Beruflich Dokumente
Kultur Dokumente
ISBN: 975-343-240-2
K A Y N A K Y A Y I N L A R I : 269
KAYNAK
YAYINLARI I
ANALZ B A S I M Y A Y I N T A S A R I M UYGULAMA L T D . T.
stiklal Caddesi 184/4 80070 Beyolu-stanbul
Telefon: (0212) 252 21 56 - 99 Faks:(0212) 249 28 92
LHAN ARSEL
Arap Milliyetilii ve Trkler
NDEKLER
NSZ
GR
BRNC B L M
Arap Milliyetilii Davasnda "Trk Aleyhtarl" esi
KNC B L M
Arap Milliyetilii Davasnda Dil Unsuru
NC BLM
I) slamn Milliyetilikle
B a d a m a d Gr: slamc Gr
A) slamclara Gre "Milliyetilik", Hatta
"Yurtseverlik", slama Ballk Duygularn Sarsabilir
B) Milliyetilik Duygularn Silmeye
Ynelmi slamcln Araplara Uygulanamayaca
II) Arap Milliyetiliinin Temel
Arac Olarak "slam" ve "Arapllk"
A) slamn Araptan Baka Toplumlar
in Milliyetilik Kayna Olamayaca
B) slamn Araba zg ve Arap karlarn ve
stnln Salamaya Ynelmi Din Olduu.
C) slamn Arap Dini Olarak Yerlemesinin Ksa Hikyesi
D) Ku'an'da Geen "nananlar" Szcn
Muhammed lk Kez "Araplar" Karl Olarak Kullanr
E) Kur'an'da Geen "mmet", "Millet"
Szcklerinin Araplar Anlamna Alnmas ve
Arap Milliyetiliinin Temel Unsuru Yaplmas
F) Eski Arap Geleneklerinin Dini Olarak slam
G) slamn "Evrensel Din" Klna Sokulduktan Sonra
Dahi Arap Milliyetiliine ve karlarna Ara Yaplmas
H) slam Evrensel Nitelikte Klar
Grnrken Bile Muhammed, Arap
stnln Salamaktan Geri Kalmamtr
I) Muhammed'in Yerletirdii
"Arap stnl" Fikrinin Daha lk Anlardan
tibaren Araplar Lehine Smr Unsuru Yaplmas
) slam, ada Arap Milliyetisinin Elinde
"Arap stnl" Siyasetine Ara Edilir
BENC B L M
Arabn Milliyetilik Tutumuna Kar '
Trkn Milli Benlikten Yoksunluu 547
1) Arap Milliyetisinin Trk Dmanlna Kar 550
A)Trkn Araba Kar Husumeti, Arabn
Trke Kar Di Bilemesindan Daha Zararsz Olmutur 553
y
D) "Dil", "Tarih" Gibi Unsurlar, Kendi
Toplumu Bakmndan Gereksiz Gren eriatmz 611
E) eriat hmale Gelemeyen Zihniyet 615
F) slama Girmeden nce Trkn "Devlet"
Anlayndan Yoksun Bulunduunu Sanan Zihniyet 617
G) Trkn slam Sayesinde Hogrl
Olduunu Sanan eriatmz, slamn
Hogrye Yer Vermediinden Habersizdir 622
H) Ulusal karlarmz Feda
Edercesine eriata Sarlmlmz 631
V) "Trklk", "slamclk
kiliinin Gnmzdeki Gelimesi , 632
A) Gnmz Trkiye'sinde Milli Benlii Yok Etme Gayretleri 633
B) Kendisini Trkten ok Arap
Milliyetisi Sanan Trk Siyasetisi 637
C) Ve eriat Basn 638
D) Trke Benlik Salamak
steyenlerimizi Dman Gren eriat evre 639
KAYNAKA 649
DZN 665
NSZ
22
diler brakmtr. Onun "vahiy" olarak yerletirdii btn bu veriler,
yzyllar boyunca Arabn Trk dmanl duygularnn malzemesi
olmutur. slam kaynaklarnda yer alan Trklerle ilgili blmlerin
bal genellikle "Ktalu't-Trk" eklindedir ki, "Trklerle
ldrmek" (Trklere kar sava) anlamna gelir. Muhammed'.in
sylemesine gre Trkler, "kk gzl, bask burunlu, yayvan suratl,
yzleri kalkan gibi" olan bir rktr ve onlarla ldiirmedike kyamet
kopmayacaktr. Kur'an'n (Kehf Suresi, ayet 83-101) ve (Enbiya Suresi,
ayet 96) surelerinde geen "Ye'cc-Me'cc" deyimini Muhammed,
Trkleri tanmlamak iin koymutur. Bunun byle olduunu sadece
Belzur ya da Celleddin es Suyt gibi en salam kaynaklardan deil,
fakat Osmanl dneminin nllerinden Ahmed'nin Iskendername'sinden
ya da Asm Efendi'nin Okyanus 'undan ya da Ahter Mustafa Efendi'nin
Ahter Kebr"inden renmek mmkndr.
Ve ite Arabn Trk dmanl duygularnn kkeni, Mu-
hammed'in yerletirdii bu tr hkmlerdir. Bu hkmlere da-
yanaraktr ki, Araplar, bedevisinden eyhine varncaya kadar, Trk,
yzyllar boyunca hep "kana susam", "yabani", "cani ruhlu", "fikren
yetersiz", "insanla felaket getirici", "slam uygarln yok edici" vs.
gibi aalamalarla tanmlamlardr. Bu dmanlk 1 400 yl boyunca
srm ve hl da srmekte ve her vesileyle kendisini belli etmektedir.
Ve ne hazin ki, yukarda pek ksa olarak zetlediim ve ilerdeki say-
falarda ayrca inceleyeceim slami veriler, sadece Arabn tarihi Trk
dmanln salamakla kalmam, fakat Trk asll olanlar dahi
kendi z toplumuna, yani Trke kar dman yapmtr. O kadar ki
"bilgin" sanlan Trkler arasnda, Trk bu tr hakaretlere layk bulanlar
kmtr. rnein Kanuni Sultan Sleyman dneminin Divan-
Hmayun ktiplerinden Hafz Hamdi elebi, padiaha sunduu bir
iirinde, Trkn insanla felaket getirmek iin yaratldna ve kannn
helal olduuna dair konmu olan eriat hkmlerinden ve zellikle Mu-
hammed'in Trk kltc szlerinden esinlenmi olarak,
"Padiahm... Turk'ii ldiir, baban alsa da; O iyilik madeni, yce pey-
gamber: -'Trk' ldrnz, kam helldir'- demitir" demekle saknca
bulmamtr. Bizim nl ve "yce" padiahmz Kanuni Sleyman da,
sevgili airin msralarn terennm etmekten geri kalmamtr. ou
padiahlarmzn Anadolu Trklerine kar besledikleri dmanln
23
kkeni, kukusuz ki Muhammed'in Trkleri aalatc szlerinden
kaynaklanmtr. Yine bunun gibi, geen yzyln nllerinden Ahmed,
Asn Efendi ya da Ahter Mustafa Efendi gibi "bilgin" diye Trk top-
lumu tarafndan balac edilenler, eriatn Trk kltc hkmlerine
sarlmakta kusur etmemilerdir. Bu olumsuz tutumun gnmzde
devam etmekte olduunu sylemek yanl olmayacaktr.
24
gibi objektif ve sbjektif unsurlar yoluyla devlet halinde toplam
ve sonra cennet ve ganimet vaatleriyle sava ve saldrgan bir
ruha sahip klarak emperyalist ynde hazrlamtr. Daha sonraki
bir tarih itibariyle Arap ordularnn, Orta Asya'lara uzanp yz
binlerce Trk kltan geirmelerinin hikyesi, bu ibret verici
gereklerde yatar.
25
kapsamas evleviyet ifade etmez mi? Bu evleviyeti, kitabn
amacn pheli klacak ekilde tekrarlamanzda ne anlam
yattn kestiremedim. te yandan yukardaki satrlarnz, sanki
Arap milliyetiliini eriatlkla zletiren Araplar (ve aslnda
Muhammed)-deilmi de, ben imiim havasn yaratmak itibariyle
de isabetli dmemektedir. Yine bunun gibi, Arap milliyetiliinin
eriatlkla zlemesinin laiklik ve Trklk iin tehlike yaratr
olmas, sizin yazdnz ekilde, kitabn temel amacn tekil et-
memitir. Kitabn asl amac, bir yandan Arap ve slam ge-
riliklerinin sorumluluunu Trklere ykleyen Arap milliyetisinin
yalanlarn (ki bu yalanlar arasnda slamn znn 'mkemmel'
olduu, fakat Trkler yznden bozulduu ve Arabn yaratt
'slam medeniyeti'nin Trkler yznden sona erdii gibi ya da buna
benzer olanlar vardr) yantlarken, dier yandan bu yalanlarn
Trk toplumu bakmndan oluturduu sonular sergilemektir.
Baka bir deyimle, slam eriatnn znn 'iyi' olmayp 'kt'
olduunu ve 'slam uygarl' denen eyin Arabn yapt ya da
slama dayal bir ey olmayp slamd verilerin ve Araptan gayr
evrelerin (ki bunlar genellikle Acem, Trk vs. unsurlardr) rn
bulunduunu ve eriatn laiklik ya da Trklk iin olduu kadar,
dier eriat toplumlar iin ve aslnda btn insanlk iin yararsz
ve aka sylemek gerekirse zararl olduu olgusunu vur-
gulamaktr. yle anlyorum ki, bu sorunlar sizi, tpk ou
aydnlarmz gibi, pek ilgilendirmiyor. Muhtemelen slam
eriatnn znn iyi olduu kansna sahip ve 'tslam-Trk sen-
tezi'ne ynelik bulunduunuz iindir ki, kitabmn ana temasna
pek deinmeyip, eletirinizin hemen hemen te ikisini, Arap
grlerine tahsis etmisiniz. Benzeri eilimlerle bana sataan
dier baz eletiricilere eitli yaymlarmla ve zellikle Biz Pro-
fesrler adl kitabmla yant verdiim iin, zaten fazla uzattm bu
satrlar burada kesiyorum. Bununla beraber, unu da eklemekten
kendimi alamyorum: Otuz yl boyunca ders verdiim Ankara
Hukuk Fakltesi'nde, notu ok kt hoca ilan edildiim iin,
renciler arasnda adm 'Cebeci Cellad'na kmt. Eskiden
idam cezalar, Hukuk Fakltesi'nin bulunduu Cebeci ayrfnda
infaz edildii iin, muhtemelen karabet nedeniyle, bana bu ad
yaktrlm olmal! Bu lakab, btn korkunluuna ramen,
yadrgamayp kendim iin iftihar vesilesi saydm belirtmeliyim.
niversite mezunlarnn, bilgi hamulesinden ve dnme
gcnden yoksun olarak elde ettikleri diploma sayesinde bu mem-
leketin bana nasl bela kesildiklerini ok iyi bildiim iin, not
'cellat'ln 'lazime' saydm inkr edemem. Fakat gryorum ki,
siz, kitabmla ilgili deerlemeniz bakmndan, benzeri bir lakaba
benden daha layk bulunmaktasnz. Zira Trkn slama giriinden
bu yana, yani bin yl akn bir sre boyunca, hi el atlmam baz
dinsel sorunlar ilk kez sergileyen kitabm lehinde kadirinas bir
szck sarf etmekten titizlikle kanmsnz. Bununla beraber ben
sizi, hi olmazsa 'kt not verme' alannda, rakip olarak deil ve fakat
iyi niyetlere sahip bir meslekta olarak kabul ediyor ve samimi di-
leklerimi iletiyorum."
27
GR
29
olana tanmad halde, dier yandan slamiyeti Arabn ulusal dini
sayar ve bylece eitli elerden yararlanmak suretiyle Arabi
uyandrmak ve ona, hangi koullar altnda yaarsa yaasn, 1 400 yl bo-
yunca Arapln unutturmamak ve unutur gibi olduu anlarda onu mil-
lilik duygusuna kavuturmak ve geriliklerden kurtarmak ister. Bu eler
arasnda Trk dorudan doruya ilgilendirenleri olduu gibi (rnein,
"Trk aleyhtarl esi"), ilgilendirmez grnenleri de vardr (rnein,
"din" ve "dil" eleri gibi). Fakat ilgilendirmez gibi grnen eler dahi
her ynyle Trkn yaamlarna yzyllar boyunca etki yapm ve halen
de yapmakta olan elerdir. Ancak, bizim insanmzn bunlardan hi ha-
beri yoktur ve o, kendisine bu konuda verilecek bilgileri, bu bilgiler ne
denli salam ve ilmi temellere dayanrsa dayansn, deerlendirmek yle
dursun, ciddiye bile almakta glk eker. nk, iinde eridii ortamn
kutsal diye kafasna ve gnlne yerletirdii birtakm veriler vardr ki,
bunlardan syrlp objektiflik iinde dnce dorultusuna ynelemez.
En basit bir rnek olarak ona siz, Arap milliyetisinin Trk dmanl
duygularn Arap karlarna ara yaparak Araplk akmlarn
krklediini ve eriata zg ne denli ktlkler varsa, bunlar Trke ya-
mamak yoluyla Bat'da kendi yararna prestij salamann arelerini
bulduunu anlatnz, bouna uram olursunuz. Araptaki Trk
dmanl duygularnn ilk kklerinin slamn douu tarihlerine
indiini ve hatta Muhammed'in Trke kar sava iin verdii emirlere
dayandn syleyiniz, yine inandramazsnz onu. stediiniz kadar siz
Buhar'nin Sahih'inde mevcut hadislere gre Muhammed'in Trklere
kar savalar almas gereini ve bu savalar almadka ve baarlar
salanmadka hiikiin gnnn gelemeyeceini belirttiini ve gerekten
d e ; " . . . Kk gzl, krmz yzl, yass burunlu... ve yaygn... suratl
Trklere kar zaferler kazanlmadka hkm gn gelmi ol-
mayacaktr" dediini anlatnz 2 ve istediiniz kadar Buhar'nin Kitab-
Cihad'ndan (Bap 95 ve 96) ya da Kitab- Menakib'nden (Bap 25) ha-
disler getiriniz, hibir ey elde edemezsiniz. Bilakis, sizi dinsizlikle
sulayan bir insan bulursunuz karnzda. Buhar kadar gl bir kaynak
olduuna inand Mslim'in Kitab- Fitan'ndan (rnein 63, 64 ve 66.
30
hadisler) benzeri nitelikteki hadisleri seriniz nne, yine karnzda size
glen birini blacaksnzdr. phesiz ki, gerek Buhar'nin ve gerek
Mslim'in ve dierlerinin verdikleri hadislerin varl ya da yokluu ve
shhati zerinde tartmak mmkndr. Ne var ki, Arabn Trke kar
dmanlklarnn ve saldrlarnn ilk kkrtc nedenleri, var olduu
kabul edilen bu eit hadislerle ortaya km ve nitekim daha 9.
yzylda Arap halklar arasnda gelien Trk nefretleri, Muhammed'in
bu yukarda belirttiimiz szleriyle beslenmitir.-' Horasan'a doru iler-
leyen Arap ordularna manevi g kayna tekil eden ey, ite Mu-
hammed'in bu szleri olmutur. lerdeki sayfalarda Araptaki Trk
dmanl duygularnn dier kaynaklarn da eletireceiz. Bundan
baka, Arabn "dil" ve "din" elerini (yani, Arapay ve slam) kendi
davasna nasl g kayna yapm olduunu da greceiz. Bu konuda
Kur'an ve hadis (snnet) hkmlerini inceleyeceiz, Arap yazar ve
dnrlerinin yzyllar boyunca bu hkmleri nasl Arabn karlarna
yontmu olduklarn ve nasl Arap milliyetiliine ara yaptklarn ve
asl nemlisi, Araplarn dndaki Mslman elere yararsz hale ge-
tirdiklerini greceiz. Tm bu hkmlerin, bu Tanr ve peygamber
szlerinin, zellikle Arap nitelii ierisinde i grm olmas nedeniyle,
Trkte millilik gelimesinin domadn ve Trkn Atatrk sayesinde
byle bir gelimeye ynelebildiini, fakat bugn yine olumsuz itmelerle
eskiye dnn balam olduunu inceleyeceiz.
Bu arada, Trkn "millilik" duygularna kar yabancln ortaya
koymak bakmndan "Arap" olmayan dier baz Mslman toplumlarn
da bavurduklar davranlardan rnekler vereceiz. Greceiz ki, sa-
dece Araplar deil, slama dahil dier pek ok toplumlar dahi, eriat
dzeninin kendilerini srkledii mutsuzluklardan ve ilkelliklerden,
Trk aleyhtarl "siyaseti" sayesinde kurtulmay "arelerden" bir tanesi
olarak dnmlerdir. 19. yzyln ilk yars ierisinde Msr
yneticileri, Msrlnn Trke ve Trkn her ubesine (Memlkler
3 M u h a m m e d ' i n T r k l e r hakknda daha lnl szler sarf ettii ve rnein, " . . . S i z e do-
k u n m a d k a Trkleri (ve Habeleri) rahat brakn!" emrini verdii sylenir. Ancak
ilerdeki savlalarda da greceimiz zere, gerek Buhar ve M s l i m gibi en salam
kaynaklara d a y a n m a s ve gerek Arabn T r k e kar davranlarnda etkili olmas
bakmndan yukarya aldmz ve ilerde dierlerini de belirteceimiz h k m l e r
Arap-Tiirk ilikilerinde asl arlk noktasn salamtr.
31
olsun, Osmanllar olsun) kar olan nefretlerini ve dmanlklarn
Msr karlarna ve Msr milliyetiliini gelitirmeye alet etmilerdi.
Napolyon'un Msr'dan ekilip gitmesinden sonra Arnavut asll Mehmet
Ali Paa, Memlkleri Osmanl'ya ve Osmanl'y Memlklere kar kul-
lanmak ve bylece Msr halknda Tiirke kar var olan olumsuz duy-
gulan kkrtmak suretiyle baarl bir siyaset yrtebilmi ve
Msr'daki hkmdarln srdrebilmitir. 4 Buna benzer duygulan
ran'da, Sudan'da vb. grmek mmkndr ve btn bunlardan alnacak
ok ders vardr. Ne var ki, "ders almak", ders almasn ve "deimesini"
renmiler iin mmkndr. Ortaya sereceimiz kantlara ve en
salam kaynaklara (ki, genellikle Arap kaynaklardr bunlar) ramen
bizim ou insanmzn kafasn deitirenleyiz. Bunu imdiden bi-
liyoruz. Bu kitap, deimez nitelikteki bu kafa yapsnda bulunanlar iin
yazlmad. Bu kitap, bilgi kayna yardmyla olumlu ynlerde
grlere sahip olabilecek, kendi toplumuna ve dolaysyla insanla ya-
rarl duruma girebilecek "serbest dnceli" insanlarmz iin ve onlara
fikir malzemesi salamas amacyla yazld.
Ayn elinde birleik gibi grnen iki ulus, yani Araplar ve Trkler,
ayn din yznden birbirlerine yzyllar boyunca dman kesilmiler,
di bilemilerdir. Bu dmanlk slamn douuyla ve Muhammed'in
Trk olumsuz tanmlamasyla yerlemi ve onun etkisiyle yzyllar
boyunca gelitirilmi ve gnmze dek getirilmitir. Arap-Tk ya-
banclnn ve dmanlnn olumasnda asl sorumluluk Tkten
ok Araptadr, fakat hemen hatrlatmak gerekir ki, Arabi bu dmanla
srkleyenler, Arap karakterini ekillendirmi ve Arabi ynetmi olan
glerdir, daha dorusu, bata Muhammed olmak zere, Arap din adam-
4 T a n n m bir Msrl yazar, 1%0'ta yaymlad bir kitabnda bu konuda yle der:
"Napolyon'un ekilmesinden sonra Memlkler. Napolyon'un Msr' igalinden nceki
devirlerdeki egemenliklerini yeniden kurmak islerler. Buna kar Trkler Memlklerin
kkn kazmak ve kentli stnlklerini yerletirmek abastdaydlar. Kalire lalk her
iki taraftan da nefret etmekteydi ve onlar, kltc nitelikteki Cttz deyimiyle
armaktaydlar. .. Gerekten de halk ve halktaki Trk dmanl duygularn kentli
siyasetine en iyi bir ekilde alet etmekle ( M e h m e t Ali Paa) politikaclktaki ustaln
ispat etmitir." Bu pasaj iin bkz. A h m e d , Jaal M u h a m m e d , The Intellectual Origins
of Egyptian Nationalism. Oxford University Press. I960, s.6.
32
lan, Arap siyasetileri, Arap yazarlar ve dnrleridir. Bu etki, bizim
kendi insanlarmz dahi ylesine Araplatrmtr ki, vaktiyle Trk
yurtlarn igal eden Arap ordularnn, grlmedik bir vahet ve zor-
balkla atalarmz Mslmanlatrmam 5 dahi hakl ve doal sayan
ve muhtemelen alklayanlar var bugn iimizde!
phesiz ki, Araptaki Trke kar dmanlk duygularnn ve
Arap-Trk husumetinin sonsuza dek srp gideceini sylemek doru
olmaz. Bu dmanln sona ermesinin bir mucize olabileceini
dnmek fazla karamsarlk olur. Fakat u muhakkak ki, bu olduka
g oluabilecek bir eydir; nk bunun olumas demek, akld
yaamlardan, akl rehberliindeki yaamlara gei demektir. Akl
rehber edinmek ve "vahiylere" gre yaam geleneinden vazgemek
gtr; fakat bunu yapabildikleri oranda insanlar Insaileir ve
hogrye, birbirine kar sevgiye ynelebilirler. Tm insanlk
bakmndan temel kural saylan bu dnce, Arap-Trk ilikileri
bakmndan da olumlu sonu verecektir; yeter ki bu iki toplumun in-
sanlar, gkten indii sanlan ve ou kez mspet akla, vicdana ve
mspet ahlaka aykr nitelikteki buyruklardan ve bunlarn rn olan
dn ve yaam sisteminden kendilerini kurtarabilsinler. 6
34
emerdi" ya da "Allah'n Reslii ei ile cinsel ilikide bulunduu
zaman ba zerine bir rt eker ve... 'sakin ol' buyururdu. Sonra
kadnlarn soyduunda diz st ker ve perdi" ya da "...Eleri
olan bizlerden biri det grd zaman, det gren eine genie bir
altlk giymesini emreder, sonra da onun memelerine ynelirdi"
eklindeki hadis ve snnet hkmlerini srseler, "Olmaz byle ey,
bunlar tahrik edici pornografik yalanlardr" der geeriz. Oysa ki, bu
emirler Muhammed'in elerinden Aye, mnui Seleme, Cveyriye
Umre gibi kadnlarn szlerine dayal olarak Buhar ve Mslim gibi
en salam kaynaklarda yer alan din kurallardr ve din adamlarmzn
yaynlar olarak halkmza okutulmaktadr. 9
Yine bunun gibi, "...memeleri yeni sertlemi yat kzlar ve
dopdolu kadehler... kara gzl huriler, sanki haznelerde saklanm in-
ciler..." eklindeki szlerin, slama gre Tanr szleri olduunu ve
Tanr'nn Mslman erkeklere bu tr dilberleri "...kz olan kz ola-
rak halkettik, cilveli, irin szl, elerine k ve onlara yat kldk"
diyerek sz vermi olduunu belirttiklerinde, bamz sallar ve
karmzdakinin kt niyetlerle bizi kandrmaya altn sanrz.
Oysa ki, bunlar Kur'a'n eitli surelerinde (rnein Nebe', Vka,
Dahr (nsan), Nzit gibi) yer alan ayetlerdendir. 1 0
Hele Tanr'nn bu tr cennet vaatlerine ek olarak; "Cennetlik kii
yakuttan yaplm bir odada, altndan mamul olup, stnde 70 ift
ipek rt bulunan inci ile ssl bir karyolada iki einden birine
yaklaacak, ... eini, bacak iliine bakacak ve cinsi organ hi
snmeksizin ve usanmakszn, kskanln olmad bir lemde keyif
35
srecek" diye konutuunu syleseler, syleyenin suratna ters ters
bakar, aklndan pheye deriz. Oysa ki, btn bunlar halkmza
belletilen ve slamn temel kaynaklarndan alnma eylerdir.
te yandan Muhanmed'in cinsel yaamna dair kulamza ge-
lenler vesilesiyle de okluka bocalayc durumlara deriz. rnein,
50'yi ak yanda iken, henz 6'sna yeni basan Aye ile nianlanp
3 yl sonra evlenmesi ve oyuncaklaryla yanna tanan 9 yandaki
kk ocuu koynuna almas bize inanlmaz gibi grnr. Oysa ki,
Arap yaamlar bakmndan bunun alacak bir yn yoktur.
Yine ayn ekilde, oulluu saylan Zeyd'in kars Zeyneb'e k
olmasn ve bu aknn Zeyd tarafndan anlalmasyla Zeyd'in Zey-
nep'i boamas zerine Zeynep'i almasn ve btn bunlar hep Tanr
tarafndan ayarlanm gibi gsterip Kn'an'a, "Oulluklarnzn
eleriyle evlenmek caizdir" eklinde yerletirmesini mspet ahlak
anlayyla badatrabilecek olanlarmz ok olmasa gerek. 1 1
Yine ayn ekilde, bilisi bize Muhanmed'in kadnlar aalatmak
zere, Kur'an'aki "ki kadnn tankl bir erkein tanklna be-
deldir" eklindeki hiikme dayanarak kadn snfnn dinen ve akle
"dn", eksik olduunu ilan ettiini ve "...Bana Cehennem halk
gsterildi, ou sizler idiniz" dediini sylese ve bunu destekleyici
daha nice Kr'a ve hadis hiikmii gsterse, inanamayz ve bu ekilde
konuann zndklndan phe ederiz. Oysa ki eriat, kadn
gerekten kltc bu tr hkmlerle doludur ve yukardaki hadis Di-
yanet leri Bakanlnn resmi yaynlar olarak halkmza eitim
gdas olarak sunulanlardan sadece bir iki rnektir. 1 2
Ya da bize slamn hogrye yer vermediini ve farkl din ve
inantakilere kar saldr siyaseti izlediini ve rnein Kur'cn'da
"islm'dan baka bir dine ynelenler sapktrlar" ya da "Kitcb ve-
rilenlerden (yani Yahudi ve Hristiyanlardan) ... Hak dni (yani
slam) din edinmeye/ilerle, boyunlarn bkiip kendi elleriyle cizye
36
verene kadar savan" ya da "Ey inananlar, (slama ynelmeyen) Ba-
balarnz. kardelerinizi... dost edinmeyin..." eklinde hkmler
sevk ettiini syleseler, karmzdakinin deli olduunu sanrz. Oysa
bu hkmler, Tanr szleridir diye halkmza belletilmekte olan
Kr'a emirlerinden sadece b i r k a d r . 1
Ve hele bu hogrszln, farkl inantaki ana ve babaya ve ak-
rabalara kar dmanlk yaratacak noktaya gtrldn syleseler
ve Muhamed rneini verseler, bunu syleyenin suratna tkrrz.
Oysa ki T e \ b e Suresinin 23. ayetinde, farkl inantaki ana, baba ve
yaknlar iin Tanr'dan marifet dilenmemesi emredilmi ve buna is-
tinaden Muhammed, kendi z anas olan Emine iin, Mslman ola-
rak lmedi diye dua etmekten kanmtr.
Bu listeyi snrsz ekilde uzatmak mmkndr. Yukarya
aldmz rnekler, insanlarmzn dinsel inanlarn pekitiren
saysz rneklerden sadece bir demettir. Halk ynlarna yzyllar bo-
yunca kolaylkla kabul ettirilen bu diizen, mspet eitim grm olan
ve dnya sorunlarn akl szgecinden geirmeye alm bulunan
kiiler bakmndan ad kalmakta ve su yzne kt an
aknlk, huzursuzluk ve tedirginlik yaratmaktadr. Yaratmasnn bir
nedeni, biraz nce deindiimiz gibi, aydnlarmzn, Arabi ve onun
deer llerini ve yaam felsefesini ve bu felsefeye dayal eriatn
iyzn hi bilmez olmalarndandr.
Fakat btn bunlar bir yana, habersiz olduumuz bir baka husus
daha vardr ki, o da Arabu. slamn daha ilk anlarndan ve claha dorusu
Muhammed'den itibaren ve yzyllar boyunca bizim hakkmzda ne
dnd, ne syledii ve aleyhimizde ne dmanlklar gttdr.
Dier hususlarda olduu gibi bu konuda da, kulamza gelen bilgileri
nce ciddiye almaz ya da alsak da inanmaz ve inanmaya baladmzda
susar ve yapacak bir ey bulamayz. Oysa ki, Arap yazarlar ve Arap
zinde gleri, gemite olduu gibi bugn de hem kendi halklarn ve
hem de Bat dnyasn u masallara inandrmakla megullerdir: "slam
I? Sadece bir iki rnek vermek gerekirse: " . . . A l l a h katnda dn. phesiz slm'dr".
" . . . K i m slmiyette baka bir dn'e ynelirse, onn kabul edilmeyeceklir (ya da
sapktr)" K. 3 Al-i mr Suresi, aye 19, 85: "...artk onlarn boyunlarn vurun,
parmaklarn d o r a y n . . . " "(K. S Efl Suresi, ayet 13). Yukarya aldmz ayetler
iin bkz. K. 9 T e v b c Suresi, ayet 23. 29.
37
dinini gelimekten alkoyan Trklerdir. Trklerin slamiyeti kabul et-
meleri ve Arap lkelerini fethetmeleri sonucunda slam dini, onlarn
hogrden yoksun ve aklcla srt eviren, ilme ve kltre dman
davranlar yznden bozulmu ve kendine zg niteliklerinden uzak-
latrlmtr; Trkler slam dinini insani olmaktan karmlar ve ken-
dilerine zg olumsuz kurulularla (rnein klelik kuruluu vs. gibi) 1 4
donatmlardr; slamiyet demokrasiye yer verdii halde, Trkler
yznden slam lkelerinde demokratik olmayan mstebit devlet ve
hkmet sistemleri yerlemitir; Trk egemenlii altna girmemi ol-
sayd, Arap toplumu bugn yeryznn en ileri, en uygar ve gl bir
toplumu olurlard." 1 " 1
Bu tema, gerek Mslman ve gerek Hristiyan Arap yazarlarn
Trk dmanlnda birletikleri noktalardan bazlarnn zetidir. Bu
hususlar ilerdeki blmlerde daha geni ekilde ele alacaz. Fakat
imdilik unu belirtmeliyiz ki, gnmzn Arap yazarlar, gemiten
gelen bilgileri ve grleri dile getirerek, Araplar iin en byk ta-
lihsizliin Trklerle iliki kurmak olduunu tekrardan usanmazlar.
rnein, 1968 ylnda yaymlad La Syrie ou la Rvolution clans la
Rancueur adl kitabnda bir Arap yazar, Saab, Arap tarihinin en fe-
laketli ve en karanlk iki gn okluunu s-yler. Bunlardan biri Arap
ordularnn 732 ylnda Poitiers nnde Charles Martel tarafndan
durdurulmas; ikincisi ise, 10 ubat 1258 tarihinde Hilag'nn
Badat' almasdr. 1 6
Bu gr Trk igalleri iin aynen benimseyen Arap aydnlar
oktur ve ilerdeki blmlerde bunlara da deinilecektir. Bu vesile ile
anlatlacaktr ki, 20. yzylda Arabi, geri kalmlk bakmndan
14 lerdeki blmlerde btn hususlar ele alnacaktr; 20. yzyln ilk yars ierisinde
zellikle bu klelik ve akla deer vemeyi konusunda btn sorumluluu Trklere
ykleyen Ali Seyyid Emir'in grleri iin bkz. Aly Syed Ameer, The Spirit of slam,
London, 1935, s.448 ve s.265 vd kitabn ilk basm 1922 tarihlidir. Ayrca bkz. Nejla
zzeddi, The Arab World; Past. Presem and Future. Chicago, 1953, s.62 vd.
15 G n m z d e m o d e m Arap yazar ve dnrlerinin bu konudaki iddialarn da ilerde
ele alacaz. O m a r A. Farrukh, The Arab Genius in Science aul Philosophy. Was-
hington. 1954. s.7 vd.; Nejla zzeddi, age, s.61-62.
16 Bu gr paylaan Arap ve Batl yazarlar k o n u s u n d a ilerde ksaca bilgi ve-
rilecektir. Burada sz geen kilap, Suriyeli bir Arap yazar olan Edouard Saab
tarafndan yazlmtr (Edition Julliard, Paris. 1968). Ayrca bkz. Abdullah Salb,
Dveloppement el Questions d'Orient. Toulouse, 1972, s.300 vd.
38
zrl gstermek maksadyla Trk igallerine bahane eden Arap ya-
zarlarnn yapt ey, ok daha nceki yzyllarda Arap yazar ve
dnrlerin yaptklarndan farkl deildir. Bir zamanlar bn Tey-
miyye de Mool istilasnda Trklerin katks bulunduu grn sa-
vunarak Trkleri "kfirlerin en ktlerinden" sayard.
1957 ylnda bir Suriyeli devlet adamnn; "Eer Moollar, 13.
yzylda Badat kitapln yakmam olsalard, biz Araplar, bilim ve
fende ylesine ilerlemi olacaktk ki, imdiye dek oktan atom bom-
basn bulmu olacaktk. Badat'n yama ve talan edilmesi bizi
yzyllar gerisine gtrmtr" dediini nakleden bir yazar, bu ayn
grlerin Trkleri de kapsayacak ekilde geniletildiini belirtir. 1 7
Kahire'de 1957 ylnda toplanan bir bilim kurulunda baz Arap bilim
adamlar ve rnein eyh Muhammed al-Banna adndaki bir eriat,
Kur'cn'in K. 41 Fussilet Suresi'nin 53. ayetiyle, K. 55 Rahman Su-
resinin 33. ayetindeki hkmlere dayanarak bu hkmlerde hidrojen
bombasnn ve gezegenleraras uydularn srrnn bulunduu ve eer
Trkler gelip de Arap lkelerini istila etmemi olsalard Araplarn,
Ruslardan ve Amerikallardan nce uzaya adam gnderme olanam
bulmu olabileceklerini ileri srmtr. 1 8
*
17 Bu konuda bkz. Arnold Hottinger. The Arabs, Their Histnry, Culture aul Place in
the Modem World adl kitaptan bu pasaj nakleden Bernard Lewis'in Islam in His-
tory (London, 1973) adl kitabnn 179'uncu sayfasna baknz.
18 Bu konuda bkz. lhan Arsel, Teokratik Derler Anlayndan Demokratik Devlet
Anlayna; Serial Derleti'nden Laik Cumhuriyet'e. Ankara niversitesi Basmevi.
1975, s.365 vd. ve dipnot 439.
39
Arabi bu ynlerden Trke tantmak zorunluluktur, nk bir kez,
Trkln unutup srf slam nedeniyle Araplaan, Araba dnk
yaantlara zenen ve millilik bilincine sahip kimseleri de kendisine
benzetmekten baka bir ey dnmeyen bizim eriatmz, kazara
Arap lkeleri, Ortadou'da hayal ettikleri zafere ularlarsa, asl o
zaman Trkn nasl birfelaketle kar karya kalabileceini grrler.
Tarih boyunca genellikle bakalarnn ynetimi ve egemenlii
altnda yaamaya alm Arap, 1 9 Trkn karsna dikilip alm sat-
maya balasn ve hilafetin ve saltanatn temsilcisi olmak hezeyanlaryla
din smrsne girisin ve Trkn imdiye dek kendi eriats ve din
adamlar marifetiyle kkletirilen fanatizmini ileyerek halk
ynlarn kendisine ram etmeye balasn ve Hatay'dan itibaren u ya
da bu blgeyi isteme arszlna kalksn (tpk bir zamanlar yapt
gibi) ve ksacas, tarihi boyunca pek alk olmad "hkmetme ve em-
retme" yetkisine sahip grnerek Trkn karsnda yer alsn ve Trke
direktif verir durumlara gesin ve bunun hayallerinin sarholuuna
kaplsn, ite o zaman gerek felaketin -ne olduunu anlarz. Unut-
mamak gerekir ki, Arap milliyetisinin dinsel amalar arasnda nasl ki
Trk (tpk Arap olmayan dier Mslman toplumlar gibi) Arapllk
ruhu ierisinde yourmak ve Araplatrmak dilei varsa ve nasl ki duy-
gusal amalar arasnda Trk, "Uygarlk dman, yar zekl. Arap-
lar ve slam gerileten vahi millet" eklinde damgalayp kendi ge-
riliklerinin tm sorumluluunu Trke ykleme kurnazl yatyorsa;
corafi amalar arasnda da Nil kylarndan Toroslar'a ve daha ile-
rilere dek olan arazileri Arap lkeleri haline getirme hrslar yatar.
lerdeki blmlerde btn bunlara deineceiz. Ve greceiz ki, daha
1919'larda, I. Dnya Sava'ndan yenik ve bitik kan Trkiye'nin en
byk dmanlarnn dahi yapmadklar arszlklar ve toprak
hrszlklarn Araplar yapmay dnmlerdir. ngilizlerle ve dier
mttefiklerle bir olup, Trk arkadan vurmasn bilen Arap eyhleri
(rnein Emir Faysal), Dou Anadolu'ya gz koymulard. Sava so-
nucu toplanan bar konferansna sunmu olduu bir mesajnda Emir
Faysal; "ngiltere'nin ve Fransa'nn istei zerine Trklere kar Arap
40
ayaklanmalarn salayan babamn temsilcisi olarak dileim udur:
skenderiye'den itibaren Diyarbekir hattnn gneyinden Hint Ok-
yanusuna kadar Asya'daki Arapa konuan btn milletleri iine alacak
olan blgeler... bamsz bir toplum olarak tannsn" diyordu. Daha
sonra Msr Bakan Abdiilceml Nasr ve Irakl Kasn, Atlantik Ok-
yanusu'dan ran Krfezi'ne dek ve yine Nil Nehri kylarndan To-
roslar'a dek olan tm topraklarn Arap birliine dahil edilmesi dlerini
gerekletirmek isteyeceklerdir. Bu konulara ilerde yeri geldike
deineceiz. Btn bunlar, Arap emelleri ve hedefleri arasnda
Trkiye'nin sahip olduu topraklarla ilgili ne amalar yattn gsterir.
Yine ilerdeki blmlerde greceiz ki. Arap, kendi ulusal benliini
canl tutabilmek ve bylece varln srdrebilmek iin her arac ken-
disine ama edinmitir ve bu ama uruna her eye ynelmeyi uygun
grmtr. Bu uygun grd eyler arasnda Trk aleyhtarl esi
pek kkl ve nemli bir rol oynamtr ve oynamakta devam et-
mektedir. lerdeki sayfalarda uzun bir dnemin pek ksa bir zeti yer
almtr. Arabn eitli dnemlerde eitli nedenlere dayanan Trk
dmanl duygularnn baz oluumlarna deinilmitir.
Trk ve Arap ilikilerinde, Arabn Tke kar besler olduu
dmanlklarn nedenlerinde Trkn sorumluluunu ve olduu
kadaryla gnahlarn burada tartacak deiliz. Fakat bilinmesi ge-
reken ey udur ki, gemii boyunca Trkn urad iftiralarn en
irenci, maruz kald haksz ve insafsz sulamalarn en ar ve tek
bir deyimle ziyankr davranlarn en kts Araptan gelmitir. Arabn
Tiirke kar besledii nyarglarn ilk izleri, eriatn daha temellerinde
yatar. Biraz ilerdeki sayfalarda Muhammed'in, Trkii "kk gzl,
yayvan suratl, bask burunlu... vb." eklindeki olumsuz tanm
yannda Trkleri. Araplar bakmndan korkutucu ve felaket getirici
gstermesi ve Trklere kar savalar kazanlmadka hkm gnnn
gelmeyeceini bildirmesi, daha ilk hareket noktasnda Tiirk-Arap
ilikileri dorultusunu izmi grnmektedir. Onun bu tanmlamasn
daha sonraki yzyllar ierisinde nice nl kalemler ve devlet adamlar
ele alacak, tekrarlayacak ve daha da glendirecek, Araptaki Trk
dmanl duygularn krkleyecektir. Ahlk- Celli'ele Trkn ka-
4I
rakteriyle ilgili Arap deerlendirmesini ve bu deerlendirmedeki olum-
suzluklar ve lszlkleri tb ill-Arab'de ayn -ekilde bulmak
mmkndr. Utruk'l Habaa Ma Tarakun tekeiemesindeki Habaa,
bu olumsuz deerlendirmenin tabann oluturmutur. Daha
balangtan bu yana bu deerlendirme hibir zaman daha iyiye git-
memi, daima ktye ynelmitir. u son 150 yl ierisinde Arabn
Trk aleyhtarln ve Trk, uygarlk diimanym gibi
gstermelerini ve kltmelerini anlamak iin Seyid Ali Emir'leri, Mu-
hammed Abduh'lar, Rait Riza'lar, Taha Hseyin'leri, Muhammed al-
Bazzaz'lar ve daha nice adlar, yani 19. yzyldan itibaren Arap mil-
liyetiliini hazrlayan ve krkleyen ve bunu gnmze dek getiren
yazar ve dnrlerin yaptlarn, yazlarn okumak yeterlidir. Btn
bunlara bir de Arap din adamlarm ve siyasetilerini (rnein Kral
Hseyin ya da Abdullah ya da Nasr... vs.) katmak gerekir. Gemi
yzyllar boyunca u ya da bu ekilde ekilmi olan Trk aleyhtarl
tohumlan bugn hl her Arabn kafasnda ve gnlnde ikinci bir
Kr'a gibi yeermitir.
Birka satrla zetlemeye altmz yukardaki hususlar, din
kardei postuna brnm olarak Trk bugn kendi amalarna ara
etmeye alan baz Arap lkelerinin bin yllk nefret felsefesinin zn
oluturur. Cemal Nasr'n konumalarnda en etkili ifadesini bulmu
olan bu nefret, ister hakl ister haksz nedenlere dayansn, kolay kolay si-
linmeyecek, bilakis artacaktr. Ulusal gvenliimiz ve karlarmz
bakmndan nemli olan ey, esas itibariyle bu nefret ve bu husumetin
varlndan haberdar olmamzdr. Bunu iyice bilecek olursak, gerek i
ve gerek d siyasetimiz bakmndan bilinli ve muhakkak ki isabetli ve
akll kararlar almamz ve ulusal yaantlarmz olumlu ynlere
srklememiz mmkn olabilir. Btn tehlike ve btn musibet gerek
dmanlarmz olduu kadar, gerek dostlarmz tamyamaymzdan
domaktadr. Siyasi partilerimizin pek ou, sz konusu nefret ve hu-
sumetin niteliini kavrayabilmi deillerdir. Kavrayamadklar iindir
ki, din kardei klndaki Arap, Trkn adeta harimine girmitir; Trk
kendi karlarna alet eder durumlara getirmeye almaktadr. eitli
eilimlerin gizli eleriyle ibirlii ederek ar - v e hem de birbirlerine
42
kart ideolojilerdeki- kurululara maddi ve manevi her trl yardm
salamann yollarn bulmaktadr; bir yandan baz gazete ve dergileri
destekleyerek kamuoyunu biimlendirmeye alrken, dier yandan dev-
letin i ve d siyasetini kendi davasna ortak yapacak stratejiye olduka
g vermi durumdadr. Camilerde ve din okullarnda din adamlarn
ve parlamentoda baz siyaset adamlarn kendi arzu ettii ekilde
konuturarak onlar kendi emellerine hizmet eder duruma getirmenin
kurnazln kefetmitir. Bu cret ve cesaretini ylesine rahatlk
ierisinde gsterebilmitir ki, lkeyi tedhi, anari ve dehet
havasna bryen olaylar tertiplemekten kanmamtr. Dnnz
ki, Arap komando tekilatnn yetitirdii baz solcu elemanlar ve
Arap yobaznn yetitirdii baz sac "cevherler", Trkiye'nin so-
runlarm halletmeye kalkmlardr. Atatrk dmanlnda ve uy-
garlk ktlemesinde birlemeleri de bundandr. Ackl olan udur ki,
bu ayn Arap, bizim aydn geinenlerimizin ve dnyasndan habersiz
cahil ynlarmzn seyirciliini yaptklar politika sahnesinde, Trk
Arap karlarna ara yapan oyunlarna uzun sre rahatlkla devam
edebilmitir ve frsat bulduu srece de devam edecektir. nk o,
Trkn kendi kendisini tanmadndan ve tanyncaya dek de yllar
geeceinden emindir. Tiirke kar Arap lkelerinin besler olduu
nefretlerden ve dmanlklardan Trkn habersiz yaayp gi-
deceinden kukulanmamaktadr ve kukulanmamakta da bir bakma
hakldr. Zira Trk, ne kendisini ve ne de kendi dmanlarn ken-
disine gerek anlamyla tantacak bir aydn kitlesine henz
kavuamamtr. Havsalann alamayaca bir bilgisizlik ve
uyuukluk ierisinde oumuz, Arap hayran Abdlhamid'i yurtsever
bilir, buna mukabil Atatrk', "Bir kuan katili" diye gstermeye
hevesli davranlar alklarz. Bu dzeyden yukar kamaymzn
bir nedeni ite bu iki ynl bilgisizliimizdir. Biraz nce belirttiimiz
gibi, Trk semenini ve Trk aydnm bu bilgisizlikten ve bu "ha-
bersizlikten" mutlaka kurtarmak ve ona hem eski bir ozanmzn dedii
gibi, "Sen seni bil sen seni"y\ retmek, hem de evresini ve komularn
tantc almalara hz vermek, hele Arap ve Arap ilikileriyle ilgili her
eyi ortaya sermek hepimizin ulusal grevidir.
43
Bakalarnn "iyi"ya da "kt" deerlendirmelerini
izleyerek kendi kendimizi tanmak
Freud. 2 500 yllk bir dnem ayrlna ramen, tpk Sokrat gibi.
una inanmt ki, bilgi, erdemin ta kendisidir. Ancak bilgiden ama,
lksel ya da dsel gereklerin bilgisi deil, fakat, "Kendi kendini
tanma" bilgisidir. Kendi kendimizi iyice tanm olmak konusundaki
bilgi: Nefsimizi ve niteliklerimizi tanma bilgisi. Kendini gerekten
tanyan kii (ya da toplum) otik olmaktan kurtulmakla kalmaz, ayn
zamanda, ahkkilik d kalmaya kar srekli korunmu olur. 2 0 Kendi
kendimizi tanmann yollarndan biri, bakalarnn deerlendirmelerini
bilmek ve objektif kstaslara vurmaktr. Bakalarnn deerlendirmesi
yanl ve haksz olabilir. nemli olan, bunlarn yanl ve haksz olmas
deil, bilinmesidir. unu belirtmekte yarar vardr ki, Trkn kendi ken-
disini tanmas, iyi ve kt ynleriyle kendini bilmesi iin ona, onunla il-
gili her dnceyi, her yayn, her fikri tantmak gerektir. Bu bakmdan
kitap yasaklar konusunda bir iki noktaya deinmek iyi olacaktr. Bilindii
zere, kitap yasaklan kararlarna dayanak olarak alnan kstaslardan biri,
"Trke hakaret" kstasdr. Bu kstas ierisinde Trkle ilgili nice yaynlar
ne lkeye sokulur n e d e okunur. Fakat bu kitaplar, ki ounluu itibariyle
Arapa kitaplardr ve genellikle yabanc dillere evrilmitir, Trk en
yanl ve en haksz biimde yabanc leme tantan kitaplardr. Ve eer iyi
bir eletiriden geirilecek olursa, bunlarn nasl tek ynl ve yanl bil-
gilere yer verdii kolaylkla grlebilir. Ne var ki, Trk, kendisini d
leme tantan ve ister maksatl, ister iyi niyetli amalarla yaymlanm bu
kitaplar bilmez. Eer bilmi olsa ve biraz da kendi z tarihi ve nitelikleri
hakknda aydnlanm bulunsa, tm bu zararl faaliyetlere ve dav-
ranlara kar tedbirini almak olanana sahip olabilir.
Arabn gerek milletilik gelimelerinin ve gerek Trk hakkndaki
gerek dncelerinin ve duygularnn eletirilmesi demek, biraz da
kendi kendimizi tanmaya almak demektir. nk, her ne kadar
Trk aleyhtar b duygularn bir ksm, birazdan da greceimiz
iizere, Arabn eitli nedenlerle Trk ekememesi ya da Trk
(rnein Memlk y a d a Osmanl) ynetiminin ktl, ihmalkrl
ve buna benzer kusurlar kansna dayanmakta ise de, nemli bir
20 NValter K a u f m a n n . /'rom Slukespeue m E.\islwlialism, Suulics in Pcry. RelRon
cnl Philosttply. B o c a n Press. Boslo, 1959. s.300.
44
ksm dinsel nitelik tar. Tarih nnde ders verirken hata ve sevap
leinde tarafgirlik yapmak kadar zavallca davran olamaz. Bir
ulusun bykl gemi dnemler ierisindeki gnahlarn inkr ya
da tahrif deil, bilakis bunlar tarafsz bir ekilde eletirip, var olan-
lar itirafla affettirici davranlara ynelmektir. nsanilik ve uygarlk
elemek bu demektir. Bundan dolaydr ki. dedelerimizin belli devreler
itibariyle kt ynetimi yznden gelime frsatlarndan ya-
rarlanamayan toplumlarn (ki, Araplar bu toplumlardan biri) olumsuz
duygularn anlayla karlamak ve bu duygulan kendi milliyetilik
akmlarn kriikleyici bir e olarak kullanm olmalarn normal
bulmak gerek. Ayn durumda her ulus, ayn ekilde hareket ederdi.
Binaenaleyh boyunduruumuz altnda kalm ve bu nedenle
geliememi uluslarn ve rnein Araplarn, bize kar husumetlerine
"anlay" gstermemiz, bizden beklenilen bir davran olmaldr.
Ancak bunu yaparken yersiz ve gereksiz bir mahviyet ierisine gir-
m e m i z e de mahal yoktur. Bakalarna kar gstermekle grevli bu-
lunduumuz dikhakli ve drstl ayn ekilde kendimize kar
da gstermek zorunluluundayz. Bu itibarla Arabn Tke kar
sulamalarn ya da iftiralarn gzden geirirken ve eletirirken bun-
larn doruluk derecesini ya da yersizliini onaya karmak ko-
nusunda da kendimize deni yapmamz zorunludur.
rnein eski dnemlerde Aabn ayaklanmalarn ve halta Trk
arkadan vurma abalarn bamszlk zlemine vererek ho grsek
bile, slamn geri kalmas nedenlerini Trke yklemesine ya da "slam
uygarlnn kurucusu Arap ykc Trktiir" tezine sarlmasna kar
susmamz doru olmaz. Tarihsel ve bilimsel gerekler adna bu tr id-
dialarn yalan ve iftira olduunu ortaya koymak bir grevdir. Bu ne-
denle aratrmalarmz boyunca yeri geldike bu noktalar akla
kavuturmaya alacaz.
Bu eletirilerin bizim bakmmzdan yararl olabilecek dier bir
yn de, Arap milliyetiliine g veren kaynaklar bizim ne derece
ihmal ve terk etmi olduumuz hususlarn anlayabilmemizde. Trk
aleyhtarl duygularn kendi milliyetiliine ve birlik beraberlik dav-
ranna ara yapan Arabn taktii bizim baz evrelerimize ders
olmaldr. Trklk benliini slamclk davasna rahatlkla feda eden-
lerimizin bilmeleri gereken gereklerden bir ksm aadaki sayfalarda
45
yer almtr. Onlara hatrlatmaktan geri kalmamamz gerekir ki, bugn
artk Arap, Araptan gayr olanlar "Mslman"dr diye kendisine karde
ve yakn olarak grmez. Arap iin nemli olan ey, ne Trktr, ne Pa-
kistanldr, ne ranldr, ne Endonezyaldr ve ne baka slam top-
luluudur; daha aka sylemek gerekirse, ne de slamn bizatihi ken-
disidir. Arap iin nemli olan ey, tek ey Araplktr. Arabn
karlardr, Arap milliyetiliidir. Bu karlar salamak ve bu mil-
liyetilii gelitirmek iin o her eyi yapar, slama aykr olsa da yapar.
Gerekirse, Mslman lkelere kar vaziyet alr (Kbrs davasnda
Trkiye'ye kar ald gibi) ya da Mslman olmayan lkelerle - h e m
de din messesesini tanmayan lkelerle- dostluklar kurar ve bu dost-
luklar para ve silah yardm isteklerine varncaya dek gtrr (Rusya ile
yapt gibi). Bu arada eriat kendi karlarna smr esi yap-
maktan ve rnein slam dininin esas itibariyle Arabn dini olduunu ve
her toplumdan nce Arap toplumu iin indiini sylemekten, Arapann
Tanr dili olduunu ve Arap birliini (slam birliini deil) salayc bir
e olduunu ileri srmekten ve btn bunlar kantlama babnda
Kr'cn ve hadis hkmlerine sarlmaktan usanmaz.
Fakat o bunlar yaparken, bizler alacak bir habersizlik ierisinde
sahnede oynanan piyesin seyirciliini yaparz ve yapmzdr, el-
Ezher'den kan ya da Arap komando kursundan gemi bizim "ide-
alistlerimiz", bilerek ya da bilmeyerek Arap milliyetisinin des-
tekisidirler. Destekisi olmakla kalmazlar, bir de Trkn, daha il-
kokuldan camideki insanna varncaya dek, Trklnden
uzaklatrlmasn, Arap ruhuyla yorulmasn, Arabn dili, tarihi ve
gelenekleriyle eitilmesini grmezlikten gelirler. Trkn Trklk duy-
gularnn eriatn Arap kardelii safsatalaryla, Trkn z ve gzel di-
linin eriat dili Arapadr bahaneleriyle, Trkn gerekten
vnebilecek birok geleneklerinin Arabn l gelenekleriyle ne du-
ruma getirildiinden habersizdirler ya da bunu nemsiz bulurlar. Bizim
din adammz ve eriatmz, ylesine fanatik ve ylesine bilgisiz
eilimlerdedir ki, Trkn karlarna uygun olan deil, eriat ruhuna
uygun olan ne varsa onu yapmaya alr. Dnmez ki, eriata her
uygun den ey Trke ve Trklk benliinin gelimesine uygun
deildir ve olmamtr. Gemi yzyllar bunun byle olduunu
46
gsteren rneklerle doludur. Tekrar ve tekrar sylemekte olduumuz ve
syleyeceimiz gibi, Arap milliyetisi, srf kendi karlar nedeniyle,
Arap milliyetiliini icabnda slama uygun ve onunla badar gibi
kabul eder ya da slamn dnda da olsa onu yrtmeye gayret eder de
bizim din adamlarmz, yazarlarmz ve aydnlarmz, Trkn ulusal
benliine kavumasn salayabilecek her eye, eriata aykrdr diye
kar koyar ve kar koyarken de, stelik kendi aklna, kendi dnce
biimine dayanarak deil, Arabn aklna ve Arabn dnce ve
nerilerine gre davranr. Arap milliyetisi, "milliyetilik" eilimlerini
kendi bakmndan slama uygun bulur ya da gerektiinde slamla
badatrr, ama kendinden baka (yani Arap olmayan) Mslman top-
lumlarn ve zellikle Trklerin milliyetilik akmlarn (ya da ulusal
benliin gelimesine mncer olabilecek davranlar) ve bu arada iba-
detin Trke yaplmas, ezann Trke okutulmas, Kur'an'm Trkeye
evrilmesi vb. giriimleri dinsizlik ve slama aykr davranlar ol-
makla sular ve nlemeye alr. Bunu yaparken de her trl "etik" ku-
rallar inemekten, her trl iftira, yalan ve kandrmalardan geri kal-
maz. 1921 yllarnda nl Arap milliyetisi Muhammed Raid Riza'nn
Trk ozan Mehmet k i f e , Kur'an'n hibir ekilde Trkeye
evrilemeyeceini, hem de Kur'an'dan ve dier kaynaklardan (rnein,
mam Hanef'den) kantlar getirmek suretiyle izaha alt sralarda
Kur'a' ngilizceye eviren bir ngilize, yine ayn kaynaklardan
kantlar getirerek, bunda hibir saknca olmadn ve Kur'an'm baka
dillere pekl evrilebileceini sylemesi ve bunu desteklemesi pek ok
rnekten nihayet bir tanesidir. Srf Bat lkelerinin (rnein ngilizlerin)
desteine sahip olarak Trke kar mcadeleye devam edebilmek
amacyla Arabn bu nitelikteki tutumu son 150 yl boyunca adeta ge-
lenek haline girmitir. Arap rkna mensup olmayan Mslman uluslar
ierisinde bir baka rnek yoktur ki, biz Trkler kadar bilinsizce ve
kr krne, kendini unutup eriata saplanm olsun. .Bir tanesi yoktur
ki, biz Trkler kadar, srf eriat ruhuna brnm olmak azmiyle kendi
benliini, kendi dilini, tarihini ve rki hasletlerini bu uurda ihmal ve
feda etmi olsun. Msr ve Pakistan gibi lkelerin 20. yzyl
ierisindeki yaantlarnn incelenmesi bu konuda yeterli fikir ve-
recektir. Ve iin ackl olan yn udur ki; bizi bu, "Kendi kendini
47
inkr" yoluna gtren nedenler slam tarihi boyunca Arap dnr ve
yazarlarn Trk hakknda gelitirdikleri grlerin eriat eitimi kl
altnda Trkn kafasna ve ruhuna ilenmesinden domutur. Bu
grleri Trk, kendi din adamnn bunca yzyllk bilgisiz ve ilgisiz
tutumu, hain ve banaz gayretleri nedeniyle, hi eletirmeden, akl,
mantk ve mspet bilgi szgecinden geirmeden, olduu ekilde ve
sanki btn bunlar salt gerek eylermi gibi benimsemi ve bu
yzden de kendi ulusal benliinden olmutur. Trk bu korkun ka-
ranlktan ve bilgisizlikten kurtarmak iin ona, onun hakknda
sylenmi ve sylenmekte olan her eyi, velev ki bunlar haksz olsun,
ac ve kahredici olsun, evet her eyi tantmak ve ortaya koymak arttr.
art deil, ulusal bir grev ve zorunluluktur.
48
gcyle kendilerini kurtardlar. Biz, ne olduumuzu, onlardan ayr ve
onlara yabanc bir millet olduumuzu sopayla ilerinden kovulunca
anladk. Gcmzn zayflad anda bizi tahkir, tezlil elliler. Anladk
ki, kabahatimiz, kendimizi unutmakhmz.n. Dnyann bize scyg
gstermesini istiyorsak, cince bizim kendi benliimize ve milliyetimize bu
saygy hissen, fikren, fiilen biit (davranlarmzla) gsterelim; bi-
lelim ki. illi benlii bulunmayan milletler baka milletlerin ikrdr"
demiti. Ne var ki, milliyetilik akmlarnn ortaya kard pek nemli
sakncalar da olmam deildir. Zira, bu akmlar rk, din ve dil farkl
gzetilmeksizin insanlarn kardee ve birlikte yaamalar ideali yerine,
bir ulusun dier uluslar zerinde stnlk iddia etmesi ya da baka ulus-
lara husumet beslemesi sonucunu dourmutur. rnein, tpk Alman
milliyetilii gibi Arap milliyetilii de, "stn millet" kuramna
dayatlm ve "Arap stnl" dncesiyle donatlm ve "Arap ol-
mayanlara husumet" duygusuyla beslenmitir. te yandan ar mil-
liyetilik tm insanlarn tek bir dnya devleti halinde yaamalar umut-
larn ksteklemitir. 20. yzylda insanilik duygular ylesine geliir
olmutur ki, rk, dil, din ve yurt birlii duygular yava yava eski
nemini yitirir olmaya ve hatta insanlar ve uluslararas kardelie ve
dnya bar emellerine aykr saylmaya balamtr. Batnn aydn
evreleri, kendisini kan, rk ve yurt duygu ve balarndan kurtarmam
kiiye henz, "insan olarak domam" gzyle bakma eilimindedir.-'
Erich.Fromm, bu eit balardan syrlmam kimseleri, "insanlk sev-
gisi" kt, "akl ve mantk" yetenei sakar kimseler olarak nitelendirir ve
"Milliyetilik, bizim iren ve putperest olan, delilie ynelen
ynlerimizdir" der. Ona gre milliyetilik ve yurtseverlik, kiinin men-
sup bulunduu ulusu dier uluslara, insanla, adalet ve drstlk il-
kelerine stn grmesinden baka bir ey deildir. Tpk kiiler
arasnda olduu gibi, bakalarn bir kenara atarcasna birisine
balanmak ve yalnz onu sevmek nasl sevgi demek deilse, uluslar iin
de durum budur. Sadece kendi ulusunu ve lkesini sevmek, bunlara tap-
mak demek, insanla kar sevgi beslememek demektir. 2 2 Hemen be-
lirtelim ki, bu dncelere katlmamak insansever hi kimse iin
mmkn deildir.
49
phesiz, ki, kii kendi toplumunun maddi ve manevi gelimesini
isteyecek ve buna alacaktr. Fakat bu istek, kendi toplumunu tiim
insanla yararl bir e haline getirme niteliinde olduu takdirde
bir atlan tayacaktr. Zira, gelien ve ilerleyen bir toplum, tiim in-
sanla hizmet yetenei ierisinde bulunan toplum demektir. Aksi tak-
dirde puta tapmakla kendi z ulusuna ve yurduna tapmak arasnda
fark olmamas gerekir. Salam, olgun ve uygar bir toplum, rk, din ve
dil fark aramakszn tm insanla kar sevgi ve sayg duyan, kendi
insann bu ynde eiten ve gelitiren toplumdur,23
Bu kitabmzda rk, din ve dil elerinin gcne inanm ve bu
inantan kma "19. yzyl milliyetilik anlayn" 20. yzyln son-
larna dek srdren Arap milliyetilii davranlar karsnda Trkn
durumunu inceleyeceiz.' Ve incelerken de, Trkn ulusal benlik duy-
gusundan ne derece uzak kaldn ve bunun nedenlerini gzden
geireceiz. Millilik bilincinin Trk toplumunda oluamamas olaynn
znt verici ynlerinden sz edeceiz. Fakat bu znty aklarken,
Trkn baka uluslara stnlk kazanm olmas ya da olmamas hu-
susunu deer ls olarak asla ele almadmz da belirtmek isteriz.
nemli olduunu kabul ettiimiz husus, Trkn, eer ulusal benliine ve
ulusal niteliklerinin bilincine sahip olmu olsayd ve slam ncesi dnem
itibariyle var olduu kabul edilen erdemlerini (aklclk, kadna deer
vennek vb.) srdrebilseydi, "yeyiizii uygarlna, insanla ve asl
kendi kendisine kar ok daha yararl, ok daha verimli, ok daha
olumlu ve giilii katklarda bulunabilirdi" grn ortaya koymaktr.
Hibir rkn ya da ulusun doal olarak, yani Tanr tarafndan dierlerine
stn yetenek ve niteliklerle yaratldn, hibir ulusun dierlerinden
aa klndn kabul etmek iin mantki bir neden bulunamaz. Hele
Tanr dncesine itenlikle bal olanlar (biraz da Spinoza'y ve ben-
zeri dnrleri tanyanlar) bakmndan, "Biz bir ksmnz, bir
ksmnza iistn yarattk" eklinde ortaya atlan hkmleri din
hkmleri olarak benimsemek gtr. Her eyi yapmaya ve yoktan var
karmaya kadir ve stn g diye bilinmesi gereken Tanrnn, insanlar
eit ve mutlu yaratabilecek yerde, eitlik d yaratm olabileceini
dnmek, aydn bir insan iin Tanr'y kltmek anlamna gelir. Esa-
23 fbid. s.7l.
50
sen insanlk tarihinin kantlad husus udur ki, hibir ulus dier bir
ulusa oranla stn ya da aa niteliklerle yaratlmamtr. Milletleri
iistiin ya da geri yapan ey, uluslarn kendi gayretleri ya da mis-
kinlikleridir. stn diye tannan uluslar gerekten stn yapan tlsm,
eitimdir, kltrdr ve asl aklclktr. Yani, yeryz yaamlarnda akl
rehber edinmektir. Geen yzyla gelinceye dek son derece geri ve ilkel
saylan Japonya, aklcl ve mspet eitim sistemim benimsemek su-
retiyle bugn yeryznn en ileri, en stn lkelerinden biri olmutur.
Uluslar, ilahi bir gcn, hrevi bir kudretin, rnein Tanri'nn keyf ira-
desiyle deil, kendi abalar ve almalar, akl yolunu semeleri ve
mspet ilme, ahlaka ynelmeleri sayesinde geliirler, ilerlerler ve uy-
garlk kademesinde ykselirler. Uluslar baarl, stn yapan iksir
budur ve bu eit uluslardr ki, pek doal olarak dier uluslara, yani
aklcl ve zgr dnme yntemlerini yadsyan ve bu yzden geri
kalm olan uluslara stnlk kazanrlar. Atatrk, bunu en gzel bir ifa-
deyle; "Uygar olmayan uluslar, uygar uluslarn ayaklan altnda ezilmeye
mahkmdurlar" diye formle etmiti.
51
almtr. Sadece kendi deimez yaantlar ierisinde yuvarlanp
gitmi ve sahip bulunduu milliyeti duygu sayesinde yabanc bo-
yunduruundan kendisini kurtarmtr.
52
Kitabmzn daha ilk satrlarndan itibaren ortaya sermeye
altmz tarihi dokmanlar ve daha sonraki sayfalarda da be-
lirteceimiz hususlar gstermeye yeterlidir ki, Arap milliyetilii Mu-
hammed'le birlikte gelime ve glenme dnemlerine girmitir. Ve ilk
ortaya kt andan gnmze gelinceye dek bir yanarda rnei
canl kalmtr. Abdlhamit istibdadnn yok olduu ve Trklk
akmlarnn Araplar gocunduran gelimesine kar zamann
hkmetlerince tedbirler alnd (Araplara mahalli otonomi vermek
gibi) 1913 yllarnda bile Arap milliyetilii yepyeni bir gle
bymekteydi; hem de Trk dmanln ileyerek ve Trkn
srtna haner indirerek...
54
olan dilin Arapa olacan ve Tanr'nn Araplara Arapa olarak ses-
lendiini, yine Kur'a ve hadis hkmleri eklinde anlatmaya
a l m t r . 2 8 Ve nihayet din esini, yani gemi dnemlerde insanlar
arasnda ortak balar ve duygular yaratmada en etkili ve nemli olan bir
eyi de ele alarak, slam Araplarn eski geleneklerinin dini eklinde
yerletirmitir. Btn bu eler sayesinde Araplar bir araya getirmek,
onlarda ortak bir ulusal duygu yaratmak ve bylece bir devlet rgt ha-
linde yaama isteini oluturmak istemitir. Tm bu saydmz
eler, ayr ayr ve her biri kendi arlnda, Araplk ve Arap mil-
liyetilii duygularnn kklemesinde etkili olmutur. Bunu ilerdeki
blmlerde inceleyeceiz. Fakat btn bunlardan baka Muhammed,
bir de Araplar i ve d tehlikelere kar ortak bir korkuda birleme
zorunluunda brakmtr. nk bilindii gibi, ortak nefretlerde ya da
ortak korkularda birlemek toplum psikolojisinin zelliklerindendir.
"Benim z evlatlarm" diye benimser grnd Araplar iin Mu-
hammed, korkutucu ve felaket getirici, dolaysyla en byk dman
olmak zere iki ulusu semi ve bunlarn Yahudilerle Trkler olduunu
bildirmitir. Hi kukusuz Mslman olmayanlar da (kfirler) Arap-
larn dmandrlar, ama bu iki millet, yani Yahudiler ve Trkler kadar
kt ve tehlikeli olan yoktur. Gerek Kur'an hkmlerinden (Ye'cc ile
Me'cc rnei), gerek Buhar ve Mslim gibi en salam kaynaklardaki
hadislerden anlalmaktadr ki, Araplar (Mslmanlar) iin "kyamet
gn"nn gelebilmesi iin Yahudilere ve Trklere kar mutlaka sava
amak, saldrmak, onlar yenmek gerektir.
Gerekten de Muhammed, Yahudilerle ilgili olarak bu konuda
yle bir hadis brakmtr: "... Yahudilere kar savamadka ve
bu savalar, bir kaya paras gerisine saklanan bir Yahudi: - Ey
Mslman, benim arkamda bir Yahudi var, ldr onu! deyinceye
kadar srdrmedike kyamet (hkm) gn gelmi olmayacaktr."
Bu hadis, Eb Hreyre'nin nakli olarak gelmektedir. Ne kadar ilgintir
ki, aa yukar ayn nitelikte ve ayn deyimler ierisinde Trklere
savalar almas konusunda da hadisler vardr ve bunlar da Buhar
ve Mslim'de bulmaktayz: "... Kiik gzl, krmz yzl ve su-
ratlar kaln deriden yaplm kalkanlara benzer Trklere kar
28 Bu k o n u d a bkz. A n w a r G. Clejnc, The Arabic Mrguage; Its Role in History, Uni-
versity of M e n n e s o t a , 1969. s.10 vd.
55
savalar yapmadka likiim giin gelmi olmayacaktr." Bu hadis de
tpk y tkardaki gibi Eb Hiireyre'dcn gelmedir ve grld gibi,
Trkleri korkun yaratklar eklinde gsterme eilimindedir. 2 9
Bu konuya ve ilgili Kr'an ve hadis hkmlerine biraz ilerde
dneceiz. Fakat imdilik unu belirtelim ki, Muhammed Mekke ve Me-
dine'de Araplarla i ie yaayan Yahudileri ve Hristiyanlar kendisine
inandramayacan anlad an onlar i dman ve tehlike olarak
grm ve Araplar bu yakn tehlike karsnda birlemeye kkrtrken,
dier yandan da da almak, uzak diyarlara ve rnein Orta Asyalara
yaylmak ve fetihler yapmak, zenginliklere kavumak hevesiyle Trkleri
Ye'cCc ve Me'cc efsanesi ierisinde felaket getirici bir rk olarak
tanmlama siyasetini gtmtr.
ilerdeki blmlerde greceimiz gibi, bu siyaset Arap mil-
liyetiliinin daha sonraki yzyllarda en geerli bir esi iini grecektir.
29 Bu hadis iin bkz. a!-Bulr, SulTl-i Blr Muhtasar..., Edition L. Krehl, Leide
1862-1908. c.3. s. 177; Kitab-t Cilad. Bap: 95, 96: Kitab- Mmakib. Bap: 25. Ayrca
bkz. M s l i m . Sahih. Kahire. 1283. Kitab-Fitan. Hadis No. 63-64. 66.
Franszca evirisi iin bkz. al-Bokhari, Les Traditions. Islamiques, eviri O. Houlas
el W. Marais. Paris. 1806. c.2, s.322.
Bu hadisleri Diyanet leri B a k a n l n n y a y m l a d Salh-i Buluta Muhtasar
Tecrd-i Sarih Terencsi re erli. c.9. s.55-56* 65, 95-97, 103-104, 293-294'le bul-
mak m m k n d r .
30 A. H a u i o u . Droit Constitutionnel et Institutions Politiques. Paris. 1966. s.96 vd.
56
dayatlr olmusa da. dier anlay Almanya ve talya gibi lkelerde tu-
tunur olmutur. 3 1 te Arap milliyetilii davasna sarlanlarn da-
yanaklar da Bat'mn geen yzyldaki zihniyeti olmu ve btn
aradklar malzemeyi siamda, zellikle Kr'a ve hadis (snnet) kay-
naklarnda bulmulardr. Araptaki ulusal bilinci yapan ve kkleri Mu-
hammed'e inen elerden yararlanmlardr. rnein, rk esi ko-
nusunda Arap rknn Tanr tarafndan dier uluslara (ve hatta slam
toplumu ierisinde Arap olmayan dier elere) rehber olsun diye
seilmi olduunu ve slamdan nce stn bir uygarlk kurabilen, bu ne-
denle Tanr'nn tercihine mazhar olan bir rk olduunu savunmulardr.
Ve yine din ve dil esinin Araplk benliini yaratan, Araplar ulusal bir
ruhta birletiren deer olduunu, zira peygamberin dahi Arabi elin ve dil
esiyle tanmladn ve zaten slam dininin esas itibariyle Arabn kendi
dini olduunu ve Araplar arasnda ulusal birlik.bilinci yarattn ve yine
Arapanm Araplar arasnda ortak bir ruh salayacak (hatta Arap ol-
mayan bile Arap yapacak) g tadn kabul etmilerdir. Ve nihayet
biitiin bunlar dnda, "ortak tarih" ve "birlikte yaama arzusu" esinin
dahi var olduunu ileri srmlerdir. Baka bir deyimle, bir yandan
Bat'n 19. yzyl sonlarna gelinceye dek sarld "objektif elere
(din. dil, rk vb.) yer verirken ve hatta bu eleri Batldan daha usta
ekilde ilerken, 3 2 dier yandan da Renan'n "sbjektif" elerini (ortak
gemi, birlikte yaama duygusu vb.) ihmal etmemilerdir. Fakat hemen
eklemek gerekir ki, Arap milliyetisinin btn bunlardan gayr ve bunlar
kadar nemli bir esi de "Trk aleyhtarl" esi olmutur.
31 Almanlar 1945 ylna gelinceye dek rk stnl ve dil birlii esasm ulus anlaynn
lemcli yapmlardr. Ariyen rknn Alman ulusunu oluturduunu ileri sren Hitler, bu
kuram nasyonalsosyalizmin temeli klmtr. Son dnya savandan sonra Almanya'da
rk kuramnn terk edildii grlmektedir. Fakat zamanmzda gen saylabilecek
birok lkede (zellikle Afrika lkelerinde) Bat'n evvelce saplanm olduu las-
Iala, yani k stnl, dil ve din vb. elere dayal milliyetilik davranlar iler-
leme gstermi ve emperyalist devletlere kar egemenlik savalarna giriim mal-
zemesi iini grmtr.
32 rnein: Arap milliyetileri, din unsurunun Bat milletleri iin yeterli bir unsur ola-
mayacan ve nk Hristiyanln Bat'ya sonradan giydirilmi bir elbise rnei
tekil ettiini, halbuki Arap iin slamn bundan farkl nitelik tadn ve Arabn
kendi z geleneklerinin ve tarihinin bir bakma mahsul bulunduunu ve bu itibarla
Arap milliyetiliini desteklediini iddia etmilerdir. Zamanmzda Abdurrahma al-
Bazza/.. On Arcb Kari/malisin adl kitabnda bu konuyu en geni ekliyle ele almtr.
lerde yeri gelince bu hususu inceleyeceiz.
57
Daha sonraki sayfalarda da greceimiz gibi, Aabn Trke kar
olan dmanlk ve nefret duygularnn tohumlar yzyllar boyunca
yeermi ve meyvelerini 19. yzylda Arap milliyetiliini krkleyerek
vermeye balam ve nihayet 20. yzylda en etkili ve iddetli ifadesini
Bir yandan modern Arap dnr ve yazarlarnn kaleminde, dier yan-
dan da Nasr gibi Arap dnyasn en gl bir biimde etkileyebilecek,
galeyana getirecek devlet ve siyaset adamlarnn aznda ve
sylevlerinde bulmutur. 11. yzylda Sait bn Ahmet ve benzerleri,
Trkler hakknda ne derece kltc grler belirtmi, 12. yzyldf
dris ve benzerleri Trk nasl vahi hayvan klna sokmu ya d;
Yakut, Trkleri nasl uygarlk dman ve slam lkelerine ktlk
yapan bir ulus olarak dnya ve leme tantm, 12. yzylda Nasreddin
Tusi, Trk nasl en kt ynlerle nitelendirmi, 16. yzylda bn Tulun,
onu Arabn en byk dman gibi gstermi, 19. yzylda Vahhabler,
Muhammed Abduh'lar vb. nasl Trkn her eyine husumet
duymularsa, 20. yzylda da ayn ekilde eitli kalemler (Msrls,
Irakls, Suriyelisi vb.) hep bir azdan bu temalar ve bu iftira ve ya-
lanlar ayn ekilde ilemilerdir. zellikle 1916'dan bu yana ve hele
1950'lerden sonra Arap yazarlar tarafndan yazlm Arapa ve ou kez
ngilizce (ya da dier Bat dillerinde) kitaplar sayszdr. Fakat denilebilir
ki, 20. yzyln en gl Arap yazarlar ve devlet adamlar tm bu if-
tiralar ve bin yl boyunca Arabn Trke kar lanetlemelerini ve bed-
dualarn, olumsuz duygularn tm dnyaya ve zellikle Bat ka-
muoyuna bir demet iek takdim eder gibi sunmular ve eriatn Araba
zg, Araptan kma tm ktlklerini ve uygarlk kurutucu tm mah-
zurlarn Trkn srtna ykleyerek Bat dnyasna kar Arabi temize
karmak istemilerdir.
58
iin, bu karlar uruna feda edilemeyecek hibir deer dnlemez.
Bu karlar dnda hibir ideolojiye, hibir duygusal itmeye, hibir dost-
lua saplanp kalnmamaldr. Sadece Arap karlar ama saylmaldr
ve bu "karlar", sadece Arap milliyetiliini canl klmaldr.
Arap milliyetilik eilimlerinin ada otoritelerinden saylan al-
Bazzaz, 3 3 1 965 ylnda yaymlad yaptnn ilk sayfalar nda 3 4 ve
"Siyasal Ama" bal altndaki blmde yle der: "Siyasal
bakmdan Arap milliyetilii... Arap karlarn blnmez bir btn
olarak gz nnde tutar ve baka lkelerde olan (Arap) ilikilerini bu
temel esas gereince yrtr... Bundan dolaydr ki, bizim ulusal po-
litikamz... bu esas zerine oturtulmaldr." 3 5
Yazarn, "bizim ulusal politikamz" dedii ey, sadece u ya da bu
Arap lkesinin deil, tm Arap lkelerinin ortak milliyetilik politikas
anlamndadr. Grlyor ki, Arap milliyetisi iin, evvelce olduu gibi
bugn dahi tek l, tek kstas bu milliyetiliin ge/ektirdii
"karlar"dr. Bu karlar neyi gerektiriyorsa onu yapmaktr. Eer mil-
liyetiliin gelimesini salayacak husus dil, yani Arapa ise, buna nem
vermek ve Arapay her eyin stnde klc gayretlere yn vermektir;
eer din, yani slam ve eriat ise, bu takdirde slam Arap mil-
liyetiliinin smr arac yapmaktr; eer her ikisi birlikte nemliyse,
ikisine g vermek, eer din esinin dndaki esaslar nemli ola-
bilecekse ve rnein slam geri plana atmak gerekiyorsa, onu yapmak;
eer milliyetilik gayretleri Arabn slam camias ierisindeki zel ve
stn durumunun saptanmasn gerektiriyorsa, Arap olmayan Mslman
lkeleri darltmak pahasna da olsa bu ii yapmak; eer Arabn slam
ncesi tarihinin ve geleneklerinin deerlendirilmesi, rnein bu tarihin ve
59
geleneklerin slam sonras devreyi yarattn ve onun kadar deer
tadn belirtmek gerekli grlyorsa yle yapmak ve baka bir
deyile, Arap milliyetiliini yrtmek iin 11e gerekiyorsa tmn de-
nemektir. Gerekten Arap milliyetiliinin kuramsal ve dnsel
ncleri ve savunucular son iki yzyldan beri olduu gibi bugn de tm
bu denemelere bavurmaktan geri kalmamlardr. Duruma gre slam
kendilerinin z dini ve tarihi eklinde gstermeye ve Arapl slamn
dnda, hatta stnde grmeye ve slam ncesi dnemi n plana almaya,
evet her eye, her areye bavurmulardr ve halen de vurmaktadrlar.
Sadece ideolojik grntlerle deil, davran ve tutumlar itibariyle
de Arap her kla ve birbiriyle atr her nitelie girmekten kanmaz.
Bazen milliyeti, hem de koyu Arap milliyetisi hviyeti iinde grnr.
Bazen, slamcdr ve sanki slamcl Arap milliyetiliinin stnde
gibi gsterir. Bazen Hitler ve Mussolini gibi diktatrlerle, onlarn
faist rejimleriyle sarma dola, bazen bu rejimlerin badman
komnizmle har neir, bazen Mslman devlet bakanlarn kukuya
srkleyecek denli sac, bazen ngilizlerle Trke kar ittifak, bazen
Trkn byk dostu vb. akla gelebilecek her trl eytaniliklee iltifat
etmekten kanmaz. 3 6
36 Hazcn Zeki Nuscibch. Tlc Itles ofArtb S'tlblism. Conell Uivcrsily Press. 1956. s.l.
60
BRNC B L M
ARAP MLLYETL DAVASINDA
"TRK ALEYHTARLII" ES
ARAP MLLYETL DAVASINDA
"TRK ALEYHTARLII" ES
63
te Arap iin Trk aleyhtarl esi bu nitelikte i gren bir g
olmutur. Ve u bir tarihi gerektir ki, Trke kar en haksz, en ar,
en yersiz sulamalar ve iftiralar daima Araptan gelmitir.
Bu sulamalarn ve bu iftiralarn 8. yzyldan 20. yzyln ikinci
yarsna dek olan gelimelerini zet olarak ve ksaca bu kitapla grmeye
alacak ve bunlarn baz haksz ynlerine deineceiz. Ve greceiz
ki, 1 400 yllk bu uzun dnem boyunca hakl ya da haksz olarak Trke
saldran, hakaret ve kfrler yadran Arap yazar ve dnrlerin says
gerekten ok kabarktr. slam dnyasnn en nl adlar bu say
ierisinde yer almtr. Ve bunlar arasnda Trk eriatsnn kendisine
ba tac ettii adlar oktur. Bunlardan sadece birini belirtmek bile bu ko-
nuda fikir edinmek iin yeterli saylabilir: mam Gazali. Mslman
lemin adeta taparcasna bal bulunduu bu yazar, Trke en ar ha-
karetleri uygun bulmu olmasna karn, bugne dek Trkn en ok
ycelttii bir kii olmutur. Kukusuz ki, tm bu dnemler ierisinde
Trke husumet beslemeyen ve hatta Trk ven Arap ve Mslman
yazar ve dnrleri de yok deildir. lerdeki sayfalarda 14. ve 15.
yzyln muhasebesini yaparken bn Haldun'un buna bir rnek olduunu
greceiz. bn Haldun'dan nce bn Hallikan da Trkn lehinde ola-
bilecek grlerde bulunmutur. Onun slam dnce leminin nl
kiilerine ayrlm byk yaptn okurken, genel olarak Trkn ni-
telikleriyle ilgili olmasa bile baz Trk hkmdar ve kumandanlar ko-
nusunda olumlu grler belirttiini izlemek mmkndr. rnein, 12.
yzyl Trk kumandanlarndan Ebu Said Gkberi hakknda yazdklarn
gzden geirmek yeterlidir. 1 Ne var ki, Muhammed'in tanmyla, iyilik ve
insanlk nedir bilmeyen ve bilenleri de vahice ldrten ve sadece dnya
nimetleri uruna her trl ktl yapmaya muktedir Arap bedevisine
oranla elebi karakterli, mert ve drst, kadna saygl ve insana deer
veren Trk tanmak iin bn Hallikan'n, bn Haldun'un ya da
dierlerinin deerlendirmeleri, yzlerce yl birbiri ardndan kkreyerek
Trk saldr yamuruna tutan saysz yazar ve dnrn kltc
satrlar karsnda Arabi elbette ki olumlu ynde etkileyemezdi.
I Bkz. Abu-Abbas as al-Dn b. Hallikan. Vafay al-A 'y. Kahire. 1948; ngilizce eviri
iin bkz. Klallikan. Birgrphial Dirliony. transl. by Slane. Paris. 1843, c.2. s.541.
64
BRNC KESM
ARABIN TRK DMANLIININ GEME NEN VE
G N M Z E GELEN K A Y N A K L A R I
65
Trk can noktasndan vurmu, hem de Trkn kendi kendisini sa-
vunamayaca yntemlere bavurmu ve Tiirke kar dmanlklarn
hep slam kendisine perde yaparak srdrmtr. Bizim saf in-
sanlarmz ve genellikle din adamlarmz da din adna yaplan bu
sulamalara ses karmam ve hatta Arap la birlik olup, Trke kar hu-
sumet saldrsnda ortak cephe kurmulardr. Biitn bunlar ilerdeki say-
falarda greceiz. Fakat unu da eklemek doru olacaktr ki, Bat
dnyasnn Trk hakkndaki grlerinin ou, Arap yazar ve
dnrlerin kalemiyle Bat'ya alanmtr, hl da alanmaktadr.
Bundan dolaydr ki, Arabn Trk hakkndaki deerlendirmelerini,
gemi yzyllara inerek bilmekte yarar vardr.
66
sriliyat n slm ekiller altnda idme eden Arap yazarlar(a)" at-
fetmilerdir.- 1 Baka bir deyimle, Arap yazarlarn ve bilim adam-
larnn bu tutumunu slama aykr bulmular ve slamn znde Trke
kar d m a n l k olmad kansn yaratmlardr.
Oysa ki, bu yanl bir kandr. Zira, bata Kur'an'm ak ve seik
hkmleri, Muhammed'in szleri (hadisler) ve bunlara dayal olarak en
salam Arap kaynaklarn ortaya koyduu gerek odur ki, sz konusu
kin, husumet ve dmanlk, dorudan doruya slamn znden ve hi
kukusuz Muhammed'in kendinden gelme bir eydir.
Her ne kadar Muhammed'in Trkler lehinde szler syledii-ve gya
Tann'dan naklen "Size ilimedike siz de Trklere ilimeyin" ya da "Mil-
letimin miilknii ve Rabbin ona olan ihsanlarn onun elinden en evvel
Kantur (Trk) nesli alacaktr" eklinde lml ve hatta Trk vc
szler sarf ettii iddia edilirse de, bunlar, birazdan belirteceimiz gibi,
genellikle Trk yazarlarn kuruntusu olup Muhammed'in szlerini yarm
yamalak yanstmalarndan doma eylerdir.
Gerek Kur'an ve gerek hadis gibi salam ve temel slami kaynaklarn
ve bu kaynaklar ileyen yazar ve bilginlerin (ki Buha, Mslim, Eb,
Davd, bn Hacer, Yakt, el-Belh, Suyut gibi saymakla bitmeyecek ni-
celeri vardr) ortaya koyduu gerek odur ki, Muhammed'in Trkler
hakkndaki tanmlamalar hi de gnl ac olmamtr. Olmak yle
dursun, Trk gerekten aalatc, tiksinti duygularna hedef klc,
korkutucu ve insanla felaket yaratc olumsuzluklarda olmutur.
Onun Trk kltc, Araplar ve tm insanlk bakmndan dman
bilici szlerine dayanarak Mslman dnyasnn yazarlar ve dnrleri
(ki bunlar arasnda Trk asll olanlar dahi vardr) yzyllar boyunca
Trk yabani, vahi, kana susam, aklen ve fikren yetersiz, hayvana
yaklak, Araplara ve insanla ve slam uygarlna felaket getiren mil-
let olarak tanmlamlardr.
Bu dmanl yaratmann esas nedenlerini, eklini ve gelimesini
birazdan inceleyeceiz. Fakat incelemeden nce Muhammed'in Trk
aalatc nitelikte olmak zere yerletirdii hkmlere ksaca bir
gz atalm.
67
A) Trk Aleyhtarl Duygularna M a l z e m e ini Gren
Kur'an Hkmleri ve Hadisler
evirisi udur:
68
"(Trkler) A olduklar zaman hrszlk yapar, alarlar, tok ol-
duklarnda da har vurup savunular (ehvetle urarlar)..." 4
69
Bir kere her eyden nce u hususu belirtelim ki, slami kay-
naklara (ve bu kaynaklar gerek bilen Trk din kurulularna) gre
Muhammed, Orta Asya diye bilinen Dou blgelerini "kfrn ve fit-
nenin kayna" ve "eytann boynuzunun doduu" yer olarak
tanmlamtr... rnein Eb Hreyre'nin rivayetine dayal bir ha-
disinde "Kfrn ba ark tarafndadr" 7 demi ve Abdullah bn-i
mer'in rivayetine dayal bir baka hadisinde de "(Merik tarafna
iaret ederek) iyi biliniz ki fitne ite buradadr, eytann boynuzu
doduu yerde (ark cihetindedir)" diye eklemitir. 8
Her ne kadar bizim eriatmz bu szlerle, ranllarn yaadklar
yerlerin kastedildiini anlatmaya alrsa da, 9 birazdan be-
lirteceimiz slami kaynaklardan anlalaca gibi, sz konusu edilen
blgeler Ye'cc-Me'cc rknn, yani Trklerin bulunduklar yerlerdir.
Zira Muhammed, yukardaki szleri Ye'cc-Me'cc'a atfen yapm ve
yaparken de kendi mmeti olan Araplar, bir yandan zuhuru mu-
hakkak bir tehlikeye kar uyarm ve dier yandan da Orta Asya
ynnde saldrlara hazrlamtr.
Nitekim uyarma maksadyla syledii szler arasnda, "Yaklaan bir
fitnenin errinden vay Arabin haline... u saatte Ye'cc ve Me'cc ed-
dinden bir menfez almtr", eklinde olanlar vardr. Bylece Ye'cc-
Me'cc'dan "eriecek miisibeti Araba tahsis etmitir". te yandan "Siz
ayakkaplan kee olan bir kavim ile muharebe etmedike kyamet kop-
maz" derken ya da "Kyamet kopmaz t ki siz Araplar, yabanc mil-
letlerden... yzleri krmz, burunlar bask, gzleri kk, yzleri deri
stne deri kaplanm kalkanlar gibi kaln etli, ayakkablar da yn
(kee, ark) olan milletlerle muharebe etmedike" diye eklerken 1 0 hep
Ye'cc ve Me'cc'a (yani Trklere) kar Araplar saldrya armtr.
Biitn bunlar, tabii hep Arap kaynaklarna gredir. Bu uyarmalar ve bu
kkrtmalar, Tanr'dan geldiini syledii Kur'an ayetleri aracl ile
de edebiletirmitir.
7 Bu hadisler iin bkz. D i y a n e t leri B a k a n l ' n c a yaymlanan Sall-i Buhar Muh-
tasar Tec d-i Sarili Terceesi ve erhi. e.9. Hadis No. 1361.
8 Yukardaki hadisi y o r u m l a y a n Diyanet leri Bakanl, M u h a m m e d ' i n l m n d e n
sonra fitnelerin hepsinin "ark tarafndan zuhr ettiini" belirterek bu hadisi M u -
hanmed'in mucizelerinden sayar. Bkz. Sall-i BhrMuhtasar..., c.9, s.55-56.
9 Diyanet leri B a k a n l f m n yorumu iin bkz. Sall-i Bahn Muhtasar..., c.9. s.293-
294.
10 Sall-i BulrMuhtasar..., c.9, s.293-294.
70
K. 18 Kehf Suresi'nin 86-89 ve K. 21 Enbiy Suresi'nin 96. ayet-
lerinde Ye'cc ve Me'cc adyla "bozgunculuk yapan ve Araplara ve
insanla felaket kayna saylan" bir milletten sz edilir. Bakalarna
zarar vermemeleri iin, Tanr emri gereince bir sed ile evrildikleri
ve imanszlar ya da imandan kanlar iin her daim tehlike ya-
ratacaklar belirtilmitir. Ye'cc-Me'cc tanm Kur'an'da, Zl-
Karneyn hikyesi vesilesiyle geer ve yledir:
Gnlerden bir gn Tanr, herhalde yapacak fazla ii olmad bir
annda, Muhammed'e Zl-Karneyn'in yaantlarn anlatmak ister;
nk Yahudiler mtemadiyen Muhammed'e Zl-Karneyn'i sor-
maktadrlar. Muhammed ise onlarn bu sorularna yant aramaktadr.
te Tanr Muhammed'in yardmna koarak, "...Ey Muhammed, sana
Zl-Karneyn'i sorarlar. Onu size anlatacam' de..." (K. 18 Kehf Su-
resi, ayet 83) der. Bilindii gibi Ziil-Kaneyn, skender'e verilen isimdir.
Dnyann hem batsn hem de dousunu fethetmi olmas nedeniyle
kendisine bylesine muhteem bir lakap takld kabul edilir. Tanr'nm
Kur'an 'da anlatt sylenen ekliyle hikye yle cereyan eder: Tanr
Zl-Karneyn'i yeryzne yerletirmi ve ona her eyin yolunu
retmitir (K. 18 Kehf Suresi, ayet 84). Denecektir ki, "Neden sadece
ona retmitir de bu ii btn kullarna yapmamtr? Neden kul-
larndan bazlarnn kalplerini amtr da bazlarn saptrmtr?" Hi
kukusuz bunlar ayrca zerinde durulacak bir konu. Fakat her ne olursa
olsun, Zl-Karneyn, btn bu bilgilerle mcehhez olarak yola koyulur
(K. 18 Kehf Suresi, ayet 85). Az gider uz gider, gnein batt yerde
bir millete rastlar. Tanr hemen Zl-Karneyn'in kulana fsldar: "Ziil-
Kaneyn, onlara azb da edebilirsin, iyi muamelede de bulunabilirsin..."
(K. 18 Kehf Suresi, ayet 86.) Grlyor ki Tanr, Zl-Karneyn'e keyfi
ekilde kullanabilecei snrsz bir yetki ve iktidar bakmndan ak
bono vermitir. Ve ite buna dayanarak Zl-Karneyn, kendi kendisini
adeta Tanr yerine koyarak konumaya balar: "Hakszlk yapana azb
vereceiz... ama inanp yararl i ileyene, gzel eyler vardr, ona
buyruumuzdan kolay olan syleriz." (K. 18 Kehf Suresi, ayet 87-88.)
Bu almla yoluna koyulur. Gide gide iki dan arasna varr ve orada
laftan anlamayan bir millete rastlar (K. 18 Kehf Suresi, ayet 93). Bu mil-
let ona, civarda yaayan Ye'cc ve Me'ccn bozgunculuk yaptn bil-
direrek kendilerini korumasn ve onlarla kendileri arasnda bir sed kur-
71
masn isterler ve bu i iin vergi vermeye raz olacaklarn sylerler.
Ziil-Karneyn onlarn bu dileini yerine getirir (K. 18 Kehf Suresi, ayet
94-97). Sed ina olunur ve Ye'cc ve Me'cc bu eddi bir daha hi
aamaz; bylece insanla tehlike olmaktan karlm olurlar. Ve ite
yukardan beri ad geen bu Ye'cc ve Me'cc denilen millet, Arabn
inanlarna gre Trklerdir, nk birazdan aklayacamz gibi Mu-
hammed bunun byle olduunu bildirmitir.
Ve Zl-Karneyn bu ii bitirdikten sonra, "te bu Rabbimin rah-
metidir" (K. 18 Kehf Suresi, ayet 98) diye vnr. Onun bu vnmesine
Tanr da katlr ve "Biz o giin onlar brakrz, dalgalar halinde bir-
birlerine girerler..." (K. 18 Kehf Suresi, ayet 99) der.
Grlyor ki, Kr'an'a gre Tanr btn bu ileri rivayet zerine
yapmtr; yani iki dan arasnda yaayanlarn ikyetlerine
inanm ve Ye'cc ve Me'cc'u (baka bir deyimle Trkleri) set ge-
risine hapsetmi ve cezalandrmtr.
Hemen belirtelim ki, Arap kaynaklarnn Tanr'y Trklere kar
bylesine nyarglara saplanm olarak gstermesi, Arabn Tanr
anlayndaki olumsuzluktan domadr. Hi kuku edilmemelidir ki,
btn bu iler Tanr'dan deil, Arabn bann altndan kan eyler
olup, Tanr'nn ycelii fikri ile badamayan eylerdir.
72
Bir baka hadise gre de, bir gn akrep sokan parman bezle
sardklar bir srada yle konumutur:
"Dman diye bir ey yok diyorsunuz. Fakat sizler, yaygn su-
ratl, kk gzl ve kzl sal bir millet olan Ye'cc ve
Me'cc'larla karlamayncaya kadar dmanlarla savam
olmayacaksnz. Bunlar giderek oalan ve yzleri dvl kal-
kana benzeyen kimselerdir." 1 2
Ve ite, Trkleri bylesine tiksinti verici ve tehlikeli bir rk
eklinde tanmladktan sonra Araplar onlara kar savaa kkrtmak
maksadyla u hadisi koymutur: "...Kiiiik gzl, krnz yzl, bask
burunlu ve suratlar kaln deriden yaplm kalkanlara benzeyen (yay-
van suratl) Trklere kar savcmadka hkm gn gelmeyecektir.
Ve hkm giinii gelmeyecektir ta ki sizler kvrk kldan yaplm sandal
giyen bir millete kar savaana kadar. "
Eb Heyre'nin rivayetine dayal bu hadis Buhar'nin Schh'inin
Kitb- Ci'/ii/'ndan alnmtr. Bilindii gibi Salh-i Buhcir,
Kr'an'dan sonra en deerli ve en gvenilir kaynak saylr.' 1
Her ne kadar baz yazarlarmz, Trkn Ye'cc ve Me'cc efsanesi
eklinde ktlemesini ve iftira konusu yaplmasn slamn znden
gelme olmayp, Arap yazarlarn kastl ve Trk dmanln
gelitirmek amacyla yneldikleri bir giriim olarak grrlerse de 1 4 biraz
73
ilerde deineceimiz gibi, bu grlerin salam bir temeli yoktur ve
Kur'an'da ad geen Ye'cc ve Me'cc szckleri, Muhammed tarafndan
Trkler karl olmak zere kullanlmtr.
Nitekim, yukardaki hadisleri Trkler szcne yer vermeden
yaymlayan Diyanet leri Bakanl dahi, her ne kadar Dahhk ve Sdd
ve Katde gibi yorumcularn grlerine dayal olarak Zl-Karneyn'in
karlat kavmin Trkler olduunu syleyerek sanki Trklerin Ye'cc
ve Me'cc'a kar sed ina ettiklerini belirtirse de, 1 5 Ye'cc ve Me'cc ile
Trkleri, babalar mterek karde, yani Yafs'i oullar olarak
tantm ve Muhammed'in fiziki bakmdan tanmn yapt rkn
Trklerden bakas olamayacan farkna varmadan kantlamtr.
Nitekim Ye'cc-Me'cc'un, Trkn z kardeleri olarak Yafis'in
oullar olduklarn aklayan Diyanet leri Bakanl Trk halkna
unlar retir:
74
lerdeki sayfalarda, zaman zaman bu konuya deinmekle beraber,
baz ilgin rnekleri burada zetlemekte yarar bulmaktayz.
Islamiyetin ilk anlarndan itibaren gelmi gemi ou yo-
rumcularn Ye'cc ve Me'cc konusunda ortaya koyduklar fikirleri
eletiren al-Bagdad, Lbab t-Te'vil fi mani-t Tenzil adl yaptnda,
bu szcklerin Trklerden baka bir milleti tanmlamadn be-
lirterek yle der: "(Ye'cc) szcnn asl, atein eraresi ve
anlamna gelen Ecic iinnar maddesindendir; onlarn bu adla
arlmalarnn nedeni ise, kesret ve iddetleri itibariyle Ecic'e ben-
zetilmelerindendir. Neslen Yfes bn Nh evladndandrlar ve Trkler
de onlardandr; rivayete nazaran bunlardan bir taife apula kmt; o
srada Zlkarneyn eddi ina ettiinden o taife sed haricinde (terk)
edildiler." Yine Bagclad'ye gre Kur'an ve hadislerde geen Ye'cc ve
Me'cc szcklerinin Trkler anlamn kapsadn ve bunlarn
"Dnyay ve insanl yok etmek iin uraan dem oullarndan"
olduklarn ve Huzeyfe'nin nakline gre snfa ayrldklarn ve
ilerinden bir snfn 120 arn boyundaki am aalarna ve dier
snflarn bir kar boyundaki ksa insanlara benzediini ve nihayet
dier bir snfn da eni boyu 120 arnlk murabba eklinde insanlar
olduunu ve bunlarn fil, domuz ve vahi hayvan grdkleri zaman
yemeden gemediklerini; hatta kendi llerini dahi yediklerini; bu
Trklerin ileri kollarnn Suriye ve Horasan'da bulunduunu ve
K'b' n nakline gre de bunlarn dem oullar ierisinden
"nevdirden" bulunduklarn ve Tanr nn Ye'cc'u "Hazret-i dem'in
ihtilam olup nurfesi topraa karan sudan" yarattn syler ve
yle ekler: "Bu nedenle (Trkler) bizimle ana cihetinden olmayp
yalnz baba tarafndan birleirler..."11
Arap tarihilerinin en nllerinden al-Taber, Cami'l-Beyn adl
yaptnda, Ye'cc ve Me'cc'un snftan olutuunu ve bunlarn
yksek, ksa ve geni tipte insanlar olup, insanla ve Araplara felaket
getirecek olan Trkler anlamna geldiini aklar. 1 8
75
Arap tarihilerinden al-Balh, Muhammed'in Araplar korkutmak
zere "kk gzl, bask burunlu, yayvan suratl, yzleri kee de-
riden kaplanm kalkana benzer" olarak tanmlad millet hakknda
bilgiler verir ve eitli yazarlarn grlerini nakleder. Bu grlere
gre, sz konusu milletin Trkler olduunu ve bazlarna gre
Haimilerin egemenliklerinin ilerde Trkler tarafndan yok edi-
leceine ve dier bazlarna gre ise, Mslman Trklerin eline
geecek olan Haimi iktidarnn putperest Trkler tarafndan
alnacana iarettir. Baz yazarlara gre de slam lkelerinin inliler
tarafndan ele geirileceini ifade etmektedir. 1 9
al-Beyzv (Eb Said Abdullah bn mer) ki, Kur'ati yo-
rumcularnn en byk otoritelerinden saylr, Envr iil-Tenzil ve
Esrr-tii Te'vil adl yaptnda, Kuran'n Kehf ve Enbiy su-
releindeki Ye'cc ve Me'cc ile ilgili ayetlerini aklarken yle der:
"Bunlar Yfes bni Nuh'un olundan tremi iki kabiledir ve rivayete
nazaran Ye'cc'lar Trklerdir. Me'cc'lar da Cebel halkndandr."
Bunu dedikten sonra Trklerin vahi ve insan yeme geleneinde bir
millet olduklarn ekler. 2 0 Tpk Beyzv gibi nl bir dier Arap yo-
rumcu, Abdullah bni Ahmet in-Nesef, Liibb iit-Te'vil adl kitabnda,
Beyzv'nin grlerine benzer eyleri aynen tekrarlar. 2 1
Mukaddima adl yapt ile n salm olan bn Haldun, kitabnn
eitli yerlerinde, Trklere deinir ve Orta Asya'da, Fergana ve
Taken'in tesinde, Kimfk lkesinin dou ucunda bulunan Ye'cc ve
Me'cc dalan diye bilinen yerlerdeki halklarn tm olarak Trkler
olduunu syler. 2 2
Mecddn bn-il Esr, En Nihyetiif garp adl yaptnda, 2 3 Nesns
ile Ye'cc ve Me'cc arasndaki aynla temasla "Bir rivayete gre
76
Ness. Ye'cc ve Me'cc'dr... Baz hususlarda insanlara benzemeyen
birtakm yaratklardr ve dem ve evladndan deillerdir"24 der.
Anmsamak gerekir ki, ona gre Nesns ile Ye'cc ve Me'cuc ve
Trkler hep ayn anlama gelen szcklerdir. Mslman kaynaklarn
Ye'cc ve Me'cuc eklinde tanmlad Trkler, 7. yzyldan
gnmze gelene dek Arap milliyetiliinin kin ve saldr hedefi ola-
caklardr. Hayat al-Hayvan adl yaptnda ad-Damiri (Demiri), M-
hanmed'm "...yayvan suratl, kk gzl... vs." olarak tanmlad
Ye'cc ve Me'cc'la savalacana dair emirlerini nakleder ve bu
tanmlamada sz geen halklarn Trkler olduunu hatrlatr ve
Araplarn en sonunda Trklerle savamalar gereinin Kur'an'da
ngrlm olduunu dorular. 2 5
13.-14. yzyln Msrl yazarlarndan ihbddn Ahmet in-
Nveyre'nin Nihcyet l-ireb funn il-edeb adl yaptnda 2 6 ve Ykut-i
Hamev'nin Mu-cem iil-Biildan adl yaptnda 2 7 Ye'cc ve Me'cc'un
Trkler olduklar ve bunlarn "...engel gibi trnakl, vahi hay-
vanlarnkine benzer az ve yan dileri olan, kpekdilerine benzeyen
dileri bulunan, eneleri develerin enelerine benzeyen, vcudlarnn
tm kl ile kapl olan ve bir ey yedikleri zaman katrlarn ve
ksraklarn kard ses gibi dilerinin tkrdad duyulan" yaratklar
olduu anlatlr 2 8
lerdeki sayfalarda bu yukardaki yazarlara eklenecek daha pek ok
adlar yer alacaktr.
slamn Trk dmanl inancyla yorulmu yazarlar, Trk
sadece Araplara deil, Trklere dahi olumsuz ekilde tantmaktan geri
kalmamlardr. zellikle Trkn ecdadn vahi yaratklar olarak
tanmlayan kitaplarn pek ou Trk hkmdarlarna sunulmak zere
hazrlanm ve yazarlar bu hkmdarlar tarafndan mkfata
77
kavuturulmutur. lerde Firdevsi'nin ahme adl nl yaptnda
Trkn ne zavall klklara sokulduunu ve Trk hkmdar Mahmud
Gaznev'nin bu kitab nasl ereflendirdiini greceiz. Yine ayn
ekilde, 11. yzyln bu nl hkmdarnn hizmetinde i gren tarih
bilgini al-Utb, Kitcb-al Yami adl yaptnda, Subukteki ile Sultan
Mahmud dnemlerinin tarihini kaleme alm ve Trk "yayvan su-
ratl, bask burunlu, seyrek sakall, kk gzl" Ye'cc ve Me'cc
rk olarak takdim etmitir. 2 9
Trk aleyhtar bu abalar yadrgayan baz yazarlarmz bu tutumu
slama aykrym gibi grrler: "Trklere kar ehl-i salip ordularyla
el birlii eden Mslman Araplara Trk rkn Hazret-i dem'in bir
ihtilm esnasnda yere dm nutfesinden doan bir canavar srs
ve bir Ye'cc Me'cc gruhu eklinde tanmlayan ve tantan Mslman
Arap ulemas arasnda slama ihanet bakmndan ne fark vardr?" der-
ler. 30 Derken de, Arabn Trk dmanln, sanki slamn znde
Trk aleyhtarl yokmu gibi, slama ihanet eklinde kabul ederler.
Oysa ki, bu dmanlk Arap yazarlardan deil, slamn znden kma
bir eydir ve yukarda belirttiimiz gibi kaynan Muhammed'de bulur.
Fakat belirtilmesi gereken ey udur ki, Trk aleyhtarl verilerini
ileyenler sadece Araplar olmayp, slamn tm unsurlar olmutur ve
bu unsurlar arasnda Trkler de yer almtr.
78
Trklerin bu iki kavme kar kendilerini siper ederek arptklar,
dnyay bunlarn zulmnden koruduklar yazl ise de,32 genellikle
farkl olan tez, yani bunlarn Trkler olduu sonucunu douran grii
hkim gelmitir.
nk bir kere Ye'cc-Me'cc'm, Yafis ziirriyetinden geldii hu-
susunda Trk tarihileri, bilginleri ve din adamlar arasnda ittifak
vardrYfis (Yfes) ise Nuh'un olundan biri olp Tiirkiin babas
saylr. 3 4
te bu dorultuda olmak zere Trk eriats, Ye'cc-Me'cc ile
Trk ayniyet halinde tutan Arap yorumunu benimsemilerdir.
Birka rnek vermekle yetinmek gerekirse; 14. yzylda Ahmed,
Kur'an'm Kehf Sresindeki Ye'cc Me'cc hikyesinden esinlenerek
Trkn ecdad saylan halklar iin skendernme adl yaptnda,
insan dehete dren eyler yazar.
Germiyan hkmdar Sleyman ah'a takdim iin hazrlanm olan
ve Sleyman ah'n lmnden sonra Yldrm'n olu Sleyman
elebi'ye sunulan ve Trk hkmdarlarnca ba tac yaplan ve 16.
yzylda Osmanl snrlar dndaki Trk evrelerinde dahi hay-
ranlkla okunan bu kitapta Trk, her eyi yakp ykan, hayvan klkl
bir yaratk olarak tantlmtr.
Osmanl dneminin nl bilginlerinden Kamus eviricisi Asm
Efendi, Okyanus adl yaptnn Nesns maddesinde "nesns" adl ta-
32 Dahhak, Sudd ve Katde gibi tefsircilerin grleri iin bkz. Sahh-i Buharf Muh-
tasar..., c.9, s.97-100.
33 H i k y e odur ki, Nuh'un, Sam, Ham ve Yfis (Yfes) adnda olu o l m u ve
am'dan S rka (Araplar ve Yahudiler vs.) Ham'dan Zenci rk kmtr. Yafis'e
gelince, onun da "Trk", "Hazer" ve "Ye'cc ve Me'cc" adnda oullan olduu ka-
bul edilir.
Hamdullah M u s t a v h i bn Kazvin'nin Taih-i Gzida adl yaptnda Yafs'in Trk
adl olundan s e k i z kuak sonra, M 2 8 2 4 ylnda, O u z ' u n d o d u u yazldr.
34 Ye'cc ve Me'cc'n Trk ile olan ilikisi k o n u s u n d a eriatmz ve zellikle Diy-
anet leri Bakanl ne sylediini b i l m e z bir durum iindedir. Bir yandan Y e ' c c
ve Me'cc'n K u z e y ' d e iki vahi k a v i m olduunu ve Trklerin bunlara kar ken-
dilerini siper e d e r e k dnyay kurtardklarn kabul eder, dier yandan Y e ' c c ve
Me'cc ile T r k n karde olduklarn, ayn babann ve yani Yfis'in s u l h u n d a n
gelme bulunduklarn benimser.
Sahh-i JShr Muhtasar..., c.9, s. 100-101; bu arada Ye'cc ve Me'cc'un Rus,
ngiliz ve A l m a n olduu tezine de yer vererek bu devletin boazlanmasndan
mutluluk d u y d u u n u da ihsastan geri kalmaz; s.101.
79
ifenin Ye'cc ve Me'cc olduunu Arap kaynaklarna ve tanmna
gre yapar ve yaparken de Trk tpk Arap yazarlarn belirledikleri
gibi, "hayvan" ve "vahi" olarak tantr.3-"1
Osmanl dneminin dier bir tannm bilim adam saylan Ahte
Mustafa Efendi ise Ahteri-i Kebir adl yaptnn 3 6 Nesns szc
karlnda, yine tpk Arap bilginlerinin tanmlamalarna uyarak,
Ye'cc-Me'cc karl olarak "Bir nev'i taifedir ki... gdeleri kll
ve renkleri gk ve kllar kzl ve balarnn iki yannda yiiz ve iki
yannda gz var; her birisi erkek ve hem de dii olur ve her birisi
ykl olup dourur ve ikisi bir fili tutup yerler, henz dahi doymazlar"
diye yazar. 3 7
80
Buradaki "Kuzey'den" gelecei bildirilen tehlike, Tanr'nn "kor-
kutucu" olarak kulland Ye'cc ve Me'cc'dan baka bir ey
deildir. 3 8
Nitekim yine Hezekiel kitabnda Tanr, gya kendi kavmi sayd
srail i korkutmak ve kendisine itaat ettirmek iin Ye'cc'u seferber
eder ve ona yle der: "...ve sen ve seninle beraber birok kavmlar,
hepsi atlara binmi ve ...kuvvetli bir ordu olarak Kuzey'in son-
larndan, kendi yerinden geleceksin... ve kavmin srail'in karsna
kacaksn... son gnlerde vaki olacak ki, milletlerin gz nnde sen
de takdis olunacam zaman ey Ye'cc, onlar beni tansnlar diye, seni
kendi diyarma kar getireceim... Ve kavmim srail iinde mu-
kaddes adm tantacam..." (Hezekiel, B a p 3 8 : 1.4-17; Bap 39: 1-9.)
Baka bir deyimle Tanr, kendisinin srail tarafndan mukaddes
kabul edilebilmesi iin Ye'cc'u tehdit arac yapmtr ve mukaddes
kabul edildii anda srail'in zaferlere erieceini de aklamaktan geri
kalmamtr: " . . . o gn vak olacak ki, srail'de, denizin dousunda...
Ye'cc'a kabir yeri vereceim ve ...orada Ye'cc'u ve btn cumhurunu
gmecekler... Ve memleketi temizlesinler diye srail evi yedi ay onlar
gmmekte devam edecekler..." (Hezekiel, Bap 39: 11-14.)
te nasl ki, Yahudi peygamberler, eski Babilonya dneminden
kalan efsaneyi kendilerine ara yaparak srail Oullarn itaatkr
klma siyaseti izlemilerse, ayn ekilde M u h a m m e d de Yahudi din
adamlarndan rendii bu kurnaz siyaseti Araplara uygulamak is-
temitir. Gerek Ahd- Atyk'ta, Hezekiel'den gelme bilgiler ve gerek
skender'le ilgili hikyeler araclyla Ye'cc-Me'cc efsanesini
Kur'an'a yerletirmi ve bunun Trklere uygulanmas yolunu
amtr. Bylece Trkleri, Araplar iin hem "korkutucu" ve hem de
"yem" olarak kullanmtr.
Baka bir deyimle, bir yandan Yahudileri yakn bir dman ve i
tehlike olarak gsterip onlara kar dmanlk ve saldrlar (ve tabii bu
yoldan ganimetler) salarken ve bu maksatla, "Yahudilere kar
savamadka ve bu savalar, bir kaya paras gerisine saklanan bir Ya-
38 C.E. Wilson, "The Wall of Alexander Against G o g and M a g o g . . . " , in Hirsh An-
iversaiy Volume. London, 1923, s.575 vd.
81
hdi 'Ey msltiman benim arkamda yahudi var, ldr onu' deyinceye
kadar, srdrmedike hkm gn gelmi olmayacaktr" eklinde ha-
disler yerletirirken, 39 dier yandan da Trkleri, uzaklarda bir dman
bilip, Araplar da alma ve fetihler yapma hazrlna altrmak is-
temitir. Bu konuda yerletirdii hkmleri biraz yukarda sraladk.
Fakat bunlardan gayr, bir de Trklerle savamadka hkm gnnn
gelmeyeceine dair olanlar vardr ki, Yahudilerle ilgili olarak koyduu
yukardaki hkme benzer ve yledir:
82
Me'cc'laia karlamayncaya kadar dmanlarla savam
olmayacaksnz. Bunlar giderek oalan ve yzleri dvl kal-
kana benzeyen kimselerdir" 4 3
83
konumutur. 4 " 1 te yandan yine denecektir ki, Araplar da dnk
saldr siyasetine yneltebilmek iin neden ille de Orta Asyalarda,
yani ok uzaklarda yaayan Trklere kar kkrtmtr. Neden
baka milletleri sememitir? Hemen belirtelim ki, sadece Trklere
kar deil, dier milletlere kar da sava kkrtmalarndan geri
kalmamtr. rnein Yunanllara, Romallara ve dier toplumlara
kar da dmanlk yaratmtr. Nitekim bir hadisinde yle der:
4i Z e y b e n Bim-i Cah' rivayetine dayal bu hadis iin bkz. Scll-i Biliniri Muh-
tasar.... 2. basn, c.9. s.95 vd.
46 Bulr. Salil-i.... eviren Hodas, c.2. s.322.
47 al-Taber gibi nl slam tarihilerinin grleri bu merkezdedir. Bkz. al-Taber. A-
als Oes Scripsi Aln .lafar... al-Tabari, Ed. M.J. de G o e j e . Leidcn. 1899-1901.
c.2. s. 1280.
48 M A . Shaba, The Abbasid revohmtm. Camb idge University Press. 1970, s.99.
84
ngrlmtr. Nitekim Suriye'den ran'a ve ta Orta Asyalara kadar
uzanan ilk Arap fetihleri srasnda bu blge halklar slama
alnmamtr. Bu halklarn Mslmanla girmeleri ok daha sonra
gerekletirilecektir. 49 Buna karlk, bu fetihler srasnda byk zen-
ginlikler salanmtr. te yandan Muhammed "(Merik tarafna iaret
ederek) iyi biliniz ki fitne ite buradadr, eytann boynuzunun doduu
yerde (Dou cihetinde)" diye byk tehlikeye iaretle "...Siz ayak-
kaplar kee olan bir kavim ile muharebe etmedike kyamet kopmaz"
eklindeki szleriyle Orta Asya blgelerine sava almas gereini
ngrrken, bu lkeler halkn Mslman yapmak deil, olsa olsa
Mslman Araplar bu felaket kaynana kar kkrtmak istemitir.
Ve ite Tevrat ve ncil'de geen Ye'cc ve Me'cc efsanesini Orta
Asya'da yaayan Trklere uygulamak ve "...yayvan suratl, kk
gzl...(vs) ... Trklere kar zaferler kazanmadka hkm gn
gelmez" eklinde konumak suretiyle Muhammed yukardaki amac
salama yolunu bulmutur.
49 Philip K. Hini. The Arabs; A Shift History. New York. 1965. 1948. s.44, 46 vd.
50 Bu iddia sahipleri arasnda tarih profesrlerimiz de yer alr. Bkz. Cokun ok.
Aramzdan Ayrlanlar. Ankara niversitesi Hukuk Fakltesi. O.F. Berki
A r m a a n n d a n , ayr basn. Ankara. 1977. s.26.
85
em de devlet kurmu Trk toplumlar iin kullanld tarihi bir
gerektir. Zira, Muhammed MS 7. yzylda yaamtr; 622 ylnda
Mekke'den Medine'ye getii kabul edilir. Oysa ki, bu tarihlerden
yzlerce yl nce Trklerin Tura ve Tiirkii olarak arldklarn tarih ki-
taplar yazar.
Orhun ve Uygur yaptlarnda Trk olarak geen szck, daha son-
ralar ksaltlarak Trk olmutur ve Trk kollarndan birinin addr;
tpk Ouz, Tiirke, Uygur, Tardu vs. szckleri iin olduu gibi? 1
te yandan, Orta Asya'da Kagar blgesinin ve bunun dousunda
kalan btn lkelerin, daha ilk anlardan itibaren Araplar iin Trk
blgeleri olarak bilindii, eski in kaynaklarnda ve Avesta'da "Turan"
olarak Trklerden sz edildii, sa'dan 1 300 yl nce Trk adna rast-
land, Msr'n bu tarihlerde Turkalar tarafndan istila edildii, yine bu
dnemlerde Anadolu'da ve Ege'de kavimler kaynamas srasnda ayn
ad altnda Trklerin bulunduu, Milat'tan T 1 0 0 yl nceleri Hititlerin
mttefiki Trko\wm Trkler olduu, Asur blgelerinde Trk adnn
getii, yine Milat'tan ok nce Frat zerinden yerleen Khu devleti
bakentinin Trk adn tad, Byiik Hun Devleti'nin (M 300 ile
MS 300) 500 yllk Trk kltr ve geleneini temsil ettii, Gktrklerin
MS 552-745 yllar arasnda Orta Asya'da Tiirk adyla bir devlet kur-
duklar ve Bizans kaytlarna gre bu devletten Tiirkiya diye sz edil-
dii, bilim dnyasnn benimsedii gereklerdir. Ve nihayet Trk adnn
Nuh'un olundan biri olan Yafis'in olundan gelme olduu hususu da
Arap ve Trk tarihilerinin ve din adamlarnn ortaklaa savunur ol-
duklar bir tezdir. 52
Grlyor ki, Trk szc M u h a m m e d zamannda ve ondan ok
daha nce bilinen bir eydir.
86
Fakat Muhammed'in Trk szcn kullanmad farz edilse dahi,
yine de Ye'cc ve Me'cc ile ilgili olarak brakt hkmlerdeki
tanmlardan bunlarn Trkler olduu sonucu karlacaktr. Bir toplumu
tanmlamak iin o toplumun mutlaka adn kullanmaya gerek yoktur. 5 3
Trkn tanm ve bu tanmn Ye'cc-Me'cc efsanesiyle ilikisi
konusunda Muhammed'in ne suretle bilgi edinmi olduu sorusuna
gelince, bu sorunun cevab muhtemelen udur:
Muhammed, Arap dnyas dndaki toplumlar ve lkeler
hakkndaki bilgileri genellikle Yahudilerden ve Hristiyanlardan ve
onlarn din adamlarndan renmitir. Bilindii gibi kendi yaknlar
arasnda bu dinden kiiler vard. rnein, kars Hatice'nin amcasnn
olu Varaka adnda bir Hristiyan olup, Ahd- Atyk ve Ahd- Cedd
hakknda geni bilgi sahibi bir kimseydi. te yandan karsnn ker-
vanlarn Suriye'ye, am'a gtrp getirdii sralarda Bahira adndaki
bir rahip ile tanm ve ondan pek ok din bilgisi edinmitir." 14 Bu
arada Mekke'de ve Medine'de yaayan Yahudi ve Hristiyan din
adamlarndan da pek ok tand olmutur.
te nasl ki, dier konularda bu kaynaklardan yararland ise,
Ye'cc-Me'cc konusunda da o ekilde yararlanmtr.
