken, slama adm att andan itibaren, slami kurallar
gereince, kadna kar adeta dmanlam, onu kmese tkar gibi
kapatm, dvlecek, svlecek bir yaratk yapm ve "Kadnlar aklen
ve dinen dn yaratlmlardr" diyebilecek kadar Araplamtr. Ve bu
yzden, kendi kendini ilkel kalmaya mahkm klm ve bylece kadn
toplumdan atan ilkel toplumlarla ak atmtr.
Baka bir deyimle Trk, slama girmekle Trk Tiirk yapan en
nemli niteliklerinden yoksunlamtr. Koruyabildii tek ey sadece
Tiirk ad ile sava rlm olmutur.
Oysa ki, Tiirk arlmakla Trklk salanm olmaz. nkii Trk
Tiirk yapan ad deil niteliklerdir. Yani, biraz evvel dediimiz gibi,
aklc geleneklerdir, kadna deer vermektir vs...
Hatrlatmak yerinde olacaktr ki, bu nitelikleri koruyabildii
srece Trkler, Trk adyla arlmadklar zamanlar dahi Trk
kalmlardr.
Fakat ne zaman ki slama girip eriatn karanlklarna dalmlardr,
ite o andan itibaren kendilerine zg niteliklerden yoksun kalmlar
ve Arap niteliklerini almlar ve her ne kadar kendilerini Trk diye
arsalar da, gerek anlamda Trk olmaktan uzaklamlardr. Trk
bu z niteliklerine kavuturarak Trklne dntrmek isteyen ilk
insan Atatrk olmutur.
Her ne kadar Atatrk'ten nce, mesela 19. yzyln ikinci yarsnda ve
zellikle Merutiyet dnemlerinde Trklk akmlar vesilesiyle baz
olumlu (ve baz da olumsuz) abalar sarf edilmi ve Trklk duygularm
canlandrc davranlar grlmse de, gerek anlamyla bilinli di-
yebileceimiz ve "insancl bir milliyetilik" nitelii ierisinde sa-
yabileceimiz dnem, Atatrk'n eriata taviz vermeyen ve "ulus" kav-
ramn din birlii esine dayatmayan ve Trkn slam ncesi nitelikleri
- 1t *
58 Bu hususlar iin bkz. 1. Asel. eriat Devleliiule Laik Cumhuriyete. Kaynak
Yaynlar. 1997. stanbul, s. 157 v<l.

592
arasndan en iyilerini ayrp (rnein aklclk esi, rnein kadna
deer verme nitelii gibi) bunlara yeniden can veren tutumu sayesinde
balamtr. Biz hem kendi ulusal benliimizin bilincine ve hem de in-
sanlk amacna ynelik milliyetilie onun gayretleriyle kavumuuzdur.

2) "Tiirk Kimdir?" Sorusunu Yantlamayacak Kadar


Tiirkliik Bilincinden Yoksunluk
Trklk bilincinden ylesine yoksun yaamlmz olmutur ki,
"milliliimizi" dnmek ve tanmlamak yle dursun, Trkln
dman kesilmiizdir. Trk szcn hakaret ve kiifr karl
olarak deerlendirmiizdir. Ahmed Naim'ler ya da Mustafa Sabri'ler
ve benzerleri, bu szc hep aalatc, kltc anlamda kul-
lanmlardr.
te yandan "Trk kimdir?" ya da "Trkn tanm nedir?" gibi so-
rularla megul olmay aklmzn kenarndan geirmemiizdir.
Atatrk'n zorlamasyla bu konular zerine eilmeye baladmz ta-
rihlerde dahi "Trklk bilinci diye bir ey henz, yerlememitir" di-
yerek omuz silkmiizdir. 1924 ylnn Nisan aynda toplanan "Birinci
Trk Ocaklar Genel Toplants srasnda ortaya atlan 'Tiirk kimdir?'"
sorusu vesilesiyle kongreye bakanlk eden Ahmed Aaolu, "Millilik
bilinci olmad iin bu sorunun cevaplandrlamayacan"
aklamtr. 5 9
O tarihten bu yana deimi pek bir ey yoktur. Devlet, bizzat
kendisi Trkln kstas olarak slam ele almay ve Mslman ol-
mayan Trk Trk olarak kabul etmemeyi ilke edinmitir. Bul-
garistan'dan gelen Mslman Trkleri Tiirk kabul edip, Mslman ol-
mayanlar bu ekilde tanmlamaktan kaman devlet yetkililerine
rastlanmtr. U y g u l a m a da bu ekilde olmutur. 6 0

59 Bkz. 1340 Senesi Nisa'nda Toplanan Birinci Tiirk Ocaklar Umumi Kongresi
Zabtlar, Yeni Giin Matbaas, Ankara, 1341 (1925), s.41-56.
60 Atatrk dahi T r k yceltirken, "Trk kimdir?" sorusunu eletirmek ve t a n m l a m a k
yoluna pek g i d e m e m i t i r . n k , gitmi olsa ve rnein M s l m a n l k esi dna
tap M s l m a n olmayan Trkleri de kapsayacak genellikle bir Trk tanmlamas
y a p m o l s a y d , eriatnn ihanetine urayacan ve gerek a n l a m d a T r k l k bi-
lincinin y e r l e m e d i i bir d n e m d e bunun sakncal olabileceini hesaplamt.
Onun asl a m a c , kedi z a m a n n a gelinceye dek Anadolu'da yaam olan Trkleri
tahkir iin kullanlan Trk deyimini bu olumsuz nitelikten kurtarmak, Trklk duy-

593
3) Hkmdar, Aydn ve Halkyla "Trklk"
Duygusundan Yoksun Toplum
Biz "Trklk" duygusunu gerek anlamyla daha Mahmut Gaznevi
zamannda unutmua benzeriz. Gerekten de Mahmut Gaznevi, tarih
ierisinde Tiirke kar en byk hakaret darbelerini ve sulamalarn
layk gren ahame adl eserin hazrlanmasnda n ayak olmu ve
bu eserin yazar Firdevsi'yi, hani slama ramen Acemliini unut-
mayan ve bununla gurur duyan bu nl Acem airini ba tac etmi
ve Trk kltmelerle dolu bu eserin sayfalarn sarayn duvarlarna
eeveletmitir. Bu konuya daha nce temas etmi olmakla beraber bir
iki noktay burada hatrlatmak isteriz.
Bilindii zere ahame, Sultan Mahmut zamannda Firdevsi
tarafndan kaleme alnm ve ona ithaf edilmi nl bir eserdir.
ahname'n'm yazlmasnda ona destek olan, onu bu eserin ta-
mamlanmasna tevik eden ve nihayet sonunda bundan dolay para ile
mkfatlandran (her ne kadar airin bekledii lde deilse de) Mah-
mut Gaznevi'dir. Bunun byle olduunu Firdevsi'nin azndan, daha
dorusu Firdevsi'nin Mahmut hakknda yazm olduu methiyeden an-
lamak mmkndr. 6 1
Sultan Mahmut'u vmek ve ondan para koparmak maksadyla kaleme
ald iirinde Firdevsi, eski byk Trk Hakan Afrasiyab'n Acemler
tarafndan yenilgiye uratln ve bunun yannda Trk kltc ni-
telikleri dile getirir. Buna ramen Sultan Mahmut, ahname't ad geen
Trklerin slam ncesi dnemde yaam Trkler olduunu ve( bundan
dolay hakarete layk grlebileceklerini dnerek, Firdevsi'yi bu eseri
iin para ile mkfatlandrnutr. Ksaca hatrlatalm ki, ahame slam
ncesi ran tarihini, yaantsn ve Acemin Tke stnlklerini ve za-
ferlerini anlatan bir eserdir ve genellikle Acem menkbelerinin
hikayeleriyle doludur. slamdan nceki tarih ierisinde cereyan eden
Acem-Trk savalar bu eserde tek tarafl olarak ele alnm ve Acemi

gularn gelitirmekti. Bundun dolaydr ki. "Trk, n. gven, al!" s l o g a n n d a


ii ve ;iive deyimlerini baa alarak k o n u m u t u . T r k n diline ve tarihine
s a l a m a k istemesi de bundand.
61 tlnue'mn ngilizce evirisi iin bkz. Ferdovvsi, Slal-Nune'-Tle Ejiic of he Kigs.
ransl. by Reubu Levy. Chicago. 1967, 9 cilt. Ytkardaki hususlar iin bkz. c . l , s . 3 i .

594
yceltecek ekillere sokulmutur. MS 6. yzyldan itibaren sk sk
karlalan Trk ve Acem ordularnn birbirlerine nasl saldrdklar ve
Acem ordularnn nasl daima stn geldikleri belirtilmitir.
Eser, Trk aalatn ve her trl meziyet ve nitelikten yoksun
gsterici tanmlamalar ve iftiralarla sslenmitir. Firdevsi bu eserinde
Acemin vgsn yapar ve onun stn kalitelerini sralar ve phesiz
ki, Acem ulusunu olduundan ok farkl faziletler ve stnlklerle
gsterir ve buna mukabil, Trk yine olduundan ok farkl ekilde
ve dk seviyelerde takdim eder. slama dahil olduktan sonraki
btn dnemler boyunca ranl, kendi slam ncesi gemiini ve
bykln, stnln, meziyet ve hasletlerini hep Firdevsi'nin
kaleminden kma bu hikyelerle renmi, bunlar terennm etmi
ve bunlarla gurur duymutur. Milli benliini ve duygularn hep Fir-
devsi'nin, slam ncesi ran tarihini ve uygarln canlandran ve
dnyaya tantan bu eseri sayesinde besleyebilmi ve az da olsa (nk
eriat daha fazlasna engel olmutur) gelitirebilmitir.
Firdevsi'nin Trk ne derece batrdn ve bunu mukabil, Acemi
ne derece ycelttiini anlamak iin eserin tamamn okumaya lzum
yoktur. Baz blmlerine gz atmak yeterlidir.
ahncme'mn 7. blmnde ran ah Behram'n Trklere kar
giritii savalar anlatlr. Behram'n Trkleri nasl yenilgiye uratt
ve bu yenilgi zerine Trk askerlerinin canlarn kurtarmak maksadyla
nasl yalvar yakar olduklar ve ah'n merhamete gelip nasl onlara can-
larn balad, fakat haraca balad hikye edilir. 6 2
Trke kar zaferler kazanan ve Trk lkelerini igal eden Beh-
ram'n, kendi z kardei Narsi'ye yazd mektuplar dile getirilir. 6 3
Trk Han Smgibu'nun Miladi 560-570 yllarnda Nuirvan
karsnda nasl yenildii ve kendi karlarn salamak maksadyla
kzn nasl ona verdii belirtilir. 6 4

62 uhnamc'mn ngilizce evirisi iin bkz. Shahname of Firdusi, ngilizceden eviren


A.G. W a r n e r and E. Warner. 9 cilt. London. 1915. Ytkardaki husular iin bkz. c.7.
s.21-91.
63 bid. s.92-93.
64 bid. c.8. s.217-364.

595
Yine bu 7. blmde Firdevsi, Trklere malup ettirdii toplumlarn
azndan Trk tantmaya alr ve onun sava, vahi yaratk
rnei olduunu syler. Trkleri bylece vahi, sava ve gl
gsterdikten sonra, bu toplumlarn yenemedii bir ulusu Acemlerin ye-
nebilecei sonucunu karr. 65
ahncme'mn 8. blmnde ah Hrmz'n Trklere kar sava
baarlar, Trkleri dize getiri hikyeleri ve nihayet Trklerin yok edil-
mesi gereken bir ulus olduklar anlatlr. Bu blmde Firdevsi Trkler
hakkndaki pek ar hakaret deyimlerine yer verir. Rstem'i babas
Zal'n hayat ve Trk hkmdar Afrasiyab'a kar savalar 1. blmde
anlatlmtr. Trkler o dnemlerde Acemlerin en byk dman ola-
rak tannrlar. Rstem ve Zal, Acemlerin en biiyk milli kah-
ramanlardr. Firdevsi bilhassa bu iki milli kahraman ele alarak Tke
kar hn karr. Trklerin Rstem'den nasl ylp katklar Trk
Hakan Afrasiyab'n nasl yenilgiden yenilgiye srklendiini uzun uzun
ve Trk kk drc masallarla tekrar eder. 6 6 Daha nce de be-
lirttiimiz gibi Firdevsi, ran'n eriat ncesi tarihini ve uygarln
yceltmek maksadyla ahane'yi yazmtr. Dnya edebiyatnn
aheserleri arasnda yer alan bu eser sayesinde ran' ve ranly dnya
uygarlna katkda bulunan eler eklinde takdim etmitir. Ederken
de btn gcn ranlnn Tiirke iistn olduu fikrine dayatmtr.
clmame'nin her sayfas Tike stn gelen Acem zaferleriyle doludur.
Trkn Acem ordular karsndaki yenilgileri en mbalaal ekillerde
anlatlmtr orada; Tke iftiralar, hakaretler vardr orada. Ve Firdevsi
bu kitabn, Trk hkmdar Mahmut Gaznevi'nin istei zerine
hazrlam ve ona ithaf etmitir. Mahmut Gaznevi ise bu kitabn say-
falarn kendi saraynn duvarlarna naketmitir.
Trk aydn ve Trk yazarlar ve zellikle airleri, sadece Fir-
devsi'nin dilini, stilini, duygularn taklit etmekle kalmamlar, ken-
dilerini, Trkn adeta dman kesilecek kadar ranl saymlardr. Fir-
devsi, slam ncesi ranly kendi kanndan ve canndan bilmi ve
Mslman ranl ile Mslman olmayan ranl arasnda fark
gzetmemitir (veya gzetse de ikinciyi birinciye tercih etmitir);
bizim yazarlarmz ve airlerimiz ise, slamdan nceki Trk "gvur"
65 fbitl. s.332.
66 /biti. c . l . Blm 8: c.2, s. 14, 116. 3 5 4 : c.3. B l m 5. s.351.

596
ya da yabanc grm ve gstermilerdir. Firdevsi ran'n slam ncesi
tarihini adeta zaferler abidesi gibi dikmi ve ranly bu dnemler iti-
bariyle fazilet ve meziyet rnei olarak yceltmi, bizim aydn
snflarmz ise slamdan nceki Trk tarihini ve Trkn btn milli
duygularm, milli geleneklerini ve meziyetlerini unutmu ve Trkl
utan verici bir damga gibi grerek 1 Arap ve Acem ruhu ierisinde eriyip
gitmilerdir. Sadece kendileri deil, mensup olduklar Trk halklarn
da kendileriyle beraber eritmilerdir. Ne hazindir ki, Firdevsi'ni Acem
kahraman diye anlata anlata bitiremedii ve Trklere kar daima za-
ferlerle hayatn ssledii Zalolu Riistem'i, Trk yazarlar (ve airler)
Trkn karsna tarihin en byk simas olarak karmlar ve kendi
kanlarndan olan halklara onu sanki bir milli kahramanm gibi be-
nimsetmilerdir. Onlarn bu akl almaz gayretleri deil midir ki,
Trkn, ou zaman kendi kendisini "Zal Olu Rste gibi..." grp
vnmesi acayipliini ve haysiyetsizliini dourmutur. 6 7
eriat ncesi dnemi yok farz edip ya da "dinsizlik dnemi"
eklinde gsterip, din adna bylesine milli benlikten uzaklamlk
ve bylesine milli haysiyeti terk etmilik tarihte pek grlmemitir.

4) Benliimizi Umtmuluumuz, "Tonga Alp Er" Yerine Acem'in


"Afrasiycb" Deyimini Tercih Edecek Kadar Snrszdr
Trklmz ve benliimizi unutmuluumuzu, eriat ncesi
milli kahramanlarmz kendi z Trke adlaryla deil, fakat ya-
banclarn verdii adlarla anmaya varncaya kadar gtrmzdr.
rdein, eski Trk tarihinin nl kahraman Tonga Alp Er'i bu adla
deil de Acem'in ona verdii Afrasiyab adyla anar olmuuzdur.
Gerek anlamyla Trk diyebileceimiz kaynaklarda ve rnein Kt-
tadkubilik'te veya Kagarl Mahmud'un Lgat-cl Trk'nde,, (ki ikisi de
aa yukar ayn tarihlere rastlar ve Trkn henz eriat dehlizlerine
fazla dalmad dnemlerde yazlm eserlerdir) Tonga Alp Er'in
hikyesini okumak mmkndr. KtadkulnUk'te (1069'da yazld)
Tonga Alp Er'in cesur, akll ve zeki bir Trk beyi olduu ve onu
Acemlerin Afrasiyab diye ardklar belirtilir. Divan-t Lgat al-
Tiik'te ise Mahmut Kagrl yle der:
67 Bu hususta bkz. Rza Nur'u Reme de Turalogie'h y a y m l a d ve ahnime'yle il-
gili yazs, s. 18. 4 2 8 .

597
"Trklerin byk Hakan Afasiyab'n gerek Trk ad Tonga Alp
Er'dir; anlam 'kaplan gibi kuvvetli' yahut 'kahraman adam'dr." 6 8

Ne var ki, eriata saplandka Trk hkmdarlar ve ulemas Tonga


Alp Er'i bu adla deil de Afrasiyab adyla anar olmulardr. Gerek Seluk
hkmdarlar, gerek Karahanllar ve nihayet Osmanllar iin Tonga Alp
Er hep Afrasiyab olmutur. Seluk hkmdarlar, kendi iktidarlarn
meru gstermeye alrlarken ve halk zerindeki egemenliklerini
srdrrlerken Afrasiyab'n ahfad olmakla vnrlerdi. Karahan slalesi
ise kendi kendilerini Afrasiyab ailesinden gelme kimseler olarak
gsterirler ve "Afrasiyab Hanedan" olarak tanmlarlard. Osmanl
padiahlar, kendileri iin setikleri pek eitli unvanlar arasnda "Af-
rasiyabah" (Afrasiyab gibi kudretli) diyimine yer verirlerdi. Oysa yine
tekrarlayalm ki, Afrasiyab, Acem mitolojisinde daima kk
drlmeye allan, Acem milli kahramanlklar karsnda daima
yenilgiye uratlan, daima ktlk timsali olarak gsterilen bir kimsedir.
Firdevsi'nin nl almane'sinde Afrasiyab bu ynleriyle alay konusu edi-
len bir tiptir. Bu eseri Mahmut Gaznevi, bu ekliyle barna basm ve
yazarn mkafatlandrmtr. Bir yabanc yazar yle diyor:

"Afrasiyab efsanesinin ilgin olan yn, Acem mitolojisindeki


ktlk temsilcilii rolndeki bir karakteri Trklerin kendilerine
mal etmeleri deil, fakat (bu karakteri) Acemin ona verdii
lakap ile benimsemi olmalardr." 6 9

5) Siyasi Birlik Duygusunun Olmaynn Nedeni Milli Benlik


Bilinci Yoksunluundan: zbekler ve Ouzlar rnei
Yanl olarak yerlemi olan kan odur ki, siyasi birlik duygusu
eriat dzeninin ortaya kard bir duygudur ve bu sayede eriat
lkelerinde siyasi istikrar salanabilmitir.
Gemi yzyllar esnasnda slam lkelerinde var olduu sylenen
siyasi birlik, eriat dzeninin arlar nedeniyle deil, fakat eriatn
yaratt despotizm sayesinde olmutur.

68 Bu konuda hkz. Robert Devereus, "A Note On Afrasiyab". in Tle Muslim World.
Nisan 1963, c.53. say 2. s.141 -144.
69 Ibid. s. 143.

598
Eer eriat sistemi siyasi birlii tesis iin tek are olmu olsayd,
Timur'un Samarkant'ta kurduu imparatorluk veya zbeklerin bu im-
paratorluu alaa ederek bunun yerine kurduklar yeni devlet, siyasi
birlie sahip olarak payidar olurdu. 7 0
Halbuki zbekler arasnda siyasi birlik yoksunluunu ve bu birlii
kurma ynndeki abalarn yararszln Harzem'in ac kaderiyle
lmek mmkndr.
16. yzylda Orta Asya'daki Trk halklar arasnda cereyan eden
kanl i savalar ve dolaysyla siyasi birlik kurma imknszl, bu
devletlerde eriat duygusunun zayflamasndan veya yokluundan
deil, fakat sadece milli benliin (Trklk benliinin) azalmasndan
domutur. Milli benliin kayboluu ve kltrszln var oluuysa,
eriat sisteminin kklemesiyle orantl olacak ekilde kendisini
gstermitir. slama ballk bu ekimeleri ve kavgalar bertaraf ede-
memitir. 16. ve 17. yzyllarda Trk hkimiyetinin Orta Asya'y mu-
azzam sahalaryla iine ald malumdur. Fakat zbeklerin hkim
olduu btn bu geni snrlar ierisinde uygarlk, kltr ve milli bir-
lik yoksunluundan baka gze arpan hibir ey olmamtr. 7 1
zbeklerin kltrsz kal da ran ile temaslarn azlndandr.
Zira zbekler Orta Asya'da yayldka ranllarla temaslarn kay-
betmilerdir. Halbuki ran, kendisiyle yakn ve temas halinde bulunan
lkeleri ve toplumlar uygarla srkleyen ve bu yanda etkileyen bir
g olmutu. ranllarla iliki azaldka zbekler kltr bakmndan
kmeye ve ktke de siyasi birlik duygusundan uzaklamaya
baladlar. Fakat buna mukabil, Ouz\ox iin durum ok farkl oldu.
Zira Omuzlar, ran ile adeta i ie bulunduklarndan zbeklere nazaran
ok daha gelitiler, bu nedenledir ki, daha istikrarl bir devlet anlayna
sahip olabildiler.
Bu rnekleri oaltmak pek tabii ki mmkndr. Fakat varmak is-
tediimiz sonu odur ki, Trkler iin siyasi birlik ve gelime durumu
eriata balanmaktan doma bir ey deildir. eriata saplandka

70 Bu konuda bkz. VV. Bartlold. Hislnie ilex Tns d'Asie Ceninde. Paris. 1945. s. 1X5.
188.
71 Asya'nn byk bir ksmnn zbekler gibi kltrce ok geri bir millet taralndan is-
tila edilmi o l m a s . Orta Asya'y o devirler itibariyle uluslararas bir ticaret alan ve
merkezi o l m a k t a n karmtr. Bkz. W. Bartlold. tge. s. 189.

599
Trk kltiirszlemi, milli benlik duygusundan uzaklam ve si-
yasi birlik kavramndan yoksun kalmtr. Trk siyasi birlik
anlayna gtren yol eriattan gemez; Trk iin siyasi biiik duy-
gusu, uygar ve kltrl evre ile beraber olabilmekten doan bir
sonutur. Nitekim yukarda bahis konusu ettiimiz tarihi olaylardan
yzlerce yl sonra ayn durum Atatrk'n Trk aklc raya oturtmas
ve Bat uygarlyla temasa geirmesi ve kendi milli benliine
kavuturmas sonucu olarak yeniden ortaya kar gibi olmutur.

IV) TRKN TARHN SLAMA GR LE


BALATAN VE SLAM NCES TRK
UYGARLN HE SA YAN ERATIMIZ

Nasl ki Arap eriats, Muhammed'in slam ncesi dnemi "ca-


liliye" olarak ktleyip, slam sonrasn "nurlu dnem" olarak yceltme
siyasetini yzyllar ierisinde Arap halklarna kurnazca uy-
gulayabilmise, bizim kendi eriatmz da bu kurnazl Trk halkna
ayn ustalkla uygulamasn bilmitir; Trk slam ncesi dnem iti-
bariyle yok farz edip tm yaantsn Arap llerine ve deerlemesine
gre ayarlamak suretiyle. Gerekten de millilik bilincinden olduu kadar
tarih bilgisinden de yoksun olanlarmz bugn hl Trk tarihini
Trklerin slamiyeti kabul ettikleri tarihten bu yana, yani bin yllk bir
zamana sktrmann abas ierisindedirler: "Trk milletinin en byk
bahtiyarl on asr nce Mslman olarak 'Allah katnda en keriminiz,
takvaca en ileri olannzdr' srrna ermesidir. O gnden bu yana Trk
milleti bir kln olagelmitir; eliini slam suyundan alan..." 7 2
Bu satrlar yaymlayan Diyanet leri Bakanl sz konusu
"srrn" altnda slamn Arap stnln ngren ve rnein Mu-
hammed'in "nsanln en stn snf Aaplardr... beni seven Araplar
sever, sayar..." eklindeki hkmlerin ve szlerin yattn elbette ki
bilir. Yine bilir ki, Arap bile kendi tarihini slaiyetle deil, fakat slam
ncesi dnemler itibariyle balatmay gurur edinir.

72 Diyanet leri B a k a n l n c a yaymlanan dergide kan bu yaz iin bkz. G n e r Tol-


gay, "Millet ve Vatan Sevgisi", Diyanet Dergisi, Ocak-ubat 1976, c . I 5 . say 1. s.42.

600
Ne var ki, gz "eriatlk" ile perdelenmitir. Bundan dolay, es-
kiden olduu gibi bugn de iddias odur ki, Trk, slam kabul etmeden
nce ne doru drst bir dile, ne dzenli bir devlet yaamna ve ne de
olumlu bir ahlaka sahipti. Deer olarak ne varsa her eyi slam sa-
yesinde edindi.
Bu tezini akla kavuturmak zere Trk dilinin, evvelce "mahdut
szcklerden ibaret bir airet dili" olduunu ya da Trk birliklerinin
devlet dzeni iinde deil, fakat gebe ekilde yaadklarm
kantlamaya alr. 7 3 Bu grleri sadece din adamlarmz deil, ya-
zarlarmz ve politikaclarmz dahi savunur olmaya balamlardr.
Bir sre nce seimlerde ounluu salayan bir pati lideri "Hazreti
Muhammed dnemini getireceiz" diye nutuklar ekmekteydi.
Aklndan ve gnlnden "Trkn eski parlak uygarln getireceiz"
demek gememitir. eriat yazarlarmz da ayn ekilde Trkn
yaam sorunlarnn ele alnmasnda Trke zg deer lsn deil,
fakat Araba zg slami lleri gz nnde tutarlar.

