Sie sind auf Seite 1von 298

www.e-kitap.us sunar.

Tm kitap severleri Sakl


Ktphaneye bekliyoruz.
Khin & Orodruin
Not: Sakl Ktphanedeki e-kitaplar tantm amaldr. Sevdiiniz yazarlarn
zarar grmesini istemiyorsanz ltfen kitaplarn orijinallerini satn aln.
BR SATANSTN ANILARI
ERDEM KATIRCIOLU

Yayn Haklan
Erdem Katrcolu / 2000 E Yaylan/Ekim 2000
Kapak Dzeni
Nejat nl

Kapak Filmi ve Grafik


Ebru Grafik

Bask
zener Matbaas

Cilt
Step Ajans

Birinci Bask: Ekim 2000


kinci Bask: Kasm 2000
nc Bask: Mays 2002
Drdnc Bask: ubat 2003
Beinci Bask: Ekim 2003

ISBN: 975-390-165-8
BR
SATANISTIN
ANILARI
NSZ

Ve Tanr insan kendi suretinde yaratt, onu Tanr'nn suretinde yaratt;


onlar erkek ve dii olarak yaratt. (Kitab Mukaddes: Tekvin 1:27)
Tanr yaratt bu ifti Aden'de bir baheye koydu. Onlar bahedeki her
aacn meyvasn yiyecekler, ancak bahenin ortasndaki bir aacn meyvasna el
srmeyecekler, ondan yemeyeceklerdi. nk Tanr, o aacn meyvasndan
yedikleri zaman leceklerini sylemiti onlara.
Ama ylan suretindeki eytan kadna dedi: Katiyen lmezsiniz; nk Tanr
bilir ki, ondan yediiniz gn, o vakit gzleriniz alacak, ve iyiyi ve kty bilerek
Tanr gibi olacaksnz. (Kitab Mukaddes: Tekvin 3:4-5)
Kadn, ylan suretindeki eytan'a uydu. Bu yasak aacn meyvasn yedi ve
kocasna da yedirdi. Bu yasak aa, iyilii ve ktl bilme aacyd. Kadn da
kocas da artk iyilii ve ktl bilme yeteneini kazanmlard.
eytan, Tanr'nn insan iin ngrd plan bozmutu...
Kitab Mukaddes: Tekvin 3'deki u satrlara bakn:
Ve RAB Tanr dedi: te, adam iyiyi ve kty bilmekte bizden biri gibi oldu;
ve imdi elini uzatmasn ve hayat aacndan almasn, ve yemesin ve ebediyen
yaamasn diye. Bylece RAB Tanr onu Aden bahesinden, kendisinin iinden
alnd topra ilemek iin kard. Ve adam kovdu.
Bu szlerden u kyor: yilik ve ktl bilmi olmak, Tanr'nn
benzerliinde olmak demektir. Demek ki insan hem iyilii hem de ktl
bilecek ve ikisi arasnda zgr iradesiyle bir seim yapacaktr. yilii seen
Tann'dan yana, ktl seen ise eytan'dan yana bir tavr koymu olacaktr.
te ilk gnahn, Tanr'ya isyan gnahnn ksaca yks budur... G-
rld gibi eytan ve nsan ilk gnah birlikte ilemilerdir. eytan aldatarak,
insan aldanarak.... Ve bu ibirlii o gnden bugne kadar devam etmitir ve de
insan var olduka da devam edecee benzemektedir.
nsan sormadan edemiyor... eytan, sonunun Cehennem olacan bildii
halde, kendinden binlerce kez daha gl olan Tanr'ya, kendisini de ya-
7
ratan ve o Yce Varla niin isyan etti ve hangi mantkla bu mitsiz isyann
inatla srdryor? Daha da ilginci, eytan'n yolunda gidenler (Satanistler) neyin
peinde?..
Bu kitab yazmadan nce, yazp yazmamak konusunda ok dndm...
Yazmaya baladktan sonra da birka kez yazmaktan vazgemeyi dndm.
Yazdktan sonra da, acaba yazdklanm yakp yok etsem mi, diye dndm...
Sonunda yaymlanmasnn iyi olacan dndm...
Evet, insan iyiyi bildii gibi kty de bilmeli...
Bu kitapta, okuyucuya son yllarda gndeme gelen bir akm, Sataniz-mi
tarafsz bir yaklamla anlatmaya altm.
Satanizmi, Satanistlerin bak asndan yazdm. nk sulu bile olsalar,
onlann da savunma hakk vardr; hem bu dnyada, hem de br dnyada...
Kitapta, Satanistlerin grleri tmyle eytan ncili'ndeki yazlardan ve bu
kitabn ruhundan esinlenerek yazlmtr. Ben onlarn dnce ve tezlerine ne
kendimden bir ey kattm ne de arpttm. Olduu gibi yazdm.
eytan ncili'nden aynen yaptm alntlar kitapta italik harflerle yazlmtr.
Bunun dndaki Satanist fikirler, daha iyi anlalsn diye tarafmdan yaz
dilinden konuma diline evrilerek, yer yer serbest eviri eklinde aktarlm;
ama bu ksmlar italik olarak kitapta belirtilmemitir. Ama okuyucu, Satanistlerin
tm grlerinin eytan ncili'nden alndndan veya o kitabn ruhuna uygun
olduundan kuku duymamaldr. nk drst bir yaklamla yazdm bu kitab.
Amacm ne o insanlar savunmak ne de onlan haksz sulamalarla yerden yere
vurmakt...
Kitabm daha ilgin hale getirmek iin birtakm abartmalar yapmaktan da
zenle kandm. Mezarlklarda dolaan sapklar, kan ienler, kk ocuklar
kurban edenler, adam ldrenler... Yok kedi paralayanlar, yok odasnn tavanna
kanl cier asanlar... Bir- ok insan Satanistlerin byle davranlar iinde
olduunu, inanlarnn gerei olarak bu gibi eyler yapmalan gerektiini
dnyor... Hayr, yanl dnyorlar; nk Satanizm bu davramlar
zendirmiyor... Bu gibi davranlar olsa olsa baz fanatik Satanistlerin marjinal
davranlar... Bu bakmdan, salt okuyucunun houna gider dncesiyle, bylesi
marjinal davranlara kitabmda deinmek gereini bile duymadm.
Ben yalnzca gerei yazdm. Ve de szlerimi sa'nn u szleriyle ba-
lyorum: "Gerei bilin, gerek sizi zgr klacak."
Erdem Katrcolu Bursa, 26 Eyll 2000
BR SATANSTN ANILARI
Erdem Katrcolu

Yl 1996. ubat aynn sonlar.


Saat 13.00 sulannda Beyolu'nun stikll Caddesi'nde tezghm atm. Tezgh
dedimse yle aman aman bir ey deil. Yere yaylm iki metre karelik bir naylon ve
zerinde yz kadar korsan kitap.
Hava souk; ama myorum. Montum olduka scak tutuyor. Ayaklarmda
ise tabanlar keeli, muflonlu botlar var; yn orap da giyince ayaklarm da
myor.
Korsan kitap satma iini iki aydr yapyorum. Fazla kazanmyorum. Bu iten
kazandm para kaldm pansiyonun kiras ve gnlk harcamalarma kl klna
yetiyor.
Caddenin bir sokakla birletii yerde kurdum tezghm. Bylece hem gelen
geene engel olmuyorum, hem de dkkn sahiplerini rahatsz etmiyorum. Yoksa
dkkn sahipleri hemen telefon ap belediye zabtasn zerime salarlar. Yanmdaki
yaknmdaki dkkn sahipleriyle aram iyi. Hatta bir keresinde belediye zabtalarna
yakalandmda bana arka ktlar. "Zavall ne yapsn; birka kuru kazanp onunla
okumaya alyor. Ailesi para gnderemiyor diyerek zabtalar yumuattlar. O
gnden sonra zabtalar bana gz yumar oldular.

___________________________________________________________________________
www.e-kitap.us
Korsan kitap satmak kukusuz drst bir davran deil. yle veya byle bir
eit hrszlk, sahtekrlk. Bylesine kt bir i yaptm iin vicdanm rahat deil.
Bir yandan da devleti suluyorum. Yetkililer sanki drst alanlar cezalandrmak,
eri yollardan para kazananlar dllendirmek ister gibi bir davran iinde. Korsanlar
meydan bo bulmular istedikleri kitab basp satyorlar. Ne telif hakk veriyorlar, ne
kapak kompozisyonu paras, ne dizgi paras, ne kira, ne vergi, ne de reklam gideri...
Tek yaptklar hangi kitap ok satyorsa onu bas bas sat. Dier taraftan drst i
yapmak isteyen kitaplarn, yaynevlerinin zerine ise devlet bindike biniyor. Hi
deilse kitaptan KDV'yi kaldrp kitaplar biraz olsun rahatlatmay bile
dnmyor.
Bir yl kadar nce Bursa'da yal bir kitapnn yannda be ay kadar
almtm. Korsan kitabn drst kitaplar iin nasl bir bel olduunu yakndan
grp anlamak frsatm olmutu. Adamcaz yzde yirmibe, yzde otuz Iskontoyla
ald kitaplar korsanlarla biraz olsun rekabet edebilmek iin ayn indirimle, kr
etmeden mteriye satt halde mteriler ondan yava yava ayan kesmeye
balamt. nk ayn kitaplar korsanlar yzde elli, yzde altm indirimle
satmaktayd. Bu durumda mteri, bizim drst yal kitapy, kendisini aldatan biri
olarak gryordu. Ald ucuz kitabn korsan bask olduunu mteriye
anlatamyordunuz; daha dorusu mteri anlamak istemiyordu. O, cebinden kan
paraya bakyordu. Onun bak asndan, ucuza satan korsan drst; pahal satmak
zorunda olan drst kitap ise dolandrcyd. Ksaca, pek ok eyde olduu gibi
kitap iinde de deerler ters yz olmutu. Bana kalrsa buna neden olan da, grevini
tam yapmayan veya yapamayan devlet idi. te ben bu duygularla korsan kitap
satyordum. lkeyi dzeltecek bir enayi ben mi kaldm diye kendimi vicdanmda
aklamaya alarak...
Tezghm aal bir saat kadar olmu, ama henz bir tek kitap satabilmitim.
Birok insan kitaplara bakyor, kartryor; sonra da
10

___________________________________________________________________________
www.e-kitap.us
yryp gidiyordu. Bir ara kitaplara bakanlar arasnda onu grdm, kitaplara deil
bana bakyordu. Birbirimize glmsedik, balarmzla ve baklarmzla
selmlatk.
ok gzel bir kzd. 1.65 boylarndayd. Bacaklarna smsk yapm olan
siyah deri pantolon, bacaklarnn ve kalasnn gzel yapsn gzler nne seriyordu.
Siyah deri montunun nn iliklememiti. Montunun altndan grnen tirt de
siyaht. Batan ayaa siyahlar iindeydi. Salar da simsiyaht gzleri de; yalnzca teni
siyah deildi. Beyaza daha yakn buday tenliydi. Giysi ve taklar arasnda siyah
olmayan tek bir ey vard: o da boynundaki gm ha.
Tezgahn bandaki kuru kalabalk uzaklanca konumaya baladk.
Konumalarmz kitaplar zerinde geyik muhabbeti eklinde oluyordu. Konuyu
deitirmek iin boynundaki ha iaret ederek:
"Hristiyan msnz?" diye sordum.
Birden somurttu. "Hayr deilim. Bu Hristiyanlarn takt ha deil.
Dikkatle bakarsanz anlarsmz."
Ha eliyle yukar kaldrd ve iyice bakmam iin ban hafife arkaya att.
Yaklap baktm. Nefesini yzmde hissediyor, srd parfm daha yakndan
kokluyordum.
"Fark grdnz m?"
Han ularnda kuru kafa kabartmalar vard ve haa bir ylan sarlmt.
"Bu han fark ne? Yani siz Hristiyan deil misiniz?"
"Hayr, deilim. Mslman da deilim, Yahudi de deilim. Deilim de
deilim."
stme dertmi gibi, "Peki hangi dindensiniz; yoksa ateist misiniz?" diye
samaladm.
"Size ne?" diye serte cevap verdi.
"zr dilerim." ,
Bir sre sustuk. Sonra havay yumuatmak istercesine tatl bir
11

___________________________________________________________________________
www.e-kitap.us
sesle, "Bizim inancmzda olanlarn simgelerinden biridir bu ha" dedi. Sonra srtn
dnp montunun arkasndaki ekli gsterdi. "Bu ekil de bizim amblemimiz.
Anladnz m imdi?"
Ne hatan ne de srtndaki ekilden hibir ey anlamamtm. Soran gzlerle
bakmaya devam ettiimi grnce, "Bakn, sizinle bir anlama yapalm" dedi. "imdi
gitmek zorundaym. Birka gn sonra sizi tekrar burada bulursam, soracam.
nandm dinin ne olduunu bana syleyebilirseniz, size bir armaan vereceim.
Bilemezseniz, siz bana bir kitap armaan edersiniz. Anlatk m?"
"Anlatk."
Tekrar srtn dnerek montunun arkasndaki ekli iyice grmemi salad.
Srtndaki ekle dikkatle baktm. Be keli bir yldz ve yldzn her ke ularnda
deiik bir alfabenin harflerine benzeyen garip birer ekil.

12

___________________________________________________________________________
www.e-kitap.us
Akam erkenden pansiyona dndm. Aslnda kaldm yere pansiyon
denemezdi ya, alkanlk ite. Beyolu'nun ara sokaklardan birinde katl bir evin
st katnda bycek bir odada kalyorum. Kat oda, bir salon. Sahibi Severyus
isminde yal bir Sryani. Kendisine Severyus Baba diyorum. Yetmi yalarnda, or-
taya yakn ksa boylu, tknaz bir adam. Bembeyaz salar, kaim caml gzlkleriyle
babacan grnl biri. ok grm geirmi bir hali var; ok da bilgili olduuna
eminim. nk konutuumuz her konuda syleyecek birka tutarl sz oluyor.
Odas da ktphane gibi. Raflar dolusu Trke, ngilizce, Franszca ve Sryanice
kitaplar var. Gece yarlarna kadar okuyup durur.
Kaldm oday be ay nce iki arkadamla beraber pansiyon olarak olduka
ucuz bir fiyatla Severyus Baba'dan kiralamtk. ki ay kadar nce arkadalarm
pansiyondan ayrld. Bunun zerine Severyus Baba ile grtm. arkada ortak
dediimiz kiray benim tek bama dememin zor olacan, yanma birka arkada
bulmaya alacam, bulamazsam yaknda benim de pansiyondan ayrlacam
syledim.
"Bo ver, bakalarn arama" dedi. "Tek kiilik de. Burada baba oul gibi
kalrz." Bylece koca odada ok ucuz bir kira deyerek tek bama kalmaya
baladm. Arkadalarm gidince onlarn yatt somyalar odadan kardm; ieriyi
tek kii iin olduka ho bir havaya soktum. imdi odada bir karyola, bir masa,
iskemle ve yerde de eski bir kilim kalmt. Bunlarn hepsi ev sahibine aitti. Benim
kendimin olan bir elektrik sobamla bir de bavulum vard. Ders kitaplarm genellikle
masamn zerinde brakrdm. Birka paradan ibaret elbiselerim duvardaki gmme
dolapta olurdu. Sat-
13

___________________________________________________________________________
www.e-kitap.us
mak iin gtrp getirdiim korsan kitaplarn yeri de karyolamn altyd. Ortalkta
gzmn nnde durmalar houma gitmiyordu.

O gece her gnknden daha erken yataa girdim. Bu kadar erken yatmak pek
adetim deildi; ama bu gece erkenden yatmak gelmiti iimden. Severyus Baba daha
gelmemiti. Arada byle ge gelirdi. Ge kald akamlar biraz kafay bulmu
olarak gelir ve doruca odasna girip yatard. Bu gn de anlalan kafay ekme
gnlerinden biriydi. Dier gnler bazen birlikte oturma odasnda ge saatlere kadar
televizyon seyreder, ara sra da satran oynardk; ama o ok kez odasna kapanr ge
saatlere kadar kitap okurdu. Onun odasna kapanp kitaplarna dald geceler ben de
yatama ekilip uykum gelinceye kadar kitap okurdum. Bu alkanl ondan
edinmitim. Bouna, "zm zme bakarak kararr" dememiler. Bazen odada
onsuz oturup televizyon seyrettiim oluyordu. nk oda onun olmasna ve o
odada hibir hakkm olmamasna ramen oturma odasnn kapsn her zaman ak
tutuyor, ben de oraya kendi odam gibi girip kyordum. Ancak ktphaneye evirdii
yatak odasna beni pek sokmuyordu ve evde olmad zamanlar oras her zaman
kilitli oluyordu.
Masamn zerindeki masa lambasn yakp yattm yerde uykum gelinceye
kadar kitap okumaya karar verdim. Ama bir trl kafam okuduum kitap zerinde
toplayamyordum. Kitab masamn zerine braktm. I sndrp uyumaya
altm. Bir trl uyku tutmuyordu. Bugn konutuum kz dnmeye baladm.
Bu kza bir hafta kadar nce rastlamtm. Akam yemei iin bir lokantada
idim. Btn masalar doluydu. Yemee henz balamtm ki, oturduum masadaki
birka kii kalkt ve masada tek kaldm. Garson masay temizleyip servise
hazrlarken bulunduum masaya be gen gelip oturdu. kz, iki erkek. Kzlardan
biri bugn konutuum siyahl kzd. O gn lokantada masamda oturan arkadalar
da onun gibi siyahlar giyinmilerdi. Yemek boyunca o
14

___________________________________________________________________________
www.e-kitap.us
genlerle sohbet etmitim. Bu arada Beyolu'nun ara sokaklarndan birinde, yal bir
adamn yannda pansiyoner olarak kaldm sylemitim. Kaldm yerle
ilgilenmilerdi. Garsoniyer olarak kullanabilecekleri bir yer bulmakta zorlandklarn
konumalarndan anlam, fakat bu konuda onlara soru sormamtm. ki erkekten
uzun boylusu, kaldm pansiyona baka kiraclar da alnp alnmayacan sormutu.
Ben de Severyus Baba'nn baka birini istemediini sylemitim. Sz arasnda
kzlardan biri, "Bizi de odalarndan birine alsa ya moruk" demiti. ''Hayat
renklenir."
Kafam taktm bugnk siyahl kz ite o gruptand. O gn masamda oturan
kzn en gzeli ve en havalsyd. Bugn yalnz gelmiti. Baklarndan,
tavrlarndan bana yaklamak istediini hissetmitim. Belki de hislerimde
yanlyorum. Benimkisi belki de bir kuruntu, bir istek...

15
Ertesi sabah biraz ge uyandm. Severyus Baba benden nce kalkm,
kahvalty hazrlamt. Kim nce kalkarsa ay o yapyor, kahvalty hazrlyor ve
birlikte kahvalt yapyorduk. Kahvaltlklar da ortak alyorduk. Bazen ben zeytin,
yumurta filan alrsam; o da peynir, reel alyordu. Aramzda sen az aldn, ben ok
aldm sorunlar yaanmyordu. Gerekten baba oul gibiydik.
Yemekleri salondaki masada yerdik. Soba da salondayd.
Kahvalt srasmda kelerinde garip iaretler olan be keli yldzn ne anlama
geldiini sordum.
"Bildiimiz yldz deil mi?" dedi. "Trk bayramda da be keli yldz yok
mu?"
"Hayr, bu ylesi deil. Bir inanc simgeliyormu. Bu inanta olanlar siyahlar
giyiyorlar. Bazlarnn giysilerinde var bu yldz."
Severyus Baba'nm yz ifadesi birden deiti. Sanki birden neesi kamt.
"Bana kt kalem getir" dedi.
Kahvalt masasndan kalktm; gidip odamdan kt kalem getirdim.
Kdn zerine byke be keli bir yldz izdi. Yldzn iki ucu kdn
stne doru, iki ucu kdn yanlarna doru, beinci ucu ise kdn altna
doruydu. Yldzn stteki iki ucunun ilerine birer boynuz resmi izdi. Yandaki
ularn ilerine iki uzunca hayvan kula resmi yapt. Alttaki uca bir sakal ve
ortadaki bolua iki gz resmi yapnca, ortaya boynuzlu sakall bir hayvan kafas
resmi kmt.
Severyus Baba resmi bana uzatarak, "Resim neye benzedi?" diye sordu.
Hi dnmeden, "Keiye" diye cevap verdim.
16

___________________________________________________________________________
www.e-kitap.us
"Bildin. Bu bir kei kafas. Kei eytan temsil ediyor. Sorduun iaret, eytan'a
tapanlarn iareti."
ardm. eytana tapanlar olduunu iitmitim; fakat bu konuda hibir tutarl
bilgim yoktu.
Severyus Baba, eytan'a tapanlarn son derece iren olduklarn, her trl
ktl vicdanlar szlamadan yaptn syledi.
Ona siyahl kzdan sz etmedim. Etseydim, kzn houma gittiini, onunla
arkada olmaya can attm syleseydim; kim bilir ne tler verir, uzun uzun
kafam tlerdi. Bunu dndmden konuyu fazla uzatmadm.

Kahvaltdan sonra Severyus Baba'nn sylediklerini dndm, kafamda


tarttm. Onun eytan'a tapanlar hakknda syledikleri beni fazla etkilememiti. Ben
dindar deilim. evremin tm etkilerine ramen. Tanr konusuna kukulu yaklaan
biriyim. Sanrm kendime bile itiraf etmeye cesaret edemediim kadaryla ben bir
ateistim.
Benim iin Tanr da. eytan da insan kafasnn rn. Bu yzden eytan'a
tapanlar fantezi peinde koan ateistler olarak grmek eilimindeyim. Hatta imdi
onlan merak bile ettiimi syleyebilirim.

17

___________________________________________________________________________
www.e-kitap.us
Gnler geiyor siyahl kz grnmyordu. Onunla arkada olmak midimi
yava yava kaybetmeye balamtm. Kendime de kzyordum. nsan iki kez
grd birine bylesine kafay takar m?
Bir gn akama doru hi beklemediim bir anda kz kageldi. Bu kez biraz
daha deiik giyinmiti. Uzun siyah bir entari ve entaride, yrrken bacaklannm
gzelliini gzler nne seren uzun bir yrtma.
Selmlatk. Yznde tatl bir glmseme, gzlerimin iine bakarak, iveli bir
sesle, "aretimizin srrn zdn m?" diye sordu.
"zdm. eytana tapanlarn simgesi o yldz. Be keli yldzn iki kesi
keinin boynuzlarn, ikisi kulaklarn, biri de sakaln temsil ediyor. Kei de
eytan."
Kz tatl bir kahkaha att. "O halde armaan hak ettin." antasn kantrd. Bir
sakz bulup bana uzatt. "te armaann. oban armaan am sakz."
Sakz yle tatl ve sevimli bir uzat vard ki, kymetli bir ey alr gibi
sakz sevinle aldm.
Bir sre dereden tepeden konutuk. Bu arada mterilerle de konuuyordum.
Tezghn banda duran birka mteri gittikten sonra, "Artk tanabiliriz" dedim.
"smim Ekrem. Senin?"
"Benim de Pitis."
"Pitis mi? Hi byle bir isim duymadm. Ne demek Pitis?"
"Pitis, Pan'n sevgilisidir."
akn akn baktm grnce anlatmaya balad:
"Yunan mitolojisinde Pan, srlerin ve obanlarn tanrsdr.
18

___________________________________________________________________________
www.e-kitap.us
Pan, kei ayakl ve kei kuyrukludur; alnnda iki boynuz vardr. enesinde de kei
sakal. Yani yar insan, yan kei eklinde. Dalarda, krlarda, ormanlarda yaard ve
flt alard.
"Gzel peri kz Pitis, Pan'a ak oldu. Kuzey'in souk rzgr Bora da Pitis'i
seviyordu. Pitis'in Pan'a ak olmas Bora'y korkun bir fkeye drd.
Kskanlktan kuduruyordu. Pitis'e saldrp onu dve dve ldrd; sonra yksek bir
uurumdan kayalklarn zerine att. Toprak, Pitis'e acd. Onun cansz vcudunu
am. aacna evirdi."
"Demek onun iin bana amsakz armaan ettin?"
"Evet, kendimden bir ey vermi gibi oldum, deil mi?" derken gzlerimin
iine bakarak anlaml bir ekilde glmsyordu.
"Fakat senin sonun mitolojideki gibi olmayacak. Sen hayattasn, Bora da
tarihin karanlklarnda yok oldu."
Ona bakarsan artk Pan da yok."
Frsat karmadm ta gediine koydum. "Eer tipim deilsin, demeyeceksen
ben Pan'la talibim."
Bir kahkaha att. "Hey, ok hzlsn!"
Bu arada iki mteri konumalarmza kulak kabartyordu. Onlara biraz terse
bakm olacam ki oradan uzaklatlar. Byle flrt n konumalar iin yer hi de
uygun deildi. O da bunu anlam olacak ki, "Seni lafa tutmayaym; iine engel
oluyorum" dedi.
"im senden nemli deil."
Gld. Yzme anlaml anlaml bakt. Baklarndan cesaret alarak, "Seni
yemee davet edebilir miyim?" dedim.
"Olabilir. Telefon numaran ver. Ben seni ararm."
Telefonum yoktu. Severyus Baba'nn telefon numarasn verdim.

19

___________________________________________________________________________
www.e-kitap.us
Gnlerdir Pitis'den telefon bekliyordum. Her akam i dn Severyus
Baba'ya ilk szm, "Beni telefonla arayan oldu mu?" demek oluyordu. Severyus
Baba'dan, "Hayr cevabn alnca btn neem kayordu. Kafam o kza iyice
takmtm. Yoksa ak mydm? Byle bir iki grte ak olunur muydu! Belki de
ben psevdi denilen salaklardan biriydim.
Sk sk salondaki boy aynasnn nnde kendime eitli pozlar verip dumyordum.
Daha yakkl grnmek iin kendime yeni giysiler almtm. Sk sk kyafet
deitiriyor, gze daha ho grnecek bir hava yakalamaya alyordum.
Salarm Pitis'in arkadalar gibi olmasa da beni daha haval gsterecek ekilde
uzatmaya, favori ve byk brakmaya karar vermitim.
Bir yetmi be boyunda, sportmen grnl bir gencim. Kydeki tarla ileri ve
dzenli yaptm jimnastik hareketleri kaslarm olduka gelitirmi, gzel bir vcut
yapm olmutu. Koyu kestane sal, buday tenli, biimli yz hatlar olan biriyim.
Ksacas olduka yakkl saylabilirim.

Pitis'le konumamzn zerinden bir haftadan fazla gemi, ondan bir haber
kmamt. Artk Severyus Baba'ya, "Bana telefon var m?" demeye utanr
olmutum.
Pitis'ten neredeyse tamamen midimi kesmek zereydim ki, bir gece ge vakit
kapmn alnmasyla uyandm. Kapy alan Severyus Baba'yd. "Seni bir kz aryor"
dedi. Heyecanla yatamdan frlayp Severyus Baba'nn odasndaki telefona kotum.
20

___________________________________________________________________________
www.e-kitap.us
Telefonda Pitis'in tatl sesi, "Seni gecenin bu saatinde rahatsz ettiim iin zr
dilerim" diyordu. "Sanrm Severyus Baba kzmtr. Adam uykusundan uyandrm
olabilirim."
"Olsun. Severyus Baba anlayldr."
Bu arada Severyus Baba, telefonda rahat konuabilmem iin odadan kmt.
"Ekrem, benimle arkada olmay istiyorsun, deil mi?"
"Ne kadar istediimi biliyorsun."
"Bilmiyordum. imdi renmi oldum." Bunlar sylerken dilindeki hafif
pelteklik dikkatimi ekmiti.
"Sarho musun?" diye sordum.
Bir kahkaha att. Bu arada telefondan mzik sesleri geliyor; mzik seslerine
konuma, glme sesleri de katlyordu.
"Ben senin gibi erkenden kular gibi kafay vurup yatmyorum. Karanl ve
karanlktaki yaam seviyorum ben."
"Yani imdi orada karanlkta msn?"
"Hayr. Buras karanlk deil. Dars karanlk. Biz karanl aydnlattk. Gece
bizler iin ok gzel?"
"Neredesin?"
"Mantus Bar'daym. Grubumuzla beraberim. stersen sen de gel, bize katl.
Yalnz burada st iilmiyor. Bunu bilerek gelmelisin."
"Kimse bara st imeye gitmez." Bir sre Pitis'e ne diyeceime karar
veremedim. Sonra kendimi toplayp, kararl bir sesle, "Hemen giyinip geliyorum"
dedim.
"Bekliyorum. Yalnz hazrlkl gel. Yanna bolca para al."

Cevabm beklemeden telefonu kapatt. Saate baktm: gece yarsn henz


geiyordu. Odama gidip acele acele giyindim. Odamdan karken salonda Severyus
Baba'yla karlatm.
"Gecenin bu saatinde, acele acele nereye gidiyorsun?" diyerek nme kt.
21

___________________________________________________________________________
www.e-kitap.us
Sana ne der gibi, "Bir kz arkadamla bulumaya gidiyorum" diye serte
karlk verdim.
Bunun zerine Severyus Baba nmden ekildi.
"Gensin, istediin yere gidersin, sana kimse karmaz. Ama unu bil ki, baz
yerler tekin deildir."
Belki Severyus Baba daha konuacakt; fakat ben onu daha fazla
dinlemedim ve kapy ekip ktm.

___________________________________________________________________________
www.e-kitap.us
Mantus Bar kaldm eve olduka yaknd. Bara doru yrrken olduka
heyecanlydm. Bann kapsnda heyecanm iyice artmt. imdiye kadar bar, disko
gibi yerlere admm atmamtm. Bir kzla da ilk bulumam olacakt. Bu da
heyecanm artryordu. Yalnz bu mu? Pitis'in bulumak iin gecenin ge saatini ve
buluma yeri olarak da bir bar semesi...
Kapda duran, bann elemanlanndan olduu belli, iriyar biri, beni pek gz
tutmam olacak ki, ters ters bakt.
"Yalnz msn? Kz arkadan yok mu?"
"Arkadalanm ierde, beni bekliyorlar."
Adam fazla stelemedi. eri girdim. erisi tam bir curcunayd. Sahnede,
siyahlar giyinmi, uzun sal hipi klkl be gen hoplayp zplayarak szm ona
mzik yapyordu. Hoparlrlerden gelen ses kulaklar sar edecek kadar yksekti.
Sahnenin klar devaml renk deitiriyordu; barn salon ksm ise lo denecek ka-
dar karanlkt. Barn orta yerinde kzl erkekli onbe, yirmi kadar gen lgnca dans
etmekte, daha dorusu tepinip durmaktayd. Dans edenlerin arasnda gzlerimle
Pitis'i aradm. Arkadalan dans ediyordu; fakat Pitis aralarnda yoktu. Masalarda
oturanlara bakmaya baladm. Az sonra tek basma oturmakta olan Pitis'i bulmutum.
Pitis'in yanna gidince elini skmak zere elimi uzattm. Ama o uzattm elimi
skmad. Sanlp iki yanamdan pt. Bylesine scak bir karlanm- ummadmdan
arm, biraz da sklmtm. Ne diyeceimi bilemiyordum. Bardaki korkun
grlt arasnda g duyulur bir sesle, "Herkes dans ediyor, sen niye etmiyorsun?"
dedim.
23

___________________________________________________________________________
www.e-kitap.us
"Ben seni bekliyordum" diye gld. "Sen gelmeden kendimi yorup
sana madara olmak istemedim. Birlikte dans ederiz." Bu sz zerine
bamdan aa kaynar sular dklm gibi oldu. Ky dnlerinde ara sra
oynadm, halay ektiim olurdu; ama bu eit danslar deil yapmak, bu
danslarn yapldn bile ancak televizyonlarda grmtm. Bu ortam da, bu
eit danslar dabana yabancyd.
Utanga bir tavria, "Ben dans etmeyi bilmem" dedim.
"renirsin. Kimse bir eyi anasnn karnnda renmiyor."
Yanndaki iskemleye otumam iaret etti. "Biraz i, kafay bulunca piste
frlarsn."
Masaya Pitis'in yanma oturdum. Masada birka tabak meze trnden
yiyeceklerle iki tabak kuruyemi vard. Mezelerden yenilmi, tabaklar
yarlanmt. Pistte dans etmekte olan Pitis'in arkadalarnn iki bardaklar
masada duruyordu.
Pitis, "Ne iersin?" diye sordu. "Garsonu ar, bir eyler smarla."
"Ben bira ieceim. Sen?"
"Samalama. nsan byle yerde bira m ier? Hem bugn bizim zel
gnmz." "zel gn m?"
"Evet, Ekinoks Gn. Biz Satanistler yirmi bir martta ekinoksu kutlarz."
"Yani Nevruz Bayramn m?" Yirmi bir martta Nevruz bayram kutlanr."
Biz konuurken garson gelip tepemize dikilmiti. Pitis'in sitemini gz nne
alarak bira smarlamaktan vazgetim. arap syledim.
Pitis kalarn att. "Sen de amma hdkmn. arap msn? arap
meyhanede, gazinoda iilir." Sonra bana sormadan garsona viski syledi.
24

___________________________________________________________________________
www.e-kitap.us
Garson ikileri getirmek zere yanmzdan ayrlnca Pitis yaptklar kutlama
hakknda bilgi vemeye balad.
''Bizim kutlamamzn Nevruzla pek ilgisi yok. Biz Satanistler her yl iki ekinoks
kutlarz. Ekinokslarda gn ve gece ayn uzunluktadr. lkbahar ekinoksu yirmi bir
martta, sonbahar ekinoksu da yirmi bir eylldedir."
kiler geldi. imdiye kadar hi viski imemitim. Viskinin ne tad, ne de
kokusu hi houma gitmedi. Boazm yakmt, tahtakurusuna benzer bir de
kokusu vard.
Bir sre sonra Pitis'in arkadalar dans brakp masamza geldiler. Pitis beni
onlara tantt. Aslnda birbirimizi tanyor, fakat isimlerimizi bilmiyorduk. Pitis'in
arkadalan hafta kadar nce lokantada grdm genlerdi. Uzun boylu gencin
ismi Faruk'tu. Bir doksana yakn boylu, atletik yapl, olduka kasl, esmer bir
genti. Salar omuzlarna kadar uzun, kulaklar kpeliydi. Ksa kollu, siyah bir
tirt giymiti. Her iki kolunda da garip dvmeler vard. Dier gencin ismi
Tamer'di. Bir yetmi boylarnda, zayf, solgun yzl biriydi. Salarn kaztm,
enesinde ksa bir kei sakal brakmt. Yorgun ve hasta bir grn vard. Dans
etmekten soluk solua kalmt. Kendini atarcasna iskemlelerden birine oturdu.
Kzlardan sarn ve uzun boylu olannn ismi Selda, ksa boylu tknaz olann
ismi Ferhan idi. Ferhan olduka esmerdi.
Hep birlikte oturup sohbet etmeye baladk. Sohbet ilerledike kafalarmz da
dumanlanyordu. Garson bir iki servisi daha yapm, masamza baz yiyecekler
getirmiti.

Sahnedeki lgn mzik yerini daha yumuak bir mzie braktnda Pitis
kolumu tuttu. "Haydi dansa kalkyoruz."
"Ben gerekten dans bilmem. zr dilerim."
"Ben sana retirim." Gld. "Birbirimize sarlr pistte dolarz. Dans
yarmasna girmiyoruz.'"
25
aresiz kalktm. Gerekten de Pitis'in dedii gibi yaptk. Bakalar ne
yapyorsa ben de acemi de olsam onlar gibi yapmaya alyordum. Kimsenin kimseye
bakt yoktu. Dans pisti iyice kalabalkt. Faruk, Selda ile dans ediyordu. Tamer'le
Ferhan dansa kalkmamlard.
Dansa baladmzda tangoda olduu gibi, bir elim Pitis'in belinde, dier
elimle de hafife Pitis'in elini tutar pozisyondaydm. Ne var ki, dakikalar getike
pozisyonumuz da deiiyordu. Bir sre sonra o kollarn boynuma dolam, ben de
onun beline sarlm, pistte dans ediyor, daha domsu ar ar dolayorduk. Yan
gzle dier iftlere bakyordum; onlar da aa yukar bizim durumuzdayd. Hatta
daha ileri gidip dudak dudaa penler vard. Onlardan cesaret alarak ben de gittike
ileri gidiyordum. Pitis de benden aa kalmyor, bir kedi gibi bana sokulduka
sokuluyordu.
Bir kadn bedenine bu ilk sarlmd. yice heyecanlanmtm. Pitis sutyen
takmamt. Dipdiri gslerini gsme bastryordu. Tirt belini akta
brakacak kadar ksayd. Ellerimle tirtnn rtmedii plak tenini okuyordum.
Dar, mein pantolon giymiti. Dar, mein pantolonlarn ne kadar tahrik edici
olduunu o gece anladm. Mein vcuda yapnca, bir giysi gibi deil bedenin derisi
gibi bir his veriyordu insana. Bacak ve kalalara dokunduunuzda, sanki plak
bedene dokunmu gibi oluyordunuz. Bedenin doal yumuakln ve scakln
hissediyordunuz. Ellerini kalalarnda gezdirip okarken Pitis'in plak bedenini
okar gibi oluyordum. Bu ekilde sarma dola uzun sre dans ettik. Heyecanm
arttka artyor, Pitis'e sahip olmak iin dayanlmaz bir istek duyuyordum.
"Bu geceyi birlikte geireceimiz bir yere gidemez miyiz?" diye Pitis'in
kulana fsldadm.
"Evine gelebilirim."
Bir an dndm. Severyus Baba buna izin vermezdi. Birlikte kaldm iki
arkadam da bu yzden pansiyondan ayrlmlard.
26

___________________________________________________________________________
www.e-kitap.us
Bir gn kz arkadalar eve gelmi, ertesi gn Severyus Baba, arkadalar bu konuda
uyarmt. Hibir kz arkadamzn pansiyonuna girmesine izin vermiyordu. Onlar
pansiyonu terk edince, benimle konumu, hibir nedenle evine kadn kz
getirmemem konusunda benden sz almt.
"Bir otele gitsek?"
"Otele gelmem. Ben orospu deilim."
Bu szleri syledikten sonra Pitis dans kesti; masamza dndk. Masada bir
sre aramzda souk bir hava estiyse de, birka yudum ikiden sonra eski havauz
bulduk. skemlelerimizi birbirine yaptrdk. Pitis gsme yasland, ben de kolumu
onun beline sardm. Hem konuuyor, hem de birbirimizi okuyorduk. Pitis'in de
benim gibi ehvetten yanp tututuunu hissediyordum.
Faruk ve Selda da bizim gibi davranyordu. Tamer ile Ferhan ise bizlerden daha
ll idiler. Barda yalnz olmadklarnn bilin-cindeydiler Belki de bizler gibi
ehvete kendilerini kaptrmamlard.

Saat otuza doru bardan ktk. Faruk bir taksi tuttu. ki erkek ve kz
taksiye iri tk bindiler Ben de yaya olarak evin yolunu tuttum.

27

___________________________________________________________________________
www.e-kitap.us
O gecenin sabah olduka ge uyandm. Saat neredeyse ondu. Ayk kafayla
bardaki geceyi dndm. Pitis'le ii iyice piirmitim. Uygun bir yerim olsayd ona
sahip olabilirdim. Otele gitmeyi kabul etmemiti. yi ki de etmemiti. Etseydi rezil
olurdum. Brda beni kafaya alarak tm hesab bana detmilerdi. Tam kalkacamz
zaman Faruk: "Kim viski iiyorsa patron odur; paray o der" demiti. Hepsi
kahkahalar atarak Faruk'u onaylamlard. Bu arada benim suratm aslm olacak ki,
Pitis kulama eilmi: "Seni paral, bonkr biri olarak tanttm; beni bozum etme"
diye fsldamt. Sonuta belki de bir ayda ancak kazanabileceim paray garsonun
getirdii tepsiye boca etmitim. Cebimde ancak bir ikembe orbas iecek kadar
para kalmt. Bu durumda iyi ki bir de otel ii kmamt bama.
Bunlar dndke o gece bara gittiime piman olmaya balamtm.
Yoksa Pitis beni enayi yerine koymu ve bu plan arkadalaryla birlikte mi
hazrlamt?
Giyinip salona ktm. Kahvalt masasnda benim kahvaltm hazrd. Anlalan
Severyus Baba kahvaltsn yalnz yapm, kendi artklarn masadan toplam, ama
benim kahvaltm masada brakmt.
Sabah temizliimi abucak yapp masaya henz oturmutum ki, Severyus Baba
odasndan kt. "Gnaydn Ekrem, gece kandili nerede sndrdn?" diye glerek
bana takld.
"Mantus Bardaydm" diye somurtarak cevap verdim.
Severyus Baba masada karma oturdu.
"Ekrem, sana sitem ettiimi sanma. Sana oraya buraya gitme demeye zaten
hakkm yok. Senin bynm ben. Beni bir byk
28

___________________________________________________________________________
www.e-kitap.us
olarak kabul edip sayyorsan, baz konularda sana yardmc olabilirim."
"ok merak ediyorsanz syleyeyim. Bir kz arkadamla ve onun drt
arkadayla birlikte bardaydm. Elendik ite!"
"Gensin, istediin gibi elen. Ben ona karmam. Yalnz anladma gre sen
u eytan'a tapanlara taklyorsun. Byleyse seni uyarmak benim grevim. Ayn evde
baba oul gibi kalyoruz. Seni bu konuda uyarmam gerektiini dnyorum."
"eytan'a tapanlarla ilikim olduunu nereden karyorsunuz!
"Geenlerde bir iaretin anlamn sormutun. Ben de sana onun eytan'a
tapanlarn iareti olduunu sylemitim. Sonra gittiin bann ismi: Mantus. Mantus ne
demek biliyor musun?"
Ben cevap vermeyince Severyus Baba devam etti. "Etrsk dilinde eytan
demektir. O bar eytan'a tapan sapklarn urak yeridir"
Bu szler zerine yumuak ve zr diler bir tavrla, "Haklsnz Severyus
Baba" dedim. "Merak ettiim iin o bara gittim. Bir kz tandm. O kz eytan'a
tapanlarn grubundan."
Bir sre konumadk. Ben kahvaltm attrmaya devam ediyordum. O da
kendisine bir ay koydu. ayndan birka yudum aldktan sonra: "eytan'a tapanlar
hakknda neler biliyorsun?" diye sordu.
"Amerika'da eytan'a tapanlar olduunu duymutum. Ama onlar hakknda
fazla bir ey bilmiyorum."
"Ama eytan'n ne olduunu biliyorsun."
"Din derslerinden rendiklerim, bir de byklerimizden duyduklarmdan
kafamda kalanlar..."
"Nedir onlar?"
"Allah eytan' ateten, melekleri nurdan yaratm. Daha sonra da Adem'i
topraktan yaratm. Sonra tm meleklere Adem'e secde etmelerini sylemi. Tm
melekler Allah'n bu buyruunu
29

___________________________________________________________________________
www.e-kitap.us
yerine getirmiler, ama Ba Melek eytan bu buyrua kar km. 'Sen beni ateten
yarattn, ama topraktan yarattn Adem'i benden stn tutuyorsun' diyerek Adem'e
secde etmek istememi. Bunun zerine Allah onu melekler ordusundan karm ve
onu cehennemlik yapm."
"Evet, Mslmanlarn inanc aa yukar byledir. Kur'an, eytan'n Adem'e
secde etmeyi reddettiini yazar; ama onun ateten, dier meleklerin nurdan
yaratldn yazp yazmadn bilmiyorum. Bizim kitaplarmzda, yani Tevrat ve
ncil'de de Seytan'dan pek ok yerde sz edilir. Ama neden yaratldna ilikin
hibir kayt yoktur. Bizim inancmzda eytan, gurur yznden Tanr'ya kar
kmtr. Dnya var olduka insanlar Tanr'ya isyan etmeye, gnaha kkrtacaktr.
Kyametten sonra o ve onun yolunda gidenler sonsuz atee atlarak
cezalandrlacaklardr. Biz Hristiyanlarn inanc budur."
"Demek ki tm dinlerde eytan kavram var."
"Her dinde yok. Semavi dinler dediimiz dinlerde var. Baz dinlerde de
eytan' anmsatan baz varlklara inanlr. Baz aratrmaclar eytan kavramnn
Tevrat ve ncil'e baka dinlerin etkisiyle girdiini savunurlar. Eski dinlere yle bir
gz atarsak, rnein eski Msr dinine. Msr panteonunda eytan' gremeyiz.
Fakat eytan gibi kt tanrlar vardr. rnein Osiris ve sis'in olu olan Seth
olduka kt bir tanrdr. Ama eytan gibi mutlak ktlk ve Tanr'ya isyan temsil
etmez. Ancak..."
Severyus Baba'nn szn keserek, "Panteon ne demek?" diye sordum.
"Eski Yunan ve Roma'da byk tapnaklara panteon denirdi. Uluslarn ve
halklarn tanrlarndan oluan tanr topluluklarna da Panteon denir. Biliyorsun eski
insanlar tek tanrya deil pek ok tanr olduuna inanrd. Onlara gre yzlerce tanr
vard. Tek tanr kavram Yahudilikle ortaya kmtr denebilir.""
30

___________________________________________________________________________
www.e-kitap.us
'"Evet, eski Yunan ve Roma'da pek ok tanrya inanldn biliyorum. Peki,
onlarda eytan inanc var myd?"
"Eski Yunan ve Roma'da eytan yoktu. Onlarda cehennem kavram bile
yoktu. Cehennem kavramn icat eden air Virgilius'dur. Romallar bunun, o airin
samalklarndan biri olduunu dnyor ve glp geiyorlard. Onlar lm tesi
bir hayat beklentisinde deillerdi. Tm yaamlarn bu dnyaya endekslemilerdi.
"Eski uygarlklardan olan in ve Hint inanlarnda da bizim anladmz
anlamda eytan yoktu. Baz kt tanrlar vard, ama onlar da eytan' tam olarak
temsil ediyor saylmazlar. rnein Hint eytan Mara ktl temsil etmez. lm
tanrsdr. nsanlar elenceye, sekse, yaamaya arr. nk yaayan her can
sonunda lecektir.
"Bizim anladmz anlama en yakn eytan kavram eski Zerdt dininde
vardr. ki tanr vardr Zerdtlkte. Hrms denilen iyilik tanrs Ahura Mazda ve
ktlk tanrs Ahriman. Zerdt inancnda bu iki tanr birbirleriyle savap durur.
Her iki tanrnn da ordular vardr. Hrms'n ordusundakiler phesiz iyilik askerle-
ridir ve semavi dinlerdeki meleklere benzerler Ahriman'n ordusunun askerleri ise
ktlk askerleridir ve semavi dinlerdeki cinleri andrrlar. Senin anlayacan, baz
aratrmaclara gre Zerdt dinindeki iyi tanr Hrms semavi dinlere tek tanr
olarak gemi, ktlk tanrs Ahriman da eytan olarak bu dinlerde yerini almtr.
Hrms'n ordusundakiler melee, Ahriman'n ordusundakiler de cine dnerek
semavi dinlere gemitir."
"Bence bu aklamalar akla yakn. Her ey insan kafasnda tasarlanm.
Tanr'y da eytan' da yaratan insan..."
"Ben senin gibi dnmyorum. Tanr'ya da eytan'a da inanyorum."
"Bir yerde okumutum. nsan yalandka Tanr'ya yaklar' diyordu.
Yalandka insanda lm korkusunun artmas ve tutuna-
31

___________________________________________________________________________
www.e-kitap.us
cak bir dal aramas ve bunu Tanr kavramnda aramas...." Daha fazla devam
etmedim. Yal Severyus Baba'y incitecek bir pot krdmn farkna varmtm.
Severyus Baba hi de klma benzemiyordu. "Sen de yalanacaksn' diye
gld. "Zaman su gibi akp gidiyor. Mardin sokaklarnda yaln ayak, ba kabak
koup oynadm gnler sanki dn gibi."
Frsat karmadm. Hem krdm potu unutturmak, hem de konuyu
deitirerek Severyus Baba'nn kendinden sz etmesini salamak iin,
"Akrabalanmz hl Mardin'de mi?" diye sordum. Severyus Baba hakknda pek az
ey biliyordum. Hi kendinden ve ailesinden sz etmezdi. Geleni gideni, arayan
soran yoktu.
"Trkiye'de hemen hemen kimsem kalmad. Tm akrabalar, yaknlar
Amerika'ya g etti. Karm leli ok oldu. ki olum vard, onlar da Amerika'ya
gittiler. Benim de gitmem iin ok srar ettilerse de ben burada kalmakta direndim.
Ara sra telefonlamz onlarla. Drt tane de torunum var. Hayat ite..."
"Ne i yapardnz?"
"kinci Dnya Sava balamadan birka yl nce Fransa'ya felsefe tahsili iin
gitmitim. Sava balaynca tahsilimi tamamlayamadan Trkiye'ye dndm.
Burada askerlikten sonra bir sre deiik aznlk okullarnda Franszca retmenlii
yaptm."
"Mardin'de mi?"
"Hayr, stanbul'da. Mardin'den 1930 yllarnda ailem stanbul'a gelip
yerlemiti. O zaman ben on yalarnda bile yoktum. Yllar ok abuk geiyor.
1945'lerde evlenmem. ki olumun olmas... Onlarn da evlenip oluk ocua
karmas... 1976'da karm kaybettim. Karmn lmnden birka yl sonra da
ocuklar Amerika'ya g etti. Ben burada babadan kalma evi brakp gidemedim.
Altm buralara, danda yapamam. Sonra evladn eline bakmak da olmaz. Herkes
kendi hayatn yaasn! nsan eti ardr. Kimseye yk olmak istemem. ki kiracm
var. Seni de sayarsak
32

___________________________________________________________________________
www.e-kitap.us
eder. Onlardan aldm kiralar.. Ara sra da tansiyon aletimi alp kahvelerde dolap
tansiyon lyorum. Bu iten de birka kuru kazanyorum. Ksacas kimseye
muhta olmadan yaayp gidiyorum. Tanr elden ayaktan drmesin! O duruma
dersem, bana kim bakar?"
Severyus Baba'yla biraz daha sohbet ettik. Franszca ders vermey 1970
yllarnda braktn, syledi. Ama ondan sonra yapt ilerden sz etmedi. Benim
bu konuda sorularma da cevap vemek istemedii anlalyordu. Sorularmdan
sklm bir hali vard. Ben de daha fazla sormadm.

33
On gn sonra Pitis kitap sattm yere gelip benimle Pazar gn kabileceini
syledi. Gnlerden Cuma idi. Arkadalarnn da gelip gelmeyeceini sordum.
"Merak etme, kimse gelmeyecek" dedi. "Benimle yalnz olmak istediini
biliyorum."
Pazar gn Heybeli Ada'da birlikte piknie kmaya karar verdik.

Pazar sabah Sirkeci'deki vapur iskelesinde bulutuk. Pitis ilk defa siyahlar
iinde deildi. Neredeyse mini denilebilecek ksa, bol bir etek giymiti. Kolsuz
tirt gbeini akta brakmt. Hava serinlerse giymek zere bir de hrka almt.
Srtnda da bez bir torba vard. Torbann iinde de krda yenecek trden yiyecekler ve
biri ie de kk rak... Ben bylesine hazrlkl gelmediim iin Pitis'ten zr
diledim.
lk kez ada vapurundaydm. Vapur olduka kalabalkt.
"Amma da ok adaya giden var!" dedim.
"Sen yazn greceksin. Tklm tklm olur. imdi daha nisandayz. Havalar
henz iyice snmad."
Vapurda tenha bir yer bulup sarma dola oturduk. Vapur hareket ettikten bir
sre sonra garsondan birer gazoz istedik. Bu arada Pitis, "Fazla ileri gitme, herkes bize
bakmaya balad" diyerek beni uyard. Gerekten biraz ileri gitmitim. Beline
sardm kolumu iyice aa indirmi, Pitis'in kalalarn okamaya balamtm. Pi-
tis'in serte yapt bu uyar zerine kendime biraz ekidzen veri dim. Pitis'in beline
doladm kolumu ektim. Gazozlarmz yudumlamaya ve konumaya baladk.
34

___________________________________________________________________________
www.e-kitap.us
"Pitis, bana biraz kendinden sz etsene! Henz ismini bile bilmiyorum."
"smim Pakize. Ama beni bu isimle arman istemiyorum. Bana Pitis
diyeceksin. Tamam m?"
"Nasl istersen. Peki, ailen hakknda, ne i yaptn hakknda bir eyler
sylemeyecek misin?"
"Bunlar ok mu gerekli?"
"Birbirimizi daha iyi tansak fena m olur? Belki bu arkadalmz yllar, belki
de mr boyu srer. Olamaz m?"
"Bana bak Ekrem! Birbirimize kar drst olalm. Bana ak szleri sylemek,
evlilik vaadleri yapmak zorunda deilsin. Gensin, kann kaynyor. Karna bir gen
kz km, onun cinselliinden yararlanmak istiyorsun. Aramzdaki ilikinin temeli
bu."
"Pitis, niin arkadalmz bu kadar basite indiriyorsun? mr boyu
srecek birliktelikler de byle balamaz m?"
"Ekrem, brak bu martavallar! Gnmz gn etmeye bakalm. Eer adada bir
tenhada beni dzmek gibi bir niyetin varsa bunu aklndan kar." Bir kahkaha
koyverdikten sonra bana iyice sokuldu. Kulama fsldar gibi yava ve tahrik edici
bir sesle, "Merak etme, o kadar da anlaysz olmayacam. Klotumdan ieri elini
sokmamak artyla tm vcudumdan yararlanmana izin vereceim."

Vapurdan inince bir bfeye uradk. Bir byk pet ie su aldk. Pitis adada her
yerde su bulamayacamz sylemiti. Biraz kuru yemile meyveyi de ykmz
arasna katmay unutmadk. Akama kadar adada kalmay, son vapurla dnmeyi
dnyorduk.
Adann iki yan aalk yollarnda el ele tutuup yrmeye baladk. Aalar
yeni yapraklanm, baz aalar birka hafta nce am olan ieklerini dkmeye
balamt. Yol boyundaki kr ve baheler renk renk ieklerle donanmt.
stanbulun kalabalndan, har grnden sonra byle bir ortam insana huzur
veriyordu.
35

___________________________________________________________________________
www.e-kitap.us
Bursa'dan ayrldmdan beri bylesine doann iinde olmamtm.
Vapurdan inen kalabalk, gruplar halinde am korusunun denizle kucaklat
kylara doru gidiyor; oralarda denize yakn uygun yerler bulup yerleiyordu. Biz de
deniz kysnda, amlar altnda kuytu bir yer bulduk. Eyalarmz yere koyduktan
sonra, byk bir am aacnn gvdesine yaslanarak yan yana oturduk.
Setiimiz yer gerekten ok gzeldi. Denizden drt be metre yksek ve denize
dik inen bir yarn kenarndayd yerimiz. Etrafmzdaki al rplar arasndan
yaknlarmzda piknik yapanlar grebiliyorduk. Fakat onlar bizi pek gremezlerdi.
Hi deilse seviirken olduka rahat olabilirdik.
Pitis, setiimiz, daha dorusu berm setiim bu yerin zel konumunu,
"Burada kim bilir ka kadn gebe kalmtr!" diyerek en iyi ekilde tanmlad.
Az sonra Pitis'i kollarma alm, pp okamaya balamtm. O da beni
karlksz brakmyordu. Seviirken etrafmz da gzetliyor, bo bulunmamaya
alyorduk. Bizi izleyen rntgenciler olabilecei gibi, baz namus bekileri de
olabilirdi. Gzel balayan gnmzn zehir olmasn istemiyorduk.
Biz bylece seviirken, mayolarn giymi gne banyosu yapanlar ve denize
girenleri de grebiliyorduk. Birka gen, denize girmek iin henz ok erken
olmasna aldrmadan souk sulara atlam yzyorlard.
Pitis, "Keke mayomu alsaydm!" dedi. "Yln ilk gne ban-
yosunu alm olacaktm. Bronzlamay seviyorum."

Bu arada kzl erkekli be alt gen bulunduumuz yerin yaknna gelip


oturdular. Keyfim kamt. Artk burada seviemezdik.
"Buralarda bile rahat yok!" diye homurdandm. "Tam da gelecek yeri
buldular."
Yapacak ey yoktu. Pitis iyice syrdm ksa eteini dzelti
36

___________________________________________________________________________
www.e-kitap.us
dalm salarn parmaklaryla tarayp ekillendirdi. O da benim kadar bu davetsiz
komulardan rahatsz olmua benziyordu.
"Ekrem, sanrm artk uslu oturmalyz. Gelenlere baksana; birbirleriyle iyice
resmiler."
Pitis haklyd. aresiz uslu olmalydk. Gelenler kz ve erkekti. Yeni
tanm olacaklard ki, birbirlerine olduka uzak duruyorlard.
Sevimeyi braktk, konumaya baladk. Konumalarmz elimden
geldiince Pitis ve arkadalar zerine odaklamaya, Pitis ve arkadalar hakknda bir
eyler renmeye alyordum. Ama Pitis kaamak cevaplar veriyor, bir trl
azndan laf alamyordum.
Sonunda dayanamadm. "Niin bunlar benden gizliyorsun?' diye sitem ettim.
"Aranza katlmak istiyorum. Gireceim gruptaki1er hakknda bir eyler renmek
istememden daha doal ne olabilir?"
"Henz aramza katlm deilsin. Belki grubumuz seni aralarna almaz. O
zaman bir daha gremeyiz. Bir daha grmek istemediimiz birine deifre
olmay istemeyiz."
Bu szler zerine ayaklarm suya erdi. Demek ki Satanistler aralarna yeni
yeler alp topluluklarn bytmek istiyor; Pitis gibi orospular da yem olarak
kullanyorlard. Beni de gzlerine kestirmi, tuzaklarna drmek grevini Pitise
vermilerdi. Bunlar dnnce iyice tepem att. "Siz beni ne sanyorsunuz?" diye
Pitis'i tersledim. "Pisliinize bulatrmak iin beni mi setiniz?"
"Hayr, grubumuz seni semedi. Seni ben setim. Onlar aslnda seni aralarna
almak istemiyor. Ben srar ediyorum. Yreine yatmazsa aramza katlmazsn, olur
biter. Kzmana gerek yok. 'Pislik' szn de geri al! Yoksa kalkp giderim."
37

___________________________________________________________________________
www.e-kitap.us
Bir sre sustuktan sonra daha yumuak bir sesle, "zr dilerim, azmdan
kat" dedim. Sonra ekledim. "Grubunuza girmezsem senden ayrlmam
gerekecek, yle mi?"
Pitis gld. "Beni o kadar ok mu arzu ediyorsun?"
Sustum. Gerekten onu ok arzu ediyordum. Pitis'i elimden karmay gze
alabilir miydim? Bilmiyordum. Satanistlerin sempatisini kazanarak Pitis'i elimde
tutmak acaba akllca olmaz myd? Onlara katlmann faturas ne olacakt? Benden
neler yapmam isteyeceklerdi? Kafam iyice karmt. En iyisi hi deilse bu gn
kurtarmakt. Sonra kararm verirdim. Bunlar dnerek ve aramzdaki gergin
havay datmak iin, "Neyse, bunlar brakalm" dedim. "Biraz bir eyler yiyelim.
Sonra ky boyunca yryelim. Belki daha iyi bir yer buluruz."
Bir gazete kad zerine soframz kurduk. Domates, peynir, zeytin, halanm
yumurta gibi alamint yiyeceklerden baka, Pitis yaprak dolmas da getirmiti.
"Dolmay ben yaptm. Bakalm, beenecek misin?"
"Sen yaparsn da beenmez miyim?"
Yemeimiz neeli geti. Az nceki skntl hava damt. Yemek arasnda
Pitis'in zorlamasyla rak da itim. Pitis ok az imi, ieyi neredeyse ben bitirmitim.
Yemekten sonra sarholukla akrkeyiflik arasndaki ince izgide olduumu
farkettim. Pitis az imiti, ama gene de akrkeyif olmu bir hali vard. kinin etki-
sinden olacak birbirimizin szlerine yerli yersiz kahkahalarla glyorduk. Bir ara
gzm yaknmzdaki genlere takld. Genleri hem aralannda konuuyor, hem
de bizi dikizliyorlard. Demek ki dikkati ekecek kadar anormal davranyorduk.
"Pitis, kalk biraz yryelim" dedim.
Eyalarmz toplayp Pitis'in srt antasna doldurduk. Yemekler yendii ve
pet iedeki suyun yars bittiinden antadaki ykler azalm, anta hafiflemiti.
antay ben srtladm. Pitis'in eli botu. Kalktk ky boyunca gle syleye
yrmeye baladk.
38

___________________________________________________________________________
www.e-kitap.us
Ben, ikinin etkisinden olacak birka kez sendeledimse de Pitis hemen koluma
yapt.
Denize olduka dik inen bir yamatan geerken Pitis deniz tarafna geti.
"Ekrem burada dikkatli yr, aa debilirsin."
Gerekten gemekte olduumuz yer olduka sarpt. Daha fazla gitmek akl ii
deildi. Durup dururken bama i aabilirdim. Yamacn kenarna oturduk.
Bulunduumuz yer havuz eklinde kk bir koyun yamacyd. Alt, yedi metre
aamzda dibindeki kayalar, yosunlar grnen s ve durgun deniz vard. Kck
balklarn, gnein aydnlatt sulardaki oynamalar ne kadar gzel grnyordu.
Pitis, "Bu gzel yerde kimsecikler yok" dedi. "Ben soyunup gne banyosu
yapacam."
"Mayonu almadn sylemitin."
"Olsun. Klotumla gnelenirim. Sen burada kal etraf gzetle. Gelen olursa
seslen; hemen giyinirim."
Pitis spor ayakkablarn kard. Bir kei evikliiyle yardan aa indi.
Kayalar arasnda uygun bir yer buldu. Ben de yarn kenarna oturdum; onu
seyretmeye baladm. Televizyonlarda grdm striptizciler gibi nce eteim yava
yava indirdi; bir kayann zerine dikkatle koydu. Slip eklindeki minnack beyaz
klotu, gzel bacaklarn ve kalalarn en tahrik edici bir ekilde gstermesini
salamt. Sonra yava yava, gz ucuyla beni szerek tirtn kard. Tirtnn
altna sutyen takmamt. Gsleri btn gzellii ve ekiciliiyle ortaya kt.
imdi Pitis mendil kadar kck beyaz klotu saylmazsa, rlplakt. ok
gzeldi. Dayanlmaz derecede ekiciydi. Vcudumdaki her hcre onu arzu ediyor,
onun iin yanp tutuuyordu.
"Ben de yanna geliyorum" dedim.
"Sakn gelme! Bizi byle grrlerse bamz derde girer.""
39

___________________________________________________________________________
www.e-kitap.us
Dinlemedim. Byk bir glkle, srnrcesine kayalar allar arasndan aa,
denize doru indim. Ben deniz kysna varnca Pitis zerinde durduu kayadan inip
denize doru yrd.
"Ekrem, ltfen gelme! Rezil oluruz. Sarhosun. Ltfen!"
"Peki, ben gelmeyeceim. Sen yanma gel."
"Oraya git. Orada bizi kimse grmez. Geleceim."
Gsterdii yere gittim. Bu arada Pitis neredeyse kasklarna gelen sudan kt
ve kala gz arasnda kayann zerine brakt giysilerini ald.
"Anlamamzda bu yoktu. Yanma plak gelecektin."
"Ekrem, sarhosun. Ayaklarn denize sok. Belki souk su seni kendine getirir.
Bu iler iin yerimiz uygun deil. Bunu anlamalsn. Daha fazla cvtrsan tepkim sert
olur."
Pitis'in bu sert k zerine kendimi topladm. Pitis de giyindi. Deniz
kysnda daha fazla kalmak artk anlamszd. Nitekim az sonra kuytu yerler de
dolmaya balamt.
Pitis, "Gidip bir kafede oturup laflayalm" dedi. "Buralarda rahat edemeyiz.
Torbasna azn koyan kapa adaya atm. Denize de giremedikten sonra."
skelede, deniz kysmdaki ay bahelerinden birinde oturduk. Bir sre dereden
tepeden konutuktan sonra, "Pitis, seninle arkadalmzn her eye ramen devam
etmesini istiyorum" dedim. "Sen beni aramazsan sana ulamam imknsz. Kaldn
yeri bilmiyorum. Bir telefon numaras bile vermiyorsun. Bu ne biim arkadalk?
Bardaki geceden sonra on gn hi aramadn."
"Demek gnleri sayyorsun."
"Bugn yarn ararsn diye bekleyip durdum. Artk beni hi aramayacam
dnmeye balamtm."
"Bak Ekrem, seninle ak konuacam. Barda geen geceden sonra arkadalarla
senin hakknda konutuk. Onlar, 'Bu delikanl bizim grubumuza uymaz' dediler.
"Seni grupta istemiyorlard."
"Niin? Nasl bir eksiklik grmler bende?"
40

___________________________________________________________________________
www.e-kitap.us
"Ekrem, bizim grubumuz rastgele bir arkada grubu deil. Biz Satanistiz. Bu
bir inan sistemi, bir yaam tarzdr. Bu inanta olmayanlarn, yaam tarzmza uyum
gsteremeyenlerin aramzda yeri yoktur."
kinin tesiri geer gibi olmu, kafam yerine gelmiti. Pitis'i elimde
tutabilmenin tek yolunun onlardan biriymi gibi davramnak olduunun
bilincindeydim.
"Pitis, ben ateistim. Hibir inanca bal olmadmdan n yargl deilim.
Her dine, her inanca ayn uzaklktaym. Seni seviyorum. Seninle olmak istiyomm. Bu
nedenle grubunuza uyum salamak iin aba gstermeye hazrm. Belki de dininiz
beni etkiler, inandrr. Gerekten sizlerden biri olurum."
Pitis iki eliyle masann zerindeki elimi tuttu, okad.
"Ekrem, ben de senden bunu istiyorum. Bu konuda sana yardmc olabilirim.
Balangta arkadalarmn yaam tarzlar sana ters gelebilir. Buna zamanla
alrsn."
"Pitis, sana unu da soraym: Barda ne gibi uygunsuz davranlarm oldu ki
onlara ters geldim?"
"Sen toy bir gensin. Onlar gibi kaarlam deilsin. Her halinle onlardan
farklsn. Dinlediin mzik bile onlara ters gelir. Onlarnki de sana."
"Ben Trk musikisini, trklerimizi severim. Bat mziinden de houma
giden paralar var."
Pitis gld. Yanndaki iskemleye koyduu srt antasn biraz kartrdktan
sonra bir kaset bulup kard, bana uzatt.
"Bu arkcy seviyor musun?"
Kaseti alp baktm. Kapan zerinde; Marilyn Manson yazyordu. Kapakta hipi
klkl be gencin de resmi vard. Resmin ortasndaki; yar beline kadar plak,
vcudu dvme dolu, uzun salaryla gsn gbeini rtm itici bir tipti. Ne isim,
ne de resim bana bir ey artrmyordu. Ama bir ey sylemi olmak iin; "Son
zamanlarda tremi Amerikal arkc bir kadn" dedim.
41

___________________________________________________________________________
www.e-kitap.us
Pitis bir kahkaha att. "Amma da attn! Bir kere o kadn deil, erkek."
Ben de gldm. "Kadn olmadna sevinebilirsin. Byle itici, at suratl bir
kadn, kadn milletinin yzn kzartrd. imdi bu utan bana ait."
Pitis bu szlerim zerine ciddi bir tavr taknd. "te grubumuza ters gelen bir
ynn. Bu szleri arkadalarn yannda syleseydin hibiri bir daha suratna
bakmazd. Bu arkc bizlerin ilahdr. Tm Satanistler onu taparcasna sever. Hem
biliyor musun? O Satanist bir rahiptir ayn zamanda."
Kasetin zerindeki itici tipe bir kez daha baktktan sonra: "Erkekten ok
kadn andran biri homo!" demekten kendimi alamadm, "smi bile kadn
artryor: Marilyn."
"Bravo, Ekrem! Sen pek de bo deilsin. Marilyn isminin erkek ismi
olmadn hemen fark ettin. Doru. Bu isim Marilyn Monroe'dan alnma. Hani u
yllar nce ld halde n hl devam eden Amerikal film yldz."
"Sarn bomba dedikleri, intihar eden yldz, deil mi?"
"Evet. Fakat intihar m, cinayet mi; tam olarak aydnlanabilmi deil. Kadn
hretin zirvesindeydi, para iinde yzyordu. Genti, gzeldi; erkekler etrafnda
pervane gibi dnyordu. Durup dururken intihar etmesine hibir neden yoktu.
Neyse konumuz o deil. Biz arkcmz Marilyn Manson'a gelelim. Bu isim arkc-
nn kendi ismi deil. Takma isim. Marilyn ismini Marilyn Monroe'dan alm. Peki
Manson ismini kimi artrmak iin alm biliyor musun?"

Skntl bir tavrla "Nereden bileyim?" diye homurdandm.


"Amerikann en mehur katillerinden biri olan Charles Manon'dan
esinlenerek Manon takma ismini kullanyor. Yani kendil benliinde nl sinema
yldz Marilyn Monroe ile nl katil Charles Manson'u birletirmi oluyor."
42

___________________________________________________________________________
www.e-kitap.us
"Yani hem kadn, hem de erkek kiiliini benliinde tayor. Tipik homo. Peki,
bu Charles Manon denen nl katilin marifetleri neler? nsanla ne gibi deerli
katklarda bulunmu?"
Pitis somurttu. "Dalga gemeyi brak! Byle devam edeceksek, konumam."
Pitis'i yumuatmak iin tatl bir sesle, "zr dilerim, seni dinliyorum"
dedim.
"Charles Manson'un babas belirsiz. Annesi de bir sokak fahiesi. Manon
henz on yandayken ilk soygununu yapyor. Onyedi yanda hapisten kyor.
Bir erkek ocua tecavz ediyor. Tekrar yakalanncaya kadar bir sr su iliyor.
Yakalandnda ancak ispat edebildikleri sulardan mahkm ediyorlar. Kadn ticareti,
ek ve kredi kart sahtekrl ve oto hrszl gibi sulardan on yl daha ierde
kalyor. ktktan sonra kendine dinsel bir hava veriyor. evresine toplanan genleri
cinsel sapklk, uyuturucu, hrszlk gibi kt yollara srklyor. Kurduu topluluk
yirmi kii olunca bir iftlie yerleiyorlar. Burada Ruslarn Amerika'ya saldrsn
beklemeye balyorlar. Bu arada topluluklar krk kiiyi buluyor. Bir gece nl bir
sinema ynetmeninin evine saldrp tm ev halkn ldryorlar. Cinayetler birbirini
izliyor. Saysz insan ldryorlar. Manon kendisi en az otuzbe kii ldrm.
Sonunda hepsi yakalanyor. mr boyu hapse mahkm ediyor. te Charles Man-
on!"
"Demek sizin ilahnz onu kendine rnek alyor, ona zeniyor; siz ve sizin
gibiler de bu sapklarn peinden gidiyorsunuz, yle mi?"
Pitis suratn ast. "Seninle anlaamayacaz. Arkadalarm seni doru
okumular"
"Pitis, biraz gereki ol! Doru yolda olduunu syleyemezsin!"
"Bana hangi yolun doru, hangisinin eri olduunu sen mi reteceksin! Daha
henz yirmi yandaym. Ne doru grnen in-
43

___________________________________________________________________________
www.e-kitap.us
sanlarn ne haltlar ettiklerine tank oldum. En azndan, 'Ktym' diyecek
kadar drstm ben. Yzmde maske tamyorum. Ben buyum diyorum.
Beni byle ister kabul edersin, istersen etmezsin. Kimsenin boynuna ilmik
atmyorum. Senden bir beklentim yok. Ne benimle evlenmeni istiyorum, ne de
parann peindeyim. Senin bir ulsuz olduunu biliyorum. imdilik senden
holanyorum. Yarn karma daha ok holandm biri karsa seni sepetler,
ona koarm."
yice fkelenmitim. fkemi belli etmemeye uraarak, "Pitis, ltfen
konuyu deitirelim" dedim. "Birbirimize kar kinci olmaya baladk.
Amacm seni incitmek deil. Seni seviyorum. Her seven insan gibi
karmdakini doru bildiim yne ekmeye urayorum."
Bu szlerim Pitis'i yumuatmt. "Krc oldumsa ben de zr dilerim.
Beni tanmyorsun, neler yaadm bilmiyorsun. Bilseydin beni bu kadar
sulamazdn."
"Tanmama frsat vermiyorsun ki! Nerede kaldn bile benden
gizliyorsun."
"Sana telefon numaram vereceim. Ara sra telefonlarz."
Telefon numarasn not ettim.

44

___________________________________________________________________________
www.e-kitap.us
Ertesi gn Pitis'e telefon atm. Barda tantmz kz arkadalarndan Ferhan
telefona kt. Souk bir sesle Pitis'in evde olmadn, nerede olduunu ve ne zaman
evde olacam da bilmediini syleyip telefonu kapatt.
Be gn boyunca defalarca Pitis'e telefon ettim. Ya evde kimse olmadndan
telefon bouna alp duruyor, ya da telefona Selda veya Ferhan kyor, "Pitis evde
yok" deyip telefonu suratma kapatyorlard. yice bozulmaya balamtm. Bu
orospu, kedinin fareyle oynad gibi benimle oynuyordu anlalan. Evde olduundan
kukum yoktu; telefonlarma kmyordu. Telefonlarma kmayacaksa niin
numaray vermiti? Ne yapacam bilemiyordum. Kendi kendime, "Bo ver,
telefonuna kmyorsa sen de onu arama; unut gitsin" diyemiyordum. Pitis'i bir trl
aklmdan karamyordum.

