Sie sind auf Seite 1von 12

Trennbare Verben

(ayrılabilen fiiller)
Deutsch

mit

Ayrılabilen Fiiller Serdar Hoca

 Şuana dek; düzenli, düzensiz fiilleri öğrenmiştik ++ Trennbare Verben


 Korkulacak bir konu değil, sadece kurallara dikkat etmek gerekiyor.
Kural: fiil ön ekinden (genelde edat olur, başka şeyler de olabilir.) ayrılır ve
ayrılan kısım cümlenin EN SONUNA atılır. Ana kısım ise çekimlenir.
Not: Bunlar da düzenli veya düzensiz olabilir.
Beispiel: ‘’kommen’’ – gelmek ‘’ankommen’’ = varmak
an/kommen > kommen çekimlenir > an en sona atılır.
 Ich komme um 16:00 Uhr in Paris an.
 Wann kommt der Zug an?

2
Deutsch

mit

Ayrılabilen Fiiller - Beispiele Serdar Hoca

 ‘kaufen’ satın almak ‘’einkaufen’’ alışveriş yapmak.


- Emma kauft ein.
- Emma kauft in Hamburg ein.
- Emma kauft im Supermarkt ein.
 fernsehen – TV izlemek
- Ich sehe fern. / Ich sehe am Abend fern.

3
Deutsch

mit

Ayrılabilen Fiiller - Beispiele Serdar Hoca

Püf Nokta: Ayrılabilen fiiller aynı zamanda ‘düzensiz’ fiiller de olabilir.


 ‘’anfangen’’ – başlamak
- Ich fange an >> Du fängst an
- Der Unterricht fängt um 8:45 an. (düzensiz birleşik)
- Wann fangen wir an? – normal çekim
** Korkulacak bir şey yok! Düzensiz ise fiil kısmını ona göre çekimliyoruz sadece.

4
Deutsch

mit

En Sık Kullanılanlara Örnekler Serdar Hoca

 aufwachen: uyanmak (wake up)


Ich wache um 10:00 Uhr auf.
Er wacht heute früh auf.
 aufstehen: kalkmak (yataktan) – (get up)
Sie steht um 9:00 Uhr auf.
Wann stehst du auf?
 abfahren: hareket etmek (otobüs gibi)
Der Schulbus fährt morgens um 08.30 ab.

5
Deutsch

mit

En Sık Kullanılanlara Örnekler Serdar Hoca

 mitkommen: katılmak, birlikte gitmek/gelmek


Ich gehe ins Kino, kommst du mit?
Mein Bruder kommt mit uns.
 anrufen: aramak
- Ich rufe Selma an.
- Dein Vater ruft dich (seni) an.
 mitnehmen: yanına almak
Ich nehme meine Tasche mit.

6
Deutsch

mit

En Sık Kullanılanlara Örnekler Serdar Hoca

 einladen: davet etmek


Ich lade meine Freunde ein.
 vorstellen: tanıtmak
ich stelle Ihnen meinen Bruder vor.
 anmachen: açmak (switch on – bir cihazı, bir makinayı, bir şeyi)
Ich mache das Radio an. / den Computer an.
 ausmachen: kapatmak
Er macht das Radio aus. / den Computer aus.

7
Deutsch

mit

En Sık Kullanılanlara Örnekler Serdar Hoca

aufmachen: açmak (pencere, kapı gibi şeyleri)


Ich mache das Fenster auf.
zumachen: kapatmak (pencere, kapı vb.)
Ich mache die Tür zu.

8
Deutsch

mit

Dikkat! Serdar Hoca

 Fiilin ayrılıp ayrılmadığını nasıl anlarım?


Präfixe, die man nicht vom Verb trennt:
besuchen
empfangen
entkommen > Bu ön ekler ile başlayan fiiler ayrılmaz.
erteilen
gefallen B.S: Du missverstehst mich! (yanlış anlamak)
missverstehen
verfahren Not: Bu ‘ekler’ ayrılmaz – bu fiiiler sadece birer tane örnek.
zerreißen

9
Deutsch

mit

Çalışma Serdar Hoca

 Daha çokça mevcut fakat bazıları edattan çıkar;


Örnek; ‘mit’ ile – mitarbeiten/ mitfahren?
 Bazıları alakasızdır:
setzen – oturmak, oturtmak, koymak – voraussetzen = varsaymak
 Seviyemiz için bunlar yeterli, daha fazla öğrenmek isteyenler Türkçe
‘ayrılabilen fiiller’ Almanca ‘Liste der trennbaren Verben’ şeklinde aramalar
yapabilir.

10
Deutsch

mit

Alıştırma Serdar Hoca

 Bu fiillerin en az % 70 ile defterinize 1 cümle yazmaya çalışın.


 Kontrol vs. gerekmiyor, cümlenin doğruluğu veya kalitesi de çok önemli
değil.
 Amaç bunları ayırmayı öğrenmeniz ve elinizin alışması.
 Çok basit cümleler kurabilirsiniz.
‘ankommen’ - Mein Vater kommt an. – kommt in Ankara an.
Er wacht … auf. (saatler mesela)

11
Dersimiz Bitti. İzlediğiniz için Teşekkürler!

Das Ende der Lektion. Danke fürs zuschauen!

Das könnte Ihnen auch gefallen