A) Trkn slam ncesi Uygarl Hakknda

Trkn tarihi ile ilgili ve genellikle yabanc ilim adamlar tarafndan


yaplm aratrmalar ve eletirmeleri gzden geiriniz; tm olarak iz-
leniminiz u olacaktr: Trkn eriat dzenine girmeden nceki
yaants, zihniyeti, ahlakilii, sanat ve edebiyata ynelmilii ve her
eyi ou zaman gs kabartc, genellikle stn olmu ve fakat buna
mukabil eriat sonras yaantlar, davranlar ve zihniyeti ve her eyi
daima dk kertede kalmtr. Ortadou ve Asya uluslar tarihiyle
yakndan ilgilenmi ve bu sahada derin tetkiklerde ve ilmi aratrmalarda
bulunmu yabanc yazarlarn (ve rnein M. Sprengling, W. Barthold,
F. Max MuHer gibi) eserleri ve aratrmalar incelendike grlr ki,
Trkn slam ncesi uygarl, yetenekleri, dinamizmi, enerjisi,
aklcl, ahlaki, sosyal yaantlar ile ilgili olarak sylenmi ve

73 Nice rneklerden olmak zere bkz. Serdar, "Dilimize Kastedenler", Milli Gazete, 11
M a y s 1975; Hakk Dursun Yldz, slamiyet ve Trkler, ar Yaynlar. stanbul
1980. s.l 1-12.

601
yazlm vc eyler onun eriat sonras tarihi itibariyle tek-
rarlanmamtr. Bu yazarlar ve bilginler arasnda Trkn slam ncesi
tarihi yaantsndan rnekler alp bunlarn Bat'nn kadim alardaki o
en vnlecek Roma devirleriyle ve rnein Sezar ve Augustus
rnekleriyle boy lebilecek ve hatta bir bakma daha da stn ni-
telikte olduunu ileri sren ve ispat edenler vardr.
Bat'nn Trk iin baz yarm yamalak bilgilerle "hasta adam" veya
"konuulmaz Trk" diy.ebildii dnemler Trkn gerek Trklne
sahip olduu dnemler deil, fakat eriat nedeniyle benliinden uzak-
lam, zek ve karakter niteliklerini yitirmi, aklc ve yaratc
glerden syrlm olduu dnemlerdir. Ve zellikle Osmanl
mparatorluu'nun dme dnemidir. Batl ilim ve fikir adamlar Trk
Trkn eriat ncesi tarihi itibariyle ve eitli ynlerden yermemi ve
tenkit yamuruna tutmam deildir. Fakat genellikle bu yerme
Trkn "saval", "gebelii", "kr krne itaatkrl" vs. gibi
hallere zgdr. Ancak Trk slam ncesi yaam itibariyle
deerlendirmeleri vardr ki, (ve bu deerlendirme bilimsel aratrmalara
dayaldr) bu yn ile Trk, onlarn kaleminde aklc, zeki, tekilat,
cesur, samimi, diirst, sznn eri, pragmatik, logriilii ya da bunlara
benzer zellik tar. Ve btn bunlardan baka Trk, yine onlarn
deerlendirmelerine gre, baarl bir uygarln kurucusudur da. slam
ncesi hibir dnem itibariyle Trk, bu kalemlerde "hasta adam" ya da
"konuulmaz Trk" ya da "uygarlk dman Trk" "uygarla katks
olmam Trk" damgalarn yememitir. Ona bu veya buna benzer if-
tiralar yapanlar Araplar ve Acemlerdir. Bu sulamalarn temelsiz
olduunu anlamak iin eski Tklerdeki uygarlk konusunda Bat bilim
adamlarnca ortaya karlan tarihi gerekleri eletirmek kouldur.
Bunun en gzel rneklerinden birini Sprengling, "Tonyukluk Epi-
tath; an old Turkish Masterpiece" (Tonyukluk Kitabeleri; eski bir
Trk aheseri) adl yazsnda en gzel bir ekilde dile getirmektedir.
Orta Asya'da A.D. 550 ile 750 arasnda byk imparatorluk kurmu
olan Trklerle ilgili birtakm kitabelerin ortaya karlmas zerine M.
Sprengling'in 1939 ylnda ortaya koyduu grlerini gzden
geirecek olursak, Batnn kltr ve fikir asndan pek clz nitelikte

602
sayar olduu Trkn, eski Bat uygarlkkryla ve rnein Roma ile
kyaslanabilecek nitelikte uygarlk aamalar yapm olduunu
grrz. Sprengling, her eyden evvel Bat'nn Trk hakkndaki
deerlendirmesine temasla yle der:

"Trkler ve Tatarlar hakknda yarm yamalak fikirlere sahip Bat,


bu son yllar zarfndan gnllere ho gelmeyecek eyler
duymutur. Bat bugn hl 'stn' siyaset adamnn ve gazete mu-
habirlerinin... sloganlaryla sarhotur. Bat'da Tatar hl Tatardr.
Bat hl Trkn 'konuulmaz' niteliine ve bazen de Giadston'un
'Avrupa'nn Hasta Adam' deyimlerine gz kpar. Fakat gerek
Trkn nitelii ve baarlarnn ne olduu hakknda vasat bir
Batl aydn hemen hemen hibir ey bilmez." 7 4

Ve devamla:

"...Uzun sre benimsenegelmi... Batl inann aksine olarak


biz bugn Baykal Gl'nden Macar ovalarna kalar olan saha
ierisindeki gebe atldan motor ve uak dnemi yaamna ve
farkl zamanlarda, farkl artlarda... alt ile on deiik Asya al-
fabesini uygulayanna varncaya kadar Tk-Tatar halklarnn
ne olduklarn grmeye baladk artk. Bu usuz bucaksz geni
sahalar ierisinde 1 500 yldan beri bu halklar dnya apndaki
dinleri benimsemiler, bazen bu dinler zerinde byk etkiler
yaratmlar, teknik gelimeye ve prensiplere sahip olmulardr.
Bat'daki cihanmul imparatorluklara benzer ve onlardan ok
daha mrl ve dnya siyaseti bakmndan daha az nemli ol-
mayan imparatorluklar kurmulardr. Sanat ve ilim sahalarnn
insanlar eklinde ve sanata ve ilme kanat gerenler olarak son
derece hayati saylabilecek roller oynamlardr." 7 -*

Bilge Hakan ve Kultegin ve Tonyukuk ile ilgili yazlar dolaysyla


hayranln belirtirken yle der Sprengling:

74 Bkz. M. Sprengling, Tonykuk's Epittlr; An Old Tki.sl Masterpiece. Tlc Amer-


ican Journal of Senilic Laguages and literatre. Ocak 1939. c.56. s. 1-19. Y a k a r -
daki pasaj iin b k z . s.2.
75 Bkz. M. Spenling, uge. s.3.

603
".. .Bu satrlarn yazar, kendi kendisine tekrar ve tekrar u soruyu
sormutur: 'Bu kitabelerin bir baka benzerini bilir misin ki sanat
inceliine bylesine sahip olmu olsun, bylesine zarif, ak ve
gzel muhtevada bulunsun? Ve yine tekrar ve tekrar olmak zere
u cevab vermitir: 'Hayr bilmiyorum'..." 7 6

Bu kitabelerden edindii intibaa gre yazar Tonyukuk'u o


dnemler itibariyle yeryznn en byk devlet adam ve onun ni-
teliklerini dile getiren yazlar da bulunmaz esizlikte birer sanat eseri
olarak grmektedir.

"Her yeni aratrc sonucunda (ibu satrlarn) yazarnn zih-


ninde gittike younlaan inan o oldu ki, ihtiyar vezir, Tonyukuk,
beeriyetin yetitirdii en byk dimalardan biridir. Yal
hikayecinin bu 'Pro Vita Suat' methiyesinde yer alan yk nak-
letme sanatnn zarafetine, dncelerdeki incelie ve stil asa-
letine e olabilecek bir baka rnek bulabilmek iin insann ok
uzun, ok derin ve ok ince aratrmalar yapmas gerekir. Bun-
lardan daha mkemmelini -zellikle ta zerine yazlm yaz
olarak- bulmak hi phesiz ki pek nadirattan bir eydir." 7 7

Tiirk kitabeleri zerinde derin aratrma yapm olan yazar bu ki-


tabelerin sadece tarih nitelii itibariyle deil, fakat ayn zamanda em-
salsiz bir Trk edebiyatnn rnekleri olarak deer tadn
sylemektedir. "Bu kitabelerde biz, sadece birinci snf nemde ve son
derece stn seviyede tarihi yazlar bulmuyoruz, ayn zamanda eski Trk
edebiyatnn o ender hazinelerine ve kendi trndeki emsalsiz
rneklerine ve ahsiyetlerine ahit oluyoruz. Her birisinin de kendisine
has zellikleri var. aheser szc hi yanlmaz bir dakiklik ile kendi
'mediuriunu en etkili bir ekilde kullanmasn salayan ey iin kul-
lanlr. .. Tonyukuk eserlerini Sezai''n yorumlaryla kyaslamakla bu eser-
leri rencide etmi olmalyz. bu aratrmalarn yazar ve kendileriyle
danm olduu meslektalar ta kitabeleri sanatnda Trke rakip bir
baka ulus tanmamaktadrlar ve una kanidirler ki, yeryznn nl ve

76 M. Sprengling, ngc, s.5.


77 M. Sprengling, cgc, s.5.

604
stn nitelikteki kitabeleri ierisinde pek nadir denilebilecek birka Trk
kitabelerinin emsalsiz gzelliine yaklaabilir." Trklere, bu uygarlk
kalntlaryla vnebilecekleri tn verirken yazar yle der:

"Eer modern Trkiye'nin insanlar yeni Bakent Ankara'daki


Romal Augustus'un zafer abidelerinin... glgesinde kendilerini
biraz tedirgin hissedecek olurlarsa, kendi hesaplarna atalarnn
gemiteki aamalarna yle bir gz atp onlarn en stn
Roma eserleri kadar emsalsiz ve muhakkak ki ok stn muh-
tevadaki aheserlerini iftiharla gsterebilirler." 7 8

B) Bilgisizlik Yznden Trk eriats,


Trkn slam ncesi Gzel Niteliklerine ve
Geleneklerine Dmandr

Trkn slam ncesi yaam, davranlar, gelenek ve nitelikleri


Trk eriats iin "tabu" niteliinde eylerdir. Bunlar ya Arabn ilkel
deer llerine feda eder, ya bilmezlikten gelir ya da alenen inkr eder.
Bu konuda verilebilecek rneklerden biri olmak zere, Diyanet leri
Bakanlnn 1973 ylnda kadnlarn giyimiyle ilgili bir aklamas
olduka ilgintir. Bu aklamada Bakanlk, Trk kadnnn rtnmesi
ve arafa brnmesi gereini Arabn cahiliye dnemi deerlendirmesine
dayatarak ayarlamaya almtr. Trkn o eski alarda kadn er-
kekten karmayan, uvala tkmayan, hr ve serbest tutan geleneklerini
hesaba katmamtr. O sadece Arabn ilkel yaant llerini kstas alp,
bunu 20. yzyl Trk yaamna uygulama arelerini aramtr. 79 Dier
bir rnek olarak Milli Eitim Bakanlnca desteklenen "Bin Temel
Eser" serisine gz atmak yerinde olacaktr. Bu yaynlar Trk kltrn
ve deerlerini slami llere paralel bir anlaya oturtmaktadr; rnein
bn Batuta'nn linl eseri olan Seyahatname'yi grelim. Bu eseri dilimize
1971 ylnda eviren kii, kitapta Trkn sadece Mslman olan

7S Bkz. M. S p e n g l i n g , u>e, s.9. Islamcesi Tiik kltr hakknda ayrca bkz. Ba-
haeddin el. lalaniyeten nce Trk Kltr Tarihi. (Orta A s y a Kaynak ve Bu-
luntularna G r e ) , Trk Tarih Kurumu Yaynlar. Ankara, 1984.
79 Bu aklama iin bkz. Tercman gazetesi. 6 ve 7 Haziran 1973 nshalar.

605
eleriyle ilgili blmleri semi ve sadece bunlar okuyucuya
sunmutur. eviriye esas olan kstas Trklk deil slamlk olmutur.
Bunu kendi azndan dinleyelim:

"...Gezginin (yani bn Batuta'nn) hayatnda 29 yl dolduran ve


onun... btn slam dnyasn dolamasna sebep olan emelin
slam lemini tantmak olduunu, gezilerinde yolculuklarn
kesen, onu geri dnmeye zorlayan tek amilin, slamiyetin corafi
snrlar olduu gereini dikkate alrsak, zellikle milli
kltrmzn temel eserlerini derleyen byle bir yaynla bn Ba-
tuta Seyahatname'sini de gezginin slami llerine paralel bir
anlayla milli kltrmzdeki deeri ve yeri ile deerlendirmek
zorunda olduumuz kolaylkla anlalm olur." 8 0

"Bu tutumun bir sonucu olarak da bu eserden slam dnyas


iinde Trklk alemini ondan da sadece Bat Trk illerini ve uzun
yzyllar... ortaklaa bir yaay iinde olduumuz Kuzey Trk
lkelerini 14. yzyln gerekleri... iinde tantmak ve bu kadarla
yetinmek mecburiyeti kendiilinden kar..." 8 1

Ve bu dnce ile evirici, Seyehatname'nin bugnk anavatan


dnda kalan Trk sahalarnn sadece Musul'dan Nusaybin'e kadar olan
ksmlarn alm ve "Orta Asya Trk lkelerine ilikin izlenimler"!
semeler dnda brakmtr. Halbuki Seyahatname'nin Trkn gerek
nitelikleri ve tarihi bakmndan en nemli saylabilecek blmleri
eviricinin slami llere sadk kalmak bahanesiyle seme dnda
brakt blmlerdir. evirici, milli kltr ve milli benlik elerini sa-
dece slami kstas asndan ele alm, fakat Trkn kendi z tarih
oluumunu yapan ve onun karakterinden, silinmeyen temel niteliklerin
kaynana gitmek istememitir. Sanki slam sonras yaantlar Trk
Trk yapan llermi gibi, kendisine hareket noktas olarak slami
lleri uygulam ve uygularken de bn Batuta'nn sadece Kuzey Trk

80 bn Batta, fbi Bat/ta Seyahatnamesinden Semeler, Milli Eitini Basmevi,


stanbul, 1971. s.5. lgin olan husus u d u r ki. yayn tarihinde babakan olan De-
mirel ve Milli Eitim Bakan H.O. Bekata'nm da yaynlar destekleyen n s z l e r
v a r kitabn b a n d a .
81 bid. s.5.

606
illeri, Gneydou Anadolu sahalar gibi yerlerdeki gezilerini evirmi ve
bunun dndaki yerlerde yaayan Trk toplumlar hakkndaki iz-
lenimleri kayda deer bulmamtr. Halbuki evirici Trkn kendi z
llerine gre hareket etmi olsayd ve Trklerin eriata daha yeni sap-
lanan veyahut da eriat d kalan yaantlarn konu yapan iz-
lenimlerini tetkik etseydi, muhakkak ki ok daha yararl bir hizmette bu-
lunmu olurdu. Zira unu belirtmek gerekir ki, b Batuta'y, Trklerin
yaantlar bakmndan en fazla hayranla sevk eden hususlar
eviricinin her nedense evirmekten kanm olduu blmlerde dile
getirilmitir. Trkn kadna verdii deer ve kadna kar gsterdii
sayg, btn Seyahatname boyunca bn Batuta'nn hayranlkla izledii
hususlar olmutur.
Hele in snrlarna yakn bir Trk toplumunu ziyaret ettii srada,
belli bir blgenin genel valiliini yapmakta olan bir Trk kadnyla olan
grmesi vardr ki, okurken insann gurur duymamas mmkn
deildir. Fevkalade ilgin olmas nedeniyle bu konuda bn Batuta'nn iz-
lenimlerinden baz ksa rnekler vermek iyi olurdu. Ne var ki, bizim
eviricimiz iin bu slami llere pek yatkn deildi. Zira bahis konusu
Trklerin bir ksm, o tarihlerde henz eriatn karanlk dehlizlerine dal-
mamlardr ve dolaysyla kendi z niteliklerini kaybetmemilerdir.
Dier bir ksm ise Mslman olmayan Trklerdi. Ne var ki,
Mslmanlk dnda kalan bu Trklerdeki kadn saygs ve kadn ba
tac etme ve kadn hr iradeye sahip bir vaik eklinde grme ge-
lenei ve nihayet kadn devletin bana hkmdar klma olgunluu
gerekten grlmedik bir eydir ve bn Batuta, kendisi Mslman
olmasna ve eriatn kadn klten, kadn erkein mal haline getiren
ve hele "Kadnn sz ile hareket edersen yeryznn alt stnden
daha evladr" eklindeki hkmlerini Tanr ya da Peygamber emirleri
olarak kabul etmesine ramen, bu konudaki hayranlklarn giz-
Ieyememitir. Ne zcdr ki, bizim eriat ruhlu eviricimizi bunlar
hi ilgilendirmez, zira onun iin nemli olan husus Trkn akla ve ah-
laka uygun lleri deil, slamiliktir.
Sadece kitap evirisi bakmndan deil, fakat kitap seimi
bakmndan da bu ayn eriat zihniyet Trkn kafasn slami deerler
cenderesine sokmak ister.

607
ster Arapa ister Bat dillerinde olsun, slam uygarln ve
kltrn Trkn yok ettiini ve sndrdn anlatan binlerce kitab
yasaklamaz ve kitaplklarmza sokar ve ocuklarmza okutur, ama
slamn gerek bir uygarlk yaratamayacak nitelikte olduunu, siyasal,
sosyal ve ekonomik gelimeye olanak brakmadn ve bu nedenle
eriat lkelerindeki geriliklerinin sorumluluunu Trklere yklememek
gerektiini belirten kitaplar yasaklar. Yine bunun gibi Trk vahi,
gaddar, kaba, fikren geri nitelikler ierisinde tantan Arap yazarlarn
(bn al-Banna'lar, Sait al-Andalusi'ler, drisi'ler, mam Gazali'ler, Mu-
hammed bn Tulun'Iar, Muhammed Abduh'lar, Seyid Ali Emirler vb.)
yaptlarn Trkn kafasna sokarcasna bakelerde tutar, ama
Trkn eriat nedeniyle geliemedii konusunu ileyen kitaplar
(rnein H. Muller'in The Loorn ofthe History adl kitab gibi) yasaklar
listesinin bana koyar. Bylesine Tiirk haysiyetini ve gururunu ko-
rumaya alanlara dmandr.

C) slama Girmeden ce Trklerin Doru Drst Dile ve


Alfabeye Sahip Olmadn Savunan eriat

eriat bir kalemden kan u satrlar okuyalm:

"Trke ise, slamdan evvelki dnemde mahdut kelimelerden


ibaret kk kk kabile ve airet lisan idi." 8 ~

Bu bilgisizlik karsnda insann nutku tutulur. Cahil halk


ynlarna kendilerini dindar gstermek suretiyle bu tr inanlar
yerletirenlerin Tiirke kar yaptklar hakszlklarn ve ihanetin bir
rneine baka lkelerde rastlamak mmkn deildir. Yukardaki
satrlar yazan kii ve onun benzerlerine gre Trke ile uraanlar Trk
ulusunun slam diniyle, Kur'an 1a, din mahreli kelime ve tabirlerle "ala-
kasn ve irtibatn" kesmek amacndadrlar. Tiirkenin gzelliini sa-
vunanlar genellikle Yahudilerdir ve onlarn da istedii zaten budur.

82 Abdrralman Serdar. "Dilimize Kastedenler", Milli Gazete. I l Mays 1975.

608
Daha yukadaki blmlerde de belirttiimiz gibi, eriat eitimi ile
yorulmu ve medrese zihniyetiyle beyni ykanm insanlarmzda
ylesine Araplk bilinci ve benlii oluur ki, bu oluum ierisinde
Trkn slam ncesi biitiin deerlerini ve aamalarn ve uygarlklarn
inkr etmek bir yana, Trke adeta dman bir tutum ve davran,
ierisine girmek doal olur. Daha nce Ahmet Naim, Mustafa Sabri gibi
bir iki rnei vermitik. Ayn zihniyetin temsilcilerinin, elli yllk
Atatrk dnemine ramen bugn hl i grr olmalar insana
aknlk vermektedir.

1) Arap Alfabesinin Tiirkeye Yatkn Olmamas


Genellikle kabul edilir ki, Arap harflerini kabul etmekle Trkler
kendi z dillerine en biiyk darbeyi indirmilerdir. Dil bilginlerinin ve
uzmanlarnn grleri odur ki, Arap harfleri Sami dillerine zg ni-
teliktedir. Oysa ki Trke Ural-Altay kaynandan kmadr ve Sami di-
linin tabiatna yatkn bulunan Arap harfleri Ural-Altay zelliindeki
Trkeye uymamaktadr. nk Trkedeki sesli harf says Arapaya
nazaran daha fazla olduundan Arapa harflerin benimsenmesi zerine
ve Trke kelimeleri Arap harfleriyle yazmak gerei nedeniyle Trke
yaz dili olarak da baltalanm ve kullanlamaz hale gelmitir. Nasl ki,
Arapa harflerle Franszca, yazmaya kalknca Franszcay berbat etme
sonucu doarsa, Trke iin de durum byle olmutur.
Bu ve buna benzer dier zorluklar nedeniyle Tkeyi Arapa harf-
lerle okumak ve yazmak fevkalade glemitir. Bu glk nedeniyle
halk iin o k u m a yazma olana yok olmutur. Sadece belirli bir snf
- k i o da Arapay bildii iin- dilbilgisini (okuma ve yazmay) kendi te-
kelinde bulundurmutur. Halk ynlar iin Arapay ve Arap harflerini
renmek uzun ve zor bir eitimi gerektirdiinden ve esasen halk
eitmek, aydn geinen karc snflarn iine de gelmediinden halk
ynlar cahil kalmtr. Bylece halk ynlanyla, okuma yazma bilen
bu az kalabalk zmre arasndaki dil farkll gittike bym ve ksa
bir sre ierisinde ylesine bir hal almtr ki, okumu geinen snflarla
halk ynlarnn konutuklar dil birbirinden ok ayr ve ok farkl ni-

609
teliklerde olumutur. Bu iki snf, ayn ulustan olmakla beraber, bir-
birlerinin dillerini adeta anlayamaz hale gelmiler ve birbirlerine ya-
banclamlardr. 8 3
te yandan Arapan yzyllar ierisinde geliemeyip don-
durulmu ve hatta l bir dil halinde, kalmas, yeni deyimlere ve
gelimelere uydurulmamas ve sadece akademik (zellikle din
bakmndan) nitelikte bir deer tamas sonucu.olarak da Trkler iin
hem dil ve hem de fikir bakmndan gelime olana yok edilmitir.
Arap harflerinin hem bilimsellikten uzak bulunduunu ve hem de
Tiirkeye zararl ve Tiirkeyi baltalar nitelikte olduu hususu Trkiye
dnda yaayan baz Trk ubelerince, zellikle Rusya'daki Trk
aznlk tarafndan da vaktiyle anlalmt. Bundan dolaydr ki, 1926
ylnda Rusya'da yaayan Trklerin giriimiyle Bak'da "Trk Dili
Kongresi" toplanm ve Arap harflerinin Trkeye zararl ve Tiirkeyi
yok edici ynleri ve bilimsellikten uzakl tartlm ve bu nedenle
Arap harflerinin terk edilmesi dilei savunulmutur. Bu kongreye o ta-
rihlerde Trkiye'den de katlan olmutur.
Atatrk'n 1928 ylnda harf devrimi yaparken gz nnde tuttuu
husus bu olmutur. u muhakkak ki, Arapa harfler yerine Latince harf-
lerin kullanlmas o tarihten bu yana Trkenin arnm bir hale gel-
mesi ve btn gzelliiyle ortaya kmas olasln yaratmtr.

2) Arap Harflerim Geri Getirme zlemi


Trkiye'de 1972 ylnda gittike younlaan gericilik ve eriata
dn hareketleri ve gayretleri konusunda yapt bir konumada bir
senatrmz elindeki rnekleri parlamento yelerine sunmutur. Trk
okullarnda okutulan kitaplarda "Arapann mterek bir dil olmas
gereine" iaret edildiini belirttikten sonra; "Celal Nuri Bey ttihad
islam adndaki kitabnda Mslmanlar iin Arapay mterek lisan
olarak tavsiye etmektedir" diyordu.

"Yine 1971 ubat tarihli bir gnlk gazeteden okuyorum: - G e n


nesilleri lik devlet okutacak ve dinsiz bir tahsil verecektir...
imdi okuduum pasajda -slami Trk alfabesi deitirilmi ye-

83 Bu hususlar iin bkz. Deae Fos Heller, Hero of Modern Trker Atatrk. N e w
York, 1972. s. 149-151.

610
rine Latin harfleri alnmtr- cmlesi yer alyor. Miladi 10.
yzyla kadar Uygur, Gktrk alfabesi kullanan Trkler, ancak
Arap hkimiyeti ile birlikte onun alfabesini de kullanmak zorunda
braklmtr. Oysa ki bugn dnyada en kalabalk nfusa sahip
slam, devleti Endonezya'da Latin alfabesi, ikinci nfus
ounluuna sahip Banglade'te de Arap harfleriyle hibir ilgisi
bulunmayan yerli harfler kullanlmaktadr. Aslnda bir nebat
yazs olan lat, menat, zza gibi Araplarn eski putlarn met-
hetmek iin kullandklar bu yaz, sonradan Kur'an' Kerim'in
yazlmasna da hizmet etmitir." 8 4

Daha yukarda grdk ki, bugn Arap aydn bile kendi alfabesini ve
eski yaz dediimiz Arap harflerini modern bilgi ve kltr eitiminde
yeterli bulmaz ve deitirmek ister, fakat srf Kur'an dilidir ve yazsdr
diyerek ve fanatik milyonlardan ekindii iin deitiremez; ama bizim
eriatmz harf devrimi nimetlerini teperek Trk yavrusunu yine o eski
yaz musibetine gtrmenin kurnazln dnr.