Bir gece, gece yarsna dom bir telefon kulbesinden Pitis'i aradm. Bu kez
Pitis telefondayd. Uykulu bir sesle, "Gecenin bu saatinde beni ryanda m grdn?"
dedi. "Gndzler uvala m girdi?"
"Pitis, ltfen drst ol! Telefonlarma kmadn biliyorum."
"Peki, Ekrem, drst olacam. Adadan dndkten sonra dndm. Senin
bizim aramza giremeyeceini anladm. Telefon numaram verdiime de piman
oldum."
"Pitis, ltfen ilikimizi bakla keser gibi kesme!"
45
"Baka ne yapabilirim?"
"Hani grubunuza uyum salamam iin bana yardm edecektin? Halbuki sen
bana hibir ans tanmadan arkadalmza son veriyorsun."
"Sana ans vermemi, daha dorusu grubumuzun sana bir ans vermesini
gerekten istiyor musun? Manon hakknda sylediklerinden sonra senin itenliine
inanmam zor."
"Zevklerle renkler tartlmaz. Benim yle bir mzik tarzna uygun alt yapm
yok. Yetitiim evre byle mziklere de. Manon gibi tiplere de yabanc. Bunu
biliyorsun."
"Senin evren Satanist dncelere de yabancdr."
"Evet, ben ok tutucu bir evrede yetitim. Ama ben tutucu biri deilim. Ateist
olduumu sylemitim. evremde tek ateist benim."
Pitis bir kahkaha att. "Bu szlerinden evrenin tek Satanist'i olmaya da aday
olduunu karabilir miyim?"
"Evet, karabilirsin" szn sylemek bana bir hayli zor gelmesine ramen bu
szler azmdan dkld.
" O zaman anlatk. Seninle tekrar buluabilirim."
Pitis'le ertesi gn bulumaya karar verdik. Adaya gittiimiz gn nisan balar
olmasna ramen hava olduka scakt. Yaz andrr bir hava vard. Ama iki gndr
havalar birden deimi, scaklar mevsim normallerinin ok altna dmt. Hava
bir trl amak bilmiyor, srekli yamur yayor, arada kar da serpitiriyordu. Bu
yzden birka gndr ie kamyordum. Bu avarelik, benim Pitis'i daha da ok
dnmeme neden olmutu anlalan. Bu yzden olacak ona zlemim dayanlmaz bir
hal almt. Pitis'ten bu randevuyu koparnca dnyalar benim oldu.
leyin buluup bir lokantada yemek yedik. Yemekten sonra sinemaya gittik.
Hava yamurlu ve souktu. Bu havada gidilecek en iyi yer sinemadr diye
dnmtk.
Iklar" snp film balaynca kolumu Pitis'in beline sardm.
46
Dakikalar getike iimdeki arzu artyordu. Elimle Pitis'in gslerinden birini
okamaya baladm. Bir sre sesini karmad. Ama hafife gsn skmaya
balaynca elimi tutarak gsnden uzaklatrd.
"Bugn uslu ol! Gnmde deilim."
Gerekten bugn Pitis olduka durgun grnyordu. Yorgun ve hasta bir hali
vard.
"Neyin var, hasta msn?" diye sordum. "Havalar birden deiti..."
Pitis hafife gld ve kulama, "ok toysun, Ekrem!" diye fsldad. "Ay
halim olduunu daha anlamadm m?"
"Sen sylemezsen nasl anlarm?"
"Kokumdan bile farketmedin mi?"
Pitis'in bugn her zamankinden daha deiik koktuunu fark etmi,
vcudundan yaylan naho kokunun kulland parfmn kt kokmasndan ileri
geldiini sanmtm. Belki de birka gndr ykanmadmdan vcudu kokuyor diye
de dnmtm. Ykanmam vcut ve kalitesiz bir parfm!
"Deneyimli bir erkek kadnn ayba kokusunu birka metre teden hisseder."
Bir sre sustuktan sonra, tekrar kulama fsldad. "Ekrem, sen imdiye kadar hibir
kadnla yatmadn, deil mi?"
Utanarak, "ADS'den korkuyorum" dedim. Sinemadan ktktan sonra bir
pastahaneye gittik. Pastahanede bir sre soma Pitis azmdaki baklay kard:
"Ekrem, Sal akam Satanistlerin toplants var. Aramza girmeye istekli birka
adayla konuma yaplacak. Ben de seni nerdim. Faruk seni toplantya gtrecek."
"Hayr, gelmem!" diyemedim. Pitis, Faruk'la buluacam yer ve saati syledi.
Anlalan her ey nceden konuulup kararlatrlmt.
47
Pitis'den ayrldktan sonra kara kara dnmeye baladm. Bunlar
etrafmdaki a dikkatle ryorlard. Benim en zayf tarafmdan, seks almdan
yararlanp beni tuzaklarna ekiyorlard. Salya daha gn vard. Bu sre iinde
kesin bir karar vermeliydim. nmde iki alternatif vard: Ya Satanistlere katlarak
Pitis'le ilikimi devam ettirecektim; ya da katlmayacak ve Pitis'den de uzaklamak
zorunda kalacaktm. Aslnda bu iki altematif de benim iin zordu. stemediim bir
yne doru srkleniyordum.
Akam yemeinden sonra karar verdim. O gece geneleve gidecektim. Pitis beni
ok toy buluyordu. Gerekten de yleydim. "Haydi yatalm!" dese elim ayam
dolard. En iyisi birka cinsel deneyim geirmeliydim. Hem belki Pitis'e olan
anormal tutkum da bu deneyimlerden sonra azalrd. Bir eczaneden utana skla
prezervatif aldm ve byk bir heyecanla genelevin yolunu tuttum.

48
10

Sal akam sylenen saatte Karaky vapur iskelesinde Faruk'la bulutuk. Faruk
tek banayd. Pitis. ve arkadalar yoktu. Biraz bozulmutum ama renk vermedim.
Vapurla Kadky'e getiimizde hava kararmak zereydi. Bir sre ana caddede
yrdkten sonra ara sokaklara saptk. Ara sokaklarda yrrken, merakla kark
heyecanm sinsi bir korkuya dnmeye balamt. Nereye gidiyordum, nelerle ve
kimlerle karlaacaktm? Bama kt eyler gelebilirdi? Faruk hemen hemen hi
konumuyordu. Geldiime geleceime piman olmutum. Acaba vazgeip geri
dnsem daha m iyi olurdu? Ama artk i iten gemiti. Buraya kadar geldikten sonra
geri dn olmazd. Bunlar ok nceden dnmeliydim...
Ara sokaklarda uzun sre yrdkten sonra bir apartmann nnde durduk.
Faruk zile bast. Otomatik kap ald. Her katta bir daire vard. ktmz kattaki
dairenin kaps hafife aralanmt. Bizi grnce kapy ap ieri aldlar. Antreden
geip byke bir odaya girdik.
Girdiimiz odada bizden baka be kii vard. Bunlardan drd ben yalardayd.
Bu genlerden biri de kzd. Beincisi orta yalarda, kabak kafal, ablak yzl, gbekli,
iri yapl biriydi. nce bir byk, enesinin altndaki ksa kei sakalla birleiyordu.
Odadakiler bizi scak karlamlard, krk yllk dostlarm gibi davranyorlard.
Onlarn bu iten davranlar beni rahatlatm, az nceki korku ve heyecanm
tmyle zerimden atmtm.
Toplant saati 20:30 idi. Henz eyrek saat vard toplantnn balamasna. Bu
arada gen kz, nlerimizdeki sehpalara kuru pasta
49
ve kuru yemi dolu tabaklar koydu. Herkese, "Bira m, yoksa coca cola m alrsnz?"
diye ayr ayr sordu. Ben bira istedim.
Pasta ve kuru yemilerden attrr, biram yudumlarken oday ve odadakileri
gzden geirmeyi de ihnal etmiyordum.
Duvarlar snm bir ateten kt izlenimini veren siyah duman desenleriyle
sslenmi duvar ktlaryla kaplyd. Belki de bu desenler, dz ktlara sonradan
yaplmt. Tavan siyaha boyalyd. Tavana, parlak gm renkli ktlardan kesilmi
eitli byklkte bir sr yldz yaptrlmt. Tm yldzlar beer keliydi.
Duvarlardaki posterler, biri hari, plak kadn resimleriydi. Hepsi de en seksi ve
uygunsuz pozlarda... Odada gerekenden fazla hibir mobilya yoktu. Oturduumuz
iskemleler, zerlerinde kum pasta ve yemi tabaklan olan drt sehpa, krsy andran
ykseke bir masa; masann ardnda da oturumu ynetecek olann oturaca, aya-
kst sandvi tr eylerin yendii kafelerde olan cinsten ykseke bir tabure...
Toplant balayaca zaman kz; tabak ve bardaklar toplad, sehpalar kaldrd.
skemlelerimizi ekip masann karsna getik. Krsnn sol tarafnda siyah bir
mum yakld. Elektrik sndrld. Mum odaya daha deiik, esrarengiz bir hava
vermiti. Adn bile henz bilmediim orta yal adam krsye geti. Mum nda
yz hemen arkasnda, duvardaki byk resimdeki yze inanlmaz derecede
benziyordu. Ayn dazlak ba, ayn byk ve sakal biimi, insan etkileyen baklar...
Adam konumaya balad:
"Bugn, aramza katlmak isteyen iki aday, iki konuumuz var." iskemle
temde oturan gence ayaa kalkmasn iaret etti. Gen iskemlesinde hafife kalkt
ve tekrar oturdu. Ben yalarda, 1.80 boylannda, uzun sal, kumral, zayf bir genti.
Krsde konuan adam gibi kei sakall ve ince byklyd. Siyah kot pantolon siyah
gmlek giymiti. Gmleinin eteklerini pantolonunun zerine ckarmst. Sonra
adam bana iaret etti ve ben de oturduum is
50
kemleden hafife kalktm ve oturdum. "Bu iki genci topluluumuzdaki kardelerimiz
nerdi. Aramza katlmak, bizlerden biri olmak isteindeler."
Adam bir sre sustuktan sonra yumuak bir ses tonuyla, "Onlara nce unu
hatrlatmak isterim" diyerek konumasna devam etti. "Biz baz din adamlar gibi
inancmz kitlelere yaymak, cemaatler kurmak ve buna benzer abalar iinde deiliz.
Kimseye cennet vaat etmiyoruz. Bizler kendi setii yolda, gnlnce yaamak isteyen
insanlarz. Aramza katlanlar hibir eyleme zorlamayz."
Bunlar syledikten sonra bana dnd, bir sre baktktan sonra, "Seni Tanr'dan
uzaklamaya. eytan arayna iten nedir?" diye sordu.
Bu damdan der gibi sorulan soru karsnda armtm; bir sre ne
diyeceimi bilemedim. Sonra, "Ben ateistim, Tanr veya eytan benim iin pek
anlam tamyor" dedim. Ancak bu szler daha azmdan kar kmaz piman
olmutum. Bu szlerim zerine adamlar daha balangta beni ekarte etmezler miydi?
Ancak adam bu szlerimi onaylar ekilde ban sallad. "Bir ok bilge kii ve
filozof ateizmi savunur. Bunlara gre din; egemen snflarn karlarn garantiye
almak, ayrcalklarn srdrmek iin uydurulmu palavralardan baka bir ey
deildir. Grmediiniz, bilmediiniz, her eyi yarattm, ynettiini varsaydnz'
doa st bir varla kr krne inanacaksnz. Beni Tanr gnderdi diye ortaya
kan, kendisine peygamber sfat veren bir takm insanlann uydurduu szm ona
Tanr buyruklarna kr krne uyacaksnz. Nerede ve nasl bir yer olduunu
kimsenin grp bilmedii bir cennet hayaliyle kendinizi aptalca avutacaksnz. Bu bo
hayal uruna bu dnyay, kendiniz gibi dnmeyenlere cehennem yapacaksnz. Gene
kimsenin grp bilmedii bir cehennem korkusuyla tm mrnz kendinize zindan
edeceksiniz. Gerekten bunlar pek akl ii deil.
51
''Eer insanlar zgr bir eitimle yetise, daha minicikken krpe beyinleri bir
takm dogmalarla doldurulmam olsa, bu ada pek az kii, bu sama ve a d
kalm dinlere inanr.
"Neyse biz imdi bunlar geelim. Bu konular aslnda ok tartlan konular,
gnlerce konusak bitiremeyiz. Ben sz fazla uzatmayacam."
Bunlan syledikten sonra Tanr ve eytan konusunda ksa bir aklama yapt.
Bu konuda syledii eylerin ou Severyus Baba'yla konutuumuz konulard.
Tanr ve eytan konusunun tarih boyunca deiik halklar tarafndan ne ekilde
algland, geirdii evreler...
"Btn bu konumam yle zetleyebilirim. Tanr'ya inanmak bir iman
sorunudur. Zaten 'iman' kelimesinin anlam da insann nasl bolukta olduunu ok
gzel anlatr. Bunun iin szlklere bakmaya bile gerek yoktur."
Krsnn zerindeki kitaplardan birinin sayfalarn bir sre kartrdktan sonra
arad ksm buldu... "Bakn size ncil'den birka satr okuyaym: man, mit edilen
eylere gvenmektir, grnmeyen eylerin varlmdan emin olmaktr. Atalarmz
bununla Tanr mn beenisini kazandlar, iman sayesinde anlyoruz ki, evren
Tanr'mn buyruuyla yaratld. yle ki, grlen eyler grnmeyenlerden olutu:
"te bunlar ncil'den inciler. 'man, mit edilen eylere gvenmektir,
grnmeyen eylerin varlndan emin olmaktr.' diyor. Yani, mit ettiiniz, daha
akas olmasn arzuladnz bir eyi var kabul edip, ona btn yreinizle
balanyorsunuz. Bu yolla kafanzda yarattnz hayal rn Tanr'nn beenisini
kazanyorsunuz. Ve bu imanla, yani olmasn arzu ettiiniz eyleri olmu ka-

il) NCL: braniler ii: 1-3


52
bul ederek kafanzda yarattnz Tanr'nn, evreni de yarattn kabul ediyorsunuz.
Bylece kendi hayal rnnz bir Tanr'ya kendinizi kul ediyor, daha doru bir
deyimle, Tanr'nn adna hareket ettiklerini syleyen bir sr insann pelerine dp
onlara kulluk ediyorsunuz."
Adam, bu szleri zellikle bana bakarak sylyordu. Ben de bam sallayarak
onu onayladm belli ettim. Bence, ksa fakat zl bir aklama getirmiti din
kavramna. Bir yerde, benim kark dncelerimi de bir dzene sokmu
gibiydi.
"Btn bu szlerimi zetlersem, yle bir sonuca varabiliriz diye dnyorum:
Gerekten Tanr varsa eytan da vardr. Tanr yoksa eytan da yoktur. Eer 'Tanr
yok' diyorsak, eytan konusuyla uramaya belki de gerek yoktur. Belki de diyorum.
nk bizim 'Tanr yoktur' diye kesip atmamz yetmiyor. Toplum bizi kendi
inandklan gibi inanmaya, davranmaya zorluyor, bask yapyor. Bu zorlamalar ve
basklar bir yerde onlara kar, 'Sen Tanr diye dayatyorsan, ben de eytan'a taparak
sana kar tavr koyuyorum' diye insan tepkisel bir direnmeye itiyor Bugn, bata
Amerika olmak zere pek ok lkede, neredeyse saylar yzbinleri bulan insanlar,
byle tepkilerle Satanist rgtler kuruyor.
"Eer 'Tanr vardr' diyorsak o zaman eytan da vardr. Ve insan bir zor
seimle kar karyadr. Tanr'y m sesin, eytan' m?"
Bu son szleri, bu kez, toplantya benim gibi ilk kez katlan gence bakarak
bitirmi, soruyu ona yneltmiti.
Gen bir sre dndkten sonra, "Nasl olsa cehenneme gideceime gre,
onurlu bir biimde eytan' semeyi yelerim" dedi.
"Peki, cehenneme gideceine niin bu kadar eminsin? Belki gayret edersen
cennete gider, sonsuza kadar zevk ve sefa iinde yaarsn, olmaz m?""
53
Hepimiz bu szlere gldk. Gen de bir sre bizimle birlikte gldkten sonra,
"Bana kalrsa tm dinsel inanlar sama" dedi. "Demin sylediiniz gibi, ben de yz
binlerden biri olarak, toplumun dinsel dayatmalarna tepki olarak eytan'
seiyorum."
Adam gld. "eytan'a tapanlarn, demin sylediim gibi, byk ounluu
senin gibi dnyor. Toplumun Tanr adna dayatt basklara tepki gsteriyor.
"Bizlere asrlardr Tanr iyi. eytan kt diye retiyorlar. Gerekten yle mi?
Bana kalrsa, 'Tanr m, yoksa eytan m daha kt?' diye sorar akl banda olan
insan. Bana sorarsanz cevabm udur: Tanr, eytan'dan binlerce kez daha ktdr!
Hibir varlk Tanr kadar kt ve zalim olamaz!"
Adam bu son cmleleri stne basa basa yle bir ses tonuyla sylemiti ki,
sanki hipnotize olmu gibi etkilendim. Adamn ses tonu birden deimi, baklar
tuhaf olmutu. Onun bu hali hepimizi etkilemi, daha da dikkatle onu dinlemeye
balamtk.
"Tanr'y bizlere, sevgi dolu, tm iyilikler ve gzelliklerin kayna olarak
tantyorlar. O'nda hakszlk yok, zulm yok, hibir ktlk yok. Tm iyilikler ondan
gelir. Acaba yle mi? Gerek bu mu?"
Krsdeki birka kitaptan en kalnn ap sayfalarm kartrdktan sonra,
"Bakn size Tevrat'tan okuyacam" diyerek ar ar okumaya balad:
" 'Ve kavm bard ve khinler borular aldlar; ve vaki oldu ki, kavm boru
sesini iittikleri zaman, kavm yksek sesle bardlar, ve duvar olduu yere kt, ve
herkes kendi nne doru olarak kavm ehre kt, ve ehri aldlar. Ve erkek ve kadn,
gen ve ihtiyar, kz ve koyun, ve eek, ehirde olanlarn hepsini kltan geirip
tamamen yok ettiler

(1) KTABI MUKADDES: Ye^u 6:20-21 54


"Burada anlatlan udur: Tanr, Eriha ehrini almalar iin srail kavmine buyruk
veriyor. Onlar da Tanr'nn istedii ekilde davranyor ve buyrua harfiyen uyuyorlar.
Olanlar yle bir gznzn nnde canlandrm:
"ehirde insan kym var. kaplar krlyor... Gz dnm kll, mzrakl,
baltal srail askerleri evlere dalyor... Odalarn kelerine, kap arkalarna, merdiven
altlarna saklanmaya uraan insanlar, kadn, ocuk, gen, ihtiyar demeden, alayp
yalvaranlara aldrmadan acmaszca kasap gibi doruyorlar. ocuunun gz nnde
annesi paralanyor, annenin gz nnde yavrusu lime lime ediliyor... srailli
casuslara daha nce yataklk etmi ve kendi insanlarna ihanet etmi olan bir fahie
ve ailesini bu alaklnn dl olarak sa brakyor, dier tm insanlar bir kii bile
sa brakmadan zalimce ldryorlar. Bununla da yetinmiyor bu kana doymaz zulm
ordusu ve kz, koyun, eek ve daha ne kadar canl varsa hepsini kltan geirip yok
ediyorlar. Bununla da yetinmiyor ehri de atee veriyorlar.
"Peki, Eriha halk bu kadar ar bir cezay hak etmek ne su ilemi? Daha
anasnn memesindeki yavrular ne kusur ilemiler ki bylesine ac bir lm hak
etmiler? Eekler, koyunlar, kzlerin suu ne acaba? badette mi kusur etmiler?
Tanr'ya m kar gelmiler? Evler, binalar ne yapm acaba? Yanl tanrlara m tap-
mlar ki, cayr cayr yaklmay hak etmiler?
"Sular u: Tar bu kenti, setii halka, sraillilere vaad etmi. Zavall kent
halk da bundan habersiz; yurtlarn, yuvalarn, kadnlarn, ocuklarn korumaya
niyet etmiler. Uramlar bile diyemiyorum, nk tek bir srailliyi bile
ldrmemiler. Surlarn ardna ekilip kendilerini yok etmeye gelenlere kar
savunma dzeni almlar. te yilik Tanr'snn iyi ilerinden biri... Bir ksm
insanlara buyruk veriyor, 'Gidin, unlar ldrn!' diyor. Hangi vicdan bu vaheti
onaylar? Din yobazlarna sorarsanz, cevaplar
55
hazrdr: 'Tanrnn hikmetinden sual olmaz!' Biraz tartmaya kalksanz, sizi
dinsizlikle sulayp, 'Tuh, kaka!' ederler.
"Bir de u mehur Tufan' dnn! Tanr'nn baz insanlara kafas bozuluyor.
Onlar yarattna yaratacana piman oluyor. Yarattna piman olmad tek adam
olan Nuh'a, bir gemi yapmasn sylyor. Bu gemiye Nuh ve ailesi, hepsi toplam sekiz
kii ve hayvanlar damzlk olarak biniyorlar. Sonra tm kara paralar sularla
rtlyor. Gemidekiler kurtuluyor, gemiye binemeyen dnyada ne kadar insan,
hayvan, ku, bcek varsa yok olup gidiyor... Bakn siz Tanr'nn adaletine! Yalnzca
kzd kiileri deil, onlarla birlikte tm canllar da cezalandrp yok ediyor.
Yobaza, 'Bu ne itir, bu ne biim adalet?' diye soracak olursanz, hemen kalarn
atar ve 'Tanr'nn adaletinden sual olmaz'" diye seni tersler.
"Bakn, Tevrat'tan bir rnek daha. Tanr, Musa'ya Sina Da'nda on emir yazp
veriyor. Bu emirlerden biri de yle: 'Sebt gnn takdis etmek iin onu hatrnda tut.
Alt gn ileyeceksin, ve btn iini yapacaksn; fakat yedinci gn Tanrn Rabbe
Sebttir; sen ve olun ve kzn, klen ve cariyen ve hayvanlarn, ve kaplarnda olan
garibin, hibir i yapmyacaksn...'
"Bu emire denecek sz yok. Gzel bir kural koyuyor. Haftada bir gn herkesin
tam dinlenme yapmasn istemek insana ne kadar sevecen bir yaklam. Herkes
dinlenecek, rahat edecek...
"imdi Tevrat'tan bu emirin uygulanyla ilgili baka bir ksm okuyorum: 'Ve
israil oullar lde iken Sebt gnnde odun toplayan bir adam buldular. Ve onu
odun toplamakta bulanlar, kendisini Musa ve Harunun ve btn cemaatin yanna
getirdiler. Ve onu hapsettiler, nk ona ne yaplaca bildirilmemiti. Ve RAB
Musa'ya dedi: O adam mutlaka ldrlecektir; btn cemaat ordughn darsnda
onu tala tayacaktr. Ve btn cemaat onu'

(1) KTABI MUKADDES: k 20: 8-10

56
ordughn darsna kardlar ve RABBIN Msaya emrettii gibi onu tala
taladlar, ve ld.'
E, Tanr'nn emrini yerine getirmeyenin sonu! lde iki al rp toplar msn
Sebt gn? te cezan ektin!
"Adam cezasn ekti mi? Hayr, daha ekmedi. Bu ceza, daha ekeceinin
yannda dnyaya kyasla bir kum tanesi kadar bile deil. Tanr cehennemi ne gn iin
yaratt? imdi adam br dnyada cehenneminde bekliyor. Adam cehennemde
sonsuza dek ikenceyle yakacak...
"Yeri gelmiken, Tanr'nn hikmetinden sual olmayan esiz adaletinin sulular
cezalandrd cehenneminden de birka sz edelim ve Tanr konusunu daha da
iimiz kararmadan kapatalm."'
Adam uzunca bir sre, o etkili baklanyla bizleri tek tek szd. Krsdeki
srahiden bir bardak su doldurup yarsna kadar itikten sonra bana dnd: "Bana
biraz yardm eder misiniz? Cehennem konusuna gemeden nce u krsnn stn
birlikte dzenleyelim."
Ben hemen yerimden kalkp krsnn yanna gittim. Adam bana tavandaki,
krsnn hemen zerine isabet eden yldzlardan birini gsterdi. "imdi siz srahiyi
krsnn zerine yle yerletirin ki, tavandaki u yldzn izdm srahinin tam
azna denk gelsin." Bunlar sylerken krsnn solundaki amdan ald ve havaya
kaldrd. Mumu havaya, tavan daha iyi grebilmem iin kaldrdn zannettim.
Bam tavandaki yldza evirmi, izdmnn nereye isabet edeceini
kestirmeye alyor, srahiyi masann zerinde gezdiriyordum ki, srahiyi tutan
elimin zerinde aniden byk bir ac hissettim. Acdan bardm, bu arada srahi
masadan dt ve angr ungur krld. Cam krklar ve sular etrafa sald.

(1) KTABI MUKADDES: Saylar 15: 32-36

57
Adam elinde tuttuu amdan tekrar yerine koyarken, "Kusura bakmayn!"
dedi. "Erimi mumdan elinize damlad. Yerinize oturabilirsiniz. Yardmnz iin
teekkr ederim."
Bir sre adamn yzne akn akn baktim. Ne diyeceimi bilemiyordum.
Adamn mumu bilerek elime damlattna kukum yoktu. Yerdeki srahi krklarn
toplamaya davrandm. Adam engel oldu.
"Brakn onlar, sonra toplanr! Siz ltfen yerinize gein! Mumu elinize ben
isteyerek damlattm. Sizin bir kusurunuz yok. Sizden zr diliyorum. Bu da
dersimizin bir paras. Anlayla karlayacanz umar, tekrar zr dilerim."
Bir ey sylemeden yerime oturdum. Elimin st kpkrmz olmutu, biber gibi
de yanyordu. Adamn bu kaba davranna ayn zamanda fkelenmitim. Bunu
niin yapmt?
Fazla dnmeye gerek kalmad. Adam davrannn nedenlerini aklamaya
balad:
"nsan bedenine en fazla ac veren ey atetir. Bakn arkadanzn eli birazck
yannca ne kadar ac duydu. Erimi mum stelik fazla da scak deildir. Olsa olsa
altm, yetmi derece bir scaklk. Kaynayan su kadar bile scak deil. Siz bu
scaklklara bile zor dayanrsanz, yarn cehennemin ateine nasl dayanacaksmz?"
"Evet, imdi gelelim cehenneme: Cehennemin nasl bir yer olduunu, cennetin
nasl bir yer olduunu bilmediimiz gibi bilmiyoruz. Ama Tanr'ya ok yakn, her eyi
bilen, kerameti kendinden menkul din adamlarmz bizi bu konuda cahil
brakmyorlar. Onlarn tariflerine gre size bir cehennem tablosu izmeye alaym.
Bakalm bu konuda ne kadar baarl olacam? nk onlann ifadesine gre,
cehennem hibir insan aklnn tasavvur edemeyecei kadar korkuntur.
"Yksek, ok yksek duvarlarla evrili bir yer... Zifiri karanlk, orada en ufak bir
k yok. Gn bilmeyecekler oraya denler artk... Her taraftan pis, iren kokular
ykseliyor.. Cehennemde
58
insanlar st ste, ylesine kalabalk... insanlar kprdayamyor bu kalabalktan, adm
atacak yer yok... Yalnzca zebaniler rahat hareket edebiliyor... nk onlar insanlara
ikence etmekten sonsuz zevk alan yaratklar, Tanr'nn kendisine iman etmeyenlere
ikence yapsnlar diye yaratp grevlendirdikleri yaratklar... Hzla, bilinle,
yorulmadan yapyorlar grevlerini...
"Her yan ate... Ik vermeyen fakat korkun scaklklar veren karanlk
ateler... nsanlar bu atelerde cayr cayr yanyorlar... Susadka azlarna kzgn
yalar aktlyor..." Sznn burasnda ac ac srtt. "nsan bu ikence arasnda nasl
olur da susad aklna gelir? Bunu anlamak g, ama zaten o adamlann
sylediklerinin hangisi anlalr ki, bu incelik anlalsn? Neyse sz fazla uzatmak da
gerekmiyor. Ateler iinde yanan, ikence gren insanlar ve onlara ikence
yapmaktan byk bir zevk alan zebaniler... Ve bu ikenceleri zevkle seyreden bir
Tanr! te benim izebildiim basit cehennem tablosu..."
Adam bir sre ban edi. Dnyor gibi bir tavr taknd. Sonra birden
kafasn kaldrd ve rktc, bouk bir sesle: "Peki, bu cehennem ikenceleri ne
zamana kadar srecek? Bu zulme bir son yok mu?" Sonra daha sakin ve yumuak
bir sesle, "Bu zulm sonsuza kadar srecek" diye kendi sorduu soruyu kendi
cevaplad. "Bin yl deil, milyonlarca, milyarlarca yl deil: sonsuza kadar... Dayan
ey insan dayan, dayanabildiin kadar dayan! Sana Sevgi ve Merhamet dolu
Tanr'dan merhamet yok! Af yok! Senin suun affedilemez..."
Adam yine sustu. Ban edi. Bir sre sonra yzn tavana evirdi. Tiyatroda
rol yapar gibi, ellerini havaya kaldrd. Alamakl bir sesle: "Ey gkleri, yeri ve
ondaki her eyi yaratan Tanrm! Her ey gibi bizler de senin eserin deil miyiz? Bizi
kendi suretinde yaratp hayat veren sen deil misin? Sen tm insanlarn Babas deil
misin? Hangi baba ocuuna ikence yaplrken zevkle seyreder? nsanlara etten
yrek veren Sen, kendi yreini tatan m ya-
59
rattn? Biz sana ne ktlk yapabiliriz ki, bizi kinle karna aldn? Hangi suun
karl bu kadar ar ceza olur? Suum ne benim? Suum? Suum?"
Sonra yzn tavandan evirdi, ellerini indirdi. Oturduu yerde hafife
dikleip iki elini krsye dayayp dirseklerini kaldrarak baba hindi gibi kabard.
imdi Tanr rolndeydi. fkeli bir tavr taknd. Sesini iyice kalnlatrarak, ar ar
konutu:
"Senin suun byk! Sen hibir zaman cehennemimden kmayacaksn.
nk sen bana iman etmedin."
Adam tekrar insan rolne geti. Zayf ve yalvaran bir sesle; "Sen btn
grkeminle bana grndn de ben mi sana iman etmedim?"
"Sana peygamberler gnderdim... Onlar benim szlerimi sana aktard. Sen
onlar dinlemediin iin imdi cehennemdesin."
"Ey Yce Tannm! Kimi sen gnderdin, kimi yalan sylyor, ben zavall insan
bunu nereden bileyim? Peygamber olduklar alnlarnda m yazyor? Onlar da benim
gibi etten kemikten insanlard. Grmyor musun ki, gerek peygamberlerin yzlerce
kat fazlas sahtekar. Bunu sen de biliyorsun. Cehennemdekilerin yars sahte
peygamberlerin peine dt iin orada, yars da sahte peygamberlerin peine
deriz de sonumuz cehennem olur korkusuyla senin peygamberlerine inanmamlar.
Ne yapsn zavalllar? Aa tkrseler sakal, yukan tkrseler byk... Kimi nasl
seeceksin? Hi deilse gnderdiin peygamberleri farkl yaratsaydn da biz o ala-
metlerden kimin peygamber olduunu anlasaydk..."
Adam burada tekrar roln deitirdi ve ban kapya evirdi, oradaki
grnmez zebanilere seslendi: "Aln bu kstah, ok bilmi insan! Buna eziyeti daha
da arttrn. nk o benim hikmetimi, adaletimi sual etmek cretinde bulundu..."
Adam bu szlerden sonra kendi doal sesiyle konutu. "te size sevgi dolu
Tanr. Eer byle bir Tanr'y gerekten sevebiliyorsanz, diyecek szm yok. Ama
bana sorarsanz..." Szn bura-
60
snda yzn buruturdu. Nefreti sesine yanstr bir tonla, "Ben Tanr'dan nefret
ediyorum!" diye bard. "Hibir varhk Tanr kadar kt ve acmasz olamaz. Hem
Tanr'dan, hem de o kty allayp pullayp iyiymi gibi bize tantan tm
sahtekrlardan nefret ediyorum. eytan'a tapmak bu nefretle balar. Bu nefreti
hissetmeyen kimsenin aramzda yeri yoktur!"
Adam bu szleri yle etkili ve iten sylemiti ki, o anda ben de onun gibi
Tanr'ya olan nefretimi haykrmak istedim. Onu ok iyi anlyordum. Duygu ve
dncelerini hipnotize edercesine bana ylesine aktarmt ki, son cmleler onun
azndan olsa da sanki benim kendi yreimden tayor gibiydi. Evet, ben artk
onlardan biriydim.
Saat 23.00'e doru toplant sona erdi. Tam kalkacamz srada kafama taklan
bir eyi sormadan edemedim.
"nsan bedeni atee dayankszdr" dedim. "nsann kafasndan aa bir tencere
kaynar su dklse lr. Peki, cehennemde bu nasl oluyor? Onca atee ikenceye insan
bedeni nasl dayanr? Bir anda kavrulup kl olmaz m? Belki de Tanr,
cehennemdekileri ldke yeniden diriltip tekrar atee atyor... Ne dersiniz?"
Adam gld. " O hemen yanp kavrulan dayanksz beden, insann dnyadaki
bedeni. Tanr, insann dnyadaki bedenini ok dayanksz yaratm. Ama br
dnyadaki bedeni yle deil. Tanr, br dnya iin dirilttii lmsz bedenlerde tm
hnerini kullanm. br dnya iin yeniden dirilttii bedenler lmsz. O daya-
nlmaz atete, tm ikenceleri ekeceksiniz, fakat lmeyeceksiniz. Tanr bu, hi
ikence ettiklerinin lp de ksa bir sre iin bile bu ikencelerden kurtulmasn ister
mi? Sonsuza kadar bir nefes bile ara vermeden sana o ikenceleri ektirecek ve de
sadiste bir hazla seyredecek. te din adamlarnn izdikleri Tanr tablosu bu. Tam
da onlara yakr bir Tanr, hayrn grsnler, ne diyelim!"

61
11

Pitis ve arkadalar o toplantdan sonra beni aralarna almakta bir saknca


grmediler. Kendileri gibi dnp inandma ikna olmulard. Artk sk sk bir
araya geliyor, birlikte gezip eleniyorduk. Bu arada Pitis'in de iinde bulunduu
gruptaki arkadalar yakndan tanmaya, onlar hakknda bilgi sahibi olmaya
balamtm.
Tamer yirmi be yalarndayd. stanbul niversitesi Fen Fakltesinde renci
idi. Fakat pek devaml bir renci deildi. Bir an nce faklteyi bitireyim gibi bir
kaygs yoktu. Be yldr kaytl olduu fakltede, daha nc snf derslerini bile
temizleyememiti. Ara sra faklteye uruyor, fakat zamannn ounu Aksa-
ray'daki dkknnda geiriyordu. Bu semtte pek de ilek olmayan bir caddede
bycek bir yer kiralamt. Bu yeri kontrplakla ikiye blm, caddeye bakan ksm
dkkn haline getirmiti. Burada mzik kasetleri, CD'ler ve buna benzer eyler
satyordu. teki blmeyi ise bir oda haline getirmiti ve orada yatp kalkyordu. Oda
haline getirdii blmede tuvalet olduu gibi, tuvalet dnda da musluk ve kvet
bulunuyordu. Kvetin yanna emaye bir mutfak sehpas uydurmu, sehpann altna da
bir tp gaz yerletirerek buray yemek piirebilecei kk bir mutfak haline
getirmiti. Bir de kk buzdolab vard odasnda. Ayrca karyolas, iki iskemle ve
kk bir masa da odann gze grlr mobilyalaryd. ki de karton kutu vard odada
ve bunlara, ortalkta kalabalk etmesini istemedii baz eyalarn koyuyordu.
Tamer'le ksa zamanda iki iyi arkada olmutuk. Onun da benim gibi
stanbul'da akrabas, yakn yoktu. Ailesi Mersin'deydi. Birka yl dzenli olarak
para gndemilerse de, sonralar oullarnn yoldan kt ve okumad
gerekesiyle paray kesmilerdi.
62
imdi o, dkkndan kazandyla idare etmeye urayordu. Dkkn ilek bir yerde
olmadndan fazla bir ey kazanmyordu. Kira ve masraflar ktktan sonra kendine
kalan birka kurula ucu ucuna bir yaam sryordu.
Faruk'un babas stanbul'da olduu iin babasyla kalyordu. Yirmi
yalarndayd ve Gzel Sanatlar Akademisi Resim Blm'nde okuyordu. Babas
eskiden filmlerde ikinci snf roller alan bir aktr eskisiydi. Kapal ar'da bir
dkkn vard ve buray ok yksek bir fiyatla kiraya vermiti. Yeilky'de oturduu
ev kendisinin olduu gibi kirada iki evi daha vard. Buralardan ald kiralarla rahat
rahat yayor, olu Faruk'a da bol bol harlk vermeyi ihmal etmiyordu. Faruk'un
annesi babasndan yllar nce ayrlm, evlenip baka bir ehre gitmiti. Faruk'un
ablas da evlenip evden aynlnca Faruk babasyla evde yalnz kalmt. Baba oul
birbirlerinin hayatna karmyor, herkes kendi hayatn yayordu.
Grubumuzdaki kz, Sultanahmet'te kiraladklar bir apartman katnda birlikte
kalyorlard.
Selda, Faruk gibi Gzel Sanatlar Akademisi Resim blm rencisiydi. Kar
koca retmen olan bir ailenin ocuuydu. Bir de kk erkek kardei vard. Ailesi
Bolu'dayd. stanbul'da okumakta olan kzlarna dzenli olarak para gnderiyorlard.
Selda henz on dokuzuna girmiti. Fakltenin de henz birinci snfndayd. Be aydr
Faruk'la kyordu.
Ferhan, stanbul niversitesi Fen Fakltesindeydi. Ayn faklteden olan
Tamer'le yakn arkadalk kurmu, iki yldr onunla kmaya balamt. Ailesi
Afyon'dayd. Be kardetiler. Babasnn kk bir bakkal dkkn vard. Kzna ok az
para gnderebiliyordu.
Asl adnn Pakize olduunu rendiim Pitis'e gelince, o niversite'nin
ngilizce blmndeydi. Yirmi yandayd ve ikinci snfa devam ediyordu. Ailesi ve
gemii hakknda kesinlikle konumak istemiyordu. Arkadalarn da sk skya
tembihlemi ola-
63
cak ki, onlar da Pitis hakknda konumuyorlard. Kendi sylediine baklrsa tm
ailesi Almanya'da idi. Almanya'ya giderlerken bunu bir ocuk yuvasna
brakmlard. Annesi Almanya'da lm, babas da bir Alman kadnla evlenmi ve
orada kalmt. Ara sra Pitis'i babas ziyaret etmise de, baba kz arasndaki balar
artk iyice kopmutu. Babas Pitis'in adna bankaya yklce bir para yatrm, "Bu
para niversite'yi bitirinceye kadar sana yeter. Bitirince de retmen olur, hayatn
kazanrsn" deyip ekip gitmiti. Babasndan nefret ediyor, yzn bile grmek
istemiyordu. Pitis'in anlat buydu, fakat ben btn bunlarn Pitis'in uydurmalar
olduundan, ve de gerein ok daha deiik olduundan kuku duyuyordum. Ne
var ki, Pitis'in zerine daha fazla gidemiyordum, aksi halde arkadalmza son
vereceinden korkuyordum.
Ksacas grubumuzun tm yeleri aile bask ve kontrolnden uzak, kafalarna
gre yayorlard. lerinde kendini en zgr hisseden de, kz olmasna ramen Pitis
idi. Dnyay sallamaz havalardayd. Bana da ayn havay alamak iin devaml
telkinlerde bulunuyordu.
Enine boyuna dndmde, aslnda benim de Pitis'in izdii tablodakini
andrr bir aile yapm olduunu anlyordum. Ben de onun gibi, kimsesiz denecek
kadar, tm aile bireylerinden kopuk yayordum. Benim de onun gibi, okul
dneminde harcayabilmek iin, bankada bir miktar param vard.
Bursa'nn kylerinden birinde iftilik yapan bir ailedendim. Drt kardein en
kydm. Annemi be yl nce, babam da iki yl nce kaybetmitim. Babam
ldnde byk aabeyim ve ablam evli idi. Aabeyim Balkesir'e yerlemiti.
Ablam ise komu kyde oturuyordu. Kk aabeyim de iki yl nce evlendi ve kar-
syla birlikte bizim babadan kalma evimizde oturmaya balad. Aabeyimle ayn
evde kalmak hem bana, hem aabeyime, hem de evremizdekilere ters geliyordu.
Yengem gen ve gzeldi; ben de koskocaman bir delikanlydm. Kyde dedikodu
yaplyordu. Bu-
64
nun zerine aabeyimle oturup konutuk. Babamdan miras olarak ev ve tarlada
payma den hissemi aabeyim benden satn alp parasn dedi. Dier
kardelerimin hisselerini de satn ald. Ev ve tarla artk tmyle onundu. Bana da
evden aynlp bamn aresine bakmak dmt.
O sralar niversite Giri Snavlan sonular yeni belli olmutu. stanbul
niversitesi Tp Fakltesi'ni kazanmtm. Hi ummuyordum ve bu benim iin
ok gzel bir srpriz olmutu. Bylece aabeyimin evinden ayrlp stanbul'a
gelmitim.
Tp Fakltesi ikinci snfndaydm ve yam da yirmi iki idi. Yamn
fakltedeki snfma gre biraz byk olmasnn nedeni: kymz ve yaknlarnda
lise olmad iin iki yl okula gidememi olmamd.
Aabeyimden aldm paray birka bankaya deiik vadeler
le yatrmtm. Bu parann bana, hi almasam bile, drt yl yetebileceini
dnyordum. Ancak evdeki hesap arya uymuyordu. stanbul'da yaam ok
pahalyd. eceimiz bir bardak su bile parayla idi. Hem de bir bardak su, bir bardak
st parasnayd. Elimdeki parann bu artlarda iki yl bile yetmeyeceini ksa za-
manda anlamtm. Bunun zerine, bir sre, derslerime fazla engel olmayacak,
mmknse part-time bir i bulmaya uratmsa da sonu alamadm. Uygun bir i
bulamaynca da korsan kitap satmaya baladm.

65
12
O gn ie kmam Pitis'le bulumutum. Pitis'in o gn dersi yoktu. le yemeini
Sultanahmet'te bir lokantada yedik. Sonra sahil yoluna indik. Kumkap'ya doru
yrmeye baladk. Olduka gzel giden hava deimeye, bulutlanmaya balamt.
Pitis, "Sanrm yamur geliyor" dedi. "Keke Beyolu'na gitseydik. Grmek
istediim bir film var. Senin de houna gideceini umarm."
"stersen Tamer'in dkknna gidelim, ne dersin?"
"Sen bilirsin. Ama ne yapacaz orada? Daha dn hep beraberdik."
"Tamer dkknnda baz deiiklikler yapm. Grdn m?"
"Bir haftadr Tamer'in dkknna uramadm. stiyorsan gidelim."
Pitis'in bu szleri beni heyecanlandrmt. Tamer'in dkkanndaki odasnda Pitis'le
ba baa kalabilirdim. Tamer, bu odada Ferhan'la babaa kalyor, seks yapyorlard.
Faruk da sk sk Selda'y Tamer'in dkknna gtryordu. Ben de onlarn
grubundan olduuma gre bana da bir kyak yapabilirdi. Yeter ki Pitis istesin!
Dkknda Tamer yalnzd. Bizi grnce ok sevindi. kimizi de yanaklarmzdan
pt. "Gelin bakalm, ifte kumrular! Ben de yalnz skntdan patlyordum. yi ki
geldiniz!"
Pitis manal bir ekilde ban sallad. "Seni, seni! Ka kii senin yerinde olmak ister!
Rahat bir i, para zibil... Her gn de pili ziyafeti..." Pitis'in 'pili' szyle Ferhan'
ima ettiini anladm.
Tamer gld. "Pili ziyafeti tamam da, para ii dandik."
"Nasl, i yapamyor musun?" diye sordum.
"Burada i nasl olur? Baksana caddeye, ka kii geiyor?"
66
Gerekten de dkkn hi de i yapacak bir yerde deildi. Tamer'in para
sknts ektiini, birka kez Tamer'e para yardm yaptn Pitis yolda gelirken
anlatmt. Acaba diye dndm. Tamer'e ben de birka kuru verirsem, odasn
kullanamaz mydm? Ah, bir Pitis raz olsa!
mz oturup dereden tepeden konumaya baladk. Benim aklm
konuulanlarda deil, Pitis'le yalnz kalabilmekteydi... Bir punduna getirip Tamer'le
bu konuyu konumak istiyordum, sonunda beklediim frsat kt. Tamer, konuma
arasnda, damdan dercesine, "Sizin nikh ne zaman?" diye soruverdi.
armtm. Pitis'e baktm. Yoksa Pitis byle bir ey mi sylemiti?
Pitis kendisine baktm grnce hafife kalarn atarak, "Bizler nikh
konusunda kimsenin boynuna ip atmayz" dedi. "Tamer'in syledii eytan nikh;
belediye veya imam nikh deil."
"Nasl oluyor bu eytan nikh?"
"Yahu sen kylsn, bilmiyor musun?" diye Tamer bir kahkaha att. "Kyde hi
mi grmedin koyunlar, srlar, kedileri, kpekleri? Bizler de onlar gibi, doadaki
gibi iftleiriz. eytan nikh budur. ki kii birbirini istiyorsa, birlikte yatarlar. Al sana
eytan nikh!"
Hafife kzardm. Pitis'e baktm.
Pitis mark bir tavrla, "Yani sen imdi bana evlenme teklifi mi yapyorsun?"
diye kkrdad.
Cevap veremeyecek kadar heyecanlanmtm. Tamer imdadma yetiti. Pitis'e bir
gz krptktan sonra, mehur bir halk trksnn szlerini bize uyarlayp sylemeye
balad:
"Kzm seni Ekrem'e vereyim mi?
Kzm seni Ekrem'e vereyim mi?"
Pitis bir sre gldkten sonra, Tamer'e onun gibi trkyle cevap verdi:
"sterim babacm, isterim!
67
Onun ad Ekrem, sever beni her dem.
sterim babacm, isterim!"
Tamer iyice neelenmiti. "Ben de seni Ekrem'e verdim gitti!" dedi. Bana
dnd, "Kz senin; tepe tepe kullan! Tabii benim balk param da unutmazsn! Boru
mu bu! Sana Pitis gibi bir Afrodit veriyoruz."
Heyecanm yenmi, neelenmitim. "stediin balk paras olsun. Baba!" diye
Tamer'e takldm. "demeyi dolarla m, markla m, altnla m yapaym bu dnyalar
gzeli kzn iin?"
Pitis hafife kalarn att. "Hey, yava olun bakaym! aka buraya kadar!"
Pitis'in bu kna ramen, Tamer ii pikinlie vurup akac tavrn devam
ettirdiyse de, ben biraz bozulmutum. "Pitis, zr dilerim!" dedim. "Senin hislerini
incitmek gibi bir kastim yoktu."
Pitis yumuad. Oturduu iskemleden kalkp yanma geldi. Eliyle enemi
tutarak hafife bam kaldrd. Gzlerimin iine bakarak, "Ekrem, beni ok mu arzu
ediyorsun?" dedi. Sesi ok davetkrd.
"Evet, Pitis. Ltfen beni anla!"
"Peki Ekrem. Yalnz birka artm var: Beni asla sahiplenmeyeceksin! Asla
kskanmayacaksn! Bir gn seni terkedersem, bana asknt olmayacaksn! Bu
artlarm yrekten kabul edersen, sana 'evet' derim, anlatk m?"
"Anlatk."
Tamer hemen sze girdi. "Siz anlatnza gre, ben de sizi eytan'dan aldm
zel yetkiyle kar koca ilan ediyorum." Dkkndan kontrplak bir duvarla ayrd
blmenin dkkn tarafm tavandan yere kadar uzanan siyah kadife bir perdeyle
kapamt. Bu yzden o tarafta bir oda olduu dkkandan belli olmuyordu. Perdenin
arkasndaki kap yerini iaret ederek, "Size mutluluklar diliyorum!'' dedi. "Zifaf
odanza geebilirsiniz. Yalnz fazla grlt yapmayn! Bakarsnz yolunu aran bir
mteri gelir! Sonra kapnn
zerinde kck bir ampul var, yeil yanan. O ampul yand srece dkknda
yabanc biri yok demektir. O ampul snk olduu zaman dikkat edin, darya
kesinlikle knayn."
Tekrar heyecanlanmtm. Dkkndan dar baktm. Tamer vitrini yle
tertiplemiti ki, dardan dkknn ii pek grnmyor, fakat dkkndan dars ok
rahat grlebiliyordu. Pitis'e baktm. O da pikin tavrlarnn gizleyemedii bir
heyecan iindeydi. Birbirimize ylece bakyor, fakat bir hareket yapmyorduk.
Sonunda Tamer durumu kurtard. "Hey, ne duruyorsunuz? eytan ierde rntgene
yatm sizi bekliyor. Bekletmeyin sevgili eytan'mz!" Bunun zerine duvardaki
perdeyi aralayp kapy atk ve yavaa odaya girdik.
Odaya girince ikimiz de armtk. Tamer oday ylesine deitirmiti ki, bir
hafta nceki dank odadan eser kalmamt. Demek dkknda yaptn syledii
deiiklik buydu. Tm duvarlar ve tavan Kadky'deki evde olduu gibi siyaha
boyanmt. Tavanda yaptrma, ayna gibi parlak katlardan bir sr irili ufakl
yldz vard. Duvarlar da plak kadn resimleri ve desenleriyle sslenmiti. Odada,
kapdan girince sadaki kar kede iki kiilik bir karyola vard. Karyola, yatak,
yorgan, yastk ve rtlerin tamam krmzyd. Tuvalet ve mutfak gibi kullanlan,
odann girite solda kalan ksm kadife perdelerle kapanmt. Karyolann hemen
yannda, aynal byk bir tuvalet masas vard. Masann zerinde makyaj
malzemeleri, parfm ieleri ve buna benzer eyler duruyordu. Masann nnde de
yeni alnd belli, antika cinsi iki sandalye....
Odaya henz girmitik ki, hafife kap vuruldu ve ieriye Tamer girdi. "Kusura
bakmayn demin sylemeyi unuttum." Girite kapnn hemen yanndaki bir elbise
dolabnn kapsn at. "Dolapta birka tane seksi giysi var Pitis bunlar deneyebilir."
Elbise dolabnn hemen yanndaki kk bir buzdolabn iaret etti. "Dolapta birka
eit iki var. biraz da meyve filan. stediiniz gibi yiyip iebilirsiniz. Yetim mal
deil."
69
Tamer bunlar syledikten sonra odadan kmaya davrandysa da bir ey
unutmu gibi durdu. Sonra gidip elektrii sndrd. Bir anda ierisi zifiri karanlk
olmutu. nk odann darya bakan tek penceresi vard ve o pencere de siyah
kadife bir perdeyle rtlmt. Tamer'in niin klar sndrdn dnmeme bile
frsat kalmadan oda yeniden aydnland. Ama bu kez deminki gibi normal elektrik
ndan daha farkl bir kla, lo bir kmnz kla aydnlanmt oda. Tavanda ve
hemen karyolann yanndaki duvarda ok zayf krmz k veren iki gece lambas
yanmt.
"imdi zifaf odasna benzedi!" diye srtt Tamer. "Makyaj masasndaki her
eyi kendi malnz gibi kullanabilirsiniz. Masann gzlerinde prezervatifler de var."
"Hemen oday terket, Tamer!" diye Pitis iveli bir sesle kt. "Biz 'Elma'
demeden de hibir bahaneyle ieri girme!"
Tamer odadan kt. imdi Pitis'le babaa kalmtm ve ok heyecanlydm.
Pitis benim kadar olmasa bile heyecanl grnyordu.
"Ekrem, hi acele etme!" diyerek koluma girdi ve beni makyaj masasnn
yanndaki iki iskemleden birine oturttu, kendisi de dierine oturdu.
"Ekrem, senin seks konusunda pek deneyimli olmadn biliyorum. Bu
bakmdan ar heyecanlsn. Senin heyecann bana da bulat, diyebilirim. Sakin ol!
Kendini tamamen bana brak. Seni ben ynlendireceim. nk benim bu konuda
olduka deneyimim var."
Onun bu yaklam beni fkelendirmiti. Kz olmas gereken bir bekr
rencinin seks deneyimleri... Bozulduumu yz ifademden de anlam olacak ki,
bana iyice sokuldu. Kolunu boynuma atp beni kendine ekti ve dudaklarn kulama
dedirecek kadar yaklatrarak, "Hani bana sz vermitin?" dedi. "Hani beni hi ks-
kanmayacaktn? Seninle bu konuda anlamam mydk. Fakat se-
70
nin merakn gidermek iin sylyorum. imdiye kadar yalnzca bir tek erkekle
yattm. Sen ikinci olacaksn."
Kendimi tutamadm. "Kimdi benden nceki?" diye krgn bir sesle sormadan
edemedim.
"Bunu sylemek zorunda deilim, fakat gnmzn gzel gemesini istiyorum.
Ben bir yl ncesine kadar yalca birinin metresiydim. Belki sonra sana da anlatrm.
Bu hayat ben istememitim. Zorlandm, mecbur kaldm."
"Ka yl srd bu zorunlu metreslik?"
"Be yldan fazla srd. Bu iren iliki balad zaman on drt
yalarndaydm. Bu ilikiden ancak bir yl nce kurtulup, onunla tm balarm
kopardm." Boynuma dolad kolunu ekti, deminki scak hali kaybolmu,
durgunlamt. "Ekrem, ltfen bunlar konumayalm. Beni bir hayat kadn kabul et
ve u an yaamaya bak. Senden hibir beklentim olmadn biliyorsun. te sana
vcudumu veriyorum ve senden hibir ey istemiyorum. Yetmez mi?"
Bu szler beni kendime getirmiti. Aptalca kskanlklarla gnm pi etmek
akl ii deildi. Sonuta ok gzel bir kadnla babaaydm ve o kadn benim iin
hazrd ve karlnda hibir ey istemiyordu.
Az sonra aramzdaki bu anlamsz gerginlik yerini scak bir yaknla brakmt.
Heyecanm da byk lde yenmitim. Pitis'in hatrlatmas zerine tuvalete girip
ufak bir temizlik yaptm. Pitis de ayn eyi yapt.
Pitis buzdolabndan votka kard ve iki su bardan yarsna kadar votka
doldurduktan sonra kalann dolapta bulduu vine suyuyla tamamlad. Buz dolabnn
zerinde bir tabakta kark kuru yemi vard. Makyaj masasnn zerini toparlayp
iki bardaklarn ve yemi taban masann zerine koydu. Karlkl hem ikilerimizi
yudumluyor, hem de hafif hafif seviiyorduk.
Bir sre sonra ikimiz de iyice kvama gelmitik. Pitis striptiz
71
yldzlarna ta kanr hareketlerle yava yava soyunmaya balamt. Ben de ona
uyuyor yava yava soyunuyordum. Sonunda Pitis rlplak olmu, krmzlar
iindeki yatan zerine kendini atmt. Lo krmz klarn altnda gerekten
muhteem bir grn vard. Daha fazla dayanamadm ve ben de rlplak,
Pitis'in yanna uzandm...

Odadan ktmzda ikimiz de saatler sren sevimenin bitkinligini


zerimizde tayorduk. Biraz da akrkeyiftik.
Tamer, " saattir ierdesiniz" diye takld. "Bu durumda Ekrem'in balk
parasndan baka yatak, araf paras da vermesi gerekir. Yataklarn yaylarn
deitirmek gerekir sanrm. Esnekliklerini kaybetmilerdir."
Pitis tatl bir glmsemeyle, "Tamer, kapa eneni bakaym!" diye aka yollu
onu azarlad.
Seks sonrasnn verdii rahatlk hissiyle az sonra Tamer'le dereden tepeden
konuup glmeye balamtk. Tamer'in anlatt ak sak fkralara yerli yersiz
kahkahalarla glyorduk.
Bir ara Tamer'e, "Ferhan ne zaman ger?" diye sordum. "Sen pili yerken, biz
de nbet tutar, mteriye bakarz."
"Bu saatlerde pek mteri gelmez. Ancak akamst tek tk derler. Ferhan'a
gelince, gelse de olur gelmese de. nk bugn gn deil." Ne demek istediini
anlamtm.
Konu dnm dolam grubumuzla ilgili konulara gelmiti. Tamer'e kafama
taklan baz eyleri sormaya baladm. O da bana itenlikle cevap veriyordu. Bildii
kadaryla Trkiye'de eytan'a tapanlar birbirleriyle sk ilikide bulunan iki gruptan
oluuyordu. stanbul Grubu ve Kadky Grubu. Kadky Grubu yirmi kiiye yaknd.
Benim de aralarnda bulunduum stanbul Grubu ise yalnzca alt kiiden oluuyordu.
Bizim kk grubumuzun da Tamer, bir anlamda, reisi durumundayd. Kadky
Grubunun reisi ise bize o gn konuma yapan orta yal adamd. smi Behet olan bu
kii as-
72
lnda her iki grubun da bakanyd. Daha ak bir deyimle Trkiye'deki tm
Satanistlerin ba bu adamd.
Behet Bey, elli yalarndayd ve hi evlenmemiti. Zengin bir mirasyedi
olduu syleniyor, fakat onun hakknda kimse kesin bir ey bilmiyordu. Uzun yllar
Amerika'da kalm, oradan dnte de Satanist dnce ve ilkeleri beraberinde
lkemize tam, Kadky ve evresinde yirmi kadar genci etrafna toplayarak
Satanist bir topluluk oluturmutu.
Tamer bu adamla yl kadar nce bir rastlant sonunda tanm ve onun iyice
etkisinde kalmt. Ksa zamanda Satanistlere katlan Tamer iyice kafay deitirmi,
o gne kadar inand tm deerleri inkr eder bir konuma gelmiti. Fakltede
tant Ferhan' da etkileyen Tamer, onun kanalyla bakalarna da ulam,
sonunda benim de aralarnda bulunduum alt kiilik stanbul topluluu olumutu.
Tamer bu arada alt tane lastik maske karp gsterdi. "te 30 Nisan'da
takacamz maskeler."
Pitis'le birer maske alp yzlerimize taktk. Pitis glmeye balad. "eytan
maskesi sana ok yakt, Ekrem!"
"Sana da yakt. Gzele ne yakmaz!"
Tamer, "30 Nisan kutlamas Kadky'e olacak" dedi. "O gn herkes maskeli
olacak. Tm giysiler de siyah. Herkes klotuna varncaya kadar siyah giyecek."

30 Nisan'da kutlama treni yaplacan biliyor ve o gn iple ekiyordum.


Nasl bir tren yaplacakt, nelerle karlaacaktm; merak ediyordum. Tamer, o gn
ne ekilde giyinmemiz gerektii konusunda bizi aydnlatmt. Trende takacamz
maskeleri almak iin hepimizden para da toplamt. Bu maskeler o maskelerdi.
"Tamer, bizi 30 Nisan konusunda biraz aydnlat" dedim. "Sen bizim ayn
zamanda retmenimizsin.'"
"Pitis sana bunlar anlatmyor mu? Bizde bilenler bilmeyen-
73
lere retir. Anlalan Pitis yalnzca sex instmetor olarak sana yardmc oluyor."
"Tamer, ltfen!" diyerek Pitis, aka yollu, Tamer'in dazlak bana hafif bir
tokat att. "Bilenlerin bilmeyenlere anlatmas, Nasrettin Hoca fkras. Bunlar senin
anlatman gerek. Bakanmz sensin."
Tamer gld. "Peki, o halde grevimi yapaym. Yalnz imdi ciddi olalm.
aka bitti."
"Biz seni hem seviyor, hem de sayyoruz. akalarmz da senin hogrnden
cesaret alarak yapyoruz." diye Tamer'e ya ektim. Bu tip vgler houna
gidiyordu.
Tamer anlatmaya balad:
"eytan Topluluu, Yani Satanist Kilise'nin kurulu tarihi 30 Nisan 1966'dr.
Kurucusu da Anton Szandor LaVey'dir. Kilisenin kuruluunu bu tarihte Amerika'nn
San Francisco kentinde ilan etmi ve kendi kendini de Satanistlerin ilk Ba Rahibi
olarak atamtr."
"Bu adam nasl biri, bir din adam m?" diye sordum.
"Adamn o taraklarda bezi yok. LaVey, Amerika'ya g etmi Romanyal bir
ingene ailesinin ocuu. Serven dolu bir yaam var. eytan Kilisesi'ni kurmak
fikri daha on alt yalarndayken kafasn kurcalamaya balyor. O zaman bir
karnavalda org alarak hayatn kazanmakta... LaVey, karnaval yerinde kurulmu bir
kilise adrnda org alyor. ok zeki bir gen, yalnz org almakla kalmyor,
karnavala gelen insanlar da gzlemliyor.
"Karnavalda, cumartesi gecesi yar plak kadnlarn peinde ehvetle koturan
adamlar gryor. Ayn adamlar, Pazar gn, kendisinin org ald kilisede de
gryor. Karlar, ocuklar yanlarnda kiliseye gelmiler, huu iinde Tanr'ya dua
ediyorlar... Bunlar gren LaVey'in kafasnda ok eyler deiiyor. Dn gnahkr
arzularnn peinde koan, Pazar gn de kilisede dua eden bu insanlarn, hemen
ertesi gn gene bedenlerinin drtsne uya-
74
caklarn biliyor... Ve u sonuca vanyor: Hristiyan kilisesi iki yzllk zerine
kurulmutur. nsann bedensel isteklerini gnah duvarlar arkasna hapsetmek
olanakszdr. yle veya byle insann doal igdleri eninde sonunda onu
ynlendirecek ve o, bedensel arzularnn peinde srklenip gidecektir..."
"Desene LaVey ok enteresan biri."
"Evet, Amerika'nn Georgia eyaletinde domutu. Irknn tm zelliklerini
karakterinde tayan biriydi. Gebe rknn ii iine smayan, hareketli, gezginci ve
avare eilimleri... Bilirsin, ingeneler byyd, fald, bu gibi eylere ok yatkndr.
Ksacas bizlerden olduka farkl bir rkn tm zelliklerini kiiliinde toplam biri
LaVey...
"Okul yllarndaki geleneksel eitim onu hi sarmyor. Bir sirkte i buluyor.
Sirkte mehur bir hayvan terbiyecisine yardmclk yapyor. Burada da enteresan
gzlemleri var. Aslan, kaplan gibi yrtc hayvanlan terbiye ederken onlardan garip
bir ekilde etkileniyor. Onlann eilimlerini davramlarn dikkatle inceliyor. Ve yle
bir sonuca varyor: nsan tm igdleriyle bir hayvandr. Tm dinsel ve sosyal
abalarla bu temel igdleri biraz olsun, o da geici bir sre, bastrabilirsiniz. Ama
asla onlar tmyle deitiremezsiniz. Ve onlar her zaman var olmay srdrrler.
Tm hayatnz doanzla, yaratlnzla sava vermekle geer ve siz hibir zaman bu
savan tam galibi olamazsnz.
"LaVey sirkteki iinden ayrlyor. Eskiden olduu gibi, enliklerde,
karnavallarda org alarak hayatn kazanmaya balyor. Bu elence cmb iinde
gnlk nafakasn karmak sava veriyor. ine girdii bu dnya hi de dtan
grnd gibi deil. Bu elence dnyas, aclar ve streslerle dolu... Yapmack,
gsterili sahte mutluluklar sergileyen mutsuz insanlarn dnyas, bu dnya... Bu
arada LaVey bir sahne hokkabaznn sanatn da renmek frsat buluyor. Adamn
baarsnn srrn yle zetliyor LaVey: Seyircilerin dikkatlerini baka noktalara
ekerek, yapt numaralardaki
75
hileleri farketmemelerini salamak. Adam takdir ediyor. Gerek hayatta da pek ok
insan baarlarn byle hilelerle salamyorlar m?"
Tamer tm bunlan kendinden gemi bir ekilde anlatmaktayd. O az nceki
silik ve ylk hali gitmi, etkili bir kiilie brnm gibiydi. En azndan beni
etkilemi, LaVey'e hayranlk duymam salamt.
"LaVey gerekten esasl biri!" demekten kendimi alamadm.
"En azndan bakar kr deil! Bizim evremizde de ok eyler dnyor, ama biz
onlan kzn trene bakt gibi seyrediyomz... Bir ders almadan, ylesine... Neyse
devam edeyim.
"Dikkat ediyor: Salam ve gzel insanlar, irkin ve salksz arkadalarnn
varlndan sinsi bir haz, bir zevk duyuyorlar. Kendisinin deil de bakasnn bana
gelen felaketlerden gizli bir mutluluk hissediyorlar. nsanlarn bu iki yzl sinsi
eilimleri onu bu konularda daha da aratrma yapmaya itiyor. Kolejde krimonoloji
derslerine zel bir ilgi duyuyor. San Francisco Polis Departmannda fotoraf olarak
almaya balyor.
"Sirkte alrken insan ehvetinin, cinselliinin en artistik ekillerde
sergilenmesini grmt; polisteyse, insan en vahi ve iren haliyle gryordu.
Grdkleri onu tiksindimi, insanlndan utandrmt. Burada yldan fazla
kalamad ve tekrar baba mesleine dnd. Sirklerde, karnavallarda ve enliklerde org
almak...
"Org almann dnda, bo zamanlanm dolduran yeni bir ura buldu LaVey:
Kara By. Ancak LaVey, bycln, falcln ortaa kalnts geleneksel
samalklaryla ilgilenmiyordu. O tip kocakar samalklar LaVey'e gre deildi. O,
bir metafizik! psikoloji aratrmas yapyordu aslnda. O bylece entelektel insana
yaklamak abasndayd. nsann vahi ve hayvansal yann gzard etmeden
yaklaacakt bu tip insanlara... Bu ura ve aratrmalar, sonunda LaVey'i yle bir
yola soktu ki, sonunda karsna kan Karanlklar Prensi eytan oldu...
76
'Tm din retileri ve klasik kitaplarda eytan lanetlenir Her trl ktln
kayna olarak sulanan O'dur. O, ancak cehenneme layk, iren bir varlktr.
eytan'a uyanlarn sonu da O'nun gibi cehennem olacaktr
"Btn bunlar LaVey'i ters ynde etkiledi. eytan'a nefret duyacana O'nu
sevmeye balamt. Kendinden sonsuz derecede gl olan Tanr'ya direniini
onurlu bir davran olarak gryordu."
Tamer, btn bunlar kendinden geercesine anlatrken ieriye bir mteri girdi.
Tamer bir sre mteriyle ilgilendi ve ona istedii kaseti sattktan ve mteriyi
dkkndan gnderdikten sonra:
"Adam konumamza maydanoz dorayp gitti" diye gld. "Biz gene
kaldmz yerden devam edelim."
Tamer anlatmaya kald yerden devam etti. LaVey uzun yllar aratrma ve
incelemelerine devam etmi ve Satanizm'in balca ilkelerini ortaya koymutu...
LaVey'in enteresan grleri. Kara By seanslar yava yava evresinde baz
insanlarn toplanmasna neden olmutu. LaVey evresine toplad bu insanlarla
kk bir topluluk oluturarak ilk eytan Kilisesi'ni kurmutu. LaVey bununla da
kalmam bir de eytan ncili yazmt. Tamer'in anlattktan da bu ncil'in n
sznde yazlanlarn bir zetiydi. Kitabn orijinal ismi de 'The Satanic Bible' idi.
Akama doru Ferhan da dkkna gelmiti. Yakndaki bir pideciden akam
yemei getirtip hep beraber yedik. Yemein parasn ben dedim. Ayrca Tamer'in
cebine de, bana gre ykl saylabilecek bir miktar para koymay da unutmadm.
Tamer, 'istemem, yan cebime koy' edasyla paray ald.
Yemekten sonra Pitis'le dkkndan ayrldk. Ferhan, Tamer'le kald.

77
13

' Nihayet iple ektiim gn gelmiti: 30 Nisan. Bizim stanbul grubumuz o akam
saat 7:00'de Kadky'de idi. Bizi iskelede Kadky grubundan bir gen karlad. Ben
genci ilk kez gryordum; ama arkadalarm onu iyi tanyordu. smi Aydn'd. Uzunca
boylu, zayf yapl, kumral bir genti. Bizi sahilde bir otoparka gtrd. Orada bir
minibse bindik. Aydn da direksiyona geti, Kartal'a doru yola ktk.
Minibs, Aydn'n babasnnd. Babas kuma ticareti yapyor, bu minibsle
Anadolu'ya mal gtryordu. Aydn o gece arkadann doum gn partisine
gideceini ve eve ge geleceini sylemiti. Tabii bu arada minibsn anahtarn da
cebine atmay unutmamt. Yolda, aknbakkal'da minibse, kz erkek alt
kii daha bindi. Pencereleri boyal olduu iin dars grnmeyen minibste imdi
on kiiydik. Minibsn koltuklan sklm olduundan demede iri tk
oturuyorduk.
Tamer, "imdi uursuz rakam bulduk" diye espri yapt. Zoraki glmeye
altk. nk hibirimizde glecek hava yoktu. Hepimiz garip bir heyecan ve stres
iindeydik; ilk kez 30 Nisan kutlamasna katlacaktk.

Minibs bizi Kartal'da, bahe iinde, ato gibi bir eve getirmiti. Bahedeki sk
ve byk aalar, evi sanki gzlerden gizlemek istercesine her yandan epeevre
kuatmt.
Evin hemen yannda, otopark gibi kullanld anlalan bir yerde otomobil
duruyordu. Minibsmz de hemen onlarn yannda park etti.
78
Bizi Behet Bey ve yanndaki be alt gen karlamt. Behet Bey hepimizin
ayr ayr elini skt. Yanndaki genlerle de el sktk.
Bahe iindeki atoyu andran bina iki katlyd. ki katl olmasna ramen, belki
yap stili, belki de duvarlarnn yontma talardan yaplm gibi dekore edilmi olmas
ve mazgal deliklerine benzeyen kk pencereleriyle bir villadan ok, filmlerde
grdmz Orta a atolarn andryordu.
Hep birlikte birinci kattaki salona girdik. Salon olduka sade denmiti.
Yazlklarda kullanlan hafif plastik iskemleler ve masalar ve salonun bir kesinde
ak bfe. Bizden nce gelenler bfeden tabaklarn doldurmular, masalarda
oturmu hem aralarnda sohbet ediyor, hem de yiyip iiyorlard. Bfede alamnit
yiyecek ve erezlerden baka eitli ikiler de vard. Bfeden yiyecek ve
ieceklerimizi almadan nce, bfenin hemen yanndaki masada oturan gen kz
grubumuzun yanna geldi. "stediiniz ikiyi alabilirsiniz, ama sarho olacak kadar
imeyin. Aramzda kural budur" diye bizi uyard. Bu kz Kadky'de grdm ve
Behet Bey'in metresi olan gen kadnd.
Servis tablalarmza yiyeceklerimizi alp masalarda bo bulduumuz
iskemlelere oturduk. Benim masamda Pitis'den baka Faruk ve Selda, bizi
minibsyle getiren Aydn vard. Tamer'le Ferhan baka masaya oturdular
Bir sre sonra Behet Bey, "Artk trene balayabiliriz; aa inelim" dedi.

