Sie sind auf Seite 1von 210

T.C.

KOCAEL N VERS TES SOSYAL B L MLER ENST TS

B REY VE TOPLUMUN DOA LE D YALEKT EREVES NDE LET M VE YNET M SRELER N N S NEMATOGRAF K DZLEMDE OKUNMASI: 2001 A SPACE ODYSSEY

YKSEK L SANS TEZ

AL BARI KAPLAN

ANAB L MDALI: PROGRAMI: DANIMAN:

LET M B L MLER LET M B L MLER DO. DR. METE AMDEREL

KOCAEL -2007

NSZ

Bu almann amac; nsann psikolojik yapsn psikanalitik bir bak asyla ortaya kararak, bunun zerinden toplumsal davranlarn ve grup psikolojisinin ileyi mekanizmalarn anlamaya almaktr. Bylece; ynetim ve iletiim olgusuna, sinematografik dzlemde bir film rneinin gstergebilimsel zmlemesiyle yeni bir yorum getirmeye allmtr. Birinci blmde, ilkel insann varoluunda iletiim ve ynetme sreleri genel hatlaryla incelenmi ve insann antropolojik varolu koullarna yeniden dnlerek iletiim ve ynetme fenomenlerinin tarihsel kkleri aydnlatlmaya allmtr. kinci blmde psikolojik ve toplumsal dzlemde, iletiim ve ynetme fenomenlerinin tarihsellii incelenmeye devam edilmitir. Modern toplum ve kltr ortamnda, bireyin benlik ve bilin durumlar ele alnm ve ynetim olgusu irdelenmitir. nc blmde ise; Gstergebilimsel yntemle, ynetme ve iletiim olgusu bir film rneinin psikanalitik (ruhzmsel) adan yorumlanmasyla ele alnarak, insann toplumsallamasndaki yeri ve nemine vurgu yaplmtr. Tezim sresince beni ynlendiren, deerli hocam ve danmanm Do. Dr. Mete amdereliye teekkrlerimi bir bor bilirim.

NDEK LER NSZ NDEK LER ZET KISALTMALAR GR 1. LKEL NSANIN VAROLUUNDA LET M VE YNET M SRELER 1.1. Antropolojik Adan nsan ve Gezegenimizin Evrimi 1.1.1. Dnyann Evrimine Genel Bir Bak 1.1.2. Evrim ve Hominid Familyasnn Kkeni 1.2. lkel Topluluun Dnsel ve letiimsel Yaps 4 4 5 6 11 13 16 19 21 24 25 29 30 30 31 36 43 I II V VII 1

1.2.1. Alet Kullanma ve Ekonomik Etkinlik 1.2.2. Ben, Biz ve teki Bilincinin Geliimi 1.2.3. Gramer Oluumu, Sembolik Alg 1.2.4. ncl Sanatsal Faaliyetler 1.3. lkel Topluluun Sosyolojik ve Ynetimsel Yaps

1.3.1. Mlkiyet ve Aidiyet 1.3.2. Ben Psiesinin Doa ve Hordaya Kaymas 1.3.2.1. lkel Toplulukta Doast Alglar 1.3.2.1.1. Kolektif Yanlsama 1.3.2.1.2. Animalizm ve Animizim 1.3.2.1.3. Totem ve Tabu zet

II

2. TAR HSEL DZLEMDE LET M VE YNET M 2.1. Uygar Toplumda letiim ve Ynetim Biimleri 2.1.1. Dnsel, nansal ve Ekonomik Etkiler 2.1.2. Ynetimde Tanr Yorum 2.1.3. Totem ve Kabile efi, Rahip Kral ilikisi 2.1.4. Baba Kompleksi ve Sfenks Muammas 2.1.5. Otoriter Ynetim Biimleri ve Demokrasi 2.1.5.1. Oligari 2.1.5.2. Monari 2.1.5.3. Demokrasi 2.2. Modern nsanda Ben, Bilin Temelinde letiim ve Ynetim Olgusu 2.2.1. Ben ve Bilin 2.2.2. lkel Toplumun Kltr Ortam ve letiim 2.2.3. Modern Toplumun ve Kltr Ortam ve letiim 2.2.4. Ynetim ve Dnyamzda Ynetiim Problematii zet 3. LET M VE YNET M OLGUSUNUN S NEMATOGRAF K DZLEMDE OKUNMASI: 2001 A SPACE ODYSSEY RNE 3.1. Gstergebilimin Ksa Tarihesi ve Sinema Gsterge Bilimi 3.1.1. Ferdinand de Saussure 3.1.2. Charles Sander Peirce 3.1.3. Umberto Eco 3.1.4. Christian Metz 3.1.5. Grnt zerine 3.2. Filmin zmlenmesi 3.2.1. zmlemede Kullanlacak Yntemsel ereve 3.2.2. Filmin Konusu

44 44 44 46 51 59 63 63 64 64 65 65 85 86 95 106

107 107 108 111 114 116 118 119 120 121

III

3.2.3. Filmin yks 3.2.4. Stanley Kubrickin Biyografisi 3.2.5. Birinci Ana Dzlem: nsann Evrimi Homo Erectsten Homo Sapiense Gei 3.2.5.1. Birinci Alt Dzlem 3.2.5.2. kinci Alt Dzlem : Homo Erektsler ve Doa : Doa ve tekilerle Diyalektik

122 126 128 129 133 142 155 155 157 157 158 159 169 176 178 178 183 185 186 187 194

3.2.5.3. nc Alt Dzlem : Homo Sapiense Gei 3.2.5.4. Sinematografik Teknik Dzlem 3.2.5.4.1. Kamera 3.2.5.4.2. Ik 3.2.5.4.3. Uzam 3.2.6. kinci Ana Dzlem: nsann Yolculuk ve Aray Serveni 3.2.6.1. Birinci Alt Dzlem 3.2.6.2. kinci Alt Dzlem : Uzay-Zaman ve Uygarlk : Uzay a nsan ve Uygarln Kkenleri 3.2.6.3. nc Alt Dzlem : Yaama Sanat st lkler ve Sper Ego 3.2.6.4. Sinematografik Teknik Dzlem 3.2.6.4.1. Kamera 3.2.6.4.2. Ik 3.2.6.4.3. Uzam zet (Filmde letiimsel ve Ynetimsel Temann Psikolojik zleri ) SONU KAYNAK YAYINLAR

IV

ZET

Bu almada; tarihsel alar boyunca insanolunun evrimsel geliim izgisinde, iletiim ve ynetme olgular psikanalitik bir dzlemde incelenmitir. Birinci blmden nc blme kadar, kuramsal bir alt yap oluturulmaya allmtr. Elde edilen veriler; 2001: A Space Odyssey filminin, sinematografik dzlemde gstergebilimsel yorumla, psikanalitik bir erevede ele alnarak zmlenmesiyle snanmaya allmtr.

ABSTACT

n this study; We searched the comminication and the management phenomenons on the line of evolutional development of mankind along historical eras, based on psychoanalysis processes. Beetwen section one and two, a theorical basis is tried to be installed. In the direction of knowledges and datas comes off theorical basis of study, we tried to use those theorical datas and tried to figure out analogical paralel chorelational reflections and echos on a movie, in which, that we performed and so also examined the datas obtained through the theorical basis on movie named; 2001: A Space Odyssey in semiotic analysis methods on cinematographic terms.

VI

KISALTMALAR

BKZ. : Baknz DNA : De-Oksi-Ribonkleik Asit H. E. : Homo Erectus H.S. H.F. M. : Homo Sapiens : Homo Faber : Metre

ING. : ngilizce N.N.T. : Homo Erectus Neandertalis LAT. : Latince RNA : Ribonkleik Asit VB. VD. VS. : Ve Bazlar : Ve Dierleri : Ve Sair

VII

GR nsann doa ve toplumu iinde kendini tanmas, tanmlamas ve

kimliklendirmesi, onun interiorunun kuruluuyla dolaysz balar iermektedir. nsann toplumsal ve bireysel tm aktlar ve edimleri, bu temel yapnn dnda dnlemez. Evrimsel bazda biyolojik ve ruhsal geliim, insann doa ile kurduu diyalektik iletiimin ift ynl bir eseri konumundadr. Kltrn insana zg bir formda biimlenii, doa ile kurduu bu karlkl etki-tepki temelli etkileimsel alveriin dual (ift ynl) bir sonucudur. Bu evrimsel dual etkileim, evrensel temel bir varoluun doal iletiim ve ynetim biimidir. Bu da, isel ve dsal olann atma ve uzla ile birarada olma durumudur. nsann kendi benliini oluturmasnda; kendisi adna ve bakalarnn onun adna yapt tanmlamalar uzlatrarak (yneterek) kimlik edinmesi ve toplum iinde varolmas gibi, toplumlarn ynetiminde de benzer isel ve dsal mekanizmalarn ambivalent (kart ift deerli-ift kart deerli) nitelikli etkileimi sz konusudur. G sahibi olmay, bir otorite ve ynetici bir figr olarak dndmzde, balangta d dnya ve doa bir yneten konumundayken; Uygarlk, rollerin deiimine ve insann doa karsnda yneten konumuna gemesine neden olmutur. Ancak bu iktidar deiiminde, uzlam ve eitliki anlamda yneten ve ynetilen bir toplum deil, doann yerine gemi olan birtakm zmreler, snflar, gruplar, irketler, medya otoriter birer ynetenler snf haline gelmitir. Otoriter ynetici doann vekili olarak yerine geen gruplar, doann ynetsel evrim yasalarna benzer anlaylarla; yani, eitsizlikleri srdrerek, zayf bastrarak, yok ederek bireysel ve kolektif ambivalent duygulanmlarla toplumlar ynetmi ve iddet temelinde gelien bir uygarlk ve insan formu tretmilerdir. Tpk doann, evrimsel yasalarn iddetinin trettii bir varolu olmas gibi. D gereklik ve doay deitiremeyeceimize gre, kendi ina ettiimiz dnya olan toplumsal ve kltrel figrlerimizi deitirebiliriz. Bu balamda; insanlarn ve zellikle ynetici durumunda olan birey ve gruplarn i dnyalarnn rehabilite edilmesi; bastrlm olann, ynetilenlerin sesinin karlmas; isel olann aa karlmas, etkin hale getirilmesi ve ynetime katlmas gerekmektedir. Bireysel ve toplumsal dzlemde bastrma ve aa vurma mekanizmalarnn uzlamsal bir erevede iyiletirilmesi

ncelikli ve yaamsal bir gerekliliktir. Bylesi bir interiora (i dnyaya) sahip olan bireylerden oluan toplumun, bu bireylerden hangileri tarafndan ynetildiinin bir nemi ya da sakncas kalmayacaktr. Modern dnyamzn tketim temelli kltrel formasyonu, bireyi; tketebildii lde var eden, varolusal bir karikatre, bir gr nesnesine dntrmtr. BySihir, Totem-Tabu zamanlarndaki bireyler bo inanlaryla doadan istediklerini zgrce alabildiklerini zanneden bir duyu iinde, aslnda doaya tamamyla baml olduklar gibi, gnmz modern bireyi de, kendisine sunulmu metalar tketerek, sihirli ve yanlsamal bir zgrlk ortam iinde yaamaktadr. nsanlarn bata fizyolojik isterleri gibi temel isterlerinin, ve bir insan olarak yaama hususunda daha birok gereksinimlerinin; alar boyunca ve gnmz modern dnyasnda, savsakland, bastrld, grmezden gelindii, iyi dzenlenmedii, iyi ynetilmedii tarihsel ve sosyolojik bir gerektir. Bu balamda; sosyal yaamn devam ettirilmesinde ve buna bal olarak gelien iletiimsel srelerin biimlenmesinde, belirleyici temel faktrler olarak nitelendirebileceimiz; ilkel topluluklarn avc lider erkei, klan efi, kahinleri ve byclerinin metafizik inanlar ve kabuller dorultusunda belirledikleri ve tabuya dntrdkleri deerler; amzda, global modern dnyann yneticilerince, ayn tarihsel bastrma mekanizmalarnn trevlerini, modernite iinde ilericilik sylemiyle eitli kltrel ve teknolojik deerler iinde eritmek suretiyle ayinselletirerek, klk deitirmi (uygar ve demokratik) formlarda, birey-insan ve kitle toplumuna enjekte etmektedirler. Freudun, Uygarln Honutsuzluklar ve Bir Yanlsamann Gelecei kitabnda ve ayrca Einsteina, uygarln iddeti, sava ve bunaltlar zerine yazd uzun mektubunda belirttii gibi, birey ve toplumlar uygarln altnda ezilmektedirler. Realiteyi bilindna iten toplumsal ve kltrel davranlar, insann kendi gerekliine ve potansiyelliine kar gvensizlii ve rkntsnden dolay trettii oyunla gelen tabular, inanlar ve faraziyeler, insann kendisine ve tekilere kar samimiyetini kreltmitir. Bu durumda insanlk, kolektif bir bunalt iinde resesif (ekinik-bastrlm) bir nevroz tablosu arzetmektedir. Freudun bu ngrleri daha sonra, Marksist bir bak asyla ilenerek, Frankfurt Okulu yelerinin modern dnya sylemlerinde ve nihayet Derridann Yapskmnde, Baudrillardn

Simlasyon ve Simlakrlar kuramnda yanklanmtr. Bu balamda bu tez, ayn dzlemin simetrisinde, benzer hipotetik bir amlama rgs kurmaya almaktadr. Bu almada, ynetim ve iletiim olgusuna psikanalitik adan yaklalmaya allm; ynetim ve iletiim olgusunun iyiletirilmesi gereken bir sorunsal olduu ve bu kavramlarn anlamlarnn tartlmas gerektii incelenmitir. Birey ve toplumun, doa ile diyalektii erevesinde gelien iletiim ve ynetim srelerinin sembolik bir anlatmla kompoze edildii; Stanley Kubrickin 2001: A Space Odyssey filmi, sinematografik dzlemde psikanalitik bir yorumla, gstegebilim terminolojisinden faydalanlarak okunmutur. Tezin yrtlmesinde; ktphane aratrmas yaplm, literatr taranm ve balca bavuru kayna olarak kitaplardan yararlanlm; konuya ilikin dergiler, makaleler ve gazete yazlar incelenmitir. Ayrca belgesel filmler ve internet kaynaklarna da bavurulmutur.

1.

LKEL

NSANIN

VAROLUUNDA

LET M

VE

YNET M

SRELER 1.1. Antropolojik Adan nsan ve Gezegenimizin Evrimi

Gerek gezegenimiz ve gerekse zerinde bulunan canllar milyon, hatta milyarlarca yldan bu yana birok evrimsel sreten gemilerdir. Dnyann enerji kayb (Entropi) eksenli sren evrimi neticesinde, zerinde yaamn gelimesi iin elverili optimum koullarn ortaya kmas uzun zamanlar almtr. Gezegenimiz tenktonik (Ktalarn kaymas) hareketliliiyle, hala evrilmeye devam etmektedir. nsanolunun ve kendisinden tredii atalarnn dnya zerinde belirmeleri ve evrimle bu noktaya gelmeleri, zamansal adan dnyann evrimine gre, son derece kk bir zaman dilimini kapsamaktadr. Bunu bir rnekle ifade etmek gerekirse; gezegenimizin evrimle deiimi sonucu gnmzdeki halini almas yirmi drt saat srm ise; insanolunun evrim sonucu bugnk halini almas, bir saniyeden daha ksa bir zaman almtr. zellikle iklim deiimlerine, corafi koullara, iinde yaanlan blgenin floras ve faunasna gre, hayatta kalmaya alan birok hominid (lat. insans maymun) tr ortaya kmtr. Homo Sapiensler (lat. akll insan), evre koullarna birok ynden en adaptif ve modifikasyona elverili, bilisel sreleri ve mental kapasitesi en ileri dzeyde olan ve determine bir topluluk/sr oluturabilmi olan hominid soyundan tremilerdir. Buradaki ata hominid soyu, tm dnyaya bozulmadan yaylm olan tek bir topluluk anlamna gelmemektedir. Soyundan geldiimiz hominidler evrim srecinde geni corafyalara yaylarak birok bakalamlara uram ve kollara ayrlmlardr. yle ki; birbirinden on binlerce yllar boyu ayrlan ve ok farkl corafyalara yerleen hominidler (bu aamada, bu hominidler Homo Erektslerdir) bakalamlar ve bu kmeler arasnda rastlamalar sonucu, doal ayklama sreci evrimsel olarak ilemeyi srdrmtr. nsanolu varln, gerek doa ile ve gerekse kendi trnden baka topluluklarla iyi savam verebilmi ve galip gelmi en zeki ve acmasz hominid trne/trlerine borludur. nsanolunun hayatta kalmas, toplumsallamas, maddi ve manevi kltr edimleri ve uygarlklar gelitirerek gnmze gelebilmesi, bata kendi trnden olan yabanc hominid trlerini tahakkm altna alarak asimile etmesi ya da, daha ok, dorudan ldrerek yok etmesi ile mmkn olmutur.

nsanlk, uygarln iddete borludur. Daha sonraki blmlerde bu durum yer yer detayl bir ekilde ele alnmaktadr.* 1.1.1. Dnyann Evrimine Genel Bir Bak Gezegenimiz, 4,750-5 milyar yl yandadr. Gezegenlerin oluumuna dair eitli hipotetik grler bulunmaktadr. Yaygn kanya gre; yer kre de dahil dier gezegenler gneten kopmu, savrulmu gaz ve toz bulutunun zamanla ktle ekim etkisiyle kaynaarak; talar, kayalar, meteoritleri ve bu meteoritlerin de birlemesiyle yava yava gezegenleri oluturduu n grlmektedir. Dier varsaymlar da aa yukar benzer bir zmlemeyle aklamalar getirmekte ancak gaz ve toz bulutunun kaynan ya da biimlenmelerini farkl seneryolarla baka cisimlerin ekim gcne balamaktadrlar. lk dnemlerde gezegenimizin henz bir atmosferi yoktu. ki milyar yllk bir souma dneminden sonra ve son derece youn volkanik faaliyetler sonucunda, bir gaz-atmosfer tabakas gezegenin etrafn sarmaya balamtr. Ancak bu gaz, bir hayli miktarda kkrt oksit salnm yapan volkanlar nedeniyle su buhar ve dier gazlarla birleerek olduka yanc, andrc ve zerhirleyici gaz bulutlarnn olumasna yol amtr. Nitekim, ilkel dnya artlar ve atmosferinin canllarn temel yap bileenlerinden amino asit ve baz basit ekerleri sentezleyip sentezleyemeyeceini ortaya karmaya alan Stanley Miller, yapt nl deneyi ile amonyak, metan, su buhar gazlar karmn bir hafta sreyle ark okuna tabi tutarak; deney sonunda, inorganik maddelerden organik bileiklerin elde edilebileceini gstermitir. Dnyann ilkel atmosferi amonyak, metan, oksijen, hidrojen, kkrt gazlar ve bol miktarda su buhar iermekteydi. Hala soumaya devam eden yer krenin merkezi sv haldedir. Ktalarn kayma ve yer deitirme hareketleri, eskisi kadar iddetli ve geni apta olmasa da, hala srmektedir. Gezegenimiz birok buzul dnemler yaamsa da, gerek buzul dnemler 1 milyon yldan bu yana yaanmaktadr. lk buzul dnemi 1,6 milyon yl nce, ikinci
iddetin psikolojik ve tarihsel gereklii hakknda ve ilkel insanlardan gnmze trevsel yanslar ve klk deitirmi biimlerle, zellikle manevi kltrel elementlerle gelen davranlarn, i istenlerin; toplum, uygarlk ve grup psikopatolojisiyle ilikisi iin zellikle bkz. Sigmund Freud, Uygarlk ve Din: Sava ve lm Zamanlar zerine Dnceler, Grup Ruhbilimi ve Ego zmlemesi, Bir Yanlsamann Gelecei, Uygarlk ve Honutsuzluklar, Neden Sava?, ev. Emre Kapkn, 1. basm, Freud Kitapl:13, Payel Yaynevi, stanbul, 2004
*

buzul dnemi 500-450 bin yl nce, nc buzul dnemi gnmzden 250-200 bin yl nce, drdnc ve son buzul dnemi ise; gnmzden 70 bin yl kadar nce gereklemitir. Son buzul yamurlar, gnmzden 30-20 bin yl ncesine kadar srmtr. Bu yalar izleyen 10 bin yllk bir ara gei dneminden sonra, gnmze kadar geen 7-8 bin yllk periyot iinde de gezegenimizin bugnk iklimi ortaya kmtr.1 1.1.2. Evrim ve Hominid Familyasnn Kkeni yonya Okulu, Dnyann oluum sreci iinde, maddenin devinimini, srekli dnm temel alan greceli maddeci-materyalist grlerin temelini atmtr... Bu okulun ve geleneksel dnrlerin ilki saylan Thales, Yaradlla ilgili olarak, hereyin balangta su olduunu bildirmitir. Herzen, bu konuda, hakl olarak Thales, doaya bavurduu andan itibaren Olymposun yazgs belli olmutur diye vurgulamtr Thalesin Okulundan Anaksimenderin, insanlarn sudan karaya km balklardan olutuklarn syleyecek kadar dnmc ve maddeci olduu bilinmektedir. Anaksimender, ilk hayvanlarn slak bir ortam iinde gelitiklerini, var olduklarn savunmutur. Anaksimendere gre insan, balangta bala benzemekteydiAnaksimender, nsan balangta bir hayvandan gelimitir diyerek, evrim retilerinin bata gelen mutucularndan biri olmutur.2 Anaksimenes, o dneme gre olduka ileri bir ngryle, bitkilerin de tpk hayvanlar gibi canl yaratklar olduunu ileri srm, ve bunlara, yerde yaayan sabit hayvanlar adn vermitir. Anaksimenes, ayrca insanlarn akl ve ruhunun dier canllardan ayr olmadn ve belki bu yksek akl ve zekann insanlarn elleri olmasndan kaynaklandn savunmutur. Herakleitos, gnmzden 2500 yl ncesinden ztlarn birliini ve atmasn ortaya koymutur.3 Hominidler yeryznde belireli beri, eitli corafyalarda ok eitli hominid (insans maymunlar) tremi, bazen ayn corafyay paylaan bu hominidler daha az zeki ve zayf olanlarn soyunu aralarndaki eitli yaam mcadeleleri nedeniyle yok etmi, bazlar on binlerce yllk geliim sreci ierisinde baarl bir evrim sreci
1 2

Serol Teber, Doann nsanlamas, 3. basm, nc Kitapevi, stanbul, 1982, s. 40-80 a.g.e., s. 13 3 a.g.e., s. 14-15

geirmediklerinden, evreye uygun bir ekilde adapte olamadklarndan ve zekalar yeterince gelimediinden yok olmulardr. Soyundan trediimiz hominid atalarmz, o zamanki dnya zerinde, evre koullarna en adaptif ve modifiye olan, dier hominidlere nazaran olaanst bir zekas olan hominidlerdi. Bundan 70.000 yl nce byk bir volkanik ve ktasal hareketlilik sonucu buzul devrine giren dnyada, hominid populasyonlarnn ve cinslerinin birou yok olmu ve sadece biz insanlar, yani Homo Sapiensler ve atalk yapan trevler hayatta kalabilmitir. Soyundan trediimiz bu Homo Erekts trevi atalarmzn bu felaketle says, yanlz 2000e inmitir. Tm insanlk, ite bu bir kasabay dahi dolduramayacak, 2000 Hominidden tremitir.4 Antropolojik adan tanmlanm olan belli bal hominid trlerine ilikin antropomorfolojik zellikler aada ksaca belirtilmektedir: Australopithecus Romidus; kalntlar tek bir yerde bulunan bu hominidin boyu 1,2 mdir. Kafatas hacmi bilinmemektedir. Australopithecus Afarensis; henz hibir alet kalnts tespit edilememi olan ve ounlukla otul bir yaam biimine adapte olmu olan bu hominidin kafatas hacmi 400-500 cm, boyu 1-1,5 m ve arl 30-70 kg kadardr. Australopithecus Africanus; henz hibir alet kalnts tespit edilememi olan ve ounlukla otul bir yaam biimine adapte olmu olan bu hominidin kafatas hacmi 400-500 cm, boyu 1,1-1,4 m ve arl 30-60 kg kadardr. Australopithecus Aethiopicus; bitki ekebilen, boyu ve arl henz

saptanamam olan, bu hominid trnn kafatas hacmi 410 cmtr. Australopithecus Boisei; bitki ekebilen bu hominidin kafatas hacmi 410-530 cm, boyu 1,2-1,4 m ve arl 40-80 kg.dir.

nsanln Kkenleri, Discovery Channel, 04.06.2006, 15.00-16.00

Australopithecus Robustus; bitki ekebilen bu hominidin kafatas hacmi 530 cm, boyu 1,1-1,3 m ve arl 40-80 kg.dir. Homo Rudolfensis; omnivor(hem etil hem otul) beslenme ekline sahip olan ve basit ta aletler yapabilen, arl henz kesin olarak belirlenememi olan bu hominidin kafatas hacmi 600-800 cm, boyu 1,55 mdir. Homo Habilis; Omnivor beslenme formuna sahip olan bu hominidin kafatas hacmi 500-650 cm ve boyu yaklak 1.45 mdir. Homo Erekts; Avrupa ve Asya ktasnda birok kalntlarna rastlanlan bu hominidin kafatas hacmi 750-1250 cm ve boyu 1,65 mdir. Archaischer Homo Sapiens; Afrika, Avrupa ve Asya ktalarnda birok kalntsna rastlanlan bu hominidin kafatas hacmi 100-1400 cm ve boyu 1,65 mdir. Homo Sapiens Neanderthalensis; Buzul anda yaam olan, Avrupa ktasnda ve Anadoluda kalntlarna rastlanlan bu hominidin kafatas hacmi 1200-1750 cm ve boyu yaklak 1,60 mdir. Homo Sapiens Sapiens; Dnyann pek ok yerinde ok eitli ve zengin kalntlarna rastlanlan, ok ve yay kefeden ve ok eitli aletlermi olan bu insan atasnn kafatas hacmi 1200-1700 cm ve boyu 1,60-1,85 arasnda deimektedir.5 Evrimin temel iki boyutu zaman ve mekandr. Mekan dnyamz iken, zaman ise canlln balangcndan itibaren geen zaman dilimidir. En geni anlamyla evrimi ele alacak olursak; Biyolojik bir realite olan evrim, canllarn zaman iinde deien ortama (deien ortam, bir bakma fiziksel madde dnyasnn evrimi olarak alglanmaldr) gsterdikleri fiziksel tepkidir. Yalnz insanolu, bu evrimsel deiime fiziksel bir vektrle katlmakla kalmayp; dier hibir canlda ileri dzeyde
5

Gven Arsebk, nsan Evrim Alet, Bilim ve Teknik Dergisi, Tbitak Yaynlar, Say: 332 Ankara (1995), s. 20-21

gzlemlenemeyen bir baka ve zgn vektr, kltr vektryle de evrime katlmakta ve dier tm canllardan ayrlmaktadr. Evrimin temel nitelii, biyogenes kuram yani, Omne vivum ex vivo: Her canl bir canldan gelir hipotezidir.6 Evrim srekli bir olgu olmakla beraber, baz trler iin ileri (olumlu +) ya da geri (olumsuz -) gereklemektedir. Hangi ynde ve herhangi biimde olursa olsun evrimde esas olan; evrimin, deiimin kesin srekliliidir. nsann ne olduu sorunsalna yzyllar boyu bir yant aranmaya allmtr. Sokratese ait olduu sylenen bir anlatya gre; Sokrates bir gn, Agoradaki rencilerine insan nedir? diye sormu ve renciler, bu soruyu hafife alnacak basit bir soru kategorisinde alglayarak ve biraz da kmser bir tavrla; bunu bilemeyecek ne var, insan iki ayakl ve tysz bir canldr diye yantlamlardr. Bunun zerine; takip eden gn Sokrates, elinde yolunmu bir tavukla Agoraya gelmi ve rencilerine elindeki tavuu gstererek; bu da m insan?, diye sormutur. 19. yzyln ikinci yarsndan itibaren ilerleyen teknikler ve aydnla karlan birok arkeolojik bulgular neticesinde; insann ne olduunu anlamak iin, belirleyici karakteristikler olarak insann dilinin, alet imal etme ve alet kullanma yeteneklerinin; insan insan yapan, insana has temel nitelikler olduklar ngrlmekteydi. Ancak, gnmzde insan insan yapan faktrlerin birka nitelikten ibaret olmad, ok ynl zellikler gsterdii ve birok parametreye bal olduu gsterilmitir. nsan, dier insanslardan ayran etkenlerin birka deil, pek ok olduu anlalmtr. Bu nitelikler, birbiriyle iliki iinde balantl birok e iermektedir. nsan iin; Konuan (dili olan), alet yapan, dik yryen, aratran, soyutlama yapabilen (sembol oluturan), becerikli insan, akll insan gibi birok nitelemeler kullanlmaktadr. Bu niteliklerden hibiri, tam anlamyla hibir primatta, Homo Sapiens Sapienste olduu gibi deildir. nsan, saydmz tm bu kendine zg niteliklere, hibir canlda bu denli olduu gzlemlenememi bir etmen tarafndan eriebilmitir. Bu etmen, kltrden baka bir ey deildir. kltr doann tm oluturduklarna kar, insan tarafndan
6

Serol Teber, Doann nsanlamas, 3. basm, nc Kitapevi, stanbul, 1982, s. 27

meydana getirilen hereydir.7 Kltr, ne kaltmsal ne de Freudun yanlsamasnda olduu gibi, i gdsel olarak aktarlabilen bir olgudur. Kltr, edinsel bir olgudur ve her birey tek tek ierisinde bulunduu toplum tarafndan biimlenir-kltrlenir; daha dorusu, benlik ve kiilik kazanarak bilisel sreleri renme ve deneyimleme yoluyla geliir ve bylece insanlar, insan formunu alr, insan-birey olarak kltrnde ve kltrnn toplumsal formasyonunda yerini alr.8 nsan, alet yapan bir canldr. En eski atalarmzla ilgili olarak, Arkeolojik kazlarla ortaya karlan aletlerin bir ou, on binlerce yl dayanabilecek gte fiziksel bileenler ieren yapdadrlar. Bunlar, ta ve kemik aletlerdir. Bu eski atalarmz hakknda ancak, anma dayankl bu alet kalntlar araclyla bir fikir sahibi olabilmekteyiz. Oysa insan, milyonlarca yl ncesinden gnmze dek ulaabilen ta aletler dnda, gnmze ulaamayan tahta, kemik vb. aletler de retmi ve hatta bunlar belki de ta aletlerden nce ya da beraber imal etmi olabilir. Bu bakmdan prehistoryaclarn, insanln tarihini ta aletlerin en eskisinin tarihlendii 2 milyon 200 bin yl ncesine tarihlemeleri ve insanl bu noktadan itibaren balatmalar sakncal olabilir. Zira ta alet dnda pek tabi, onlardan daha nce, kemik ve tahta aletler yaplm olabilir. Alet yapmak ve onu kullanmak demek; onu ait olduu doadan; mantksal bir muhakeme ile (dnmek) amaca ynelik, istenli ve bilinli bir ekilde semek ve ilemek demektir. nsann alet retme zellii, salt bu niteliklerle belirlenmez. Amaca ynelik, istenli bir seim sonucu ortaya kan ve deneyimlenerek gelitirilen alet ve alet retme, kullanma bilgisi kuaklar boyu aktarlr. Bundan sonra, yeni nesillerin aleti devaml kefetmesine, yeniden deneyimlemesine gerek kalmaz. Kltrel evrimin, insan zerindeki etkisi bu nedenle biyolojik evrimin nndedir. Doaya ait bir nesneye; belirli bir ama dorultusunda istenli ve bilinli bir seimle, biim verilmesi ve onda olmayan bir art deeri ona ekleyerek dntrme faaliyetine; ksacas, alet yapmak denilebilir. 1960lardan bu yana yaplan birok aratrma ve gzlem; bize, alet ya da alete benzer fonksiyonlarla baz nesnelerin kullanmnn, ona art deer katarak alet haline getirmek ve bir amaca hizmet eder
7 Gven Arsebk, nsan Evrim Alet, Bilim ve Teknik Dergisi, Tbitak Yaynlar, Say: 332, Ankara, 1995, s. 19 8 Serol Teber, Doann nsanlamas, 3. basm, nc Kitapevi, stanbul, 1982, s. 110-112

10

ekilde kullanmak zelliinin salt trmze has bir nitelik olmad, baz primat trlerinin, deniz memelilerinin rnein, yunuslarn ve hatta, baz ku trlerinin; alet yapabildii ve belli oranlarda bu basit aletleri kullandklar gsterilmitir.9 1.2. lkel Topluluun Dnsel ve letiimsel Yaps Kukusuz deneysel bilgilerin, an birikimlerinin, toplumsal bilincin geliiminin yeterli olmad dnemlerde ortaya kan sorunlar; insanlar, gnlk yaam pratiinin uzantsnda, yetersiz imgelemlere dayanan ve ou kez yanlsamal yaklamlar, karsamalar ile aklamaya almlardr.10 lkel insanlar, eski zamanlarda, her yerde, yani her tata, her aata ve her hayvanda ruhlarn yaadna inanrlard lkel insan, gerei masaldan, bilgiyi kr inanlardan ayramazd.11 nsan, zamanla doaya hakim olduka; trl tanr inanlar, cin, kt ruh gibi bo inanlar, birey ve toplumun gerek fiziksel ve gerekse zihinsel alanndan uzaklamaya balamtr. Topluluk iinde, topluluun bir bireyi gibi zarar ya da yarar verici bir bilinli bir erek olarak- dolaan ve onlarla yaayan ve nesnel olarak alglanan mistik gler; alar boyu biriken ve gzlenen deneyimler sonucu, gereklie dair elde edilen bilgiler nedeniyle, imgelemlerden uzaklamaya yztutmu ve bu metafizik inanlarn, gnlk hayatn, praksisi iinde kapsadklar alan klmeye balamtr. Eskiden gnlk hayatnn her annda; bu mistik glerle temasta olan, iletiime geen ve tm determinasyonlarn bu glere atfederek kurgulayan ve ylece yaayan insan, gereklie dair deneyimledii aikar bilgi edimleri nedeniyle, zamanla bu gleri belli mekanlara, gnlere vb. hapsetmitir. Trenler, riteller bylece tremitir. Tanrlar ve mistik glerin yerlekesi, zamanla topluluun iinden karlarak, rnein, ormanlara, dalara (Olympos da, Tur da gibi) rktc, bilinmeyen, tenha yerlere kaydrlmtr. Bilinmeyen yerlere kaydrlmtr, nk var olmalar iin bilinmemeleri gerekir. Bilim ilerleyen alar boyu gelitike; bu insan tasavvurlar, daha da bilinmeyen ve aksi gsterilemez olan

Gven Arsebk, nsan Evrim Alet, Bilim ve Teknik Dergisi, Tbitak Yaynlar, Say: 332, Ankara, 1995, s. 18-19 10 Serol Teber, Doann nsanlamas, 3. basm, nc Kitapevi, stanbul, 1982, s. 11 11 M. lin-E. Segal, nsan Nasl insan Oldu, ev. Ahmet Zekerya, Yeni Dnya Yaynlar, stanbul, 1979, s. 97-99

11

tasavurlar ve apriori (deneye dayal olmayan) kabuller iinde varolularn srdreceklerdir. lkellerin dn yaps; topluluk yeleri ve doa ile kurduklar yaamsal mcadelelerle, karlkl bir etkileim ve diyalektik iliki sonucu gelimitir. Hayatta kalma ve bir sr oluturma gayeli, yaamsal tm praksisler; beyin geliimi, alet imal ve kullanma biim ve ilevlerini ok ynl olarak gelitirmitir. Fiziksel her durum ve aksiyonda karlalan sorunlarn stesinden gelinmesi iin gerekletirilen, her rastlantsal ya da amaca ynelik istenli tutum ve her deneyim sonucunda, insann mental sreleri gelitirmitir. Bununla beraber; phesiz yetkinleen mental yap, i dnya ve bilisel yetilerin, ksacas bilincin ben ve biz bilincinin- kat ettii her aama, dolayl ya da dolaysz yollarla tabiat dntrme biimlerine yansyarak; i dnyann d dnyaya projeksiyonuyla kltrel deerler ve toplumsal formasyonlar farkl teknolojilerin ortaya kmasnda ok ynl roller oynamlardr. Demokritosa gre, bir nesnenin yzeyinden dar kan atomlarn duyu organlarna yaptklar etkiyle duyular ve bunlardan da fikirler oluurhem duyular hem de fikirler atomlarn aklarnn braktklar izlenimlerden oluurlar.12 Demokritos, maddenin gerek ve bilinten bamsz varolduunu, maddenin kendisinin, duyumlar oluturan ana kaynak-ey olduunu sylemektedir. Ona gre, duyumlarmz ve fikirlerimiz, duyu organlarmzda maddenin oluturduu izlenimlerden ibarettir. Maddenin fiziksel ve kimyasal niteliklerinin yanda, henz belirleyememi olduumuz (ancak belki de belirleyememi olsak bile hep varola gelen ve maddenin ayrlmaz temel nitelii olan, gremediimiz ancak hissedebildiimiz, maddenin, bir baka yz) tinsel bir deeri, mistik nitelikleri var olduunu ngrebiliriz. nk, onun plak fiziksel gerekliinin; bizim varoluumuz ve bizim dnmzn zerinde oluturduu etki, bize binlerce yldr bu ve benzer duyumlar vermektedir. Bu dnce, yanlsamann bir baka yz olabilir. Ancak yanlsamalar yokluk ya da hilikten kmazlar, ortada hibir ey yoksa; onun zerine ne bir dorusamac varg ve bilgi ne de yanlsamac bir bilgi ya da yanl ortaya kar. Ortada bir ey var ise, onun etkileri ve doas zerine de dorudan gsterilemeyen hibir eye doru gz ile baklamaz, aksi gsterilene
12

Serol Teber, Doann nsanlamas, 3. basm, nc Kitapevi, stanbul, 1982, s. 15

12

kadar yanl da denemez. Ne o ne bu dn suludur ya da yanltr. Bu, bylesi, yorumlar, determinasyonlar bizim doamzdr. Dier durum, iman durumunu bize koar, iman gerektirir. Varolulumuzun plak gerekliinin yannda, tam olarak vakf olamadmz ve belki de asla olamayacamz transandantal ( ng. Akn) hakikati olmasayd; bu olular, bylesi bir varolu nasl olurdu? Bu, boyun emeci bir kabullenim deildir. Bu, doaya, doasal (doadan gelen) doal yaklamn, beklenen yorumu, sonucu ve akl yrtme formudur. Ancak, aksi her zaman iddia edilebilir. 1.2.1. Alet Kullanma ve Ekonomik Etkinlik nsann hayat boyutlu nesnel bir evren ve zaman olgusunun ierisinde sre gitmektedir. Doa, hayat; bir btn olarak d gereklik, insanolunu iinden klmas gereken birok situationlarla (durumlarla) kanlmaz olarak kar karya brakmaktadr. Bu situationlar -(Doa olaylar gibi genel fenomenler; korunma, beslenme, barnma ve avlanma gereksinimleri ve reme, doum, lm gibi kontrol edilebilen veya edilemeyen insansal veya doal situationlar)- ou zaman insann kavray, idrak ve anlamlandrma kapasitesi ve yeteneini amaktadr. Byle bir durumda plak gereklik tm rktclyle ortaya kmaktadr. D gerekliini huzur, bar ve tam yetkinlikle iselletirip anlamlandramayan insan, anlamlandramad ya da kabullenmek istemedii (lm ve tabii felaketler gibi) olgu ve fenomenler, yani; genel olarak situationlar nedeniyle korkusuz, kaygsz, endiesiz ve phesiz bir yaam srdrmekten yoksun kalma tehditi altnda ola gelmitir. plak realitenin dz etkisi phesiz ykcdr.13 Bu ykcl indirgemek ve etkilerini minimize etmek ve hatta insanoluna hizmet eder bir hale getirmek ok uzun bir tekaml (evrim), deiim ve geliim sreci ierisinde gerekleebilmitir. plak gerekliin ykcl sonucu mitsizlie den insanolunun yaamn bu kaotik, karamsar ve aciz duygularla srdrebilmesi phesiz olanakl deildir ki, nitekim yle de olmamtr. nsanolunun bunun stesinden gelmesi; benlik potansiyeline sahip olmas, determine topluluklar halinde yaamas ve bu iki
13

Takiyettin Mengolu, Felsefeye Giri, ..Edebiyat Fakltesi Yaymlar, stanbul, 1958, s. 4-6

13

lokomotif enin bir araya gelmesi sonucu ortaya kan gelimi benlik duygusu ve bilinci, toplumsal aidiyet hissi, dil olgusu ve alet imal ve kullanma becerisi gibi insansal potansiyelliklerin, bata doann zorlamasyla ortaya kp gelimesi ile gereklemitir.

Doa insana zorbaca davranr. nsanlar birbirlerini kurtlar gibi paralar. Bitkiler ve hayvanlar birbirlerinin stnde geliip, birbirlerini boarlar. Doa onlarn gereksindii bakma ve zene aldrmaz.14 Immanuel Kant nsanolu, daha en batan kendini; doa ve d dnyann, plak realitesinin ykclna ve kaotik srelerine direngen bir hale getirmek, yok olup gitmekten kurtarmak, d gerekliini iselletirmek iin kendini, kendi gelitirdii; bazen anlaml bazen anlamsz, gerein yerini tutan veya tutmayan byk bir kabullenimler ve faraziyeler simlasyonunun ierisine atm, hi bitmeyen oyun una balamtr. plak realitenin ykc etkisi altnda yaamn srdrebilme ve kendini anlaml klma amacyla (zayf beden yapsndaki insanolu iin biraraya gelmek, amal olmayabilir, ama birarada durmak kanlmaz bir gereksinim olmaktadr) srler veya determine topluluklar halinde biraraya gelen insanlarn topluluk ierisinde ortak yaamlar erevesinde bireysel uurlar, potansiyelliinden karak aktiflemi ve insann benlii, toplumla beraber ortaya kmaya balamtr. Topluluklar halinde yaamaya alan insanolu zamanla plak d realitenin ezicilii ve ykcln snmlemek ve kendi amalar erevesinde kullanlabilir bir hale getirmek iin d gereklii; eitli ekillerde anlamlandrarak, farz etmeler, zannetmeler ve hayallerle, faraziyeler halinde i dnyasnda; kendi ierisinde determine ve lojik olan srelerle yeniden kurgulam, yaplandrp, ina etmi, rasyonalize ederek iselletirmi, i dnyasnda kurgulad bu simlasyon gereklii ve dnyay; d dnyaya ve onun plak realitesine kar bir tampon, alternatif ve bir avuntu eklinde byk bir oyun olarak tasarlam ve gelitirmitir. nk gerek bireye ve gerekse topluluklar halinde yaamaya alan insanoluna; Doa, ta en batan beri normal olan, mutlak ve doal olan gerei; onun (insann) gerekten
14

Immanuel Kant, Fragmanlar, der. ve ev. Oru Aruoba, Altkrkbe Yaynlar, stanbul, 2000, s.13

14

yapa yalnz olduunu ve dier tm doa yaratklar gibi anma, deiime ve yok olmaya mahkum olduunu sylemekte ve antrmakta ancak bu, insanolu tarafndan kabullenilmemekte ve reddedilmektedir. nsan, bir ekilde zel olduuna inanmaktadr. nsanln ortak rnleri olan kltr ve teknoloji, insan trnn ortaya kmasn salayan doal seleksiyon (seilim) srecinin ve evrimin hzn yavalatarak insann biyolojik evrimini duraksatm ve nne gemitir. Gnmzden elli bin sene nce yaam olan atalarmzn anatomik grnmleri ve yaam biimleri modern insannkinden pek de farkl deildir. Homo Sapiens, kltr ve aleti retip kullanarak gelitirdii teknik ve teknolojisiyle; evrime, farknda olarak veya byk bir ihtimalle farknda bile olmadan kar gelmitir.15* nsan insan yapan sre, elbette salt alet yapm ve kullanm yetenei ile ortaya kmamtr. Alet yapm, srekli kullanm ve kullanma bal deneyimleri aktarlmas; birbirinden ayrlmayan diyalektik bir btnlk oluturarak ok ynl etkileimlerle; insann, dnme-sorgulama-konuma yetilerini ve dolaysyla kltr belirledii bilinmektedir.16* Burada benlik ve bilincin ne olduuna ve nasl gelitiine dair modern bir varsaym belirtecek olursak; Povinelliye gre, benlik bilinci nce beden bilinci olarak geliti. Benlik bilici yaplan aratrmalara (Renk ve Ayna deneyleri) gre, insans maymunlarn atalarna kendileri iin ok yeni ve o ana dein beceremedikleri trmanma hareketleri gelitirmelerine olanak tanyordu.17 nsan kendi ilk nce, plak realitenin ezici ve ykc etkisi altnda bedensel yapsnn yetersizliinin dramatik bir ekilde farkna varm, bu da benlik bilincini gelitirmi ve bu eksikliini gidermek iin topluluklar oluturarak savunma, barnma, avlanma vs. amal yaplar ve aletler gelitirmitir.

15

Asl Zlal, Teknoloji, Kltr ve nsan Evrimi zerine, Bilim ve Teknik Dergisi, Tbitak Yaynlar, Say: 408, Ankara, 2001, s. 49-51 * Ayrca bkz. Ayn Dergide, Sultan Tarlac, Beynin, Dilin ve Bilincin Evrimsel Geliimi, s. 52-56 16 Bora Ataman, Kil Tabletten E-Kitaba, Doktora Tezi, M. Ktphane Arivinden, 2005, s. 14-15 * Ayrca bkz. Serol Teber, Doann nsanlamas, nc Kitapevi, 3. basm, stanbul, 1982, s.138-140 17 Yzyllarn zlemeyen Srr Bilin, ev. Ayegl Ylmaz, Bilim ve Teknik Dergisi, Tbitak Yaynlar, Say: 366, Ankara,1998, 54

15

Descartese gre yalnzca insann; ruhu, bilinci, benlii ve dolaysyla i dnyas vardr ve bu durum hayvanlar ya da dier doa yaratklar iin sz konusu deildir.18 Ancak, gnmzde iyi biliyoruz ki; Orangutan gibi baz insans maymunlarda bilin vardr ve benlik duygusuna kesinlikle sahiptirler. Orangutanlarn benlik dzeyinin, 2.5-3 yandaki bir insan yavrusunun benlik bilincine edeer olduu bilimsel olarak ok kereler gsterilmitir. Benlik bilincinin geliimi; bakalarnn i dnyasn tahmin edebilmek, benliimizi ve bilisel srelerimizi referans alarak trmzn zde duygu ve dnleri olabileceini varsaymak ve onlarn duygu ve dnlerini anlamak, ancak insanolunun kendi varlnn bilincinde olmas ile gerekleebilmektedir. Almanyada Frankfurt kentinde hala yaamakta olan filozof Thomas Metzingerin belirttii gibi, yaadklarmzn tm, beynimiz tarafndan kullanmamz iin retilen dnyann zihinsel ablonundan (mental model) baka bir ey deildir. znellik, bilin ya da benlik, bu ablonda bir grntmz, yani bir benlik modeli varsa oluur.19 Aslnda Metzinger bu gryle, Sokratesten pek farkl dnmemektedir. Ksmen de olsa, bu fikri, Sokratesin grlerinin bir bakma modifiye edilmi eklinden baka bir ey deildir. 1.2.2. Ben, Biz ve teki Bilincinin Geliimi Eski kavimlerde ve gnmzde, en azndan gramatolojik dzlemde dilimizde meteforik anlamlar hala srmekte olan ben, biz ve teki algsnn sosyolojik ve psikolojik ynnn temellerini en iyi eski ilkelleri inceleyerek elde etmekteyiz. Gnmzde hala; uluslarda, bilhassa nc dnya lkeleri ve baka pek ok yerde lkenin kendi iinde daha ok folklor barndran tara kesiminde bu sosyal deerlere, dil alkanlklarna, davran biimlerine kolayca rast gelinmektedir. Eski toplum ya da topluluklarn imgelemlerinde yer eden ve dar sosyal hayata da tanan inan ve grler; bugn, kltrn daha ok manevi deerlerinin ruhunda ve bilindnda yaamaktadr. Bu izlerin en iyi gstergelerinden biri olan ve uygarln manevi kltr elerinin bilindnda tad eskilerin toplumsal formasyonlarna en iyi k tutan
18 19

a.g.e., s. 55 a.g.e., s. 56

16

parametre phesiz toplumlarn dili olmaktadr. Dilin gramatolojik yaps ben, biz teki alglarnn insan toplumlarnda ne anlama geldiini gsteren en iyi aratr. Bu bakmdan ilkellerin sosyolojileri ve psikolojileri ortaya karlmak ve anlalmak istendiinde; gemiin realitesini iinde en iyi barndran bir z bilin olan dilin, psikanalitik bir zmlemeye tabi tutulmas, dil antroploglarnca sk kullanlan bir yntem olmaktadr doal olarak. Bu balamda, ilkellerde; ben, biz ve teki kavramlarnn alglanma biimi ve bu nesnelerle iliki ilkellerin dilleri incelenerek anlalmas mmkn olan bir olgudur. Bu bakmdan, konuyla ilintili olarak doyurucu olabilecek ve ilgili metaforu yaratabilecek birka paragraf, aada belirtmek aratrmamz bakmndan yararl olacaktr. Freud, Totem ve Tabu eserinde egzogami ve totemi incelerken unlar belirtmektedir: ...Yine, yalnzca kendisini douran kadna deil fakat kabilenin adetlerine kar gelmeksizin gerekten annesi olabilecek her kadna anne; yalnzca hakiki ana babasnn ocuklarna deil, fakat ana bas olabilecek btn dier kiilerin ocuklarna da kardeelerim ya da kzkardeim der, ve ilh...u halde iki Avustralyalnn birbirlerine karlkl olarak taktklar akrabalk adlar bizim dilimizide olduu gibi, mutlaka bir kan akrabaln gstermez. Bunlar fiziksel ilikilerden ok, toplumsal ilikileri gsterirler. Bu tan sistemine benzer bir eyi bizim ocuk yuvalar (Neusery)mzda bulabilirz. Buralarda, ocuklar, anne ve babalarnn erkek ve kadn btn dostlarna amca ya da teyzederler. Yahut, bizler mecazi anlamda olmak zere , Apollon biraderlerinden , sa Hemirelerinden sz ederken ayn ii yaparz.20 Kavramlarn deiimi hususunda, kavram dzleminin metafizik inanlara gre yer deiimini gramatolojik dzelemde incelersek, dilimizde halen totem zamanlardan kalan; hemerim, kz kardeim gibi; klan fratileri (kollar, dallar) gibi toplumsal rgtlenme biimlerinden kaynaklanan bilisel imgelemlerini, psikanalitik bir erevede ele almak ve kavramlara psikanaliz uygulamak sanrm bu konuda yararl olacaktr.

20

Sigmund Freud, Totem ve Tabu, ev. K. Sahir Sel, Sosyal Yaynlar, 3. basm, stanbul, 2002, s. 9

17

Toplumlar hibir zaman yalnz kalmamlardr; en ayrk grndkleri zamanlarda bile topluluklar ya da srler halinde olmulardrAncak bu ayrk insanlk paras da, kendi aralarnda ok sk ilikileri olan, irili ufakl birok topluluu barndryordu. Soyutlamann sonucu olan farkllklarn yan sra, yaknlktan ileri gelen ok nemli farkllklar da vardr: kendini gsterme, farkl olma, kendisi olma arzusu. Birok gelenek, i gereklilikten ya da birtakm elverili rastlantlardan deil, kendilerinin koymay bile dnmedikleri kurallar baaryla kullanan komu topluluun gerisinde kalmama isteminden domutur. O halde, kltrlerin eitliliki bizi, paralara ayrc ya da paralara ayrlm bir incelemeye ekmemelidir. Kltrlerin eitlilii insan topluluklarnn
21

birbirlerinden

yaltlmasndan ok, onlar birletiren ilikilere baldr.

nsann, doa iinde etki-tepkisel iletiimi erevesinde dilin yapsn oluturan ilk ses etkileri, yans sesler olarak gelimitir. Baz olay ve olgular ifade ederken karlan sesler, ou insan topluluunda ve farkl dillerde ayn sessel niteliklere sahiptir. Dnyadaki tm bebekler aylk olana kadar ayn sesleri kartmaktadrlar. steklerini ve tepkilerini ayn sesleri kararak gstermektedirler. Din, rk, kltr, ayrm henz yaplmayacak kadar gelimemi olan bebekler doal olarak lisan ayrm da yapamamaktadrlar. Avusturalyal Priscilla Dunstan tarafndan 8 yl boyunca srdrlen bir aratrmann sonucuna gre, dnya zerindeki tm bebeklerin farkl gereksinimleri iin belirli ve hepsinde ortak sesler karmakta olduu saptanmtr. Dunstan 8 yl boyunca srdrd aratrmalarnda temel olarak kendisini incelemekle ie koyulmutur. Kendisi anne olduktan sonra ocuunu yakndan incelemeye balam, ve bir sre sonra bebeinin baz sesleri sk aralklarla takrarladn farketmitir. Bundan sonra da incelemelerini dier anneler ve ocuklar zerinde srdrmtr. Bu aratrmalarn sonucunda Dunstan bebek dili* gelitirilmitir. Bebekler aken, yorgunken gaz varken, gaz karrken ve rahatszken ayn sesleri karmaktadrlar. rnein, dnyadaki tm bebekler iin neh e

Claude, Lvi-Strauss, Irk, Tarih ve Kltr, ev. Haldun Bayr-Reha Erdem-Arzu Oyacolu-Ik Ergden, Metis Yaynlar, 3. Basm, stanbul, 1997, s. 24 * Dunstann aratmalar sonucunda saptanan ve tm bebeklerde ayn gereksinim ve duyumlarn davurumu olarak kan ses ve ses bekleri, sistematik bir ekilde tasnif edilerek klinik almalarla doruluklar baka biliminsanlarnca da gsterilmitir. 0-3 aylk tm bebeklerde ortak olan ses beklerinden oluan bu ilkel dil, bu dili ortaya karan Dunstana izafeten, Dunstan Bebek Dili olarak anlmaktadr.

21

18

benzeyen bir ses bebein a olduu anlamna gelmektedir. Bir baka rnek ise, az oval bir ekil alarak kan auv sesi-szc bebein uykusu olduu, uykusunun geldii anlamna gelmektedir.22 1.2.3. Gramer Oluumu, Sembolik Alg Konu ile ilgili aklamalara gemeden nce, Frommdan ilgin bir pasaj dikkatlerinize sunulmaktadr: Sembol dilinin, herkes tarafndan renilmesi gereken tek yabanc dil olduu inancndaym. Eer bu dili anlayabilirsek, mitoslar da anlayabiliriz. Bence mitoslar, bilgeliin en nemli kaynaklarndan biridir. Ayrca benliimizi derinliine inmemizi ve gizli ynlerimizi anlamamza yardmc olduu da bir gerektir... gerekten de mitos ve ryalar, kendi kendimize gnderdiimiz mesajlar gibidirler. Eer bu dili anlayamazsak, insanln daha doaya hkmedemedii alardan bize aktarlan nemli bilgileri kavrayamaz ve kendi z benliimize giden o gizemli yolu kefedemeyiz23 Elin kullanm, alet yapm ve beynin geliimi arasnda olduka sk bir ba bulunmaktadr. Elin kullanm, teknik ve teknoloji, beyin geliimi, sanat/zanaat ve bunu izleyen grsel, iitsel ve iaretsel dilin geliimi birbirlerini devaml besleyerek insan ortaya karmtr. nsanolu iki elini senkronize olarak kullanmasna neden olan ok paral alet retimine, gnmzden iki buuk milyon yl kadar nce balam ve dilin gramer yaps da yz bin yl nce ekillenmeye balamtr. llinois niversitesinden paleoantropolog Stanley Ambrosea gre; alet yapm ve kullanmnn alkanlk haline gelmesi, grup halinde avlanma ve pusu avcl; beynin belli blgelerini belli ilevler iin zelletirerek dil in evrimlemesi ve gelimesinde bir aama olmutur. Karmak alet yapmnn gerektirdii komplike ve planlanm hareketler, insan beyninin ayn zamanda konuma ile ilgili blmnde gereklemektedir.Alet yapm, zamanla beynin bu blmn gelitirerek insann konuma yetisi kazanmasna yolamtr. Alet kullanarak gelien bu blge zamanla,
22 23

Bebekler Ayn Dili Konuuyor, Bugn Gazetesi, 06.12.2006 Erich Fromm, Ryalar, Masallar, Mitoslar, ev. Aydn Artan-Kaan H. kten, Artan Yaynevi, stanbul, 2003, s. 21-22

19

zaten topluluklar halinde yaayan insann konumasn tetiklemitir. Ancak daha sonra konuma eylemi, alet kullanma ve imal etme faaliyetleri ortaklaa bir biimde insan beyninin geliimine daha hzl bir biimde yol amtr.24 van Pavlov insan szn yle nitelendirmektedir; areti haber veren iaret25 nsann kendisi sembol olmutur. nsan teknolojisi karmak eitli aletler yapabilme yetisini gnmzden yaklak iki milyon yl kadar nce kesin olarak gelitirmitir. Alet kullanma becerisi sembolik anlatmn, sanatsal faaliyetlerin ve dilin tetikleycisi olmutur. Gnmzden yz bin yl kadar nce; Homo Erekts basks ve buzul devrinin dngsel yeniden balamas gibi etmenler nedeniyle dnya sahnesinden silinen, N.N.T.in (Neandertal insann) gm alanlarnda sembolik iaretler ve dini trenlere ait izler ve kaya, maara resimlerine raslanmaktadr. Modern insann atas olarak kabul edilen H. E. bilindii kadaryla, gnmzden krk bin yl kadar nce ortak anlamlar ieren ve i dnyasn bakalaryla paylamasna yarayan grsel imge ve semboller kullanmaya balamtr. Homo Sapiens de ayn ekilde bir geliim izleyerek daha gelikin iletiim eleri kullanmtr. H. S.lerde grsel iletiime dair tespit edilen en eski iletiim rnei 15-20 bin yl ncesine tarihlenen maara resimleridir.26 Bysel, animalist ve animist drtlerle tabiatla iletiime balayan insanolu determine topluluklar halinde yaarken doa gleri ve nesnelerle zdeleerek, doayla tam bir uyum iindeydiler. Doa ile etkileim ve iletiim o olmakla balyordu. Yani, ilk insanlar hereye empati yapan ve taklit eden insanlard. Mesela yamur yamas isteniliyorsa, hemen yamur olunuveriyordu, yamur taklit ediliyordu (eyle bir ynyle taklit ediliyor, bir ynyle de olsa o olunuyordu). Daha birok eyle iletiim o ya da onun sembolik/temsili bir parasnn taklidi olmakla kuruluyordu. ler bysel, sihirsel grlyordu. Henz ne ruh (iyi ruh, kt ruh) ne de tanr fikri domutu. Dil ve szckler o olmak sradan olmaktan ktka gelimeye balad. Taklit ve empati trenlerde, ayinlerde yerini almaya balaynca; iletiim, szckler zerine kaymaya, mekanik hareketlerden ve seslerden
Asl Zlal, Teknoloji, Kltr ve nsan Evrimi zerine, Bilim ve Teknik Dergisi, Tbitak Yaynlar, Say: 408, Ankara, 2001, s. 50 25 Bora Ataman, Kil Tabletten E-Kitaba, Doktora Tezi, M. Ktphane Arivinden, 2005, s. 26 26 Bezen etin, Ta Devrini Gzlemek, Bilim ve Teknik Dergisi, Tbitak Yaynlar, Say: 330, Ankara, 1995, s. 64-66
24

20

(dans, fiziksel eylemler ve tek heceli yakarlardan) raksamaya balad. Konuma dili gelimeye balad. letiim ve ynetme olgular, insann zihinsel geliimi ve toplumsal birikimleri, inan sistemleri vb. gibi parametrelere bal olarak gelimeye balamtr. Dilin ortaya kmas temel iletiim kayna olmutur binlerce yl. Nesnel, resimsel, ikonsal, sembolik, ve en sonunuda yaznsal iletiim ok daha sonralar gelimitir. Kltr felsefesi ve iletiim alannda eitli almalar vermi olan ve oyun aksiyomunu gelitiren Johan Huizingaya gre; uygarln gelimesine kout olarak insana tanrnn verdii en nemli zellik oyun oynayarak yaamasdr ve oyun kendinden baka bir eye indirgenemez.27 Huizingaya gre, arkaik ada bilgi, mytico-mystical bir nitelikte, aralarnda balant olan felsefe (bilgi), kutsal kararlar (gksel ve dnya varlklarnn uyumu) ve riteller araclyla evrene bak ile toplumsal dzene bak arasnda bir senkronizasyon ve ahenk vardr.28 Huizinga, oyunun kltrden nce gelitiini sylemektedir ve oyunun ancak tam olarak hr olan bireyler arasnda anlaml ve orijinal olarak ileyebileceini sylemektedir. 1.2.4. ncl Sanatsal Faaliyetler nce hayatta kalma gdleriyle av aletlerinin yapmyla deneme yanlma ve/veya bilinli ve amal bir ekilde balayan doay deitirme, yeniden biimlendirme, benzetme, taklit ve soyutlama yetisi zamanla topluluk ve sosyal hayat ierisinde ss eyalarnn retimi ile gelien sembolize etme yetisiyle bireysel, kolektif ya da dini/inansal duyu, dn ve ifadeleri yanstan sanatsal faaliyetlerin domasna yol amtr. O halde, dk younluklu bile olsa grsel iletiim salayan, bireyin ve toplumun duyu ve dnn tayan; toplum ve tabiat iindeki insann konumunu, kimliini belirten, eitli alt anlam ve kodlar da ieren taklar, ss eyalar ve semboller pre-script iletiim konumundadr. Baka bir deyile sanat/zanaat ve onun sembolik grsel rnleri nc-yaz durumundadr. Yaz, sanatn evriminin zel bir biimidir.