D) "Dil", "Tarih" Gibi Unsurlar, Kendi Toplumu


Bakmndan Gereksiz Gren eriatmz

Trkiye Cumhuriyeti'nin 50. yldnm vesilesiyle 1973 ylnda


yaymlanan bir kitapta "ulus.kavram" ile ilgili olarak u satrlar oku-
maktayz:

"Bir Ulus, vatan, dini, dili, tarihi, kltr, gelenek ve grenek-


lerine ball ile uluslar topluluu iinde yaama hakk elde
eder. Bu vasflar bir toplumu ulus yapar, devlet yapar, vatan,
dini, dili, tarihi, kltr gelenek ve grenei olmayan ve bunlara
sahip kmayan uluslar ve toplumlar yok olmaya mahkmdur.
Byle toplumlar aalk duygusuna kaplr, taklitilikten kur-
tulamaz... Bylesi toplumlarn yce idealleri... byk ulus olma
kaygular yoktur."

84 Bu k o n u m a iin b k z . Cumhuriyet Senatosu Tutanak Dergisi, 4 T e m m u z 1972, c.5,


toplant 11. b i r l e i m 72.

611
Bu gr belirten kitap Trkiye Cunfhuriyeti'nin Diyanet leri
Bakanl'nca yaymlanmtr ve Hutbeler.adn tar. Hutbeler kitab,
ad geen Bakanln resmi bir yayndr. Bu kitap slam lkeleri
ierisinde "Ulus egemenlii", "Cumhuriyet", "Milli benlik", "Milli dil",
"Milli snrlar", "Milli yurt" kavramlarn ve buna benzer daha nice de-
mokratik kurulular ilk kez olmak zere benimseyen ve uygulayan
Trkiye'nin kurucusu Atatrk'n adn bir tek satrda olsun anmayan bir
kitaptr. Ve bu kitab yaymlayan organ, yzyllar boyunca bu ulusa
kendi z dilini kullandrmayan, bu dil yerine bambaka kaynaklardan
kma ve bambaka bir ulusun dili olan Arapay adeta resmi dil gibi
kabul ettiren ve yine bunun gibi bu ulusa kendi z ve eski tarihini ve o
eski gzel gelenek ve greneklerini (rnein kadn erkek eitliini,
kadn iktidara getirme geleneini, kadna saygy, aklcl vb.) unut-
turan ve sanki Trkn tarihi slam kabul ile balarm gibi grnen ve
slam ncesi Trk yaamn, Trk tarihini, gelenek ve greneklerini yok
farz edip bunlardan hi sz etmeyen, bunlar hatrlamak bile istemeyen
Trk din adamlar snfnn bir bakma temsilcisi olan bir organdr. Bir
yandan ulus kavramnn ancak dil, tarih, gelenek, grenekler ile
tanmlanmas gereinden sz eden bu kurulu, yani Diyanet leri
Bakanl, din adamnn Trk toplumunu milli benlik ve bilin halinde
tutmas ve yaatmas gereken btn deerlerden yzyllar boyunca yok-
sun tutmu olduunu hi dnmez. Yzyllar ierisinde deil, fakat
bugn dahi yapt budur ve yukarda adn belirttiimiz kitap bunu
tanklayan rneklerden nihayet bir tanesidir. 85 Bu kitapta Trkn z
Trkesinden, z tarihinden, slam ncesi yaamndan sz eden bir tek
satr bulmak mmkn deildir. Deildir, ama din adammz; "Bir ulus...
dili, tarihi... gelenek ve greneklerine ball ile uluslar topluluu
ierisinde yaama hakk elde eder... dili, tarihi... gelenek grenei ol-
mayan ve bunlara sahip kmayan uluslar ve toplumlar yok olmaya
mahkmdur. Byle toplumlar aalk duygusuna kaplr, taklitilikten
kurtulamaz... Bylesi toplumlarn yce idealleri... Byk ulus olma

85 Diyanet leri Bakanl'n Cumluriyct'in 50. yldnm vesilesiyle yaymlad


Hutbeler balkl kitapta (Ayyldz Matbaas, Ankara, 1973), ne Atatrk'ten ne Cu-
huriyet'in kurulu ve zelliklerinden, ne Trkn slam ncesi znden ve Trkesinden.
evet milli saylabilecek hibir eyden sz edilmiyor. Sadece. Mulammed'den. onun ta-
rihinden ve davranlarndan, kahramanlklarndan sz ediliyor.

612
kayglan yoktur" diye konuur. Ve konuurken bu ulusa kendi z
Trkesini, kendi z tarihini ve gzel Trk gelenek ve greneklerini
unutturan ve hl unutturmakta devam eden gcn bizzat kendisi
olduunu dnmez.
Yukadaki grleri belirtirken bizim din adammz, belki de
farknda olmadan Arap milliyetisinin bavurduu forml papaan gibi
tekrarlamakta olduunu bilmez. Arabn kulland forml kullanrken
aslnda bunu Trklk asndan deil Araplk asndan ele alm
olduunun faiknda deildir. Arap milliyetisi, gemi blmlerde
grm olduumuz gibi, "Diline, tarihine, gelenek ve greneklerine
sahip bulunmayan uluslar ve toplumlar yok olur" formlne eilirken,
dil deyiminden Arapa'y; tarih deyiminden Arap tarihini; gelenek ve
grenek deyiminden de Arap gelenek ve greneklerini anlar. O kendi di-
lini, tarihini ve gelenek ve greneklerini sadece slamn balangc
esasna gre ngrmez. Onun dili slamdan nce de Arapayd; onun
slamdan nce bir tarihi vard ve bu tarih slamdan sonraya da uzand;
onun gelenek ve grenekleri slamdan nce de vard ve slam dini bu ge-
lenek ve greneklerin bir devam gibi ortaya kt. Kur'an diye bilinen
kitap Arabn kendi dilinin kitab, kendi tarihinin anlatm, kendi gelenek
ve greneklerinin tanmyla ilgili bir kitaptr. Arap kendi dilini, yani
Arapasn kaybetmemitir; kendi tarihinin olaylarn unutmamtr,
kendi gelenek ve greneklerini bir baka toplumdan almamtr.
Kur'an' ve hadisleri ve bunlara dayanan din kurallarn okurken ve
renirken bunlar kendi z dilinde okur ve renir. badetini kendi z
dilinde yapar. Kur'a' okurken orada kendi tarihini ve kendi tarihiyle il-
gili bir dnyay tanr. Bylece kendi milli benliini korur ve korumak
iin de dil, tarih, gelenek ve grenekle ilgili balarn salamlatrmak
ve daha dorusu bunlar kaybetmemek ister. Bu nedenledir ki, "dilini, ta-
rihini unutan ve bunlara sahip kmayan uluslar yok olmaya
mahkmdurlar" diyebilir. Oysa ki bizim din adammz ve eriatmz
yukardaki forml kullanrken bu formldeki dil, tarih, gelenek ve
grenek deyimlerini "Tiirk dili" veya "Trk tarihi" veya "Trk gelenek
ve grenekleri" vb. eklinde ele almaz ve alamaz. nk alm olsa bu
takdirde ibadeti Arapa deil Trke yaptrtmas, ezan Arapa deil
Trke okutmas, Kur'an' "mealen" deil "eviri" olarak benimsetmesi,
Trkn tarihini sadece slam kabul itibariyle deil, fakat slarn ka-

613
buklen ok nceleri itibariyle renmesi ve retmesi gerekecektir. Mu-
hammed'ler, Ebu Bekir'ler, mer'ler ve Ali'ler ve sonras itibariyle Arap
tarihini Trkn talihiymi gibi gstermek yerine Orhun kitabelerinde
tanmn bulan ve Atatrk'n deyimiyle 1500 yl boyunca devlet stne
devlet kurmu bir ulusun tarihini retmeleri gerekecektir.
Ve btn bunlar yannda slam dininin Arap geleneklerine otur-
tulmu ekline deil, fakat Trk niteliklerine yatkn debilecek uy-
gulamalarna biraz olsun kafa yormalar ve kendilerini Araplktan
kurtarp Trk benlii ierisinde grmeleri ve bu ekilde bu ulusa hiz-
met etmeleri gerekecektir.
Hutbeler adl kitabnda "...diline, tarihine, gelenek ve greneklerine
sahip kmayan bir ulus yok olmaya mahkmdur" diyen bir Diyanet
leri Bakanl, her eyden nce Trkn Tiirkesine, Trkn "aklc"
ve "kadna sayg besler" ve benzeri niteliklerine, tarihine deer ver-
melidir. Eer dil esinin nemini idrak etmise, bu takdirde ibadetin
Trke yaplmasna, ezann Trke okutulmasna yer vermekle ie
balamaldr. Eer bir ulusun oluumu iin tarih esini nemli
sayyorsa Trkn kendi z tarihine ynelmelidir. Oysa ki Diyanet
leri Bakanl, braknz slam ncesi Trk tarihini, fakat Cum-
huriyet ile balayan ve Atatrk Devrimleri'yle glenen milli tarihimizi
bile umursamamtr.
Daha yukardaki blmlerde de deindiimiz gibi tarihi gerek
udur ki, bu ulusa kendi z dilini ve gzel Trkesini unutturan ve
onun yerine Arapay kabul ettiren en etkili g din adamlarndan
gelmitir. Bu ayn din adamlar bugn dahi ibadeti Arapa yapmakta
ve ezan Arapa okutmakta direnirler. Bu ayn din adamlardr ki,
Trkn eski tarihini ele almaktan ve rnein slam ncesi Trk
trelerinden ve greneklerinden sz etmekten kanrlar ve Trke
milli benlik bilincini, kendi dilini ve tarihini kazandran Atatrk',
Trkn karsna sanki bir d m a n m gibi dikmeye alrlar.
Hutbeler adl kitapta Diyanet leri Bakanl, kendi z
vatannn insanlarna "Aziz Mslmanlar" diye seslenmektedir; "Aziz.
Trkler" diye hitap etmeyi aklndan geirmemektedir. Ve btn bun-
lar yaptktan sonra Trkn karsna geip, "Aziz Mslmanlar ...bir
ulusu veya toplumu ykmak, iinden kertmek isteyen dmanlar, o

614
ulusun nce dinini, dilini, tarihini, kltrn, gelenek ve greneklerini
ulus fertlerinin ve bilhassa gelecek nesillerin ruhundan skp atmaya,
bunlarn yerine kendi... gelenek, greneklerini, kendi kltrlerini
yerletirmeye alrlar" demekten kanmamaktadr.
Bu ulusa kendi z Trkesini unutturanlar, kendi z tarihini okut-
maktan kananlar, kendi gelenek ve grenekleri yerine Arap ge-
leneklerini taklit ettirenler kendileri olduklar halde, imdi btn bun-
lardan habersizmi gibi grnp ulusa "talkm" vermek isterler.
stanbul'un fethinden, Malazgirt Sava'ndan sz ederken Fatih'leri,
Alparslan'lar yceltirler, ama Trkiye devletini yoktan adeta OT eden
ve haysiyetli bir ulus yaratan Atatrk' anmazlar. Syledikleriyle
dndklerinin ve davranlarnn ne kadar elimeli ve sa-
mimiyetten uzak olduunu bilmekte yarar vardr.

E) eriat hmale Gelemeyen Zihniyet

Baz Arap yazar ve dnrler, Bat'daki milliyetilik


gelimelerinden mlhem olarak ve zellikle reformasyon dnemlerini
gz nnde tutarak din esinin siyeset dnda braklmas grn
bugn dahi savunmaktan geri kalmazlar. Onlara gre ilerici ve
mtecanis bir Arap ulusunu devam ettirebilmenin yolu budur. Ve bu
grlerine Hristiyan Arap esinin Arap milliyetilii davasndaki
hizmet ve etkilerini dayanak yaparlar. Evvelce adn zikrettiimiz bir
Arap yazar Nuseibeh, 1959'da yaymlad bir kitabnda 8 6 Hristiyan
Araplarn Arap milliyetiliinde oynadklar rol hatrlattktan sonra
"ilerici" ve "birlik ve btnlk" duygusuna sahip bir ulus yaratabilmek,
dini, tpk Bat'da reformasyondan sonra yapld gibi, siyaset dna
atmak gereine iaret eder. Tezini glendirmek iin Osmanl devleti
zamanndaki "gayrimslimlerin" durumunu hatrlatr ve yle ekler:

"Osmanl devletinde, mparatorluk snrlan ierisinde yaayanlar,


milliyet esine gre deil, fakat din esine gre tasnif edilirlerdi.
Gayrimslmler, ayr ve farkl bir grup olarak snflandrlmlard
ve kendi yaantlarn rgtlemilerdi. Sonu u olmutur ki, Os-

86 Hazem Zeki N u s e i b e h . The Icles of Anl) Natialisn. Conell Universily Press,


1959, s . 9 l .

615
manii mparatorluu'ndaki Hristiyan Araplar kendilerini devlete
bal grme duygusundan yoksun kalmlardr; btn kalpleriyle
ve ruhlanyla mparatorluk iinde her eye yabancydlar." 87

Halbuki bu ayn Hristiyan Arap, Mslman Araba kar kardelik


ve millilik duygularyla balyd ve bu nedenle Osmanl devletine kar
mterek bir safta olmak zere mcadeleye ve savaa girimilerdi.
u son 20-30 yl ierisinde bu eilimi srdrmek isteyen Arap ya-
zarlarn says pek artmtr. S. Husari, 1958 ylnda Beyrut'ta
yaymlad kitabnda, 8 8 Arap milliyetiliinin glendirilmesi ve
slam dinini temel e olarak almamak gerektiini, zira Arabn mil-
liyetilik anlaynda Mslmandan baka elerin de (yani
Hristiyan Araplarn da) bulunduunu belirtmitir:

"Bizim iin slam birletirme esi olarak i grecek bir e


deildir, nk btn Araplar ona (yani slama) girmemilerdir.
Arap dnyasnda inan bakmndan aznlk eklinde yaayan ve
slam dinine bal olmadklar iin slam birliine kar koyan bir
aznlk vardr ki, bunlar ihmal etmi (unutmu) olamayz." 8 9

Bu gr Husari'den biraz daha nce savunan Faris ve Hseyin


adndaki yazarlar, slamn vaktiyle byk baarlar saladn ve
Arabn yaantlarn byk etkiler yarattn ve Arabi zaferlere ve
mutluluklara srklediini ve bugn dahi sosyal, ekonomik ve siyasal
alanlarda devlete temel ve destek olmak emelinde bulunduunu, fakat
artk slam dininin Arabn bugnk ve gelecekteki siyasal yaamlar
bakmndan i gremeyeceini aka ileri srebilmitir. 9 0
Fakat bu yazarlar bununla da kalmamlar ve daha da ileri giderek
Arap milliyetiliinin olumlu ve gelien tutum ve davranlar
yannda slamcln pek geri kaldn anlatmaya almlardr. 9 1

87 Ibid. S.9I. dipnot 4 1 .


88 S. Husari, al-Uruba Ayyukun Dural lln'il al-Malayin. Beyrut, 1958, s.99.
89 S. Husari'nin bu pasaj iin bkz. smail Ragi A. al-Faucji, On Arab'sn; Urubal and
Retigum, A m s t e r d a m , 1962, s. 146.
90 Bu g r iin bkz. N.A. F a i s - M . T . Htsayn, Huda al-Alc al-Aab, Beyrut. 1953.
s.209.
91 Bkz. N.A. Fais-M.T. Husayn. age. s.212: R.A. smail. aI-Faruqi. age, s. 150.

616
Onlara gre Arap milliyetiliini Araplk bilincine dayatmak, sosyal
yaanty ve adalet dzenini salamak bakmndan slamcla da-
yatmaktan daha yararldr. Zira Arap milliyetilii, devleti elinden
ayrmak suretiyle kiiye diledii ekilde Tanr'ya ibadet etme imknn
salamakta ve ayrca ilim (mspet ilim) ve adalet esaslarna bal olarak
kii ve toplum yaantlarn ayarlamak amacndadr. Yazarlarn izahna
altklar ey udur ki, uygarlk ve ilerleme yolu, slamclk he-
vesleriyle deil, fakat Arap milliyetilii sayesinde salanabilir. 92
Ayn tarihlerde yazan dier baz Arap dnrler arasnda slami
deerleri, zaman gemi ve artk Arabn gelimesine hizmet edemez
nitelikte bulunlar da olmutur. rnein Mhammed Vehbi I956'da
Beyrut'ta yaymlad kitabnda, slam deyimini aka kullanmamakla
beraber, Arabn btn yaantsn uygarlktan uzak bulur; ona gre
Arap bugnn modern sistemlerini ilkel bir kafa yaps ile ve ilkel
amalarla kullanmaktadr. 9 3
imdi siz Arap milliyetisinin Arabn z karlar adna denemek
istedii u yollar ve areleri, bizim, "slamn ilk ekline dneceiz,
Hazreti M h a m m e d dnemini geri getireceiz, okullarmza Durk-
heim yerine Gazali'yi sokacaz" diyerek seim kampanyasna girien
Meclise giren ve hkmet icraatnda arlk tekil eden si-
yasilerimizin ve din adamlarmzn tutumlaryla karlatrnz. Nasl
bir uuruma srklendiimizi kolaylkla fark edersiniz.

F) slama Girmeden nce Trkn "Devlet" Anlayndan


Yoksun Bulunduunu Sanan Zihniyet

Trkn slamda ok nce, hem de demokratik denebilecek nitelikte


olmak zere devlet zerine devlet kurduundan habersiz eriatmz,
Trk toplumunun devlet yaam bilincine slamiyeti kabul ettikten
sonra sahip ktn sanr ve "...slam ve slamn kazandrd cemaat

92 R.A smail, al-Faruqi, age, s.151; Paris Husay. age, s.212.


93 Bu pasaj iin b k z . M h a m m e d Vehbi. Azn al-Tanaddun al-Arabl Beyrut. 1956,
s. 14: R.A. smail al-Faraqi. age. s. 170 vd.

617
ve nizam uuru ile deviet olmann hakiki manasna eren Trkler, bu
alma ve gayret ile byk, muteber devletler kurmaya balamlardr"
eklinde konuur. 9 4
Konuurken de Arap yazarlarn klasik temasn tekrarlam olur.
Daha nce de grdmz gibi eski ve yeni A:ap yazarlarn
tmnn savunduklar tez odur ki, slam dini aslnda demokratik bir dev-
let ve hkmet sistemine, halk ynetime, zgrlk, eitlik ve adalet il-
kelerine yer vermitir ve Muhammed'in kurduu ilk Arap devleti bu ni-
telikte olmutur. Ne var ki, daha sonralar slama riayetsizlik nedeniyle
demokrasiden uzaklatrlmtr ve hele Trklerle birlikte despotik re-
jimler ortaya kmtr.
Bu iddialarn temelsiz olduunu anlayabilmek iin slam
eletirmek ve Muhammed'in kurduu devleti incelemek yeterlidir.
Zira bu yaplacak olursa grlecektir ki, ne slam demokratik bir sis-
teme olanak yaratmtr ve ne de Muhammed'in kurduu devlet bu ni-
telikte olmutur.
Despotik ve totaliter devlet uygulamasn getiren Trkler deil,
fakat Trkleri bu tr devlet zihniyetine zorlayan slam olmutur. Zira
Trkn slam kabulden nce benimsedii devlet anlay insancl,
zgrlk ve halka dnk ilkelere dayal olmutur. 9 5
Bunun byle olduunu, miladdan be yz yl ncelerine inen Eski
Yunan'm bilim otoritelerinden ve rnein Hippokrat ya da Galen gibi
statlarn yaptlarndan balayp amzn en byk tarih bilgini
saylan Wells'e gelinceye kadar salam kaynaklara gz atmak su-
retiyle anlamak mmkndr. 9 6
The Outline of History adl nl yaptnda Wells, eski Trk dev-
letleriyle ilgili aratrmalara dayanarak Trk lkelerinin uygarln
dile getirirken, "unu hatrlatmak gerekir ki, o tarihler itibariyle
bylesine gelimi kentlere Anglo Sakso ingiltere'sinde bile rast-
lamak pek mmkn deildir" der. 9 7
94 A b d u r r a h m a n Serdar, "Dilimize Kastedenler". Milli Gzele, 1 M a y s 1975.
95 Bu k o n u d a bkz. lhan Arsel, Teokratik Devlet Anlayndan Demokratik Devlet An-
layna: Serial Devlei'de Laik Clriver'e. K a y n a k Yaynlar, stanbul. 1997,
s.87 vd.
96 Mi, s.92 vd.
97 Ibid, s.94.

618
te yandan Orta Asya'daki eski Tonyukuk kitabelerini inceleyen
bilim adamlarnn grleri odur ki, Trkn eriat ncesi devlet
yaamlarna egemen olan ilkeler aklc, zgrlk insancl ve de-
mokratik niteliktedir. 98 Toplumun yaam ve kaderini izen g, gkten
inme verilere deil, fakat akl verilerine dayaldr. Tre ve yasalar
deimez, eletirilmez nitelikteki ilahi emirler eklinde deil, fakat
aklc hkmler eklinde o l u m a k t a d r . "
ktidarn kaynann ne olduu ve devlet rgtnn nasl bir usule
dayal bulunduu konularnda kesin bir fikre sahip olmak mmkn
grlmemekle beraber, egemenliin yneticilerle halk arasnda
paylaldn syleyenler vardr. 1 0 0 ktidar mutlak nitelik ierisinde
dahi olsa baz ksntlara tabi ve toplum yarar amacna dayal olarak
kullanlmaktadr. Arabn slamdan nceki ve sonraki snrsz "uhrevi"
iktidar keyfilikleri sz konusu deildir. Siyasi yaantlar Araplarda
olduu gibi anarik ve airet hali eklinde deil, askeri asalete dayal
rgtleme niteliindedir. 1 0 1
slam ncesi Trk devletlerinin zelliklerinden biri de, kadn sa-
dece sosyal yaamlar bakmndan eit ve haysiyetli varlk olarak
tanmak deil, ayn zamanda siyasal hak ve yetkilerle de donatmak ve
devletin bana hkmdar yapabilecek uygarla sahip olmaktr. 1 0 2
Baka bir deyimle, Trkn zellii dinsel inanlara bal olarak
deil, fakat aklc verilere bal olarak devlet kurabilmek olmutur.
Oysa ki Araplar iin byle bir tutum sz konusu deildir. slamdan
nce airetler halinde yaayan Araplar ancak dinsel inanlar yoluyla

98 Tonyukuk kitabelerini bugn hl byk bir hayranlkla inceleyenler vardr ve ne il-


gintir ki. b u n l a r genellikle yabanc bilim adamlardr. Bu kitabeler zerinde derin
aratrmalar y a p a n Danimarkal bilim adam Profesr W i l h e l m Tolmsen'in kul-
land deyim u d u r : "aheser bir yapt." Bu konuda bkz. E. Denisson Ross, "The
T o n y u k u k Inscription", in Bulletin of tle Schoo! uf Oriental Studies, L o n d o n , Inst.
1930. c.6, B l m 1, s.37-43.
99 Bu hususlar iin bkz. Paul Wittek, Le Role des Tribus Turques Dans l'Empire Otto-
man. Dans " M l a n g e s Georges Smets", Universit Libre de Bruxelles. Brksel,
1952, s.665-676.
100 bid. s.674.
101 I. Arsel, eriat Devleti'nden Laik Cumhurixet'e.... s.108.
102 Ibid. s. 108.

619
birleebilmi ve devlet kurabilmilerdir. Arabn akl yolu ile deil
ancak din yolu ile ynetilebilecei gereini, bata bn Haldun gibi
yazar ve dnrler ortaya koymulardr.
Yine ayn ekilde Arabn ne slam ncesi ve ne de sonras itibariyle
demokratik, zgrlk ve insancl bir devlet yaam olmamtr.
nk slamiyet totaliter ve mutlakiyet sistemleri dnda bir devlet ve
hkmet ekline olanak tanmamtr. 1 400 yllk slam tarihinin or-
taya koyduu gerek udur ki, Muhammed'in kurduu ilk Mslman
devleti dahil olmak zere slam lkelerinin hibirinde hibir zaman de-
mokrasi diye bir devlet ve hkmet sistemi uygulanmamtr; uy-
gulanm olan tek rejim despotik ve totaliter nitelikte eyler olmutur.
nk demokrasi, en yaygn ve basit tanmyla egemenliin top-
luma ait ve ounluk iradesi eklinde ve akl verilerine dayal olarak
olutuu, iktidarn bu iradeye kar sorumlu tutulduu, kiinin
eitlik, zgrlk vs. gibi temel haklar olduu ve bunlar ihlal eden bir
iktidarn zulmeden iktidar sayld bir rejimdir.
Oysa ki, slanda egemenlik toplum iradesi olarak deil, fakat
Tanrnn ve Peygamberinin hibir g tarafndan deitirilmeyecek
olan iradesi olarak i grr. Bu nedenle Diyanet, "Milli irade kitabmzn
(Kur'an'm) en peygamberimizin.gsterdii yoldur..." 1 0 3 der.
Kur'an Tanr iradesi olarak toplumun dnyevi ve uhrevi yaamn
ayarlayan temel yasadr, 1 0 4 hem de kiinin ve toplumun tm
yaantlarn, en ince noktasna varncaya kadar ngrrcesine...
Bu hkmleri toplum, ounluk kararyla ya da hatta oybirliiyle
dahi kaldramaz, yerlerine yenilerini koyamaz, 1 0 5 bunlar akla,
manta, adalet ve insanlk anlayna ya da eitlik duygularna ters
dm olsa dahi. Bundan dolaydr ki, Mslman zihniyet slamn
demokrasi anlayn u formle balar:

103 Hutbeler, Diyanet leri Bakanl Yaynlar, A n k a r a . 1973, s. 180.


104 "Biz K u r ' a n i Arapa bir yasa olarak indirdik..." eklindeki hiikiim Kur'an'm lenen
her suresinde tekrarlanmtr. (rnein, K. 2 Bakara Suresi, ayet 2; K. 13 Ra'd Sure-
si, ayet 3 7 . . . )
105 Nice rneklerden K. 12 Yusuf Suresi, ayet 111: K. 6 En an Suresi, ayet 38: K. 11 Hd
Suresi, ayet 6; K. 18 Kehf Suresi. ayet 27.