Bu efsanenin Trklerle ilikisi konusunda sylenenler udur:
Uygur Trkleri, ilk yaylma dnemlerinde (ki, Milat'tan. nce 2824
yllarna rastlad kabul edilir) saldr ve sava yolu ile etrafa dehet
samakla n saldlar. Daha sonralar Bat'ya inen ve oralar igal
edenler, Bat dinlerinde "Uygur" deyiminden kinaye olarak yer alan
"ogre" adyla anlr oldular. "Ogre" deyimi bu dillerde "dehet saan,
tiksinti yaratan, korkutucu" anlamna geldii iin Ye'cc ve Me'cc ef-
sanesi bu vesie ile domu ve Hezekiel, peygamberin aznda Ald-
Afyr'taki ekliyle ifadesini bulmutur. 5 5
te yandan, yine eski alardan ve Yunan kaynaklarndan gelme
olarak, Byk skender'in Asya'ya yapt seferler srasnda Ye'cc ve
Me'cc lkesi snrlarna setler ektirdiine, nk ora halklarnn
saldrlarndan, pisliinden ve ktlnden evreyi korumak is-
tediine dair hikyeler vardr.
R7
slamn yerletii tarihlerde bu hikyeler Araplar arasnda bilinen
eylerdir. Bilindii zere bu blgeler, o dnemlerde Eski Yunan kay-
naklarnn kalntlaryla dolu idi. Daha sonraki yzyllarda slam bil-
ginlerinin Eski Yunan kaynaklarndan yararlanmalar da bu kalntlar
sayesinde mmkn olmutur.
te Ahd- Atyk'ta ve Kur'an'da yer alan Ye'cc ve Me'cc efsanesi
konusundaki bilgiler de Yunan'dan geerek eski alardan gelmitir.
Milat'tan nce 5. yzylda yaam olan Hippokrat'n ve Galen'in
Trkler hakknda yazdklar eyler hep bu kaynaklarda bulunur. Bu
kaynaklardan kma Trk tanmnn Muhammed'in tanmna uygun
dt hususunda fikir edinebilmek iin al-Belh'nin Kitb al-
Bad'va'l-taih adl yaptna ya da aa yukar ayn mealde olan eref
al-Zaman Thir Marvaz'nin Tab'i al-Hay cvan adl kitaplarna gz
atmak yeter. rnein Marvaz, Trklerin tanm konusunda Galen'den
ve Hippokrat'tan nakiller yapar. Bu nakillerde Trklerin, souk iklim in-
sanlar olarak "tombul, yal, az kll, uyruk kemikleri belli olmayan,
geni suratl, cengver, cesur vs." ekilde tanmlandn aklar. 5 6
Hemen her dnem itibariyle Arap ve Mslman yazarlar Trkn
tanmn, hep Muhammed'in brakt hkmlere uygun decek
ekilde yapmlardr. Abbasi halifeleri ve kendi devirlerinin ya-
zarlar, Muhammed'in brakt hadislere uygun decek ekilde
Trkleri nasl "yayvan ve geni suratl, kk gzl vs." olarak
tanmlamlarsa, o tarihten bu yana btiin dnemler boyunca Arap ve
Mslman yazar ve bilginlerin yaptklar bu olmutur. Yaknada
Arap milliyetisinin farkl bir tutumu yoktur. 20. yzyln balarnda
sz konusu hadisleri rdn Kral Abdullah'n azndan adeta Trkn
suratna tokat atlrcasna sylenmi bulmaktayz.
Arapa ve ngilizce olarak yaymlad anlarda bu Arap eyhi,
Araplar Trk egemenliine kar ayaklanmaya kkrtrken, evvelce
Araplar iin felaket yarataca bildirilen bask burunlu ve yzleri yay-
van kalkana benzeyen rktan sz eder ki, bu onun her zaman iin nef-
ret etmi olduu Trklerdir. 5 7
89
Bakara Suresi, ayet 143) eklinde ve benzeri ayetleri gzden
geireceiz. Fakat burada ksaca belirtmek gerekir ki, kendisini, "Ben
Araptanm ama Arap benden deildir" diye tantan Muhammed, her
eye ramen z be z Arap olarak grnmek ve grnrken de Arap
rknn brahim'den gelme "erefli" ve "temiz ve saf kan" bir rk
olduu kansn kkletirmek istemitir. 3 8
Grlyor ki, iyi bir Mslman olabilmek iin her eyden nce
Muhammed'e inanmak ve onu sevmek arttr; Muhammed'i sevmek
ise, Arabi sevmek demektir. Baka bir deyimle, Arabi sevmeyen
Mslman saylmayacak demektir. Fakat bu sevgiyi slamiyet ile
biraz daha ayniyet haline getirmek iin unlar eklemitir:
58 M u h a m m e d ' i n mensup bulunduu Arap rkn yukardaki ekilde yce gstermek hu-
susunda bizim yazarlarmz ve din adamlarmz birbirleriyle yarrlar. Yukardaki ha-
dislerin yorumu iin bkz. Yaar Nuri ztrk, Keuli Dilinden So Peygamber (Krk
hadis erhi). stanbul, 1984, s.17 vd.; ayrca ztiirk'n Hz. Falma ve Hamudullah'n
slam Peygamberi adl kitaplarna baknz.
90
"Araplar sevmek demek iman sahibi olmak demektir; onlardan nef-
ret etmek imansz kalmak demektir. Araplar seven beni seviyor de-
mektir. Kim ki Aaptan nefret eder, benden nefret ediyor demektir."
91
2) Mhammed Arabm stnl Grn
Irklk Asndan da Srdrr
Arap, esas itibariyle rkdr, Arap rknn, dier rklara stnlne
inanmtr. slamdan nce de saplanm bulunduu bu duyguyu, ok
daha koyu ekliyle slamdan sonra da srdrmtr. Srdrmesinin ne-
deni de Muhammed'dir. nk Muhammed, iliklerine kadar rk ilk
Arap milliyetisidir. Tanrnn, Arap kavmini ereflendirmek zere
Kur'an' gndermi olduuna dair u ayeti indirdiini bildirmitir: "(Ey
Muhammmed!)... muhakkak ki (Kur'n) hem senin iin, hem kavmin
iin bir ereftir..." (K. 43 Zuh uf Suresi, ayet 44.)
te yandan Arabn, Arap olmayanlara stnln savunmak ve
hatta bu stnl slamn bir "art" olarak kabul ettirmek yannda,
bir de Arap rknn "safiyetini" salamak amacn gtmtr.
Bundan dolaydr ki/ bir yandan Arap rknn kkenini brahim'e
gtrrken ve bylece Araplarn brahim olu smail soyundan gelme
olduunu ileri srerken ve brahim ailesini ve soyunu stn olarak be-
lirlerken (rnein K. 3 l-i mrn Suresi, ayet 33), 6 0 dier yandan da
Arap rknn baka rklarla karmamasna almtr. Bunu
salamak iin Araplarn kendi aralarnda, yani sadece Araplarla ev-
lenmelerini, "mevl" (yani Arap olmayan Mslmanlarla)
karmamalarn ve hele "kt rk" olarak tanmlad zencilerle hibir
ekilde evlenmemelerini istemi ve te yandan mevlnin de kendi ara-
larndan evlenmelerini ngrmtr; aksine davrananlarn da dinsel su
ilemi olacaklarn belirtmitir.
Nitekim bir hadisinde yle demitir:
Prophet Muhammecl to the Capture of Constantinople, Edited and -translated by B.
Lewis, Religion and Society, Harper and Row, New York, 1974, c.2, s. 195-197.
Suyut'nin yaptlarna baknz. zellikle Mustafa al-ihab, al-Kavmiyy'a al-Aubiyya,
Kahire, 1959, s.346.
60 "Bilindii gibi brahim'in smail ve shak a d n d a iki olu olmutur. smail'i, H a c e r
adndaki klesinden, shak' kars Saa'dan edinmitir. Yahudiler de kendilerinin
brahim soyundan olduklarn, fakat shak'da geldiklerini sylerler. te o n l a r d a n
m l h e m olarak M u h a m m e d de Araplarn kkenini brahim'e g t r m ve smail'den
geldiklerini belirtmitir. Kur'un'da brahim'in " H a n i f ' . b i r M s l m a n olduu ve M-
hammed'i de "haif" olarak brahim'in dinini tecdit-ettii ve bylecc brahim'in
soyu olan Araplarla M s l m a n l n saf ekli Haiflik arasnda iliki b u l u n d u u
anlatlmtr. Bkz. K. 6 E'm Suresi, ayet 161; K. 3 l-i mrn 67; K. 2 Bakara Su-
resi, ayet 135. Kur'un 'da geen "Haif" szc " M s l m a n " anlamndadr.
92
"Arap'lar Arap'larn eitidir; mevcli de Mevali'in. Ey nevali,
iinizde Araplarla evlenenler su ilemi olurlar, kt yapm
olurlar. Ve ey Arap'lar, iinizde nevali ile,evlenenler kt dav-
ranm olurlar. "6I
61 Muttaki, Kanz ul-ummlf sunan al-akvl, Haydarabad. 1312. Ksm 8. s.24-28. Alnt
iin bkz. Bernard Lewis, "slm: From the Prophet M u h a m m e d to the Capture of Con-
stantinople", Religion and Socien. Harper and Row., New York. 1974. c.2, s. 198.
62 tbid.
63 Kurey kadnlarnn stnl k o n u s u n d a k i hadisler iin bkz. B u h , Sall (Kirab
Nikh) Bap 12: Kiab Mafakat, B a p 10.
93
bu szlere bakarak Muhammed'in, eitli Mslman halklar arasnda
hibir ayrm yapmadn ve hatta ayrm yapmak yle dursun, onlar
kendi kavmi olan Araplardan daha fazla sevdiini sanr. Bu dorultuda
olmak zere Muhammed'in ne Arap, ne Acem ne de Trk olmayp, belli
bir blgenin insan tipine oturtulamayacam ne srenler vardr.
Oysa btn bunlar yanlgdan ibarettir, nk Muhammed, her ne
kadar slama girmekte direnen "mrik" Araplar kmser nitelikte
szler sarf etmi ise de, gerekte kendisini hem Arap kavminin en
erefli kesiminin (Kurey'in) en faziletli ailesinden (Haimilerden)
saym, hem Arap kavmini kdvm-i necip (yani btn milletlerin en
"asil" ve en "erefli" olan) olarak tanmlam ve hem de Kur'an'm
kendisini ve kendi kavmini (yani Arap kavmini) ereflendirmek iin
indiini aklamtr. rnein K. 43 Zuhruf Suresi, ayet 44'te u
yazl: "...muhakkak ki (Kur'n) hem senin iin, hem kavmin iin bir
ereftir ve ilerde ondan mestti olacaksnz."
Gerekten de, Muhammed'in Araplar hakknda olumsuz grler
belirttii, kentlerde ve kylerde yaayan Araplar, zellikle bedevileri
"cahil, ikiyzl,-kt ruhlu, dnek, zayf karakterli, savamaktan
kaan" insanlar olarak tanmlad dorudur. Tanr'dan geldiini
syledii, "Bedeviler, kfirler ve mnafklk bakmndan kentlilerden
beterdir" (K. 9 Tevbe Suresi, ayet 97) eklindeki ayetlerden de
anlalaca gibi, ona gre genel olarak kt olan, Araplarn hem
kentlisi ve hem de bedevisidir. Fakat bedeviler kentlilere oranla daha
da ktdr, daha da haindir ve bundan dolaydr ki, din hkmleriyle
snrlanmaya daha da muhtatr. Nitekim ayn ayet yle devam eder:
"...ve Allah'n Peygamberine indirdii hkmlerin snrlarn daha
ok bilmezler, ba dala fazla onlar (yani bedeviler) layktr..."
Bedeviler ylesine kt ruhludurlar ki, Tanr onlara beddua et-
mekten kendini alamaz:
94
Fakat hemen belirtmek gerekir ki, bu olumsuz tanmlamalara Mu-
hammed, esas itibariyle Arabn slama girmek istememesi, direnmesi ya
da inanr grnp inanmamas ve din adna savalara katlmaktan
kanmas gibi nedenlerle bavurmutur. Gerekten de Mekke'de bu-
lunduu on yl akn sre boyunca pek az sayda Arabi Mslman ya-
pabilmi ve bunlar arasnda "mnafk" diye suladklaryla atm,
daha sonra Medine'ye geip de saldrlara ve savalara balad zaman,
Arabn savalardan kandna tank olmu ve ite btn bunlarn
acsn onlar azarlamakla, aalamakla ve cezalandrmakla karmtr.
Btn amac, Arabi peinden srklemek, kendisine itaat ettirmek ve di-
ledii gibi kullanmak olduu iin onlar kendisine kle edercesine
balamadka huzur duymazd. u muhakkak ki, l bedevisine kar
hi inanc yoktu, onlara gvenmez ve szlerine deer vermezdi. Bundan
dolaydr ki, onlarn kendisine, "sana inandk" demelerini dahi ciddiye
almazd. Bu nedenle Kr'a'a hkm bile koymutur:
95
te yandan yine Kur'an'dan reniyoruz ki, Tanr'nn beenmedii
dier bir ey de Arabn "nankrl ve Mslmanlarn arasn ama"
gayretleri ve yalancldr. Bu dncesini Tevbe Suresi'nde yle
aklamaktadr:
64 Taber. Milletler re Hkmdarlar Tarihi. M E B Yaynlan, Ankara, 1963, c.2, s.730 vd.
96
Bu itibarla Muhammed'in "Ben Arap/ann ama Arap benden
deildir" szlerini gereki bir anlayla ele almak ve bu szleri
sylerken Araplar insanln en stn rk olarak grdn ve
rnein "nsanln en mkemmel snf Araplardr; Araplarn en
mkemmeli Kreylilerdir; Kureylilerin en mkemmeli (faziletlisi)
Beni Hain'dir" dediini unutmamak gerekir. Baka bir deyimle,
"Ben Araptanm ama Arap benden deildir" szleri, slamda eitlik
olduunu anlatmak iin deil, Arabn Arap olmayanlara stnln,
belli etmeden kabul ettirebilmek iin sylenmitir.
97
Bu hususlar ilerdeki blmlerde ayrca ele alacaz. Fakat
imdilik unu belirtmekle yetinelim ki: Peygamberliini ilan ettii ta-
rihlerde Muhammed, kendisini sadece Araplara gnderilmi bir pey-
gamber olarak grmtr. Aklnn kenarndan Arap olmayanlara pey-
gamberlik etmek diye bir ey gememitir. Nasl ki, dier mmetlere
kendi ilerinden peygamberler gnderilmi ise, Araplara da ken-
disinin gnderildii tezine sarlmtr.
Mekke'de iken ve "peygamberliinin" ilk be yl boyunca ne Ya-
hudilerden ne de Hristiyanlardan fazla sz etmitir.
Fakat ne zaman ki yava yava glenir olmutur, ite o andan
itibaren Arap olmayanlar da (zellikle Yahudileri ve Hristiyanlar)
kendisine taraftar yapmaya heveslenmi ve btn insanlarn pey-
gamberi. olduunu sylemitir. Yahudilerin kendisini peygamber
kabul etmelerini salamak maksadyla onlarn dinsel inanlarndan
bazlarn kabul etmekten bile geri kalmamtr: rnein Kuds'
kble edinmesi, oru tutma geleneini benimsemesi vs... Fakat plan-
larnda baarl olamaynca bu siyasetini terk etmi ve bir yandan
Mslmanlar, Mslman olmayanlara stn klc esaslar koyarken,
dier yandan da Mslmanlar arasnda Araplarn zel ve stn bir
yeri bulunduuna dair yukardaki esaslar ilemeye devam etmitir.
Bu konuyu ilerde 3. Blm'de ayrca ele alacaz.
Bilmediimiz ve genellikle bilmek istemediimiz ac gerek udur
ki; slam dini, btn dnemler boyunca Araplarn milliyetilik duy-
gularn pekitirirken, bizim gibi Arap olmayan Mslman toplumlar
da ulusal benlikten yoksun etmitir.
Zira Arap olmayanlar bakmndan Mslmanlk demek, bir bakma
Araplamak demektir. Arabn dilini, geleneklerini, ilkelliklerini ve
pisliine varncaya kadar her eyini benimsemek, onu stn ve kutsal
bilmek demektir. nk Muhammed bunun byle olmasn istemitir:
Arapann Tanr dili olduunu ve Kur'an'm Arapa hazrlandn
sylemi, Arapa konuan her kiinin Arap saylacan bildirmi, eski
Arap geleneklerinin ounu (rnein Kbe'yi ziyaret gibi) slami artlar
olarak yerletirmi ve bu atlar arasna bir de Araplar "sevmek ve
stn grmek" gereini eklemitir.
98
F) Trk Klten ve Arabi Ycelten Hkmler
Karsnda Trk eriatsnn T u t u m u
Bin yldan fazla bir sre boyunca, Trk eriats ve Trk aydn
slamn Trk aalatan ve Arabi "stn", "Tanr'nn sekin kavmi"
sayan hkmlerine kar ses karmamtr. Ses karmak yle dur-
sun, genellikle bunlar kutsal bilmi ve gz kapal izlemitir. Bir tek
insanmz azn ap da, "Tanr neden baz kavimleri stn klsn
bazlarn klmasn? Neden Yahudi peygamberlerin iddia ettii gibi
srail oullarn kendi z kavmi bilsin ya da Muhammed'in syledii
gibi, Araplar kendi z evlatlar addetsin de Trk felaket kayna
ilan etsin?" eklinde bir eyler dememitir. Tanr'nn bylesine ada-
letsiz bir keyfilie ynelmi olamayacan hesaplamamtr. Bundan
dolaydr ki, A r a p eriats ile birlik olup slamn Trk aleyhtar
hkmlerini savunmutur.
Her ne kadar slamn eitlik dini olduunu ve Mslman kavimler
arasnda ayrm yapmadn syleyenler olsa da, Muhammed'in Arap
lehine koyduu Kur'an ayetlerini ve hadisleri inkr etmeden Arap
stnln gidermenin mmkn olmadn dnmek is-
tememilerdir, nk bunu dnmenin slam inkr anlamna ge-
leceini bilmilerdir.
99
saknca grmemilerdir. Onlar gibi Trk toplumunun "aydn" diye
kabul etlii nice insanlar ve nihayet halk ynlar da bu verilerle
har neir olmulardr. Bundan dolaydr ki, Muhammed'in ve
ondan mlhem olarak Arap yorumunun Trk sayd Ye'cc ve
Me'cuc rk hakkndaki grleri "Arap ilminin bu cahilane herzeleri,
yzyllarca Trk medreselerinde Trk Talebe-i ulmuna, dini birer
gerek eklinde gsterilmitir.
Fakat bu liir medrese eiliminden gemeyenler dahi bugn benzeri
nitelikteki grlere ynelmilerdir.
100
tirmi, ne de manen ve maddeten kmtr. Halkmzn aznda
dolaan, ykardaki deyimleri ve tanmlamalar Trkn Arap milleti
aleyhinde ktlkler ve cinayetler iledii eklinde anlamak glntr.
te yandan Arabn ya da Trkn karlkl olarak birbirlerine sa--
vurduklar szler ayn arlkta ve ykclkta deildir. nk Arabn
sylediklerinin gerisinde, kendisini peygamber diye kabul ettiren Mu-
hammed durmaktadr. Bu itibarla Trkn aznda geveledii szler ve
rnein "Ne Arabn yz, ne de am'n ekeri" eklindeki kltmeler
ile Arabn Trk aleyhinde syledii "Utruk al-Turka m tarakka in
ahabbka va'in gadibka katalka" (Tiirke yanama, nk seni severse
seni yer, sevmezse gebertir) eklindeki konumas arasnda derece ve
arlk bakmndan fark vardr. Zira Arabn bu kltmelerinin Mu-
hammed'e inen kkeni okluu kabul edilir. Yine bunun gibi, Trkn
kara kediye "Arap kedi" ya da fotoraflarn negatifine "Arap" demesi
ile Araplarn Trk "yayvan suratl, kk gzl, insafla felaket ge-
tirici rk" eklinde tanmlamasn ayn ayarda tutmak insafszlk olur,
iink Arabn aznda yer alan bu szlerin asl Muhammed'den
kmtr. Etkisi ve yaratt olumsuz sonular bakmndan hi
kukusuz Trkn syledikleriyle kyaslanmayacak kadar ykc
sonular yaratmtr. Baka bir deyimle, Trkn Arap aleyhindeki "
szleri nedeniyle Arabn ulusal yaamlarnda ya da milliyeti
karlarnda,, geleneklerinde olumsuzluk domamtr. Oysa ki,
Arabn Trk aleyhtar szleri, "Tanr ve peygamber azndan
kmtr" inancyla kutsal bir nitelik tamtr.
Bu bakmdan sadece kk dirtc szler deil, ayn zamanda
Trkn milliliine, benliine, diline ve her eyine lm damgas
vuran bir deer tamtr. Bu tr slami hkmler ve inanlar
ierisinde Trk, benliini, dilini ve her eyini ihmal etmi, kendi ulu-
sal karlarndan ziyade, ou kez bunlara ters den slami karlar
iin her eyini f e d a etmitir.
Arap, T a n n ' d a n ve Muhammed'den geldiini sand Trk aleyh-
tar hkmlere sarlarak Trk "korkutucu", "ldrc", "uygarlk
sndrc" vs. eklindeki tanmlamalarla kalmayp, Trk, tarihte
hibir milletin yapmad ktlklerle arkadan vurmaya almtr.
101
te yandan Arabn Trk dmanln, Yunanl, Bulgar ya da
Srp gibi milletlerin Trk hakknda syledikleriyle kyaslayp mazur
klmak gerekten abestir. nk bir kere bu milletler 500 yla yakn
bir sre boyunca Trk egemenlii altnda kalmlardr ve boyunduruk
altnda yaayan her millet gibi doal olarak bu tr hn karmalara
ynelmilerdir. Besledikleri dmanl, Tanr'dan gelme diye
sanlan Trk aleyhtar hkmlere deil, igal dneminin ac
hatralarna dayatmlardr. Oysa ki, Arabn Trk dmanl, Trk
egemenlii altna girmeden nce, hem de ok nce balamtr ve
stelik de kaynan Tanr'dan ve "peygamberden" geldii kabul edi-
len inanlarda bulmu olarak. Btn bu hususlar ilerdeki sayfalarda
kantlayc verilerle ele alacaz.
102
Vni Mehmed Efendi ve nihayet 20. yzylda bu grleri daha da
pekletirerek savunan smail Hami Danimend gibi saylan pek az
rnekleri belirtmek mmkndr. Hepsi de Tiirk rk bakmndan zillet
saydklar eriat hkmlerine kar tepki gstermiler ve bunlarn
Arap ve Acem yazarlar ya da Yahudiler tarafndan uydurulmu eyler
olduunu ileri srmlerdir. slamn Trkler aleyhine deil, aksine
Trkler lehine hkmler getirdiini ve Muhammed'in Araplardan ok
ektiini ve bu nedenle Tanr'nn Araplar tehdit edici hkmler in-
dirdiini ve Arap kavmini, slamn bana Trkleri getirme tehdidiyle
korkutmak istediini sylemilerdir. ne srdkleri hkmler
arasnda, "Trkler llimedike siz de onlara ilimeyiniz" ya da
"Tanr'nn ihsanlarn milletimin (Araplarn) elinden en evvel Trkler
alacaktr" ya da "Hafzlk on ksma blnmtr, dokuzu Trklerde
ve yanlz biri dier milletlerdedir" eklinde olanlar yannda, bu
temay destekleyen Kur'an ayetleri yer alr.
Ne var ki, bunu yaparlarken Sisifus misali beyhude bir ie
giritiklerini fark edememiler ve Trkn lehine olmak zere sun-
duklar hkmlerin, aslnda Arap karlarna ynelik eyler olduunu
bilememiler ya da bilmez grnmlerdir. yle ki:
lerdeki blmlerde ayrca belirteceimiz zere bundan 1 000 yl
kadar nce Kagarl Mahmud, Divan-ii Lgat-iy-Trk adl yaptnda
Tanr'nn Trk ulusunu kendi ordusu olarak setiini ve "Bir ulusa
kzarsam Trkleri o ulus zerine musallat klarm" dediini ve Trkeyi
stn bir dil haline getirmek zere de, "Trk dilini reniniz, nk
onlar iin zun srecek bir egemenlik vardr" emrini verdiini ve bu
dncelerini Muhammed'in azyla belirttiini syler ve kaynaklar
verir. O tarihten bu yana bu tema, eitli kalemlerde ve eitli ekillerde
ilenmi ve slamn Trkleri ycelttii sylenmitir. rnein Tanr'nn
"Trkler size ilimedike siz de Trklere ilimeyiniz" ya da "Hafzlk on
ksma blnmtr, dokuzu Trklerde ve yalnz biri dier mil-
letlerdedir" eklinde konutuu ve Trkleri Araplarn yerine olmak
zere slamn bana geireceini aklad ve bu konuda da "Mil-
letimin mlkn ve Allah'n ona olan ihsanlarn, onun elinden e evvel
Kantn nesli alacaktr" eklinde konutuunu ve Kantur adnn, Trk
rknn atas anlamna geldii belirtilmitir.
103
1685 ylnda Brsa'da vefat eden Vni Mehmed Efendi (ki, Os-
manl bilim tarihinde Trk milliyetinin ilk savunucularndan saylr)
verilecek rneklerden biridir. A reli s l-Kr' ve nefis iil-Furkaan
adl yaptnda, Kur'an'daki Ye'cc ve Me'cc konusundaki Arap yo-
rumlamasn yalanlayp "Zulkarney'in" skender deil, Ouz Han
okluunu ve Muhammed'in Trkler lehine baz hadisler braktn
ileri srmtr. 6 9
Vni Efendi'nin bu grlerine gre Tanr, Kur'an 'daki "tehdit"
ayetleriyle Arap kavmini, Araplkla rki ilgisi bulunmayan bir milleti
slamn bana getirmekle tehdit etmitir ve ite bu millet Trklerdir.
Yazara gre slamiyet Arabistan'da domu ve Kur'an Arapa
tebli olunmu ve Peygamber Arap kavminden, (kavminin be-
devisinden de, medenisinden de) ok eziyet ekmitir. Bundan
dolaydr ki, Tanr Araplara eitli vesilelerle atm ve onlar ce-
zalandrmtr: K. 9 Tevbe Sresi'nin 81, 82. ayetlerinde Tebk se-
ferine katlmayan mnafk Araplar azarlamtr. Ayn surenin 98.
ayetinde Arap kavminin medenisini ve bedevisini de itaatsizlikle,
kfirlikle, mnafklkla sulamtr.
Ve yine K. 5 Mide Suresi, ayet 54; K. 9 Tevbe Suresi, ayet 39; K.
47 Muhammed Suresi, ayet 40; K. 48 Fetih Suresi, ayet 16 ve K. 70
Meric Suresi, ayet 35-44'te de Araplarn putataparla bal olmalar,
savalara katlmaktan kanmalar, sadaka ve zekt yolu ile fukaraya
zekt ve yardmda bulunmamalar, kfr ve mriklikte srar etmeleri
halinde ceza olarak slamn bandan atlacaklarn ve Arap kavmi ye-
rine slamn bana Araplkla ilgisi olmayan bir baka milletin ge-
tirileceini belirtmitir. Her ne kadar bu szn ettii milletin adm
Kur'an'da bildirmemi ise de, niteliklerini ortaya koymutur. Bu millet,
Araba benzemeyen, rk ve milliyeti itibariyle Arapla ilgisi olmayan bir
millettir. Araplarla ilknce savaacak ve sonra Mslman olacaktr. Ve
Araplardan daha hayrl bir millettir, yreklilik ve cesaret sahibidir; cen-
gaverliini hak yoluna hasredip cihata kacaktr; imanna dil uzatacak
104
kfirlerden ve mnafklardan ylmayacaktr; Arabn yerine geecek
olan bu millet hayrat (sevap) ve hasenat (gzel ileri) sevecek, din-
darlarna kar alakgnll ve kfirlere kar heybetli olacaktr. Ve
ite bu millet, Trk milletidir. 70 Vni Efendinin 17. yzylda belirttii
bu grleri, 20. yzylda smail Ham Danimend, Trk Irk Nii
Mslman Olmutur? adl kitabnda tekrar ele alm ve
gelitirmitir. 7 1 Danimend'e gre Tanr sadece Trkleri yceltmekle
kalmam, ayn zamanda Arap kavminin dmanlklarna kar da ko-
rumutur ve bunun byle olduu, Suyut, Taber, Eb Davd, Bagav
ve Yakt gibi kaynaklarda mevcut Trkler lehindeki hadislerden
anlalmaktadr. rnein Suyut'nin El-Cmi iil-Kebr'\nde yer alan ha-
diste, "Trklere ilimedike siz de onlara ilimeyiniz" denmitir. Buna
benzer bir hadis Taber'nin M e'cem l-Kebr ve Mu'cem iil-evsat adl
yaptnda da vardr. Bunun gibi Ykut-i Hamev'nin Mu'cem iil-
Biilda'da "Trkler size ilimedike siz de onlarla mtareke halinde
kalnz" diye hadis vardr. Yazar ayrca Eb Davud'un Kitbu-Siinen
adl yaptnda ve Huseyn l-Bagav'nin Mesbil s-Siinne adl
kitabnda "ki camiay kkrtmaynz; Trklerle Habeliler size
ilimedike siz de onlara ilimeyiniz" eklindeki hadis yannda
Taber'nin bn Mes'd'a atfen verdii u hadisi nakleder: "Trkler size
ilimedike siz de onlara ilimeyiniz; iinkii milletimin mlkn ve
Allah'n ona olan ihsanlarn onm elinden en evvel Kantara nesli ala-
caktr. " Yine buna benzer bir baka hadisin "Tanrnn ihsanlarn mil-
letimin elinden en evvel Trkler alacaklardr" eklinde Yakt'de bu-
lunduunu hatrlattktan sonra btn bunlarn, slamda Arabn yerine
Trklerin geeceine kant olduunu belirtir.
Tanrnn ve "Peygamberinin" Trk milletine olan sevgisine ve te-
vecchne kant olmak zere de Tabe'de bulduu u hadisi gsterir:
"Hafzlk on ksma ayrlmtr; dokuzu Trklerde ve yalnz biri dier
milletlerdedir." Yazara gre Muhammed hafzlara byk nem vermi
olduundan, bu kadar nemli sayd meziyeti hemen tm olarak
Trklere izafe etmekle Trk rkna kar tevecchn ortaya koymutur.
105
Ve Trk rkna ylesine sevgi beslemitir ki, bu sevgisini, Trk
adrlarnda ittifaka girmekle kantlamtr. Bunu dorulayan bir ha-
disin; "... (Peygamber) Ramazan' ilk a rinde i'tikf buyurdu. Sonra
orta arinde kopuunun nne lasir bulunan bir Tiirk adrnda
i'tikf a girdi..." Eb Said'den revayeten Mslim'de, ayrca Kmil
Miras'm Trkeye evirdii Sahh-i Buhar Muhtasar Tecrid-i
Sarh'inde bulunduunu syler. 7 2
Yukardaki grler, Trk lehine olumlu baz sonulara erimek
isteyen yazarlarmzn dinsel abalarndan baz rneklerdir. Hi
kukusuz iyi niyetlere dayal olmakla beraber gerici evrelerin
saldrlarna hedef olabilecek niteliktedir. Nitekim kendilerine mal-
zeme yaptklar hadisler, gemite olduu gibi bugn de "dayana
zayf" hkmler olarak ciddiye alnmam ya da "iinde Trk
szc bulunan hadislerin tamam uydurmadr" eklindeki itirazlara
konu tekil etmitir. Hi kukusuz bu itirazlara, bir de Araplar ikaz
maksadyla sylenmi szlerin Trkler lehine tahrif edilmi ekilleri
olduunu da eklemek isteyenler kabilecektir.
nk dikkat edilecek olursa Vni Mehmed Efendi'nin ya da
Danimend'in belirttikleri, "Trkler size iliedike siz de onlara
ilimeyin" eklindeki hadis Muhammed'in Trkler aleyhine olmak
zere syledii kabul edilen, "Trkler size iliedike siz de onlara
ilimeyin; nk sizi severlerse yerler, sevmezlerse ldrrler"
eklindeki hadisin sadece ilk ksmdr ve Suyut, Yakt, Ab DavCd,
al-Taber vs. gibi ayn kaynaklardan kmadr. te yandan Mu-
hammed'in Trk ycelttiini ve slamn bana getirmek istediini
syleyen bu yazarlarmz, bu ayn Muhammed'in, "Araplar sevmek
ve stn bilmek" gereini slamn adeta art haline getirdiini ve ha-
lifelii Kureyli Araba tahsis ettiini ve iinden kt Arap rkn
yceltmeyi fazilet bildiini unutur grnmlerdir. stelik Araplara
kar Trk tehdit arac, korkutucu eklinde kullanm olmasn
sanki Trkler iin vnlecek bir eymi gibi kabul etmilerdir.
72 fbid. s. 139-146.
106
unu kabul etmek gerekir ki, slamn znde Trke kar
dmanlk olmadn ya da tefsir ilminde Trklerin "insanlk
dman bir canavar srs" eklinde tanmlanmasnn ve iftiralara
uramasnn sadece Arap, Acem ya da Yahudi yorumcularn marifeti
bulunduunu iddia etmek ve bu iddialar eriat malzemesiyle ispata
almak beyhudedir. nk eriat iin, bunlar ok daha etkili
eriat malzemesiyle rtmek hi de zor deildir.
Zira unutmamak kouldur ki, eriatya kar hibir zaman eriat
mant ve verileriyle savamamak gerekir. Ona kar kullanlmas ge-
reken tek silah akl silahdr; aklclktr. Yani akla ters den din
hkmlerini, velev ki Tanr'dan ya da Muhammed'den geldii iddia
edilsin, yok saymaktr. Bu yaplacak olursa Tevrat'n Yahudileri stn
ve Tanr'nn sekin kavmi olarak gsteren hkmlerini ya da eriatn
Arap lehine olmak zere sevk ettii benzeri yceltmelerini ya da Trk
kk dren ya da stn bilen hkmlerini "akla aykr ve Tanr'u
ycelii fikriyle badamaz" sayarak ayn sepete atp bir kenara
ayrmak kolaylar. Bylece din denilen kurulu, milletleri birbirine
dman klmaktan ya da kendi benliklerine ve gzel geleneklerine, dil-
lerine vs. sahip kma olasln kurutmaktan uzaklatrlm olur.
107
Gerekten de Arap ordularnn Trklere kar savalaryla dolu bu
ilk dnem, islam tarihinin en nemli bir dnemi saylr. Ve inkr edi-
lemez ki, slam tarihi eitiminden geen Mslman Arap, ne kadar
"milli" duygularla gururlanr ve kendi ecdadna kar iftihar duyarsa,
Mslman Trk de aksine o kadar millilikten yoksun ve eski gemiine
ve ecdadna kar yabanc kalr.
kincisi, bu ayn siyaset, Arap iin eriattan doma her trl il-
kelliklerinin ve geriliklerinin sorumluluunu Trke ykleyebilmesi ve
aalk duygularnn ya da kskanlklarnn acsn karabilmesi
yolunu amtr.
Sylemeye gerek yoktur ki, bu bakmdan da Arap iin ne kadar ya-
rarl olmu ise Trkn benlii ve karakteri iin de o kadar ykc
olmutur. Basit bir rnek vermek gerekirse: lerde de greceimiz gibi,
hrszlk ve ehvet dknl gibi ktlkler, Arabn Trke kar
tarih boyunca en ok yaktrd eyler olmutur. Oysa ki, Arap tarihi
ve Arap karakteriyle megul olanlarn genellikle belirttikleri husus
udur ki, "hrszlk", "yalanclk", "ehvet" vs. gibi nitelikler, l
Arabnn tabiatnda "et ile kemik" kadar birbirine yapk huylardr.
Kur'an hkmlerinde ve Muhammed'in szlerinde dahi tanmn bulan
bu karakter, l Arabnn zellii olarak daha sonraki yzyllarda, nl
Mslman bilginlerin kaleminde de ele alnmtr. rnein bn Haldun.
Mukaddime adl yaptnda, usta bir sosyolog gzyle Arap karakterini
incelerken, "hrsz ve talan ruhlu", "kaba ve hain", "ayan bast
yeri harabeye eviren", "kanun ve hukuk duygusundan yoksun", "top-
lum dzeni duygusuna yabanc", "otorite tanmaz ve anarik ruhlu",
"uygarlk dman" ve bu nedenle "insan iradesi mahsul olan ka-
nunlarla deil, ancak gkten inme korkutucu emirlerle idare edilebilen
yaratk" tanmlarn ortaya koymutur. 7 - 1
Her ne kadar Kur'an'da ve hadislerde Tanrnn Araplar stn bir ulus
olarak yarattn, onlar kendisine, "kendi mmeti olarak setii' ni, pey-
gamberini onlar arasndan kardn, onlarn dilini ye tuttuunu,
Mslmanlar arasnda dahi onlarn en iistn yeri bulunduunu gsterir
hkmler varsa da ve yine her ne kadar yzyllar ierisinde, Mslman
108
yazar ve dnrlerin byk ounluu, bu yukardaki hkmlerden ve
deerlendirmelerden esinlenerek Arabi vgye konu yapmlar ve
yceltmilerse de, Arabn aleyhine saylabilecek ve yukarya naklen
aldmz esaslar ve deerlendirmeler Arap karakterinin bilinalt alan-
larnda yer etmekten geri kalmamtr. Bu ise ona tm ycelik duy-
gularna karn, aalk kompleksi vermitir. Bu aalk kompleksinin
acsn da, kendisi iin sarf edilmi bu olumsuz deerlemeleri bakalarna
ve zellikle Trke yamamak suretiyle karmak istemi (ki, .bu kitapta
bunlar da zetleyeceiz) ve bu yoldan mutluluk ve kendi kendisine kar
rahatlk duyar olmutur.
109
Bilindii gibi Arap ordularnn Trklerle karlamas, Horasan,
Maverannehir ve Toharistan blgelerinde olmutur. lk atmann
642 ylnda cereyan eden Nihavend S a v a n d a n ve ran'n Arap or-
dular tarafndan fethinden sonra Sasani hkmdar III. Yezducerd'in
Trk hakanndan ve Fergana ve Sogd halklarndan yardm istemesi ve
bu istek gereince bu kuvvetlerin Belh blgelerini geri almalar, fakat
Arap nc kuvvetleri kumandam Ahnef b. Kays tarafndan geri
ekilmeye zorlanmalar srasnda vuku bulmutur.
Arap tarihilerin anlatna gre, Trkler Arap ordularna kar
ancak 20 yl kadar direnebilmiler ve nihayet Hicri 199 (Miladi 737)
ylnda kesin olarak yenilgiye urayp dalmlardr. Btn bu olan-
lar nakleden Arap kaynaklarndan rendiimize gre, Trk ye-
nilgilerinde, Horasan valiliine tayin edilen Abdullah b. Hzm'n ve
olu Musa'nn byk rol olmu ve zellikle Musa, Hicret'in 85.
ylnda Trkler, Tibetliler ve Eftalitlerden oluan byk bir orduyu
malup ederek haraca balamtr.
Ayn kaynaklar Irak valisi Haccc b. Y s u f u n ve onun Asya se-
ferine memur ettii al-Muhallab'n (Mhelleb b. Eb Sufra) Kir-
man'daki isyanlar bastrdktan sonra Merv'e gelmesini ve olu
Yezd'in Fergana, Hrezm ve Badgs'e kar yapt seferleri ve Ma-
verannehir'in gerek fatihi Kuteybe b. Mslim'in Trklere kar
"byk zaferler" saladn uzun uzun anlatrlar.
Hele Yezd II'nin Trk hakan Su-lu ile 716-718 yllar arasndaki
atmalar ve onu yenilgiye uratmas ya da Esed b. Abdullah'n 736
ylnda Su-lu'yu feci bir ekilde hezimete uratmas ya da Halife
Hin b. Abdlmelik'in Hazarlara ya da Abdlmelik'in drdnc
olu Him'm Horasan Trklerine kar savalar ve daha niceleri
Arap tarihilerinin byk bir zevkle anlatr olduklar tarih olaylarn
oluturur. 7 4
110
Bu Arap saldrlar daha uzun sre bylece gidecektir. Trke kar
sava gerei Arabn sanki bilinaltnda yaatt bir din kural
olmutur artk. Trk yenilgilere uratmaktan baka dncesi ve
kazand savalar en byk zaferler eklinde kullanmaktan baka
elencesi yoktur. Bu zaferleri alabildiine smrecek ve smrrken
de ruhundaki Trk dmanlklarn gelitirecektir. 10. yzylda Ha-
life al-Muti'lilah tarafndan Trklere kar giriilen savalarn
yksn Arap tarihilerinin azndan dinlemek pek elencelidir 7 -" 1
Ill
zaman benimsememi, kendinden kabul etmemitir. slamdan nceki
dnemlerde Trklere kar Arap saldrlarnn en parlak zaferlerle Arap
lehine sona ermi gsterilmesi onu mahzun deil, memnun etmitir. Bu
saldrlar, srf dini yaymak ve farkl inantaki insanlar slama sokmak
gibi haksz bir ama nedenine dayatlsa bile, bunda haksz olan bir dav-
ran grmemitir. Aksine, bu hakszlklarn sahte bir hakllk kisvesine
sokulmasn doal karlamtr. Bugn dahi Tiirk eriats, o
dnemlerdeki Arap baarlarn zevkle ve Trk yenilgilerini ibretle oku-
maktan ve okutmaktan kanmaz. Hele Arap ftuhatnn olumasn
anlatrken, Arap halifelerinin ve Arap yneticilerin adaletini ve Arap ulu-
sunun asaletini dile getirmekten usanmaz. nk, Arap tarihileri bunun
byle olduunu yazmlardr. Ve o, btn bunlar hep Arap
tarihilerinin kaleminden renmitir. rnein, Halife mer'in Horasan
ftuhat srasnda halka nasl "insanca" davrandn, nasl eitlik esas-
larn uyguladn ve buna benzer ykleri hep onlardan okumutur. 7 6
Arap tarihinin bu dneme ait sayfalarn Arap tarihilerinden okuyanlar,
Arap hayranl ierisinde kalmaktan kendilerini kurtaramazlar ve bu
hayranl tek ynl bilgilerle srdrp gtrrler. Bundan dolaydr ki,
ne Arap eitimcisi ve ne de Trk eriats, Halife Yezd dnemindeki
Horasan Valisi Sc'd'in Trklere kar yenilgilerini aklamazlar; nk
bunlar slama zararldr, slam kltc eylerdir diye dnr safa.
Fakat buna karlk Arap ordularnn Trklere kar zaferlerini en geni
ve en ince ynlerine varncaya dek okutmaktan geri kalmaz ve bunu
slama hizmet sayar. Bunlarn, slam tarihi bilgileriyle donatlan Trk
kafasn Arap karsnda ne denli aalk duygulara srklediini he-
saplayamaz bizim eriat; Arap ise, bunun byle olmasn zellikle
ister. rnein, nl Arap tarihisi Yakut, Mu'cam al-Buldn adl
yaptnda, Hicret'in 38-45. yllarnda cereyan eden Arap-Tirk
atmalaryla ilgili bilgileri, al-Belzir'den naklen veir. Halife Ali
dneminde Sid ve Kikan'a alan seferleri anlatrken yle der: "Hic-
ret'in 44. ylnda Mhelleb... Sind'e yeni bir ordu sevk etti. Kikan
yaknlarnda 18 Trk atlsna rastlad (atlarn kuyruklar ve yeleleri tra
edilmiti) ve bunlar pskrtt. Fakat onlarn bindikleri atlarn, ken-
I 12
dininkilerden ok daha evik ve atik olduunu grmekle kendi or-
dusundaki tm atlarn kuyruklarn ve yelelerini ayn ekilde tra ettirdi
ve bylece Mslmanlar arasnda bu gelenein yerlemesine nclk
yapm oldu. ...bn Hayat'a gre bu uursuz sefer, Hicret'in 47. ylna
rastlar ve o tarihte kfirler Kikan' geri aldlar." 77
Bu tarihten az sonra, Hicret'in 51. ylnda Ziyd b. Ebih, Merv'i bir
ordugh haline getirmek iin Halife Muaviye'yi ikna etti ve askerlerini
Merv, Herat, Tus, Nisabur ve Belh kentlerine yerletirdi. Bu ted-
birlerden sonra Horasan Valisi Rebb, Ziyd el-Haris Khistan
zerine yryerek Trkleri yendi. Ceyhun nehrine kadar ilerledi. 7 8
Bu olaylar anlatan yazarlarn kaleminde Trkler hep "diinan",
"kfir", "yoldan km sapklar", "dinsizler" vs. gibi deyimlerle
tanmlanmlardr. Arap milliyetisi ve onun yetitirdii Mslman
okuyucu, bu ilk bilgilerle Trk dmanl duygularna ynelir. Trk
eriats ve slam tarihini okumakla zevk duyan "Mslman Trk",
slamn bu temel yaptlar ve edebiyat ile fikirsel yaantsn
oluturur, beyni bunlarla ykanr ve bu ykleri okumakla mutlulua
ular. Bylece ruhu ve kafas, islam ncesi TLirke kar kin ve nefret
tohumlaryla dolar ve pek doal olaraktr ki, kendi rknn, Mslman
olmadan nceki yaantlarn Arabn olumsuz lleriyle ve
Mslman kiinin deerlendirmeleriyle renir.
113
daha nceleri Araplar tarafndan Ttirke uygulanmtr. Belzur'nin
Futh al-Buldan'mdan renmekteyiz ki, Hicret'in 44. ylnda Trklere
kar savaan el-Mhelleb yle demitir: "Bu barbarlar, manevra
giicii bakmndan bizden ne kadar stn..."19
Ne ilgintir ki, Muaviye dneminin Trkleri bu ekilde "ilkel", "bar-
bar"80 diye nitelendiren Arap kumandanlar, manevra tekniine sahip
olmak iin Trkleri taklit yoluna gitmilerdir. Nitekim el-Mhelleb,
kendi ordusunda kulland atlarn kuyruklarnn balanmas usuln
Trkleri takliden benimsemi ve askeri bir gelenek haline getirmitir.
114
Sylemeye gerek yoktur ki, bu ruhla yetien Arap milliyetisi (ve
tabii bizim eriatmz) slamn daha ilk dnemlerine rastlayan Arap fe-
tihlerini ve bu fetihler srasnda Arabn giritii yama ve talan, din
adna yaplyor diye yerinde ve hakl, buna karlk Trkn sa-
vunmalarn kt gzle grecektir. Arap ordularnn Trklere kar
saldrlarn, Trklerden esir almalarn, Trk lkelerine kar
yamalarn, "Tanr byle emretmitir" diyerekten mazur ve meru
grecek, fakat Trkn kar koymalarn yerecek ve byle davrand diye
bir de kendi atalarn, yukarda belirttiimiz gibi, Belzur'lerin ya da
Birn'lerin ve dierlerinin azyla "kfir", "dinsiz", "yoldan km",
"imansz" vs. deyimleriyle yerden yere vuracak ve lanetleyecektir.
Yine bunun gibi bizim Arap ruhlu eriatmz (tpk Arap mil-
liyetisi gibi) Tebriz ve Niabur kentlerinin Trkler tarafndan geri
alnmasn "barbarlk" ve "vahet" gibi eyler olarak gstermeye
alan Arap yazarlarla birlikte hayflanacak ve yine kendi ecdadna
svp sayacaktr. Baka bir deyimle, Trk kentlerinin Arap ordular
tarafndan fethedilmesini, yaklp yklmasn ve talan olunmasn,
Trk yavrularnn ve kadnlarnn esir alnmasn "Bunlar slam se-
ferleridir" diyerek alklayacak, buna karn Tebriz kentinin Trkler
tarafndan ele geirilmesine Znet el-Mecals kitabnn nl yazar
Niizhet ile birlikte alayacak ve kendi ecdadna, vaktiyle Arap
saldrlarna kar koymu olmalar nedeniyle kzacak, Trkn sa-
vunma niteliindeki saldrlarn, Arap airlerle bir olup "vahet" de-
yimiyle yerecektir. 8 2 Ya da Horasan'n Trklerden geri alnmasn
alklayacak ve muhtemelen Trklerin slam ordularna yenilmesini
Reb bin Emir'in azndan zevkle dinleyecek ve Arap ordularnn za-
ferlerini Esad bin Musamms gibi airlerin msralarnda, onlarn
azyla ifade edecktir.
Hatrlatalm ki, Yakut bu olaylar vesilesiyle yle devam eder:
115
ardna zabt ederek dman (Trkleri) pskrttk. Mutludur o
gzler ki, bizim gibi civanmerd savalarn, Trkistanl ve
Kbul'lu atllar dattklarm grd.'" 8 3
116
te bylece Arap milliyetisi ve onunla birlikte eriat eitiminden
geen Trk yavrusu, slamn ve Arabn bu tek yanl tarih olaylar ve
ykleriyle beslenecek, pek tabii olarak Trke (ve Trk de kendi z
rkna ve ecdadna) kar dmanlk, husumet duygular ve havas
ierisinde yorulacaktr. te bu suretle Arap milliyetisi, slam ve
slam tarihini kendisine ara sayarak Trk aleyhtarl esini kendi
amacna uygun ekilde ileyecek ve te yandan Trk yavrusu da
eriatnn "Benim Trklm Mslmanlkla balar, ben Tiirk ol-
madan nce Miislmamm" uydurmalarna kurban edilecektir, bil-
meyecektir ki, Arap milliyetisi, Trk aleyhtarln kendi ulusal birlii
iin smrmtr, smrmektedir ve bu smrme yannda, Arapln
slamn zerinde grebilmekte ve eriata ye tutabilmekte, her
halkrda kendi slam ncesi yaantlar ve tarihiyle vnebilmektedir.
Bu hususlar ileride yeri geldike tekrar ele alacaz.
117
bulunmak Arabn zellikle o alarda balca zellii olduundan,
Trkn drstln saflk eklinde gstermeye yarayan bu eit
hikyeler, kukusuz ki Arabn iine gelmitir.
118
al-Mukaff'nn yukardaki grleri daha sonraki yzyllarda
Arap bilginlerini etkilemitir. zellikle Trklerle ilgili olmak zere
belirttii grler, o tarihten sonra srekli bir ekilde geliecek olan
Trk aleyhtarl eilimlerine kaynaklk edecektir. Daha ileride de
greceimiz gibi, 10. yzyln en nemli bilginleri, rnein al-Tevhid
ve al-Marvarid ve dierleri, hep al-Mukaff'dan yararlanmak ve ou
kez onun fikirlerini gelitirmek suretiyle Trk hakknda olumsuz
grleri ortaya koymaktan kanmayacaklardr.
al-Mukaff'nn grleriyle ilgili olarak ksaca unu sylemek ge-
rekir ki, Araplara atfettii meziyet ve nitelikler (rnein, yaratclk ve
bakalarn taklit etmemek) ne kadar yanl ve isabetsiz ise, dier ulus-
lara (rnein, ranllara ve inlilere), zellikle Trklere yamad ku-
surlar ve olumsuz nitelikler de o denli temelsizdir. "Bakalarna
saldrma" geleneinin o dnemler itibariyle her ulusa ve asl Araplara
zg bir nitelik olduunu ve slam yaymak bahanesiyle Arap or-
dularnn, yamalarda bulunmak ve ganimetler toplamak zere Orta
Asya'lara dek saldrmaktan geri kalmadklarn unutmu grnmektedir.
Hele, Araplarn bakalarm taklit etmeden ve bakalarndan hibir ey
renmeden her eyi kefettikleri ve yarattklar sav, gerekten tarihle
ve bilim drstlyle badamayacak niteliktedir.
119
Bilindii gibi, Me'mn'un 833 ylnda lm zerine, yerine kardei
Eb shak Muhammed el-Mu'tasm unvan ile halife olmutur. Ha-
lifelie geliinde rol oynayan Trklere kar Mu'tasm byk yaknlk
gstermitir. 9 0 Mu'tasm'dan sonra halifelie gelen Vsk, devlet
ynetiminde Trklere daha da fazla nem verir olmu ve hatta bir kez
saltanat naibi olarak bir Trk atamt. Mtevekkil ile birlikte
Trklerin hkmet siyasetini tayin ve tespit yetkileri iyice artmtr.
Sz konusu kaynaklarn bildirdiine gre, Mtevekkil, Arap elere
gvensizlik sonucu kendisine yardmc setii bu Trk elerin iha-
netine kurban gitmitir. Bu andan itibaren de devlet ynetiminin ve
hkmet mekanizmasnn en nemli mevkilerini, kilit noktalarn (ister
siyasi, ister adli ve ister askeri olmak zere) Trkler ele geirmilerdir.
O zamanlar iktidara adeta bal bana sahip bu Trk eler, siyasi
dzeni ve asayii salama konusunda fevkalade bir gayret gstermiler
ve son derece etkili bir siyaset takip etmilerdir. Orduda grev alan
Trk generalleri, Arap Yarmadas'ndaki karklklar ve isyanlar
yattrmak amacyla oralara gnderilmilerdir. Asayii salamak ve
devlet otoritesine kar gelenleri yola getirmek maksadyla, Trk ge-
nerallerin bir yandan asi Arap kabilelerine ve dier yandan Ali ta-
raftarlarna kar ok sert ve ok "merhametsizce" davrandklarn
yukarda ad geen Arap tarihileri naklederler. yle anlalyor ki,
Arabn Tlirke kar nefretlerinin ve husumetlerinin yeni tohumlar
zellikle bu olaylar dolaysyla atlmaya balamtr. Trk gaddar,
merhametsiz ve hunhar gsterme gayretleri bu kaynaktan beslenmitir.
te yandan Trk elerin "ihanet" niteliine sokulan davranlarnn
balangc da bu dnemlere gtrlr. Trk yardmclarna kar son
derece yaknlk gsterdii sylenen Halife al-Miista'm bi'llal'm (831-
866) bu Trk eler tarafndan aldatld ve bitakm oyunlara ge-
tirildii Arap tarihilerinin iddialarn tekil eder. Bu iddialarda gerek
paynn ne olduunu burada tartmaya gerek yoktur. Zira asl gerek
olan bir ey vardr ki, o da Arap tarihilerinin bu olaylar Arap halknn
hafzasna naketmi olmalardr. Bundan dolaydr ki, Arabn Trke
90 Bu konularda bkz. Yakub, Tarih. c.2; Tabe, Tarih al-Rusul..., c.3; ayrca bkz.
T a b e r - B e ' a m . Chronic/tde Tabari Abu Ali Mahammud Bala'. Franszca eviri
H. Z o t e n b e g . Paris, 1958. c.4. s.522; Makdis, Kirab al-Bad'vc'l Taril. Franszca
evirisi Cl. Huant, Paris, 1899-1919, c.6. si 12.
120
kar dmanl al-Miista'in dneminden itibaren giderek artmaya
balamtr; hem de ylesine ki, Arap dnyasnda, Trk dmanln
en etkili bir ekilde dile getiren bir Arap edebiyat ve sanat (iir, ark
vs.) olumutur. O dnemlerde n salm bir Arap arksnn u
msralar, bu konuda bir fikir vermeye yeterlidir:
91 Bu hususta bkz. Abu'l Farac (Eblferec), Kilcib al-Aganl Bulak. 1285, c.9, s.86 vd.;
ayrca bkz. Goldziher, age. s. 140.
92 Abu'l Farac, cge, s.86 vd.
Bu konularda a y r c a bkz. Yakub, Tarih, c.2, s.600 vd; Mes'd (Abu'l Hasan 'Ali b.
Husayn-), Murc al-Zhab. yayn ve Fraszcaya evirisi C. Barbier de Meynard,
Paris, 1861-1877: yukardaki hususlar iin bkz. c.7, s.320 vd.
121
oynamtr. Harun Reid dneminde Badat'ta saylar pek ok olan
Trk kle ocuklarnn gzellikleri dillere destan olmutur. Bin bir
gece masallarnda "... beyaz tenli, pembe gzel yzl, kumral sal
Trk ocuu" tanm yer almtr. Btn bunlar, hi kukusuz kara
tenli Arabn kskand, haset ettii eyler olmutur. Bu nedene
dayal kskanln kkeni daha da gerilere, Emeviler dnemine iner.
Bilindii gibi Emeviler zamannda Orta Asya'da Trk lkelerini fet-
heden Araplar, Trklerden kle edinme sistemini kurmulardr. Gen
yataki Trk ocuklarn kle edinirler, zel olarak yetitirirler ve
sonra orduda ya da ynetimin eitli yerlerinde kullanrlard. Bu
ekilde yetitirilen Trk klelere memlk ad verildi.
Hatta Abbasi ordusundaki Trklerin dahi kle olarak satn
alndklar ve devlet ynetiminde kullanldklar sylenir. Bu hususta
bilgi veren kaynaklarda Trklerden hem "Etrk" (Trkler) olarak ve
hem de "memlk" (beyaz kle) diye sz edildii grlmektedir. 9 3
Grn itibariyle ve zekca yeterli saylan bu memlklar, dier
klelerden daha farkl ilerde kullanlmlardr.
Trk kleler, zellikle stn askeri meziyetlere sahip olarak za-
manla Arap halifelerine ok yararl olmulardr. O kadar ki, halifeler
Araplar yerine onlar tercih etmeye balamlardr.
Trk kleler, yava yava devletin en nemli mevkilerine
gelmiler ve adeta devleti yneten gler olmulardr. 9 4
Yetki bakmndan glendike bir yandan daha baarl ve dier
yandan da daha "mtitehakkim" olmakla Arap elerin husumetini
zerlerine ekmilerdir. Baarl olmak iin her eyden nce Arabn
kskanln tahrik etmilerdir. Basral Cahiz, Halife Mtevekkilin
vezirlerinden al-Feth bin Hakan'a ithaf ettii ve Trklerle ilgili olan
kitabnda Trk elerinin devlet hizmetinde Araplardan nasl stn ve
baarl olduklarn, onlar her hususta nasl getiklerini anlatr ve
yle der:
122
dilerine zg yle bir stnlkle onlar amlardr ki, baka
hibir rk, ne kadar mkemmel olursa olsun, onlar geememi,
onlarn eritii bu mazhariyete eriememitir... "95
123
O tarihlerde hilafet ordusu saflarnda yer alan Trkler aleyhinde de
olumsuz bir hava esmekte olduundan, bu havay yattrmak ve or-
dunun eitli birlikleri arasnda kaynamay salamak maksadyla
FazcVil el-Etk adl kitabnda 9 7 Trklerle ilgili kendi kiisel
grleri yannda eski Araplarn Trkler lehindeki sylediklerini be-
lirtmitir. Her ne kadar kendisi, Trkn fazilet ve meziyetlerine yer
veriyormu gibi grnr ve Trkleri slam iin yararl gstermeye
alrsa da, onun bu fikirleri arasnda Trk yerici izlenimler ko-
laylkla gze arpar.
Nitekim Trklerin "Araplarla ayn nesepten olduklarna" ve "Ho-
rasanl halifelerin pek yakn akrabalar olan mevlalar" bu-
lunduklarna, stn ve erefli kimseler olduklarna dair grler
yannda, savalklar sorununa arlk verirken bu izlenimini his-
settirir. zellikle Humayd b. Abcl el-Hamd'in Trkleri Haricilerle
kyaslayan ve onlara stn bulan szlerini byk bir titizlikle nak-
lederken, yapmak istedii budur. Bu tanmlamada Trk, mrnn
gnlerini at zerinde geiren, insan avlamazsa vahi hayvan avlayan,
gerektii zaman hayvanlarndan birinin kann emen, sadece et yiyen,
hem oban, hem seyis, hem cambaz, hem baytar, hem svari olan,
daima savaan, savarken geri ekilmeyen ve sava srf ganimet
almak iin yapan kimsedir:
124
Bunu sylerken Trklerin fikriyatla ve iir sanatyla megul
olmadn eklemekten geri k a l m a z . "
Yine bunun gibi Yazid b. Mazyad'n 1 0 0 Trkler hakkndaki olumlu
grnen szlerini naklederken ve rnein, "Trk... mit edilmeyecek
eye kar mit beslemez... yi bilmedii eyin hibir tarafn bil-
mez. yi bildii hususun tamamn salam yapar. Her iini bizzat
kendi yapar. i d gibidir. Hibir sonu kmayacak eyle
uramaz" szlerini belirtirken Trkn yamaclna deinen
satrlar ihmal etmez:
99 /bul. s.71.
100 Ermenistan ve Azerbaycan valisi iken Hrn Reid tarafndan el-Vald el-ayban'ye
kar gnderilmi, onu ldrp tekrar grevinin bana dnmtr.
101 Chiz, age. s . 7 4 - 7 6
102 Emevleri H o r a s a n valisi olup Trkistan Ftihi olarak tannr.
103 Chiz. ifte. s.78-84.
104 Chiz. t>e. s.93.
Btn bu satrlarda ve bunlara eklenebilecek dierlerinde yatan
anlam udur ki, Trkler, her ne kadar cesur, kahraman, mert, azimli,
iyi binici vs. gibi meziyetlere sahip olmakla beraber, aslnda sadece
talan, ganimet almay ve srf bu maksatla savamay seven,
dnmeyen ve din iin sava yapmay akl etmeyen bir millettir.
Hemen belirtmek gerekir ki, bu grte olanlar, o dnemlerde sava
denilen eyin temelinde esas itibariyle yama ve talan fikrinin
yattndan habersiz grnmektedirler. Kafalarnn iinde sanki "Eer
sava, din ya da egemenlik vs. gibi nedenlerle yaplrsa kutsaldr"
eklinde bir dnce yatmaktadr. Hi kukusuz Chiz'in inand da
budur. Muhtemelen kendi dneminde Arap ordularnn fetihlerini, tpk
dier yazar ve dnrler gibi, srf din uruna yaplyor kansyla
alklamtr. Oysa ki, din adna yapld kabul edilen o dnem
savalarnn gerek amacn da yama ve talan fikri oluturmutur.
ylesine ki, ele geirilen ganimetlerin nasl taksim edilecei dahi Tanr
ve peygamber emirleriyle hkme balanm, Tanr'ya ve peygamberine
ve ailesine paylar ayrlmtr. Kur'an ganimet paylalmas konusunda
hkmler sevk etmitir. Oysa ki, mcerret ahlak anlaynda, din adna
sava yapmak, ganimetler almak ile, srf yama ve talan maksadyla
sava yapp ganimet almak arasnda fark yoktur. Her iki davran da
ayn ekilde kt ve yerilmesi gereken bir eydir. Ne var ki, eriat ruhu
ile yetimi bir kimse olarak al-Chiz ve onun gibiler, din adna
yaplan savalar ve alnan yamalar "meru", fakat bunun dnda
yaplanlar "gayri meru" grmeye alk olduklarndan, Trkleri de bu
deer lsne vururlar.
126
kstah, Badat sokaklarnda - s a n k i halkn efendisiymi g i b i - kibirle
dolaan, Tanr'y, Tanr emirlerini ve kutsal ne varsa her eyi hakir
gren bir tiptir. Halk, Trkn merhametsiz davranlarndan
ylmtr, fakat her eye ramen onun zek ve idrak yoksunluuyla
gizliden gizliye alay etmektedir. Zira Trk, bu masallara gre, kaba
kuvvetle zek yoksunluunu nefsinde toplamtr. Bin Bir Gece Ma-
scllar'ndan ortaya kan kan odur ki, Arabn gznde Trk, btn
bu yukardaki niteliklere ve hatta daha da ktsne sahip olarak tam
anlamyla kt olmaya layk bir kimsedir. 1 0 5
Uzun yllar ierisinde Bat'nn Trk hakkndaki izlenimi ite bu
Bin Bir Gece Masalla/v'yla olumutur. Nitekim Kramers, sz ko-
nusu konferansnda u sonuca varr: "Filhakika Trkler, tarihin bize
'tatsz baz nefret duygularyla yaklalcbilecek uls' dersini verdii
uluslardan biridir. " 1 0 6 Ve devamla:
105 J.H. Kramers, "The Role of tle Turks in the History of Hither Asia", Aatecla Ori-
entalia, Leiden, 1954, c.I, s.33-77. Yukardaki hususlar iin bkz. s.46.
106 bici. s.33.
107 tbid, s.34.
127
Masallarnda Tiirke zgymti gibi gsterilmitir. Saysz ykler
arasnda "Aziz ile Azize" yksne gz atmak yeterlidir. Trkn
bakn bile "tahripkr", "yamac" vs. nitelie sokan islam ede-
biyat, ayn rahatlkla onu "Ayan bast yeri harabeye eviren"
eklinde terennm etmekten ekinmeyecektir. 1 0 8
Biraz ileride, 14. yzyl ortam ierisinde irazl Hafz'n
"...Trkn ganimet tepsileriyle yapt gibi, kalbimin iini yama
ederse..." eklindeki szlerine ve "yama tepsisi" geleneine
deineceiz. 1 0 9
1) Ab Hayyan al-Tevhidi
10. yzyln nl yazarlarndan biri, Kitb al-imt Ve'l-M'aasa
adl yaptn yazar Ab Hayyan al-Tevhid'dir. Bu yaptnda kendi
dnemiyle daha nceki dnemlerin Mslman yazarlarnn eitli
uluslar hakknda ortaya koyduklar grleri eletirir. 1 1 0
Zamannn vezirlerinden Ibn Sa'dan al-Arid'in (vezirlik sresi 372-
375 H.; 982-985 M.) Badat'ta etrafna toplad bilim adamlarna,
"Hangi ulus daha stndr" konusunda yaptrd aratrmalar
anlatr. Vezirin merak ettii husus, Araplarn dier uluslara stn olup
olmadklarn renmektir. al-Tevhid ona, eitli Arap dnrlerin
bu konudaki grlerini nakleder ve kendi deerlendirmelerini de
ekler. al-Tevhid'ye gre, Araplarn dier uluslara her bakmdan
stnlkleri sz gtrmez bir gerektir ve bu konuda al-Mukaff'nn
108 Bkz. Tlunt.sund Niglrs and A Nigll, by R.F. Brto, Prled by he Khamashastra
Society, 1885. c.2, s.304.
109 Bu konuda bkz. Buton,.^, s.304, dipnot. 3.
1 10 Bu kitabn Arapa basm Ahmed Emin ve A. al-Zay taralndan Kahirc'dc 1939-1944
ve 1953 yllarnda yaymlanmtr. Bu yaptn baz blmlerinin Franszca evirisi
iin bkz. Marc Berge. Ue Smrce Pour la Connaissance de la Vie Intellecuelle et Su-
dak c Bagldad at [Ve/.X Siecle. tez, daktilo basm, Paris, 1969, 750 sayfa: Marc
Berge, Merites Respeaifs des Natums Selon le Kitab al-hnti \Va-l'nu'anasa d'Abu
Hayyan al-Tawlidi, m. en 414/1023, "Arabica", Jui 1972. c.19. Fasc. 2. s.11-176.
A y n c a bkz. Charles Pellat, Le Mile Basrien. Paris. 1953.
128
grlerini en doru ve isabetli grler olarak kabul etmek gerekir.
Fakat, ondan da daha gereki ve tarafsz davranyormu gibi
grnmek amacyla al-Tevhid, her ulusun ve her kavmin birtakm er-
demlere ve buna karlk birtakm kusurlara sahip olduu noktasndan
hareket eder. Ona gre, Acemlerin erdemli saylabilecek ynleri siyaset
alanlarnda usta olmalar, usul ve adap kurallarna vkf bu-
lunmalardr. Bizansllar "bilgi" ve "hikmet" sahibidirler. Hintliler, fikir
ve dnce yaamlarnda baz zelliklere, ll davranlara,
sabrlla, becerikli ve mahir "olma niteliklerine sahiptirler; si-
hirbazlkta rakip kabul etmezler. Trkler, cesur ve yiit insanlar olarak
tannrlar. Araplar, enerjik, cevval ve canl bir ulusturlar; cmertlikleri,
misafirperverlikleri, vefakrlklar, cesaretleri, milliyet duygusuna ve
gzel konuma sanatna ve dncelerini berraklkla aa vurma ye-
teneine sahip bulunmalaryk tannrlar. al-Tevhid'ye gre, uluslar
oluturan ve uluslara zg bu erdemler her ulusun tm kiilerinde mut-
laka varsaylamaz. rnein, Acemlerde siyasi erdem ve usul, adap bi-
lincinden yoksun pek ok insan ve snf vardr. Araplar iin de durum
byledir; Araplar arasnda da bilgisi ok kt, hafifmerep, cimri ve kor-
kak insanlar oktur. Ayn ekilde dier uluslarda da erdem ve meziyet
sahibi insanlar bulunur (Bizansllarda ve ranllarda olduu gibi), el-
Tevhid'nin anlatna gre, birok ulus iin ykselme ve alalma
dnemleri olmutur ve ykselme dneminde bulunan bir ulusun
dierlerini ok gerilerde brakt grlmtr; rnein Yunanllar.
Tarafsz gibi grnen bu izlenimlerden sonra al-Tevhid, Araplarn
stnl konusu zerinde durur ve al-Mukaff'nn grlerini srarla yi-
neler. Fakat ona ek olarak Aapann "emsalsizliini" ele alr ve bu
adan da Arap ulusunun dier uluslara stn saylmas gerektiini syler.
Sadece Arap stnln savunmakla kalmaz, Araplara yneltilmi ten-
kitleri de rtmeye alr. Dayanak olarak kendisine Kr'cn hkmleri
seer. Bu hkmlere gre Tanrnn, kzgn llerde ve kt koullar ve
ilkellikler ierisinde yaamakta olan Araplarn yardmna kotuunu,
onlar en yksek niteliklere, erdemlere ve uygarla kavuturduunu
syler. Arap toplumunun, yoksulluk iinde dahi asil ve cmert bir toplum
olduunu, bedevi yaamlarna ramen uygar kertede bulunduklarn,
oysa ki ayn ilkel1 koullar ierisinde kalm dier toplumlarn bu tr
129
aamaya mazhar olamadklarn belirttikten sonra tm bu Arap
baarlarn Tanr'nn inayetinde bulur. Uluslar ve kiileri zengin yapan
eyin maddi varlk deil, akl ve dil zenginlii olduunu, fakat asl
nemli sorunun bu verileri deerlendirmek olduunu ve ite Araplarn
stnlklerinin bu noktada kendisini gsterdiini syler. 111
130
Zenciler aa snf yaratklardr; zavall hayvanlara ben-
zetilmelidirler. Trklere gelince, onlar da aynen zenciler gibi hayvan
niteliinde eylerdir; u farkla ki, zenciler zayf ve zavall yaratklar
kategorisine sokulabilirken, Trkler, gl vahi hayvanlara ben-
zetilmelidir. 1 1 4 Ab Sleyman, esas itibariyle Trkleri Araplarla
kyaslayarak deerlendirir ve Araplara oranla Trklerin ok aa bir
ulus olduklar sonucuna varr. Ona gre Araplar, her eyden nce
salam bir muhakeme gcne sahiptirler. Ve Araplar bu yetenekte
klan ey, ok zengin bir dile sahip olmalar ve gramer ilminde nde
gelmeleridir. T m bu alanlarda Araplarn stnl asldr. Sadece bu
alanlarda deil, dier alanlarda ve hatta Trklere zg saylan hu-
suslarda da Araplar Trklere stndrler; rnein, Trkler ce-
saretlilikleriyle n salmlardr. Fakat Araplar, Trklerden daha
salam bir cesaret rneidirler. Trkler, bilim ve kltre ok dar
lde sahip olabilmilerdir; oysa ki, Araplar mantk bilimlerinde ok
ileri gitmilerdir ve bu alanlardaki stnlkleri sayesinde Trkleri ok
gerilerde brakmlardr. Siyaset biliminde ve ynetimde Araplar
fazla bir gelime gstermi saylamazlarsa da, yine de Trklere oran-
la ok ileri saylmaldrlar. 1 1 5
114 Zenciler iin A r a p a deyim olarak. "Bala'im z'ifa" deyimini kullanrken, Trkler
iin "al-Siba'al-Kavryya" szcn kullanr.
115 Ab Sleyman'n btn bu grleri iin bkz. al-Tevhid, ge, c . l , s.212; M a c
Berge, ge, s. 175.
131
kadar M utile al-Zahab adl yaptnda Trklere ilikin baz grlerini
aklarsa da, asl Kitb al-Tanbil va'l-rf adl yaptnda Trkleri
eitli uluslarla ksaylayarak eletirir ve deerlendirir; bu
deerlendirme hi de i ac bir zellik tamaz. Aksine, nyarglara
dayanan bir tanmlama erevesinde kalr. Trkleri, her eyden nce
Kuzey lkelerinde yaayanlar kategorisine sokarak tantr. Kuzey
blgeleri insanlarnn ve halklarnn, souk ve sert bir iklim nedeniyle
kaba yapl, kaba davranl, sert ve hain karakterli, kt anlayl ni-
teliklere sahip olduklarn belirtir. Fiziki yap itibariyle beyaz tenli,
mavi gzl ve kzl sal, iman yapl bu insanlarn din ve bilim
bakmndan gevek ve geri kalmalarnn nedeni, scak iklimden uzakta
bulunulardr. Kuzey blgelerinde yaayan bu halklar genellikle
Franklar, slavlar ve onlara komu olan uluslardr. Fakat onlarn
yaadklar blgelerin daha souk iklime sahip olmas nedeniyle daha
kaba, daha sert ve daha az aklldrlar. Kuzeye doru kldka ka-
rakterdeki bu olumsuz nitelikler daha ok sivrilmeler gsterir. Ve al-
Mes'd rnek olarak Trkleri gsterir:
116 Kitb tl-Tebilt ya'l-If, ed. M.J. de Goejc, Leiden. 1894: ngilizce evirisi iin
bkz. Bernard Lewis. Islam From The Prophet Muhammed to the Capture of Cons-
tantinople. Edited and Translated by B. Lewis, Harper-Row. 1973. c.2. s. 122.
132
pek imrenilmeyecek bir insan tipi karm olacaktr. Gerekten de
Mes'd'ye gre Tanr'nn stn bir rk olmak zere yaratt Sami
rkndan Araplar kmtr; Trkler ise, farkl bir aileden, Yafs'ten gel-
medirler. Zenciler ise Nuh'un Hem adl olundan neet etmilerdir.
Sami, Nuh'un en sevgili oludur; bu nedenle Tanr'dan dilei, o
olmutur ki, bu olundan kma uluslar stn nitelikte olsun. Nuh'un
b u . d u a s n kabul eden Tanr, tm peygamberleri Sami rkndan
kard ve kitaplarm da onlar araclyla y o l l a d . " 7
Tanr'ya keyfilik atfeden bu tr masallara inanmak iin akl ni-
metlerinden yoksun olmak gerektiini ancak akl ana erienler an-
layabilir.
117 Mes'd'nin bu k o n u y l a ilgili satrlarnn Franszca evirisi iin bkz. Carra de Vaux.
L'Abrg de Merveilles. Paris. 1898. Chapitre 1. Partie 1.
118 al-Balh. ge (eviri), e.6. s.58: Trklerin gaddarl ve hainlii k o n u s u n d a bkz.
c.4, s.93: Trklerin yok olmas gerei konusunda bkz. c.2. s. 179-180; Mu-
hammed'in T r k l e r hakknda syledikleri iin bkz. c.2. s. 147-148, 154.
119 al-Bal. uge (eviri), c.2. s. 179-1*80.
133
Ye'cc-Me'cc'lann Trkler olduu hususundaki bu grler daha
sonra al-Demr'nin 1 2 0 Hayt al-Hayavn adl yaptnda
gelitirilecektir. al-Demr'ye gre, Trklerden baka bir millet ol-
mayan Ye'cc-Me'cc'larla savalarn olaca hususu M u h a m m e d
tarafndan bildirilmitir.
Bu vesileyle unu yinelemekte yarar vardr ki, eriat eitimine tabi
klnan Trke kendisiyle ilgili bilgiler ite bu yntemlerle ve-
rilmektedir. mam al-Balh'nin Trklerle ilgili olarak okuyucuya
sunduu bu olumsuz ve muhakkak ki uydurma bilgilerle dolu
yukardaki kitap, stanbul'da Damat brahim Paa Kitapl'nda, Trk
okuyucusunun dnce gdas olarak kullanlmaktadr. Tiirk, kendi ni-
teliklerini, Kur'an ve Muhammed idindeki yerini Arap yazarlarn
azndan bu biimde renmektedir. Arap uydurmas olarak yaratlan
yklere (rnein, Trklerin slama zararl olacaklar) ve Arabn
nyarglarna bu ve bunun gibi binlerce kitap yoluyla vkf olmaktadr.
Bunun sonucu olmak zere de, kendi z tarihine, kendi zgemiinin
insanlarna (yani, slam ncesi ya da slam d Trke) kar bilinalt
dmanlklara saplanmaktadr. Bin yl boyunca olduu gibi bugn dahi
Trk, din eitimi yoluyla ve camilerde benzeri bilgilerle bes-
lenmektedir. lerideki blmlerde Trkn beyninin daha ne gibi sahte
ve karanlk bilgilerle yorulduunu greceiz.
134
"...Kendi hkmdarlarna Trkler kadar bal bir baka ulus
gsterilemez... ve btn dnemler boyunca Trk askerleri dier
rklara stnlk tamlardr; saladklar iyi hizmetler ve ita-
atkrlklar, cesaretleri ve sadakatte kusursuz olmalar nedeniyle
halifeler, onlar kendi hizmetleri iin ye tutarlar." 121
121 Bkz. al-sthr, Kitb al-Maslik va'l-Mamlik. Ed. M.J. Goeje, Leiden, 1927.
Istahr'nin bu yaptn bn Havkal yeni batan y a z a r a k 977 ylnda
yaymlanmtr. al-stahr'ni yukardaki anlarnn ngilizce evirisi iin b k z . The
Oriental Geography of Ebn Haukal, an Arabian Traveller ofthe Teth-Century, W.
Quseley evirisi, Loidon, 1800, s.236.
135
olmadan devletin ve dolaysyla slam yaayamayaca inanc bu
biimde doar olmutur. Bu inan, slam lkeleri yneticilerinde
ylesine yer etmitir ki, al-Mu'tasm'dan sonraki dnemler boyunca
(hatta 20. yzyla gelinceye dek) tm slam devletlerinde Trklerden
oluan ordular bulunmutur. Hibir Mslman devleti iin Trk
esinden kurulu bir orduya sahip olmadan ayakta durabilme ve
varln srdrebilme olana kalmamtr. 1 - 2
Orduda ve ynetimde Trk elere n planda yer verme gelenei
Abbasi halifelerinin hareket serbestisini ksa srede yok etti; nk bu
halifeler, Trk elerin etki ve basks altna girdiler. Arap ha-
lifelerinin kendilerine muhta duruma girdiini gren bu Trk eler,
bu durumdan yararlanmann ve halifeleri kendilerine oyuncak yap-
mann yolunu buldular. Bunun sonucu olarak halifelerden byk im-
tiyazlar, maddi ve manevi karlar kopardlar. 10. ve 11. yzyl
tarihilerinden Miskeveyh, Taccrib al-Umam adl yaptnda bu hu-
suslardan sz eder ve Trkler lehine salanan bu maddi ve manevi
ayrcalklarn bir yandan Arap halklar arasnda kskanlk ve
dmanlklara neden olduunu, dier yandan da lkenin iktisadi
bakmdan kntye ynelmesi sonularn dourduunu belirtir. 12 - 1
136
"Onlarn hkmdar Krgz Han diye anlr. Bu ulus vahi
yaratk tabiatndadr ve insanlarn hain, sert yzleri vardr ve
salar seyrektir... Yasa nedir tanmazlar, merhamet nedir bil-
mezler, fakat iyi dvrler... ve savadrlar... evrelerinde
bulunan tm lke halklaryla husumet ve sava halindedirler...
Atee taparlar... ve llerini yakarlar..." 1 2 4
124 Hudtl l-Alam. The Regions of the World. A Persian Geography, 372. A.H./982.
A.B.. Translation by V. Minorksky. London, 1937, s.96.
bakalar bulunur. Trkler, sava, fakat bilimle uramayan dier
uluslar gibi insandan ok hayvana yaklak niteliktedirler. 1 2 5
Yazarn anlatna gre, bilimle uraan, kltr gelimi uluslar
Tann'nn yaratt varlklar ierisinde en sekin ve en nemli elerdir.
Bu uluslar, insan insan yapan ve onun tabiatn gzelletiren gay-
retlere, yani usu (akl) egemen klc erdemlere ynelmilerdir. Ve bu
uluslar, Trklerin meziyet, kahramanlk ve erdem diye grdkleri
eyleri, rnein saval uygarla yaktrmazlar. Bu itibarla bi-
limle uraan uluslar, kaba kuvveti vnme arac yapan ve sava
ruhu kahramanlk vesilesi addeden uluslar ve rnein Trkleri kk
grrler, hakir grrler; nk, unu takdir etmilerdir ki, kaba kuvvet
temsilcisi olmak, sava ruha sahip olmak bir erclem deildir ve bu tr
duygular hayvanlarda da vardr, hatta hayvanlar bu nitelikler itibariyle
insanlar da geerler; zira, kavgaclk bakmndan rnein aslan ve kap-
lan gibi hayvanlar anmsatan uluslar (ve burada yine Trkleri rnek
verir) bu yaratklarn cret ve cesaretine sahip deillerdir. Yine ayn
ekilde hayvanlar dzeyinde bulunan ve bilimle uramayan uluslar,
bilind baz davranlar asndan da (cmertlik ve hasislik, gibi)
hayvandan daha aadadrlar; zira hayvanlarda buna benzer dav-
ranlar yoktur. Bundan dolay deil midir ki Araplar, "horozdan daha
kibirli" ya da "aslandan daha atlgan" veya "akaldan daha kurnaz,
aldatc" biimde darb- meseleler uydurmulardr bu uluslar iin. Sid
bn Ahmet, sonu olarak u grtedir ki, insan denilen varln en
asil, en ulvi amalar insana zg olmas gereken kalitelere heves
etmek, beeri meziyetler peinde gitmek, kaba kuvvet davranlaryla
hayvana benzemekten kanmak ve vahi yaratklar taklit yollarna
bavurmamaktr. Bu bakmdan uygar ve kltrl (bilimle uraan)
uluslar stndrler ve karanlklara k tutarlar. Bundan dolaydr ki,
bilgin uluslar zifiri karanlklarda meale tutanlardr, doru yolu
gsterenlerdir, insanlarn efendisi ve uluslarn sekinidirler. 126
125 Bkz. Bernard Lewis, The Mslim Discovery of Europe, Bulletin of tle School of
Oriental and African Sludies, University of London, 1957, c.20, s.409-416. Yu-
kardaki hususlar iin bkz. s.409. Sid al-Andalus, Kitab Tabagat c-Uman,
Franszca eviri R. Blachre, Paris, 1935. Bu kitap Livres des Catgories des Na-
tions ad altnda evrilmitir.
126 Ibid, s.30-41.
138
Tm bu yukardaki dnceleri savunarak, sava ruh ve kaba
kuvvet kstasna gre uluslar kategorilere ayran ve Trk srf bu ne-
denle vahi yaratk, hayvan seviyesinde gren Said bn Ahmet,
eriatn, hem de din iin insanlara ldrme ve cihad ama emirlerini
veren, farkl inan ve dinde olanlara kar savalar yapmay ngren
hkmlerini bilmezlikten gelir ve slam yayma gayesiyle farkl din-
deki uluslara savalar aan, insanlar kesen Araplar stn ve bilimle
uraan uluslar kategorisine sokar, fakat Trk ve dier uluslar
savadr diye hakir grr.
127 Kitabn ngilizce evirisi iin bkz. Ulb (al-Manini). A Hisoy of Sultan Mahnul of
Glaznah, Kahire, 1870, 2 cilt; yukardaki hususlar iin bkz. c.2, s.83 vd.
139
ideal Mslman devletinin esaslarn belirtir ve genel grntsn
izer. B ideal devlet, onun kendi dncelerine ve fikir llerine
yatkn den bir devlettir. Ne var ki, ideal diye dledii aama saf-
hasndaki devlete dahi bn Sina, insanlk sevgisine sahip bir kimseden
beklenmeyecek bir grle, klelik kuruluunu doal bir kurulu ola-
rak ngrr. Ona gre bu ideal devlette kleler snf vardr ve kleler
snf yannda "efendi" snfn oluturanlar vardr. Bu ayrl yapan
dorudan doruya Tanr'dr. Daha dorusu bn Sina, Tanr'nm in-
sanlar belli amalarla'/c'/e ve efendi olmak zere farkl snflar ha-
linde yarattna inanr. nk, ideal devlet safhasnda da kol gcyle
yaplmas gereken ar ve pis iler vardr ki, bu ileri, bn Sina'ya
gre, stn alma yeteneine sahip klnmam kimseler yap-
maldr. Baka bir deyimle, T a n r n n , insanlar kle ve efendi
eklinde birbirlerine eit ve denk olamayacak ekilde iki ayr ve
farkl snf halinde var etmi olmas da bundandr. Kle snfn
yaratrken Tanr, yine bn Sina'nn anlatna gre, yeryznn ok
souk ve ok sicak blgelerini semi, kleleri bu blgelere
yerletirmitir. Bu blgelerden birisi kuzey blgesidir, yani
yeryznn en souk blgelerinden birisidir. Bu blgeler iin Tanr,
Trkleri ve Trklere komu olarak yaayan uluslar yaratmtr.
Buna karlk Afrika gibi yeryznn en scak lkelerinde de si-
yahileri (zencileri) yaratmtr. Gerek Trkler ve gerek siyahiler,
farkl iklimlerde ve farkl niteliklerle yetien klelerdir. te efendi
uluslar iin bu iki blgenin insanlarndan, yani kuzeyde Trklerden ve
gneyde (Afrika'da), zencilerden kle edinmek gerekir; meru olan ve
Tanr'nm dilek ve emrine uygun bulunan ey budur.
bn Sina'nn klelii doal bir kurulu olarak kabul etmesi, hi
kukusuz kendisinden beklenmeyecek bir fikirsel davrantr. Ne var
ki, gerek slamn temel esaslarnda ve gerek o ok yararland Eski
Yunan kaynaklarnda bu inan geerli bir inantr.
zellikle Kafan da klelerin Tanr tarafndan yaratldklarna ve
"kle olmayanlarla" bir tutulamayacana dair hkmler vard.
rnein K. 16 Nall Suresi'nin 75. ayetinde aynen yle denmitir:
140
"Allah, hibir eye gc yetmeyen ve bakasnn mal olan bir
kle ile, kendisine verdiimiz gzel nimetlerden gizlice ve aka
sarfeden kimseyi misal gsterir: hi bunlar eit olur m u ? " 1 2 8
141
Buna karlk Karahanllar, Smnlerin lkesini igal ettiler diye
barbarlkla, canavarlkla damgalamtr. nk gnl Smnlededir.
Kendisine yabanc bulduu milletlere kar Trklerin saldrmasna bir
ey dememitir. rnein Hindistan'a kar Trk saldrlarn
alklamtr. Zira bunlar "uygarlk" adna byk bir kazan ve
vgye layk bir davran olarak tanmlamtr. nk onun gznde
Hintliler her trl saldrya layk yabanc yaratklardr.
te yandan batl itikatlara sapl halklar da kmsemekten geri
kalmamtr. Bundan dolaydr ki, al-ar al-bkiya adl yaptnda
Trklerin batl itikatlara inanan bir millet olduklarn, rnein koyun
grdkleri zaman balarn ynle sardklarn, nkii koyunlarn
getii da talarna arpmaktan kendilerini byle koruduklarn ve
eer bu talara dokunacak olurlarsa derhal yamur sellerinin basaca
kansna saplandklarn, yanlarnda talar tadklarn, nk
dmandan gelecek ktlkleri bu talardaki tlsmla nleyeceklerine
inandklarn belirtir. 1 3 1
Ne ilgintir ki, Trklerin bu ekilde inanlarn "batl itikatlar"
ya da "kocakar inanlar" eklinde kabul eden al-Brn, asl batl
itikat saylmas gereken eriat uygulamalarna ses karmaz. Kbe'yi
hac iin ziyaret edenlerin kara ta etrafnda yedi kez dnmelerini,
eytanlar talamalarn ve buna benzer nice geleneklerini ve ilgili
eriat kurallarn batl itikat eklinde grmez. Her eriat gibi o da,
btn "byklne" ve "bilgililiine" ramen, sadece hogrsz
deil, ayn zamanda elimeli bir dn gcne sahiptir.
142
1) Abu Abd Allah B. dris al-MahmudVye (1100-1166) Gre
Trk: Zalim, Hain, Kaba G Temsilcisi, ntikamc, Bencil
dris, 12. yzyln byk corafyaclarndan saylr. dris
Corafyas adl yaptyla tannr. 1 3 2 Her ne kadar Kitb Nuzhat al-
Mtk Fi ihtirk al-fak adl kitabnda Trklerin beyaz rktan "az
kll" insanlar olduuna deinirse de, Trklerle ilgili asl grlerini
drs Corafyas Yda belirtir. dris'ye gre Trkn cesaret, disiplin
ve bazen de dikhaklk gibi baz snrl nitelikleri dnda meziyet
saylabilecek hibir ynleri yoktur. slam ncesi ve sonras tarih
yaamlar bakmndan Trkler, daima vahi, daima cahil ve daima in-
tikamc kalmlardr ve her halkrda olumsuz ynleri daima ar
basan bir ulus olmulardr.
Fergana ve Turan Trklerinden sz ederken bunlarn hkmdarlarnn
genellikle kavgac, fakat tedbirli, kararl, adil kimseler olduuna iaret
eder. Fakat Trk kollarndan sz ederken ve Trkn karakterini izerken
olduka karanlk bir grnm yaratr:
Yazarn kaleminde Trkler;
143
yapan ve kenti ele geiren Trklerle ilgili olarak Mu'cn al-Bukln
adl yaptnda Trkler iin kana susam, yamac ve talanc
szcklerini bir hayli kullanr:
134 Msr, 1323 basm. Kitap, 1861 yllarda C. Babier Meynard tarafndan Fanszcaya
evrilmitir.
Barbier de Meynard, Dictionnaire Geogretf)liqte el Literaire de la Perse: Exdil
d Mo'djem El-Bolda de Yatn, Paris. 1861. Kitabn giri blmlerinin ngilizce
evirisi iin bkz. Tle ltrodcory Chaptes of Yaut's m'jam al-Buldan. transl.
by. W. J w a i d e h , Leiden. 1959. Ykut'un inkr edemedii bir gerek vardr ki. o da
Trklerin bamsz olarak ve b a k a milletlerin boyundunu kabul elmeyerek
y a a m a y a alkn bulunduklardr. Kitabnn, "lkelerle ilgili baz hususlar"
balkl beinci b l m n d e in m p a r a l o r l u u ' n a bitiik olarak D o k u z Ouzlar'n
yaadklarn, bunlarn h k m d a r n a "Atlar ve H a y v a n l a r Kral" adnn verildiini,
nk bu kral kadar ok sayda ata sahip ve bu kral kadar cesur ve kan d k m e d e
becerikli bir b a k a kral bulunmadn ve lkesinin in'le Horasan arasndaki
bozkrlar kapsadn syler ve Trklerin birok rklardan olutuunu, byk
gce sahip olduklarn ve hibir yabanc h k m d a r n b o y u n d u r u u altna gir-
mediklerini anlatr. Bu hususlar iin bkz. Tle Introhctoy Claptes of Yatptl's
M'jam al-Bulda. s.77. Ayn k o n u d a dier bir kaynak olarak bkz. al-Mad'ud,
Murj adh-Dhalab, Editio C Barbier de M e y n a r d . Paris. 1861-1877 9 cilt. Yu-
kardaki.husus iin bkz. c . l , s.358.
"Ey yabanc, ayet Hkmdar (Sultan) ile iliiin yok ise,
Niabur'a gitmekten vazge,
iikii o kentte artk ne erdem ve ne de asalet kald, Ve insana
scyg denen ey yok artk orada...
135 Bkz. C. Barbier de Meynard, age, s.581-582. El-Murad'nin Yakut taralndan nak-
ledilen msralarn Abu M a n s u r Abdtil Melik T a l e b i n i n Yeiet El Dctr adl
kitabnda b u l m a k m m k n d r . Bu kitabn ngilizceye evirisi C. Babier'de M e y -
nard t a r a l n d a n yaplmtr. Bkz. Tubleux lileraire tl Klimas/n el tlc ti Ta-
smcate at /Ve Siecle ile THegire. ("Journal Aaitlic/ue". 1853. 5. seri. Tone 1.
s. 169-239. Y u k a r d a k < i i r iin bkz. s. 191).
136 Gazali olarak da yazlr.
137 eviri Ahmed Serdarolu. Bedir Yaynevi, 1975. 4 cilt.
138 /bici. s.83.
145
ondan bakasna "nur" denilmesinin mecazi anlam tadn be-
lirtir 1 3 9 ve "Peygamberin beyanlarna" gre insanlarn grupta top-
landn syler:
Bu vesile ile unu belirtmekte yarar vardr ki, Gazali, slam lleri
dnda deer nedir bilmeyen bir kimsedir. Bu nedenle aklcla ve
mspet akln deer olarak tand her eye dmandr. Bu
dmanlnn asl kkeni eriatn aklc felsefe karsnda tu-
tunamayacan bilmesindendir. Tpk kendi benzerleri gibi o da
aklclkla eriatln ayn ipte oynamayacan ve aklc dnn
var olduu yerde eriatn silinip yok olacan dnrd. Bata Aristo
139 Gazali, Miskut-ul-Envar (Nurlar Feneri), Bedir Yaynevi, eviren S. Ale, stan-
bul, 1966. Bu eserin ngilizce evirisi iin bkz. Ghazali, Mishkat al-Anwar, trans
by. W . H . Gairdner, Londan, 1924 under the title "The Nichefor Lights".
140 Gazali, age, s.60. ngilizce evirisinde s.80.
141 Gazali, age. s.62, 66, 69.
146
olmak zere kadim Yunan dnrlerine ve onlarn yaptlarndan ya-
rarlanarak ilim yapm olan Mslman bilginlere (rnein Farab, bn
Sina vs.) dman kesilmesi ve onlar bilgisizlik ve dinsizlikle sulamas
bundandr. "Gereklere akl yolu ile gidilmez, eriat yolu ile gidilir"
eklindeki slami formle sapl bulunduu iin Eski Yunan kay-
naklarndan yararlanan her dnr, Kur'an dnda ilim yapmaya
alyor diye slamn dman saymt.
Hatrlatmak yerinde olacaktr ki, insanla byk hizmeti dokunmu
olan Aristo gibi dnrleri ve yine ondan feyiz almak suretiyle slam
uygarlnn mimarln yapm olan Farab ya da bn Sina ve daha ni-
celerini bilgisizlikle ve dinsizlikle sulayan Gazali, akla ve ahlaka aykr
ne varsa her eyi savunur olmutur. Urat iler arasnda "yiyecein
ya da iecein iine sinek dt zaman, sinein darda kalan
kanadn iyice batrn sonra atn, nk sinein bir kanadnda gnah ve
dier kanadnda sevap vardr ve sinek idrak sahibi olduu iin... vs."
gibi ya da "l ve hayvanla cinsi mnasebette bulunan kiinin kaza
orucu tutmas, tuz ile orucu bozulann ise hem kaza hem de kefaret
orucu tutmas gerekir" eklindeki (ve buna benzer daha nice) hadisleri
kutsal saymak ve aklamak ya da istinca'nn nasl yaplacan
anlatrken " kerpi paras, yahut dzeltilmi , ta byk abdestten
nce alr. Kaz-y hacet bitince, sol eliyle... necaset olmayan yerden
balayp necset bulunan yere srer ve orada dndrr ve necaseti
bulatrmadan kaldrr. Bylece ta kullanr. Eer temizlenmezse iki
ta daha alr. Bylece (ta saysnn) tek olmasna dikkat eder. Sonra
dz bir ta sa eline alr, zekerini sol eliyle tutar, o ta zerine defa
srer, yahut da duvarda ayr yere srer... Bunun gibi istibada da elini
defa zekerin altna koyup sallar ve adm yrr, defa ksrr.
Bundan daha fazla kendine eziyet vermemelidir, yoksa... vesveseye
der... istincay mteakip zerinde bir yalk olduunu zannederse,
donuna su serpsin ve yalk bu sudandr desin. Peygamber efendimiz...
vesvese edenler iin byle buyurmutur" 1 4 2 diyerek temizlenirken tek
sayda ta kullanmann ya da tek saylara gre i grmenin "Tanr'nn
tek olduu" inancndan doduunu sylemek gibi insan aknla ve
daha dorusu dehete dren eyler vardr.
142 Bu satrlar, Gazali'nin Kimy' ahadet (Bedir Yaynevi, stanbul, 1979, s.92) adl
kitabndan a y n e n alnmtr.
147
nsan beynini bunlarla yourmaya ve Mslman kiiyi bu tr "bil-
gilerle" eitmeye alan ve hatta akl iler hale getirir korkusuyla
matematik bilgilerini dahi az verme gereine inanan bu ayn Gazali,
insan varlnn kutsall fikrine de yabancdr. eriatn "mrikleri
nerede grrseniz ldrn" eklindeki emirlerini ya da farkl din ve
inanta olanlara kar sava, talan ve yamalar, yani cihat ngren
hkmlerini kutsal sayar. Klelii doal bir kurulu eklinde kabul
eden slami emirleri bana ta yapar. Kadn, tpk Muhammed'in
tanmna uyarak "cklen ve dinen dn, erkein klesi ve ehvet gi-
dericisi" ya da kapatlmas, dayak atlmas gereken bir yaratk
eklinde grmeyi marifet sayar. 1 4 3
Bu listeyi bir kitap haline sokmak kolay. Fakat anlatmak is-
tediimiz udur ki, byle bir kimseden (ve benzerlerinden) Trk gibi
aklcl yaam kural yapm olan ve kadn devlet bakan ya-
pacak kadar deer klan bir milleti takdir etmesini ve "nurlarla per-
delenmiler" arasna ithal etmesini beklemek abes olur. Gerekten de
Gazali'nin "zulmet perdesi" iinde sayd bu Trkler, Araplara na-
zaran imrenilecek meziyetlere sahiptirler ve bu meziyetlerin banda
da akilcilik, kadn bir deer bilip erkee eit durumda tutma ge-
lenei vardr. Kadn aalk bir yaratk eklinde grmeye alm
Gazali efendinin idrak edemeyecei, kavrayamayaca derecede asil
duygulara sahiptirler ve taptklar ey de, yine Gazali efendinin kav-
rayamayaca ya da muhtemelen zlem duyup da ortaya koyamad
bir deer, yani mcerret anlamyla gzelliktir.
Evet, ne gariptir ki. Gazali'nin Trk dalalet, yanlg ierisinde
grmesinin bir nedeni de budur; mcerret nitelii itibariyle gzele tap-
mak. Oysa ki. bu konuda Gazali efendiye sorulmas gereken bir soru
vardr ki, o da udur: Gzelin her eyine ve her eydeki gzele tap-
maktan daha gzel ne. vardr? Esasen bu tr bir ibadet, Gazali'nin dahi
ynelir olduu ve cesaret edip de telaffuz edemedii bir tr panteizm,
yani Tann'y tm varlklarda ve doada bulup bunlara tapmak deil
midir? Bugn tm uygarlk doaya, hem de taparcasna k deil midir?
Her ne kadar kendisi bir yandan; "Mademki yaratklar iin bes-
lenen sevgi, ruhu hem kletir hem de sar klar... Gerek imandan
143 Bkz. Gazali. lyti 'Biii'd-tlm. Bedir Yaynevi. stanbul. 1975. c.2. s.67-156.
148
ve gereklerin bilincinden ve Kur'an'n nurlu klarndan perdelenmi
imanszlar meydana getirir... Pekl bu dalgalanmalar zulmeti temsil
etmi olmaz m?" demek suretiyle Tanr'dan gayr eylere balanmay,
Tanr'dan bakasn sevmeyi, kendi anlayna gre Tanr'dan uzak-
lamak gibi grekteyse de, dier yandan el-Hcllc'n, yani panteizm'e
en derin bir ekilde balanm olan slam mutasavvfnn,
149
byk ahsiyet olarak grrler ve ona laf edeni kfr ve hakarete layk
sayarlar. eriat partilerimizden birinin lideri; "Okullarmzda Durkheim
deil, Gazali okutulacakr" biiminde demeler verirken, din adam-
larmz camilerde ve din okullarnda onun kiiliini dile getirmekte ve
nihayet yazarlarmz da; "... Her kim mam- Gazali'nin gsterdii kay-
naklar ve dayand hadisleri rtmeye alrsa nazarmda mer-
kepten... de adidir ve mam- Gazali apnda bir idrak ilekeinin
vasflarn sizin gibilere anlatabilmek olanakszdr" 1 4 5 diyecek kadar
kendilerinden geebilmektedirler. eriat ruha sahip olanlar, aklclktan
ve kltrden, okumuluktan bylesine uzak kalrsa kendi savurduklar
kfrlere kendilerini layk klacak durumlara dmekle kalmaz, Trk
toplumunu da kendi seviyelerine indirmi olurlar.
145 Bu satrlar yazan yazar. Milli Gazete adndaki bir gnlk gazetenin devaml ya-
zarlarndandr. B k z . Milli Gazete, 3 Haziran 1973, ereve siitunu.
150
Edebiyata ve zellikle iire pek dkndr. al-Muhaddab' tanmakla
memnunluk duyar ve ona maddi olanak salar. Buna karlk al-
Muhaddab, saray toplantlarna katlarak bn Ruzzik'e iirler okur. Ve bu
okuduu iirler arasnda konumuzla ilgili olanlar vardr. Trklerin iir
ve edebiyat ihmal ettiklerine dair yazm olduu bir iirinde yle der:
151
Zira bilindii gibi, Muhammed, airlere dmanl ile tannrd.
Kureyliler tarafndan "air" olarak arlmaktan nefret eder ve
airlerin hayal leminde yaayan, kafadan uyduran kimseler ol-
duklarn ve eer bu ekilde tannacak olursa ciddiye alnmayacan
sanrd. 1 4 8 Bundan dolaydr ki, Kur'an'a airleri yerici ve kltc
hkmler koymutur. Nitekim Ysn Suresinde "Biz Muhammed'e iir
retmedik" (K. 36 Ys Suresi, ayet 69) ya da ua Suresinde
"airlere ancak azgnlar uyar, onlarn her vadide akn akn
dolatklarn ve yapmadklarn 'yaptk' dediklerini grmez inisin?"
(K. 26 uar Suresi, ayet 224-227) ya da Hkka Suresinde "...Kuran...
air szii deildir" (K. 69 Hkka Suresi, ayet 40-41) eklinde ve daha
benzeri nice ayetler vardr ki, Tanrnn ve Peygamberinin iirle
uraanlara kar nefretlerini dile getirir. u durumda iirle uraanlar
yermenin ne derece doru olduu tartlabilir.
152
ulusa benzemezler." Bu szleriyle Trklerin kendi kiiliklerine ve
bamszlklarna ne derece dkn olduklarn anlatmak isterdi. Hip-
pokrat'n bu grlerini nakleden Marvaz, yine Hippokrat'tan naklen,
Orta Asya'da yaayan Trklerin yabanc boyunduruu altna gir-
mediklerini ve bamszlklarn koruduklarn, kle ulus olmaktan
daima kandklarn, kendi balarna buyruk ve kendi kendilerine
ynetir olduklarn, her yaptklar eyi kendileri iin yaptklarn, son
derece azimli, cesur ve sava bir ulus niteliinde bulunduklarn
syler. Btn bu nitelikler, Yunan bilgini Hippokrat'n Trklerde var
olduunu kabul ettii eylerdir. Marvaz, bunlar okuyucusuna nak-
lederken sanki kendi konuuyormu ve sanki btn bu niteliklerin
varlna tank olmu gibi grnr. Yine Hippokrat kadar nl dier bir
tp bilgini olan Galen'in de Trkler hakkndaki izlenimleri vardr.
Galen'e gre Trkler, genellikle verimli ve retici nitelikteki mesleklere
yneleyen, tombul yapl, fakat sava bir ulustur. Souk ve rutubetli
bir iklimde yaarlar, iklimin bu nitelikleri Trkn karakteri zerinde de
Trklere zg etkiler yaratmtr. Bol etlidirler (imancadrlar) ve bu
nedenle vcutlarnda knt kemikler grlmez; tyszdrler. Yine
Galen'e gre, Trkn erkei gibi kadn da son derece cesur ve
savadr; ylesine ki, kollarn glendirmek ve bylece iyi ata bi-
nebilmek ve ok atabilmek amacyla gs memelerinden birini keserler.
Dierini kesmemelerinin nedeni, ocuklarn emzirebilmek ve
bytebilmek, bylece nfusun artmasn ve kuaklarn srmesini
salayabilmek amacyladr.
Hippokrat'n ve Galen'in Trkler hakkndaki grleri yzyllar
ierisinde kuaktan kuaa nakledilerek Yunan uygarlnn
yayld her yerde izlerini brakmtr. Bu bilgilerin Muhammed'e
nasl eritiini burada tartmaya gerek yoktur. Fakat t muhakkak
ki, Trklerle ilgili olmak zere yerletirdii hadislerin yukardaki ve-
rilerle ok yakn ilgisi var grnmektedir. Marvaz'nin de yapt ey,
tpk kendinden nceki tm slam yazarlar gibi, Mhammed'i aynen
tekrarlamak olmutur. Bundan dolaydr ki. Marvaz'nin Trkler
hakkndaki grlerinin dier Arap dnrlerinden farkl olacan
beklemek hata olur. Kendisinden ncekiler Trkler hakknda neler
153
sylemise ve kendisinden sonrakiler de neler syleyeceklerse, o da
ayn eyleri sylemek suretiyle slam dnyasnn insanlarn Trke
kar olumsuz duygularla yetitirmeye alr; Trkn bedensel ve
ruhsal ynlerini, kendi kulana geldii biimiyle izerek, gittike
yerleen ve kkleen Trk dmanl ortamn glendirir. inlileri,
Hintlileri ve Trkleri eletiren, kyaslayan grleri yannda Trkleri
Habe ulusuyla kyaslayan deerlemelerini belirtirken, Habeleri bile
daha elverili bir dereceye yerletirir.
nceki blmlerde Marvaz'nin yazdklar dorultusundaki
grlere dikkat edilecek olursa kolaylkla anlalr ki, M u h a m m e d i e
balayan Trk aleyhtar deerlendirmeler her yzyl ierisinde mec-
rasn kolaylkla bulabilmitir. Bu deerlendirme sadece Arabn deil,
yava yava Trkn kendi deerlendirmeleri eklini alacaktr.
151 Tusi'in Ahlkiydi Kitab'nn ngilizce evirisi vardr. Bkz. Nair ad-Din Tusi, The
Nasirean Ethics. ngilizce eviren G.M. Wickens, G e o g e Ailen and Unvvin, 1964.
154
gvenilir kii olmalaryla, efkatleriyle ve yetenekleriyle tannmlardr,
fakat hiddet ve fkeye kolay kaplmalar ve aksilikleri onlarn zayf
ynleridir. Trke gelince; Trkler, cesaretleriyle ve iyi hizmet
grmeleriyle, zarif grnleriyle temayz ederler, fakat ta yrekli, kat
kalpli, incelikten yoksun olu gibi niteliklere sahiptirler. 152
l gebesi bedevi Araplar gibi Trklerin de ehvet dkn ve
kadna doymaz niteliklere sahip olduunu belirten yazar, kadnn er-
kekler zerinde adeta egemenlii bulunduunu ve buna ramen kadn
yznden Trklerin ok cinayet ilediklerini ve dmanlklar ya-
rattklarn belirtir. 1 5 3
hanetin pek ok eitleri olduunu, fakat her ne ekil altnda
olursa olsun ancak insanlk duygusundan nasipsiz kiilerce ho
grlebileceini syleyen Nasireddin Tusi bu niteliin, tm uluslar
ierisinde en ok Trke zg olduunu belirtir. hanetin kart olan
sadakat ve balln ise Bizansllara, Habelere zg hasletler
olduunu ilave eder.
152 Ibid, s. 184; kat kalplilik ve kabalk karl olarak Naseddin Tusi'in kulland
deyim; "Kasavat-u bi-hifaz"dir.
153 M l . s.225.
155
deniyle dnyann belli blgelerinin (ki b blgeler, ran ve Arap
lkeleridir) harabeye dndn, kartn anlatr ve yle der:
154 Saad'in bu satrlar iin bkz. A.J. Arberry, Classical Persian Literatre, London.
1967, 2d. Edition, s.194-195. Giilisa'n Farsadan ngilizceye evirisi iin
ayrca bkz. J a m e s Ross. The Glistn ar Fltmer Grden ofStuikh Sadi oj Sliraz.
London. 1823, s.95.
155 Bu k o n u d a bkz. A.J. Arberry, age. s.195.
156 Glistan evirisinden bkz. J. Ross. aya, s.95: A..I. Arberry. uge. s. 195.
156
olan Karay ve yine gzelliiyle n salm iaz' ustalkla kullanr.
Katayl Trk gzelliinin gaddarln, irazl Trk gzelinin gad-
darlyla yartrr ve;
158
G) Arabn Kltmelerine Karn Trkn
9.-13. Yzyllarndaki Hogrrll ve Sanata Merak
159
2) 10. Yzylda Trkn Hogrs: Arap Halifesi'nin
Banazlndan Kaan Mani Dini Mensuplar,
Trklere Snarak Mezalimden Kurtulur
Ibn ai-Nedm'in Kitb al-Fihrist adl yaptnda Arap halifesi Muk-
tedir zamannda (Miladi 908-932) Mani dini mensuplarnn
uradklar basklar ve kt davranlar anlatlr. Arap halifesinin
zulmnden kurtulmak, kendi din inanlarna gre rahata
yaayabilmek iin ya inanlarn gizlemek ya da bulunduklar yerleri
terk etmek zorunda kalan bu insanlar ou kez kurtulu aresini Trk
Hakannn lkesine kamakta bulmulardr. 1 6 5
Horasan'a snan Mani dini mensuplarna kar bu lke
hkmdarnn giritii mezalim zerine Toguzlarn bakan; "Benim
lkemde yaayan Mslmanlar senin lkende yaayan dindalarnn
saysndan ok fazladr. Sana temin ederim ki, eer sen onlardan bi-
risini ldrecek olursan ben de kendi lkemdeki btn Mslmanlar
kltan geirteceim. Camilerini yktracam!.." diye tehditte bu-
lunmutur. Bunun zerine Horasan Valisi, Mani dini mensuplarn
ldrtmekten vazgemi ve sadece haraca balamtr. 1 6 6
164 Bkz. Abu Salih. The Churches and Monasteries of Egypt and Some Neighboring
Countries. ngilizce eviri B T. Evells, O x f o r d , 1895, s.146-150. Arap tarihisi al-
M a k r i z ( d o u m u 1441) al-Hitat adl eserinde b bilgileri ayrca vermektedir.
Ayrca bkz. M . W . D . Siinovv. Les Weis dits "Setdjouk" et le Christianism Titre,
Actes du XI e.Congres International des Oientalistes. Paris, 1897. s.143-157.
165 G. V a j d a , Les Zindic/s en Pays d'Islan a Debin de la Periode Abbasile. Rivista
Dcgli Studi Orientali. 1937, c. 17. Fase. II. Ill, s.173-229. Yukadaki husus iin bkz.
s. 178-179: Ibn a l - N a d i m . Fihrist. Edition Flgel-Roedier. c . l . s.337; c.2, s. 12.
166 b a l - N a d m . age. e. I. s.337.
160
ki, Arap halklar ve zellikle Halepliler, I. Aleddin'i slam hasm ola-
rak grmlerdir. 1 6 7 Oysa ki I. Aleddi. Mslmanlar Hristiyanlarla
birlikte, i ie yaatmak istemitir. 1 6 S
Nitekim, Konya civarnda bulunan Akmanastr'n kapsndaki
yazlardan anlalmaktadr ki, Seluk hkmdar zamannda
Konya'da Hristiyanlarla Mslmanlar arasndaki ilikiler son derece
dostaneydi. Mevlevilik dahi I. Aleddin dneminde kurulmutur.
ktidar zamannda Konya'ya 1233 ylnda Buhra'dan Celleddin ve
1246 ylnda Tebrizli emseddin gelmi, Mevlevi tarikatn (dervi
dzenini) kurmulardr. Mevlevilik, sadece Hristiyanla kar
hogrye sahip olmakla kalmam, ayn zamanda tm dinleri ayn
felsefi temelde birleir kabul etmitir. Anadolu'da hkm sren
Daimendler (ki Seluk slalesinden bir aile olduu sylenir)
zerinde Arapa ve Rumca yaz (hkmdarn ad) bulunan para
bastrrlard. O dnemler itibariyle iki dilde para bastrlmasnn bal
bana bir zellik olmasndan baka, Mslman bir hkmdarn,
banazca duygulardan uzak kalrcasna Arapadan ya da kendi di-
linden baka bir dilde para kartmas olduka anlamldr.
167 F.W. Hasluck. Christianity ami IsU Utulur the Sultans. O x f o r d . 1929. 2 cilt. Yt-
kardaki hususlar iin b k / . e.2. s.382.
168 bid. c.2. s . 3 7 6 - 3 7 8 .
169 M . W . D . S m i r n o w . Lcs Vers dits "Seldjnk" et le ClristianisM Te. in "Actes du
Xlc C o g n r i s International des Orientalistes". Paris. 1897, s. 151
161
aslnda Yahudilere ve Hristiyanlara zg adlardr. Mslmanlar
tarafndan kullanlr olmasnn nedeni, Yahudi peygamberlerinin
(rnein brahim, shak, smail, Musa, Sleyman, Ya'kub vs.) Mu-
hammed tarafndan Mslman olarak tanmlanm olmalarndandr.
Sylemeye gerek yoktur ki, Muhammed'in "Mslmandr" demesiyle bu
peygamberleri Mslman ve bu adlar da Mslman ad olarak kabul
etmek pek inandrc olmamaktadr. Nitekim Muhammed kendisi bile,
Mslmanlar iin bu tr adlardan ziyade din ile biten adlar (rnein
Aziz ad-dn, Ceml' ad-dn, ihab' ad-dn, Sadr ad-Dm vs.) ya da Tanr
szcn u veya bu ekilde ieren ve asl Arapa olan adlar (rnein
Muvaffak vs.) iitlemitir.
te yandan Trkn farkl dinlere kar olumlu tutumunu o dnemin
yabanc kalemlerinden de renebiliriz. 1432 ylnda stanbul'a gelen
bir Fransz yazar, Bertrandpn de la Brocquire, anlar arasnda Ka-
raman Beylerinden bazlarnn (rnein Murad Bey'in ve olunun)
Yunan Kilisesine kar ne kerte hogrl olduklarn belirtir. 1 7 0
162
fiziki gzelliin karl olmak zere ele almtr: "Giizel ve peri
yzl Trk" ya da "Uzun endaniyle salma salna ve -.arifane ve sanki
kayar gibi yryen Trk" gibi msralar Hfz'n azndan sanki
gzelliinin bahar arks gibi dklr:
163
Ne var ki, gzellik kavramn soyut ve somut nitelikler ierisinde an-
latmak iin Trk deyimini kullanan Hliz, bu ayn deyimi ok daha farkl
ve olumsuz olmak zere iirlerine malzeme yapmtr. Bu farkl kul-
lanmalar Trk deyiminin "kana susam kii", "kan cikiicii", "yamac"
karl olarak kendisini gstermitir. Bir iirinde yle der:
164
ledilen bilgilere gre Trkler, her yln belirli gnlerinde toplanrlar
ve meydanlara koyduklar bol yemekleri tepsilerle toplayp
bakanlarna (kumandanlarna), sanki yama toplam gibi su-
narlard. Ona gre yamaclk, Trkn ulusal gelenei ve zelliidir.
Hfz'n sanat ve edebiyat gcyle yapt deerlendirmede Trkler,
yamaclkta ve yama tepsilerini tamada son derece ustadrlar.
te sabr talamalardaki durum, baz kimseler iin byledir. 1 7 9
179 "Yama tepsisi" deyiminin ne olduunu bilmediinden sz eden bir tenkiti. Hfz'n
"romantik dizelerinden" Trkleri yamaclkla itlam etmek gibi anlamlarn
kartlamayacai syledikten ve bu sylediini sanki cch edercesine "...Trk
tresinde Beyler belli durum ve zamanlarda adamlarna lenler dzenlerlerdi.
Yemein sonunda arllarn yemek tepsisindeki kaa y a m a etmeleri detli ve tep-
side hibir ey braklmazd" dedikten ve "...Kur'a'da bile ganimetin 4/5'ini. bunu
ele geirenin olaca hakknda ayet vardr..." diye de ekledikten sonra btn uluslarn
yamac olduklarn ve yama maksadyla sava yaptklarm belirtiyor. Bkz. C.
ok. Aranndm Ayrlanlar. Ankara Hukuk Fakltesi Prof. Osman Fazl Berki
Araan'ndan ayr basn. s.XXVI.
Anlamakta glk ektii hususun tartlmasn okuyucuya brakalm, fakat
Kr'an'daki ganimet ayetini tezine deslek yapmasn yadrgamak gerekir. Yama ve
ganimet usullerinin Tanr emirleriyle caiz grlm olabileceini kabul etmenin
mspet ahlak ve mspet bilim insanlarna yakmadn belirtmek isteriz.
180 rnein, suya den bir sinein bir kanad su dnda kalrsa nc yaplmas ge-
rekecei. neden dolay syu imek gerekecei vs. gibi.
165
ibadet (namaz klmak) gibi konularda farkl grlere ve uy-
gulamalara baldrlar, bundan dolaydr ki, bunlar slamn dman
olarak kabul etmek gerekir. Bu nedenle onlara kar lm fetvas
hazrlama gereini duymutur. Fakat bunu yaparken slama ktlk
yaptna inand dier kfirleri ve zellikle Trkleri de saldrsna
konu yapmaktan geri kalmamtr. yle diyor bu fetvasnda:
181 bn Teymiyye'nin bu fetvas iin bkz. Le Fetva d'Ib Taimiyyal sr Les Nosairis,
Public et Traduit par M. St. Guyacl, "Journal d'Asiatique", c. 18. Srie VI. Paris. 1871.
s.158-198. 185-186.
166
3) bn ar (655-723/1257-1322): Muhammed'in
Trkleri Felaket Getirici Gibi Gsteren ve
Trklerin kt lkeleri eytan ve Cadlar Diyar
Diye Tanmlayan Hadislerini, Arap Lehine Smriir
bn ar (Muhammed bn M u h a m m e d ) 14. yzyln nl
vakanvislerindendir. al-Durra cl-Mudia fi'l-Dcvla al-Zaliriya adl
yaptn yazardr. 1389 ile 1397 yllar arasnda am'da geen tarihi
olaylar anlatrken Araplarn Trk saldrlarndan ektiklerini abart-
mal ekilde zetler ve Trklerin, Tanr tarafndan mezar sakinleri
arasna yerletirildiklerini ve Araplara felaket getiren ete olduklarn
syler. Bu konudaki eitli grleri belirtir. Trk aleyhtar ozanlarn
msralarn sralar. Trkler yznden A m p e r i n ektii skntlar ve
belalar anlatrken Muhammed'in Trkleri, korkutucu ve felaket ge-
_ tirici eklinde gsteren szlerini vurgular. Moollarn ve daha
dorusu Hlagu soyundan gelme lhanllarn 1300 ylnda am'a gir-
meleriyle ilgili felaketi anlatr ve anlatrken de Muhemmed'in Dou
dnyas, yani Asya ile ilgili ve aslnda Trkleri tanmlayan u ha-
, diini sralar: "(Muhammed yle dedi): Oralardan (yani, Dou'dan,
Orta Asya'dan) eytan boynuzlan ykselecek; cadlarn onda dokuzu
orada bulunur; dinsizlik (zndklk) ve felaket, ou zaman Dou
lkelerinden (Asya'dan) gelir..." 1 8 2
182 B tr hadisler iin bkz. Sall-i Bllr Muhtasar..., e.9, s.95 vd. bn a r ' m n
yukardaki hususlarla ilgili evirileri iin bkz. /I Chronicle of Damascus, 1389-
1397. eviri W . M . Binner. California Press, Berkeley, 1963, s.7 vd.
167
llerine gre Arap, ilkelliin ve uygarlk yoksunluunun timsalidir.