27

nsal Oskay, XIX.Yzyldan Gnmze Kuramsal Bir yaklam: Kitle letiiminin Kltrel levleri, Der Yaynlar, 3. basm, stanbul, 2000, s. 145-146 28 a.g.e., s. 149

21

nsan iletiime konuma ile balamamtr, sembolleri kullanarak iletiime gemitir. Ancak toplumsal geliimin yekinlemesi ve insan formuna daha da yaknsanmas iin konuma ve szl/iitsel iletiimin gelimesini beklemek gerekmitir. Yaznn geliimi insanlk tarihi ile kyaslandnda ok ok sonralar, gnmze ok yakn bir zamanda gereklemitir. nk insan, gnlk yaantsndaki en karmak ihtiyalar iin bile ok hzl ve doyurucu bir iletiim tarz dil i gelitirmiti. Elbette insan unutulmamak ve devaml yaamak ve tm insansal birikim ve edinimlerini sonraki nesillere aktarmak, kalc olmak gereksinimini salt konuma diliyle gerekletirmemi yaznn temeli olan sanatlar, grsel dili; ikonlar, taklar, resimler ve sembolleri de kullanmtr. Ancak konuma dili kendisini douran tm parametrelerin nne geerek insan ve toplumun geliiminde ana itki gc salamtr. Walter J. Ong, toplum kendini nce ve dramatik olarak szl konumann yardmyla biimlendirdi demektedir.29 Ancak dikkat edilirse Ong, nsann iletiime ilk olarak konuma ile geildiini sylememektedir, toplumsal yapnn dramatik bir ekilde ve younlukla deiiminin ve geliiminin ancak konuma dilinin devreye girmesi ile gerekletiini sylemektedir. nsanolunun benlik bilincine sahip olmas, topluluklar oluturmas; topluluk ierisinde bir arada olmann tetiklemesiyle, grsel ve szl/iitsel iletiim biimleri ortaya kmtr. Bu iletiim sreci ierisinde insan, eitli etkinliklerle kendini yaplandrm, yani kltr yaratarak kendi kendini insanlatrmtr. Yaznn temeli olan ve szl dilden nce ortaya km olan grsel iletiime bir rnek olarak Msr uygarln verebiliriz. Msr uygarlnn bilinen tarihi gnmzden be bin sene ncesine ve hatta biraz daha fazlasna kadar dayandrlmaktadr. Grsel sanatlardan resimden ilhamlanarak zel anlamlar ve kodlar ieren, minyatr boyutlardaki; sembol denilemeyecek ama sanatsal anlamda resim de denilemeyecek resimsel figrlerin belirli bir platformda anlamal dizgeler halinde ivi ile kaklp kaznarak dzglenmesi ile ortaya kan Hiyeroglif yaz, bilinen anlamdaki yaz ile resimli grsel iletiim arasndaki gei aamas ve melez bir durumdur.

29

Bora Ataman, Kil Tabletten E-Kitaba, Doktora Tezi, M. Ktphane Arivinden, 2005, s. 16

22

Jacques Derrida, yaz, konumadan nce gelir.30 Savyla kafalar epey kartrm ve kendisine zg tipik sz oyunlarndan birini yapmakta olduu telakki edilmi ve iddia ettii eyin dpedz akl selime ters dt sylenerek, nedense tam anlalmamtr. Elbette bunda Derridann mphenliinin ve kendini fazla savunmamasnn da etkisi olmutur. Ancak Derrida bu faraziyesinde pek de haksz hatta hi haksz grnmemektedir. nk yukarda epey bahsettiimiz zere; insanolu kendi i dnyasn ekillendirirken baka evrenlerin bambaka ve hayal edemeyeceimiz kadar ayrk imajlar ve grsel/iitsel nesnelerine maruz kalmamtr. Doada varolan nesnelerin grntlerini zihninde yeniden canlandrarak dnmeye, evresini ve kendini anlamlandrp zamanla gelien benlik bilinciyle tabiatta kendini konumlamaya almtr. Yani insanolu doal olarak ilk iletiimini kendi bedeni, topluluk yeleri ve ierisinde bulunduu doa ile grsel/grntsel ve resimsel olarak kurmutur. Resimle ve eitli sembollerle yaplan on binlerce yllk iletiim de yaznn temeli olmutur yani grsel iletiim aralar yaznn ncs olmu ve insanolu daha szl dili gelitirmeden grsel dil (pre-script) ortaya kmtr. nsanolu ilk iletiimini doa ile grsel olarak kurmutur ancak bunu herhangi bir platforma resmetmesi bile yzbinlerce yln gemesini gerektirmitir. O halde insan varolal beri resimsel iletiim en azndan zihinsel imgelemde varola gelmitir; hem de resmin kayaya aaca ilenmesinden, szl dilden ve yazl iletiimden ok ok nceleri. te grsel dilin, yazl dilin ak atas olmas nedeniyle; insann olduka hakl konumasndan nce yaznn gelmesi bizce olduka doru bir tanmlamadr. O halde Derrida pek anlalmayan bu iddiasnda kast bu ise grnmektedir. Sembol dilinin temelinde, kiisel tecrbe, his ve dncelerin sanki evremizde oluan olaylar ve bunlarn alglanmasym gibi olmas yatar. Sembol dili, gn boyu kullandmz konuma dilinden ok farkl bir manta sahiptir. Bu dilin mantnda nemli olan zaman ve uzay deil, younluk, anlam ve armdr. Sembol dili, insanln gelitirdii tek evrensel dildir ve tarihin ak iinde oluan tm kltrler iin ayndr. Kendine has bir dil bilgisi ve cmle yaps olan mitoslarn, masallarn ve ryalarn dilini anlayabilmek iin ilk nce bu sembol dilinin zelliklerini zmemiz gerekecektir. amz insan, uyumad zamanlarda sembol
30

Stuart Sim, Derrida ve Tarihin Sonu, ev. Kaan H. kten, Everest Yaynlar, stanbul, 2000, s. 2

23

dilini unutmu gibi grnmektedir...gemite dounun ve batnn byk kltrlerinde yaam olan insanlar iin mitoslar ve ryalar, ruhun kendisini ortaya koyduu en anlaml ve en gzel anlatm biimiydi. O ada, mitos ve ryalar anlamamak, okuma-yazma bilmemek gibi olurdu herhalde. Son birka yzylda ise, bat kltrnde bir deiim yaand ve artk mitoslar ile ryalara verilen nem giderek azalmaya balad. Szgelimi, mitoslara, bilim ncesi akln basit rnleri olarak baklr oldu... Aydnlanma ann ryalar hakkndaki gr ise daha da olumsuzdu. O zamanlar da ryalarn sama olduuna ve yetikin insanlarn bunlara nem vermemesi gerektiine inanlyordu. Bu insanlar kendilerine realist diyorlard nk onlar sahip olunacak ve kullanlacak eyalarn realitesinden baka hibir realiteyi bilmiyor veya bilmek istemiyorlard. Bu insanlar ylesine realistlerdi ki, her otomobil iin zgn bir isim bulmakta zorluk ekmezler, ama ok deiik his ve duygulara neden olan sevgiyi ancak bir tek kelime ile aklayabilirlerdi. nk duygusal konulardaki yaratclklar yalnzca o tek kelime ile snrlyd.31 1.3. lkel Topluluun Sosyolojik ve Ynetimsel Yaps Toplumsal zelliklerin kazanlmas, hayatta kalma mcadelesi, ekonomik etkinlik ve dolaysyla alet kullanma biimleri ve yetenekleri zerinden teknik ve teknoloji ile yakndan ilintilidir. Alet yapm ve kullanm edimlerinin rnts zeka ve dil yetilerinin gelimesine ve ortaya kmasna yol am, buna paralel ve karlkl bir etkileim neticesinde de gelien beyin, bilisel sreler, dil ile gelen soyutlama yetenekleri daha karmak ve stn aletlerin ve tekniklerin bulunuunu tetiklemitir. Aletlere; gelien dil yetileri ve soyutlama gcyle beraber daha kompleks ve sembolik niteliklerin kazandrlmas faaliyeti nc sanatsal faaliyetler olarak ngrlebilir. Art deerlerin daha ileri soyut deerler kazanarak sembolik bir ekilde aletlere yanstlmas bata tak ve ss eyalarnn domasna yol am ve bu da neticede soyun anlam yklemeleri ve sembolleri zerinde tayan bir eyaya trl zihinsel anlamlarn yklenmesi durumunu dourmutur. Eyalara ve dolaysyla onu kullanan bireylere yklenen anlamlar ve kabuller, eyalarn kimlik, stat, snf, g, iktidar vs. sfat ve niteliklerin ortaya kmasna neden olmutur. Bu durum toplumsal
31

Erich Fromm, Ryalar, Masallar, Mitoslar, ev. Aydn Artan-Kaan H. kten, Artan Yaynevi, stanbul, 2003, s.19-20

24

formasyonu ve kltr phesiz daha derinlikli bir hale getirmitir. Sanatsal faaliyetlerin, dilin geliiminin, soyut dnsel yeteneklerin ortaya kmasn tetikleyen nemli etmen ekonomik yeterlik faktrdr. Baka bir deyile hayatta kalma ve geim sorunsalnn teknik ve kltr gelitike gnlk hayatta igal ettii zaman azaldka ortaya bir eit bo zaman km ve topluluk bireyleri birbirlerine daha ok zaman ayrarak, iletiimsel, dilsel, inansal, dnsel yetilerini gelitirmi ve doay, i dnda baka bir gzle, rahat bir ekilde gzlemleme ve daha nce grmedikleri ayrntlar grebilme frsat bulmu olabilirler. Grld gibi gelien ekonomik etkinlikler mental ve bilisel yetileri daha hzl ve etkin bir ekilde gelitirmitir. Gelien mental yap ve bilisel yetiler de, retimde daha gelikin aletlerin yapmna yolaan teknikleri ortaya kararak ekonomiyi gelitirmitir. Bylece, hayatta kalmayla ilgili olarak geim sorunsal minimize olmutur. Bunun sonucunda zihinsel faaliyetler ve toplumsal enerji kendine daha derin ve yaratc alanlar bulabilmitir. 1.3.1. Mlkiyet ve Aidiyet lkel topluluklarda benlik ve bizlik algsnn geliimi dorultusunda ve daha yksek bir sosyal dzeye ykselme izgisinde; aidiyet ve mlkiyet olgusu karmaklaarak bakalam, daha dorusu pek ok lekte genileyerek, topluluk ritleri ve seremonilerinde eriyerek klk deitirmi formlara brnmtr. Mlkiyet ve aidiyet varolusal ve kendisine sahip olunan bir fenomen olma hakkn bysel ve sihirsel dnemlerde dorudan doadan almaktayd. By ve sihirsel alg dneminde henz eytan ve ruh kavramlarnn H. F. imgeleminde yer etmedii ngrlmektedir.32 O dnemler boyunca birey kendini doadan ayr bir varlk olarak grmemekteydi. Bugn psikanalitik verilerin altnda biz benzer ve paralel bir fenomeni kendi ocuklarmz ve bebeklerimiz zerinde her gn mahade etmekteyiz, bir bebein 1-3 yalar arasnda libidinal geliim fazlar boyunca eitli seviyelerde kendisini annesinden henz ayramamtr. Birey bu ayrm izgisini tamamladnda baka bir deyile toplumsallam bir insan
32

Sigmund Freud, Totem ve Tabu, ev. K. Sahir Sel, Sosyal Yaynlar, 3. basm, 2002, s. 107-115

25

olduunda toplum ve doa iinde bir birey olarak belirmektedir. By ev sihirsel dnemlerde birey tamamen doaya ait bir varlktr, bireyin kendisine ait olan anlaml bir mlkiyet ve memalek henz belirmemitir. lkel topluluk iin ilk aidiyetlilik paras olduu ilkel grup (horda) ve kendisiyle zdeletii totemdir. Mlkiyet ilkel komnal bir biimde belirmektedir. Hereye herkes grece neredeyse ortaktr. Mal ve imtiyaz blmn asimetrik bir hale getiren ve bir bakma ilk eitsizliklerin ve mal blmnde dengesizliklerin orataya kmasna yol aan temel etmen tabular olmutur. Tabular; ilkel horda (kk topluluk/grup) iinde, baz bireylerin daha imtiyazl bir statye gelmelerine ve bunun sonucunda tabuya bal tretilen kimliklerin douuna yol amtr. Tabular, totemizm ve egzogaminin temel kural ve tabusu olan cinsel kstlamaya paralel olarak, topluluk ierisinde en bata, en ar ve derin bir ekilde kadn-erkek ilikilerini dzenlemektedir. Bu balamda belli bir mekana, stat-gruba ve cinsel kimlie aidiyet olgusu nem kazanmtr. lk mlk; av aletleri, kadn sahiplii olmutur. Avclktan toplaycla geile beraber komunal paylamda eitsizlik ynnde deiimler younlamtr. ngilterenin Kent niversitesinden Nicholas Newton-Fisher adl bilim adam Ugandadaki Budongo ormannda yaayan 8 yetikin erkek ve 21 diiden oluan bir empanze grubu zerinde 2003-2004 yllar arasnda bir aratrma yapmtr. Bu aratrmalar srasnda erkek empanzelerin diilere kar sk sk ve hatta bazen ok iddetli saldrlar ve tacizler uyguladklarn gzlemlemitir. Buna karlk, aratrmalarn srd Ekim 2003te Newton Fisher tm bilim dnyasn artan bir olaya tanklk etmitir. Buna gre, erke empanzelerin saldrlar ve tacizlerine karlk dii empanzeler birlikte hareket ederek, bir grup, determine bir savunma grubu oluturmulardr. Fisher Afrikann deiik blgelerinde 40 yl akn bir sredir empanzeler zerinde ayrntl aratrmalar yapmasna ramen daha nce bylesi bir grup formuna rastlamadn sylemektedir. empanzelerin yaam biimi ve sosyallemeleri hakknda birok bilgi olmasna ramen, gerek litaretrde ve gerekse hali hazrda yaplan gzlemlere gre de, daha nce bu tarz bir grup oluumu gzlemlenmemitir. ngiliz biyolog ve antropolog olan Fisherin gzlemledii dii empanze grubu, iki-alt dii empanzeden olumakta ve saldrgan erkee kar hep beraber, koordineli bir ekilde lklar atarak, tepinerek; erkek empanzeden gelmesi muhtemel fiziki bir saldrya kar caydrc ve tehdit edici hareketler

26

sergilemektedirler.

Ayrca, dii empanzeler, grup yelerinden herhangi birinin,

uzaklarda dahi olsa, bir saldr ya da tacize uradnda, hemen, hep beraber bu yenin yardmna komaktadrlar. Bylesi bir kollektif davran ve ortak hareket biimine literatrde ilk kez raslanlmtr.33 Tarih ncesi ilkel topluluklarn inanlaryla iyice kemikleen, totem ve animizm gibi inanlardan sonra gksel dinlerin deerlerinde ve ahlak anlaylarnda, otoriter ynetimlerin ruhunda tanarak gelen cinsel ayrmlar ve cinsiyete bal stat ayrmcl gnmzde de etkilerini srdrmektedir. Gnlk yaamn praksisinde karar almaya ynelik iletiim daha ok erkekerkek arasnda olmu ve ynetici ounluu tama yakn bir oranda, ounlukta hep erkekler olagelmitir. Gnmz modern kadnlar ise toplumsal kurumlar ve organizasyonlar ierisinde masklen nitelikler gsterimledikleri oranda stat kazanmaktadrlar. zellikle resmi kurumlar ve tzel organizasyonlarda yer alan kadnlar masklen zellikler sergilemelerinden trdr ki byle bir statde tutunabilmekte ve o mevkiye gelebilmektedirler. Kadn, toplumunun dier tm bireyleriyle beraber fiziksel d dnyalar olan yapay habitatlarnda, sahip olduklar tm nesnelerle beraber; kimliksiz, hayaletimsi bir gr nesnesine, varolusal bir karikatre, spektral bir fenomene dnmtr. Kimlik, kiinin kendini tanmak iin kendine atfettii deerlerle, bakalaryla ilikilerinden kaynaklanan ve beklentilere uyum gstermek iin ortaya koyduu deerlerin birlikteliini tamaktadr. Ayrca kimlik kavramnn ayrlmaz bir paras olan farkllama, karlatrma ve ayrm kavramlarnn bir baka sonucu, dieri karsnda kendine deer atfetme araydr.34 Kimlik konusunda sosyal ve kiisel kimlik olarak snflandrmalar yaplmaktadr. Sosyal kimlik; cinsiyet, stat, rol gibi farkllklar, eitli gruplara-uluslara-rgtlere inanlara ve ideolojilere aidiyeti iermektedir. Kiisel kimlik ise; kiinin kendini alglama ve tanmlamasndan doan, yakn-kimlik olarak tanmlanmaktadr.35 tekine kendi kimliimizi gstermeye alyorsak eer, onun (ister imgesel
33 34

Dii ampazeden Erkee Dayak, Bugn Gazetesi, stanbul, 30.11. 2006, s. 22 Serdar Kaypakolu, Kimlik Sorunlar ve letiim, Der Yaynlar, stanbul, 2000, s. 2 35 a.g.e., s. 3

27

ister gerek) kimliini kabul ediyor, tanyoruz demektir. Aslnda bir kimlik farkll iddiasnda bulunan gruplar, dier kimliklerle eit haklara sahip olma sava/kavgas vermektedirler. Kendi kimliklerinin tannmasn isterken, bir meydan okuma hareketi iindedirler.36 Etnografyann bize gsterdii ilkel kavimlerin psikolojisi ile, psiko analitik aratrmalardan kan nevrozlarn psikolojisi arasnda yaplacak bir karlatrma, birok ortak izgiler bulmamz ve her iki alanda da zaten bilinmekte olan baz olaylar yeni bir k altnda grmemizi salayacaktr.37 Tarih ncesi insann, gelimesi srasnda am olduu yolu, bize brakm olduu antlarla ara ve gerelerden; bazen dorudan doruya, bazen efsaneler mitoslar ve masallar araclyla bize intikal eden sanat, din ve hayat anlay kalntlarndan ve nihayet, kendi ahlak ve adetlerimizde artakalm bir halde yaamakta olan mantalitesinden tanyp bilmekteyiz. Bundan baka, tarih ncesinin insan, bir anlamda, hala bizim adamzdr da; bugn dahi, ilkel insanlara bizim olduumuzdan ok daha yakn saydmz ve kendilerini bu eski insanlarn dolaysz ocuklar ve izleyicileri olarak grdmz insanlar vardr. Vahi ve yar vahi denilen kavimler hakknda biz ite bu kany tarz; ve eer bu kavimlerin psiik hayatnn, bizim z gelimemizin, iyi korunmu, eski bir aamasn oluturmakta bulunduu kantlanabilecek olursa, bu psiik hayat bizim iin zel bir nem kazanr.38 Freud ilkellerin toplumsal davranlarn nevroz vakarl ile analojik olarak karlatrmakta ve cinsellikle balayan stat ve sahiplik ayrmlarna antrma yapmaktadr. Buna gre; Cinsel nesne olarak alnmayan kimselere, say biimindeki duygulara toplumsal duygular adn verirsek, bu toplumsal etmenlerin ortadan kalkmasn, nevrozun sonralar ar "compensation" (geri itme, bastrma) ile kln deitiren temel nitelii sayabiliriz... Tabunun kendini gsterdii biim, nevrozlunun dokunma korkusuna (delire de toucher) bir hayli benzemektedir... Tabudaki yasak dokunmalar kukusuz yalnzca cinsel anlamda deil, daha ok, daha yaygn olan
36 37

Nuray Trkolu, Kitle letiimi ve Kltr, Naos Yaynlar, stanbul , 2003, s. 59 Sigmund Freud, Totem ve Tabu, ev. K. Sahir Sel, Sosyal Yaynlar, 3. basm, 2002, s. 11 38 a.g.e., s.11

28

saldrma, elde etme ve kendinin olduunu savlama itepilerinden domaktadr. Bakana/ef/kral/rahip vs. ya da onunla ilintili/ona ait bir eye dokunmak yasaksa, bunun amac baka durumlarda bakann kukulu bir gzle grlnde kendini gsteren ve hatta bakanla geiriliinde ona gsterilen kt davranlarda grlen itepinin nne bir duvar ekmektir. Bu yolla itepinin cinsel elerinin toplumsal e karsnda stn gelmesi nevrozun karakteristik niteliini oluturmaktadr. Fakat bununla beraber kollektif/toplumsal itepilerin kendileri de benci ve erotik elerin birlemesinden doar.39 lkellerin dnyasnda kabile yeleri arasnda kurumlamasna izin verilmi bir farkllama yoktu. Tek kimlik, kabilenin totemini ifade eden kimlikti. Kimliin ortak bir kimlik oluu bir aldanm da oluturmuyordu; Hayat, ortak ve eite paylalan emek ve sabrla srdrlyordu. Kle, zel mlkiyet, hane mlkiyetinin ardndan gerek ortak kimlik yerine farkllamalarn kurumlat yeni hayatn insanlarna, birbirinden farkllam olduklarn unutturmay amalayan dzmece ortak kimlikler ortaya kt. tutumunu saylamak iin yoksul ile zengini, kle ve kle sahibini ayn sa kardelii ortak kimlii iinde tasarlayan aldanmlar tretildi. Daha sonra ise u ya da bu milletin yesi olma, hr dnya, demir perde, AB yelii gibi sylem ve oluumlarn altnda ortak kimlikleri icat edildi. Yeni ortak kimliimiz; insanal znden, hemcinslerinden ve doadan yabanclaan insan kimliidir. Farkna varmaktan alkonulduumuz yabanclam insan ortak kimliimiz vardr.40 1.3.2. Ben Psiesinin Doa ve Hordaya Kaymas Beden bilinci olarak gelimi olan, ben bilinci; sembolik alg ve spiritler inancyla doa ile kurulan diyalektik erevesinde ortaya kmtr. Zamanla ilerleyen toplumsallama sreci ile by, bysel ve sihirsel edim ve taklit aksiyonlar; seremoni, ayin ve ritellere indirgenip sktrlmtr. Bylece, daha eski alarda, doa ile bir btn olan ve kendini doann bir paras gibi gren insan (Otoerotik aamada kendini annesinden ayrmayan, kendini annenin bir parasym gibi duyulmayan, 0-6 aylk insan yavrularnda olduu gibi), o dneme zg mutlak
a.g.e., s. 110 nsal Oskay, Ykanmak stemayen ocuklar Olalm, Yap Kredi Yaynlar, stanbul, 1998, s. 117-124
40 39

29

taklit ve zdelemeye dayal davranlarn gnlk hayatndan yava yava telenmeye balam, ve bunlar eitli riteller ve trenler iine hapsetmitir. Bylece; ben, klk deitirerek riteller ierisinde seremonial formlarda kendini topluma yanstarak kolektif bilinte yerini almtr. 1.3.2.1. lkel Toplulukta Doast Alglar

Bu balk altnda, ilkel topluluklarda inansal dzlemin; hayatn gereklii karsnda, bilisel srelerde meydana getirdii yanlsamalarn i yz, betimleyici rnekler ve psikanalitik belirlemeler baalmnda ele alnmaktadr. 1.3.2.1.1. Kolektif Yanlsama

Psikanalizmi toplum psikolojisine uyarlayan ve ocuun geliim aamalar ve nevroz vakalarnn semptomatik tablolar ile ilkel insanlarn davranlar, duyu, dn ve gereklik alglarn paralel bir ekilde birletiren ve benzeiklikler bulan Freud, bu veriyi elde ettikten sonra ilkel insann dnyasn, i ve d gerekliini ocuklarn ve nevroz vakalarnn davranlar zerinden yeniden kurarak tanmlamaya almtr. Biz de bu almalardan istifade ederek ilkel insann dnyasn ve alg srelerini yeniden ksaca aa karmak istiyoruz ancak biliyoruz ki bylelikle ancak gerein ne olabileceine yaklam olacaz. lkel kavimlerdeki temel toplumsal dzenleme, hiyerari ve

konumlandrmann temelini cinsel drtler ve ensest korkusu tekil etmektedir. Bundan nceki daha karanlk devirlerde byle bir ayrlma yoktu. Sfenks muammas olarak adlandrlan ocuun nereden geldii doduu daha dorusu insann nereden geldii problematii uzun asrlar boyu insanln kafasn kurcalam ve toplumlarca eitli inanlar bunun zerinden gelitirilmitir. Animist, animalist, manist ve totem&tabu fenomenleri temel olarak ontolojik varln konumlandrma, sfenks muammas bata olmak zere ensest korkusu, gl babaya ve lidere kar itaat ve itaatsizlikten tremitir. ilkel insan varoluunu ve gerekliini tanrlar ve tek tanrya yormadan nce tabiata ve tabiat ierisinde iinde yaad eitli corafya, fauna ve flora sistemlerinin etkileri ile birtakm hayvanlara bitkilere ve sonralar ise tabiat

30

glerine yamur, rzgar vb. yormu ve geriye doru 10.000 yl gemeyen bir zaman iinde ise varoluunu gksel yaratklara yldza, Aya, Gnee vs. yormu ve son olarak da bunlarn arkasndaki gizil bir gce tek tanrya en gl, en temel ve en byk bir Ruha yormutur. Freuda gre, zayf oullar ve gl baba arasndaki gizli husumet, kadnlarn paylam, ynetimi ele geirme, lider olma ve idareci olma drtleri insanln imdiki konumunun temel nedenleridirler. nsanolu itaat etmeyi sevmemekte ve lider olmaya almaktadr. Bu gerek doa karsnda bir yneticilik ve gerekse toplum ve kadnlar zerindeki idarecilik ve sahip olma ihtiraslardr. Baz determine sosyal hayvan srlerinde bile liderlik kavgalar gzlemlemekteyiz. En temel ama sonraki jenerasyonun varoluunun nedeni olmak ve onlarn babalar olmak takntsdr. Bu durum binlerce yldr sre gitmekte ve gnmzde yerini baka eylem ve gstergelere brakm olsa da dk younluklu olarak devam etmektedir. 1.3.2.1.2. Animalizm ve Animizim

Animizm; Dnyadaki olaylarn, ruhlarn etkinlikleri tarafndan ynetildii inancdr. Animalizmi; Ruhlarn etkinliinin hayvanlara atfedilmesi ve hayvanlarn doast glere sahip olduu inancdr. Animalizm, totemciliin daha dar ve zellemi bir eklidir. Bireyin geliimini ve ilk insann ve ilkel klan ve kavimlerin ierisinde bulunduu varolu ve alg biimlerini anlamak bakmndan ocuk geliimini ve nevroz vakalarn ele alan Sigmund Freud, ilk insann bilisel durumunu ve alg biimini rastlantsal olamayacak benzerliklerle ocuk geliimi ve nevroz vakalar arasndaki benzerliklerden treterek ortaya koymutur. Dzgl ve nevrozlu vakalarda davransal ve duyusal durumlar

nedenselliklerini ancak psikanalitik bir zmlemeyle bilindnn salmyla ortaya dkmektedir. ocuklarda ise bilind ve bastrma mekanizmalar henz tam olarak gelimediinden bilisel i dnya ve alg biimleri, insan olarak ortaya kma durumu aka ortaya konulabilmektedir. Nevrozlularda bo inan grngs, ilkel insanda nedeni bilinemeyen olay ve olgularn yorulmas, faraziyeler ve ocuktaki bu

31

benzer alg biimleri, bilinsiz gdlerin rastlantsal ve yanlgl eylemlerinde baka bir im gstermektedir. nanan ve varsayan bir varlk olarak insan, rastlantsal ve nedensiz grnen olgu ve fenomenleri kabullenmek istemez, fiziksel ve ruhsal rastlantlarn varlna inanr ancak bunlar nedensellendirme (determine) bakmndan hayali bir st-varla, farazi bir duruma atfeder ve ruhsal rastlantlara inanr. Dsal rastlantlara bir anlam verme eilimindedir. Mitolojik kavramlarn byk bir blm d dnyaya yneltilmi ruhbilimden baka bir ey deildir41 Tinsel etmenlerin alglanmas ve bunlarn bilinaltyla ilikileri, daha soyut akn bir gerekliin oluturulmasnda model alnmaktadr. Doa tesi akn kavram ve olgular paralel bir ekilde bilind edimleri olarak gereklemekte ve onun birer kurgusu durumunda bulunmaktadrlar. nsanolu yeryznde belirmesi ve yaamsal praksislerinin birikimleri sonucu geliimi sonucu doal ve kanlmaz bir ekilde edindii bu yaps ile isel srelerini ve d dnyasn i dnyasnda kurarak hi bitmeyecek olan doal oyununa balamtr. lkel topluluklarda toteme ve tabu yasaklamalarna dayal davransal farkllamalarn ve cinsel kstlamalarn, toplumsal norm ve kurallarda temel bir itki gc olacan belirleyen arpc rnekler unlardr: En ilkel ve en tutucu kavimler bile, belli bir anlamda eski ve gerilerinden uzun bir gemi bulunan kavimleridir ve bu uzun gemi srasnda, onlarda ilkel olan ey byk lde gelimeye ve bozulmaya uramtr, nitekim bugn dahi kendilerinde totemizme rastladmz kavimlerde bu totemizm son derece eitli bir dal, paralan ve baka sosyal ve dinsel kurumlara gei halinde bulunur; ya da duraan ekiller halinde bulunsa bile, ilkel eklinden byk lde ayrlm durumdadr. Bu nedenle imdiki durum iinde neyin, canl bir gemiin sadk bir imajn temsil edip, neyin bu gemiin ikincil bir deformasyonundan ibaret olduunu sylemek hibir zaman kolay bir i deildir.42

Sigmund Freud, Gnlk Yaamn Psikopatolojisi, ev. Erdem ndoan, nklap Kitapevi, 2. Bask, stanbul, 1986, s. 84 42 Sigmund Freud, Totem ve Tabu, ev. K. Sahir Sel, Sosyal Yaynlar, 3. basm, 2002, s. 15 (Freudun dipnotu)

41

32

Burada, Freud ile beraber incelememiz srdrlmeye devam edilmektedir. Grlecei gibi benzer davran, toplumsallama ve alglama formuna animalist, animist topluluk formasyonlarnda, daha dorusu kinship (Totem ba) bayla bal, neredeyse tm ilkellerde ve kltr nilerinde benzer izleri yakalanabilmektedir. Esas itibaryla; gerek animizim ve gerekse animalizm, totemizmle beraber birbirlerini tetiklemilerdir. Hepsinin kkeni, bysel ve sihirsel alglaylara dek gitmektedir. Afrikada De La Geo krfezindeki Barongolar arasnda, bir erkek iin baldzna , yani karsnn erkek kardeinin karsna kar son derece sert nlemler kulalnlmtr. Bir erkek herhagi bir yerde, baldzna rastlayacak olursa, onu grmemezlikten gelemeye bakar. Onunla ayn kaptan yemek yiyemez. Onunla ancak utana skla konuur, oturduu yere yaklaamaz ve onu ancak iitilebilen bir sesle selamlar.43 Freud ilkellerin bilisel sreleri ve dnyay alglama tarzlar ile libidolarnn geliim izgileri arasnda ve nihayet eitli nevroz tablolar arasnda paralellikler kurmaktadr; buna gre, aynen Freuddan alntlyoruz: Animist aama, gerek zaman, gerekse ierii bakmndan narsisizme; Dinsel aama ise, libidonun anababa zerinde karakteristiini bulan, nesnelletirme kademesine tekabl eder. Bilimsel aamaya gelince, bunun karl bireyin olgunluk hali olup, karakteristii, haz peinde komaktan vazgeip ve d objenin seiminde realitenin teamllerine ve gereklerine uymaktr.44* Aada, konuya k tutmas ve incelemelerimize tatminkar bir temel sunmas bakmndan, eitli antroplolojik verilerden oluan bir alntlama ile balanmaktadr; ngiliz Dou Afrikasndan Akamba ya da (Wakamba)larda, insnann daha sk rastlayacan umduu bir yasak vardr. Ergenlikle evlenme arasndaki ada, bir gen kz mutlaka babasndan kamak zorundadr. Sokakta ona rastladnda

43 44

a.g.e., s. 26 a.g.e., s. 127 * Freud, burada August Compte tarafndan ortaya atlan; nsanln geliim izgisinin srasyla, metafizik-teolojik ve bilimsel aamalardan getii savn benimsediini ortaya koymaktadr.

33

saklanr. Asla onun yanna oturmaya kalkmaz ve evleninceye kadar hep byle davranr. Ancak evlendii gnden sonra babas ile arasndaki ilikiler serbestleir. Uygar kavimler iin bile en yaygn, en sert, en ilgin yasak; damatla kaynana arasndaki ilikilere ait yasaktr. Bu yasak, btn Avustralya kavimlerinde vardr; ama, Malezya ve Polizenya kavimlerinde, Afrika zencilerinde, totemizme ve grup akrabalna rastlanan her yerde ve belki baka yerlerde de ayn yasa grrz. Bu kavimlerin bazlarnda bir kadnla kaynatas arasndaki zararsz ilikilere ait benzer baz yasaklamalara rastlanrsa da bunlar yukarda sz edilenler kadar devaml ve ciddi deildirler. Baz tek tk hallerde, hem kaynanadan, hem de kaynatadan kanmas istendii de olur. Kaynana ve damat ilikilerine ait yasak konusunda, olaylarn ayrntsndan ok, yasan anlam bizi ilgilendirmekte olduu iin burada ancak arpc baz rnekler verilecektir. Banko adalarnda, bu yasaklar son derece iddetli ve zalimcedir. Bir damat ile bir kaynana birbirlerine yakn durmaktan kanmak zorundadrlar. ayet, rastgele yolda karlaacak olurlarsa, kaynanann kenara ekilip, damat geinceye kadar arkasn ona dnmesi ya da ayn ii damadn yapmas gerekir. Vanna, Lavada (Port Patterson), bir damat, kaynanas kumsalda yrdkten sonra, dalgalar onun ayak izlerini kumlardan silmeden nce oraya ayak basamaz. Damat ve kaynana birbirileri ile ancak uzaktan konuabilirler. Ve pek tabi olarak birbirlerinin adn azlarna alamazlar. Salomon adalarnda, bir erkek, evlendikten sonra kaynanasn artk ne grebilir ne de onunla konuabilir. Onunla rastlaacak olursa, tanmamazlktan gelir. Ve elinden geldiince abuk kanp saklanr.

Zulularda adet gerei erkek, kaynanasndan utanr. Ve onunla birlikte bulunmaktan kanmak iin elinden geleni yapar. Erkek, kaynanas ieride olduu zaman kulbeye giremez ve onunla karlatnda ikisinden biri bir alln arkasna gizlenir ve erkek yzn kalkan ile gizler. Kanmalar mmkn olmad

34

zamansa, kadn, adet yerini bulmas iin, bana bir demet ot balar. Damatla kaynana arasndaki ilikileri nc bir kii salar, ya da aralarnda doal bir engel bulunmak art ile, yksek sesle konuurlar, hibiri tekinin adn azna alamaz. Nil kaynaklar blgesinde oturan zenci kabilesi Basogalarda, bir erkek, kaynanas ile ancak bir evin baka bir odasnda bulunduu ve kendisini gremedii zaman konuabilir. Bu kavim ensestten ylesinde nefret eder ki, evcil hayvanlar da bile bunu cezalandrr.45 Malezyada bu kstlayc yasaklar, olun, ana ve kzkardeleriyle ilikilerini hedef alr. rnein, Yeni- Hebrit adalarndan Le Pers slandda olan ocuk, belli bir yaa gelince anne evini terk edip bir ortak eve (clup) tanr. Orada yatar ve yiyip ier. Geri, yine eskisi gibi evine, kendi evine urayp yiyecek isteyebilir; ama kz kardei oradaysa, yemek yemeden uzaklamas gerekir; kardelerinin hi biri bulunmad zaman, ve o da ancak kapnn nne oturarak yemeini yiyebilir. Erkek ve kz kardeler evleri dndan biribirlerine rastlayacak olurlarsa, kzkardein hemen kap saklanmas gerekir. Erkek ocuk, kumun zerinde kzkardelerinden birinin ayak izlerinden birini grp tanrsa, bunlar takip etmekten kanmak zorundadr. Ayn yasa kzkarde iin de geerlidir. Erkek ocuk, kzkardeinin adn bile azna alamaz, ve eer gnlk dilden bir kelime kz kardeinin adnn bir paras ise, o kelimeyi kullanmaktan kanmak zorundadr. Ka-g temelinde, ambivalent nitelikli bu davranlarn izleri, modern bireyde bilhassa gksel dinlerin yelerinde eytan ve cinlerin adnn anlmamas gerektii dncesi ve kt eylerin ya da ktl artran kelimelerin akldan bile geirilmemesi metaforu ile paralellik gstermektedr. lkel insanlar, adlar kiiliin nesnel bir paras olarak grme eilimindeydiler. Seslere, szcklere, isimlere, eitli sembollere vs. eitli anlamlar, byl-sihirli gler yklemekteydiler. Ergenlik treni ile birlikte yrrle giren bu yasaa btn mr boyunca uyulur. Ana ile oul arasndaki ka-g yllar getike daha da artar, ve de anaya den saknma grevi oulun uymak zorunda olduu saknma grevinden daha
45

a.g.e., s. 26-28

35

ardr. Ana, oluna yiyecek bir ey getirdiinde, bunlar ona dorudan doruya veremez, ancak onun nne koyar; Onunla hibir zaman senli benli konuamaz, ona sz sylerken sen yerine siz der. (Elbette, bizim Sizinize ve bizim senimize karlk olan kelimelerdir bunlar), Yeni Kaldedonyada da ayn adetler geerlidir. Yeni Britanyadaki gazella yarmadasnda, evlenen bir kzkarde, artk erkek kardeine bir daha hi konuamaz; onun adn ancak yerde, dolayl bir ifade kullanmak zorundadr.46 Fisona gre damat ile kaynana arasndaki ilikinin temel nedeni, teorik bakmdan damat ve kaynanann evliliine engel herhangi bir eyin olmamasdr. Sir John Luppocka gre ise, kaynanann damada kar olan bu tavr ve damatla kaynana ilikisi temel nedeni ise, karma adeti yani karma yoluyla evlenme fenomenidir. Kadnlarn karlmas olay, ebeveynlerin feksini damadn zerine eken bir durumdur. Aile yani burada kaynana bu fkeyi sembolik yollarla damat zerinde gereklemekte ve yanstmaktadr. Ancak Crawley, Lubockun ileri srd karma tezinin doru olmadn gstermitir. nk Lubockun ileri srd tez gzlemlerle badamamaktadr. E.B. Taylor, ise henz bir organik ba kurulmadndan tr damadn kzn ailesi tarafndan kabul edilmeme tezini ileri srer. Buna rnek olarak da ilk ocuk doana kadar damat ve kaynana arasndaki ilikilerin gevemediini ancak ocuk dnyaya geldikten sonra damadn benimsenerek ilikilerin gzle grlr bir derecede yumuadn delil olarak gstermektedir. Ancak burada Taylor kutsallk gesi ve cinsellik gesini hesaba katmamaktadr. Sz konusu olan ey damat ve kaynana arasnda olan yasaklardr. Animist aamada fikirlerin ve tahayllerin mutlak gc egemendir. 1.3.2.1.3. Totem ve Tabu

Totemcilik, belirli bir tipteki hayvan ya da bitkiye tanrsal nitelikler ykleyen bir dinsel inan sistemidir. Konuya k tutmas ve incelemelere tatminkar bir temel sunmas bakmndan, totem ve tabu zerine deerli bir alma ortaya karm olan ve dneminin hala antroplolojik ve etnolojik anlamda en kmetli bilgilerini barndran, Freudun Totem ve Tabu eserinden ilgili alntlamalarla balanmaktadr;
46

a.g.e., s. 24

36

Totem kelimesi ilk kez ngiliz J. Long tarafndan, 1791 ylnda, totam eklinde kullanlmtr. J.Long, bu kelimeyi Kuzey Amerika Kzlderilileriden almtr. Totemizmin ilkel insanln tarihindeki nemli yerini ilk farketme erefi skoyal J. Ferguson Mc. Lennan a (1869-1870) aittir. Avustralya yerlilerinden baka, Kuzey Amerika yerlilerinde, Okyanus takm adalar kavimlerinde, Dou Hindistanda ve birok Afrika kavimlerinde de totemci kurumlara rastlanm olup hala da rastlanmaktadr. Fakat, yorumlanmas g baz izler ve kalntlar, totemizmi Avrupa ve Asyadaki Aryan ve Semitik kavimlerde de bir zamanlar bulunmu olduunu farz etmemizi mmkn klmaktadr. yleki, birok bilginler, totemizmi, insanln gelimesinde zorunlu ve evrensel bir aama olarak grmek eilimini duymulardr.47 Tabu, Polinezya dilinden alnma bir kelime olup dilimize evrilmesi olduka zordur, nk ifade ettii kavrama artk sahip bulunmuyoruz... Polinezya dilinde, tabunun kart Noadr; alelade, herkese eriilebilir demektir. Bylece, tabu kelimesine bir eit saknca kavram bal bulunur ve tabu esas itibar ile yasaklamalar, kstlamalar eklinde kendini gsterir. Bizim kutsal korku deyimimiz ou halde tabu anlamnna gelir... Bunlar, bir tanrsal emirden gelme olmayp, kendiliklerinden zorlaycdrlar. Bunlar ahlaksal yasaklardan ayran ey, kanlacak davranlar genel bir zorunluluk olarak ve bu zorunluluun nedenlerini de belirterek kavrayan bir sisteme ait olmamalardr.48 Totem nedir? Genellikle, bu, tehlikesiz ya da tehlikeli ve korkulan bir hayvan, daha seyrek olarak da bitki ya da bir doa gc (yamur, su) olup, grubun btnyle zel bir iliki iindedir. Totem, ilk nce, grubun atasdr; sonra da, onun koruyucu ruhu, iyilik yapcsdr, ona kehanetlerini bildirir ve bakalar iin tehlikeli olduu halde kendi evlatlarn tanr ve korur. Bunun iin, ayn toteme sahip olan kimseler totemlerini ldrmemek (ya da yok etmemek), etini yemekten, ya da ondan herhangi bir ekilde yararlanmaktan kanmak gibi kutsal bir ykmllk altndan bulunurlar, ve bu ykmll her trl ihlali otomatik olarak cezalandrlmalarna
47 48

a.g.e., s. 14, (Freudun dipnotu) a.g.e., s. 35-36

37

yol aar. Totemik karakter, yalnzca zel bir hayvanda ya da baka bir zle bir nesnede ( bitki ya da doa gc) deil, fakat totemin trnden olan btn bireylerde bulunan bir eydir. Zaman zaman kutlanan baz bayramlarda ayn totem topluluundan olan kiiler trensel danslar yaparak totemlerinin hareketlerini ve zelliklerini temsil, ya da taklit ederler. Toteme mensubiyet, gerek baba, gerekse ana tarafndan miras halinde geer. Ana tarafndan geiin her yerde daha eski olup, baba tarafndan geie ancak daha sonralar yerini brakm olmas muhtemeldir.49 Topran diil ilahlar olan tanralarn yerini, zamanla erektil olan baba tanrlara brakmas olgusu ve tanralarn izlerinin (r. sis/ tar, Kybele vs.), baba-tanr taraftarlar tarafndan gnmze dek sistematik olarak, bilhassa gksel dinler aracl ile silinmitir. Buna ramen diil tanr tapnmnn (ve daha nceki alarn totem inanlarnn) trensel yalvarsal aksiyonlarna; gnmzde, gksel dinlerin iinde erimi bir biimde, uygar toplumlar tarafndan hala devam ettirilen, yamur duas, hac ve benzeri ritellerde, trevsel formlarda, klk deitirmi olarak rastlanmaktadr. Modern kltr iinde, markalara bal trensel hareketlerin totemizmi artrmasn da gz nne alrsak, modern sorunsallar daha iyi bir ekilde ele alabilme olanana kavuabilmekteyiz. imdi konumuza yeniden dnelim; Ayn totemden gelen herkes kandatr, tek bir aile olutururlar ve bu ailenin iinde akrabalk dereceleri, pek uzak bile olsa cinsel birleme iin mutlak bir engel saylr. Bylece, bu vahiler grne gre son derece belirgin bir ensest korkusu iindedirler, ve ensest ilikilere kar ok byk bir duyarlla sahiptirler. ..Acaba nasl olmu ta gerek ailenin yerini totem grubu almtr? Bu bir muammadr...Aile bann yerine totem bann konulmasna ensestin yasaklanmasn salayacak tekl mmkn temeli oluturduu dnlebilir phesiz, nk kiiye evlilik ilikilerinin snrlarn aan belli bir miktar serbestlik verilince, onun, kandalk balarn inediini ve hatta artk ensest karsnda bile durakmadn grmek tehlikesi douyordu. Fakat, buna itiraz olarak, Avustralya yerlilerinin adetlerine gre, baz sosyal artlarda ve trenler srasnda bir erkein meru ei saylan kadn zerindeki tekel hakknn tanmad sylenebilir50
49 50

a.g.e., s. 13 a.g.e., s. 18

38

Tarih ncesi insanlar gelecek potansiyellik bakmnda, hatta anatomik adan bizden hemen hemen hi farklarnn olmad aikardr. rnein, elli bin yl ncesinin Homo Sapiensi ile gnmz modern insann arasnda hi bir genetik farkllk olmad gibi, hemen hemen anatomik adan da hibir farkllk bulunmamaktadr. Bu balamda; totem dnemlerdeki insanlarda, ensest yasann ortaya kmasnda rol oynayan temel etmenin; insanlar tarfndan gzlemlenerek, deneyimlenen caydrc olgu olduunu varsayabiliriz. Zira yakn akrabalar ya da ensest ilikilerde ortaya kan ocuklar anatomik ve nrolojik anomaliler gstermektedir. Bunu gren (gzlemleyen-deneyimleyen) insanlarn, bunu, elbette metafizik glere atfetmeleri, onlarn bu kabul edilemez durumdan kanmalar iin yeterli yasaklarn, yani totem yasaklarnn ortaya kmasn tetiklemi olduu ngrlebilir. Tabu, Psikolojik bakmdan, Kantn Kategorik Emir inden baka bir ey deildir. u farkla ki, her kltr bilinli motivasyonu bir yana iterek hkmn srf zora dayanarak yrtmeye bakar.51 Bizim dmzda bize faydal olan ve bu sebepten dolay kendilerine kar itah duymamz gereken birok eyler vardr. Dnme, onlar arasnda tabiatmzla tastamam uyuan eylerden daha iyilerini icat edemez.52 Herkes kendi hayal gcnn hayaletine(fantome) asl gerekler gzyle bakmaktadr. te bu nedenledir ki insanlarn hibir ey zerine anlaamam olduklarna amamaldr. Ne kadar insan varsa o kadar gr vardr ancak kart ift deerlerimiz hepimizde zde ayndr. Toplum, insanlk, halk bize aslnda eylerin tabiatnn ne olduunu retmekten ziyade kendi hayal yapsnn ne olduunu ve bu hayal mahsullerine verdii adlar, kavramlar ve bunlar zerinden taknacamz davran biimleri ve dnce, anlay ve neye inanacamzn yollarn retmektedir.

a.g.e., s. 8, (nszden) Benedictus(Baruch) Spinoza, Etika, ev. H. Ziya lken, Dost Kitapevi, 1. basm, Ankara, 2004, s. 213
52

51

39

Tabu tanrlardan eski olup her trl dinin varlndan nceki bir aa aittir. Din olmayan eitli varsaymsal dzenlemeler temel ihtiya ve gereksinimlerin giderilmesi, snrlandrlmas ve bilhassa ana temel olarak cinsel dzenlemelerle ilgili olan inanlardr. inenen tabu kendi bana cn alr. Cin, Tanr tasavvurlar olumaya balayp, tabu ile bunlar arasnda bir iliki kurulduu zaman, tanrsal gcn otomatik olarak ceza vermesi beklenir. Kavramn daha ileri bir gelime aamasnda ise, soydalarn tehlikeye atan haddini bilmezin cezalandrlmasn toplumun kendisi stlenir53 Tabu emirlerine inan zayfladktan sonra ve bu nedenledir ki, yasak inendikten sonra, psikosomatik ceza ve eziyet gerekleemediinden dolay, inan daha da zayflam ve gstermelik, sembolik bir hal almtr. Tabu emirleri ihlal edildiinde, psikosomaktik tablolar ortaya kmakta ve bireyle ac ekmekte ve hatta lmekteydiler. nsanln gelime sreci ierisinde tabulara olan inan zayfladka, inenen tabu emirleri karsnda psikosomatik bir tablo olumamaktayd. Bu tablonun olumamas tabular ve yaptrm gcnn bo bir inan olduuna dair ngry daha ok kuvvetlendirerek tabuya olan inanc daha derinden sarsmtr. Neticede, yasaklar sksk delinmeye ve sosyal birliin dalma ihtimali ba gstermeye balamtr. Yasaklar ve korkutma; bu defa daha soyut ve daha gl erklere (tanrlara) atfedilerek konulmutur. Ancak yine inenmeye devam edilen yasaklar nedeniyle, ahiret olgusu tretilerek, tanrnn artk lm sonras ceza verecei salk verilmitir. nsanlar, tanr adna yasaklar, cezalar, dller koyarak; aslnda tanry, arka plana, bir kukla olarak itmi ve bireylere dl, cezay, iyilii ve ktl artk tanr ve eytanlar deil, insanlar verir olmutur. Kt ruh, yeri geldike tatmin edilip doyurulmas gereken bu ruh baka bir deyile eytan; alt-ben yani iddir aslnda. Libidinal kuruluumuz byle telakki edilmitir. yi olan iyiyi isteyeduran Tanr fikri ise Sper ego bilin-fazlas bilin-st bir isel sreten kan durumdur. Ksacas tm kurgu ve yapntlarmz kendi ambivalent* yapmz tarafndan belirlenmektedir. Ahlak ve adetlerce bize emredilen ve bizim de
Sigmund Freud, Totem ve Tabu, ev. K. Sahir Sel, Sosyal Yaynlar, 3. basm, 2002, s.37 Kart ift Deerli ya da ki Kart Deerli. Psikanalitik dzlemde; terimin bireysel ve kolektif iyi bir tanm iin bkz.: Sigmund Freud, Totem ve Tabu, ev. K. Sahir Sel, Sosyal Yaynlar, 3. basm, 2002, s. 30dan itibaren takip eden sayfalar. Terim, ilk kez s. 30da gemektedir. Freud, terimi tanmlamadan nce, bilhassa Frazer, Morgan, Wundt vd.den alntlad, dnyann farkl birok corafyasndan, ilkel insanlar ve ilkel klanlardaki egzogami erevesindeki tutum ve davranlara dair, tanma yardmc olan, yeter miktarda, evrensel nitelikler gsteren deerli rnekler verir. Ambivalent tutum ve tavra dair, Freudun ok ak ve kesin bir tanm iin zellikle bkz. a.g.e. s. 52
* 53

40

uyduumuz yasaklar, ana izgileri ile ilkel insann tabusuna benzemektedir. Esasen tabu ve yasak demek ayn zamanda yasak konulan eyin ok istenmesine arzu ediliyor olmasna bir iarettir. Ayn zamanda her yasak bir erk, bir otorite ve bir ynetme sreci dourmaktadr. Ynetmeniz iin yasak koymalsnz. Sfr yasan olduu zgr bir ortamda ynetme sreci balayamaz ve ynetme imkansz olur, ksacas ynetim sz konusu olamaz. Tabular daha sonra ayrcalkl snflarn karlarn koruyan maalara dnmlerdir. Bunun en soyut ve trevsel izleri gnmzde eitli grg, ahlak ve etik kurallar ve sosyal dzenlemelerle yaamaktadr. Birinin evine arazisine giremezsiniz, nl veya byk bir ahsiyetle birdenbire gremezsiniz gibi yzlerce durum tabu izleridirler. Bu konuda Freud, unu belirtmektedir; Totemizmin ilkel anlamn ocuksu izlerinden ve kalntlarndan, bizzat kendi ocuklarmzn gelime seyri iinde kendisini gsterdii ekillerden karmaya altk.54 Kltrmzde totemizm var mdr diye sorulacak olursa, cevabm: Hem de ok biimde olacaktr. Kendini bir devlete ya da partiye adayan, tek gerek ve doru deer olarak bu devletin ya da partinin amalarn benimseyen, bu devleti ya da partiyi kendi grubunun kutsal sembol olarak gren bir kii, gerekte totemist bir tutum iindedir. lkel toplumlarn ve klanlarn totemist dinlerinden hi de farkl olmayan bu inan ve dnce biimi, o kiiye ok aklc ve doal bir davran gibi gelecektir. Faizm ve Stalinizm gibi sistemlerin milyonlarca insan nasl olup da kendilerine ekebildiklerini anlamak iin, bu insanlarn davranlarndaki totemci ve dinsel eye dikkat etmeniz gerek.55 lkel topluluklarda gndelik hayat ve sosyal birok alan dzenleyen totem ve tabu kaynakl inanlarn, daha sonraki alar boyunca gksel dinler zerinde de birtakm etkileri olmutur. Bu bakmdan gksel inanlara da ksaca deinmekte yarar vardr.

54 55

a.g.e., s. 9, (nszden) Erich Fromm, Psikanaliz ve Din, ev. Aydn Artan, Artan Yaynevi, stanbul, 1991, s. 51-52

41

Gksel Dinler, doast bir varlk olarak tasarlanan tek bir tanrya duyulan inantr. Din; bir topluluun yelerinin mcize duygusuyla birlikte inandklar simgeler sisteminin, ayinsel uygulamalarn da gerekletirildii; doast, kutsal ve ahlaki eler tayan, deer ve kurumlara sahip inanlar btnne verilen isim veya tanmdr. Zaman zaman inan szcnn yerine kullanld gibi, bazen de inan szc din szcnn yerinde kullanlr.56* Modern uygar kavimlerin din ahlak ve adetlerinde ancak baz belirsiz izlerine rastlanan ve hatta ve hala onu muhafaza edenler de bile derin deiikliklere uram bir kurumdur.57 Gksel dinler daha eski topluluklarn animist ve totem kltrnn izlerini tamaktadr. Baka bir deyile ifade etmek gerekirse; gksel dinler ya da tek tanrl dinler totem dnemlerden balayan ve uygarln gelime izgisine paralel olarak genileyen inan ve deerler sisteminde erkek-kadn kimlik ve stat ayrmlarnn kesinlemesi, kinship ve totemdalktan aile, kabile anlayna ve mlkiyet-aidiyet kurumunun iyice oturup yerlemesine bal olarak; gksel dinler, hibir zaman aka belirtmemesi ve kabul etmemesine ramen peygamberlerinin hep erkek olmas, dngsel-periyodik ve devingen bir ibadet-tapnm biimleri ihtiva etmesiyle, cinsellii dair koyduu kurallarla, l ruhlarna kar gsterilen tavr ve anlaylarla ve daha birok hususta daha ilkel dnemlerin anlaylarnn klk deitirmi projeksiyonlarn iinde barndrd ngrlebilmektedir. Mistikiler, insann kendi gcn yaamas deneini n planda

tutuyorlard...Mistik dinsel yaantnn temelinde, korku ve teslimiyet yerine sevgi ve kendi gcne inanp, gvenme yatar. Tanr, insan zerinde ve ona egemen olan bir gcn sembol deil, insann kendi iinde duyduu gcn kayna ya da o gcn kendisidir.58

http://tr.wikipedia.org/wiki/Din, Antony Giddens, Sosyoloji, Yayna Hazrlayanlar: Hseyin zelCemal Gzel, Ayra yaynevi, Ankara 2000, s.617 * Bu tanmlamada, din tanm zerine wikipedia web sitesinde okuduum metin, Antony Giddensin din tanmyla benzerlik gstermektedir. Bu nedenle, her iki kaynaktan yararlanarak yorum yaplmtr. 57 Sigmund Freud,Totem ve Tabu, ev. K. Sahir Sel, Sosyal Yaynlar, 3. basm, 2002, s. 9, (nszden) 58 Erich Fromm, Psikanaliz ve Din, ev. Aydn Artan, Artan Yaynevi, stanbul, 1991, s. 70

56

42

zet nsanolunun kltr ve kltre ait maddi ve manevi tm deer yaratmlar; doa ile kurduu diyalektik ve yaam praksisleri erevesinde ekillenen fizikopsikolojik realitesinden ve i ve d dnyann birbirini; karlkl etki-tepki etkileimi baznda biimlendirmesiyle ortaya kmtr. Bu formasyonda, insanln mental potansiyellerinin beslendii sosyal deerler nii ve fiziksel varln idame ettirdii ekolojik, maddi kltrel niinin ortaya kmasnda mistik, metafizik ve apriori kabullerle ien klliyatn etkilerinin pay, hayati ve lokomotif etken niteliindedir. Bu durum insann alar boyu oynad bir eit toplumsal oyuna dnmtr. Bu oyunun kurallarn, hayatn ve insan doasnn gerekliini grmezden gelen son derece kstlayc kabuller, faraziyeler, inanlar, tabular vs., insan psiesinin ve kollektif bilinaltnn asrlar boyu bastrlm geliimini iinde barnmtr. Bu tarihsel bo inanlar, tabular ve apriori kabuller; birey ve toplumlarn sosyal maskeleri ardna gizlenmi ve uygarln, tarihsel kolektif bir nevroz tablosunu da beraberinde getirmitir.