620
"(Demokrasiden) kastedilen ounluk iradesinin mutlak hkimiyet
ve kanun koyma gc ise, slam bu anlamda bir demokrasiden
uzaktr. Mesela bir 'nas' ile Ku'an- Kerim veya sahih bir hadis ile
belirtilen bir esas ounluun iradesi deil, farz- muhal biitn in-
sanlarn ittifakla verecei bir karar bile deitiremez." 1 0 6

Bundan anlalmas gereken udur ki, slama dayal bir devlette


halk ada uygarla ynelik, insancl ve demokratik nitelikte ka-
nunlar koyamayacaktr, nk koymak istedii takdirde Kur'an (ve ha-
disler) ile atr durumda kalacaktr. rnein demokratik zihniyete
ve insanla ters. den klelii reddeden bir karar alamayacaktr.
nk klelik Kr'an'n doal bir kuruluu olarak kabul edilen bir
eydir. 1 0 7 Yine bunun gibi demokrasinin art kld eitlik ilkesini
uygulayc kanunlar yapamayacaktr, nk slam ne Mslmanlarla
Mslman olmayanlar arasnda ve ne de Mslmanlarn kendi ara-
larnda eitlik esine olanak tanmamtr. Mslman Mslman
olmayana stiin tutmu, Mslmanlar arasnda Arap',ar Arap ol-
mayanlara ve Arap olmayanlar arasnda da baz halklar (rnein
Acemleri) baz halklara (rnein Trklere) stn saymtr. Btn
bunlar yetmiyormu gibi cinsiyet fark gzeterek kadnlar hak ve
zgrlk ve haysiyet bakmndan aalatm, "Kadnlar dinen ve
aklen dn yaratklardr" eklindeki tanmlara layk bulmu ve
akas kadn erkein klesi ve hizmetisi durumuna sokmutur. 1 0 8
Yine ayn ekilde slami devlette halk, demokrasisinin temel ilke
sayd fikir, dnce ve vicdan zgrln ngren kanunlar ya-
pamayacaktr, nk slam, slamdan baka bir dine bal olanlarn sapk
olduklarn, kfir sayldklarn ve farkl inanta ise ana ve babaya ve
yaknlara dahi dman olunmasn, mriklerin ldrlmelerini, kitab
ehlinin (Yahudilerin ve Hristiyanlarn) slama arlmalarn, kabul et-
meyecek olurlarsa haraca balanmalarn, buna da raz olmazlarsa orta-
dan kaldrlmalarn Tanr'nn deimez emirleri olarak 1 0 9 ngrmtr.

106 K. 16 Nall Suresi'nin 75 ve K. 30 R m Suresi'nin 28. ayetleri verilecek nice rnek-


lerdendir. Bu k o n u d a ayrca bkz. 1. Arsel, eriat Devleii'den..., Kaynak Yaynlar.
stanbul. 1997. s . 2 3 3 vd.
107 Bu konuda bkz. . Arsel, uj>e. s.212 vd.
108 bid, s.226 vd.
109 . Arsel. Din Adandan . .. Kaynak Yaynlar, stanbul, 1996, s.323 vd.

621
te yandan demokrasi despotik bir iktidara yer vermeyen bir re-
jimdir; oysa ki slam, asayii koruma bahanesiyle, iktidarn en kt, en
tahmmtil edilmez, en mstebit uygulamalarna dahi izin vermitir. O
kadar ki, "... dinin ayakta durmas hkmdarlar sayesindedir. Zalim ve
fask olsalar da onlara itaat gerekir" ya da "60 yllk istibdat bir saatlik
huzursuzluktan daha iyidir" ya da "Zalim imam devam eden fitneden
hayrldr" eklindeki inanlarn domasna olanak yaratan Mu-
hammed "lerde banza yle amirler gelecektir ki, bunlarn kabul ve
red edeceiniz tutum ve davranlar olacaktr. Bunlar ifsadatta bu-
lunacaklardr. Fakat Tanr'nn onlar vastasyla slah edip dzelttii,
onlarn isfacl edip bozduklarndan daha ok olacaktr. yilik yaparlarsa
ecri onlara iikrii de sizedir. Ktlk yaparlarsa cezas onlaradr. Size
den sabr etmektir" demitir. 1 1 0
Bundan dolaydr ki, slam devletlerinde "hrriyet" ile "asayi" aras
denge hibir zaman dnlmemi ve slam tarihi, asayi uruna her
tiii istibdad ve ktl meru klan bir iktidar anlay ierisinde sa-
dece despotik devlet ve hkmet ekillerine rnek vermitir.
Bal bana bir kitap haline sokulabilecek olan bu listeyi uzatmak
kolaydr. Fakat sadece u birka rnek dahi demokrasi rejimi ile
slamn ne kerte atr olduunu ve slam kabul etmekle Trkn
neden dolay despotik ynetime srklendiini anlatmaya yeterlidir." 1

G) Trkn slam Sayesinde Hogrl Olduunu


Sanan eriatmz, slamn Hogrye Yer
Vermediinden Habersizdir

Nasl ki Arap milliyetisi, Trkn hogrye sahip bulunmadn


iddia eder olmusa, bizim eriatmz da Trk toplumunun hogr ge-
leneini slama girdikten sonra edindiini sanr. slam ncesi dnem iti-
bariyle serbest ve hogrl olan Trkn slama yneldikten sonra
banazlatn bilmek ve renmek istemez. Gerekten de slamiyeti
kabul edip eriat bataklna sapland ana gelenceye kadar Trkn din
I 10 Bkz. Gazali, flya'u.... c.4, s.186-187; ayrca bkz. . Arsel, eriat Devletinden...,
Kaynak Yaynlar, stanbul, 1997. s.75 vd.
II 1 Kur'an't temel kanun yapan .eriat devletinde demokrasinin neden olamayaca hususu
iin bkz. . Arsel, eriat Devleti'ulen..., Kaynak Yaynlan, stanbul. 1997. s.75 vd.

622
ve vicdan zgrl bakmndan olduka liberal saylabilecek yaam
olmutur. Orta Asya Trkleri sadece farkl din anlayna bal kal-
mamlar, fakat eitli dinleri birbiri ardna denemiler ve eitli
lkelerin halklar arasnda deiik dini inanlarn insanlar
olmulardr. Kendilerine uygun grmedikleri dini terk edip, uygun
grdkleri bir baka dine girmekte tereddt etmemilerdir.
Orhon kitabelerini inceleyen yabanc bilginlerin izlemleri odur ki,
Trkler, eitli ve farkl hayat felsefesine ilgi gsteren, hibir inanca
fanatik ekilde ynelmeyen ve gerekli grdkleri an, ok farkl ge-
leneklere ve yaam tarzna geebilen, daha iyiye ynelmek iin dini
dahi rahatlkla deitirebilen ve pragmatik zihniyette bir millet
olmulardr. Ve asl ilgin olan ey udur ki, farkl din ve mezhepte
olmay dmanlk ya da yabanclk nedeni olarak saymamlardr.
8. yzyln ikinci yarsnda Uygur Trklerinin amanizmi terk
edip Mani dinine girdikleri ve bylece ilk kez temelinde gerek ni-
telikleriyle etik prensipler yatan bir dini semi olduklar tarihi bir
gerektir. Bu olay geni grlln ve fikri olgunluun bir sim-
gesi kabul etmek gerekir. Trklerin aman dinini brakp Mani dinine
gemeleri toplum yaamnda bir aama olarak grlr, nk Mani
dini daha insani, daha salam temelli, etik kurallara daha fazla yer
veren bir din olarak kabul edilmitir: rnein amanizme gre
ldrme fiili bal bana kt bir ey saylmad ve hatta aksine
kiiler bakmndan gelecek dnyalarda dl kazandran, kar
salayan bir davran saylmad halde, Mani dininde ldrme fiili
her ekliyle kt ve gnah bir davran olarak benimsenmiti. Sadece
insan ldrmek deil, hayvan ldrmek (ve hatta hayvan eti yemek)
dahi yasaklanmt. Trkler Mani dinini kabul ederek vejetaryen re-
jime girmi oldular. W. Bartholdn Trklerle ilgili kitabnda, Orhon
kitabelerinin bu konuda bilgi verdii yazldr. Gerekten de bu ki-
tabelerde bununla ilgili unlar yazldr:

"O zamana kadar (yani Mani dinini kabul ettikleri tarihe kadar) et
ve etten yaplma gda ile beslenen (Trk halklar), bu tarihten sonra
pirin ile besleneceklerdir; cinayetler (ldrmeler) lkesi olan (Trk
lkesi) bundan byle iyilikler (ahlakilikler) lkesi olacaktr." 112

I 12 Bu kouda bkz. W. Bathokl, Hisotre cles Trcs l'Asie Ceminle. Paris. 1945. s.39-40.

623
Hazar Denizi'ne dklen Grgen Nehri kylarn ele geiren
Trklerin yine bu tarihlerden sonra Acem kltrne merak sardklarn
ve buna balandklar ve bunun etkisiyle Zerd dinine girdikleri
g r l m t r . " 3 Fakat biitiin bunlardan da daha ilgin plan ey udur
ki, Caspienne Denizi'nden in snrlarna kadar olan geni evrede
eitli ve farkl devletler halinde yaayan Trkler, farkl dinlere mensup
olmak itibariyle birbirlerine kar husumet ve dmanlk beslemekten
uzak kalabilmilerdir; hatta dmanlk beslemek yle dursun, ayn
devlet snrlar ierisinde dahi farkl dinlerin insanlar olarak kardee
ve beraberce yaayabilmilerdir: rnein Dokuz-Ouzlar, 8. yzylda,
yani iinlii Arap tarihisi Tamim bn Bahrin gezileri srasnda (Miladi
760 ylndan nceleri), hem Mani dinini ve hem de Zerd dinini be-
nimsemilerdir. Ayn lkenin snrlar ierisinde her iki din ayn za-
manda uygulanmaktayd. Genellikle kentlerde ve bakentte halkn
ounluu Mani dinine balyd; lkenin geri kalan blgelerinde ise
(kyler vb.) Zerd dini hkimdi. 1 1 4 slama girmeden nceleri bir ksm
Trk halklarnn Hristiyanl kabul ettikleri yine tarihi bir gerektir.
Btn bunlar unu gstermektedir ki, eriata saplanmadan nce
Trklerin din ve inan anlaylarnda son derece geni bir hogr ege-
mendi. Bu kitabn birinci blmnde Trk hkmdar Abu'l ei
Hmerveyh ve daha sonra Seluk hkmdar Alaeddin I ile ilgili ksa
bilgileri de burada hatrlatmak gerek.

1) Mslman Trkn Mslman Olmayan Trk


Kendinden Saymay
Yukardaki sayfalarda Mslman Arabn, Mslman olmayan
(zellikle Hristiyan) Arapla yan yana ve kardee yaam
olduunu, ou kez mterek dmana kar ayn safta cephe kur-
duklarn, rnein slamn ilk dnemlerinde ranllara kar beraberce
savatklarn, daha sonralar, 19. yzyllarda Tiirke kar ve 20.
yzylda ngiliz ve Fansza kar beraberce kan akttklarn ve ni-
hayet milliyetilik akmlarn birlikte yrttklerini grmtk.

113 M / , s. 33.
114 MI. s.42.

624
Bunun da nedeninin Araplk duygusunda yattna ve nk ister
slam ve ister Hristiyan dinine mensup olsun, Arabn bu duyguyu her
eyin stnde tuttuuna deinmitik. Oysa ki Trkler bakmndan
durum bunun tam tersi olmutur. Zira eriatn oluturduu banaz
ruh iinde Trk, Mslman olmayan hibir eye kar yaknlk duy-
mam ve bu nedenle Mslman olmayan Trk dahi kendinden say-
mamtr... S a y m a k yle dursun, ona kar dman olmutur.
Gerekten de 10. yzyl ortalarnda slam dinini kabul ettikten sonra
Trkn yaamlarnda, dozunu byk bir hzla artran bir hogr yok-
sunluu ve banazlk egemen olmaya balamtr. slam kabul et-
meden nce din ve inan fark nedeniyle dman grmedikleri uluslar
slama girdikten sonra srf bu nedenle dman bilmilerdir. Bu
dmanl sadece baka rktan olanlara kar deil, fakat kendileriyle
ayn rktan olanlara, rnein Bulgaristan'daki Hristiyan Trklere kar
da besler olmulardr. Bilindii zere Karav'uzlar adyla tannan bu
Hristiyan Trkler, 800 yla yakn bir sreden beri Bulgaristan'n Ka-
radeniz sahillerinde yerlemi olarak yaarlar. Anadilleri Trkedir.
Saylar bugn 100 bin civarnda bulunan bu Trkler Sultan zzettin
Keykavus'un banda bulunduu toplumunun gnmze kadar gelen
kalntlardr. "- 1
Ne var ki, Osmanllar bu Trkleri kendilerinden addetmediler,
tpk bugn Trkiye Cumhuriyeti halknn etmedii gibi.
Evet ne yazk ki bu byle: Arabn "Mslman" olan var, "Hristiyan"
olan var ve hatta "Tanrsz" ya da "oktanrl" olan var ve btn bu
farkl inantaki Arap, yan yana, i ie yaar ve ayn mmetin yapc
eleri olabilir ve stelik kendisini slam camiasnn Arap olmayan top-
lumlarndan (ve zellikle Trklerden) ayr ve stn grr ve kendini
"Kavm- necib" diye bilir.

1 15 Bilindii gibi Seluk H k m d a r Keykavus, 1261 ylnda Mool istilas yznden


tahtn k a y b e d i p Bizans mparatoru Paleologus'a snmt. Bu h k m d a r n gay-
retleriyle Bulgaristan'n Karadeniz sahillerinde kurulan koloni bu Trklerden mey-
dana gelmiti. Keykavus bu koloninin banda idareyi ele aklktan sonra
Hristiyanl kabul etti ve Anadolu'dan getirttii ailelerle bu koloniyi geniletti.
Onlar dahi Hristiyan dinine girdiler.
Bkz. Ernest M a x Hoppe. "The Turkish Christian Gagauz". in The Moslem World.
1934. c.24. sav 3. s.278-280. Yukardaki pasaj iin bkz. s.278.

625
Bizim eriatmz ise Trkn, braknz farkl mezhepten
olmasn, fakat birazck "hr" dncede, birazck "laik" davranta
olmasn kabul edemez; edemedii gibi onu, yabanc ve "gvur" sayar.
Onun indinde Arap, hani kendisini har gren, kendisine tarihi boyunca
"felaket getirici rk" nazaryla bakm olan ve olmadk dmanlklar
yapm olan Arap, ok daha deerlidir, ok daha kardetir. nk
bizim eriatmz, Aabn neyi varsa her eyine zenmitir; dininden
diline, 1 1 6 mziinden zevkine ve tm dnne, gemiine ve nihayet
pisliine varncaya kadar, neyi varsa her eyini benimsemitir. Ve bu
klmeyle de benliini yitirmitir." 7 Elbette ki, kendinden say-
mad Trkn badman kesilecektir. phesiz ki, dar grl bir
milliyetiliin ve hele ovenizmin, Eric Fromm'un dedii gibi, "iren
bir gnah", "putperestlik" ve "lgnlk" olduunu dnr ve byle
bir eye zlem duymayz. nk milliyetilik denen eyin, bir rkn
ya da milletin dierlerine stn yaratlm olma kansndan ktn,
oysa ki byle bir inann insanlkla badaamayacan biliriz. Bun-
dan dolaydr ki, milli egoizmi insanlk ideali stne karan hibir
eilime heves etmeyiz.
Ve yine hi phesiz ki, 20. yzyln insancl gelimeleri ierisinde
bizim de, dnya uluslaryla kaynam olarak beraberce, kardee ve
tpk bir ailenin kiileri gibi sevgi ve sayg duygularyla doymu olarak
yaamamz ve bu yaama ulusal meziyetlerimizle katkda bulunmamz
gereine inanrz. Fakat bunu yapabilmek iin evvela kendimizi bil-
memiz ve benliimize erimemiz ve asl nemlisi din kisvesi altnda
Araplamaktan kurtarmamz arttr.
116 "Selamn a l e y k m " yerine "Gnaydn" diyenlerimizi dahi din softas kendisine ya-
banc grr.
117 Arap, I 4 0 0 yl ncelerinin airet kavgalarn ve olaylarn unutur ya da alk
zerinde durulmaya demez grr de, bizim din bilginlerimiz 1969 Trkiye'sinde bu
dertli milletin sanki baka hibir ilesi, hibir znts ve halledilecek hibir din so-
runu y o k m u gibi. "Kerbela" facialarnn nedenlerinden m a m Hseyin'in
ldrlnden. Z'I-Cena'nn (atnn addr) nasl yzn gzn onun kanna
srp, "zalim"leri tekmelediinden sz ederek, bir yandan Hseyin'i sevenlerle sev-
meyenlerin yaralarn demeye ve dier yandan cahil halkn k a f a gdasn bu incir
ekirdeini doldurmaz masallarla salamaya ve doal olarak T r k n beynini daha da
boaltmaya gayretten geri kalmazlar. A. Glpmarl'nn "13. Asr Sona Kerbela"
yazs iin bkz. Milliyel gazetesi, 28 Mart 1969.

626
Trk eriatsnn en byk gnah, toplumumuz bakmndan slami
uygulamay Trkn niteliklerine uyduramam olmaktr. slami Tiirke
uyduracak yerde Trkii slama uydurmu ve bu yzden hem Trkn
gzel geleneklerini ve insancl meziyetlerini (rnein aklcln ya da
kadna deer ve sayg geleneini) yitirmi ve hem de Trke pek yabanc
l yaamnn zihniyet ve koullar ierisinde onu kertmitir.

2) Btn Bu Dar Grlln Nedeni: eriat Zihniyeti


eriatn hogr dini olduu sanlr ve bunu kantlamak zere
"Dinde zorlama yoktur" (K. 2 Bakara Suresi, ayet 256) ya da "Sizin di-
niniz size, benim dinim bana" (K. 109 Kfrn Suresi, ayet 6)
eklindeki ya da bunlara benzer ayetler rnek verilir.
Oysa ki slam, tpk dier semavi dinler (rnein Yahudi ve
Hristiyan dinleri) gibi, hogrye yer vermez. Gerekten de slamdan
baka "gerek din" tanmayan (K. 3 li mrn Suresi, ayet 19), slama
bal olmayanlar "sapk" olarak tanmlayan (K. 3 li mrn Suresi,
ayet 85), mriklere kar lm saan (K. 9 Tevbe Suresi, ayet 5) ve
kitab ehli diye bilenleri (yani Yahudileri ve Histiyanlar) hara ver-
meye ve vermedikleri ve slami da kabul etmedikleri takdirde yok edil-
meye mahkm klan (K. 9 Tevbe Suresi, ayet 29) ve buna benzer daha
nice hkmler sevk eden bir sistemi hogr dini olarak tanmlamak
mmkn deildir. 1 1 8
Hogr klnda grnen hkmleri Muhammed, Mekke'de pey-
gamberliini ilan ettii ve daha henz kendini gl bulmad
dnemlerde koymutur. Kendisine kar cephe alan Kureylilere kar
zor kullanma olanana sahip bulunmad iin kendisini Tanr emirlerini
tebli etmek ve sadece t vermekle grevliymi gibi gstermitir:

"Ey M u h a m m e d , sen t ver; esasen sen sadece bir tcsn.


Sen onlara zor kullanacak deilsin..." (K. 88 A'l Suresi, ayet
21-26.)

Ayn ekilde Yahudilere ve Hristiyanlara kar da hogrl


davranmak d u r u m u n d a kalmtr.

118 Ayrca bkz. Hutbeler. Diyanet leri Bakanl Yaynlar, Ankara. 1973, s.216 vd.

627
Fakat taraftarlarnn arttn grp de glenmeye baladn
anlad an bu hogr siyasetine son vererek zor kullanmaya,
Mslmanl kabul etmeyenlere kar (ister Arap olsun ister Yahudi ya
da Hristiyan) savalar yapmaya balamtr. zellikle Medine'ye hicret
ediinden sonraki yaamlar bunun en belirli rnekleriyle doludur. Bu
dnemde Kuran'a yerletirdii hkmler hep bu dorultudadr.
Btitn bu hkmleri burada ele almaya phesiz imkn yoktur.
Fakat pek ksa olarak bir fikir edinebilmek iin, biraz yukarda iaret
ettiklerimizden baka u bir iki rnekle yetinelim.
Kr'anin Tevbe Suresinin 5. ayetinde; "...mrikleri nerede
grrseniz ldrn..." (K. 9 Tevbe Suresi, ayet 5) dendikten sonra, Enfl
Suresinde Tanrnn ve peygamberinin emirlerini inkr edenler iin;
"...ank onlarn boyunlarn vurun, parmaklarn dorayn..." (K. 8
Enfl Suresi,, ayet 12) diye emredilmi; Tevbe Suresi'nin 29. ayetinde
Yahudilerin ve Hristiyanlarn slama arlmalar ve eer girmeyecek
olurlarsa hara vermeye zorlanmalar ve vermeyecek olurlarsa
ldrlmeleri emredilmi, Enfl Suresi'nde slamdan baka din kal-
mayncaya kadar sava gerei belirtilerek; "Fitne kalmayp yalnz
/\ ilah 'm dini kalana kadar savan onlarla..." K. 8 Enfl Suresi, ayet 39)
denmi ve saysz denecek kadar ok dier hkmlerle kfirlere kar
sava (cihat), yama ve talan siyaseti aklanmtr.
te yandan slam, slamdan baka bir din ve baka bir dinde pey-
gamber tanmaz. Daha nceki blmlerde grdmz gibi, Mu-
hammed, Yahudi dini ya da Hristiyan dini diye bir ey olmadn
sylemi ve daha nce gnderilen peygamberlerin (rnein brahim,
shak, Musa, sa vs.) hepsinin Mslman peygamberler olduklarn ve
indirilen kitaplarn da (yani Tevrat'n ve incil in) hep slami esaslar
kapsadn iddia etmitir. Kr'an bunun byle olduunu belirten
hkmlerle doludur. 1 1 9
Hatrlatalm ki Kr'an, yeryz insanlarn Mslman olanlar ve
Mslman olmayanlar diye ikiye ayrm ve birincileri ikincilere sadece
stn deil, ayn zamanda dman saymtr. Bundan dolaydr ki,
yeryz dnyas, eriat deerlendirmesine gre, Dar-l slam ve Dar-iil

1 19 r n e i n : K. 3 Ali mr Suresi, ayet 19. 65, 67: K. 2 Bakara Suresi, ayet.140: K. 87


A l Suresi, ayet 18-19: K. 6 En'n Suresi, ayet 161 vs.

628
Harp olmak zere ikiye blnm ve Dar-l slam'da yaayan Mslman
kiilerin ve lkelerin Dar-l Harp te yaayanlara kar devaml sava ha-
linde bulunmalar Tanr emri olarak grlmtr. Bu durumda
Mslman olmayan Tiirk, tpk Dar-l Hap'te yaayan yaratk niteliine
itilmitir. te yandan Mslman kiiler iin man (yani Mslman
olmak) her eyin temeli saylmtr. Mslman kii bakmndan
Mslmanlk ana, baba ve karde balarndan daha kutsal bir deer tar.
Mslman kii, Mslman olmayan kendi z ana ve babasn dahi
dman gibi grme eiliminde ve hatta grevindedir. rnein Tevbe Su-
resi'nin 23. ayetinde, apak bir ekilde yle yazldr:

"...Ey inananlar, kfirlii severler ve kiifrii tercih ederlerse ba-


balarnz ve kardelerinizi de dost edinmeyin ve iinizden ki
onlar severse onlardr zulmedenler..." (K. 9 Tevbe Suresi,
ayet 23.)

Bilindii gibi bu ayet, Vakkas olay ile ilgilidir. 1 - 0 Yine Vakkas'la


ilgili dier, bir olay vesilesiyle de Ankebt Suesi'nde u hkm yer
almtr:

"...eer ana, baba, senin bilgin olmayan bir eyi Bana e tutman
iin seninle ekiirse artk onlara itctat etme..." (K. 29 Ankebt
Suresi, ayet 8.)

te yandan Lokman Suresi'nin 15. ayetinde yle yazldr:

"...Ey insanolu, ana, baba, seni kr krne Bana ortak koman


iin zorlcrsa, onlara itaat etme..." (K. 31 Lokman Suresi, ayet 15.)