Tm uluslar arasnda sanata en az yeterli olandr. Fakat buna karlk
Trkleri, hem sava tekniinde ve hem de genellikle sanat alannda ve
bilimde vgye deer bulur. 1 8 3 Arap olmayan Mslman lkelerde
sanatla uraanlarn ok olduunu belirten bn Haldun in, Hindistan
ve Trk lkelerini ve Hristiyan dnyasn buna rnek gsterir, bil-
ginlerin ve sanatkrlarn buralardan ktn belirtir. 1 8 4
Ad geen yaptn ikinci cildinde Trk yneticilerinin nasl bilim
yuvalar atklarn, okullar kurduklarn ve bylece Msr' bilim
saan bir lke haline getirdiklerini, nasl dier slam lkelerinden ve
rnein Irak'tan ya da Bat lkelerinden, srf bilim ve feyiz almak
amacyla Msr'a akn baladn ve bu durumun, kendi yaad ta-
rihten 200 yl ncesinden beri nasl siiregeldiini anlatr. 1 8 5 Trkn
dier niteliklerini de tanmlayan bn Haldun, baz uluslarn kle ol-
maya yatkn karakterde bulunduklarn ve bu ekilde yaratldklarn,
bazlarnn ise byle olmadn ve Trklerin bu ikinci kategoriye gir-
diklerini belirtir. Siyahiler, ki bn Haldun'a gre kle olmak iin
yaratlmlardr, aptal hayvanlardan farkszdrlar. Buna karn dier
uluslar, rnein Trkler, srf para iin ya da yksek mevkilere
erimek ve iktidara gelebilmek amacyla kle olmaktan kanmazlar
ve bu tr klelii onur krc nitelikte bulmazlar. Dou blgelerinde
yaayan Trkler ve spanya'daki Hristiyanlar ona gre bu kategoriye
rnek gsterilebilirler. ktidar sahibi snflar, bu kategoriye dahi, yani
iktidara ykselme niteliinde grdkleri bu insanlar kle olarak
alrlar ve sonra iktidara ykseltirler. 1 8 6
168
. Baka sayfalarda ve eitli vesilelerle belirttiimiz gibi, bu id-
dialarn tmn inkr mmkn deildir ve bu konuda Trkn bir hayli
sorumluluu olduunu kabul etmek gerekir. Fakat her eyden nce
unu sylemek doru olacaktr ki, Trk bu ekilde davranlara
srkleyen nedenler, eriattan kma eylerdir ve eer Trk, igal
etmi olduu Arap lkelerinde, beer esine fazla deer vermemi,
kltr ve ekonominin gerilemesine vesile yaratm ise, bunun nedeni
Trk bunlar yapmaya zorlayan eriat kafasdr ve bu ayr bir ko-
nudur. Burada imdilik zerinde duracamz husus, Arap halklarna
kar Trkn insani denebilecek davranlarda bulunduuna dair baz
izleleri aksettirmektir. zellikle Kanuni Sleyman zamannda ve
brahim Paa'nn ynetimi altnda Msr'da olduka iyi bir siyaset iz-
lenilinitir. brahim Paa, Kanuni'nin Msr'daki kt ynetimi
dzeltmek iin 1524 ylnda Msr'a gnderdii nl kiidir ve 400 yl
srecek Trk ynetiminin temellerini atmtr. Hkmdarna iyi bir
gelir kayna salamak amacyla brahim Paa'nn Msr'daki gayretleri
ve Msr halknn mutluluu, refah iin gsterdii abalar yabanc iz-
lemciler tarafndan da hayranlk ve takdirle anlmtr.
Denilebilir ki, Msrl fellah, Tanr ve peygamber emirlerini uy-
gulamakla grevli kendi halifelerinden grmedii ve grmeye alk
olmad iyi muameleyi, brahim Paa zamannda Tiirkten
grmtr. Bilindii gibi bizim genel olarak fellah diye ad-
landrdmz Arap bedevisi, Kr'a'da hor grlm ve kltc
bir davrana muhatap klnmtr. Daha yukardaki sayfalarda Mu-
hammed'in ehirli ve kentli bedeviler iin kulland szlere ve
Kuran'a yerletirdii ayetlere (rnein K. 9 Tevbe Suresi, ayet 97-98)
deinmitik. slam yazarlar, hep bu kaynaklardan mlhem olarak fel-
lah ya da bedevi snfn ilkel, gelimez olarak tanmlamlar,
yneticiler de bu dorultuda davranmlardr. 1 8 7
187 Bir tenkiti Kr'a'da fellahlarm ktiiillklne dair lkiin yoktur, te yandan
Msr, Muhammed'in lmnden 7 yl sonra fethedilmitir diyerek
" . . . M u h a m m e d ' i n fellahlara r e \ grd kt muameleyi nereden renmitir'.'"
diye s o r u y o r ( o k . ugy. s.XXXIII).
Tarih ve din p r o f e s r bu kiiyi hatrlatalm ki Kr'un'n K. 9 T e v b e S u r e s i n i n 97
ve 98. ayetlerinde bedevileri klten h k m l e r y a n n d a M u h a m m e d ' i n "bedev ileri
169
Msr'a atanmasn mteakip brahim Paa'nm ilk ii, yneticilere
ve eyhlere emir vererek onlar fellahlara kar iyi davranmaya zor-
lamak olmutur. Her blgede, harabeye dnm kylerin imar ve ara-
zinin ilenmesi hususunda onlar sorumlu tutmutur.
Yine bunun gibi fakir halkn baz eyleri almaya zorlanmamalarn
ngren emirnameler kartmtr. Oysa ki, o zamana gelinceye dek za-
vall halk, Kahire'de imal edilen ekerkam erbetini ve buna benzer
dier baz tketim maddelerini satn almak durumundayd. 1 8 8
Bundan baka, o tarihten ncesine dek birok ktln kayna ola-
rak yerlemi bir gelenei, daha dorusu rveti kesin olarak ya-
saklam ve Arap eyhlerinin Trk paalarna hediye verme geleneini,
ar cezalar koymak suretiyle ortadan kaldrmtr:
170
biimde gerilemeye yz tutmu yerlerdi." Ve yazar, Suriye top-
raklarnn, Y a f a n n , Gazze'nin, am'n vb. blgelerin Trk igali
altnda ktne dair savlarn yersiz olduuna dair grler ne srer
ve bunlar tarihsel belgelerle tantlar. 191
zellikle skenderiye'nin eski an ve hretini kaybetmesinin ne-
denlerini Trk'e atfetmek kadar byk hata olamayacan ve bu konuda
Trk tek sorumlu klan grlerin isabetli bulunmadn ve nk
Trk istilasndan nce skenderiye'nin zaten harap durumda bulunduunu
belirten yazar, bu_grlerini 1487 ylnda ve daha sonra 1504 ylnda bu
blgeleri ziyaret etmi olan tannm baz gezginlerin izlenimlerine da-
yanarak kantlar. 1 9 2 Ve Trklerin, yakp ykmak ve harabeye evirmek
yle dursun, aksine okullar, hastaneler, camiler, hanlar, emeler ve
benzeri yaptlarla Kahire'yi, Kuds', Mekke'yi, Halep'i ve Badat'
mamur etmeye altklarn, su tesisleri ilerini hallettiklerini, kamu hiz-
metlerini yerine getirdiklerini ayn tarihsel belgelerle aklar. Yine
yazarn aratrmalarna gre, Trklerin Arap lkelerini ve Msr' igal
ettikleri tarihlerde ekonomik knt zaten oktan balam du-
rumdayd. Bunun da nedeni, o dnemlerdeki corafi bulular ve zellikle
Amerika'nn ve mit Burnu'nun kefiydi. Bu bulular, dnyann ticari
ve ekonomik grnmn deitirmeye kfi gelmiti. Zira, o zamana
dek Bat leminin eitli ihtiyalarn salayan Hindistan, Arap
lkelerinden geen yollar sayesinde eriilebilen bir pazard. Bu sayededir
ki, Arap lkeleri ticari ve ekonomik zenginlie mazhar olmulardr. Oysa
ki, Amerika'nn kefiyle durum deiti. nk, zengin altn kay-
naklaryla ve Bat Avrupa'sn besleyecek dier hammadde servetleriyle
Amerika, ticaret merkezi olarak Hindistan' nemsiz duruma indirdi ve
yepyeni bir zengin pazar olarak onun yerini ald, dolaysyla Akdeniz,
Arap lkelerini besleyen ticari yol olmaktan kt. Portekiz, Hollanda,
Fransa ve ngiltere gibi Bat lkeleri, ki Hindistan pazar sayesinde fev-
kalade zenginlemilerdi, denizyoluyla ticaret olanaklar elverili ve ok
daha zengin bu yeni Amerika pazarna yneldiler. Dolaysyla Arap
lkeleri ticari ve ekonomik ilikiler asndan pek ok kayba uradlar.
Zira, karayoluyla yaplan ticaret hibir zaman denizyoluyla yaplan ti-
171
arede baa kamazd. te Trklerin Arap lkelerini egemenlikleri
altna aldklar tarihlerde kendisini gsteren ekonomik gerilemenin ne-
denleri bunlard. Fakat Trkler haksiz olarak bu gerilemenin tek so-
rumlusu olarak gsterilmeye allmtr.
Yukadaki nedenlerle ortaya kan ekonomik gerileme ve knt,
Arap lkelerinde kltr gerilemesini de yaratmtr. Oysa ki, yanl ve
haksz olarak bu da Trklere mal edilmitir. Yabanc bir ulusun ege-
menlii altnda kalm olmakla Araplarn kltr geriliine uramalar
mmkndr. Fakat, bunda Trk sorumlu tutabilmek iin Trklerin bilim
ve kltr dman olduklarnn kantlanmas gerekir ki, bu kolay deildir.
Zira ortaya koymu olduklar eserlerin says ve deeri gstermektedir ki,
kendi kltrlerini oluturma yeteneine sahiptirler." 191
Deil sadece bu, igal ettikleri Arap topraklarnda da Trklerin, bilim
ve kltr gelimesi iin (hi olmazsa 17. yzyla kadar) ellerinden geleni
yaptklar hakknda bir yazar yle der:
"Kanun Sleyman zamannda eitime nem verilmi ve ret-
menlerin maddi refah ve vakf idaresi araclyla maalarn
muntazaman almalar salanmtr... Osmanl mparatorluunun
ok geni bir arazi zerinde yaylm olmas ve bakentin Msr'a
uzak bulunmas nedeniyle Msr'daki ynetim kontrol oldukta
gt. Fakat buna ramen Msr halknn zulm ve istibdat
ynetimi altnda kalmamas iin merkezi hkmet, en iyi niyetler
ve gayretlerle elinden geleni yapmtr. Bu durumun 17. yzyldan
sonra deitiini ve ktletiini kabul etmek mmkndr. Fakat
bundan fazlasn sylemek ve Trklerin doal olarak Batllardan
daha kt, daha az drst olduklarn iddia etmek yalan olur." 1 9 4
172
Ahlk Call'de Trk, hain, ciddiyetten uzak, gvenilmez bir insan
tipi olarak gsterilir; buna karn Rumlar ve Haberler, ciddi, szne ve
davranna gvenilir birer ulus olarak vgye layk grlr. ki yazar
arasdaki benzerlii kantlamak zere u satrlar nakletmekle yetinelim
173
4) 16. Yzyl: Muhammed bn Ali bn TCln,
Arcb Trk Dmanln Pekitirir
Daha nceki yzyllarda Arap yazarlarn iledikleri Trk aleyhtarl
tezini ve zellikle "Trkn getii yer harabeye dner" eklindeki
temay bn Tln, 16. yzylda yaatmaya alr.
bn Tln, bugn dahi Arap lkelerinin eitli kademedeki eitim
kurulularnda okutulan bir Arap tarihisidir. Memlkler ve Osmanllar
zamannda Trk yneticilerin Araba kar kt davranlarn sergiler.
Btn bu olaylar Arabn kindar duygularn kabartmak iin yazmtr.
bn Tln'dan reniyoruz ki, am Valisi Canberd al-Gazzal, Osmanl
Padiah Sultan Selim'in lmn mteakip ayaklanmtr. Bu ayak-
lanmalara kar Kanun Sleyman zamannda Ferhad Paa tarafndan
yattrma hareketlerine giriilmi ve bunun sonucu olarak Canberd
yenilmi ve Osmanl ordusu am'a girmitir. bn Tln, Osmanl as-
kerlerinin bu savalar ve igaller srasnda son derece hunhar dav-
ranta bulunduklarn anlatr. Olaylar daha renkli gstermek ve Trk
aleyhtarln tahrik edebilmek iin. tpk dier Mslman tarihilerin
ve yazarlarn yaptklar gibi, iinlii airlerin msralarn tekrarlar:
198 Bkz. M u h a m m e d bin Tulu. "Histoire des Gouveneurs Turcs de Damas". Franszcaya
Henri Laoust tarafndan evrilmi bulunan bu yaz. Les Govemery ete Dmm sos
les Mamlmks el les Premiers Ottmums AH 658/AD 1156-AH. 1260/AD. i 714- adl ki-
tapta am'da, 1952 ylnda yaymlanmtr, s. 173-174.
199 bid. s. 174.
174
tr vahet karsnda "iyi olmu" ya da "isabetli davranlm" di-
yemez ve byle bir dnceyi aklmzdan geiremeyiz. Fakat unu da
belirtmekten kendimizi alamayacaz ki, ayn vahetin ok daha
dehet verici rneklerini Arap ordular, yzyllar nce ve hem de Mu-
hammed'in ynetimi altnda ve farkl inantaki insanlar (putatapan
Araplar) Mslman yapmak zere savarlarken vermilerdir.
slamn ilk dnemlerindeki savalarn ve Muhammed'in seferlerini
nakleden tarihileri, rnein Taber'yi okuyacak olursak, yeterli bir
fikir edinmemiz mmkndr. Bu hususu ilerdeki blmlerde ve Tiirke
kar yaplan eitli sulamalar yantlarken tekrar ele alacaz.
175
Trkleri yayvan suratl ve Araplara felaket getiren bir ulus olarak
tanmlarken Muhammed'in 1 400 yl nce sylemi olduklarndan ne
denli esinlenmise. Muhammed Abduh, Emir Seyid Ali, al-Kavakibi ve
daha niceleri, 20. yzylda Trk dmanlklarn ve Trk yetersiz
grme geleneini yine kendilerinden ncekilere gre srdrmekte ve
hatta yeni iddialarla daha da glendirmekteydiler. Trklerin slam an-
layacak kafa ve ruh yapsnda olmadklar, slam uygarln, yani
kendi deyileriyle, Arabn yaratt byk uygarl Trklerin
kerttii, hilafeti ele geirmekle slama ihanet ettikleri, slam dinini en
mkemmel bir din olmaktan karp onu geri bir din haline getirdikleri,
slamn kabul etmedii kurulular (rnein klelik, sava vb.) slama
soktuklar, slam demokratik bir ynetim demek olduu halde, slam
lkelerinde kt ynetim sisteminin ve despotizmin yerlemesine vesile
olduklar... vb. akla ve insafa smaz iddialar gelitirmilerdir.
176
gsterdikleri ve Trk yeteri kadaryla slama bal olmamakla
suladklar tarihlerde stanbul'da eyhlislm Efendi, eriatn o ilk
dnemlerindeki z hkmlerine ve peygamberlerin emir ve dav-
ranlarna ve nihayet Kuran in tm hkmlerine en byk titizlikle
bal Trk toplumuna bu emirleri grlmemi bir sertlikle uygulayarak,
kadnlarn araflarnn kalnln ya da inceliini hesap etmekle
meguld. Toplum en koyu biimiyle slama ballk rnei ver-
mekteydi. Fakat eriata bylesine saplanmlk dahi Vahhableri tatmin
etmiyordu. Trk, padiahndan, en basit insanna varncaya dek slama
yeteri kadaryla bal olmamakla sulamaya devam ediyorlar ve ha-
lifeliin Araptan bakasna ait olamayaca tezini, hem Tiirke kar
dmanlk ve hem de Arap milliyetiliini gelitirme arac yapyorlard.
Arabn Osmanl devletine kar ayaklanmasnda ve .Trk bo-
yunduruundan kurtulmasnda en byk rol oynayan etki, Vah-
hablerden gelmitir. Vahhab etkisi 19. yzyln balarnda ilk olumlu
meyvelerini vermeye balamt. Daha Selim III dneminde, 1805
ylnda Emir Muhammed el-Sud, Mekke'yi fethetmi ve ilk i olarak
camilerde hutbelerin Padiah III. Selim adna okutulmasn durdurarak
kendi adna okutmaya balamtr. O tarihlerde Badat'ta bulunan
Fransz Konsolosu Jean Raymond, bu olay nedeniyle u satrlar yazar:
"... geen gn bir Vahhab taraftar, peygamber edasyla bana unlar
syledi: Halifelik koltuuna bir Arabn ktn greceimiz gn
yaklamaktadr; hilafeti gasp edenlerin (yani Trklerin) boyunduruu
altnda yaamaya lzumundan fazla katlandk." 2 0 0
Ne hazindir ki, halifeliin Araptan gayr uluslara ait olamayaca
dncesini sadece Araplar ve zellikle Vahhabler deil,
Abdlhamid'in ilk tahta k tarihlerinde stanbul'un balca ca-
milerinin baimamlar dahi savunmular ve bu konuda gr ve fikir
birliine varmlard. Ve eriat kaynaklarnda halifenin Arap olmas
gerektiini belirtir esaslar halka yaym ve okutmulardr.
Abdlhamid kendi kiisel karlar nedeniyle 1890 ylnda bu tr
yaynlarn ortadan kaldrlmasna karar vermitir. 2 0 1
177
B) M. Abduh'a Gre "Barbar Trk"
178
Kavakib, modern Arap dnrleri ierisinde Panarabizm
dncesini en iddetle savunanlardan biridir ve kendisini, Arabn
Trke kar dmanlk duygularn tahrike grevli saymtr. 2 0 ''
179
hammed'in Arap rkn slamn iistn esi klmak iin yerletirdii
hkmleri ve rnein "Halifelik Kueylede kalacaktr" eklindeki
hadislerini ele alacaz. 2 0 6 Fakat imdilik unu hatrlamakla ye-
tinelim ki, hilafetin Trkler tarafndan zorla "gasp edildii"
dncesi, Arap milliyetisinin 19. yzyldan itibaren ele ald ve
Arab Trk dmanl duygularn krklemek iin baar ile kul-
land bir konudur. Halifeliin Araplarda ait bulunduu srece
slamda gelime ve Trklere getii an bozulma olduunu genel bir
tema haline getiren Arap milliyetisi, slamn zne dnmekle ha-
lifeliin Trklerden Araplara geilebilecei umutlarn yaratmtr. 2 0 7
Bu temay, iktidar hrsyla yanan ve Trk ynetimine kar di bi-
leyen Arap eyhleri desteklemilerdir. nk u bir gerektir ki, hi-
lafetin 1517 ylnda Yavuz Sultan Selim tarafndan alnarak Trklerin
eline gemesini ne Arap halklar, ne de Arap eyhleri haz-
medememiler ve bunu gizli bir kin halinde srdrmlerdir. Hilafetin
"Araplardan bakasna ait olamayacana dair" Muhammed'in brakt
vasiyeti, her daim gerekletirmek iin frsat kollamlardr. Bundan
dolaydr ki, Arap milliyetisi, Trkn gl bulunduu dnemlerde
dahi bu konuda huzursuzluk yaratmaktan geri kalmam ve Trkn
zayf dt anlarda ise cret ve cesaretini artrarak Trk arkadan
vurmasn bilmitir.
1986 ylnda Kurey eyhi Abdullah'n katlinden sonra iktidara
gelen eyh Mbarek (ki Abdullah'n kardeiydi) ngilizlerle dostluk ku-
rarken una inanmaktayd: Hilafet makamnn Trklere deil, Araplara
ait olmas gerekir. te bu inanladr ki, ngilizlerin yardmn istemi
ve bu yardm alr almaz padiaha kar kafa tutabilmitir. Her ne kadar
padiaha sadakat gsterir gibi davramsa da, Trkten halife ola-
mayaca inancn tadndan ngilizlerle antlamalar yapmtr. 2 0 8
20. yzyln banda artk Arap ylesine Tiirkten halife ol-
mayaca ya da olmamas gerektiine inanmtr ki, T B M M kararna
ramen kendisini halife sanmakta devam eden Vahdettin, Hicaz Kral
180
Hseyin'in davetlisi olarak Hicaz'a gittiinde hi kimsenin kendisini
umursamadn ve halife olarak da kabul etmediini grmt. Oysa
ki, Hseyin'in daveti zerine 15 Ocak 1923 tarihinde Hicaz'a
vardnda, " . . . Mslmanlarn halifesi olarak bu kutsal diyarda
gklere karlacan hayal etmiti". 2 0 9
Oysa ki, Arap halklar, Vahdettin'in halifelikten uzaklatrlmasn
ve halifelik makamnn T B M M kararyla kaldrlmasn zaten ne za-
mandan beri bekledikleri bir olay olarak kutlamlard. T B M M ha-
lifelii kaldrmam olsayd da Arap milliyetilerinin gayretiyle
uyanm olan Arap toplumlar, hele bamszlklarna da kavutuktan
sonra, Trk padiahn halife olarak grmeyeceklerdi.
Halifeliin kime ait olmas gerektii hususunu tartmak zere
1926 ylnda Msr'da toplanan slam konferansnda, slam
dnyasnn eitli uluslar halinde ayrlm olduu gz nnde tu-
tularak karar alnmamtr. 2 1 0
181
ierisinde birleir olduklar baz hususlar vardr ki. bunlar arasnda
"slam dininin Araplar iin indirilmi olduu" inanc, "Arapann
Tanr dili oluu" gibi eler yannda, Trk aleyhtarl esi yer
alntr. 20. yzyln balarnda bu dmanlk olduka glenmi
ve gelitirilmitir. 1905 ylnda Gneydou Anadolu ve Halep-
Badat blgelerinde yaam olan bir yabanc yazar, Araplar
birletiren eyin Trke kar nefret olduunu ve srf bu nefret ne-
deniyle slam birlii dncesinden uzak kalmak istediklerini ve srf
Trklerle ayn birlik ierisinde olmamak istei nedeniyle "Pa-
nislamism" eilimlerine kar olduklarn ve hele balarnda Tkten
bir halife grmekten tiksindiklerini anlatr. 2 1 1
183
arlk noktas Trkn yetersizlii, uygarlk yaratacak gten yok-
sunluu, dnce ile ilgili her eye kar dmanl, hogrszl,
kaba g ve savaseverlii gibi konulara yneltilmitir.
slam uygarlnn kurutuculuu roln Trklere ykleyen Arap
yazarlar, bunun balangcnn ne olduu konusunda farkl grlere
saptanmlardr. Baz yazarlar, slam kltr ve uygarlnn ge-
rilemesini Malmud Gaznev dnemiyle ve sonra Seluk Trklerinin
siyasi gelimesiyle balatrlar. Bazlar ise bunun Osmanl devletinin
kurulmasndan sonra olduunu sylerler. B konularda Arap ya-
zarlaryla Batl yazarlar arasnda gr birlii vardr. Arap ya-
zarlarn ou Batl yazarlardan g alrcasna yukardaki tezi ilerler.
Gistave Lebo'u zamanmzn al-Bazzaz'nda, O'Leary'yi arab'de
hemen lemen aynyla bulmak mmkndr. O'Learyiin; "bn Sina
rnei gsteriyor ki, felsefi dncenin destekisi iilerdir, buna karlk
Malmud Gaznev ve daha sonra Seluk Tiirkleriyle birlikte gerici
akmlar ve dnceye kar olumsuz tutumlar kendisini gstermitir.
D o u d a Arap dnce yaamn baltalayan Trkler olmutur"
eklindeki deerlendirmesini 21:1 okurken sanki karmzda, adlarn ve
yaptlarn birazdan ksaca zetleyeceimiz Arap yazarlar vardr. u
farkla ki, Batl yazarlar genellikle Trklerin Snni mezhebine, yani
slamn daha kafi saylan kesimine dahil olduklarn ve bu nedenle iileri
dman gibi grdklerini ve bu dmanlk yznden fikir engellemeleri
siyaseti gttklerini ve bylece slamn skolastik dogmatizm ve mis-
tisizm ynlerinde yol almasna neden olduklarn benimserler. 216
215 O'Leary. Do Laey. Aal>ic Tlm/fll ami s Plat e in Hismrv. Revised Edition. Lon-
don. 1939. s. 173.
2 1 6 Ml. s. 179: ayn konuda bkz. RAY. S c l o n - W a i s o n . I lie Rise of Nationality in the
Balkans. H o w a r d Fert i g. New York. 1966. s.6-7. Kitabn ilk basm 1917.
erimesi, kltr ve bilim uygarl yaratmas olaylarn Arap dehasna.
hamleder, btn bu gelimelerin Araplar sayesinde mmkn olduunu
syler ve Arap gerilemesi ve slam uygarlnn yok olmas so-
rumluluunu da Tiirke ykler.
Yine bir baka Arap yazar, Liitfi al-Haffaf, am'da yaymlad
Muthakkrat adl kitabnda (tarihsiz) olduka cretkr bir davranla,
Araplarn Trklerle iliki kurduktan sonra her trl uygar gelimeden
yoksun kaldklarn savunur.- 1 '
219 Taha Hussein, Tle Future of Culure in Egypt. English Translation by S. Glazer.
W a s h i n g t o n . 1954, s.10.
220 f b i d , ' 2 .
221 bid. s. 13.
186
Ksaca hatrlatmak gerekir ki, Taha Hseyin, Msr'n, Arap
lkelerinin ve slam uygarlnn gerilemesinde Trk sulayan, so-
rumlu tutan ne ilk ne de son Mslman yazarlardandr, fakat u mu-
hakkak ki, bu dnceninken etkili yayictlanndandr. Fakat u da mu-
hakkak ki, Trke kar onun yaptklarndan daha yersizini ve sakatn
bulmak gtr. Ve hele Msr bakmndan iftiralarn yersizlii
aikrdr. nk, Trkn Arap lkelerini ve Msr' igali hareketleri,
11. yzyldan 16. yzyla dek gider. Oysa ki, kltr ve bilimin temel
direi saylan zgr dnceye ve serbest aratrmaya, dnce
zgrl denilen deerlere kar en ldrc darbe esas itibariyle
daha ncedir. eriatn dnceyi cendereye alan basklarna kar
Mu'tezile snf ksmen Emeviler dneminde, fakat asl Abbasiler
zamannda Halife Me'mun ve Harun Reid dnemlerinde direnme
gstermi ve zgr dn geleneini az da olsa yerletirir gibi olmu
ise ele, buna kar hortlayan taassup ve eriata geri dnme gayretleri
daha A'a'yle birlikte semeresini verir olmutur. Mu'tezile okulunun
zgr dnce klar 150-200 yllk bir sreyi kapsar slamn ge-
rilemesi ve uygarlk asndan k, Mu'tezile mensuplarnn zgr
dnceye ynelen eilimleri nedeniyle ezilmeleri ve dogmatizmin
'baar salamasyla olur ki, bu da 10. yzyldan ncedir. Trkler
Arap lkelerini igale giritikleri dnemlerde slam dnrleri ve
bilginleri d tabirleriyle ya da bir bardak suya den sinein, suyu
hangi kanadyla kirletmi olabilecei, lyle cinsi mnasebette bu-
lunann aptes yenilemesi gerekip gerekmeyecei ya da buna benzer
nice samalklarla meguldler.
Bundan baka Taha Hseyin, yukarda grdmz gibi, Trk
igalleri dolaysyla Msr'n bana gelenlerden dolay Tanr'y
sulamakta; "Eer Tanr bizi Osmanl igallerinden korumu olsayd
biz imdi ok uygar olacaktk" eklindeki bir ifadeye yer ver-
mektedir. urasn unutmaktadr ki, aslnda Msr' Osmanl igali
altnda brakan Tanr deil, Msrlnn kendi uyuukluu, kendi mis-
kinlii, kendi bilgisizlii ve ksacas kendi kusurudur. Osmanl
igalleri altna girmeseydi dahi bir baka kuvvetin basks altna gi-
recekti; nasl ki hemen hemen tm tarihi boyunca (Firavunlar dnemi
hari) girdii gibi. Tanrj Msr', Osmanl igallerinden korumu ol-
sayd dah'i Msr yine geliemeyecek ve uygarla eriemeyecekti.
187
nk sapl bulunduu eriat dzeni, tpk dier Mslman lkeler
gibi, Msr'n da fikren gelimesine olanak brakmayacakt.
188
Yine yazara gre, bu uluslarn slama girmeleriyle birlikte slam,
aklc din olma niteliini yitirmitir. Ve slam aklclktan uzak-
latranlar da, asl Moollar ve Trklerdir. Yazar bu fikre ylesine
sapldr ki, dar grl olarak tanmlad Gazali'nin ve dnyevi ik-
tidar sahiplerinin bu konudaki olumsuz etkilerini kabul etmekle be-
raber, bu etkiler olmam olsayd dahi, "Trklerin ldrc darbeleri
altnda slam ayn sonucu mahkm olmaktan kurtulamayacakt"
der. 2 2 2 Bu vesileyle hemen unu hatrlatmak gerekir ki, banazl,
kadercilii ve akla zerre kadar yer vermeme geleneini slama ge-
tirenler yazarn sayd uluslar ve zellikle Trkler deil, bu uluslar
(ve zellikle Trkleri) banazc ve kaderci akld davran sahibi
yapan slam olmutur. Bu nitelikler esasen Arabn kendi z ka-
rakterinde yatan eylerdir ve Arabn dini olmak zere ortaya kan
slam, tm bu niteliklere sahip olmutur.
222 Ali Seyid Aneer. The Spiril of slam. London. 1935, .s.448-451.
223 fhil. s*265-266.
2 2 4 lmi. s.265.
189
Yazarn kans odur ki, Muhammed'in getirmek istedii reformu
eriat uygulayclar kavrayamamlardr ve bundan dolaydr ki,
kleliin srp gitmesini mmkn klmlardr. Bunda en byk so-
rumluluk Trklere aittir, nk Mslman halklar, Dou'nun ve
Batnn ruh ve dnce bakmndan zayf uluslaryla ve kuzeyde
yaayan vahi rklarla karlatka klelik uygulamasndan ha-
berdar olmulardr. Yazara gre, "slamda klelik gibi bir kuruluun
srp gitmesine" neden olan vahi Trkleri fslanm temsilcisi saymak
doru deildir. nk Trkler, klelii devam ettirebilmek iin Mu-
hammed'in emirlerini ve eriat hkmlerini bilmezlikten gelmiler ve
tahrif etmilerdir. 2 "" 1
Bu konuya ilerdeki sayfalarda dnecek ve kleliin Trkler
tarafndan getirilmeyip, M u h a m m e d tarafndan doal bir kurulu ola-
rak yerletirildiini ve Kur'an'n bunu bu ekilde benimseyip i 400
yl boyunca srdrdn greceiz.
190
halklarnn bana gelenler ortak bir tarih oluturmaktadr... Ve
ite bu otak tarihtir ki, Araplara ulusal anlar, yurtsever tecrbeler
ve tmyle ulusal bir Arap edebiyat... salamtr."- 2 7
191
Arap yazarlarn aklamasna gre Hristiyan Arap. Mslman
Araba nazaran ok daha kltrl, ok daha rasyonel ve ok daha
yaratc dn gcne sahip, geleneksellikten ok daha kolay uzak-
laabilen ve asl nemlisi, zgrle ok daha ynelik ve dolaysyla
despotizme ve despotizmin her ekline (zellikle dinsel despotizme)
kar daha isyankr insan tipini temsil eder.--" Btn bunlardan
dolaydr ki. Hristiyan Arap, Mslman Araba oranla daha laik, daha
milliyeti olmutur. nk milliyetilik duygularn din as dna
karabilmek laik bir anlaya sahip olmakla mmkndr. Din ve dev-
leti ayr klabilen bir zihniyet iin ulusal duygular din birlii kav-
ramndan ayrmak kolaylar. Hristiyan Arap bu laik anlay
ierisinde Mslman Arap zerinde nemli etkiler yaratm ve
Hristiyan siyasi dncesini - d a h a rasyonel bir temele ina etmi ola-
r a k - Arap milliyetiliine alet etmitir. Bylece vatan lks anlay
"iman birlii" kavramnn zerine karlarak siyasi birlik eklinde
anlalm ve ayn vatann karde ocuklar olma duygusu ulusal birlik
ruhunu gelitirmitir. "Anavatan sevgisi imanmzn esasdr" ya da
"vatana ballk bizleri (yani Hristiyan ve Mslman Araplar) bir-
birimize karde yapmaktadr" szleri milliyetilik davasnda birer slo-
gan haline getirilmitir. 2 3 2
Nitekim b Haldun'un yzyllar ncesi iledii "beraberlik ruhu"
kavramn, ilk kez olmak zere yurtseverlik ve milliyetilik duygularna
alet etmeyi Hristiyan Arap akl etmitir. 2 3 3 Hristiyan Arabn
Mslman Araba telkin ettii dier nemli bir davran da bilim ve
dnce alanlarndaki rasyonalizmi ve dnceyi din basksndan kur-
tarma geleneiyle ilgilidir. Milliyetilik akmlar ve Arap birlii duy-
gusu bu rasyonel tutum sayesinde kuvvet bulmutur. 2 3 4
192
2) Arap Milliyetilii Davasn Srdrmek Maksadyla Mslman
Arap, Hristiyan Arap ile Tiirk Aleyhtarlnda Ayn Safta
Arap milliyetilii davasna ara yaplan Trk aleyhtarl esi sa-
dece Mslman Arabn iledii bir konu olmamtr. Hristiyan Arap
yazarlar ve dnrler de, tpk Mslman Araplar gibi, Arap mil-
liyetilii abalarnda Trke kar, hatta daha da fazlasyla cephe
almlar ve Trk aleyhtarlnda birlemilerdir. Bu ibirlii 20.
yzyln balarndan sonra glenmi ve bugne dek ayn hararetle
sregelmitir. Birbirinden farkl dinsel inanca sahip bu farkl gruplar,
srf ortak dava nedeniyle, inan farklarn bir kenara brakmlar ya da
inan farkna ramen her biri kendi dinsel inanlarnn kaynaklarnda
Arap milliyetiliini salayacak esaslar aramlardr. Baz durumlarda
Hristiyan Arap, srf Arap milliyetilii gelisin diye slamn Arap mil-
liyetiliini destekleyen, hkmlerinden yararlanmay benimsemitir.
rnein, Zurayk adnda bir Suriyeli Hristiyan Arap, 1939 ylnda
yaymlad al-Va'i al-Kavmi2o adl yaptnda, "Arap milliyetileri,
kendi mensup bulunduklar dinlerin (yani, Hristiyan ve Mslman)
kklerine inerek orada (milliyetilik bakmndan) ilham ve manevi g
(rehberlik) aramaldrlar" der. Kendisi Hristiyan Arap olmakla birlikte,
Arap milliyetilii davasna yararl olur dncesiyle slam Pey-
gamberi Muhammed'i bir "Arap kahraman" olarak grr. 2 3 0
Dier bir Hristiyan Arap Edmond Rabbath, yine ayn tarihlerde
ve ayn ama uruna slam Arap milliyetiliinin temel esas olarak
kabule y a n a m t . 2 3 7
235 O. Zrayq, l-Wa'i al-Quavnii. Beyrut. 1939. s. 112-113. Bu hususlar iin bkz. Majid
Khadduri, Poliical Tends in he Anb World, The John Hopkins Press, 1970,
s.198.
236 Nabil A. F a r i s - M . T . Hseyin. The Crescel in Crisis. Universilv of Kansas Press.
1955, s. 150.
237 Bkz. E d m o n d Rabbatl, Unit Syrienne el Devenir Arabe, Paris. 1937. Yukadaki
pasajlar M. K h a d d u r i ' d e n naklen alnmtr. Ayrca bkz. Albert Houani, Arabie
Thotf-ht in lc Liberal Age. 1789-1932. London, 1962: zellikle bkz. s.260-323.
193
daha 1876 yllarnda Beyrut'ta gizli bir cemiyet kurulmu ve bu cemiyete
gen aydn Hristiyan Araplar dahil olmutu. Bunlarn amac, Lbnan'
Osmanl boyunduruundan kurtarmakt. Bu cemiyete giren Hristiyan
Arap genler, baarya eriebilmek iin her eyden nce Mslman
Arap elerle ibirlii yapmak gerektiine inanmlard. Bylece Tiirke
kar salam ve ortak bir cephe kurulmu olabilirdi. Hristiyan Arabi
Mslman Arapla birletiren e, Araplk esiyd\ (Urubah). 238
B amaladr ki al-Bustan, Negib Azour, Edmond Rabbath, Mic-
hel Aflag, Clovis Maqsud, George Hana gibi (ve daha pek ok) yazar
ve dnrler, kendileri Hristiyan Arap olduklar halde, "Mslman
Arap" ya da "Hristiyan Arap" ayrm yapmakszn Arap mil-
liyetiliini savunmulardr. nemli olarak benimsedikleri tek ey
Araplk ruhunun canlanmas ve Arap birliinin olumasyd. 2 3 9
Bat kltrne daha yakn ve zellikle Fransz htilali idealleriyle
daha bilinli olan Lbnanl Hristiyan Araplar, Bat'yla olan ticari
ilikiler nedeniyle daha faal bir siyasi g meydana getirmilerdi.
Mslman Trk egemenlii altnda kendilerini tam anlamyla yabanc
grdklerinden, Trk dmanl duygularn ok daha byk bir is-
tekle iler olmular ve itiraf etmek gerekir ki, bu abalarnda
Mslman Arabi kendi dncelerine ekmekte hi de zorluk duy-
mamlardr. Abdiilhamid'in despotik tutumu bu Trk dmanl
davranlarn iyice kztrm, Hristiyan ve Mslman Arabn
ayaklanmasn iyice kolaylatrmtr.
ster fikriyat ve ister eylemli davran alannda olsun, Mslman
Arapla Hristiyan Arap arasndaki bu beraberlik bugn de ayn gte
srp gitmektedir. Irakl Mslman yazar ve dnr Abd-al Rahman
al-Bazzaz, Trk aleyhtarl esini Arap milliyetiliine malzeme
yapmakta nasl gayret gsteriyorsa, Suriyeli Hristiyan Arap yazar
Edouard Saab da ayn inan ve ayn hrsla Trk igallerini Arap ta-
rihinin en zindan gnlerinden biri olarak gstererek Arap slam ge-
riliklerinin sorumluluunu Trkn srtna ykleme yntemlerini Arap
milliyetiliinin baar esi yapmaya alr. Bu adlara ek-
lenebilecek daha niceleri vardr.
238 Bkz. Zci. N. Zeine, The Eme/gence ofArab NutionaHm, Beyrut, 1966. s.61.
2 3 9 Spcncer Lavan, "Four Christian Arab Natioalists: A C o n t e m p o r a r y Study", in The
Muslini W>rl(l, April 1967. c.57. No. 2, s.l 14-125.
194
4) Mslman Arap, Sadece Hristiyan Arap ile Deil,
Ayn Zamanda Arap Olmayan Hristiyan Yazarlarla da
Trk Dmanl Konusunda Ayn Saftadr
Gemi dnemler ierisinde Arap dnrlerin Trkleri Araplar
iin felaket kayna olarak tanmlayan grlerine deinmi ve
rnein bn Teymiyye gibi nllerin, daha 14. yzylda Trk
dmanlklarn krklediini ve zellikle Badat'n Moollar
tarafndan yaklp yklmasnda Trklerin katks bulunduu
inancyla bu dmanl Arap kuaklarnn gdas haline getirdiini
belirtmitik. Bu tr sulamalar ve olumsuz grler yzndendir ki,
Trk dmanl Arap dnyasnn gelenekleri arasna girmitir.
Fakat buna benzer grleri 19. ve 20. yzyllarda ve gnmzde bi-
limsel ieriklerle benimseyen Batl yazarlar da oktur.
Onlarn Trk aleyhtarl konusunda saplantklar grleri
gnmz Arap yazarlar ayn hrsla paylarlar. Sadece bir iki rnek
vermek gerekirse; talyan yazar Francesco Gabrieli'nin 1963 ylnda
yaymlad The Arabs, A Compack History (Hawtorn Book, New
York, 1963) ve Fransz yazar Jacques Berque'in 1973'te yaymlad
Les Arabes ve yine Ren Grousset'nin 1949'da yaymlanm olan
l'Empire du Levant balkl kitaplarnda savunulan dncelerin mo-
dern Arap yazarlarca da aa yukar ayn temalar halinde ilendiini
grmekteyiz. E. Saab ile Abdullah bn Sahb' pek ok rneklerden sa-
dece ikisi olarak belirtmek mmkndr.
E. Saab 1968 ylnda yaymlad La Syrie ou la Rvolution dans la
Rancueur adl kitabnda dier Arap yazarlarn ve ou Batl
dnrlerin paylatklar u dnceyi gelitirir: Arap tarihinin iki
karanlk, iki zindan gn vardr ve bunlar, be yz yl arayla
olumutur. Birincisi, Ekim 732 ylnda, yani slamiyetin ku-
ruluundan 100 ksur yl sonra, Hal Seferleri srasnda, Arap seferleri
srasnda Arap ordularnn Poitiers kaplarnda Charles Martel
tarafndan durdurulmas olayn ilgilendirir. Eer bu olay olmam ol-
sayd, Arap fetihleri daha yaygn olabilecekti. kincisi ise, 10 ubat
1258 tarihinde Badat'n Moollar (Hlag) tarafndan alnmas ve
Arap lkelerinin Mool igali altna girmesi olaydr. Bunun so-
195
nucunda slam uygarlnn gerileme dnemine girdii sylenir. 2 4 0 Bu
grn Trk igalleri bakmndan da geerli olduunu belirtir 241 Ab-
dullah bn Sahb ve dier birok Arap yazar ise, Trk igallerinin
Mool igallerinden dahi daha zararl olduu grndedirler. Daha
yukarda bu hususa deinmitik.
2 4 0 Edouard Saab, La Syie tn /'evolution Dans la Rancuenr, Edition Juliard. Paris, 1968.
Bu kitabnda yazar; tpk dier Arap yazarlar gibi, Badat kitaplnn yakld ve
ilim diye ne varsa her eyin inkr edildii dnemin bylece balam olduuna
inanr. Ayn fikri paylaan dier Arap yazarlarn grlerine deindik ve sras gel-
dike deineceiz. Bat yazarlarndan bu gr paylaa ve gelitirenler oktur.
Yukardaki gr geersiz bulan Arap ve Batl yazarlar da vardr. Costantin Zu-
rayk' Arapa olarak 1956 ylnda Beyrut'ta yaymlad ve R.B. Winder tarafndan
ngilizceye Tle Meaning of the Disaster adyla evrilen bir kitapta. slam lkelerinin
gerilemesi nedenlerini Mool igalleriyle izah etmenin mmkn olmad be-
lirtilmitir (bkz. s.48). Batl yazarlardan Bernard Lewis, 1973 ylnda yaymlad
Islam in History (London, 1973) adl kitabnda bu gre yer verir.
241 Bernard Lewis. Islam in History. London, 1973, s.179 vd.
196
/) s lamn zne Dnne zlemi:
Vchlablerin ve Cenleddin Afgan'nin Gr
Vahhablerle balayan "slamn zne dnmek gerekir" akmlar
19. yzyln sonlarnda Cenleddin Afgan'yle kendisine yeni bir g
kayna buldu. Hatrat adl yaptnda A f g a n , 2 4 2 her Mslmann
hasta olduunu ve bu hastal gidermenin tek aresinin Kur'an'a
balanmak ve ona dnmekte bulunduunu sylyordu. Bu dnceyi
gelitiren din adamlarna gre mademki slamn en parlak ve en
mkemmel dnemi M u h a m m e d zamandr, o halde slamn, onun
yaad zamanlardaki uygulan ekline dnmek suretiyle her trl
ktlk ve gerilik giderilebilecektir. Yine onlara gre mademki her
bilim ve her ey Kur'an'da vardr, o halde Kr'an' M u h a m m e d
zamanndaki niteliiyle benimsemek, ondan hi ayrlmamak, slam
lkelerinin siyasal, ahlaksal ve ekonomik alanlarda ilerlemeleri iin
balca ve tek yoldur.
slamn zne dnmek suretiyle geriliklerden kurtulmak ve ye-
niden uygarla kavumak gerektii tezini 19. yzyl sonlaryla 20.
yzyln ilk yars ierisinde savunanlarn banda M u h a m m e d
Abduh ve Raid Riza ve M. Kavakib gibi tannm din adamlar da
vardr. Osmanllk davasna sarlm gibi grnerek ve Osmanl dev-
letine slamn zne dnmesi tlerini vererek bu yoldan Arap mil-
liyetiliine hizmet etmenin yolunu bulmulard.
19. yzyln balarnda Vahhabler tarafndan Trke kar kul-
lanlan dinsizlik, slama yabanclk silah 20. yzyl ierisinde daha
gl bir ekilde ele alnmtr. 1917 tarihlerinde Msr'da yaymlanan
al-Mokattan gazetesinde unlar yazldr: "Biz mminler, onlar (yani,
halihazr Trk hkmeti ve Trkler) imandan yoksun bulmaktayz...
uras kayda deer ki, Yemen ve Suriye'deki valiler (Trk paalar) ne
ibadet ederler, ne oru tutarlar, ne kutsal hac farizesini yerine getirirler
ve ne de zekt verirler; onlar sadece kutsal ramazan ay boyunca arap
ierler. Tm bunlar dorudan doruya slama aykr eylerdir...
eriatn ngrd byk ilkeler konusunda hibir bilgileri yoktur.
slamn gerek dinsel ve gerek ahlaksal temel kurallarndan tamamen ha-
bersizdirler. Peygamberin ahsiyetine kar saygdan yoksundurlar."
242 Cenleddin A f g a n , Hamal. Beyrut. 1931, s.88: ayrca bkz. H. Sharabi. slam acl
Mndernizatian in rle Arab Wtrld. s.33.
197
Arabn Ttirke kar dmanlnn ou kez ne denli mantksz ve
yersiz okluunu gstermesi bakmndan nemli husus udur ki, ayn
gazete, Osmanl devletinin Almanya'nn mttefiki olarak ngilizlere ve
Franszlara kar savaa girmi olmasn yermek dncesiyle unlar
yazmtr:
243 Bu yaz "The Atrocities of the Turkish Government and its Unlawful Conduct in this
War" {Trk hkmetinin iledii cinayetler ve bu savataki kanunsuz tutumu) bal
altnda The Moslem World'da yaymlanmtr, Ocak 1917, c.7, say I, s.80-81.
2 4 4 18. yzyln sonlarnda, 1817'de stanbul'a gelen bir talyan din ve bilim adam, To-
derii, be yl o r a d a kalm ve T r k l e r h a k k n d a derin bilgiler edinmitir. 1789
ylnda yaymlad kitabnda Trklerin ilme ve r e n m e y e kar ne derece me-
rakl olduklarn anlatr ve din yobaznn Bat bilimlerine kar d m a n l k l a r ve
eriat Bat uygarlna stn g r m e alkanlklar nedeniyle Bat bilimlerinin (ve
hatta Bat dillerinin) renilmesine kar nasl engeller yarattklar belirtir. L'Abbe
Toderini (Giovanni Baltista), De la LilleaUtre cles Turcs, Paris, 1789, s.4. 8.
198
suretiyle uygarlk yaratmtr. Arap uygarl demek slam uygarl
demektir ve bu uygarl yok eden de Trklerdir. O halde yeniden uy-
garla kavuulmak isteniyorsa, Ttirkten kurtulmak ve Bat uy-
garln kopya etmek gerekir, zira Bat uygarln kopya demek,
Trklerin yok etmi olduu slam uygarlna kavumak demektir.
Bu grn ilk ncleri arasnda R i f a Raf (al-Tahtav) vardr. 1830
ylnda yaymlad Manahi ctl-Albab al Msriyya fi Mabahi al-Adab
al-Asriyya245 adl yaptnda, Bat'da gelitirilmi olan bilimlerin aslnda
Arap bilimi demek olduunu ve u duruma gre, Bat'ya ynelmekle
Arabn kendi yaratt bilimlere kavumu olacan savunmutur. Bu
tez, 1839'lardan sonra Arap tezi olarak gelitirilmi ve Bat'ya
ynelmenin ve Bat'y izlemenin slama dnmek olaca dncesi sa-
yesinde eriatnn engelemelerine ve itirazlarna kar konulabilecei
dnlmtr. 2 4 6 Ne gariptir ki, bu tezi daha sonralar Trk yazarlar da
benimser olmulardr. R i f a Raf'yi izleyen Hayreddin Paa, I876'da
stanbul'da yaymlad Mukaddimat Kitab-kav al-Masalikf Ma'arifat
Ahval al-Memalik. adl yaptnda Bat bilimlerini taklit yoluyla almann
slam lkeleri iin sadece zorunlu deil, grev olduunu yazmt. 2 4 7
te yandan Bat'mn, bundan drt-be yzyl nce giritii re-
formasyon hareketlerine zenerek slamda da ayn eyi yaymay
dnenler kmtr. Bilindii gibi Luther'den Tolstoy'a gelinceye
kadar Hristiyan leminin reformcular, Hristiyanln znn iyi
olduunu, fakat zamanla bozulduunu ileri srerek ze dn siyasetini
gtmlerdir. te ayn siyaseti kendi alarndan slama uygulamak is-
teyen baz Arap yazarlar, slamn, Trkler yznden ilk uygulan
eklini ve zn yitirdiini ve kt kurululara srklendiini be-
lirterek zm yolu aranmasn salk vermilerdir.
Ne var ki, bunu yaparlarken bilim ahlak ve drstl kurallarna
aldr etmemilerdir. rnein Seyid Ali Emir, 1922 ylnda
yaymlad The Spirit of Islam adl kitabnda slamn insanlar aras
kardelik, eitlik vs. dini olduunu ve bu itibarla onu kt ku-
245 Tiirkeye, amz San 'allarndan Zerk Almada Msrl Kalbinin zledii Yol eklinde
evrilebilecek olan bu kitabn 2. basm 1912 ylnda Kahire'de yaplmtr.
246 Bu konuda bkz. H i s h a m Shaabi. "Islam and Modernization in the Arab World", in
Modernization of the Arab World. Edited by, J. II. Thomson and D. Reisehauer; D.
Van Nostrand Conip. Inc. N e w York, 1966. s.26-36. Yukardaki hususlar iin bkz. s.32.
247 H. Sharabi, age. s.33.
199
rululardan kurtarmak gerektiini savunmu ve rnek olarak kleliin
kt bir kurulu olduunu ve M u h a m m e d tarafndan kaldrlmak is-
tendiini, oysa ki Muhammed'den sonraki kt uygulama sonucu
devam edip geldiini sylemitir. 2 4 8 Dnce asaleti ve drstl
gsterip kleliin Kur'an'da doal bir kurulu olarak yer aldn ve
Muhammed'in klelii kaldrmayp, mrnn sonuna kadar kleler
edindiini aklamak varken, bu yiitlii gstermekten kanmtr.
248 Aneer, Ali Seyd, The Spiril of islam. Lodon, 1955. s.267. Bu kitabn ilk b a s m
1922 tarihinde yaplmtr.
200
slam uygarlna ve slam dinine en byk felaketi getirenler Trklerdir.
Eer Trk igalleri olmam olsayd Araplar bugn yeryznn en ileri
uluslar arasnda yer alm olurdu. Nitekim Trk boyunduruundan kur-
tulmakla Arap dnyas, yeniden benliine ve kendi dininin zne, eski
stnlne kavutu, yeniden uygarlk yoluna girdi."
Birka tmceye sktrarak zetlediimiz bu Arap tezinin sa-
vunucularn burada teker teker ele almaya imkn yoktur. Bunlardan
sadece bir iki-sini ve daha dorusu gnmzde Bat'y yabanc dildeki
yaynlaryla etkileyen yazarlardan bazlarn belirtmekle yetineceiz.
Hemen ekleyelim ki, bu tezi ileyenler sadece zel kiiler deil, Arap
dnyasnn tannm niversiteleri ve resmi kurululardr.
Ve ne hazindir ki, yukardaki Arap tezine kar ne Trk aydn, ne
Trk yazar, ne Trk niversiteleri ve ne de Trk makamlar tepki
gstermi ya da bundan haberli grnmtr. Arap yazarlarn ou
kez yanl ve bilim drstl ile badamaz iddialarna ve Trk
sulamalarna kar sesini karan olmamtr.
201
Bat uygarl diye bir ey domazd. Arap egemenlii dneminde
bilim, fen ve hogr verilerinin tm ekilde var olduunu syleyen
yazar, Emevi ve Abbasi halifelerinin, Hristiyanlara, Yahudilere, Ha-
ricilere ve dierlerine kar mmkn olan hogry gstermi ol-
duklarn, fikir ve dnce zgrlne saygl olduklarn belirtir. O
alarda Bat'daki dnce insanlarnn atelere atldn syleyen
yazar; fikir, dnce ve bilim zgrlnn Araplarda olduu kadar
hibir ulusta sayg grmediine deinerek; "Araplarn sahip olduklar
bu zgrlk anlayna (Eski Yunan) bile sahip olamamtr. Serbest
dn geleneini genlie alad diye Sokrat' Yunanllar zehir
ierek lme mahkm etmediler mi?" diye sorar. 2 4 9
Bu yukardaki grleri aa yukar ayn tonda olmak zere 1972
ylnda Fransa'da, Franszca olarak yaymlad Dveloppement et Qu-
estions d'Orient adl yaptnda (Edition Cujas, Toulouse 1972) gelitiren
bir dier Arap yazar, Abdullah Sahb, slam tarihi ierisinde n yapm
kim varsa hepsini de Arap diye tantarak slam uygarln Araba mal
etmek hrsn biraz daha teye gtrr. Araplkla ilgisi olmayanlar bile
Arap olarak gsterir. bn Sina, bn Haldun ya da Gazali gibi nller ve
daha niceleri, onun kaleminde Arap asll olarak tanmlanr. Oysa ki, bu
saydklarnn byk ounluu Acem ya da Trk aslldr. rnein bn
Sina Trktr; Acem asll olduunu idda edenler olmakla beraber Arap
asll olmad muhakkaktr. Farab Trktr. bn Haldun Tunusludur. Ga-
zali Acem aslldr vs. Baka bir deyimle, slam uygarln oluturanlar
arasnda Arap asll olarak gsterilebileceklerin says gerekten pek
azdr. Ne var ki, eskiden olduu gibi bugn de Arap yazarlar gerei tam
tersine dntrerek Arap asll olmayan dnrleri ve bilginleri
Arapm gibi tantmaktan geri kalmazlar.
Bunu yaparlarken de Trk, slam uygarlna katkda bulunmak
yle dursun, bu uygarln yok edicisi gibi gsterirler. Nice
rneklerden biri olarak Abdurrahman al-Bazzaz' ele alalm. 20.
yzyln ikinci yars ierisinde Arap milliyetiliinin en gl na-
zariyecilerinden ve sylendiine gre Arap dnyasn Cemal Nasr'dan
sonra en fazla etkileyebilenlerden biri olan al-Bazzaz, slamn en erefli
ve en nemli dneminin Arap egemenlii dnemi olduunu belirtir ve
202
Araplar tarafndan yaratlan slam uygarlnn "Barbar Trkler"
tarafndan yok edildii ynnde Gustave Lebon adl bir Fransz yazar
tarafndan daha nceleri ne srlm olan dnceleri kendisine des-
tek yapar ve onunla ay grte olduunu belirtir. 2 "' 0 Bilinmesi ge-
rektii zere Gustave Lebon, La Civilisation des Arabes ad altnda
geen yzyln ikinci yarsnda yaymlam olduu kitabnda Arap-
larn, Yunan, Roma ve Acem etkisiyle byk bir uygarlk aamas
yaptklarn, fakat Arap lkelerini fetheden Trklerin bu uygarl an-
layabilecek dnce yeteneinde bulunmadklarn, balangta sadece
taklit yoluna bavurduklarn ve uzun yzyllar geince birazck bu uy-
garla alr olduklarn anlatr. al-Bazzaz, kendisine stat olarak
setii Gustave Lebon tarafndan gelitirilen bu dnceleri kendi z
dnceleri olarak ilemekten ekinmez. 2 5 1
1975 ylnda ngilizceye evirerek yaymlad On Nationalism
adl kitabyla Arap milliyetiliinin gelitirilmesi iin her arac ve her
olana kullanmak gereine inandn syler.
slam esiyle bal kalnmayp, Arabn slam ncesi tarihini,
yaamlarn ve geleneklerini dahi ulusal bilinci olgunlatrmak iin
deerlendirmek gerektiini anlatr. 2 5 2
Abu'l Hasan al-Nadv, 1955 ylnda Kahire'de Arapa olarak
yaymlad ve slam gerilemesiyle dnyann kaybnn ne olduunu
balk yapan yazsnda slamn ilk drt halife dneminden sonra ge-
rilemeye baladn ve asl Trklerle birlikte kmeye yneldiini,
Trklerin bilim ve kltr alanlarnda pek uyuuk davrandklarn, bu
alanlarda her trl yenilie ve gelimeye kar olduklarn sa-
vunmutur. 2 " 1 3 Ayn ekilde Nejl zzettin adndaki bir baka Arap
yazar, 1953 ylnda ngilizce olarak yaymlad The Arab World
adndaki yaptnda 2 3 4 Trklerin fikriyata, bilim ve kltre nem ve
deer vermediklerini, Arap lkelerinin Trk egemenlii altna gir-
2 5 0 S.G. Haini (Editr). Aral Nationalism; An Anthology Selected and Edited by S.G.
Haim, Los Angeles. 1962, s.182.
251 Ibid, s.182. al-Bazzaz'n bu konuda kendisine dayanak yapt dier bir eser de
L o t h o p Stoddard' The Ne ir World of slam'lir.
252 Abdul R a h m a n al-Bazzaz, On Arab Nationalism. London. 1965. s.23. 35-37. 38.
2 5 3 B kitabn zeti ve baz paralarnn ngilizce evirisi iin bkz. G.E. Vo G u -
ebaum, Modern Islam: The Search for Cultural Identx. University of California
Press, 1962. s. 181. 184-185.
2 5 4 Nejla Izzcdin. The Arab World. Chicago, 1953. s.61-62.
203
mekle uygarlk gelimesinden yoksun kaldklarn, Trk igalleriyle
birlikte slam kltrnn ve bilimin yok olduunu, Trk ynetiminin
her eyi baltaladn belirtir. 2 5 5 E. Atiyah adndaki bir baka Arap
yazar, 1955'te ngilizce olarak yaymlad The Aiabs adl yaptnda,
"Araplar geri braktran Trklerdir, Napolyon'un Msr' ve Arap
lkelerini igal etmesi tarihine kadar Anjplar Trkler tarafndan ge-
rilikler uykusuna sokulmulardr ve Napolyon igaliyle birlikte bu
uykudan uyanmlardr" grn ele almtr. 2 5 6
Profesr Hitti, History of the Arabs, Fron the Earliest Times to the
Present adl yaptnda, 1517 ylndaki Osmanl igalinden II. Dnya
Sava'na gelinceye dek Msr ve Arap tarihinde hibir gelime
olmadn, Napolyon'un 1798 ylnda Msr'a ayak bast ve dier
Arap lkelerini ele geirdii tarihe dek Arap dnyasnn tam bir ka-
ranlk ada ve Osmanl boyunduruu altnda inlediini belirtir.
Yazar, bu ayn grleri, The Arabs, -4 Short History adl yaptnda
d a aklamtr 2 5 7
Profesr arab 1962 ylnda yaymlad Governments and Politics
of the Middle East in the XXth Century adl yaptnda, zgr ve serbest
dncenin Araplara zg olduunu, bu Arap ve slam geleneini
Trklerin, zellikle Osmanllarn ortadan kaldrdklarn belirtir. 2 5 8
Abdullah Laru, 1967 ylnda Paris'te yaymlad L'Idologie Arabe
Contemporaine adl kitabnda, slamn esas itibariyle "zgrlk" ve
"hogr" dini olduunu ve Trkn elinde bu niteliklerini yitirdiini
yle anlatr:
204
esi olmutur. Fakat ne zaman ki Avrupa, reformlar dneminden
kurtulu dnemine kmtr, ite o zaman her alanda stnlkler
ve baarlar salamtr." 2 5 9
205
daha ykc ve zararl olmutur. nk, yine yazara gre, Seluklularn
ve daha sonra Osmanllarn Bizans ve Arap lkelerine yaylmalar so-
nucunda bu uygarlklarn "gelenekleri" iz brakmamacasna tehlikeye
girmitir. gal ettikleri yerleri harabeye evirmi ve Tiirkletirmi ol-
duklarndan, gemi uygarlklarn izlerini de silip sprmlerdir. 2 6 0
Bir baka Arap yazar, Abbu, 1974 ylnda ngilizce olarak
yaymlad The Angry Arabs adl yaptnda, gnmz Arap ya-
zarlarnn ve milliyetilerinin Tiirk hakkndaki ortak grlerinin hain
Tiirk eklinde zetlenebileceini ve onlara hl Arap uygarln
Trklerin yok ettii kansnn egemen olduunu syler. 261
206
Msr lkesinin Trklerin igalinden sonra smrlmeye balandn ve
her trl gelimeden geri brakldn anlatmtr. Kendisine Msr'daki
din adamlarn da mttefik yapan Napolyon, bu denemelerinde bir hayli
kazan salamtr. Bu arada kendisini Msr halkna, "gerek
Mslman" olarak da tanmlamay ihmal etmemitir.
Belirtmekte yarar vardr ki, Trk igallerini ve ynetimi sistemini
ktlerken Napolyon'un ileri srd hususlar, daha nceki yzyllar
esnasnda Arap yazarlarn yukardaki sayfalarda zetlediimiz
dncelerine ve savlarna benzemekteydi:
262 Bu konuda gerekli kaynaklar iin bkz. Nakola al-Turk, Histoire de l'Expdition des
Franais en Egxpte. Publie el Traduite par M. Desgranges Aine. Paris. 839, s.25.
2 6 3 Ibid, s.21, 25. '
Napolyon'un, kendi igal siyasetine alet eder olduu bu tez, Arabn lier frsatta
smr aleti y a p m a y a alt bir tez olmutur. Emir Faysal da 1919 ylnda, yani I.
Dnya Sava s o n u n d a bu taktie bavurarak sadece Arap liderlii k o n u s u n d a deil,
sava kazanan devletlerden bir eyler koparabilmek amacyla. Arap lkelerinin geri
kalma nedenlerinin sorumluluunu Trkte aramak gerektiini dnya k a m u o y u n a du-
yurmaktayd. 1 O c a k 1919 tarihinde Paris Bar Konferans'na bu konuda sunduu
bildiri iin bkz. J.C. Hurevitz. Diplomacy in the Near anl Middle East; A Do-
cumentary Record 1914-1956. Princeton. New Jersey. 1956. c.2, s.39.
207
imdi bu taktii ve bu szleri belleimizde canl tutarak bir dnem
sramas yapalm ve Cemal Nasr'n Msr'a bakanlk ettii yllara ge-
lelim. Arabn ve zellikle Msrlnn Trke kar lanet ve nefretlerini
Memlkler dnemi anlaryla balatmak Cemal Abdl Nasr'n ikinci bir
tabiat olmutur. Msr'n Kurtuluu; htillin Felsefesi adl yaptnda
unlar okuyoruz:
208
hasm klmamak ve hi olmazsa Birlemi Milletler Tekilatnda onun
oyunu alabilmek kurnazlyla genel olarak Memlklar, Moollar ve Kaf-
kasllar deyimlerini kullanmtr. Trk toplumunun "cehaletine" gvene-
rek bu deyimlerin nasl olsa Trkler tarafndan anlala-mayacan,
Trkleri tedirgin etmi olmayacan, fakat buna mukabil maksadn
Bat'ya ve dier uluslara ifade etmi olabileceini dnmtr. 2 6 6
209
Grlyor ki Nasr, tpk dier Arap milliyetileri gibi, her eyin so-
rumluluunu Trkn srtna ykleyip ve Trk ynetiminin yzyllar
ierisindeki ktlklerine vesile gsterip Arabn uyanmas, geriliinin
nedenlerinin bilincine vasl olmas yollarn Trk dmanl esiyle
denemektedir. Hem de en etkili bir ekilde denemektedir. Gelime yo-
luna girebilmek iin Araba, onun ilkelliinin, fakirliinin ve geriliinin
nedenlerinin kendinden gelme olmad kansn vermek, bu yoldan
onu tahrik etmek Nasr'a en uygun yol grnmtr. 2 7 0
210
V) ARA BN VE SLAMIN GER KALMILIININ
SORUMLULUUNU TRKE YKLEYEN
DDALARDAK GEERSZLK
211
garl" diye tanmlanr. nk onlara gre bu uygarl yapan Arap-
lardr, Arap bilginleri ve dnrleridir; o kadar ki, Arap olmadn
bildikleri kimseleri bile (rnein bn Haldun, Farab, bn Sina vs. gibi)
Arapm gibi gstermekten ekinmezler. 2 7 2 Oysa ki islam uygarl
denen ey ne "Arap uygarldr", ne Arap unsurlarn oluturduu bir
uygarlktr ve ne de bu uygarln temelleri bizatihi slama dayaldr.
"slam uygarl" ya da "Arap uygarl" denmesinin nedeni, bu uy-
garl yaratan yaptlarn Arapa yazlm olmas ve bu yaptlardaki
esaslarn genellikle slama ve daha dorusu Kur'an'a uygunmu gibi
gsterilmi bulunmasdr.
Baka bir deyimle, slam uygarl denen ey, slami olmayan
kaynaklar (zellikle- Eski Yunan kaynaklar) sayesinde ve Arap ol-
mayan unsurlar (zellikle Acem, Trk, Yahudi, Hristiyan vs.) elinde
olumu, fakat aklcla ynelme olana tanmayan slami emirler
(rnein Kr'ah) yznden yok olmutur. Baka bir deyimle, bu uy-
garln olumasnda Arabn rol pek clz olmutur. Nitekim Mu-
kaddima adl yaptnda bn Haldun, Araplardan sz ederken
"Yeryznn uygarlktan en uzak kalm insanlar" olarak tanmlar
ve unu ekler: ,
"Ne ilgintir ki, ister din ve ister dier alanlarda olsun, Mslman
dnr ve bilginlerin byk ounluu Arap olmayanlar
arasnda kmtr. Araplardan pek az kimse gsterilebilir ki...
mspet bilimlerde temayz etmi olsun." 2 7 3
212
Arap unsurlarn rol oynad kabul edilir. 2 7 4 Bilim evrelerinin be-
lirttiine gre, Arap grameri dahi Arap olmayan (zellikle Acem) ya-
zarlar sayesinde gelimitir. 2 7 5
Kur'an, hadis ve fkh gibi slamn kendisiyle ilgili alanlarda dahi
durum bu olmutur.
213
limleri kastetmi deildir. Onun "ilim" dedii ey akl rehberliiyle
ve deneylerle kantlanmasna gerek bulunmayan dinsel emirlerin
tmdr. Kii, toplum ve devlet yaamlaryla ilgili olarak koyduu
hkmlerin mspet bilimlerle badar bir yn yoktur.
rnein .salk ve hastalkla ilgili olarak koyduu hkmler
arasnda veba, czam, sarlk gibi hastalklarn sari olmadklarna ve
hastalk ateinin gnahlar dkmek anlamn tadna, sarln
"okutma" yolu ile tedavi olunacana dair olanlar vardr ki, buna ben-
zer hkmlerle tp ilmi yapmaya imkn yoktur.
Yine ayn ekilde Kur'an'da, "Mrikleri nerede grrsen ldr"
eklinde ya da "Kitap verilenlerden... hak dini (slam) din edin-
meyenler, boyunlarn bkp kendi elleriyle cizye verene kadar
savan" eklinde ya da buna benzer nitelie nice hkmler vardr ki,
bunlarla mspet hukuk (milletleraras hukuk) diye bir ey yapmak
mmkn deildir.
Bu rnekleri ilmin her dal itibariyle snrsz ekilde oaltmak ko-
laydr. Bundan dolaydr ki, slamda bilim uygarln oluturanlar ilmi
Kur'an 'dan yararlanarak deil, sadece ve sadece Kur'an d kaynaklar
sayesinde ve zellikle Eski Yunan kaynaklar sayesinde ya-
pabilmilerdir. .. zellikle "Yunan" diyoruz, nk hemen hepsi, bata
Aristo, Eflatun, Sokrat, Galen, Hippokrat, Batlamyoz (Ptolemy) ve daha
saymakla bitmeyecek nice akl statlarndan feyiz almlar ve ancak bu
suretle kendi alanlarnda yaynlar yapmlardr. Mslman bilginler ve
dnrler, bu eski statlar "yanlmaz" birer bilim otoritesi olarak be-
nimsemi ve adeta gz kapal olarak onlar izlemilerdir.
Eski Yunan bilim kaynaklarnn slam uygarl bakmndan
nemini bizzat slam yazarlar kendi kalemleriyle belirtmekten geri
kalmamlardr. slam dnyasnn yetitirdii en byklerden biri
olan al-Chiz, Kitab al-Hayavan adl yaptnda u kesin itirafta bu-
lunur: "Eer (Eski Yunan bilim) kaynaklar olmam olsayd ve eer
biz onlardan yoksun kalm olarak sadece kendi verilerimizle ba
baa kalsaydk, uygarlk diye hibir ey yaratmazdk."
Yine ayn ekilde al-Kind, ki Eski Yunan kaynaklarn ilk
tantanlardandr, Aristo'ya bavurmadan hibir alanda ilim
yaplamayacan sylerdi. Aristo'yu 200 defa okuduunu sylemekle
214
gurur duyduunu aklayan Farab'nin ya da ayn kayna 40 defa
okuduunu belirten bn Sina'nn ya da ai-Raz gibi statlarn, b al-
Nafs'in, al-Brn'nin, bn Akl'in, dis'in, bn Riit'n, bn Haldun'un
ve tm slam bilginlerinin (ki slam uygarlnn bamimarlardr)
syledikleri hep bu merkezde olmutur. Eski Yunan yaptlarna dayal
olarak bilim yapmak ylesine nemli saylmtr ki, slam bilginlerini
buna gre deerlendirmek gelenei domutur. rnein, hemen her
bilim dalnda eriilmez bir deer olarak kabul edilen Aristo, slam
dnyasnda "Muallim-i evvel" diye arlrken, Aristo'nun en iyi yo-
rumcularndan saylan Farab "Muallim-i san" lakabn almtr. Ayn
ekilde slam dnyasnn Aristo kadar nem verdii Eflatun'u kendisine
temel kaynak yapan ve bu nedenle belli etmeden Kur'an'a. ters decek
nitelikte grler savunan bn Arab (ki Eflatun sayesinde insanlar aras
kardelik fikrine ynelmitir) "bn Eflatun" (yani Eflatun'un olu) ola-
rak arlmakla iftihar duymutur.
slamn bu dnr ve bilginleri, bilim verilerini slami kay-
naklardan (rnein Kur'a'dan) deil, zellikle Eski Yunan'n akl reh-
berliiyle ortaya koyduu bilim kaynaklarndan salayabilmilerdir.
Eski Yunan (ve Helen) uygarlklar aklc bilimlerin yapt saylr; bi-
limsel ve ahlaksal gerekleri gkten indii sylenen verilerde deil, akl
rehberliinde aramtr. Ve ite bu veriler ve bu bilimsel gerekler,
daha sonraki slam ve Bat uygarlklarna temel iini grmtr. Ksa
bir fikir edinmek iin sadece bir iki rnekle yetinmek gerekirse, Thales
( 640-548) Gne'in bykln, Gne tutulmas nedenlerini, ge-
ometrik hatlar, evren kanunlarn; Physagoras ( 582) Dnyann yu-
varlaklm ve Gne etrafnda dner olduunu; Anaxogoras ( 428)
Gne'in, Ay'n ve yldzlarn oluumunu; Democritis ( 460) atom
teorisini, hastalklarn mikrobik nedenlerini, anatomi ilminin ilk ve-
rilerini; Hippokrat ( 460) ve Galen, hastaln Tanr'dan gelme
olmayp mikroplardan, pislikten doduunu, hastal tedavi iin ibadet
etmek deil, tbbi usullere bavurmak gerektiini; Aristo tm bilimlerin
hemen her dalnda temel ilkeleri ve bu arada Tanr-kii ilikilerinde
insan varln yceltici ilkeleri ve daha dorusu Tanr-kii ayniyetinde
insanlk sevgisini; Eflatun adalet duygusunun mspet akla dayanan
tanmn ortaya koymutur.
215
Oysa ki, biitiin bu ve benzeri alanlarda ve tm bilim dallarnda
slam, gereklere akl yolu ile deil, eriat yolu ile gidilebilir
olduunu, Kut'cin'dan baka bilimsel gerek kayna bulunmadn,
Kr'cm dnda bilim yaplamayacan ve Kur'an'a ters den ve-
rilerin gerek saylamayacan ngrmtr. ngrrken de, eitli
bilimleri sorunlarndan habersizlik yannda, aklc usullerle eriilmi
olan verilere ters den esaslar "Tanrsal gerek" olarak ortaya
koymutur: rnein, yine saysz rneklerden biri olarak tpla ilgili
konularda hastalklarn (taun, veba gibi) insanlarda sari olmadn,
develerde sari olduunu, hastalk ateinin gnah dker nitelikte bu-
lunduunu, sarlk hastalnn tedavisinin kiiyi hocaya "okutmakla"
salanacan sylemi ve buna benzer nice eyleri Tanr emirleri
olarak yerletirmitir. Sylemeye gerek yoktur ki, bu verilerle mspet
ilim yapmaya olanak yoktur. Nitekim bundan dolaydr ki, tpla
uraan slam bilginleri eitli konular ilerken Kur'cn'a deil, bu
Eski Yunan kaynaklarna atflar yapmlardr. rnein bn Sina, al-
ifc adl kitabnn hemen her satrnda "Galen yle dedi, Hippokrat
byle dedi" diyerek konumutur. Empirik bilim diye tanmlanan
alanlarda (rnein matematik, geometri, corafya, kimya, tp, ast-
ronomi vs.) Eski Yunan kaynaklarndan yararlanmak, nceleri pek
sakncal grlmedi, nk bu alanlarda Kur'an'da yle fazla bir ey
yoktu. Esasen bu konular din sahasna pek girmedii ve Tanr so-
runlarna (ya da Tanr-kii ilikilerine) pek deinmedii iin, Eski
Yunan bilimlerine bavurulmas pek gze batmad.
te yandan bu konularda Eski Yunan bilimlerinden yararlanmann
baz halifeler bakmndan salad karlar vard. rnein tp ko-
nularnda yeni bilgiler edinmek, salna fazlasyla dkn halifelerin
iine gelmiti. Felsefi bilimler alanna gelince; bu alanda da Eski Yunan
dnrn ele alnmas nceleri fazla tepki yaratmad. nk
Mslman yazar ve dnrler, bu kaynaklar herkesin anlayamayaca
ekillerde yorumlamak ve ou kez Kur'an'a uygunmu gibi gstermek
ya da eitli dnrlerin (rnein Aristo ve Eflatun'un) zt grlerini
telif etmek hususunda olduka baarl davrandlar.
rnein Farab ve bn Sina, Eflatun'un grlerini slama yatkn
ekilde yorumladlar. Kiinin lmden sonra dirilecei tezine yer
verir grnmeleri ya da peygamberlerin geliini akla yatkn ekilde
izaha almalar bunun kantdr.
216
Tanr-kii ilikileri konusunda Aristo'nun slama ters den
grlerini ortaya koymaktan kandlar. Bilindii gibi Aristo Tann'y
soyut bir varlk olarak, daha dorusu sevgi olarak ele alm, Tanr-kii
ayniyetini savunmu ve Tann'y sevgi kayna yaparak tm insanlar bu
kaynakta, yani Tanr'da birletirmitir. Oysa ki, byle bir dnce
slamn zndklkla sulad bir dncedir; Tann'y bir bakma insan
eklinde ele alan ve kiiyi kul niteliinde tutan ve slamdan gayr dinsel
inantakilere kar dmanl ve "cihat" asl sayan slam gibi bir dinde
bu dncenin yeri yoktur. Bundan dolaydr ki, Eski Yunan
dnrlerinin Tanr ve kii ilikileri konusuna deinen grlerinin ne
olduu anlalmaya balad an i deimi ve eriat zihniyet hu-
zursuzlanmaya balamtr. rnein, Aristo ve dier Yunan
dnrlerinin "somut Tanr" fikrine ya da cennet, cehennem
hikyelerine yer vermeyen ya da lmden sonra dirilme olmayaca so-
nucuna erien grleri Kur'an ile aka atr olduundan, bu tr
grleri, kapal ekilde de olsa yanstanlar ya da tartanlar, zndk, din-
siz gzyle grlmeye balanmlardr. Felsefe bilimi, aratrma,
tartma ve deney, soru vs. gibi bilimsel yollan aar ekilde kendisini
hissettirir olduu an, karsnda bu yollar tanmayan, tkayan ve tehlikeli
sayan Kuran ve eriatn dier kaynaklarn bulmutur... Hatrlatmak
gerekir ki, aklc felsefe slamn her zaman iin en byk dman olarak
bildii bir alandr; hele Tanr-kii ilikileri konusunda eitli dn yol-
larna yneldike ok daha iddetli bir tepki yaratr olmutur. 2 7 6
217
nk gerek odur ki, al-Mansur, Harun Reit, al-Me'mun gibi
Eski Yunan kaynaklarnn Arapaya evrilmesinde en ok rol oy-
nayan halifeler, slam ciddiye almamakla ve hatta Kur'a' dahi
"mahluk" saymakla 2 7 7 tannmlard. slamn Arap niteliine kar
adeta alerjileri vard. Acem yardmyla iktidara gelmelerinin, Acem-
lere kar hayranlk beslemelerinin ve bu nedenle devlet ve hkmet
ilerinin bana Acem unsurlar, Acem vezirler getirmelerinin bunda
rol olmutur. rnein halife Abu'l Abbas'n 762 ylnda Badat'
hkmet merkezi olarak kurmasnda etkili olan Acem asll Halid bn
Barnak, Acem, Hristiyan ve Yahudi asll ilim adamlarn danman
olarak kullanmtr. al-Mansur'un 765 ylnda ar bir hastala ya-
kalanmas zerine saraya Hristiyan ve Yahudi doktorlar arlm ve
bu bir balang olmutur. Barmak'lar Merv asll olduklarndan ve
bu blgede Eski Yunan'n bilim kalntlar mevcut bulunduundan
onlar sayesinde Eski Yunan kaynaklan slam dnyasna tantlr
olmutur. zellikle Harun Reid'in veziri olan Cafer bn Barmak, bu
gelimede en byk rol oynamtr.
Ve ite yine bu Acem etkisi nedeniyledir ki, Abbasi halifeleri
slamn katlklarnda uzak kalarak sz konusu evirilere ve bilimsel
almalara nayak olabilmilerdir.
786 ylnda halifelie gelen Harun Reid, ki Acem eitimcilerin
elinde yetimiti, baa geirdii Barmak vezirlerin tavsiyelerine uya-
rak/ R o m a mparatorluu'na adamlar gndermi, zellikle tp ko-
nularnda Eski Yunan yaptlarndan nshalar getirmitir.
Halife Me'mn, ki Acem bir anadan domutu, Acem asll bir
kadnla evlenmiti ve tpk Harun Reit gibi Acem eitimciler elinde
yetimiti ve Arap aleyhtarl duygularyla doluydu. Aristo'nun
yaptlarna ve din konularnn tartlmasna nem verirdi.
slamda Aristo dncesinin balamasna neden olan al-Kind'yi
desteklemitir. al-Kind'in benimsedii felsefe aklc nitelikte olup,
277 O kadar ki. mam bn Balyan n ve Gazal'nin anlattklarna gre Harfin Reit, sal-
tanat m a k a m n a getii z a m a n , dostlar kendisini ziyaretten kanr olmulardr.
Bunlardan biri olan Sufyn al-Tevr'ye bu davrannn nedeni s o r u l d u u n d a , ce-
vaben yeni halifenin yeteri kadar Kur'a o k u m a d m , eriat yasaklarna
u y m a d n sylemitir.
218
Mu'tezile snfnn dayand felsefe olmutur. al-Mem'un onu
sarayna alm ve al-M'tasm adyla daha sonra halife olacak olan
ocuun hocas yapmtr.
Ve yine bu ayn al-Me'mun'dur ki, Mu'tezile snfnn benimsedii
fikirlere destek olmu ve zellikle Kur'an'n "mahluk" olduu (yani
Tann'nn azndan kma szler olmad) tezinin yaygnlamasn
salamtr. Miladi 827 ylnda yaymlad bir emirname ile Kur'at'
"mahluk" saymayanlarn cezalandrlacaklarn ilan etmitir.
slam uygarlnn altn dnemi Harun Reid'in ve ondan sonra
gelen on kadar halifenin iktidarlar dnemidir ki, Miladi 8. yzyln
ortalarndan 9. yzyln ortalarna kadar srer. Bu halifeler ierisinde
Harun Reid, al-Mansur ve al-Me'mun gibi Eski Yunan kaynaklarnn
Arapaya evrilmesine nayak olanlar, ksa zamanda Mslman
evrelerin dmanln kazanmlardr. O kadar ki, adlar bu yzden
"kfir"e km ve "Emir-l Mslimin" olarak deil, "Emr-l
Kfrn" diye arlr olmulardr. 847 ylnda halife al-Mtevekkil
(847-867), Aristo felsefesiyle urayor diye al-Kind'yi ve Hunayn
bn shak gibi dnrlere tahamml gstermez olmutur.
Bilindii gibi Eski Yunan yaptlarn Arapaya evirenlerin
banda Hunayn bn shak (lm 873) gelir. Halife al-Me'mun onu,
bilimsel bir kurulu saylan Dar-iil Hikma'nn bana geirmiti.
Onun zamannda bu kurulu, Eski Yunan dnrlerinin (rnein
Aristo, Galen, Hippokrat, Euclid, Batlamyoz Ptolemy vs.) yaptlarn
Arapaya evirtmi ve bylece slamda bilim uygarl gelimesinin
temellerini atmtr. Ne var ki, Kur'an'a ters den verilerle ilim yap-
mann doru olmadna inanan Mtevekkil, bn shak'n mallarna
ve kitaplna el koymutur. 2 7 8
Yine ayn ekilde, devrin nllerinden olan al-Kind'yi ce-
zalandrm ve onun da kitaplarn toplattrm ve yaktrmtr. Her
ne kadar Da-iil Hikna'nn en verimli almalar al-Mtevekkil
zamannda ortaya km saylrsa da, bu almalar o, Kur'an ile
atr nitelikte grmedii srece desteklemitir. 2 7 9
Daha sonra 12. yzylda Halife Mstencid aklcla ve felsefe bi-
limlerine ve Eski Yunan yaptlar ile bilim yaplmasna kar aka
278 Ib shak'a Hristiyanl terk etmesini teklif ettii ve bu teklifinin reddedilmesi
zerine onu itibardan drd sylenir.
279 Bkz. Lacy O'leary. Hmr Greek Science Passed m the Arabs. London. 1949. s. 164-169.
219
sava ilan etmitir. 1150 ylnda onun emriyle, tannm bilim adam-
larnn kitaplklarnda bulunan felsefe kitaplar toplattrlm ve
yaktrlmtr. Daha sonra, 1192 ylnda nl tp stad al-Riiknettin
al-Salam zndk ilan edilmi ve kitapl yaktrlmtr.
Eski Yunan'dan yararlanmak suretiyle bilim yapan bn Tfeyl "Al-
lahszlar" arasnda saylm, Sevil'de Melik bn Vahib, aklc bi-
limlerle megul oldu diye ayn akbete uramtr. Denilebilir ki,
slam tarihi boyunca aklc bilimlerle (ve zellikle felsefe ile)
uraanlara kar daima dmanlk beslenmitir. Eski Yunan kay-
naklar sayesinde bilimsel gelimeyi salayan kim varsa, rnein
bata ar-Rz, Farab, bn Sina, ibn Rt, bn Bacca, bn Haldun vs.
hep zndk gzyle grlmlerdir. Bu dmanlk sadece banaz
halk ynlarndan ya da slam harfiyen uygulamaya hevesli banaz
halifelerden deil, slam dnyasnn "bilim adam" olarak ba tac
.ettii kiilerden (rnein al-Gazali, bn Teymiyye vs.) gelmitir.
al-Gazali ya da bn Teymiyye ya da benzerleri, aklc bilimlerin
bamimar saylan Aristo'yu, Galen'i ve dierlerini ve onlarn yo-
rumcular olan ya da onlardan yararlanan slam bilginlerini (rnein
ar-Rz, Farab, bn Sina vs. gibi) "cahil", "dinsiz" ve slam iin teh-
likeli kiiler olarak tanmlamlard.
Zira Kur'an'dan baka bilimsel kaynak olmadn, her eyin, her
bilimin Kur'an'da bulunduunu ve Kur'an'a aykr hibir gerek ola-
mayacan savunurlard. rnein bn Teymiyye, Tanr ve Pey-
gamber szlerine gre hastaln Tanr'dan gelme olduunu ve ancak
Tanr izni ile bulaabileceini ve veba gibi hastalklarn dahi in-
sanlarda bulac olmayp, sadece develerde bulac olduuna dair
slami hkmleri sergilerken, bn Sina'y adeta cahil ve dinsizlikle
sulam olurdu. nk bn Sina, al-ifa adl yaptnda, Eski Yunan
tp stadlarndan Galen'e dayal olarak hastaln miktoptan geldiini
ve bulac olabileceini sylemiti. limle ilgili her alanda durum bu
idi. Ve bu olumsuz gelime sadece Marik slamda deil, Trklerin
ayak basmad Magrip slamda da byle olmutur.
Eer slam uygarlnn kmesine Trkler sebep olmu olsalard,
bu takdirde slam gerilemesinin sadece Mark slamda (Dou slamda)
kendisini gstermesi ve buna kar Marip slamda (Bat slamda) iler-
lemenin devem etmesi beklenirdi. Oysa ki, bu byle olmam ve
220
"Ktr'a'dan baka yollarla ilim yaplamaz" zihniyetinin ve dar
kafallnn egemen olmasyla Marip slamda da gerileme
balamtr. rnein al-Muvahhid dneminin bn Tufeyl ya da bn
Bacca, bn Vahd vs. gibi nlleri, Eski Yunan kaynaklaryla megul ol-
duklar iin slama bal evrelerin saldrlarna uramlar ve eitli
tehditler altnda kendilerini tehlikede bulduklar iin aklc felsefeye
dnk heveslerinden vazgemilerdir. Bu tehlikenin ne denli yaygn bu-
lunduunu anlamak iin bn Bacca'nn Kil b Tedbir al-Mtavalhid adl
yaptn gzden geirmek yeterlidir. Yazar, aklc felsefe ile uraanlar
"Buday tarlasnda yetien imenler'e benzeterek, "...onlar kendi
lkelerinde yabanc bir dman gibidirler" der. ada Arap yazarlar
arasnda dahi bunun byle olduunu ortaya koyanlar vardr. rnein Ho-
urani, bn Rt ile ilgili kitabnda, 12. yzylda Marip slamda felsefi
dncelere kar fevkalade youn bir dmanlk bulunduunu ve al-
Muvahhid dneminde fkhla uraanlarn Kur'an dnda hibir bilgiyi
benimseyemediklerini belirtirken bir gerei sergiler. 2 8 0
221
initir ve mademki slam en son, en stn, en mkemmel dindir; o halde
her eyi, her ilmi, her fazileti, her ahlakilii ve her uygarl orada bul-
mak mmkndr, Kur'cndan gayr kaynaklara bavurmakta yarar yok
saknca vardr, kans stn gelmitir.
te bu kendini bilmezlik, bu kendini beenmilik ve bu ilkel duy-
gunun eitli yollardan zorlanmas sonucu olaraktr ki, slam
dnrleri ve bilginleri eski aklc kaynaklara eilemez. Kr'an (ve
eriat) dnda hibir eye el atamaz ve hibir eyi "bilimsel gerek"
olarak kabul edemez olmular ve bu ksrlk ierisinde slam uy-
garl kuruyup gitmitir.
Ne acdr ki, bu tarihi gerek yzyllar ierisinde Mslman yazar
ve dnrlere asla ders olmamtr. Bugn dahi bata Araplar
olmak zere Mslman yazar ve dnrlerin pek yanl olarak sap-
landklar dnce odur ki, Kr'an zgr iradeye ve serbest
dnceye yer veren esaslarla doludur. Bu iddialarn kantlamak
zere verdikleri rnekler arasnda Fussilet Suresi'nin "... ve kim iyi
bir i yaparsa faydas kendisiedir ve kim ktlkte bulunursa zarar
kendisinedir" (K. 41 Fussilet Suresi, ayet 46) ya da Necm Suresi'nin
"Gerekten de insan ancak altn elde eder..." (K. 53 Necm Su-
resi, ayet 39) ya da K. 17 sr Suresi'nin "Kim doru yolu bulursa
ancak kendisi iin bulmutur ve kim yoldan sapmsa kendisini
saptmtr ye kimse bir bakasnn ykn yklenmez" eklindeki
(ve daha bunlara eklenebilecek) hkmler vardr. 2 8 1
Ancak bunu ileri srerlerken Kr'an in insan iradesini ve zgr
dncesini sfra mncer klan ve bilimsel ya da ahlaksal gereklere
ancak eriat ile ulalabileceine dair olan saysz ayetleri bil-
mezlikten gelirler. rnein K. 11 Hd Suresi'nin "...her eyi apak
Kitab'da tespit ettik"; K. 81 Tekvr Suresi'nin "ve isteyemezsiniz
...Allah istemedike" ya da K. 87 A'l Suresi'nin "...Allah lp biti
ve doru yolu buldurdu..." eklindeki verileri ve daha saymakla bit-
meyecek kadar ok buna benzer hkmleri kle almazlar.
281 Bu konuda bkz. lhan Arscl, Teokratik Devlet Anlayndan Demokratik Devlet
Anlayna. Ankara niversitesi Hukuk Fakltesi Yaynlan. 1975. s.231 vd. 376 vd.
222
Oysa ki, btn bu ve benzeri emirler nedeniyle, slamda kii iin
kendi aklna gre davranma olana yoktur; her ey Tanr isteine gre,
Tanr'nn ve Muhammed'in ortaya koyduklar "gereklere" gre aran-
maldr. Bu gerekler en ince teferruatna kadar belirtilmitir bu kay-
naklara gre. Bundan dolaydr ki, eriat gerekleri otada iken "zgr"
akla gre gerek aramak Tanr'ya ve Muhammed'e kar su ilemek,
onlar kk grmek saylmtr. Ve yine bundan dolaydr ki, slam ta-
rihi boyunca eriat ba tac yapan dnrler "kendi aklm hi kul-
lanmadm, eriata gre davrandm" demekle vnmlerdir.
Ve ite slamm bu temel esaslarna bal olarak aklcl ve zgr
dnceyi baltalayanlar yzndendir ki, slamda akl a
yaratlamamtr. imdi durum bu iken, kalkp da slam uygarln
Arap zeksnn rn saymak ve bu uygarl "dnce zgrlnden
yoksun" Trklerin kuruttuunu iddia etmek insafszlk olmaz m?
Yadsnamayacak olan gerek udur ki, slam uygarl denen eyin
snmesi Arap yazarlarn yalana dayal olarak ileri srdkleri ekilde
Trklerin ilme kar dman olmalarndan deildir. slamn bizzat ken-
disinin yaratt dar zihniyettendir. Trkler daha slama girmeden nceki
dnemlerde slam uygarl kme yrngesine girmitir. Abbasiler
zamannda bunun belirtilerine rastlandn yukarda grdk.
slam uygarlnn snmesi konusunda Trklere yklenebilecek
bir su ve sorumluluk varsa bu, olsa olsa slama fazlasyla balanmak
ve slam "zne uygun decek ekilde" uygulam olmaktr.
Gerekten de 11. yzyln ortalarndan itibaren Seluk hkmdarlar,
slamn nl bilginlerinin etkisiyle slamn zn benimsemiler ve
medrese eitimini en yaygn ekliyle yerletirmilerdir.
Hemen iaret etmek gerekir ki, Seluk sultanlarnn, slam
dnrlerinin tevikiyle, katksz nitelikteki slami verilere
sarlmalar ve medrese sistemini meydana getirmeleriyle Abbasi ha-
lifelerinin phecilii sindirmek zere ayn davrana bavurmalar
arasnda fark yoktur.
Trk hkmdarlarnn yaptklar ey slamn iktidar smrsne
olanak tanyan ynlerini kendi karlarna ara klmak olmutur.
223
B) "Klelii slama Sokan Trklerdir" ddialarna Kar
224
Ne ilgintir ki, hibir Mslman yazar ve dnr kleliin doal
bir kurulu olduunu belirten Kur'an ayetlerine ya da hadis
hkmlerine ya da bu kuruluu bu ekilde srdren Muhammed'in tu-
tumuna kar sesini karmam, bu konuda eletiri yapmam ve bu
hususlar yermemitir. nk bunu yapmann Tanr ve peygamber
emirlerine kar gelmek olaca korkusu ierisinde kalmtr. Bunu
yapmak bal bana medeni bir cesaret ii olurdu ki, M u h a m m e d bu
tr cesaret davranlarn ve slam yerer nitelikteki tutumlar daha ilk
anlardan itibaren en iddetli usullerle nlemitir.
Mslman yazar ve dnrlerin (ve genellikle Arap mil-
liyetisinin) yaptklar tek ey kleliin Tanr tarafndan yekten ya-
saklanmadn, nk yasaklanacak olursa bunun Araplar arasnda
iyi bir hava yaratmayacan ve kleliin btn btn kaldrlmasnn
sosyal ve ekonomik bakmdan birtakm sakncalar dourabileceini,
bu nedenle Tanr 'mn bu kuruluu yava yava kaldrma yolunu ter-
cih ettiini sylemek ve klelii kaldrmayan Trklere kfrler etmek
olmutur. Ne var ki, bunu sylerlerken Tanr'y sanki klelik ku-
ruluunu kaldrma iktidarna sahip deilmi durumuna soktuklarn
unutmulardr. eitli sahalarda mutlak yasaklar koyabilen ve her
eye kadir olan bir Tanr'nn neden dolay klelii kaldrmakta zorluk
duyacan aklamamlardr. Ve yine bunun gibi kle satn almn
yasaklamak eriatn dilei idiyse, Muhammed'in neden dolay bua
kendisinden rnek vermediini ve neden dolay mr boyunca kleler
edindiini anlatmamlardr. nk kleliin srdrlmesi so-
rumluluunu Trkn srtna yklemeyi en kolay are bulmulardr.
226
de zgrleri satn almaz? Oysa ki btnn sevab brnden daha da
byktr"285 eklindeki hadisten anlamak mmkndr. Kle satn
almay yasaklamak yle dursun, kle satn almann meruiyetine
bizzat kendinden rnekler vermitir. Nitekim slami kaynaklardan,
rnein Cabr'in nakillerinden renmek mmkndr ki, Muhammed,
tm yaam boyunca klelere sahip olmakla kalmam, 2 8 6 parayla
kle dahi almtr. 2 8 7
Klelik kuruluu ylesine doal, ylesine kkl ve kle sahipleri
bakmndan ylesine hayati bir kurulu olarak yerletirilmitir ki,
mal ve mlkten yoksun braklmak ne denli ve etkili bir ceza ise,
kleden yoksun klnmak da ayn biimde katlanlmas g bir ceza
eklinde grlmtr. Nitekim belli bir din emrine riayetsizliin ke-
fareti arasna, tpk kaza orucu tutmak ya da masraf ihtiyar edip yok-
sul doyurmak gibi, kle azat etme usul konmutur.
Bundan dolaydr ki, slam yazar ve dnrleri, gerek slami
esaslardan ve gerek M u h a m m e d rneinden esinlenmi olarak kle
alveriini adeta bir ilim konusu haline getirmilerdir. Nice
rneklerden biri olarak Keykavus bn skender'in 1082 ylnda
yazd Kbusne'ye gz atmak yeter. Mal, hayvan ve kle edinme
konusunda tlerle dolu bu kitapta kle satn alma iinin ince bir
sanat olduu aklandktan sonra kle satn alrken nelere dikkat edil-
mesi gerektii anlatlr: "Kle olarak alacanz insann, her eyden
nce gzlerini, kirpiklerini muayene edin, sonra burnunu, dudaklarm
ve dilerini ve salarn... Btn bunlara ek olarak... klenin boyu
posu yerinde... vcuta dolgun olmasna dikkat edin." Bunun kadar
nemli bir t de, haremde hizmeti olarak kullanlacak klelerin
zencilerden seilmesi, evde ve mutfakta kullanlacak olanlarn ise yz
ve bedence temiz olmalar konusundadr. Ayn titizliin hayvan alm
227
srasnda da gsterilmesini belirten yazar, "Her ne alrsanz aln, ister
kle, ister hayvan ya da mal, o ekilde yapn ki mrnz boyunca
keyfini karasnz..." demeyi de ihmal e t m e z . 2 8 8
288 ngilizce eviri, Kai'kn'us Ibn skandar, A Mirror fur Princes The Qualms Name.
Trausl. by Reuben Levy, N e w York, 1951, s.99-116. Franszca eviri iin bkz. Le Cu-
bans Name. Ou Le Live de Cabous. Trad, par A. Querry, Paris, 1886, s. 194, 215.
289 Bu k o n u d a bkz. Gabriel Baer, Slavery in Nineteenth Century Egypt, in T h e Journal
of African History, 1967. c.8, s.417-441. Yukardaki husus iin bkz. s.430.
290 ibid, s.433, 435.
228
landklarm ve onu bu karardan vazgeirmek iin eitli tehdit yol-
larna giritiklerini hatrlatmak gerekir. Klelii slamn en kutsal ve
Tanr emriyle yerlemi kuruluu eklinde g r m e y e alm Arap-
lara o zamanlar devlet bile uygar bir anlay getirmek olanan bu-
lamamtr. slamn doal kurulu olarak kabul ettii ve Mslman
kafalara inan eklinde ylece yerletirdii klelii kaldrmak, Os-
manl devleti iin dine aykr hareket etmek olurdu. Nitekim 1909
ylnda Fuat Paa'nn kararna kar Arap eyhlerinin ve halklarnn
ayaklanmas da bu nedenle olmutu. Osmanl devletinin uygar ni-
telikteki tm davranlarn (Tanzimat fermanlar vb.) Araplar hep
slama aykr davran olarak nitelendirmiler ve ayaklanmak iin ve-
sile yapmlardr.
229
klelii mahkm ediyormu gibi tavr taknarak, "eriat nereye git-
tiyse orada kiiyi ve halklar zgrle kavuturmutur" dncesini
ilemeye alr. 2 9 2
Sadece el-Ezher'de deil, tm Arap lkelerinde bilim adamlarnn
klelik hakkndaki grleri yukadakinin ayndr. 1962 ylnda, Kral
Faysal'n, d basklar sonucu olarak klelii ilga ettii tarihte
Y e m e n d e ulema, kleliin Kur'an'dan kma doal bir messese
olduunu resmen kabul etmekte ve gerek Kur'an hkmlerine, gerek
Peygamber emirlerine gre kleliin kaldrlamayacan beyan et-
mekteydiler. 2 9 3 Ancak hatrlatlmas gereken udur ki, klelik
messesesinin varl ve devam konusunda Arap din adamlar ya da
dnrleri tm sorumluluu Trkn srtna yklerken bir tek Trk din
adam ya da aydn kp da imdiye dek bu iftiralar cevaplandrmak,
tartmak ihtiyacn ya da cesaretini gsterememitir.
230
Bu Arap iddiasn rtmek kolaydr. nk, eer slamda
rklk diye bir ey var olduysa, oluturanlar Araplardr. Arap rkn
dier rklarn stnde gren herkesten nce Muhammed'in kendisidir.
Muhammed, rkl din haline getirmitir. Arabi, Mslman
grn altnda gerek anlamda rk yapanlar da hep Mu-
hammed'den esinlenenler olmutur.
Yzyllar boyunca Arap, hep bu inanla yetimitir. Halifeliin
Trkler tarafndan ele geirilmesinden sonra da Araplar, Trk
padiahlarn halife kl altnda grmekten rahatsz olmulardr; ol-
malarnn nedeni de, Arap rkndan olmayan bir kimsenin halife ola-
rak i grmesidir. Hilafetin Arap rkndan baka bir rka, zellikle
Trklere gemesinden dolay ne kadar honutsuz olduklarna
deinmi ve 1896 ylnda Kveyt eyhi Abdullah'n ldrlmesinden
sonra iktidara getirilen eyh Mbarek'in, ngilizlerle dostluk kurarken,
Hilafet makamnn Trklerde deil, Araplarda olmas gereine
inandn belgeleriyle ortaya koymutuk. Btn bunlar ortadayken
rkl Trklerin getirdiini sylemenin gereklere ne denli aykr
dt ortadadr.
231
inananlar Yahud ve Hristiyanlar dost olarak benimsemeyin, onlar
birbirinin dostudur..." (K. 5 Mide Suresi, ayet 51) eklinde ve buna
benzer daha nice emirleri Tanr ve Peygamber emri diye kabul eden
slam dininin hogrye yer verdiini kabul etmek iin "hogr" mef-
humundan habersiz olmak gerekir. Ve yine greceiz ki, slam ncesi
dnemde farkl inantakilere kar son derece saygl ve hatta eitli
dinleri deneyecek kadar ak kafal olan Trk, bu gzel niteliini slama
girdikten sonra yitirmitir. Fakat burada imdilik slamn sava dini
olmayp, onu sava dini haline Trklerin soktuuna dair Arap mil-
liyetisinin iddialarn karlamakla yetineceiz.
New York'taki slam Kiiltiir Merkezi bakan olan bir Arap yazar,
ok yakn denecek bir tarihte Amerikan kamuoyuna, Arap mil-
liyetisinin savunur olduu u fikri alamaya almtr:
232
tadn belirttikten sonra, slamm sadece "savunma" amacyla
savaa yer verdiini yazar ve "Dinde zorlama olmaz" ya da
"Hakszla uratlarak kendilerine sava alan kimselere kar koy-
maya izin verilmitir" 2 9 7 eklindeki ayetlerden rnekler sayar. Ancak
unu da belirtmek gerekir ki, bu dncenin ilk tohumlan ok eski
dnemlerde atlmtr. Trk "sava kurdu" gibi gstermeye alan
eski Arap tarihilerinin grleri 19. ve 15. yzylda Batl yazarlar,
hatta Afrikal siyahi bilginler arasnda da destek bulmutur.
rnein Liberyal bir v yazar, Edward W. Blyden, Christianity,
slam and the Negro Race adl kitabnda, rklk kuramn esas ala-
rak, Trklerin slam dinini sava kla soktuklar tezini iler. 19.
yzyln Gobineau ve Arnold gibi nl bilim adamlarnn rk
grlerine sarlarak, slamn eitli ekillerde uygulanmasnn inan
farkndan deil, rki ayrlklardan doduunu ve aslnda sava dini
olmad halde sava bir rk olan Trklerin eline gemekle bar
niteliini yitirdiini syler. 2 9 8
Trkn, savai bir karaktere sahip olduu ve bunun henz slama
girmeden nce de byle olduu bir gerektir. Fakat u da bir gerektir
ki, Trk gerek anlamyla sava ruha srkleyen ve din adna
savalar yapmaya zorlayan slam olmutur ve ancak bu suretledir ki,
slam dini bugne dek yaayagelmitir. Milliyet fark gzetilmeksizin
imdiye dek tm yazarlarn, dnrlerin ittifak ettikleri husus u
olmutur ve tarih de bunu byle gstermektedir ki, "kl giicii" ol-
masayd slam yaayamazd ve Mslman uluslararasnda askeri er-
demlere en ok sahip olan Trkler sayesindedir ki, slam yaylabilmi ve
yzyllar ierisinde varln srdrebilmitir. 1970 ylnda ngilizce
olarak yaymlad Middle East, Past and Preseni adl yaptnda bir
ranl yazar yle diyor:
233
Abbasi ynetimini bir yandan ii Fatmlere ve dier yandan
Hallara kar korumulardr. Kk Asya'da slam ilk
yerletirenler onlardr ve slam sancan Viyana kaplarna dek
ileri gtren yine onlardr." 2 9 9
2 9 9 Y a h y a A r m a j a n i , Middle East. Pas and Preseni. Prentice Hall Inc. New Jersey,
1970, s. 157.
234
Bilindii gibi hemen her dnemde ve her dinde (Budizm hari), o
dinin ncleri ve kurucular balangta hogrye sahipmi gibi
grnmler ve glendikleri andan itibaren zora bavurmulardr.
Baka bir deyimle, hogrden, hogr yoksunluuna gei olaynn
bu dinler bakmndan mterek olan yn udur ki, daha henz gsz
ve dolaysyla iktidar ve iddet kullanma olanana sahip deil iken
bar, tavizci, yumuak bir siyaset izlemiler, fakat glendikleri ve zor
kullanma olaslna kavutuklar anda iddet siyasetine gemilerdir.
Hristiyanlk ve Hristiyanln eitli mezhepleri iin sz konusu
olan bu durum slamda da kendisini aynyla gstermitir. Hristiyanlk,
daha ilk balang dneminde gsz ve desteksiz olduu zamanlar
hogr temeline oturmu iken ve hogr siyasetini srdrrken,
daha sonra, zellikle, 4. yzyldan itibaren, yani devletin desteine ve
devlet gcne sahip olduu an hogry terk etmi ve zulm ma-
kinesi niteliine brnmtr. Glendike despotluu ve zulm
artmtr. slamda da ayn ey olmutur. slamn kurucusu Mu-
hammed, daha ilk balangta Mekke'de (ve Medine'ye yeni getii ilk
anlarda) kendisine az taraftar bulduu ve henz glenmedii dnemde
bar grnen bir davran ierisindeyken, Medine'de yava yava
glenmeye balad andan itibaren bar ve hogr siyasetini bir
kenara atp slam, gerek Araplara ve gerek Arap olmayanlara kabul et-
tirmek iin zorlamalara, savalara, ganimet almalara ve ldrmelere
girimitir. rnein gsz bulunduu dnem boyunca yerletirdii
ayetlerde farkl din ve inanta olanlara kar ldrme ya da sava emir-
leri yer almamtr. Aksine uyarc, t verici, sabr dileyici nitelikte
hkmler yer almtr: "Ey Muhammed sen t ver, esasen sen sadece
bir t vericisin. Sen onlara zor kullanacak deilsin..." (K. 88 Gaiye
Suresi, ayet 21-22); "Ey Muhammed... Senin milletin Kur'n' ya-
lanlad: 'cezanz ben verecek deilim' de." (K. 6 En'm Suresi, ayet 66);
"Kur'n ile t- ver" (K. 6 En'm Suresi, ayet 69^ "onlar kiymet
gn ile uyar" (K. 40 M'min Suresi, ayet 18).
Bylece bir yandan bu ve buna benzer nice hkmlerle putperest
Araplar ikna etmeye alrken, dier yandan da Tann'nn her mmete
kendi iinden peygamberler ve kendi dillerinden kitaplar gnderdiini
belirterek farkl dinde bulunanlara, rnein Yahudilere ve Hristiyanlara
kar da benzeri bir yumuaklk ierisinde davranrd.
235
Ne var ki, Medine'ye geip Mekkelilerin kervanlarna saldrmaya ve
ganimetler almaya balayp da taraftarlarnn saysn artrdka ve
bylece glendike bu hogr siyasetini yava yava terk ederek kl
yolu ile zorlama ve savalar ama taktiine bavurmakta ge-
cikmeyecektir. Bu dnemde Kur'a' yerletirdii hkmler hep bu tr
dehet sac eylerdir: "... mrikleri nerede bulursanz ldiiriin, ya-
kalayn, kuatn, hapsedin onlar, gelip geecekleri btn yollar
tutun... (K. 9 Tevbe Suresi, ayet 5); Ey Muhammed, inkarclarla, iki
yzllerle sava..." (K. 9 Tevbe Suresi, ayet 73); "... artk onlarn bo-
yunlarn vurun, parmaklarn dorayn..." (K. 8 Enfl Suresi, ayet 12.)
Bunlar Muhammed'in Medine'ye hicret edip de Mekkelilere kar
saldrya getii ve baarlar kazanmaya balad andan itibaren
(zellikle Bedir Sava'ndan sonra) Kur'an'a yerletirdii ayetlerden sa-
dece birkadr. te yandan farkl dinde olanlara, rnein Yahudilere ve
Hristiyanlara kar da, onlarn slama girmekten kanmalar zerine,
saldr maksadyla sava emirleri vermekte gecikmemitir. zellikle
Bedir Sava'nda Mekkelilere galebe aldktan sonra Yahudileri Beni
Kaynuka pazarnda toplam ve slamiyeti kabul etmeye arm,
Bedirde Mekkelilerin bana gelenleri onlara hatrlatm ve eer
Kureylilerin uradklar akbete uramak istemiyorlarsa slama gir-
melerini ihtar etmitir. Kur'an'a bununla ilgili olarak u ayeti koymutur:
236
eklindeki hkmler yannda, Haybar'a saldrdnda bayraktarlk eden
Ali'ye "...Mhammecl'in Tcmr elisi olduuna inandmncaya kadar on-
larla sava..."diye emirler vermitir. 3 0 1
Sava, sadece insanlar dine zorlamak iin deil, ayn zamanda
ganimet almak, varlk salamak bakmndan da ok gerekli saymtr.
Bu ekilde elde ettii ganimetler sayesinde sadece varlk edinmekle
kalmam, taraftarlarnn saysn da oaltma yolunu tutmutur. Zira
fakirlikten nefesi kokan zavall nice insan, ganimetlere konmak he-
vesiyle Mslman olmay yararl grmlerdir.
Bundan dolaydr ki, Muhammed, Medine'ye Hicret ediinin 6.
aynda Mekkelilerin kervanlarna saldrmaya ve ganimetler almaya
balamtr. lk 6 ay boyunca bu ii yapmam olmas, istemediinden
deil, kervan mevsiminin henz balamam olmasndandr.
Nahla seferi srasnda elde edilen ganimetin paylalmas zerine
Muhammed'in safnda olarak Bedir Sava'na katlanlarn oald,
Abdullah b. Cah gibi Arap kaynaklarnn ortaya koyduu bir
gerektir.
Yine bu kaynaklarn ortaya koyduu bir dier gerekte udur ki,
Muhammed, kl yolu ile slam kabul ettirmek zere yaamnn son
8-9 yl ierisinde, yani Medine'ye Hicret ediinden lmne kadar 28
ya da 29 sava yapm, bu savalara bizzat katlm ve farkl
inantan kiileri bizzat ldrm, te yandan yine bu sre boyunca
eitli maksatlarla ve zellikle ganimet toplamak iin 35 kadar ete ve
blk gndermitir. 3 0 2
9 yl ierisinde 29 sava ve 35 ete saldrs... Az saylmaz. Ne
ilgintir ki, savalar yapmak ve ganimetler almak iin nceleri
"kfirlerden gelebilecek tehlikeleri" ya da "saldrlan" bahane klarken,
daha sonralar byle bir bahaneye dahi gerek grmez olmutur.
zellikle son yllarna doru "cihat", farkl inantan olanlar slama
zorlamak iin ar;w^;vmtr.
Nitekim Msr Hkmdar Mukavkis'e, Habe Kral Negus'e ve
ran Hkmdar Hsrev'e yollad mesajlarda, onlar kendi din-
237
lerinden kp slam kabul etmeye armtr. Eer mr yetmi
olsa ve daha da glenmi bulunsayd, hi kukusuz onlara kar
saldrrd. 3 0 3
Gzlerini hayata kaparken "slamdan baka din kalmayncaya
kadar savan" eklinde brakt vasiyet, kendisinden sonra slamn
bana geenlere Tanr emri olarak bu maksatla i grmtr. Arap
ordular tm Orta Asyalara, Acem topraklarna ve drt bir yana hep
onun bu vasiyeti ve Tanrdan geldiini syledii cihat emirleri
gereince saldrmlardr. Btn bunlar slamn esas itibariyle saldr
ve sava dini olduunu kantlamaya yeter. Ne var ki, btn bunlara
ramen ve slam yaymak iin giriilmi savalarla dolu bir Arap ta-
rihi ortada olduu halde Arap milliyetisi, slamn saldrgan ni-
teliinden doma bir utanla ve dnya kamuoyu karsnda temize
kmak amacyla bir "amar olan" aram ve her konuda olduu
gibi bu konuda da sorumluluu Tiirkiin srtna atmtr.
238
bn Tulun gibi dnrlerin dilinde "kesik insan balar ve kulaklar
ile elenmesini seven millet" edebiyatn zenginletirmi ve bylece
srp gitmitir.
Sylemeye gerek yoktur ki, slam tarihi ierisinde Trkn,
teessfe ayan pek ok davranlar olmutur. rnein bn Tulun'un
naklettikleri ya da benzerleri muhtemelen oktur.
Ne var ki, insanlk tarihi vahet rnekleriyle doludur ve bu
rneklerin en dehet vericilerini Araplarda bulmak mmkndr.
slamn ilk dnemlerinde, Muhammed'in giritii savalarla ilgili ola-
rak bn shak'n ya da bn Hiam'n ya da Vakid'nin ya da Taber'nin
(ve dierlerinin) yazdklarn okuyacak olsak bu tr olaylar vesilesiyle
tylerimiz diken diken olur.
Muhammed'in Mekkelilere kar giritii savalar srasnda Arap-
larn birbirlerinin barsaklarn, cierlerini, dalaklarn karrcasna
ya da gzlerini oyarcasna, kafa taslarndan tepeler yaparcasna kav-
galamalar rt vericidir. Ksa bir fikir edinmek iin nice saysz
rneklerden biri olmak zere, Uhud Sava srasnda olan bitenlerden
u bir iki rnei bilmem rahatlkla okuyabilecek misiniz?
Bilindii gibi Bedir Sava'nda urad yenilginin intikamn
almak zere Kurey, Hicret'in 3. ylnda Muhammed'e kar yrr ve
Uhud mevkiinde Mslmanlara saldrr. Yaynn "iki banda eri yeri
yarlncaya kadar ok atmak" ve kl kullanmak suretiyle Muhammed
onlara kar bizzat savar. "Kfirlerin boyunlarn vurur." Kendisi gibi
savaanlar arasnda kadnlar dahi vardr. Hem de dmann kafasn
ele geirmek imknn bulduu an "kafatasyla rak imek nezrim
olsun" eklinde konuarak saldrya gemek suretiyle. Sonunda Ebu
Sufyan' bozguna uratr. Bununla beraber, gya taraftarlarnn ganimet
alma hrsna kaplmalar sonucu Uhud Sava'n kaybeder.
Fakat sava srasnda her iki tarafn giritii vahet grlmemi
bir eydir. bn shak'n, Salih bin Keysan'dan rivayetini Taber yle
anlatr: "... Utbe'nin kz Hind yannda kadn arkadalar bulunduu
halde Tanr elisinin ...sahabelerinden olan ehidlerin naalar
yannda durarak onlarn azalarn yoluyor, kulak ve burunlarn ke-
siyorlard. O kadar ok kestiler ki, Hid kesilen bu kulak ve
boumlardan gerdanlk ve bilezikler yapt ve (bunlar) Cuberyr bin
Mut'imin klesi Vahi'ye armaan etti. Hamza'nn karnn yararak
239
cierini kard, azna alarak adamakll inedi ise de yutamad
iin yere att. Bundan sonra bir kayann stne karak iirlerini
o k u d u . . . Tanr elisi Hamza'hn azalar yolunmu, kesilmi, karn
yarlm olduunu grdnde... 'Tanr beni savalardan birinde
Kurey'e galebe aldrrsa onlardan otuz tanesinin elbette azalarn
yolar, oyar ve keserim' dedi..."
Ve bunu duyan Mslmanlar Kurey'e galebe aldklar takdirde
"... Arap kavminden kimsenin yapmad ekilde onlarn azalarn
yolacaklarn ve oyup keseceklerini teyid ettiler..."
Taraftarlarnn Kureylilere kar bu ekilde konutuklarn grnce
Muhammed, "Siz cezaya arptrrsanz, sizi ne ekilde cezalandr-
mlarsa siz de ayn ekilde cezalaynz" demekle beraber, kendi z
kavmi olan Kureylilere kar zaaf olduundan szlerine unlar ekler:
"Sabrederseniz Yiice Tanr sabredenleri sever." Daha sonra da Kurey'in
suunu affettiinde Mslmanlar, dmanlarnn azalarn yolmak,
oymak ve kesmek suretiyle cezalandrmaktan men eder. 3 0 4
Fakat bu tutumu, gaddarca davranlar yok etme anlamna gel-
mez. Nitekim daha sonraki tarihler itibariyle insan vicdann szlatc
nice olaylara bizzat kendisi rnekler yaratmtr.
Bir sava sonucu ele geirdii esirlerin kafalarn kestirmesi ko-
nusunda Taber'nin kaleminden km u satrlar, kyas yapmak is-
teyenlerimize yararl olacaktr:
240
u alntda Ebu S f y a n i ldrmek zere M u h a m m e d tarafndan
grevlendirilen Amr bin meyye Zamr'nin, bu grevi yapmak zere
giritii ilerin kendi azndan km ekli bn shak ve Taber gibi
nllerin kitabnda yer almtr: "... Maarann iinde bulunduum
vakit... gebe Arap ok gemeden uykuya dald, horlamaya balad.
Bundan sonra ben yerimden kalkarak yanna geldim, onu hi kim-
senin ldrmesine benzemeyen kt bir ekilde ldrdm. Onu
ldrrken yaymn bandaki eri yerini sa olan gzne dayadktan
sonra yaymn zerine yklendim ve demiri kafasnn br tarafndan
kardm. Bundan sonra bir yrtc gibi maaradan karak kerkenez
kuu sratle byk yolu takip ettim..." Ve daha sonra Zamr, esir
ald birisini beraberinde getirerek Muhammed'in yanna kar ve
olanlar anlatr; kahramanmz kendi azndan dinleyelim;
3 0 6 bid. c.2, 4 3 4 - 4 3 5 .
241
kendi tarih yaantlar ierisinde Trklerle olan her olay Araplk
davasna kullanmlar ve Arap rknn Trk dmanl duygularn
kabartmlardr. Oysa ki, bizim insanlarmz ve bizim eriatmz
kendi niteliklerini Arabn azndan ve Arabn iine gelir biime so-
kulan olaylara gre renmi ve renmektedir. Din adamlarmz,
tpk birer Arap retmeni gibi, Islamn tarihsel olaylarn, tek ynl
olarak ve sanki Arabn davasna hizmet eder bir ruhla Trk insanna
anlatmaya ve okutmaya alm ve almaktadr.
20. yzyln ilk yars boyunca olduu gibi ikinci yars ierisinde
de Arap ve Msrl yazarlar, ou kez Bat dilleriyle yaymladklar
yaptlarnda slam dininin kadn ycelttiini, kadn haklarna snrsz
bir gelime verdiini ve slam anlamaktan aciz Trklerin bu alanda
da slama ktlk yaptklarn ve kadm hak ve zgrlkten yoksun
braktklarn savunmular ve Bat'y da buna inandrmlardr. Tah-
rir al-Mar'ah yazar Kasm Amin'in ve Tafsir al-Fatiha ile Rislat al-
Tavhid yazar M u h a m m e d Abduh'un vaktiyle yaptklar budur:
Kur'an'da kadnlara tannan hak ve zgrlklerin Trkler tarafndan
kstlandrldn belirtirken, kadn haklar savamna girimek ge-
rektiini ve giriirken de Trklerin gasp ettikleri haklarn kadnlara
iadesini ngrrler. ada Arap yazarlarn hemen hepsinin iddias
da bu merkezdedir. Bunlar arasnda kadn yazarlar da vardr. Ali
brahim Leyl adndaki bir Msrl kadn yazar, 1976 ylnda Ka-
hire'de yaymlad Status of the Egyptian Women Trough the Ages
adl kitabnda ayn temay iler.
1985 ylnda Suudlu bir ikadnnn The New York Times gazetesi
muhabirine verdii deme yledir: "slamda kadn kapama deti diye
bir det yoktur; bu gelenei slama sokan Trklerdir." 3 0 7
307 Bkz. "Saudi W o m e n Start to Peek F r o m Behind the Veil", The New York Times ga-
zetesi, 13 Nisan 1985.
242
Bu rnekleri oaltmak kolaydr. Fakat hemen belirtmek gerekir
ki, Arabn Trke yapt iftiralar arasnda bu alandakiler kadar insan
isyan ettireni azdr. iink tarihi gerek odur ki, Trkler, slama gir-
meden nceki dnemlerde kadn bir deer olarak kabul ederlerken ve
onu erkee eit bilir ve devletin bana hkmdar yapacak kadar
yceltirlerken, slama girdikleri andan itibaren bu gzel geleneklerini
terk etmiler ve onu, slamn gereklerine uyarak, ikinci plana in-
dirmilerdir.
