Beruflich Dokumente
Kultur Dokumente
1
der Komiker, - : komedyen rücksichtslos/-voll: LEKTION 2 LERNWORTSCHATZ
2
WORTSCHATZ,S.28 die Persönlichkeit, -en: hat vertrieben: zaman
die Ablage, -en: raf, dosya, kişilik öldürmek
depo die Steigerung, -en: flüssig: sıvı, akışkan
der Assistent, -en yükseliş, artış
aufgrund: binaen,
der Bereichsleiter, - : alan der Umsatz, -"e: gelir,
dolayısıyla, nedeniyle
sorumlusu kazanç, satış, ciro
ausführlich: ayrıntılı
die Konferenz, -en: toplantı, die Werbeaktion, -en:
dank: şükran
konferans, görüşme tanıtım
zumindest: hiç olmazsa,
die Position, -en erfüllen: gerçekleştirmek, ifa
bari, en azından
der Projektleiter - : proje etmek
sorumlusu hinterlassen, hinterließ, LESEN 2, S.34-35
die Unterlage, -n: belge, hat hinterlassen: geride das Arbeitsgericht, -e: iş
evrak; kaide (destek) bırakmak mahkemesi
(sich) durchsetzen: kabul sich spezialisieren auf (+ der Arbeitsrechtler, - : iş
görmek Akk.): uzmanlaşmak avukatı
dominant: baskın verdreifachen: üç katına die Aufregung (Sg.): telaş,
durchsetzungsstark: çıkarmak heyecan
(kendini) kabul ettirme gücü am Laufen halten, hielt, das Aufsehen: heyecan,
ehrgeizig: hırslı hat gehalten: sürdürmek, sansasyon
strukturiert : biçimlendirme rölantide çalışmak Aufsehen erregen:
teamfähig: takım oyuncusu kreativ karmaşaya yol açma, sıkıntı
unabhängig: bağımsız ungezwungen: doğal, çıkarma
serbest, yapmacıksız die Besprechung, -en:
HÖREN,S.29
unkonventionell: geleneksel toplantı, konuşma,
die Arbeitskraft, -e: çalışma
olmayan müzakere
kapasitesi; çalışan
der Diebstahl, -"e: hırsızlık
der Effekt, -e SCHREIBEN, S.32-33
das Einverständnis, -se:
die Motivation, -en das Gewissen, - : vicdan
anlaşma, rıza
die Reportage, -n die Offenheit (sg.): açıklık,
der Fachanwalt, -e: uzman
der Therapeut, -en: terapist açık sözlülük
avukat (belirli bir alanda)
die Veränderung, -en: das Stichwort, -e: giriş,
die Genehmigung, -en:
değişim, değiştirme anahtar sözcük
onay; ruhsat; izin
der Zusammenbruch, -"e: pendeln: salınmak, .. ile …
der Keks, -e: bisküvi
yıkılma, çöküş, iflas arasında gidip gelmek
der Kuchen: kek
spüren: hissetmek, iz Bezug nehmen auf, nahm,
die Sitte, -n: adet, görenek
sürmek hat genommen: gönderme
aufladen, lud auf,
erfahren sein (in) (+ Dat.): yapmak, bkz.