Tevbe Suresi'nin 113. ayetinde yle bir hkm vardr:

120 Saad bn Ab A b b a s . Eb Bekir'in srarlar zerine slama girer. Fakat anas Hanna,
sevgili olunun iman deitirdiini ve M u h a m m e d ' e uyduunu duyunca fena halde
zlr ve o l u n u bu iten vazgeirmek iin urar. O kadar ki. olu eski dinine
dnnceye kadar alk grevi yapmaya karar verir. Yemek yemez, su imez ve has-
talanacak raddeye gelir. Anasnn bu ekilde lecek hale geldiini gren Vakkas ne
yapacam arr ve zavall anasnn daha ktye gitmesini n l e m e k iin yapt
iten dnmeyi tasarlar. te yukardaki ayetler. Vakkas' bundan vazgeirmek \e
anasnn hastalna ya da lmne aldr etmeyerek slamda kalmasn salamak
iin konmutur. Bylece benzeri d u r u m d a olanlara bir ihtar iini grmtr.
"...Babanz dahi olsa puta tapan ya da Tann'ya dman olan-
dan uzaklasn, onlara marifet dilemeyin..." (K. 9 Tevbe Suresi,
ayet 113.)

Bunu izleyen 114. ayette de brahim Peygamberin kendi atas iin


yarglanma dileinde bulunduu, fakat arasnn Tanr dman
olduunun kendisince anlalmas zerine bu duadan vazgetii
yazldr.
Kur'an in bu hkmleri konusunda Beyzavi'nin yazdklarndan
anlalmaktadr ki, Muhammed, bu yukardaki hkmlere dayanarak
anas Emine iin hayr dua etmemi ve Tanr'nn kendisini bundan
yasakladn sylemitir. 1 2 1
Oysa ki Muhammed'in, ok gen yatayken kaybettii annesi
Emine'ye ocukluunda ok bal olduu sylenir. Fakat Emine'nin
Mslman olmadan lm bulunmas ona, tpk brahim Peygamber
gibi davranmak zlemini vermitir. Bundan baka slamdan baka din-
lere bal olanlarn "sapk" olduklarna ve onlara kar gven bes-
lenilmesinin gnah saylacana dair gerek Kur'at'da ve gerek hadislerde
saysz denebilecek kadar ok hkm vardr.
te slama daha admn atarken Trkn karsna kan hkmler
bu nitelikte hkmler olmutur. eriata daldka ve saplandka Trk,
bu hkmleri ve bununla birlikte Muhammed'in bu konudaki dav-
ranlarn kendisine birer ilahi rnek olarak alm ve bunun sonucu
olarak da hogrsn yitirmi ve Mslman olmayan Trk dahi ken-
disine yabanc ve dman grmeye balamtr.
Btn bu yukardaki esaslara ve rneklere bir de slam ncesi Trk
hakknda, gerek Muhammed'in ve gerek daha sonra Arap dilinde ya-
zanlarn Trk aleyhtar grlerini ve davranlarn da ekleyecek olur-
sanz, Mslman Trkn Mslman olmayan Trke dmanln ve
slam ncesi gelenek ve yaamna ilgisizliini ve yabancln an-
lamak ve bu duygularn yzyllar boyunca nasl gittike younlatn
izlememiz kolaylar.

121 Beyzavi, age. Bkz. K. 9 Tcvbe Suresi'ni 114. ayctiyle ilgili yorumu. ngilizce
eviri iin bkz. M o h a m m a d Kaddal. Chrestoutlic Baidawiana. Glasgow, 1957.

630
H) Ulusal karlarmz Feda Edercesine
eriata Sarlmlmz

Trklk bilincinden ylesine yoksun kalmzdr ki, sadece i


yaamlarmzda deil, fakat d ilerimizde de milli karlarmz ve her
eyimizi slam adna feda eder hale gelmiizdir. Gemi tarihimizi
kartrmaya hi zahmet etmeyelim,' 2 2 u son 15 yllk dnemi gzden
geirmek yeter. Kbrs davamzda, azlarmzdan "din kardelerimiz"
deyimini drmediimiz Araplarn tutumunu yle bir hatrlayalm.
Eskiden olduu gibi bugn de Arap, her durumda ve her vesileyle
Ttirkten ok Yunanlya yaknlk gstermi ve ona destek olma
frsatlarn aramtr. Temmuz 1974 tarihinde Kbrs' Yunanistan'a kat-
mak amacyla Kbrs hkmetini devirip idareyi ele geiren Eto-
sisilerin bu kanunsuz davranlarna engel olmak ve onlarn ci-
nayetlerine son vermek zere ve "Guarantor" devlet olarak mdahale
grevini yerine getiren ve Kbrs'a karma yapan Trkiye'nin karsna
yine Arap lkeleri dikilmitir. Kbrs'n ksmen Trkler tarafndan
igalinden sonra Yunanllar gerilla sava hazrlna baladlar. Yu-
nanl gerillalarn yetitirilmesi iini Araplar zerine aldlar. 1975 yl
Nisan'nda Msr Bakan Enver Sedat, o tarihlerde Kbrs'a dnen
Bapiskopos Makarios'a sevgi telgraflar ekerek kardelik duygulan
iletirken Filistin Kurtulu Ordusu lideri Arafat'n temsilcisi Ebu Mazer,
Kbrs Rumlarna; "Biz sizleri karde mcadeleciler sayyoruz. Sizin za-
feriniz bizim de zaferimiz olacaktr. Dmanmz ortak bir dmandr"
diye konumutur. Bu konuma o tarihteki Trk gazetelerinde de
kmtr. Biitn bunlar hatrlatmaktan maksadmz udur ki, Kbrs
davamzda Arap, Trkn eref ve haysiyetini ve karlarn zerrece kaile

122 Bu hususlar iin bkz. lhan Arsel, Teokratik Devlet.... Ankara, 1975. Bu
kitabmzda O s m a n l Devleti z a m a n n d a T r k n karlarn hie s a y p her eyi
din emirlerine ve slam karlarna gre z m l e m e y e alan khne devlet zih-
niyeti eletirilmitir.
123 En gvenilir kaynaklardan elde edilen bilgilere gre. Austos 1974 tarihinde Yunan
kuvvetlerine m e n s u p 18 gnllnn Lbnan'da Filistinlilerle birlikte gerilla eitimine
katldklar anlalmtr. (Bkz. 30 Austos 1974 tarihli New York Times.)

631
almam ve Yuna' btn gcyle desteklemi, fakat bizim eriatmz
ve bizim gericimiz Arap-srail anlamazlnda "Trkn milli karlar
acaba neyi gerektirir" diye kendi kendine bir soru sormam, gz kapal
ekilde Arab yannda yer almtr. Basnn eriat kanatlar Arap
kardeliinden ya da "slam Birlii"nden ve d politikamzn bu birlii
glendirmeye ve "kfirlere" kar cephe almaya yneltilmesi
gereinden bahisle "mukaddes cihat" havas yaratmlardr. Bu gay-
retkeliin tek nedeni, byle bir yneliin milli karlarmza daha ya-
rarl dmesi deil, fakat din "lazimesine" daha yatkn olmas olmutur.
Hi kukusuz kimsenin aklndan "imdiye dek Araplardan sadece
dmanlk grdk, bu nedenle srail'den yana olalm" fikri gemez. Pet-
rol tekelini elinde tutan Arap lkelerine kar karlarmza uygun bir si-
yaset izleme gereini inkr da mmkn deildir.
Sylemek istediimiz ey, i ve d politikamz yrtrken
yrngemizi "din kardelii" ya da "din emirleri" gibi ad llere
gre deil, fakat gerek karlarmza gre izmemiz gerektiidir.
Ne var ki bu gerei, kafa yaps itibariyle din emirleri dnda dav-
ran nedir bilmeyen insanlarmza ve teokratik devlet anlayndan
kurtulamam siyaset adamlarmza anlatma olana yoktur.

V) "TRKLK", ".SLAMCILIK" KLNN


GNMZDEK GELMES

Trk toplumu bakmndan eriaty gerekten blc ve ykc bir


tehlike haline sokan bir davran vardr ki, o da Trkl slamclk
adma feda eden davrantr. " m m e f i l e r i m i z e hkim olan ilkel
dnce odur ki, Trk Trk yapan ey Mslmanlktr; daha ileri
gidip Trkn tarihini "Sultan Hamit" ile balatanlar vardr. Onlara gre
Yldrmlarn ve Kanunilerin dnemleri, "...Batak yolun balad
dnemlerdir". Bu iki padiah yine onlara gre, basit kafal ve din
dman olan padiahlardr.

632
'"...Sultan Hamit'i koca bir da ve Kanuni'yi bu da zerinde bir
p olarak kabul eden tarihi' gerek tarih olarak benimsemek ge-
rekir. Tanzimat dnemi sahte kahramanlarn ve din dmanlarnn
at bir dnemdir. Mithat Paa'lar, Fuat Paa'lar birer bela,
bayramza ha taktran birer dman, Hristiyan olarak lm
ve Mslman olarak gmlm birer kfirdirler; zgrlk gaye ise
eekte de vardr... bu zppeler oala oala Kemal'e (Atatrk
demek ister) eritiler." 1 2 4

Din kstasndan hareketle Trk Trk benliinden yoksun etmekten


kanmayan bu kiileri akl yolu ile klara kavuturmann ve mesela
onlara gelime kanunlarnn bugn artk toplumlar dinden baka
elerle ulus haline getirdiini ve ayakta tuttuunu sylemenin veya
ulus olmak duygusunu sadece slamcla balamaya almann Trk
toplumunu, kendinden olmayana kar aalk duygusu ierisinde ezil-
mek ve erimek ve milli bilinci kaybetmek tehlikesinde brakacan
hatrlatmann ve btn bunlardan baka, bu eit iddialarn "ulusuyla
ve lkesiyle" blnmezlik prensibini benimseyen Trk Anayasas'n
kundaklamakta bulunduunu belirtmenin; Mslmanln kii ile Tanr
arasnda zel bir iliki olduunu ve bu ilikiye hi kimsenin karmaya
hakk bulunmadn, fakat buna karn Trkln "ulus" esini mey-
dana getiren bir nitelik olduunu ve bu bakmdan din kavramnn
dnda ele alnmas gerektiini anlatmann ve ayn dine bal eitli
uluslar yannda baka baka dinlere bal tek uluslar olduunu ve ni-
tekim Trkiye halknn dahi farkl dinlere ve mezheplere salik
kiilerden olutuunu tekrarlamann hi yarar yoktur.

A) Gnmz Trkiye'sinde Milli Benlii


Yok Etme Gayretleri

Arap evrelerin ve Arap milliyetisinin Araplk benliini var


etmek iin sarf ettii gayretleri ylece gzden geirdikten sonra
Trkiye'de younlaan eriat gayretleri ve Atatrk'n kazandrd
Trklk benliini ldrme abalarn izlemek pek acdr.
124 Bu szler 1968 ylnda tarihi bir hatip tarafndan okul rencileri nnde sylen-
mitir. Bkz. lhan Arsel, "Tiirklk-slamclk". Cumhuriyet gazetesi, 27 Mart 1968.

633
Saysz gazete ve dergilerde ve din okullarnda sarf edilen abalan
buraya sralamak phesiz ki imknsz. Fakat bir senatrmzn
1972 ylnn Temmuz ay ierisinde Senato'da yapt konumadan
baz pasajlar vermekte yarar vardr:

"...Okullarmzda Atatrk milliyetiliini alamakla grevli


retmenlerin gzleri nnde okunan bir kitabn bu konudaki tel-
kinlerini de izninizle okuyaym: -'Milliyet insann almasyla
ve dilemesiyle elde edebilecei bir meziyet olmad halde,
Mslmanlk dilemekle kazanlan bir fazilettir. Bnn iin kim-
senin ulusu ile iftihara hakk olamaz. nsann dini urunda m,
yoksa ls urunda'n daha fedakr olacan inceleyelim...'
Milliyetilikte, bir fedakrlk kuvveti elde edebilmek iin fke ve
manta dayanan sebepler yoktur. uursuz hislere dayanan
fedakrlklar da karln alamaz. Hele ulusu idare etmekte olan
ilericiler, smrcler onlar iin canlarn hi feda etmezler...
'Mslmanlar cyr ayr milliyetlere bliiniirlerse birbirleriyle
arpma tehlikesi bagsterir-' Bir gnlk gazete ise ayn konu
zerine 'milliyetiliin... olmad slami bir hamle, cihad is-
tiyoruz. slam birlii olmal... denilmektedir.'" 1 2 5

"Milliyetin, almakla ve dilemekle kazanlan bir ey olmadna",


fakat Mslmanln dilemekle kazanlan bir fazilet olduuna inanm
eriatlarmza, bu inanlarnn Kur'an'a aykr dtn sylemek
gerek. Zira Kur'an'da Mslmanln kii iradesine bal bir i olmayp
Tanrnn dileine bal bir ey olduu tekrarlanmtr. rnein K. 10
Yunus Suresi'nin 100 ayetinde "...Allah'n izni olmadan hi kimse ina-
namaz" diye yazldr. K. 35 Ftr Suresi'nin 8. ayetinde "...Allah di-
lediini saptr, dilediini doru yola eritirir..." diye yazldr.
K. 13 Ra'd Suresi'nin 31. ayetinde "...Allah dileseydi biitn in-
sanlar doru yola eritirildi..." diye aklanmtr. K. 39 Ziimer Su-
resi'nin 22. ayetinde "...Allah kimin gnln slama amsa, o,
Rabbi katnda bir nur zre olmaz m?" diye yazlmtr. Ve Kur'an'da
bunlara benzer daha nice ayetler yer almtr.

125 Do. Dr. Bahriye Uok'un bu k o n u m a s iin bkz. Cumhuriyet Senatosu Tutanak
Dergisi. 4 T e m m u z 1972, c.5, toplam I 1. 72. birleim, s.48-50.

634
Bunlardan anlalmas gereken udur ki, Mslman olma iinin
kiiye ve kiinin zgr iradesine bal olan bir yn yoktur, bunlar
T a n r n n keyfine braklmtr.
te yandan bu ayn eriat zihniyet Ezher'deki eitim sistemini
Trke uygulatacam diye frsat arar ve oraya renci gndermenin
zlemini duyar. Bilmez ki orada esas itibariyle Arap milliyetilii ruhu
gelitirilir; eitim ve retim sistemine Trk dmanl duygular ve
malzemesi hkimdir; okutulan eyler, yzyllar boyunca Trk kti, ca-
navar, barbar-, slam gerileten ve uygarlk dmanym gibi
tanmlamak iin birbiriyle adeta yara girmi Mslman dnrlerin
ve yazarlarn eserleridir. Trk Bat'ya en olumsuz, tiksinti verici ekiller
altnda tantan Bibir Gece Masallar'ndan, Trk slam uygarlnn
ykcs gibi gsteren ya da slama en uygunsuz kurulular (rnein
klelii) getirmi gibi sulayan kitaplara varncaya kadar, Trk aleyhtar
her trl bilgileri Ezher eitiminin temelinde bulmak mmkndr. 1 2 6
Ezher'de okuyup da Arap milliyetii bilincine erimemek ve
Trk aleyhtar duygularna srklenmemek imknszdr.
Hatrlatalm ki, eyh Hasan bn Muhammad Al-Atta/ (1766-1825)
ve Rifa'ah Rf al-Tahtav (1801-1873), ki Arap milliyetiliini Trk
aleyhtar duygularla perinleyenlerin en azllarndandr, el-Ezher'de
okumu ve okutmu kimselerdir. Birincisi el-Ezher'de rektrlk
yapm ve bu kurulua Arap milliyetiilinin bilimsel esaslarn
yerletirmi ve bylece orada okuyan rencinin koyu ekilde Arap
milliyetilii duygularyla yetimeleri zeminini hazrlamtr.
Al-Tahtav'ye gelince, o da el-Ezher'in yetitirmesidir ve milliyetilik
eilimlerine orada kaplmtr; daha sonralar Msr'da aydn snflarn
lideri olacak ve Trk aleyhtarl siyasetini kurcalayacaktr. 127
Hi kukusuz bu adlara saysz rnekler eklemek kolaydr. Btn
bunlardan bizim eriatmzn ya haberi yoktur ya da olsa bile Trkn
Trklk bilinci onun iin nemsizdir. Onun tek istedii ey el-
Ezher'den diploma almaktr.
126 el-Ezler'deki eitimin ktln ve nelere y e r verdiini T a h a Hseyin'in
azndan o k u m a k gerek. Bkz. Tala Hssein, Tlc Sleen of'Days; A Sludenl al he
Azlar, ngilizce evirisi Hilary Waymet tarafndan, L o n g m a n s Green Co.. 1948,
s.46. Bibir Gece Masallar'nn okutulduu konusunda bkz. s.97.
1.27 Bu konuda bkz. Ahed, Jaal M u h a m m e d , Tle Inleleclual Origins af Egyptia
Natimalism. O x f o r d Uiversity Press, 1966. s.6. 15.

635
1968 ylnda lkemizin eitli blgelerinde, ky ve kentlerinde
yaplan ilmi bir aratrma gstermitir ki, cehalete ve eriata sap-
land nisbette insanlarmz ulusallk bilincinden yoksun ve buna
kart laik eitime yneldii ve eriat duygusundan uzaklaabildii nis-
bette de bu duyguya sahip olabilmektedir. Aa yukar 460 kyde ve 6
500 kyl arasnda yaplan bu aratrmann sonucu olarak yabanc bir
yazar u tespiti yapyor:

"...Kyde yaayan Trkler, kentlerdekilere nazaran ulusallk


duygusunu daha az ortaya koymaktadrlar ve kydeki gen
kuaklar, kentlerdeki lise ve benzeri devlet okullarnda okuyan
gen kuaklara nazaran ulus kavramna daha az ballkla
ynelmilerdi."' 2 8

Yine ayn ekilde geri braklm Dou ve Orta Anadolu


blgelerinde yaayanlarmzn bat blgeleri halklarna nazaran daha
az ulusallk duygusu ierisinde olduklar anlalmaktadr. eriata sap-
lanmlkta daha nde-giden gneydou blgelerinde ulusallk duy-
gusunun da bylesine zayf olduu belirtilir. Fakat genel olarak ulus
kavramna eilmilik ve bu kavram anlamlk bakmndan kentli ile
kyl ve geri kalm blgelerde yaayanlar arasnda, uurumlar kadar
fark olduu bir gerek olarak ortaya kmaktadr.
Bu satrlar bitirirken tekrar etmek lzumunu duyduumuz husus
udur: Bu kitap, bataki sayfalarda da belirtildii zere, "nsanlar aras
kardelik" ve "tek diiya devleti" idealine hizmet fikrinin kutsallna
inanmlar iin yazld. Her insan, iinde yaad toplumun
gelimesine katkda bulunmak suretiyle bu ideale yardmc olabilir.
inde bulunduu toplumun gelimesine katkda bulunabilmesi iin de o
topluma ballk duygular iinde bulunmas gerekir. Bu ballk duy-
gusu ise ulusal bilince sahip olmakla salanr. Eer byle bir bilince
sahip deilse, o toplumun ne kanunlar, ne refah, ne ynetimi, ne
hkmeti, hibir eyi onu ilgilendirmez: Kanunlara sayg deil, fakat
saygszlk, devlet ynetimine (seimlere) katlmak deil katlmamazlk,
yurdu savunmak iin grev yapmak deil grevden uzak kalmlk,
vergi demek deil vergi karclk vb. esas olur onun iin. Kendi mut-
128 Bkz. Frederick W. Frey, "Socializatio of National Identification A m n g Turkish
Peasent", Journal ofPolitks. Kasm 1968, e.30, s.946.

636
uluunu ve kendi karlarn iinde yaad toplumun mutluluu ve
karlaryla badar grmekten yoksun kalr ve bylece bireyin zararl
yaamnn olumsuz sonular dalga dalga etkisini yaygnlatrr.

B) Kendisini Trkten ok Arap Milliyetisi


Sanan Trk Siyasetisi

Petrol yardm istemek zere Suudi Arabistan'a giden ve giderken


de, sanki Araplar kandrmann en etkili yoluymu gibi Kabe'yi zi-
yaret ederek hac olan M S P Lideri ve Babakan Yardmcs olan kii
Suudi Arabistan kralna yazd mektupta yle yazyordu:

"Vereceiniz kredi ile Trkiye'nin dou ve gneydou blgelerinde


yaplacak eserlerin (Suudi Arabistan tarafndan) yapldnn bu-
ralar halk ve haclarnca bilinmesi nemlidir. Beni Trkiye'de
glendirin. Bu kredi gerekleirse Trkiye'de slam alemine bil-
yeni alma ve bir yeni r, balayacaktr. Yardmnz, alacak
bu yeni r glendirecektir."

Bu satrlar sanki Trkiye'ye yabanc ve Trkiye'yi ele geirmek is-


teyen bir devletin temsilcisi tarafndan yazlmasna insan dehete
sokmakta... eriat zihniyeti ve ruhu ile yorulmu bir insann kendini
kendi Trkiye'sine kar ne derece uzak ve yabanc duyabileceini ve
kendi yurdunu Arap karlarna ne ekilde peke edebileceini pek
ak, bir ekilde gstermekte. Kendisini glendirmesi iin yabanc bir
devletin bakanndan yardm ve medet uman bir siyaset adamdr bu zat.
Glenmek ve Trkiye halk gznde sevgi ve saygya sahip olabilmek
iin Trkiye'nin yabancs ve hem de I. Dnya Sava'ndan nce veya o
sralarda ngilizlerle birlik olup Trkiye'yi arkadan vurmaya alm ve
on binlerce Trk subayn ve askerini en alak ve hain usullerle
ldrtm olan bir lkenin yardmna ve araclna el amakta olan bir
siyaset adamdr, hem de bir babakan yardmcsdr. Trk devletinin ve
ulusunun haysiyetini drten bu zatn yukardaki davranna deinen
bir dergi, 3 Haziran 1974 tarihli saysnda "...bu yz kzartc mektubun

637
sahibini Trk vatandaln terk ederek Arap vatandalna gemeye"
davet ederken tm yurtsever kurulular "protesto etmek iin greve
armay yurtseverliin ba koulu" saymtr. 1 2 9 Ne hazindir ki, bu
davran nedeniyle meclis soruturmasna ya da gensoru nergesina
konu yaplmak ya da en azndan aleyhte gsteri tertiplenmesi gereken bu
ahs hakknda ne meclis, ne niversiteler ve ne de kurulular (rnein
genlik kollan vs.) seslerini bile karmamlardr.
Ne dndrcdr ki, yukardaki tarihten drt yl sonra Meclis'te,
bir baka bakann Kahire'ye yapt gezi srasnda "Ben Trk deil
Arap nilliyetisiyin" diyerek vnmesine deinen bir senatrn
szleri neredeyse alklar toplayacaktr.' 3 0

C) Ve eriat Basn

Atatrk'n adn lm yldnmnde bile anmayan, onun hakknda


bir satr olsun yaz yazmay "gnah" sayan, u veya bu vesileyle ondan
bahsetmek gerektiinde "deccal" deyimini kullanan tutucu basn, 1975
ylnn Mart aynda stunlarn gnlerce hem de en byk puntolarla,
yeeni tarafndan ldrlen Suudi Arabistan Kral Faysal'a ayrmtr.
Kukusuz ki, iren bir cinayete kurban giden-her insan gibi Faysal'n
ldrlmesi olay da insanlktan nasibini alan herkesi zer. Bu
zntnn ar llerle de olsa izharna kar sylenecek hibir ey
yoktur. Fakat bir yandan bu insani grevi yerine getirirken dier yandan
da tarihi gerekleri hatrlamak ve hatrlatmak "gereksever" her aydnn
grevi olmaldr. Atatrk', yani lkemizi haritadan silinme teh-
likesinden kurtaran ve uygarlk rayna oturtan o byk insan yer-
mekten zevk duyan gerici basnn Faysal'a bylesine sevgi ve sayg
tezahrnde bulunmas ve onu dnemimizin en byk insan gibi
gstermesi dndrcdr. nk bir kere Faysal, insanlk ve uy-

129 Olay adl bu derginin 3 Haziran 1974 tarihli nshasnda s z konusu ettii bt iki
kii B a b a k a n Y a r d m c s Erbaka'dr.
I3 Sz konusu kii 12 O c a k 1978 tarihinde istifa eden MC (Milliyeti Cephe)
hkmetinin MSP'I bakanlarndan Fehi Adak'tr. Yukardaki konumay yapan zat
ise o tarihte Kontenjan Senatr (ve Ttirk-l Genel Bakan) Halil Tun'tur. Bu hu-
susta bkz. Cumhuriyel gazetesi, 13 Ocak 1978.

638
garlk dnyasnn llerine gre ne "byk bir insan", ne de "btn
dnyann gnlnde yce taht kurmu" bir kiiydi. Yakn bir tarihe ge-
linceye kadar lkesinde klelii doal ve meru bir kurulu olarak
srdren ve bununla vnen, bunun gibi insanla utan verici dier
sosyal kurulular yaatan ve ancak yabanc devletlerin basks zerine
kaldrm grnen, snrsz petrol zenginliklerine ramen halkn il-
kellikler ve gerilikler vadisinde, keyfi ve despotik bir rejim altnda tutan
ve devleti 1400 yl ncelerinin eriat koullarna gre yneten bir in-
sana "byk insan" demek hata olur.
Gerici basnn yceltme yarna girdii Faysal, yakn bir tarih iti-
bariyle babas ve btn ailesi efradyla Tiike kar (ngilizlerle birlik
olup) saldrmay ve Trk srtndan hanerlemeyi marifet bilen ve
binlerce Trk subaynn ve Trk askerinin Arabistan llerinde en
vahi usullerle ldrlmeleri iini dzenleyen ve Trk yurdunun
Arap lkeleri yararna olmak zere paralanmasn Bat devletlerine
tleyen ve bu amalarla onlardan yardm dileyen bir zihniyetin ve
davrann insandr. Ksaca hatrlatmakta yarar vardr ki, I. Dnya
Sava srasnda ve sonralar itibariyle Trkn en byk dmanlar
Loyd George'ler (ngilizler) ya da Wilson'lar (Amerikallar) ya da Cle-
menceau'lar (Franszlar) deil, bn Suud'lar, Mekke erifi Hseyin'ler
ve Emir Faysal'lard.
te Trklk bilincinden yoksun ve slam nedeniyle Araplara hay-
ranlk duyan eriat basn, Atatrk'e layk grmedii sayfalarn
1975 ylnda Faysal'a vglerle doldurmutur.