Gerekten de 7. ve 8. yzyllarda Arap ordularnn Buhara'y igal
etmeleriyle ilgili tarihi olaylar nakleden Arap kaynaklarndan
renmekteyiz ki, Orta Asya'daki birok Trk devletinde kadn, devlet
bakanl ve hkmet ileri sorumluluu ile grevlendirilmitir. Ni-
tekim Buhara, o tarihlerde Toksan adndaki bir Hatun Sultan tarafndan
ynetilmekteydi. te yandan 7. yzylda Gltekin ve Bilge Han
adlarna dikilen Tonyukuk ve Orhun kitabelerinden anlalmaktadr ki,
esjci Trklerde kadn, siyasal, sosyal ve ekonomik alanlarda zgrle
sahipti. Gltekin Hanin devlet iktidarn, ei Kutlulu Sultan ile birlikte
kulland yine bu kaynaklarn ortaya koyduu gereklerdendir.
10, yzyln nl corafyacs al-Balh'nin Kitb al-bad va'l-tarih
adl yaptndan renmekteyiz ki, o dnem itibariyle Trk lkelerinde
kadn, erkee eit, toplum yaamlarnn her noktas itibariyle erkekle
yan yana ve hatta erkeine evlenme teklif edebilecek kadar zgr bir
varlktr. 12. yzyln nl tarihisi bn Cbeyr, Trk lkelerinde
kadna gsterilen saygy baka hibir yerde grmediini syler. Ayn
dnemde buralar gezen Marco Polo'nun izlenimi de ayndr. 14.
yzylda bn Batuta, Seyahatname adl kitabnda Orta Asya'daki Trk
lkelerinde kadna tannan zgrl sitayile anlatrken, kadnlarn
kapanmadn, pee, araf diye bir ey tanmadklarn, erkeklerle
beraber dolatklarn belirtir.
Yine tarihi kaynaklarn kantladna gre eski Trklerde,
zellikle amani dneminde, kadnlarn erkeklerle birlikte toplantlar
tertipleyip ayn mahalde ve hep birlikte ayinler dzenledikleri
anlalmaktadr. Yakut'larda da Is-ah denilen bir ayin srasnda
kadn-erkek kiilerin bir yerde toplandklar, birbirlerinin ellerini tu-
243
tarak daire meydana getirdikleri ve raks ettikleri, hep birlikte kmz
itikleri ve dinsel merasime giritikleri ve bu Trk merasimlerin
Mslmanl kabulden sonra dahi srdrld bir gerektir, 3 0 8 Ne
var ki, slam kabul eden Trk lkelerinin ounda bu gzel ge-
lenekler deitirilmi ve kadn geri plana itilmi ve erkein klesi
kertesine indirilmitir.
nk slam, kadn Tanr tarafndan "aklen ve dinen dn
(aa)" yaratlm olarak kabul etmi, ktlk ve fitne kayna ve
bu nedenle cehennemlere layk bilmi, yeryz yaamlar boyunca
erkein "klesi" telakki etmi, kocasnn hizmetini iyi grmek
artyla cennetlere girebileceini sylerken dahi onu orada, kocasn
gzel hurilerle sarma dola yaar grmeye mahkm etmitir. Her ne
kadar kadnlarn kocalar zerinde haklar olduuna dair hkmler
sevk etmekle beraber bunlar, kadnlar aleyhine yerletirdii
hakszlk ve eitsizlik dzenini srdrmeye matuf kandrma si-
yasetinin forml olarak ngrmtr. Gerekten de Muhammed'i
bildirdiine gre, Tanr kadnlar aklen "dn" yaratmtr ve bunun
byle olduu da Kur'an'da K. 2 Bakara Suresi'nin "iki kadnn
tankl, bir erkein tanklna bedeldir" eklindeki 282. ayeti ile
belirtilmitir.
Ve yine Muhammed'e gre Tanr kadnlar, sadece aklen deil,
dinen de eksik yaratmtr; bunun byle olduunu da onlar hayz
grdkleri zaman namaz klmaktan ve oru tutmaktan yasaklamakla
kantlamak istemitir. 3 0 9
Karakter bakmndan kadnlarn genellikle "kt", "fitneci",
"dzenbaz", "nankr" ve "eytan" olduklarn sylerken; "Dnyadan
ve kadnlardan saknnz, zira Beni srail'de ilk fitne kadn yznden
kt" ya da "Bana cehennem gsterildi, ounluunu kadnlar tekil
etmekteydi" eklinde konumutur." 1 1 0
Kadnlar arasnda faziletli olanlarn son derece az olduuna
inand iin, "Kadnlar arasnda saliha kadn, yz tane siyah karga
244
arasnda alaca bir karga gibidir" 3 1 1 diye konumu, kadnlarn yararl
olanlarn da koyunlara benzetmi 3 1 2 ve dvlmeye layk grmtr. 3 1 3
te yandan kadnlarn sz ile hareket etmenin caiz olmadn,
nk kadnn sz ile hareket edilecek olunursa yeryznn altnn,
stnden daha hayrl olacan bildirmitir. 3 1 4
Bundan dolaydr ki, yerletirdii Kur'an ve hadis hkmlerine
gre slamda kadn siyasal yetkilere sahip olamaz, seemez,
seilemez, rnein halife olarak devletin bana getirilemez ya da
hkmet ilerini gremez, ynetici olamaz, imam, yarg (kad),
mezzin, mft vs. olamaz.
Medeni hukuk ilikilerinde kadn, kendi isteiyle evlilik yapamaz,
kocasn seemez, boayamaz, kocasnn iznini almadan sokaa
kamaz, i yapamaz, cuma namaz klamaz, mirasta erkekle e tu-
tulamaz (erkein paynn yarsn alr) vs.
Kadn arafa tkmak, kapamak ve toplumdan uzaklatrmak ko-
nusuna gelince; unu belirtmek gerekir ki, bu gelenek slama ne
Trklerden, ne ranllardan ve ne de Hintten gelmedir; dorudan
doruya Muhammed'in yerletirdii hkmlerle kklemitir.
Aye'nin sylediklerinden anlalmaktadr ki, Muhammed, Medine'ye
Hicret ettii tarihe gelinceye kadar, yani peygamberliini ilan ettii ta-
rihten 13 yl sonrasna kadar, kadnlarn rtnmesi hususunda bir ey
emretmemitir. 3 1 5 Muhtemelen Hatice'nin lmnden sonra gen ve
gzel kadnlarla evlenmeye balaynca ve zellikle kskanlk duy-
gularn kabartacak durumlarn domas zerine (rnein Zeyd'in kars
311 Bu hadis iin bkz. Gazali, tln'.... 1975, c.2, s.l 17-118.
312 Gazali, Ihv'..., 1975, c.2, s.165-166.
313 bid. s. 147.
314 Bu konuda al-Kteybe, Kirb UyCm al-Ahbur adl yaptnn " H k m e t " b a l n
tayan b l m n d e , M u h a m m e d ' i n "Hkmet ve devlet ilerini kadnlar tevdi eden
hibir millet felh bulmaz" eklindeki hadisini nakleder. Buna benzer olarak bn Hal-
dun, Muktddina adl kitabnda bilai verir. Ayrca bkz. Gazali. hy'.... 1975, c.2,
s.59-170.
315 Bu hususlar bn shak' yaptlarnda ve zellikle bn Hifm tarafndan kaleme
alnan Kitb sinil RcsV AHh adl kitabnda mevcuttur. ngilizce eviri iin bkz. The
Life of Muhammcd, a translation of bn Ishaq's Sirat Rasul Allah by A. Guillaume,
Oxford University Press. 6. basm, 1980. s.280-281.
245
Zeyneb'e k olup, onunla evlenmesi gibi olaylar sonucu) 3 1 6 Kur'an'a,
kadnlarn rtnmesiyle ilgili hkmleri (rnein, K. 33 Ahzb Suresi,
ayet 33, 59; K. 24 Nr Suresi, ayet 31 gibi) koymutur.
Btn bunlardan gayr Muhammed, yeryz yaamlar boyunca
kadn erkein geici olarak ei durumunda saym ve erkekler iin asl
elerin cennetlerdeki gzel huriler olduunu bildirmi 3 1 7 ve cennete git-
tiklerinde "memeleri yeni sertlemi bakire kzlarla, kara gzl, cilveli,
irin szl hurilerle" mr sreceklerini eklemitir. (Bkz. K. 78 Nebe 1
Suresi, ayet 32-34; K. 56 Vka Suresi, ayet 15-37; K. 76 (nsan) al-Dahr
Suresi, ayet 12-21.) Baka bir deyimle, yeryz yaamlar boyunca
kocasna iyi hizmet karl olarak cennete girecek olan kadnlara,
orada kocalarm cennet hurileriyle sarma dola seviir halde
grmelerini mkfat saymtr. Cennete girebilmelerini de kocalarnn
iznine balamtr. Sylemeye, gerek yoktur ki, byle bir izni vermek
iin koca, ondan iyi bir hizmet bekleyecek ve bu hizmeti elde edemedii
takdirde vermeyecektir. Bu hizmete kocann ehvetini giderme ii de
dahildir. Zira Muhammed'in belirttiine gre, "iyi ve saliha bir kadn,
kocasnn ehvet gailesini gideren kadndr". Kadndan bu ekilde ya-
rarlanmak da erkein hakkdr. Bunun byle olduunu Muhammed, son
nefesini vermeden nce syledii u szlerle kantlamtr:
246
Btn bunlara karlk olarak kocann da kadna iyi muamele et-
mesini, onu "gzellikle tutup, gzellikle brakmasn (boamasn)"
ngrmtr. Fakat bu davran dahi kadnlar kltc duruma so-
kacak bir manta balamtr ki, o da udur:
247
Bir baka Arap yazar, Abdullah Laru, 1967 ylnda Franszca ola-
rak yaymlad bir kitabnda; "Tanr'nn yeryzndeki glgesi
saylan halife (padiah) kendi kullarnn ne yaamlarna ve ne de
mallarna sayg gstermitir... istipdad eski Asya lkelerindeki ben-
zerlerini hatrlatmtr" 3 2 2 der. Anlatmak istedii ey, tpk dierleri
gibi demokrasinin slam lkelerinde yaatlmamas sorumluluunun
Trklerde olduudur.
Sylemeye gerek yoktur ki, yzyllar boyunca istibdat ynetimine
dayal devlet sistemini srdrmek ve demokratik yaamlara
ynelmemek bakmndan Trke yklenecek su byktr. Ancak
unu unutmamak gerekir ki, demokrasi d yaam tarzn slama ge-
tiren Trk deil, Trk byle yapan slamdr.
nk tarihi gerek udur ki, Muhammed'in aklndan seime dayal
ve millet iradesinin egemen olaca bir devlet fikri gemi deildir.
Dnd ey irsiyet esasna dayal bir devlet kurmakt. Nitekim ca-
riyesi Mariya'dan brahim adnda bir olu olduunda, hayalindeki bu
devletin gerekletiini dnmt. brahim'in lm zerine "Eer
yaam olsayd (kurduum devletin) bana hkmdar olmu ola-
cakt" demek suretiyle bu dncesini aa vurmutur.
Baka erkek ocuu olmad ve kendi sulbnden birinin iktidara
gelemeyeceini anlad iindir ki, kendisine en yakn bildii ve
gvendii Eb Bekir'in (ki sevgili kars Aye'nin babasdr) ken-
disinden sonra devletin bana geirilmesini vasiyet etmi ve bu va-
siyeti gereince Eb Bekir Muhammed'den sonra ilk halife olarak i
grmtr.323
Eb Bekir'den sonra mer, Ali ve Osman'n halifelie gelmeleri
de hep birbirlerinin vasiyetine dayaldr. O tarihten bu yana slam ta-
rihi boyunca seim usulnn uyguland bir devlet ve hkmet
ekline rastlanmamtr.
Sadece devlet bakanl konusunda deil, devlet organlarndan
hibirisi iin seim diye bir ey ngrlmemitir. Zira Kur'cn'a
"...Biz bu Kitapta, hi bir eyi eksik brakmadk" (K. 6 En'm Suresi,
ayet 38) hkm gereince insan aklnn ortaya koyaca bir ey bu-
lunmadndan, yasama organ diye bir eye gerek duyulmamtr.
3 2 2 Abdallah Laroui, Tkleologie Arabe Cnntemporaine, Paris, 1967, s.23.
323 1. Arsel. Teokratik Derlet.... s. 180 vd.
248
nk eriatnn deer llerine gre "akl yaps kanunlar'in
hkm yoktur.
te yandan Muhammed'in kurduu ilk Mslman Arap devleti de
dahil olmak zere. 1 400 yl boyunca slamn uyguland hibir
lkede "demokratik" devlet ve hkmet sistemi diye bir ey var
olmamtr. 20. yzyln ilk yars ierisinde Atatrk'n kurduu laik
Trkiye Cumhuriyeti hari, bir tek slam devleti grlmemitir ki,
despotik bir idare sisteminden gayr bir rejimle ynetilmi olsun. Bir
tek slam devleti gsterilemez ki, halk iradesini ya da kii deerini n
plana alm olsun ya da doal zgrlk kavramna dayansn ya da ik-
tidarn bu zgrlklerle snrlasn ya da inan, din, cinsiyet vs. fark-
larn gzetmeden eitlik ilkesine saygl bulunsun, millet iradesini
kanun saysn,, insan yaps kanun fikrini Tanr yaps kanun fikrine
stn klsn ve ksacas demokrasi anlayna balansn. Var olan ve
olmu olan tek ey, "demokrasi" grnts altnda otoriter ve to-
taliter nitelikteki sistemlerdir. Kiinin ve toplumun tm yaamlar
millet ya da halk iradesine deil, gkten indii kabul edilen hkmler
esasna dayatlmtr.
20. yzyln bitmek zere bulunduu u dnemde dahi slam
lkeleri arasnda ("laiklii" benimsemi olan Trkiye hari) "de-
mokrasi" ile ynetilen bir tek lke yoktur. Hepsi de otoriter, hepsi de
totaliter ve ou kez ailevi irket niteliinde devletlerdir. Suudi Ara-
bistan, ki Arap lkelerinin en zenginidir ve bu zenginliini toprak alt
petrole ve bu petrol karan yabancnn aklna borludur, Kr'at'
Anayasa olarak kabul etmitir. En yeni kaynaklarn ortaya koyduu
veriler udur ki, 11 milyon nfusu olan bu devlet, Sud ailesi
tarafndan idare edilir. Bu ailenin mensuplarnn sekiz bin olduu tah-
min edilmektedir. Siyasal, sosyal ve ekonomik tm iktidar bu aileye
aittir. Parlamento diye bir ey yoktur. Kral, babakan, bakanlar,
mstearlar ve yetkili btn memurlar bu ailenin insanlardr. Aslnda
devlet deil, bir aile irketinden baka bir ey deildir.
Neden bu byledir ve byle olmutur? Bu soruya verilecek tek
cevap, slamiyet ile demokrasinin bir arada olamayacadr. Zira nk
bir kere slamiyet, din ve devlet ayrm diye bir ey tanmaz; din ve
devlet i iedir; siyasal, sosyal ve ekonomik yap Tanr ve Peygamber
249
iradesi olarak konmu emirlere dayal olarak oluur. ktidarn kayna
dnyevi (halktan/milletten gelme) deil uhrevidir, gkten gelmedir.
ktidarn millete kar sorumluluu yoktur, sadece Tanr'ya kar
vardr, o da Tanr ve Peygamber emirlerini uygulamak asndan.
slam devletinde asl' olan akl kanunlar deil, hibir ekilde
deitirilmesi mmkn olmayan Tanr yaps kanunlardr. Her ne
kadar beer yaps kanunlar bulunursa da, bunlar Kur'an'a aykr ola-
maz. rnein slam devletinde ne halk, ne millet ve ne de onlarn tem-
silcileri "miras, kz erkek ocuklar arasnda eit olarak paylalr"
eklinde bir kanun geiremez, nk Kur.'an'da kz ocuun, erkek
ocua nazaran yar pay alaca yazldr. Kur'an'in bu hkmn
deitirip bir yenisini-koyamaz.
Yine bunun gibi Kur'an ve hadis hkmleri arasnda kadnlarn
aklen ve dinen dn olduklar ve bu nedenle iki kadnn tanklnn
bir erkein tanklna bedel olduu ya da benzeri hkmler bu-
lunduundan, slarn uygulayan bir devlette kadn ve erkein
tanklklarnn e - d e e r d e olduuna dair kanun geirilemez. Yine
bunun gibi Kur'an ve hadis hkmleri arasnda slarndan baka bir
dine bal olanlarn sapk olduklar, cehenneme gidecekleri yannda,
"Kitb ehli" saylanlara, yani Yahudilerle Hristiyanlara kar sava
almak ve slam kabul .etmedikleri takdirde onlar "cizye" (hara)
vermeye zorlamak, vermeyecek olurlarsa "mrik" sayp ldrmek
gerektiine dair emirler vardr. slam devletinde bunlar insan yaps
kanunlarla deitirmek mmkn deildir.
Bu rnekleri kii ve devlet yaamlarnn her noktasna varncaya
kadar oaltmak kolaydr.
te yandan slam, otoriter olduu kadar totaliter niteliktedir de.
Kiinin tm yaantsn, dncesini, inanlarn ve her eyini ayar-
lar. slami devlette kii, devletin kendisini yourmak istedii kalp
iinde var olma durumundadr.
Sabah yataktan kalkarken hangi aya ile terlik giyeceinden, he-
lada ka adet ta ile taretleneceine, ka yudumda su ieceine, hangi
parma ile yemek yiyeceine, yemeine sinek dtnde sinein
hangi kanadn yiyecein ya da iecein iine iteceine, ne renkte ve
uzunlukta elbise giyeceine, orulu bulunduu srada l ya da hay-
250
van ile cinsi manasebette bulunduu takdirde ne yapmas gerektiine,
fikir ve dncelerini ne ekilde Tanr'ya yneltmesine ve nihayet
akam yatana girdiinde karlar ve cariyeleriyle ne ekilde
sevieceine ve ksacas gnlk yaantlarnn her noktasna varncaya
kadar her eyini bu emirlerle dzenlemek zorunluundadr.
Kiinin zgr olan hibir yn yoktur. Bu dinsel zorunluklara sa-
dece cehenneme atlma korkusundan deil, toplum ve devlet
basksyla uyar.
Baka bir deyimle, slamda kii ve toplum bakmndan zgr bir
yaam sz konusu deildir. 3 2 4
Bu itibarla Trkn demokratik bir devlet kuramam olmas ne-
denini slama girmi olmasnda aramak doru olur. Zira tarihi ve-
rilerin kantlad odur ki, slama girmeden nce Trkn demokratik
ve aklc nitelikte yaamlar olmutur. Tonyuyuk Kitabeleri'nin or-
taya koyduu gerek budur. 3 2 5
Nasl ki Arap ynetimi, slami klk altnda despotik oklu ise, 3 2 6
Trkn despotik ynetime ynelmesi de asl slama girdikten sonra
kendisini gstermitir. 3 2 7
3 2 4 Bu konuda bkz. . Arsel. Teokratik Devlet... Ayrca bkz. 1. Arsel, Toplumsal Ge-
riliklerimizin Sorumlular: Di Adamlar ve Aydnlar, Ankara, 1977.
325 Bkz. 1. Arsel, Teokratik Devlet'ten....$.95 vd."
3 2 6 slamn despotik devlet ve h k m e t sistemlerine olanak yaratt k o n u s u n d a bkz. .
Arsel. Teokratik Devlet..., s. 178-250.
327 A r a p lkelerindeki Trk ynetiminin despotik olduunu belirten bir yabanc yazar,
Issawi, bt tarz ynetimin slam lkelerinde sadece Trke zg olmayp Arap
ynetimi eklinde de kendisini gstermi olduunu ve Arabn ilkel ve geri kal-
masnn nedenlerini bu y n e t i m sisteminde aramak gerektiini syler. Bkz. Charles
Issawi, Egypt in Revolution: an Economic Analysis, Oxford University Press. L o n -
don, 1963, s. 15.
251
6. yzyln ilk yars ierisinde, yani Yavuz Sultan Selim'in 1517
ylnda Msr' igal etmesi ve Arap topraklarn ele geirmesi ta-
rihinden itibaren Arap dnyasnn iktisadi bakmdan kriz dnemine
girdii dorudur. Fakat bu durum, Trk igallerinden domu deildir:
Trk igallerinin olutuu sralarda esasen ekonomik gerileme
balam idi. O kadar ki, Memlk iktidarnn hazinesinde askeri bes-
leyecek para bile kalmamt. 3 2 8 Oysa ki, daha nceleri, yani 16.
yzyln balarna gelinceye kadar Arap lkeleri, corafi bakmdan ti-
cari zenginlie sahip olma durumunda idiler. nk Hindistan ile Av-
rupa arasndaki ticaret yolu zerinde bulunmaktaydlar. Bu itibarla
Msr, Suriye, Hicaz vs. gibi Arap lkeleri bylesine verimli bir noktada
bulunmann avantajlarndan yararlanmaktaydlar. Baka bir deyimle,
Arap lkelerinin bu dnemde ekonomik bakmdan iyi durumda ol-
malar, kendilerine atfolunabilecek meziyetlerden dolay deil, fakat
Hindistan ile Avrupa gibi iki ticaret merkezi arasndaki yol zerinde bu-
lunup ve bir nevi gmrk geliri edinmektendi. Ne var ki 16. yzyln
balarndan itibaren Avrupa ile Hindistan arasndaki bu ticaret yolu yer
deitirdi ve Portekiz araclyla mit Burnu'ndan dolar oldu; bu
nedenle Arap lkeleri o zamana kadar yararlanr olduklar ticari ni-
metlerden yoksun kaldlar. Bylece Portekiz daha nce Arap lkelerinin
sahip bulunduklar avantajlar elde etti.
Baka bir deyimle, Arap lkelerinin ekonomik bakmdan "iyi" ya
da "kt" durumda olmalarnn Trk igalleriyle ilgisi azdr. nk
Memlkler dneminde (ki Trk ynetimi saylr aslnda) iyi bir eko-
nomik, duruma sahip olmulardr ve bunun nedeni ne Araplarn ve ne
de efendilerinin (yani Memlklerin) almalar ve aklllklardr; sa-
dece ticaret yolu zerinde bulunmu olma talihliliidir. te yandan
Osmanllar zamannda ekonomik bakmdan kt duruma
girmilerdir, bunun da asl nedeni Trk igalleri deil, ticaret yokmun
deimi olmasdr.
252
Arap lkelerinin ekonomik geriliini Trk igallerinde deil, asl
dnya yaamlarn kmseyen ve rzk, kiinin kendi
almasndan ziyade Tann'nn keyfiliine terk eden ve yoksulluu
fazilet bilen ve fakirlerin zenginlerden 500 yl nce cehennemlere gi-
deceini ngren ya da buna benzer hkmlerle kiiyi miskin ve ve-
rimsiz hale getiren slamn kendisinde aramak gerekir.
Nitekim konuyu olduka "objektif" llere gre inceleme
olanana sahip baz yabanc kalemler bunun byle olduunu ortaya
koymulardr. Saylabilecek nice adlar arasnda Colombia
niversitesi profesrlerinden Issawi ile Arap lkelerinin 1511 ile
1594 yllar arasnda Trk egemenlii altndaki durumunu inceleyen
Springling'in yaptlarna gz atmak yeterlidir. 1963 ylnda Msr ih-
tilali ve iktisadiyat konusunda yaymlad bir kitabnda Profesr Is-
savvi, her ne kadar Msr'n ekonomik bakmdan geri kalmasnda
Memlklerin ve Osmanl igallerinin pay olduunu kabul etmekle
beraber, bu gerilii douran asl nedenlerin slam'dan gelme olduunu
itiraftan geri kalmaz. yle der: "Tanr iradesine tevekkl ile boyun
emilik... (Mslman kiiyi) bu dnyadaki kaderine kr krne,
atalet ve betaet ierisinde rza gstermeye zorlad... Bundan baka
(...) slamn benimsedii din ve devlet ayniyeti nedeniyle siami
hukuk, Hristiyanlkta papaln en gl bulunduu dnemlerde bile
grlmeyen bir iddetle din meyyidelerine balanm oldu. Bu ise,
pek doaldr ki, sosyal katlklar yaratt, u bakmdan ki, kar re-
formcular, deil sadece kiideki, sosyal gelimeye kar doal olarak
var olan direnmeleri, dinde yenilik dncesine kar olan dav-
ranlar dahi bertaraf zorunluundaydlar." 3 2 9
Bundan baka dier nedenleri de sralayan yazar, devlete kar di-
renebilecek glerin olmayn ve slamn esas itibariyle Arap ka-
rakterine yatkn bir din olarak dnlm olmasn da zikreder.
Springng ise Arabn ekonomik geriliklerinin sorumluluunu
Trklerde deil, ekonomik artlan oluturan olaylarda bulur. 3 - 10
253
Gerek odur ki, Mslman lkelerin istisnasz tmnde grlen
ekonomik miskinlik ve gerilik, dorudan doruya slamn kendisinden
gelmedir. nk ekonomik gelime ekonomik canllkla olur. Bu
canll oluturacak "inan" koullar salanmadan ne sanayi top-
lumunu var klmak, ne ticaret ve i dzenini kurmak ve ne de tek de-
yimle, ekonomik ilerlemelere sramak mmkndr. Ekonomik canllk
ise yeryz yaamlarna deer ve ncelik vermekle ve zlem bes-
lemekle ve asl nemlisi, kiilere insanca ve mutlu ekilde yaama
evkini alamakla salanabilir. slamn "Bir hrka, bir lokma" fel-
sefesiyle ve "Yoksulluk Tanr'dandr, bu nedenle fazilettir" eklindeki
inanlaryla, yeryznn "misafirhane" olduu masallaryla beslenen
ve rzl; denen eyi kendi gcnden ziyade Tanr iyiliinde arayan ve
stelik kendisini zavall bir kul kertesinde gren insanlar topluluunda
ekonomik kalknma ve aama diye bir ey beklenemez.
Nitekim 1 400 yl boyunca Mslman lkeler bu inanlara ve bu
zihniyete saplanm olarak ilkel yaamlardan kurtulamamlardr.
nk eriat onlara yoksulluun ve rzk azlnn ve yeryz mut-
suzluklarnn Tanr dileince olduunu, bunun bir deneme, bir snav ni-
teliini tadn, ilerde cennetlere ancak bu safhadan gemek suretiyle
eriilebileceini, fakirlerin cennetlere zenginlerden 500 yl nce gi-
deceklerini inan olarak kabul ettirmitir. Saysz nice rneklerden bir
ikisini zikretmek gerekirse, Kur'an'da, "...bol nimet Allah'n elindedir,
onu dilediine verir" (K. 3 Ali mrn Suresi, ayet 73): "Tanr dilediini
hesapsz ekilde nzklandrr" (K. 14 brahim Suresi, ayet 11); "Sizi bi-
razck korkuyla, alkla, mal, can ve meyve noksanyle snayacaz,
mjdele sabredenleri" (K. 2 Bakara Suresi, ayet 153); "...ve biz Allah'n
aramzdan seip ltfettii bunlar m demeleri iin halkn bir ksmn,
bir ksmiyle snarz" (K. 6 En'm Suresi, ayet 53), eklindeki hkmler
rzk edinmenin Tanr'ya bal olduunu ortaya koyar. Tanr sadece
rzk veren deil, ayn zamanda sermaye verendir de: "Zengin eden ve
sermaye veren de O'dr" (K. 53 Necm Suresi, ayet 48).
te yandan hibir ey kiinin kendi emeinin rn olarak ortaya
kmaz; rnein iftilik ve ziraatle megul olmak, ekin yetitirmek
ve bu yoldan rn elde etmek, kiinin kendi emei ve almas
254
karl bir ey deildir. Kii ne kadar zenirse zensin, ne gibi ted-
birler alrsa alsn sonu onun elinde deil, Tanr'nn dilek ve
isteindedir.
Her ne kadar yine Kur'an da "insan ancak altn elde eder" (K.
53 Necm Suresi, ayet 39-40) ya da "Rabbmzdan rzk fazlal isteyerek
ticarette bulunmanzda beis yoktur" (K. 2 Bakara Suresi, ayet 197)
eklinde hkmler varsa da, bunlar Tanr'nn keyfilii fikrini ve ka-
dercilii temel inan haline getiren bir dzeni olumlu klmaya yetmez,
yetmemitir. Oysa, Bat dnyas buna benzer dinsel hkmlerden ken-
disini kurtarabildii iindir ki, ekonomik bakmdan gelimitir. 3 3 '
331 Bu konuda bkz. . Arsel, Teokratik Devlet..., s.300-334: . Arsel, Toplumsal Ge-
riliklerimizin.... s. 176 vd.
255
talnclan kurtaramadklar iin salkl bir aama yoluna. sa-
parnam iardr. Sadece Trkiye, Atatrk sayesinde laiklik esasn be-
nimseyebilmi, eriat arka plana atabilmi ve bu sayede 20-30 yl gibi
ok ksa bir zaman ierisinde slam lkelerinin en modern, en de-
mokratik, en uygar bir lkesi olabilmitir. Ne hazindir ki, bylesine par-
lak bir baarya erien bu lke dahi, Atatrk'n lmnden sonra tekrar
eriat bataklna ynelmi ve yeniden gerileme dnemine girmitir.
Arabn geri kalmlnn asl nedeninin eriat olduunu gsteren
dier bir kant da udur ki, eer bu geriliklerin balca nedeni Trk
ynetimi ve egemenlii altnda yaamlk olsayd, bamszla
kavumakla Arap lkelerinin gelime yoluna girmeleri gerekirdi. Oysa
ki, Trk egemenliinden kurtulduklar u kadar yl boyunca Arap
lkeleri iin geriliklerden kurtulma diye bir ey sz konusu olmamtr.
te yandan Trk egemenlii altnda yzyllar boyunca yaayan ve
eriat sistemine bal olmayan dier eler, rnein Yugoslavlar, Ro-
manyallar, Yunanllar, Macarlar, Bulgarlar ve Arnavutlar... vb. Os-
manl boyunduruundan kurtulup da bamszlklarna kavutuklar
andan itibaren her bakmdan gelime gstermilerdir. Eer Araplar
geri braktran ecle Trklerle iliki kurmak ve Trk ynetimi altna
girmek olsayd, Trk ynetiminden kmakla byiik gelimeler ve
aamalar yapan Hristiyan eler gibi onlarn da bu yola girmeleri ge-
rekirdi. u muhakkak ki, Araplar, tpk Trkler iin olduu gibi, il-
kellikler ierisinde tutan ey eriat dzeni ve nedeni olmutur. Eer
Trkler u son 75 yl boyunca dier slam lkelerinden farkl ve ok
nemli ilerlemeler gsterebilmiseler, hi kukusuz bu, Atatrk sa-
yesinde eriatn penesinden kendilerini az da olsa kurtarabilmi ol-
malarndandr. Tm sorun, eriata saplanmlk ya da ondan
koparlmlktr. Hangi lke ki kendisini eriat denilen musibetten kur-
tarr, o lke mutlaka gelime olanana sahip demektir. Her vesileyle
tekrarladmz gibi, Trk egemenlii altna girmekle Arabn, baz
kazanlar yannda, muhakkak ki kaybettii ok eyler olmutur. Fakat
unu kabul etmek gerekir ki, Arapla birlikte Trk de ayn ekilde eriat
ierisinde erimi, gzel niteliklerini yitirmitir.
256
A) Arabn ve slamm Geri Kalmlnda
Arap Sorumluluuna da Yer Veren Arap Yazarlar
332 Nabil Amn Faris and M o h a m m e d Tewfik Husayn, T'ne Crescent l Crisis; In-
terprelive Studv ofthe Modern Arab Wold. Uiversity of Kansas Press. 1955. s.46-47.
3 3 3 bid. s. 106.
257
aa durumda tutmu olmasdr. Kadn bu denli kk ve fakir
gren bir toplumun geriliklerden kmasna olanak olmamtr ve ola-
mayacaktr grn savunmulardr. 3 3 4
258
arlk kurmu okluklar bir dnemde olmu olsayd baarya
erimi olamazd. Aksine hu saldrlar Araplar (belki ile) can-
lanmaya ve daha da ileri hamleler yapmaya zorlard." 1 , 7
337 Cosli Zravk. I'le Meing uf lr Distser. ntili/cc eviri K.li. NVidcr. Hevrl.
I l )5(. s.-IS.
33S I lalil Mlanncd Halid. Tm lere II'e Snl. NVnsliulo I).(.'.. 1953. s.3-1-37.
259
"Bizim artk gece gndz dualar eden, diz ken ve ban hay-
siyetsizce eerek (yere kapanan ve) Tanr'ya yalvaran ya da ken-
dini andran insana ihtiyacmz yoktur... Bizim ihtiyacn
duyduumuz yeni insan, 'layr' demesini bilen insandr...
(nk) Hayr, Albert Camus'n dedii gibi 'evet'e gtren
yolun ta kendisidir..." 3 - 1 9
260
girimekten kanm olmasdr. Zira "Araplar geri braktran
Trklerdir" eklindeki bir iddiay rtebilmek iin gerilik nedenlerinin,
daha yukarda belirttiimiz gibi, slamn kendisinde bulunduunu ortaya
koymak gerekir. Bunu yapabilmek demek, slamn iyzn bilmek ve
bunu ortaya sermek demektir ki, bir cesaret meselesidir. Bu bilgi ve ce-
sarete sahip olanlarmz pek kmamtr.
Ne hazindir ki, Trk, bu adan deilse bile baka ekillerde sa-
vunanlar, Trkten baka eler olmutur. Zeine Z. Zeine adnda bir
yazar bu konuda yle der:
340 Zeine Z. Zeine, Ant? Turkish Relations and the Emergence of Arab Nationalism.
Beyrut, i 958, s. 16.
341 H.A.R. Gibb ve H. Bowen, Islamic Society and the West, L o n d o n , 1950, c . l . s.160.
342 Zeine Z. Zeine, age, s.16.
261
VII) GER KALMILIININ SORUMLULUUNU
TRKTE BULAN ARAP, HER TRL REFORMU
SLAMA A YKIR1 S A YM ITIR
343 A u d r e y Hcbcrl. Ucu kendini; Rccord of lusc u Trtvel, Londo. 1924. s.72. 74.
262
B) Trkn Girimek stedii
Her R e f o r m a Kar Arap Direnmesi
Trkn girimek istedii her trl reforma kar bir yandan Arap
liderler ve dier yandan Arap ahali daima direnme gstermitir. Kral
Hseyin'in, vaktiyle ttihad ve Terakki Frkas'nca giriilen reform
davranlarn slama ve Arap karlarna aykr davran olarak ni-
telendirmesi bunun tipik bir rneidir.
Kadnn durumunu dzeltmek ve kadn-erkek eitliini kurmak ya
da ramazan aynda orduda askerin oru tutmasn yasaklamak ya da
anayasayla padiahn yetkilerini dzenlemeye kalkmak, bu ve buna
benzer her trl yenilik onun anlatna gre dinsizlikti. slama aykr
giriimlerdi.- 144 Yine Kral Hseyin ve Kral Abdullah'a gre bu re-
formlara boyun een Osmanl padiahlarna Araplarn itaat etmeleri
caiz deildi; nk, bunu yapmakla halife olarak slama aykr dav-
ranm oluyorlard. 34 -" 1
263
mamlar, bunu Osmanl egemenliinden kurtulmak iin ara eklinde
smr haline getirmilerdir. Tanzimat fermanlarnda Hristiyanlarla il-
gili olarak yer alan esaslar Arap milliyetileri, kfirlere imtiyaz eklinde
yorumlamlar ve Hristiyan ahaliye bu ekilde hak tanyan Osmanl
devletini ve halifeyi eriata, yani kutsal yasalara aykr, i grmekle
sulamlardr. Buna dayanarak Arap lkelerinin Osmanl padiahna sa-
dakat greviyle ykml olmaktan ktklarn ilan etmilerdir. Osmanl
padiahna ve devletine balln, padiahn ve devlet yneticilerinin
eriat uyguladklar srece olabilecei fikrini gelitirmiler ve bylece
Arap halklarn ve Arap lkelerindeki yksek dereceli memurlar bile
padiaha kar ayaklanma yolunda kkrtmlardr.
264
tama yasaklarn uygularken, dier yandan Mslman ahaliye, daha
dorusu Hristiyan olmayanlara, zel bir vergi ykm yklemitir;
bylece toplanan vergiler Arap ayaklanmas srasnda zarar gren
Hristiyan ahalinin zararlarnn tazminine harcanmtr. 4 7
Trkn uygarla ve Batya yneli gayretlerini Arap milliyetisi
bu tarihten sonra da, hem de ok daha etkili bir ekilde, slama, Kur'an
ve Peygamber emirlerine aykrlkla sulama, bu yolda Araptaki din
banazln Trk aleyhtarl ekline sokma taktiini srdrecektir.
1856da ve 1860'ta Tanzimat fermanlar vesilesiyle Trke dinsizlik
damgas vurarak Arap halklarn Osmanl devletine kar ayaklanmaya
kkrtan Arap milliyetisinin bavurduu yntemleri hemen hemen
ayn ekiller altnda 1909 ylnda Hicazdaki Arap eyhleri ve daha
sonra 1916da Mekke erifi Hseyin ve olu Abdullah ve daha niceleri
uygulamaktan geri kalmayacaklardr. Verilecek rnekler kukusuz ki
pek oktur. Fakat sadece bir iki rnekle yetinelim. Bunlardan biri, 1909
ylnda Hicaz'da klelii kaldrmak isteyen Fuat Paa'nn bana ge-
lenlerle, 1916 ylnda Suriye Valisi Cemal Paa'nn kadn zgrlne
deer verir davran nedeniyle Mekke erifi Hseyin (rdn Kral)
tarafndan dinsiz ilan edilmesi ve onun kiiliinde Osmanl devletinin
Araplar zerinde egemenlik hakkna sahip devlet saylmaktan km
saylmasyla ilgili olaydr.
347 hil, s.240: b k o n u d a ayrca Cevdet Paa Tarihi'nden bilgi edinilebilir. Bkz. C e v -
det Paa. Ti'zakir. e.2. s. 10-11.
265
ve Osmanl devletini, genellikle Trkleri (Trk yneticileri) slama
bal olmamakla, eriat tam uygulamamakla, eriattan ayrlmakla
sulam ve bu suretle Arap halklarn Osmanl devletine kar ayak-
lanmas zeminini hazrlamlardr. Kleliin kaldrlmas konusunda
da durum bu olmutur. Klelik. slamn doal bir kurulu olarak
ngrd, kutsal bir kurulu olarak ycelttii dzendir; bu nedenle
bunun kaldrlmas, devletin bavuramayaca bir i olmutur D
zorlamalarla ancak bu yola gidilebilmi, fakat yine de eriat halk-
larnn direnmesiyle karlalmtr.
Nitekim, 1909 tarihinde Hicaz'da vali bulunan Fuat Paa, hkmete
kleliin kaldrlmas konusunda alnan emirleri Hicaz'da uygulamaya
kalkt zaman Arap airetleri, eyhleri ve halklar bu uygulamaya
kar ayaklanmlar ve Fuat Paa'y dinsizlikle sulamlardr. Arap
eyhlerinin Fuat Paa'ya iletilen bildirilerinde, eer kleliin
kaldrlmas yoluna gidilecek olursa Arap halklarnn Mekke-Cidde yo-
lunu kapatacaklar ilan edilmitir. Bu tr direnme ve tehditlerle Fuat
Paa'v karar uygulamaktan alkoymaya almlardr. 3 4 8
266
vergi ykm altna da sokacak deilim. Benim tek dncem Arap halk-
larn refah ve mutlulua eritirmektir. Sizlerden renmek istediim ey
ldeki Arap airetlerinin saysdr" der.
Ceml P a a n n bu szlerini dinleyen Arap eyhleri, hibir ey
sylemeden ve balarn ne eerek teker teker salonu terk edip gi-
derler.
Bu sinsi tutumlarnn altnda ne melanet yattn daha sonraki
olaylar ortaya koyacaktr. Nitekim Ceml Paa'nn, gerekli bilgileri
toplamak zere am'a gnderdii haberciler yola kp lii gemeye
baladklar srada ldeki Araplar tarafndan ldrlm ve
vcutlar parampara edilmitir.
Arap eyhlerinin Ceml P a a y a verdikleri cevap budur. zah g
bu Arap davran karsnda Ceml Paa, girimek istedii projeden
vazgeer. '
Bu yukardaki olay gsteriyor ki, Araplar, kendilerini uygarlk yo-
luna sokabilecek davranlar, eriata kr krne saplanmlk ne-
deniyle bizzat kendileri baltalamlar, fakat buna ramen Trk, ken-
dilerine "uygarlk getirmedi" sulamasyla damgalamalardr. 1916
ylnda Mekke erifi (Kral) Hseyin'in Trkleri dinsizlikle sulayan
ve bu nedenle A r a p halklarn Osmanl devletine kar ayaklanmaya
kkrtan bildirisi dier bir gzel rnek olarak verilebilir. Bu bildiride
Hseyin, Suriye Valisi Ceml Paa'nn dzenledii bir kongrede
kadnlar bulundu ve toplantya katld, sz ald diye Osmanl devleti
yneticilerini dinsizlikle sulam ve byle bir davran Kur'anin
Ahzb Suresi'nin 59. ayetine aykr bulmu ve bu nedenle Arap halk-
larnn eriata aykr hareket eden Osmanl devletine kar ayak-
lanmaya hakk ve grevi bulunduunu aklamtr. 3 5 0
349 Yukardaki olaylar iin bkz. M a u r i c e Pernot, La Question Turque. Paris, 1923. s.249
vd.: ayrca bkz. A n d r e w M a n g o . "Turkey and the Arabs", in Arab Nationalism and
a Wider World: Middle East Area Studs. American A c a d e m i c Association. New
York, 1971. s.35-52.
3 5 0 rdii Kral Hseyin'in ( M e k k e eyli Hseyin) bu bildirisinin Franszca evirisi
iin bkz. Testes Historiques sur le Reveil Arabe au Hedjaz. Proclamalione No. II. et
III. Revue du M o n d e M u s u l m a n . Paris, 1921. c.47. s. 11.
267
5) Mekke erifi Hseyin'in 1916 Tarihlerinde Tiirk Dmanl
Siyaseti: Trkn Uygar Davranlarn slama Aykr
Gibi Gsterip Arap Ayaklanmalarn Salama Taktii
268
dren, deersiz ve erkee oranla eitsiz klan, erkekten karan ve ka-
fese kapayan hkmleri nedeniyle bir hayli kaybetmilerse de bu ko-
nularda yine de Araptan ok farkl kalabilmiler ve kadn arafa, ka-
fese tkamak ve ezmek gibi ilkel davranlara pek fazla iltifat
etmemilerdir. zellikle ordu mensuplar ve subaylar bu konuda Trke
zg ve yarar yaam srdrebilmiler ve kadna, Arabn hibir
zaman aklndan geiremeyecei sayg ve sevgiyle muamele etmesini
bilmilerdir. Arap lkelerine grevli olarak gnderilen Trk subaylar ve
paalar, o lkelerin Arap toplumuna ve Arap aydnlarna, eleriyle bir-
likte uygar yaantnn rnei grnmlerdir. Arap kadn, kendisini geri
ve ezik brakan eriat dzeni iindeki yerini, Trk subaynn elerine ya
da akrabalarna bakarak ve onlarn serbest, uygar yaamlarn izleyerek,
yadrgamaktan geri kalmamtr. Trk subay elerinin ve genellikle Trk
hanmlarnn Arap toplumuna ne kerte uygarlk rnei olduunu, hatta
kadn haysiyeti ve haklan savunmasna girien Arap kadnlarna nasl
ilham kayna oluturduunu dorudan doruya Arap yazarlardan ve
Arap kaynaklarndan renmek mmkndr.
Ne var ki, Trk subaynn kadna bylesine uygar bir davran
iinde yaamak istemesini yadrgayan ve bunu kem gzlerle izleyen
Arap, Trk dinsizlikle, eriata aykr davranmakla sulamtr. 3 5 1
Bunu yapanlarn banda da Mekke erifi Hseyin vardr. Arap mil-
liyetiliinin gelimesinde ve baarlarnda, Araplarn Trke kar
ayaklanmasnda nemli bir rol oynam olan Hseyin, 9 Eyll 1916 ta-
rihinde yaymlad bir bildiride 3 5 2 Arap ayaklanmasnn ne-
denlerinden biri olarak Suriye Valisi Ceml Paa'nn kadnlar iin
kongre tertip ettirdiini ve bu kongrede hanmlarn erkeklerle birlikte
avn salonda oturduklarn ve asl kts, baz kadnlarn ve kzlarn,
erkekler nnde iirler okuyup demeler verdiklerini, toplantda eref
mevkilerine oturtulduklarn, oysa ki bu tr bir davrann slam dinine
tamamen aykr dtn ve Kur'an'n zellikle 33 Alzb Suresinin
351 T r k s u b a y elerinin p e e ve araf giyeyip uygar ekilde dolamalarnn Arap
evrelerde ne kerte tepki yaratt k o n u s u n d a A r a p kaynaklardan bilgi e d i n m e k
m m k n d r . B k z . H.I. Katibah, The New Spiril in Arab Lands, N e w York. 1940.
s.209.
3 5 2 Hseyin'in Suriye, Lbnan, lak ve dier Arap lkelerini T r k e kar a y a k l a n m a y a
kkrtmas k o n u s u n d a bkz. Keml Huseyu Salibi. The Madem History uf Le-
banon, N e w York. 1966, s. 159.
269
59. ayetinde kadnlarn rtnmesi ve erkekten uzak tutulmasyla ilgili
hkm bulunduunu -0 "'' belirtmi ve bunun aksinin dinsizlik olduunu
sylemitir. Yukarda ad geen bildiride Hseyin, Trk yneticilerinin
(zellikle Ceml Paa'nn) slam yasalarn ve Arcp geleneklerini ihlal
ettiklerini, kutsal saylmas gereken Tanr emirlerine aykr dav-
randklarn bylece ele alarak slamn esaslarna ve Tanr emirlerine
uygi davranmayan Trk yneticilerine ve devletine, ne Araplarn ve
ne de Trklerin ilaat gsterine zoruluunda olmadklarn ve bilakis
isyan etmek grevinde bulunduklarn belirtmitir.- 1-14
Burada u noktay belirtmeden gememek gerekir ki, kadn in-
sandan sayp ona eitlik salayan Ceml Paa'nn bu uygar dav-
rann slama aykr gibi gsterip Arap halklarn "dinsiz Trklere"
kar ayaklandran bu Arap eyhi, ngilizlerle dostluk krup Tiike
kar savalara kalkmay slama aykr grmeyecektir.
270
Efendi'ler, zzet'ler... tzzet ve Ebu'l Huda efendiler, Abdiilhamid'in
Bat dmanlna saplanmasnda balca sorumla olanlardand. 3 - 0
Abdlhamid'i Trk yararna olabilecek ileri yapmaktan alkoyanlar
ve rnein slama aykrdr diyerek Bat'yla temastan geri brakanlar
yine bu Arap danmanlard. Abdlhamid'in gven besler olduu bu
Arap yardmclardan baka, yine Arap asll Muhammed Zafr'ler, eyh
Esad'lar, yukarda ad geenlerle birlikte Abdlhamide daima unu
anlatrlard ki, kendisinden nce saltanat makamna gelmi olanlar
Hristiyan Avrupa lkeleriyle dostluk kurmu olmakla hata ve gnah
ilemilerdir, yaplacak en doru hareket, Bat'ya ynelmilii terk edip
Hristiyanla kar slam birliini kurmak ve saldrya gemektir. 3 " 16
Atatrk'le balayan Batllama hareketlerine ve Trk dev-
rimlerine kar en byk saldrlarn yine Araptan geldiini unut-
mamak gerekir. Arap dnrler, rnein Suriyeli Raicl Riz,
Atatrk'e, getirmi olduu yenilikler ve zellikle laiklik ilkesi ve-
silesiyle ve kadna verdii deer nedeniyle atmtr. 3 5 7 Hatrlatalm
ki, bu gibi saldrlarda Araba Trk eriats da yardmc olmutur.
Oysa ki, slam toplumlar arasnda "laiklik" gibi mspet bir tutuma ve
laik devlet anlayna sadece Trklerin sahip bulunmalar, 3 3 8 her ne
kadar Arap yazarlarn kskanln kabartmsa da Trk iin iftihar
vesilesi olmaldr.
unu belirtmek gerekir ki, Trkn Bat'ya ynelmesini ve Bat uy-
garlna temel olan kurulular benimsemesini slama aykrlk gibi
gsteren ve bu nedenle Trke her trl iftira ve sulamay caiz gren
Arap liderleri ya da milliyetileri, ne gariptir ki, genellikle Bat'da
eitim grm ve Bat kltr ile yetimenin nimetlerine erimi
kimselerdir. Ne var ki, halk ynlarn cehalet iinde tutmak iin,
Bat'ya kt gstermeyi ve Bat'ya dnk Trk dinsiz ilan etmeyi
kendilerine iar edinmilerdir. Bunun byle olduunu, tannm bir
yabanc yazar, Grunebaum yle belirtir:
355 A. Vaberry, Personel Recollechons of AbduUumicl II. anl His Coul. The XIX. tl
Centuy and After, 1909, e.65. s.993.
3 5 6 Bu konuda bkz. Great Britain Handhook. No. 96 a ve b. T h e Rise of slam and tlc
aliphate. T h e Pa Islamie M o v e m e n t , s.54-55.
357 La Calilpla dans la Docine de Raid Rida: Ervvin J. Rosenthal, slam in tle M o -
dern National Stale. Cambridge University Press. 1965, s.73-75.
35S \V.C. Snitl. slam in Modem History. Prineeton. 1957, s.109.
271
"Yakndou'nun Mslman lkeleri arasnda Avrupa uy-
garlna tam olarak katlmay ama edinen sadece Trkler
olmutur... Arap dnyas bunu, Trklerin slamdaki zayf du-
rumlar asndan izaha almtr." 3 5 9
"... hatta bugn bile u inkr edilemez ki, Arap aydn kendisini
ve durumunu, Kahie'de ya da am'da veya Beyrut'ta Arapa
konuarak ya da okuyarak deil, daha ok Paris'te, Londra'da ya
da New York'ta Franszca veya ngilizce okuyarak an-
lamaktadr." 3 6 0
359 G.E. Von G r u n e b a u m , Madeni lalan; The Search far Cultural Identity, B e r k e l e y ,
1962, s. 138
3 6 0 Bkz. H i s h a m Sharabi, "The Crisi- of ihe Intellegentsia in the Middle E a s t ' . The
Muslim World, 1957. c.47. s.193.
272
nan hkmlerle ynetmeye alm ve yeryzn halka cehennem (ya
da yoksulluk ve sabr yeri), fakat kendilerine cennet yapan Mslman
yneticilerin en byk huzursuzluu elbette ki tm bu yalanlara,
"Hayr!" diyebilecek kafa yapsnn oluabilmesidir. Gkten inmi
gsterilen emirleri ve hkmleri kafas aydnlanm ve cehalet uy-
kusundan uyandrlm insanlara kabul ettirmenin olana yoktur. Sos-
yal dzenin salanmas ve devlet yaamlarnn srdrlmesi ba-
haneleriyle daarcnda yalandan baka bir eyleri bulunmayanlar
iin halk ynlarn cehalet ierisinde oyalamak en salam, en
gvenilir yoldur. Mspet eitim grm ve akl rehberlii yoluyla
yaamlarn dzenlemesini renmi halklar Tanr korkusu, pey-
gamber umaclyla deil, akla yatkn ve belli bir zmrenin karlarna
deil, toplum karlarna uygun yntemlerle ynetmek mmkndr.
te, Atatrk'n getirdii ey, akl rehberlii yoludur; o, bu yoldan
kiilere ve topluma, mspet eitim yoluyla gelimi akl sayesinde
yeryz mutluluklarn salama formln vermitir. Bu forml ise,
petrol kaynaklarndan gelen snrsz zenginlikleri bir aile irketi gibi
paylap halk ilkellikler, cehaletler, gerilikler ve yoksulluklar
ierisinde ynetmeyi srf din smrs sayesinde becerebilen Arap li-
derlerine elbette ki cazip bir forml grnemezdi. Atatrk'e dmanlk
beslemeleri bu bakmdan onlarn kendi ahlak dorultularnda olan bir
eydi. Bizim eriatmzn da Atatrk dmanl davranlarnn
altnda ayn nedenler yatar. Ve esasen bizim gericilerimiz, Arap
evrelerin de etkisi, itii ve maddi yardmlaryla kendi z lkelerinde
adeta Arap eyhlerinin birer ajan gibi hareketle Atatrk sevgisini bu
lkeden yok etmenin abas ierisindedirler.
273
letine kar byk bir tehlike olarak glendiini sylemitik. Daha o
tarihlerde ngiltere'ye ve Fransa'ya vb. Bat lkelerine yzlerce
renci gnderdii bir gerektir. 3 6 1 Arap lkeleri ve zellikle Msr,
bu siyaseti her yl biraz daha artan bir abayla bugne dek
srdrmtr. Ve bugiin sadece B a t y a renci gndermek eklinde
deil, kendi lkelerine Bat okullar atrmak ve bu okullara Arap
renciler yerletirmek suretiyle b konuya ne derece nem ver-
diklerini gsterirler.
361 Bat'ya 339 renci gnderdii yazldr. Bkz. Raoul Makarius, La Jeuness In-
tellecluelle d'Egypte m Ledemaie de la Deuxieme Gere Mtmdiale, Mouton and
Co., I960, s.82.
362 Bkz. R. Makarius. <<. s . 8 l .
363 Bkz. R. Pa'tai. The Aral Mind. New York. 1973. s.252 vd.
274
(rnein. Yemen gibi) en geri ve en ilkel nitelikte lkeler olduunu ve
buna karlk Bat'ya ynelen. Bat'yla iliki kuran Arap lkelerinin
geliir nitelikte olduklarn syler. Yazara gre, tm slam lkelerinin
gerilikler ve bilgisizlikler ierisinde yaadklar ac bir gerektir ve bu
geriliklerden kurtulmak iin kiiyi yaratc zek gcnden klmaktan
baka are yoktur ve bu nedenledir ki, Bat eitimi sistemine
bavurmak en nemli kouldur.- 164
Dier baz A r a p yazarlar ise, srail karsnda uranlan ar ve
yz kzartc yenilgilerden ders almak gereine inanmlardr. Bu
inanladr ki, din ve dnya ilerinin ayrlmas, Bat tekniine
sarlnmas, Bat eitim sisteminin kabul gibi areleri ngrrler. 3 6 5
3 6 4 bil. s.252-253.
365 bid. s.258-267. 2 8 2 .
275
KNC KESM
ARABIN TRKE KARI GRT
EYLEMLER VE SONULARI
276
bilgiden yoksun braklmasna alan nice "bilgin" ve "dnr"
kmtr. nl Gazali, fazla eitim verilecek olursa halk uyanr ve din
hkmlerine kar iman azalr korkusu ile matematik bilgisinin de-
rinlemesine retilmemesini salk verirdi. Ata Malik Cveyn, eriat
hkmlerine dayanarak "...Arslan a kalmadka avlanmaz ve hibir
hayvana saldrmaz... Kpeini, yani halk a tut ki seni takip etsin" di-
yerek yneticileri eriat esaslarna altrrd. Nizam-l Mlk
"Reyamz bizim srmiizdr, vergimiz bizim gvenliimiz" der. mm
Gazali ise, "Biz obanz, halk bizim srmzdr" diyerek yneticilere
slamn temel kurallarn retirdi. 1
Bu listeyi uzatmak kolaydr. Bu byle olunca, eriat en kat ni-
telikleriyle uygulayan Trkten daha olumlu bir sonu beklemek elbette
ki kolay deildi. Bu itibarla Arabn Trke kar saldrlarn bu adan
teraziye koymak ve "Acaba asl dman Tiirk deil eriat olmal deil
miydi?" diye sormak yerinde olacaktr. lerdeki sayfalar okurken bu so-
ruyu gz nnde tutmann yerinde olaca kansndayz.
Fakat unu da eklemek dikhaklk olacaktr ki, bu ynetim, tm
ktlne ramen yine de sanld ve iddia edildii kadar Arap iha-
netlerini meru klacak kertede olmamtr.
277
uzanabilmi, fetihler yapm, ganimetler almtr. Fakat daha sonraki
yzyllarda Trk egemenlii altna girmekle Arap siner; nk glye
kar yapabilecei bir ey yoktur. Ancak Trke kar kin ve dmanl
iten ie, bu kez daha da krklenmi olarak srer. 1258'de Badat'n
Moollar tarafndan alnmas ve halifeliin yok edilmesi olayn ve
Memlkler dnemini Osmanl a izler: Yavuz Selim'in 1517'de Msr'
fethedip halifelii ele geirmesiyle Arap, Tiirkten gelen felaketlere bir ye-
nisinin eklendiine inanr. Yabanc boyunduruu altnda yaamak hi
kukusuz her ulus iin ykc sonular dourur ve hi kukusuz Arap
iin de durum bu olmutur. Ancak Trk egemenlii altnda Arap
sanld ve iddia olunduu gibi kt bir ynetim grmemi, aksine
"Kavm-i Necip" muamelesine muhatap olmu, muhakkak ki, Tiirkten
daha imtiyazl kedete tutulmutur. stelik slam dinine sahip kalma
olanan bulmutur. Bilindii gibi Hal Seferleri'ni durduran ve slam
Hallar elinde yok olmaktan kurtaran Trklerdir. 2
Ne var ki, Hal ordularna kar savaan ve Arabi koruyan Trk,
bu hizmetlerinin karln Arap ihanetine uramakla demitir;
daha o zamanlar Arap, Hal ordularna yardmc ve destek olmak su-
retiyle Trk arkadan vurmann yollarn bulmutur.
278
Seluklularn Suriye blgelerini ele geirmelerinden ve Gazze'ye
kadar inmelerinden, Adsz'n Kahire'yi kuatmasndan korkan ve telaa
den Msr'daki Alevi yneticilerin ve halifenin, Ehl-i Salb'e (Frek-
lere) eliler gndererek onlar Trklere kar saldrttklarn, Suriye'ye
girip oralar altrtmaya tevik ettiklerini, bylece onlar Trklerle ken-
dileri arasnda tampon yapmaya altklarn anlatan bnl Esr, Hal
ordularnn bu vesile ile Mslman Trklere kar giritikleri vaheti
hikye eder. 4 Sadece iilerden gelme bir ihanet deildir bu; Suriye'deki
Snni Arap emaretleri de ayn eyi yapmlar ve 1099 ylnda Kuds'e
doru ilerleyen Hal ordusuna destek olmular, hatta onlarla
birlemiler, Ehl-i Salb ordusunun her trl levazm, nakliye ve yi-
yecek ihtiyalarn salamlardr. slam yok etmek iin slam
lkelerine saldran Hristiyan ordularnn ilerlemesini nlemeye alan
Trklere kar Araplarn Hristiyanlarla birlik olmalarna deinen
yazarmz smail Hami Dannend, ki aslnda eriat savunucusu ol-
makla tannmtr, unlar yazar:
4 Bkz. Trih-iil KSmil'in Msr. 1303 hasm, c.10, s . 9 4 v e Franszca evirisi. c : I . s.192,
197-203: D a i m e n d . age. s. 100.
5 D a i m e n d . tiie. s. 101.
279
"te bundan dolaydr ki, Hallar iin yegne dman topra
Trk lkesinden ibaret olduu halde, Snni ve ii Arap lkeleri
onlarn (yani Hallarn) kendi vatanlar gibidir." 6
6 Daimed, age. s.102. Bu olaylarn tm ve asl iin bkz. bnl'Esir, tge, c.10, s.94
vd.: ayrca Tarih-iil Kmil'in Franszca evirisi, c . l , s.191 vd.
280
kin ve garazdan... hi de aa deildir. Zaten Snni Araplar
arasnda Ehl-i Salp ordularna cretle asker yazlanlar bile
vardr ve hatta bunlar nemli yeknlar tutmaktadr." 7
7 D a n i m e n d . age. s.104-105; bnl Esir. age. c.10. s.94 vd.. bnl Esir evirisi, c . l ,
s. 192, 194. 197-203.
281
belirtilmekteydi. 8 Buna benzer dier sokak afilerinde Trkn ce-
haleti, rml, yeteneksizlii, beyinsizlii dile getirilmekte,
slamiyeti gerilettii, Araplar gelimeden alkoyduu ve Arap fe-
laketlerinin sorumlusu olduu dile getirilmekteydi. 9
Bu ilanlarda izlenen ama Arap kurtuluunu salamak, Arap mil-
liyetiliini glendirmek ve Trk "istibdadna" son vermekti. Bunlar
hazrlayanlarn, sokaklarda datan ve duvarlara yaptranlarn
Mslman Araplar olduu, onlara Hristiyan Araplarn yardmc ol-
duklar Osmanl yneticilerinin aratrmasyla anlalmtr. 1 0
Tirke iltifat eder grnen Arap, kendisini serbest hissettii ilk
frsatta, ruhunun derinliklerinde yatan Trk dmanln aa vur-
maktan ekinmez. 1987'Ierde Abdlhanid'e; "Senin klcn sayesinde
adalet var ve her eyde egemen olur. Ve klcn salladn her yerde
Tanr dini muzaffer olur" diye dalkavukluk eden, bu szleriyle Yu-
nanlya kar baarlarn ver grnen Arap airi Ahmet evki,
daha sonra Arap milliyetiliinin glenmesi ve Trkn zayf
dmesi zerine az deitirecek, 1917'lerde Hicaz'dan Trkn
suratna tkren bir ses gibi kkreyecektir."
8 Bu ilanlarda yazlanlardan bir iki nck verelim: "Ey Suriye halk, hak denilen ey ve
amalar ancak kl ile elde edilir, baar salamak iin ayaklan ve senin n a m u s u n a ve
karlarna aldr e t m e y e n yneticine (Trklere) kar uyan ve sava." "Biz (yazarlar
ve dnrler) gecelerimizi dnerek ve gnlerimizi dc olaylar ve haberleri ta-
yakkuzla eletirerek geirmekteyiz. Fakat u lml koullarmz ierisinde bizler soy-
suz Trkn kleleri o l m a y a c a z . . . (Ey ahali) nerede senin Araplk gururun? Nerede
senin Suriyeli hamiyet duygularn? Frsat varken kalk uyan ve kendi muhteem
gemiine dn. Seni boyunduruk altnda tutanlarn keyfilii karsnda umutsuz olma."
Bkz. A.L. Tibawi, Arabic, And Islanic Thees, L o n d o n , 1976, s. 118.
9 Yukadakine benzer dier sokak ilanlarnda yle yazl idi: "liklerine kadar cahil
olmasna ve ifsad edilmiliine ve kar tabiatllna, o iki milyonu amayan saylarna
ramen Trkler, otuz be milyondan fazla (biz) Tanr hizmetkr (Araplar) bo-
yunduruklar altnda tutabil inilerdir bugne dein... Ey bu baba yurdunun ahalisi
Tiirki'm hakszlklarn ve zulmn biliyorsunuz. Onlar sizin kutsal' kanunlarnz
(eriat) yok ettiler ve kutsal kitaplarnzla (Kur'a ile) alay ettiler. Halta asil ve gzel di-
linizi unutturmak iin tzkler gelirdiler. Size geliine kaplarn kapattlar... Sizi kle
yaptlar... Oysa ki siz gemi dnemlerde egemen bir millet idiniz. Sizin aranzdan
bilini adamlar ve faziletli insanlar yetimiti. slam diyar sizin sayenizde gelimi, re-
faha kavumutu ve yine sizin sayenizdedir ki, slam fetihleri salanabilmiti. Sizin di-
linizde halifeliin ilkeleri yatmakta iken. Trkler onu da sizden aldlar."
Bkz. A.L. Tibawi, age. s. 118.
10 Genellikle bunlar Camiyyat al-Maksd al-Hayiyya adndaki bir kuruluun hazrlad
anlalmtr. Bu konuda bkz. A.L. Tibavvi. age. s.121.
11 A.L. Tibavvi. age. s. 147.
282
II) HIRSTYAN YNETMN OSMANL YNETMNE
TERCH EDERCESNE GELEN TRK ALEYHTARLII
283
i
Genellikle u anlalmaktadr ki, o tarihlerde tm Araplar, Hristiyan
ynetimi altnda yaamay Osmanl ynetimine her zaman iin ye
tutmu ve temenni etmilerdir. 1 4
20. yzyln balarnda Trk ynetimi altnda yaayan Araplarn
tm olarak bu ynetimden nefret ettiklerini ve yldklarm, Trk
ynetimi dnda hangi ynetim olursa olsun onu kabule hazr ol-
duklarn, gerek Arap ve gerek yabanc izlenimcilerden renmek
mmkndr. O tarihlerde Arabn dnd udur: ngilizleri kkrtp
Osmanl topraklarna onlar saldrtmak ve bylelikle ngiliz ynetimi
altna gemek. 1906 ylnda Suriye ve Mezopotamya'da dolaan ve
anlarn nakleden Y.W.A. Young adndaki bir yazar yle demektedir:
284
gelir. 19. yzyln ilk yars ierisinde Msrlnn Tiirke ve Trkn her
ubesine (Memlkler, Osmanllar) kar besledii dmanl kendi
siyasetine temel yapan Mehmet Ali, Memlkleri Osmanl'ya ve Os-
manl'y M e m l k l e r e kar kkrtmak ve Msr hakkndaki Trk
aleyhtarl duygularn bu kkrtmaya malzeme yapmak suretiyle
Msr'a kolaylkla hkim olabilmitir. 1 7
Bir yandan Trke dost grnrken, * dier yandan Trkn
dmanlaryla ibirlii yapan Arabn Trk hakkndaki kt niyetlerinin
ne olduunu anlamak iin her eyden nce Cemal Paa'nn anlarn
okumak gerek. Ceml Paa, bu konuda bizi aydnlatabilecek en yetkili
kiilerden biridir, nk Arabn iyzn ve Trke kar tutumunu her-
kesten daha iyi bilecek yaantlar ve grevleri olmutur. Suriye'de 4.
Ordu Kumandan bulunduu sralarda Arabn Trke kar ihanetinin ne
nitelikte olduunu kendi gzleriyle bizzat grmtr. Mekke erifi
Hseyin'in (ki daha sonra Hicaz Kral olmutur) 1915 ve 1916
yllarnda ngilizlerle anlamasn anlatrken yle der:
285
kadar Mekke erifi'nin drstlne hibir zaman inanmam
idiysem de, asla tasavvur edemezdim ki halifeliin kaderini sap-
tayabilecek bir savata, tm slam dnyasn boyunduruk altna
almaya kararl devletlerle ibirlii yapabilsin ve srf kendi
kiisel ihtiraslar uruna tm lkede nifak tohumlar ekebilsin.
eref Hseyin beni, hkmeti ve ...halifeyi ikiyzl adi bir in-
sana yakr biimde aldatt. Osmanl mparatorluu'nun
dmanlaryla ittifak etmekten kanmad ve Mslmanlar
arasnda nifak ve dmanlk tohumlar ekti." 2 0
286
Tiirke kar dmanlklaryla n yapan Vahhablerin lideriydi, Trk ar-
kadan vurmann yollarn kefetmekle meguld. Arap Yarmadasnn
dou blgesini -Kzl Denize dek olan ksmn- ynetimi altnda bu-
lunduran Mekke erifi Hseyin, ki Muhammed'in mensup olduu
Hai airetinden gelmeydi, ngilizlerle anlap Trklere kar sava
amann yollarn bulmutu. 1915 ylnda ngiliz temsilcisi McMahon'la
teati ettii mektuplarda Hseyin, Trklere kar ngilizlerin yannda
savaa girmeyi nermiti; hem de Trk topraklarna gz koymu ola-
rak. 14 Temmuz 1915 tarihli mektubunda, Mersin-Adana, Birecik-Url-
Mardin dahil ran snrna dek olan yerlerin Arap lkesi olarak
bamszlnn teminatn istemi ve buna karlk olarak, Trklere
kar ngilizlerle yan yana savaacan beyan etmiti. 2 2
Ayn ekilde Emir Faysal, 1 Ocak 1919 tarihinde Paris Bar
Konferans Yksek Konseyi'ne yollad mektupta, Trk la-
netlercesine ve yalan yanl ithamlarla Trk dman grnerek,
Arap milliyetilii davasn savunmutur.
287
adna Araplarn Trkiye aleyhine ayaklanmalarn salamak istemi ve
bunda baarl olmutur. Bir baka blmde de belirttiimiz gibi, Arap
ayaklanmasna nayak olanlar arasnda zellikle Trk askeri okullarnda
okuyan ve eitim gren Araplarn byk rol olmutur. Osmanl devleti
hizmetindeyken bile Arap subaylarn ve memurlarn hemen tm
Trkiye aleyhine gizliden gizliye almaktaydlar. ngilizlerle birlik olup
Trke kar cephe alrlarken Arap milliyetilii adna en yararl ve en et-
kili davranta bulunduklarna inanmaktaydlar. ngilizlerle ve
Franszlarla dostluk kurup ittifaklar imzalayan Kral Hseyin, oullan ve
Kral Faysal, Arap milliyetiliinin amalarna yabanc desteiyle
kavuacaklarn dnmlerdir. I. Dnya Sava'nn ngilizler ve
Franszlar lehine bitmesi halinde Arap lkeleri snrlarnn Trkiye aley-
hine genileyeceini hesaplamlardr. Bu snrlar al-Fata ve al-Ahd ku-
rulularnca iyice belirtilmiti; Kral Faysal bu plan ngilizlere kabul et-
tirmek istemiti. Ne var ki, bir yandan Arap-ngiliz grmeleri uzayp
giderken, dier yandan da ngiliz-Fransz-Rus diplomatlar Araplar ar-
kadan hanerleyecek grmelere dalmlard. Sykes Picon Treaty ad
altnda bu diplomatlar tarafndan imzalanan antlamada Arap lkelerinin,
bu lkenin etki alanna gre paralanmas ngrlmekteydi.
Bolevikler 1917 ylnda iktidara geldikleri zaman bu antlamann esas-
larn aa koymulardr. Sz konusu antlamann varlndan haberdar
olur olmaz Trkler bu durumu erif Hseyin'e bildirmilerdir. Fakat,
Trkten ok Trk olmayana ve zellikle "ngilizce konuulan lkelere"
Hseyin'in gveni ylesine mutlakt ki, bu kendisine bildirilen eylere
kulak asmad ve inanmad. Hatta Trklerin bu davrann, kendisinden
ngilizlerle kurmak istedii dostluu bozmak iin Trkler tarafndan
dnlm bir oyun olarak kabul etti. "Fakat, zaman unu kantlad ki,
Trkn szii ve tutumu ngilizinkinden daha salam (daha inanlr) ni-
teliktedir." 24 Gerekten de Sykes-Picot Antlamas'nm mrekkebi daha
kurumadan ngilizler Siyonist liderlerle grmelere giritiler ve Mu-
sevilerin Filistin'e yerlemesi olanan hazrladlar. Balfour demecini
hazrlayacak olan giriimdir bu...
24 Bu hususta bkz. H.. Kalibah, The New Spiril in Arab Lands. New York. 1040. s.62 vd.
288
I) Osmanl Ynetimine Kar Ayaklanan ve Tiirkii
Arap Snrlar Dna Atmak steyen Scl Hanedan
Arap kaynakl demelerden anlamak mmkndr ki, Osmanl dev-
letine kar ilk ayaklanan ve Trk Arap snrlar dna atmak iin ya-
banc ile anlaan ilk Arap hanedan Suud ailesidir. Suudi Arabistan'da
eitim bakanl yapm olan ve lkesini yabanc bakentlerde yllarca
temsil etmi bulunan eyh Hafz Vahba, 1964 ylnda ngilizce olarak
yaymlad Arabian Days adl kitapta2-1 bu gerei ortaya koyarken
baz artc iddialarda bulunur. Ona gre Osmanl devleti Suudi Ara-
bistan'a kar hibir zaman dosta davranmamtr; dosta davranmak
yle dursun, Suud ailesini slam dnyasna dman gibi tantm ve
bu aileye iftiralarda bulunmutur; rnein Suud ailesini slama ye-
nilikler getirmek, te yandan Msr ile Trkiye'nin arasn amakla
sulamtr. Baka bir deyimle, Osmanl hkmeti, yine yazarn
anlatna gre, Suud ailesini gzden drmek ve etkisiz klmak iin
elinden geleni yapmtr; Abdlaziz'in Araplar Trklere kar isyana
srklemekte rol oynamas bundandr. 2 6 Arap yazarlar gibi bizim kendi
yazarlarmz da Arap eyhlerinin Tiirke kar ayaklanmas nedenlerini
Arabi zrl klacak ekle sokarlar; rnein, "Arap dnyasn, pey-
gamber torunlar olan eflerin ynetiminde Trklere kar kkrtan"
ngilizleri bu konuda knanacak kaynak olarak bulurlar.
Oysa ki, Arap eyhlerinin Trklere kar ayaklanmasnda, yabanc
ile birlik olup onu arkadan vurmasnda ne Osmanl devletinin kt
ynetimi ve yukarda sylendii ekilde davran, ne de ngiliz casusu
Lavvrence'in eyh klna girerek rol oynamas neden olmutur. Os-
manl devletinin deil Suudi Arabistan'a ve Suud ailesine, fakat en
ateli Arap milliyetisi olup da Trkn dmanlaryla ibirlii yapacak
kadar ileri giden Arap eyhlerine, Hseyin'in olu Kral Abdullah'a bile
yaknlk gsterdii, rnein Abdlhamid'in bunlar zel bir sayg ve
sevgi ile barna bast bir gerektir. Arap eyhlerinin Trke kar
kkrtlmas iin ngilizlerin, rnein Lavvrence'in fazla aba har-
camasna dahi gerek yoktu. Arap eyhleri bu kkrtmay eriatn te-
mellerinden gelen itite bulmulardr.
289
1 Ocak 1919 tarihinde Paris Bar Konferans Yksek Konseyi'ne
yollad Memorandum'Adi Emir Faysal, Arap birliinin olumas ko-
nusunda grlerini bildirmi ve Araplarn Trk boyunduruu altnda
yaadklar srece Trkler tarafndan nasl yenildiklerini, fakat buna
kar nasl direndiklerini aklam ve yine Araplarn geri ve ilkel
kalmalar nedenlerini Trkn sorumluluunda aramak gerektiini be-
lirtmitir. Bu Memorandum da Faysal yle diyordu:
27 Bu Memorandan'vm asl iin bkz. J.C. Hurewitz, Diplomcy in the Near and Middle
East; A Documantan Record 1914-1956. Princeton. N.J., 1956, 2 cilt. Yukardaki
husus iin bkz. c.2, s.38-39.
290
ne kadar mkemmel, rahat .ve zlenilecek bir yaama sahip olamam
ise de, yine de kendi z rkndan gelme bir ynetimden daha iyisine
sahip olabilmitir. Bunun byle olduunu belirten nice tarihsel belgeler
vardr. Yahya Armanaji adnda bir yabanc yazar, Trk ynetiminin
Araplara kar sanld ve sylendii gibi ok kt olmadn ve hatta
Anadolu Trklerine ve halklarna gsterdii davrantan ok daha iyisini
Araplara kar gstermi olduunu syleyerek, "... Trkler smrgeci
deillerdi ve u muhakkak ki, Suriye ve Msr' smrge haline ge-
tirmeyi denemediler... Osmanl ynetimi 400 yl boyunca Suriye'ye, bu
lkenin Emevi mparatorluu dneminden bu yana grmedii bir huzuru
salamtr." Gerekten de Osmanl devleti, "Eek Trk!" diye ad-
landrd Anadolu Trklerine gsterdii muameleden ok daha iyisini
Araplara gstermitir! Modern Arap yazarlarna, genellikle yaratr ol-
duklar efsaneyi, yani Arap gelimelerinin 400 yllk Osmanl ynetimi
altnda sndrld konusundaki yalanlan, kantlarla savunmak
mmkn deildir. Trkler, Araplann dinlerine, dillerine ve geleneklerine
(yasalarna) sayg gsterdiler. Hi kuku edilemez ki, bu ve dier alan-
larda Araplar, Trk elerden ok geni bir serbestiye (zgrle) sa-
hiptiler ve Arapa konuan halkn gelime gsterememi olmalar so-
rumluluunu Osmanllara yklememek gerekir. 28
Gerek bu iken Kral Hseyin ile olu Abdullah 1916 ve 1917 ta-
rihlerinde Osmanl devletine balym gibi grnerek Arap mil-
liyetilii akmlarn gelitirdiler. Kasm 1916 tarihli demecinde Kral
Hseyin, "Mekke erifi ve Arap lkeleri liral" unvanyla
konumutur; konuurken de Osmanl devletine kar ayaklanmann
Araplar iin ulusal, dinsel ve vatani bir grev olduunu aklamtr.
Bu demelerinde hep, Osmanl devletinin slama aykr davrandn,
slami esaslara uymadn ve slama srt evirmekle Araplara kar
su ilediini tekrarlamtr. 2 9
28 Yalya A n n a j a n i , Middle East, Past and Present. Prentice Hall Inc. N e w Jersey.
1970, s. 156.
29 Bu demeler iin bkz. Revue du Monde Musalman, 1921, c?4, s.21, 24. Kral Ab-
dullah'n Anlann adl kitabnn ngilizce evirisinde bu hususlar iin bkz. Me-
moires of King, Abdullah af Transjordan, eviri G. Khuri. Edited by Philip D. Gra-
ves, London, 1950, s.8, 9, 15; A r a p a metinde s.4-5, 9.
291
2) Tiirkren Gelecek Yani uni ve Hizmeti Bile
Nefretle Geri eviren Arap
1912'lerde Cemal Paa'nn daveti zerine Badat'a giden Fransz ya-
zarlarndan Maurice Pernot, La Question Turque adl kitabnda,' 0 Trk
ynetiminin Arap halkna ne kerte yardmc olmak istediini, fakat
Arap halklarnn buna ne kerte olanak brakmadn anlatr. Cemal
Paa bilindii gibi, sert fakat drst ve alkan bir yneticidir.
Badat'taki grevi srasnda Arap ahaliye kar yardmc olmak ve top-
lumun yaam dzeyini ykseltmek iin elinden geleni yapmtr. Ya-
banc uzmanlara en modern usullere gre hazrlatt imar ve sulama
planlarn, araziyi verimli hale getirme amacyla giritii byk ileri
hatrlamak yeterlidir. 31 Ne var ki, en iyi niyetlerle sonulandrmaya
arat bu iler Arap eyhlerinin ihaneti ve Tiirkten gelecek iyilii
bile nefretle karlamalar nedeniyle baarsz kalmtr. -1-
292
akmlarnn en azllar, o tarihlerde Osmanl parlamentosunda (Meclis-i
Umum) Arap temsilcileri olarak bulunmaktaydlar. Her birisi devletin
sinesine gmlm birer casus gibi i grmekteydiler. 12 ubat 1911 ta-
rihinde bu Arap milletvekillerinin Mekke erifine yolladklar mektup
ok ilgintir. Bu mektupta eriften (o zamanki adyla al-Hsevin bn
Ali), Mekke'nin ynetimini derhal .ile geirmesini ve Araplarn Osmanl
devletine kar ayaklanmalauna nclk yapmasn istemilerdir.
293
"...yine tarih sayfalar, oyuncusunu bulamam byk rollerle do-
ludur; nedendir bilmem, bana yle geliyor ki, iinde bu-
lunduumuz blgede oyuncusunu bekleyen nemli bir rol var...
Nedendir bilmem, bana yle geliyor ki, bizi evreleyen geni
blgedeki bu rol cesur kiiye arda bulunuyor" 3 4
294
nl yazarlar, Osmanllk dncesine nem veriyormu gibi
grnrlerken, Osmanll Arap karlarn salamak ve Arap mil-
liyetiliini daha etkili biimde gelitirmek amacyla savunurlard.
Oysa ki, baz Arap milliyetileri, aksine, Arapll hibir kukuya
yer brakmamacasna Osmanlln nne geirmekteydiler. Aka
Arapllk davasn Osmanllk eilimlerinin karsna karmlard.
II. Merutiyet dneminde ( 1 9 0 8 d e ) bu tr davranlar daha da
glenmeye balad. lgin olan husus udur ki, Osmanll n plana
alr grnen Arap milliyetileri, imparatorluun eitli ve dank
blgelerinde faaliyette bulunurlarken Arapll Osmanlla tercih
edenler imparatorluun bakentinde, stanbulda ve hem de herkesin
gzleri nnde i grmekteydiler.
Gerekten de 1908 ylnda stanbulda kurulan Osmanl-Arcp
Kardelii Kuruluu bu amalarla faaliyetlerine balamt. 1909
ylnda bu kuruluun kapatlmas zerine, yine stanbulda, stanbul
Arap Kuruluu diye bir kurulu ortaya kmtr. Osmanl par-
lamentosundaki Arap milletvekilleri ki, Trklk akmlarnn en byk
dman kesilmilerdi, aktan aa Arap milliyetilii davasn
srdrmekteydiler. 1912-1913 yllarnda Osmanl mparatorluu
snrlar ierisinde Arap milliyetiliinin savunmasn yapan gler iyice
gelimeye balamt. Beyrut ve Basra gibi byk Arap kentlerinde ku-
rulan dernekler ve eitli Arap lkelerinde karlan gazeteler, hep bu
glerin destekisiydiler. Bu kurulularn bir ksm Bat devletleriyle
ibirlii yapp Arap lkelerinin Osmanl devletinden ayr ve bamsz
bir varla sahip olmalar yolunu aramaktaydlar.
al-Ahad ve al-Fatal kurulular bunlarn banda gelmekteydi.
S u r i y e d e seimlerle kurulan Suriye Genel Kongresi, 1920 ylnda
Bamszlk Demeci'ni yaymlad. Bu demete Arap milliyetilii
duygular aksettirilmekte ve zellikle Suriye ve Irak halklarnn dil,
tarih, ekonomik balarla bal ve ayn kandan, ayn rktan gelme iki
karde lke olduklar belirtiliyordu. Bu gelimeler tm Arap
lkelerindeki Arapllk gelimelerinin yaygnlamakta olduunun
kantyd. Arapll Osmanlla ye tutan zihniyetin eyleme so-
kulmu biimiydi. 3 7
37 Bkz. C.E. Davvn, From Ottomanism lo Arabi.sn, Illinois, 1973, s. 148 vd.
295
F) "Osmanllk" Kavramn "Arapllk" eklinde Anlayanlar
Osmanllk davasna sarlan herkes, ister Arap olsun ister Trk, bi-
lerek ya da bilmeyerek Arapllk duygularn glendirme ve Arap mil-
liyetilii eilimlerini gelitirme yolundayd. nk, hepsi iin ortak
olan hususlar vardr ki, Arapllk davasna yararl olmaya yeterliydi. Bu
hususlar yle zetlemek mmkndr: "Osmanl devleti, bir eriat
devletidir, bir slam devletidir. slam, esas z itibariyle her eye
stndr, her eyin en mkemmeli demektir. Hristiyanla stndr ve
Bat slardan yararlanmak suretiyle geliebilmitir. Her bilim, her fen,
her teknik slamda vardr. Byle olduu iindir ki, slarn zne bal
kald ve onu bu ekilde uygulad srece bir devlet, ister Arap dev-
leti ister Trk devleti olsun, byr, geliir ve baarlara eriir. Fakat,
slam ihmal ettii, inkr ettii, eriattan uzaklat an slam devleti
olmaktan kar ve ker. O halde yaplacak ey, slamn zne
sarlmaktr, ona dnmektir ve Batnn slamdan kopya ederek baarya
ulat kurulular aynen almaktr. Gerek slam uygarla engel
deil, yatkndr, slamn znde bu uygarlk vardr."
slamn en stn bir kurulu olduu ve slama dayal eriat dev-
letinin ileri, uygar ve gl bir devlet olaca dncesine saplanmayan
yoktu. 19. yzyln ikinci yarsnda Osmanl devletinde bu dnceye
inanmlar oktu. 1867 ylnda Mslim Rahmetullah al-Hind adndaki
bir Hintlj Mslman yazarn fzlar el-Hak adyla Arapa olarak
yaymlad kitap Trkeye evrilerek yaymlandnda, Osmanl
aydnlar tarafndan kaplmt; iledii tema buydu. Ahmed Faris
al-dyak adnda birinin stanbul'da 1860 ylnda yaymlad gazete,
daha nceleri bu grleri savunurdu; aydn diye geinen kim varsa bu
tr grlere deer verirdi; slamn zne dnmek ve slama aykr
davranmamak, byk zaferlere, baarlara kavumak. Araplarn ortaya
attklar ve gelitirdikleri bu dnceler, ki kendi karlar bakmndan
kukusuz geerli dncelerdi, Osmanl toplumunun okumularnn da
can gnlden benimsedikleri dnceler olmutu. Zaten Osmanl dev-
letinin okumular snf, her eyi Araplardan renme hastalndayd.
19. yzyln balarnda Rifa'a Rafi al-Tahtav'nin 1834'te yaymlad
bir kitapta bu yukarda belirttiimiz tez ele alnmt; bu kitap 1840
ylnda Trkeye evrilmiti.
296
19. yzyln ikinci yarsnda slamn zne dnme zlemi fevkalade
gl bir akm olarak geliti. Osmanllk perdesi ve kisvesi altnda
gelitirildi. Afgan asll Celeddin Afgan, bu dncenin en etkili
yayclanndan oldu. Muhammed Abduh'Iar, Raid Riza'lar... vb. hep
yukardaki dnceyi gelitiren kiilerdir ve bizim zavall okumular
snfmz ite onlarn bu zavall dnceleriyle beslenirdi. Ne hazindir
ki, tm bu saydmz kiiler, slamclk perdesi altnda ya Arapllk ya
da Msrllk akmlarn alevlendiren kimselerdi. Osmanllk davasna
sarlm ve Osmanl devletini savunur grnerek Arapllk (ya da
Msrllk) duygularn glendirmekle megul idiler. nk bunlar, yu-
kardaki tezi Osmanl devletine uygulamak suretiyle amalarna k
yolu bulmulard: Osmanl devleti, onlarn deyiine gre, slama bal
kald srece bym, gelimi ve muazzam bir devlet olmutu;
slamdan uzaklatka da zayflam ve kmtr. O halele Osmanl
devletinin slama dn yapmas ve slam zne en yakn biimiyle uy-
gulamas gerekirdi. Bunu sylerken bu yazarlar ok iyi bilmekteydiler
ki, Osmanl devletinin slam en koyu, en katksz ekilde uygulamas
halinde, bundan Araplk ve Arapllk davas kazanl kacaktr. nk
slam demek, onlara gre, Arabn kendi yaamlar, kendi gelenekleri,
kendi bilinlilii, kendi dilinin gelimesi ve itibar... vb. demektir.
te Osmanl devletine ballk gsteren Arap ve Msrl yazarlarn
yanak ve yarkapal biimde yneldikleri ama bu olmutur.
Arapll yaatmak, canlandrmak ve glendirmek iin onlarn bu
ekilde ortaya attklar dnceleri Trk yazar ve dnrleri de
paylar olmulard. Osmanllk pohpohlamas ierisinde Arapllk
davasnn savunucular kesilmilerdi, hem de Trk hakir ve kk
grrcesine, Trkn karlarn feda edercesine, Trke yerine
Arapay, Trk tarihi yerine Arap tarihini, Trk gelenekleri yerine Arap
geleneklerini yceltircesine ve Trk toplumuna kabul ettirircesine. Ayn
davrann bugn dahi ayn kurnazlklar ya da budalalklarla
srdrlmekte olduunu grmekteyiz. Gerici gazetelerin hemen hep-
sinde okunan eyler hep Araplarla, Arap tarihi, Arap kahramanlar ve
gelenekleriyle ilgili eylerdir.
297
G) Osmanll Savunur Grnp
Arapllk Davasn Y r t e n Arap
298
mam M u h a m m e d Abduh'un rencilerinden olan ve tm yaam bo-
yunca ona hayranlk beslemi bulunan Raid Riza, Suriyeli bir din
adamdr. slam dnyasnda fevkalade etkili bir yayn organ olan cl-
Maar'i karmtr. Tpk M u a m m e d Abduh gibi, Raid Riza'ya
gre de slamn zne dnmekten baka are yoktur. slamn zne
dnmek aslnda Araplla kavumak, Araplla brnmektir.
nk, slam dini Arap iin, Arap niteliklerine ve geleneklerine gre
biilmi kaftandr. Araplarn kendi dinidir. slam baarlarn ve uy-
garln salayan Aaplardr. 3 9
Yukardaki grleri paylaan dier bir din adam da Abdurrahman
al-Kavakib'dir. O da Suriyelidir. Aynen dierleri gibi o da Osmanllk
savunucusu gibi grnp Arap milliyetilii davasna hizmet
amacndadr. El-Ezher'ce bastrlan ve 1931'de yaymlanan Unun al-
Kra adl kitabnda slam lkelerindeki gerilemelerin nedenlerini
aratrr ve bunu slamn ihmal edilmesinde ve kt uygulanmasnda
bulur. Hemen hatrlatalm ki, tpk Muhammed Abduh ve Raid Riza
gibi Abdurrahman al-Kavakib de aslnda Trk dmandr ve
slandaki tm gerilemelerin sorumluluunu, onlar gibi o da Trklerde
bulur. nk Trkler, al-Kavakib'ye gre vahi niteliktedirler, il-
keldirler ve asl "fikren yetersizdir"ler. Eer slam, Trklerin eline
dmemi olsayd ya da Trkler bylesine ilkel olmasayd slam
lkelerindeki geriliklere rastlanmayacakt. Tpk, Muhammed Abduh
ve Raid Riza gibi al-Kavakib de Arabn slamdaki stn ve ayrcal
durumuna nem verir. slamn gelimesi ve uygarlk nedeni olmas
Araplar sayesinde olmutur, der. Gerek anlamda slama dnmek ve
bylece slam yeniden canlandrmak demek, Arabn kendi kendine
dnmesi ve Arap yaamlarna biiriinmesiyle mmkndr diye dnr.
Araplar bylesine ycelten al-Kavakib, bu arada Osmanl devletini ve
saltanatn da vgden uzak tutmaz. Osmanl padiahlarm saygya ve
sevgiye layk kimseler olarak grr, nk onlar slam dinini yaymaya
ve yceltmeye almlardr. Baka bir deyimle Osmanl
299
hkmdarlar, ona gre, Trkn karlarna deil, slamn, yani Arabn
karlarna hizmet nedeniyle deer tamaktadrlar. Abdurrahman al-
Kavakib'nin Osmanll, dierlerinden biraz farkldr. Osmanll
deerlendirme konusunda o farkl bir deerleme yrtr. Osmanl
mparatorluu ierisindeki uluslar, ynetim bakmndan zerk olmal ve
hatta Mekke'de Araplarn kendi halifeleri bulunmaldr. Bu halifenin
varl sayesinde Panislamizmin kurulmas kolaylam olacaktr. 4 0
Grlyor ki, Arap, bu yazarlar sayesinde Osmanllk kl ierisinde
en gl bir ekilde Arapllk amalarna ynelebilmitir.
300
vb.) reformlar yapmak ya da kendi z geleneklerini ve niteliklerini
gelitirmek (rnein, kadna deer vermek, kadn-erkek eitliini
gzetmek, aklcla ynelmek gibi) ne kadar nemli, hayati ve Trk
karlar bakmndan gerekliyse, Arabi Tkten soutmak ve uzak-
latrmak bakmndan da o denli etkilidir. nk Trk, bunlar yaptka
Arap, onu slama aykr davranlar iinde bulunmakla sulayacaktr ve
sulamtr da. Kral Abdullah'n 1945 ylnda yaymlanan Anlann adl
yaptnda, Osmanl devleti zamannda II. Mahmut'la giriilen reformlarn
ve Tanzimat fermanlarnn Trkleri slamdan uzaklatrdnn iddia
edilmi olduunu grdk. Abdullah'tan nce Msr Valisi Mehmet
Ali'nin ve ondan sonra Mekke Emri Abdulmuttalib'in dayanaklar da bu
tr iddialar olmutu. Mehmet Ali ve Abdulmuttalib'in kendi
dnemlerinde, Osmanl mparatorluu'ndan koparak bamsz devlet kur-
mak istemeleri ve Arapllk akmlarn glendirmeye almalar hep
Osmanl devletinin slam uygulamakta kusur ettii iddialarna
dayatlmt. slam dinini uygulamakta gevek davranlmas. Araplk
aleyhinde sonu yaratr diye dnlmt. Kral Abdullah, Trklerin
1876 tarihinde Bat rneine dayal bir (Kanun-u Esasi) kaoul etmelerini
ve 1908 ylnda II. Merutiyet'i yeniden yrrle koymalarn slama
aykr gelimeler olarak grmtr. 4 2
302
Biraz yukarda deindiimiz gibi. Memorandum'da. Emir Faysal,
skenderiye'den balamak zere ran'n gneyinden geerek Hint Ok-
yanusu'na dek olan alanlarda Araplarn yaamakta olduu ve mil-
liyeti Arap hareketlerinin amacnda tm Araplar bir tek lke halinde
birletirmek bulunduunu belirttikten sonra yle demitir:
303
Osmanl parlamentosunda Arap temsilciler vard. Trk yneticilerin ken-
dilerine gsterdii gven tamd. Fakat, Trkn Araba kar gsterdii bu
gven ve yaknlk Arabi Araplk bilincinden uzaklatrmannt. O,
Trke dost grnrken dahi Arap milliyetilii ateiyle kavrulmakta ve
Tiirkten adeta alma zlemleri iindeydi. Uzun yllar boyunca
etiimini Trkiye'de gren, yetien ve Osmanl ynetimi zamannda
kaymakamlk yapm Darl Muallim'in mdrlklerine getirilmi ve
Trk eitim sistemine yn vermi, hatta "Trk pedagojisinin babas"
unvann alm bulunan Sat al-Husri, 4 7 daha sonralar Arap mil-
liyetilii davasna en ok hizmeti dokunan bir kimse olarak, "Be ilik-
lerime kadar Arap'm!" diye vnr ve "Ben Arapllk davasnn
mcahidiyim!" diye bu duygularn aa vurmaktan kvan duyard. 4 8
Buna benzer nice rnekler gstermektedir ki, Arap, Trkn ken-
disine gsterdii gveni Trk arkadan hanerlemek suretiyle
deerlendirmitir. Arap milliyetiliinin bayraktarln yapan ku-
rulular, ki bunlarn bir ksm gizli, bir ksm ak kurululard, Os-
manl devletinde hizmet gren bu tr Arap elerden her destei ve
yardm salamaktaydlar. 4 9
stanbul'da kurulan al-Muntada al-Edeb (Edebiyat Kulb), Ka-
hire'de i gren Hizb id Merkez.ziyye al-dariyyah al-Osman (Yerinde
Ynetim Osmanl Partisi) ve Paris'te gizli bir parti olarak faaliyet
gsteren al-Ald (ki, stanbul'da grevli Arap subaylardan olumutu)
ve yine al-Fatah (ki, bu da Paris'te kurulmu genlik partisiydi), birer
rnek olarak verilebilir.
47 Bu k o n u d a bkz. H.Z. lken. Trkiye'de ada Dnce Taili. 2 cilt, Konya Seluk
Yaynlar, c. I. s.270. Ayrca Sat al-Husr'ni hayat ve eserleri hakknda yazlm en
so eser olarak: William. L. Cleveland. The Makini; of An Aral Nalionalisl; Ol-
lotanisn and Arabisn in tle Life and Tloughl of San al-Hsr, Princeton University
Press, 1971. s.28.
4S Bu szleri Sati al-Husriin 1937'lede yaymlanan u yaptnda buluruz. Sali al-Husri.
"al-Tarbiyah ve al-Talin", al-Risalal dergisi. 1937, say 5. No. 187.
49 rnein, stanbul'da kurulan al-Mnlada at-Adabi (Edebiyat Kulb). Kahire'de i
gren Hizb al-Umarka;.iyyah al-Uthmmi (Yerinde Ynetim Osmanl Partisi) ve gizli
parti olarak Paris'te faaliyet gsteren al-Ald (ki stanbul'da grevli Arap subaylardan
kuruluydu) ve yine al-Faial (Genlik Partisi ki bu da Paris'te kurulmutu). Bkz. W.L.
Clcvehnd, agt, s.27.
1) 1924'lerde Rusya'nn Casusu Olarak
Tiirkii Arkadan Vurmaya alan Arap
Trk boyunduruundan kurtulup bamszlna kavutuktan
sonra dahi Trk arkadan vurma geleneini brakmamtr.
1924'lerde Afganistan. Irak ve Suriye'de geziler yapan ve Mersin'den
geen bir Fransz yazar, Maurice Penot, anlarnda yle der:
305
banc diyarlarda, zellikle Bat'da yerlemi olan Araplar da vard.
Geen yzyln sonlarna doru Rait Eyyb adndaki bir Arap
airinin Trk ktleyen ve Trklere kar sava ngren iirleri
Ame ika'daki Araplarn azlarnda dolard.-"' 2
Bu tr ktlemeleri "Arap ve slam sorunlar" olarak bugn dahi
rencilerine ders malzemesi yapan ya da Arap geriliklerinin so-
rumluluunun Trkte aranmas gerektii tezini bilimsel konu haline
sokan nice Arap asll profesrler vardr ki, yabanc lkelerde ve
zellikle Amerika'nn tannm niversitelerinde ders okuturlar. 5 3
306
suretiyle Napolyon, Msr'daki yllk egemenliini kolaylkla
srdrebilmitir. Bu yntemi nasl yrtm olduunu bilmek Trk
okuyucusu bakmndan ilgin olmaldr.
te yandan Napolyon igalleriyle birlikte Msr ve Arap dnyas,
gerilikler uykusundan yle bir uyanr gibi olmu ve Trkten kopma
gereine inanmtr.
307
ve Muhammed onun Peygamberidir... Onlarn bu inancna kar
kmayn... mamlarna ve mftlerine kar saygl grnn. Bu-
rada rastlayacanz gelenekler Avrupa'dakilerden .ok farkldr.
Fakat bunlar yadrgamayn." 3 4
308
... bundan byle hibir Msrl (nimetlerden) istisna klnmayacak ve en
erefli mevkilere ykselebilecektir... Bylece halk mutlulua
kavuacaktr" diye avutur. 37 Birazdan da belirteceimiz gibi, insanlar
aras eitlie asla inanmayan Napolyon'un Msrl fellaha eitlikler vaat
etmesi yadrganmamaldr. Buna benzer daha nice yalanlar ve kukusuz
hi inanmad szleri tekrarlayacaktr. gal siyasetini gerekletirmek
amacyla her areye bavuracaktr. Bu arada slam dinini yok etmek iin
deil, aksine korumak iin geldiini, slama Memlkleden ok daha sa-
mimi ekilde bal olduunu, "Muhammed'e ve Ktr'cm'a" sayg bes-
lediini sylemekten geri kalmayacaktr. 38
Din smrs sanatnda emsalsiz bir zekya sahiptir. Peygamberin
doum gn erefine enlikler ve elenceler tertip ettirir. Bu tr
enliklere eyh Halil al-Bekr ailesinin keanesinden kendisi de katlr. 59
Din adamlarn ylesine elde etmitir ki, onlar araclyla bir yandan
Trklere kar askeri baarlarn Tanr dileiyle olmu gibi gsterirken
ve onlara, "Tanr adna bu cihan fatihine (yani, Napolyon'a) zaferler bol
olsun... Bu adalet prensine vgler olsun. Onun snrsz bir gc var...
kant u ki, Ulu Tanr... Hayfa'nn dmesi ve Suriye'nin Franszlar
eline gemesi olanan ona salad" eklinde demeler verdirtirken,
dier yandan da kendisini, Kr'an okr ve cami yaptrr gibi tanttrr. 60
309
anlamak iin Napolyon'un Msr' igal olaylarna gz atmak yeterlidir
Hem de Hanefi mezhebine mensup bu din adamlar Napolyon'un ege-
menliini yasal klmak ve halk bu egemenlie boyun edirmek iin
eytann bile dnemeyecei kurnazlklara bavurmulardr. Arka ar-
kaya yaymladklar beyannamelerle halka, din adamlar unu an-
latmlardr ki, Napolyon'un Msr' igal etmesi Tanr emrine uygundur
ve esasen Napolyon'u bunda baarl klan da Tanr'dr; tm bunlarn
olaca Kur'an'da yazlmtr. Napolyon, Mslman olacaktr ve hatta
olmutur, srekli biimde Kur'an okumakla meguldr. 1213 (Hicri)
ylnn aban aynda Kahire'de divan mensubu ulema, Msr halkna Na-
polyon Bonapat hakknda unlar yaynlar:
310
dolaysyla inananlarn en asil rnei olan kiinin (Napolyon'un) sizlere
inayet eyledii ayrcalklar ve ihsanlar bir dnnz. Byk Ku-
mandan, bizlere son derece nemli iki byk ey vaat etti. Bunlardan
biri Kahire'de, eine emsaline hi rastlanmayacak bir cami ina et-
tirmek. .. kincisi de tm dnyann duyaca ve bilecei biimde slam
dinine gireceini ilan etmek."
Bu yukardaki bildiriyi imzalayanlar arasnda Kahire ulemas
Ayan' ve yenieri aalar yer almtr. Bu yalanlar uyduran din
adamlar Napolyon'un kandrmalarna gerekten inanr olmulard.
1214 ylnn Rebilevel'inde, Napolyon, din adamlarna ve halka hi-
taben yle konuur:
311
"Onun szlerini peygamber sz eklinde kabule engel tek ey,
giyiiiyle Avrupal oluuydu." 6 5
65 bili, s. 132.
66 Nakola al-Turk. age, s.44-45. Ayrca bkz. al-Jabati. Abel al-Ralman. Aaib l-
Allr Fi'l-Taracin Va'l-Akber, Caio, 1322. 4 cill. A. Mourani. Arubi: Tlagll i
le Liberal. 1789-1939. Londra. 1962.
312
C) Kendini "Mslman" Olarak Tantan
Napolyon Hibir Dine nanmaz
313
"...Bana Papalk taraftar okluumu syleyeceklerdir; hayr ben
hibir (dine inanmam). Msr'dayken Mslmandm, burada Ka-
tolik olabilirim, -srf halkn yararna olmak zere-, ben dinlere
inanmyorumZ"67
314
mzahereti gsterirken ve yine Habeistan da benzeri bir tutum
ierisindeyken, Mslman lkelere kar giritii fetihler srasnda
tamamyla farkl bir davran izlemiti: "Mslmanlar Hristiyan
yapmaya ynelik hibir tasarrufa, talyan hkmeti msaade et-
meyecektir!" derdi. 6 9
315
E) Napolyon'un Araba Oynad Oyunu, Arap Trke Oynar
316
rici yaptlarn ve rnein A. Mulier'in, "iyi eitilmi bir Trkle konu-
mak ve tartmak kadar zevk verici baka bir ey yoktur!" diye sitayi-
kr tmceler kulland The Loom the History adl yaptnn Trkiye'ye
sokulmasn ve okunmasn yasaklamlardr, nk orada slam ele-
tirme niteliinde satrlar bulmulardr; ama buna karn Arap dnyasnn
nl yazar ve dnrlerinin ya da siyaset adamlarnn Trk gerekten
kltc, alaltc, zek ve kltr yeteneinden yoksun gsterici eser-
lerinin sadece ithaline izin vermek yle dursun, Tiirkeye evrilmesine
ve rnein din okullarnda okutulmasna dahi gz yummulardr.
te yanuan Arap lkeleri, gerek Kbrs ve gerek Filistin olaylar
vesilesiyle, "Mslman karde" postuna brnm olarak Trkiye'yi
kendi karlarna ara yapmak hususunda bir hayli baarl olmular
ve Napolyon taktiinin miraslar olduklarn kantlamlardr.
Ksaca hatrlatmak gerekirse: 1965 yl Nisan aynda Cidde'de top-
lanan 6. slam Kongresi (Birlemi Milletler'e dahil 36 Mslman
lke katlmtr), Trk heyetinin Kbrs konusunda sunduu karar
tasarsn oybirliiyle kabul ederek Trkiye'nin Araplara dnk dav-
ranlarn mkfatlandrr gibi grnrken, 7 1 bu tarihten sekiz ay
sonra Birlemi Milletler Genel Kurulundaki Kbrs oylamasnda
ran ve Pakistan hari kongreye dahil hibir Mslman lke Trkiye
lehinde oy vermemitir. Tm bunlara ramen Trkiye, Arap
lkelerine yaknlama ynndeki eilimlerini srdrm, 1967 Arap-
srail savanda Araplar tutmu, 1969'dan bu yana eilimlerini
srdrm, 1969'dan bu yana hi yeri ve gerei yokken slam Zirve
Konfeanslar'na katlm, bu tarihten sonra da eitli Arap
lkeleriyle kltrel ve ekonomik ilikilerini artrmtr.
1975 yl T e m m u z aynda Cidde'de (Suudi Arabistan) toplanan ve
40 Mslman lkenin katld konferansta, Filistin sorunu ele
alnarak srail'in Birlemi Milletlerden karlmasna karar alnm
71 Kongrece kabul edilen kararda ayr bir slam camias olarak kabul edilen Kbrsl
Trklere Hristiyanlarn giritikleri "canivane" davranlar yeriliyor ve "bu sorunun
Birlemi Milletler'de s a v u n u l m a s n d a Kbrsl M s l m a n kardelerin hak ve hu-
kukunun teslimine yardmn, dini ve insani bir vecibe kabul edildii" belirtiliyordu.
Bu hususlar iin b k z . .E. Kiirkolu. age. s. 163; Dileri Bakanl Belleteni.
Nisan 1965. say 7. s.88.
317
ve bu karar Trkiye tarafndan da benimsenmitir. Bu ayn kon-
feransa katlan Mslman lkeler ve zellikle Arap lkeleri Dileri
Bakanlar, bir yandan Filipinler'de yaayan Mslmanlarla ilgili di-
lekleri ve dier yandan Habeistan'daki Eritre blgesinde bulunan
Mslmanlarn bamszlk isteklerini olumlu karlamtr. Fakat
bunun yannda, Trkiye'nin Kbrs'la ilgili dileklerini konferansa
katlan Arap lkeleri delegeleri hasr alt etmilerdir. Bunun da ne-
deni, Arap lkelerinin Bapiskopos Makarios'la iyi ilikileri boz-
maktan kanmalar olmutur. 7 2
Ayn durumun 1976 ylnda yeniden kendisini gsterdiini
grmekteyiz. Bu yln ortalarnda stanbul'da toplanan slam lkeleri
Koferans'nda Arap delegeler, Trkiye'nin Kbrs davasnn yannda
olduklarn sylemekle birbirleriyle yar etmilerdir. Bu tarihten az
sonra, 1976 Kasm tarihinde, Birlemi Milletler'de Trkiye'nin
Kbrs' terk etmesi hususu karara balanm ve bu karara hibir Arap
lkesi kar koymamtr; aksine ekimser kalmakla karar adeta des-
tekler grnmlerdir.
Tm bu geliimleri, iktidara gelen ve hkmet kuran tutucu par-
tilerimizin sadece Kbrs davasnda "taraftar" bulmak arzu ve umu-
duna dayatmak yanl olur; asl neden, eriat zlemi ierisinde
gelien bir toplumun slam lkelerine yaknlaan bir hkmet si-
yasetini oylaryla destekleyecekleri kansnn varldr. Buna
inanm siyasi partiler, aktan aa propagandasn yapamadklar
bir konuyu (Mslman kardelii, slam lkeleri arasnda
d a y a n m a . . . vb.) eitli oy yatrmlar biiminde ilemekten (Kbrs
davasnda Araplarn oyunu ve desteini almak, srail'in bymesini
nlemek vb.) kanmamlardr.
Trkiye'nin d politikasn biimlendirenler ve genellikle Trk si-
yaset adamlar ve kara aydn evreler, Arap-Tiirk ilikileri konusunda
olduka yetersiz bilgilere sahiptirler ve bu nedenle Ortadou sorunlar
konusunda ksr bir siyaset takibinden ileriye gidememektedirler. Onlar
iin Arap lkelerinin Trkiye iin kaybedilmi olmas byk bir felaket
318
gibi grnr (ya da bunu kendi karlarna vesile yaparlar)^ bu kaybn ne-
' denlerini Trkiye'nin kusurlu davranlarnda ararlar. Sanrlar ki, Arap
lkelerinin Trkiye'ye kar kskn ve dman davranlarnn nedeni,
her eyden nce, II. Merutiyet dnemiyle balayan (1908) Trklk
akmlardr, yani slamclk dncesi yerine Trklk dncesinin
n plana alnmasdr: "Bu durum, (yani Trk milliyetilik akm) Araplar
zerinde de etkisiz kalamazd" der bir eletiricimiz. Ve devamla:
319
Bu tehis de yanltr. Arabn Trk aleyhtarlnn tarihesi gzden
geirilecek olursa Trkn slama yabanc kald, slamiyeti an-
lamaktan yoksun bulunduu ve onu hazmedemedii, hatta slam ge-
rilettii ve znden uzaklatrd... vb. Arap iddialarnn yzyllar ge-
risine gittii, her halkrda Atatrk'n byk reformlaryla ve
Trkiye'nin laiklie ynelmesiyle fazla ilgili bulunmad grlecektir.
te yandan Bat'ya yneli nedeniyle deil midir ki, Mehmet Ali Paa,
yeni silahlar ve Bat yardmyla yetitirilmi elemanlardan kurulu or-
dusunu ta stanbul'un snrlarna dek yrtm ve koskoca, fakat ge-
rilikler ierisinde kvranan Osmanl devleti, Rusya'nn mdahalesi sa-
yesinde kurtulabilmiti.
Trklerin Bat'ya ynelmiliklerinin Arap lkelerinde olumsuz et-
kiler dourmu olmas, Arabn bir bakma mantkszlnn ve
kskanlklarnn vesile kabul ettii bir olaydr. Eer Bat'ya
ynelmiliin iki slam lkesi arasnda soukluk ve krgnlk ya-
ratacak bir arlk tamas gerekiyorsa, bu takdirde ayn olumsuz
davran her eyden nce Trkiye'nin gstermesi beklenirdi. Her ne
olursa olsun tm bu yukarda sz geen hususlar, Arabn Trke kar
igdlerinin altnda beslemekte olduu dmanlklarna birer ba-
hane iini grmtr. Ve halen de grmektedir.
Arabn kandrmalar ve Trk yneticilerinin bu kandrmalara al-
danmalar eskiye zg bir ey deil; bugn de durum byledir ve
muhtemelen bundan sonra da byle olacaktr.
320
datmalarn sonu gelmiyor; nk, slam halklar deimiyor ve fikren
gelimiyor. Hep ayn cehalet ve saflk ierisinde srnp gidiyor.
Fakat asl ackl olan ey, Napolyon ya da Mussolini yntemlerinin,
her bir eriat lkesinde, o lkenin iktidarlar tarafndan kendi halk-
larna oynanagelmekte oluudur.
1798'den bu yana ok dnemler geti ve ok gelime oldu. Bat
halklar (ki daha ortaalarda fikir gelimesi yoluna ynelmi saylr)
u son iki yzyl boyunca kltr, bilgi ve siyasal olgunluk aamas
yapmtr. Bu halklar ynetebilmek, iin kurnaz ve dzenbaz olmak
deil, akdl ve bilgili olmak gerek. Belli ahlak llerini tutturmu
olmak gerek. Yalanlar ve dolanlarla halk aldatmann ve oy toplamann
olana yoktur oralarda. Montesquieu'niin temsil nazariyesi (egemenlik
hakknn ulus adna, fakat sadece temsilciler tarafndan kullanlmas hu-
susuyla ilgili nazariye) bu son iki yzyllk dnem srasndaki halk
gelimesi sonucu olarak yerine Duguit'nin "yar dorudan" ya da
"dorudan" temsil sistemine (yani, toplum iradesinin temsilci ira-
desinden nde gelmesi) terk etmitir. Tm bu gelimeleri ibretle sey-
rederken nazarlarmz kendi lkemize eviriyor ve irkiliyoruz. Siyaset
sahnesinde cereyan ettiine tank olduumuz 037//;Iar hi deimeden
irkef bir senaryonun felaket habercisi gibi karmza kyor ve bizi
rktyor. ki yz yl nce Napolyon'un Msr halk karsndaki dav-
ranlar sanki aynyla, fakat bu kez yerli ve modern "Napolyonlarmz"
tarafndan yenilenmekte. Bat eitimi grm ve Atatrk kuandan
km, yani laiklik bilincine sahip olmas gereken siyasetilerimiz
arasnda kendi semenlerine, cami yaplmas iin arsa hediye edenler ya
da sz krssnde abdest alanlar, ayet okuyanlar ounlukta. Seimlere
yaklatka bu gayretkeliklerin artt grlmekte. Cami bolluundan
geilmeyen ve msbet eitim verecek okulu bulunmayan blgeler, si-
yaset adamnn bu tr balar ve cmertiikleriyle smrlmekte. Bu
kiileri dini tam ya da hatta Napolyon kadar bile Mslman sanmak
saflk olur. Hi olmazsa Napolyon, kendi mensup bulunduu toplumun
karlar uruna ve ulusal amalarn gerekletirmek amacyla bu
irkin siyasete ynelmiti. Bizim yerli Napolyonlarmz ise, ne toplum
karlarn ve ne de ulusal abalar dnrler; tek dndkleri ey,
kendi gnlk yaantlar ve mutluluklardr.
321
KNC B L M
ARAP MLLYETL DAVASINDA
DL U N S U R U
A R A P MLLYETL DAVASINDA DL UNSURU
ARAP MLLYETLNN
G KAYNAI OLARAK DL: ARAPA
325
1
Hatrlatalm ki Muhammed, "...Ben bir Arabm, Arabi kltmek
demek Ikm kltmek demektir" derken ve bylece Arabi dil ve din
nitelikleriyle tanmlarken, kendisinden sonraki dnemler boyunca
Araplk benlii, Araplk gururu ve prestiji ve Arap milliyetilii
dncelerinin temellerini atmtr.
1 400 yl boyunca slama dahil Arap eler kadar Arap olmayan
eler dahi, Araba zg bu iki e (Arapa ve slam) araclyla bi-
lerek ya da bilmeyerek, isteyerek ya da istemeyerek Arabn hiz-
metinde ve Arap karlar yrngesinde i grmlerdir. lerdeki say-
falar, bunun byle olduunu gsteren malzeme ve bilgilerin zetinden
olumaktadr.
326
BRNC KESM
A R A P VE A R A P A
327
Arapa,, "cennete" gideceklerin dili olarak benimsenmitir ve be-
nimsenmesini Muhammed, Kur'cn ve snnet hkmleriyle salamtr.
Arapann Tanr dili olduu ve kutsal nitelikte bulunduu inann sa-
dece Arabin deil, slama dahil dier Mslman toplumlarn da inan
yapmtr. Biz Trkler bu inana safa saplananlarn banda geliriz.
Bylece Arapa slamn resmi dili olarak, Arap olmayan Mslman
yazar ve dnrlerin elinde zamanla. slam kltr ve uygarln
oluturmu, olutururken de zenginlemitir. -Hi kukusuz slamdan
nce de edebiyat dili olarak Arapa zengin bir dildi; fakat dier,alan-
lardaki zenginlie ancak bu sayede ve bylece eriebilmitir. Bundan
dolaydr ki, belli bir kavram anlatmak iin Arapada birbirinden gzel
ve saysz denebilecek deyimler bulmak mmkndr. bn Faris, Arap
dilinin zenginliini anlatrken baka dillerde tek bir deyimle karlanan
bir kavramn Arapada yzlerce deyimle karlandn belirtir ve buna
rnek verir: rnein, "kl" hakknda birbirinden ayr ve farkl sekiz
yz deyim olduunu, "ylan" hakknda iki yzden fazla deyim bu-
lunduunu ve dier hususlarda ve kavramlar konusunda da bundan aa
kalmayan saylarda deyimler olduunu hatrlatarak okuyucusunu
Arapann zenginlii dncesiyle yourur.'
328
Arapadan baka bir dile, zellikle Tiirkeye evrilmeyecei ynndeki
kesin grleri besleyen kaynaklar bu inantan beslenmektedir ve yine
bu inan nedeniyledir ki, slam leminde Araptan baka toplumlarn
Arapaya bal kalmalar ve Arap dilinde yazar ve konuur olmalar ya
da Arapay stn ve kutsal saymalar iin Arap yazarlar.her eyi ya-
parlar. Arap iin dil her ey demektir. Kendilerinden olmayan rk ve
uluslarn Arapay bylesine ba tac eder olmalar ve hele Arapayla
Tanr'ya yalvarmalar, ibadetlerini bu dilde yapmalar Arabn en byk
mutluluunu salar. stelik bir de bunu yapan Trklerse Arabn mut-
luluunun snr yoktur. Memlklerden bu yana, yani bin yla yaklak
bir sreden beri egemenlii altnda kald Trkn, bu egemenlik
dnemi sona erdikten sonra dahi Arapaya kar gsterdii ballk,
sevgi ve sayg Arabn zevkle ve vnerek izler olduu bir olaydr.
Trkn Arapay kendi z diline, yani gzel Trkeye ye tutar olmas
Arabn gsn gururla iirir. 2 Ezann Trkiye'deki tm camilerde
Arapa olarak okunmas ve Arap yazsnn ve dilinin binlerce okulda
(zellikle din okullarnda, Kur'an kurslarnda) geer nitelikte i grmesi
bu gururu artran nedenlerdendir. Arap bu gururunu aka beyan et-
mekten ekinmez; 1958 ylnda Beyrut'ta yaymlad bir kitabnda,
Arap yazar yle der:
Hibir dnemde ve hibir yerde Arap, Trke kar (ulus olarak) ege-
menlik kuramamtr; hibir zaman onu kendi ynetimi altna ala-
mamtr. Askeri alanlarda ve sava meydanlarnda Trke kar kayda
deer baarlar elde edememitir. Fakat buna karn, Trke kendi
Arapasm kabul ettirmi ve asl ackls, Trke Trkesini adeta unut-
turabilmitir. Bu durum, hi sylemeye gerek yoktur ki, Arap iin sava
meydanlarnda kazanlm zaferlerden ok daha anlaml ve ok daha
nemlidir ve bundan dolay Arabi yermek mmkn deildir. Bu baar
onun maharetinden ok, bizim eriat insanmzn ona destek ve onunla
2 Zeine, Z. Zeine, Arab-Turkish Relatitms and the Emergence ofArab Natkmalism. Bey-
rut. 1958, s. 14.
31'bid. s. 14 vd.
329
ayn safta Trkeye kar sava aar oluundan domutur. Ve yine
bundan dolaydr ki, Trk dilinin bamszla kavumasna ve can-
lanmasna kar Arabn tutum taknmasna amamak gerekir. Evet,
tm Arap dnr ve yazarlar, Trkenin gelimesine ve canlanmasna
kardrlar. Bu nedenledir ki, Atatrk' balca dman saymlardr:
Arapay terk edip Trkeye g verdi diye; Arap harflerini brakp Latin
harflerini getirdi diye; camilerde hutbe ve vaizleri Trke yaptrtt ve
ezan Trke okuttu diye... Ve yine bundan dolaydr ki, Trkiye'de
Arapann genileme alann yitirmesini nlemek ve Trkeye tercih
edilmesini salamak iin her eye ve her fedakrla hazrdrlar; bu
uurda gizliden gizliye yaptklarndan pek azmzn haberi vardr.
Evvelce olduu gibi bugn de Arabn en byk kozu Arapadr.
Tm kurnazln bu kozu oynamakta bulur: Bol paralar harcayp kendi
davasn savunacak ve srdrecek insanlarmz bulmak, bunun
yannda Arapann stnl iddialarn Tanr'ya srt dayayp (Kur'cm
ve hadis kaynaklarndan yararlanp) yrtmek ve kendi davasn Trk
din adam araclyla yrttrmek. Budur Arabn istedii ey.
te yandan Arapa sayesinde Arap, kendi yaratmad bir uy-
garln da sahibiyi gibi grnr. nk, Arapann slam uy-
garl ad verilen bir uygarla kaynak ve ara iini grd
inancndadr, bakalarn da buna inandrmtr. Bu da Arap iin ayr
bir vnme nedeni olur. Bir Arap yazar yle der:
4 Nabil A. Faris: M.T. Husayn, The Crescent in Crisis. University of Kansas Press,
1955, s. 150. Bu k o n u d a ayrca bkz. A n w a r G. C h e j n c , The Arabic Language.
330
susundaki Kr'an hkmlerini sergilerken dier yandan da "Mi-
lammed'i seven Arapay sever" eklindeki hadis hkmlerini tek-
rarlamak olmutur:
Saysz rneklerden bir ikisiyle yetinmek gerekirse, 11. yzyl
Arap filolojisti al-Ta'alib, Fkl al-luga ve sr al-arabiyya5 adl
yaptnda "Kim ki Peygamberi sever, Araplar sevmi olur ve kim ki
Araplar sever Arapay seviyor demektir" eklindeki hadise da-
yanarak yle der: " . . . o Arapa ki, (kutsal) kitaplarn en mkemmeli
o dilde inmitir ve Tanr kiileri o kitapla slama yneltmitir...