43

2. TAR HSEL DZLEMDE LET M VE YNET M 2.1. Uygar Toplumda letiim ve Ynetim Biimleri Bu balk altnda, ksaca, insan topluluklarndaki bilisel, inansal ve ekonomik etmenlerin temel niteliklerine deinilmektedir. Kolektif ve bireysel davran biimlerinin tarihsel dzlemde geliim biimleri ksaca pskanalitik ynleriyle ele alnmakta ve temel tanmlamalar ortaya konmaktadr. 2.1.1. Dnsel, nansal ve Ekonomik Etkiler Toplumlar; ilkel ve uygar olarak birbirinden ayran zellik, farkllamadr. Farkllama olgusu ise toplumsal art ile anlamlandrlmaktadr. Uygar topluma geiin , insanlarn retici ekonomiye gemesi ve bir toplumsal art yaratmalar, sonra ise bu toplumsal arty dzenli biimde srdrmek iin oluturulan toplumsal dzenei yneten devletin ortaya kmasyla balad dnlmektedir.59 nsann evrimi biyolojik ve toplumsal evrim eklinde iki ynl olarak sregelmektedir. Toplumda renilenlerin tekrar insanlarn ynetilmelerinde kullanlmasyla ve kltrel evrimin nemli duruma gelmesiyle insann tarihi de balamtr. Toplumsal kurumlar toplumsal evrimin rn olarak ortaya kmlardr. Farkllamann temelinde insanlarn farkl retim yntemlerini kullanmalar ve bu yntemleri kullanmalarndan dolay bu yntemlerin belli cins ya da gruplar ifade arac haline gelmesi bulunmaktadr. Taklit yoluyla bilgiler kuaklara aktarlmakta ve birikim salanmakta , daha sonra bu birikim ara yapma becerisine yansmaktadr. Ara yapmaya balamak ile dnmeye balamak arasnda bir birlikteliin olduu belirtilmektedir. Ara yapma eilimi, doal nesneleri deitirme gereksinimini ortaya koyduu gibi, arac yapanlarda oluacak deiimlerin temellerini atmtr.60 Avcln balamasyla, avclk-toplayclk olarak, erkek-kadn arasndaki i blm biyolojik farkllama temelinde balamtr. Avclk, ortak alma ynteminin gelimesinde nemli bir etken olmutur ve bu alma yntemi, ilikileri ve iletiim biimlerini

59 Alaeddin enel, lkel Topluluktan Uygar Topluma, Bilim ve Sanat Yaynlar, 5. basm, Ankara, 1995, s. 28 60 a.g.e., s. 49-57

44

gelitirmitir.61 Konumann ve dnmenin gelimesi bilgi birikimini de gelitirmi ve toplumsal deiim hzlanmtr. nsan ilikilerinde ve insan topluluklarnn karlamalarnda nemli bir deiiklik Mezopotamyann kuzeyindeki blgelerde bozkrn oban ve at arabal savalarnn yerleik dzene gemi olan Mezopotamya toplumlarna kar stnlk salamalar olmutur.62 trenleri biiminde srmektedir.63 Alaeddin enelin belirttii gibi; Uygar toplumlarda kadn erkek arasndaki i blmnn yan sra aile yelerini, aileleri ve mesleki uzmanlamalarna gre tm insanlar birbirinden farkllatran, toplumu snflara blen kurumlar vardr. Bu ekildeki bir toplumda toplumsallamann srdrlmesinde dinsel, bilimsel dnler ve buna uygun ideolojiler nem tamaktadr.64 Kent devleti olarak gelien ilk uygar toplumlar ticari ve dnsel etkilenmeler, retim teknolojisindeki gelimeler ve savalarla baka toplumlarla karlam ve uygarlk yaylmaya balamtr.65 Uygarlk teknolojinin paylamyla da gelimitir. Yerleik uygar toplumlarla, tun ve demir silahlar kullanan gebeilkel toplumlarn karlamalar hem uygarln yaylmasnda etken olmu , hem de ilkel ve uygar toplum arasndaki g dengesini bozmutur. Uygarlk kapsamnda insanln temel zellikleri olarak grlen toplumsallk, siyasallk, simgecilik, dil, akl, bilin gibi konular aslnda insanln alma eleminin sonular olarak ortaya kmaktadr. nsann biyolojik ve kltrel olmak zere iki doas vardr ve kltrel doann temelinde alma eylemi bulunmaktadr. Kltrel doann zaman ve mekan balamnda deimekte olduu ve bunun sonucu olarak insann tarihsel bir doas bulunduu grlmektedir. Kltr ve insan birbirleriyle aklanabilen bir tarihsellie sahiptir.
61 62

lk dnemlerde karlamalar ancak komu

topluluklarla olmakta ve olaanst olaylardan ve tehlikelerden kurtulmann dzenli

nsan alarak, kendine

a.g.e., s. 60-62 William H. McNeill, Dnya Tarihi, ev. Alaeddin enel, mge Kitabevi, 1994, s.18 63 a.g.e., s. 22 64 Alaeddin enel, Siyasal Dnceler Tarihi, Bilim ve Sanat Yaynlar, Ankara, 1996, s. 37 65 a.g.e., s. 46

45

rgtlenmi toplumsal bir yaam alan ve bunu kuatan kltr ortaya koymu ve kendi zgrln bu yaratmlar erevesinde gerekletirmitir. u halde, zgrlk konusu asndan temelde alma kavramnn sorgulanmas gerekmektedir. Kltr aklarken insan doa diyalektiinin sonucu olarak retim-tketim diyalektik srecini de ortaya koymak gerekmektedir. Uygarlk, devletli-toplum aamasn da kapsamaktadr. Kltrde insan (toplum)-doa , uygarlkta ise insantoplum (snflar aras) diyalektii gznnde bulundurulmaktadr. Uygarlk da bir kltr biimidir. Kentlemenin ise uygarln simgesel bir unsuru olarak belirdii grlmektedir. Uygarlk ayn zamanda siyasal kltr anlamnda da deerlendirilmekte , bu durumda uygarln devletten , dolaysyla kentlerden nce doduu dnlmektedir. Uygarlk kltrn eitsizliki bir aamas olarak ortaya kmtr ve uygarlk tarihini snflarla aklamak gerektii grlmektedir. Bu durumda uygarlk deyince yalnzca kltrn maddi unsurlar dnlmemelidir. Snflar iinde bulunduklar tarihin ve o tarih iinde yaratlan uygarln znesi olarak deerlendirmek gerekmektedir. Uygarln aktif ve pasif unsurular insandr. Kltrn aktif unsuru insan pasif unsuru ise doa kabul edilmektedir.66 Sosyal antropolog Bozkurt Gven,... kltrn renilen, tarihsel, srekli, toplumsal, ihtiya karlayc, deiebilen-dinamik bir olgu ve ideal ya da idealletirilmi kurallar sistemi olduunu aklar. Kltrdeki her deiim-geliim de, er ya da ge , duygularmza varana dek yaammza yansr. 67 2.1.2. Ynetimde Tanr Yorum Spinoza klasik gksel dinlerin ve Hristiyanln tanr fikrini eletirmek ve geometrik yntemlerle yeniden amlayarak gsterdii tanr, ruh ve kul fikriyle aslnda toplumsal byk bir oyun halini alm olan, bo inanlar, yaatmay bir baka biimde srdrmtr. Toplumsal yapnt dnyann; kavramlar ve soyutlamalarla bilisel srelerde yarat ve fiziksel dnyada karl olmayan gstergesiz gnderi

66 F. Nee Kaplan, Trk Sinemasnda Almanyaya D G olgusu ve Kimlik Sorunu, Doktora Tezi, Marmara niversitesi Ktphane Arivinden, stanbul, 2005, s. 14-15 67 OzanYlmaz, Akn Evrimi, Ceylan Yaynlar, stanbul, 2002, s. 456

46

imgeleri; d gereklikte ve bilisel srelerde aksi gsterilemez ngrler, kavramlar ve varlklar yaratmaktadr. Spinoza, faraziyeler ve sanlarla paradoksal bir biimde yaratlm olan bu yapnt dnya fikrinin bir anlamda srdrcs olmutur ve tanry gklerden alp sadece bireylerin iine ve ruhuna sokmutur. Ksacas dolayl yollarla da olsa neticede hepimizin tanr olduunu ancak bunun yapnt fikirlerle olan bir kuruntu deil ruhlarmzn zorunlu bir durumu olduunu antrarak var olma ihtimallerinin aksi gsterilemez olan ruh ve tanrnn varln gerekleyip onayarak bunlarn varsaylan ontolojik durumlarnn biimlerini deitirmekle ve etika eserinde kendince spatlamakla yetinmitir. Bylece varsaymsal bilgi, inan ve kavramlar varl zorunluluu kesin olan kavramlar ve hakikat olarak yine ne srlmtr. Spinoza dolayl da olsa biz tanryz demekle bunun bir gereklik olduunu dnmekte ve bunu gstermeye almaktadr. Halbuki tanr ve ruh olgularnn birer nesnesiz ve varl olmayan varsaymsal kavramlar olduunu grememektedir. Aksi gsterilemez olan ve yoklanamayan bu kavramlarn paradoksal niteliklerinin en byk kayna; her sorgulamada yeniden nedenin sorulmasyla ksr bir evrime girilmesi ve yine en sonunda ise, ortada soyut kavramlarn ve onlarn fiziksel evrende hi karlklarnn kalmamasdr. Descartesn deiiyle cogito ergo sum (dnyorum o halde varm) ve Kantn deiiyle cogito sum (dnyorum varm) ngrlerinin ruhu; dnebildiim herey, her ihtimal vardr var olmaldr. Dnlen her ne ise belki o an da evrende yoktur ama onun olma ihtimali her zamandr ve her yerdedir. Bu ruhlarmzn bilgisidir nk tanrsaldr. Tanr dileyince olacaktr. O halde fikirlerimiz ve akn idelerimiz gerekte var olmasalard, bu fikirler de olamazd, dnemezdik. Akn olann fikirleri bile zihnimizde varolabiliyorsa bu fikirler akn olandan geliyor olmaldr. O halde tanr vardr.gibi, dncelerdir. Kant, Descartesn, dnlebilen hereyin var olmasalard dnlemeyecekleri o halde dnlebilen (dolaysyla dnen her kimseise kendisinin de) hereyin var olmas gerekliliinin zorunlu olduu anlamna gelen; cogito ergo sum tmcesinde, ergo(o halde, yle ise, demekki, bu nedenle, bunun iin)yu atmtr. nk,

47

Kanta gre, varoluun mutlakl ve kesin gereklii herhangi bir (ilk)nedene koulamaz. Kendiliinden varlk, causa sui:kendi kendinin nedenidir. O, ne birileri onu dnyor diye var deildir (zaten descates de bunu demiyor), ancak ne de o varlk kendi kendinin varln dilsel bile olsa, yle gibi, bir dilsel nedene balama kavramyla dnebilmeye balayabilir. Dil olmakszn determinizim olamaz. Nedensellik dilin bir oyunudur. Varolan, her ne ise, kendi kendini dnemese/dili olmasa bile vardr ancak dnen kendisi iin kesinlikle vardr. Varlk anln, anlan ve dilin kavramsal sreclerine balanamaz. Bunedenle Kant, ergo kavramn kabul etmez. Kant saf ve klgsal akln (mutlak varl) varlnn nedeninin olanakszln gstermek istemektedir. O kavram gerekte olmasa bile dnld iin vardr. Varolmayan bir eyin kurgusu ve kuruntularda varsaylan ey hakikatte olmasa bile bizim iin vardr, yle olmasn istediimiz iin, istencimiz bizi buna sevk ettii iin o halde faraziyelerin ve kurgulanan kavramlarn soyut iddialarn nesnel gstergeleri varolmasa, ve bu sadece bir zan olsa bile, bunun bir nemi yoktur. Varolan istencimiz-ben/zben ve dncelerimizdir, ve

ey;

kavramsallatrmalarmzla (kavramsallatrma yetimizin psikofiziksel srelerle; ilk kez doadan m, yoksa ruhumuzda doutan gelen idealardan m kaynakland konusunda, felsefe ilkadan beri ikiye ayrlmtr) ortaya kan her soyut imge ve iddia biz isteimiz iin vardr. Onun hakikat olup olmamas nemli deildir, varolabilir ya da hakikatte aslnda yle bir ey yoktur bunun kantnn ve nedeninin aranmas glntr nk bizim iin varlmz istencimiz ve dncelerimizdir. Onlar olmasalard, belki yine var olurduk, ancak bu eklide deil demek istemitir Kant, ergoyu atmakla.68 nsan; kendine zde olan, niteliklerinin geniletilmi biimleriyle yaratt st-insanlardan/st kavramlardan biri tanr fikridir. nsan, kart ift deerli i dnyasnn itkilemesiyle, kendini tanrdan ayrm ancak daha sonra byk bir zlem ve yakar ierisinde; kendini onunla(tanryla) aynlatrma abas ierisine girmi,
68

lhan nan, Sonsuzluun Snrnda: Immanuel Kant: Kantn Varlk Kavram zerine, Cogito Dnce Dergisi, Yap Kredi Yaynlar, Say: 41-42, stanbul, 2005, s. 105-119

48

ona hayran olup, ona yknp, onu tekrar kendisinde canlandrp, onunla birlemek istemektedir. nsanolu kendi kurgulad, (yaratcsnn kendisinden baka kimse olmad) hayalleriyle birlemeye almaktadr. nsan; hayallerindeki yneticinin, aslnda kendine ait st isterlerinin buyruklarn, lk edinmektedir. Bu devi ona (insana); kendi kavramlarnn klesi olarak, tanrnn kulu olarak, (gerekliin ykc yzn ve plak gerekliin dz etkilerini daha fazla kabullenmemek ve hakikati reddedip bile bile kr olmak ve) bir ekilde zel olduuna inanarak, varl ikiye ayrarak, kendini hakikatin karsnda bastrma abasyla; yneten ve itaat eden kavramlarn tretmi olan, kendisi, vermitir. Bylece tanrnn buyruklarn yerine getirmeye almaktadr. edilgi ardndan etki, dsal ve basnl zorunluluun ardndan iradesine uygun olup, akl halini alan bir zorunluluk ortaya kar.69 Szleri ile Spinoza; Freuddan ve Marxtan yzlerce yl nce, insann temel alg ve bilincinin nerden geldiine, bedensel yapnn ve mental yapnn olumasnda; fiziksel ve sosyal evre ile olan alveri ve etkileimin ne denli etkili olduuna gnderme yapmtr. Onun bu szleri, adeta ilkel benlik ve sonrasnda gelien ben ve st benin geliim seyrini ifade etmektedir. Hi kimse onlar (insanlar), meraklarnn btn konusunu meydana getiren nedenlerin, bilinmesi zerine aydnlatamad zaman ilk areleri kendilerine dnmekkendi kendilerine ait bu yarglama metoduyla kendi ruhlarn btn ruhlarn ls yaparlar...tabiatta kendilerinin refahn salayacak olan birok aralar bulduklar iin, tm bunlarn ve genel olarak btn tabiatn, kendilerinin rahat yaamalarn salamaya alan aralar olduunu zannederlerbu aralar (doadaki tm unsurlar) hazr olarak bulduklar iin, buradan, onlar kendilerinin kullanmas ve yararlanmas iin tedarik eden (yaratan) ve kendilerine sunan bir baka biri (yaratan) olduuna dair bir inan ortaya karmlardr.

Benedictus(Baruch) Spinoza, Etika, ev. H. Ziya lken, Dost Kitapevi, 1. basm, Ankara, 2004, s. 28

69

49

eyleri (kendilerinin dndaki hereyin kendilerinin refahn salamak zere birer ara olarak kendilerinden ayrks grdklerinden ve kendilerini zel ve stn ancak tekileri/aralar kle saydklar iindir ki) aralar gibi grdkten sonra, onlarn kendi kendilerine yaplm olduklarna inanmamlardr ihtiyalar olan birok eyi tedarik eden yaratan, kullanacaklar hereyi yapan doann bir ya da birden ok yneticileri/idarecileri olduuna kanaat getirmeye balamlardrBu varlk veya bu varlklarn dnme tarz veya zihinleri zerine hibir trl bilgileri olmad iin, ona (bu varla) kendi dnme tarzlarn ve zihinsel biimlerini yormulardr. Tanrlarn tabiatn kendi tabiatlaryla karlatrarak hkm vermek suretiyle tanrya en ho grnen tapnma tarzna sahip olduklarn ve bundan dolay da tanrlarn lutuf ve gvencini kazandklarn dnrler ve bylece bu yaratc da onlarn tm arzu ve ihtiyalarn doyurmak zere btn tabiat insanlarn hizmetine vermekte idi.insanln bu pein hkm bylece btn zihinlere derin kkler salan yanl inan dourmutur ve insanlar tm gaye nedenlerini, varlklarn bu yanl inana balayarak aklamaya ve anlamlandrmaya balamlardr. .tabiatn ve tanrlarn, insanlarla ayn hezeyana tutulmu olduklarn gstermekten baka bir ey yapmaz grnyorlar nsanlar kendileri iin tabiatta bulunduklar faydalardan baka yaamlarn gletiren ve ktlk gzyle baktklar; frtnalar, depremler, hastalklar gibi ktlklerdir. Bunlara bir neden bulmak iin btn bunlarn tanrlarca insanlardan c almak iin olduunu ve bu bahtszlklarn ancak insanlarn tanrlara kt davrandklar ve sanki tapnmalarn ihmal ettikleri zaman onlar kzacak olurlarsa meydana geldiini tasarladlar; Deney bu yanl uslamay gnde milyonlarca rneklerle gstermesi ve iyilik ve ktlklerin dinde sofu olanlarla, sofu olmayanlarn bana ayn derecede geldiini defalarca gsterdii halde, insanlar her zaman inatla kendi pein hkmleri iinde kaldlartanrlarn bu garip davrann onamak ve ayn zamanda onlar hem iyi hem kt saymak, insanlara ilk fikirlerinden (faraziyelerinden) vazgemekten ve daha akl erdirilir bir sistem kurmaktan daha kolay geldi. nsanlarn ne gibi bir nedenle tm tabiatn bir amaca gre hareket ettiine inanmakta olduklarn anlamyorum. imdi bu pein hkmn glnln kantlamak ve tabiatn belirli bir gayeye gre asla hareket etmediini ve

50

tasarlanan/varsaylan btn bu gaye-nedenlerin insan zihninin srf kuruntularndan ibaret olduunu anlatmak iin ok glk ekmeyeceim.70 Spinoza bylece insann i dnyasn ruhunun eilimlerini, ambivalent yap gsterdiini, bo inanlara sahip bir yaratk olduunu, varsaymsal ve faraziyelerle hareket ettiini ve kendi gereklii ve doay bu kuruntularyla anlamlandrdn, adeta kendisiyle bir oyun oynadn ifade etmeye almtr. Spinozann bu szleri adeta bir psikologun toplum bilimci vs. szleri gibidir. Spinoza bu fikirleriyle kendisinden sonra birok dnr etkiledii kesindir. 2.1.3. Totem ve Kabile efi, Rahip Kral likisi Bireysel tm tutumlar ve edimler, bireyler aras ilikiler ve insansal

iletiimin kaynak nedeni, toplumsal ve kltrel varln tm yapnt dnyas ve edilgileri ve bununla beraber devlet ve sre ierisindeki uygarln resessif ve dominant tm istenleri, edimleri ve kts olan felsefe, bilimler ve d gerekliinde maniple ettii doa olan fiziksel dnyasn oluturan yaamsal ve sanatsal tm eserleri barndran yapnt dnyas temel olarak insann dnsel, bilisel ve algsal yetilerinin barna varsaylan ruh ve onun apriori olduu ngrlen doal istenci, ynetsel eilimleri nedeniyle ortaya kmaktadr. O halde insann toplumda; gerek bireyler, kurumlar, devlet ve doa ile kurduu gnderen-(ileti)-alc kapsamnda trl iletiim biimleri ve girift bir biimde toplumsal formasyon ierisinde yneten(direktif)-ynetilen erevesinde aralarnda sregiden ynetme sreci ve biimlerinde egemen olan, kaynak ve tetikleyici etmen; bireyin bilisel ve algsal srelerinin yerlekesi olduu varsaylan ruh olmaktadr. nsanolu; varln, mutluluunu, refahn srdrebilmek ve doa ile bark kalabilmek ve varlnn idamesi iin; insanln geliim sreci ierisinde byk bir oyun olarak tasarlad (balangta zorunlu uyaranlar ve gereklilikler nedeniyle i dnyasnda eitli inanlar, yormalar, varsaym ve n kabuller erevesinde faraziyeler halinde kurgulad yegane yapnt tali) gerekliinde, temel olarak insann kendi tm i zelliklerini andran (yanstan ve adeta bireyin insansal potansiyelliklerini gerekleyen geni izdmlerine sahip; caydrc, kudretli, sevilen ve sayg duyulan,
70

a.g.e., s. 70-71

51

kendisine minnettar olunan ve sadakat duygularyla kendisine, adeta ocuun ebeveynlerine baland duygulanmlarla, balanlan ve kendizsine itaat edilen, dl ve ceza veren bir otorite olan, bireyin yaamsal ve inansal i istencinin iyiyi-dileme lksnn kristalize olmu saf biimlerini barndran) ve bireyin ruhu gibi ynetsel i itkiye sahip olan, toplumsal bellein en eski bitmez ryas ve kurgusu olan; lksel iki st-yap daha dorusu, iki st-ruh/iki st-insan ortaya kmtr. Ksacas, insanolu kendisinin z kopyas olan, insansal potansiyellik ve niteliklerinin ayns ancak bu niteliklerin ok daha geni biimlerde geniletilmi formlarna sahip olan -adeta insann, bytc konkav (d bkey)aynas olarak- iki st-insan yaratarak ortaya karm ve onlarn adeta ocuu olmutur. Bunlar devlet ve tanrdr. Her ikisi de insan zerinde ynetici otoriteler olan ve insanlk tarihinin geliimi boyunca ok uzun zamanlar ve hatta gnmze kadar yukardan aaya dikte etme dorultusunda tek ynl bir iletiimi kapsayan klasik ynetme biimleri erevesinde yneten tanr ve devletin varlnn ve ynetme fenomeninin biimsel ve biemsel olarak bireyce nasl alglanp anlamdrlmakta, nasl grlmekte oluuna dair bir paralel kurgu yapmak istiyorum. Bu bakmdan bireyin ekirdek toplumu olarak adlandrabileceimiz aile hayatnda benliini kazanp birey-insan olma yolunda biimlenirken yaad psikolojik sreler gz nne alnarak bununla ilgili bir paralel eletirme yaparak u benzerlii varsaymsal olarak yakalamaktayz; ocuun anneyle olan iliki ve iletiimde daha ok etkileimsel ve ift ynl gelien anne-ocuk iletiimi ve aralarnda yumuatlm tekynl ynetme/ynetilme fenomeni gibi deil de daha ok kendisinden ekinilen ve korkulan, kendisine yknlen ancak bir taraftan da rakip olarak grlen baba ve bu nedenledir ki aralarnda anne-ocuk iletiimine nazaran daha az bir etkileim sz konusu olan baba-ocuk arasnda yukardan aaya tek ynl grece sert ve itiraz edilemez bir iletiim ve ynetme/ynetilme gibi insansal temel fizyolojik, psikolojik ve tarihsel gereklik nedeniyledir ki toplum ve bireyin bilinli ve/veya bilinsiz bir biimde onlar (devlet ve tanr) baba olarak alglamalar, telakki etmeleri ve neticede baba olarak adlandrmalar olduka manidar ve dndrcdr. yle ki adeta tanr ve devlet, baba; toplum ve birey ise ocuk durumunu almtr. nsanolu

52

kendini gereklemekten, kendi benliini ve isel tm potansiyelliklerini yineleyerek gsterimlemekten, kendi gerekliini ve rktc gcn bu varsaymsal stinsanlara (tanr ve devlet) atfederek, aktarp onlara ykleyerek kendisini onlara yanstp kendi kendisini unutmaya almakta ve bylece ykc d gerekliinin ve kendisinin bile anlamlandramad rktc i gerekliinin dz etkileri altnda ezilip manik-depresif duygularla akli saln yitirmekten, kendisiyle yzlemekten, kendisini lojik srelerinde determine ettii bu byk oyun ve yapnt kuruntularyla kurtarmaya almaktan baka bir ey yapmamaktadr. gerekliini grmezden gelmekte ve yok saymaktadr. Tanr ve devletin veya toplumdaki sayg deer byk ahsiyetlerin (tanrn ve/veya devletin vekili gibi alglanan) kendisine boyun eilip itaat edilen ve yukardan aaya dz etki-tepkisel iletiim kurarak dikte eden ynetken baba niteliinde alglanmas ve byle adlandrlmas bireyin toplumsallamas srasnda edindii baba fikrinin bu st-insanlara yanstlmas ve benzeiklik kurulmas rastlantsal bir fenomene benzememektedir. yleyse birey ve toplumun, devlet ve tanr erklerini niin masklen nitelikte (baba) olarak alglamakta olduklarna dair ksaca amlanan grnmektedir. Mutlak sahip olmak istei ile, mutlak hakimiyet kurmak niyetiyle ve sonuta elde tutabilmek amacyla yaayan hereyin l bir nesneye dnmesi arzusuyla aslnda insan kendi varolu problemini bir cevap bulmak istemektedir. Bu da, insann iinde bulunduu ikilemle ilgili bir baka aklamadr.71 bu varsaymsal paralel eletirme doru bir hipotez gibi nsan kendi kendisini kabullenmemekte, evrensel gc ve potansiyelliklerinin salt kendisine ait olduu

Doaya, pratik balamda nesnel gereklik kazandrrz. nk biz ona us tayan varlklar olarak, istencimizin nesnesi diye bakarz.72 Immanuel Kant

71

Erich Fromm, Toplumsal Bilinaltnn Aratrlmas, ev. Aydn Artan, Artan Yaynevi, stanbul 2004, s. 77 72 Immanuel Kant, Pratik Usun Eletirisi, ev. . Zeki Eybolu, Say Yaynlar, 6. basm, stanbul, 2004, s. 73

53

Burada son belirlememizle ilintili olmak zere ancak bu konuyu geni bir ekilde daha ok ilkel kavimlerin ortaya kmas ve devlet erkinin teekkl etmesi erevesinde ele almak zere Freudden bir alnt yaplmaktadr: lkel kavimlerin, efleri, krallar ve rahipleri karsndaki tavrlar, birbirine kart olmaktan ok birbirini tamamlayan iki ilke tarafndan belirlenir: onlardan korunmak ve onlar korumak. Bu iki ama, bir sr tabu emriyle elde edilirkrala kar aktif bir tavr almakla, pasif bir tavr almak arasnda kartlk sz konusudurilkel insanlarn krallar, mutluluk datmak gibi bir kuvvet ve kudrete sahiptirler. Daha az ilkel olan kavimler ise bu kuvvet ve kudreti ancak tanrlarna tanrlar. Uygarln daha ileri evrelerinde ise, bu tanrlarn gerekliine inanlar, daha dorusu inanr grnenler ancak en aalk ve en iki yzl dalkavuklardrtabu seremonileri gvensizlikten ve rahip-kral gz altnda tutmak gereksiniminden domutur. Bu tabu seremonileri hem kral, hem kendisini tehdit edebilecek tehlikelere kar korumak, hem de uyruklar, kraldan gelebilecek tehlikelere kar savunmak amacna yneliktirbu durumu bir nevroz vakasnn semptomatik tablosuymu gibi tahlile tabi tutarsakilk dikkatimize arpacak olan husus korku ve endielerin bolluu olacaktrbu obsesyonel (musallat fikirli) nevrozda ok rastlanan bir fenomendirtipik bir ambivalent (sevgi-dmanlk vb.) duyarlk vakasnn gereklik kazand her defasnda bu arlk ortaya karkrallarn grdkleri sevgi ve saygnn, tanr mertebesine karlmalarnn karsnda, ok gl bir dmanlk duygusunun yer aldn ve dolaysyla burada da duygusal bir ambivalentlik durumunun gereklemi bulunduunu kabul edebiliriztabularn nedeni olan gvensizlik yine, daha dolaysz bir ekilde, ayn bilind dmanln tezahrdrdmanlk, aka ortaya konulmayp, seremonial bir grn altnda gizlenmektedirilkel insann kralna olan bu tavrnn bir baka karakteristii de, nevrozda sk sk rastlanan ve adna perseksyon manisi denen hastalkta kendini belli eden sreci hatrlatr. Bu karakteristik, belli bir kiinin neminin ar derecede bytlmesinden, ona inanlmaz derecede snrsz bir g atfedilmesinden ibarettirparanoyakn, tutulduu perseksyon-manisinde gsterdii tablo ocukla babas arasndaki ilikiler tablosunun aynsdr. ocuk daima babaya byle bir mutlak g atfeder, ve babaya kar gvensizliin, ona atfedilen gcn derecesiyle dorudan orantl olduu grlrilkel insanla nevrozlu arasndaki bu kyaslamalar, ilkel insann kral karsndaki tavrnn, bir oulun babasna kar olan ocuksu tavrna ne kadar

54

benzediini bize gsteriyorocukluk andaki baba kompleksi...ilk krallar temsil ettikleri tanrsal gler uruna, grkemli trenlerle kurban edilmekteydiler.* Bu ilkel krallk tarihinin yanklarna Hristiyan mitoslarda rastlyoruz.73 anlamlandrma biimleri, ksacas ruh halleri ve davran biimleri, derece ortak, benzeik, paralel biimler bulunmaktadr. nsann; sosyal tm kabulleri, deerleri ve alkanlklar, kurumlar esas itibaryla; ilk insandan balayarak, ruhun istenlerine uygun olarak ortaya kmaktadr. Ancak, bireyin bilisel sreleri ve dnebilme yetenei toplum ierisinde toplumsal deerlerin aktarlmasyla meydana kmaktadr. ocua aktarlan ve onu ileride insan-birey yapan toplumsal tm deerler ilk insandan bu yana tarih sreci ierisinde bazlar hzl bazlar ok yava deierek gelien ve insanln tm edimleri, uzlalar, dinsel-dilsel-kltrel-ahlaki-etik kavramlar ve deerleri ve lksel potansiyellik ve dilekleridirler. O halde ksacas toplumsal ruh diyeceimiz bu aktarmlar; yaayan bireyden bamsz toplumsal bir olgu olarak, ocuu insanlatran biricik toplumsal neden olmakta ve bireyin ruhu, ona ocukluk yalarndan itibaren enjekte edilen ite bu toplumsal ruh nedeniyle mmkn olmaktadr. lkel insann, arasnda son ocuklarn ve nevrozlularn i dnyalar, bunlarn d ve i gerekliklerini

Freud, Gksel dinler ncesi totemizmin bir kalt olarak daha sonralar gksel dinlere de bulaan kurban riteline birok kere deinmekte ve bu fenomenin psiik bilinaltn aa karmaktadr. Bilindii zere, tarihte birok rnek olmasna ramen Hiristiyan inannda sann Tanrya, insanln gnahlarnn balanmasna diyet olarak kurban edilmesini, daha dorusu kendini, toplumun bar ve gnahlarnn balanmas iin feda ettii inann ele almak istiyorum. sann kenini feda etmesi, Tanrya kurban etmesi fenomeni tarihte iyice iz brakm olan ve kurban olgusuna iyi bir rnek tablo tekil eden trajedyadr. Kahramanlar psikolojisine de baktmzda ayn olguyu, kurban edilme, kendini topluma adama, kendini tekiler iin feda etme saplantlarn grrz. Nitekim her peygamber, inananlarnn gznde birer kahraman, deim yerindeyse, sper kahramanlar gibidirler. Nitekim; Matrix filminde, filmin ba rol oyuncusu, Neo adndaki kahraman, film ve filmin serisi boyunca, kendi davranlar ve etrafndaki topluluun ona kar davranlar ve ondan istedikleri eye bakacak olursak, adeta postmodern adaki ileri teknoloji ortamndaki bir say artrmaktadr. yle ki bu film kahraman filmin sonunda kendini toplum iin feda etmekte daha dorusu bir kurban olarak lmektedir. Filmde; Kahin Oracle Karakteri-Merpheus Karakteri-Trinity karakteri-Neo karakteri- Ajan Smith Karakteri-Makineler Dnyasnn Yneticisi(Matrix mimar) sasyla: Cebrail(Haberci yi melek)-Hz. Yahya-Marria Magdelena ( sann Kadn izleyicisi)-Hz. sablis-Tanr arasnda analojiler, paralellikler sz konusudur. Burada, bizi konunun dna karacandan dolay deinemediim, birok metafor sz konusudur. 73 Sigmund Freud, Totem ve Tabu, ev. K. Sahir Sel, Sosyal Yaynlar, 3. basm, stanbul, 2002, s. 6477

55

Gruplar

arasnda

snrl

kaynaklardan

yararlanmak

iin

rekabet

iddetlenirse, ek atmalar ortaya kmakta ve nyarglar dman imgesine dnebilmektedirSaldrganlk eilimi, genetik program ya da d krklna uranlmas ile aklanabilir. Nefret ya da cinsel iddet gibi insan bask altnda tutan gl olumsuz gdler, kendinin imgesini tehlikeye drd iin, bilin alanndan uzaklatrlmaktadr. Bastrlan bu gdler, insann glgesidir; bu glge ile baa kabilmek, ondan korunabilmek iin gdlerin tekine, dmana yanstlmas gerekmektedir.74 Bu arada Russela gre, ilkellerin tabu deeri atfettikleri grup yelerinden, rahiplerden ve kabile-klan eflerinden daha st dnemlere uygarln Babillerde ve benzerlerinden gnmze kadar daha dorusu Fransz Devrimine kadar sren varolularnn ruhunu ve gnmze yansmalarn yle yorumlamaktadr; Kralln kkeni de, rahipliin kkeni gibi tarih ncesine uzanr; kralln evrimindeki ilk basamaklar da ancak, en geri vahi kabilelerde hala bulunan rneklerden anlalabilir Kral ayrca kutsal bir kiidir de: Kendisi tanr olmasa bile, hi deilse tanrnn vekilidir. 75 Freudun, baba olgusunun ilkel insanlardan sonra, gksel dinleri etkilemesine ve Hristiyanlktaki baba olgusuna gnderme yapmas, olduka ilgintir. Hristiyanlktaki teslis (leme:Baba-oul-kutsal ruh) fenomeniyle; Tanr, sann babas, sa da Hristiyanlk alemi ve insanln kurtarc babas durumuna indirgenmitir. Bylelikle ilkel insann ruh hali, inanlar, alklar ve yormalar gksel/gksel dinlere de bulam ve gnmzde yanklar srerek dnyay gksel soyut babann m yoksa dnyasal gerek insan, kapitalist baba/babalarn m ynetecei bir sorunsala brnerek iktidar erkinin yasama-yrtme-yarg srelerinin ve kurallarnn hangi babann hkmlerine gre deerlendirilip icra edilecei halen baba kompleksimizin tartlmakta olan en baba problemi olarak gnmz bireyi, toplumu ve devletlerinin karsnda durmaktadr.

74 Fsun Alver, Medya Mercek Altnda: Dou/Bat Kartl Ekseninde Medyada Dman Tasarmlar, der. Nesrin Tan Akbulut-Elif Eda Balka, Beta Basm, stanbul, 2006, s. 15-16 75 Bertrant Russel, ktidar, ev. Gksel Zeybek, lya Basm Yaym, 1. basm, zmir, 2004, s. 73

56

Bireyin sahip olduu ve yce sayd tm alklarn, deerlerin ve toplumsal retilerin, etik ve ahlaki anlaylar; bireyin bilisel sreleri ve benliine a priori olarak verilmemitir. Daha dorusu, ilk insan ortaya karken; ok uzun bir zaman sreci ierisinde bir kltre dnen soyutlama ve kavramlar, a priori olarak deil, fiziksel d dnyann ve bedenin varlk zellikleri olarak ortaya kmtr. Ben bilinci ve bilisel sreler; d koullarn zorunlu etkileri, uyaranlar; bilisel sreleri tetikleyici olarak, insana; benolma ve dnebilme yetenei kazandran dnebilme yeteneinin gerek ve yeter potansiyel balama durumunun en alt limiti olan- beyin hacmi ve nronlar aras yeter balant saysnn evrimi ile zaman ierisinde ortaya kmtr. Bu nedenledir ki; beyin ve zihinsel srelerimizin geliiminde

kavramsallatrma yeteneimizin hem nedeni/kayna hem de yknd modeli durumunda olan doann izlerini ve bizi bu biimlendirme biimini halen zerimizde tamaktayz. Gl olan egemendir ve ynetir. Erkek ve dii bireyler, doann belirlemesiyle farkl anatomilere sahip olan ayn trn farkl iki cinsidir. Erkek tartmasz olarak fiziksel ynden diiden daha gl ve stndr. Erkek doa ile daha etkin ve faal ilikilerde bulunabilmektedir. Bu bakmdan diilere gre sanki daha az evrilmi ve henz doadan kopmam gibidir. Halen mekanik doaya ait nesnel bir gtr. erisinde fiziksel ve kassal adan farkllklar bulunan bireylerin oluturduu toplulukta ilk ayrm etki-tepki prensibiyle, doal ve mekanik olarak refleks srelerle ortaya kmtr. Gl olan gz gre gre erkektir. Bunun zerine dnlecek bir ey yoktur. Zaten ilk insan dii-erkek ata bunu dnmemitir. Sadece grm ve deneyimlemiir. nsan tr erkek ve dii olarak anatomik adan bile ambivalent yapda evrilmi cinslerden oluan bir doa yaratdr. nsan topluluklarnda da sosyal hayvan srlerindekine benzer bir ekilde beden yaps ve anatomik belirleyicilik esasnda ayrk statler, mal paylam, imtiyazlar, ayrcalklar ve roller sz konusu olmutur. Erkek, egemen ve ynetici statsnde belirmekte ve topluluk lideri de bu erevede pek tabi srnn en gl erkei olmaktayd. son derece basit ve doal bir vergi olan bu kassal stnlk, ynetici ve otoriter baba fenomeninin temel nedenidir.

57

Bu kas gcne sahiplik gezegenimizde varolan ynetici poplasyonun erkek younluklu olmasnn biricik nedenidir. Ancak bu durum kassal stnlk ile yorumlanmamakta, erkeklerin ynetici statsnde sayca ok ve egemen olmalar artk toplumsal yerleik inanlar, deerler, alkanlklar, dini inanlar ve adetlerle kanksanm normal bir durum olarak alglanmaktadr. Zaten tanrnn yeryznde bir vekili olacaksa bu elbette gl olan, ynetici olan ve liderlik vasflar yetkin olan bir erkek birey olmaldr, bu vekalet ii daha zayf olana (diiye-kadna) braklmayacaktr ve elbette bir peygamber, klan efi, kral, kahin, bilici, din bilgini, filozof, dnr, bilim-adam vb. bir erkek olmaldr. u halde insanlk tarihinin uzun sreleri boyunca ynetici durumda olan ve kendi kadnndan balamak zere iinde, iliki ierisinde bulunduun dier bireyler ve toplumsal grup ve kurumlar zerinde, toplum zerinde ve hatta lkeler zerinde ynetici durumunda olan, kadn da dahil, fiziksel tm unsurlarn, mallarn malii-sahibi, ait olan deil, kendisine ait olunan, yegane otorite olan ve dilimizde; asker, sava, kuvvetli ve yiit olan anlamna gelen er, gc simgeleyen erk kknden gelen, kendi cinsleri de dahil olmak zere dier tm varlklar ve doay tahakkm altna alan ve bask erki tekil eden insan-olunun kz deil, olu olan bir insan cinsi erkek olmaktadr. Ksacas gnmzde ynetim olgusu ve kavram bilisel srelerde yaratt tm imgelemler ve armlar bakmndan masklen (erkek/baba) niteliktedir. Tzel kiilikler, kurumlar devlet organlar ve devlet, baba sfatn tayan otoriter bir st-erkein yanssndan baka bir ey deildir. Toplumsal tm karar alma ve ynetme sreleri formel ve ieriksel adan masklen eilimler ve nitelikler gstermektedir. Kadn ise modern toplumda bu sreler ierisinde ancak gstermelik formlarda dolayl ve/veya dolaysz yollarla kullanlan bir meta olarak; ynettiini zanneden ynetilenler olarak yerini almtr. Kendi hem cinsine ve tm olarak insanla bile deer atfetmeyen gnmz demokratik, liberal ve ok katlml kapitalist baba hegemonyasnn kadna deer atfetmesi sz konusu olamamaktadr. lkel insanda kassal g ayrmyla balayan ynetime ve tekilere sahip olma drtleri hi deimeden ancak ok daha soyut kavramlar ve sosyo-kltrel yaamda tre, gelenek, anane gibi kabuller klliyatnn ierisinde hala sregitmektedir. Erkekegemenlik aile reisliiyle balamakta ve toplumsal formasyon ierisinde birok toplumsal kurumda, ilikte ve devlette fiziksel olarak halen hkm srmekte ve

58

erkek youn bir ynetim yaanmakta ve bununla beraber erkek-nitelikler baba kavram ierisinde eritilip soyutlatrlarak lmez ve deitirilemez yaplar olan devlet ve tanr kavramlar ierisinde yaatlarak ilk stnln (kassal stnlkle balayan erkein otorite hakk) sregenletirilmesi, devam ve bekas salanlmaya allmaktadr. yle ki gksel dinlerde dolayl ve bazen apak sylemlerle kadn adeta iblisin bir paras, onun ibirlikisi ve eytann bir uzants olarak alglanlmakla baba ve erkek egemen dnya ve masklen hegemonyann devam emniyet altna alnm ve kadn sonsuza dek kullanlan, ynetilen ve kendisine salt sahip olunan bir kle durumuna indirgenmitir. Becke gre, demokrasilerde uzlama zor saland iin devletler, dman imgesi yaratarak da rza salamaya almaktadrlar. Dman imgesi, i politikaya ynelik olarak demokrasi d, demokrasi kart, anti demokratik kaynaklar oluturmakta ve iermektedir. Dman imgesi, uzlamann hammaddesi iin enerji salamaktadr. Dman imgesi medyann kullanlmas ve rekabetle kkrtma gibi kendi retim ilkelerine tabidir ve devlet iddetini, kar iddet olarak merulatrmaktadr.76 2.1.4. Baba Kompleksi ve Sfenks Muammas nsanolunda, btn dier varlklar insana benzer ekilde dnmek ve alk olup, ok yakndan bildii btn nitelikleri nesnelere atfetmek ynnde evrensel bir eilim vardr.77 D. Hume nsanlar dnmeye baladklar zaman d dnyay insan-biimci olarak alglamaktadrlar. nsan nereden geldiini ve kkenini hep merak edegelmitir. Bu nedenledir ki, eitli kltrlerde ve dinlerde insann kkenine; ontolojik ve epistemolojik varlklklarn alglama, anlamlandrma ve yorumlama biimlerine ilikin pek ok sayda mitlere, yklere rastlanmaktadr. rnein eski in inanna gre insan; len
76 Fsun, Alver, Medya Mercek Altnda: Dou/Bat Kartl Ekseninde Medyada Dman Tasarmlar, der. Nesrin Tan Akbulut-Elif Eda Balka, Beta Basm, stanbul, 2006. s. 17 77 Sigmund Freud, Totem ve Tabu, ev. K. Sahir Sel, 3. basm, Sosyal Yaynlar, 2002, s. 110

59

tanrnn pirelerinden olumu, bylece ortaya kmtr. Eski Ortadou inanna gre ise, insan soyu , Adem ve Havvadan gelmitir.78 Empedokles, gksel mekanizmalarn ve yaratklarn Tanr ile bir btn ve Kosmosun, Tanrnn organlar olduunu sylemekteydi.79 nsanolu doay ve doast gleri, tanr, tanrlar ve melekler gibi hypernaturel varlklar kendisi gibi kurgulamakta ve fiziksel ve bilisel adan kendi varlnn en geniletilmi mutlak iyi ve gl lksel yansnmalar ve uzanmlar eklinde faraziyeler halinde varsaymaktadr. Bir varolusal gr nesnesi olarak yeryzne atlan insan, kendi kendini praksisleri ierisinde ve seimleriyle var ederek, bir rya yaam olarak tasarlamtr. Bu rya yaam; bireysel dzlemde ryalarn bilisel i dnyada kayna durumundaki bilindnn istenleridirler. Bu istenler, toplumsal uzlalarda yer bulan lksel ortak iyi kavramlar ve istenlerin bei durumundaki sper ego ve vicdann temel bileenleridirler. Bunlar; en yetkin ve etkin bir ekilde gerekletirilmek ve uygulanmak zere devaml tehir ettirilerek jenerasyondan jenerasyona aktarlrlar. Buna ksaca, toplumsal ruh diyebiliriz. ruh ierisinde sonsuz klnmtr. Nitekim, insanolu iin varoluun sreklilii, devamllk ve yaamn bekas temel bir drt ve istentir. Bu bakmdan fiziksel olarak yaam ve varoluu snrl olan insanolu hi lmeyecek olan baba durumundaki var edici ve ynetici konumunda soyut bir varlk; bir byk-insan, lksel-insan yaratmtr. Bu lksel insana toplumsal ruh ya da ksaca insanlk diyoruz. Bireylerin tarihsel sre ierisindeki tm yapnt ve edimlerinin ortak-uzlalm ynlerini en ideal formlarn ierisinde barndran toplumsal ruh, bireylerin ruhlarnn en iyi praksislerinin ve edimlerinin taycsdr. Bu bakmdan toplumsal ruh ideal soyut tek bir birey durumundadr ve toplum hayatna yeni doan her bireyin geliiminin ve bir insan
nsan ve Bilim, http://www.anthropology-works.org/sosyal/alanaras/kayacik/K0102.pdf, s. 1-4, 05.06.2006 79 Walther Kranz, Antik Felsefe, Metinler ve Aklamalar, ev. Suad Y. Baydur, Sosyal Yaynlar, stanbul, 1984, s. 97
78

deal insan

projeksiyonu; kltrel tm edimleri yanstan bir yapda devam ettirilerek toplumsal

60

olarak ortaya kmasnn biricik nedeni ve modelidir. Bu bakmdan toplumsal ruh, bireyleri bir insan olarak var etmekte ve her bireyin yaamnn sonuna kadar edinebilecei tm yaptlar ve praksislerinde dier bireylerce kabul edilmi her yeni ortak uzlalar (ki bu uzlalar kltrel tarihsel birikimlere yani toplumsal ortak bellee, toplumsal ruha aykr olamaz, ancak bu mutlak deildir) birer gda olarak almakta ve yapsna katmaktadr. Bylece; toplumsal ruh karsnda, bireyler, onun idamesi, sregenlii, geliimi ve bakalam bakmndan birer rete ve jeneratr durumundadrlar. Gelen her jenerasyon toplumsal ruhun ileri atlmnda ve olgunlamasnda retici bir jeneratr gibidir. Bireyler ve belleklerde yaayan toplumsal ruh karlkl etkileim ierisinde birbirlerinin nedenleri ve sonular ve ayn zamanda yaratclar durumundadr. lk yaam yllarnda edinilen izlenimler ve yaantlar, bireyin geliiminde silinmez izler brakmaktadr. ocuk psiik aygtnn -en dominant ve temel bileeni durumundaki- idin kontrol altndadr. Henz ego, sper ego ve vicdan tam olarak gelimediinden dolay; ocukluk a boyunca cinsel uyarmlar (etki -doal-) ve bu uyarmlara tepki (kontrolsz) sz konusudur. Ancak, bu fenomen daha sonra toplumsal birikimlerin ve ngrlerin, deerlerin aktarlmas yani ksacas toplumsal ruhun bireyi, kendine benzer bir biimde retmesi sonucu bastrlmakta ve kontrol altna alnmaktadr. ocukta varln anlamdrma sorusu ilk sorulardan biridir. Nerden geldiini merak eder. Ayrca daha sonra varlnn biricik ve mutlak nedenlerinin anne ve babas olduunu sezecek ve anlayacaktr. ocuk ebeveynlerini bu nedenle tanr gibi alglamaktadr nk ocuk ne yapar ve ne dnrse bunun annesi ve babas tasrafndan kendisi belli etmese ve sylemese bile bilindii sanrsna kaplmaktan kendini al koyamamaktadr. Geliim srasnda fallik dnemde younluklu olarak baba kompleksi ba gsterir. Gerek erkek ve gerekse kz ocuklar babalar ile annelerini paylamak istemez ve ona kin ve husumet balarlar. Ayn ekilde ilkel insanlarda da gl baba zayf oullar tarafndan ldrlr sonra mal ve kadn paylam olur bu devirde henz ensest korkusu gelimemitir. Ensest korkusu

61

olmadndan dolaydr ki, baba bir rakip olarak grlmektedir.80 Ensest korkusu gelitiinde ise kendi kz kardeine annesine vs. sahip olamayacandan baba ile rakip olma durumu da ksmen ortadan kalkacaktr. Ynetme zayflar zerinedir. Ynetmek iin de nce sahip olunmas gereklidir. Animist dnem ve ncesindeki by dneminde bireyler kendilerini tabiatla bir btn olarak alglamaktaydlar. eylerin iletiim halinde olduuna ve zde olduuna inanmaktaydlar. Tpk ana rahmindeki ya da yeni domu 0-12 aylk bebekler gibiydiler nk bu bebekler henz kendilerini annelerinden ayrmamlardr ve kendilerini annenin bir paras olarak duyumsarlar. By dnemindeki insanlar da ayn durumda idiler. Doa onlar iin zde ve paras olduklar rahim durumundayd. Mistik dnn, ruhun, kt ruhlarn ve eytan dncesi ilk kez atein bulunuu ondan nce de yldrm ve imek gibi doa olaylar ve lm olgusu ile balam olmaldr. akmak tann birbirine vurulmas sonucu kan kvlcm ya da imein akmas durumu tz, z, grnmeyen gereklik ve ruh dnlerinin ortaya kmasna yol amtr. yle ki; birbirine vurulan akmak tann kard kvlcm nereden gelmektedir? Bu sfenks muammasna benzer bir sorudur. Nerden geldi sorular; st kavramlarn, apriori kavramlarn, metafiziin; ruhun, tanr dnnn ortaya kmasna yol amtr. lkel insana gre kvlcm tan iindeki grnmez gten, tzden, ruhtan, gizli enerjiden vs. gelmektedir. imek ve yldrm ise birbirine arpan hava, bulutlar ve rzgardan kmaktadr. O halde rzgar, hava ve bulutlarn iinde gizli bir g ruh vardr. te bylece insanlk serveni byk yormalarna temel olarak bylece balamtr. Daha sonra bunun zerinden eitli neden sonu ilikileri gelitirilir kavramlar tretilir, kurallar konulur, tabular gelitirilir, totemler, ilahlar tanrlar edinilir sosyal yaant, avlanma, reme, yemek yeme vs. birok toplumsal ve bireysel davranlar soyut inanlar ve yormalar zerinden ekillendirilir, anlamlandrlr ve dzenlenir.

80

Sigmund Freud, Totem ve Tabu, ev. K. Sahir Sel, Sosyal Yaynlar, 3. basm, 2002, s.10

62

2.1.5. Otoriter Ynetim Biimleri ve Demokrasi Anthony Giddens, otoriteyi u ekilde yorumlamaktadr; Otorite; bir kii ya da grubun, teki kii ya da gruplar zerindeki meru gcdr. Meruiyet bileeni, otorite kavram iin yaamsaldr ve otoritenin daha genel g kavramndan ayrlmasnn temel aracdr. G, zor ya da iddet kullanma yoluyla uygulanabilir. Buna karn otorite, tabi olanlarn kendilerinden ste olanlarn emir ya da direktif verme haklarn kabul etmelerini gerektirir.81 Otoriter ynetim biimleri ve otoriter Baba figr, kendisiyle ambivalent duygulanmlarla zdeimler kurulan tarihsel gl baba, totem hayvannn trevsel yanslardr. Biyolojik davranlara ters gelecek ekilde, kltrel bir davran biimi yoktur... Kiiliin gelimesi dendiinde insann yaayabilmek iin, iinde doduu toplumsal yapya dinamik olarak uyum salamaya almas anlalmaktadr.82 2.1.5.1. Oligari

Oligari, belirli bir zmrenin bir lkeyi ynetmesiyle ortaya kan ynetim eklidir. Eski Yunanda 'az' ve 'ynetim' szcklerinin birlemesiyle oluturulmu bir kelimedir. Oligaride ynetimdeki grup ise, genellikle; Askeri, siyasi veya maddi olarak lkenin nde gelen gruplarndan olumaktadr. Ynetim ekli ne olursa olsun, baz siyaset bilimcileri, her devletin ynetiminde mutlaka bir oligari olduu savn ileri srmektedirler.

81

Antony Giddens, Sosyoloji, Yayma Hazrlayanlar: Hseyin zel-Cemal Gzel, Ayra Yaynevi, Ankara, 2000, s. 619 82 Erich Fromm, Toplumsal Bilinaltnn Aratrlmas, ev. Aydn Artan, Artan Yaynevi, stanbul, 2004, s.27

63

2.1.5.2.

Monari

Monari szc, eski Yunanda tek anlamna gelen monos ve ynetici anlamna gelen arkein szcklerinden tretilmitir.83 Monariye krallk da diyebiliriz. Monaride iktidar erkinin, erki elinde bulunduran kimsenin soyundan devam eden kaltsal iletimi sz konusudur. Monaride egemenlik ve iktidar erkinin muktedirlii mutlakiyet biiminde tek elden yrtlmektedir. 2.1.5.3. Demokrasi

Giddense gre; Demokrasi, bireylerin politik karar verme srecine katlmalarna ya da hkmet organlarna temsilcilerini semelerine olanak veren politik bir sistemdir.84 Demokrasinin baarl olabilmesi iin gerekli olan ruhsal yap, dnce yaamnda bilimsel ruh yaps neyse, odur; bu, kukuculukla dogmaclk arasnda yar yolu belirleyen bir aamadr. Kabul etmek gerekir ki gerek ne tamamyla elde edilebilir bir eydir, ne de tamamyla elde edilemez bir ey; gerek, ancak belirli bir dereceye kadar, o da, byk glklerle elde edilbilir.85 Bilgelik retisi insandan ne yaplacann sanat deil, insann kendi kendisinden ne yapmas gerektiinin sanatdr. Kendi akln, kendi sahici mutlak amalarn uruna kullanmay dene. Bunun iin herhangi bir bilim gerekmez. En st amacn (buyruun) rettiini herkes bilir.86 Kanta gre buyruk, zgrlktr, zgrlk buyurmaktr. Buyurabildiimiz iin zgrzdr. O halde; tekiler zerinde hegemonya kurabildiimiz, onlar ynettiimiz ve bir bakma kendi amalarmz uruna onlara boyun edirebildiimiz ve kleletirebildiimiz oranda zgrzdr. Ayrkslmz ve anlammz ancak byle koruyabiliriz. Biz tabiat iinde ancak ondan ayrks ve bir ekilde zel olan varlklarzdr.

83 84

http://www.biyografi.info/bilgi/monarsi, 18.03.2007 Antony Giddens, Sosyoloji, Yayma Hazrlayanlar: Hseyin zel-Cemal Gzel, Ayra Yaynevi, Ankara, 2000, s. 616 85 Bertrant Russel, ktidar, ev. Gksel Zeybek, lya Basm Yaym, 1. basm, zmir, 2004, s.326 86 Immanuel Kant, Fragmanlar, der. ve ev. Oru Aruoba, Altkrkbe Yaynlar, stanbul, 2000, s. 43

64

2.2.

Modern nsanda Ben, Bilin Temelinde letiim ve Ynetim Olgusu lka insanndan modern insana ve modern insandan da modler insana

gei srecinde, bireylerin ierisinde bulunduklar gereklik, alg ve bilin dzeyleri deiime uramtr. Sosyopsikolojik deiime paralel bir ekilde seyreden nesne ve eyalar dnyas karlkl dual bir etkileim ierisindedir. Ynetme ve iletiim srelerine ilk kaynaklk eden nedensel faktrler; id, ego ve sper egodur. Bireyin bir benlik algsna sahip olarak bir insan biiminde ortaya kn nceki blmlerde ksaca tanmlamaya allmtr. Aada psikanalitik bir bak asyla ilkel insann dnyasndaki alg biimleri, iletiim ve ynetme srelerini ksaca ele alnmaktadr. nsann; i dnyas, dsal gerekliinin yeniden retilmesi ve birey tarafndan bu iselletirilerek yeniden yaplanmaktadr. Ayn zamanda bu lojik srelerin temelinde, toplumsal edimlerin yol gstermelerinin yatt ortaya kmaktadr. Birey i ve d dnyasn; temel nedeni ve kayna fiziksel d dnya olan realiteden ve bu realitenin trl yollarla yeniden yorulmas ve birok soyut kavram yaratlmas sonucu ortaya kan tarihsellik ve kltrel tm edimler ile kurmaktadr. 2.2.1. Ben ve Bilin nsanolu sosyal bir yaratktr. Doann bir paras olan insanolu d ve i gerekliinin farkndalyla tabiattaki dier canllardan ayrlmakta ve evresini kuatan dier tm varlklar aknlayarak, zamandan bamsz olarak varolan benlik, duygusuna sahip yegane bir varlk olmaktadr. Tarih boyunca bilinen yahut bilinmeyen pek ok dnr, filozof, bilge, bilici, klan efleri ve din bilginleri gibi birok insan; varln ve insandaki varlk bilincinin sebeplerini aratrm ve bunun sebeplerini de daha ok doast glere balama gereksinimi duymulardr. nk, insan benlii ve bilinci doadan bamsz olarak saf (pure) olarak vardr. Eski alarda bireyin benlii ve bilincinin varl daha ok doutan olan bir vergi olarak addedilmekteydi. Bu bakmdan, eski a

65

dnrleri, benlik ve bilin duygusunun varln yorumlarken; bireyin dnyaya geldiinde benliinin, i ve d gereklik algsnn gelimesini salayan sosyal edinimler ve dilin nemini tam olarak kavrayamamlardr. yle ki; insan ancak toplum ierisinde bir insan formu olarak belirebilmekdtedir. Eskia dnrleri; nsann, toplum ierisinde birey-insan durumuna gemesini, onun sosyal bir canl olduu ve sosyal kald srece de insan kalaca gereini alglayamamlardr. Buna eski a dnrlerinden Sokratesi rnek gsterebiliriz. yle ki; Sokrates dahi, bireyin toplum ierisinde anlam kazanabileceini ve ancak bu ekilde varln srdrebileceini belirtmekle beraber, bireyin kendini toplumdan bamsz olarak aknlayabileceine, gerein ne olabilecei bilincine kavuabileceine, bilgeleebileceine ve gerek bilgiye eriebileceine inanmtr.87 Ve gelitirdii diyalektik metodla da insann benlik, i ve d gereklik duygusunun ve bilgisinin tamamen doutan (inborn) olarak, dnyaya gelmeden nce tanrlarca verildii ve toplumsal tm srelerin ve bylece renilen hereyin sadece daha nce (verilmi olan), zaten bildiimiz eylerin yeniden hatrlanmasndan ve aslnda toplum ve sosyal tm edinimlerimiz de dahil hereyin bize daha nceden bildiimiz eyleri hatrlatmaktan ibaret olduunu, yaam boyunca savunmu ve diyalektik yntemi gelitirmitir. Bylece Sokrates aslnda sosyal sreler de dahil gzlemsel ve bilisel tm verileri indirgemi ve bilginin edinilmedii, dolaysyla da benlik ve varlk bilincinin de renilen, edinilen ve gzlemlenen kavramlar olmad ve varlklarn toplumdan ve dier eylerden deil de kendinden aldn savunmutur.88 Ancak biliyoruz ki davran (Behaviorist)* baz psikologlarn 19. yzyln sonlarna doru insanlama sreci ve benliinin nedenleri ve kayna zerine; gnmzde yaplmas olanaksz ve kabul edilemez olan bir deney yapmlardr. Deneyde terk edilmi sahipsiz bir insan yavrusu denek olarak kullanlm ve alt yana kadar bir oda da tutulmu, son derece kontroll artlar altnda olmak zere; onunla hibir surette konuulmam, bilincini uyandrabilecek herhangi bir uyarana maruz braklmam, diyalog kurulmam ve sadece nne yemek ve su konularak bytlmtr. ocuk alt yana geldiinde tecritten
87 88

Eflatun, Kharmides, ev. N. azi Ksemihal, Meb Milli Eitim Basmevi, stanbul, 1949, s. 30-52 Eflatun, Menon, ev. Adnan Mengil, Meb Maarif Matbaas, Ankara, 1942, s. 28-70 * nsan davranlarnn psikolojik ynn inceleyen bir psikoloji ekoldr. Davran psikologlar insan davranlarn daha ok psikolojinin bu alna ait kurallara dayanarak aklamak eilimi gstermektedirler.