D) Trke Benlik Salamak steyenlerimizi


Dman Gren eriat evre

air Mehmet Akif, eriatlarmzn ve bilinsizce onlara destek


olan evrelerimizin ycelttii ve adna okullar at, adna para bast
ve bana ta yapt bir kimsedir. Tiirkseverliiyle deil Arap-
severliiyle, Trkn karlarna ballyla deil (Trk karlar aley-
hine de olsa) eriat karlarna ballyla ve eriat ve Arap iin her
eyi ve her deeri feda ederliliiyle Un yapm bir kimsedir. Arap-Trk

639
ilikilerinin yzlerce yl geriye giden olumsuz bilanosundan ve Arabn
Trke kar ihanet ve cinayet niteliindeki oyunlarndan haberli
olmasna ramen, Trk ve Arap ayniyetine inanm olarak;

"... Trk arapsz yaamaz, kim ki yaar der delidir,


Aap'n Trk ise lem sa gz hem sa elidir"

diyecek kadar "perdelenmitir". Bundan dolaydr ki, Tevfik Fikret


ona "Molla Srat" lakabn vermiti. Btn mollalna ramen o bu
lakab sevmez ve kendisine byle hitap eden Fikret iin;

"imdi Allah'a sver, sora biraz bol para der,


Hi utanmaz Protestanlara zongtlk eder"

derdi ve derken de tabii Fikret'in stanbul'daki Robert Kolej'de edebiyat


retmenlii yapmasna atard. Ne var ki, Tevfik Fikret iin "Bol para
der" veya "zonguluk eder" diyen bu ayn kif, Kur'ani Tiirkeye
evirmemek ve Atatrk inklaplarn protesto etmek amacyla
Trkiye'yi terk eden ve Msrlara g ederek orada Msr paalarnn
kanelerinde yllarn geiren ve Rait Rza ve benzerleri gibi Trk
dman Arap dnrleriyle yarenlik eden bir kiidir. Tevfik Fikret,
ki son derece haysiyet sahibi, karakterli ve phesiz ki ondan ok bilgili
bir Trk airidir, hayat boyunca ne "Bol para" demi ve ne de
zonguluk etmitir. Robert Kolej'de Trk edebiyat retmenlii
yapmtr, ama bu okulun retim program arasnda Trk aleyhtarl
ve Trk dmanl yer almamtr.
Fakat A k i f i n Trkiye'den (hem de Trkn gelimesine ve -iler-
lemesine vesile olacak reformlar protesto amacyla) kaarak snd
ve ders vermekle gurur duyduu el-Ezher niversitesi yzyllar bo-
yunca Trk dmanln ve Trke kar iftira ve hakaretleri ilim ha-
line getiren drisi'lerin, Yakut'larn, Belazuri'lerin bn al-Banna'larn,
Gazali'lerin, bn Tulun'larn, Muhammed Abduh'larn ve daha yzlerce
bu nitelikteki slam dnr ve yazarlarnn fikirlerini retim prog-
ram haline getirmi, bu fikirler ve bilgiler ierisinde pei sra kuaklar
yetitirmitir. Ve ite bizim eriat evremiz kif gibi insan alklar,
yceltir ve Fikret gibi emsalsiz bir insan zongu diye yerer. Bylesine
seviyesiz bir deerlemesi vardr eriatmzn.

640
VI) TRK MLLYETLNN SAPLANDII KMAZ

Trkn sapl olduu kmaz, slamiyet ile Trkln


badamamas ve eriat ierisinde Trklk benliini korumann
mmkn bulunmamasdr. Baka bir deyimle, Trkn hem samimi ola-
rak slam uygulamas ve hem de ayn zamanda Trklk benliine ve
niteliklerine sahip kalmas dnlemez. Bundan dolaydr ki, Trk
milliyetisi iki eyden birini semek aresizliindedir; ya eriat kenara
itip Trkn kendi deer llerine, z niteliklerine ve geleneklerine
geerlilik vermek ya da eriata gmlp Trk Tiirk yapan ne varsa her
eye hayr demek.
Nitekim slam kabul tarihinden itibaren Atatrk'e gelinceye dek
olan tarih ierisinde, eriat yznden Trklk benlii ve bilinci yi-
tirilmi ve Atatrk'le birlikte eriat arka plana atlabildii iin mil-
liyetilik ve uygarlk dorultusuna geilebilmitir.
Bunun nedenlerini bu kitap boyunca eletirmeye altk.
zetleyecek olursak:
Trkn slam ncesi yaamna inen nitelikleri arasnda aklclk
vardr, ho grliilk vardr, zgrlk ve eitlik duygusu vardr,
kadm (hem de devletin bana getirecek kadar) haysiyetli ve erkee
eit bir deer ve varlk sayma gelenei vardr.
Bu niteliklerin (ve zellikle aklclk ve kadn deer bilme ge-
leneklerinin) her biri, bal bana gelime ve uygarlama iksiri de-
nebilecek eylerdir. Kiinin ve toplumun daha insani ve daha ileri bir
gelime safhasna ulamasnda bunlar kadar hayati rol oynayan hibir
ey yoktur. rnein Bat'da uygarlk aamas bu niteliklerin ve asl
aklcln benimsenmesi sayesinde mmkn olmutur. Rnesans
demek aklcla dn ve bilimsel ve ahlaksal gereklere din verileriyle
deil akl rehberlii ile eriebilecei fikrinin egemenlii demektir ve ite
eer Trkn slam ncesi bu nitelikleri ve zellikle aklcl ko-
runabilmi olsayd Trk toplumu bugn muhakkak ki uygar lkeler
arasnda yer alm olurdu. Oysa ki, bu ve dier tm niteliklerini eriat
bataklna sapland andan itibaren giderek yitirmitir.
slam ncesi dnem ile slam sonras dnem, Trk bakmndan bir-
birine zt, birbirini yok eden dnemler olmutur. Birisi akl, stii ve
gereklere gtren yol biie ve dieri akl geri plana iten; birisi fikir ve

641
yaam zgrln ngren dieri bu zgrl eriat emirlerine feda
eden; birisi hogry benimseyen, dieri banazl emreden; birisi
kadn ycelten dieri klten vs. dnemler olmutur.
eriat ncesi dnemde kendi dnya yaamn, kendi aklnn reh-
berliine uydururken, eriat sonras dnemde akln ve mantn kabul
edemeyecei emirlere (saysz denecek rneklerden biri olmak zere
"l ile ya ela hayvanla cinsi mnasebette bulunan kiinin kaza orucu
tutmas gerekir" ya da "yemee ve iecein iine sinek dtnde onun
dada kalan kanadn iyice batm sonra atn, iinkii sinein bir
kanadnda giinah dierinde sevap vardr" vs.) uymay Mslmanlk
saymtr. eriat ncesi dnemde farkl inantakilere kar insani dav-
ranabilir ve hatta din deitirecek kadar hogrye sahipken, eriat son-
ras dnemde farkl inantakilere kar "slandan gayr bir dine ynelen
sapktr" ya da "Eerfarkl inanta iseler baban ve kardein de olsa on-
larla temas kes" ya da "mrikleri nerede grrsen ldiir" ya da
(slam kabul etmedikleri takdirde) "Kitcb ehline (Yahudilere ve
Hristiyalara) kar sava a, onlar harcca (cizye vermeye) zorla",
eklindeki Kur'an ve hadis emirlerine uymay marifet bilmitir. eriat
ncesi dnemde eitlik duygusuna sahipken, eriat sonras dnemde
Kur'an'n; "...ve Biz Allah'n aramzdan seip ltfettii bunlar m de-
meleri iin halkn bir ksmn, bir ksmiyle deneriz." (K. 6 En'm Su-
resi, ayet 53) ya da "...Allah rzk bakmndan bir ksmnz bir
ksmnza iist etmitir..." (K. 16 Nahl Suresi, ayet 71) eklinde
hkmleri gereince eitlik ve adalet duygularn yitirmi ve yine
Kr'an'm, "...Bir tarafta hibir eye gc yetmeyen bir kle, bir tarafta
da bol rzk verdiimiz... birisi olsa, bu ikisi denk olur mu? kr
Allah'a ki eit deildir" (K. 16 Nahl Suresi, ayet 75) eklinde hkmleri
gereince klelii dahi doal bulur olmutur.

eriat ncesi dnemde kadn serbest, zgr ve haysiyetli bir varlk


bilirken ve iktidar sahibi dahi yaparken, eriat sonras dnemde Mu-
hammed'in kadn hor gren ve klten, erkein klesi haline getiren ve
nihayet siyasal haklardan yoksun eden emirlerine ve rnein; "Kadnlar
aklen dn yaratlmlardr, iinkii Kr'a'da 'iki kadnn tankl bir
erkein tanklna bedeldir' diye yazlmtr; kadnlar dinen de dn du-
rumdadrlar, iinkii Tanr onlar det grecek ekilde yaratm ve det

642
grdkleri zana oru tutmalarn yasaklamtr" eklindeki szlerine
uyarak, kadn toplumdan atmtr. Bu listeyi bu ekilde uzatmak ve
koca bir kitap haline getirmek mmkndr. 1 3 '
Fakat belirtmek istediimiz husus udur ki. Trkn slam ncesi
gelenek ve nitelikleri slama ters der eylerdir ve slam, Kuran ve
hadis hkmleri dnda gerek kabul etmedii ve arama olana ver-
medii iindir ki, Trk toplumu, bu gelenek ve niteliklerini terk etmek
ve Arabn l yaam ve zihniyetine srklenmek zorunluunda
kalmtr. slam ona "Kur'an ve peygamber emirleri dnda dav-
ranamazsn, dnemezsin, akln kullanamazsn" derken, Trk
insan iin buna kar direnmek ve rnein "Hayr, akl en byk reh-
berdir, benim geleneklerim arasnda aklclk vardr, akla ters den
emirlere uymayacam" demek mmkn olamamtr; nk bunu
yapmak dinsizlik saylmtr.
Kur'an ve hadis kaynaklan "ki kadnn tankl, bir erkein
tanklna bedeldir..." ya da "Kadnlar aklen ve dnen aa
yaratklardr, erkek 'efendi' ve stn, kadn ise 'tabi' ve aadr,
kadnlara ynetim hakk tannmamtr" eklinde ve buna benzer ola-
rak kadn deersiz klc hkmler sevk ederken, Trk buna kar,
"Hayr benim geleneklerim arasnda kadn saymak, her alanda
erkee eit klnck, devletin bana hkmdar yapmak geleneim var"
diye direnememitir, nk direnmeye kalkt an dinsiz, zndk,
gibi durumlarla karlamas sz konusu olmutur. Snrsz ekilde
oaltlabilecek bu rneklerin ortaya koyduu sonu odur ki, Trkn
ulusal kaderi asndan eriat bir felaket kayna olmutur.
Her ne kadar sava alanlarnda Trkn baarlar salamasn ve
byk devletler (Seluk ve Osmanl gibi) kurmasn slamn "cihat"!
tevik eden ve "cennetler" vaat eden (ya da buna benzer) ynlerine at-
fedenler varsa da, bu iddiann isabetli olduu phelidir. Hi kukusuz
Kur'a'm, din adna sava yapmay ve cihata katlmay slamn art
yapmas ve yine bunun gibi bir yandan yama, talan ve ganimet va-

131 Btiin bu y u k a r d a k i hususlarla ilgili Ku 'un ayetleri ve hadis hkmleri iin bkz. .
Arsel. eritli Devleti'ler..., Kaynak Yaynlan, stanbul. 1997. s.226 vd; . Arsel,
Din Arlanlan..., Kaynak Yaynlar, stanbul. 1997, s.185; . Arsel, eial ve
Katln. Kaynak Yaynlar. stanbul. 1997.

643
atleiyle ve dier yandan cennetteki "memeleri yeni sertlemi yat
kzlara, kara gzl, cilveli, irin szl hurilere vs." 1 3 2 kavuturma
iimitleriyle sava ruhunu glendirip pekitirmesi, kiiler iin lm
hie sayp askeri kahramanlklar ve ahlanmalar yolunu amtr.
Fakat unutmamak gerekir ki, Trkn askeri cesaret ve niteliklere sahip
oluu ve byk devlet kurma gelenei, slama girmesinden ok nceki
dnemlere iner. te yandan unu da hatrlatmak gerekir; sava alan-
larndan zaferler kazanmak, byk imparatorluklar kurmu olmak bal
bana vnlecek eyler deildir. Bir toplum iin vnlecek ey,
fikir ve kltr aamas yapabilmektir, akl ve zek stnldr, hay-
siyet ve benlik gelimesidir. Ne hazindir ki, Trk toplumu btn bu
gzel nimetlerden eriat nedeniyle yoksun kalmtr.

A) eriatn Tm Ktlklerini ve slam Tarihinin Tm


Olumsuzluklarn Temsil Durumunda Kalan Trk

eriat uygulamas ieresinde Trk, ylesine bir kmaza ve


aresizlie saplanmtr ki, bu dzenin btn ktlklerini yklenmek
zorunluunda kalmtr. Yukardaki blmler boyunca grdk ki
Arap, slamn btn olumsuzluklarnn sorumluluunu Trke
yamamtr. rnein slam uygarlnn slam dini sayesinde
yaratldn, fakat bu uygarln Trkler tarafndan yok klndn,
slamda klelik diye bir kurulu olmadn, fakat kleliin Trkler
tarafndan slama sokulduunu; slamn kadna hak ve deer
tandn, fakat bu haklarn Trkler tarafndan kaldrldn vs...
inanlmaz bir kurnazlkla iddia eder olmutur. Bunu yaparken,
Trkn bu tr iddialar cevaplandrmasnn ve savunma yollarna
bavurmasnn kolay olmadm, nk byle bir eye kalkacak
olursa slam ile atr durumda kalacan hesaplamtr. Basit bir
rnekle aklamak gerekirse, klelik kuruluunu ele alalm. Arap mil-
liyetisine gre klelik slamn reddettii bir kurulutur; fakat buna
ramen Trkler slama klelii sokmulardr.

132 C e n n e l tanmlar iin bkz. K. 78 Nebe' Suresi, ayet 32-34; K. 56 Vka Suresi, ayet
15-38; K. 76 Dahr (nsan) Suresi, ayet 12-21; ayrca bkz. 1. Arsel. eriat Dev-
lei'den.... Kaynak Yaynlar, stanbul. 1997, s.655 vd.

644
Byle bir iftiraya yant vermek kolaydr. nk, daha nce de
deindiimiz gibi, Muhammet! klelii doal bir kurulu olmak zere
yerletirmi ve bununla ilgili olarak Kur'cn'a hkmler koymutur:

"...Allal, hibir eye gc yetmeyen ve bakasnn mal olan


bir kle ile, kendisine verdiimiz gzel nimetlerden... safeden
kimseyi misal gsterir. Hi bunlar eit olur mu?.." (K. 16 Nahl
Suresi, ayet 75.)

te yandan bizzat kendisi, mr boyunca kleler satn alm ve


kullanmtr. Kleliin kaldrlmas iin kendinden rnek vermek
yle dursun, aksine, srdrlmesi iin her eyi dnmtr. Bu ne-
denledir ki, slamda klelik ok yakn bir tarihe gelinceye kadar doal
bir kurulu olarak yaamtr. Ancak Bat uygarlnn zorlamas ve
Bat lkelerinin tehdidi sonucu olarak "resmi" olmaktan karlmtr.
Bu ve buna benzer kaynaklar ve rnekleri otaya koymak suretiyle
kleliin sorumluluunun Trklere deil, fakat dorudan doruya Mu-
hammed'e ve slama ait olduunu anlatmak kolaydr. Ne var ki, bunu ya-
pabilmek iin slam eletirmek ve aslnda yermek gerekecektir. Oysa ki
bu bir cesaret, bir bilgi iidir; nk slam, din konusunda her trl
eletiriyi, tartmay yasaklamtr. Bu yasaa uymayanlar slamn
dman saylr, en azndan dinsizlikle sulanr. Bu ise Mslman Trk
bakmndan korkulacak bir sonutur. slam dman saylmaktansa if-
tiraya katlanmaya ve Trkln unutmaya hazrdr. te Arap mil-
liyetisinin ve ona destek Trk eriatsnn hesaplad da budur.
eriatmz ve din adamlarmz, bugn belki cesaret edip Arap ya-
zarlarn Trk aleyhtarlyla dolu yaptlarnn yorumunu henz
yapmyor ve muhtemelen yapabilecei gn bekliyorlard!'. Fakat
aslnda Trk "Araplatrmak" ve kendi z niteliklerine yabanc klmak
iin Arap yazarlarn kitaplarna dahi ihtiyalar yoktur. Zira ellerinde ok
daha etkili eriat kaynaklar, bata Kur'cn ve hadisler vardr. Bu kay-
naklarda yatan hkmler Tanr'dan ve Muhammed'den gelmedir diyerek
Trke kabul ettirebildikleri srece iktidar ve saltanatlarn artracaklardr.
Araplk ruhu ve l zihniyetiyle yourduklan dimalar, muhakeme
gcne sahip deildir ki, onlarla savaabilsin ya da tartabilsin. O
krpecik ya da nasrlam beyinlerden, mspet dnme ve mantk yo-

645
lunu deneme gayretini bekleyemezsiniz. Ne din okulunda, ne camide ve
ne de hibir yerde Mslman Trkn eriat hkmlerini eletirmesini ve
rnein kalkp da, "Hoca Efendi, Tanr'nn Araplar btn insanlara
stn kldin, Kur'a' Arapa indirdiini, peygamberini Araplardan
setiini, vs... sylyorsun, ama neden Tanr Arabi ve hem de l be-
devisini tercih etsin de Araptan daha faziletli, daha drst, daha mert,
daha insancl ve kadna saygl baka bir ulusu, rnein Trk
semesin? Neden Tiirkten bir peygamber karmasn ve TLirke, Trkn
dili ile Trke hitap etmesin de anlamad Arapa ile etsin? Neden
Trk kltsn de Arabi yceltsin? Tanr bu derece keyfi ve bu derece
deer llerinde yanlm olabilir mi?" eklinde konumasn is-
teyemezsiniz. steyebilmeniz iin her eyden nce bu lkeye "serbest
dnce"yi getirmeniz, slam eletirme ve yerme geleneini
yerletirmeniz ve bylece Trk eriatnn yalanlarna, aldatmalarna
ve kandrmalarna kar hcyr diyebilecek kerteye eritirmeniz arttr.

B) Ve Bitmeyen Tehlike

Bu kitab okuyup bitirdikten sonra, imdi kendi kendinize so-


uyorsunuzdur: "Bu yazlanlar yalan olamaz. nk yazar btn bunlar
Arap ve Mslman kaynaklara dayal olarak sergilemitir. Pek iyi ama
nasl olur da Trk eriats, Trkn ulusal meziyet ve niteliklerini
inkr edebilir? Nasl olur da Arap milliyetisi, kendi halkn kendi
slam ncesi tarihi ve gelenekleriyle, kendi z diliyle ve buna benzer
elerle benlik sahibi yapmaya alrken, Trk eriats Trk,
Trkle ilgili ne varsa her eyinden yoksun klmaya urar?
Bu sorunun yantn vermek kolaydr. Eer siz Trk yavrusunu, o
kck yalardan itibaren eriat eitimine tabi tutar ve yourursanz
ve rnein bu kitap boyunca bazlarn belirttiimiz eriat hkmlerini
kafasna ve ruhuna sokacak olursanz, sonu sizi artmamaldr.
Bu eitimden geireceiniz yavrularmzdan yakn bir gelecekte,
saysz Mustafa Sabri'ler ve Ahmet Nai'ler ve Abdlhamit'ler kaca
muhakkaktr. eriatn bir yandan "Araplk ruhu" alayan ve dier yan-
dan insan kafasn ilemez hale sokan ve insanla dman klan

646
eitimine tabi tuttuunuz Trk yavrusuna siz bir de Arapay retiniz
ve baknz nasl bir insan tipi oluturursunuz. Bu dile vkf olarak o,
eline geirecei Arapa kitaplar, yani Trk hem Araba ve hem de d
leme ve zellikle Bat'ya kar "uygarlk dman" ya da "ayan
bast yeri kurutan" ya da "slam uygarlktan uzaklatran" ya da buna
benzer olumsuz tanmlamalarla dolu kitaplar okusun ve bu kitaplardaki
yalanlara kar kabilecek bilgilerden yoksun kalsn da, grnz
baknz nasl bir kuak yetitirmi olursunuz. eriat eitimine "paydos"
diyebilen Atatrk'n bykln biz bugn inkr ededuralm. Fakat
unu bilelim ki, eriatnn ellerine terk ettiimiz yavrularmz, ada
uygarlk anlayndan, aklclktan ve milli benlik duygusundan yoksun
olarak yakn bir gelecekte karmza dikilecek ve bizlere Atatrk il-
kelerine balln su olduunu haykracaklardr.

C) Gzlerimiz nnde lenen Cinayet

Gzlerimizin nnde ilenmekte olan ve Trk mezara


gtrebilecek olan bir cinayet var ki, bunu bir yandan cehaletimiz
yznden gremiyor ve dier yandan da okumu saylanlarmzn bir
ksmnn ksknl ve nemelazmcl ve dier bir ksmnn da
karcl nedeniyle nleme yolunu dnmyoruz. Bu cinayetin so-
rumlular Trk sadece fikren ilkel ve biare veya sadece maddeten sefil
ve yoksul klmakla kalmyorlar, milli benliini ve bilincini unutturma ve
sonunda da tarihten silip atma uurumuna gtrdklerini fark ede-
miyorlar. Yalar 10 ile 20 arasnda yz binlerce Trk yavrusunun
devam ettii Ku'cn kurslarnda, imam-hatip okullarnda, slam Ens-
titleri ve hatta din dersleri verilmekte olan mspet eitim okullarndaki
bir o kadar Trk ocuu bugn hem fikren ve hem ruhen l felsefesinin
ve yaantsnn insan olarak yetitirilmekte ve milli benlii yitirici bir
eitimin kurban olmakta, "Kavm-i necib" diye kendilerine tantlmak is-
tenilen Arabn, slam toplumlar ierisinde neden dolay stiin ve im-
tiyazl duruma sahip olduu masallarn, Ku 'an ve hadis hkmlerinin
telkin ve tehdit edici basks altnda renmektedir.

647
eriat eitimine g vermek, Kr'an kurslar ihdas etmek,
niversitelere mescit yerletirmek gibi abalar laik Trkiye Cum-
huriyeti iktidar partilerinin balca amac haline gelmitir. 1986 ylnn
balarnda bir devlet bakannn u szleri bu alandaki baarlan sim-
gelemeye yeterlidir: "zellikle 19 ilde yatl Kr'an kursu binalar
yaplmaktadr ve imam evlerinin yapmna arlk verilmitir.
Trkiye'deki tm camilerin bakm ve onarmn... devlet stlenmitir.
Her niversitenin gerek bir ibadethaneye kavuturulmasn
amalyoruz. Hacettepe niversitesi'nde alan mescit gibi dier
niversitelerimize de ibadet yerleri aacaz. Bylece bu problem de or-
tadan kalkacak." Atatrk'n cann diine takarak aklcla, mspet
ahlak ve uygarla ve benlik duygusuna gtrd ve "insanlk ca-
miasnn bir yesi" olma gururu ile vndrd bizim kuak, imdi
yeni kuaklarn ad kafa ve ruh yaps ile eitilmekte oluunu
byk bir karamsarlk ve umutsuzluk ierisinde seyretmektedir. Trk
yavrusunun ve insannn bugn eriatnn elinde, tpk Cumhuriyet
dneminden nce olduu gibi, yine yaratc zekdan uzak, yine gkten
inme emirleri tek gerek sayan ve her eyi din asndan lye vuran
Direr yaratk eklinde yetitirilmelerini ii kanayarak izlemektedir.
Ama hi kuku edilmemelidir ki. eriatnn bu sahte saltanat bir
gn gelip snecek ve eriatn insan beynini eriten tlsm mutlaka sona
erecektir. Yzyl da gese, bin yl da gese ve hatta Trkn eceli de
gelse, insan aklna meydan okuyan eriat mikrobunun sonu gelecektir.
Del Vechhio'nun dedii gibi; "Snrsz ekilde gelimeye mstait bir
insan beyni olduu srece, gericilik daima ezilecektir".

648
KAYNAKA*

ABAD, Akram, M Uma t al-Qawmiyyah al-'Arabiyyah, The Ordeal of


Arap, Nationalism, Beyrut, 1962.
ABBOUSHI, W.F., The Agy Arabs, The Westminster Press, Phi-
ladelphia, 1974.
A B D AL-RAHM, Muddathir, AI-Islam wa'l Qawmiyyah fi'l Sharq al-
Awsat, Islam and Nationalism in the Middle East, Hiwar, Beyrut,
1963, c . l , say 6.
ABD AL-RAZIQ, M.H., Arabic Literature Since the Beginning of the
XIX th Century , "Bulletin of the School of Oriental Studies", 1922, c.2.
A B D A L L A H , De Sahb, Development et Questions D'Orient, To-
ulouse, 1972.
A B D U L L A H , King of Jordan, My Memoirs, (Mudhakkarati), Je-
rusalem, 1945.
Abu'l Ghazi Bahadur Han, The Geological Histoiy of the Tartars, Ta-
tarcadan eviri, London, 1730, 2 cilt.
ABU, Salih, The Churches and Monasteries of Egypt and Some Ne-
ighboring Countries, ngilizce eviri B.T.A. Evetts, Oxford, 1895.
A D A M S , Charles, "Abu Hanifah, Champion of Liberalism and To-
lerance", The Muslim World, 1946, c.36, s.217-227.
A H M E D , Jamal Mohammed, The Intellectual Origins of Egyptian Na-
tionalism, Oxford University Press, 1960.
A H M A D , Amin, Yawn al-tslam, Kahire, 1952.
A H M A D , Amin, Fayd al-Khatr, Kahire, 1938.
A H M A D , Amin, al-ark ve al-Garb, Kahire, 1955.