Bodruma inmeden nce yzlerimize eytan maskelerini taktk. Hepimiz


siyahlar giymitik. Behet Bey de siyahlar iindeydi, giyinii bizlerden biraz daha
farklyd. Etekleri yere deen, kukuletal siyah bir pelerin giyinmiti. Bizlerden bir
fark da yznn maskesiz olmasyd.
79
Evin bodrumuna indik. Buras apartmanlarn kalorifer dairelerini andran
byke bir salondu. Kadky'de toplant yaptmz oday andrr bir ekilde
dzenlenmiti. Yer siyah halfleks, duvarlar siyah ve plak kadn resimleriyle dekore
edilmi, siyah tavanda ayna gibi parldayan be keli yldzlar... Kadky'deki odada
krs eklinde bir masa vard; buradaki masa ise musalla tan andran dar ve uzun
bir masayd. Odada her yer ve her ey siyah olmasna ramen masa krmzyd, kan
krmzs... duvar boyunca siyah iskemleler sralanmt...
Biz stanbul grubu, masann karsndaki iskemlelerde oturduk. Sa yanmda
Pitis oturuyordu; solumda ise Tamer vard, onun yannda da Ferhan. Pitis'in yannda
Selda oturuyordu, onun yannda da Faruk vard. Salondakileri kimseye aktrmadan
saydm. Behet Bey dahil yirmi bir kiiydik: on erkek, sekiz kz. ki gencin de
yukarda kaldn biliyordum. Behet Bey onlar nbeti brakmt. Demek ki,
hepimiz yirmi kiiydik.
Behet Bey musalla tan andran krmz masann arkasna geip iskemlesine
oturdu. sminin Ayla olduunu rendiim Behet Bey'in gen metresi, masann
zerindeki iki mumu yakt ve elektrii sndrd. imdi masann Behet Bey'in
sana gelen ucunda beyaz bir mum, sol ucunda ise siyah bir mum yanyordu. Bu
mumlar masa ve yaknn az ok aydnlatyordu; fakat masann uzanda kalan yerler
neredeyse alaca karanlkt.
Krmz masann banda duran Behet Bey, siyah pelerininin kukuletasn
bana geirmiti. Mumlarn titrek nda kukuletasnn altinda yz garip ve
rktc grnyordu. Bizlerin de ondan kalr yeri yoktu. eytan maskelerimiz ve
siyah giysilerimizle, lo kta gerekten garip ve rktc yaratklara benziyorduk.
Sradan biri u anda salona girip bizleri grse eminim korkar, panie kaplrd.
Behet Bey, "Bugn 30 Nisan. 1996" diye sze balad. "Satanist Kilisesi'nin
kuruluunun otuzuncu yl dnm. Otuz yl n-
80
ce, bugn Anton Szandor Lavey, Orta a'daki cellatlar gibi salarn usturayla
kaztt ve cesur bir ekilde ortaya kp o gne kadar kimsenin aka ilan edemedii
bir akmn resmen kilisesini kurdu.
"Dediim gibi, Satanizm veya onu andran akmlar yz yllardr vard. Fakat
ar basklar yznden hep yeraltnda kalmt."
Bu giri konumasndan sonra Behet Bey, Satanizm'i andran akmlarn ksa
bir tarihesini anlatt.
Versailles Saray'nda bir zamanlar gzellik uzman olarak isim yapm
Catherine Deshayes isimli bir kadn Satanizm'in nclerinden saylabilirdi... Paris
sosyetesinde LaVoisin olarak tannyordu. O zamanlar en byk sulardan saylan
ocuk drme ilerini el altndan ytyordu. Sevmedikleri kocalarndan kurtulmak
isteyen sosyete kadnlarna, uzun yllar beklemeden mirasa konmak isteyenlere eitli
zehirler vererek onlarn emellerini gerekletirmelerini salyordu. LaVoisin
bunlarla da yetinmiyor, yapt byler ve ilalardan da byk paralar kazanyordu.
1666 ylnda, St. Deni blgesinde, etraf yksek duvarlarla evrili, byk bir
bahe iinde, atoyu andran bir ev satn alyor LaVoisin. Lavoisin artk karanlk
ilerini burada yriitmektedir. Zamanla buras aristokratlarn ve onlara yakn sosyete
evrelerinin urak yeri olur. Onlarn gizli sakl ilerinde LaVoisin en byk yar-
dmcla, yol gstericileridir. Tabii yasak aklar da burada rahatlkla
yaplmaktadr...
Sonunda LaVoisin, 13 Mart 1679 ylnda tutuklanp lme mahkm edilir.
Onun lmyle Satanizm ar bir darbe yer ve yllarca belini dorultamaz.
Satanizm uzun yllar sonra ngiltere'de ortaya kar. On sekizinci asr
ortalanda, Sir Francis Dashwood, Cehennem Atei isminde bir kulp kurar. Kulp
yeleri aralarnda, o zamanki toplum kurallarn hie sayarak elenmektedir...
On dokuzuncu yzyl satanizmin yava yava yer altndan kt yzyldr.
Satanizm de yava yava klk deitirmeye bala-
mtr. Kurulan satanist topluluklar daha ziyade seks kulpleri eklindedir. Buralarda
her trl yasak ilikiler, toplumun knad ve sapk olarak nitelendirdii cinsel
ilikiler srdrlmektedir. Cinsel tercihleri yznden toplumun dlad insanlar bu
kulplerde rahatlkla tanp, ilikilerini devam ettirmek frsat bulmaktadr...
Behet Bey konumasna, "Peki, 1666 ylndan nce Satanizm yok muydu?"
diye devam etti. "Bir anlamda Satanizm her zaman var olmutur. Eer siz Tanr
buyruu diye dayatlan kurallar reddediyor, yaamnza kendi zgr iradenizle yn
iziyorsanz, siz bir Satanist'siniz. Kukusuz byle insanlar her zaman olmutur.
Ancak bizim burada anlattklarmz tarihteki rgtl, satanizmi andran abalardr.
Hele bir tanesi var ki, ok enteresandr. ok eskidir ve bunu dnyada pek az kii bilir.
Zamanmzdan neredeyse iki bin yl kadar nce..." Behet Bey szn tamamlamad.
Bir sre gzleriyle hepimizi ayr ayr szd. "Neyse bu kadar yeterli" dedi. Azndan
kan son szlerine piman olmu gibi bir hali vard.
Behet Bey'in iki bin yl ncesine ait Satanist hareketi anlatmasn ok isterdim.
Fakat o bu konuda bir ey sylemek istemiyor gibiydi. Herkes gibi ben de bir ey
sormadm."
"Satanizmin tarihesinden konutuumuz yeter, biraz da imdisinden sz
edelim," diyerek Behet Bey beni merakta brakan iki bin yl ncesini pas geti.
"Bizlerin rnek ald LaVey'in Satanizm ilkelerinden sz edeyim."
"eytan dokuz ana ilkeyi temsil eder:
"Bir: eytan, insann doal igdlerine dizgin vurmasn deil, onlar zgr
brakmasn temsil eder.
"ki: eytan, ne id belirsiz ruhsal varl deil, bedensel varl temsil eder.
": eytan, ikiyzl kendi kendini aldatmay deil, saf akl temsil eder.
"Drt: eytan, nankrleri deil, sevgiyi hak eden vefal insanlar sevmeyi
temsil eder.
82
"Be: eytan, bir yzne tokat atana brn evirmeyi deil, intikam almay
temsil eder
"Alt: eytan, duygu smrclerine deil, sorumluluklarn bilenlere kar
gsterilen sorumluluk duygularn temsil eder
"Yedi: eytan, birok bakmlardan hayvanlardan stn, fakat ktlkte ve
zalimlikte hepsine ta karan insann hayvansal taraflarn temsil eder
"Sekiz: eytan, insan bedence, kafaca ve ruha doyuma ulatran ve gnah diye
nitelendirilen her eyi temsil eder
"Dokuz: eytan, tm semavi dinlere, zellikle Hristiyan Kilisesine yzyllar
sren en vefal dostluu temsil eder"
Behet Bey'in son cmlesi tuhafma gitmiti. Bu szler tm syledikleriyle
elimiyor muydu? Kilisenin dostu bir eytan! Behet Bey kafamzda bu sorunun
ekillenmesini beklercesine bir sre sustu. Sonra yznde sinsi bir glmseme,
"eytan olmasayd Hristiyan Kilisesi acaba neyle urard?" dedi.
Behet Bey'in Satanist Kilisesi'nin kurulu ve ilkeleriyle ilgili ksa konumas
bitmiti. Metresi Ayla tekerlekli kk bir masayla birer kadeh iki datt. kilerle
birlikte birer para da ikolata almtk.
kiler datlrken Behet Bey, Aydn', "Sen ime araba kullanacaksn !" diye
uyard.
Adn bile bilmediim ikimi yudumlarken, Pitis'e dndm. "Ben demin
yukarda da bir eyler itim. Sarho olmaktan korkuyorum."
Pitis'ten nce Faruk sze girdi. "Sen imiyorsan kadehinde kalan bana ver Nasl
olsa araba kullanacak deiliz. Bizim moruk arabasn vermiyor zaten."
Tamer de sze girdi. "Keyfinize bakn. Ben Behet Bey'le konutum. steyen
gece burada kalabilir"
Aramzda konutuk. Gecenin krnde yollara dmenin gerei yoktu. En iyisi
geceyi hep birlikte burada geilmekti. Faruk, ba-
83
basna telefon etti ve geceyi bir arkadanda geireceini ve kendisini merak
etmemesini syledi. Ben de Severyus Baba'ya nezake-ten telefon edip, geceyi bir
arkadamda geireceimi syledim. Beraberimizdeki kzlarn kimseye haber
vermek zorunluluu yoktu. Ortaklaa kiraladklar bir katta oturuyorlard. Bylece
hepimiz rahatlamtk.
Ksa sren iki molasndan sonra Behet Bey, "imdi ayinimize balyoruz,"
dedi. "Aslnda biz Satanistler her trl dinsel ayinlere karyz. Yaptmz ayinler
dinlerin ayinleriyle alay etmek ve o tip uygulamalar aalamak iindir. Zaten imdi
yapacamz ayini ilk defa grecek olanlar, ne demek istediimi anlayacaklardr.
imdi ilk defa Satanist ayininde bulunacaklar ellerini kaldrsn!"
Ben dahil drt kii ellerini kaldrd. El kaldranlarn hepsi de erkekti.
Behet Bey'in iareti zerine Ayla iki kadehlerini toplad. Musalla tan
andran uzun masann zerine krmz kadife bir rt serdi. Masann iki ucundaki iki
mumu alp masann arkasndaki duvarda bulunun amdanlara yerletirdi.
Bu arada benim heyecanm iyice artmt. Sanrm salonda bulunan herkes
benim durumumdayd. Yzmze taktmz maskelerden yz ifadelerimiz belli
olmuyordu. Fakat o heyecan sanki havaya sinmi gibiydi. Kimsede t yoktu.
Salondaki ar sessizlii bozan Behet Bey oldu.
"ocuklar, bildiiniz gibi kzlardan birinin masann zerine uzanmas
gerekiyor. Kim gelmek istiyor?"
Kzlar birbirine bakyor, kimse cevap vemiyordu. Pitis kulama fsldad.
"Masann zerine uzanacak kz rlplak olacak."
Aldm ikilerden kafam dumanlanmaya balamt, fakat sarho deildim.
Gecenin olduka neeli ve heyecanl geeceinin farkndaydm. Belki biraz sonra
yalnz masaya uzanacak kz deil
84
hepsi soyunacakt. Ve Pitis de! Hayr bu kadarna raz olamazdm! pitis'in kolunu
smsk tuttum. "Pitis, herkes soyunsa da sen soyunmayacaksn! Kimsenin seni plak
grmesini istemiyorum.''
Maskesinin altnda Pitis'in yz ifadesini gremiyordum, fakat, "Ekrem, seninle
byle anlamamtk; beni kskanmayacana sz vermitin," derken, ses tonundan
bana kzdm anladm.
"Pitis, ltfen beni anlamaya al! Baz eyleri iime sindirmem kolay deil."
Pitis cevap vemedi.
Garip bir mzik balad. Fon mziini andran, anlatlmas olanaksz garip bir
mzik tr... Gzlerimle salonu kolaan edip sesin geldii yeri bulmaya altm,
fakat sesin geldii yeri bulamadm. Mzik sesi belli bir yerden gelmiyor, salonun her
yanndan geliyor gibiydi.
Bu arada salonda her kafadan bir ses kmaya balamt. zellikle baz kzlarn
masaya gitmesi iin arkadalar srar ediyor; bazlarn ise zorla masaya gtrmeye
alyorlard. Behet Bey ellerini kaldrarak salonda sessizlii salad.
"ocuklar, eer bizler Satanist isek toplumun baz tabularn ykmalyz. Kzlar
niin masaya gelmek istemiyor? Utanyoruz derlerse onlar knarm. Ama vcutlarna
gvenemiyorlarsa, ona bir ey demem. Ama grdm kadaryla kzlarmz
rahatlkla gzellik yarmalarnda podyuma kacak kadar gzel. Ama gene de ben
kimseyi zorlamam. inizden birinin gnll olarak gelmesini istiyorum."
Genlerden biri, "En iyisi bu ii oylamak," dedi. "Bir seim yapalm, kimse
itiraz etmesin!"
Bu neriye hemen herkes katld. Bu arada mzik daha deiik ve garip bir hal
almt. Uzaklardan geliyor hissi veren kadn sesleri... Bu sesler bazen koro halini
alyor, bazen de tiz bir kadn sesi uzaklardan lk atar gibi bu koroya katlyordu...
85
Kzlar Behet Bey'in sylemesi zerine yzlerindeki eytan maskelerini
kardlar. Behet Bey hepsini masann nnde sraya dizdi. Tabii Pitis de
aralarndayd.
Kzlarn halinden ounun seilmek istedii belli oluyordu. Demek ki, masaya
plak olarak yatmak istiyorlar, fakat naz yapyorlard. lerinde yalnz Pitis durgundu
ve somurtuyordu.
Kzlara birer numara takld. Pitis'in numaras t. Faruk'la Tamer'e, Pitis'e oy
vermemelerini rica ettim. Aramzda karar verdik, yedi numaral Selda'ya verecektik
oylarmz. Faruk, Selda'nn herkesin nnde rlplak soyunmasna aldrmyordu.
Biz on erkek setiimiz kzlann numaralarn yazp masann zerine braktk.
Herkesin yakn arkadalk kayrmalaryla oylarn datacan ve Pitis'in bu iten
syrlacan dnyordum. Yoksa Pitis'in seilmesi kanlmaz olurdu. nk
hepsinden ok daha gzeldi. Belki Selda bizim oyumuzla seilirdi. Byle d-
nerek biraz olsun rahatlamtm. Fakat oylarn saym balaynca souk terler
dkmeye baladm.
Behet Bey oylar ok yava sayarak salondaki heyecan artrmak istiyordu.
"... yedi... ... bir... ... ... ..."

Durum ktyd. Oylama sonucunda, Behet Bey dahil, on erkein sekizinin


oyunu Pitis almt. Kalbim hzl hzl arpmaya balam, sinirlerim iyice gerilmiti.
Oylar saylr ve Pitis ak farkla ne gemeye baladnda Pitis de gzlerini bana
dikmi bakmaya balamt. Elimi sallayarak soyunmamasn iaret ettim. Onun
herkesin nnde anadan doma soyunup kendini tehir etmesini kabul edemezdim.

Oylarn saym bitince Pitis, Behet Bey'in yanna gidip kulana bir eyler
fsldad. Behet Bey biraz dndkten sonra, o ela Pitis'e bir eyler syledi, sonra
bizlere dnd:
86
"ocuklar, Pitis sizlerden zr diliyor. nk bugn onun gn deil.
Biliyorsunuz kadnlarn zel durumu. Biz Selda'dan soyunmasn rica edeceiz."
Selda ikinci olduu iin biraz bozulmu gibiydi. Suratn ast.
"Pitis'le biz ayn evde kalyoruz." Sonra Pitis'e dnd. "yle mi, Pitis? En
azndan bunu daha nce sylemeliydin. Yaptn doru mu?"
Pitis bam nne edi. "zr dilerim, Selda!"
Pitis'in zr dilemesi Selda'y yumuatmamt. Behet Bey'e, "Beni
balayn!" dedi. "Seilecek olan soyunacakt. Ben seilmedim." Bunlar
syledikten sonra Selda yryp yerine oturdu. Dier kzlar zaten saym devam
ederken, hi anslarnn kalmadn anlayarak birer ikier yerlerine oturmulard.
imdi masann yannda kzlardan yalnzca Pitis kalmt. akn akn bana bak-
yordu.
Behet Bey, "Pitis, sen de yerine ge!" diyerek Pitis'i dt zor durumdan
kurtard. Sonra oylamada yalnzca bir oy alan metresi Ayla'ya dnd. "Ayla bu
grev sana dyor."
Ayla hi naz yapmad; glmseyerek yerinden kalkt. Masann yanna gidip
durdu.
Behet Bey elini Ayla'nm omuzuna koydu ve bize dnd. "Kzlarmzn
davranlarn biraz yadrgadm. Ama onlan knamyorum. Bir davran biimini
ilerine sindiremiyorlarsa, kimse onlar knayamaz. Zaten Satanizmin temelinde
insann istedii gibi davranmas ilkesi yatar. Bunun aksi de istemediini
yapmamaktr. Benim onaylamadm ve yadrgadm; bazlarnn ufack bir bask
karsnda geri adm atp, yapmak iin can attklan bir eyi yapmaktan
vazgemeleri... Bazlarnn da kk komplekslerine yenik dmesi..." Behet Bey bu
szleri zellikle Pitis ve Selda'ya bakarak sylemiti. Bir sre sustu. Sanki konuup
konumamakta kararsz gibiydi, ama sonunda konutu. "Aramzda, gnlnce yaa-
mak, iinden geldii gibi davranmak isteyenleri engellemeyi d-
87
nenler varsa, onlar bizim topluluumuza uymaz." Behet Bey bu son cmleyi
stne basa basa ve bana bakarak sylemiti.
Pitis kulama eildi, "Beni ok zor durumda braktn," diye fsldad. "Selda
ile de aramz bozdun."
Pitis'e Cevap vemedim. Ne diyeceimi bilemiyordum. Byle bir ortamda bu
ekilde davranmam biraz yakksz kamt. Nihayet nornal bir aile toplantsnda
deildim; Satanistlerin arasndaydm ve de onlardan biri olduumu sanyordum. Ama
imdi anlyordum ki, ruhum ve kafamdaki zincirleri henz kramamm...
almakta olan mzik gittike gariplemeye balamt. Derinden gelen koro
sesine imdi daha belirgin bir ekilde inlemeler ve oflamalar da eklenmiti. Bu
inleme ve oflamalar bir acnn da vurumunu deil, daha ok hazzn da vurumunu
anlatyordu. Bir seks mziiydi alan... Bir seks cmbnn fon mzii... Bir sekse
davet...
Behet Bey duvardaki amdanlardan iki mumdan beyaz olan fleyip
sndrd. imdi salonda yalnzca bir tek siyah mum yanyordu. Salonun muma
uzak yerleri hemen hemen karanlkt. Mum; yalnzca masa ve yaknn az ok
aydnlatmaktayd.
Behet Bey masann yanndaki bir kutudan bir ey kard. Lo kta, kard
eyin ne olduunu anlamaya altm. Behet Bey onu bir asa gibi elinde tutuyordu.
Dikkatle baknca bu asanm erkeklik uzvuna benzediini farkettim.

Ayla almakta olan mziin ritmine uygun, dans eder gibi hafif hareketler
yapyordu. Bir taraftan da yava yava siyah bluzunu; karmaya balamt.
Bluzunu kard ve Behet Bey'e doru att. Behet Bey, ar ve hantal
gvdesinden umulmaz bir eviklikle, bluzu havada kapt. skemlesinin kenarna
zenle koydu. Ayla'nn imdi belden yukarsnda yalnzca sutyeni vard. Dans eder
gibi ritmik hareketlerle sutyeni de kard ve bu kez sutyeni duvar kenarndaki
iskemlelerde oturan genlere doru frlatt. Sutyeni havada
kapmak iin birka gen ayn anda yerinden frlad. Ksa bir iti kaktan sonra
sutyen genlerden birinde kald.
Sutyenini karnca Ayla'nn dik ve gzel gsleri ortaya kmt. Bir sre
gslerini titreterek dans etti. Dans ederken yan gzle Pitis'e bakyordu. Sanki Pitis'e
meydan okuyor; seni setiler ama yanldlar, ben senden daha gzelim, dercesine
hava basyordu. Ancak dorusunu sylemek gerekirse, Ayla salondaki tm
genleri gerekten bylemi gibiydi. Yzlerimiz maskeli olmasna ramen,
salondaki havadan bunu sezmemek mmkn deildi. Acaba Pitis soyunmay kabul
etseydi Ayla gibi profesyonelce hareketler yapabilir miydi, diye dnmekten
kendimi alamadm. Acaba Pitis'e engel olmasa mydm?
Az sonra eteini de karp att Ayla. imdi yalnzca siyah dantelli klotu vard
zerinde. yice heyecanlanmtm. Kolumu Pitis'in beline attm, onu kendime ektim.
Pitis de bir kedi gibi bana sokuldu.
Ayla'nn seksi dans devam ediyordu. Ara sra zerinde kalan son giysisini,
klotunu karmaya davranyor, sonra iveli bir hareketle vazgemi gibi yapp dans
etmeyi srdryordu. Yava yava sabrmz tamaya balamt. Sabr iyice taan
birka gen, "kar, kar!" diye tempo tutmaya balad, az sonra hemen hemen
herkes bu 'kar' temposuna katld. Bu arada almakta olan garip mziin sesi ve
temposu artmaya balamt. Sonunda Ayla, bu kadar naz yeterli grm olacak ki,
ii tadnda brakt ve ahenkli hareketlerle klotunu kard. Pitis'i kuvvetle kendime
ektim.
Pitis bu davranmdan hi de holanma benzemiyordu. "u anda yannda
Ayla'nn olmasn ne kadar istiyorsun, kim bilir!" diye sitem etti.
Pitis'e cevap venneye frsat kalmad. nk o anda Ayla kard klotunu
bana doru frlatmt. Ancak ben klotu kapmak iin bir hareket yapmadm. Zaten
yle bir hareket, Pitis'le kprleri atmam demek olurdu. Neyse ki Tamer imdadma
yetiti, belki de
kucama decek olan klotu havada kaparak beni olas bir zor durumdan
kurtarm oldu.
Pitis, Ayla'nn bu hareketine hibir tepki gstermedi. Yalnzca alak sesle
kulama, "Kadn beni fena kskand," diye fsldamakla yetindi.
O gn kadnlar, tm hayatm boyunca anlayabildiimden daha iyi anlamtm...
Selda da Ayla da bir anda Pitis'e cephe almlar, bunu gizleyemeyecek kadar da da
vurmulard. Demek ki bir kadn, ne olursa olsun, kendinden daha gzel bir kadnn
varlndan tedirgin oluyordu... Kadnlarla iyi ilikiler srdrmek isteyen her erkek
bu gerei gzard etmemeliydi.
imdi Ayla rlplakt. Masann yannda, mzie uyarak kvranrcasna
hareketler yapyor, kala ve gslerini ve vcudunun her yerini oynatyor,
titretiyordu. Behet Bey ar ar Ayla'nn yanna gitti. Bir sre nnde hareketsiz
durdu. Sonra nnde diz kt. Ayla, zevkten kvranyormuasna vcudunu hareket
ettirmeye devam ediyordu. Behet Bey, ok kolay incinir, krlr bir eyi incitmekten,
zedelemekten korkar gibi Ayla'y dikkatle kucaklad. Bunu yava ekim bir filmde
olduu gibi ustalkla yapmt. Sonra kk bir ocuu kaldrr gibi onu kaldrd ve
krmz masann zerine boylu boyunca uzatt. Masaya uzanr uzanmaz Ayla ha-
reketsiz kald. Sanki derin bir uykuya dalm gibi duruyordu.
almakta olan garip mzik durdu. imdi salona tam bir sessizlik kmt. Az
nceki heyecanm gemi, belli belirsiz bir tedirginlik hissetmeye balamtm.
Behet Bey, zerinde Ayla'nm uzanmakta olduu masann bana geti ve
masann yanndaki kutudan ald kk bir an ksa bir sre ald. Sonra an ald
kutuya koydu. nnde durduu duvara yzn dnd ve elindeki erkeklik uzvunu
andran asay duvara doru uzatarak, "Cehennem Prensi eytan, gneyden gel!" diye
bard. Sonra soluna dnp karsna gelen duvara doru asasn uzatt ve bard.
"Lusifer, doudan gel!" Tekrar soluna dnd
90
ve bizim tarafmzdaki duvara doru asasn uzatt. "Belial, kuzeyden gel!" Bir kez
daha soluna dnp, karsndaki duvara doru asasn uzatt ve, "Leviathan, batdan
gel!" diye bard.
Drt ismi drt ynden ardktan sonra Behet Bey, hareketsiz bir ekilde
masann zerinde uzanmakta olan Ayla'mn yannda durdu. Elindeki asay Ayla'nn
gbei zerine koyduktan sonra ellerini ap dua eder gibi, "Yeryznn Egemeni,
Dnyann Kral eytan'in adna karanln tm glerine emrediyorum: cehennemin
glerini bize versinler! emhemfora! Selam eytan!"
Bizler de Behet Bey'in syledii son szleri hep bir azdan tekrarladk.
"emhemfora! Selam eytan!"
Behet Bey devam etti. "Cehennemin kaplarn ardna kadar a, sonsuz
karanlklardan bize gel! Bizleri dostlarn ve kardelerin olarak selmla!
emhemfora! Selam eytan!"
Biz de hep bir azdan tekrarladk. "emhemfora! Selam eytan!"
"Ltfen dileklerimizi kabul et!
"Seni kendimizden bir para kabul ediyoruz. Krn hayvanlar gibi yayor,
bedensel tutkularmzn peinde gidiyoruz. Diri olann yannda, rmn
karsndayz.
"Cehennemin tm tanrlar adna, dileklerimizin yerine getirilmesi iin sana
istekte bulunuyoruz.
"Gel, arzularmz karlayan isimlerini duy ve bize cevap ver!"
"Ey eytan, ite tarih boyunca insanlarn seni ardklan isimlerin:
"Abadon!" Behet Bey'in syledii ismi hep birlikte tekrarladk.
Behet Bey, tarih boyunca eytan ve eytan' andran tanrlarn ve ilahlarn
isimlerini alfabetik sraya gre sylyor ve o syledii ismi bizler de koro halinde
tekrarlyorduk.
91
"Adramelek! Ahpuk! Ahriman! Amoni... Beelzebub! Drakula!... tar!... Kal...
Mantus!..."
Mantus kelimesini duyunca bizim gittiimiz bar hatrladm. O barn ismi de
Mantus'du.
Behet Bey, cehennem ilahlarnn isimlerini sylemeye, bizler de isimleri koro
halinde tekrarlamaya bir sre devam ettik.
"Mefisto!... Molok!... Nija!... Pan!... Pluto!... Set!... iva!..."
Behet Bey isimleri sayp bitirdikten sonra ellerini kaldrp yksek sesle tavana
doru konumaya balad.
Behet Bey'in kendinden geercesine syledii szlerin bir kelimesini bile
anlamadm. Kimsenin de pek bir ey anladn sanmyordum. Syledii szler
kulamzn az ok alt hibir dile arm yapmyordu. Ancak anlamasak bile
etkileniyorduk. zellikle Behet Bey'in syleyi tarz, salonun deiik havasyla
birleince sanki bir hipnoz etkisi yapyordu zerimizde... Ar ar sylenen bu garip
szlerin iinden baz kelimeleri ve kelime gruplarn yakalamaya alyordum.
"Bazodemelo i ta pi-ri pesonu olanu... Soba miame tarianu... od vovina
carebafe... od mabezoda... oi asa-momare poilape... od coresi ta a beramiji."
Behet Bey o garip dilde yapt duay bitirdikten sonra masann yanndaki
kutudan bir kitap karp grmemiz iin havaya kaldrd. "Hemen her dinin bir kitab
vardr. Bizim kitabmz da bu: The Satanic Bible! Yani eytan ncili! Yazar da
Satanist Kilise-si'nin kurucusu olan, nderimiz Anton Szandor LaVey."
Bunlar syledikten sonra Behet Bey elindeki kitabn sayfalarn bir sre
kartrd. Arad yeri bulduktan sonra, "imdi size kitabmzdan bir blm
okuyacam. Bu blm okuduktan sonra ayinimiz devam edecek, belki de sabaha
kadar srecektir. Ancak herkesin bu ge saatlere kadar kalmas gerekmiyor. steyen
istedii zaman gidebilir."
92
Bu szler zerine ikisi kz ikisi erkek drt gen Behet Bey'-den gitmek zere
izin istediler. Behet Bey onlan istasyona kadar Aydnn gtrmesini nerdi. Aydn
onlar istasyona brakp dnecekti.
Genler gittikten sonra Behet Bey elindeki eytan ncili'ni at, kitaptaki
ngilizce metni Trkeye evirerek okumaya balad:
"Ne mutlu gl olanlara, nk onlar dnyaya egemen olacaklardr. Zayflara
lanet olsun, nk onlar kle olmay miras alacaklardr!
"Ne mutlu toplumda g sahihi olanlara, nk onlar herkesten sayg
greceklerdir. Lanet olsun gten yoksun insan srlerine, nk onlar silik ve
onursuz bir yaam srdreceklerdir!
"Ne mutlu cesur olanlara, nk onlar dnyann efendileri olacaklardr. Lanet
olsun alakgnll koyun srlerine, nk onlar ayaklar altnda ezileceklerdir!
"Ne mutlu zafer kazananlara, nk zafer haklln temelidir. Lanet olsun
yenilenlere, nk onlar her zaman kle kalacaklardr.
"Ne mutlu demir bileklilere, nk gszler onlarn nnden kaacaklardr.
Lanet olsun ruhta yoksul olanlara, nk onlarn yzlerine tkrlecektir!
"Ne mutlu lme meydan okuyanlara, nk onlarn yeryzndeki gnleri
uzun olacaktr. Lanet olsun lm tesi bir hayatn sama hayalleriyle kendilerini
avutanlara, onlar da her canl gibi toprak olup gideceklerdir!
"Ne mutlu te dnyann sahte hayallerini ykanlara, nk onlar gerek
Mesih'lerdir. Lanet olsun Tanr hayranlarna, nk onlar krklm koyunlara
dneceklerdir!
"Ne mutlu yrekli olanlara, nk onlar byk hazinelere kavuacaklardr Lanet
olsun iyilik ve ktle inananlara, nk onlar glgelerden korkacaklardr!
93
'Ne mutlu kendilerine en uygun gelen eye inananlara, nk onlarn
kafalarnda terr rzgrlar esmeyecektir. Lanet olsun silik Tanr kuzularna, nk
onlarn kanlar bile kardan beyaz akacaktr!
"Ne mutlu dmanlarnn kann su gibi aktanlara, nk kann dktkleri,
onlar kahraman yapacaklardr Lanet olsun kendisini alaya alan nankrlere iyilik
yapanlara, nk iyilik yaptklar onlar aalayacaktr!
"Ne mutlu aklca stn olanlara, nk onlar kasrgalara hkmedecekler.
Lanet olsun gerek yerine yalanlar reten, yalanlarla beyinleri ykayanlara, nk
onlar iren insanlardr! .
"Zayflara kez lanet olsun, nk onlardaki gven yoksunluu onlar
deersizletirmi, bir hi haline getirmitir. Onlar yalnzca ve kr krne itaat eder
ve ile ekerler!
"Kendi kendini aldatma melekleri. Tanr yolunda yryenlerin ruhlarnda kamp
kurar. Gcn sonsuz atei ise ancak bir Sata-nistin ruhunda neeyle yanar ve
evresine scaklk ve aydnlk verir!"
Behet Bey beni ok etkilemiti. Titrek mum iri vcudunun glgesini
karsndaki duvara karanlk bir hayalet gibi aksettiriyordu. Kukuletasmn altnda
yz sanki insan yz deil, eytan yz gibiydi. Kukusuz kimse eytan' grm
deil, fakat kafalarmza resimlerle, filmlerle bir imaj yerletirilmi. Ancak o imaj ne
olursa olsun, ben bir ressam olsaydm ve bana bir eytan resmi izmemi syleselerdi,
hi dnmeden Behet Bey'in resmini izerdim. Ve izdiim yz, kafalarmza
yllardr kaznm irkin ve sinsi bakl bir yz olmazd. nsan derinden etkileyen
baklaryla, biimli hatlaryla gizemli bir yz olurdu izeceim yz. nk artk
kafamdaki eytan imaj deimiti. Yalnz ekil olarak deil, mana olarak da
deimiti... Artk kafamdaki eytan, insanlar ktle ynlendiren bir Cehennem
Melei deildi. O; samalklara, dogmalara, gerek diye yutturulan yalanlara,
hakszlklara direnen
94
cesur insanlarn simgesiydi. O, insann ta kendisiydi...
Behet Bey konumasn bitirmiti. Ayla derin bir uykudan uyanr gibi
hareketler yaparak yava yava uzand masadan doruldu. Sonra ahenkli hareketlerle
kayarcasna masadan indi. kard giysilerini toplamaya balad. En son kard
giysiden balad bu toplama ii. Klotunu almak iin bizim oturduumuz yere geldi
ve nmde bir sre rlplak durdu. Kalbim kt kt atmaya balamt, nasl
davranacam bilemiyordum. Durumu Pitis kurtard. Tamer'e dnd ve souk bir
sesle, "Ayla Hanm'm klotunu verir misin?" dedi.
Tamer ayaa kalkt, klotu Ayla'ya verdikten sonra nazik bir tavrla Ayla'nn
elini pt. Ayla dans eder gibi ritmik hareketlerle tam nmde klotunu giydi. Bunu
yaparken bana ylesine yaklamt ki, vcuduna srd nefis parfm kokluyor,
neredeyse vcudunun scakln hissediyordum. Hatta bir ara gslerini du-
daklanma doru yaklatrd. Sanki pmemi istiyordu. Bir ara bunu yapmak geti
iimden, fakat Pitis'den ekindiim iin kendimi tuttum. Ayla benden bir yaknlk
gremeyince Pitis'e ters bir bak frlatp yanmzdan uzaklat. Ayla uzaklanca
Pitis'e dndm. Gz gze geldik. Pitis renk vermemeye alyordu; fakat biraz krgn
olduu belliydi.
"Buras eytan ini, burada her ey serbest!" diye mrldanrken krgnl sesine
bile yansyordu. "Sakn kskandm sanma! Zaten seninle anlamtk, kskanma
yok!" Pitis bunlan sylerken de sesi kendisini yalanlyordu. Pitis beni Ayla'dan
kskanmt. Bunu anlamak beni iin iin sevindirmiti. ki kadn da benim iin bir-
birlerine dman olmulard!
Ayla giyindikten sonra Behet Bey, "ocuklar, vakit gece yarsna
yaklayor," dedi. "Aslnda bugn gn doana kadar elenmek gerekir, hem de
lgnlar gibi! Ama unu da kabul etmek gerekir ki, buras Amerika deil. Afie
olmaya gelmez. Onun iin bazlarmz artk gitsinler!"
95
Gidecek genler vedalap ayrldlar. Bazlarn, az nce do-nen Aydn,
evlerine yakn yerlere brakacakt. Kendi de gidecekti evine. nk babasndan
ekiniyordu.
Gidecekler gitmi, villada on kii kalmtk. Biz alt kiilik stanbul grubu,
Behet Bey ve Ayla; Mehmet ve Gonca.
Villann teras andran byk balkonundaydk. Vakit gece yarsn geiyordu.
Yldzl bir geceydi. Deniz tarafndan hafif bir rzgr esiyor, yapraklar hafiften
hrdatyordu. Denizden esen rzgra ramen hava lkt, zerlerimizdeki incecik
giysilere ramen myorduk. Belki de aldmz ikiler ve iinde bulunduumuz
atmosfer kanlarmz kaynatmt. Evin tm klar snkt. Balkonda da k
yakmamtk. Yalnzca yldzlarn lgn vard. Tabii bu kta birbirlerimizi
ancak karartlar eklinde gryorduk.
Behet Bey, "imdi biz bize kaldk," diye sze balad. "Bu geceyi, geceye
yakr ekilde kutlayalm! Herkes geceyi geirecei partnerini sesin! sterseniz kura
ekelim, ne dersiniz?"
Faruk, "Bana kalrsa, bir seim yaplsn! Bayanlar yapsn seimi!"
Tamer, "Herkes seime taraftar m?" diye sordu.
Behet Bey gld. "Ara sra partner deitirmek insan daha da canlandrr,
seks yaamn renklendirir. nsan hep ayn partnerie yatp kalkarsa zamanla ondan
sour."
Pitis souk bir sesle, "Bu her ift iin geerli deil," dedi. "Belki ok eskimi
evliliklerde sz konusu olabilir."
Ayla sze girdi. "Pitis, sen bu konularda sanrm tam bir uzmansn! Seks
konusundaki deneyimlerinden dier arkadalarmzm yararlanmasn istersin,
herhalde?"
Ayla'nn bu hakaretini bountuya getirip durumu kurtarmak isteyen Behet Bey,
"Her kadn seks konusunda eksperdir," dedi. "Yeter ki, ondaki bu doal yetenek bir
takm banaz uygulamalarla kreltilmesin! Benim bu gece iin nerim: Her bayan
geceyi gei-
96
recei partneri sesin. Seim nceliini onlara verelim."
Bu neriye itiraz eden olmad. Hep birlikte terastan aa bodruma indik.
Ayla klar sndrp siyah mumu yakt. Salondaki uzun masay ve birka iskemleyi
dan kararak salonu olduka serbest hale getirdik.
Behet Bey, "imdi bir ihtiya molas verelim," dedi. "Bayanlar bu arada
giysilerini deitirebilir. Makyajlarn tazelerler. Yukandaki dolapta eit eit kadn
giysileri var. Hem de byle geceler iin. Ayla'yla kp istediinizi seip
giyebilirsiniz."
Yarm saat kadar sonra hepimiz tekrar salonda toplanmtk. Bayanlarn giysileri
gerekten ok gzeldi. Ayla ile Selda danszler gibi giyinmilerdi. Pitis'in onlardan
kalr yeri yoktu. Neredeyse rlplak vcuduna tlden bir entari giymiti. Nar iei
rengindeki tln altnda yalmzca slip bir klotu vard. plakl daha da seksi hale
getiren usta bir plaklk... Pitis'in o gzel gsleri imdi daha da heyecan vericiydi.
Selda ve Ayla, Pasifik adalar yerlileri gibi sadece en gizli yerlerini rten birer ot
demetlerini andran etekler giymilerdi. Gonca ile Ferhan da olduka ak giysiler
iindeydi; ama dierlerine kyasla rahibeler gibi giyinmi saylabilirlerdi.
Salonda garip ve ok ar bir mzik balamt. Mziin vo-lm de temposu da
ok ard. Biz erkekler iskemlelerde oturuyorduk. Bizleri dansa bayanlar
kaldracakt.
Dansa bayanlar balad. Ar ar, ince hareketlerle vcutlar-nn gzelliklerini
sergilemek ister gibi dans ediyorlard. Bu dans aslnda Pitis, Ayla ve Selda'nn
birbirleriyle yarmas, birbirlerine meydan okumalar eklini almt. Hepimiz
bylenmi gibi bu nefis, seksi dans gsterisini seyretmeye baladk.
Pitis hepsinden daha etkiliydi. Hem gzellii, hem de olaa-st gzel dansyla
dier kzlar glgede brakmt. Ayla'nn -rlplak soyunarak ve dans ederek daha
nce yapt tek kiilik okunu silip atm gibiydi. Ayla ve Selda'mn bir hayli
bozulduklan
97
tavrlarndan beli oluyordu. Sonunda Ayla dayanamad, ''Bu kadar kvrmak yeter!"
dedi. "Bu gidile hibirimizde seks yapacak hal kalmayacak. Partnerlerimizi seelim;
olsun bitsin!'" Ayla bu szleri syledikten sonra bana doru yrd ve yanma gelip
elini omuzu-ma koydu. ''Bu gece partnerim sensin!"
Ne yapacam, ne diyeceimi amtm. Sarholukla a-krkeyiflik
arasndaki izgideydim. Toplantnn balarndaki tutucu halimi zerimden atm,
Satanistlerin havasna iyice gimitim. Pi-tis'in bir bakasyla yatmasn istemiyordum.
Ama bunu sorun yapmayacak bir ruh hali iindeydim. Ayla'da bir deiiklik
bulabileceim heyecanna da kendimi kaptnntm. Hem Pitis'le evlenecek deildim.
Nihayet onunla da gnm gn ediyordum. Varsn o da bu geceyi deiik bir
partnerle geirsin! Geri byle dnmeye alyordum, ama bu durumu iime
sindirebileceimi de syleyemezdim. Ancak ve ancak buna katlanabilirdim.
Ben bunlan dnrken, birden yanmzda Pitis belirdi. Ay-la'y vcuduyla yana
iter gibi bir hareket yaparak, ''Ayla, ltfen!" dedi. "Bu kadar yeter! Seni krdmsa
herkesin nnde zr diliyo-rum, ltfen!*"
Ayla bo verir bir tavrla. "Sevgilinin bu geceyi bo geirme-mesi iin... Yoksa o
kadar merakl deilim!"' dedi. "Yalnz sana da tavsiyem oynayacan oyunu
kurallarna gre oyna!'" Bunlar syledikten sonra Ayla hmla yanmzdan ayrld ve
Faruk'un yanna gitti. "Seni ikinci setiim iin alnmyorsun, deil mi? Arkadan
daha nce sememin nedenini anladn sanyorum."
Faruk gld. "Ben kompleksli biri deilim! Kanc seilirsem seileyim,
umurumda deil. Bu geceyi sizinle geirmek beni mutlu eder!" Bunlar syledikten
sonra ayaa kalkp Ayla'nn koluna girdi.
Faruk'la Ayla eleince, Selda da Behet Bey"in yanna gitti. "Ben de bu gece
sizi mutlu etmeye alacam!" dedi.
Ferhan, her zaman birlikte olduklar Tamer'i semi: Meh-
98
met'le Gonca'ya da partner deitirmek seenei kalmamt. Bylece yalnzca Faruk
ve Behet Bey deiik partnerlerle o geceyi geireceklerdi.
O gece sabaha kadar bitkin dnceye kadar elendik. Pitis tm kadnlk
hnerlerini sergileyip bana hayat boyu unutamayacam bir gece geirtti.
Sabahleyin kahvalt masasnda toplandmzda saat neredeyse 11.00'di.
zerimizde akamdan kalmann mahmurluu vard. Hem kahvaltmz yedik, hem
de biraz geyik muhabbeti yaptk. Behet Bey ok ho sohbet biriydi. Kalender
yaplyd. Dnyay takmaz havalardayd. Onu sevmitim. Ayn zamanda bende sayg
da uyandmt. Bu kadar ksa zamanda dnya grlerimi tmyle deitirecek
kadar etkilenmitim ondan. Artk Satanizm, bir zamanlar sandm gibi kt bir yol
deildi. Tam tersine akla yatkn, insana yaamdan zevk almann yollarn gsteren
salam bir dnce sistemiydi... Satanistler ne'Tanr'ya ne de eytan'a
inanyorlard. Onlarn eytan'a tapnmalar da inantan deil, toplumun dogmalarna
kar bir tepki gstemekten teye gitmiyordu. Hele hele, cehennem korkusu gibi
insann iini karartan eyleri de alaya alyorla; dinsel tapnmalar da dn gece olduu
gibi bir seks cmb haline sokarak Tanr'ya inanan veya inanm grnerek
kendinden daha saflar aldatan ve kar salayan insanlara tavr koyuyorlard.
Ksacas hayatm renklendirecek, rahata seks yapabileceim bir toplulua
girmitim. Mutluydum!

99
14

Bu mutluluum drt gn srd. Maysn drdyd. Akam eve dndmde


Severyus Baba elime bir gazete uzatt. "Bak, uray oku!"
Gazeteyi aldm. 4 Mays 1996 tarihli Yeni Yzyl gazetesi. Gsterdii, iki
stun zerinden yazlm olduka ksa haberi okudum. Haberin ortasnda gzlerinin
ii bile glen sevimli bir kz resmi vard ve haber yleydi:
EYTANA TAPANLAR 15 YAINDAK KIZI KATLETT
Washington-eytana tapan 3 Amerikal lise rencisi, mzikli bir tren
dzenleyerek, 15 yanda bir kza tecavz ettikten sonra ikenceyle ldrdler.
Korkun olay Kahforniya eyaletinde geen ay yaand, ancak yeni ortaya kt.
15, 16 ve 17 yalanndaki 3 gen, "cehennemde yer edinebilmek iin" gzlerine
kestirdikleri ve bakire olduuna inandklar Elyse Pahler'i kararak, ormanlk bir
blgeye gtrdler. "Tanr'ya kar en byk gnah ileyip bir kurbanla eytana ho
grnmek" isteyen renciler, Pahler'e nce uyuturucu verdiler, sonra tecavz ettiler
ve ardndan da ikence yaparak katlettiler.
Olay, Pahler'i ldren genlerden birinin polise gitmesiyle ortaya kt.
Polis, Pahler'in cesedini bulurken, eytana tapan 3 lise rencisi hemen
arkadalarnn isim vermesi zerine tutukland. gen katil haziranda mahkeme
nne karlacak. (aa)
Gazetedeki yazy okuyunca uzun uzun dndm. eytan'a tapmann insann
hayatn renklendiren ho bir fantezi, sra d bir yaam tarz olduunu dnmeye
balamtm. Sadan soldan duyduum. eytan "a tapanlar hakkndaki korkun eylerin
birer uydur-
100
ma olduuna inanmaya balamtm. Bu haber zerine kafam kart. Acaba
Satanizm'i yanl m anlamtm?
Severyus Baba kolumu tuttu. "Gel benim odaya gidelim! Seninle bu konularda
biraz konumamz gerekiyor."
Severyus Baba, odasndaki masann yanna bir sandalye ekip beni oturttu;
kendisi de karma oturdu.
"Bak, Ekrem! Gzmden kayor sanma! Senin bu Satanistlere takldnn
farkndaym. Bugnk gazete haberi iyi bir rastlant oldu. Bu konuda seninle
konumay oktandr istiyordum."
"Severyus Baba, benim tamdm Satanistler yle kanl bakl insanlar deil.
Belki onlar da dier dinlerde olduu gibi birbirlerinden farkl topluluklar oluturuyor.
Dinlerdeki mezhepler gibi. Olamaz m? Hem bu Satanizm denen ey bir eit
ateizm..."
Gazetedeki haberin zerimdeki kt etkisini atmtm. eytan' savunmaya
hazrdm.
"Ekrem, ben felsefe okudum. Hem de Fransa gibi bir yerde. eytan'a tapmann
bir eit ateizm olduunu biliyorum. Ama ateizmin ar ve ok kt bir eidi. Orta
adaki Hristiyanln yan-llarndan domutur bu kt akm."
Konuyu biraz olsun deitirmek iin, "Demek ki, ncil'in getirdii dzen
insanlara mutluluk deil mutsuzluk getirmi. nsan-hk bin yl akn bir sre
Hristiyanln karanlnda ile ekmi..."
Severyus Baba gld. "Sen benim genlik halimi hatrlatyorsun, Ekrem. O
zamanlar ben de senin gibi dnrdm. sa'ya da Musa'ya da kafam yatmazd. Ama
yalandka ncil'i daha iyi anlamaya baladm. Sana unu syleyeyim. eytan inanc
sa'ya olan bir tepki, bir kar ktr. Ama yanl uradadr: Orta a karanlnn
sulusu ncil deildir, tam tersine ncil'i bilmemektir."
"Severyus Baba, sylediine kafam yatmad. Bu adamlarn ellerinde ncil yok
muydu? Okuma yazma da bildiklerine gre. Bizim insanlarmzn neredeyse
tamamna yakn Mslman; yle ol-
101
duu halde kim isterse iki paket sigara parasna bir ncil alp okuyabilir."
"Evet, yle. ncil hemen hemen tm dnya dillerine evrilmitir. Bak, sana
ncil'den bir ksm gstereyim ve oku; o zaman Orta a karanlnn nedenlerini ve
sulularn anlaman kolay olacak."
Severyus Baba ktphanesindeki raflardan krmz kapakl bir kitap ekti. te
bir Trke ncil! ada Trke ile yaplm iyi bir eviri!" Sayfalarn kartrd ve
bir yer bulup okumam iin bana uzatt.
Severyus Baha'nn gsterdii ksm yksek sesle okudum:
"Bunun gibi, eer siz de anlalr bir dilde konumazsanz, syledikleriniz nasl
anlalacak? Havaya konumu olursunuz! Kukusuz dnyada ok eitli diller
vardr, ve hibiri anlamsz deildir. Ne var ki, konuulan dili anlamazsam, ben
konuana yabanc olurum, konuan da bana yabanc olur.
'Bilmediim dilde dua edersem ruhum dua eder, zihnim ise verimsiz kalr..
'Grlyor ki, bilinmeyen dillerde konuma, imanllar iin deil, imanszlar
iin bir belirtidir." "(^)
ncil'i Severyus Baba Baha'ya uzattm. "Demek ki, Tanr herkesin ncil'i kendi
dilinde okuyup anlamasn ve kendi dilinde dua etmesini istiyor, yle mi?"
"Kukusuz, bu satrlar ncil'den kendin okudun! Ama Orta a'da din adamlar
halkn ncil'i kendi dilinde okuyup anlamasna kar ktlar; buna engel oldular.
Sonuta din adamlar, insanla

(l)NCL: I. Korintliler 14:9-11 (2)NCL: 1. Korintliler 14:14 (3)NCL: Korintliler 14:22

102
Tanr arasna ekilmi bir duvar oldular. Din adna pek ok kt iler yapyorlar, fakat
halk bunlarn dinin gerei olduunu sanyordu. O kadar ileri gitmilerdi ki, cennete
gideceklere parayla cennete girme belgesi satmaya kadar ii gtrmlerdi. Ve bu
rezillii de en byk din adamlar, papalar yrtyordu. Yaplan ktlklere kar
kmak kimin ne haddine; bu konuda ima yollu eletiri yapmaya cret edenler bile
hayatndan oluyordu. Hem de akl almaz ikencelerle, ok kez herkesin gz nnde...
"Deil sradan insanlar, krallar bile sinmilerdi bu Tanr szn azlarna kemik
yapm azgn kpeklerin errinden... Milyonlarca insan yok yere ld... Aforoz
korkusundan kimse nefes alamyor, bu zalim din adamlarnn her szne kr krne
uyuyordu..."
Severy'us Baha'nn szn kestim. "Konu almken, u afa-rozun ne olduunu
aklar msnz?"
"Aforoz, Hristiyan topluluundan atlmaktr. Aforoz edilen insanla
Hristiyanlar ilikilerini keser, onu dlarlar."
"Bu kadar m? Ben de ok daha korkun bir ey sanmtm afarozu. Onlar sizinle
konumazlarsa, siz de onlarla konumazsnz, olur biter!"
Severyus Baba gld. "O kadar basit deil Sizler aforoz nedir bilmezsiniz. En
ar cezalardan biridir aforoz! mr boyu hapis cezas gibidir Dn bir kere: Sen bir
aile reisisin ve aforoz edilmisin! Eve gelirsin, ev halk seni ieri almaz. Frncya
gidersin, paranla ekmek alamazsn. Bakkal, manav ayn ekilde... altn iyerinin
kaps sana kapaldr. Karlatn insanlar seni grnce yolunu deitirir. emeden
bir yudum su imeye kalksan, eme bandakiler seni talarla sopalarla kovalarlar... Bu
koullar altnda yaa yaayabilirsen!"
"Peki bu durumdaki insan ne yapacak? Afarozdan kurtulmann yolu yok mu?"
103
"Olmaz olur mu? Var tabii! Seni aforoz eden papazn ayaklarna kapanp onun
afarozu kaldrmas iin yalvarrsn. Tabii bu arada onun senden istedii her eyi
yapman gerekir ki, Tanr'nn bu sekin adam seni balasn. Zenginsen iin biraz
daha kolaydr. Malnn mlknn byke bir ksmn safra atp hafiflersin. Sonuta
ku gibi hafif, afarozdan kurtulmu ve papazn hayr duasn alm, cennette kendine
bir yer edinmi olarak yaamna devam edersin."
"Ama bu ok byk bir hakszlk!"
''te ben de sana bunu anlatmak istiyorum! Bin yldan fazla insanlk bu zulm
yaad. Koskoca Roma ve Yunan uygarlklarnn mirasn devralan Hristiyan dnyas,
bu zalim din adamlarnn nderliinde koyu bir karanla brnd. nsanlar gnah
korkusu altnda eli kolu bal, koyunlar gibi yayorlard. nsanln normal ilerlemesi
durmu, hatta geriye gitmeye balamt. Krallann egemenlii sarslm, Avrupa
feodal bir yaam biiminin arkna kaplp ie kapank kk sitelere dnmt."
"Yani krallk daha m iyi demek istiyorsunuz?"
"Ben onlara girmek istemiyorum. Ama krallklar daha geni topraklar zerinde
yaayan insanlar bir lke statsnde topladndan, doal olarak iletiim ve ticaretin
hudutlar geniler ve toplumlar bylece daha kolay geliir ve zenginleir. e kapank
toplumlarn geliip zenginlemesi kolay deildir."
"Ama o devirlerde de krallklar vard..."
"Vard, fakat kilise onlardan daha glyd ve krallarn sz kiliselere
gemiyordu. Dn bir ky papazn! stediine basyor afarozu ve kral bile ona vz
geliyor. Byle bir toplumda hak hukuk olur mu? Tm yaamn papazn iki duda
arasnda... Neyse konu uzun... Nereden gelmitik bu konuya?"
"Orta an karanlndan sorumlu olan ncil deil, demitiniz."
104
"Evet, toplumu kskaca alan din adamlar ncil'in ak buyruuna ramen
kitlelerin ncil'i okuyup anlamamas iin her eyi yaptlar. Yzyllarca ncil
halklarn diline evrilmedi."
"Yani kimse bu eviri iini yapmad m? Korktular m yani?"
"Yapanlar kt kmasna ama, sonlan kt oldu. Bu konuda sana bir iki mek
vereyim tarihten. Bak, dinle!
"ngiliz bilim adam William Tyndale'in en byk emeli ncil'in ngilizceye
evrilmesiydi ve bunu yapmaya kararlyd. Bu kararn da tutucu papazlara aka
syleyecek kadar da yrekliydi. Tanr canm esirgerse, birka yl sonra, bir rgatn
ncil'i sizlerden iyi bilmesini salayacam," diyordu. ngiliz papazlar bunun zerine
Tyndale'e cephe aldlar. Tyndale, ngiltere'de barnamad; Almanya'ya kat.
ngiltere'deki n Almanya'ya da ulamt. Adamcaz orada da rahat
brakmadlar. Her an ldrlme korkusunu hissederek ncil'in evirisine devam etti.
1525 ylnda Tyndale'in ncil evirisi yaynland. evirinin binlercesi ngiltere ve s-
koya'da datld. Tyndale bununla da kalmad. Tevrat'n da evirisini yapmaya
kalkt; fakat bitiremedi. Belika'ya kamak zorunda kald. 1536 ylnda Belika'da
yakalanp diri diri yakld.
"William Tyndale, lmeden nce yarm brakt Tevrat'n evirisine devam
etmesini arkada John Rogers adnda bir papazdan rica etmiti. Ama ona da frsat
vermedi kilise. Onu da ngiltere'de diri diri yaktlar. Ba dik, yaklmaya giden
Rogers'i ngiliz halk alklarla lme uurlad."
Severyus Baba, bu konumalar, nceden hazrlad belli olan notlarna
bakarak yapyordu. Anlalan benimle konumak. eytan'n yolundan beni
evimek iin bir n hazrlk yapmt. Masann zerinde de baz kitaplar vard. Bu
kitaplarn aralanna da katlar sokulmutu. Anlalan arad yerleri hemen
bulabilmek iin koymutu bu katlar.
Sz arasnda, "Severyus Baba, benimle konumak iin mi bu kadar hazrlk
yaptnz?" diye sordum.
105
''Evet, Ekrem. Senin Satanizme iyice meylettiinin farkndaym. Sana, bu kt
yolun k ve zellikle genler arasnda yaygnlama nedenlerini anlatmaya
alyorum. Sklyorsan brakalm!''
''Hayr, sklmyorum," demekten baka yapacak bir ey yoktu. "Ksa kes. Aydn
havas olsun!" diyemezdim ya!
Severyus Baba, Orta a bitiren rnesans ve reform hareketlerini anlatmaya
balad. zellikle Martin Luther'den bahsediyordu. Elindeki notlara bakarak Martin
Luther ve onun Orta an bitmesine ve yeni bir an balamasna olan katklan
hakknda zetle ve az ok benim de bildiim unlar syledi:

Martin Luther, 1483 ylnda Almanya'da domutu. Din eitimi gren Luther,
bir manastrda kei olarak greve balamt. alkanl ve zeks sayesinde ksa
zamanda ykseldi. Wittenberg niversitesi'nde profesr oldu. O sralar Roma'daki
papalk, hazinesini daha da doldurmak amacyla indulgence'lerin satna byk bir
nem vermeye, Avrupa apnda byk kampanyalar yrtmeye balamt. Martin
Luther, papann bu hareketine kar kt. Kurtulu parayla satn alnamazd. Papa da,
konumu ne olursa olsun, bir insand; gnahlar balamas geersizdi. Bunu ancak
Tanr yapabilirdi. Papaln, niversite duvarlarna astrd indul-gence satlaryla
ilgili ilanlar yrtt. Bununla da yetinmedi; kilisenin duvarlarna da papaya kar bir
deklerasyon yazp ast. Bundan sonra ortalk iyice kart. Papa, Luther'i aforoz etti.
Ama artk i rndan kmt. Pek ok insan Luther'i destekliyordu. Bu des-
tekleyenler arasnda g ve yetki sahibi soylular da vard. Bylece papalk ilk kez aciz
kalyor ve dinde reform hareketi bylece balam oluyordu. Martin Luther yanllar
artk Roma kilisesinden kopmulard. Onlara Protestan denildi. Katolik kilisesi bu
hareketi bastrmak iin ok alt; ok kan dkld. Fakat artk hareket oturmu ve
dinde reform balamt. Zamanla o korkun Orta a ka-
106
ranl kalkt. Hristiyan lkeler zgr dncelerin beii olmaya balad. Laiklik
benimsendi...
Severyus Baba bunlar anlattktan sonra, "Trkiye de laik bir lke," diye szne
devam etti. "Herkes istedii dini seebilir. sterse hibir dine de inanmaz. Kimse ona
karmaz. Ancak Satanistler yle bo braklacak insanlar deil. nk her ktl
yapmaya kendilerinde hak gryorlar. Hibir toplum byle akmlara izin veremez."
"Severyus Baba, siz benim bymsnz. Yalnz yanza deil, bilgi ve
kltrnze de saygm var. Ama yanldnz bir nokta var. Hibir toplumun byle
akmlara izin vermeyeceini sylyorsunuz. Halbuki bata Amerika olmak zere
birok lkede Sa-tanizm serbest. lkemizde de bu konuda resmen bir yasak olduunu
hi sanmyorum. Belki toplumsal bask sz konusu olabilir."
Severyus Baba'nn bu szlerime kzdna emindim; fakat renk vermedi.
"Ekrem, sen Satanist misin?"
"Deilim," diye yalan syledim. "Deilim, ama onlarn ileri srdkleri pek ok
sav olduka akla yakn. nsan onlarn akla yakn tezlerini kolay kolay rtemiyor.
zellikle Tevrat ve ncil'de yazl olanlara kar kyorlar."
"Sen o kitaplar okudun mu?"
"Hayr, okumadm. Ama okulda din derslerinde o kitaplar hakknda baz eyler
rendik."
"Sana bir byk nasihati: Bilmediin bir eyin ne karsnda ol, ne de yannda!
Ben sana bu kitaplar vereyim, oku! Onlar okursan din konusunda pek ok eyi
doru olarak renirsin. Mslmanl bile Tevrat ve ncil'i okuyarak daha iyi
anlarsn. nk o kitaplar her eyi, batan sona tm detaylaryla anlatrlar. Bir roman
okur gibi okursun. Anlayamadn, kafana yatmayan eyleri de bana sor!"
Btn bu konumalardan sonra kafam daha da karmt. Orta a'daki din
adamlarnn yanllaryla Satanizmin ilgisi neydi?
107
Satanizm, dindeki yanl uygulamalarla ilgilenmiyordu. Bu ancak din adamlanm
ilgilendirirdi. Satanizm, tm dinlere karyd! Tanr'ya karyd! Bizim Severyus
Baba, kalkm bana dinleri savunuyordu...
Severyus Baba'y hepten de krmak istemiyordum. Konuya baka adan
girdim. "Orta a'da din adamlar ncil'i gzard etmiler, insanlara bin yla yakn
zulm etmiler. Btn bunlar tamam. Ancak benim size sormak istediim bir ey
var: Satanizm, Orta a'daki uygulamalara bir tepki olarak ortaya ktn syl-
yorsunuz. Bilmem yanl m anladm?
"Aa yukar doru. Orta a'daki uygulamalara tepkiler byk olmutur."
"Ama Satanizm, kiliselerin o zulmlerinin artk ok gerilerde kald yllarda
daha da ok taraftar bulmutur. Belki tarihesi pek yeni deil, ama yayl ve
taraftarlarnn oal daha ok son yllarda olmutur, sanyomm."
"Evet, dorudur. zellikle son yirmi ylda Satanizm dnyann gndemine
girmitir."
"Hem de Orta a'n kapanndan yzlerce yl sonra. Bunu nasl
aklarsnz?"
"Bu gibi konular daha ok sosyologlar ilgilendirir. Onlan ilgilendirir derken;
bizi ilgilendirmez anlamna sylemiyorum. Toplumdaki tm akmlar o toplum
fertlerini yle veya byle etkiler ve ilgilendirir. Sosyologlar ilgilendirir dememin
nedeni: onlarn aratrma alanna girmesindendir. Ama zlerek syleyeyim ki, bu
konuda sosyologlar olduka suskun. Benim gibi felsefe tahsini son snfta brakm
biri bu konuda ne syleyebilir ki! Ama unu syleyebilirim ki, Orta a bitmi, fakat
yazarlar ve bilim adamlar Orta a kitaplarnda devaml ileyip canl tutmulardr.
O a anlatan yzlerce, binlerce kitap yazlmtr ve halen de yazlmaktadr. O a
anlatan pek ok da film yaplmtr. O a kitaplarna konu eden yazarlar arasnda
pek ok nl isim vardr. Hristiyanla kar-
108
kan yazar ve dnrler arasnda aklma gelen baz isimler: Nietzche, Hobbes,
Locke, Marx, Lenin, Sartre, Voltaire... Tabii nl, nsz daha saysz isimler var... Bu
yazar ve dnrler yalnz Hristiyan dnyasn deil, tm dnyay etkilemitin Yz
milyonlarca insan onlann fikirlerinin bysne kaplp onlarn peinden gitti.
Sonuta, eytan'a tapmak arl da bunlarn eseridir."
Severyus Baba benimle uzun uzun konutu, nasihatler verdi. Sabrla
dinlemekten baka arem yoktu. ki aydr benden kira almyordu. Kahvaltlarn
parasnn hissesine denden fazlasn da deyen oydu. Sk sk, "Para konusunda
sklrsan, ekinme bana syle! Benim bir ayam ukurda. Mezarma m
gtreceim?" diyordu.
Severyus Baba, uzun konumasndan skldm anlamt. Nihayet kafam
daha fazla tlemekten vazgeti. Bana ktphanesinden iki kitap verdi.
"Bu, Kitab- Mukaddes! Kitab Mukaddes iki ksmdr. Birinci ksm Eski Ahit
denen ksmdr. Yani Tevrat ve Mezmurlarn olduu ksm. Dnyanm yaratlndan
sa'ya kadar olanlar anlatr Yalnz Tanr'nn szn deil, srail'in tarihini de anlatr.
kinci ksma Yeni Ahit denir. sa'y, reterini; sa'mn lmnden sonra elilerin
Tanr Sz'n duyurmak iin yaptklar almalan ve retilerini anlatr. te ncil
budur. Yani Kitab Mukaddeste Tevrat ve ncil bir aradadr. Ancak ben sana ncil'i
ayr olarak da veriyorum. nk ikisi bir arada ok kaln bir kitaptr. Bu kk ebatl
ncil, senin iin kolaylk olur. Cepte bile tayabilirsin."
"Severyus Baba, ben bu kitaplar u sralar pek okuyamam. Derslerimin en
youn olduu zaman imdi. Ama frsat bulduka okuyacam. Yaz tatilinde daha
rahat okuyabilirim."
Byle syleyerek Severyus Baba'nn elinden kurtuldum.
O akam Pitis'le beraber Tamer'in dkknndaydm. Severyus Baba'yla
konumamz anlattm. Tamer gld. "Demek adam seni eytan'a tapanlarn
penesinden kurtarmay kafaya koymu!
109
Bundan sonra ncil derslerine hazr ol! Adam senin yakan kolay kolay brakmaz!
Ama kafan kullan! ncilin yazdklarndan etkilenmi gibi davran! Bylece herifi bir
gzel trtklarsn!''
Severyus Baha'y trtklamak gibi bir niyetim yoktu. Kitap satndan
kazandm para az ok bana yetiyordu. Pitis de para bakmndan bana yk deildi. O
da. babasnn Pitis'in adna yatrd paradan azar azar ekiyor, bu da onu idare
ediyordu. kimizin de kimsenin birka kuruunda gzmz yoktu.

110
15

Mays sonlaryd. Her zamanki yerimde tezghm am, mteri bekliyordum.


Yanma drt kii geldi. lerinden biri hibir ey sylemeden tezghmdaki baz
kitaplar seip ayrmaya balad. nce uyanamadm. Adam yal bir mteri
sanmtm. Adamn ayrd kitaplar, kitaplar ok satan bir yaynevine aitti. O,
kitaplar toplarken, ilerinden biri de cebinden bir kimlik kart karp gsterdi.
"Biz mali polisteniz. Karakola kadar geleceksin."
Bunun zerine bir tuhaf oldum. Korsan kitap satarken yakalanmtm. Kitaplar
seip ayran adam, o yaynevinin avukatyd.
Hep birlikte karakola gittik. Karakoldaki polisler bana olduka yumuak
davranyordu. Ama avukatn enesi durmuyordu. "Kitap piyasasn altst ettiniz!
Sizler hrszlardan da aalksnz! Yalnz yaynevinin deil; yazarn, alanlarn,
devletin hakkn da alyorsunuz..." eklinde hakaretler edip duruyordu. Ben btn
bunlar sululuk duygular iinde dinliyor, cevap veremiyordum. Adamn dedikleri
doruydu.
Karakolda zabt tutuldu. Zabt tutulmakla kalnmad, kaldm evde arama
yaplmasma da karar verildi.
Yanmda avukat, bir resmi, bir de sivil polis, kalmakta olduum eve gittik. Saat
16:00 sularyd. Severyus Baba genellikle o saatlerde evde olmazd. Fakat o gn,
aksilik olacak ya, evde olaca tutmutu.

Benim polislerle geldiimi grnce, Severyus Baba arm, eli aya


dolamt. Sivil polis durumu ksaca anlatt. Evde arama yaplacan syledi. O
zaman ben, "Severyus Baba'y rahatsz et-
111
meyin!" dedim. "Korsan kitaplarla onun ne ilgisi var? Adamcaz korsan kitabn ne
olduunu bile bilmez."
Ama beni dinlemediler. Onun yatp kalkt, ktphane gibi kitap dolu odasn
da aradlar. Avukat deiik dillerden pek ok kitab grnce armt. Severyus
Baha'ya, "Btn bu kitaplan siz mi okuyorsunuz?" diye sordu.
"Evet. Ben kk yatan beri okurum. Yalandka kitaplara daha da dkn
oldum."
"Kiracnz da kitaplara merakl. Ama o iin kt yanna dkn."
Severyus Baba korsan kitabn ne olduunu o gn anlamt. Sattm kitaplarn
korsan kitaplar olduunu bilmiyor, daha dorusu kitaplann korsan olarak baslp
satldn bilmiyordu. Durumu renince kzmt.
"Sen bana byle kt bir i yaptn sylememitin, Ekrem!" diye kt. "Ucuz
kitaplar satan yaynevlerinden alyorum bu kitaplar, diyordun."
Verecek cevabm yoktu. Utan iindeydim. Bam edim. O gne kadar ne
sank, ne de tank karakoldan ieri admm atm deildim. Hem utanyor, hem de
korkuyordum. Avukata yalvarr bir sesle, "Bu kez beni balayn!" dedim. "Size sz
veriyorum. Bundan sonra korsan kitaplan deil satmak, elime bile almayacam."
Sivil polis sze girdi, "Sen imdi bu korsanlar aldn yeri bize gstereceksin.
O zaman bu iten yakay syrrsn. Selim Bey ikayetini geri alr."
Selim Bey yaynevinin avukatyd. Polisin szlerini onaylad ve bana uzunca bir
nasihat ektikten sonra, "Bu iin sonu yok" dedi. "Gen yata sabkalanrsn.. Sen bize
yardm et; bu iin kaynana ulaalm."
"Ben korsanlarn basld yeri, depolarn filan bilmiyorum.
Bir kitapdan ufak partiler halinde alyorum." '

112
"Tamam. Biz seni izleyeceiz. Sen adama byke bir parti sipari ver. Kitaplar
sana verirken adam enseleriz."
Severyus Baba da araya girdi. "Avukat Bey doru sylyor, -dediklerini yap!
Adamlarn yapt i doru deil!"
Yapabileceim baka ey yoktu. Her zaman kitap aldm korsan kitapya
telefon atm. Adamdan iki yzden fazla, o yaynevinin kitaplarndan istedim.
Adam biraz arm gibiydi. "Neye o yaynevinin kitaplar da baka kitaplar
deil?" diye sordu.
Hemen bir yalan uydurdum. "Bir arkadamla Ava Adas'nda kitap sergisi
ayoruz. O her yl yazlklarda sergi aar ok da kitab var. ben de ilk parti bu
kitaplarla katlacam. Daha sonra ok kitap alrm. imdilik sen bunlar hazrla."
"Yaz sezonu iin biraz erken deil mi? Yazlklar henz bo."
Adam glkle ikna ettim. Kitaplar yarn dkknnda teslim almak zere
adamla anlatm. Avukat ve polislerle yarn bu baskn iini gerekletirecektik. Polisler
ve avukat herhangi bir oyun oynamamam iin beni tehditle kark, sk skya
tembihlediler.

Onlar gittikten sonra Severyus Baba beni karsna ald.


"Ekrem, artk byle iler yapma!" diye sze balad. "Elindeki tm kitaplar yok
et! Ben bunlarn parasn sana vereceim! Derslerine al! Ben sana gcm
yettiince destek olurum!"
"Severyus Baba, ok teekkr ederim! Korsan kitap satmak ii zaten beni hep
rahatsz ediyordu. Belki bylesi daha iyi oldu. Sizin yardmnza gehnce: iyi niyetiniz
iin tekrar teekkr ederim. Benim bankada bir miktar param var. imdilik beni idare
eder Bu arada parttime bir i de bulabilirim. lginize tekrar teekkr ederim!"
"Sen bilirsin! Ama ben her zaman senin yanndaym. Bunu
bil!"

113
o akam Pitis'le, Tamer'in dkknnda bulutuk. Olanlar onlara anlattm.
Tamer hi oral olmad. "yi ki yakalandn da o pis iten kurtuldun!" dedi. "Karn
tokluuna o tip iler yapmak enayilik! ok para getiren bir i olsa aklm keser.
Sabahtan akama kadar ayakta dur, aa gibi. Neymi, iki kitap satacakmn! Byle
devam etseydin varis olurdun."
Onun bu konumasna bozulmutum. "Sen de iki kaset satacam diye btn
gn burada kuluka tavuk gibi oturuyorsun!" diye karlk verdim. "Bu gidile sen de
basur olacaksn!"
Tamer bu szme hi alnmad. Bir kahkaha att. "ok doru sylyorsun,
Ekrem! kimizin ii de i deil! Hepimiz kafa kafaya verip zengin olmann bir yolunu
bulmalyz! Byle krd kat ilerle mr tketmek enayilikten de te, delilik!"
Tamer iyice ciddilemiti. Gzlerimin iine bakarak konumasna devam etti. "Biz
Satanistler, toplumun nmze ahlak diye koyduu, din kurallar diye koyduu,
kanun diye koyduu eyleri elimizin tersiyle bir yana itmeli: kendimize en uygun
yolu semeliyiz. Bu yol soygunculuk, hrszlk, kaaklk, dolandrclk ne olursa
olsun... Yeter ki yakalanmayalm ve byk para gesin elimize!"
Pitis sze kart. "Bu iler bizi aar! Bir de yakalandk m, hap yutarz!"
Tamer ters ters Pitis'e bakt. "Evet, gidip de bir bilezik, yahut teyp alarsan hap
yutarsn! Hayatn kayar! evrene bak! Hi mi gazete okumuyorsun? Hi mi
televizyon seyretmiyorsun? Adamlar lkeyi soyuyor, bankalar talan ediyor da ne ceza
gryorlar? Yabanc lkelere gidip krallar gibi yaamyorlar m? ylesi adamlara
stadyumlarda binlerce kii alk tutmuyor mu? Btn bunlar milyonlarn gznn
nnde olmuyor mu?" Bunlar syledikten sonra Tamer bana dnd. Yz ifadesi iyice
deimi, o ylk gmnl Tamer gitmi, yerine bambaka bir insan gelmiti
sanki... Behet Bey gibi etkili bir sesle konuuyordu. "Ekrem, sen kolay kolay bize
114
uyum salayamazsn! Satanistlik sana ok uzak. Satanistlik kalp ii deil, yrek
ii!" Bu szleri sylerken olduka kasl kollarm iaret ediyordu. Tamer'in kollarnda
kas yoktu, p gibiydi.
Onun kollarm iaret ederek syledii szler gururumu oka-m, aramzda
durup dururken oluan gerginlii gidermiti. Glmseyerek, "Peki Tamer, ne
yapmamz neriyorsun?" dedim. "Diyelim ki biz stanbul grubu alt kiilik bir eteyiz
ve sen de bizim reisimizsin! Syle ne yapalm?"
"Ekrem, ben aka yapmyorum. Bu konuyu Behet Bey'le de konutuk. O
Kadky grubuna pek gvenmiyor; nk onlar fazla kalabalk ve hepsini de iyi
tanmyor Behet Bey. Biz alt kiiye gveniyor. Ama ben sana pek gvenemiyorum.
Ve bunu da aka yzne kar sylyomm!"
"Yamuk bir hareketimi mi grdn?
"Ekrem, sen daha kkeninin etkilerinden tam arnm deilsin. Pitis'in srar
olmasayd; kesinlikle seni aramza almazdk. Belki aramzda zamanla piersin.
Satanizmde toplumun basklarn tmyle yreinden ve kafandan silmek vardr. Tm
kprleri atacak ve geriye bakmayacaksn! te sende bu yrek yok!"
Bozulmaya balamtm. "Yreksizliime bir rnek ver!" diye direttim.
"Bu gibi eylerin rnei frsat dtke ortaya kar. Bu yalnzca benim bir
gzlemim. Dilerim yanlm olaym. Seni kazanmak istiyoruz. Sen daha aramzda
ok yenisin. Seni tanyal ay bile olmad. Bu sre insanlar tanmak, onlara
gvenmek iin ok ksa bir sredir. Bu ekince senin iin de geerli. Sen de bizleri iyi
tanmyorsun. Sen de bize gvenmekte acele etmemelisin. Behet Bey'in de durumu
bizlerden farkl deil. Kime, nereye kadar gveneceini bilemiyor. stanbul grubunu
yalnzca benden soruyor. Bana gvendiini biliyorum..."
Tamer'in konumalarndan Behet Bey'in bir eyler planladn anlamtm.
Ancak planlad her neyse bunun iin bizlere g-
115
venmek istediini ima ediyordu Tamer... Bu i neydi ve ne zaman harekete
geilecekti? Beni bu iin iine sokacaklar myd?...
Biraz sonra konu deiti ve aramzda hava yumuad. Bir sre geyik muhabbeti
ettikten sonra, Pitisle dkknn i ksmna getik?..
ki saat kadar sonra odadan ktmzda Ferhan, Selda ve Faruk dkkndayd.
Pitis sust yakalanm gibi hafife kzardysa da Ferhan, "Kz ne yle ky gelini
gibi ezilip bzlyorsun?" diyerek Pitis'i rahatlatt. "Hepimizin de senin gibi eytan
nikh var. orospuluk yapmyoruz ya?"
Bizim ktmz odaya Selda'yla Faruk girdiler. Onlar yanmzdan ayrlnca
Tamer ve Ferhan'la konumaya baladk. Tamer benim korsan kitap sorunumu
Ferhan'a da anlatmt.
Tamer bu kez bir aabey yaklam iinde, scak bir sesle, "Hi zlme,
Ekrem!" dedi. "Bu konuyu unut! Yarn polislerle gider herifi yakalatrsn ve bu konu
senin iin kapanr. Adam eksin cezasn! Byk vurgunlar yapmak varken, var m
byle krd kat ilerle uramak! Ben sana tam yeri gelmiken Satanic Bible'dan,
yani eytan ncilinden bir ksm okumak istiyorum."
Tamer bunlar syledikten sonra masasndan bir deste fotokopi kard. "Behet
Bey, eytan Kitab'ndan baz ksmlar Trke-ye evirmi. Bunlar o evirinin
fotokopileri." Fotokopilerden birka kad ayrp bana uzatt. "Al, kendin oku!
Altlarn izdiim ksmlara zellikle dikkat et!"
Tamer'in verdii fotokopileri aldm ve dikkatle okumaya baladm. Tamer'in
altlarn izdii yerleri zellikle dikkat ederek okuyordum:
"Dnya yznde bir takm insanlar vardr ki, bunlarn garip bir huylar
olduuna pek az insan dikkat eder. Bu tip insanlar bakalarnn kendilerine minnet
duymasn isterler, bazen evrelerindeki insanlar kendilerine borlu brakmaya
baylrlar; hem de hi
116
bunlara gerek yokken...
"Yaantmzn her alannda bu tip insanlar vardr Bunlar ne gerek dosttur, ne
de sevdiimiz insanlardr Yaammzda yararl rolleri yoktur... Sizi kendilerine minnet
borcuyla balarlar ve siz her zaman bu borcun altnda ezilirsiniz. Bu borcu deyerek
ruhsal bortan kurtulmak istediinizde, sizden asla maddi bir deme istemezler.
demekte srar ettiinizde krlr, gcenirler. Boynunuza bir kere minnet
boyunduruunu geirmilerdir; sizi bu boyunduruktan kolay kolay azat etmek
istemezler. Kelimenin tam anlamyla ruhunuzu satn almlardr. Size
ykmllklerinizi devaml hatrlatrlar; hem de bunu yle ustalkla yaparlar ki,
anlamazsnz bile! Tek sz etmeden, hibir imada bulunmadan... Tavrlaryla sinsice
yaparlar bunu...
"Bu gibi insanlara kar bir Satanist, aptal rol oynamaldr. Onlarn size
verdiklerine bol bol teekkr ederek aln; sonra arkanz dnp, yryn gidin! Byle
davranrsanz, oyunun galibi siz olursunuz. Size ne yapabilirler? Cmerte
verdiklerinin karln m bekliyorlar? Hi ekinmeden, onlardan zrnk almam
gibi, koca bir 'Hayr' ekin! O zaman penelerinden kurtulmak zere olduunuzu
hissedecekler ve iki ey olacaktr: nce boyunlarm bkecek, hakszla uram
masum insanlarn krgn tavrlarm taknacaklar; bir sre sonra sizin duygularnzn
yumusayacan mit edecekler. Onlarn istediini yapacanz, minnet borcunuzu
biraz gecikmeyle de olsa, sonunda deyeceinizi bekleyecekler... Bu mitlerinin boa
ktn anladklarnda ise maskelerini indirip gerek yzlerini gsterecek;
fkelenecek ve kinleneceklerdir...
"Onlar bu noktaya getirdiniz mi, ite o zaman asl incinen ve krlan taraf
roln siz oynamalsnz! Yanl bir ey yapmadnz. Sonuta, onlar size karlk
beklemeden bir eyler verdiler baz iyilikler yaptlar ve siz de verilenleri aldnz,
yaptklar iyiliklere bol bol teekkr ettiniz. Bunun iin size kzmaya ne haklar var?
ite bu havay yaratmalsnz! yle ya, eer bir karlk bekleyerek vermi-
lerse, verirken hmu belirtmeleri gerekmez miydi? Yaptklar hi de drst bir
davran deil. Krlp gcenmekte haklsnz!
''Genellikle bu tip vampirler numaralarnn akldn ve size istediklerini
yaptramayacaklarn anlaynca sessiz sedasz, kuyruklarn toplayp uzaklar ve sizi
rahat brakrlar. Artk sizinle kaybedecek zamanlar yoktur. Baka kurbanlar
aramaya devam ederler...
''Ama bu vampirlerin baz tipleri vardr ki, sakz gibi yapr, kolay kolay
yakanz brakmazlar. Sizi rahatsz etmek iin ellerinden geleni arkalarna koymazlar.
Sizden intikam almaya haklar olduuna kendilerini inandrmlardr. Bylelerine
kar yaplacak ilk i, onlarla ilikileri kesip atmaktr. Balangta bu sizin iin pek
kolay olmayabilir. Size verdikleri ve sizin iin yaptklar, sizin kolay kolay
vazgeemeyeceiniz kadar cazip olabilir. Ama unu dnmelisiniz ki, bu adamlar
verdiklerinin kat kat fazlasn sizden karmak iin kararldrlar ve siz almakta ve
'Hayr' demekte geciktike deyeceiniz fatura gn be gn bymeye devam
edecektir.
"Bir Satanist sonunda kendisini mahvedecek olan bu iren vampirlerden
uzaklamal, onlarla zamann yitirmemelidir."
Tamer'in verdii fotokopileri okuyup bitirince, Tamer, "Ekrem, imdi syle
bakalm; bu okuduklarndan ne ders aldn? Nasl davranman gerektiini anladn m?"
"Burada yazlanlara uygun durumlarla karlarsam, sanrm bu tleri
unutmam olurum. Gereini yaparm."
"Yani sen imdi bu yazlanlara uygun bir durumla kar karya deil misin?"
akn akn Tamer'in yzne baktm. "Nasl yani?"
Tamer gld. "Bak Ekrem! Sen iimizde, en yksek puan gereken bir fakltedesin.
Matematiksel olarak iimizde en akll senin olman gerekiyor. Yanlyor muyum?"
"Tp Fakltesini kazanm olmam sizlerden akll olduumu
18
kantlamaz. Olsa olsa sizlerden ok daha fazla altm kantlar. Hepsi bu!''
"Ekrem, aka bir yana; sen hl kyl safln zerinden atamamsn. Bu
gidile on faklte bitirsen gene ayn kalacakasn."
Pitis sze kart. Glerek, "Hey, benim kocama sz syleme!" dedi. "Ne demek
istiyorsun? Yani sen imdi, 'Tahsil cehaleti giderir, eeklik baki kalr' m demek
istiyorsun?"
Pitis'in bu akasna; ben de dahil, fakat Tamer hari, hepimiz gldk.
Tamer, "Ben o szleri, o anlamda sylemedim," diye Pitis'i yantlad. "Yalnz
Ekrem, bugnk olanlan bile kafasnda doru bir ekilde deerlendirip anlayamam."
Sonra bana dnd. "Ben, senin u Severyus Baba dediin moruu hl
anlayamadna ayorum."
"Severyus Baba'nn neyini anlamam gerekiyor ki? O benim ev sahibim,
sonuta. Ayn at altnda baba oul gibi kalyoruz."
"Ekrem, yle bir dn! Adam senden birka aydr on para kira almyor.
Kahvalt paralarn o dyor imdi de kalkn sana yardm etmekten, yani aktan
sana para vermekten sz ediyor! Btn bunlar, az nce okuduun tlerle hi mi
ilgili deil sence?"
Birden beynimde imek akt. Tamer sanki kafamdaki bir elektrik dmesine
basm ve beynimi aydnlatmt. "Doru sylyorsun, Tamer," dedim. "Severyus
Baba, bana iyilik yapmak konusunda gereksiz bir gayret iinde. Bu ok ak! Benden
ne bekliyor acaba? Bunu dnmeliyim."
"Adam sana aktan para vermeye kadar ileri giderken, koltuunun altna Kitab
Mukaddes'le nciri sktrmad m? Daha anlayamadn m?"
Biraz ezik, "imdi anladm!" dedim. "Demek ki Severyus Baba, benim
Satanistlerin arasndan kmam ve Hristiyan olmam istiyor. Btn bu iyilik
gsterileri de bunun iin!"
119
"Oh, be! Sonunda uyandn. Gnaydn!"
Bir sre hibirimiz konumadk. Sonunda gene Tamer konutu. Bu konuyu
geenlerde Behet Bey'le de konutuk. Behet Bey okuduun fotokopileri bu
konumamzdan sonra bana verdi. Hemen devreye girmedik. Bir sre daha bekleyip
grelim dedik. te sonunda Severyus Baban ne mal olduunu gsterdi. imdi ne yap-
may dnyorsun?"
Kafamda hibir plan olumamt. "Bilmem, herhalde duruma gre gereini
yaparm. Belki de verdii kitaplar okumadan geri verebilirim. Ama bu gnlerde
kprleri atmak pek akllca olmaz."
Ferhan, "Adam yolabildiin yere kadar yolarsn. Sonunda da verdii kitaplar
nne atp, 'Haydi bana eyvallah dersin!' olur biter." Diyerek konumalarmz
noktalad.