hat aufgeladen: yüklemek;
(bir şey ile) uğraşmak, ein Gespräch führen:
şarj etmek
halletmek konuşma yapmak
sich befassen mit: bir şeyle
begeistert: hevesli sich die Zeit vertreiben,
uğraşmak; bir şey üzerinde
vertrieb,
LESEN 1, S.30-31 çalışmak
3
erwähnen: söz etmek LEKTION 3 LERNWORTSCHATZ die Auflage, -n: vergi; resim;
naschen: tadına bakmak EINSTIEGSSEITE, S. 39 baskı; koşul; yükümlülük
Bedenken äußern: das Medium, -ien: araç; yayın die Befürchtung, -en: korku,
endişesini dile getirmek organı endişe
den Job kosten: iş(in)e mal die Nutzung, -en: kullanım; die Branche, -n: dal, uzmanlık
olmak yararlanma alanı
ausdrücklich: kesin, açık, das Geschehen (Sg.): oluş,
benutzen: kullanmak
kati meydana geliş, vuku buluş
nutzen: yararlanmak
bedenklich: kuşkulu, endişe die/der Gleichaltrige, -n: akran,
SEHEN UND HÖREN 1, S. 40
verici yaşıt
die Buchhändlerin, -nen: kitapçı
fristlos: derhal, hemen; süre die/der Heranwachsende, -n:
die Lesung, -en: okuma
tanımadan, habersiz ergin, genç
die Neuheit, -en: yenilik
(un)üblich: olağan, alışıldık das Nachrichtenmagazin, -e
das Sachbuch, -¨er: alan,
eine Reihe von: bir dizi die Popularität (Sg.):
uzmanlık kitabı
der Stammkunde, -n: düzenli das Printmedium, -ein: yazılı
SEHEN UND HÖREN, S.36 basın
müşteri
die Konvention, -en: das Vorbild, -er: örnek, model,
animieren zu: yüreklendirmek
uzlaşım, gelenek, anlaşma standart, arketip
beurteilen: değerlendirmek,
eleştirmek, kestirimde bulunmak imitieren: taklit etmek,
SPRECHEN 2, S.37
quatschen: gevezelik yapmak benzetmek
das Anliegen, - : arzu, rica,
angenommen werden: hierzulande: bu ülkede,
istek
varsayılmak buralarda, bizde
weswegen: neden
verführerisch: çekici, baştan
çıkarıcı WORTSCHATZ, S. 44 – 45
yakalamak,kavramak (kişi)
4
die Szene, -n: sahne anschaffen: satın almak, tedarik LEKTION 4 LERNWORTSCHATZ
5
auf diese Weise: bu şekilde jedem selbst überlassen birini işten çıkarmak,
der Zuschuss, -¨e: para sein: kendisine bırakmak reddetmek
yardımı, ödenek, teşvik SCHREIBEN, S.38-59 jemandem zusagen: birine
vorgehen, ging vor, die Bereicherung, -en: vaadde bulunmak, kabul
ist vorgegangen: ilerlemek, zenginleşme, kazanç, yarar etme, onaylama
önden gitmek der Eintrag, -¨e: giriş, kayıt, geeignet sein für: için uygun
Kenntnisse anwenden, zarar olmak
wendete/wandte an, das Mitbringsel, - : küçük infrage kommen für, kam,
hat angewendet/angewandt: hediye, hatıra ist gekommen: söz konusu
bilgiyi kullanmak/uygulamak (yolculuklardan) olmak
Wissen erwerben, erwarb, beifügen: eklemek, WORTSCHATZ, S.62
hat erworben: bilgi edinmek iliştirmek; çevrelemek Ausnahmsweise: istisnai bir
einheimisch: yerli bewerten: değerlendirmek biçimde; son derece
gegenüberliegend: zıt, zugeben, gab zu, hat dummerweise: maalesef,;
karşıdaki zugegeben: kabul etmek, akılsızca
gemeinnützig: kamu itiraf etmek, teslim etmek erfreulicherweise: ne mutlu
yararına eine Erfahrung nicht missen ki
ehe: -meden önce wollen: deneyimi kaçırmak erstaunlicherweise: şaşırtıcı
in der Regel: genellikle istememek(kaçırılmayacak biçimde
sobald: olur olmaz, ne bir deneyim) probeweise: deneme amaçlı
zaman ki wollen: istemek, talep sinnvollerweise: anlamlı bir
solange: (olduğu) sürece, etmek, arzu etmek; yünlü şekilde; mantıklı nedenlerle;
sırada lohnend: kazançlı, karlı, yararlı bir biçimde
HÖREN, S.57 yararlı stellenweise: zaman zaman;