* Yazar ve kilap a d l a n , genellikle yabanc biivk kitaplklardaki yazl biiminde be-


lirtilnilir. ster A r a p a olsun, ister dier dillerde, bu kitaplarn pek ounu ancak
Bat kitaplklarnda bulmak m m k n d r .

649
AL-ALAYL, Abdullah, Dstiir al-'Arab al-Qawmi, The National
Consitution of the Arabs, Beyrut, 1941.
AL-ANDALUS, Sa'id, Kitab Tabaqual al-Uman, Arapadan
Franszcaya R. Blachre tarafndan eviri, Livres des Catgories des
Nations, Paris, 1935.
AL-ASAR, Kitab Maqctlat al-Islamiyyun Wa'Ihtilaf al-Musallim,
Edited by H., Ritter, 1929-1930.
A L - A S H A R , Ali lbn Isma'il, The Theology of al Ash'ari, The Arabie
text of al-Ash'ari's Kitab al-Lwna and Risalat Istihsan al-Khaud
fi'ilni al-Kalatn, with briefly annoted translations by Richard J. Me.
Carty, Beyrut, 1953.
AL-BALADHUR, Ahmed Ibn Yahya lbn Jabir, The Origins of the Isla-
mic State, being a Translation... of the Kitab Futuh al-Buldan, by Phi-
lip H. Hitti Columbia University Press, New York, 1916-1924, 2 cilt.
BALZUR, Abul-Abbas Ahmad b. Yahya, Kitab Futuh al-Buldan,
Ed. Goeje, Leiden, 1866.
AL-BALH, Abu Zayd b-Sahl al-Balh, Kitab al-bad' val-tcirih,
kitabn Franszcaya evirisi Huart tarafndan, Paris, 1919. .
AL-BALHKH, Abou-Zeid Ahmed Ben Sahl, Le Livre de dci Cration
et de l'Histoire, Publi et Traduit par M.C1. Huart, Paris, 1901.
AL-BANNA, Hasan, Our Movement in a New Stage, (Arapa), Cairo,
1952.
A L - B A R R A V V , Rait, ktisadiyat cil-Alain al-Arab, 3. basm, Ka-
hire, 1973.
AL-BAYZV, Envr l-Tenzil ve Esrar-iit Tevil, Leipzig, 1848.
AL-BAZZAZ, Abd al-Rahman, On Arab Nationalism, London, 1965.
AL-BUKHAR, Sahili.... L. Krehl basm, Leiden 1862-1908.
AL-CAHZ, Abu O s m a n A m r b. Bahr, Hilafet Ordusunun Menkbeleri
ve Trklerin Faziletleri, Ankara, 1967.
AL-CEBERT, eyh Abd al-Rahman, (Cheikh Abd El-Rahman al-
Djabarti), Merveilles Biographiques et Historiques, Ou Chroniques,
Arapadan Franszcaya efik Mansur ve Abdiilziz, skender Ama-
nun tarafndan evrilmitir, Le Caire 1888, 9 cilt.
AL-DEMR, Hayat al-Hayavcn, ngilizceden eviren Jayakar, Londra,
1906.

650
AL-ESR, Izz al-Din bn, al-Kamil fVl-Tarih, Beyrut, 1965.
AL-FARUQI, smail Ragi A., On Aabism. "Un/bal" and Religion,
Amsterdam, 1962.
AL-HUSAYN, Ishaq Musa, The Moslem Brethren, Arapa, Beyrut,
1956.
AL-HUSAYN, Ishaq Musa, The Crisis of Arab Thought, Beyrut, 1954.
AL-ISTAKHR, Abu Ishaq brahim bn Muhammed, The Oriental
Georgraphy of'Ebn Haukctl, an Arabian Traveller of the Tenth Cen-
tury, eviren Sir William Queseley, Londra, 1800.
AL-JUVAN, Ala al-Din Ata Malik, The History of the World-
Conqueror, Manchester University Press, 1958.
AL-KHATB, Wali ad-Din Muhammed b. Abdallah, Mishkat al-
Mashabili, ngilizce eviri J. Robson, Publisher: Muhammed Ash-
raf, Lahore, 1960.
AL-MARVAZ, eref al-Zaman Tahir, Taba'i al-Hayavan, Delhi, 1943.
AL-MAWARDI. Ali bn Muhammed bn Habib, El-Ahkam es So-
dthaniya; Traite de Droit Public Musulman, ngilizce eviri Fagmant
tarafndan, Franszca eviri L. Ostrorog, Paris 1901-1906, 2 cilt.
A L - M A Y M N , Muhammed al-Abd Allah, Nidl al-Arab Diclcl cl-
stimcr, Kahire 1972, Arap dnyasnn Osmanl'ya kar sava in-
celenir.
AL-MEDA'N, Abu'l Hasan Ali bn M., Ki tab Futuh Horasan.
A L - M U T T A K , Kanz al-Ummal fi subut sunan Al-Akval va'la'fal,
Bulak 1286. Ayrca Kahire, 1321 ve Haydarabad, 1312-1213
basmlar vardr.
AL-RAZZAZ, Munif, Tatavvur Mc'na al-Kavmiyya, Beyrut, 1960.
A L - S H A H R A S T A N , Abu al-Farh Muhammed, The Sununa Phi-
losophiqe of al-Shalrastani, Kitabu Nihaycti'l Iqdam fi'ilmi Kalan,
Edited from Manuscript in the Libraries of Oxford, Paris and Berlin
by A. Guillaume, London, Oxford University Press, 1931.
AL-SHAB, Mustafa, Al-Kavmiyya al-Arabiyyah, Kahire, 1959.
AL-SLEYMAN, Ali bn Husayn, al-Alkt cl-Hiyaziy! al-Msriyah,
Kahire, 1973, Memlkleri Msr'daki ynetimi.
AL-TABAR, Milletler ve Hkmdarlar Tarihi, Milli Eitim Bakanl
Yaynlan, 1966.

651
A L - T A B A R , Tafsir al-Ccmi al-Beyan, Bulaq, 1323.
AL-TABAR, Tarih al-Rusul va'l-Muluk, Ed. Goeje, Leiden, 1879-1989.
A L - U R A V V , Abd Allah, cl-Arab va-al-Fikr al-Tarihi, Beyrut, 1973.
ALLEN, Henry Elisha, The Turkish Transformation; Study in Social
and Religious Development, N. Y. Greenwood Press, 1968, kitabn
ilk basm, University of Chicago, 1935.
AL N A S R E D D N , Kadiyyat al-Arab, Beyrut, 1946.
A M E E R , Ali Syed, The Spirit of Islam, London, 1935.
A N O U A R , Abdel Malek, La Pense Politique Arabe Contemporaine,
Paris, 1970.
ARAB, Muhammad 1 Abdullah, Dinucjrtiyyat al-Qawmiyyali al-
Arabiyyah, The Democratic Nature of Arab Nationalism, Kahire, 1959.
A R A F A T , W., "The Attitude of Islam to Slavery", The Islamic Qu-
arterly, Haziran 1966, c. 10, say 1-2.
A R M A J A N I , Yahya, Middle East, Past and Present, Prentice Hall
Inc., New Jersey, 1970.
A R M I N J O N , Pierre, De Ici Nationalit dans l'Empire Ottoman, Paris,
1903.
A S I M E F E N D , Okyanus, stanbul, 1305 basm.
A H T E R M U S T A F A , Ahteri-i Kebir, stanbul, 1309 basm.
A T Y A H , E., An Arab Tells His Story: A study in Loyalties, London,
1946.
A T Y A H , E The Arabs, Edinburg, 1955.
A Z Z A M P A S H A , Abd al-Rahman, Al-Rislah al-Khlidah, The Eter-
nal Message, Kahire, 1946.
B A G A V , Imam Husciyn iil-Bagavi, Mesabih us-Sunne, Kahire, 1294.
B A H U M , M u h a m m e d Jamil, Al-Arab Wa'l Turk, The Arabs and the
Turks, Beyrut, 1957.
B Q U R l , A h m e d Hasan al-, Urubah iva Din, Arabism and Religion,
Kahire, tarihsiz.
B A R K E R , Edward B.B., Syria and Egypt Under the Last Five Sultans of
Turkey; Being Experiences During 50 years of Mr. Consul Generali
Barker, London, 1876, 2 cilt.
B A R T H O L D , W., Histoire des Turcs d'Asie Centrale, Paris, 1954.

652
BASHML, Muhammed Ahmed, Al-Qawmiyyah fi Nazcr al-lslam.
Nationalism from the Viewpoint of Islam, Beyrut, 1960.
BE'ERI, E., Army Officers in Arab Politics and Society, Praeger, Pall
Mall, New York, 1970.
BEL1NG, Willard E., Pan-Arabism and Labour, Harward University
Press, 1960.
BELL, R., Introduction to the Qur'cin, Edinburg, 1953.
BERKES, Niyazi, The Development of Secularism in Turkey, Mc Gill
University Press, Montreal, 1964.
BERRO, Tawfik Ali, Al-Arab Wa'l-Turkfi Ahd al-Dcistur al-Utlunani,
1908-1914, The Arabs and the Turks Under the Ottoman Cons-
titution 1908-1914, Kahire, 1960.
BERRO, Tawfik Ali, Al-Qawmiyyah al-Arabiyyah fi'l Qam al-Tasi
Ashar, Arab Nationalism in the XIX th Century, Damascus, 1965.
Beyaz Kitap, Trkiye Gerekleri ve Terrizm, Ajans Tiirk Matbaas,
Ankara, 1973.
BINDER, Leonard, The Ideological Revolution in the Middle East,
New York, 1964.
BISHAI, Wilson B., Humanity in the Arabic-Islamic World, Iowa, 1973.
BLYDEN, Edward W., Christianity, Islam and the Negro Race, Edin-
burg, 1967.
B O S W A R T H , C.E., "Language Reform and Nationalism in Modern
Turkey", The Muslim World, Ocak 1965, say 1, c.55,
B U R C H K H A R D T , John Lewis, Arabic Proverbs, or the Manners and
Customs of the Modern Egyptians, London, 1830.
C E M L PAA, Hatrat, 1913-1922, Istanbul, 1922.
CHEJNE, Anwar G., The Arabic Language; Its Role in Histoiy, Uni-
versity of Minnesota, Mineapolis, 1969.
C L E V E L A N D . L., The Making of an Arab Nationalist, Ottomanism
and Arabism in the life and Thought ofsati al-Husri, Princeton Uni-
versity Press, 1971.
Colloquim on Islamic Culture in its Relation to the Contemporary
World, Eyll 1953, Princeton, N.Y.
CREMEANS, Charles D The Arab and the World, Nasser's Arab Na-
tionalist Policy, New York, 1963.

653
CROMER, E.B., Modem Egypt, London. 1907.
DAN MEND, smail Hm, Trk Irk Niin Mslman Olmutur?,
Okat Yaynlan, stanbul, 1959.
D AR W AZ AH, al-Hakam-Jabburi, Hamid al-, Ma al-Qawmiyyah cl-
Arabiyyah, Arab Nationalism, Kahire, 1958.
D A W A L I B i , Ma'ruf, Al-Qawmiyyah al-Arabiyyah fi Haqiqatiha, The
truth about Arab Nationalism, Kahire, 1959.
D A W N , C. Ernest, From Ottomanism to Arab'sn; Essay on the Ori-
gins of Arab Nationalism, University of Illinois Press, 1973.
DERVEZE, H. Darwaza, Fi al-Tahkik al-Kavmi, On Nationalist Edu-
cotion, Milliyetilik Eitimi zerine, 1960.
DERVEZE, H., Ma'al-Kavmiyya al-Arabiyya, With Arab Nationalism
(Arap Milliyetiliiyle), Kahire, 1957.
D E T L E V KHALD, Modern Interpretaion of Muslim Universalisai,
in Islamist Studies, Journal of the Islamic Research Institute, Pa-
kistan, Mart 1969, c.8, say 1, s.47-96.
D J E M A L PASHA, Memories of a Turkish Statesman, 1913-1919,
London 1922.
DODGE, Bayard, ATAzhar, A Millennium of Muslim Learning, The
Middle East Institute, Washington, D. C., 1967.
DURl, Abd al-Aziz al-, Al-Judhur al-Tarikhiyyah li'l Qawmiyyah al-
Arabiyyah, The historical roots of Arab Nationalism, Beyrut, 1960.
EB D V D , Kitabu-Siinen, Msr basm.
EBUZYYA, Tevfik, Yeni Osmanllar Tarihi, Kervan Yaynlar,
stanbul, tarihsiz.
FAHM, Mahir Hasan, Al-Qawmiyyah al-Arabiyyah wa'1-Shi'r al-
M'asr, Arab Nationalism and contemporary poetry, Ma'al-Arab,
Kahire, 1960, say 6.
FARS, Nabih Amin, The Living Arabs, Beyrut, 1947.
FARS, Nabih Amin-Huseyin M. T., The Crescent in Crisis, The Uni-
versity of Kansas Press, 1955.
F A R L E Y , Tames Lewis, Turks and Christians; A Solution of Eastern
Question, London, 1876, 2 cilt.
F A R R U K H , Omar A., Arab Genius in Science and Philosophy, Was-
hington, 1954.

654
FATEM, Narollah S., The Roots of Arab Nationalism, 1959, Orbis 3,
s.437-456.
FAWZ, Husayn, Sindbad Misri, Le Caire, 1961.
FAYEZ, A., Sayegh, Arab Unity; Hope and Fulfillment, New York,
1958.
FERDOWSI, Shah-Name, The Epic of the Kings, eviren R. Levy.,
Chicago, 1967.
FERD, ed-din Attar, Tezkere-i Evliya, Franszca evirisi A. Pavett
tarafndan "Le Memoir des Saints", Paris, 1889.
FEVZ M. Naccai" (Fauvzi M. Najjar), Nationalism and Socialism, in
the Arab World. From Nationalism to Revolution, Edited by A. Ja-
bara, J. Terry, Illinois, 1971.
FINN, James, Stirring Times or Records, From Jerusalem Consular
Cronicls of 1853 to 1858, Londra, 1878.
GANEM, Halil, Les Sultans Ottomans, Paris, 1901, 2 cilt.
GAZAL M., Miskat-ul Envar, (Nurlar Feneri), Bedir Yaynevi,
eviren S. Ate, stanbul, 1966.
G E R M A N U S , Jarhius, The Role of the Turks in slam, Islamic Cul-
ture, the Hyderabad Quarterly Review, c.7, s.519-533.
GHALI, Paul, Les nationalits dtaches de l'Empire Ottoman ci la
suite de la guerre, Paris, 1934.
GHAZAL, M., Mishkcit al-Anwar, ngilizce eviri W. H. Gairdner,
London, 1924, "The Niche for Lights".
G H R A Y B A H , Abd al-Karim Mahmud, Al-Arab wa'l-Atrak, The
Arabs and Turks, Damascus, 1961 (Hicri 1381).
GYRAYBAH, Abd al-Karim Mahmud, Muqaddamat Ta'rikh al-Hadith
1500-1918. An introduction to the modem history of the Arabs 1500-
1918, Damascus,1960.
GIBB, H.A.R., Modern Trends in Islam, Chicago, 1947.
GIBB and Bowen, Islamic Society and the West, Oxford, 1950, c . l .
GOITEIN, S.D., Studies in islamic Histoiy and Institutions, Leiden,
1966.
GOLDZIHER, Ignaz, Muslim Studies, ngilizce eviri, Chicago, 1967.
G R U N E B A U M , G.E., Von, Modern Islam; The Search for Cultural
Identity, Berkeley, 1962.

655
HAFEEZ. Malik, Abu'l Kalan Azad's Theory of Nationalism, "Mus-
lim World", 1963, c.53, N o . l .
HFIZ, Abd al-Salm Him, al-Madinah al-Munavvarah fi al-
Tarih, Kahire, 1972, Trk ynetimi hk.
HAFIZ, Wahba (Sheikh), Arabian Days, Londra, 1964.
HAM, S. G., "Islam and the Theory of Arab Nationalism", The World
of Islam, Leiden 1956, c.4.
Arap Nationalism; An Anthology Selected and Edited by S. G. Haim,
Los Angeles, 1962.
HAKM, Yusuf al-., Beirut wa Lubnan fi Ahd al-Uthman, Beirut and
Lebanon during the Ottoman period), Beyrut, 1964.
HAROLD, Armstrong, Turkey and Syria Reborn, Londra, 1930.
HASLUCK, F.W., Christianity and Islam under the Sultans, Oxford,
1929, 2 cilt; c,2.
HASSAN, Ibrahim Hassan, Islam; A Religious, Political, Social and
Economic Study, Badat, 1967.
HElKAL, Mohammed, The Cario Documents, New York, Doubleday,
1973.
HITTI, Philip K Islam, a way of Life, Univ. of Minnesota Press, 1970.
HOTTINGER, Arnold, The Arabs, Their History, Culture and Place
in the Modern World, New York, 1963.
HOURANI, Albert Habib, Arabic Thought in the Liberal, Oxford
Univ., 1789-1993, Londra, New York, 1962.
H O U R A N I , G. F., Averreos on the Harmony of Religion and Phi-
losophy, Londra, 1961.
H U D U D , al-Alam, (The Regions of the World), A Persian Geography,
372 A.H./982, A.D., eviri V. Minorsky, Londra, 1937.
HUREWITZ, J. C., Diplomacy in the Near East; A Documentary Re-
cord 1914-1956, Princeton, N. J., 1956.
H U R G R O N J E , C. Snouck, L'Islam et le Probleme des Races, "Revue
du Monde Musulman", 1922, c . l .
HUSSEIN, Taha, The Future of Culture in Egypt, ngilizce eviri, S..
Glazer, 1954.
HUSSEN, Taha, The Streen of Days; student at the Azhai;
ngilizce eviri Hilary Wayment, Longmans Green, 1948.

656
bn al-Nadim, Fihrist, Edition Flugel-Roediger.
bn Batuta, ibn Batuta Seyahatnamesinden Semeler, (Miili Eitim
Basmevi, stanbul, 1971.
bn Haldun, Mukaddina, Beyrut, 1967 basm.
bn Ishaq, The Life of Muhammad, ngilizce eviri A. Guillaum, Ox-
ford University Press, 1955.
bn Khallikan, Biographical Dictionary, ngilizceye eviren Slane,
Paris, 1843.
bn Khaldun, The' Muqaddimah, an Introduction to History,
ngilizceye eviren Franz Rosenthal, Pantheon Books, 1958, 3 cilt.
drisi, Georgraplie d'Edrisi, Franszca eviri, P.A. Jaubert, Paris, 1886.
LAH, Muhammed Manzur, (Ed. And. Tn.), The English Translation
of the Holy Tradition, Lahore, 1932.
ISSAWI, Charles, Egypt in Revolution; An Economic Analysis. Oxford
University Press, 1963.
ZZETTN, Nejla, The Arab World, Chicago, 1953.
KAMEL, Mostafa, Arab Nationalism; A Movement of Awakening,
Washington, D.C., 1958.
KARAL, Enver Ziya, Osmanl Tarihi, Ankara, 1954-1956.
KATBAH, H.I., The New Spirit in Arab Lands, New York, 1940.
KAZARUS, Hava, Contemporay Religious Thought Among the Ulema
ofal-Azhar, "Asian and African Studies", 1971, c.7.
KEDOURE, E (Editor), Nationalism in Asia and Africa, Nal Book,
1971.
KEMAL, smail, The Memoirs of Ismail Kemal Bey, Londra, 1920.
KHADDUR, Majid, Political Trends in the Arab World; The Role of
Ideas and Ideals in Politics, Baltimore, The J. Hopkins Press, 1970.
KHARALLAH, K.T., Les Regions Arabes Librs, Paris, 1919.
KHALD, Khalid Muhammad, From Here We Start, eviren smai'l
R. al-Faruqi, Washington, 1953.
KHALD, M.R. A1-, Al-lnqilab al-Uthmani wa Turkiyya al-Fcitat,
The Ottoman Revolution and the Young Turks, A. H., Cario, 1.326.
KHALL, Yasin, Al-Idiologiyyah al-Arabiyyah, The Arab Ideology,
Badat; Ministry of Culture and Guidance, 1966.

657
KHARBUTL, Ali Hasani Al-, Muhammad wa'l-Qawmiyyah al-
Arabiyyal, Muhammad and Arab Nationalism, Cairo, 1959.
KHARBUTL, Ali Hasani Al-, Al-Ta'rikl al-Mnvahhad li'Ummah al-
Arabiyyah, A Unified History of the Arab Ummah, Cairo, 1970.
KRMAN, Hamid al-Din al-, Rahatu'l Akl, M. K. Huseyn&M. M.
Hilmi basm, Kahire, Leiden 1953.
KOHN, Hans, Histoiy of Nationalisme in the East, London, 1929.
KRAMERS, J.H., The Role of the Turks in the Histoiy of Hither Asia,
"Analecte Orientalia", Leiden, 1954, c. 1.
KURKOLU, mer E., Trkiye'nin Arap Orta Dousu'na Kar
Politikas 1945-1970, Sevin Matbaas, Ankara, 1972.
LAOUST, H., Le Califat Dans le Doctrine de Rasid Rida, Beyrut, 1938.
L A Q U E U R , W.Z., Communism and Nationalism in the Middle East,
New York, 1956.
LAVAN, "Spencer, Four Christian Arab Nationalists; A Comparative
Study", The Muslim World, Nisan 1967, c.57, say 2.
LAWRENCE, T.E., Seven Pillars of Wisdom; A Triumph, New York,
1936.
LEWIS, Bernard, The Emergence of Modern Turkey, Londra, 1965.
LEWIS, Bernard, Race and Color in Islam, New York, 1971.
LEWIS, Bernard, Islam in History, Londra, 1973.
Macolla, T e m m u z 1962; Aralk 1967; Kasm 1968 saylar.
MACFARLANE, Charles, Constantinople 1828; A Residence of Sixteen
Months in the Turkish Capital and Provinces, Londra, 1829, 2 cilt.
M A H M U D , Kagai, Divanii Lgct-it-Trk, Trk Dil Kurumu,
eviren Besim Atalay.
MAJDHUB, Muhamma al-, Al-Qawmiyyah al-Arabiyyah Aman Tasan
al-Addad, Arap Nationalism face to face with contradictory struggles,
Beyrut, 1960.
MAKDISI, George, Autograph Diciiy of cm Eleventh Centuiy His-
torian of Baghdad, "Bulletin London University School of Oriental
African Studies", 1957, c.19, s.13-48.
MA'OZ, Moshe, Ottoman Reform in Syria and Palestine, 1840-1861;
The Impact of the Tanzimat on Politics and Society, Oxford, Cla-
rendon Press, 1968.