Ertesi gn yaynevi avukatyla anlatmz ekilde hareket ettim. Korsan


kitapya sust yapld. Deposu basld. Benim de korsan kitap iim bylece
kapanm oldu. Artk kimse bana korsan kitap vermezdi. Zaten benim de artk o ile
uramaya niyetim yoktu. Bir ekmek parasna korsan kitap iiyle uramak enayilikti.
nsan eri iler yapacaksa hi deilse yaptna demeliydi!
Severyus Baba, o gece beni karsna ald: "Artk o pis iten syrldn.
Derslerine iyi al! Yalnz derslerinle de yetinme, kendini daha iyi yetitirmek iin
ok kitap oku! Benim ktphanemden istediin gibi yararlanabilirsin. Sana verdiim
Kitab Mukaddes ve ncili de dikkatle okumay ihmal etme!"
imden, "Severyus Baba, roln iyi oynuyorsun!" diye geirdim. Ama ona tam
bir Satanist kurnazlyla cevap verdim. "Siz benim babam gibisiniz. Sizin gibi biriyle
karlatm iin ok anslym. Beni olunuz bilin! tlerinize her zaman
uyacam! Hele u snavlarm bir bitsin, yaz tatili balasn, verdiiniz kitaplar
okumam iin cok zamanm olacak. zellikle ncili cok dikkatle
120
okuyacam! Tabii bu konuda sizi bir hayli rahatsz edeceim. Anlamadm yerleri
size soracam."
Bu szlerim Severyus Baba'y mutlu etmiti. Mutluluu gzlerinden
okunuyordu.

16

Haziran ay girmi, snavlardan bam kaldramaz olmutum. Pitis de benim


durumumdayd. Grubumuzun dier yelerinden yalnzca Ferhan snavlar biraz olsun
ciddiye alyor, dierleri ise snav mnav sallamyor, gnlerini gn etmeye
bakyorlard.
Snavlar yznden Pitis'le eskisi gibi sk buluamyorduk. Bu seyrek
bulumalarmzdan birinde gene Tamer'in dkknndaydk. Pitis'le dkknn zel
blmesinde birka saat birlikte olduktan sonra, Tamer'e her zamanki gibi bir miktar
para verdim. Dkkndan ayrlmak zereydik ki, Tamer, "Hazr olun, gn sonra
Marmara Adas'na gidiyoruz! Solstis'i orada kutlayacaz" dedi. "Hep birlikte
felekten bir gece alarz! Deniz, orman, arap, balk, mzik, ak..."
Ben, "Bu sralar hibir yere gidecek halim yok," dedim. "Snavlar ok
sktnyor."
Tamer suratn ast. "Sen de amma sinamekisin! Doktor olacakm! Doktor
olunca ban ge mi deecek sanyorsun? Adam onca yl okuyor, alyor; iyi bir
operatr oluyor. Bir ameliyat ya-
121
pyor ve hastas ameliyat masasnda lyor Sen imdi oldun mu bir katil! Hibir
suun olmad halde adamn akrabas gelip seni vuruyor! Buyur bakalm! Onca
emein aban gitti mi boa? ki metrelik bir kefene sarp adam sallyorlar topraa!
Sen sa ben selamet! Olum bu ilerin sonu yok. Kafamz altrp bir k yolu
bulamazsak azmzla ku tutsak srnrz."
"Ne yapalm, okumayalm m?"
'"Oku, oku! Bouna dememiler: Oku, yaz da adam ol; baban gibi eek olma!'"
Pitis araya girdi. "Ben gelebilirim; o gn snavm yok," dedi.
Aslnda o gn benim de snavm yoktu. Snav hazrlklarm aksatmamak iin
gitmek istemiyordum. Ama Pitis gitmekten yana olunca ben de ister istemez gitmeye
karar verdim.
Bu kararma Tamer sevinmi, yzndeki az nceki aksi ifade kaybolmutu.
Glerek, "Hah, yle! Kambersiz dn olur mu? Biz stanbul grubu zaten topu topu
alt kiiyiz. Birbirimizden kop-mayalm. Hele byle gnlerde..."
Tamer bu arada Solistsin ne olduunu ksaca anlatt:
Bahar balanglarna Ekinoks deniliyordu. Satanistler eki-nokslar 21 Mart ve
21 Eyll'de kutluyorlard. Ben de Satanistlerle yeni tantmda onlarn ilkbahar
ekinoksuna katlmtm. Hep birlikte Mantus Bar'da kutlamtk ve benim Pitis'le
yakn arkadalm da o geceden sonra balamt.
Solstis'ler ise, yaz ve k mevsimlerinin balanglar kabul edilen gn
dnmleriydi. Yaz solstisi 21 Haziran, k solstisi de 21 Aralk'tayd. Satanistler
ekinokslar gibi solstisleri de kutluyor, bu gnlerde istedikleri gibi eleniyor,
akllarna gelen lgnlklar yapyorlard.
21 Haziran sabah Marmara Adasna giden vapurdaydk. Biz stanbul grubu, bu
geziye hi firesiz katlmaktaydk. Kadky grubu bir hayli kalabalk olmasna ramen
geziye ancak yedi kiiyle katlyorlard. Behet Bey, Ayla, Aydn, isimlerini vapurda
rendi-
122
im iki gen Tayfun ve Yaar; ayrca ilk kez grdm Amerikal bir kar koca.
simlerini yeni rendiim genleri Kadky toplantlarnda grmtm. Bunlardan
biri Kadky'deki ilk toplantda grdm ve benim gibi Satanistlere katlmaya aday
olan genti. Kumral ve uzunca boylu olan bu gencin ismi Tayfun'du. Yaar ismindeki
arkada ise orta boylu, imanca, kumral sal, beyaz tenli bir genti. Birbirleriyle
tanal ancak bir ay olmasna ramen ok yakn iki arkada olmulard.
Kadky grubuyla gelenler arasndaki Amerikal ifti hepimiz ilk kez
gryorduk. Tamer bile onlar imdiye kadar hi grmemi, hatta onlardan sz
edildiini bile duymamt. Erkein ismi William'd. Elli yalannda gsteriyordu.
Ortadan biraz daha uzun, zayf yzl, seyrek sal, kumral biriydi. Olduka ince
yaplyd. Kars-nm ismi Eleni idi ve Rum asll bir Amerikalyd. Orta boylu, balk
etinde, salarn sanya boyam olmasna ramen, sarn olmad daha ilk bakta
belli olan gler yzl bir kadnd. yi Trke biliyordu. Ailesiyle birlikte Trkiye'den
Amerika'ya gitmi ve orada William'la evlenmi. O da kocas gibi elli yalarnda
gsteriyordu. Kocasyla birlikte sk sk Trkiye'ye tatile geldiklerini sylyorlard.
William da derdini anlatabilecek kadar at pat Trke konuabiliyordu.
Vapur adaya varmadan birbirimizle iyice kaynamtk. Amerikallarn,
lkelerinde Satanist bir topluluk yesi olduklarn ve Behet Bey'le de orada
tantklarn renmitik. Adam arkeoloji profesr olduunu syledi. Birka yl
nce grevini brakm, baz arkeolojik kazlara katlmaya, onlara rehberlik yapmaya
balamt. Trkiye'de de baz kazlarda bulunmutu. zellikle Antakya'da nemli
almalar yapmt. Kars da bu kazlarda ona asistanlk yapmaktayd. Bu
gelilerinde uzun sre Trkiye'de kalmalar sz konusuydu.
Adada yalnzca bir gece kalacaktk. Bu geceyi de otel veya pansiyonda deil
akta geirecektik. Buna gre hazrlkl gelmi-
123
tik. Bazlarmzn srt antalar, bazlarmzn da torbay andran byk el antalar
vard. Behet Bey gelirken hepimizin en az bir battaniye almasn sylemiti.
Ksacas yalnzca bir gece kalacamz bir yer iin hayli ykl gelmitik. Niin bir
pansiyon veya otelde kalmayp da geceyi akta geireceimizi pek anlam deildim.
Pitis kendince bir aklama yapt. "imizde Amerikallardan baka evli yok.
Belki otellerde sorun kabilir. Sanrm Behet Bey bunu dnmtr. Belki de, bir
deiiklik olsun, gnmz daha renkli gesin diye de dnm olabilir. Akta,
deniz kenarnda, yldzlar altnda bir gece... Dnsene ne romantik!"
Marmara Adas'nda tm lokanta ve kafeler iskele yaknnda, sahil boyundayd.
Olduka iyi saylabilecek bir lokantada le yemei yedik. Yemekten sonra sahil
boyundaki bir kafede oturduk. Hava olduka scakt; ama oturduumuz yer bir nar
alt olduundan koyu glgeli ve rahatt.
aylar, meyve sular, dondurmalar geldi. Aramzda konuup glmeye
baladk. zellikle Eleni'nin anlatt erotik fkralara bol bol glyorduk. imizde
yalnzca Tayfun keyifsiz grnyordu. Arkada Yaar onu neelendirmek iin trl
aklabanlklar yapmasna ramen, Tayfun hi oral olmuyor, dalgn ve dnceli hali
devam ediyordu.
Konumalar arasnda Behet Bey, "Williamlar ve ben Ayla'yla birka gn daha
burada kalmay dnyoruz," dedi. "Sizler yarn dnebilirsiniz. Tabii isteyen de
kalabilir."
Tamer, Ferhan'a, "Ne dersin, biz de kalalm m?" diye sordu.
" gn sonra snavm var. Bu durumda iki gn kular gibi zgrm.
Dkknnn kapal olmasna aldrmyorsan, bence kalmakta saknca yok."
"Bo ver dkkn! Gelmiken kalalm." Bylece kalacaklar ve gidecekler belli oldu.
Faruk ve Selda da kalmak istiyorlard. Fakat Faruk Baba'sndan ekiniyordu. n-
124
k yalnzca bir gn iin babasndan izin koparabilmiti. Babas, tam da snavlar
srasnda bu geziye scak bakmamt.
Selda, "Bir arkadamda kalp birlikte ders alacaz, diye-medin mi?" diye
Faruk'a sitem ettiyse de sonu deimiyordu ve onlar da bizimle beraber yarn
stanbul'a dnecekler arasndaydlar
Kafeden kalktk. Herkes hesabn kendi dyordu. Yalnzca Tayfun ve Yaar'n
hem lokanta, hem de kafedeki hesaplarn Behet Bey demiti.
Gece iin bir miktar yiyecek iecek satn aldk. Yanmzda stanbul'dan
getirdiklerimiz de vard. Al veri iinden sonra Behet Bey konutu: "imdi bir
motor tutalm; bizi gzden uzak tenha bir koya braksn! Yalnz motorda sululuk
yapmak yok. Adamlarn, geceyi akta geireceimizi bilmeleri de iyi olmaz. Bu
konuda da dikkatli olalm!"
Bir motor tuttuk. Motor adann tenha bir koyunda bizi indirdi.
Yal, krmz suratl, gbekli motorcu, "Akam gelip sizi alaym," dedi.
Behet Bey adamn parasn verirken, "Almanza gerek yok!" dedi. "Akama
doru biz kendimiz dneriz."
"Zor olmaz m. Beyefendi? Buralar ok sapa yerler. Dnnz zor olur."
"Olsun! Biraz da spor yapm oluruz. Byle eyler kent insannn zlemidir"
Az sonra motor gitmiti. imdi ssz koyda yalnzdk. Yakn-larmzda hibir
yerleim yeri grnmyordu.
Eleni, "Buralar biraz kayalk ama olsun," dedi. "Hi deilse burada gzlerden
uzak biz bizeyiz."
Bulunduumuz koy kayalkt. Ancak kyda birka metre eninde, on metre
kadar uzunluunda, kum, akl karm bir ky eridi vard. Plaj yerimiz buras
olacakt.
125
Plajmzn hemen yannda, denize olduka dik inen kayalklar vard. Kayalklarn
hemen yannda allar ve aalar balyor ve orman eklini alarak tepelere kadar
uzanp gidiyordu.
Eyalarmz kayalar arama yerletirdik.
Behet Bey, "21 Haziran hepimize ve tm Satanistlere mutlu bir yaz getirsin!"
dileinde bulundu.
Az sonra hepimiz mayolarmz giymi, gnelenmeye ve denize girmeye hazr
olmutuk. Ben pek yzme bilmediimden denize girmek konusunda Pitis gibi istekli
deildim.
Pitis, "Merak etme, ben sana yzme retirim!" diyerek beni denize tevik
ediyordu. "Vcudun tam yzme vcudu. renince ok gzel yzersin!"
Ayla ve Eleni bikinilerinin stlerini takmamlard. Ayla'y daha nce plak
grmtk ve gslerinin ne kadar gzel olduunu biliyorduk. Ancak orta yalar
geride brakmakta olan Ele-ni'nin bu kadar gzel gsleri olabileceini dorusu
dnemezdim.
Eleni iri gslerini okayarak, "Kzlar, siz neye soyunmu-yorsunuz?" diye
gld. "Ben bu yata soyunuyorum; size ne oluyor?"
Behet Bey, "Burada isteyen istedii gibi soyunabilir," diyerek Eleni'yi
destekledi. "Satanizmde utan yoktur. Utan dinsel dogmalarn insanlara
dayatmasndan baka bir ey deildir. Hayvanlarda utanma var m? Onlar doal
igdlerine uygun yayorlar. nsan ise, yaam boyu igdleriyle savayor. Bizler o
izgiyi amalyz. Satanistler arasnda soyunmaktan kaanlar ancak vcuduna
gvenmeyen, kompleks sahibi insanlardr."
Bu szler hemen tesirini gsterdi ve nce Selda bikinisinin stn ve altn
karp rlplak oldu. Arkasndan ben. Aydn ve Tamer dnda grubumuzdaki tm
erkekler soyundu. Bu arada Eleni de bikinisinin altn karp anadan doma
plaklarn arasna ka-
126
tlmt. Pitis ve Ferhan ise bikinilerinin stlerini karmakla yetindiler.
Behet Bey, "O halde soyunmayanlar bize srayla gzclk etsinler!" dedi.
Biriniz u kayann zerine kn, etraf kolaan edin! Gelen olursa haber verirsiniz,
mayolarmz giyeriz."
lk nbeti aldm. Kayann zerine ktm. Bulunduum yerden hem deniz, hem
de kara taraf ok iyi grnyordu. Yaknlarmzda kimsecikler grmnyordu ve
denizden geen motorlar da koyu grecek rotalarda seyretmiyordu. Orman da, ara
sra duyulan ku sesleri dnda sessizdi. Yalnzca koydaki arkadalarmn konuma
ve glmeleri duyuluyordu.
Etraf seyrederken dnyordum. Bu Satanistlik hi de fena deildi! Gnm
gn ediyordum. Pitis gibi bir de para yakalam rahat rahat kullanyordum. Byle bir
kadn metres tutmak iin ok insan bir serveti gzden karabilirdi.
Severyus Baba'y da dndm. htiyar, koydaki u manzaray grse kim bilir
ne kadar arrd! Belki de armaz, 'Ah, bir gen olsaydm da ben de ilerinde
olsaydm!' diye hayflanrd. Zavall, aklna turp sktm Baba Severyus! Demek sen,
cebime birka kuru koyarak beni bu gzel yaamdan ekip alacan sanyorsun?!
Aklnca beni cennet hlyalarna kaptrp dinine ekecek ve sen de bu sevapla o hayal
cennetine gideceksin! Sen istediin yere git, yolun ak olsun Baba Severyus! Senin
rm vcudunu canlandrp, seni sonsuz yaamda her trl nimetle dllendirmek
iin Tanr iini gcn brakm yolunu gzlyor! Ama ben senin gibi yolun sonuna
gelmi bir moruk deilim ve senin hayal dnyanda deil gerekte yaamak
istiyorum!
Hem bunlar dnyor, hem de aada berrak sularda yzenleri
seyrediyordum. Pitis ne kadar gzeldi! Dibindeki kayalar ve yosunlarn grnd
sularda yzerken bir peri kzn andryordu. Byle gzel ve haval bir gen kadn nasl
olup da benim gibi ulsuz, sradan birinin metresi olmay kabullenmiti! Bunu Sata-
127
nistlere ye kazandrmak iin yapmadna emindim. Zaten Satanistler yeni yeler
kazanmak iin pek o kadar istekli deillerdi. Kk gruplar halinde kalarak kimsenin
dikkatini ekmeden, istedikleri gibi yaamay yeliyorlard.
Ya Pitis bir gn kafasna esip de beni terkederse! Bunun dncesi bile bana ac
veriyordu. Ona ylesine alm ve balanmtm ki! Peki onunla evlenmek, hayat
boyu beraber olmak! Hayr, bunu dnmek bile istemiyordum. Her eye ramen o
benim gzmde bir orospudan baka bir ey deildi. Byle dnnce de elikiler
iinde olduumu anlyordum. Ben hl kafam ve ruhumu ta ocukluumdan beri
esir alan sama dogmalarn kleliinden kurtulamam, onlar aamamtm demek
ki! Belki de komplekslerimi aamamtm. Pitis'in hayatndaki benden nceki erkek
acaba benden stn myd dncesi ve Pitis'in ikimiz arasnda bir kyaslama
yaptnda belki de onu zlyor olmas kuruntular... Bilmiyorum hangisi! Ama
onunla bir evlilik? Asla!
Evet, bir Satanist olarak geri kafal saylabilirdim. Ama her geen gn aama
yaptm, deimekte olduum da gerekti. rnein, Pitis'in bikinisinin stn
karmasn hi yadrgamamtm. Halbuki bir iki ay nce Pitis'in byle bir
davrann kolay kolay iime sindiremezdim. Evet, duygu ve dncelerim hzla
trpleniyor, her geen gn Satanistlere daha fazla uyum salyordum. Az nce
Selda, Ayla ve Eleni'yi rlplak grdkten sonra, Pitis de soyunsayd ne olurdu
sanki, diye kafamdan geirmitim. u anda, ben de soyunabilirdim, diye
dnmekten kendimi alamadm. Bir erkek olarak plak grntmn hi de beni
kk drmeyecei-ni artk biliyordum. 'Artk' diyorum; nk plak erkek
vcutlarn, aynadaki kendi grntm hari, ilk kez bugn ve bylesine rahat
gryordum. Pek ok erkein duyduu kompleksi artk tmyle zerimden
atmtm...
Aaya baktm. Behet Bey ile Selda daha ok bir arada oluyorlard. Ayla da
onlara nisbet yaparcasna Faruk'la ilgileniyordu.
128
Amerikal kar koca ise Aydn' aralarna almlard. Eleni ara sra Aydn'a sarlp
pyor ve onu mayosunu karmas iin zorluyordu. Az sonra Aydn da plaklara
katlmt. William ise karsyla bizim toy Aydn arasndaki bu yaknlamay glerek
seyrediyordu. Tamer ile Ferhan bir kayann zerine yanyana uzanm gneleni-
yorlard. Pitis ise biraz akta tek bana yzyordu. Bir ara gzlerim Tayfun ile
Yaar' arad ve gzlerime inanamadm. Gruptan biraz uzakta denize doru knt
yapm bir kayaln hemen yanndaki s suda birlikte idiler. Dierleri onlar
gremezdi, fakat ben yksekte olduum iin onlar grebiliyordum. Birbirlerine
sarlm pyor ve birbirlerini okuyorlard. ki erkek arasndaki bu grnt beni
irendirmiti. Ayaa kalktm. Bir an ne yapacama karar veremedim. Sonra
kayalardan aa inip Behet Bey'in yanna gittim. Durumu ona anlattm. Gld,
sonra yavaa o tarafa doru yrd; ben de yannda gidiyordum.
Tayfun'la Yaar'n yanna vardmzda biraz toplanmlard, fakat Tayfun'un
kolu hl Yaar'm belindeydi. Behet Bey, "ocuklar, istediinizi yapmak en doal
hakknz!" dedi. "Fakat Ekrem arkadamz henz havamza girememi ki,
durumunuzu biraz yadrgam. Sizden ricam uraya gein! Orada istediinizi yapn!
Bu sizin seiminiz; kimse sizi orada rahatsz etmeyecektir."
Tayfun ve Yaar kalktlar ve Behet Bey'in gsterdii kuytu yere doru sarma
dola yrdler. Giderlerken Tayfun bana ters ters bakmay da unutmad.

Tekrar nbet tuttuum kayann zerine ktmda kafam iyice bozuktu. Hem
Tayfun'la Yaar'n sapk ilikileri, hem de Behet Bey'in tutumu kafam iyice
bozmutu. Kadn erkek ilikilerini yasak bir erevede de olsa artk
yadrgamyordum. Ama ecinsel ilikilerden ve ecinsellerden kelimenin tam
anlamyla tiksiniyordum. Behet Bey ise, durumu ylesine doal karlamt ki, o
ana kadar ona duyduum sempatiyi o anda tmyle yitirmitim. Ah ne
129
olurdu Pitis onlardan biri olmasayd ve bu grubun dnda yaasaydk birlikte, diye
dnmekten kendimi alamadm.
Az sonra Tamer benden nbeti ald. Ben de plaja indim. Pitis bana ilk yzme
derslerini vermeye balad. Tayfun ve Yaar'n neden olduu sknty Pitis'in yannda
biraz olsun zerimden atmtm. Olay Pitis'e de anlatnca, "Takma bunlar kafana!"
diyerek beni rahatlatmaya alt. "Biz birbirimizle mutluyuz. Bo ver ba-kalarnn
yaptklarna! Her koyun kendi bacandan aslr. Sataniz-min temelinde de bu
dnce yatar. Hem dnyada ecinsel yalnz ikisi mi? Her tarafta o tip sapklar var."
Saat 16:00'ya doru hepimiz denizden km, giyinmitik. Behet Bey geceyi
geirebilecek uygun bir yer aramak iin biraz dolamamz nerdi. Behet Bey ve
bayanlar plajda beklerken, erkekler evreyi dolap uygun bir yer arayacaklard.
Yanm saat kadar sonra kamp yerini semi ve eyalarmz alp oraya gitmitik.
Kamp yerimiz denize hakim bir yerde, olduka dz ve teras andran, yanm
dnm kadar bir aland. taraftan bodur aa ve allarla kaplyd. Bir taraf da
denize akt.
Ben, "Buras aalar altnda olmaktan daha iyi!" dedim. "Gece akta olmak
daha uygun olur."
Tamer, "Sen ky ocuu olduundan krdan, ormandan anlarsn," dedi. "Syle
bakalm, buralarda ylan filan olur mu?"
"Olabilir. Fakat ylanlar durup dururken insan sokmazlar. Hele geceleri
insanlara yaklamazlar."
Ferhan, "Durup dururken ylanlar da nereden kardn?" diye Tamer'e kt.
"Hibirimizin aklnda yoktu. imdi gel de rahat ol bakalm!"
"Ferhan, amma da abarttn! Ekrem syledi ya, ylanlar bir ey yapmaz diye!"
Bu arada bir kede somurtup duran Tayfun sze kart-"Gnete ok kaldm.
Her tarafm yanyor, kanyor. Brakn u y-
130
lan muhabbetini! Kafam bozuk zaten!" Tayfun bu szleri bararak, bizleri
azarlarcasna sylemiti. Bu davran hepimizi artt. Durup dururken bu sert ve
kstah tavr! Olacak ey deil!
Tayfun'un bu kndan en ok ben alnmtm. Demek ki, irkin ilikilerine
kar kmam iine atm, bana kinlenmiti.
"Tayfun ne demek oluyor bu barp arma?" diye serte ktm. "Byle bir
ey yapacaksanz, hi deilse gzden uzak bir yerde yapmalydnz."
Tayfun bu szlerime ayn sertlikle cevap verdi. "Sen konuma! Senden izin mi
alacaktk? Kendini ne sanyorsun? Hem ben, vcudumun yandndan, kandndan
sz ediyorum. Senin bizler hakknda ne dndn umurumda bile deil!"
Yumruk yumrua gelmemize ramak kalmt. Behet Bey araya girdi ve
yumuak bir sesle, "ocuklar rica ederim, gecemizi zehir etmeyelim!" dedi. Sonra
bana dnd. "Sen de karlk verip durma! Olay m karmak istiyorsun? Gryorsun
arkadan biraz sinirli."
Cevap vermedim. Behet Bey, "ocuklar toplann yle!" diyerek bizi evresine
toplad ve konumaya balad:
"imdi yeri gelmiken Satanizmin sekse bak asn size anlatacam. Beni
dikkatle dinleyin!
"Biroklar Satanizmin yalnzca zgr seks ilikileri zerine kurulduunu sanr.
Onlara gre Satanist olmann n koulu zgr seks, daha dorusu evlilik d seks
yapmaktr. Genel kan budur. Pek ok frsatlar istedikleri gibi seks yapmak iin
Satanistler arasna katlrlar. Genel kan ve pratikte durum byle olmakla birlikte
Satanizm bu deildir.
"Evet, Satanizm seks zgrln savunur. Bu, iftlerin birbirine sadk
kalmalar da olabilir, veya deiik partnerlerle ilikiler eklinde de olabilir. nemli
olan bireylerin bu seimi zgrce yapmalardr. nemli olan budur. Bu demek
deildir ki, Satanizm insanlar evlilik d ilikilere zorlar. Hayr Satanizmde her
eyde ol-
131
duu gibi sekste de zorlama yoktur. Olsa olsa bir zendirmeden sz edilebilir. steyen
istedii gibi davransn; bu onun bilecei itir. Satanizmin buradaki rol, evlilik d
ilikilerde vicdan rahatszln ve sululuk duygusunu sama kabul etnesidir. Eine
ihanet ediyorsan bunu vicdan sorunu yapmayacaksn! Hepsi bu!
"Evet, Satanizm seks ilikilerinde zgrl tam olarak ve koulsuz olarak
destekler! Zaten insan doasnn insana dayatmas da bu yndedir. nsan yaratl
olarak monogamik deil, poligamik-tir. Evli iftlere bakn! Niin eler bazen
elerinden ok daha irkin ve seks ynnden de hibir zellii olmayanlarla da iliki
kurup elerine ihanet ederler? nk doa kanunlar onlarn bedenlerinde alyor
ve onlar deiiklik istiyorlar... Yeknesaklk onlar skyor ve eleriyle yaptklar seks
artk onlar doyurmuyor...
Szn burasnda Behet Bey glerek Selda'ya bakt. "Bakn Selda'ya ne kadar
gzel bir kadn! Afrodit gibi! Partneri Faruk da srm gibi bir gen! Birbirlerine ne
kadar yakyorlar. Byle olduu halde niin Selda benim gibi yal ve iko biriyle
seks yapmay istedi? Niin Faruk, Selda gibi bir partneri varken Ayla'yla seks
yapmay istiyor? te bunlar poligamik drtlerdir. Bu drtlerimizin dorultusunda
davranrsak, ksa bir sre sonra rahatlam olarak eski partnerimizle daha da istekli ve
cokulu olarak seks yaammza devam ederiz ve seks yaammz ok daha renkli
olur. te Satanizm bu doal drtlerimizi knamad ve hatta zendirdii iin
doamza uygundur. Yaammz ve evlilik hayatmz ekilmez hale getiren
monotonluktan kurtulmamz salayacak her trl iliki ve uygulamaya Satanizm
saygldr. Yeter ki bu iliki ve davranlar bir zorlamay ve bakalarna zarar vermeyi
iermesin..."
Behet Bey'i dikkatle dinliyorduk. Szleri kafama yatyordu. Plajdaki olaydan
sonra ona kar duyduum soukluk u anda kaybolmutu. Her sz mantklyd,
yahut da bana yle geliyordu.
Kendimizi Behet Bey'in konumasna iyice kaptrmtk ki, Tayfun'un sesi
duyuldu. Bizden biraz daha uzakta, Yaarla birlikte
132
oturan Tayfun anlalmaz szler mrldanarak, homurdanarak soyunmaya balamt.
Behet Bey, "Neyin var Tayfun?" dedi. "Hl sinirlerin yatmad m?"
Tayfun cevap vermedi; soyunmaya devam etti. rlplak soyunduktan sonra
denize doru yrmeye balad. Deniz bulunduumuz yere yz metre kadar uzakt.
Behet Bey, Yaar'a, "Sen de onunla git ve ona gz kulak ol!" dedi. "Tayfun'un
kafas pek yerinde deil!"
Behet Bey'in bunlar sylemesine bile gerek yoktu. Yaar, sahibini izleyen bir
kpek gibi, Tayfun'un peine taklm gidiyordu.
Onlar gittikten sonra Behet Bey konumasna devam etti:
"Tayfunla Ekrem arasnda gerginlie neden olan olay hepiniz biliyorsunuz.
imdi sras gelmiken bu konuya da deineyim.
"Satanizm, bildiiniz gibi, insann tercihi olan her eit seks eilimine
hogryle bakar. Bu ister normal seks olsun, ister homoseksel olsun, ister
biseksel olsun; Satanizmin hepsine bak ayndr. Her trl fetiler, toplumun
sapklk olarak nitelendirdii her trl cinsel olan veya olmayan eilimler ve
davranlar, baka-larn rahatsz etmemek kaydyla Satanizmin hogr kapsam iin-
dedir Bu bakmdan Tayfun ve Yaar' homoseksel olduklar iin knayamayz."
Behet Bey bu son szleri bana bakarak sylemiti. Yz ifademden kendisini
onaylamadm anlamn karm olacak ki, konuya baka adan da yaklat. "Eer
homoseksellii bir su kabul etmek eilimindeysek, sulu olan homoseksel deildir
O yalnzca bir kurbandr. Sulu olan onu gerektii gibi yaratmayan veya yara-
tamayandr, yani Tanr'dr. nk cinsel eilimlerimizi ynlendiren hormonlardr.
Eer Tanr bir insann hormonlarn yanl olarak vermi veya dozlarndaki ayar
tutturamamsa, ite o zaman homoseksellik ve dier sapklk olarak
nitelendirdiimiz eilimler
133
ortaya kar o yanl yaratlm insanda. O bakmdan asl suluyu grmezden gelip,
kurban sulamak olmaz. En azndan biz Satanistler bu hakszl onaylamayz!"
Behet Bey konumasn ara sra kesip bizlere de sorular yneltiyor, bizim
sorularmz da cevaplyordu. Byle tatl tatl konuurken, Tayfun'la Yaar allklar
arasndan kageldiler. Tayfun perian haldeydi. Vcudunun tesini berisini uyuz gibi
kayor, daha dorusu trmalyor, yoluyordu. Hareketleri dengesizdi. Komak, kendini
yerden yere atmak ister gibiydi. Yaar, Tayfun'un bu delice hareketlerine engel
olmakta zorlanyordu. Hepimiz kalkp yanlarna gittik.
Bizi grnce Tayfun barmaya balad. "Ne duruyorsunuz? Beni doktora
gtrn! Bakp durmayn yle, lan! Datrm hepinizi!"
Bir ksmmz arm, bazlarmz da fkelenmiti. Faruk, "Ne oluyor sana, it!"
diye bard. "Bela msn sen bamza? Deli misin be?" Tayfun'un zerine yryen
Faruk'u William ve Tamer glkle zaptettiler.
Tayfun ise rpnyor; bu arada barp armaktan da geri kalmyordu. "Ulan
alaklar! Hepinizi yakacam! Satanist kpekler! Sizin ananz, avradnz..."
Daha fazla dayanamadm. Koup Tayfun'un suratna yumru-u patlattm.
Yummu yiyen Tayfun nce sendeledi; sonra yzst yere kapakland.
Behet Bey hemen yetiip beni tuttu. "Ne yapyorsun sen, delirdin mi?" diyerek
beni sarst.
"Baksanza, azna gelini sylyor, kpek!" Behet Bey beni brakt; yerden
kalkp bana saldrmaya alan Tayfun'u tuttu. "Sakin-ol, gerekeni yapacaz!" Sonra
bize dnd. "Tayfun eroin krizi geiriyor!" dedi.
Bu szler hepimizi akna evimi, sanki oke etmiti. lk aknl
zerimizden attktan sonra gzlerimizi Behet Bey'e e-
134
virdik. Bu durumda ne yapacaktk? Behet Bey'in verecei karar bekliyorduk.
imizde en soukkanl olan Behet Bey bile ne yapacan arm gibiydi.
Ama aknl uzun srmedi. "ocuklar Tayfun'u hemen doktora gtrmeliyiz!"
dedi. "Giydirelim!"
Hemen Tayfun'un elbiselerini toplayp zorla giydirmeye baladk. Yaar da
Tayfun'un azndan szmaya balayan kan, eline geirdii bir havluyla silmeye
urayordu. Tayfun ise giyinmemekte direniyor; rpnyor, barp aryor,
yanna yaklaanlar tekmelemeye, yumruklamaya urayordu. Tam anlamyla
bamz beladayd ve gecemiz zehir olacakt.
Tayfun'u giydirdik ve bununla da yetinmedik; ellerini baladk. imdi avaz
avaz barmaya balamt ki, Behet Bey hemen Yaar'n elindeki havluyu kapp
bununla Tayfun'un azn tkad; barmasn engelledi.
"Byle barrsa duyanlar olur! Denize yakn yerlerde ses ok uzaklardan
duyulur. Gelenler olursa durumu anlatmakta zorluk ekeriz. Karakola deriz. Ondan
sonra aykla pirincin tan!"
Tayfun'un ellerinden baka ayaklarn da, barmasn diye azn da baladk.
Bu i bittikten sonra Behet Bey sakin grnmeye alarak, "ocuklar, bu gece artk
burada kalamayz!" dedi. "21 Haziran kutlamamza burada nokta koymak zorundayz.
u anda tek yapacak i, Tayfun'u stanbul'a gtrmek."
Tamer, "Adada bir doktora gtrsek!" dedi. "Bu durumdaki herifi nasl vapura
bindiririz? Daha iskelede herkes bamza r. Kime ne anlatabiliriz?"
Gerekten zor durumdaydk. Elimizde elleri, ayaklar bal, az tkal kriz
geiren bir eroinman! Kara kara dnmeye baladk.
Sonunda Behet Bey bir zm nerdi. "En iyisi bizi getiren motor kaptann
bulmak. Bizi stanbul'a atsn. Yklce bir para verirsek, sanrm 'Hayr" demez.
Aklma baka bir zm gelmi-
135
yor.
Aydn, "Bir zm de bu itin ayana bir ta balayp, denizin derin bir yerinde
brakmak!" diyerek Tayfun'a kzgnln dile getirdi. Onun bu nerisini
duymazdan geldik.
Gnein batmasna iki saate yakn bir zaman vard. Eyalarmz topladk.
skeleye gitmek zere yola kacaktk ki, Behet Bey, "Oraya kadar hep birlikte
gitmemize gerek yok," dedi. "Benimle, Faruk gelsin! Biz iskeleden bir motor tutup
buraya gelelim."
Bu neri uygundu. Behet Bey ve Faruk iskeleye gitmek zere ayrldlar. Yaar,
Tayfun'un yannda onu yattrmaya alyordu.
Ben, "Behet Bey, bylelerini nasl gruba alm?" dedim. "Hi mi arayp
sormam!"
Tamer, "Ne bilsin adam bu herifin eroinman olduunu," diyerek Behet Beyi
savundu. "nsan bu, kavun deil ki altm yoklayasn! Kalbna bakp adam
sanmtr."
"Hi deilse arkadalarna sorsayd!"
"Biz seni sorduk mu? Pitis geldi. 'Bu gen bize uyar' dedi. Biz de ne
yapalm? Uysan da uymasan da seni aldk aramza. Sen de yamuk biri kabilir,
bamza trl oraplar rebilirdin. Neyse ki bir sorun karmadn imdiye
kadar."
Pitis, "Dorusun Tamer!" dedi. "Biz eytan'a tapyoruz, ama kafamz pek
eytanla almyor. nsanlara gvenmek istiyoruz."
Biraz sonra toplanp hep birlikte plaja indik. Motoru beklemeye baladk.
Heyecanlydk ve zerimizdeki tedirginlii bir trl atamyorduk.
Motor geldiinde gne yeni batm, fakat hava henz karar-mamt. Motor
plajda demir att. Behet Bey'le Famk motordan inip yanmza geldiler.
Behet Bey, "Merak etmeyin ocuklar!" dedi. "Her ey yolunda! Motorcuyla
iki yardmcsna durumu biraz tlattm. Adamlar anlayl kt. Eczaneden baz
ilalar da aldm. Belki bu ilalar
136
istanbul'a kadar Tayfun'u teskin eder. Sorun kmadan gideriz."
Deniz olduka sakindi. Motor da olduka byk bir balk motoruydu. imiz
rahatlamt. Hemen motora bindik ve motor stanbul'a dom yola kt.
Behet Bey'in getirdii ilalardan bazlarn Ayla, Tayfun'a iirdi. Kolundan bir
de ine yapt. Bu ilerden olduka anlad belliydi. Tayfun'u kaptan blmesinde
yatrdk; banda da ecinsel erkek metresi Yaar' braktk. Dierlerimiz motorun k
tarafna getik.
Behet Bey neeli grnmeye almasna ramen, olduka zgn olduu belli
oluyordu. "Biz Satanistlerin ii Trkiye'de zor!" dedi. "Hem de ok zor! Aramza
katlanlarn ne amala geldiini anlayamyorsun. Satanizme tutkun genler de
geliyor, art niyetli dzenbazlar da. Kimi serbest seks ortam iin geliyor, kimi daha
baka amalarla geliyor. Belki iimizde polis bile vardr."
Selda, "Kanun, Satanizmi yasaklyor mu?" dedi. "Hi sanmyorum. Bizim kime
ne zararmz var? Herkes istedii yaam tarzn seer! Hem devlete ne oluyor, ya?
Benim bacak arama kim ne karr?"
Tamer gld. "Buras Trkiye kzm! Nerede yaadm sanyorsun? Kanuna
gelince, merak etme, bulurlar kanununu. Bakn size bir olay anlataym da, kanun
nasl bulunur anlayn! Hem bu olay, zgrln beii olarak bilinen Amerika'da
oluyor. Belki Behet Bey bile duymamtr.
"Bir Amerikan kasabasnda barlarn, kafelerin hepsinde kumar makineleri
varm. Kasaba halkn bu akgzler, bu makinelerle soyup soana eviriyormu.
Kasaba erifi kumar makinelerini yasak etmek istiyor; fakat kanunen byle bir yetkisi
yok. Balyor kanunlar taramaya, kumar makinelerini yasak eden bir madde ara-
maya... Yok olu yok! Ama erif inadndan da vazgemiyor;sabrla aramaya devam
ediyor. Sonunda eski, belki de yz senelik bir orman kanununda bir maddeye
rastlyor. Madde yle: Demir kapan-
137
larla ay av yasaktr. erif, Tamam,' diyor. 'Bu madde uyar! Kumar makinelerine
para kaptran hdklerin aydan fark ne? Bu aylarn paralarn i eden makineler de,
demir kapan!' Ve bu maddeye dayanarak kasabadaki kumar makinelerini kaldrtyor.
"Bylesi erifler Trkiye'de yok mu; adm banda! Hele fahri bokyedibalar;
hangi ta kaldrsan bunlardan sryle kar! Gsteri kanunu derler, toplant kanunu
derler, yok bunlar gizli rgt derler, fuhu yapyorlar derler... Derler olu derler...
Kanun olmazsa oldururlar, uymazsa uydururlar... Sonuta anamz alatrlar!"
Behet Bey, "Tamer ok doru sylyor!" dedi, ama Tamer'in bu
konumasndan kendine ta atld izlenimi edinmi ve biraz krlm gibiydi.
"Dikkat ederseniz Kadky grubundan yalnzca kii getirdim," diyerek bir
anlamda savunmaya geti. "nk Kadky grubu ok kalabalk. Herkesi tanmam
zor. Tabii bu durumda ortaya gven sorunu kyor. Bunu dnerek genlere, '21
Haziran' siz aranzda kutlayn,' dedim. Ben yalnzca sizin grubunuzla bu kutlamay
yapmay dnyordum. Amerikal konuklarmz saymazsanz, ben yalnzca Aydm'
getirecektim. Yaar nereden duymussa duymu, ardna Tayfun'u da takp kageldi.
Bu durumda, gelmeyin, diyemedim."
Behet Bey daha nce ekinmeden toplantlar dzenlerken, imdi ne olmutu
da byle glgesinden kuku duyar olmutu? Bu durum biraz tuhafma gitmiti, ama
nedenini soramadm.
Konumamz gvenip gvenmeme sorunlar zerine srp giderken, Behet
Bey, "ocuklar, benim sizin grubunuza gvenim var!" dedi. "Yalnz unu aka
sylemek isterim ki, Trkiye'de kalarak kendinizi ziyan edersiniz! Hep birlikte
Amerika'ya gideceiz. stediimiz zaman turist olarak buralara geliriz. Ceplerimiz do-
lu olarak! Dolar bol olann dnyas geni olur; bunu unutmayn!"
"Peki, bu nasl olacak?" diye Ferhan sze girdi.
Behet Bey, yanndaki Amerikal kar kocay iaret ederek.
138
"Onlar benimle nemli bir i yapmak iin buradalar Bu ii hep birlikte yapacaz. O
zaman tm yaammzda yetecek paras olacak hepimizin. Sonra ver elini Amerika!"
"Nasl bir i bu?" diye sonnaktan kendimi alamadm.
"imdi bir ey sylemeyeceim. Ksa zamanda reneceksiniz. Bu sre iinde
Kadky grubunu toplamayacam. Yalnzca sizin grubunuz ve Aydn'la kontakt
halinde olacam."
Tamer, Tayfun ve Yaar' kastederek, "Bu kpeklerin durumu ne olacak?" diye
sordu.
Behet Bey dnceli bir tavrla, "Tayfun sanrm bana antaj yaparak eroin
paras szdrmaya alacak," dedi. "Kriz annda kafasnda dolaanlar dar kustu.
Bir sre bu kpee ufak ufak kemik atar, idare ederim. Zaten burada fazla kalmaya
da niyetim yok. Hep birlikte ekip gideriz, kalanlar ne halleri varsa grsnler!"
Faruk, "Bize bu konuda hibir ipucu vermeyecek misiniz?" diye sordu.
"Bu konuyu yaknda enine boyuna konuacaz. Sizlere gvenebileceimi
sanyorum. Gvenmek istiyorum."
Tamer sze girdi. "Behet Bey, bize gvenin! Sonuna kadar yanndayz!
imizde ihanet etmeye kalkan karsa, alnnn ortasna bir delik amazsam, bana da
Tamer demesinler!"
Tamer bu szleri sanki beni ima eder gibi sylemi, yahut da bana yle gelmiti.
Bir ara bunu Pitis'e fsldadm.
Pitis, "Tamer senden biraz ikilleniyor," dedi. "Sana pek gvenmedii kesin."
"Neyimi grm ki, byle dnyor?"
"Korsan kitapy yakalattn ya!"
"Ama onlar kt bir i yapyorlard."
Pitis gld. "Senin bu mantna kargalar bile gler. Ayn ii sen de yapmyor
muydun? Sknca kendini kurtarmak iin adam harcadn. Yalan m?"
Bu konunun zerinde kimsenin durmadn sanmtm.
139
Demek ki yanlmtm. Tamer bunu unutmam ve bunu kt bir not olarak karneme
yazmt.
Pitis konumasna devam etti. "Byle kk bir ite byle davranan biri, ok
daha byk ilerde kim bilir neler yapar? Yanl m dnyorum?"
"Evet, haklsn! Ama ben artk o kt iten elimi ekmek ve bir daha o
kanunsuz ii yapmamak kararyla yle davranmtm."
"yle mi, Ekrem? Peki imdi yapacamz iin kanuna uygun olacan m
sanyorsun?"
Bu szler zerine ayaklarm suya erdi. nmzde scak gnler ve scak bir i
vard. Tutann ellerini yakp kavuracak bir i ve bu ie katlmak isteyip
istemeyeceim bana sorulmuyordu.
Gece yars stanbul'a varmtk. Behet Bey, Aydn ve Yaar, Tayfun'u bir
taksiye atp ara sra eroin tedavisi grd has-tahaneye gtrdler. Biz de ge vakit
evlerimize daldk. 21 Haziran kutlamas byle sona ermiti.

140
17

Gnler su gibi akp gidiyordu. Haziran snavlar bitmi, yaz tatili balamt.
imdi her ey iin bol bol zamanm vard.
Grubumuzla sk sk gezilere kyor, Pitis'le gnm gn ediyordum. Bankadaki
paramn gn be gn eriyor olmasna aldrdm bile yoktu. Gentim, para her zaman
kazanlrd...
Tamer de dkknn ara sra aar olmutu. Dkknn getirecei ufak bir gelir
iin, yazn gzel gnlerinde dkknda pineklemekten sklr olmutu...
Behet Bey, Kadky grubunu datmt. Bize de artk Kartal'daki evine
gelmememizi sylemiti. Behet Bey'le sk sk tele-fonlayorduk. Tamer de ara sra
Behet Bey'in Kadky'deki evine gidiyordu.
Behet Bey'le birlikte yapacamz byk iin ne olduunu Tamer'in bildiine
kukum yoktu. Ama hibirimize bir ey sylemiyor; hepimizi merakta brakmaya
devam ediyordu.
Temmuz ortalarnda Behet Bey, Amerikal kar kocayla birlikte Antakya'ya
gitti. Giderken de, Antakya dn bizlerle konuacan ve o gizli, byk ii hep
birlikte kotaracamz mjdesini vermeyi unutmad. Hepimiz sevincimizden
uuyorduk...
Bu arada Severyus Baba da, verdii kitaplar okumam konusunda bana ara sra
sitemle kark hatrlatmalarda bulunuyordu. Onu krmamak iin Kitab Mukaddes'i
okumaya balamtm. indeki can skc detaylar atlayarak, eletirel adan okuyor,
baz ksmlar daha sonra Severyus Baha'yla tartmak amacyla not ediyordum.
Sonuta Amerika'ya gidecektim. Hi deilse o lkenin dininin ne olup ne olmadn
bilip anlamak kt m olurdu? Zaten her kltrl insann en azndan semavi dinler
hakknda dogru bilgi-
141
1er edinmi olmas gerekirdi. Hem sonra bir eyi doru olarak bilmek baka, ona
inanp inanmamak bakayd...
Severyus Baba'yla bir akam, din konularnda uzun uzun sohbet ettik.
Sohbetimiz bitip de odama gitmek zere ayaa kalkarken oktandr sormak istediim,
ama dilim varp da soramadm bir eyi sordum, "Severyus Baba sizde son gnlerde
bir deiiklik var," dedim. "Olduka solgun grnyorsunuz. Bir hayli de zayf-
ladnz. Hasta msmz?"
Severyus Baba, dnceli bir tavrla, "Evet, Ekrem" dedi. "Hastaym. Hem de
hastalm olduka ciddi."
"Neyiniz var?"
"Pankreas kanseri."
Bamdan aa kaynar sular dklr gibi oldum. Bir tp
rencisi olarak bunun ne anlama geldiini biliyordum. Zavall Se
veryus Baba'nm artk gnleri saylyd.

142
18

Bir gn akam st Pitis'le beraber Tamer'in dkknnday-dk. O gne kadar,


yalnzca Pitis'le beraber olmak iin Tamer'in dkknna giderdim. Tamer bizi
armazd. Bu kez ise tam tersi olmu, Tamer, "nemli bir i var!" diyerek, en ge
saat 16:00'da dkknnda bulunmamz istemiti. Nedenini de sylememiti.
Dkkna gittiimde Pitis henz gelmemiti. Tamer masann zerindeki baz
ktlar incelemekteydi. Beni grnce, "Pitis'le sen bana yardm edeceksiniz;
birlikte bir kaz yolacaz," dedi. "Ge yle karma otur! Sana kaz yolma sanat
hakknda biraz nazari ders vereyim! Pratiinde ben de acemiyim. Bugn hep birlikte
ilk pratii yapacaz. Gerisini eytan'a havale ederiz. eytan rast-getire!"
Tamer'in karsna oturdum. Bakalm bu kez ne cevahir yu-murtlayacak diye
merakla beklemeye baladm.
"Bilirsin birok insan faldan, byden, frkten medet umar," diye sze
balad. "Dnyann her yerinde, her ada bu i byle sregelmitir."
"Hele lkemizde baya revata," diyerek Tamer'i onayladm. "Televizyonlar
bile, reyting uruna bu tip insanlarn harl harl reklamn yapyor."
"Evet, yle! Zaten dnyada iki trl insan vardr. Yolanlar ve yolunanlar.
Falclar, bycler ve frkler de yolanlardandr. Semiz bir kaz gelmi kendi
ayayla, yolmayp da ne yapacaksn?
"Yani uzun szn ksas, ortada yolunanlarn oluturduu ha-tr saylr
byklkte bir pasta var. Eh, biz Satanistler de ucundan kysndan bu pastadan bir iki
krnt almak durumundayz. Sizleri bunun iin cardm."
143
"Ben bu iten hi anlamam. Pitis'in de anladn sanmyo-
rum.
"Bunda anlayacak bir ey yok! Pitis de gelsin. Anlatacaklarm dikkatle
dinleyin!"
O srada Pitis de Ferhan'la birlikte gelmiti. Bu aralar Selda memleketine yaz
tatili iin gittiinden birka haftadr aramzda bu-lunmuyordu. Tamer, "Bu i tam
Selda'lk ama ne yazk ki o imdi yok!" diyerek hayfland.
Tamer, Pitis'le beni karsna alp, "By niin yaplr, nce oradan
balayalm," diyerek, ders verir bir ekilde konumasna balad. "nsan, baz eyleri
kendi arzusuna uygun bir hale getirmek iin eitli abalar gsterir, eitli metodlar
uygular. Ama btn bunlar sonu vermez ve arzusu gereklemezse ne yapacak? Bu
durumda bazlar boynunu bker ve abalar ve metodlarnn ie yaramadn grp
nerede duracan bilir. Bo yere daha fazla zaman, aba ve para harcamaktan
vazgeer.
"Baz insanlar da vardr ki, arzusunu kendi abalaryla ve normal metodlarla
gerekletirmekten midini kestii zaman son bir areye bavurur: By!
"Baz psikologlar bynn, byye inananlar zerinde psiki-lojik etkileri
olabileceini ve bu etkilerin, baz olaylann by yaptrann istei dorultusunda
gereklemesine katks olabileceini ileri srerler.
"Biz konunun psikolojik ynleriyle, szm ona ilmi akla-malaryla ilgili
deiliz. Biz bu yolla bir kaz yolmann bugn ilk provasn yapacaz."
Tamer nndeki katlar biraz kartrdktan sonra konumasna devam etti.
"Behet Bey bu konuda beni nazari olarak bir hayli eitti. Birka kez de onun by
seanslarnda bulundum. Ben size bugnk uygulamamz iin bunlardan gerekli
grdklerimi anlatacam.
144
"Byde en nemli ey; bycnn kendisidir. Byc karsndakini etkisi
altna alacak sra d bir tip olmaldr. Fizik yapsyla, giyimiyle, konumas ve
tavrlaryla..."
Siyahlar iindeki Tamer'e baktm. Kulaklarnda siyah tal kocaman kpeler,
parmaklarnda eitli gm yzkler, boynunda zerinde garip ekiller olan iri
gm bir madalya. Dazlak bir ba, l yzn andran, kan ekilmi solgun bir yz;
enesindeki kei sakalla birleen incecik byklar, insan gerekten etkileyen kk
gzlerindeki kedi baklar... Derinden, uzaklardan geliyormu hissini veren yorgun
ve bouk sesi...
Bunlar dnerek, "Sizden etkili biri, olsa olsa Behet Bey olabilir!" dedim.
Bu vgm dudaklarnn kenarnda, sinsi bir glmsemeyle geitirdi.
"Byc, tipiyle, giysileriyle, havasyla, konumasyla nce karsndakini
byleyecek! Ondan sonra karsndakinin istedii byy yapacak.
"kinci nemli nokta da, bycnn by yaptranla bir arada olaca ortam ve o
ortamn atmosferidir. O ortamdan by yaptran etkilenmelidir. Onun her zaman
grp altndan deiik bir ortama sokulmas nemlidir. Bu deiiklii byc
nceden ustalkla hazrlamaldr. O ortam, by yaptrann kafasn kartracak, a-
rtacak, dikkatim datacak kadar deiik gelmelidir ona.
"nc aama da, bynn yaplmasdr. Bycnn artk ii kolaydr.
Karnzda size inanm, tamamen etkiniz altnda, akn bir kurban vardr.
Yolunmaya hazr bir kaz! Bu kaza uygulayacanz by metodlarna gelince; bunun
bir kural, metodu yoktur. Ama karnzdakini daha da etkileyecek ve inandracak bir
eyler yapmaktr. Artk dualar m okursunuz, szm ona sihirli szler mi sylersiniz,
yazlar yazp muskalar m verirsiniz, acayip ilalar, otlar m nerirsiniz... Gaye bir
eyler yapp kaz yolmak ve banzdan defetmek...
145
"Bir de iin parasal yn var. Sizin iin nemli olan da budur, gerisi fasarya!
Byc asl bu aamada kafasn kullanacak, eytan gibi kurnaz olacaktr. yle
yksek bir miktar istemelidir ki, karsndaki arsn, oke olsun! yle, 'Gnlnden
ne koparsa', yok 'u kadar yeter' diyerek dk fiyatlar istemek asla doru deildir.
Bu ekilde kredinizi drm ve etkiniz azaltm olursunuz. Bu arada cebinize giren
erez paras cinsinden dk tutarlar da sizin parasal kaybnz olacaktr. Yani yksek
fiyat istemek asldr. stediiniz yksek fiyat sonradan asla drmeyecek, pazarlk
konusu yapmayacaksnz. Hatta karnzdaki bu fiyat ok bulup by yaptrmaktan
vazgese bile. Brakn o an ekip gitsin! Nasl olsa istediini gerekletirecek baka
bir byc bulamayacak ve sonunda yine tp tp kapnza gelecektir. Bu kez
istediiniz fiyat ve hatta daha da fazlasn vermeye hazr olarak,"
Ferhan dayanamad. "Tamer seni tanmasam; krk yllk bir byc sanacam
seni!" diye Tamer'e takld. "Behet Bey seni iyi yetitirmi dorusu
Tamer, "Sen susar msn, Ferhan! Konuurken sze maydanoz dorama!"
diyerek Ferhan' aka yollu azarlad. Gltk.
Tamer'in byclk konusundaki nazari dersi bitmiti. "imdi bugnk iimiz
hakknda konualm," dedi. Bu akam saat 18,00'de buraya bir kadn by
yaptrmaya gelecek. Bu kadn ok zengin. Otuz be yalarnda, iki ocuu var. On
be yl kadar nce stanbul'a gelmiler. Kocas burada karanlk iler evirerek byk
paralar kazanm. Geldiklerinde Sultanahmet'te klstr bir kira evinde kalrlamu.
imdi Etiler'de oturuyorlar. Bodrum'da ahane bir yazlk villalar varm. Sk sk yurt
dna kyorlar. Anlayacanz adamda bok gibi para var. Bu arada allm hikaye!
Sonradan grme maganda kocas bir metres tutuyor. Adamn hakk! Bu kadar paras
olan bir adamn bir de metresi olacak tabii! Ama gel gr ki, adamn kars takafa!
Yediin nnde, yemediin arkanda ne istiyorsun daha? O kadar, kocann metres
tutmasna bozulup
146
kendi kendini yiyeceine; sen de git bir dost tut, hayatn yaa! Adam evden ku
stn eksik etmiyor. Ara sra da gitsin metresiy-le yatsn ne olacak! te bu kafa
yapsna ulaamadndan kadn kendi kendini yiyor, rpnp duruyor Kocasn
kendine tamamen dndrebilmek iin stanbul'un byclerini, muskaclarn dolap
onlara su gibi para aktyor. Ama hepsi bo! Adam her geen gn kadndan daha da
uzaklayor.
"Ferhan'larn kald evde kadnn eski mahalle arkada var. Bir rastlant
sonucu Ferhan bu durumu reniyor ve kafasnda bir ampul yanyor. Kadnn
arkadana, 'Bu i ancak eytan bysyle halledilir ve stanbul'da bu ii yapacak tek
bir kii var' deyip beni neriyor Kadn benim Ferhan'la olan ilikimi bilmiyor tabii.
Ferhan kafadan atyor, benim yaptm mucize bylerden sz edip kadm tavlyor
O da, kocasn eve dndrmek iin almadk byc kaps brakmayan arkadana
gidip Ferhan'n syledii yalanla-r bire bin katarak anlatyor. Kadn da gelip
Ferhan'la konuuyor ve bana gelmeye karar veriyor Yani son kap olarak bana
gelecek. Bu kadn, kocasn dndrmek iin paraya acyacak birisi deil. Zaten kocas
da, 'Al u paralar da, yakamdan d; yoksa seni piman ederim!' diyerek kadna
acayip para vermi ve vermeye de devam ediyor. Biz bu paralardan ne koparabilirsek
krdr. te bugn bu i iin bir araya geldik!"
Pitis, Ferhan'a dnd. "Kz sen ne iler eviriyorsun? Ayn evde kaldmz
halde haberim olmuyor?"
Ferhan bu siteme glmseyerek cevap verdi. "Belki ii bozarsn diye
sylemedim."
"Yani bana gvenmedin, yle mi?"
"Sorun gvenip gvenmeme deil. Son gnlerde sende bir deiiklik var, bu
yzden. Belki de yanyorum; bana yle geliyor."
"Ne gibi bir deiiklik, aklar msn!"
147
"Bilmem! Aklamas ok g. Sanki grubumuzdan her geen gn souyor
gibisin."
"Sana yle geliyor. Ben her zamanki Pitis'im. nsanlar zamanla birbirine
alyor ve balangtaki arkadalk cokusu yerini bir alkanla brakyor. Buna
souma diyemezsin!"
Tamer, "Pitis tam stne bastn, ayan kaldr!" diyerek Fer-han'la Pitis'in
konumasn kesti. "Evlilikler de byledir, sanrm. Zamanla alma, sonra bkma ve
sonra da birbirlerinden kopma balar. Bugn gelecek kadnn sorunu da bu!"
Konu tekrar by yaptrmak iin gelecek olan Hanife Hanm ismindeki kadna
dnnce Pitis, "Araclk yapan Yldz Hanm' ben de tanyorum," dedi.
"Dedikoducu alene kadnn biridir." Sonra Ferhan'a dnd. "Kz sen ne
yapyorsun? Kadn bizi mahallede tefe kor. Orada barnamayz."
Ferhan, "Sen hi merak etme!" dedi. "Ben Hanife Hanm'a syledim. 'Yaplan
byden kimsenin haberi olmayacak; yoksa by bozulurmu,' dedim. Senin alene
Yldz'n ruhu bile duymayacak. Hanife Hanm ona telefon edip, 'eytan bys
yaptrmaktan vazgetim. Gnahndan korkarm,' dedi ve onu devreden kard."
"Peki Hanife Hanm, senin Tamer'le ilikini biliyor mu?" Bu sorun olmaz
m?"
"Ne Hanife Hanm, ne de Yldz Hanm bilmiyor. Mahallede hi kimse bizlerin
ilikilerini bilmiyor. Herkes bizi uslu uslu fakltelerine devam eden renciler olarak
biliyor. Bunun byle olduunu sen de biliyorsun. Ben Tamer isminde bir bycnn
olduunu bir arkadamdan tesadfen rendim. Tamam m?"
Bu kez ben sze kartm. "Buraya kadar tamam da, bundan sonras ne
olacak? Bu ite bizim rolmz ne?"
Tamer, "Siz hibir eye karmayacaksnz," dedi. "Siz yeni evli mutlu bir
iftsiniz ve buraya ilk kez geliyorsunuz. By yaplrken ne yapmamz gerektiini ben
o zaman anlatacam."
148
"imdi anlatsan da o zaman acemilik ekmesek!"
"Gerei yok. Oyunun kural bu. Kadnn yannda acemice davranmanz iime
gelir." Sonra Ferhan'a dnd. "Sen de yava yava yollan ve kadn topla getir! Siz
de Ferhan'la gidin! Yolda Ferhan gerekenleri anlatacak. Senin ismin Kemal, Pitis'in
ismi de Selma. Sakn unutmayn isimlerinizi. iniz, aileniz ve daha baka bilgiler
vermeyeceksiniz. Anlamamz byle dersiniz. Soyadnz da yok. Anlatk m? imdi
gidin ve kadnla birlikte hep beraber gelirsiniz!"
Hanife Hanm'la birlikte saat 18.00'de hep birlikte dkkndaydk. Tamer kadn
karsna ald, konumaya baladlar. Kadn kocasnn metresine beddualar ediyor,
verip veritiriyordu. Kadmn, kocasn by yaparak kendisinden souttuunu ve bu
byy bir trl zp de kocasn o kadnn elinden kurtaramadm uzun uzun
anlatyordu. En dikkati eken taraf da bu aile sarsntsndan kocasn asla sulu
tutmamas, tm suu o kadnda aramasyd. Dii it kuyruk sallamasa, erkek it
peinden gitmez eklindeki n yarglarla, bu durumlarda hep kendi cinsini sulayan
tipik Anadolu kadn. Benim ondan nerem eksik zihniyetiyle o kadnn kendisi kadar
gzel olmadn anlatmaya ve bu konuda bizi inandrmaya almas da bir hayli
gln oluyordu.
Kadn aslnda olduka gzeldi; fakat kadn olduundan ok daha gzel
gsteren kadn zarafeti ve inceliini renemedii her halinden belliydi. Yolda
yrrken tarlada yrr gibi yryordu. Orta boylu, balk etinde, beyaz tenliydi. Belki
de koyu kahve olan salarn sapsar boyatmt. Bir sr lzumlu lzumsuz kymetli
taklar ve bilezikler takmt. Bylece sonradan grmeliini abartl bir ekilde
sergilediinin ve kadnlk zarafetini yitirdiinin farknda bile olmayacak kadar cahildi.
Kadnn tm meziyetlerinin, bacak aras merkezli bir gzellikte yattn sananlarn
izgisini aamad her halinden belliydi. Ama btn bunlara ramen kocasna ve
yuvasna ball; ocuklarna ana tavuk gibi kol kanat gerer hali
149
daha ilk konumada belli oluyor ve insan etkiliyordu. Yeni tanmamza ramen
kadna kar bir sempati duymutuk. Onu aldatmak iin kurduumuz tezgh ister
istemez vicdanm rahatsz etmeye balamt. Nasl olsa bu kadnda su gibi para var,
diye dnmesem bu tezgha kolay kolay gireceimi sanmyordum. Ah, u Tamer!
eytan'n sol baca! Nasl da beni ve Pitis'i bir olup bittiye getirmiti. Artk dn
olmayan bir yola girmitik; sonuna kadar gitmekten baka yapacak bir ey
kalmamt.
Tamer kadn uzun uzun dinledikten sonra kalkt; dkknn kapsn kapad ve
'Kapaldr' levhasn sokak tarafna evirerek hepimize, "eri geelim!" dedi. Hep
birlikte dkknn zel blmesine getik.
eri girince Hanife Hanm gibi Pitis'le ben de armtm. Tamer ieriyi ok
garip ve o derecede de rktc bir ekilde dekore etmiti. Her zamanki siyah
dekorlara ek olarak, duvarlarda plak kadn resimleriyle birlikte, korkun
grntlerin resmedildii reprodksiyon tablolar...Bayku, vampir ve karakedi
resimleri... Bunlar yetmiyormu gibi odann duvarna monte edilmi birer
kurukafa...
Her zamanki iki kiilik krmz karyoladan baka, odaya tek kiihk bir de siyah
karyola konmutu. Gvdesi, yata, yorgan, yast ve arafyla siyah bir yatak.
Kadn, odann grnmnden hem arm, hem de korkmutu.
Ferhan kadnn omuzunu okayarak, "Korkacak bir ey yok!" diyerek onun
korkusunu gidermeye urat. "eytan bys ancak byle bir yerde yaplr."
"Gnaha girmeyim? Sonra cehennemde atr atr yanarm!"
"Merak etme! Sen yuvan kurtarmak iin yapyorsun. Tanr seni balar!"
Kadn biraz olsun sakinlemiti. Tamer, kadn odann ortasndaki kk
masann yanna ektii bir sandalyeye oturttu. Tabii
150
masa ve odadaki iki sandalyenin de simsiyah olduunu sylemeye bile gerek yok.
Kendisi de dier sandalyeyi ekip kadnn karsna geti. Odada baka sandalye
olmadndan Pitis'le ben krmz kar-yolann kenarna ilitik. Ferhan da kar
duvarn kenarndaki siyah karyolaya oturdu.
Kadn akn bir vaziyette Tamer'in karsnda sklm pklm oturmu onun
konumasn bekliyordu. Uzunca bir sre Tamer konumad, sonra derinden gelen
bouk ve alak bir sesle uykuda konuur gibi konumaya balad. "Bakn,
Hanmefendi! Ben yle her konuda, herkese by yapan biri deilim. eytan on
ayda yalnzca dileimi yerine getirir. Be ay nce bir hakkm kullandm. imdi
sekiz ay iinde ancak iki by yapabilirim; ncs tutmaz. Bu bakmdan cretim
ok yksektir."
"Para nemli deil, Hoca Efendi! Siz hele bir kocam eve dndrn, para
kolay! Ne isterseniz helali ho olsun!"
Kadnn Tamer'e 'Hoca Efendi' demesine glmemek iin kendimizi zor
tutuyorduk.
Tamer kadn dinlemiyormu gibi bir tavrla konumasna devam etti. "Ben yle
her konuda by yapmam!" diyerek, az nce sylediini bu kez stne basa basa
tekrarlad. " konuda by yaparm; lm bys, nefret bys ve sevgi bys.
Yaptm byler, tm dier byleri siler ve benim yaptm byy kimse
bozamaz!"
Tamer'in tipi, havas ve konuma tarz kadn sanki hipnotize etmiti.
Kadncaz byle biriyle ve byle bir odada kukusuz hi karlamamt. Tamer'in
aznn iine bakyor, yalvaran bakla-nnda tam bir gven okunuyordu Tamer'e
kar. Tamer gerekten roln iyi oynuyordu.
"imdi sizin iin iki by hakkm birden kullanmam gerekecek. Sizin iin bir
nefret, bir de sevgi bys yapmam gerekiyor."
"Siz bilirsiniz, Hoca Efendi! Elinizi, ayanz peyim! Yuvam kurtarn!
151
"Nefret bysn kocanzn metresi iin yapacam. Kocanz ondan nefret
edecek. Onunla yatmaya irenecek.
"Sevgi bysn de sizin iin yapacam. Kocanz size dnecek. Her zaman
sizin iin yanp tutuacak. Bir an nce akam olsa da karmn yanma gitsem diye
gzn saatten aymaz olacak."
Kadnn gzleri sevinle parlad, yz aydnland. "Dillerine kurban olaym,
Hoca Efendi! Ocana dtm. Ne yaparsan yap, yuvam kurtar! mr boyu sana
dua ederim!"
Kadncaz o kadar cahildi ki. eytan bys yapan bir Sata-nist'e mr boyu
dua etmekten sz edebiliyordu.
Bu dua ii Tamer'in de kafasn bozmu olacak ki, "Ben dua istemem!" diye
homurdand. "Bu ii belli bir para karl yapyo-rum. Siz bu paray dersiniz; ben
de sizin istediinizi gerekletirecek byy yaparm. Hepsi bu kadar!"
"Nasl buyurursanz, Hoca Efendi! Siz ne istediinizi syleyin"
Tamer bir sre durdu. Dnceli bir tavr taknd. Sonra fsldar gibi, alak bir
sesle, "Dediim gibi isteyeceim para ok yksektir," dedi. "Mahalle muskaclarnn
istedikleriyle karlatrlr-sa, bu bir servet ayarndadr. sterseniz vazgein! Nihayet
siz para bakmndan kocanza baml bir kadnsnz. Bu paray deyemezsiniz."
Tamer'in bu kumazca szleri kadn vazgeirmekten ok, isteyecei yksek
miktarn kadnn gznde normal karlanmasn salamak ve onu bu paray demeye
yreklendirmek iindi. Fakat kadn bu incelii anlayacak kafa yapsnda deildi.
"Ne isterseniz syleyin. Hoca Efendi! ok kr Allah bizden paray
esirgemedi. Ben de sizden esirgeyecek deilim ya! Yuvam iin vermeyeceim de, ne
iin vereceim? Siz syleyin hele!"
Tamer fiyat syledi. Az daha kk dilimi yutacaktm. Bu parayla neredeyse
sfr kilometre bir otomobil alnabilirdi.
Kadn bile o ana kadar havalarda umasna ramen fiyat ii-
152
tince arm; dolu yemi karga gibi kanatlar dvermiti. Ama hemen kendini
toplad. Bozuntuya vermedi.
"Hoca Efendi, yuvam kurtarmann hakk denmez! Ama bu para biraz ok
deil mi? Vermesine veririm de, ilerde kocam, 'Bu kadar paray nerelere harcadn?'
derse, ne cevap veririm? Ondan korkarm."
Tamer, "Bunun kolay var," dedi. "Parann yarsn pein alrm. Geri kalam da
sizden ksm ksm isterim, iyi dnn! sterseniz vazgein. Bakarsnz kocanz o
kadndan bkar ve size geri dner. Siz de bo yere para vermemi olursunuz."
Tamer'in bu tavr deil kadn vazgeirmek, paray demek konusunda daha da
yreklendirmiti. "ki by yapacanza tek sevgi bys yapn! Benim iin yanp
tutuacak olan kocam zaten o kadn terkeder. Bu yzden ayrca nefret bysne
gerek yok. Bylece iki yerine tek by paras vereyim!" demeyi akl edecek kadar
kafas almyordu. Gerekten tam yolunacak kazd!
"Tamam, Hoca Efendi," dedi. "Parann yarsn imdi vereyim; yarsn da yarn
bankadan ekip derim."
"Anlatk!" dedikten sonra Tamer kalkt. Siyah bir mum yakp bir amdana
yerletirdi ve getirip masann zerine koydu. Sonra elektrii sndrd. imdi oday
tek bir siyah mumun zayf aydnlatyordu. Bu zayf kta oda daha da kasvetli
ve rktc grnmekteydi. Kadn gene bir korku alm, akn akn Tamer'in
hareketlerini gzleriyle izlemeye balamt.
Tamer bir dolap at ve dolaptan kukuletal be tane siyah pelerin kard.
"Hepimiz bu pelerinleri giyeceiz," dedi. "zerimizde baka giysi olmayacak.
zerimizde altn da olmayacak. Aznda altn dii olan bile eytan ayinine
katlamaz. Gmler kalabilir"
Hanife Hanm akn, "zerimizdekileri mi karacaz?" diye sordu.
153
"Evet! Bu pelerinler plak vcuda giyilecek. Elbiselerinizi u dolaba
yerletirirsiniz. zerlerinizdeki altnlar da dolaba koyun! Merak etmeyin; kimse bir
eyinize dokunmaz."
"Ama ben nasl soyunurum? Hem de herkesin nnde!" Tamer, "nce herkes
odadan kacak," dedi. "Sonra odaya tek tek girip soyunulacak. Siyah pelerinler
giyilecek. Giyinen dan kp bekleyecek. Herkes pelerinlerini giyince ieri girip
by ayinine balayacaz."
Tamer'in dedii gibi yaptk. Siyah pelerinleri giyip odada toplandk. Tamer,
masasn bir duvar kenarna tatt. Masann zerine iki beyaz kat koydu. Katlar
masann birer yanma koymutu; ortalarndaki bolua da odadaki tek siyah mumu
koydu. Duvardaki bir dolaptan baz eyler getirip masann zerine dizdi. imdi her
kadn yannda ilerine birer siyah ty kalem sokulmu iki hokka vard. Bu
kalemlerin karga tynden olduu belliydi. Tamer'in sana gelen kadn yanndaki
hokkada krmz, br hokkada da siyah mrekkep vard. Tam mumun yannda kuru
bir kedi kafas, gene mumun yannda iki tane ku aya, kemikler, diler ve buna
benzer eyler...
Tamer, masann bana geti ve bizleri de karsna dizip ksa bir aklama yapt.
"imdi eytan duasna balayacam. Siz de her elimi kaldrmda, 'emhemfora,
salute Satan!' diyeceksiniz. imdi hepiniz bu sz tekrarlayp ezberleyin ki, ayin
srasnda a-rmayasmz."
Tamer, orada ilk kez bulunuyormuuz gibi davranmamz konusunda bizi
nceden uyardndan, biz de kadnla birlikte szleri ezberliyormu gibi yaptk.
Tamer, kadnn szleri ezberlediinden emin olduktan sonra,
"imdi balyorum," dedi. "Kukuletalarnz balarnza geirin ve
balarnz ne eip dinleyin. Ben okurken yere bakacak ve hibir
ey sylemeyeceksiniz." Sonra kadn da, "Siz de sakn, iinizden
bile olsa, dua filan etmeye kalkmaym!" diye uyard.
154
Balarmz edik ve Tamer'in eytan ncilinden okuduu bir duay dinlemeye
baladk. Okuduu dua Enochian dilindendi. Bu dil hakknda Behet Bey bize biraz
bilgi vermiti.
eytan ayinlerinde, kalplam baz dualar genellikle Enochian dilinde
okunmaktayd. Bu dil, artk konuulmayan ok eski bir dildi. Sanskriteden bile eski
olduu ileri srlmekteydi. Baz sesleri Arapay, baz sesleri de branice ve
Latinceyi andryordu. Bu dilin garip bir havas vard ve insan gerekten etkiliyordu.
Hele Tamer gibi biri bu dilden bir dua ederse etkilenmemek insann elinde deildi.
Sama bir ey yaptmz bildiim halde ben bile etkilenmitim. Kadnn yz
kukuletasndan grnmyordu, fakat onun kendinden geercesine etkilendiine hi
kukum yoktu.
Tamer duay bitirdikten sonra, "Bu duayla eytan' ardm," dedi. "imdi eytan'n
ruhu odada. Siz bunu hissetmezsiniz, ama ben hissederim. imdi balarnz kaldrn!
By balyor. Sylediim her cmleden sonra, elimi kaldracam ve size rettiim
szleri tekrar edeceksiniz. Hazr msnz?" "Hazrz!" dedik.
Tamer de bizim gibi ayakta duruyordu. Gzlerini tavana dikip, yine Enochian
dilinde ilk cmleyi syledi:
"Ra-sasa isalamanu para-di-zoda oe-cari-mi aao iala-pire-gahe Qui-inu!"
Bu szlerden sonra Tamer elini Nazi selam verir gibi kaldrd.
Bunun zerine hep bir azdan Tamer'in ezberlettii szleri syledik:
"emhemfora, salute Satan!"
Bundan sonra Tamer iskemlesine oturdu. Sa tarafmdaki ka-dn zerinde
grnmez bir ate varm da ona flyormu gibi, derin derin soluk alp hzl hzl
kadn zerine doru fledi. Elle-

di) The Satanic Bible: 7. Anahtar'dan

155
^

riyle de bir atein gittike ykselen alevlerini canlandran hareketler


yapyor, bu hareketleri yaparken de isteri nbetleri geirir gibi
titriyordu. Bir sre byle devam ettikten sonra durdu; etraf dinler
gibi bir tavr takmd. Sanki grnmez bir gten bir mesaj bekler
gibiydi. Daha sonra da bekledii mesaj alm gibi yapt. Krmz
hokkadaki karga ty kalemi hokkadan karp sandaki kadn
zerine bir eyler yazd.
Yaz iini bitirince -ki koskoca kada yalnzca birka krmz iaret
yapmt- ayaa kalkt ve duadan bir cmle daha syledi: "Enai
hutamonu od inoasa nipa-ra- diala." Biz de hep bir azdan,
"emhemfora, salute Satan!" dedik. Tamer, az nce yapt
hareketleri tekrarlad. Ancak bu kez kada bir ncekinden daha
fazla ey yazmt; tabii bir eye benzemeyen kargack burgack
iaretlere yaz denirse. Yaz iini bitirince gene ayaa kalkp eytan
Kitab'ndan bir cmle daha syledi.
"Casaremeji ujeare cahirelanu, od zodonace lucifatuanu, ca-
resa ta vavela- zodirenu tol-hami."^^"*
Biz yine ayn szleri tekrarladk? "emhemfora, salute Sa-
tan!"
Tamer gene ayn hareketleri tekrarlad. Ancak bu kez ilk iki
kez yazdndan daha fazla yaz yazmt.
Yazy yazdktan sonra gene ayaa kalkt ve bir cmle daha syledi:
"Soba lonudohe od nuame cahisa ta Da o Desa vo-ma-dea odpi-be-
liare itahila rita odmiame ca-ni-qola rita!" *^^^ "emhemfora,
salute Satan!"
Ve gene ayn hareketler ve bu kez daha da ok yaz. Sonra her
birinin zerine basa basa iki kelime syledi:

(1) The Satanic Bible: 7. Anahtar'dan (2)The Satanic Bible: 7. Anahtar'dan (3)The
Satanic Bible: 7. Anahtar'dan

156
"Zodocare! Zodomeranu!" (^)
"emhemfora, salute Satan!"
Bu kez Tamer daha da fazla yaz yazmt ve yazlar yle yazyordu ki, yazlar
gittike bir kalp eklini almaya balamt.
Tekrar duadan szler. "Lecarimi Quo-a-dahe od I-mica-ol-zododa
aaiome!"^^'>
"emhemfora, salute Satan!"
Kalemi eline alan Tamer kalp eklini tamamlamt.
Tekrar duadan szler. "Bajirela papenore idalugama elonu-sahi-od umapelifa
vau-ge-ji Bijil-LAD!" ^^^
Tamer son kelimeyi imdiye kadar sylediklerinden daha farkl bir tonla ve
barrcasna sylemiti. yle bir syleyi ki, elimde olmayarak rperdim.
"emhemfora, salute Satan!"
Tamer oturdu ve krmz mrekkeple yazmaya tekrar balad. Bu kez yazlar
yle yazmt ki, ortaya kalbi delen bir ok ekli kmt.
Tamer, sadaki kada krmz mrekkeple yaz iini bitirmiti. "lk bynn
yazma ii bitti." dedi. "imdi ikincisinin yazmna balyoruz. Bu da ayn ekilde
olacak. Gene ben elimi kaldrdka, ayn eyi syleyeceksiniz."
Birinci bynn yazmnda Tamer'in syledii szckler eytan Kitab'nn
'Yedinci Anahtar' ksmyd. Bu anahtar, Seylan'dan ehvet vermesini istemek iin
yaplan duay ierirdi. eytan Kitab'nda buna benzer eitli dilekler ve eytan'a
vgler yapmak iin kullanlan 19 anahtar vard. Bu anahtarlarn fotokopilerini
Tamer bizlere de vermiti.