(Kim ki Arapay sever)... o Muhammed'in, Peygamberlerin en
by (ve mkemmeli) olduuna inanm demektir... (ve ayn za-
manda) Araplarn en stn ve en mkemmel (kavim).,, ve Arapann
en kutsal (mkemmel) dil olduuna inanyor demektir."
Grlyor ki, yazarn yapt ey Muhammed'in szlerini tek-
rarlamaktan ibarettir.
al-Ta'alib'nin bundan bin u kadar yl nce yapt bu beyin
ykama iini, ayn yzyln dier nl bilim adam al-Brn, hem de
kendi z dilini (Faris) kmseyerek yle yrtrd:
331
latabilmesi iin, kendi kavminin dilinden baka bir dille hibir pey-
gamber gndermedik" diye yazldr. r Sresi'nin 95! ayetinde ise
".. .Apak Arapayla..." diye yazldr. 7
Kitcb al-Luma adl yaptnda Tanr'ya Arap dili ile dua etmenin,
inanmann Mslmanln bir koulu olduu, baka bir dilde ibadet
edenlerin Mslman saylmayacaklarn belirtirdi; 8
Muhammed'i sevmek slamn balca koullarndan biri olduu iin,
bu formlden hareketle kiileri Arapaya ve Araplara balamak, kendi
dilinden ve benliinden uzaklatrmak kolayl yaratlmtr. Arap mil-
liyetisinin Arapllk duygularm ve bilincini uyandrmak, canl tutmak
amacyla her dnem itibariyle bavurduu kurnaz are yukadaki
forml uygulamak olmutur. 10. v e . 11. yzylda al-Ta'alib'nin
yerletirdii ya da gelitirdii bu taktik, 20. yzyl Arap milliyetisinin
de benimsedii taktikdir. Bugn dahi hl bu yntemlerin geerliliine
tank olmaktayz. 1960 ylnda yaymlad Arap Milliyetiliinin Ta-
rihsel Kkleri balkl yaptnda bir Arap yazar, A.A. al-Dur, Mu-
hammed'i sevmenin bir bakma slamm gereini yerine getirmek
sayldn ve bundan yararlanarak Arapann ve Arabn stnln
tm Mslmanlara kabul ettirmenin ve onlar Arapllk ruhu iinde erit-
menin kolayln ve bylece Arap milliyetilii davasn yrtmenin
olasln anlatr. slamdan nce Arapann sadece Arap Yarmadas'nda
konuulan bir dil olduunu, oysa ki slamn yerlemesi ve yaylmasyla
birlikte Arapann son derece geni snrlar ierisinde (spanya'dan Orta
Asyalara dek) etkili bir dil haline girdiini ve Arap olmayan uluslarn
dillerini kendi egemenlii altna aldn (zellikle Trke bakmndan
bunun byle olduunu) ve ite tm bunlarn balca nedeninin
Mslmanlar Muhammed sevgisinde birletirmek olduunu ve
slamlamann "Araplamak" eklindeki oluumunda yukardaki
formln fevkalade gl bir rol oynadn belirtir. 9
332
Arap Olmayan Toplumlar Araplatrmak
Bakmndan Arapanm Rol
slama dahil olan halklar. Araplatrmak ve Arap ruhu ierisinde,
yourmak bakmndan Arap dilinin rol fevkalade nemli olmutur.
Bu rol mucize niteliinde gren bir yazar yle diyor: "Arap dili,
Arap ordularnn, ftuhat kadar byk mucize yaratmtr. Filhakika
slamn yayld her yerde Arapa, o mahallin ulusal dilinin yerini
almtr." Hem de ylesine almtr ki, bugne dek yabanclar, SuT
riye'de,- Mezopotamya'da, Msr'da ve Afrika'nn kuzeyinde yaayan
insanlar Arap diye armlard. 1 0
Arap diye arlmayan Mslman lkelerde.ise ulusal dil yine
ayn talihsizlie, yani ihmale uram ve Arapann hkimiyeti altna
girmitir. Trkler iin bu talihsizlik ok daha tahripkr sonular ya-
ratmtr; zira, fevkalade gzel ve Max Muller'in "nsan zeksnn en
gzel bir rn" olarak nitelendirdii Trke, Trk din a'lamnn ve
iktidar sahiplerinin melaneti nedeniyle adeta terk edilmitir; bylece
eitli uluslar ve tabii bu arada Arap lkelerini hkimiyeti altna alan
ve byk bir devlet kuran Trk, Arabm dilinin etkisi altnda kalarak
Trklk benliini yitirmitir.
333
Arapllk ve Arap birlii davasnn nl ampiyonu saylan al-
Bazzaz' gre, Arap birliini ve milliyetiliini yapan, yaatan ve ko-
ruyan balca e dilin, yani Arapadr. Dil esini yitiren ve ko-
ruyamayan toplumlar kaybolmaya, yok olmaya mahkmdurlar. 1965
ylnda yaymlad On Arcb Nationalism adl yaptnda yle der:
334
ve dnrlerin gr odur ki, Arap milliyetiliinin oluumunda
Arapa en etkin e olmutur ve eer Arapa bylesine ilgi ve ballk
gren bir dil olmam olsayd Arapllk kavram (Urubah) ve
dolaysyla Arap milliyetilii diye bir ey sz konusu olamayacakt.
19. ve 20. yzyllar ierisinde Araplarn, Osmanl mparatorluuna
dahil toplum bilincinden kendilerini kurtarp "Arap ulusall" halinde
kendi benliklerini gelitirmek ve bamszla kavumak istemeleri,
Arapann Araba zg kutsal ve stn bir dil olduu inanc sayesinde
mmkn olabilmitir. J lerde de greceimiz gibi, Arap milliyetileri
iin Arapaya ballk, slama balln da stnde bir nem ve deer
tamtr. slama ballk sayesinde Arap milliyetiliinin
salanabileceine fazla yer veremeyenler Arapaya ballk yoluyla
amalarna ulaabileceklerini hesap etmilerdir.
335
banc egemenlie kar direnme ve bamszla kavuma yolu
demek olmutur. Bamszlk savana girien Cezayir'in ilk yapt
i, Arapann resmi dil olarak kullanlmasn istemek olmutu. Ce-
zayir'deki ulusal okullarda her gn derslere, "slam benim kendi di-
nimdir, Arapa benim kendi dilimdir, Cezayir benim kendi lkemdir"
eklinde dualarla balad anlatlr.
15 bici, s. 17.
336
Abu Zahrah, yakn zamanlarda, bu tezin savunucularndan olmutur.
Abu Zahrah, tm slam lkelerinin tek bir slam devleti halinde
birlemelerinin mmkn ve gerekli olmadn, nk Arap lkelerinin
snrlarn aan byklkteki bir slam devletinin yaama olanana
sahip olmayacan, fakat buna karlk tm slam lkelerinin "slam
ligi" (birlii) meydana getirmelerinin gerekli olduunu sylerken u
koulu ne srmekten kanmamaktayd:
337
fikrini kabul ettirmilerdir. rnein K. 19 Meryem Suresi'nin 97. aye-
tinde; "Ey Muhcmmed, biz Kur'an' Allah'a kar gelmekten saknanlar
ve 'inat ulusu' uyarman iin senin dilinde indirerek kolaylatrdk"
hkm vardr.
Bilindii zere, Meryem Suresi Mekke dneminde, yani Mu-
hammed'in henz slam kendi iinde yaad Arap kabilesine kabul
ettirmeye alt, fakat onlardan direnme grd dnemde inmitir.
Yukardaki surede geen "inat ulus" deyimi ite slama henz gir-
meyen bu Araplar iin kullanlm bir deyimdir. Yine ayn ayetteki,
"... senin dilinde indirerek kolaylatrdk" deyimi de hi kukusuz
Arapa anlamnadr. Araba gre Kur'an'm esas itibariyle Araplar iin
ve Arapa olarak indirildii aka Tanr tarafndan belirtilmektedir.
Kur'an'm Arap diliyle indirildii konusunda dier bir Kur'an
hkm de K. 46 Ahkaf Suresi'nde belirtilmitir. Bu surenin 12. ayeti
yledir:
K. 13 Ra'd Suresi'nin 37. ayetinde ise; "Biz Kur'an' Arapa bir yasa
olarak indirdik..." hkm vardr. Ayn surenin daha nceki bir ayetinde
(ayet 30); "Ey Muhammed, sana vahyettiimizi okuman iin seni de on-
lardan nce nice mmetlerin gelip getii bir mmete gnderdik -ki o
nmet, Allah' inkr eder- ..." eklinde bir hkm bulunur. Burada
geen, "...seni de ...bir mmete gnderdik -ki o mmet, Allah' inkr
eder-" szleri dorudan doruya Araplar tanmlar. Bilindii gibi, K. 13
Ra'd Suresi de, tpk K. 19 Meryem Suresi gibi, Muhammed'in daha
Mekke'deyken, yani Mekkelilerin kendisini peygamber olarak
tanmadklar, kendisiyle alay ettikleri bir dnemde inmitir. Ayet
tamamyla Arabn niteliini kapsar bulunmaktadr. Arap milliyetisi
bakmndan K. 12 Yusuf Suresi'nin 2. ayeti olan, "... onu akl edesiniz
diye Arapa olarak Kr'cn'da indirdik..." hkmnden balayp, K. 39
Zmer Suresi'nin 28. ayetiyle; "...ekinsinler diye Arapa, erisi-
briis olmayan, dosdoru Kur'cn bu..." ve sonra K. 41 Fussilet Su-
resi'nin 3. ayeti olan, "... bir kitaptr ki, tamamyla aklanmtr.
Arapa Kur'n'dr bilen toplulua..." ve yine ayn surenin 44. ayeti olan;
338
"Biz bu Kr'cn ' yabanc bir dille ortaya koy saydk, ayetleri uzun uzun
aklanmal deil miydi? Bir Araba yabanc bir dille sylenir mi? der-
lerdi..." Ayrca K. 42 r Suresinin; "... ve ite sana, bylece Arapa
Kr'a' vahyettik, kentlerin csl ve temeli olan Mekke'yi ve evresindeki
tiim bentleri korkutman, geleceinden phe olmayan topluluk gnn
haber verecek o giiniin deletiyle korkutman iin..." hkmyle srp
gider, eer uzatmamak gerekiyorsa, K. 43 Zuhruf Suresi'nin 3. ayeti olan,
"Kuku yok ki biz, akl edesiniz, anlayasnz diye Kr'a' Arap diliyle
meydana getirdik" hkmyle bitirip, gereken zemini hazrlamak en
salam bir yntem olmutur. Kukusuz ki, bu seriye eklenecek daha
bakalar oktur. rnein, K. 44 Duhn Suresi'nin 58. ayeti; "Gerekten
de iit alsnlar diye Kur'cn' senin dilinde indirdik, okuyuunu da ko-
laylatrdk" diyerekten Arabi daha da evke getirmek iin olduka ye-
terlidir, zira Tanr gya Araba dorudan doruya hitap etmektedir.
Bunun yannda K. 16 brahim Suresi'nin 4. ayetindeki, "Onlara iyice an-
latabilmesi iin kendi kavminin dilinden baka bir dilde hibir pey-
gamber gndermedik" eklindeki hkm vardr ki, Kr'an'm Arap
kavmi iin ve Arapa indirildiinin bir baka kant olarak ileri srlr.
Bu arada K. 43 Zuhruf Suresi'nin 5. yetinde, yer alan ve Kr'an'm
dorudan doruya Arap iin indirildiini daha da kuvvetli ekilde ifade
eder nitelikteki, "Haddi am bir topluluk olduunuzdan dolay size
Kur'an' bildirmekten vaz m geelim?" hkmn de gz nnde tutacak
olursak, Arapann Arap bakmndan nasl yklmaz ve terk edilmez bir
temele oturtulduunu ve nasl Araplar birletirici ve Arap olmayan
Mslman eleri de Araba balayc ve Araplatrc bir g ka-
zandn kolaylkla anlarz.
Arapay renmenin dinsel grev olduunu belirten din kurallar
da oktur. "Huccet-iil slm" lakabna layk grlm bulunan al-
Gazali, baz hadisleri bu dini grevin temeli olmak zere rnek verir.
Bunlardan biri udur: "Benim mmetimin yapaca en mkemmel i,
Kur'an' ezbere tekrarlamaktr. inizde en hayrl olanlar Kur'an'
renen ve retendir. Tanr'mn insanlar ve onun sevdikleri hep
Kur'an okuyanlardr." Bu hadisi al-Gazali, Mslman her kiinin
Arapa renmesi zorunluluuna karlk olarak ne srer ve Ihy
Ulum cl-Din adl yaptnda buna benzer grlerini belirtir. 1 8
18 Kahire, 1933 b a s m , c . l , s.245.
339
Halife mer'in valilere verdii bir emirde Arapa reniminin
salanmas istenmitir. Arapa renmenin kiinin akli melekelerini
artraca ve kiiyi erdem sahibi klaca anlatlmtr. Sadece bu
bakmdan deil, Kr'an'n Arapa olarak okunmas gerei nedeniyle
de Arapa bilmenin gerei ngrlmtr. Suyut, al-tk ft'ulm al-
Kr'n[C) adl kitabnda Kur'an'n Arapa okunmasnn fazilet
olduunu gsterir hadisleri sralamtr.
Ab Hreyre, Kur'an okumann en yararl bir i olduunu belirtirken
ie melekleri kartrr; rnek verdii hadislere gre, evinde Kur'an oku-
nan kiinin evine melekler gelecektir, o evde bolluk olacaktr. Ve kimin
evinde Kur'an okunmazsa orada yoksulluk hkm srecektir.
bn Mes'd, biraz daha cazip bir sunula Arapa Kur'an okuyan
her kiiye okuduu her harf iin on dl verileceine dair hadisleri
gsterir. Ab A m r bn li ise Arapa bilmeyi din bilgisi olarak zo-
runlu klan hkmleri iler. 2 0
slamn bu verileriyle beyni ykanan Trk yavrusuna ve Trk
insanna Arapa yerine Tiirkeyi sevdirmek ya da Kur'an' Arapa ye-
rine Trke okutmak mmkn mdr? Mmkn olabilmi midir?
Eer Atatrk kp da eriat bataklndan bu milleti kurtarmasayd
Trke diye bir ey muhtemelen kalmam demekti.
340
neden tereddt edecekmiiz?" diye haykrmaktayd. 2 1 Bu szleri sarf
ederken yazar, Kur'an'n Trkeye evrilmesi ynnde Trkiye'deki
gayretleri dnmekteydi zellikle. Kendisi esasen Trk dev-
rimlerinin en byk dmanlarndan biri olmu ve halifeliin
kaldrlmas dolaysyla Trke di bilemi, kin beslemitir.
Yazar, yukardaki kfr ve itham yapmakla kalmam, tpk
Hristiyanln ortaada ncil'in Latinceden baka bir dile
evrilemeyeceini ileri sren kara zihniyetiyle, Kur'an'n hibir
szcnn ve deyiminin baka bir dile evrilemeyeceini, dei-
tirilemeyeceini ve evirmenin, deitirmenin byk gnah olduunu
savunmutu: "slam dnrlerinin, Muhammed'den itibaren
zamanmzn yenilikler ve deiiklikler dnyasna gelinceye dek
grlerini izleyecek olursak grrz ki, Kur'an'n baka bir dile
evrilemeyeceini tasvip ve aksine bir davran yermek konusunda
kuku vaki olmamtr. Hibir yazar, Arapa bakmndan ne derece
stat olursa olsun, Kur'an'n bir tek szcn bir baka szckle
deitiremez, velev ki bu szck dierinin mutlak surette bir benzeri bu-
lunmu olsun" 2 2 dedikten sonra: "uras muhakkak ki" diye devam eder
gururla, "Kur'an'n evirisini yapmak caiz deildir, nasl ki onun kap-
sad bir tek szc deitirmek ya da yerine Arapa bir baka deyim
kullanmak ya da bir ayeti veya szc bulunduu yerden baka bir
blme ya da sureye aktarmak ayn ekilde gnahtr... slam dinini en
uygun ekilde yaymann yolu, kitab indirildii ekilde uy-
gulamaktr." 2 3 Yazara gre, Kur'cm'm Tanr tarafndan indirilmi bu-
lunan dier tm kutsal kitaplardan fark, onun Arapa nitelikte oluu ve
kendine zg bir srayla hazrlanm, bulunuudur: "...Bundan
dolaydr ki, Tanr, ayet cinler ve insanlar, Kur'an'a benzer bir kitap
hazrlamak iin abalarn bir araya getirseler ve alsalar, yine de
bunda baarl olamazlard. ayet Ku'an, Tanr'dan baka bir kaynaktan
km olsayd, onda nice elimeler bulunurdu demitir" 2 4 diye ekler.
341
Yazarn dnce tarzndaki isabetsizlik kendisini kolaylkla gstermekte.
Zira Kur'an'da "elime" olmad iddiasn Kur'an'm Tann'dan gelme
olduunun kant olarak ileri srmektedir. u durumda, elime
olduunun ispat halinde bu iddia kecek demektir. Kur'an'da pek ok
elime olduu ise saysz defa kantlanm bulunmaktadr. "Dinde zor-
lama olmaz!" eklindeki Kur'an hkmyle, "din iin cihat!" emirlerini
tekrarlayan hkmler arasndaki elime, yle geliigzel ortaya
atlabilecek rneklerden biridir. te yandan Kur'an 'daki dilden ok daha
mkemmel ve gzel dilde Arapa yaptlar olduunu yine Arap yazarlar
syleyebilmilerdir.
342
birinci grevi, Arapay en iyi ekilde renmektir; ancak bu tak-
dirdedir ki, Mslman bir kii Tanr'dan baka Tanr olmad ve Mu-
hammed'in de onun elisi bulunduu gereini takdir edebilir ve
Tanr'nn kitabn ezberleyebilir, okuyup tekrarlayabilir ve tekbir ge-
tirebilir: "Kim ki (Arapay) renir, onun fazladan kazanlar ola-
caktr. O Arapa ki, en son gelen Peygamberin dilidir ve Tanrnn in-
dirdii kitap hkmlerinin Peygamber tarafndan aklanmas iin
Tanr tarafndan yaratlmtr" derdi. Ayn ekilde ve yine yukardaki
nedenlere dayanarak al-Chiz, al-Hayavan adl kitabnda Arapay mu-
cizevi bir dil olarak tanmlamak zere "Hikmet al-Arap" deyimini kul-
lanrd. Kullanrken de Arapa bir yaznn ve zellikle Kuran'n
Arapadan baka bir dile evrilemeyeceini ve evrildii takdirde bu
mucizevi niteliini yitireceini anlatmaya alrd. 2 3
Acem asll olmasna ramen bn Kuteyba (doum: 213 Hicri) dahi
Arapann stn ve tm dier dillerden mkemmel bir dil olduunu ve
bu itibarla Kur'an'm Arapadan baka bir dile evrilemeyecei
grn savunmutur. 2 6
Kur'an'm baka dillere evrilemeyecei grnn en hararetli ve
kararl savunucularndan biri de mam Gazali'dir. lzam al-Avam adl
yaptnda 2 7 Kur'an'm hibir kimse tarafndan, velevki bu kii
Mslman olmu olsun, baka bir dile evrilemeyeceini syler ve
Tanr szlerinin byle bir eviri vesilesiyle farkl anlamlara ge-
tirilmesi olaslklarnn ok byk tehlikeler yaratacan ve bundan
dolaydr ki, her trl areye bavurmak suretiyle bu tehlikenin nne
gemek gerektiini belirtir. 2 8
343
yazarlar sayszdr. Bu iddia bugn dahi srdrlmek istenir.
Arapann bu stnln savunanlar ierisinde b Fris'ler, bn Du-
rayd'lar (bn Dreyd), bn al-Anbr'ler (bnl' Enbn), al-
Zemhr'ler, ahrastan'ler ve daha niceleri vardr.
bn Fris, al-ahibi fi fkl al-luga adl yaptnda 2 9 fikir ve
dncenin Arapada olduu kadar baka hibir dilde "isabetli" ve
"doru" bir ekilde izhar edilemeyeceini belirtir.
Ona gre, baka dillerde fikir teatisi olduka zavall bir seviyededir,
nkii yaplan ey, sadece dnceyi bakasna nakletmektir. Bu
bakmdan Arapann, tm gzelliini ve anlamm muhafaza ederek
baka dillere evrilmesine olanak yoktur. Yine ona gre, Tann'nn
baka dillerde indirdii kitaplar Arapaya evrilebilir, fakat Arapa ve
Kur'an baka dillere evrilemez. rnein, ncil'in Suryanice ya da
Habeeye, Yunancaya ya da Tevrat'n ve dier Tanr buyruu ki-
taplarn Arapaya evrilmesi mmkndr, ama Arapann baka dillere
evrilmesi mmkn deildir. Zira bn Fris'e gre; "Mecazi anlatmlarn
kullanlnda Arap olmayanlar bizimle asla yanamazlar." 3 0
ahrastan Kitab Niyatu'l-kdcm Fi'ilmi'TKalam adl eserinde
Arapann gzellii ve esizlii konusunda hayranlklarn dile getirir.
Ona gre Arapa gzeldir, fakat Kur'cu dili olarak daha da gzeldir ve
daha da esizdir: "Arapayla yazlm en zarif bir tmceyi Kur'an'n
herhangi bir sresiyle kyaslaynz, (greceksiniz ki) bunlar arasndaki
farkllk Arapayla dier diller arasndaki farkllktan daha da
byktr." 3 1 Ayn ekilde "Muhammed'in gnlk konumalaryla
onun azndan vahiy yoluyla kan szler arasnda fark vardr ve bun-
lar ayrmak kolaydr. Tann'nn Muhammed marifetiyle sylettii
szlerde mucizevi bir gzellik ve stnlk vardr. Bundan dolaydr ki,
o hibir ozann ve yazarn Kur'an'daki szlere benzer gzellikte eser ve-
remeyeceklerini iddia etmitir ve drt yzyl boyunca (yani Mu-
344
hammed'den ahrastan'nin dnemine kadar) hibir insan hibir
dnemde, tm sahip olduu dehaya ramen, Kur'cn dilini taklit ede-
memitir. Bu taklit edilemezlik Kur'cm'n mucizevi bir eser olduunun
kantdr." 3 2 Esasen Tanr dahi bunun byle olduunu sylememi
midir? Tanr dahi Kur'cn'daki dille kendi kendisine vnmemi midir?
"te Kur'an'n 5. suresinin 110. ayeti; bu ayet bunun bir kant olarak
karmzdadr" diyor ahrastan. Zira bu ayette anlatlmtr ki,
Kur'cn in harikulade gzelliini kefeden hatipler, "Bu byden baka
bir ey olamaz!" diye haykrmlardr. 3 3 Buna atfendir ki, Muhammed,
Kur'an'm 28. sresindeki 49 ayete istinaden ozanlar ve hatipleri
A'/ '/; 'daki dile benzer bir yarmaya davet ederek Kur'an in mucizevi
kudretini tantlamaya almtr.
32 M, s. 143.
33 bid, s. 143 vd.
34 el-Ezher tarafndan yaymlanan Macalla (Mecelle) adl derginin ubat 1959 saysnda
eyh Salut'un y a z s n a baknz. Kur'cn Arapadan baka dillere evrilebilecei
grn b e n i m s e y e n hocalar arasnda Ferit Mecd, Mustafa el-Sabri gibi adlar vardr.
Bu konuda bkz. H. Lazarus-Yafeh, Co/emporay Religious Tlouglt Among tle
Ulema of al-Azhar, Asia and Africa Studies, 1971, c.7, s.21 1-236, 223. Kr'an' li-
beral evirisine olanak bulunduunu syleyenler bu grlerine tank olmak zere
M u h a m m e d ' i n bu t r evirilere ses karmadn ve hatta yabanc devlet bakanlarna
Kur'an'dan baz nakiller, pasajlar yollam olduunu rnek verirler. Bu konuda bkz.
Muhamed al-Ghamra\v, "Problems of Traslatio of tle Holy Qur'an". Maca/la.
Mays 1967, s. 185-189.
345
B) Kur'an'm Baka Dile evrilemeyecei
ddialarnn Altnda Yatan Dier Gizli Amalar
3 5 Miladi 7 4 0 - 8 2 8 arasnda y a a m t r
346
"l Araplar falanca deyimin falanca ya da filanca anlam
tadn sylemektedirler. Fakat onlarn bu demelerine gre bu
deyimlerin Kur'an'da... ne anlama geldiini bilemem." 3 6
36 bn Hakan'n Vafayat al-A'ym adl yaptnda "Ab Sad Abd Allah Malik B. Ku-
rayd al-Asma'i" adl b l m e baknz. ngilizce eviri iin bkz. bn Khallikan. Bi-
ograplical Dictioay, Slane evirisi, c.2, s. 123-125.
37 A L. Tbavvi. age. s. 13.
38 al-Suyut'ni ul-lkcmfi'lm al-Krtin adl yaptna baknz.
347
Raid Riza, bir yandan Atatrk inklaplarna saldrrken, dier yandan da
Kur'art'n Trkeye evrilmesi iin giriilen gayretlerin karsna di-
kilmi ve bu tr abalan dinsizlikle sulamtr. 39 Ayn temay ileyen
bir dier Arap yazar, Muhammed Ferid Vecdi, Nural-slam adl dergide,
yukardakiler kadar kesin olmamakla birlikte, Kur'an'n, metin olarak ve
harfiyen Arapadan baka bir dile evrilemeyeceini, fakat "meal"
eklinde evrilebileceini sylemitir. 4 0
Kur'a'n Arapadan baka yabanc bir dilde szck ya da deyim
kapsamad iddialar geree aykrdr. Zira Kur'an'da branice,
Habee, Latince, Rumca, Trke ve Aramaik dilinde olmak zere
yabanc dillerden alnm pek ok szck ve deyim yer almtr.
Bunun da nedeni, Muhammed'in Hristiyan ve Yahudi din adam-
laryla temas sonucu onlardan aktarma yapm olmasdr. Din ko-
nusunda baz dncelere Arapa karlk bulmad iin bunlarn
yabanc kaynaktaki asllarn ya aynen ya da biraz farkl ekle so-
karak almtr.
rnein Kur'an szc bile Arapa deildir; branicedir ve Ya-
hudilerden alnmtr. Daha dorusu Muhammed'in kulland Kur'an
szc branice "Kara" ya da "Mikra" szcklerinin karldr. Bu
szckler branicede "okumak", "nakletmek", "hikye etmek", "yol"
gibi anlamlara gelir. Ve Yahudiler bu deyimi, kendi kutsal kitaplar iin
ve daha dorusu bu kitabn okunmas, tetkiki iin kullanrlar. Arapada
da Tanr kitabnn okunmas, nakli vs. gibi anlamlara gelir. .
Kur'an'n blmleri iin kullanlan "faraka" szc, branice
"farak"tan alnmadr ki, o da "blm", "fasl", "ksm" demektir.
Yine bunun gibi Kur'an'daki blmler iin kullanlan sure
szcnn asl branice jHraftr ki, o da bir duvar meydana getiren
talar demektir, dolaysyla bir kitabn satrlar anlamna gelir 4 1
Yine Kur'an da yer alan "srat" szc Latince "strata'dan
alnmadr ve yol demektir. Muhammed dneminde Suriye'deki
39 Bu konuda bkz. Raid Riza, Tafsir al-Manar, Kahire, 1928, c.l 1. s.314; H . A . R . Gibb.
Modern Trends in islam. Chicago. 1947. s. 131, not 1; A.L. Tibawi, age. s.8.
40 Bkz. Nur al-lslam dergisi, c.3, s.59.
41 Bu konuda bkz. D o z y , Essai Sur l'Histoire de l'lslamisme Lodon, 1879, s. 111 vd. De
lacy o'L'eary. Arabiu Beforc Muhammed. London, 1927. s. 184.
348
Hristiyanlar bu szc genellikle "yol" ve zellikle "cennete giden
yol", "din" anlamnda kullanrlard. Kr'an'da da ayn anlama gelmitir.
te yandan Kur'an'n.4 Nis Suresi'nde geen "mikat" ve K. 12
Yusuf Suresi'nde geen "seyyid" ve K. 84 nikak Suresi'nde geen
"har" szckleri Habeedir. Yine ayn ekilde Kur'an'n eitli su-
relerinde geen blis szc, Rumca "Diabolos"un hafif
deitirilmi eklidir. 4 2 Bu listeyi bylece uzatmak mmkndr. Bir
fikir edinilmesi iin yukardakileie yetinmek istedik.
42 Bu konuda daha geni bilgi iin bkz. Turan Dursun, Kr'a Ansiklopedisi. Kaynak
Y a y n l a n , c.7, s . 2 2 4 vd.: bkz. Solomo D. Goitein, Juifs el Arabes. Paris, 1957, s.49.
43 Ankara, 1970, c.8, s.424-425, Hadis No. 1281.
349
Habe dillerine yaknlk gstermi olduuna kant saylan yukardaki
hadis, Kur'an' Acemceye evirmek isteyenler elinde nice zamandr i
grmtr. Sadece sz konusu hadis deil, bunun dnda da baka
hadisler bulmak suretiyle ranl yazarlar ve bilim adamlar Kur'an'
kendi zdillerinde renmenin arelerini ok eskiden beri aram ve
bulmulardr.
eyh M a h m u d Abu Dakikah'n Nur al-slam dergisinde kan (c.3,
s.33-34) "kelime Fi Tarcamat al-Kur'n al'Karim" balkl bir yazda
ran halknn vaktiyle Salman al-Faris'ye mraatta bulunarak K. 1
Fatiha Suresi'nin kendilerine Acem dilinde yazlmasn talep ettikleri
ve Salmann bu talebi yerine getirdii, bylece Kur'an'n Acem di-
liyle dualara temel yapld ve Salman'm bu durumu Muhammed'e
sunduu, Peysamber'in de bu tutumu yermedii, yani onaylad be-
lirtilir. 44
Ad geen hadis hkmn ve yukardaki olay reddedenler ve Pey-
gamberin buna benzer bir davranta bulunmadn iddia edenler yok
deildir. Fakat her ne olursa olsun, nemli olan cihet, tm her eye
ramen ranlnn bunu kendisine tarihsel bir temel kaynak yapm
olmas ve byle bir hadisi kendi iine yarar gte bir kant haline ge-
tirmi bulunmasdr. Daha ilerde de greceimiz zere, bizim kendi din
adamlarmz ve ulema snfmz, braknz mensup bulunduklar
Hanef mezhebi kurucusu Ab Hanife'nin bu dorultudaki tutumunu ve
Arap kaynaklarnn Kur'an evirisine olanak salayan ynlerini, fakat
Kagarl Mahmud'un ortaya kard hadisleri bile deersiz bulmular
ve bunlar "sahtedir" diye kenara atarak, Kur'an'm Trkeye
evrilemeyecei hususunda insafsz ve vicdansz bir davran ye
tutmulardr. Bylesine Trke ve Trkeye dmanlk gstermilerdir.
imdi yukardaki konuya devam edecek olursak; yine Arap kay-
naklarndan renmekteyiz ki, Muhammed, Kur'an'm sadece Faris di-
lindeki evirisine ses karmamakla kalmam, eitli lehelerde okun-
masna ve hatta benzeri baz deyimlerle deiiklikler yaplmasna izin
vermitir. rnein, bn Hacar, Kur'an'n sadece yedi leheyle farkl
biimlerde okunmasna deil, ayn zamanda birbirine benzer deyimlerin
350
yer deitirilmesi biimindeki okunmasna dahi Muhammed'in izin
verdiini ve u duruma gre Kr'an'n Arapadan baka dillere pekl
evrilebileceini ve evrilmi nshalarn resmen kullanlabileceini ve
okunabileceini beyan etmitir. 4 "' Ku'a'n yedi farkl leheyle oku-
nabileceine dair ve Muhammed'in, "Hangisi kolaynza gelirse o
leheyle okuyun!" sznii kapsayan hadisleri Taber'de ve Buhar'de bul-
mak mmkndr. 4 6
Yine bn Hacar'n ifadesine gre, daha sonraki arihler, Kur'anin
benzer deyimlerle (sinonimlerle) okunmasna imkn olduunu
sylemiler ve nitekim Peygamber'in yakn arkadalarnn Kur'an'
kraat srasnda, bazen hatrlamakta zorluk ektikleri deyimler yerine,
baka benzer deyimler kullanm olduklarn nakletmilerdir. 4 7 Hatta
Muhammed'in en yakn arkadalarndan biri olan bn Mas'ud'un
sylediklerine baklrsa, Kur'an'm anlam itibariyle dahi okunmas
mmkndr.
Kur'an'm Arapadan baka dillere ve zellikle Faris diline
evrilebilmesi konusunda asl nemli adm, Hanef mezhebi kurucusu
Abu Hanife tarafndan atlmtr. Bilindii zere, Hanef mezhebi
Trklerin de byk ounlukla mensup olduklar mezheptir 48 Abu Ha-
nife'ye gre Kur'an'm Faris dilinde kraati mmkndr ve onu bu dilde
dua kitab olarak kullanmak kabildir. Bir kimse Arapaya vkf olmu
bulunsa dahi, dilerse Kur'an i pekl Acemce evirisinden okuyabilir. Ni-
tekim al-Hasan al-Basr'nin (doumu: Hicri 21) arkada ve meslekta
olan al-Habib al-Acam, Kur'an i Acem dilinde okur ve okuturdu.
Arap yazarlardan Abdul Halim al-Jind, 1945 ylnda yaymlad
bir kitabnda 4 9 Abu Hanife'nin geni grlln belirtir ve
45 Bkz. bn Hacer. Fall ul-Bari, Kahire, 1438, c.9, s.21-22; A.L. Tibawi, age, s.5.
46 Bkz. ai-Taber. Tefsir al-Cami al-Beyan, Bulaq, 1323, c . l , s.10; al-Buha, as-sahih.
Bulaq. 1296, c.6, s.97.
47 bn Hacer, age, c.9, s.21-22; A.L. Tibawi, age, s.6.
48 A b H a n i f a A c e m aslldr ve 7 0 0 ylnda (Hicri 81) d n y a y a g e l m i ve 767 ylnda
lmtr.
49 Bkz. Abdal Halim al-Jinde, Abu Hanifah, BataI al-Huriyal V'el Tasamuh Fi'l-lstam,
Kahire, 1945. Bu kitabn nemli pasajlar Charles C. A d a n s tarafndan ngilizceye
evrilmitir. B u n l a r iin bkz. Charles C. A d a m s , "Abu Hanifah. C h a m p i o n of Li-
beralism", in The Muslim World, 1946. c.36, s.217-227.
351
Kur'an in yabanc dilde okunabileceine izin veren tek nl imam
olduunu syler, fakat sonralar bu grten vazgetiine dair
sylentiler olduunu ekler. 3 0
Ab Hanife'nin daha sonra gr deitirmi olmas konumuz
bakmndan fazla nem arz etmez, 5 1 zira nemli olan husus udur ki,
Hanefi Okulu taraftarlar, daha sonralar, Kur'an in Arapadan Faris di-
line evrilebilecei tezini onun otoritesine oturtmakla kalmam, bu tezi
daha da genileterek Kur'an'm baka dillere ve rnein Trkeye,
Hinteye, braniceye ve Sryanice, yani farkl dillere evrilebileceini
kabul etmilerdi. Ve yine Arap kaynaklarndan anlalan odur ki,
slamn Muhammed tarafndan yaylmaya balanmasndan itibaren ve
Ab Hanife'ye gelinceye dek Kur'an'm Arapa olarak ya da baka bir
dilde yorumlanmas yntemine izin verilmitir ve bu yntem olduka
geni bir ekilde uygulanmtr. Bu yola gidilebilmesinin nedenleri
arasnda Kur'an'm eitli hkmlerinin buna msait bulunmas 3 2 ve bir
de slam kabul eden, Arap olmayan uluslarn buna ihtiya duymalar
gsterilir. 53
Ab Hanife'nin rencilerinden Ab Yusuf ve al-aybn, her ne
kadar statlarnn gr snrlar ierisinde hareket edememilerse de
Arapaya vakf olmak olana bulunmad durumlarda Kur'an'm
baka dillerde okunabileceine cevaz vermilerdir.
Gerek Abu Y u s u f u n ve gerek al-aybn'nin grlerini Kitab al-
Mabst adl yaptnda aklayan al-Sarahs (Serahs'de okunur) (ki
olduka softa zihniyette saylrd), Tanrin eitli dillerde konumu
50 Bkz. Abdal Halim al-Jindi, age. s.72; Adams'n evirisi iin bkz. The Muslim World.
1946, c.36, s.223.
51 Ab Hanife'nin bu konudaki grlerinin kaynana inilmek istenirse Hatb al-
Badad'ni 14 ciltlik Tarih Bagdad (Kahire, 1931) adl iil yapt yartrlabilir.
Yukardaki hususlar iin bkz. c.13, s.323-324. Ab Hanife'nin bu grleri iin ayrca
Hafz al-Abu'l Barakat 'Abd Allah b. Ahmad B. Mahmut al-Nasaf'nin (Nesel de oku-
nur) Kanz. al-Dak'ik (Delhi 1390. I, 53) adl yaptna baknz.
52 rnein M i d e Suresi'nin, " . . . E y P e y g a m b e r , Rabbinden sana indirileni tebli e t . . . "
(K. 5 M i d e Suresi, ayet 67) ya da Nall Suresi'nin "Ey M u h a m m e d , dorusu senden
nce de kendilerine kitaplar ve belgeler valyetliimiz birtakm a d a m l a r gnderdik.
Bilmiyorsanz, kitapllara s o r u n . . . " (K. 16 Nall Suresi, ayet 43-44) eklindeki ayet-
ler rnek verilir.
53 al-Sarahsi, Kiab al-Mansl. 1, 37; bu k o n u d a ayrca bkz. T i b a w i . age. s.8.
352
bulunduunu ve nitekim evvelce indirilmi kutsal kitaplarla Arapadan
baka dillerde emirler indirdiini ve bu itibarla Kur'a'n mutlaka
Arapa okunmasnn gerekmeyeceini savunmutur. 5 4
Hanef Okulu mensuplar, daha sonraki yzyllar srasnda
Kur'cin'n Arapadan baka dillere evrilebilecei.tezini gelitirmi
ve bu iddialarn Kur'a'dan alnma ayetlerle ispata almlardr.
Tekrar etmekte yarar vardr ki, Kur'an'm baka dillere evrilebilecei
ve bylece okunabilecei hususlarnda fikir belirten ve bunu savunan
tek okul, Hanef Okuludur; dier mezhepler buna asla rza
gstermezler. Bu zerinde durduumuz gr, ayn zamanda
Kur'cn1 n dorudan doruya Tanr sz olduuna dair tezi rtmeye
ynelik bir nitelik tamaktayd. Kur'cn'n mutlak ekilde Tanr sz
olarak deil de Tanr nn grlerinin ve fikirlerinin ifadesi anlamna
gelecek nitelikte kabul edilmesi gerektii yolunu amaktayd.
Hanef Okulu mensuplarnn bu konuyla ilgili olarak Kur'cn
kaynandan kardklar dayanak, her eyden nce K. 26 uar Su-
resi'nin 196. ayetidir: "O, dalc ncekilerin kitabnda da zik-
redilmitir." Bu ayetin yorumunu yapan ai-Beyzv Kuran'n
"meali"nin eski kutsal kitaplarda bulunduunu syler. - " 0 Hanef
Okul'nun tezini destekler nitelikte olmak zere bavurulan dier bir
Kur'a hkm K. 87 A'l Suresi'nin 18.-19. ayetlerinde yer alan
hkmdr: "Dorusu bu hkmler ilk sayfalarda, ibrahim ve
Musa'nn sayfalarnda da vardr." Zemaher'ye gre bu hkm,
Kur'a'm daha nce baka dillerde inmi olduunun bir kantdr. 5 6
Btn bunlar Trk din adam ve eriats bakmndan Kur'cn '
Trkeye evirmek iin birer dayanak olmas gerekirken olmamtr.
nk, Trklnden syrlp Araplam olan bu kiiler, dil
esinin bir ulus yaamndaki nemini bilir grnmekle birlikte,
Arapay asl dil bilip Trkeyi yaatmak istememiler ve yaatmak
isteyenlerin de karsna sanki birer Arap militan gibi dikilmiler,
onlar yok etmeye uramlardr. Bir zamanlar Kur'a' Trkeye
evirmek ve ibadeti Trke yaptrtmak iin akli ve dinsel verileri or-
taya koyan Kagarl Mahmud'a kafa tutan gerici zihniyet, bugn de
ayn canlln ve melanetini srdrmektedir.
54 al-Sarahs, uj>e. s.37.
55"ai-Beyzv (Bayzv), Anvr al-tunzil re asrctr al-ra'vil. Leipzig basm, e.2. s.60.
56 Tibawi. ge. s.8.
353
IV) "AKILCI MLLET" OLMAK YERNE,
"GZEL KONUAN MLLET" OLMA MERAK
354
kiyasianaih.cn ve rnein Romallarn meziyetini "akll" olmakta, Yu-
nanllarn zelliini "ruhlu'lukta ve Hintlilerin zelliini "fantazilikte"
bulurlarken Araplarn dirayetini de "dil" asndan ele almlardr. 59
Yani gzel konumay akll olmann nne geirmilerdir.
Arabn Arapa ile ilgili bu deerlemesi slam ncesi dnemlere iner.
M u h a m m e d bizzat kendisi "Ben Araplar iinde en gzel konuan
kiiyim" der ve bunu en byk fazilet bilirdi.
te yandan Mslman yazarlar gerek Kur'an dilinin ve gerek Mu-
hammed'in szlerinin en gzel bir dil rnei olduunu belirtmekte"bir-
birleriyle yar etmilerdir. rnein Mes'd, Mrc al-zahab ye
ma'adin al-cavhir adl yaptnda, Muhammed'in gzel ve fasih
konuma yeteneini Tanr'dan alm olduunu syler ve "belagat ve ta-
Iakat"inin sihirli bir gte olduunu eklerdi. ahrastan ise Kuran in K.
16 Nahl Suresinin eitli ayetlerine dayanarak Muhammed'in vgsn
yapar ve bu konuda onun kendi kendisine vnmesini rnek verirdi. 60
Sylemeye gerek yoktur ki, bu deerleme, nl yazarlarca bylece
devam ettirilecektir. 1970'lerde yazan ada bir yazar yle der:
355
aklclnda... inlinin sanatnda... ve Arabn belagatnda..." ya da
"kadnn gzellii yznde, erkein gzellii ise dilindedir" eklindeki
szler Arap ataszleri arasna girmitir.
Aklcla ynelememi olmak, Aab fikren ve m u h a k e m e gc
bakmndan son derece ilkel ve basit klmtr. lmin ve tecrbenin
ortaya koyduu gerek odur ki, kiileri ve toplumlar gelitiren ve ol-
gunlatran ey akl rehber edinmek ve bu sayede serbest dnme
alkanlna ynelmektir. Bat'nn bugnk stnl, kltr ve uy-
garlk zenginlii, "Rnesans" aamas ile birlikte "akl a" de-
nemesine girimesi ve "gereklere din kitaplaryla deil akl reh-
beiiiyle gidilir" formln benimsemesi sayesindedir.
Biraz evvel belirttiimiz gibi, akl rehberlii ile Arabi ikna etmek,
u veya bu ynde srklemek imkn yoktur. Fakat dil unsuru ile,
talgat ve belgat sanat ile ona her eyi yaptrmak mmkndr. Bu
bakmdan 1 400 yl nce ne idiyse bugn de odur.
Arap yazarlarn dahi ifade ettikleri udur ki, Arap dili, Arabi
anlam itibariyle deil, melodi ynyle kendinden geirir. Arap ken-
disini, sylenen szlerin anlamna deil mzik kalitesine terk ve tes-
lim eder. Ezan bunun en gzel rneklerinden biridir. Arabn psikolojik
bu ynn Mbammed en iyi ekilde ilemesini bilmitir. Hi
kukusuz dier dinler bakmndan da benzeri durumlar yok deildir.
rnein Hristiyanlkta Latincenin de bu ekilde etkili olduu kabul
edilir. Fakat konuya eilenlerin belirttiklerine gre; slamdan baka
dinlerde baz farkllklar vardr ve bu farkllk kiinin sadece "dil"
esi ile deil, "idealler'le de etkilenmesidir.
356
rnein Hristiyanlkla bir sa ideali yaratlmtr. sa'nn hayat,
ktle ve kaba kuvvete iyilikle karlk veren yaantlar, "tokat atar-
larsa dier yanan evir" tleri ya da "ldrmeyeceksin" rneini
oluturan tutumlar ve buna benzer insancl ynleri n planda gelir ve
kii bu ideal ile beslenir.
Keza Budizmde de Nirvana'ya erimek gayedir ve bu itibarla daha
da gzel bir idealizm yaratlmak istenmitir.
Gerek Buda ve gerek sa, sava yasaklayan ve intikam almay
(ksas') su sayan bir dzen getirmilerdir. Her ne kadar Hristiyanlk
tarihi, savalar ve zorbalklar tarihi olmu ise de, bunu oluturan ey
sa'nn emirleri deil, dorudan doruya kilise ve kilisenin emrinde i
gren dnyevi iktidar olmutur.
slamda ise farkl inantakilere ya da "mriklere" kar savamay
ngren bizzat Kur'an'dr. (rnein K. 9 Tevbe Suresi'nin 5. ve 29.
ayetleri.) Ve Kur'an bu ii, "efsunkr" bir dil ile Arabi (ya da
Mslman kiiyi) coturarak yaptrtmasn baarmtr.
Baka bir deyimle, slamda btn gayretler Tanr kitab saylan
Kur'an araclyla gerekletirilir. Kii, ou zaman anlamad ve
masal dinler ekilde kabullendii satrlar arasnda kaybolur. Her ne
kadar slamda da Arabi ve Mslman kiiyi etkileyen bir M u h a m m e d
ideali var ise de, bu "ideal" igdleri "ideal" aamalara srkleyici
nitelikte olmad gibi, dil esine tekaddm edici gte de deildir.
Asln aramak gerekirse, Araba ait. ve Arapla ilgili ne varsa her
ey (rnein, dil, iklim, gda vs...) kiiyi en duygusal ynleriyle
yourmaya ve beynini ilemez hale getirmeye, duygusall da her
eyin stnde tutmaya ve kiinin tm davranlarn aklc ynden
deil, duygusal ynden ayarlamaya zorlar. 6 3
Arapay bylesine etkili bir silah haline getiren ey sadece
Arapann mzikal yn deil, ayn zamanda Tanr dili olarak kabul
edilmi olmasdr. Bundan dolaydr ki, Arap dili Arap dnyasnn si-
yasi yaantlarnda fevkalade nemli rol oynar. Btn bunlardan
baka, Arapann gizli anlamlara ve kapal maksatlara ok msait bir
yn vardr ki, ite asl nutuk ekmeye pek yatkn bu yn ile Arap
halklar zerinde etkisini yrtr.
357
C) Gizli ve eitli Anlamlara Yatkn Dil Olarak Arapa
Kur'an dili olarak Arapann yar dini bir tonda btn ortaa
Mslman toplumlarnn yaamlaryla dolu olduunu belirten bir
Arap yazar yle der:
64 Hislan Slarabi. Nationalism and Revolution in rle Aral> World. D. Van Nostrand
C o m p . Inc., N e w York, 1966. s.93.
65 H. Slarabi. age. s.93.
358
"Nezaket ve ekilcilik formlleri altnda maksatlar kolaylkla
gizlenebilir ve sylenmek istenilen eyler sadece dolambal
ekliyle ortaya koyulur. Yine ayn dzeyde olmak zere
(Arapa) kesinlik, aklk ifade etmeye muktedir deildir ve...
yanl anlamlara yer verir. Belki de bundan dolaydr ki, Arap
dnyasnda siyasi tartmalar genellikle ok uzun srer ve
olduka susturucu nitelik tar." 6 6
359
V) AKL REHBER EDNMEYEN ARAB1N ZHN
YETERSZLNE YATKIN SSTEM OLARAK ERAT
360
ibadetin Basit ve Sade Dualarla ve Tekrarlanan
Cmlelerle Yaplmas Sistemi
68 bici -s.87.
69 ,4y/u verile.
361
bu adan ilemesini bilmitir. Trkn aklc niteliklerden yoksun kal-
mas nedenlerini de acaba bunda aramak gerekmez mi?
Gerei sylemek gerekirse, Goiteim'in yukardaki kyaslamasnn
dier dinler lehine sonu veren bir yn pek yoktur. Zira "kutsal" diye
bilinen kitaplara dayal dua sistemleri, ister "ksa ve basit" ya da ister
"zengin ve kreasyonlarla dolu" olsun, insan akl ve zeks bakmndan
genellikle durgunluk yaratacak nitelikte eylerdir. nsanla byk hiz-
meti dokunan kiiler ekilci din anlayndan ve dualardan uzak
kalm kimselerdir. nsanln yetitirdii en byk bilginler ve
dnrler (rnein 500 ylnda yaayan Aristo'dan S 20. yzylda
yaayan Bertand Rusell'a gelinceye kadar nice saysz dehalar) dua
usulleriyle deil, Tanr'y "akl" ve akl "Tanr" kertesinde bilmek su-
retiyle verimli olabilmilerdir.
362
ve Acemlerin gzel bir dile sahip olmak bakmndan Araplardan geri
kalmadklarn ve hatta Araplar gemi bulunduklarn, Yunancann
ve Acemcenin, gerek gzellik ve gerek zenginlik itibariyle Aapadan
stn olduunu, iir ve nazm sahasnda emsalsiz rneklerle dolu
olduunu savunmulardr. u'ubiya mensuplarna gre hitabet ve be-
lagat sanat, Tanr ihsan olmak zere pek ok ulusta mterektir. Bar-
bar saylan nice uluslar vardr ki, gzel konuma sanatnda baarl
olmulardr. Bu uluslar, her ne kadar hain ve kltrsz ve hatalarla
dolu konuma diline sahip griinrlerse de, belagat ve talakatta ok ileri
gitmilerdir. Kaba ve kltrsz olmakla tannan ingenelerin bile fev-
kalade ehevi ve duygulu bir dil ile konutuklar sylenir. Fariscenin
zellikle zengin ve gzel bir dil olduunu ispat iin Acem yazarlar bir-
takm hadisler bulmulardr. rnein al-Daylami bu konuda yle bir
hadis nakleder:
71 B konudaki almalar iin bkz. Roland Meynet, l'Ecriture Arabe en Question. Bey-
rut. 1971..
72 CoUoqium On Islamic Culture, In lis Relation to the Contemporary World, Prin-
ceton. Eyliil 1953. N e w Jersey, s.18.
364
C) Arap Aydn Atatrk'n Dil Reformuna zlem Duyar
365
KNC KESM
MLLYETLN DL U N S U R U LE PEKTREN
A R A P VE KEND Z DLN YOK E D E N TRK
Bat'mn hemen her lkesi, daha ortaalarda kutsal bilinen din ki-
taplarn (Ahd- Atyk ve Ahd-i Cedd) kendi z dillerine evirtmi ve
bu yoldan eitli kazanlar elde etmitir. Bu kazanlardan biri de ulusal
dilin zenginlemesi ve gelimesi bakmndan kendisini gstermitir.
366
Bizim eriatmz ise 20. yzyln ikinci yars ierisinde bile hl
Kur'an i Trkeye evirtmenin kfirlik olaca kansndan kur-
tulamamtr. Bu kr inanca sapl nice "milli air" ve "yurtsever
insan" diye barmza bastmz ve adlarna heykeller dikip okullar
atmz kimseler, Trkenin ve dolaysyla Trklk benliinin kun-
daks olmulardr.
! B konuda bkz. C.E. Bosvvorth, "Languagc Reform and Nationalism In Modern Turkey",
in The Muslini \VorlL Ocak 1965, c.55, say 1. s.58-65. Yukardaki hususlar iin bkz.
367
Bat'daki Trk devletlerinde Arapa 13. yzyla gelmeden devlet
resmi dili haline gelmitir; halbuki Acemlerle temas durumundaki Trk
devletlerinde ve rnein ran'daki Seluklularda ve Trkistan'da bu-
lunan Trk devletlerinde, rnein Karahanllarda, Farsa devlet
ilerinde ve bu arala Acem edebiyatna merakl okumular zmresince
benimsenmi ve Arapamn yerini almtr. 2
unu hatrlatmakta yarar vardr ki, Trk hkmdarlar, Tiirkeye
ballk gstermek hususunda uzun bir sre olumlu davranmlardr.
Osmanl padiahlar bile 15. yzyln ikinci yarsna gelinceye kadar
Tiirkeye nem verir grnmler ve resmi evkann Uygur yazsyla
ve Trke olarak yazlmasnda rol oynamlardr. Fatih Sultan Meh-
med, 1473 ylnda Akkoyunlulara ve Uzun H a s a n a kar kazand
zaferlerini Dou Anadolu'daki beylere bildirirken btn mektuplarm
Uygur yazsyla hazrlamt.
Ne var ki, din adam Tirkeyi kullandrmamak iin elinden gelen her
eyi yapmtr. slama hizmetle bulunacam ve slam Arap yazs ve
dili ile uygulayacam diye Arapaya sarlm ve Tirkeyi ve Uygur
yaz dilini "gvur dili, gvur yazs"dr diye lme terk etmitir. 3
Din adamnn bu melanetine, eitli nedenlerle, devlet adam-
larnn ve hatta hkmdarlarn dahi katld grlmemi deildir.
15. yzylda Semerkant'ta Ulu Bey Trk kltrne babasndan ok
daha fazla sahip olmakla beraber Farsay kendisine temel dil olarak
kabul etmiti; btn yazmalarn Faris dilinde yapard. Semerkant
eyhlislamna ve dier din bilginlerine hep bu dilde hitap eder, on-
lardan da ayn ekilde cevap alrd. Trklk duygusundan yoksun ol-
mamakla beraber, Acem kltrne saplanmlkta bykbabas
Timur'u bile geride brakmt. Her bakmdan geni bir kltr var
saylrd ve zellikle astronomi ilminde bilgin denecek seviyede idi. 4
Arapaya fazla deer vermeyiinin nedeni kendisini eriat ile yle
pek fazla bal bulmayndand. Gerekten gerek Ulu Bey ve gerek
eyhlislam, her ikisi de eriat hkmlerine aykr hareketlerden ve
slamn yasak kld zevkleri tatmaktan geri kalmazlard. eyhlislam
368
zaman zaman arkl ve algl davetler tertip eder ve bu yzden o
devrin geri kafallarnca tenkide urard. Ulu Bey'in yaantlar da
bu yndeydi. 5
Ulu Bey'den bu yana, yzyllar ierisinde Trk idarecilerinin ve
devlet adamlarnn Tkeye kar ilgisizlikleri (baz istisnalar hari)
gittike artm ve nerede ise Trkeyi yok etme kertesine ulamtr.
16. ve 17. yzylda en nl Trk yazarlar Trke yerine Arapay ter-
cih etmilerdir. 1560 ylnda len Takprzade ve 1657 ylnda len
Hac Halife, verilecek iki nl rnektir. Abdiilhamid'in 1878 ylndaki
hain tutumu bunun en ac bir dier rneidir.
5 W. B a n h o l d . age, s. 183.
6 Bu hususlar iin b k z . E.Z. Kara!. Osmanl Tarihi, c.8, s.403; ayrca bkz. Sail Paa'nn
Hatran. stanbul, (Hicri 1328), s.423 vd.: Kiik Sair Paa (1840-1914), As a Tur-
kish Modernist, Intern. Jour. of Middle East Studies, Cambridge Univ. Press, Nisan
1970. c. I, say 2. s. 124-132. Yukardaki hususlar iin bkz. s. 126.
369
ierisinde kendi karlarna (ve klesi bulunduu hkmdarn
karlarna) yatkn hale getirmesiydi ve rnein Bat'da olduu gibi
(Luther-Almanya'da; Wyclif-ngiltere'de) halkn gelimesine olanak
verecek ekilde ayaiasayd, Trke kolay kolay yenilgiye uramazd.
Nitekim Ota Asya'da Trkenin bu gll kendisini gstermi ve
baka dillerle yan yana geldii her kez Trkenin daha stn duruma
getii izlenmitir. Bathold 1926 ylnda stanbul'da verdii kon-
feranslarndan birinde unlar sylemitir:
7 W. B a t h o l d . cifte. s.35.
370
Eer Trkn din adam biraz yurtsever, biraz milliyetperver ve
biraz Tiiksever olmu olsayd her eyden evvel Trkn z ve gzel
dilini, her ne bahane ile olursa olsun, Arapaya ve Acemceye feda
etmez, onu yaatmaya ve gelitirmeye yardmc olurdu. Olmak iin
elinde yeteri kadar malzeme ve kaynak mevcuttu.
371
Tiirk deyiminin Trke olmadn ve bu adn Trklere inlilerden
gelme olduunu iddia ve hatta ispat edenler vardr. Trkn tarihinde
Kagarl Mahmud'dan bir bakas kp da Trk adnn Tirke zg
olduunu ve bunun dorudan doruya Tanr tarafndan Trke verilmi
bulunduunu sylememitir. Oysa ki, Kagarl Mahmd bu konuda da
Muhammed'e ait bir hadis bulmutur.
1 1 Kagarl Mahmd. Divan-ii Lgat-'t Trk, Trk Dil Kurumun, eviren Besim Atalay,
s.35.
12 lmi, s.352.
372
2) Kagarl ve Benzeri ilim Adamlarnn Gsterdikleri Yoldan
Trkenin Bamszl ve Muhtemelen Rasyonel
Bir Din Anlay Geliebilirdi
Eer Kagarl'nn gayretleri din adamlarnca ve yneticilerle des-
teklenmi olsayd ve rnein Kur'an Trkeye evrilip ibadet Trke
yaplabilir hale getirilseydi, Trkn kazanc birok bakmdan byk
olurdu. Zira temsil ettii nitelik nedeniyle Trke, snrsz bir gelime
olanana sahip olarak Trkn fikir, zek ve kltr geliimini
salayabilirdi. nk yetkili otoritelerce izah ve ispat olunduu zere
(rnein Max Muller'ii yapt ekilde) aklc, sade, bilimsel ve asl
nemlisi duygusalla yer vermez bir dil olduu iin zek ve dn
melekelerini uyutucu deil, zinde kalc bir rol oynayabilir ve bylece
kiilerin ve toplumun "muhakeme gcn" oluturabilirdi.
te yandan dinsel anlay ve yaantlar asndan da farkl sonular
douracakt. nk dil denilen ey, "mzikal", "tehir edici" , ve "duy-
gusal" ve dolaysyla, akl ve dnme alkanln krletici nitelikte
olduu oranda din, akl szgecinden geme olaslndan uzaklar.
Trke, din ve ibadet dili haline getirilseydi, Bat lkelerinde ve rnein
reformasyon ile birlikte Almanya'da ya da ngiltere'de halkn fikirsel
gelimesinde nasl bir farkllk grld ise, Tiirk. toplumunda da ayn
gelime kendisini gsterebilirdi. Unutmamak gerekir ki di\er, kii ve
toplum zerindeki etkilerini dil aracl ile bilinli ya da bilinsiz olmak
zere iki yoldan srdrr. Hristiyanlk bakmndan Latince buna
rnektir. Latincenin sihirli denecek kadar kula tehir eden miizikalitesi
yzndendir ki, Hristiyanlk etki sahasn fevkalade geni tutabilmitir.
Fakat Latincenin yine bu byleyici yndr ki, zihinleri ve zeklar
ttslemi ve kiileri dnmeyen, eletirmeyen ve her eyi Tanr em-
ridir diye gz kapal kabul eden varlklar haline getirmitir. Ve ite
Hristiyanlk bakmndan Latince ne derece olumsuz bulunmu ise,
Arapa da slam lkeleri halklarn uyutmak, dnemez hale getirmek
bakmndan ayn ii grmtr. Arapann mzikal kudreti yznden
milyonlarca cahil ynlar adeta hipnotize olmuasna eriata
balanmlar ve dinin muhtevasnn ne olduundan habersiz sr misali
idare edilmilerdir.
373
3) Eer Di Adan Kendisinden Beklenen Gayreti Gsterseydi...
Bat lkelerinde din adamlar, kendi din kitaplarn kendi halk-
larnn diline ve hem de onlarn anlayaca ekilde evirmiler ve
bylece halk dilini "kutsal" nitelikte gstermilerdir. rnein Al-
manya'da Luther ya da ngiltere'de Wyclif, Ald-i Atik ile Ahd-
Cedid'i, kendi insanlarnn anlayaca dile evirmilerdir. Luther
Tanr'y. Almanca konuturmutur. 1 3 Bu eviriler sayesindedir ki. bir
yandan din kitaplar rasyonel eletiriye sokulurken, dier yandan da
dil, bilimsel zenginlie ve zengin bir edebiyata vesile olmutur. 1 4
te yandan Hristiyanlk, kadim Yunan'n aklc zeksna Rnesans
ve refonnasyon yoluyla kavumakla, (ki bu da Bat lkeleri iin La-
ticeyi terk edip kendi z dillerini ibadet dili haline getirmekle mmkn
olmutur), gelime ana girmi ve kendisine yneltilen tenkitleri
karlayarak taraftar kazanma frsatna kavumutur. Ancak bu sa-
yededir ki, ileri ve uygar lkelerde tutunabilmitir. Zira kiinin an-
layabilecei ve hem de rasyonel yn ile i gren bir dilde uygulanr
olunca bilinsiz bir din anlay ve sevgisi yerine, bilinli bir din
anlay hkim olmutur. Bir din ki, akl szgecinden gememitir,
mutlaka ilkel kalmaya mahkmdur.
Ve ite eer Kagarl'nn oluturmaya alt ortamn
gereklemesine din adam yardmc olsayd, Trkn fikir yaants
bakmndan Bat'nn reformasyon devirlerine benzer bir dnem, daha
o zamanlar balam olurdu.
374
ibadet malzemesi haline ynelmi matuf eviriler eklinde ka&ule imkn
yoktur. Bu maksada ynelik olmak zere, Kur'an'm tm itibariyle ve
resmi olarak Trkeye evrilmesi fikrine yanalmamtr. Bu itibarla
"Kur'an ok eskiden beri Trkeye evrilmitir" gibi iddialarn yalandan
teye geer bir deeri yoktur. 1.9. yzyln sonlarna doru ilk defa olmak
zere Cevdet Paa Kur'an in baz hkmlerini Osmanlcaya evirtmiti.
Merutiyet dnemlerinde slamclk akm taraftarlar Kur'an dan baz
pasajlarn mealen evirisine girimilerdi. II. Merutiyet devrinde
Kur'an'm evirisi yaplm, fakat bu eviri eyhlislam'n emriyle derhal
toplattrlmtr. 1 5 1923 ylnda, hem de Atatrk zamannda yaymlanan
bir Ktr'an evirisi Diyanet leri Bakanl'nn onayna mazhar
olmamtr. Kur'an'm Trke evrilmesi hususunda ilk olumlu adm
Atatrk tarafndan atlmtr. nk Atatrk ibadetin Trke
yaplmasn, ezann ve hutbelerin Trke okunmas ve okutulmasn ve
Kur'an'm Trkeye evrilmesini rasyonalizme ynelme bakmndan
nemli grmtr. 1 6 Fakat o dahi bu teebbslerinde byk glkler ve
engellerle karlamt. Bu direnmelerden bir rnek olarak air Meh-
met kif in tutumunu ayrca belirteceiz. Fakat her eye ramen Atatrk,
byk bir azimle bu ii sonulandrmak istemitir. 1931 ylnda ezann
Trke okunmas ve hutbelerin Trke yaplmas gereklemitir. Fakat
ne yazk ki, btn bu gayretler, serbest seim sisteminin 1950'den iti-
baren yerletirdii demokratik gelimeler srasnda siyaset adamnn oy
avcl hrslar ierisinde eriyip gitmiti. Bugn ezan yine Arapa okun-
maktadr. Ku 'an yine Arapa kraat edilmektedir ve her ey yine eskiye
dnmektedir. Her ne kadar Kur'an'm Trke evirisi mevcut ise de, bun-
lar "eviri" anlamnda deil, "meal" niteliinde takdim edilmektedir. Zira
eriatmzn sapland zihniyet odur ki, Kuran "Tanr'nn Arapa dili
ile konutuu kutsal bir kitaptr" ve Trkeye evrilemez. Oysa ki, bir
dilin gelimesini salayan ve rasyonel dnceyi oluturan unsur "kut-
sal" kitabn varl ya da kitabm kutsall deil, dilin zenginlii,
glldr. 17
375
Ve eer bizim eriatmz, Tiirkeyi ihmal etmeyip ibadet ve dev-
let dili eklinde kullandrm olsayd, Trke bugn en zengin diller
arasnda yer alm ve belki de din anlaymz biraz hmanist
dorultuya girmi olurdu.
376
Grlyor ki, Trk Dil Kurumu Kagarl'nn ortaya koyduu ha-
dislerin "salam" olmadn ispat maksadyla kendine niversite
ortamndan fetvaclar bulmaktadr. stanbul niversitesi ordinarys
profesrlerinden Ba erefttin, itiraz kabul etmez bir otorite olarak, bu
hadislerin uydurma olduu kansndadr. Tiirk Dil Kurumu Genel Sek-
reteri'nin bu nl profesrden naklettii beyan yledir: "...Hadis ki-
taplarnda byle bir sz mevcut deildir. Mahmut Kagari bunu Buhara
imamlarndan itimada ayan bir zattan ve Nisaburlu dier bir imamdan
iittiini sylyorsa da bunlardan hibirinin adn bildirmiyor ve ayn
zamanda, 'Eer bu hadis sahih ise ki bu bapta mesuliyet o iki zata'aittir'
demesi ile kendisinin de bu hadisin doruluuna kail olmadn... ak
bir surette gstermektedir.
Ordinarys Profesrmz dier hadis konusunda d a , " . . .Bu hadisi de
itimada ayan deildir..." diyerek iin iinden kmaktadr. 1 9 Bu beyan
ve Trke kart bu olumsuz tutum konusunda bir an durmak gerek. Zira
Atatrk Trkiye'sinin aydn denebilecek kiileri arasnda akla ve
manta ve biraz da Trklk duygusuna kar bylesine bir direni, bu
konu zerinde bir iki hususu aklama zorunluluu dourmaktadr.
Mahmud Kagarl'nn yukarda Trke ve Trkn nitelikleri ko-
nusunda otaya koyduu hadislerin "uydurma" olduunu beyan eden
aydnlarmzn affedilmeyecek iki byk hatas, ilimle badamayacak
ve ciddiyetten uzak davranlar ve hele Trklk duygularn yersiz ola-
rak rencide eden tutumlar var. yle ki: Bir kere bu sorunu sadece din
asndan ele almalar ve 1 000 yl nce Kagarl'nn bile kendisine reh-
ber yapmaya alt akl, 20. yzyln aklc anda bile yok farz et-
meleri aknlk yaratc bir davrantr.
Meseleyi sadece din asndan ele almalarnn uygun bulunacan bir
an iin kabul etsek dahi, Trkn, aleyhine olacak ekilde takndklar tu-
tumun yine de anormal olan bir yn vardr. ddia ederler ki, Kagarl'nn
ortaya koyduu hadisler uydurmadr; nk, onlara gre, hadis ki-
taplarnda buna benzer hadis yoktur ve Kagarl Mahmud, Buharal ve
Niaburlu imamlardan, yani hadisleri kendisine nakleden kiilerden sz
ederken bunlarn isimlerini vermemektedir. Pek iyi, ama acaba imamlarn
adlarn vermi olsayd, bu nl aydnlarmz ve aklcl reddeden pro-
fesrlerimiz bu hadisleri sahih kabul edecekler miydi?
19 hid. s.XVIIl.
377
/
Buhar ve Mslim gibi en salam kaynaklarda var olan tm ha-
disleri kabul etmekte midirler? Kendilerine bu kaynaklardan alnma
baz hadisleri versek, acaba bunlar da gerein kendisi olarak kabul
edecekler midir? rnein Ebu Hreyre'nin rivayet ettii ve Mu-
hamed'i azndan ktn syledii; "Sizden birinizin iecei (ve
yiyecei) iine sinek dt zaman, o kii o(nn her tarafn)
batrsn... nk sinein iki kanadndan birisinde hastalk, dierinde
de ifa vardr" eklindeki hadisi, bu hadis Buhar'nin kitabnda vardr
diye benimseyecekler midir? (Bu hadis Diyanet leri Bakanl'nca
yaymlanan Sahil-i Buhri Muhtasar'nn 1971 'de yaymlanan 9. cil-
dinin 71. sayfasndadr.) Hastaln bulamayacana, veba ile lmn
Mslmanlar iin Tanr yolunda lm olduuna (cihatta lenler gibi),
sarlk hastalnn mikroptan deil nazardan geldiine dair ve daha
buna benzer verilebilecek nice hadisleri, bunlar Buha'de belirtilmitir
diye, uyulmas gereken hkmler olarak kabul edecekler midir? 2 0 Yine
bunun gibi Cilleddin as Suyut'in Feth-iil Kebiri'nde yer almtr diye
"l ve hayvanla yaplan (cinsi) mnasebette inzalin vaki olmas" ya da
"Dbre, burna ve kulaa konan ilacn ieriye ulamas" ya da "Arada
bir zr yok iken kadnn herhangi bir yerine dokunarak meninin gel-
mesi veya el ile istimna yapmak", "inzal vaki olmakszn pmek" gibi
hallerde orucun bozulmu ya da bozulmam saylacana dair ha-
disleri 21 din hkm eklinde benimseyecekler midir? Eer akl ve
mant bir kenara atp, srf salam kaynaktan kmadr diye bu tr ha-
disleri kabul eilimindeyseler, bu takdirde uyguladklar dinin elbette ki
ilkel kalmasna sebep olmu olmayacaklar mdr?
Yok eer mspet akla ve mspet ahlaka deer veriyor iseler, bu tak-
dirde de aklclkla badamayan hkmleri (ve rnein yukardaki ha-
disleri) reddetmeleri gerekecektir. Sylemeye gerek yoktur ki, akl a
insannn yapaca ey din hkmlerinin (ister hadis hkmleri, ister
Kr'a ayetleri olsun).akla uygun olup olmadklarn aratrmaktr.
Fakat korkarz ki, bu gayreti bizim eriatlarmzdan beklemek biraz
20 B ve bua b e n z e r hadisler Diyanet leri Bakanl'nn yaymlad Salth-i
Buhar Muhtasar Tecrid-i Sanl Tercenesi, Ankara. 1973. c.12, s.61, 63. 84, 89;
1970. e.8, s.292.
21 Bu ve buia b e n z e r ice akld h k m l e r i Diyanet leri Bakanl cahil
halkmza, din h k m l e r i d i r diye retmekle meguldr. Yukardaki hadjsler ve
benzerleri iin bkz. Diyanet Gazetesi, 1 Kasn 1970. say 3. s. 14.
378
hayal gibi bir eydir. unu syleyebiliriz ki, Kagarl'nn ne srd
hadislerin salaml saptanm olsayd bile bunlar, bizim ordinarys
profesrlerimiz iin yine de geerli saylmayacakt.
Bizim eriatmz, Kagarl'nn sergiledii hadislere inanmaz, ama
sinein bir kanadnda gnah ve dier kanadnda ifa bulunduunu ya
da l ve hayvanla cinsi mnasebette bulunann'orululuk durumunu
belirleyen akld hkmlere ya da Trk insanlk dman eklinde
klten ve Arabi ycelten hadislere ya da buna benzer nice emirlere
"mutlak gerektir" diye sarlmaktan kanmaz.
Acemceyi, Habeeyi adeta Arapadan sonra en imtiyazl dil
eklinde' kabul eden hadislere bu. bizim bilginlerimiz ses
karmamlardr; bunlar hi tartmamlardr. A m a kendi z dilleri
olan Trke ile ilgili bir hadis ne srldke bunun sahteliini ispat ko-
nusunda birbirleriyle yar etmilerdir. Acem yazar ve dnrler, srf
Kur'cm'm kendi dillerine evrilebilmesi iin din kaynaklarn kendi leh-
lerine olacak ekilde didik didik ederlerken, bizim bilgin geinenlerimiz
nlerine serilmi olan kaynaklar yok etmenin arelerini aramlardr.
Kagai nakletti diye eriatmz Trkn karlarna uygun ha-
dislere inanmam, "Bu hadislerin nakledenleri belli deil, bunlar salam
kaynaktan kma deildir" diyeekten bu hadisleri kabul etmemitir, ama
kayna salam ve nakledenleri belli diye gsterilen hadislerin gerekle
ilgisinin ne olabileceini kendi kendisine sormamtr. Dnmemitir
ki, kayna salam diye iddia edilen nice hadisler vardr ki, birbirleriyle
atmaktadr ve bundan dolay hadisleri "salam" ya da "zayf" nitelikte
klan ey onu nakledenlerin adlar, kimlikleri ve kiilikleri deildir.
nk eer bu byle olmu olsayd, bu takdirde eriatn temel esaslar
ile ilgili ve birbirlerini rten saysz hadislerin mevcudiyeti slanun
yok olmas sonucunu dourmalyd. Nitekim Kuran'n hazrlan ve
tek kitap haline getirilii ile ilgili birbirinden farkl, birbirini rten,
fakat hepsi de ayn gte pek ok hadis vardr. 22 Bu hadisler, ayn
deerdeki kaynaklardan km olmak bakmndan ayn ekilde be-
nimsenmek durumundadrlar. Fakat birbirleriyle atr nitelikte bu ayn
deerdeki hadislerin hangilerinin geree uygun olduunu tayin etmek
379
mmkn deildir. Eer hadislerin doru oluu onu nakledenlere ve mey-
dana getiren kaynaklara gre belli oluyor veya olacak ise, bu takdirde
Kir'an'n ortaya k ile ilgili ayn salamlktaki hadislerin clzl ne-
deniyle Kur'an in shhati tehlikeye girmi olmayacak mdr? Biraz nce
de belirttiimiz gibi, bundan kan sonu u olmaldr ki, hadisleri ka-
bule ayan yapan veya yapmak icap eden ey, bu hadislarn akledili
ekilleri veya onu nakledenlerin adlar ve hatta kimlikleri ve kiilikleri
deil, bunlarn akla ve manta yatkn olup olmamalardr. Ve ancak bu
suretledir ki, hadisler ie yarar hale getirilebilir, Mahmud'un naklettii
hadislerin mutlaka doru olduunu sylemek hi phesiz ki kimsenin
aklndan geemez. Esasen Kagarl da bu hadislerin salam olup
olmad konusunda fazla bir iddiada bulunmuyor.
Fakat Kagarl'nn yapt bir ey var ki, o da eriat esaslarn akl
szgecinden geirip onu kendi mensup olduu topluma yararl ekle
sokmaktr. Aslnda akl, o eriatn da stne karan bir eilim
ierisindedir ki, asl bykl ve geni grll bu noktada ken-
disini gstermektedir. Eer bu tutum biraz olsun bizim din adamlarmz
ve ilim iistadlarmzca benimsenmi olsayd ve aydnlarmz bu olumlu
ve imrenilecek usul o tarihten bu yana takip etmi olsalard, Trkn ka-
deri bugnknden muhakkak ki ok farkl olurdu. Ne var ki, durum
bunun tamamyla tersi olmutur ve bugn dahi onun bu mspet ve adeta
ada zihniyete rnek davranna aykr bir ortam mevcuttur. Ne ha-
zindir ki, bin yl nce Kagarl Mahmud, hani o Trkl ve Trkn
gemii ile iftihar eden ve bu iftihar nedeniyle Tiirkeye ve Trkn
eriat ncesi niteliklerine ballkta hassasiyet gsteren dnr, akl
her eyin stnde bir g haline getirebildii halde de, 20. yzylda Trk
toplumunda niversite profesr payesine erimi aydnlarmz ve tabii
tm din adamlarmz, akl sfra mncer klacak ya da yok sayacak bir
tutum ierisinde, bir yandan Tiirkeyi kurtarc, gelitirici ve
bamszlna kavuturucu, dier yandan Trklk benliini insancl bir
ama ile koruyucu gayretlere kar sava amlardr. Bin yl nce
yaam Kagarl gibi bir dnrmz akl rehberliine, yani Bat uy-
garln bugnk kerteye getiren,usullere deer verebildii halde, 20.
yzyln u dneminde Trk bilim ve din adamlar Trke dmancasna
ona srt evirmilerdir. Bizim eriat ruhlularmz, Kur'an'm Trkeve
evrilemeyeceini, ezann Trke okunamayacan, Tkiin slam
380
erevesi ierisinde Araba eit dahi tutulamayacan (Arabin Dn'unda
bulunduunu) ngren din hkmlerini benimsemi ve hatta btn bun-
larn aksini ispata alan kiilere kar kin beslemilerdir. Ama buna
mukabil slam Araplk ile ayniyet haline sokan ya da slamiyeti Arap
geleneklerinin dini halinde tutan ya da Mslman olmay Tanr'nn keyfi
iradesi yapan ve daha benzeri nice eriat hkmlerine kar ses
karmam, susmulardr. Kalkp da "Byle ey olmaz, Tanr bu eit
ayrcalklar yaratmaz, Arabi Trke stn saymaz, Trke Arapa hkm
yollamaz, iinkii bu Tanr'nn yceliiyle badamaz vs..." de-
memilerdir. Sadece Kagarl gibi Trkl, Trkenin gzellii ile if-
tihar eden ve Trklk benliini srdrme mcadelesine girienlere kar
"Byle hadis olmaz, bunlar uydurmadr" diye. bilgilik etmilerdir.
Bylesine bilgisiz aydnlarla bu ulusun yaam olmas ve yaamakta
bulunmasbir mucizedir.
381
Trk din adam ve eriats bu gzel frsat deerlendirmek
yle dursun, yitirmek iin uramtr; Kr'an'm Tanr dili oldu-
unu sanarak.
te yandan, eer Trk din adam ve eriats biraz olsun geni
grl ve bilgili olmu olsayd ve rnein Mu'tezile grlerinden
haberdar bulunsayd, sadece Trkeyi deil, muhtemelen Trkn
dn sistemini de ilkelliklerden kurtarabilirdi.
Bilindii gibi Kr'an'm Tanr szleri olduu ve Tanr tarafndan
vahiy yolu ile M u h a m m e d ' e indirildii ve mucizevi nitelikte bir kitap
olduu ve bir benzerinin meydana getirilemeyecei bizzat Kr'an'da
aklanmtr. Nice rneklerden bir ikisini zikretmek gerekirse,
En'm Suresi'nde, "Bu indirdiimiz kutsal Kitab'dr..." (K. 6 En'm
Suresi, ayet 155-157), Ahkaf Suresi'nde, "Bu Kitab' indirilmesi...
Allah kalndadr" (K. 46 Ahkaf Suresi, ayet 2); Bakara Suresi'nde,
"De ki... O Kur'ni... inananlara mjdeci olarak senin kalbine in-
dirdi" (K. 2 Bakara Suresi, ayet 97); ar Suresi'nde, "Ey Mu-
hammed, apak Arap diliyle uyaranlardan olman iin onu Cebrail
senin kalbine indirmitir" (K. 26 uar Suresi, ayet 193-195) ve sr
Suresi'nde de, "De ki, insanlar ve cinler, bu Kur'n'm bir "benzerini
meydana getirmek iin bir araya gelseler bir benzerini meydana ko-
yamazlar, hctta bir ksm bir ksmna yardm etse bile." (K. 17 sr
Suresi, ayet 88.)
Kr'an'm yerletirdii bu inanca kar ilk direnenler Kaderiye ve
Mutezile mensuplarndan bazlar ve zellikle al-Nazzam olmutur.
Tanr'nn ycelii ve adaleti konusunda savunduklar grlere da-
yanarak Kr'an'm T a n n ' d a n gelmediine inanmlardr. ddialar u
olmutur ki, Kr'an Tanr'nn azndan km szler ya da vahiy
yolu ile inmi bir kitap deildir; insan yaps bir eydir. Kr'andaki
szlerin ve Kr'an dilindeki gzelliin mucizevi bir yn yoktur ve
bunlar vahiy eklinde Tann'dan iittiini syleyen Muhammed'in,
srf bu nedenle mucizevi nitelie sahip saylmas gerekmez. Baka bir
deyimle, Kur'cnin varl, onu Tann'dan inmi gibi gsteren Mu-
hammed'in peygamberliinin kant olmaz. Kr'an ne muhtevas ve
ne de dili itibariyle mucizevi stnlkte ve gzellikte ya da em-
3S2
salsizlikte bir yapttr. Ayn gzellikte ve emsalsizlikte kitaplar
hazrlamak mmkndr. Araplardan baka milletlerin dahi, kendi dil-
lerinde olmak zere, Kur'an ayarnda yaptlar meydana getirmemeleri
iin sebep yoktur. Trkler, Habeler ve Hazarlar dahi Kur'an ni-
teliinde ve hatta Kur'an d a n daha gzel yaptlar yaratabilirlerdi. Eer
bu deerde bir kitaba sahip olmamlarsa, bu onlarn byle bir ye-
tenekten ve gten yoksun braklm olmalarndan deil, Kur'an
ayarnda bir kitab hazrlamak iin gerekli malzemeyi (rnein iir
edebiyatn) oluturmay bilememi olmalarndandr. Fakat eer is-
temi olsalar, onlar dahi Kur'an'a benzer ve belki de daha gzel
ierikte ve dilde kitaba pekl sahip olabilirlerdi..
383
I) F. Max M uller'e Gre Tiirkenin Emsalsiz Gzellikte
ve Isa Zeksnn En Gzel Eserlerinden Biri Olup,
Pek Aj Dilin Bu Kadar lni, Sade ve Giizel Olabilecei
1854 ylnda yaymlad Suggestion for the Assistance of Officers in
Learning the Languages of the Seat of War in the East~4 adl kitabnda
F. Max Mulier Tiirkeye, Trkenin gzelliine ve ililiine ve bu dili
yaratan insan zeksna sonsuz hayranln gizleyemez ve yle der:
384
Max Muller, Trkenin gzellii, incelii ve berrakl konusunda
gizleyemedii hayranln Trkenin ilmilii konusunda da devam et-
tirir ve bunu Trk zeksnn yaratc gcne balar. "Trk Grameri"
bal altnda inceledii blmde, Trke gramerin fevkalade ak ve
berrak bir yapda olduunu, bu gramerin i ileyiinin iyice tetkik edil-
mesi halinde sistemin tpk kristalden yaplm bir ar kovannn
hcrelerinin inas izleniyormu kansna saplanlacam syler ve bun-
lar bylece belirttikten sonra, dier nl bir oryantalist olan Jea
Deny'nin, Trke hakkndaki u vc satrlarn nakleder: "Trk dilini
biz, nl bilginlerden olumu bir heyetin ortak almalarnn yapt
gibi tasavvur edebiliriz." Bu satrlara ek olarak yazar; "Fakat byle bir
heyet (bilimsel kurulu) tatar bozkrlarnda kendi bana kalm olarak
ve kendi doal kanunlarnn rehberliiyle ya da kendi igdlerinin
itiiyle, tabiat leminin snrlar iinde insan beyninin yaratt bu (so-
nucu) salayamazd" der. Ve grlerini ispat maksadyla, Tkedeki
sevmek fiilini ele alarak onu eker, eitli ekiller altndaki grnn
eletirir ve Trkenin gzelliini, ilmiliini ve aklcln anlatr. 26
Eletiri ve izlemlerini ayn ilmi arlkta srdren yazar,
Trkenin hnerli ve g temsil eden ynlerini yle belirtir:
26 M a x M a i l e r , age, s.96-97.
27 /bid, s.99-100.
385
fiile olumsuz veya ilmi veya aksettirici ya da karlk verici bir anlam
getirmektedir." Ve bu grn ispat iin yine sevmek fiilini alr ve
ondan varyasyonlar karr: Sevdirilmek, sevitirilmek vb.
386
"Bir Arabi konuurken dinleyenler, sanki konuann arka dilerine
kemik paras skm da onu dilinin taban ile mtemadiyen
karmaya urayormu ve bu yzden ryormu intibahna
kaplr. Ne alacak eydir ki, byle bir dil Kur'an'n dolgun sesli
tmcelerini yaratabilmiti." 31
Dier bir yazar, Halil Ganem, Les Sultans Ottomans adl kitabnda
Trke iin yle der:
31 Ibid, s. 119.
32 Ibid. s.210.
33 Klalil Ganen, Les Sultans Ottomans. Paris, 1901, c . l , s.296.
387
Dier bir dil bilgini S.W. Koelle'e gre etimolojik bakmdan
Trke son derece berrak bir dil olup, adlarn pek ounun kklerine
rahatlkla inmek ve bunlarn z anlamlarn bulmak olanan ver-
mektedir. 3 4
34 Bu k o n u d a bkz. S . W . Koellc. "On Tartar and Trk", Journal tfthe Royal Asiaic So-
ciety, 1882, c 14. s.125.
35 C.E. Bosvvonl, age. s.59.
36 Ha olcl Arnstrog. Turkey and Syria Rehor, London, 193. s. 120.
388
Arapa iin meziyet gibi grnen "ahenklilik" aslnda yarar deil,
saknca yaratmtr. Zira bylesine mzikal bir dil, insan dav-
ranlarn akl ve mantk desteinden yoksun temele srklemitir.
Toplumlarn ve zellikle Bat toplumlarnn kltr ve fikir
gelimelerine ve sosyal olgunlua kavumalarna hizmet niteliine
sahip diller genellikle mzikal nitelikte diller olmam, bilakis kiiyi
"duygu" ynnden ziyade "akl", "mantk" ynyle etkileyen diller
olmutur. Bir dil ne kadar mzikal ise, onu konuan toplumlara o derece
az dnme ve aklc tutumdan o derece uzak kalma yollarn amtr.
rnein Bat'nn ortaa, yani Latincenin hkim olduu dnemler.
Hristiyanln gelime tarihini tetkik edenlerin ve zellikle Batl ya-
zarlarn izlerni u olmutur ki, Latincenin mzikal nitelii ierisinde
Hristiyan dini, toplumlara ve kiilere, "Kaval dinleyen koyun srs"
misali, kilisenin peinden kr krne gitme alkanln ve "mu-
hakeme gcne ve aklcla" deer ve yer vermeme olasln
alam ve bylece ortaa karanlklarna girme yolunu amtr.
Durum Araplar ve slam dini iin de ayn olmutur ve hem de ok
daha kuvvetli ekliyle. Arapann mzikal nitelii, dier pek ok ne-
denler yannda, "akl" esini bertaraf etmi ve cahil Mslman halk-
larn yeryznde en ilkel, en az "kafas iler", mantk ve muhakeme
gcnden en yoksun toplum olmalar talihsizliini yaratmtr.
Bu nitelii nedeniyle Arapann insan beynini ne hale getirdiini,
gen ve krpe yalardaki kiilerin dnme ve zek yeteneklerini
nasl trplediini Taha Hseyin'den dinlemek gerekir. 3 7
37 Taha Hseyin. Tle Sreem of Dys. A Stden at tle Azlctr. ngilizce eviri Hilary
VVayment, L o g m a n s Green Co.. 1948. s.46 vd.
389
iktidarlarn' din adam ile ittifak halindeki husumeti ile baarszla
uramtr. 19. yzyln sonlarna kadar bu konuda ciddi denebilecek
bir baka teebbse rastlamyoruz. Merutiyet dneminde gen
Trklerin giritikleri baz gayretler zerinde durulabilir. eriat bertaraf
niteliinde olmayan ve bu nedenle baar ansndan yoksun kalan bu
gayretlere kar dahi eriatnn hyanetinin ne olduu hakknda ksaca
bir fikir vermeye almtk. Trkeyi canlandrma ve onu Trklk
benliinin esi yapma teebbslerinin en olumlusu Atatrk ile balar.
Fakat Atatrk'ten bu yana bu eit teebbslere kar yine ayn gerici
gler, hep ayn metodlaia, ykc direnmelerini devam ettirmilerdir.
38 K. brahim Suresi'nin 4. ayeti: "Apak anlatabilmesi iin her peygamberi kentli mil-
letinin diliyle gnderdik"; K. 41 Fussilet Suresi'nin 44. ayeti: "Biz bu Kur'an' ya-
banc bir dille ortaya k o y s a y d k : ayetleri uzun uzun aklamal deil m i y d i ? Bir
A a p ' a yabanc bir dille sylenir mi d e r l e r d i . . . "
390
920 ylnda Msr ve Suriye'de ulema snf, Kur'an'n Arapadan
baka dillere ve rnein ngilizceye veya Trkeye evrilmesi
eilimlerine kar km, byk bir tepki gstermi ve evrilen
nshalarn toplatlmasna ve yaklmasna karar vermitir. Bu tepki
daha sonra gittike iddetlenmi ve Kur'an' Trkeye evirme
teebbsne girien Trkler Arap indinde dinsizlikle ve kfirlikle
sulandrlmlardr. 3 9 Arabn bu tepkisini hayretle karlamamak
gerekir. nk daha yukarda da belirttiimiz gibi, Arabn bu dav-
ranlarnda eitli nedenler yatar ve bu nedenler duygusal olduu
kadar karc nitelikler arz eder. Fakat anlalmas gerekten g olan
ey bizim kendi din adamlarmzn ve aydn sandklarmzn bu ko-
nudaki akl almaz tutumlar ve Kur'an' Arapadan baka bir dile ve
zellikle Trkeye evirmemek hususunda Arabn gericisini dahi ge-
ride brakan cahil ve melun inatlardr.
Ortada tarihi nice temel esaslar ve destekler var iken bizim
eriatmz, braknz kendi kafasndan bir eyler yaratmay ve rnein
Kur'an'n Trkeye evrilmesi hususunda kaynaklar aratrmay ya da
mevcut kaynaklar bu ynde ilemeyi, fakat Arap ve Acem otoritelerin
tezlerini ve rnein kendi mensup bulunduu mezhebin kurucusu Ab
Hanife'nin ya da Ab Y u s u f u n yorumlarn ya da Kagarl'nn
eletirilerini dahi Trkn yararna olacak ekilde kullanmak istemez.
Acem yazar ve dnrleri ve din adamlar, daha ilk anlardan iti-
baren Kur'an' kendi dillerine evirip kendi toplumlarna hizmette bu-
lunmu olmann ihtiyacn giderirlerken, bizimkiler mevcut kay-
naklar kendilerine mal edip Trk toplumunun lehine olabilecek yolu
sememilerdir. Kur'an' Trke okutup anlatmaya gayret edecek
yerde, aksine bunu yapmak isteyenlerin karsna dikilmi ve Arabn
bu konudaki olumsuz tezini savunanlarla birlik olup Trk karlarna
391
kar cephe almlardr. Trkn iine gelebilecek kaynaklara iltifat
etmemiler, Arabn srf Arap karlar adna uygun grd ve be-
nimsedii malzemeye sarlmlardr. Yaku tarihimiz ierisinde
bunun rnekleri oktur. Mehmet Akif rnei ile Bilmen Efendi
rnekleri zerinde ksaca durmak gerekir.
Atatrk, ibadetin Trke yaplmas ve Trkn anlayaca ekle so-
kulmas, Kur'an'm Trkeye evrilmesi vb. konularda bir hayli
dnm ve Milli Mcadelenin daha ilk yllarnda bunu gerek-
letirmek maksadyla zamannn aydn saylan simalaryla ve din
sahasnda bilgisi olduuna inand kimselerle ve bu arada air Mehmet
Akif ile temaslara gemiti. Arapaya ve Trkeye en iyi nfuz edebilen
bir kimse olarak Mehmet Akif i grd iin, ondan Kur'an i Trkeye
evirmesi dileinde bulunmutur. Mehmet Akif bir aralk bu fikre yatar
gibi grnm ise de, giriecei iin slama uygun olup olmadndan
emin olmak gayesiyle, o dnemin Arap dnrlerinin en nls saylan
.Muhammed Raid Riza ile fikir teatisinde bulunmak zere soluu
Msr'da almt. Raid Riza, ki Arap milliyetilik akmlarnn fik-
riyatn yaratan eitli eserleriyle isim yapmt, 1921-1922 yllarnda
Kahire'de yaymlanan Tercemat el-Kur'a adn tayan bir kitabn
yazaryd. Bu kitabnda zellikle ve srarla iki belli fikir zerinde
durmutur ki, ikisi de Trklerle ilgilidir. Bunlardan biri, Trkn mutlaka
Arapa renmesi gereiyle ilenmitir. Ona gre .Trk; Mslman
olduunu ispat edebilmek iin her eyden nce Arapay renmeli, bil-
meli ve benimsemeliydi. Dier fikre gelince, bu da Kur'an evirisi ile il-
giliydi. Raid Riza'ya gre Kur'an Arapadari baka hibir dile
evrilemezdi ve tabii Trkeye de evrilmemeliydi. Bu itibarla Trk
resmi mercilerinin Kur'an i Trkeye tercme ynndeki gayretleri ve
eilimleri slama aykr bir davrant. Eer Trk hkmeti, Trklerin
Mslman kalmaya niyetleri olduunu ispat etmek istiyorsa, Kur'an i
Trkeye evirtecek ve ibadeti Trke yaptrtacak yerde, Arapay resmi
dil olarak almal ve Trk halkna bunu mecburi bir dil olarak kabul et-
tirmeliydi. 40 Bu iddiasn kuvvetlendirmek iin Raid Riza bilhassa
392
unu srarla ileri srmtr ki; Hanefi mezhebi kurucusu Abu Hanife ve
daha sonraki btn Hanefi okulu mensuplar, nice yzyllar ncesinden
beri bu gre itibar etmilerdir ve Kur'arin hibir suretle ve hibir
ekilde Arapadan baka bir dile evrilemeyeceini ngrmlerdir ve
byle bir davran kati olarak yasaklamlardr.
Fikir silsilemizi kaybetmemek artyla buraya unutmadan ufak bir
not dmekte fayda vardr ki, Raid Riza bu iddialarn tamamen
yalan zerine ina etmitir. nk Kr'an'n Arapadan baka bir
dile, zellikle Farsaya evrilebileceine izin veren ve bunun eriat
bakmndan mmkn olabileceini savunan ve bu savunmay Kr'cn
ve hadis kaynaklarndan kma delillerle ispat eden bir tek imam
varsa, o da Ab Hanife olmutur. Her ne kadar daha sonralar Ab
Hanife'nin bu grten vazgetii rivayet edilirse de, nemli olan
husus udur ki, onun kurduu ilahiyat okulu mensuplar, daha son-
ralar Ku.r'an'n Arapadan baka dillere ve zellikle Farsaya,
Trkeye ve Hinteye ve hatta braniceye evrilebilecei tezini
ilemiler ve bu tez bugne kadar bu ynde geliebilmitir. 4 1
Nitekim iki kafadarn kar karya gelmeleri annda eyh Mu-
hammed Riza, hi szn esirgemeden bizim airimize unu anlatmtr
ki, Trklerin Kur'an' Trkeye evirme teebbsleri tam anlamyla
kfirliktir ve Kemalist Trkiye dinsizlik davran ierisindedir. eyh
Riza'ya gre bu eit teebbs ve davranlar Trk milliyetiliinin
oluma eklinden baka bir ey deildir ve milliyetilik heveslerine
kaplmak Trkleri kfirlik ve dinsizlik ynnde srkleyen dier bir ne-
dendir. Bu grlerini ispat iin Raid Riza, Kuran'm eitli su-
relerinden 12 zel ayet karm ve bu hkmleri Mehmet Akif e
gstermi ve Kur'an'n Arapadan baka bir dile ve hele Trkeye
evrilemeyecei hususunda gerekli yorumlar yapm ve btn bu ya-
lanlarla bizim nl Akifimizi bu masallara inandrmt.
Ne var ki, ortaya koyduu ayetlerin pek ou Kur'an'm tercme
edilemeyecei iddialarn desteksiz brakrken, bazlar tam aksine bu
393
iddialar rtr nitelikte idi. (rnein 41. surenin 44. ayeti ve bu,
Kur'an tefsircilerinin ortaya koyduklar bir gerektir.) Ne var ki, bizim
nl insanmz, her ne kadar kudretli bir air idiyse de, hi de kuvvetli
bir dnr deildi; ne akilci ne de aratrc yeteneklere sahipti. Lisana
ve zellikle Arapaya ne kadar hkimse, fikir zgrlne ve serbest
dnceye ve bir de maalesef Trklk benliine o nisbette yabanc idi.
Onun sapland benlik slamclk benlii idi ve bu benlik ierisinde o,
Trk slama her zaman iin feda edebilirdi. Eer kendisine talkm veren
eyh Riza'nn szlerine ve iddialarna kr krne kanacak yerde, kendi
aklna ve aratrna gcne gven beslese ve birazck da Trklk duy-
gusuna yer vermi olsayd, muhakkak ki nasl byk bir gaflet ve dalalet
ierisinde braklm olduunu anlayacakt. Eer eyh Riza Efendi'nin
Trke adeta kfrler yadran ve batan aa yalan ve yanl malzeme
ile dolu kitaplarn ve makalelerini okumakla ie balasa ve bu arada
onun Arap milliyetilii konusundaki tutumunu takip edebilmi olsayd
mesele kalmayacakt. 4 2 Zira gerek o idi ki, kendisine Kur'anin
Trkeye evrilmesini kfirlik ve dinsizlik gibi gsteren ve bu davran
slamn kfr sayd milliyetilik eilimlerine teebbs eklinde ni-
telendiren ve bunun da ayrca ve bal bana cehennemlik olduunu
syleyen Raid Riza, I. Dnya Sava'n takip eden yllarda Arap mil-
liyetilik akmlarnn en hararetli, en ateli krkleyicilerinden ve na-
zariyecilerinden ve militanlarmdand. ngiltere'nin yardm ile Arap
lkelerinin Trke kar ayaklanp bamszla kavumalar tezini des-
tekleyenlerin banda gelmekteydi. Ve yine gerek o idi ki, bu ayn
Raid Riza Efendi, yani Kur'an in Arapadan baka hibir dile ve tabii
Trkeye evrilemeyeceini Kur'an'dan kma hkmlerle ve hadislerle
ve nihayet Abu Hanife'nin yorumlaryla ispata alan ve evirmenin
dinsizlik olacan alenen haykran bu Arap eyhi, yukarda ad geen
kitabn yaymladktan drt yl sonra, Kur'an in bir ngiliz tarafndan
ngilizceye evrilmesine ses karmak yle dursun, buna btn gcyle
destek olmutu. Kur'an i Arapadan ngilizceye eviren Picktall adnda
42 Raid Riza bu yazsnda, "...Tiikier sava bir millettir, fakat Arapto (bu sahada da)
daha deerli deillerdir" der. Bkz. al-Manar, Mays 1900, c.3, s. 173. "Unmed" deyimi,
Kur'an'da eitli ekillerde kullanlm olmasna karn, Raid Riza bunu dahi Aabn
milliyetilik akmlarna alet eder ekilde kullanmtr. Sylvia, G. Haini, "Islam and the
Theory of Arab Nationalism", The World of Islam. Leiden. 1956. c.4, s. 138.
394
bir ngiliz, bu konuda Msr ulemasnn izin ve onayn almak zere
Msr'a gittiinde kendisine orada en byk yardmc olarak Raid
Riza'y bulmutu. Ve asl akln alamayaca cihet udur ki, eyh Riza,
ad geen ngilizi bu konuda aydnlatrken ve Kur'an'm baka dillere
evrilebileceine dair eriat hkmlerinden deliller getirirken, esas ola-
rak Hanefi kaynaklarna inmi ve mam Hanife'nin buna izin vermi
olduunu sylemitir. Yani bizim airimize Ab Hanife'nin ya-
saklamalarndan bahseden ayn az, ngiliz Picktall'e bunun tam aksini
sylemekte saknca grmemitir. 4 3
air Mehmet Akifin btn bunlardan haberi var m idi? Bilinmez.
Fakat mantken olmas gerektii dnlmelidir. Ve her halkrda ken-
disinden u beklenirdi ki, Raid Riza'ya danmakla yetinmesin ve
Kur'an'm baka dillere ve zellikle Trkeye evrilip evrilemeyecei
hususunda gemi yzyllar boyunca yaplm-tartmalar eletirsin
ve evrilebilecei konusunda kuvvetli grler savunmu slam
dnrlerini - k i aralarnda nice Arap yazarlar da vardr- eserlerini
gzden geirsin. Fazla zahmet etmesine gerek yoktu; sadece bn
Hacar'n Kahire'de' 1438 ylnda yaymlanm olan Feth al-Bari adl
kitabn veya al-Tabe'nin Tefsir al-Cami el-Beyan adl eserini gzden
geirmi olsa ve Buhar'nin Sahih'ini kartrm bulunsa ve nihayet
Kagarl Mahmud'un Kur'an'm Trkeye evrilebileceini ispatlayan
gayretlerini ele alm olsayd, Arap milliyetisi Raid Riza tarafndan
ne ekilde aldatlm olduunu anlayabilirdi. lave etmeye gerek yoktur
ki, btn bu teolojik kaynaklar ve destekler bir yana, sadece akd yolu
ile de bu sonuca varabilirdi, ama bunu ondan beklemek muhtemelen
biraz daha insafszlk olurdu.
Hayr, o bunlarn hibirini yapmamtr. Oturup Kur'an i Trkeye
evirecek ve bylece mensup bulunduu topluma, u veya bu ekilde
hizmeti dokunacak yerde, 1923 ylnda kalkm Msr paalarnn
kanelerinde ve onlarn konuu olarak yan gelip yatm, 1925 ylnda
Abbas Halim Paa'nm davetlisi olarak onun gzel konanda gnlerini
geirmi ve 1926 ylnda da Kur'a' Trkeye tercme edemeyeceini
395
Atatrk'e resmen bildirmitir. Byk Atatrk, her eye ramen bu ko-
nudaki ricalarn tekrarlamaktan geri kalmam ve 1936 ylna gelinceye
kadar Mehmet Akif ten Kur'an evirisi iin gayret beklemitir. Btn bu
bekleyi boa kmtr.
Trkn kendi z diline, kendi z benliine sahip kamamasna ve
eitli nedenlerden biri olmak zere, bu yzden milli gelime ansna
eriememesine vesile olan aydnlar ve aydn sandmz insanlar
saysz. Mehmet Akif bunlardan sadece biri; bizlere bundan 60-70 yl
ncesini hatrlatan biri. Bugn de ayn kara zihniyette ve ayn yolda
olan ve Trk bu veya buna benzer direnilere, gerilere iten, bilerek
veya bilmeyerek felaket uurumlarna srkleyen nice A k i f l e r var.
Ayn bilgisizlik, ayn duygusuzluk ierisinde birbirleriyle adeta
yarrcasna abalarm srdrmekteler. Arapay hkim klmak,
Arap harflerine dnmek, slamc ly Arabn yararna olacak
ekilde Trklk duygusunun ok zerlerine karp Trklk benliini
eritmek ve tpk 1 000 yldan beri yaplanlar devam ettirmek;
yaptklar tek ey budur.
396
larn uyarmt. Bu szler, kendisini Trk kabul eden kiilerin
phesiz ki duymakla memnun kalacaklar szlerdi ve bylesine sa-
mimi maksatlarla tekrarlanm dilekler, elbette ki etki yaratmaktan geri
kalamazd ve nitekim kalmamtr; baz tutucu evrelerde ve baz ca-
milerde dahi bu temenniler ynnde hafif eilimler grlmt. Ne var
ki, zamann yetkili bir din adam, Diyanet leri Bakan Bilmen
Efendi, byle bir tutumun karsna dikilmekte gecikmemi ve
Grsel'e adeta meydan okurcasna, bunun mmkn olamayacan,
slamn 1 400 yldan beri Arap niteliiyle uygulandn ve bunun
deitirilemeyeceini, ibadetin Trke yaplamayacan, Kur'an'n
Trkeye evrilemeyeceini, ancak ve ancak Arapa okutulabileceini,
ezann ise asla Trke okunmayacan beyan etmiti. Bu beyanyla Bil-
men Efendi, ayn konuda daha nce benzeri grler sarf eden dier yet-
kili bir din adamnn yannda Trkeye ve Trke kar mterek cephe
aldn anlatmaktayd. Bu mterek cephe bilindii zere bin yldan
beri kurulu bir cephedir ve bir ara Atatrk sayesinde yklr gibi olmu,
fakat onun hayata gzlerini yummasyla yeniden canlanmtr. O gnden
bu yana, yine eski tahribatyla gittike glenmi ve gzelim Ttirkemizi
(ve onunla birlikte nice varlmz) yok etme gayretleri eklinde eitli
evrelerce desteklenmitir. Hemen her gn gazetelerde bu kara kuvvetin
yeni bir melanetine ahit oluumuz bundandr. Laik Trk Cum-
huriyeti'nin parlamentosunda zaman zaman ezann Trke okutulmas is-
teklerine kar gcenik tepkiler kendisini gsterir. Bilmen Efendi bu tep-
kilerin karakteristik bir temsilcisidir. eriat eitimi ve zihniyetiyle
donanm Bilmen Efendiden, laiklik esaslarna uygun bir cevap bek-
lemek saflk olurdu. slama bal koyu inanc ierisinde onun, tpk dier
benzerleri gibi, her frsatta Trkn yararna olabilecek her eyin
karsna kmas elbette ki olaand. Bin yl boyunca byle gelmi ve
byle gitmi bu olumsuz tutum, elbette ki byle devam edecekti.
Ancak bu olumsuz dncelerini ortaya koyarken Bilmen Efendi ve
onun gibiler undan habersizdirler ki, dinin ve ibadetin Trkn ni-
telikleriyle badar hale getirilmesi mmkndr ve buna imkn ve izin
veren malzemeyi hem akl kaynandan ve hem de - a k l a fazla deer
vermeyenlerimizin bavuracaklar bir yol olarak- eriat kaynandan
karmak kolaydr. Bunlar genel olarak daha yukarda grdk, Trk ve
Trke dmanlarna ne derece yanlmakta olduklarn ve ezan Trke
okutmann ve Kur'a' Tiirkeye evirmenin ne derece mmkn
olduunu izledik.
Arap una inanmtr ki, dilini unutan ya da ihmal eden kii kendi
toplumundan kopar ve dilini ihmal eden ulus ise yok olup gider.
Arabn Mslman da, Hristiyan da bu ekilde dnr ve her ikisi
de Arapann en byk koruyucusu olarak birlikte i grr. Irakl al-
Husr ya da Lbnanl Hanna ya da Suriyeli Osman, Arapann kut-
44 Richard B. Scott, "Turkish Village Attitudes Toward Religious Education", in The Mus-
lim World. T e m m u z 1965, c.55. say 3, s.222-229. Yukardaki husus iin bkz. s.225.
398
sall ve stnl ve korunmas hakknda ne dnmseier,
Hristiyan bir Arap olan Zurayk (Suriyelidir) ya da Lbnanl ararah
ya da Msrl Amin, hep ayn fikirde birlemilerdir.
Kendisi iin bunlar dnen Arap, slama dahil bulunan Araptan
baka toplumlarn kendi z dillerine bal kalmalarna gz yummaz,
tahamml gstermez. rnein Trkiye'de Tiirkenin bamszlna
kar kar ve bunu nlemek iin elinden geleni yapar. Arapaya ilgi
azalrsa slama balln da azalacan syletir. Trk din adam ve
eriats, her konuda olduu gibi bu konuda da Arabn taklitisi ola-
rak ve tpk bir papaan gibi onun sylediklerini aynyla tek-
rarlamaktan kanmaz; dil esinin nemini Arabn gerekesiyle
aklar ve dilini ihmal eden uluslarn ulus olmaktan kacaklarn
syler durur. Eskiden bu byle olduu gibi bugn de ayndr. Laik
Trkiye Cumhuriyeti'nin Diyanet leri Bakanl'nn 1973 ylnda
yaymlad Hutbeler adl kitapta, "Bir Ulus... dil(ine) ball ile
uluslar topluluu iinde yaama hakk elde eder... Dili... olmayan ve
(buna) sahip kmayan milletler ve toplumlar yok olmaya
mahkmdur. Byle toplumlar aalk duygusuna kaplr, tak-
litilikten kurtulamaz... Bylesi toplumlarn yce idealleri... byk
ulus olma kayglar yoktur" 4 5 diye yazlr.
Ne var ki, eriatmz "Diline sahip bulunmayan uluslar yok olur"
derken Trkenin kaderi zerinde yzyllar boyunca ne olumsuz bir
rol oynadn, bu millete kendi z ve gzel Trkesini nasl kay-
bettirdiini ve Tiirkey nasl Arapaya. feda ettirdiini dnmez.
Bat'da eitli Hristiyan lkelerin, din kitaplarn kendi z dillerine
daha yzlerce yl nce evirtmi olduklarn ve bylece her ulusun
Hristiyan dinini kendi dili ile uyguladn incelemez. nk iine
ve karlarna gelmez.
Bu adan ele alndnda, bizim eriatmz, Bat'nn karanlk a
dnemlerinin zihniyetini henz aamamamtr. Bilindii gibi Bat'da
da, Tanr szleri diye kutsal bilinen kitaplar (Ahd-i Atyk ve Ahd-
Cedd) yzyllar boyunca ulusal dillere evrilmemi, "Tanr dilinde"
399
yazld iddiasyla "evrilemez" ilan edilmiti. Orada da Hristiyan ve
farkl dile ve benlie sahip uluslar, bu yalanlara inanm olarak ibadeti
kendilerine yabanc bir dilde yaparlard. Hi kimsenin bu kitaplar an-
lamasna olanak yoktu. Hi kukusuz bu durum, din adamlarnn ve
onlar sayesinde iktidar ve imtiyaz sahibi aznln saltanatn ve mut-
luluunu yaratmt. Ne var ki, saylar az da olsa gerek anlamda
aydn kiilerin gayretleriyle bu sama inanlar sona erdirildi.
400
Bu sayededir ki, slam uygarl ad altnda ortaya kan, fakat
esas itibariyle ya Acem ya Trk ya da Hristiyan ve Yahudi asll
dnrlerin zellikle kadim Yunandan yararlanarak yarattklar bir
uygarl Arap uygarl eklinde gsterebilmitir. iinkii Arap asll
olmayan btn bu yazarlar ve dnrler, eserlerini Arapa olarak
yaymlamlardr. Bu bakmdan Araplar iin Kur'at'n Arapadan
baka bir dile evrilmemesi hayati bir nem tar. nk unu
anlamlardr ki, Arapa, Arap olmayan Miislmam Araplk ruhuna
sokmakta ve manen Araba bal klmaktadr. te bizim eriatmzn
kendi z dilini ve benliini unuturcasna Araplk ruhu ierisinde
yaamas bundandr. Kur'an'n Trkeye evrilmesine kar di-
renmesinin nedenleri budur. nk karlar da bunu emretmektedir.
Cahil halk ynlarna, onlarn anlamadklar bir dilde hitap etmenin
nimetlerinden ancak bu surette yararlanabilmesi mmkndr. Ve yine
ancak bu suretledir ki, eriat emirlerini, onlarn kavrayamayacaklar
bir kurnazlkla uygulayabileceklerinden emindirler. Kiileri ve top-
lumlar, hibir glk ekmeden, hibir sorguya muhatap edilmeden
uyutmann ve soymann yolunu bunda bulmulardr. Kendi bil-
gisizliklerini bilgi eklinde sokuturmann en kolay usulnn bu
olduunu bilmektedirler.
401
NC BLM
ARAP MLLYETL DAVASINDA DN UNSURU
ARAP MLLYETL DAVASINDA
DN U N S U R U
Arap milliyetilii davasnda din unsuru, yani slam, tpk dier un-
surlar (rnein "Trk aleyhtarl" ya da "dil") gibi nemli bir yer igal
eder. Arap milliyetisi bu konuda da olduka kurnaz ve baarl bir si-
yaset izlemitir. Bu siyaset, bir yandan slamc klk ierisinde slamiyeti
"evrensel" bir din gibi gsterirken, dier yandan Araba zg ve
dolaysyla Arap milliyetiliine yararl bir unsur olarak kullanmak
eklinde kendini belli etmitir. lerdeki sayfalarda "slamclk" grne
bal Arap ile "Arap milliyetilii"ne bal Arabn birbirlerine ne derece
yakn olduklarn ve her ne kadar baz hususlarda birbirlerinden
ayrlsalar da, temel gayede nasl birletiklerini izleyeceiz ve greceiz
ki, slam dini, her eyden nce Arabn kendi z karlarnn var kld
bir dindir; Araba Arapllk benliini ve bilincini veren ve Arabi Arap ol-
mayan elere nazaran stn klan ve bu stnl eitli kurnazlklarla
yerletiren ve srdren bir kurulu olarak i grmtr.
Yine greceiz ki Kur'a, Arap yazar ve dnrlerinin de aka
kabul ettikleri gibi, her eyden nce Araba hitaben ve onun kendi z
dilinde, yani Arapa olarak inmitir. slamn kurucusu olan Mu-
hammed, her ne kadar Araplarla Arap olmayanlar arasnda eitlik bu-
lunduu grn savunur gibi davranm ise de, bu davran altnda
Arabn karlarn n plana almaktan, Arabi Arap olmayan elere
nazaran yceltmekten, Arabn her vesileyle gururunu okayc
areleri dnmekten geri kalmamtr. ylesine ki, "Ben bir
Arabm, beni seven Arabi sever, Arabi seven beni sevmi olur, Arap-
tan nefret eden benden nefret etmi olur" demekten veya Araplardan
405
nefret edenleri "Mnafklar kategorisine sokmaktan 1 ve Aabn slam
ncesi geleneklerini ya aynen ya da baz deiiklerle slamn temel
koullan ve hkmleri ve gelenekleri haline getirmekten ve
Kur'an'daki inananlar deyimini dahi esas itibariyle Araplar iin kul-
lanmaktan, slam devletinin Arap devleti olarak kurulmasna ve o
ekilde srmesine almaktan ve rnein halifeliin Araplardan (ve
zellikle Kurey kabilesinden) seilmesini koul olarak ne
srmekten ve srf Arap karlarn salamak amacyla buna benzer
nice hkm yerletirmekten kanmamtr. Bununla beraber 20.
yzyl Arap yazarlarnn birou, din esini, Arap milliyetiliinin
mutlak art klmaktan uzaklar grnmler ve srf M s l m a n
Arap ile gayrimslim Arabi kaynatrmak maksadyla "dil birlii",
"tarih birlii", "dnce birlii" vs. gibi elere yanamlardr.
Ancak bu dncelerinin altnda slama ballk yoluyla Arap mil-
liyetiliine hizmet amac yatmtr. 2
Baka bir deyimle Arap milliyetisi, hem slam esini ve hem de
slamdan gayr eleri, iine geldii gibi kullanmasn bilmitir. Fakat
u da bir gerektir ki, Arap milliyetisinin slama borlu olduu ok
ey vardr. slam dini olmam olsayd Arap milliyetilii diye bir ey
olmazd. Arap yazarlarn oybirliine varan gr odur ki, slama
ballk ile Araplk birbirini besleyen iki kaynak olmutur. 3 Araplk ve
slamclk eilimleri, zaman zaman birbirlerinin alanna girmi ve baz
tamalarla birbirleriyle rekabet eder olmu ve hibir zaman atr du-
rumda kalmamlardr. Hibir zaman Arapl n plana almak is-
teyenler slamclk eilimini savunanlar indinde din dman
saylmamlardr. Oysa ki, Arap olmayan Mslman toplumlarnda
(rnein Trklerde) durum bu olmam ve milliyetilik davranlaryla
slama ballk, birbiriyle badamayan davranlar olarak dam-
galanmtr. Trk toplumunda Trk milliyetiliini ve ulusal duygular
1 " M n a f k " deyimi, Kt'a'da en ar bir su karl kullanlan bir deyimdir. Bu ha-
disi A h m e d b Hanbal'n Musnad adl yaplnn (Kahire, 1313 Hicri) c . l , s . 8 l ' d e bul-
m a k m m k n d r . lerdeki sayfalarda bu ve dier hususlarla ilgili Kur'a ve hadis
hkmleri k a y n a k l a r y l a birlikte verilecektir.
2 Bkz. Favez. A. Sayegh, Arap Unity; Hope and Fulfillment. N e w York. 1959, s.91.
3 C c a s e r E. Farah, "The D i l c m n a of Arap Nationalism", The World of Islam. Leiden,
1963. c.6-2, say 3, s.163.
406
oluturmak isteyenler, eriatnn deerlendirmesinde islam dman
ve zndk olarak sulandrlmlardr. Her ne kadar eriatnn aznda
"milliyetilik" szc eksik olmasa da, bu milliyetilik Trkn gerek
niteliklerini (rnein aklcln, Trkeciliini, kadna deer
vermiliini vs.) kapsar bir milliyetilik deil, fakat bunlar feda eden
ve Araplar (Arap niteliklerini) iine alacak ekilde, din birlii esasna
dayal bir mukaddesatlktr.
407
BRNC K E S M
SLAM VE MLLYETLK K A V R A M I
408
anlay diye bir ey yoktur. Dcr-iil slam vardr, yani btn
Mslmanlarn beraberce yaadklar "slann Evi" vardr. Mslman
olmayanlar ise bunun dnda, yani "Dar-iil Harb"de (yani sava ye-
rinde) yaayanlardr.
slamc gre gre, Dar-iil slam, her ne kadar eitli blgelerden
ve toplumlardan meydana gelmi olmasa da, aslnda ayn evde yaayan
bir tek vcuttur. Bir ailenin eitli fertleri gibi, Dar-iil slam'da da
eitli zelliklere, sahip toplumlar ve blgeler tek bir ulus, yani
Mslmanlar birliini oluturur.
Bu birlik iin snrlar belli bir toprak paras, yani vatan, yurt
diye bir ey nemli ve hatta mmkn deildir.
nemli deildir, nk Dar-iil slam'da yaayanlar iin vatan yok
iman vardr. Bunun byle olduunu Muhammed "Vatan sevgisi
iman'dr" d e m e k suretiyle belirtmitir. 4
Mmkn deildir, nk Dar-iil islam devaml ekilde Dar-iil
Harb't kar sava halindedir ve bu nedenle snrlarn geniletmek ve
yeryz haline getirmek grevindedir. Zira Tanr cihat emri vermitir
ve bu nedenle cihat sonucu olarak ele geirilen topraklar halkna slam
kabul etmeleri ya da hara vermeleri teklif edilecek ve eer slam kabul
ederlerse veya etmeyip bunun yerine hara derlerse canlarna do-
kunulmayacak, fakat ne slam kabul eder ve ne de hara deyemeyecek
olurlarsa ldrleceklerdir. Din adna bu ekilde kfirlere kar sava,
kiiler bakmndan balca dini bir grev, devlet bakmndan da siyasi
bir ykmdr. iink btn yeryzn Dar-l slam ekline getirmek
slamn nihai olarak eriecei bir amatr. Ancak bu suretle btn in-
sanlar iin iman birlii salanm ve Tanr'nn egemenlii yeryzne
yaylm olacaktr. Bundan dolaydr ki, yeryznn Dar-iil Harb
blm yok oluncaya kadar Mslmanlar iin cihat grevi en kutsal bir
grev olarak kalacaktr. Yine bundan dolaydr ki, Dar-l slam'da
409
yaayanlarla Dar-l Harb'de yaayanlar arasnda bar hali diye bir ey
bahis konusu olamaz. Tanr, Kr'cn ve Muhammed buna izin ver-
memitir. Devaml bar diye bir ey dnlemez. Olsa olsa geici
anlamda "bar",."antlama" dnlebilir. 5
410
durumda yurtseverliin ve milliyetiliin, btn deer llerini din
duygularnn stne karmas ve slama ncelik salamas olaandr
ve bu olaan da slam iin balca tehlikedir. 8
Oysa ki, slama ballk her eyin stnde, milliyetiliin de yurt
sevgisinin de ok stnde olmas gereken bir eydir. 9
411
dmanm gibi grnmtr. Trk eriats (rnein Mehmet Akit),
yurtseverlik duygularn iler gibi davranm, fakat bunu yaparken
Trk milliyetilii heveslerinin kabarmayacan ve yurtseverliin
slam iin tehlike yaratmayacan dnmtr.
412
mam ve kendini daima "kavm-i necip" eklinde iistn bulmu ve bu
slogan ou zaman bakalarn smrmek iin kullanmtr: "Bir baka
millet gsterilemez ki", diyor Pakistanl bir yazar, "Araplar kadar aris-
tokrat duygulara (snf ayrl bilincine) saplanm olarak kendilerini,
Arap olmayanlardan stn niteliklerle donatlm saymasn. Arap cen-
gaverleri ve onlarn ahfad, sonradan slama giren yabanclarn ken-
dileriyle eit olacaklarna asla inanmamlardr. Arap, kendisini, Tanr
tarafndan bakalarn idare iin yaratlm, stn bir ulus saymtr.