658
MARVAZ, Sharaf al-Zaman al-, Taba'i al-Hayavan. "The Natural
Properties of Animals", eviren V. Minorsky, Londra, 1942.
MARVAZ, Sharaf al-Zaman al-, On China, The Turks and India,
eviren V. Minorsky. Londra, 1942.
MA'SUD, Jubran, Lbnan wa'1-Nahdah al-Arabiyyah al-Hadithah,
Lebanon and the Modern Arap renaissance. Beyrut, 1967.
MAZLOLU, Hasibe, Fuzuli-Hafz, Ankara, 1956.
Mehmed Kadri Paa, Code of Muhammadcm Personel law According
to the Hanafite School, ngilizce eviri, Wasey Sterry and N. Ab-
carrires-For the Sudan Government, 1914.
Memoirs of King Abdullah of Transjordan, Edited by Philip D. Gra-
ves, eviren G. Khuri, Londra, 1950.
MILLER, D.H., Diary at the Peace Conferance of Paris 1918-1919,
New York, 1924, dokman no.250, c.4.
M O H A M M E D , Abclou, Rissalat al-Tawhid, Expos de la Religion Mu-
sulname, Trad, par Moustapha Abdel Razik-B. Michel, Paris, 1925.
Montgomery James, "Arabia To Day", Journal of the American Ori-
ental Society dergisinde 1927, c.47, s.97-131.
MUBARAK, Muhammad al-, Al-Ummah al-Arabiyyah ji Ma'rakat
Tcihqiq al-That, The Arab Ummah in the struggle to establish its iden-
tity, Damascus, 1950.
M U H A M M A D , Rasid Rida, Al Khilafah Wa al-lmamah al-Uzma,
Cairo, 1923. Franszca eviri H. Laoust tarafndan, Le Califat Dans
la Doctrine de Rashid Rida, Beyrut, 1938.
M U H A M M A D , Rasid Rida, Tafsi al-Manar, Kahire, 1928, c.9.
MUIR, William, The Memluke or Slave Dynasty of Egypt 1260-1517.
A.D., Londra, 1896.
MULLER, Max F., Suggestions for the Assistance in learning of the
seat of War in East: With a Suirey of the three families of language;
Semitic-Aricin and Turanian, Longman, Longmans, Londra, 1854.
MUNS, Husayn, Alam al-slam, Misr. Dr al-Ma'arif, 1973.
MUNS, Husayn, Egypt and its Mission, Arapa, Cario, 1954.
NADAV, Safran, Egypt in Search of Political Community; an analy-
ses of th Intellectual and Political Evolution of Egypt 1804-1952,
Harward University Press, Mass., 1961.
N A M , Ahmed, slamda Dv-y Kavmiyct, stanbul, 1913.
N A K U O L A , al-Turk, Histoire de l'Expdition des Franais en Egypt,
Publie et traduite par M. Desgranges Ain, Paris, 1839.
N A S R , al-Din, Ali, Qadiyyat a-Arab, The Arab cause, Beyrut, 1963.
N A S S E R , Gamal Abdul, Egypt's Liberation; The Philosophy of the
Revolution, D. C.,Washington, 1955.
N U S E B E H , H a z e m Zeki, The Ideas of Arab Nationalism, Cornell
University, Press, 1956.
N U S U L , Anis Zakariya, Asbab al-Nalulad al-Arabiyyah ft-l Qarn al-
Tasiashar, The causes of Arab Renaissance in the XIX th Century,
Beyrut, 1926.
N U V E Y R E , (Sihabuddin A h m e d in), Nihayet ul-ireb funun il-ecleb,
Kprl Kitapl'nda 1186 No.'da kaytldr.
OAL'AJ, Qadri, Jeel al-Fida, A generation that was sacrificed, Bey-
rut, 1968.
O ' L E A R Y , De Lacy Evans, Arabic Thought and, its place in Hisloiy,
N e w York, 1939.
PATA, R The Arab Mind, New York, 1973.
P E A R S , Sir Edwin, Life of Abdulhamit. N e w York, 1917.
Q U B A N , Fahuim I., Inside the Arab Mind, Middle East Research As-
sociates, Virginia, 1960.
R A B B A T H , Edmond, Unit Syrienne et Devenir Arabe, Paris, 1937.
R A Y M O N D , J., Memoire sur l'Origine des Vahhabis sur la Na-
issance et sur l'influence dont ils Juissent comme nation, 1806. La
Socit de la Gographie d'Egypte, 1925.
R A Z Z A Z , Munif Al, The Evolution of the Meaning of Nationalism,
N e w York, 1963.
S A A B , Hassan, Arab Federalists of the Ottoman Empire, Ams-
terdam, Djambatan, 1958.
S A ' A D A H , Antun, Islam in its Christian and Muhammedan Mes-
sages, 3. basm, Arapa, Beyrut, 1958.
S A B A , Jean S., L'Islam et la nationalit, Paris, 1931.
S A B R Y , M., La Gense de l'Esprit National Egyptian, Paris, 1924.
Saliih- Buhr Muhtasar Tecrid- Sarih Tercemesi, Diyanet leri
Bakanl Yaynlar, c.1-12.

660
SA'D, Ahmed, Al-Qawni\yah al-Arabiyyah.Arab nationalism, Cairo,
1959.
SA'ID, Nuri, as., Arab Indeppendance and Unity, Badat, 1943.
SALEM. Elie, "Arab Reformers and the Reinterpretation of Islam",
The Muslim World, 1965, c.55, say 4.
S ATI, al-husri, Arab'sn First, Beyrut, 1956.
SATI, al-Husri, Mci'hiya al-Kavmiyyah. 2. basm, Beyrut, 1963.
S ATI, al-Husri, Al-Urubah Beyn Duatiha Ve Muradiha. Beyrut, 1961.
SAYEGH, Anis, The Arab Idea in Egypt. Beyrut, 1959.
SAYEGH, Fayez A., Arab Unity; and Hope Fulfilment, New York, 1958.
S E T O N - W A T S O M , R. W., The Rise of Nationality in the Balkans,
Howard Fertig, New York, 1966.
SHABAN, M. A., The Abbaside Revolution, Cambridge, ngiltere, 1970.
SHABAN, M. A., Islamic History, A D., 600-750 (A. H. 132); /I New
Interpretation, Cambridge, ngiltere, 1971.
SHABAN, Ahmad al-., Al Qawmiyyah al-Arabiyyali wa'l-Tatbiq,
The theory and practive of Arab nationalism, Beyrut, 1966.
S HAKR, Amin, ryan, SA'D, Al-, -Ata, M. M., Turkiyyah wai Si-
yasal al-Arabiyyal, Turkey, and Arab politcs, Cairo, 1954.
S HAKR, Mahmud, Trkistan al-iniyah, al-akiyah, Beyrut, 1973.
SHARAB, Hisham, Arab Intellectuels and the West: The Formative
Years 1875-1914, The John Hopkins Press, 1970.
SHARAB, Hisham, Government and Politics of the Middle East in
the XX th Century, Prenceton, New York, 1962.
SHARAB, Hisham, Nationalism and Revolution in the Arab World,
D.Van Nostrand Co. Inc., New York, 1966.
SHARA, A. L., Fi al-Kavmiyya al-Arabiyya, (Oil Arab Nationalism-
Arap Milliyetilii hakknda), Beyrut, 1957.
SHAW, Stanford J., Ottoman Egypt in the Age of the French Re-
volution, Harward Univ. Press, 1964.
SHAYBAN, Kitab al-Asl: The Islamic Law of Nations; Sliaybani's
Siyar, ngilizce eviri Majid Khadduri, The John Hopkins Press, 1966.
SMITH, W. C Islam in Modern Histoiy , Princeton, 1957.
SPRENGLING, M Tonyukuk's Epitath, an old Turkish Masterpiece,
"The American Journal Semitic Languages and Literature", Jan-Dec
1939, c.56, s. 1-19.

661
STRIPLING, George W. F., The Ottoman Turks and the Arabs 1511-
1574, Illinois Studies in the Social Sciences, Universty of Press,
1942, c.26, say 4.
SUYT, al-La'ali al-masmu'a.
SUYT, al-Cami al-sagir min ahadis al-basir ka'l-nazir, Beyazt Ki-
taplnda 1 110 No'da kaytldr.
SUYT, Jalaluddin, History of the Calips, ngilizce eviri, H. J. Jar-
ret, Calcutta, 1881.
TAFTAZAN, Sa'd al-Din ak, On The Creed of Nazm al-Din al-
Nascifi, E. Elder evirisi.
TAHR, al-Mevlevi, Tiirk Hakan'n Tahta kt Gn, Sebil Ur-
Read; 1912, say 192.
THA'ALB, Abd al-Malik Ib Muhammad, Histori des Rois des
Perses, Franszca eviri H. Lotenberg, Paris, 1900.
T H A A L B . Abd al Malik bn Muhammad, "Tableau Littraire du
Khorassan et de la Transoxane au 4e Sicle de l'Hgire", par C. Bar-
bier de Meynard. Journal Asiatique, Paris, 1853-1854, c . l , 3.
The Theologus Antoclidactus of Ib al-Nafis, Edited by Max Me-
yerhof..., J. Sachacht, Oxford, 1968.
T H O M S O N , H Reisehauer, (Edit), R. D., Modernization of the Mo-
dern World, D. Van Nostrand Comp. Inc. New York, 1966.
T H O M P S O N , W.F., Practical Philosophy of the Muhcimmedan Pe-
ople... Being a translation of th Ahlak-i Jalaly... From the Persian
of Fakir Jany Muhammad Asaad..., by W.F. Thompson, 1839,
Londra.
Thousand Nights and A Night, ngilizce tercme R.F. Bourton
tarafndan; yaymlayan the Khamashastra Society, 1885, 10 cilt.
TBAW, A.L., Muhadarat Fi Tarikh al-Arab wal Islam, 2 cilt.
TiBAW, A.L.. Arabic and Islamic Themes, Historical, Educational
and Literary Studies. Londra, 1976.
T i B A W i , A.L., "Is the Qur'an Translatable?", The Muslim World,
Ocak 1962, C.52.
TODERINI, Abb (Giovanni Battista), De la Literature des Turcs,
Paris, 1789.

662
TUS, Nasr Ad-Din, The Nasirean Ethics, ngilizceye eviren G.M.
Wickens, George Allen and Un win, 1964.
T T S C H , Hans E., Facets of Arab Nationalism, Wayne State Uni-
versity Press, Ditroit, 1965.
UTB, (Abu Nasr M.B. Muhammad al-), Kitab al-Yamini, kitabn
ngilizce evirisi iin bkz. A. History of Sultan M a h m u d of Ghaz-
nah, Kahire, 1870.
VAL, Frene A., Bridge Across the Bosphonts, The John Hopkins
Press, 1971.
VAKDI, Kitab al-Maghazl Almanca evirisi iin: J. Welhausen, Mu-
hammad in Medina, das ist Vakicli's Kitab al Mcighazi in Verkiirtzer
deutscher Wieclergabe, Berlin, 1882.
V A M B E R Y , A., Personal Recollections of Abdulhamid II, and his
Court, "The X I X th Century and After", 1909, c.65.
VAN, Mehmed Efendi, Amis al-Kur'an ve Nefais ul Furkan, Beyazt
Kitaplnda, say 67.
VELD, V. Kazziha (Walid W. Kazziha), Revolutionary Transformation
in the Arab World; Habash and His Comrades-From Nationalism to
Marxism, Londra, 1975.
V O L N E Y , Constantin, Franois Chasseboeuf, Travel in Syria and
Egypt in the Years 1783, 1874 and 1785... With Observations on
the Manners, Customs, and Government of the Turks and Arabs,
(Franszcada eviri, Londra, 1787, 2 cilt.
V O N S A N D E R S , Liman, Five Years in Turkey, Londra, 1927.
WALID, W. Kazziha, Revolutionary Transformation in the Arab
World; Habash and His Comrades-From Nationalism to Marxism,
Londra, 1975.
WATT, William Montgomery, The Influence of Islam an Medieval
Europe, Edinburg, 1972.
W E N D E L L , Charles, The Evolution of the Egyptian National Image;
From its origins to Ahmad Lutfl al-Sayyid, University of California
Press, 1972.
WENSICH, A.J., A Handbook of Early Muhammedan Tradition, tek-
rar basm, Leiden, 1971.

663
WILLIAMS, John Alden (Editor), Themes of Islamic Civilization,
Univ. of California Press, Berkeley, 1971.
YAKUT-, Hamev, Mu'cem ul-Buldan, Msr basm, 1323-1324.
ZEINE, Z. Zeine, Arab Turkish Relations and the Emergence of Arab
Nationalism, Beyrut, 1958.
ZEINE, Z. Zeine, The Emergence of Arab Nationalism, With a Back-
ground Study of Arab Turkish Relation in the Near East, Caravan
Books, New York, 1973.
ZIYADEH, Niqula, Arabism in the Balance of Nationalism, Arapa,
Beyrut, 1960.
ZIADEH, N., Arabism in Nationalism in Asia and Africa, Edited by
E., Kedourie, Nal Book, 1971, s.294-303.
Z U R A Y K , C., The Meaning of the Disaster, eviren R.B. Winder,
Beyrut, 1956.

664
DZN

Abbas Halim Paa, 395. Abuzziya (Tevfik) Efendi, 577.


Abbasi, 218, 257; -1er, 135, ad-Damiri, 77.
223; - halifeleri, 159,217. Afgan, Cemaleddin, 587.
Abd-al Rahman al-Bazzaz, bkz. Afrasiyab, 597.
al-Bazzaz. Aaolu, Ahmed, 593.
Abduhhal Laru, 248. Ahad Cemiyeti, 302.
Abdul Rahim al-Fudah, 486. Ahlk- Celli, 41, 172.
Abdullah b. Sevvr el-Abd, Ahmed Cevdet Paa, 557.
116. Ahmed Faris, 296.
Abdullah Laru, 204. Ahmed b n T u l u n , 159.
Abdullah Sahb, 202, 230. Ahmet H. al-Nakuri, 482.
Abdurrahman al-Bazzaz, 202. Ahmet evki, 282.
Abdlhamid, 43, 177, 182, Ahter Mustafa Efendi, 80.
194, 270, 282, 289, 3 0 3 , 3 6 9 , kif, Mehmet, 47, 375, 392,
5 8 3 ; - I I . , 472.
567, 639.
Ab Hanife, 350, 393.
al-Ahad, 295.
Ab Hayyan al-Tevhid, 128.
al-Amir, 478.
Ab Sleyman al-Mantk al-
al-Ansar, 130.
Sgstan, 130.
al-A'r, 331.
Abu'l Abbas, 218.
al-Balh, 88, 243.
Abu'l Hasan al-Nadv, 203.
al-Bazzaz, 59, 184, 194, 334,
Abu'l-Rayhan Muhammed B.
416, 492.
Ahmad al-Brn, bkz. al-
al-Brn, 137, 141, 331.
Brn.

665
al-Chiz, 123, 214, 343. al-Taber, 75, 342, 347.
al-Dur, 332. al-Utb, 139.
al-Fatah, 295. Aleddin (Al al-Din Keykubd
al-Hamav, 142. I), 160.
al-Hekim, 159. Ali Abd al-Rzk, 258.
al-dris, 142. Ali Husni al-Harbutli, 484.
al-sthr, 134. Ali SeyidEmir, 189.
al-Kavakib, 178. A m r bin meyye Zamr, 241.
al-Kindi, 214, 218. Anaxogoras, 215.
al-Kirman, 137, 141. Arap, 263; - ahali, 264; - ayak-
al-Mansur, 213. lanmas, 264, 287; -lk bilinci,
al-Marvarrud, 130. 508; - birlii, 194, 504; - -
al-Me'mun, 187, 213, 218. karlar, 58; -a, 327, 358, 373,
al-Mu'tasm, 120, 135, 178. 389, 609; - emaretleri, 279; -
al-Mu'tazz, 121. karakteri, 360; -1ar, 90, 381,
al-Muhaddab, 150. 431; -lk, 406, 414, 419; -
al-Mukaff, 128. llk, 296, 487; - milliyetilii,
al-Muntasr, 119. 52, 282, 294, 326; - mil-
al-Mutanabbi, 477. liyetisi, 47, 201, 406, 431; -
al-Muti'lilah, 111. saldrlar, 277; - uygarl,
al-Muvahhid, 221. 211;-stnl, 474,477.
al-Miista'in bi'llah, 120. Aristo, 147, 214, 215, 217.
al-Miitevekkil, 119, 219. Armstrong, Horald, 386, 388.
al-Nazzam, 382. as-Salih bn Ruzzik, 150.
al-Raz, 215. Asm Efendi, 79.
al-Riiknettin al-Salam, 220. Atatrk, 43, 249, 256, 271,
al-ahrastan, 344, 362, 479, 313, 316, 320, 330, 340, 348,
583. 365, 374, 390, 392, 397, 440,
al-aybni, 352. 503, 507, 538, 554, 560, 565,
al-dyak, 296. 5 6 7 , 5 9 1 , 6 0 0 , 638,648.
al-Ta'alib, 331, 480. Aziz Ali Rey, 555.

666
Balkan Sava, 286. Diyanet leri Bakanl, 612.
Bedir Sava, 236. Ebu Bekir, 4 5 3 , 4 7 0 .
Beni Haim, 9, 466. Ebu Sifyan, 241.
Beni Kurayz, 240. Ebu Ubeyde, 470.
Bilge Hakan, 603. Eflatun, 215.
Bilge Han, 243. Ekonomik kalknma, 254.
Bilmen Efendi. 392, 397. el-Ezher, 46, 229, 258, 345,
Bii Bir Gece Masallar, 126. 516, 635.
Bosworth, C.E., 386. el-Hallc, 149.
Budizm, 357. el-Mhelleb, 114.
Buhara, 243. Emeviler, 2 1 3 , 4 7 6 , 508.
Emir Faysal, 40, 287, 293, 303.
Cahiliye, 4 4 2 , 4 4 8 , 4 8 7 , 4 9 1 . Emir Muhammed el-Sud, 177
Cahit, Hseyin (Yaln), 581. Emr-l, 219.
Cemal Abdlnasr, 186, 206. Envar ezne, 490.
Cemal Nasr, 202, 523, 529. Er, Tonga Alp, 597.
Cemal Paa, 265, 285, 292, Eski Yunan, 214, 219, 221.
555, 568. Ezan, 356, 375.
Cemleddin Afgan, 197, 297.
Cevdet Paa, 375. Farab, 139, 202, 215.
Cinnah, M. Ali, 540. Fatih Sultan Mehmed, 368.
Clemenceau, 286. Fatimi Araplar, 279.
Cuma, 450. Fatimi hanedan, 279.
Cuvayn, 157. Faysal, Emir, 40, 638.
Fikret, Tevfik, 640.
Firdevsi, 78, 541, 594.
Dar-l Harb, 409, 566, 628.
Freud, Sigmund, 44.
Dar-l Hikma, 219.
Fuat Paa, 228, 264, 265.
Dar-l slam, 409, 566, 628.
Democritis, 215.
Galen, 88, 152, 215,220.
Demokrasi, 248.
Ganem, Halil, 387.
Dil, 333.
Gazali, 142, 145, 220, 227,
Din adam, 374.
339,511.

667
Gen Trkler, 39, 587. Him b. Abdiilmelik, 110.
General Grsel, 396. Hunerveyh, 159.
Gkalp, Ziya, 500, 589. Hunayn bn shak,219.
Glhane Hatt- Hmayun, 263. Hutbeler, 612.
Gltekin, 243. Hseyin, Taha, 185, 389, 490,
523, 525.
Habib al-Acam, 351.
Hac farizesi, 448. Ibn l-Arab, 42.
Haccc b. Ysuf, 110.
Hal Seferleri, 195,278. bdir, 143.
Hled M. Hled, 247. bn al-Mukaffa, 118
Halid bn Barnak, 218.
bn Arab, 215.
Halife al-Faiz, 150.
bn Bacca, 221.
Halife Me'mun, bkz. al-Me'mun.
bn Batuta, 243, 605.
Halife Mu'tasm, bkz. al-
bn Ciibeyr, 243.
Mu'tasm.
bn Faris, 328.
Halife Mstecid, 219.
bn Hacar, 350.
Hanef Okulu, 351, 353.
bn Haldun, 64, 76, 167, 192,
Haram Aylar, 451.
2 0 2 , 2 1 2 , 360, 557.
Hariciler, 471.
bn Hallikan, 64.
Harun Reid, 122, 187, 213,
bn shak, 441.
218,219.
bn Kuteyba, 343.
Hasan al-Banna, 480.
bn Miskeveyh, 135.
Hasan al-Basr, 351.
bn Mukaffa, 238.
Hatice, 422, 496.
bn Rst, 188, 221.
Hayreddin Paa, 199.
Hristiyan Arap, 190, 4 2 1 , 4 3 8 , bn Sina, 139, 202, 215, 216,

501. 220.

Hristiyanlk, 235. bn Suud, 286.


Hicaz Kral Hseyin, 180. bn ar, 167.
Hilafet, 179, 468. bn Teymiyye, 165, 220.
Hippokrat, 88, 152, 215. bn Tulun, 239.

668
brahim Glas, 259. Kuds, 456.
brahim Paa, 169. Kultegin. 603.
brahim Peygamber, 434, 449, Kur'an, 213, 219, 221, 234,
463. 346, 348, 374, 405, 425, 462,
lhanllar, 167. 5 1 1 ; - d i l i , 359.
mam Gazali, 64, 347. Kurey, 406, 448, 465, 472; -
nananlar, 431 Suresi, 465.
ncil, 422. Kuteybe b. Mslim, 110.
sa, 312, 3 5 7 , 4 1 5 . Kk Sait Paa, 369.
skendemme, 79.
slam uygarl, 212, 213. Laiklik, 271.
slam, 226, 233, 417; -clar, Lawrence, T.E., 301.
410, 419; -iyet, 419. Lebon, Gustave, 203.
smail Han Danimend, 65, Loyd Georges, 286.
103. Luther, 374.
stanbul-Arap Kuruluu, 295. Ltfi al-Haffaf, 185.
ttihad ve Terakki Frkas, 263.
M. Abduh, 178.
Kabe, 446. M. Kavakib, 197.
Kadn, 242, 257. Mahmud Abu Dakikah, 350.
Kanuni Sleyman, 169, 172. Mahmud Gaznev, 78, 184,
Karavuzlar, 625. 541, 594.
Kasm Amin, 242. Makarios, 318.
Kagarh M a h m u d , 102, 353, Mani, 159.
3 7 1 , 3 7 6 , 3 8 9 , 597. Marco Polo, 243.
Kavm-i necip, 278, 413, 504, Martel, Charles, 195.
516. M c M a h o n , 191.
Keykavus bn skender, 227. Medine, 235.
Keykavus, zzettin, 625. Mehmed Ali Paa, 228, 273,
Klelik, 224, 266. 284, 315, 414.
Kral Abdullah, 182, 263. Mekke erili Hseyin, 182, 191,
Kral Faysal, 230. 265, 268, 285, 286, 287, 292.
Kral Hseyin, 263. Mekke, 235, 427, 447.

669
Melik bn Vahib, 220. 213, 225, 226, 231, 234, 240,
Memlk. 252; - l e r , 207, 276, 327, 331, 349, 354, 355, 360,
308,329, 561. 3 7 2 , 4 1 3 , 4 1 8 , 4 2 1 , 4 4 0 . 443,
Mes'd, 131. 473, 478, 492, 494, 504.
Meseid-i Aksa, 446. Muller, F. Max, 333, 373, 383,
Mescid-i Haram, 446. 384.
Merutiyet, 375; - dnemi, Musa, 473.
292, 295; II. - , 440.
Mussolini, 314.
Mevlevilik, 161.
Mustafa Celaletti Paa, 589.
Msr, 228, 253, 273, 278, 289,
Mslman Arap, 190.
521; -llk, 297; - milliyet-
ilii, 522; - ulemas, 313.
Nairn, Ahmet, 577.
Milliyetilik, 48, 412.
Napoiyo, 204, 206, 257, 306,
Moollar, 167, 195, 278.
307.
Mutezile, 187, 219, 362, 382,
469, 471. Nasr, Abdiceml, 41, 293.
Muallim-i evvel, 215. Nair al-Din Tusi, 172.
Muallim-i saf, 215. Nejl zzettin, 203.
Muhammad Ibn al-Asir, 158. Niabur, 144.
Muhammed Abduh, 178, 197, Nuh, 86.
242, 297, 298.
Muhammed al-Dasuk, 229. Orhon kitabeleri, 623.
Muhammed Ferid Vecdi, 348. Osman, 454; - l devleti, 276,
Mhammecl H. Haykal, 232. 288, 289, 472, 481; -llar,
Muhammed Ibn Ali bn Tln, 2 7 6 ; - l l k , 296;
174. O s m a n h - A r a p Kardelii Ku-
Muhammed kbal, 410, 540. ruluu, 295.
Muhammed zzet Darvazah,
493. mer A. Faruk, 201.
Muhammed Raid Riza, 47, mer bin Hattab, 470.
392. mer Hayyam, 542.
Muhammed akir, 340. mer, 454. 475.
Muhammed, 53, 87, 92, 200, zbekler, 599.

670
Panarabizn, 411, 523, 529. Sleyman Hazin, 482.
Panislamizm, 319, 411. Sleyman ah, 79.
Pernot, Maurice, 305. amanizm, 623.
Physagoras, 215. eref al-Zaman Thir Marvaz,
88, 152.
Raid Rza, 185, 197, 271, eyh Abdul-Hamid al-Zihav,
297, 298, 348, 436. 294.
Rait Eyyiib, 306. eyh Hafz Vahba, 210, 289.
Renan, Ernest, 56, 188. irazl Hafz, 128, 162.
R i f a R f (al-Tavab), 196. irazl Saad, 155.
Rifa'a Rafi al-Tahtav, 296.
R o m a mparatorluu, 283. Tanzimat Reformlar, 263.
Tevfik, Neyzen, 563.
Saab, E., 195. Tevrat, 422, 474.
Sabri, Mustafa, 577, 581. Thales, 215.
Sadk Cell al-Azm, 260. Tonyukuk kitabeleri, 251, 591,
Sid al-Andalus, 137. 603,619.
Sid Ramadan, 410. Totaliter, 250.
Sait Zaglul Paa, 294. Turan, 2 4 7 , 4 1 5 .
Sami evket, 438. Tusi, 154.
Sati al-Husr, 334, 420, 498. Trk, 58; - aleyhtarl, 57, 63,
Sedat, Enver, 63 1. 198, 200, 211, 535, 541; - e ,
Seluk, 223; - l u l a r , 159, 279, 384, 386, 387, 395; -lk,
366. 52,319, 376,440, 577; - dili,
Selim III, 177. 376; - dmanl, 176, 181,
Seyid Ali Emir, 199,224. 200, 281; - egemenlii, 283;
Spinoza, 474. -ler, 74, 225, 243, 268, 391,
Su-lu, 110. 392,436, 467;-milliyetilii,
Suud, 249; - ailesi, 289; -i 416; - szc, 86; - su-
Arabistan, 305. baylar, 269; - ynetimi, 284.
Sleyman elebi, 79.

671
Ulu Bey, 368. Yafis, 86.
Uygur alfabesi. 367. Ykut al-Hamav, 143, 144.
Uygur Trkleri, 623. Yavuz Sultan Selim, 180, 278,
281,472.
mmet, 433, 480, 571; -i Mu- Ye'cc ve Me'cc, 68, 70, 75,
hammed, 439. 81, 87, 99, i 34, 238, 247,
277, 51 i.
Vahdettin, 180. Yezd Ii, I 10.
Vahhabler, 176, 196, 197,284,
Yezd bn al-Muhallab, 109.
555.
Vakara bin Navfel, 422.
Zeine Z. Zeine, 261.
Vambery, 584.
Zeyd, 444.
Van i Mehmed Efendi, 103.
Zeyneb, 444.
Vsk, 120.
Zl-Karneyn, 71, 104.

Wilson, 286.
Wyclif, 374.

672

Das könnte Ihnen auch gefallen