(1) The Satanic Bible: 7. Anahtar'dan


(2) The Satanic Bible: 7. Anahtar'dan (3)The Satanic Bible: 7. Anahtar'dan
Tamer bir nceki byde uygulad seremoniyi ikinci byde de aynen
uygulamaya balamt. Seremoni aynyd, ama bu kez baka bir anahtar okuyordu.
Yalnz bu kez soldaki kda yaz yazmaya balamt. Yazlar siyah mrekkeple
yazyordu. Yazlar ilk byde olduu gibi sonunda bir kalp eklini ald. Kenarlar aca-
yip ekilli siyah harflerle belirlenmi bir kalp. Anahtarn son cmlesini de okuduktan
sonra bu kalp eklinin ortasnda Tamer'in ustalkla yapt resim, bir ylan resmiydi.
Kuyruu zerine dikilmi, atal dili darda bir ylan!
Tamer byleri yazma iini bitimiti. Pitis ve bana, "Siz biraz darda
bekleyeceksiniz,'' dedi.
Pitis, "nce giyinelim de yle," dedi. "zerimizde yaz ortasnda kukuletal
birer siyah pelerin, alt rlplak. Byle dkknda oturulur mu? Ya gren olursa?"
"Merak etmeyin! Kapy kilitleyip 'Kapal' levhasn astm. Hem dardan
dkknn ii pek grnmyor. Masann duvar yanna oturdunuz mu, sizi kimse
gnnez. En fazla on dakika!"
Hanife Hanm da ieride kalmak istemiyordu. "Byy yaz-dysanz daha niye
ieride kalyorum?" diye sorarken tedirginlii sesine yansyordu.
Tamer kadn yattmak iin, gven veren bir sesle, "ekinecek bir ey yok!"
dedi. "Az sonra ben de kacam. Ferhan Hanm sizinle kalacak."
Bunu syledikten sonra Tamer elektrii yakt ve mumu sndrd. Bo bir kt
ald ve kdn zerine krmz mrekkeple acayip bir harf yazd. Harf bir laleyi
andryordu.
"Ferhan Hanm vcudunuzun be yerine bu harfi yazacak." Hanife Hanm'm
tedirginlii daha da artmt. "Peki hemen kar m boyas?" diye sordu. "Kocam
grmesin!"
"Merak etmeyin! yice ovarak silin, kar. Bir gn bile srmez.
158
"iki gne de razym. Kocam Romanya'da. gnden nce dmnez. Ho
gelince de evine deil doruca o orospunun yanna gidiyor."
Tamer kmuz harfi yazdktan sonra siyah mrekkeple de bir harf yazmt.
Hanife Hanm'a, "Siz de bu harfi Ferhan Hanm'n vcudunun be yerine
yazacaksnz."
Tamer'in bu kez yazd,, 'S' harfini andryordu. Ama ters yazlm bir 'S'
harfiydi bu.
Hanife Hanm, "Bunlar nerelerimize yazlacak?" diye sordu, O zaman Tamer,
Pitis'le bana dnd. "Siz kabilirsiniz!" dedi.
Biz kmaya hazrlanrken Hanife Hanm'a, "Onlar ksn syleyeceim,"
dedi. "nce bu harfleri doru ekilde yazmay iyice prova edin yanmda. Sonra ben
de kacam. Siz Ferhan Ha-nm'la odada bir sre yalnz kalacaksnz."
Odadan ktk. Dkknda oturup beklemeye baladk. Az sonra Tamer de
yanmza gelmiti.
Pitis yapmack bir fkeyle, "Neler oluyor, Tamer?" dedi. "Nereden kt bu kadar
katakulli? Bamza bir orap rlmesin?" "Bir ey olmaz! Biraz sabrl olun."
"Peki imdi Ferhan'la kadn ieride birbirlerine yaz m yazyorlar? Nerelerine
yazlacak bu harfler bize de syler misin?"
"nce biraz yava konu! Kadn duyup da ikillenir. Zaten pipirik. Harfler be
yere yazlacak. Alt dudaa, memelere, gbein hemen stne, bir harf de
orasna."
Ben, "Niin oralarna?" diye sordum. "Amma soru ha! Buralar kadnn en
nemli zevk noktalar deil mi? Sen olsan nce buralara saldrmaz msn?"
Pitis, "Biraz daha terbiyeli ol!" diye sze girdi. "Yani imdi onlar ieride
rlplak alfabe mi reniyorlar?"
"rlplak olmalar iin gerei. Buralara elbise zerinden lazerle yaz
yazacak halleri yok ya.''
159
Pitis anlaml anlaml glmsedi. "Tamer, seninkiler ieride lezbiyencilik
oynuyor olmasnlar?"
"Bu onlarn bilecei i! Satanizmde her trl seks tercihleri normal karlanr.
steyen istediini yapar. Hem onlara rahat olmalarn, istedikleri kadar ieride
kalabileceklerini syledim. Kadnn kocas bununla pek ilgilenmiyor. ki haftadr da
darda. Kadn erkeksizlikten kuduruyor. Belki Ferhan onu biraz rahatlatr."
Pitis, "Pes be Tamer!" dedi. "Amma da genimisin?"
"Bir Satanist yle olmal! Eer yle olamyorsa o da Sataniz-mi iine
sindirememi demektir." Bir sre sustu ve sonra ekledi. "Sizler gibi!"
Cevap vermedik.
Dnyordum. Tamer'i bugn ok daha deiik bir yzyle tanmtm. Bizim
kk grubumuzun reisiydi. Ama onun reisliini yle pek ciddiye almyor, bazen
onunla dalga bile geiyorduk. Ama bugn by esnasnda beni bile derinden
etkilemiti. Bugn bir eyin daha farkna varmtm; Tamer'in insan idare etmedeki
yeteneinin. Tamer hi de yle hafife alnacak biri deildi. imdiye kadar onu hafife
almakla hata etmitim. Ne garip bir kiilii vard ki; kendisini hafife alp dalga
geiyorsunuz; fakat ne isterse de kuzu kuzu yapyor, aznn iine bakyorsunuz. te
bugn anlamtm bunu... Tamer, ne istediini bilen, karar verince de gzn
krpmadan harekete geecek biriydi. Tam bir liderdi. nsan farkna bile varmadan
yneten biri! nsan 'Gel!' deyince getiren 'Git!" deyince gnderen biri!
Bizi de bu garip by iine, hi fikrimizi almadan, nceden haber vermek gerei
bile duymadan sokmutu. u anda o bir oban biz de koyunlar gibiydik. Bize ne derse
yaptryor, bizler kr krne ona itaat etmekte olduumuzun farkna bile
varmyorduk. Ve ne yapacamz, nasl davranacamz da can istedii zaman sy-
lyordu. u anda da. bir dakika sonra bile ne yapacamz bilmi-
160
yor, fakat her dediini yapmaya hazr bir ekilde onun direktiflerini bekliyorduk.
Bylece eyrek saat geti. eriden bir trl hazr olduklarn syleyen bir ses
kmyordu.
Pitis dayanamad. "Tamer, sana bir kadn rakip kt galiba!" dedi. "Ferhan'
elinden kaptrmayasn?-'
Tamer gld. "O zaman biz de bakasn buluruz. Dnyada kadnn ktlna
kran m girdi?"
"Amma da rahatsn, Tamer!"
Neden sonra Ferhan'm ince sesi duyuldu. "Girebilirsiniz!"
Hep birlikte odaya girdik. Hanife Hanm krmz yatakta yatyordu; zerinde de
krmz bir tl vard. Tln altndan plak vcudu iyice belli oluyordu. Kadn
gerekten fena deildi. Tek eksiklii cahillik yznden gzelliini ve kadnln
yeterince ortaya -karamamasyd.
Kadn iyice alc gzle seyretmeme Pitis'in kolumu ekmesi engel oldu. Bunu
yaparken de fsldad. "Unutma! Yasak meyve tatl olur!"
Ferhan da siyah karyolaya yatm, zerine siyah bir tl ekmiti. Onun da tln
altndan her yeri belli oluyordu. O kadar ki, siyah tln altndan, vcudundaki garip
harfler siyahla yazlmasna ramen grnmekteydi.
Hanife Hanm' bu ekilde soyunup yatmaya demek ki Ferhan raz edebilmiti.
Belki de aralarnda Pitis'in kukuland eyler gemiti. nk ieride yarm saate
yakn kalmlard. Bu sre birbirlerinin vcuduna beer harf yazmak iin gerekten
ok uzun bir sreydi. Ama bana ne! Alan raz, satan raz!
Tamer, "Hazr msnz?" diye sordu. "Kontrol etmeme herhalde gerek yok!"
Ferhan ve Hanife Hanm, ikisi bir azdan, "Hazrz!" dediler.
"O halde son duay yapacaz.'" Krmz yatakta yatan Hanife Hanm"a dnd.
"Kocanz artk sizin iin ate gibi yanacak. Krm-
161
z onun simgesi!" Sonra Ferhan'n yatt yata iaret etti. "Ferhan Hanm, sizden
baka tm kadnlar temsil ediyor. Kocanz artk siz,-den baka tm kadnlardan
tiksinecek. Siyah da onun simgesi! Yapacam duadan sonra ktlar benden baka
iki kii daha imzalamas gerekiyor. Bu imzalan mutlu bir kar kocann atmas daha iyi
olur. Kemal Bey ve Selma Hanm bunun iin buradalar. imdi balayabiliriz."
Tamer mumu tekrar yakp masaya koydu. Elektrii sndrd. Sonra gidip
dolaptan siyah bir pantolon ald ve bizlere arkasn dnerek pelerininin siperinde
pantolonu giydi. Pantolonu giydikten sonra zerinden pelerini kard. imdi belden
yukars plakt. Dolaptan byke, gm taklidi metalden yaplm bir ha ald.
Bu ha Hristiyanlann handan farklyd. Haa ylan sarlmt.
Tamer beni Ferhan'n yatt karyolann ayak ucuna getirdi. Ben dua srasnda
orada kalacaktm. Pitis'in yeri de Hanife Hanm'n karyolasnn ayak ucuydu. Tamer
de karyolalarn ba tarafnda, biraz karyolalann gerisinde, iki karyola arasna gelecek
hat zerinde durdu. zerinde mum olan masa iki karyola arasnda, ayn zamanda
Tamer'le bizim aramzdayd. Mumun zayf nda, Tamer'in yan beline kadar plak
vcudu daha da zayf ve elimsiz grnyordu. Kaburgalar saylacak gibiydi.
Tamer incecik kollarn kaldrd. Sol elinde ylanl ha, sa elinde de iki rulo
halinde by katlarn tutuyordu. Bouk ve et-kili sesiyle bir eytan duas okumaya
balad.
Bu duay bitirdikten sonra zerine bir tirt giydi ve Pitis'le bana, "Biz dar
kalm, bayanlar giyinsin," dedi. "Sonra da siz giyinirsiniz." Bunun zerine az nce
geldiimiz gibi dan ktk.
Tamer'in seremonileri bitmek bilmiyordu, artk sklmaya balamtk. Tamer de
bunu anlam olacak ki, "Sizi daha fazla skmayacam!" dedi. "Son bir ey daha var;
tamam!"
Hepimiz giyinmi ve odada toplanmtk. Tamer masa zerine by katlarn
koydu. 'imdi ben ve iki ahit bunlar imzala-
162
yacaz," dedi. Eline keskin bir bak alp, sanki soan kesiyor gibi byk bir
rahatlkla ba parman derince kesti. Bir anda parma kana bulanmt. Bunu
grnce tp rencisi olduum halde iim bir tuhaf oldu. Tamer masann zerindeki
kedi ayan ald ve parmandan akan kanla pene ksmn kana bulad. Sonra bu
kanl peneyi her iki by kadnn altna mhr gibi bast.
"eytann vekili sfatyla, ben mhrledim. imdi siz de im-zalayn. Ama
kalemle deil." Bunlar syledikten sonra Pitis ve bana birer karga aya uzatt. "Kendi
kanlarnzla benim yaptm gibi kad mhieyeceksiniz."
Pitis hafife sararmt. "Ben elimi kesemem!" dedi.
"Kesmenize gerek yok. Bir ine de i grr."
Kalkt iki ine getirip verdi. Parmaklarmza ineleri batrp karga ayaklarna,
kan az kan srdk. Bizim mhrlerimiz kt-larda olduka silik kmt.
Tamer bu kadarn yeterli grmt. "Maksat kannzn karga ayayla kda
gemesi. Bu kadar yeter," dedi. Sonra krmz yazl kd kadna uzatt. "Bu kd
eve gidince yakp kocanla yattn karyolann altna kllerini serpeceksin. Bu
kllerin zerinde bir kez ak yapmanz yeter. Ondan sonra by ilemeye balaya-
cak."' Sonra siyah yazl kad uzatt. "Bu kd da bir mezarla gidip bir kadn
mezarnn ayak ucuna doru gmeceksin. Her iki eyi yaparken de, yaptktan sonra
da bir sre kimseye sylemeyeceksin."
Kadn, "Bu sre ne kadar, Hoca Efendi?" diye sordu. Anlalan enesini tutmak
konusunda kendine fazla gvenemiyordu.
Tamer gld. "eytan'n says 666'dr. Bunu 6'ya blersek 111 kar. te sre
budur. Yani 3 ay 3 hafta. Bu sre ayn zamanda bynn tutma sresidir. Yani
kdn birini yaktktan, brn gmdkten en ge 111 gn sonra emelin
gerekleecek. Hi merak
etme!"
Kadn nasl teekkr edeceini bilemiyordu. Tamer'in elini pmeye davrand.
Tamer elini vermedi.
163
"Bizde el etek pme yoktur. Hem bana 'Hoca' deyip de durma! Ben ne
hacym, ne de hoca."
Sra para iine gelmiti. Tamer'in istedii parann byke bir ksmn
antasndan karp Tamer'e verdi. Fiyatn bu kadar yksek olacan
ummadndan biraz hazrlksz gelmiti. Ayrca ahitlere de bir eyler vermesi
gerekiyordu. karp bileziklerinden nisbeten ince olan birini Pitis'e uzatt.
"Her ne kadar dnnzde olmadmsa da, aln bu size dn armaan olsun.
Allah bir yastkta kocatsn!"
Sra Ferhan'a gelince, "Bu kz pek sevdim," dedi. "Kanm snd Ferhan'a!"
Sonra sarlp Ferhan' iki yanandan pt. "Telefon etmeyi ununa! Ben seni
ayrca greceim."
Ferhan, "Benim de burada iim kalmad," dedi. "Birlikte kalm isterseniz."
Ferhan'la Hanife Hanm birlikte ktlar.
Onlar knca Pitis Tamer'e taklmadan edemedi. "Bu ne ayak, Tamer?
Kadn seninkini koluna takt gidiyor."
"Gitsin! Nasl olsa kuyruu benim elimde." Biraz durduktan sonra, "Kadn
amma da kaskalladk!" dedi. Elindeki para tomarn-dan bir miktar ayrp bize verdi.
"unlar da benim dn hediyem olarak aln! Bugn ak odanz da benden bele.
Girip bir gzel kurtlarnz dkn!"

164
19

Gnler geiyordu. Her geen gn Severyus Baba biraz daha kmekteydi.


Hastaln ykm yalnz bedeninde deil, davranlarnda da belirginlemeye
balamt. ok kez benden nce kalkp kahvalty hazrlayan Severyus Baha'nn bu
ncelii yava yava bana gemiti. Bazen kahvalt yapmyordu. Darya da seyrek
kar olmutu. kt zamanlar bile ancak birka saat darda kalp hemen eve
dnyordu. Odasna kapanp saatlerce kitap okuyordu. Artk eskisi gibi televizyon da
seyretmez olmutu. Benimle satran da oynamyordu artk. Ara sra konumalarmz
da genellikle Kitab Mukaddes ve ncil zerine oluyordu. Bu konular beni skyordu,
ama Severyus Baba'nn kalbi krlmasn diye belli etmiyordum. Zar zor, ok
yerlerini atlayarak Kitab Mukaddes'in Eski Ahit, yani Tevrat ksmn bitirmitim.
Severy'us Baba, buna ok sevinmiti.
"Kitapta en ok dikkatini eken ne oldu?" diye sormutu.
Yeter artk kabak tad verdi, der gibi bezgin bir tavrla, "Hep Yahudilerden
bahsediyor," demitim. "Tanr sanki insanlar ikiye ayrm; Yaludiler bir tarafta,
dier btn insanlar bir tarafta. Hep Yahudilerle ilgileniyor. Sanki dierlerini kendi
yaratmam, onlar vey evlat! Tevrat' okuyunca Yahudilerden iyice nefret eder ol-
dum. Bakalarna ne ktlk yaparsan yap, ama sana en ufak bir ktlk bile
yaplmasn. Bu tutum bana ok ters geldi."
Severyus Baba'nn bu szlerimden alnacan zannetmitim. Hi de yle
olmam, "Tervat'n zne inemeyen herkes byle dnyor," demiti. "Ben de senin
bu sonuca varman bekliyordum. imdi artk ncile geebilirsin ve ncil'i anlaman
artk ok daha kolay olacak. Bu arada sana bir ey dala soraym; Tevrat'ta, pek
165
ok yerde insanln kurtuluu iin Tanr'nn gnderecei birinden sz edildii hi
dikkatini ekti mi?'"
Aslnda byle bir eye pek dikkat etmemitim okurken. Ama Severyus Baba'nn
bu sz zerine, byle birinden Tevrat'n birok yerinde bahsedildiini hatrladm.
"Evet, Yahudileri kurtarmak iin Tanr'nn gnderecei biri..." demitim.
O zaman Severyus Baba'nn hasta solgun yz hafif bir tebessmle
aydnlanm, "O ksmlara bir kez daha gz at, ondan sonra ncil'i okumaya bala!"
demiti.
Bir gn Pitis'le Tnel'e dom yryorduk. Tnel'deki Kitab Mukaddes
Kitabevi'nin vitrinine yle bir gz attk.
Pitis, "Aklma bir ey geldi," dedi. "Ben niye bir ngilizce ve bir de Trke ncil
almyomm?"
"ok mu gerekiyor? Merak ediyorsan bende Severyus Baha'nn verdii ncil
var. Vereyim oku."
"Bana Severyus Baba'yla olan konuman anlatmtn ya, o gn aklma geldi.
ncil'in ngilizce ve Trkesini alp karlatrmal okursam, bu benim ngilizcemi
gelitirmeme de ok katk yapar."
"Nasl?"
"Din kitaplar bilirsin ok dikkatle tercme edilir. Tercmelerde en ufak bir
nans kaymasna bile izin verilmez. En yetkin teologlar, dil uzmanlar bir araya gelip
satr satr, kelime kelime byk bir titizlikle yaparlar bu ii. O bakmdan bu en st
dzeydeki metinleri karlatrmak bana da dil konusunda byk yarar salayacak.
Hem sana bir ey syleyeyim mi? ncil'de neler yazldn ben de merak etmeye
baladm."
Bylece Pitis bir ngilizce ve bir de Trke ncil ald.
Ferhan, Hanife Hanm'la ii ilerletmiti. Hanife Hanm'm 14 yandaki byk
kzna matematik dersi veriyor ve haftada iki kez onlara gidiyordu. Tabii gittii
gnler ocuklarn okuldan dn saatlerinden ok nce Hanife Hanm'n evinde
oluyordu. O gn
166
dkknda yarm saat kadar kadnla yalnz kalan Ferhan bu sreyi ok iyi kullanm
ve kadn avucunun iine almay becermiti.
Biz odadan ktktan sonra, Tamer'in syledii gibi, ikisi de rlplak
olmulard. Kadn balangta utanga bir havadayd. Ferhan, kadnn zerindeki
utangal atmasna yardmc olmak iin tm dil hnerini kullanm, onu hamamdaki
kadnlarn rahatlna soktuktan sonra, vcudunun gzelliinden sz etmeye bala-
mt.
Hanife Hanm artk iyice rahatt. Tek dncesi dardakileri fazla bekletiyor
olmasndan duyduu skntyd. Bu sknty da Ferhan ksa zamanda ustalkla
gidermesini bilmiti.
"Hanife Abla," demiti. "Bu yazlarn vcudunuza ok arzulu olduunuz bir anda
yazlmas gerekiyor. Bu konuda Tamer Bey beni uyard. 'Hi acele etmeyin!' dedi.
Ben size bu konuda yardm edeceim. Size masaj yapaym. Bu arada siz de kendinizi
seks yapyormu gibi dnn."
Hanife Hanm nce buna yanamak istemezmi gibi yapm, naz etmise de, az
sonra Ferhan'n ustaca ve maksatl masaj balamt. Hem de ne masaj! nce boyun
ve omuzlardan hafif ovmalarla balayan masaj, gittike anlaml okamalara
dnm; bu okamalar yava yava gslere kaymt. Kadnn gslerini en uya-
rc biimlerde okayan Ferhan bununla da kalmam gsler zerinde azyla da
masaja devam etmi. Bu el ve az masajlar kadnn en hassas yerine kadar devam
etmiti. Ksacas bu ustaca masaj, ateli bir lezbiyen ilikiyle son bulmutu. Artk bu
iliki devam edecekti ve u anda da harl harl devam ediyordu. Hanife Hanm'n
evresinde kimse bir eyden kukulanmyordu. Hanife Hanm kzna bir retmen
tutmutu. Bundan doal ne olabilirdi?
Behet Bey Antakya'dan srail'e gemi, orada da bir hafta kaldktan sonra
birlikte gittikleri Amerikal aileyle gene beraberce istanbul'a dnmlerdi.
Geldiklerinin ikinci gn Behet Bey, stanbul grubunu, yani bizleri evine davet
etmiti.
167
O gn Behet Bey'in terasta hazrlatt sofra gerekten ok zengindi. Belki de
ben yle lks eylere pek almadmdan bana yle gelmiti. Yemekleri Ayla ve
Eleni birlikte hazrlamlar, tannm bir lokantadan da takviye etmilerdi. Masada
drt be eit de iki vard ki, ben bunlar o gne kadar deil azma koymak, iede
bile grmemitim.
Masada on kiiydik. Be kii biz stanbul grubu, be de Behet Bey taraf.
Behet Bey, Ayla ve Amerikal kar kocadan baka bir de Behet Bey'in en yaknnda
tuttuu Demirba Aydn. Bizim alt kiilik grubumuzdan bir fire vard; o da henz
stanbul'a dnmemi olan Selda idi.
Yemek ok neeli geti. Yendi, iildi, konuuldu, glld. Yemekten sonra da,
gene terasta, bir brifing yaptk.
Brifingte nce bizim grubun, Behet Bey'in yokluunda neler yapt
konuuldu. Gerekte bu pek brifing eklinde deil de daha ok sohbet eklinde
oluyordu.
nce Tamer'in Ferhan'la kafa kafaya verip hazrladklan Ha-nife Hanm olay
konuuldu. Behet Bey'in bu olay ok houna gitmiti. Hepimiz bol bol gldk. Hele
Eleni, Hanife Hanm'n durumuna kahkahalarla glyor, araya eitli mstehcen
fkralar da sokuturarak olay daha da gln hale getiriyordu. Yeteri kadar, hatta
yeterinden de fazla gldkten sonra Behet Bey ciddileti. "in komik yanna yeteri
kadar gldk," dedi. "imdi bu konuyu masaya yatralm ve Satanizmin altnda
inceleyelim, bu kez de."
Tamer, "Biz Satanist olarak gereini yaptk ve yapyoruz," diye bbrlendi.
"Ferhan, kadnn evinde bir ube am durumda. lem devam ediyor" Sonra bir
televizyon spikerini taklit edercesine, "Olaylar gelitike grubumuz haberdar
edilecektir" diye ekledi.
Tamer'in szlerine biraz gldkten sonra Behet Bey'in konumasn
dinlemeye baladk
"imdi Hanife Hanm konusuna gelelim. Bu kadnn konusu
168
gerekten olduka ilgin. Otuz be yalarna kadar, gerek din ve gerek etik basklarla,
kendini tanmak frsat bile bulamam bir kadn! Bu yaa kadar deil byle ilikilere
girmek, dncesinden bile rkm olabilir. Onlarca ylda benliinin etrafnda bina
edilmi surlar; on, onbe dakika iinde kt kuleler gibi yklp gidiyor Vahetin
ars! nsan doas hayvann doasndan farkl deildir Beden olarak ayn tutkular
tarlar. Hayvan, doasnn gereini rahata yapar. nsan ise doasnn gereini
yapmak iin rpnp du-rur. Ama karsna din deyip karlar, ahlak deyip karlar.
Onu zorladka zorlar; duvarlar arkasna atarlar tutkularn, arzularn, benliini...
"Yaptklar ey; arslana, kaplana, kurda, 'sakn et yemeyin, ot yeyin!' demek gibi
bir eydir. O hayvanlarn doasna aykrdr bu istenen.
"nsana toplumun yapt da ok kez byledir. te burada Sa-tanizm insancl
yzn gsterir ve bir anlamda yle barr: 'Kaplan, arslan ve kurt et yiyebilir!'
Dikkat edin! Bu haykrta bile emredici olmuyor. 'Onlar et yiyeceklerdir!' diye
emretmiyor Onlarn seimine brakyor sterlerse ot yeyip gebersinler, bu da o
hayvanlarn sorunu!
"Neyse konuyu datmayalm. Hanife Hanm'a dnelim. Ha-nife Hanm' takdir
ettiimi sylemeliyim. Sonunda doru olan yapt ve bedenini cesurca, tutkularna
teslim etti. Ama yaptnn Satanizmin ilkelerinden birini yaamna uygulamak
olduunun bilincinde deil.
"nsanlarn yaptklarn bu adan incelersek, pek az insan dnda ounluun
eytan'n peinde olduklarn glirz. Ama onlar bunun bilincinde deillerdir. ok
insann Tanr ad dudaklarndan dmez, ama yaptklar eytan ileridir Ama bunu
ou bilmezler. Bilenler de sylemez veya syleyemezler. Etrafnza bakn, pek az
insan dnda, hemen herkes eytan'n yollarnda deil mi?
"Ksaca herkes istedii ekilde seks yapsn, biz bunu savunu-
169
yoruz; yeter ki kimseye zarar vermesin." Behet Bey sznn burasnda bir sre
durdu. Sonra Ferhan'a bakarak, "Bir de kiisel nerim olacak." dedi. "Kendinize de
zarar vemeyin! Anladma gre Hanife Hanm'n kocas karanlk iler yapan biri.
Bunun adn koyarsak; eroin ii yapyor. Yapt arsa ii, esas iine paravan. Bu gibi
kimselerin yaknnda olmak, hele Ferhan'n pozisyonuyla, tehlikelidir. Adam bir iin
farkna varrsa; Ferhan, senin iin iyi olmaz!" Ferhan'n az nceki neesi kam
gibiydi. "Behet Bey, pek yaknda Amerika'ya gideceimizi sylemitiniz," dedi.
"Bize baz eyler de anlatmtnz. Biz de bir hazrlk yapalm dedik."
Ferhan'n bu szlerini yadrgamtm. Demek Behet Bey onlara baz eyler
sylemi, ama bizim bunlardan haberimiz olmamt. Ama neyse fazla kafa yormama
gerek kalmamt bu konuda. Behet Bey, "Evet, Ferhan, ben de zaten o konuyu
konumak iin sizleri toplamtm," diyerek aylardr merak ettiim konu hakknda
sze balad. "sa etrafna toplanan kalabalktan on iki kii seti. Bu on iki kii sa'yla
birlikte olmak, onun tarafndan eitilmek zere seilmilerdi. te bu rencileri sa
birka yl yannda bulundurup eitti. Bu kiilere 'Havari' diyoruz. sa, retilerini
tm insanlara duyursunlar diye bunlar grevlendirecekti.
"Bu on iki kiiden biri hari, dierleri son nefeslerine kadar sa'ya sadk
kalmlardr. Onlarn davalarnn ne kadar karsnda olunursa olunsun; bu insanlarn
son nefeslerine kadar sa'ya olan ballklarn, bu uurdaki zverilerini takdir
etmemek elde deildir. sa'nn lmnden sonra bu havariler drt bir yana
dalmlar, bu uurda trl eziyetlere ve aclara dayanmlar ve lm hie
saymlardr. ou da yaamlarn bu uurda vermilerdir. Ve zlerek unu da
eklemeliyim ki, bu insanlar baarmlardr.
"Biz imdi bu kahraman salaklar bir yana brakalm. lerinde tek kafas alan
havarisine, yani sa'ya ihanet edene gelelim. sa'ya ihanet edip onu ele veren ve
amhta lmesine neden olan bu adamn ismi Yahuda skariyot idi. Yahuda skariyot.
30 gm
170
karl sa'y ele vemiti. imdi ncil'den Yahuda skariyot'un sonu hakknda
yazlanlar okuyalm.
Behet Bey, Ayla'ya bir ncil getirmesini syledi. Ayla, hemen aa, Behet
Bey'in kitaplna inip ncil'i getirdi.
"imdi okuyacam ksm Matta ncil'inden," diye konumasna balad Behet
Bey. "Matta, sa'nn sadk havarilerinden biriydi. Bakalm, sa'ya sadk kalmam
arkada iin neler yazm.
" 'Sabah olunca ba kahinlerle halkn ihtiyarlarnn hepsi, sa yi lm cezasna
arptrmak konuunda anlatlar. Onu baladlar, gtrp vali Pilatus'a teslim ettiler.'
" 'isa'y ele veren Yahuda. O'nun mahkm edildiini grnce yaptna piman
oldu. Otuz gm paray ba kahinlere ve ihtiyarlara geri gtrd. "Ben susuz birini
ele vermekle gnah iledim." dedi.'
'Onlar ise, "Bundan bize ne? Onu sen dn" dediler.'
'Yahuda paralar tapnan iine frlatarak oradan ayrld, gidip kendini ast.'
'Paralar toplayan bakahinler, "Kan pahas olan bu paralar tapnan
hazinesine koymak doru olmaz" dediler. Kendi aralarnda anlaarak bu parayla
yabanclar iin mezarlk yapmak zere mleki Tarlasn satn aldlar Bunun iin bu
tarlaya bugne dek 'Kan Tarlas' denilmektedir'
"te Matta, arkadann sonu hakknda bunlar yazm." Behet Bey elindeki ncil'in
sayfalarn bir sre kartrdktan sonra, "imdi ncil'den baka bir ksm
okuyacam," dedi. Orada da Yahuda skariyot hakknda ksa bir yaz var Bu ksmn
yazan da Luka isminde bir hekim. sa'nn havarileriyle tanm, onlarn
anlatmndan ve sonradan havarilere katlan Pavlus'un anlatmla-

:i) NCL: Matta 27:1-8.

171
nndan ve retilerinden yola karak yazm bu ksmlar. imdi oradan okuyomm:
" 'O gnlerde Petrs, yaklak yz yirmi kardeten oluan bir topluluun
ortasnda ayaa kalkp yle konutu: "Kardeler, Kutsal Ruh'un, sa'y tuuklayanlara
klavuzluk eden Yahuda ile ilgili olarak Davud'un azyla nceden bildirdii Kutsal
Yaz'nn yerine gelmesi gerekiyordu. Yahuda bizden biri saylm ve bu hizmette yerini
almt:
" 'Bu adam, yapt ktln karlnda ald cretle bir tarla satn ald.
Sonra ba aa dt, bedeni yarld ve btn barsaklar dar dkld. Kuds'te
yaayan herkes olay duydu. Tarlaya kendi dillerinde 'Kan Tarlas' anlamna gelen
'Hakelde-ma' adn verdiler:
"Bu iki anlatm da u grdnz ncil Kitabnn iinde. kisi arasndaki
ztlklar herhalde dikkatinizi ekti.
"Matta'nn yazd ksmda; Yahuda skariyot'un atp gittii paralarla, Yaludi
din byklerinin bir tarla satn alp bunu mezarlk yapt yazl. kinci anlatmda,
Yani Luka'mn anlatmnda ise i biraz deiik. Burada, tarlay alan Yahuda
skariyot'un kendisi. Matta, Yahuda skariyot'un kendini astn yazyor. Luka ise
onun kazara ba aa dtn ve bu yzden ldn yazyor. Ayn kitap iinde
iki zt anlatm. Neyse biz imdi ncil'deki bu ztlklar, yanllar bir tarafa brakp
konumuza dnelim.
"in asl udur: Yahuda skariyot yaptndan asla piman olmu deildi. Ne
kendini asmt, ne de ba aa dp lmt. Gidip tarla da satn almamt. sa'nn
lmnden sonra bu din ilerinden elini eteini ekmi, eski meslei demircilie
yeniden dnm, normal yaamn srdrmeye balamt. Etliye stlye karmyor,
sakin bir yaam srdrmeye alyordu. Ama bunu baara-

(1) NCL: Elilerin i^len 1; 15-1') 172


bildii sylenemezdi. nk onu ne sa yanllar ve ne de sa kardan pek rahat
brakaca benzemiyordu. Kimisi azndan sa kart szler almak isterken, bir
dieri de sa'ya tanklk etmesi iin onu zorluyor; tvbe edersen belki seni sa
balar ayaklaryla onu kendi tarafna ekmeye urayordu. Yahuda, bu heriflerden
bkp usanmt.
"Bu arada unu da syleyeyim: Yahuda skoriyot, sa'ya ihaneti karlnda
ald 30 gm paraya el srmedi. Bunu niye yapt bilmiyoruz. Belki bu parann
'Kan Pahas' olduunu dnerek o paray harcamad. nk Yahudiler, byle
paralarla alnan eylerin uursuzluk getireceine ve bu paralarn insana hayr do-
kunmayacana inanrlard. Belki de, bir kara gnde gerekir, diye bir keye
saklad.
"Yllar geiyor, bu arada, Yahudi din adamlarnn tahminlerinin tam tersine,
sa'nn ektii tohumlar rn vermeye devam ediyordu. sa'nn retilerini her geen
gn daha fazla insan benimsiyordu ve ortaya yeni bir din kmt: Hrisityanlk.
"nceleri Hristiyanlk kitapsz bir din olarak yaylmaya devam etti. Kimsenin
elinde sa ve retileri hakknda doru drst bir belge yoktu. Havariler yllarca bu
eksiklii gidermeyi akl edemediler. Bu arada, orada burada baz yazlar yazlyordu
bu konuda. Ama hibiri bir din kitab niteliinde deildi. Neden sonra, belki de
sa'nn lmnden yirmi, yirmi be yl sonra, Markos diye biri kt; sa ve
retileri hakknda bir kitap yazd. Zamanmza kadar gelen ncil'lerin ilki budur.
Markos, sa'nn havarilerinden deildi. Bu bakmdan yazlan ilk elden bir tanklk
eklinde deildi. sa'nn en yakn havarilerinden olan Petrus'tan dinlediklerini
yazmt.
"Bu ncil'in hemen arkasndan bir ncil daha kt ortaya. Bu ncil'in yazan
sa'nn havarilerinden Matta idi. Bu arada bakalar da ncil yazmaya devam
ediyordu. Matta'dan sonra, nemli olan ve cillerin en kapsamls olan Luka ncil'ini
gryoruz. Bunun ya-
173
zan da sa'nn bir havarisi olmad gibi, sa'y grmemi biriydi. Havarilerden
duyduklarna gre yazmt. Luka ayn zamanda Elilerin leri ksmnn da yazardr.
u anda Hristiyan dnyasnn elinde, tek kitap haline getirilmi incilin byk bir
ksmn olutu-mr Luka'nn yazlar. Sonra tabii Yuhanna var srada. O da nedense
yllarca tek satr yazmam, ancak sa'nn lmnden elli, altm yl sonra kalemi alp
bir eyler yazmak gereini duymutur. Neyse biz bunlan brakalm. Gelelim
konumuza. Bu nciller arasnda bugn kimsenin bilip tanmad bir ncil daha vardr
ki, aracaksnz. Bu ncil'in yazar bizim Yahuda skariyot'tur."
Behet Bey szlerinin zerimizdeki etkisini lmek istercesine bir sre sustu ve
tek tek yzlerimize bakt. Bizler, Yahuda ska-riyot'un ncil yazm olmasyla hi de
ilgili deildik. Bizi asl ilgilendiren, konumak iin bugn bir araya geldiimiz i
konusuydu. Biz asl onu merak ediyorduk. Behet Bey'in konumaya devam etmesini
bekledik.
Behet Bey devam etti. "Yahuda skariyot'un ncil'i dier tm ncillerden ok
farklyd. Bu ncil'de, sa ne Tanr'nn Olu ve ne de bir peygamber olarak geiyordu.
Kutsal Ruh araclyla Bakire Meryem'den domas da sz konusu deildi. Annesi
Meryem'di; ama onun da her insan gibi bir babas vard. Babas da Romal bir askerdi
ve ismi Pantera idi. Yahuda skariyot bu ksack kitabnda, dier ncillerde yazlanlara
taban tabana zt bir sa tablosu izmiti. Ve byle bir sa'nn peinden akl banda
olanlar gitmezdi. Zaten onun istedii de buydu. Bu amala yazmt kitab. nsanlarn
bo hayaller peinde komalarn engellemek, onlar bir yalancnn hayaletinin
penelerinden kurtarmak istiyordu.
"Ama Yahuda'nn istedii gibi gelimedi olaylar. Bu ncil'i okuyan
Hristiyanlar ona dman oldular. sa kart Yahudiler de kitapta yazlanlarn
oundan honut olmamlard. nk Yahuda skariyot, onlarn da pek ok konuda
foyasn ortaya dken eyler yazmt kitabnda. Sonuta Yahuda iki tarafn da
dmanln ka-
zanm ve Kuds'de barnamayp apar topar Sayda kentine kamak zorunda kalmt.
Ama burada da fazla kalamad; dmanlar burada da izini bulmulard ve hi de
kendini rahat brakacak gibi deillerdi. Hayat tehlikedeydi.
"Yahuda skariyot bunun zerine bir gece kimseye haber vermeden oray
terketti. Bir sre sonra da bir gemiye atlayp Antakya'ya gitti.
"Antakya o zaman bilinen dnyann Roma ve skenderiye'den sonra nc
byk kentiydi. Nfusu neredeyse yarm milyona ulayordu ki, o zaman iin bu
rakam ok byk bir rakamd. Bu kent ayn zamanda o blgenin kltr, sanat ve
ticaret merkeziydi. Hristiyanlar bu nemli kenti hi de gzard etmemiler, Pavlus ve
Barnaba'nn abalaryla bu kentte byk bir Hristiyan topluluk oluturmay
baarmlard.
"Yahuda burada, tun heykeller, ss ve mutfak aralar yapan bir atlyede i
buldu ve almaya balad. Kendisi demirci olduundan tun ilerini de ksa
zamanda renmekte zorluk ekmemiti. Tek sknts, atlye sahibinin, nefret ettii
Hristiyanlardan biri olmasyd. Bu yetmiyormu gibi, adam stelik kentteki Hristiyan
topluluunun ileri gelenlerinden biriydi.
"Yahuda'nn ya yetmii gemi ve artk yorulmutu. Son gnlerini bu kentte
hrgrden uzak geirmek istiyordu. Ama bunu beceremedi. Yazd kitaptan
atlyedeki i arkadalarnn haberi olmutu. Ama gene de ansl saylabilirdi. Adamlar
kendisinin sa'y ele veren kii olduunu bilmiyorlard. Bilselerdi acaba hali nice
olurdu? arkadalarndan biri kitabndan birka satr okumak frsat bulmu, fakat
okuduklar kafasn kartrmt. Atlye sahibine kitaptan bahsedeceini sylyordu.
Dier i arkadalar da durumu bu adamdan renmi ve armlard.
"Yahuda nce kitab yakp kurtulmak istedi; ama kyamad. Tam tersine geceyi
gndze katp kitaptan bir nsha daha yazd. Bu nshay en dayankl parmenlere,
en kaliteli mrekkeple, b-
175
yk bir zenle yazmt. Yazd nshay bir cam kavanoza koydu. Kavanozun azn
rutubet geilmeyecek ekilde kapad. Bununla da yetinmedi. Tun bir kap yapt ve
kitabnn olduu kavanozu bu kaba koydu. Kabn azn da tun bir kapakla kapayp
kapa da kaba kaynatt ve kab yekpare bir hale getirdi. ki kap iine koyduu
kitabna deil nem, hava bile giremezdi. Bundan sonra Yahuda kab ald ve kimsenin
bulamayaca bir yerde, kayalarn iindeki bir oyua gmd. i biraz olsun
rahatlamt. Yazd bu kitap binlerce yl bozulmadan kalabilirdi.
"Bundan sonra olaylar hzla geliti. Atlye sahibi gittii bir kentten dnmt.
arkadalar Yahuda'nn kitabndan adama sz ettiler. Adam kitab grmek istedi.
Yahuda elindeki nshay yok etmemiti. Zayf da olsa, adamn kitaptaki gerekleri
okuduktan sonra doru yolu bulaca midini tayordu Yahuda skariyot. Fakat hi
de yle olmad. Adam dier Hristiyan nderlere de kitab gstermi ve hepsi birden
fkeden kplere binmilerdi.
"Yahuda skariyot'u alt atlyeye hapsettiler ve kitab elinden alp
Kuds'teki havarilere gnderdiler. Onlardan gelecek direktif dorultusunda hareket
edeceklerdi.
"Haftalar geiyor Kuds'ten bir haber gelmiyordu. Yal Ya-huda'nn sal da
her geen gn bozulmaktayd. Kapand tun atlyesinde sabahtan akama kadar
yal ayaklarn srrcesine, kafese kapanm vahi hayvanlar gibi dolap duruyordu.
Ne yapmalyd?
"Yahuda skariyot uzun uzun dnd. Bu byle gidemezdi! Kuds'den gelecek
kt haberi beklemenin bir yarar yoktu. Zaten oradan, o adamlardan kap buralara
gelmiti. Kitabn yakacaklard. Kendisi iin de son, herhalde kitabndan farkl
olmayacakti. Hele kendisinin Yahuda skariyot olduunu bilseler, kim bilir nasl
davranrlard? Kendisi zaten lecekti: bir aya ukurdayd. Ama kendisiyle birlikte
kitabnn da yok olmasna gnl raz olmuyordu.
'Kitabn ok iyi bir yere saklamt. Saklad yer kayalk
176
bir da yamacyd ve oraya ne yol yaplrd, ne ev, ne de tarla. Vahi bir doa paras
olarak, belki binlerce yl bozulmadan kalabilecek bir yerdi kitabn gmd yer.
Ama bir tek tasas vard: Ya bu kitap hibir zaman insim eline gemezse! Keke kitabn
daha baka kopyalarn yapp gvenilir insanlara verseydim, diye hayfland. Ama
artk i iten gemiti. Saklad kitap dnda elinde kalan tek nshay da elinden
almlard. Baka bir kitap yazacak ara gereten de yoksundu bu kapatld yerde.
Zaten yazsa da neye yarard. Buradan sa karmazlard onu. Yazaca kitab da yok
ederlerdi.
"Yahuda skariyot gnlerce dndkten sonra aklna bir fikir geldi. Hemen ie
koyuldu. Kapnn nnde iki kii srayla nbet tutmaktayd. Biri gece, br de
gndz, kilitli kapnn nnde bekliyorlard. Mevsim kt. Hava souktu. Bu yzden
mahpus bulunduu atlyedeki kk oca ara sra yakyordu. Buna nbetiler ses
kamyordu. Bu kk ocakta maden eritilir veya syla yumuatlp ekle
sokulurdu. Etrafta kullanabilecei hibir maden brakmamlard. Ama yllar nce
sa'ya ihanet bedeli olarak ald 30 gm para hl yanndayd. Bunu akl edip
zerinden almamlard.
"Bir gece oca yakt ve bu gm paralan eritip kk bir levha haline
getirmeyi baard. Bu levhann zerine de kitabn gmp saklad yerin detayl bir
tarifini naketti. imdi tek yapmas gereken, bu levhay Sayda'daki dostuna
ulatrmakt. Sayda'dan kaarken, kitabnn ieriini dostuna anlatm ve o da yapt
ii onaylamt. Keke gitmeseydin de bu kitab birlikte oaltp da-tabilseydik,
eklinde bir yaklam iinde olmutu. Ama Yahuda orada daha fazla kalamamt. Ah
bir yolunu bulup da gm levhay arkadama ulatrabilsem, diye dnrken
kendini de sulamaktan geri kalmyordu. Bunu elimde imkn varken niye kendim
yapmadm diye hayflanyordu. Fakat artk olan olmutu.
"Yahuda skariyot bu son arzusunu da gerekletiremedi. Nbetiler birbirlerine
nbeti devrederken Yahuda skariyot"u da bir-
177
birlerine devir teslim ederlerdi. Bunun iin iki nbeti Yahuda'nn kapatld yere
girdiler. Ama bundan sonra onun iin nbet tutmak gerekmiyordu. Yahuda yetmi yl
aan ileli yaam yolunu hapsedildii atlyede noktalamt. Yannda da bir trl
yolunu bulup arkadana gnderemedii gm levha duruyordu.
"Adamlar bir lyle karlamann ilk aknln zerlerinden attktan sonra
gm levhayla ilgilendiler. Bunu atlye sahibine bildirmeyip aralarnda i etmeye
karar verdiler. Gmn zerindeki yazlar branice olduundan adamlar bunun tek
kelimesini anlamamlard. Belki de bir duayd gm levhann zerindeki ya-zlar.
Sonuta yaz ile deil gmn deeriyle ilgilenip gm levhay aralarnda haka
paylatlar. Bu paylama levhay ortadan ikiye blmekle gerekletirildi. ki adam
levhann birer parasn aldlar. Ve bundan kimseye sz etmediler.
"Yahuda'nn lmnden birka gn sonra Kuds'ten beklenen haber gelmiti.
Dmann bile sev diye retilen bu dinin nderleri gnderdikleri haberde, 'Biz bu
kitab yakp yok ettik, siz de o ala yok edin!' deniyordu.
"Bylece Yahuda skariyot'un yazd kitap ortadan kalkm ve Hristiyan
nderler meydan bo bulup at koturmaya devam etmilerdir. Ve bu at koturma
bugn de tm dnyada devam etmektedir."
Behet Bey bir bardak meyve suyunu tepesine dikip itikten sonra,
iskemlesinde arkasna yasland. Rahatlam bir tavrla, "Ama artk eskisi gibi at
koturamayacaklar," dedi. "Yahuda skariyot'un ncil'i pek yaknda dnyann
gndemine bomba gibi decek. Bylece tm dnya sa'nn gerek yzn bilecek.
ki bin senelik yalan balonu snp gidecek. Ortada ne Hristiyanlk ve ne de
Mslmanlk kalacak. te o zaman Satanist a balayacak!"
Pitis, "Hristiyanln ykl tamam da, Mslmanln yklm anlamadm,'
dedi. "sa Hristiyanl ilgilendiriyor...'"
178
Behet Bey, Pitis'i bir el iaretiyle susturduktan sonra, "sa'nn kendisinin bir
palavrac olduu ortaya karsa ne olur?"
"O zaman sanrm Hristiyanln dayand temel ortadan kalkar ve
Hristiyanlk yklr."
"Peki, bir palavracy ycelten, onu Muhammed'den sonra en byk peygamber
olarak gren Mslmanlk ne olacak? Ahir zamanda sa'nn yeryzne ineceini
syleyen bir din nasl ayakta kalacak?"
Pitis bam sallad. "ok doru. imdi daha iyi anlyorum. Satanistlerin niin
hep sa'y hedef aldklarn ve O'nu ypratmak iin bunca gayretierini... Daha nce hep
merak ederdim: Niin yalnzca sa'ya saldryoruz da brlerini gzard ediyoruz,
diye. Demek sa yklrsa hem Hristiyanlk, hem de Mslmanlk ortadan kalkacak."
Tamer sze kant. "Biz bu br dnya ilerini merakllarna braksak da, asl
konumuza gesek!"
Behet Bey gld. "Tamer'i br dnya hi ilgilendirmiyor," dedi. "Burada
bulunan herkes de kukusuz Tamer gibi dnyor. Yoksa aramzda olmazlard.
Hibirimiz lm tesi bir yaam ku-runtularyla gerek yaammz karartacak kadar
enayi deiliz. Ama ne yazk ki, bu dnya milyarlarca enayi ile tklm tklm dolu.
Bizim bugn burada toplanma nedenimiz de bu. Bu enayileri daldklar sama sapan
dlerden uyandrp, gerek yaama gzlerini amak." Behet Bey szn burasnda
sinsi sinsi glmsedi. "Tabii onlara bu iyilii karlksz yapacak da deiliz. Biz
Kzlay myz? imdi gelelim kendi konumuza.
"Yahuda skariyot'un ncil'i bugn yer altnda, dev bir efsane canavar gibi
uyandrlmay bekliyor Ve efendimiz eytan, bu canavarn uyandrlmasn istiyor.
Bu ii biz yapacaz!'" Bir sre sustuktan sonra ekledi. "Tabii bu i de bir para
karl olacak," derken anlaml bir ekilde srtyordu.
179
yice sabrszlanmaya balamtm. Behet Bey artk azndaki baklay
karmalyd. Ama o hi oral deildi; konumasna sakin sakin devam etti.
"Gm levhalar alan bu iki adam, sonradan bunlar sattlar. Birisi Antakya'da,
br de yllar sonra gittii am'da, zamanla bu paralar branice anlayanlarn eline
geti. Adamlar yazy okudular. Bu yazlardan, ellerindeki levha parasnn byk bir
definenin yerini gsterdiini zannettiler. nk her iki parada da kitaptan sz
edilmiyordu. in daha da kark yan, bu levhalar bir araya getirilmeden o yere
ulamak imknszd. ki adam da, birbirlerinden habersiz ve birbirlerinden ok uzakta
kendilerinde olmayan dier paray aramaya baladlar. Tabii bunu kimseye
aktrmadan el altndan yapyorlard. Bu aramalar o insanlarla snrl kalmad. Onlar
ld veya aramaktan usanp ellerindeki paralar sattlar. Bu paralar ellerine
geirenler aramaya devam etti. Ta ki drdnc yzyla kadar.
"Drdnc yzyl ortalarnda bu paralardan biri stanbul'da bir papazn eline
gemiti. Bu papaz bilge bir kiiydi. Parada sz edilen gmnn, bir define deil, sa
ile ilgili srlar ieren bir kitap olduunu uzun aratrmalar sonunda anlad. mrnn
sonlanna doru bu aratrmalar onu geree ulatrmt. Bu sakl kitap Ya-huda
skariyot ncil'i idi. Bu sonuca vardktan sonra ortal velveleye vermekten korktu.
Bu konuda kimselere sz etmedi. Gm levhay yok etmeye de kyamad. Bu
gm levha hakkndaki a-lmalarn ve bulgularn ieren bir kitapk yazp, bunu
levhayla birlikte, kilise duvarlar arasnda yapt gizli bir yere saklad. Sak-ladklar
bin be yz yl kadar orada kald. Yz yl kadar nce bu yer bulundu. Bulanlar ok
yksek bir fiyatla bunlar sattlar. u anda gm levhann bir yans Amerika'da ok
zengin birinin elinde. Bu adam Satanist. Gm levhann dier parasn da eline
geirip Yahuda ncil'ine ulamak istiyor. Bunun iin veremeyecei para yok.
180
"imdi gelelim gm levhann dier yarsna." Bayla Wil-liam' iaret etti.
"Biz yllardr birlikte bu parann peindeydik. O parann Trkiye'de olduunu
sanyorduk. Ama bizi izler srail'e gtrd. Biliyorsunuz nce Antakya'ya gitmitik.
Buradan iz srerek srail'e ulatk. Paray elinde bulunduran adam bulduk. Ko-
nutuk. Bu gm levha iin istedii para ok yksek. Bunu u anda bulup vermemiz
imknsz. Adamdan bir sre istedik. Adamn pek acelesi yok. Eer bu levhay ele
geirebilirsek, Amerikalya ok yksek bir fiyata satarz. William gn sonra
Amerika'ya uacak ve orada adamla konuup bir miktar kaparo kabilinden para
almaya alacak adamdan. Yoksa sraillinin istedii paray denk-letiremeyiz.'"
Behet Bey'in anlatmalar beni pek tatmin etmemiti. "Dnya artk ok kk,"
dedim. "Bu zengin adam niin, elideki gm levhann ikinci yarsn aryorum, diye
ortaya kmyor da bir sr yan yollardan istediine ulamaya alyor?"
Behet Bey, "Ekrem, olay byle dallandrp budaklandrmak ne anlama gelir
biliyor musun?" dedi. "Ben kanma susadm, gelin beni ldrn! Kilise kodamanlar,
petrol zengini Arap sultanlar, emirleri ve daha bir sr slk, durduklar yerin
altlarndan kaymasn isterler mi? Hatta onlar Amerikal Satanistin verecei parann
belki yz katn verip bu kitab ortadan kaldrmak istemezler mi? Parayla olmad m,
devreye kan girer. O bakmdan bu ilerin el al-tndan yrtlmesi gerekir."
Behet Bey'in bu szleri de beni tam olarak ikna edememiti. "Peki, o halde
srail'deki adam elindeki paray bir Arap sultanna satmaya akl etmiyor mu?"
"Adam durumu bilmiyor ki, byle bir yola bavursun. O parann bir definenin
yerini gsterdiini ve parann yarsnn da bizde olduunu sanyor."
Behet Bey'in szleri kafama yatmt. Yahuda ncili'yle ilgili William da
konutu ve baz belgeler gsterdi. Hepimiz ikna ol-
181
mutuk. Gerekten byk bir i peindeydik. Tek anlayamadm ve kafam
kurcalayan nokta: Behet Bey ve Wililam'n bizleri de bu ie ortak etmeye
almalaryd. Paray kendileri alsalar daha iyi olmaz myd onlar iin? Kafama
taklan bu noktay st kapal sormaktan kendimi alamadm.
"Behet Bey, gerekten ok iyi kalplisiniz," dedim. "Sizin yerinizde ben
olsaydm, kimseye haber vermez tm paray cebe indirirdim.'"
Behet Bey gld. "yi ki benim yerimde deilsin! Yoksa gerekten ok
byk bir frsat karm olurduk. Bu arada unu da belirteyim ki, herkes bu ie
koyduu para orannda katlm olacak. Ben srailliden elindeki paray 500.000
dolara alabileceimizi sanyorum."
iWi! Aydn, "Peki biz kaa satabiliriz?" diye sordu. "En az 50.000.000 dolara
satarz."

O gece ge vakit Aydn'm minibsyle Kadky'e doru giderken


kafamdaki karklk yeniden balamt. Behet Bey, niin bu ii bizlerle birlikte
yapmak istiyordu? Niin Amerika'daki adamla direkt olarak devreye girmiyordu?
Bylesi onun iin daha akllca olmaz myd?
Bu ve bunun gibi kafam kartran noktalar minbste konutuumda
Tamer, "Sen de kz altnda buza arayp durma!" diyerek beni hafif yollu tersledi.
"in iinde senin benim bilmediim kim bilir daha neler vardr... Hem sen
istemezsen bu ie girmezsin. Kimse senin boynuna ip atp zorlamyor."
Tamer'in bu k zerine konu kapand. imdi tek
yapacamz ey: Amerika'ya gidecek olan William'n oradan
dnsn beklemekti.

182
20

Bir gn gene Pitis'le beraberdim. O gn Pitis'in her zamanki neesi yoktu; biraz
durgun grnyordu.
"Neyin var Pitis?" diye sordum. "Karadeniz'de gemilerin mi batt?"
nce kaamak cevaplar verdiyse de, srarm karsnda sonunda
durgunluunun nedenini syledi.
"Ekrem, benim bu i konusuna kafam yatmyor. Biz neyin peindeyiz?"
"Neyin mi peindeyiz? Parann tabii."
Pitis hafife gld. Bir ey sylemedi. Dnceli bir tavr taknmt.
Pitis'i bu konuda biraz heveslendirmek iin, "Behet Bey'in syledii iin
ucunda ok para var," dedim. "Bunun kokusunu alyorum."
"Ben herhalde kronik nezleyim. Hi koku aldm yok. Hem syler misin bana,
hayat yalmz paradan m ibaret?"
"Bugnk dnya yalnz para zerine dnyor. Sanal dnyalarda yaamyoruz."
Pitis bir sre hibir ey sylemedi. Beykoz'da bir ak hava ayhanesindeydik.
Oturduumuz masa koyu glgeli bir narn altndayd. Kentin hrgrnden uzak bir
yer... Ky kkenli olduumdan olacak, stanbul'un an kalabah beni rahatsz
ediyordu. Yollar, sokaklar, otobsler, minbsler tklm tklm insan dolu... Bu kadar
insan ne yer, ne ier ve ne yaparlar? st ste, tk tk bir yaam... Bu yaama
mahkm olmayan bir insan olmak zlemi tayo-mm yreimde... ok param olsun
ve bir slinn iinde silik biri olarak yaamak zomnda kalmayaym...
183
^
o gn, eyll ortalarnn yazdan kalma son scak gnlerinden biriydi. Yaknda
niversiteler alacakt. Dersler, laboratuvarlar, klinikler ve daha pek ok skc ey
beni bekliyordu... Sonra askerlik, belki douda hizmet, hastahaneler, hastalar, dertli
hasta yaknlar, sakatlar, ller... Artk eskisi gibi, doktor olma zlemi yreimde bir
ate gibi yanmyordu. Bu ate daha fakltedeki ikinci ylm balamadan snp kle
dnmt. Bir ek iim yoktu, hep hazrdan yiyordum. Ara sra Severyus Baba yardm
etmese, belki hazr param da imdiye neredeyse suyunu ekmi olurdu. Bu ekilde
daha ne kadar devam edebilirdim? Tek bir yl bile kaybetmeden faklteyi bitirsem
bile, daha nmde be yl vard. Sonra staj, askerlik, zart zurt... Otuzundan sonra
balayacakt hayat benim iin. Belki o da sradan bir hayat olacakt... Her gn sabah
kalkp stanbul'un hrgrne dalp, akam yorgun argn evine kapa atan mil-
yonlardan biri olacaktm... Belki de Pitis'le geirdiim u gnleri mr boyu mumla
arayacaktm.
Pitis'le gerekten ok mutluydum. Onu delicesine sevdiimin de farkndaydm.
Ama onunla evlenmeyi asla dnemezdim. Kk yata metreslik kariyerine
balayan; benim gibi yeni tant birinin hemen altna yatan bu orospuyu karm
olarak iime sindiremezdim. Gemii hakknda da hibir ey bilmiyordum. Neyin ne-
siydi, ailesi kimlerdi ve nerelerdeydi? Niin onlarla tm balarn koparm, adlarn
bile azna almaz olmutu? Byle birini kim kar olarak alr?
Ben bunlar dnrken Pitis, damdan der gibi, "ncil'i okudun mu?" diye
sordu.
"Ara sra okuyorum. Ya sen?"
"Ben okudum ve de ok houma gitti. Baya etkilendim."
"indeki samalklar m etkiledi seni? sa'nn 'Tanr'nn O
luyum' demesine inanacak kadar saf msn? stelik bir Satanist
olarak..."
184
Szm kesti. "Yeter artk u Satanistlik hezeyanlar!'" dedi. "Ben artk Satanist
falan deilim."
armtm. "Ne oldu sana, Pitis? Niin bu kadar deitin?"
"Deimedim. zme dndm."
Soran gzlerle yzne baktm. Bir aklama bekliyordum.
"Evet, Ekrem, zme dndm. Daha dorusu dnmem gerektiini
dnyorum. ncil'i batan sona kadar dikkatle okudum. nsan dorulua, iyilie
eken; insan ruhuna rahatlk veren, mit veren bir yan var sa'nn. sa'nn insanlk
yan beni etkilemitin ncil'i okurken ruhumun ykandn hissettim. Hele bir yer var
ki ncil'de, okurken gzyalarm tutamadm. Hngr hngr aladm."
"Neresiymi seni alatan ksm?"
antasndan ncil'i karp uzatt ve gsterdii ksm okudum:
Din bilginleri ve Ferisiler, zinada yakalanm bir kadn getirdiler. Kadn orta
yere kararak isa'ya, "retmen, bu kadn tam zina ederken yakaland" dediler.
"Musa, Yasa da bize byle kadnlarn talanmasm buyurdu, sen ne dersin?" Bunlar,
isa'y snamak ve sulayabilmek iin sylyorlard.
Isa eilmi parmayla topraa yaz yazyordu. Durmadan ayn soruyu
sormalar zerine doruldu ve, "Aranzda gnahsz olan, ona ilk ta atsn!" dedi.
Sonra yine eildi, topraa yazmaya koyuldu. Bunu iittikleri zaman, hasta
yallar olmak zere, birer birer dar kp isa'y yalnz braktlar. Kadn orta yerde
duruyordu. Isa dorulup ona, "Kadn, nerede onlar? Hibiri seni yarglamad m?"
diye sordu.
Kadn, "Hibiri, efendim" dedi.
185
Isa, "Ben de seni yarglamyorum" dedi. "Git, artk bundan
sonra gnah ileme!"
Bu ksm okuduktan sonra ncil'i Pitis'e uzattm. "Gzel bir yaklam. Biz
Satanistler de byle durumlarda kimseyi sulamayz. Biliyorsun! Herkes istediiyle
yatsn! Kime ne?"
"Demek bu yaklama sen yalnzca seks zgrl asndan bakyorsun yle
mi?" Sesinde bir krgnlk, bir sitem vard.
"Nasl bir adan bakmalym?"
"Ekrem, sen gerekten ok deitin. Senin, o ilk tandm zamanki halini
zlyorum."
"Pitis, tezatlar iindesin. Asl deien sensin. Ben de deimi olabilirim; ama
senin kadar deil. Dnsene! lk gnler beni deiime zorlayan sendin ve bugn
ben, senin istediin ynde deitim; deitimse eer. Ama sen imdi kalkm beni
knyorsun. Bir kitap okudun; tm dncelerin ters yz oldu. Bir insann karakteri
bu kadar m zayf olur? ncil'i eline alal bir hafta bile olmad. Kalkm bana sitem
ediyorsun..."
Biraz serte konumu olacam ki, Pitis, "O kadar kzman gerekmiyor,
Ekrem," diyerek beni uyard. "Bir insann yanln anlayp o yanltan dmnesi su
mu? nsann yanln anlamas bazen uzun srebilir, bazen de ksa. Bunun kural m
var? Okuduun paray alglay eklin bana ters ise, bunu sylemeye hakkm yok
mu? Kadna yaklamn ok ilkel! Satanizmin zgrlk olduunu savunuyorsun; ama
senin yaklamn ruhtan yoksun bir yaklam. Hayvansal bir yaklam! Bana
kzabilirsin. Ama gerek bu. Seninle bir yol ayrmnda olduumuzu dnyorum."
Pitis'in daha fazla stne varmak, onu krmak istemiyordum. Onu elimden
karabilirdim. Onunla bu tip gereksiz tartmalar ya-

il) NCL: Yuhanna 8:1-11 186


pp ipleri koparmak akl ii deildi. stelik Behet Bey'in ii! Bu ite Pitis'in su
koyvermesine engel olmak gerekirdi. En iyisi durumu idare etmekti. Bunu dnerek
alttan aldm.
'Pitis, belki de haklsn. Ama beni deitirip bu dzeye getiren sensin! imdi de
tersini yapp beni istediin yne ekmeye almay dnmez misin? Bir doru
peindeysek, onu birlikte arayalm. Ne dersin? Bizim iin henz hibir ey ge deil."
Bu yaklamm etkisini gstermi olacak ki, Pitis uzanp masann zerinden
elimi tuttu. Scak bir sesle, "Ekrem, seni seviyo-rum!" dedi.
"Benim de seni ne kadar ok sevdiimi biliyorsun."
Ban edi. Gzleri yaarmt. "likilerimizin bu ynde gelimesini
istemezdim," dedi. "Demek ki insan hislerini kontrol edemiyor. Sevmek, sevmemek
bunlar insann elinde deil. Seni sevmemeye altm. Ama baaramadm.
likilerimizin yalnzca bedensel olmasn, araya hislerimizin karmamasn
balangta isteyen bendim. Ama baz eyler insann elinde deil. Bilmem nasl
anlataym! ncil'i okurken ruhumda bir deiiklik oldu. Zinada yakalanan kadnn
yerine kendimi koydum. Dn bir kere.. Bir kadn ve etrafna onu talayarak
ldrmek iin toplanm, gz dnm, fanatik bir kalabalk.. Orada kimsesi yok
kadnn. Ona kimse sahip kmyor, yalnz, yapayalnz braklm... Zina yapm! Zina
tek bana m yaplr? Onunla zina yapan erkek nerede? Belki de uzaktan seyrediyor
kadn... Belki de onu talayacaklar arasnda... Ona bir ey yok! Keyfini yapt, ekti
gitti. Kadn dnsn sonunu. Kadn orada kimsesiz. Annesi, babas, kardeleri...
Hibiri yok ortalkta... Kaya kovuundan m km o? aresiz! Boynunu bkm,
talanp ldrlmeyi bekliyor. Niin orada; oraya onu getiren nedenler ne? O da her
kadn gibi, kendisini seven bir kocas olsun, bir yuvas, ocuklan olsun istememi mi?
Bunlar toplum ona sunmu da; istemem, ben zina yapacam m demi? Her ey bo
o anda! Her ey iin ok ge onun iin! Kimse ona bir ius tanmak ni-
187
yetinde deil! Kimse onun duygularyla, ruhunda kopan frtnalarla ilgili deil. Varsa
yoksa, iki bacak aras bir delik o... Bunlar kimse dnmyor. artlanm rmcek
kafalar, talam yrekleri ve ellerinde talarla onu ldmek iin a kurtlar gibi
evresini sarm-1ar. Acmasz bir sr... te orada, o kadnn yerine koydum kendi-
mi! Orda olmay hibir ekilde hak etmemitim. Ama beni oraya zorla
srklemilerdi. Hayr, bunu yapmamalydlar! Ama beni dinleyecek, sesime kulak
verecek tek bir kulak; sesimin ulaaca tek bir yrek bile bulacamdan midimi
kesmitim. Ellerimle bam rttm. Atlacak talar bekledim. Artk alamak, feryat
etmek bile istemiyordum. 'Anne!', 'Baba!' diye barmayacaktm! nk onlar yoktu.
Kimsem yoktu benim. lm, belki de bir kurtulutu benim iin. Bekledim..." Pitis
yeniden alamaya balamt. Mendiliyle gzyalarn sildi ve devam etti.
"O anda bir ses, benden yana olduunu hislerimle sezinlediim bir ses
duyuyorum. Bana gven veren, koruyan bir ses! Kurtaran bir ses! 'Gnahsz olan, ona
ilk ta atsn!' diyen yol gsterici, insana kendini gsterici bir ses! O ses oradakilerin
karanlk yreklerine bir k tutuyor. O kta kendi gnahlarn gryorlar ve bana
ta atmaya elleri kalkmyor. Oradan utan iinde uzaklayorlar. Uzaklaan ayak
seslerini duyuyorum. Onlar gidiyorlar. Artk lmeyeceimi biliyomm. O ses bana bir
ans veriyor!
"Ellerimi indirip, bam kaldryorum ve o sesin sahibine bakyorum. Bana,
'Kadn, nerede onlar? Hibiri seni yarglamad m?' diye sormuyor.
"O an tm yaamm, bir sinema eridi gibi gzlerimin nnden geiyor.
ocukluum, gen kzlm; aclarm, iyiliklerim, ktlklerim, sevgilerim, d
krklklarm ve de yalnzlm, kimsesizliim...
"Boynumu bkyor ve kurtarcma, 'Hibiri, efendim' diyorum. nk
hibirinin beni yarglamaya, beni sulamaya hakk yok! Onlar da en az benim kadar
gnahkr!
188
"O, beni anlyor! O, beni seviyor! O, beni balyor ve O, bana yol
gsteriyor. 'Ben de seni yarglamyomm,' diyor. 'Git, artk bundan sonra gnah
ileme!'
"te, Ekrem... Ben o sesin sahibini seviyorum. O sesin sahibine inanmak
istiyorum. nanmaya ihtiyacm var."
Pitis son cmlesini zerine basa basa sylemiti. Bo bulundum, "Dnyada
yalanlarla avunmak isteyen pek ok insan var," dedim. "Sen de demek onlardan biri
olmak, kendini avutmak istiyorsun...
Bunlar syledikten sonra pot krdmn ve Pitis'in duygulann incittiimin
farkna vardm. Ama artk sz azmdan kmt.
Pitis sylediklerime alnmamt. Gzlerinde biriken yalar bir kez daha
mendiliyle sildikten sonra, kadife gibi yumuak bir sesle, "Baz yalanlar vardr ki,
insan mutlu eder; baz gerekler vardr ki, insan mutsuz eder, ki insan o gerei
reneceine, renmemi olmay yeler. Benim yaamm da bunun bir rnei.
Gerei renmek tm mutluluumu silip gtrm, dnyam ka-rartmt." Sonra
iini ekti. "Sen benim gemiimi bilmiyorsun. Bilseydin beni daha iyi anlardm."
"Sen hibir zaman anlatmadn ki, bileyim. Her zaman dinlemeye hazrdm seni.
imdi her zamankinden daha fazla hazrm. Ltfen anlat!"
Pitis nce kararsz kald; sonra anlatmaya balad:
"Ben annem ve babam tanmyorum. Beni bir sabah bir cami avlusunda
bulmular. Bir aylk flanmm bulduklarnda. Yetimler yurduna getirmiler.
yalarna kadar orada kalmm. Sonra bir aile beni evlat edinmi. ocuklar olmayan
bir kar koca. Yllarca Almanya'da almlar. Trkiye'ye dnnce de, ocuklar
olmadndan, beni evlat edinmiler.
"Ben onlan gerek annem babam Sanyordum. Evlatlk olduumu bilmiyordum.
Bylece, bir ailenin tek ocuu olarak by-
dm. Genellikle tek ocuklar biraz mark ve kaprisli olur. Ben de yleydim. Bir
ocuun isteyebilecei hemen her eyim vard. Anne, baba bildiim bu insanlar
seviyordum. Onlar da benim zerime titriyorlar bir dediimi iki etmiyorlard. Tek
kelimeyle mutluydum.
"Bu mutluluk 11 yama kadar srd. Alanya'da amcamlarn yazl vard.
Amcam diyorum; nk evlatlk olduumu bilmiyordum tabii. Neyse, devam edeyim.
Amcamn ocuu vard. Ortancas ben yalarda bir kz. smi Suzan. Bir gn
annem, babam, ben ve Suzan arda dolayorduk. Bir bisikletinin nnden gei-
yorduk. Ben, 'bisiklet isterim!' diye tutturdum. Sonunda da istediim bisikleti
aldrdm. Babam, gnl kalmasn diye, Suzan'a da oyuncakdan bir bebek almt.
Ama Suzan benim bisikletimi ks-kanm, bebei almak istememiti.
"Suzan akam eve dnnce, 'Bana da Pakize'nin bisikletinden alm!' diye
alamaya balam. Annesi kzm. Evlerinde bir huzursuzluk olmu. Kar koca
bisiklet yznden tartmlar.
"Ertesi gn Suzan bana, 'Sen evlatlksn!' dedi. armtm. Sonunda herey
ortaya kt. Annesi, Suzan'nn, ille de bisiklet isterim, diye tepinmesi zerine kzm,
babama verip veritirmiti. 'Amcas olacak pinti herif, elin piine alrken Suzan'a da
bir bisiklet alsayd neyi eksilirdi?' eklinde balam konumaya. Yani o zaman
konuulmu evlerinde benim evlatlk olduum. Ben de ertesi gn Suzan'dan
renmitim gerei. O anda sanki dnyalar bama yklmt.
"Anneme gittim; alayarak, 'Siz beni yuvadan m aldnz? Ben sizin kznz
deil miyim?' diye sordum. Aslnda sormama bile gerek yoktu. Yuvadan beni
aldklarn hayal meyal hatrlyordum. Onlar yuvadan alnm. 'Biz annenle acele
Almanya'ya gitmek zorunda kaldk. Son anda pasaportlarda bir sorun kt. Bu
yzden seni gtremedik. Birka ay iin seni yuvaya braktk.' eklinde aklamlard.
Ben de o zaman inanmtm ve de unutup git'
190
mitim yalarndaki silik anlarm. Ama imdi o gnler gzmn nnde yeniden
canlanmt. Uzatmayaym, annem artk gizlemedi ve gerei syledi. Benim ne
annem ne de babam yoktu. Ben bir evlatlktm.
"O gnden sonra huyum, davranlarm, hayata bakm deimiti. Gven
hissim yok olmutu. Ya onlar da beni brakrsa korkusu yreime otumutu ve bu
korkuyu bir trl zerimden atamyordum. Artk ne marklk ve ne de ocuka
kaprisler... Tam tersine, sinmitim, sesim kmaz olmutu. Artk evin ocuu gibi
davranmyor, davranamyordum. Bir evlatlk, bir beslemeydim ben. Bu ruh hali
tm davranlarma yansr olmutu. Anneme ev ilerinde yardm etmek iin abartl bir
aba iindeydim. Yemek, bulak, temizlik gibi evde yaplmas gereken her ie elim
yatsn yatmasn, byk bir gayretle katkda bulunuyordum. Annemin beni eski
halime dndrmek iin tm abalan, tleri boa gidiyordu. Ben artk yediim
ekmei hak etmek iin rpnan biriydim. Yava yava annemle babam bu halime
altlar; bana evin ocuu gibi deil, bir besleme gibi davranmaya baladlar. Bana
yeni bir elbise, herhangi bir ey alnaca zaman buna ilk kar kan ben oluyordum.
Bouna masraf yapmamalar, eskileriyle idare edebileceimi sylyor ve srar
ediyordum.
"Okuldaki davranlarm da retmenlerimin dikkatini ekecek kadar
deimiti. Derslerime herkesten ok alyordum. Ama oyunlara, arkadalar
arasndaki elencelere, grup arkadalklarna uzak duruyor; gittike iime
kapanyordum.
"Bu arada annemde kanser olduu meydana km ve kanser vcuduna hzla
yaylmt. Onun bu lmcl hastal, geleceim iin beni daha da mitsizlie
itiyordu. Ona bir ey olursa ben ne yapacaktm? Beni evlat edinen, o zamana kadar
baba bildiim Kadir Bey yeniden evlenirse benim evdeki durumum ne olacakt? Ge-
len kadn beni isteyecek miydi? Ksacas ok kt bir ruh hali iindeydim.""
191
Biz byle konuurken bir grlt koptu. Kocaman bir kpek, bir kediyi
kovalyordu. Kedi nara trmanmak frsatn bulamad. Kpek onu duvar kenarnda
sktrd. Kedinin kaacak yeri yoktu. Durdu, srtn kamburlatrd; kpee dilerini
gsterip tslamaya balad. Bunun zerine kpek durdu. Kediye saldrmaya cesaret
edemiyordu. Bir sre havladktan sonra dnp gitti.
Kpek ve kedi kovalamacas bitmiti. Pitis'in anlatmaya devam etmesini
bekliyordum.
Pitis, "u kediyi gryor musun?" dedi. "Srtn kamburlatrarak, tylerini
dikerek kpee daha iri grmeye alt. Dilerini gsterdi, hrlad, tslad, kpein
gzn korkutmaya urat. Zavall hayvan, o iri kpee on saniye bile dayanamazd
ashnda. Kpek onu annda paralard. Kedi kaacak yer bulamaynca son are olarak
ov yapp kpei uzaklatrd. Kadnlar da ok kez bu kedi gibidir. Baz kadnlar
gl grnmek zorundadr. Bu acmasz dnyada ayakta kahnak, ezihemek iin
bu kedi gibi ov yaparlar. Ama aslnda her kadn zayftr. Bir erkein kendilerine
sahip kmasn, korumasn isterler. Byle bir erkek yoksa hayatlarnda, ok kez
bu kedi gibi davranrlar; bunu beceremezlerse ezilip giderler. ok erkek bunu
anlamaz. Onu koruyacana ezmeye urar. Neyse konumuz bu deildi."
"Peki sonra ne oldu? Annen ld m?"
"Evet, ld. O zaman ben on drt yalarndaydm."
"Peki, sonra?"
"Yeter, Ekrem! Daha fazla konumak istemiyorum." Pitis'in gzleri yine
dolmutu.
"Ama renmek istiyorum, Pitis!
"Ekrem, ltfen srar etme!"
Pitis daha fazla konumad. ayhaneden aynldk. Vapurda da bu konuyu
amama izin vermedi.