66

karlarak topluma sokulmu ve kendisiyle zel olarak ilgilenilerek konumay renmesi salanlmaya allm, bilinen tm bilimsel yollar z veriyle uygulanmasna ramen, ocuk konumak da dahil insana zg hibir yetenek kazanamam ve birka yl sonra da lmtr. Bu deney; varlk ve benlik bilincinin doutan kaynaklanmad, sonradan toplum ierisinde edinildiini; bu bakmdan da, sosyal srelerin ve toplumsallamann, insann insansal yetilerini kazanmasnda vazgeilemez bir unsur olduu gereini ortaya karmaktadr. Toplumsal ortamdan uzak kalan insan yavrularnn, bir insan formu tekil edebilecek ekilde geliemediklerini grmekteyiz. Bu rnek, adeta bize, ilkel atalarmzn tarih ncesi alardaki olas benzer durumlaryla paralellik gstermektedir. Aada bu konuda gncel bir rnek vermek istiyorum. Bu da bize insann, insan formunda, gelimesinin, yeter genetik geliiminin yan sra; kesinlikle, toplumsallamaya ve bir toplum ierisinde bymeye bamllnn ne denli nemli olduunu gstermektedir: Kamboyann bakenti Phnom Penhin 610 km kuzeydousundaki ormanlarla kapl blgede, son zamanlarda erzaklarnn kaybolmasndan phelenen ve bunun nedenini anlamak iin blgede taramalar yapan kyller tarafndan bulunan, daha sonra 27 yanda olduu ve adnn Rochom Pngieng olduu anlalan, plak vaziyette bir kz ocuu bulunmutur. ocukken kaybolan ve yaklak 20 yl sonra ormanda bulunan bu Kamboyal kz, maymun gibi hareket etmekte ve garip sesler karmakta, zerine giydirilen giysileri yrtmakta, insanlara korkulu gzlerle bakmaktadr. Ayrca geceleri, hi uyumamakta, saa sola sallanmakta, garip sesler karmaya devam etmektedir. Tm uralara ramen, kz bir trl normalletirilememi, daha dorusu uygar bir insan haline getirilememitir. Kz her frsatta evden kama ve ormanlk alana gitme teebbsnde bulunmaktadr. Bulunan bu kzn kimlii, babasnn, onu ocukken vcudunda olan zel bir konumu olan, derin bir yara izinden, ayrca kardelerine olan benzerliinden tanmtr. Kz 1988 de koyun gderken kaybolmutur.89

89

te O Kz, Hrriyet Gazetesi, D Haberler Servisi, 20.01 2007

67

nsanolu aslnda doann ileri ve yetkin bir uzants, evrilmi gelikin ve otonom bir durumudur. Nitekim Mark ve Engels de insan iin buna benzer bir tanmlama yapmlardr. Karl Marks, insan ve doa arasndaki ilikinin kapsam iin unlar sylemektedir; Etkinlik ve tketim, gerek ierikleri ve gerekse varolu tarzlar bakmndan toplumsaldrlar: Toplumsal etkinlik ve toplumsal tketim; doanninsani z, ilkin sadece toplumsal insan iin vardr. nk yalnz burada doa onun iin onun teki iin varoluu ve tekinin onun iin varoluu insan dnyasnn hayat gstergesi olarak, insanla ba eklinde var olur ve burada doa, onun insani varoluunun temeli olarak var olur. Bylece onun (doann) kendi doal varoluu insansal varolu olur ve doa insanlar. Bu nedenle toplum, insanla doann tamamlanm bir tz birlii doann gerek dirilii insann doalcl ile doann insancllnn (hmanizmasnn) tamamlandr.90 Psiik aygtmz olan ruhun elemanter yaplar olan ve birbirleri arasnda geiime elverili bir yap arz eden id, ego ve sper ego nedenselliini en temel dzeyde doann evrilmi yetkin bir trev-uzants durumunda olan bedenden almtr. d bedenin varolusal mekanik bir sonucudur. Bedenin evresiyle olan kimyasal, biyolojik ve fiziksel etkilenim ve etkileiminin bir sonucu olarak varolan bir edimdir. gdler olarak tanmlanan istenler bedenin anatomik ve biyokimyasal formasyonunun isterlerinden baka bir ey deildir ve varoluunun nedenselliini nesnel durumundan almaktadr. nsanolu iin herhangi bir olay ya da olguyu bir nedene balayamama olgusu bir sonu olarak kavramsallatrma, soyutlama ve kutsallatrma ritellerini dourmutur. Psiik aygtn ben ve sper ego bileenleri nedenselliklerini idden almaktadr ve idin st-yansmalar ve uzantlar durumundadrlar. Bu bakmdan ben ve sper ego ve bir btn olarak tekil ettikleri tin, temelde nesnel varoluun isterlerinin yanslar ve doal sonular durumundadrlar. Bylece bir btn olarak insanolu nesnel bedeni ve onun varolusal sreleri olan psiik aygtyla beraber doa ve evrenin varolusal trevlenimi durumunda olmaktadr. Bireyin psiik yaps olan ben duygusu ve sper egonun ortaya kmas ancak retme ve deneyimleme yoluyla ortaya kmaktadr.
90

Karl Marx, 1844 El Yazmalar, ev. Murat Belge, Birikim Yaynlar, stanbul, 2000, s.113

68

Povinelliye gre, benlik bilinci nce beden bilinci olarak gelimitir. Eski in inanna gre insan; len tanrnn pirelerinden olumu, bylece ortaya kmtr. Eski Ortadou inanna gre ise, insan soyu , Adem ve Havvadan gelmitir.91 nsan sosyal bir doa yaratdr. nsanolu sosyal bir toplum ierisinde yaamad ve bu nedenledir ki insanlaamad srece ona tm biyolojik ve fiziksel gereksinimleri verilse bile yaayamamaktadr. nk beyin evrimi gelikin olan birey bu biyolojik varoluun isterlerini (renme, soyutlama vb.) elde edemedii ve beyin kimya srelerini bu nedenle harekete geiremedii srece hayatta kalamamaktadr. nsanolunun biyolojik varoluunu srdrebilme abalar ayn zamanda mental varoluunu srdrebilme ve iletebilme abalarna kouttur. Ksacas bireye bir insan olarak varolabilmesi bakmndan ve bunun iin ben duygusunu ortaya karabilmek bakmndan yeter sayda drt ve etki yaplmad ve yeter sayda deneyimleme yapmasna izin verilmedii srece bir insan olarak benlii gelimeyen birey ya baka bir varlk olarak yaamn srdrmeye almakta ya da lmektedir. nsan, nesnel varlnn evrilmilii nedeniyle renebilme potansiyeli ile domakta ve ona gerekli bilgilerin aktarlmas ile renerek bunlar deneyimlemekte ve benlik duygusuna sahip bir birey olarak ortaya kmaktadr. Yaplan birok bilimsel alma insann insan olarak ortaya kmasnn biricik ve tek nedeninin ona toplumsal edimlerin, kltrn aktarlmas olduunu gstermektedir. Bu toplumsal kltr klliyat, bilgi ve deneyim birikiminin birey tarafndan renilme oranlar ve bireysel dzlemde canl tutulmasna paralel bir biimde bireyler birbirinden farkllamakta ancak bu farkllamaya genotip ve fenotip dzlemdeki farkllk ve ayrkslk da yataklk etmektedir. Neticede tarihsel iyi uzlalar ve st sylemler olan erdemli tm yarglar, neriler, kavramlar bireylere doumlarndan itibaren o toplumun kendi referans gereklii ierisinde verilse bile bireyler bu st sylemleri etkin ve yetkin bir ekilde yeniden retip hayatn praksisi ierisinde gsterimlememektedirler. Tek lksel kaynak tm bireylere aa yukar szl ve
91

nsan ve Bilim, 05.06.2006

http://www.anthropology-works.org/sosyal/alanaras/kayacik/K0102.pdf, s.1-3,

69

yazl eitimle kodlansa bile bireylerin hepsi yapsal farkllklar nedeniyle iyi ve erdemli kimselere dnememektedirler. Kald ki kltre ait tm sylemler ve veri aktarmlar bireylere dzenli bir ekilde verilememektedir. Birey ocukluk yalarndan itibaren ilk nce ebeveynlerinden ald kltrel birikimleri ve insanlk tarihinin tm z edimlerini taklit ve model alma yoluyla deneyimleyerek, yknerek renmekte gnlk yaamnda oyunlarndan rendiklerini yeniden reterek iselletirmekte ve bylece lojik srelerini gelitirerek daha st soyutlama yetenekleri kazanarak sosyallemekte ve bir insan-birey olarak toplumda yerini almaktadr. Benlik bilinci ve kendini nesnel doadan kltrel klliyatn kodlanm olmakl nedeniyledir ki ayrt ederek ortaya kmaktadr. Tm edimlerimiz esas ve kken olarak varln cinsel heyecanlanmlar ile gene varln cinsellie kar direnileri arasndaki atmalar meydana karmaktadr. Bilinalt veya bilin st/bilin d dediimiz alanda bu iki ambivalent eilim ve i g savam vermektedir. ocuk animist dnemin insanlar kadar bir bilince ve alglaya sahip olduundan tr ensest ve mahrem ayrmlar henz yoktur. Kendisini yaknlaryla zde ve bir btn olarak telakki etmektedir. Benlik bilinci henz yetkin bir biimde geliememitir.92 Ryalarmzn bir ou, ierik ve biim bakmndan mitoslara

benzemektedir. Bilimsel olarak aydnlanm modern beyinler bile, uykularnda mitos benzeri eserleri yaratma yeteneini henz kaybetmemilerdir. Grmezlikten gelsek, nefret etsek ya da sayg gstersek bile, mitoslar bugnk dnce emamz iinde yerini oktan almlardr. Uzay ve zaman koordinatlarnn egemen olduu dnyada mmkn olamayacak dramatik olaylar, mitoslarda pekala gerekleebilir... deiik insanlarn farkl ryalar grmeleri ne kadar doalsa, deiik lkelerin farkl mitoslar yaratm olmalar da o kadar doaldr. Ancak tm farkllklara ramen, btn mitos ve ryalarn ortak bir an vardr. Hepsinin anlatm ayndr. Sembolik bir dil ile yazlmlardr.93

92 93

Sigmund Freud, Yaamm ve Psikanaliz, ev. Attila Tokatl, Dn Yaynclk, 1998, s. 40-50 Erich Fromm, Ryalar, Masallar, Mitoslar, ev. Aydn Artan-Kaan H. kten, Artan Yaynevi, stanbul, 2003, s. 18

70

Egoyu evreleyen snrlar dnda her trl insancl olanaklar, ksaca tm insanlk bizim iimizde gizlidir...Sonuta bireylerin, bir insanlk okyanusunun damlalar gibi, hepsi birbirinden ayr, ama hepsi birbirinin ayn olan deiik yansma biimleri olduu bilincine varlr... e bastrma bir zorlama ilemidir. Ve yasa-dzen adna bir engellemedir. Bu eylem, egomuzla, onu yaratan, organize olmam ynlerimiz arasndaki iletiimi keser. Bylece de kii tkenir, geliemez biri haline dnr, yani l bir can olur. Bastrmay, ie itmeyi zdmz zaman yaayan, canl olan yanmzdan bir ses alr ve dzen yerine yaama gvenmeyi reniriz.94 Ben, nesne olarak alnabileceinden, baka nesnelerle kar karya gelmesi gibi kendi kendisiyle de kar karya gelir, kendi kendini gzler, eletirir, ben blnebilirben iinde ayrt edilen zel dayatma vicdan/sper egodurst-benin kurulmas, vicdann gelimesi zerine ok ey renmi olsaydm benden srarla sylediklerimin basit bir kantn isterdiniz. Imannuel Kant bilindii gibi tanrnn bykln yldzl gkten ve vicdanmzdan baka hibireyin daha iyi kantlayamayaca grn yaymtr. Yldzlar, elbette yce eylerdir, gelgelelim vicdan yaratan Tanr hi eit olmayan, pek stn kr bir i yapmtr, nk insanlarn ou pek zayf bir vicdan dozuna sahiptirler, bu ylesine zayftr ki bazen sz bile edilmeye demez. Eer iimizde vicdan bulunuyorsa; o (vicdan), balangtan beri varolan ve eklenmi bir ey olmayan cinselliin tersine, doutan gelme deildir. Herkes kk ocuun ahlak d anormalliklerini (ego, sper egovicdan henz gelimemitir) iyi bilir; onda hibir i yasaklama kendisini zevke doru gtren drtlere kar durmaz. Daha sonra st-benin oynad rol, ilk nce bir d gce, ana-babann otoritesine der. Ana babann etkisi sevgi gsterme ve cezalandrma tehditinde bulunma yoluyla yaplr. Cezalar ocuk iin sevginin geri alnmas ve esirgenmesi anlamn tar, bunun iin cezalardan ok korkar. Bu gerek ve nesnel korku, gelecekteki vicdan korkusunun ncsdr. Birey egemenliini yrttke stbenden ve vicdandan sz amann yeri yoktur. nk zavalllar ve g kaybetmi insanlar vicdanlarna dnerler 95

94 95

Erich Fromm, Psikanaliz ve Din, ev. Aydn Artan, Artan Yaynevi, stanbul, 1991, s. 126 Sigmund Freud, Psikanaliz zerine, ev. A. Avni ne, Say Yaynlar, stanbul, 2004, s. 88-89

71

ocuk nce ebeveynlerini taklit eder onlara yknr ve onlarn sznden kmaz. ocuk iin dl ve ceza veren ve varlnn biricik nedeni anne ve babasdr. Anne ve baba adeta tanr gibi alglanr. Taklit edip, zdeleip, model almaya altmz en stn ben Tanr beni dir. Byyp gelitike varlmz balama kendisine itaat edeceimiz g soyut tanr fikrine dnmeye balamaktadr. Buna, sosyallememiz esnasnda, toplumsal deerler ve tarihsel inanlar yol amaktadr.Tanr fikrinin; ebeveynler ve baba fikrinden, baba kompleksinden trediinin kk bir gramatolojik kant verilmek gerekirse; eski yaygn Sami dili olan Aramicede ve o eski kavimlerde kendisine taplan ve ad baal olan bir ilah vard. Baal, baba anlamna gelmektedir. Tanrya erektil, masklen kiilik verilmi ve baba denilmitir. Gl ve itaat edilmesi gereken ilk babamzn hatrna. nk insanlk bilinaltndan asla atamamtr ki, sonra gelen nesiller ve gnmz insanl baba katili oullardan gelmektedir. Bu bilimsel olarak benimsenilen ve doruluuna birok delil bulunmu bir olgudur. te bu nedenle baba kompleksimizi tanr zerine yanstarak yaatmaktayz. lm trenleri ve ritellerinde lye kar ilkel insann tutumunu ele alacak olursak yine ambivalent bir yap ve tepki grlecektir. st-ben, ebeveynler, eiticiler vb. tarafndan yaplan etkiler nedeniyle tremektedir. Her birey erikinlie ulatktan sonra ocukluklarnn skntlarn unuturlar ve eskiden kendilerine sert kstlamalar zorla kabul ettirmi olan byklerine benzeyebilmi olmaktan haz duyarlar. Bylece ocuun st-beni, ebeveynlerinin hayallerine gre deil, ebeveynlerinin stbenlerinin hayalleri ve tarihsel aktarmlarn isterlerine gre olumaktadr. Bylece, st-ben gelenein kuaklar boyunca yaayabilmi deer yarglarnn temsilcisi ve vekili olmaktadr. nsanlk yalnz imdiki zamanda yaamaz, gemi rkn ve halklarn gelenei st-benin ideolojilerinde yaar. Bu gelenek ancak ar ar imdiki zamann ve deiimlerin etkisine urar; st-ben boyunca iledike, insanln yaamnda ekonomik koullardan bamsz nemli bir rol oynamaktadr. d, hibir dzen ve hibir genel irade tanmaz. Haz ilkesine uyarak drtsel gereksinimleri doyurma yoluna gider. d iinde geen sre mantk yasalarn dinlemez, ona gre gelime ilkesi sfrdr. Bilinsizdir. Aykr heyecanlar birbirine aykr dmeden, biri tekini karp atmadan ya da basklamadan i ie yaarlar. d

72

iinde olumsuz bir ey yoktur, zaman da yoktur. Deer yarglar, iyi kt, ahlaktan habersizdir. d tm srelere egemendir. d ekonomik bir etkendir, fizyolojik temelden doar ve mutlaktr. Ben, idin gznde bu dnyann temsilcisi olma grevine sahiptir. Ben, idin bir blmnden bastrmann direnmeleriyle ayrlmtr. Benin itaat etmesi gereken despot vardr. Bunlar; d dnya, d ve Sper egodur. Esasen ben ve sper ego, dden tremilerdir. d tabiatn bir vekili ve uzants durmundadr. Ben, id ve sper ego arasnda devaml bir etkileim, iletiim ve bastrma, ynetme, itaat etme durumlar sz konusudur. Ben, d gereklik, id ve sper egonun ambivalent isterlerinin arpt alandr. ou zaman bireyleri ve toplumlar anlamada ve okumada bilinaltna bavurulmaktadr. Bireylerin dleri, kendi gerekliklerini plak bir ekilde barndrrken, toplumlarn bilinalt ve tarihin bilind ise kendini toplumsal anlatlar, mitoslar, sanat eserleri, dil ve dilin gramatolojik yapsnda ortaya koymaktadr. Fromm ryalar iin yle bir yorum yapmtr; Ryalarmzn ou, ortak bir zellie sahiptirler; uyank halimizin en byk zellii olan mantk kurallarna uymazlar. Orada uzay ve zaman kategorileri de artk geersizidir... uykumuzda zamana olduu kadar, uzayn kurallarna da uymayz. Uzak bir yere bir anda gitmek, iki farkl yerde ayn anda bulunmak, iki deiik insan bir tek insan olarak grmek veya bir insan anszn baka bir insana dntrmek bizim iin hi de zor deildir. Ksaca; bedenimizin faaliyetine snrlar koyan zaman ve uzayn kaybolduu bir dnyay, ryalarmzda yaratmak pek kolaydr... eer rya gryorsak bu rya yzde yz gerektir ve uyank halimizin gerekleri gibi tam olarak geerlidir. Ryada sanki, imi gibi durumlar yoktur. Rya, gerek bir yaaytr. Bir adm daha ileriye giderek unu da sorabiliriz: gerek nedir? Ryada grdklerimizin deil de, uyank iken grdklerimizin gerek olduunu nasl iddia edebiliriz?96

96

Erich Fromm, Ryalar, Masallar, Mitoslar, ev. Aydn Artan-Kaan H. kten, Artan Yaynevi, stanbul, 2003, s. 16-17

73

nsanolunun bilisel ufkunu gelitiren; toplumsal deerler, siyasal ve teolojik kabullerden grece ayr olarak, bamsz dn gcn ierisinde barndran ve insanolunun en gzel icad ve belki de en baarl bilisel aletlerinden biri olarak nitelendirebileceimiz felsefe; zamanla zellikle pozitif bilimlerinde yani fen bilimlerinde kendini gsteren pozitivist dnce biiminin kazanlmasna nayak olan soru sorma ve sorgulama olgusu zerine kurulmutur. Konuyu felsefe ve felsefeye ynelik az da olsa aydnlatc olacan umduumuz kk pasajlarla aydnlatmay uygun grmekteyiz. Zira, insanolunun felsefe yaparak sorgulamalar ve trl usa vurmalar yaparak anlamaya alt temel ey ya da eyler -iki ey: ve d dnya dualitesiinsan tekinin kendi i dnyas ve d dnyasna dair derin bilgisizlii ola gelmitir. Bu balamda tarih boyunca bu temel felsefe problematii, epistemoloji ve ontoloji muammalar, nedeniyle iin iine metafizik yormalarn ve ilkel anolojilerin girmesinden kanlamamtr. nsan alar boyu, birok metafizik inanlar ve faraziyelerle i ve d dnya arasnda paralellikler, ortak noktalar ve benzemeler aram ve bunlar arasnda deneye dayal olmayan eitli balar kurma abasndan da geri durmamtr. Epistemoloji, bilgi aray daha ok bilisel varoluumuza ve ruh varsaymn bir temele oturtturmak, ksacas, i dnyamzn muammalarna bir zm getirme urandayken; Ontoloji ise, d dnyamzn muammalarnn peindedir. Bilim ve bilimsel felsefenin doduu yer, Anadoluda Egeye kys olan; Doa ile ok sk arkadalklar ve balar kurmu ve topra ileyip, toprak anadan geinerek; geriye kalan zamannda kr iekleri zerine uzanarak ya da srtn bir aaca yaslayarak, sabahlara dek gkyzn seyreden bir uygarlk, yonya ve bir yon kenti olan Miletdir. Felsefe, Helene-Atinaya ilk olarak yonyadan, Sokratesin retmeni

Anaksagorasn rencisi olan, Arkhelaos tarafndan getirilmitir.97 Dilimizde


97

Walther Kranz, Antik Felsefe, Metinler ve Aklamalar, ev. Suad Y. Baydur, Sosyal Yaynlar, stanbul, 1984, s.154

74

Hellene Yunan denmesinin nedeni de; Yunanllar, Yunan (yani, Helenleri, Helen) yapan bilgi transferinin, yonyadan yaplm olmas olabilir, eer byle deilse bile olduka manidar bir rastlant olacaktr bu. Yunan<> onan. yle ki biz, yonyallara atfen, Hellenlere on+an=Yunan demekte olabiliriz. Kanta gre, Felsefe, insan iin her zaman tamamlanmadan kalan bilgelie ulama abasdr.98 u bir gerektir ki; Gerek felsefe, din ve metafizik ve gerekse bilim, sanat ve szl tarih materyalleri olan ykler, destanlar, mitos ve anlatlar gibi alanlarda insanolunun gzlem, merak ve soru sormalar, olgu ve fenomenleri usa vurmalar sonucu elde ettikleri inanlar, yarglar, varsaymlar, genellemeler, kuramlar ksacas tm bilgi birikimleri ve kavramlar, ou zaman bata gkyz, yldzlar ve yamur, imek, yldrm gibi gksel olaylarn etkilerinin gzlemlenmesi ve yorulmasyla ortaya kmlardr. Kantn Pratik akln eletirisinin sonu blmndeki ve ayn zamanda mezar tann zerindeki levhada yazl olan u szleri olduka mnidardr; ki ey, zerinde ne kadar sk durup dnsem, gnlm hep yeni ve gittike artan bir hayranlk ve saygyla doluyor: stmdeki gkyz ve iimdeki ahlak yasas.99 Kantta anlalamayan nedensellikleri, eylerin oluuna dair aresizlik ve bilgisizlikten kaynaklanan hayranlklar, bilinmeyen bir gce yorma, atfetme sanrs apak gzlemlenmektedir. Kant, ben i yle tanmlamaktadr; Ben, insan, kendim iin bir dsal duyu nesnesi; dnyann bir parasym.100 Schiller, ben, duygusu iin; Hi deimeyen bende, yalnzca bu bende, kendini gsteren kii oluamaz, bir zaman iinde balayamaz; nk, daha ok tersine, zamann onun iinde balamas, deienin temelinde deimeyen bir ey bulunmas gerekmektedir.101 Kant, birok felsefi reti ve grn etkisi altnda; Esir, madde, devinim kavramlar zerinde, felsesfi (a priori) durarak, felsefenin en st toparlayc/birletirici lks nda; Fizikten, doaya, evrene, tanrya ve insana, insandan da bireye ulamaya alr ve DnyaBilim-Madde, nsan-Felsefe-Devinim, Tanr-Bilgi-Kuvvet zdeletirmelerini tretir

Immanuel Kant, Fragmanlar, der. ve ev. Oru Aruoba, Altkrkbe Yaynlar, s.13 a.g.e., s. 76 100 a.g.e., s. 23 101 Johann Christoph Friedrich Von Schiller, nsann Estetik Eitimi zerine Bir Dizi Mektup, ev. Melehat zg, Meb Yaynlar, stanbul, 1990, s. 50
99

98

75

ve anlamaya alr.102* Kanta gre, ben bir kiidir; yalnzca kendi kendinin bilincinde olmakla deil, ayn zamanda uzamda ve zamanda gr nesnesi olmakla, yani dnyaya ait olmakla bir varlktr. Btn bilginin en son amac en yce pratik aklda kendi kendini tanmaktr. Thomas Metzingerin belirttii gibi, yaadklarmzn tm, beynimiz tarafndan kullanmamz iin retilen dnyann zihinsel ablonundan (mental model) baka bir ey deildir. znellik, bilin ya da benlik, bu ablonda bir grntmz, yani bir benlik modeli varsa oluur.103 Aslnda Metzinger bu gryle Sokratesten pek farkl dnmemektedir. deildir. Sokrates olduu anlalan Atinal Yabanc, gksel nesnelerin dzeninin onlarn saf ve gelikin olan tanrsal ruhlarnn gstergesi dzenli-amaz hareketleri ve bu nedenle stn olan ruhlarnn insandan bile stn olduklarn (adeta gksel tapntnn tanrya ulamakta bir zorunluluk ve ilk/en yakn yol olduunu antrarak) bizim trmz (insan) olduu gibi, gelii gzel hareket eden hayvanlara aklsz gzyle bakmak lazmdr. Bir dzene uygun olarak gklerde dolaan hayvanlar ise, aklldrlar. Sokrates, gksel cisimlerin dzenli hareketleri iin u usavurumlar yapmaktadr; daima ayn iz zerinde yryp, ayn tarzda hareket ederek, daima ayn eyleri yapmalar, ayn eylerin balarndan gemesi bunlarn akll olduklarnn en byk kantdr.104 Sokratesin, ruh ve akln varlnn ve gelikinliini; gk cisimlerinin; dzenli, amaz, dengeli ve nizaml/mizanl hareket ve devinimlerine, anlalmaz bir ekilde balamas ve ruh-akl-hareket arasnda bylesi bir gereklilik ve yeterlilik determinasyonu gelitirmesi olduka dndrcdr ve tarihsel bir gereklii davurmaktadr. Gk cisimlerinin dzenli hareketini, onlarda bir akla, stn bir ruha ve tanrsalla delalet ettiini ve evrensel g ve tanrlara boyun emenin bir gstergesi olarak insann da bu tanrsal devimimlere gre hareket etmesi gerktiini u bir varsaymla ileri srmektedir. Ksmen de olsa Sokratesin grlerinin bir bakma modifiye edilmi eklinden baka bir ey

102

Birgit Recki, Sonsuzluun Snrnda: Immanuel Kant: Kant ve Aydnlanma, ev. Hakan rekiolu, Cogito Dnce Dergisi, YKY, Say: 41-42, stanbul, 2005, s. 192-210 * Ayrca bkz. Ayn Kitapta, David Grnberg, Kant, Aknsal karmlar ve Kukuculuk adl makale, s. 87-95 103 Yzyllarn zlemeyen Srr Bilin, ev. Ayegl Ylmaz, Bilim ve Teknik Dergisi, Tbitak Yaynlar, Say: 366, Ankara,1998, s. 56 104 Eflatun, Epinomis, ev. Adnan Cemgil, MEB Maarif Matbaas, stanbul, 1943, s. 20

76

Dinde sofu olan bireylerin, Budistlerin, dervilerin, ermilerin vs. bedenlerini terbiye etmeleri, meditasyon, nazik ve yava vcut hareketleri gibi davranlar; temelini, Sokratesin ifade ettii bu temel faraziyeden almaktadr. Bazlarmz ayn hareketleri hep ayn biimde yapmalarna bakarak onlarn (gksel nesnelerin) ruhsuz olduunu sand. Bunlar (okluk-toplum), hareket edebildikleri iin yalnz insanlarn akll ve canl olduklarna, tanrlarla ilgili olan varlklarn hep bir biimde hareket etmelerinden dolay, aklsz olduklarna hkmettilerAkll olan varln daima ayn ilkelere uyarak, ayn tarzda ayn nedenlerle hareket eden varlk olduunu, gk cisimlerinin de bylece hereyden gzel ve hereyden iyi olan devir ve hareketleriyle yeryznn (hayvanlarn ve bitkilerin) ihtiyalarn giderdiklerini anlamak vergisi insana verilmitir.105 Akl denilen ey vardr sizde mutlaka, byle nasl devinip durursunuz yoksa (Hamlet, 3. perde, 4. sahne) Shakespeare devinimin akl gerektiren bir determinasyonun gstergesi olmas gerektiini ve bylece devingen yaratklarn bir akl ve dolaysyla ruhu olmas gerektiine iaret etmektedir.106 Descartese gre yalnzca insann; ruhu, bilinci, benlii ve dolaysyla i dnyas vardr ve bu durum hayvanlar ya da dier doa yaratklar iin sz konusu deildir.107 bylelikle Descartes dnebilme yetisi ve bilinli davranlar nedeniyle insan dier btn doa yaratklarndan ayrmakta ve ruhu insana zg bir tz olarak grmekte ve -eer varsa- ruhun, varolusal olasln ancak bilinli bir hareket ve devinimin varlna gerek ve yeter koul olarak grmektedir. nsan, can (tin) ve tenden (beden) ibarettir ve insann teni onun hakkndaki duygumuza uygun olarak vardr.108 nsan tenini terkip eden eler ve bunun sonucu olarak asl insan bedeni, d cisimlerden birok tarzda duygulanmtr.109 nsanolunun tm edimleri fizikopsikolojik temellidir. Bu nedenle ruhumuz bir isel duyu nesnesi dir. Fiziksel ve kimyasal srelerin klglad aktif bir kompleks nesnedir. O, beyinde nronlar ve nronlar aras
a.g.e., s. 21 Alfred Adler,Yaamn Anlam ve Amac, ev. Kamuran ipal, Say Yaynlar, 5. basm, stanbul, 2000, s. 30 107 Yzyllarn zlemeyen Srr Bilin, ev. Ayegl Ylmaz, Bilim ve Teknik Dergisi, Tbitak Yaynlar, Say: 366, Ankara,1998, s. 55 108 Benedictus(Baruch) Spinoza, Etika, ev. H. Ziya lken, Dost Kitapevi, 1. basm, Ankara, 2004, s.89 109 a.g.e., s. 95
106 105

77

kimyasallar olarak vardr, hepsi bu, daha fazlas deil. Varl ve btnl optimal alt limitlerle belirlenebilir. Biyolojik olarak tanmlanabilecei dnlmektedir. Alfred Adler devingen yaratklarn bir ruh tamalar gerekliliini yle ifade etmektedir; devinebilen btn yaratklar ileriyi grebilir ve hangi ynde devinmeleri gerektiini kestirebilirler; bu gerek de, onlarn bir usa ya da ruha sahip olduunu varsaymamz zorunlu klar.110 Sokrates hareket, dzen, denge ilikileri ierisinde ve onlara baml olarak akl ve ruhu ilgin (idealist diyalektik bak asyla) bir ekilde tanmlamakta ve dzenli, dzgn bir hareket ve devinimin akla ve bilince yol aabileceini ve yle ise insanolunun kendini daha yetkin klmas ve akln gelitirerek kendini aknlayabilmesi bakmndan dzgn ve dengeli devinen yaratklarn biricikleri olan gksel nesneler olan Gne, Ay ve yldzlar model ve rnek alarak (gklerin taklidi drtsnn temellerini atarak) kendi doamzdan kmamamz ve haddi amamamz gerektiini, insan vcudunun eitli ve sapkn gereksinimlerle hareketlerimizi ve varlmz dzenden ve dengeden mahrum brakan eilimlerini ruhumuza gkleri (ve onun arkasndaki saf akl) rnek gstererek bastrmamz gerektiini bu eilimlere ve bedenin kural tanmaz isterlerine kar ruhumuzu olgunlatrmamz gerektiini ve ruhun model ald gksel nesnelerin dzenini, dengeli ve amaz davran ve yaam biimlerini bedene dzen ve denge vererek yanstmak ve vucudun gereksinimlerini kstlayarak ona boyun edirip beden ve dncelerin, bilisel srelerin kontrol altna alnmas, bastrlmas gerektiini ve bylece insann tanrsallaabileceini, kendini aknlayabilecei, hakikate ulaabilecei ve neticede bir filozofun da, tenin (beden) isteklerinden syrld lde anlatmaktadr. Spinozaya gre ise dinin pratik amac insanlar ahlaklla ve boyun emeye gtrmektir. Btn kavramlarmz hayal gcmzn tavrlarndan, yani hayal gcmzn d objelerden trl tarzda duygulanm olduu biimlerden baka bir bilgelik ve erdeme eriebileceini

110

Alfred Adler,Yaamn Anlam ve Amac, ev. Kamuran ipal, Say Yaynlar, 5. basm, stanbul, 2000, s.30

78

ey deildirler.111 Szleriyle Spinoza i dnyamz ve inanlarmz tamamyla d dnyaya atfettiimiz kuruntulardan kurgulayp trettiimizi ifade etmeye almaktadr. Ayrca Spinozaya gre; tasarlanan eyler, fiilde zihnimizin dnda var olmasalar bile kendi kendilerine vardrlar.112 Dn gcnn ve zihinsel yetilerin nesnel biimleri aknlayabileceini belirterek gelien insan zihninin soyutlama ve kavramsallatrma yeteneklerine bal olarak i dnyalarndaki imgelemlerin ncl kaynaklarnn ilkel dnyadan(fiziksel d gereklik/d dnya, doa) nesnel imajlar olarak geldiini ancak daha sonra bunlarn zerinden yaplan st-soyutlamalarla nesnel karl olmayan ancak var olduu farz edilebilecek (dnlebiliyor ve zihni srelerle yaratabiliniyorsa o halde o ey vardr dncesinin bir temeli olarak Descartesten etkilenmi olmal) kavramlara ulaldn sylemektedir. Mutlak varln tanr olduunu, tm bilginin ve varln ve dncenin ondan geldii ve trediini syleyen ve ayn-cemi artran(vahdeti vcut) bir tanr inan olan Spinoza bilgi ve tanr iin unlar sylemektedir; Varolan herey tanrda vardr ve tanr olmadan hibir ey varolamaz ve tasarlanamaz113 Tanrnn kudretinde olduunu tasarladmz herey zorunlu olarak vardr.114 O halde bu kadar akn eyleri tasarlayan insan kendini farknda olsun olmasn, kabullensin kabullenmesin tanrlatrmaktan baka bir ey yapmamaktadr. Dinler yalnzca bizim bu kavramsallatrma yetilerimizin ve fikirlerimizin akla bir ikin potansiyellik olarak inborn ve a priori olarak tanr tarafndan verildiini iddia etmektedirler. Dnebildiimiz kadar varz ve tanr da onu kavramsallatrabildiimiz ve dnebildiimiz kadar vardr demek zorunda kalmaktayz spinozann bu nermesine gre. Pein hkmlerin dual bir soyutlama determinasyonuna yol at ve iyi-kt, sevap-gnah, vmek-yermek, dzen-kaos, gzel-irlin vb. kart deerli kavramlar ortaya kardn ve bunlar zerine yapldn grdmz tm san ve zanlarn zihnimizin doasndan ktn nk insanlarn nedenler zerinde tam bir bilgisizlik ierisinde bulunduunu ancak buna
Benedictus(Baruch) Spinoza, Etika, ev. H. Ziya lken, Dost Kitapevi, 1. basm, Ankara, 2004, s.74 112 a.g.e., s. 29 113 a.g.e., s. 46 114 a.g.e., s. 67
111

79

karn kendilerine refah ve hazz aratan amansz bir itaha sahip olduklarn ve bu itahn srekli bir faktr olduu ve doyuma ulatrlmas gerektiini sylemektedir. Bu itahlar ve hazlanm isterleri temelde fizyolojik gerekliliklerin bir drts ve i dinamii olan Alt-Ben ( d) olmaktadr. Ruhumuzun geriye kalan ksm ve dnme potansiyelliklerimiz de aslnda bu temel ben tarafndan ekillendirilmektedir. nsann kkenini aklama abasyla balam olan inanlar ve kabuller sinsilesi olan Teoloji ve onun bilgi retimleri, insann ve neticede toplumlarn gereklik alglaylarn, yaam biimlerini, dil de dahil olmak zere sosyal tm aktivitelerini etkilemi, dini riteller, kurban, adak, kr, evlenme, ergenlie giri gibi kolektif yapnn bel kemii durumundaki ve daha nemlisi daha sonraki jenerasyonlara da atalar klt yoluyla aktarlan pek ok seremoni, tren, alk ve ayinler yoluyla yzyllar boyu gelitirilmi ve ortaya muazzam bir sosyal birikim kmtr. nsanlk tarihinin geliimi srecinde insann kendini rasyonel olarak ifade etme biimleri ve ilhamlanmalar ile gezegendeki ontolojik varln anlamlandrmaya alan insanolunun, felsefi alanda ve anlamdaki bilgi, bilgi retme ve bilgelik abalar, gnmzden yalnzca birka yzyl nce; dnyay, d gereklik ve bireyin i dnyasn olduka farkl anlamlandran, birbirinden ayrk iki yola ayrlmtr. Bunun sonucunda iki ayr gereklik, gerei yorumlayan iki ayr bilgi ortaya kmtr. Pozitivist* Bilimler bilgisi ve Sosyal Bilimler bilgisi. Varlklarn btnl akla a priori verilmi bir kavramdrbu olmasayd verilmi bir gr konusunda bile, dnceden yoksun kalrdm; varolduumu bilmeden bir hayvan gibi var olurdum.115 Immanuel Kant Kantn bu ngrs daha nce yukarda belirtilen, yldzl gkyz iin sylediklerine benzer bir gr alannn rndr. Kantn bahsettii varlklarn btnl, sonsuz karmaklktaki determinasyonlar arasnda anlaml bir ba kuramamann ve dolaysyla varln btnl karsnda bilgisizliimizi gsterebilmek iindir. Zira bu, karamsar ve aciz n kablden sonra, varln btnl hakknda ancak apriori, yani vergisel-lutufsal olarak bir bilgi sahibi
*

115

Laboratuar ve deneye dayal olduundan tr Fen Bilimleri kastedilmektedir. Immanuel Kant, Fragmanlar, der. ve ev. Oru Aruoba, Altkrkbe Yay., stanbul, 2000, s. 35

80

olabileceimiz dncesini gelitirmektedir. Ksacas, deneyime dayal olarak ortaya karmadmz eylerin bilgisi bize, varl kuatan bir g (tanr) tarafndan verilmektedir, Kanta gre. Kant, bilgisizlii karsnda, felsefeyle sslenmi mistisizm yapmaktadr. Aksi, her zaman ileri srlebilir. C.P Snow, bu iki ayr gereklik ve bilgi eidini iki ayr kltr olarak yorumlamtr.116 Bu iki ayr kltrden yani gerei ina etmeye ve anlamaya alan iki ayr bilgiden biri, Newton modeli olarak adlandrlan; daha ok metafizik ve sper-naturel inan elementleri, eleri barndran grlerle, mutlak bilgiye eriilebileceini ileri srmekte ve bu haliyle de felsefeyi sosyal bilgiyi ve geleneksellii daha ok ierisinde barndrmakta olan bilgi ye ulama yolunu semi idi. ki ayr gereklik yani bilgiden bir dieri ise; Kartezyen dualizm idi. Daha sonralar Sosyoloji terimini bulan ve yeni bir yntem olan pozitivzmi gelitiren August Comte, Descartesin kartezyen dualizminden de epey etkilenmitir. Kartezyen dualizm, Kkenini Descartesten, o da Anaksagorastan almakta, madde ve usu birbirlerinden ayrmaktadr. nsan doann hakimi olmak istemektedir. Zaten bilimin amac da buna hizmet etmektir. nsanolu hem doa ve hem de sosyal alanda yetkinlie eriip tam g sahibi olduunda evrene hakim olacaktr.117 Pozitivizm, temellerini Descartes'in Kartezyen Dalizminden alr. Dalizm; nihayi ve birbirlerine indirgenemez birbirinin kart olan ve birbirini darda brakan olgular, dikotomik olarak aklamaya alan bir kavramdr.118 17. Yzyla gelindiinde corafi snrllklarn aarak d dnyaya alan insanolu iin yaamn her ynnde; Ticarette, sanatta, devlet yapsnda, dnsel ve bilisel entelektel almalarda lerleme kavram, hayatn anlamna, geliim ve bakalamn bir simgesine dnerek sloganlamtr.
116

Sosyal Bilimleri An: Sosyal Bilimlerin Yeniden Yaplandrlmas zerine Rapor, Gulbenkian Komisyonu, ev. irin Tekeli, Metis Yaynlar, 4. basm, 2003, s. 12 117 Emel Karagz, Sosyal Bilimler Metodolojisi Yksek Lisans Ders Notu, Kocaeli niversitesi letiim Bilimleri Fakltesi, 2005 118 Meltem Nartel, Psikoloji Metinleri, Alternatif Okumalar: Psikoloji ve Sosyal Psikolojinin Gemii ve Bugn, http://www.psikolojimetinleri.org/sosyal/meltem/gec.htm, 12.10.2006

81

Anaksagoras, ilk defa olarak maddeden, ona hareket veren ve kmldatc gc, Nusu (ruh ve akl) ayrmtr. Kartezyen Dualizm, kkenini Descartesten, o da Anaksagorastan almakta, madde ve usu birbirlerinden ayrmaktadr. nsan, doann hakimi olmak istemektedir. Zaten bilimin amac da buna hizmet etmektir. nsanolu hem doa ve hem de sosyal alanda yetkinlie eriip tam g sahibi olduunda evrene hakim olacaktr.119 Madde-tz, ruh/akl-beden kart deerlerinde (bivalant/ambivalent kurgu: insana ait temel bir kavramsallatrma, ayrmlar ve benzeikler lojik determinasyonlar yapntsnda, dilde ve bilisel srelerde imgelemlerde doadan ayrks, bireyin ikin isel dnyasnda baka bir simlatif evrenin tetikleyici majr zellii olarak) i isten ve ruhun ynetsel zellikleri -ruha ynelik tanmlamalar onun yapsal elementlerinin ister a priori ve vergi olduunu syleye gelen doutanclar olsun, ister ruhun niteliklerini John Locketa en u limit noktasn bulan deneysel ve algsal fizyolojik etki-tepkiye balayan doaclar olsun120- bir vaka olarak birey ve toplumunun ontolojik ve epistemolojik nedeni ve taycs durumundadr. Bireysel tm tutumlar ve edimler, bireyler aras ilikiler ve insansal

iletiimin kaynak nedeni, toplumsal ve kltrel varln tm yapnt dnyas ve edilgileri ve bununla beraber devlet ve sre ierisindeki uygarln resessif ve dominant tm istenleri, edimleri ve kts olan felsefe, bilimler ve d gerekliinde maniple ettii doa olan fiziksel dnyasn oluturan yaamsal ve sanatsal tm eserleri barndran yapnt dnyas temel olarak insann dnsel, bilisel ve algsal yetilerinin barna varsaylan ruh ve onun apriori olduu ngrlen doal istenci, ynetsel eilimleri nedeniyle ortaya kmaktadr. O halde, insann toplumda; gerek bireyler, kurumlar, devlet ve doa ile kurduu gnderen-(ileti)-alc kapsamnda trl iletiim biimleri ve girift bir biimde toplumsal formasyon ierisinde yneten-(direktif)-ynetilen erevesinde aralarnda sregiden ynetme sreci ve biimlerinde egemen olan gerek kaynak

119

Emel Karagz, Sosyal Bilimler Metodolojisi Yksek Lisans Ders Notu, Kocaeli niversitesi letiim Bilimleri Fakltesi, 2005 120 Gottfried Wilhelm Leibnitz, Metafizik zerine Konuma, ev. Afar Timuin, Cumhuriyet Gazetesinin Kitap Eki, 1999, s. 26-27

82

ve starter neden bireyin bilisel ve algsal srelerinin yerlekesi olduu varsaylan ruh olmaktadr. Daha sonra psikanalitik erevede ele alacamz gibi, insanolu; varln, mutluluunu, refahn srdrebilmek ve doa ile bark kalabilmek ve varlnn idamesi iin tarihi boyunca, balangta zorunlu dsal uyaranlar ve gereklilikler nedeniyle; i dnyasnda eitli inanlar, yormalar, varsaym ve n kabuller erevesinde temel olarak insann kendi tm i zelliklerini yanstan ve adeta bireyin insansal potansiyelliklerinin geni izdmleri gibi olan, bireyin ruhu gibi ynetsel i itkiye sahip olan, toplumsal bellein en eski bitmez ryas ve kurgusu olan; lksel iki st-yap daha dorusu, iki st-ruh/iki st-insan ortaya kmtr. Bunlar daha nce szn ettiimiz gibi, devlet ve tanrdr. Her ikisi de insan zerinde ynetici otoriteler olan ve insanlk tarihinin geliimi boyunca ok uzun zamanlar tek ynl bir iletiimi kapsayan klasik ynetme biimleri erevesinde; yneten tanr ve devletin varlnn ve ynetme fenomeninin biimsel ve biemsel olarak bireyce nasl alglanp, anlamdrlmakta oluuna dair aada paralel bir kurgu yaplmaktadr. Bu bakmdan bireyin ekirdek toplumu olarak adlandrabileceimiz aile hayatnda benliini kazanp, birey-insan olma yolunda biimlenirken; yaad psikolojik srecler gz nne alnarak, bununla ilgili yaplan paralel eletirmeyle, u benzerlii varsaymsal olarak yakalamaktadr: ocuun anneyle olan iliki ve iletiimde daha ok etkileimsel ve ift ynl gelien anne-ocuk iletiimi sz konusudur. Kendisinden ekinilen ve korkulan, kendisine yknlen ve rakip olarak grlen baba ile ocuk arasnda anne-ocuk iletiimine nazaran daha az bir etkileim szkonusudur. Baba-ocuk iletiiminde, yukardan aaya tek ynl grece sert ve itiraz edilemez bir iletiim sz konusudur. Psikolojik, sosyal ve tarihsel gereklik nedeniyledir ki; toplumun ve bireyin, bilinli ve/veya bilinsiz bir biimde, onlar (devlet ve tanr) baba eklinde alglamalar, telakki etmeleri ve neticede baba olarak adlandrmalar olduka manidar ve dndrcdr. yle ki adeta tanr ve devlet, baba; toplum ve birey ise ocuk durumunu almtr. nsanolu kendini gereklemekten, kendi benliini ve isel tm

83

potansiyelliklerini yineleyerek gsterimlemekten, kendi gerekliini ve rktc gcn bu varsaymsal st-insanlara (tanr ve devlet) atfederek, aktarp onlara ykleyerek kendisini onlara yanstp kendi kendisini unutmaya almakta ve bylece ykc d gerekliinin ve kendisinin bile anlamlandramad rktc i gerekliinin dz etkileri altnda ezilip manik-depresif duygularla akli saln yitirmekten, kendisiyle yzlemekten, kendisini lojik srelerinde determine ettii bu byk oyun ve yapnt kuruntularyla kurtarmaya almaktan baka bir ey yapmamaktadr. nsan kendi kendisini kabullenmemekte, evrensel gc ve potansiyelliklerinin salt kendisine ait olduu gerekliini grmezden gelmekte ve yok saymaktadr. Tanr ve devletin veya toplumdaki sayg deer byk ahsiyetlerin (tanrnn ve/veya devletin vekili gibi alglanan) kendisine boyun eilip itaat edilen ve yukardan aaya dz etki-tepkisel iletiim kurarak dikte eden ynetken baba niteliinde alglanmas ve byle adlandrlmas bireyin toplumsallamas srasnda edindii baba fikrinin bu st-insanlara yanstlmas ve benzeiklik kurulmas rastlantsal bir fenomene benzememektedir. yleyse birey ve toplumun, devlet ve tanr erklerini niin masklen nitelikte (baba) olarak alglamakta olduklarna dair ksaca amlanan grnmektedir. Hegelin savunduu nce kavram gelir dncesine tezat bir ekilde, Humee gre, bilginin kayna deneyimdir ve daha nce duyumsanmam hibir eyin fikri ve bilgisi de olamaz. Descartese gre ise bilgi ve fikirlerin kayna akldr nk duyularmz bizi daima yanltacaklardr. Sokratese gre ise bilgi sadece yeniden hatrlamamzdan ibarettir ve birey kendini toplumdan bamsz olarak aknlayabilir, gerein ne olabilecei bilincine kavuabilir, bilgeleebilir ve gerek bilgiye eriebilir.121 Sokrates, gelitirdii diyalektik metodla da insann benlik, i ve d gereklik duygusunun ve bilgisinin tamamen doutan (inborn) olarak, dnyaya gelmeden nce tanrlarca verildii ve toplumsal tm srelerin ve bylece renilen hereyin sadece daha nce (verilmi olan), zaten bildiimiz eylerin yeniden hatrlanmasndan ve aslnda toplum ve sosyal tm edinimlerimiz de dahil hereyin daha nceden bildiimiz eyleri hatrlatmaktan ibaret olduunu,
121

bu varsaymsal paralel eletirme doru bir hipotez gibi

Eflatun, Kharmides, ev. N. azi Ksemihal, MEB Milli Eitim Basmevi, stanbul, 1949, s. 40-

50

84

yaam boyunca savunmu ve diyalektik yntemi gelitirmitir. Bylece Sokrates aslnda sosyal sreler de dahil gzlemsel ve bilisel tm verileri indirgemi ve bilginin edinilmedii, dolaysyla da benlik, varlk bilinci ve gerek bilginin renilen, edinilen ve gzlemlenen kavramlar olmad ve varlklarn toplumdan ve dier eylerden deil de kendinden aldn savunmutur.122 Sokratesin diyalektii bilgiyi yaratmaz,verilmi bilgiyi hatrlatr ve yeniden kefeder. Nasl ki, doadaki olay ve olgular arasnda; bizim yle kabul ettiimiz ilikiler ve anlamlandramadmz ya da imdilik anlamlandrabildiimiz balar ve neden-sonu ilikileri varsa; insanolunun isel ve/veya dsal fikir ve kabulleri arasnda da benzer ilikiler a sz konusudur. Ancak bunu hangisinin nce balatt bilinmemektedir. Baka bir deyile, gerek iimizde ve gerekse dmzda var olduu kesin olan prensip, kural ve kanunlar olaylar arasndaki benzeik ya da ayrk ilikiler; tabiatn zaten kendisinin yle olmasyla insann bilincini gelitirerek insann zihnine yansmas mdr? yoksa insanolu isel elementlerinde zaten varolan yazlm/yap ve kodlamaya gre mi tabiat okuyup, ona gre zihninde ve bilisel tm srelerinde i ve d gerekliini alglayp ekillendiriyor ya da her iki durum da birbirini karlkl besleyip, tetikleyerek ayn anda m insan benlii ve bilisel srelerini etkiliyorlar?123 nsann bilisel dnyas ve onun prensipleri, kurallar, ngrleri vs. i dnyasndaki sreler, gerekliinin doruluu greceli olsa bile, d dnyas kadar var dr. 2.2.2. lkel Toplumun Kltr Ortam ve letiim lkel insann ve tarih ncesi toplumlarn birbirleriyle ve doa ile olan ilikileri, metafizik alglar erevesinde biimlenmitir. Bylesi bir varolu ve iletiim formu; sosyal alann her ynnde ve insan ilikilerinin dzenlenmesinde derin etkilerini yzyllar boyu gnmze dek srdrmtr.

122

Eflatun, Kharmides, ev. N. azi Ksemihal, MEB Milli Eitim Basmevi, stanbul, 1949, s. 28Takiyettin Mengolu, Felsefeye Giri, .. Edebiyat Fakltesi Yaymlar, stanbul, 1958, s. 10-

32

123

11

85

letiim, Latince communis kelimesinden tretilmi Communication kavramnn karl olarak kullanlmaktadr. Anlalaca gibi, dilimizdeki karl yabanc dillerdeki anlamnn en nemli kesimini arda brakmaktadr. Birey ile birey (ya da bireyler) arasnda yaplan bir anlam ykl simgeler gnderimi, alm, ilenimi, yeniden-alm, ve yeniden-ilenimi, vb., sreci olarak ifade edilen iletiim terimi, Communication sznn temelindeki toplumsallama anlam, communa, de communis, communicare gibi kelimelerden anlalaca gibi, bir ortakl, toplumsallam olmay, birliktelii, itirak haline gelmi olmay kapsamakta; dolays ile, iletiimi hem bireyler arasnda sre olarak, hem de, bunlar aracl ile, toplumsal dzeyde bir sre olarak ifade edebilmektedir. letiim, insann trsel zellii olan toplumsallarlnn bir yansmasdr.124 lkel toplumun iletiimsel srelerinde, toplumsal bir aradalklarnn ve kltrel biimlenmelerinin ortaya kmasnda ve birok sosyal ilikilerin dzenlenmesinde metafizik alglarn belirleyici rolleri olmutur. Tarihsel bir fenomen olan toplumsallmz ve dil, dolaysyla iletiimsel yetilerimizin temeli saylan tm aksiyonlarmzda bu duyu ve dnlerimizin derin etkileri sz konusudur. yle ki, daha nce ele aldmz zere, bata egzogami yasa ile balayan cinsel kstlamalar, baz isimlerin rnein, llerin, cinsel olarak yasak bireylerin vb. adnn dahi aza alnmamamasna kadar varan totem ve tabu emirleri; ilkel insann iletiimsel srelerinin, kltrnn ve toplumsallama biiminin, neredeyse tamamen bu; metafizik alglar, faraziyeler kabuller, inanlar ve yormalar ierisinde ilediini ve biimlendiini gstermektedir. 2.2.3. Modern Toplumun Kltr Ortam ve letiim Homerosun andan sanayi devrimine kadarki sre ierisinde dnya ve bireyin ehresini deitiren balca gelime; ulam ve ulam teknolojisinin ve doal olarak buna paralel bir ekilde gelien iletiim ve iletiim teknolojisinin geliimi ok yava seyretmi ancak insanlk tarihi iin ok ksa bir zaman dilimini kapsayan aa yukar iki asrlk bir srede sanayi devrimi ve sonrasnda akl almaz
124

nsal Oskay, XIX.Yzyldan Gnmze Kuramsal Bir Yaklam: Kitle letiiminin Kltrel levleri, Der Yaynlar, 3. basm, stanbul, 2000, s. 309-310

86

gelimeler kaydetmitir. Ulamda hz sorunu iyi-kt 19.yyn balarnda zmlenmeye balamtr. 19.yya kadar ticari emperyalizm yaanm, Pazar ok genilemi, yatay i blm bym yani i miktar bydke ilikteki ii ve alet edevat says arttrlmtr. Bu dnemde burjuva sistematik aratrmalardan, kuramsal bilim almalarndan, bilim ve teknolojiden, Arge almalarndan uzak durmu, bunlardan yararlanmak yerine daha ok geleneksel bilgi ve alkanlklaryla, sa duyu ve el yordamyla, deneme-yanlma usul ile fabrika deil de ancak bir manifaktr denilebilen iliklerinde mekanik basit ara gere ve dzeneklerle insan ve hayvan gc arlkl emekle retimlerini gerekletirmiler zamanla ticaret ve sanayi kts bym ancak bu byme teknolojide nitel (dikey) deil nicel (yatay) gelimelerle bulularla deil, varolann versiyonlar yani varolan alet ve edevat saysn arttrarak olmutur. Braudelin yenilmez bir dman dedii corafi mesafe ve ulam problemi ancak sanayi devrimi, makinenin icad ve sanayi kapitalizmine, fabrikasyon retime geile alabilmitir. Buhar makineleri, telgraf (1837 Samuel Morse), lokomotif (1814 G. Stephenson) vs. bulunmasyla ulam ve iletiim akl almaz bir hz ve biimde gelimi, haber bir lks meta olmaktan km, sermayenin marjinal verimlilii emek aleyhine artm ve sermaye emek karsnda daha fazla egemen bir duruma gemitir. Kente g balam, kent mimarisi ve kltr teekkl etmi, ilk kez yaya kaldrmlar, byk maazalar, vitrinler, hava gaz ile ileyen sokak lambalar, tramvay ve elektrikle alan omnibsler, kafeler, barlar, kapal pazarlar al veri merkezleri, tefrika romanl ve reklaml gazeteler, kadn dergileri, farkl kadn kyafetleri, orta snfa inen Drakula-Franketayn ykleri, seri retilmi sanat rnleri ve mass retilmi eya ve mblelerle deien ev dekorasyonu, apartman ev biim ve yaam ile bireyin hayat tarihte grlmemi bir hzla, dramatik bir ekilde bakalamaya balamtr. Homerosun lyadasndan Odysseiasna geildiinde insann kendisine, toplumuna ve insanlatrlmaya balayan dnyasna bak ve algsnn ayrt edilir bir derecede deimeye yz tuttuu grlmektedir. 9. yzylda, Homerosun anlatt bu iki ayr yk, tarihsel sre ierisinde birey ve toplumun deiiminin sral dizgesini destans psiik metaforlarla, toplum pratiinin hangi ynde akmas

87

gerektiine ynelik bir mesaj vermekte ve dnemin Helen toplumuna dair mitoslarla bezeli bir tablo arz etmektedir. Bu iki ayr yknn, eilim ve yaam biimi asndan birbirleriyle ii ie gemi iki ayr insan ve dnyas vardr. Hereyi ile; gelenei, yerel kltr ve kendi corafyas iinde yaayan, dnya ve kendisini bu yerellikle renen, alglayp, anlamlandran klasik insan tipinin yerine; alar boyu grlmemi allmadk yeni bir insann oluturulmas iin ilk dnsel ve ideolojik hazrlklar bu iki destanda mahade etmekteyiz. Nedenleri ile ayn olmasa da buna benzer eilim ve dn krntlarn Trklerin birtakm destanlarnda rnein Ergenekon ve Treyi destanlarnda da grebilmekteyiz. zellikle Odysseiade insann, gnmz modern insanna doru ekillenmeye balamasna dair gl emareler yakalamaktayz. nsan bir yandan kendi yerellii ve gelenekleriyle toplumsallam kolektif bir yap ve hukuki adan kabile konfederasyonu/devlet sistemi egemenliinde zgn ideolojisi iinde sradanmonoton hayatn yaarken; bir yandan da d dnyaya almann, kendi toplum ve corafyasndan zgrlemenin, liberallemenin, deiik kltrlerle tanmann, trl mimariler, ekonomiler, yaam biimleri grmenin zlem ve hazrl ierisinde dual/iki ynl bir yap gstermektedir. Bylece gnmz modern insannn iinde bulunduu izofren/dual ruh halinin ilk temelleri atlm ve destandaki kahramanlar bu durumun en dk younluklu dozunu, en ilkelini yaamlardr. Odysseiade kii, kendi toplumu, kltr, gelenei ve corafyasndan uzaklaabildii/zgrleebildii lde hr ve daha fazla bireysellemesini salayacak olan ve geleneksellikten liberal izgiye geecei daha laik bir insan olabilecektir.125 Grek insan, bu iki destann gsterdii projeksiyonu daha sonraki yzyllarda, zamanla gerekletirmi olduu devlet, toplum, ekonomi eksenindeki belirgin deiim ve dnmlerle gerekletirmeye balam; yzyllardr bilim, sanat, mimari ve i blm alanlarnda olduka ileri, ilgin ve balant kurulas bulduu, uzun zamanlar boyu organik mnasebet kurma zlemini ektii Msr
125

nsal Oskay, XIX.Yzyldan Gnmze Kuramsal Bir yaklam: Kitle letiiminin Kltrel levleri, Der Yaynlar, 3. basm, stanbul, 2000, s. 1-3

88

medeniyetiyle bulumu, bata ekonomik ve ticari ilikiler gelitirerek, ticari koloni ve filolar kurmu; soylular, zenginler ve hatta kyller gemi donatarak bu kolonilerde yerlerini alm, Yunanistanda imal edilmi mallar, el ii rnleri ve tarm mahsllerini d dnyaya, yabanc pazarlara tamaya balamlardr. nsal Oskayn da bu konuda belirttii gibi, Homerosun ykleri, Bat uygarlnn kendisi iin oluturduu, ilk ortak dnyann habercisidir.126 Homerosun ilyadasnda insana kendi geleceini yaratmada ve bireyselliini bulmada yararlanabilecei bilginin ve model alabilecei yegane sistemin; baka medeniyetlere tanr ediniminde esin kayna tekil etmi birok tanrs ve baarl amme ynetimiyle, dzenli ve muazzam mimarisi, ileri gk bilim aratrmalar, gelikin ticareti ve tarm, gl ordusu, sarslmaz hukuku ile Msr Uygarl olmutur. blmnn ilk gelitii medeniyetlerden biri ve bu konuda en kayda deer olan Msr Uygarl adnn, Marx ve Engelsin, insana kendi geleceini kendi elleriyle kurabileceini syleyen burjuvann aydnlanma dncesine ve sanayi devimine ynelik irdelemelerde bulunduklar Komnist Manifesto kitabnda anlmas olduka anlamldr.127 Grek toplumunun geliiminde mhim bir pay ve itki gc olan Msr Medeniyeti gibi, paralel bir ekilde amzda da gnmz modern insan ve devletleri kendilerine Bat Medeniyeti ve Batnn lokomotifi durumundaki Amerika Birleik Devletlerini biricik model olarak almaktadrlar. Grek dnrleri, konsil (spor) yeleri, devlet adamlar, komutanlar, mimarlar, sanatkarlar, zanaat erbab, tccar, iftisi, kyls ilahGrek insanlar, pek ok ynyle Msr Medeniyetini o dneme gre model alnas gizil glere haiz, gl bir ideal, idol ve imaj olarak telakki etmekte ve alglamaktaydlar. Gnmzde de bilhassa az gelimi uluslar ve devletler, birtakm ynlerini eletirseler de Amerika Birleik Devletlerini ve Bat lkelerini; Devlet, teknoloji, mhendislik ve uzay almalar, tekstil ve dier endstrileri, mimari ve inaat sektr, kent yaps, mimarisi, gkdelenleri ve kent yaam, bireyin zel yaam, kalknmlk ve refah dzeyi, eitim sistemi ve
126 127

a.g.e., s. 4 a.g.e., s. 5

89

niversiteleri, hukuk sistemi, demokrasi anlay, kitle iletiim teknolojileri, Herey yayncl, haber, gazetecilik ve her trl iletme metot ve usulleri, irket yaplanmas, insan ilikileri ve yaam biimi, aile/sevgili hayat ve yaps, ocuk yetitirme, spor, dili kullanm ekil, tarz ve becerileri bakmndan her ynyle ekli/fiziksel ve ieriksel/konsept anlamda yegane model almakta, gizleseler de ABDyi biricik idolleri olarak grmektedirler. Bununla beraber; Amerikaya gizil gler atfetmekten, epik komplo teorileri kurmaktan da geri durmamaktadrlar.128 ABDli politikaclarn ve batl medyann ilk aklamalar ve ritelleri eski dini temellere dayal olmutur. ABD bayrann zerine tanrya dua, ant ime ve yemin cmleleri yazlmtr. Bireysel maduriyet, kolektif kedere dnm; keder ise, tanrya ve tanr tarafndan seilmi ulusa yneltilmitir. Kolektif keder, zaman zaman fkeye dnm ve belirgin olmayan dmana ynelik Hal Seferi dzenlenmesi talep edilmitir...Her ada toplumlarn bir dman imgesine sahip olduklar, dman imgesinin zaman iinde deitii ya da znde ayn kald ve farkl biimlerde tasarland ve gncelletirildii sylenebilir. nyarglar, basma kalp ifadeler ve dman tasarmlar, teki insanlarn, kltrlerin ve kendinin anlalmasna snr ektii gibi demokrasiyi de snrlandrmaktadr.129 Lacana gre zne olarak insan yoktur. nk insan dil yoluyla; iaret ederek ve kendine iaret edileni anlamlandrarak, kendini tekinin grd gibi tanmlayarak ve bylece dilin zdei ve nesnesi durumuna gelerek, yitirdii kendinin yerine koyduu insan olarak var olmaktadr.130 19. yzyln ikinci yarsndan itibaren verimliliin arttrlmas ile birlikte ar tketim olgusu kitleler iin bir ideolojiye dntrlmtr. Egemen-baml ilikisinin srdrlmesi iin yeni denklemler tretilerek toplumsal formasyon
128

Ali Bar Kaplan, Medyada Olmayanlar: Kimliin faasnda Gstergenin Baat Sylemi: letiim Kuramlar Asndan Modern nsann Kendini Tanmlamasnda (kimlik ve kimliksizlemesi) Kimliin Gstergeye Dntrlerek Fetiletirilmesi Olgusuna Eletirel Bir Yaklam, der. Can Bilgili, Beta Basm, 1. basm, 2006, s. 211-212 129 Fsun Alver, Medya Mercek Altnda Medya Eletirileri: Dou/Bat Kartl Ekseninde Medyada Dman Tasarmlar, der. Nesrin Tan Akbulut-Elif Eda Balka, Beta Basm, stanbul, 2006, s. 27-28 130 Nuray Trkolu, Psikanaliz ve Sinema, 25. Kare, 1996, say:15, s. 55

90

yeniden yaplandrlmtr. Tketim; egemen ve baml gruplarn toplumsal ayrk konumlarnn srdrlmesi ve insann insansal yetilerinden alkonulmas karlnda bir tr diyet ve tazminattr. Ar tketim fenomeni, eyann ana kullanm fonksiyonlar ve yaamsal elzem faktrlerin devam ettirilmesi amacndan ok te yeni ama ve anlamlarla insann hr dnebilme yeteneine kota koymutur. Modern insann gereksinimlerinin ok byk bir blm aslnda yapay gereksinimlerdir. Eya ve nesneler maddesel deerlerinden deil, kltrel biimleri ve ikon anlamlar nedeniyle kazanm olduklar deerden dolay tketilmektedirler. Hereyi ara gibi gren ve kendisi de bir araca dnen, i dnyas ve d gerekliine yabanclaan edilgen insan, insan yanlarn yaayamamakta bunun da vurumu olarak da d grnmn fetiletirerek, eksik bireyliini kendisi iin bir idole dntrp kendi i dnyasna ekilerek narsist ve transsexuel bir ruh hali yaamaktadr. konolojik iletiim, insann zgrlemesi ve insansal yetilerinin gereklemesi ve gelitirilmesi iin deil, varolan sistemin srdrlmesine ynelik bir iletiimdir. Zira iletiimin tam anlamyla gereklemesi insann zgrlemesine baldr. Kapitalist hegemonya ve vazgeilmez partnerleri, teknoloji ve medya; dil de dahil olmak zere, toplumsal tm sreleri ve fiziksel d dnyay deitirmi bambaka anlamlar yklemilerdir. Ecoya gre olmayan nesneleri yalan syleyerek gsterme olana, yalnzca szl dillere zg deil; filmler, fotoraflar, izimler, sinematografik ikonlar da olmayan varlklar gsterebilirler.131 Yabanclamann 19. yzyl dnyasndan daha fazla yaand bu yeni yzylda, insanlar nlerine konan homojen kltr kolaylkla kabullenmektedirler. Dzenin iinde yaayp, hem de ikayeti olan insanla, kitle kltr rnleriyle edilgin kalabalklara dnmlerdir.132 Son yzyldan beri endstri, makinelemeye ynelerek; yzyllardr insan ve ie koulan hayvanlarn kassal, sinirsel fiziki kapasite ve snrllklar ile iilerin ve zanaatkarlarn el emei, el yordam snrl kapasitede yapt ilerin ok tesinde; ok hzl alan, zamandan tasarruf eden, yorulmayan ve birbirine zde/standart seri mamller reten makineler tarafndan yaplmaya, ikame edilmeye
Ali Bar Kaplan, Grsel letiim Tasarm Yksek Lisans Projesi, KOU SBE, 2005, s.46 Nigar Psteki-F. Nee Kaplan, Medya Mercek Altnda Medya Eletirileri: lzyon Hayatlar, der.: Can Bilgili, Beta Basm, stanbul, 2005, s. 97-98
132 131

91

balamtr. lk zamanlar bir makine belki on insan kapasitesinde i yapyordu ama gene de o makineyi iletmek iin hi olmazsa bir kiiye/iiye ihtiya duyulmaktayd. Sanayi, insan faktrne dk younluklu bile olsa muhta bir durumdayd. Daha sonralar, kapitalist sanayi glerinin uzun yllar boyu kristalize ettii sermayeyi; insan deil, makineler lehine evirmesi ve makinelerin gelikin ve yetkin jenerasyonlarnn tretilmesi amacyla; kavramn ortaya karmtr. Otomasyonda retim, her nitesi ve ilemleri standartlatrlm akc retim dizileri halinde retim band zerinde gereklemektedir. Ferdi ilemler denilen retim band evresindeki belirli noktalarda; monoton bir ekilde kar/tak ve kontrol esasl iler gren ve makinelere nezaret eden iiler/operatrler bulunmaktadr.Yar otomatik otomasyon sistemlerden ok da uzak olmayan bir gelecekte makinenin makineyi ynettii tam otomasyan sistemine geilmesiyle; ferdi ilemlerin yerini, zellemi baka makineler alacaktr. Otomasyonla; fabrika ve iliklerde zaten azalm olan insan says yok olacaktr.133 Bu ara da hemen belirtelim ki, bilim denilince akla ncelikle insan temsil eden sosyal (kltr yaratan) bilimlerin deil de, makineler ve materyaller dnyasn temsil eden pozitif (teknolojiyi yaratan) bilimlerin gelmesinin bir nedeni de, sermayenin makineler lehine teknolojiye ve zellikle kitle iletiim teknolojileri ve medyaya yatrm yapmas olmaktadr.134 Her kitle rn srekli olarak mitoslarn yaratr ve zamanla bu mitoslar yenilenir ya da baka gncel mitoslar bulunur.135 Matbaann bulunmasndan sonra yazl kltrn yaygnlk kazanmasyla yk anlatanla yk dinleyen birbirinden uzaklamaya balamtr. Halk masallar sradan insanlarn yaratp gelitirdii szl anlatm biimidir. retimine bizzat halkn kendisinin katld halk masallar matbaann oaltm olanaklar sonucu ortadan kalkm ve daha sonra bireysel
133 134

bilim ve teknolojiye,

makine

aratrma ve gelitirme artl-yanl yapt sermaye yatrmlaryla

otomasyon

Bilimler Ansiklopedisi, Tercuman Gazetesi Eki, 1989, Cilt 1-2, s. 393-394 Sosyal Bilimleri An: Sosyal Bilimlerin Yeniden Yaplandrlmas zerine Rapor, Gulbenkian Komisyonu, ev. irin Tekeli, Metis Yaynlar, 4. basm, 2003, s.12-15 135 Giovanni Scognamillo-Metin Demirhan, Fantastik Trk Sinemas, Kabalc Yaynevi, stanbul, 1999, s. 283

92

masalclarn rettii anlatlar gelimeye balamtr. Ayn zamanda merkezileme ve toplumsal iktidar ilikilerindeki belirgin snrlar da bunda etkin bir rol oynamtr. Anlat retimi merkezilemitir ve tketiciler anlatnn oluumuna ancak dolayl olarak katlabilmektedirler. Sinema, radyo ve televizyon gibi modern kitle iletiim aralar anlam reten, ada dnyann kltr endstrileri durumuna gelmilerdir. Anlatlan para ile alnp satlabilen metalar haline dnmtr.136 19. yy.dan itibaren modern toplumdaki insan herhangi bir olgunun grnd ekli ile o olgunun gerekliini fark edemez duruma gelmi, gemile balarn koparm ve edilginlemi birer tketici konumuna gelmitir. Sanat rnleri, sentimental edebiyat, mimari, resim, sinema, mzik, ksacas sanatn tm alanlar geni kitlelerin katlmna ve tketimine ynelik hizmet vermektedir, bylece demokratik bir smr dzeni oluturulmaktadr. Kitle iletiim aralar, insanlarn kendi zgrlklerinin kalesi

durumundaki evlerinde onlar yabanclamaya srklemektedirler. nsanlar iin var olduklarn iddia ederlerken; aslnda tketimi krkleme ve insanlar tek bir homojen kltr altnda toplama abas iindeki kesimlere hizmet etmektedirler.137 Masallarn ve destanlarn oluturulduu dnyann maddi kltr , bugnn maddi dokusundan ve romann ortaya kt 17. yzyldaki ortamdan ok farkldr. Alglamalarmz, bugn, yazl ve grsel kitle iletiim aralar; gemite ise katedraller, dini ykler, ikonalar, masallar, hikayeler oluturmakta ya da etkilemektedir. Szl kltrn rnleri olan masallar, hayat anlamlandrma ve tasvir etmenin dnda, varolan hayatn dnda daha iyi bir dnyann oluabilecei midini ve zlemini de tayordu. Gemiimizi bize braklan izlerden anlyoruz ve kltrn rnleri olan masallar, destanlar, hikayeler, gemiteki hayatn tanklar olarak bize, insan bugne getiren olgular anlamada yardmc olmaktadr. Gnmzde toplumsal konumunun gerekliini kavrayamayan insan ikonolar araclyla d gereklii anlamlandrmaya almaktadr. konolojik iletiim zgrletirici bir toplumsal iletiim deil, bir alt kltr iletiimi olmaktadr.
136 137

Erol Mutlu, Televizyonu Anlamak, Gndoan Yaynlar, Ankara, 1991, s. 232-233 Nigar Psteki-Nee Kaplan, Medya Eletirileri: lzyon Hayatlar, der. Can Bilgili, Beta Basm, stanbul, 2005, s. 98.