die Aufenthaltserlaubnis, - SPRECHEN, S.50- yer yer
se: oturma izni die Berufsorientierung: überraschenderweise
die Auszeit, -en: ara, mola, kariyer rehberliği vergleichsweise: kıyasla;
sabbatical die Berufsorientierungs nispeten
das Brückenjahr, -e: boş yıl messe,-n: kariyer rehberliği verständlicherweise:
(eğitime verilen bir yıllık ara) fuarı anlaşılır biçimde
begrenzen: sınırlamak der Notendurchschnitt, -e:
durchatmen: derin nefes genel not ortalaması SEHEN & HÖREN, S.63
almak der Leistungsdruck (Sg.): die Aufnahmeprüfung, -en:
sich etwas erfüllen: bir şeyi performans baskısı giriş sınavı
yerine getirmek die Vorliebe, -n: tercih, das Bühnenbild, -er: dekor
sich leisten:-e bs-i eğilim der Klassiker, - : klasik
bahsetmek (gönnen) der Werkstudent, -en: (yazar, eser)
sich wenden an (+ Akk.): çalışan öğrenci die Niederlage, -n; yenilgi,
başvurmak; irtibata geçmek jemandem absagen: birine bozgun, hezimet; ambar,
berechtigt sein: yetkili olmak gelmeyeceğini bildirmek, depo
6
der Spielplan, -¨e: repertuar, LEKTION 5 LERNWORTSCHATZ stylen: tarz yaratmak
oyun programı (tiyatro) EINSTIEGSSEITE, S. 65 vorführen: sunmak, ortaya
der Studiengang, -¨e: yüksek die Fotomontage, -n: koymak
öğrenim türü fotomontaj vorschreiben, schrieb vor,
aufführen: yapmak, das Hilfsmittel, -: alet, araç; hat vorgeschrieben:
oynamak, sahneye koymak destek; çare emretmek
vielfältig çeşitli, türlü die Kampagne, -n: verzichten auf (+ Akk.):
zeitgenössisch: çağdaş kampanya; sefer vazgeçmek, feragat etmek
(olan) das Styling, -s: tarz, stil zustimmen: uygun görmek,
nüsha, yayın,baskı,
ödeme,dağıtım HÖREN, S. 68-69
7
die Äußerlichkeit, -en: dış etwas hängt einem zum das Gelenk, -e: eklem;
görünüş, yüzeysellik Hals menteşe
die Garderobe, -n heraus, hing, hat gehangen: das Gleichgewicht, -e:
die Körperbehaarung (Sg.): burasına kadar gelmek denge, muvazene, uyum
tüy (vücutta) jemandem um den Hals die Haltung, -en: tutum,
die Kosmetikerin, -nen: fallen, yaklaşım, duruş
güzellik uzmanı fiel, ist gefallen: birinin die Kondition (Sg.): fiziksel
die Wimper, -n: kirpik boynuna sarılmak durum, kondüsyon
abraten von, riet ab, Hals über Kopf: ayakları die Koordination, -en:
hat abgeraten: önermemek, yerden kesilmek, alelacele eşgüdüm
caydırmak, vazgeçirmek etwas in die Hand nehmen, der Muskel, -n: kas
sich engagieren für (+ Akk.) nahm, hat genommen: bir berühren: etkilemek,
färben şeyi (kontrol vs.) ele almak dokunmak, temas etmek
lackieren: cilalamak, zwei linke Hände haben: kratzen: kaşımak;
verniklemek; oje sürmek beceriksiz olmak, sakar tırmalamak; kazımak
plädieren für (+ Akk.): olmak kreisen: daire çizmek,
savunmak, lehinde in festen Händen sein dönmek, dolaşmak
konuşmak den Kopf verlieren, verlor, rutschen: kaymak, patinaj
übertreiben, übertrieb, hat verloren: aklını yitirmek, yapmak
hat übertrieben: abartmak telaşa kapılmak verschränken: çaprazlamak
effektiv: etkili, gerçek, hakiki sich etwas durch den Kopf (die Arme verschränken
gehen: aklından bir şey kolları kavuşturmak)
WORTSCHATZ, S. 71 geçirmek sich vorbeugen: öne doğru
die Lücke, -n: aralık, boşluk, lassen, ließ, hat gelassen eğilmek
gedik, noksan, eksiklik von Kopf bis Fuß: tepeden jemandem liegt etwas
kein Auge zutun, tat zu, tırnağa (nicht): birine bir şeyin
hat zugetan: göz eine starke Schulter zum uyması, ona göre olması,