Muhammed, btn Mslmanlarn eit olduklarn ve putperestlik
dnemi ayrcalklarnn kaldrldn syledii zaman slamn bir gn
Araptan baka uluslar kapsayacan hayalinden geilmemiti..." 1 2 Ni-
tekim slamn ilk dnemlerinde sava yoluyla kazanlan yerlerde snf
ayrl uygulanmtr: Araplar ve Arap kanndan gelme insanlar en
stn snf saylm; onu (fethedilen topraklarda) slam kabul eden halk-
lar izlemi ve daha aa tabakada Mslman olmayan halklar yer
almtr. man birlii fikri, Araplar iin kendi rki hasletlerini terk
anlamna gelmemitir. iink slam dinini onlar, kendi geleneklerinin
yaratt bir g bilmiler ve ylece uygulamlardr. Fakat Trkler iin
durum bunun tersi olmutur. Trk insan rki hasletlerini unutarak slam
ierisinde erimi gitmitir; iktidara sahip, fakat rk ve kan birlii duy-
gusundan yoksun ynetici snf, halktan tamamyla kopmu ve hatta ona
yabanc olarak ve onu kk grerek, emsaline az rastlanr bir devlet
yaants kurmutur. 1 3 slamdan nceki dnemde Trkn kendi bana
devlet kurduuna ve slama girdikten sonra ise Trk olmayan elerle
kendini ynettiine iaretle bir yazar yle der: "Garip bir elimedir ki,
tarihin derinliklerine inen dnemlerden itibaren byk devlet rgt kur-
makla ve fetihler yapmakla stnlk kuran Trkler (slama girdikten
sonra) Trk asll olmayan elerden ordu ve ynetici snf ya-
ratmlardr ve bu eler kendilerini Trk halkna daima stn
saymlardr. Bunlar, halk Trk diye aa gren Osmanl hanedanna
bal kimseler olarak ve Osmanl adyla arlmlardr." 14
12 S.K. Buklsh, The Contribution to the History of Islam. s . 7 I . Ayrca bkz. Ibn Hal-
dun. Poleg (Mukaddima). s.300, 301.
13 Bu konuda bkz. Julius Germaus, "The Role of the Turks in Islam", in Islamic Cul-
ture. The H e v e d e r d e a d Quarterly Review, c.7. s.519-533.
14 /bid. s.519-533.
413
Gerekten de Osmanl devletinde, bata padiah olmak zere, tm
yneticilerin kkeni aranacak olursa ve Kanunye gelinceye kadar
yenieri tekilatna Trk (ve hatta Mslman anadan domu ya da
Trk Mslman sulhundan gelmi) bir tek insann sokulmad gz
nnde tutulacak olursa gerein ne olduu anlalr. Oysa ki, kan ve
rk farknn gzetilmesine engel yaratan ve buna karlk iman birliini
n plana alan eriat hkmleri Arabn kendi ierisinde rk ve kan birlii
duygularn zedelememi ve milli benlik bilincini yok etmemitir.
15 Ibicl, s.33.
414
A) slamn Araptan Baka Toplumlar in
Milliyetilik Kayna Olamayaca
16 bicl, s.32. Ayrca b k z . F a y c z A. Sayegl (Ph. D.). Anp Unit\. Hope and Fulfillment.
N e w York, 1958. s . 4 .
415
bylesine uyumsuz olmutur. Fakat Arap milliyetilii bakmndan
slamn yabanc grnen hibir yn yoktur. Arap milliyetilii,
Araplarn slama sarlmalar orannda o l u u r . . . " 1 7
Baka bir deyimle slam dini, bu Arap grne gre, Trkn
slam ncesi tarihinden ve geleneklerinden kma bir ey olmad
iin Trkn niteliklerine ve milliyetilik heveslerine ters ve aykr
den br dindir. Bundan dolaydr ki, slamiyet ile Trk milliyetilii
birlikte yrmez. slama dayanmak suretiyle Trkler milliyetilik duy-
gularn, milliyetilik bilincini oluturamazlar.
Oysa ki, Araplar iin bu mmkndr, nk slam dini, Arabn
kendi geleneklerinin, zihniyetinin ve slam ncesi tarihinin rn
olmak zere domutur. slamn zne ynelmekle Arap kendi mil-
liyetiliine kavumu olur. Fakat Trk slama gmlmekle Arap
yaamna, niteliklerine ve geleneklerine sarlm olacandan
Trklemek yerine Araplamak d u r u m u y l a karlam olacaktr.
te yandan, yine Arap iddiasna gre, slam dini, Trkn kendi z ta-
rihinden, yaantsndan ve geleneklerinden domad ve hatta onun
niteliklerine ve geleneklerine yabanc ve aykr olduu gibi, bir de
Trkn fikri niteliklerine uymayan ve Trkn ancak uzun bir gelime
devresinden sonra anlayabilir olduu bir dindir.
Bu konuda Lorthrop Stoddardin The New World of Islam adl ese-
rini ve Gustave Lebon'un The Civilization of the Arabs adl kitabn
kendisine kaynak ve destek yapan bir Arap milliyetisi, Abd al-
Rahman al-Bazzaz, Lebon'dan u pasaj naklederek Tiirke adeta tokat
atarcasna u satrlar okuyucusuna sunar; "... Yksek kltr ve zek
seviyesine erimi uluslarla, tpk Arap ulusu gibi, ortaadaki
gelimemi barbar uluslar... arasndaki fark mahade ede-
bilmekteyiz..." ve barbar uluslar deyimiyle R o m a mparatorluu'nu
deviren Bat uluslarn (Cermenler rnei) Muhammed'in kurduu
devleti ykan Moollar ve "Kaba Trkleri" kast ettiini aka be-
lirtir. Ve yle devam eder: "Araplar - Y u n a n , R o m a ve Acem uy-
garlklarnn y a r d m y l a - yeni bir uygarlk yaratmlardr. Fakat zek
ve kltr seviyesi itibariyle dk seviyede bulunan bu barbarlar
416
(yani Moollar ve Trkler demek ister) fethettikleri bu uygarl (yani
Arap uygarln) anlamaktan yoksundular ve onu ancak ters ekliyle
kavrayabildiler. Ancak uzun bir sre sonra zek kudretleri biraz
gelitikten sonradr ki, onun gerek anlamna vakf oldular ve ancak o
zaman yeni baz ilerlemeler kaydedebildiler..." 1 8
Yukardaki iddialar arasnda, Trkn slama gmlmekle Arap
yaamna ve geleneklerine sarlm olacana ve Araplaacana dair
olan dorudur. Fakat slam anlayacak ve kavrayacak fikir yeteneine
sahip bulunmadna dair olan konusunda tartmak yersiz olur. Sa-
dece unu belirtmek-yeterlidir ki, eriat benimsemek ve uygulamak
iin yksek kertede bir zekya ya da kltre gerek yoktur. Arabn ni-
teliklerine yatkn olmasnn nedeni de esasen budur. Trkn slam
semi olmas, sava igdlere yatkn olmasndandr. Hi kuku
edilmemelidir ki, l Arabnm ilkel geleneklerine uygun olarak
hazrlanm slam, Trkn hayat anlayna ve gzel geleneklerine
aykr dm ve onu aklclk ya da kadna deer verme gibi ve
daha nice gzel alkanlklarndan yoksun etmitir.
417
1) Araplarn "Ulusal" Peygamberi Olarak Muhammed
Mhammed'in, rk ve cins fark gzetilmeden btn insanlar iin
gnderilmi bir peygamber olduu kans Mslmanlar aras bir
inan niteliindedir. Bu inan, daha nce de belirttiimiz gibi,
Kur'an'n eitli surelerinde; "...Ey insanlar, dorusu ben... Allah'n
hepinii iin gnderdii peygamberiyim..." (K. 7 A'rf Suresi, ayet
158) eklinde yer alan ayetler yannda Buhar ve Mslim gibi salam
kaynaklardan kma ve Ab Hreyre gibi gvenilir kiilerin ri-
vayetleriyle beslenen hadislere (rnein "Kur'n bana verildi ve ben
biitn uluslara gnderildim" ya da "ster krmz ya da siyah olsun,
ben biitiin rklar iin gnderildim") dayal olarak kklemitir. Fakat
daha ziyade Arap olmayan Mslman toplumlarda kklemitir. Her
ne kadar Araplar arasnda da bu inanca sapl olanlar varsa da bunlar
biraz daha beeri grnmek ve daha dorusu d lemde husumet ya-
ratmamak ve Arap olmayan Mslmanlar darltmamak maksadyla
bu tutum ierisindedirler. unu ok - iyi bilirler ki, Muhammed, bu tr
hkmleri, baz toplumlar (rnein Yahudileri, Hristiyanlar vs.)
kandrmak ve kendisine balamak maksadyla koymutur. Fakat ko-
yarken de hibir zaman Arapln ve Arap karlarn unutmamtr.
Bunun byle olduunu asl Arap milliyetisi savunur. nk onun
gznde Muhammed, Arap birliinin ilk mimar olan ve Arap mil-
liyetiliinin temellerini atan ilk ulusal kahraman saylr. Araplar ilk kez
bir araya getiren, devlet rgt iinde birletiren ve ftuhat yoluyla
byk bir imparatorluk kurulmas ynnde ilk adm atan kimse diye bi-
linir. Arap yazarlarn inandklar odur ki, slamdan nce dank ekilde
yaayan ve millet olma bilincine sahip bulunmayan Arap airetleri ancak
onun sayesinde rgtlenmi ve millet olma bilincine erimilerdir. 19
Muhammed bu ii, Araplarda mterek olan unsurlar ilemek suretiyle,
19 slam ile Arap milliyetilii arasnda badamazlk olmad hususunda bkz. Abd al-
Rahma al-Bazzaz, al-tslm ve al-Kmiyya, al-Arabiyyu; I952'de verdii bu kon-
feranslarn 1962'de ngilizce olarak Arub Nationalism (Bekeley, 1962) adyla
yaymlad. 1962'de yaymlad Bun tr fi al-Kcvmiyyc al-arabiyya kitabnn bu ko-
nuyla ilgili olan tasmlan iin bkz. Kemal Karpal (Ed.), Politiccl and Social Thought
in tle Contemporary Middlc East, Londo, 1968, s.52 vd. Ayrca bkz. Tala Husayn,
Mt'tamar at-Udabu cl-Arab, Kahire, 1957, s.60. Kamhavi Velid, al-Nakbah Ve'l-bina,
Beiut, 1956, s.207. al-Nadvi Hasan, Meld Kasira al-Alan B'lntila al-Mslimin, Ka-
hire, 1959, s.262. al-Arsuzi Zaki, al-Vnunah ul-Arabiyyah. Damascus, 1958, s.98.
418
daha dorusu Arapay ve Arap geleneklerini slamn temel direkleri ha-
line getirmekle ve asl, Araplk duygusunu her eyin stnde bir deer
klmakla baarmtr. Ve yine Muhammed sayesindedir ki, Arapllk ile
Mslmanlk birbirini tamamlayan ve destekleyen iki g olmutur. Zira
Arap milliyetiliinin ilk harcn atan Muhammed "Ben bir
Mslmanm" derken ayn zamanda "Ben bir Arabm" demeyi ihmal et-
memi ve Mslmanlk ile Arapl ayniyat haline getirmek istemitir.
Bunun iin slamn temel ilkeleri arasna "nsanln en mkemmel
(stn) snf Araplardr... Araplar sevmek u nedenle arttr:
nk ben bir Arabm, nk Kur'an Arapa inmitir, nk cennet sa-
kinleri Arapa konuur... Araplar sevmek demek iman sahibi (yani
Mslman) olmak demektir, onlar sevmemek imanszlk demektir...
Araplar seven beni sevmi olur, sevmeyen beni sevmiyor demektir"
eklinde hkmler koymutur. Btn bunlar, slami eitimin malzemesi
olup Buhar'nin Salh'mde, Suyti'nin al-Ccmi al-Kbir'inde ya da al-
Mttak'nin Karz-al-Ummal fi sunan al-akval adl yaptlarnda ve bunlar
kadar temel tm slam kaynaklarnda yer almtr.
419
Baz gelenekleri deitirirken dahi Arabn duygularn, karlarn
gz nnde tutmutur. Baka bir deyimle, slam Arabn ni-
telikleriyle yourmutur. Arabn ve Araplln tanmn da buna uy-
durmutur: "Muhammed'e gre Araplk, dil ve din (Arapa ve slam)
eleriyle oluur." 2 1
Kur'an'm r Suresi'ndeki "Ey Muhammed, bylece kentlerin anas
olan Mekke'de ve evresinde bulunanlar uyarman... iin sana Arapa...
bir Kitb vahyettik" (ayet 7) eklindeki hkmne, ayn surenin 193-195
ayetlerini ve K. 43 Zuhruf Suresi'nin 2-3 ayetlerini ekleyip Cahiliye
dnemindeki Araplar hedef edinen K. 2 Bakara Suresi'nin 62., K. 5
Mide Suresi'nin 69., K. 22 Hac Suresi'nin 17. hkmlerine yle bir gz
atmak ve yine Araplarn gelenekleriyle ve yaantlaryla ve konutuklar
Arapayla ilgili hkmleri ele almak suretiyle slamn esas itibariyle
Araba zg bir din olduunu anlamak kolaydr.
Ve ite Arap milliyetilii gayretlerinde bu iki enin bazen bir-
likte ve bazen de ayr ayr olmak zere arlk tekil etmesi, Mu-
h a m m e d i n byle bir tanma yer vermesindendir. Arabn z
karlarn gz nnde tutarak Arap milliyetisinin, baz hallerde sa-
dece dil esini n plana geirdii dahi grlmtr. rnein Sati al-
Husr, al-Kavmiyya al-Arabiyya adl kitabnda "Arapa konuan her-
kes Araptr" demek suretiyle dil esine arlk verir. 2 2 Ona gre
nemli olan ey ne rk, ne din ve ne de baka bir eydir; sadece
Araplktr. Fakat dil esine arlk verenler dahi slamn Arap ni-
teliini n plana almlardr.
Bundan dolaydr ki, slamn en koyu bir ekilde geliir olduu
dnemlerde Araplk bilinci nde gelmi ve bu bilin Mslman Arap
ile Mslman olmayan Arap arasnda devaml bir kaynama havas
yaratmtr: "Mslman Araplar, Mslman olmayan Araplara (hatta
Hristiyan Araplara) kar Arap olmayanlardan ok farkl dav-
420
ranmlardr. D a h a ilk anlarda Hristiyan Araplar Mslman Arap-
larla ayn safta olmak zere savalara katlmlardr." 2 - Arap ol-
mayan rklarla ilikiler kurulmaya balandka bu Araplk bilinci gi-
derek glenmi ve Arap aleyhtarl (yani u'ubiye akmlar)
arttka bu bilin de artar olmutur. Ve nihayet Araplarn Acemlerle
ve daha sonra Trklerle ba baa kalmalar ve onlardan gelen
saldrlara kar cephe almalar sonucu Mslman Arap ile Hristiyan
Arap ball artm ve Araplk bilinci koyulamtr. Baka bir de-
yimle slam ncesi Arap yaam, Araplk bilincinin kkeni olmu ve
slamiyet bu bilinci "kutsal" balarla perinlemitir. 2 4
2 4 II. Z. Nuseibeh, age, s.23, 68: Sati Husar, Arava Ahaditf al-Valaniye ve d-Kavmiya
(Milliyetilik ve Yululuk zerine Grler ve Fikirler), Arapa, Kahire, 1944, s.20.
Ayrca bkz. H . Z . Nseibeh. age, s.68 vd.
421
brahim'den sa'ya kadar) btn peygamberlerin hep Mslman olarak
gnderildiklerini (K. 2 Bakara Suresi, ayet 140 vs...) ve evvelce vah-
yedilmi olan kitaplarn (Tevrat, cil gibi) Mslmanln esaslarn
kapsadm (K. 4 Nisa Suresi, ayet 163 vs.) belirtmitir. Fakat btn
bu abalarna ramen Yahudileri ve Hristiyanlar! kendisine
balayamayacam anlad andan itibaren onlara dman kesilmi
ve Mslman dnyasn Dar-iil slam tanm ile Mslman ol-
mayanlara, yani Dar-iil Harb'a kar d m a n yapm, slamdan
baka bir din tanmamtr. Ksaca zetini verdiimiz bu geliimi
imdi Kur'an hkmleri ve Muhammed'in sz ve davranlar
nda ele alalm ve slamn Arap dini olarak yerlemesinin ve srf
Muhammed'in kiisel dncelerine dayal olarak sonradan evrensel
din klna sokulmasnn yksne geelim.
422
ve onlarla birlikte kendi dillerinde yazl Tevrat' ve Hristiyanlara da
sa'y ve ncil'i gnderdii gibi Araplara da kendi ilerinden kma
Muhammed'i ve onunla birlikte Araplarn anlayaca dilde yazl
Kuran' yollamtr. Bu temay ilemek zere Kur'an'a yerletirdii
hkmleri zetle gzden geirecek olursak:
Bir kere btn insanlarn tek bir mmet olarak deil, farkl ve ayr
mmetler halinde yaratlm olduklarn anlatmak zere u hkm
koymutur:
"...Her biriniz iin bir yol, bir yntem kldk; eer Allal dileseydi,
sizi bir tek mmet yapard..." (K. 5 Mide Suresi, ayet 48.)
423
...Her mnet'ten bir Kii'yi, o gn aleyhlerine ahit tutarz"
(K. 16 Nahl Suresi, ayet 89.)
424
"... phesiz. Yahudi olanlar, Hristiyanlar ve Sbiilerden
Allah'a ve ahiret giitine inanan(larn)... ecirleri Rablerinin
katmdadtr. Onlar iin artk korku yoktur. Onlar
zlmeyeceklerdir" (K. 2 Bakara Suresi, ayet 62).
425
"(Ey Muhammedi) Sen hemen o sana vahyolunana tutun! Mu-
hakkak ki sen doru bir yol zerindesin ve muhakkak ki o
(Kur'cin) hem senin iin, hem kavmin iin bir ereftir ve ileride
ondan mesul olacaksnz" (K. 43 Zuhruf Suresi, ayet 44.)
Yine Tevbe Suresi'ne koyduu bir baka ayete gre, Tanr Arap-
lara hitap ederek kendi ilerinden bir peygamber gnderdiini u
ekilde belirtmitir:
426
"Bu, babalar uyarlmadmdan gafil kahu bir milleti uyar-
man iin... Allah'n indirdii Kur''dr" (K. 36 Ysn Suresi,
ayet 5-6.)
427
peygamberlerin dahi kendi halklar (rnein Yahudiler) tarafndan
inkr edildiklerini hatrlatr ve bunun byle olduunu renmek is-
tiyorlarsa durumu kitapllara (yani Yahudilere ve Hristiyanlara) sor-
malarn tler:
428
eklinde bir hkm vardr. Burada geen "o iimmet" szc dorudan
doruya Araplar tanmlamaktadr. Bu hkm tpk K. 19 Meryem Su-
resi'nin yukardaki ayeti gibi Muhammed'in daha henz Mekke'de bu-
lunduu ve Mekkelilerin kendisini peygamber olarak tanmladklar,
kendisiyle alay ettikleri bir dnemde ortaya konmutur.
Yine bunun gibi En'm Suresi'nde Tanr'nn;
"Biz Kur'n' Arapa bir yasa olarak indirdik..." (K. 13 Ra'd Su-
resi, ayet 37)
26 Yukardaki hususlar iin bkz. Kur'an'm K. 12 Yusuf Suresi, ayet 2: K. 13 Ra'd Su-
resi, ayet 37; K. 14 brahim Suresi, ayet 4: K. 19 M e r y e m Suresi, ayet 97; K. 39
Z m e r Suresi, ayet 28; K. 41 Fussilet Suresi, ayet 3, 44; K. 42 ra Suresi, ayet 7.
429
"...Biz onu, anlaycsnz diye, Arapa okunmak iizere gnderdik"
(K. 12 Yusuf Suresi, ayet 2); "...Akledesiniz diye Kur'n'
Arapa, okunan bir kitb klmzdr..." (K. 43 Zuhruf Suresi,
ayet 2-3.)
"...Biz bu Kur'n' yabanc bir dil ile ortaya koysaydk: ... Bir
Arab'a yabanc bir dille sylenir mi? derlerdi..." (K. 41 Fussilet
Suresi, ayet 44.)
430
"ster Mekke'de ve ister Medine'de nazil olmu olsun bu ve dier
nice ayet slamn dnya dini (evrensel din) olmadan nce z iti-
bariyle Arap dini olduunun destekleyiisidir." 28
431
"...Apak anlatabilmesi iin her peygamberi kendi ulusunun di-
liyle gnderdik" (K. 14 brahim Suresi, ayet 4)
"Biz bu Kur'n' yabanc bir dil ile ortaya koy saydk... - 'Bir
Arap'a yabanc bir dille sylenir ni?' derlerdi. Ey Muhanmed
de ki: 'Bu inananlara doruluk rehberi ve gnllerine ifdr.
nanmayanlarn kulaklarnda arlk vardr..." (K. 41 Fussulet
Suresi, ayet 44)
432
benzer hkmler, Arap olmayan Mslmanlar da kapsar hale
gelmitir. 3 0 Fakat her ne olursa olsun, Arap milliyetisi, her ne kadar
yukardaki hkmlerin ve zellikle Kur'an'daki inananlar szcnn
Mslmanlar aras kardelii srdrdn ve hatta dnya insanlna
hitap ettiini syleyerek kendinden olmayanlar kandrmaya alsa da,
kendi insanlarna, okullarda, camilerde ve tm yaamna hkim
abalarnda, Kur'an in Araplar iin vahyedildiini, Arap stnl fik-
rini dile getirdiini ve inananlar deyimiyle her eyden nce Araplar
kast ettiini, beyin ykamas eklinde retmekten geri kalmaz.
433
deyimi, dilleri ve gelenekleri, inanlar ve yaam tarzlar itibariyle bir
arada bulunan kk byk topluluklar olarak anlalrken, K. 2 Ba-
kara Suresi'nin 128. ve 134. ayetlerinde "hsm" ve "akrabalk" gibi
zel balarla bir araya gelen cemaatleri ifade eder. te yandan K. 10
Yunus Suresi'nin 47, 49 ve K. 35 Ftr Suresi'nin 24. ayetlerinde bu
deyim, kendilerine peygamber gnderilmi topluluklar" anlamndadr.
K. 3 Ali mrn Suresi'nin 110. ve K. 7 A'rf Suresi'nin 164. ayetlerine
gre "mmet" szc, "kendilerine peygamber gnderilmi olan top-
luluk ierisinde ayn imanda bulunan kiiiik cemaatler" karl kul-
lanlmtr. K. 16 Nahl Suresi'nin 120-122. ayetlerinde geen
"mmet" deyimi ise "brahim (peygamber)" karl olarak u
ekilde kullanlmtr:
"Muhakkak ki ibrahim bal bana bir mmet idi; tek bir hanf
(btl dinlerden uzaklam bir muvahhid) olarak Allah'a itaat iin
kyan etmiti ve hibir zanan mriklerden olmad..." (K. 16
Nahl Suresi, ayet 120-122.) (Bkz. Elmall Haindi Yazr evirisi.)
31 S.G. Haim, "Islam and the Theory of Arab Nationalism", in The World of Islam. L e -
iden, 1956, c.4, s. 134-129. Yukardaki husus iin bkz. s. 13 I.
32 Anlann adl kitabnn Arapa metninde s.22 ve ngilizce evirisinde s.57'ye baknz.
434
2) Millet Deyimi de yle
Durum Kur'at'da geen ulus deyimi iin de yle kabul edilmitir.
Her ne kadar ulus deyimi daha sonralar ve zellikle Osmanl
mparatorluu dneminde "Ayn dine mensup insanlar topluluu"
eklinde sanlmsa da, Araplar iin bu deyim genel olarak Arap top-
luluu eklinde alnmtr. Zira Arabn inanc her zaman iin u
olmutur ki, Arap toplumu slamn bel kemiidir ve Tanr, vahiyler
yoluyla Araplara hitap etmitir. slamn esas itibariyle Arap iin
inmi bir din olduu konusunda eski veya yeni btn Arap mil-
liyetilerinin grleri budur ve bu gr en salam bir ekilde ber-
rakla kavuturan, zamanmzn en nl Arap dnrlerinden ve
milliyetilerinden al-Bazzaz olmutur. 3 3
Her ne kadar iimmet deyimi ulus deyiminden daha geni bir anlam
tar gibi grnmse de yine de Araplar bakmndan Arap toplumu
anlamna gelecek ekilde kullanlmtr. Zira slam tarihini
eletirenlerin bilmeleri gerektii zere peygamberlik iine yeni
balad yllarda M u h a m m e d , Mekke halkn birbirine sk skya
bal bir mmet olarak grmtr. Fakat Mekke'den Medine'ye hicret
ettikten sonra hu deyimi biraz daha genileterek kullanmay uygun
bulmutu. Zira Medine'de Araplarla beraberce yaayan Musevileri
kazanmak, onlara slam benimsetmek gayesindeydi. Bu itibarla
iimmet deyimi, orada, Medine halk iin, yani Araplar ve Musevileri
kapsayan bir deyim olarak kullanlr oldu. Fakat zamanla mmet de-
yimi mminler bakmndan anlam tar oldu ve hele Musevilerin
slama girmeyeceklerinin anlalmasndan sonra durum aklk ka-
zand. Bu andan itibaren Muhammed mmet deyimini, yeniden ilk
ekliyle, yani Arap topluluu olarak kullanr oldu.
33 Bkz. Abd al-Rahma al-Bazzaz, On Arab Natiomlism, L o n d o n . 1965. s.31, 33, 35-
37. al-Bazzaz'n bu dncelerini ayrca eletireceiz.
435
olaydr. Gerekten de, Araplar srf kendi karlarna olacak ekilde, fe-
tihler yapmak, lkeler kazanmak, din adna savalar srdrmek ve Arap
olmayanlar (tpk dier Araplar gibi) "slam" ad altnda'toplamak ve
slam yaymak bahanesiyle mmet deyimini "ayn dine mensup insanlar"
karl olarak kullanmlardr; bylece Arap olmayan Mslmanlar da
kapsayacak ekle sokunca, bu Mslmanlar Arap davasna hizmete sok-
mak ve Arabn giritii savalara Arabn destei olarak katmak mmkn
olmutur. 3 4 Zira Kur'an'a. gre Mslman kiinin kutsal grevlerinden
biri de dini yaymak iin alan savalara, cihada katlmaktr.
34 Arap milliyetilii davasnn nlii savunucularndan Sati al-Husr (1880-1968) ki, Os-
manl devletinde olduka yksek mevkilere gelmi ve 1909-1912 yllar arasnda Da-
l Mualliin'e m d r olmu Arap asll bir yazardr. " m m e t " deyiminin bu geni
anlamyla vasat M s l m a n tek safta topldyabildii grlerini ilemitir. ok eit
kitaplar vardr. Bu k o n u d a u kitab salk veririz: William L. Clevelad, The Muking
of An Arnb Nationulist; Ottomamsm and Arabism in the life and Thought of Sati al-
Husr, Princeton Univesity Press, 1971, s.99, 122, 138, 182. Sati al-Husr'nin grleri,
milliyetilik anlay ve eserleri hakknda a y n c a bilgi verilecektir.
35 Bkz. S.G. Haim, age, s.138.
436
banda "Al-Manar"da yaymlad "At-Trk Va'l-Arap" balkl
yazsnda Raid Riza, Trkleri "Umma Harbiyya" eklinde, yani sava
bir "mmet" olarak tanmlar ve tanmlarken de, Trke kar dmanlk
duygularn izhar edebilmek ve Arabn deerini yceltebilmek iin, "...
(Trkler) sava bir ulusturlar (Umma Harbiyya) fakat Araplardan
(hibir zaman) daha stn (deerli) olmamlardr", demeyi unutmaz.- 10
Baka bir deyimle 20. yzyln Arap milliyetisi mmet deyimini kavini
karl alr ve kavim deyimini de milliyetiliinin temeli yapar. Kavim
deyimi, dier her deyimden ziyade Arabi cezbeder. Kavim deyimi Arabi
byleyen, cezbeden bir deyimdir, nk Arap bp deyimde kendi milli
kaynan ve ulus olarak ortaya k noktasn, kendi ruhunu ve ta-
rihini bulur. Arap yazarlardan reniyoruz ki, Kavmiya deyiminin kk
olan Kavim deyimi, birim (tek) demektir. Bedevi Arap kavim deyimini
bu anlamda kullanr ve kullanrken de bundan anlad ey "Bir kim-
senin ait olduu, zellikle sava halinde sadakat yeminiyle bal
olduu" birliktir. Kavim deyiminin Araplar birbirlerine kenetleyen, bir-
birlerine yaklatran v ayn mterek kaynaa gtren sihirli bir yn
olduu sylenir:
36 Raid Rida'nn bu satrlar iin bkz. "at-Tiirk Wa'1-Arab", Al-Manar, Mays 1900,
c.3, s.172. Bu p a s a j S.G. Haim, age, S.138'den alnmtr. m m e t deyiminin eitli
a n l a m l a n iin ayrca bkz. L. Massignon, " L ' U m m a et ses S y n o n y m e s . . . " , Reve des
Etudes Islamiques, 1941-1946, s.153.
37 S.G. Haim, age, s. 140-146.
437
tirmek kolaydr. Ve yine bu suretle milliyetilik duygularn hem din
ynnden ve hem de dind yollardan kurcalamak mmkndr. Arap
milliyetisi u son yarm yzyl boyunca bunlarn hepsini denemitir.
Tannm Arap milliyetilerinden Sami evket, daha 1930
yllarnda, ulus anlayn kavim esine oturtmu ve bir ulusun var
olabilmesi iin kavim yaantsndan gelinebileceini ve ulus olmadan
devlet denilen varln ortaya kamayacan sylemitir. Ona gre
"milliyet" demek "kavmiyet" demekti ve kavmiyeti din anlay
stnde veya hi olmazsa dnda grmekteydi: "...Dnemimiz din-
ler dnemi deil fakat milliyetler (kavmiyet) dnemi" diyordu ve
yle ilave ediyordu:
38 S.G. Haini, age, s.139. Yukardaki pasajn asl iin bkz. Sai evket, Hadhihi A-
dafua Men Anana Huva Minnet, Badat, 1939, s.59, 13.
438
/
39 Bu pasaj, S.G. Hai. age. s.84. 139. Asl iin bkz. Nicola Ziyade. al-Urubufi-Mizm
al-Karmiyyu, Beyrut, 1950. s.66-67.
439
davasna yararl olmalar demektir. Zira mmeti siyasetin tuzana
den bir Mslman lke iin asl olan ey kendi z ve kendi milli
karlar yerine slam karlardr. mmetilie saplanm bir
Mslman lke iin milliyetilik duygusuna ynelmek slama, yani
"Arap karlarna" aykr bir davrantr. Bundan dolaydr ki, II.
Merutiyet dneminde Trklk akmlar eklinde ortaya kan dav-
ranlar Arap yazarlar "dinsizlik" ve "slama aykrlk" olarak mahkm
etmilerdi. unu hatrlatmak gerekir ki, bin yl boyunca "mmetilik" si-
yaseti, Trk devletlerini Trk karlarndan ziyade Arap karlar adna
harekete zorlamtr. Trk mmetilikten kurtarp millilik rayna otur-
tan, Atatrk olmutur. Ne var ki, onun lmnden sonra siyaset are-
nasn bo bulan siyaset ve din adam, ibirlii halinde, milliliine
kavumu Tiirk yeniden eriat yrngeye srklemekte gecikmemi
ve yine Arap karlarna hizmet ortamna sokmutur. Hem de tek tarafl
olarak. Zira Arap lkeler Kbrs davasnda Trkiye aleyhine cephe
alrlarken, srail-Arap anlamazlnda Trk, Arabn yannda yer
almtr. Trk siyasetisini, din adamn ve kamuoyunu kazanmak iin
Arap lkelerinin bavurduklar maddi ve manevi vastalar pek eitli ve
pek snrszdr. Fakat ellerindeki en etkili vasta din vas.tasdr. Trkn
fatanizmini herkesten iyi bildikleri iin bu vastay tam olarak smr
vastas haline getirmilerdir. Gerek eriat basnda ve gerek din
evrelerinde ylesine Araba dniik bir ortam yaratmlardr ki, Trkn
karlarn Trk kendisi tjile savunamaz hale gelmitir.
440
13. yzyl nllerinden Ab'l-Fid (veya Eblfida), eitli
yaptlarnda ve zellikle al.-Muhtasarfi tarih al-Baar adl kitabnda,
slam ncesi Arap geleneklerinin slam dini tarafndan nasl dinsel ku-
rallar haline getirildiini inceler. 41 Verdii rnekler arasnda hac fa-
rizesini yerine getirmek, ihrama girmek, tavaf etmek, Mina Vadisi'nde
eytan talamak, Safa ile Metve denilen tepeler arasnda komak ve
her bekleme noktasnda durmak gibi gelenekler vardr ve btn bunlar
Kr'at'da yer almtr. 4 2
Ayn eylere al-Hind'nin savunmasnda rastlamak mmkndr. bn
shak, erkek ocuklarn snnet edilmeleri geleneinin slamdan nce
pek ok toplum ve bu arada Araplar tarafndan benimsendiini ve Arap-
lar arasnda yaygn olan bu uygulamann slama alndn
aklamtr. 4 3 slam ncesi Arap gelenekleri konusundaki in-
celemelerini 1967 ylnda yaymlayan bir Mslman yazar yle der:
41 Ab'l Fida'mn bu kitabnn stanbul, 1870 ve Kahire, 1908 basmlar vardr. Kitabn
slamneesi A r a p yaamlaryla ilgili blmleri M. Fleisher tarafndan 1831 ylnda
Arapadan L a t i n c e y e evrilmitir: M. Fleisher, Abulfeda Hisioria Ante Islamica, Le-
ipsick, 1831. Bu k o n u l a r d a ayrca bkz. Noel des Vergers, Vie de Mohammed, Paris,
1937. Eb'l F i d a ' m n c o r a f y a kitabndan da ilgin hususlar karmak m m k n d r .
J.J. Reinaud tarafndan 1848 ylnda Franszcaya evirisi vardr: Gographie
d'Abulfda, T r a d u i t e de l'Arabe en Franais, par J.J. Reinaud, 2 cilt, Paris, 1848.
Ayrca bkz. W. St. Clair Tisdall, The Original Sources of de Qur'an, N e w York,
1905. Bu kitapta da Eb'l Fida'mn sz geen tarih kitabndan pasajlar vardr.
42 rnein K. 2 B a k a r a Suresi'nin 157. ayetinde, " . . . p h e s i z 'Saf' ile 'Merve' Allah'n
ninelerindendir. Kim Kabe'yi hacceder veya umre yaparsa, bu ikisinde tavaf et-
m e s i n d e bir beis y o k t u r . . . " diye yazldr.
43 slamdan n c e k i devirlerde Arap kabilelerinde kadnlar snnet e t m e gelenei dahi
vad. Bu k o n u d a slamiyet h k m getirmemi, fakat bunu yasaklamamtr da. Af-
rika sahillerindeki slam lkelerinden Hindistan'a varncaya dek hemen her slam
lkesinde bu g e l e n e k bugn dahi hl srp gider. Bir Arap yazarn bu konuda nak-
lettiklerini o k u r k e n insann tyleri diken diken olmaktadr. Bkz. Yousuf al-Msry,
Le Drame Sexuel de la Femme, Arabe, Paris, 1966.
441
bislan'da uygulanan bu gelenekleri tamamen lavedip yerine
yeni kanunlar getirmi olduunu dnmek doru olmaz... eski
Arap geleneklerinden pek ounu olduu gibi ya da baz
deiikliklerle slam hukukunda bulmaktayz." 4 3
442
Yine bunun gibi, domuz eti yememek Araplarn, slamdan nceki
dnemde Yahudileri takliden benimsedikleri geleneklerdendir ki, Mu-
hammed bunu da slamn kurallar arasna sokmutur.
te yandan Muhahmed, slam ncesi dnemdeki Arap yklerini
ve masallarn dahi Kr'a ayetleri ve hadis hkmleri ekline
dntrmtr. rnein Kr'a in brahim ve Nuh surelerinde yer
alan, Nuh, Ad ve Send ykleri Araplar arasnda ok eskiden beri
zaten bilinen ve anlatlan eylerdi. Deitirmek suretiyle srdrmeye
alt eski Arap geleneklerine gelince, bunlar da bir hayli yekn
tutar. rnein Kr'a in Nr Suresi'nde yer alan:
"... Bir arada veya yar ayr yemenizde bir sorumluluk yok-
tur..." (K. 24 Nr Suresi, ayet 6.1)
443
hammed bu kural, yoksullar korumak iin deil, fakat yoksul snflarn
kendisine yk ya da tehlike olmalarn nlemek iin koymutur. 48
Yine ayn ekilde slam ncesi dnem itibariyle Araplar arasnda
"Evladlklarnz oullarnz gibi tutun" eklindeki kural gereince,
kiilerin kendi "oulluklarnn" kanlaryla evlenmelerini yasak klan
geleneini deitirmi ve bunu "evlenebilirler" ekline sokmutur.
Sokmasnn nedeni, kendisine vaktiyle evlat edindii Zeyd'in ei Zey-
neb'e k olmasdr.
Bilindii gibi Zeyd, ok sevdii Zeyneb ile mutlu bir yaam
srerken Muhammed'in Zeyneb'e k olduunu anlad an Zeyneb'i
boam ve bunun zerine M u h a m m e d de Zeyneb'le, yani kendi
olunun boad bir kadnla evlenmitir. Fakat evlenebilmek iin,
bu tr evlenmeleri haram sayan eski Arap geleneini deitirmek ge-
rekmi ve ite bunu salamak zere de Kur'an'a,
48 Bilindii gibi M u h a m m e d ' e ilk balananlar fakir snf Araplar olmutur. Bu snf,
M u h a m m e d ' i n cennet vaatlerine ve savalarda elde edilecek ganimet datm si-
yasetine kaplarak onun peinden gitmitir. B y l e c e M u h a m m e d , bu yoldan varlk
edinenleri varlksz olanlara y a r d m a zorlamakla (zekt vs. yollarla^ taraftarlarnn
saysn a r t r m a o l a n a n s a l a m t r .
4 9 ' B u olay iin bkz. Taber, uge, c . l , s.461 vd.
444
ne srlrse de, kadn iin de kocasn boama hakk vad. O dnemde
Arap kadn evlenmek istedii erkei seebilir ve diledii zaman onu terk
edebilirdi. Bu gelenein en gzel rneklerinden biri Hatice'nin Mu-
hammed'i beenerek onunla evlenme giriiminde bulunmu olmasdr.
te yandan, ilk zamanlarda Muhammed'in karlar arasnda onu
boayanlar da olmam deildir. 5 0 te kadna bu zgrl ok gren
Muhammed, yava yava bu gelenei erkein karlarna yatkn klacak
ekle sokmu ve boama hakkn ona tanmtr.
Sadece slam ncesi Arap geleneklerini deil, o dnemdeki Yahudi
geleneklerinden bazlarn dahi "Mslman geleneidir" diye slama
sokmutur. Biraz ilerde belirteceimiz gibi, Yahudileri ve Hristiyanlar
Mslman yapmak istedii sralarda onlara gnderilmi peygamberlerin
(brahim'den sa'ya kadar) hep Mslman peygamberler olduunu ve in-
dirilen kitaplarn (yani Tevrat ve ncil'in) Mslmanln esaslarn kap-
sadn sylemitir. Bu byle olunca onlarn geleneklerinin de
Mslman gelenei olduunu kabul ederek bunlardan iine geldiklerini
almtr. rnein resim yasaklar; bu yasak aslnda eski bir Yahudi ge-
leneinden kmadr; zira Ahd-Atyk'ta. yaayan varlklarn "temsil edil-
mesi" yasaklanmtr. 5 1 Her ne kadar bu ve buna benzer yasaklar Ya-
hudiler bertaraf etmesini bilmilerse de, slamda bu yasak
yerleegelmitir. Kur'an'da resim yasa diye bir kural ve emir bu-
lunmad sylenir. Fakat pek ok hadis resim yasa sonucunu douran
hkmleri kapsamaktadr. Buhar'nin Kitab al-Libas'nda ve yine Kitab
al-Buyud'unda resim yasaklar ngrlmtr. Bu hadisler arasnda;
"Evinde kpek ve resim bulunduranlar melekler ziyaret etmez" eklinde
olanlar ya da ressamlarn (resim yapanlarn) hkm gn geldiinde ce-
zalandrlacaklarna dair bulunanlar vardr. 52
445
1) Kabe'nin "Kble" Oluu ve "Hac Farizesi" Eski Arap Geleneklerinin
Devam Olarak slama Girer
slam dininin Arap nitelii tadn ve eski Arap geleneklerinin
devam olduunu savunanlarn verdikleri rneklerden biri de, kblenin
Kbe ynnde oluu ve hac f'arizesi ile ilgili hkmlerdir.
Gerekten de Kur'a'da Bakara Suresi'nin 144. ayetinde;
diye yazldr.
Hatrlatmak gerekir ki, M u h a m m e d , ilk balarda Araplarn Mekke
ynne dnk olarak ibadet etmelerine ses karmam ve hatta
Kur'an'a koyduu bir hkmle kble ynn kiilerin tercihine
brakmt: "Dou ve Bat Allah'ndr, nereye dnerseniz, Allah'n
ynii orasdr" (K. 2 Bakara Suresi, ayet 115, 142).
Bylece Mslmanlar, nereye isterlerse oraya ynelik olarak iba-
det etmekte serbest klmt. 5 3
Ne var ki, bunu yaparken dnd ey, kiinin zgrl deil,
Kuds ynne dnk olarak ibadet etmekte olan Yahudilerin ve
Hristiyanlarn muhalefetini tahrik etmemekti. Hatta onlar slama
ekme dncesine kaplnca, kendisi bile Kuds ynne dnerek iba-
det etmeye balam ve Mslmanlar da kendisi gibi davranmaya
davet etmitir. rnein El Bera, Mslman olduktan sonra, eski Arap
geleneince Kbe'ye ynelmek istediinde Muhammed onu caydrm
ve kendisi gibi am'a dnk olarak namaz klmaya ikna etmitir. 5 4
Az zaman sonra da Kuds', aka kble yn yapm ve btn
Mslmanlarn bu ynde ibadet etmelerini emretmi ve Tann'nn
kendisini bir gece Mescid-i Harcm'dan alp Mescid-i Aksa'ya
gtrdn belirterek u ayeti yerletirmitir:
>
53 Bu konuda bkz. Taber, ge. c.2, s.251 vd.; Ib shak, ge.
54 Taber, uge, c.2. s. 183-184 vd.
446
"...Kl Muhctmmed'i bir gece Mescid-i Harcm'dan, kendisine
bir ksm yetlerimizi gstermek iin, evresini mbarek
kldmz Mescid-i Aksa'ya gtren Allah'n n ycedir" (K.
17 sr Suresi, ayet 1).
447
caretle itigal eden kimselerdi. Muhammed'in kendisi bile Hatice'nin ker-
vanlarn iletirdi. Bundan dolaydr ki, Mekke gibi bir ticaret merkezini
kble yapmakla hem ticaret ve hem de din karlarna dayal bir amac
gerekletirmek istemitir. Bu ama, hi kukusuz Araplarn iine gelen
bir dorultudayd. Bunun byle olduuhu da zaman ortaya koymutur.
Yzyllar boyunca, eitli Mslman lkelerden hac etmek iin
Mekke'ye giden milyonlarca insann bu lkeye kazandrd serveti
hesap etmek mmkn deildir. Bugn dahi yeryznn en yoksul slam
lkeleri halklarnn balca hevesleri, ne yapp yapp hacca gitmek ve
hac olmaktr. Bu uurda bu lkelerin harcad paralarn haddi hesab
yoktur. Yabanc dvizi eklinde darya akttklar bu paralarla kendi
ihtiyalarn gidermek yoluna gidemezler, nk hac farizesi Kur'an'n
ngrd bir din kuraldr ve din kuralna kar gelmek hibir devlet
adamnn gze alabilecei bir ey deildir. Hac farizesini bir din kural
olarak ortaya koyarken Muhammed bu kuraln fakir Mslman lkelerini
mali bakmdan ne g durumlara drebileceini dnmemi ve bu-
nunla ilgilenmemitir bile. nk onun tek dnd ey kendi
iinden kt Kurey kabilesinin yurdu olan Mekke'yi zengin grmek
ve muteber klmakt. Mslman dier lkelerin bu uurda yoksullam
olmas nemli deildi. 56
Hatrlatalm ki, hac etmek, Kbe'yi tavaf eylemek gibi eyler Mu-
hammed'in kendi buluu olan kurallardan kmamtr. Zira slamdan
nceki dnemde putperest Araplar arasnda bu gelenekler zaten mev-
cuttu.
Gerekten de "cahiliye" diye tanmlanan dnemde putperest Arap-
lar Kbe'yi tavaf ederlerken elbiselerini deitirirler, Kabe'nin
etrafnda dnerler, kara ta perler, civardaki tepeleri yedi kez zi-
yaret ederler, kurban keserler, salarn krpp trnaklarn keserek
belli bir yere gmerler, Mina Vadisi'ne.ta atarlar ve buna benzer ge-
lenekleri tekrarlarlarm.
\ '
448
ur'an hkmlerinden de bu sonuca varmak gereine temasla Suyut
Tanr'nn Ebu Bekir'i Muhanmed'den sonra halife tayin ettiine dair
ayet bulunduundan bahseder. Ktr'a'daki "Tanr gvenliini onun
zerine indirdi,.."102 ayetinde "onun" deyiminin Ebu Bekir'e atf ni-
teliinde olduunu ve bu hkmn bu konuda hadisler getirileceine
iaret ettiini belirtir. 1 0 3
te yandan al-Nesef'nin (M. 1068-1142) hilafet konusundaki fi-
kirlerini nakleden al-Taftazan'ye gre, imamlarn Kureylilerden
kmas gereini ngren hadis her ne kadar "ferdi" nakil eklindeyse
de, Ebu Bekir tarafndan Ensar'a nakledilmi bulunduundan ve buna
kar hibir itiraz da vuku bulmadndan, bunu "lads-i erif" ni-
teliinde kabul etmek gerekir. 1 0 4
102 Suyut'nin kitabnda Kur'an'n diyt Surcsi'ni 9. ayetine atf yaplmaktaysa da,
buda bir basm yanl olaca aikrdr. Zira, bu ayetin konumuzla ilgisi
grnmemektedir.
103 Ibid, s.48.
104 Sa'd al-Di al-Taftazai, On tle Creed of Nam at Din al-Nasafi. Transl. by E. Elder.
s.147. al-Taftazani (Miladi 1322-1389). halifeliin Kurey kabilesinden birine ve-
rilmesi yerine seim esasna gre bulunacak birisine gemesi tezini savunan
Mu'tezile ve Harici taraftarlarnn zndklndan sz eder.
105 D.S. Magoliouth, The Caliphate Yesterday. To-Day and To-Morrow. in The Mos-
lem World of To-Day. Edited by. J.R. Molt! 1925. s.35.
469
yaantsn slam sonras yaama taryormu kansn bu suretle
nleme yolunu bulmutur. Ayn taktii bugn, Arap milliyetisi ayn
titizlikle srdrr. 3 9
450
zandrmay tasarlamt. Bu nedenle Medine ve civar haklarnn
pazar dolaysyla bir araya gelmelerini, hep birlikte ibadet yapmak
bakmndan en iyi bir frsat kabul etti. klim icab bu pazarlar,
havann ok snd ve ok scak saatlerde, yani leden sonraki ilk
saatlerde sona ererdi. Bu itibarla ibadet iin en msait, en uygun vakit,
le vaktiydi. te bundan dolaydr ki, cuma namaz le saatlerine
gre ayarlanmtr. Btn bu belirtmi olduumuz hususlar al-
af'nin Kitab al-Umnunda bulmak mmkndr. 6 1
Grlyor ki, cuma gnnn Araplar bakmndan sosyopolitik bir ni-
telii ve nemi vardr. Bu nitelik Muhammed tarafndan din amac ve
arac haline sokulmutur. Cumann dinsel ve kutsal bir anlama sokulmas
ve o ekilde benimsenmesi sonradan ortaya km bir eydir. 62
472
3) Mthamned'e Gre Tanr, Araplar Arasndan Kureylileri ve
Yabanc Milletler Arasndan da Acemleri Tercih Etmitir
Muhammed, her ne kadar l bedevisini hakir grmse de, 8 3 Arap
ulusunun bir paras olarak onu da slamn temel direi haline ge-
tirmekten geri kalmamtr. Nitekim, "insanln en mkemmel ulusu
Arcplardr... Araplar sevin nk Araplarn varl demek islamiyet
bakmndan k demektir... Araplar seven beni seviyor demektir..."
' vs. eklindeki szleriyle ister bedevi olsun ister ehirli, tm Araplar
stn bir toplum olarak tanmlamtr.
Bununla beraber daha ilk anlardan itibaren kendi mensup bulunduu
Kurey kabilesini, Araplarn en "asil", en "stn" snf olarak
tanmlamaktan geri kalmamtr. Onlar kazanabilmek maksadyla
bavurduu kurnazlklardan biri, Kur'a'a "Kurey Suresi" balyla
zel bir sure koymak olmutur. Drt ayetten oluan bu sureye gre
gya Tanr, k ve yaz yolculuklarnda Kureylileri alktan korumak
ve gvenlik iinde tutmak ya da Kureylileri birbirleriyle yahut
bakalaryla uzlatrmak istemitir: "Kurey kabilesinin yaz ve k yol-
culuklarnda uzlamas ve anlamas salanmtr. yleyse kendilerini
aken doyuran ve korku iindeyken gven veren bu Kabe'nin Rabbine
kulluk edin." (K. 106 Kurey Suresi, ayet 1-4.)
Ne var ki, btn bu abalarna ramen Muhammed, Kureyi ka-
zanamamtr. Kazanmak yle dursun, tutum ve davranlaryla
onlarn dmanln tahrik etmi ve sonunda Medine'ye g etmek zo-
runda kalmtr. Medine'ye getikten sonra yllar boyu onlarla
savam ve en sonunda Mekke'yi kl gcyle almtr. Fakat ald
andan itibaren yine onlara kar zel eylemde bulunmaktan geri kal-
mam ve rnein esir olarak ele geirdiklerini: "Gidiniz serbestsiniz"
diyerek azat etmitir. Oysa Mekke, klla fethedildii iin Kureyliler
"tutsak", "kle" durumunda olup, ganimet mal saylyorlard. 84 Yine
bunun gibi, o tarihten itibaren ganimet paylamnda Kureylileri n
465
Ebu Bekir'den sonra mer'in ve Osman'n halifelie gelileri de
yine eski Arap geleneine uygun ekilde olmutur. Bilindii gibi Ebu
Bekir'in halifelii devri boyunca mer onun adeta yarresmi
yardmcs durumundayd. Devlet idaresinde etkisi olan ve hkmet
ilerinin yrtlmesini salayan ve adeta Ebu Bekir'den sonra devlet
bakanlna tek aday bir kii olarak kendisini kabul ettirmiti. Nasl
ki Muhammed, lmnden nce Ebu Bekir'i devlet bakanlna en
ehil kii olarak gsterdiyse, Ebu Bekir de mer'i ayn ekilde ken-
disinden sonra devletin bana gelebilecek tek kii olarak
tanmlamt. Fakat eski Arap geleneinde airet bana geecek
olann bir tr seime bal olarak i bana gelmesi usul olduundan,
mer de bu ekilde devlet bakanl grevine getirilmitir. Fakat
seim derken bununla imdiki anladmz ekilde bir seim deil,
dier paragrafta da belirttiimiz gibi pek dar anlamda ve zmni ni-
telikte bir eim anlamak gerekir. Nitekim mer'in halifelie gelii
ekli bir seim yoluyla olmamtr.
Osman'n halifeliine gelince burda da bir anlamda atama ve
seim sistemi birlikte ilemitir. 6 8 nk mer, lmnden nce,
kendisinden sonra halifelie gelecek olan kiiyi semek zere alt
kiilik bir heyet atamt. 6 9
465
lk balarda ve zellikle Mekke dneminde Muhammed, daha heniiz
glenmedii ve fazla taraftar edinemedii iin, kendisini sadece Arap-
larn peygamberi olarak grmtr. O kadar ki, biraz nce belirttiimiz
gibi, ilk Mslman peygamber olmak zere Araplara gnderildiini (K.
6 En'm Suresi, ayet 14, 163), srf Mekkeliler ve etrafndaki Araplar an-
layabilsin diye Arapa Kuran ile vahyolunduunu (K. 6 En'm Suresi,
ayet 92; vs.) bildirmitir.
Bu tarihlerde aklndan Yahudilere ve Hristiyanlara peygamber
olmak ya da onlara Arapa yazlm Kur'an' uygulamak fikri
gememitir. Bilakis Tanr'nn her mmete kendi iinden peygamberler
setiini ve kendi dilinde kitaplar verdiini syleyerek Yahudilerin Tev-
rat'a gre, Hristiyanlarn da incil'e gre yaamalarn ngrmtr.
rnein Kr'ar'a, Hristiyanlar iin; "ncil sahipleri Allah'n onda in-
dirdikleriyle hkmetsinler" (K. 5 Mide Suresi, ayet 47-48) hkmn ve
Yahudiler iin de; "... Dorusu biz... Tevrat' indirdik... peygamberler
Yahudi olanlara onunla... hkmederlerdi" (K. 5 Mide Suresi, ayet 44)
eklinde hkmler koymutur.
Daha henz onlar zerinde egemenlik kurma hevesine
kaplmad iin doal olarak bilinsiz bir hogr siyaseti izlemitir.
Bu siyaset sayesinde onlarn dostluunu bile kazanmtr. Nitekim
Kureylilerin saldrlarndan kurtulmak iin Medine'ye hicret ettii ta-
rihlerde Yahudilerden bir hayli misafirperverlik grmtr. Yahudiler
ona slam uygulamasna, mescit yaptrmasna ve kendisine inanm
olanlarla birlikte ibadet etmesine rza gstermilerdir.
Bylece Muhammed, karlkl hogr havas ierisinde karlarn
salamay bilmi ve Mekkelilere kar glenmek ve saldr siyasetini
gerekletirmek amacyla Yahudilerle ittifak imzalamaktan geri kal-
m a m t r 7 3 Bu antlamaya gre Yahudiler kendi dinlerinde ve
Mslmanlar da kendi dinlerinde kalacaklar, fakat eitli saldrlara
kar ortak bir toplum saylacaklard. Medine'ye herhangi bir saldr vaki
olduunda, her iki taraf birbirinin yardmna koacak ve sava mas-
raflarn aralarnda paylaacaklard.
465
kabilenin slamdaki stn ve ynetici durumunu tahkime yetmitir. te
yandan halifeliin Kurey kabilesinde kalmas ve hatta imamlarn dahi
Araplardan olmas gerei, Muhammed'in emirlerine ve bir bakma va-
siyetine dayal slami bir gerektir.9-"' Zira Muhammed kendi mensup bu-
lunduu Kurey kabilesini her hususta nder ve dier Arap elere na-
zaran stn saym ve imtiyazlarla donatmak istemitir. 96 Bundan
dolaydr ki; "... Kurey 'te iki kii kaldka u hilfet Kurey'ten zil
olmaz" eklinde konumu ve buna benzer hadisler brakmtr. 97
Bunlar sadece Buhari ve Mslim'de deil, bn Hanbal, Trmiz,
Abf Dvud, al-Tayalis ve Suyut gibi en salam kaynaklarda bulmak
mmkndr. 9 8
Tarih al-Hulaf adl kitabnda Suyut, halifelerin Kurey ka-
bilesinden kmalar gereine dair en salam kaynaklara dayal hadisler
verir. Muhammed ile birlikte savalara katlan Ab Berzah'tan Ab
Davud'un naklettii bir hadiste "imamlar hkmet ettikleri ve adlet
dattklar srece Kureyliler arasndan kacaktr" dendiini be-
lirtir. 99 Ab Hureyre'nin naklettii dier bir hadise gre de, "Hilafet
Kureylilercle kalacaktr..." dendiini Tilmizi anlatr. 1 0 0
Yine Suyut'in yukarda ad geen kitabndan anlalmaktadr ki,
halifelerin iktidara Tanr emri gereince gelecei hususunda hkmler
vardr ve M u h a m m e d "Ben yeryznde ikilii yok edecek (yani hkm
srecek) ola ilk kiiyim; benden sonra Abu Bekir ve ondan sonra da
mer gelecektir..." eklinde kural yerletirmitir. 1 0 1
95 Bkz. Buhar, Kitab-i Manakid, Kitab-i Ahkn. {Sahih. L. Krehl basm, Leiden, 1862-
. 1868, Bap 2). Muslini, Kitab-i mara, Tirmizi, Kitab-i Filan.
96 Buhar, Kitab-i Anbiya, Bap 46; Kitab-i Nikh, B a p 12; Kitab-i Nafakal, Bap 10, Mus^
lim, Kitab-i Fada'il al-ahaba; Ahmad bn Hanbal, Musnad basm, Kahire, 1313
Hicri, c . I , s . 6 4 , 171, 176, 183.
97 Bkz. Salil-BuhrMuhtasar.... 1971, c.9, s.217-223.
98 Bkz. bn Hanbal, Musnad. Kahire, 1313 Hicri c.5, s.277. Tirmizi, Kitb Filan (Sahih),
Kahire, 1292, B a p 49; Ab Davud, Kitb Mehdi. ed. Sunan, Kahire, 1922, Hadis No. 1;
al-Tayls, Musnad, Haydarabad, 1321, c . l , 9 2 6 ve 2 1 3 3 sayl hadisler.
99 Bu hususta bkz. al-Suyt, Tarih al-Hulaf, kitabn ngilizce evirisi iin bkz. Jalalddin
A's Suyyuti. History ofthe Catiphs, H.J. Jaret tarafndan ngilizceye evrilmitir, Cal-
cutta, 1881, s.8.
100 bid. s.8. Tirmizi, alt nl arilten biridir ve Miladi 892 ylnda lmtr.
101 bid, s.51. Bu konuda dier hadisler iin bkz. s.50-52.
465
Mslmanl adeta ayniyat haline sokma gayretleri btn dnemler bo-
yunca Arabn milli benlik bilincini pekitirmi ve gelitirmitir. Bu
hkmleri ve szleri kendilerine temel kaynak bilen yazar ve dnrler,
Araplk bilincinin giderek kklemesinde byk rol oynamlar ve Mu-
hammed'den miras aldklar bu dnceyi Arap milliyetiliinin
mealesi yapmlardr. 10. yzyln nl airleri ve yazarlar, ken-
dilerinden nce drt yz yl boyunca ilenmi olan bu fikri, ken-
dilerinden sonra gelecek olan kuaklara yeni kalplar ve cazip
grnler ierisinde nakledeceklerdir. Ksaca fikir edinmi olmak iin
bunlardan sadece birkan belirtmekle yetinelim.
117 Bir iirinde, " B e n kendi halkmda deil, fakat halkm b e n d e gurur (eref) nedeni
buldu ve ben v n e c e k eyleri ecdadmdan ziyade kendimde bulurum" eklinde
konuur.
465
te Mekke dneminin ortalarna doru ve muhtemelen pey-
gamberliini ilan ediinin beinci ylndan sonra Muhammed'in
yava yava uygulamaya balad tez budur. Bunun byle olduunu
Muhmmed'in yaamndan ve Kur'an'dan karmak mmkndr.
Gerekten de daha nceleri kendisini sadece Araplara gnderilmi
peygamber olarak grrken, yukardaki fikri kafasna yerletirdii andan
itibaren, "... Ey insanlar, dorusu ben... Allah'n hepiniz iin gnderdii
peygamberiyim..." (K. 7 A'rf Suresi, ayet 158) elemeye balamtr.
Daha nce her millet iin bir yol, bir yntem izildiini (K. 5 Mide
Suresi, ayet 48) ve her millete kendi dilinde peygamberler ve kitaplar ve-
rildiini (K. 10 Yunus Suresi, ayet 47 vs.) ve bylece her milletin ken-
disine zg dini olduunu sylerken, imdi slamdan baka gerek bir
din olmadn ve btn insanlarn Mslman olarak yaratldklarn an-
latmak iin, "Allah katnda din phesiz slcim'dr..." (K. 3 li mrn
Suresi, ayet 19); "...Kendini Allah'n yaratlta verdii dine ver..." (K.
30 Rm Suresi, ayet 30) eklinde hkmler koymutur.
Daha nceleri kendisini ilk Mslman peygamber olarak gsterirken
ve rnein, "Ben Mslmanlarn'ilki olmakla emrolundum" derken
(K. 6 En'ni Suresi, ayet 14, 163; ayrca bkz. K. 39 Zmer Suresi, ayet
12), imdi Yahudilere ve Histiyanlara daha nce gnderilmi olan
peygamberlerin hepsinin Mslman olduklarn ve onlarn dinine
uyduunu syler olmutur.
rnein K. 3 li mrn Suresi'nin 65-67. ayetlerine "...brahim
yahudi de deildi, hristiyan da deildi, ama doruya ynelen bir
mslimdi" hkmn koymu ve brahim'in dinine yneldiini de
En'm Suresi'ne koyduu u hkmle belirtmitir:
465
Yine bunun gibi. daha nceleri her millete kendi dininde ve dilinde
kitaplar (Tevrat, ncil gibi) gnderildiini sylerken imdi bu
gnderilen kitaplarn slam dininin esaslarn kapsadn ve Kur'cm'n
bu kitaplar tasdik ettiini sylemitir: "...Dorusu bu hkmler (yani
Kur'an hkmleri)... brahim ve Musa'nn scHifelerinde de vard..." (K.
87 A'l Suresi, ayet 18-19); "...biz indirilene, brahim'e, smail'e,
shak'a, Ya'kub'a ve torunlarna indirilene... Musa, sa ve pey-
gamberlere verilene, onlar birbirinden ay/eletmeyerek, incindik de..."
(K. 3 li mrn Suresi, ayet 4; K. 2 Bakara Suresi, ayet 136 vs.)
Yine bunun gibi li mrn Suresi'nde brahim'in makamnn
Mekke'deki Kbe olduu ve Kabe'nin insanlar iin doru yolu
gsteren ilk kutsal ev olduunu belirttikten sonra (K. 3 li mrn Su-
resi, ayet 96-97) brahim'in dinine uyulmasn ve Kbe'nin hac edil-
mesini emretmitir (K, 3 li mrn Suresi, ayet 97). Yahudilerin ve
Hristiyanlarn daha nce Mslman olduklarn da onlarn kendi
azlaryla itiraf ettiklerini sylemekten de geri kalmamtr:
459
d) 11. Yzylda Al-Taalibi'nin Bu Konuda Yazdklarn
20. Yzylda Arap Milliyetisi Alklar
11. yzylda al-Taalibi, Araplk benliini u szleriyle canl tutmaya
alrd: "Kim Peygamberi sever ise Araplar da sever; Tanrnn
slama ynelttii her kii bilir ki, Muhammed peygamberlerin en
sekinidir ve yine bilir ki, Arap toplumu btn uluslar iinde en sekin
olan toplumdur ve Arap dili dillerin en kutsaldr." 121
Bu ve buna benzer szler yzyllar ierisinde tazeliklerinden hibir
ey kaybetmeden 20. yzyla kadar gelmi ve bugn modern Arap
aydnlarnn slogan olmutur. 11. yzylda al-Taalibi'nin aznda
Arabn ruhunu ve gnln gcklayan szler 20. yzylda modern
Arap milliyetilerini de bylemekten geri kalmamtr. Abd al-Aziz
al-Dui, 1960 ylnda yaymlad Arap Milliyetiliinin Tarihi Yolu
adl kitabnda al-Taalibi'yi tekrarlamakla zevk duyar. 1 2 2
12) Bu pasaj iin bkz. Eliczer Be'ei, Arr Officers in Arab PoUtics and Society. Pra-
eger, N.Y. 1970, s.283.
122 Abd al-Aziz al-Dui, at-Zuhur at-Tarikhi\\a at-Kavmi\\c cd-Arabi\\a. Beyrut.
1960. s.46.
465
edilmekteydi, zira hilafet vazgeilebilecek bir messese olarak
grlmemekteydi. Arap tezine gre halifenin esas grevi siyasi nitelikte
olmalyd ve bu itibarla halife olan kiinin uhrevi yetkileri olamazd.
Mevcut olmayan bir yetki ya da grev devredilemeyeceine gre, Selim
I'in Arap halifesinden (Mtevekkil'den) byle bir yetki alm olmas
dnlemezdi. Arap milliyetisinin kurnaz taktii hep bu olmutur.
Yine ayn babn dier bir yerinde Tanrnn sadece Yahudileri ken-
disine muhatap edindiini, baka hibir kavme buna benzer bir dav-
ran gstermediini srarla belirtir. 1 1 3
111 Tesniye, Bab 10:15.
112 M l . B a b 4:4-8.
113 bid, Bab 4:32.
461
Yaam boyunca Arabi yceltmesi ve Arapl slamiyetle ayniyat
haline sokmas ve son nefesini verirken slamn bana sadece Arap-
lardan (Kurey kabilesinden) birinin getirilmesini slami kural olarak
koymas bunun delillerindendir.
462
Arap yazarlarn ve Kr'cm yorumcularnn hemen hepsi yukardaki
ve benzeri ayetleri hep Arap mmetinin Tanr tarafndan sekin ve
stiin bir millet olarak benimsendiine ve baka mmetlere rehber
klndna rnek tutarlar. 8 0
Bu inanc salamlatrmak zere de Arap rknn asil bir kkeni
olduu ve brahim Peygamberle liderlik durumuna girdiini hatrlatrlar
ve Muhammed'in bu konudaki szlerine ve Kr'cm ayetlerine
bavururlar. Bilindii gibi Muhammed, brahim Peygamberi kendi
babas olarak kabul etmi 8 1 ve Araplar da yine brahim Peygamberin
soyundan gelme ve onun oullar olarak dier inananlardan ayr ve stn
bir kavim olarak tanmlamtr.
rnein Ali mrn Suresi'ne "Allah... brahm ailesini, lrn
ilesini-birbirini soyundan olarak lemler iin tercih etti" (K. 3 li
mrn Suresi, ayet 33); "...brahim'e en yakn olanlar... Bu peygamber
Muhammed ile inananlardr" (K. 3 li mrn Suresi, ayet 68)
hkmlerini koymaktan baka Hac Suresinde brahim'i Araplarn
babas olarak gstermitir:
463
Yusuf, slamda ekonomik adalet konusunu incelemek zere 1971
ylnda ngilizce olarak yaymlad Economic Jstice in Isla adl
kitabnda, slamn Araplar lehine ngrd bu kural olaan
karlamak gerektiine deinir.
Eitlik ilkesini Araplar lehine, bozan esaslar, hkmler ve rnekler
saysz denebilecek kadar oktur. Bunlar Arap lehine daha ilk an-
lardan itibaren imtiyazlar salamtr. Arap kanndan ye rkndan
olanlara, slam dnyasnn stn ve imtiyazl kiileri gibi baklmas
geleneini yaratmtr.
Bundan dolaydr ki Araplar, nereye giderlerse gitsinler, nereyi fet-
hederlerse etsinler, daima bulunduklar lkenin ya da blgenin adeta
"aristokrat" snfn oluturmulardr; yerli halktan daima ayr ve
farkl yaantlara sahip olmulardr. Egemenlikleri altna aldklar
halklar, bu halklar slam kabul etmi olsalar bile, Araplara gre ikin-
ci snf varlk durumunda tutmulardr.
Arap geleneklerinin srdrlebilmesinin ve Arapln an ve
erefinin korunabilmesinin ancak Arap asll kadndan doma Araplar
tarafndan mmkn olabileceine inanmlard. Emeviler zamannda
Arap aristokrasisi, Arap olmayan Mslman unsurlar ok aa ve
hakir grrd.
Daha sonralar, yani fikirsel, kltrel ve sosyal yaamlar
bakmndan mevalinin egemenliine ya da etkisine bal kald
dnemlerde bile Arap unsuru, kendisini ondan stn bulurdu. Tpk
Trk egemenlii altna girdikten sonra yapt gibi. 1 1 6
1 l Bkz. S.K. Buklsh, "The Shu'ubiyyah M o v e m e n t in s l a m . . . " , The Jorud oftle in-
dim Sociely, Calcutta, 1908, s.5-6, 15-31.
464
3) Muhammed'e Gre Tanr, Araplar Arasndan Kureylileri ve
Yabanc Milletler Arasndan da Acemleri Tercih Etmitir
Muhammed, her ne kadar l bedevisini hakir grmse de, 8 3 Arap
ulusunun bir paras olarak onu da slamn temel direi haline ge-
tirmekten geri kalmamtr. Nitekim, "insanln en mkemmel ulusu
Araplardr... Araplar sevin nk Araplarn varl demek slamiyet
bakmndan k demektir... Araplar seven beni seviyor demektir..."
vs. eklindeki szleriyle ister bedevi olsun ister ehirli, tm Araplar
stn bir toplum olarak tanmlamtr.
Bununla beraber daha ilk anlardan itibaren kendi mensup bulunduu
Kurey kabilesini, Araplarn en "asil", en "stn" snf olarak
tanmlamaktan geri kalmamtr. Onlar kazanabilmek maksadyla
bavurduu kurnazlklardan biri, Kur'an'a "Kurey Suresi" balyla
zel bir sure koymak olmutur. Drt ayetten oluan bu sureye gre
gya Tanr, k ve yaz yolculuklarnda Kureylileri alktan korumak
ve gvenlik iinde tutmak ya da Kureylileri birbirleriyle yahut
bakalaryla uzlatrmak istemitir: "Kurey kabilesinin yaz ve k yol-
culuklarnda uzlamas ve anlamas salanmtr. yleyse .kendilerini
aken doyuran ve korku iindeyken gven veren bu Kabe'nin Rabbine
kulluk edin." (K. 106 Kurey Suresi, ayet 1-4.)
Ne var ki, btn bu abalarna ramen Muhammed, Kureyi ka-
zanamamtr. Kazanmak yle dursun, tutum ve' davranlaryla
onlarn dmanln tahrik etmi ve sonunda Medine'ye g etmek zo-
runda kalmtr. Medine'ye getikten sonra yllar boyu onlarla
savam ve en sonunda Mekke'yi kl gcyle almtr. Fakat ald
andan itibaren yine onlara kar zel eylemde bulunmaktan geri kal-
mam ve rnein esir olarak ele geirdiklerini: "Gidiniz serbestsiniz"
diyerek azat etmitir. Oysa Mekke, klla fethedildii iin Kureyliler
"tutsak", "kle" durumunda olup, ganimet mal saylyorlard. 84 Yine
bunun gibi, o tarihten itibaren ganimet paylamnda Kureylileri n
465
plana geirdii grlmtr; o kadar ki, Medine'ye hicret ettikten sonra
kendisine her daim yardmc olmu bulunan Ensar' dahi, onlar uruna
feda edebilmitir. rnein Hiineyn'de alnan ganimet mallarndan
Kureylilerle Arap urularna paylar verdii halde Ensar'a bir ey ver-
memi ve bu yzden onlarn kalplerini krmtr. 8 5
Ve ite kendisini vaktiyle yalanlayan, hakir klan ve yurtlarndan atah
Kureylileri M u h a m m e d 8 0 "...nsanln en mkemmel snf Arap-
lardr. Araplarn en mkemmeli Kureylilerdir"87 diyerek yceltmi ve
kendi iinden kt Beni Haim airetini de Kureylilerin en
mkemmeli olarak ilan etmitir. 8 8
Bylesine stn grd Kureylileri, her trl tehlikeden ve
saldrdan uzak tutmay da ihmal etmemi ve bir hadisinde Kureylilere
saldranlarn ya da Kureyli kimseleri ldrenlerin Tanr tarafndan
zellikle cezalandrlacaklarn ve ldrleceklerini belirtmitir. 89
Bu arada Kureyli kadnlarn da dier kadnlara stnlne yer
vermi ve bylece genel olarak kadnlar kltt halde, kendi kav-
minin kadnlarn biraz olsun kayrr olmaktan zevk duymutur 9 0 ve
btn bunlardan gayr bir de Kureylileri slam dnyasnn lideri haline
getirmitir. Bunun byle olduunu grmeden nce unu da hatrlatmak
yerinde olacaktr ki, Araplar arasnda Kureylileri en stn kertede
klarken Araplar dnda, yani yabanc milletler arasnda da Acemleri
tek nemli ulus olarak grmtr.
466
Trkler hakknda ne kadar olumsuz szler sarf etmi ve hkmler
yerletirmise, Acemler hakknda da o oranda iyi konumutur. Zira
Muhammed'e gre Tanr, yabanc uluslar arasnda Acemleri tercih
etmitir. Bununla ilgili olarak Zeynel Abidin'in rivayetine dayal bir
hadis yledir: "(Muhammed) dedi ki: 'Biit insanlar arasnda...
Tanr iki aileyi (lus) tercih etti; Araplar,arasndan Kt rey ka-
bilesini ve yabanc uluslar arasndan da Acemleri (ranllar).'^ Bi-
lindii gibi Zeynel Abidin, Oniki imam'dan biridir.
467
kabilenin slamdaki stn ve ynetici durumunu tahkime yetmitir. te
yandan halifeliin Kurey kabilesinde kalmas ve hatta imamlarn dahi
Araplardan olmas gerei, Muhammed'in emirlerine ve bir bakma va-
siyetine dayal slami bir gerektir. 95 Zira Muhammed kendi mensup bu-
lunduu Kurey kabilesini her hususta nder ve dier Arap elere na-
zaran stn saym ve imtiyazlarla donatmak istemitir. 96 Bundan
dolaydr ki; "...Kurey'te iki kii kaldka u hilfet Kurey'ten zil
olmaz" eklinde konumu ve buna benzer hadisler brakmtr 9 7
Bunlar sadece Buhari ve Mslim'de deil, bn Hanbal, Trmiz,
Ab Dvud, al-Tayalis ve Suyut gibi en salam kaynaklarda bulmak
mmkndr. 9 8
Tarih al-Hulaf adl kitabnda Suyut, halifelerin Kurey ka-
bilesinden kmalar gereine dair en salam kaynaklara dayal hadisler
verir. Muhammed ile birlikte savalara katlan Ab Berzah'tan Ab
Davud'un naklettii bir hadiste "imamlar hkmet ettikleri ve adalet
dattklar srece Kureyliler arasndan kacaktr" dendiini be-
lirtir. 99 Ab Hureyre'nin naklettii dier bir hadise gre de, "Hilafet
Kureylilerde kalacaktr..." dendiini Tirmizi anlatr. 1 0 0
Yine Suyut'in yukarda ad geen kitabndan anlalmaktadr ki,
halifelerin iktidara Tanr emri gereince gelecei hususunda hkmler
vardr ve M u h a m m e d "Ben yeryznde ikilii yok edecek (yani hkm
srecek) olan ilk kiiyim; benden sonra Abu Bekir ve ondan sonra da
mer gelecektir..." eklinde kural yerletirmitir. 1 0 1
95 Bkz. Buhar, Kikb-i Manakid, Kiab-i Ahkm. (Salil. L. Krehl basm, Leiden, 1862-
1868, Bap 2). Mslim, Kilab-i imara, Tirmizi, Kitab-i Fira.
96 Buhar, Kitab-i Abiya, Bap 46; Kitab-i Nikh, Bap 12; Kitab-i Nafakat, Bap 10, Ms-
lim, Kilab-i Fada'il al-ahaba; Ahmad bn Hanbal, Musnad basm, Kahire, 1313
Hicri, c . l , s . 6 4 , 171, 176, 183.
97 Bkz. Sahih-BuhrMuhtasar.... 1971, c.9, s.217-223.
98 Bkz. bn Hanbal, Musnad, Kahire, 1313 Hicri c.5, s.277. Tirmizi, Kitb Fita (Sahih),
Kahire, 1292, B a p 49; Ab Davud, Kitb Meld. ed. Sunan, Kahire, 1922, Hadis No. 1;
al-Tayls, Musnad, Haydarabad, 1321, e. 1, 926 ve 2 1 3 3 sayl hadisler.
99 Bu hususta bkz. al-Suyt, Tarih al-Hulaf, kitabn ngilizce evirisi iin bkz. Jalaluddin
A's Suyyuti, History of Ile Caliphs, H.J. Jaret tarafndan gilizceye evrilmitir, Cal-
cutta, 1881, s.8.
100 bid, s.8. Tirmizi, alt iinl arihten biridir ve Miladi 892 ylnda lmtr.
101 bid, s.5J. Bu k o n u d a dier hadisler iin bkz. s.50-52.
468
ur'a hkmlerinden de bu sonuca varmak gereine temasla Suyut
Tann'nn Ebu Bekir'i Muhammed'den sonra halife tayin ettiine dair
ayet bulunduundan bahseder. Kur'an'daki "Tanr gvenliini onun
zerine indirdi..."[02 ayetinde "onun" deyiminin Ebu Bekir'e atf ni-
teliinde olduunu ve bu hkmn bu konuda hadisler getirileceine
iaret ettiini belirtir. 1 0 3
te yandan al-Nesef'nin (M. 1068-1142) hilafet konusundaki fi-
kirlerini nakleden al-Taftazan'ye gre, imamlarn Kureylilerden
kmas gereini ngren hadis her ne kadar "ferdi" nakil eklindeyse
de, Ebu Bekir tarafndan Ensar'a nakledilmi bulunduundan ve buna
kar hibir itiraz da vuku bulmadndan, bunu "hads-i erif" ni-
teliinde kabul etmek gerekir. 1 0 4
102 Suyut'nin kitabnda Kur'an'm Adiyt Suresi'ni 9. ayetine atf yaplmaktaysa da,
b u n d a bir b a s m yanl olaca aikrdr. Zira, bu ayetin k o n u m u z l a ilgisi
grnmemektedir.
103 bid, s.48.
104 Sa'd al-Din al-Taftazani, On le Creed ufNazm al-Din al-Nasafi. Transl. by E. Elder,
s. 147. al-Taftazani (Miladi 1322-1389), halifeliin Kurey kabilesinden birine ve-
rilmesi yeie seim esasna gre bulunacak birisine gemesi tezini savunan
Mu'tezile ve Harici taraftarlarnn zndklndan sz eder.
105 D.S. Margoliouth, The Caliphate Yesterday. To-Day and To-Morrow. in The Mos-
lem World of To-Day. Edited by. J.R. Mott, 1925. s.35.
469
Bekir, Araplarn sadece Kurey kabilesinden birisini kendilerine
bakan grmek isteyeceklerini, zira Kurey kabilesine mensup olan-
larn asil kandan gelme olduklarn belirtmitir. 1 0 6
Her ne kadar Ktr'cm'da "Ey M m i n l e r emaneti iinizden en ehil
olanlara verin" eklinde bir hkm varsa da ve bu hkme gre ik-
tidara gelecek olan kiilerin bir nevi seim esasna gre belli olmalar
nglebilirse de, bu daha ziyade devletin, devlet bakanndan gayr
yetkililerinin atanmasyla ilgili bir hkmd. Oysa ki, "Sahib-iil-mlk
Tan'dr, Tanr bu miilk dilediine verir" eklinde bir baka hkm
daha vard. Ve bu hkm iktidar kullanacak olan kiinin seimden
gayr usullere gre belli olacann deliliydi.
Kr'an'da bu ekilde bir hkm bulunmas bir de u bakmdan
nemli grnmtr ki, halifenin seim yoluyla iktidara gelmesi i
huzursuzluklara ve anarik olaylara yer verebilirdi.
470
[irmekten baka yapacak bir eyi yoktu. ddia edilir ki, Ebu Bekir bu
mdahalede bulunurken devlet bakan seiminin baz sakncalar ve
rnein daha henz birlik haline gelmeye balayan toplumda ekimeler,
anlamazlklar ve iktidar kavgalar douracan, Mslmanlar arasnda
ayrlmalar grleceini dnm ve bundan dolay seim esini ber-
taraf edip kendisini Muhammed'in halefi gibi gsterme yolunu semitir.
Bu gr benimsemek ne derece doru olacaktr bilinmez. Ne var
ki, halifenin Kurey kabilesinden birisine ait olaca tezi o tarihlerde esa-
sen olduka kuvvetli bir ounluk tarafndan benimsenmiti. Bu fikre
muhalefet edenler Hariciler ve M'tezile snf olmutur. te yandan 632
ylnda Muhammed'in lm zerine seim yapmak zere toplanan halk,
seilecek kiinin ad zerinde byk anlamazlk halinde de deildi. Ebu
Ubeyde'yi semek hususunda hemfikirdi. Bu bakmdan o tarih itibariyle
devlet bakannn seiminin toplumu paralayacak ve kertecek kadar
gr ayrlklar yaratabileceini dnmek isabetli olmaz. Btn me-
sele Ebu Bekir'in seiminin salanmasyd. Bu usule her ne kadar mer
nceleri itiraz ettiyse de, Ebu Bekir'in onu kendisinden sonra halifelie
getirilmesini art komas nedeniyle, sesini karmad. Gerekten de Ebu
Bekir bir bakma mer'i halifelie getirmesini salam oldu. Ebu Bekir,
kendisinden sonra mer'in halifelie getirilmesi hususunda halk ikna
ederken yle diyordu: "Size halife olarak tayin ettiim (adayln
sunduum) mer'den memnun musunuz? Benim yaknlarm arasnda hi
kimseyi Hattab olu mer kadar bu greve uygun semi olamazdm.
Bundan dolaydr ki, ona sadkane itaat edeceksiniz." Ve btn halk tek
bir azla; "Evet ona itaat edeceiz" diye cevap verdi. 108
Muhammed'in lmn takip eden eyrek yzyl boyunca bu
usule, yani halifelie sadece Muhammed'in mensup bulunduu
Kury kabilesinden birisinin getirilmesi usulne, Haricilerden baka
itiraz eden kmad. Hariciler bu usuln sakatln ileri srerek ha-
lifelie, belli bir kabile mensubunun deil, fakat en ehil olann ge-
tirilmesi gereini savunmulardr. Ve bu yzden de Mslman camia
ierisinde "zndk" damgasn yemilerdir. 1 0 9
108 Btn bu hususlar iin bkz. Taber, age, s.895 vd.; ayrca bkz. Sir William Muir,
The Caliphate; Its Rise. Decline and Fall, New York, 1963, s.84. Eski basm iin
bkz. London. 1899.
109 Sa'd al-Din al-Taftazani. On Cereed of Nazn al-Din al-Nasajl Trans), by. E. Elder, s.X.
471
c) Yavuz Sultan Selin'e (1517) Gelinceye Kadar
Halifelik Arap Asll ve Genellikle Kurey
Kabilesinden kma Kiilere Ait Olmutur
tik drt halife, birbirlerini adeta tayin eden ve Kurey kabilesine
mensup bulunan kiiler olarak devletin bana gelmilerdir. Onlardan
sonra Emevler ve Abbasler dahi Kurey kabilesinden gelme olarak ve
hanedan usulnce iktidara yerlemilerdir. 1517 ylnda Yavuz Sultan
Selim'in Msr' fethetmesiyle hilafet Trklere gemitir. lk defa olmak
zere bu padiahtr ki, kendisini yeryzndeki btn Mslmanlarn ha-
lifesi ilan etmitir. 1774 tarihli kk Kaynarca.Antlamas ile Rusya bu
unvan tanm ve Trk hkmdarnn "halife" sfatyla Mslmanlar
zerinde hukuku bulunduunu kabul etmitir. 1 1 0
II. Abdtilhamit 1876'da tahta kp da Kanun-u Esas'yi yaymlaynca
bu unvan resmen tescil ettirmi ve padiahn ayn zamanda btn
Mslmanlarn da hamisi olduuna dair hkm koydurtmutur. O ta-
rihlerde Osmanl devleti, d grn itibariyle byk bir imparatorluk
olduu iin imparatorlua dahil bulunmayan Mslman lkeler bu du-
rumu zmmen benimsemilerdir. Fakat I. Dnya Sava'yla birlikte Os-
manl devletinin Almanlarla ittifak kurmas ve savaa dahil olmas so-
nucunda pek ok Mslman lke Osmanl mparatoiuu'na, daha
dorusu halifelie kar teker teker cephe aldlar. Hindistan
Mslmanlar ve zellikle Arap lkeleri (Suriye, Irak vb.) Osmanl
padiahnn hilafeti temsil edemeyecei tezine sarldlar. Arap lkeleri
bunu, Osmanl devletine kar isyan vesilesi ve bahanesi haline getirdiler.
Arap lkelerinin hilafet konusunda Osmanl devletine kar giritii
davrann gerek nedeni Osmanl-Alman ibirlii deildir. Bu olay-
dan ok daha nceleri de halifeliin Osmanl padiah tarafndan temsil
edilemeyecei fikri zerinde kmldamalar, huzursuzluklar vard Arap
lkelerinde. Zira halifenin mutlaka Arap olmas ve Kurey kabilesinden
gelmesi gerektii inanc ok daha evvel yerlemiti. Bu noktalara daha
nce dokunmutuk.
Bundan baka Yavuz Selim'in hilafeti MiitevekkU'tn alm olmas
da, yine bu A r a p tezine gre, hukukd bir davran olarak kabul
472
edilmekteydi, zira hilafet vazgeilebilecek bir messese olarak
grlmemekteydi. Arap tezine gre halifenin esas grevi siyasi nitelikte
olmalyd ve bu itibarla halife olan kiinin uhrevi yetkileri olamazd.
Mevcut olmayan bir yetki ya da grev devredilemeyeceine gre, Selim
I'in Arap halifesinden (Mtevekkil'den) byle bir yetki alm olmas
dnlemezdi. Arap milliyetisinin kurnaz taktii hep bu olmutur.
Yine ayn babn dier bir yerinde Tanr'nn sadece Yahudileri ken-
disine muhatap edindiini, baka hibir kavme buna benzer bir dav-
ran gstermediini srarla belirtir.' 1 3
t i Tesniye, B a b 10:15.
112 /bul. Bab 4 : 4 - 8 .
I 13 bil, Bab 4 : 3 2 .
473
Kendisi de bir Yahudi olan nl filozof Spinoza, Tann'nn hibir
ulusu bir baka ulusa gre daha stn, daha imtiyazl, dala sekin
olmak zere yaratm olamayacan syler. Ona gre Yahudilerin,
dier uluslara stn olarak yaratlm olduklarn kabul etmek akln ve-
rilerine uygun dmez. Her ne kadar Tevrat'ta. Yahudilerin Tann'nn
sevgili ve sekin ulusu olarak yaratlm bir ulus olduklarna dair
hkmler varsa da kandrmak ve oyalamak iin sylenmi eylerdir;
1 1-1 Bkz. Benedict de Spinoza, The Puliiicul Winks. Edited and transl. b y ' A . G . Wer-
ham, O x f o r d University Press, 1958. s.53. 65.
474
tamaz; hibir zaman tamamtr. nk Arabn imtiyazl ve stn
durumunu salamak zere Muhammed'i yerletirdii temel esaslar,
daha sonra gelenler ve zellikle ilk drt halife, byk bir kskanlkla
kkletirmeyi grev bilmilerdir. rnein mer; "Araplara
saldrmayacaksnz ve Araplarn izzeti nefsini krmayacaksnz, iinkii
Araplar skmn zdrler" diye konumu ve Muhammed'i takliden
Arap stnl ilkesinin slami bir koul olduunu hatrlatmtr." 5
Ve bu hatrlatmay, "farazi" bir eitlik anlayn Araplar lehine boz-
mak iin bahane saymtr. Nitekim sava ganimetlerinin paylalmas
iini Arap karlarna gre ayarlam ve Arap kanndan olmayanlarn
eitlik dnda ilem greceklerini belirtmitir.
Ganimet datm konusunda eitlik esas itibariyle Araplar arasnda
ngrlmtr. ncelik tannanlar, slam kabul edi srasna, pey-
gamberle olan hsmlk, yaknlk esasna ve nihayet askeri hizmetler
(savaa katlma) lsne gre belirlenir ve bu ganimetlerden ya-
rarlanma hakkna sahip olabilirdi. Arap kle bile, A:ap olmayan
Mslmana gre bu konuda daha imtiyazl durumda saylrd. Mu-
hammed'in dul karlarna ayrca zel bir durum tannmt.
te yandan Araplara ait topraklar bile, Arap olmayan Mslmanlarn
topraklarna gre daha farkl bi1 statye tabi tutulmutu.
Bilindii gibi din adna giriilen saldrlar (cihat) sonucu ele
geirilmi topraklara slamda hara blgeleri ad verilmitir. Bu top-
raklarn mlkiyeti devlete, tannmtr. Bundan anlalmas gereken
ey, bu topraklar zerinde Mslmanlarn mterek haklar olduudur.
Ne var ki Muhammed, Araplarn kar ve imtiyazlarn her vesileyle n
plana ald iin, Arap Yarmadas yukardaki kuraln dnda tu-
tulmutur. Baka bir deyimle, Arap Yarmadas'na dahil bulunan top-
raklar' iin ne hara blgesi olmak ve ne de devlet inal saylma durumu
sz konusu edilmitir. Bu topraklar Mslmanlarn mterek hak-
larnn bulunduu yerler deil, sadece Araplarn z mallar olarak bi-
linmitir. Bu slami tez bugn dahi geerli grlr ve sadece Arap ya-
zarlar bakmndan deil, Arap olmayan Mslman otoriteler tarafndan
da benimsenir. rnein Karai niversitesi profesrlerinden S.M.
475
Yusuf, slamda ekonomik adalet konusunu incelemek zere 1971
ylnda ngilizce olarak yaymlad Economic Justice i slam adl
kitabnda, slarin Araplar lehine ngrd bu kural olaan
karlamak gerektiine deinir.
Eitlik ilkesini Araplar lehine bozan esaslar, hkmler ve rnekler
saysz denebilecek kadar oktur. Bunlar Arap lehine daha ilk an-
lardan itibaren imtiyazlar salamtr. Arap kanndan ve rkndan
olanlara, slam dnyasnn stn ve imtiyazl kiileri gibi baklmas
geleneini yaratmtr.
Bundan dolaydr ki Araplar, nereye giderlerse gitsinler, nereyi fet-
hederlerse etsinler, daima bulunduklar lkenin ya da blgenin adeta
"aristokrat" snfn oluturmulardr; yerli halktan daima ayr ve
farkl yaantlara sahip olmulardr. Egemenlikleri altna aldklar
halklar, bu halklar slam kabul etmi olsalar bile, Araplara gre ikin-
ci snf vaik durumunda tutmulardr.
Arap geleneklerinin srdrlebilmesinin ve Arapln an ve
erefinin korunabilmesinin ancak Arap asll kadndan doma Araplar
tarafndan mmkn olabileceine inanmlard. Emeviler zamannda
Arap aristokrasisi, Arap olmayan Mslman unsurlar ok aa ve
hakir grrd.
Daha sonralar, yani fikirsel, kltrel ve sosyal yaamlar
bakmndan mevalinin egemenliine ya da etkisine bal kald
dnemlerde bile Arap unsuru, kendisini ondan stn bulurdu. Tpk
Trk egemenlii altna girdikten sonra yapt gibi. 1 1 6
116 Bkz. S.K. Bukhsl, "The Shu'uhiyyah M o v e m e n t in slam...", The Journal oflle ln-
dian Society. Calcutta, 1908, s.5-6, 15-31.
476
Mslmanl adeta ayniyat haline sokma gayretleri btn dnemler bo-
yunca Arabn milli benlik bilincini pekitirmi ve gelitirmitir. Bu
hkmleri ve szleri kendilerine temel kaynak bilen yazar ve dnrler,
Araplk bilincinin giderek kklemesinde byk rol oynamlar ve Mu-
hammed'den miras aldklar bu dnceyi Arap milliyetiliinin
mealesi yapmlardr. 10. yzyln nl airleri ve yazarlar, ken-
dilerinden nce dt yz yl boyunca ilenmi olan bu fikri, ken-
dilerinden sonra gelecek olan kuaklara yeni kalplar ve cazip
grnler ierisinde nakledeceklerdir. Ksaca fikir edinmi olmak iin
bunlardan sadece birkan belirtmekle yetinelim.
117 Bir iirinde, "Ben kendi halkmda deil, fakat halkm bende gurur (eref) nedeni
buldu ve ben v n e c e k eyleri ecdadmdan ziyade kendimde b u l u r u m " eklinde
konuur.
477
Araplarn kt etkiler altnda bozulacaklarn sylerdi. Bu nedenle
Araplarn, yabanc rklara kar saldr ve sava halinde bulunmalarn
isterdi. iirleriyle bu temay ilerdi. 1 1 8
478
c) ahrastni'ye Gre de yle'
Al-ahrastni, Kitab Nihayatu'l-lkdam Filmi'l-Kckm adl yaptnda
Kur'an hkmlerine dayanarak Arabn slam halklar ierisinde neden en
stn, en imtiyazl durumda olduunu ispata alr.
Bir kere insan hayvandan ayran niteliin kelam (dil) yetenei
olduunu ve konuma yeteneinin dnceye ara tekil ettiini be-
lirterek "Araplar, dillerinin gzellii, akl ve kolayl nedeniyle
dier btn uluslara stndrler" der. Ve iddiasna destek olarak K.
26 uar Suresi'nin 195. ayetini verir: "Ey Muhammed, apak Arap
diliyle uyaranlardan olman iin onu Cebrail senin kalbine in-
dirmitir." Bundan baka Tanr yine ahraslani'ye gre Arabi Mu-
hammed'in ahsnda bir melek olarak yaratmtr. Bunu da Kur'cn'n
En'fm Suresi'nin 9. ayetinden karr: "Biz onu melek klsaydk, bir
erkek eklinde yapardk da, ddkieri pheye onlar yine
d r m olurduk."
ahrastani'ye gre bu ayet Tann'nn Araplar melek niteliinde
grdnn delilidir:
479
d) 11. Yzylda Al-Taalibi'nin Bu Konuda Yazdk lann
20. Yzylda Arap Milliyetisi Alklar
11. yzylda al-Taalibi, Araplk benliini u szleriyle canl tutmaya
alrd: "Kim Peygamber'i sever ise Araplar da sever;. Tanr'nn
slama ynelttii her kii bilir ki, Muhammed peygamberlerin en
sekinidir ve yine bilir ki, Arap toplumu btn uluslar iinde en sekin
olan toplumdur ve Arap dili dillerin en kutsaldr." 121
Bu ve buna benzer szler yzyllar ierisinde tazeliklerinden hibir
ey kaybetmeden 20. yzyla kadar gelmi ve bugn modern Arap
aydnlarnn slogan olmutur. 11. yzylda al-Taalibi'nin aznda
Arabn ruhunu ve gnln gcklayan szler 20. yzylda modern
Arap milliyetilerini de bylemekten geri kalmamtr. Abd al-Aziz
al-Duri, 1960 ylnda yaymlad Arap Milliyetiliinin Tarihi Yolu
adl kitabnda al-Taalibi'yi tekrarlamakla zevk duyar. 1 2 2
121 Bu pasaj iin bkz. Eliezer Be'eri, Arv Officers i Arab Politics and Society, Pra-
cger, N . Y . 1970, s.283.
122 Abd al-Aziz al-Duri, al-Zulwr al-Taikhma al-Kavmi\\a al-Anbixva. Beyrut,
1960, s.46.
480
igal ettiini ve btn dier slam uluslarna oranla en bata geldiini,
slam ailesi ierisinde en erefli, en mutena bir durumda sayldn ve
slamn en sevgili, en fazla tevecche mazhar olan bir ulusu olduunu ve
slamn ancak Arap ulusunun uyanmasyla ile kalknabileceini beyan
eder.' 2 3
Ayn iddiay Trk lehine yapm ya da yapan ve yapacak olan bir
Trk dnrn, yazarn, din adamn tasavvur edebilir misiniz?
123 Hasan al-Banna, Du'Vrmu. s. 12-13. Bu pasajlar iin bkz. E. Salem, ge, s.283.
124 Kral Abdullah'n bu grleri iin. Anlann adl kitabna baknz. ngilizce eviri
iin s.57; A r a p a metin iin s.22.
125 Bu konularda Kral Abdullah'n ve Kral Hseyin'in grleri iin u kaynaklan ya-
rarlanlabilir: A m i n Sa'id, al-Tevral al-Aubiya al-Kuhra (Byk Arap syan).
Kahire, 1934. 3 cilt. Konumalarla ilgili metinler iin ayrca bkz. Revue h Monde
Mumlman. 1921, c.46. s. 10-11, 1-22.
481
) slam, ada Arap Milliyetisinin Elinde,
"Arap stnl" Siyasetine Ara Edilir
482
adl kitabnda 1 2 8 Arabn ve Arapann her bakmdan stnln ve
slam dininin Araba has bir din olarak inmi bulunduunu Kur'an ve ha-
dislerden rnekler vererek ispata alr.
483
Fakat bunu sylerken hareket noktas Arabn Tanr tarafndan
sekin bir ulus olarak benimsenmi olduu noktasdr.
Milliyetilik gayretlerinin Mslman olmayan Araplar go-
cunduracak nitelikte olmadn veya onlarn birer vatanda olarak hak-
larn haleldar klmadn sylemekten geri kalmayan Arap mil-
liyetisi, "ovenlii" Arap karakteriyle badatrmaz. Hristiyan
Arabn da Mslman Arap duygular ierisinde olduunu hatrlamaktan
zevk duyar. Suriye niversitesi Dekan Constantine Zurayk'n szleri,
Mslman Arap milliyetisinin davasna destek olmaktadr:
484
bir kaynak olarak grenlerdendir. 1959 ylnda yaymlad eitli ki-
taplarnda ve zellikle Muhammad va'l-Kavmiyya al-Arabiyya (Mu-
hammed ve Arap Milliyetilii) ve 1960'ta yaymlad al-Kavmiyya
al-Arabiyya miri al-fecr il al zuhr (Douundan Oluumuna Kadar
Arap Milliyetilii) adl kitaplarnda iledii tema udur: Kur'an
Arap milliyetiliinin oluumuna temel olan kaynaktr. Kur'an'n in-
dirilmesindeki ama Araplarn slam yoluyla birlemeleridir. Bunun
iindir ki, brahim Suresi'nde Araplarn anlayabilecei dilde in-
dirildii aklanmtr (K. 14 brahim Suresi, ayet 4);.bunun iindir ki
Fussilet Suresi'nde "...Arapa Kur'n'dr, bilen toplulua (yani Arapa
bilen toplulua) indirilmitir" diye yazlmtr (K. 41 Fussilet Suresi,
ayet 3); bunun iindir ki Araplar arasndan seilmi bir peygamber
araclyla gnderilmitir.
Yine ona gre Kur'an, Arap yaamn yanstan bir kitaptr. Araplar
bakmndan en deerli ve nemli olan ey dildir; Kur'an,
mkemmellii ve gzel stiliyle her trl farkll kaldrm ve Arap-
lar dil esinde birletirmitir. Dil sayesinde Araplarn dnme ge-
leneini etkilemitir. Dil birlii sayesinde Araplar ortak amalarda ve
dncede birletirmitir. Her millet iin fikir ve zek aamasn
salayan dil olduu ve her millet fikir ahlanmasn dil yoluyla ya-
pabildii iindir ki, Araplar da Kur'an sayesinde ayn nimetlerden ya-
rarlanmlardr. Kur'an, ayn zamanda Araplar kalben birletirmitir.
Kur'an'n Araplara zg nitelikleri ve ierdikleri nedeniyledir ki,
btn Mslmanlar (yani Arap olmayan Mslmanlar) hangi rka
mensup olurlarsa olsunlar, tek bir dilde, yani Arapada birleen,
Arapayla ibadet eden, Arap gibi dnen ve bu birleme nedeniyle
kedi rki zelliklerini yitiren toplumlar olmulardr. 1 3 3
Ksaca zetlediimiz bu grler, eski bir temann ada ka-
lemlerde beliren eklidir. Bizim eriatmzn "slam dini evrensel bir
133 Bu kitaplar yabanc kitaplklarda u balklarla aramak gerekir: Ali Husni al-
Kharbutl. Muhammad >ra al-Quawmiyya al-arabiyya. Cairo, 1959, s.67-75;
yukardaki grlerin ngilizce evirisi iin bkz. Kemal H. Karpat (ed.), Political and
Social Thought in le Contemporay Middle East, London, 1968, s.39-41; ayrca bkz.
Ali H. Khartiutli. al-Quawmiyya al-arabiyya min alfajr He al-Zuhr (Arab Nationalism
from its D o w n to its Fulfillment). Cairo, 1960.
485
dindir" inan ierisinde kendi toplumunu srkledii yn de bu
olmutur. Ve bu inan ierisinde dilimizi, geleneklerimizi, tarihimizi,
zelliklerimizi, benliimizi terk edip Kur'a'm Arap niteliinde Arap-
larla birlemiizdir.
M u h a m m e d as-arkavi, 1961 'de yaymlad Al-Demokrasiya in
al Arab (Araplar Arasnda Demokrasi) adl kitabnda Arapllkla
Mslmanlk arasndaki zdelii gzden geirir ve Arap mmetinin
egemenliin kayna olduu fikrini iler, iktidara gelecek olanlarn
halk tarafndan (halk kavramna kadnlar, kleleri ve subaylar vb.
herkesi katar) seilmesi gereini ngrr; dnce, fikir ve ifade
hrriyeti esaslarn eriattan k a r m a y a alr. 1 3 4
Dier bir Arap milliyetisi Abdlkerim al-Katib, 1961 ylnda
yaymlad As-Siyasa'l Maliyyaf'l-Isln ve Silatuha bi'l-Mu'amalat al-
Mu'asira (slam'da Mali Siyaset ve Bugnk lemlerle liki) adl
kitabnda Bat'nn ekonomik ve siyasal koullarn, anayasal gelime-
sinin esaslarn eletirir ve slamiyetin ve zellikle Ktr'an kaynann
btn bu esaslara yer vermi olduunu ve dolaysyla~Araplarriin bu
kaynaktan yararlanmak gereini savunur. 1 3 : 1
486
milliyetiliinin de keza en mkemmel bir milliyetilik gelimesi
olduunu ve her ne kadar ikisi ayn ey deilse de birbirlerine ok
ey verdiklerini izah eder. 1 3 6
Urubal ve Din (Kahire, tarihsiz) adl kitabnda bir baka yazar,
Ahmet Hasan al-Bakuri, slamn Arap milliyetiliini tevik eder
olduu hususunda al-Fudah tarafndan ileri srlen fikirleri destekler
ve hatta biraz daha ileri giderek Arap milliyetiliinin uyanmasndaki
nedenleri Vahhabilerin "slamn zne dn" tezinde arar. Yazara
gre, slam Araplara mterek bir dnce, mterek yaama arzusu
ve mterek bir ama tayin etmitir. Vahhabiler marifetiyle balayan
milliyeti eilimler Sanusiyyahlar tarafndan gelitirilmi ve btn
bunlar Cemal Nasr'n fikriyatm hazrlamtr. 1 3 7
Yine bu seriden olmak zere Muhammed al-Gazali, Kahire'de
yaymlad (tarihsiz) bir kitabnda yukardaki grlere uyar ve slamn
Arapllk akmlarna ara iini grdn, slamn esas itibariyle Arap
dini olduunu, Tanrnn Arabi tercih ederek semi olmasnda Arabn
pek ok nitelie ve yetenee sahip olmas nedeni bulunduunu belirtir.
Muhammed al-Gazali, Hakikat al-Kavmiya al-Arabiya da Arap milletinin
oluumunda slamn oynad rol eletirir. 138
487
ve farkl inanlara bal olarak yaama gelenei yerine Arap dini
saylan slamda birleme kendini gsterdi ve bylece Arap mil-
liyetilii tek ve en salam bir kke dayandrlm oldu. 1 3 9 te bu kk
bugn de, tpk gemi yzyllarda olduu gibi, Araplar milliyetilik
ve Araplk duygusunda birletiren en etkili kaynaktr. 1 4 0
139 Bu grler iin bkz. A h m e d Found al-Ahvani, "Nationalise et Religion", dans Ori-
ent, Paris, 1961, No. 18, s. 181-203. Manif al-Razzaz, The Evolution of the Meaning
of Nationalism, Doubleday, New York, 1963. s . U ; George Hanna, Mana al-
Kuvmiyye al-arabiyya. Beyrut. 1959, s.33-64.
140 u son 2 0 - 3 0 yl ierisinde bu tezi ileyen Arap yazarlarnn yaymladklar ki-
taplarn says bir hayli kabarktr. Bunlardan birkan rnek vermek gerekirse:
Abadi A k a m , Milnat al-Kaviyyah (Arap Milliyetiliinin ilesi), Beyrut, 1962;
M u h a m m e d Ahmet Basmil. Al-Kavmiyyah fi Nazar al-lsln (slam Asndan Mil-
liyetilik), Beyrut, 1960; Tevfk Ali Berro, Al-Kavmiyyah al-Arabiyyah fi'l Kam al-
Tas' Ashar (19. Yzylda Arap Milliyetilii), am, 1965; Al H a k a n Darvazah,
Hamid al-Cabbari, Ma'al-Kavmiyyah ul-Arabbiyuh (Arap Milliyetilii), Kahire,
1958; Ma'nf Davalibi, Al-Kavmiyyah al-Arabiyyah fi Hakakatila (Arap Mil-
liyetilii Konusundaki Gerekler), Kahire, 1959; M u h a m m e d l-Gazzl, Hakikat
al-Kavnyyah al-Arabiyyah (Arap Milliyetilii Konusundaki Gerekler), Kahire,
1961-1969; Yasin Halil, Al-ldeolojiyyah al-Arabiyyah (Arap deolojisi), Badat,
1966, Kltr Bakanl Yaynlan'ndan; A h m e t Sait, Al-Kavmiyyat al-Arabiyyah
(Arap Milliyetilii), Kahire. 1959; Enis Sayih, Tatavvtr al-Mafhm al-Kavmi inci
al-Arap (Arap Milliyetiliinin Araplar Arasndaki Gelimesi), Beyrut, 1961:
Ahmet al-aybani, Al-Kavniyyah al-Arabiyyah fi'l-Nazariyyah va'l-Tatbik (Aap
Milliyetiliinin Nazariyesi ve Uygulamas), Beyrut, 1966. Biraz nce belirttiimiz
gibi, A a p yazar ve dnrlerinin slam dinini Arap milliyetiliinin arac yapan
grleri k o n u s u n d a gerek Arapa ve gerek yabanc dillerde (zellikle ngilizce ve
Franszca) pek ok yapt vardr. Buna karlk Trk milliyetiliini slam
araclyla oluturmann ve gelitirmenin m m k n olduuna dair T r k yazarlar
tarafndan yazlm yapt bulmak kolay deildir. nk, bu iki eyi Trk
bakmndan badatrmak m m k n deildir.
488
KNC KESM
ARAP MLLYETLNN SLAM UNSURU DIINDAK
GLER
I Bu konuda Fevzi M. Naccar'n grleri iin bkz. Fauzi M. Najjar. "Nationalism and
Socialism", in The Arab World; From Nationalism to Revolution, edited by A. Jabara-
J. Tery, Illinois, 1971, s.7 vd.
489
Bu kesimde Arap milliyetisinin "slam ncesi deerler" (slamdan
nceki Arap uygarl, Arap yaamlar, Arap gelenekleri vb.) ve "slam
iislii ve d eler" yoluyla milliyetilik akmlarn gelitirici
abalarna deineceiz.
Arap yazarlarndan Envar ezne, 1969 tarihinde ngilizce olarak
yaymlad "The Use of History by Modern Arap Writers" ("Modern
Arap Yazarlarca Tarih lminin Kullanlmas") adl bir yazda yle der:
n.l yazar Taha Hseyin ise daha 1933 yllarnda Al Hamish al-
Sirah adl kitabnda bu tezi savunur olmutur.
Arap yazarlarnn byk ounluu eitim sisteminde esas itibariyle
Arabn slam ncesi ve slam sonras 'tarihinin bir btn olarak ele
alnmas gereine inanmlardr. Eskiden sadece slam sonras tarihin
nemine yer verirlerken ve slam ncesi dnemi Cahiliye dnemi olarak
nemsiz sayarlarken, bugn artk bu gr terk etmiler ve slam
yaam ierisinde Arap esinin roln n plana alr olmulardr. Arap
tarihi reniminde nemli olan dnemler slam ncesi dnem ve slam
sonras dnem olarak ayr ayr, fakat ayn arlkta olmak zere ele
alnr. Btn bu dnemler boyunca Yakndou blgelerindeki uygarlk
gelimelerinin tek yaratcs ve yapcs olarak tarih kitaplarnda sadece
Araplar gsterilir. 3
Oysa ki, Trk eriats ve siyasetisi bugn Trkn slam ncesi
ve slam d tarihi olmad yalanlaryla yeni kuaklar uyutur.
490
I) SLAM NCES ARAP TARHN MLL GURUR
UN S UR U. YA PAN A RA P MLLYETS
491
1) slamdan nceki Arap Tarihinin "Cahiliye" Devri
eklinde Gsterilmesine Kar
Yazar ve dnrlerin bugn artk "yalan" olarak tanmlar olduklar
bir husus vardr ki, o da slamdan nceki Arap tarihinin belli bir gayeye
hizmet maksadyla kt ve ilkel gsterilmek istenmesidir. Bu yazarlara
gre Muhammed'den nceki Arap yaantsn kt veya Muhammed'in
doduu ve peygamberlik grevini yerine getirdii dnemdeki toplum
artlarn ilkel artlar eklinde gsterenler gereklere tamamen aykr
hareket etmilerdir. Bu dnemi "Cahiliye" dnemi eklinde gsterenler
Muhammed'in hayatn ve faaliyetlerini, gerek onun zamannda ve gerek
o ldkten sonra nakledenlerdir. Bu yalanlarn btn sorumluluu onlara
aittir. Zira Muhammed'in yaptklarn olduundan ok farkl ve cazip
gstermek ve Muhammed'i yceltmek gayesiyle Muhammed'in
yaad ve iinden kt ortam kt ve karanlk gstermek onlara
uygun gelmitir. slam ncesi Arap yaantsn ne kadar geri
tanmlarlarsa Muhammed'i ve onun yaptklarn o derece makbul
klabileceklerini sanmlardr. Bundan dolaydr ki, "Cahiliye" dnemi
diye bir dnem tasvirine girimiler ve bu dnem esnasnda Arabn bil-
gisiz, ahlaksz, kltrsz ve hatta hayvanlardan da aa bir yaant
ierisinde bulunduunu sylemilerdir. Bu gayretlerini ylesine m-
balaaya bomulardr ki, Arabn slamdan nceki btn dnemler bo-
yunca ne bir devlet kurabildii ve ne de bir uygarlk yaratabildii
kansn uydurmulardr. Onlara gre slam ncesi dnemde Arabn ne
bir edebiyat ve ne de bir hayat anlay olmamtr. 4
Arap milliyetisine gre slam ncesi dnemde Arabn stn uy-
garlklar olmutur ve bunun byle olduu tarihi olaylarla ve delillerle
ortaya koyulmutur. Ve bu delillerin banda Kr'an gelmektedir.
Muhammed'i olduundan farkl, stn ve baarl gstermek iin "Ca-
hiliye" dnemi diye anlatlmak istenilen dnem aslnda Arabn
"Gm" dnemidir. 20. yzyln ikinci yars ierisinde en nl
Arap yazarlar ve rnein Abd al-Rahman al-Bazzaz ve M u h a m m e d
zzet Darvazah, Kur'an'dan alnma hkmlere dayanarak ve bunun
492
yannda dier kaynaklara inerek bunun byle olduunu ispata
almlardr. zellikle M u h a m m e d zzet Darvazah 1946 ylnda
yaymlad Al-Arab Va'l Urubah adl kitaplarnda Kr'an'dan ayetler
vererek Arabn slam ncesi yaantsnn ilkel ve uygarlktan yoksun
olmadn ispat etmitir. 3
Arap milliyetisi, Arabn Asurler ve Babilonyallar dnemine
inen eski uygarlklarn ele alarak bunlarla gurur duyar; bu uy-
garlklar rnek vermek suretiyle "Cahiliye dnemi" uydurmalarn
rttn ve bylece tarihi bir gerei gn na kavuturduunu
sylemekle vnr. 6 al-Bazzaz yle der:
5 M u h a m m e d tzzal Darvazah. Asr al-Nabi, Danascus, 1946; yine ayn yazarn al-Aab
Va'l Urtbal. Dimaskl. 1959-1960. Ayrca bkz. Abd al-Rahman al-Bazza. af!e. s.38-39.
6 M. al-Bazzaz. age. s.38.
7 M. al-Bazzaz. age. s.38-39.
8 Bkz. Nabih A. Fares-M.T. Hseyin, The Crescet i Crisis. Universilv of Kansas Press.
1955. s. 150.
493
2) "Islan ncesi Dnemde Arap Gelimemi ve Medeniyet
Yaratmam Olsayd slam ve Onunla Birlikte
slam Sonras Baarlar Domazd" Fikri
Zamanmzn Arap yazar ve dnrlerinin birou, st kapal
cmleler ve fikirlerle unu anlatmaya alrlar ki, slam sonras
gelimeler ve baarlar Tanr'nn eseri olarak cleil, Arabn slamdan
nceki uygarlnn ve baarlarnn bir sonucu olarak domutur.
slamn ksa bir sre ierisinde gelimesi ve yaylmas ve askeri, siyasi
ve sosyal sahalarda aamalar yapmasnn nedenlerini Tanrnn mu-
cizesinde, Tanr'nn bunun byle olmasn istemesinde deil, Arabn
slam ncesi kklerinin zenginliinde, uygarlnda aramak gerekir:
Arap yazarlara gre eer slam ncesi Arap uygarl olmam ol-
sayd yle bir iki kuakta Araplarn Ebu Bekir veya Ebu Ubeyda, Saad,
Halit bn Abbas, Ebu Dur, bn Mes'ut gibi byk dnr ve kah-
ramanlar veya kadnlardan Hatice, Fatma, Aye, Esma ve Hafsa gibi
tarihi ve stn ahsiyetleri (sanki bunlarn peygamber eleri veya kz
olmaktan ileri giden zellikleri ve deerleri varm gibi) karmalar
mmkn olmazd. slamdan nce byk bir uygarla ve uygarl ya-
ratan ahsiyetlere sahip olduklar iindir ki. slam sonrasnda bu byk
ahsiyetler zincirini devam ettirebilmilerdir. Tabiat ayrca Araplara
yenilikler yaratmak, icatlarda bulunmak ve gelimek iin gereken ye-
tenekleri vermitir. 1 0
Yazara gre Muhammed'i Araplar arasndan km olmas bir
tesadf deildir. Peygamberin Araplar arasndan kmasnn ne-
denini, Arabn bu eski uygarlnn varoluuyla aklamak gerekir.
465
Eer slam ncesi Arap uygarl olmam olsayd, Muhammed gibi bir
kimse ortaya kmazd. Arap milliyetisinin gr yine odur ki, bir ulu-
sun uygarlk seviyesini, onun diliyle lmek mmkndr." Zengin bir
dil, zengin bir edebiyat yaratan uluslar uygarla sahip uluslar demektir.
Uygarln varln tanmlayan ey dil kstasdr. Zengin bir dil zengin
bir uygarlk demektir. Araplarn slamdan nce fevkalade zengin bir dili
ve edebiyat olmutur. O halde slam ncesi dnemde Arabn ilkel ve
geri olduunu iddia etmek uygun olmaz. Bir Arap yazar yle diyor:
11 Ayn yerde.
12 al-Bazzaz, age, s.40.
465
olmad ve hatta baz konularda daha da iyi olduu kabul edilir.
rnein kadnn durumu. Abu'l Farac li b. Husayn al-Isfhan'nin nl
yapt Kitb al-Agan'den edinilen bilgilerden ve bu bilgileri dorulayan
dier kaynaklardan karlan sonu udur d, slam ncesi dnemde
Arap kadnnn durumu, slamdan sonrakine gre birok bakmdan daha
iyidir. rnein slamdan nceki dnemlerde kadn, evlenecei erkei
semek ya da kocasn boamak hakkna sahipti. Bunun byle olduunu
bn Hiarn, Selma bin Amr rneini vererek kantlar. Medine'de asil bir
ailenin kz olan Selma'nn, kendi diledii bir erkekle evlenmek ve is-
tedii zaman onu boamak hakkna sahip grndn anlatr. Mu-
hammed'in ilk ei olan Hatice rnei de yukardaki hususlarn
doruluunu ortaya koyan bir baka rnektir. Sylendiine gre, Mu-
hammed ile evlenme istei Hatice'nin kendisinden gelmitir. Her ne
kadar Muhammed ile evlenebilmek iin Hatice'nin, baba muvafakatini
almak durumunda bulunduu kabul edilirse de, bu muvafakati babasn
sarho hale getirerek elde ettii bir. gerektir.
Oysa ki, slamdan sonraki dnemde kad, deil erkeini semek ya
da gerektiinde boamak, haysiyet sahibi bir varlk olarak dahi kabul
edilmemitir. Gerek Kr'an ve hadis hkmleri arasnda kadn
klten, aalatran ve onu "aklen" ve "dinen" yetersiz ve "dn" ker-
tede gsteren niceleri vardr.. 13
Kadnla ilgili slami esaslar, en yetkili kalem olarak belirten mam
Gazali, din emirlerini ele alarak; "Siz (yani erkekler) kadnlarnz ne
zaman isterseniz boayabildiiniz halde onlar sizi boayamazlar; sizin
izniniz olmadan karlarnz dar kmaz, ama siz onlardan izinsiz
kabilirsiniz; hasta olduunuz zaman karnz sizin iin paralanacak ve
zlecektir, ama o ld zaman siz aldr dahi etmeyeceksiniz; o sizin
daima hizmetiniz olacak ama siz ona hizmet etmeyeceksiniz" eklinde
konuurken ayn zamanda yine Kr'an ve hadis hkmlerinden der-
lemi olduu esaslara dayanarak kadnn hakaret edilmesi gereken bir
13 Kadnn aklen ve dinc eksik o l d u u n a dair hadis iin bkz. Scll-i Buhar Muh-
tasar, Tecrid-i Sarih Teccmesi, D i y a n e t leri Bakanl Yaynlar, 3. b a s m . An-
kara, 1970. c. 1, s . 2 2 2 vd. Bu konudaki Kr'an ayetleri, hadisler ve bunlarn y o r u m u
h u s u s u n d a bkz. Gazali, lly Ulmi'd-din. eviren Ahmetl Sedarolu, Bedir
Yaynevi. stanbul. 1975, c.2, s.59-156.
496
varlk olduunu ortaya koyar. Bu arada, "Bakalarnn arasnda faziletli
kadn yzlerce karga arasnda karn beyaz lekeli bir karga gibidir"
eklindeki hadisi ne srerek, kadn iin faziletli olmak diye bir eyin
dnlemeyeceini syler. Mslim'den kard ve Eb Hreye'den
naklen gelen "Namaz klarken nnzden kadn, maymun ve kpek
geerse namaznz bozulmu olur" eklindeki hadisi okuyucusuna zevk-
le sunar. K. 2 Bakara Suresi'nin 282. ayetindeki "ki kadnn tanklnn
bir erkein tanklna" denk olduuna ya da K. 4 Nis Suresi'nin 34.
ayetindeki "erkein kadna stn yaratldna" dair hkmleri sadece
bir iki rnek olmak zere belirtecek olursak, slamdan sonra kadnn ne
kerteye indirilmi olduunu anlarz. Bundan dolaydr ki, "Cahiliye dev-
rinde her ey ktyd ve slamla birlikte bu her kt ey dzeltildi"
eklindeki iddialar ciddiye almamak gerekir. Arap yazarlarn
birounun dnd de budur.
te yandan salk ve hastalk konularnda da Cahiliye dnemi
Araplarnn bilgili davrandklar anlalmaktadr. rnein Cahiliye
dneminde baz hastalklarn sari olabilecei ve sirayet edebilecei
kabul edilirken, slam bu inancn yanl olduu kuraln getirmitir.
Cahiliye dneminde sari hastalklarn "Tanr etkisi olmadan" ve daha
dorusu "temas yoluyla" sirayet edebilecei kabul edilirken, bu eski
Arap inann Muhammed "Hastalk sirayet etmez, Tanr isterse eder"
eklindeki hadislerle deitirmitir. Muhammed'e gre hastalk denilen
ey gnahlarn kefaretidir, suu ve gnahlar rter. Onun rettiklerine
gre; "Mslmana fenalk, hastalk, keder, hzn, eza, i sknts arz
olmaz; ancak (Tanr) bu musibetlerden birisi sebebiyle o Mslmann
sularn ve gnahlarn rter ve bastrr."
Muhammed'in yerletirmi olduu hadislere ve slamn temel din ku-
rallarna gre hastalk kiiyi Tanr indinde derece bakmndan yceltir,
gnahlar dker; hastalk atei ne kadar yksek olursa gnahlar o kadar
ok km olur; hastalk cennete gitmenin en gvenilir bir yoludur, veba
hastalna yakalanan Mslmanlar iin bundan daha byk mkfat ola-
maz, zira veba sonucu len Mslman Tanr yolunda lm saylr (tpk
Tanr yolunda cihata kp da lenler gibi). Veba hastal Mslmanlar
iin "ahadet" anlamnadr, sarlk hastal miktoptan, pislikten ve
497
bakmszlktan deil, "nazar"dan,.gelir, Tanr'nn ifasndan baka ifa
yoktur. Tkrk karm ey en iyi ifadr, hastalk inananlara sirayet
etmez, ama develerde eder vb. esaslar hep slamn getirdii esaslardr. 14
Grlyor ki, ilmin ve tbbn "sirayet eder" diye tanmlad has-
talklar "sirayet etmez" eklinde gstermeye alan zihniyet slamla
birlikte gelmitir. Daha nceki cahiliye dneminde Araplar hastal
bir afet gibi bilirlerken ve sirayet edebileceini dnrlerken, slama
girdikten sonra bunu benimsemez olmular ve salk tedbirlerini dine
aykr eyler olarak grmeye balamlardr.
te slam ncesinin bu ve benzeri rneklerine dayanarak Arap
milliyetisi, "Cahiliye" dneminin gerekten byle olmayp, aksine
vnlecek bir dnem olduu fikrinden hareketle, Araplk duy-
gularn mterek eski tarih anlaryla glendirmek isler. Bizim
eriatmz ise, Trkn eski tarihini azna bile almaz.