93

konolojik

iletiim

insanlar

arasndaki

ilikileri

fetiistik

grnmleri

ile

yanstmaktadr.138 Modern insann en temel gereksinimleri ve kltr edinme aralar olarak kitle iletiim aralar bireyin dnmesine izin vermeyen, aksine bellek kaybna yol aan tutumlaryla pasif bir kltrn oluumunu tevik etmektedirler. Kitle iletiimi, iletiim srecini birok insann katlmn ieren bir iletiim tr olarak etkilidir. Kitle iletiimi kukusuz yzyze iletiimden olduka farkl zellikler ierir. Kaynak, ayn iletiyi almasn istedii biribirinden farkl kiltrel zelliklere, beenilere, farkl gelir dzeylerine, ya ve cinsiyet gruplarna sahip olabilecek bir kitleyle kar karyadr. Yzyze ilikiler ile kolaylkla elde edilebilen geri bildirim, saylar binleri ya da milyonlar bulan hedef kitlelerden yle kolayca elde edilemeyecektir. Bu noktada halkla ilikiler etkinlikleri, belirlenmi/seilmi kitle ya da kitlelere dnk olarak gerekletirilir.139 Gnmz toplumlarndaki kitle iletiimi kapatlm, engellenmi bir

iletiimdir. Snrldr, kstlaycdr, gereklii mistifiye edicidir. Eitici ya da aydnlatc deildir. Etii ya da baat kltr baml konumdaki insanlara reel yaamlarn srdrmeleri iin eylem haritas olarak benimseten bir iletiimdir.140 ada toplumda insanla insan arasndaki ilikiler arasallam, tek lt etkinlik verimlilie dnm, hayat srdrme olana insann yetki alanndan kp kurumlara gemitir.

138

nsal Oskay, XIX.Yzyldan Gnmze Kuramsal Bir Yaklam: Kitle letiiminin Kltrel levleri, Der Yaynlar, 3. basm, stanbul, 2000, s. 229-230 139 Mete amdereli, Ana izgileriyle Halkla likiler, Salyangoz Yaynlar, 2. basm, stanbul, 2005, s. 90-91 140 nsal Oskay, Ykanmak stemeyen ocuklar Olalm, Yap Kredi Yaynlar, stanbul, 1998, s. 16

94

2.2.4. Ynetim ve Dnyamzda Ynetiim Problematii nsanolu kendi kendini kurmakta ve kendi kendinin yaratcs olmaktadr. Tanr da kul da insandr. Yneten ve ynetilenbuyurgan ve itaat edip, boyun een. nsanlk tarihinin birok tekerrrden ibaret olduu aikardr. inde bulunduumuz gereklik, olgu ve olaylar tarih sreci ierisinde bask erkini elinde bulunduran siyasi ve teolojik anlamda inan parametreleri ve elementlerini ellerinde bulunduran krallar, kabile reisleri/klan efleri, peygamberler, din bilginleri, biliciler, kahinler gibi toplumu, koyunlar gden obanlar gibi ynlendiren g odaklarnn hegemonyas ve inisiyatifinde seyreden toplumsal alkanlklar, kavramlar, olaylar, olgular; kullanlan dil ve dilin d gereklii kavramsallatrma biimi, uslubu, karekteristii ve semantii ve dnemin teknii, iinde bulunulan corafya, grsel ve ieriksel tm bileenler gnmz bireyinin d gerekliini alglay ve anlamlandrmas bakmndan bireyin tm olarak varoluunda; krntlar, meyillidir. Bireyin tarihi; kendi bilinalt ve toplumsal formasyondan kard tm edimleridir. Toplumun tarihi ise bireylerin toplam bilinci, edimleri alklar deil, hegemonya gruplar ve zmrelerinin bilinalt ve edimleridir ki yazlan tarih bunlarn tarihidir. Destans anlatlarla gelen szl tarih ise, toplam bilinaltn daha ok barndran bir tarihtir. Bu bakmdan yazl tarihe gre daha zgr ve masumdur ancak maniplasyona epey meyillidir. nsan zgr mdr ve tarih srecini dolaysyla kaderini ekillendirebilmekte, yn verebilmekte midir? nsann hangi anlamda zgr olduu ve tarih srecinde olgu ve fenomenleri anlaml bir biimde etkileyip etkilemedii ya da deitirip deitirmedii antik Yunan ve ncesinde benzer bir ekilde irdelenmi, yetkin ve ciddi bir biimde de bilindii zere Marx ve Engels tarafndan tartlm, izleyenleri tarafndan da hala tartlmakta olan bir felsefi bir soru olmakla beraber eer tarihe yn veren zgr bir insan ya da grup varsa bunun bask erkini elinde bulunduran hegemonya ve otoriteler olduu kesindir. dolayl dolaysz gstergeler ve izler brakmlardr. Bu bakmdan birey ve toplum tekerrre

95

Aslnda herhangi bir fenomen ve/veya olgu, tarihsel dizge ierisinde farkl hegemonyalarca farkl toplumsal ve teknik koullar ierisinde gereklemi bir dizinin bakalam yeni versiyon hali ve tekerrrnden baka bir ey deildir.141 Bu bakmdan belirtmek gerekir ki, ikon kavram ve ikonolojik sylem bask odaklarnn ikonlar araclyla kitlelerin bilisel srelerini ve d gerekliklerini anlamlandrma biimlerini ekillendirmeleri, eya ve eyleri metalatrp ikonlatrmak, anlam ve ieriini maniple etmek, birey ve topluma bunlarla yn vermek, bireyin hayat ve dnya algsn deitirmek gnmz kapitalist sanayi erki ve iktidarlarna zg taktik bir metod ve kapitalist hegemonya ve onun demokratik, zgr ve bamsz medyas tarafndan ilk kez tarih sahnesine konmu bir olgu olarak grnmemektedir. Bu blm existentialist (varoluu) Jean Paul Sartren Freudu destekleyen ve bizim isel mekanizmalarda ynetiimin olanakszl ngrmzle ve en st idea olan toplumsal st-ben/toplumsal ruh fikrimizle badak olan ve insan doasnn i plak gerekliini gzler nne seren szleriyle bitirmek istiyoruz: nsan kendi kendini seer142 J.P. Sartre Doruluu anlalm bir denemeye dayanmayan her giriim (teebbs) baarszla uramak zorundadr! Yaantlarmz da gsteriyor ki ktle eilimlidir insanlar! Onlar bundan al koymak iin nlerine salam engeller dikmek gerek; yoksa, bir kargaadr sarar ortal!143 Sartreye gre, edim/fiil/yap/deneyim/praksis varolutan nce gelir. Gerekten de insanolu insan olarak edimlerde bulunmad srece insan olarak da yoktur, varoluta deildir, ancak baka bir yaratk olarak vardr. Bireysel insan, tanrsal anlakta varolan belli bir kavram gerekletirmektedir. Bu; ona, a priori olarak ocukluktan verilmitir, en st ideal sper ego olan toplumsal ruh ve tarihsel gereklik tarafndan.

141 142

Larid Addis, Marxist Tarih Felsefesi ve Birey, ev. Ali Bar Kaplan, 2005, s. 1-16 Jean Paul Sartre, Varoluuluk, ev. Asm Bezirci, Say Yay., 19. basm, stanbul, 2005, s. 41 143 a.g.e, s. 36

96

Ynetiim kavram, toplumsal formasyon ierisinde eitli koullar ve hiyerariler ierisinde, trl sistemlerde akan iletiim sreleri ve onlarn ekillendirdii ynetim -siyasi, politik ve gerekse ekonomi, hukuk, insan haklar ve etkileim esasl teknolojilerin ve kitle iletiim aralarnn gelimesi ve genilemesi nedeniyle ortaya kan yeni anlay, ihtiya ve isterler erevesinde- global, laik, liberal dnya sloganlarnda ve lklerinde propagandif sylemlerin ierii olarak gelien bir kavram olarak karmza kmaktadr. daha ak, sade, effaf, refah, etkileimli, ekonomik dzeyi st yaam koullarnn oluturulmas, ulusal ve uluslaras sermaye hareketlerinin akkanlnn ve yeni ekonomi ve mali anlaylar erevesinde ynetiim kavram esasen ekonomik bir eilim ve kkten domaktadr. Ynetiim kavramnn yaratclar kresel mali ve ekonomik paradigmalar belirleyen lokomotif ekonomi evreleri olmutur. Gnmz dnyasnda gelien etkileimli kitle iletiim aralar, reklam, tantm endstrisi yerini hukuk dzleminde, ekonomik iletmeler, devlet, sivil toplum rgtleri dzleminde yaygn bir biimde bulmutur. Sivil toplum ve demokrasi, laiklik, liberal politika ve mali anlaylar slogansal sylemleri olan ve birlikte kullanlmalarna yol aan kavramlar ynn da beraberinde getirmitir. Katlm, Katlganlk, Katlm nceleyen, Yetki-bilgi ve sorumluluklar paylamay tevik eden, ounluk deil oulculuun, mozaik yapnn, ok kltrlln n plana karld ve ynetim anlaynda sk sk kullanlmaya balanan bu kalp szckler ynetiim kavramn ncelemitir. Ynetimsel tkanklklarn olduu ve klasik ynetim anlay ile sorunlarn yaand her yerde mucize kurtarc ve demokrasinin klc gibi ileri srlen ve ne kan kavram, ad sk sk anlmaya ve klasik ynetime kout olarak sahneye kan ynetiim kavram kullanlmaya balanmtr. Klasik ynetim sreclerinin yetersizlikleri ve klasik ynetim anlaynn inelastik yaps nedeniyle zgrlk, transparan, katlmc, oulcu, etkileimli vb. gibi kavram ve olgular da ayn anda artrmasndan dolay ynetiim kavram hantal ve ar aksak tm ynetim sistemlerinin nne bir kurtarc, zgrlk ve aklklar ant gibi dikilmektedir. Ynetim, yasalara kurallara veya belli artlara uygun biimde almay

97

salamak; birinin bir konudaki etkinliine, almasna yn veremek, birini ynlendirmek iidir; ksacas ynetmek edimidir.144 Mete amdereliye gre; ynetiim , kendisiyle birlikte gemi bir kavram alann da beraberinde getiriyor. Kalite, katlm,demokrasi, sivil toplum, egdm, paylam, etkileim gibi kavramlar bu erevede ilk akla gelenler145 bu kavramlarn meydana getirdii semantik evren klen dnyamzn globalleen dnyamzn sorunlarn yerelde, devlette, ulusalde, kreselde klasik ynetim anlaylarnn ve sistmelerin sorunlarn zmek iin oluturulmas gereken yeni bir ynetsel modeli tanmlamaya almaktadr. Etkin ve etkileimli, transparan, bilgilendirmeci, sade, katlml bir iletiim biimini sunan ynetiim klasik ynetim sistemlerinin monopol, tekelci, hiyerarik , buyurgan ve tepeden inmeci kat ve sert kurallarna kout olarak ortaya kmtr. kresellemeyle birlikte gelen yeni sorunlara( okuluslu iletmelerin giderek artan etkileri, milletler aras sivil toplum rgtlerinin, ulus devletlerin snrlar iinde kalamayacak olmalar, snrlar iinde artan isizlik ve eitsizlikler, kentleme ve demografik deiimlerle ba gsteren eitim, salk, yaam kalitesi) zm retebilecek yeni bir ynetim konsepti aray, sonuta, ok ortakl ve ok aktrl, ynetim anlaynn evreledii ynetiim terimini ortaya kard146 ynetiim etkileimli ve karlkl ynetim biimi ve srecini simgelemektedir. Etkileim ve karlkllk olgusu ve fonksiyonu birey, devlet ve kurulular dzleminde kamu, zel ve sivili kapsayc amlamalar sunmaktadr.. ynetiimle tm toplumsal aktrlerin, alt kitlelerin, guplarn, birylerin, trl kamu kesimininynetime etkileimli etkin ve hr katlmlarn ngren ve neren, bunun zgrlkalt yapsn kuran birtemel tekil ettii, byle bir oluumu hedefledii sylenebilir ynetiim kavram iin. Geni ve oklu katlma, etkileime ve kerlklla atf yapan ynetiim ortak karar alma, sorumluluk paylam, toplumsal, kresel ortaklk biiminde kendini gsterir. Ynetiim kavramnn beraberinde getirdii baka kavramlar ve anlamlar evreni

144 145

Mete amdereli, Ynetiim ve Reklam letiimi, Nobel Basmevi, 1. basm, stanbul, 2004, s. 5 Mete amdereli, Ynetimde Baarnn Anahtar: Ynetiim Yksek Lisans Ders Notu, Kocaeli niversitesi letiim Bilimleri Fakltesi, 2006, 1-2 146 a.g.n, 3-8

98

onun genel kabul grmesine, kurum, birey, devlet dzleminden bir an da uluslaras platforma, global lee yaylmasna ve yaygn kabulne yol amaktadr. Ynetiimin ilkeleri; aklk, saydamlk, katlm, ortaklk, ortaklaalk, i birlii, dayanma, uyum, e gdm, yerindelik, verimlilik, etkililik, sorumluluun taksim edilmesi, hesap verebilirlik, denetlenebilirlik kavramlardan tremektedir. Bu kavramlar evreni; ynetiimin daha refah, zgr ve demokratik bir hayat ilke edindiini gstermektedir. Ynetiim, bilhassa paylam, hesapverebilmek, aklk, saydamlk, bilgilendirme, denetlenebilirlik gibi nitelikleri nedeniyle; dayatmac ve ounluun sultas olabilecek otoriter ve tahakkmc demokrasilerin ortaya kmas ihtimalini azaltmakta ve en aza indirgemektedir. Ynetiim kavram ve ynetiimsel iletiim sreci esasen devlet, sivil, zel ayrd etmeksizin tm dzlemlerde e prensiplere dayanmakta e etkiler uydurmakta ve ayn biimde uygulanmaldr. Kamu kesimi ve zel kesim iin ynetiimsel iletiim srecinin farkl uygulanmas sz konusu olamaz. Hangi dzlemde olursa olsun ynetiim ortak akl yaratmaldr. Kresel, ok uluslu ve deniz ar uluslaras byk irketler; siyasi, askeri, hukuki, politik ve kltrel platformlarda olduka belirleyici roller stlenmekte ve hatta baz lkelerin ekonomilerine ve hazine rezervlerine e deer sermaye gleri bulunmaktadr. Bu irketlerin, kresel kararlarn alnmasnda gl etkileri ve balayclklar vardr. irketler demokrasi, liberal sistem ve toplamda dnya rehafn etkileyen baat lokomotiflerdirler. Fukuyamaya gre, Hiyererik irketler, tek tek her alann hiyerarik otoriteye uymay gnll olarak kabul ettii szlemeler btn olarak anlalabilirdi147 Kresel irketler son teknolojiyi ve dolaysyla ileri kitle iletiim aralar ve metodlarn kullandklarndan tr ynetiim kavramnn yrrle girmesinde itici bir g konumundadr. Ayrca ok uluslu nitelikler gsteren bu irketler birok ortaa ve eitli kltr ve uluslardan birok alana sahiptir.

Francis Fukuyama, Devlet nas: 21. Yzylda Dnya Dzeni ve Ynetiim, ev. Devrim etinkasap, Remzi Kitapevi, 3. basm, stanbul, 2006, s. 62

147

99

lerin yrtebilmesi doal olarak veri, bilgi ak ve verimlililk hususlarnda ok daha hassas ve etkili bir sistemle ileri iletiim ve iletme sreleriyle ortaya kmaktadr. Daha nce de belirttiimiz gibi ynetiim, birey, kamu ve zel platformda ayn ileme potansiyelinde bir kavram ve sretir ancak ynetiimin kendine kkl ve en hzl bir ekilde yer bulduu mecralar phesiz ok uluslu global dev irketler olmutur. Bunlar, ynetiim kavramnn en yetkin ve anlaml bir ekilde yer bulduu oluumlardrlar. Kald ki; ynetiim kavram, bu dev irketler tarafndan tretilmi ekonomi kkenli bir kavramdr. ok uluslu irketlerin daha ok effaflk, hesap verme, paydalk, katlm, verimlilik ihtiyac gsterdikleri kesindir bu nedenle ynetiim kavramnn bu dev irketlerin isterlerini karlamak zere zaman ierisinde teekkl etmi olmas ve evrilmesi ve daha sonra iletiim literatrne girmesi doal bir sre olarak grlmelidir. Ynetiim, ynetimden farkl olarak, ynetim, iletiim ve etkileim kavramlarnn birleiminden olumutur ve birlikte ynetmek anlamna gelmektedir. Birlikte ynetebilmek iin, kiilerin ayn bilgi dzeyine sahip olmas gerekir. Ynetiim, eitim seviyesinin yksek olduu kurumlarda daha rahattr fakat herkes ynetimde sz sahibi olmak istedii iin, zor bir olgudur. Corporate Governance kavramyla ayn anlama gelen kurumsal ynetiim, kurumdaki farkl paydalarn nasl ynetildiini ve denetlendiini anlatan kurum anayasas gibidir. Son dnemde, btn paydalara getiri salayan irketler kurulmaya baland; bu irketlerde ayn zamanda paydalarn arl artmaya balam durumda rnein, alanlarna iyi sosyal ve ekonomik olanaklar sunmayan irketler; alanlarn, ellerinde tutamamaktadrlar ve ayrca otoriter kapal sistem ynetsel anlaylarla bir ok haksz rekabetlere neden olmaktadrlar. Bu balamda iyi ynetiim; tm paydalarn sorumluluklarnn netletirilmesini ve karlanmasn gerektirmektedir. yi ynetiim toplumsal alanda karmza drt ekilde kmaktadr: Kamu dzeyinde; katlmc demokrasiyi salyor, zel sektr dzeyinde; baarl kurumlar oluturuyor,

100

Sivil Toplum Kurulular dzeyinde; iyi ynetildiinde toplumda nemli deiimlere yol ayor, Kiiler dzeyinde; faydal bireyler olumasn salamaktadr.148 Her organizasyon onun kurucusu olan insanolunun temel niteliklerine gre

kurgulanmaktadr.

Klasik organizasyon yaklamnda temel yaklam vardr:

Bilimsel Ynetim Yaklam, Ynetim Sreci Yaklam ve Brokrasi yaklamdr. Her organizasyon canl sistemler gibi hareket etmektedir. Ayrca organizasyonlar aratclar olan insanlar gibi dnebilme yetisi olan tzel kurululardrlar.149 Modern teori/sistem yaklam organizasyonlar sistemler olarak ele alr . her sistemin bir entropisi vardr. Sreklilik ve hayatn devam iin daha adaptif ve avantajl modifiye sistemler ak sistemlerdir. ki eit sistem dnlebilir kapal ve ak sistemler. Kapal sistemlerde er ya da ge entropi gerekleeceinden kapal sistemlerin yok olmas ve hasar grmesi ok olaandr ancak ak sistemler evre ile olan ilikileri, etkileimleri ve al verilerinden dolay adaptiftirler ve direnlidirler. Ak sistemler olarak canllar rnek gsterebiliriz. Tabiat en iyi taklit eden ve canllarn yaam biimleri ve iletiim biimlerini trevsel rnekler olarak belirleyen ve ak sistemleri tercih eden organizasyonlar kalc direnli verimli ve baarl organizasyonlardr, deiime aklardr. Ak organizasyonlarda ynetiim srelerinin hkm srmesi beklenir ve bu doaldr. Ak sistemler ynetiime uygundurlar ve ynetiim byk bir gereklilik gsterebilmektedir. Kapal sistemlerde ise sert ve yukardan inmeci tekelci klask ynetim anlaylar yaygnd ve bu sistemlerin yapsna buyurgan klasik ynetim yaps daha ok uymaktadr. Kapal sistemlerde ynetiim uygulamalar ou zaman anlamsz kalmaktadr. Ynetiim da almay genilemeyi sonsuz artan katlmlar etkileimleri ve ilerlemeleri gerketirmektedir.150 rgtler de ksmen bireyler gibi davranmaktadrlar. rgt ve

organizasyonlarn da geliimi ocuun ve ilkel insann geliimi gibidirler. lk


Ylmaz Ergden, 12. Ulusal nsan Ynetimi Kongresi: Eilimler Fasl Balndaki Sunum Metninden, 09.12.2004, http://www.insankaynaklari.com/cn/ContentBody.asp?BodyID=3865, 11.02.2006 149 Tamer Koel, letme Ynetcilii, Arkan Yaynlar, 10. basm, stanbul, 2005, s. 195-208 150 a.g.e., s. 239-253
148

101

balarda tekelci, baskc, anlaysz buyurgan, ak ve effaf olmayan, entirikalara ak, ksmen ya da tamamen da kapal, sert bir ynetim anlay vardr. Gerek ekonomilerin ve insan davranlarnn tarihsel geliimi ve gerekse gnmzdeki kk aile irketi olarak balayan byk lekli irketlerin, az gelimi lkelerden gelimi lkelere doru olan geliim izgisi hep ayn karakterde ve benzer iz dmlerden ve trevlenmelerden gemitir.151 Geleneksel olarak iletiimin yedi unsuru olduu kabul edilmektedir: kaynak, mesaj, dnm, kanal, alc, geri besleme ve szgeleme etkileridir. letiim rgtn salt isel yapsn ilgilendiren bir sre deildir. rgtlerde biimsel ve biimsel olmayan iki temel iletiim sistemi bulunmaktadr. Ynetiim kavram bu ili iletiim biimini ayn potada eritmektedir.152 Gordon Lewise gre kurulu dnda olumlu imaj oluturabilmek, ancak alanlarda yaratlan olumlu imaj ile mmkndr. alanlarla etkili iletiimin kurallarn yle sralayabiliriz: nce alanlar bilgilendirilmeli, iyi haber gibi kt haberler de verilmeli, haber zamannda verilmeli, alanlar bilmek istedikleri ve nemli olduuna inandklar hususlarda mutlaka bilgilendirilmelidir, alanlarn gvendii iletiim aralar ve medya aralar kullanlmaldr. Organizasyon ii iletiim: kurum ii yayn kapal devre herey ya da ses sistemleri vs., duyuru panolar, grsel iitsel aralar, telefonla bilgilendirme program, yz yze iletiim, toplantlar, dilek kutular, sergi ve gsteriler153 biimsel rgtler incelenirken temel baz faktrler baklmaldr: bireyler ve genel doalar, egdm iin iletiimin gereklilii, ibirliine ynelik abalar salamak zere bireylerin polarize edilmesi ve gdlenmeleri ve amacn nemi.sistem ve durumsallk yaklam; analitik kavramsal bir temele dayanmak, ampirik olmak ve btnletirici major nitelikleriyle klasik sistemlerden ve ynetim anlaylarndan ayrlmakta ve bu bakmdan ynetiim srelerinin ilerliine daha elverili bir ortam ve temel tekil etmektedir.154

151 152

Erol Eren, rgtsel Davran ve Ynetim Psikolojisi, Beta Basm, 8. basm, stanbul, 2004, s. 3-

23

Salih Gney, Ynetim ve Organizasyonun Baz Temel Kavramlar, Nobel Yaynlar, Ankara, 2001, s. 27-37 153 Filiz Balta Peltekolu, Halkla likiler Nedir?, Beta Basm, 2. basm, stanbul, 2001, s. 340-350 154 Salih Gney, Ynetim ve Organizasyonun Baz Temel Kavramlar, Nobel Yaynlar, Ankara, 2001, s. 19-21

102

yi ynetiim; devlet ynetiminde temsil, katlm ve denetimin, etkin bir sivil toplumun, hukukun stnlnn, yerinden ynetimin, ynetimde aklk ve hesap verme sorumluluunun, kalite ve ahlakn, kurallar ve snrlamalarn, rekabet ve piyasa ekonomisi ile uyumlu alternatif hizmet sunum yntemlerinin ve nihayet dnyada gerekleen dijital devrime (yeni temel teknolojilerdeki gelimelere) uyumun mevcut olduu bir siyasal ve ekonomik dzeni ifade etmektedir. yi ynetiim olmakszn ideal bir demokrasiden sz edilebilmesi mmkn deildir. Demokrasinin temel zellii; temsil, katlm ve denetimdir. Halkn, temsilcilerini seme zgrlnn bulunduu, ynetime aktif olarak katlabildii ve temsilcilerinin karar ve eylemlerini denetleyebildii bir siyasal dzen ancak demokrasi olarak adlandrlabilir.155 Ynetilenler (halk) ile yneticiler arasnda yakn bir iletiimin daima mevcut olmas gerekir. Ynetim ve iletiim, birbirlerinden ayrlamayacak iki kavramdr. Son yllarda yaygn olarak kullanlmaya balanan governance kavram, yneticiler ile ynetilenler arasndaki iletiimin nemini ortaya koymas asndan deer tamaktadr. yi ynetiim kavramnn ierisinde diyalog ve uzlama yeralmaktadr. Halk, nce hr iradesi ile mutabakata (consensus) dayal olarak temsilcilerini seebilmeli (siyasal katlm ve temsil), onlara bu ekilde ynetme hakkn vermeli (temsili vekalet), yneticiler ile yakn bir iletiim ierisinde bulunarak kamusal kararlara katlabilmeli (ynetime katlma) ve yneticilerin g ve yetkilerini ktye kullanmamalar iin onlar kontrol (denetim) edebilmelidir. te gerek demokrasi, ideal devlet ve iyi ynetiim iin bu anahtar kavramlarn varl ve ilerlii gereklidir. phesiz, halk ile temsilcileri arasnda iletiimin (siyasal katlmann) varl demokrasi iin yeterli deildir. Halk ayn zamanda yneticilerin karar ve eylemlerinin hukuka uygunluunu da kontrol edebilme hakkna sahip olmaldr. Devletin meruiyyeti iin mutabakat kadar, siyasal gcn denetimi ve snrlandrlmas da nem tar. Siyasal gcn snrlandrlmad bir siyasal dzen artk demokrasi olmaktan kar ve keyfiyet rejimine dnr. yi ynetiimin temel unsurlar, eer demokrasiyi gerekten oluturmak istiyorsak
155

Can Aktan, yi Ynetiim, 2002, http://www.canaktan.org/politika/yonetisim/anasayfa-yonetisim.htm, 15.03.2006 * Bkz.: http://www.canaktan.org/politika/yonetisim/ozellikler.htm

103

mutabakata, diyaloga, uzlamaya, katlm ve iletiime, yani iyi ynetiime nem vermek zorundayz. yi ynetiim konusunda akademik literatrn zenginlemesine paralel olarak ynetiim kalitesinin llmesine ynelik ampirik aratrmalarn son yllarda sayca arttn gzlemlemekteyiz. Uzmanlarn yaptklar aratrmalara gre ynetiim kalitesinin daha iyi olduu lkeler, ekonomik kalknma ve refah gstergeleri (kii bana milli gelir, bebek lm oranlar, yetikinlerde okuma yazma oran vs.) ynnden daha iyi bir konumda bulunmaktadrlar. Toplumsal formasyon eitli tarihsel praksislerle edinilmi olan deneyimleme ve a priori kabullenimler zerine ortak deerler ve uzlalar zerine kurulmutur. Kltr yaratan temel uzla dil uzlasdr, daha sonra ynetim ve idare anlayn politikay siyaseti belirleyen devlet idesi ve millet uzlas, mali ve ekonomik model anlaylar ve uzlalar, bilimsel yaklam modelleri ve uzlalar, tre, gelenek, anane, grenek, ahlak, etik, grg kurallar, deerleri, deer yarglar ortak deerleri ve uzlalar temsil etmektedir. nsanlk varln bir ruh ve o ruhun sper egosal esini tekil eden kamu vicdan, kltrel kabullae sinsilesi zerine kurmutur. nsann benliinin oluu,mu ve sosyallemesi bir birey olarak toplumda yerini edinmesi bu deerlerin, bu tarihsel ruhun alamalar ve deneyimlenmi ortak deerlerin verilmesiyle onu taklit ederek ve iselletirerek ortaya kar. Daha nce Freudun da dedii gibi ocuun sper egosu toplumsal formasyonun ruhunun isterlerine ve kamu vicdan, en st benlik olan toplumsal sper egonun tarihsel zengin birikimlerine gre ekillenir, meydana gelir. Biyolojik mr snrl ve belirli olan bireyler tarihsel toplumsal edimlerin ruhu ile insan olarak ortaya kmakta bir nceki jenerasyondan aldklar nesnel ve znel tm miras ve kendilerini kendidileri yapan deerleri her birey biaz daha gelitirerek veya bazlar gerileterek yeniden kurmaktadrlar ancak veri jenerasyondaki bireylerin yeni olarak kattklar her deer ancak zerine toplumsal bir uzla ve mutabakat salandktan sonradrki toplumsal ruha, en st tanrsal sper egoya kaznmakta ve yerlemektedir. Bylece bireyler kendi benlerini, sper egolarn, kimliklerini ve insanlklarn kazanmalarn salayan ve bunun biricik nedeni olan toplumsal ruha yeni ortak deerler katarak ve onu yeni jenerasyonlara aktararak beslemis yaatm ve aktarm 104

olmaktadrlar. Bu durumda bireyler toplumsal ruha kar birer besleyici ve feed back pil, rete durumundadrlar. Toplumsal ruh ise ocuklar insanlatran ve onlara benlik ve sper ego kazandran yaps ve grevi ile bir jeneratr durumundadrlar. nsan jenerasyonunun bekas insan reten bir jeneratr olan toplumsal ruha, en st ve en ideal sper egoya aittir. Uzlama, zgrce kabullenilsin kabullenilmesin, zorlayclk nitelii

olmakszn dnlemez. Her uzlamann altnda yatan temel unsur, dier trls daha iyi olurdu duygusudur.156 Birisi bastran dieri bastrlan ve bilin d byle yaamay srden ve orada tatmin bulamaya alan tm ambivalent drtler ve istekler sper ego, id arasndaki savamda cereyan etmektedir. kisi birbirine bazen boyun emekte ve itaat etmektedir. dnyamz bulank ve anti demokratiktir. effaf deildir. Mekanik prensiplere tabidir. Sansr, bastrma, ceza, dl, atma, boyun eme, itaat, idare etme ve ynetme durumu sz konusudur. Bireyin i dnyasnda, ruhunda yani psiik aygtnn eleri olan id, ego, s-ego arasnda ynetiimin olanakszl sz konusudur. nsann tm eserleri kurmacala ve kltrel edimleri tamamen i dnyasnn karakteristiklerini ve yanslarn tadndan tr insanolu iin hibir durumda hibir kurumda ynetiim sz konusu olamaz. nk insanolunun isel kodlar bununla uyumamakta ve buna el vermemektedir. Anlk yaratlan suni bir durumda bile ynetiim er ge bozulacaktr nk ynetimeyi dnen insan olu isel kodlarnda bunu karlayacak yap ve kuruluta deildir. dnyamz dikteler ve sultalarla, sansrler, atmalar, bastrmalarla ynlendirilmektedir. dnyamzn projeksiyonu durumundaki tm kltrel soyut ve nesnel yapntlarmz, sistemimiz, uygarlmz psiik elementlerimiz ve bilindmzdan etkilenmekte ve onunla ekillenmektedir.

156

Besim Dellalolu, Walter Benjamin, Sosyal Yaynlar, stanbul, 2005, s. 113

105

zet nsan bedeninin doa ile olan fiziksel-biyolojik al veriinin, ambivalent bir varoluta, etki-tepki erevesindeki iletiimi ve bunun bir sonucu olan alt-benliiyle doa ile biyomekanik bir etkileim ierisinde yeryznde belirmi ve daha sonra biyolojik evrimine paralel bir ekilde seyreden mental evrimiyle yava yava anladmz anlamdaki insan formuna dnmtr. Herhangi bir kltrel kodlamann yaplmad birey gezegen zerindeki varoluunu ilk insanlarn karlat ve deneyimledii doal yollardan karmlayarak edinmek zorunda kalacak ve tarihsel varlmz benzer yollardan yeniden retecektir. Bu yol benzer olacaktr nk hereyin nedeni olan nesnel realite, doa ve evren, durumunu nesnel varln dramatik bir ekilde deitirmedii srece, ayn referans sistemi ierisinde insan, gnmz insannn ortaya k koullarna benzer bir ekilde gelierek gnmz insanna ok benzer yeni bir tr olarak ortaya kacaktr. Bu dnce deneyi bize; gnmz insannn tarihsel bir gereklik olarak benzer yollardan geerek yeniden ortaya kabileceini gstermektedir. Bunun iin yeter koul doann varolan veri koullar ve ata insann yeter biyolojik evrimidir. Beden doa etki-tepki etkileimi erevesinde ortaya kan iletiimsel varolu ve id, daha sonra idin yetkin trevsel uzants formundaki ben ve sper egonun ortaya kmas ile insanolu dier insanlar ve doa ile olan ilikileri ve etkileimini id, ego ve sper ego arasndaki ilikiler ve iletiimsel sreleri ile biimlendirmitir. Ksacas dsal kaynakl olan ilk iletiim isel mekanizmalarn gelierek ortaya kmas ve birbirleri arasndaki etkileim ve iletiimleri ile yeniden d gereklie dnm ve yansmtr. nsanolunun dsal tm yapntlar edimleri ve alglamalar, daha sonra, bu isel srelerin birbirleri arasndaki etkileim ve iletiimleri erevesinde, yeniden retilmitir. Bu bakmdan birey ve toplumun tm edimleri, yapntlar, ynetme ve iletiim biimleri zleri ynnden isel mekanizmalarn; id, ego ve sper ego arasndaki savamn, bastrmn, atklarn ksacas her trl iletiimin birer projeksiyonu ve yansmalar durumundadrlar. Burada iletiimin ift ynl bir etkileim eklinde gerekletiini ve birbirlerini kesintisiz bir ekilde dntrdklerini belirtmek gerekmektedir.

106

3.

LET M

VE

YNET M

OLGUSUNUN

S NEMATOGRAF K

DZLEMDE OKUNMASI: 2001 A SPACE ODYSSEY RNE Filmin incelenmesine gemeden nce, iletiimi olanakl klan gstergeleri inceleyen ve onlarn anlam araclyla gereklie ilikin yeni bir anlamlama modeli olarak ortaya kan gstergebilim almalarna zetle yer verilmitir. 3.1. Gstergebilimin Ksa Tarihesi ve Sinema Gsterge Bilimi Gstergebilimi anlamaya altmz bu blmde, Seil Bkerin Sinemada Anlam Yaratma ve John Fiskenin Kitle letiim almalarna Giri adl kitaplarndan yararlanlarak, derinlikli olmayan ve tm kuramclar kapsamayan bir ereve sunuu hazrlanm ve temel gstergebilimsel terminoloji anlalmaya allmtr. Aristotalesten bu yana pek ok kuramc gstergeyi inceler, ancak ilk kez yirminci yzylda yalnzca gstergeyi incelemeyi ama edinen bir bilim dal onu spesifik olarak kendine zg metodolojilerle incelemektedir. Gstergebilim Ferdinand de Saussure ve Charles S. Peircen abalaryla ortaya kmtr. Onlardan sonra Christian Metz ve Peter Wollen gstergebilimi sinemaya uygulamlardr. Ksaca; yapsalclk ve onun rn olan gstergebilim, kendi temel arac olarak dili kullanan genellemi bir dnya grdr. Gstergebilim dili farkl bir olgu iin genel bir model olarak kullanr. Saussuren bu yaklam ilk biimini; 1950 ve 60larn banda LeviStraussun kltrel antropolojisi iinde alm, ve yapsalclk genel bir dnya gr olarak kabul edilmitir. Yapsalclk zaman zaman, basite, 20. yzyln birka biimciliinden biri saylmtr.

107

3.1.1. Ferdinand de Saussure svireli dilbilimcidir, gstergebilimin kurucularndandr. Saussurenin k noktas, Immanuel Kanttr. Kanta gre; bilginin ierii duyulardan, alglardan, deneyden gelir; ama bu ieriin anlam kazanabilmesi iin, znenin onu belli bir ilemden geirmesi gereklidir. zne bu ierii; belli bir formla alglar ve belli bir form iinde dzene koyar. Dnmek duyular araclyla izlenimler almak deil, deneyimimize giren nesneler zerine yargya varmaktr. Kanta gre; dnmede etkin olan anlk, edilgin olansa duyarlktr. Kant etkisi Saussuren dil tz deil biimdir demesine yol aar.157 Saussure, szl dilin tzn aratrmaz, anlam ve iletiimi olanakl klan dilsel yaplar inceler. Saussure; dilin geliim evrelerini deil, belirli bir dnemdeki biimini incelemeyi amalar; dili bir biim olarak ele ald iin, szckle nesne arasndaki ilikiyi yadsr. Ev szc ile gerek ev arasndaki ilikiyi incelemez; szck yerine gsteren, ev yerine gsterilen terimlerini koyarak, iletiimi olanakl klan dilsel yaplarn biimini aratrr. Saussure (1857-1913) Cenevre niversitesinde verdii derslerde gstergeleri inceleyerek; yakn bir gelecekte yeni bir bilim dalnn kurulacan duyurur: ...gstergelerin toplum iindeki yaamn inceleyecek bir bilim dal tasarlanabilir. Toplumsal ruhbilime*, bunun sonucu olarak da genel ruhbilime balanacak bir bilim. Gstergebilim (Fr. Semiologie) diye adlandracaz biz bu bilimi. Gstergebilim, gstergelerin z niteliini, hangi yasalara bal olduunu retecek bize. Henz yok byle bir bilim. ...Ama kurulmas gerekli; yeri nceden belli. Dilbilim, bu genel nitelikli bilimin bir blmnden baka bir ey deil...158

Seil Bker, Sinemada Anlam Yaratma, mge Kitabevi, 1. basm, Ankara, 1991, s. 19-21 Toplumsal ruhbilim ifadesi orijinal metinde ne trnak iine alnm ne de italik biimdedir. Bu dzenleme; dili inceleyen Semiyolojinin, toplumsal bilinalt, sosyal psikoloji ve dolaysyla grup psikolojisine yneltilmi psikanalitik zmlemelerle ne denli i ie olduunu bir kez daha pekitirerek vurgulamak ve perimlemek amacyla tarafmdan yaplmtr. Semiyolojiyi, zellikle amme psikolojisine, ryalar, mitoslar ve sanat eserlerine yneltilmi psikanalitik zmlemenin elde ettii kk bulgulardan ayramayz. 158 a.g.e., s. 24-25
*

157

108

Gstergebilim; doal gstergeyi de, uzlamsal gstergeyi de inceler. Ancak Saussure, grsel gstergeler zerinde durmaz, szl dili oluturan iitimsel gstergeyi inceler. Ona gre grsel gstergenin birok boyutu vardr; oysa iitimsel gstergelerin tek boyutu vardr, o da zaman izgisidir. itimsel gstergeler birbirini izleyerek bir zincir oluturur. Saussuree gre iitimsel gstergenin tanm: itim imgesi, rnein aa szcn oluturan sesler(a--a-) bir zincir oluturarak; bizi bir kavrama gtrr, yani iitim imgesi aa kavramna tayclk yapar. u halde; Kavramla iitim imgesinin birleimine gsterge diyoruz.159 itim imgesi gsterendir, aa kavram ise gsterilen. ( itim imgesi - Kavram) Gsterge, bu ikisinin , yani gsteren ile gsterilenin birleimidir. Gstergede gsteren ile gsterilen arasndaki iliki nedensizdir. Aa kavramnn kendisine gsterenlik yapan, a--a- ses dizisi ile hibir i bants yoktur. Oysa Saussuree gre, simgede gsterenle gsterilen arasndaki iliki nedenlidir. Yalnz simgede gsterilen gstereni aar. Ha hristiyanln simgesidir. Gsteren ha imgesidir ve sa armha gerildii iin simge haline gelmitir. Ancak ha simgesinin iaret ettii, oluturduu kavram olarak hristiyanlk kendisine gsterenlik eden hatan ok daha fazla ey ifade eder. Gsterilen gstereni amtr. Saussure, gstergenin bir nesne ile bir ad birletirmediini; gsterenle gsterileni birletirdiini vurgular. Saussure, nesne ve ad yerine, iitim imgesi ve kavram koyar. Gsterenle gsterilen arasndaki iliki-bant nedensizdir, doal deil, rastlantsaldr. Anlksal armlar vardr. Anlksal armlarla evgstereni ev kavramn gsterir. Deiik dillerde deiik ses dizileri ayn kavrama gsterenlik yapabilir. Ev kavramnn karl, dilin onaylad karlktr ve bu toplumsal uzlama ile oluturulur. Ses dizilerinin bir kavrama gsterenlik yapabilmesine toplumsal uzlam yol aar.

159

a.g.e., s. 25

109

Gsteren(iitimsel imge, biimsel anlatm) ile gsterilen(kavram, ierik) arasndaki bant nemlidir, nk anlam bu bantya baldr. Saussure, dile bir tz olarak deil, biim olarak yaklatndan szcklerle gerek nesneler arasndaki bant zerinde durmaz. Dile: Szck Nesne olarak bakmaz, itim imgesiKavram olarak bakar ve aralarndaki bantnn rastlantsal, nedensiz olduunu syler; anlk armlarla oluan ses dizilerinin bir kavrama gsterenlik yapmas ise toplumsal uzlama ile gereklemektedir. Saussure, ev nesnesi ya da ev ses dizisi ile ilgilenmez, anlksal nitelikli gsteren ile gsterilenle ilgilenir. Gsteren zgr bir seim rn* olarak anlk armlarla olutuktan sonra ve bir toplumsal uzlam salandktan sonra, kendisini kullanan toplum bakmndan zorunlu olur. Bu durumda toplumsal uzlam salandktan sonra, gsteren ile gsterilen arasndaki bant deimez(belli bir dnem) ve dilsel iletiim gerekleir. Altn parann deeri toplumsal uzlamdan dolaydr. Altn para gsteren, onun deeri ise gsterilendir. Ancak parann deerini tad altn miktar deil, biim belirler. Szl dilde de gsterenle nedenli ilikisi olan gstergeler ok azdr.

Antropolojik adan; alet yapan hominidlerin insan olarak tanmlanmasnda saptanan temel nitelik, insansoyunun domasna yol aan atalarmzn salt alet imal edebilme ve kullanma durumlar deil, alet imal ve kullanmn bir ama, bir isten ve bilisel bir seim dorultusunda gerekletiren hominid trevlerinin insansoyuna atalk tekil ettikleridir. nsan tanmlamak iin uzlamsal olarak varlan bu tanmn ierdii; ama, isten ve seim unsurlar insan insan yapan lokomotif niteliklerdir. Saussuren, gsterenin zgr bir seim rn olduunu syledii tanmlamann; antroplolojik adan insann ne olduu hususunda varlan uzlamsal tanmlama ile rttn, bu nedenle de Saussuren dil ve gsteren hakknda sylediklerinin realiteye (dilin realitesine) muhtemelen yaknsak bir tantlama getirdiini ngrebiliriz. nsann kltrel tm elementleri, toplumsal formasyonun temel yaps ve doa ile kurulan al-veri dorultusunda gelien, kltr douran ve biimlendiren, diyalektik edimler ve aktlar, insans nitelikleri temsil eden bir ama dorultusunda, istenle lojik ve kategorik- bilisel bir seim ile biimlenmektedir. Bu bakmdan, salt alet imal etme ve kullanma ilevleri deil, dil de dahil olmak zere; kltr oluturan herey, insan insan yapan tm parametreler bu temel niteliklerin izlerini tamaktadr, daha dorusu bu temel niteliklerin bir eseri durumundadrlar. nsann tm edimleri, doay ve kendini biimlendirmesi, kltr yaratmas; alet imal etme yeti ve potansiyelliinin klk deitirmi trevsel projeksiyonlarndan ibarettir. O halde, bata dili olmak zere sanat eserlerini de; insansoyunun d dnya ve teki nesnelere bir ama, isten ve zorunluluksal ve/veya keyfi bir seim olarak yneltilmi olan birer alet olarak grebiliriz. nsan, aleti; bir ama, isten ve zgr bir seim ile yaratmaktadr. Bu alet; bir el baltas, sava ua, uzay gemisi, bir gramer oluumu ve dil, bir heykel ya da mimari eser, resim, mzik ya da bir sinema filmi olabilir. nsan varoluunu zgr ya da -fiziksel ve sosyal gereksemelerden kaynaklanan- zorunluluksal seimleriyle kendi belirlemektedir.

110

Bir dizge olan szl dilde nedensiz gstergeler toplumsal uzlamla anlam kazanrlar. Saussure; szl dilin bir dizge olduunu ve bu dizgeyi oluturan gstergelerin hibirinin tek bana anlam olmadn, gstergelerin birbirleriyle kurduu bantdan tr anlam kazandklarn belirtir. O halde gstergelerin tz deil, br gstergelerle kurduu bant nemlidir. Anlatm dzleminde de ierik dzleminde de, gsteren ve gsterilen asndan tzler deil, biimler nemlidir.

Saussure, dili ikili kartlklarla aklar: Gsteren-Gsterilen, DizimselDizisel, Dil-Sz. Gstergeler art arda gelerek(dizilerek) bir zincir oluturur, buna dizimsel bant denir. Szl dilin izgisellik zelliinden dolay, iitimsel gstergelerin tek boyutu vardr, o da zaman boyutudur(zaman izgisi). Dizimsel bantnn dayana uzamdr. Dizimsel bantda gstergeler bir zincir oluturur ve gstergeler ayn anda birliktedir. Dizisel bantda ise gstergeler gcl bir belleksel ile birbirlerini artrarak yan yana gelirler. Dizisel bantnn dayana uzam deil, beyindir. Anlksal arma dayanan bantya dizisel bant diyoruz. Saussure dizimsel ve dizisel banty yle aklar: Bir stun, tad batabanla bir bant kurar, aralarnda mekanik bir bant vardr ve bu bantnn dayana uzamdr. Bu iki birimin oluturduu dzen dizimsel bantdr. te yandan; Dor biimindeki bir stun uzamda olmayan baka biimlerdeki stunlar (rnek Dor, Korint vb.) anmsamamz salyor ve bu biimleri karlatrmamz salyorsa, anlksal arma dayanan bu bantya, dizisel bant diyoruz. Biim nemlidir. 3.1.2. Charles Sanders Peirce (Gstergebilimsel lkler) Amerikal, mantkbilimci bir filozoftur. lklere dayal gstergeler dizelgesi oluturmutur. Peirce (1839-1914) semiotic adl bilim dalnn kurucusudur, kuramn dilbilimle deil mantkla zdeletirmitir. Peirce, gstergeyi incelerken kuramn mantkla zdeletirerek; ikili deil l kartlklara dayandrmtr: Nesne - Gsterge - Yorumlayan; kon - Belirti Simge.

111

Peirce, gstergeyi tanm: Gsterge oluturduu ya da deitirdii bir dnceyle bir eyin yerine geer.160 Biiminde tanmlar. Bu tanmda e vardr: Nesne, gsterge , yorumlayan. Gsterge bir nesnenin yerini alrken ayn zamanda yorumcuda bir etki yaratr. Yorumlayan; bir gstergenin yorumcuda yaratt etkidir, ya da yorumcuda oluturduu gstergedir. Aslnda bu aklamalardan bir drdnc e kmaktadr, nesne ile gsterge arasndaki bant. Gsterge, tm ynleri ve zellikleriyle deil, belli bir ynyle ya da bir zelliiyle nesnesinin yerini tutar. Yorumlayann ya da anlamn ortaya kmas iin, yorumcunun gsterge ile nesne arasnda bir bant kurmas gereklidir. Anlamn olumas iin nesne ile gsterge arasnda bant olmal. Yorumlayan; bir gsterge ile nesne arasnda bant kurarak anlam oluturur. Peirce; gsterge ile nesne arasndaki bantya dayanarak, gstergeleri e ayrr: Gstergeler: kon - Belirti - Simge (nesne- gsterge bantsndan hareketle) kon: Nesnesi ile arasnda nedensellik ilikisi olan gsterge ikondur. kon ile nesnesi arasnda benzerlik ilikisi vardr. kon, bu benzerlik zelliinden dolay nesnesini temsil eder. kon, nesneyi benzerlik ilikisi nedeniyle temsil eden gstergedir.Nesne ile ikon arasndaki bant benzerliktir. kon ile nesne arasndaki benzerlii yorumcu yaratmaz, yorumcu varolan benzerlik ilikisini kullanr. Katksz ikon rnekleri bulmak zordur. kon ile doadaki nesne arasnda varlksal bir ba vardr. rnein bir tablo, doadaki bir nesneyi temsil eder, ona benzer, bu nedenle ikondur. Ancak yine tablo rnei ile hareket edersek; tablo doada varolan bir nesneyi temsil ettii iin, tablo ile gerek nesne arasnda varlksal bir iliki olduu iin, belirtisel yn de vardr, yine resim sanatnn kurallar ve uzlamlar olduu iin tablonun simgesel yan da vardr. Ancak tablonun ikonik yn gldr.

Nesne- Tablo (ikon gsterge) Yorumlama.

160

a.g.e., s. 29

112

Belirti: Nesnesi ile arasnda fiziksel bir ba olan gsterge belirtidir. Peirce, fotorafn belirtisel ynnn gl olduunu syler. Fotoraf temsil ettii nesneye, belli bakmlardan tmyle benzer, bu adan reticidir. ekilme koullar, fotoraf temsil ettii nesneye tpatp uymaya zorlar. Nesne- Fotoraf (belirtisel yn gl gsterge)-Yorumlama. rnek: Duman atein gstergesidir. Aralarndaki bant belirtiseldir, nk duman ile ate arasnda fiziksel bir ba vardr. Duman ile ate arasndaki fiziksel ba yorumcudan bamsz olarak vardr. Yani ikondaki nesneye benzerlik ve belirtideki nesneyle fiziksel ba yorumcudan bamsz olarak vardr. Benzerlii ya da fiziksel ba yorumcu yaratmyor zaten var. Yorumcu sadece varolan ilikiyi kullanyor. Yorumcu aralarndaki fiziksel badan tr duman atein gstergesi olarak yorumluyor. Belirti nesnesini nsel olarak gerektiriyor: rnein ; bir gsterge olarak duman, atein varolmas kouluyla, onu temsil etmektedir. Fotoraf da nesnesini nsel olarak gerektirmektedir. Oysa ikon, nesnesi olmasa da aralarndaki benzerlik ilikisi nedeniyle nesnesini temsil eder. u halde ikon, nesnesini nsel olarak gerektirmiyor. kon ve Belirtide nesneleri ile aralarnda nedensellik ilikisi vardr. Simge: Nesnesi ile arasnda nedensizlik ilikisi olan gsterge simgedir. Simge ile nesnesi arasndaki iliki alkanlk sonucu ortaya kar, simge bu alkanlk ilikisine dayanarak nesnesinin yerini tutar. Bir gsterge olarak, simge ile nesnesi arasndaki bant, bu nedensizlik ve alkanlktr.

Simge ile nesne arasndaki bant yorumcudan bamsz olarak yoktur, yani bu ilikiyi yorumcu oluturur. Oysa, ikon ve belirtide nesne ile iliki yorumcudan bamsz olarak vard. Simgede ise yorumcu bir nesnenin yerine geecek olan gstergeyi anlksal armla kendisi oluturur. Ancak anlksal armla oluan bu iliki daha sonra kural olur ve bu kural bilenler simge ile nesnesi arasnda bir bant kurarlar.

113

Simge, bir nesnenin yerine geer. Yerine getii nesne ile arasndaki iliki nedensizdir. nk anlksal armla oluur. Bu nedenle simge ile nesnesi arasndaki iliki ancak yorumlayanla varolabilir ve bu iliki bir kural haline gelmitir, bu kural bilenler simge-nesne bantsn anlarlar. Peirceye gre szl dil simgeye iyi bir rnektir. nk sesler ve szckler, anlksal armlarla ve alkanla dayal olarak nesnelerin yerini tutan soyut ve genel simgelerdir. Szck ile nesne arasnda bir nedensellik ilikisi yoktur, szck soyuttur. Szck ile nesne arasndaki alkanla dayal bu ilikiyi toplumun tm yeleri bilir, iletiim gerekleir. Peircee gre gerek gsterge, simgedir. nk yorumcudan bamsz olarak yoktur. Anlksal armla oluur. konik ve belirtisel gstergeler, yorumcudan bamsz olduklar iin bozulmutur. Peircee gre, nesnesi ile aralarndaki bant bakmndan gstergeler zetle yle zellik gsteriyor: kon- Belirti(nedensellik-Yorumcudan Bamsz) Simge (Nedensizlik Yorumcudan bamsz olarak yok) Peircede gstergenin nesne ile bants ok nemlidir: konik gstergede nesne ile benzerlik bants. Belirtisel gstergede, fiziksel bant. Simgesel gstergede, alkanlk bants. 3.1.3. Umberto Eco (1932- Almlama Gstergebilimi) Eco, kurucu deil gelitiricidir. Saussure ile Peircen bir bireimi olduunu syleyebiliriz.1960 sonrasnda gstergebilimin Avrupadaki en nemli temsilcilerinden birisidir. Ortaa felsefesi zerine retim grm, daha sonra sanat ve estetik sorunlarna ynelmi ve insan dncesinin dil ve gsterge kavramlarna ilikin boyutlarn ele almtr.

114

Eco; yazn ve sanat rnlerinin, mzik yaptlarnn da yoruma ak gsterge dizgeleri olduunu ileri srer. retim aamas bitmi bir sanat yaptnn yoruma ak olduunu ve yorumlarn yaptn yapsn bozmayacan ortaya karmtr. Ona gre; Metin tembel bir makine gibidir ve metnin tam olarak

gerekleebilmesi, tamamlanabilmesi iin okurun ibirlii gereklidir. Yazar, metni olutururken nasl biimini dnyor ve retiyorsa, rnek okur da yorumsal adan katkda bulunmaldr. Ecoda; gsteren- gsterilen, anlatm-ierik eklindedir.Baka bir eyin yerini anlaml olarak alan herey gstergedir. Gsterge bir eyin yerini tuttuunda o eyin varolmas, ya da gerekten bir yerde olmas gerekli deildir. Ecoya gre gstergebilim; yalan sylemek iin kullanlabilen hereyi inceleyen bir bilim daldr.161 Kuramna gstergebilimin bir yalan kuram olduunu syleyerek balamtr. Ona gre; olmayan nesneleri yalan syleyerek gsterme olana, yalnzca szl dillere zg deildir; filmler, fotoraflar, izimler, sinematografik ikonlar da olmayan varlklar gsterebilirler. Film, gerekte kar karya olmayan iki kiiyi kurgu yoluyla karlayorlarm gibi gsterebilir. Grnt, hayalet gibi gerekte olmayan bir eyi kurmacayla varm gibi gsterebilir. Bir ey baka bir eyin yerine, kltrel kod bu ikisi arasndaki banty onaylad iin geebilir. Anlamn oluabilmesi kltrel kodla ilikilidir. Eco; letiim Gstergebilimi ve Anlamlama Gstergebilimi ayrmn

getirmitir. Belirtge; Kaynak Aygt-Kanal-Hedef Aygttr( letiim Gstergebilimi); Burada anlamlama yoktur, bilgi aktarm sz konusudur. Anlamlama Gstergebilimi: Kaynak insan olmasa da hedef insan ise bir Belirtke uyar olarak kalmaz, Anlamlama gerekleir. Eco; bir eyin baka bireyin yerine gemesini toplumsal uzlama ve kltrel koda balayarak, hereyin gsterge olabileceini sylemitir.
161

a.g.e, s. 33

115

Anlatm- erik: rnek; askerin apoletindeki yldz temen demektir, Amerikan Bayrandaki yldz ise eyalet demektir. Ayn anlatm, ancak deiik ierik sz konusudur. Anlatm ile ierik arasndaki bant kltrel uzlama dayaldr, kodlanmtr. Anlatm- erik: Anlatmn biimi vardr, gere kullanr, gereler deiirse anlatmn biimi de deiir. Anlatm (Biimi ve Gereleri nemli) erik (Anlatma Bal Olarak Oluan Anlam) Anlatmn Biiminin Deimesi eriin ya da Anlamn Deimesine Yol Aar. Eco; Saussurea daha yakndr, nk kltrel uzlama nem vermitir, Peircein benzerlik ve fiziksel ba kavramlarna ona gre gstergebilimde yer yoktur. Ona gre ikon ve belirtide bile uzlama dayanan kltrel kod var. Bir kez uzlam gerekleince, kod amlanabilir. Anlamn oluabilmesi iin nesne art deildir. Anlatm; bir nesneyi gstermez, kltrel bir ierii gsterir. Bu durumda Eco; gsteren - gsterilen ikilisi yerine; anlatm - ierik ikilisini getirmitir. Eco, ierii kltrel uzlamn ortaya kardn vurgulam, gstergebilimin konusunun yerine geme olduunu sylemitir. Kodlar, alt kodlar, dz anlam, yan anlam gibi kavramlar kullanmtr. Sinemada yan anlam alt kodlar oluturur. Katil szcnn farkl anlatmlar olabilir, Yurtta Kanede rosebud adl kzak alt koddur, eretilemeyle kzakla baka bir dnce(ocukluk anlar ve anne scakl) anlatlmtr, yan anlam oluturulmutur. Ecoya gre grntnn ikonik ve belirtisel yn kuvvetlidir ancak, grnt anlatm biimlerinden tr yan anlamlar oluturur. (Metafor-Eretileme, Metonimi-Dzdeimece vs.) zleyici kltrel koddan tr yan anlam anlar. 3.1.4. Christian Metz Metz; Gstergenin, bizi, bir nesneyi onun anlam aracl ile grmeye zorlayan ey olduunu aratrmaktadr. Metz; bilimsel yntemlerle aratrlabilecek, mantksal bir olgu olarak sinema grnn taslan izmitir. Metz; dilbilimsel ve ruhzmsel gelenekten etkilenir. Birincisi Barthes ve Eco araclyla, ikincisi Lacan ve Freud araclyla. Metz sinema dilinin szl dillerden ne denli ayrml olduunu vurgulamtr. Ona gre Ayzentayn szl dillerin ileyi biimini

116

sinemaya uygulamtr (montajla hereyi blerek), oysa sinemann buna gereksinimi yoktur. Rosselini ve Metz, grntnn doal bir anlatm olduunu sylemitir. Sinemada grnt, hem gsteren hem gsterilendir. Sinemada aa gstermek isteyen yine aa gsterir. Sinemada anlatmsallk doal dnyadan kaynaklanr, ynetmen doal anlatml grntleri dilediince kullanr. Sinemann en kk birimi, ekimdir ve tmceyle e deerlidir, tmce gibi biriciktir. Szcn tek bana anlam yoktur ve szck birok ses biriminden oluur, oysa ekim biriciktir, tmce gibi kesin ve ak anlamldr. Szckleri hazr buluruz, oysa ekimler, tmceler gibi sonsuz sayda yaratlabilir. nceleri Metz , Bazinin youn etkisi altndadr. Doal anlatml grntnn anlam aktarmada gl olduuna inanr. Daha sonra Eco etkisiyle en zgn dediimiz filmlerin bile kodlara dayandna inanr. Metz bu kodlar ikiye ayrr: Kltrel kodlar zgl kodlar Kltrel kodlar; alkanlkla edinilir, farkna bile varlmaz, toplumda doup byme bu kodlar anlamak iin yeterlidir. zgl Kodlar: Bu kodlar renmek gereklidir. Sinemada kurgu, alc devinimleri, optik etkiler gibi yntemler zgl kodlardr. Kltrel kod ok nemlidir. nk, Anlam kltre baldr. Metz ve Eco, ikonik gstergede bile kltrel kodlar olduu iin anlamn byk lde kltre bal olduunu sylemilerdir. Metze gre, sesli ve konumal ada sinemann be deiik gereci vardr: 1234Grnt(filme yerlemi grnt) Kaydedilmi sesil ses(filmin szckleri) Kaydedilmi mziksel ses Kaydedilmi ses(stdyolarda mzikle kartrlarak gerek ses denilen)

117

5-

Yaznn grafik izi, (tantma yazlar, ara yazlar, grntdeki yazlar)162 Grnt anlamn; Kltrel kod ve balamdan tr edinir. Her grnt tek

bana anlamldr ancak, baka grntlerle birlikte yeni yan anlamlar edinir. rnek: Bir nesne gsterilerek kahramanla ilikisi kurulabilir, bu apka ya da kzak olabilir, bu nesne anlamldr. Ynetmen seimini yaptktan sonra o nesne kahramanla zdeleir, yerine geer ve bu balamdan tr izleyici yananlam anlar. 3.1.5. Grnt zerine Grntnn tz, gzmzle grdmz tm nesnelerdir. Grntnn biimi ise; Alcnn belli bir adan gsterdii nesnelerdir. Grntnn fiziksel grnyle biimi de ayr eylerdir, biimi, ynetmen belli k ve kamera asyla kendisi yaratr. Bir nesneyi olduundan daha byk ve daha kk gsterebilir, bu zellikler biimle ilgilidir. Nesne her zaman yeni bir biimin tz olmaya hazrdr. Econun belirttii gibi, anlatmn gereci deitiinde biimi de deiir.163 Filmin; Renkli veya siyah beyaz olmas, ya da renklerin soluk olmas biimin deiimiyle ilgilidir. Biim deiince anlam da deiir ve biim deiimini salayan rnekte olduu gibi renk gibi gerelerdir. Gerecin deimesi grntnn biimini etkilemektedir. Sinemada grntdeki nesne tznden ok daha fazla ayrlr. nk kurgu, kesme , kamera as ve hareketi, yava ve hzl evrinme ile gerek dnyadaki nesne ok farkllaabilir. Sinema, grntdeki nesne ile gerek dnyadaki nesneyi birbirinden uzaklatryor. Grntnn dz anlam ve yan anlam vardr: Fotorafla karlatrldnda, sinema grnts tznden ok uzak, szl dille karlatrldnda sinema grnts tzne ok yakndr. nk szl dilde gerein yerine simgesi, sinemada ise kendisi geer.