O gece, ge vakit Tamer telefon etti. Yarn dkkna gitmemi orada ok nemli
bir konuyu konumamz gerektiini syledi. Bu toplanty Pitis'e haber
vermemem iin de beni uyard. Aramzdaki bu nemli toplantda Pitis'in
bulunmas istenmiyordu. Nedenini srarla sormama ramen, Tamer bu konuda
hibir ey sylemedi.

192
21

Ertesi gn leden sonra Tamer'in dkknna gittim. Tamer ve Faruk beni


bekliyorlard. Kzlar yoktu.
"Ferhan'la Selda'nn haberi yok mu?" diye sordum.
Tamer, "kisinin de toplantmzdan haberi var," dedi. "Ama Pitis'e haber
vermedik. Pitis kukulanmasn diye onlar da gelmediler."
"Peki, Pitis'in zel bir durumu mu var? O da bizden deil mi?"
Tamer, "Bugn zaten o konuyu da konuacaz," dedikten sonra dkknn
kapsn iten kilitleyip, kapmn camna 'Kapaldr' levhasm ast.
blmeye geip bir masaya oturduk.
Tamer "nce Pitis'i konualm," diye sze balad. Konumaya bana bakarak
balamt. Faruk dinleyici pozisyonundayd. "Pitis bizden ok sana yakn. Ondaki
deiiklik hi dikkatini ekmedi mi?"
"ekti tabii. ncil'i okuduktan sonra dnya grleri sanrm biraz deimi."
193
"Bu deiiklik biraz deil, ok. Hem de yeni deil o kadar. Bu deiiklik bana
kalrsa ok daha nce balamt Pitis'de. Sen ona snlsklam ak olduundan gzn
bu ayrntlar farketmiyor. Hatrlamyor musun? Hanife Hanm buradayken de
Ferhan senin yannda sylemiti Pitis'e bunu. Hatrlamyor musun?"
"Evet, hatrladm. Ama bu deiiklik o kadar nemli mi?"
"Evet, nemli. William, Amerika'dan dn dnd. Ben dn gece Behet
Beylerde idim. Gm levha konusunu konutuk. Birbirimize gvenmeliyiz.
Aramzda biri su koyverirse iler bozulabilir. Seninle bu konuyu bir zme
balamalyz. Biz artk Pitis'e gvenmiyoruz."
"Dump dururken bu gvensizlik nereden kyor? Siz onu benden nce
tandnz. Beni de size o getirdi. Bana gveniyorsunuz, ama ona gvenmiyorsunuz..."
"Sana da tam olarak gvendiimiz sylenemez. Ama sen aklnla hareket edecek
birisin. Bizde bu izlenimi braktn. Ama o duygularyla hareket ediyor. Biz Satanistler
aklyla hareket edenlerle daha kolay anlaabiliriz.
"Pitis, dn Ferhan'la Selda'ya, 'Ben artk sizlerle kalamayacam; renci
yurduna kacam,' demi. Bu, kprleri atmak deil midir? Senin bundan haberin
yok mu?"
ardm. Pitis dnk konumamzda byle bir niyeti olduundan hi sz
etmemiti. "Dn beraberdik. Bana bu konuda tek sz etmedi," dedim.
Faruk, "Bu gm levha iine de karmak istemediini sylemi Selda'ya,"
diyerek sze kart.
Tamer, "Pitis bu ie girmesin; bu bizi etkilemez," dedi. "Tek korkumuz enesini
tutup tutamayaca. Sana soruyomm: Sen Pitis'i kontrol edebilecek misin? Konuursa
bizim iin hi iyi olmaz. Sen de kimseye bir ey sylemeyeceksin! Pitis'e bir ey
sylemek yok! bitince bizimle Amerika'ya gelirsiniz. Gelmek istemez de burada
kalrsamz; o zaman biz Amerika'ya utuktan sonra Pitis'e
194I
konuabilirsin. Ama biz sizlerin de bizimle gelmenizi istiyoruz. Behet Bey
Amerika'da ufak bir koloni oluturmak istiyor. Bizi de onun iin seti. Yoksa
bu ie bizi sokmasna hi gerek yoktu. Bilmem anlatabiliyor muyum?"
Dndm. Pitis gm levha iine gerekten karyd. Bu i onsuz
yaplmalyd. Zaten onun ve hatta benim de bu ite yapacamz pek bir ey
yoktu. Biz olmasak da onlar bu ii yaparlard. Neticede bir miktar para
bulunacak, levha bu parayla srailliden satn alnacak; Sonra Amerikalya ok
yksek bir fiyatla satlacakt. Bu i biz olmasak da olurdu; olsak da. Fakat
Behet Bey bizi grup olarak bu ie sokmay planlamt. Bizsiz yaparlarsa
hisselerine daha fazla para decekti. Durup dururken bize aktan para
vermek de nereden kyordu?
Tamer'e, "Siz bu ii bizsiz de yapabilirsiniz," dedim. "Byleyken bizi
alnacak paraya ortak etmenizi anlamyorum."
"Bu iin raconu budur. Biz bir grubuz. Eer byle bir ite bazlar
darda kalrsa; onlar tehlikeli olurlar. Bu bakmdan, o ite katks olmasa
bile herkes bir pay alr. Buna sus pay da diyebilirsin. imdi anladn m?"
Gerekten imdi anlamtm ve bu konudaki baz kukularm gitmiti.
"Haklsn!" dedim. "Ne de olsa bu gibi ilerde yeniyiz."
"Biz de ilk kez byle bir ie giriyoruz. Ama kafamz kullanmaya, yanl
yapmamaya alyoruz. in mant bu deil mi?"
"Doru!"
"imdi i konumuza gelmeden nce Pitis konusunda son szmz
syleyelim." Tamer bir sre sustuktan sonra devam etti. "Bu kz sana ak;
ayn senin ona ak olduun gibi. Siz birbirinize abay yakmsnz. Ne o sana,
ne de sen ona bir ktlk gelmesini istemezsiniz."
"Ak olduumuzu da nereden karyorsunuz?"
"Herhalde kmzdan deil. Bunu anlamak iin lim olmak gerekmiyor.
imdi sz yle balayalm. Biz ikinizin bir engel -
195
karmasndan korkuyoruz. Ve seni uyaryoruz. Pitis'i sonuna kadar kontrol edeceksin!
Bir yanlnz olmayacak. in sonunda sen de bir pay alacaksn. i bozan veya
bozmaya kalkan da payn alacak; ama o biim... Bu gibi ilerde su koy verenin
payna ne deceini sen dn. Karar senin. imdi konumuza geiyoruz.
"Amerika'daki adam kaparo vermiyor. 'Levhay verin; size 100 milyon dolar!'
demi. Levhay ele geirince bu para garanti. Ancak bizim srailli'ye vereceimiz
paray bulmamz gerekiyor. Adam 500,000 dolardan aa inmiyor. Bu parann
yarsn Behet Bey ve William bulacaklar. Bizlerin de ne yapp yapp 250.000 dolar
bulmas gerekiyor."
"Bu paray asla bulamayz!"
"nce dinle! Sonra bulup bulamayacamz tartrz. Evet, durum bu.
Alacamz 100 milyon dolarn yarsn Behet Bey ve William alacaklar. Geri kalan
50 milyon dolarn paylam da yle olacak. Bu parann te biri aramzda eit olarak
pay edilecek. Geri kalan te ikisi de, herkesin srailliye yaplacak demeye katk
paylar orannda olacak. Anlald m?"
"Anladm," dedim. "Yani ben on para katmasam bile te birden pay alacam.
Doru anlam mym?"
Faruk gld. "Cin gibisin; anlamaz msn!"
Tamer bir hesap yapt. "Biz hepimiz, Pitis'i de sayarsak, on bir kiiyiz. O halde,
mesela sen, Ekrem... On para katmasan bile, bir buuk milyondan fazla bir para
alacaksn. Eer akln bana toplarsa bir o kadar da Pitis alacak. Sonuta milyon
dolardan fazla bir para geecek elinize. Yetmez mi?"
armtm. "Bu para benim yedi ceddime yeter," dedim. "Ama
inanamyorum. yle byk bir para ki bu!"
"Sen bu parayla ne yapacam sonra bol bol dnrsn. Biz imdi, 250.000
dolar nasl bulacamz dnelim."
"Bu paray bulmamz imkansz bence."
Tamer kalarn att. "mkansz diye bir ey yok. Mesela Ay-
196
dn! Babasnn hesaplarndan ekecek. Babas iler abuk yrsn diye bankadan para
ekme yetkisi vermi ona da. Son gnde, en az elli, altm bin dolar karl para
ekebileceini garanti ediyor. Bu durumda bizim bulacamz para 200.000 dolarn
altnda bir tutar olacak.
Faruk, "Bu parann bulunmas da imkansz," dedi.
Tamer bu konuda iyimser grnyordu. "Dnelim," dedi. "Kesinlikle bir
zm bulabiliriz. Bulmalyz da."
"Ben en fazla birka bin dolar verebilirim," dedim. "Pitis'i kandrabilirsem,
belki bir miktar da o verir. Ama ikimizin verecei toplansa sanrm 10.000 dolar
bile bulmaz."
Faruk da para verecek durumda deildi. "Babamdan istesem vermez," dedi.
"Bir iki yer satsa, yz, yz elli bin dolar rahat toplar Ama yapmaz."
Tamer, "Verdii paray on, on be gn sonra en az iki, kat fazlasyla geri
deyebiliriz. Gerekirse drt, be kat. Gene de vermez mi?" diye sordu.
"Konuyu babama asam inanmaz."
Tamer, "Kimseye sylemek yok," dedi. "Babana bile gvenme!"
Kara kara dnmeye baladk. Aklmza para alacamz bir yer gelmiyordu.
"Bu artlar altnda, biz bu paray bulamayz," dedim.
Sonunda Tamer neeyle, "Buldum!" dedi. "Aklma parlak bir fikir geldi.
Niin Hanife Hanm'dan yklce bir para almayalm? Geri biraz tehlikeli ama,
bunu gze almaya deer."
Faruk, "Nasl bir plan bu?" diye sordu.
Ben de, "Kadn bu kadar paray verir mi?" diye plan daha dinlemeden kar
ktm.
"Tabii, durup dururken kimse kimseye kapik bile vemez. Onu para
vermeye zorlayabiliriz."
"Nasl yani? Gidip boazn m skacaz?""
197
"Buna gerek yok. Biliyorsunuz, kadnn Ferhan'la ilikisi devam ediyor. Bu
ilikiyi gizli kamerayla kaydetsek ve kadna antaj yapsak diyorum."
armtm. "Bu kadar da fazla," diyerek Tamer'in bu planna kar ktm.
Faruk, Tamer'in nerisine arka kt. "Bana kalrsa bu ekilde kadndan yklce
bir para koparlr," dedi. "Ama bu ekilde gerekli parann hepsini kadndan
koparabileceimizi sanmam. Kadn bu kadar paray bulup verebilir mi?"
"ansmz deneriz. Ne koparabilirsek. Kalan da baka yollardan
denkletirmeye alrz. Ne dersiniz?"
Ben bu neriye karydm; fakat Faruk scak bakyordu. Ancak baz kukular
vard.
Tamer, "Siz bu ii bana brakn," dedi. "Bakalm kadndan ne koparabiliriz.
Ondan sonra tekrar oturup bir durum deerlendirmesi yaparz."
Konumamz uzadka uzam, karnlarmz zil almaya balamt. Faruk
yakndaki pideciden yiyecek bir eyler getirdi. Yemek yerken de para bulma
konusuna devam ettik. Tamer bu ii bir an nce bir zme ulatrmak; en azndan
akla yakn altematifler bulmak konusunda acele ediyordu. Bu gibi ileri srncemede
brakmak olmazd. Demiri tavnda dvmeliydi. Yalnzca Hanife Hanm'dan geleceini
varsaydmz hayali paraya gvenmek olmazd.
Tamer, "Bir alternatif planmz daha olmal," diyordu. "Hem kadn bu kadar
paray kocasnn haberi olmadan bulup veremez. Bu bakmdan bir baka kaynak
daha bulmalyz."
Faruk dnceli bir tavrla gld. "Banka soyarz, adam ka-np fidye alnz.
are mi yok!"
Tamer ciddiydi. "Banka ii biraz riskli. Bizi aar. Ama adam karabiliriz."
"Adam karmak daha m risksiz?"
198 .
"Karacan adama bal. rnein seni karp, babandan fidye isteriz. Bu i o kadar
riskli deil.

"Tamer, dalga m geiyorsun?"


"Hayr, ok ciddiyim. Seni karm gibi yapanz. Babandan para isteriz.
Olamaz m?"
Faruk biraz dndkten sonra, "Bu plan alr m?" dedi. "Yzmze
gzmze bulatrmayalm..."
"yice dnp, dom hareket edersek, pekala sonu almz."
"Ya babam fidye vemeye yanamaz da, polise bavurursa?"
"Bunlan enine boyuna dnelim."
Ben bu plana da karydm. Ama Famk'un aklna yatmt bu plan. "Babamdan
elli, altm bin dolar istersek belki bu paray bulup bulutumr verir," dedi. "Nihayet
tek oluyum. Soyunu ben srdreceim."
Tamer, "Kapy 100.000 dolardan aanz da, sonunda pazarlk ederiz," diyerek
gld.
Ben de, "Sk bir eek pazarlndan sonra, en son be, alt bin dolara fit oluruz;
bylece de havamz alm olumz," dedim.
Tamer ters ters yzme bakt. "Her eye omak sokmaya alma! Sana kalrsa,
herkes urap didinsin, sofray kursun... Sen de hazr sofraya otur, tkn! Yok yle!
Herkes zerine deni yapacak!"
Bana bu szleri syledikten sonra Tamer, Famk'a dnd. Bu kez
glmsyordu. "Bu vesileyle babann gzndeki, deerini de anlam olursun," dedi.
"Bakalm babann gznde ka paralk adamsn? Bakarsn baban, 'Ben o kerata iin
metelik vermem; isterseniz derisini yzn!' de diyebilir."
Famk gld.
Yemeimizi yemitik. Tamer, "Kzlderili Koca Reis, ne de-mi?'* diyerek
iskemlesinde arkasna yasland." 'Cesur yrek, dolu midenin rndr!* dememi
mi? te bunun gibi. Biz de imdi,
199
dolu midelerle cesur planlar yapalm. nce senin babandan balayalm.''
Bu szler, "imdi senin yedi ceddinden balarm!" gibi ve benzeri szlere
arm yaptndan gldk.
Ama Tamer glmyordu. ok ciddiydi. Faruk'un babasyla ilgili plana iyice
kafasn takm gmnyordu. Faruk'a, "nce baban hakknda bize detayl bilgi ver!"
dedi. "Gelmii, gemii, bugne kadar yaptklan, bundan sonra yapmak istedikleri...
Karakteri, zevkleri, tutkular... Aklna ne gelirse ite! Biz de ona gre bir taktik
hazrlarz. Tamam m?''
Faruk anlatmaya balad. Bu anlatm srasnda, Tamer ara sra sorular sorarak
kendince nemli grd noktalarda daha fazla bilgi almaya alyordu. Faruk'la bu
konumas yanm saatten fazla srat.
Sonunda Tamer bu konumay yeterli buldu ve konumann ksa bir zetini
yapt:
"Baban bir yerde diki tutturamam; mr boyu bir baltaya sap olamam biri.
Bir zamanlar filmlerde figranlk, nc dereceden krd kat roller alp durumu
idare ediyormu. Tek meziyeti biraz yakkl olmak ve aznn da laf yapmas...
Kadnlar nedense bu tip haytalara baylrlar. Annen de retmen olmasna ramen
kalkm babanla evlenmi. ki de ocuk yapm, bu adamn neyine gvendiyse.
Bunlardan biri de sensin. Evlere enlik!"
Tamer'in bu szlerine Faruk kahkahayla gld. Onun glmesi bitince, Tamer
devam etti konumasna. "Baban, annenin retmen maayla idare edemiyor;
jigololuk yaparak aile btesine katkda bulumuaya alyordu. Ama onun bu zverili
gayretlerini takdir edemeyen annen evde huzursuzluk karyor; drdryla, vrv-ryla
zavall adamn bama etini yiyordu. Sonunda ipler koptu ve annenle baban
ayrldlar.
"Baban bu ayrlktan sonra, jigololuu iyice meslek edindi. Sonunda
kendisinden yal, yini ya byk bir kadnla iliki kur-
200
7--^
jTYTjTrT'"' 'e^ "T f-T- -

du. Onunla paras iin evlendi. Artk para sknts yoktu. Kadnn mlklerinin
kirasyla gl gibi yayor ve evlilik d maceralanna bu kez paral bir zampara olarak
devam ediyordu. Ama gene de kuyruuna teneke balyd; bir trl lmek bilmeyen
ve lmeye de hi niyetli grnmeyen yal kars. Ondan kurtulup daha zgr ya-
ayabilmek iin akllca bir plan yapt ve bunu uygulad. Yal karsn zehirleyip
ldrd ve mallarnn zerine kondu. imdi de. at knda sinek gibi yaayp gidiyor
bu dnyada..."
Faruk, babasnn bylesine ineli bir slupla anlatlmasndan hi de alnm
grnmyordu. Babasndan pek haz etmedii belliydi. Babas, aln teri dkmeden
eline geirdii mallarnn rantyla zamparalk yaparken, kendisine kemik atar
cinsten, harlk vermekle yetiniyordu. Buna da kafas bozuluyordu Faruk'un.
Tamer devam etti. "Ortada tablo bu. Biz bu tablodan yararlanabilir, babam
keye sktrabiliriz. Senin yapacan ey, babann, kadn zehirleyip ldrdn
ispata yarayacak deliller bulmaya almak. Baz ip ular ele geirebilirsek, baban
yksek bir fidye demeye daha rahat zorlarz."
Faruk, "Benim karlmamla, kadnn lm arasnda nasl bir ba kurulacak
ki, babam daha yksek bir fidye demeye yanasn?" dedi.
"Sen hele baz deliller bul; o zaman konuuruz. Seninle imdilik
konuacaklarm bu kadar. Sen gidebilirsin. Ben Ekrem'le kalp, Pitis konusunda
konuacam. Yalnz konumamz daha iyi olur, diye dnyorum."
Bu szler zerine Faruk kp gitti.
Faruk gittikten sonra Tamer'le, Pitis hakknda uzun uzun konutuk. Tamer bu
konuda son szlerini syledi:
"Ekrem, belki Pitis Trkiye'den ayrlmak istemiyor. Ama sana ak ve sen
nereye gidersen, o da glgen gibi gelecek. Ama gene de dikkatli ol! Benim asl
korkum, onun seni ayartp gruptan ko-parmas. Bu ikiniz iin de ok kt olur."
Tamer bu son cmleyi
201
tehdit eder bir tavrla sylemiti. Sonra gene yumuak bir tavrla devam etti.
"Biliyorsun, Behet Bey'in iinde bulunduu Satanist topluluk elli, altm kii kadar.
Behet Bey, bu toplulukta bizleri de istiyor. Amerika gibi bir yerde bu gibi eyler ok
nemli imi. Oradaki toplulukta Behet Bey ve Ayla dnda sekiz Trk daha
varm. Bizler de dokuz kiiyiz. Etti mi on yedi. Bylece toplulukta daha rahat oluruz.
stelik bizlerin herkesten ok paras olacak topluluk iinde. Kafan altr. Ne yap
yap Pitis'i yola getir. Pitis ok gzel ve haval bir kadn. Amerika'daki toplulukta
bizim iin iyi bir avantaj."
"ncil'e fena kafay takm," dedim. "Aklyla deil, hisleriyle hareket ediyor."
"Olabilir. Kadnlarn ou byledir zaten. Sen de ncil'i dikkatle oku. Orada
birok eliki bulacaksn. Bu konuda Behet Bey de sana yardmc olur. Ben bu
konuyu onunla da konuacam. Sonuta, sen ncil'deki elikileri ne karp Pitis'i
ikna edeceksin."
"Ama o aklyla deil, hisleriyle..." diye sze balayacak oldum. Szm
azma tkad.
"Brak imdi bu hisleri filan! Bir insann aklna yatmayan
eyleri hisleri de kolay kolay zmseyemez. Bunu unutma. Szm
bu kadar. Gereini yap! Bir problem kmasn!''

202
22

Ertesi gn Pitis'le Taksim Park'nda bulutuk. Parktaki, Maka stlanna bakan


ak hava ayhanesinde oturduk. Pitis, o altm her zamanki apa kyafetlerinden
farkl giyinmiti bu kez. Bordo rengi bir etek ve krem rengi bir bluz vard zerinde.
skarpinleri ve antas da bluzunun rengindeydi. Salarn olduka ksa kestirmiti.
ok gzel ve kt.
Birer dondunna syledik. Bir sre havadan sudan konutuktan sonra, "Pitis, sen
evden kp yurda m gemek istiyorsun?" diye sordum. "Bana daha nce hi sz
etmemitin."
"Ekrem, bana artk Pitis deme. smimi kullanabilirsin. Pakize."
"Pitis'e ylesine altm ki. ltfen Pitis dememe izin ver!"
Gld. "Madem yle istiyorsun; yle olsun! Yurda kmay oktandr
dnyordum. Devlet yurtlarna daha nce bavuru yapmadmdan sanrm zel
bir yurt bulmam gerekecek."
"Ferhan ve Selda'yla niin kalmyorsun? Aranzda bir sorun mu var?"
"Ekrem, Beykoz'da sylemitim. Artk onlarla bir arada olmam zor. Satanizm
bana ters gelmeye balad. Beni anlamaya al!"
Bir sre ne diyeceimi bilemedim. Sonra, "Satanizm, insann kendi setii
yolda yrmesidir," dedim. "Yani sen imdi kendi yolunu semek zgrlnden vaz
m geiyorsun?"
"Ben felsefeci deilim. Bu gibi tartmalara girmek istemiyo-rum. Beni
Satanizm rktmeye, korkutmaya balad. stelik Satanizmde bir zgrlk de
grmyorum artk. Tam tersine ktln, pisliin klesi olmak var Satanizmde.
Ne demek homoseksellik
203
normal, eroin kullanmak kiinin hakk, aklna esen her ktl yapabilirsin... Olur
mu byle ey? Satanizm her ktle, her pislie uyan esnek bir klftan baka bir
ey deil...'"
"Eskiden byle dnmyordun. Demek ncil seni bu kadar deitirdi, yle
mi?^'
Pitis cevap vermedi.
"Peki Pitis, senden bir ey istesem yapabilir misin?"
"Yapabileceim bir eyse, tabii."
"Bir ay kadar kendine bir sre ver. Bu sre iinde yaamnda deiiklik yapma!
Grubumuzdan kopma! Bunu yapabilir misin?"
"Ekrem, benden ok ey istiyorsun. Hislerim, sonu karanlk bir yolda
yrdmz sylyor. Kendimi olduu kadar seni de korumak istiyomm. Hatta
yapabilsem gruptaki dier arkadalarm da...
"Bugn yzbinlerce. milyonlarca gen niversitelere girebil-mek iin nelere
katlanyor; hem kendileri, hem de aileleri. Bizler bu konuda anslyz. Niin
derslerimize alp bir an nce fakltelerimizi bitirmeyi dnmyoruz? Byle
yapacamza bir sr fantezilerle oyalanp duruyoruz... stelik ktlk peinde
olduumuzu bile bile... Sence bu davranlarmz mantkl m? Doru mu bu
yaptklarmz? Tuttuumuz kt yoldan piman olup dnmeye alyorsam yanl m
yapyorum? Ayn eyi senden de istiyorsam, kt bir ey mi istiyorum?"
"Pitis, neler sylyorsun sen? Birka hafta nce ayn eyleri ben sylemeye
kalksam, sz azma tkardn. Neyin var senin? Ryalarna melekler mi girmeye
balad? Neler samalyorsun?"
Pitis bu sert km zerine durgunlamt. O eski tartmaya hazr, yrtc hali
yoktu artk. Yumuak bir sesle, "Ekrem, bana bir sre ver," dedi. "Brak, kendimi
bulmaya alaym. Yalnz ben de senden bir ey istiyorum. Kt bir ie bulama!
Herhangi bir k-tle alet olma! Ltfen!'"
204
Gldm. "Ktlk kavram insana gre deiir. Birinin kt dedii, bir dieri
iin hi de kt olmayabilir."
"Ben yle dnmyorum. nsann ruhuna Tanr, iyilii ve ktl yazmtr,
diyorum. Seimi de insann kendisine brakmtr. Ben tm gcmle iyiliin ve
dorunun yannda olmak istiyorum." Gzlerimin iine bakt. "Bunu birlikte yapamaz
myz? ki kii bir kiiden daha gldr."
Cevap vermedim. Pitis'in ruhundaki ibrenin Tanr'ya doru kay beni rahatsz
etmiti. stelik olduka da kararl grnyordu. Bouna tartmann anlam yoktu.
Ben bir ey demeyince Pitis, "Senden bir ey daha istiyorum," dedi. "Beni
Severyus Baba'yla tantr. Ona baz eyler sormak istiyorum."
"Ne gibi?" _
"ncil ve iinde yazlanlar hakknda. Olur mu?"
"Severyus Baba eve kz arkada getirmemi istemiyor. Daha nce birlikte
kaldmz iki arkada da bu yzden evden kmak zorunda kalmlard. Biliyorsun."
"Onlar oray randevu evi gibi kullanmak istediklerinden, adamcaz tabii izin
vermedi. Ben seninle yatmak iin deil, onunla konumak iin geleceim."
O anda kafamda bir imek akt. Bu hi de fena bir fikir deildi. Tamer'in
dedii gibi ncil'i dikkatlice okur, Severyus Baba'yi Pitis'in nnde bozum
edebilirdim. ncil'de gerekten pek ok tezat ve tutarszlklar yakalamtm. sa,
birok ham imanlnn sand gibi, iyi ve balayc bir Tanr'nn beden alm ekli
deildi. O da, szcln yapt Tanr gibi zalim ve acmaszln timsaliydi.
Sylediklerinin zerindeki cila biraz kaznnca, altndan kapkara gerekler ortaya
kyordu. Pitis, ncil'e eletirel adan yaklamadndan bu noktalar gznden
kam olabilirdi. Birinin onu uyarmas gerekiyordu. Bu kii pekala ben olabilirdim.
Dier
205

^^
taraftan, zaman da kazanabilir, bu arada Pitis'i kontrol altnda tutabilirdim.
"Olabilir, Pitis," dedim. "Seni szlm olarak tantrm. Sever-yus Baba o zaman
seni grnek isteyecektir. Hele ncil konusunda grmek istediini duyunca..."
Pitis szlerime biraz krlm gibiydi. "Szln olmamn gerek olmasn iine
sindiremiyorsun anlalan," dedi. "Ama olsun, yle tant!"
O gn gece yarsna kadar ncili kartrdm. Daha nce de okuduum iin,
istediim yerleri bulup iaretlemem zor olmad. ncil'de Severyus Baba gibilerini
mahcup edecek pek ok ksm bulup iaretledikten sonra rahat bir uykuya daldm.
Ertesi gn de, leden sonra Pitis'i eve gtrdm. im rahatt. Pitis'i yanl yoldan
dndreceime ve yeniden grubumuza kazandracama emindim.
Severyus Baba, Pitis'i ok iyi karlad. Pitis, Severyus Baba'nn elini pt.
Severyus Baba da Pitis'i yanaklarndan pt. "Tanr sizleri mutlu etsin! Bir yastkta
kocayn! Torunlarnzn to-runlarn grn!" gibilerden ayakst bir sr iyi dilekler
sralad.
Severyus Baba'nn odasna getik. Severyus Baba, Pitis'in geleceini
bildiinden odasna eki dzen vermiti. Masasn da kendince hazrlamt. Masann
zerinde bir kutu kuru pasta, bir tabak kuru yemi, bir byk ie meyve suyu, de
bardak vard.
Bizi karsna, iki iskemleye yan yana oturttu. Kendisi de karmzda,
karyolasnn zerinde oturuyordu.
"Pakize, kzm, seni gzm tuttu," diye balad. "Ekrem ok iyi bir seim
yapm!" gibilerden Pitis'e birka kompliman yaptktan sonra, "Nerelisin sen,
kzm?" diye sordu.
"stanbul doumluyum." - "yi, iyi. Yurtlarda, pansiyonlarda kalp okumak kolay
deil. Hele bir kz iin daha da zordur. Bu bakmdan anslsn."
Konuma byle balaynca ben biraz huzursuz olmutum. Konumalarn Pitis
"in aile durumlaryla ilgili olmas hi de ho ol-
206
mayacakt. Ama olan oldu ve Severyus Baba en korktuum soruyu sordu.
"Baban ne i yapar?"
"Benim babam yok!"
"ld demek?"
Pitis bir takm yalanlar sylemedi, aka, "Benim ne annem, ne de babam var,"
dedi. "Beni bir cami avlusunda bulup yetimler yurduna vemiler."
Pitis'in bu ak szll Severyus Baba'y artm, beni de kzdrmt.
Ailem Almanya'da filan eklinde, eskisi gibi bir eyler syleyip durumu kurtaracan
sanyordum. Ama hi de yle olmam, mandann suya yapt gibi paldr kldr,
gerei syle-yivermiti.
Severyus Baba, hemen kendini toplad. "Olur, kzm," dedi. "Hayat bu! Bundan
sonra birbirinize kenetlenirsiniz. Gemi, gemite kalr. Siz gelecee bakn."
Bylece konu deiti ve ben de geici olarak rahatladm. Ama iimden, Pitis'in
bu patavatszlna kzmaktan kendimi alamyordum. Ne vard sanki, byle kazk gibi
doru olacak!
Bir hayli ilgili ilgisiz konumalardan sonra asl konumuza getik.
Pitis, "Ben bir sre Satanistlere takldm," diye sze balad. imde gene bir
huzursuzluk balamt. Pitis acaba imdi neler yu-murtlayacak diye, endieyle szn
nereye varacan beklemeye baladm. "Satanistler bildiiniz gibi sa'ya kar; daha
dorusu dman."
Severyus Baba, "eytan nasl sa'ya dmansa, onun yolunda gidenler de yle
olacak," dedi. "sa'y sevecek, O'nun yolundan gidecek halleri yok ya!"
"Ben onlarn yanl yolda olduklarn anladm. ncil'i satr satr, dikkatle
okudum. nsann yreini stan, sevgi ve mit alayan bir havas var.'"
207
"incil yalnz bunlar alamakla kalmaz. nsana kurtulu mjdesi verir.
Gnahlarndan piman olup tvbe eden ve sa'ya iman edenin kurtulaca mjdesi
vardr ncil'de. Zaten ncil'in kelime anlam da 'Mjde' demektir."
Anlalan Severyus Baba her zamanki vaazlarndan birine balamak zereydi.
Buna engel olmak iin araya girdim, "Pitis'in, pardon, Pakize'nin size baz sorular
olacak," dedim. Azm Pitis'e ylesine almt ki, bir trl Pakize diyemiyordum.
Sevetyus Baba, "Sor, kzm, dilim dndnce seni aydnlatmaya alrm,"
dedi.
"Efendim, ncil'de baz ksmlar var ki, insan artyor. Nasl anlatsam...
rnein gzel bir baklava yapmsnz. Tutup zerine sirke dkyorsunuz; yahut
bolca ac biber atyorsunuz. Onun gibi bir ey... ncil'in ak iinde; onun ieriine
ters den, vermek istedii mesaj zedeleyen baz ksmlar... Nasl syleyeyim,
bilmem ki... Sanki, o szler, o ksmlar ncil'de olmamalyd, dedirtiyor insana."
"Birka rnek verir misin?"
Pitis antasndan ncil'ini kard. Baz ksmlar nceden iaretlemiti. "rnein
u ksm." Pitis o ksm okudu:

'Zina etme' denildiini duydunuz. Ama ben size diyorum ki, bir kadna bakp
onu arzulayan her adam, zaten yreinde o kadnla zina etmitir. Eer sa gzn seni
gnaha sokarsa, onu kar, at. nk vcudunun bir yesinin yok olmas, tm
vcudunun cehenneme atlmasndan daha iyidir. Eer sa elin seni gnaha sokarsa,
onu kes, at. nk vcudunun bir yesinin yok olmas, tm vcudunun cehenneme
gitmesinden iyidir."

(NCL: Matta 5:27-30

208
Severyus Baba, "Daha baka?" diye sordu.
Pitis bir yer daha bulup okumaya balad:
"Eer elin ya da ayan seni gnaha sokarsa, onu kes, at. olak ya da tek
ayakl olarak yaama kavuman, iki el iki ayak sahibi olarak snmez atee atlmandan
iyidir. Eer gzn seni gnaha sokarsa..." ^^^
Severyus Baba, "Bu ksm da daha nce okuduun ksmn hemen hemen ayn.
Baka ksmlar var m?" dedi.
Pitis, birka sayfa daha evirdikten sonra, "Bir de u ksm," dedi. "Tm
zenginleri yle bir sulay var ki sa'nn; zenginliin en byk su olduu kansna
varyor insan..." Pitis bunlar syledikten sonra okumaya balad:
Adamn biri isa'ya gelip, "retmenim, sonsuz yaama kavumak iin nasl bir
iyilik yapmalym?" diye sordu.
Isa ona, "iyilik konusunda neden bana soruyorsun?" dedi. "iyi olan tek biri var.
Yaama kavumak istersen, O'nun buyruklarn yerine getir."
"Hangi buyruklar?" diye sordu adam.
sa u karl verdi: " 'Adam ldrme, zina etme, hrszlk yapma, yalan yere
tanklk etme, annene babana sayg gster'; ve 'komunu kendin gibi sev.'"
Gen adam, "Bunlarn hepsini yerine getirdim" dedi, "daha ne eksiim var?"
sa ona, "Eer eksiksiz olmak istersen, git, varn younu sat, parasn
yoksullara ver; bylece gklerde hazinen olur. Sonra gel, beni izle" dedi.
Gen adam bu szleri iitince znt iinde oradan uzaklat. nk ok mal
vard.

(1) NCL: Matta 18:8-9

209
sa rencilerine, "Size dorusunu syleyeyim" dedi, "zengin bir kiinin
Gklerin Egemenliine girmesi g olacak. Yine unu syleyeyim ki, devenin ine
deliinden gemesi, zenginin Tanr Egemenliine girmesinden daha kolaydr." *^^)
Pitis bunlar okuduktan sonra ncil'i kapatt. "ncil'de zellikle bu ksmlar
dikkatimi ekti. man araynda olan insan rahatsz ediyor."
Severyus Baba, "imdi o konular konuuruz; ama nce bir eyler attrn
bakalm," diyerek bizi masaya oturttu. Bardaklarmza eftali suyu dkt. Kuru
pastalardan ve kuru yemilerden attrmaya baladk.
Bu arada Severyus Baba, damdan der gibi, bana, "Annen baban seni hi
lmle tehdit etti mi?" diye sordu.
ardm. Bu nasl szd. "Hayr, niin tehdit etsinler ki?" dedim.
"Demek ki kokmaz bulamaz tipten bir ocuktun. Annemle babam saysz kez
beni tehdit etmilerdir. 'imdi seni geberteceim', 'kemiklerini kracam' cinsinden
saysz tehditler almm-dr"
Gldm. "ylesi kuru sk szleri her anne baba kzdnda uluorta syler.
Bana da ocukluumda bu cinsten pek ok ey sylenmitir. Aalara ok
trmanrdm. En yksek, ince dallarna kadar kardm aalarn. Ben aalarn
tepesindeyken annemin aadan barmalar hl kyde anlatlp glnr. 'Ulan
Ekreeem! Akam baban gelmez mi? Kemiklerini krmaz m?'"
Bu szlerden sonra Severyus Baba, Pitis'e dnd. "Her ocua annesi babas,
'Seni ldreceim!', 'Kemiklerini kracam!' eklinde neler sylemitir
ocukluunda. Eer bu szler yrekten sylenmi olsayd, bugn hibirimizin
hayatta olmamas gerekirdi.

(1) NCL: Matta 19: 16-24 210


Aslnda annelerimiz babalarmz hep bizlerin iyilii iin rpnmlardr. Byle
barp armalar, ara sra da cezalandrmalar hep iyiliimiz iin olmutur. Sana
annen niye byle baryordu? Aman olum aatan dmesin, bir yerine bir ey
olmasn diye, yle deil mi?"
"Evet, yle" dedim. Pitis de boynu bkk, "Evet. Kukusuz yledir" dedi. Anne
ve babasnn yokluunu anmsam, hznlen-mi bir hali vard.
Severyus Baba, "te ocuklar, demin okuduumuz ksmlar, bu anne baba
rnekleri gibidir. Baz eyleri yapmamamz iin abartl uyanlar... Byle alglamalyz.
Hem unu da dnn: Sa kolumuz veya gzmz bize itaatsizlik ediyor da, 'ille
ben gnah ileyeceim' diye diretiyor mu? Tm azalarmza komut veren beynimiz
deil mi? O halde ilk meklerdeki sa'nn szlerini, yreimizi temiz tutmamz iin
yaplm uyarlar olarak grmeliyiz. Yoksa kol kesmek, gz karmak gibi
dnmemeliyiz o uyar szlerini. O szler yalnzca abartl uyarlardr. Zengin gen
adam rnei de gene abartl bir anlatm biimidir. O ada byle anlatm biimleri
yaygnd. ncil yazarlar da, sa'nn lmnden uzun yllar sonra yazdklan ncil
metinlerinde ara sra da olsa, o zamann bu abar-tl anlatm tarzn kullanmlardr.
sa'nn kendisinin de yer yer bu tarz kulland gibi...
"Ben size birka rnek okuyaym kutsal kitaplardan, o zaman ne demek
istediimi daha iyi anlayacaksnz."
Severyus Baba, ncil'den bir para okumaya balad:
"Bunun zerine Petrus sa'ya gelip, 'Ya Rab' dedi. 'kardeim bana kar ka
kez gnah ilerse onu balamalym? Yedi kez mi?'
"Isa ona, 'Yedi kez deil' dedi. 'Yetmi kere yedi kez derim sana. yle ki.
Gklerin Egemenlii, kleleriyle hesaplamak isteyen bir krala benzer Kral hesap
grmeye baladnda, kendisine on bin talant borcu olan bir kle getirilmi.
Klenin deme gc
211
olmadndan efendisi onun, karsnn, ocuklarnn ve btn malnn satlp borcun
denmesini buyurmu. Kle yere kapanp efendisine, 'Bana kar sabrl ol! Sana btn
borcumu derim' demi. Efendisi kleye acm, borcunu balayp onu salvermi.
"Ama kle kp gitmi, kendisine yz dinar borcu olan bir baka kleye
rastlam. Onu yakalayp, 'Burcunu de' diyerek boazna sarlm. Bu kle yzst
yere kapanm, 'Bana kar sabrl ol! Sana borcumu derim: diye yalvarm. Ama ilk
kle bunu reddetmi. Gitmi, borcunu deyinceye dek kalmak zere adam zindana
attrm. teki kleler, olanlar grnce ok zlmler. Efendilerine gidip btn olan
biteni anlatmlar.
"Bunun zerine efendisi kleyi yanna arm. 'Ey kt kle!' demi. 'Bana
yalvardn iin btn borcunu baladm. Benim sana acdm gibi, senin de kle
arkadana acman gerekmez miydi? Bu fkeyle efendisi, tm borcunu deyinceye dek
onu ikencecilere teslim etmi.
"Eer her biriniz kardeini yrekten balamazsa, gksel Babam da size yle
davranacaktr.^'^^
"te ncil'in anlatm bu. Buradaki iki klenin borlar arasndaki fark
konumuzu daha iyi anlamamza yardmc olacaktr."
Pitis. "Burada nasl bir abartma var, anlayamadm;' dedi.
sa, bu meselde Tanr'y krala, insanlan da borlu klelere benzetmi. Tanr'nn
byk ba karsnda, insanlarn bann hkm nedir ki... Ama ben bunu bir
yana brakp iki klenin borcu arasmda bir kyaslama yapacam. imdi sana kt
kalem vereyim, sen bir hesap yap bakalm."
Severyus Baba bir kt verdi. Pitis de antasndan bir kalem kard.

NCL: Matta 18:21-35 212


Severyus Baba, "imdi ncil'in son sayfalanndaki Para Bitimleri Cetveli'ni
aalm," dedi.
Pitis o ksm at.
"Evet, imdi yaz bakalm. 6000 dinar= 1 talant. Birinci klenin borcu ne
kadard? On bin talant deil mi? imdi bu talantlan dinara evirelim. Adamn dinar
zerinden borcu ne olacak?"
Pitis hemencecik hesaplad. "60 milyon dinar."
"Sayfann en altndaki notu oku bakaym."
Pitis notu okudu: "1 dinar, sa Mesih'in zamannda vasfsz iinin gnlk
cretiydi."
"Bu hesaba gre, varn siz birinci klenin borcunun nasl bir bor olduunu
hesaplayn. O zamanda bu parayla belki alt yedi milyon koyun alnabilirdi. Adam,
yannda bir yl sreyle 200.000 ii altrabihrdi. Karun'dan bile zengin bir kle
olmal ki, ona bu kadar bor verilebilsin. Bu borcu verebilecek kral da, o devirde
belki de dnyada yoktu. Hem olsa bile kime, ne iin versin bu kadar paray? te bu
abartmal bir anlatm biimidir. Hem de sa'nn azndan. Geri sa burada yle bir
mesaj da veriyor: Tanr'ya olan borcumuz yannda, insandan olan alacamz devede
kulak bile deildir. Bu ykyle sa'nn vermek istedii mesajn z udur: Biz
insanlarn, bize yaptklar ktlkleri balayalm ki; Tan-r'nn da bizi tm
gnahlarmzdan balamasn bekleyebilelim. Bu ykdeki incelik buradadr. Ama
ille de sa'y ve ncil'i acmaszca eletirebilmek iin, kz altnda buza arayan
tanrtanmaz-1ar, bu incelikleri gzard ederler. sa'nn vermek istedii mesajla-rn
ruhunu ve ieriini grmezden gelirler. Ve kabaca, ve de art niyetle; anlatmdaki
szlerle, kelimelerle urap dururlar. nsanlarn imanlarn sarsmaya, Tanr'nn doru
yollarndan evirmeye alrlar."
Pitis, onaylar bir yz ifadesiyle Severyus Baba'y dinliyor, ikna olmu
grnyordu.
Severyus Baba konumasna, "Szlerimi yle zetleyeyim"
213
diyerek devam etti. "ncil'in yazld devirde; bir eyin nemini zellikle
vurgulamak, dikkat ekmek, aklda kalmasn salamak iin abartl ifadeler
kullanlrd. amzda da ara sra kullanlan bu anlatm tarzna, Hiperbolik anlatm
denir. Trkede tam karl olmadndan, batda kullanld gibi kullandm bu
kelimeyi.
"ncil'de biraz nce zikrettiimiz rnekler dnda daha pek ok hiperbolik
szler vardr. sa'nn u szleri de hiperbolik tlerdir: 'Sa yananza bir tokat
atana brn de evirin.' 'Mintannz almak isteyene abanz da verin.'^'^\
'Dmanlarnz sevin.'^^^ Btn bu szler; aranzda barn ve iyi ilikilerin devam
iin zveride bulunun ve bu konuda ilk adm siz atn, anlamna sylenmi szlerdir.
Eer bizler bu tlerin szck anlamlarna taklp kalrsak, hayatta ok byk
yanllar yapabiliriz. sa'nn tlerini zaman ve zemine uygun olarak yorumlayp
yaammza geirmeliyiz."
Pitis, "amzda bu hiperbolik sylem tarz pek kullanlmadndan herhalde...
O yzden ncil'i okurken insann kafas biraz karyor. Ama size sorduum iyi oldu.
Artk kafamdaki karklk gitti."
"amzda da bu tarz ara sra kullanlr. Bakn size ok arpc bir rnek
vereyim. Atatrk'n, 'Bir Trk cihana bedeldir' sz. Bu da hiperbolik bir szdr.
Trkler, Osmanl mparatorluunun yzyllar sren gerileme devrinde moralman
kmler, kendilerine gvenleri azalmt. Atatrk, yeni bir yaplanmay yeni bir
ruhla balatmak zorundayd. nce, Trk insanna zgvenini kazandrmak
gerekiyordu. Atatrk bu szleri o amala sylemitir."

(1) NCL: Matta 5:39


(2) NCL: Matta 5:40
(3) NCL: Matta 5:44

214
Severyus Baba'nn bu szleri zerine diyecek bir ey bulamadm. ncil'e
yapmay tasarladm saldr niteliindeki eletiriler artk anlamsz kalacakt.
Severyus Baba kazanmt; hem de Pitis'i de kendine ekerek...

O gnden sonra Pitis sk sk evimize gelir olmutu. Ev ilerimizi yapyor, gzel


yemekler piiriyor, hizmet ediyordu. Severyus Baba, Pitis'in byle davranmasna
nceleri engel olmaya alt. Ama sonunda onun bir baba zlemi iinde olduunu
anlad ve durumu kabullendi. Artk baba kz gibiydiler.
Pitis her yan kendince dzenledi. nce ve mahir bir kadn eli, sanki bir sihirli
denek demiesine evin havasn deitirmi, yaammza renk katmt. Amansz
hastaln penesinde her gn daha da ken Severyus Baha'ya da bir canllk gelmi,
biraz olsun kendini toparlar gibi olmutu.
Pitis'e imdi hem her zamankinden daha yakndm, hem de her zamankinden
daha uzak. Onunla hemen her gn grr olmutum; fakat bedensel
birlemelerimiz artk olmuyordu. Pitis, Severyus Baba'nn evinde deil bir ey
yapmak, vcuduna elimi dokunmama bile izin vermiyordu. Tamer'in dkknnda
da bir araya gelmiyorduk. Bu yndeki ilikilerimize bir kopukluk gelmiti. Bu
konuda her yaklamm Pitis, "Ltfen bana zaman ver, kendimi bulmak istiyomm,"
gibi bahanelerle reddediyordu. Kendimi her geen gn daha kt hissetmeye
balamtm. Bir ziyafet sofrasnda oturan, ama tek lokma yemesine bile izin
verilmeyen a insana dnmtm. Pitis'le sk sk beraberdim; ama ona hasrettim ve
onu dayanlmaz bir ekilde zlyordum.

215
23

Bir gn Tamer telefon etti. Akam saat 20.00'de, Kumka-p'da, Karides


Restaurant'ta buluacaktk. Tamer, toplanty Pitis'e duyurmamam konusunda beni
uyard.
Kararlatrlan yer ve saatte bulutuk. Behet Bey, Ayla ve Aydn Kadky
yakasndan; Pitis olmad iin be kii de bizim taraftan toplam sekiz kiiydik.
Bu yemekli toplant bizim iin ok nemliydi. Neler yapmamz gerektiine bu
gece karar verecektik. nk artk harekete gemek zaman gelmiti.
Behet Bey, "Hepiniz pasaportlarnz hazrlayn," dedi. "Bir sorun karsa ben
devreye girerim. Amerika vizelerini ben alacam. Bu konuda sorun kmaz. Bizim
iin en nemli ey, para konusu. imdi 250.000 dolar kadar bir para gerekiyor. Bunu
en ksa zamanda salamalyz.
"Levhay srailli, stanbul'da teslim edecek. Levha elimize geince
Amerikalya haber vereceiz. O da zel yatyla gelip levhay bizden alacak. Tabii biz
de yz milyon dolar.
"Bu para aramzda anlatmz ekilde pay edilecek. steyen burada kalabilir;
isteyen Amerika'ya gelir. Kimseyi zorlamyoruz." Behet Bey bu szleri bana
bakarak sylemiti. Ayrca, "Ben, senin ve Pitis'in de gelmesini istiyorum," diye
ekledi. "Piman olmayacaksnz. Hem cebinizde paranz olduktan sonra tm dnya
vatannz."
"Sanrm Pitis'i ikna edebilirim," dedim. "O gelmezse, ben kesinlikle
geleceim."
"Para eline geinceye kadar ona bir ey syleme. Paray grnce tp tp
gelecektir."
216
Tamer'in para bulma konusundaki plnlann konutuk. Behet Bey bu plnlarn
ileyecei grndeydi. Sonuta bu iki pln da eyleme geirme karar aldk.
Bunlarn organizasyonlarn Tamer yapacakt.
Yemek zoraki bir nee iinde geti. Behet Bey hari; hepimizin, neeli
grnmeye almasna ramen gerilim iinde olduu yzlerimizden okunuyordu.
Sanrm ilerinde en gerilimli olan da bendim. Bu mafya tipi iler bana gre deildi.
Ayrca yapacamz eylemleri de vicdanm onaylamyordu.
Gece yarsna doru lokantadan ayrldk. Biz stanbul grubu, yarn Tamer'in
dkknnda buluup eylem plnlarn tartacaktk. Tabii bu toplantya Pitis
arlmayacakt ve onun haberi bile olmamas gerekiyordu.
Ertesi akam beimiz Tamer'in dkknndaydk. Tamer, dkknn kapsn
kilitledi. blmeye getik. Ksa bir hobeten sonra toplant konusuna geildi.
Tamer, "Elimizde iki i var," dedi. "Birisi fidye, br antaj ii. kisini de bir
arada yrtelim diyorum. Ksa bir srede iki ii birden kotarp, toz olalm. Ne kadar
abuk toz olursak, o kadar iyi olur"
Hepimiz bu dncedeydik. Ne olacaksa bir an nce olup bitsin isriyorduk.
Gnler, haftalar srecek bir gerilimin getirecei stres, kolay dayanlr bir durum
olmasa gerekti.
Tamer iki iin de ne ekilde yrtleceine ilikin birer plan yapmt. Planlar
da son derece basitti. Bunun da kendince bir aklamas vard:
"Bir plan ne kadar karmak olursa, uygulamada o kadar ok hata yaplr"

Onun bu tezine kar Selda, "Tamer, sen de krk yllk mafya babalar gibi
konuuyorsun," dedi. "imdiye kadar byle ka i evirdin?"
217
Tamer zoraki glmsedi. "Mafya babalarnn konuma tarzn sen ne kadar
biliyorsan, ben de onlarn eylem tarzlarn o kadar bi-liyorum. Hepimiz de bu
konularda az ok bir eyler bilmek durumundayz. Ak retim programlar gibi...
Televizyonlar hani hani mafya eitimi veriyor. Ak retimde bir lise diplomas
gerekiyor. Televizyonlar ise mafya eitimini halka ak yapyor ve diploma filan da
gerekmiyor. Yedisinden yetmiine kadar isteyen televizyonlardan mafya ne yapar,
nasl alr, nasl para toplar, kimlerle i yapar renebilir..."
Tamer'in bu szlerine kendimizi zorlayarak glmeye altk. Ama ancak souk
souk srtabildik. Hepimiz, Tamer hari, iinde bulunduu gerilimi tavrlarna ister
istemez yanstmaktayd.
Faruk, "Bu paralar bor olarak bulamaz mydk?" dedi. "Senet filan
versek..."
Tamer ters ters Faruk'a bakt. "Senin verecein senedin karl ne olacak?
Karlksz senede kim para verir? Senin senedini alp da kn m silecek adam,
ipek gibi tuvalet ktlar varken..."
Faruk o kadar gergin grnyordu ki, Tamer'in szlerine deil glmek,
srtamad bile.
Bir sre sustuk. eytan Odas dediimiz, dkknn i blmesinde bir masa
bandaydk. Masann ortasnda kocaman bir siyah mum yanyordu. Odada baka
k yoktu. Tamer'in bu toplantya niin byle kasvetli bir hava verdiini
anlayamyordum. Bu gibi iler pekl elektrik nda da konuulabilirdi. Zaten
gerilim iindeydik, bir de masann ortasnda kocaman bir siyah mum... Sanki stne
ty dikiyordu iinde bulunduumuz durumun...
Tamer skntmz anlam gibi, "Mumu konsantremiz artsn diye yaktm,"
dedi. "Kafamz daha iyi toplanz.
"nce fidye iini konualm. Dediim gibi plan basit. Telefonu ap Kmil
Bey'i arayacam. 150.000 dolar vermezse gzbebei olu Faruk'u derisini yzerek
ldreceimizi syleyeceim. Bununla da yetinmeyip kendisine de ayn yzme
ilemini uygulayaca-
218
mz zellikle belirteceim. Bu durumda iki kla karlaacaz: Kmil Bey ya
paray verecek; ya da polise bavuracak. Paray verirse mesele yok. Polise bavurursa,
bu kez de iki k var: Ya polis bizden kurnaz kar ve hepimizi enseler. Ya da
enselenmeyiz, ama para da alamayz. O zaman sfr noktasna dneriz fidye iinde; eli
ya, k kuru..."
"Yakalanrsak hapislerde rrz," dedim.
"Senin gibi korkaklar her iin kt yann dnr. Bu yzden adm atmaktan
bile korkarlar. Belki kazara bir lm ukuruna dp de boulurum diye... Merak
etme ve korkma! u anda zaten lm ukurundasn. Ama kmak iin bir ansn var.
Hepimiz ayn durumdayz. Bir k yolu aryoruz."
Kimseden t kmyordu. Tamer konumasna devam etti: "Faruk bu sre
iinde benimle kalacak. Salarn kestirecek ve ortalarda grnmeyecek."
Faruk, "Ne zaman seninle kalmaya balyorum?" diye sordu.
Tamer srtt. "Sre balad bile. Seni yolda arabayla izledik. Ve kii yanna
yaklap, 'Atla arabaya! Yoksa seni delik deik ederiz,' dedik. Seni zorla arabaya
aldktan sonra, azna burnuna ill mendil kapayp baylttk. imdi gzlerini atn.
Bir odada, elleri ayaklar bal bir halde, parke demede yatyorsun. Odada bir
sedir. Sedirin zerinde seni karan kii oturmu senin aylman bekliyor... Nerede
olduun hakknda en kk bir bilgin yok. Aynen, anann karnnda nerede olduunu
bilmediin gibi."
Bu espriye de deil glmek, srtamadk bile.
Faruk oke olmu gibiydi. "Yani sen imdi babama telefon mu edeceksin?"
derken sesi heyecandan olacak bir tuhaf kyordu; yahut da bana yle geliyordu.
Tamer umursamaz bir tavrla, "Tabii," dedi. "Bak telefonu da ieri aldm. Ben
konutuktan sonra telefonu sana vereceim. Babanla sen de konuacaksn. Hatta
yalvarsan iyi olur. Boru mu bu; sonuta derin yzlecek." Sonra Tamer bana
dnd, "Sen tpta
219
okuyorsun. Faruk gibi zrafa klkl heriflerin derisi ka metre kare eder?" diye
sordu.
Cevap vermedim. Belki de Tamer bu yersiz esprilerle zerle-rimizdeki gerilimi
azaltmak abasndayd. Ama abalar hi de ie yaryor grnmyordu. Bunu
kendisi de anlam olacakt ki, Fer-han'a, "Kz, kalk da hafif yollu bir iki servisi
yap," dedi. "Daha ie balamadan millet havlu att. Behet Bey de sizleri kalbnza
bakp adam sanm. Hem size benim bir nerim olacak. Eylem annda knza
bez balayn da, altnza kardnz bilmesin kimse. Yoksa ayp kaar."
Hi birimizde t yoktu. Ferhan, masann zerine bir tabak kark kuru yemi
koydu. Ancak drtte biri dolu bir ie de ne olduunu bilmediim bir iki getirdi.
ienin zerinde ince olduunu sandm yazlar vard. kinin ne olduunu merak
bile etmedim. nk kafam pek yerinde deildi. Dierlerini bilmem ama ben,
deil gerilim iinde olmak, korku iindeydim. Bu gibi iler bana gre deildi. Ama,
"ben bu ite yokum," demeye bile cesaretim kalmamt. nk Tamer bu ilerin
temel kuraln u ekilde sylemiti: "ten ekilen konuamaz. Bunun da tek
garantisi onu konuamaz duruma getirmek." Tabii bu szlerin anlam akt. Tamer,
"ller konumaz" kuraln nmze koyuyordu ve iimdeki ses, bu adamdan
korkmam gerektiini sylyordu.
Fidye konusunu enine boyuna iki saate yakn konuup tarttk. Bu konuda son
sz, gene her zaman olduu gibi Tamer syledi: "Gece yars Kmil Bey'e telefon
edeceim. Telefon srasnda hepiniz yanmda olacaksnz. Duruma gre hareket
edeceiz. imdi antaj konusuna geiyoruz." Ferhan'a dnd: "Kasetleri getir!"
Ferhan duvardaki bir dolaptan iki video kaseti getirip Tamer'e verdi. Tamer
kasetleri ellerinde sallayarak, "Bu kasetler Ha-nife Hanm'm kocasnn eline geerse,
kadn ap gibi yand," dedi. "Altk lmlerden lm beensin. Krk katr m ister,
krk satr m ister... Kocas olacak geyik, o kadn yaatmaz. Bantta kadnn ko-
220
cas hakknda szleri de var. yle szler ki, evlere enlik... Seyretmek ister
misiniz?"
Ben, "Gerek yok," dedim. "inde olardan tahmin etmek g deil. Kadn
kadna iliki ite..." Hibirimizde bant izleyecek hal yoktu.
Tamer bunun zerine kasetleri Ferhan'a geri verdi. Bu arada kaset hakknda da
bir eyler syledi. "Bantlarda kadnn Ferhan'la rlplak seks sahneleri var. Ferhan
gizli kamera ile harikalar yaratm. Grntler ok net; sesler de yle. Hanife
Hanm'a telefon edeceiz. Ondan da 150.000 dolar isteyeceiz. Vermezse kasetlerin
birer kopyas bata kocas olacak ren geyii olmak zere pek ok yere gnderilecek
eklinde kadn tehdit edilecek.
"Bu iin nasl yaplacan biraz daha aaym. Biz bu ileri yllardr yapan
profesyonel bir topluluuz. Bir pundunu bulup byle kasetler yapyoruz. Bayann
kaseti de bunlar arasnda. 150.000 dolar bulup verdiinde kendisine, kasetlerini yok
edeceimize firma garantisi veriyoruz. Bu para verilmezse kasetler oaltlp, bata
kocas beyefendi olmak zere stanbul'un kalbur st zevatna postalanacak.
Kasetlerinin byk ilgi greceine eminiz. Bu konuda pek ok film teklifi alacana
kesin gzyle bakyor ve kendisine bundan sonraki sanat hayatnda imdiden
baarlar diliyoruz. Tamam m?"
Ferhan, "Ben bu iten korkuyorum," dedi. "Kasette ben de varm. Kadnla
rlplak seks yapyorum. Bu antajn bir ucu da bana giriyor."
Tamer, "Korkma!" diyerek yannda oturan Ferhan'n omuzu-na kolunu atarak
hafife kendine ekti. "Kadn paray verip bu iten syrlmak iin oltadaki balk gibi
rpnacaktr. Bu konudaki tek korkum, kadnn bu kadar paray bulamayaca."
Ferhan pek ikna olmu grnmyordu. "Paray bulup vermezse ne olacak?"
diye sordu.

221
"O zaman dnrz. Belki pazarla gireriz. Ne bileyim ite... Bir eyler
yaparz. Hem bu kasetler yalnz kadn deil, kocasn da duman eder." Adama antaj
yapsak daha da fazlasn alabili-riz.
Selda, "Kocas niye duman olsun?" dedi. "Frsat bu frsat deyip karsn rahata
boar; kular gibi zgr olur. Kt m?"
Tamer, "Sen hi erkek ruhunu anlamamsn, Selda," dedi. "Hangi erkek, iki
ocuunun annesi byle afie olsun ister? stelik kendi erkeklik gururu da iki paralk
olacaktr. Utancndan insan iine kamaz."
"Buras Trkiye," dedim. "Herkes bizim gibi Satanist deil ki byle eyleri
hazmetsin. Bu gibi durumlarda kadn ktr ktr keserler."
Bu szlerim Ferhan' daha da korkutmutu. Tamer, "Sen hi korkma! Bana
gven. Sana bir zarar gelsin ister miyim?" diyerek bir hayli dil dkt ve Ferhan'
biraz olsun sakinletirmeyi baard.
Tamer ne derse desin, bu ikinci i bana birincisinden daha tehlikeli
grnyordu. nk adam karanlk bir tipti.
ki i zerinde bir sre daha konutuk. Gerek bu konumalar, gerekse aldmz
birka yudum iki bizleri biraz olsun rahatlatmt. Ama vakit gece yarsna
yaklatka yeniden heyecanlanmaya balamtk. Tamer ise oral bile deildi. Saat
24.00'e yaklarken bizlere son uyarsn yapt: "imdi Kmil Bey'e telefon aacam.
Bu telefonda ses ykseltici var. Onun sesini de kendisi burada konuuyormu gibi
duyacaksnz. Telefonda biz konuurken sizler hi ses karmyacaksmz. Kmil Bey'i
kukulandmrsak kapik alamayz. Tamam m?"

Saat tam 24.00'te Tamer, Kmil Bey'in telefon numarasn evirdi. Numara
evrildikten uzunca bir sre sonra telefona cevap verildi.
"Buyrun!" '
222
Tamer bouk ve etkili sesiyle, "Kmil Bey, sizi gecenin bu saatinde rahatsz
ettiim iin zr dilerim," dedi. "Uyuyor muydunuz?"
"Hayr, uyumuyordum. Kiminle gryorum? Sesinizi karamadm."
"Kim olduum nemli deil. Olunuz hakknda konuacam."
"Ne olmu oluma? Bir ey mi oldu?" Kmil Bey'in sesindeki tel ve endie
iyice belirgindi.
"Kmil Bey, olunuz iin merak etmeyin. u anda gven iinde."
"Siz kimsiniz? Mesele ne? Ltfen syler misiniz?"
"Tabii. Telefonu size fkra anlatmak iin amadm. Konu u: Bizim acele
150.000 dolara ihtiyacmz var. Siz bize bu paray vereceksiniz; biz de size olunuzu
geri vereceiz. Polisi bu ie kar-trmak yok. Olay aramzda tatllkla halledilecek.
Bilmem anlatabildim mi?"
Kmil Bey'in telefonda bir sre sesi kmad. Konutuunda ise sesi bir tuhaft.
Bir anda kontroln yitirmi gibiydi. "Siz kimsiniz? Olumla ne ilginiz var? Ne
paras istiyorsunuz benden?"
"Medya bizim gibi topluluklara mafia diyor. Olunuzla ilikimize ise adam
karma olay denir. stediimiz paraya da fidye derler."
"Benden ne istiyorsunuz? Olum size ne yapt? Koskoca stanbul'da karacak
benim olumu mu buldunuz?"
"Kmil Bey, tel yapmayn! Bunun size de, olunuza da bir faydas olmayacak.
Sakin olun ve beni dikkatle dinleyin."
Tamer'in bu uyars etkisini gstemiti. Kmil Bey yalvarr bir ses tonuyla,
"Buyrun, efendim, sizi dinliyorum," dedi. "Ben yle zengin biri deilim. Emekliyim
ben. Biraz da kira gelirim var. Baka..."

223
Tamer, Kmil Bey'in szn kesti. "Kmil Bey, beni dinleyecek misiniz?"
Kmil Bey ses tonunu daha alaltarak, yumuak bir sesle, "Buyrun efendim,
sizi dinliyorum," dedi.
Tamer ar ar konutu. "Biz sizin kim olduunuzu ok iyi biliyoruz. Koskoca
stanbul'da sizi sememizin nedeni de sizi ok iyi tanyor olmamz. Karnz
zehirleyip ldrerek mallarna kondunuz. Akllca bir davran. Bu konuda sizi takdir
ediyomz."
"Hayr efendim; ben kimseyi zehirlemedim. Bunu kim sylyorsa..."
Tamer, Kmil Bey'in konumasn kesti ve azarlar bir ses tonuyla, "Kmil Bey,
szm kesmeden beni dinleyin!" diyerek adam susturup, kendisi konumaya
devam etti. "Karnz zehirleyip ldrdnz ispat edecek deliller var elimizde.
Bu deliller polisin eline geerse hayatnz hapiste noktalanr. Ama bizim polisle
iimiz yok. Karnzn lmesi de, yaamas da umurumuzda deil. Biz, sizin bu haksz
mal edinmenizden ufak bir avanta almak durumundayz. 150.000 dolarn sizin iin
sz m olur?"
"Ben bu paray veremem!" Kmil Bey'in sesinden ilk oku atlatp kendisini
biraz olsun toparlad anlalyordu.
Tamer hi istifini bozmad: "Byle zc durumlarla ilk defa karlamyoruz.
Biz her ihtimale hazrz. imiz bu... Olunuzu ldrrz. Ama iten safra atp
kurtulacanz da sanmayn. Sizi de sa brakmayz. Bu ilerin raconu budur. Bunu
bu yaa kadar renmemiseniz, bu dnyay bouna inemisiniz. Bylece bu dn-
yadan iki kii eksilmi olur. Zaten dnya ok kalabalk."
Tamer'in bu szleri hemen etkisini gstermiti. Kmil Bey'in ses tonu deiti.
"Kardeim, ben size ancak..." diye balyordu ki, Tamer onu susturdu.
"Ksa kesin. Kmil Bey; masal dinlemeye vaktim yok. Vakit hayli ge oldu.
Telefonu kapyorum. Sizi tekrar arayacam. Bu gece iyice dnn. Polise haber
vermeyi aklnzda bile geiraeyii-
224
e polisi kantrrsanz, artk geri adam atamazsnz. Piman olsanz bile, durum
artk kontrolnzden km olacaktr. Ne demek istediimi anladnz m?"
"Anladm, efendim. Telefonu kapatmayn. Konualm."
"Paray hemen verebilecek misiniz?"
"Olum nerede? Ona bir ey yapmayn... Bu para da ok..." Kmil Bey'in sesi
gene deimiti. Yeniden panik havasna girdii belli oluyordu.
Tamer, "u anda daha fazla konumamzn gerei yok," dedi. "Yarn saat 10.00
sularnda sizi arayacam. Bu gece iyi dnn ve tela yapmayn. yi geceler!"
"Olum?"
"Olunuz iyi. Yarn onunla sizi konuturacam. yi geceler!"
Tamer telefonu kapatt. Telefon konumasna kadar gittike artan bir ekilde
hissettiimiz gerilim birden azalm, sanki rahatlamtk. Tamer'in de yz glyordu.
Anlalan o da batan beri bizler gibi gerilim iindeydi; ama bu durumunu ustalkla
gizlemesini bilmi, bize hissettirmemiti. Faruk'a dnd, "in artk rahat etsin," dedi.
"Baban artk bu paray ipotekle filan bulup buluturur. Biz de levha satlnca
aldmz parayla, babann verdiinin iki katn ona geri deriz. Bu olay da tatl bir
sonla noktalanm olur."
Faruk, "Babam yarna kadar uyku tutmaz," dedi. "Keke telefonu hemen
kapatmasaydn. Belki de bu gece anlar, bir an nce stresten kurtulurduk."
Tamer ayn fikirde deildi. "Bylesi daha iyi," dedi. "Yarn sen de babanla
konuacaksn. Bunun da nceden bir provasn yapmalyz ki, ak vermeyelim.
nk baban vermem diye diretirse, yapacak bir ey yok. Sonuta bizimkisi kurusk
bir antaj. Tuttura-mazsak seyreyle rezillii."
"O durumda bir daha babamn yzme bakamam. Artk evine de ayak
basmamam gerekir." Bu szleri syleyen Faruk olduka kaygl grnyordu.
225
Tamer bu konuda fazla konumak istemiyordu. "Fidye konusu bugnlk bu
kadar," dedi. "Bu arada Hanife Hanm konusunu da pas gemeyelim. O konu
daha da karmak."
Gerekten Hanife Hanm konusu daha karmakt. Ferhan, Hanife Hanm'n
kzlarnn derslerine yardm ediyor; kocas darda olduu gnler Hanife Hanm'n
evinde kalyordu. Kocas bu durumdan memnundu. Ferhan'n, kendisi evde olmad
zamanlar ka-rsna can yolda olduunu dnyor ve ii rahat ediyordu. Bir ara
kars ve iki kzn Ferhan'la birlikte Antalya'ya iki haftalk bir tatile gndermi; bu
arada kendisi de yurt dna kmt. te ne olmusa bu tatil srasnda olmutu.
Ferhan bu frsattan faydalanp kadnla olan sapk ilikilerini videoya kaydetmeyi
becermiti.
Sabah saat dokuz sularnda Hanife Hanm'a telefon edilecekti. Kadnn kocas
evde yoktu; kzlar da bu saatte okula gitmi olurlard. Telefon etme iini Tamer
nce benden istediyse de, benim sesimi tanyabilir, diye sudan bir bahaneyle
kendimi bu iten syrdm. Tamer de fazla srar etmedi. Bu i Faruk'un zerinde kal-
mt. Bu ekilde karar verildikten sonra Tamer, telefonda nasl konumas gerektii
konusunda Faruk'u iyice hazrlad.