465
oluturmak istemitir. Bu bakmdan al-Husri'nin Arap milliyetiliinin
gelimesinde ok nemli ve zel bir etkisi ve arl olmutur. 1 5
Eitimini Trkiye'de (stanbul'da) yapm olmasna, Osmanl bilinciyle
yetimi bulunmasna ve Osmanl devletinde nemli grevlere ge-
tirilmi olmasna ramen, daha sonralar "Ben iliklerime kadar Arcbm
ve biinin kalbinde Araplk imanm yrtrm" diyen bu yazar,
1937'lerde milliyetilik anlayn esas itibariyle dil ve tarih zenginlii
elerine dayandrrd; "din birlii" esine nem vermezdi ve ayn dine
mensup olanlarn milli bir ruh ierisinde milli bir toplum meydana ge-
tirebileceklerine inanmazd. nk bir kere iinde yaad Osmanl
toplumunun (Trk ve Arap elerin birbirlerine olan husumetleri
bakmndan) ortaya koyduu manzara din birliinin mtecanis bir top-
lum yaratmayacan aka gstermekteydi. Bundan baka bir de
Mslman Arap ile Mslman olmayan Arabi, din ayrlna ramen,
milli bir bilin altnda toplayan eler vard ve bu elerin banda
mterek dil ve slam ncesine inen mterek bir tarih vard. Ona gre,
Arapllk ruhunu canlandran ve Arap birliinin ve milliyetiliinin
olumlu sonularna varmasn salayacak ey dil ve mterek tarih
eleriydi: "...Bir ulusu yapan ve milliyetilii yaratan temel ey dil
birlii ve taril birliidir. nk bu iki e de beraberlik, duygularda ve
eilimlerde beraberlik sonucunu dourur... ki bu da topluma tek bir ulu-
sun evlatlar olduklar ve bylece dier uluslardan farkl bulunduklar
duygusunu verir..." Dil esine verdii nemi 1928 yllarnda iyice
gelitirmeye alr: "...nsanlar birbirlerine balayan en nemli ma-
nevi g dildir... unu sylemek mmkndr ki, uluslar birbirinden
farkl klan ey dildir ve uluslarn yaantlar her eyden nce di!
esine oturmutur...", "...Dil, bir ulusun hayat ve ruhudur; mil-
liyetiliin kalbi ve belkemiidir... ve en nemli zelliidir" 16 der.
Arap birliine btn varlyla inandn ve Arapllk davasna
15 Bu k o n u d a H. Derveze'nin u iki kitabna baknz. H. Darwaza, ma'al-Kavmiyya al-
Aabiyya. Kahire, 1957 ve Fi l-Talhkif al-Kavni, 1960. Birinci kilab T r k e
bal "Arap Miliiyetiliiyle"dir. Bkz. s.11. 12: ikinci kitap "Milliyetilik Eitimi
z e r i n e " baln tar.
16 Sati al-Husri'nin bu szleri iin bkz. William L. Cleveland. The Making tfan Arab
Nationalist; Ouomanism and Arabian in the Life and Thought of Sati al-Husri. Prin-
ceton University Press. 1971. s.100.
499
almann her Arap iin kutsal bir grev olduunu sylemekten
bkmayan ve Arap halklarnn kendi mevcudiyetlerini devam et-
tirebilmeleri iin Arap birliinin art olduuna inanan St al-Husri 1 7
milli beraberlik ve milli ruh iin din birlii esinin yeri ve nemi
olmadn ve din ayrlna ramen Arapa konuan (ve lkesinde otu-
ran) her insann Arap saylacan belirtir.
500
adl kitabnda 21 al-Kavakibi. Muhammed Abduh ve Rasit Riza gibi Arap
dnrlerinin tezlerine dayanarak, fakat fazla teorik tartmaya giri-
meden Arap milliyetiliini laiklik esaslarna gre srdrmek eilimini
aklar. Ona gre Arabn slamdan nce nemli bir uygarl vardr; bu
uygarlk btn Arap toplumlarnn mirasdr ve Araplar bu slam ncesi
uygarlkla gurur duymaldrlar. Bu uygarln belkemii de Arapadr. 22
Arapllk duygusu slamn dna ve stne karlan Hristiyan
Arap ile Mslman Arabn ayn amalarda ve milli birlik ierisinde
kaynamalar g deildir. 1951 ylnda yaymlad bir kitabnda, 2 3
Araplar birbirlerine yaknlatran ve kenetleyen gcn dorudan
doruya Araplk duygusu olduunu ve Araplln ne gemite ve ne de
halde herhangi bir zmreye veya dine zg bir ey olmadn anlatr.
Ona gre Mslman Arabi Hristiyan Arapla ayn milli duyguda ve ruhta
birletiren ey din deildir; daha dorusu slam deildir. slamn da
dnda ve stnde gerekler ve deerlerdir. (rnein Arapllk bilinci,
Arabn slam ncesine inen eski tarihi ve uygarl ve mterek dili vb.)
Bu grleri savunan phesiz ki, sadece Sti al-Husri olmamtr.
Ondan nce ve ondan sonra da bu grleri en ateli ekilde savunanlar
oktur. Bundan nceki sayfalarda da grdmz gibi, slamclk (ve
Panislamizm) siyasetine sarlm olan Arap dnrler ya da yazarlar
ve devlet adamlar bile, gnllerinin derinliklerinde, Arapll,
slamcln ok stnde tutmulardr. Daha 1940'larda bir Arap yazar,
btn bu duygulara tank olarak yle diyordu:
501
2) "Hristiyan ve Mslman Arabi Birletiren ey
Di Deil, Dil ve Tarihtir" Tezi
al-Husri'ye gre, slama dahil bulunan eitli uluslar farkl kltre,
geleneklere ve dillere sahiptirler. Fakat din birliine ramen bu uluslar
arasndaki birlik, ayn dili konuan ve ayn mterek kaynaktan
kma olan M s l m a n Arap ile Hristiyan Arap arasndaki birlikten
ok zayf olmutur. Bamszla k a v u m a k maksadyla Hristiyan
A r a p ile M s l m a n Arabn mterek mcadeleye girmi olmalar
bunun delilidir:
nk ona gre slam birlii fikri Arap birlii fikrinden daha geni
ve onu da iine alr nitelikte bir eydir. Bu bakmdan Arap birliini
gerekletirmeden slam birliini salamann imkn yoktur. Hatta Arap
502
birliine kar olanlar aslnda slam birliine kar gelmektedirler. Btn
bu grleri ve abalar ierisinde al-Husri, Arap birliini slam birliine
erimenin en nemli ilk safhas olarak tanmlam ve bu suretle slam
birlii davasna saplanm olanlar bile her eyden nce Arap birliine
yneltmeye almtr. Buna mukabil, Arap birliine inanm olup da
bu davay gerekletirmeye gayret edenleri hibir zaman slam birlii
mcadelesine tevik etmemitir. nk inanc slam birlii ynnde
deil, sadece Arap birlii ynndedir. Bu konuda yle diyordu:
5C3
olduu srece milliyetilie gz yummann gereine inanmlardr.
Arap lkelerinin bamszla kavumasnn bir aresi gibi grnen
Arap milliyetiliini (ya da Msr milliyetiliini) nnde sonunda Pa-
nislamizme yol aan bir davran olarak hogrr olmulardr. 29
29 bid, s. 19-20.
30 Haze Zeki Nuseibeh, The Ideas af Arab Nationalism, Cornell University Press,
N e w York, 1959, s.91 vd.
31 Nabih, A. F a r i s - M T . Husayn. The Crescent In Crisis, University of Kansas Press,
1955, s.150.
504
tarafn paylat mterek bir fikirdir. Ve yine bunun gibi her iki eilim
taraftarlar mterek bir Arap tarihinin var olduuna ve bu tarihi ya-
panlarn Arap rkndan gelme bulunduuna inanmlardr. slam birlii
taraftarlar nl Arap halifelerinin hatrasn yd ederlerken Arap birlii
taraftarlar ayn ahsiyetlerin Arap rkndan gelme olmasyla vnrler.
rnein Halife mer, bir yandan Arap siyasetinin ve idareciliinin
dehasn temsil edn bir kimse olarak, dier yandan da Arap fetihlerini
baaran bir slam halifesi, bir slam kumandan olarak her iki taraf ayn
sevgide ve hayranlkta birletirmeye kfidir. Sylemeye gerek yoktur ki,
Arap milliyetisi ya da slamclk taraftar iin bir Trk hkmdar ve
rnein bir Mahmut Gaznevi, bir Alparslan, bir Fatih veya Kanuni hibir
ekilde vnme vesilesi deildir. Arap iin nemli olan, Halife Ebu Bekir
veya mer veya Mu'tasm vb.dir. Ayn ekilde Trk milliyetisi veya
Trkn slamcs iin nemli olan da her eyden nce sz konusu ilk ha-
lifelerdir. Bizim eriatmz, Araptan ok daha fazla olmak zere onlarla
gurur duyar. Baka bir deyimle, slamclk ve Arapllk akmlar adeta
birbirinin iine nfuz etmi, birbirine kenetlenmi gibidir:
32 bid. s. 151.
33 bid. s. 152.
505
II) "NCE ARAP IKARLARI, SONRA
MASLAHAT UYGULAMAS"
506
liyetisi vardr, Marksist Arap milliyetisi vardr vb. Bu davranlar
ierisinde bir ksm slam din olarak ikinci planda tutmulardr ve daha
ok laiklie balanmlardr; bir ksmysa dine kar tutum
taknmlardr. Fakat genellikle u sylenebilir ki, din mlahazalar
dna kma zorunluluu eitli nedenlere dayanr. Bir kere modern ve
gelimi bir uygarln bugnk ileri artlar ierisinde, yer alacak bir
devleti eriat temeline dayandrmann gl gz nnde tutulmutur.
Bu gr taraftarlarna gre slam her ne kadar gemite Araplarn
byk bir devlet ve uygarlk kurmalarna ve erefli bir "maziye" sahip ol-
malarna hizmet etmise de, atk ne bugn iin ve ne de ilerisi iin yeni
ve modern bir devletin var olmasna yarayacak nitelikte deildir.- l7
Bundan baka bir de Mslman Arapla Mslman olmayan Arabi bir
arada ve ayn devlet ats altnda yaatma problemi vardr. Her ne kadar
Arap milliyetilii davasnda Mslman ve Hristiyan Arap yan yana ve
el ele beraberce almlar ve Trke kar birlikte mcadele etmilerse
de, bu ayn beraberlii ve birlii ve mterek ruhu mterek bir devlet
yaps ierisinde devam ettirebilmek iin devletin temellerini u veya bu
dine oturtmamak gerektii kansndadrlar. rnein, slam dinini devlet
dini olarak ngren bir anayasayla kurulacak bir devlette Hritiyan Arap
esinin yer almasnn mmkn olmayacan dnmektedirler.
Bundan dolaydr ki, Arap milliyetilii taraftarlar iin, modern
dnyann bu gelime safhas ierisinde din faktr, devletin temeli
yaplmamas gereken bir eydir.
imdi siz yukardaki tutumu, bizim eriatnn Trk dman tu-
tumu ile karlatrnz. Mslman olmayan Trk, Trk telakki et-
meyen ve "Trk Trk yapan slamdr" diyen zihniyet, slamdan
nceki Trk tarihini elbette yok farz edecektir ve nitekim yzyllar bo-
yunca yapt gibi bugn de yok farz etmektedir.
Atatrk inklaplarnn ve Atatrk'n Trke Trklk benliini ve slam
ncesi talihini belleten gayretlerin oluumundan az bir zaman gemi
olmasna ramen bugn hl Trkn slam ncesi yaantsn "kfirlik"
eklinde gren ve hatrlanmamas gereken bir kaynak olarak
deerlendiren olumsuz bir zihniyet vardr ve bu zihniyet resmi ve gayri
resmi organlar eliyle gelitirilmektedir. Devlet dahi buna alet olmaktadr.
507
N C KESM
ARAPLIK BLNCN ETM YOLUYLA
G L E N D R M E SYASET
508
iinde Arapllk bilinci yava yava zayflam ve Arap millilii slam
mmetilii ierisinde erimitir.- slam yaamnda Araptan baka
elerin arl ve etkisi egemen olmutur. Bununla beraber Arapllk
bilincini her eye ramen srdrecek bir ortam var olabilmitir; bu
ortam yapan ve yaatan ey, bir yandan slamn Arap niteliinde kal
(Arap tarihinin ve geleneklerinin dini olmasyla oluan nitelik) ve dier
yandan da Araptan baka elere ve zellikle Trke kar gelitirilen
husumet havasnn canll olmutur.
Ve ite bu sayededir ki, yzyllar boyunca ve yabanc egemenliine
ramen Arapllk bilinci yok olmam ve unutulmamtr. 19. yzylda
Arap milliyetiliinin canlanmas slam dininin her eyden nce Arap-
lara zg ve Arap tarihinden ve geleneklerinden kma bir din eklinde
gsterilmesi suretiyle olmutur. 19. ve 20. yzyllarda Arap dnr ve
yazarlar bir yandan slam dinini Arap dini olarak gstermek ve dier
yandan Trk dmanl duygularn alevlendirmek (ve bylece Arabn
btn geriliklerinin sorumluluunu Trke ykleyerek Araba "kendi ken-
dine gven besleme alkanln kazandrmak") suretiyle Arap mil-
liyetilii davasn oluturmulardr. Baka bir deyimle, slam dini
Arap iin milliyetilik arac olabilmitir; fakat hibir zaman Trk iin
bu ii grememitir. Aksine, Trk bakmndan slam, Trklk duy-
gularn ve milliyetiliini sndrmekten baka bir ie yaramamtr.
Bundan dolaydr ki, Arap eitimcisi Arap milliyetiliinin en
salam temelini kendi insanna slam hakknda geni ve derin bilgiler
vermekte ve onu mmkn olduu kadar din iinde yourmakta bulur;
nk bilir ki, slam retmek ve sevdirmekle Arapll en iyi
ekilde kkletirmi olacaktr. Sadece kendi insan bakmndan
deil, fakat A r a p olmayan Mslman elerin de Araplamas ve
Araplara dnk eilimlere saplanmas iin din eitiminin dier
lkelerde ve zellikle Trkiye'de n plana alnmasnda karlar bu-
lunduunu unutmaz. Din eitiminin ders programlarna alnmasn sa-
vunan eriatlarmzn pek ounun arkasnda Arap destei ve
paras olduunu bilmek gerekir.
2 Bkz. H.l. Katibah, The Ne ir Spiril in Aral) Lands, N e w York, 1940. s.37 vd.
509
11) SLAM TARHN ARAPLIK TARH EKLNE SOKARAK
ARAPLIK BLNCN VE BENLN YOURMAK
510
balan ve Arapln her eyin stnde olduu esaslar okutulacaktr.- 1
Bundan dolay Arapll din esinin stnde alp eitim konusu
yapmann uygun olaca dnlmtr. 6
1973 sonras Trkiye'sine egemen olmak isteyen eriat zihniyetinin
amac da budur: "Okullarmzda ve eitim sistemimizde Durkheim ye-
rine Gazali okutulsun." Bir sre nce siyasi partilerden birinin liderinin
oy toplamak maksadyla sarld slogan bu olmutur.
Aslnda Gazali din okullarnda ve Kur'an kurslarnda zaten oku-
tulmakta. Fakat imdi de ada eitim sistemine gre eitim yapan
okullara sokulmak istenir.
Evet ite byle yetitirmekteyiz biz imdi yeni kuaklarn
ounluunu. Gazali'nin akl yeren ve Tiirke hakaret yadran kitaplar
ve sayfalaryla, kiiyi Araplatran telkinleriyle, Trklnden nefret
ederek, Arabi stn bilerek ve Trkn eski tarihine ve yaanLlanna di
bileyerek. Evet atnz siz mspet eitim ilkelerini, alnz onun yerine Ga-
zali'yi ve onun benzerlerini. Trkn ulus olarak tarihten silinmesi ze-
minini hazrlayanlarmz Gazali'den ve onun zihniyetindekilerde daha
etkilisine muhta deillerdir. Arabn kuklas eriatmz daha nice alan-
larda Trk yanltacak, aldatacak ve benliinden yok edecektir. Trk
cahil kaldka ve eriatn ne olduunu ve neler kapsadn ve nasl ilkel
bir yaant zemini yarattn anlamadka ve bilmedike bu yknt
byyecektir.
511
Bunun byle olduunu sadece Arap yazarlar deil, Arap olmayan
Mslman yazarlar da bu ekilde ortaya koyar. .Saysz rnekten biri
olmak zere Pakistanl bir yazarn, Mezhereddin Sddk'nin 1965
ylnda yaymlad Kur'an'a Gre Tarih Anlay7 kitabna yle bir
gz atmak yeterlidir.
Yazar Kur'an ayetlerini tasnif ederek Arap yaantsyla ilgili olan-
lar ve bunun yannda Muhammed dnemi itibariyle Araplarla Ya-
hudiler ve Hristiyanlar arasndaki ilikileri hikye edenleri
ayrmtr. Bunlar ksaca zetlemek gerekirse:
Fecr Suresi'nde, rem kentinde oturan d kavmiyle ilgili olarak
"Grmedin mi Rabbin neler yapt Ad milletine?" (K 89 Fecr Suresi,
ayet 6-8) hkm yannda bunu tekrarlayan dier ayetler (K. 53 Necm
Suresi, ayet 50 ve K. 41 Fussilet Suresi, ayet 15) ve Semd ile ilgili
olanlar (K. 41 Fussilet, ayet 17 vs.) yer almtr.
K. 54 Kamer Suresi'nde "Ve phe yok ki o'dur nceden gelip geen
Acl' helck eden" ya da K. 32 Secde Suresi'nde "...Ad'a gelince" diyerek
Arabn isyankr davranlarna atflar yapld grlr.
K. 7 A'rf Suresinin 73. ayetinde "Semd milletine de kardeleri
Slil'i gnderdi"', K. 28 Kasas Suresi'nin 22-25. ayetlerinde Med-
ye'lerden ya da K. 34 Sebe' Suresi'nin 1.5-17. ayetlerinde Selelerden
sz edilmitir. Araplarn Yahudilerle olan ilikileri konusunda
Kr'an'da buna benzer pek ok hikye vardr. Araplarn brahim'in so-
yundan gelme olduu, brahim'in Yahudi olmayp z be z Mslman
olduu (K. 3 li mrn Suresi, ayet 33-34), brahim'den sonra gelen tm
peygamberlerin hep Mslman olduklar, Kur'an'm daha nce
srailoullarna verildii (K. 27 Nemi Suresi, ayet 76); Tanrnn
szlerini Yahudilerin deitirdii (K. 7 A'rf Suresi, ayet 162); oysa ki,
brahim'in dinine uyulmas gerektii (K. 16 Nahl Suresi, ayet 123);
Ysuf un Tanr mafiretine mazhar olduu (K. 12 Yusuf Suresi, ayet 23,
33) uzun uzun anlatlmtr.
512
Bata K. 2 Bakara olmak zere eitli surelerde, Musa Pey-
gamber'le ve Yahudilerin Msrdan hicret etmeleriyle ilgili olaylar 8
ya da Davud'un ve Sleyman'n hkmdarlklar dnemindeki olaylar
aklanmtr9
Bakara Suresi'nin 41. ayetinde; "Elinizde bulunan Tevrat' teyit ede-
rek indirdiim Kur'an'a inann, onu ilk inkr edenler siz olmayn, ayet-
lerimi deitirmeyin" dedikten ve bylece ellerinde Tevrat bulunduran
Yahudilere hitap ettikten sonra Tanr, yine ayn surenin 49. ayetinde
yle konuur grnmektedir: "Size ikence eden, kadnlarnz sa
brakp oullarnz boazlayan Firavun ailesinden sizi kurtarmtk..."
Ayn surenin 50. ayetinde: "Denizi yarp sizi kurtarmtk, gzlerinizin
nnde Firavun ailesini batrmtk..." ve 51. ayette7'"AMsfl'yii krk
gece vde vermitik..." diye devam eder bu konumalar. Btn bu ayet-
lerde ve daha nicelerinde hep brahim soyundan gelme insanlarn, yani
Yahudilerin ve Araplarn eski gemi tarihleri ilenmektedir.
Kur'an'da, Trkn tarihiyle, Trkn eski yaamyla ilgili hibir ayet ve
yk bulamazsnz.
Yine Kr'an'da ve hadislerde, Yahudi tarihinden baka Hristiyan
tarihiyle ilgili bilgiler yer almtr. 1 0
Btn bu bilgiler Araplar asndan ele alnm ve aklanmtr."
Baka bir deyimle, K 'an'i Tanr sz diyerekten okuyan ve anlamaya
alan Mslman Trk orada sadece kendinden olmayanlarn v daha
dorusu Arabn tarihini, yaamn, geleneklerini, zelliklerini ve
ksacas Araplk ruhunu bulur. Bylece, bir yandan kendi z ve
8 K. 28 Kasas Suresi, ayet 2-6; K. 7 A'rf Suresi, ayet 127, 103, 123-137: K. 10 Yunus
Suresi, ayet 76-79, 82-85, 89; K. 27 Nemi Suresi, ayet 13-14; K. 20 T - H Suresi,
ayet 43-44; K. 10 Y u n u s Suresi, ayet 85-93; K. 5 Mide Suresi, ayet 20-26.
9 K. 2 Bakara Suresi: ayet 47-54: 55-61, 63-7 i. 246-247; K. 2 Bakara Suresi, ayet 24-51; K.
2 Bakara Suresi, ayet 251: K. 21 Enbiy Suresi, ayet 78-82; K. 2 Bakara Suresi, ayet 102.
10 K. 3 l-i mrn Suresi, ayet 33-34, 36; K. 2 Bakara Suresi, ayet 124; K. 2 Bakara Su-
resi. ayet 45, 50; K. 19 M e r y e m Suresi, ayet 27-31; K. 3 l-i mrn Suresi, ayet 55.
143; K. 4 Nis Suresi, ayet 71-172; K. 42 r Suresi, ayet 52; K. 32 Secde Suresi,
ayet 9: K. 5 M i d e Suresi, ayet. 17: K. 5 Mide Suresi, ayet 72-75. 116-117.
11 nk, yukardaki blmlerde de belirttiimiz gibi M u h a m m e d . Yahudi dini ya da
Hristiyan dini ya da Yahudi peygamberi. Hristiyan peygamberi diye bir ey tanmaz.
Bu itibarla ona gre Yahudi tarihi ya da Hristiyan tarihi diye bir ey yoktur. Sadece
Mslman tarihi vardr ve bu tarih brahim, slak. smail, Musa. Harun vs. ve nihayet
sa gibi peygamberlerin hep Mslman peygamber olarak ve Islani esaslar ihtiva
eden Tcvrct ve tcil ile gnderilmeleriyle balar ve devam eder.
513
balang tarihini ve slam ncesi gzel geleneklerini (aklclk,
zgrlk, kadna deer vs.) yok farz ederken dier yandan Araba kar
aalk duygular ierisinde yuvarlanp gider.
12 Bu konularda bkz. Caesar E. Faah, "The Dilemna of Arab Nationalism", in The World
ofisln dergisinde. Leiden. 1963. c.S, say 3, s. 150; S.G. Hami, "slam and the The-
ory of Arab Nationalism", in The World of Islam, Leiden. 1956. c.4. s. 124-125.
514
"Baka hibir ulusun tarihi, Arap ulusunun tarihinden cazip...
ekillerde retilmemelidir ve Arap ulusu derken sanl rknn btn
gemi tarihini kastetmekteyim" diye eklemekten geri kalmamtr. 1 -''
Baka bir deyimle, Arap eitim sisteminde nemli klnmak istenilen
ey, Arabn slam ierisindeki yaam kadar, slam ncesi tarihi ni-
telikleri ve gelimesidir. Ancak bu suretle Araplk benlii yaratlm
olacaktr ve ancak bu suretle Arap, iinden kt kaynakla
vnebilecektir. nk bu kaynak ayn zamanda kendisinin daha son-
raki tarihinin de, yani slamn da k kaynadr. Bylece slam ncesi
Arap tarihinin slam sonras tarihi dourmu olduu inanc ierisinde
milliyetilik duygusuna sahip olabilecektir.
Irak eitim sisteminde grlen bu eilim Suriye'de ve Lbnan'da
da grlmtr. Modern Arap yazarlar bu eilimi btn gleriyle
gelitirmeye almlardr. Suriyeli yazar M u h a m m e d Cemil Bey-
ham, ayn tezi Suriye iin daha 1952'lerde savunmaktayd, al-lfa
adl bir dergide 1952 ylnda yaymlad yazsnda yazar, Arap mil-
liliinin ve Arap dilinin daha slam ortada olmad dnemlerde bile
Suriye'de mevcut olduunu syleyerek slam ncesi Arap tarihi
eitimine g vermek gerektiini belirtmekteydi. 1 4
Dier bir yazar, Ali Nasr ad-Din 1946 ylnda Beyrut'ta
yaymlad bir kitabnda, Arabn slam d tarihinin nemi zerinde
durur ve her ne kadar slamn Arap fetihlerinde ve yaylmasnda roln
kabul etse de, bunu nihayet btn bir Arap tarihi ierisinde bir olay ola-
rak ve hem de Arapll yapan bir olay olarak tanmlamak gerektiini
belirtir. 15
Fakat daha nce de temas etmi olduumuz zere, btn bu ko-
nulardaki grlere kaynak iini gren dnr St al-Husri olmutur.
Onun fikirleri sayesindedir ki, Suriye'de ve Irak'ta Arap milliyetilii
13 bid, s.124-125.
14 M u h a m m e d Jamil Baiham, al-Arab Kbl al-lslam Va Ba'dulu Fi Filastu, al-lrfan,
Sido. 1952, s.440-441. Yukardaki pasajn ngilizce evirisi iin bkz. S.G. Haim,
age, s. 125, 1. dipnot.
15 Ali Nair ad-Din, Kadiyyat al-Arub, Beyrut. 1946, s.30, n.i. 55 n. 2: 57 n. 104. Bu
konuda bkz. S.G. H a i m . ge. s. 125, 2. dipnol.
515
eitimi en etkili ekliyle eitim programlarnda yer etmi ve Arapllk
duygusu Arabn slam ncesi ya da slam d malzemesiyle
gelitirilmeye balanmtr. 1 6
516
hususlarla ilgiliydi. Baka bir deyimle, Arabi "Arap milliyetisi" haline
getiren ne varsa her ey rencinin kafasna dogmatik bilgiler halinde
sokulur ve bylece Arap olmayann Araba kar aalk durumu ve
minnettarlk duygusu ilenmi olurdu. Durum bugn de bundan farkl
deildir, zira eriat eitiminin temel malzemesi saylan kaynaklar hep
ayndr; 1 400 yldan beri deimemi ve deimeyecei kabul edilen
eylerdir. Btn bu eitimden ve beyin ykamasndan gemi ve halen
de gemekte olan Tirkten, ne Trklk duygusu ve bilinci, ne yurt-
severlik ve ne de milliyetilik (insancl ekliyle milliyetilik) eilimi
beklenebilir. El-Ezher'de uygulanan eitim sistemi ve bu sisteme temel
tekil eden malzeme sadece bu niversiteye inhisar etmez. eriat
renimi ve eitimi yapan her yerde, her kuruluta, yukarda grm
olduumuz verilerle Arap ruhlu insanlar yetitirilir. Arabi "Arap mil-
liyetisi" yapmaya yarayan malzeme her yerde ayndr; el-Ezher'deki
renim program, u veya bu ekilde, her Mslman lkede ve
zellikle Trkiye'de ayndr. Bu programn balca konular arasnda
Kur'an bulunur ki, daha nce de grm olduumuz gibi, tam anlamyla
Arabn kendi z tarihi anlamndadr. Bundan baka Muhammed'in ve
yardmclarnn (ki bunlar birer Arap kahraman olarak bilinirler)
yaamlarnn ykleri, din hkmlerinin yorumu, Arap edebiyat, Arap
ve slam tarihi ve daha ksas, batan aa Arap eitimi... Arap ol-
mayan Mslman kii bununla yetiir.
Btn bundan dolaydr ki, el-Ezher'den kanlarn pek ou Arap
milliyetiliinin en ateli militanlarndan olmulardr. Sait Zaglul
Paa en gzel rneklerden biridir. 1 8
Her ne kadar geni ve ok ynl dnce tarzn belletmekten aciz
ve "insanlar aras kardelik ve inan fark olmakszn kardelik" fi-
kirlerini alamaktan uzak bir kurulusa da, fanatik ruhlu Arap mil-
liyetisi yetitirmekte olduka baarl bir kurulu olan el-Ezher'e
Msrl aydnlarn taktklar ad pek i ac saylmaz. Zira gerici ve
ilkel kafa yapsndaki kimseler iin Msr aydnlarnn kulland bir
deyim vardr ki, "dar grll" ve "abesle uramay" tanmlamak
iin kullanlr: "El-Ezher kafal adan. "19
! 8 Bkz. H . I . Katibah. The New Spiril in Aral Lands. New York. 1940, s.50.
19 bid. s.IHI. e y h al-Maraghi'nin etkisiyle El-Ezher'deki eitim sisteminin deimekte
olduu ve tslamda reform yapabilecek bir kadronun olutuu sylenirse de. bu iyimser
grn salam b i r dayanann olmadn belirtmek gerekir.
517
IV) GNMZ ARAP MLLYETSNN AMACI, ARAP
OLMA YAN MSLMAN UNSURLARI (TRK,
ACEM VS.) KUR'AN ETMYLE ARAPLATIRMAKTIR
518
DRDNC BLM
ERAT L K E L E R N D E N BAZILARININ
TRK ERATISINA
R N E K OLABLECEK YNLER
ERAT L K E L E R N D E N BAZILARINI
TRK ERATISINA
R N E K OLABLECEK YNLER
slam lkeleri arasnda bazlar vardr ki, kendi milli benliklerini ka-
zanmak, gelitirmek ve korumak iin, tpk Arabn yapt gibi, her
trl arac ama haline getirmekten ekinmezler. Baka bir deyimle,
slam onlar iin millilii unutmak anlamna gelmemitir. Msr, ran ve
Pakistan bu rneklerden birkadr. Fakat Msr rnei, bal bana bir
zellik tar. Kendisini hem Arapllk iinde ve hem de dnda sayan
ve milli benliini btn bu durumlar itibariyle canlandrmaya alan ve
srf Arap birliini kendi liderlii altnda gerekletirebilmek iin slama
taviz veren bu lkenin u son 20-30 yllk fikir yaantsn konumuz
asndan ksaca gzden geirmek uygun olacaktr. Trk eriatnn
gerek Arap milliyetisinden ve gerek Msr milliyetiliinden renecei
ok ders olmas gerekir.
521
BRNC KESM
MISIR MLLYETL
522
1919-1938 yllar arasnda bu safhalarn teker teker idrak olun-
duu grlmtr ve bugn bile durum btn bu elerin az ok
arln hissettirdii, fakat genellikle Arap birlii iin Msrllk
eilimlerine (Panarabizm ve Msrllk karm bir siyasete) yol verir
bir manzara arz etmektedir.
Msrl yazarlar arasnda slam ncesi Msr tarihini ve firavunlar
dnemini bir deerler, bir uygarlk dnemi olarak ele alarak bununla
Msrllk gururunu gelitirmek isteyenlerin etkileri hl silinmi
deildir. Bunlarn zerinde durduu fikir odur ki, slam ncesi
dnemde Msrlnn yaratt byk bir uygarlk vardr ki, bu, ken-
disinden sonra gelen btn uygarlklara ilham kayna olmu ve
katkda bulunmutur. Ve bu uygarla Msrl tabiatstii hikmet na-
zariyesi gereince veya Tanr'nn hediyesi olarak konmamtr. Bi-
lakis kendi gayreti, almas ve asl kendi kafas ve zeksyla bu uy-
garl yaratmtr. Kendi gcnn eseri olarak onu ortaya
karmtr. Herodote'un mahedesi yledir:
6 Daniel Halevv, Essai sur /'Acceleration de THstoire. Librairie Artheme Favard, 1961.
s.23.
7 L. Binder, age. s.90.
8 Bu konuda bkz. P.J. Valikiotis, Dilemna of Political Leadership in the Arab Middle
East. The Case of the U.A.R.. in American Political Science Review. Mart 1961. c.55,
say I, s . l 0 3 .
Bununla beraber dier baz yabanc izlemciler de byle bir
elimenin artk bahis konusu olmadn ve Msr milliyetisinin bugn
artk slami duygularn dna kabildii ve Msrllk benliini din
mlahazalarna yer vermeden koruyabildiini ve salamlatrabildiini
belirtirler. Bir Fransz yazara gre Msr'da din ve milliyetilik eilimleri
arasndaki mcadele milliyetiliin galebesi ve slamn yenilgisiyle
sonulanmtr. 9 Ve bu yenilgi, yle grlyor ki, olduka geni
ldedir.
Cemal Nasr bizzat kendisi eriatn ilkel bir dzen yarattn ve
modern dnemin koullarna uymaz bulunduunu nutuklaryla ifade
etmitir. htilalin Felsefesi adl kitabnda zaman zaman bu noktaya
temas eder:
9 Bu konuda bkz. W.Z. Laqueur. Communism mi Ntitclism i the Middle East. New
York. 1956, s.5-14. Ayrca bkz. L. Binder, age. s. 136.
10 Ganal Abd'ul-Nasser. Egyp's Liberalimi: The Philosophy of the Revolution. W a s -
hinglo D.C.. 1955. s.61-63.
524
Nasr, "Benim anlaym odur ki, Yunan kltryle bizim kltrmz
arasnda var olan i ie girmilik esini bilmemezlikten gelmek
mmkn deildir" der.
526
veya Mslmanlk benlii iinde kr krne erimek istememitir.
Deil Arap veya Mslman faktrleri milliyetiliin temeli yapmak,
Msr kendisini bir Arap lkesi dahi grmek istememitir. 14
Msr'n egemenliini ve yabanc boyundurua kar bamszln
salamaya alanlar iin en nemli husus Msrlda Msrllk benliini
yaratabilecek artlar gelitirmek olmutur. Bundan dolaydr ki,
kiileri Msrllk ahsiyeti ierisinde ekillendirebilmek maksadyla ne
gerekirse onu yapmak istemilerdir. Msr milliyetiliini krklemek
amacyla Msrly sadece ngilize veya sadece Trke kar deil, Araba
kar da beyin ykama ameliyesi ierisinde tutmaya almlardr." Bu-
yandan ngiliz ve Trk dmanl tahriklerini yrtrlerken, dier yan-
dan Msrlya Araptan farkl bir hviyeti, farkl ve stn bir uygarl ve
gelenekleri olduu bilincini vermeye uramlardr.
.Msr milliyetiliinin mimarln yapan dnrler ve devlet
adamlar, Msrly Arapla mterek gibi klan dil, din ve gelenek gibi
faktrleri kmsemekle beraber, bu eleri Msrl ile Arap arasnda
milli bir ba kuran eyler olarak ele almamlardr. Msr ve Araplar
arasnda gerek anlamyla dayanma olduuna inanmamlardr. 1 5
Genel olarak Msr'n Yunan ulusuna kar besledii yaknln ve
sempatinin kkleri bu kadim dnemlere iner. Bundan dolaydr ki,
Kbrs davasnda Yunan', Trke kar desteklemitir; kendisi gibi
Mslmandr diye Trkiye'yi kayrmamtr.
"Tarih unu gsteriyor ki, din ve dil birlii her zaman ve mut-
laka siyasi birlii yapan ve yaratan ey veya devletin mutlaka
dayanmas gereken veriler deildir." 1 6
14 Bkz. Eliezer B e ' e r i , Army Officers i Ant Politics and Society, Praeger, Pall Mall,
New York, 1970, s.375-376.'
15 E. Be'eri, age. s . 3 7 5 - 3 7 6 .
16 Tala Hseyin, age. s.5.
527
Buna rnek olmak zere Emevi hanedanlnn Irak'taki Ab-
basi lerle husumet halinde bulunduklar dnemde, din, dil ve rk
elerini nemli e olarak grmekten kurtulup devleti genel olarak
pratik karlar temeline oturttuklarn verir. 1 7
slamn zuhurundan sonra bu dine kar Msr'n hassasiyet
gsterdiini ve o dine girdiini ve Arapay kendi dili olarak kabul
ettiini belirten Taha Hseyin, btn bu deiikliklerin Msrly
kendi fikir yeteneklerinden ve kiiliinden uzaklatrmadn
syleyerek, "Asla" der ve ekler:
17 Ayn yerde.
18 Taha Hseyin, age. s.7.
19 T a h a Hseyin, tge. s . l , 8-9.
528
Hatrlatmakta yarar vardr ki, Cemal Nairi en ok etkileyen ya-
zarlardan biri de Taha Hseyin'dir. Birazdan onun bu dorultudaki
grlerini zetleyeceiz.
529
Panarabizm Msr milliyetilii iin sembolik bir anlam
tamtr. Panarabizm eilimleri ve gelimesi ierisinde Msr farkl
ve Araplktan ayr bir milli bilince sahip olmutur. Msr kendisini
srf kendi karlar uruna ve politik nedenlerle Arabn yannda
grm ve Arap birliinin bir yesi saymtr. Arap birlii Msr iin
Msr milliyetilii asndan sembolik bir deer tamaktan ileri git-
memitir. Msr milliyetisi Sa'ad Zaglul (1927'de ld - k i bilindii
zere Vafd'n kurucusudur-) Arap birliini sfrlar toplam olarak
grr ve yle derdi:
"Sfra bir sfr daha ilave ona da bir sfr ilave edecek olur ve
bunlar toplarsanz ne bulursunuz?" 2 2
530
sayacak ekilde deil, sadece Msrly hedef alacak ekilde anlam ifade
etmitir; Msr' Msr yapan slam ncesi tarihin nemine dokunurken
"...Msr'n firavunlar dnemi tarihini... gz nnde tutmamak mmkn
deildir" der. Nasr'a gre Msr iip nemli saylabilecek tarihi gelime
evvela bu firavunlar dnemiyle balar; Msr kltr uygarlnn Yunan
fikir uygarlyla karlkl olarak birbirlerini etkilemeleri ve daha sonra
Romallarn Msr' fethi dnemi ve nihayet Araplarn dalga dalga
Msr'a yerlemelerine vesile olan slam igalleri bunu takip eder.
Nasr' okurken karmzda sanki Taha Hseyin'i konuuyor grrz.
Siz hi dnebilir misiniz bizim eriat siyaset'adamnn Trkn
slam ncesi meziyetlerini ve uygarln vgye konu yaptn? 1954
ylna gelinceye kadar denilebilir ki, Nasr Msrllk bilincini gelitirici
faktrleri Arapllk (Arap birlii) faktrlerinden ne almtr.
23 E. Seferi, ge, s . 3 8 3 .
24 A. Nasr, Felsefem. T k e y e eviren M. Saliholu, basn tarihi yok, s.39.
531
gaye onda ylesine hkimdir ve Arapla yneli ylesine yapmacktr
ki, btn dncesinin Msuilk ve Msr milliyetilii olduu eitli
frsatlarda kendisini gstermitir. Nitekim 4 Temmuz 1954 tarihinde
radyoda yapt konuma srasnda Araplk vgs adna sarf ettii
yukardaki szlerden 4-5 ay sonra, 26 Ekim 1954 tarihinde, kendisine
kar yaplmak istenilen suikast olayn mteakip; "Tanr ve Msr
uruna ehit olmaya hazrm" demekten kendisini kurtaranamtr. 2 5
Yani "Araplk uruna" szn kullanmamtr.
nk ruhunun derinliklerinde yatan ey Araplk veya slamclk
deil, Msrllktr. 1954 ylndan sonra Arap Birlii ve Arap mil-
liyetilii tezine ve Arap ideolojisine Msr karlarnn gerekleri
lsnde ve bu itie gre zaman zaman fazla zaman zama daha az
arlk verir olmutur. 1957'de ve asl Suriye'yle birlik kurduu 1958
tarihlerinde Arap milliyetilii tezine hz ve nem vermi, Arap mil-
liyetiliini kendi genel siyasetinin temeli haline getirir olmutur. Bu
tutumu 1960'a kadar bylece devam etmi ve 1 Kasm 1960 tarihinde
"Cezayir Gn" dolaysyla verdii nutkunda Arap milliyetiliinin
gelime seyrini incelemitir. Fakat Suriye'yle ilikilerin bozulmas
zerine Arap milliyetilii esine kar vgleri azalmaya balam
ve yeniden Msuilk sloganna sarlmtr. 2 6
532
lkeleri kapsyordu. Sonra yle dndm: 'Hac anlaymz
deimelidir. Kabe'yi ziyaret ne cennetten ke kapmak iin
geerli bilet olmal, ne de yksek ulvi aff temin amacnda bir
kurnazlk'..." 2 7
27 A. Nasr, htilalin Felsefesi. Trke evirisi M. Saliholu, basm tarihi yok. s.53.
28 A. Nasr, age. s . 5 4 . evirideki yanllar ve tmce dklkleri e v i r m e n e aittir.
29 A. Nasr, age. s . 4 0 /
533
Ve ite imdi, yani "...Mslmanlar bir dayanma etrafnda
toplamak hususunda inancm daha fazla kuvvetleniyor" dedikten
sonra, hemen yukardaki sorunun cevabn, hi tereddt etmeden
verme zaman gelmitir. Ve veriyor Bakan Nasr:
534
Sadece gnlk yaam bakmndan deil, a ii modern bir dev-
letin ynetiminin de slami esaslarla oluturulamayacan anlamt.
"Mslman Kardeler Birlii" kuruluuyla hibir iliki kurmamaya
zen gstermesi bu bakmdan ilgintir.
te yandan btn konumalarnda ve nutuklarnda "Tanr" ve "Mu-
hammed" adlarn azndan eksik etmez ve Kur'an hkmlerini yeri gel-
dike sralamaktan geri kalmazd. Fakat bir yandan bunu yaparken, dier
yandan da Sovyetler Birliiyle ittifaklar peinde koard; o Sovyetler
Birlii ki, Kur'an deyimiyle Tanrsz ve kfir bir lke idi. Byle bir
lkeyle ibirlii yapmak, byle bir lkeden yardm ve destek salamak,
silah ve para almak, slamn izin verdii bir ey olamazd. Ama Nasr,
Msr karlar adna btn bunlar yapmakta saknca grmemitir. 3 2
Msr karlar adna Nairin slama aykr davranlar sadece
slamn "kfir" diye telakki ettii kiiler ve toplumlarla iliki kurmak
bakmndan deil, slamn din kardei diye belirttii toplumlara kar
sava amak eklinde de kendisini gstermitir. Yemen'e yneltilen
saldrlar ve Y e m e n i n Msr ordular tarafndan igali bunun en yakn
rneidir.
535
gelitirmekten geri kalmamlardr. Trk eriatsysa Trk mil-
liyetilii duygularna sahip olmak veya byle bir eyi aklna getirmek
yle dursun, aksine Arap ve Msr milliyetileriyle el ele ve yan yana
Arap veya Msr milliyetiliinin gelimesine hizmette kusur et-
memitir. Daha ilerideki sayfalarda bu konuyu tekrar ele alacak ve air
Mehmet Akif rneini vereceiz. slam karlarn Trkn karlarnn
ok stnde gren bu ve buna benzer nice yazar ve dnrlerimiz iin
her eyden nce Msr karlarn gz nnde tutan Msr aydnlar ib-
retle izlenecek rneklerdir.
.Hseyin Fevzi bunlardan biridir. skenderiye niversitesi'nde
hocalk ve dekanlk etmitir. Mensup bulunduu topluma uygarlk ve
benlik bilinci alamay kendisine yaam boyunca ama edinmitir.
1961 ylnda yaynlanan Sinclbad Msri adl kitabnda Msr'n, bir za-
manlar byk uygarlklar kurmuken ve bu uygarl slama girdikten
sonda da srdrmken, gerilemesi ve benliini kaybetmesi ne-
denlerini eletirirken Trklerle ilgili grler ortaya koyar. Tpk
dier Arap ve Msrl yazarlar gibi o da, Trkn slam uygarlna
amansz bir darbe vurduundan sz eder ve zellikle Msrlnn
yaamna getirdii felaketleri zetler. yle der:
536
"Ey Osnanloullar, Kitap ve Tar kardei olan bizlere kar
bu ne soukluktur;
Bizi siz, dince, karakterce ve geleneke farkl insanlara terk et-
tiniz. " 34
537
E) Msr Milliyetisi, Msrly Araba ve Trke stn Grr
538
aleyhine olacak ekilde sadece slam karlar uruna olmutur. Trk
btn enerjisini, btn zamann, btiin yaamn slamn emrine
uyacam diye din savalarna, cihatlara harcam ve bu yzden
yeryznn en geri, en ilkel, en kltrsz lkelerinden biri olarak
kalmtr.-' 7 te Msrl birok yazar bu ac rneklerden ders alnarak
ayn yolda yrnmemesini kendi lkelerinin liderlerine salk
vermilerdir: "Eer Msr," modern bir lke olmak istiyorsa, kendi
snrlar dndaki slam dnyasnn sorunlarna burnunu sokmamah,
Atatrk' izlemelidir" fikrini ilemilerdir. 3 8
539
KNC KESM
MISIR'DAN B A K A RNEKLER
540
Milli duygularn hep Fidevsi'nin slam ncesi ran tarihini canlandran
eserleriyle, ehname ile beslemitir. Bu eserinde Firdevsi dnyann
yaratlndan slamn ortaya k ve ran'a yayl anna kadar olan
tarihi ve bu tarih iinde ranlnn yerini, gemiini hikye eder. Bilindii
zere bu eserini Mahmut Gaznevi'ye hediye etmitir. Saltanat makamn
igal eden ve kudretin ta. kendisini temsil eden Mahmut Gaznevi
Trklnden ne kadar habersiz idiyse, onun sarayndan plenen Fir-
devsi de o derece milliyeti ve ranl idi. Gerekten de, ran kltrn
adeta ebediletiren ve ran tarihini en parlak bir dilde beeriyete
tantmaya alan Firdevsi, ehname'de kendi rkn kltc her eyi
bertaraf etmeye almtr. rnein nl yaptnda ranly kk
gsterecek hibir olaya yer vermemitir. Araplarn ran ordularn ye-
nilgiye uratmasna veya ran' igal etmesine ran ahlarnn en so-
nuncusunun Arap ordularna mukavemet edemeyip Trklere (yani o za-
mana kadar en ezeli dman kabul ettii Trklere) snmas olaylarna
ya da ran'n Trkler tarafndan feth ve igal edilmesine hi temas
etmez. Baka bir deyimle ranllarn slam kabul ettikleri tarihten son-
raki dneme hi yer vermez. Zira bunu yapm olsa, Rza Nur'un dedii
gibi, ranlnn izzeti nefsini zedelemi olacan dnr. 3
3 Dr. Rza Nour, Le Chah-Name/Livres des Ris et les Guerres Emre le Tourcn et
Tiran. Reve de Turcologie, Fevrier 1934, Toe I. Livrc 4. s.8,418.
541
nazaran su ve ate eklinde grr ve rnein ona Trk hakann "pi"
olarak tanmlatr. Acem kumandanlarnn Trklere kar giritikleri hile
ve desise siyasetini yceltir ve ayn usullere bavurmaya kalkan
Trkleri hilekrlkla, dzenbazlkla ve korkaklkla sulandrr. 4
Trkn eriat dorultusundaki davranlarm knar ve bu ayn dav-
ranlarn Arap ya da Acemdeki olumalarn fazilet sayar. Sylemeye
gerek yoktur ki, Trke kar dmanlklarnn kkeninde yatan ne-
denler Araptakinin hemen ayndr.
Ve bu ayn Firdevsi, Trk dmanl duygularn ycelten
ehname adl yaptn Trk hkmdar Gaznevi'ye gururla sunar ve bu
yapt iin ondan para alr ve para az verildi diye de ierler.
542
dnce tarzna byk bir pheyle baklr ve bunun kutsal kitab
ihlal eden ve hataya srkleyen yol olduu dnlrd. Ge-
Ienekselcilik ve ekilcilik taraftarlar mantk ilmini yasaklayacak
kadar ileri gidebilmilerdir.
Ancak bu satrlar yazan yazar, hemen bir sayfa sonra al-Halla, al-
Hamdani ve ahraverdi gibi dnrlerin, srf felsefi fikirlere
yneldiler diye eitli dnemlerde ve eitli halifeler zamannda
ldrtlm olduklarn belirtir ve belirtirken de bu kiilerin son derece
dindar kiiler olduklarn ve hibir zaman iktidara kar gelmediklerini
ve belli bir siyasi dzeni deitirmek gibi bir dilekleri bulunmadklarn
ve bu nedenle ldrtlmeleri iin ortada bir' neden olmadn, fakat
btn sularnn, kendi yaadklar dneme ve ortama egemen olan ge-
rici grlere yatkn dmeyen bir felsefeye sapl bulunmalar
olduunu syler. stelik Eski Yunan'daki fikir ve dnce uygarln
ve hrriyetini eletirerek, fikir ortamn ve hr dnceyi yok eden
slam lkelerindeki ortam ile Eski Yunan'daki Sokrat'lar, Ana-
xagoras'lar ve dier dnrler tarafndan yaratlan ortam ve bu ortam
srdten Pericles gibi devlet adamlar rneini verir. 6
Btn bunlardan anlalmas gereken ey odur ki, slam lkelerinde
ve ran'da, Trk egemenlii zamanlarnda oluan ve gelien taassup
ortamnn ve fikir ve dnce hrriyeti yoksunluunun asl nedeni
Trklerden ziyade slamn ta kendisidir.
543
canlandrmak ve ahlandrmak iin Osmanl devletinin Msr'a kar
ilgi gstermediini ve zellikle Msr' ngiliz emperyalizminden kur-
tarmaya almadn ileri srmler ve buna benzer bahanelere
sarlmlard. Bu arada II. Merutiyet dnemiyle birlikte gelimeye
balayan ve Yeni Osmanllarn kurcaladklar Trklk akmlar ko-
nusu da bunlar Msr ve Arap milliyetilii ynnde tahrik etmekteydi.
Buna benzer bir durumun Suriye'de de kendisini gsterdiine tank ol-
maktayz. II. Merutiyet dneminde Suriye'deki pek ok yazar
Trklk gelimelerinin Trk-Arap Federasyonu hayallerini ve di-
leklerini yok ettiini ne srerek Suriye'de Arap milliyetilii gay-
retlerine girimilerdi. Daha I. Dnya Savandan nce bu alanda bir
hayli de mesafe almlard. 7 Daha yukardaki sayfalarda eyh Abd'ul
Hamid al-Zihrav'nin Suriye'de Arap milliyetilik akmlarn srdren
nemli bir lider olduunu ve o tarihlerde Paris'te toplanan Arap Birlii
Konferans'na bakanlk ettiini ve yine o tarihlerde Suriye'de bulunan
eitli yazarlarn anlarnda Trk dmanlnn Suriyeliler arasnda
olduka etkili i grd hususunun belirtildiini grmtk. 8
D)Sudan
544
Sudan'n ileri gelen din adamlarn kendisine mttefik yapmasn
bilmiti. Bu ittifak ierisinde Sudan'n Osmanl devletine kar di-
renmesi ve halifenin "cihat" arlarna kar kulaklarn tkamas kolay
olmutur. O tarihlerde bata al-Mehdi olmak zere btn din adamlar
ve ulema, ngiliz ynetimine balanmak iin beyannameler
yaymlamlardr. Arabistan'da Mekke erifi Hseyin Osmanl dev-
letine kar nasl bir hyanet iinde bulunduysa, al-Mehdi de Sudan'da
ayn ii grmtr. Trk (ve hatta Msr) dmanl onu ve onunla
birlikte btn lkeyi Osmanl devletine kar ngilizlerle birlikte savaa
srklemitir. 9
9 G. Warburg, Religious Policy i the Nothern Sutlun; Ulema and Sufism. 1899-1918,
in Ulema in Modern History. Edited by Gabriel Baer, Asian and African Studies,
1971, c . 7 , s . 8 9 - 1 1 9 . Yukardaki hususlar iin bkz. s.l 16. 188.
545
BENC B L M
ARABIN MLLYETLK T U T U M U N A KARI T R K N
MLL BENLKTEN YOKSUNLUU
A R A B I N M L L Y E T L K T U T U M U N A KARI T R K N
MLL BENLKTEN YOKSUNLUU
549
I) ARAP MLLYETSNN TRK DMANLIINA KARI
I Nitekim bunu byle olduunu ada Arap yazarlar kabul ederler. rnein Z. Zeine,
The Emergence of Arab Natiotmlism adl kitabnda (Beyrut, 1966) yle der: "Trk
egemenlii altnda yaam olmasna ramen (Araplar), Trkn bile kendi bakmndan
hibir zaman mazlar olamad bir milliyet duygusuna sahip olabilmiler ve
Araplklarn unutmamlardr. stelik de Trkler, Araplar milli benlikten yoksun
klmak ve Trkletirmek iin hibir giriimde bulunmamlardr." s. 149.
550
Rus hkmetine kar en ufak bir serzenite bulunmay aklndan
geirmemitir. ki nedenle: Bir kere Rusya'nn Arap milliyetiliini des-
teklemi olmasndan dolay Rusya'ya kar besledii minnettarlktan ve
ikincisi, Mslman bir toplum olan Trkiye'ye milliyetilik ruhunun gir-
mesini nlemek arzusundan. 2
te yandan Trk idaresi altnda Arap, kendi z kanndan olanlarn
vaktiyle kendisine ektirdiklerine benzer bir muamele grmemitir; o
kadar ki, Arap ataszleri arasnda "Arabn adaletindense Trkn
zulm" eklinde bir sz yer almtr. Bylece Trkn zulm Araba,
vaktiyle bedevi Arabn Arap idarecilerinden ektikleri zulme nazaran,,
ok daha insani grnmtr. 3
Her eye ramen Arap, Osmanl mparatorluu dneminde yle
sanld ve sylendii ekilde kt, hain ve insafsz muameleye mu-
hatap braklm saylmaz. Onun geri ve ilkel kalmasnn tek nedeni
Trk olmamtr. Hatta baz Batl yazarlar arasnda Arabn olduka
iyi bir davran grdn ve Trkn onu korumu olduunu be-
lirtenler oktur. 1963 ylnda yaymlad kitabnda Charles D. Cre-
means yle der:
2 Bilindii gibi 20. yzyl balarnda Rusya'daki Trkler arasnda baz milliyetilik
eilimleri ve "pantrkizm" ynnde baz gelimeler grlr. zellikle Krm'da, Tatar
asll smail Gasprinski, nce Volga ve Krm Tatarlar ve sonra da Kafkas ve Orta
Asya Trkleri arasnda olduka saha kazaian bir Trklk a k m yaatmtr. Bu
akmlara "usulii cedd" ad verilir. Din unsurundan ziyade dil birlii esine dayaldr
ve daha ziyade aydn saylan kimseler tarafndan benimsenmitir; halkn desteine
nazlar olamamtr. Balangta Rus hkmetinin ses karmad bu akmlara
Trkiye dahi ilgi gstermemitir. Zamanla Rusya bu akmlar kknden yok edecektir.
Bu k o n u d a bkz. G e o f f r e y Wheeler, "Russia and Islamic Nationalism", in Arap Na-
tionalism anda Wider World, Edited by S.G. Haim, N e w York, 1971, s.26-52.
3 John L e w i s Burchkhardt, Arabic Proverbs, Or the Manners and Customs of the Mo-
dern Egyptians, L o n d o n . 1830, s.47.
551
din konularnda Trklere ders verme imknna sahip olmulardr.
ktisadi bakmdan Trklerden ok daha gvenlik ierisinde tu-
tulmulard... Trkler Araplara sadece askeri bakmdan gvenlik
salam deil, fakat onlar ayn zamanda yabanc igallere kar
da korumulardr." 4
4 Crecans, Charles D.. The Ab aul the World: Nasser's Aral) Nationalist Policy.
New York, 1963, s.121.
5 Zeine. Z. Zeine, The Emergence of Arab Nationalism. Beyrut. 1966, s.17.
6 Zeine, Z. Zeine, age, s. 17.
7 Gibb and B o w e n . Islamic. Society and the West. O x f o r d . 1950, c . l , p a n I. s.218.
552
nedeni gerek anlamyla Trk deil, fakat Trk dahi onunla birlikte
geri ve ilkel brakan eriattr. Btn geri kalmlk nedenlerini her
eyden nce eriatta aramakla ie balamak en doru yol olacaktr.
Fakat Arap bunu yapmaz ve mutsuzluunun ve geliememiliinin tek
nedenini Trkte arar ve Tanrdan Trk yok etmesini diler; Cemal A.
Nairin yapt gibi.
553
te yandan Trk, Araba kar genellikle daha yumuak, daha
lml ve daha hogrl davranmtr. Arapla savat zamanlarda
dahi anlay gstermekten geri kalmamtr. Asaf Tanrkut'un Yemen
Notlan adl kitabnda "Yemen'den Gelen Mektup" airinin u satrlar
nice saysz rnekten biri olmak zere fikir verecektir:
554
eklinde konuan insanlarmz Araba kar yine de kin beslemez. 1966
ylnda Trkiye'yi ziyaret eden Suudi Arabistan Kral Faysal'a kar
Trk halknn gsterdii sevgi tezahrlerine deinmek yeterlidir. Bi-
lindii gibi Faysal, Vahhabilerdendir. O Vahhabler ki, vaktiyle Ana-
dolu'evladna kan kusturmakta birbirleriyle yar etmilerdir.
Trkn bu saflna karlk Arap, Trk dmanl bilinciyle
yorulmutur. Geen yzyl boyunca Arap milliyetisi, bu bilinten ya-
rarlanmak suretiyle Arap ahaliyi ayaklandrabilmi ve ngilizlerle 12 bir-
lik olup, Trke kar savamasn becerebilmitir. Cemal Paa'nn
1913-1919 yllarna ait anlarndan kolayca anlamak mmkndr ki,
Arap, Trkn kendisi hakknda ne dndn bilerek davranlarn
buna gre ayarlamasn baarabilmitir. Cemal Paa bu anlarnda, o ta-
rihlerde stanbul'da kdam gazetesi yazarlarndan Ahmet erifin Beyrut
ve Suriye Mektuplar bal altnda yaymlad yazlar dolaysyla
Aziz Ali Bey'le yapm olduu bir konumay nakleder. Aziz Ali Bey,
sz konusu bu mektuplar tenkit babnda Cemal Paa'ya uzun uzadya
yaknmtr. Cemal Paa'dan okuyalm:
555
etmek istediiniz zaman 'Arap sa gibi' dersiniz. En ziyade kul-
landnz tmce: 'Ne am'n ekeri ne Arabn yz' deil
midir? airlerinizden birinin; 'am'dan ayrldm gece yle
dedim: Bu kutsal geceye krler olsun' eklindeki szleri en
ziyade kullandnz bir ifade deil midir?.." 1 3
556
Il) ARAPLA KAR1M1LIK VE KA YNAMIL1K KONUSUNDA
557
* Ne meekkt ekiyor kafile-i ehl-i hacac,
O yezid ibn yezid Arab- gmrahtan,
Gh o l i r e m bahr de zevrakniin
Dalgal tufan griem k o r h m i r e m
G h kirem sanile, her yanda mi
Vahi garan g r i r e m k o r h m i r e m ,
558
Daha yukardaki blmlerde bedevi Arabn bu ynlerinin Kur'a'da.
aklandn ve rnein Tevbe Suresi'nde "Bedevi'ler kafirlik ve
mnafklk bakmndan ehirlilerden beterdir..." (K 9 Tevbe Suresi,
ayet 97), "Bedevi'lerden yleleri vardr ki... size belalar gelmesini
gzetip dururlar, bekledikleri, kt belalar kendi balarna gelsin" (K 9
Tevbe Suresi, ayet 98) eklinde ayetler bulunduunu ve benzeri
szlerin Muhammed tarafndan sk sk tekrarlandn belirtmitik.
slamdan nceki dnemde de Arabn ok ilkel bir yaam srd,
batl itikatlar iinde yzd, mrn sefil ve sefih bir ekilde iki
ierek, kumar oynayarak geirdii, evlilik yaamnda sakat bir zih-
niyete sahip olduu, mirasta erkek ocuklarna ncelik tand, kz
ocuklarn belli bir yaa geldiklerinde ldrd vb. geleneklere sapl
bulunduu yine bu Arap kaynaklarn ortaya koyduu eylerdendir.
Her ne kadar slam sayesinde Arabn "Cahiliye"den kurtulup kl
dneme girdii sylenirse de, slam ncesi bu dnemin geleneklerinin
ounu srdren ve ounu da pek olumlu saylamayacak tarzda
deitiren slamiyet, 1 400 yllk bir uygulamaya ramen Arabn ka-
rakterinde, Arabn zihniyetinde ve yaam usullerinde herhangi bir
gelime yaratamamtr. Muhammed dneminin Arabyla 20. yzyln
Arabi arasnda byk bir deiiklik olmamtr.
559
Denilebilir ki, slam, Arabi ilkellikten ve ona zg musibetlerden
kurtaramad gibi, baz askeri baarlar dnda, Tiirke de hibir ey
kazandrmamtr.
Arapla karm ve eriata saplanm olarak Trkn bin yllk ta-
rihi, esas' itibariyle kl kuanmakla ve sava meydanlarnda at oy-
natmakla ve ne yazk ki uygar gelime ksrlklaryla doludur. slamn
"kfirlere (Dar-l Harb'e) kar saldr"y ngren emirleri gereince ve
ou kez kendi z karlarn feda edercesine din "savalarna yneldii
oranda uygar gelime ansndan uzaklamtr. Her ne kadar bu
savalar hanlara, sultanlara ve padiahlara zaferler, beldeler ve zen-
ginlikler kazandrmsa da, Trk halkna felaketten, sefaletten ve
biarelikten baka bir ey salamamtr. Sadece ve sadece fikirsel ve
kltrsel zavalllklar hazrlamtr.
Bu bin yllk dnemin "kazan" ve "zarar" bilanosundan habersiz
eriatmz, Trkn Arapla temas sonucu ve slam sayesinde ge-
rilikten kurtulduunu sanr ve Arapsz yaamn mmkn olmadn
anlatmak iin air'in, "Tiirk Arcpsz yaayamaz, kim ki yaar der, de-
lidir..." satrlarna sarlr. Ve Trk de bununla kandrr. nk
eriat iin nemli olan ey Trkn karlar deil slamn
karlardr. Buna kanm olarak Trk, slama hizmet edeceim diye
Arabn,karlarna altn fark etmez. Tarihi boyunca yapt ey,
slam karlarn salayacam diye Araba hizmet olmutur.
560
dinamik, akdc, demokratik vs. olan Trkler, Arap lkelerine
yneldikten ve eriata girdikten sonra fikren ve ruhen Araplamlar
ve Arabn banazln bir hastalk gibi devralmlar, tm enerjilerini
gereksiz ve yersiz din savalaryla harcamlardr. 1 7
Belirtejim ki, eriat cenderesinden gememi ve mspet eitim sa-
yesinde aydn kafal olmu her Trkn bilinalt duygularnda bu
dnce- yatmaktadr ve onun ruhuna bu gerei ilk alayan da
Atatrk olmutur.
Araplarla birlikte yaamann ve slam dnyasnn btn so-
rumluluunu yklenmenin Trklere nelere mal olduunu en ok takdir
eden Atatrk'tr. Kont Sforza Makers of Mocler Europe adl
kitabnda Atatrk'le bu konudaki konumasn nakleder ve Atatrk'n
kendisine, "Araplar zerinde Trk egemenliinin kurulmu olmas biz
(Trklerin) geri kalmamzda en byk neden olmutur" dediini nak-
leder. 1 8 Ve bu fikir Atatrk'n eitli tarihlerde ve eitli ekillerle
srarla ifade etmek gereini duyduu bir fikirdir. 29 Ekim 1923 tarihli
bir konumasnda, "Menelerimizi hatrlaynz. Tarihimizin en mutlu
dnemi, hkmdarlarmzn halife olmadklar zamandr" derken de
anlatmak istedii ey buydu.
Bilindii zere, Memlkler balangta baarl bir idare sistemi
kurmulard ve onlarn bu baarlarnn balca srr kendilerini
Araptan uzak tutabilmeleri ve Ardpla karmam olmalar olmutu.
Batl nl bir yazar, William Muir yle diyor:
561
"Zira, Memlkler kendilerini, boyunduruk altnda tuttuklar
rklardan ayr ve farkl artabilmilerdir. Gerekten de onlar oli-
garik bir sistem kurmulard... te Memlkleri, dier btn
rklara gre temayz ettiren ey, bu ayrlk ve farkllk duygusudur
ve onlarn btnlklerini ve bamszlklarn (stnlklerini)
salayan da budur ve bu e Memlklerin ok uzun sren ik-
tidarlarnn belli bal nedenlerinden biri saylmaldr." 19
phesiz ki, bunun her zaman byle olduu ileri srlemez ve zaman
zaman saltanat mevkiine adn yazmaktan aciz kimseler de gelmemi
deildir. Btn bu stn niteliklere sahip olmalarna ramen
Memlklerin zayf kaldklar bir husus vardr ki, o da insan deeri
tanmam olmalaryd. Fakat bu noksanlk onlarn rki hasletlerinden
domu deil, daha ziyade eriat zihniyetine saplanm olmalarndand.
Zira u bir gerektir ki, slam tarihi boyunca gelmi gemi yneticiler
arasnda hunhar, gaddar ve kana susam olmayan pek az rnek
kmtr. Trk, aslnda zalim ve insan varlna kar saygsz deildir.
Fakat onu byle yapan ey, eriatlk ve Arapllk ruhu olmutur.
Aapla kart, onunla hal hamur olduu ve onun yaantlar
zentisine dorulduu srece Trk gerilemi, stn niteliklerini yitirmi
ve tm benliiyle eriyip gitmitir. Buna karlk Bat'ya dnk
yaamlara kavutuu an baarlara ynelmitir. Yenieri tekilat
rneinden balayp Atatrk'n Batllama siyasetine dek eitli
giriimler incelenecek olursa bunun byle olduu anlalr. nk Batl
olmak demek aklc olmak demektir; akl verilerini, din verilerinin nne
19 Sil- W i l l i a m Muir, The Memlke Or Suive Dvnasrv of Egypl. 1260-1517, A.D.. Lon-
don, 1896, s.21.7.
20 Ibicl. s.218.
562
geirmek, demektir; daha dorusu akl a, dnrlerinin (rnein Vol-
taire'in) deyimiyle "akl Tanr ve Tanr'y akl yerine geirmek"tir.
Bat'ya ynelmekle Trk, vaktiyle sahip bulunduu, fakat eriat
yznden uzaklatrld aklc geleneklerine kavumutur.
Batllamakla baar salamasnn ve tm Mslman lkelerin nne
gemesinin tek srr budur. Trk Arap ilikilerinin Trk aleyhindeki
bilanosundan haberli olanlarmz ve Trk uyarmaya alanlarmz
yok deildir. Trkn, slama girdikten bu yana, bin yllk sre boyunca
Arapla kaynamlnn felaket felsefesini en derin bir ekilde
zetleyen Neyzen Tevfk olmutur. "Pek fedakrane yandn bir Kureyi
kin iin" satrlarn kapsayan "Trke kinci t" balkl iirinde yer
alan u birka msray okumak yeter:
563
caksz ve susuz kum llerinde, cehennemi bir scak iklimde ve
deimez grnen tabiat olaylarna bal yaamlar ierisinde her eye
boyun emek, her eye raz olmak ve kendisini bu hain evrede ya-
ratm olan giie (Tanr'ya) kul kle durumunda grmek, l Arabna
teslimiyet ruhu alamtr. slamiyet demek kaderciliin doruk nok-
tasna erimilik demektir. (slam szc teslimiyet karldr.)
slam ncesi Arap edebiyat ve zellikle nl airlerin iirleri,
Arabn kaderciliini en bariz ekilde ortaya koymaya yeterlidir.
Fakat slamiyet, Arabn kaderci karakterini daha da pekitirmi ve
doruk noktasna eritirmitir. 2 2 Zira Muhammed, bizzat kendisi batl
itikatlara inanan ve son derece kaderci bir kimse olduundan, ken-
disine inananlar da tam manasyla kaderci yapmaya alm ve bu
nedenle Kur'cm' bu inanca yer veren hkmlerle doldurmutur.
stisnai saylabilecek hkmleri ve daha dorusu kiinin sanki kendi
kaderine yn verebilirmi kansn douran ayetleri, srf baarszla
urad durumda (ve rnein bir ksm Araplar slama sokamad
ve sorumluluu ya onlarn srtna ya da Tanr'ya yklemeye alt)
haller iin yerletirmitir.
Buna kar Arabi (ve daha sonra Arapla birlikte Arap olmayan
inananlar) kendisine balayabilmek, itaat ettirebilmek iin Araptaki
kaderci karakteri ve teslimiyet ruhunu kendi bildii gibi yourmu ve
Kur'an'a soktuu saysz hkmlerle kul durumunda kld bu
varl, elisi bulunduunu syledii Tanr'ya (ve dolaysyla ken-
disine) taptrtm, yerlere yattm, kaldrm ve her eyini
Tanr'dan uman ve daima bir eyler dilenircesine ona avu aan, za-
vall ve biare bir yaratk yapmtr..
Anz Kur'an' , hemen her satr itibariyle karnzda;
"Yeryznde yrr hibir mahluk, hibir yaratk yoktur ki onun ka-
derini Tanr izmemi olsun" (K 40 Hd Suresi, ayet 56) ya da
"Yeryzne ve sizin banza gelen herhangi bir olay yoktur ki, ya-
ratmadan nce O, Kitab'da bulunmasn" (K 57 Hadd Suresi, ayet 22)
564
gibi ayetler yannda, kiinin rzkn Tanr'nn keyfi kararyla tayin
ettiine dair, "Allah dilediine ltfeder, ihsanda bulunur" (K 14 ibrahim
Suresi, ayet 11); "Tanr dilediini hesapsz ekilde rzklandrf" (K 24
Nr Suresi, ayet 38) hkmleri ve kiiyi "Hibir ey insann kendi
emeinin rn deildir" eklindeki "...grmez misiniz ektiin to-
humu... siz mi bitiriyorsunuz. Yoksa biz mi bitirmedeyiz?" (K 56
Vka Suresi, ayet 63-67) eklindeki hkmleri bulursunuz. 2 3
Sylemeye gerek yoktur ki, bylesine kr bir kadercilikle ve tm
ktlklerin ya da iyiliklerin ya da gereklerin Tanr inayetine gre
ortaya ktna inanm bir zihniyetle ne mspet ilim yapmak, ne
mspet ahlaka ulamak ve ne de haysiyetli bir toplum (ya da kii)
olarak var kalmak mmkndr.
Arapla temas sonucu Trk, aklclk gibi kendine zg o en deerli
niteliinden yoksun kalrken, ayn zamanda Arabn kaderciliine sap-
lanm ve bu yzden btn dinamizmini, canlln ve yaratcln
da yitirmitir. ylesine ki, btn her eyi, el aarak yalvar yakar
olduu Tanr'dan bekler olmutur. Baka bir deyimle, kendi emeinden
ziyade kendi dndaki glerden medet ummu, her eyini talih ve
tesadfe ve yaratann keyfiliine brakmtr. Baarl kald tek alan,
"cesaret" unsurunun balca rol oynayabildii dnem boyunca askeri
alan olmutur. Yukardaki nedenlerle aklc bilimlerin ve tekniin
gelimesine ayak uyduramad iin bu alanda da geri kalm ve
"aklc Bat" karsnda haysiyet krc yenilgilere uramtr. Ka-
dercilie ballk ona hibir alanda yardmc olmamtr.
Ve ite bin yllk bir kader denemesi.sonucu tarihten silinme teh-
likesiyle ba baa kalan. Trk bu felaketten Atatrk kurtarmtr.
Kurtarrke de Trke "Kaza ve kader, talih ve tesadf deyimleri
Arapadr... Trkleri ilgilendirmez" hatrlatmasn yapm ve "Trk,
n, al, gven" dnde bulunmu ve Bat'ya, yani aklcla
ynelmenin uygarla k olduunu anlatmtr.
565
III) ARA BN MLLYETLNE SES KARMA YAN,
FAKAT TRKN MLLYETLN
"KAFRLK" SAYAN EVRELERMZ
24 is'.ar.n Araplara hn nedenlerle bir ninet olarak verildiine inanan Abd al-Rahma
al-Bazzaz. 1959 da Badat'ta yaymlad Fi Rtth-al-slin adl kitabnda btn bu
grleri i l e m e n i n d n d a , d a h a n c e y a y m l a d bir kitabnda yle demitir:
" . . . A r a p milliyetilii ile slamiyet a r a s n d a ne atma ve e ele e l i m e vardr.
Araplk ile lalam birbiri ierisine girmi iki e m b e r eklinde m t a l a a etmek
m m k n d r . . .Bu bizim kran duygularyla kabul e t m e m i z gereken bir d u r u m d u r .
Bu d u r u m b i z Araplara u nimeti bir talih eseri olarak bahetmitir ki, savunur
o l d u u m u z milliyetilik sahip b u l u n d u u m u z din ile b a d a m a z deildir."
566
Muhammed'in tm insanlara gnderilmi bir peygamber olduunu
belirtir, ama esas itibariyle Arapl slamiyetle ayniyet halinde tutan ilk
Arap milliyetisi olduunu ve Arabi tanmlarken "Araplk, Arapa ve
slamdan ibarettir" eklinde konutuunu ortaya koymaktan kanmaz.
.Dier Mslman toplumlarn slam ncesi geleneklerini ve tarihini
kanksar ve yadrgar, ama slam ncesi Arap geleneklerini ve tarihini
yceltmekten usanmaz.
Bir toplumun milli benliine kavuabilmesinin, geliebilmesinin,
ilim ve kltr uygarlna eriebilmesinin dil esi sayesinde ola-
bileceine ve Arap dilinin bu bakmdan Arap uluslar iin son derece
hayati nemi olduuna inanmtr, ama ayn imkn kendisinden baka
Mslman toplumlara tanmak istemez. Bundan dolaydr ki, ibadetin
Arapadan baka bir dilde yaplmasna ve Kur'a'n evrilmesine asla
izin vermek istemez ve bunu engellemek iin elinden geleni yapar.
Atatrk'n dil inklab veya ezan Trke okutturmas, ibadeti Trke
yaptrtmas ve Kur'an' Trkeye evirtmek istemesi, Arabn e ok
dmanlkla karlad, en fazla baltalamaya alt eyler
olmutur. Arap, btn gcyle Arap olmayan Mslman toplumlar ve
zellikle Trkleri Kur'an'n baka dile ve Trkeye evrilemeyecei
fikrine yatrmak istemitir ve bu gayretlerinde olduka baarl
olmutur. ylesine olmutur ki, bu konuda kendisine her zaman iin
yardmc eler bulmutur. O kadar ki, kendi lkemizde Arabn
kandrmalarna kaplarak Atatrk'n dil devrimlerine ve Kur'an'
Trkeye evirtme heveslerine kar gelen gler domutur. Bunlar
Arabn davasna hizmet saflna saplanacak kadar bu kandrmalara
kaplmlardr. Tipik bir rnek olmak zere Mehmet kif olayna bi-
razdan deineceiz.
Hatrlatmakta yarar vardr ki, 19. yzyl sonlarnda Arap mil-
liyetiliinin en ateli taraftar olan Arap yazarlar, Trk milliyetilik
akmlarn oluturmak isteyenlerimizi Yahudilikle sularlard. Tpk
bugn yaptklar gibi. Arap karlarna yatkn nitelikte d siyaset
gtmeyen Trk liderlerini de bugn Araplar Yahudi asll olarak
tanmlarlar. Kahire'de kan al-Alram gazetesinin 29 Eyll 1956 tarihli
nshasn kartrmak isteyenler bunun byle olduunu greceklerdir.
Bundan dolaydr ki. Trklk benliini ve bilincini canlandrmak
ve Tiirke zg nitelikleri ve meziyetleri dile getirmek isteyenlerimiz
daima korku, daima aalk duygular ierisinde kendilerini Aaba
kar adet mazeret beyan eder tutumlara sokmulardr. Nice
rnekten biri olmak zere, Cemal P a a n n , drdnc ordu kumandan
olarak Suriye'de bulunduu yllarda Trk-Arap ilikilerini dzeltmek
iin bavurduu taktie deinmek yerinde olacaktr. am'da Arap li-
derleriyle grrken Gen Trklerin Trklk akmlarna ynelen
davranlarnn Araba kar bir davran olmadn ve Trk-Arap
husumetini yaratmadn ve bilakis Tiirke kendi benliini ka-
zandrma gayesine yneldiini yle ifade etmiti:
568
aksine, Trk ile beraberlii deil, fakat Tiirk her safhada safd klc
gayretlerin ierisindeydiler. Kendi z benliklerini, kendi tarih ve
kltrlerini ve hatta slam dinini Trkten ayrarak i grmek ar-
zusundaydlar. Ve bunu yaparlarken ylesine bencil, ylesine
karcydlar ki, kendileri gibi milliyetilik kaygusuna den ve kendi
benliine kavumak isteyen Trkn milliyetilik arzularn ve gay-
retlerini ho grmeyip, bunu> slam dinine ve zihniyetine aykr bulmakta
ve yermekteydiler.
u bir tarihi gerek grnmektedir ki, slam, ona dahil her top-
lumu, her kiiyi, rengi, rk, cinsiyeti, dili vb. ne olursa olsun (ve
zellikle Trk) Araplatrmakta, ona Arabn ruhunu alamakta ve
onu Arap kafa yapsna ve zihniyetine sokmaktadr. Gnmzn Arap
yazarlarndan biri yle diyor:
569
Ve yazar, slama dahil toplumlarn ve kiilerin, Araplk bi-
lincinden ve duygusundan tamamyla syrlm ve uzaklam olarak
kendilerine zg bir milliyetilie kavuamayacaklarn ve nk
slam dininin onlar az veya ok llerde Arapllk ayniyetine
sokmu bulunduunu belirtir ve sonra bu grlerini ispat mak-
sadyla Trk rneini verir:
570
Bylece slam mmeti denilen ey Araplk bilincine sahip uluslar
toplumu anlamna alnacaktr. Baka bir deyimle iimmet anlay, ma-
halli ve milli yaantlarn veya bilincin veya geleneklerin beraberce ve
tek bir Tanr fikri altnda birlemeleri yolu ile kurulan niversallik deil,
fakat eitli toplumlarn ve rklarn, Arap ruhuna brnerek, yani Arap-
laa ak slam ad altnda yekvcut hale gelmeleri olayn kapsamaldr.
slamn ngrd her husus Arabm yaantlarna ilikin (veya
ondan kma, onu dzenleyen) eylerdir ve Araplk ruhunu alar ni-
teliktedir. Bundan dolaydr ki, slamn mmet anlay Arap benliine ve
niteliine brnm bir niversalizmden baka bir ey olamaz. slamn
ngrd iiniversalizme dahil her milli ya da mahalli grup, btn
yaantlarn, geleneklerini, benliini ve ruhunu az veya ok lde terk
ederek Arap deerleri ve nitelikleriyle hal hamur hale girecektir.
Bir baka A r a p yazar yle ekler:
571
C) Trk slamclk nanlarna Saplayarak Benliinden ve
Gelimeden Yoksun Klan Trk eriats ,
572
kisvesi altnda birletiklerini anlatr. Bu Trkler iin Trklk diye bir
duygu, Trklk diye bir varlk yoktur, sadece Mslmanlk vardr. Bun-
lar kendilerini Trk olarak deil Mslman olarak tanmlamaktadrlar ve
Mslman ulusu adyla tannmak isteindedirler. 31 Krgz Trkl,
zbek Trkl, Trkmen Trkl diye bir ey yoktur. Btn bu Trk
ubeleri "Mslman ulusu" ad altnda birlemilerdir; Trk ulusu
diye birleme "gereini duymamlardr. eriatl Trkln ok
stnde tutan ve her zaman iin Arabi Trke tercih eden ve din ko-
nusunda Araptan da daha dar grl, daha fanatik ve daha ilkel olan-
larmzn (genellikle din adamlarmzn) davranlarna ve dn-
celerine tank olduka ve gemi yzyllara yle bir gz attka, yu-
kardaki satrlara hak vermemek imknszdr. Gerekten de biz Trkler,
malum evrelerin, teviki, eriatnn tahriki ve nihayet siyaset be-
zirgannn etkisiyle, din sahasnda slam kendilerinden aldmz ve
rendiimiz Araptan daha bilgisiz, her bakmdan daha tahammlsz,
biroumuz itibariyle daha koyu mmeti, yani daha az "milliyeti" ve
milli bilince daha az sahip grnmekteyiz. 32 O kadar ki; "Trk ancak
Mslmanken Trklne kavuur" diyerekten eriat olmayan veya
olup da farkl mezhebe (rnein ii gibi) bal olan veya din ve devlet
ayrl fikrini, yani laiklii savunan ve hatta din kurallarn akl
kstasndan geirmeye kalkanlarmz kendimizden saymayz; bu ge-
rilikte olanlarmz oktur iimizde.
Mslman Arap bile Hristiyan Arabi kendinden kabul eder de,
bizim din yobazmz Trk ancak eriat ise makbul, deilse kfir te-
lakki eder; onu islam ahlak tesinde ve hem de slamn en dar, en kat
kalplar dnda grmeye tahamml yoktur ve hibir zaman da
olmamtr.- 1 3 Yzyllar boyunca bizi Araptan da daha az milliyeti ve
573
ondan da daha ok fanatik yapan ey onun bu ilkellii ve hogrden
yoksun bu zihniyetidir. Bundan dolay deil midir ki, slamiyeti ka-
bulden beri iimizde daha "hr", daha "serbest" dnebilen; daha "li-
beral" davranta olan; daha "insani" dnya grne sahip ve
eriatn dar kalplarndan kendilerini daha kolaylkla kurtarabilen ve
hatta bazen eriata kart yol takip edebilen insanlarmz km, fakat
dar grller ounluu bizler onlar dahi kendimizden saymak is-
tememiizdir. Bu topraklarn barndrd eitli halk snflar
ierisinde, ekilci anlamyla "softa" ynleri az, fakat "Trk"lk nitelii
ok kimseler bol sayda yetimitir ve bunlar, Trkn slamdan nceki
pek gzel, pek elebi ve pek insani geleneklerinin sadk takipisi
olmulardr. Aralarnda, kadna eriatn kabul edemeyecei kadar
stn bir durum ve "hr" bir yaant ve erkee e bir "ahsiyet"
salayan mezhepler kurmular, ibadet ve ayinlerine kadnlar dali
katmlar, onlarla beraber oturup beraber kalmlardr. Hatta Kur'an'n
yasaklarndan bazlarna fazla nem vermeyen ve rnein slamn
haram kld arab kendilerine caiz grenler ve bunun manevi
sarholuunu ruh gdas yapanlar kmtr. Fikir ve dnce hayat
asndan "pheci", "tenkiti" ve "aklc" nitelikleriyle fanatizmden
uzak ve insanla daha yakn bir hayat srebilmilerdir. Ve stelik
Kur'an'm "mukaddes" saylan Arapa dilini bir kenara itip, Trkn z
diline bal kalanlar da olmutur.
Ne yazk ki, kendi geleneklerinden ok Arabn geleneine, kendi
z yaantlarndan ok Arabn l hayatnn icaplarna ve nihayet
kendi temiz dilinden ok Arabn ve Acemin diline ve dinine bal ge-
ricilerimiz, Trk ounluunu da pelerine takarak, aydn grl bu
insanlar ve bu gruplar, sanki bu lkenin yabancs ve dmanym
gibi grmler ve toplumdan uzaklatrmlardr.
Trk topluluunun zbez Trk olan bu eleri, kendi ileri
grllklerini hazmedemeyen ounluk ierisinde, her eyleri ile
gizli yaamaya zorlanmlardr. Baka bir deyimle, srf daha liberal ve
daha ideal bir dini inanca sahip olmalar sebebiyledir ki, bunlar, dar ve
ilkel zihniyetteki ounluun basks altnda tutulmular ve bu
ounluun hmna uramlardr. Bugn dahi laik Cumhuriyetimizin
574
eitli mezheplerine mensup Trk halk arasnda, mesela Alevi Trkler
sanki baka bir dinin salikleriymi gibi muamele grrler; srf baka
ve farkl bir inann insanlardr diye 13 bin Alevi kyne henz okul
yapmamzdr. Devlet okullarnda din dersi almaya zorladmz
ocuklara, velev ki bunlar farkl dn ve mezhepteki ailelerin
ocuklar olsun, kendi inanlarna aykr esaslar retmekle ve
alamakla megulzdr.
'.
575
eriatnn en byk korkusu Trkn Trklk bilincine kavumas,
Trklk benliine brnmesi, kendi z tarihi ile gururlanmas ve slam
ncesi nitelikleriyle ve meziyetleriyle ortaya kmas, kendi z diline
sarlmas ihtimali olmutur. nk bu takdirde Trkn slama kar
yabanclk duyabileceini, dini inanlarnn bile zayflayabileceim
dnmtr. Trk "Mslman" klacam veya "Mslman" tu-
tacam diyerekten Trklnden uzaklatrmann gayreti ierisinde
bocalamtr. 19. yzyln sonlarna doru Trklk akmlar uyan-
maya ve gelimeye balad zaman bu durum kendisini bariz bir
ekilde gsterir olmutur. Zira slamc zihniyetin mmessilleri, o ta-
rihten nceki eden dnemlerde gerekleen Batclk hareketlerinin din
asndan yaratabilecei tehlikelerin Trklk akmlar sonucu olarak
ortaya kabileceini hesaplamlard. 3 4
576
"Trk denilen ey, Osmanl Saltanat ve slam Halifelii ad
altnda kurulu siyasi bir irketin nihayet bir yesi d e m e k t i r . " 3 6
36 Sebil ur-Read. 1912. say 232. Yukardaki pasaj iin bkz. Niyazi Berkes. age.
s.373-374.
37 Ebuziyya ( T e v f i k ) , "Trklk ve Tatarlk", Meanua-i Ebuzziya. say 94 ve 1913,
pasaj iin bkz. N. Berkes, age, 4S3-492.
38 Alned Naim. Ikmda Dv-\ Kavmirat. stanbul, 1913. s.51-52: N. Berkes, uge.
s.375.
577
Ahmet Naim. yukardaki tezini biraz -daha gelitirerek unu ileri
srmtr ki, Trklk ve Trklk akmlar, kendilerine Trk di-
yenlerin uydurduklar bir eydir ve sahtekrlktan baka bir deeri yok-
tur. Ona gre Trk tarihi diye bir ey mevcut deildir ve olamaz da; var
olan tek ey slam tarihidir; slam tarihi dnda Trk iin Trk tarihi
diye bir eyden bahsedilemez. Yine ona gre, Trklk akmlarn
srdrenler, damarlarnda bir tek damla Trk kan olmayan bir topluma
Trklk inanc alama gayretleriyle kvranmaktadrlar. Ve bu gayret
ierisinde birtakm "acayip" Trke deyimler ve isimler ortaya at-
maktadrlar ve bu acayip isimleri ve deyimleri "o gzelim Mslman
isimler" yerine koymaktadrlar. Ve bununla da kalmayp, bir de birtakm
"garip milli gnler uydurmann tela ierisindedirler" ve neredeyse "o
eski amanist dini ihya edeceklerdir". Ayn kitabnda Naim, "Trkn
gemiini bilmeye ve renmeye hi lzum ve ihtiya yoktur... Bizim
iin lzumlu olan ey eriat renmek, Muhammed'i tanmak, slam
dnyasn bilmek ve slam kahramanlarnn hayatlarn tetkik et-
mektir... Budur bizim iin lzumlu olan tek ey" diyordu. Ve insan
biraz daha hayrete sevk eden ey udur ki, bu kitabn yazld ta-
rihlerde Arap milliyetisi, her trl davran kendisine meru vasta
klarken ve milliyetilik duygularn ahlandrmak maksadyla Arabn
Trke kar dmanlklarn krklerken ve slam kendisine smr
esi yaparken ve hatta Arabn slam ncesi yaantsn milli gurur
kayna haline getirirken Ahmet Naim, btn bunlar ya inkr eder-
cesine ya da bilmeyerek - k i bu da cehaletinin bir dier tezahryd-
Arap milliyetisinin davranlarn farkl ekilde deerlendirmekteydi.
ddias o idi ki, Arap milliyetilii Araplarn milli geliimini ve
bykln dile getirirken ve bununla vnrken, sadece slamdan bu
yana olan tarih snrlar ierisinde kalmaktadr. slamn dnda ve
slamdan nceki tarihe dayanmamakta ve ihtiya duymamaktadr.
578
Arapl islamcln nne diken Arap dnrler ve yazarlar oktu:
"Biz her eyden nce Arabz. Mslman Arapta Araptr, Hristiyan
Arap da. Fakat bizim Mslmanlmzdan veya Hristiyanlmzdan
nce Araplmz gelir. Biz btn dualarmz ve ibadetimizi camilerde
ve kiliselerde brakmzdr. Bundan dolaydr ki, eer bizim
Araplmz, Mslmanlmzdan ve Hristiyanlmzdan nce ge-
liyorsa, Araplmzn Osmanllmzdan nce gelmesi alacak bir
ey olur mu?" Bu szler nerede ve kimler tarafndan sarf edilmitir tah-
min edebilir misiniz? Bu szler 1913 ylnda, stanbul'un gbeinde
Arap milliyetilik davasn yrten Mslman Araplar tarafndan ve
hem de Araplarn stanbul'da kurduklar bir dernein (ki ad "Al-
Muhtada al-Arabi", Arap Edebiyat Kulb) salonlarnda nutuklar
eklinde sylenmitir. stelik Msr'daki Al-Ahram gazetesinin 22
Nisan 1913 tarihli nshasnda yaymlanmtr. 3 9 Arap milliyetisinin
buna benzer davranlarna daha pek ok rnek vermek mmkndr;
bundan nceki sayfalarda bunlara ayrca temas etmitik.
Grlyor ki, Trk milliyetilii akmlarna ve asl Trke dman
Ahmet Naim ve benzerleri Trke hakaret stne hakaret yadrrlarken
ve Arap milliyetilerinin slam dnda milliyetilik aramadklarn
beyan ederlerken, Arap milliyetisi, hem de onlarn burunlarnn di-
binde, "Biz Mslmanlktan ve Osmanllktan nce Araplk duygusuna
sahibiz" diye haykrmaktayd. Ne var ki, bizim Trk dman
aydnlarmz her trl yalan sanki dmanlklarna vasta yap-
maktaydlar. Ve btn bunlar yetmiyormu gibi bir de Trke, yani
kendi mensup bulunduklar milli camiaya hi sklmadan, "Gemi ta-
rihi boyunca slama hizmeti dokunmu ka tane Trk kmtr?" diye
de sormaktaydlar. Sanki asl olan slama hizmetmi de, Trkle ve
insanla hizmet deilmi gibi. phesiz ki, Trkn genel olarak uy-
garlk geliimi konusunda ne katklar olduunu tartmak ayr bir
konu. Fakat "Trkn slama ne hizmeti dokunmutur?" diye soru soran
bir kimsenin, her eyden nce "slamn Trke ne hizmeti do-
kunmutur?" sorusunu ele almas ve eer Trkn slama ve ondan daha
nemli olarak insanla hizmeti dokunmad kansmdaysa, bunun ne-
39 Hisham Sharabi. Arab lrellecluls and le Wes: Tle Fonmive Years, 1875-1914,
The John Hopkins Press, 1970. s. 126.
579
derilerini aratrmas gerekirdi. Bunu yapabilmi olsa, eriatn Trk
neden gelimekten alkoyduu gereini grebilirdi. Fakat Trkln
unutarak Araplam bir ruhtan btn bunlar beklemek elbette ki abes-
tir. Evet, Ahmet Naim gibiler ylesine Trklk duygusundan uzak-
lamlard ki, btn bu yukarda sylediklerini yeterli grmeyerek bir
de Trk zellikle Araba kar kk drc, Trk Araba feda
edici bir davran ierisinde kvranmaktaydlar.
40 Almcd Naim, <ge, s.51-52. Bu pasaj iin bkz. N. Berkes. uge. s.375-376.
580
demek man sahibi olmak demektir, Araptan holanmamak
demek slamdan ayrlmak demektir'; 'Araba kar kim kt dav-
ranrsa (kfr ederse) o kfirdir."' 4 1
581
ve orada lecektir. Ayn ii grenlere gnmzde de aydn sandmz
kiiler arasnda rastlamaktayz. Bu listeyi zenginletirmek ve gnmze
dek getirmek kolaydr; bunlar arasnda sadece din adamlar, sadece
okumu geinen kiiler deil, fakat lkenin kaderini elinde bulunduran
siyaset adamlar dahi yer almtr. O kadar ki, 1978 yllarnda
hkmette grevli bir bakan Kahire'de yapt bir konumada kendisini
Trk deil, fakat Arap milliyetisi olarak grmekle vndn
sylemitir. 4 2
42 Bu Bakan, 1978 ylnda istila eden M.C. Hkmeti'nin MSP'li bakanlarndan Fehi
Adak'tr. C u m h u r i y e t Senatosu'nun 12 Oeak 1978 tarihli o t u r u m u n d a Senatr Halil
T u n . istifa ede h k m e t i n t u t u m u n u eletirirken yle d e m i t i r : "Devlet yle bir
hale gelmiti ki. Kahire'de 'Ben Trk deil Arap milliyetisiyim' diyen bir bakan
vard." Senato yeleri kendisine "Kinidir o" diye sorduklarnda, "Fehi Adak" diye
yant vermitir. Bu k o n u d a bkz. Cumlmriye gazetesi. 13 O c a k 1978.
Araptan baka ve hatta Araplar ierisinde de Kurey kabilesinden baka
kimselere geemeyecei tezi Arap milliyetisinin en ok benimsedii fi-
kirlerden biri olmutur. Ve Arap milliyetisini bu konuda besleyen kay-
naklar fevkalade zengindir. Al-ahrastni, Kitah Nihayatu'l-kdam
Fi'ilni Kalcm adl kitabnda bu tezi gelitiren slam dnrlerinin
nllerindendir ve halifenin sadece Mslman bir kii olmasnn yeterli
bulunmadn, fakat ayn zamanda Kurey kabilesinden gelme bir kii
olmas gerektiini Muhammed'in szlerine ve davranlarna ve onu
takip eden ilk halifelerin tutumuna gre gelitirir. 43
te Arabn bu tezini Trk din adamlar, bundan 80-90 yl ncesine
gelinceye kadar ve daha dorusu tepelerinde Yavuz Sultan Selim veya
ona benzer padiahlar bulmadka savunabilmilerdir. Kur'a'daki
hkmlere uygun olarak halifeliin Araptan baka uluslara ait ola-
mayaca fikrini Abdlhamid'in tahta ilk k tarihlerinde gelitirmeye
almlard. O tarihlerde stanbul'un balca camilerinin baimamlar
bu konuda fikir birliine varmlar ve halka, bir yandan vaazlar vermek
ve dier yandan eriat kaynaklarndan ve zellikle Ku 'a'dan alnma
hkmleri ve yaynlar datmak suretiyle bu fikirlerini kabul ettirmeye
azmetmilerdi. 1908 ylnda Abdlhamit, srf kendi karlar nedeniyle
bu davran nlemeye alm ve bu eit yaynlar toplattmt.
Fakat onun bu tedbirleri din adamlar arasnda huzursuzluk ve
honutsuzluk yaratmt. 4 4
583
ileyle Abdlhamid hakknda da bir iki sz eklemek gerek.
Abdlhamid'in Trke kar ne sevgisi, ne saygs ne de gveni vard.
Araplar ve erkezleri, bu rklar Trkten daha alakgnll ve daha
sadktrlar diyerek, Trke tercih ederdi. Bundan dolaydr ki, bir Arap
olan zzet Abul Huda'y ve Emin Efendi'yi kendine en yakn
danman olarak semiti. 4 5 Ve ite Abdlhamid'i Trkn yararna
olabilecek iler yapmaktan alkoyanlar ve rnein slama aykr der
diyerek Bat ile temastan geri brakanlar, yine bu Arap danmanlar
veya Abdlhamit'in yakn dostlar olan dier Araplard. Abdlhamid'in
gvendii ve kendisine yardmc yapt bu Araplar ve zellikle Mu-
hammed Zafr'ler, eyh Esad'lar, Abul Huda Efendi'Ier, ona daima unu
telkin ederler ki, daha nce saltanat makamn igal etmi olan
padiahlar Hristiyan Avrupa lkeleriyle dostluklar kurmu olmakla
hata ve gnah ilemilerdir ve yaplacak en doru hareket
Hristiyanla kar slam birliini kurmak ve saldraya gemektir. 4 6
Din adamlarmzn o zaman olduu gibi bugn dahi hayranlkla
anar olduklar Abdlhamid, gerek anlamyla bir Trk dmanyd.
Trkn rkna, tarihine, diline, geleneklerine, her eyine karyd. O ta-
rihlerde Arap milliyetisi, Araplk benliini gelitirmek iin her areye
bavururken, bizim sultanmz Trklk benliinin domasna ve
gelimesine tahamml gsteremezdi.
Abdlhamid'i ok yakndan tanyan ve genliini adeta onunla bir-
likte geirmi bulunan Vambery (kz kardeine Franszca dersi ve-
rirdi), Abdlhamid ile ilgili anlarn anlatrken yle konuur:
584
fakat bu davran sadece kendi slalesine kar besledii duy-
gunun ifadesiydi (yani Trke mensubiyet bakmndan deil); zira
bir defasnda Galatasaray Lisesi'nde Trk rknn etnolojisi
hakknda bir konferans vermek zere kendisinden izin istediimde,
bunu iddetle reddederek bana -'Milliyet konularna asla yer ver-
memeliyiz. Zira btn Mslmanlar kardetiler ve milli farkllk
niteliindeki her engel ciddi husumetler yaratr' dedi." 47
585
olarak onun zerinde snrsz bir etki yaratmt.) Ayn katagoriye
" ne idii belli olmayan ve karakteri pek pheli bir Arap mol-
lasn, eyh Ebul Huda'y sokmak mmkndr. Daha ok din
ilerinde danman olarak, fakat aslnda miineccimba ni-
teliiyle i grrd. Araplar ve erkezleri, Trkte daha
sadktrlar ve mtevazdrlar diyerek her zaman iin tercih eder-
di. Ebul Huda'ya ve Emin Efendi'ye ve zzet'e kar zaaf bundan
ileri gelmekteydi, fakat unu sylemek isterim ki, bunda
yanlmaktayd, zira bildiim Asyallar ierisinde Trkler en ok
gvenilebilecek kimselerdir." 4 9
49 bid, s.989.
50 Bu k o n u d a bkz. M. Henri Prs. L'Espagne Vue par les Voyageurs Musiilenians de
1610 1930. Paris, 1937. s.52. Yukardaki pasaj iin bkz. Bernard Lewis. Islam in
History. London, 1973, s. 116.
586
5) Gen Trkleri "Dinsiz" Diye lan Ettiren Abdiilhamid, _
Din Adamnn Desteini Salar
Trk toplumunu uyandrmak ve milli benlie kavuturmak ko-
nusunda Gen Trklerin sarf ettikleri abalara daha nce deinmitik.
O tarihlerde bu abalarn karsna en hain ve en kurnaz bir davranla
dikilenlerin banda Abdlhamid ve ona yardmc olan din adamlar ge-
lirdi. Trk halknn fikir ve kltr seviyesinin ykselmesini asla is-
temeyen ve onu bylece smren bu kt ruhlu padiah, Gen Trkleri
ypratmak iin eytann bile akl edemeyecei yollar denerdi. Bu yol-
lardan biri, bu idealistleri para ile satn almaya almak ya da onlarn
adn dinsize karmakt. Takdiini baarya ulatrmak amacyla din
adamlarn kendisine ara yapmt.
te yandan ordudaki askerleri subaylar aleyhine kkrtmann
arelerini de bulmutu. "Din elden gidiyor" ya da "eriat ihmale
urad" feryatlaryla btn Anadolu halkn Trk milliyetilii aley-
hine kkrtmaktan geri kalmamtr. Eer Selanik'ten hareket eden
Kurtulu Ordusu biraz daha gecikmi olsayd, kim bilir bu melanetini
nerelere kadar gtrm olacakt. 5 1
Ve o bunlar yaparken Arap milliyetisi (ve hem de burnunun di-
binde faaliyet gsteren Arap milliyetisi), Arabn stn ve Tanr'nn
inayetine mazhar bir rk olduu fikirlerini yaymakla ve kendi milli
benliini gelitirmekle meguld.
Ne ilgintir ki, bizim din adamlarmz, Trkn slam ncesi ta-
rihine ve niteliklerine bylesine dman kesilirken, Trk olmayan bir
yazar, Cemaleddin Afgan, Trkn slam ncesi zelliklerini ele alp
slam bununla hal hamur etmeye almtr. 5 2
587
Gen Trklerin tutumu ile ve nihayet Atatrk'n laiklie ve uygarla
ynelmi davran nedenleriyle balamtr ve glenmitir. Yani
sanr ki, Arap, srf Tlirkte din duygusu azald diye Trke dman ke-
silmitir. Cahil evrelerimiz Trkn, zellikle Atatrk zamannda ve
halifeliin kaldrlmas, din ve devlet ilerinin ayrlmas yznden din-
den uzaklatn kabul eder ve Arabin bu nedenle Trke ynelttii
sulamalarn hakl bulur. Bu evrelere gre Arabn Trke kskn dav-
ranmas, Trk kendisine yabanc grmesi olaandr ve bundan
dolaydr ki, Arap eitli vesilelerle Trkn yannda deil Trke kar
cephe almtr (Kbrs davasnda olduu gibi).
Bu bakmdan Trk, yine bu evrelerin inanna gre, slama
dnmelidir, eriata balanmaldr ve "Arap kardeliine"
sarlmaldr. Trk iin yaplacak ey, onlara gre, Bat'ya deil, fakat
Arap lkelerine ve Arap kardeliine ynelmektir. Hemen belirtmek
gerekir ki, Trk bu fikre altrmaya uraanlar bunu din adna,
slam adna yaptklarn sylerler, fakat ou zaman ya cehalet ya da
karlar nedeniyle bu ekilde davranrlar. karlar nedeniyle dav-
rananlar dahi Arabn Trk dmanlna neden saplanm olduunu,
ne zamandan beri saplandn bilmezler; Arabn Trke kar olan
husumetinin yeni deil, fakat ok gerilere, ta 7. yzyllara inen bir
ey olduunu dnemezler. Ve yine undan habersizlerdir ki, Arap-
taki Trk dmanlnn asl nedeni Trkn slama az ball (veya
hi bal olmamas) deildir. Ve hele Trkn farkl bir rktan gelme,
farkl niteliklerde olma durumunun Arabi Trkten uzaklatrdn
hi akllarndan geirmezler. Bilmezler ki Arap, aa yukar ayn
nedenlerle, yani farkl rktan olmas nedeniyle Acemi sevmemi,
Acemden nefret etmitir. Denilebilir ki, Arabn Trk dmanl
duygularna saplanmasndaki en nemli faktrlere, Trk egemenlii
altnda yaam olmak, ou zaman Trkn kt idaresine bal
kalm bulunmak vb. hususlar katlabilir. Fakat u muhakkak ki, din
esi ve Trkn slama sonradan girmi olmas gibi hususlar Arabi
Trke dman etmi deildir. nk etmi olsayd bu takdirde
Arabn her eyden nce Hristiyan Araba kar dman kesilmesi
588
gerekirdi. Halbuki, daha nceki sayfalarda da grm olduumuz
zere, bu byle olmamtr. Bilakis Mslman Arap, Mslman
Trke veya Mslman ranlya kar dmanlk beslerken,
Hristiyan Araba, yani slamn emirlerine ve hkmlerine gre asl
dman olmas gereken elere kar, srf o kendi kanndandr diye
kardelik beslemi, onunla birlikte milliyetilik mcadelelerini
yrtmtr.- X l
589
A. Vambery, ki Macar aslldr, Abdlhamid Il'nin danman
olmutur. Osmanl Trkln gelitirenlerdendir.
Joseph de Guigns'in 1756-1758'de Trk ve Mool tarihi ile ilgili
yaptlar olduka nemlidir. Arthur Lumley Trk grameri hakknda
yaptlar vererek Ali Suavi'ye adeta kaynak iini grmtr. Onun gibi
gramer stad David, Fuat Paa ile Cevdet Paa'ya bu konularda reh-
berlik etmitir.
Lon Cahun, 1896 ylnda yaymlad L'Introduction l'histoire de
l'Asie adl kitabnda Asya tarihinde Trklerin roln ve etkisini
deerlendirmitir. lk Trkolog olarak tannan Necip Asm bu kitab
1899 ylnda Trke'ye evirmitir. Ziya Paa bundan yararlanmtr. 5 4
590
"Musevilii kabul etmi olan Hazarlarn, Hristiyanl be-
nimsemi olan Macar ve Bulgarlarn bugn iin Trklklerinden
artk bahsedilememektedir. Bunlarn aksine, slamiyetin kabul
Trklere yeni bir ruh ve kuvvet vermi, Asya steplerine, Avrupa
ilerine kadar uzanan byk ve uzun mrl imparatorluklarn
kurulup yaamasnda balca sebeplerden birisi olmutur. Bun-
dan daha nemlisi, slamiyetin ortaya koyduu prensiplerin milli
bnyelerine uymas sebebiyle Trkler varlklarn ko-
ruyabilmilerdir. slam dinini kabul etmi olan Trk boylarndan
hibirisi... milli varlklarn kaybetmemilerdir..." 5 6
591
slam ncesi dnemde demokratik saylabilecek bir ruhtayken,
slam benimsemekle despotik ruhlu olmutur; tabii bu nedenle de-
mokrasi kervanna katlamamtr? 8
slamdan nce kadn toplumun eit yesi sayarken ve erkekten
karmazken ve hatta devletin bana hkmdar yapabilecek kadar
deer bilirken, slama adm att andan itibaren, slami kurallar
gereince, kadna kar adeta dmanlam, onu kmese tkar gibi
kapatm, dvlecek, svlecek bir yaratk yapm ve "Kadnlar aklen
ve dinen dn yaratlmlardr" diyebilecek kadar Araplamtr. Ve bu
yzden, kendi kendini ilkel kalmaya mahkm klm ve bylece kadn
toplumdan atan ilkel toplumlarla ak atmtr.
Baka bir deyimle Trk, slama girmekle Trk Tiirk yapan en
nemli niteliklerinden yoksunlamtr. Koruyabildii tek ey sadece
Tiirk ad ile sava rlm olmutur.
Oysa ki, Tiirk arlmakla Trklk salanm olmaz. nkii Trk
Tiirk yapan ad deil niteliklerdir. Yani, biraz evvel dediimiz gibi,
aklc geleneklerdir, kadna deer vermektir vs...
Hatrlatmak yerinde olacaktr ki, bu nitelikleri koruyabildii
srece Trkler, Trk adyla arlmadklar zamanlar dahi Trk
kalmlardr.
Fakat ne zaman ki slama girip eriatn karanlklarna dalmlardr,
ite o andan itibaren kendilerine zg niteliklerden yoksun kalmlar
ve Arap niteliklerini almlar ve her ne kadar kendilerini Trk diye
arsalar da, gerek anlamda Trk olmaktan uzaklamlardr. Trk
bu z niteliklerine kavuturarak Trklne dntrmek isteyen ilk
insan Atatrk olmutur.
Her ne kadar Atatrk'ten nce, mesela 19. yzyln ikinci yarsnda ve
zellikle Merutiyet dnemlerinde Trklk akmlar vesilesiyle baz
olumlu (ve baz da olumsuz) abalar sarf edilmi ve Trklk duygularm
canlandrc davranlar grlmse de, gerek anlamyla bilinli di-
yebileceimiz ve "insancl bir milliyetilik" nitelii ierisinde sa-
yabileceimiz dnem, Atatrk'n eriata taviz vermeyen ve "ulus" kav-
ramn din birlii esine dayatmayan ve Trkn slam ncesi nitelikleri
- 1t *
58 Bu hususlar iin bkz. 1. Asel. eriat Devleliiule Laik Cumhuriyete. Kaynak
Yaynlar. 1997. stanbul, s. 157 v<l.
592
arasndan en iyilerini ayrp (rnein aklclk esi, rnein kadna
deer verme nitelii gibi) bunlara yeniden can veren tutumu sayesinde
balamtr. Biz hem kendi ulusal benliimizin bilincine ve hem de in-
sanlk amacna ynelik milliyetilie onun gayretleriyle kavumuuzdur.
59 Bkz. 1340 Senesi Nisa'nda Toplanan Birinci Tiirk Ocaklar Umumi Kongresi
Zabtlar, Yeni Giin Matbaas, Ankara, 1341 (1925), s.41-56.
60 Atatrk dahi T r k yceltirken, "Trk kimdir?" sorusunu eletirmek ve t a n m l a m a k
yoluna pek g i d e m e m i t i r . n k , gitmi olsa ve rnein M s l m a n l k esi dna
tap M s l m a n olmayan Trkleri de kapsayacak genellikle bir Trk tanmlamas
y a p m o l s a y d , eriatnn ihanetine urayacan ve gerek a n l a m d a T r k l k bi-
lincinin y e r l e m e d i i bir d n e m d e bunun sakncal olabileceini hesaplamt.
Onun asl a m a c , kedi z a m a n n a gelinceye dek Anadolu'da yaam olan Trkleri
tahkir iin kullanlan Trk deyimini bu olumsuz nitelikten kurtarmak, Trklk duy-
593
3) Hkmdar, Aydn ve Halkyla "Trklk"
Duygusundan Yoksun Toplum
Biz "Trklk" duygusunu gerek anlamyla daha Mahmut Gaznevi
zamannda unutmua benzeriz. Gerekten de Mahmut Gaznevi, tarih
ierisinde Tiirke kar en byk hakaret darbelerini ve sulamalarn
layk gren ahame adl eserin hazrlanmasnda n ayak olmu ve
bu eserin yazar Firdevsi'yi, hani slama ramen Acemliini unut-
mayan ve bununla gurur duyan bu nl Acem airini ba tac etmi
ve Trk kltmelerle dolu bu eserin sayfalarn sarayn duvarlarna
eeveletmitir. Bu konuya daha nce temas etmi olmakla beraber bir
iki noktay burada hatrlatmak isteriz.
Bilindii zere ahame, Sultan Mahmut zamannda Firdevsi
tarafndan kaleme alnm ve ona ithaf edilmi nl bir eserdir.
ahname'n'm yazlmasnda ona destek olan, onu bu eserin ta-
mamlanmasna tevik eden ve nihayet sonunda bundan dolay para ile
mkfatlandran (her ne kadar airin bekledii lde deilse de) Mah-
mut Gaznevi'dir. Bunun byle olduunu Firdevsi'nin azndan, daha
dorusu Firdevsi'nin Mahmut hakknda yazm olduu methiyeden an-
lamak mmkndr. 6 1
Sultan Mahmut'u vmek ve ondan para koparmak maksadyla kaleme
ald iirinde Firdevsi, eski byk Trk Hakan Afrasiyab'n Acemler
tarafndan yenilgiye uratln ve bunun yannda Trk kltc ni-
telikleri dile getirir. Buna ramen Sultan Mahmut, ahname't ad geen
Trklerin slam ncesi dnemde yaam Trkler olduunu ve( bundan
dolay hakarete layk grlebileceklerini dnerek, Firdevsi'yi bu eseri
iin para ile mkfatlandrnutr. Ksaca hatrlatalm ki, ahame slam
ncesi ran tarihini, yaantsn ve Acemin Tke stnlklerini ve za-
ferlerini anlatan bir eserdir ve genellikle Acem menkbelerinin
hikayeleriyle doludur. slamdan nceki tarih ierisinde cereyan eden
Acem-Trk savalar bu eserde tek tarafl olarak ele alnm ve Acemi
594
yceltecek ekillere sokulmutur. MS 6. yzyldan itibaren sk sk
karlalan Trk ve Acem ordularnn birbirlerine nasl saldrdklar ve
Acem ordularnn nasl daima stn geldikleri belirtilmitir.
Eser, Trk aalatn ve her trl meziyet ve nitelikten yoksun
gsterici tanmlamalar ve iftiralarla sslenmitir. Firdevsi bu eserinde
Acemin vgsn yapar ve onun stn kalitelerini sralar ve phesiz
ki, Acem ulusunu olduundan ok farkl faziletler ve stnlklerle
gsterir ve buna mukabil, Trk yine olduundan ok farkl ekilde
ve dk seviyelerde takdim eder. slama dahil olduktan sonraki
btn dnemler boyunca ranl, kendi slam ncesi gemiini ve
bykln, stnln, meziyet ve hasletlerini hep Firdevsi'nin
kaleminden kma bu hikyelerle renmi, bunlar terennm etmi
ve bunlarla gurur duymutur. Milli benliini ve duygularn hep Fir-
devsi'nin, slam ncesi ran tarihini ve uygarln canlandran ve
dnyaya tantan bu eseri sayesinde besleyebilmi ve az da olsa (nk
eriat daha fazlasna engel olmutur) gelitirebilmitir.
Firdevsi'nin Trk ne derece batrdn ve bunu mukabil, Acemi
ne derece ycelttiini anlamak iin eserin tamamn okumaya lzum
yoktur. Baz blmlerine gz atmak yeterlidir.
ahncme'mn 7. blmnde ran ah Behram'n Trklere kar
giritii savalar anlatlr. Behram'n Trkleri nasl yenilgiye uratt
ve bu yenilgi zerine Trk askerlerinin canlarn kurtarmak maksadyla
nasl yalvar yakar olduklar ve ah'n merhamete gelip nasl onlara can-
larn balad, fakat haraca balad hikye edilir. 6 2
Trke kar zaferler kazanan ve Trk lkelerini igal eden Beh-
ram'n, kendi z kardei Narsi'ye yazd mektuplar dile getirilir. 6 3
Trk Han Smgibu'nun Miladi 560-570 yllarnda Nuirvan
karsnda nasl yenildii ve kendi karlarn salamak maksadyla
kzn nasl ona verdii belirtilir. 6 4
595
Yine bu 7. blmde Firdevsi, Trklere malup ettirdii toplumlarn
azndan Trk tantmaya alr ve onun sava, vahi yaratk
rnei olduunu syler. Trkleri bylece vahi, sava ve gl
gsterdikten sonra, bu toplumlarn yenemedii bir ulusu Acemlerin ye-
nebilecei sonucunu karr. 65
ahncme'mn 8. blmnde ah Hrmz'n Trklere kar sava
baarlar, Trkleri dize getiri hikyeleri ve nihayet Trklerin yok edil-
mesi gereken bir ulus olduklar anlatlr. Bu blmde Firdevsi Trkler
hakkndaki pek ar hakaret deyimlerine yer verir. Rstem'i babas
Zal'n hayat ve Trk hkmdar Afrasiyab'a kar savalar 1. blmde
anlatlmtr. Trkler o dnemlerde Acemlerin en byk dman ola-
rak tannrlar. Rstem ve Zal, Acemlerin en biiyk milli kah-
ramanlardr. Firdevsi bilhassa bu iki milli kahraman ele alarak Tke
kar hn karr. Trklerin Rstem'den nasl ylp katklar Trk
Hakan Afrasiyab'n nasl yenilgiden yenilgiye srklendiini uzun uzun
ve Trk kk drc masallarla tekrar eder. 6 6 Daha nce de be-
lirttiimiz gibi Firdevsi, ran'n eriat ncesi tarihini ve uygarln
yceltmek maksadyla ahane'yi yazmtr. Dnya edebiyatnn
aheserleri arasnda yer alan bu eser sayesinde ran' ve ranly dnya
uygarlna katkda bulunan eler eklinde takdim etmitir. Ederken
de btn gcn ranlnn Tiirke iistn olduu fikrine dayatmtr.
clmame'nin her sayfas Tike stn gelen Acem zaferleriyle doludur.
Trkn Acem ordular karsndaki yenilgileri en mbalaal ekillerde
anlatlmtr orada; Tke iftiralar, hakaretler vardr orada. Ve Firdevsi
bu kitabn, Trk hkmdar Mahmut Gaznevi'nin istei zerine
hazrlam ve ona ithaf etmitir. Mahmut Gaznevi ise bu kitabn say-
falarn kendi saraynn duvarlarna naketmitir.
Trk aydn ve Trk yazarlar ve zellikle airleri, sadece Fir-
devsi'nin dilini, stilini, duygularn taklit etmekle kalmamlar, ken-
dilerini, Trkn adeta dman kesilecek kadar ranl saymlardr. Fir-
devsi, slam ncesi ranly kendi kanndan ve canndan bilmi ve
Mslman ranl ile Mslman olmayan ranl arasnda fark
gzetmemitir (veya gzetse de ikinciyi birinciye tercih etmitir);
bizim yazarlarmz ve airlerimiz ise, slamdan nceki Trk "gvur"
65 fbitl. s.332.
66 /biti. c . l . Blm 8: c.2, s. 14, 116. 3 5 4 : c.3. B l m 5. s.351.
596
ya da yabanc grm ve gstermilerdir. Firdevsi ran'n slam ncesi
tarihini adeta zaferler abidesi gibi dikmi ve ranly bu dnemler iti-
bariyle fazilet ve meziyet rnei olarak yceltmi, bizim aydn
snflarmz ise slamdan nceki Trk tarihini ve Trkn btn milli
duygularm, milli geleneklerini ve meziyetlerini unutmu ve Trkl
utan verici bir damga gibi grerek 1 Arap ve Acem ruhu ierisinde eriyip
gitmilerdir. Sadece kendileri deil, mensup olduklar Trk halklarn
da kendileriyle beraber eritmilerdir. Ne hazindir ki, Firdevsi'ni Acem
kahraman diye anlata anlata bitiremedii ve Trklere kar daima za-
ferlerle hayatn ssledii Zalolu Riistem'i, Trk yazarlar (ve airler)
Trkn karsna tarihin en byk simas olarak karmlar ve kendi
kanlarndan olan halklara onu sanki bir milli kahramanm gibi be-
nimsetmilerdir. Onlarn bu akl almaz gayretleri deil midir ki,
Trkn, ou zaman kendi kendisini "Zal Olu Rste gibi..." grp
vnmesi acayipliini ve haysiyetsizliini dourmutur. 6 7
eriat ncesi dnemi yok farz edip ya da "dinsizlik dnemi"
eklinde gsterip, din adna bylesine milli benlikten uzaklamlk
ve bylesine milli haysiyeti terk etmilik tarihte pek grlmemitir.
597
"Trklerin byk Hakan Afasiyab'n gerek Trk ad Tonga Alp
Er'dir; anlam 'kaplan gibi kuvvetli' yahut 'kahraman adam'dr." 6 8
68 Bu konuda hkz. Robert Devereus, "A Note On Afrasiyab". in Tle Muslim World.
Nisan 1963, c.53. say 2. s.141 -144.
69 Ibid. s. 143.
598
Eer eriat sistemi siyasi birlii tesis iin tek are olmu olsayd,
Timur'un Samarkant'ta kurduu imparatorluk veya zbeklerin bu im-
paratorluu alaa ederek bunun yerine kurduklar yeni devlet, siyasi
birlie sahip olarak payidar olurdu. 7 0
Halbuki zbekler arasnda siyasi birlik yoksunluunu ve bu birlii
kurma ynndeki abalarn yararszln Harzem'in ac kaderiyle
lmek mmkndr.
16. yzylda Orta Asya'daki Trk halklar arasnda cereyan eden
kanl i savalar ve dolaysyla siyasi birlik kurma imknszl, bu
devletlerde eriat duygusunun zayflamasndan veya yokluundan
deil, fakat sadece milli benliin (Trklk benliinin) azalmasndan
domutur. Milli benliin kayboluu ve kltrszln var oluuysa,
eriat sisteminin kklemesiyle orantl olacak ekilde kendisini
gstermitir. slama ballk bu ekimeleri ve kavgalar bertaraf ede-
memitir. 16. ve 17. yzyllarda Trk hkimiyetinin Orta Asya'y mu-
azzam sahalaryla iine ald malumdur. Fakat zbeklerin hkim
olduu btn bu geni snrlar ierisinde uygarlk, kltr ve milli bir-
lik yoksunluundan baka gze arpan hibir ey olmamtr. 7 1
zbeklerin kltrsz kal da ran ile temaslarn azlndandr.