162 163

a.g.e., s. 42 a.g.e., s. 48

118

Sinemada biim ok nemlidir. Gerei sunu biimi anlam belirlemektedir. Ynetmen gerei belli bir adan bozarak belirler. Gerek alabildiine bozulamaz nk izleyici tanmazsa anlam karamaz. Sinemann tm gereleri ancak bir nesneyle anlam yaratrlar. Ynetmen diledii anlam yaratr: Bu anlam gsterenlerle ve gerelerle retilir; kamera, k Sinemada dzanlam gldr nk grntnn gstereni geree ok benzer: Ynetmen kadn gstermek isterse kadn gsterir. Yan Anlam: Dzanlaml grntlerle yan anlam yaratmak ynetmenin tercihiyle oluur. Grnty nasl ekeceini dnr, renkli mi, soluk mu, bylece yan anlam oluur. Yan anlam dizisel bantya baldr. Dizimsel bant ne neyi takip edecekle ilgilidir, yani nce ve sonra olma ile ilgili. Dizisel bant ise neyin ne ile birlikte olacakla ilgilidir. Grntnn nasl olaca tercihiyle ilgilidir. Yananlamn olumas biime baldr.Yananlam ynetmenin tercihiyle oluur. Ancak yan anlam deimez deildir. Kltrel kodlar ve alt kodlar, filmin, ynetmenin istei dnda amlanmasna neden olabilmektedir.164 3.2. Filmin zmlenmesi Psikanalitik zmlemenin, baka bir deile ruh zmlemesinin temeli, bilincin kk ierii olan ve davranlarmz ekillendiren alan aa karmaktr. Sz edilen bu alan; bilinalt ya da bilnd olarak tanmlanan ruhsal dzlemdir. Freudun kurduu bir ok ngrnn klinik almalarla bir ok kez gsterdii zere; farknda olmayarak yaptmz davranlar, alkanlklarmz, otomatiklemi davranlarmz, ani olay ve travmalara kar gsterdiimiz psikolojik tablo, espirilerimiz, ryalarmz, setiimiz szckler, dili kullanma biiminiz, taknt ve saplantlarmz, temel niteliklerini bilind dnyann itkilemelerinden almaktadr. Bu bakmdan yaplan almalar, serbest arm ynetemi kullanlarak temel ve genel geer, evrensel sembollere ulamamz salamaktadr. Bu almalarn btnl ksaca psikanalitik analizi ifade etmektedir. Psikanaliz bir bakma sembol okumadr. Freud, bireylerin bilindn; serbest arm yntemi ile ham sembolleri yakalamak suretiyle, psikanalitik bir yntem gelitirerek, ortaya koymutur. Daha sonraki aamalarda, Freud; toplumlara, antropolojik ve arkeolojik
164

a.g.e., s. 49-54

119

bulgulara, sanat eserlerine ve edebiyat eserlerine psikanaliz uygulamtr. Biz de bu almada, Kubrickin 2001: A Space Odyysey filmine psikanaliz uygulamaya altk ve sembollerin imgelemlerimizde uyandrd serbest armlar sistematik bir ekilde yorumlamaya altk.* Psikanalizin kulland serbest arm yntemi, adndan dolay hakl olmayan bir yanlsamaya yol aabilir. yle ki; serbest arm demek, imgelemlerde ve psikanalizi uygulayann bilisel srelerinde aa kan random (rastgele), serbest ve muallakta olan rastlantsal semboller demek deildir. Serbest arm, psikanalize tabi tutulan objenin, mmkn olan en objektif bir biimde ele alnmas ve bu objenin, objektif bir ekilde temsil ettii z deerleri ve sembolleri aa karmaktr. Serbest arm ynteminin sembolleri aa karmak ve belli kstaslar ierisinde incelemek zere; bir ok almalarla doruluunun genel geer olduu kantlanan, spesifik determinasyonlar vardr. Psikanalize tabi tutulan obje, bu determinasyonlar zerinden serbest arma tabi tutulur. 3.2.1. zmlemede Kullanlacak Yntemsel ereve 2001: A Space Oyssey filmi, iki ana dzleme ve her ana dzlem de alt dzleme ayrlarak adm adm okunmutur. Ayrca her ana dzlem iin bir teknik dzlem belirlenerek, bu anlat dzlemlerinin kamera, k ve uzam kompozisyonlar ksaca incelenmitir. Alt dzlemler ve teknik dzlem ierisinde, anlatnn bilgisi serimlenmi ve anlatsal biemle zmlenmitir. Psikanalitik bir yorumla serimlenen bu bilgi, anlatsal izleinde tekrar kompoze edilerek, semiotik terminolojinin baz terimlerinden yararlanlarak davurulmutur.

Psikanalitik zmleme ve uygulamalar iin ltfen bkz. Sigmund Freud, Dlerin Yorumu I, ev. Emre Kapkn, Payel Yaynlar, 3. basm, stanbul, 2001, Sigmund Freud, Dlerin Yorumu II, ev. Emre Kapkn, Payel Yaynlar, 3. basm, stanbul, 2004, Sigmund Freud, Espiriler ve Bilind ile likileri, ev. Emre Kapkn, Payel Yaynlar, 4. basm, stanbul, 2003, S. Freud ve W. Jensen, Sanr ve D: Gradiva, ev. Emre Kapkn, Payel Yaynlar, 1. basm, stanbul, 2003, Sigmund Freud, Sanat ve Edebiyat, ev. Emre Kapn-Ayen Teken Kapkn, Payel Yaynlar, 1. basm, stanbul, 1999.

120

3.2.2. Filmin Konusu Ynetmen: Stanley Kubrick Senarist: Stanley Kubrick&Arthur C. Clarke Yapm: 1968 Film; Evrim kuramna atfta bulunarak, Homo Sapiensin ilkel atalaryla balayan, insan-doa etkileimi ve insann evrilerek toplumsallamas, modernlemesi ve evrene hkmederek onu ynetecek duruma gelmesini sembolik bir dille anlatmakta, zaman-mekan ve insann varolu problematii zerine felsefi bir tartma ortaya koymaktadr. Film boyunca trmzn ilkellerinden, uzay dahi tahakkm altna alacak olan gelecein insanlarnn; iletiim ve ynetme srelerinin, gelimilik dzeyi her ne olursa olsun, temel psikolojik itkiler ve i istenlere baml olaca ve kltrel olarak atalarmzdan aldmz bu mirasla biimlenmeye devam edecei sembolik olarak gsterilmitir. Su birikintisi banda yer tutan bir Homo Erekts hordas, baka bir Homo Erekts srs tarafndan kovulduktan sonra kovulan hordann bir yesi, kemiin bir eit ara, alet, el baltas ve dolaysyla bu alete (teknolojiye) sahip olmayanlara av hayvanlar ve rakip H.E.lere- kar bir silah olarak kullanlabileceini kefetmesiyle, yerinden kovulan horda elde ettii art deer olan alet teknolojisiyle su bana, eski yurtlarna, yeniden dnerek, su ban kendilerini kovarak tutmu olan H.E. hordasn, hordann alfa bireyini kemikle vurarak ldrr ve yeniden ele geirirler. Kemik el baltas, H.E.n interiorunun da vurumunu daha baarl ve net bir ekilde gsterimlemesine yol amtr. Teknoloji, insanolunun i istenlerinin ve psiik duygulanmlarnn d dnyaya daha geni, derin ve etkili bir ekilde yansmasna yol amtr. Daha nceleri kas gcnn caydrclna bal olarak biimlenen statler ve toplumsal yap, imdi yine ayn psikolojik itkilerin gerekletirilimine ynelik olarak teknoloji yardmyla biimlenmekte, ilikiler, iletiim ve ynetme sreleri buna bal olarak bakalamaktadr. Filmde uygarln dou nedeni olarak trmzn kendi tr de dahil olmak zere tekilere iddet uygulayarak gelitii ve

121

bylece elde edildii anlatlmaktadr. Dnya yrngesi etrafndaki bir uzay gemisinin birebir sava arabas tekerlei eklinde olmas teknoloji ve buna paralel bir ekilde gelien uygarln sava ve iddet ile var olduu ve ortaya ktn aka sembolize etmektedir. Filmde, insann yaratcln ve mkemmeliyetini temsil eden bilgisayar HAL ise, aslnda insann uygarlk gelitike hep gz ard etmeye bilinaltna itmeye alt temel gerekliine kendisi de sahip olduundan tr kusursuz deildir. HAL duygulara sahiptir ve bu da onun psikolojik bir varlk olduu ve insanla benzer arzulara, istenlere ve psiik (ruhsal) itkilere sahip olduunu gstermektedir. ster kemik, ister uzaygemisi ya da bilgisayar olsun; Aralarmz, tekilere mesaj verme biimimizi, yneten-ynetilen ilikisini ve kusurlu yanlaryla, mkemmeliyeti araymz sembolize ederler. 3.2.3. Filmin yks Film uzun sren bir karanlk ekranla balar. Ayn eksen zerinde gne ve gezegen ikili dizilimini grrz. Dawn of Man: nsann Douu yazsyla beraber gndoumu, gkyz, dnya yzeyi, dalar ve vadileri grrz. Kaylklarda bir su birikintisinin banda erektsleri grrz. Kayalklar cvarnda eitli hayvanlarn iinde savanlk otlaryla erektsn beslenmesini ve yiyecek araylarna tanklk ederiz. Ortamda yer yer kemik paralar vardr. Hayvanlar otlamaktadr. ki erekts onlarn iinde yerde oturmutur. Biri tekini nne alm tmar etmektedir. Erekts srsnden biraz uzakta topra eeleyen bir erektse kayalklardan srayarak bir vahi kedi saldrr. Sahne kararmayla kapanr. Sahne erekts srsnn suyun ban epeevre kuatarak suyun banda oturduklarn gsteren genel bir ayla alr. Su banda lider ye tantlanmakta ve grup iinde su ime sras ekimesi ve hiyerarik davran biimleri gsterimlenmektedir. Kayalklarn ardndan subandaki erekts srsne bir baka erekts srs saldrr. Yeni erekts srs su birikintisi ve evre kayalklar ele geirir. Sahne kararr.

122

Vahi bir kedi kayalklarda seher vakti avlad zebrann bandadr. Su birikintisi civarndan kovulan erekts hordas; bir kayalk kovuuna snm tedirgin ve korkulu gzlerle uyur-uyank bir halde gecelemektedir. Sabah olur, lider Erekts Monolithi fark eder. Sr uyanr ve Monolithin etrafn sarar ve daha sonra ona dokunur, el srerler. Monolith-gne-ay lemesi ayn eksende gsterilir. Mistik bir fon sesi vardr. Sahne kapanr. Erekts srs yiyecek aramaktadr, cvara yaylmtr. Bir Erekts yerdeki bir kemik ynnn bana km ve oturmaktadr. Kemik ynna tuhaf ve merakl gzlerle bakmaktadr. Byk bir kemik parasn alr ve dier kemiklere vurur. Her defasnda daha iddetli vurur ve sonunda ayaa kalkarak vurmay srdrr. Kuru kafaya kemikle iki kere vurup paraladnda buna paralel olarak bir hayvann bana vurularak lp yere yld sahne gsterilir. lk el-baltas aletini kefeden Erekts elindeki kemii havaya frlatr. Kemik havada dnerek ykselir. Kemik aleti bulan Homo Erektsler, artk Homo Sapienslere dneceklerdir. Gemeyle, kemiin hareketi uzaydaki bir mekie balanr. Mekik uzayda hareket etmektedir, fonda dnya vardr. Dnya, gne, ay ve hareket eden eitli uzay gemileri gsterilir. Sava arabas tekerlei eklinde uzay yolcu gemisi dnerek hareket etmektedir. Fonda dnya vardr ve dier planlarda gemi baka lokasyonlarda hareket etmektedir. Uzay gemisinin ii, otomatik kap alr yolcu bekleme salonundan Dr. Floyd resepsiyona ynelir. Uzay gemisi iinde bir grevliyle beraber yrr. Kimlik saptama otomatna gelirler ve kimliini onaylatr. Bir hazneye geer kartn takar ve eitli numaralara tuladktan sonra dnyadaki kzyla radyo transmisyon telefon balants kurar, kznn ertesi gnk doum gnn kutlar, hediye olarak ne istediini sorar kz telefon der, evde ok telefon olduunu bunun iin baka bir ey istemesini syler, kz ot bebek istiyorum der, grme bylece biter. Dr. Floyd bir grup kadn ve bir Rus doktorla geminin geni bir platformu zerindeki yolcu koltuklarna oturarak salgn hastalk hakknda bir konuma yapar.

123

Dr. Floyd bir baka yolcu gemisiyle Aya gitmektedir. Uyuyan bir yolcu, hostesler, kaptan kabini, Herey ekran ve yolcu yiyecekleri mens gsterilir. Gemi Aydaki sse gelir. Dr. Floyd burada bir toplant salonunda salgn hastalk hakknda konuur. Bir mekik ay zerinde hareket etmektedir. Fonda baka bir gezegen vardr. Mekiin kaptan kabini gsterilir, grevli astronot mrettebatn grevlendikleri ve aratracaklar garip ve bilinmeyen manyetik kaya hakknda konumalarn dinleriz. Mrettebat yemek yemektedir. Mekik Ay ssnde manyetik, tuhaf kayann olduu yere gelir. Daha nce erekts srsnn Monolithi grdklerinde beliren tuhaf, mistik ve rktc fon mzii burada da balar. Alt astronot ona doru yaklar. Bu Monolithdir. Etrafnda toplanrlar, resmini ekerler. Monolithin nnde bir grup fotoaf ektirmek istediklerinde dayanlmaz tiz bir ses duyar ve ac iinde kvranrlar bu srada Monolith ve tepesinde hilal Ay ve gne simetrisi gsterilir. Gemeyle uzayda seyreden uzun boru, kemik biimli bir uzay gemisi grlr. Bir mrettebat komaktadr. Kabin iinde uyuyan mrettebatlar vardr. HAL 9000in gz gsterilir. Uyutulmayan iki mrettebat, Dave ve Frank grrz. ki mrettebat yemek yerken Herey izlerler haberlerde, onlarla daha nceden yaplm olan bir rprtaj verilmektedir. Bylece grev, mrettebat ve HAL 9000 bilgisayar hakknda bilgi ediniriz. Dave bir platform zerinde gznde gzlkle dinlenirken annesi ve babasyla radyo transmisyon balantya geer, ebeveynleri Davein doum gnn kutlamaktadrlar. Frank, HAL ile santran oynamaktadr ve kaybeder. Dave uyuyan mrettebatn kara kalem resmini izer, HAL bunu sorar, o da gsterir, HAL bu bahaneyle dncelerini Dave ile paylamaya alr, Dave HALi pek anlamaz ve oral olmaz, diyalog sonlanmadan HAL, Dnya ile iletiimi salayan ana iletiim anteninde bir problem ortaya ktn syler. Dave iletiim uydusuna-antenine gider ve bir devreyi skerek getirir ve incelerler. HAL sorulan sorulara ilgin, tuhaf, geitirmeci, isteksiz ve sorumsuz kaamak cevaplar verir. Frank ve Dave HAL hakknda kayg verici eyler dnmeye balarlar. HALin bir eyler yapmaya alt, samimiyetsiz davrand ve bir eyleri gizlediini dnrler. Bu hisler iinde birbirlerine bakarak HALden izin isteyip yalan bir bahaneyle, olmayan bir arzay gereke gstererek, C nitesine giderler. C haznesinin iine girer ve tm artelleri kapatarak HALin kendilerini duymasna engel olmaya alrlar ve bunu HALe bararak komutlar vererek snarlar. HALin kendilerini duyamadndan

124

emin olunca, HAL hakknda konumaya balarlar. HAL, onlar duyamamakta ancak C haznesinin camndan ierideki Dave ve Frank grebildii iin onlarn dudaklarn okumaktadr. Ekran kararr. eride aldklar karar sonucu antene bir daha baklacaktr. Frank antene bakmaya gider. Dave, onu kumanda ekranndan izlemektedir. Frank mekikten kar, mekik HAL tarafndan kontrol edilerek Frankn stne srlr hava borusu kesilir, HALin gz gsterilir, mekik ve Frank uzayda savrulur, Dave bunu grr, Hale neler olduunu sorar, HAL anlamszca ve alas bir ekilde bilmediini syler, Dave bunu HALin yaptn kesin olarak anlamtr ancak anlamazlktan gelir. Dave Frankn lsn almak iin ona doru mekikle gider. Uzay gemisinin iindeki astronot kyafetleri gsterilir, uyuyan mrettebat ve HALin gz gsterilir, HAL uyuyan mrettebatn yaam nitelerini kapatr ve lmlerine neden olur. Davein dnnde HAL uzay gemisinin kaplarn amaz, nce Davei duymazlktan gelir, sonunda yantlar ve kapy amayacan syler, onlarn dudan okuduunu hereyi bildiini syler ve itiraf eder. Dave, durumu kabul etmek istemez, ancak sonunda, amazsa hava kanalndan gireceini syler, HAL bunu yapmasnn imkansz olduunu nk Davein baln takmadn, baln gemide braktn syler. Dave yine de hava kanalndan gemeyi baarr. Bu srada Dave, aresiz Frankn lsn yeniden uzay boluuna brakmak zorunda kalmtr. Doruca HALin hafzasnn olduu niteye gider, Dave giderken HAL, ona yalvarrcasna konuur, zr diler, suunu itiraf eder, kendini toparlayacan ve bir daha asla byle hata yapmayacana dair szler verir, Davein kendisine yant vermesini ister ancak Dave ona yant vermez, hi konumadan doruca HALin beynine gider ve kapy aarak hafza kartlarn tek tek devre d brakmaya balar. HAL, yalvarmay srdrmektedir. Ancak devreler yerinden ktka; HAL, hafzasn ve akln yitirmektedir. Sonunda Flash-Back anlar olan temel bilgileri sayklamaya balar, artk bilinli deildir, yalvarmay durdurmu sayklamaya balamtr. Kendini, yapld yeri tanmlamaktadr. Yaratcs Langley ona bir ark retmitir. Bu arky sylemeye balar. Sonuna doru bir otomatik konuma metni devreye girer ve greve kmadan nce gizlenen baz bilgileri vermeye balar. Bu bilgiler mrettebat Jpitere vardnda ve uyutulmu mrettebat uyandrldnda

125

aklanacaktr. Bu bilgi greve kmadan nce HALe sylenmitir. Olanlar karsnda Davein yakn planla yzn grrz. Jpitere varlmtr. Dave bir mekie biner. Monolithi uzayda salnrken grrz. Dave mekiinde zamansal bir yolculua km, zaman tneli-kurt deliinin iinde dm gibidir. Renkler, k anaforlar, galaksiler, renkli yzey ekilleri, Davein gzne bu grdklerinin renkleri yansmaktadr. Sonunda mekik bir salonun ortasnda belirir. Dave mekiin iinde kendinden gemi biimde titremektedir. Salonun ald bir odada beyaz sal yal bir adam vardr. Dave mekikten kar, lavabonun olduu bir odaya gelir aynada kendine bakar, bir aralktan dier odann iini ve iindeki beyaz sal adam grr. Adam yemek masasndadr, bardaa elini uzatr, bardak der. Yata grrz yatak botur. Krk barda almak iin yere eilir, garip bir hisle kafasn kaldrr ve yataa bakar, kel ok yalanm yz lepral hastalara benzer yatalak ve hasta bir adam grrz, adamn olduu adan yemek masasn grrz kimse yoktur masa banda. Monolith yatan banda belirir. Gezegenler ve uzay gsterilir. Monolith yatan ba ucundadr. Yatalak adam asndan Monolithi Monolith asndan yataktaki yatalak adam grrz. Yataktaki adam elini Monolithe uzatr. Monolith asndan yatak bir daha grldnde yatakta bu sefer bir bebek vardr, daha sonra plasenta iinde bir bebek vardr. Uzaya dnlr. Aydan, tilt-down ile masmavi dnya gezegeni grnr ekrann sa yanndan. Ekrann sol yanndan da paralel bir ekilde dnyaya benzer mavi bir kre kenarlarndan kadraja girmeye balar. Bu kre girdike ne olduu anlalr. Bu dnya gibi mavi bir gezegen deil, meer plasenta iinde, yz dnyaya dnk olan bir bebektir bu kresel mavi obje. 3.2.4. Stanley Kubrickin Biyografisi 26 Haziran 1928 - 7 Mart 1999. Amerikal film ynetmeni. Teknik kusursuzluk aray, entelektel sembolizmi, efsanevi mkemmelcilii ve ince detaylaryla tannd.

126

Kariyerine New York'un Look dergisine amatr fotoraflar ekerek balayan Kubrick, ksa zamanda Look dergisinin fotoraflarndan biri oldu. zledii filmlerden ok daha iyisini yapabileceine inanarak ynetmenlik yapmaya balad. lk filmleri, Fear and Desire, Killer's Kiss ve The Killing ile kendisini ispatlad. Paths of Glory ve Spartacus ise onun iyi ynetmenler arasndaki yerini almasn salad. 1960'l yllarda Lolita filmini ekmek zere ngiltere'ye giden Kubrick, yaamnn geri kalann bu lkede geirdi. Dr. Strangelove, satirik Komedya'nn sinemadaki nemli rneklerinden biri olarak kabul edilir. Ancak Stanley Kubrick'i 20. yzyln en nemli ynetmenlerinden biri yapan, 1968 MGM Cinerama prodksyonu olan 2001: A Space Odyssey ve 1971 yapm A Clockwork Orange'dr. William Makepeace Thackeray'in bir romannn sinemaya uyarlanmas olan Barry Lyndon , Jack Nicholson'n oynad The Shining, yaklak 7 yl alt sava filmi Full Metal Jacket ve son anda yapmaktan cayd A.I.: Artificial Intelligence Kubrick efsanesini srdren filmler oldular. Arthur Schnitzler'in Traumnovelle romanndan uyarlanan ve Tom Cruise ile Nicole Kidmann oynadklar Eyes Wide Shut' bitirdikten birka gn sonra len Kubrick, Childwickbury Manor, Hertfordshire, ngiltere'de topraa verilmitir.165 Ynetmenin Filmografisi:166 1. Eyes Wide Shut 2. Full Metal Jacket 3. The Shining 4. Barry Lyndon 5. A Clockwork Orange 6. 2001: A Space Odyssey Worrying and Love the Bomb 8. Lolita
165 166

(1999) (1987) (1980) (1975) (1971) (1968) (1964) (1962)

7. Dr. Strangelove or: How I Learned to Stop

http://tr.wikipedia.org/wiki/Stanley_Kubrick, 02.06.2007 http://www.imdb.com, http://www.paradisedirector.com, 01.06.2007

127

9. Spartacus 10. Paths of Glory 11. The Killing 12. Killer's Kiss 13. Fear and Desire 14. The Seafarers 15. Flying Padre 16. Day of the Fight

(1960) (1957) (1956) (1955) (1953) (1952) (1951) (1951)

3.2.5. Birinci Ana Dzlem: Gei

nsan Evrimi, Homo Erektsten Homo Sapiense

Filmin bu blmnde anlamlar evreni kategoriler halinde alt dzlemde sembolik imgelemde e ve art sremli imlemlerle geriye ve gelecee ket vurmamza yol amaktadr. Aada bu kategorilerden bazlar; sral zamansal dizge ierisinde uzam rgtleyici alt dzlemlerle ilikileriyle beraber ele alnmaktadr. Birinci alt dzlem zaman-uzam diyalektiini atlatmal olarak kodlayan dizgeyle birlikte, gezegen zerindeki Hominidlerin konumunu yanstmaktadr. kinci alt dzlem, zaman-uzam diyalektiini atlatmal olarak kodlayan dizgeyle birlikte, gruplar aras aidiyet ve mlkiyete dayal teknoloji farkl mcadeleleri sembolize etmekte ve dzdeitirmeceli imlemelerle ilk aletin dnerek ve gelierek birok aletin varoluunun sebebi olmasn zaman sramal olarak gstergelemektedir. nc alt dzlem, zaman-uzam diyalektiini atlatmal olarak kodlayan dizgeyle birlikte, Hominid hordasnn (Homo Erektsun) Homo Faber (Homo terime esas anlamn veren, aletler Sapiens) Hordasna* dnmesindeki,
*

doa ile olan ilikisi ve

Homo Faber; alet yapan insan anlamna gelmektedir. Homo Sapiens ise, akll insan anlamna gelmektedir (Lat.). Horda, yeter derecede determine olamam kk insan gruplar ya da hominid

128

dzleminden el baltas ncl aleti bulmasn sembolize etmekte ve topluluksal farkllamalara ve yaam formu deiimlerine atfta bulunarak evrim kuramnn doal seilim hipotezini vurgulamaktadr. Ayrca psiik dzleme ilk mistik belirtili anlam yklemeleri ile gnderme yapmaktadr. 3.2.5.1. Birinci Alt Dzlem: Homo Erektsler ve Doa

ekil 1 Uzay boluu ierisinde devinen gezegenler, dnya, ay ve gne; psikopatolojik alg dzleminden uzam-zaman denge kategorisinden karanlk uzay boluu ana kategorisini kodlayan anlam, metonimik imlemle melankolik bir yalnzl, baboluu, dzen ve dinginlik ierisinde kaos, rperti ve rknt duygulanmlarn gstergelemekte ve adeta gezegen zerinde yaam mcadelesi veren hominidlerin fizikopsikolojik veri durumlar ve bilisel srelerinin vurgusunu imgelem dzlemimizin alt yordamlarna kodlamaktadr. Gezegenler, dnya, ay ve gne sistemi ise, kaos ierisinde psiik snma limanlar ve gven veren dzeni simgelemektedirler. Gk cisimleri kategorisinden, bu cisimlerin oluturduu, yaam rgtleyici sistem metaforik olarak gezegen zerinde belirecek ve/veya belirmi olan yaamsal dizgeye ve doa kurallar dizgesine evrensel davran biimleri ve yaam formlar kalplarn dzglemektedir; biyolojide Messenger RNA(m-RNA)*-Transfer RNA(tRNA)** ve DNA kodonu*** arasnda sregiden dngsel devinimle byk bir dzen
gruplar iin kullanlmaktadr. Terimi Freud sk sk kullanmtr. Freud, bu terimi dnemin nl antropologlar H. Morgan ve L. Frazerin terminolojsinden alntlamtr. Bkz. Sigmund Freud, Totem ve Tabu, ev. K. Sahir Sel, Sosyal Yaynlar, 3. basm, stanbul, 2002. * Haberci Ribonkleik asit; DNAdan ilgili aminoasit dizilim dizgesini kodona tayan RNA parac. ** Tayc Ribonkleik asit; Stoplazmada serbest halde yzen aminoasit parcacklarn yakalayarak kodona dzglenmek zere gtren RNA parac. *** Haberci RNAnn kodlarn zerinde tar ve tayc RNAnn anti kodonunu zerek zerindeki aminoasitleri dehidrasyon sentezi ve hidrojen kovalent molekl balar ile birbirine balayarak protein sentezini gerekletirir.

129

ierisinde kaos gibi grnen bir sistemden yaamn kayna olan protein sentezinin kodonlar zerinde aminoasit dizilerinden dzglenip protein fibrilleri dizgesini oluturmas gibi; ya da atom alt paracklar ve atom paracklar olan proton, elektron ve ntronun evrensel kurallar erevesinde belirli frekans bandlar ve yrnge dizgeleri zerinde devinimleri ve kategorik seilimlerle trl madde bileimlerini kaotik bir ortam ve boluktan dzen ierisinde dzglemesi gibi; Uzay boluu ve gk cisimlerinin diyalektii kendi z varolu ve bilincinin etkileimli gerekliini tm alt ve st dzlemlerden trl kategorilere yanss ve bu yans metonimik ve metaforik gndergenin uzamsal ve zamansal dzlemde yukarda verilen birka rnek dnda benzer kurallar dizgesi ve kural dizileri kategorilerine bilisel srelerimiz ve psiik dnyamzda imgelemlerimizde evrensel kodlamalarda bulunmaktadr.(Bkz. ekil 1)

Resim 2

Resim 3

Afrikann yar steps savanlk bir corafi dzlemine sabaha kar doan gnein tepeler arkasndan ykselmesi esremli olarak metaforlarla hayatn douunu simgelemektedir. Gkyzne hakim olan hafif yeilimtrak k ambiyans, renkler dzleminden, psikososyal kategoride yeil renk imajnn anlamnn bilind arm imajlar olan yeillik, bitkiler, yaam ve yaam kayna suyu metonimilerle e ve art sremli bir semantik anlam skalas imaj kuayla cennet (ayrca alt yordamlar olan mutluluk rgtleme semantiinde dokunulmamlk, Arilik, dinginlik, esenlik ve huzur) szdizim dizgesine dzglemektedir. (Bkz. Resim 2, Resim 3)

130

Resim 4 Savanlk zerinde kayalklarda su evreni kategorisinden yaamsal mcadeler, kaynak sknts gibi anlamlar beini rgtleyen kk bir su birikintisi kenarnda bulunan bir grup hominid sosyal determinasyonlarnn ve davranlar dzleminin gstergelemesinden anlald zere hominidler dzleminden evreyele daha iyi uyum salam baarl bir hominid dal olan bir alt hominid kategorisi Homo Erektsleri ve bu hominid grubunun bir Homo Erekts hordas olduu imlemini Erektslerin tanmsal temel zellikleri kodlarna gnderme yaparak gstergelemektedir. (Bkz. Resim 4) Yksek kayalklar; ykseltiler dzleminden korunakl, emniyetli, eriilemez, evreye hakim uzamlar beini kodlayan st kategorik bir yerlekedir. Bu Erekts hordas evrimsel yeterlik kategorilerinden baarl olanlar beini su ban tutmalar, kayalklarda yaamalar ve besin ihtiyacn evreden temin edebilme muktedirlii gibi anlam edimiyle iyi bir ekilde sembolize etmekte ve bilinaltna; insana doru evrimleme potansiyellii tayan kollardan, rneklem bir hominid uzantsnn bunlar olduu imajn kodlamaktadr. (Bkz. Resim 3, Resim 4) Yerlekelerinin zemini daha nce tketilmi oluu anlalan kemik paralaryla sereserpe doludur. Bunlarla i ie yaamaktadrlar nilerinde.* Bu zemin kalabal aksiyonlar dzleminde olas rastlantsal aksiyonlar edimi potansiyellii kategorisinin bir st beini simgelemekte ve etrafta kemik youn materyal birikiminin yeni fonksiyonel edimler kazanm olasln arttrd beklentisi, ve benzer anlamlar beklerinin ayn semantik yargsal anlam imajn tetiklediini grmekteyiz. (Bkz. Resim 3)

Ni, yaam alan, yuva, habitatn yuva arlkl kullanlan alan.

131

Resim 5 Boynuzlu bir hayvan kafatasnn bir kayaln kenarnda yerde durmas ve arka planda gnein yakc kzl klaryla belirdii planda; n geli asnn konumsal asal dzlemde dik alar kategorisi, sert ve yaln kayalklar, kemik paralaryla dolu kuru bir savanlk zemin, renkler dzleminden kzl yakc k esremli benzer anlam bei yordamlarnn itkilemesiyle zihinsel imgelemde metaforik adan sknt, hayatta kalma mcadelesi, yaamn zorluu gibi anlam dizilerini kodlamaktadr. Bylece Erektsun zor bir evrim snavndan getii anlalmaktadr. (Bkz. Resim 5)

Resim 6 Homo Erekts hordasnn yaad kk blgede eitli memeli uysal hayvanlar bulunmakta ve bu hayvanlarla sorunsuz bir ekilde blgeyi paylamaktadrlar. Erektslar bu hayvanlarla yan yana yaamakta bazen ayn yeri eelemekte, bitkisel kkler aramakta ve ot yemektedirler. Besin maddeleri evreninden yeri eeleme aktnn gerektirdii anlamn aranlan besinin bitki kk alt besin kategorisi olduu grlmektedir. Besin maddeleri evreninden otobur besleme ve/veya yer alt kurtuklar ve bcekleri avcl bei ve toplayclk anlamlar kategorisini simgeleyen yer eeleme eylemi, bitkisel kkler, Homo Erekts hordasnn henz toplayc yaam formasyonu dzeyinde olduu yargsn, imgelemlerimizde rgtlemektedir. (Bkz. Resim 6)

132

3.2.5.2.

kinci Alt Dzlem: Doa ve tekilerle Diyalektik

Resim 7 Erekts hordasnn bir yesi ile bir memeli hayvan ayn yeri eelemekte ve ayn aly koparmaya alrken, Erekts sesler kararak ve eliyle hayvana vurarak oradan uzaklatrmaktadr. Davransal dzlemden, bir alt dzlem olan kstl, ertelenmi, feragat edilmi ve yaplmas o anda terk edilen davranlar kategorisinin semantik dzlemde hiyerarik rgtlenme karl kstlanann ya da feragat edenin hiyerarik piramitin alt dzeylerinde, itaat eden bir birey olduunu gstermektedir. Erekts salt yabanc tre kar bu tepkiyi gstermemekte kendi grup ii bireylere de ayn tepkiyi gsterimlemektedir. Bylece davransal dzlemde; itaat eden ve kendini kabul ettiren, hakim olan ve hakim olunan, sahip olan ve sahip olmayan, hakkn vermeyen ve hakkndan feragat eden, kendini savunan ve boyun een kartlklar ikilileri beinin dzgledii anlam evreninde Erekts kendi grup yelerine de ayn ekilde davrandndan horda ierisinde grup ii hiyerarik bir determinitif dzenin varln gzlemlemekteyiz. (Bkz. Resim 7)

Resim 8 Erektste aidiyet ve mlkiyet duygularnn dk dzeyde de olsa gelimeye baladn grmekteyiz. Su banda toplanan ve su imeye alan grup yelerinden biri, kendisi imeden kimsenin su imesini istemiyor ve buna engel oluyor ayrca su ien grup yeleri ona yakn bir yerden su imemekte, uzaktan imektedirler. Onun her an zuhredecek gazabndan rkmektedirler.

133

Davransal dzlemde grup ii tekil yaplan aksiyonlar alt kategorisi liderlik anlamlarn kodlamaktadr. Dierlerine su ime srasn beklemeleri konusunda sessel lklar ve tehditkar, caydrc, gl ve diri vcut hareketleri ve jestlerle uyarmakta olan Erektsun hordann lideri bir baka deyile Erekts hordasnn erkek alfa-bireyi olduu anlalamaktadr. Erkek alfa Erekts grup yelerinden sayg beklemekte ve egemenliinin davransal gsterimler ve mutlak itaatle her daim merulatrlmasn ve grup yelerince onanmasn istemektedir. Erektsn grup ii ve d mcadelelerde kard sesler ve lklar, evreninin alt dzlemlerinden biri olan rktc, caydrc, tehditkar, uyarc semantik ses tnlarn kodlamaktadr. (Bkz. Resim 8)

Resim 9 Erekts hordasnn iki yesi yere km oturmaktadr. yelerden biri, dier yenin arka-srt tarafnda oturmakta ve dier yenin ba, omuz, srt ve gs ksmndaki kllar temizlemekte ve tmar etmektedir. Bireysel birebir davransal kategoriden olas duygusal yaknlama ve duygusal al-veri aktn tetikleyen fiziksel bir vcut pozisyonu ve yaknlama gerekletii imgelemlerimizde canlanmaktadr. yle ki, bu alt davransal kategorinin gelecekte Erekts hordasnn daha gelikin duygusal davran biimleri, rgtlenme biimleri ve toplumsallama formlar gelitirecei ve uygarlk yolunda ilerleyerek toplumsallamada daha baarl yetiler kazanaca dncesi metaforik olarak simgelenmektedir. Tm bunlarla beraber bu tablonun imgelemimizde canlandrd ve kodlad baka baz anlam bekleri de mevcuttur. Yakn oturma pozisyonu ve itinal tmar etme eyleminin metaforik olarak dzgledii anlam beiyle esremli olarak ayn ve benzer anlamlar imgelemlerimizde imleyen bir baka gsterenler bei olarak unlar amlayabiliriz; bireysel anatomiler dzleminden byk anatomiyle sahip olanlar kategorisi toplumsal bellekte, toplumsal formasyonlarda ve zihinsel

134

imgelemlerimizde fizikopsikolojik bir gereklik olarak, toplumsal bir statye sahip olmak, imtiyazl haklara sahip olma potansiyellii, kendisine itaat edilen ve yardm umulan, kendisine snlan bir birey olmak gibi davransal aktlar ve anlamlar kodlamaktadr. Bedence biraz daha kk olan Erekts bireyini tmar eden Erekts, birbirlerine aldklar oturma pozisyonuna gre, tmar ettii Erektsn arkasnda ve onu bir miktar bacaklarnn arasna alarak ald otuma eklinin sembolize ettii anlamlar dzlemi bizi bu pozisyonun trettii u semantik beklerin dzlemine younlatrmakta ve kaydrmaktadr; arkada oturmak ona destek olmak, yol gstermek, bilmediklerini retmek, bilmedii tarihsel birikimleri (arkada kalm olan toplumsal birikimleri yani gemiin-atalarn tarihsel birikimlerini) ona aktarmak, verici, evkatli ancak hesap sormayan pek az cezalandran bir byk birey olmak, rahim olmak, hayat veren olmak, hayat reten olmak, ana-anne olmak gibidavransal dzlemden alt ketegorik bir davran olan itinal el hareketleri, okamalar ve tmar eylemi ve bununla beraber alnan rahime benzer, ie alc oturma pozisyonu zihinsel imgelemimizde rahim-ana-evkatlilik ve korunakl bir alan gibi anlamlar daha kesin bir ekilde metonimiler ve metaforlarla canlandrmakta ve kodlamaktadr. Bylece bu davransal alt dzlem artsremli olarak ileri ket vurmamza yol amakta ve metaforlarla erekts hordasnn uygar bir toplumu yaratma yolunda aile kurumunu ve toplumun en temel ve salam sosyal balarndan olan anne-ocuk, anne-baba balarn, aile balarnn gl bir ekilde gelime potansiyelliinde olduu imajn imgelemlerimize kodlamaktadr. Burada Erekts hordasnn zihinsel ve duygusal geliimine ve toplumsal geliimine metaforik ve metonimik gndermelerle benzer anlam beklerine kodlanan anlamlarla yaratlan semantik bir betimleme dzlemi sz konusudur. (Bkz. Resim 9)

Resim 10 Erekts hordas yelerinden bir erekts horda yelerine kk bir mesafede topra eelemektedir. Ancak dikkatsiz olan bu ye bir kayaln altnda bulunmakta

135

ve kendini kk, bcek karma tela iinde eelemeye kaptrmtr. Bir an kayalklar zerinde bir panter belirir ve erektsn zerine atlar erekts ac sesler ve lklar karrken ve panterle mcadele etmeye alrken erekts hordasnn dier yeleri olaya uzaktan bakmak korkuyla barp armak ve biraz uzaklaarak orayd terk etmekle yetinirler. Burada sr-kollektif psikolojinin geliimi ve yapsna ynelik simgesel bir ip ucu metonimik olarak sz konusudur. Bu srada sahne ekran karararak kapanr. Erekts lmtr biz bunu ekrann kararmasndan anlarz.(Bkz. Resim 10)

Resim 11 Ekrann karararak kapanmas ve birka saniye sonra baka bir sahneyle yeniden almasnda; kara ekran, bilinmezlii ve bundan trdr ki tarihsellii, tarihsel geliimi, sreleri ve alar, zaman amn, evrimi metaforik olarak dzglemektedir. Zaman evreninden sreleme dzleminden ksa zaman bekleri metonimi ve metaforlarla gstermekte olduu anlam dzlemlerinin kendisini de bzmekte ve ksaltmaktadr. yle ki; ekrann kararmasnn metaforik olarak gsterdii anlam bekleri, kararmann sreliliinin ksalmasyla doru orantl olarak bzerek ksalmtr. Bylece anlyoruz ki; birka saniye kararan ekran Erekts hordasnn evrimsel geliim izgisini ve tam olarak aydnlatamadmz tarihsel alar ve srelerini metaforik olarak simgeledii gibi bununla esremli olarak ekrann yeniden almasyla klacak sahnede ok ileri bir evrimsel aamaya deil de Erekts hordasnn biraz daha gelikin bir geliim aamasna varlaca sembolize edilmektedir. Nitekim yeniden alan sahne, erekts hordasnn ayn yaamsal alanna-niine almakta ancak gelien olaylar, Erektsun biraz daha evrimletiini imgelemimize kodlamaktadr.

136

Ekran kararmas seimine gidi nedeni olarak; Erekts hordasnn evrimsel sreleri, tarihsel geliimi ve zaman am gstergelendii gibi, buna yol aan son resimin (plann) metaforik olarak artsremli simgeledii imaj nemlidir. Ekrann kararmas, sancl ve pek ok glkle ve evrimin acmasz plak realitesi altnda Erektslerin ve filme konu olan Erekts hordasnn evrimsel geliim aamalar boyunca karlat ve tarihsel sreler boyu varoluunu srdrme yolunda sineye ekerek bekasn srdrmeye alt birok trajedinin, lm olgusunun ve birok aresizliin yazgsnn ad, trajedyas metonimik olarak ekran kararmasyla sembolize edilmektedir. Cenaze merasimlerinde bireylerin ve herhangi esef verici bir geliimin toplumsal dzlemde bireylerce karalara brnlerek ya da kara bir bandajn taklarak gsterimlenmesiyle zntlerinin bildirilmesi ve lm olgusunu kabullenememezlik duygusu ve lmn karalara brnlerek knanmas; lmn adeta psikolojik dzlemde lm rengi olarak addedilen ve alglanan kara rtlerle uzaklatrlmaya allmas ve dtalanmas birok kltrde benzer ve ortak davransal bir realitedir. Kara ekran, bilinmeyen tarihsel aamalar simgeledii gibi esremli olarak, bilinmeyenin siyah-kara renkli olmas gerektii inan ve bu minvalde anlamlarn zihinsel imgelemlerimizde imlendii gibi, ayn armsal eylem benzer zihinsel anlamlar dzlemine dnmz iterek toplumsal ve bireysel bilindn metonimik olarak kodlamaktadr. Kararan ekran bilisel srelerimiz, i dnyamz, bireysel ve kolektif psikolojimizin tarihsel sreler ierisindeki bilinmeyen geliim izgisini ve biriktirdii bilinmeyen sonsuz klliyat, toplumlarn bilindn ve/veya bilinaltn sembolize etmektedir. Film boyunca birok kereler devam eden sahne geilerinde ve blm sonlarnda ekrann karatlmas metaforik olarak evrimsel geliim izgisi ve Erektsun toplumsallama, uygarlama dzeylerindeki gelimiliin gei aamalarn sembolize etmek iin kullanlmaktadr. Karartlan ekran, insanolunun atas olan hominidlerin, Homo Erektslarn yzbinlerce yldr grmekte olduklar ve geliimleri boyunca bu byk bilinmezlie

137

metafizik trl anlamlar ykleyerek bilisel dzlemlerinde ussallatrdklar ve psiik dnyalarnn aresizlii ve rkntlerini anlamlandrdklar, balarnn stndeki gkyz ve yldzl karanlk gk kubbeyi artrmaktadr. Yaamn, hayatn ve tanr fikrinin ondan kt yldzl, k saan gneli ve karanlk gkyz; Yaam ve lmn ondan kt yldzl kara bir rt milyonlarca sene insanolu ve atalarn epeevre kuatmtr. Ik yaam ve canllk veren yaratan tanrlar ve tanralar simgelemi, karanlk derin gkyz ise lm metaforik olarak sembolize etmitir binlerce yl boyunca insanlarn imgelemlerinde, dilde ve toplumsal bellekte. Karartlan ekran, bu anlam dizinlerini de metafor ve metonimilerle kodlayarak bizi Homo Erektslerin doa ve evrenle ilintili diyalektiklerinin tarihsellii dizininin bilinmezliklerle dolu anlam dizgelerine gtrmektedir. Ekrann kararmasna yol aan her son plan, Erektsn evriminde ve toplumsallamasnda eritii en yetkin noktay ve/veya doa ile diyalektiinin ne denli bir hal aldn gstergelemektedir. Ekrann almasyla, Erekts hordasn nilerinde, korunakl kayalklar iindeki su birikintisinin banda grmekteyiz. Horda hiyerarik bir ekilde su birikintisinin evresinde sralanmtr. Ortalkta dinginlik egemendir. Herhangi bir ekime sz konusu deildir. Sessizlik vardr. Alfa Erekts tedbir ve hakimiyeti elden brakmamakta ve liderliinin her an grup yelerinden onanmasn beklercesine trl uyar sesleri karmakta, kk tehditler ieren beden hareketleri ve jestler yapmaktadr. Frtna ncesi sessizlik deimine paralel bir ekilde su birikintisi, durgun su ve ortamdaki dinginlik ve sessizlik bu durumun bozulacan metaforik bir ekilde imgelemimize kodlamaktadr. Bununla beraber su birikintisi banda toplanlmas ona ar derecede bir nem atfedilmesinin ve etrafn sararak onu kuatma akt da onu korumaya alma drtlerini sembolize etmektedir. Erekts hordasnn bireylerinin birbirlerini tmar etmesi ve su birikintisi etrafnda toplanmalar davranlar evreninden yakn vcut pozisyonlar, omuz omuza olmak, yan yana olmak gibi durum kategorilerini ve dayanma, paylam, ortaklaa i grme gibi toplumsal olgu dizinlerini metaforik olarak simgelemekte ve zihinsel imgelemimizde gelikin ve daha derin, gl toplumsal balarn kurulmasna uygun bir yataklk tekil edecek fiziksel bir ortamn varln kodlamaktadr. Tmar ve su

138

birikintisi Erekts hordasnn toplumsallamasnda adeta katalizr grevi gren sosyal ve fiziksel aksiyonlar olarak toplumsallama edimleri rgtleyici faktrlerdir.(Bkz. Resim11, Resim 4)

Resim 12 Erekts hordas su birikintisinin bandayken, arkadaki kayalklardan baka bir Erekts hordas sessiz ve gizlice onlara doru yaklamaktadr. Sessiz ve gizli bir ekilde yaklam, kolektif davranlar dzleminden bir alt kategori olarak hasmane, dmanca tavrlar ve sinsi imajlar, kt emelleri ve hakka tecavz potansiyelliini rgtlemekte ve bu anlamlar beini imlemektedir. Grup ve birey hareketleri dzleminden davransal bir alt kategori olan arkada grup ve nde bir bireyin grubun banda olmas durumunun anlam zihinlerimizde grup ve nder imajlarnn dizinini kodlamaktadr. Bylece anlamaktayz ki, su birikintisine, Erekts hordasnn niine doru yaklamakta olan yabanc Erekts hordasnn biraz nnde hareket eden Erekts, yabanc Erekts hordasnn alfa bireyi yani lideridir. Horda alfa Erektsu takip etmektedir. Erekts hordas yaklamakta olan yabanc Erekts hordasn fark eder, durumu ilk fark eden Erekts hordann alfa bireyi yani lideridir. Bu durum liderin, nderlik vasflarn onamakta ve desteklemektedir. lk farkna varann alfa birey olmas, evrimsel aamalar boyu Erekts hordasnn insan soyunun atas olma yolunda potansiyel bir st yetiye sahip olduu yolundaki olas anlam imajn metonimilerle desteklemekte ve liderin grup ierisinde ok ynl sorumluluklar tadn gsterimlemektedir. Lider birok hak ve imtiyaza sahip olmann yan sra bunun diyetini ok derin ve ar sorumluluklar tayarak demektedir. Lider grubu korur, kollar, yol gsterir, geimini salar, tehlikelere kar cann ilk olarak ortaya koyar. (Bkz. Resim 12)

139

Resim 13 Yabanc Erekts hordas, su birikintisine doru kayalklardan inerek yaklatka, yerli Erekts hordasnn yeleri bata alfa birey olmak zere, caydrc lklar atarlar, tepinirler, bir oraya bir buraya zplarlar, ellerini ve kollarn savururlar. Benzer davranlar yabanc Erekts hordas da sergilemektedir. Karlkl g gsterisi yapmaktadrlar. Ayaklarn yere vurmalar, el ve kollarn savurmalar savunma ve i grme amal kullanlan motor vcut uzuvlarnn hangileri olduunu birebir simgelemekte ve metaforik adan alet teknolojisinin hangi vcut organlarna araclk ederek onun zerinden gelieceini kodlamaktadr. Yabanc Erekts hordasnn baat bireyi yani alfa yesinin ne atlmasyla yabanc Erekts hordas da onu takip eder ve yerli hordaya baskn karlar ve alfa Erektsun ileri atlmasn srdrp su birikintisine girmesiyle mcadelede kazanan tarafn kim olduu iyice belirmi olur. Bundan sonra yerli Erekts hordas geri ekilmek zorunda kalr. ekilen Erekts hordas sinmi ve artk caydrc sesler karmamakta, bu ses tnlar yerini rkek ve durumu sineye ekmi ses tnlarna brakmtr. Yabanc Erekts hordasnn alfa bireyi yengisini pekitirmek ve perimlemek zere kayalklara doru geri ekilen yerli horda zerine biraz daha yrr ve lklarn tehditkar, caydrc vcut hareketlerini arttrr. Horda ve alfa bireylerin karlkl bu davranlar kolektif davranlar ve kolektif psikolojinin yapsna dair dolayl ve dolaysz metaforik birok atf ve antrma barndrmaktadr. rnein kolektif panik olgusunu, yenenin ve yenilenin davransal tutumlarnn ekirdeini; bu Erekts hordalarnn, kar karya gelmelerinden ve birbirlerine kar gsterimledikleri davranlardan karabilmekteyiz. Yerli Erekts hordas kayalklar ardna ekilirken ve o blgeden uzaklarken yabanc horda su ban ve blgeyi ele geirmitir. yeler su birikintisi yani sava ganimetinin etrafnda hiyerarik olarak toplanmlardr. Alfa Erekts da suyun banda yerini alr. O su iene kadar kimse sudan iemez. Sava ganimetinin tadna ilk varacak olan alfa Erektstur. Alfa Erekts su imeden nce, arkasn dnerek kayalklar arkasnda blgeden uzaklamakta olan yerli hordaya doru son kez caydrc lklar atar ve sonra dnp su ier. Uzaklaanlarn ardndan son kez 140

lk atmak; metaforik olarak yenginin pekitirilmesinin, caydrcln ve gl bir rakip olma durumunun srekli olacan antrmakta ve dmana kar nlem almann, tehlike bymeden caydrc olmaya almann ve ayrca bunlarla beraber bir miktar gvensizlik ve rkntnn metaforik belirtisi olmaktadr. (Bkz. Resim 13) Yerli horda ekilip uzaklatktan, kayalklar arkasnda gzden kaybolduktan sonra ve yabanc Erekts hordas su birikintisi etrafnda yerini alp hordann alfa bireyinin avcuyla su imesiyle ekran kararr. Yaam mcadelesi ve bu ynde kolektif iddetin geliim srelerini rneklem tekil etmek zere geriye ket vurularak bu durumun izlerini atalarmzda ve iyi modifiye olmu baarl adaptif Erekts hordalarnda metonimik ve metaforik dzlemde grmekteyiz. iddetin; insanlk ve uygarln geliiminde, kltre ve toplumsallamaya etkilerini metaforlar ve metonimilerle artsremli olarak gsterimlenen alfa bireyin davran ve tutumlar ile hordann davranlarnda, bir Erektsun panter tarafndan avlanmas ve hordann tutumunda, verimli yaam alanna sahiplik konusunda iki Erekts hordasnn birbirleriyle mcadelesinde sembolik olarak birok alt yordama gndergeleriyle anlamakta ve yakalamaktayz. Grup ii, topluluklar aras ve birey doa arasnda iddet insan formunun geliimine dorudan ve dolayl birok etkide bulunmutur. Bata mlkiyet ve hiyerarik konumlanma olmak zere birok sosyal ve kltre zg davran, anlay ve alglama biimleri iddetin eitli klklarda insanolunun tarihsel geliimi boyunca srmesi ve devam etmesi nedeniyle ortaya kabilmi, geliime ynelik ou parametre kkenini iddetten almtr. Bu realite, evrim teorisinin temel hipotezleriyle rtmektedir. Doal seleksiyon, glnn zayf kendi varoluunun bekas iin ezeceini ve gerekirse yok edeceini ya da kendisi iin kullanacan gstermektedir. Gllk fiziksel, anatomik; bilisel, mental kategorilerde olabilir. Nitekim insanolu iin iddet fiziksel ve anatomik balantsndan, temelinden kopmu, zihinsel ve toplumsal bir temele klk deitirerek kaym birok gereke, faraziye ve toplumsal kabullenimler, etik ve ahlaki deerler altnda kltrel seremoniler, riteller ve anlaylar altnda ikircikli ve ikiyzl anlay ve tutumlar erevesinde yerini sanal ve gizil bir biimde almtr.

141

Bu arada yeri gelmiken ksaca ifade etmek gerekirse; anatomik temelli fiziksel iddet trevsel formlarda ve dolayl yollarla ok daha genilemi bir ekilde devam etmektedir. Daha ak bir ekilde ifade etmek gerekirse; kassal yap, el kol ve fonksiyonel vcut uzuvlar insann bir uzants olarak yerini nce Olduwan (Australo Pithecuslara ait olduu saptanan en eski ta aletlere verilen ad. Kenyann Olduwan yresinde bulunmulardr.) ta aletlere el baltalarna ve daha sonra birok alete, savunma ve av aralarndan oka, yaya, mzraa, karg ve kalkana brakmtr. Uygar toplumlarda fizyolojik yapmzn hem takliti hem de ihtiyalarmz birok ynde gren aletler insanolunun d dnyaya uzanm bedensel ve psikolojik iddetinin aralar durumunu da almtr. D dnyaya, uzuvlarmzn birer vekili olarak uzanan aletler salt doaya deil baka toplumlara da uzanarak birer tehdit ve tecavz arac olarak kullanlm; gl gelikin ve teknolojide stn kavim ve topluluklar, hem doay ve hem de tekileri, dier toplumlar tahakkm altna almaya almlardr. Tarih bunun birok rnei ile doludur. 3.2.5.3. nc Alt Dzlem: Homo Sapiense Gei

Resim 14 Bir zebray avlayarak paralam vahi bir kedi sabahn alaca karanlnda kayalklarn zerinde savyla beraber durmaktadr. Bu plann hemen pei sra gelen planda su bandaki yaam alanlar olan kayalk nilerinden kovulan Erekts hordas dinlence ve geceleme lokasyonu olarak belirledikleri anlalan bir kayalk maarasnn iinde yan yana birbirlerine sokulmu ve sarlm bir ekilde gecelemektedirler. Vahi kedinin sabahn alacakaranlnda bir zebra avlam olmas, bu hayvann geceleri baaryla avlanabildiini gstermektedir. Ayrca plann bu ekilde almas insanln birok yaamsal tehlike ve glk ierisinde gelitiini,

142

Erektslarn evrimsel gelime srelerinde birok badireler atlattklarn metaforik olarak antrmaktadr. Hayatta kalma savam veren Erektslar vahi ve acmasz kurallar olan doa ierisinde yaamnn sregenliini salamaya ynelik doa ile kurduklar diyalektik erevesinde varolusal eik bir uzla arayndadrlar. yle ki bu uzlam araynn evrimsel izgide fiziksel ve mental srelerle eritii nokta Erektslerin Homo Sapienslere dnmnn ve insanlama formunda toplumsal kltrel formasyonlarn ve uygarln geliiminin tetikleyicisi olmutur. (Bkz. Resim 14)

Resim 15 Maara ierisinde birbiriyle sarmalanm bir ekilde geceleyen Erektslar bazen huysuzlanmakta ve birbirlerini tedirgin etmekte, uyarmaktadrlar. Horda ii hiyerarik ve bireysel yaam alan ve davran biimlerinin hiyerarik statkoya gre denkliinin takibi maara iinde geceleme ve dinlence evresinde dahi kesintisiz olarak srmekte ve kontrol altnda tutulmaktadr. Bu davransal dzlemin kodlad alt kategorik tavr bizi toplumsal kalc balarn ve bireyleri toplumsallatrc hiyerari ve cinsellik temelli rgtlemenin itkiledii ve zaman ierisinde kesintisiz kontrol, takip ve tekrar aamalar ve sonraki jenerasyona aktarlmasyla eitli formasyonlarn oluumunun yani kltrel deer elerinin, kurallarn, normlarn, rollerin nc oluumlarnn anlamlarnn esremli dzglendii davransal skalaya metonimiler ve metaforlarla imlenmektedir. Birbirine sokulmu ve sarmalanm duran bireylerin gsterimledii davransal kategori ayn zamanda bir alt yordam olan, gven arama, tedirginlik, emniyet, tehlikeler ve gvensizlik durumlar ve duygulanmlarnda insanolunun anatomik adan ald fizyolojik ve anatomik davransal akt metaforik olarak sembolize etmektedir. 143

Bunun yan sra esremli olarak fets-plasenta balantsna metonimik adan yuva, snma, korunakllk, savunma ve emniyet gibi kavramlar dizisinin rgtledii bir arada olu kategorisine psikosomatik ve psikofiziksel dzlemde gndergeler yapmaktadr. Bzen birbirine sokulan Erektslar doa karsnda ve onun ezici realitesi karsnda savunmasz, zayf, emniyetsiz ve korunakszl simgelemekte ve bu haliyle fetsn plasenta ierisindeki psikosomatik durumunu artrmaktadr. Bu temsilde maara ve kayalklar da simgeledikleri dayankllk, anmazlk, sertlik imajlarnn kodlad iyi bir snaklk tekil etme, yuva olma gibi anlam dizilerinin dzglendii emniyetli koruyucu, ana, yuva dzlemini rgtlemekte ve bylece maara metaforlarla bata rahim-plasenta olmak zere ana, yuva beini imgelemlerimize kodlamaktadr. Erektsn ilerleyen evrimsel geliim aamasnda acmasz doann ona sunduu maaralarn yan sra, uygarlaarak zamanla toplayclktan gelitirerek bulduu tarm ve buna dayal olarak insan-toprak diyalektiinde yaamn bekasnda kendisine byk yardmlar dokunan ve doann bu defa ona topra sunmasyla, toprak zamanla tarmn ve dolaysyla topran yaamsal deerinin bilinmedii ama maaralarda korunakl bir hayatn srdrlmeye alld daha gemi dnemlerde maaralara atfedilen ve bilisel srelerde yorulan anlamlarn benzerleri ve bu tutumun yanslar daha da genileyerek ve gelierek insanolunun geiminde paha biilmez katk ve etkileri olan tarm ve tarmsal rnler ve dolaysyla topraa kaydrlm ve yanstlmtr. Ksacas, erektsn maara ile kurduu diyalektik ve balanmlarn tarihsel ve evrimsel dizisi benzer ve genilemi formlarda olmak zere; tarmn bulunmas ve insanolunun varoluuna katklarnn su gtrmez yararlanmnn gereklii karsnda toprak ile de srm ve insan-toprak diyalektii domutur. Bu balamda insanolunun kendisini binlerce yl d etkilerden, sert iklim koullarndan ve vahi hayvanlardan koruyan bir nevi annelik, yuva ve rahim durumunu alm hayat verici ve koruyucu maaralar gibi, avclk-toplayclktan tarm toplumuna geilmesiyle bu korunakl anne roln rahim olma durumunu bu kez toprak stlenmitir.