Sabahleyin acele bir kahvalt yaptk. Buna kahvalt yapmak denirse... Aslnda
hibirimizin can bir ey yemek istemiyordu. Ama Tamer, "A ay oynamaz, sk
bir kahvalt yapalm," diyerek srar etmi; bunun zerine herkes zoraki bir eyler
attrmt.
Saat 09.00'da Faruk, Hanife Hanm'a telefon at. Telefona hizmeti kadn
kmt. Tamer bu ihtimali de nceden hesaplam, Faruk'a bu durumda ne ekilde
konumas gerektiim de retmiti. Bu yzden Faruk falso yapmad.
"Hanmefendiyi verir misiniz?"
"Kim aryor diyeyim?"
"ule'nin beyi olduumu sylersiniz. Ltfen."
Az sonra telefona Hanife Hanm gelmiti; ykselticiden yon-
226
tulmam sesi duyuldu. "Buyrun, beni aramsnz. ule Hanm' hatrlayamadm,
ama..."
"Hatrlamanz da gerekmiyor. Sizinle konuacamz konu u: Siz hafta
kadar nce Antalya'da Okyanus Otel'de kaldnz."
"Evet kaldk. Ne olmu?"
"Yannzda iki kznzdan baka bir de gen bayan vard."
"Sen kimsin? Bunlardan sana ne? Ne diyeceksen abuk de, yoksa telefonu
kapyorum."
Faruk telefon kapanmadan acele edip bombay patlatmas gerektiini anlamt.
Sz fazla uzatmad. "O kzla ilikinizi videoya aldk. u anda bu kaset elimizde.
Size bu..."
Faruk szn tamamlayamad. Hanife Hamm telefonu kapatmt.
Faruk akn, "imdi ne olacak?" diye sordu.
Tamer, "Hibir ey olaca yok," dedi. "Kadn oke oldu. Kendini toplamas
iin biraz zaman gerekebilir. Bir saat kadar sonra tekrar ararsn." Sonra Ferhan'a
dnd. "Sen bugn Hanife Hanm'a gidiyorsun. Her zamanki gibi. Senin hibir
eyden haberin yok. Kadn bu telefon konumasn sana anlatacaktr Paniklemi gibi
kendini datrsn. Sonra kendini toplam gibi yapar, kadna akl verir, onu
ynlendirirsin. Sana fazla bir ey sylemeye gerek yok. Sen ne yapacan bilirsin.
Konutuumuz gibi... Haydi frla!"
"Korkuyorum, Tamer. Bama orap rlmesin?"
"Hi korkma! Nasl davranman, neler sylemen gerektiini biliyorsun. Kadm
ynlendirmeye bak. Herhangi bir beklenmedik durum ortaya karsa kafan kullanp
syrrsn. Sen akll bir kzsn. yle kolay kolay faka basmazsn. Sana
gveniyorum." Tamer bu szlerle Ferhan', Hanife Hanm'n evine gnderdi.
Ferhan gittikten sonra hep birlikte dkkndan ayrldk. Dkkndan ayrlmadan
nce Tamer bir makasla Faruk'un salarn ksaltmay da unutmad.
Drdmz doruca Yenikap'dak sahil boyu parkna gittik.
227
Sabahn bu saatinde parkta pek az insan vard. Onlar da genellikle geceyi parklarda,
orada burada geiren berdu takmndan insanlar...
Bir kanepeye oturduk. Tamer yanmda bir cep telefonu getirmiti. Telefonun
sesini ayarlam, bizim de konumalar duyacamz ekilde volm ykseltmiti.
Saat 10.00 sularnda Kmil Bey'e telefon at.
Kulamz telefona vermitik. Telefondan Kmil Bey'in sesi duyuldu.
"Buyrun, efendim!"
"Evet, Kmil Bey. Btn gece dndnz. Kararnz?"
Kmil Bey'in yorgun ve bezgin sesi cep telefonundan bile belli oluyordu. "Bu
paray bulamam ben," dedi. "Belki 50.000 dolar bulurum."
"Kmil Bey, aka m yapyorsunuz? Bizler bu para iin byle ilere girer miyiz
sanyorsunuz? Aslnda 150.000'e bile olunuza acdmz iin raz olduk. Size
olunuzu vereyim. Kendisiyle de konuun. Veriyorum."
Tamer telefonu Faruk'a verdi. Faruk alamakl bir sesle, "Baba!" dedi.
"Abilerim seninle konutular, baba. Ben ne diyeyim? Hayatm senin elinde." Faruk
konuurken sesine bitkin bir ifade vermeye alyordu. Bunda olduka da baarl
olduu sylenebilirdi.
"Nasl kardlar seni? Sen o zaman..."
Tamer, telefonu Faruk'un elinden kapt. Sert bir ses tonuyla, "Kmil Bey,
telefonu olunuza, sohbet edin diye vermedim. Sesini duyun ve u anda hayatta
olduunu bilin diye verdim. Kararnz bekliyoruz. Uzun uzun sohbet edecek,
pazarlk yapacak halimiz yok. Tamam m?"
"Paray aldktan sonra olumu teslim edeceinize nasl inanaym? Hem
gerekten bu kadar paray bulamam ben.. Biraz anlayl olun!"
"Kmil Bey, uzun etme. O kadar maln var, karndan kalan. Haydan gelen huya
gider. Sen de bu haram maldan bir ksmn verir, rahatlarsn. Tamam m?"
"Ancak 70.000 bulurum. O da bin zorlukla. Biraz anlay gsterin. Bizim size
hibir ktlmz olmad."
"ldrdn kadnn da sana bir ktl olmamt..."
Kmil Bey biraz durdu; sonra yalvarr bir sesle, "O kadn zaten yalyd,
hastayd," dedi. "Benim olum daha gen ve bu ite hibir kusuru yok. Hem o..."
"Kmil Bey, uzun etmeyin! 150.000 dolar verecek misiniz, vermeyecek
misiniz? Tek kelime; evet mi, hayr m?"
"Efendim, ben bu kadar paray bulamam. Ha deyince mlk satlmaz. lm
fiyatna gider. potek karl para almaya kalksam, onun da astar yznden
pahal olur. Beni ykarsnz. Bu 150.000 bana 300.000 olur. nsafnza snyorum."
"Siz imdi bu paray vermem mi diyorsunuz?"
"Vermem demiyorum. Verecek durumum yok diyorum. Merhametinize
snyorum."
"Son sznz bu mu?" Tamer bu cmleyi yle bir ekilde sylemiti ki,
Kmil Bey'i grmediimiz halde, bir anda byk bir panik iine dtn sesindeki
ani deiiklikten anlamtk. Tamer ses tonuyla, konuma tarzyla telefondaki Kmil
Bey'i iyice etkilemi, sanki uzaktan esir almt. Buna hi kuku yoktu.
"Efendim, ben elimden geleni yapaym. Akam beni bir ararsanz... Ben imdi
para bulmaya kyorum. Oluma bir ey yapmayn."
"Bu konuda bize gvenin. Bu arada sizi son kez uyaryorum. Sakn bir yanllk
yapmayn! Ne demek istediimi anladnz m?"
"Anladm efendim. Bu hususta da siz bana gvenin. Zaten o kadnn ah bu.
Allah karyor sonunda. Ne diyeyim?"
"Peki, Kmil Bey. Sizinle bu ii tatlya balayacaz. Fazla zlmeyin! Akam
sizi arayacaz. yi gnler!" Tamer telefonu ka-
229
patt. Ellerini oguturarak, "Kmil Bey ii byk ihtimalle istediimiz gibi
sonulanacak," dedi. Sonra Faruk'a dnd. "Sen imdi Hanife Hanm' tekrar ara
bakalm."
Faruk biraz buruktu. "Babama kar daha saygl ol, Tamer," dedi. "Ne de olsa o
benim babam. Onu daha fazla zorlaman da istemiyorum. Her eyin bir snr var.
Snr amayalm."
Tamer, Faruk'un bu kma olduka bozulmutu. Ama hi renk vermedi;
yumuak bir sesle, "Seni ok iyi anlyorum, Faruk," dedi. "sz konusu olan baban...
Ama sen syle, baka aremiz var m? Hem biliyorsun; babandan aldmz parann
iki mislini ona geri deyeceiz. Sen istersen bunu e, drde katlayabilirsin. Eer
bylece iin rahat edecekse..."
Faruk biraz olsun yumuam gibiydi."Neyse, bu konuyu kapatalm," dedi.
"Ama babam ille de 150.000 diye zorlamaya karym. p diye bu paray bulmas
kolay m? Herkes eit olarak katkda bulunsa sorun kalmayacak." Bana dnd.
"Ekrem, sen hibir "katkda bulunmuyorsun. Herkes kurup dmlesin, sofray
hazrlasn; sen de gel ziyafete kon, yle mi?"
"Eer beni aranzda istemiyorsanz, ekip giderim," diye Faruk'a serte karlk
verdim. "Ben size para bulurum diye bir sz vermedim. Bankada bir miktar param
var. Toputopu birka bin dolar karh. En fazla verebileceim para da bu."
Tamer, Faruk'la tartmamzn uzamasn, "Brakn az dalan da iimize
bakalm," diyerek nledi, Faruk'a da, "Sen de sakin ol!" dedi. "Bu orbada herkesin
tuzu olacak; merak etme. Onun da sras gelecek. Sen imdi Hanife Hanm' ara
bakalm."
Tamer, Hanife Hanm'm telefon numarasn evirdikten sonra telefonu Faruk'a
uzatt. Faruk kskn bir tavrla telefonu ald.
Bu kez telefondaki hizmeti kadnn deil, Hanife Hanm'n sesiydi. Ama bu
kez sesi ilkinden ok farkl kyordu. O gmbr gmbr sesi deildi bu Ses... St
dkm kedi hali sesine yansmaktayd...
230
"Buyurun, beyefendi," dedi.
Faruk azarlar gibi, "Telefonu suratma kapattnz," dedi. "Byle eyler hi
houma gitmez. Kafam bozuldu. Birka kez kocanz aradm, ama ulaamadm.
Nerede kocanz?"
"Elinizi ayanz peyim kocamn haberi olmasn. Beni ktr ktr keser...
ocuklarm var. Onlara acyn! Ne olur!"
"Peki, Hanife Hanm. Anlalan sizinle anlaabileceiz."
"Ne olur, kocam duymasn..."
"Merak etmeyin. Sizinle anlaacaz ve kasetler yok edilecek. Bir daha da hi
kimse sizi bu konuda rahatsz etmeyecek."
"Sa olun! Benim yle bir tahsilim ne yok... Bir cahillik ettim. tten kpekten
pimanm. Ne olur, yalvaryorum..." Hanife Hanm alamaya balamt.
"Sakin olun, hanmefendi! Bu, o kadar korkulacak bir durum deil. Biz ne
kasetler ektik... Bilseniz aklnzn ivileri oynar. Kimler, kimlerle... Sizinki onlarn
yannda stten km ak kak gibi temiz kalr. zlmeyin!"
Hanife Hanm birka kez burnunu ektikten sonra, "Sa olun, eksik olmayn,"
gibi klie szlerden balayp birbiri ardndan Fa-ruk'a hayr dualar etmeye balad.
zerimizdeki gerilim tamamen gitmi, rahatlamtk. Yzlerimiz glyordu.
ler umduumuzdan da iyi gidiyordu.
Bir sre bu gereksiz konumalar devam ettikten sonra Faruk istenilen paray
syledi. "150.000 dolar!"
Kadn rakam duyunca iyice datt; yeniden ve bu kez katla katla alamaya
balad. Hkrklar arasnda kesik kesik konuuyordu:
"Ben eksik etek, bu paray nereden bulup vereyim?.. Gidip kprden kendimi
ataym... Baka yolum yok..."
Kadnn bu akn hali, Faruk'u da artmt. Ne syleyeceim bilemiyordu.
Bunun zerine Tamer iaret etti ve Faruk telefonu kulandan uzaklatrd; Tamer'e
doru kafasn uzatt. Bu arada
231
Tamer, Faruk'un kulana bir eyler fsldad.
Faruk telefonu tekrar kulana koydu ve, "Bakn, Hanife Hanm," dedi. "Byle
alayp zrlayarak bir yere varamazsnz. Kprden atlamaya gelince: Bu sizin
bileceiniz i. sterseniz fezadan atlayn. Biz bu paray sizden, sizin iyiliiniz iin
istiyoruz. Size acdmz iin..."
"Bu nasl acmak, kardam? Ben kadn bama bu paray nereden bulaym?"
"Hanife Hanm, szm kesmeden beni dinleyin. Yoksa sizin iin iyi olmaz.
stesek biz bu kaset karl kocandan bir milyon dolar bile alrz. Adam, erefim,
namusum iki paralk olmasn diye bu paray bir kalemde verir. Ama sizi de o biim
eder. Yalan m?"
Hanife Hanm hkrarak alamaktan cevap veremedi. Faruk devam etti. "Siz
imdi oke olmu durumdasnz. Telefonu kapayaym. Sonra sizi tekrar ararm. Yalnz
imdi beni iyi dinleyin! Sizi aradm zaman, 'Ben ule Hanm'n beyiyim. Siz
adiye Hanm msnz?' diye arayacam. 'Evet, benim' derseniz, yalnz olduunuzu
ve telefonda rahata konuabileceimizi anlayacam. Koca mz evdeyse veya
uygunsuz bir durum varsa, 'Yanl numara,' der, kaparsnz. Ben anlarm. Tamam
m?"
"Tam anlayamadm. Kafam yerinde deil. Hele bir daha sy- leyin."
Faruk tekrarlad.
"Evet, anladm. Kocam daha gn evde yok. Hizmetiye de alt katta i
verdim. Ayak altnda dolamasn diye. imdi konualm. Amma ne olur benden ok
para istemeyin. Bir cahillik ettim. Kusu-rumu balayn! Hellinden 20.000 dolar
versem? Ne olur?"
Faruk gld. "Siz hele dnn. stediimiz paray kesinlikle bulmalsnz.
Yan sizi gene bu saatlerde arayacam. yi gnler!"
Faruk telefonu kapatt.
Tamer, "Ferhan imdi azndan girer burnundan kar, kadn yola getirir," dedi.
232
"Ya kadn bu paray bulamazsa ne olacak?" demekten kendimi alamadm.
Tamer gld. "Amma da karamsarsn, Ekrem. Bulamazsa ne yapalm? Bulduu
kadarn alrz. Bu para da sanrm istediimize ok yakn bir miktar olacaktr."
Selda, "Umalm yle olsun!'" dedi. "Kmil Bey de su koy verirse... O zaman
herhalde banka soymaktan baka aremiz kalmaz."
Tamer, "Aydn da dahil, bizim bulmamz gereken para 250.000 dolar
civarnda bir para. Bunun 200.000 kadarn bizim grup bulmal. Kmil Bey ve
kadndan yz ellier istedik ki, bu paralar alamazsak bile neticede 200.000'e
yaklaalm. Bu parann stn Aydn tamamlayabileceini sylyor. Daha da
eksiimiz olursa Ekrem ve Pitis'in bankadaki paralar yardmmza yetiir."
"Ben bankadaki param son santimine kadar eker veririm," dedim. "Ama
Pitis iin bir garanti veremem."
Tamer, "Doru," dedi. "Pitis u sralar serseri mayn gibi ortalkta dolayor.
Umarm bamzda patlamaz."
Selda, "Pitis kendine bir yurt bulmu," dedi. "Sanrm ya bugn, ya da yarn
yurda tanacak."
"Benim bundan haberim yok," dedim.
Tamer, "Sen Pitis'i u ileri halledinceye kadar bo brakma," dedi.
Bugnlk grup olarak yapacak baka iimiz yoktu. Kmil Beyle akam
telefonla konuulacakt. Bu konumada hepimizin bulunmas gerekmiyordu.
Konumay Tamer yapacakt.
Yarn saat 9.00'da Glhane Park'nda bulumak zere anlatk.
Saat 14.00 sularnda eve gittim. Severyus Baba olduka rahatsz grnyordu.
Geceyi nerede geirdiimi sormad.
"Pakize hi uramad m?" diye sordum. Uramamt.
Sultanahmet'te kald eve telefon ettim. Telefona Selda kt. Pitis'in zel bir
yurda tandn syledi. Bir saat kadar nce
233
evden ayrlm, vedalamak iin Ferhan'n gelmesini bile beklememiti.
Selda'dan Pitis'in kald yurdun telefon numarasn aldm. Yurda telefon
ettim. Darda olduunu sylediler. Beni aramas iin not braktm. Severyus
Baba'yla biraz sohbet ettikten sonra odama geip yatama uzandm. Geceyi
neredeyse uykusuz geirmitim. Yatama yatar yatmaz uyudum.
Kapnn alnmasyla uyandm. Severyus Baba kapdan, "Pakize seni
aryor," diye seslendi. Hemen telefona kotum.
Konumamzda, bana haber vermeden yurda kt iin Pitis'e sitem
ettim. zr diledi. Yarn leden sonra bize geleceini syledi. Yarn
grubumuzla birlikte olmak zorundaydm. Onlardan ne zaman ayrlacam da
imdiden syleyemezdim. Pitis, "nemli deil," dedi. "Ne zaman gelirsen
gel. Ben yarn akama kadar sizdeyim. Evinizde sk bir temizlik yapmay
oktandr istiyordum. Bir trl olmad. Bu geliimde hem temizlik yaparm,
hem de size gzel yemekler hazrlarm."
"Ben temizlikten, yemekten ok seni istiyorum."
Pitis bu szm duymazdan geldi. "Haydi, yarn grrz. yi
akamlar!" dedi ve telefonu kapatt. Severyus Baba, mutlu grnyordu.
"Yarn Pakize Kzm burada," derken fersiz gzlerinin ii glyordu.
Severyus Baba iyice km, bir iskelete dnmt. Devaml yatyor,
danya hi kmyordu. Bir ey gerektii zaman ben gidip alyordum. Her
sabah odasna gidip, hl yayor mu diye bakar olmutum.

234
24

Ertesi gn saat 09.00'da Glhane Park'nda bulutuk. Dn olanlar


rendim.
Tamer akam Kmil Bey'le konumu, tutar konusunda anlamaya varmlard.
Kmil Bey 90.000 dolar deyecekti. Bu paray toparlamas iin de kendisine be gn
sre verilmiti. Bu durumda Kmil Bey sorunu be gn sre ile buz dolabna
kaldrlm oluyordu. imdi nmzde Hanife Hanm konusu vard.
Dn sabah, Hanife Hanm'a atmz ilk telefondan on, on be dakika sonra
Ferhan, kadnn evinde olmutu. Hanife Hanm kelimenin tam anlamyla oktayd.
Durumu anlamasn diye hizmetiye alt katta uyduruk bir i karm, kendisi st katta
yalnz kalmt.
Ferhan'a nce verip veritirmi, "Btn bunlar bama sen getirdin!" diye
dvmeye bile kalkmt. Ama Ferhan durumu iyi idare etmi, dayaktan kurtulduu
gibi Hanife Hanm'la ayn kmazda olduuna onu inandrmt. Sonuta kasette
Ferhan'n kendisi de vard. Kaset ortaya kar fakltede birilerinin eline geerse,
renim hayat biterdi. Hele ailesinin eline gemesi ok daha ktyd. Bu durumda
bana gelecekleri dnmekten bile korkuyordu.
Bylece biri iten, br rol icab, karlkl bir sre ah vah ettikten sonra,
durumu ne ekilde kurtaracaklarn dnmeye balamlard. Adamlar antaj
yapyorlard. Bu tip antajlar; zenginlerden, sanatlardan, politikaclardan para
koparmak iin yaplrd. Hanife Hanm'n bir korkusu da, para verilse bile bu
antajlarn ard arkas kesilmemesi ihtimaliydi. Ferhan onu bu konuda rahatlatmt.
Para denince kasetler kesinlikle yok ediliyordu. Adamlann alma tarz byle idi.
Bu konuda kesin garanti vermeseler, bir da-
235
ha kimseden antajla zrnk alamazlard. Kendilerine gre bir piyasa oluturmular;
bu piyasada gven salamlard. Para deniyor ve i bitiyordu.
Hanife Hanm'm asl sknts, kendisinden ykseke bir miktar isterlerse bunu
nasl deyecei konusuydu. Kocas herhangi bir haciz, el koyma gibi durumlardan en
az zararla yakay syrabilmek iin uyanklk yapm; karsnn zerine pek ok
gayrimenkul almt. Bunlarn deeri istenebilecek her tutar onlarca kez katlaya-
bilirdi ama... in bir de amas vard. Kocas hesap sorduunda ne cevap verirdi? Asl
sorun buydu.
kinci telefon geldiinde Ferhan kadnn yanbandayd. Hanife Hanm istenen
paray duyunca ok olmutu. 50.000 dolar civarnda bir demeyi gze alm;
pazarla da 20.000'den balamay planlamt. stenen para 150.000 olunca iler
iyice sarpa sarmt. Bu paray ne yapsa kocasndan gizli veremezdi. Hanife Hanm
iin para sorun deil, kocas sorundu. Kocasndan ok korkuyordu.
Selda, "imdi ne olacak?" diye sordu. "Acaba 50.000'e fit olup bu iten
syrsak m? Bakarsn, yzmze gzmze bulatrr, bu paradan da oluruz. Tabii
kodesi boylamak da iin cabas..."
Gerekten de durum hi i ac deildi. Tamer bile kara kara dnmeye
balamt. Sonunda, "Ferhan, sen bugn de Hanife Hanm'a gidiyorsun," dedi.
"Miktar biraz daha ykseltmesi iin onu ikna etmeye al."
"Zor. Kadn kocasndan ok korkuyor. Biraz daha zerine gidersek bir lgnlk
yapabilir."
"Neyse... Sen imdi kadna git. Artk ne koparabilirsek. Ne yapalm, bu iler o
kadar kolay deil tabii."
Ferhan gittikten sonra bir sre parkta dolatk. Sonra parktan kp
Sarayburnu'nda sahil kenarna gittik. Faruk biraz tedirgindi; bir tandk grr diye
korkuyordu.
Saat 11.00'de Faruk, Hanife Hanm'a telefon at. Hanife Hanm dnk oku
atlatm glinyordu. "En fazla elli bin veririm,"
236
diyor, baka bir ey demiyordu. Rakam 70.000'e karncaya kadar Faruk'un gbei
atlad. Sonunda anlamaya varld. Kadn gn sonra Cuma gn paray teslim
edecekti.
Tamer, "ler kt," dedi. "Kmil Bey'den 90.000, Hanife Hamm'dan da
70.000, eder 160.000. Aydn'la telefonda konutum. O da en fazla 30.000 diyor.
Hepsini toplasan iki yz bile tutmuyor."
Faruk daha da karamsard. "Aydn 30.000 bulsun diimi kra-nm," dedi. "Tekstil
piyasas karkm. Bu yzden babas bankalardan parasnn ounu ekmi.
Senetle sepetle ileri yrtmeye alyormu."
Tamer kara kara dnyordu. Sonunda, "ocuklar, sizler de biraz
dnsenize!" diyerek hafif yollu kt. "Koyun deilsiniz ya..."
Selda ellerini iki yana aarak, "Bende fazla bir para yok," dedi. "imizde paral
bir tek Pitis vard. O da kafesten utu."
Tamer'in birden gzleri parlamt. Gzlerini bana dikerek, "Pitis'in bankada
epey bir paras var; buna eminim," dedi.
Gzlerimi Tamer'in baklarndan kardm. Pitis'in parasnn konu
edilmesinden rahatsz olmutum.
"Ne kadar paras olduunu hi sormadm. O da sylemedi."
Ama Tamer kafasn takmt bir kere. "Ekrem, ne yaparsan yap! Pitis'in paras
bize gerekli. Onun ok paras olduunu biliyo-mz. Sen de biliyorsun. Ne yap, yap
Pitis'i kandr. Ondan bu paray al!" Bir sre dndkten sonra, "u anda senin
yapacak bir iin yok bizimle. Kmil Bey'le, kadn baladk. Aslnda bugn hibiri-
mizin bir ii kalmad. Sen Pitis'e git!" diyerek bu konudaki son szn syledi.
Artk topu bana atmt.
"Pitis bugn bize gelecek," dedim.
"Greyim seni, Ekrem! Ne kadar zor durumda olduumuzu tekrar tekrar
sylememe gerek yok."
"Biliyorum. Elimden geleni yaparm."
237

25
Hi vakit geirmeden eve gittim. Severyus Baba odasndayd. "Naslsn? yi
misin?" gibilerden beylik hal hatr sorularndan sonra ayakst bir eyler attrdm.
Pitis'in gelmesine daha iki saat vard. O gelmeden biraz kendime eki dzen
vennek istiyordum. ki gnlk stres ve uykusuzluk beni duman etmiti. Bu halimle
onun karsna kmak istemiyordum. Du alp tra olduktan sonra yatama
uzandm. yi bir siestaya ihtiyacm vard.
Yatama uzandktan az sonra derin bir uykuya dalmm. Uyandmda saate
baktm: 18.35.
Hemen yataktan frlayp giyindim. Odamdan kp oturma odasna gittim. Pitis
odada, Severyus Baba'yla birlikteydi.
Severyus Baba beni grnce glmsedi. "Gel bakalm, Ekrem. Amma da
uyurmusun."
"Niin uyandrmadnz?"
Pitis, "yle derin uykudaydn ki, uyandrmak istemedim," dedi. Kalkt yanma
gelip yzme hafif bir pck kondurdu.
"Anlalan geleli ok olmu. Baksana her ey tiptop..."
"Abartyorsun Ekrem. Biraz ortal toparladm. Yemekleri hazrladm. lerim
imdilik bitti saylr. Severyus Baba'yla oturmu sohbet ediyorduk."
Severyus Baba, "Bizim sohbet de bitti saylr," diyerek odasna gitmek zere
ayaa kalkt. "Ben de odama gidip biraz uzanaym. Yemek yiyeceimiz zaman kzm
beni arr."
"Otursaydnz, Severyus Baba," dedim.

Severyus Baba oturmak niyetinde deildi. Bizi ba baa brakmak istedii belliydi.
Odasna ekildi. Biz de benim odama getik.

238
Odaya girince kapy kapamak istedim, Pitis engel oldu. "Brak kap ak kalsn.
Severyus Baba yanl eyler dnsn istemiyorum."
"Nasl istersen," dedim. Ama biraz bozulmutum.
Pitis de bozulduumu anlamt. "Ekrem, kendimi bulmam iin senden bir sre
istemitim; unuttun mu?" diyerek havay yumuatt.
Bir sre yeni tand yurttan ve yurttaki oda arkadalarn-dan konutuk. Pitis
orada evde olduundan ok daha rahat olacana inanyordu.
"Yurtta hi deilse eytan muhabbetlerinden uzak olacam," dedi. "Bu bile
byk avantaj."
"Demek bizleri terkediyorsun?" .
"Tamamen deil. Seni zellikle terketmiyorum. Tabii sen beni terketmezsen...
Dier arkadalarn da bu kt yoldan dnmelerini ok isterim."
"Beni onlardan saymyorsun anlalan. Beni o yoldan dnm m kabul
ediyorsun?"
"imdilik hayr. Ama altnc hissim senin bu kt yoldan bir; gn dneceini
sylyor. Ve o gn drt gzle bekliyorum."
"Neyse, imdi bunlar tartmayalm. skariyot ncili'ne ulamak zereyiz.
Ltfen, iyi dn. Kendine, daha dorusu ikimize bir ans tan!"
"Kusura bakma ama, ben bu samalklar onaylamyorum. Bu iin bir
fiyaskoyla bitmesini de yrekten istiyorum."
"Bu ii biz yapmazsak, bakalar kesinlikle yapacak. Hi deilse bu iten biz
para kazansak kt m olur?"
Pitis umursamaz bir tavrla, "O halde devam edin," dedi. "Size engel olan m
var?"
Bir iki kez yutkunduktan sonra baklay azmdan kardm. "u anda bir miktar
paraya ihtiyacmz var. Bu konuda senin de
239
yardmn istiyoruz. Tabii verdiin parann kat kat fazlas sana geri dnecek."
"Ben byle kara hayallerin, kirli paralarn peinde deilim. Senin de bunlardan
uzak olmam istiyomm. Ltfen!"'
"Biz bu iin iine girdik artk. Geri dnemeyiz. Hem bu parann neresi kirli?
Kimseden bir ey almyoruz. Bir ey alyoruz ve bunu satyoruz."
Pitis biraz dndkten sonra, "Peki Ekrem, sana tm param vereyim," dedi.
armtm. Pitis'in byle kolay teslim olacana inanam- yordum.
O da ardm anlam olacak ki, "Hi arma, Ekrem," dedi. "O parann
benim iin artk bir deeri yok. O paray harcamak beni rahatsz etmeye balad.
nk o para, be yl akn metreslik yapmamn bedeli olarak verilmi bir parayd. O
paradan kur- tulmak istiyorum. Anlyor musun?"
Bamdan aa kaynar sular dklm gibi oldum. Demek Pitis yllarca
bedenini satarak para biriktirmiti! Suratna yumruu- mu patlatmamak iin kendimi
zor tutuyordum. Pitis'in bu gizli ge- mii beni hep rahatsz etmiti. Ama bugnk,
bir rahatszln ok tesindeydi. oke olmutum. Bakalar onu parayla kullanm,
ben ise parasz kullanyorum, diye iimden geirerek kendimi rahatlat- maya
altm. Ama bunda pek baarl olduum sylenemezdi! Yz ifadem hislerimi
sanrm gizleyemiyordu. halim yzme ak- setmi olacak ki, Pitis manal manal
yzme bakarak, "Ekrem, be- ni gereten seviyor musun?" dedi. "Beni kskanyorsun.
Gemiimden bile kskanyorsun. Yanlyor muyum?"
Bir sre konumadm. Pitis kolumu tutup hafife skt. "Gemiim seni ok mu
rahatsz ediyor, Ekrem? Gemiimi merak m ediyorsun?"
"Senin bu metreslik kariyerini senden dinlemek istiyorum!" derken sesimin
olduka sert ktnn farkndaydm.
240
"Peki Ekrem, anlataym." Tuttuu kolumu brakmamt. Kolumdan ekerek
beni masann yanndaki iskemleye oturttu. Kendi de karmda bir iskemleye oturdu.
Gzlerimin iine bakarak, "Bugn sana anlatacaklanm imdiye kadar kimseye
anlatmadm, anlatamadm," dedi. "Biliyor musun; iimde yle bir his var ki, anlatr-
sam rahatlayacam. Buna ihtiyacm var."
"Seni dinliyorum, Pitis. Ltfen her eyi anlat! Anlattklarn aramzda kalacak.
Buna kukun olmasn."
"Beni evlt edinen kar kocadan daha nce bahsetmitim, biliyorsun," diye
anlatmaya balad: "Anne olarak kabul ettiim Sa-cide Hanm lnce bende tam bir
panik balamt. Benim dum-mum ne olacakt? On drt yandaydm. Anadolu
lisesine gidiyordum. Acaba Kadir Bey beni okuldan alr myd? Ya, yeniden evle-
nirse; evlendii kadn evde beni bir fazlalk olarak grmeyecek miydi? Belki de
okula gitmeme izin vermez, evde hizmetilik yaptrrd. akndm, korkuyordum...
Bu arada Kadir Bey'e elimden geldiince hizmet etmeye alyor, karsnn
yokluunu hissettir-memeye urayordum. Okul, derslerim, temizlik, yemek,
bulak... Hangi birine yetieceimi armtm. Ama hi ikyet etmiyordum. Hi
deilse bakalarnn gerek babam sand birinin kanad altndaydm.
"Zamanla Kadir Bey, bana eskisinden daha iyi davranmaya balamt. O kadar
ki, bazen bu abartl davranlarndan sklyor; fakat sesimi karamyordum.
"Bir gn, 'Pakize, gel sana giyecek bir eyler alalm,' diyerek beni arya
gtrd. Ama o gn bir garip hali vard. Her zamankinden daha scak davranyor, ok
gzel ve ekici bir kz olduumu syleyip duruyordu. Bu arada benim iin aldklar da
skntm art-nyordu. Alk olmadm, ben yata bir kza alnmamas gereken
cinsten i amarlar alyordu. Aldklar son derece ak, seksi i amarlaryd.
Artistlerin, striptizcilerin giydii cinsten eyler...
241
Mendil gibi kck, dantelli renk renk klotlar... nsann vcudunu rlplak
gsteren tahrik edici tl i amarlar... Bu arada pahal parfmler, makyaj
malzemeleri... Ne bileyim ite, bunun gibi eyler...
"Bir tuhaf olmutum. Ne yapacam, ne diyeceimi bilemiyordum ve de
korkuyordum. Altnc hissim, btn bunlann altnda kt bir niyet yattn
sylyordu...
"Alveriten dnerken, byk bir marketten de meze tr yiyecekler ve iki ie
votka ald. "Bu gece evde yle bir efkr dataym," diyordu.
"Uzun uzun anlatmama gerek yok... Zaten anladn. O akam zorla bana iki
iirdi. Bana sahip oldu. Sabah kalktmda biraz olsun aklm bama gelmiti.
Alayp barmaya baladm... Deliler gibi... ldresiye dvd... Bir hafta evden
karmad. Smestr tati-lindeydim. Okullarn almasna gn kalmt. Beni
karsna ald. 'Bana bak,' dedi. 'kimiz de ikiliydik. Bir hatadr oldu. Ortal
velveleye verme! Aksi takdirde seni ortada brakr; eker Almanya'ya giderim.
Sokaklara dersin. yi dn; akln bana al...'
"Polise gideceim!" diye bardm.
"Diyelim ki gittin,' dedi. 'Ve de beni hapsettiler. Ne olacak? Kzln geri mi
gelecek? Rezil olacaz. Her nne gelen senden faydalanmaya alacak... Okula da
gidemezsin...'
"Bu ekilde konutu. Periandm, aresizdim. Yapacak bir eyim yoktu. On
drt yanda kimsesiz bir kzdm. Boynumu bk- tm..."
"Yabanc dilde eitim veren paral bir zel okula gidiyordum. Kadir Bey'in
destei olmazsa okula devam edemezdim. Okulu brakp da ne yapacaktm? Ykk
bir ruh haliyle okuluma devam ettim. Okul beni biraz olsun teselli ediyordu.
"Evde iki yabanc gibi olmutuk. Ben ve baba maskesiyle evreye kendini
tantan alak bir rz dman...
242
"Sonras malm. nceleri dayak ve tehditlerle ara sra bana sahip olmay
srdrd. Daha sonralar ise direnmeyi braktm. Zaten olanlar olmutu. Nasl olsa
benden istediini dayakla, tehditle alyordu... Hi deilse dayak yemekten, okuldan
olmaktan kurtuluyordum boyun emekle...
"Yllar getike bu metreslik hayat benim yaam tarzma dnt. Yal bir
adamn metresiydim artk...
"nanr msn... nsan her eye zamanla alyor... Ben de zamanla altm. Artk
umursamyordum. Bu arada Kadir Bey'den olabildiince para szdrmaya
alyordum... Bu paralar mark olarak gizlice biriktirmeye baladm. Bir yerde
vcudumu satar pozisyona girmitim."
"Yllar bylece geip gitti. niversitenin ngilizce blmn kazandm. Artk
kendime gven gelmiti. Bir hayli de birikmi param vard. Bu alak herifi yakamdan
silkip atmann tam srasyd. Ama bu alaktan gider ayak yklce bir para koparmay
da oktandr kafamda kuruyordum. eytanca bir pln hazrladm.
"Bir gece onu gelmiten gemiten uzun uzun konuturdum. Konumalanmz
gizlice teype aldm. Artk elimde, onun bana olan iren tecavzlerinin belgesi
vard.
"lk iim bir renci pansiyonuna kmak oldu. Ondan habersiz bir sabah
eyalarm toplayp pansiyona yerletim. Akam da kendisine telefon atm.
Cesaretle konutum. Artk kendisiyle kalmayacam, kendisine baka bir metres
bulmasn syledim. 'Pansiyonda kalmana izin vermem,' dedi. 'Haltetmisin sen
alak!' dedim. 'Sal akam konutuklarmz teype aldm. Bunlan polise vereceim.
Tm akrabalarna, dostlarna da kopyalarn gndereceim,...
"nce inamnad, ama telefonda kasetten bir ksm dinletince etekleri tututu.
Yalvarp yakarmaya balad. Bana para teklif etti. Sus pay... 'Bana tahsilim boyunca
yetecek para vereceksin,' de-dim. 'Bir artm daha var; Bir daha o pis suratn da bana
gsterme-
243
yeceksin.' Kadir Bey paray verdi; kendisi de ekip Almanya'ya gitti.
'te byle, Ekrem... Bankadaki param da bedenimi satarak toplanm bir
paradr."
Pitis'in anlattklar beni zmt. Gerekten, kelimenin tam anlamyla
kimsesizdi. imdi ok daha iyi anlamtm, gemiinden, ailesinden niin srarla sz
etmek istemediini... Zaten anlataca bir ailesi de yoktu... En yakn bendim ve ben
de onun bedeni peindeydim... Bir zamanlar onu Kadir Bey kullanmt; imdi de ben
kullanyordum. "Bunlar artk kendine dert etme," diye teselli etmek istedim.
"Amerika'ya gider yepyeni bir yaam kurarz..."
Pitis ac ac gld. "Ben hibir yere gitmiyorum, Ekrem," dedi. "Sen istediin
yere git. stediin gibi bir hayat kur. Ben burada kalacam. niversiteyi bitirince
retmen olabilirim. Bu da bana yeter. Artk evlenmeyi filn da dnmyorum.
Kimseye yalanlar uydurmak, sanal aileler, gemiler yaratmak istemiyorum. Evden
okula, okuldan eve bir yaamm olsun yeter diyorum..."
Pitis iyice ilenmi, gz pnarlarnda yalar birikmeye balamt. Neredeyse
alayacakt. Konuyu biraz olsun deitirebilmek iin,
"Peki, Satanistlere nasl katldn?" diye sordum.
"Bunda rastlantlar rol oynad. Pansiyonda Selda'yla ayn odada kalyorduk.
Selda bu arada Faruk'la tanm onunla kmaya balamt. Faruk, Selda'y Tamer
ve Ferhan'la tantrd. Selda da Faruk gibi Tamer'den etkilenmi Satanist olmutu.
Beni de aralarna aldlar. Sonra Selda ve ben, Ferhan'la birlikte Sultanahmet'te bir
daire kiralayp mz oraya ktk."
"Peki beni niin setin?" diye sordum. "Grubumuzu geniletmek iin mi?"
"Hayr, Ekrem, Ferhan, Tamer'leydi. Selda da Faruk'la. Ben ise yalnzdm.
Biliyorsun, lokantada ilk karlamamzda sen biraz fazla konumutun. Ailenden
koptuunu, stanbul'da yapayalnz
244
olduunu sylemitin. Bankada, tahsilin boyunca kullanmak zere bir miktar paran
olduunu da... Hatrladn m?"
"Evet, hatrlamaz olur muyum? Epey bo boazhk etmitim." "Evet, yle yapmtn,"
diye glmsedi. "Btn o anlattklarn yanyana koyunca, seninle benim durumumda
byk benzerlikler yakaladm. kimiz de yalnzdk. Tahsilimiz iin harcayacamz
bir miktar paramz vard... Bu ve bunun gibi benzerlikler ilgimi ekmiti... Sonra...
Nasl syleyeyim; houma da gitmitin."
Akam Severyus Baba, ben ve Pitis birlikte yemek yedik. Yemekten sonra
Severyus Baba'nn odasnda oturup konumaya baladk. Pitis konumalar arasnda
laf dndrp dolatrp ncil'e getirdi ve "Severyus Baba, birok ncil olduundan
sz ediliyor," dedi. "Lisede, din derslerinde de byle okumutuk, ncillerin ou da
sahteymi. Sonunda znik'te toplanmlar; drt ncil dnda hepsini yakmlar. Bu
nasl olmu? Biliyorsunuz onlarn setikleri ncillerin bile deitirilmi olduunu
syleyenler var. Bu konuda beni aydnlatr msnz?"
"Eskiden byle iddialar bir hayli yaygnd. Ama imdi yle deil. Ancak
cahiller, art niyetli fanatikler hl bu sama iddialar srdryorlar. Ne var ki, artk
kimse onlar ciddiye almyor. nk artk Kur'an tercmeleri, tefsirleri pek ok...
Bunlar okuyan akl banda herkes Kur'anda byle bir iddia bulunmadm grr.
Baz ayetleri eip bkerek bunlardan, sama iddialara mesnetler karmaya almak
bounadr. Byle insanlar da abalarnn bo olduunu anladklarndan seslerini
ksmlardr.
"Hem ncil'i kim, nasl ve ne zaman deitirmi? Ve ne iin deitirmi? slamn
ortaya kt zaman Hristiyanlk bilinen dnyann hemen her tarafna yaylmt.
spanya'dan in'e, Habeistan'dan skandinav lkelerine kadar... Pek ok dilde
yazlm saysz nshalar vard. Kim, nasl toplayp btn bunlar yakacak da
ortadan kaldracak? Pek ok ncil o zaman var idiyse, imdi de Var. Bunlara Apokratif
ncil denir ve bunlara itibar edilmez. Hepsi bu..."
245
"Apokratif ncil ne demek?" diye sordum.
"Doruluundan phe edilen, saptrlm ncillere denir. Bunlar halen
mzelerde, ktphanelerde vardr Hatta bazlar ara-sra yaynlanr bile. Bu bakmdan
yaklm, ortadan kaldrlm gibi iddialar samadr." Bunlar syledikten sonra
raflarn birinden ince bir kitap alp bize gsterdi. "te, mesela bunlardan biri: Tomas
n-cili.... Apokratif bir kitap. steyen, kitaplardan paket sigara parasna alp
okuyabir..."
Pitis, "Peki, o halde znik Konseyi ne iin toplanmt?" diye sordu.
"znik Konseyi, ncilleri tartmak iin toplanmad. Toplanma nedeni ok daha
bakayd.
"Msr'n skenderiye kentindeki Hristiyanlarn nderlerinden Aryus isimli
biri, sa hakknda ncil'e uymayan grler ileri sryordu. 'Balangta Mesih yoktu,
yaratld,' diyordu. 'Bir anlamda Tanr'dr, fakat Baba Tanr'dan aa mertebededir.
Ama Tanr'nm ilk ve en yce yaratdr,' eklinde konuuyordu. Onun iddialar
skenderiye topluluunda tartmalara neden olmakta, pek ok inanlnn kafalarn
kartrmaktayd. M.S. 321 ylnda skenderiye Piskoposu Aleksander bir kurul
toplad. Bu kurulda Ar-yus'un grlerini reddetti ve onu da nderlikten att.
Aryus'un atlmasyla konu kapanm olmad. nk topluluk nderlerinden birou
onu destekliyordu. Aryus'un grleri yalnz skenderiye deil baka yerlerde de
taraftarlar bulmaya balamt. Roma mparatorluu hudutlar iinde Aryus taraftarlar
her geen gn artmaktayd.
"lkesindeki Hristiyanlar arasnda kabilecek ayrlklar nlemek isteyen
mparator Konstantin devreye girdi. skenderiye Piskoposu Aleksander ve Aryus'a
ayn ayr birer mektup yazp aralar-n bulmaya alt. Ama iki nder de anlamaya
yanamadlar ve kendi grlerinin doruluunda direttiler. Bunun zerine Konstan-
tin, znik'te bir konsey toplatt. Konsey, bu anlamazl zecekti.
246
Tarih: M.S. 325. Hristiyanlarn ilk evrensel konseyidir, znik Konseyi. yzden
fazla din adam bu konseye katlmtr.
"Konseyde pek ok din adam sz ald; grlerini aklad. Ama asl tartma
Aryus'la, Atanas arasnda oldu. Pek ounun iddia ettii gibi bu toplantda nciller
tartma konusu olmad. Her iki konumac da ayn ncil'i kullanarak tezlerini
savundular. Sonunda Konsey, Atanas'in grlerini benimsedi. Aryus, Mesih
topluluundan atld."
Severyus Baba, kitap raflarn kartrd. Kalnca bir kitap buldu ve sayfalarn
kartrd. "imdi size bu konseyde kabul edilen inan bildirisini okuyaym."
Severyus Baba kitapta arad ksm bulmutu. "te bildiri... Yalnz bu bildiri
M.S. 381 ymda stanbul'daki kinci Evrensel Konsey'de biraz geniletilmi ve
Kutsal Ruh da bildiriye eklenmitir. Benim size okuyacam, son halini alm olan
bildiridir. te bildiri metni:
" 'Her eye gc yeten, gn, yerin, grlen ve grlmeyen btn eylerin
yaradan olan tek bir B aba Tanr 'ya inanyoruz.
" Tek Rab sa Mesih'e inanyoruz. Tanr'nn biricik Olu, ezelden beri Baba'dan
doan, Nur'dan gelen Nur, gerek Tanr'dan gelen gerek Tanr, yaratlm deil,
dourulmu. Baba ile ayn ze sahip olan, kendi araclyla her ey yaratlm, biz
insanlar iin ve kurtuluumuz iin gklerden inmi. Kutsal Ruh ve bakire Meryem
araclyla beden alp insan olmu, Pontiyus Pilatus'un emriyle bizim iin armha
gerilmi, sknt ekmi, gmlm. Kutsal Yazlara uygun olarak lmnden sonra
nc gn dirilmi, gklere ykselmi, Baba'nn sanda oturmu, dirilerle lleri
yarglamaya grkemle gelecek olan O'dur. O'nun egemenlii hi son bulmaz.
" 'Kutsal Ruh'a da inanyoruz. Rab olan, yaam veren, Baba'dan kp gelen.
Baba ve Oul ile birkte tapnlp yceltilen, peygamberlerin azndan konuan
O'dur.
247
'Havarilerin yolunda olan tek bir evrensel toplulua inanyo-
ruz.
" 'Gnahlarn balanmas iin tek bir vaftizi tanyoruz.
" 'llerin diriliini ve gelecek an yaamn bekliyoruz.
"Bu bildiri u anda, baz nemsiz istisnalar dnda, tm Hristiyan dnyasnda
geerlidir; ve imanmzn temelini aklar.."
Severyus Baba bunlar anlatrken iimden glyordum. Bakalm Yahuda
skariyot ncili ortaya knca da byle rahat konuabilecek miydi? Byle dndke
acyordum bu yal ve hasta ada- ma... imdilik bo mitlerle kendim aldatyor,
avutuyordu... lme hzla yaklat bu son gnlerinde bile, yreinde tad dirili
ve sonsuz yaam midiyle huzur iindeydi. O durumda biri ne kadar mutlu olabilirse
o kadar mutluydu. Demek ki, iman insana mutluluk ve g veriyordu... Ama yalnz o
kadar....

Ertesi sabah Pitis'le gidip bankadaki parasn ektik. Mark olarak yatrm
olduu paralar dolar cinsinden hesapladmzda 27.000 dolar biraz geiyordu.
Pitis, "te bankadaki param bu," dedi. "Baka hi param yok. antamda birka
gn yetecek kadar bir ey kald..."
"O zaman bu parann hepsini verme! Bir ksm sende kalsn. Parasz ne
yapacaksn?"
"O paraya el srmek istemiyorum artk. Biliyorsun, ngilizce ders vermeye
baladm. Bir rencim vard. ki de yanma arkada buldu. kiilik bir grup olutu.
Haftada iki gn onlara ders veriyorum. Ayrca bir yaynevinden de i aldm. Bir
roman evirisi ya- pyorum. Ama bu i geici. renci bursu almak iin de bavuruda
bulunacam."
"Pitis, btn bu skntlar geici. u ii bir koparalm; para iinde yzeceiz."
Pitis kalarn att. "Ekrem, ltfen samalamay brak. Byle bir para elinize
gese bile ben bu ite yokum. Kendi yamla kav
248
rulmay kafama koydum. Bunu baaracama da inanyomm. Daha da olmazsa part
time bir ie girerim."
leden sonra Pitis'in parasna benim param da katp 29.000 dolar
verdim Tamer'e. Kendime, ne olur ne olmaz diye bir miktar para ayrmay ihmal
etmemitim.
Tamer'in dkknndaydk. Ferhan da dkkndayd.
Tamer dikkatle sayarak paray aldktan sonra, "ne yapalm," dedi. "Byle
byle gerekli miktara yaklayoruz. imdi Aydn'n bulaca para nem
kazanyor."
Ferhan, "Kmil Bey'le Hanife Hanm'm paralar cebindey-mi gibi
konuuyorsun, Tamer," dedi. "Bakarsn o ilerde bir aksilik kar... Olamaz m?"
"Byle ihtimalleri dnmek bile istemiyorum. Cuma gn Faruk, Hanife
Hanm'dan paray anlatmz ekilde alacak. Buluma yerine sen, Hanife Hanm'la
gideceksin. Durum senin kontrolnde olacak. Dikkatli olursan bir apariz kmaz.
Kadn hibir eyden kukulanmad ya?"
"u ana kadar kukulanmad. Bu konuda umarm bir aksilik kmaz."

249
26

Cuma gn hepimiz ok heyecanlydk. Ferhan, sabahleyin Hanife Hamm'a


gidecek. Paray Hanife Hanm'la birlikte Tak-sim'deki bir pastahanede Faruk'a
getirip vereceklerdi. Aydn, Fa-ruk'u uzaktan takip edecek; fakat ona pek
yaklamayacakt. Selda bu iler srasnda ortalkta grnmeyecekti.
Ben Tamer'le beraberdim. ehir hatlar vapuruna atlayp Boaz gezisine ktk.
Tamer o gn dkknnda olmak istemiyordu. Her ihtimale kar tedbirliydi. Eer bir
aksilik kar ve ie polis karm olursa, hi deilse bizler yakalanmayacaktk.
Tamer, polis Faruk'la Ferhan' yakalarsa konuturur; bize ulaabilirler, diye kor-
kuyordu anlalan...
Vapurla Beykoz'a gittik. Orada bir lokantada le yemei yerken, Tamer'in
cep telefonu ald. Tamer telefonu kulana gtrd. Birden yz aydnland.
"Haydi, gzmz aydn!" dedi. " tamam."
Yemeklerimizi acele yedik. Vapurla dnecek kadar sabr kalmamt bizde. Bir
taksiye atlayp Tamer'in dkknna gittik.
nceden kararlatrdmz gibi saat 15.00'de hepimiz Tamer'in dkknnda
toplanmtk. Aydn da gelmiti. Hepimiz ok neeliydik. En ok korktuumuz
Hanife Hanm iini yadan kl eker gibi kolayca sonulandrmtk.
Tamer, "Bu i bitti," dedi. "imdi sradaki..." Bana dnd, "Kmil Bey'den
paray Aydnla sen alacaksn. Umarm o i de Hanife Hanm ii gibi kolay olur; bir
aksilik kmaz."
250
Faruk, "Babamn sa solu pek belli olmaz," diye sz kar-t. Bakarsn son
dakikada su koyuverir."
Onun bu szleri beni iyice tedirgin etmeye yetmiti. Zaten biraz korkuyordum;
imdi iyice korkar olmutum. Yarn bam belaya girerse...
Tamer'e, "Ben bu ii kvramam diye korkuyorum," dedim.
"Ne var kvramayacak? Hi korkma; bir aksilik kmayacak. Aydn da seninle
beraber olacak. Cep telefonuyla Aydn'la devaml kontakt halinde olacam.
Dediklerimi aynen yaparsanz sorun kmaz. Bu ite kilit adam, Aydn. Sen yalnzca
para antasn alacaksn."
Bu ie birlikte kacamz Aydn' pek iyi tanmyordum. Kendisi Kadky
grubundan olmasna ramen, ara sra bizim gruba taklyordu. Behet Bey, Kadky
grubunu datm; yalnzca Aydn' ekarte etmemiti. Demek ki, o gruptan tek
gvendii Aydn'di.
Aydnlann evi Kadky'de, i yerleri ise stanbul yakasnda, Mahmutpaa
civarndayd. Btn gnn babasnn iyerinde geirirdi. ten knca da babasyla
birlikte eve giderdi. Akamlar da pek dan kmazd. Ksacas ya yirmi bee
geldii halde hl uslu ve iyi ocuk havalanndayd. Ne annesi, babas ve iki kz
kardeten oluan ailesi; ne de evresi onun Satanistlere takldn bilmezlerdi. O
herkesin gznde akll uslu bir genti. Allah herkese byle evlat nasip etsin
cinsinden...
Aydn liseyi bitirmi; ama bir trl niversiteye girememiti. Sonunda
niversiteden midini kesmi; askere gitmiti. Askerlii bitince de, askerden nce
olduu gibi, yine babasnn i yerinde almaya devam etmiti. Yirmi be
yalarndayd. Ailesi onu evlendirmek istiyor; ama o ailesinin bulduu hibir aday
beenmiyordu. Bir kza akt; ama iin kt yan, bu kz da Aydn' beenmiyordu.
Aydn, kzn gnlne girebilmek iin yapmadn brakmamt. Bu yaptklar
arasnda eytan bys yaptrmak da vard. Beh-
251
et Bey'le de bu by nedeniyle tanmlard. Behet Bey'in yapt eytan
bysnn sonunda, Aydn kzn gnlne girmeyi gene baaramam; fakat Behet
Bey'in gzne girmeyi baarmt. Ay-dn'n Satanistlere katlmas byle olmutu.
Behet Bey ona zel bir nem veriyordu. Yakn zamana kadar Kadky ve stanbul
gruplar arasnda bir eit koordinatr rol oynuyordu. Ama Kadky grubu
datlnca bizimle daha sk beraber olmaya balamt. Sessiz, iine kapank bir tipti.
Karakterini bir trl zememitim. te byle biriydi yarn birlikte Kmil Bey iini
yrteceimiz Aydn...
Tamer, "Gece son kez Kmil Bey'le konuacam," dedi. "Aydn, sen artk
gidebilirsin. Gece yarsna doru bana telefon et. Planmzda bir deiiklik olursa
seni haberdar ederim."
Aydn gitti. O gittikten sonra Tamer, Selda'ya, "Sen de Behet Bey'e git; bir
sre onunla kalacaksn," dedi. "Aydn'n yannda syleyemedim."
Faruk srtt. "Behet Bey yolunu gzlyor. Kimbilir ne eit kuvvet macunlar
yiyordur..."
Selda gld. "Olacana bak. Sen de Ayla'yla..."
Tamer, "Konuyu sulandrmayalm," dedi. "Selda'y Behet Bey yanna istiyor.
Bu bizim de iimize gelir. Amerikaldan paralar alncaya kadar her ihtimali gz
nne almal, uyank olmalyz. Behet Bey'e gveniyorum, deyip bam kuma
gmemem. Sata- nizmin, 'Kimseye tam olarak gvenmeyeceksin,' kuraln gzard
edemeyiz. Selda, Behet Bey'le olursa, Behet Bey bir anlamda kontrolmz altnda
demektir. Bilmem anlatabildim mi? Faruk, sana gelince; Sen de Ayla'yi bo brakma.
Bylece Behet Bey'i iki taraftan makasa alm oluruz. Fos ayaa dmek durumlar
olma- sn. Anlald m?"
Faruk, "Sen hi merak etme, kaptan!" dedi. "Sen Ayla'y ba- na brak. Ben onu
hamur gibi yoururum."
Selda da Faruk'tan aa kalmad. "Benden yana da iin rahat
252
olsun, Tamer." Sonra Faruk'a bakarak nisbet yapar bir edayla, "Ben de Behet
Bey'i o biim idare ederim," dedi.
Tamer, Ferhan'a dnd. "Sen de bir sre daha Hanife Ha-nm'la eskisi gibi
devam edeceksin. Kimse bir eyden kukulanma-sn."
"yle de... Pitis ayrld. Selda da Behet Bey'in yanna gidecek. Ben evde tek
kalacam. Komular, 'Arkadalarn niye senden ayrld?' diye sormayacaklar
m?"
"Brak bu sama kuruntular. Onlara bir eyler sylersin... Bunlar da
dnecek olursak, kafalarmz aure anana dner..."
Tamer, ben ve Faruk'tan baka herkesi gnderdikten sonra, "Ekrem, imdi
gelelim sana," dedi. "Yarnki ite sana ve Aydn'a gveniyorum. Hi korkma! Hem
unutma bu iin iinde Faruk da var. Bir aksilik ksa bile, sonuta Faruk, Kmil
Bey'in olu. Yaptmz i o kadar tehlikeli deil. Anlyor musun?"
Faruk sze girdi. "Deminden beri kafama taklan bir ey var. u Satanizmdeki,
kimseye tam gvenmemek kural... Sen bu kural inemiyor musun?"
Tamer, Faruk'a ters ters bakt. "Ne demek oluyor bu imdi?"
"Hi... Aklma takld. Bana da, Ekrem'e de, Aydn'a da, Fer-han'a da, Selda'ya
da, Behet Bey'e de tam olarak gvendiini her frsatta sylyorsun..."
Tamer ask bir sratla, "Haydutlar da birbirine gvenemezse, o dnya batm
demektir. yle dnyann et iine!" diye homurdand. "Hem ben her ihtimali
hesapladm. Her birinizin ihanet ihtimali yzde bir ise, saydn kiilerin hepsinin
birden ihanet etme ihtimali katr, biliyor musun?"
"Ne bileyim ben?"
"Sana okullarda ihtimaller hesabn retmediler mi?"
"Benim matematikle aram hi iyi deildi."
Ben hemen hesapladm. "Be kiinin birden ihanet etme ihtimali on milyarda
birdir."
253
"Bravo, Ekrem! Tbbiyeyi haybeden kazanmadn belli."

Tamer benimle uzun uzun konutu. Ne yapmam gerektiini tm detaylaryla


anlatt. Bu konumalar beni olduka rahatlatmt.
Akam yemeini mz birlikte Aksaray'n mehur bir lokantasnda yedik.
Yemekte biraz da iki itik. Bu iki bana daha da iyi gelmi, zerimdeki gerilim
hemen hemen gitmiti.
Eve dndmde Severyus Baba'y oturma odasnda, televizyon seyrederken
uyumu buldum. Uyandrp odasna gnderdikten sonra, bir sre televizyon
seyrettim. Saat 23.00 sularnda yattm.

254
27

Sabah kalktmda moralim olduka bozuktu. Dn geceki rahatlmdan eser


kalmamt.
Kahvalty Severyus Baba'yla yaptm. Kahvaltdaki neesiz, skntl halim
Severyus Baba'nn gznden kamamt.
"Bir skntn m var, Ekrem?" diye sordu.
"Hibir eyim yok. Bu gece uyku tutmad da..." , Severyus Baba fazla stelemedi.
Kahvaltda pek konumadk.
Kahvaltdan sonra giyindim. Lacivert takm elbise, krem rengi bir gmlek,
lacivert zerine beyaz damal bir kravat... Tamer byle giyinmemi zellikle
istemiti. Kmil Bey'le buluacamz zaman da siyah gne gzl takacaktm.
"Byle giyinir iini bilen mafya takm," demiti. "Hrbo gibi gidersen adamn
yanna; para antasn eline vereceine, kaldrr kafana vurur."
Byle iki dirhem bir ekirdek giyindiimi gren Severyus Baba, "Nereye
byle, Ekrem?" diye sormaktan kendini alamamt. "Son zamanlarda hi seni byle
gran tuvalet grmemitim. Sabah sabah baloya m gidiyorsun?"
"Bir arkadamn nikhna gidiyorum," diye yalan syledim.
"Kyafetin nikh kyafeti ama; yzne bakan seni cenazeye gidiyor sanacak."
Cevap vermedim. Daha fazla sorgulanmamak iin de acele evden ktm.
Evden knca bir sre stikll Caddesi'nde dolatm. Saat 11.00 sulannda
dolmula Aksaray'a geldim. Bir telefon kabininden Tamer'i aradm.
Tamer, "nceden konutuumuz gibi," dedi. "Planmzda bir deiiklik yok.
Kmil Bey'le konutum. Havas iyi. Ama siz gene de uyank olun." Tamer planmz
bir kez daha tekrarlad.
255
Telefonu kapadm. Heyecanm yenmek iin bir pastahaneye girip bir eyler
attrdm. Pastahaneden ktmda kendimi biraz daha iyi hissediyordum.
Yenikap Tren stasyonundan trene bindim. Saat 13.00 sularnda
Bakrky'deydim. stasyondaki kanapelerden birine oturup beklemeye baladm.
Yarm saat kadar sonra Aydn da gelmi yanma oturmutu.
Yapacaklarmz bir kez daha konutuk. Aydn olduka sakin grnyordu.
ine girdiimiz iin ciddiyetini pek kavrayamam bir havas vard. Belki de
bylesi daha iyi diye dndm. nk onun sakin ve umursamaz havas bir
lde beni de rahatlatmt.
Kmil Bey, Yeilky'den trene binip Bakrky'de inecekti. Aydn, Kmil Bey'i
tanmyordu. Ben ise bir kez uzaktan grm- tm. Bir karklk olmasn diye Tamer
her eyi nceden plnlamt. Kmil Bey, sa elinde, iinde para olan bond tipi bir
anta ta- yacak; sol elinde de siyah bir kasket olacakt. Saat 14.15'ten sonraki.
Sirkeci ynne hareket edecek ilk trenin son vagonuna binecekti. Aydn da onunla
birlikte son vagonda olacakt. Ben ise katarn batan ikinci vagonunda olacaktm.
Kmil Bey'in henz benden haberi yoktu.
Tamer cep telefonundan Kmil Bey'i ynlendirecek; baz is- tasyonlarda ona
vagon deitirtecekti. Aydn da Kmil Bey'le bir- likte vagon deitirecek, onun
yanndan hi ayrlmayacakt.

Kmil Bey'in merdivenlerden indiini grdm ve on metre kadar uzandaki


kanapede oturan Aydn'a baktm. Aydn da K mil Bey'i ellerindeki anta ve
kasketten farketmiti.
Kmil Bey, uzun boylu, sportmen yapl, hi de yan gstermeyen biriydi. Kr
dm akaklan, biimli yz hatlaryla olduka da yakkl biriydi. stasyonda bir
sre evresini kolaan ettikten sonra bir kanapeye oturdu. Sakin grnyordu.
256
Az sonra tren geldi. Aydn'la Kmil Bey'in son vagona bindiklerini grdm.
Ben de ikinci vagona atladm.
Olduka heyecanlydm. Sanki her yan sivil polis doluymu gibi tedirgindim.
Tren hareket etti. Trendekileri kukulu gzlerle szyor; yolcular arasnda sivil
polisler olup olmadn anlamaya alyordum. Bir taraftan da kafam son
vagondayd. Aydn, Kmil Bey'e yaklaacak, "Acaba Yenikap'dan Yalova'ya feribot
var m?" diye soracakt. Kmil Bey de, "Ne bileyim ben; bir bilene sor," diye cevap
verecekti. Bu konumalar parolayd. Bundan sonra Kmil Bey ve Aydn hep
yanyana olacak, fakat konumayacaklard. Kmil Bey, cep telefonuyla Tamer'den
baka hi kimseye cevap vermeyecekti.
Vagonda pencere yannda bir yer bulmutum. Trenin her istasyonda duruunda
pencereden kafam karp Kmil Bey'le Ay-dn'n vagondan kp kmadna
bakyordum. Yedikule'ye kadar iki kez vagon deitirdiler. imdi yanmdaki vagona
gemilerdi. Bundan sonraki benim bulunduum vagondu. Heyecanm gittike
artyordu. Samatya'da ikisi birden bulunduum vagona girdiklerinde, heyecanm son
haddine varmt. Kendimi kontrol etmeye, heyecanm yenmeye alyordum.
Kumkap stasyonuna varmadan Kmil Bey'in yanna yaklaacak, "Ben Demir,
antay verebilirsi-niz," diyecektim.
Siyah gzlklerimi taktm. Aydn, Kmil Bey'i benim oturduum yere doru
getirdi. Ancak oturduum koltukta yanmda bo yer yoktu. Karmdaki koltuk da
doluydu. Bir an ne yapacam arr gibi oldumsa da hemen kendimi topladm.
Yerimden kalkp Kmil Bey'in yannda durdum. Bu arada boalttm koltua he-
men biri gelip oturmutu. Vagonda oturacak tek bir bo yer yoktu. Heyecandan
kalbim kt kt atyordu. Kmil Bey'in kulana fsldar gibi yava bir sesle, "Ben
Demir, antay verebilirsiniz," diyebildim. Heyecandan az kalsn, "Ben Ekrem,"
diyecektim ki, son
257
anda aklm bama gelmi, Ekrem yerine Demir demeyi akl edebilmitim.
Kmil Bey suratma dmanca bakt. Bu baklar altnda bir an ezildiimi
hissettim. yi ki gzmde siyah caml gzlkler vard. O gzlkler olmasayd. Kmil
Bey benim nasl panik iinde olduumu derhal anlard. Tamer'in ne kadar kafal biri
olduunu imdi ok daha iyi anlyordum. Eminim ruh halimi karmdakinden
gizleyebilmem iin bu gzlk bir cankurtaran gibi olmutu. Tamer'in fikriydi bu
siyah gzlkler...
Aydn, Kmil Bey'in kulana bir eyler fsldad. Kapya doru yrmeye
baladlar. Ben de onlarla birlikte kapya doru yrdm. Kumkap'da mz birden
trenden indik. Trenden inince Kmil Bey antay bana verdi. Ben antay aldktan
sonra hemen bir arkadaki vagona bindim. Kmil Bey ve Aydn istasyonda
kalmlard.
Vagona kendimi atar atmaz sanki srtmdan ar bir yk kalkm gibi olmu,
rahatlamtm. Cankurtaran'da inecektim.
Cankurtaran stasyonunda indim. evreme bakndm. Kukulu bir durum yoktu.
Bu istasyonda trenden ancak on, onbe yolcu inmiti. Ama gene de iim rahat deildi.
Takip ediliyormu gibi he-yecanlanlydm. Birileri nme dikilip, "O antada ne var,
a bakalm u antay," diyeceklemi gibi korku iindeydim. anta elimde, hzl
hzl Sultanahmet'e dom yrmeye baladm.
Sultanahmet'te ilk grdm taksiye atladm. Tamer'in dkknna kadar
taksiyle gitmek tedbirsizlik olur dncesiyle Aksaray meydannda taksiden indim.
Tamer'in dkknna vardmda, Tamer dkknda yalnzd. Beni gnce ok
sevindi. Para antasn kaparcasma elimden ald. "Oh, bu i de bitti," dedi. "Artk
rahatz. imdi antay aalm."
Tamer dkknn kapsn kapad. blmeye getik. O ana
-kadar heyecandan, yahut da bir gren olur korkusuyla antay ap
iine bakmaya bile cesaret edememitim. Tamer antay anca bir

258
tuhaf oldum. anta azna kadar deste deste dolarlarla doluydu. Yzlk, ellilik
banknot desteleri....
Tamer, boynuma sarlp iki yanamdan pt. Artk tm heyecanm gitmi, iim
sevin dolmutu. Her ey iyi gidiyordu. Bundan sonra da iyi gitmemesi iin hibir
neden yoktu...
"Aydn'dan, Faruk'tan ne haber?" diye sordum.
Tamer biraz durgunlat. "Kmil Bey, 'Paray aldnz. Olumdan, serbest
brakld haberini almadan seni brakmam,' demi Aydn'a. imdi paray sayalm.
Tamamsa... Faruk'a haber veririz. O zaman babasna telefon ap, 'Ben serbest
brakldm,' diye haber verecek."
"Faruk imdi nerede? Cep telefonu var m?"
"Cep telefonu yok. Ama her yarm saatte bir telefon ediyor. u anda
Florya'da."
Paralar Tamer'le acele saydk. Tamamd. Parann saym bittikten birka
dakika sonra telefon ald. Telefon eden Faruk'tu.
Tamer, "Paralar aldk. Bir yaramazlk yok. Baban arayp serbest olduunu
bildir. O da derhal Aydm'm yakasndan dsn." eklinde konutu.
On, on be dakika sonra telefon gene ald. Telefon eden bu kez Aydn'd.
Kmil Bey'in, olundan telefon geldikten sonra ya-kasn braktn haber veriyordu.

Tamer, Aydn'a takip edilme ihtimaline kar uyank olmasn, iyice izini
kaybettirdikten sonra evine gitmesini tembih etti ve telefonu kapatt.
"Artk dadan indik, dze ktk. Ben, Selda ve Ferhan'n ufak yollu
kmalaryla elimizdeki para 205.000 dolar buldu. Bu gece sen, ben ve Ferhan,
Behet Bey'e gidip elimizdeki paray teslim edeceiz. Aydn da pazartesi
bankalardan ne ekebilirse, onu Behet Bey'e gtrecek. Gene de bir miktar
eksiimiz kalacak. Ne yapalm; bizden bu kadar. Behet Bey de bir eyler yapsn
artk..."

259
Akam ben, Tamer ve Ferhan, Behet Bey'in Kadky'deki evindeydik. Behet
Bey iki ev birden kiralamt. Biri Kartal'daki bahe iinde, kk andran ev; dieri
de Kadky'deki apartman dairesi. Bu sralar Kartal'daki evi kullanmyor;
Kadky'deki apartman katnda Ayla ile kalyordu. Birka gndr bu ikiliye Sel-da da
katlm; birlikte kalmaya balamlard. Amerikal kar koca ise epeydir ortada
grnmyordu. Behet Bey onlarn birka haftalna zmir'e gittiklerini syledi.
Geleceimizden haberli olduklarndan gzel bir akam yemei hazrlamlard.
Yedik, itik, elendik. Tabii bu arada getirdiimiz paralar da Behet Bey'e teslim
ettik.
Behet Bey paralar alrken hi de sevinmi grnmyordu. nemsemez bir
tavrla, "Hepsi bu kadar m?" diye sordu.
Tamer, "Ancak bu kadar toplayabildik," dedi. "Biliyorsunuz Aydn da
bankalardan babasnn paralarn ekecek..."
"Ne kadar ekebilir?"
"Bilemem; ama yirmi, otuz gibi..."
Behet Bey biraz dndkten sonra, "Gene de epey amz var," dedi.
"Bakalm ne yapacaz? Ama ben gene srailliye telefon edip, 'Para hazr,' diyeceim.
O gelinceye kadar herhalde bir aresine bakar a kapatrz. i fazla srncemede
brakmak iyi olmaz..."
Para konusu kapandktan sonra gene neemizi bulmutuk. Akam yemeinden
sonra bir sre daha oturduk.
Behet Bey'in evinden ayrldmzda srtmzdan bir yk kalkm gibi
rahatlamtk. Aydn ne kadar para bulursa bulsun so-run olmayacakt. Behet Bey,
"Ne yapalm artk... Bulup buluturur stn tamamlarm. Siz hi tasalanmayn,"
diyerek hepimizi sevindirmiti.
Ge vakit eve dnp yatama uzandmda, tm olanlarn kafamda bir
muhasebesini yaptm. Her ey iyi gidiyor grnmesine ramen, gene de bu ite beni
rahatsz eden bir eyler sezinliyor-
260
dum. Ama bir trl nedenlerini anlayamadm bir sezgiydi bu... Akamki
konumalar kafamdan tekrar geirdim. Bu konumalardan sezgimi hakl
karabilecek hibir ipucu yakalayamamtm... Bu arada bir ey zellikle dikkatimi
ekmiti. Bu, Tamer ve Ferhan'n da gznden kamamt... Ayla ve Selda'nn
durumu... kisi arasnda tam bir gerginlik yaand gzmzden kamamt. Selda
bu gerginlii umursamaz pozlardayd ve olduka rahat grnyordu. Ama Ayla hi
de yle grnmyordu.

261
28

Be gn sonra, bir perembe akam gene Behet Bey'in evinde toplanmtk.