Zira zbekler Orta Asya'da yayldka ranllarla temaslarn kay-
betmilerdir. Halbuki ran, kendisiyle yakn ve temas halinde bulunan
lkeleri ve toplumlar uygarla srkleyen ve bu yanda etkileyen bir
g olmutu. ranllarla iliki azaldka zbekler kltr bakmndan
kmeye ve ktke de siyasi birlik duygusundan uzaklamaya
baladlar. Fakat buna mukabil, Ouz\ox iin durum ok farkl oldu.
Zira Omuzlar, ran ile adeta i ie bulunduklarndan zbeklere nazaran
ok daha gelitiler, bu nedenledir ki, daha istikrarl bir devlet anlayna
sahip olabildiler.
Bu rnekleri oaltmak pek tabii ki mmkndr. Fakat varmak is-
tediimiz sonu odur ki, Trkler iin siyasi birlik ve gelime durumu
eriata balanmaktan doma bir ey deildir. eriata saplandka
70 Bu konuda bkz. VV. Bartlold. Hislnie ilex Tns d'Asie Ceninde. Paris. 1945. s. 1X5.
188.
71 Asya'nn byk bir ksmnn zbekler gibi kltrce ok geri bir millet taralndan is-
tila edilmi o l m a s . Orta Asya'y o devirler itibariyle uluslararas bir ticaret alan ve
merkezi o l m a k t a n karmtr. Bkz. W. Bartlold. tge. s. 189.
599
Trk kltiirszlemi, milli benlik duygusundan uzaklam ve si-
yasi birlik kavramndan yoksun kalmtr. Trk siyasi birlik
anlayna gtren yol eriattan gemez; Trk iin siyasi biiik duy-
gusu, uygar ve kltrl evre ile beraber olabilmekten doan bir
sonutur. Nitekim yukarda bahis konusu ettiimiz tarihi olaylardan
yzlerce yl sonra ayn durum Atatrk'n Trk aklc raya oturtmas
ve Bat uygarlyla temasa geirmesi ve kendi milli benliine
kavuturmas sonucu olarak yeniden ortaya kar gibi olmutur.
600
Ne var ki, gz "eriatlk" ile perdelenmitir. Bundan dolay, es-
kiden olduu gibi bugn de iddias odur ki, Trk, slam kabul etmeden
nce ne doru drst bir dile, ne dzenli bir devlet yaamna ve ne de
olumlu bir ahlaka sahipti. Deer olarak ne varsa her eyi slam sa-
yesinde edindi.
Bu tezini akla kavuturmak zere Trk dilinin, evvelce "mahdut
szcklerden ibaret bir airet dili" olduunu ya da Trk birliklerinin
devlet dzeni iinde deil, fakat gebe ekilde yaadklarm
kantlamaya alr. 7 3 Bu grleri sadece din adamlarmz deil, ya-
zarlarmz ve politikaclarmz dahi savunur olmaya balamlardr.
Bir sre nce seimlerde ounluu salayan bir pati lideri "Hazreti
Muhammed dnemini getireceiz" diye nutuklar ekmekteydi.
Aklndan ve gnlnden "Trkn eski parlak uygarln getireceiz"
demek gememitir. eriat yazarlarmz da ayn ekilde Trkn
yaam sorunlarnn ele alnmasnda Trke zg deer lsn deil,
fakat Araba zg slami lleri gz nnde tutarlar.
73 Nice rneklerden olmak zere bkz. Serdar, "Dilimize Kastedenler", Milli Gazete, 11
M a y s 1975; Hakk Dursun Yldz, slamiyet ve Trkler, ar Yaynlar. stanbul
1980. s.l 1-12.
601
yazlm vc eyler onun eriat sonras tarihi itibariyle tek-
rarlanmamtr. Bu yazarlar ve bilginler arasnda Trkn slam ncesi
tarihi yaantsndan rnekler alp bunlarn Bat'nn kadim alardaki o
en vnlecek Roma devirleriyle ve rnein Sezar ve Augustus
rnekleriyle boy lebilecek ve hatta bir bakma daha da stn ni-
telikte olduunu ileri sren ve ispat edenler vardr.
Bat'nn Trk iin baz yarm yamalak bilgilerle "hasta adam" veya
"konuulmaz Trk" diy.ebildii dnemler Trkn gerek Trklne
sahip olduu dnemler deil, fakat eriat nedeniyle benliinden uzak-
lam, zek ve karakter niteliklerini yitirmi, aklc ve yaratc
glerden syrlm olduu dnemlerdir. Ve zellikle Osmanl
mparatorluu'nun dme dnemidir. Batl ilim ve fikir adamlar Trk
Trkn eriat ncesi tarihi itibariyle ve eitli ynlerden yermemi ve
tenkit yamuruna tutmam deildir. Fakat genellikle bu yerme
Trkn "saval", "gebelii", "kr krne itaatkrl" vs. gibi
hallere zgdr. Ancak Trk slam ncesi yaam itibariyle
deerlendirmeleri vardr ki, (ve bu deerlendirme bilimsel aratrmalara
dayaldr) bu yn ile Trk, onlarn kaleminde aklc, zeki, tekilat,
cesur, samimi, diirst, sznn eri, pragmatik, logriilii ya da bunlara
benzer zellik tar. Ve btn bunlardan baka Trk, yine onlarn
deerlendirmelerine gre, baarl bir uygarln kurucusudur da. slam
ncesi hibir dnem itibariyle Trk, bu kalemlerde "hasta adam" ya da
"konuulmaz Trk" ya da "uygarlk dman Trk" "uygarla katks
olmam Trk" damgalarn yememitir. Ona bu veya buna benzer if-
tiralar yapanlar Araplar ve Acemlerdir. Bu sulamalarn temelsiz
olduunu anlamak iin eski Tklerdeki uygarlk konusunda Bat bilim
adamlarnca ortaya karlan tarihi gerekleri eletirmek kouldur.
Bunun en gzel rneklerinden birini Sprengling, "Tonyukluk Epi-
tath; an old Turkish Masterpiece" (Tonyukluk Kitabeleri; eski bir
Trk aheseri) adl yazsnda en gzel bir ekilde dile getirmektedir.
Orta Asya'da A.D. 550 ile 750 arasnda byk imparatorluk kurmu
olan Trklerle ilgili birtakm kitabelerin ortaya karlmas zerine M.
Sprengling'in 1939 ylnda ortaya koyduu grlerini gzden
geirecek olursak, Batnn kltr ve fikir asndan pek clz nitelikte
602
sayar olduu Trkn, eski Bat uygarlkkryla ve rnein Roma ile
kyaslanabilecek nitelikte uygarlk aamalar yapm olduunu
grrz. Sprengling, her eyden evvel Bat'nn Trk hakkndaki
deerlendirmesine temasla yle der:
Ve devamla:
603
".. .Bu satrlarn yazar, kendi kendisine tekrar ve tekrar u soruyu
sormutur: 'Bu kitabelerin bir baka benzerini bilir misin ki sanat
inceliine bylesine sahip olmu olsun, bylesine zarif, ak ve
gzel muhtevada bulunsun? Ve yine tekrar ve tekrar olmak zere
u cevab vermitir: 'Hayr bilmiyorum'..." 7 6
604
stn nitelikteki kitabeleri ierisinde pek nadir denilebilecek birka Trk
kitabelerinin emsalsiz gzelliine yaklaabilir." Trklere, bu uygarlk
kalntlaryla vnebilecekleri tn verirken yazar yle der:
7S Bkz. M. S p e n g l i n g , u>e, s.9. Islamcesi Tiik kltr hakknda ayrca bkz. Ba-
haeddin el. lalaniyeten nce Trk Kltr Tarihi. (Orta A s y a Kaynak ve Bu-
luntularna G r e ) , Trk Tarih Kurumu Yaynlar. Ankara, 1984.
79 Bu aklama iin bkz. Tercman gazetesi. 6 ve 7 Haziran 1973 nshalar.
605
eleriyle ilgili blmleri semi ve sadece bunlar okuyucuya
sunmutur. eviriye esas olan kstas Trklk deil slamlk olmutur.
Bunu kendi azndan dinleyelim:
606
illeri, Gneydou Anadolu sahalar gibi yerlerdeki gezilerini evirmi ve
bunun dndaki yerlerde yaayan Trk toplumlar hakkndaki iz-
lenimleri kayda deer bulmamtr. Halbuki evirici Trkn kendi z
llerine gre hareket etmi olsayd ve Trklerin eriata daha yeni sap-
lanan veyahut da eriat d kalan yaantlarn konu yapan iz-
lenimlerini tetkik etseydi, muhakkak ki ok daha yararl bir hizmette bu-
lunmu olurdu. Zira unu belirtmek gerekir ki, b Batuta'y, Trklerin
yaantlar bakmndan en fazla hayranla sevk eden hususlar
eviricinin her nedense evirmekten kanm olduu blmlerde dile
getirilmitir. Trkn kadna verdii deer ve kadna kar gsterdii
sayg, btn Seyahatname boyunca bn Batuta'nn hayranlkla izledii
hususlar olmutur.
Hele in snrlarna yakn bir Trk toplumunu ziyaret ettii srada,
belli bir blgenin genel valiliini yapmakta olan bir Trk kadnyla olan
grmesi vardr ki, okurken insann gurur duymamas mmkn
deildir. Fevkalade ilgin olmas nedeniyle bu konuda bn Batuta'nn iz-
lenimlerinden baz ksa rnekler vermek iyi olurdu. Ne var ki, bizim
eviricimiz iin bu slami llere pek yatkn deildi. Zira bahis konusu
Trklerin bir ksm, o tarihlerde henz eriatn karanlk dehlizlerine dal-
mamlardr ve dolaysyla kendi z niteliklerini kaybetmemilerdir.
Dier bir ksm ise Mslman olmayan Trklerdi. Ne var ki,
Mslmanlk dnda kalan bu Trklerdeki kadn saygs ve kadn ba
tac etme ve kadn hr iradeye sahip bir vaik eklinde grme ge-
lenei ve nihayet kadn devletin bana hkmdar klma olgunluu
gerekten grlmedik bir eydir ve bn Batuta, kendisi Mslman
olmasna ve eriatn kadn klten, kadn erkein mal haline getiren
ve hele "Kadnn sz ile hareket edersen yeryznn alt stnden
daha evladr" eklindeki hkmlerini Tanr ya da Peygamber emirleri
olarak kabul etmesine ramen, bu konudaki hayranlklarn giz-
Ieyememitir. Ne zcdr ki, bizim eriat ruhlu eviricimizi bunlar
hi ilgilendirmez, zira onun iin nemli olan husus Trkn akla ve ah-
laka uygun lleri deil, slamiliktir.
Sadece kitap evirisi bakmndan deil, fakat kitap seimi
bakmndan da bu ayn eriat zihniyet Trkn kafasn slami deerler
cenderesine sokmak ister.
607
ster Arapa ister Bat dillerinde olsun, slam uygarln ve
kltrn Trkn yok ettiini ve sndrdn anlatan binlerce kitab
yasaklamaz ve kitaplklarmza sokar ve ocuklarmza okutur, ama
slamn gerek bir uygarlk yaratamayacak nitelikte olduunu, siyasal,
sosyal ve ekonomik gelimeye olanak brakmadn ve bu nedenle
eriat lkelerindeki geriliklerinin sorumluluunu Trklere yklememek
gerektiini belirten kitaplar yasaklar. Yine bunun gibi Trk vahi,
gaddar, kaba, fikren geri nitelikler ierisinde tantan Arap yazarlarn
(bn al-Banna'lar, Sait al-Andalusi'ler, drisi'ler, mam Gazali'ler, Mu-
hammed bn Tulun'Iar, Muhammed Abduh'lar, Seyid Ali Emirler vb.)
yaptlarn Trkn kafasna sokarcasna bakelerde tutar, ama
Trkn eriat nedeniyle geliemedii konusunu ileyen kitaplar
(rnein H. Muller'in The Loorn ofthe History adl kitab gibi) yasaklar
listesinin bana koyar. Bylesine Tiirk haysiyetini ve gururunu ko-
rumaya alanlara dmandr.
608
Daha yukadaki blmlerde de belirttiimiz gibi, eriat eitimi ile
yorulmu ve medrese zihniyetiyle beyni ykanm insanlarmzda
ylesine Araplk bilinci ve benlii oluur ki, bu oluum ierisinde
Trkn slam ncesi biitiin deerlerini ve aamalarn ve uygarlklarn
inkr etmek bir yana, Trke adeta dman bir tutum ve davran,
ierisine girmek doal olur. Daha nce Ahmet Naim, Mustafa Sabri gibi
bir iki rnei vermitik. Ayn zihniyetin temsilcilerinin, elli yllk
Atatrk dnemine ramen bugn hl i grr olmalar insana
aknlk vermektedir.
609
teliklerde olumutur. Bu iki snf, ayn ulustan olmakla beraber, bir-
birlerinin dillerini adeta anlayamaz hale gelmiler ve birbirlerine ya-
banclamlardr. 8 3
te yandan Arapan yzyllar ierisinde geliemeyip don-
durulmu ve hatta l bir dil halinde, kalmas, yeni deyimlere ve
gelimelere uydurulmamas ve sadece akademik (zellikle din
bakmndan) nitelikte bir deer tamas sonucu.olarak da Trkler iin
hem dil ve hem de fikir bakmndan gelime olana yok edilmitir.
Arap harflerinin hem bilimsellikten uzak bulunduunu ve hem de
Tiirkeye zararl ve Tiirkeyi baltalar nitelikte olduu hususu Trkiye
dnda yaayan baz Trk ubelerince, zellikle Rusya'daki Trk
aznlk tarafndan da vaktiyle anlalmt. Bundan dolaydr ki, 1926
ylnda Rusya'da yaayan Trklerin giriimiyle Bak'da "Trk Dili
Kongresi" toplanm ve Arap harflerinin Trkeye zararl ve Tiirkeyi
yok edici ynleri ve bilimsellikten uzakl tartlm ve bu nedenle
Arap harflerinin terk edilmesi dilei savunulmutur. Bu kongreye o ta-
rihlerde Trkiye'den de katlan olmutur.
Atatrk'n 1928 ylnda harf devrimi yaparken gz nnde tuttuu
husus bu olmutur. u muhakkak ki, Arapa harfler yerine Latince harf-
lerin kullanlmas o tarihten bu yana Trkenin arnm bir hale gel-
mesi ve btn gzelliiyle ortaya kmas olasln yaratmtr.
83 Bu hususlar iin bkz. Deae Fos Heller, Hero of Modern Trker Atatrk. N e w
York, 1972. s. 149-151.
610
rine Latin harfleri alnmtr- cmlesi yer alyor. Miladi 10.
yzyla kadar Uygur, Gktrk alfabesi kullanan Trkler, ancak
Arap hkimiyeti ile birlikte onun alfabesini de kullanmak zorunda
braklmtr. Oysa ki bugn dnyada en kalabalk nfusa sahip
slam, devleti Endonezya'da Latin alfabesi, ikinci nfus
ounluuna sahip Banglade'te de Arap harfleriyle hibir ilgisi
bulunmayan yerli harfler kullanlmaktadr. Aslnda bir nebat
yazs olan lat, menat, zza gibi Araplarn eski putlarn met-
hetmek iin kullandklar bu yaz, sonradan Kur'an' Kerim'in
yazlmasna da hizmet etmitir." 8 4
Daha yukarda grdk ki, bugn Arap aydn bile kendi alfabesini ve
eski yaz dediimiz Arap harflerini modern bilgi ve kltr eitiminde
yeterli bulmaz ve deitirmek ister, fakat srf Kur'an dilidir ve yazsdr
diyerek ve fanatik milyonlardan ekindii iin deitiremez; ama bizim
eriatmz harf devrimi nimetlerini teperek Trk yavrusunu yine o eski
yaz musibetine gtrmenin kurnazln dnr.
611
Bu gr belirten kitap Trkiye Cunfhuriyeti'nin Diyanet leri
Bakanl'nca yaymlanmtr ve Hutbeler.adn tar. Hutbeler kitab,
ad geen Bakanln resmi bir yayndr. Bu kitap slam lkeleri
ierisinde "Ulus egemenlii", "Cumhuriyet", "Milli benlik", "Milli dil",
"Milli snrlar", "Milli yurt" kavramlarn ve buna benzer daha nice de-
mokratik kurulular ilk kez olmak zere benimseyen ve uygulayan
Trkiye'nin kurucusu Atatrk'n adn bir tek satrda olsun anmayan bir
kitaptr. Ve bu kitab yaymlayan organ, yzyllar boyunca bu ulusa
kendi z dilini kullandrmayan, bu dil yerine bambaka kaynaklardan
kma ve bambaka bir ulusun dili olan Arapay adeta resmi dil gibi
kabul ettiren ve yine bunun gibi bu ulusa kendi z ve eski tarihini ve o
eski gzel gelenek ve greneklerini (rnein kadn erkek eitliini,
kadn iktidara getirme geleneini, kadna saygy, aklcl vb.) unut-
turan ve sanki Trkn tarihi slam kabul ile balarm gibi grnen ve
slam ncesi Trk yaamn, Trk tarihini, gelenek ve greneklerini yok
farz edip bunlardan hi sz etmeyen, bunlar hatrlamak bile istemeyen
Trk din adamlar snfnn bir bakma temsilcisi olan bir organdr. Bir
yandan ulus kavramnn ancak dil, tarih, gelenek, grenekler ile
tanmlanmas gereinden sz eden bu kurulu, yani Diyanet leri
Bakanl, din adamnn Trk toplumunu milli benlik ve bilin halinde
tutmas ve yaatmas gereken btn deerlerden yzyllar boyunca yok-
sun tutmu olduunu hi dnmez. Yzyllar ierisinde deil, fakat
bugn dahi yapt budur ve yukarda adn belirttiimiz kitap bunu
tanklayan rneklerden nihayet bir tanesidir. 85 Bu kitapta Trkn z
Trkesinden, z tarihinden, slam ncesi yaamndan sz eden bir tek
satr bulmak mmkn deildir. Deildir, ama din adammz; "Bir ulus...
dili, tarihi... gelenek ve greneklerine ball ile uluslar topluluu
ierisinde yaama hakk elde eder... dili, tarihi... gelenek grenei ol-
mayan ve bunlara sahip kmayan uluslar ve toplumlar yok olmaya
mahkmdur. Byle toplumlar aalk duygusuna kaplr, taklitilikten
kurtulamaz... Bylesi toplumlarn yce idealleri... Byk ulus olma
612
kayglan yoktur" diye konuur. Ve konuurken bu ulusa kendi z
Trkesini, kendi z tarihini ve gzel Trk gelenek ve greneklerini
unutturan ve hl unutturmakta devam eden gcn bizzat kendisi
olduunu dnmez.
Yukadaki grleri belirtirken bizim din adammz, belki de
farknda olmadan Arap milliyetisinin bavurduu forml papaan gibi
tekrarlamakta olduunu bilmez. Arabn kulland forml kullanrken
aslnda bunu Trklk asndan deil Araplk asndan ele alm
olduunun faiknda deildir. Arap milliyetisi, gemi blmlerde
grm olduumuz gibi, "Diline, tarihine, gelenek ve greneklerine
sahip bulunmayan uluslar ve toplumlar yok olur" formlne eilirken,
dil deyiminden Arapa'y; tarih deyiminden Arap tarihini; gelenek ve
grenek deyiminden de Arap gelenek ve greneklerini anlar. O kendi di-
lini, tarihini ve gelenek ve greneklerini sadece slamn balangc
esasna gre ngrmez. Onun dili slamdan nce de Arapayd; onun
slamdan nce bir tarihi vard ve bu tarih slamdan sonraya da uzand;
onun gelenek ve grenekleri slamdan nce de vard ve slam dini bu ge-
lenek ve greneklerin bir devam gibi ortaya kt. Kur'an diye bilinen
kitap Arabn kendi dilinin kitab, kendi tarihinin anlatm, kendi gelenek
ve greneklerinin tanmyla ilgili bir kitaptr. Arap kendi dilini, yani
Arapasn kaybetmemitir; kendi tarihinin olaylarn unutmamtr,
kendi gelenek ve greneklerini bir baka toplumdan almamtr.
Kur'an' ve hadisleri ve bunlara dayanan din kurallarn okurken ve
renirken bunlar kendi z dilinde okur ve renir. badetini kendi z
dilinde yapar. Kur'a' okurken orada kendi tarihini ve kendi tarihiyle il-
gili bir dnyay tanr. Bylece kendi milli benliini korur ve korumak
iin de dil, tarih, gelenek ve grenekle ilgili balarn salamlatrmak
ve daha dorusu bunlar kaybetmemek ister. Bu nedenledir ki, "dilini, ta-
rihini unutan ve bunlara sahip kmayan uluslar yok olmaya
mahkmdurlar" diyebilir. Oysa ki bizim din adammz ve eriatmz
yukardaki forml kullanrken bu formldeki dil, tarih, gelenek ve
grenek deyimlerini "Tiirk dili" veya "Trk tarihi" veya "Trk gelenek
ve grenekleri" vb. eklinde ele almaz ve alamaz. nk alm olsa bu
takdirde ibadeti Arapa deil Trke yaptrtmas, ezan Arapa deil
Trke okutmas, Kur'an' "mealen" deil "eviri" olarak benimsetmesi,
Trkn tarihini sadece slam kabul itibariyle deil, fakat slarn ka-
613
buklen ok nceleri itibariyle renmesi ve retmesi gerekecektir. Mu-
hammed'ler, Ebu Bekir'ler, mer'ler ve Ali'ler ve sonras itibariyle Arap
tarihini Trkn talihiymi gibi gstermek yerine Orhun kitabelerinde
tanmn bulan ve Atatrk'n deyimiyle 1500 yl boyunca devlet stne
devlet kurmu bir ulusun tarihini retmeleri gerekecektir.
Ve btn bunlar yannda slam dininin Arap geleneklerine otur-
tulmu ekline deil, fakat Trk niteliklerine yatkn debilecek uy-
gulamalarna biraz olsun kafa yormalar ve kendilerini Araplktan
kurtarp Trk benlii ierisinde grmeleri ve bu ekilde bu ulusa hiz-
met etmeleri gerekecektir.
Hutbeler adl kitabnda "...diline, tarihine, gelenek ve greneklerine
sahip kmayan bir ulus yok olmaya mahkmdur" diyen bir Diyanet
leri Bakanl, her eyden nce Trkn Tiirkesine, Trkn "aklc"
ve "kadna sayg besler" ve benzeri niteliklerine, tarihine deer ver-
melidir. Eer dil esinin nemini idrak etmise, bu takdirde ibadetin
Trke yaplmasna, ezann Trke okutulmasna yer vermekle ie
balamaldr. Eer bir ulusun oluumu iin tarih esini nemli
sayyorsa Trkn kendi z tarihine ynelmelidir. Oysa ki Diyanet
leri Bakanl, braknz slam ncesi Trk tarihini, fakat Cum-
huriyet ile balayan ve Atatrk Devrimleri'yle glenen milli tarihimizi
bile umursamamtr.
Daha yukardaki blmlerde de deindiimiz gibi tarihi gerek
udur ki, bu ulusa kendi z dilini ve gzel Trkesini unutturan ve
onun yerine Arapay kabul ettiren en etkili g din adamlarndan
gelmitir. Bu ayn din adamlar bugn dahi ibadeti Arapa yapmakta
ve ezan Arapa okutmakta direnirler. Bu ayn din adamlardr ki,
Trkn eski tarihini ele almaktan ve rnein slam ncesi Trk
trelerinden ve greneklerinden sz etmekten kanrlar ve Trke
milli benlik bilincini, kendi dilini ve tarihini kazandran Atatrk',
Trkn karsna sanki bir d m a n m gibi dikmeye alrlar.
Hutbeler adl kitapta Diyanet leri Bakanl, kendi z
vatannn insanlarna "Aziz Mslmanlar" diye seslenmektedir; "Aziz.
Trkler" diye hitap etmeyi aklndan geirmemektedir. Ve btn bun-
lar yaptktan sonra Trkn karsna geip, "Aziz Mslmanlar ...bir
ulusu veya toplumu ykmak, iinden kertmek isteyen dmanlar, o
614
ulusun nce dinini, dilini, tarihini, kltrn, gelenek ve greneklerini
ulus fertlerinin ve bilhassa gelecek nesillerin ruhundan skp atmaya,
bunlarn yerine kendi... gelenek, greneklerini, kendi kltrlerini
yerletirmeye alrlar" demekten kanmamaktadr.
Bu ulusa kendi z Trkesini unutturanlar, kendi z tarihini okut-
maktan kananlar, kendi gelenek ve grenekleri yerine Arap ge-
leneklerini taklit ettirenler kendileri olduklar halde, imdi btn bun-
lardan habersizmi gibi grnp ulusa "talkm" vermek isterler.
stanbul'un fethinden, Malazgirt Sava'ndan sz ederken Fatih'leri,
Alparslan'lar yceltirler, ama Trkiye devletini yoktan adeta OT eden
ve haysiyetli bir ulus yaratan Atatrk' anmazlar. Syledikleriyle
dndklerinin ve davranlarnn ne kadar elimeli ve sa-
mimiyetten uzak olduunu bilmekte yarar vardr.
615
manii mparatorluu'ndaki Hristiyan Araplar kendilerini devlete
bal grme duygusundan yoksun kalmlardr; btn kalpleriyle
ve ruhlanyla mparatorluk iinde her eye yabancydlar." 87
616
Onlara gre Arap milliyetiliini Araplk bilincine dayatmak, sosyal
yaanty ve adalet dzenini salamak bakmndan slamcla da-
yatmaktan daha yararldr. Zira Arap milliyetilii, devleti elinden
ayrmak suretiyle kiiye diledii ekilde Tanr'ya ibadet etme imknn
salamakta ve ayrca ilim (mspet ilim) ve adalet esaslarna bal olarak
kii ve toplum yaantlarn ayarlamak amacndadr. Yazarlarn izahna
altklar ey udur ki, uygarlk ve ilerleme yolu, slamclk he-
vesleriyle deil, fakat Arap milliyetilii sayesinde salanabilir. 92
Ayn tarihlerde yazan dier baz Arap dnrler arasnda slami
deerleri, zaman gemi ve artk Arabn gelimesine hizmet edemez
nitelikte bulunlar da olmutur. rnein Mhammed Vehbi I956'da
Beyrut'ta yaymlad kitabnda, slam deyimini aka kullanmamakla
beraber, Arabn btn yaantsn uygarlktan uzak bulur; ona gre
Arap bugnn modern sistemlerini ilkel bir kafa yaps ile ve ilkel
amalarla kullanmaktadr. 9 3
imdi siz Arap milliyetisinin Arabn z karlar adna denemek
istedii u yollar ve areleri, bizim, "slamn ilk ekline dneceiz,
Hazreti M h a m m e d dnemini geri getireceiz, okullarmza Durk-
heim yerine Gazali'yi sokacaz" diyerek seim kampanyasna girien
Meclise giren ve hkmet icraatnda arlk tekil eden si-
yasilerimizin ve din adamlarmzn tutumlaryla karlatrnz. Nasl
bir uuruma srklendiimizi kolaylkla fark edersiniz.
617
ve nizam uuru ile deviet olmann hakiki manasna eren Trkler, bu
alma ve gayret ile byk, muteber devletler kurmaya balamlardr"
eklinde konuur. 9 4
Konuurken de Arap yazarlarn klasik temasn tekrarlam olur.
Daha nce de grdmz gibi eski ve yeni A:ap yazarlarn
tmnn savunduklar tez odur ki, slam dini aslnda demokratik bir dev-
let ve hkmet sistemine, halk ynetime, zgrlk, eitlik ve adalet il-
kelerine yer vermitir ve Muhammed'in kurduu ilk Arap devleti bu ni-
telikte olmutur. Ne var ki, daha sonralar slama riayetsizlik nedeniyle
demokrasiden uzaklatrlmtr ve hele Trklerle birlikte despotik re-
jimler ortaya kmtr.
Bu iddialarn temelsiz olduunu anlayabilmek iin slam
eletirmek ve Muhammed'in kurduu devleti incelemek yeterlidir.
Zira bu yaplacak olursa grlecektir ki, ne slam demokratik bir sis-
teme olanak yaratmtr ve ne de Muhammed'in kurduu devlet bu ni-
telikte olmutur.
Despotik ve totaliter devlet uygulamasn getiren Trkler deil,
fakat Trkleri bu tr devlet zihniyetine zorlayan slam olmutur. Zira
Trkn slam kabulden nce benimsedii devlet anlay insancl,
zgrlk ve halka dnk ilkelere dayal olmutur. 9 5
Bunun byle olduunu, miladdan be yz yl ncelerine inen Eski
Yunan'm bilim otoritelerinden ve rnein Hippokrat ya da Galen gibi
statlarn yaptlarndan balayp amzn en byk tarih bilgini
saylan Wells'e gelinceye kadar salam kaynaklara gz atmak su-
retiyle anlamak mmkndr. 9 6
The Outline of History adl nl yaptnda Wells, eski Trk dev-
letleriyle ilgili aratrmalara dayanarak Trk lkelerinin uygarln
dile getirirken, "unu hatrlatmak gerekir ki, o tarihler itibariyle
bylesine gelimi kentlere Anglo Sakso ingiltere'sinde bile rast-
lamak pek mmkn deildir" der. 9 7
94 A b d u r r a h m a n Serdar, "Dilimize Kastedenler". Milli Gzele, 1 M a y s 1975.
95 Bu k o n u d a bkz. lhan Arsel, Teokratik Devlet Anlayndan Demokratik Devlet An-
layna: Serial Devlei'de Laik Clriver'e. K a y n a k Yaynlar, stanbul. 1997,
s.87 vd.
96 Mi, s.92 vd.
97 Ibid, s.94.
618
te yandan Orta Asya'daki eski Tonyukuk kitabelerini inceleyen
bilim adamlarnn grleri odur ki, Trkn eriat ncesi devlet
yaamlarna egemen olan ilkeler aklc, zgrlk insancl ve de-
mokratik niteliktedir. 98 Toplumun yaam ve kaderini izen g, gkten
inme verilere deil, fakat akl verilerine dayaldr. Tre ve yasalar
deimez, eletirilmez nitelikteki ilahi emirler eklinde deil, fakat
aklc hkmler eklinde o l u m a k t a d r . "
ktidarn kaynann ne olduu ve devlet rgtnn nasl bir usule
dayal bulunduu konularnda kesin bir fikre sahip olmak mmkn
grlmemekle beraber, egemenliin yneticilerle halk arasnda
paylaldn syleyenler vardr. 1 0 0 ktidar mutlak nitelik ierisinde
dahi olsa baz ksntlara tabi ve toplum yarar amacna dayal olarak
kullanlmaktadr. Arabn slamdan nceki ve sonraki snrsz "uhrevi"
iktidar keyfilikleri sz konusu deildir. Siyasi yaantlar Araplarda
olduu gibi anarik ve airet hali eklinde deil, askeri asalete dayal
rgtleme niteliindedir. 1 0 1
slam ncesi Trk devletlerinin zelliklerinden biri de, kadn sa-
dece sosyal yaamlar bakmndan eit ve haysiyetli varlk olarak
tanmak deil, ayn zamanda siyasal hak ve yetkilerle de donatmak ve
devletin bana hkmdar yapabilecek uygarla sahip olmaktr. 1 0 2
Baka bir deyimle, Trkn zellii dinsel inanlara bal olarak
deil, fakat aklc verilere bal olarak devlet kurabilmek olmutur.
Oysa ki Araplar iin byle bir tutum sz konusu deildir. slamdan
nce airetler halinde yaayan Araplar ancak dinsel inanlar yoluyla
619
birleebilmi ve devlet kurabilmilerdir. Arabn akl yolu ile deil
ancak din yolu ile ynetilebilecei gereini, bata bn Haldun gibi
yazar ve dnrler ortaya koymulardr.
Yine ayn ekilde Arabn ne slam ncesi ve ne de sonras itibariyle
demokratik, zgrlk ve insancl bir devlet yaam olmamtr.
nk slamiyet totaliter ve mutlakiyet sistemleri dnda bir devlet ve
hkmet ekline olanak tanmamtr. 1 400 yllk slam tarihinin or-
taya koyduu gerek udur ki, Muhammed'in kurduu ilk Mslman
devleti dahil olmak zere slam lkelerinin hibirinde hibir zaman de-
mokrasi diye bir devlet ve hkmet sistemi uygulanmamtr; uy-
gulanm olan tek rejim despotik ve totaliter nitelikte eyler olmutur.
nk demokrasi, en yaygn ve basit tanmyla egemenliin top-
luma ait ve ounluk iradesi eklinde ve akl verilerine dayal olarak
olutuu, iktidarn bu iradeye kar sorumlu tutulduu, kiinin
eitlik, zgrlk vs. gibi temel haklar olduu ve bunlar ihlal eden bir
iktidarn zulmeden iktidar sayld bir rejimdir.
Oysa ki, slanda egemenlik toplum iradesi olarak deil, fakat
Tanrnn ve Peygamberinin hibir g tarafndan deitirilmeyecek
olan iradesi olarak i grr. Bu nedenle Diyanet, "Milli irade kitabmzn
(Kur'an'm) en peygamberimizin.gsterdii yoldur..." 1 0 3 der.
Kur'an Tanr iradesi olarak toplumun dnyevi ve uhrevi yaamn
ayarlayan temel yasadr, 1 0 4 hem de kiinin ve toplumun tm
yaantlarn, en ince noktasna varncaya kadar ngrrcesine...
Bu hkmleri toplum, ounluk kararyla ya da hatta oybirliiyle
dahi kaldramaz, yerlerine yenilerini koyamaz, 1 0 5 bunlar akla,
manta, adalet ve insanlk anlayna ya da eitlik duygularna ters
dm olsa dahi. Bundan dolaydr ki, Mslman zihniyet slamn
demokrasi anlayn u formle balar:
620
"(Demokrasiden) kastedilen ounluk iradesinin mutlak hkimiyet
ve kanun koyma gc ise, slam bu anlamda bir demokrasiden
uzaktr. Mesela bir 'nas' ile Ku'an- Kerim veya sahih bir hadis ile
belirtilen bir esas ounluun iradesi deil, farz- muhal biitn in-
sanlarn ittifakla verecei bir karar bile deitiremez." 1 0 6
621
te yandan demokrasi despotik bir iktidara yer vermeyen bir re-
jimdir; oysa ki slam, asayii koruma bahanesiyle, iktidarn en kt, en
tahmmtil edilmez, en mstebit uygulamalarna dahi izin vermitir. O
kadar ki, "... dinin ayakta durmas hkmdarlar sayesindedir. Zalim ve
fask olsalar da onlara itaat gerekir" ya da "60 yllk istibdat bir saatlik
huzursuzluktan daha iyidir" ya da "Zalim imam devam eden fitneden
hayrldr" eklindeki inanlarn domasna olanak yaratan Mu-
hammed "lerde banza yle amirler gelecektir ki, bunlarn kabul ve
red edeceiniz tutum ve davranlar olacaktr. Bunlar ifsadatta bu-
lunacaklardr. Fakat Tanr'nn onlar vastasyla slah edip dzelttii,
onlarn isfacl edip bozduklarndan daha ok olacaktr. yilik yaparlarsa
ecri onlara iikrii de sizedir. Ktlk yaparlarsa cezas onlaradr. Size
den sabr etmektir" demitir. 1 1 0
Bundan dolaydr ki, slam devletlerinde "hrriyet" ile "asayi" aras
denge hibir zaman dnlmemi ve slam tarihi, asayi uruna her
tiii istibdad ve ktl meru klan bir iktidar anlay ierisinde sa-
dece despotik devlet ve hkmet ekillerine rnek vermitir.
Bal bana bir kitap haline sokulabilecek olan bu listeyi uzatmak
kolaydr. Fakat sadece u birka rnek dahi demokrasi rejimi ile
slamn ne kerte atr olduunu ve slam kabul etmekle Trkn
neden dolay despotik ynetime srklendiini anlatmaya yeterlidir." 1
622
ve vicdan zgrl bakmndan olduka liberal saylabilecek yaam
olmutur. Orta Asya Trkleri sadece farkl din anlayna bal kal-
mamlar, fakat eitli dinleri birbiri ardna denemiler ve eitli
lkelerin halklar arasnda deiik dini inanlarn insanlar
olmulardr. Kendilerine uygun grmedikleri dini terk edip, uygun
grdkleri bir baka dine girmekte tereddt etmemilerdir.
Orhon kitabelerini inceleyen yabanc bilginlerin izlemleri odur ki,
Trkler, eitli ve farkl hayat felsefesine ilgi gsteren, hibir inanca
fanatik ekilde ynelmeyen ve gerekli grdkleri an, ok farkl ge-
leneklere ve yaam tarzna geebilen, daha iyiye ynelmek iin dini
dahi rahatlkla deitirebilen ve pragmatik zihniyette bir millet
olmulardr. Ve asl ilgin olan ey udur ki, farkl din ve mezhepte
olmay dmanlk ya da yabanclk nedeni olarak saymamlardr.
8. yzyln ikinci yarsnda Uygur Trklerinin amanizmi terk
edip Mani dinine girdikleri ve bylece ilk kez temelinde gerek ni-
telikleriyle etik prensipler yatan bir dini semi olduklar tarihi bir
gerektir. Bu olay geni grlln ve fikri olgunluun bir sim-
gesi kabul etmek gerekir. Trklerin aman dinini brakp Mani dinine
gemeleri toplum yaamnda bir aama olarak grlr, nk Mani
dini daha insani, daha salam temelli, etik kurallara daha fazla yer
veren bir din olarak kabul edilmitir: rnein amanizme gre
ldrme fiili bal bana kt bir ey saylmad ve hatta aksine
kiiler bakmndan gelecek dnyalarda dl kazandran, kar
salayan bir davran saylmad halde, Mani dininde ldrme fiili
her ekliyle kt ve gnah bir davran olarak benimsenmiti. Sadece
insan ldrmek deil, hayvan ldrmek (ve hatta hayvan eti yemek)
dahi yasaklanmt. Trkler Mani dinini kabul ederek vejetaryen re-
jime girmi oldular. W. Bartholdn Trklerle ilgili kitabnda, Orhon
kitabelerinin bu konuda bilgi verdii yazldr. Gerekten de bu ki-
tabelerde bununla ilgili unlar yazldr:
"O zamana kadar (yani Mani dinini kabul ettikleri tarihe kadar) et
ve etten yaplma gda ile beslenen (Trk halklar), bu tarihten sonra
pirin ile besleneceklerdir; cinayetler (ldrmeler) lkesi olan (Trk
lkesi) bundan byle iyilikler (ahlakilikler) lkesi olacaktr." 112
I 12 Bu kouda bkz. W. Bathokl, Hisotre cles Trcs l'Asie Ceminle. Paris. 1945. s.39-40.
623
Hazar Denizi'ne dklen Grgen Nehri kylarn ele geiren
Trklerin yine bu tarihlerden sonra Acem kltrne merak sardklarn
ve buna balandklar ve bunun etkisiyle Zerd dinine girdikleri
g r l m t r . " 3 Fakat biitiin bunlardan da daha ilgin plan ey udur
ki, Caspienne Denizi'nden in snrlarna kadar olan geni evrede
eitli ve farkl devletler halinde yaayan Trkler, farkl dinlere mensup
olmak itibariyle birbirlerine kar husumet ve dmanlk beslemekten
uzak kalabilmilerdir; hatta dmanlk beslemek yle dursun, ayn
devlet snrlar ierisinde dahi farkl dinlerin insanlar olarak kardee
ve beraberce yaayabilmilerdir: rnein Dokuz-Ouzlar, 8. yzylda,
yani iinlii Arap tarihisi Tamim bn Bahrin gezileri srasnda (Miladi
760 ylndan nceleri), hem Mani dinini ve hem de Zerd dinini be-
nimsemilerdir. Ayn lkenin snrlar ierisinde her iki din ayn za-
manda uygulanmaktayd. Genellikle kentlerde ve bakentte halkn
ounluu Mani dinine balyd; lkenin geri kalan blgelerinde ise
(kyler vb.) Zerd dini hkimdi. 1 1 4 slama girmeden nceleri bir ksm
Trk halklarnn Hristiyanl kabul ettikleri yine tarihi bir gerektir.
Btn bunlar unu gstermektedir ki, eriata saplanmadan nce
Trklerin din ve inan anlaylarnda son derece geni bir hogr ege-
mendi. Bu kitabn birinci blmnde Trk hkmdar Abu'l ei
Hmerveyh ve daha sonra Seluk hkmdar Alaeddin I ile ilgili ksa
bilgileri de burada hatrlatmak gerek.
113 M / , s. 33.
114 MI. s.42.
624
Bunun da nedeninin Araplk duygusunda yattna ve nk ister
slam ve ister Hristiyan dinine mensup olsun, Arabn bu duyguyu her
eyin stnde tuttuuna deinmitik. Oysa ki Trkler bakmndan
durum bunun tam tersi olmutur. Zira eriatn oluturduu banaz
ruh iinde Trk, Mslman olmayan hibir eye kar yaknlk duy-
mam ve bu nedenle Mslman olmayan Trk dahi kendinden say-
mamtr... S a y m a k yle dursun, ona kar dman olmutur.
Gerekten de 10. yzyl ortalarnda slam dinini kabul ettikten sonra
Trkn yaamlarnda, dozunu byk bir hzla artran bir hogr yok-
sunluu ve banazlk egemen olmaya balamtr. slam kabul et-
meden nce din ve inan fark nedeniyle dman grmedikleri uluslar
slama girdikten sonra srf bu nedenle dman bilmilerdir. Bu
dmanl sadece baka rktan olanlara kar deil, fakat kendileriyle
ayn rktan olanlara, rnein Bulgaristan'daki Hristiyan Trklere kar
da besler olmulardr. Bilindii zere Karav'uzlar adyla tannan bu
Hristiyan Trkler, 800 yla yakn bir sreden beri Bulgaristan'n Ka-
radeniz sahillerinde yerlemi olarak yaarlar. Anadilleri Trkedir.
Saylar bugn 100 bin civarnda bulunan bu Trkler Sultan zzettin
Keykavus'un banda bulunduu toplumunun gnmze kadar gelen
kalntlardr. "- 1
Ne var ki, Osmanllar bu Trkleri kendilerinden addetmediler,
tpk bugn Trkiye Cumhuriyeti halknn etmedii gibi.
Evet ne yazk ki bu byle: Arabn "Mslman" olan var, "Hristiyan"
olan var ve hatta "Tanrsz" ya da "oktanrl" olan var ve btn bu
farkl inantaki Arap, yan yana, i ie yaar ve ayn mmetin yapc
eleri olabilir ve stelik kendisini slam camiasnn Arap olmayan top-
lumlarndan (ve zellikle Trklerden) ayr ve stn grr ve kendini
"Kavm- necib" diye bilir.
625
Bizim eriatmz ise Trkn, braknz farkl mezhepten
olmasn, fakat birazck "hr" dncede, birazck "laik" davranta
olmasn kabul edemez; edemedii gibi onu, yabanc ve "gvur" sayar.
Onun indinde Arap, hani kendisini har gren, kendisine tarihi boyunca
"felaket getirici rk" nazaryla bakm olan ve olmadk dmanlklar
yapm olan Arap, ok daha deerlidir, ok daha kardetir. nk
bizim eriatmz, Aabn neyi varsa her eyine zenmitir; dininden
diline, 1 1 6 mziinden zevkine ve tm dnne, gemiine ve nihayet
pisliine varncaya kadar, neyi varsa her eyini benimsemitir. Ve bu
klmeyle de benliini yitirmitir." 7 Elbette ki, kendinden say-
mad Trkn badman kesilecektir. phesiz ki, dar grl bir
milliyetiliin ve hele ovenizmin, Eric Fromm'un dedii gibi, "iren
bir gnah", "putperestlik" ve "lgnlk" olduunu dnr ve byle
bir eye zlem duymayz. nk milliyetilik denen eyin, bir rkn
ya da milletin dierlerine stn yaratlm olma kansndan ktn,
oysa ki byle bir inann insanlkla badaamayacan biliriz. Bun-
dan dolaydr ki, milli egoizmi insanlk ideali stne karan hibir
eilime heves etmeyiz.
Ve yine hi phesiz ki, 20. yzyln insancl gelimeleri ierisinde
bizim de, dnya uluslaryla kaynam olarak beraberce, kardee ve
tpk bir ailenin kiileri gibi sevgi ve sayg duygularyla doymu olarak
yaamamz ve bu yaama ulusal meziyetlerimizle katkda bulunmamz
gereine inanrz. Fakat bunu yapabilmek iin evvela kendimizi bil-
memiz ve benliimize erimemiz ve asl nemlisi din kisvesi altnda
Araplamaktan kurtarmamz arttr.
116 "Selamn a l e y k m " yerine "Gnaydn" diyenlerimizi dahi din softas kendisine ya-
banc grr.
117 Arap, I 4 0 0 yl ncelerinin airet kavgalarn ve olaylarn unutur ya da alk
zerinde durulmaya demez grr de, bizim din bilginlerimiz 1969 Trkiye'sinde bu
dertli milletin sanki baka hibir ilesi, hibir znts ve halledilecek hibir din so-
runu y o k m u gibi. "Kerbela" facialarnn nedenlerinden m a m Hseyin'in
ldrlnden. Z'I-Cena'nn (atnn addr) nasl yzn gzn onun kanna
srp, "zalim"leri tekmelediinden sz ederek, bir yandan Hseyin'i sevenlerle sev-
meyenlerin yaralarn demeye ve dier yandan cahil halkn k a f a gdasn bu incir
ekirdeini doldurmaz masallarla salamaya ve doal olarak T r k n beynini daha da
boaltmaya gayretten geri kalmazlar. A. Glpmarl'nn "13. Asr Sona Kerbela"
yazs iin bkz. Milliyel gazetesi, 28 Mart 1969.
626
Trk eriatsnn en byk gnah, toplumumuz bakmndan slami
uygulamay Trkn niteliklerine uyduramam olmaktr. slami Tiirke
uyduracak yerde Trkii slama uydurmu ve bu yzden hem Trkn
gzel geleneklerini ve insancl meziyetlerini (rnein aklcln ya da
kadna deer ve sayg geleneini) yitirmi ve hem de Trke pek yabanc
l yaamnn zihniyet ve koullar ierisinde onu kertmitir.
118 Ayrca bkz. Hutbeler. Diyanet leri Bakanl Yaynlar, Ankara. 1973, s.216 vd.
627
Fakat taraftarlarnn arttn grp de glenmeye baladn
anlad an bu hogr siyasetine son vererek zor kullanmaya,
Mslmanl kabul etmeyenlere kar (ister Arap olsun ister Yahudi ya
da Hristiyan) savalar yapmaya balamtr. zellikle Medine'ye hicret
ediinden sonraki yaamlar bunun en belirli rnekleriyle doludur. Bu
dnemde Kuran'a yerletirdii hkmler hep bu dorultudadr.
Btitn bu hkmleri burada ele almaya phesiz imkn yoktur.
Fakat pek ksa olarak bir fikir edinebilmek iin, biraz yukarda iaret
ettiklerimizden baka u bir iki rnekle yetinelim.
Kr'anin Tevbe Suresinin 5. ayetinde; "...mrikleri nerede
grrseniz ldrn..." (K. 9 Tevbe Suresi, ayet 5) dendikten sonra, Enfl
Suresinde Tanrnn ve peygamberinin emirlerini inkr edenler iin;
"...ank onlarn boyunlarn vurun, parmaklarn dorayn..." (K. 8
Enfl Suresi,, ayet 12) diye emredilmi; Tevbe Suresi'nin 29. ayetinde
Yahudilerin ve Hristiyanlarn slama arlmalar ve eer girmeyecek
olurlarsa hara vermeye zorlanmalar ve vermeyecek olurlarsa
ldrlmeleri emredilmi, Enfl Suresi'nde slamdan baka din kal-
mayncaya kadar sava gerei belirtilerek; "Fitne kalmayp yalnz
/\ ilah 'm dini kalana kadar savan onlarla..." K. 8 Enfl Suresi, ayet 39)
denmi ve saysz denecek kadar ok dier hkmlerle kfirlere kar
sava (cihat), yama ve talan siyaseti aklanmtr.
te yandan slam, slamdan baka bir din ve baka bir dinde pey-
gamber tanmaz. Daha nceki blmlerde grdmz gibi, Mu-
hammed, Yahudi dini ya da Hristiyan dini diye bir ey olmadn
sylemi ve daha nce gnderilen peygamberlerin (rnein brahim,
shak, Musa, sa vs.) hepsinin Mslman peygamberler olduklarn ve
indirilen kitaplarn da (yani Tevrat'n ve incil in) hep slami esaslar
kapsadn iddia etmitir. Kr'an bunun byle olduunu belirten
hkmlerle doludur. 1 1 9
Hatrlatalm ki Kr'an, yeryz insanlarn Mslman olanlar ve
Mslman olmayanlar diye ikiye ayrm ve birincileri ikincilere sadece
stn deil, ayn zamanda dman saymtr. Bundan dolaydr ki,
yeryz dnyas, eriat deerlendirmesine gre, Dar-l slam ve Dar-iil
628
Harp olmak zere ikiye blnm ve Dar-l slam'da yaayan Mslman
kiilerin ve lkelerin Dar-l Harp te yaayanlara kar devaml sava ha-
linde bulunmalar Tanr emri olarak grlmtr. Bu durumda
Mslman olmayan Tiirk, tpk Dar-l Hap'te yaayan yaratk niteliine
itilmitir. te yandan Mslman kiiler iin man (yani Mslman
olmak) her eyin temeli saylmtr. Mslman kii bakmndan
Mslmanlk ana, baba ve karde balarndan daha kutsal bir deer tar.
Mslman kii, Mslman olmayan kendi z ana ve babasn dahi
dman gibi grme eiliminde ve hatta grevindedir. rnein Tevbe Su-
resi'nin 23. ayetinde, apak bir ekilde yle yazldr:
"...eer ana, baba, senin bilgin olmayan bir eyi Bana e tutman
iin seninle ekiirse artk onlara itctat etme..." (K. 29 Ankebt
Suresi, ayet 8.)
120 Saad bn Ab A b b a s . Eb Bekir'in srarlar zerine slama girer. Fakat anas Hanna,
sevgili olunun iman deitirdiini ve M u h a m m e d ' e uyduunu duyunca fena halde
zlr ve o l u n u bu iten vazgeirmek iin urar. O kadar ki. olu eski dinine
dnnceye kadar alk grevi yapmaya karar verir. Yemek yemez, su imez ve has-
talanacak raddeye gelir. Anasnn bu ekilde lecek hale geldiini gren Vakkas ne
yapacam arr ve zavall anasnn daha ktye gitmesini n l e m e k iin yapt
iten dnmeyi tasarlar. te yukardaki ayetler. Vakkas' bundan vazgeirmek \e
anasnn hastalna ya da lmne aldr etmeyerek slamda kalmasn salamak
iin konmutur. Bylece benzeri d u r u m d a olanlara bir ihtar iini grmtr.
"...Babanz dahi olsa puta tapan ya da Tann'ya dman olan-
dan uzaklasn, onlara marifet dilemeyin..." (K. 9 Tevbe Suresi,
ayet 113.)
121 Beyzavi, age. Bkz. K. 9 Tcvbe Suresi'ni 114. ayctiyle ilgili yorumu. ngilizce
eviri iin bkz. M o h a m m a d Kaddal. Chrestoutlic Baidawiana. Glasgow, 1957.
630
H) Ulusal karlarmz Feda Edercesine
eriata Sarlmlmz
122 Bu hususlar iin bkz. lhan Arsel, Teokratik Devlet.... Ankara, 1975. Bu
kitabmzda O s m a n l Devleti z a m a n n d a T r k n karlarn hie s a y p her eyi
din emirlerine ve slam karlarna gre z m l e m e y e alan khne devlet zih-
niyeti eletirilmitir.
123 En gvenilir kaynaklardan elde edilen bilgilere gre. Austos 1974 tarihinde Yunan
kuvvetlerine m e n s u p 18 gnllnn Lbnan'da Filistinlilerle birlikte gerilla eitimine
katldklar anlalmtr. (Bkz. 30 Austos 1974 tarihli New York Times.)
631
almam ve Yuna' btn gcyle desteklemi, fakat bizim eriatmz
ve bizim gericimiz Arap-srail anlamazlnda "Trkn milli karlar
acaba neyi gerektirir" diye kendi kendine bir soru sormam, gz kapal
ekilde Arab yannda yer almtr. Basnn eriat kanatlar Arap
kardeliinden ya da "slam Birlii"nden ve d politikamzn bu birlii
glendirmeye ve "kfirlere" kar cephe almaya yneltilmesi
gereinden bahisle "mukaddes cihat" havas yaratmlardr. Bu gay-
retkeliin tek nedeni, byle bir yneliin milli karlarmza daha ya-
rarl dmesi deil, fakat din "lazimesine" daha yatkn olmas olmutur.
Hi kukusuz kimsenin aklndan "imdiye dek Araplardan sadece
dmanlk grdk, bu nedenle srail'den yana olalm" fikri gemez. Pet-
rol tekelini elinde tutan Arap lkelerine kar karlarmza uygun bir si-
yaset izleme gereini inkr da mmkn deildir.
Sylemek istediimiz ey, i ve d politikamz yrtrken
yrngemizi "din kardelii" ya da "din emirleri" gibi ad llere
gre deil, fakat gerek karlarmza gre izmemiz gerektiidir.
Ne var ki bu gerei, kafa yaps itibariyle din emirleri dnda dav-
ran nedir bilmeyen insanlarmza ve teokratik devlet anlayndan
kurtulamam siyaset adamlarmza anlatma olana yoktur.
632
'"...Sultan Hamit'i koca bir da ve Kanuni'yi bu da zerinde bir
p olarak kabul eden tarihi' gerek tarih olarak benimsemek ge-
rekir. Tanzimat dnemi sahte kahramanlarn ve din dmanlarnn
at bir dnemdir. Mithat Paa'lar, Fuat Paa'lar birer bela,
bayramza ha taktran birer dman, Hristiyan olarak lm
ve Mslman olarak gmlm birer kfirdirler; zgrlk gaye ise
eekte de vardr... bu zppeler oala oala Kemal'e (Atatrk
demek ister) eritiler." 1 2 4
633
Saysz gazete ve dergilerde ve din okullarnda sarf edilen abalan
buraya sralamak phesiz ki imknsz. Fakat bir senatrmzn
1972 ylnn Temmuz ay ierisinde Senato'da yapt konumadan
baz pasajlar vermekte yarar vardr:
634
Bunlardan anlalmas gereken udur ki, Mslman olma iinin
kiiye ve kiinin zgr iradesine bal olan bir yn yoktur, bunlar
T a n r n n keyfine braklmtr.
te yandan bu ayn eriat zihniyet Ezher'deki eitim sistemini
Trke uygulatacam diye frsat arar ve oraya renci gndermenin
zlemini duyar. Bilmez ki orada esas itibariyle Arap milliyetilii ruhu
gelitirilir; eitim ve retim sistemine Trk dmanl duygular ve
malzemesi hkimdir; okutulan eyler, yzyllar boyunca Trk kti, ca-
navar, barbar-, slam gerileten ve uygarlk dmanym gibi
tanmlamak iin birbiriyle adeta yara girmi Mslman dnrlerin
ve yazarlarn eserleridir. Trk Bat'ya en olumsuz, tiksinti verici ekiller
altnda tantan Bibir Gece Masallar'ndan, Trk slam uygarlnn
ykcs gibi gsteren ya da slama en uygunsuz kurulular (rnein
klelii) getirmi gibi sulayan kitaplara varncaya kadar, Trk aleyhtar
her trl bilgileri Ezher eitiminin temelinde bulmak mmkndr. 1 2 6
Ezher'de okuyup da Arap milliyetii bilincine erimemek ve
Trk aleyhtar duygularna srklenmemek imknszdr.
Hatrlatalm ki, eyh Hasan bn Muhammad Al-Atta/ (1766-1825)
ve Rifa'ah Rf al-Tahtav (1801-1873), ki Arap milliyetiliini Trk
aleyhtar duygularla perinleyenlerin en azllarndandr, el-Ezher'de
okumu ve okutmu kimselerdir. Birincisi el-Ezher'de rektrlk
yapm ve bu kurulua Arap milliyetiilinin bilimsel esaslarn
yerletirmi ve bylece orada okuyan rencinin koyu ekilde Arap
milliyetilii duygularyla yetimeleri zeminini hazrlamtr.
Al-Tahtav'ye gelince, o da el-Ezher'in yetitirmesidir ve milliyetilik
eilimlerine orada kaplmtr; daha sonralar Msr'da aydn snflarn
lideri olacak ve Trk aleyhtarl siyasetini kurcalayacaktr. 127
Hi kukusuz bu adlara saysz rnekler eklemek kolaydr. Btn
bunlardan bizim eriatmzn ya haberi yoktur ya da olsa bile Trkn
Trklk bilinci onun iin nemsizdir. Onun tek istedii ey el-
Ezher'den diploma almaktr.
126 el-Ezler'deki eitimin ktln ve nelere y e r verdiini T a h a Hseyin'in
azndan o k u m a k gerek. Bkz. Tala Hssein, Tlc Sleen of'Days; A Sludenl al he
Azlar, ngilizce evirisi Hilary Waymet tarafndan, L o n g m a n s Green Co.. 1948,
s.46. Bibir Gece Masallar'nn okutulduu konusunda bkz. s.97.
1.27 Bu konuda bkz. Ahed, Jaal M u h a m m e d , Tle Inleleclual Origins af Egyptia
Natimalism. O x f o r d Uiversity Press, 1966. s.6. 15.
635
1968 ylnda lkemizin eitli blgelerinde, ky ve kentlerinde
yaplan ilmi bir aratrma gstermitir ki, cehalete ve eriata sap-
land nisbette insanlarmz ulusallk bilincinden yoksun ve buna
kart laik eitime yneldii ve eriat duygusundan uzaklaabildii nis-
bette de bu duyguya sahip olabilmektedir. Aa yukar 460 kyde ve 6
500 kyl arasnda yaplan bu aratrmann sonucu olarak yabanc bir
yazar u tespiti yapyor:
636
uluunu ve kendi karlarn iinde yaad toplumun mutluluu ve
karlaryla badar grmekten yoksun kalr ve bylece bireyin zararl
yaamnn olumsuz sonular dalga dalga etkisini yaygnlatrr.
637
sahibini Trk vatandaln terk ederek Arap vatandalna gemeye"
davet ederken tm yurtsever kurulular "protesto etmek iin greve
armay yurtseverliin ba koulu" saymtr. 1 2 9 Ne hazindir ki, bu
davran nedeniyle meclis soruturmasna ya da gensoru nergesina
konu yaplmak ya da en azndan aleyhte gsteri tertiplenmesi gereken bu
ahs hakknda ne meclis, ne niversiteler ve ne de kurulular (rnein
genlik kollan vs.) seslerini bile karmamlardr.
Ne dndrcdr ki, yukardaki tarihten drt yl sonra Meclis'te,
bir baka bakann Kahire'ye yapt gezi srasnda "Ben Trk deil
Arap nilliyetisiyin" diyerek vnmesine deinen bir senatrn
szleri neredeyse alklar toplayacaktr.' 3 0
C) Ve eriat Basn
129 Olay adl bu derginin 3 Haziran 1974 tarihli nshasnda s z konusu ettii bt iki
kii B a b a k a n Y a r d m c s Erbaka'dr.
I3 Sz konusu kii 12 O c a k 1978 tarihinde istifa eden MC (Milliyeti Cephe)
hkmetinin MSP'I bakanlarndan Fehi Adak'tr. Yukardaki konumay yapan zat
ise o tarihte Kontenjan Senatr (ve Ttirk-l Genel Bakan) Halil Tun'tur. Bu hu-
susta bkz. Cumhuriyel gazetesi, 13 Ocak 1978.
638
garlk dnyasnn llerine gre ne "byk bir insan", ne de "btn
dnyann gnlnde yce taht kurmu" bir kiiydi. Yakn bir tarihe ge-
linceye kadar lkesinde klelii doal ve meru bir kurulu olarak
srdren ve bununla vnen, bunun gibi insanla utan verici dier
sosyal kurulular yaatan ve ancak yabanc devletlerin basks zerine
kaldrm grnen, snrsz petrol zenginliklerine ramen halkn il-
kellikler ve gerilikler vadisinde, keyfi ve despotik bir rejim altnda tutan
ve devleti 1400 yl ncelerinin eriat koullarna gre yneten bir in-
sana "byk insan" demek hata olur.
Gerici basnn yceltme yarna girdii Faysal, yakn bir tarih iti-
bariyle babas ve btn ailesi efradyla Tiike kar (ngilizlerle birlik
olup) saldrmay ve Trk srtndan hanerlemeyi marifet bilen ve
binlerce Trk subaynn ve Trk askerinin Arabistan llerinde en
vahi usullerle ldrlmeleri iini dzenleyen ve Trk yurdunun
Arap lkeleri yararna olmak zere paralanmasn Bat devletlerine
tleyen ve bu amalarla onlardan yardm dileyen bir zihniyetin ve
davrann insandr. Ksaca hatrlatmakta yarar vardr ki, I. Dnya
Sava srasnda ve sonralar itibariyle Trkn en byk dmanlar
Loyd George'ler (ngilizler) ya da Wilson'lar (Amerikallar) ya da Cle-
menceau'lar (Franszlar) deil, bn Suud'lar, Mekke erifi Hseyin'ler
ve Emir Faysal'lard.
te Trklk bilincinden yoksun ve slam nedeniyle Araplara hay-
ranlk duyan eriat basn, Atatrk'e layk grmedii sayfalarn
1975 ylnda Faysal'a vglerle doldurmutur.
639
ilikilerinin yzlerce yl geriye giden olumsuz bilanosundan ve Arabn
Trke kar ihanet ve cinayet niteliindeki oyunlarndan haberli
olmasna ramen, Trk ve Arap ayniyetine inanm olarak;
640
VI) TRK MLLYETLNN SAPLANDII KMAZ
641
yaam zgrln ngren dieri bu zgrl eriat emirlerine feda
eden; birisi hogry benimseyen, dieri banazl emreden; birisi
kadn ycelten dieri klten vs. dnemler olmutur.
eriat ncesi dnemde kendi dnya yaamn, kendi aklnn reh-
berliine uydururken, eriat sonras dnemde akln ve mantn kabul
edemeyecei emirlere (saysz denecek rneklerden biri olmak zere
"l ile ya ela hayvanla cinsi mnasebette bulunan kiinin kaza orucu
tutmas gerekir" ya da "yemee ve iecein iine sinek dtnde onun
dada kalan kanadn iyice batm sonra atn, iinkii sinein bir
kanadnda giinah dierinde sevap vardr" vs.) uymay Mslmanlk
saymtr. eriat ncesi dnemde farkl inantakilere kar insani dav-
ranabilir ve hatta din deitirecek kadar hogrye sahipken, eriat son-
ras dnemde farkl inantakilere kar "slandan gayr bir dine ynelen
sapktr" ya da "Eerfarkl inanta iseler baban ve kardein de olsa on-
larla temas kes" ya da "mrikleri nerede grrsen ldiir" ya da
(slam kabul etmedikleri takdirde) "Kitcb ehline (Yahudilere ve
Hristiyalara) kar sava a, onlar harcca (cizye vermeye) zorla",
eklindeki Kur'an ve hadis emirlerine uymay marifet bilmitir. eriat
ncesi dnemde eitlik duygusuna sahipken, eriat sonras dnemde
Kur'an'n; "...ve Biz Allah'n aramzdan seip ltfettii bunlar m de-
meleri iin halkn bir ksmn, bir ksmiyle deneriz." (K. 6 En'm Su-
resi, ayet 53) ya da "...Allah rzk bakmndan bir ksmnz bir
ksmnza iist etmitir..." (K. 16 Nahl Suresi, ayet 71) eklinde
hkmleri gereince eitlik ve adalet duygularn yitirmi ve yine
Kr'an'm, "...Bir tarafta hibir eye gc yetmeyen bir kle, bir tarafta
da bol rzk verdiimiz... birisi olsa, bu ikisi denk olur mu? kr
Allah'a ki eit deildir" (K. 16 Nahl Suresi, ayet 75) eklinde hkmleri
gereince klelii dahi doal bulur olmutur.
642
grdkleri zana oru tutmalarn yasaklamtr" eklindeki szlerine
uyarak, kadn toplumdan atmtr. Bu listeyi bu ekilde uzatmak ve
koca bir kitap haline getirmek mmkndr. 1 3 '
Fakat belirtmek istediimiz husus udur ki. Trkn slam ncesi
gelenek ve nitelikleri slama ters der eylerdir ve slam, Kuran ve
hadis hkmleri dnda gerek kabul etmedii ve arama olana ver-
medii iindir ki, Trk toplumu, bu gelenek ve niteliklerini terk etmek
ve Arabn l yaam ve zihniyetine srklenmek zorunluunda
kalmtr. slam ona "Kur'an ve peygamber emirleri dnda dav-
ranamazsn, dnemezsin, akln kullanamazsn" derken, Trk
insan iin buna kar direnmek ve rnein "Hayr, akl en byk reh-
berdir, benim geleneklerim arasnda aklclk vardr, akla ters den
emirlere uymayacam" demek mmkn olamamtr; nk bunu
yapmak dinsizlik saylmtr.
Kur'an ve hadis kaynaklan "ki kadnn tankl, bir erkein
tanklna bedeldir..." ya da "Kadnlar aklen ve dnen aa
yaratklardr, erkek 'efendi' ve stn, kadn ise 'tabi' ve aadr,
kadnlara ynetim hakk tannmamtr" eklinde ve buna benzer ola-
rak kadn deersiz klc hkmler sevk ederken, Trk buna kar,
"Hayr benim geleneklerim arasnda kadn saymak, her alanda
erkee eit klnck, devletin bana hkmdar yapmak geleneim var"
diye direnememitir, nk direnmeye kalkt an dinsiz, zndk,
gibi durumlarla karlamas sz konusu olmutur. Snrsz ekilde
oaltlabilecek bu rneklerin ortaya koyduu sonu odur ki, Trkn
ulusal kaderi asndan eriat bir felaket kayna olmutur.
Her ne kadar sava alanlarnda Trkn baarlar salamasn ve
byk devletler (Seluk ve Osmanl gibi) kurmasn slamn "cihat"!
tevik eden ve "cennetler" vaat eden (ya da buna benzer) ynlerine at-
fedenler varsa da, bu iddiann isabetli olduu phelidir. Hi kukusuz
Kur'a'm, din adna sava yapmay ve cihata katlmay slamn art
yapmas ve yine bunun gibi bir yandan yama, talan ve ganimet va-
131 Btiin bu y u k a r d a k i hususlarla ilgili Ku 'un ayetleri ve hadis hkmleri iin bkz. .
Arsel. eritli Devleti'ler..., Kaynak Yaynlan, stanbul. 1997. s.226 vd; . Arsel,
Din Arlanlan..., Kaynak Yaynlar, stanbul. 1997, s.185; . Arsel, eial ve
Katln. Kaynak Yaynlar. stanbul. 1997.
643
atleiyle ve dier yandan cennetteki "memeleri yeni sertlemi yat
kzlara, kara gzl, cilveli, irin szl hurilere vs." 1 3 2 kavuturma
iimitleriyle sava ruhunu glendirip pekitirmesi, kiiler iin lm
hie sayp askeri kahramanlklar ve ahlanmalar yolunu amtr.
Fakat unutmamak gerekir ki, Trkn askeri cesaret ve niteliklere sahip
oluu ve byk devlet kurma gelenei, slama girmesinden ok nceki
dnemlere iner. te yandan unu da hatrlatmak gerekir; sava alan-
larndan zaferler kazanmak, byk imparatorluklar kurmu olmak bal
bana vnlecek eyler deildir. Bir toplum iin vnlecek ey,
fikir ve kltr aamas yapabilmektir, akl ve zek stnldr, hay-
siyet ve benlik gelimesidir. Ne hazindir ki, Trk toplumu btn bu
gzel nimetlerden eriat nedeniyle yoksun kalmtr.
132 C e n n e l tanmlar iin bkz. K. 78 Nebe' Suresi, ayet 32-34; K. 56 Vka Suresi, ayet
15-38; K. 76 Dahr (nsan) Suresi, ayet 12-21; ayrca bkz. 1. Arsel. eriat Dev-
lei'den.... Kaynak Yaynlar, stanbul. 1997, s.655 vd.
644
Byle bir iftiraya yant vermek kolaydr. nk, daha nce de
deindiimiz gibi, Muhammet! klelii doal bir kurulu olmak zere
yerletirmi ve bununla ilgili olarak Kur'cn'a hkmler koymutur:
645
lunu deneme gayretini bekleyemezsiniz. Ne din okulunda, ne camide ve
ne de hibir yerde Mslman Trkn eriat hkmlerini eletirmesini ve
rnein kalkp da, "Hoca Efendi, Tanr'nn Araplar btn insanlara
stn kldin, Kur'a' Arapa indirdiini, peygamberini Araplardan
setiini, vs... sylyorsun, ama neden Tanr Arabi ve hem de l be-
devisini tercih etsin de Araptan daha faziletli, daha drst, daha mert,
daha insancl ve kadna saygl baka bir ulusu, rnein Trk
semesin? Neden Tiirkten bir peygamber karmasn ve TLirke, Trkn
dili ile Trke hitap etmesin de anlamad Arapa ile etsin? Neden
Trk kltsn de Arabi yceltsin? Tanr bu derece keyfi ve bu derece
deer llerinde yanlm olabilir mi?" eklinde konumasn is-
teyemezsiniz. steyebilmeniz iin her eyden nce bu lkeye "serbest
dnce"yi getirmeniz, slam eletirme ve yerme geleneini
yerletirmeniz ve bylece Trk eriatnn yalanlarna, aldatmalarna
ve kandrmalarna kar hcyr diyebilecek kerteye eritirmeniz arttr.
B) Ve Bitmeyen Tehlike
646
eitimine tabi tuttuunuz Trk yavrusuna siz bir de Arapay retiniz
ve baknz nasl bir insan tipi oluturursunuz. Bu dile vkf olarak o,
eline geirecei Arapa kitaplar, yani Trk hem Araba ve hem de d
leme ve zellikle Bat'ya kar "uygarlk dman" ya da "ayan
bast yeri kurutan" ya da "slam uygarlktan uzaklatran" ya da buna
benzer olumsuz tanmlamalarla dolu kitaplar okusun ve bu kitaplardaki
yalanlara kar kabilecek bilgilerden yoksun kalsn da, grnz
baknz nasl bir kuak yetitirmi olursunuz. eriat eitimine "paydos"
diyebilen Atatrk'n bykln biz bugn inkr ededuralm. Fakat
unu bilelim ki, eriatnn ellerine terk ettiimiz yavrularmz, ada
uygarlk anlayndan, aklclktan ve milli benlik duygusundan yoksun
olarak yakn bir gelecekte karmza dikilecek ve bizlere Atatrk il-
kelerine balln su olduunu haykracaklardr.
647
eriat eitimine g vermek, Kr'an kurslar ihdas etmek,
niversitelere mescit yerletirmek gibi abalar laik Trkiye Cum-
huriyeti iktidar partilerinin balca amac haline gelmitir. 1986 ylnn
balarnda bir devlet bakannn u szleri bu alandaki baarlan sim-
gelemeye yeterlidir: "zellikle 19 ilde yatl Kr'an kursu binalar
yaplmaktadr ve imam evlerinin yapmna arlk verilmitir.
Trkiye'deki tm camilerin bakm ve onarmn... devlet stlenmitir.
Her niversitenin gerek bir ibadethaneye kavuturulmasn
amalyoruz. Hacettepe niversitesi'nde alan mescit gibi dier
niversitelerimize de ibadet yerleri aacaz. Bylece bu problem de or-
tadan kalkacak." Atatrk'n cann diine takarak aklcla, mspet
ahlak ve uygarla ve benlik duygusuna gtrd ve "insanlk ca-
miasnn bir yesi" olma gururu ile vndrd bizim kuak, imdi
yeni kuaklarn ad kafa ve ruh yaps ile eitilmekte oluunu
byk bir karamsarlk ve umutsuzluk ierisinde seyretmektedir. Trk
yavrusunun ve insannn bugn eriatnn elinde, tpk Cumhuriyet
dneminden nce olduu gibi, yine yaratc zekdan uzak, yine gkten
inme emirleri tek gerek sayan ve her eyi din asndan lye vuran
Direr yaratk eklinde yetitirilmelerini ii kanayarak izlemektedir.
Ama hi kuku edilmemelidir ki. eriatnn bu sahte saltanat bir
gn gelip snecek ve eriatn insan beynini eriten tlsm mutlaka sona
erecektir. Yzyl da gese, bin yl da gese ve hatta Trkn eceli de
gelse, insan aklna meydan okuyan eriat mikrobunun sonu gelecektir.
Del Vechhio'nun dedii gibi; "Snrsz ekilde gelimeye mstait bir
insan beyni olduu srece, gericilik daima ezilecektir".
648
KAYNAKA*
649
AL-ALAYL, Abdullah, Dstiir al-'Arab al-Qawmi, The National
Consitution of the Arabs, Beyrut, 1941.
AL-ANDALUS, Sa'id, Kitab Tabaqual al-Uman, Arapadan
Franszcaya R. Blachre tarafndan eviri, Livres des Catgories des
Nations, Paris, 1935.
AL-ASAR, Kitab Maqctlat al-Islamiyyun Wa'Ihtilaf al-Musallim,
Edited by H., Ritter, 1929-1930.
A L - A S H A R , Ali lbn Isma'il, The Theology of al Ash'ari, The Arabie
text of al-Ash'ari's Kitab al-Lwna and Risalat Istihsan al-Khaud
fi'ilni al-Kalatn, with briefly annoted translations by Richard J. Me.
Carty, Beyrut, 1953.
AL-BALADHUR, Ahmed Ibn Yahya lbn Jabir, The Origins of the Isla-
mic State, being a Translation... of the Kitab Futuh al-Buldan, by Phi-
lip H. Hitti Columbia University Press, New York, 1916-1924, 2 cilt.
BALZUR, Abul-Abbas Ahmad b. Yahya, Kitab Futuh al-Buldan,
Ed. Goeje, Leiden, 1866.
AL-BALH, Abu Zayd b-Sahl al-Balh, Kitab al-bad' val-tcirih,
kitabn Franszcaya evirisi Huart tarafndan, Paris, 1919. .
AL-BALHKH, Abou-Zeid Ahmed Ben Sahl, Le Livre de dci Cration
et de l'Histoire, Publi et Traduit par M.C1. Huart, Paris, 1901.
AL-BANNA, Hasan, Our Movement in a New Stage, (Arapa), Cairo,
1952.
A L - B A R R A V V , Rait, ktisadiyat cil-Alain al-Arab, 3. basm, Ka-
hire, 1973.
AL-BAYZV, Envr l-Tenzil ve Esrar-iit Tevil, Leipzig, 1848.
AL-BAZZAZ, Abd al-Rahman, On Arab Nationalism, London, 1965.
AL-BUKHAR, Sahili.... L. Krehl basm, Leiden 1862-1908.
AL-CAHZ, Abu O s m a n A m r b. Bahr, Hilafet Ordusunun Menkbeleri
ve Trklerin Faziletleri, Ankara, 1967.
AL-CEBERT, eyh Abd al-Rahman, (Cheikh Abd El-Rahman al-
Djabarti), Merveilles Biographiques et Historiques, Ou Chroniques,
Arapadan Franszcaya efik Mansur ve Abdiilziz, skender Ama-
nun tarafndan evrilmitir, Le Caire 1888, 9 cilt.
AL-DEMR, Hayat al-Hayavcn, ngilizceden eviren Jayakar, Londra,
1906.
650
AL-ESR, Izz al-Din bn, al-Kamil fVl-Tarih, Beyrut, 1965.
AL-FARUQI, smail Ragi A., On Aabism. "Un/bal" and Religion,
Amsterdam, 1962.
AL-HUSAYN, Ishaq Musa, The Moslem Brethren, Arapa, Beyrut,
1956.
AL-HUSAYN, Ishaq Musa, The Crisis of Arab Thought, Beyrut, 1954.
AL-ISTAKHR, Abu Ishaq brahim bn Muhammed, The Oriental
Georgraphy of'Ebn Haukctl, an Arabian Traveller of the Tenth Cen-
tury, eviren Sir William Queseley, Londra, 1800.
AL-JUVAN, Ala al-Din Ata Malik, The History of the World-
Conqueror, Manchester University Press, 1958.
AL-KHATB, Wali ad-Din Muhammed b. Abdallah, Mishkat al-
Mashabili, ngilizce eviri J. Robson, Publisher: Muhammed Ash-
raf, Lahore, 1960.
AL-MARVAZ, eref al-Zaman Tahir, Taba'i al-Hayavan, Delhi, 1943.
AL-MAWARDI. Ali bn Muhammed bn Habib, El-Ahkam es So-
dthaniya; Traite de Droit Public Musulman, ngilizce eviri Fagmant
tarafndan, Franszca eviri L. Ostrorog, Paris 1901-1906, 2 cilt.
A L - M A Y M N , Muhammed al-Abd Allah, Nidl al-Arab Diclcl cl-
stimcr, Kahire 1972, Arap dnyasnn Osmanl'ya kar sava in-
celenir.
AL-MEDA'N, Abu'l Hasan Ali bn M., Ki tab Futuh Horasan.
A L - M U T T A K , Kanz al-Ummal fi subut sunan Al-Akval va'la'fal,
Bulak 1286. Ayrca Kahire, 1321 ve Haydarabad, 1312-1213
basmlar vardr.
AL-RAZZAZ, Munif, Tatavvur Mc'na al-Kavmiyya, Beyrut, 1960.
A L - S H A H R A S T A N , Abu al-Farh Muhammed, The Sununa Phi-
losophiqe of al-Shalrastani, Kitabu Nihaycti'l Iqdam fi'ilmi Kalan,
Edited from Manuscript in the Libraries of Oxford, Paris and Berlin
by A. Guillaume, London, Oxford University Press, 1931.
AL-SHAB, Mustafa, Al-Kavmiyya al-Arabiyyah, Kahire, 1959.
AL-SLEYMAN, Ali bn Husayn, al-Alkt cl-Hiyaziy! al-Msriyah,
Kahire, 1973, Memlkleri Msr'daki ynetimi.
AL-TABAR, Milletler ve Hkmdarlar Tarihi, Milli Eitim Bakanl
Yaynlan, 1966.
651
A L - T A B A R , Tafsir al-Ccmi al-Beyan, Bulaq, 1323.
AL-TABAR, Tarih al-Rusul va'l-Muluk, Ed. Goeje, Leiden, 1879-1989.
A L - U R A V V , Abd Allah, cl-Arab va-al-Fikr al-Tarihi, Beyrut, 1973.
ALLEN, Henry Elisha, The Turkish Transformation; Study in Social
and Religious Development, N. Y. Greenwood Press, 1968, kitabn
ilk basm, University of Chicago, 1935.
AL N A S R E D D N , Kadiyyat al-Arab, Beyrut, 1946.
A M E E R , Ali Syed, The Spirit of Islam, London, 1935.
A N O U A R , Abdel Malek, La Pense Politique Arabe Contemporaine,
Paris, 1970.
ARAB, Muhammad 1 Abdullah, Dinucjrtiyyat al-Qawmiyyali al-
Arabiyyah, The Democratic Nature of Arab Nationalism, Kahire, 1959.
A R A F A T , W., "The Attitude of Islam to Slavery", The Islamic Qu-
arterly, Haziran 1966, c. 10, say 1-2.
A R M A J A N I , Yahya, Middle East, Past and Present, Prentice Hall
Inc., New Jersey, 1970.
A R M I N J O N , Pierre, De Ici Nationalit dans l'Empire Ottoman, Paris,
1903.
A S I M E F E N D , Okyanus, stanbul, 1305 basm.
A H T E R M U S T A F A , Ahteri-i Kebir, stanbul, 1309 basm.
A T Y A H , E., An Arab Tells His Story: A study in Loyalties, London,
1946.
A T Y A H , E The Arabs, Edinburg, 1955.
A Z Z A M P A S H A , Abd al-Rahman, Al-Rislah al-Khlidah, The Eter-
nal Message, Kahire, 1946.
B A G A V , Imam Husciyn iil-Bagavi, Mesabih us-Sunne, Kahire, 1294.
B A H U M , M u h a m m e d Jamil, Al-Arab Wa'l Turk, The Arabs and the
Turks, Beyrut, 1957.
B Q U R l , A h m e d Hasan al-, Urubah iva Din, Arabism and Religion,
Kahire, tarihsiz.
B A R K E R , Edward B.B., Syria and Egypt Under the Last Five Sultans of
Turkey; Being Experiences During 50 years of Mr. Consul Generali
Barker, London, 1876, 2 cilt.
B A R T H O L D , W., Histoire des Turcs d'Asie Centrale, Paris, 1954.
652
BASHML, Muhammed Ahmed, Al-Qawmiyyah fi Nazcr al-lslam.
Nationalism from the Viewpoint of Islam, Beyrut, 1960.
BE'ERI, E., Army Officers in Arab Politics and Society, Praeger, Pall
Mall, New York, 1970.
BEL1NG, Willard E., Pan-Arabism and Labour, Harward University
Press, 1960.
BELL, R., Introduction to the Qur'cin, Edinburg, 1953.
BERKES, Niyazi, The Development of Secularism in Turkey, Mc Gill
University Press, Montreal, 1964.
BERRO, Tawfik Ali, Al-Arab Wa'l-Turkfi Ahd al-Dcistur al-Utlunani,
1908-1914, The Arabs and the Turks Under the Ottoman Cons-
titution 1908-1914, Kahire, 1960.
BERRO, Tawfik Ali, Al-Qawmiyyah al-Arabiyyah fi'l Qam al-Tasi
Ashar, Arab Nationalism in the XIX th Century, Damascus, 1965.
Beyaz Kitap, Trkiye Gerekleri ve Terrizm, Ajans Tiirk Matbaas,
Ankara, 1973.
BINDER, Leonard, The Ideological Revolution in the Middle East,
New York, 1964.
BISHAI, Wilson B., Humanity in the Arabic-Islamic World, Iowa, 1973.
BLYDEN, Edward W., Christianity, Islam and the Negro Race, Edin-
burg, 1967.
B O S W A R T H , C.E., "Language Reform and Nationalism in Modern
Turkey", The Muslim World, Ocak 1965, say 1, c.55,
B U R C H K H A R D T , John Lewis, Arabic Proverbs, or the Manners and
Customs of the Modern Egyptians, London, 1830.
C E M L PAA, Hatrat, 1913-1922, Istanbul, 1922.
CHEJNE, Anwar G., The Arabic Language; Its Role in Histoiy, Uni-
versity of Minnesota, Mineapolis, 1969.
C L E V E L A N D . L., The Making of an Arab Nationalist, Ottomanism
and Arabism in the life and Thought ofsati al-Husri, Princeton Uni-
versity Press, 1971.
Colloquim on Islamic Culture in its Relation to the Contemporary
World, Eyll 1953, Princeton, N.Y.
CREMEANS, Charles D The Arab and the World, Nasser's Arab Na-
tionalist Policy, New York, 1963.
653
CROMER, E.B., Modem Egypt, London. 1907.
DAN MEND, smail Hm, Trk Irk Niin Mslman Olmutur?,
Okat Yaynlan, stanbul, 1959.
D AR W AZ AH, al-Hakam-Jabburi, Hamid al-, Ma al-Qawmiyyah cl-
Arabiyyah, Arab Nationalism, Kahire, 1958.
D A W A L I B i , Ma'ruf, Al-Qawmiyyah al-Arabiyyah fi Haqiqatiha, The
truth about Arab Nationalism, Kahire, 1959.
D A W N , C. Ernest, From Ottomanism to Arab'sn; Essay on the Ori-
gins of Arab Nationalism, University of Illinois Press, 1973.
DERVEZE, H. Darwaza, Fi al-Tahkik al-Kavmi, On Nationalist Edu-
cotion, Milliyetilik Eitimi zerine, 1960.
DERVEZE, H., Ma'al-Kavmiyya al-Arabiyya, With Arab Nationalism
(Arap Milliyetiliiyle), Kahire, 1957.
D E T L E V KHALD, Modern Interpretaion of Muslim Universalisai,
in Islamist Studies, Journal of the Islamic Research Institute, Pa-
kistan, Mart 1969, c.8, say 1, s.47-96.
D J E M A L PASHA, Memories of a Turkish Statesman, 1913-1919,
London 1922.
DODGE, Bayard, ATAzhar, A Millennium of Muslim Learning, The
Middle East Institute, Washington, D. C., 1967.
DURl, Abd al-Aziz al-, Al-Judhur al-Tarikhiyyah li'l Qawmiyyah al-
Arabiyyah, The historical roots of Arab Nationalism, Beyrut, 1960.
EB D V D , Kitabu-Siinen, Msr basm.
EBUZYYA, Tevfik, Yeni Osmanllar Tarihi, Kervan Yaynlar,
stanbul, tarihsiz.
FAHM, Mahir Hasan, Al-Qawmiyyah al-Arabiyyah wa'1-Shi'r al-
M'asr, Arab Nationalism and contemporary poetry, Ma'al-Arab,
Kahire, 1960, say 6.
FARS, Nabih Amin, The Living Arabs, Beyrut, 1947.
FARS, Nabih Amin-Huseyin M. T., The Crescent in Crisis, The Uni-
versity of Kansas Press, 1955.
F A R L E Y , Tames Lewis, Turks and Christians; A Solution of Eastern
Question, London, 1876, 2 cilt.
F A R R U K H , Omar A., Arab Genius in Science and Philosophy, Was-
hington, 1954.
654
FATEM, Narollah S., The Roots of Arab Nationalism, 1959, Orbis 3,
s.437-456.
FAWZ, Husayn, Sindbad Misri, Le Caire, 1961.
FAYEZ, A., Sayegh, Arab Unity; Hope and Fulfillment, New York,
1958.
FERDOWSI, Shah-Name, The Epic of the Kings, eviren R. Levy.,
Chicago, 1967.
FERD, ed-din Attar, Tezkere-i Evliya, Franszca evirisi A. Pavett
tarafndan "Le Memoir des Saints", Paris, 1889.
FEVZ M. Naccai" (Fauvzi M. Najjar), Nationalism and Socialism, in
the Arab World. From Nationalism to Revolution, Edited by A. Ja-
bara, J. Terry, Illinois, 1971.
FINN, James, Stirring Times or Records, From Jerusalem Consular
Cronicls of 1853 to 1858, Londra, 1878.
GANEM, Halil, Les Sultans Ottomans, Paris, 1901, 2 cilt.
GAZAL M., Miskat-ul Envar, (Nurlar Feneri), Bedir Yaynevi,
eviren S. Ate, stanbul, 1966.
G E R M A N U S , Jarhius, The Role of the Turks in slam, Islamic Cul-
ture, the Hyderabad Quarterly Review, c.7, s.519-533.
GHALI, Paul, Les nationalits dtaches de l'Empire Ottoman ci la
suite de la guerre, Paris, 1934.
GHAZAL, M., Mishkcit al-Anwar, ngilizce eviri W. H. Gairdner,
London, 1924, "The Niche for Lights".
G H R A Y B A H , Abd al-Karim Mahmud, Al-Arab wa'l-Atrak, The
Arabs and Turks, Damascus, 1961 (Hicri 1381).
GYRAYBAH, Abd al-Karim Mahmud, Muqaddamat Ta'rikh al-Hadith
1500-1918. An introduction to the modem history of the Arabs 1500-
1918, Damascus,1960.
GIBB, H.A.R., Modern Trends in Islam, Chicago, 1947.
GIBB and Bowen, Islamic Society and the West, Oxford, 1950, c . l .
GOITEIN, S.D., Studies in islamic Histoiy and Institutions, Leiden,
1966.
GOLDZIHER, Ignaz, Muslim Studies, ngilizce eviri, Chicago, 1967.
G R U N E B A U M , G.E., Von, Modern Islam; The Search for Cultural
Identity, Berkeley, 1962.
655
HAFEEZ. Malik, Abu'l Kalan Azad's Theory of Nationalism, "Mus-
lim World", 1963, c.53, N o . l .
HFIZ, Abd al-Salm Him, al-Madinah al-Munavvarah fi al-
Tarih, Kahire, 1972, Trk ynetimi hk.
HAFIZ, Wahba (Sheikh), Arabian Days, Londra, 1964.
HAM, S. G., "Islam and the Theory of Arab Nationalism", The World
of Islam, Leiden 1956, c.4.
Arap Nationalism; An Anthology Selected and Edited by S. G. Haim,
Los Angeles, 1962.
HAKM, Yusuf al-., Beirut wa Lubnan fi Ahd al-Uthman, Beirut and
Lebanon during the Ottoman period), Beyrut, 1964.
HAROLD, Armstrong, Turkey and Syria Reborn, Londra, 1930.
HASLUCK, F.W., Christianity and Islam under the Sultans, Oxford,
1929, 2 cilt; c,2.
HASSAN, Ibrahim Hassan, Islam; A Religious, Political, Social and
Economic Study, Badat, 1967.
HElKAL, Mohammed, The Cario Documents, New York, Doubleday,
1973.
HITTI, Philip K Islam, a way of Life, Univ. of Minnesota Press, 1970.
HOTTINGER, Arnold, The Arabs, Their History, Culture and Place
in the Modern World, New York, 1963.
HOURANI, Albert Habib, Arabic Thought in the Liberal, Oxford
Univ., 1789-1993, Londra, New York, 1962.
H O U R A N I , G. F., Averreos on the Harmony of Religion and Phi-
losophy, Londra, 1961.
H U D U D , al-Alam, (The Regions of the World), A Persian Geography,
372 A.H./982, A.D., eviri V. Minorsky, Londra, 1937.
HUREWITZ, J. C., Diplomacy in the Near East; A Documentary Re-
cord 1914-1956, Princeton, N. J., 1956.
H U R G R O N J E , C. Snouck, L'Islam et le Probleme des Races, "Revue
du Monde Musulman", 1922, c . l .
HUSSEIN, Taha, The Future of Culture in Egypt, ngilizce eviri, S..
Glazer, 1954.
HUSSEN, Taha, The Streen of Days; student at the Azhai;
ngilizce eviri Hilary Wayment, Longmans Green, 1948.
656
bn al-Nadim, Fihrist, Edition Flugel-Roediger.
bn Batuta, ibn Batuta Seyahatnamesinden Semeler, (Miili Eitim
Basmevi, stanbul, 1971.
bn Haldun, Mukaddina, Beyrut, 1967 basm.
bn Ishaq, The Life of Muhammad, ngilizce eviri A. Guillaum, Ox-
ford University Press, 1955.
bn Khallikan, Biographical Dictionary, ngilizceye eviren Slane,
Paris, 1843.
bn Khaldun, The' Muqaddimah, an Introduction to History,
ngilizceye eviren Franz Rosenthal, Pantheon Books, 1958, 3 cilt.
drisi, Georgraplie d'Edrisi, Franszca eviri, P.A. Jaubert, Paris, 1886.
LAH, Muhammed Manzur, (Ed. And. Tn.), The English Translation
of the Holy Tradition, Lahore, 1932.
ISSAWI, Charles, Egypt in Revolution; An Economic Analysis. Oxford
University Press, 1963.
ZZETTN, Nejla, The Arab World, Chicago, 1953.
KAMEL, Mostafa, Arab Nationalism; A Movement of Awakening,
Washington, D.C., 1958.
KARAL, Enver Ziya, Osmanl Tarihi, Ankara, 1954-1956.
KATBAH, H.I., The New Spirit in Arab Lands, New York, 1940.
KAZARUS, Hava, Contemporay Religious Thought Among the Ulema
ofal-Azhar, "Asian and African Studies", 1971, c.7.
KEDOURE, E (Editor), Nationalism in Asia and Africa, Nal Book,
1971.
KEMAL, smail, The Memoirs of Ismail Kemal Bey, Londra, 1920.
KHADDUR, Majid, Political Trends in the Arab World; The Role of
Ideas and Ideals in Politics, Baltimore, The J. Hopkins Press, 1970.
KHARALLAH, K.T., Les Regions Arabes Librs, Paris, 1919.
KHALD, Khalid Muhammad, From Here We Start, eviren smai'l
R. al-Faruqi, Washington, 1953.
KHALD, M.R. A1-, Al-lnqilab al-Uthmani wa Turkiyya al-Fcitat,
The Ottoman Revolution and the Young Turks, A. H., Cario, 1.326.
KHALL, Yasin, Al-Idiologiyyah al-Arabiyyah, The Arab Ideology,
Badat; Ministry of Culture and Guidance, 1966.
657
KHARBUTL, Ali Hasani Al-, Muhammad wa'l-Qawmiyyah al-
Arabiyyal, Muhammad and Arab Nationalism, Cairo, 1959.
KHARBUTL, Ali Hasani Al-, Al-Ta'rikl al-Mnvahhad li'Ummah al-
Arabiyyah, A Unified History of the Arab Ummah, Cairo, 1970.
KRMAN, Hamid al-Din al-, Rahatu'l Akl, M. K. Huseyn&M. M.
Hilmi basm, Kahire, Leiden 1953.
KOHN, Hans, Histoiy of Nationalisme in the East, London, 1929.
KRAMERS, J.H., The Role of the Turks in the Histoiy of Hither Asia,
"Analecte Orientalia", Leiden, 1954, c. 1.
KURKOLU, mer E., Trkiye'nin Arap Orta Dousu'na Kar
Politikas 1945-1970, Sevin Matbaas, Ankara, 1972.
LAOUST, H., Le Califat Dans le Doctrine de Rasid Rida, Beyrut, 1938.
L A Q U E U R , W.Z., Communism and Nationalism in the Middle East,
New York, 1956.
LAVAN, "Spencer, Four Christian Arab Nationalists; A Comparative
Study", The Muslim World, Nisan 1967, c.57, say 2.
LAWRENCE, T.E., Seven Pillars of Wisdom; A Triumph, New York,
1936.
LEWIS, Bernard, The Emergence of Modern Turkey, Londra, 1965.
LEWIS, Bernard, Race and Color in Islam, New York, 1971.
LEWIS, Bernard, Islam in History, Londra, 1973.
Macolla, T e m m u z 1962; Aralk 1967; Kasm 1968 saylar.
MACFARLANE, Charles, Constantinople 1828; A Residence of Sixteen
Months in the Turkish Capital and Provinces, Londra, 1829, 2 cilt.
M A H M U D , Kagai, Divanii Lgct-it-Trk, Trk Dil Kurumu,
eviren Besim Atalay.
MAJDHUB, Muhamma al-, Al-Qawmiyyah al-Arabiyyah Aman Tasan
al-Addad, Arap Nationalism face to face with contradictory struggles,
Beyrut, 1960.
MAKDISI, George, Autograph Diciiy of cm Eleventh Centuiy His-
torian of Baghdad, "Bulletin London University School of Oriental
African Studies", 1957, c.19, s.13-48.
MA'OZ, Moshe, Ottoman Reform in Syria and Palestine, 1840-1861;
The Impact of the Tanzimat on Politics and Society, Oxford, Cla-
rendon Press, 1968.
658
MARVAZ, Sharaf al-Zaman al-, Taba'i al-Hayavan. "The Natural
Properties of Animals", eviren V. Minorsky, Londra, 1942.
MARVAZ, Sharaf al-Zaman al-, On China, The Turks and India,
eviren V. Minorsky. Londra, 1942.
MA'SUD, Jubran, Lbnan wa'1-Nahdah al-Arabiyyah al-Hadithah,
Lebanon and the Modern Arap renaissance. Beyrut, 1967.
MAZLOLU, Hasibe, Fuzuli-Hafz, Ankara, 1956.
Mehmed Kadri Paa, Code of Muhammadcm Personel law According
to the Hanafite School, ngilizce eviri, Wasey Sterry and N. Ab-
carrires-For the Sudan Government, 1914.
Memoirs of King Abdullah of Transjordan, Edited by Philip D. Gra-
ves, eviren G. Khuri, Londra, 1950.
MILLER, D.H., Diary at the Peace Conferance of Paris 1918-1919,
New York, 1924, dokman no.250, c.4.
M O H A M M E D , Abclou, Rissalat al-Tawhid, Expos de la Religion Mu-
sulname, Trad, par Moustapha Abdel Razik-B. Michel, Paris, 1925.
Montgomery James, "Arabia To Day", Journal of the American Ori-
ental Society dergisinde 1927, c.47, s.97-131.
MUBARAK, Muhammad al-, Al-Ummah al-Arabiyyah ji Ma'rakat
Tcihqiq al-That, The Arab Ummah in the struggle to establish its iden-
tity, Damascus, 1950.
M U H A M M A D , Rasid Rida, Al Khilafah Wa al-lmamah al-Uzma,
Cairo, 1923. Franszca eviri H. Laoust tarafndan, Le Califat Dans
la Doctrine de Rashid Rida, Beyrut, 1938.
M U H A M M A D , Rasid Rida, Tafsi al-Manar, Kahire, 1928, c.9.
MUIR, William, The Memluke or Slave Dynasty of Egypt 1260-1517.
A.D., Londra, 1896.
MULLER, Max F., Suggestions for the Assistance in learning of the
seat of War in East: With a Suirey of the three families of language;
Semitic-Aricin and Turanian, Longman, Longmans, Londra, 1854.
MUNS, Husayn, Alam al-slam, Misr. Dr al-Ma'arif, 1973.
MUNS, Husayn, Egypt and its Mission, Arapa, Cario, 1954.
NADAV, Safran, Egypt in Search of Political Community; an analy-
ses of th Intellectual and Political Evolution of Egypt 1804-1952,
Harward University Press, Mass., 1961.
N A M , Ahmed, slamda Dv-y Kavmiyct, stanbul, 1913.
N A K U O L A , al-Turk, Histoire de l'Expdition des Franais en Egypt,
Publie et traduite par M. Desgranges Ain, Paris, 1839.
N A S R , al-Din, Ali, Qadiyyat a-Arab, The Arab cause, Beyrut, 1963.
N A S S E R , Gamal Abdul, Egypt's Liberation; The Philosophy of the
Revolution, D. C.,Washington, 1955.
N U S E B E H , H a z e m Zeki, The Ideas of Arab Nationalism, Cornell
University, Press, 1956.
N U S U L , Anis Zakariya, Asbab al-Nalulad al-Arabiyyah ft-l Qarn al-
Tasiashar, The causes of Arab Renaissance in the XIX th Century,
Beyrut, 1926.
N U V E Y R E , (Sihabuddin A h m e d in), Nihayet ul-ireb funun il-ecleb,
Kprl Kitapl'nda 1186 No.'da kaytldr.
OAL'AJ, Qadri, Jeel al-Fida, A generation that was sacrificed, Bey-
rut, 1968.
O ' L E A R Y , De Lacy Evans, Arabic Thought and, its place in Hisloiy,
N e w York, 1939.
PATA, R The Arab Mind, New York, 1973.
P E A R S , Sir Edwin, Life of Abdulhamit. N e w York, 1917.
Q U B A N , Fahuim I., Inside the Arab Mind, Middle East Research As-
sociates, Virginia, 1960.
R A B B A T H , Edmond, Unit Syrienne et Devenir Arabe, Paris, 1937.
R A Y M O N D , J., Memoire sur l'Origine des Vahhabis sur la Na-
issance et sur l'influence dont ils Juissent comme nation, 1806. La
Socit de la Gographie d'Egypte, 1925.
R A Z Z A Z , Munif Al, The Evolution of the Meaning of Nationalism,
N e w York, 1963.
S A A B , Hassan, Arab Federalists of the Ottoman Empire, Ams-
terdam, Djambatan, 1958.
S A ' A D A H , Antun, Islam in its Christian and Muhammedan Mes-
sages, 3. basm, Arapa, Beyrut, 1958.
S A B A , Jean S., L'Islam et la nationalit, Paris, 1931.
S A B R Y , M., La Gense de l'Esprit National Egyptian, Paris, 1924.
Saliih- Buhr Muhtasar Tecrid- Sarih Tercemesi, Diyanet leri
Bakanl Yaynlar, c.1-12.
660
SA'D, Ahmed, Al-Qawni\yah al-Arabiyyah.Arab nationalism, Cairo,
1959.
SA'ID, Nuri, as., Arab Indeppendance and Unity, Badat, 1943.
SALEM. Elie, "Arab Reformers and the Reinterpretation of Islam",
The Muslim World, 1965, c.55, say 4.
S ATI, al-husri, Arab'sn First, Beyrut, 1956.
SATI, al-Husri, Mci'hiya al-Kavmiyyah. 2. basm, Beyrut, 1963.
S ATI, al-Husri, Al-Urubah Beyn Duatiha Ve Muradiha. Beyrut, 1961.
SAYEGH, Anis, The Arab Idea in Egypt. Beyrut, 1959.
SAYEGH, Fayez A., Arab Unity; and Hope Fulfilment, New York, 1958.
S E T O N - W A T S O M , R. W., The Rise of Nationality in the Balkans,
Howard Fertig, New York, 1966.
SHABAN, M. A., The Abbaside Revolution, Cambridge, ngiltere, 1970.
SHABAN, M. A., Islamic History, A D., 600-750 (A. H. 132); /I New
Interpretation, Cambridge, ngiltere, 1971.
SHABAN, Ahmad al-., Al Qawmiyyah al-Arabiyyali wa'l-Tatbiq,
The theory and practive of Arab nationalism, Beyrut, 1966.
S HAKR, Amin, ryan, SA'D, Al-, -Ata, M. M., Turkiyyah wai Si-
yasal al-Arabiyyal, Turkey, and Arab politcs, Cairo, 1954.
S HAKR, Mahmud, Trkistan al-iniyah, al-akiyah, Beyrut, 1973.
SHARAB, Hisham, Arab Intellectuels and the West: The Formative
Years 1875-1914, The John Hopkins Press, 1970.
SHARAB, Hisham, Government and Politics of the Middle East in
the XX th Century, Prenceton, New York, 1962.
SHARAB, Hisham, Nationalism and Revolution in the Arab World,
D.Van Nostrand Co. Inc., New York, 1966.
SHARA, A. L., Fi al-Kavmiyya al-Arabiyya, (Oil Arab Nationalism-
Arap Milliyetilii hakknda), Beyrut, 1957.
SHAW, Stanford J., Ottoman Egypt in the Age of the French Re-
volution, Harward Univ. Press, 1964.
SHAYBAN, Kitab al-Asl: The Islamic Law of Nations; Sliaybani's
Siyar, ngilizce eviri Majid Khadduri, The John Hopkins Press, 1966.
SMITH, W. C Islam in Modern Histoiy , Princeton, 1957.
SPRENGLING, M Tonyukuk's Epitath, an old Turkish Masterpiece,
"The American Journal Semitic Languages and Literature", Jan-Dec
1939, c.56, s. 1-19.
661
STRIPLING, George W. F., The Ottoman Turks and the Arabs 1511-
1574, Illinois Studies in the Social Sciences, Universty of Press,
1942, c.26, say 4.
SUYT, al-La'ali al-masmu'a.
SUYT, al-Cami al-sagir min ahadis al-basir ka'l-nazir, Beyazt Ki-
taplnda 1 110 No'da kaytldr.
SUYT, Jalaluddin, History of the Calips, ngilizce eviri, H. J. Jar-
ret, Calcutta, 1881.
TAFTAZAN, Sa'd al-Din ak, On The Creed of Nazm al-Din al-
Nascifi, E. Elder evirisi.
TAHR, al-Mevlevi, Tiirk Hakan'n Tahta kt Gn, Sebil Ur-
Read; 1912, say 192.
THA'ALB, Abd al-Malik Ib Muhammad, Histori des Rois des
Perses, Franszca eviri H. Lotenberg, Paris, 1900.
T H A A L B . Abd al Malik bn Muhammad, "Tableau Littraire du
Khorassan et de la Transoxane au 4e Sicle de l'Hgire", par C. Bar-
bier de Meynard. Journal Asiatique, Paris, 1853-1854, c . l , 3.
The Theologus Antoclidactus of Ib al-Nafis, Edited by Max Me-
yerhof..., J. Sachacht, Oxford, 1968.
T H O M S O N , H Reisehauer, (Edit), R. D., Modernization of the Mo-
dern World, D. Van Nostrand Comp. Inc. New York, 1966.
T H O M P S O N , W.F., Practical Philosophy of the Muhcimmedan Pe-
ople... Being a translation of th Ahlak-i Jalaly... From the Persian
of Fakir Jany Muhammad Asaad..., by W.F. Thompson, 1839,
Londra.
Thousand Nights and A Night, ngilizce tercme R.F. Bourton
tarafndan; yaymlayan the Khamashastra Society, 1885, 10 cilt.
TBAW, A.L., Muhadarat Fi Tarikh al-Arab wal Islam, 2 cilt.
TiBAW, A.L.. Arabic and Islamic Themes, Historical, Educational
and Literary Studies. Londra, 1976.
T i B A W i , A.L., "Is the Qur'an Translatable?", The Muslim World,
Ocak 1962, C.52.
TODERINI, Abb (Giovanni Battista), De la Literature des Turcs,
Paris, 1789.
662
TUS, Nasr Ad-Din, The Nasirean Ethics, ngilizceye eviren G.M.
Wickens, George Allen and Un win, 1964.
T T S C H , Hans E., Facets of Arab Nationalism, Wayne State Uni-
versity Press, Ditroit, 1965.
UTB, (Abu Nasr M.B. Muhammad al-), Kitab al-Yamini, kitabn
ngilizce evirisi iin bkz. A. History of Sultan M a h m u d of Ghaz-
nah, Kahire, 1870.
VAL, Frene A., Bridge Across the Bosphonts, The John Hopkins
Press, 1971.
VAKDI, Kitab al-Maghazl Almanca evirisi iin: J. Welhausen, Mu-
hammad in Medina, das ist Vakicli's Kitab al Mcighazi in Verkiirtzer
deutscher Wieclergabe, Berlin, 1882.
V A M B E R Y , A., Personal Recollections of Abdulhamid II, and his
Court, "The X I X th Century and After", 1909, c.65.
VAN, Mehmed Efendi, Amis al-Kur'an ve Nefais ul Furkan, Beyazt
Kitaplnda, say 67.
VELD, V. Kazziha (Walid W. Kazziha), Revolutionary Transformation
in the Arab World; Habash and His Comrades-From Nationalism to
Marxism, Londra, 1975.
V O L N E Y , Constantin, Franois Chasseboeuf, Travel in Syria and
Egypt in the Years 1783, 1874 and 1785... With Observations on
the Manners, Customs, and Government of the Turks and Arabs,
(Franszcada eviri, Londra, 1787, 2 cilt.
V O N S A N D E R S , Liman, Five Years in Turkey, Londra, 1927.
WALID, W. Kazziha, Revolutionary Transformation in the Arab
World; Habash and His Comrades-From Nationalism to Marxism,
Londra, 1975.
WATT, William Montgomery, The Influence of Islam an Medieval
Europe, Edinburg, 1972.
W E N D E L L , Charles, The Evolution of the Egyptian National Image;
From its origins to Ahmad Lutfl al-Sayyid, University of California
Press, 1972.
WENSICH, A.J., A Handbook of Early Muhammedan Tradition, tek-
rar basm, Leiden, 1971.
663
WILLIAMS, John Alden (Editor), Themes of Islamic Civilization,
Univ. of California Press, Berkeley, 1971.
YAKUT-, Hamev, Mu'cem ul-Buldan, Msr basm, 1323-1324.
ZEINE, Z. Zeine, Arab Turkish Relations and the Emergence of Arab
Nationalism, Beyrut, 1958.
ZEINE, Z. Zeine, The Emergence of Arab Nationalism, With a Back-
ground Study of Arab Turkish Relation in the Near East, Caravan
Books, New York, 1973.
ZIYADEH, Niqula, Arabism in the Balance of Nationalism, Arapa,
Beyrut, 1960.
ZIADEH, N., Arabism in Nationalism in Asia and Africa, Edited by
E., Kedourie, Nal Book, 1971, s.294-303.
Z U R A Y K , C., The Meaning of the Disaster, eviren R.B. Winder,
Beyrut, 1956.
664
DZN
665
al-Chiz, 123, 214, 343. al-Taber, 75, 342, 347.
al-Dur, 332. al-Utb, 139.
al-Fatah, 295. Aleddin (Al al-Din Keykubd
al-Hamav, 142. I), 160.
al-Hekim, 159. Ali Abd al-Rzk, 258.
al-dris, 142. Ali Husni al-Harbutli, 484.
al-sthr, 134. Ali SeyidEmir, 189.
al-Kavakib, 178. A m r bin meyye Zamr, 241.
al-Kindi, 214, 218. Anaxogoras, 215.
al-Kirman, 137, 141. Arap, 263; - ahali, 264; - ayak-
al-Mansur, 213. lanmas, 264, 287; -lk bilinci,
al-Marvarrud, 130. 508; - birlii, 194, 504; - -
al-Me'mun, 187, 213, 218. karlar, 58; -a, 327, 358, 373,
al-Mu'tasm, 120, 135, 178. 389, 609; - emaretleri, 279; -
al-Mu'tazz, 121. karakteri, 360; -1ar, 90, 381,
al-Muhaddab, 150. 431; -lk, 406, 414, 419; -
al-Mukaff, 128. llk, 296, 487; - milliyetilii,
al-Muntasr, 119. 52, 282, 294, 326; - mil-
al-Mutanabbi, 477. liyetisi, 47, 201, 406, 431; -
al-Muti'lilah, 111. saldrlar, 277; - uygarl,
al-Muvahhid, 221. 211;-stnl, 474,477.
al-Miista'in bi'llah, 120. Aristo, 147, 214, 215, 217.
al-Miitevekkil, 119, 219. Armstrong, Horald, 386, 388.
al-Nazzam, 382. as-Salih bn Ruzzik, 150.
al-Raz, 215. Asm Efendi, 79.
al-Riiknettin al-Salam, 220. Atatrk, 43, 249, 256, 271,
al-ahrastan, 344, 362, 479, 313, 316, 320, 330, 340, 348,
583. 365, 374, 390, 392, 397, 440,
al-aybni, 352. 503, 507, 538, 554, 560, 565,
al-dyak, 296. 5 6 7 , 5 9 1 , 6 0 0 , 638,648.
al-Ta'alib, 331, 480. Aziz Ali Rey, 555.
666
Balkan Sava, 286. Diyanet leri Bakanl, 612.
Bedir Sava, 236. Ebu Bekir, 4 5 3 , 4 7 0 .
Beni Haim, 9, 466. Ebu Sifyan, 241.
Beni Kurayz, 240. Ebu Ubeyde, 470.
Bilge Hakan, 603. Eflatun, 215.
Bilge Han, 243. Ekonomik kalknma, 254.
Bilmen Efendi. 392, 397. el-Ezher, 46, 229, 258, 345,
Bii Bir Gece Masallar, 126. 516, 635.
Bosworth, C.E., 386. el-Hallc, 149.
Budizm, 357. el-Mhelleb, 114.
Buhara, 243. Emeviler, 2 1 3 , 4 7 6 , 508.
Emir Faysal, 40, 287, 293, 303.
Cahiliye, 4 4 2 , 4 4 8 , 4 8 7 , 4 9 1 . Emir Muhammed el-Sud, 177
Cahit, Hseyin (Yaln), 581. Emr-l, 219.
Cemal Abdlnasr, 186, 206. Envar ezne, 490.
Cemal Nasr, 202, 523, 529. Er, Tonga Alp, 597.
Cemal Paa, 265, 285, 292, Eski Yunan, 214, 219, 221.
555, 568. Ezan, 356, 375.
Cemleddin Afgan, 197, 297.
Cevdet Paa, 375. Farab, 139, 202, 215.
Cinnah, M. Ali, 540. Fatih Sultan Mehmed, 368.
Clemenceau, 286. Fatimi Araplar, 279.
Cuma, 450. Fatimi hanedan, 279.
Cuvayn, 157. Faysal, Emir, 40, 638.
Fikret, Tevfik, 640.
Firdevsi, 78, 541, 594.
Dar-l Harb, 409, 566, 628.
Freud, Sigmund, 44.
Dar-l Hikma, 219.
Fuat Paa, 228, 264, 265.
Dar-l slam, 409, 566, 628.
Democritis, 215.
Galen, 88, 152, 215,220.
Demokrasi, 248.
Ganem, Halil, 387.
Dil, 333.
Gazali, 142, 145, 220, 227,
Din adam, 374.
339,511.
667
Gen Trkler, 39, 587. Him b. Abdiilmelik, 110.
General Grsel, 396. Hunerveyh, 159.
Gkalp, Ziya, 500, 589. Hunayn bn shak,219.
Glhane Hatt- Hmayun, 263. Hutbeler, 612.
Gltekin, 243. Hseyin, Taha, 185, 389, 490,
523, 525.
Habib al-Acam, 351.
Hac farizesi, 448. Ibn l-Arab, 42.
Haccc b. Ysuf, 110.
Hal Seferleri, 195,278. bdir, 143.
Hled M. Hled, 247. bn al-Mukaffa, 118
Halid bn Barnak, 218.
bn Arab, 215.
Halife al-Faiz, 150.
bn Bacca, 221.
Halife Me'mun, bkz. al-Me'mun.
bn Batuta, 243, 605.
Halife Mu'tasm, bkz. al-
bn Ciibeyr, 243.
Mu'tasm.
bn Faris, 328.
Halife Mstecid, 219.
bn Hacar, 350.
Hanef Okulu, 351, 353.
bn Haldun, 64, 76, 167, 192,
Haram Aylar, 451.
2 0 2 , 2 1 2 , 360, 557.
Hariciler, 471.
bn Hallikan, 64.
Harun Reid, 122, 187, 213,
bn shak, 441.
218,219.
bn Kuteyba, 343.
Hasan al-Banna, 480.
bn Miskeveyh, 135.
Hasan al-Basr, 351.
bn Mukaffa, 238.
Hatice, 422, 496.
bn Rst, 188, 221.
Hayreddin Paa, 199.
Hristiyan Arap, 190, 4 2 1 , 4 3 8 , bn Sina, 139, 202, 215, 216,
501. 220.
668
brahim Glas, 259. Kuds, 456.
brahim Paa, 169. Kultegin. 603.
brahim Peygamber, 434, 449, Kur'an, 213, 219, 221, 234,
463. 346, 348, 374, 405, 425, 462,
lhanllar, 167. 5 1 1 ; - d i l i , 359.
mam Gazali, 64, 347. Kurey, 406, 448, 465, 472; -
nananlar, 431 Suresi, 465.
ncil, 422. Kuteybe b. Mslim, 110.
sa, 312, 3 5 7 , 4 1 5 . Kk Sait Paa, 369.
skendemme, 79.
slam uygarl, 212, 213. Laiklik, 271.
slam, 226, 233, 417; -clar, Lawrence, T.E., 301.
410, 419; -iyet, 419. Lebon, Gustave, 203.
smail Han Danimend, 65, Loyd Georges, 286.
103. Luther, 374.
stanbul-Arap Kuruluu, 295. Ltfi al-Haffaf, 185.
ttihad ve Terakki Frkas, 263.
M. Abduh, 178.
Kabe, 446. M. Kavakib, 197.
Kadn, 242, 257. Mahmud Abu Dakikah, 350.
Kanuni Sleyman, 169, 172. Mahmud Gaznev, 78, 184,
Karavuzlar, 625. 541, 594.
Kasm Amin, 242. Makarios, 318.
Kagarh M a h m u d , 102, 353, Mani, 159.
3 7 1 , 3 7 6 , 3 8 9 , 597. Marco Polo, 243.
Kavm-i necip, 278, 413, 504, Martel, Charles, 195.
516. M c M a h o n , 191.
Keykavus bn skender, 227. Medine, 235.
Keykavus, zzettin, 625. Mehmed Ali Paa, 228, 273,
Klelik, 224, 266. 284, 315, 414.
Kral Abdullah, 182, 263. Mekke erili Hseyin, 182, 191,
Kral Faysal, 230. 265, 268, 285, 286, 287, 292.
Kral Hseyin, 263. Mekke, 235, 427, 447.
669
Melik bn Vahib, 220. 213, 225, 226, 231, 234, 240,
Memlk. 252; - l e r , 207, 276, 327, 331, 349, 354, 355, 360,
308,329, 561. 3 7 2 , 4 1 3 , 4 1 8 , 4 2 1 , 4 4 0 . 443,
Mes'd, 131. 473, 478, 492, 494, 504.
Meseid-i Aksa, 446. Muller, F. Max, 333, 373, 383,
Mescid-i Haram, 446. 384.
Merutiyet, 375; - dnemi, Musa, 473.
292, 295; II. - , 440.
Mussolini, 314.
Mevlevilik, 161.
Mustafa Celaletti Paa, 589.
Msr, 228, 253, 273, 278, 289,
Mslman Arap, 190.
521; -llk, 297; - milliyet-
ilii, 522; - ulemas, 313.
Nairn, Ahmet, 577.
Milliyetilik, 48, 412.
Napoiyo, 204, 206, 257, 306,
Moollar, 167, 195, 278.
307.
Mutezile, 187, 219, 362, 382,
469, 471. Nasr, Abdiceml, 41, 293.
Muallim-i evvel, 215. Nair al-Din Tusi, 172.
Muallim-i saf, 215. Nejl zzettin, 203.
Muhammad Ibn al-Asir, 158. Niabur, 144.
Muhammed Abduh, 178, 197, Nuh, 86.
242, 297, 298.
Muhammed al-Dasuk, 229. Orhon kitabeleri, 623.
Muhammed Ferid Vecdi, 348. Osman, 454; - l devleti, 276,
Mhammecl H. Haykal, 232. 288, 289, 472, 481; -llar,
Muhammed Ibn Ali bn Tln, 2 7 6 ; - l l k , 296;
174. O s m a n h - A r a p Kardelii Ku-
Muhammed kbal, 410, 540. ruluu, 295.
Muhammed zzet Darvazah,
493. mer A. Faruk, 201.
Muhammed Raid Riza, 47, mer bin Hattab, 470.
392. mer Hayyam, 542.
Muhammed akir, 340. mer, 454. 475.
Muhammed, 53, 87, 92, 200, zbekler, 599.
670
Panarabizn, 411, 523, 529. Sleyman Hazin, 482.
Panislamizm, 319, 411. Sleyman ah, 79.
Pernot, Maurice, 305. amanizm, 623.
Physagoras, 215. eref al-Zaman Thir Marvaz,
88, 152.
Raid Rza, 185, 197, 271, eyh Abdul-Hamid al-Zihav,
297, 298, 348, 436. 294.
Rait Eyyiib, 306. eyh Hafz Vahba, 210, 289.
Renan, Ernest, 56, 188. irazl Hafz, 128, 162.
R i f a R f (al-Tavab), 196. irazl Saad, 155.
Rifa'a Rafi al-Tahtav, 296.
R o m a mparatorluu, 283. Tanzimat Reformlar, 263.
Tevfik, Neyzen, 563.
Saab, E., 195. Tevrat, 422, 474.
Sabri, Mustafa, 577, 581. Thales, 215.
Sadk Cell al-Azm, 260. Tonyukuk kitabeleri, 251, 591,
Sid al-Andalus, 137. 603,619.
Sid Ramadan, 410. Totaliter, 250.
Sait Zaglul Paa, 294. Turan, 2 4 7 , 4 1 5 .
Sami evket, 438. Tusi, 154.
Sati al-Husr, 334, 420, 498. Trk, 58; - aleyhtarl, 57, 63,
Sedat, Enver, 63 1. 198, 200, 211, 535, 541; - e ,
Seluk, 223; - l u l a r , 159, 279, 384, 386, 387, 395; -lk,
366. 52,319, 376,440, 577; - dili,
Selim III, 177. 376; - dmanl, 176, 181,
Seyid Ali Emir, 199,224. 200, 281; - egemenlii, 283;
Spinoza, 474. -ler, 74, 225, 243, 268, 391,
Su-lu, 110. 392,436, 467;-milliyetilii,
Suud, 249; - ailesi, 289; -i 416; - szc, 86; - su-
Arabistan, 305. baylar, 269; - ynetimi, 284.
Sleyman elebi, 79.
671
Ulu Bey, 368. Yafis, 86.
Uygur alfabesi. 367. Ykut al-Hamav, 143, 144.
Uygur Trkleri, 623. Yavuz Sultan Selim, 180, 278,
281,472.
mmet, 433, 480, 571; -i Mu- Ye'cc ve Me'cc, 68, 70, 75,
hammed, 439. 81, 87, 99, i 34, 238, 247,
277, 51 i.
Vahdettin, 180. Yezd Ii, I 10.
Vahhabler, 176, 196, 197,284,
Yezd bn al-Muhallab, 109.
555.
Vakara bin Navfel, 422.
Zeine Z. Zeine, 261.
Vambery, 584.
Zeyd, 444.
Van i Mehmed Efendi, 103.
Zeyneb, 444.
Vsk, 120.
Zl-Karneyn, 71, 104.
Wilson, 286.
Wyclif, 374.
672