yummamak Anlehnen brauchen: hitap etmesi
jemandem die Augen öffnen yaslanacak güçlü bir omza lag, hat gelegen
beide Augen zudrücken ihtiyaç duymak gelenkig: esnek, çevik, atik
auf eigenen Füßen stehen, etwas auf die leichte sanft: yumuşak, hafif, dostça
stand, hat gestanden: kendi Schulter etwas Ausgefallenes:
ayakları üzerinde durmak nehmen, nahm, hat acayip, garip, tuhaf,
auf großem Fuß leben: genommen: hafife almak olağandışı (bir şey)
paşalar gibi yaşamak
kalte Füße bekommen, LESEN 2, S. 72-73 SCHREIBEN, S. 74
bekam, die Beweglichkeit (Sg.): der Inserent, -en: (gazeteye)
hat bekommen: çekinmek, esneklik ilan veren kimse
gözü yememek, şüpheye die Fitness (Sg.) das Niveau, -s: düzey,
düşmek, soğumak seviye
8
SEHEN UND HÖREN, S. 75 LEKTION 6 LERNWORTSCHATZ flanieren: dolanmak, gezip
die Choreographie, -n EINSTIEGSSEITE, S. 77 dolaşmak
ausprobieren: denemek, die Galerie, -n: vereinen: birleştirmek
tecrübe etmek kulinarisch: mutfakla ilgili, (combine), bir araya
(herum)hüpfen: hoplamak gastronomik getirmek (unite)
klatschen: dedikodu begeistert sein von: (bir şey
yapmak, çekiştirmek; el SEHEN UND HÖREN 1, s. konusunda) hevesli olmak;
çırpmak, alkışlamak 78-79 etkilemek
schütteln: sarsmak, die App, -s bekannt sein für: ile
silkelemek der Betrieb, -e: iş, hizmet tanınmak, ile bilinmek
kaybolmak duymak
(outlet)
die Kuppel, -n: kubbe, charakteristisch:
başyapıt değer
şahıs dair)
anafikir
das Spektakel, - : büyük SCHREIBEN, S. 82-83
9
der Ausflügler, - : gezici, die Einigung (Sg.): uzlaşma,
turist WORTSCHATZ, S. 86-87 anlaşma, birleşme
die Fassade, -n: cephe, yüz die Einkaufspassage, -n:
ön taraf (bina için) alışveriş merkezi sich einigen: uzlaşmak,
die Hauptverkehrsader, -n: der Imbisstand, -¨e: büfe mutabık olmak
ana arter (yemek satan) entkräften: zayıflatmak,
der Stadtrand, -¨er: kenar das Nahverkehrssystem, -e: kuvvetten düşürmek; (iddia)
mahalle, dış mahalleler mahalli trafik sistemi çürütmek
die Tagesstätte, -n: gündüz das Stadttor, -e: şehir kapısı
bakımı, bakım merkezi die Versorgung (Sg.): temin, SEHEN UND HÖREN 2, S.
das Umweltministerium, - tedarik; bakım 89
ien: çevre bakanlığı das Verwaltungsgebiet, -e: die Einstellung, -en: işe
idari bölge alma; ayarlama; davranış,
auffrischen: yenilemek, die Wasserleitung, -en: su tutum
tazelemek, canlandırmak borusu die Leidenschaft, -en: tutku,
(sich) austauschen: fikir hırs, ihtiras
alışverişi, değiş tokuş erschließen, erschloss, hat die Welle, -n: dalga, akım;
yapmak erschlossen: imara açmak; şaft, mil
sanieren: yenilemek, sonuç çıkarmak
sağlığına kavuşturmak, versorgen: sağlamak,
(işletmeyi) kurtarmak tedarik etmek; bakmak
tauschen: değiştirmek; (bakım)
yanıltmak voraussagen: kestirmek
sich wandeln: değişmek, (kestirimde bulunmak);
dönüşmek (önceden) tahminde
wimmeln von: kayna(ş)mak bulunmak
bedeckt sein (mit): (ile)
eindrucksvoll: etkileyici, örtülü olmak
çarpıcı detailliert: ayrıntılı
einspurig: tek şeritli, tek hatlı entsprechend: uygun,
einzigartig: eşsiz, emsalsiz, paralel, benzer
benzersiz (den Umständen
gebürtig: yerli, doğuştan, entsprechend: duruma göre)
… doğumlu schadhaft: kusurlu,
gutbürgerlich: orta sınıf; yıpranmış, zarar görmüş;
sade (diş) çürük
heruntergekommen: aşağı SPRECHEN, S. 88
inmek; sefil, perişan
mehrspurig: çok şeritli, çok die Bedenken (Pl): kuşku,
kanallı tereddüt; düşünüp taşınma
10