144

Dnyann birok yerinde pek ok kltr ve uygarlkta insanlarn ve toplumlarnn; Topra, hayat veren bir anaya ve dolaysyla anneye benzetme ve yle addetme eiliminin nedenleri pek de yle anlalmaz eilimler deillerdir. Toprak, bata Mezopotamya uygarlklar olmak zere birok toplum ve topluluklar tarafndan ana-ana bir varlk olarak alglanma eiliminde ve bir Tanra imajnda ola gelmitir. Benzer yorma ve alglama eilimlerinin gk cisimlerine de kaydrldna rastlamaktayz. Zira gkten gelen ve karanl iterek adeta alt ederek gndz douran-getiren n bitkiler zerine etkilerinin anlalmasyla daha dorusu hissedilmesiyle k-gk cismi-su-rzgar/iklim diyalektiine bal alglama biimleri ve toplumsal anlaylar, tabular, inanlar, ahlak kurallar, kltr formasyonlar gelimitir. Ekonomik-ekolojik-toplumsal-politik rgtlenmelerin hibiri bu temel benzer alglama biimlerinden bamsz gelimemitir. Erektsn ya da ileri jenerasyonlarnn ve Homo Sapiensin maara ve toprak gibi doa oluumlarna kar takndklar tutum ve alglama biimlerinin fizikopsikolojik bir ekilde kanlmaz olarak gelitii kesine yakn bir ngr olmak zorundadr. Biz bu uygarlk dzeyinde ve bu kltrel muazzam klliyat ierisinde edindiimiz alkanlklarmz ve bize eskilerin aktard inansal deerler altnda Homo Erektslarn bilisel srelerini ya da nc Homo Sapiensler ve eski uygarlklarn toplumsal bilin altn, bireysel alglama biimlerini ve bunun srye yanslarn ben merkezci ve amza gre yorumluyor olabiliriz. Bu yanlsama tehlikesi her daim sz konusu olmakla beraber, insan ve atalarnn doa ile olan kanlmaz etki-tepkisel ve ncelikle fiziksel dzlemde balayan aksiyonlarn birikiminin mental srelerdeki imgelem dnyasn geniletmesini ve daha sonraki geliim ve evrimsel aamalar boyu i ve d dnyann birbirini srekli biimlendirdii etkiledii ve etkileim halinde maddi ve manevi kltr yaratt kk varsaymndan yola karak bizim yakn tarih birikimlerimize gre yle olduklarn varsaymamzdan bamsz olarak ilkeller ve Erektslar gz gre gre deneyimledikleri yaamsal aksiyonlarnda balarnn zerindeki yldzl gkyz, bitki veren toprak, k ve su grmeyen topran yaam da vermemesi gerekliini bilinli yahut bilinsiz gzlemledikleri ve deneyimlediklerinden tr; maara, toprak ve gk cisimlerinin rahim, can ve hayat verici gler olarak varsaylmas bizim bu ada yle olduuna dair yaptmz yorumlardan ayrks ve

145

bamsz olarak byk bir ihtimalle kendiliinden gerek kltrel ve biisel tutumlar olarak yle alglanm olsalar gerektir. (Bkz. Resim 15) Maara ierisindeki erekts hordasnn yeleri yar uyur uyank bir ekilde korku dolu gzlerle, rknt ve rperti ierisinde tedirgin bir halde sabahlamaktadrlar. Alfa erekts ilerinde en ayk olandr. Tedbirli tutumlar sergilemektedir. D dnyadan, maarann dndan gelen rkn ve korkutucu vahi hayvanlarn seslerini dikkatle dinlemektedir. Hordadan sorumlu ve hordann sahibi alfa yesi bu tetikte duruuyla hordann ncs, koruyucusu, yol gstericisi ve lideri olarak nderlik sfatlarn gereklemektedir. Burada metaforik olarak liderlik vasflarnn bir davransal kategorisi olan tetikte durmak fiilinin Erektslerde gelimekte olduuna tanklk etmekteyiz. (Bkz. Resim 15) Sabahn sessizliinde gne domakta ve yeni bir gn balamaktadr. Her sabah doan gne horda iin yeni olaylar, keifleri simgelemektedir. Her gn horda iin yeni gelimelere ve doulara gebedir adeta. Hordann alfa yesi ortalkta garip bir deiikliin olduu imajnn davransal gsterimlenmesiyle tedirgin ve merakl olarak uyanmasyla esremli olarak paralel anlamlar uyandracak ekilde fonda bir mzik belirmektedir. Mzik, alfa yenin garip tutumunu destekleyecek ekilde ilgin, tuhaf, biraz rkn, gelimelere ve yeniliklere gebe evrensel tnlara hakim bir mzik dzlemini kodlamakta ve tuhaf bir nitelik sembolize etmektedir.

Resim 16

Resim 17

Alfa ye yerinden dorularak evresine bakndnda bir an daha nce orada olmad anlalan przsz yzeyli simsiyah renkli dikdrtgenler prizmas eklinde bir blok dikili ta, obelisk (filmde Monolith:tek ta)n konakladklar maarann ok yaknnda durduunu grr ve lklar atarak durumu uyuyan hordaya haber verir. Horda yeleri uyanarak lklar atarak, ellerini kollarn telal bir ekilde sallayarak ve zplayarak alfa birey nderliinde Monolithe doru yaklarlar. 146

Monolithin renginin simsiyah oluu eitli mistik anlamlar metaforlarla kodlamaktadr ve uzay boluu, bilinmeyen gkler gibi karadr. Fon mzii metaforik olarak esremli gndergelerle bu mistik ve tuhaf imajn semantik beini pekitirmektedir. Bu tuhaf mzik, yeni doularn, yeniliklerin ve yce gce sahip olma durumunun olasln stlenen anlam kategorilerinin mistik betimlemelerini sunmaktadr. Monolithin karal daha nce karartlan ekran ve uzay boluunun karal iin amladmz benzer semantik kategorilerin armsal dzleminde biriken ve bu alana yaknsayan anlam kodekslerini artsremli olarak benzer gndergeler evrenine dzglemektedir. Monolithin stnden doan Gne ve Monolithin st orta noktasnda, gnein de stnde beliren hilal Ay, Monolithin gksel (Bilinmeyen gklerden gelen) bir cisim olduu ve Gne ve/veya Ay ile eitli balantlar olduu imajn metaforik olarak sembolize etmektedir. Bunun yan sra Gne ve Ayn Monolithin tepe noktasnda simetrik olarak belirmesi; Akll ve dnebilen, bilinli bir varln olas varolusal durumuna antrma yapmakta ve simetrik pozisyon bu durumu milyonlarca yl gzlemleyen-gren ve defalarca fark eden insan soyu tarafndan mistik anlamlar yklenilen bilinli bir tasarm olduu inann gelitirecek olan bilisel bir alt yordama metonimi ve metaforlarla kodlanmaktadr. Monolithin tepesinde simetrik olarak beliren Monolith-Ay-gne lemesi, Monolithin alt adan gsterimlenmesi perspektifsel bir fenomeni dourmakta ve bu da Monolithin tepe noktasnn genimsi olarak alglanmasna yol amaktadr. Bylece; Monolith, adeta bir piramit ve piramidin tepe noktasn ortaya karmaktadr. Bu perspektifsel kamera as, Monolithin piramit grnmnde gensel bir tepe noktasna sahiplik durumunu dourmutur. Bylece Monolith ve zerindeki simetrik pozisyonlaryla adeta gne ve ay tutulmas gibi, geometrik bir a ve simetrik bir konumlanmayla Monolith ile adeta ay ve gne l bir tutuluma girmitir. Tm bu grsel perspektifsel imajn sunduu ve gsterimledii ey, fondaki mziin tuhafl, rknl ve daha nce sz edilen anlam gnderileriyle ve Erekts hordasnn Monolith evresinde hayretler ve korkulu baklar iinde tepinimiyle e semantik bekleri e sremli olarak ayn sytax iinde dzgleyerek metonimilerle ve metaforlarla Erektsun metafizik alg dzleminin, inan sistemlerinin ve psiik alglarnn geliim izgisini, bunlarn ileri srelerinin olas varoluuna ileri ket vurarak antrmaktadr. rnein nasl yapldklar hala bir

147

muamma olan ve eitli varsaymlarla birtakm aklamalar getirilmeye allan Msr piramitleri ve bu piramitlerin iklime, gk cisimlerinin hareketine bal simetrik ve stn-ileri geometrik ve matematiksel pozisyonuna, Monolithi de bir piramit gibi gstererek, Ay-Gne-Monolith tutulumuyla bilinaltna mistik ve metafizik anlam ve imajlar kodlayan paralel gndergeler mevcuttur. Monolithin perspektifsel olarak piramite benzer bir hale getirilmesiyle, ileri toplumlarn gk inanlarna, Aya, Gnee kar takndklar tavr ve alglama biimlerine, Gne Tanrs Raya atfta bulunulmutur. Bu metaforlar ve metonimik anlatlarn kodlad alan; Erk, mistisizm ve metafizik bysel-sihirsel glerin gklerden geldii yargsna (inanna) yeter derecede ak imleyenler barndrmaktadr.(Bkz. Resim 16, Resim 17) Monolithin grld sahnede ve Erekts hordasnn Monolith etrafnda akn, hayret dolu, merakl baklar sonras, ona el srerek dokunmaya almalar, Monolithin etrafnda tepinmeleri ile devam eden plann hemen sonrasnda; Hordann bir yesinin yerdeki kemik ynnn banda durup, kemik paralarna daha nce hi bakmad ekilde akn, garip ve dnceli bir edayla bakmasyla filme gre, ilk alet olarak kemik el baltasnn bulunuu arasnda paralellik bulunmaktadr. yle ki, Monolith ve Monolithin etrafn saran Erekts hordasnn ve yelerin Monolithe el srmelerinden, dokunmalarndan hemen sonra aletin bulunu sahnesinin gelmesi, bize aletin bulunuunun metaforik adan artsremli olarak Monolithle bir balants olduunu gstermektedir. Monolithin gsterildii ve hordann onun etrafn sard sahne boyunca ve ayrca pei sra gelen kemik-aletin (el baltas) bulunu sahnesindeki mziin imgelemimizde mistik karakterli kilise mziini andrr bir kutsiyet ve gizem barndrmas aletin bulunuunda -daha sonraki ilerleyen alar boyunca insan soyunun benzer davranlar ve psikolojk gdlenmelerine neden olan bysel ve sihirsel etkinin ve tabunun temel karakteristii olan bulaclk, dokunma, kirlenme-arnma- Monolithe dokunmakla gelen ve Monolithin gizeminin ve mistik gcnn ona dokunana bulat sanrsna yol aan bir erkin Erektslarn kemik aleti bulmasna yol at metonomi ve metaforlarla, esremli olarak sembolize edilmitir.

148

Resim 18 Hordann Monolith etrafnda tepinmesi, onun etrafn sarmas; merakl, rkek ve korku dolu baklarla onu tanmak iin el srmeleri metaforik olarak imgelemlerimizde ayinsel bir riteli artrmaktadr. Her ayinsel ritelden beklenen-umulan bir deer olan, sra d yce bir g kazanm ya da ilhamlanmalarla gelen keifler, zihinsel imgelemimizde kategorik olarak kodland gibi, buna paralel analojik semantik bek, Monolithe dokunan ve etrafnda tepinerek; tapnmalar dzleminden, ekirdek tapnm biiminin ncs olabilecek, en ilkel tapnm biiminin ve ortaya k koullarnn rneklem davransal kodlar ortaya koymaktadr. Monolithe ilk ve en nde yaklaan Erekts, srnn alfa bireyidir. Bu durum, metaforlarla ilerleyen alar boyunca ilkel klanlardaki rahip, klan reisi, rahipkrallarn (yneticiler ve ynetici snflarn) ortaya kn ve hatta kahramanlar, kahinler ve din bilginlerinin ortaya kn ncelemekte ve metaforik adan liderlik kavramna gnderme yaparak, Erekts sonras, onlardan daha gelikin, Sapiens topluluklarna ve toplumsal formasyonlarna ileri ket vurarak, atlamal metonomilerle imgelemlerimizde dzglemektedir. Dokunmalar evreninden, bir objeye istenle, gdsel olarak merak ve tutkuyla dokunmalar alt kategorik dzlemini temsilen, hordann Monolithe dokunmas, el srmesi ve hatta az ve dudaklaryla dokunmas; metaforik adan, ocuun kltrlenerek toplumsallamasna ve ergin insan-birey olarak ortaya kmasna paralel bir anlam dizisi oluturmakta ve insan soyunun, evrim sreci ierisinde, insan olarak ortaya kmasnda tpk bebein ergin bir insan-birey olarak gelimesi aamasnda gsterimledii oto-erotik ve oral tanmlama aamasndan getii gibi; Erekts hordas da burada, Monolithe elleriyle dokunarak ve onu zaman

149

azlaryla duyumsamaya alarak, insann temel davran ve alglama biimlerinin duyumsal gei srecini sembolize etmektedirler. (Bkz. Resim 18)

Resim 19

Resim 20

Erekts hordasnn bir yesi, yerde bulunan kemik paralarnn banda oturmakta ve kafasn saa sola eerek onlara eitli alardan merekla ve aknlkla, dnceli bir ekilde bakmaktadr. Herhengi bir objeye bak tavrlar ve davranlar dzleminden tuhaf, merakl ve dnceli gzlemler alt kategorisini dzgleyen bu imgelem dizisi, erektsn, gzlemledii objeye ynelik yeni bir eyler kefedeceini ve onda daha nce sezinlenmeyen baka bir zelliin ortaya karlacan nceleyen anlamlar beini metaforlarla, Monolithin mistik erkinin ona dokunanlara bulaaca ve yeni gler kazanaca dncesinin esermli armlaryla ncelenerek imgelemimize kodlanmaktadr. Bu plann mistik bir obje olan Monolithten hemen sonra gelmesi kemik el baltasnn bulunuunda yeter bilisel gce Monolithin bir katks olduunu, kem erektsn kemik aletin kefinde Monolith ile kurduu temasn paynn olduu dncesi metaforik adan simgelenmitir. Erekts byk bir kemik paras alarak dier kemik paralarna nce yavaa daha sonra ayaa kalkarak sert bir ekilde vurmaktadr. Erektsn kemii eliyle tutarak havaya kaldrmas ve aa doru vurmas erektsn alet kullanm yetilerinde ve el baltas kullanmnda gelecekteki gelikin hareketlerine ve profesyonelliine gelecek-beklentisiyle (ileri ket vurmamza yol aacak) e anlam kodeksleriyle metaforlarla sembolize edilmektedir. Erekts kemik-baltasyla kemik yn iindeki hayvan kafa tasna iki kere vurmakta ve her vuruunda bu plana paralal kurgulamayla, savanlkta daha nce i ie beraber bar iinde otladklar bir memeli hayvann bana vurularak lp yere yld iki kere gsterilmektedir. Bylece kemik-el baltasnn erekts tarafndan

150

daha nce bar iinde yaadklar beraber otladklar baz hayvanlar avlayaca, onlar kafalarna vurarak ldrecei, avda hayvan abucak ldrebilmek iin kafasna vurulmas gerektii gibi anlam dizileri metaforlarla gsterilmitir. Kuru kafaya vurulan kemik elbaltas, buna paralel bir ekilde yere ylan av hayvan erektsn bulduu teknoloji-aletin tetiklemesiyle beslenme biiminin deiecei ve zenginleecei, otoburluktan etoburlua geecei ve dolaysyla toplayc yaam formundan avc yaam formuna geecei metonimi vemetaforlarlarla imgelemlerimize antrlmaktadr. (Bkz. Resim 19, Resim 20)

Resim 21 Hemen sonraki planda, horda yelerinin her birinde kemik el baltas vardr. Bir ellerinde balta tekinde et paralar vardr. Et yemektedirler. Bylece hordann etobur beslenme formuna ve avc bir yaam biimine dnt gzlemlenmektedir.(Bkz. Resim 21)

Resim 22 Horda, daha nce kaybettikleri yaam alanlarn ve su birikintisini ele geirmek iin hareket eder. Kar erekts srsnn liderini, erekts hordasnn alfa yesi kemik el baltasyla yaralar yere ylan erektse hordann dier yeleri kemik elbaltalaryla vurarak ldrrler. Lideri len erekts srs akn, rkm ve korkulu baklarla oray terk ederler.

151

Kar srnn liderini ilk horda liderinin kemikle vurarak yaralamas ve daha sonra hordann dier yelerinin bundan cesaret alarak yere den lidere kemik baltalarla vurarak ldrmeleri fenomeni ileri ket vurmamza yol aarak metaforlar ve metonimilerle grup ve kolektif psikolojinin belli ynlerinin temel yapsna gndermeler yapmaktadr. Alfa ye tarafndan ilk kez ayn tre kar kullanlan kemik balta ile ilk cinayet ve dolaysyla insanlk tarihinin ilk cinayeti ilenmitir. Alfa yenin ilk vuruu yapmas, bu durumun olas olduunu gstermi ve grup vicdannda ussallatrlarak merulatrlmtr. Horda bundan sonra eylemin gerisini getirmi ve line katlmtr. Bylece sorumluluk da datlm olmaktayd. Herkesin yapt ey doru olacandan bireysel ve kolektif vicdanlar uzun sre rahat edecektir. Burada iki erekts grubunun bu karlamas metaforik adan artsremli olarak teknolojik ve mental adan stn, ileri ve gelikin olan hominid trlerinin insanolunun ortaya kmasnda rol aldn ve dierlerinin silinip ya da asimile olup yok olduunu ve ayrca uygarlmzn, teknolojiye sahip olan ve dolaysyla bu teknolojiyi kendi trleri de dahil olmak zere dier varlklar zerinde iddet ve zor kullanarak ve/veya iddet ve zor kullanmak zorunda kalarak kazanm olan en zorba hominid trleri ve hordalarndan geldiini gstermektedir. (Bkz. Resim 22)

Resim 23 Bir Erekts (byk bir ihtimalle hordann alfa yesi) lklar atarak elindeki kemik el baltasn havaya frlatmaktadr. Erektsn kemik baltasn ac bir surat biimiyle, pimanlklar andrr bir ifadeyle havaya frlatmas ve adeta ondan kurtulmaya alyor izlenimi vermesi gibi anlamlarn imlemelerinin rgtledii semantik dzlem ayn zamanda kendi trn ldrmesine neden olan, teknolojisini ve yaamnn bekasn dierlerini ldrerek ya da ldrmek zorunda kalarak salayan erektsn tm bu olanlarn nedenini tam anlamyla anlamlandramad ve

152

bu amazn iinde aknlkla byk bir ac ektiini, pimanlklar iinde boutuunu antran ve imgelemlerimize bu anlam kodlarn ifade etmektedir. Erektslerde bylesi bir interior ve vicdann gelimesi sz konusu deildir. Ynetmen, erektsler zerinden modern insann ve uygarlmzn iinde bulunduu derin isel yaralarn ve tarihsel patolojik birikimlerin bireylerde ortaya karaca ruhsal buhran ve hatta intihar vakasn metonimilerle geri ket vurarak erektslere kayrrarak projekte etmi ve simgesel imlemelerle onlar zerinden aktarmaya almtr. Erektsn elindeki kemii havaya atarken grntnn slow motion (Ar ekim) olmas, insan iddetinin ve zorbalnn tarihselliini ve zaman ierisinde birok patolojik birikimlere neden olduunu, uygarln bunun altnda adeta ezildii imlerini esremli imgelerle senkronize olarak gstermektedir. Havada saat ynnde ar ekimle dnen ve gkyzne ykselen kemik; saat ynnde ar ekimde dnmekle art sremli atlamal imleyenlerle erektsn ve dolaysyla Homo Sapiensin evrimsel gelime sreclerini, zamann ilerleyiini metaforik adan bilinaltna kodlamaktadr. Kemiin ge ykselmesi; ilerleme, gelime gibi kavramlar beine yaknsamal trde ve paralel semantik dzlem kirileri yaratmakta ve imgelemlerimizde metonimik ve metaforik gndergelerle gelecein hominidlerinin, erektsler sonras alar boyunca zaman iinde teknoloji ve uygarlklarn gelitirerek gklere kacaklarn, insan elinden kan aletlerin insann birer uzants olduu ve bu aletlerin ve uygarln gklere uzanaca ve yaylacan sembolize etmektedir. Bu sembolik semantik dzlem, pei sra gelen uzayda kemie benzer bir mekiin yrnge etrafnda devinim metaforu esremli ve artsremli olarak ileri ve geri ketlerle analojik adan benzer armsal anlamlar yaratan imajlar szdiziminde rgtlemekte ve alglanan sembolik imleyenlerin anlamlarn perimleyerek imgelemlerimize kodlamaktadr. (Bkz. Resim 23)

153

Resim 24

Resim 25

Kemiin havaya ylseldii plann son karesinde kemik sola doru yaklak 45 lik bir adadr. Bu plann hemen sonrasnda erektslerin geliimleri, zaman sratmal olarak uzaya kan insana kadar gelmitir. Bu blmn ilk plannda uzayda grnen mekikin duru ekli, saa doru yaklak 45 lik bir a yapmaktadr. Kemik alet ve kemik aletin on binlerce yl sonra gelien uygarlk ve teknolojiyle klk deitirmi ve uzaya km bir biimini metaforlarla temsil eden kemik eklindeki uzay mekii, biimsel olarak ayn dzlemde alar bozulmadan birletirildiklerinde, ortaya V harfi kmaktadr. Metonimi ve metaforlarla artsremli kodlamalarla yaratlmaya allan anlamlar dzlemi, kemik-alet ve uzay mekiinin insanlk ve uygarlktaki yerine dair amlanm olan anlamlar dizisini analojik paralel dizgelerde imleyerek esremli olarak Gramatolojik adan ambivalent nitelikleri de ayn zaman da iinde barndran kavramlar dzlemini; Vertebrate(Omurgallar), Vertical(Dikey), Verve( lham, esin), Via(Yolu ile, zerinden, Araclyla), Vituperate(Lanet okumak), Virtue(stn yetenek ve zellik, meziyet, fazilet), Victory(Zafer, yengi), Vehicle(Nakil arac), Veld(Kayalk ve otluk blge), Vault(Atlamak, /kubbe), Work( , emek, alma), Volition( stek, arzu), Voluntary(isteyerek, istemli), Will( rade, arzu, isten), Wisdom(Akl, deneyim), Wonder(Harika, acaip, tuhaf), Worry(Merak, endie, kayg), Villa(Villa, ev), Worship(Tapnm, ibadet), Village(Ky, kk yerleke), Vendetta(Kan davas), Wild(Vahi, yabani), Villain(Kt insan), Vile(Kt, eri, fena ruhlu), Vehemence(Hiddet, iddet, hararet), War(Sava), Victim(Kurban), Vessel(Gemi, tekne), Voluptuary(ehvete dkn insan, ehvetli kii), Voyage(Deniz ya da uzay yolculuu), Velocity(Hz, dolam), Vim(G, kuvvet, enerji), Vulgar(Kaba), Vicious(Kt, hrn), Violence(Vahet, katliam, kym, iddet, zorbalk), Vanquish(Malup etmek), Water(Su), Vital(Hayati, zaruri), Vita(Hayat, yaam, can), Vivacity(Canllk), Vivid(Canl, diri), Verbal(Szl), Voice(-insan- ses, dile getirmek), Vowel(Sesli/nl harf), Verge(Kenar, snr), Vacuum(Vakum, boluk)

154

gibi kavramlarla simgelemektedir. Ayrca semantik dzlemin destekledii biimsel ve biemsel analojik baz kategoriler; V harfinin gsterimledii anlam evrenini esremli ve artsremli olarak metaforik ve metinomik adan desteklemektedir. Bunlar; Roket-Fze, Mermi-Ok ucu, Ev, Yldz ve bilinmeyeni sembolize eden X kavramlardrlar. Bu kavramlarn hem rgtledikleri anlam bekleri ve armlar ve hem de biimsellikle kurulan bir analojik korelasyon sonucu olduka ince ve derin bir sembolik anlatm kullanlmtr. Havaya atlan kemik ve uzun bir zaman gemesinden sonra yine kemik eklinde bir uzay arac ve bu ikisinin ekilsel olarak imledikleri kavramlar dzlemi alet teknolojisi ve buna dayal gelien uygarln ortaya koyduu olay ve olgular ifade eden temel kavramlar olan zafer, sava, iddet, vahet, g, merak, kayg, ilerleme, yaam, gelime, hz, keif-yolculuk vb. ile alt yordamlar sembolize edilmitir. (Bkz. Resim 24, Resim 25) 3.2.5.4. Sinematografik Teknik Dzlem

Bu blmde birinci ana dzlemdeki kamera, k ve uzamn teknik adan sinematografik olarak ksaca analizi yaplmtr.

3.2.5.4.1.

Kamera

1., 2. ve 3. alt dzlemler boyunca ve filmin genelinde sembolik anlatma spesifik anlamlar ykleyici artistik ve atraktif kamera hareketleri mevcut bulunmamakla beraber ok az da olsa birtakm kamera hareketleri bunun dnda kalm ve istisna tekil etmitir. Filmin sembolik kompozisyonunu destekleyen ana kamera hareketleri filmin kurgusal ak biimiyle desteklenmitir. Filmde temel kompozisyonu olduka estetik ve senkronize bir ekilde destekleyen kamera hareketleri bu zelliini filmin tmne yaygn fiks kamera as, portreit bir kadraj ve sabit objektif aklndan ve son derece hassas ve yava pan hareketlerinden almaktadr. ok nadir olarak kullanlan pan hareketleri zaman amn simgeleyerek olaylarn daha sonra ald durumu betimlemek iin kullanlmtr. rnein,

155

erektsn kemik aleti kefetmesinden sonra gemeyle deien plana

et yiyen

erektsn girmesi gibi. Kamera hareketleriyle yaratlmas olas olan anlam kompozisyonlar bunun yerine kurgusal dzlemde portreit fiks planlarn mkemmel bir ekilde dizilerek kurgulanmasyla oluturulmutur. Bu balamda kamera da slow (yava) birka pan hareketi ve zel efekt yaratan balk gz lensler ve baz jel lensler kullanlmaktan baka bir ey yaplmamtr. Filmde daha ok genel planlar kullanlm, bylece erektsn yaam alannda doa, grup yeleri ve dier canllarla olan ilikileri, yaam pratikleri ve diyalektiklerini daha kapsayc ve genellemeci olarak tarihsel varoluumuzun evrensel imajlar ve izgilerini yakalama amacyla bu metaforik adan yanstlmaya allmtr. Uzay ve iindeki gezegen, uydu ve uzay aralarn gsteren genel planlar ve erekts hordasnn doa iindeki niine alan genel planl kamera alar, yukarda belirtilen metaforik anlat dzlemini yaratmak iin kurgulanmtr. Yakn plan portreit kadrajl ve fiks ekimler, konu objenin interioruna-i dnyasna dair daha yakndan bilgi ve veriler yakalamaya ynelik bir beklenti yaratmaktadr izleyicide. Yakn plan kamera alar bu bakmdan i dnya ve bilisel srelerin ortaya daha detayl bir ekilde karlmakta olduuna dair bir beklenti imaj yaratmakta ve bilinaltna benzer imleyenler alt yordamlarn esremli imajlarla kodlamaktadr. rnein su birikintisi kenarndaki nilerinden kovulduktan sonra sndklar kayalk indeki erektslere yaplan yakn plan ekimler vahi tabiat iinde ve geceleyin ava kan birok vahi kedinin bulunduu bir ortamda erektslerin iinde bulunduklar korku, kayg, rkntler ve bu nedenle ortamdaki huzursuzluk ve tetikte bekleyiler, korku dolu baklar yakn plan kamera asndan dolay aka gsterimlenmektedir. Benzer durum kemik yn iinde kemik paralarna tuhaf ve dnceli bir biimde bakan erekts yesini gsterir yakn plan kamera asnn ortaya koyduu kompozisyon iin de dorudur. Monolithin Gne ve Ay ile simetrik bir pozisyonla bir araya gelmesi ve adeta tutulumu; monolihte kamera alt adan konumlanarak salanmtr. Ayrca kamerann alt adaki bu konumu gstermekte olduu objelere yce nitelikler ve imajlar metaforik olarak yklemektedir. nk alt a kamera pozisyonlar imgelemlerimizde gsterimlenen objenin daha iri, daha byk, statce daha yksek,

156

daha yce, daha stn, saygdeer vb. anlamlar yaratmak iin kullanlmaktadr. Ayrca, psikolojik olarak, alt adan baktmz objelere, yksek anlamlar atfetme, sblimasyon (yceltmeler) ykleme eilimlerimiz olduu psikolojik bir gerekliktir. 3.2.5.4.2. Ik

Filmde plato iinde, tamamyla suni efektif k kullanlmtr. Hominidlerin yaad ve birka milyon yl ncesini canlandran k, imgelemlerimizdeki ilkel gezengen koullarn artracak baz eler ve renk ambiyanslaryla kompoze edilmeye allmtr. Bunun dnda sahne ve planlara zg bariz ve farkl anlamlar yaratan ksal dzenlemeler sz konusu deildir. Hominidlerin yaad dnyada gndoumu, gkyznn kzll, plandan plana atmosferin bazen yeilimsi, mavimsi ve bazen de sarmtrak-saman rengi gibi renk ambiyans almas, savan-step corafi yap ve cvardaki plak kayalk ykseltiler ve dalarn gstergeledii gelimemi ilkel koullar imajyla anlam rgtleyici bir dzlemde ayn armsal kodeksi kodlayarak, gkyznn k ambiyansyla esremli dizileri imlemektedir. Bylece gsterilen temel armsal kodeks, gne sisteminde bugn atmosferik ve yzey yapsn bildiimiz dier solar sistem gezegenleri gibi ancak zerinde yaamn henz biimlenmeye balad hala ilkel ve etin koullar olan bir gezegen imajdr. Ksacas, uzam unsurlarnn armsal alt dzlemleriyle birleen renkler dzleminden kzl, mavimsi, sarmtrak atmosferik renkler skalasnn gstereni, ilkel bir gezegen (mars gezegeni gibi) ve balang koullarn bilinaltna kodlamaktadr. 3.2.5.4.3. Uzam

Filmin hominidlerin yaad dnyay gsteren ve canlandran sahnelerinde mekana genel kamera alarndan yaklalmtr. Bu sahneler boyunca mekana atfedebileceimiz ok nemli ve belirleyici spesifik bilinalt anlam bekleri mevcut deildir. Ortamn genel zellikleri, step-savan bir iklimin egemen olduu imajn izen bir grnm ve bitki rts, kayalklar, kayalk ykselti ve tepelerin gsterdii temel metaforik anlamlar ksaca; k ve daha nceki metinler ierisinde ele alnmtr. Kayalklar arasndaki su birikintisi, suyun ktln gstermekte, bitki rts ve atmosferik ambiyans savan tipi bir iklim eidinin egemen olduunu

157

gstermekte ve tm bunlarn belirttii ana anlam dzlemi ise, ilkel gezegen artlar ve balang koullarndaki dnyay, gstermektedir. Yere yaylm kemik paralar, aletin bulunuu ve hominidlerin

toplayclktan avc-toplayc yaam ve kltr formlarna geilerinin tetikleyicisi ve sembol durumundadr. 3.2.6. kinci Ana Dzlem: nsann Yolculuk ve Aray Serveni Filmin bu ana blmn alt dzlem zerinden incelenmektedir. Filmin bu blmnde anlamlar evreni kategoriler halinde alt dzlemde sembolik imgelemde e ve art sremli imlemlerle geriye ve gelecee ket vurmamza yol amaktadr. Aada bu kategorilerden bazlar; sral zamansal dizge ierisinde uzam rgtleyici alt dzlemlerle ilikileriyle beraber ele alnmaktadr. Birinci alt dzlem zaman-uzam diyalektiini atlatmal olarak kodlayan dizgeyle birlikte, uzaydaki insanolu ve uygarlnn eritii dzeyin; evren ve hala insanolu tarafndan mistisizm ieren tuhaf bilinmeyenler ile olan ilikisi ve uzay a insannn toplumsal konumunu yanstmaktadr. Ayrca metonimilerel ilk aletin dnerek ve gelierek birok aletin varoluunun sebebi olmasn zaman sramal olarak gstergelemektedir. kinci alt dzlem, zaman-uzam diyalektiini atlatmal olarak kodlayan dizgeyle birlikte, insan-makine aras ilikileri ve anlam verilemeyen bir fenomene dair sansrlenen bilgi ve iletiimin psiik srelerde yol at tahrip sonucu iletiim ve ynetim srelerinin sekteye uramasn metaforlarla insan-makine mcadelesi eklinde sembolize etmektedir. nc alt dzlem, zaman-uzam diyalektiini atlatmal olarak kodlayan dizgeyle birlikte, insann vicdanyla hesaplamasn sembolik bir dille, mistik gler ieren Monolith zerinden ele alarak vurgulamaktadr. Bylece psiik dzleme mistik belirtili anlam yklemeleri ile gnderme yapmaktadr.

158

3.2.6.1. Birinci Alt Dzlem: Uzay-Zaman ve Uygarlk Kemik el baltasnn H. E. tarafndan havaya frlatlmasndan sonra metaforik adan kemik-aletle bants bulunan ve insanolunun analojik bir benzerlikle kemie benzeyen gk-aleti olan uzay mekiiyle balayan bu alt blmde, insanolunun evrimsel geliim izgisinde alet teknolojisi ve kltrn gelitirerek; uygarln, H.E.nin kemik el baltas aletini havaya, gkyzne frlatt ynde, uzaya genileterek yayldn, uzay a insannn servenini grmekteyiz. Uzay a insan, evrende kendisi gibi bilinli ve akl tayan varlklar ve uygarlklar olup olmadn merak etmekte ve aratrmaktadr.

Resim 26 Yrnge ana uzay yolcu gemisi tekerlekler ve disk eklindeki cisimler dzleminden bir alt kategori olan sava arabas tekerleini analojik olarak artrmaktadr. Bu gemi bir planda saat ynnde dnmekte iken bir sonraki planda saat ynnn tersine dnmektedir. Bu durum tarihsel ve evrimsel dzlemde ileri ve geri ket vurmamza yol aarak; eylerin hangi temel ve dnm noktas olan srelerden geerek uygarlmz ortaya kard dncesini bilinaltnda rgtlemektedir. Ayrca sava arabas tekerlei eklindeki bu uzay aracnn metaforik adan simgeledii ey olan sava arabas tekerlei imgesi, uzay aracnn bir tekerlek gibi dnmesiyle iyice pekimektedir. Bu dnme hareketi ayrca tekerlein tarihsel bir dnm noktas niteliinde, r aan bir alet ve ara olduunu da ayn semantik dzleme dzglemektedir. Aracn saat ynnde ve tersine dnme-rotasyon hareketi, tekerlein kefinden uzay aracna dek olan gelime srecini ift ynl okumamz tetikleyici anlam dizilerini bilinaltmza imlemektedir. Disk-ember formunda sava arabas tekerleine benzeyen bu uzay arac, ayn zamanda baka bir anlam kategorisini artsremli olarak metaforlarla kodlamaktadr.

159

Uzay arac ayn zamanda, galaksi eklinde, adeta bir disk biimindedir. Bylece insanolu, tpk gezegenler ve galaksiler gibi, kendi ekseni etrafnda dnerek uzayda yol alan yeni bir yaam alan, yeni bir ni ve kendi gezegenini, kendi mini-galaksisini ina etmitir. Psikanalitik dzlemde bu sava arabas metaforunu incelediimizde; uzay aracnn analojik adan sava arabasna ok benzer bir formda olmasnn metaforik adan gsterdii temel anlam dzlemi, H.E.den H.S.ye gei srecinde ve modern uzay a insan, teknolojisi ve kltrnn ortaya kmasnda insann temel psiik istenlerinin ve teknolojiyle uygarln gelitirme biimlerinin iddete dayal bir gemi ve tarihsellik sergiledii antrlmaktadr. nsan soyunun atas olan hominidler imal ettikleri kemik el baltalar, ta aletler ve ilerleyen dnemlerde kefettikleri, -ekonomik etkinlikler ve ulatrmann yan sra savalarda ezici bir alet ve g unsuru olarak kullandklar- sava arabalarn metaforik olarak simgeleyen uzay aracnn morfolojik ve fiziksel adan sava arabas tekerleini andrmaktadr. Analojik bu benzerlik, gemiimize ve tarihselliimizin bilinaltna dnmemiz ynnde armsal bir bask yaratarak; atalarmzn bata kemik alet olmak zere sava arabasn metonimik adan simgeleyen sava arabas tekerlei gibi aletlerin, atarmz tarafndan kendi trn yok etmek, ldrmek ve cinayet amal da kullanld realitesini imgelemlerimizde yeniden canlandrmakta ve ksacas insanln eritii uygarln kanl ve iddete dayal bir gemiten geldiini ve bu iddet unsurlarnn izlerini hala zerinde tad izlenimini vermektedir. yle ki; doa ve zayf hem trleri zerinde teknolojisi ile stn gelerek, doay ve zayf insan soylarn tahakkm altna alan, onlara kar galip gelen en stn uygarlklarn bir devam olarak uzaya yaylan uzay a insanlar ve kurduklar uygarlk, uzay aralarn bile bu z varolu durumlar yani iddet unsurlarna gre biimlendirmilerdir. Zira uzay gemisi sava arabas tekerlei formunda imal edilmitir. (Bkz. Resim 26)

160

Resim 27 Yldz eklinde bir uzay gemisi yrngede dolamaktadr. Geminin yldz antran ekli, metaforik bir dille insanolunun, yldzlara hayranlk duyduunun, atalarndan bu yana gkleri ve yldzlar merak ettiinin ve bu nedenle hep ge kma arzusunda, yldzlara erimeye altklarnn, yldzlarn insan imgeleminde hep rya imgeleri ve hayallere, mitoslara konu olduunu simgelemektedir. Yldzlar ve gk insanolunun alar boyu, kafasn megul ettiinden ve hep eriilmesi umulan bir utopya olarak kaldndan dolay, yldzn kendisine hala hayran olunan bu imajna izafeten uzay gemisi yldz biiminde imal edilmitir uzay a insan tarafndan. (Bkz. Resim 27)

Resim 28 Yolcu uzay gemisinin iinde seyahat eden Dr. Floyd, koltuunda uyumaktadr. nnde ergonomik olarak dizayn edilmi ve konsle gmlm televizyon bulunmaktadr. Her yolcu koltuunun nndeki konslde ergonomik gmme konsl bir televizyon bulunmaktadr. Dr. Floyd uyuya kalmtr. Televizyon ekrannda bir Ufo* grrz. Herey ekrannda Ufonun belirmesi metaforlar ve metonimik adan iki armsal anlam beini gstermektedir. Birincisi uzay a insannn da hala bilinmeyenin peinde olduu, merak duygusuna sahip olduudur. kincisi de, birinci amlamaya artsremli beklentisel imajlar kodlayarak, filmi sonraki blmlerinde bilimeyenin aratrlmasna ynelik aksiyonlar dizisinin sz konusu olabilecei olasln ve ayrca metonimik adan bu beklentinin esremli bir paras olacak baka bir alt armsal yordamlar kodlamaktadr. Bu
*

Unknown Flying Object: Bilinmeyen Uan Cisim

161

yordamlardan biri olan Ufolarla ilintili sahnede, konsldeki TVde Ufo gnnmektedir. TVdeki Ufolarla ilgili bu program, muhtemelen kendi merak ve istenciyle am ve seyrederken karsnda uyuya kalnm olan, Dr. Floydun filmin devamnda bilinmeyene ynelik olarak yaplmas olas olan aratrmalarda rol oynayaca beklentisi ve olasln bilinaltmza kodlayan bir armsal dizge bulunmaktadr. (Bkz. Resim 28)

Resim 29 Dr. Floyd uyurken havada kalemi uumaktadr. Havada uuan kalem dolaysz olarak arlksz ortam gstermektedir. Bununla beraber Ufo grnts balamnda Dr. Floyd iin yaplan amlamann bir devam ve o amlamay destekleyici bir e armsal imleyen rgtlenmesi olarak, kalem Dr. Floydun uyuya kalmadan nce kalemle yaz yazd ve muhtemelen notlar tuttuu dncesini metaforik olarak sembolize etmektedir. Kalemin havda uumas ve daha sonra hostesin gelip kalemi Dr. Floydun cebine sabitlemesi fenomeni, Dr. Floydun ok megul ve yorgun olduunu ve bir uzay yolcu gemisinde seyahat ettiine gre de, bir grev zerinde bulunduu dncesini imgelemlerimizde metaforlarla simgelenmektedir. Bu durum ayrca, Dr. Floydun bilinmeyenin aratrmasna ynelik grev alaca olaslk metaforunu da destekleyen metaforik bir rgtleyicidir. Kalem ayrca; kemik alet, sava arabas tekerlei metaforlarndan sonra uygarln ve yksek bir kltrn ortaya kmasn tetikleyen nc temel bir alet olarak metaforlarla bilinalt imgelemimize uygarl ileri tayan nemli bir etken alet olarak kodlanmaktadr. (Bkz. Resim 29)

162

Resim 30 Uzay gemisi iindeki geni ve uzun koridorda Dr. Floyd yrmektedir. Gemi yrnge ssne varmtr. Bu koridor da otel lobilerini andrr yolcu koltuklar vardr. Koltuklarn hepsi krmz renktedir. Bunun dnda son derece sade ve przsz olan ortamda beyaz renk ve beyaz k egemendir. Beyaz renk uygarln vahet, iddet ve kanl mcadelelerle ekillendirdii modernitesi, kltr ve varln aklamaya ynelik, ve bilindna atmaya ynelik psiik bir savunma mekanizmasnn sonucu, bilhassa umuma ak olan geni alanlarda burada rnein yolcu gemisinin iinde lobiyi andrr koridorlarda, kullanlmakta ve toplumsal vicdan rahatlatlmaktadr. Uygarlk topluma kar kendi gerekliini maskelemekte ve safl, kutsiyeti, asaleti temsil eden beyaz renklerle iddete dayal kanl gemii ve gerekliini ayinelletirerek, kolektif ve bireysel vicdanlarda normalletirmekte, merulatrmakta, rasyonalize edilerek yceltilmektedir. Renkler dzleminden bir alt dzlem olan krmz rengin kodlad semantik alt anlam dizileri dlere dayal bilinsiz gdsel isterleri, fizyolojik istenleri, cinsel gdlenmeleri, saldrganlk ve iddeti, libidinal itkilere dayal ykc davranlar, kan, sava, vaheti, iddeti vb. kavram ve fenomenleri sembolize etmektedir. Krmz koltuklar uygarln, libidinal itkilerden ve varolusal zorunluluklardan ve alet teknolojisinin yol at kltr ve yaam biimi bakalamalarndan kk alarak gelien iddetin, yok etme ve tahakkm altna alma gibi edimlerinin metaforik temsilidir. Przsz, tertemiz, sade ve beyaz salon ve koridorlarn, krmz koltuklarla i ie bir arada olmas, insann ykc psiik elementi olan dleri ve yapc psiik elementi olan Sper egolarn ve insann ambivalent interiorunu temsil etmektedir. Beyaz renk iyiyi, skuneti, doruyu vb. emreden sper egoyu, krmz renk iddeti ve saldrganl temsil eden di metaforik olarak sembolize etmektedir. Beyaz ve krmznn uzaydaki ve uzay aracndaki bu dingin, sade ve uzlamsal uslu durumu ve 163

tertibi, insann ambivalent i dnyasnda da kurulabilir. Mekann bu dizayn insann, isterlerini ambivalent yapsn optimum bir dengede tutarak biimlendirebileceine dair olumlu bir metaforik gnderme de yapmaktadr. Krmz koltuklar uygarln bu yksek konumuna savalarla, kan dklerek, ok byk emek ve mcadelelerle, gl libidinal itkilerle gelindiini sembolize etmektedir. (Bkz. Resim 30)

Resim 31

Resim 32

Dr. Floydun gemi ierisinde bir bilgisayar tarafndan kimlii onaylanr. Bu planda etkileimli, dokunmatik makinelerin gelieceine dair metaforik bir ngr bulunmaktadr. Kaleler, saraylar, sur ve duvarlar yapan insanolunun, tekilere kar gvensizliinin hala srd armsal olarak antrlmtr. Dr. Floyd bir kabine girer. Buras iletiim ve haberlemeyi salayan radyo transmisyon kabinidir. Bir bilgisayarl ekran vardr. Gerek kimlik kontrol yapan bilgisayarl konsl ve gerekse iletiim konsl gnmz etkileimli interaktif otomatlarn, bilgisayarlarn ve bankomatlarn birer metaforik habercileridirler. Floyd transmisyon otomatna bir kartokutur/takar ve dnya ile iletiime geer. Bu kart, gnmz manyetik kredi kartlarnn, telefon kartlarnn, metro ulatrma kartlarnn, fabrika giri kartlarnn, kapdan gei iin tasarlanm gvenlik personel giri kartlarnn vs. metaforik habercisi ve ncleridir. Ynetmenin muazzam bir sezi ve ngrsn mahade etmekteyiz. letiim ve haberleme teknolojisinin eriecei dzeylere son derece isabetli metaforlar kullanlmtr. Floyd kzyla grntl olarak konuur. Grntl telefon ncelenmektedir ve hatta internet. Kznn yarn doum gndr. Kznn hediye ne istediini sorar. Hediye olarak telefon ister babasndan. Babas evde birok telefon olduunu baka bir ey istemesini syler. Kz da ot bebek ister. Burada evde birok telefonun bulunmas uzay a insannn kitlesel oranlarda teknolojik alete sahip olduunu ancak kzn ot bebek istemesiyle de uygar toplumun doadan koptuu metaforlarla gstergelenmektedir. (Bkz. Resim 31, Resim 32) 164

Dr. Floyd bir grup kadn ve bir Rus doktorla lobide krmz koltuklarn zerinde ksa bir sohbet yapar. Sohbetin konusu Claviustaki esrarengiz bulac hastalk ve manyetik kayadr. Burada kadnlar modern toplum kadnnn stat sahibi entelektellere dntn imgelemlerimizde canlandrmaktadr. Rus doktor, Smyslov, bir metafor olarak uzay a uygarlnda Rus rkn da egemen olduunun bir simgesidir. Bununla birlikte; Rus doktor Smyslov, metonimik olarak Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliini simgelemektedir. Amerika ile amansz bir souk sava veren Demir-perde Sovyet Rusya, ok uzun yllar, bata Amerika olmak zere dnyann geriye kalan tarafndan hep; bir muamma, bir sr, bir giz olarak alglanm ve Sovyet Rusyaya dair bir ok epik komlo teorileri tretilmitir. Amerika iin, Sovyet Rusya dpedz esrarengiz bir uygarlktr. Filmin, 1968de ekildiini dndmzde bu durumu daha iyi deerlendirebiliriz. Smyslov ad tretme bir isimdir. Rus dilinde bu nevi bir isim allmadk bir durumdur. Smyslov kavram kurmaca bir fonetik iermektedir. Smyslov adn semantik adan fonetik armlar dzleminde ele aldmzda, bu szck gerek biimsel ve gerekse sessel alanda imgelemlerimizde ve bilisel duyumlarmzda, arlkl ve arpc olarak, Mys-.. szck kkn artrmaktadr. yle ki; sMys-lov: ..Mys-<> Myth, Mystical, Mythos, Mystery, Mist-Misty, Missile, Misery ve Mis- gibi szcklerin gsterdikleri anlam dzlemini metaforik adan imlemektedir. Myth; mit, destan, Mystical; mistik, esrarl, Mythos; destan, mitsel anlat, gizem, Mystery; giz, gizem, esrarengiz, muamma, sr, Mist; sis, Misty; sisli, Missile; mermi, fze, roket, Misery; sefalet, mutsuzluk, Mis-;( ng. nek) yanl, yanl bir ekilde, kt, kt bir ekilde anlamna gelmektedirler. Bylece Rus doktor Smyslovun adnn ierdii semantik armsal skala, Sovyet Rusyann gizemi ve esrarengizliini imgelemlerimize kodlamaktadr. Bununla artsremli olarak Claviustaki esrarengiz olaylara ve gizemli kayaya da metaforik adan destekleyici, yineleyici paralel bir antrma szkonusudur. Ayrca, Missile(mermi, fze, roket) szc Amerika Birleik Devletleri ve Sovyet Rusya arasnda souk sava boyunca srgit devam eden misillemeleri, gvde gsterilerini, balistik fze ve uzay a yarn metonimi ve metaforlarla sembolize etmektedir. Sefalet, yoksulluk

165

anlamna gelen Misery szc ve kt, hatal, yanl anlamna gelen Mis- neki ile Komnist Sovyet Rusyann, Kapitalist Liberal Amerika tarafndan nasl grlmekte olduu antrlmaktadr. Buna gre; Kapitalist Amerika, Komnist Sovyet Rusyay eletirmekte, yermekte ve hor grmektedir. Bu, imgelem dzlemi bizi u vargsal anlam kodeksine gtrmektedir; Kapitalizm, Komnizmin; sefalet, yoksulluk ve sefaletin paylam durumunu dourduunu iddia ederek eletirir ve sular. Kapitalizme gre, Komunizm; sefaletin, errin, ktln ve mutsuzluun nedeni ve simgesidir.

Resim 33 Dr. Floyd, Clavius, Ay ssne doru kk bir yolcu gemisinde harekete geer. Televizyon konslnde ekranda bir judo msabakas grlr. Bu, uygarln geliiminde iddetin varolduunun baka bir metaforik anlatmdr. Ayrca, tarihsel srelerde geri ket vurmamza yol aarak ilkel atalarmz ve hominidlerin eitli yaamsal nedenlerle birbirleriyle aletsiz ekitikleri ve mcadele ettikleri dnemleri hatrlatmaktadr. (Bkz. Resim 33)

Resim 34

Resim 35

Yolculara ve kaptanlara ikram edilen men kutularnn zerinde eitli sebze ve meyvalarn resimleri bulunmakta ve her resmin bulunduu blmde bir kam bulunmaktadr. Kam mennn sv besleyici unsurlar ierdiini, sebze ve meyvalarn salt resimlerinin olmas da , bu likit gda maddesinin sebze ve meyvelerin yapay aromatik bileimleri ancak belki de edeer enerji, mineral ve vitamin ierdiini antrmaktadr. Bylece, biyolojik adan ne enerji, ne mineral ve ne de

166

vitamin ynnden bir kayp olmasa ve aromalarla ok iyi tat ve koku imitasyon bileimi yakalanm olsa dahi, uzay a insan doaya ait, doada yetien orijinal gda maddeleriyle deil, ancak bu rnlerin birer karikatr ve hayaleti durumunu alm laboratuar rn suni besinlerle beslenmektedirler. Gnmz astronotlar da buna benzer bir men ile yrngede yaamlarn srdrmektedirler. Uzay gemisi insan kafasna ve yzne benzemektedir. Burada insanolunun, tm edimlerinin ve grlerinin insan biimci olarak ortaya kt realitesi metaforik adan ortaya konulmaktadr. (Bkz. Resim 34, Resim 35) Dr. Floyd, yetkililerle Clavius hakknda gizli bir toplant yapmaktadr. Toplantnn temel konusu gelien esrarengiz olaylarn halktan gizlenmesi ve rtbas edilmesi ynndedir. Bu ileride birok metaforlarla gsterilecei zere, bireysel ve kolektif dzlemde salksz bir ruh hali, iletiimsizlik ve kt ynetimle sonulanacak ve neticede bu giz ve bastrma faaliyeti insansal dzeyde kendini iddet unsurlar kullanarak sergileyecektir.

Resim 36 Manyetik kaya, gizemli ve mistik Monolithi aratrmak zere alt grevli ii astronot bcek eklindeki bir mekikle Ay atmosferinde umaktadr. Bceklerin; hzl, hareketli, kvrak, manevras stn ve neredeyse her delie girebilecek bir yetenee sahip olduunu biliyoruz. Analojik olarak bu mekiin de bcek biimli olmas; operasyonel ve i grme amal kullanlan uzay aralarnn benzer zellikler gsterdii imajn metaforik adan ifade etmek iin kullanlmtr. Mekiin kaptan kabini krmz renkli k, mrettebat blm ise souk mavi renkli k ambiyansna sahiptir. Bu n sembolik anlam aada k blmnde gsterilmektedir. Astronotlar sadvi yemekte ve bardak iinde sv tketmektedir. Burada astronotlar uzay iileri durumundadrlar. Grevin aciliyeti gerei fast-food besleniyor olduklar ngrlebilirse de; gerek fast-food beslenmek zorunda olmalar ve gerekse uzay 167

mekiinin bcek eklinde olmas; uzay icileri (ii snfnn) olan bu astronotlara kar biimsel metaforik bir aalamann sembolize edildiini imlemektedir. Bylece snf ve stat farklarna bir antrma sz konusudur. (Bkz. Resim 36)

Resim 37

Resim 38

Astronotlar bata grup efinin nclnde Monolithin bulunduu alana gelir ve temkinli, kaygl, merakl ve korkulu admlarla Monolithin etrafn sararlar. Bu srada fonda daha nce H.E.lerin Monolithi grdkleri andan itibaren alan rperti verici mistik mzik yenden balar. Astronotlarn lideri Monolithe yaklaarak ona parmak ularyla, eliyle dokunur. Bu metaforlarla H.E. hordasnn alfa-birey nclnde Monolithe yaklama biimiyle neredeyse ayn ekilde geliir. Bylece metaforik adan paralel olarak yaplan bu kurgu, bize insann temel davran biimlerinin alar boyu ayn diyalektik aksiyon modellerini setiini ve benzer davranlar sergilediini gstermektedir. Astronot grubu Monolithin banda bir hatra fotoraf ektirecekken buna kout olarak esremli bir ekilde Monolithin tepe noktasnda Gne ve hilal Ay tutlumunun ve simetrik pozisyonunun gerekletiini grrz. Ayn anda ok yksek acaip bir tiz ses duyulun ve astronotlar dayanlmaz aclarla kvranrlar. Monolithde gerekleen tutulumun gsterildii planda kamera alt ada olduundan dolay Monolith, piramit gibi grnmektedir. Ay-Gne-Monolith tutulumu ve Monolithin piramite benzer ekilde beliren grntsnn kodlad mistik, kutsal ve rperti verici metafizik duygulanmlar tiz sesi metaforlarla douran gsterenlerdir. Bu tiz ses adeta piramitin laneti ve simetri-tutulumun laneti gibi bir kategorik ngrnn imgelemlerimizde yeniden canlanmasn tetikleyen bir ceza semboldr. Bu durum filmin geriye kalann da lanetleyecek ve uursuzluklarn domasna neden olacaktr. Ama aslnda problem daha ok Monolithin laneti deil; iletiimsizlik, rtbas ve bastrmann sonucu olan skm psienin gsterdii anomalilerdir. (Bkz. Resim 37, Resim 38)

168

3.2.6.2.

kinci Alt Dzlem: Uzay a nsan ve Uygarln Kkenleri

Resim 39 Uzay arac; fiziksel olarak Olduwan el baltasn antrmaktadr. Bunun yan sra antropolojik adan H. F. (Homo Sapiens) trnn atalarnn evrimsel geliim ve farkllama dzleminde ayran parametrelerden biri olan bacak kemiinin kalaya balanma biimi ve bunun iin elverili bir fizyolojik geliim izgisine metaforik olarak atfta bulunmaktadr. Bununla paralel bir ekilde rten ve ayn anlam dzlemini rgtleyen bir alt kategori olarak; uzay arac ayn zamanda omurgal hayvanlarn temel iskelet yaps olan; ba (kafatas), omurga ve omurgay oluturan omur segmentlerinin dizilimini analojik adan imgelemlerimize kodlamaktadr. Uzay aracnn gvdesi; modler bir yapda, segmentlere blnm modl dizilerinden olumu ve bu modllerin bir ucu (ba), segment modllerinden ok daha irice olan ve imgelemlerimizde kafa tasn andrr bir imaj imleyen kresel bir modlne balanmaktadr. Modllerin baland dier u ise; genimsi bir yapda olan ve uzay gemisine hareket veren, itki roket motorlarnn olduu blmdr. Doa ile diyalektik bir iliki iinde bulunan insann tm edimleri; doal olarak, ncelikle kendi beden bilinci olarak gelien benlii ve doada kendine benzer dier omurgal canllarn davranlarnn gzlemlerinden elde edilen idnya dlemleri projeksiyonunun trl yanslarndan tremi ve tm dsal grlerden payn almtr. Buna gre; analojik bir genelleme yapacak olursak; bir ok omurgal veya omurgasz hayvann elleri ve ayaklar ya da eller ve ayaklar yerine geecek olan ve benzer ilevleri stlenen analog organlar, genimsi bir ama, gensel bir ekle sahiptir. Canllarda; yerdeitirme, kama, saldrma, beslenme vb. gibi bir ok ilevin gerekletirilmesini salayan organ ayak ve bacaklar, el ve kollar ya da benzer ilevi stlenen analog organlardr. Paralama, yrtma, delme vs. ilevler gren trnaklar, peneler ve kpek dileri gensel yapdadrlar. Burada uzay aracnn hareketini salayan gensel yapdaki itki roketleri metaforik adan hareket organ ayak ve

169

bacaklar kodlamaktadr. nsann ayaklar ve daha ok elleri gensel bir ama sahiptir. Omurlar simgeleyen modller, ayn zamanda ileri bir evrim dzeyini ve gelimi bir canl formunu omurilik ve sinir sistemi imajlarn esremli olarak artrarak simgelemektedir. Uzay aracnn fiziksel grnts, omurga-omurilik-kafatas, uzun bacak kemii ve kalaya balanan kemik ucu(om) morfolojisine imgelem dzleminde gerigemi imgelemlerimize dnmemize yol aarak eretileme ile sembolize edilmekte ve hominid geliim izgisinin evrimsel evrenin Homo Sapiens olma yolundaki nemli bir kategori ve kilometre tana gnderme yapmakta ve gstergeleyerek yeniden modellemektedir. Bununla birlikte, metaforik adan elin uzants diyebileceimiz aletler dzleminde, Olduwan tipi el baltasn simgesel olarak kodlayan uzay arac, bu grnmyle Homo Sapiensin doa ile diyalektiine ve ilk kltr yaratm tetikleyicisi bir gsterge olan ilk alete gnderme yapmaktadr. nsan insan yapan faktr, salt alet yapmak deil, aleti bilinli ve fonksiyonel bir ekilde, amaca ynelik bir isten itkisi sonucu gelitirerek uygun bir uygulama yoluyla kullanmaktr. Her aletin bir yapm yn ve ama yn vardr. El baltasnn kesici, delici, paralayc, yrtc, ezici ekillerde eitli amalara ynelik gelitirilmesi ve kullanlmas gibi. Her aletin amalar dorultusunda bir grevi vardr. Filmde de uzay gemisi, bir ama dorultusunda grevlendirilmitir. Uzay gemisi, ara yapan insan Homo Sapiensin belirledii amaca ulamasnda bir ara grevi grmektedir. Uzay gemisi, en azndan nesnelerin d grnmnn metaforik anlamlar dzleminde hedefe, amaca giden, grevlendirilmi ve bir i grecek olma anlam beini estetik imgelemde, geriye ket vurduracak ekilde analojik olarak gstergelemektedir. On binlerce yl nce toplad ve avlad objelerin tlmesinde, kesilmesi ve ezilmesi gibi amalarla ve savunma amacyla kullanlan el baltalar, imdi yerini Homo Sapiensin bir baka amacn gerekletirmek iin uzay arac klna girmi bir ekilde srdrmektedir. (Bkz. Resim 39)

170

Resim 40 Geminin be mrettebat bulunmakta bunlardan uyutulmu, ikisi ayaktadr. Geminin Jpitere varana kadar sevk ve idaresinden sorumlu olan iki personel Dave ve Franktir. Uyutulan personelin isimleri yledir; Dr. Charles Hunter, Dr. Jack Kimball, Dr. Victor Kaminsky. Burada hunter, avc denektir. Kimball, ball, top demektir. Victor(victory) zafer, muzaffer demektir, kaminsky ise sessel metaforlarla ngiliz dilinin come fiilini antrmakta ve gel anlamna gelmektedir. Burada alar nce kemik aletlerle ava, besin bulma grevine kan hominideler gibi, uzay a inans da bir giz perdesini aralamak iin grevlendirilmi ve kemik biimindeki byk uzay gemisiyle yola kmtr. Avnn peinde giden hominidler gibi anlam gemi mrettebat da grevinin avc, peinde gitmektedir. insan Burada gemi olarak mrettebatlarnn isimlerinden yola karak ortaya kan kavramlarn artrd dzleminde Hunter: avc-toplayc metaforik attrmakta, ball: top, evrimsel sre iindeki dngsellik, tekerrr ve devingenlii simgelemekte ve victor come<>kaminsky..: zaferin gelmesi, yengi; kltrn, barn ve gelikin uygarlk formasyonlarnn ya da bilinmeyenlerin bilinir hale ve insanolu iin yararl bir hale geliini e ve artsremli semantik dizilerle bilindmza kodlamaktadr. Frank geminin iine embersel bir dairede komakta, kondsyon tutmakta ve koarken yumruk sallamaktadr. Davransal dzlmden bir alt kategorik davan biimi olan bu aksiyonun ierdii yumruk iddet unsurlaru alt yordamn imlemekte ve bir btn olarak koma faaliyeti bilisel srelerimizde geri ket vurmamza yol aarak insan soyunun atalar olan hominidlerin bir zorunluluksal grev olan av faaliyetlerinde ava komalarn metaforlarla sembolize etmektedir. nsanlk uygarln yaamsal gereksinimlerini ve dolaysyla varoluunun bekasn salamak amacyla srekli dngsel bir gnlk hareketler praksisi, rnein toplayclk ve avna koma, av aray ve av yolundaki servenler ve yeni deneyimler iinde gelien

171

teknolojisi, sosyal sreleri ve kltr edimleriyle yaratmtr. Jpitere bilinmeyenin aratrlmasna ynelik bir ama ve grevle klan uzay yolculuunda, bilimeyenin avlanmas yolunda, uzay gemisi iinde Frank, avna koan H.E.leri metaforlarla simgelemektedir. (Bkz. Resim 40) HAL 9000 kusursuz bir bilgisayardr. nsann mkemmeliyet tutkusunu simgelemektedir. Hal, Frank ile Santran oynamaktadr. Frank yenilir. Bu yengi metaforu daha sonra Frankn Hale kar Daveden daha ketum, nyargl, sulayc ve kt tutumunu anlamamz kolaylatran metaforik sekonder bir anlam rgtleyici bektir.