Be gn iinde ok ey olmutu. Behet Bey, srailliyi stanbul'a davet etmi ve
500.000 dolar yerine 480.000 dolara adam raz ederek levhay almt. Bu alverite
Tamer ve Aydn da bulunmutu.
Aydn, bu alveriten bir gn nce 25.000 dolar vermiti Behet Bey'e.
Bylece 480.000 dolara ulalmt. Aydn, Behet Bey'e verdii paralar, babasnn
her ihtimale kar bankalarda tuttuu vadeli hesaplarndan ekerek vermiti. Bu
hesaplar vadeli olduu iin babas bir sre durumun farkna varmaz diye dnyor-
du.
Levhay ele geirdiimiz gnn akam yapmtk Behet Bey'in evindeki
toplanty.
Toplantya Faruk gelmemi, daha dorusu babasnn korkusundan gelememiti.
90.000 dolar demek Kmil Bey'e fena koymu olacak ki, oluna kar tavr
deimiti. Olunun nerelere gittiini, kimlerle arkadalk ettiini artk sk skya
aratryordu. Faruk bir yere gidecei zaman babasna sylemek zorundayd. Babas
bununla da kalmyor, olunun gittii yerde olup olmadn kontrole kadar ii
vardryordu. Faruk artk Ayla ile ancak gndzleri buluabiliyordu. Tabii bu
bulumalar Tamer'in dkknnda oluyordu... Faruk bu nemli toplantya da,
babasnn korkusundan gelmemiti. Ama ii rahatt. Nasl olsa bugnler gemek
zereydi... Kular gibi zgr olaca bir yaamn eiine adm atmasna artk say-l
gnler kalmt...
Behet Bey, bu dikdrtgen ekilli, avu iinden biraz daha
262
bycek bu ince gm levhay getirip, "te, 2000 yllk yalanlara son verecek
anahtar!"' szleriyle masaya koymutu. "Bu yalanlarla 2000 yl boyunca salaklar
kendilerini avuttu. Milyonlarca insan bu yalanlar uruna ld, ikenceler grd,
yurtlarndan yuvalarndan koptu. Ama artk yeter!.."
Levhay elime alp dikkatle izledim. Levhann zerinde belli belirsiz, kargack
burgack yazlar vard. Bu yazlar o kadar belli belirsizdi ki, "Yazlar o kadar silik ki,
okunabilir mi acaba?" diye sormaktan kendimi alamadm.
Behet Bey, "Yazlan uzman biri rahatlkla okur," diye iimi rahatlatt.
Tamer, "Diyelim ki, Yahuda skariyot'un deri zerine yazd ncil tomarlarn
bulduk," diye sze girdi. "Ya o deriler zamanla bozulmusa? zerindeki yazlar
okunmaz hale gelmise?"
Behet Bey gld. "Tamer, dndne bak! Bir kere onlar rastgele deri
paralar deil. zel ilemlerle parmen haline getirilmi deriler. Yz yllara
dayankl hale getirilmi... Ayrca Yahu-da'nn onlar d etkenlerden korumak iin
nasl zen gsterdiini de daha nce anlatmtm..."
Behet Bey, Yahuda'nn yazlarn binlerce yla dayanacak ekilde nasl
hazrlayp gmdn bir kez daha anlatt.
Behet Bey anlatmasn bitirmi, ama konumasn bitirmemiti. Hepimizi
etkileyen bir cokuyla konumasna devam ediyordu.
"Artk yeni bir a alyor insanln nnde... Hzla deien dnyamzda,
binlerce yllk eskimi, khne kurallarla yaayamaz insanlar... Kilisenin gnah diye
nmze kard bariyerleri ykmak iin insanlk ge bile kalmtr...
"Kilisenin lmcl gnahlar yedi tanedir: Gurur, Hrs, Kskanlk, fke,
ehvet, Oburluk ve Tembellik. nsan, bu gnahlarla Tanr'nm nne
kmamalym... Samala bakn siz! Hibir kt eyleminiz olmasa bile, byle
duygular tayor olmanz gnahkr
263
olmanza ve Tanr tarafndan dlanmanza yetiyor. Olur mu byle ey? Yani
mahkemeye kyorsunuz rnein, birini kskanmakla sulanyorsunuz. Bir yerde
boboazlk edip, 'Ah ben de onun gibi zengin olsaydm!' diye konumusunuz...
Yarg sizi mr boyu hapse mahkm ediyor... O, filancay kskandnz iin...
Hristiyanln yaklam bunun gibi bir ey... nsan bylesi bir manta yalnz azyla
deil, baka yeriyle de gler... Ama ne var ki, bu gln mantkla davranan kilise
canavarlar, insanla bin be yz yl kan kusturmutur. Ve burunlar krlmam olsa
ve de ellerine frsat gese ayn zulmleri gzlerini kupmadan gene yaparlar...
"Kt bir duyguyu iinde tayor olabilirsin, kimseye zarar vermeyen baz
alkanlklarn olabilir... Ama o kadar. Gnah diye bunlar bahane ederek adam
sulamaya ne hakkn var bre rmcek kafal?
"Hem bu lmcl gnahlar dediklerine de bir gz atalm, bakalm... Gerekten
o kadar kt m bunlar?
"Birinci gnah: Gurur. Yani kendine gvenmenin, kendine saygnn, onurun
ifadesi... Neresi fena bunun? Gururlu olanlar toplum hayatnda ilgi eken, kiilikli
insanlar deil mi? Onlar bu ko-numlarn salamak, devam ettirmek iin kimbilir ne
abalar gstermilerdir? Bir byk icadn sahibinin, usta bir sanatnn, yetenekli bir
sporcunun gurur duymaya hakk yok mu? Toplumda balar dik yrmeyecekler mi?
lle de alakgnll olmak zorunda m bu stn insanlar? Neymi efendim; ban
nde gezecek, herkese alakgnll grneceksin... yle gze batacak bir yaam
srme-yecek; giyiminle kuamnla sradan biri olmaya zen gstereceksin... Ge
canm, bu ikiyzl alakgnlllk rollerini... Byle davrananlara ben alakgnll
demem; Alak derim, Alak!
kinci gnah: Hrs. Nedir hrs? Bir insann elindekiyle yetinmeyip daha fazlasn
istemesi; gzn bulunduu yerden daha yu-karlara dikmesi deil mi? Bunun neresi
kt? nsan elinde olandan fazlasn istiyorsa, daha fazla alacak, i metodlarnda
yenilikler
264
yapacak, daha verimli olmann yollarn arayacaktr. nsanlk byle bireylerle
ilerlemez mi? Hibir konuda hrs olmayan, koyun gibi insanlarla hangi topluluk bir
adm ileri gider? Hrs; gnah saylp engelleneceine tevik edilmeli deil mi?
Uygarl bugnlere tayan bulular hrsl insanlar yapmad m?
"Gelelim nc gnaha: Kskanlk. Kskanlk; bakasnda olup da kendinde
olmayan veya yeteri kadar olmayan bir eyi, bir nitelii arzu etmek... O arzusu
gereklemedii srece de bunlara sahip olanlara kar bir burukluk duymak, hatta iyi
olmayan duygular tamak... Ama unu da unutmayalm ki, kskanlk insan motive
eden bir kam gibidir. O kam ok kez insan daha iyilere, daha yukarlara
gitmeye zorlar..
"Bir baka lmcl gnah: fke. fke, bir hakszla, kt davrana veya
buna benzer durumlara kar duyulan kzgnlk, tepki... Bazen kendimizi korumak iin
gerekli bir duygu, saldrganlk tepkisi... Vcudumuz baz durumlarda Adrenalin
denen bir hormonu fazlaca salglar. O hormonun ar salglanmas insanda saldr-
ganlk yapar ve insana cesaret verir. te fkenin nedeni bu hormondur.
Hayvanlarda da ayndr. Hayvanlar da kstrldklar veya yaamlar tehlikeye
girdiinde adrenalin hormonu ar derecede salglanr. Bunun sonucu hayvan
fkelenir, cesareti artar ve kendini son nefesine kadar savunur. Yani insanda da
hayvanda da durum ayndr. fkeli insan, bir yzne tokat atana br yzn
evirmek yerine; o tokad atann yzn datmak ister. Yaplan bir ktl cezasz
brakmay iine sindiremez. Ktlk yapann srtn dnp gitmesine, cezasz
kalmasna izin vermez. Yenilip ezilse bile, yenene zarar vennek iin elinden geleni
ardna koymaz... Bylesine onurlu bir davrann temelinde yatan fke, niin gnah
oluyor? nsan solucan m ki, ayaklar altnda ezilsin de kvranmaktan baka bir ey
yapmasn?
"imdi sradaki dier gnahlara da bir gz atalm: ehvet. Tm canllarn
erkek ve diisini bir araya getirip soylarnn deva-
265
mn salayan arzu... Buna bile gnah diyor kilise... Bu konuda bir ey sylememe
gerek yok. Her sama dnceye kafamz takmak gerekmiyor. Zaten insanlk byle
sama kurallar oktan yaamndan silip atmtr. Bunlarn zerinde durmaya bile
demez... Ne demiler, 't rr, kervan yrr.'
'Bir dier byk gnah: Oburluk. Yani vcuda gerekenden fazlasn yiyip ime
alkanl... Sonu ne olacak?" Behet Bey szn burasnda gld ve gbeini iki
eliyle sallayarak, "Sonunda benim gibi koca gbekli biri olursun" dedi. "Kadnlar da
seni beenmez. yle deil mi Selda?"
Selda, "Ben sizi byle de beeniyorum," dedi.
"Selda byle sylyor, ama ben kendimi hi de iyi hissetmi-yorum. Her yola
bavurup biraz kilo vermek kararndaym. Kendimden utanr oldum. Gururumun
krldn hissediyorum... Evet, oburluk sonucu vcudu deforme olan birinin
yardmna baka bir gnah yetiir: Gurur. Kendini byle deforme gren birinin
gururu krlacak ve sonuta kendini ayarlamak isteyecektir. Yok buna gerek
grmyorsa, bu da onun sorunu. Ama ne iin gnahkr; bunu anlamak zor...
"Bir byk lmcl gnah daha: Tembellik. Evet, tembellik kt... Ama o
kadar... Ve biliyor musunuz; tembelliin nedeni de genellikle fizikseldir. Yani o
insann yaratlyla ilgilidir. Ben doktor deilim. Byle konulardaki bilgilerim,
sonuta ansiklopedik bilgiler... Bu kaynaklardan edindiim bilgiler, tembelliin de
hormonlarla ilgili bir sorun olduu ynnde... Yani eer, 'Tanr vardr,' diyorsak; bir
insan tembel yaratt iin asl O'nu sulamal-yz. Ayn, bir insan ecinsel
eilimlerde yaratmas gibi... Yaratan sulamayp da, yaratlan sulamak hakszlk
deil de nedir?"
Behet Bey bir sre daha deiik konularda konutu. Baz sorularmz
yantladktan sonra, "Artk daha fazla konumamz gerekmiyor," dedi. "Bundan sonra
Yahuda skaiyot'un ncili devreye girecek ve gerekenleri sylecek. sa efsanesi
yklacak. O'nun y-
266
klmas demek, khne ve ad dinlerin insanlk iin sorun olmaktan kmas
demektir. O'nun ayaklar zerinde duran bu khne semavi dinler de, binlerce eski,
gelmi gemi dinler gibi tarihin plne atlacak. Artk Satanizm a balyor.
Satanizm insanlk var olduka yaayacaktr. nk Satanizm, insanlann zincirlerini
krmasdr. Bir anlamda Hmanizm'dir..."
Gece yarsna doru Tamer, "Behet Bey, biz izninizle artk kalkalm," dedi.
"Bu arada bir ey sylemek istiyorum, ama bir trl dilim varmyor. u gm levha
konusunda... Sakn yanl anla-mayn... Size gvenimiz sonsuz. Ama, nasl
syleyeyim... nsanlk hah... Amerikal gelip levhay alncaya kadar gm levhay
bize brakmay dmnez misiniz? Onu ok iyi komyacamza inanabilirsiniz.
Zaten siz arada olmazsanz biz o levhay hibir ekilde deerlendiremeyiz..."
Behet Bey, Tamer'in bu ekilde konumasna olduka alnm grnyordu,
ama renk vermemeye alr bir tavrla, "Peki, Tamer," dedi. "bu ekilde kendini daha
rahat hissedeceksen, levhay size verebilirim. Amerikal en ge iki hafta sonra burada
olur. Kendisiyle konutum telefonla. Birka gn iinde yatyla yola kacak. Levhaya
ok dikkat edin, bir aksilik kmasn."
Behet Bey gidip levhay saklad yerden getirdi. Levhay bir kadife beze
sarm, bu bezi de naylon bir poete koyup, poetin azn balamt. "Tamer, ite
levha. Tekrar kadifeye saralm ve hava almayacak bir ekilde poette koruyalm.
Tamam m? Kimseye levhadan bahsetmek yok! Poetin iinden karmak yok! Anla-
tk m?"
Tamer iyice neelenmiti. "Anlatk, Behet Bey," derken gzlerinin ii
glyordu.
Evden ktk. Yolda Tamer, "Ne dersin, Ekrem?" dedi. "yi yapmadk m?
Behet Bey'e gvenmesine gveniyorum, ama arada Ayla var. Bilmem dikkatini
ekti mi? Behet Bey'e dman gibi bakyor. Selda'nn kendisine rakip kt ve
yerini ald dnce-
267
sinde... Terkedilmilik kompleksi iinde. Bu tip kadnlar her eyi yapabilirler..."
"Sanmam," dedim.
"Sen gene sanma! Yalnz unutma ki, bir erkein en byk dman terkettii
kadndr."
29

Bugn 7 Kasm 1996 Cuma. K andran bir gn. Hava yamurlu ve frtnal;
ara sra da kar serpitiriyor. Bu yl k erken geliyor anlalan...
Pitis dn gece telefon etti; bugn bize geleceini syledi. Be gndr
gelmemiti. Severyus Baba da, ben de onun yolunu gzler olmutuk. Gelecei haberi
ikimizi de ok sevindirmiti.
Behet Bey'in evindeki toplantnn zerinden bir hafta gemiti. Bu sre iinde
Behet Bey Amerikalyla sk sk telefon konumas yapmt. Amerikalnn yatnn
Cebeltank Boaz'na girmek zere olduunu biliyorduk. Bir hafta kadar sonra
Amerikal, stanbul'da olurdu. mit ve heyecanla bekliyorduk Amerikaly; daha
dorusu ondan gelecek olan milyonlarca dolar...
Pitis leye doru geldi. Yannda emsiyesi olduu halde bir hayli slanmt.
Mantosunu karmasna yardm ederken, "Amma da slanmsn," dedim.
"emsiyeni amadn m yoksa?"
"Amaz mym, atm. Hava ok berbat. Ka kez frtnadan emsiyem ters
dnd. Sz vermi olmasaydm, gelmekten vazgeecektim."
Pitis'i sarlp hafife ptm. nk artk daha fazlasna izin vermiyordu.
Pitis doruca Severyus Baba'nn odasna gitti. Kapy hafife ald. eriden ses
gelmeyince kapy aralp ieriye bakt.
"Babam uyuyor. Uyandrmayalm."
Pitis artk Severyus Baba'ya yalnzca 'Baba' diyordu.
Severyus Baba odasnda uyurken, biz de bir sre oturma odasnda ba baa
kaldk.
269
Pitis'e Behet Bey'in evindeki son toplanty, Behet Bey'in toplantdaki
konumasn, levhann Tamer'de olduunu filn daha nce anlatmtm. Tamer,
Pitis'e hibir ey sylememem konusunda beni birka kez uyarmasna ramen, ona
her eyi anlatmaktan kendimi alamyordum. Belki de yaptm hatayd. Ama onunla
konumak beni rahatlatyordu. Pitis, Yahuda ncili konusuna pek ilgi duymuyordu.
Belki de nemini tam olarak kavrayamamt. Bu ile ilgili alacamz paralara ise hi
mi hi ilgi duymuyordu...
''Pitis, iyi dn," dedim. "Bizim pasaportlar kmak zere. Sen de pasaport
kar. Birlikte gidelim Amerika'ya. Hem sen ngilizceni ilerletmek istemiyor musun?
te sana bir frsat."
"Ekrem, ltfen! Sizin iiniz, daha dorusu ileriniz karanlk iler... Ben artk
karanlkta yaamak istemiyorum. Karanlk iler, karanlk ilikiler, karanlk inanlar,
kara paralar... Ltfen srar etme!"
Pitis'in elini tuttum. "Pitis, ltfen sen de inat etme! Senden ayrlmak
istemiyorum. stersen ben de burada kalrm. Ama eskisi gibi birlikte yaamaya raz
olursan... ok paramz olacak. Gzel bir ev alnz. Birlikte..."
"Ekrem, ben byle pislik paralarla bir yaam istemiyorum. Metreslik de artk
bana gre deil. Bunu anla artk!"
Daha fazla srar etmenin bir anlam yoktu. Pitis'le yollarmz ayrlmak zereydi.
Konuyu deitirdik.
Pitis, "Part time bir i buldum," dedi. "Yarn yeni iime balyorum."
"Nasl bir i?"
"Sper market. Akam vardiyasnda alacam. Market sabah 9.00'dan gece
22.00'ye kadar ak. Sabah vardiyas 9.00-17.00 alyor. Bizler de 17.00-22.00.
Hafta tatili de yok gece vardiyasna."
"Peki ders verdiin renciler, okulun, roman evirisi?.. Hangi birine
yetieceksin?"

270
"eviri ii yrmedi. Bazen bir cmleye taklyorum. O cmleyi tam
evirebilmek iin uzun sre uratm oluyor. Metin de donuk oluyor nedense... Bu
konuda pimem gerek. eviri ii hi de dardan grnd kadar kolay deil.
Roman geri gtrdm. Yapamayacam syleyip zr diledim."
"Peki, marketten ne alacaksn?"
"Asgari cretten % 20 fazla veriyorlar. Sigortas var. Akam yemei de kyor.
Yeter bana."
Pitis'i iimden takdir ediyordum. Yepyeni bir insan olmu; hayatna deiik bir
yn vermek kararlln gstermiti. Her eye ramen eskisinden ok daha mutlu
grnyordu...
Pitis acele ortal toparlad. Yemek hazrlamaya balad. Bu arada Severyus
Baba da uyanmt.
Severyus Baba'nm hastal yal bedenini iyice ypratmt. Zamann ounu
yatanda uzanmakla geiriyor, odasndan pek kmyordu. Yatana uzanr, kitap
okumaya alrd. alrd di-yorum, nk ald illardan olacak, kitab okumaya
baladktan ksa bir sre sonra kitap elinden dyor, uyuklamaya balyordu. Bugn
Pitis'i grnce biraz canlanr gibi olmutu. Onu z kz gibi seviyordu.
Bizi odasna gtrp karyolasnn yanndaki iskemlelere yan yana oturttuktan
sonra, damdan der gibi, "Syleyin bakalm nikh ne zaman?" dedi. "Artk
gnlerim sayl. Nikhnzda bulunmak isterdim."
Pitis'le birbirimize baktk. kimiz de ne diyeceimizi bilmiyorduk. Sonunda
Pitis kontutu. "Daha ok var," dedi. "Henz ikimiz de okuyoruz."
Severyus Baba aznn kenaryla hafife glmsedi. "Sen okuyorsun
okumasna, ama Ekrem'in faklteye uradn pek sanmyorum."
Gerekten faklteye artk seyrek uramaya balamtm. Gittiimde de derslere
i olsun diye giriyordum. Bu durumu Severyus
271
Baba da farketmi, birka kez bana t vermi, derslerime devam etmem iin uzun
uzun dil dkmt. "u ara kafam biraz kark," diyerek konuyu deitimek
istedim.
Bir sre mz de konumadk. Severyus Baba'nn dnceli bir hali vard.
Sonra uykuda konuur gibi, "Ekrem," dedi. "u senin eytan ileri nasl gidiyor?"
armtm. Pitis'e baktm. Pitis ban nne edi. "Bana kzacan
biliyorum... Babama baz eyleri anlattm. Gemiimi, nasl tantmz,
Satanistleri..."
Pitis'e ters ters baktm. Bunun zerine Severyus Baba, "Ona kzma!" dedi.
"Kzcaz dtn bataktan seni kurtarmaya alyor. Her seven kadn bunu
yapar..."
Severyus Baba'mn bu ekilde konumas beni yattrmak yle dursun; daha
da kzdrmt. "Dtn batak" szne de iyice tepem atmt. Bu lm
deindeki ihtiyar iin, kukusuz dnya nimetleri artk gemite kalmt... Kedinin
uzanamad ciere murdar demesi gibi, o da, genlerin bu dnya yaamndan
olabildiince yararlanma isteine bir takm dogmalardan yola karak kar
duruyordu... Sama dnceleri Pitis'i de etkilemi; onunla benim aramda bir duvar
olumasna neden olmutu. Bu duvarn mimarna haddini bildirmeye karar verdim.
"Severyus Baba, ncil'in retileri insan doasna aykr," dedim. "rnein u yedi
lmcl gnah..-. Ne kadar sama bir mantk rn..."
Severyus Baba, benden byle bir k beklemediinden armt. Pitis de
biraz ileri gittiimi, Severyus Baha'ya saygszlk ettiimi dnm olacak ki,
"Neler sylyorsun sen, Ekrem?" diye bana kt. "Sen inanmayabilirsin; ama
inananlara saygl olman gerekmiyor mu?"
Severyus Baba, eliyle iaret ederek Pitis'in daha fazla konumasna engel
olduktan sonra, bana dnd: "Neymi o lmcl g-nallardaki samalklar?
Syler misin?"
Behet Bey'in o gnk konumasn ok dikkatle dinlemi.
272
kafama yazmtm. Frsat bu frsat deyip, nutuk atar gibi cokuyla, bu yedi gnahn ne
kadar sama bir mantk rn olduunu anlatmaya baladm. Pitis szm kesmeye
kalktiysa da Severyus Baba ona izin vemedi. Sonuta, Behet Bey'in szlerini benim
azmdan dinlemi oldular
Szlerimi bitirince, Severyus Baba her zamanki sakin haliyle, "Sen bitirdiysen,
ben de birka sz syleyebilir miyim?" dedi.
Eh, hamama giren terler, derler. Benim uzun nutkum bitmi, sra Severyus
Baba'ya gelmiti. aresiz, "Tabii, sizi dinliyoruz," demek zorunda kaldm.
Severyus Baba, "Sana bir ey soraym," dedi. "Sen hi lunaparklarda,
kahkaha odalarna girdin mi?"
"Hayr girmedim. Nasl bir ey bu kahkaha odalar?"
"Eskiden lunaparklarda filn olurdu. imdi yok artk. Bir odaya girerdin.
Duvarlarda bir sr ayna... Hangi aynann karsna gesen, seni yamru yumru bir
tuhaf gsterir... Kendi acayip grntlerimize bakp glerdik aynalarn
karsnda..."
"Anladm. arpk aynalar, tabii grntleri arptarak gsterir."
Daha bu szler azmdan karken, kurnaz Severyus Baba'nn ne demek
istediini anlar gibi olmutum.
Severyus Baba, tam da anladm gibi, "te sizin mantnz da bu aynalar
gibi," diye sze balad. "Nasl kusur aynaya bakanda deil, aynann kendisindeyse;
gnahlar konusundaki mantik samal da ncil'in retilerinde deil, onlar
arptanlardadr.
"Yedi lmcl gnah: Gurur, Hrs, Kskanlk, fke, ehvet, Oburluk,
Tembellik... Bunlar ncil'in satr aralarndan karlm... Yz yllar boyunca enine
boyuna tartlarak bu konularda az ok anlamaya varlm... Nasl sivrisinekler
zellikle bataklklarda rerse; pek ok ktlk de bu yedi ana gnah kaynandan
doar... Bu yedi kaynak bin bir eit ktln, gnahn redii bataklklardr...
273
"rnein hrs! Bir bilim adamnn, byk bir tutku ve zveriyle ortaya bir
eyler karmaya almasn kimse knamyor.. Dlist bir ekilde i yaparak
lkesinde i alanlar aan, pek ok insana i al ani an yaratan i adamn da kimsenin
knad yok...
"Ama yle bir evrene bak... Daha ok; delicesine ok kazanmak iin
insanlann yaptklarna bak... Gzleri doymak bilmeyen hrs kp insanlar... Doay
acmaszca tahrip eden arazi maf-yalarn bu insanlar olutumyor... Hibir kural
tanmayan i adam-lan... Hayali ihracatlar... Hileyle banka batranlar, devleti dolan-
dranlar, trl yolsuzluklar, vurgunlar yapanlar ve sonra gidip Amerika'da
Avrupa'da bu paralarla krallar gibi yaayanlar... Bunlara o yollar aan rveti
memurlar, grevliler... nsanln en byk dman uyuturucu tacirleri ve onlarla
ibirlii iinde olanlar.. Daha sayaym m?"
Pitis, "Saymakla bitiremezsiniz," diye sze girdi. "Televizyonda izledim,
birka gn evvel. Hasta ve yal eekleri, atlar kesip satan bir ebekeyi ekrana
getirdiler. Kasaplar, marketler bu etleri kap kap alp, hi vicdanlar szlamadan
halka yediriyorlar..."
Severyus Baba, "Hrsn gz krdr," dedi. "Hrsn kr ettii insanlarda vicdan
ne gezer... Ksacas, hrsn hududu yoktur ve pek ok ktln anasdr,"
Severyus Baba'nn verdii bu meklere diyecek sz bulamadm.
Severyus Baba konumasna devam ediyordu: "Gelelim eh-vet'e. ehvet, dii
ve erkein birbirlerine duyduu cinsel istek. Bu istei bedene veren Tanr'nn kendisi
deil mi? Canllar bu istee uyarak soylarn devam ettirirler. nsanlar da yle, her
canl gibi... Onlar da, kadn erkek bu istekle birbirlerine yaklap evlenir, evlilikleri
boyunca bu istekle birlikte olmann hazzn yaarlar ocuk-lar olur... ehvet bu
erevede kalrsa kim onu knayacak? Ve de ne hakla?
274
"Ama gene yle bir evrene bak... Fuhu, sapk ilikiler, rza tecavzler, bazen
de cinayetler... Btn bunlar dizginlenmeyen ehvetin yol at ktlkler deil mi?
"Bak, sana arpc bir de rnek vereyim. Sizler hatrlamazsnz. Belki yirmi yl,
belki de daha nce olmu bir olay bu.
"Bir sandalc, bir kadnla ocuklarn gezdirmek zere sandalna alyor. Sanrm
Boaz'da, Salacak'ta. Kydan epey aldktan sonra Sandalc, kadnla cinsel ilikiye
girmeye kalkyor. Hem de kck sandalda, kadnn ocuklarnn gzleri nnde...
Kadn direniyor; ocuklar alayor. Ama sandalcnn ehvetten gz kararm...
Sonunda isteine ulayor... Ama nasl... nce kadnn o-cuklarn, doru
hatrlyorsam, ocuk. Hepsini tek tek ldrp denize atyor. ocuklar
ldrdkten sonra kadnn rzna geiyor. Sonra onu da ldrp denize atyor.. Al
sana ehvetin yol at bir canavarlk... Byle nice olaylar oluyor dnyamzda, kim
byle dizginlenmeyen ehveti onaylar? Dizginlenmeyen ehvet, ok gnahn
anasdr...
"fkeye geleceim. Bunun iin de sana bir rnek vereyim. Belki sen de
gazetelerde okudun. u tavla cinayeti.
"ki arkada bir kahvehanede tavla oynuyorlar. Oyunu kazanan, tavla kutusunu
kaybedene uzatp, 'Al tavlay da, git evinde iyice al; sonra gel benimle oynamaya,'
diyor. Vay sen misin bunu diyen! Sen bana nasl byle dersin? Adamn fkeden kan
beynine sryor. Orada eline geirdii bir ieyi adamn kafasna yle bir indiri
indiriyor ki, adam orackta can veriyor. Buyur sana fkenin yol at bir facia!
"Atalarmz bouna dememiler: 'fkeyle kalkan, zararla oturur,' diye...
"imdi dier gnahlara da bir bakalm. Ne dersin? Kskanlk..."
"Gerek yok," dedim. "Sizin bak anzdan da, siz haklsnz. Yalnz bir tek
eye cevap verin yeter: Tembellik. Tembellik niye
275
gnah olsun ki? nsan tembelse bu onun sorunu; kime ne..."
Severyus Baba gld. "Sana bir arkadamdan dinlediim bir askerlik
hatrasn anlataym.
"Arkadam altml yllarda askerliini yedek subay olarak yapmt. O
anlatt.
"Tabur kumandan Yarbay, bunlara hi nefes aldrmazm. Askerin cann
karrm. Tabii bu askerlerin banda olan subaylar da askerlere nezaret ediyor;
Yarbayn icat ettii angaryalar askerlere yaptryorlarm...
"Bir gn subaylar, subay gazinosunda oturup aralarnda sohbet ederken, bizimki
bu scak atmosferden cesaret alarak Yarbaya, 'Komutanm,' demi. "Askere hi gz
atrmyorsunuz... Dur durak yok zavalllara... Hem de emrettiiniz baz iler ylesine
gereksiz ki...'
"Yarbay glm, 'Bak temen,' demi. 'Bu askerler kim? Yirmi yalarnda
tertemiz Anadolu ocuklar deil mi? Onlar ana-lar babalar asker ocana
gndermi; bizlere teslim etmi... Yirmi yalarnda, kanlar kaynayan gen
delikanlar... Onlan tembel tembel oturtup ba bo brakrsan, trl eilimlere yenik
derler... Cinsel sapklklar, kt alkanlklar, aklna ne gelirse... Biz bunlara
meydan vermemek iin onlan oyalar, ylesine yorarz ki, kt eyler dnmeye
vakti ve takati kalmasn... Eer byle yapmazsak, ona ve onu bize emanet eden
ailesine ktlk etmi oluruz. Vicdanmz o zaman rahat eder mi?'
"Bizim arkada o deerli Yarbaydan ald dersi unutmam. Askerlii bittikten
sonra da ayn metodu ocuklarna uygulam; onlara bo zaman brakmazm...
Derslerinden kalan zamanlarnda kitap okuma, spor yapma alkanlklar kazandrm
ocuklarna... imdi o ocuklar byd, mesleklerinde baarl rnek insanlar ol-
dular... Mutlu yuvalar kurdular...
"Bizim arkada o Yarbay hep hayrla anar; hl yayorsa kulaklarn
nlatr...
276
"Sz uzattk. Tembellikten sz ediyorduk... Tembel insan, herkes iin bir
problemdir. nk herkes gibi yiyecek, iecek; ama onlar gibi almayacak...
Bylesi insan en azndan, alanlarn srtnda bir asalak demektir ncil bu konuda
unlar sylyor:
"Sakin bir yaam srmeyi, kendi iinize bakmay ve ellerinizle almay ama
edinin."^^^
"almak istemeyen, yemek de yemesin! (2)
Pitis, "Yemek hazr; buyrun masaya!" diyerek konumamz noktalad. Pitis'in
gzel yemeklerini yerken, dnyordum. Se-veryus Baba'nm tm dedikleri
doruydu. Behet Bey'i dinlerken de, Behet Bey'in doru sylediini dnmtm.
imdi ok daha iyi anlyordum. Satanizm, tam anlamyla Hristiyanlk kart bir
hareketti ve Hristiyanla tepki olarak domutu. Bir antitezdi... Birinin iyi dediine,
dieri kt; birinin kt dediine de br iyi diyordu... Tanr ruhtan yana; eytan
ise bedenden yana bir tavr iindeydi... Kafam iyice karmt...
Yemekten sonra Pitis kahve yapp getirdi. Kahvelerimizi ierken, "Severyus
Baba, dnyada pek ok din var," dedim. "Herkes de, 'Benim dinim doru, br
dinler batl,' diyor. En iyisi, insann kendi kafas dorultusunda, mutlu yaamaya
bakmas... Dinlerin de amac bu deil mi? nsanlar bar iinde, huzurlu ve mutlu bir
yaam srsnler.. ster Mslman, ister Hristiyan, ier Yahudi, yahut Budist, ne
olursan ol; yeter ki iyi insan ol ve u ksack yaamn iyi yaa... Siz de byle
dnmyor musunuz?"
Severyus Baba gld. "Ben byle dnmyorum. Ve byle dnmenin,
eytan'n tuzana dmek olduunu biliyorum. eytan, bu dnceleri insann
kafasna sokarak, onu kurnazca aldatp Tanr yolundan uzaklatmyor.. Byle dnen
insan en byk g-

(1)NCL:I. Selanikmer4:ll (2) NCL: n. Selanikliler 3:10

277
nahlardan birini iliyor demektir ve bu gnahn k noktas Gu-rur'dur. eytan da
gurura kaplp, Yaratand Tanr'ya kar kt ve mahvolacaklarn ilki oldu. 'Ben her
eyi herkesten iyi bilirim; kafama gre yaarm,' havasmdaki gururlu insanlar da
eytan bu dnceleri kafalarna sokarak kendine ekmekte; onlan da kendi gibi
mahvolacaklara katmaya almaktadr.
'Ben bir Hristiyan olarak unu sylyorum: sa, yalnzca baz tler versin
diye bu dnyaya gelmedi. O, Tanr Sz beden alp aramzda yaad ve bizim iin
cann kurtulu fidyesi olarak verdi ve de insann kurtuluu oldu, armhtaki lm...
Ve de diriliimizin simgesi olarak tekrar dirildi ve sonra ge alnd...
"Eer sa'nn yalnzca retilerine taklp kalrsak; O'nun bize salad
kurtuluu gzard etmi oluruz ve mahvolacaklar kervanna katlrz... Bak bu konuda
ncil ne diyor..."
Severyus Baba raftan ncil'ini alp bir ksm okudu: "Eer yalnz bu yaam iin
Mesih' e mit balamsak, herkesten daha ok acnacak kiileriz.(^^
"te byle Ekrem! manmz yalnzca bu dnya iin deildir..."
Severyus Baba'nn lmcl hastalna, ektii aclara ramen huzur dolu olan
yzne baktm. Onun yerinde olsaydm ruh halim kimbilir ne kadar bozuk olur;
zntmden azm bak amazd, diye dnmekten kendimi alamadm. Severyus
Baba'nn ise mutluluk yznden okunuyordu. O, lm gerek ve sonsuz yaama
atlacak bir adm olarak gryor ve o adm ataca gn huzurla bekliyordu. man!
man, gerekten bambaka bir duygu olsa gerek... nsana mutluluk ve gven veren
bir duygu... Ama bu duygu her yrekte filizlenip kk salamyor.. nk insan
kafasndaki kukular; nnde durulamaz bir kasrga gibi, ruhlarmzdaki iman
filizlerini ykyor, mahvediyor...

(1) NCL: I. Korintliier 15:19 278


"Severyus Baba, iman etmek insann elinde deil ki!" dedim.
"man, nce istekle balar. man etmek iin insann nce yreinde bir istek
olmal. Gerisini Tanr kendisi tamamlar...
'sa'nn, iman yolunu gsteren u szleri ne kadar gzeldir... 'Dileyin, size verilecek;
arayn, bulacaksnz; kapy aln, size alacaktr. nk her dileyen alr, arayan
bulur, kapy alana kap alr.! "(1)
Severyus Baba'yla bu konularda daha nceleri de ok konutuk. Ama ilk kez
bugn bu konulara scak bir yaklam iindeydim. Severyus Baba'nn ruhsal
esenliine gpta ediyordum. Bende bu esenlikten eser yoktu. Hele son gnlerde iyice
karamsar olmutum...
Dnyordum... Mutluluu parada arayan bir ruh hali, tm yreimi ve
kafam sanki esir almt... Birka gn sonra kavuacam para ve onun salayaca
imknlar... Bunlarn hayali bile artk beni avutmuyordu. imde bir boluk vard ve bu
boluu dolduran karamsar duygular... Pitis'i kaybetmek zere olduumu da hissedi-
yordum... Onu ok, ama pek ok sevdiimin de artk bilincindey-dim... Onun da beni
sevdiine kukum yoktu; ama ne var ki, o daha byk bir sevgiye de yreinde yer
vermiti: Tanr sevgisi... O ve ben bu noktada ayrlyorduk... Ama ben bugn ok
kark duygular iinde kendi kendimi sorgulamaya balamtm...
Ben bunlar dnrken telefon ald. Telefon eden Tamer'di. ok nemli bir
durum olduunu ve beni Sirkeci'de Harem skele-s'nde bekleyeceini, ok acele
gelmem gerektiini sylyordu. Ama niin ardn sylemedi ve telefonu kapatt.
Acele giyinip evden ktm.

(1) NCL: Luka 11:9-10

279
Sirkeci'de, Harem iskelesinde Tamer ve Faruk'la bulutum. Tamer, hava kapal
ve yamurlu olmasna ramen siyah caml gne gzlkleri takmt. zerinde, o
gne kadar hi srtnda grmediim, siyah bir pards vard. Pards Tamer'e ok
bol geliyor, zerinde ireti duruyordu. ylesine bykt ki Tamer'in bedeni iin;
elleri pardsnn uzun kollan arasnda kayboluyor, etei yeri spryordu. Dazlak
kafas, kei sakal, siyah gzl, kulaklarnda kocaman kpeler ve acayip
pardssyle gelen geenin bile dikkatini ekiyor; yanndan geenlerin ou yryp
getikten sonra bile arkalanna dnp Tamer'e bakmaktan kendilerini alamyorlard.
Feribota bindik. Hava olduka souk olmasna ramen, darda bir kanapeye
oturduk. Danda kimsecikler yoktu; daha rahat konuabilirdik. Tamer olanlan ksaca
anlatt.
Bugn leye doru Ayla, Tamer'e telefon etmi ve ok haberi bildirmiti.
Yahuda skariyot ncili diye bir ey yoktu. Levha sahteydi. zerindeki silik yazlar
bir srail gazetesinden rastgele kopya edilmiti. Amerikal alc filan yoktu. Behet
Bey uydurmutu o palavray da. Tm bu dzenler Behet Bey ve William'n kafa-
sndan kmt.
Tamer nce kulaklarna inanamamt. Ayla, Selda'y kskanyor ve bu yzden
ortal kartrmaya alyor, diye dnmt. Ama Ayla her eyi tm detaylarna
kadar anlatnca Tamer'in ayaklar suya ermiti.
Ayla'mn anlattklarna gre: Behet Bey yalnz Tamer grubunu deil, Kadky
grubundakileri de dolandrmt. 'Kadky grubunu dattm' demesi numarayd.
Onlara da 'stanbul grubunu dattm' demiti. Kadky grubunu da ikiye ayrm,
onlarn da birbirleriyle ilikisini kumazca manevralarla kesmiti. Bylece birbirinden
kopuk grup ortaya km ve Behet Bey bu grubu da ayr ayr dolandrmt.
Behet Bey'in dolandrdklar yalnz Satanistler deildi... Pek
280
,

ok kimseyi de Amerika'dan gelmi bir papaz rolyle dolandrmt. Sahte tarihi


eserler, asl astar olmayan define numaralar... Bir ksm insanlar da Amerika'ya
gtrlmek, orayla i yapmak vaatleriyle dolandrlmlard. Behet Bey bylece drt
milyon dolara yakn bir para elde etmi ve bunun bir milyon dolarn da William al-
mt. William imdi Amerika'dayd. Behet Bey de iki gn sonra zmir'den uaa
atlayp nce Avrupa'ya, oradan da Amerika'ya uacakt. Selda'y da beraberinde
gtryordu.
Tamer, Ayla'nn anlattklarn dinleyince oke olmu; ama gene de inanmak
istememiti. Ayla telefonu kapaynca, Tamer, Behet Bey'in Kadky'deki evinin
telefon numarasn evirmi; ama telefona kimse kmamt. Bunun zerine
Kartal'daki evin telefonunu am, gene cevap yok. ki telefondan da cevap
alamaynca bu kez Behet Bey'in cep telefonunun numarasn evirmiti. Bu kez
Behet Bey'e ulamt. Tamer kurnazlk etmi. Ayla'yla hi konumam gibi
davranmt. Behet Bey telefonda, her eyin yolunda gittiini, Amerikal alcnn
yatnn en ge be alt gn sonra stanbul'da bulunacan sylemiti. Ev telefonlarna
cevap veme-mesini de, 'Sk Sk telefonla tehditler alyorum; bu yzden telefonlara
kmyorum,' diye aklamt. stediimiz zaman kendisini cep telefonundan
arayabileceimizi sylemiti.
Tamer'in bu telefon konumasndan sonra kafas iyice karmt. Ortada biri
yalan sylyordu; ama kim? Behet Bey mi, yoksa Ayla m?
Bu telefon konumalanndan sonra Tamer, gm levhay nce bir antikacya
gtrmt. Adam levhay incelemi ve hibir antika deeri olmadn sylemiti.
Bununla yetinmeyen Tamer, levhay tand bir gmye de gstermiti. Tamer,
parmaklarnda-ki yzkleri, kulaklarndaki kpeleri ve buna benzer taklarn yllardr
bu adamdan alrd. Adam altm yalannda ve ocukluundan beri gmlk
yapan, mesleinin tam hakkn veren biriydi. Tamer'in getirdii levhay uzun uzun
inceledikten sonra, "Bu lev-
281
hann yan bilmek zor," demiti. "Ama senin sandn gibi ok eski deil. Eski
diye yutturmak amacyla baz ilemler uygulanm bu paraya..." Sonra gm,
baz paralan antika diye yutturmak amacyla neler yapld hakknda ksa bir de
bilgi vermiti Tamer'e.
Gm para, iyice sulandnlm tuz ruhuna batrlyor; bu eriyikten
kanldktan sonra tinerle inceltilmi siyah boyayla boyanyordu. Boya kemik gibi
sertleince de tel frayla fralanyor veya ince kumla dikkatle ovuluyordu. Sonra da
ak havada uzunca bir sre braklyordu. Tamer'in elindeki de buna benzer
ilemlerden gemi, 950 ayarnda bir gm parayd. Ancak gm deeri kadar bir
deeri olabilirdi. Ne kadar eski olursa olsun, otuz krk yldan daha eski olmayan bir
parayd. Belki de birka sene nce yazlmt zerindeki yazlar...
Gmden ktktan sonra Tamer'in artk hibir kukusu kalmamt.
Ayla'nn syledikleri doruydu. Behet Bey hepsini dolandrmt.
Dolandnldklarndan hibir kukusu kalmayan Tamer hemen bana, Faruk'a ve
Aydn'a telefon etmiti. Aydn otomobille bizi Harem'de bekleyecekti.
Harem'de Aydn bizi karlad. Bu kez, her zamanki gibi minibsle deil,
babasnn otomobiyle gelmiti. Otomobile atladk. Doruca Behet Bey'in
Kadky'deki evine gittik. Arabay apartmann uzanda park ettik.
Tamer, "Behet Bey'in dairesinde k yok; ama gene de yoklayalm," dedi.
Famk'u da, "Hepimiz birden eve gitmeyelim; sen tek bana git," diyerek Behet
Bey'in evini kontrole gnderdi. Behet Bey, Faruk'u apartmandakilere Ayla'nn
akrabas olarak tantt iin kimse onu yadrgamyor; Behet Bey'in Kadky'deki
evine sk sk girip kyordu. Behet Bey, Selda'y daha ok Kartal'daki evinde
tutuyordu.
282
Faruk gitti. Be dakika geti gemedi; dnd. "Evde kimse yok, dedi.
Tamer hi armamt. "imdi doruca Kartal'a!" dedi ve hareket ettik.
Kartal'da, Behet Bey'in evini evreleyen bahe duvarnn yannda arabay
park ettik. Birka saattir neredeyse durmu olan yamur yeniden balamt. Etrafta
kimsecikler yoktu. Arabay park ettiimiz yer iyice karanlk ve kuytu bir yerdi.
stelik, bahenin iindeki iki byk am aacnn yola uzanan dallar altna park
ettiimiz araba, daha da karanlkta kalyor; geen arabalarn far klarnda bile pek
yakma gelmeden grlmyordu.
Tamer, "Evde bana kalrsa kimse yok," dedi. "stteki bir odada k var; ama
Behet Bey mahsus yank brakm olabilir. nk otomobili yerinde yok."
Aydn, "Belki bir yere gitmilerdir; dneceklerdir," dedi.
Tamer, "O kadar saf olma!" diye homurdand. "Herif hepimizi kua baktrp
tyd. Ama peini brakmayacaz."
Baheden kpek sesleri geliyordu. Kpekler duvar kenarn-daki arabay
farketmiler, yksek perdeden havlamaya balamlard.
Tamer, "Bunlar Behet Bey'in canavar buldoglar," dedi. "Adam paralarlar
Hem de birbirinden azgn drt canavar. Onlar ierideyken, insan silhla bile
baheye girmeye cesaret edemez."
"Bunlara zehirli et vermeli; ama nerden aklmza gelebilirdi," diye Faruk
hayfland.
"Bu canavarlar yabanclarn verdii hibir eyi yemezler. Yalnzca
saldrrlar. Hele gece... Ama beni tanyorlar. Siz burada bekleyin. Bir kukulu durum
olur veya yakndan bir araba geerse; otomobil bozulmu da tamir ediyormu
numarasna yatn. Dikkat ekmeyelim. Ben gidip kpekleri zararsz hale getimeye
alacam."
283
Tamer elinde levye arabadan kp bahe kapsna doru yrrken heyecanm
iyice artmt. Keke, hi gelmeseydim diye geiriyordum iimden. Ama artk ok
geti. Aydn ve Faruk da benim kadar olmasa bile olduka heyecanl grnyorlard.
Tamer, bahe kapm levyeyle bir sre uratktan sonra at. Bu arada kpekler
kapya toplanmt; fakat eskisi gibi azgn azgn havlamyorlard. Tamer'i tanm
olacaklard. Tamer ieri girdi; etrafn alan drt kpei isimlerini ararak, sevip
okayarak yattrd.
Aydn, "Kpeklerden artk korkmaya gerek yok," dedi. "Tamer'i ok iyi
tanyorlar. Tamer birka kez onlar gezdimeye bile gtrm. Beni de
yadrgamazlar."
Az sonra Tamer kpekleri sakinletirmiti ve bizi kapya ard. Kap arabay
park ettiimiz yerin on, on be metre kadar uza-ndayd. Arabadan kp kapya
doru yrmeye balamtk ki, kpekler yeniden havlamaya balad. Tamer onlan
yattrmakta zorluk ekiyordu.
Aydn, "Kpekler beni de tanyor; siz burada biraz bekleyin," diyerek bahe
kapsndan ieri girdi. Faruk'la ben de arabaya dnp beklemeye baladk.
Bir sre sonra Aydn geldi. Tamer'le birlikte kpekleri evin arkasndaki tel
kafeslerine sokmay baarmlard. Kpeklerin kulbeleri de bu tel kafeslerin
iindeydi. Artk kpeklerden korkumuz kalmamt.
Otomobili baheye sokup evin hemen yanndaki kk park yerine ektik.
Tamer bu arada hepimizin oraplarn karttrp ellerimize eldiven gibi taktrd. "Ne
olur, ne olmaz; parmak izi brakmayalm," diyordu. Ellerimize oraplan taktktan
sonra ayakkab-lanmz tekrar giyip arabadan indik.
Tamer, "imdi Behet Bey'in evi resmen igalimiz altnda," dedi. "Gerekirse
kapy krp gireceiz."
284
Faruk, "Evde kimse yoksa, girip de ne yapacaz?" dedi. "Bamz iyice belaya
girebilir."
Ben de Faruk gibi korkuyordum. Karakollara, mahkemelere alkn deildim.
Kanuna saygl; daha dorusu, kanundan korkan insanlann arasnda bymtm.
Btn bu yaptklarmz bana ters geliyor; yaptmz kt ilerin olas sonulan da
beni korkutuyordu. Hapislere dmek vard byle ilerin sonunda... "Tamer, yol ya-
knken dnelim, bamza i amayalm," diyecek oldum.
Tamer, "Adamn bizi ddkledii yanna kr m kalsn?" diye beni tersledi. "Bir
Satanist cn yerde koymaz. Gerekirse Amerika'ya gidip o herifi bulmazsam,
yaayamam!"
Hibirimizde Tamer'e, 'Hayr' diyecek hal kalmamt. O hari, hepimiz
akndk. O ne derse yapmaktan baka elimizden bir ey gelmiyor; hipnotize
edilmi gibi Tamer'in her szne uyuyorduk.
Evin kaps elik ve kale kaps gibi salamd. Kapy amak iin uramak
yerine, pencerelerden birinden ieri girmenin daha kolay olacana karar verdik.
Zemin kat pencereleri demirliydi. Birinci kat pencerelerinden birini krp ieri girmek
gerekiyordu. Ancak bu pencereler de yerden drt metreden daha yksekteydi. Bu
kattaki odalardan birinin yanmaka, bu odann penceresinden dan vuran k
az da olsa bahenin baz yerlerini hafife aydnlatmaktayd. Bu k bahenin kuytu
yerlerine ulamyordu: ama biz karanla alm gzlerimizle bahenin hemen her
yann aratrdk. Merdiven veya ona benzer bir ey bulamadk. Bunun zerine
birbirimizin omuzuna karak pencerelerden birine ulamay dndk. Faruk benim
omuzuma kt; ama tm uramalarna ramen bir trl pencerenin pervazna
yapmay baaramad.
Bunun zerine Tamer, "Brakn u Bremen mzkaclar gibi st ste kma
numarasn!" diyerek Faruk'u omuzumdan indirdi. Aydm'a, "Git, arabadan krikoyu
getir!" dedi.
285
Aydn'n getirdii krikonun tabann pencere kenarna gelecek ekilde
yerletirdik ve kriko yardmyla demirlerden ikisini iyice emeyi baardk. Bu iki
demir arasndaki aralktan insan rahat geebilirdi. Birer birer eve girdik.
Kaplar ap odalar tek tek aramaya baladk; ama ne aradmz kendimiz de
bilmiyorduk. Bu arada Tamer odalardaki baz eyalar fkesinden krp
dkyordu.
st katta da ayn ekilde odalar aradk. Normal ev eyalar ve giysiler dnda
evde dikkati eken bir ey bulamadk.
Tamer, "imdi doruca zmir'e gidiyoruz," diyerek arama iini durdurdu.
"Herifi uaa binmeden enseleyeceiz."
Ben, "Enselersek ne olacak?" dedim. "Adama verdiimiz paralarn elimizde
senedi sepeti mi var? Polise gitsek biz sulu ka-rz.
Tamer, "Hele bir enseleyelim; bak o zaman grrsn!" diyerek bana serte
karlk verdi.
Tam kapdan kyorduk ki, Tamer, "Bir de mahzene bakalm," dedi. Mahzen
dedii yerde eytan Ayini yaptmz salon vard. nde Aydn arkada biz, mahzene
indik ve salonun kapsn atk. Aydn kapnn yanndaki dmeye basarak elektrii
yakt.
Grdmz manzara hepimizi artmt. Salonun ortasndaki masada,
masaya smsk balanm bir vaziyette Ayla yatyordu. Az da bantla
kapatlmt.
lk aknlmz geince hemen masann yanna gittik. Bu arada Tamer,
"Biriniz gidin, mutfaktan bak getirin," dedi. Kendisi de Ayla'nn azndaki bant
kard. Aydn'n getirdii bakla da Ayla'y balayan ipleri kestik.
Ayla periand, yklmt. Gzyalar arasnda olanlar ksaca anlatt.
Behet Bey'le Selda'nn gittike birbirlerine yaknlamas Ayla'y oktandr
tedirgin ediyordu. Bu ilikiyi poligamik bir eilim diye nitelendirip hafife almak,
aptallktan baka bir ey deil-
286
di... Bu yzden her ikisini dikkatle izliyordu. zleme metodlarnn kukusuz en
etkilisi de, ikisinin konumalarn gizlice teype almakt. Ayla bylece Behet Bey'in
sinsi plann renmiti.
Behet Bey, Ayla'y yzst brakp Selda'yla Amerika'ya uacakt. Uak
biletleri bile alnmt. Selda'yla nce Bursa'ya gidecekler; bir gece elik Palas'ta
kaldktan sonra ertesi gn zmir'e hareket edeceklerdi. zmir'den de uaa binip nce
Almanya'ya, oradan da Amerika'ya uacaklard. Ayla'ya da, "Biz iki gnlne bir i
iin Bursa'ya gidiyoruz; dneceiz," demilerdi.
Ayla onlara her eyi bildiini sylememi; Tamer'e telefon edip Behet Bey'in
gerek yzn anlatmay daha uygun bulmutu. Tamer'e gveniyordu. Onun en
doru karar vereceine emindi. Kendi bana bir eyler yapp ileri berbat etmekten
korkuyordu. Hem bir yerde kendisi de Behet Bey'in su ortayd...
Tamer'e telefon ettikten iki saat kadar sonra, Behet Bey antasnn
kartnldn farketmi, Ayla'y sorguya ekmiti. Bu sorgunun bir hayli sert getii
Ayla'nn yz ve vcudundaki yara berelerden anlalyordu. Yedii onca dayaa
ramen Ayla dilini tutmasn, durumu idare etmesini bilmiti. Tamer'le yapt
telefon konumasn Behet Bey'den saklamasn ve ii kadnca bir ks-kanlk
olayyla snrl tutmay baarmt. Behet Bey uak biletlerini Ayla'nn grdn de
anlamamt. Tamer'in Behet Bey'i cepten aramas da onu kukulandrmamt.
nk hemen her gn Tamer'le telefon grmesi yapyorlard.
Behet Bey iki saat kadar nce Selda'yla Bursa'ya hareket etmiti. Giderken ne
olur ne olmaz diye Ayla'y mahzendeki masaya smsk balamay da unutmamt.
Ayla'y masaya baladktan sonra, "Yaptn hnzrlklar iin sana iki gnlk masa
cezas veri-yorum," demiti. "ki gn sonra dneceiz. O zaman sana ykl bir miktar
para vereceim. Sus pay... Bylece sen kendi yoluna; ben de kendi yoluma..."
287
Ama Ayla onlann dnmemek zere gittiklerini ok iyi biliyordu...
Tamer, "Bursa'da niin bir gece kalyorlar?" diye sordu. "Ben olsam
stanbul'dan uaa atlar bir an nce toz olmaya bakardm. Niin oyalanarak kendimi
riske ataym..."
Ayla, "Bu gece elik Palas'ta birileriyle buluacak. Giderayak onlan da
dolandracak. Ertesi gn de zmir'den uacaklar."
Bu arada yukardan telefon sesi geldi. Birbirimize baktk. Tamer, "Behet
Bey'dir," dedi. "Ara sra yoklayacaktr. Hi kimse telefona kmasn. zellikle sen.
Ayla! Hibir telefona cevap verme. Biz imdi Behet Bey'in peinden gidiyoruz. Biz
gidince kpekleri sal ve bekle! Tamam m?"
"Tamam."
Bu arada Tamer'in telefonu ald. Tamer, "Bu garanti Behet Bey'dir. Bizleri de
kontrol ediyor," dedikten sonra telefonu at. Tamer yanlmamt. Telefon eden
Behet Bey'di. Ksa sren telefon konumasndan sonra Tamer aklama yapt:
"Dzenbaz kpek, akl sra bizi kua baktryor. Hayal Amerikal Smith'in yat drt
gn sonra buradaym. stanbul'a bir an nce gelmek iin rotas zerindeki limanlar
pas geiyomu... Kpek!"
Tamer telefon konumasn anlattktan sonra. Ayla'yi teselli edici birka sz
syledi. Bize de, "Haydi ocuklar, gidiyoruz!" dedi. "Behet Bey'e dnyann sand
kadar byk olmadn ispatlayalm."
Arabaya atlayp evden ayrldk. Feribotla karya geip Bursa yoluna vurduk.
elik Palas Otehne vardmzda vakit gece yarsna yaklayordu.
Otelin park yerine girmeden nce Tamer ve ben arabadan indik. Tamer
drdmzn birden otele girmesini uygun bulmamt. Aydn ve Faruk arabayla
otelin otoparkna girecek ve Behet Bey'in arabasnn orada olup olmadna
bakacaklard. Bu arada biz de otobs duranda bekleyecektik.
288
Az sonra arabamz geldi. Aydn'la Faruk, Behet Bey'in otomobilini park
yerinde gremeyince, resepsiyona gitmilerdi. Faruk, resepsiyondaki adama, "Behet
Bey'in unuttuu evrak getirdik," demiti. Adam da Behet Bey'in yanndaki kadnla
birlikte on, on be dakika nce otelden ayrldn sylemiti.
Tamer bir sre kararsz kaldktan sonra, "zmir yoluna vuralm," dedi. "Haydi
abuk!" Otomobilimiz hareket etti.
zmir'e giden yolda karanla, yamura aldrmadan yer yer yz otuz
kilometrenin zerinde bir hz yapyorduk. Byle bir havada bu hz ok tehlikeliydi.
Ama Tamer'in tehlike filn dnd yoktu. Tek dnd Behet Bey'i
bulmakt...
Benzinimiz iyice azalm, gsterge devaml krmz yanmaya balamt.
Bir benzin istasyonuna girip depoyu ful yaptktan sonra tekrar yola koyulduk.
Benzin istasyonunda hi oyalanmamtk. Tamer ylesine acele ediyordu ki, kala
gz arasnda tuvalete gidip kk su dkmemize bile homurdanmt.
Hava souk olduundan camlar buulanyordu. Sk sk pencereleri siliyor,
devaml yolu gzlyorduk. Getiimiz otomobillere dikkat ediyor; Behet Bey'in
otomobilini pas gememeye alyorduk.
Byle hzl giderken birka kez de tehlike atlattk. Hele bir keresinde, viraj
alrken uuruma yuvarlanmamza ramak kalmt. Ksaca, kelle koltukta
gidiyorduk...
Saat 02.00 sulanyd. Bursa'dan ayrlal iki saati gemiti. On, on be dakikadr
getiimiz yerlerde yamur yoktu. Asfalt da ku-ruydu.
Tamer'in cep telefonu ahnca irkildik. Tamer, "Bu Behet Bey kpeidir;
belki de peinde olduumuzu anlad..." dedi. Telefona cevap vermedi.
"Behet Bey peinde olduumuzu anlamsa, tedbirini de almtr," dedim.
"Bou bouna gidiyoruz."
289
Tamer bana cevap vermedi. Aydn'a, "Biraz yavala; doksan geme!" dedi.
Tamer'in bu szlerinden Behet Bey'e yetiip yakalamak midini yitirdii
anlamn kardm. in iin seviniyordum. Hele bir kazasz belasz dnelim, bir daha
m byle pisliklere bulamak...
Otomobil normal hzla gitmeye, Aydn da trafik kurallarna uymaya balaynca
sannm hepimiz rahatlamtk. Tabii Tamer hari..
Tamer'in telefonu tekrar ald. Bu kez Tamer telefonu at ve "Behet Bey
demin telefon ettiniz mi?" diye sordu. "Evet... Uyku arasnda... Telefona uzanncaya
kadar kapand... Bir ey mi var?... Evet... Yarn anlarz... Aydn' niin
aramtnz?..."
Tamer bir sre daha konutuktan sonra, "yi geceler!" deyip telefonu kapatt.
"Alak herif! Bizimle dalga geiyor. Aydn'm evine telefon etmi."
Aydn, "Babam imdi panik yapar," dedi. "Gece yarsna kalmam diyerek
arabasn almtm. Bir kaza geirdiimi dnp polise filn telefon etmesin..."
Tamer duymamazlktan geldi. Telefonu ap 118'den elik Palas'm telefon
numarasn sordu. Numaray cebinden kard bir not defterine yazdktan sonra,
otele telefon at. "Ben Sadullah ala. Behet Bey'e bir evrak gndermitim. Araba
dnmeyince merak ettim... Cep telefonuna ulaamyorum... Hayr... Peki, teekkr
ederim."
Telefonu kapatt. "Behet Bey otele telefon etmi. 'Beni arayan oldu mu?' diye
sormu. Adamlar da 'ki kii arad' demiler. Anlayacanz, herif peinde
olduumuzu akt."
Faruk, "imdi ne yapacaz?" diye sordu. Tamer cevap vermedi.
Ben de, "Aydn' niin aram?" diye sordum.
"Niin aradn sylemedi. Bizimle dalga geiyor, kpek!
290
Benim konumam, bir eyler sylememi bekliyor. Ben de konu-muyorum. kimiz
de birbirimizin elindeki kartlar biliyoruz... Ba-kalm kim kazanacak?"
Kimin kazanaca artk umurumda bile deildi. Bir an nce
Tamer'in, "Dnelim," diyerek bu gerilime bir son vermesini bekli-
yordum. Bu beklenti iime bir rahatlk vermi, kendimi iyice sal-
mtm. Neredeyse uyumak zereydim ki, Faruk'un sesiyle irkile-
rek kendime geldim.

Faruk, "Behet Bey orada!" diye barmt.


O anda otomobilimiz bir benzin istasyonunu geride brakmak zereydi.
Arkamza bakarak ksa bir an, hepimiz grdk. Behet Bey yolun sol tarafndaki
benzin istasyonunda arabasna binmek zereydi.
Tamer, ne yapacan aran Aydn'a, "Devam et, durma!" dedi. Solumuzdaki
benzin istasyonunu yz metre kadar getikten sonra da, "Uygun bir yerde U dn
yapacaksn," diye uyard. "Ben sana nerede dneceini syleyeceim."
Tamer bunlar sylerken ban arkaya evirmiti. Bir viraj alp da benzin
istasyonu grnmez olunca, Aydn'a U dn yapmasn syledi ve Aydn syleneni
yapt.
imdi geldiimiz yoldan geriye dnmeye balamtk. Benzin istasyonunun
nnden yava getik. Behet Bey'in otomobili istasyonda yoktu.
Tamer, "Herif imdi faka bast," dedi. "Hzlan bakalm!"
Aydn otomobili hzlandrd.
Tamer'in neesi yerine gelmiti. Otomobilin ii karanlk ol- duu halde
yznn gldn farkedebiliyordum.
O neeliydi, ama ben hi de yle deildim. Deminki rahatl- m gitmi,
yeniden huzursuz olmutum. Bu kovalamacann sonu hi de iyi bitecee
benzemiyordu...
Tamer neeli neeli konuuyordu. "Kendini ok akll sanyorsun, ha? Senden
baka herkes torba taknm saman yiyor, yle
291
mi? imdi zokay yuttun... Bizim zmir'e doru gittiimizi anlad. Geriye dnd.
Yolda karlasak bile, kardan gelen arabann iindekileri, insan farlarn
cmbnde gremez diye dnyordur Yolda karlasak bile, rahata yanmzdan
geip gidecei hesabn yapyor. Ama biz imdi kuyruundayz kpein."
Be dakika ancak gemiti ki, farlarmz Behet Bey'in otomobilini gr
alanmza sokmutu. Uzun farlann nda Behet Bey'le Selda'y grebiliyorduk.
Tamer cep telefonundan Behet Bey'i arad. "Naslsnz Behet Bey?... Hi,
uyku tutmad da... Bir arayaym dedim... ylesine... zr dilerim... yi geceler,
renkli ryalar.." Tamer glyordu. "Beni uykumdan uyandrdn,' diye hafif yollu
fralad. Eh, ne yapalm? Biz de biraz dalgamz geelim... Hep o mu dalga gee-
cek?"
Aydn gaza basp Behet Bey'in arabasna yetimek istediyse de Tamer engel
oldu: "Acele etme! Ben sana hzlanman gerektii yerde syleyeceim. Sen
yalnzca gzden kaybetmemeye bak. Ama kardan araba gelmedii srece uzun
farlarla herifi bunalt..."
Hafif bir yamur balamt. Aydn arada bir silecekleri al-tryordu. Gelirken
kuru olan yol imdi slanmt.
Behet Bey'in arabasnn yirmi, otuz metre kadar gerisindey-dik. Behet
BeyTe Selda'y rahatlkla gryorduk. Ama onlarn farlarmz yznden bizleri
grmesi imknszd. Pelerinde olduumuzun farknda bile deillerdi...
Bu ekilde uzunca bir sre gittikten sonra Behet Bey'in otomobili birden
hzland. Bunun zerine Aydn da gaza bast.
Tamer, "Belki de farlarmz rahatsz etti. Uzaklamak istiyor," dedi. "Ama
yavalayp bizim gememizi de bekleyebilirdi. Neyse..."
Behet Bey hzlandka biz de hzlanyorduk. Az sonra iki araba arasnda
sanki bir lm yar balamt... Selda sk sk arkaya bakyordu.
292
Bir kasabadan getik. Bu saatte kasabadaki yollar botu. Birka sokak kpei,
lgnca giden otomobillerden canlarn zor kurtardlar.
Kasaba geride kalm ormanlk bir yerden gemeye balamtk. Burada yol bir
hayli engebeli ve bol virajlyd...
Tamer telefonu at. Behet Bey bu kez telefona cevap vermemiti.
Tamer, "Dalga geer miydin?" diye homurdand. "imdi skt deil mi?"
Sa yanmzda yol boyunca akan bir ay vard. Virajlar da sklamt. Ama
Behet Bey de, biz de virajlara, yeni yaan yamurun yolu tehlikeli bir ekilde
kayganlatrdna aldrmadan lmne hz yapyorduk.
Kardan gelen iki kamyon yanmzdan geip gittikten sonra Tamer "Daha
hzl!" dedi. "Herifi sktr. Haydi, gazla!"
Aydn hi itiraz etmeden arabay daha da hzlandrd. Behet Bey ise daha fazla
hz yapmay gze alamamt. Ksa zamanda arabamz onun arabasyla ayn lizaya
gelmiti. Behet Bey'in arabasnn yolunu kesmek iin bir hamle yaptmz anda
Behet Bey birden hz kesti. Aydn duruma hkim oluncaya kadar Behet Bey'in
arabasn bir hayli geride brakm olduk. Aydn sert bir frenle arabay
durdururken, biz de arkaya dnm, Behet Bey'in ne yapmak istediini
anlamaya alyorduk...
Behet Bey, ana yoldan ayrlp sadaki bir yola sapmt.
Tamer, "Geri vitese tak, abuk ol!" diye bard. "Karmayalm, Herif
buralar iyi biliyor."
Yirmi metre kadar geri gittikten sonra biz de Behet Bey'in sapt yola
saptk.
Girdiimiz yol, ana yol kadar dzgn deildi. Buna ramen olduka hzl
gidiyorduk. Bir sre sonra Behet Bey'in arabasna yetitik.
Behet Bey'in on, on be metre kadar arkasnda giderken,
293
kardan bir aracn hzla yaklatn farkettik. Uzun farlarla geliyordu. Ara, Behet
Bey'in otomobilini geerken farlar Aydn'm gzn alm olacak ki, bir an bocalad;
viraj alrken son anda arabay yoldan kmaktan ancak kurtarabildi. Ayn anda da
Behet Bey'in arabasnn yoldan ktn ve bir yamaca arpp paralandn
grdk. Hzl gittiimizden, arabann paraland yeri otuz metre kadar getikten
sonra ancak durabilmitik.
Behet Bey'in hurdaya dnm arabas yanmaya balamt. Yanan otomobile
doru gitmeye kalktmzda Tamer bizi durdurdu. Otuz metre kadar tede yanmakta
olan arabaya bir sre baktktan sonra, "Siz burada durun, beni bekleyin!" dedi.
Faruk itiraz etti. "Belki daha yayorlar, Kurtaralm!" Faruk'un bu sz zerine
Aydn'la ben yanan arabaya doru gitmeye davrandk. Ayn anda Tamer yldrm
hzyla pardssnn nn at ve belinden bir tabanca kanp bize dorulttu. "Size
ne dersem onu yapn, ulan!" diye bard. Elindeki tabanca ve gecenin sessizliini
yrtan etkili barts ylesine emrediciydi ki, aklmcasna olduumuz yerde
kaldk.
Tamer yanan arabaya doru yrmeye balad. Birka adm attktan sonra durdu;
bize dnd. Yanan arabann nda simsiyah bir hayaleti andryordu. "Benim Behet
Bey'e verilmi bir szm var," dedi. Sesi sert; tavrlar bir deliden farkszd. Yksek
sesle, nutuk verir gibi konuuyordu: "hanet edenin alnnn ortasna bir delik
aacam sylemitim. O szm yerine getireceim. Siz burada bekleyin. Ben
hemen dnerim."
Tamer iki elini yana at. Ar ar yanan arabaya dom yrd. nn at
bol pardss rzgrda yrtk bir yelken bezi gibi dalgalanyor; yanan arabann
nda silueti, kanatlann am dev bir yarasa gibi grnyordu.
Endieyle birbirimize baktk. Faruk, "Tamer kafay yemi," dedi. "llerden
ne istiyor?"
294
Gerekten, Behet Bey ve Selda alevler iinde cayr cayr ya-nyorlard. Hl
yayor olmalar mmkn deildi.
Tamer alevler iindeki arabann yannda durdu. Arabayla birlikte yanmakta olan
Behet Bey'in ba, krk yan pencereden dar sarkmt. Tamer tabancasn Behet
Bey'e dorulttu... O anda byk bir patlama oldu. Bu tabanca sesi deildi... Araba
infilk etmiti. Baz araba paralar, patlama yerinden olduka uzakta olmamza
ramen, bulunduumuz yere kadar ulamt. Ama hibirimize bir ey olmad...
imdi alevler arabanm da ortasnda olduu byke bir alana yaylmt.
Arabann be metre kadar uzanda, Tamer de alevler iinde, yerde hareketsiz
yatyordu.
Patlamann ve patlama sonunda grdmz manzarann okunu atlatr
atlatmaz, hi deilse Tamer'i kurtarmak telma dtk. Tamer'i kurtarmak iin ok
geti Tamer patlama srasnda can vermiti. Alevler Tamer'in cansz bedenini
ylesine sarmt ki, bir alev topunu andryordu. Hi deilse bedenini alevlerden
kurtarabilmek iin abaladk. Ama ne yapacamz bilemiyorduk. Kafas kesik
tavuklar gibi bo yere kouturup durduk... Aydn arabadan sndrcy getirdiyse
de altramad. Dallarla alevlere vurduksa da, bana msn demedi... Sonunda
vazgetik. Yapacak bir ey kalmamt...
Aydn, "Hemen buradan uzaklaalm," dedi. Arabamza koarcasna dndk.
Aydn bir U dn yaparak hzla oradan bizi uzaklatrd. Ana yola knca rahat bir
nefes aldm..
Yamur yeniden balamt. Bu kez bardaktan boalrcasna yayordu.
Aydn, geceleyin saatlerce direksiyon sallamaktan iyice yorulmu olmalyd.
Ama gene de bir benzin istasyonuna arabay ekip biraz olsun dinlenmeyi
dnmyordu. "Bir an nce kapa stanbul'a atalm," diyor, baka bir ey
demiyordu. Kafas iyice bozuktu... Bu iler dnp dolar sonunda bize de bular
m, korkusu
295
iindeydi. Kukusuz, ayn korkuyu biz de duyuyorduk... Bu korkudan baka, Aydn'
tedirgin eden baka bir ey daha vard. Babasna nasl hesap vereceini de kara kara
dnmekteydi. Babas, "Bu gece arabay alp nereye gittin?" diye soracakt. stelik
bankadan ekip de Behet Bey'e kaptrd paralarn da hesabn vermek du-
rumundayd...
Faruk da kara kara dnyordu. Uzun zamandr beraber olduu Selda'y
kaybetmiti. Acaba Ayla'nn bundan sonraki tavr nasl olacakt? Babasnn
kaptrd paralara da yanyordu. Keke o para bende kalsayd, diye
hayflanmaktayd...
nde, Aydn'n yannda oturuyordum. Aydn'n direksiyon banda uyumasn
engellemek iin, onunla devaml konumam gerektiini biliyordum. Konuma
arasnda, "Kaza yerinde tabancay bulacaklar," dedim. "Polis olay derinlemesine
kurcalarsa bize kadar ulaabilirler."
Aydn, 'Tamer tabancayla ate etmedi," dedi. "Ama gene de tabancay yok
etseydik iyi olurdu. stelik Ayla da var iin iinde... Kadnn bir dili zlr, tmeye
balarsa; ite o zaman pislik bize de bular..."
Btn bunlar dnmek bile iimi karartyordu. Nereden girmitim bu
pisliin iine...
Bursa'ya vardmzda saat 6.00'ya yaklayordu. Bir benzin istasyonundan
Aydn ve Faruk babalarna telefon atlar. Merak edilecek bir durum yok; gelince
her eyi anlatrz eklinde konuarak, onlan daha fazla meraktan kurtarmaya
altlar...
Bursa'da fazla oyalanmadk; ayakst bir eyler de attrdktan sonra,
stanbul'a doru yola ktk.
Gemlik'i henz gemitik ki. Aydn, "Ben daha fazla dayanamayacam," dedi.
"Her an bir kaza yapabilirim."
Gerekten dn akamdan beri Aydn direksiyon bandayd. Her an direksiyon
banda uyuyabilir; bir faciaya yol aabilirdi. Zaten birka kez de direksiyon
hkimiyetini kaybetmesine ramak kal-
296

___________________________________________________________________________
www.e-kitap.us
m, arabann yoldan kmasm son anda, kl pay nleyebilmiti.
Aydn arabay yol kenarnda, aalarn arasnda uygun bir yere park etti. Biraz
kestirip yle yola kacakt. Aydn' arka koltua aldk. Orada uzanp uyuyakald.
Faruk ve ben de n koltukta hafif bir ekerleme yapmaya alyorduk.
Tm olanlar kafamdan geiriyordum. Pitis'le tanmam... Satanistler...
Girdiimiz pis iler... Dolandrlmz... Behet Bey, Selda ve Tamer tam da
satanistlere uyan bir ortamda can vermilerdi... Alevler arasnda... Cehennemde
yanar gibi...
Severyus Baba'y dndm... Onun scak yaklam... Akl dolu tleri...
Bunlan dnrken birden irkildim. Arabann yannda birisi belirmiti. akn
akn, korkuyla adama baktm. Gzlerime inanamadm! Severyus Baba! Evet,
Severyus Baba bu! Hzl hzl yryordu. Otomobilimize dnp bakmad.
Arabadan dar frladm... "Severyus Baba, nereye gidiyorsun?" diye
bardm.
Severyus Baba, yrmesine devam ediyordu; dnp bakmad bile... Peinden
kotum... O yryor, ben kouyordum; ama gene de ona yetiemiyordum.
Bylece dalar, tepeler, gller, denizler atk... Kylerden, kentlerden getik...
Birok insanla karlatk, bir sr olaylara girip ktk... Artk peinden
komuyordum Severyus Baba'nn... Sanki bir glge, bir ruh olmutum... Garip bir
durumdu bu... Her an onunlaydm; ama ben ortada yoktum...
Arabann yannda, ilk grdmde beyazlar iindeydi Severyus Baba... Ama
yrdke elbisesinin rengi nce griye, sonra kirli siyaha, daha sonra da siyaha
dnmt... stndeki elbise artk yrtk, prtk; kir, amur iinde ve de
simsiyaht... Srtnda da siyah bir torba belirmiti Severyus Baba'nn. Bu torba
nceleri yoktu... Sonradan ortaya km, zamanla byyp koskoca bir uval halini
almt... Pislik iinde, mezar ta gibi ar, simsiyah bir uval...
297

___________________________________________________________________________
www.e-kitap.us
Severyus Baba, bu ar siyah uval srtnda, iki bklm, sr-nrcesine
yrmeye alyordu... Ama bu bir garip yryt... ki bklm, srnrcesine; ama
balangtaki gibi hzla...
Bir yere geldi. Bir taht vard o geldii yerde... Orann nasl bir yer olduunu
anlayamyordum... Sanki bir g, onu anlamak yeteneini beynimden silip almt...
Tahtta beyazlar giyinmi biri vard. Ama yz garip bir sisle perdelenmi
gibiydi; yz grnmyordu. Tahtn etrafnda pek ok insan; ama onlar da anlatmak
mmkn deil... Anlayamyorum... Gryorum, ama nasl diyeyim; sanki ekillerini
grmemi gibiyim...
Severyus Baba tahtn nnde durdu... Tahtta oturan, yzn gremediim O,
"Srtndaki nedir?" diye sordu Severyus Baba'ya... Ama sesle sormad; fakat
yreimde anladm ne dediini...
Severyus Baba uval O'nun ayaklar dibine brakarak, "Gnahlarm," dedi.
"ster beni yak; istersen gnahlarm!"
Konumalar sessiz oluyordu burada anlalan; ama insan, yreinde anhyordu
tm sylenenleri...
Tahttaki O, "Soyun!" dedi.
Severyus Baba soyunmak istemedi. "Nasl soyunurum huzurunda? Utanrm..."
"Dnyaya plak gelinir ve oradan plak gidilir. Bunu bilmiyor musun?
Soyun!"
Severyus Baba soyundu, ayn anda beyazlara brnd. Pislik iindeki
elbiselerini de gnah uvalnn yanna koydu...
O zaman O, "imdi ait olduun yere git!" dedi Severyus Baba'ya...
Severyus Baba gitmeye davrand; henz ilk admn atmt ki, durdu; arkasna
bakt. O anda Pitis belirdi yanmda ve Severyus Baba O'na ikimizi gsterdi
ve"Efendim, bunlar ne olacak?" diye sordu.
298

___________________________________________________________________________
www.e-kitap.us
"Onlar da senin gittiin yere gelecekler. Ama imdi deil; daha sonra."
O anda uyandm. Faruk hafife sarsarak beni uyandrmt. "Haydi, kalk
artk! Gidiyoruz."
Bam, yasladm direksiyondan kaldrdm. Aydn da arka koltuktan kalkm,
n koltua gemeye hazrlanyordu.
Yerimden kalkp arka koltua getim. Aydn da direksiyona geti. Arabamz
hareket etti.
Gne domak zereydi. Ortalk iyice aydnlanmt. Benim iim de aydnlkt
artk... Ryann etkisi tm benliimi sarm, iimi aydnlatmt. Sradan bir rya
deildi bu... Gereini yapmam gereken bir mesaj almtm sanki... Gzlerim yala
doldu; ama kalbim sevin doluydu...
Dudaklarmdan, "Tanrm, beni bala!" szleri dkld.

299
O sabah bitkin; fakat ruhumda byk bir ferahlkla eve geldiimde Pakize'yi
evde buldum. Btn gece gelmediimi Severyus Baba'dan renmi, sabahleyin
doruca bize gelmiti.
Onlara hibir eyi gizlemeden her eyi anlattm. Artk eytan'm kara
sayfasn kapattm, Tanr'nn ltfyla yaammda yeni bir beyaz sayfa amak
istediimi syledim. kisi de ok sevindi...
Ayn gn Pakize'ye evlenme teklif ettim.
Pakize, "O halde beni babamdan iste," dedi. Babam dedii Severyus
Baba'dan bakas deildi.
Severyus Baba biz evlendikten sonra ancak iki ay yaad. Son gnlerinde
Amerika'daki iki olu da gelmilerdi. Babalarnn son kez grm oldular.
Severyus Baba kollarmzda, mutlu bir ekilde bu dnyaya veda etti.
lmeden nce, ocuklarnn da rzasyla evini bize brakt. Pakize ve ben
nce istemedik; ama ocuklar da Severyus Baba gibi srar ettiler. imdi bu
evdeyiz.
kimiz de fakltelerimize devam ediyoruz. Bu arada ben de Pakize'nin
alt markette, onun gibi gece vardiyasnda alyorum.
Behet Bey, Tamer ve Selda'nm lm bir trafik kazas olarak gazete ve
televizyonlarda ertesi gn verilmiti. Ayla da televizyonlardan olay renince
intihar etmiti.
Ferhan, stanbul'da fazla kalmad. Faklteyi yarm brakp ailesinin yanna
dnd.
Faruk'la grmyoruz. Sanrm o gene eski havasnda...
Aydn'a gelince; o da bizim gibi eytan'n kara sayfasn kapatt. Olanlar
hibir ey gizlemeden babasna anlatt. Babas onu
300
balad. imdi eskiden olduu gibi babasmn ilerini yrtyor. Bu arada
evlendi. Ara sra gryoruz.
Bugn Severyus Baba'nn birinci lm yldnm: 3 ubat 1998. Mezarn
ziyaret edeceiz...

SON

www.e-kitap.us sundu. Tm kitap severleri Sakl


Ktphaneye bekliyoruz.
Khin & Orodruin
Not: Sakl Ktphanedeki e-kitaplar tantm amaldr. Sevdiiniz yazarlarn
zarar grmesini istemiyorsanz ltfen kitaplarn orijinallerini satn aln.

Das könnte Ihnen auch gefallen