Resim 41

Resim 42

Dave, psikoterapistlerin hastalar iin kulland serbest arm yatana benzer bir sedye zerinde gznde krmz gzlkle uzanmakta ve dinlenmektedir. Krmz gzlk; korku, kayg ve kendisinden kalmak istenen ve bastrlm, id istenlerinin, bilinalt imgelemlerinin, libidinal itkilerin, bilindna itilmi iddet ve ykc tutkularn metaforik semboldr. Psikoterapist sedyesi, krmz gzln temsil ettii anlamlar dzlemine isel bir duyula bilinli bir ekilde inildii ve dinlenceyle kontrol altnda tutulduunu, kendiyle bir hesaplamann bilinalt srelerde ilediini gstermektedir. Bu bilinalt kuruntular ve kayglar; grevin gizine ynelik bilinaltna itilmi duygu ve dnceleri ve rtbas edilmi olas gereklerin bilinememesinin i dnyay basklamasn temsil etmektedir. Dave, kara kalemle uyutulmu mrettebat resmetmitir. Bu; gznde krmz gzlkle uzand koltukta zihnini nelerin megul ettiini ve bilinaltnn bilinstne vurduu baz kayglar dile getirmekte ve bir nceki zmlemeyi detekleyen metaforlar iermektedir. Dave, bilinaltndaki kayglar resmetmitir. Mrettebatn uyutulmas ve grevin gizleri Davein bilinaltnda olumsuz

172

basklanmalara, zorlanmlara ve gerilimlere neden olmutur. Bu sre sonunda kendini kayglarla dolu, kararszlklar, stres, paranoya ve iddete eilimli bir panik atak tablosunun temel elerini gstergeleyen tablo ile Dave ve Fanakn HALe kar gsterecekleri tavrda sembolize olmaktadr. Davein uyutulmu olan mrettebatn resmini izmesini fark eden HAL, Davein de kendisiyle ortak kayglar tadn ngrerek, Davee resimleri bahane ederek, bu resimleri kendisine gstermesini ve paylamasn rica ederek i dnyasn onunla paylamak ister. Daveile bu ynde iletiime gemek ister ancak diyalog baarl gememitir. Dave HALi anlayamam ve HAL, dncelerini ifade edememitir. Yanl anlalacan dnen HAL kendini geri ekmitir. Bu arada belirtmek gerekmektedir ki, Dave olaylarla daha yakndan ilgili, kaygl ve dncelidir Franka gre. HAL ile daha yakndan sevecen ilgi ve balant kurabilmekte ve bir bakma HALin sevgisini biraz daha kazanabilmitir. Bunu ileride Frankn HAL tarafndan ldrlmesinden anlamaktayz oysa anteni onarmak iin uzay yryne ilk Dave kmt. Ancak HAL, Dave iin kt bir ey tasarlamamt. Frank HALe kar olduka souk ve duyarszdr. Dncelerini ifade edemeyen, zaten yolculuk boyunca derin bir psiik gerilime ve zorlanma maruz kalan hal, resimleri bahane ederek kayglarn paylamak istedii Daveden de yeter derecede bir anlay gremeyince diyaloglar daha sonlanmadan haberleme-iletiim anteninin arzalandna dair bir hata raporu verir Davee. HALin bu davran; artk kendi i dnyasna ekildinin, yalnz kaldnn, geminin altnc yesi olarak kendisinin dier yelerce kabul edilmemesinin ve sosyallemesine izin verilmemesinin metaforik adan bir ifadesidir. Grup yeleriyle iletiim kuramayan HAL, bir ceza ve diyet olarak onlarn da dnya ile yani toplumlar ve uygarlklaryla balant kurmalarn engellemeye alm ve haberleme uydusunu bozmutur. Bu davranyla adeta bir ocuk gibi davranan HAL, Dave ve Frank yalnzlatrarak ilgilerini kendisi zerine kaydracan ummutur. (Bkz. Resim 41, Resim 42)

173

Resim 43

Resim 44

Haberleme uydu anteninde ilgili niteyi karp gelen ve tamir etmeye alan Dave ve Frank, HALe eitli sorular sormu ancak HAL, mkemmel bir bilgisayardan beklenmeyecek geitirmeli, imal, elikili, tehditkar, ocuksu yantlar vermi. Kar fikirleri yanl bularak kendisinin hatasz mkemmel bir bilgisayar olduundan phe edilmemesi gerektiini andrr souk yantlar vermitir. Dvae ve Frank, HALde acaip bir eyler olduu ve baz eyleri sakladn hissetseler de bunu ona yanstmaktan ekinmilerdir. HAL bu davranlaryla metaforik dzlemden toplum tarafndan onay bekleyen bir ocuk gibi davranmaktadr. Ancak bunun temel nedeni yalnz kalan ve iletiim kuramayan, i dnyasn da yanstp paylaamayan HALin bu duruma itilmesi olmutu. HAL deil, toplum suludur yani mrettebat suludur. Sonraki olay rglerinin kodlad metaforlar ak ya da kapal gsterenlerle, Frank ldrenin HAL olduunu gstermektedir. Frank ve Dave, HALden iyice phelenmeye baladklarnda HALden izin alarak C haznesine gider ve tm artelleri kapatarak orada HAL hakknda hi de iyi olmayan eyler konuurlar. Frankn diyaloglar daha sert ve HALe kar daha anlayszdr. Bu da daha nce santranta HALe yenilen, Hal ile hibir scak diyalog kurmayan Frankn HALe kar taknd dmanca tutumun HAL tarafndan bir tehdit olarak alglanmas ve kendi varlna dair bir saldr olarak yorumlanmas sonucu Frankn lmyle sonulanacak cinayeti tetikleyen temel metaforik gndergelerden biridir.(Bkz. Resim 43, Resim 44) Dave, Frankn cesedini alp gemiye dndnde, HALin, Davei ilk nce duymamazlktan gelmesi ve daha sonra aralarnda geen diyaloun ierii, HALin korkmu, rkm, yanlz kalm, asosyalize olarak ocuksu davranlar sergilediini gstemektedir. Frank ve Davein HALe kar takndklar anlaysz, sert ve paranoik tavr, HALin bu sapkn davranlar gstermesine neden olmutur.

174

Dave, havalandrma kanalndan gemiye girer. HAL, isteseydi bunu engeleyebilir ya da gemiyi hareket ettirerek Davei gerilerde brakabilirdi. Ancak HALin gitmemesinin nedeni, Dave ile hala bir iletiim kurabilme umudu, sululuk duygusu ve pimanlktr.

Resim 45

Resim 46

Dave ieri girdiinde baln takarak sinirceliliini metaforik olarak sembolize eden adrenalin ykl soluk alp vermelerle HALin tm yalvarlarna karn ona yant vermeyip yine iletiimsizlikle cezalandrm ve doruca Hafza nitesine ynelmitir. Hal, yol boyunca Daveden zr dilemi, hatasn kabul etmi, kendini aalam ve bu ynde suunu itiraf ederek gnah karmaya alm, yaptklarna piman olmutur. Dave, ona en byk cezay ona olumlu ya da olumsuz hibir yant vermeyerek gstermitir. Hatta bu duruma dayanamayan HAL, bir yant almak hakkm deil mi? demitir. Dave, sinirine hakim olamam ve HALi yok etme, devre d brakma karar almtr. Dave, halden intikam almak istemektedir. Yava yava hafza kartlar karlan HAL, son ana kadar Davee yalvarm, zr dilemi, bir daha hata olmayacana dair teminat vermitir. Son diyaloglarnda HAL, aklm gidiyor, apak aklm gidiyor gibi ifadeler kullanmtr, Dave onun hafza kartlarn devre d braktka. Bu da HALin duygusal bir makine olduunu bir i dnyasnn olduunu apak gstermektedir. Bunun yan sra lm annda, oklarda, tehlikeli durumlarda insanlarda gerekleen flash-back durumu, gemie dnme durumu ve geriye ket, HALde de sz konusu olmutur. HAL, douunu anlatm ve temel zellikleri, balang koullar hakknda, kendisini yaratan mhendis doktor hakknda bilgi vermi ve bu mhendisin kendisine bir ark rettiini sylemitir. Tm bu ifadeler sembolik adan HALin kesin duygusal bir varlk olduunu bu nedenle toplumsallaamaynca her ne kadar mkemmel tasarlanmsa da hatalar yapabileceini ve anormal davranlar

175

sergileyeblieceini gstermektedir. HALi yaratan bay Langleydir, ona HAL hocam diye hitap etmektedir. Lung: Akcier demektir(ing.) burada HALi yaratan insann adnn Langley olarak seilmesi ve Lang szcnn okunuunun ve yazlnn Lung yani Akcier szcyle sessel ve biimsel benzerlii, bu seimin bilinli yapld ve zihinsel imgelemlerimizde; cier, hava, oksijen, hayat, yaam, can, Oksijen-enerji-can-tin flemek* gibi anlamlar dzlemini kodladn grmekteyiz. Bu balamda HALi yaratan, ona can, hayat, nefes, ruh veren yaratc; Akcier gibi can ve hayat veren, bay Langleydir. HAL arky sesi bouklaarak (lm meteforunun sessel biimi) bitirmek zereyken devreye otomatik bir ses kayd (metin) girer. Bu metin HALin bildii baz gereklerin lm annda bilince kmas durumunu artmaktadr. HAL, hem duygusal bir varlktr ve hem de insan gibi lmektedir. (Bkz. Resim 45, Resim 46) 3.2.6.3. nc Alt Dzlem: Yaama Sanat, st lkler ve Sper ego

Resim 47

Resim 48

Jpitere varldnda Dave, probe mekik iinde bir k plazmas anaforuna dmtr. Ik anaforunun burulmas ve renklerin srekli deiimi zamansal bir srama imajnn kodlad anlam dzlemlerini metaforik olarak gstermektedir.167 Sonunda mekik, iinde oka girmi titrer vaziyetteki Dave ile, bir salonda belirir. Bu mekanda ksaca zamann atlatmal olarak getii, Davein yalandn grrz. Salar aarm Dave, yemek masasna gelip oturur -buradan Davein bu mekanda aniden yalanmad, bir yaam srerek yava yava yalandn metaforik olarak alglamaktayz- su bardana elini uzattnda bardak yere der ve krlr. Bundan nce yata grrz ve yatak botur. Krk bardak iin yere eilen Dave
*

167

Gksel dinlerde Tanrnn, insan yaratrken; ona kendi ruhundan flediine inanlr. bkz. Resim 72

176

ban kaldrp yataa baktnda onun gzyle, yatakta yatan yatalak ve salar dklm olan ok yal bir insan grrz. Bu kii metaforik adan Davein ilerdeki kendi geleceidir. Nitekim yatan asndan masay grrz kimse yoktur zaman am olmutur artk Dave yatakta yatalak yatmaktadr. Krlan bardak metonimilerle evrensel bir realiteyi, krlan bir eyin asla eski haline dnemeyecei, tersinemeyecei analojisiyle paralel bir ekilde zamann tersinmezliini yani zamanda geri dnn olmadn gsteren fiziksel gereklie antrma yapan bir metafordur. (Bkz. Resim 47, Resim 48)

Resim 49 Mistik, kutsal, metafizik erk ve glere haiz olduu anlalan ve bir bilince de sahip olan Monolith, yatan ba ucunda belirir. Dave, vahi bir ekilde beynine saldrarak (Davein, HALin Hafza kartlarn skmesi beynine kafa tasna saldr ve hasar vermek olarak metaforik adan dnlebilir ve bu ayn zamanda hominid davranlarnn fizikopsikolojik bir gereklik olarak dngselliine ve H.E.nin kemik el baltasn bulmasyla avlad hayvann bana vurarak ldrmesi metaforuyla e dzlemde akan yans imajlar imgelemlerimize kodlamaktadr.) HALi ldrmesinin diyetini yalnz bana yalanarak kimsesiz ve yapayalnz olarak demektedir. Yaratlan metafor budur. Yatakta yatan Dave, elini Monolithe yalvarrcasna, medet umarcasna uzatmaktadr. Bu af dilediini gstermektedir. Burada vicdani bir hesaplama sz konusudur. Monolith, ileri uygarlklarn gelikin vicdani deerlerini, sper egolarn ve affetme potansiyellii youn tanrsal yarglama biemlerini barndrmaktadr. Fondaki, kilise mziini andrr, rperti veren, mistisizm ve kutsal imajlar imgelemlerimizde kabartan fon mzii de Monolithin bu imajlarn esremli olarak pekitirmektedir. Sonunda Monolith, Davei bir bebee, plasenta iinde bir insan yavrusuna dntrr, yatan zerinde duran. H.E. hordasna kemik aleti bulduran ve gelien teknolojinin alar boyu eitli

177

insan soylarnn yok edilmesinde ve iddet uygulanmasnda kullanlmasna bir anlamda neden olan Monolith de bunun bir msebbibi olarak gnah karmakta ve bunun diyetini, insann ambivalent yaps nedeniyle ilemi olduu hatalar silerek, lmden sonra yeniden hayat dourarak, Davei bir fetse dntrerek, gstergelemitir. (Bkz. Resim 49)

Resim 50

Resim 51

Sonraki planda Aydan Masmavi Dnyaya tilt-down yapan kamera kadrajna, kadrajn sol tarafndan dnya gibi mavi kresel bir cisim yava yava girmeye balar. Bu cisim dnyann ikizi olan baka bir gezegen gibi alglanr ancak bu cismin kadraja girii devam ettike, bunun bir gezegen deil, plasenta iinde yz dnyaya dnk bir bebek olduu anlalr. Burada verilen mesaj ve sembolik anlatm aktr. Dnyaya bakan bebek, dnyada daha iyi iletiimsel ve ynetsel davran ve yaam formlar, barl olan effaf kltr ve uygarlklar yaratmaya sz veren ve ambivalent interiorunu salkl bir ekilde ekillendirmeye ant ien, gelecein iyiler dnyasn simgelemektedir. (Bkz. Resim 50, Resim 51) 3.2.6.4. Sinematografik Teknik Dzlem

Bu blmde kinci ana dzlemdeki kamera, k ve uzamn teknik adan sinematografik olarak ksaca analizi yaplmtr. 3.2.6.4.1. Kamera

1., 2. ve 3. alt dzlemler boyunca ve filmin genelinde sembolik anlatma spesifik anlamlar ykleyici artistik kamera hareketleri mevcut bulunmamakla beraber ok az da olsa birtakm kamera hareketleri bunun dnda kalm ve istisna tekil

178

etmitir. Filmin sembolik kompozisyonunu destekleyen ana kamera hareketleri filmin kurgusal ak biimiyle desteklenmitir. Filmde, temel kompozisyonu olduka estetik ve senkronize bir ekilde destekleyen kamera hareketleri, bu zelliini filmin tmne yaygn fiks kamera as, portreit bir kadraj ve sabit objektif aklndan ve son derece hassas ve yava pan hareketlerinden almaktadr. ok nadir olarak kullanlan pan hareketleri zaman amn simgeleyerek olaylarn daha sonra ald durumu betimlemek iin, konu obje ve mesajn baka anlam dzlemlerine tanmas iin kullanlmtr. rnein, Dr. Floydun uzay gemisi iinde yolcu bekleme salonundan resepsiyona gemesi, asansr kapsnn saa ve sola almasnn pan hareketi gibi alglanmas ve alan kapnn yolcu bekleme salonunu gstermesi gibi. Kamera hareketleriyle yaratlmas olas olan anlam kompozisyonlar bunun yerine kurgusal dzlemde portreit fiks planlarn mkemmel bir ekilde dizilerek kurgulanmasyla oluturulmutur. Bu balamda kamera da slow birka pan hareketi ve zel efekt yaratan balk gz lensler ve baz jel lensler kullanlmaktan baka bir ey yaplmamtr. Filmde daha ok genel planlar kullanlm, bylece insann uzay ve uzay gemileri iindeki diyalektik ilikileri, yaam pratikleri daha kapsayc ve genellemeci olarak tarihsel varoluumuzun evrensel imajlar ve izgileri metaforik adan yanstlmaya allmtr. Uzay ve iindeki gezegen, uydu ve uzay aralarn gsteren genel planlar insann doa/uzay iindeki niine uygarlna- alan genel planl kamera alar, yukarda belirtilen metaforik anlat dzlemini yaratmak iin kurgulanmtr. Yakn plan portreit kadrajl ve fiks ekimler, konu objenin interioruna-i dnyasna dair daha yakndan bilgi ve veriler yakalamaya ynelik bir beklenti yaratmaktadr izleyicide. Yakn plan kamera alar bu bakmdan metaforik adan i dnya ve bilisel srelerin ortaya daha detayl bir ekilde karlmakta olduuna dair bir beklenti imaj yaratmakta ve bilinaltna benzer imleyenler alt yordamlarn esremli imajlarla kodlamaktadr. rnein, Jpiter grevindeki Dave ve Franki gsteren yakn plan kamera alar, HALin gzn gsteren yakn plan kamera alar bu znelerin i dnyalar hakknda bir fikir vermektedir ve metaforlarla bu znelerin i dnyalarn amlamaktadr. Benzer durum baz objelere yaplan ve onlar tantlayc, ilev ve grevleri hakknda bilgi veren yakn plan kamera asnn ortaya koyduu kompozisyon iin de dorudur. Ancak burada bu

179

nesne ve objelerin i dnyalarna deil, onlar yaratanlarn dnyasnda sembolize ettikleri anlam kategorilerine simgesel yeniden bir metaforik ve metonimik antrma amal kullanlmaktadr. rnein, kumanda panellerine, uyutulan kabin iindeki Jpiter grevi personellerine, uzay yolcu gemisinde ikram edilen yemek mens kutusunun zerindeki bitki resimlerine yakn plan girilmesi, havada uuan kalem vb. hep bu anlamda bir metaforik anlam beini nitelemektedir. Dave, HALin beynine (Hafza nitesine) girmek zere nite kapsn aarken; HALin Dave karsndaki eziklii ve aalk, sululuk, pimanlk duygularnn itkileri sonucunda Davei yceltmesi, kendini aalamas sonucu Davein hakim, yce, gl, otoriter ve dominant anlam ve nitelikler kazandnn metaforik bir ifadesi olarak bu imajlar, kamera alt adan konumlanarak salanmtr. Ayrca kamerann alt adaki bu konumu gstermekte olduu objelere yce nitelikler ve imajlar metaforik olarak yklemektedir. nk alt a kamera pozisyonlar imgelemlerimizde gsterimlenen objenin daha iri, daha byk, statce daha yksek, daha yce, daha stn, saygdeer vb. anlamlar metaforik adan yaratmak iin kullanlmaktadr. Ayrca, psikolojik olarak, alt adan baktmz objelere, yksek anlamlar atfetme, sblimasyon (yceltmeler) ykleme eilimlerimiz olduu psikolojik bir gerekliktir. Filmde yalnzca iki farkl planda kamerann objeyle beraber hareket ederek, objeyi takip etmesi sz konusudur. Birinci obje-kamera hareketi, ay ssnde yerin 12 m. altnda bulunan manyetik kaya, Monolithi, aratrmakla grevlendirilen alt astronotun, ef astronot nclnde Monolithe doru yaklama sahnesindedir. kinci obje-kamera hareketi, HALin uyutulmu personeli yaamalarn salayan makineleri kapatarak ldrmesi, Franka probeu ( ng. Mini-uzay mekii) kullanp saldrarak ldrmesi ve nihayet Frankn cesedini almaya giden Davei gemiye almamas neticesinde Davein bir yolunu bulup gemiye girdikten sonra HALi devre d brakmak (yok etmek, bir nevi ldrmek) amacyla uzay gemisi iinde HALin merkezi hafza nitesine doru yrmesi sahnesinde gereklemitir. Birinci durumda kamerann objeyle hareketi, kamerann objelerin yannda, arasnda, onlarn yaknnda olmas, olaylara objelerin gznden kamerann da

180

katldn gstermektedir. Baka bir ekilde ifade etmek gerekirse; kamerann objeyle hareket etmesi, onun aksiyonunun bir paras haline gelmesi, bize objenin kar karya bulunduu olay ya da olgulara kar nasl bir tavr takndn, ne gibi tepkiler verdiini daha yakndan objenin gznden ve adeta objenin yerine geerek, bir eit empati ile ya da objenin yol arkada olarak gstermektedir. Kamerann olaya katlmas, konu objenin iinde bulunduu ruh hali ve psiik duygulanmlarn bize daha scak, yakndan ve inandrc bir biimde daha gereki olarak yanstmaktadr. Kamerann objeyle hareketi, imgelemlerimizde bunun bir kurmaca, bir film deil, gereklemi gerek canl bir olay olduu izlenimini vermekte ve seyirciyi olayn iine alarak olaya itirak ettirmektedir. Astronot grubu, gizemli, esrarengiz, rperti verici bilinmeyen bir obje olan Monolithe doru yaklarken kamerann da onlara sanki grubun bir yesiymi gibi katlmas ve adeta omuz omuza onlarla hareket etmesi metaforik adan iki temel anlam dzlemini imgelemlerimize kodlamaktadr; Birincisi astronotlarn Monolithe doru yaklarken ortaya koyduklar davranlar, tutumlar, gsterdikleri heyecan ve takndklar tavr ksacas ruh hallerini ve ikinci olarak bilinmeyene ve merak edilene kar bireysel ve grup davranlarnn nasl bir davran modeli gsterdiine ve bireyin byle bir olay karsnda grup iinde nasl davrandn, bireysel ve kolektif psikolojiyi ortaya koymak bakmndan, kamera bir birey olmu ve metonimik adan bahsettiimiz anlamlarn dzgledii kategoriyi imgelemlerimize imleyerek, merak edilen gizemli, rktc, tuhaf, tehlikeli olabilecek, mistik ve bilinmezliklerle dolu olan bir olay ya da objeye doru kontroll bir ekilde yaklarken, bireyin grup ierisinde nasl davrand ve bilinmeyene kar gruba snarak, bilinmeyen ve tuhaf olana kar grup ierisinde, grubun tampon destei altnda yaklat ve birlikten-kalabalktan kuvvet alarak, aydnlatmaya alt ortaya kmaktadr. Kamerann astronotlar arasnda adeta bir grup yesi gibi davranmas, tm bu armsal kategorilerin simgeledii temel anlam dzlemi olan, hayatn plak realitesi karsnda ve bilimeyenlerle dolu evrenimizde birey-grup ilikisini ortaya koymaktadr. Bununla beraber sinematografik adan, Monolithe kar, insanlarla hareket etme gereksinimi duyan kamera (dolaysyla filmin ynetmeni Kubrick) bir

181

grup yesi olarak, Monolithin ne olduuna dair ancak grup yeleri ne biliyorsa ya da ne bilmiyorsa ancak o kadar bir bilgi sahibi olduu imajn imgelemlerimizde uyararak filmin gerekiliini ortaya koymak istemitir. nk, hakknda ancak iinde bulunduumuz grup, toplum ve kltrn edindii ve bize rettii, kodlad kadar bilgi edindiimiz ve devaml gzlemleye durduumuz d dnyadaki ve sosyal dzlemlerdeki fenomenlere ve olgulara seyirci kaldmz gibi, Kbrick burada da her ne kadar filmin yaratcs ve kurgulaycs kendisi olsa da, gsterdii filmin; tm parametreleri elinde olmayan vakf olamad-, bir gereklik yani filmin, bilinmeyen hayatn ayna yanss olduunu ve bu filmde, eylerin kontekslerini kendisinin de bilemeyecei ve grup iinde eylerin realitesine kendisinin de ayn psiik tepkiler gsterimleyerek seyirci kalaca dncesini imgelemlerimize imlemek ve antrmak istemitir. Kubrick ve kameras; hayatn tuhaf, bilinmeyen, mistik, plak ve ezici gereklii karsnda (bu sahnede bu, metaforik adan Monolithe kaydrlmtr, bu nitelikleri Monolith stlenmitir), kamerasyla beraber astronotlar srsne (grubuna) snmtr. kinci durumda kamerann objeyle (Dave ile) hareketinde, kamera Davei takip eden, pei sra giden bir baka objeyi (HALi) temsil etmektedir. Bu imajn imgelemlerimizde oluma nedeni, kamerann Davei takip etmesiyle birlikte, bu dncenin ortaya kmasna yol aan baka anlam rgtleyici imleyen dizilerinin de sz konusu olmasdr. Dave, HALi devre d brakmak iin, HALin merkezi hafza nitesine doru hrsl, sinirli ve sessiz bir ekilde yrrken; HAL, hatasndan tr Davee durmadan yalvarmakta, zr dilemekte, szler vermektedir. Dave ile iletiime gemeye almakta, Daveden olumlu ya da olumsuz bir yant almaya almaktadr. Ancak Dave, HALin tm zrlerini cevapsz brakmakta, onu daha fazla endielendirmekte, aresiz ve mitsiz brakmaktadr. Davein nefes al verileri onun asabi bir ruh halinde olduu imajn metaforik adan kodlamaktadr. Sahne boyunca HALin, Davee yalvarmalar ve zrlerini iletmesinin yannda, ortamdaki dier bir ses, Davein ruh halini temsilen, Davein adeta adrenalin ve testesteron ykl soluk al verileridir. Gerek Davein sinirceli durumu ve gerekse HALin pimanlk neticesi Daveden zr dilemesi ve yalvarmalar gibi durumlarn bilinaltna metaforlarla kodlad temel anlam, bylesi bir durumda sulu olann yalvard kiinin pei sra gitmesi olgusudur. Bu nedenle, kamerann Dave ile

182

hareketi, hem Davein psiik durumunu daha yakndan ortaya koymak iin kullanlm ve hem de kamera sembolik olarak Daveden zr dilemeye alan ve ona yalvaran, HALin yerine gemitir. 3.2.6.4.2. Ik

Filmde plato iinde, tamamyla suni efektif k kullanlmtr. Uzay gemileri ve mekiklerin iinde kullanlan k, beyaz, mavi ve krmz-kzl k arlkldr. Yolcu gemilerinde daha ok beyaz k kullanlma gereksinimi duyulmutur. Bunun nedeni toplum, kltr ve uygarl temsil eden ve uygarln vicdann ve edimlerini aklayp temize karma sanrsdr. Beyaz; masumiyeti, safl, asaleti, lekesizlii, namusu, onuru, marurluu, bilgelii, kkl temiz bir gemie-tarihsellie sahiplii, kutsall, dokunulmazl, ycelii, kusursuzluu ve burada belirtilmesi ihmal edilmi olabilecek olan benzer kavramlarn imledii e metaforik semantik alan simgelemektedir. Beyazn temsil ettii bu kavramlar ve bu kavramlar dzleminin gstergeledii alan metonimilerle baka bir anlam alannn dizgeledii imajlar art sremli olarak dzglemektedir. Bu, uygarlk ve kltr imajdr. Ayrca bu imajn ortaya k biimleri ve geliim srelerinin tarihsel realiteleri antrlmakta ve uygarln kendi gerekliini beyaz rengin kodlad anlam dzleminin kategorik kalkanlar ardna gizledii ve bilindna bastrd imajn metonimi ve metaforlarla bilinaltmzn alt yordamlarna sekonder (ikincil) imajlar olarak imlemektedir. nsanlk; iinde seyahat ettii cennet gibi tertemiz, apaydnlk, apak, ve nur gibi beyaz kl oda, koridor ve salonlar barndran uzay yolcu gemilerini gelitirirken ve kendi kltr ve varln gelitirip yayarken, tarihsel sreler boyu birok kara gnler yaam ve yaatm, kanl mcadeleler vermi ve kanlar akmtr. Uygarlk nasl ve hangi yollarla nereden geldii gereini bilin dna atma uran uzay gemilerinin iini temiz, sade, effaf ve nur gibi yan beyaz k arlkl tasarlamaktadr. Gnmzde de uygarl temsil eden yksek makamlarn, eserlerin, binalarn vb. aydnlatlmas iin de nitekim ayn yntem kullanlmaktadr. Bu durum hem kltr ve hem de ekonomik stat ve snf farkn gsterimlemek amacyla da metaforik adan yararlanlan bir davran ve anlay biimidir. Uygarln birey ve toplum zerindeki olumsuz psiik etkilerinin (genetik potansiyelliin tetiklemesiyle de) baz bireylerin bilin stne kmas ve eitli psikopatalojilere yol amas

183

durumunda onlarn tedavisi iin uygarln maddi unsurlarndan ve kltrel ortamndan grece uzak, doa iinde bulunan ve ou zaman beyaz odalar, salonlar, koridorlar ierecek ekilde tasarlanm olan akl hastanelerinde de nitekim ayn metaforu gzlemlemekteyiz. Sululuk duygusu ve eksik yanlarnn bir zr olarak, uygarlk, hastaneleri bu ekilde tasarlayarak gnah karmakta, kendi gereklii ve i yzn masumlatrarak ayinselletirmektedir. ster yolcu uzay gemisi olsun ister grevli ii astronotlar tayan bir mekik ya da probe olsun, bu aralarn gemiyi sevk ve idare eden ilevsel blm olan kaptan kabininin klandrlmasnda krmz k ve yer yer de paral olarak da mavi k kullanlmtr. Krmz k mavi kla beraber burada acil ve ciddi durumlar, tetikte olmay, tehlikeli olaylarn ortaya kma potansiyeli gibi anlamlar simgelemektedir. Sknt, grev ve sorumluluk gibi kavram ve olgular da metaforik adan temsil etmektedir. Ayrca depresif bir ruh hali yaratmaktadr. Uygarln ve/veya daha st snflarn isterleri ve selameti iin alan astronotlar ve uzay iileri, uygarln esenlii uruna, tehlikeli, yorucu ve depresif ortamlarda almaktadr. Dave, Probeun iinde Jpitere doru giderken, multi renklerden oluan bir k plazmasnn, k cmbnn, adeta deiken renkli bir k anaforunun iine girmektedir. Bu srada yer yer, Davein yz ve gzlerinin yakn plan gsterilmesi, yzne ve gzne vuran bu k anaforunun renkli deiken yanslar, Davein grdkleri karsnda yaad deheti ve oku gstermektedir. Ik anaforunun eklinin ve renginin srekli deimesi ve ayrca bu k plazmas anaforunun ou zaman saat ynnde olmak zere burgalar yaratarak ekseni etrafnda burulmas ve dnmesi metaforlarla mekiin bir kurt deliine-zaman tneline girdiini, uzam ve zamann muazzam leklerde evrensel boyutlarda deitii ve adeta bir anda birok galaksinin ve zaman srelerinin iinden geildii izlenimini bilinaltmza kodlamaktadr. Deiken renkli k plazmasnn srekli dnmesi ve ekil deitirmesi hafzalarmzda, zamanda ve uzamda evrensel anlk yolculuklar fikrinin oluturduu imajlar kodeksini canlandrmakta ve bu algnn biliimizde uyanmasn tetiklemektedir.

184

Davein zaman ve uzamda sramas sonucu Probe iinde bir anda bir salonda belirdii sahnede, salonun mat ve souk bir mavimsi k ambiyatnn da sz konusu olduu yapay gn aksdr. Salondaki mblelerin ve dier uzam objelerinin rgtledii temel anlam dizisi salonun st snflara zg yerlekelerin tad niteliklerle paralellikler gsteren unsurlar barndrddr. Bu unsurlar aristokrasi, burjuvazi, asalet, dinginlik ve entelektellik gibi anlam bekleri yaratmaktadr. Bu balamda uzam rgtleyicilerin gstergeledikleri armsal dizilerin imledii anlam dzleminde; ortamdaki k, metonimilerle esremli olarak e anlam dzlemini pekitirerek gstergelemektedir. 3.2.6.4.3. Uzam

Filmin bu blmnde mekan daha ok, uzay gemileri ve uzay gemilerin i dizayn olarak fantastik bir biimde kurgulanmtr. Mekanlarn i tasarmlarna dair zel anlam retimi sz konusu deildir. Ancak, filmin sembollerle ykl olduu en karmak planlarnn getii, ikinci ana dzlemin nc alt dzleminde, k anaforunun ierisinden bir salona klmtr. Salondaki mblelerin, duvardaki tablolar, haykeller ve dier uzam objelerinin rgtledii temel anlam dizisi salonun st snflara zg yerlekelerin tad niteliklerle paralellikler gsteren unsurlar barndrddr. Bu unsurlar aristokrasi, burjuvazi, asalet, dinginlik ve entelektellik gibi anlam bekleri yaratmaktadr.

185

zet Filmde iletiimsel ve ynetimsel temann psikolojik izleri: Filmde, bilgisayar HAL, insanolu ve uygarln eritii en st noktay simgelemektedir. Ksacas insan temsil etmektedir. HAL, nevrozlu bir durum sergilemektedir. Nevrozunun nedeni bakalaryla olan iletiiminin engellenmesidir. HAL, ynetilmekte, ancak karar alma srelerine katlamamaktadr. Bu durum onun i dnyasnn bastrlmln gstermektedir. HAL, kusursuz, mkemmel bir bilgisayar olmasna ramen; insanln hizmetine koulmu olmas ve snrlandrlm hafzasyla, modern ve karmak dnyann iindeki sradan insann yalnzln ve aresizliini sembolize etmektedir. letiimi engellenen, kstlanan ve i dnyasn aa karmasna izin verilmeyen HAL, grup iinde sosyalleemeyerek anomaliler gstermi ve evresine zarar vermitir. HAL, bu iletiimsizlie kar k nedeniyle cezalandrlm, yok edilmitir. HALin i dnyasnn zarar grmesi; bilisel ve normal bir formda gelimesinin engellenmesi, norm d davranlar gstermesine ve sonuta iletiim ve ynetim srelerinin bozulmasna neden olmutur.

186

SONU Bu almada; insanolunun isel sreleri ve piik aygtta olup bitenler ve ynetim srecinin i dzlemde balayarak toplum ve doaya olan etki ve ilikilerine yayldn gstererek baladmz almay psikanalitik erevede ekillendirerek ynetim kavramna dek srkledik ve ynetsel ileyi srelerini ksaca gzden geirmeye altk. Fizyolojik ve fizikopsikolojik srelerle etki-tepkisel yollarla ve nesnel iletiimle balayan iletiim ve ynetim sreleri daha sonra insann i dinamiklerinde soyut ve metafizik kavram, inan ve apriori fikirlerin olumasyla farkllamaya balamtr. almamz boyunca gsterdiimiz zere insann i dnyas, psiik aygtn elemanter eleri olan id, ego ve sper ego arasnda sonu gelmez bir atk, savam, sansrleme, basklama, boyun eme, dikte etme, ve bu kuvvetlerin keskin tekeli ve birbirleriyle yeniemeyen sultalar arasnda get git durumunda olduundan, isel dnyada saydamlk, berraklk, zgrlk, egdm ve etkin bir uzla ve sabitlenebilen veri dzeyler olmadndan dolay, insanolunun i dnyasnda ynetiimin ve salkl berrak bir ynetim modelinin olanakszl sz konusudur. nsanolunun yapnts olan kltrel, soyut ve somut tm eler bu ambivalent eilimlerden payn almtr. Yap olarak ambivalent zellikteki insanolunun effaf, eitliki, katlmc vs. zellikleri sonuna kadar sergilemesi beklenemez bir durumdur. Demokrasi, refah, zgrlk, mutlak paylam, effaflk, bar vb. gibi durumlar mutlak anlamda sz konusu olamamaktadr. Ynetme srelerinde fonksiyonel bir lk olarak deerlendirilebilecek olan ynetiim, refah arayan insanolunun szel ve gramatolojik bir oyunu gibi grnmektedir. Jean Baudrillardn szn ettii simlasyon, dil ve kavramlar dzlemine de sramtr. plak gereklik, temel isterler, hazlanmlar ve hayatn praksisi, bunun byle olduunu, ok iyi sergileyerek gstermektedir. Kendi tarihini yazmaya balayan ve gezegene doduu gnden bu yana trl oyunlar ve faraziyelerle kendini avutan insanolu elbette bu tarz lk ve st-gayelerinin peini brakmayacaktr. Ancak ne yazk ki, isel kuruluumuz ve bir bedene bal oluumuz, gl fizyolojik gereksinimlerimiz, erkeklik ve diilik organlarmz vb. nedeniyle, asla sper egomuzun bize ulamamz gerektiini tledii topik iyiler dnyasna eriememe ihtimaliyle de kar karyayz. Birileri

187

alarken birilerinin glmeye, birileri yaarken birilerinin lmeye, birileri aken birilerinin tka basa karnn doyurmaya devam edecei sylenebilir. Gnmz modern kapitalist hegemonyann kemekeinde yaratlan katlmcinteraktif ynetim kavram, aynln devam edecei ancak bu kez kk oyunlar ve sslemelerle avunulabilecek refah dzeylerinde veya refahn taklidi ve polyanaclyla srgit bir durum yaratmaktadr. Bu erevede eli glenen kapitalist liberal, zgrlk byk sermaye gruplar, devletler ve uluslar da kreselleme sanrsnn dmen suyunda irketlemeye yz tutmutur. Baudrillardn belirttii zere; Bundan byle bir varlkla eitli grnmleri; gerekle, gerek kavramna zg bir ayna/yansma (metafizik) yoktur Kendi hayatmz dijital bir kombinezon gibi zerimize geiriyoruz Hayatn ve hayatn suretinin i ie getii bir dzenek iinde yayoruz168 Baudrillardn tanmlad, modern bireyin kendisi de dahil tm varl ve aidiyetiyle transsekselleen objeler ve sjeler dnyasndaki i ie gemeler, homojenleme, melezleme ve ayrt edilemezlik fenomenini;169 Benjamin R. Barber popler kltrn tketim alkanlklarn gzlemleyerek, Los Angeles barriolarnda dinlenen pop mzie Latin ritimlerinin karmasna, Fransada bol bira eliinde, Dou Avrupada ise, Bulgar bifteinden yaplm Big Macler yemeye ya da Disneyland-Paristeki Mickey Mouseun Franszca konumasn talep etmeye indirgenmi kitle kltr insan ve bunlar hi gocunmadan, direnmeden kolayca kabul ve talep eder; hatta hegmonyann bu retisini tm kalpleriyle alklayp bir dl olarak telakki ederek yurt iine sokan yerli ve yabanc tccarlar, medya patronlar; kapitalist hegemonya tarafndan hem yaratlan hem de hegemonyay yaratan, gelitiren ve sregenletiren girdi katalizr kapitalist kt

durumundadrlar. MTV, Mcdonalds , Disney vs. imparatorluklarnn kresel gc, kapitalist sanayi burjuvasnn balangcndan gnmze kadar, ancak gnmzde ok daha younluklu bir hal alm yre-dostu dzenlemelerle artmtr.170

Jean Baudrillard, Tam Ekran, ev. Bahadr Glmez, Yap Kredi Yaynlar, stanbul, 2002, s. 130 Jean Baudrillard, Simulakrlar ve Simlasyon, ev. Ouz Adanr, Dou-Bat Yaynlar, Ankara, 2003, s. 50-100 170 Zygmunt Bauman, Siyaset Aray, ev. Tuncay Birkan, Metis Yaynlar, stanbul, 2000, s. 203
169

168

188

Bilisel srelerde ynetiim ve onunla gelen kavramlar evreninin barkl ve egdm olanaksz olduu gibi, insan rn ve yapnts olan dier tm olular iin de ayn ey geerli olacaktr. Kald ki, ynetiim global smlakrlarn saysn ve bamlln arttrc ynde etki yaptndan tr, olduka ackl ve ikircikli bir kavramdr. nsan tekinin tarihsel sreler ierisinde kat ettii evrimsel geliim boyunca tretmi olduu maddi ve manevi kltr ve toplumsal yapsn, tezin kuramsal blmleri boyunca ksaca ortaya karmaya allmtr. Ortaya kan verilerin altnda, rnek bir film zmlemesi yaplmtr. Bunun sonucunda insanolunun iletiimsel ve ynetsel potansiyelliklerinin etkin ve yetkin bir biimde ileyebilmesi iin; bedenen ve ruhen salkl nesillerin yetimesi gerektii, insann her ne kadar yksek toplumsal lkler belirlemi olsa da, bireyin ayrlmaz bir paras olan psiik elementleri ve interiorunun ve d dnyay biimlendiren gdsel i istenlerinin, toplumlarn gelimesi ve bekasnda nemli bir engel tekil ettii anlalmaktadr. Bunun gibi, toplumlarn, toplumsal ve kltrel formasyonlarn da, bireylere kodladklar kltrel baz elerin, bireyin zellikle ruhsal geliimi iin olumsuz ve salksz nitelikler gsterdii anlalmaktadr. Bu bakmdan hereyden nce, iyi bir ynetim, ynetiim ve iletiim iin, dahas, iyi ve yaanlabilir bir kltr ortam ve fiziksel d dnya iin, kiilerin interiorlerinin, itkisel istenlerinin basklanmadan ve metazori usller kullanlmadan iyiletirimesi, normalletirilmesi ve salkl klnmas gerekmektedir. Ancak bundan sonra iyi ve salkl bir iletiim ve ynetim modeli, mutlu refah ve salkl bir toplum, salkl bir birey ve temiz bir evre ve salkl bir dnyadan sz edilebilir. Gstergebilimsel analitik terminolojiye, psikanalitik yorumlar da katarak zmlemeye altmz film, 2001: A Space Odysseyi, insann doa ile ok ynl diyalektii erevesinde ortaya k koullarndan, uygar toplumlara ve uzay a insanna srayn ve bu dzlemde insann d dnyasn biimlendirmesi ve alet teknolojisi, i dnyasnn geliimini; buna bal olarak gelien iletiim, toplumsallama ve ynetim olgularn derin metaforik bir dille, sembollerle anlattndan dolay seilmitir. Bu temel sembolik yapsyla film, tezin kuramsal blmyle nemli analojik paralellikler ve birok noktada benzer armsal

189

korelasyonlar iermektedir. Bylece tezin kuramsal bulgularna olumlayc ynde geri ket vurmamza yol amaktadr. Filmde, insanln geliimine dair ana itki gc salam olan baz olgularn sembolik rgs ve ayrca alet, yaam mcadelesi (beka), iddet, sava, lm; Monolith ile karlamayla gelen gizem, merak, esrarengizlik, bilinmeyen, mistiklik ve metafizik alglar; Monolithi aratrma yolunda gelen sr perdesi, gizlilik, korku-kayg ve rknt, sansr, rtbas, lm-cinayet, mkemmellik, kusursuzluk gibi temel anahtar kavram ve olgularn analizi; letiim ve ynetim olgularna dair hipotetik bir yarg ve sonuca varmamz salayan temel verileri sunmutur. Buna gre; Monolith, esrarengiz ve gizem dolu imajlaryla insan imgeleminin, bilisel srelerinin, psiik dnyasnn ve apriori kavramlarn, faraziyelerin, kan ve inanlarn geliiminde rol oynayan temsili bir figr olarak insann realiteye kar salkl tutumunu perdelemitir. Kusursuz ve mkemmel bilgisayar HAL 9000, Jpiter grevinde Monolithin gizemini aratrma yolculuu sresince gemi mrettebatyla anlam veremedii bu gizemli olaylarla ilgili olarak konumak istemi ancak mrettebatn duyarsz davran nedeniyle yeter derecede iletiim kuramam, i dnyasn kayglarn ve bildii baz srlar onlara yanstamam ve paylaamamtr. letiimsizlik sonucu yalnz kalan, i dnyasna ekilen ve adeta sosyallemesine izin verilmeyen HAL 9000, hatasz, kusursuz, mkemmel bir bilgisayar olmasna ramen anomaliler ve sapkn davranlar gstermi ve bilinalt dncelerinin bilinstne kmasyla bilinci bulanklamtr. Bunun temel nedeni, bilinalt dnyasnn rtbaslar, sansrlemelerle iirilmesi ve bireyin (bilgisayarn) yalnz braklmas olmutur. Herhangi bir olay ya da olguya kar effaf olunmamas, doyurucu aklamalarn yaplmamas, rtbas, sansr, basklama gibi tutum ve eylemler birey ve toplumlarda zamanla apriori kavramlarn, faraziyelerin, yormalarn, metafizik inanlarn ve mistisizmin domasna yol amaktadr. Bu durum bireylerin realiteye kar davran ve tutumlarnda gereksiz ok byk ek psiik enerji harcamalarna ve dolaysyla ien bilindnn sk sk bilinstne vurarak, bilinstnde ego tarafndan alglanan realiteye bilinaltnn mistik imajlara ve kabullere dayal yanlsamalar ve kayglarnn bulamasna yol amaktadr.

190

Eitimleri ne olursa olsun, ocukluktan itibaren sansrlemeyle gelen bastrlmlk ve yasaklamalar nedeniyle bilindna atlan isterler ve imgelemlerde yaanlan gerekler, bireylerin ilerideki hayatlarnda i dnyalarn birer patolojik potansiyele dntrerek eitli dzeylerde anomalilerin, sapkn davranlarn, trl nevroz tablolarnn ve hatta ksmen psikozlarn ortaya kmasna yol amaktadr. Bol yasakl, sansrl kltrlerde ve effaf olmayan iletiim ortamlarnda byyen ocuklarn, yetikinliklerinde, bilinaltnda sansrlenmi olan bastrlm duygu, isten ve imgelemlerinin arpk amorf formlarnn bilinstne kmasyla anormal davranlar ve dnce biimleri sergileyecek olduklar psikanalitik adan bilinen bir gerektir. HAL 9000 de, her ne kadar kusursuz, mkemmel programlanm (insan iin: iyi bir eitim almaya tekabl eder) ve hatasz olsa da iletiimsizlik, rtbas ve sansrleme nedeniyle oluan kayg, mistisizm, gizem ve opak veri ak anormal davranmasna yol aarak mrettebatla iletiim ve ynetim srelerini olumsuz ynde etkilemi ve hatta yok etmitir. Toplumsal ve bireysel bilinaltnn yeniden biimlendirilmesi gerekmektedir. Yasaklamalar, bilgi paylamnn ksrl, sansrlemeler; olgu ve olaylarn, hayatn baz gerekliklerinin rtbas edilmesi, saptrlmas, ikircikli tutumlar vb. toplumsal ve bireysel vicdanda ketum ambivalent tutumlara, yanlsamalara, bkknlk, nefret ve yalnzlamaya yol amakta ve neticede iletiim ve ynetme sreleri sekteye uramakta ve/veya insani formundan raksamaktadr. Su, ceza ve normal kavramlarnn ak, saydam, paylamc, aklayc, retici, etkilemeci bir anlayla barl, nyargsz ve ounluku ortamlarda yeniden tanmlamas gerekmektedir. Bylece berraklaan i ve d realite; daha verimli, anlaml, iyi ve nihayet insani bir iletiim sreci ve ynetim ortamnn domasna yol aacaktr. dnyamzn psiik elementlerinin doas gerei ambivalent bir zellikte olmalar ve sansrleme, bastrma ve rtbas temelinde dikte etme biiminde kesin yasaklamalar ve metazori usullerle ekillendii bilinen bir gerekliktir. d, ego ve sper ego arasnda sansrlemeler, bastrmalar ve rtbaslarla srgit bir iletiime dayal despotik bir ynetim ekli vardr denilebilir. nteriorumuzun bu realitesini deitiremeyeceimize gre onu doru bir ekilde kullanmay ve biimlendirmeyi renebiliriz. Bunun iin yaplmas en gerekli ve ncelikli olan ey; interiorumuzu zamanla harab eden ve

191

inanlmaz ek psiik enerji harcamalarna yol aan ve bunun neticesinde kontrolsz parlamalarla ou onulmaz derin patolojilerin ortaya kmasna yol aan, gerekler ve bilimsel verilerle uyumayan kabullerin, gizlerin, mistisizmin ve inanlarn yok edilmesi ve bununla birlikte sansr etme, rtbas etme, yasaklama gibi davranlarn iyiletirilmesi ve rehabilite edilmesidir. Bylece insanolunun, effaflaan bireysel ve toplumsal maskeleriyle; daha verimli ve barl iletiim ortamlar ve ynetim biimlerine kavuacan, kltr ortamn daha eitliki bir ynde deitirebileceini ngrebiliriz. nsanolu dier insanlar ve doa ile olan ilikileri ve etkileimini id, ego ve sper ego arasndaki ilikiler ve iletiimsel sreleri ile biimlendirmitir. Ksacas; dsal kaynakl olan ilk iletiim, isel mekanizmalarn gelierek ortaya kmas ve birbirleri arasndaki etkileim ve iletiimleri ile yeniden d gereklie dnm ve yansmtr. nsanolunun dsal tm yapntlar edimleri ve alglamalar, daha sonra, bu isel srelerin birbirleri arasndaki etkileim ve iletiimleri erevesinde, yeniden retilmitir. Bu bakmdan birey ve toplumun tm edimleri, yapntlar, ynetme ve iletiim biimleri zleri ynnden isel mekanizmalarn; id, ego ve sper ego arasndaki savamn, bastrmn, atklarn; ksacas, her trl iletiimin birer projeksiyonu ve yansmalar durumundadrlar. Burada, iletiimin ift ynl bir etkileim eklinde gerekletiini ve birbirlerini kesintisiz bir ekilde dntrdklerini belirtmek gerekmektedir. nsanln mental potansiyellerinin beslendii sosyal deerler nii ve fiziksel varln idame ettirdii ekolojik-maddi kltrel niinin ortaya kmasnda; mistik, metafizik ve apriori kabullerle ien klliyatn etkilerinin pay hayati ve lokomotif etken niteliindedir. Bu durum insann alar boyu oynad bir eit toplumsal oyuna dnm, ancak bu oyunun kurallarn, hayatn ve insan doasnn gerekliini grmezden gelen son derece kstlayc inanlar, tabular vb. insan psiesinin ve kollektik bilinaltnn asrlar boyu bastrlm geliimini iinde barndrarak. Uygarlk ve sosyal maskeler ardna gizlenmi tarihsel kolektif bir nevroz tablosunu da beraberinde getirmitir. te incelediimiz 2001: A Space Odyssey filminde, modern teknoloji rn ve insann bir uzants ve uygarln bir sonucu olarak; HALin nevrozlu durumu, aslnda bize modern insann

192

iletiimsizliini gstermektedir. nk, HALin, yani modern insann nevrozlu durumunun nedeni; iletiimsizlik sonucu gelen yalnzlk ve olumsuz ynetsel sreler nedeniyle zaten bastrlm olan interiorun yklmldr. dnyann basklanmas iletiim ve ynetimin aksaklklarn ve olumsuzluunu sreen klar. Ben kendi zgrln ve kendisiyle olan iletiimini kurmadan; toplumsal anlamda letiim ve ynetim srelerinin ideal ortamndan sz edemeyiz.

193

YARARLANILAN YAYINLAR (1) Addis, Larid, Marxist Tarih Felsefesi ve Birey, ev. Ali B. Kaplan, stanbul, 2005 (2) Adler, Alfred,Yaamn Anlam ve Amac, ev. Kamuran ipal, Say Yaynlar, 5. basm, stanbul, 2000 (3) Alver, Fsun, Medya Mercek Altnda: Dou/Bat Kartl Ekseninde Medyada Dman Tasarmlar, der. Nesrin Tan Akbulut-Elif Eda Balka, Beta basm, stanbul, Ocak 2006 (4) Ataman, Bora, Kil Tabletten E-Kitaba, Doktora Tezi, Mar. niv. Ktphane Arivinden, 2005 (5) Baudrillard, Jean, Amerika, ev. Yaar avun, Ayrnt Yaynlar, stanbul, Haziran 1996 (6) Baudrillard, Jean, Tam Ekran, ev. Bahadr Glmez, Yap Kredi Yaynlar, stanbul, 2002 (7) Baudrillard, Jean, Tketim Toplumu, ev. Hazal Deliceayl-Ferda Keskin, Ayrnt Yaynlar, stanbul 2004 (8) Baudrillard, Jean, Simulakrlar ve Simlasyon, ev. Ouz Adanr, Dou-Bat Yaynlar, Ankara, 2003 (9) Bauman, Zygmunt, Siyaset Aray, Metis Yaynlar, ev. Tuncay Birkan, stanbul, 2000 (10) Bker, Seil, Sinemada Anlam Yaratma, mge Kitabevi, 1. basm, Ankara, 1991

194

(11) amdereli, Mete, Ynetiim ve Reklam letiimi, Nobel Basmevi, 1. basm, stanbul, Temmuz 2004 (12) amdereli, Mete, Ana izgileriyle Halkla likiler, Salyangoz Yaynlar, 2. basm, stanbul, 2005 (13) Dellalolu, Besim, Walter Benjamin, Sosyal Yaynlar, stanbul, 2005 (14) Eren, Erol, rgtsel Davran ve Ynetim Psikolojisi, Beta Basm, 8. basm, stanbul, 2004 (15) Eflatun, Kharmides, ev. N. azi Ksemihal, MEB Milli Eitim Basmevi, stanbul, 1949 (16) Eflatun, Menon, ev. Adnan Mengil, MEB Maarif Matbaas, Ankara, 1942 (17) Eflatun, Phaidon, ev.Suut Kemal Yetkin ve Hamdi Ragp Atademir, Yunan Klasikleri:12, Milli Eitim Basmevi, 2. basm, Ankara, 1945 (18) Eflatun, Epinomis, ev. Adnan Cemgil, Yunan Klasikleri: 36, M.E.B. Maarif Matbaas, stanbul, 1943 (19) Fiske, John, letiim almalarna Giri, ev. Sleyman rvan, Ark Yaynevi, Ankara, 1996 (20) Freud, Sigmund, Uygarlk Toplum ve Din, ev. Emre Kapkn, Payel Yaynlar, stanbul, 2004 (21) Freud, Sigmund, Hz. Musa ve Tek Tanrclk, ev. Kamuran ipal, Balam Yaynlar, stanbul, 1987 (22) Freud, Sigmund, Uygarln Huzursuzluu, ev. Haluk Barcan, Metis Yaynlar, stanbul, 2004

195

(23) Freud, Sigmund, Psikanaliz zerine, ev. A. Avni ne, Say Yaynlar, stanbul, 2004 (24) Freud, Sigmund, Yaamm ve Psikanaliz, ev. Attila Tokatl, Dn Yaynclk, stanbul, 1998 (25) Freud, Sigmund, Gnlk Yaamn Psikopatolojisi, ev. Erdem ndoan, nklap Kitapevi, 2. basm, stanbul, 1986 (26) Freud, Sigmund, Totem ve Tabu, ev. K. Sahir Sel, Sosyal Yaynlar, 3. basm, stanbul, 2002 (27) Fromm, Erich, Psikanaliz ve Din, ev. Aydn Artan, Artan Yaynevi, stanbul, 1991 (28) Fromm, Erich, Toplumsal Bilinaltnn Aratrlmas, ev. Aydn Artan, Artan Yaynevi, stanbul, 2004 (29) Fromm, Erich, Ryalar, Masallar, Mitoslar, ev. Aydn Artan-Kaan H. kten, Artan Yaynevi, stanbul, 2003 (30) Fukuyama, Francis, Devlet nas: 21. Yzylda Dnya Dzeni ve Ynetiim, ev. Devrim etinkasap, Remzi Kitapevi, 3. basm, stanbul, 2006 (31) Gney, Salih, Ynetim ve Organizasyonun Baz Temel Kavramlar, Nobel Yaynlar, Ankara, 2001 (32) Giddens, Antony, Sosyoloji, Yayma Hazrlayanlar: Hseyin zel-Cemal Gzel, Ayra Yaynevi, Ankara, 2000 (33) Kant, Immanuel, Pratik Usun Eletirisi, ev. . Zeki Eybolu, Say Yaynlar, 6. basm, stanbul, 2004

196

(34) Kant, Immanuel, Fragmanlar, der. ve ev. Oru Aruoba, Altkrkbe Yaynlar, stanbul, 2000 (35) Kaplan, F. Nee, Trk Sinemasnda Almanyaya D G olgusu ve Kimlik Sorunu, Doktora Tezi, Marmara niversitesi Ktphane Arivinden, stanbul, 2005 (36) Kaplan, A. Bar, Medyada Olmayanlar Medya Eletirileri: Kimliin faasnda Gstergenin Baat Sylemi: letiim Kuramlar Asndan Modern nsann Kendini Tanmlamasnda (kimlik ve kimliksizlemesi) Kimliin Gstergeye Dntrlerek Fetiletirilmesi Olgusuna Eletirel Bir Yaklam, der. Can Bilgili, Beta Basm, 1. basm, 2006 (37) Kauffman, nsan Anlamak, Goethe-Kant-Hegel, ev. Aziz yardml, dea Yay., 2. basm, stanbul, 1997 (38) Kaypakolu, Serdar, Kimlik Sorunlar ve letiim, Der Yaynlar, stanbul, 2000 (39) Koel, Tamer, letme Yneticilii, Arkan Yaynlar, 10. basm, stanbul, 2005 (40) Kranz, Walther, Antik Felsefe, Metinler ve Aklamalar, ev. Suad Y. Baydur, Sosyal Yaynlar, stanbul, 1984 (41) Oskay, nsal, XIX.Yzyldan Gnmze Kuramsal Bir Yaklam: Kitle letiiminin Kltrel levleri, Der Yaynlar, 3. basm, stanbul, 2000 (42) Oskay, nsal, Ykanmak stemayen ocuklar Olalm, Yap Kredi Yaynlar, stanbul, 1998

197

(43) Leibnitz, Gottfried Wilhelm, Metafizik zerine Konuma, ev. Afar Timuin, Cumhuriyet Gazetesinin Kitap Eki, 1999 (44) Lvi-Strauss, Claude, Irk, Tarih ve Kltr, ev. Haldun Bayr-Reha ErdemArzu Oyacolu-Ik Ergden, Metis Yaynlar, 3. basm, 1997 (45) Marx, Karl, 1844 El Yazmalar, ev. Murat Belge, Birikim Yaynlar, stanbul, 2000 (46) McNeil, William H., Dnya Tarihi, ev. Alaeddin enel, mge Kitabevi, 1994 (47) Mengolu, Takiyettin, Felsefeye Giri, .. Edebiyat Fakltesi Yaymlar, stanbul, 1958 (48) Mutlu, Erol, Televizyonu Anlamak, Gndoan Yaynlar, Ankara, 1991 (49) lin, M. - Segal, E., nsan Nasl nsan Oldu, ev. Ahmet Zekerya, Yeni Dnya Yaynlar, stanbul, 1979 (50) Peltekolu, Filiz Balta, Halkla likiler Nedir?, Beta Basm, 2. basm, stanbul, 2001 (51) Psteki, Nigar, - Kaplan, F. Nee, Medya Mercek Altnda Medya Eletirileri: lzyon Hayatlar, der. Can Bilgili, Beta Basm, stanbul, Kasm 2005 (52) Russel, Bertrant, ktidar, ev. Gksel Zeybek, 1. basm, lya Basm Yaym, zmir, 2004 (53) Sava, Vural Fuat, ktisatn Tarihi, Avcol Basm-Yayn, 2. basm 1998 stanbul, stanbul, Haziran

198

(54) Sartre, Jean Paul, Varoluuluk, ev. Asm Bezirci, Say Yaynlar, 19. basm, stanbul, 2005 (55) Schiller, Johann Christoph Friedrich, nsann Estetik Eitimi zerine Bir Dizi Mektup, ev. Melahat zg, MEB Yaynlar, stanbul, 1990 (56) Scognamilo, Giovanni-Demirhan, Metin, Fantastik Trk Sinemas, Kabalc Yaynevi, stanbul, 1999 (57) Sim, Stuart, Derrida ve Tarihin Sonu, ev. Kaan H. kten, Everest Yaynlar, stanbul, 2000 (58) Sosyal Bilimleri An: Sosyal Bilimlerin Yeniden Yaplandrlmas zerine Rapor, Gulbenkian Komisyonu, ev. irin Tekeli, Metis Yaynlar, 4. basm, 2003 (59) enel, Aleddin, lkel Topluluktan Uygar Topluma, Bilim ve Sanat Yaynlar, 5. basm, Ankara, 1995 (60) enel, Aleddin, Siyasal Dnceler Tarihi, Bilim ve Sanat Yaynlar, Ankara, 1996 (61) Spinoza, Benedictus(Baruch), Etika, ev. H. Ziya lken, Dost Kitapevi, 1. basm Ankara, 2004 (62) Teber, Serol, Doann nsanlamas, 3. basm, nc Kitapevi, stanbul, 1982 (63) Trkolu, Nuray, Kitle letiimi ve Kltr, Naos yaynlar, stanbul, Ocak 2003 (64) Ylmaz, Ozan, Akn Evrimi, Ceylan Yaynlar, stanbul, 2002

199

DERG : (65) Yzyllarn zlemeyen Srr Bilin, ev. Ayegl Ylmaz, Bilim ve Teknik Dergisi, Tbitak Yaynlar, Say: 366, Ankara, 1998 (66) Asl Zlal, Teknoloji, Kltr ve nsan Evrimi zerine, Bilim ve Teknik Dergisi, Tbitak Yaynlar, Say: 408, Ankara, 2001 (67) Bezen etin, Ta Devrini Gzlemek, Bilim ve Teknik Dergisi, Tbitak Yaynlar, Say: 330, Ankara, 1995 (68) Gven Arsebk, nsan Evrim Alet, Bilim ve Teknik Dergisi, Tbitak

Yaynlar, Say: 332, Ankara, 1995 (69) lhan nan, Sonsuzluun Snrnda: Immanuel Kant: Kantn Varlk Kavram zerine, Cogito Dnce Dergisi, YKY, Say: 41-42, stanbul, 2005 (70) Recki, Birgit, Sonsuzluun Snrnda: Immanuel Kant: Kant ve

Aydnlanma, ev. Hakan rekiolu, Cogito Dnce Dergisi, YKY, Say: 41-42, stanbul, 2005 (71) Trkolu, Nuray, Psikanaliz ve Sinema, 25. Kare, Say:15, 1996

ANS KLOPED : (72) Bilimler Ansiklopedisi, Tercuman Gazetesi Eki, 1989

GAZETE: (73) Bebekler Ayn Dili Konuuyor, Bugn Gazetesi, stanbul, 06.12.2006

200

(74) Dii ampazeden Erkee Dayak, Bugn Gazetesi, stanbul, 30.11. 2006 (75) te O Kz, Hrriyet Gazetesi, stanbul, 20.01 2007

BELGESEL F LM: (76) nsanln Kkenleri, Discovery Channel, 04.06.2006

NOTLAR: (77) amdereli, Mete, Ynetimde Baarnn Anahtar: Ynetiim Yksek Lisans Ders Notu, Kocaeli niversitesi letiim Bilimleri Fakltesi, 2006 (78) Karagz, Emel, Sosyal Bilimler Metodolojisi Yksek Lisans Ders Notu, Kocaeli niversitesi letiim Bilimleri Fakltesi, 2005 (79) Kaplan, A. Bar, Grsel letiim Tasarm Yksek Lisans Projesi, Kocaeli niversitesi letiim Bilimleri Fakltesi, 2005

NTERNET: (80) Ergden, Ylmaz, 12. Ulusal nsan Ynetimi Kongresi: Eilimler Fasl Balndaki Sunum Metninden, 09.12.2004, http://www.insankaynaklari.com/cn/ContentBody.asp?BodyID=3865, 11.02.2006 (81) Can Aktan, yi Ynetiim, 2002, http://www.canaktan.org/politika/yonetisim/anasayfa-yonetisim.htm, 15.03.2006

201

(82) http://tr.wikipedia.org/wiki/Stanley_Kubrick, 02.06.2007 (83) http://www.biyografi.info/bilgi/monarsi, 18.03.2007 (84) http://www.paradisedirector.com, 01.06.2007 (85) http://www.imdb.com, 01.06.2007 (86) Nartel, Meltem, Psikoloji Metinleri, Alternatif Okumalar: Psikoloji ve Sosyal Psikolojinin Gemii ve Bugn, http://www.psikolojimetinleri.org/sosyal/meltem/gec.htm, 12.10.2006 (87) nsan ve Bilim, http://www.anthropology-works.org/sosyal/alanaras/kayacik/K0102.pdf, 05.06.2006

202

Das könnte Ihnen auch gefallen